This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
0912НОВИНИ
1 6 - 2 2 Ô Å Â Ð Ó À Ð È 2 0 0 9 Ã î ä è í à : 1 7 Á ð î é : 8 ( 8 3 9 )
ÑÍÈÌÊÀ: ÁÅÉÍÓÐ ÑÞ
ËÅÉÌÀÍ
В Пловдивския ще учат"Български език и турски език"
Традиционно правило: Неуспехитесе дължат на треньора!
НОВИНИ02 ЕК ПОСОЧИ ШЕСТ ПРОБЛЕМНИ ОБЛАСТИ НАУКА08 ТРИ МИЛИОНА С ДОСТЪП ДО ИНТЕРНЕТ
НаемитепоскъпватПоради трудното получаванена кредит за жилище повече-то лица ще се ориентираткъм наемане на апартамент.Това, според брокери, ще до-веде до поскъпване на наем-ните такси до 10%. Най-нис-ките наеми за двустаенапартамент в по-крайнитеквартали на София като"Дружба" и "Младост" вървятот 250 евро нагоре. В прес-тижните квартали тази су-ма достига хиляда евро. Кон-султанти съветват наема-телите да включват в дого-ворите си клаузи, че пример-но в близката една годинанаемът няма да се оскъпява.Запознати в бизнеса пре-поръчват покупка на жилищесега, но само с налични сред-ства, а не на кредит. Акоимате намерение да купува-те апартамент, но няматеспешна нужда, по-логично даизчакате, защото ценитена имотите се очаква ощеда паднат, съветват броке-рите. Според тях купуване-то на имот "на зелено" втази ситуация е повече отрисковано, но ако все паксте решени, бъдете внима-телни - да бъде включенаспециална клауза за обез-щетение при незавършванена строежа заради кризата.
Запознати в бизнеса препоръчват покупка нажилище сега, но само с налични средства, а нена кредит. Ако имате намерение да купуватеапартамент, но нямате спешна нужда, по-логич-но е да изчакате, защото цените на имотитесе очаква да паднат още, съветват брокерите.
на АбрамовичЛуис Фелипе Сколари ще се запомнис това, че е най-неуспешният ме-ниджър в ерата Роман Абрамович в
"Челси". Бразилецът ръководи тимасамо 25 мача в Премиершип и е пър-вият мениджър, който не успя даспечели 50 точки (49). За последни-те си 12 срещи начело на тима Ско-лари е спечелил само четири победи.През този сезон под ръководството
на Сколари "Челси" не спечели нитоедно от дербитата с отборите от"Голямата четворка", допускайки че-тири загуби и едно равенство приголова разлика 2:9. Освен това "си-ните от Лондон" прекъснаха серия-та си от повече от четири годинибез загуба на "Стамфорд Бридж". Ос-вобождаването на мениджърите на"Челси" след първия по-сериозен про-вал струва 40 млн. паунда (43 млн.евро) за последните 16 месеца на Ро-ман Абрамович. Оттогава той увол-ни Жозе Моуриньо, Аврам Грант и се-га Луиш Фелипе Сколари. Неустойка-та, която Абрамович ще плати наСколари, е 15 млн. паунда (16 млн. ев-ро), докато Моуриньо и Грант получи-ха общо 25 млн. паунда заради пре-ждевременното си освобождаване.
Бившият наставник на
“Челси” Луис Фелипе
Сколари, след слабо
представяне през пос-
ледните седмици, стана
жертва на синдрома
“бърз успех”. На другия
полюс са наставниците
на “Манчестър Юнай-
тед” и “Арсенал”, Алекс
Фъргюсън и Арсен Вен-
гер, които водят от
дълги години своите
отбори към успеха след
нужната доза търпение.
Алекс
ФъргюсънАрсен
Венгер
Фелипе
Сколари
1 6 - 2 2 Ô Å Â Ð Ó À Ð È 2 0 0 9
10 Z A M A N ÀÍÀËÈÇ
Íåîáõîäèìà å ïúòíà êàðòàçà âëèçàíåòî íè â Åâðîçîíàòà
В Пловдивския университет щеучат "Български език и турски език"
ÏëîâäèâÒàíåð Ìåõìåä
Завършилите "Български език и турски език" ще получават професионална ква-лификация "Учител по български език и литература и учител по турски език илитература" и ще могат да се реализират в общообразователните училища.
1009KÜLTÜR SPOR
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9 Y ý l : 1 7 S a y ý : 8 ( 8 3 9 ) 0 . 6 5 l v
Geçmiþten günümüzeTürk mutfaðý
Teknik adamlarýn millibaþarýlarý kulüplerde iþlemiyor
АВТОМОБИЛНИ ГАЗОВИ УРЕДБИ
гр. Пловдив, бул. “Пещерско шосе” 18, тел. (032) 644 628www.autogasmarket.com, e-mail: [email protected]
Автогазови уредби & Aвто части
Лион Груп
ПРОЧЕТЕТЕ ЦЕНАТА НА ЖИЛИЩАТА ПОЕВТИНЯВА, СКАЧА НАЕМЪТ
Dünyada önemli bir yere sahipmutfaklar arasýnda bulunan Türkmutfaðýnýn çok eski tarihlere da-yanan bir geçmiþi var.
Milli Takým'da baþarýlý olup kulüp çalýþ-týrmaya baþlayan teknik adamlar hayal ký-rýklýðý yaþýyor. Ýspanya'da büyük baþarýkazanan Aragones bunlardan biri.
Rusya, yeni boru hattı içinTürkiye ile müzakerede
Rus þirketi Gazprom, Avrupa’ya
doðalgaz sevkiyatýný kesintiye
uðratan Ukrayna’yý devre dýþý býrak-
mak için harekete geçti. Karadeniz’de
Mavi Akým’ýn dýþýnda ikinci boru hattý
inþa etmek için Türkiye’ye resmî baþ-
vuru yapan þirket, Türk karasularýnda
da mühendislik çalýþmasý yapmak için
izin istedi. Þubat baþýnda yapýlan baþ-
vuru Ankara’da sürpriz olarak karþýla-
nýrken, bakanlýklar arasýnda kimin ni-
hai izni vereceði hususunda yazýþma-
lar baþladý. Zaman’ýn edindiði bilgile-
re göre, Rus þirket, Karadeniz’deki
Türk bölgesinde fizibilite çalýþmasý ya-
parak boru hattýnýn güzergâhýný belir-
leyecek. Ruslarýn, halen iþletmede olan
Mavi Akým paralelinde bir hat plan-
lamasý bekleniyor. Devamý sayfa 5’te
Uzmanlar, iklim deðiþikliðinin
birçok sonucunun artýk "dü-
zeltilemez" noktada olduðunu, kü-
resel ýsýnmanýn üçüncü bin yýla ka-
dar giderilmesinin mümkün olma-
dýðýný savunuyor. ABD Ulusal Bilim
Akademisinin iklim araþtýrmacýla-
rýndan Susan Solomon, "Ýnsanlar u-
zaya karbondioksit salýmýný durdu-
rursak, iklimin 100 yýl, 200 yýl içinde
normale döneceðini zannediyor, bu
doðru deðil" dedi. "Ýklim deðiþikli-
ðinin yavaþ, ama durdurulamaz ol-
duðunu" belirten Solomon, bu ne-
denle uzun dönemdeki etkilerin da-
ha da kötü olmasýný önlemek için
bir an önce harekete geçilmesi ge-
reðine iþaret etti. Devamý sayfa 6’da
Ýklim deðiþikliði artýk 'düzeltilemez' noktada
Ýklim araþtýrmacýsý Susan Solomon, iklim deðiþikliðinin yavaþ,ama durdurulamaz olduðunu, karbondioksit salýmýný durdurarak normale
dönülmesinin imkansýz olduðunu belirtti.
AB, suçlularý hapiste görmek istiyorAvrupa Komisyonu’nun açýkladýðý ara raporda, eleþtiri
yapýlmazken, organize suçlarla mücadelede sonuç bek-
lendiðini aktarýldý. Hükümet tarafýndan olumlu karþýlanan ra-
porda, organize suçlar ve yolsuzluklarla mücadelede önemli
çabalar sarf edildiði, ancak bu çabalardan sonuç alýnmasý bek-
lendiði vurgulandý. Adalet ve güvenlik alanlarýndaki reformla-
rýn ele alýndýðý raporda, savcýlýk, DANS, MVR hakkýnda övücü
kelimelere yer verilmesine raðmen, büyük suç örgütlerine
karþý ceza verilmesinin beklendiði aktarýldý. Devamý sayfa 2’de
Meþhur Bulgaristan yoðurdu,iki bakteriden üretiliyor
Birçok yabancý kuruluþ tarafýndan
Bulgaristan, yoðurdun anavataný o-
larak tarif ediliyor. Yurt dýþýnda da zaten
Bulgaristan yoðurdu olarak satýlýyor. Bu
coðrafyada ekþimsi ürünü meydana geti-
ren Lactobacillus bulgaricus bakterisi do-
ðal ortamda serbest olarak bulunabiliyor.
Mide ve baðýrsaklara faydalý olan bu bak-
teri zararlý mikroplarý öldürerek iltihapla-
rý önlüyor. Süt ürününe ekþi tadý veren
de bu bakteri olduðu biliniyor. Bulgaricus
bakterisi ilk kez Bulgaristan’da bulundu-
ðu ve burada kullanýldýðý için bu adý taþý-
yor. Bakteri ülkenin doðal ortamýnda
serbest olarak rastlanabiliyor. Gelenek-
sel Bulgar yoðurdunun mayasýný meyda-
na getiren bakteriler yüksek daðlardaki
ekolojik bölgelerden alýnýyor. Sayfa 3’te
SofyaBeynur Süleyman Yoğurdun nekadarı gerçek?
Bulgaristan’da 70’den fazla marka
altýnda yoðurt üretiliyor. Bazý üre-
ticiler birkaç marka altýnda piyasa-
ya yoðurt sunuyor. Peki bunlarýn
ne kadarý gerçek Bulgar yoðurdu?
Plovdiv’deki Gýda Teknoloji Üni-
versitesi Süt ve Ürünleri Teknoloji
Bölümü Baþkaný Prof. Jelyazko Si-
mov, ülkede üretilen yoðurtlardan
sadece birkaçýnda orijinal maya
bulunduðunu söylüyor. Peynirde
kullanýlan bitkisel yaðlarýn, yað o-
ranýný arttýrmak için yoðurtlarda
da kullanýldýðýna deðinen Simov,
ürünün katýlýlýðýný ve yoðunluðu-
nu arttýrmak için hayvansal pro-
tein kullanýldýðýný de ekliyor. 3’teRazgrad’da her yýl geleneksel yoðurt panayýrý düzenleniyor. Þen-likte, Getsovo köyü kadýnlarý doðal yoðurdun tanýtýmýný yapýyor.
