CZ: 7, MADE SRES (5), AYET: 106-108 101
6EN'AM SURES
6Surenin Ad:
6Srenin Nzul ve Fazileti:
6Kendisinden nceki Sure ile likisi:
6Surenin Muhtevas:
7Allah'n Varlnn, Birliinin Ve ldkten Sonra Diriliin
Delilleri
7'rb:
7Belagat:
7Kelime ve bareler:
8Aklama
10Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
10nsanlarn Ayetleri nkar Etmelerinin Sebepleri Ve Azapla
Korkutulmalar
10Belagat:
11Kelime ve bareler:
11Ayetler Aras liki
11Aklamas
12Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
13Kfirlerin nad Ve Bir Kitabn ndirilmesi Ya Da Bir Melein
Gnderilmesi eklindeki Taleplerine Cevap
13Kelime ve bareler:
13Nzul Sebebi
14Ayetler Aras liki
14Aklamas
15Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
15Alay Eden Ve Yalanlayanlarn Akbeti
15Belagat:
15Kelime ve bareler:
16Ayetler Aras liki
16Aklamas
16Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
16Vahdaniyeti Ve ldkten Sonra Dirilii spatlayan Baka
Deliller
16'rb:
17Belagat:
17Kelime ve bareler:
17Ayetler Aras liki
17Aklamas
19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
19Allah'n Kudreti, Peygamber (S.A.)'in Doruluuna ahitlii Ve
Mriklere Kar Reddi
19Kelime ve bareler:
20Nzul Sebebi
20Ayetler Aras liki
20Aklamas
21Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
22Kitap Ehli'nin Peygamber (S.A.)'i Tanmalar, Allah'a ftira
Etmeleri Ve Ahirette Mriklerin irkten Uzaklamalar
22'rb:
22Belagat:
22Kelime ve bareler:
23Ayetler Aras liki
23Aklamas
24Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
25Mriklerin Kur'n- Kerim'e Kar Takndklar nat Tavrlar
25I'rb:
25Belagat:
25Kelime ve bareler:
25Nzul Sebebi
26Ayetler Aras liki
26Aklamas
27Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
27Mriklerin Cehennem Karsndaki Konumlar Veya Nasl Helak
Edilecekleri
27rab:
27Kelime ve bareler:
27Ayetler Aras liki
28Aklamas
28Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
29Mriklerin Rablerinin Karsndaki Durumlar Ya Da Kyametteki
Durumlar le Dnya Gerei
29I'rb:
29Belagat:
29Kelime ve bareler:
30Ayetler Aras liki
30Aklamas
31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
32Kavminin Yz evirmesi Dolaysyla Peygamber (S.A.)'n Kederlenmesi
Ve ncekilerin De Yalanlandnn Aklanmas
32'rb:
32Belagat:
32Kelime ve bareler:
33Nzul Sebebi
33Ayetler Aras liki
33Aklamas
35Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
36Mriklerin Peygamberin arsn Reddetmeleri Ve Bir Ayet (Mucize)
ndirilmesini stemeleri
36Belagat:
36Kelime ve bareler:
36Ayetler Aras liki
36Aklamas
37Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
37Allah'n lminin Ve Kudretinin Kemali, Kur'an- Kerim'de Hi Bir
eyin Eksik Braklmam Olmas
37Belagat:
38Kelime ve bareler:
38Ayetler Akas liki
38Aklamas
39Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
40Skntl Zamanlarda Yalnzca Yce Allah'a Snmak
40Belagat:
40Kelime ve bareler:
40Ayetler Aras liki
40Aklamas
42Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
42lh Kudret Ve Vahdaniyetin Baz Delilleri le Peygamberlerin
Grevleri
43Kelime ve bareler:
43Ayetler Aras liki
43Aklamas
44Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
44Peygamberin Tek Kayna Vahiy, Grevi se nsanlar Uyarmaktr
44'rb:
44Kelime ve bareler:
45Nzul Sebebi
45Ayetler Aras liki:
46Aklamas
47Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
49Yce Allah'n Rahmetinin Baz Halleri
49'rb:
49Kelime ve bareler:
49Nzul Sebebi
49Ayetler Aras liki
49Aklamas
50Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
51Peygamber (S.A.) le Mrikler Arasndaki Tartmann
Sonulandrlmas
51Kelime ve bareler:
51Nzul Sebebi
51Ayetler Aras liki
51Aklamas
52Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
53Yce Allah'n lminin Kemali Ve Tartlmaz Hakimiyeti
53Belagat:
53Kelime ve bareler:
54Ayetler Aras liki
54Aklamas
56Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
57Allah Karanlklardan Kurtarmaya Kadir Olandr
57Kelime ve bareler:
57Ayetler Aras liki
57Aklamas
58Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
58Allah syankrlar Azaplandrma Gcne Sahiptir
58Belagat:
58Kelime ve bareler:
59Nzul Sebebi
59Ayetler Aras liki
59Aklamas
61Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
61Kur'an'la Alay Edenlerin Meclislerinden Yz evirmek Ve Bunlarn
Azab
62rb:
62Belagat:
62Kelime ve bareler:
62Nzul Sebebi
62Ayetler Aras liki
63Aklamas
64Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
65Allah'a mann Faziletleri Ve irkin irkinlikleri
65Belagat:
65Kelime ve bareler:
65Nzul Sebebi
66Ayetler Aras liki
66Aklamas
67Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
68brahim (A.S.) le zer Arasndaki Tartma Ve irkin Terk Edili
Sebebi
68'rb:
68Belagat:
68Kelime ve bareler:
69Ayetler Aras liki
69Aklamas
71Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
72Hz. brahim le Kavmi Arasndaki Tartma
72Kelime ve bareler:
73Nzul Sebebi
73Ayetler Aras likiler
73Aklamas
74Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
75Peygamberlerin Atas brahim le Peygamberlerin Risaletlerinin
zellikleri Ve Onlarn Hidayetine Uyma Gerei
75Kelime ve bareler:
76Ayetler Aras liki
76Aklamas
78Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
79Peygamberliin spat, Kitaplarn ndirilmesi Ve Kur'an-I Kerim
79Belagat:
80Kelime ve bareler:
80Nzul Sebebi
80Ayetler Aras liki
81Aklamas
83Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
83Allah'a Yalan Uydurup ftira Etmenin Cezas
83Belagat:
84Kelime ve bareler:
84Nzul Sebebi
84Ayetler Aras liki
85Aklamas
86Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
87Allah'n Kinattaki Gz Kamatrc Kudreti
87I'rb:
87Belagat:
87Kelimeler ve bareler:
88Ayetler Aras liki
88Aklamas
90Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
91Allah'a Yalan Yere Nispet Edilenler (Cinler, ocuk Ve Eler) Ve
Gzlerin Onu drak Edememesi
91Kelime ve bareler:
92Ayetler Aras liki
92Aklamas
93Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
EN'AM SURESAllah'n Varlnn, Birliinin Ve ldkten Sonra Diriliin
Delilleri1- Hamd gkleri ve yeri yaratan, karanlklar ve aydnl var
eden Al- lah'ndr. Sonra da kfir olanlar Rable-
rine denk (ortak) tutarlar-
2- O sizi balktan yaratan, sonra bir eceli hkme balayandr. Bir
de onun katnda belirli bir ecel daha vardr; sonra siz hl phe
edersiniz.
3- O gklerde ve yerde Allah'tr. Sizin gizlinizi de anz da bilir.
O ne ka- zanacagnz da bilir.
AklamaHer trl hamd, sena, kr ve vg gkleri ve yeri yaratan Yce
Allah'adr. O hamde en lyk olandr. nk gkleri yaratmakla kullarna
nimet ihsan etmitir. O gkler ki geceleyin yldz, gezegen, gne ve ay
gibi kandillere sahiptir. Ayn ekilde iinde ister hava olsun ister
olmasn feza ve sesi tayan esir onun kapsam ierisindedir. Mahlkatm
zerinde yaad hayr, rzk, servet ve hayat ortamnn kayna olan yeri
yaratmakla da kullarna ltufta bulunmutur. Btn bunlar ise insanln
hayrna ve onlara tabi olan dier canl varlklarn faydasnadr. an yce
Allah'n kendi zatna hamdetmesi, iman ve senay kullarna retmek
iindir. Burada, "Hamd Allah'adr" denilip de "Allah'a hamdediyorum"
denilmeyii bunun sabit ve devaml oluunu anlatmak, hamdin mahiyet ve
hakikatinin Yce Allah hakknda sabit olduunu beyan etmek iindir. Kii
bunu kalbinden ister hatrlayp uuruna vararak sylesin, isterse de
byle sylememi olsun fark etmez. Fakat kalbi gaflet ierisinde olup
da anlamn hatrnda tutmakszn uursuz olarak, "Allah'a hamdediyorum"
diyecek olursa, o vakit yalan sylemi olur.
Semvt'tan kast, bizim yukarmzda grdmz yksek lemlerdir. Arz
(yeryz)'dan kast ise zerinde yaadm u gezegendir. Burada arz bir
cins isimdir. Lafz olarak tekil gelmesi oul olarak zikredilmesi
ayarndadr. Nur (aydnlk) da bu ekildedir. Yine: "Sonra sizi bebek
olarak kartr" buyruu (M'min, 40/67) da byledir.
Yce Allah'n karanlklar ve aydnl (zulumat ve nuru) ve geceyle
gndz yaratm olmas kullarnn menfaatine olan bir eydir. Karanlklarn
oul, nur'un tekil gelmesi ise karanln sebeplerinin okluundan
dolaydr. Gece karanl, irk ve kfr karanlklar gibi. Nur ise kayna
farkl olsa bile kendisi tektir. nk nur daha ereflidir. Yce Allah'n
"Saa ve sollara..." (Nahl, 16/48) buyruunda olduu gibi. Burada "var
etmek" yaratmak anlamndadr. Baka bir mana vermek caiz deildir.
Karanlktan kast, es-Sdd ile mfessirlerin cumhurunun da belirttii
gibi, gece karanldr. Nur (aydn-lk)'dan kast ise gndzn aydnldr. te
bu ifade birisi nur (aydnlk) ve hayrn yaratcs dieri ise errin
(karanln) yaratcs olmak zere iki ilhn varln kabul eden Seneviyye
(mecusiler)nin grn reddetmektedir. Ha-san- Basr ise yle der:
"Burada karanlklar ve aydnlktan kast, kfr ve imandr."
Katde karanlklarn nce sz konusu edili sebebi ile ilgili olarak
unlar sylemektedir: an yce Allah gkleri yerden nce, karanl da
nurdan nce yaratmtr. Cenneti de cehennemden nce yaratmtr. Madd
karanlklarn cinsi ise nurdan nce yaratlmtr. nce kinatn maddesi var
edildi. Bu madde karanlk bir duvar yahut astronomi bilginlerinin
syledikleri gibi bir sedim (sedim teorisi) idi. Daha sonra k saan
yldzlar olutu. Manev karanlklar da byledir. Bilgisizlik, kfr ve irk
gibi. Bunlar da nurdan nce var edilmilerdir. nk ilim, iman ve
tevhid nuru bundan sonra ortaya kar. Nitekim Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Allah sizi annelerinizin karnlarndan kendiniz hi bir
ey bilmez halde kard. Size kulaklar, gzler, gnller verdi ki
kredesiniz." (Nahl, 16/78)
Dier taraftan kfirler, yaratc Allah'n nimetini inkr edenler btn
bunlara ramen baka varlklar Allah'a denk tutuyorlar. Yani ibadet
hususunda bakalarn O'na eit ve denk kabul ediyorlar. Bu ise O'na
ortak komak demektir. Halbuki ortak kotuklar bu varlklar yaratc
deildir, kendilerine dahi bir fayda ve zarar da dokunmaz.
Daha sonra Yce Allah bakasn kendisine denk tutan mriklere hitap
ederek onlara tevhidin ve ldkten sonra diriliin delillerini ylece
hatrlatmaktadr: "Sizi balktan yaratan sonra... dr." Yani O sizin
aslnz olan atanz Adem'i amurdan yaratt. Daha sonra onun soyundan
gelenler dnyann dousunda batsnda oalp durdu. Nitekim yeryzndeki
dier canllar da yaratan O'dur. Bu canllar ise hayat bulduktan sonra
bitkiye muhtatrlar. nk kan gdalardan oluur. Gda ise ya yeryz
bitkilerinden salanr yahut da yine bitkilerden beslenerek var olan
canl hayvan etlerinden elde edilir. Nihayet btn bu gdalarn esas
amurdan kan bitkilerdir.
Daha sonra Yce Allah doumdan lmne kadar insann varln ve ecelini
belirledi. Dier taraftan insann, kabirlerden dhdrl ile balayacak
bir dier eceli daha vardr. Buna gre Yce Allah iki ayr eceli hkme
balam olmaktadr. Birincisi, insann yaratld andan lecei vakte kadar
srecek, ikincisi ise lm ve dirili arasndaki eceldir. Bu da
berzahtr. El-Hasen'in gr budur.
bni Abbas, Mcahid ve bakalar ise Yce Allah'n "Sonra bir eceli
hkme balayandr" buyruunu lm eceli, belirli bir eceli (ecel-i
msemmay) da kyametin vadesi olarak aklamlardr.
Aslnda her bir ecel Yce Allah nezdinde msemmadr (belirlenmitir).
Yan bu ecelin snrl bir balangc ve sonu vardr, artmaz ve eksilmez.
O'ndan bakas da bunu bilmez. sterse bu gnderilmi bir peygamber
yahut mkarreb bir melek olsun. ki ecelden kast dnya ve insan eceli
ile kyamet ecelidir. Yce Allah birincisi hakknda yle buyurmaktadr:
"Onlarn ecelleri geldiinde ne bir an geri braklrlar, ne de bir an
ne alnrlar." (Nahl, 16/61)
"Sonra siz hl phe edersiniz." Yani Allah'n vahdaniyetine, ldkten
sonra dirilie dair bunca delilin varlna ramen, siz ey kfirler,
ikinci defa yaratlacanz hususunda yani ldkten sonra dirili ve
kyamet hakknda phe ierisindesiniz. unu bilmek gerekir ki, an yce
Allah sizi ilk olarak bir amurdan yaratt. Daha sonra insan nesli
oalp durdu. Yce Allah bundan sonra insann asln hakir ve deersiz bir
su olan bir nutfe olarak takdir etti ve bunu olduka salam bir
karargha tevdi etti. Orada yaama artlarna hazrlad; ay hali kan ile
nefes alp gdalanmasn salad. Bu cenin ayet normal hava ile nefes
alacak yahut da kandan baka bir eyi yiyecek olsa, hemen oluverir.
nsan ilk batan var etmeye kadir olan elbette ki onu tekrar
diriltmeye (insan mantna gre) daha bir kadir olmaldr.
an yce Allah varlna ve birliine dair bir dier delili daha dile
getirmekte ve yle buyurmaktadr: "O gklerde ve yerde Allah'tr..."
