4Hayrl leri Yapmak Ve Mnkerleri Terk Etmek in Mminlere Bir Takm
Emirler, taatkrlarn Mkfat Ve syankrlarn Grecekleri Ceza
4'rb:
4Belagat:
4Kelime ve bareler:
5Nzul Sebebi
5Ayetler Aras liki
5Aklamas
6nfak Emrinin ki Hedefi Vardr:
8Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
10Gnahlarn Trleri:
10Yalanclarla Takva Sahiplerinin Akbeti Ve Mminlerin Cihadla
Aziz Olmas
10'rb:
10Belagat:
11Kelime ve bareler:
11Nzul Sebebi
11Ayetler Aras liki
12Aklamas
13Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
14Cihadn Kutsall, lkeler zerinde Sebat Gsterme Ve lmn Allah'n
zniyle
14Gerekleen Bir Olduu
15Belagat:
15Kelime ve bareler:
15Nzul Sebebi
16Ayetler Aras liki
16Aklamas
19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
20Kfirlere taatten Sakndrma
21'rb:
21Belagat:
21Kelime ve bareler:
21Nzul Sebebi
21Ayetler Aras liki
22Aklamas
22Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
23Uhud'da Mslmanlarn Bozguna Uramalarnn Sebepleri Ve Zafer
Vaadinden Sonra Dalmalar
23'rb:
23Belagat:
23Kelime ve bareler:
24Nzul Sebebi
24Aklamas
26Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
27Mminlerin Mnafklarn Szlerini Sylemekten Sakndrlmas, Cihada
Tevik Edilmesi Ve Faziletleri
27'rb:
28Kelime ve bareler:
28Ayetler Aras liki
28Aklamas
29Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
29Peygamber (S.A.)'n Ashabna Yumuaklkla, Afla Davranmas, Onlarla
Danmas Ve Zafer Vaadi
29'rb:
29Belagat:
29Kelime ve bareler:
30Ayetler Aras liki
30Aklamas
31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
32Ganimetlerin Paylatrlmasnda Peygamberin Adaleti Ve mmetini
Islaha Dair Grevleri
32'rb:
32Belagat:
33Kelime ve bareler:
33Nzul Sebebi
33Aklamas
35Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
36Uhud Gazasnda Mminlerin Bir Takm Hatalar le Mnafklarn Baz
Kabahatleri
36Belagat:
36Kelime ve bareler:
36Nzul Sebebi
36Ayetler Aras liki
37Aklamas
38Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
39Allah Yolunda Cihad Eden ehitlerin Mevkii
39Belagat:
39Kelime ve bareler:
40Nzul Sebebi
40Hamru'1-Esed Gazas:
41Kk Bedir Gazas:
41Ayetler Aras liki
41Aklamas
43Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
45Uhud'dan Sonra Peygamber (S.A.)'n Kalbinden Kederin
Giderilmesi, Kfir Ve Cimrilerle Mnakaa Ve yilerin Ktlerden Ayrd
Edilmesi
45'rb:
46Belagat:
46Kelime ve bareler:
46Nzul Sebebi
47Ayetler Aras liki
47Aklamas
49Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
50Yahudilerin Yce Allah'a Fakirlik Nispet Etmek, Peygamberi
Yalanlamak Gibi Bir Takm Kabahatleri
50'rb:
50Belagat:
50Kelime ve bareler:
51Nzul Sebebi
51Ayetler Aras liki
51Aklamas
53Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
53lm Her Bir Nefsin Akbetidir, Sevap Kyamet Gnnde, Snav se
Dnyada Sz Konusudur
53Belagat:
53Kelime ve bareler:
54Nzul Sebebi
54Ayetler Aras liki
54Aklamas
55Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
56nsanlara Aklamak zere Kitap Ehlimden Sz Alma Ve Onlarn
Gereksiz Yere vlmeyi Sevmeleri
56Belagat:
56Kelime ve bareler:
57Nzul Sebebi
57Ayetler Aras liki
57Aklamas
58Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
59Gklerin Ve Yerin Yaratln Dnme, Hayrl Yapanlarn Mkfat
59rb:
59Belagat:
59Kelime ve bareler:
60Nzul Sebebi
60Ayetler Aras liki
61Aklamas
62Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
63Muttakiler, Kfirler Ve Kitap Ehli'nin Mminleri le Her
Birisinin Mkafat Ve Cezas
63'rb:
63Belagat:
63Kelime ve bareler:
64Nzul Sebebi
64Ayetler Aras liki
64Aklamas
65Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
Hayrl leri Yapmak Ve Mnkerleri Terk Etmek in Mminlere Bir Takm
Emirler, taatkrlarn Mkfat Ve syankrlarn Grecekleri Ceza
130- Ey iman edenler! Ribayi kat kat yemeyin. Allah'tan korkan
ki felah bulanz.
131- Kfirler iin hazrlanm olan o ateten de saknn.
132- Bir de Allah'a ve Peygamber'e itaat edin ki rahmete nail
olasnz.
133- Rabbinizin mafiretine ve takva sahipleri iin hazrlanm eni
gklerle yer kadar olan cennete kouun.
134- Onlar bolluk ve darlkta infak edenler, fkelerini yutanlar
ve insanlar affedenlerdir. Allah iyilik yapanlar sever.
135- Ve irkin bir gnah iledikleri yahut nefislerine
zulmettikleri vakit Allah' hatrlayarak hemen gnahlarnn affedilmesi
iin balanma dileyenlerdir. Zaten gnahlar Allah'tan baka kim balar?
Bir de iledikleri zerinde bilip dururlarken srar etmeyenlerdir.
136- te bunlarn mkfat rablerin-den bir mafiret ve- altlarndan
rmaklar akan cennetlerdir ki orada ebediy-yen kalcdrlar. (Byle)
amel edenlerin mkfat ne gzeldir!
Nzul Sebebi
130. ayetin nzul sebebi ile ilgili olarak el-Firyb, Mcahit'ten
yle dediini rivayet etmektedir: Belli bir va'de ile (Cahiliye
Araplar) alveri yaparlard. Va'de geldiinde borlularn borcunu
artrrlar, buna karlk va'deyi de uzatrlard. Bunun zerine, "Ey iman
edenler! Ribay kat kat fazlasyla yemeyin" ayeti nazil oldu.
Yine (Firyb) At'dan yle dediini rivayet etmektedir: Sakfliler
Muire oullarna bor verirlerdi. Va'de geldiinde, "Biz size faiz
verelim, buna karlk borcumuzun demesini erteleyin" derlerdi. Bunun
zerine, "Ribay kat kat fazlasyla yemeyin" ayeti nazil oldu.
135. ayetin nzul ile ilgili olarak bni Abbas At'dan gelen
rivayete gre yle demitir: Bu ayet-i kerime Nebhn et-Temmr (hurma
satcs) hakknda nazil olmutur. Knyesi Ebu Mukbil idi. Yanma gzel bir
kadn gelir, ondan hurma satn almak ister. O da kadn alp kucaklar ve
per. Buna piman olur, Peygamber (s.a.)'in yanna varp olay anlatr.
Bunun zerine bu ayet-i kerime nazil olur.
Aklamas
Ey iman edenler! Cahiliye dneminde insanlarn yaptklar gibi faiz
yeme-yiniz. Bu, kat kat fazlasyla faiz alp vermenin mminlere yasak
olduunu aka ortaya koymaktadr. Cahiliye dneminde borcun va'desi
geldiinde alacakllar borluya, "Ya borcunu dersin, yahut faiz
dersin" derlerdi. Vaktinde borcunu derse mesele yok, aksi takdirde
va'desini uzatr br de deyecei faiz miktarn artrrd. Bu her sene byle
devam ederdi. Kimi zaman azck bir bor kat kat artarak byk meblalara
ulard.
Faizin haram klnn tekit iin Yce Allah bu yasak ile birlikte
dnyada da ahirette de felaha kavuabilmeleri iin mminlere takvay da
emretmektedir. Arkasndan bu yasa daha bir pekitirmek iin onlar
cehennem ile tehdit etmekte, cehennemden onlar sakndrmakta, sonra
da Allah'a ve Rasulne itaat emrini daha bir sk tutmaktadr.
Arkasndan da hayrl ileri yapmak ve Allah'a yaknlatrc amellere
kavumak iin eli abuk tutmaya onlar tevik etmektedir.
Faiz ayetlerini (Bakara, 275, 276, 278 ve 279. ayetler) nc czde
tefsir ettiimizde szn ettiimiz bu ayet-i kerimenin faizin haram
klnmasndaki tedricilikte nc aamada nazil olduunu belirtmitik. Yine
orada faizin yzde bir gibi az bir oran olmas ile ok olmasnn
deimediini ve hepsinin haram olduunu, son inen hkmlerden Bakara
sresindeki ilgili ayetlerin her iki tr faizi de haram kldn aklamtk.
Bu faiz trlerinden birisi va'de faizi (nese), dieri ise pein
fazlalk faizi (rib l-fadl)dir. Her iki tryle faizin haram klnmasnn
mmetin menfaatine olduu da aklanmtr. nk faizde fert ve toplum
aleyhine byk tehlikeler vardr. Fazlalk faizinin haram klnmas ise
eddi zeri' kabilindendir; yani bu faizin va'de faizine gitmesini
engellemek iindir. Arkasndan bir menfaat eken her bir karz bir
faizdir. Sz geen bu menfaat ister nakd olsun ister ayn ve madd
olsun, ister az ister ok olsun fark etmez.
Cahiliye dnemi faizi yahut nese faizi, gnmzdeki bankalarda ar
faiz yahut zaman gemesi ile birlikte ortaya kan mrekkep kr yahut
mrekkep diye bilinen faizdir. Bu da Kur'an- Kerim'in nassyla kat'
olarak haramdr. Ayet-i kerimede bunun "kat kat fazlas" diye
kaytlandrlmas vakann beyan ve cahiliye dneminde insanlarn durumunu
tasvir etmek iin gelmi bir kayttr. Ayrca bu ilemlerde gayet ak bir
zulm, bor alann ihtiyacnn aka smrldnn ortaya konulmas ve bunun
irkinliinin sergilenmesi maksad vardr. Bu kaydn bulunmas, hi bir
zaman dk orandaki faizin hell olduu, haram olann sadece ar faiz
olduu anlamna gelmez. Bu, ayet-i kerimenin anlatmak istedii bir ey
deildir. Faiz ister az ister ok olsun haramdr, byk gnahlardan
birisidir. Bu kaydn aksine bir manas yoktur. Ar zaruret ierisinde
bulunan kimseler dnda hi bir zaman faiz mubah olamaz. Tpk meyte
(le) yemeye kalkmak gibidir. Eer bir kimse kendi kanaatine gre
alktan leceini biliyor ise yahut da barnaca bir evi olmadndan
sokakta kalmaya maruz kalacak ve helak olacaksa bu yola ba
vurabilir. Ticaretini, sanayi ya da ziraatini gelitirmek iin faizli
bor almak kesinlikle haramdr.
imdilerde grlen slm uyan gerei ierisinde mjdeler veren hayrl
gelimeler arasnda slm finans kurumlar ve sigorta irketleri de
vardr. Bunlar ise mudarebe, murabaha, teminat ve buna benzer
fukahann mubah grd esaslar evresinde almay hedeflemektedirler.
Bunlarda haram olan faiz yahut er'an haram grlen garar ve kumar da
-slm kaydlara uyulduu takdirde- sz konusu deildir.
Yce Allah bize yasaklanan iler arasnda Allah'tan korkmamz
emrederek faiz yasan bir daha pekitirmektedir. Bu yasa
pekitirmesinin amac ise, sevgiye gtren, karlkl dayanma ve merhamet
ile kendimiz iin felah ve kurtuluu gerekletirelim diyedir. Sevgi
ise mutluluun esasdr. Ahirette bu yolla Allah'n rzas ve cennete
nail olunur. Faiz yasan, cehenneme gtren eylerden sakndrmak
suretiyle daha da pekitirmektedir. Cehenneme gtren eylerden birisi
de faizdir. Yce Allah cehennemi kfirler iin hazrlamtr. Bunlardan
bir ksm ise faizcilerdir. Eer bunlar takvaya sarlmaz ve
masiyetlerden uzak durmazlarsa cehennem halk arasnda saylrlar. Ebu
Hanife'den yle dedii rivayet edilmektedir: phesiz bu, Kur"an-
Kerim'de en korkutucu ayet-i kerimelerdendir. nk Allah,
haramlarndan saknmak hususunda kendisinden korkmayacak olurlarsa
mminleri de kfirler iin hazrlanm cehennemle tehdit etmektedir.
Bakara suresinde de Yce Allah'n faiz yiyenlere kar Allah ve Rasul
tarafndan sava alm olduunu, Allah'n ve Rasulnn faizcilere dman
olduunu renmi bulunuyoruz.
Daha sonra Yce Allah bu yasa olduka beli bir ekilde daha da
pekitirmekte, faiz almaktan uzak durmak hususunda Allah ve Rasulne
itaati emretmektedir. Ta ki Allah durumlarn dzelttikleri iin dnyada
insanlara merhamet etsin, ahirette de amellerine gzel bir mkfat
vermek suretiyle onlara rahmet buyursun.
Daha sonra Yce Allah gnahlarn balanmasn, Allah'n takva sahipleri
iin hazrlam olduu olduka geni cennetlere girmeyi gerektiren ilere
koumay emretmektedir. Bu ise cennetin halihazrda yaratlm olduunun
delilidir. mam Ahmed Msned'inde unu rivayet etmektedir: Heraklius
Peygamber (s.a.)'e unu yazar: "Sen beni eni gkler ve yer kadar olan
cennete aryorsun. Peki cehennem nerede?" Bunun zerine Resulullah
(s.a.) yle buyurdu: "Allah, Allah! Peki gndz gelince gece nereye
gidiyor!" Yani yrngede dn olunca gndz dnyann bir tarafnda gece br
tarafndadr. te cennet de bu ekilde st tarafta, cehennem de alt
taraftadr. Dolaysyla cennetin gklerle yerin eni kadar olmas ile
cehennemin varl arasnda bir aykrlk yoktur.
Manann yle olma ihtimali de vardr: Gndz geldii zaman bizim
geceyi gremeyiimiz onun hi bir yerde olmamasn -biz bu yeri bilmesek
dahi- gerektirmez. Ayn ekilde cehennem de Yce Allah'n diledii
yerdedir. bni Kesir der ki: Bu daha aktr. nk el-Bezzar tarafndan
rivayet edilen Ebu Hurey-re hadisinde o yle demitir: Adamn birisi
Resulullah (s.a.)'n yanna gelerek yle dedi: Yce Allah, "Eni gklerle
yer kadar olan bir cennet" diye buyurmaktadr. Peki cehennem nerede?
Hz. Peygamber yle buyurdu: "Ne dersin, geceleyin gelip her eyi rt
gibi kuatt vakit gndz nereye gidiyor?" Adam, "Nereye dilerse"
deyince Resulullah (s.a.) u cevab verdi: "te cehennem de byledir.
