This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1209СПОРТ
3 0 Ì À Ð Ò - 5 À Ï Ð È Ë 2 0 0 9 Ã î ä è í à : 1 7 Á ð î é : 1 4 ( 8 4 5 )
ÑîôèÿÐóñå
Áåéíóð Ñþëåéìàí
Ñåéäæàí Àëè
За верния запалянко и по времена криза има място на стадиона
88 процента от шестгодишнитедеца са засегнати от кариес
НОВИНИ08 ПЪТЯТ КЪМ ДЪЛГОЛЕТИЕТО КОМЕНТАР11 ДА БЪДЕМ ВНИМАТЕЛНИ ЗАД ВОЛАНА!
Турският сериал "1001 нощи" спечелисърцата на българския тв зрител.
ÑÍÈÌÊÈ: NOVA TV
Масовото убийство, извършенопреди няколко седмици в едно
германско училище, хвърли света вужас. 17-годишният Тим Кречмеротива в училището, което е завър-шил, с 9-милиметров пистолет "Бе-рета" и убива 16 души. Западнотообщество, което всяка година сеизправя пред подобни случаи, за пръвпът изживя огромна паника. Причи-ната беше напълно "професионално-
то" действие на извършителя. Спе-циалистите, разследващи причини-те за случая, направиха очакванотоизявление: "Зад масовото убийство
стоят виртуалните игри с насилие."Последните думи на Тим Кречмер,който ден по-рано споделил планира-ното от него убийство на свой при-ятел, ясно показват как той се еповлиял от тези игри: "Не съобща-вайте нищо на полицията, аз самоси играя!" Специалистите твърдят,че игрите с насилие може да превър-нат децата в машина за убиване.Защото родителите не обръщатвнимание на това предупреждениес мисълта: "Нашето момче не можеда направи това!" На страница 3
Пролетнотопробуждане надърветата ве-че е в разгара-ра си. Върхупървите цъф-нали сливовидървета ру-сенци закачихамартеници заздраве и благо-получие презгодината.
Не е тайна, че пролетната умора сеотразява най-вече на женската поло-вина от населението. Устроени даимат по-изострена сензитивност, же-ните стават подвластни на обзема-щата ги меланхолия и съпътстваща-та я душевна притесненост. По пос-ледни изследвания сезонните депресиирефлектират в по-голяма степен придамите, а тяхното зачестяване ста-ва на възраст от 20 до 30 години. Зада се преодолее по-бързо това състо-яние на постоянна умора, не самотрябва да се приемат имуностимула-тори, но и изцяло да се промени сте-реотипът на начин на живот. Необхо-димостта от здравословен сън, раз-ходки в парка или джогинг ще повиши
настроението и ще намали риска отпсихическа изтощеност. Доказано е,че колкото по-цветно се обличаме,толкова по-ентусиазирани и ведри щесме през деня. Шоколадът и бананътса едни от най-ефективните анти-депресанти за този сезон, тъй катоса богати на триптофан - строител-ния материал на хормона серотин,който успешно се бори с преодолява-нето на коварната пролетна умора.Триптофан се съдържа и в продукти,богати на белтъчини, като месо, бо-бови издeлия, млечни храни, рибни про-дукти. За да бъдем в хармония със се-бе си, задължително трябва да се пог-рижим за тялото и духа си. Защотоздравият човек е щастливият човек.
Масовото убийство, извършенопреди няколко седмици в едно
германско училище, хвърли света вужас. 17-годишният Тим Кречмеротива в училището, което е завър-шил, с 9-милиметров пистолет "Бе-рета" и убива 16 души. Западнотообщество, което всякаизправя пр
стоят виртуалните игри с насилие."Последните думи на Тим Кречмер,който ден по-рано споделил планира-ното от него убийство на свой при-ятел, ясно показват как той се еповлиял от тези игри: "Не съобвайте нищо н
Sýdýka Ahmedova çocuk yaþta müzikhayatýna baþlamýþ ve birçok neslinhayranlýðýný kazanmýþ bir isim. Bulga-ristan Milli Radyosunda kendisininþarkýlarýna yoðun istek gelir.
INTERNATIONAL NEWSPAPER
BB UU LL GG AA RR II AAwwwwww..zzaammaann..bbgg
Kapıkule, yakında yeniyüzüyle hizmet verecek
Kapýkule’de geçen yýl mart ayýn-da baþlayan modernizasyon ça-
lýþmalarýnda sona gelindi. Yap - iþlet -devret modeliyle yapýlan Kapýkule sý-nýr kapýsýnýn modernizasyon çalýþma-larýnýn 2 ay içinde tamamlanmasý bek-leniyor. Yeni haliyle sýnýr kapýsýnýn ala-ný 650 bin metre kareden 330 bin met-re kareye düþürüldü. Yapýlacak TIRparký ile de yollarda týr kuyruklarýnýnazalacaðý, Kapýkule’den Edirne giþele-rine kadar olan kuyruðun artýk hayalolmasý bekleniyor. Devamý Sayfa 4’te
Euro, krizde hem Avrupa'yý hem de prestijini koruduSlovakya'nýn da katýlýmýyla Euro
para birimi kullanan ülkelerin
toplam nüfusu 329 milyona yükseldi.
Yakýn zamana kadar kuþkuyla bakýlan
Euro, krizle güven pekiþtirdi. Küresel
finans krizi sebebiyle Euro'ya geçme-
meyi tercih eden ve kendi para birimle-
rinde kalan ülkeler, Euro'ya geçen ül-
kelerden daha fazla etkilenmeye baþla-
dý. Oysa Euro'ya ilk geçildiðinde, baþta
Almanya olmak üzere bir çok ülkede
Euro'nun pahalýlýða neden olduðu an-
layýþý hakimdi. Euro'ya geçmeyen ülke-
ler de bu kararlarýnýn doðru olduðuna
daha da inanmýþtý. Þimdi ise Euro, kri-
zin istikrar unsuru oldu. Uzmanlar,
Avrupa'nýn Euro sayesinde krizi hafif
yaþadýðý görüþünde. Devamý Sayfa 5’te
Modernizasyonunun ardýndan TIRkuyruklarýnýn tarih olmasý bekleniyor.
Evlenenlerin yarýsý boþanýyorResmi evlilik yapanlarýn sayýsý 28
bin iken ayrýlanlarýn sayýsý ise 14 bin
olarak belirtiliyor. Böylece evlenenle-
rin yarýsýnýn boþandýðý kaydediliyor.
Boþanmalarýn yüzde 60’ý iki tarafýn
rýzasý ile gerçekleþirken, yüzde 26’sý
da karakter uyuþmazlýðýndan kay-
naklanýyor.
Çocuklar en fazla ailedeþiddete maruz kalýyorÇocuk Esirgeme Kurumu’nun sundu-
ðu verilere göre çocuklar en fazla aile
içinde fiziki ve psikolojik þiddete ma-
ruz kalýyor. Çocuklar aileden sonra en
fazla okulda sýkýntý çekiyor. Cinsel ta-
ciz oranýnýn bir yýlda yüzde 35 artýþ
gösterdiðini belirten uzmanlar, kayýp
çocuklar ihbar sisteminin de yaygýn-
laþmaya baþladýðýna vurgu yapýyor.
Ýkinci turda kabul edilen Aile
Yasasasý deðiþikliklerine göre, ikiz
anne ve üniversite öðrencisi anne-
ler, tüm yardýmlarýný bir defada ala-
bilme inkanýna sahip olacak. Ýkiz
anneler, ayda 100 leva olan iki yýllýk
para yardýmýn toplam miktarý olan
2 bin 400 levayý çocuklarýn doðu-
mundan sonra alacak. Üçüz doðu-
ranlar ise 3 bin 600 leva yardým ala-
bilecek. Kanun ikiz çocuk evlatlýk
edinme durumunda da yardýmlar-
dan faydalanma imkaný tanýyacak.
Bulgaristan’da doðum oranýndaki artýþ e-ðilimi geçtiðimiz yýl da sürdü. Geçtiðimizyýl gerçekleþen doðum oraný son 14 yýlýnen yüksek seviyesine ulaþtý. Ancak ölümoranlarýnýn fazla olmasý nüfusun artmasýnýengelliyor. Bulgaristan ölüm oranlarý baký-mýndan Avrupa’da ilk sýralarda bulunuyor.
B Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Krizden etkilenen iþa-
damlarýna yardýmcý ol-
mak veya iþlerini artýrmak iste-
yen iþadamlarýna yardýmcý ol-
mak amacýyla Avrupa fonla-
rýndan nasýl yararlanýlacaðý ko-
nusunda seminer verildi. DPS
tarafýndan Sofya’da organize
edilen seminerde, iþadamlarý-
na Avrupa fonlarýndan nasýl
yararlanabilecekleri ve hangi
þartlarda yardým için baþvura-
bilecekleri konularýnda bilgiler
verildi. DPS’nin düzenlediði
seminerde, rekabet gücünün
arttýrýlmasý, kýrsal kesimlerin
kalkýndýrýlmasý ve çevre prog-
ramlarýna yapýlabilecek baþvu-
rular ve þartlarý hakkýnda bilgi-
ler verildi. Avrupa fonlarýndan
yardým alýnabilecek program-
lar, alanýnda uzman kiþiler ta-
rafýndan açýklandý. DPS Sofya
Ýl Baþkaný Timur Halilov, 2007
- 2013 yýllarýný kapsayan bu
programlardan öngörülen
yardýmlarýn alýnmasýnýn tam
istenen seviyede olmadýðýný,
yeterli sayýda proje ile baþvu-
rulmamasý durumunda yar-
dýmlarýn Avrupa’ya geri gön-
derileceðini söyledi. Halilov,
seminerden olumlu sonuç a-
lýnmasý durumunda diðer Av-
rupa fonlarý konularýnda da
seminerler düzenleyebilecek-
lerini vurguladý. Sofya, Zaman
DPS, AB fonlarýndan yararlanmalarýkonusunda iþadamlarýna seminer verdi
Ekonomiye destek olarak250 milyon aktarýlýyor
Ulusal Ýstatistik Enstitüsü verilerine göre Bulgaristan’ýn þu anki nüfusu 7 milyon 606 bin olarak açýklandý.
3 0 M A R T - 5 N Ý S A N 2 0 0 9
3Z A M A NHABERLER
FO
TO
ÐR
AF
: E
RK
AN
TU
NC
A
Binalarýn altlarýndaki ga-
rajlarýn market gibi deðiþik ticari faali-
yet için kullanýlamayacak. Kabul edi-
len yasa tasarýsýna göre, bu türlü yer-
lerin amacý dýþýnda kullanýlmasýna i-
zin verilmeyecek. Yasak bundan son-
ra açýlmak istenen garaj iþyerleri için
geçerli olacak ve mevcut ticari alanlarý
etkilemeyecek. Yasaya göre diðer bir
deðiþiklik de konut yapýmýna, bina sý-
nýrlarý içinde belirli sayýda park alaný-
nýn projede yer almasý durumunda i-
zin verilecek. Þu ana kadar Ulusal
Ýnþaat Kontrol Müdürlüðü’nün bazý
görevleri belediyelere devredilecek.
Yasaya göre bundan sonra belediye-
ler yapýlara izin verecek veya yasadýþý
yapýlarýn yýkýlmasýný kararlaþtýracak.
Garajlar iþyeri olamayacakSOFYA
Sofya enerji forumuna ev sahipliði yapacak
Razgrad’da, iþçi çýkarmayýp
düþük saatle iþçi çalýþtýrdýklarý için yedi
þirkete ödeme yapýlacak. Bakanlar Kuru-
lu’nun kabul ettiði destek planýna göre,
Ragrad’da 200’den fazla kiþi için toplam
62 bin 760 leva yardým ödenecek. Raz-
grad’da toplam yedi þirket iþçi giderle-
rinin karþýlanmasý için talepte bulundu.
Þirketlere düþük çalýþma saati ödeneðiRAZGRAD
HABER TURU
Ali Nasuh ve NezihaHalil dünya evine
girmiþtir. Çifti tebrikeder, ömür boyu
mutluluklar dileriz.
TEBRİK
Zaman
Plovdiv’de yapýlmasý
planlanan dünya enerji forumunun
bazý sorunlar nedeniyle Sofya’da ya-
pýlmasý kararlaþtýrýldý. 24 - 25 Nisan
tarihlerinde Sofya’da yapýlacak forum
Cumhurbaþkaný Georgi Pýrvanov’un
ev sahipliðinde gerçekleþtirilecek. Fo-
rum için Güneydoðu Avrupa’dan Ka-
radenize, Kafkaslardan Orta As-
ya’dan Amerika’ya kadar toplam 28
ülke davet edildi. Forum’da Avru-
pa’ya enerji saðlayan kaynaklarýn gü-
ven altýna alýnmasý konularý ele alýnacak
SOFYA
Eðitim Yasasý hükümetten geçtiEðitim Bakanlýðý’nýn iki
yýl üzerinde çalýþtýðý yeni
eðitim yasa tasarýsý hükümet
tarafýndan kabul edildi. Bir
çok yenilik içeren tasarýya gö-
re, temel eðitim dönemi þu
anda olduðu gibi 8. sýnýfta de-
ðil 7. sýnýfta sona erecek. Kali-
teli okullara girmek isteyen
öðrencilere mini okul bitirme
sýnavý yapýlacak. Zorunlu eði-
tim ise 10. sýnýfta okul bitirme
sýnavý ile sona erecek. Öðren-
ciler bu sýnavdan aldýklarý not
ile veya karnedeki notu ile
baþka okula kayýt yaptýrabile-
cek. Lise eðitimi ise 12. sýnýfta
sona erecek. Tasarý, öðrenci-
lerin okulda kumar oynama-
larýný, sigara içmelerini, uyuþ-
turucu kullanmalarýný, okula
silah ve kesici alet getirmele-
rini yasaklýyor, okula uygun
kýlýk kýyafetle gelinmesini, ay-
rýca derste cep telefonu kulla-
nýlmamasýný da kapsýyor. Ta-
sarýdaki yeniliklere göre, I -
IV. sýnýf öðrencileri, ders
notlarýna bakýlmaksýzýn sý-
nýfta býrakýlmayacak. Þu an-
da bu imkan sadece birinci
sýnýftaki öðrenciler için uy-
gulanýyor. Dersleri zayýf olan
öðrenciler daha fazla ders
çalýþmak zorunda kalacak,
hafta sonlarý da ders saatleri
olacak. Öðrenciler dördüncü
sýnýfý bitirdikten sonra mini
okul bitirme sýnavýna tabi
tutulacak. Buradan alýnacak
notlar öðrencinin not defte-
rine iþlenecek. Okul çaðýna
gelen öðrenciler hazýrlýk sý-
navýna tabi tutulacak. Bu sý-
navýn kreþlerde yapýlmasý ve
hangi öðrencinin neye ihti-
yacý olduðunun belirlenmesi
amaçlanýyor. Öðretmenlerin
uymasý gereken kurallar ise
öðrencilerinkiler ile neredey-
se ayný. Öðretmenlerin de
uygun kýyafetle okula gel-
mesi, sigara içmemesi, uyuþ-
turucu kullanmamasý ve oku-
la getirmemeleri gerekiyor.
Bakan Výlçev: Disiplin artýyorEðitim Bakaný Daniel Výlçev,
yeni yasa ile disiplinin artýrý-
lacaðýný, öðrencilerin öðret-
menlerini daha fazla dinle-
meleri ve daha fazla okuma-
larý gerektiðini söyledi. Tasa-
rýnýn Meclis’e getirileceðini
kaydeden Výlçev, kanunun ne
zaman yürürlüðe gireceðinin
henüz belli olmadýðýný, yasa-
nýn tamamýnýn yürürlüðe gir-
mesinin bir yýl gecikebileceði-
ni, ancak disiplin ile ilgili uy-
gulamanýn 15 Eylül’den itiba-
ren uygulanabileceðini aktar-
dý. Yasa tasarýsýnýn daha önce
planlanan görüþmesi DPS’nin
bazý maddelere itiraz etmesi
üzerine ertelenmiþti. DPS,
tasarýda yer alan ve öðrenci-
nin dini sembollerle okula
gelmesini yasaklayan mad-
desine þerh koymuþtu. Ba-
kan Výlçev, yaptýðý açýklama-
da, okullarda dini sembolle-
rin bulunmasýna izin verme-
yeceðini söyledi. Sofya, Zaman
Ülkede 13 bin öðrenci din dersi okuyor“Din ve Devlet Ýliþkile-rinde Bulgaristan ve A-
vusturya modeli” adlý ulusla-rarasý konferansta konuþanmilletvekili Lütfi Mestan,Bulgaristan’da 10 bin öðren-cinin ortodoks Hrisityan dindersi ve 3 bin 400 çocuðun Ýs-lam din dersi eðitimi aldýðýnýbelirtti. Mestan, Viyana Üni-versitesi bünyesinde 40 binöðrencinin 350 ehil öðretme-nin gözetimi altýnda Ýslamdersi okuduðunu aktardý.
