4UARA SURES
4Surenin smi:
4nceki Sure ile likisi:
4Surenin Muhtevas:
4Surenin Fazileti:
5Mriklerin Kur'an Yalanlamalar Ve Uyarlmalar, Allah'n Birliinin
spat Edilmesi
5Belagat:
5Kelime ve bareler:
6Aklamas
6Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
7Firavun'un Hz. Musa'ya Kendisini Terbiye Ettiini Hatrlatarak
Minnette Bulunmas
7Belagat:
7Kelime ve bareler:
8Ayetler Aras liki
8Aklamas
10Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
11Allahn Varln spat Konusunda Hz. Musa (A.S) le Firavun
Arasndaki Mcadele
11Belagat:
12Kelime ve bareler:
12Ayetler Aras liki
13Aklamas
14Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
14Hz. Musa'nn Mucizesi Ve Firavun'un Bunu Sihirbazlk Olarak
Nitelendirmesi
15Kelime ve bareler:
15Aklamas
16Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
16Muazzam Bir Topluluk Huzurunda Yaplan Karlamada Sihirbazlarn
Allah'a man Etmeleri
16Kelime ve bareler:
17Aklamas
19Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
20Hz. Musa (A.S.) le Kavminin Kurtulmalar, Firavun le Ordusunun
Boulmas
20Belagat:
20Kelime ve bareler:
21Aklamas
23Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
24Putlara Tapmann Reddedilmesi, badete Lyk Rabbin Sfatlarnn
Beyan Edilmesi
24Belagat:
24Kelime ve bareler:
25Ayetler Aras liki
25Aklamas
26Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
27Hz. brahim'in (S.A.) Duas hlsl Ve Allah'a Ynelenlerin
Duasdr
27Belagat:
27Kelime ve bareler:
27Ayetler Aras liki
28Aklamas
28Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
29Kyamet Gnnn Vasflar Allah'n Sevap Ve Cezas, Mriklerin
Pimanlklar
29Belagat:
30Kelime ve bareler:
30Ayetler Aras liki
30Aklamas
31Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
32Belagat:
32Kelime ve bareler:
33Ayetler Aras liki
33Aklamas
35Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
36Hz. Hud (A.S.) le Kavmi Kssas
36Kelime ve ibareler:
36Ayetler Aras liki
37Aklamas
38Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
39Hz. Salih (A.S.) le Kavmi Kssas
39Belagat:
39Kelime ve bareler:
40Ayetler Aras liki
40Aklamas
41Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
41Hz. Lut (A.S.) le Kavmi Kssas
42Belagat:
42Kelime ve ibareler:
42Ayetler Aras liki
43Aklamas
44Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
44Hz. uayb (A.S.) le Kavmi Kssas
45Belagat:
45Kelime ve bareler:
45Ayetler Aras lki
45Aklamas
47Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
48Mrikleri Uyarmak Ve Mminleri Mjdelemek in Allah Tarafndan
Kurann ndirilmesi
48Belagat:
49Kelime ve bareler:
49Nzul Sebebi
50Ayetler Aras liki
50Aklamas
53Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
55Davetinin Tebli Tarz Ve Vazifeleri
55Belagat:
55Kelime ve bareler:
55Nzul Sebebi
56Ayetler Aras liki
56Aklamas
57Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
58Mriklerin Peygamberin Khin Veya Sihirbaz Olduu eklindeki
ftiralarnn Reddedilmesi
58Belagat:
58Kelime ve bareler:
58Nzul Sebebi
59Ayetler Aras liki
59Aklamas
61Ayetlerden kan Hkm Ve Hikmetler
61slm'n iire Bak
UARA SURESMriklerin Kur'an Yalanlamalar Ve Uyarlmalar, Allah'n
Birliinin spat Edilmesi1- T, Sn, Mm.2- Bu ayetler hakk beyan eden
Kitab'n ayetleridir.3- (Ey Muhammedi) man etmiyorlar diye neredeyse
kendini mahvedeceksin.4- Eer dilersek biz o inkr edenlerin zerine
gkten bir mucize indiririz de, ona boyun emek zorunda kalrlar.5-
Onlar Rahman'dan kendilerine gelen her yeni tten mutlaka yz
evirirler.6- Onlar hakk yalanladlar. Alay etmekte olduklar o
(korkun) eyin haberleri yaknda kendilerine ulaacaktr.7- Onlar hi
yeryzne bakmazlar m? Biz orada her bitkiden nice deerli iftler
yarattk.8- phesiz ki, bunlarda byk bir delil vardr. Ne var ki
onlarn ou iman eden kimseler deildirler.9- phesiz ki senin rabbin
mutlak galiptir, ok merhametlidir.Aklamas"T, Sn, Mim. Bu ayetler
hakk beyan eden kitabn ayetleridir." Yani bu Kur'an t, sin, mim
gibi Arap harflerinden meydana gelmitir. Bu harflerle benzerini
getirmeleri iin Araplara meydan okuma amac gdlmektedir. Bundan aciz
kaldklarndan, bunun Allah'n peygamberine vahyedilen kelm olduunu
kabul etmek mecburiyetinde kalacaklardr. Bunlar hakk batldan, iman
kfrden ayrd eden her eyi gayet ak-seik beyan eden Kur'an
ayetleridir."man etmiyorlar diye sen neredeyse kendini
mahvedeceksin."Ya Muhammed (s.a.)! Sen kavminin peygamberliine iman
etmemesi sebebiyle zntden dolay kendini helak mi edeceksin?Bu Allah
tarafndan Rasul'ne yaplan kendisine iman etmeyen kfirler hakknda
bir tesellidir. Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "O halde senin
nefsin onlar iin duyduun zntlerle bitip tkenmesin." (Fatr, 35/8);
"Neredeyse sen bu (ilh) sze inanmazlarsa bir znt duyarak
arkalarndan kendini mahvedeceksin. "(Kehf, 18/6)."Eer dilersek biz
o inkr edenlerin zerine gkten bir mucize indiririz de, ona boyun
emek zorunda kalrlar." Yani Allah her eye kadirdir. Dolaysyla biz
onlarn bana onlar zorla imana sevkedecek bir mucizeyi gkten
indirirdik, onlar boyunlarn eerek zelil bir ekilde teslim olurlard
ya da onlarn bykleri ve liderleri itaat ederlerdi ama biz bunu
yapmadk. nk biz herkesten zorla deil sadece kendi tercihi, arzusu
ve rzasyla iman etmesini istiyoruz.Nitekim Cenab- Hak yle
buyurmaktadr: "Eer Rabbin dileseydi yeryznde bulunan herkes elbette
toptan iman ederlerdi. Byle iken sen hepsi mmin olsunlar diye
insanlar zorlayacak msn?"(Yunus, 10/99); "Eer Rabbin dileseydi btn
insanlar muhakkak ki tek bir millet yapard." (Hd, 11/118). Yani
bizim ilh snnetimiz peygamberlerin insanoluna gnderilmesi,
basiretle ve ikna olarak iman etmeleri iin insanlara ilh kitaplarn
indirilmesi eklinde gerekleti.Fakat kfirler kfrde ileri gitmiler,
sapkla iyice dalmlar, inatlk yapyorlar, haktan yz eviriyorlard.
"Onlar Rahman'dan kendilerine gelen her yeni tten mutlaka yz
evirirler." Yani kendilerine gkten ne zaman ilh kitap gelse
insanlarn ou bundan yz evirirlerdi. lh kitaplarn yeniden
indirilmesinin amac sadece dnmeleri, fikir yrtmeleri, hidayeti
bulmalar ve slah olmalar iin tekrar hatrlatma yapmak ve slpta
eitlilik iindir. Ancak Allah kendilerine her yeni t ve hatrlatmay
gnderdike yeniden yz evirmiler ve yalanlamlard."Onlar hakk
yalanladlar. Alay etmekte olduklar o (korkun) eyin haberleri yaknda
kendilerine ulaacaktr." O mrikler Peygamberin (s.a.) getirdii ilh d
ve hakk yalanladlar, sonra alay etmeye yneldiler. Onlar yakn
gelecekte bu yalanlamann ve alay etmenin sonucunu gayet iyi
bileceklerdir.Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "Bunun haberini
pek yaknda hepiniz mutlaka bileceksiniz." (Sad, 38/88); "Ey kullarn
zerine ken byk pimanlk! Zira onlar kendilerine herhangi bir
peygamber gelirse onunla alay ederlerdi." (Yasin, 36/30).Sonra
onlar Allah'n kinattaki kudretinin ayetlerini ve grnen eserlerini
dnmekten de yz evirdiler. Cenab- Hak yle buyuruyor:"Onlar hi
yeryzne bakmazlar m? Biz orada her bitkiden nice deerli iftler
yarattk."Yani Onlar Allah'n yaratt ve orada her cinsten ok faydal
bitkiler ve meyveler yeerttii yeryzne bakmyorlar, bununla Allah'n
hakimiyetinin byklne, gz kamatrc kudretine delil getirmiyorlar m?
Allah vardr, birdir, bu kavmine hidayet vermeye ve her eye
kadirdir.Hem "kem" hem de "kl" kelimesinin bir arada getirilmesi
"kll" kelimesinin btn tafsilatyla bitkilerin eitlerini ve iftlerini
kuatt iindir, "kem" kelimesi ise bu evre ok ok eitlidir anlamn
vermek iindir. Dolaysyla ayet eitlilik, okluk ve her eyi kuatmay
bir arada toplamtr."phesiz ki bunlarda byk bir delil vardr. Ne var
ki onlarn ou iman eden kimseler deildirler."Yani bitkilerin bu
ekilde yeertilmesinde her eyi yaratan Allah'n kudretine, O'nun can
vermeye ve diriltmeye kadir olduuna dellet vardr. Bununla birlikte
insanlarn pek ou iman etmediler, bilakis onu, peygamberlerini ve
kitaplarn yalanladlar, Onun emrine muhalefet ettiler ve O'nun
nehyettiklerini ilediler."phesiz ki Rabbin Azizdir, Rahim'dir."
Yani ey Peygamber! Senin Rab-bin her dilediine kadirdir. O her eye
galip olan ezici g sahibidir, yarattklarna ok merhametlidir.
Kendisine isyan edenleri hemen cezalandrmaz. Bilkis ylelerine mhlet
verir, belki bu bataklktan kurtulur diye cezalarn erteler. Sonra da
hkmnde galip ve muktedir bir kimsenin yakalamas eklinde yakalayp
cezalandrr.
Firavun'un Hz. Musa'ya Kendisini Terbiye Ettiini Hatrlatarak
Minnette Bulunmas10- Hani Rabbin, Musa'ya yle nida etmiti: "O
zalimler kavmine git.11- Firavun kavmine git; onlar hi korkmazlar
m?"12- (O) yle dedi: "Ey Rabbim! Onlarn beni yalanlamalarndan
korkuyorum."13- Gsm daralr, dilim de dnmez. Onun iin Harun'a da
(Cebrail'i) gnder.14- Hem ben onlara kar suluyum. Onlarn beni
ldrmelerinden korkarm.15- Allah yle dedi: "Hayr, (korkma)! ikiniz
de ayetlerimizle gidin. Biz sizinle beraberiz, her eyi iitiriz.16-
Firavun'a gidin. Ona: "Biz lemlerin Rabbi'nin (Allah'n)
peygamberiyiz.17- srailouar'n bizimle serbest brak, deyin."18-
Firavun: "Biz seni ocukken yanmzda bytmedik mi? mrnn birok yllarn
aramzda geirmedin mi?19- Sonunda yapacan davran da yaptn. Sen
nankrlerden birisin." dedi.20- Musa: "Ben o suu ilediim zaman
cahillerden biriydim.21- Sizden korkunca da aranzdan katm. Nihayet
Rabbim bana hkm bahetti ve beni peygamberlerden kld.22-
srailoullar'n kleletirmen karlnda (yaptn ve) bama kaktn ey de bir
nimet midir?" (dedi.)AklamasAllah Teal bu kssasyla Musa b. mran'n
peygamber olarak gnderilmesini, Rabbinin ona hitap etmesini ve
O'nun Tur dann sa tarafndan Rabbine yakarn anlatarak balamakta ve
yle buyurmaktadr:"Hani Rabbin Musa'ya: "O zalimler kavmine git,
Firavun kavmine git; onlar hi korkmazlar m?" diye nida etmiti.Yani
Ey Muhammedi Kavmine u olay hatrlat. Hani Allah mukaddes Tuva
vadisindeki Tur dann sa tarafndan Musa'ya nida etmi, onunla konumu
ve ona hitap etmiti. Musa'y semi, peygamber olarak gndermi ve Ona
irk komalar, srailoullan'n kleletirmeleri ve onlarn ocuklarn
boazlamalar sebebiyle kendi kendilerine zulmeden zalim Firavun ve
kavmine gidip onlar sadece Allah'a kulluk etmeye, Firavun'un
ilhlatnlmas fikrinden vazgemeye davet etmesini emretmiti.Allah,
Musa'ya onlarn durumuna hayret etmesi iin yle buyurdu: Onlar benden
saknmyorlar m? Benim iddetimden ahiretteki intikammdan korkmuyorlar
m? Bana isyan etmekten, kfrlerine vjenaddi amalarna karlk onlara
vereceim azabmdan saknmyorlar m?"Onlar hi korkmazlar m?" ifadesi
yeni bir balang cmlesidir. Bunun ardndan Cenab- Hak, Hz. Musa'nn
onlara uyan iin gnderildiini, onlarn balarna gelecek feci akbetten
emin olduklarn ve Allah'tan pek az korktuklarn zikretti.Hz. Musa'nn
Allah Teal'dan iittii nida Ebu'l-Hasan el-E'ar'ye gre iitilen kelm
olmakla birlikte Allah'n harflere ve seslere benzemekten mnezzeh
olan ezel kelmdr. Ebu Mansur el-Matrid ise yle demitir: Musa'nn
iittii kelm harfler ve sesler cinsindendi.