Aziz ve Cell olan Allah nerede dilerse oradadr."
te bunlar faizden uzaklatrmak iin arka arkaya gelmi drt tane
tekit edici ifadelerdir: Allah'tan korkunuz, cehennemden korkunuz,
Allah'a itaat ediniz, Rasulne itaat ediniz. Daha sonra Yce Allah
korkutmann akabinde hayr fiil ilemeyi tevik ederek, sadaka,
akrabalk balarn gzetmek, sa-i rahim, karlkl merhamet, dayanma, faiz
ve benzeri gnahlardan uzak durmak gibi itaat ilerine gecikmeden
koumay da emretmektedir. te bu hayrl iler, slm toplumunu merhameti,
mutlu ve huzurlu bir toplum haline getirir. Kinlerin olmad,
mcadelelerin olmad, kskanln, buzun, fakirlerle zenginler arasnda
nefretlemenin olmad bir toplum haline getirir. Daha sonra Yce Allah
cennetliklerin niteliklerini ylece sz konusu etmektedir:
1- Darlkta ve genilikte, yani skntl ve rahat zamanlarnda, houna
giden ve gitmeyen zamanlarda, salk ve hastalk hallerinde, Yce
Allah'n u buyruunda olduu gibi "Onlar ki mallarn gece ve gndz gizli
ve ak infak ederler..." (Bakara, 2/27'4). Yani btn durumlarda infak
ederler. Yce Allah'a itaat, O'nun raz olduu yollarda infak
etmekten, yakn akrabalarna olsun, bakalarna olsun eitli iyiliklerde
bulunmaktan hi bir ey onlar alkoymaz. Ahmed, Buhar ve Mslim, Adiyy
b. Htim'den gelen rivayete gre, Resulullah (s.a.)'n u buyruunu
nakletmektedirler: "Bir hurmann yars ile dahi olsa cehennemden
korununuz."
nfak Emrinin ki Hedefi Vardr:
a) Sadaka ihtiya sahibi olan kimseye bir yardm, skntlarn giderme
yolunda elinden tutmaktr. Buna karlk faiz ise zenginin, fakirin
ihtiyacn istismar etmesidir. Bundan dolay Yce Allah yle
buyurmaktadr: "Art gstersin diye faiz gnnden insanlara verdiiniz
Allah katnda artmaz. Fakat Allah'n rzasn elde etmek kasdyla
verdiiniz zekt ise ite onlar kat kat artanlardr." (Rm, 30/39);
"Allah faizin bereketini giderir, fakat sadakalar da artrr."
(Bakara, 2/276).
b) Zenginlik yahut sknt zamanlarnda ve bunlarn dnda kalan
hallerde infak etmek, takvann en ak delili, tekerrr edip duran
ihtiyalar karlamann en iyi yoludur. Ve bu tedrici olarak ar ar
gerekleir. Byle bir yolla infak eden bir kimse skntya drlmez. Ayrca
muhta olan da ihtiyac en alt seviyeye ininceye kadar ihmal edilmi
olmaz. bretli bir szde yle denilmektedir: "Sen az bir eyler ver. nk
mahrumiyet ondan daha da azdr." Hayra duyulan sevgi ve ahireti
hatrlamak insanda merhamet duygularn harekete getirir, az da olsa
srekli infaka tevik eder. Devamll olan az bir infak, aralklarla
verilen pek ok infaktan hayrldr. Az olan bir infak, fert ve
toplumlardan bir araya getirilip topland vakit arzuyu gerekletiren
fazla bir miktar olur. Bundan dolay Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Genilik sahibi olan geniliince infak etsin. Rzk kendisine
daraltlan kimse ise Allah'n kendisine verdiinden infak etsin. Allah
hi bir nefse ona verdiinden bakasn yklemez. Allah glkten sonra
kolaylk ihsan edecektir." (Talk, 65/7).
2- fkelerini bastranlar, yani fkeleri kabarp artt takdirde onu
bastrp gizleyenler. Gereini yerine getirme ve uygulama imknlar
bulunmakla birlikte -zaaf ve acizlikten dolay deil- gereini yerine
getirmezler. Resulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Gl kimse bakasnn
srtn yere getirmekten dolay gl deildir. Fakat gl kimse kzd zaman
nefsine hkim olabilendir." Yine mam Ahmed'in rivayetine gre Harise
b. Kudme es-Sa'd, Ey Allah'n Rasul, bana vasiyette bulun, demi,
Resulullah (s.a.) ona, "Kzma" diye vasiyette bulunmutur.
Kzgnln tedavi yolu Ahmed ve Ebu Davud'un Atyye b. Sa'd
es-Sa'dfden rivayetine gre yledir: Atyye dedi ki: Resulullah (s.a.)
yle buyurdu: "Kzgnlk eytandandr, eytan da ateten yaratlmtr. Ate ise
ancak su ile sndrlr. O bakmdan sizden herhangi bir kimse kzd m
ab-dest alsn." Abdrrezzk'm Ebu Hureyre'den rivayetine gre
Resulullah (s.a.) yle buyurmutur: "Gereini yerine getirebilme gcne
sahip olduu halde her kim bir fkesini tutarsa Yce Allah onun iini
gvenlik ve iman ile doldurur."
Aie (r. anh)'den nakledildiine gre bir hizmetisi onu fkelendirmi
o da, "Allah takvay ne gzel yaratmtr, fke sahibine intikam alma
frsatn vermez" demitir.
3- nsanlar affedenler. Yaplan dmanln karln verebilme gleri
bulunmakla birlikte kendilerine ktlk yapanlar hogrl davranp
balayanlar demektir. Bu ise akln geniliine, fikrin stnlne, irade
gcne, kiiliin metanetine aka dellet eden, nefsin dizginlenmesi
basamadr. fkeyi yenmekten daha stn bir basamaktr. nk kii kimi zaman
kin ve kt duygularn muhafaza ederek fkesini bastrabilir. Bu buyruk
Yce Allah'n, "Ve onlar kzdklar zaman balarlar." (ra, 42/32)
buyruunu andrmaktadr. Hkim ve Tabern, beyy b. Kab'dan Resulullah
(s.a.)'n yle buyurduunu rivayet etmektedirler: "Her kim cennette
kklerinin ykseltilmesini, derecelerinin yceltilmesini arzu ediyor
ise kendisine zulmedenleri affetsin, mahrum edenlere versin, ban
koparanlarn balarn dzeltsin." bni Abbas (r. anhum)dan ise yle dedii
rivayet edilmektedir: Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Kyamet gn
olduunda bir mnadi yle seslenir: nsanlar affedenler nerede? Haydi
Rabbinizin huzuruna geliniz, ecirlerinizi alnz. Affettii takdirde
cennete sokulmas her Mslmann bir hakkdr."
te bunda Peygamber (s.a.)'in Uhud gazvesinde emrine aykr
davranan okular affettiine ve Hz. Hamza'ya yaptklar dolaysyla
mrikleri cezalandrmadna bir iaret vardr. nk siret-i nebeviyede de
belirtildii gibi O, Hz. Hamza'ya msle yapldn (lnn azalarnn
paralandn) grnce, "Ve nefsim elinde olana yemin olsun ki, onlardan
yetmi kiiye msle uygulayacam" diye buyurmutu.
4- Allah ihsan edenleri, iyilik yapanlar, ktle iyilikle karlk
verenleri sever. Bu ya ktlk yapana faydal iler yapmakla olur yahut
o ktlne misliyle karlk vermemek suretiyle dnyada ona gelebilecek
zarar nlemek suretiyle; veya ahirette alaca haklar affetmesiyle
olur. Bu ise nceki mertebelerin en yksei olan bir mertebedir.
Beyhak'nin rivayetine gre Hz. Hseyin'in olu Ali'nin (r.a.) bir
cariyesi vard. Namaza hazrlanmak zere ona su dkyordu. Elindeki
ibrik ban yaralad. Ban kaldrnca cariye yle dedi: "Yce Allah,
"fkelerini yutanlar" diye buyurmaktadr. Ali ona, "fkemi yuttum,"
dedi. Cariye, "Ve insanlar affedenler" diye buyurmaktadr" deyince,
"Allah seni affetmitir" dedi. Yine cariye, "Allah ihsan edenleri
sever" deyince Ali, "Git, Yce Allah'n rzas iin hrsn" cevabn
verdi.
5- irkin bir gnah iledikleri vakit yani zina, faiz, hrszlk,
gybet ve buna benzer zarar bakasna ulaan bir gnah ilediklerinde
veya kendilerine zulmettiklerinde yani iki imek ve buna benzer
zarar yalnz kendilerine dokunan bir gnah ilediklerinde Allah'n
vaadini, tehdidini, azamet ve cellini hatrlar, tevbe ederek,
Rabbinin rahmetini umarak ona dnerler.
unu bilelim ki gnahlar Allah'tan baka balayacak kimse yoktur.
Ktlk yapan balamas -irkin dnda olmak artyla- gnahkr, gnahlar ne
kadar byk olursa olsun affetmesi onun ltfunun, ihsan ve kereminin
bir belirtisidir. irk ile ilgili olarak yle buyurmaktadr: "Muhakkak
Allah kendisine irk koulmasn balamaz. Fakat bundan baka bunu (yani
gnah) dilediine balar." (Nisa, 4/48) Yine rahmetinin genilii ile
ilgili olarak yle buyurur: "Ve benim rahmetim her eyi kuatmtr."
(A'rf, 7/156).
Tevbenin kabul edilmesinin art ise gnah zerinde srar etmemektir.
te Yce Allah'n, "Bir de iledikleri (gnah) zerinde bilip dururlarken
srar etmeyenlerdir" buyruu bunu ifade etmektedir. Yani gnahlarndan
tevbe edip yakn bir sre sonra Allah'a dnen, masiyet zere srar
etmeyen, onu srdrmeyen kimselerdir. Eer gnah bir defada ileyecek
olurlarsa ondan tevbe ederler. Nitekim Hafz Ebu Yala, Msned'inde
byle demektedir. Ayn zamanda bu Ebu Davud, Tirmiz ve el-Bezzr'n
Msned'inde de yer almaktadr ki, bunlar Ebu Bekir (r.a.)den yle
dediini rivayet ederler: Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "stifar eden
(gnahnda) srar etmi olmaz. sterse bir gnde (ayn gnaha) yetmi defa
dnsn."
Bunlar yaptklarnn bir masiyet olduunu bilirler ve gnahlarn
hatrlayarak onlardan dolay Allah'a tevbe ederler. Esasen Allah
tevbe edenin tevbesi-ni kabul eder. Bu buyruk Yce Allah'n u
buyruklarna benzemektedir: "Onlar phesiz Allah'n kullarnn tevbesini
kabul ettiini bilmezler mi?" (Tevbe, 9/104); "Her kim bir ktlk iler
yahut kendisine zulmeder sonra da Allah'tan balanma dilerse Allah'
ok mafiret sahibi ve ok merhametli bulur." (Nisa, 4/110).
Sz geen niteliklerle Yce Allah takva sahiplerini
nitelendirdikten sonra unu aklamaktadr: Bu niteliklere sahip olan
takva sahibi kimselerin mkfatlar gnahlarnn Rableri tarafndan
balanmas, cezadan yana gvenlik ierisinde olmalardr. Bunlara Rableri
nezdinde altndan rmaklar akan cennetlerde yani eitli ieceklerden
nehirlerin akt cennetlerde byk bir sevap vardr. Onlar orada
ebediyyen kalcdrlar. te o salih amellere verilen bu karlk -ki o da
cennettir- ne gzeldir! an yce Allah cenneti vmektedir. Esasen
cenneti vmek de O'nun hakkdr. Cennet vlmeye lyktr. nk orada mutlak
ve ebed nimetler vardr. Orada hi bir gzn grmedii, hi bir kulan
iitmedii ve hi bir insann hatrndan geirmedii eyler vardr.
Yalanclarla Takva Sahiplerinin Akbeti Ve Mminlerin Cihadla Aziz
Olmas137- Sizden evvel bir ok snnetler gelip gemitir. Onun iin
yeryznde gezip dolan da yalanlayanlarn sonlar nice oldu, grn.
138- Bu, inananlar iin bir aklamadr. Takva sahipleri iin de bir
bidayet ve bir ttr.
139- Gevemeyin, zlmeyin de. Siz eer mminler iseniz, muhakkak
stnsnz.
140,141- Eer size bir yara isabet ettiyse o toplulua da ylece
bir yara isabet etmitir. te o gnleri biz insanlar arasnda dndrr
dururuz. Ta ki Allah mminleri ayrt etsin, iinizden ehitler edinsin.
Allah zalimleri sevmez. Bir de mminleri Allah temizlesin, kfirleri
de helak etsin diye.
Nzul Sebebi"Gevemeyin, zlmeyin de..." buyruunun inii ile ilgili
olarak bni Abbas der ki: Resulullah (s.a.)'n ashab Uhud gn bozguna
urad. Hlid b. Velid dan tepesinden arkalarndan dolaarak mriklerin
atllanyla birlikte zerlerine doru geliyordu. Bunun zerine Peygamber
(s.a.) yle dua etti: "Alla-hm, bizim stmze kmasnlar, Allahm bizim
gcmz ancak seninledir. Al-lahm bu beldede bunlardan baka sana
ibadet eden kimse yoktur." Bunun zerine Yce Allah bu ayet-i
kerimeleri indirdi. Mslmanlardan bir grup oku ortaya karak tepeye
trmand ve onlar geri ekilmek zorunda brakncaya kadar mriklerin
adllarna ok attlar. te Yce Allah'n, "Muhakkak stnsnz" buyruu bunu
anlatmaktadr.
"Eer size bir yara isabet ettiyse..." buyruunun ba taraflarnn
nzul sebebi ile ilgili olarak Raid b. Sa'd der ki: Resulullah
(s.a.) Uhud gn kederli ve zntl olarak dnnce kimi kadnlar -hafife
znt ve keder sesleri kararak* kocasn, olunu ldrlm olarak
getiriyordu. Bunun zerine Resulullah (s.a.), "Allah'n Rasulne byle
mi yaplr?" dedi, Yce Allah da, "Eer size bir yara isabet
ettiyse..." ayetini indirdi.
140. ayet-i kerimede "... iinizden ehitler edinsin" buyruunun
nzulne gelince: bni Ebi Hatim, Ikrime'den yle dediini rivayet
etmektedir: Kadnlar, Uhud'dan bekledikleri haberlerin gecikmesi
zerine durumu renmek zere dar ktlar. Deve stnde gelen iki adam
grdler. Bir kadn, "Resulullah (s.a.) ne durumda?" diye sordu,
"hayattadr, dediler. Bunun zerine kadn yle dedi: "Allah'n
kullarndan bazlarn ehit yapmas umurumda deildir." Bunun zerine
Kur'an- Kerim'in ayeti onun dedii ekilde, "inizden ehitler
edinsin..." diye nazil oldu.