Yüksek Ýslam Enstitüsü,Sofya Üniversitesi ve ViyanaÜniversitesin ortaklaþa dü-zenledikleri forumda devletçapýnda din eðitim sistemlerideðerlendirildi. Bulgaris-tan’da din derslerin 1997/98eðitim yýlýnda baþladýðýný ha-týrlatan Mestan, yüksek dinenstitülerin diðer üniversite-lerle kanun bakýmýndanfarklýlýklarý bulunduðununaltýný çizdi. Ýlahiyat enstitüle-rinin bakanlýðýn kararý ile de-ðil izni ile açýldýðýna deðinenMestan, bu duruma anlamveremediðine de açýklýk ge-
tirdi. Yüksek Ýslam Enstitü-sü’nü biterenlerin normal ü-niversite diplomasý alamadý-ðýný kaydeden milletvekili,Viyana Devlet Üniversitesimodelini önererek tüm dinikurumlarýn ayný standartatabi tutulmasý gerektiðini sa-vundu. Konferansa katýlan
Eski Din Ýþleri MüdürlüðüBaþkaný Ývan Jelev de, siyasi-lerin güçlü ve iyi organize e-dilmiþ bir din yapýsýndankorktuklarýný söyledi. Ülke-deki ortodoks ve müslüman-larýn oluþturduðu sosyal ya-pýnýn baþka hiçbir örgütte ol-madýðýna deðinen Jelev, “Di-
ni üyeler eskiden totaliter re-jim için bir problemdi. Dahasonra 1989’dan sonra bazýhükümetler için de sorun gö-züyle bakýldý” diye konuþtu.Ýslam Enstitüsü rektörü Ýbra-him Yalýmov, demokrasi süre-cinde din eðitimi hakkýnda a-çýklamalar yaptý. Sofya, Zaman
TIR kuyruklarý sona erecekAlamut, þu anda Kapýkule Sýnýr
Kapýsýyla ilgili TIR parký projesinin
gündemde olduðunu belirterek,
yollarda týr kuyruklarýnýn azalacaðý,
týrlarýn parklarda bekleyebileceði
mekanlarla ilgili ihaleyi bahara ka-
dar yapacaklarýný kaydetti. Böylece
TIR kuyruklarýný sona ereceðini an-
latan Alamut, Kapýkule’den Edirne
giþelerine kadar olan kuyruðun ar-
týk hayal olarak kalacaðýný bildirdi.
Sýnýr kapýsýndaki FREE SHOP
maðazalarýnýn ihalesinin yapýldý-
ðýný belirten Alamut, önceden
20’ye yakýn olan FREE SHOP’larýn
þimdi tek bir marka ile tek bir iþ-
letmeci tarafýndan iþletileceðini
söyledi. Modern ve daha büyük
mekanda hizmet verilecek FREE
SHOP ‘ta kontrolün daha kolay
saðlanacaðýný bildiren Alamut, ‘’20
FREE SHOP’ý denetlemek çok da-
ha zordu. Þimdi tek firmayý denet-
lemek daha kolay olacak. Buraya
iþçi alýmý ilgili firma tarafýndan ya-
pýlacak. Burasý yaklaþýk 1000 kiþi
çalýþtýrabilecek kapasitede.’’ dedi. aa
Kapýkule, yakýnda yeniyüzüyle hizmet verecek
Yenilenen Kapýkule sýnýr kapýsýnýn 2 aya kadar hizmete girmesi bekleniyor. Yapýlacak TIR parký ile de yollardatýr kuyruklarýnýn azalmasý, Kapýkule'den Edirne giþelerine kadar olan kuyruðun artýk hayal olmasý bekleniyor.
Enerji Fuarý Tarih: 06.04.2009 - 08.04.2009Yer: Sofya NDKKonu: Yenilenebilir enerjisistemleri, klimalar,ventilatörler.Organizatör: Via Expo
Moto ve Ekstrim Show Tarih: 08.04.2009 12.04.2009Yer: Sofya Ýnter Expo FuarMerkeziKonu: Motosiklet, bisiklet veekstrim spor ürünleri fuarýOrganizatör: Bulgarreklama
Üç anahtar, ev, ofis, vilaTarih: 09.04.2009 13.04.2009Yer: Varna Spor ve KültürSarayýKonu: Uluslararasý inþaat ve evaksesuarlarý fuarýOrganizatör: New BalkanTours
Bulgaristan Ýnþaat Haftasý -ÝnteriorTarih: 24.04.2009 28.04.2009Yer: Sofya Inter Expo FuarMerkeziKonu: Ýnþaat malzemeleri veonarým gereçleri fuarýOrganizatör: Bulgarreklama
Bulmedika / BuldentalTarih: 12.05.2009 15.05.2009Yer: Sofya Inter Expo FuarMerkeziKonu: Uluslararasý saðlýk, ec-zacýlýk, diþçilik ve ilaç fuarýOrganizatör: Bulgarreklama
Euro, krizde hem prestijinihem de Avrupa'yý koruduSlovakya'nýn da katýlýmýyla Euro para biri-mi kullanan ülkelerin toplam nüfusu 329milyona yükseldi. Yakýn zamana kadarkuþkuyla bakýlan Euro, krizle güven pe-kiþtirdi. Küresel finans krizi sebebiyle Eu-ro'ya geçmemeyi tercih eden ve kendi pa-ra birimlerinde kalan ülkeler, Euro'ya ge-çen ülkelerden daha fazla etkilenmeyebaþladý. Oysa Euro'ya ilk geçildiðinde,baþta Almanya olmak üzere bir çok ülke-de Euro'nun pahalýlýða neden olduðu an-layýþý hakimdi. Euro'ya geçmeyen ülkelerde bu kararlarýnýn doðru olduðuna dahada inanmýþtý. Þimdi ise Euro, krizin istikrarunsuru oldu. Uzmanlar, Avrupa'nýn Eurosayesinde krizi hafif yaþadýðý görüþünde.
Uzmanlar, "Euro olmasaydý Macaris-tan ve Letonya'nýn sürüklendiði dövizkrizi pekala Almanya veya Fransa'nýn dabaþýna gelebilirdi. Finans spekülatörleri,Euro'nun tedavülde olduðu ülkelere diþgeçiremiyor" tespitini yapýyor. DeutscheBank en önemli finans uzmanlarýndanNorbert Walter, Euro'ya ve ondan sorum-lu olan Avrupa Merkez Bankasý'ný çok ba-þarýlý bularak tam not verdiðini açýklýyor.Walter, "Euro, Amerikan Dolarý'nýn ya-nýnda dünyanýn en önemli ikinci para bi-
rimi olduðunu kanýtladý. Avrupa MerkezBankasý da sadece son on yýldýr ve de ö-zellikle son iki yýldýr mali krize rahatlýklagöðüs gerebiliyor. Bütün dünyada MerkezBankasý'nýn ehliyetine duyulan güveninarttýðý kanaatindeyim" dedi. Öte yandan,uzmanlar, Macaristan ve Letonya'da ya-þananlarýn, Euro'nun koruyucu þemsiyesialtýna girmeyen ülkelerin ne denli kýrýlganbir mali yapýya sahip olduðunu gösterdi-ðinin altýný çiziyor. Macar Forint'i spekü-latörlerin elinde oyuncak olunca devletide iflasa sürüklediðini kaydeden uzman-lar, Letonya'nýn da AB ve Para Fonu'nunmilyarlarca Euro'luk yardýmýyla malisýkýntýdan kurtulabildiðini hatýrlatýyor.
Ýktisatçý Norbert Walter, Euro'nun kýsazamanda bu kadar taraftar bulmasýnýnsürpriz olmadýðýný vurgulayarak, "Bence,Avrupa yolunda olup da para birliðine gi-riþi geciktiren ülkeler þimdi bu düþünceyedaha açýklar. Bu sadece küçük Baltýk ülke-leri için deðil Polonya için de geçerli. Keþ-
ke, daha baþýnda para birliðine katýlabile-cek durumdaki Danimarka, Ýsveç ve Ýngil-tere de Euro bölgesine dahil olsalardý. Da-nimarka ve Ýsveç'in Euro'yu arzuladýklarý-na dair iþaretler gelmeye baþladý" ifadele-rini kullandý. Özellikle Ýngiltere'den Eu-ro'ya sempati içeren açýklamalar gelmeyebaþladý. Euro–Sterlin paritesinin eþitlendi-ði Aralýk ayýndan itibaren Ýngiltere'de or-tak para birimi Euro'ya geçme tartýþmalarýbaþladý. Polonya 2012, Romanya 2014'teEuro'ya geçmeyi planlýyor.