"Musa yle dedi: Ey Rabbim! Onlarn beni yalanlamalarndan
korkuyorum. Gsm daralr, dilim de dnmez."Yani Musa Rabbine icabet
ederek yle dedi: Ey Rabbim! Ben onlarn beni yalanlamalarndan
korkarm, zlrm. Yaptklarndan etkilenerek ve ac duyarak gsm daralr,
peygamberlii yerine getirmek iin zerime vacip olan eyi ifade etmeye
dilim dnmez, kekelerim. Halbuki kardeim Harun'un dili benden daha
fasih, vcudu benden daha gldr. "Onun iin Harun'a da peygamberlik
ver." Harun'u da benim gibi peygamber kl yahut O'nun da benimle
birlikte bana destek ve yardmc olacak bir nebi ve rasul olmas iin
Cebrail'i vahiyle O'na gnder.Bir ikinci sebep de udur: "Hem ben
onlara kar suluyum. Onlarn beni ldrmelerinden korkarm." Yani ben
Msr'dan kmama sebep olan bir olay, peygamberlikten nce bir kptyi
hataen ldrme olay sebebiyle kpt kabilesine kar suluyum. Eer yalnz
bama olursa bu sebeple beni ldrmelerinden korkarm. O zaman da
peygamberlikten beklenen ama gereklemez.Bu ifade peygamberlerin de
dier insanlar gibi bazan korkuya kaplabile-ceini ima etmektedir.
Byle bir korku Peygamberimiz (s.a.) iin de vaki olmu Cenab- Hak da
onu "Allah seni insanlardan (insanlarn errinden) korur." (Maide,
5/67) buyurarak bu korkuyu gidermitir.Ksaca: Bunlar Hz. Musa'nn
Allah'tan, kaldrmasn istedii mazaretler ve kendisiyle birlikte Hz.
Harun'un da Firavun ve kavmine peygamber olarak gnderilmesi iin
sayd sebeplerdir.Hz. Musa Firavun ve kavminin kendisini
yalanlamalarndan korktuunu syleyerek mazeret beyan etmeye balad,
ikinci olarak bundan etkilenerek ve elem duyarak gsnn daralacan
syledi. Sonra da nc/olarak dilinin dnmemesini zikretti. Halbuki
Harun (a.s.) kendisinden daha fesih bir lisana ve daha sakin bir
mizaca sahipti.Sonra drdnc olarak, bir suunun olduunu syledi. Bu su
peygamberlikten nce hataen iledii adam ldrme suu idi. Bu sebeple
kptlerin derhal kendisini ldrmeye teebbs edeceklerinden ve
dolaysyla risaleti (ilh mesaj) ulatrma ve ayma grevini yerine
getirememekten korktu.Hz. Musa'nn arzulan iki noktada toplanyordu.-
Kendisinden ktln, errin ve ihmalkrln kaldrlmas,- Kendisiyle
birlikte Hz. Harun'un da eli olarak gnderilmesi. Cenab- Hak da
O'nun bu arzularn kabul edip yle buyurdu:"Hayr (korkma)! kiniz de
ayetlerimizle gidin. Biz sizinle beraberiz. Her eyi iitiriz."Yani
Allah, Musa'ya yle dedi: Ya Musa! Bu kanaatinden vazge. Hibir eyden
korkma. nk onlar seni ldremezler.Cenab- Hak, Hz. Musa'nn ikinci
arzusuna da "kiniz de gidin" kavliyle icabet etti. Yani sen ve
talep ettiin kardein Harun beraberce sizlerin doruluuna dellet eden
ayetlerimizle ve mucizelerimizle Firavun ve kavmine gidin. Ben de
sizlerin yardmcnz ve destekinizim.Nitekim Cenab- Hak bir baka
ayette yle buyuruyor: "kiniz de korkmayn. Ben ikinizle birlikte her
eyi duyuyorum ve gryorum." (T-H, 20/46). Yani. Ben, korumam,
himayem, yardmm ve te'yidimle sizinle beraberim."nna: (muhakkak ki
biz)" kelimesiyle Cenab- Hak kendi zatn murad etmektedir.
"(Mstemin)" ise onlarn sylediklerini ve verdikleri cevab iitiyoruz
demektir. Bu kavl-i kermiyle Cenab- Hak, Hz. Musa ile Hz. Harun'un
kalplerini takviye etmeyi ve onlara yardm edeceini ve onlar
koruyacan beyan etmeyi murad etmitir."Firavunagidin. Ona: "Biz
lemlerin Rabbininpeygamberiyiz. srailoul-larn bizimle serbest
brak." deyin." Yani ikiniz birlikte Firavun'a gidin. Ona yumuaklkla
ve nezaketle: "Biz lemlerin Rabbinin elileriyiz. Bizi sana ve
kavmine eli olarak Allah gnderdi. Yani ikimizden her birini sana
gnderdi. srailoullann u Allah'n geni arznda Rablerine kulluk
etmeleri ve bizimle birlikte mukaddes topraklara -Filistin'e-
dnmeleri hususunda serbest brak" dedi.Burada "rasul" kelimesi mfred
olarak, bir baka ayette ise "Biz Rabbinin iki elisiyiz" (T-H,
20/47) eklinde tesniye olarak gelmitir. nk "rasul" kelimesi tek kii
iin de birden fazla kii iin de kullanlabilir. Zira bu cins isimdir.
Yahut burada rasul risalet manasndadr. Yani biz lemlerin rabbinin
risa-letinin sahibiyiz, demektir. Ya da Hz. Musa ile Harun ayn
eriat zerindedirler ve kardetirler. Sanki ikisi tek bir rasul
gibidir. Yahut her biriniz peygamberdir demektir.Firavun onlardan
yz evirdi. Musa'ya dnd. O'nu iki hususta knayarak kmseme ve ihtar
edasyla yle dedi:a) "Biz seni ocukken yanmzda bytmedik mi? mrnn
birok yllarn aramzda geirmedin mi?"Burada hazif yaplmtr. Bu da
udur: Her ikisi Firavun'a gittiler. Allah'n emrettii eyi ona
sylediler. Bunun zerine Firavun yle dedi: Senden beklenen bu
deildir. Sen kkken saraymzda ve yatamzda byttmz, pek ok kiiyi
ldrrken ldrmediimiz ve senelerce kendisine ikramda bulunduumuz
kimse deil misin? Rivayete gre Hz. Musa onlarn yannda 30 sene
kalmt. Sonra da sen bu iyilie nankrlkle karlk veriyor ve u szle
karmza kyorsun: Bu iddia ettiin ne zaman oldu?b) "Sonunda yapacan
davran da yaptn. Sen nankrlerden birisin." Yani sen ayrca bizden
birini ldrdn. Bu vurarak ldrdn kpt ahstr. O benim adamlarmdand. (Bu
Firavun'un frncs idi.) Sen nimete nankrlk edenlerden oldun. Bu
davran vefakrlk ve iyilie iyilikle karlk vermek gibi yksek
ahsiyetlerin ahlkndan deildir.Hz. Musa lm olay ile ve inkr etmedii
bilinen ve ak olan (ocukken Firavun'un saraynda) terbiye edilmesi
konusunda cevap verdi. nk peygamber kendisine gnderildii kimseler
ona ikramda bulunsa da bulunmasa da peygamberlii tebli etmekle
ykmldr. Bu gibi szlerden yz evirmek daha evldr. Zira bu konuda
bbrlenme ve vnme olmaz."Musa: Ben o suu ilediim zaman cahillerden
biriydim, dedi." Yani Musa Firavun'a: Ben bu kt fiili kptnin
ldrlmesi suunu ilediimde bunu kas-den deil hata ile ilemitim. Bu
bana vahyolunmadan ve Allah bana risalet ve peygamberlik ikramnda
bulunmadan nce idi. Ben ldrme kasd olmakszn hata ile adam ldren bir
kimse durumundaym. Yahut ben bu vuruumun lme sebep olacan
bilmiyordum. Ben kendimi savunmak ve o adam terbiye et-ek zere
bilerek vurmutum. Bu da lme sebep oldu. -Bu durum modern kanunlarda
"lme sebep olan vuru" adyla adlandrlmaktadr- Yani beni knadn bu
ldrme benim tarafmdan kasden yaplan bir fiil deildi."Sizden
korkunca da aranzdan katm. Nihayet Rabbim bana hkm bahetti ve beni
peygamberlerden kld." Yani bana bir adam haber verip de "Kavmin
ileri gelenleri seni ldrmek iin plan yapyorlar." (Kasas, 28/20)
dedii zaman sizin iddetinizden korkarak Medyen'e katm. Bana bir
baka emir de gelmiti. Bu Allah'n bana anlay, ilim ve hikmet
bahetmesi beni sana eli olarak gndermesiydi. Ben O'na itaat edersem
selmete kavuurum. O'na muhalif olursam helak olurum.Daha sonra Hz.
Musa (a.s.) bir topluma -srailoullar'na- ktlk yapp o toplumun bir
ferdini terbiye etme konusuna cevap vererek yle dedi:"srailoullar'n
kleletirmen karlnda bama kaktn ey de bir nimet midir?" Kavmim olan
srailoullar'na ktlk edip onlar senin ilerini ve adamlarnn ar
ilerini gren kleler ve uaklar olarak kullanmandan sonra bana iyilik
yapm ve beni terbiye etmi saylmazsn. Topluma ktlk yapman yannda bir
kiiye iyilikte bulunmann kymeti olur mu? Onlara yaptklarna nispetle
u zikrettiin hibir ey deildir."srailoullarn kleletirdin." sznn
manas onlar zell klarak kendine kle edindin demektir. "Sizden
korktuum zaman sizden katm." ifadesin-deki "minkm" ve "hftkm"
kelimelerindeki zamir oul olarak kullanlm "srailoullar'n
kleletirmen karlnda bama kaktn ey de bir nimet midir?" ifadesinde
"temnnh" ve "abedte" kelimelerindeki zamir de mfred olarak
kullanlmtr. nk korku ve kama sadece Firavun'dan deil, hem ondan hem
de Hz. Musa'y ldrme plan kuran adamlarndand. Bunun delili daha nce
geen u ayettir. "Kavmin ileri gelenleri seni ldrmek iin plan
kuruyorlar." Baa kakmak ve kleletirmek ise sadece Firavun'un tavr
idi. Bunun iin mfred olarak kullanlmtr.