AklamasGerek u ki Allah'n meieti (dilemesi), sabit bir takm
dzenlemelere, sapasalam, hikmeti sonsuz snnetlere gre cereyan
etmektedir. Bunda sebep ve sonular arasnda iin balangcndaki
durumlar ile sonunda karlalan durumlar arasnda bir iliki vardr.
phesiz bununla birlikte Allah her eye kadirdir. Geenler hakknda
olsun, sonrakiler hakknda olsun onun snneti udur: taat eden, iman
eden, kendilerine tevfik verilenlerin yolu zere giden kimse
mutlulua, zafer ve kurtulua nail olur. syankr ve yalanlayclann
yolunu izleyenlerin akibeti ise helak olmaktr.
Bar hallerinde kii ziraat, sanayi, ticaret ve buna benzer iler
hakknda istenen usul ve ilm esaslara, bilinen tecrbelere uygun
olarak yol ald takdirde baar kazanr, maksadna nail olur. sterse
inkarc, putperest veya me-cus olsun. ayet makul olandan uzaklar,
allm olann dna karsa -isterse salih ve takva sahibi bir kimse
olsun- zarar edenlerdendir.
Sava hallerinde ise eer komutan dmanla savamak iin her ada uygun
olan hazrl yapacak olursa, Yce Allah'n, "Onlara kar gcnz yettiince
hazrlk yapnz..." (Enfal, 8/60) buyruunu yerine getirir, orduyu stn
ve salkl bir ekilde sava tekniklerine uygun olarak eitirse zafer ve
galibiyet Allah'n yardmyla onlara ular. ayet gerekli hazrlklar ve
eitimi ihmal ederse bu sefer bozguna mahkm olurlar.
Yeryznde yryp de mmetlerin durumlarn yalandan izleyen, tarihi
dnen, haberleri renen bir kimse deimez ilh snnetin sonularyla
karlaacaktr. Bu ise gzel davrananlarn arzularn elde edip zafere
kavumas, kt davrananlarn da zarara uramasdr.
te bu, uygun hareket etmeyen, Uhud'da Resulullah (s.a.)'n emrine
aykr davranan kimseler iin bir uyarma; Bedir gn ise zaferin sebat,
samimi olarak dmana kar koyma, Allah'a ve Rasulne itaat edip
Allah'a gzel bir ekilde tevekklde bulunma, O'nun kudret, rahmet ve
ltfuna duyulan gven sebebiyle gerekletiine dair bir
hatrlatmadr.
Btn bunlar Kur'an- Kerim'de tm insanlara ak seik bir beyanattr.
Aralarndan zellikle takva sahipleri iin de bir hidayet ve bir ttr.
nk Kur'an- Kerim'in hidayetinden yararlananlar onlardr, "te bu
Kitap, onda hi bir phe yoktur, takva sahipleri iin bir hidayettir."
(Bakara, 2/2); "te bunlar hakim olan Kitap'n ayetleridir. hsan
edenler iin hidayet ve bir rahmettir." (Lokman, 31/2-3). O hereyi
ak ve seik bir ekilde aklar. ncekilerin dmanlarna kar ne durumda
olduklarn beyan eder. Haramlara bulamaktan, emirlere aykr
davranmaktan alkoyar, uyarr.
te bu, mriklerin ve mnafklarn, "ayet Muhammed gerek bir
peygamber olsayd, Uhud vakasnda yenilgiye dmezdi." eklindeki
szlerini rtmektedir. nk an yce Allah'n snnetinin peygamberler iin
de rasul-ler iin de dier insanlar iin de geerli olduu bu olaydan
aka anlalmaktadr. Askerleri tarafndan kendisine itaat edilmeyip
emirlerine aykr hareket edilen komutann ordusu mutlaka bozguna
maruz kalr.
Mminler bu gerei bildiklerine gre Uhud'da cereyan edenler ve
kendilerine isabet eden yaralar dolaysyla savata zaaf
gstermemelidirler. Uhud'da aralarndan isabet alp ehit denlere
zlmemelidirler. nk aralarndan ldrlen kimseler kyamet gnnde Allah
katnda ikrama mazhar olacak ehitlerdir. Bu vaka Mslmanlar iin bir
ders, bir eitim olmutur. Bundan dolay Resulullah (s.a.) yle
buyurmutur: "Uhud gn eer yenilgi ile zafer kazanmaktan birisini
semek hususunda muhayyer braklsaydm, phesiz yenilgiyi seerdim."
Ey mminler! Siz en stn kimseler iken, gzel akibet ve zafer sizin
iken zaaf gstermemeniz, zlmemeniz gerekir. Sizin sonunda zafere
kavumanz ise, Yce Allah'n gzel akibeti takva sahiplerine vermesi
snnetinin bir gereidir. Mminler arasndan ldrlenlerin cennette
olmas, kfirlerin maktullerinin ise cehennemde olmas da bu snnetin
bir gereidir. Zaaf gstermenin ve zlmenin yasaklanmasndan kast,
(dmana) teslimiyet gstermenin yasaklanmas ve samimi bir kararllk,
gl bir irade, Allah'tan gzel eyleri ummak, ona gerei gibi tevekkl
edip yardma gvenmekle birlikte, gereken hazrlklarn da yaplmasna
yeniden dnmektir.
Aclarnz, yaralarnz ve savata ldrlenleriniz sebebiyle nasl olur
da zaafa dersiniz? Eer Uhud'da size bir takm yaralar isabet etmi,
sizden bir grup ldrlm ise dmanlarnza da buna yalan bir musibet
gelip atm, onlardan da bir takm kimseler ldrlm ve yaralanmt. Hatta
Bedir'de onlar bundan da daha byk bir acya maruz kalmlard. Sizler
Uhud'da yenilgiye uradnz ise Bedir'de de muzafferdiniz. Gnler dner
dolar, savata da kimi zaman bu taraf, kimi zaman br taraf muzaffer
olur. Kimi zaman lehinize kimi zaman aleyhinizedir. Btn bunlar ise
bir hikmet sebebiyle byledir. Bir gn batl stnlk kazanmsa pek ok
gnde de hak galip gelir. Sonunda ise gzel akibet ihlsl takva
sahiplerinindir. Sirette yer aldna gre Uhud gn Ebu Sfyan daa kar,
bir sre durduktan sonra yle der: Ebu Kebe'nin olu -Muhammed
(s.a.)'i kastediyor- nerede? -Ebu Kebe Peygamber efendimizin st
annesi Halime'nin kocas olup Hz. Peygamberin st babasdr-. Nerde Ebu
Kuhafe'nin olu -bununla da Hz. Ebu Bekir'i kastediyor-. Nerde
Hattab'ri olu? Hz. mer der ki: "te Resulullah (s.a.) burada, Ebu
Bekir bu ve ite ben de mer." Bunun zerine Ebu Sfyan der ki: "Bir
gnnze karlk bizim bu gnmzdr. Gnler dner dolar, savata da zaferi
kimi zaman bu taraf kimi zaman br taraf kazanr." Hz. mer ona yle
der: "Ama arada bir eitlik yoktur. nk bizden lenler cennette,
sizden lenler cehennemdedir." Ebu Sfyan yle der: "Bunu siz iddia
ediyorsunuz. Eer durum dediiniz gibiyse o zaman biz zarar etmi,
umduumuzu elde edememiiz demektir."
phesiz devletler aras durumlarn deiip durmas adaletin ortaya
kmas, dzenin yerlemesi, Allah'n umum snnetlerine bakanlarn renmesi,
mminlerin imannn tahakkukuna dair Allah'n ilmini ortaya karmas,
dmanlarla arpmaya sabredenlerin aa kmas iindir. Bu Yce Allah'n,
"Allah murdar olan temiz olandan ayrt etsin diye." (Enfal, 8/37)
buyruunu andrmaktadr. Yani insanlar bu ikisi arasndaki fark bilsin,
birbirinden ayrlsnlar diye bunlar byle oluyor. Bundan dolay Uhud
vakasndan sonra Resulullah (s.a.) mrikleri kovalamak ile ilgili
olarak yle buyurmutur: "Bizimle savaa -yani Hamrul-Esed gazvesine-
fiilen savaanlardan baka kimse gelmesin." O bakmdan yorgunluklarna,
skntlarna ramen samimi mminler onunla birlikte gittiler. Yce
Allah'n, "Allah ayrt etsin..." buyruunu "Allah'n bildiini, bu
ekilde insanlarn durumu renmelerini salayacak surette aa karmas"
diye tefsir ettik. nk Allah'n eya ve olaylara dair bilgisi ezelden
beri sabit olmutur. Meydana gelen her bir olay daha nce Allah'n
ezeldeki bilgisine uygun olarak ortaya kar. Yoksa Allah'n bilgisi
cereyan eden vakalara uygun bir hale gelmez. an yce Allah'n
bilmedii bir ey, hi bir zaman sabit ve deimez bir hakikat
olamaz.
Bunun bir dier sebebi de Allah'n bir takm kimseleri Allah
yolunda ehit olmak iin hazrlamasdr. Bu, O'nun yolunda ldrlsnler,
rzas urunda canlarn feda etsinler diyedir. Bedir gn baz kimseler
ehadeti kardlar. Bundan dolay ehitlik mertebesine erebilmek iin
dmanla karlamay temenni ettiler. Yce Allah ehitlere berzahta zel
bir hayat ve peygamberlere yakn bir derece verme ltfunda
bulunmutur. yle buyurmaktadr: "Allah yolunda ldrlenleri sakn l
sanmayasn. Aksine onlar Rableri nezdinde diridirler, mhlanrlar."
(l-i mrn, 3/169); "te bunlar Allah'n kendilerine nimet ihsan ettii
peygamberlerle, sddklarla, ehitlerle birliktedirler." (Nisa, 4/69).
Szn burasnda ihlslarna dikkat ekmek zere ehitlerin zdd olanlardan
sz edilmektedir. Yce Allah kendilerine zulmetmeleri, yeryznde fesat
kartmalar, insanlara hakszlk etmeleri dolaysyla zalim ve kfirleri
cezalandracan, onlarn devlet ve sultalarnn zevalini abuklatracan
belirtmektedir. nk zulmn kalcl sz konusu deildir.
Daha sonra Yce Allah sava alanlarnn baz eyleri ortaya kartp aa
vurmak ve imanlar arndrmak iin uygun alanlar olduunu
pekitirmektedir. Samimi mminler mnafklardan bu alanlarda ayrd
edilir. mann doruluu, sarslmaz bir kararllk ve bellara kar sebat
gstermek bununla ortaya kar. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Andolsun ki siz onunla karlamadan nce lm temenni ediyordunuz. te
ona bakp dururken onu grdnz." (l-i mrn, 3/143). Uhud gazvesinde
mnafklar geri dnm, areyi kamakta bulmulard. Hatta sava esnasnda
kimi mminler dahi kamt. Bazlar ise Resulullah (s.a.)'m etrafnda
sebat gstermilerdi. Bylelikle dmanla savama temennilerinin mcerred
bir arzu olduu, karar ve kalclnn olmad ortaya kmt. Buhar ile
Mslim'de sabit olduuna gre Resulullah (s.a.) yle buyurmutur:
"Dmanla karlamay temenni etmeyiniz. Allah'tan esenlik dileyiniz.
Fakat onlarla karlatnz m da sabr gsteriniz ve unu biliniz ki cennet
kllarn glgesi altndadr."
Yine savan faydalarndan birisi de kfirlerin durumunu aa
karmasdr. Onlar Uhud'da olduu gibi zafer elde edecek olurlarsa
azgnlk eder, hakszlk eder, manrlar. Bu ise onlarn yok olmalarna,
helak olmalarna, kklerinin kaznmalarna, mahvedilmelerine sebeptir.
Onlarn kalclklar, devamllklar olmaz. Samimi mminler karsnda bu
halleri devam etmez. ayet Bediide olduu gibi bozguna urayacak
olurlarsa Allah da abucak onlar yok eder, darmadan eder. Gzel
akibet ise takva sahiplerinindir.
Bu ayetlerin muhtevasn dile getiren pek ok ayet-i kerime daha
varit olmutur. Bunlarn bazlar yledir: "Yoksa siz, sizden nce
geenlerin halinin benzeri banza gelmeden cennete girivereceinizi mi
sandnz? Onlara yle yoksulluklar ve skntlar gelip att ve yle
sarsldlar ki..." (Bakara, 2/214); "Elif, Lam, Mim. nsanlar, "man
ettik" demeleriyle ve imtihan olunmadka b-raklverileceklerini mi
sandlar?" (Ankebt, 29/1-2) Bundan sonra gelen, "Yoksa siz Allah
iinizden cihad edenlerle sabredenleri belli etmeden cennete
girivereceinizi mi sandnz?" (l-i mran, 3/143) ayeti de bunlardan
birisidir.
Cihadn Kutsall, lkeler zerinde Sebat Gsterme Ve lmn Allah'n
zniyleGerekleen Bir Olduu142- Yoksa siz Allah iinizden cihad
edenlerle sabredenleri belli etmeden cennete girivereceinizi mi
sandnz?
143- Andolsun ki siz, onunla karlamadan nce lm temenni
ediyordunuz. te ona bakp dururken onu grdnz.
144- Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan evvel nice
peygamberler gelip gemitir. Eer o lr veya ld-rlrse keleriniz stnde
geriye mi dneceksiniz? Kim iki kesi stnde geriye dnerse elbette
Allah'a zarar dokunmaz. Allah kredenlere mkfat verecektir.
145- Allah'n izni olmadka hi bir kimse lmez. O vadesiyle yazlm
bir yazdr. Kim dnya menfaatini dilerse ona ondan veririz. Kim de
ahiret sevabn dilerse ona da bundan veririz. Biz kredenleri
mkfatlandracaz.
146- Nice peygamber vardr ki beraberinde bir ok topluluklar
savamtr. Fakat Allah yolunda kendilerine isabet edenden dolay
geveklik gstermediler, zaafa uramadlar, boyun da emediler. Allah
sabredenleri sever.
147- Onlarn szleri yalnzca, "Rabbi-miz, gnahlarmz ve iimizdeki
taknlmz bala. Ayaklarmza sebat ver. Kfirler topluluuna kar bize
yardim et!" demelerinden ibaretti.
148- Allah onlara dnya sevabn ve ahiret sevabnn gzelliini verdi.
Allah iyilik edenleri sever.
Nzul Sebebi134. ayetin nzul ile ilgili olarak bni Eb Hatim, bni
Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedir: Ashab- kiramdan bazlar
yle diyorlard: "Keke biz de Bedir ashabnn ldrld gibi ldrlsek. Yahut
da bizim de Bedir gn gibi bir gnmz olsayd. O gnde mriklerle savar
ve gzel bir snavdan geerdik. Yahut da ehitlii ve cenneti ya da
hayat ve rzk arardk." Bunun zerine Allah onlarn Uhud'da bulunmalarn
takdir etti. Allah'n aralarndan diledii kimseler dndakiler fazla
isabet ve diren gsteremediler. Yce Allah da, "Andolsun ki siz
onunla karlamadan nce lm temenni ediyordunuz" ayetini indirdi.