Sosyal projelere 250milyon leva ayrılıyor
Koalisyon hükümetini oluþturan
parti liderleri yaptýklarý görüþme-
de, ekonomik krizde reel ekonomiye
destek vermek amacýyla, bakanlýklarýn
sermaye giderlerinden 250 milyon le-
va yatýrým projelerine aktarýlacak. Ko-
alisyon parti liderleri, bu yardýmýn yeni
iþyerleri açma, istihdamý artýrma, ülke
ekonomisinin kalkýndýrýlmasý ve bele-
diye projelerinin desteklenmesi ama-
cýyla verildiðini vurguladý. Yardýmlar,
özellikle yeni kreþ yapýmý ve kreþlerin
modernizasyonu, okullarýn ve okuma
evlerinin modernizasyonu ve altyapý
projeleri için kullanýlacak. Sayfa 2’de
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
2 Z A M A N HABERLERF
OT
OÐ
RA
F:
BA
ÞB
AK
AN
LIK
Avrupa Komisyonu, geçtiðimiz yýl açýkla-
nan ilerleme raporundaki eleþtirilerin ha-
la geçerli olduðunu, haziran ayýnda ya-
yýnlanmasý beklenen ilerleme raporu ile
kýyaslamalar yapýlacaðýný kaydetti. Bu ta-
rihe kadar Bulgaristan’daki adalet siste-
minin, çýkar peþinde koþanlara, yolsuz-
luk yapanlara ve organize suç örgütleri-
ne ceza vermesini bekleyecek. Komis-
yon, bir sonraki raporda adalet alanýnda-
ki prosedürlerin azaltýlmasýnýn ciddi ola-
rak deðerlendirileceðini, ciddi suçlardan
çok az suçun mahkemeye intikal ettiðini,
bunlarýn inceleme esnasýnda geri çevril-
diði, savcýlarýn ve yargý mensuplarýnýn
suçlamalarýn mahkemeye ulaþmamasýný
araþtýrmalarý gerektiðini vurguladý.
Brüksel ayrýca, hapis cezasý almýþ or-
ganize suç örgütü liderlerinin isimlerini
istiyor. Hükümet de bir yýl içinde 142
mafya mensubunun ve 116 eski devlet
görevlisinin cezaya çarptýrýldýðýný açýk-
ladý. Komisyon ise Bulgaristan’da ceza-
ya çarptýrýlan suç örgütü mensubu bu-
lunmadýðýný iddia ediyor.
Bu yýl yapýlacak genel seçimler ve
Avrupa Parlamentosu milletvekili se-
çimleri nedeniyle, Komisyon, oy satýn
alýnmasýnýn önüne geçilmesini ve sivil
toplum örgütlerinin kontrollere tabi tu-
tulmasýný önerdi.
Baþbakan Sergey Staniþev, adalet ve
güvenlik alanýndaki sorunlarýn gideril-
mesi için ülkedeki yönetimin iyi olmasý
ve ülke içindeki kurumlarýn ortak gay-
ret göstermesi gerektiðini savunarak 3
yýllýk iktidarda bu iyi yönetimin ve ku-
rumlar arasý uyumun saðlandýðýný söy-
ledi. Ýktidar ve muhalefetten ise rapora
farklý açýklamalar geldi. Bir çok millet-
vekili raporu objektif olduðunu ve her-
hangi bir not içermediðini savunurken
muhalefet ise raporun kötü düþünceler
çaðrýþtýrdýðýný savundu. Haber Merkezi
AB, organize suçlara karþýyapýlan gayretlerde sonuç bekliyorB Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Bakanlýklara ait bazý giderlerden teçhi-
zat alýmý gibi bu yýl yapýmýna baþlana-
mayacak projeler iptal edilecek. 250
milyon levanýn 90 milyon levasý beledi-
yeye ait projelere ayrýlacak.
Koalisyon parti liderleri, ekonomik
krize önlem olarak alýnan ve ülke eko-
nomisinin büyümesi ve 2009’daki iler-
lemesi için kabul edilen yatýrým progra-
mýný gözden geçirdi. Her bir bakanlýða
ait yatýrýmlarý içeren program ocak a-
yýnda ele alýnmýþ ve her bir projeye aci-
len baþlanýlýp baþlanýlamayacaðý ve
2009’da bitirilip bitirilemeyeceði ve ül-
kenin sosyo ekonomik durumuna sað-
layacaðý katkýlar görüþülmüþtü. Çalýþ-
ma grubu, bir hafta içinde yapýmýna
baþlanacak projeleri onaylanacak.
Koalisyon ortaklarý, ekonomik krize
karþý önlem almak amacýyla çalýþma gru-
bu oluþturulmasýný kararlaþtýrdý. Bu
grupta Maliye Bakaný Plamen Oreþarski,
Merkez Bankasý Baþkaný Ývan Ýskrov, Ru-
men Ovçarov ve Milen Velçev yer alacak.
Avrupa Komisyonu’nun yayýnladýðý
raporu da ele alan hükümet, Brüksel ile
olan diyaloðun iyileþtiðini, Komis-
yon’un Bulgaristan’daki kurumlar ile
daha iyi koordinasyon saðladýðý ifade e-
dildi. Þubat ayý sonuna kadar, adalet ve
güvenlik konularýnda tedbirleri içeren
bir önlem pakedi hazýrlanmasý bekleni-
yor. Bu pakette Anlaþmazlýk ve Çýkarlar
Kanunu’ndaki ve Kuþlev Komisyonun-
daki hýzlý deðiþiklikler ve DANS’ýn kon-
trol edilmesi için Meclis’te bir komisyon
kurulmasý gibi önlemler yer alýyor.
Hükümet ortaklarý, seçim kanunda
yapýlacak deðiþiklikleri de tartýþtý.
NDSV, Avrupa milletvekili seçimi ile
genel seçimlerin ayný tarihte yapýlmasýný
isterken BSP ve DPS buna karþý çýkýyor.
DPS, seçimlerin ayný tarihte olmasýna
kesinlikle karþý çýkarken BSP, bu konu-
nun Anayasa Mahkemesin’de çözüme
kavuþturulmasýný istiyor. Haber Merkezi
Sosyal projelere 250milyon leva ayrýlýyorB Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Plovdiv ‘PaisiyHilendarski’ ÜniversitesiTürkçe bölümü açýyor
Plovdiv ‘Paisiy Hilendarski’ Üni-
versitesi’ne baðlý Filoloji Fakültesi,
2009 – 2010 eðitim döneminden itibaren
Bulgarca – Türkçe Dil Filolojisi bölümü
açacaðýný bildirdi. Filoloji Fakültesi’nin
üniversitedeki en kapsamlý bölümü içer-
diðini söyleyen Üniversite Dekaný
Doç.Dr. Jivko Ývanov, yoðun talep üzeri-
ne Bulgarca–Türkçe Dil bölümünü aç-
mayý kararlaþtýrdýklarýný söyledi. Za-
man’a özel bir açýklamalarda bulunan
Fakülte Dekaný Doç. Dr. Jivko Ývanov,
yeni bölüm sayesinde öðrencilerin, Bal-
kanlar’daki komþu ülkelerin dil ve kül-
türünü daha detaylý bir biçimde öðren-
me imkaný bulacaklarýný söyledi.
Yeni açýlan bölümlerle fakültede eði-
timi verilen bölüm sayýsýnýn 25’e yüksel-
diðini ifade eden Doç.Dr. Jivko Ývanov,
Bulgarca–Türkçe Dil bölümüne bu yýl i-
çinde yaklaþýk 20 öðrencinin alýnacaðýný
açýkladý. Türkçe bilen öðrencilerin yeni
açýlacak bölüme baþvurduklarý takdirde,
farklý sýnýflar oluþturulacaðýný bildiren Ý-
vanov, ‘Ýki sýnýfýn dil seviyesi birleþtiði
zaman sýnýflarý da birleþtireceðiz’ dedi.
Bulgarca – Türkçe dil eðitimi bölümü-
ne sýfýrdan baþlanacaðýný söyleyen Doç.
Dr. Jivko Ývanov, iki dilin de birlikte o-
kunmasýný istediklerini, dört yýllýk bir e-
ðitim sonrasý mezun olan öðrencilerin
‘Bulgar dili ve Edebiyatý – Türk dili ve E-
debiyatý’ öðretmenliði yapabileceklerini
ifade etti. Eðitim süreci dahilinde, iki di-
lin gramer ve edebiyatý baþta olmak ü-
zere profesyonel bir eðitim kadrosu ta-
rafýndan eðitileceðine dikkat çeken Doç.
Dr. Jivko Ývanov: ‘Bununla birlikte prati-
ðe de önem vereceðiz, ‘Üniversitemiz E-
rasmus Öðrenci Deðiþim Programýna
dahil olduðundan, fakültemizde eðitim
gören öðrenciler bir dönem için bu
program çerçevesinde eðitimlerini Türk
üniversitelerinin uygun bölümlerinde
sürdürebilirler’ þeklinde konuþtu.
Türk dili eðitiminin temel seviyeden
baþlanacaðýný söyleyen Doç.Dr. Jivko Ýva-
nov, ‘Bunun için Ankara’ya giderek bir ön
inceleme prosedürü gerçekleþtirdik ve ü-
niversitemiz için TÖMER (Yabancýlar için
Türkçe eðitim merkezi) yayýnlarýnýn ki-
taplarýný inceledik’ dedi. Baþlangýçta Ýs-
tanbul ve Edirne Üniversitelerinden mi-
safir öðretim görevlisi ile eðitime baþlaya-
caklarýný açýklayan Doç. Dr. Jivko Ývanov,
‘Bizler 300 km. yakýnýmýzdaki bir büyük
ülkenin varlýðýný gözardý edemeyiz. Bu
bölümün açýlmasý için iþ dünyasýndan ve
deðiþik sektörlerden büyük talep aldýk ve
yönetim olarak Türkçe bölümünün açýl-
masý yönünde karar aldýk’ dedi.
Yeni bölümden mezun olanlarýn birçok
sektörde görev alabileceðine de deðinen
Ývanov, mezun olanlarýn, kamu görevli-
si, eðitim görevlisi, tercümanlýk, Ýnter-
net, basýn–yayýn ve turizm gibi birçok a-
landa kolaylýkla çalýþabileceklerini söyledi.
Plovdiv Paisiy Hilendarski Üniversitesi, yoðun ilgi nedeniyle Bul-garca – Türkçe Dil Filolojisi açacak. 2009 – 2010 eðitim yýlýnda hiz-mete girecek bölüm ile öðrencilerin komþu ülkelerin dil ve kültürü-nü daha detaylý bir biçimde öðrenme imkaný bulacaklarý kaydedildi.
PlovdivTaner Mehmed
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
3Z A M A NHABERLER
FO
TO
ÐR
AF
: B
EYN
UR
SÜ
LE
YMA
N
Sütün yoðurt olabilmesi için çok faydalý iki bakteri devreye giriyor. Hakiki yoðurt mayasýancak bu iki bakterinin karýþýmý ile meydana geliyor. Bulgaristan’da bu iki bakterinin yeterli miktarda
bulunmasýna raðmen, günümüzde yoðurda her türlü kimyasal maddeler katýlabiliyor.
Bu bakteriler Rila, Pirin, Rodop-
lar’daki bitkilerden, aðaçlardan
hatta karýncalardan dahi elde edili-
yor. Yoðurt oluþmasý için, mayada
Lactobacillus bulgaricus bakterisi-
nin yanýnda Streptococcus ther-
mophilus bakterisine de ihtiyaç du-
yuluyor. Kýsacasý bu iki bakteri yar-
dýmlaþarak sütü yoðurda çeviriyor.
Bin çeþit yoðurt mayasýmuhafaza ediliyorEkonomi Bakanlýðý’na baðlý El Bi
Bulgaricum devlet þirketinde oriji-
nal bakteri türleri muhafaza edili-
yor. Buradan tüm yoðurt üreticileri
maya satýn alabiliyor. Þirket ayrýca
Japonya ve Çin gibi Uzakdoðu ül-
kelerine de maya ihracatý yapýyor.
Böylece baþka ülkelerde de Bulgar
yoðurdu üretilebiliyor. Buradan a-
lýnan mayalara bazen baþka mad-
deler katýlýnca yoðurt klasik Bulgar
yoðurdu olmaktan çýkýyor. El Bi
Bulgaricum’da binden fazla maya
çeþidi bulunuyor. Çeþitler, yoður-
du yapan Lactobacillus bulgaricus
ve Streptococcus termofilis bakte-
rilerin farklý kombinasyonlarýndan
meydana geliyor. Yoðurdu ekþi
yapan Lactobacillus bulgaricus
bakterisidir. Daha tatlý olan maya-
da bundan daha az bulunur. Ýthal
mayalarda iki bakteri ayrý olarak
üretiliyor ve genetik modifikasyo-
na uðratýlýyor. Bundan dolayý bu
mayalardan yapýlan yoðurtlar bir-
kaç ay bozulmadan kalabiliyor.