Yani Allah diye arlan, kendisine ibadet ve dua edilen O'dur.
Gklerde ve yerdeki mabud, ulhiyyeti bilinen O'dur. Gklerde ve yerde
bulunan herkes O'na ibadet eder, O'nu birler. O'nu Allah adyla arr.
Umut ve korku ile O'na ibadet ve dua ederler. u kadar var ki,
cinlerden ve insanlardan kfir olanlar, bunlar dndadr. Yani bilinen
bu sfatlara sahip olan, gklerde ve yerde bu sfatlara sahip olduu
kabul olunan O'dur. Bu ayet-i kerimenin bir benzeri de u ayet-i
kerimedir: "O gkte de ilh olandr, yerde de ilh olandr." (Zuhruf,
43/84). Yani gklerde bulunanlarn da yerde bulunanlarn da ilh
O'dur.
"Sizin gizlinizi de anz da bilir." Bu ayet bundan nceki
buyruklar pekitirmekte ve bir daha vurgulamaktadr. O gizliyi de a
da bilir. Gizli ya da ak eylerin O'nun bilgisi asndan hi bir fark
yoktur. yle de aklanmtr: Bundan kast, gklerde ve yerde bulunan
gizli ve ak her eyi bilen ilh O'dur demektir. Buna gre Yce Allah'n
"Bilir" ifadesi "gklerde ve yerde" buyruuna taalluk eder ki takdiri
yle olur: O Allah'tr. Gizlediinizi de akladnz da, gklerde veya
yerde olsun, bilir. Ayn ekilde kazandnz da bilir. Taber nc bir gr
ylece tercih eder: Yce Allah'n: "O gklerde Allah'tr" buyruu tam bir
vakftr. Daha sonra bunun haberi yle balamaktadr: 'Yerde de neyi
gizleyip neyi akladnz bilir."
"O ne kazanacanz da bilir." Yani hayryla, erriyle O btn
amellerinizi bilir ve size amellerinizin karln verecektir.
nsanlarn Ayetleri nkar Etmelerinin Sebepleri Ve Azapla
Korkutulmalar4- Onlara Rablerinin ayetlerinden bir ayetin geldii
her seferinde, ondan mutlaka yz evirenler olurlar.
5- te onlara hak geldiinde onu yalanladlar. Fakat o alay etmekte
olduklar eyin haberleri yaknda onlara gelecektir.
6- Grmediler mi ki biz kendilerinden nce nice nesilleri helak
ettik? Onlara size vermediimiz bir ekilde yeryznde iktidar
vermitik. zerlerine semay bol bol salverdik (yamur indirdik),
altlarndan rmaklar akttk. Byleyken gnahlar yznden onlar helak ettik
ve sonra arkalarndan baka baka nesiller peyda ettik.
Aklamasan yce Allah inat mrikler hakknda yle haber vermektedir:
Onlara Allah'n birliinin ve erefli rasullerinin doru sylediklerinin
delillerine dair susturucu herhangi bir belge ve mucize geldii her
seferinde, bu belge ve mucizeden yz evirir, onun zerine dikkat
etmez, ona hi bir ekilde aldrmazlar.
O bakmdan, ey Muhammedi Sen bu mriklere kendilerini besleyip
byten, terbiye eden, zayflk ve gllk hallerinde onlar gzeten, onlarn
rzklann teminat altna alp gnderen, gerek nefislerindeki gerekse yer
ve semadaki her eyi onlara nimet olarak balayan, Rablerinden
indirilen Kur'an ayetlerinden herhangi birisini getirecek olursan,
-ite Yce Allah'n harikulade sanatna dellet eden bu ayetlerden
birisini- getirdiin her seferinde mutlaka alay ederek o ayetten yz
evirirler. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buy-rumaktadr:
"Kendilerine Rablerinden yeni bir zikir geldii her seferinde
mutlaka onu dinler ve alay ederler." (Enbiya, 21/2). Kurtub bu
ayet-i kerimede geen "bir ayet" ifadesini ayn yarlmas ve buna
benzer almetler trnden mucizeler diye, bni Kesir de ayn ekilde bunu
Allah'n birliine delil ve belge tekil eden mucize ve hccet
(tartlmaz belge) diye aklamtr. Allah'n ayetleri zerinde dikkatle
dnmekten yz evirmenin sebebi, kendilerine gelen hakk
yalanlamalardr. Bu hak ise peygmaberlerin sonuncusunun getirdii slm
dinidir. Daha sonra onlarn hakk yalanlamalarna karlk Yce Allah u
buyruu ile kendilerini tehdit etmektedir: "Fakat o alay etmekte
olduu eyin haberleri yaknda onlara gelecektir." Yani onlarn
yalanlamakta olduklar eyin haberi kanlmaz olarak kendilerine
gelecek ve yaptklar iin, alaylarnn aki-beti ile karlaacaklardr.
ldrlecek, esir alnacak, lkelerinden kovulacak ve benzeri
uygulamalarla kar karya kalacaklardr. Nitekim bunlar gereklemitir.
Aralarnda ktlk ba gsterdi, Bedir ve Mekke'nin fethi gnlerinde de
yenik dtler.
Raz der ki: Yce Allah bu kfirlerin durumunu mertebe halinde
ifade etmitir: "Evvel deliller zerinde dikkatle dnmekten, apak
belgeler hakknda tefekkr etmekten yz evirip bunlar yalanlamalar,
dier taraftan bunlarla alay etmeleri. Her bir mertebe bir ncekinden
daha ardr. nk bir eyden yz eviren onu yalanlamyor olabilir. Belki
gafil olduundan dolay byle yapyordur. Bir eyi yalanlayan da bazan,
onunla alay etme derecesine de ulamayabilir. "
Daha sonra Yce Allah azap tehdidinin Allah'n yalanlayanlara
uygulaya-geldii snneti olduunu ylece beyan etmektedir: "Grmediler
mi ki...", yani u hakk yalanlayanlar bizim kendilerinden nce gemi
pek ok mmeti helak etmi olduumuzu bilmiyorlar m? d, Semd ve Firavun
kavmi ile Lt'un kavmi bunlardandr. Bunlar peygamberlerini
yalanlamlard. Bunlara gl olma, rzk, bamszlk ve egemenlik konusunda
geni imknlar elde etme sebeplerini ada olan bu kavme benzerini
vermediimiz bir ekilde bulunuyorduk. (Ayet-i kerimedeki) karn
(nesil), belli bir ada yz yllk bir sre ierisinde yaayan insan
topluluu demektir.
Bunlar zenginlikleriyle Kurey kfirlerinden stn ve ileri idiler.
Yamurlar onlarn lkelerine pek ve ard arkas kesilmeden yaard.
Nehirler evlerinin altndan akard.
Bunlar Allah'n nimetlerini inkr edip kfre sapnca gnahlar ve
peygamberlerini yalanlamalar sebebiyle onlar helak ettik, onlarn
ardndan baka bir takm kavimler, lkeleri imar edecek ve nimete
kredebilecek yeni nesiller var ettik.
Yani bunlarn helak edilmelerine sebep tekil eden gnahlar iki trl
idi: Peygamberlerini yalanlayp nimetlere nankrlk etmeleri. Nitekim
Yce Allah yle buyurmaktadr: "Maietlerinde marm nice lkeleri (halkn)
helak ettik. te onlardan sonra pek az kimsenin urad, kimsenin sakin
olmad meskenleri! Varis olanlar bizler olduk. Rabbin onlarn ana
ehirlerine -bakentlerine-, onlara ayetlerimizi okuyan bir peygamber
gndermedike memleketleri helak edici deildir ve biz halk zalimler
olmadka lkeleri helak edici deiliz." (Kasas, 28/58-59)
Bu buyruklardan maksat, Mekke halkna bu ekilde t verip onlar
kuvvet itibariyle kendilerinden daha gl, daha kalabalk, servetleri
daha ok, ocuklar daha fazla, yeryzndeki stnlkleri ve oralar imar
etme gleri daha ileri derecede bulunan, onlara benzer gemi
nesillerin bana gelip atan dnyev azabn kendilerine de gelip
atmasndan sakmdrmaktr.
Kfirlerin nad Ve Bir Kitabn ndirilmesi Ya Da Bir Melein
Gnderilmesi eklindeki Taleplerine Cevap7- Eer biz sana kt iinde
yazl bir kitap indirseydik ve kendileri de elleriyle ona
dokunsalard, kfir olanlar yine de: "Bu ancak apak bir sihirdir"
derlerdi.
8- Dediler ki: "zerine bir melek indirilmeli deilmiydi?" Eer biz
bir melek indirseydik, herhalde i bitirilmi olurdu ve sonra
kendilerine mhlet verilmezdi.
9- Eer onu bir melek yapsaydk, onu da elbette bir adam yapardk
ve herhalde onu yine iinde olduklar pheye drrdk.
AklamasYce Allah bu ayet-i kerimelerde mriklerin imandan yz
evirme sebeplerini, anlamsz ve tutarsz phelerini ortaya koymada ar
gittiklerini, yazl bir sahifenin indirilmesi ve peygamberi
destekleyecek, dorulayacak bir melein gnderilmesi eklindeki
isteklerini aklamaktadr. Oysa gerekte bunlar yz eviren kimselerdir.
Belgelerin, delillerin onlara bir etkisi olmamaktadr. Tekliflerinin
yerine getirilmesi de onlara bir fayda salamamaktadr.
Onlarn hakk yalanlamalarnn asl sebebi, Allah'n ayetlerinden yz
evirmeleri, dnme ve tefekkrn btn kaplarn kapatmalar, anlama ve
idrak etme gcn tmyle ilemez hale getirmeleridir. Ya Muhammed, eer
bizler senin zerine sahifelere ya da onlara benzer ekilde yazlp
toplanm bir kitap ya da sema ile arz arasnda asl bir kitap
indirsek, onlar da bunu gzleriyle grseler ve elleriyle ona
dokunsalar yine yle diyeceklerdi: Bu, ancak apak bir bydr. Yani bir
aldatma, gerei baka trl gsterme, gerei olmayan bir artmacadr. Yce
Allah burada, "Kendileri de elleriyle ona dokun-salard" diye
buyurmaktadr. nk dokunma madd delillerin en gls ve aldanma
ihtimalinden en uzak olandr. Zira grme duyusu bazan hayal vb.
ekiller ile aldanabilir. Yce Allah'n "indirseydik" buyruu ile baka
trl olmas sz konusu olmad halde "kt iinde bir kitap " diye
buyurmas, ayrca, "elleriyle ona dokuncalard" buyruunun gelmesi,
mbalaa ve nzuln (indirmenin) tekidi iindir. Byle olsayd onlar yine
ondan, "Bu ancak apak bir sihirdir" diyerek yz evireceklerdi. Bu da
Yce Allah'n onlarn hissedilir, madd eylere kar byklenerek inat
etmelerini dile getiren u buyruklarn andrmaktadr: "Onlara gkten bir
kap asak da oradan yukar ksalar, muhakkak ki gzlerimiz dndrlm hatta
biz bylenmi bir topluluuz' diyeceklerdir." (Hicr, 15/14-15); "Eer
gkten den bir para grseler, st ste ylm bir buluttur diyeceklerdir."
(Tr, 52/44)
te onlarn ilk istekleri olan gkten bir kitap indirilmesi
tekliflerine verilen cevap budur. Daha sonra Yce Allah gzleriyle
grecekleri ve Hz. Peygamberi desteklemek zere gkten bir melek
indirilmesi eklindeki ikinci tekliflerine ylece cevap vermektedir:
Dediler ki: "zerine bir melek indirilmeli deil miydi?" Yani hem
onunla birlikte uyarc olmak, hem de onu destekleyip ona yardm etmek
zere peygamber ile birlikte Allah bir melek indirmeli deil miydi?
Sanki onlar semav risalet ile insan olmak arasnda bir uyumsuzluk
var gibi bir anlaya sahiptiler. Halbuki onlar peygamber olarak
gnderilen Rasuln insan olduunu biliyorlard. Nitekim Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Bu, ancak sizin gibi bir beerdir. Sizin kendisinden
yediiniz eylerden o da yiyor ve itiklerinizden iiyor." (M'minun,
23/33); "Ve dediler ki: Bu peygambere ne oluyor ki yemek yiyor, ar
pazarlarda dolayor. Ona bir melek indirilmeli ve onunla birlikte
uyarc-korkutucu olmal deil miydi?" (Furkn, 25/7)
kinci tekliflerine verilen cevabn iki ynl bir muhtevas vardr:
"Eer biz bir melek indirseydik, herhalde i bitirilmi olurdu..."
Yani ayet Allah onlarn teklif ettikleri gibi bir melei indirmi
olsayd, onlarn helak edilmelerine dair emir ve hkm verilir, sonra
da iman etmeleri iin onlara sre tannmazd. Hatta Allah'n azab onlar
gelip bulurdu. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Bizler
melekleri ancak hak ile indiririz. Onlara o vakit mhlet verilmez."
(Hicr, 15/8); "Melekleri grecekleri gnde sululara mjde
olmayacaktr." (Fur-kan, 25/22)
kinci yn ise: "Eer onu bir melek yapsaydk, onu da elbette bir
adam yapardk..." Yani ayet bizler insan olan peygamberle birlikte
bir melek gnder-seydik, bu melek de hi phesiz adam suretine brnm
olacakt ki, onunla konuabilsinler, ondan vahyi renmek suretiyle
yararlanabilsinler. O takdirde durumda bir deiiklik olmazd. inde
bulduklar ayn phe ve tereddde yine decekler, peygamberin insan
olmasn reddettikleri vakit iin iinden kamadklar gibi yine
kamayacaklard. nk bu adam da onlara Muham-med'in dedii gibi "Ben
Allah'n rasulym" diyecekti. bni Abbas ayet-i kerime hakknda yle
demektedir: Yce Allah buyuruyor ki: ayet onlara bir melek gelmi
olsayd, ancak onlara bir adam suretinde gelirdi. nk onlar, nurdan
yaratlm meleklere bakamazlard.
Katde ise, "Ve herhalde onlar iinde olduklar pheye drdk" buyruu
ile ilgili olarak unlar sylemektedir: Bir topluluk kendilerini phe
ierisine attlar m, mutlaka Allah da onlar phe ve tereddt ierisine
drr. Byle bir phe ve tereddt esas itibariyle insanlardan
kaynaklanr.