144. ayetin nzul ile ilgili olarak bn'l-Mnzir Hz. mer'den yle
dediini rivayet etmektedir: Uhud gn Resulullah (s.a.)'n etrafndan
daldk. Ben tepeye ktm. Yahudilerin "Muhammed ldrld" dediklerini
iittim. Bunun zerine ben de, "Kimin Muhammed ld dediini iitirsem
boynunu uururum" dedim. Baktm ve Resulullah (s.a.)' grdm; insanlar
ise savatan kayordu. Bunun zerine, "Muhammed ancak bir
peygamberdir..." ayeti nazil oldu.
bni Eb Hatim, er-Rab'den yle dediini rivayet etmektedir: Uhud gn
Mslmanlarn bana falketler gelip atnca ve Allah'n peygamberi hakknda
"ldrld" diye arnca, bazlar, "Eer o bir peygamber olsayd ldrl-mezdi"
dediler. Dier bazlar ise u cevab verdiler: "Peygamberiniz ne iin
savatysa siz de Allah size zafer verinceye yahut ona kavuuncaya
kadar savanz." Bunun zerine Yce Allah, "Muhammed ancak bir
peygamberdir..." ayetini inzal buyurdu.
Atyye el-Avf dedi ki: Uhud gnnde Mslmanlar bozguna uraynca
bazlar, "Muhammed (s.a.) ldrld, o bakmdan onlarla (Kureylilerle) el
ele veriniz; nk onlar ne de olsa kardelerinizdir" dediler. Bazlar
da, "Eer Muhammed ldrldyse niye ona kavuuncaya kadar
peygamberinizin takip edip gittii yol zerinden gitmiyorsunuz?" Bu
sefer Yce Allah da buna dair, "Muhammed ancak bir peygamberdir..."
ayetini indirdi.
bni Rheveyh Msned'inde ez-Zhr'den yle dediini rivayet
etmektedir: eytan Uhud gn, "Muhammed ldrld" diye bard. Kal) b. Mlik
der ki: "Resulullah (s.a.)'n ldrlmediini gren ilk kii ben oldum.
Miferin altndan onun gzlerini grdm. Sesim kabildii kadar "te
Resulullah (s.a.) burada!" diye seslendim. Bunun zerine Yce Allah,
"Muhammed ancak bir peygamberdir..." ayetini indirdi.
AklamasAllah yolunda cihad etmeden, savata sabr gstermeden
cennete gireceinizi mi sandnz? Snanmadan, denenmeden ve Allah
aranzdan kendi yolunda cihad edenleri, dmanlara kar direnite sabr
gsterenleri ortaya karmadan yle bir hedefe ulaamazsnz. Bu ise Yce
Allah'n, "Elif, Lm, Mim. nsanlar "man ettik" demekle ve onlar
snanmakszn braklvereceklerini mi sandlar?" (Ankebt, 29/1-2) ayetine
benzemektedir.
Dikkat edilecek olursa ayet-i kerimede geen, "(em)= yoksa"
kelimesi "(bel)= bilakis" anlamnda munkat'dr. Bandaki hemzenin ise
inkr (yani kanaati red) anlam vardr.
Cihadn baz eitleri vardr: Nefse, hevaya, eytana -zellikle genlik
dnemlerinde- kar cihad, Allah'n adn yceltmek iin, slm vatann,
topran savunmak iin can ile dmana kar cihad; din, mmet, kamu
maslahat yolunda mal ile cihad, batla kar mcadele verip hakk
savunmak, hakka yardmc olmak iin verilen cihad.
ster daim olsun, ister geici olsun er* btn mkellefiyetlerin eda
edilmesi halinde Allah'a ve Rasulne itaat hususunda bel, mihnet ve
sknt zamanlarnda ve bir de dmanlara kar direnirken sabr, istenen
bir husustur.
"Allah belli etmeden..." ifadesinden kast, sizin bu durumunuz
ortaya kmadan ve gereklemeden demektir. Bu sizin cihad etmediinizi,
sabretmediinizi gstermektedir. Gerekte ise Allah ezelden beri sizin
bu durumunuzu bilmektedir. Ancak bunun dnya hayatnda ortaya
karlmasndan kast, kendileri iin cennete girmelerini ve mafiret
edilmelerini gerektirecek eylerin ortaya kmas suretiyle insanlara
kar delil ortaya koymak, belgelendirmektir.
Daha sonra Yce Allah, Bedir'de hazr bulunmayan baz mminlere
hitap etmektedir. Sz konusu bu mminler Bedir ehitlerinin nail olduu
ehadet erefine kendileri de nail olmak zere Resulullah (s.a.) ile
birlikte bir savata hazr olmay temenni ediyorlard. te mriklerle
Medine'nin dna kp karlamak zere Resulullah (s.a.)'a srar edenler
bunlard. Hz. Peygamberin gr ise Medine'de kalmak eklinde idi. Yce
Allah onlara yle buyurdu: Ey mminler! Sizler bu gnden nce dmanla
karlamay temenni ediyor, bunun iin yanp tutuuyordunuz. Onlarla kar
karya gelip arpmay ve onlara kar direnip sabr ve sebat gstermeyi
arzuluyordunuz. te vaktiyle temenni ettiiniz ve istediiniz o ey
gereklemi bulunmaktadr. Haydi savanz ve direncinizi ortaya
koyunuz.
Ancak Uhud gn gelince onlardan bir topluluk geri dnd. Bundan
dolay da Yce Allah onlara serzenite bulundu. Hasan- Basr'den yle
dedii rivayet edilmektedir: Resulullah (s. a. )'in ashabndan
bazlarnn, "ayet Resulullah (s.a.) ile birlikte dmanla karlaacak
olursak unu yaparz, bunu ederiz" dedikleri haberi bana ulat.
Bununla imtihan olundular. Allah'a yemin ederim hepsi bu szlerinde
durmad. te bunun zerine Yce Allah, "Andolsun ki siz onunla
karlamadan nce lm temenni ediyordunuz." buyruunu indirdi.
lmn temenni edilmesinin anlam, Allah yolunda ehit olmay temenni
etmektir. Bedir'de hazr bulunmayan bir topluluk ehit olmay temenni
etmiti. Fakat Uhud'da dmanlarla savaa tutuunca ve bunlar mzraklarn
birbirine girmesi, silahlarn ortaya kmas, sava maksadyla askerlerin
dizilmesi gibi lmn sebeplerini grnce korktular, zaafa dtler ve
Resulullah (s.a.)' oklarn karsnda, oklarla babaa braktlar. Kendisi
ise onlar yannda durmaya, Allah'a ibadete, samimi bir ekilde dmana
kar koyup sebat gstermeye aryordu.
Yce Allah'n, "te ona bakp dururken onu grdnz." buyruunun anlam
"lm grdnz, yani onun sebeplerini gzlerinizle mahade ettiniz"
demektir. Bu ise sizin nnzde kardeleriniz, yaknlarnz ldrlp bizzat
sizin de lmn kertesine yaklatnz vakit olmutu. Bu, onlarn lm temenni
etmeleri ve Resulullah (s.a.)'a srar edip Medine'nin dna kmasna
sebep olmalar, arkasndan da onu brakp kamalar ve onun yannda az
sebat gstermeleri dolaysyla onlara yaplan bir azardr.
Uhud gn Mslmanlar bozguna urayp onlardan bir takm kimselerin
ldrlmesinden sonra eytan, "phesiz Muhammed ldrld!" diye seslendi.
bni Kamia mriklere dnp, "Muhammed'i ldrdm" dedi. Resulullah
(s.a.)'a bir darbe vurmu ve bandan yaralamt. ou kimse Resulullah
(s.a.)'n ldrldn sanmt. Bunun zerine de Yce Allah, "Muhammed ancak
bir peygamberdir; ondan nce nice peygamberler gelip gemitir."
ayetini indirdi. Yani Peygamber (s.a.) ldrlmesinin mmkn obuas
hususunda olsun diye insanlara benzer demektir. Hz. Musa ile Hz. sa
ecelleri gelince vefat ettiler. Hz. Zekeriya ve Hz. Yahya ldrldler.
Bununla birlikte onlarn getirdikleri din olduu gibi kald. Onlara
uyanlar bu dine sk skya sarldlar. O halde size den de nceden olduu
gibi, Muhammed lse yahut ldrlse dahi din ve ilkeleriniz zerinde
sebat gstermektir. nk Peygamber de dier peygamberler gibi bir
insandr. Onun da ecelinin sona ermesiyle birlikte sona erecek bir
grevi vardr. Her kim Muhammed'e tapyor idiyse unu bilsin ki
Mu-hammed lmtr. Her kim de Allah'a ibadet ediyorsa phesiz ki Allah
Hayy'dr, Bki'dir, asla lmez.
Daha sonra Yce Allah dininden dnmek yahut Allah yolunda cihad ve
dmanlara kar direnii brakmak suretiyle zaafa urayan kimselerin bu
tutumlarm inkr ve reddetmektedir. Bu gibi kimselerin yaptklarnn
Allah'a hi bir zarar olmaz, byle yapan ancak kendisine zarar verir.
Allah, itaatini gerei gibi yerine getirerek, dini urunda savaarak,
hayatta iken de vefatndan sonra da Resulullah (s.a.)'a uyarak
nimetine kreden kimselere, onlarn krlerine ve amellerine uygun bir
ekilde dnyada da ahirette de ltuf ve rahmetiy-le bata bulunmak'
suretiyle mkfatlandracaktr. Bu, Peygamber (s.a.)'in lmne bir
hazrlkt; mer (r.a.) benzeri kimselere de bir hatrlatmayd. Bunun
anlam udur: nsann bana gelen musibetlerin o insann hak veya batl
zere oluuyla ilgisi yoktur.
Uhud'da Mslmanlarn skntlarnn artp durduu, herkesin arasnda
Peygamber (s.a.)'in ldrld ayiasnn yayld, mminlerden zaafa kaplan
bir takm kimselerin, "Keke Abdullah b. Ubeyy"e bir elimiz gitse de
o da Ebu Sfyan'dan bize man alsa" dedii, buna karlk kimi mnafklarn,
"Artk Muhammed ldrld, siz de haydi ilk dininize dnn" dedii bir
ortamda Enes b. Mlik'in amcas Enes b, Nadr yle demiti: "ayet
Muhammed ld-rldyse phesiz Muhammed'in Rabbi ldrlmedi. Resulullah
(s.a.)'tan sonra hayat ne edeceksiniz? Bu bakmdan O ne iin savatysa
siz de onun iin savanz ve O ne iin ldyse o uurda lnz." Daha sonra,
"Allahm unlann syledikleri szlerden dolay sana zr beyan ediyorum.
tekilerinin bu yaptklarndan da beri olduumu sana iletiyorum."
dedikten sonra klcna sarld ve ehit edilinceye kadar savat. Allah
ondan raz olsun.
Buhar de der ki: Ebu Seleme'den rivayet edildiine gre Aie
(r.anh) kendisine unu bildirdi: Ebu Bekir (r.a) Sunh denilen
yerdeki evinden at zerinde geldi. Atndan indi, mescide girdi.
Aie'nin yanma girinceye kadar kimse ile konumad. Resulullah
(s.a.)'a doru yrd. O srada Resulullah (s.a.)'m zeri habira (bir
Yemen kuma eidi) ile rtlyd. Yzn at, sonra erine eildi, onu pt,
alad. Daha sonra yle dedi: "Anam babam sana feda olsun. Allah'a
yemin ederim, Allah seni iki defa ldrmeyecektir. Senin hakknda
takdir edilmi olan lm tatm bulunuyorsun."
ez-Zhr der ki: Ebu Seleme bana bni Abbas'tan naklederek dedi ki:
Ebu Bekir ktnda mer insanlarla konuuyordu. Ebu Bekir, "Otur ey mer"
dedi ve daha sonra yle deyam etti: "imdi unu bilin ki, kim
Muhammed'e tapyor idiyse phesiz Muhammed ld. Kim de Allah'a ibadet
ediyorsa phesiz
Allah Hayadr, O lmez." Yce Allah da, "Muhammedi ancak bir
peygamberdir, ondan evvel nice peygamberler gelip gemitir... Allah
kredenlere mkfat verecektir." diye buyurmaktadr. (bni Abbas) dedi
ki: Allah'a yemin ederim ki insanlar adeta Ebu Bekir kendilerine
bunu okuyuncaya kadar Yce Allah'n bu ayeti indirdiini bilmiyor
gibiydiler. Onun bu ayeti okumas zerine herkes onunla birlikte bu
ayeti okudu. Kimi grdmse bu ayeti okuduunu iittim. bni Mace Hz.
Aie'den de buna benzer bir rivayet nakletmektedir
Yine ez-Zhr der ki: Bana el-Mseyyeb'in haber verdiine gre mer
(r.a.) yle demi: Allah'a yemin ederim Ebu Bekir'in bu ayeti
okuduunu iitince, beni bir ter bast. yle ki ayaklarm beni tayamaz
hale geldi, sonunda yere ykldm.
Ebul-Kasm et-Taber de -kendisine anlatlanlar ile ilgili olarak-
senedini kaydederek bni Abbas'tan yle dediini nakletmektedir: Hz.
Ali Resulullah (s.a.) hayatta iken, "Eer o lr veya ldrlrse
keleriniz stnde geri mi dneceksiniz?" ayetini okur ve yle derdi:
Allah'a yemin ederiz, Allah bize hidayet verdikten sonra kelerimiz
zerinde gerisin geri dnmeyiz. Allah'a yemin olsun, o lr veya
ldrlrse ben de lnceye kadar O ne iin savatysa ayn yolda mutlaka
savaacam. Allah'a yemin ederim, ben Onun kardeiyim, onun velisiyim,
amcasnn oluyum, O'nun mirassym. O'nun yolundan gitmeye benden daha
lyk kim vardr
Daha sonra Yce Allah, Allah'n kaderi ile olmadka ve Allah'n
kendisi iin tespit ettii sreyi tamamlamadka kimsenin lmeyeceini
haber vermektedir. Bundan dolay "O vadesiyle yazlm bir yazdr." diye
buyurdu. Yani Yce Allah lm belli bir ecel ile birlikte ve ne
alnmayan, geri de braklmayacak bir ekilde sresi belirlenmi olarak
tespit etmitir. Savan trl tehlikeli hallerine maruz kalm bir
kahraman hayatta kalabilir, bununla birlikte evinde saklanp
gizlenen korkak lebilir. Bu da Yce Allah'n u buyruklarn
andrmaktadr: "Uzun mrlnn mrnn uzatlmas da mrnn eksiltilmesi de
ancak bir kitaptadr." (Ftr, 35/11); "O sizi balktan yaratan, sonra
da bir ecel belirleyendir. Bir de onun nezdinde belirli bir ecel
(kyamet saati) daha vardr." (En'm, 6/2); "Artk ecelleri geldii
zaman ne bir saat (an) geciktirilir ne de ne geebilirler." (Nahl,
16/61).
mr snrldr. Eceller kesindir. Allah'n tayin ettii kaderler
hakimdir. Hereyde biricik mutasarrf yalnzca O'dur. Bu bakmdan
herhangi bir geciktirme yahut ne alma sz konusu olmakszn, ilmine
uygun olarak her bir cann alnmasna izin verir. Savata yahut barta
olmas da insann ecelini deitirmez.