Avrupa Birliði kriterlerine göre 7 –
15 gün dayanýklýlýk süresi sonunda
bir yoðurtta yaklaþýk 100 milyon
canlý bakteri bulunmasý gerekiyor.
Dünyaya ün salan Bulgaristan yoðurdu,iki bakteri sayesinde üretiliyorB Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Mayasız yoğurtnasıl yapılır? Köylerde yoðurdun nasýl yapýldýðý iyi
bilinir. Alýnan süt 80 – 90 dereceye
kadar ýsýtýlýr ve daha sonra ateþten a-
lýnarak 40 – 45 dereceye kadar soðu-
masý için býrakýlýr ve maya görevini
yapan eski yoðurt eklenir. Birkaç saat
sonra yoðurt hazýr olur. Peki ya ma-
yanýz yoksa? O zaman eskiden göçe-
belerin yaptýðý gibi doðal maya ara-
maya koyulmanýz lazým. Karýnca yu-
murtalarý bunun için ideal bir yön-
tem. Göçebe hayatý yaþayanlar, ova-
lara çýktýklarýnda küçük taþlarý kaldý-
rarak altýndaki küçük ve beyaz balon-
cuk þeklindeki taze karýnca yumurta-
larýný toplayarak ezerler ve ýsýttýklarý
sütün içine koyarlardý. Böylece karýn-
ca yumurtasýnda bulunan karýnca asi-
ti gibi kimyasal maddeler yardýmýyla
süt mayalanarak yoðurt haline gelirdi.
Yoðurt nasýl ortaya çýktý?
Yoðurdun çýkýþý hakkýnda kesin bir bilgiolmamakla birlikte 13 asýr önce Bulgaris-tan topraklarýnda yaþayan Trak ve ProtoBulgarlar koyun midelerinden siriþte de-nilen malzeme yaptýklarý aktarýlýyor. Kaþ-garlý Mahmut tarafýndan 10 asýrda yazýlanDivaný Lugatýt Türk ve Yusuf Hacip tarafýn-dan yazýlan Kutagu Bilig adlý eserlerde yo-ðurt kelimesine bugünkü anlamda rast-lanmaktadýr. Yerli halk, hayvan deriler-den ise süt taþýmak için kap oluþturulur-larmýþ. Çobanlarýn sýrtýnda taþýrken ýsýnansüt ekþiyerek mayalanýrmýþ. Daha sonraçobanlar ekþi yoðurdu maya olarak kul-lanmasýný öðrenmiþ. Bilim, bu doðal olayýbundan yaklaþýk 100 yýl önce açýklayabili-yor. 20’nci yüzyýlýn baþlarýnda Rus mikro-biyolog ilya Meçnikov, ilk kez Bulgar yo-ðurdunun yaþlanmaya karþý verdiði olum-
lu sonuçlarý araþtýrmaya baþlýyor. Meçni-kov, yaþlanmanýn baðýrsaklarda bulunantoksik madde yayan ve damarlarý týkayanbirtakým zararlý bakterilerden baþladýðýnýortaya çýkarýyor. Rus bilim adamý Bulgaryoðurdunda yer alan bakterinin bu zararlýmahluklara hücum ederek yok ettiðinihayretle tespitlerine ilave ediyor. Ayný za-manda Bulgar Dr. Stamen Grigorov üni-versiteli yýllarýnda keþfettiði bu iki bakteri-yi 1905’de Paris’de bir konferansta tanýt-ma fýrsatýna nail oluyor. Bu buluþundandolayý Cenevre Üniversitesi kendisine bi-lim ödülü vererek kalmasýný rica ediyor.Grigorov bu teklifi red ediyor ve Trýn’da1945 yýlýnda ölünceye kadar hekim olarakçalýþýyor. Þimdi her yýl Trýn þehrinde yo-ðurt festivali düzenleniyor. Razgrad’da dü-zenlenen yoðurt panayýrlarý da meþhurdur.
Genel olarak Bulgar yoðurdunun bir
gramýnda 400 milyon ila 1 milyar ara-
sýnda canlý bakteri bulunuyor. Yoðurt-
ta bulunan L. bulgaricus - S. thermop-
hilus gibi bakterilerin birçoðu baðýr-
saklara geçerek buradaki kötü bakteri-
lerin üremesini engelliyor. Bazý araþtýr-
malar sürekli yoðurt kullananlarda ka-
lýn baðýrsak kanseri riskinin azaldýðýný
gösteriyor. Bol miktarda kalsiyum i-
çermesinden dolayý yoðurt kemik ra-
hatsýzlýklarýný önlüyor. Ayrýca yoðurt
yaðlarýn yakýlmasýný saðladýðý gibi kas
yapýmýný da gerçekleþtiriyor. Mide a-
sidini dengeleyen yoðurt kolit, alerji,
osteoporoz, hazýmsýzlýk, kötü koles-
terol ve kalp–damar hastalýklarýna
karþý güçlü bir koruyucudur. Özellikle
A, B ve E vitaminleri, mineral tuzlar,
kalsiyum, fosfor, magnezyum içerikli
beslenme alýþkanlýðý olan kiþiler için
çok yararlý bir gýda. Hazýmsýzlýk çe-
kenlere, mide ve baðýrsak rahatsýzlýk-
larý olanlara þiddetle tavsiye ediliyor.
Japonya’dagerçek Bulgar
yoğurdu tüketiliyor
Bulgaristan’da birçok üretici yoðurtyapýmýnda ithal maya ve katký mad-deleri kullanýlýrken, Japonya’da 24milyon kiþi her gün sofrasýna hakikiBulgar yoðurdu koyuyor. Meiji Bul-garia Youghurt adýyla satýlan yo-ðurt, Bulgar patentiyle üretiliyor.
Japon piyasasýnda ilk kez 1973 yý-lýnda tanýtýlan bu yoðurt ilgi görme-di. Daha sonra ambalajý deðiþtirilenyoðurdun þimdi Japonya’da yakla-þýk 700 milyon dolarlýk bir pazarýbulunuyor. Yoðurt ambalajýnda Bul-garistan’dan manzaralar yer alýyor.
Yoðurt baðýrsaklarý temizliyor
Yoğurdun ne kadarı gerçek?
Bazý dürüst olmayan üreticilerin niþasta vejelatin de kattýklarýný belirten Simov, daya-nýklýlýk süresini uzatmak için stabilizatör i-lave edildiðinin altýný çiziyor. Yoðurtlardagenel olarak en büyük problem dýþarýdanithal edilen ve orijinaliyle alakasý olmayankuru mayalarýn kullanýlmasý gösteriliyor.
B Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M
Uluslararasý güvenli internet günleri kap-
samýnda yapýlan bir oturumda, aileler ve
öðrenciler, internetin nasýl daha güvenli kulla-
nýlabileceðini ele aldý. Oturuma katýlan 6. ve 8.
sýnýf öðrencileri internet kullanýrken en fazla çe-
kindiklerinin ne olduðunu ve bu sorunlarý aþ-
mak için neler yapýlmasý gerektiði konusundaki
fikirlerini dile getirdi. Gençler, güvenli bir þekil-
“ЗЕТТРЕЙД” ООД: гр. Хасково, Южна ИндустриалнаЗона (околовръстен път) Тел.: 00 (359) 38 66 60 20
Факс: 00 (359) 38 66 68 86, www.zetrtade.bg
Aileler ve çocuklar, güvenliÝnternet için önerilerde bulundu
Avrupa güvenli internet günleri kapsamýnda yapýlan bir araþ-týrmaya göre, Avrupa’daki çocuklarýn yarýsý, internetteki ge-zinti ve araþtýrmalarý ebeveynlerinin gözetimi olmaksýzýngerçekleþtiriyor. 14 - 19 yaþlarý arasýndaki gençlerin yüzde51’i baþýboþ gezinmek amaçlý internete giriyor, MSN kullaný-cýlarýnýn yüzde 29’u sadece takýlmak amaçlý bu uygulamayýkullanýyor. Avrupa Komisyonu, çocuklarýn güvenliði için anlaþ-ma yapýlacak siteler arasýnda Facebook, Yahoo, Bebo, Youtu-be’un bulunduðunu ve böylelikle genç kullanýcýlarý korumak i-çin bir adým atýlmýþ olacaðýný belirtiyor. Ýstismar raporu ‘Re-port Abuse’ butonu ile, özel bir profil oluþturulduðu için 18 ya-þýndan küçüklerin bazý sitelere girmesine izin verilmeyecek.
Ülkede 3 milyon kişiİnternet kullanıyor
Bulgaristan’da yaklaþýk 3 milyon kiþinin Ýnternet eriþimi ol-
duðu kaydedildi. Sofya Üniversitesi öðretim üyelerinden
Doç Orlin Spasov, son verilere göre ülkedeki Ýnternet eriþimi
olan kiþi sayýsýnýn yaklaþýk 3 milyon olduðunu ve bunlarýn
ortalama yaþýnýn 29 - 30 olduðunu söyledi. Avrupa milletve-
kili Metin Kazak’ýn organize ettiði bir oturumda, Sofya Üni-
versitesi Radyo Televizyon bölümü öðretim üyelerinden
Doç. Orlin Spasov, ülkedeki Ýnternet kullanýcýlarýnýn yüzde
60’ýnýn beþ büyük þehirde bulunduðunu söyledi. Bulgaris-
tan’daki Ýnternet kullanýcýsýnýn profilinin þu anda çok daha
farklý olduðunu vurgulayan Spasov, ‘genç’ kelimesi ile sade-
ce üniversite öðrencilerinin anlaþýlmamasý gerektiðini, bu-
nun içine 18 – 35 yaþlarý arasýndaki kiþilerin de girdiðini kay-
detti. Günümüzde genç yaþam terimine daha sýk kullanýl-
maya baþlandýðýný vurgulayan Spasov þöyle devam etti: ‘orta
yaþtaki bir çok kiþi gençler gibi giyiniyor ve onlarýn dilini kul-
lanýyor. Bu karakterler Ýnternet kullanýcýlarý için de geçerli.
Þu anda interneti sadece gençler kullanmýyor. Haber Merkezi
Avrupa’daki çocuklarınyarısı gözetimsiz ve
amaçsız internetkullanıyor
Çocuklarherþeye
olduðu gibi,çaðýn feno-
meni olaninternete de
kayýtsýz kala-mýyor. Ancak
internet bi-linçsiz kul-
lanýcýlar içinkötü bir
arkadaþtanfarksýz.