Alay Eden Ve Yalanlayanlarn Akbeti1^" Andolsun, senden nce geen
pey- gamberlerle de alay edildi de ilerin- un\ar phesiz
l&blerme fettmatoklttT&vr. Fakat ben sizi cahillik eden bir
kavim olarak gryorum." (Hud, 11/29)
Daha sonra Yce Allah u buyruunda da olduu gibi bylelerinin
hesaplarn yalnzca kendisinin greceini belirtmektedir: "Onlarn
hesabn grmek, yalnzca Rabbime aittir." (uar, 26/113). nk mrikler bu
yazf mminlerin dinlerine ve ihlslarna dil uzatmlard. Buna karlk Yce
Allah yle buyurmaktadr: "Onlarn da hesabndan sana bir ey dmez..."
Yce Allah onlarn ihlaslarvna ve amellerinde Allah'n rzasn
istediklerine dair ahitlik ettikten sonra byle buyurmaktadr. ayet
durum Allah nezdinde dedikleri gibi olsa bile yine de sana den,
sadece zahire itibar etmektir. Eer ihlsl olmadklar iin i dnyalar
raz olunmayan bir halde ise onlarn hesaplar aleyhlerine olacaktr ve
onlarn yakasn brakmayacaktr. Onlar ap da zarar sana ulama-yacaktr.
Nitekim senin hesabn da senin iindir, seni ap onlara zarar
vermeyecektir. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr:
"Her kii kazand karlnda rehindir" (Tr, 52/21); "Her nefis
kazandklar karlnda rehindir." (Mddessir, 74/38); "Hi bir nefis bir
dierinin gnah ykn yklenmez." (En'm, 6/164, sr, 17/15; Ftr, 35/18,
Zmer, 39/7)
"Onlarn da hesabndan sana bir ey dmez, senin hesabndan da onlara
bir ey dmez." Bu ifadedeki iki cmle aslnda tek bir cmle
konumundadr. Her ikisinin de ifade ettii mana bir olmakla birlikte,
ikisinin birlikte ifade edilmesi kanlmaz bir eydir. yle buyurulmu
gibidir: Sen de onlar da birbirinizin hesabndan dolay sorumlu
tutulmayacaksnz.
O halde, onlar ne diye kovuyorsun? nk kovmak bir cezadr. Ceza
ise hesap ve muhakemeden sonra sz konusu olur; ayrca hesap grmek
ise Allah'a aittir, sana den yalnzca teblidir: "O halde sen
hatrlat! Sen ancak bir hatr-latcsn. Onlarn tepesine dikilmi bir
zorba deilsin." (Giye, 88/21-22)Durum bu iken onlar kovacak
olursan, o takdirde kendilerine zulmedenler arasna katlm olursun.
nk kovmak -belirttiimiz gibi- ancak bir gnah dolaysyla olur; gnah
dolaysyla hesaba ekmek ise sana deil, Allah'a ait bir itir. zetle
Yce Allah Mslmanlardan olup saknmayan kimseleri sz konusu etmekte
ve saknmalar iin uyarlmalarn emretmektedir. Daha sonra Mslmanlardan
olup takva sahibi olanlar sz konusu ederek Peygamberine, onlar
kendisine yaknlatrp onlara ikramda bulunmay, onlar hakknda bunun
dnda uygulamalar isteyen kimselere itaat etmemesini
buyurmaktadr.
Daha sonra Yce Allah mriklerin zayflar hakkndaki szlerinin
Allah'n bir snamas, bir denemesi olduunu aklayarak yle
buyurmaktadr: "Biz onlardan kimini kimisi ile bylece imtihan
ettik." Yani onlarn kimini kimisi ile imtihan edip denedik, snadk.
Ta ki sonunda kfirler arasndan gl olanlar zayf mminler hakknda yle
desinler: Hepimizin arasndan bu byk nimeti Allah u kle, azat edilmi
kle ve fakirlerden oluan yoksullara m zel olarak verdi? Yce Allah'n
u buyruklar da bu szlerini andrmaktadr: "Zikir aramzdan ona m
verildi?" (Kamer, 54/25); "Kfir olanlar iman edenlere onlar hakknda
eer bu bir hayr olsayd, bizden nce onlar onu elde edemezlerdi."
Ahkaf, 46/11). Yani onlar bu ekilde snannca sonunda inkr edici bir
slpla bu szleri sylediler ve Yce Allah'n u buyruunda ifade ettii
anlam onlar hakknda da gereklemi oldu: "Firavun hanedan onu aldlar
ki onlar iin bir dman ve hznlerine sebep olsun." (Kasas, 28/78)
Dier bir ifade ile, mrikler Mslmanlara yle diyorlard: Allah
aramzdan bunlara m ltufta bulundu. Yani hakka sahip olmay ve
kendilerini mutlu edecek eyleri biz dururken onlara m ltfedip
balad? Halbuki toplumun nde gelenleri ve bakanlar bizleriz, onlar
ise fakirler ve klelerdir. Bu szlerini byle fakir kimselerin hak
zere olmalarn kabul edemediklerinden, aralarndan hayrn bunlara
ihsan edilmesini ilerine sindiremediklerinden sylyorlard. te onlarn
bu sz sylemelerine sebep fitneye dmeleridir. nk byle bir sz ancak
yardmdan mahrum edilmi, fitneye drlm kimseler syler.
Daha sonra Yce Allah, onlarn byklenmekten, istikbardan
kaynaklanan szlerini ylece reddedip cevaplandrmaktadr: "Allah
kredenleri daha iyi bilen deil midir?" Yani kimin iman edip
kredeceini, dolaysyla kimi imana muvaffak klacan, kimin kfr zere
sabit kalp buna bal olarak onu yardmsz braklacam en iyi bilen Allah
deil midir?
Yce Allah'n Rahmetinin Baz Halleri54- Ayetlerimize iman edenler
sana geldiinde,de ki: "Selm sizlere! Rabbi-niz kendi zerine rahmeti
yazd. inizden kim bilmeyerek kt bir i iler de sonra arkasndan tevbe
eder, dzeltirse phesiz O Gafr'dur, Rahm'dir."
55- Ayetleri bylece aklyoruz ve gnahkrlarn yolu belli olsun
diye...
Nzul Sebebikrime der ki: Ayet-i Kerime Yce Allah'n,
uzaklatrlmalarn Hz. Pey-gamber'e yasaklad kimseler hakknda nazil
olmutur. O bakmdan Resulullah (s.a.) onlar grdnde nce kendisi
onlara selm verir ve "mmetim arasnda kendilerine ncelikle selm
vermemi emrettii kimseleri takdir buyuran Allah'a hamdederim"
derdi.
Mhn el-Hanef de der ki: Bir topluluk Resulullah (s.a.)'n yanma
gelerek "Bizler olduka byk gnahlar iledik" dediler. Onlara herhangi
bir ekilde cevap vermi olduunu sanmyorum. Arkalarn dnp gittikten
sonra u ayet-i kerime nazil oldu: "Ayetlerimize iman edenler sana
geldiinde..."
AklamasEy Peygamber! Allah'a ve Rasulne iman edip kitaplarn da
kalp ve amel-leriyle tasdik eden, gnahlarna dair soru sorarak
bunlardan tevbe etmelerine imkn var m diyen mminlere de ki: "Selm
sizlere!" Yani gnahlarnzdan dolay tevbeden sonra Allah'n sizi
cezalandrmayaca hususunda Allah'tan size gvenlik vardr. Allah'n
selmn kendilerine tebli etmesini, peygamberine emretmek suretiyle
Allah onlara ikramda bulunmutur. Bylelerinin kalplerini ho tutmak
ve onlara ikram olmak zere ncelikle sen selm ver ve Allah'n kuatc
ve geni rahmetiyle mjdele onlar.
Bundan dolay Yce Allah gemi buyruun gerekesini ylece akla-
maktadr: "Rabbiniz kendi zerine rahmeti yazd." Yani o kerim zatna
rahmeti icap ettirdi. Bu, O'nun bir ltf, ihsan ve minnetidir.
Grld gibi "selm sizlere" ayetinin tefsirinde az nce getii gibi
nzul sebebinde, sz geen iki sebebi de bir arada zikretmi bulunduk.
Bazlar da yle demitir: Bu ayet-i kerime bir takm gnahlar iledikten
sonra Resulullah (s.a.)'a pimanlklarn ve zntlerini izhar ederek
gelen bir topluluk hakknda nazil olmutur. te bu ayet-i kerime onlar
hakkndadr.
Kimisi de yle demitir: Bu ayet-i kerime mriklerin Allah'n
rasuln-den kovup uzaklatrmasn istedikleri Suffa ehli hakknda nazil
olmutur; Allah da onlar byle bir ikramla taltif buyurmutur.
Rz de yle der: "Bu konu ile ilgili grlerin doruya en yakn bu
ayet-i kerimenin umumu zere anlamasdr. Kim Allah'a iman ederse byle
bir terifin kapsamna girer.
Daha sonra Yce Allah tevbenin kabul edilme yolunu ylece
aklamaktadr: "inizden kim bilmeyerek kt bir i iler de sonra tevbe
ederse..." yani sizden kim bilmeyerek kk ya da byk bir gnah ilerse
-an gazaplanmak yahut serke bir ehev arzu yahut bir beyinsizlik ve
akibeti takdir olunamayan bir hafiflik ya da kasd olmayarak byle
bir i iler de -sonra da bu gnahndan dnp piman olarak ihlsla Allah'a
tevbe ederse, gelecekte de byle bir gnaha dnmemek zere karar verir,
amelini dzeltir, ktln ardndan onun etkisini silmek zere iyilik
yaparsa, artk Yce Allah ona gnahn balamak suretiyle muamele eder.
nk O mafiret ve rahmeti ok geni olandr. Yce Allah'n u buyruu da bu
ayet-i kerimeyi andrmaktadr: "Allah nezdin-de (makbul) tevbe, ktl
ancak bilmeden yapanlarn, sonra da arabuk tevbe eden
kimselerinkidir..." (Nisa, 4/17)
Selef alimlerinden kimisi yle demitir: Allah'a asi olan herkes
cahildir. Hakem b. Ebn b. krime de yle der: Dnya btnyle
cehalettir.
Ksacas samim bir tevbenin drt art vardr: Gnahtan dolay gerekten
pimanlk duymak, bundan sonra o gnaha bir daha dnmemeye kesin karar
vermek, ilenen gnahta kul hakk sz konusu olmusa hakk sahibine geri
vermek ve ardndan salih amel ilemek.
Daha sonra Yce Allah, ltfundan olmak zere ilh beyanlar aklama
yolunu bize gstermektedir. Bu yol ise, mminin itaat yollarn bilip
gnahkrlarn yollarna dmekten uzak durabilmesi iin Kur'an ayetlerinin
geni geni aklanmasdr. te bunu beyan etmek zere, "Ayetleri bylece
aklyoruz..." diye buyurmaktadr.
Bunun anlam da udur: Tevhidin, peygamberliin, kaza ve kaderin
delillerine dair bu harikulade, ak ve teferruatl aklamalar gibi biz
Kur'an'n ayetlerini, beeriyetin hakikatlerini beyan ediyoruz;
batlclarn inkr ettii her bir hakk bylece sapasalam yerletiriyoruz.
Ta ki mminler gnahkrlarn yolunu ak seik grsnler. Onlarn yolu ak
seik ortaya ktktan sonra artk bunun dnda kalan ve buna muhalif olan
her bir yol da mminlerin yoludur. ki ksmdan birisinin sz konusu
edilmesi ikincisine de dellet eder; Yce Allah'n, "Ve sizi scaa kar
koruyan elbiseler" (Nahl, 16/81) buyruunda olduu gibi. Burada grld
gibi souk sz konusu edilmemektedir. Zira iki zttan birisinin
zelliinin aklanmas, zmnen ikinci ksmn zelliini de gstermektedir.
Buna gre gnahkrlarn yolu aklk kazanrsa ayn ekilde hak ve iman
ehlinin yolu da aklk kazanm olur.
Peygamber (S.A.) le Mrikler Arasndaki Tartmann Sonulandrlmas56-
De ki: "Sizin Allah' brakarak ibadet ettiklerinize ibadet etmem hi
phesiz bana yasak edildi." De ki: "Ben sizin nevalarnza asla uymam.
O takdirde sapm olur ve doru yolu bulanlardan olmam."
57- De ki: "phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim. Siz ise
Onu yalanladnz. Sizin acele istediiniz ey benim elimde deildir. Hkm
ancak Allah'ndr, O doruyu haber verir ve O hkm verenlerin en
hayrlsdr.
58- Eer o acele istediiniz ey benim elimde olsayd elbette
benimle sizin arnzda i bitirilmi olurdu. Allah zalimleri en iyi
bilendir.
Nzul Sebebi"De ki: phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim"
mealindeki 57. ayet-i kerimenin nzul ile ilgili olarak el-Kelb yle
der: Bu ayet-i kerime en-Nadr b. Haris ile Kurey'in ileri gelenleri
hakknda nazil olmutur. Onlar, olay olsun diye "Ey Muhammed! Haydi
kendisiyle bizi tehdit edegeldiin azab geti-river." diyorlard. Bu
sebeple bu ayet-i kerime nazil olmutur.
AklamasEy Peygamber! u mriklere de deki: Ben sizin dua edip
ardnz, kendilerinden hayr ve zarar nlemelerini istediiniz put,
heykel veya an ne kadar yce olursa olsun, salih bir kul yahut da
herhangi bir melee ibadet etmekten alkonuldum. Bylesi bir ibadet
bana yasak klnmtr. Ben btn bunlardan ayn ekilde akl ve madd
deliller ile Allah'tan baka tapndnz eylere ibadet etmeyi engelleyen
Kur"an ayetleriyle de alkonulmu bulunuyorum. te bu ifadelerle
onlarn ne kadar cahil olduklar ima edilmekte ve bunlar iinde
bulunduklar duruma gz kapal ve basiretsizce atlmakla
nitelendirilmektedirler.
De ki: Ben herhangi bir delile tabi olmakszn srf hevaya uyma
esasna dayanan u hareketlerinizi izlemek suretiyle sizin yolunuza
uymam. ayet nevanza uyacak olursam ben de saptm olurum; hak ve
hidayet namna hi bir eye sahip olamam. Bu onlarn herhangi bir
ekilde hidayet zere olmadklarn kinayeli bir slupla ifade
etmektedir.
phesiz Allah'tan bakasna ibadet, yle bir sapklk ve irktir ki,
uyank akla sahip bir kimse bundan kendisini uzak tutar. Yce Allah'a
ibadetin doruluunu ise her trl belge ve delil, dnce ve salkl ileyen
bir mantk ortaya koymaktadr.