Bu ayet-i kerime ile korkaklar yreklendirilmekte, savaa tevik
edilmektedir. leri atlmak yahut geri durmak ne mr eksiltir, ne de
ona bir ey katar. mr Allah'n elinde, sona erip bitmesi Allah'n
iradesi ile olduuna gre korkaklk ve zaaf gstermek nasl uygun
olabilir?!
Daha sonra Yce Allah insanlarn gayelerine aklk getirmektedir: Bu
ise ya dnyay yahut da ahireti istemektir. Her kim ameliyle yalnzca
dnyay elde etmek, ona ulamak istiyor ise, Allah'n kendisi iin
takdir ettii kadarna nail olur. Bununla birlikte ahirette alacak
bir pay kalmaz. Her kim ameliyle ahiret yurdunu gzetirse Allah ona
da ahiretin sevabndan verecektir, dnyadan da onun iin ksmet olarak
ayrdn ihsan edecektir. Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "Kim
ahiret ekinini (sevabn) isterse biz onun ekinini artrrz. Kim de
dnya ekinini isterse biz kendisine ondan (bir eyler) veririz.
Ahirette ise onun hi bir pay yoktur." (ra, 42/20); "Kim bu abucak
geeni (dnyay) isterse biz de burada dilediimize dileyeceimiz eyi
abucak veririz. Sonra da ona cehennemi veririz, o buray knanm ve
kovulmu olarak boylar. Kim de mmin olarak ahireti diler ve bunun
iin gerei gibi alr abalarsa, ite almalar kr ile karlanan (mkfat
verilen) kimseler bunlardr." (s-ra, 17/18-19). Bu ayet-i kerimenin
son blm tefsirini yapmakta olduumuz ayetin, "Allah kredenlere mkfat
verecektir" buyruuna uygundur. Yani biz onlara kr ve amellerine
uygun bir ekilde dnyada da ahirette de ltuf ve rahmetimizden
vereceiz. Bozguna urayp geri kamadklar iin de onlara ebed mkfat
ihsan edeceiz.
Size gelince ey dnyay gzetip ganimetler toplamaya kouan,
Uhud'daki komutannzn ve peygamberinizin emrine muhalefet edenler!
Bir miktar dnyalk elde edebilirsiniz, fakat peygamberinizin davet
ettii dnya ve ahireti birlikte elde etmeyi kaybettiniz. Ayet-i
kerimede Uhud gn ganimetlerle uraan bu gibi kimseler, st kapal
ifadelerle tenkit edilmektedir. Ayrca, "dilerse" ifadesinde kiisel
iradenin hayr yahut er trnden olan amelin tabiatn belirleyici
olduuna iaret vardr. Bu ayn zamanda Buhar ile Mslim'in Hz. mer'den
rivayet ettikleri, Peygamber efendimizin"AmeZZer ancak niyetler
iledir ve herkes iin niyet ettii ne ise o vardr." eklindeki
buyruuna uygundur.
Daha sonra Yce Allah Uhud gn balarna gelenler dolaysyla mminleri
teselli etmek zere, "Nice peygamber vardr ki beraberinde bir ok
topluluklar savamtr..." diye buyurmaktadr. Yani pek ok peygamber
Allah yolunda savamtr. Onunla birlikte onlara iman eden ashabndan
bir ok kii de Allah'n adm yceltmek iin savamtr. Bunlar hidayet
nderleri ve reticileriydiler. Kendilerinin ldrlmesinden sonra
olsun, peygamberlerinin ldrlmesinden sonra olsun zaafa dmediler.
Byle bir durum ortaya ktktan sonra cihaddaki kararllklar gevemedi,
dmanlara boyun eerek teslim olmadlar. Dnyaya ve dnyann metana boyun
emediler. Gerisin geri de dnmediler. Aksine peygamberlerinin
ldrlmesinden sonra da sebat ettiler, sabrettiler; hayatta iken
sabrettikleri gibi. Allah ise sabrda yaran ve Allah'tan korkanlar
sever. Bylelerini doruya iletir, hakk gsterir ve en byk mkfatlarla
onlara ecir verir. te bu onlarn vlmeye deer ilerinden bir nebzedir.
Resulullah (s.a.)'n ldrldne dair yalan haber yayld vakit Mslmanlarn
kar karya kald geveklik, zaaf ve bozgun st kapal tenkit
edilmektedir. Bu yalan haber dolaysyla mriklere kar cihad hususunda
zaaf gstermeleri ve Ebu Sfyan'dan eman almak istemekle boyun
emeleri eklindeki tavrlar bylece tenkit edilmektedir.
Peygamberlerle savaan o topluluklarn syledikleri gzel szlere
gelince, onlar musibetin gelip atmas esnasnda yle demilerdi:
"Rabbimiz bize gnahlarmz bala, kusurlarmz rt, senin emrine uymayan
davranlarmz affet. Sava esnasnda dmanlarla karlarken ayaklarmza
sebat ver, kfirler topluluuna kar bize yardm et!*
Rabbani olmalar ile birlikte gnahlarndan ve dier kusurlarndan tr
balanma dilemeleri, kendi kendilerine kusurlu olduklarn
hissettirmektedir. Sava esnasnda ayaklarna sebat verilmesini
istemelerinden nce mafiret isteyerek dua etmeleri ise, onlarn
Rablerinden bu isteklerinin arndrlm bir ruh ve tam bir teslimiyet
ile yaplmasnn dualarnn kabul ihtimalini daha ok artrmas
kasdyladr.
Yce Allah da dmanlara kar zafer, stnlk, gzel anlmak gibi
ihsanlarla dnyann sevabn, Allah'n rzasn, rahmetini, ltuflar
yurdunda ona yakn olmay elde etmek suretiyle de ahiret sevabn,
gzelliini onlara vermitir. Yce Allah'n bildirdii u durum da buna
yakndr: "Onlar iin o ilediklerine mkfat olmak zere gzleri aydnlatc
neler gizlendiini hi bir kimse bilemez." (Secde, 32/17). Hz.
Peygamber de bu mkfat ylece haber vermektedir: "Orada (cennette) hi
bir gzn grmedii, hi bir kulan iitmedii ve hi bir kimsenin kalbinden
geirmedii nimetler vardr."
Daha sonra Yce Allah onlar kendi rzasna uygun bir ekilde
amellerini gzelletirmekle nitelendirmektedir. Yeryznde Allah'n
snnetini uygulayanlar bunlardr ve bu gzel ileri dolaysyla Allah
onlar mkfatlandracaktr.
Allah'n hem dnya hem ahiret mkfatn onlara birlikte vermesinin
sebebi iman eden, salih amel ileyen, dnya ve ahiret mutluluunu
gerekletirmek isteyen kimseler olmalarndan dolaydr. Bu buyrukta sz
geen salih mmin gibidir onlar. "Bazs da, "Rabbimiz bize dnyada bir
iyilik ver, ahirette de bir iyilik ver ve bizi o ate azabndan koru"
der." (Bakara, 2/201).
Ahiret sevabnn zel olarak gzel olmakla nitelendirilmesi, onun
stnlne, nceliine ve Yce Allah nezdinde asl deer tayann o olduuna
dellettir.
Allah bu mminlerin niteliklerini nce ona itaat etmeye muvaffak
olmalar, sonra bu itaat zere kendilerine sebat verilmesi eklinde
sralamtr. Daha sonra da btn bunlarn tmnn Allah'n inayeti, ltf,
tevfiki ve ihsan ile olduuna kulun dikkatini ekmek zere de bu gibi
kimseleri ihsan edenler, iyilik yapanlar diye adlandrmaktadr.
Bu ayet-i kerime ile Muhammed (s.a.)'in ashab eitilmekte, btn
bunlara herkesten ok onlarn lyk olduklarna dikkatleri ekilmektedir.
te onlara den de bu Rabbanilerin hallerine bakp ibret almak, onlarn
sabretmeleri gibi dmanlarna sabretmek, onlarn salih amellerine uyup
syledikleri szler gibi sylemektir. nk Allah'n dini birdir, onun
insanlara uygulad snneti de tektir.
Kfirlere taatten Sakndrma149- Ey iman edenler! Eer kfirlere
itaat edecek olursanz, sizi kelerinizin stne gerisin geriye
dndrrler. Siz de hsrana urayanlar olarak geri dnersiniz.
150- Hayr! Allah sizin mevlnzdr, O yardm edenlerin en
hayrhsdr.
151- Allah'n hakknda hi bir delil indirmedii eyleri ona ortak
kotuklarndan dolay o kfirlerin kalplerine korku salacaz. Zalimlerin
dnp varaca yer ne ktdr!
Nzul Sebebi149. ayet-i kerimenin nzul ile ilgili olarak Ali
(r.a.) yle demitir: Bu ayet-i kerime mnafklarn, bozguna uramalar
zerine mminlere, "Haydi kardelerinize geri dnnz ve tekrar onlarn
dinine giriniz" demeleri zerine nazil olmutur. Hasan- Basr
(r.a.)'den ise yle dedii rivayet edilmitir: Eer sizler Yahudi ve
Hristiyanlarn tlerine kulak verir ve bu tlerini kabul edecek
olursanz... demektir. nk onlar sizin sapmanz istiyorlar, dinde sizi
pheye drmeye alp yle diyorlard: Eer Muhammed gerek bir peygamber
olsayd malp edilmez, O'na ve arkadalarna gelip atan bu musibetler
isabet etmezdi. O dier insanlardan fark olmayan bir kimsedir. Bir
gn muzaffer olur, bir gn de bozguna urar.
es-Sdd'den de yle dedii rivayet edilmektedir: Eer sizler Ebu
Sfyan ve arkadalarna meyleder, onlardan eman isteyecek olursanz,
sizleri eski dininize dndrrler.
151. ayet-i kerimenin nzul ile ilgili olarak da es-Sdd unlar
sylemektedir: Uhud gn Ebu Sfyan ve mrikler Mekke'ye ynelip yola
koyulunca yolun bir blmne geldikten sonra piman olup yle dediler:
Biz ne kt i yaptk! Onlar ldrdk, nihayet geriye azck bir grup kalnca
onlar terk ettik. Haydi geri dnn, onlarn kkn kurutun. Fakat byle
bir karar verince Yce Allah kalplerine korku sald ve sonunda bu
kararlarndan vazgetiler. Yce Allah da u, "Allah'n hakknda hi bir
delil indirmedii eyleri ona ortak kotuklarndan dolay o kfirlerin
kalplerine korku salacaz" ayetini indirdi.
AklamasYce Allah mmin kullarn kfir ve mnafklara itaat etmekten
sakndr-maktadr. nk onlara itaat etmek dnya ve ahirette insan
geriletir. Bundan dolay yle buyurmaktadr: Ey iman edenler, eer
sizin dininizi inkr eden, peygamberinizin peygamberliini fcabu]
tlByen jjbu jyan ve arkadalar le mnafklarn nderi olan Abdullah b.
Ubeyy ile ona tabi olanlara, Yahudi ve Hristiyanlarn elebalarna
itaat edecek olursanz, imandan sonra bunlar sizi kfirler olarak
gerisin geri dndrrler. Sizler de slm'n izzeti ile aziz olduktan
sonra kfrn zilleti ile ve dmanlarnzn sizlere tahakkm etmesi ile
yeryznde iktidar sahibi olma, devlet sahibi olmak imknlarndan
mahrum kalarak zarara urayanlar olursunuz. Halbuki bunlar samimi
mminlere Yce Allah'n u vaadinde sz konusu edilmektedir:
"Sizden iman edip salih amel ileyenleri Allah yeryznde mutlaka
halife yapmay vaad etti. Onlardan ncekileri halife yapt gibi. Ta ki
kendileri iin raz olduu dini onlar iin tam anlamyla iktidara
getirsin ve korkulardan sonra bu korkularn gvenlie deitirsin..."
(Nr, 24/55). Sizler ite bu kfirlere itaat edecek olursanz, ahirette
de Allah'n nimet ve sevaplarndan mahrum edilmek, cehennemde de
Allah'n azap ve cezasna maruz braklmak suretiyle ziyan edenlerden
olursunuz.
O bakmdan sizler kfirlerin yardm ve destek vermelerine, onlarn
aldatmalarna aldr etmeyin. nk sizin yardmcnz, desteiniz bir dier
ayet-i kerimede de buyurulduu gibi, Yce Allah'tr. "Biliniz ki Allah
sizin mevlnz-dr, o ne gzel mevl ve ne gzel yardmcdr!" (Enfl, 8/40).
Yce Allah izzeti, Rasulne ve mminlere takdir buyurmutur. "zzet
Allah'n, Rasulnn ve mminlerindir." (Mnafikn, 63/8). Yine salihleri
veli edinmek, kfirleri desteksiz ve yardmsz brakmak eklinde Yce
Allah'n snneti cereyan edegelmitir: "Acaba onlar yeryznde gezip
kendilerinden cekilerin akibetlerinin nasl olduuna bakmadlar m1?
Allah onlar terk etmitir. Kfirler iin de onlarn benzerleri vardr.
Bunun sebebi udur: Allah iman edenlerin velisidir, kfirlerin ise
velisi yoktur." (Muhammed, 47/10-11).
Yce Allah'n mminlere yardm ve destek oluunun tecellilerinden
birisi de Allah'a irk komalar sebebiyle kfirlerin kalplerine korku
salmasdr. Bunun bir dier sebebi ise kfirlerin Allah'tan baka bir
takm putlar ve talar mabut edinmeleridir. Bunlarn ibadete lyk
olduklarna, Allah ve yaratklar arasnda vasta olduklarna dair akl
olsun madd olsun en ufak bir delil yoktur. Onlarn bu putlara tapnma
hakkndaki biricik delilleri bunlara tapar bulduklar atalarn taklit
etmekten ibarettir: "Biz babalarmz bir mmet (din) zere bulduk ve
phesiz biz onlarn izlerine uyanlarz." (Zuhruf, 43/23) Onlar
hakikatte hayal, vehim ve vesvese iinde gelip geen duygularn etkili
olduuna gvenip dayanyorlar. Bu ise onlarn akl ve kalplerinin
tutarszl ve dncelerinin bozukluu, ruh zaafl sonucunu verir. Onlarn
sonunda ahirette yerleecekleri yer atetir. Bu ise zulm, kfr, hakka
ve hak ehline kar inatlarndan dolavdr. Onlarn varm barnacaklar ver
ne kadar kt bir verdir!
Onlar kt davranlar sebebiyle hem kendilerine hem insanlara
zulmetmi kimselerdir. Onlar uygarlk ve medeniyetin esaslarn
kaybetmilerdir. Onlar mminleri dinlerine smsk sardr halde grecek
olurlarsa, ruhlarndaki pheleri daha ok artar, ilerindeki korku,
dehet ve huzursuzluk devam edip gider.