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
5Z A M A NEKONOMÝ
Noel ve yeni yýl ürünleri fuarýTarih: 08.12.2008 - 31.12.2008Yer: VarnaKonu: Noel ve yýlbaþý içingerekli ürünler fuarý.Organizatör: Kültür ve SporSarayý
Security 2009Tarih: 17.02.2009 - 20.02.2009Yer: Sofya, NDKKonu: 16. uluslararasýgüvenlik ve koruma hizmet veürünleri fuarýOrganizatör: BulgaristanTicaret ve Sanayi Odasý
Mobilya Ýlkbahar 2009 Tarih: 25.02.2009 - 01.03.2009Yer: Sofya NDKKonu: Mobilya ve dekorasyonürünleri fuarýOrganizatör: BulgaristanTicaret ve Sanayi Odasý
Ýntertekstil Ýlkbahar 2009 Tarih: 04.03.2009 - 08.03.2009Yer: Sofya NDKKonu: Tekstil, trikotaj, hazýrgiyim ve deri ürünleri fuarýOrganizatör: BulgaristanTicaret ve Sanayi Odasý
Moskova, Karadeniz’de ikinci boruhattý için Ankara ile müzakerede
Rus þirketi Gazprom, Avrupa’ya
doðalgaz sevkiyatýný kesintiye uðra-
tan Ukrayna’yý devre dýþý býrakmak
için harekete geçti. Karadeniz’de
Mavi Akým’ýn dýþýnda ikinci boru
hattý inþa etmek için Türkiye’ye res-
mî baþvuru yapan þirket, Türk kara-
sularýnda da mühendislik çalýþmasý
yapmak için izin istedi. Þubat ba-
þýnda yapýlan baþvuru Ankara’da
sürpriz olarak karþýlanýrken, bakan-
lýklar arasýnda kimin nihai izni ve-
receði hususunda yazýþmalar baþla-
dý. Zaman’ýn edindiði bilgilere gö-
re, Rus þirket, Karadeniz’deki
Türk bölgesinde fizibilite çalýþma-
sý yaparak boru hattýnýn güzergâ-
hýný belirleyecek. Ruslarýn, halen
iþletmede olan Mavi Akým parale-
linde bir hat planlamasý bekleniyor.
Rusya ile Ukrayna arasýnda yýl-
baþýnda yaþanan ‘doðalgaz fiyatý ve
boru hattý kirasý tartýþmasý’ krize
dönüþmüþtü. Avrupa’ya gaz akýþýný
durdurmasý, ‘Rusya’nýn doðalgazda
güvenilir ülke olmadýðý’ tartýþmala-
rýna sebep olurken gaz alamayan
ülkeler tazminat istemeyi gündeme
taþýmýþtý. Bakanlýk kaynaklarý söz
konusu hattýn Türkiye’yi devre dýþý
býrakan Güney Akým mý, yoksa i-
kinci bir Mavi Akým hattý mý olup
olmadýðýyla ilgili bilgi vermedi. Hat-
týn iþletmeye alýnmasý durumunda
Avrupa’ya doðalgaz iletiminde
yeni bir güzergah açýlmýþ olacak.
Ruslarýn yaptýðý yeni baþvuruya
Türkiye Ulaþtýrma Bakanlýðý “Deniz
güzergahý olduðu için kendi görev
alanýna ait bir proje olduðu” notunu
düþerken, Enerji Bakanlýðý halen in-
celiyor. Kabotaj Kanunu gereði de-
nizlerdeki faaliyetler, Ulaþtýrma Ba-
kanlýðý görev alanýna giriyor. Deniz-
cilik Müsteþarlýðý da ayný bakanlýða
baðlý. Rusya ile Ukrayna arasýnda
yýlbaþýnda yaþanan “Doðalgaz fiyatý
ve boru hattý kirasý tartýþmasý” krize
dönüþmüþtü. Avrupa’ya gaz akýþýný
durdurmasý, “Rusya’nýn doðalgaz-
da güvenilir ülke olmadýðý” tartýþ-
malarýna sebep olurken gaz alama-
yan ülkeler tazminat istemeyi gün-
deme taþýdý. Rusya, mücbir sebep
ilan ederek tazminat taleplerine
önce karþý çýkmýþ, kýsa süre sonra i-
se imajýný düzeltmek için bunu ka-
bul etmiþti. Rusya, Ukrayna’yý
devre dýþý býrakacak projeleri öne
çekerken Avrupa Birliði de alter-
natif güzergah olan Nabucco pro-
jesini hýzlandýracaðýný açýklamýþtý.
Münhasýr bölge 200 mil ile sýnýrlý Birleþmiþ Milletler Deniz Hukuku
Sözleþmesi’nde münhasýr ekono-
mik bölge ‘Deniz yataðý üzerindeki
sularda, deniz yataklarýnda ve bun-
larýn toprak altýnda canlý ve cansýz
doðal kaynaklarýnýn araþtýrýlmasý,
iþletilmesi, muhafazasý ve yönetimi
konularý ile; ayný þekilde sudan, a-
kýntýlardan ve rüzgârlardan enerji
üretimi gibi, bölgenin ekonomik a-
maçlarla araþtýrýlmasýna ve iþletil-
mesine yönelik diðer faaliyetlere i-
liþkin egemen haklar’ olarak taným-
lanýyor. Bu alaný da karasularýnýn
ölçülmeye baþlandýðý esas hatlar-
dan itibaren 200 deniz mili (yakla-
þýk 370 kilometre) olarak belirliyor.
Karadeniz’in geniþliðinin 615, u-
zunluðunun bin 148 kilometre ol-
duðu dikkate alýnýrsa, ekonomik
bölgelerin tartýþma konusu olduðu
ileri sürülüyor. Karadeniz’de mün-
hasýr ekonomik bölge kullanýmý,
Türkiye ile dönemin Demirperde
ülkesi Sovyet Sosyalist Cumhuri-
yetleri Birliði (SSCB) arasýnda Hazi-
ran 1978’de imzalanan bir anlaþ-
maya dayanýyor. Söz konusu anlaþ-
maya ‘Karadeniz’de kýta sahanlýðý
olarak belirlenen sýnýrýn ekonomik
bölgelerin de sýnýrýný teþkil etmesi
hakkýnda teati edilen mektuplarýn
onayýna dair karar’ eklendi. Ancak,
1990’lý yýllarda Sovyetler Birliði’nin
daðýlmasýyla Karadeniz’e komþu ül-
keler arasýna Ukrayna ve Gürcistan
da eklendi. Dolayýsýyla Karadeniz’in
ekonomik sahasý deðiþti. Karade-
niz’i çevreleyen ülkeler olarak Tür-
kiye, Gürcistan, Rusya, Ukrayna,
Romanya ve Bulgaristan’ýn gerek e-
konomik gerekse karasularý sýnýrlarý
yeniden belirlendi. Ýsmail Altunsoy
B Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A M Rusya, Avrupa’ya yapýlan gaz sevkiyatýnda Ukrayna’yý dev-re dýþý býrakmak için yeni bir alternatif arýyor. Karade-niz’de Mavi Akým’ýn dýþýnda ikinci boru hattý inþa etmek i-çin Türkiye’ye resmî baþvuru yapan Gazprom, Türk kara-sularýnda da mühendislik çalýþmasý yapmak için izin istedi.
Kriz zenginleri etkilemediEkonomik kriz sonucu bankalarýn kredi
vermede ciddi tedbirler almalarýna karþýn
bazý kiþiler 1 milyon levanýn üzerinde
kredi çekti. Merkez Bankasý’nýn yýllýk
mevduat ve kredi hesaplarý ile ilgili ha-
zýrladýðý rapora göre, 2008 yýlýnýn son a-
yýnda 7 kiþi 1 milyon levanýn üzerinde
kredi çekti. Rapora göre, eylül ayý sonu i-
tibari ile 109 kiþinin 1 milyon levadan
fazla kredi borcu bulunuyordu. Üç ay
sonra bu sayý 116’ya yükseldi. Bu kiþile-
rin toplam borcu ise 201 milyon levaya
yükseldi. Kredi çekenlerin bu kredileri
geri ödemeleri için aylýk 7 bin leva ödeme
yapmasý gerekiyor. Banka yetkilileri bu ki-
þilerin büyük olasýlýkla avukat, noter ve
inþaat mühendisi olabileceðini savunuyor.
Toplam borç miktarý 48,3 milyar leva
Geçtiðimiz yýlýn sonunda þirketlerin
ve kiþilerin borçlarýnýn toplamý 48,3
milyar leva olarak kaydedildi. Aralýk
ayýnda gerçek kiþilerin borçlarýnýn
miktarý 18 milyar leva olarak belirle-
nirken, 2008 yýlýnýn son üç aylýk bö-
lümünde borçlu sayýsý 180 kiþi arttý.
Mevduat artýþý azÞirketlere ve halka ait banka mevduat-
larýnýn toplam miktarý aralýk ayý itibari
ile 35,37 milyar leva olarak kaydedildi.
Bu miktar eylül ayýnda 35,23 milyar le-
va olarak kaydedilmiþti. Son üç ay için-
de þirketlere ve halka ait banka mevdu-
atlarý 140 milyon leva artýþ gösterdi. Ey-
lül 2008’de bankalardaki mevduat mik-
tarý 21,9 milyar leva olarak kaydedildi.
Aralýk ayýnda ise bu oran 21,9’a yüksel-
di. Ancak kiþi baþýna düþen borç mik-
tarý da 2 bin 584 leva. Ekonomi Servisi
Gazprom, Güney Akýmgaz sevkiyat aðýna
Bulgaristan’ý da dahiletmek istiyor
Gazprom, Bulgaristan doðalgaz aðýnýn, yapýlacak olan Güney Akým doðalgaz boru hattýna dahiledilmesini istiyor. Ekonomi ve Enerji Bakaný Petýr Dimitrov, Bulgaristan’ýn bu öneriye sýcakbakmadýðýný söyledi. Bulgaristan’ýn 2010 yýlýnda yaklaþýk 10 milyar metreküp doðalgaza ihtiyaçduyacaðýný ve bunlarý alternatif kaynaklardan temin etmeyi hedeflediðini vurgulayan Bakan Di-mitrov, bu nedenle Cezayir, Mýsýr ve Nijerya ile doðalgaz konusunda görüþmelerin sürdüðünü,Ege denizine yapýlacak sývýlaþtýrýlmýþ doðalgaz santrali ile gaz sevkiyatýnýn yapýlabileceðini aktardý.
Güney Akýmprojesi, Rusyaile Ýtalya ara-sýnda yapýlan
ve Rus gazýný Ý-talya’ya taþý-
mayý amaçla-yan bir proje.
Projenin yapýmanlaþmasý
Rusya ile Ýtalyagaz þirketleri
arasýnda 23Haziran
2007’de imza-landý. Bulga-
ristan projeye2008 yýlýnda
dahil oldu.
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
6 Z A M A N DIÞ HABERLER
Susan Solomon, karbon salýmý durdurul-
sa bile en az bin yýl etkisini sürdürecek
deðiþiklikleri "deðiþtirilemez" olarak ta-
nýmlýyor. Rutgers Üniversitesi Çevresel
Tahminler Merkezinden Alan Robock,
Solomon baþkanlýðýndaki uluslararasý a-
raþtýrma ekibinin hazýrladýðý raporun de-
ðerlendirmelerine katýldýðýný belirterek,
iklim deðiþikliðinin etkisinin "bacalarý ka-
patýnca birkaç gün içinde havanýn temiz-
lenmesiyle sonuçlanan hava kirliliðine
benzemediðini" söyledi. Uluslararasý Ýklim
Deðiþikliði Panelinin konuyla ilgili dünya-
ca ünlü uzmanlarýndan olan Solomon, ra-
porunda ýsýnýn küresel olarak arttýðýný ve
Akdeniz, Güney Afrika ve Kuzey Ameri-
ka'nýn güneybatýsýnda yaðýþ görüntüle-
rinde deðiþiklikler gözlendiðini kaydetti.