Hevaya tabi olunamayacan ortaya koyduktan sonra Yce Allah u
buyruu ile uyulmas gerekenin ne olduuna dikkat ekmektedir: "De ki:
phesiz ben, Rabbimden bir beyyine zerindeyim..." Ey peygamber,
onlara unu syle! Ben size muhalefet ettiim hususlarda Allah'n bana
vahyetmi olduu eri-atinden bir basiret zereyim. Apak akl delillere
ve dosdoru tanklara sahibim. Siz Allah'tan bana gelmi bulunan hakk,
yani Kur'an- Kerim'i yalanladnz, irk komak suretiyle Allah'n varln
inkr ettiniz, apak belgeleri yalanlayp hevaya ve sapkla tabi
oldunuz, herhangi bir delili bulunmayan kr taklit yolunu izleyip
gittiniz.
Acele gelmesini istediiniz ey olan azap, benim nezdimde deildir.
Ben onu zerinize indirme kudretine sahip deilim. Hkm ancak
Allah'ndr. Yani bu ii gerekletirmek ancak Allah'a aittir. Dilerse
O, azaptan dilediinizi istediiniz zere size acilen verir, dilerse
bu husustaki byk hikmeti dolaysyla size sre tanr, sizi erteler:
"Her ey O'nun yannda bir miktar iledir." (Ra'd, 13/7).
Allah ise doruyu anlatr. Yani o peygamberine vaadlerinde,
tehditlerinde ve btn haberlerinde hak olan anlatr, hak hkm
bildirir. O ayrt edenlerin yani kullan arasndaki meselelerde hkm
verenlerin en hayrhsdr. Bir hkm vermek diledii vakit de emrini
gerekletirir, yerine getirir.
Peygamber (s.a.) irkleri sebebiyle zerlerine azabn ineceini
belirterek kavmini korkuturdu. Kavmi ise kfr zere srarlar dolaysyla
bu azabn abucak inmesini istiyorlard. Bunun zerine Yce Allah yle
buyurmaktadr: "De ki: phesiz ben Rabbimden bir beyyine zerindeyim."
Yani, ey Peygamber! uEy Allah'm, eer bu senin nezdinden gelen hak
ise zerimize semadan ta yadr, yahut bize can yakc azap gnder."
(Enfal, 8/32) diyerek azabn abucak gelmesini isteyen u inkarclara
de ki: Eer bu azab getirebilmek benim gcm dahilinde bir ey olsayd,
hi phesiz bu konuda hak ettiinizi size gsterir, banza getirir ve
benimle sizin aranzdaki hkm verilmi olurdu. Ben de abucak kurtulmu
ve nihayet i sonuna gelmi olurdu. Allah ise kurtulua erme umudu
bulunmayan, imana, hak ve adalete dnmeleri umulmayan zalimleri en
iyi bilendir. O bakmdan azabn indirilmesi Yce Allah'n elindedir,
benim deil. Allah onlar nasl, ne vakit ve ne ekilde cezalandracan
en iyi bilendir: "Her mmetin belli bir vadesi vardr. Onlarn
belirlenen sresi geldii zaman ne bir an geri braklrlar, ne de ne
alnrlar." (A'rf, 7/34).
"De ki: Eer o acele istediiniz ey benim elimde olsayd, elbette
benimle sizin aranzda i bitirilmi olurdu." Bu ayet-i kerime ile Hz.
Peygamber'in, "Hayr ben Yce Allah'n onlarn nesillerinden Allah'a
ibadet edecek, O'na hi bir ey ortak komayacak kimseleri kartacan
mid ederim" hadisini bir arada nasl anlayabiliriz diye bir itiraz
gndeme getirilmitir. Cevab udur: Bu ayet-i kerime, onlarn azab
istemeleri ile ilgilidir. Burada una dellet vardr: Eer onlarn azab
gereklemesini istedikleri vakit, azabn gerekletirilme yetkisi Hz.
Peygamber'in elinde olsayd, bu azab onlarn bana getirirdi. Hadis-i
erifte onlarn azabn balarna gelip inmesini istediklerine dair bir
ey yoktur. Aksine dalarla grevli olan melek ona, eer dileseydi,
-Ahebeyn diye bilinen Mekke'nin gney ve kuzey taraflarnda bulunan
iki da zerlerine kapatmay teklif etmiti. Bundan dolaydr ki Hz.
Peygamber de onlara mhlet verilmesini istemi ve onlarn azaplandrlp
tamamen imha edilmeleri kendisine teklif edilmi olmasna ramen,
onlara yumuak davranlmasn istemitir.
Hadis-i erifin getii olay, Buhar ile Mslim'in Sa/i/'lerindeki
rivayetlerine gre Hz. Aie'den nakledilmi olup yledir: Hz. Aie Allah
Rasulne yle sordu: "Ey Allah'n Rasul, sen Uhud gnnden daha etin bir
gnle karlatn m?" yle buyurdu: "Andolsun, senin kavminden
kaynaklanan skntlarla karlatm. Onlardan ektiim en byk sknt Akebe gn
olmutu. Kendimi Abd b. Yalil b. Klal oluna (beni himaye etsin diye)
arz etmitim de o benim istediimi kabul etmemiti. Olduka kederli bir
ekilde gerisin geri dndm. Ancak, Karn es-Selib'de kendime
gelebildim. Bam kaldrdm, beni glgelendiren bir bulut ile karlatm.
yice baktm, orada Cibril (a.s)'in olduunu grdm, bana yle seslendi:
Allah kavminin sana sylediklerini ve sana ne ekilde cevap
verdiklerini iitmi bulunuyor. Sana haklarnda dilediin ekilde emir
veresin diye dalar meleini gnderdi. Daha sonra dalar melei bana
seslenip selm verdi ve yle dedi: Ey Muhammedi Muhakkak Allah
kavminin sana sylediklerini iitti, Rabbim beni sana dilediin ekilde
emredesin diye gnderdi. Arzu ettiin takdirde u Ahebeyn dan onlarn
zerine kapatrm." Bunun zerine Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Hayr,
ben Allah'n onlarn nesillerinden Allah'a ibadet edecek ve hi bir
eyi O'na ortak komayacak kimseleri kartacan mit ederim."
Yce Allah'n lminin Kemali Ve Tartlmaz Hakimiyeti59- Gaybn
anahtarlar O'nun yanndadr. Kendinden bakas onlar bilmez. Karada ve
denizde ne varsa O bilir. Den her bir yapra dahi mutlaka O bilir.
Yeryznn karanlklarnda tek bir tane ya ve kuru mstesna olmamak zere,
hepsi apak bir kitaptadr.
60- Geceleyin sizi vefat ettiren (uyutan ) O'dur. Gndzn ne
kazandnz bilen, sonra muayyen bir ecel tamamlanncaya kadar onda
yine sizi diriltendir. Sonra dnnz yalnz O'nadr. Sonra O
ilediklerinizi size haber verecektir.
61- O kullarnn zerine kahir olandr. zerinize koruyucular
gnderir. Nihayet birinize lm gelse elilerimiz onun ruhunu alrlar.
Onlar eksik bir ey yapmazlar.
62- Sonra gerek mevllan olan Allah'a dndrlrler. Bilin ki hkm,
ancak O'nundur ve O en sratli hesap grendir.
AklamasGaybn hazineleri de anahtarlar da Allah'n yanndadr.
Onlarda tasarrufta bulunan O'dur. Gizliyi de a da O bilir. O'ndan
baka hi bir kimse gay-b bilmez. O hikmetine uygun olarak uygun grd
zamanda bunlardan dilediini uygulamaya koyar.
Yce Allah'n kendisine tahsis ettii gayb hususlar be tanedir.
Buhar, bni mer'den, o Resulullah (s.a.)'tan yle buyurduunu rivayet
etmektedir: "Gaybn anahtarlar be tanedir. Allah'tan baka onlar
kimse bilmez: "Muhakkak kyamet saatinin bilgisi Allah'n yanndadr.
Yamuru O indirir, rahimlerde olan O bilir. Hi bir kimse yarn ne
kazanacan bilemez ve hi bir kimse hangi yerde leceini bilemez.
phesiz Allah her eyi bilendir, her eyden haberdar olandr." (Lokman,
31/24).
Rivayette kaydedildiine gre bu ayet-i kerime nazil olunca,
onunla birlikte on iki bin melek nazil olmutur.
Mslim'in Sahih'inde Hz. Aie'den yle dedii rivayet edilmektedir:
"Resulullah (s.a.)'n yarn neler olacan haber verdiini kim iddia
ederse phesiz Allah'a kar ok byk bir iftirada bulunmu olur. Yce
Allah ise yle buyurmaktadr: "De ki: Gklerde ve yerde olanlar
arasnda gayb hi kimse bilmez, ancak Allah bilir." (Nemi,
27/65).
Yce Allah'n u buyruu da bu anlam ifade etmektedir: "O gayb
bilendir. Gaybna hi bir kimseyi muttali klmaz, meer ki beenip setii
bir peygamber ola."'(Cin, 72/26-27)
an yce Allah kiinin iinden geirdiklerini, gizli ve sr olan her
eyi de bilir. Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz senin Rabbin
kalplerinin gizlediklerini ve aa vurduklarn da bilir. Gkte olsun
yerde olsun, gizli ne varsa mutlaka apak bir kitaptadr." (Nemi,
27/74-75); "O gzlerin hain bakn da kalplerin gizlediklerini de
bilir." (M'min, 40/19).
"Kendinden bakas bunlar bilmez" cmlesi bir nceki cmleyi tekit
etmektedir.
Daha sonra Yce Allah zetle ifade ettii hususu genie aklamakta ve
bilgisinin kuatt bir takm alanlar ylece saymaktadr: "Karada ve
denizde ne varsa O bilir." Yani gayba ait eyleri bildii gibi,
tarafnzdan grlen eyay da bilir. Karada, denizde ne varsa onu bilir.
O'nun bilgisi karada ve denizde olanyla btn varlklar kuatcdr. O'na
bunlarn hi birisi gizli deildir. Gkte olsun yerde olsun zerre arl
kadar bir ey O'na gizli kalmaz. Hangi mekn ve zamanda olursa olsun,
karada olsun denizde olsun, aa yapraklarndan bir tanesinin dahi
dmesi O'nun bilgisiyledir. O canszlar da dahil olmak zere
-canllannki de ncelikle- btn varlklarn hareketlerini bilir.
Bilhassa canllar arasnda mkellef bulunan cinlerin ve insanlarn da
hareketlerini bilir. Kiileri ilgilendiren her trl hali de bilendir
O.
Yerin karanlklarnda ister ifti gibi insann fiiliyle olsun, ister
karnca gibi hayvann fiiliyle olsun isterse de yerin yarklarna den
bitki gibi insann fiili olmadan yerin karanlklarna den her bir
taneyi bilir. Dalndan den meyveyi, ya olsun kuru olsun, canl olsun
cansz olsun bilir. te bu ekilde btn varlklara dair bilgi, asla
silinmesi sz konusu olmayan ve muhafaza altnda bulunan ak seik bir
kitap olan Levh-i Mahfuz'da tespit edilmitir. Orada her eyi Yce
Allah tescil edip kaydetmitir. Her eyin saysn, zamann, var oluunu
ve yok oluunu kaydetmitir.
Kitabn apak olmas Allah'n btn mahlkat yaratmadan nce onda
bulunan eylerin doruluunu aka ortaya koymasndandr. Bu ez-Zeccc'm
grdr. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "ster yeryznde ister
nefislerinizde vuku bulan her bir musibet mutlaka onu yaratmamzdan
evvel bir kitaptadr." (Hadid, 57/27). Rz ise Kitb- Mbn'den (apak
kitaptan) kastn Yce Allah'n bilgisinden baka bir ey olmad grn doru
bulup tercih etmitir.
zetle, Yce Allah gizliyi de a da, grleni de grlmeyeni de, ya da
kuruyu da, gizliyi de ondan gizli olan da, kinattaki her bir eyi,
geneli, zeli btnyle eksiksiz olarak bilir.
Daha sonra Yce Allah kudretinin bir takm tecellilerini,
kinattaki ve insann yaarken, lrken, ldkten sonra dirili, ahiretteki
hesaba ekilme gibi getii bir takm merhalelerdeki ilh tasarruflarn
sz konusu ederek yle buyurmaktadr: "Geceleyin sizi vefat ettiren
O'dur..." Yani geceleyin uyurken, kullarnn cann, uykuda iken alan
(uyutan) odur. te bu, kk lmdr. Nitekim Yce Allah bir baka yerde yle
buyurmaktadr: "Allah lmleri vaktinde ruhlar alr. lmeyeninkini
(ruhunu) de uykusunda alr. zerine lm hkmn verdiini tutar, dierini
ise belli bir vakte kadar salverir. Muhakkak bunda iyice dnen bir
topluluk iin ayetler vardr." (Zmer, 39/42). Bylelikle bu iki ayet-i
kerimede Yce Allah nce kk sonra da byk iki lmn hkmn sz konusu
etmektedir.
O gndzn neler kazandnz bilir. Bu cmle Yce Allah'n btn mah-lkatnm
gece ve gndz yaptklarn ilmiyle kuattn gsteren bir ara cmlesidir.
Hareket halinde iken, hareketsiz iken her hallerini bilir. Nitekim
Yce Allah yle buyurmaktadr: "inizden kim szn gizler veya aklar,
gece gizlenir gndz yoluna giderse (O'nun iin) birdir." (Ra'd,
13/10)
Uyku eklindeki vefatnz ve gndzn yaptklarnz da bilmesinden baka,
gndzn sizi uykunuzdan uyandrr. Yani gndzn sizi serbest brakr. bni
Kesir"in tercih edip daha stn kabul ettii gr budur. Ayn zamanda bu
Katde, Mcahid ve es-Sddf nin de grdr.
Gece ve gndzn bu ekilde hareket etmesi, Yce Allah'n sizden her
biriniz iin ilimde belirlemi olduu belli srenin tamamlanmas ve
yerini bulmas iindir. nk btn eceller, mrler nceden takdir edilmi,
snrlanm ve yazlmtr. Bundan sonra kyamet gnnde ecellerin
tamamlanmasndan sonra Allah'n huzuruna dneceksiniz. Sonra da O,
dnyada yapm olduunuz amellerinizi size bildirecek ve amellerinizin
karln hayrsa hayr, er ise er olarak verecektir.
Allah kullar zerinde kahir olandr. Yani her eyi kendi g ve
egemenlii altnda tutan O'dur. Her ey O'nun celline, azamet ve
kibriyasna zilletle boyun emitir. O, ldkten sonra diriltmeye kadir
olandr. nk uyuyarak vefat edeni (kk lmle leni) harekete getirip
diriltmeye kadir olan, lmle vefat edeni de diriltmeye kadirdir. O
kullar zerinde tasarrufta bulunandr. Var etmek, yok etmek, hayat
vermek ve ldrmek suretiyle onlara dilediini yapandr.