Diðer yandan, dolar kan kaybetmeyedevam ediyor. Amerikan yönetiminin,her fýrsatta dolarýn deðer kazanmasý ge-rektiði yönündeki açýklamalarýna karþýndolar deðer kaybediyor. Ancak uzman-lar, Euro'nun yüksek deðerinin ihracatazarar verdiði, ihraç mallarýna ek yükbindirdiði uyarýsý yapýyor. Norbert Wal-ter de bu durumun, krizden sonra eko-nominin yeniden düzelmesini zorlaþtý-racaðý endiþesini dile getiriyor. Cihan
Avrupa Birliði (AB) para birimi Euro, en büyük sýnavýný, yaþanmakta o-lan küresel mali krizde veriyor. 10 yýl önce tedavüle giren Euro, yaþan-makta olan ekonomik krizde prestij kaybetmek bir yana daha da gü-ven kazanýyor. Krizde dolarýn aksine dayanýklýlýðýný ispatlayan Euro,uzmanlara göre, Avrupa'nýn krizi hafif yaþamasýnýn da en büyük nedeni.
B Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Doðalgaz fiyatlarýndaki indirimler devam edecekDevlet Enerji ve Su Düzenleme Ko-misyonu, yýlýn ikinci çeyreði için do-
ðalgaz fiyatlarýnýn yüzde 11,18 oranýndaindirilmesini kararlaþtýrdý. Böylece2009’un ikinci çeyreðinde bin metreküp-lük doðalgazýn KDV’siz fiyatý 545,97 leva-ya düþecek. Yýlýn ilk çeyreðine kýyasla do-ðalgaz fiyatý 69 leva azalmýþ olacak. Ko-misyon, yýlýn üçüncü ve dördüncü çeyre-ðinde de doðalgaz fiyatlarýnýn önemli o-randa düþeceðini, elektrik fiyatlarýnýn daartmayacaðý tahmininde bulundu. Bu yý-lýn üçüncü ve dördüncü çeyreðinde doðalgaz fiyatlarýnýn önemli ölçüde düþmesibekleniyor. Elektrik fiyatlarýnýn 1 Tem-muz’dan itibaren artmasý durumunda dabunun halka fazla yansýtýlmayacaðý ifadeediliyor. Komisyon Baþkaný KonstantinÞuþulov, Bulgargaz’ýn hesaplamalarýna
göre 1 Temmuz’dan itibaren doðalgaz fi-yatlarýnýn bin metreküpünün 360 levanýnaltýna düþeceði tahmininde bulunduðunusöyledi. Ekim ayýndan itibaren de doðal-gaz fiyatýnýn yüzde 10 ila 15 oranýnda a-zalmasý bekleniyor. Þuþulov fiyatlarýndüþmesi nedeniyle kalorifer fiyatlarýnýn da1 Temmuz’da ve 1 Ekim’de de önemli o-randa düþmesinin beklendiðini kaydetti.Komisyon, bu kriz döneminde, elektriðeyapýlmasý planlanan muhtemel zammýnda mümkün olduðunca düþük tutulmasýhatta artýrýlmamasý için gayret gösterece-ðini vurguluyor. Elektrik fiyatlarý 1 Tem-muz’da yeniden gözden geçirilecek. Butarihte elektrik fiyatlarýnda artýþýn olup ol-mayacaðý kararlaþtýrýlacak. Elektrik daðý-tým þirketleri ile Ulusal Elektrik Kurumu(NEK)’in yatýrým giderlerinin azaltýlmasý
yönünde çaba göstereceklerini vurgula-yan Þuþulov, bunlarýn elektrik daðýtýmsistemine engel teþkil etmeyecek þekildeyapýlacaðýný vurgulayarak son kullanýcýlariçin elektrik fiyatlarýnýn artmamasýný te-menni ettiklerini kaydetti. Þu anda dü-zenleme piyasasýndaki elektrik fiyatlarýnýnserbest piyasaya göre daha yüksek ve üre-ticilerin elektrik ihraç etme teþviklerininbulunmadýðýný vurgulayan Þuþulov, ancakbunun uzun süreli olup olmadýðýnýn bilin-mediðini kaydetti. Bir çok Avrupa ülke-sinde elektrik fiyatlarý düþerken Bulga-ristan’da artmasý için bir sebebin olma-dýðýný savundu. Elektriðin yüzde 40’ýnýnyerel kömür ile çalýþan santrallerde üre-tildiði kaydeden Þuþulov, elektrik fiyatla-rýnýn yurtdýþýndaki enerji fiyatlarýndanetkilenmediðini aktardý. Ekonomi servisi
Ýnþaat þirketlerinibir çatý altýnda topla-
yan Stroyko inþaatfuarý bu yýl 32. defakapýlarýný ziyaretçi-
lere açtý. Fuara katý-lan yerli ve yabancý
þirketler, inþaat ala-nýndaki en yeni ü-
rünlerini tanýttý. Fu-arda inþaat malze-meleri, mobilya, ev
tekstili, doðrama veklima gibi ürünler
sergileniyor. Stroy-ko 2000 fuarýnýn
günlük 20 bin kiþitarafýndan ziyaret
edildiði belirtiliyor.
Z A M A N 0 63 0 M A R T - 5 N Ý S A N 2 0 0 9 YORUM
Aile yapýsý alarm veriyorUlusal istatistik Enstitüsü'nün (NSÝ) a-
çýklaladýðý bazý rakamlarý sizlerle paylaþ-
mak istiyorum. NSI’nin açýkladýðý ra-
kamlara göre Bulgaristan’da yýlda resmi
evlilik yapanlarýn sayýsý 28 bin iken
boþananlarýn sayýsý ise 14 bin olarak ak-
tarýlýyor. Böylece evlenenlerin yarýsýnýn
boþandýðý kaydediliyor. Boþanmalarýn
yüzde 60’ý iki tarafýn rýzasý ile gerçekleþir-
ken, yüzde 26’sý da karakter uyuþmazlý-
ðýndan kaynaklanýyor.
Aslýnda bu rakamlar tüyler ürpertici.
Düþünebiliyormusunuz insanlar evlenecek
ve evlendikten sonra evlenenlerin yarýsý
boþanacak. Bunun toplumun bünyesinde
kadýnlarýn ve özellikle de çocuklarýn üze-
rinde yaptýðý olumsuz etkiler gerçekten
tüyler ürpertici olsa gerek. Boþanan çiftler-
den kadýn, psikolojik ve ekonomik olarak
yara alacak. Özellikle de doðan çocuklar
anne ve babanýn ayrýlýðýndan eðer çocuk
annede kalýyorsa; –genellikle de öyle olu-
yor– baba terbiyesinden uzak yetiþecek .
Baba da kalýyorsa anne þefkat ve merha-
metinden uzak yetiþecek. Baba terbiyesi ve
anne þefkati almayan çocuklarda ömür
boyu bu iki þeyden yani anne þefkati ve
baba terbiyesinden eksik kalacaktýr. Böyle
bir toplumda maalesef istenilen kývamda
olmayacaktýr. Bu büyük bir problemdir. Bu
problem muhakkak çözülmelidir. Bu ko-
nuda büyük fikir insaný sayýn Gülen ‘Eðer
gücüm olsa gençler evlenmeden aday çift-
lere en az 6 ay evlilik kursu verdirirdim’ di-
yor. Bence de bu çok önemli. Þu andaki
evlilikler maalesef sadece hislerle yapýlýyor.
Gençler evlenirken akli ve mantýki ölçüleri
düþünemiyorlar. Ama bunun yanýnda akýl
mantýðýyla düþünebilecek anne– baba, de-
de– nine gibi aile büyüklerinin görüþleri a-
lýnmalýdýr. Çünkü onlar histen ziyade akýl
– mantýk planýnda düþüneceklerdir. Çün-
kü onlar evlatlarýnýn her konuda iyiliðini
düþündüðü gibi bu konuda da iyiliklerini
düþüneceklerdir.