Okyanuslarýn etkisi Araþtýrmacýlar, raporda ayrýca, sýcak ikli-
min okyanuslarýn geniþlemesine ve ayrýca
eriyen buzlar nedeniyle Grönland ve An-
tartika'da okyanus sularýnýn yükselmesine
neden olduðuna dikkat çektiler. Küresel ý-
sýnmanýn okyanuslar tarafýndan yavaþla-
týldýðýný, çünkü okyanuslarýn ýsýnmak için
büyük miktarda enerjiyi absorbe ettiðini
kaydeden Solomon, bu iyi etkinin uzun
dönemde yok olmakla kalmayacaðýný, ý-
sýnmýþ okyanuslarýn biriktirdikleri enerjiyi
havaya salarak küresel ýsýnmayý daha da
artýracaðýný belirtti. Ýklim deðiþikliði, gü-
neþ ýþýnlarýndan gelen ýsýyý yakalayýp kü-
remizin ýsýsýný artýran (sera etkisi) atmos-
ferdeki gazlarýn etkisiyle oluþuyor. Hava-
da yüzlerce yýl kaldýðý için karbondioksit,
bu etkiye yaratan gazlarýn baþýnda geliyor.
Solomon, diðer gazlarýn küresel ýsýn-
manýn yarýsýndan sorumlu olsalar da,
daha hýzla kaybolduklarýný belirtiyor. Sa-
nayi devriminden önce küremizin hava-
sýnýn her milyon biriminden 280'i kar-
bondioksitten oluþuyordu (280 ppm), bu
deðer 385 ppm'ye yükselmiþ durumda.
Solomon'un baþkanlýðýnda hazýrlanan
raporda, eðer havadaki karbondioksit
miktarýnýn 450 – 600 ppm'ye yükselme-
sine izin verilirse, bunun kuru mevsim-
lerdeki yaðýþ oranlarýnda sürekli düþüþ-
lerle sonuçlanacaðý uyarýsýnda bulunuldu.
Uzmanlar, iklim deðiþikliðinin bazý so-
nuçlarýnýn þimdiden geri dönülemez nok-
taya ulaþmýþ olmasý nedeniyle, ileride da-
ha kötü sonuçlarla yüz yüze kalmamak i-
çin kamuoyu ve politikacýlarýn bir an önce
harekete geçmesi gerektiðini belirtiyor. aa
İklim değişikliği artık 'düzeltilemez' noktadaB Ý R Ý N C Ý S A Y F A D A N D E V A MAvrupalýlarýn üçte birinin
global krizden Yahudileri sorumlu tut-
tuðu ortaya çýktý. Ýsrail'de yayýmlanan
Haaretz gazetesinin ABD'deki Yahudi
kuruluþlarýndan Ayrýmcýlýk ve Ýnkarla
Mücadele Birliði'nin açýkladýðý araþtýr-
ma sonuçlarýna dayandýrdýðý haberde,
Avrupalýlarýn büyük kýsmýnýn Yahudi-
lerin iþ dünyasýnda çok güçlü oldukla-
rýný düþündüðü ifade edildi. Araþtýr-
mada Avusturya, Ýngiltere, Fransa, Al-
manya, Macaristan, Polonya ve Ýspan-
ya'dan 500'er kiþiyle görüþüldü. Katý-
lýmcýlarýn yüzde 31'i Yahudileri global
krizden sorumlu tutarken, yüzde 40'ý
uluslararasý ekonomik güçlerinin çok
olduðunu, yüzde 44'ü soykýrým hak-
kýnda sürekli konuþtuklarýný ve yüzde
58'i de Yahudilerle ilgili düþüncelerinin
Ýsrail yüzünden kötüleþtiðini söyledi.
Krizden yahudiler sorumlu tutuluyorISRAIL
Ýnancýn saðlýk üzerindeki
etkisini araþtýran bilim adamlarý, bir
yaratýcýya inanan kiþilerin hastalýkla
mücadelede daha baþarýlý olduklarýný
ve daha uzun yaþadýklarýný ortaya
koydu. Aralarýnda týp, psikoloji ve te-
ologlarýn da bulunduðu 30 Danimar-
kalý araþtýrmacý, yaptýklarý çalýþma so-
nucunda inanç ile saðlýk arasýndaki
baðlantý þu sözlerle özetledi: Dindar-
lar, uzun ve saðlýklý bir hayat sürüyor.
'Saðlýklý ömrün sýrrý dindar olmak'DANIMARKA
Avustralyalý bilim adam-
larý, vücuda enjekte edilebilen ve beyin
ameliyatý yapabilecek bir nanorobot
geliþtirdi. Monash Üniversitesi'nden
profesör James Friend, atardamarlara
yerleþtirilebilecek bu robotun 2 – 3 saç
teli kalýnlýðýnda olduðunu belirterek,
"Robot, beyindeki týkalý damar ve kan
pýhtýlarýný temizlemede cerrahlara yar-
dýmcý olacak."dedi. Bakteriler gibi
mikroskobik kuyruðunu sallayarak
hareket saðlayan robotun ilk üretim
modelinin kameralý olmasý planlanýyor.
Beyin ameliyatý yapacak robot üretildiAVUSTRALYA
Ýnternetin özgür ansiklope-
disi Wikipedia'ya rakip çýktý. Britanni-
ca.com da artýk kullanýcýlarýn sayfalarýn-
da düzenleme yapmasýna ve bilgi ekle-
mesine izin verecek. Kayýtlý üyeler hatalý
gördükleri yerleri düzeltebilecek. Ancak
yapýlan girdiler, sitenin editörleri tarafýn-
dan onaylanacak. Denetleme aþamasý ile
bilgi aktarýmý en fazla 20 dakika sürecek.
Britannica.com, Wikipedia'ya rakipINGILTERE
Dünyada ilk kez bulun-
duklarý yörüngede hareket eden 2 ha-
berleþme uydusu çarpýþtý. Amerikan
Uzay ve Havacýlýk Dairesi NASA'dan
konuya iliþkin yapýlan açýklamada, uy-
dularýn, Sibirya'nýn 805 kilometre ka-
dar üstünde çarpýþtýklarý bildirildi. NA-
SA yetkilileri, 2 çok büyük enkaz bulu-
tu meydana getiren çarpýþmadan, uy-
dulardan daha aþaðýda bir yörüngede
bulunan Uluslararasý Uzay Ýstasyo-
nu'nun (UUÝ) zarar görme riskinin dü-
þük olduðunu söylediler. Çarpýþma,
1997'de uzaya fýrlatýlan ve deðerli bir
metalik element olan iridyumdan imal
edilmiþ bir haberleþme uydusuyla, uza-
ya 1933 yýlýnda gönderilen ve iþlemez
durumda olduðu sanýlan Rus yapýmý
bir uydu arasýnda meydana geldi. Uz-
manlar, her iki uydunun da 455 kilog-
ramdan daha aðýr olduðunu kaydettiler.
Ýki uydu ilk kez uzayda çarpýþtýABD
HABER TURU
Ýklim araþtýrmacýsý Susan Solomon, iklim deðiþikliðinin yavaþ, ama durdurulamaz olduðunu savunarak,uzun dönemdeki etkilerin daha da kötü olmasýný önlemek için hemen harekete geçilmesi gereðine iþaret etti.
İsrail'de sandıktan belirsizlik çıktıÝsrail'de yapýlan seçim sonuç-
larý tartýþma doðurdu. 120 ü-
yeli parlamentoda Livni'nin baþka-
ný olduðu Kadima partisi 28, Ne-
tenyahu'nun Likud'u 27 sandalye
çýkardý. Mutlak bir galibin olmadýðý
erken seçimler sonrasý Ýsrail þimdi
de koalisyon hükümeti için sert bir
yarýþa sahne oluyor. Ýpi birlikte gö-
ðüsleyen Livni ve Netanyahu, zaferi
kendilerinin kazandýðýný öne sürer-
ken, ýrkçý Evimiz Ýsrail partisi, anah-
tar konuma geldi. Peres'in, hükü-
meti kurma görevini birinci çýkan
Livni'ye mi yoksa koalisyon kur-
ma ihtimali daha yüksek olan Ne-
tanyahu'ya mý vereceði tartýþýlýyor.
120 üyeli parlamento (Knesset)
için yapýlan seçimde Dýþiþleri Ba-
kaný Tzipi Livni'nin baþýnda bu-
lunduðu Kadima Partisi 28 san-
dalye kazanýrken, Binyamin Ne-
tanyahu liderliðindeki saðcý Likud
Partisi ise 27 sandalye ile ikinci sý-
rada kaldý. 22 gün süren Gazze
saldýrýsý öncesi Likud, yapýlan
tüm kamuoyu yoklamalarýnda a-
çýk ara birinci sýrada yer alýyordu.
Orta sol eðilimli Kadima, seçim-
lerde birinci sýrada yer almasýna rað-
men sol ve merkez partilerin toplam
oylarýnýn koalisyon hükümeti kur-
mak için yeterli olmadýðý, dolayý-
sýyla ikinci sýradaki Likud'un þansý-
nýn daha yüksek olduðu belirtiliyor.
Bundan sonraki süreçte Cum-
hurbaþkaný Þimon Peres, koalisyon
hükümeti için liderlerle bir araya
gelecek. Görüþmelerin yaklaþýk bir
hafta süreceði; ancak yeni bir koa-
lisyon hükümetinin kurulmasýnýn
ise bir ay alabileceði ifade ediliyor.
Gazze'de 18 ay süreli ateþkes saðlanýyor
Hamas ile Ýsrail arasýnda ateþkes an-
laþmasý saðlandýðý ve anlaþmasýnýn
18 ay süreli olacaðý iddia edildi. Mý-
sýr'ýn Mena ajansýnýn haberine göre,
Hamas'ýn siyasi bürosunun iki nu-
maralý ismi Musa Ebu Marzuk, ateþ-
kes anlaþmasýnýn 1,5 yýl süreli olaca-
ðýný söyledi. Anlaþmanýn Gazze ve
Ýsrail arasýnda altý geçiþ noktasý açýl-
masýný ve tüm askeri faaliyet ile sal-
dýrýlarýn durmasýný öngördüðünü
söyleyen Ebu Marzuk, Hamas'ýn e-
lindeki Ýsrailli asker Gilad Þalit'in
serbest býrakýlmasý konusunun an-
laþmanýn parçasý olmadýðýný da söz-
lerine ekledi. Hamas'ýn Kahire'deki
müzakere heyetinden Tahir el No-
no kýsa süre önce yaptýðý açýklama-
da, "Anlaþmaya varmamýzý önle-
yen engellerden çoðu çözüme ka-
vuþturuldu" demiþti. Nono, anlaþ-
manýn Gazze Þeridi'nde tüm þid-
detin sona ermesini ve sýnýr geçiþ-
lerinin açýlmasýný garanti edeceðini
kaydetmiþti. Dýþ Haberler Servisi
Arap dünyasý endiþeli Ýsrail sandýðýndan saðcýlarýn güçlenerek çýkmasý Arap dünyasýnda tepki veendiþeyle karþýlandý. Gazze saldýrýlarýnda tüm partilerin ayný sloganla ha-reket ederek, katliamý savunmalarýnýn ardýndan sandýkta, Arap dünyasýn-da þimþekleri üzerine çeken Ýsrail Evimiz Partisi'nin lideri Lieberman'ýn dabüyük güç kazanmasý Arap basýnýnda 'aþýrýlar kazandý' þeklinde yorumlan-dý. Mýsýr'ýn en büyük gazetesi Ahram, "Barýþ arayan bir toplum böyle bir fa-þiste geniþ destek verir mi?" diye sorarken, El Cumhuriyet gazetesi de Ne-tanyahu için, "O, Araplarýn sadece þiddetten anladýðýný düþünüyor." dedi.
Gazze ve Ýsrailarasýnda ger-
çekelþmesibeklenen 18
ay süreli ateþ-kesle, Maddimanevi yara-
larýn sarýlma-sý bekleniyor.
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
7Z A M A NAÝLE & SAÐLIK
Cinsel eğitim mi, mahremiyet eğitimi mi?