Gece ve gndz insan bedenini koruyacak amellerini tespit edecek
ve bu hususlarda grevlerinde hi bir eksik brakmayacak ekilde
koruyucu melekler gnderen gerek koruyucu (el-Hfz) O'dur. Nitekim
Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz zerinizde koruyucular vardr.
Kirmen katibin (erefli ya-zclar)'dir bunlar. Yaptklarnz bilirler."
(nfitr, 82/10-12); "Sanda ve solunda oturan, yaptklarn tespit eden
iki (melek) vardr. O (insan) bir sz sylemeye dursun mutlaka onun
yannda grp gzetlemeye hazr bir (melek) vardr." (Kaf, 50/17-18). Yce
Allah'n u buyruu da ayet-i kerimenin anlamn ifade etmektedir:
"nnden de arkasndan da kendisini Allah'n emriyle gzetleyen
izleyicileri vardr." (Ra'd, 13/11).
Buhar ve Mslim, Ebu Hureyre'den Hz. Peygambere merfu olmak zere
unu rivayet etmektedirler: "Gecenin ve gndzn melekleri sizin
aranzda ard arkasna gelirler. Bunlar sabah namaz ile ikindi
namaznda bir araya gelirler. Sonra sizinle birlikte geceyi geirmi
olanlar semaya kar. Rabbi onlar en iyi bilen olduu halde onlara
sorar: "Kullarm ne halde brakp geldiniz?" Onlar da, "Namaz klarken
brakp geldik, yanlarna gittiimizde de namaz klyorlard" derler.
Hafaza meleklerinin Yce Allah'n her eyi bilmesine ramen insann
amellerini yazmalarndaki hikmet, insana kar delil ortaya koymak iin
madd bir delilin getirilmesi, ortaya konulmas iindir. nk kii
amellerinin yazlmakta olduunu bilirse, kendisi iin yasaklanan
eylerden uzak durur, itaat olan ilere ynelir. Nitekim Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Ve kitap konulmu olacaktr. Gnahkrlar onun
iindekilerden dolay korkuya kaplm greceksin: "Eyvah bize, bu kitaba
ne olmu! Kk byk hi bir ey brakmayp sayp dkm" derler. Onlar
ilediklerini de hazr bulmu olacaklardr. Rabbin hi bir kimseye
zulmetmez." (Kehf, 18/49).
O amellerinizi tespit etmek iin zerinize koruyucu melekler
gnderir. Nihayet her insann eceli gelince bu i iin tarafmzdan
grevlendirilen melek elilerimiz ruhunu alrlar. Bu eliler lm
meleinin yardmclardrlar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "De
ki: Size vekil klnan lm melei ruhunuzu alacaktr, sonra da Rabbinize
dndrleceksiniz." (Secde, 32/11). bni Ab-bas ve bakalar der ki: lm
meleinin dier meleklerden yardmclar vardr. Bunlar ruhu cesetten
kartrlar. lm melei nihayet ruh boaza gelip dayannca onu
kabzeder.
Bu melekler lenin ruhunu muhafaza etmekte herhangi bir kusur
ilemezler. Aksine onlar bu ruhu gerei gibi korur ve Yce Allah'n
diledii yere brakrlar. Eer bu kii iyi kimselerden ise lliyyne, kt
ve gnahkrlardan ise Siccne brakrlar. Bundan Allah'a snrz.
Daha sonra eli meleklerin canlarn ald bu kimseler mevllarma yani
ilerini ekip eviren mutlak malikleri olan Allah'a dndrlr; hak olan
mevllarma yani haktan baka hi bir hkm vermeyen, gerek adaletli olan
mev-llarna. unu bilin ki, o gnde hkm yalnz O'nundur, O'ndan bakasnn
hkm yoktur. Kimse O'nun hkmn geri eviremeyecektir, O'nun hkmne kar
kamayacaktr. O en abuk hesap grendir. Herkesi en ksa bir sre
zarfnda hesaba eker. Birisinin hesabn grmesi tekinin hesabn
grmesine engel deildir. Hadis-i erifte yle buyurulmutur: "phesiz
Allah herkesi bir koyunun stnn salmas kadar bir zamanda hesaba
ekecektir."
Bu ayetin bir benzeri de Yce Allah'n u buyruudur: "phesiz Rabbin
aralarnda hkm gereince hkmeder. O Azz'dir, her eyi bilendir."
(Nemi, 27/78); "Ve Allah hkmeder, kimse O'nun hkmn reddedemez. O
hesab abucak grendir." (Ra'd, 13/41); "Hakknda anlamazla dtkleri
eylere dair kullarnn arasnda sen hkm vereceksin." (Zmer,
39/46).
Allah Karanlklardan Kurtarmaya Kadir Olandr63- De ki: "Sizi
karann ve denizin karanlklarndan kim kurtaryor ki, ona gizli
yalvaryor ve dua ediyorsunuz: Eer bizi bundan kurtarrsa andolsun
kredenlerden oluruz.
64- De ki: "Ondan ve her skntdan sizi Allah kurtarr. Sonra da
siz yine irk koarsnz."
AklamasAllahu' teala kullarn kara ve denizin zulmetinden
karanlklardan yani kara da ve deniz de maruz kalacaklar
tehlikelerden dolay srekli korku ve dehet iinde yaamaktan, yolunu
bilmez halde akn dolamaktan -kurtarmakla ltfettii ikram ve ihsan
insanlara hatrlatmaktadr.
Ey Peygamber! u tevhidin ayet ve belgelerinden yana gaflete den
mriklere de ki: Siz, karada ve denizde yolunuzu ardnz vakit
yolculuun dehet ve korkularndan sizi kim kurtarr? Byle bir durumda
sizler gizli ve ak itaat ve alak gnllkle, korku ile yardm
isteyerek, yalvarp yakararak ve zillet halinde Allah'tan baka dua
edecek bir snak bulamazsnz. Sizler byle bir durumda yemin
ediyorsunuz ve diyorsunuz ki: Bu sknt ve karanlklardan yahut da kar
karya kaldnz bu darlktan eer Allah bizi kurtaracak olursa, andolsun
ki nimetlere kreden, Allah'n tevhidini kabul eden, O'na hi bir eyi
irk komakszm ihlsla iman eden kimselerden olacaz.
Kur'an- Kerim'de bu ayet-i kerimenin benzeri pek oktur; Yce
Allah'n u buyruunda grld gibi: Sizi karada ve denizde gezdiren
O'dur. Nihayet siz gemilerde bulunduunuz zaman onlar da gzel bir
rzgr ile onlar (yolcular) alp gtrdklerinde ve (yolcularn) bununla
sevindikleri srada ona iddetli bir frtna gelip atar. Her taraftan
da iddetli dalgalar hcum etmeye balar ve kendilerinin epeevre
kuatldklarn sanrlar. te o vakit Allah'n dininde ihlsl kimseler
olarak ona dua ederler: "Andolsun ki eer bizi bundan kurtarrsan
muhakkak kredenlerden oluruz." (Yunus, 10/22); "Ve denizde size bir
sknt gelip dokunduu zaman O'ndan baka taptnz herkes kaybolur." (sr,
17/67).
De ki: te btn bu dehetlerden de her trl sknt ve kederden de
defalarca sizi kurtaran Allah'tr. Sonra sizler btn bunlarla
birlikte, bu kurtarmasndan sonra Allah'a bakalarn ortak kouyor,
iman edeceinize dair verdiiniz sznzde durmuyor, Allah'a olan
ahdinizi bozuyor, yemininizin gereini yerine getirmiyorsunuz.
Allah syankrlar Azaplandrma Gcne Sahiptir65- De ki: "O size
stnzden yahut ayaklarnzn altndan bir azap gndermeye yahut sizi
birbirinize katp frkalar halinde birinize birinizin hncm tattrmay
kadirdir." yice anlasnlar diye ayetlerimizi nasl trl tr- lu
akladmza bir bak!
66- Kavmi de onu yalanlad. Halbuki o haktr-De ki: "Ben zerinize
bir vekii deilim." nat*er iin kararlatrlm bir zaman vardr. Siz de
yaknda renirsiniz.
Nzul Sebebibni Eb Hatim, Zeyd b. Eslem'den rivayetle yle
demektedir: "De ki: O size stnzden yahut ayaklarnzn altndan bir
azap gndermeye... kadirdir" ayet-i kerimesi nazil olunca,
Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Benden sonra kllarla birbirinizin
boynunu vuran kfirler olarak gerisin geri dnmeyiniz." Biz Allah'tan
baka ilh olmadna ve senin Allah'n rasul olduuna ahitlik ederken mi
(byle diyorsun)? Kimisi yle dedi: Byle bir ey ebediyyen olmayacak,
Mslman kaldmz srece biz hi bir zaman birbirimizi ldrmeyeceiz. Bunun
zerine bu ayet-i kerime nazil oldu: "yice anlasnlar diye
ayetlerimizi nasl trl trl akladmza bir bak! Kavmin de onu
yalanlard, halbuki o haktr. De ki: Ben zerinize bir vekil deilim.
Her bir haber iin kararlatrlm bir zaman vardr, siz de yaknda
renirsiniz."
Ahmed ve Tirmiz de Sa'd b. Eb Vakkas'tan yle dediini rivayet
etmektedirler: "Resulullah (s.a.)'a u "De ki... O size ...
kadirdir" ayeti hakknda soru soruldu da, yle buyurdu: "Burada sz
geen husus olacaktr. Fakat henz bunun gerekleecei vakit
gelmedi."
AklamasEy Peygamber! Bu inat mriklere de ki: Allah zerinize
deiik ekilleriyle azab indirmeye kadir olandr. Lt kavmi ve Fl
ashabnn bana geldii ekilde sizin de zerinize ta yadrabilir. Kimi
zaman da Hicr (Medine ile am arasndaki bir vadidir) ashab olan
Semud kavminin bana geldii gibi helak edici iddetli ses olan sayha
ile, Nuh kavminin bana gelen tufan ile, kimi zaman ayaklarnzn
altnda zelzele, volkan patlamas ve gemi zamanlarda grlm bulunan
-Karun'da olduu gibi- yerin dibine geirmek suretiyle size azap
edebilir. Bazan da sizin iinizi kartrr, iinden klmaz hale getirir
ve sizleri deiik nevalarn peinden frka frka blp ayrla drebilir.
Sizin her bir frkanz bir liderin arkasndan gider ve ona taraftarlk
edebilir. Onlarn birbirlerine katlp kartrlmalarnn anlam ise,
aralarnda savan ba gstermesi, sava ve arpmalarla birbirlerine girip
karmalardr. bni Ab-bas'tan nakledildiine gre "stnzden" ifadesinden
kast, sizin yneticilerinizden demektir. "Ayaklarnzn altndan"
ifadesinden kast ise kleleriniz ve ayak takmnzdan demektir.
Taber der ki: Bence bu hususlarda konu ile ilgili iki tevilden
(aklama eklinden) daha uygun olanna gre stlerinden gelecek azaptan
kast, ta yadrlmas veya tufan veya buna benzer stlerinden zerlerine
gelen azap trleri, ayaklarnzn altndan gelecek azaptan kast ise,
yerin dibine geirilmek ve benzeri azaplardr. nk Araplarn anlatm
slbunda bilinegelen u ki, st ve ayaklarn alt birbirinden farkldr.
Eer bni Abbas'tan bu hususta yaplan rivayetin (ikinci tevilin)
sahih bir ekli varsa da szn tevili hususunda anlamazla dld takdirde
aklamann daha yaygn olana ve ounlukla grlene gre yaplmas
dierlerinden daha doru ve uygundur. Bu konuda, kabul edilmesi
gerekli ve byle bir yaklama mani bir delil bulunmad srece byle
davranmak gerekir
Ben de Taber'nin grn destekliyorum. nk ifadenin zahiri onun,
bilinen ve yaygn anlalma ekline gre kabul edilmesini gstermektedir.
Bununla birlikte gelecekte ortaya kabilecek eylerden olup lafzn
genel manasn alp kabul etmeye mani de yoktur. nk Kur'an- Kerim her
an mucize-sidir, onun hayret verici zelliklerinin sonu gelmez.
Allmadk zellikleri bitip tkenmez.
Modern ada kara, hava ve denizde insann salarn aartacak kadar
olduka dehetli sava musibetlerine tank olunmutur.
Buhar ve Nesa, Cbir b. Abdullah'tan yle dediini rivayet ederler:
u, "De ki: O size stnzden... bir azap gndermeye... kadirdir" ayeti
nazil olunca Resulullah (s.a.): "Senin zat- kerimine snrm" diye
buyurdu. "Yahut ayaklarnzn altndan" buyruu nazil olunca yine, "zat-
kerime snrm" diye buyurdu. "Yahut sizi frkalar halinde birbirinize
katp birinize birinizin hncn tattrmaya kadirdir" buyruu nazil
olunca Resulullah (s.a.), "te, bu daha hafiftir veya daha kolaydr"
diye buyurdu.
Frkalara ayrlp arpmalarn daha sonra ifade edilmesi bundan nce sz
geen azaplarn daha ar olmasndan dolaydr ki bunlar tamamen yok edici
azaplardr.
mam Ahmed, Resulullah (s.a.)'m arkada Ebu Baka el-Gfri'den
rivayet ettiine gre Resulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Aziz ve
Celil olan Rabbimden drt dilekte bulundum. Bana n verdi, birisini
vermedi. Yce Allah'tan mmetimi sapklk zere toplamamasn diledim,
bana onu verdi. Yine Yce Allah'tan onlara kendilerinden olmayan bir
dman hakim klmamasn istedim, onu da verdi. Yine Yce Allah'tan,
kendilerinden nceki mmetleri helak ettii gibi mmetimi uzun sre
ktlkla helak etmemesini diledim, onu da bana verdi. Aziz ve Celil
olan Allah'tan onlar frkalar halinde birbirlerine drmemelerini ve
birilerine dierlerinin hncn tattrmamasn istedim, ancak onu bana
vermedi."
Aradaki baz farklara ramen Hafz Ebu Bekr b. Merdveyh'in de bni
Ab-bas'tan yapt rivayet de unu desteklemektedir. Resulullah (s.a.)
buyurdu ki: "Aziz ve Celil olan Rabbimden mmetimin zerinden drt eyi
kaldrmas iin dua ettim, Allah onlardan iki tanesini kaldrd, dier
iki tanesini de kaldrmay kabul etmedi. Ben Rabbime semadan onlara
ta yadrma ve yerden su kararak boma cezasn kaldrmas iin dua ettim.
Onlar frkalar halinde birbirlerine katmamas ve kimilerine
kimilerinin hncn tattrmamas iin dua ettim. Allah semadan ta yadrp
yerden su onlar bomay zerlerinden kaldrd, fakat br ikisi olan,
ldrmeyi ve biribirlerine girmeyi kaldrmaya raz olmad." Bylelikle
son iki hususu birbirinden ayr iki ey diye ifade ederken, bunlar
mam Ahmed'in rivayetinde tek bir ey olarak grlmektedir.