Uhud'da Mslmanlarn Bozguna Uramalarnn Sebepleri Ve Zafer
Vaadinden Sonra Dalmalar152- Muhakkak Allah size olan vaadinde
sadkkald. Hani O'nun izniyle o zaman onlar ldryordunuz. Nihayet
sevmekte olduunuzu size gsterdikten sonra, ylgnlk gsterdiniz, i
hakknda ekitiniz ve isyan ettiniz. Kiminiz dnyay istiyor, kiminiz
de ahireti istiyordu. Sonra Allah snamak iin sizi onlardan geri
evirdi. Bununla beraber muhakkak sizi affetti. Allah mminlere
ltufkrdr.
153- O vakit siz boyuna uzaklayordu-nuz. Kimseye dnp
bakmyordunuz bile. Peygamber de arkanzdan sizi aryordu. Bunun
zerine sizi keder stne keder ile cezlandrdk, kaybettiinize ve banza
gelene zlmeyesiniz diye. Allah yaptklarnzdan haberdardr.
154- Sonra o kederin ardndan zerinize bir emniyet, bir uyuklama
indirdi ki, o iinizden bir ksmn rtp buruyordu. Bir ksm da canlar
sevdasna dmlerdi. Allah'a kar cahiliye zann gibi halcfan dyndw bir
zan besliyorlard. "Bu iten bize bir ey var m?" diyorlard. De ki:
"Btn i Allah'ndr." Onlar sana yltlnH1rln eyi ilerinde gizliyorlar.
"Bizim bir paymz olsayd burada ldrlmez-dik" diyorlar. De ki:
"Evlerinizde olsaydnz bile zerlerine ldrlmeleri yazlm olanlar
yatacaklar yere kp giderlerdi. Allah gslerinizdekini yoklamak,
kalplerinizdekini temizlemek iin byle yapt. Allah kalplerin iini ok
iyi bilendir."
155- ^i ordunun karlat gn iinizden yz evirenleri ancak
ilediklerinin bir ksm yznden eytan yoldan karmak istemiti. Andolsun
Al-ln onlar affetti. nk Allah Ha- lm'dir, Gafr-dur.
Nzul Sebebi152. ayet olan, "Muhakkak Allah size olan vaadinde
sadk kald..." ayeti ile ilgili olarak Muhammed b. Kal) el-Kuraz der
ki: Resulullah (s.a.) Medine'ye Uhud gn kar karya kaldklar
musibetten sonra dndnde ashabndan bazlar yle dediler: "Bize Allah'n
zaferi vaad olunmuken arkadalarmzn bana gelen bu musibet nedendir?"
Bunun zerine Yce Allah, "Muhakkak Allah size olan vaadinde sadk
kald... Kiminiz dnyay istiyor, kiminiz de ahireti istiyordu."
buyruunu indirdi. Yani Uhud gn bilinen ekilde davranan okular
kastediyor.
154. ayet-i kerime olan, "Sonra o kederin ardndan zerinize bir
emniyet, bir uyuklama indirdi..." buyruu ile ilgili olarak bni
Rheveyh, ez-Zbeyr'den yle dediini rivayet etmektedir: Uhud gn
olduka korkmu olduumuzu ama zerimize uyku ktn grdk. Aramzdan sakal
gsne dmeyen kimse yoktu. Allah'a yemin ederim ben adeta bir rya
gibi Muattib b. Kueyr'in u szlerini iitiyordum: "Eer bu iten bize
ait bir ey olsayd burada ldrlmezdik. Ben bunu iyice belledim." Yce
Allah buna dair, "Sonra o kederin ardndan zerinize bir emniyet, bir
uyuklama indirdi... Allah kalplerin zn ok iyi bilendir." buyruuna
kadar inzal buyurdu. "Bizim bu iten bir paymz olsayd, burada
ldrlmezdik" buyruunun anlam da udur: Eer bu konuda tercih bize
braklsay-d biz dar kmaz ve ldrlmezdik. Fakat istemeyerek karlm
bulunuyoruz. Yce Allah da onlara, "De ki: Evlerinizde olsaydnz
bile..." buyruu ile cevap verdi. Yani hakknda lm takdir olunan
kimseyi eceli belli bir yere kmaya iter ve takdir olunan o yerde
can alnr. Evinde oturmas asla onu kurtaramaz. nk Yce Allah'n takdir
ettii kaza kanlmaz olarak gerekleir.
AklamasAllah'a yemin olsun ki, Rabbiniz size vermi olduu dmana
kar sava vaadini yerine getirmitir. Siz Allah'n desteklemesi,
yardm, meiet ve iradesiyle dmanlarnz ldrmeye koyulup onlara
alabildiine kayp verdirdiiniz srada O, bu szn yerine getirmiti.
Evet, Allah szn yerine getirmiti. Nihayet sizler korkakla kaplp
savata zaaf gstererek peygamberinizin okularn bulunduklar tepe
zerinde sebat gsterme emrini uygulama hususunda ayrla dnce,
kiminiz, "Bizler ne diye burada duruyoruz, mrikler bozguna uram
bulunuyor" derken, dier ksmnz da, "Ebediyyen Resulullah (s.a.)'n
emrine muhalefet etmeyiz" demitiniz ve Abdullah b. Cbeyr bir grup
arkada ile birlikte sebat gstermi, bunlarn dnda kimse sebat
gstermemiti. te bu olay meydana gelince Allah'n yardm gecikti ve
aranzda bozgun ve yenilgi ba gsterdi.
Dier bir ifade ile: Sizler onlarla karlatnz srada iin banda
zafer slmnd. Fakat sizler anlamazla dp okularn emre uymamalar, bir
takm savalarn bozguna uramalar sz konusu olunca sebat gsterme ve
itaat artna bal olan Allah'n vaadi gecikmi oldu.
Urve b. ez-Zbeyr'den yle dedii rivayet edilmektedir: Yce Allah
sabretmek ve takval olmak artna bal olarak, iaretli be bin melek
ile onlara yardm etme vaadinde bulunmutu. O bu vaadini yerine
getirmiti. Fakat Ra-suln emrine uymayarak saflarn terk eden okularn
da dnyala ynelmeleri zerine, onlara gelen meleklerin yardm kaldrld.
Yce Allah da, "Muhakkak Allah size olan vaadinde sadk kald. Hani
onun izniyle o zaman onlar ldryordunuz..." buyruunu indirdi. Evet
Allah vaadinde sadk kald. Onlara fethi gsterdi. Fakat isyana
koyulmalar akabinde de onlar bellarla kar karya getirdi.
Ayet-i kerimenin lafzlar onlarn azarlanm olduunu gstermektedir.
Azarlanmalarna sebep de udur: Onlar Allah'n yardmnn balang
almetlerini grdler. Onlarn grevi zaferin tamama ermesinin geri
ekilmekte deil, sebat gstermekte olduunu bilmeleriydi.
Daha sonra aralarndaki anlamazln sebebini aklmakta ve yle
buyurmaktadr: "Kiminiz dnyay istiyor..." yani ganimeti. bni Mes'ud
der ki:
"Biz Uhud gnne kadar Resulullah (s.a.)'n ashabndan herhangi bir
kimsenin dnyay ve dnyal istediini fark etmemitik." te bunlar
ganimet arzusuyla dadaki yerlerini terk edip giden kimselerdir.
"Kiminiz de ahireti istiyordu." Bunlar ise yerletirildikleri
yerde sebat gsteren, peygamberlerinin emrine aykr hareket etmeyip
Abdullah b. Cbeyr ile birlikte yerlerinde duran kimselerdir. O
srada mslman olmayan Hlid b. Velid ile Ebu Cehil'in olu Ikrime onun
zerine hamle yaptlar. Abdullah b. C-beyr'i geri kalanlarla birlikte
ehit ettiler. Allah'n rahmeti zerlerine olsun. Burada serzeni,
yerlerini terk edip geri ekilenler hakkndadr; sebat gsterenler iin
deildir. nk sebat gsterenler sevaba nail oldular.
Daha sonra, sizler onlara stnlk saladktan sonra bozguna urayarak
dmannzdan geri ekilmenizi salad. O bunu imannz snamak iin yapt.
Andolsun ki O sizi affetti ve bu yaptnz balad. lediiniz kusur
dolaysyla piman olmanz zerine ruhunuzdaki gnahn etkisini silip
tevbenizi kabul edince, bu snama ile sizin imannz imtihan etmi
oldu. phesiz Allah mminlere ltufkrdr. Yani masiyet ve emre kar
geldikten sonra onlar toptan imha etmedi. Affa mazhar olmalarna
sebebin, dmanlarn sayca, ara ve gere bakmndan okluu, Mslmanlarn
saylarnn ara ve gerelerinin azl olmas da muhtemeldir.
Daha sonra Yce Allah onlara unu hatrlatarak buyurdu ki: Daa
trmanp gittiiniz yani bozguna urayarak katnz vakit, dmana arkanz
dnp gittiinizi hatrlayn. O srada dehet ve korkudan dolay sizler
kimseyle ilgilenmiyordunuz. Allah'n Rasuln ise geride brakm idiniz;
o da dmanlardan kamamanz iin sizleri u szleriyle aryordu: "Bana dnn
Allah'n kullar, bana dnn. Ben Allah'n rasulym, her kim geri dnp
dmana saldrrsa ona cennet vardr." bni Abbas ve bakalar da der ki:
Resulullah (s.a.)'n ars, "Ey Allah'n kullar, geri dnn" eklinde idi.
Bylece Rasul onlar arkalarndan arm oluyordu. el-Ber b. Azib der ki:
Uhud gn Resulullah (s.a.) piyadelerin basma Abdullah b. Cbeyr'i
tayin etmiti. Bunlar ise geri dnp katlar. te Allah'n rasulnn
arkalarndan onlara seslenmesinin sebebi budur. Resulullah (s.a.)
ile birlikte 12 kiiden baka kimse kalmamt.
Buna karlk keder stne kedere uramak cezalar olmutu. Birinci
keder bozguna uramak, ganimetten mahrum olmak ve ashab- kiramn
ldrlmesi idi. Birinci kedere sebep olan ikinci keder ise, sizin
emrine kar gelmeniz, grne muhalefet etmeniz dolaysyla peygamberin
duyduu ac ve skntdr. bni Cerr et-Taber'nin de belirttii gibi, konu
ile ilgili grler arasnda en tercihe deer olanlar budur.
Yce Allah btn bunlar skntlara ahasnz, hounuza gitmeyen eylere
katlanma alkanln elde edesiniz diye yapt. nk bunlar mmetleri ve
fertleri biler, bylelikle elde edemediiniz menfaat ve ganimetlere
dier taraftan dmannzdan size isabet eden yaralama, ldrme gibi
zaralara zlme-yesiniz diyedir. Allah amellerinizden haberdardr.
Amellerinize karlk verir.
nk amel baar ve zafere sebeptir. mann kemale ermesinin,
faziletlere bezenmenin bedelidir. Bu buyrukla itaat tevik
edilmekte, masiyetten alkonulmaktadr.
Daha sonra Yce Allah onlara isabet eden kederden sonra kullarna
verdii ltf hatrlatmaktadr. Bu ise onlara huzur ve sknun
indirilmesidir. Bu da onlar rtp bryen ve etkisi altna alan
uyuklamadr. Bu znt ve keder hallerinde, silhlarn kuanmken bunlar
oldu. Byle bir durumda uyuklamak, duyulan gvenin delilidir. Ta ki
yitirdikleri gc tekrar elde edebilsinler. Ba gsteren zaaflarn telfi
edebilsinler. Nitekim Bedir sava sz konusu edilirken Enfal
suresinde Yce Allah yle buyurmaktadr: "Hani o size gvenlik iin
kendi nezdinden bir uyku vermiti." (Enfal, 8/11). Ebu Talha der ki:
"Ben Uhud gn uyuklamaya dalan kimseler arasnda idim. O kadar ki
klcm defalarca elimden dt. O dyor ben onu alyor, o dyor ben onu
alyordum." Yine Buhar tefsir blmnde Ebu Talha'dan yle dediini
rivayet etmektedir: "Uyuklama bizi sard. Bizler Uhud'da saflarmzda
bulunuyorken klcm elimden dp duruyor, ben de onu alyordum, o dyor
ben de onu alyordum." Uyuklama insanlardan bir ksmn buruyordu.
Burada ksm (taife), hem tek bir kimse hakknda, hem de topluluk
hakknda kullanlr. Sz geenler ise muhacirler ve imanlar hususunda
basiret zere bulunan genel olarak btn Ensar idi. Nitekim bni Abbas
yle demektedir: Yahut da bunlar iman, yakn, sebat ve Yce Allah'a
tevekkl ehli kimselerdir. Allah'n, Rasulne yardm edeceine ve onun
arzusunu gerekletireceine kati olarak inanan kimselerdir. Dier bir
kesimin ise btn dertleri kendileri idi. Yani kendi nefisleri
kendilerini kedere itmiti. Korku kalplerini sarmt. Buna sebep ise
Allah'n yardmna gvenmemeleri, peygambere iman etmemeleri idi.
Bunlar da Abdullah b. Ubeyy, Muatteb b. Kueyr gibi kimseler ile
onlara uyan mnafklardan bir topluluk idi. Huzursuzluklar,
tedirginlikleri, korkulan sebebiyle uyku onlar brmemiti. Bunlar
Allah'n Rasulnn ve dinin durumu ile ilgilenmiyorlard. Yce Allah'n
haber verdii ekilde, "Allah'a kar cahiliye zann gibi hakkn dnda bir
zan besliyorlard." Yani zannetmeleri gereken hak zannn dnda bir
kanaate sahiptiler. nk onlar yle demilerdi: "Eer Muham-med gerek
bir peygamber olsayd kfirler ona musallat olamazd." Bu ise Allah'a
irk koanlarn syleyecekleri bir szdr.
te bu ikinci kesim, Allah'n Rasulne soruyorlard: "ten, zafer ve
yardmdan bizim bir paymz var mdr?" Yani bu konuda kendilerinin bir
paynn olmadn kastediyorlard. nk onlar bunun hak olmadna
inanyorlard. te byk hatalarna sebep bu idi. nk hi phesiz Allah'n
peygamberlerine yardm savalarn kimi zaman zaferle kimi zaman
yenilgi ile sonulanmasna engel deildir. nemli olan iin kemale
ermesi, akibetin gzel bir ekilde sonulanmasdr.
Yce Allah onlarn bu sorularna yle cevap verdi: Meydana gelen her
bir olay Yce Allah'n snnetine gre cereyan eder. Bu ise, "Sebeplerle
sonular arasndaki balant kurulduunda i ve yardm btnyle Allah'ndr"
esas zerinde kuruludur. u buyruunda kendilerine vaad ettii gibi
mmin kullarnn yardmcs da O'dur; "Allah, mutlaka ben ve Rasullerim
galip geleceiz diye yazd." (Mcadele, 58/1): "Ve phesiz bizim
askerlerimiz galip gelecek olanlardr." (Sfft, 37/173).
te bu mnafklar kalplerinde dmanlk ve kin gizlerler. Zahiren yol
gsterilmesini isteyen mminler gibi soru sorarlar. "Bu iten bize bir
ey var m?" derler. Fakat onlar inkr, yalanlamay ve mnafkl
gizliyorlar.