Son yýllarda çocuk tacizlerinin
büyük bir hýzla artýyor olmasý,
anne–babalarý ciddi bir “panik” hava-
sýna soktu. Zira konu hakkýnda ne
önleyici tedbirlerden bahsediliyor, ne
de kurumsal bir yapýlanma ortalýklar-
da görünüyor. Çocuklara cinsel eðitim
verilmesinin tacizleri önleyeceði yö-
nünde yapýlan açýklamalar ve uygula-
malar da sorunun daha da dallanýp
budaklanmasýna neden olmaktadýr.
Cinsel eðitim tacizi önler mi? Hemen cevap vermek gerekirse; bir
grup çocuða ayný ortamda cinsel bil-
gi verilmesi taciz olaylarýnýn önlen-
mesinde ve çocuklarýn cinsel kimlik-
lerinin saðlýklý bir þekilde oluþmasýn-
da doðru bir yöntem deðildir. Zira,
çocukta cinsel öðrenimin adým adým
oluþmasý gerekir. Cinsel kimlik olu-
þumunda en kritik nokta, çocuðun
ruhi ve zihni geliþimi ölçüsünde
“çok hassas” olarak ve “bilinmesi
gerektiði kadar bilgi” prensibi ile e-
ðitim verilmesidir. Hâlbuki okullarda
ve kalabalýk bir grup içinde hangi
çocuðun, hangi oranda cinsel bilgiyi
sindirebileceði önceden kestirile-
mez. Her bir çocuðun konu hakkýn-
da ön bilgisi farklý olacaðý gibi, anla-
týlan konularýn hangi çocukta nasýl
tesir oluþturacaðý da önceden tah-
min edilemez. Verilen bilgiler bir ký-
sým çocukta negatif tesir oluþturabi-
lir. Örneðin, mastürbasyona baþla-
yan çocuklarýn bir kýsmýnýn, “mas-
türbasyonun zararlarý” konulu bilgi-
lendirici toplantýlardan sonra, merak
edip baþladýðý unutulmamalýdýr.
Grup içinde cinsel eðitimin ikinci o-
lumsuz yaný; böylesi bir ortamýn ço-
cuðun utanma duygusunu zedeleye-
cek olmasýdýr. Zira cinsellik her ço-
cuðun “özel” dünyasýdýr, bu dünya-
nýn “genel”e açýlmasý, çocuðun sý-
nýrlarýný ayarlayamamasýna neden
olabilir. Ayrýca, bu eðitimin doðal
neticesi olarak, bir zamanlar konu-
þulmasýndan çekinilen konularýn, bir
süre sonra arkadaþ arasýnda kontrol-
süz olarak konuþulmaya, esprilere
konu olmaya baþlama riskidir. Aile-
ler her ne kadar çocuklarýnýn öðret-
men gözetiminde doðru bilgiler aldý-
ðýný düþünseler de, ders çýkýþýnda ço-
cuklarýn kendi arasýnda cinsel konula-
rý konuþmaya devam edeceði, doðru-
luðu belli olmayan ve filtreden geç-
memiþ bilgilerin çocuklarýn kendi ara-
sýnda paylaþýlacaðý unutulmamalýdýr.
Bu ve buna benzer onlarca sebep
analiz edildiðinde, çocuklara okul-
larda ve toplu bulunulan mekânlar-
da cinsel eðitimin verilmesinin
doðru olmadýðý görülmektedir.
Davranýþ bozukluðu sergileyen
gençlerle yapýlan terapi görüþmele-
rinde görülmektedir ki, birçok ço-
cuðun kendi sýnýrlarýný gereksiz ye-
re ilk kez aþtýðý dönem, vaktinden
önce ve ihtiyaç olmadýðý halde veri-
len cinsel bilgilerin alýndýðý dönemdir.
UzmanPedagog
Adem Güneþ
Aslýnda, ilk defa 1917 yýlýnda
Rusya’da uygulanmaya baþla-
yan çocuklara cinsel eðitimin
ana amacý, çocuklar arasýnda
istenmeyen gebeliklerin oluþ-
masýnýn önlenmesi idi. Ko-
münist Rusya’da uzunca bir
süre, cinselliðin, yemek, iç-
mek gibi insanýn doðal bir ih-
tiyacý olduðu fikri yayýlmýþtý.
Yani, insan nasýl ki, yemek
yerken, su içerken, uyurken
utanmýyorsa, cinselliðini de
yaþarken utanmamasý gere-
kirdi. Ancak ilerleyen yýllarda
görüldü ki, çocuklara cinsel e-
ðitim faydadan daha çok top-
lumda yeni problemlerin o-
luþmasýna yol açmaya baþla-
dý. Genç kýzlar istenmeyen
gebelikler yaþamaya, sapkýn-
lýklar yaygýnlaþmaya baþladý-
ðýnda Rusya böylesi bir uygu-
lamaya 1940’lý yýllarda son
verdi. Sonraki yýllarda cinsel
eðitim yerine “Etik ve Este-
tik” adýnda bir ders baþlata-
rak hatadan bir nebze dö-
nülmüþ oldu.
Rusya, cinsel eðitimden neden vazgeçti?
1. Mahremiyet eðitimikiþiye özeldir Cinsel eðitim, bir grup çocuða
topluca verilir. Böylesi bir durum
çocuklarýn ruh saðlýðýnýn zede-
lenme riskini doðurur. Hâlbuki
“mahremiyet eðitimi” kiþiye ö-
zeldir. Her çocuk ayrý ayrý eðiti-
lir. Çocuðu eðitecek olan þahýs i-
se öncelikli olarak çocuðun bi-
rinci derecede yakýnlarýndan bi-
ri, eðer onlar uygun deðilse
mutlaka konunun uzmaný olan
bir kiþi olur. Zira bilginin veriliþ
dozajý iyi ayarlanmazsa çocuk
cinsel davranýþ bozukluklarýna
yönelebilir.
2. Amaçlarý farklýdýr Cinsel eðitimin ana amacý, ço-
cuklarýn cinsel sorunlardan ko-
runmasýdýr. Bir baþka deyiþle,
cinselliðin problemsiz nasýl ya-
þanacaðýnýn öðretilmesidir...
Hâlbuki mahremiyet eðitiminin
amacý, cinselliðin mahrem bir
konu olduðu ve evlilik öncesi
cinselliðin yaþanmamasý gerekti-
ðinin pekiþtirilmesidir.
3. Sorunlara yaklaþýmfarklýdýr Cinsel eðitimde genel bilgiler
aktarýlýr, þahsa ait özel konulara
girilemez, varsa o anda yaþanan
sorunlar tespit edilip çözülemez.
Mahremiyet eðitiminde birebir
görüþmeler yapýldýðý için çocu-
ðun o anda yaþadýðý sorunlar
bizzat tespit edilip çözüme ka-
vuþturulmaya çalýþýlýr.
4. Mahremiyette aile de eðitilir Cinsel eðitimde çocuklarýn ken-
disinin eðitilmesi esastýr, mahre-
miyet eðitiminde anne–babanýn
da eðitilmesi gerekir.
5. Cinsel eðitim,özgürlük ister Cinsel eðitimin fikrî altyapýsý
(sas) bize ikindi namazý kýldýr-mýþ idi. (Selam verince) aceleile cemaati yarýp evine girdi.Halk onun bu telaþýndan hay-rete düþmüþtü. Ancak geridönmesi gecikmedi. Gelince,
(halkýn merakýný yüzlerindenanlayan Hz. Peygamber þu a-çýklamayý yaptý): “Yanýmda ka-lan bir kýsým altýn vardý (na-mazda) onu hatýrladým. Beni a-lýkoyacaðýndan korktum vehemen gidip daðýttým.” (Buha-ri, Ezan 155, Amel fi’s-Salat 18)
Namazda neyi düþündü?
Tövbe pişmanlıktırEbu Hüreyre (ra) rivayet ediyor: Resulullah (sas)
(bir hadis–i kudside) buyurdular ki: “Bir kul gü-
nah iþledi ve; ‘Ya Rabbi günahýmý affet!’ dedi.
Hak Teala da, ‘Kulum bir günah iþledi; arkadan
bildi ki günahlarý affeden veya günah sebebiyle
cezalandýran bir Rabb’i vardýr.’ Sonra kul dönüp
tekrar günah iþler ve; ‘Ey Rabb’im günahýmý af-
fet!’ der. Allah Teala Hazretleri de; ‘Kulum bir
günah iþledi ve bildi ki, günahý affeden veya gü-
nah sebebiyle cezalandýran bir Rabb’i vardýr.’
Sonra kul dönüp tekrar günah iþler ve; ‘Ey
Rabb’im beni affeyle!’ der. Allah Teala da; ‘Ku-
lum günah iþledi ve bildi ki, günahý affeden veya
günah sebebiyle muaheze eden bir Rabbi oldu-
ðunu bildi. Dilediðini yap, ben seni affettim!’ bu-
yurdu.” (Buhari, Tevhid 35; Müslim, Tevbe 29)
Namazý nasýl kýlmalýyýz?Allah Resulü (sas), “Nice
namaz kýlanlar vardýr ki,
nasipleri sadece yorgunluk ve
zahmettir.” buyurmaktadýr.
Namazýn ifade ettiði mana, bil-
hassa onun iç ifadesi, insanýn iç
derinliðiyle yakýndan alakalýdýr.
Kur’an’da da namazýn anlatýl-
dýðý her yerde, bu iç derinliðe
dikkat çekilmektedir. Mesela
Mü’minûn Sûresi’nde, felah
bulan insanlar anlatýlýrken;
“Namazlarýnda huþu duyan
(Korku ile karýþýk sevgiden ge-
len edebli bir hâl) müminler
kurtuluþa ermiþlerdir.” (Mü’mi-
nûn, 23/1–2) denilerek, na-
maz–huþû’ münasebeti nazara
verilmektedir. Evet huþû gerçek
manasýný ancak namazda bu-
lur. Öyleyse insan namazda,
namazdan baþka bir þey gör-
memeli, duymamalý ve düþün-
memelidir. Namazla insan,
muhtaç olduðu ve elinin yetiþe-
mediði ihtiyaçlarýn temini için,
fiilî ve kavlî duaya geçmiþ, Al-
lah’ýn yüceliði karþýsýnda büyük
bir kulluk þuuru içinde durmuþ
demektir. Evet o, mü’minin en
mühim meselesidir. Efendimiz
(sas), bu meseleyi izah ederken;
“Namazý, veda namazý kýlýyor
gibi kýlýn.” buyururlar. Veda na-
mazý; “Þu kýldýðým namaz, son
namaz olabilir, bir kere daha
belki namaz kýlmaya muvaffak
olamam..” düþüncesiyle kýlýnan
namazdýr. Namaz, kalbin gýda-
sý, ruhun da miracýdýr. Bütün sý-
kýntýlara karþý o, ruhu dinlendi-
rir ve kalbi kanatlandýrýr. Efen-
dimiz (sas), dünyevî iþlerinden
sýkýlýnca, “Erihnâ ya Bilal! Bizi
bir ferahlandýrýver ey Bilal!” di-
yerek ondan ezan okumasýný
isterdi. Namaz tembel ve uyu-
þuk insanýn yapabileceði bir þey
deðildir. O, daima hüþyar bir
gönlün, uyanýk kalp ve duygu-
larýn, Rabb’in karþýsýnda eda e-
deceði bir vazifedir. Namazda
–ara sýra olsa bile– devamlý
dünyaya ait iþlerin muhasebesi-
ni yapan bir insan için, sadece
namazýn yorgunluðu yanýna kâr
kalacaktýr. Rabb’imiz, bizi bun-
dan korusun. Kalbimizi, duygu-
larýmýzý ona karþý daima hüþyâr
ve huþû içinde kýlsýn! (Amin)
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
9Z A M A NKÜLTÜR
Geçmiþten günümüze Türk mutfaðý
Anonim bir söyleyiþe göre Türk
mutfaðý, Fransýz, Meksika ve
Çin mutfaklarýyla birlikte dünyanýn
en ünlü 5 mutfaðýndan biri. Türk
mutfaðý gerçekten çok iyi bir yere sa-
hiptir dünyada. Fransýzlar, mutfakla-
rýný yazýlý olarak kayda almýþ ve her
türlü çalýþmalarýyla mutfaklarýný dün-
yada tanýtma yoluna gitmiþlerdir.