Hz. Muhammed (sav) ‘Bir kadýnla dört
þey için evlenilir. Soyu, malý, güzelliði ve
dini için. Sen dini ve ahlaký güzel olaný
tercih et.’’ buyurur. Ne kadar güzel bir
ölçü deðil mi? Dini güzel olup da diðer
güzellikleri beraberinde ise baþ göz üstü-
ne. Ama sadece hislerle, suret güzelliðine
bakýp birbirlerine aþýk olan gençler, diðer
karakter ve ahlak yönlerine bakmadan
sadece hislerle karar verilen evliliklerde
kýsa zamanda ayrýlmalarla neticeleniyor.
Tabi bu evliliklerden meydana gelen ço-
cuklar, anne de kalýp baba terbiyesinden
mahrum yetiþiyor yada çocuk yuvalarýna
verilmek zorunda kalýyor.
Aslýnda bu problem bütün dünyanýn
problemi. Aile hayatýnýn olmadýðý top-
lumlardan saðlýklý toplumlarýn olmasý
mümkün deðildir. Çünkü toplumlarýn en
küçük yapý taþý ailedir. Çocuk üzerinde a-
ilenin verdiði terbiye disiplin ve þefkati
hiç bir kurum veremez. Okulun ve toplu-
mun vereceði ahlak ve kültür deðerleri
ayrýdýr. Ailenin vereceði terbiye apayrýdýr.
Ailenin vereceði terbiyeyi okul, okulun
vereceði terbiyeyi aile veremez. Bunlarýn
yerleri ayrý ayrýdýr. Hal böyle olunca top-
lumlar önce kendi kültür deðerlerine
dönmelidir. Devletin aldýðý tedbirler ör-
neðin anneye verilen 1200 levalýk çocuk
yardýmlarý iyidir güzeldir, ama çözüm de-
ðildir. Bunun ötesinde toplum bu konuda
eðitilmeli. Ýnsanlara aile sorumluluk duy-
gusu nasýl verilebilecekse bunun çalýþma-
larý yapýlmalýdýr. Yoksa pansuman ted-
birlelere toplum düzeltilemez.
Ýrtibatý kesme yoksa...Ýnsan sosyal bir varlýktýr. Bir kabile, bir
Saðlýk için burundannefes alýn‘Aðýzdan nefes alýyorum, ne zararý o-labilir ki!” demeyin. Uzmanlar, burunsolunumunun aktif, aðýz solunumu-nun ise pasif solunum olduðuna belir-terek, kanýn, burun yoluyla nefes alýn-dýðýnda, aðýza oranla 3 kat daha hýzlýtemizlendiðini dikkat çekiyor. Burun,içindeki ‘radyatöre’ benzeyen sistemlesolunan havayý ýsýtarak, nemlendire-rek ve yabancý maddeleri süzerek ak-ciðerlere hazýr hale getiriyor. Aðýzdaböyle bir sistem olmadýðý için tahriþlerve faranjit gibi rahatsýzlýklar oluþuyor.
Þiþmanlýk ömürden10 sene çalýyor900 bine yakýn kiþinin incelendiði biraraþtýrmaya göre þiþmanlýk ortalamaömür süresini 2 ila 4 yýl, aþýrý þiþman-lýk ise 8 ila 10 yýl kýsaltýyor. The Lancetdergisinde yayýnlanan ve 1979 yýlýndabaþlayan çalýþmanýn sonuçlarýnda,VKÝ (Vücut Kitle Ýndeksi) birimi 22.5 -25 arasý olanlarýn, en az ölüm riski ta-þýyan grup olduðu, bunun üzerindekiher 5 VKÝ deðerinin, ölüm riskiniyüzde 30 oranýnda artýrdýðý gözlendi.
Aþýrý kýrmýzý et,görme kaybýnasebep olabilirAvustralya Melbourne Üniversite-si’nde yapýlan araþtýrma, haftada 10kez kýrmýzý et yiyenlerin daha az yi-yenlerden iki kat daha fazla görmebozukluðu yaþadýðýný ortaya çýkardý.Amerikan Epidemiyoloji (salgýnhastalýklar) Bülteni’nde yayýnlananbulgular, tüketilen yiyecekler ile yaþabaðlý görme kaybý arasýnda kuvvetlibir iliþki olduðunu ortaya koyuyor.
Hamile kalan anne, bebeðiniemzirmeye devam edebilir
Anne ve çocuk saðlýðýnýn korunmasý
açýsýndan iki çocuk arasýnda en az iki
yýl olmasý gerektiði önerilse de bazý kadýnlar
henüz emzirdiði bir bebeði varken yeni bir
hamileliði yaþamaya baþlayabiliyor. Bu du-
rumda, düþüðe sebep olabileceði veya emen
bebeðe zarar vereceði düþüncesiyle emzir-
meyi býrakýyorlar. Bazen de vücudunun em-
zirmeyi ve hamileliði ayný anda kaldýrama-
yacaðý düþüncesiyle emzirmekten vazgeçili-
yor. Doðacak bebeðini koruma kaygýsý, ha-
len anne sütüne ihtiyacý olan bebeðin bu ni-
metten mahrum kalmasýna sebep oluyor.
Halbuki, saðlýklý, dengeli bir beslenme dü-
zeni ile vücudunun ihtiyacý olan gýdayý ala-
bilen hamile annelerin emzirmesinde bir
sakýnca görülmüyor. Acýbadem Maslak
Hastanesi Kadýn Hastalýklarý ve Doðum
Uzmaný Dr. Arzu Ýlknur Özdemir, gebelikte
emzirmenin doðmamýþ bebeðe zarar ver-
mediðini, çoðunlukla erken doðuma sebep
olmadýðýný söylüyor. Normal saðlýklý bir ge-
belikte emzirmeye devam etmenin, doðma-
mýþ bebeðini gerek duyduðu besinlerden
mahrum býrakmayacaðýný belirten Dr. Öz-
demir’in verdiði bilgilere göre, emzirme sý-
rasýnda rahim kasýlmalarý yaþanmasýna
raðmen bu kasýlmalar rahim aðzýnýn açýl-
masýna sebep olmaz. Bunlar normal gebe-
liðin bir parçasýdýr. Eðer anne zor bir gebe-
lik geçiriyorsa veya erken doðum riski var-
sa týpký cinsel iliþkiden kaçýnýlmasý gerekti-
ði gibi emzirmenin býrakýlmasý önerilebilir.
Erkeklerin depresyonu çok daha tehlikeli
Þemsinur Özdemir
Aile içindeki küçük sorunlara büyümeden çözüm arayýn
Gebelikte emzirmeye devam edil-mesi halinde uygulanacak birta-kým önlemler olabilir. Örneðinekstra dinlenmeye ihtiyaç duyananne, uzanarak emzirebilir. Hami-le annenin iyi beslenmesi de ö-nemli. Emzirdiði çocuk 6 aydanküçükse, fazladan günde 650 ka-lori, ek besinler almaya baþlamýþ-sa 500 kalori almalý. Hamileliðin
ilk üç ayýnda fazla kalori almakgerekli deðil. Gebelikte emzirenkadýnýn süt miktarý 4. ve 5. ayýn-da azalabilir. Eðer bebek 1 yaþýnaltýndaysa bebeðin kilo alýmýnýizleyerek sütün yetip yetmediðiniizlemeli. Ayrýca sütün tadýndadeðiþme de olabilir. Bu durum-da bazý bebekler kendiliðinden da-ha az emer ya da emmeyi býrakýr.
Yalanın sonu hüsrandır Ebi’l–Cevzai (ra) rivayet ediyor:
Hasan Ýbn Ali’ye (ra), “Resulullah
(sas)’tan ne ezberledin?” diye sor-
dum. Þu cevabý verdi: “Aleyhissala-
tu vesselam’dan “Sana þüphe veren
þeyi terk et, emin olduðun þeye u-
laþýncaya kadar git. Zira sýdk (doð-
ruluk) kalbin tatmin olmasýdýr, ya-
lan þüphedir.” (Tirmizi, Kýyamet 61)
Çocuðun ilk öðretmeni annesi,ilk okulu da ana rahmidir
Anneler, çocuklarýn eðitim
ve terbiyesinde en büyük
sorumluluk payýný üstleniyor.
Çünkü çocuklar, daha dünyaya
gelmeden anne vasýtasýyla dýþa-
rýdan gelecek iyi-kötü her türlü
tesire açýk halde bulunuyor.
Doðum sonrasýnda yine ilk
olarak annenin duygularý, tavýr
ve davranýþlarý çocuða sembol
teþkil ediyor. Bu, ilk örnek ve ilk
öðretmen olma sorumluluðu
her annenin evladý için küçük
veya büyük mücadeleler yap-
masýný zorunlu kýlýyor. Tarih
boyunca anneliðin verdiði güçle
her türlü zorluða göðüs geren
kadýnlarýn hayatlarý günümüz
annelerine de yol gösteriyor.