Senin kendilerine, " btnyle Allah'ndr" demeni inkr ederek kendi
ilerinde yahut biribirlerine, "Eer Muhammed'in dedii gibi i btnyle
Allah'n, onun gerek dostlarnn olsa ve gerekten galip gelenler onlar
olsa idi, hi bir ekilde biz yenilgiye uramazdk ve bu savata bunca
kii ldrlmezdi" diyorlard. Onlar bu kanaatleri ile peygamberlik ve
zafer arasnda bir balant kuruyorlar ve diyorlard ki: "Eer Muhammed
bir peygamber olsayd bozguna uramazdk." Fakat zaferin Allah'tan
geldiini ve O'nun yardmyla olduunu fark edemediler. Bozgunun da
Mslmanlarn aykr bir tutumlar nedeniyle olduunu anlayamadlar.
Allah onlara, "Eceller ve mrler Allah'n elindedir, zafer
Allah'tandr ve hakknda lmn yazld kimsenin lmesi kanlmazdr" diyerek
cevap vermitir. Hakknda lmn yazld kimse eer evinde olsa ve ecelinin
sonu gelse, phesiz lp decei yere kp giderdi. Tedbirin kadere kar
faydas yoktur, i btnyle Allah'n elindedir.
an yce Allah, Uhud gazasnn sonlarnda Mslmanlar bozguna uratmay,
mminlerin kalplerinde bulunan ihls snamak, kalplerde bulunan
hastalklar ve eytan vesveseleri ayrt etmek iin yapmt. Allah
kalplerin zn ok iyi bilendir. Yani btn srlar ve gizlilikleri bilir.
Gkte olsun yerde olsun, gizli olan hi bir ey O'nun iin gizli
deildir. O insanlarn durumu aa ksn, gerekler ortada grlsn, sabreden
mminlerle aldatc mnafklarn konumlar besbelli olsun diye bunlar
yapt.
Uhud'da Mslmanlarla mriklerden ibaret iki topluluun kar karya
geldii gn bozguna urayan yahut yerlerini terk eden mminleri eytan
ana drerek yanltm ve yanlla drmtr, ayaklarn kaydrmtr. Buna sebep
ise kazandklar bir takm gnahlardr. Yani Uhud gn bozguna urayanlarn
geri dnp kamalarna sebep, eytana itaat etmeleri olmutu. Buna bal
olarak bir takm gnahlar ilediler, bu iledikleri gnahlar sebebiyle
de Allah'n destei, yardm, kalplerini pekitirmesi nlendi ve sonunda
geri dnp katlar. te bu da bir gnahn bir dier gnaha ittiinin
delilidir. Nitekim itaat de bir baka itaati arkasndan getirir ve bu
ise o itaatteki bir ltuf-tur. Nitekim Zemaher byle demektedir:
"Musibetler, cezalar -ki bozguna uraylar bunlardandr- kt amellerin
bir etkisidir, bir sonucudur. Bir gnahtan sonraki bir gnah o gnahn
cezasndan bir paradr. Bir iyilikten sonraki bir iyilik de o iyiliin
sevabndan bir paradr."
Daha sonra Yce Allah, "Andolsun, Allah da onlar affetti" diye
buyurmaktadr. Yani o savatan kalmalarn balad, ahirette onlar
sorgulamad, dnyada onlarn cezasn bir ders, bir terbiye ve bir
arndrma sebebi kld. te bu, onlarn nnde umut kapsn ak brakmakta ve
kederin ruhlarn kaplamasna engel olmaktadr. phesiz Allah balaycdr.
Tevbe ve kusurunu itiraftan sonra kyle byyle btn gnahlar balar.
Halm'dir, gnaha cezay vermekte acele etmez. Hatalarn tashih etmek
iin kula bir frsat brakr.
Mminlerin Mnafklarn Szlerini Sylemekten Sakndrlmas, Cihada Tevik
Edilmesi Ve Faziletleri156- Ey iman edenler! Siz kfir olup da
yeryznde yolculukta yahut gazada bulunan kardeleri hakknda "Yanmzda
olsalard lmezler ve ldrl-mezlerdi." diyen kimseler gibi olmayn.
Allah bunu kalplerinde bir hasret (gnl yaras) yapt. Dirilten de
ldren de Allah'tr. Allah btn yaptklarnz ok iyi grendir.
157- Andolsun ki Allah yolunda ldrlr yahut lrseniz muhakkak
Allah'tan bir mafiret ve rahmet onlarn toplayaca eylerden elbette
daha hayrldr.
158- Andolsun siz lseniz veya ldrl-seniz de muhakkak Allah'n
huzurunda toplanacaksnz.
AklamasYce Allah mmin kullarn, yolculukta ve savata len
kardeleri hakknda, "Eer onlar bu ie kalkmasalard balarna bu iler
gelmeyecekti" diyerek yanl inanlarn aa vuran kfirlere benzemekten
sakndrmaktadr.
Ey iman edenler! Sizler ticaret iin lkelerde yolculua kp len
yahut da savaa karak ldrlen kardeleri hakknda, "Eer onlar yanmzda
kalsalard lmez ve ldrlmezlerdi'' diyen o mnafklar gibi olmaynz.
nk byle bir ey dini bilmemektir, bu iman bakmndan bir sapklktr.
nk Yce Allah'n u buyruunda olduu gibi hayat ve lm O'nun elindedir:
"Allah'n izni ile olmadka hi bir kimse lmez. O vadesiyle yazlm bir
yazdr." (l-i mrn, 3/145).
Kaza ve kader insan fiillerinde mecbur klmaz. nk kazann anlam
ilh bilginin belli bir eye taallukudur. lim ise bir eyin aa kmas ve
kuatlmas olup zorlamay gerektirmez. Kader ise o eyin ilme uygun
olarak meydana gelmesidir. Allah'n ilmi ancak vakaya uygundur. Aksi
takdirde bu bilgisizlik olur. nsan fiillerinde ihtiyar (irade)
sahibidir. u kadar var ki kudret, irade ve bilgi itibariyle
eksiktir. Onun aamayaca belli snrlar vardr. nsan bazan bir eyi
kararlatrr yahut belli bir ii yapmay tercih edebilir. Fakat lmn
sebeplerini bilgisiyle kuatamaz. Bir ey meydana geldi mi o iin
meydana gelmesinin kanlmaz olduunu bilir. nsan Allah'n yardmna,
desteine iman etse, onun mutluluuna dair bilmedii sebeplere
kendisini muvaffak klacana inansa ve bununla birlikte de sebeplere
yapsa, o daha bir gayretle alr, tkezlemekten, baarszlktan uzak
kalr.
te sizler len yahut ldrlen kimseler hakknda o bilinen szleri
syleyen kfir kimseler gibi olmaynz. Ta ki bu szn akbeti
kaybettikleri dolaysyla kalplerinde bir hasret olarak ortaya ksn ve
bu onlarn zaafn daha bir artrsn, pimanlklarna pimanlk katsn. Eer
sizler onlar gibi olursanz size de onlara isabet eden hasretin bir
benzeri isabet eder ve onlar zaaf gsterdikleri gibi siz de savata
zaaf gsterirsiniz.
Allah bu itikad llerine ve aralarndan ldrlenlere duyduklar
hasretleri (aclan) daha bir artsn diye nefislerinde yaratmtr. Daha
sonra Yce Allah onlara, "Dirilten de ldren de Allah'tr" buyruu ile
cevap vermektedir. Yani yaratmak O'nun elindedir. Emretmek, yok
etmek, O'nun iidir. O'nun mei-eti, onun kaderi ile olmadka kimse
hayat bulmaz, kimse lmez. O'nun kaza ve kaderi ile olmadka kimsenin
mrnde art olmaz ve ondan bir ey eksilmez.
Allah yaptklarnz ok iyi grendir. Yani O'nun ilmi ve grmesi btn
mahlkatna nfuz etmitir. Gizlisiyle, ayla onlarn ilerinden hi bir ey
O'na gizli kalmaz. Ruhlarn gizlediklerini ve inandklarn O bilir;
isterse insanlar bunu ifade etmesinler. Bu bir taraftan mminler iin
bir tevik, dier taraftan kfirler iin bir tehdittir.
Allah yolunda ldrlmek ve ayn ekilde lmek Allah'n rahmetine,
affna, rzasna nail olmann yoludur. Bu ise dnyada kalmaktan hayrldr.
Onlarn toplayageldikleri btn fani dnyalklardan stndr.
Gnahlar silen Allah'n mafiretini, dereceleri ykselten rahmetini,
dnyann fani zevk ve lezzetlerine tercih etmek mmine ne kadar da
yakr! nk ebed ve kalc olan bir ey elbette geici ve fani bir eyden
hayrldr.
Daha sonra an yce Allah, Allah yolunda almaya tevik etmektedir.
nk mal O'nundur. O, len yahut ldrlen herkesin dnnn varaca yerin,
Yce Allah'n huzuru olduunu haber vermitir. Ona ameliyle karlk
verecektir. Hayrsa hayr, er ise er. Hangi sebepten tr lrseniz lnz,
Allah'n huzuruna dndrleceksiniz, O'nun huzurunda toplanacaksnz.
Bu da ayn ekilde iyi amellerde bulunmaya bir teviktir. Akide
urunda slm sancan ykseltmek, slm vatann savunmak urunda cihad etmek
ve fedakrlk ruhunu alamaktr. Allah yolunda ldrlen kimsenin hayatta
olduuna, Rabbi katnda rzklandna kesin bir vaaddir. Bylesi, insanlar
arasnda en gzel ekilde sz konusu edilir ve gzel bir ekilde vlr.
Peygamber (S.A.)'n Ashabna Yumuaklkla, Afla Davranmas, Onlarla
Danmas Ve Zafer Vaadi159- Allah'n rahmeti sayesinde sen onlara
yumuak davrandn. ayet kaba, kat kalpli olsaydn, elbette onlar
etrafndan dalrlard. Artk onlar bala, onlara mafiret dile ve i
hususunda onlarla mavere et. Bir kere azmettin mi artk Allah'a
tevekkl et. phesiz Allah tevekkl edenleri sever.
160- Allah size yardm ederse artk sizi yenecek yoktur. ayet sizi
yardmsz brakrsa O'ndan baka size yardm edecek kimdir? Mminler
Allah'a tevekkl etmelidirler.
AklamasYce Allah mminlere hitap ettikten sonra peygamberine de
hitap etmekte, ona da mminlere de u hususu hatrlatarak ltfunu
belirtmektedir: Allah peygamberinin kalbini, emrine uyarak
yasaklarn terk eden, ona uyan mmetine kar yumuatmtr. Ya Muhammed,
Allah'n sana ve onlara olan rahmeti ve tevfiki dolaysyla Allah
senin onlara kar yumuak davranman, onlarla gzel bir ekilde geinmeni
takdir buyurmutur. Onlara latif szlerle hitap eder, gzel konuursun.
Onlar irat etmek ve Uhud gazasnda kusurlaryla ilgili zrlerini kabul
hususunda onlara yumuak sz sylersin.
te bu, nderliin yceliini, bakanln hikmetini, peygamberliin ahlkn
aka ortaya koymaktadr. Bu Yce Allah'n, "phesiz ki sen byk bir ahlk
zerindesin." (Kalem, 68/4) buyruu ile, "Andolsun size iinizden yle
bir peygamber gelmitir ki sizin skntya uramanz ona pek ar gelir. O
size ok dkndr, mminlere gerekten efkatli ve merhametlidir." (Tevbe,
9/128) buyruklarn andrmaktadr.
Yine Resulullah (s.a.) yle buyurmutur: "mamn (devlet bakannn)
geni kalpliliinden, yumuak davranmasndan Yce Allah'n daha ok sevdii
bir ey yoktur. Yine bir imamn cahilliinden ve ahmaklndan Allah'n
daha ok buzettii bir cahillik yoktur."
Ey Peygamber! Eer sen kaba szl, onlarla muamelelerinde kat
kalpli, sert tabiatl birisi olsaydn etrafndan phesiz dalrlar, seni
terk ederlerdi. Fakat Allah onlar etrafnda toplad, kalplerini
sndrmak iin seni de onlara kar yumuak davranl kld. Nitekim Abdullah
b. Amr yle demitir: "Ben Allah Rasulnn niteliklerini nceki
kitaplarda yle grdm: O sert deildir, kaba deildir. arlarda barp
armaz. Ktle kar ktlkle ceza vermez; fakat affeder, balar."
Muhammed b. smail et-Tirmiz de Hz. Aie'den yle dediini rivayet
etmektedir: Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "phesiz Allah bana
farzlar uygulamay emrettii gibi insanlar da gzellikle idare etmeyi
emretti."
Ey Muhammed, sen bu ahlka sahip olduuna gre onlar affet.
Onlardan sadr olanlar bala. Allah'tan onlara mafiret dile ki onlar
balasn. Genel siyaseti ilgilendiren hususlarda sava ve bara dair
mmetin maslahatlar konusunda ve btn dnyev maslahatlar ile ilgili
olarak onlarla istiare et.
Gerekten de Resulullah (s.a.) btn ilerde bir taraftan onlarn
kalplerini honut etmek, dier taraftan insanlarn onun fiilini snnet
bilip ardndan gitmeleri iin istiarede bulunurdu. el-Hasen (r.a.)
dedi ki: "Allah biliyordu ki peygamberinin onlara bir ihtiyac
yoktur fakat onlardan (Ashabdan) sonra gelenlerin onun snnetine
uymalarn dilemitir." Peygamber (s.a.), el-Maverd'nin naklettiine
gre yle buyurmutur: "Bir topluluk mavere etti mi mutlaka ileri
hakknda en doru olana iletilirler." Ebu Hureyre (r.a.) de
Tirmiz'nin rivayetine gre yle demitir: "Resulullah (s.a.)'tan daha
ok mavere eden hi bir kimse yoktu."
Bedir gn kervann peine gitmek hususunda Ashab- kiramla mavere
etti. Onlar yle dediler: Ey Allah'n Rasul, eer bizi alp u denize
sokacak olsan seninle birlikte oraya gideriz. Eer bizi alp Berk
el-Gmad'a gtrsen seninle beraber yola koyuluruz. Biz sana Musa
kavminin Hz. Musa'ya dedii gibi, "Sen ve Rabbin gidiniz, arpnz, ite
biz de burackta oturuyoruz" demeyiz. Biz sana yle diyoruz: Haydi
git, biz de seninle beraber nnde, sanda ve solunda arpmak zere
geliyoruz."
Yine Bedir savanda nerede yerleeceklerine dair onlarla mavere
etti. Hatta el-Mnzir b. Amr ona kfirlerin nne doru ilerlemesi
teklifinde bulundu.