Allahn Varln spat Konusunda Hz. Musa (A.S) le Firavun Arasndaki
Mcadele23- Firavun: "lemlerin rabbi de nedir?" dedi.24- Musa: "O
gklerin, yerin ve aralarnda bulunan her eyin rabbidir. Eer gerei
yaknen bilmek isteyen kimse-lerdenseniz (buna inann)." dedi.25-
Firavun evresindekilere: 'itmiyor musunuz?" dedi.26- Musa: "O sizin
de rabbinizdir, gemi atalarnzn da rabbidir." dedi.27- Firavun:
"(evresindekilere:) Size gnderilen (bu) peygamberiniz mutlaka
delidir." dedi.28- Musa: "O dounun, batnn ve aralarnda bulunan her
eyin rabbidir. Eer dnrseniz (bunu bilirsiniz)." dedi.29- Firavun
O'na: "Yemin olsun ki eer benden bakasn ilh edinirsen seni
zindanlklardan biri klarm." dedi.30- Musa: "Sana apak bir delil
getirmi olsam da m?" dedi.31- Firavun: "Eer doru syleyenlerden isen
onu getir." dedi.AklamasBu, Hz. Musa ile Firavun arasnda "ilh"
hakkndaki bir mnazaradr. Hz. Musa ile Hz. Harun, Firavun'a:- Bizler
hi phesiz seni hakka ve Allah'n birliine davet etmek ve hidayeti
bulman iin alemlerin rabbi tarafndan gnderildik, deyip de hccetle
ona stn gelince Firavun, kar kma yoluna teebbs etti. nkr, inad ve
azgnlnda srar edip yle dedi:"lemlerin Rabbi de nedir?" Yani Firavun
Hz. Musa'ya: "Seni eli olarak gnderen lemlerin rabbinin gerek
durumu nedir? Benden baka lemlerin rabbi olduunu iddia ettiin de
kimdir?" dedi. Bu sorunun sebebi ise Firavun'un kendi kavmine:
"Sizin iin benden baka ilh bilmiyorum." (Kasas, 28/38) eklindeki
szdr. Onlar her eyi yoktan var eden ilh inkr etmiler, kendileri iin
Firavun'dan baka hibir ilh olmadna inanmlard.Hz. Musa buna u ekilde
cevap verdi: "O gklerin, yerin ve aralarnda bulunan her eyin
Rabbidir. Eer gerei yaknen bilmek isteyen kimselerdenseniz (bunu
bilin.)"Hz. Musa yle dedi: O gklerin, yerin, gklerde ve yerde
bulunan her eyin, gezegenler, yldzlar, denizler, dalar, rmaklar,
aalar, insanlar, hayvanlar, bitkilerin ve gklerle yer arasnda
bulunan havann ve bu havada uan kularn gkyznn ihtiva ettii her eyin
yaratcs ve gerek sahibidir. Eer sizde yakn sahibi kalpler ve geree
nfuz edecek gzler varsa bilin ki hepsi O'nun kuludur, Ona boyun
emek ve Ona teslim olmak zorundadr. Her eyi O yaratt ve hereyde
tasarrufta bulunan da O'dur. Ya da sizler elle tutulur gzle grlr bu
varlklar zatyla kaim olan (vacibl-vcud olan) bir varla isnad etmek
gereine inanyorsanz bilin ki bu varlk Allah'tr. Onu tanmak ve
tantmak da ancak eserleriyle mmkndr.Bu ayetin bir benzeri de udur:
"Firavun: Ey Musa! Sizin rabbiniz kimdir? diye sordu. Musa: Bizim
rabbimiz her eye hilkatini veren, sonra da doru yolunu gsterendir,
dedi." (T-H, 20/49-50).Bu cevap Firavunun houna gitmemiti. Yakn
adamlarna ve devletindeki nemli bakanlara dnd; kmseyici, alayl ve
Hz. Musa'y yalanlar bir tavrla:"Firavun evresindekilere: itmiyor
musunuz? dedi." Yani: "Siz O'nun bu szne ve sizin benden baka ilhnz
olduu eklindeki iddiasna amyor musunuz. Onun samalamasn ve cevap
vermekten katn duymuyor musunuz? Ben O'na alemlerin rabbinin gerek
durumunu soruyorum, o da bana O'nun fiillerini ve eserlerini
anlatyor." dedi.Bunun zerine nceki cevabndan daha zel ve manaya
daha ak bir ekilde dellet eden bir cevap veriyor. nk bu gzle grlen,
duyularla hissedilen bir gerektir."Musa: O sizin de rabbinizdir.
Gemi atalarnzn da rabbidir, dedi." Yani sizi yaratan da, sizden
ncekileri -Firavun'dan ncekileri- de yaratan Allah Te-al'dr.Bundan
maksat udur: Varlktan yoklua, yokluktan varla deiim "hu-ds
(sonradan olma)" delilidir. Siz sonradan meydana geldiniz.
Yokluktan sonra var oldunuz. Babalarnz da bir zamanlar var iken
sonra ldler. Siz onlar gibi ayn yoldasnz. Varl kendisiyle kaim olan
ilh ise bakidir. Fani olma durumu O'nun bana gelmez. O'nun varlnn
ne balangc vardr, ne de sonu vardr. O halde ilh O'dur.Firavun aknla
dp ikna edecek cevap bulamaynca ocuklarn mantna ve basit sulama
yoluna ba vurup:"Firavun: Size gnderilen bu peygamberiniz mutlaka
delidir, dedi." Yani Firavun kavmine yle dedi: Sizin
peygamberinizin akl yoktur. Soruya cevap vermek yle dursun soruyu
anlamyor. O sznde polemik yapyor, benden baka ilh olduunu iddia
ediyor.Hz. Musa ikinci cevaptan daha ak nc bir yola yneldi."Musa:
O, dounun, batnn ve aralarnda bulunan her eyin rabbidir. Eer
dnrseniz (bunu bilirsiniz) dedi."Musa (a.s.) yle dedi: Gnein domas,
gndzn ortaya kmas, gnein batmas ve gndzn sona ermesinin rabbi Allah
Teal'dr. Douyu yldzlarn doduu dou, baty da yldzlarn batt bat klan,
sabit yldzlarla yrngelerinde son derece dzenli bir ekilde seyreden
yldzlarn Rabbidir. Bunlar deitiren, birbirlerinin yerine koyan, her
gn devaml bir ekilde dzenleyip idare eden Allah'tr. Hatta btn kinat
idare eden siz deilsiniz, ancak O'dur. Eer sizde akl varsa bu aklla
kinatn bu grlen olaylarn idrak edersiniz. Bu cevap onlarn szlerine
ve "Bu delidir" eklindeki tavrlarna uygun bir cevap idi.Dolaysyla
kendisinin rabbiniz, ve ilhnz olduunu iddia eden kimse sznde sadk
ise bu iin tersini yapsn, douyu bat, baty da dou yapsn.Allah'n
varlna delil getirmek zere izlenen bu yol, Hz. brahim'in (a.s.)
Nemrud'a kar izledii yoldur. nk nce can verme ve ldrme ile delil
getirilmektedir. Bu cevap aynen burada Hz. Musa'nn verdii cevap
gibidir:"O sizin de rabbinizdir, gemi atalarnzn da Rabbidir."Nemrud
Hz. brahim'e:- "Ben hem diriltirim, hem de ldrrm." demiti. (Bakara,
2/258). Hz. brahim de ona:- Allah Gnei doudan getiriyor. Sen de onu
batdan getir. dedi. Kfreden kimse de byle sustu kald." (Bakara,
2/258).te Hz. Musa'nn burada "O dounun da batnn da rabbidir." szyle
ifade ettii budur.Hz. Musa hccetiyle Firavun'a galip gelince
Firavun, her zaman ve her yerdeki yetki ve saltanat sahipleri gibi
kuvvet, zor ve yetki kullanarak korkutma ve tehdit metoduna
ynelerek:"Yemin olsun ki, eer benden bakasn ilh edinirsen seni
zindanlklardan biri klarm, dedi." Yani benden bakasn ilh edinirsen
seni de -gayet iyi bildiin gibi- yer altndaki zindan kelerine atlan
ve lnceye kadar orada braklan zindanlklardan biri yaparm, dedi.
Firavun'un zindan ldrmekten daha iddetli idi.Hz. Musa (a.s.) akl
deliller fayda vermeyince bu tehdit ve korkutmay olaanst
mucizelerle karlad. Firavun'a yle dedi:"Sana apak bir delil getirmi
olsam da m?" Yani sana gayet ak bir hccet, peygamberlik davamn
doruluuna delil olan ak ve kesin bir burhan yani Allah Teal'nn
varlna dellet eden bir mucize getirsem de sen yine bunu yani
zindana atma iini yapar msn?
"Firavun: Eer doru syleyenlerden isen onu getir, dedi." Yani
sana ahit olacak eyi, peygamberlik davasnn ak delilini getir
bakalm, peygamberlik iddia eden herkes bu iddiasn te'yit etmelidir,
dedi. Firavun Hz. Musa'ya kar koyabileceini zannediyordu.
Hz. Musa'nn Mucizesi Ve Firavun'un Bunu Sihirbazlk Olarak
Nitelendirmesi
32- Bunun zerine Musa asasn yere brakverdi. Bir de ne grsnler:
Apak bir ejderha!
33- Elini (cebinden) kard. Bir de ne grsnler: Bakanlar iin
bembeyaz birel!
34- Firavun evresindeki ileri gelenlere yle dedi: "Gerekten bu,
ok bilgili bir sihirbazdr.
35- Bysyle sizi yurdunuzdan karmak istiyor. Ne buyuruyorsunuz?"
dedi.
36- Onlar da: "Onu ve kardeini alkoy. ehirlere de toplanmalar
iin haberciler gnder.
37- Ne kadar ok bilgili sihirbaz varsa sana getirsinler"
dediler.
AklamasFiravun Hz. Musa'nn mucizesini ortaya koymasn kabul
ettikten sonra Hz. Musa bu mucizeyi gstermitir:
"Bunun zerine Musa asasn yere brakverdi. Bir de ne grsnler: Apak
bir ejderha!" Yani Musa asasn elinden att. As hibir karklk, gz
boyama veya hayal olmakszn grlebilecek ekilde gayet ak bir ejderha
haline dnd.
Rivayet edilmitir ki: Hz. Musa'nn asas ejderhaya dnnce gkyznde
bir mil kadar ykselmi, sonra Firavun'a ynelerek yere inmeye balam
ve ejderha:
- Ya Musa! Bana dilediin eyi emret, demi. Firavun ise:
- Ya Musa! Seni peygamber olarak gnderenin adna senden onu
benden uzaklatrman istiyorum demiti. Bunun zerine as eski haline
dnmt.
Burada "apak bir ejderha" (uara, 26/32), bir baka ayette "koan
bir ylan" (T-H, 20/20), bir nc ayette "sanki bir cin gibi" (Kasas,
22/31) denilmesinin sebebi udur: Ylan cins ismidir, sonra bu ylan
bykl sebebiyle ejderha haline gelmitir. Hafiflii ve sr'ati
sebebiyle de cinlere benzetilmitir.
Hz. Musa (a.s.) bu mucizeyi ortaya koyunca Firavun Ona:
- Bundan baka bir mucize var m? diye sordu. Hz. Musa (a.s.):
- Evet, dedi. kinci mucize bundan sonraki ayetle anlatlmtr:
"Elini (cebinden) kard. Bir de ne grsnler: Bakanlar iin bembeyaz
bir el!" Yani Musa elini cebine sokup kartt. Bir de ne grsnler.
Eli, onu grenler, temaa edenler iin prl prl parlayan, nurlu gne
gibi n olan, nerdey-se gzleri kamatran ve ufku kaplayan nurlu,
bembeyaz bir el!
sebebiyle yalanlamaya ve inatla yneldi. noktay zikretti:
1- "Firavun evresindeki ileri gelenlere yle dedi: Gerekten bu,
ok bilgili bir sihirbazdr." Yani evresinde bulunan reislere ve
kavminin ereflilerine: "Bu zat sihirbazlkta ok mahirdir." dedi. Bu
szyle onun fiilini mucize olarak deil sihirbazlk olarak tavsif
etmek istemiti. Sonra onlar kkrtt ve Musa'ya muhalefet etmeye ve
O'nu inkr etmeye tevik etti.
2, 3- "O bysyle sizi yurdunuzdan karmak istiyor. Ne
buyuruyorsunuz? dedi."
O sizi vatannzdan uzaklatrmak istiyor, bysyle sizin aranza
dmanlk sokmak, sizin birliinizi datmak, kendi adamlarn ve
yardmclarn oaltmak, devletinize kar stn gelmek ve kendisiyle
birlikte srailoulla-n'n alp gtrmek istiyor. Bu sebeple bu konuda
bana syleyin, ne yapaym? Ben sizin grnze uyacam ve sizin sznze
boyun eeceim. Bu ifade Fi-ravun'un kavminin, Hz. Musa'y kovalamak
iin ve O'na stnlk salamak iin sz birlii etmelerini salayan,
kavminin heyecanlarn ve gayretlerini kamlayan bir slptur. Firavun
kavmi tek cevap zerinde gr birliine vardlar.