Osmanlý kültürünün mirasçýsý olan
Türk mutfaðý hem Balkan ve Ortado-
ðu mutfaklarýný etkilemiþ hem de bu
mutfaklardan etkilenmiþtir.
Lahmacun, pide ve börekler Türk
mutfaðýnýn en sevilen hamur iþleri a-
rasýndadýr. Kebaplar genellikle lokan-
talarda yenen ve ýzgara yöntemiyle
hazýrlanan yemeklerdir. Kebaplar ara-
sýnda döner kebap en sevilen kebap-
lar arasýndadýr. Ayrýca Adana kebabý,
Ýskender kebabý da çok yaygýndýr. Iz-
gara, fýrýnlama, kýzartma veya sulu ye-
mek olarak yapýlabilir. Ýnegöl Köftesi
de en çok sevilen köfteler arasýndadýr.
Sulu et yemekleri arasýnda güveç, ka-
ðýt kebabý ve çeþitli türlü ve yahniler
sayýlabilir. Çorba özellikle kýþ aylarýn-
da Türk mutfaðýnýn vazgeçilmez bir
parçasýdýr. Mercimek çorbasý, ezoge-
lin çorbasý, yoðurt çorbasý ve tarhana
en çok tercih edilen çorbalardýr. An-
cak Türk mutfaðý bunlarýn yanýsýra
sayýsýz miktarda çorbalar içerir. Etler,
sebzeler ve baklagiller genellikle çor-
balarýn ana malzemeleridir. Et suyu,
un, yoðurt ve þehriye bu malzemeleri
çorba haline getirmek için kullanýlýr.
Patlýcanýn özel önemi varTürk mutfaðýndaki sebzeler arasýnda
patlýcan çok özel bir önem taþýr. Pat-
lýcan sebze olarak dünyanýn birçok
ülkesinde yendiði halde çeþitlilik açý-
sýndan Türk mutfaðýný dünyanýn en
çok patlýcan yemeðine sahip mutfak
olarak saymak bir abartý sayýlmaz.
Türk mutfaðýnda patlýcan dolma, ký-
zartma, musakka, pilav, salata ve ýz-
gara dahil sayýsýz patlýcan yemeði
mevcuttur. Dolmalar ve sarmalar
hem etli hem de etsiz olarak hazýrla-
nabilirler. Etli dolmalar kýyma, pi-
rinç, soðan ve domates salçasý içerir-
ler. Etsiz olanlar ise pirinç, soðan,
kuþ üzümü ve çam fýstýðý kullanýla-
rak yapýlýr. Lahana ve asma yapraðý
sarmalarý hazýrlamak için kullanýlýr.
En ünlü Türk tatlýlarýndan: BaklavaTürk mutfaðý tatlýlar açýsýndan çok
zengin bir dünya mutfaðýdýr. Türk tat-
lýlarý çok geniþ bir çeþitlilik gösterirler.
Baklava Türk mutfaðýnýn en tanýnmýþ
tatlýlarý arasýndadýr. Çok ince açýlmýþ
yufkanýn arasýna fýndýk, ceviz veya an-
tep fýstýðý konarak piþirilmesinden
sonra bir þerbetle tatlandýrýlmasý yo-
luyla hazýrlanýr. Tel kadayýf ise çok in-
ce teller halinde satýlan hamurla hazýr-
lanýr ve baklavanýn içine benzer içlerle
doldurularak fýrýnda kýzartýldýktan
sonra þerbetle tatlandýrýlýr.Sütlü tatlýlar
sütün þekerle kaynatýldýktan sonra ni-
þasta, pirinç veya pirinç unu ile katý-
laþtýrýlmasý yoluyla hazýrlanýr. Kazan-
dibi ise muhallebi gibi hazýrlandýktan
Türk mutfaðý, dünyada önemli biryere sahip mutfaklar arasýnda bulu-nuyor. Osmanlý kültürünün mirasçý-sý olan Türk mutfaðý, hem Balkanve Ortadoðu mutfaklarýný etkilemiþhem de bu mutfaklardan etkilen-miþtir. Türk mutfaðýnýn geçmiþi iseçok eski tarihlere dayanmaktadýr.
sonra elde edilen tatlýnýn bir tepside
kýzartýlarak karamelleþtirilmesi so-
nucu elde edilen ilginç bir Türk tatlý-
sýdýr. Revani, irmik helvasý gibi bazý
tatlýlarýn yapýmýnda irmik kullanýlýr.
Türk mutfaðýnýn sýnýflandýrýlmasýTürk mutfaðýnýn özelliklerini kaynak-
lara dayandýrarak önce tarihsel geliþi-
mi içinde, sonra da teknik yapýsýný ele
alarak sýnýflandýrmak doðru olur.
Türk mutfak kültürü, Orta Asya, Sel-
çuklu, Osmanlý, Cumhuriyet dönem-
leri olarak sýnýflandýrýlabilir. Türk
mutfaðý, klasik Türk mutfaðý ve Türk
halk mutfaðý bölümlerinde ele alýna-
bilir. Dünyada ün kazanan klasik Türk
mutfaðý, Ýstanbul saray, konak ve lo-
kantalarýnda þekillenen, kendine özgü
bir sentezden oluþan mutfaktýr. Türk
halk mutfaðý ise Anadolu’nun yöre-
sel özelliklerini de taþýyan mutfaðýdýr.
Orta Asya dönemi (1040’tan önce)Orta Asya’da göçebe hayatý yaþayan
Türklerin yiyecek ve yemek kültür-
leri ile ilgili bilgiler kýsýtlý ve tahmin-
lere dayanmaktadýr. Orta Asya’da,
Türkler, at, koyun, yaban kazý, sýðýr;
buðday ve mamullerinden yapýlan
yufka, açma börek, ya da diðer ha-
mur iþleri; süt, yoðurt, kýmýz, ayran,
tarhana kullanýyorlardý. Türk mutfa-
ðýnýn kökleri ile ilgili ilk yazýlý bilgi-
lere Orhun Abideleri’nde rastlan-
maktadýr. Göktürklere ait bu yapýt-
larda Bilge Kaðan’ýn ölen kardeþinin
yas töreni için konuklar davet edil-
diði ve ölü yemeði verildiði belirtilir.
Ayný yapýtlarda geyik ve tavþan etle-
ri yenildiði yazýlýdýr; ayrýca “tok”,
“aç”, “aþ”,”azuk” gibi yiyeceklerle
ilgili ilk terimler de bulunmaktadýr.
Selçuklular ve beylikler dönemi(1040–1299) Selçuklular ve beylikler döneminde
Türk kültürünün iki önemli eserinde
mutfakla ilgili daha geniþ bilgilerle
karþýlaþýlýr. 11. yy’da, Kaþgarlý Mah-
mut tarafýndan hazýrlanan Divanü
Lügat–it Türk’te yiyecek ve yemek
adlarý ile birlikte bazý yemek tarifleri
görülür. En eski Türk yemeklerinden
biri olan tutmaç, yufka, katma yuga
‘katmer’, etmek ‘ekmek’, kavut ‘hel-
va’ yoðurt, ayran, kýmýz, çörek, pek-
mez ve baþka bazý yiyecekler adý ge-
çen eserde yer almaktadýr. Selçuklu-
lar döneminde yemek kültürü açý-
sýndan en önemli kaynak 13. yüzyýl-
da yaþayan Mevlânâ’nýn eserleridir.
Osmanlýlar dönemi (1299–1923) Fatih Sultan Mehmet Ýstanbul’u
1453’te fethettikten sonra yaptýrdý-
ðý ve 1478’de tamamlanan sarayýn-
da imparatorluðun teþrifat usulünü,
protokolü ile birlikte yemek yeme
adabýný ünlü Kanunname’si ile be-
lirlemiþtir. Osmanlýlar döneminde,
Ýstanbul’da konak, saray, aþçýlar
üçgeninde geliþerek ünlü Türk
mutfaðýný meydana getirmiþtir.
Bütün yemekler piþirme teknikleri-
ne uygun olarak da kendi içlerinde
ayrýca sýnýflandýrýlýr. Piþirme tek-
nikleri ile ilgili sýnýflandýrmayý ayrý
bir yazýda ele almak üzere, sizlere
Türk mutfaðýnýn en güzel tatlarýn-
dan birinin tarifini vermek istiyorum.
Nevin Halýcý
Malzemeler:8 su bardaðý süt
1 su bardaðý þeker
1/2 su bardaðý pirinç
Yapýlýþý: Pirinç cam kâsede akþamdan ýslatýlýr, ertesi gün yýkanýr, süz-dürülür. Önceden kaynatýlmýþ ýlýk sütle ateþe konur. Kaynayýnca çok hafifateþe alýnýr. Pirinçler piþince þeker üzerine ilave edilir. Kaynamaya býrakýlýr.Koyulaþýnca ateþten alýnýr, kâselere dökülür. Tepsi içinde üstten yanan fý-rýnda yüzü kýzarýncaya kadar bekletilir.
Not: Sütlaç, çok hafif ateþte piþirilmek suretiyle kývama getirilmelidir.
Fırında sütlaç
FO
TO
ÐR
AF
: A
A
1 6 - 2 2 Þ U B A T 2 0 0 9
10 Z A M A N SPOR
Teknik adamlarýn millibaþarýlarý kulüplerde iþlemiyor
Þampiyonluk yarýþýnda son haf-
talarla kaybettiði puanlarla Chel-
sea, M. United'ýn 7 puan gerisinde ka-
lýnca Ada'nýn en çok kazanan hocasý
Scolari'nin kulüple iliþkisi kesildi. Ünlü
çalýþtýrýcý kovularak baþarýsýzlýðýn be-
delini öderken, Ýspanya'yý 44 yýl ara-
dan sonra Avrupa þampiyonluðuna
taþýyan Aragones ise F. Bahçe'de tartý-
þýlmaya devam ediyor. Scolari ve Ara-
gones'in yaþadýðý hüsraný geçmiþ dö-
nemlerde Luis Menotti, Carlos Bilar-
do, Berti Vogts, Möller Nielsen, Rudi
Völler ile Dino Zoff da yaþamýþtý.
Kimsenin þans vermediði Scolari
yönetimindeki Brezilya, 2002 Dünya
Kupasý'ný kazanarak, þans tanýmayan-
larý haksýz çýkardý. Þampiyonluk son-
rasý görevi býrakýp Portekiz'i çalýþtýr-
maya baþlayan Scolari, Euro 2004'te fi-
nalde kaybetti, Almanya 2006'da 4.lük
sevinci yaþattý. 1 Temmuz 2008'de
Chelsea'yi yýllýk 5,5 milyon sterlin üc-
retle çalýþtýrmaya baþlayan Scolari'nin
milli takým düzeyinde kazandýðý yük-
sek kredisi sadece 7 ay sürdü.