Mslim de mam Ahmed'in rivayetini destekleyen bir rivayet
kaydetmektedir ki, bu da yine mam Ahmed'in Sevbn yoluyla gelen
ikinci rivayetidir. Buna gre Resulullah (s.a.) yle buyurdu: "Yeryz
nmde derlenip toparland. Dousunu da batsn da grdm. Yaknda mmetimin
mlk yeryznden bana gsterilen alana ulaacaktr. Bana krmz ve beyaz
iki hazine verildi. Rabbimden mmetim iin onlar kuatc bir musibet
ile helak etmemesini, onlara hakimiyet ve egemenliklerini kendisine
mubah grecek kendileri dnda herhangi bir dman onlara musallat
etmemesini istedim. Rabbim buyurdu ki: Ey Muhammedi Ben bir eye hkm
verdim mi o geri evrilmez. Ben sana mmetin adna onlar kuatc bir
musibet ile helak etmemeye ve kendileri dnda hakimiyetlerine son
verecek bir dman -onlarn kimi kimisini ldrp birbirlerini esir
almadka- onlara musallat etmemeye sz veriyorum."
Doudan batya kadar slm dnyasnn drt bir yannda Resulullah
(s.a.)'n verdii haber gereklemitir. Tefrikaya dmek ve birbirleriyle
arpmak suretiyle onlar birbirlerine dtler. Dmanlarnn onlara
musallat edilmesine gelince, bu onlarn birliine ve sz birlii
etmelerine baldr. Endls ve Filistin gibi ellerinden giden ve
hakimiyetleri altndan kan yerlerdeki durumlar ise kendilerinin
tefrikaya dmeleri, birliklerinin darmadan olmas, saflarnn dalmas ve
kalabalklarnn ayrla dmesi sebebiyledir. Bunun delili de Ebu Davud
ve Beyhak'nin rivayetine gre Resulullah (s.a.)'m u buy-ruundaki
durumun ortaya kmasdr: "Aradan fazla zaman gemeyecek, yemek
yiyecekler; yemek kabna birbirlerini ardklar gibi mmetler de
birbirlerini zerinize aracaktr. Birisi, "O gn biz az olacamzdan
dolay m?" diye sorunca Hz. Peygamber, "Hayr, aksine o gn siz ok
olacaksnz, fakat selin zerindeki kpkleri andracaksnz. Allah
dmanlarnzn kalplerinden sizden korkuyu ekip alacaktr. Buna karlk
Allah andolsun ki, sizin kalplerinize Vehemi brakacaktr." Birisi,
"Ey Allah'n Rasul Vehem nedir?" diye sorunca, Resulullah (s.a.),
"Dnya sevgisi ve lmden tiksinti" buyurdu.
Daha sonra Yce Allah, delil ve belgeler zerinde dikkatle durmay
ylece emretmektedir: "Ayetlerimizi nasl trl trl akladmza bir
bak..." Yani ey Peygamber, deiik ekillerde delilleri nasl beyan
edip akladmza bir bak! Bu ya madd hissedilir bir yolla ya da akl
ile kavranlr bir yolla yahut gayba dair haberler vermek yoluyla
gereklemektedir. Olur ki Allah'n ayetlerini, delil ve belgelerini
anlarlar ve zerinde dikkatle dnrler de bunun sonucunda gerekli
ibreti ve t alrlar, durumlarn dzeltirler.
Fakat, Peygamber (s.a.)'in kavmi olan Kureyliler senin getirdiin
bu Kur'an- Kerim'i, bu hidayet ve beyan ya da tehdit olunduklar
azab yalanladlar. Oysa bu hakkn, dorunun kendisidir. yle bir hak
ki, tesinde hak olmaz. Kur'an- Kerim en ufak bir phe bulunmayan
sabit ve deimez bir haktr. Batl, nnden de ardndan da ona gelip
eriemez. Azap ise kanlmaz olarak gelip onlarn tepesine inecektir.
Bu iki hususun her birisini (Kur'an'n ve azabn hak oluunu) hem madd
ve hissedilir olaylar, hem akl ve burhan ispatlamaktadr.
Dier taraftan onlar iman etmeye mecbur etmenin yolu da yoktur.
Ey Peygamber! Onlara de ki: Ben sizin zerinizde bir koruyucu, bir
gzetleyici deilim. "Ben sizin zerinizde bir koruyucu deilim" (En'm,
6/104). Yani sizin amellerinizi tespit eden ben olmadm gibi, sizin
zerinize vekil olarak da grevlendirilmi deilim. Yce Allah'n u
buyruklar da byledir: "De ki: Hak, Rabbinizden gelendir. Dileyen
iman etsin, dileyen inkr etsin." (Kehf, 18/29); "Hatrlat o halde.
nk sen ancak bir hatrlatcsn. Sen onlar zerinde bir zorba deilsin."
(Giye, 88/21-22).
Yce Allah'n "Biz onlarn neler sylediklerini en iyi bileniz. Sen
onlar zerinde bir zorlayc deilsin. Tehdidimden korkanlara Kur'an
ile t ver." (Kaf, 50/45) buyruunun anlam ise udur: Bana den sadece
teblidir. Size ise dinleyip itaat etmek der. Kim bana uyarsa dnyada
da ahirette de mutlu olur. Kim bana muhalefet ederse dnyada da
ahirette de bedbaht olur.
Son olarak da Kur'an- Kerim'i ya da azab yalanlamaya karlk
tehdide dair buyruklar yer almaktadr. Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Her bir haber iin kararlatrlm bir zaman vardr." Yani onun
geleceini haber verdii her bir haberin karar bulaca ve gerekleecei
kanlmaz bir sresi vardr. Bu sre uzun olsa dahi sonunda gelecektir.
Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Onun haberini bir zaman sonra
elbette bileceksinizdir." (Sd, 38/88); "Her va'denin yazlm bir
sresi vardr." (Ra'd, 13/38). Bu, olduka kesin bir tehdittir ve
bunun arkasndan bir baka tehdit ile yle denilmektedir:
Bu haberin doruluunu, vaadin ve tehdidin gerek olduunu,
kendilerine kar rasulne zafer ve yardm vaadinin, kendilerine de
dnya ve ahiretteki azap tehdidinin gerekleeceini yaknda
bileceksiniz.
Kur'an'la Alay Edenlerin Meclislerinden Yz evirmek Ve Bunlarn
Azab68- Ayetlerimize dalanlar grdn zaman baka bir sze dalncaya
kadar kendilerinden yz evir. Eer eytan sana unutturuyorsa, o halde
hatrladktan sonra artk o zalimler topluluu ile oturma.
69- Onlarn hesaplarndan saknanlara hi bir ey yoktur. Fakat
hatrlatmak (gerekir); olur ki saknrlar.
70- Dinlerini bir oyuncak ve bir elence edinip kendilerini dnya
hayatnn aldatm olduu kimseleri terk et. Her bir nefsin kazandklar
yznden helake srklenmemesi iin onunla hatrlat (t ver)! Onun
Allah'tan baka bir dostu da olmayacaktr, bir efaatisi de yoktur. O
istedii kadar fidye verse de ondan alnmaz. Onlar kazandklar yznden
helake srklenmi kimselerdir. Onlar iin inkr ettiklerinden dolay
kaynak sudan iecek ve elemli bir azap vardr.
Nzul SebebiTaber, es-Sdd'den, "Ayetlerimize dalanlar grdn
zaman..." ayeti hakknda yle dediini rivayet eder: Mrikler mminlerle
birlikte oturduklarnda Hz. Peygamber ve Kur'an- Kerim'e dil uzatr,
ona sver, onunla alay ederlerdi. Allah, bir baka sze dalncaya kadar
byleleriyle oturmamalarn emretti. Bunun bir benzerini Sad b. Cbeyr,
bni Creyc, Katde ve Muk-til'den de rivayet etmitir.
Yine Taber, Sad b. Cbeyr ve Mchid'den Yce Allah'n, "Ayetlerimize
dalanlar grdn zaman..." ayeti hakknda, ayetlerimizi yalanlayanlar
grdn zaman, dediini rivayet etmektedir.
bni Abbas ve bni Srn'den rivayet edildiine gre bu ayet-i kerime,
ayet-i kerimeleri, ortaya attklar mezhep ve grlerini desteklemek
zere batl bir ekilde tevil eden ve Mslmanlar arasndaki eitli heva
ve bidat ehli kimseler hakknda nazil olmutur.
Mslmanlarn, "Onlar bu szlere daldklar her seferinde biz kalkacak
olursak, Mescid-i Haramda oturamayz, tavaf da edemeyiz" demeleri
zerine Yce Allah'n, "Onlarn hesabndan saknanlara hi bir ey yoktur"
buyruu nazil oldu. Yani Allah'tan korkanlarn zerine bu szlere
dalanlarn hesabndan herhangi bir ey, yani onlarla oturduklar
takdirde herhangi bir gnah yoktur demektir.
AklamasEy Muhammed ve ey bu buyruklar iiten Mslman! Kur"an-
Kerim'in ayetlerine yalanlayarak ve alay ederek dalanlar grdn zaman
onlardan yz evir, onlarla birlikte oturma! Kfr, alay ve yalanlama
dnda kalan szlere dalacaklar vakte kadar Kur'an- Kerim'in bidat,
heva ve bozuk grlerden kaynaklanan ekillerde batl yorumlarla
ayetlerin teviline dalanlar da onlar gibidir. Byleleriyle de oturma
ve bylelerini terk et! Bu, bni Abbas (r. an-hum)'tan rivayet
edilmitir.
Ayn ekilde Kur"an- Kerim'i tahrif eden herhangi bir Mslman
tekfir etmek ve hidayet zere olan bir kimseyi sapk gstermek iin
ayetleri olmadk ekilde tevil edenlerle de birlikte oturma.
Baka bir sze dalacak olurlarsa artk onlarla birlikte oturup
konumaya bir mani yoktur.
Ey Mslman! eytan sana byle bir yasak ve engellemeyi unutturur da
sen de unutarak bu szlere dalanlarla birlikte oturacak olursan,
artk hatrladktan sonra yalanlama ve alay ile kendilerine zulmeden
topluluklarla birlikte 3turmamalsn.
Hitap, hem Resulullah (s.a.), hem de bu buyruklar iiten her
Mslmana-ir. Unutmann Resulullah (s.a.) hakknda eytann vesvesesi
olmakszn da gereklemesi mmkndr. nk Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Unuta- olursan Rabbini hatrla." (Kehf, 18/24). Hz. Adem de
unutmutur: "Ve o unuttu, biz onu azimli bulmadk." (T-H, 20/115).
Hz. Musa da unutmutu: "Dedi ki: Unuttuumdan dolay beni sorumlu
tutma." (Kehf, 18/73). Ktb-i Sitte'de Resulullah (s.a.)'n namazda
iken unutarak yanld ve yle dedii sabittir: "phesiz ben de sizin
gibi bir beerim. Siz unuttuunuz gibi ben de unuturum. O bakmdan ben
unutacak olursam, siz bana hatrlatn."
Vahyin ve Allah'tan indirilen din hkmlerin teblii hususunda
phesiz ki peygamberler Allah'n kendilerine tebli etmelerini emretmi
olduu hell ya da haram olsun, herhangi bir hususu tebli etmeyi
unutmaktan yana masumdurlar, korunmulardr. nk Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Onu acele (hfz) etmek iin onunla dilini kprdatma. nk
onu toplamak ve okutmak bize der. O halde biz onu (Cebrail
araclyla) okuduumuz zaman sen onun okumasna uy. Sonra onu aklamak
da hi phesiz bize aittir." (Kyme, 75/16-19).
eytann insana baz eyleri unutturmas insan zerindeki tasarruflar
trnden ve onun zerinde egemenlii kabilinden deildir. nk Yce Allah
yle buyurmaktadr: "phesiz iman edip de yalnz rablerine gvenip
dayananlar zerinde onun hi bir hakimiyeti yoktur. Ancak onun
hakimiyeti kendisini dost edinip de onu kendisine (Allah'a) ortak
koanlar zerinedir." (Nahl, 16/99-100).
Eer bu ekilde dalanlarla oturmaktan uzak duracak olurlarsa,
onlarn dalmalarndan dolay kendileri hesaba ekilmez ve bu konuda
sorumluluktan kurtulur, onlarn gnahndan uzak kalabilirler. Baka
kimseler (Mchid, es-Sdd ve bni Creyc gibileri) ise yle demilerdir:
Hayr, buyruun manas udur: Eer onlarla birlikte oturacak olurlarsa,
yine de onlarn hesaplarndan zerlerine bir ey dmez. Onlar bu ayet-i
kerimenin Medine'de inen Nisa suresinin u ayet-i kelimesiyle
nesholunduunu ileri srerler: "... phesiz siz o takdirde onlar gibi
olursunuz." (Nisa, 4/140).
"... fakat hatrlatmak (gerekir); olur ki saknrlar." Bizler o
vakit sizlere onlara hatrlatmak ve t olmak zere yz evirmenizi
emretmitik. Olur ki ayetlerimize dalmaktan yani onlarla alay
etmekten saknrlar ve Allah' anarlar.
Mcahid ve ona uygun kanaat belirtenlerin ikinci aklama
ekillerine gre ise bu ayet-i kerimeden maksat u olur: Biz o vakit
sizlere iinde bulunduklar duruma karlk onlara bir hatrlatmada
bulunulsun diye yz evirmenizi emrettik. Olur ki bu iten saknrlar ve
bir daha ona dnmezler. Zamaher der ki: Fakat onlarla birlikte
oturduklar vakit, onlarn bu ekilde sze daldklarn grecek olurlarsa,
yanlarndan kalkmak, onlardan holanmadklarn ifade etmek ve onlara t
vermek suretiyle hatrlatmakla ykmldrler. Olur ki utanlarndan dolay
bylece dalmaktan yahut da onlarn kendilerinden tiksinmelerini
istemediklerinden dolay bu szlere dalmaktan uzak dururlar. Rivayet
edildiine gre Mslmanlar yle dediler: Eer bizler Kur*an- Kerim ile
alay ettikleri her seferinde yanlarndan kalkacak olursak, Mescid-i
Haram'da oturamayz, tavaf edemeyiz. Bunun zerine onlara (bu ayet-i
kerime ile) ruhsat verilmi oldu.