"O'nu ve kardeini alkoy. ehirlere de toplanmalar iin haberciler
gnder. Ne kadar ok bilgili sihirbaz varsa sana getirsinler,
dediler."
Firavun'un danmanlar aralarnda mavere ettikten sonra yle
dediler:
- Musa'nn durumunu, O'nunla ve kardeiyle mnazara etmeyi ertele.
Onlar cezalandrmakta acele etme; lkenin her tarafna haberciler
gnder, sihirbazlar bir araya toplasnlar. Sihirde mahir ve uzman
olan herkesi getirsinler. Bunlar Musa'nn ortaya koyduu eyin
benzeriyle Ona kar koysunlar. Bylece sen galip gelirsin, zafer
senin olur.
Bu insanlarn bir meydanda toplanmalar, Allah'n ayetlerinin,
hccetlerinin ve burhanlarnn insanlar zerinde aka gndz gibi ortaya
konulmas iin Allah'n Hz. Musa ve kardei iin hazrlad bir
durumdu.
Rivayete gre Firavun Hz. Musa'y ldrmek istemi, ama O'na
ulaamamt. Firavun'un adamlar kendisine:
- Bunu yapma. nk sen onu ldrrsen insanlarn gnlne onun hakknda
bir phe koymu olursun. Sadece sihirbazlarn kendisine kar koymalar
iin toplanmalar vaktine kadar O'nun ve kardeinin durumunu ertele ki
onun lehine senin aleyhine bir delil olmasn, dediler. Daha sonra
Firavun'un adamlar, sihirbazlar oald zaman Musa'ya stn gelecekleri
ve O'nun durumunu ortaya karacaklar zannyla sihirbazlara toplayarak
haberciler gndermesini tavsiye ettiler.
Dikkat edilirse Firavun'un kavmi onun: "Gerekten bu, ok bilgili
bir sihirbazdr. " szlerine kar "Ne kadar ok bilgili sihirbaz varsa
sana getirsinler." ifadesiyle karlk verdiler. Firavun'un kalbini ho
tutmak iin ve endiesini teskin etmek iin mbalaa sigasyla ve kuatc
kelime ile karlk verdiler.
Muazzam Bir Topluluk Huzurunda Yaplan Karlamada Sihirbazlarn
Allah'a man Etmeleri38- Sihirbazlar belirli bir gnn belli bir
vaktinde bir araya getirildiler.
39- insanlara: "Haydi toplanyor musunuz." denildi.
40- (nsanlar yle diyordu:) "Eer sihirbazlar galip gelirse biz
onlara uyarz."
41- Sihirbazlar gelince Firavun'a: "Eer galip gelen biz olursak
mutlaka bize bir mkfat var, deil mi." dediler.
42- Firavun: "Evet, hem de o takdirde mutlaka bana yakn
kimselerden olacaksnz." dedi.
43- Musa sihirbazlara: "Ortaya koyacanz ne varsa hepsini ortaya
koyun." dedi.
44- Onlar da (sihirli) iplerini ve deneklerini attlar ve
Firavun'un erefi iin mutlaka galip gelecek olan biziz, dediler.
45- Musa da asasn (yere) brakverdi. Bir de ne grsnler: As onlarn
uydurduklar eyleri hep yutuyor.
46- Bunun zerine sihirbazlar secdeye kapandlar.
47- lemlerin rabbine iman ettik, dediler.
48- Musa ve Harun'un Rabbi olan...
49- Firavun: "Ben size izin vermeden ona iman m ettiniz? Meer o
sihir reten bygnzm! Pek yaknda bileceksiniz. Mutlaka ellerinizi ve
ayaklarnz aprazlama kestireceim ve hepinizi mutlaka astracam."
dedi.
50- man eden sihirbazlar: "Hibir zarar yok, zaten biz Rabbimize
dneceiz,
51- man edenlerin ilki olduumuzdan Rabbimizin hatalarmz
balayacan kuvvetle mit ediyoruz." dediler.
AklamasFiravun ve kavmi olan kiptiler azlaryla Allah'n nurunu
sndrmek istediler ama Allah kfirler holanmasalar da mutlaka nurunu
tamamlayacaktr.
manla kfrn, hakla batln durumu daima byledir. man ile kfr ne
zaman karlasalar iman kfre galip gelir:
"Bilakis, biz hakk batln tepesine atarz da o, bunun tepesini
paralar. Bir de grrsnz ki, batl yok olup gitmitir. Yaktrdnz
szlerden dolay size yazklar olsun." (Enbiya, 21/18).
"De ki: Hak geldi, batl zail oldu. Batl daima yok olmaya
mahkmdur." (sra, 17/81).
Bu, hakla batl arasndaki mcadele sahnelerinden bir sahnedir.
Cenab- Hak buyuruyor ki:
"Bu suretle belirli bir gnn belli bir vaktinde btn sihirbazlar
bir araya getirildi." Hz. Musa ile bulumak iin belirlenen gnde
-bayram gn kuluk vaktinde- Msr'n btn blgelerinden gelen sihirbazlar
toplandlar. Nitekim bu gn Hz. Musa belirlemiti. "Musa: Sizinle
buluma zamanmz bayram gn insanlarn toplanaca kuluk vaktidir." (T-H,
20/59). Mkat, zaman veya mekn asndan belirlenen nokta demektir. Hac
veya umre iin ihrama girilen yerler de bu kelimeyle
isimlendirilmitir.
Sihirbazlar halk arasnda en kabiliyetli bycler ve bu hususta en
maharetli gz boyayclar idiler. Bunlar o gnn aydnlar snf idiler.
Sihirbazlar byk bir topluluk idi. Bir rivayete gre 12.000 kii
idiler. Bir baka rivayete gre daha fazla idiler. Asl saylarn en iyi
bilen Allah'tr.
bni shak diyor ki: Sihirbazlarn emir ve karar ilerinden drt
kiiye aitti. Bu kiiler onlarn bakanlar olup isimleri Sabr, zr,
Hathat ve Musaffa idi.
Hz. Musa (a.s.) bu karlamann muazzam bir topluluk huzurunda
olmas ve aleyhindeki hccetinin byk bir topluluk nnde ortaya konmas
iin, onlarn bayram gnnde olmasn arzu etmiti.
"nsanlara: Haydi toplanyor musunuz1? denildi." Yani halktan
toplanmalar talep edilmitir. Kavmi Firavun'un stnlk salayacana
gvendikleri iin insanlar iki tarafn yapaca eyleri grmek zere bu
toplantda bulunmaya tevik etmilerdir. Onlar ise hibir kimsenin Hz.
Musa'ya iman etmemesi iin byle bir karlamay arzu ediyorlard. Hz.
Musa (a.s.) da Allah'n adnn yceltilmesi ve Allah'n hccetinin
kfirlerin hccetine galip gelmesi iin bu toplantya tevik
ediyordu.
"Eer sihirbazlar galip gelirse biz onlara uyarz." Biri yle
demiti: Biz sihirbazlarn galip geleceini mid ediyoruz. Bylece
onlarn dinlerinde devam ederiz. Musa'nn dinine uymayz. Onlar ister
sihirbazlar olsun isterse Musa olsun biz hakka uyarz dememilerdir.
nk halk idarecilerinin dini zerinedir.
"Sihirbazlar gelince Firavuna: Eer galip gelen biz olursak
mutlaka bize bir mkfat var, deil mi? dediler. Firavun: "Evet, hem
de o takdirde mutlaka bana yakn kimselerden olacaksnz," dedi.
Yani sihirbazlar Firavun'un meclisine geldiklerinde onun
etrafnda vezirleri, devletinin reisleri ve lkesinin subaylar
toplant halindeydiler. Sihirbazlar:
- Biz Musa'ya stnlk salarsak bizim iin mal v.b. bir mkfat var m?
diye sordular. Firavun:
- Evet, size mkfat var. Buna ilve olarak sizi kendime yakn ve
meclisimde bulunan kimselerden klacam, dedi. Sihirbazlar mkfat yani
mal ve mevki isteiyle sze baladlar. Firavun her ikisini de cmerte
takdim etti.
Bundan sonra sihirbazlar Hz. Musa (a.s.) ile ellerindekini ilk
kimin ataca hususunda grtler. Hz. Musa (a.s.) ilk sray onlara
verdi. Nitekim Ce-nab- Hak yle buyurdu:
"Musa sihirbazlara: Ortaya koyacanz ne varsa hepsini ortaya
koyun, dedi. Onlar da (sihir) iplerini ve deneklerini ortaya attlar
ve Firavun'un erefi iin mutlaka galip gelecek olan biziz,
dediler."
Yani Hz. Musa (a.s.) ilk balamalar iin sihirbazlara izin verdi
ve onlarn ellerindekileri yere atmalarndan sonra Allah'n mutlaka
kendisini galip klacana ve kendisini destekleyeceine gveniyordu.
Sihirbazlarn attklar eylerin asasna lokma olmas iin yle dedi:
- Ortaya atmak istediiniz ipleri ve denekleri karn.
Bunun zerine sihirbazlar yanlarndaki civaya bulanm ipleri ve
ileri ci-vayla doldurulmu denekleri ortaya attlar ve:
- Firavun'un izzetine -yani kuvvetine ve erefine yemin olsun ki,
mutlaka Ona kar galip geleceiz dediler.
Gnein harareti artmaya balaynca ii civa doldurulmu denekler ve
ipler hareket etmeye balam, meydan ylanlarla, ejderhalarla dolmutu.
Musa sanki bu ylanlar yryor gibi bir intihaya kaplmt. Sihirbazlar
insanlarn gzlerini bylemi ve onlara korku vermiti. Gerekten de byk
bir sihirbazlk ortaya koymulard. Nitekim Cenab- Hak bir baka surede
bu durumu yle anlatmaktadr:
"Musa bir de ne grsn: Onlarn ipleri ve denekleri sihirleri
yznden kendisine gerekten bunlar kouuyormu hayalini verdi. Bu
sebeple Musa iinde bir eit korku hissetti. Biz de O'na: Korkma
gerekten en stn olan sensin, dedik." (T-H, 20/66-68).
"Sihirbazlar ellerindekileri yere attklarnda halkn gzlerini
bylediler. Onlara korku saldlar, byk bir sihir getirmi oldular."
(A'raf, 7/116).
O zaman Firavun ve kavmi sevince kapldlar. Sihirbazlarn galip
geleceine, binlerce ylan nnde Musa'nn asasnn asla bir ey
yapamayacana kesinlikle inandlar.
Bunun zerine Cenab- Hak O'na asay yere atmasn emretti: "Musa da
asasn yere brakverdi. Bir de ne grsnler: As onlarn uydurduklar
eyleri hep yutuyor." Yani Musa (a.s.) assm braknca as ekillerini
deitirdikleri ve gz boyama ve aldatma suretiyle kouturan ylanlar
diye gsterdikleri her bulunan ip ve denekleri yutmaya balad.
Bunlardan hibir ey brakmad.
Nitekim Cenab- Hak yle buyuruyor: "Biz de Musa'ya: "Asan yere
brak. " diye vahyettik. Bir de ne grsnler. Bu onlarn btn
uydurduklar eyleri yutuyor. te bu suretle hak yerini buldu. Onlarn
yaptklar eyler de bir hi olup gitti." (A'raf, 7/117-118).
"Bunun zerine sihirbazlar secdeye kapandlar." Yani hi dnmeden
Allah'a secde ettiler. nk onlar Hz. Musa'nn yapt eyin beer
kudretinin stnde olduunu, bunun Musa ve Harun'un rabbi olan kinatn
ilhnn fiili olduunu idrak etmilerdi. Bunun zerine kendilerine sahip
olamadan bu ilha secdeye kapandlar. Kendileri ellerindeki bilgi ve
glerini son noktasna kadar, sihirbazlarn gz boyama ve aldatmay son
derecesine kadar sarfetmilerdi.
"Ulkye (secdeye atldlar)" fiilinin faili veya naib-i faili
sihirbazlara muvaffak klmay ihsan etmesi sebebiyle Allah Teal'dr.
Ya da naib-i fail onlarn imanlardr. Ya da gz kamatrc mucizedir.
Failin takdir edilmemesi de caizdir. nk "ulkye" kelimesi burada
"sekata (dt)" manasndadr.