Hz. Fatýma ve Hz. Meryem ile
ilgili kitaplar yazan hukukçu
yazar Sibel Eraslan da annele-
rin genç kýzlarýna dünyayý de-
ðiþtiren mukaddes kadýnlarý ta-
nýtmalarý gerektiðini söyledi.
Florya Özel Burç Koleji’nde ve-
lilere yönelik bir konferans ve-
ren Eraslan, yaþama ve özgür-
lük mücadeleleriyle insanlýk ta-
rihine yön vermiþ Müslüman
kadýn kahramanlarýn örnek ha-
yatlarýný anlattý.
‘Müslüman anne olacaðým’
diye yola çýkan kadýnlarýn Hz.
Hacer, Hz. Meryem gibi mu-
kaddes annelerin izinden yü-
rüdüðünü söyleyen Eraslan,
“Hz. Ýsa’nýn ilk öðretmeni ana
rahmine düþtüðü andan itiba-
ren Hz. Meryem’di. Anne kar-
nýnda çocuk annesinin her þe-
yine muhataptýr. Orada beyaz
kâðýdýn üzerine ilk kelimeler
dökülüyor. Ýlk okul sizin karný-
nýzda, ilk öðretmen sizsiniz, ilk
kara tahta sizin rahminizde.
Çocuðu doðurup iyi okullara
göndermeden önce kiþisel
gayretlerinizle vereceðiniz eði-
tim ve terbiye çok önemli. Hz.
Meryem’in hikâyesi, analýðýn
sadece evladý doðurmaktan i-
baret olmadýðýný gösteriyor.
Sadece çocuk doðurmuyorsu-
nuz, toplumun geleceðini inþa
ediyorsunuz.” dedi.
Tarihin erkekler üzerinden
savaþlardan ibaretmiþ gibi yazýl-
dýðýna dikkat çeken Sibel Eras-
lan, tarihe yön veren kadýnlarýn
hayatlarýný anlatan kitaplarýn
azlýðýna dikkat çekti. Eraslan
þöyle konuþtu: “Türkçe telif eser
olarak Hz. Fatýma ile ilgili ye-
dinci, Hz. Meryem ile ilgili dör-
düncü kitabý ben yazmýþ oldum.
Aradan geçen asýrlarý düþünün-
ce bu rakam çok az. Annelerin
genç kýzlarýna, kýz çocuklarýna
dünyayý deðiþtiren anneleri ta-
nýtmalarý gerekiyor. Hz. Mer-
yem’in hayatýný yazarken kalýp-
sal ayrýmcýlýklar gördüm. ‘Sen
Hýristiyanlarýn annesini yazý-
yorsun’ dediler. Oysa Hz. Mer-
yem cennetle müjdelenen dört
kadýndan biridir. Ve bütün
Müslümanlarýn hürmetle andý-
ðý bir annemizdir. Çocuklarý-
mýz Hz. Meryem ve Hz. Ýsa’nýn
nereli olduðunu bilmiyor. Sor-
duðum zaman Romalý diyorlar.
Eðer biz tanýtmazsak bir gün
Hz. Fatýma için de ayný þeyi
söyleyebilirler bize. Hz. Mer-
yem, Hz. Asiye, Hz. Aiþe, Hz.
Fatýma, Hz. Hacer, Hz. Zeynep
gibi annelerimiz birer güneþtir.
Bir kere daha sevelim o annele-
rimizi ve onlardan feyzalalým.”
Þemsinur Özdemir
Bulgaristan’daki Türk müziði tarihi-nin gelmiþ geçmiþ en meþhur ve
usta ses sanatçýlarýndan biri olan Delior-manlý Sýdýka Ahmedova hakkýnda, ho-casý rahmetli Naci Ferhat þu sözleri söy-ler: “Rodoplar’ýn Kadriye’si, Delior-man’ýn Sýdýka’sý.” Sýdýka Ahmedova ço-cuk yaþta müzik hayatýna baþlamýþ vebirçok neslin hayranlýðýný kazanmýþ bir i-sim. Bulgaristan Milli Radyosunda ken-disinin þarkýlarýna yoðun istek gelir. Sýdý-ka Ahmedova’nýn türkülerinin kayýtlýbulunduðu radyo bandlarýnýn da artýk si-linmeye yüz tuttuðu bir gerçek. Halk a-rasýnda “Sýdýka’nýn türküleri “Aspirin”gibi geliyor bize” ifadelerini sýk sýk duy-mak mümkün. Sanatçý Sýdýka Ahmedo-va ile sanat yaþamý hakkýnda konuþtuk:
Sayýn Sýdýka Ahmedova,sesinizin güzel olduðu nasýl keþfedildi?Ben Þumen ilinin Kapitan Petko köyün-de doðdum. 3. sýnýfa kadar Kapitan Pet-ko’da okudum. Henüz orada ilkokul öð-rencisiyken sesim etrafta duyulmayabaþlandý. Ýlkokulda 1. sýnýfta iken öðret-menimiz Mehmet Bey müzik derslerin-de herkese tek tek þarký okutuyordu. Be-nim sýram gelince ben de bir þarký oku-dum. Ders bittikten sonra Mehmet öð-retmen öðrencileri serbest braktý, fakatbenim kalmamý istedi. O zamanlar 8 ya-þýmdaydým. Bütün öðrenciler sýnýf odasý-ný boþalttýktan sonra baþ baþa kaldýðý-mýzda bana: “Senin ne kadar çok güzelsesin var”, dedi. Ben hiç cevap verme-dim. Sesimin güzel olup olmadýðýnýnfarkýnda deðildim. Mehmet öðretmen, 1Mayýs töreninde bana þarký okuttu. Ýþteo tarihten itibaren Kapitan Petko kö-yünde herkes benim güzel sese sahip ol-duðumu anlatmaya baþladý. Daha sonraVenets’e taþýndýk. Venets’te de sesimingüzelliði duyuldu. Venets’teki okulu-muzda türkü grubu vardý ve öðretmen-ler beni bu gruba aldý. Henüz 11-12 yaþ-larýndayken yine Þumen’e baðlý Naumköyünde konser vermeye gittik ve bende sahneye çýkýp þarký söyledim. Orda‘Elmayý Top Top Yapalým’ adlý ilk þarký-mý söyledim. O zamanlarda Türk müziði
revaçtaydý. Konser bitti ve artýk dönme-miz gerekiyordu. O tarihlerde þimdikivasýtalar yoktu ve biz bir kamyonla git-miþtik. Bu anlattýðým olay 1960’lardagerçekleþti. Ýnanýn ki, köy halký etrafýmý-zý sardý ve hiç kimse gitmiyor, bizi býrak-mýyorlardý. Herkes bu güzel sesli þarkýcýnereden diye merak ediyordu ve yönet-menimiz Faik Bey ile birlikte mutlulukdolu anlar yaþadýk. Nihayet köyümüzedöndük. Ertesi sabah hiç beklenmedikbir olay oldu. Saat 9-10 civarý Naum ve
ona yakýn Kliment köylerinden, ünlü sessanatçýsý Ýbrahim Gürses aðabeyimin degiriþimiyle kim ne ile bulduysa birçok ki-þi kapýmýzýn önüne dökülüverdi. Ba-bamdan ricada bulundular, biz kýzýnýzýnsesine hayran kaldýk onu tekrar dinle-mek istiyoruz dediler. Ben Venets’te birçiçek gibi büyüdüm. Bütün törenlere da-vet ediliyordum. Grubumuzun çok güzelsaz ustalarý vardý. Ama müzik eþliðindeolmadan da türkü söylüyordum, çün-kü o zamanlar sesim çok gür çýkýyordu.
Müzik hayatýna baþlamanýz nasýl oldu? 8. sýnýfý tamamladýðýmda Þumen Türk Ti-
yatrosundan gelip babamý, tiyatronun dü-
zenlemiþ olduðu yarýþmaya beni de kay-
dettirmesi için ikna ettiler. Tiyatroya dört
þarkýcý alýnacaktý - 2 bayan, 2 erkek. Yarýþ-
maya yaklaþýk 300 kiþi katýldý. Fakat yal-
nýzca Rodoplu Hasan ile ben seçildik. O
zaman bana Deliorman’ýn yýldýzý diyorlar-
dý. Daha sonralarý plak çýkarmak için, o
zamanki Yugoslavya Cumhuriyeti’ne git-
tim. Þumen Türk Tiyatrosunda yaklaþýk
15 - 16 yýl çalýþtým. 1965 yýlýnýn eylül a-
yýnda Sofya Radyosunda çalýþmaya baþla-
dým. Orada en çok band dolduran ben-
dim. O þarkýlar çok sevildi ve bazýlarý A-
merika’ya gönderildi. Hala bugüne kadar
Sofya Radyosuna dinleyicilerden en çok
mektup bana gönderiliyor. Hatta birkaç yýl
önce en çok mektup alan sanatçý seçildim.