Daha sonra Yce Allah u buyruu ile, alay edenlerin meclisini terk
etmeyi daha da pekitirmektedir:
"Dinlerini bir oyuncak... edinip dnya hayatnn aldatm olduu
kimseleri terk et." Yani ey peygamber ve mminlerden sana tabi
olanlar! u putlara tapmak suretiyle dinlerini oyuncak edinen
mrikleri brakn, onlardan yz evirin. Onlar bu putlarn kendi
elleriyle yapyorlar, sonra onlar yiyorlard. Bu mrikler mrlerini hi
bir fayda salamayan eylerle tketip gittiler. Oyuncak ve elence diye
buna denir. 'Kendilerini faydal iler yapmaktan alkoydular. Fani
dnya onlar aldatt ve onlar bu fani dnyay kalc, ebed hayata tercih
ettiler, dnyann aalk zevkleriyle uratlar. Onlara den Allah'n
ayetlerini gerei gibi anlamak, zerinde dnmek ve gereklerince amel
etmek iken bunu yapacak yerde, Allah'n ayetlerine (alayla) dalp
gittiler. Bu ayet-i kerime Yce Allah'n u buyruunu andrmaktadr:
"Brak onlar. Yesinler, fay-dalanadursunlar, emel onlar oyalayp
dursun, yaknda bileceklerdir." (Hicr, 15/3).
Kiiler hayrdan alkonulmasmlar, cehennemde yaptklar sebebiyle
hap-solunmasmlar, helake duar olmasnlar, dnyada yaptklar iler
karlnda rehin edilmesinler diye insanlara Kur"an- Kerim ile t ver
ve onlara hatrlat! Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Her nefis
kazand karlnda rehinedir. Ashab- Yemin mstesna.'' (Mddessir,
74/38-39).
Yce Allah yle der: "Allah'tan baka bir dostu da olmayacaktr, bir
efaatisi de yoktur." Yani durum u ki, o kimseye efaat edecek, ona
yardm edecek hi bir kimse olmayacaktr. Nitekim Yce Allah bir baka
yerde yle buyurmaktadr: "Zalimlerin candan bir dostu da, itaat
olunacak bir efaatileri de yoktur." (M'min, 40/18); "Alveriin,
dostluun ve efaatin olmayaca bir gn gelmezden nce... kfirler
zalimlerin ta kendileridir." (Bakara, 2/254).
efaat ve araclk etmek fayda vermeyecei gibi, fidye vermek de
fayda salamayacaktr. "O istedii kadar fidye verse de ondan alnmaz."
Yani her bir nefis her eyini fidye olarak verse veya verebilecei ne
varsa hepsini feda etse dahi, ondan kabul olunmayacaktr. Yce
Allah'n u buyruunda dile getirildii gibi: "Kimsenin kimseye fayda
veremeyecei, ondan herhangi bir fidyenin kabul olunmayaca ve hi bir
efaatin ona fayda salamayaca ve kendilerine yardm olunmayacak bir
gnden saknn." (Bakara, 2/123).
te bu putperestliin ilkelerinden bir ilkeyi rtmektedir. Sz
konusu ilke ise dnyada olduu gibi, Allah'a fidye vermek yahut da
efaatilerin efaati, araclarn Allah nezdindeki araclklar yoluyla
ahirette de kurtulma mididir.
Bu ekilde atete alkonulmak, helak edilmek ve cehennemdeki azap,
vaktiyle onlarn yaptklar kt iler sebebiyle olacaktr. Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Onlar kazandklar yznden helake srklenmi
kimselerdir." Yani u dinlerini alay ve elence edinenler dnya
hayatnda yaptklar sebebiyle cezalandrlan ve azap edilen
kimselerdir. Onlarn cezas ise alabildiine scak, karnlar yakp
kavuran, barsaklan parampara eden, Hamim diye bilinen bir iecektir.
Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Ve onlara kaynar birsu
ii-rilecek de o barsaklarn parampara edecek." (Muhammed,
47/15).
Allah'a mann Faziletleri Ve irkin irkinlikleri71- De ki:
"Allah'tan baka bize fayda ve zarar vermeye gc olmayan eylere
ibadet eder miyiz ve Allah bizi hidayete kavuturduktan sonra
kelerimiz zerine gerisin geriye mi dndrlelim? Hani arkadalar
kendisini "Bize gel" diye doru yola ardklar halde,'eytanlarn
saptrdklar bir halde le drdkleri kimse gibi mi (olalm)?" De ki:
"Asl doru yol, Allah'n ilettii yoldur ve biz lemlerin Rabbine
teslim olmakla emrolunmu-uzdur."
72- Bir de, namaz dosdoru kln ve O'ndan korkun diye. Huzuruna
varp toplanacanz O'dur.
73- O, gkleri ve yeri hak ile yaratandr. Onun "ol" diyecei gn
her ey oluverir. Sz haktr. Sr'a frlecei gnde mlk yalnz O'nundur.
Grleni de grlmeyeni de bilendir. O Ha-km'dir, Habrdir.
Nzul SebebiSdd der ki: Mriklerin Mslmanlara, "Bizim yolumuza
uyunuz, Mu-hammed'inkini braknz" demeleri zerine Yce Allah da, "De
ki: Allah'tan baka bize fayda ve zarar vermeye gc olmayan eylere
ibadet eder miyiz ve Allah bizi hidayete kavuturduktan sonra
kelerimiz zerine gerisin geriye mi dndrlelim?" buyruklarn
indirdi.
AklamasEy Peygamber! Onlara de ki: Fayda ve zarar vermeye gc
yeten Allah'tan baka, bize ne fayda verebilen ne de zarar
dokunabilen eylere mi ibadet edelim? Allah bizi ondan kurtarm ve
slm'a iletmi iken, kelerimiz zerinde gerisin geri irk ve kfre mi
dndrlelim? O takdirde lde, eytanlarn akln bandan alp artt ve nasl
yol aldn bilmeyen akn bir kimse gibi mi olalm? Kendisini hidayet
yoluna, dosdoru yola aran ve, "Bize gel" diyen arkadalar olduu
halde byle akn birisi gibi mi olalm?
Haktan yz evirip batla ynelen herkese "Geriye dnd, keleri stnde
geri dnd, arkasn dnp gitti" denilir. Sebep ise insann aslnda
bilgisiz olmasdr. Daha sonra ilerleyip tekml gsterince ilim elde
eder. Yce Allah yle buyurmaktadr: "Allah sizi analarnzn karnlarndan
hi bir ey bilmi-yorken kard. Size kulaklar, gzler ve gnller verdi
ki kredesiniz." (Nahl, 16/78). kinci bir defa bilgiden cahillie
dnecek olursa, artk onun iin "keleri zerinde gerisin geri dnd"
denilir.
Ayet-i kerimede maksat u anlama gelen bir misl vermektir: Her
kim imandan sonra mrik olup geri dnecek olursa bu kimse deliliinin
etkisiyle burnunun dorultusunda giden yollarn arm, doruyu bulamayan
ve dosdoru yol zerinde bulunan ve kendisine, "Bize gel, bize geri
dn, nk biz doru yol zereyiz" diyen arkadalarm terk edip onlara
karlk veremeyen bir kimseye benzer. te putlar ilh edinip Allah'tan
baka eylere tapnan kimsenin misli budur. O bu putlarda bir varlk
olduunu kabul eder ve lm kendisini gelip buluncaya kadar bylece
devam edip gider. Fakat sonunda pimanlktan ve yok olutan baka bir
ey de bulamaz. unu da belirtelim ki byle birisinin olduka samimi
bir arkada vardr. Bu da kendisini hak yol olan slm'a aran Muhammed
(s.a.)'dir.
Zemaher der ki: Bu ifade, Araplarn kabul ettikleri ve inandklar
ekilde cinlerin insan delirtip onun stne tahakkm saladklar
kanaatlerine mebnidir. Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi: "Ancak
eytann kendilerine arpmaktan dolay davranlarn bozduu kimse gibi..."
(Bakara, 2/275). Yce Allah burada slm yolundan sapan kimseleri,
Mslmanlarn kendisini hak dine davet etmelerine ramen onlara dnp
bakmadan eytann admlarn izleyen kimseye benzetmektedir.
Yce Allah'n, "eytanlarn saptrdklar kimse gibi mi (olalm)?"
buyruuna gelince: Bunun anlam, yeryznde lde artp braktklar kimseler
gibi mi olalm? demektir. Burada eytanlardan kast, o kimselere
kendisinin, babasnn ve dedesinin adyla seslenen ve arkalarndan
gittii cinlerdir. O bu durumuyla bir ey iinde olduunu z-anneder,
fakat cinlerin kendisini helak olaca bir yere ekmi olduunu daha
sonra anlar. te ey Peygamber! Sen onlar hak dine ar ve onlara de
ki: Allah'n Kur'an- Kerim'de gsterdii hidayeti ve doru yolu, gerek
hidayetin kendisidir. slm yolu doru yoldur, Srat- Mstakimdir. Yoksa
sizin nevalarnzdan hareketle kendisine ardnz yol deildir.
Yine onlara de ki: Bizler lemlerin Rabbi olan Allah'a teslim
olmakla, yani ibadeti hi bir kimseyi ortak komakszm yalnzca ihlsla
O'na yapmakla em-rolunduk; o bakmdan biz de teslim olduk.
Namaz dosdoru klmamz da bize emrolundu. Yani biz hem slm ile hem
de namaz dosdoru klmakla emrolunduk. Namazn dosdoru klnmas
(ikamesi), meru klnm olduu en mkemmel ekliyle yerine
getirilmesidir. Bu sebep ise Allah'a seslenmekle nefsin arndrlmas,
hayaszlktan ve irkin ilerden uzak kalnmasdr.
Ayn ekilde bize takval olmamz da emrolundu. Takva ise Allah'n
dinine ve eriatna muhalefeti gsteren fiil ve tavrlardan saknmaktr.
Yani bizler u hususla emrolunmu bulunuyoruz. Bunlar, irk komakszn
Allah'a ihlsla ynelmek, namaz klmak ve yalnzca Allah'a ibadet
etmek, gizli ve ak btn hallerimizde takvaya uygun hareket etmek.
Kyamet gnnde huzurunda toplanp harolunacanz Yce Allah'tr ve dn
yalnzca O'nadr. Amellerinizden dolay sizleri hesaba ekecek,
amellerinizin karln verecektir. O bakmdan O'ndan bakasna ibadet
etmenin aklla, hikmetle, menfaatle en ufak bir ilgisi olamaz.
Gkleri, yeri ve onlarda bulunanlar yaratan, onlara malik olan,
ilerini dzenleyip yneten Allah'tr. O hak, adalet ve hikmet esaslar
zere yaratr: "Biz gkleri, yeri ve ikisinin arasndakileri oyun olsun
diye yaratmadk. Biz onlar ancak hak ile yarattk." (Duhn, 44/38-39);
"Rabbimiz, bunu (hi bir eyi) bo yere yaratmadn." (Al-i mran,
3/191).
O'nun sz, yani verdii hkm ve kazas hakkn kendisidir. O kyamet
gnnde bir eye "ol" dedi mi, hemen oluverir. O'nun emrinin yerine
gelmesi bir gz ap kapamak kadar bir zamanda veya ondan da daha ksa
bir srededir. "Diyecei gn" buyruu "ondan korkun" buyruuna
atfedilmitir. Bu, O'nun "ol" deyip de olaca gnden korkun,
takdirindedir. Ya da, "Gkleri ve yeri hak ile yaratandr" buyruuna
atfedilmi olup "ol diyecei gn her ey oluverir" diyecei gn
yaratandr, takdirindedir.
Yce Allah'n tekvin emri olan "ol" ile teklifi emirleri arasnda
bir fark yoktur: "Bilin ki yaratmak da emretmek de yalnz O'nun
hakkdr." (A'rf, 7/54). Kimin tekvin emri itaat olunan bir emir ise,
teklifi emrine de ayn ekilde itaat etmek icap eder. nk yaratmak da
haktr, emretmek de haktr.
Mlknde eksiksiz tasarruf ve mutlak mlkiyet Allah'ndr. Yce
Allah'n, "Sz haktr... Mlk yalnz O'nundur" buyruu "lemlerin Rabbi"
nin iki sfat olmas bakmndan cerre mahallinde iki cmledir.
Sr'a frlecei gnde gklerde ve yerde bulunan herkes (lm dolaysyla)
baygn decektir. Sr'a fleyecek melein kendisi dahi lecektir. Sonra
ona ikinci defa fleyecektir. Bu sefer herkes kalkp etrafna
bakacaktr. Yani kendilerine ne yaplacan bekleyecek, gzetleyecektir.
Birinci fr canllarn lm, ikinci fr ise ldkten sonra dirili ve
maherde toplanmak iindir.
Yce Allah'n, "Sr'a frlecei gnde" buyruu ya "O'nun ol diyecei gn
her ey oluverir. (te o gn) Sr'a frlecei gndr." eklindedir ya da
bedeldir yahut da Yce Allah'n, "mlk yalnz O'nundur" buyruunun
zarfdr (yani o gnde mlk yalnzca O'nundur, anlamndadr). Yce Alah'n u
buyruunda olduu gibi: "Bu gn mlk kimindir, bir, tek ve Kahhr olan
Allah'ndr." (M'min, 40/16). Yani maherde Sr'a frlp kabirlerden
klaca gnde mlk yalnzca Yce Allah'a aittir.
Sr'dan maksat ise, sahih haberlerde belirtilendir. Ahmed,
Abdullah b. Amr'dan yle dediini rivayet etmektedir: Bedevi Arabn
birisi, "Ey Allah'n rasul sr nedir?" diye sormu, Resulullah
(s.a.)da, "ine frlen bir boynuzdur" buyurmutur. Mslim, Resulullah
(s.a.)'tan yle buyurduunu rivayet etmektedir: "phesiz srafil sr'u
alp azna dayam, alnn eip flemek zere ne zaman emrolunacan
gzlemektedir." bni Mes'ud da .der ki: "Sr iine flenecek boynuz
eklinde bir eydir."
Sr ile ilgili hadis-i erifte belirtildii gibi tane nefha vardr.
Ebu Hu-reyre'den yle dedii rivayet edilmektedir: "Sr'a defa
frlecektir. Birinci fr feza (korku ve dehet) nefhas, ikincisi baygn
(l) dme nefhas, nc ise lemlerin Rabbi huzuruna kalkma
nefhasdr."
Yce Allah'n sfatlarndan bazs da yledir: O gayb (yani bizim iin
grlmeyeni) ve akta olan (grdmz maddi lemi) bilendir. bni Abbas'tan
rivayete gre gayb ile ehadetten (grlen ve grlmeyenden) kast, gizli
ve ak olandr. Yce Allah yarattklarn hikmet zere yaratandr. O
hikmetli ve maslahat olmayan hi bir eyi yapmaz ve onu kullar iin
uyulmas gereken haline getirmez. Kullarnn gizlediklerini,
niyetlerini, kalplerinde olanlar, syledikleri szleri bilen,
durumlarndan btn ayrntlaryla haberdar olandr.