Secdeye kapanmak ya da secdeye atlmak "ilka" eklindeki ifade,
sihirbaz-
larn iine dtkleri dehete iaret etmektedir. O derece dehete dtler
ki sanki yerlerinden alnp frlatldlar, Allah'a secde ederek yere
dtler. Sonra da gnllerinde yerleen duyguyu iln ettiler:
"Biz Musa ve Harun'un rabbi olan lemlerin rabbine iman ettik,
dediler." Yani sihirbazlar, "Biz kfre kar iman, batla kar hakk
tercih ederek y^^^PMPj^SA JfliyyptDe y batlna aldr etmeden, Onun
mkfatm, yaknln ve ondan gelecek faydalar beklemeden: "Musa ve
flarunn cfavetT "" lemlerin rabbini tasdik edip kabul ettik."
deder.
Bu, Firavun'un "rablk" iddiasnn dtne ve iman etmelerinin
sebebinin de Hz. Musa ile Hz. Harun'un gsterdikleri mucizeler
olduuna delildir.
Firavun olanlar grnce hayal krklna urayp aknla dt. Halknn nnde
heybetinin gitmemesi, hkm ve saltanatnn temel talarnn sarslmamas ve
dier insanlarn da pek ok sihirbazn davrand gibi davranmamas iin
daima azgn zalimlerin tavr olan tehdit ve korkutma politikasna
sarld. nk o galibiyet bekliyordu, anszn ok kt bir yenilgi ile
karlamt. Fakat onun sihirbazlara yaptklar tehditleri hi fayda
vermemi ve bu kimseler gerein aa kmas sebebiyle Allah Teal'ya iman
hususunda srar etmilerdir.
Firavun durumunu kurtarmak iin:
lk olarak: "Ben size izin vermeden O'na iman m ettiniz? dedi."
Kendisine itaat edilen hkm sahibi ben olduum halde, siz nasl bana
itaatin dna karsnz? diyordu. Burada una iaret ediyordu: Sizin
derhal Ona iman etmeye komanz sizin O'na meylettiinizi
gstermektedir. Sizler O'nunla gizlice anlama itham altndasnz. Belki
de sihirbazl esasl bir ekilde yapmayp ihmalkrlk ettiniz.
Ayette "mentm bih" yerine "mentm leh" denmitir. nk Hz. Musa ile
Hz. Harun'u O'na davet etmektedirler.
Firavun ikinci olarak: "Meer o size sihir reten bynzm." dedi. Bu
birinci cmlede iaret ettii eyi aka ifade etmektedir. Yani siz bunu
onunla gizlice anlaarak yaptnz. Musa'nn grnn galip gelmesi iin
sihirde ihmalkr davrandnz.
Bu, milleti artmaktr ve sihirbazlarn iman etmelerinin hak
olduuna inanmamalar iin bir saptrmadr. Hz. Musa'dan daha ok nefret
etmelerini temin etmek, zayf olduu ok ak olan bir eit byklenmedir.
nk sihirbazlar bu bulumadan nce Hz. Musa (a.s.) ile hi bir araya
gelmemilerdi. Nasl olursa Hz. Musa onlara sihir reten bykleri
olabilir?
Firavun nc olarak: "Pek yaknda gayet iyi bileceksiniz." dedi.
Yani yaptnzn cezasn ve benden greceiniz ikenceyi greceksiniz, dedi.
Bu mutlak bir korkutma ve iddetli bir tehdittir.
Firavun drdnc olarak: "Mutlaka ellerinizi ve ayaklarnz aprazlama
kestireceim ve hepinizi mutlaka astracam." dedi. man eden
sihirbazlara sa ellerini ve sol ellerini kestirmek suretiyle
aprazlama el-ayak kestirmek, sonra da toptan astrmak tehdidinde
bulundu. Yok etme hususunda bundan daha iddetlisi yoktur.
man eden sihirbazlar Firavun'a kar iman kuvvetine dellet eden u
iki cevapla cevap verdiler:
a) "Hibir zarar yok, zaten biz rabbimize dneceiz."
Yani bize bu hususta hibir zarar ve mahzur yoktur. Biz buna aldr
etmeyeceiz. Zira her insan bir mddet sonra bile olsa mutlaka
lecektir. Dn Allah'adr. Allah gzel amel ileyen kimsenin ecrini zayi
etmeyecektir. Bize yaptn ey O'na gizli kalmayacaktr. Buna karlk O
bize en mkemmel mkfat verecektir.
Bu ifade, sihirbazlarn bir sevap umarak ya da bir cezadan
korkarak iman etmediklerine delildir. Onlarn maksatlar sadece Allah
Teal'mn rzas idi. Bunun iin onlar yle demilerdir:
b) "man edenlerin ilki olduumuzdan Rabbimizin hatalarmz
balayacan kuvvetle mid ediyoruz, dediler."
Bu onlar tarafndan kfr ve sihir yapldna iarettir. Yani biz, bu
mucizeye ahit olup da iman edenlerin ilki olduumuz iin ya da iman
hususunda kavmimiz olan kptleri getiimiz iin Rabbimizin gnahlarmz
ve mecburen yaptmz bu sihirbazlk gnahn balayacan mit ediyoruz,
dediler. Buna kar Firavun'un cevab onlarn hepsinin ldrlmesi
olmutur.
Bu makamda tama' (mid etme) yaknen bekleme demektir. Bu aynen
Hz. brahim'in (a.s.) u sz gibidir: "Kuvvetle mit ettiim ey Rabbimin
kyamet gn benim hatalarm balayacadr." (uara, 26/82). Burada ayn
zamanda zan ihtimali de vardr. Zira kii gelecekte ne olacan
bilemez.
Bu ayetin bir benzeri u ayettir: "Sihirbazlar yle dediler: Seni
bize gelen apak mucizelere, bizi yaratana kesinlikle tercih
edemeyiz. Artk neye hakim isen hkmn ver. Sen hkmn ancak bu dnya
hayatnda geirebilirsin. Biz gnahlarmz ve bizi zorladn sihirbazl
balamas iin Rabbimize iman ettik. Allah'n sevab daha hayrl ve daha
sreklidir." (T-H, 20/72-73).
Hz. Musa (A.S.) le Kavminin Kurtulmalar, Firavun le Ordusunun
Boulmas52- Musa'ya: "Kullarm geceleyin yola kar, nk takip
edileceksiniz." diye vahyettik.
53- Firavun da ehirlere asker toplayacak kimseler gnderdi.
54- (Onlara yle dedi:) "Bunlar saylar az basit bir
topluluktur.
55- Ne var ki bizi fkelendiriyorlar.
56- Biz ise gerekten ihtiyatl bir kitleyiz." dedi.
57- Nihayet biz Firavun ve kavmini bahelerden ve pnarlardan...
(kardk).
58- Hazinelerden ve erefli makamlardan uzaklatrdk.
59- te byle yaptk. Onlara srailoul-lar'n miras kldk.
60- Firavun ve kavmi gne doarken onlarn peine dtler.
61- ki topluluk birbirlerini grnce Musa'nn taraftarlar: 'te
yakalandk." dediler.
62- Musa: "Hayr, phesiz Rabbim benimle beraberdir. Bana kurtulu
yolunu gsterecektir." dedi.
63- Bunun zerine biz Musa'ya: "Asan ile denize vur." diye
vahyettik. Bir anda deniz yarlverdi. Her bir ksm kocaman bir da
gibi oldu.
64- Geriden gelenleri de oraya yaklatrdk.
65- Musa'y ve onunla beraber olanlarn tamamn kurtardk.
66- Sonra dierlerini de suda bouver-dik.
67- Bunda elbette bir ibret vardr. Fakat oklar yine de iman
etmediler.
68- phesiz senin rabbin Aziz'dir (her eye galiptir), Rahim'dir
(ok merhametlidir).
srailoullar'nn Msr'dan kma Hazrl
Mfessirlerin belirttiklerine gre Hz. Musa (a.s.) Msr diyarmdaki
ikame mddeti uzaynca ve orada bbrlenen ve inatlk yapan Firavun ve
adamlarna kar Allah'n hccetlerini ve burhanlarn ortaya koyunca
onlarn nnde azap ve ikence etmekten baka yol kalmad.
Bunun zerine Allah Teal Hz. Musa'ya srailoullarn geceleyin
Msr'dan karmasn ve onlarla birlikte gitmesini emretti. Hz. Musa
(a.s.) Rabbi-nin emrettii eyi yerine getirdi. srailoullar, Firavun
kavmine:
- Bizim bu gece bayrammz var, diyerek onlardan pek ok emanet
altn taklar aldlar. Hz. Musa ile srailoullar'nn Msr'dan klar ayn
doduu vakitteydi.
Hz. Musa (a.s.) Hz. Yusufun kabrini sormu srailoullan'ndan yal
bir kadn bu kabri gstermiti. Hz. Musa (a.s.) O'nun tabutunu alp
beraberinde gtrd. nk Hz. Yusuf (a.s.) srailoullar Msr'dan ktklar
zaman kendisini de beraberlerinde gtrmelerini vasiyet etmiti.
Aklamas"Biz Musa'ya: Kullarm geceleyin al gtr, mutlaka takip
edileceksiniz, diye vahyettik."
Allah, Musa'ya kavmi olan srailoullar'yla birlikte geceleyin
deniz ynnde yrmelerini emretti. Musa da byle hareket etti. Allah
onlara Firavun ve kavminin kendilerini takip edeceklerini bildirdi.
Nihayet sabahleyin onlar izlediklerinde de Hz. Musa ve kavmi
ilerlemiti. Denize ulamadan nce Firavun kavmi onlara eriemediler.
Hz. Musa ve kavmi denize girdiler. Firavun ve ordusu da ayn yoldan
denize girdiler ve yolun iki tarafndaki dalgalar onlar tamamen
kaplad ve toptan suda bouldular.
srailoullar'nn Msr'daki ikameti 430 yol srd. Msr'dan k gecesi
ebediyete kadar onlarn "Fash Bayram" idi. bni Abbas'n (r.a.)
rivayet ettii gibi onlarn saylar 600.000 yaya idi.
"Firavun da ehirlere asker toplayacak kimseler gnderdi." Yani
Firavun ve kavmi sabaha erip srailoullarnn ktn renince bu durum onu
fkelendirdi ve srailoullar'na kar kzgnl artt. Derhal Msr ehirlerine
ordu toplayacak temsilci ve grevlileri gnderdi. ,
Firavun kavmini kendisiyle beraber takibe kmaya tevik etmek iin
manev takviye slbunu kulland ve srailoullan'n u sfatla
nitelendirdi:
1- "Bunlar saylar az, basit bir topluluktur." Yani srailoullar
kk bir guruptur. Dolaysyla onlar takip etmek, esir etmek, ldrmek ya
da itaatkr etmek zor deildir.
2- "Onlar bizi fkelendiriyorlar." Onlar her zaman bizi
kzdryorlar ve fitne ve anari sebebiyle bizi daraltyorlard. Onlar
mallarmz gtrdler, bizim kulluumuzdan ktlar ve dinimize muhalefet
ettiler.
3- "Biz ise gerekten ihtiyatl bir kitleyiz." Yani hepimiz
ihtiyatmz ve hazrlmz yaptk, askeri adan hazrlklyz. Ben onlar kkten
yok etmek ve kklerini kazmak istiyorum.
Byk bir ordu topland. Ne Firavun'un ordusunu ne de srailoullarnn
saysn tespit eden sahih bir rivayet bulunmaktadr. Fakat kesin olan
husus s-railoullan'nn saysnn Firavun'un ordusunun saysndan daha az
olduudur.
"Nihayet biz Firavun ve kavmini bahelerden ve pnarlardan,
hazinelerden ve erefli makamlardan uzaklatrdk." Yani onlarn
kalplerinde Msr'dan k sebebini yerletirdik. Onlar nimetlerden
cehenneme ktlar. Yemyeil balar ve baheleri, akan rmaklar, yeryznde
depolanm hazinelerde biriktirilmi mallan, yksek kkleri, lks evleri,
dnyada byk mevkileri ve mlkleri :erk ettiler.
"te byle yaptk. Onlara Israiloullar'n miras kldk."
Yani durum gerekten dediimiz gibi olmutur. Msr'dan karmamz
tavsif ettiimiz ekilde olmutur. Biz srailoullan'n bu servetlere
vris kldk. Klelikten hrriyet, istikll, refah ve nimetlere
kavutular.
Nitekim Cenab- Hak yle buyurmutur: "Hakaretlere maruz braklm o
kavmi de bereketli kldmz yerin doularna ve batlarna miras kldk."
(A'raf, 7/137).