‘Elemelerin süper takýmý, turnuva-
larýn sýradan takýmý' olarak ünlenen
Ýspanya, tam 44 yýl aradan sonra Ara-
gones yönetiminde yeniden Avrupa
þampiyonluðu yaþadý. Milli takýmýn
kapýsýný Raul'a kapatýp, ‘devþirme'
Senna'ya açan Aragones prensiple-
rinden taviz vermeyerek, yýllardýr öz-
lenen baþarýyý yakaladý. ‘Avrupa þam-
piyonu teknik adam' apoletiyle Fe-
nerbahçe'nin baþýna geçen Aragones,
ligin ilk haftasýndan itibaren eleþtiri
oklarýnýn hedefi oldu. Avrupa defteri-
ni erkenden kapatan Fenerbahçe, lig-
de yakaladýðý istikrarý devrenin baþla-
masýyla istikrarsýzlýða býraktý.
Ardiles, Kempes, Passarella gibi
yýldýzlara sahip Arjantin 1978 Dünya
Kupasý'ný müzesine ilk kez götürür-
ken teknik adamlýk koltuðunda Cesar
Luis Menotti vardý. 1974–83 arasýnda
Arjantin'i çalýþtýran Menotti, 1984'te
geldiði Barcelona'da sezonu tamamla-
yamadan kovuldu. Milli takýmý tam 9
yýl çalýþtýran Menotti, 1984–97 arasýn-
da tam 8 takýmý çalýþtýrdý. Bu takýmla-
rýn 4'ünden sezonu tamamlamadan
kovuldu. Meksika 1986'da Marado-
na'lý Arjantin, Carlos Bilardo yöneti-
minde Dünya Kupasý'ný kaldýrýrken, 4
yýl sonra Ýtalya 90'da finalde Alman-
ya'ya kaybedip ikinci olduðunda tek-
nik adamlýk koltuðunda yine ayný isim
vardý. Milli takýmý býraktýktan sonra
1992'de Sevilla'yý çalýþtýrmaya baþla-
yan Bilardo baþarýsýz sezon sonunda
kulüpten kovuldu. 3 yýl boþta kalan
Bilardo, 1996'da Boca Juniors'ý çalýþtýr-
maya baþladý, ancak sezonun ilk yarý-
sýnda kovulmaktan kurtulamadý.
1990–98 arasýnda Almanya'yý ça-
lýþtýran ve Euro 96'da kupayý ülkesi-
ne götüren Berti Vogts'un ilk ve tek
kulüp denemesi baþarýsýzlýkla son-
landý. Kasým 2000'de Leverkusen'i
çalýþtýrmaya baþlayan Vogts, sezon
sonunda takýmla iliþiði kesilince ye-
niden milli takým çalýþtýrmayý tercih
edip Kuveyt'in baþýna geçti. Plajdan
topladýðý oyuncularla Danimarka'yý
Euro 92'de zirveye çýkaran isim olan
Ricard Möller Nielsen, Finlandiya ve
Ýsrail'i çalýþtýrdýktan sonra 2003'te FC
Kolding'de yaptýðý kulüp çalýþtýrma
denemesi sezon bitmeden hüsranla
sonuçlanýnca teknik adamlýk kariye-
rine son noktayý koydu.
Van Basten, Gullit ve Rijkaard gibi
yýldýzlarla Euro 88'e Hollanda dam-
gasýný vurup, Avrupa þampiyonu o-
lurken baþarýda hiç þüphesiz teknik
patron Rinus Michels'in büyük katkýsý
vardý. Þampiyonluk sonrasý milli taký-
mý býrakýp Leverkusen'i çalýþtýrmaya
baþlayan Michels, sezon sonunda ba-
þarýsýz olunca çareyi yeniden milli ta-
kým hocalýðýna dönmekte buldu. Al-
manya'yý 2002 Dünya Kupasý'nda i-
kinciliðe taþýyan Rudi Völler, 2004'te
Roma'yý çalýþtýrmaya baþladý. Seyirci-
nin taþkýnlýðýna ve baskýya dayana-
mayan Völler'in Roma günleri sadece
birkaç hafta sürdü. Völler'in 2005'te
Leverkusen macerasý yine çok kýsa
sürünce eþofmanlarýný çýkarýp, teknik
adamlýða veda etti. Ýtalya, Euro
2000'de þampiyonluðu 'altýn gol' ile
Fransa'ya kaybedip ikinci olurken
teknik adam olarak Dino Zoff görev
yapýyordu. Milli takým sonrasý
2001'de Lazio, 2005'te Fiorentina'yý
çalýþtýran Zoff iki takýmda da sezonun
ilk devresinde kovuldu. Hasan Cücük
Milli Takým'da baþarýlý olup kulüp ça-lýþtýrmaya baþlayan teknik adamlar ha-yal kýrýklýðý yaþýyor. Bunun son örneði-ni Chelsea'den kovulan Brezilyalý tek-nik adam Felipe Scolari teþkil ediyor.
Beþiktaþ'ta yýllar süren emekler karþý-
lýðýný buldu. Siyah–Beyazlý kulübü
dünyanýn önde gelen kulüp gayrimenkul
yatýrýmlarýndan birinin sahibi yapacak Ful-
ya Süleyman Seba Kompleksi'nin açýlýþý,
Cumhurbaþkaný Abdullah Gül'ün de katýl-
dýðý büyük bir törenle yapýldý.
"100 yýlý aþkýn hizmetimiz boyunca
spor kamuoyuna yenilikler veren bir kulüp
olarak yarýn için daha da ümitliyiz. Ful-
ya'daki dev arazimizde küresel anlamda
da markamýza deðer katmaya devam ede-
ceðiz." diyen Baþkan Yýldýrým Demirören,
konuþmasýnýn bu noktasýnda sayfa numa-
ralarýný karýþtýrdý ve davetlilerden heyecaný
için özür dileyerek kürsüden alkýþlarla in-
di. Daha sonra büyük bir alkýþ tufaný ile
podyuma gelen Onursal Baþkan Süley-
man Seba, "Bu muhteþem eserler, yaþa-
nan sýkýntýlarý helal ettiriyor ve bize gurur
veriyor. Bugüne gelinmesinde, buna vesile
olanlara teþekkürü bir borç biliyorum. Bu
kompleksimizin Beþiktaþ'a hayýrlý ve uður-
lu olmasýný temenni ediyorum." ifadelerini
kullandý. Cumhurbaþkaný Abdullah Gül,
kompleksin diðer kulüplere örnek olmasý
dileðinde bulundu. Sporun ülke tanýtý-
mýnda etkin rol oynadýðýna dikkati çeken
Gül, "Emeði geçen herkesi kutluyorum."
diye konuþtu. Cumhurbaþkaný Gül'ün,
"Güzel statlar yapýlýyor. Fenerbahçe Þükrü
Saracoðlu Stadý, Türkiye'nin en övündüðü
statlardan biri. Galatasaray'ýnki yapýlmak
üzere. Diðer büyük takýmlarýmýzýn, Ana-
dolu takýmlarýmýzýn da çok güzel faaliyet-
leri var." þeklinde devam etmesi üzerine
kimi katýlýmcýlar, BJK Ýnönü Stadý'nýn da
yeniden yapýlmasý isteðinde bulundu. Gül,
bu talepler üzerine, "Beþiktaþ'ýn da muhak-
kak ki olacaktýr." açýklamasýnda bulundu.
Aragones
Güreşteki yenikurallar Varna'da
uygulanacakÞubat ayýnda Varna'da yapýlacak
uluslararasý klasik güreþ turnuva-
sýnda, güreþle ilgili alýnan yeni ku-
rallar uygulanacak. Güreþle ilgili
yeni deðiþiklikler Uluslar arasý
Güreþ Federasyonu'nun Roma'da
yaptýðý toplantýda alýnmýþtý. Bu
deðiþikliklere göre güreþlerdeki
her bir bölüm bir dakika deðil 1.30
dakikadan oluþacak. Son dakikada
güreþçiler zorunlu olarak yerde o-
yuna baþlayacak. Yerde oyuna
baþlayacak güreþçiyi seçme kura i-
le deðil mayo rengine göre belirle-
necek. Ýlk kýsýmda kýrmýzý mayolu
oyuncu, ikinci kýsýmda ise mavi
mayolu güreþçi oyuna yerde baþ-
layacak. Kura çekiliþi sadece son
periyotta yapýlacak. Deðiþiklikler
özellikle klasik güreþ stilini kapsý-
yor. Bu deðiþiklikler ilk defa 14 –
15 Þubat'ta Varna'da yapýlacak
Nikola Petkov ve Dan Kolov gü-
reþ turnuvalarýnda uygulanacak.
Beþiktaþ'ýn rüyasý gerçek olduFOTOÐRAF: AYTEN KAYA
Özenli kullanın, kıyafetlerinizin ömrü uzasınGiydiðimiz kýyafetleri uzun yýllar kul-
lanmamýzýn altýnda özenli kullaným
yatmaktadýr. Özenli kullaným için kýyafetin
kumaþýnýn özelliklerini bilmek ve ona göre
muamele etmek yeterli. Bütün tekstil ürün-
lerin hammaddesi ve en küçük yapý birimi
elyaftýr. Elyaf da ikiye ayrýlýr; doðal elyaf, ya-
pay (sentetik) elyaf. Doðal elyaflar da bitkisel
elyaf ve hayvansal elyaf olarak ikiye ayrýlýr.
Doðal elyaf; tohumdan elde edilen (pamuk
elyaf), gövdeden elde edilen (keten, kenevir,
jüt, rami), yapraktan elde edilen (sisal kendi-
ri, Manila keneviri) ve meyveden elde edilen
(koko elyaf) olarak dörde ayrýlýr. Hayvansal
elyaf, kýl kökenli (yün, moher, kaþmir, ango-
ra, deve tüyü, kýl keçisi) ve salgý kökenli (do-
ðal ipek) olarak ikiye ayrýlýr. Bu elyaflardan
elde edilen kumaþlarýn özellikleri ise þöyle:
Yünlü kumaþlar: Yünün en önemli özelliði
keçeleþmesidir. Bundan yararlanarak kumaþ
yüzeyi tüylendirilip keçeleþtirilerek kaþe üreti-
lebilir. Yünlü kumaþlar özel bakým gerektirir.
Kesinlikle yýkanmamalý, kuru temizleme ya-
pýlmalýdýr. Yüksek oranda nem çekme kapasi-
tesine sahiptir. Ütü bezleri kullanýlarak ütü-
lenmeli. Rutubetsiz ortamlarda saklanmalýdýr.
Pamuklu kumaþlar: Çok dayanýklýdýr ama
kolay kýrýþýr. Hafifliði ve yumuþaklýlýðý ne-
deniyle yazlýk giysilerde, iç çamaþýrlarda,
havlu ve spor giyimde tercih edilir. Esnek-
tir. Elde yýkanabilir. Ancak nemli býrakýl-
mamasý yani yýkandýktan sonra hemen ku-
rutulmasý gerekir. Saðlýklýdýr ve serin tutar.
Keten kumaþlar: Ketenin mukavemeti pa-
muktan daha iyidir. Pamuktan parlak, nem
çekme özelliði yüksek, esnekliði azdýr. Çabuk
buruþur. Ýri gözenekli oluþu hem cildin nefes
almasýný, hem de buharlaþmasýný kolaylaþtýrdý-
ðý için serin tutar. Takým elbise, pantolon, göm-
lek ve etek için tercih edilir. Pürüzsüz ve tüysüz
oluþu; keten kumaþýn çabuk kirlenmesini önler.
Kuru temizleme yöntemi ile temizlenmelidir.
Bazý insanlar için "eþyalarýný ve giyisilerini temiz kullanýr, yýllarcagiyer de eskimez" denir. Onlarýn bu baþarýsýnýn gerisinde yatan,giysilerini özenli kullanýyor olmalarýdýr. Aslýnda çok basit husus-lara dikkat ederek kýyafetler uzun yýllar eskitmeden kullanýlabilir.
Giysilerin temizliðinde þunlaradikkat edilmeli:
�� Yünlü giysileri çýkardýktan sonra ceplerini bo-