Yce Allah gkleri ve yeri yaratan, tekvini ve teklifi buyruklar
hak olan, dnyada ve yaratklarn haredilecei gnde mlkiyet ve
egemenlik yalnz kendisinin olan, gizliyi ve a bilen, her eyi yerli
yerinde yapan, hikmeti sonsuz, btn gizlilikleriyle onlardan
haberdar olduuna ve bu sfatlara sahip bulunduuna gre, evet Yce
Allah madem ki bu sfatlara sahiptir, ibadete lyk olan da O'dur. Akl
banda herhangi bir kimsenin O'nun dnda herhangi bir eye dua ya da
ibadet etmemesi gerekir: "Allah ile beraber kimseye dua (ibadet)
etme." (Cinn, 72/18); "Hayr, yalnz O'na dua edersiniz. O da dilerse
dua ettiiniz eyi aar..." (En'am, 6/41)
brahim (A.S.) le zer Arasndaki Tartma Ve irkin Terk Edili
Sebebi74- Hani brahim babas zer'e: "Sen putlar ilh m ediniyorsun?
Gerekten ben seni ve kavmini apak bir sapklk iinde gryorum"
demiti.
75- Biz brahim'e gklerin ve yerin mlkn -kesin bilgiye
varanlardan olmas iin- ylece gsteriyorduk
76- Gece onu bryp rtnce bir yldz grd, "Benim Rabbim bu (mu)"
demiti, fakat o kaybolup gidince: "Ben yle kaybolup gidenleri
sevmem" dedi.
77- Sonra ay' doarken grnce de: "Benim Rabbim bu (mu)" demiti.
Fakat o da kaybolunca, "Eer Rabbim bana hidayet etmezse andolsun,
ben sapklardan olurum" dedi.
78- Sonra gnei doarken grnce "Rabbim bu (mu) yoksa, bu daha byk"
demiti. O da batnca: "Ey kavmim, ben sizin ortak kotuunuz eylerden
tamamen uzam" dedi.
79- phesiz ki ben yzm gkleri ve yeri yaratana Hanf olarak
ynelttim ve ben mriklerden deilim.
AklamasEy Muhammedi brahim'in babas Azer'e, "Sen bir takm putlar
ilhlar edinip Allah'tan baka onlara ibadet eder misin? Halbuki seni
de onlar da yaratan Allah'tr. O halde ibadete lyk olan O'dur, onlar
deildir" dediini hatrlat.
bni Kesr, Hz. brahim'in babasnn adnn zer olduu grnn doru olduunu
belirtir.
Hz. brahim, babasna yle demiti: Ben seni ve bu putlara tapan
senin kavmini yani senin yolunu izleyen, senin gittiin yoldan giden
bu kavmi apak bir sapklk ierisinde gryorum. Onlarn akn olduklarn,
izlemeleri gereken dosdoru yolu bulamadklarn gryorum. Onlar dosdoru
yolda gidecek yerde aknlk ve bilgisizlik ierisindedirler.
Bilgisizlik ve cahillik ierisinde yzdnz, akl selim sahibi olan
herkes tarafndan aka grlebilmektedir. Hem nce kendi ellerinizle
yonttuunuz sonra da tapnp kutsadnz ta, aa veya maden putlara ibadet
etmenizden daha ak bir sapklk olabilir mi? Nitekim Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Siz elinizle yonttuunuz eylere mi tapyorsunuz?
Halbuki sizi de, yapp ettiklerinizi de Allah yaratmtr." (Sfft,
37/95-96). Bir defa sizler eref itibariyle puttan daha ykseksiniz.
Sizin mevki-niz daha stndr. Sizler akl sahibisiniz. Putlar ise
cansz ve sardr, akllar yoktur, kendilerine gelecek bir zarar dahi
def edemezler. Btn bunlar grmeyerek kalkp onlar tapnlan ilhlar m
edineceksiniz?!
"Apak sapklk" ifadesinin anlam Yce Allah'n peygamberi Muhammed
(s.a.)'e u buyruunda belirttii gibi doru yoldan sapmak demektir:
"Ve o seni yolunu arm buldu da, doru yola iletti." (Duh, 93/7).
Hz. brahim'e babasnn ve kavminin putlara ve heykellere tapmak
eklindeki sapklklarn gsterdiimiz gibi, ona ard arkasna gklerin ve
yerin mele-ktunu da gsterdik. Yani onlarn harikulade nizam ve son
derece stn yaratma ve sanatlaryla onlarn yaratllarn gsterdik.
Bylelikle o kinatn gizliliklerine, yerdeki srlarna muttali oldu. Ta
ki bunu bizim birliimize, kudretimizin byklne, ilmimizin geniliine
delil olarak grsn: "Allah'n her eyi sapasalam yapan yaratmasna
(bak!)" (Nemi, 27/88).
te biz bylece brahim'e bunlar retiyor, gsteriyor ve bu konuda
ona baar ihsan ediyoruz. Kalbine verdiimiz genilik ve doru bak as
sayesinde onu hakka iletiyoruz. Delil gsterme yolunu ortaya
koyuyoruz. Ta ki bununla o put, gne, yldz, ay gibi herhangi bir
eyin hi bir ekilde ilh olmasnn doru olamayacan kesinlikle ve tam
anlamyla bilip anlayanlardan olsun. nk bunlarn sonradan
yaratldklarna (hadis olduklarna) ve bunlar var eden bir yaratcnn
meydana getiren bir yaratcnn doularn, batlarn, deitirmelerini, akp
gitmelerini ve sair hallerini dzenleyen bir mdebbir olduuna dair
deliller gayet aktr. Bunlar brahim'e gsteriyorduk ki, bu ayetler
ulhiyet ve rubbiyete olduu gibi, sapk mriklere kar da bir delil
olsun. Yakn (kesin bilgi), dnme sebebiyle phenin giderilmesinden
sonra ortaya kan kesin bilgi demektir.
Daha sonra Yce Allah, Hz. brahim'in grd o gklerin ve yerin
mele-ktunu ylece aklamaktadr: "Gece onu bryp rtnce bir yldz grd."
Yani gecenin karanl basnca brahim, dier yldzlardan aydnl ve parlakl
ile olduka farkla byk bir yldz grd. Onun grd bu yldzn Vens ya da
Jpiter olduu sylenmitir. O yle dedi: "Bu, benim Rabbimdir." Yani o
bu szleri kavmine kar tartma ve delil getirme sadedinde syledi.
Bunlar onlarn yaptklarn reddetmek ve onlara kar delil getirmek iin
bir hazrlk olsun diye sylemiti. nce onlara kanaatlerini
kendileriyle paylat vehmini verdi, sonra da akl ve hiss delillerle
onlarn bu iddialarn rtt.
Bu yldz batnca Hz. brahim yle dedi: "Bu bir ilh olamaz. Ben
zaten kaybolup gizlenenleri de sevmem." nk mutlak ilhn kinat
zerinde tartlmaz bir egemenlii vardr. O her eyi iiten, her eyi grp
gzetendir. Asla kaybolmaz ve asla hi bir hususta yanlmaz. lh
denilen ey, nasl kaybolup gizlenir ki? Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Ne diye iitmeyen, grmeyen ve sana hi bir faydas olmayan eye itaat
edersin?" (Meryem, 19/42).
te bu, Hz. brahim'in yldzlara tapmak hususunda kavminin
bilgisizliine bir gndermesidir. Katde der ki: O, Rabbinin zeval
bulmadn ve ebed olduunu bilmiti.
brahim (a.s.) yldzn ulhiyetinin tutarszln ortaya koyduktan
sonra, daha ok k veren ayn ilhlnn tutarszln ortaya koymaya yneldi.
O aj^, yla her taraf kuatm haliyle doarken grnce, "Bu benim
Rabbimdir" dedi. Fakat o da bir nceki gecede yldzn batt gibi
batnca, kavmine iittirecek bir ekilde "Bu da ayn ekilde ilh
deildir" dedi. Andolsun ki eer Rabbim bana hidayet vermeyip tevhidi
ve hakk bulma hususunda bana yardm etmeyecek olursa, hi phesiz
yollarn aran, hidayet bulamayan, Allah'tan bakasna tapnan
sapklardan olurum. Bu, ayn zamanda aka ifadeye yakn bir tarzda
kavminin sapkln ortaya koymakta, onlarn ve ay^ ilh edinen kimsenin
de ayn ekilde sapk olduuna dikkatlerini ekmekte ve doru akide
bilgisinin ilh vahye bal olduuna iaret etmektedir. Daha sonra nc
defada kavminin kotuu irkten uzak olduunu aka sylediini
gryoruz.
Hz. brahim gnei doarken grnce -ki o grdmz yldzlarn en by, faydas
en kapsaml ve en aydnlk olandr- yle dedi: "te bu benim Rabbimdir.
nk bu br yldzlardan da aydan da daha byktr, ve aydnl daha fazladr;
o bakmdan bunun Rab olmas daha bir yerindedir."
Fakat gne de dierlerinin batt gibi batnca Hz. brahim akidesini
aka ortaya koydu ve kavminin irkinden uzak olduunu u szleriyle
ifade etti: "Ben yldzlara ibadet etmekten ve onlara sevgi
beslemekten uzam. Ben ibadetimde gkleri ve yeri, u grdnz yldzlar
yaratana yneliyorum. Sapklktan uzak hak ve dosdoru din olan tevhid
dinine yneliyorum. Ben Allah ile birlikte baka bir ilh edinen
mrikler arasnda yer almam. Ben bu eyay yaratan, her eyin mlk ve
hakimiyetini elinde bulundurup onlar ekip eviren, her eyin yaratcs,
Rabbi, mutlak maliki ve ilh olan Yce Yaratcya ibadet ediyorum."
Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "phesiz rabbi-niz gkleri ve
yeri alt gnde yaratan Allah'tr. Sonra Ar' istiva etti. Kendisini
durmadan kovalayan gndze geceyi O bryp rtyor. Gne'i, Ay' ve yldzlar
emri ile msahhar klan O'dur. yi bilin ki yaratmak da emretmek de
O'nundur. Alemlerin rabbi olan Allah'n an ne ycedir7'%A'raf,
7/54).
Geen bu aklamalardan aka anlaldna gre Hz. brahim'in kavmi,
putlar Rab deil ilh kabul ediyorlar, yldzlan ise hem Rab, hem de
ilh ediniyorlard. lh'tan kast mabud, yani kendisine ibadet edilen'i
rabden kast ise efendi, malik, besleyip byten, ileri ekip eviren ve
tasarrufta bulunandr. badet ise dua ve tazim ile mahlkat yaratana
ynelmektir. Gerekte ise mah-lkatn Allah'tan baka ilh da rabbi de
yoktur.
Hz. brahim'in taknd tavr, kendisini mmin olmayan birisi gibi
gsteren ve son derece arpc bir slpla tartan, bu tartmasn rneklerle
ispatlayan kiinin tavryd. Gerekte Hz. brahim ilhtk ve rablik makamn
tespit etmek iin tetkik eden bir kimse durumunda deildi. nk Yce
Allah Hz. brahim hakknda unlar sylemektedir: "Andolsun ki biz
brahim'e daha nceden doru yolu bulmak iin imkn vermitik. Biz onu
biliyorduk. O zaman babasna ve kavmine yle demiti: Bu heykeller
nedir ki onlara ibadet edip durmaktasnz?" (Enbiy, 21/51-52);
"Gerekten brahim (bal bana) bir mmetti. Allah'a itaatkr, hanf bir
Mslmand. O (asla) mriklerden olmamtr. O nimetlerine kredendi. Onu
beenip semi, kendisini dosdoru bir yola iletmiti. Biz ona dnyada
bir gzellik de verdik ve phesiz ki o, ahirette de mutlaka
salihlerdendir. Sonra biz sana, hanf bir Mslman olarak brahim'in
dinine uy, o, mriklerden olmad, diye vahyettik." (Nahl,
16/120-123); "De ki: phesiz Rabbim beni dosdoru bir yola, dimdik
ayakta duran bir dine, rnu-vahhid olan brahim'in dinine iletti. O,
mriklerden olmad." (En'm/161).
Buhar ve Mslim'de de Ebu Hureyre yoluyla Resulullah (s.a.)'n yle
buyurduu rivayet edilmektedir: "Her doan ftrat zere doar." Mslim'in
Sa-hih'inde ise Iyd b. Hammd yoluyla Resulullah (s.a.)'n yle
buyurduu rivayet edilmektedir: "Allah buyurdu ki, phesiz ben
kullarm hanfler olarak yarattm." Yine Yce Allah Kur'an- Kerim'inde
yle buyurmaktadr: "nsanlarn zerinde yaratld Allah'n ftratna
(ynelin)! Allah'n yaratnda deitirme yoktur." (Rm, 30/30). Yine Yce
Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr: "Hani Rabbin Ademoullarnn
srtlarndan zrriyetlerini alm, onlar kendilerine kar ahit tutup,
"Ben sizin Rabbiniz deil miyim?" diye buyurmutu. Onlar da "Evet
ahit olduk" demilerdi." (A'rf, 7/172).
Eer bu, sair insanlar hakknda byle ise, Yce Allah'n tek bana bir
mmet, Allah'a ynelen hanf bir Mslman ve asla mriklerden olmayan
brahim Hall, byle bir konumda, aratran bir kii nasl olabilir ki?
Aksine o, Resulullah (s.a.)'tan sonra hi phesiz ve tereddtsz olarak
selim ftrat ve dosdoru karaktere herkesten daha lyk bir
kimsedir.
Bu durnumuyla onun, kavminin iinde bulunduu irki tetkik eden
deil de kavmine kar tartan bir kimse olduunu destekleyen
hususlardan bir tanesi de ileride gelecek olan "Kavmi onunla
tartmaya kalkt..." (ayet, 81) buyruudur.
Hz. brahim le Kavmi Arasndaki Tartma80- Kavmi ona kar delil
getirmeye kalkt. O dedi ki: "Bana hidayet vermiken Allah hakknda
benimle hala tartyor musunuz? Ben O'na ortak kotuunuz eylerden
korkmam. Meer ki Rabbim bir eyi dilemi olsun. Rabbimin ilmi her eyi
kuatmtr, hala dnp t almayacak msnz?
81- Allah'n hakknda delil indirmedii bir eyi siz O'na ortak
kotuunuz halde korkmuyorsunuz da ben sizin ortak kotuklarnzdan nasl
korkarm. imdi gerekten biliyorsanz (syleyin): ki gruptan hangisi
emin olmaya daha lyktr?
82- man edenler, imanlarna da zulm kartrmayanlar ite emin olmak
(hakk) onlarndr. On