"Biz yeryznde horlanan kimselere ltufta bulunalm, onlar nderler
klalm, onlara varis klalm istiyoruz." (Kasas, 28/5).
"Firavun ve kavmi gne doarken onlarn peine dtler." Yani Firavun
ve kavmi srailoullarna gne doarken Svey Krfezi'nde ulatlar.
te bu anda srailoullar korkuya kapldlar. Cenab- Hak yle
buyurdu:
"ki topluluk birbirlerini grnce Musa'nn taraftarlar "te
yakalandk." dediler." Yani bu iki taraftan her biri dierini grnce,
yok olmay yaknen anlayan srailoullar yle dediler: Firavun ve
ordular bize eritiler, bizi ldrecekler. Yahut biz takip edildik,
onlarn elinde leceiz.
Hz. Musa (a.s.) srailoullan'n mutmain kld ve onlarn gnllerini
sa-kinletirdi, yle dedi: "Hayr, phesiz Rabbim benimle beraberdir.
Bana kurtulu yolunu gsterecektir."
Musa dedi ki: Hayr onlar bize eriemeyeceklerdir. Rabbim korumas
ve yardmyla bizimle beraberdir. O, beni onlardan kurtulu ve selmet
yoluna ulatracaktr. Onlara kar bana yardm edecektir.
Cenab- Hak Hz. Musa'ya vahyini yle anlatt: "Bunun zerine biz
Musa'ya: Asan ile denize vur, diye vahyettik. Bir anda deniz
yarlverdi. Her bir ksm kocaman bir da gibi oldu." Yani Allah
Musa'ya assyla denize vurmasn emretti. Musa da assyla denize vurdu.
Asasnda Allah'n kendisine ihsan ettii mucizesi vard. Bunun zerine
deniz bir anda on iki yol olarak yarlver-di. Suyun hareket
etmeksizin yan tarafa ayrlan herbir paras byk bir da gibi olmutu.
Hava ve gnele kuruyan yollar srailoullan'nn torunlar saysnca idi.
Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "Onlar iin denizde kuru bir
yol ayr. Yakalanacam diye korkma, ekinme." (T-H, 20/77).
"Geriden gelenleri de oraya yaklatrdk." Geriden gelen Firavun ve
ordusunu denize yaklatrdk. Onlar da srailoullan'nn izini takip
ettiler.
"Musa'y ve O'nunla beraber olanlarn tamamn kurtardk. Sonra
dierlerini de suda bouverdik." Musa'y, srailoullar'n ve dinlerinde
onlara tabi olanlar kurtardk. Bunlardan hibir kimse helak olmad.
Firavun ve ordusu ise suda bouldular. Onlardan ise hibir kimse
geriye kalmad.
"Bunda hi phesiz byk bir ibret vardr." Yani bu kssada ve
buradaki hayret verici olaylarda Allah Teal'nn kudretine, Hz.
Musa'nn doruluuna, Allah'n mmin kullarnn kurtuluuna ve kfirlerin
helak olacana dellet eden ibret, t ve mucizeler vardr.
"Fakat onlarn ou yine de iman etmediler." Yani kptlerden Msr'da
kalanlarn ou ve yine srailoullar'nn pek ou iman etmediler. Bu
mucize imana tevik etmektedir. Buna ramen srailoullar bunu
yalanladlar, buzay ilh edindiler. Biz Allah' aktan grmedike sana
iman etmeyiz, dediler.
Bu ayetlerde Allah'a ve peygamberlerine imana dellet eden
mucizeler ve kudret delilleri ortaya konulduu halde Rasulullah'
(s.a.) gam ve zntye boan kavminin yalanlamalarna kar O'na bir
tesellidir.
"phesiz senin Rabbin Azizdir, Rahim'dir." Allah Teal dmanlarndan
mutlaka intikam alacaktr, Allah dostlar olan mmin kullarna da
merhamet edecektir.
Bu, ayet yakn gelecekte Peygamberimiz'e (s.a.) verilen bir zafer
mjdesidir.
Putlara Tapmann Reddedilmesi, badete Lyk Rabbin Sfatlarnn Beyan
Edilmesi69- (Ey Muhammedi) Sen mmetine brahim'in kssasn da
anlat.
70- Hani brahim babasna ve kavmine: "Neye tapyorsunuz?"
demiti.
71- Onlar da: "Putlara tapyoruz. Onlara ibadetten hi
ayrlmyoruz." demilerdi.
72- brahim onlara: "(Bu putlar) Dua ettiiniz zaman sizi duyarlar
m?
73- Yahut size fayda temin edebilir, ya da zarar verebilirler
mi?" dedi.
74- Onlar: "Hayr, biz atalarmz bu ekilde yapar bulduk."
dediler.
75- brahim yle dedi: "Gryor musunuz, nelere tapyorsunuz?
76- Sizler ve eski atalarnz!
77- Zira lemlerin rabbi mstesna btn bunlar benim dmanlarmdr.
78- Beni yaratan ve bana hak yolu gsteren Allah'tr.
79- Beni yediren de iiren de O'dur.
80- Hastalandm zaman bana ifa veren de O'dur.
81- Beni ldrecek, sonra da diriltecek olan O'dur.
82- Ceza gnnde kusurlarm balayacan umduum da O'dur."
AklamasBu blm muvahhidlerin nderi Hz. brahim (a.s.) ile kavmi
arasndaki kssann birinci blmdr. Kssann konusu kavminin Allah
Teal'ya ibadetle birlikte putlara tapmalarnn reddedilmesi ve
kendisine ibadet vacip olan Rab-bin sfatlarnn beyan edildii bir
blmdr. Cenab- Hak yle buyuruyor:
"Sen mmetine brahim'in kssasn da anlat." Yani Ya Muhammedi ihls,
Allah'a gven ve hibir ortak komadan yalnz Allah'a kulluk etmek,
irkten ve irk ehlinden uzak durmak hususunda Hz. brahim'e (a.s.)
uymalar iin sen mmetine Hz. brahim'in (a.s.) kssasn anlat. nk Allah
Teal brahim'e kklnden byklne kadar hidayet ihsan etti. Yaland zaman
kavminin putlara tapmasna kar kt. Babasna ve kavmine:
- Bu taptklarnz da nedir? Nedir bu hi durmadan tapndnz
heykeller? diyor, bylece onlarn taptklarnn ne eriat ne de akl
nazarnda ibadete lyk olmadna dikkat ekiyordu.
Kavmi de O'na puta taptklarn itiraf ederek ve gnllerindeki
sevinci ve bu durumdan iftihar ettiklerini ortaya koyarak cevap
veriyorlard:
- Biz putlara tapyoruz. Hem onlara ibadetten de gece-gndz hi
ayrlmyoruz.
Hz. brahim onlarn bu davranlarndan hayret ederek ibadetlerinin
faydas hakknda onlarla tartt.
"brahim yle dedi: (Bu putlar) siz dua ettiiniz zaman sizi
duyarlar m? Yahut size fayda temin edebilir, ya da zarar
verebilirler mi?" Eer bu olmazsa hibir amac olmayan ibadetin faydas
nedir? Biraz dnr msnz? Yaptklarnz hakknda fikir yrtr msnz? Vasf bu
olan eylere tapnmay nasl normal grebiliyorsunuz?
"Kavmi brahim'e: Hayr, biz atalarmz bu ekilde yapar bulduk
dediler." Onlar Hz. brahim'in hccetini reddedecek sadece babalan ve
atalar krk-rne taklit etmeye sarlmaktan baka ikna edici bir cevap
bulamamlard. Putlara tapmalarn ve onlar takdis etmelerini normal
klacak, kabul edilebilecek bir hccetleri, delilleri yoktur. Bu ayet
inanlar hususunda taklitiliin aslsz ve rklne ikna edici akl
deliller ortaya koymann gerekliliine en kuvvetli delildir. nk Allah
onlarn bu ifadelerini kfirlerin yolunu ktlemek ve onlarn metodunu
reddetmek iin nakletmektedir.
Hz. brahim (a.s.) kavmini azarlamak ve onlara meydan okumak
hususunda daha da glenmiti.
"brahim onlara yle dedi: Sizler ve eski atalarnz nelere
tapyorsunuz, gryor musunuz? Zira lemlerin rabbi mstesna btn bunlar
benim dma-nmdr." Bana sizin, babalarnzn ve dedelerinizin eski
zamandan u ana kadar gemilerinizin tapnd eylerin durumundan haber
verin. Bu ibadet hibir ey gerekletirdi mi? itmeyen ve konuamayan bu
cansz putlar kendilerine tapanlarn ibadetine lyk oldular m? Eer bu
putlarn bir etkileri varsa bana bir ktlk veya eziyet yapsnlar. Zira
ben onlarn dmanym, onlara ibadet etmiyorum. Onlara aldr etmiyorum.
Onlar hakknda fikir yrtmyorum dedi. Bu ifade Hz. brahim'in (a.s.)
putlara tapnmakla alay etmesidir. Onlarn taptklar eyin doruluunu
reddeden yksek sesli bir meydan okumadr.
Ancak beni yaratan ve bana rzk veren lemlerin rabbidir. O dnya
ve ahirette benim yardmcmdr. Kendisine kullukta bulunduum, azameti
ve izzetine hrmet ederek eildiim O'dur. Benim putlara tapnmam dmana
tapnmam demek olur. Bunun iin bundan kandm. Btn hayrn elinde olduu
kimseye ibadette bulunmay tercih ettim.
Bu Hz. brahim'in (a.s.) kendi nefsine nasihati idi. Bu onlar iin
kabule daha lyk ve dinlemeye daha tevik edici bir metod idi.
Bu tpk Hz. Nuh'un (a.s.) u sz gibidir: "Siz ve ortaklarnz artk
toplanp ne yapacanz kararlatrn ki sonradan bu iiniz size hibir tasa
olmasn. Sonra hkmnz bana icra edin. Bana mhlet de vermeyin."
(Yunus, 10/71).
Yine Hud (a.s.) yle demiti: "Ben Allah' hakik ahit gsteririm ve
siz de ahit olun ki ben sizin Allah' brakp da O'na ortak tutmakta
devam ettiiniz eylerden kesinlikle uzam. Artk bana hep birlikte
istediiniz tuza kurun, sonra bana mhlet de vermeyin." (Hud,
11/54-55).
Daha sonra Hz. brahim (a.s.) kendisinin ancak u be sfat tayan
varla ibadet edeceini tekrar vurgulad. Bu be sfat unlardr:
1- "Beni yaratan beni hidayete erdirir." O beni ve benden baka
yaratklar yaratan, yoktan var eden, esiz bir ekilde meydana
getirendir. Beni daima dnya ve ahirette hayr bulunan eylere ileten
O'dur.
Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "O her eyi yaratp dzenine
koyandr. O takdir eden ve yol gsterendir." (A'l, 87/2-3). O en gzel
ekilde takdir eden yaratc ve yaratklar en gzel ekilde dzenleyen ve
btn mah-lkata yol gsterendir. Her ey O'nun takdir ettii ekilde
hareket eder.
2- "Beni yediren de iiren de O'dur." Yani beni yaratan ve ihsan
ettii semav ve dnyev vesilelerle bana rzk veren, yamuru yadran,
bununla topraa canllk veren ve topraktan kullarna rzk olarak eitli
meyveleri karan, hayvanlar ve dier varlklar var eden, insanoluna
yiyecek, iecek ve r-zklanyla ilgili her eyi yeteri kadar temin eden
O'dur.
3- "Hastalandm zaman bana ifa veren de O'dur." Benim bama bir
hastalk geldii zaman kendi tarafndan ifa vererek bana ikramda
bulunan O'dur.
Hastalk da, ifa da hepsi Allah tarafndan olduu ve her ikisinin
de Allah'n kaza ve kaderiyle meydana geldii halde, Hz. brahim
(a.s.) Allah'a kar edepli davranarak hastal kendi nefsine nispet
etmi, "beni hasta eden Allah" ifadesini kullanmamtr.
Nitekim Cenab- Hak namaz klan kimseye: "Bizi doru yola ilet"
(Fatiha, 1/6) demesini emretmi, sonra da "Gazaba urayanlarn yoluna
deil..." (Fatiha, 1/7) buyurmutur.
Fatiha'da hidayete erdirmek ve nimet vermek Allah Teal'ya isnat
edilmi, edebe riayet edilerek gazabn faili hazfedilmi, dellet ise
beere nispet edilmitir.
Nitekim Musa'nn hizmetisi: "Bana bunu ancak eytan unutturdu."
demitir. (Kehf, 18/63). Cinler de 'Yeryznde bulunanlara er mi murad
edildi yahut Rableri onlara hidayet mi murad etti, bilmiyoruz."