Sizce bir þarkýcý günün birindeþarký okumaktan býkkýnlýk duyabilir mi?Ben hiç býkmadým. Hala ev iþleriyle meþ-
gul olurken bile hayalim hep sahnede,
kendimi hep orda halkýn huzurunda ha-
yal ediyorum. Bu sesi bana Allah baðýþla-
mýþ ve ben þarký söylemekten hiç usan-
madým, hep seve seve okudum. 45 yýl bo-
yunca þarkýlarýmla insanlara sesleniyorum
ve halk da beni çok seviyor. Yolda durdu-
ruyorlar ve ölmeden gördük çok þükür di-
yorlar. Bir defasýnda Türkiye’ye gitmiþtim.
Bir maðazaya girdiðimde bir hayranýma
rastladým. Kadýn elbise almýþtý ve beni
görünce birden elinden herþeyi yere dü-
þürdü. Bizler radyo sanatçýsýyýz ve televiz-
yona fazla çýktýðýmýz yok. Ama buna rað-
men insanlar bizi çok sevdi. Geçtiðimiz
Kurban Bayramý konserinde aldýðým alkýþ-
lardan ben bile hayrete düþtüm. Radyoya
gelen yankýlardan öðreniyorum ki, insan-
lar ‘Sýdýka gönüllere taht kurdu’ diyormuþ.
Hangi yabancý ülkelerde konser verdiniz?Türkiye, Yugoslavya,. Priþtina, Üsküp ve
Ohri’de konserler verdim. Oralarda
konserlerimizi açýk alanlarda verdik.
Konser çýkýþlarýnda halk benim þarkýmý
söyleyerek çýkýyordu. Türkiye’de beledi-
yelerin davet ettikleri konserlere katýl-
dým ve TRT’de türküler söyledim. TRT’den
ve Rumeli TV’den yeni teklifler geliyor.
3 0 M A R T - 5 N Ý S A N 2 0 0 9
9Z A M A NKÜLTÜR
FO
TO
ÐR
AF
:NÝY
AZ
Ý K
ÜÇ
ÜK
ÞumenMehmet Ömer
Ardino Camiindenhalka kütüphane hizmetiArdino imamýnýn giriþimiyle merkez camiinde
kütüphane açýldý. Ardino Camii imamý Orhan
Yakub, þehirdeki müslüman halkýn bu konuda
eksikliði gördüklerini ve bir kaç arkadaþla yapýlan
görüþmeler sonucunda kütüphane fikrinin orta-
ya çýktýðýný söyledi. Boþ olan cami odalarýndan
birini kütüphane olarak deðerlendirmek istedik-
lerini kaydeden Yakub, kütüphanenin açýlýþýný
Ardino Belediye Baþkaný Resmi Murad’ýn yaptý-
ðýný, ayný zamanda Murad’ýn kütüphaneye kitap
baðýþýnýn yanýsýra insanlarýn faydalanmasý için de
bir adet bilgisayar baðýþladýðýný kaydetti. Çeþitli
yerlerden kitap baðýþlandýðýný, ancak bunun ye-
tersiz olduðunu vurgulayan Yakub, gönüllü kiþi
ve kurumlardan da kitap baðýþýný beklediklerini,
ayrýca kütüphanede internet baðlantýsýnýn da mev-
cut olduðunu sözlerine ekledi. Ömer Alkaç. Kýrcali
Sýdýka Ahmedova: Tekrar müzikhayatýna dönmek istiyorum
Sýdýka Ahmedova’nýn þarkýlarý, hala Sofya Radyosunda dinleyicilerden çok büyük istekalýyor. Ahmedova, radyo tarafýndan birkaç yýl önce en çok mektup alan sanatçý seçildi.
FO
TO
ÐR
AF
: a
a
3 0 M A R T - 5 N Ý S A N 2 0 0 9
10 Z A M A N SPOR
Fenerbahçe, dereyigeçerken at deðiþtirmiyor
Bahçe'de Teknik Direk-tör Luis Aragones'indurumu spor kamuo-yunda tartýþýlýrken, ku-
lüp baþkaný Aziz Yýldýrým, sezondevam ederken teknik direktördeðiþtirmiyor. 15 Þubat 1998'dekiolaðan genel kurulda baþkan se-çilen Aziz Yýldýrým, 11 yýllýk baþ-kanlýk döneminin son 5 yýlýndasezon bitmeden teknik direktördeðiþikliði yapmadý.
Yýldýrým'ýn baþkanlýðýnýn ilk 6yýlýnda 9 teknik adam görev ya-parken 2002 – 03 sezonundansonra 5 sezonda 2 teknik adamlaçalýþtý. 2003 – 04 sezonunda taký-mýn baþýna gelen Christoph Da-um, Fenerbahçe'ye bu sezon ve2004 – 05'te arka arkaya iki þam-piyonluk yaþatýrken, 2005 – 06 se-zonunda son haftada þampiyon-luðu Galatasaray'a kaptýrýnca, Sa-rý–Lacivertli takým ile yollarý ayrýldý.
Fenerbahçe'nin 100. yýlýnda2006 – 07 sezonunda Yýldýrým'ýn ta-kýmý teslim ettiði Brezilyalý teknikdirektör Arthur Zico, ilk sezonundatakýmý þampiyon yaptý. Zico, 2007 –
08 sezonunda da Sarý–Lacivertli ta-kýmý tarihinde ilk defa ÞampiyonlarLigi'nde çeyrek final oynatýrken,ligde ikinci olunca, Yýldýrým, Brezil-yalý hocayla sözleþme yenilemedi.Ýspanya'yý Avrupa þampiyonu yap-týktan sonra sezon baþýnda takýmýnbaþýna getirilen Luis Aragones'indurumu ise takýmýn aldýðý baþarýsýzsonuçlarýn ardýndan kamuoyundatartýþýlmaya baþlandý. Fenerbahçeyönetiminin, sezonu Ýspanyol ho-ca ile tamamlayýp, sezon sonun-da Ýspanyol teknik adamýn duru-munu deðerlendirmesi bekleniyor.
Avrupa basýnýþimdiden Fener'e hoca arýyorBu sezon istikrarsýz bir grafik çizenFenerbahçe'nin sezon sonundaTeknik Direktör Aragones ile yolla-rýný ayýracaðý beklenirken, Avrupabasýný Sarý–Lacivertlilerin yeni hoca
aradýðýný ileri sürdü. Ýtalyanlarýnünlü futbol haber portalý Tuttomer-cato, Fenerbahçe'nin Aragones'inyerine Ýnter'in eski hocasý Manci-ni'yi getirmeyi planladýðýný iddiaetti. Tuttomercato, Sarý–Lacivertliyönetimin menajerler aracýlýðýylanabýz yokladýðýný ve sezon sonun-da Aragones ile yollarýný ayýrdýktansonra Ýtalyan teknik adama teklifgötüreceðini savundu. 2004 – 2008yýllarý arasýnda Ýnter'i çalýþtýran Ro-berto Mancini, bu kulüpteki görevi-ni Jose Mourinho'ya devrettiðigünden bu yana boþta. Almanya'daKöln'de yayýn yapan Express Gaze-tesi ise Fenerbahçe'nin eski teknikdirektörü Daum'u listesine aldýðýnýyazdý. Gazete haberinde Daum'unKöln ile 2010 yýlýna kadar sözleþ-mesi olduðunu ancak sezon so-nunda yönetim ile görüþerek ayrý-labileceðini ileri sürdü. Spor Servisi
F.