Uhud gn Medine'de kalmak yahut dmana kar kmaktan hangisinin
yaplmas gerektii hususunda onlarla maverede bulundu. Onlarn ounluu
kfirlerin karsna ehrin dna kma grn aklaynca, o da onlarn grne
uydu.
Hendek gn, o yln Medine mahsullerinin 1/3'n verme karlnda savaa
katlan Ahzb ile barmaya dair Ashab- kiram ile dant, fakat Sa'd b.
Muaz ile Sa'd b. Ubde bunu kabul etmeyince, bu iten vazgeti.
Hudeybiye gn mriklerin oluk ocuklarna hcum etmek hususunda
Ashab- kiramla istiare etti; Ebu Bekr es-Sddk ona yle dedi: "Bizler
savamak iin gelmedik, bizler umre yapmak zere geldik." Hz.
Peygamber de onun dediini kabul etti.
Yine Hz. Peygamber fk olaynda yle demiti: "Ey Mslmanlar
topluluu, aile halkndan kt ekilde sz eden, onlara iftirada bulunan
kimseler hakknda bana gr belirtiniz. Allah'a yemin ederim ben ailem
hakknda kt bir ey bilmiyorum. Aile halkma kiminle iftirada
bulundular. Allah'a yemin ederim, ben o kimse hakknda da hayrdan
baka bir ey bilmiyorum."
Yine Hz. Aie'den ayrlmak hususunda Hz. Ali ve Hz. sme ile
dant.
rann pek ok faydalan vardr. En nemlisi kendileriyle danlanlar
takdir etmektir. Dier taraftan deiik bak alarn deerlendirdikten
sonra teklif edilen grler olgunlatrlr. nsanlar tek bir alma ekli
zerinde birleir ve doru olan gr kabul edilir. Ebu Davud'un
Musannefinde Ebu Hu-reyre'den yle dedii nakledilmektedir:
Resulullah (s.a.) buyurdu ki: "Kendisi ile istiare olunan kimse,
gvenilen bir kimsedir."
Azmedip karar verdin mi Allah'a tevekkl et. Yani i hususunda
onlarla mavere edip bir ie karar verdiin takdirde Allah'a tevekkl
et. nk phesiz Allah kendisine tevekkl edenleri ve gvenenleri sever.
Onlara yardmc olur ve onlar kendileri iin hayrl olana iletir.
Tevekkln manas, hazr yiyicilik ve sebepleri ihmal etmek deildir.
Tevekkl Allah'a gzel bir ekilde dayanmak, O'na gvenmek, sebepleri
yerine getirdikten sonra sonulan O'na havale etmektir.
Raz der ki: Ayet-i kerime, tevekkln insann bir takm
bilgisizlerin syledikleri gibi nefsini ihmal etme anlamna
gelmediinin delilidir. Aksi takdirde istiareyi emretmek tevekkl
emretmeye aykn der. Aksine ona tevekkl, insann zahiri sebeplere
gereken riayeti gstermesidir. Fakat mmin kalbiyle, her eyi o
sebeplere balamaz. Aksine bu ii ilh hikmetin kusursuzluuna
balar.
Kazan ve maiet hususunda yeryznde alp abalamak kanlmazdr.
Nitekim Yce Allah yle buyurmaktadr: "O yerin omuzlarnda yryn, onun
rzkndan yiyin. Sonunda dnnz yalnz O'na olacaktr." (Mlk, 67/15).
Siyaset ve savata uyank ve dikkatli olmak, dman glerine denk
hazrlklarda bulunmak gerekir: "Ey iman edenler, korunma
tedbirlerinizi alnz." (Nisa, 4/71); "Siz de onlara kar gcnzn yettii
kadar kuvvet... hazrlayn." (Enfal, 8/60).
Dnya ve ahiret iin salh, dosdoru yolda yrmek ve takvay azk
edinmek gereklidir: "Ve azk edininiz. nk azn hayrls takvadr."
(Bakara, 2/197).
Her eyde tevekkl sa'y ile (almak ile) birlikte olmaldr. Ahmed,
Tirmi-z, Nesa ve bni Mace yle bir hadis rivayet etmektedirler:
"ayet sizler Allah'a gerei gibi tevekkl ederseniz kular mhlandrd
gibi sizi rzklandrr. (Kular) Sabahleyin a giderler akamleyin tok
dnerler." bni Hibban da Sa-hh'inde Resulullah (s.a.)'n yanna
gelerek devesini brakmak isteyip de "Onu balayp m tevekkl edeyim,
yoksa balamakszm m tevekkl edeyim?" diyen kimseye Resulullah
(s.a.)'m, "Hayr onu bala ve ylece tevekkl et" dediine dair hadis-i
erifi kaydetmektedir.
Daha sonra Yce Allah zaferin gerek kaynan iln etmekte ve unu
bildirmektedir: Eer Allah'a itaate bal kalp sebat gstererek Allah'n
tevfik ve yardmna gven duyduunuz vakit, Bediide size yardm etmek
istedii gibi, Uhud'da da size yardm etmek isteseydi, insanlardan
kimse sizi malup edemezdi. ayet Uhud'da cereyan ettii ekilde
ellerinizin kazandklar eyler olan bozguna uramak, anlamazla dmek,
size verdii emirlerde komutana kar gelmek gibi sebepler dolaysyla
size yardmn gndermeyecek olursa ve sizi yardmsz brakp bozguna
uratmak isterse hi bir zaman kimse sizi zafere kavuturamaz. O
bakmdan mminler Allah'a tevekkl etmelidirler. Sebepleri edindikten
sonra O'na gvenmelidirler. nk O'ndan baka onlara yardm edecek
yoktur. te bu buyruk dantktan, hazrlkta bulunduktan ve er'an tevik
edilen bir ii yapmak zere samimi karar verdikten sonra, Yce Allah'a
tevekkl etmeye bir teviktir.
Ganimetlerin Paylatrlmasnda Peygamberin Adaleti Ve mmetini
Islaha Dair Grevleri161- Bir peygamber iin hainlik etmek olur ey
deil. Kim hainlik ederse kyamet gn o hainlik ettii ey ile gelir.
Sonra her nefise ne kazandysa eksiksiz denir. Onlara
zulmedilmez.
162- Allah'n rzasna uyan kimse, Allah'n gazabna urayan ve barna
cehennem olan kimse gibi midir? O ne kt bir dn yeridir!
163- Onlar Allah katnda derece derecedir. Allah yaptklarn
hakkyla grendir.
164- Andolsun ki mminlere Allah ilerinde kendilerinden onlara
ayetlerini okuyan, onlar tertemiz eden, onlara Kitab' ve hikmeti
reten bir peygamber gndermekle byk bir ltufta bulunmutur. Halbuki
daha nce hi phesiz apak bir sapklk iinde idiler.
Nzul SebebiEbu Davud ve hasen olduunu belirterek Tirmiz bni
Abbas'tan yle dediini rivayet etmektedirler: Bu ayet-i kerime Bedir
gn kaybedilen krmz bir kadife paras hakknda nazil olmutur. Bazlar,
"Belki onu Resulullah (s.a.) almtr" dediler. Bunun zerine Yce
Allah, "Bir peygamber iin hainlik etmek olur ey deil" buyruunu
indirdi.
el-Kelb ve Muktil der ki: Bu ayet-i kerime Resulullah (s.a.)'n
Uhud gn kendilerini brakt noktay terk eden okular hakknda nazil
olmutur. Onlar ganimet elde etmek arzusuyla yerlerini brakm ve yle
demilerdi: Resulullah (s.a.)'n, "Her kim bir ganimet alrsa o
onundur deyip de ganimetleri paylatrmayacandan korkuyoruz. Nitekim
Bedir gn de paylatrmam-ti. Resulullah (s.a.) ise onlara yle demiti:
"Benim emrim size ulamadka yerletirdiim noktay terk etmeyeceinize
dair size emir vermemi miydim?" Onlar, "Dier kardelerimizi orada
braktk" deyince onlara, "Hayr, siz bizim hainlik edeceimizi ve
ganimetleri paylatrmayacamz zannettiniz" diye cevap verdi .
AklamasAyet-i kerimeler Resulullah (s.a.)'n niteliklerini ve
mmetini slah etmeye dair grevlerini beyan etmeye devam etmektedir.
Hainlik ona yakan bir i deildir. Hatta hi bir peygambere hainlik
yaramaz. nk Yce Allah peygamberlerini makamlarna yakmayan eylerden
korumutur. Zira peygamberlik yle yksek bir mevkidir ki, o makama
sahip olan aalktan ve baya olan ileri ilemekten alkoyar. te bu
mnafklarn Resulullah (s.a.)' -yle bir iten alabildiine uzak olduu
halde- hainlikle ve ganimetten hrszlkta bulunmakla itham
etmelerinin ve bu konudaki hatalarnn ne kadar dehetli olduunu
gstermektedir. Hainlik edip de gizlice ganimetlerden bir eyler alan
herkes, kyamet gnnde o ald eyi boynunda tayarak gelecektir. Yani
yle bir ii yapmann sorumluluunu, iledii gnahn vebalini yklenmi
olarak gelecektir.
Bu yle etin, yle kesin bir tehdittir ki snnet-i nebeviyye de
bunu desteklemektedir. Buhar ve Mslim Ebu Hureyre (r.a.)'den yle
dediini rivayet ederler: Resulullah (s.a.) kalkp aramzda bir hutbe
irad etti. Ganimetten almay, bunun ne kadar byk bir i olduunu sz
konusu etti, sonra da yle buyurdu:
"Dikkat edin, kyamet gn sizden herhangi bir kimseyi boynunda
bren bir deve tayarak geldiini grmeyeyim. O kimse bana, "Ey Allah'n
Rasul, imdadma yeti" diyecek. Ben ona, "Allah'n azabna kar
yapabilecek bir eyim yoktur, ben sana tebli etmitim" diyeceim."
Dikkat edin kyamet gnnde sizden herhangi bir kimseyi boyununda
ki-neyen bir at tayarak geldiini grmeyeyim. O kimse bana, "Ey
Allah'n Rasul imdadma yeti" diyecek. Bense ona, "Allah'n azabna kar
sana bir yardmm olamaz, sana tebli etmitim" diyeceim.
Sizden herhangi bir kimseyi kyamet gnnde boynu zerinde haklarn
yazl olduu belgeler dolanm olarak geldiini grmeyeyim. O bana, "Ey
Allah'n Rasul, imdadma yeti" diyecek ben ise ona, "Allah'n azabna
kar sana bir ey yapamam, ben sana tebli etmitim" diyeceim.
Kyamet gnnde herhangi birinizin boynunda altn ve gm bulunduu
halde geldiini grmeyeyim. O kimse, "Ey Allah'n Rasul imdadma ko"
diyecek. Ben ise ona, "Allah'n azabna kar sana bir faydam olamaz,
sana tebli etmitim" diyeceim."
te btn bunlar gnahn, gnahn arlnn, o gnah ileyenin rezil
edileceinin temsil ifadesi kabilindendir. Byle bir kimsenin kyamet
gnnde bu iinin gnahn ykleneceini belirtmektedir. Nitekim bir baka
ayet-i kerimede yle buyurulmaktadr: "Ganallarn srtlarna
yklenerek... Vah hasret bize! diyecekler. Dikkat edin o
yklendikleri ne kt bir eydir!" (En'm, 6/31)
Her ne olursa olsun haksz yere bir ey almak cezay gerektirir.
Nitekim Yce Allah Hz. Lokman'm szn naklederek yle buyurmaktadr: "Ey
oulcuum! Eer sen(in yaptn i) bir kaya iinde yahut gklerde veya
yerde olup da bir hardal danesi arlnca olsa dahi, Allah onu
getirir. phesiz Allah Latiftir, her eyden haberdardr." (Lokman,
31/16).
Daha sonra ahirette her bir nefse hayr yahut er trnden ne
kazandysa eksiksiz verilir. Hainlik eden de bakas da hakszla
uramakszn yapt iin karln grr ve ondan bir ey eksiltilmez. Nitekim
Yce Allah yle buyurur: "Derken kitap konulmu olacaktr. Gnahkrlar
onun iindekilerden korkuya tutulmu greceksin. "Eyvah bize bu kitaba
ne olmu, kk byk hibir ey brakmayp sayp dkm!" derler. Onlar
ilediklerini de hazr bulmu olacaklar. Rabbin kimseye zulmetmez."
(Kehf, 18/49).
Daha sonra Yce Allah, iyilik yapan ktlk yapan arasnda eitlik
olmayacan belirterek Allah'tan korkan, salih amel ileyen bir
kimsenin, Allah'a kar gelen ve kt iler yapanla eit olamayacan haber
vermektedir. Yani Allah'n ter ettii hususlarda rzasna uyan ve buna
bal olarak Rabbinin rzasna, pek byk sevabna hak kazanp azabndan
emin olan kimse ile Allah'n gazabn hak eden ve buna mahkm olan,
bundan kurtuluu bulunmayan, kyamet gnnde barna cehennem olan
kimsenin eit olamayacan belirtmektedir. Bu da Yce Allah'n u
buyruklarn andrmaktadr: "Mmin olan kimse hi fask kimse gibi olur
mu? Onlar eit olamazlar." (Secde, 32/18); "man edip salih amel
ileyenleri yeryznde fesat kartanlar gibi mi klarz? Yoksa takva
sahiplerini facirler gibi mi klarz?" (Sd, 38/28).
phesiz hayr sahiplerinin de er sahiplerinin de birbirinden farkl
derece ve mevkileri vardr. Allah'a itaat eden takva sahiplerinin
cennette dereceleri vardr, isyankrlarn ise cehennemde derekeleri
(aa doru inen basamaklar) vardr. Dnya hayatnda amelleri birbirinden
farkl olduundan dolay amellerinin karlklar asndan da
biribirlerinden farkldrlar.
Derecelerin en yksei Peygamber Muhammed Mustafa (s.a.)'n
derecesidir. En aa basamak ise mnafklarn basamadr, "phesiz mnafklar
cehennemin en alt basamandadrlar." (Nisa, 4/145). Yce Allah
kullarnn yaptn ok iyi grendir. Kullarn nefislerini arndrmasndan ve
en stn dereceye kadar nefislerini temizlemelerinden tutun da en alt
basamaa kadar amellerinden hi bir ey O'na gizli deildir. Nitekim
Yce Allah yle buyurmaktadr: "O nefsini arndran kurtulua ermitir;
ktlklerle rten ise zarara uramtr." (ems, 91/9-10). Allah
amellerinin karln verecektir. Hayrlarn eksilterek veya ktlklerinin
karln artrarak onlara zulmetmez. Aksine herkese amelinin karln
verecektir.
Daha sonra Yce Allah insanlara verdii ltuf ve nimetlerini beyan
etmektedir. Onlara peygamberi Muhammed (s.a.)'i bir takm
niteliklere sahip ve bir takm grevlerle ykml olarak gndermitir.
Bunl