(Cin, 72/10). demilerdir.
Burada da Hz. brahim (a.s.) hastal kendisine izafe etmitir. Yani
bir hastala yakalandm zaman takdir ettii sebeplerle bana ifa
vermeye Allah'tan baka kimse kadir olamaz, demi gibidir.
4- "Beni ldrecek sonra da diriltecek olan O'dur." Yani dirilten
ve ldren O'dur. Buna O'ndan baka hibir kimse muktedir deildir. nk
yoktan var eden sonra da tekrar diriltecek olan O'dur. Bundan murad
dnyadaki ldrme ve ahiretteki diriltme ve yeniden yaratmadr. Bunun
delili "smme (sonra)" kelimesiyle atfedilmi olmasdr.
5- "Ceza gnnde benim kusurlarm balayacan kuvvetle mid ettiim de
O'dur." Yani kyamet gn benim gnahm rteceini umduum O'dur. nk dnya
ve ahirette gnahlar balamaya muktedir olan O'ndan baka hibir kimse
yoktur. Nitekim O yle buyurmaktadr: "Allah'tan baka kim gnahlar
balayabilir?" (l-i mran, 3/135).
Hz. brahim (a.s.) bu konuda kesin inanl olduu halde "atma'u"
(=kuv-vetle mid ediyorum) demitir. nk Allah hibir kimse lehine
hibir ey de mecburi deildir. mid ve zan ifadelerinin kullanlmas
sevap vermenin ve azab kaldrmann Allah tarafndan bir ltuf ve nimet
olduuna iaret etmek iindir.
Hz. brahim (a.s.), peygamberler hatalardan kesinlikle mnezzeh
olduklar halde kendi nefsine hatay isnat etmitir. Bununla
kendisinden sadr olan ve evl olana aykr olan ameli "hata" olarak
adlandrmak ve bunun kendisine gre ok byk bir amel olduuna iaret
etmek istemitir. Hatalar dnyada baland halde hatann balanmasn "din
gn" ne balamtr. nk bu balamann eseri din gnnde ortaya kmaktadr.
Hz. brahim (a.s.) duasnda "En yafira l" derken bu hatann
balanmas benim iin, sadece bana raci olan bir ey iindir, manasna
"l" kelimesini kullanmtr.
zetle: brahim'in (a.s.) kendisinin balandm bildii halde bu
ekilde dua etmesi kulluunu ortaya koymak iindir.
Sahih-i Mslim'de Hz. Aie'den (r.a.) rivayet ediliyor:
- Ya Rasulallah! bni Cd'an cahiliyette akrabasn ziyaret ediyor
ve yoksulu doyuruyordu. Bunun ona faydas var mdr? dedim.
Peygamberimiz (s.a.):
- Fayda vermez. nk o bir gn bile "Ey Rabbim din gn hatalarm
bala." demedi, buyurdular.
"Din gn" kullarn amellerinin karln grecei gndr.
Hz. brahim'in (S.A.) Duas hlsl Ve Allah'a Ynelenlerin Duasdr83-
Ey Rabbim! Bana hikmet bahet ve beni salihlere kat.
84- Beni benden sonrakilerin sadk lisanna nasip eyle.
85- Beni "Nam" cennetine miras olanlardan kl.
86- Babam da bala. nk o sapklardandr.
87- Diriltilecekleri gn beni rezil etme.
88- O gn ne mal, ne de evlt fayda verecektir.
89- Ancak Allah'a tertemiz bir kalple varan kimse mstesna.
AklamasHz. brahim (a.s.) bu dualar iinde kendini seilmi hayrl
kullardan klacak hususlar hem gelecek nesillere retmekte hem de
bunlara uyulmas iin Rabbinden niyaz etmektedir. Bu hususlar
unlardr:
1- "Ey Rabbim! Bana hikmet bahet." Yani, ya Rabbi bana sfatlarn
tanmak iin kendisiyle kalbimi nurlandracan bilgi, anlay ve ilmi,
kendisiyle amel etmem iin hakk ve doruyu idrak etmeyi nasip
eyle.
2- "Beni salihlere kat." Yani salh hususunda kmil olanlar,
gnahlarn k ve bynden saknan kimseler zmresine girmem iin beni
taatine muvaffak kl.
Nitekim Peygamberimiz (s.a.) vefat annda defa "Allah'm! Yce
dostum ." demitir. Yine Peygamberimiz (s.a.) duasnda "Allah'm bizi
mslman olarak yaat. Mslman olarak ldr ve bizi rezil olmakszn,
deimeksizin sa-lihler arasna kat." diye niyazda bulunmutur.
Allah Hz. brahim'in (s.a.) duasn kabul etmitir. Nitekim Cenab-
Hak yle buyurmutur: "Muhakkak ki O salihlerdendir." (Ankebut,
29/27).
3- "Bana benden sonrakilere de sadk lisan nasip eyle." Yani,
bana benden sonra gzel bir anma nasip eyle. Salih amele muvaffak
klnmam sebebiyle dnyada bu gzel vg ile anlaym, hayrda bana uyulsun,
diye niyaz etti.
Allah da O'nun duasn kabul etti. Nitekim Cenab- Hak yle
buyurmaktadr: "Sonra gelenler arasnda ona iyi bir nam braktk.
brahim'e selm olsun. Biz iyi hareket edeni ite byle mkfatlandrrz."
(Saffat, 37/108-110).
Mcahid ve Katade diyor ki: Sadk lisan gzel vg demektir.
Btn mmetler Hz. brahim'in (a.s.) sevgisi ve O'nun dindeki
nderlii hususunda ittifak etmilerdir.
Hz. brahim (a.s.) dnya saadetini talep ettikten sonra ahiret
sevabn talep ederek yle dua etti:
4- "Beni "Nam" cennetinin varislerinden eyle." Yani, varisin
dnyada bakasnn mirasndan yararland gibi beni de cennetin
hayrlarndan ve nimetlerinden istifade eden cennet ehlinden kl.
Hz. brahim (a.s.) kendisi iin dnyev ve uhrev saadeti talep
ettikten sonra velinimeti ve varlnn sebebi olan babas iin de bunlar
talep etmi ve yle dua etmitir.
5- "Babam da bala. nk o sapklardandr." Yine O: "Ey Rabbimiz!
Beni ve anne-babam bala." (brahim, 14/41) diye dua etti. O'nun
gnahlarn bala ve onu tevbeye ve islma muvaffak kl. nk o hidayet ve
hak yoldan sapmtr. Yani mriktir. Bu, daha nce Hz. brahim'in ona
vaad ettii duay yerine getirmek iin yapt duadr, babasnn Allah dman
olduu ortaya kmadan nce yapt duadr.
Nitekim Cenab- Hak yle buyurmutur:
"brahim'in babasna olan istifar ancak ona verdii bir vaadden
dolay idi. Yoksa onun Allah'n bir dman olduu kendisine iyice belli
olunca o bundan uzaklat. brahim cidden pek ok niyaz eden ve
gerekten sabrl bir zat idi. "(Tevbe 9/114).
Hz. brahim (a.s.) daha sonra ahirette tam bir balanma talep
ederek yle dua etti:
6- "nsanlarn diriltilecei gn beni rezil etme." Yani ihmal ettiim
eye kar azarlama ile ya da mirasnn derecesinin noksanl ile rsvay
eyleme. Beni kyamet gn ilk ve son btn yaratklarn diriltilecei gn
horlanmaktan, rezil ve rsvay olmaktan koru. Bu dua Hz. brahim'in
(a.s.) deheti iddetli gnde, huzura, kurtulua ve kemale ulama
noktasndaki ar arzusudur. O bu gn yle tavsif etmektedir:
"O gn ne mal, ne de evlt fayda verecektir. Ancak Allah'a
tertemiz bir kalple varan kimse mstesna." Yani o gn yeryz dolusu
altn feda etse bile, maln kiiyi Allah'n azabndan kurtaramayaca,
yeryznde bulunan kimselerin tamamn feda etse bile evldn kiiyi
Allah'n azabndan kurtaramayaca gndr. O gn sadece Allah Teal'ya
iman, dinde ihlsla ibadet etme, irk ve irk ehlinden uzaklama fayda
verebilir.
"Selim kalb"den murad fasit inanlardan ve rezil huylardan ve
kfr, irk ve nifak bata olmak zere btn gnahlara meyletmekten uzak
olan tertemiz bir kalptir.
Said b. Mseyyeb (r.a.) diyor ki: "Selim kalp, salkl bir kalptir.
Mminin kalbi byledir. nk kfirin ve mnafn kalbi hastadr. Allah Teal
buyuruyor ki: "Onlarn kalplerinde hastalk vardr." (Bakara,
2/10).
Kyamet Gnnn Vasflar Allah'n Sevap Ve Cezas, Mriklerin
Pimanlklar90- (O gn) Cennet takva sahiplerine yaklatrlr.
91- Cehennem de (Allah'a isyan eden) azgnlara alp gsterilir.
92- Onlara: "Allah' brakp da, taptklarnz nerede?
93- (O putlar) size yardm edebiliyorlar m? Yahut kendilerine
yardmlar dokunuyor mu?" denilir.
94- Hepsi tepetaklak cehenneme atlacaklardr. Hem o sahte ilhlar,
hem o azgnlar...
95- Hem de btn blis taraftarlar...
96- Onlar cehennemde ekiecek ve yle diyeceklerdir:
97- "Allah'a yemin olsun ki, biz apak bir sapklk iindeymiiz.
98- Biz sizi lemlerin rabbi ile bir tutmuuz.
99- Bizi ancak mcrimler saptrd.
100- Artk imdi bizim ne efaatilerimiz var!
101- Ne de candan bir dostumuz var!
102- Keke dnyaya geri dnmz olsa da iman edenlerden olsak!"
103- phesiz bunda byk bir ibret vardr. Ne var ki onlarn ou yine
de iman etmediler.
104- phesiz ki rabbin Azizdir, Ra-him'dir.
Aklamas
Hz. brahim (a.s.) kyamet gnn u vasfla nitelemitir.
1- "(O gn) Cennet takva sahiplerine yaklatrlr. Cehennem de
(Allah'a isyan eden) azgnlara aka gsterilir."
Yani kyamet gn cennet saadet iinde bulunacak olan takva
sahiplerine yaklatrlr. Cennete bakarlar ve dnyada iledikleri salih
ameller sebebiyle sevinli ve mjdeli hayat yaamak iin derhal
girerler. Nitekim Cenab- Hak bir baka ayette yle buyurur: "Cennet
takva sahiplerine uzak deil, yaklatrlr" (Kf, 50/21).
O gn yine cehennemin ortaya konulduu ve haktan sapan bedbaht
kfirlere aka gsterildii gndr. Kfirler cehennemi grrler ve dnyadaki
bedbahtlklar sebebiyle derhal gam ve znt duyarak oraya deceklerini
anlarlar. Nitekim Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "Onlara yle denilir:
Siz bu gnnze kavumay nasl unutmu idiyseniz biz de sizi ylece
(azapta) unutacaz. Sizin yeriniz atetir. Size hi yardmclar yoktur."
(Casiye, 45/34); "Onu yakndan grdklerinde inkr edenlerin yzleri kt
bir hale getirilmi olur." (Mlk, 67/27).
Sonra da cehennemliklere bir azarlama ve tahkir olmak zere yle
nida edilir.
2- "Onlara: Allah' brakp da taptklarnz nerede? (O putlar) Size
yardm edebiliyorlar m? Yahut kendilerine yardmlar dokunuyor mu?
denilir."
Yani nerede Allah' brakp da taptnz putlar, heykeller ve sahte
ilhlarnz? Onlar size yardmda bulunmak gibi fayda verebiliyorlar ve
sizi azaptan koruyabiliyorlar m? Onlarn kendilerine yardm etmek ve
kendilerinden azab engellemek gibi bir faydalan var m? Bu ikisi de
meydana gelmemektedir. Zira bunlar ve sahte ilhlar, ate yakt ve
cehennem odunudurlar. Onlar cehenneme gireceklerdir.
"Hepsi tepetaklak cehenneme atlacaklardr. Hem o sahte ilhlar,
hem de o isyankr azgnlar... Hem de btn blis taraftarlar..."