Futbol topu þeklinde stadyumKonya'da kurulacak olanOlimpiyat Köyünde ye-
þil–beyaz renkte futbol topuþeklinde 33 bin seyirci kapasi-teli stadyum yapýlacak. KonyaBüyükþehir Belediye BaþkanýTahir Akyürek, futbolun baþaktörü olan taraftarlarý tribün-lere çekebilmek için her ihtiya-ca cevap verebilen modernstadyumlarýn hizmete sokul-masý gerektiðini bildirdi. Ak-yürek, bütün bunlarý düþüne-
rek Konya'ya son derece mo-dern bir stadyum kazandýrmakiçin çalýþmalarýný sürdürdükle-rini belirtti. Türkiye'nin en gü-zel stadyumunu Konya'ya ka-zandýracaklarýný ifade edenAkyürek, "En son yapýlan ol-duðu için Türkiye'nin en mo-dern ve en güzel stadyumu o-lacak. Þu anda proje ihalesi ya-pýldý ve kabul edildi. Çok dauygun bir rakama projesi ta-mamlanýyor" diye konuþtu.
Projenin kabul edilmesiyle ö-nemli bir aþamayý geride bý-raktýklarýný bildiren Akyürek,þunlarý kaydetti: "33 bin kiþilikstadyum, Selçuklu ilçesindebulunan Real Alýþveriþ Merke-zi civarýna yapýlacak. Stadyumyeþil–beyaz renkli futbol topuþeklinde olacak. Geceleri ýþýk-landýrma yapýldýðý zaman çokgüzel bir görüntü ortaya çýka-cak. Yeni stadyum OlimpiyatKöyünün içinde yer alacak.
100 milyon dolarlýk olimpikköyde 33 bin kiþilik stadyu-mun yaný sýra, spor salonu,veledrom, olimpik yüzme ha-vuzu, büyük spor parký, 100bin metre karelik otopark, a-matör spor kulüpleri için ge-niþ alanlar, antrenman saha-larý, sporcu otelleri olacak.Bu tesislerimizle dünya ça-pýndaki birçok spor organi-zasyonuna ev sahipliði yapa-bilecek konuma geleceðiz."
Fenerbahçe'de bir türlü istenen istikrarý saðlayamayanteknik direktörün sezon sonunda görevine son verilece-ði bekleniyor. Klüp Baþkaný Aziz Yýldýrým, sezon devamederken teknik direktör deðiþtirmeyi ise düþünmüyor.
Denizli, şampiyonyapmasa da kalacakÞampiyonluk yarýþýnda Sivasspor'u ya-kýndan takip eden Beþiktaþ'ta TeknikDirektör Mustafa Denizli'nin sezonsonu görevine devam edip edemeye-ceði merakla bekleniyor. Siyah–Beyazlýkulübün baþkaný Yýldýrým Demirö-ren'in ise Mustafa Denizli'nin takýmýþampiyon yapmasa bile takýmýn baþýn-da kalmasýný istediði belirtiliyor. De-mirören'in kendisine uzun vadeli birsözleþme önerdiðini ancak kesin bircevap vermediðini kaydeden MustafaDenizli, "Þu anda benim için önemliolan takýmýn baþarýsý." cevabýný verdi.Ancak baþkanýn, yönetimle yaptýðýtoplantýda þampiyonluk yolunda tek-nik direktörün kafasýný karýþtýracakhiçbir unsurun bulunmamasýný istediðibelirtildi. Bunun üzerine en azýndan ö-nümüzde yýl yapýlacak baþkanlýk seçi-mine kadar tecrübeli çalýþtýrýcýnýn gö-revinin baþýnda kalmasýna karar veril-di. Denizli'nin ise sezon sonuna kadarolan sözleþmesini uzatmasý halinde po-lemiklere neden olabileceðini düþün-düðünden þampiyonluða ulaþmadan o-lumlu ya da olumsuz bir cevap vermeyiistemediði öðrenildi. Temel Yirmibeþoðlu
Penatlıyı 90'aatmanın formulü bulunduÝngiltere'de bilim insanlarý günler sü-ren çalýþmalarýn ardýndan bir penaltýatýþýnýn 90'dan nasýl gol olacaðýnýnformülünü buldu. Penaltý zor iþ. To-pun baþýna geldiðiniz anda zaten 1–0yenik baþlýyorsunuz mücadeleye. Ziraolaðan kabul edilen gol olmasý. Bugü-ne kadar penaltý kurtaramadýðý için birtakýmdan gönderilen ya da çok eleþti-rilen bir kaleci olmamýþtýr. Sahanýn enzor mevkisini kollayan yalnýz adamkalecinin en güçlü olduðu an, o penaltývuruþudur. Bu bir sezgi ve tecrübe iþi-dir. Bir kere topa bakarak hareketlen-meniz size çok fazla zaman kaybettire-cektir, bu yüzden de kalecilerin hemenhepsi penaltý vuruþlarýndan önce hare-ketlenmeye baþlarlar, kurtarmak içinoyuncunun topa geliþindeki ayak ha-reketleri, yüz mimikleri, vücudununaldýðý þekli iyi analiz etmek önemlidir.
En fazla 5 – 6 adým geriye,en az 104 km hýzLiverpool'daki John Moores Üniversi-tesi'ndeki mühendisler, geniþ bir veritabanýný önlerine alýp mükemmel pe-naltý vuruþunun formülünü ortaya çý-karmaya çalýþtý. Ortaya çýkan sonuçþu: Toptan gerilirken atmanýz gerekenadým maksimum 5 veya 6. Gerildiði-niz anda ve vuruþu yaparken topa 20 –30 derecelik bir açýnýz olmasý ve topunhýzýnýn en az 104 kilometre olmasý ge-rekiyor. Topun kale çizgisinin geçtiðiyer ise iki yan direkten herhangi birisiile üst düreðin 50 santimetre uzaklýk-tan kesiþtiði yer. Buna benzer bir çalýþ-mayý Schalke 04, 1997 UEFA Kupasýfinalinde Inter ile oynadýklarý maçtayapmýþ ve Jens Lehmann Alman yet-kililerin de desteði ile maçýn penaltýla-ra kalma ihtimaline karþý, Interli o-yuncularýn bundan önceki maçlardanasýl penaltý attýklarýný inceleyerek ça-lýþmýþtý. Sonuçta iki ayaðý da 1–0 bitenmaçýn sonunda San Siro'daki penaltý-larda Zamorano'nun penaltýsýný kur-tarmýþ, Aron Winter de topu dýþarýatýnca kupayý Gelsenkirchen'e getirmiþti.
1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12
1
2
3
4
5
6
7
8
SOLDAN SAÐA1) Ýnce Memed, Demirciler Çar-þýsý Cinayeti, Teneke, Aðrý DaðýEfsanesi, Yýlaný Öldürseler gibieserleriyle tanýnan ünlü yazar. 2)Çanakkale’nin bir ilçesi.– Motor-lu veya motorsuz taþýtlarýn köprüvb. altýndan rahatça geçebilme-leri için en yüksek boyutlarý be-lirten ölçüler. 3) Güldürmek, eð-lendirmek amacýyla karþýsýnda-kini kýrmadan yapýlan hareketveya söylenen söz, latife.–Yu-murta, soðan, yeþilbiber ve do-matesle yapýlan bir yemek. 4)Düþünce, fikir.– Deðme, dokun-ma.– Bir baðlaç. 5) Bir tür cet-vel.– Kýskançlýk, çekemezlik.–Güneyden esen sýcak rüzgâr. 6)Bir tür savaþ gazý.– Bir akarsu-yun herhangi bir kesiminden sa-niyede geçen suyun hacmi. 7) Ýs-tanbul’un bir ilçesi.– Canlý var-lýklarýn maddi bölümü, vücut. 8)Büyümemiþ karpuz.– Kanýn he-moglobin ile renklenmiþ alyuvarý.
YUKARIDAN AÞAÐIYA1) Ördekgillerden, tüyleri mavi,beyaz, kara, kahverengi, erkeði-
nin baþý yeþil renkli bir yaban ör-deði türü. 2) Baþýboþ, ergin, ser-best.–Bir baðlaç. 3) Bir spor kar-þýlaþmasýnýn sonucunu deðiþtir-mek için maddi veya manevi birçýkar karþýlýðý varýlan anlaþma.–Basit bir su taþýtý. 4) Yaþlý kadýn-lara saygýlý bir seslenme sözü.–Babanýn kýz kardeþi. 5) Bir nota.–Ýnsanda ayaðýn yüksek olan üstbölümü. 6) Manisa’nýn meþhurmacunu. 7) Baðýmlý olmayan,hükümran, hâkim. 8) Azerbay-can parasý.– Berilyumun sem-bolü. 9) Gereksiz, yersiz, boþ.–Hazýrlanan çayýn renk ve kokubakýmýndan istenilen durumu.10) Mikroskop camý.– Bir bayanadý. 11) Ayný amacý güden kim-seler arasýndaki çekiþme, yarýþ-ma, yarýþ. 12) Küçücük ve sevimli.