Bu sahte ilhlar ve onlara tapanlar, liderler ve onlara uyanlar
cehenneme tekrar tekrar, stste atlacaklar. Nitekim onlarla birlikte
insan ve cinlerin isyankrlarndan blis taraftarlarnn ilki ve
sonuncusu cehenneme atlacaktr. nce sahte ilhlarn cehenneme
atlmalar, isyankr azgnlarn onlarn bu kt durumlarn grmeleri ve
kurtulutan mit kesmeleri iindir.
3- "Onlar cehennemde (taptklar sahte ilhlarla) ekierek yle
diyeceklerdir: Allah'a yemin olsun ki, biz apak bir sapklk iinde
imiiz. Biz sizi lemlerin rabbi ile bir tutmuuz."
Azgnlk iinde olan insanlar ve cinler taptklar sahte ilhlar ve bu
tapnmaya davet eden eytanlarla son derece fkeli bir tartma ve ekime
halinde olacak ve yle diyeceklerdir: Allah'a yemin olsun ki, biz
sizi -putlar, talan, melekleri ve baz insanlan- ibadet ve emre
itaat hususunda alemlerin rabbiyle bir tuttuumuz iin gayet ak ve
bariz olarak haktan sapma iine dmz. "Bu bir gerektir.
Cehennemliklerin birbirleriyle ekimesidir." (Sd, 38/64).
Bu gerekten bir hitaptr. Onlann u szleri buna delildir:
"Bizi ancak mcrimler saptrd." Yani gerek udur ki: Bizi bu byk
hataya eytanlar, liderler ve bakanlardan mcrim kimseler davet
etmilerdir:
Nitekim Cenab- Hak yle buyuruyor: "Ey Rabbimiz! Gerekten biz
efendilerimize ve byklerimize uyduk. Onlar da bizi (doru) yoldan
saptrdlar." (Ahzab, 33/67). Bugn onlann yalanc vaadleri ve sahte
emelleri sebebiyle iflas ettik.
Cenab- Hak bu durumu yle anlatyor: "Artk imdi bizim ne
efaatilerimiz var, ne de samim bir dostumuz var!" Yani dn efaati ve
arkada olarak saydmz kimselerden bize efaat edecek hibir efaati,
bizim iimizle ilgilenecek hibir sevgili dostumuz yoktur. nk putlar
hakknda Allah katnda efaati olacaklanna ve bu putlarn kendilerine
kurtulu vaadinde bulunan insan eytanlanndan arkadalan olduuna
inanyorlard. Allah Teal onlarn bu husustaki szlerini yle
naklediyor: "imdi bizim iin efaatilerden var mdr ki bize efaaat
etsinler yahut geriye dndrlr myz ki, nceki yapm olduumuzdan bakasn
yapalm." (A'raf, 7/53). Yine Cenab- Hak yle buyuruyor: "Samim
dostlar o gn birbirlerine dmandrlar. Ancak takva sahipleri
mstesna." (Zuhruf, 43/67.)
"Keke dnyaya geri dnmz olsa da iman edenlerden olsak!" Yani keke
dnyaya geri dnsek de bir ve yalnz olan, orta bulunmayan Rabbimiz
Allah'a iman etsek, O'nun deerli peygamberlerine iman etsek, daha
nce yapm olduumuz amellerden farkl olarak salih amel ilesek!
derler. Ama bu yalan ve aldatmacadr. Nitekim Cenab- Hak onlar
hakknda bunun zddn bildirdi: "Eer onlar (dnyaya) geri evrilseler
nehyolunduklar eye dnerlerdi. phesiz k onlar yalancdrlar." (En'am,
6/28). Yine Cenab- Hak yle buyurmaktadr: "Eer biz onlara acyp da
kendilerinde bulunan sknty giderecek olursak yine azgnlklarnda babo
dolaacaklardr." (Mminn, 23/75).
"phesiz bunda byk bir ibret vardr. Ne var ki onlarn ou yine de
iman etmezler."
Yani bu zikredilen Hz. brahim (a.s.) kssasnda Hz. brahim'in
(a.s.) kavmini protesto etmesinde ve Allah'n birlii hakknda kavmine
kar hccetler ortaya koymasnda, onlara kar galibiyetinde ve
cehennemliklerin birbirleriyle ekimelerinde byk bir ibret ve t,
Allah'tan baka ilh olmadna, O'n-dan baka hibir mabud olmadna,
O'ndan baka hibir rab bulunmadna gayet ak ve bariz bir delil vardr.
Ne var ki Hz. brahim kavminin ou Allah'a ve Rasul'ne iman
etmediler.
Bu ayetlerde deliller ortaya konduu ve mucizeler ak olduu halde
kavminin yalanlamas ve Onun davetinden yz evirmesi eklinde karlat
hususlarda Peygamberimiz (s.a.) teselli edilmektedir.
"phesiz ki rabbin Azizdir, Rahimdir." Hidayete ermeleri iin seni
onlara gndermekle ltufta bulunan rabbin onlardan intikam almaya da
kadirdir. Acele olarak helak etmemesi sebebiyle onlara kar ok
merhametlidir. taatkr mminlere de ok merhametlidir.
Hz. Nuh le Kavmi Kssas:
105-122. ayetler
AklamasBu kssa, Hz. Nuh (a.s.) ile kavminin kssasdr. Hz. Nuh
(a.s.) putlara ve heykellere tapnldktan sonra Allah'n yeryzne
gnderdii ilk rasuldr.
Hz. Nuh (a.s.) kavmini bundan nehyetmi ve Rabbinin cezasnn
iddetinden sakndrmt. Kavminin iinde 950 yl kald. Kavmi kendisini
yalanlad. Putperestliklerine devam ettiler. Allah onlarn Hz. Nuh'u
yalanlamalarn btn peygamberleri yalanlamalar olarak kabul etti.
Cenab- Hak yle buyurdu:
"Nuh kavmi (gnderilen) peygamberleri yalanlad. Bir zaman
kardeleri olan Nuh yle demiti: Siz hi Allah'tan korkmaz msnz?"
Yani Nuh kavmi Allah'n peygamberlerini yalanladlar. Kardeleri
-ilerinden biri- olan Nuh onlara: "Siz Allah'tan bakasna tapnmak
sebebiyle Allah'tan hi korkmaz msnz?" dedii zaman Nuh'un getirdii
Allah'n birliine hidayet ve putlara tapnmay terk etmek hususunda
O'nu yalanladlar.
Hz. Nuh'u yalanlamak btn peygamberleri yalanlamak olarak kabul
edilmitir. nk bir peygamberi yalanlayan btn peygamberleri yalanlam
olur.
Ayette Hz. Nuh iin "kardeleri" ifadesi kullanlmaktadr. Zira Hz.
Nuh (a.s.) ilerinden biri idi. Nitekim Araplar -mesel- "Ey
Temimoullar'nn kardei" derler. Yani Ey lemimoullar'nn iinden olan
kii demektir.
Hz. Nuh onlarn kt fiillerinden dolay onlar korkuttuktan sonra
kendini iki vasfla tavsif etmektedir:
a) "phesiz ben size gnderilen gvenilir bir eliyim." Yani ben
Allah'n size gnderdii ve gnderildii hususta gvenilir olan elisiyim.
Size Rabbimin mesajlarn hibir fazlalk ve eksiklik olmakszn tebli
ediyorum.
"O halde Allah'tan korkun ve bana itaat edin." Yani Allah'n
azabndan korkun ve size emrettiim Allah'n birlii, O'na ibadet etmek
ve O'na itaat etmek hususunda bana itaat edin.
Hz. Nuh (a.s.) "Allah'tan korkma" emrini O'na itaat etme
emrinden nce zikretmitir. nk Allah korkusu O'na itaat etmenin
illetidir. Bu, taatin temeli ve asl sebebidir. Allah'tan korkma
olmasayd insanlar O'na itaat etmezlerdi.
b) "Ben bu davatime karlk sizden herhangi bir cret istemiyorum.
Benim mkfatm ancak lemlerin rabbine aittir." Yani size yaptm bu
nasihat iin sizden herhangi bir karlk talep etmiyorum. Bilakis
bunun sevabn Allah Te-al nezdinde bekliyorum.
"O halde Allah'tan korkun ve bana itaat edin." Benim doruluum,
iyilikseverliim ve Allah'n beni gnderdii, bana emanet ettii bu
vazifedeki gvenilirliimi sizler aka grdnz.
Bu durumu te'kit etmek ve gnllerine yerletirmek iin bu ifadeyi
tekrar etti. nk takva ve taat dinin esasdr. Fakat birincinin illeti
olarak onlarn aralarnda "gvenilir" olmasn gsterdi, ikincinin illeti
olarak "onlarn arzularn kesmek" olarak gsterdi.
Nuh kavmi O'nun hccetinden kurtulacak ve O'nu tenkit edecek yol
bulamaynca deersiz bir phe ortaya koydular ve yle dediler:
"Sana en dk kimseler uymu halde iken hi biz sana iman eder
miyiz?" Yani biz toplumdaki o deersiz, basit kimseleri rnek alarak
sana iman edecek ve sana tabi olacak deiliz. nk onlar en dk
insanlarmz, toplumun zayflar ve fakirleridir. Biz ise mevki, servet
ve nfuz sahibi kimseleriz.
Bu phe son derece basit ve zayf bir phedir. nk Hz. Nuh (a.s.)
zengin-fakir, erefli-dk, tannan-tannmayan, efendi-hizmeti ayrm
olmakszn btn insanlara hidayet iin gnderilmitir. Peygamber
genellikle mminlerin ahs durum ve mertebelerini aratrmaz. Bu
sebeple Hz. Nuh (a.s.) yle demitir:
"Onlarn ne yaptklarn ben ne bileyim?" Eer onlarn yaptklar bir ey
varsa bunun hesabn grmek bana dmez. Bu Rabbime aittir. Allah onlarn
hesabn grecek ve buna karlk onlarn cezasn verecektir. Ben sadece
bir uyarcym. Ne hesap grcym, ne de ceza vericiyim, Hassas uur
sahibi, samim duyarllk ve kavrayl bir akl sahibi olmak suretiyle
bunu bir dnseniz! Fakat siz bunu bilmiyorsunuz. Bilgisizlik sizi
nereye gtryor ve yneltiyorsa onunla beraber srkleniyor,
gidiyorsunuz.
Bundan maksat Nuh kavminin phelerini datmak ve mmin insanlarn en
fakiri ve soy-sop bakmndan en basiti olsa bile mminin "deersiz"
kelimesiyle anlmasn reddetmektir. nk asl zenginlik iman
zenginliidir ve asl nesep takva nesebidir.
Hz. Nuh (a.s.) daha sonra onlarn bu ifadelerindeki bu kimseleri
meclisinden uzaklatrma ve kovma isteklerini reddederek yle
buyurdu:
"Ben iman edenleri kovacak deilim. Ben sadece apak bir uyarcym."
Yani Rablerine iman eden, bana tabi olan ve beni tasdik eden
kimseleri kovmak benim anma, prensiplerime ve getirdiim ulv mesajma
yakmaz. Ben ancak uyarc olarak gnderildim. Kim bana itaat eder,
bana uyar ve beni tasdik ederse ister erefli isterse basit, ister
deerli isterse deersiz biri olsun benden olur, ben de ondan olurum.
Ben, beni yalanlayanlar ve beni kabul etmeyenleri kabul etmem. Kim
kabul ederse o bana yakn, kim reddederse o benden uzak olur.
Hz. Nuh (a.s.) bu cevabyla onlar susturunca tehdit yoluna ba
vurmaktan baka are bulamadlar:
"Kavmi Nuh 'a yle dediler: Ey Nuh! Eer bu davandan vazgemezsen
muhakkak ki talananlardan olacaksn."
Kavmi Hz. Nuh'a: "Bizi dinine davet etmeyi brakmazsan seni ta
yamuruna tutarz." dediler.
Bu ifade kavminin kendisini tala ldrmekle korkutmalardr. te o
zaman Hz. Nuh (a.s.) onlarn iman etmelerinden mit kestikten sonra
Cenab- Hakk'n izniyle onlara beddua etti ve Allah da O'nun bu
niyazn kabul etti.
"Nuh yle dedi: Ey Rabbim! Kavmim beni yalanlad. Benimle onlar
arasnda hkm ver. Beni ve benimle beraber olan mminleri kurtar."
Nuh dedi ki: Ya Rabbi! Kendilerini imana davet etmem hususunda
kavmim beni yalanlad. Benimle onlar arasnda hak ehline yardmc
olacak, batl ve dellet ehlini helak edecek adaletli bir hkm ile hkm
ver. Beni ve benimle birlikte benim risaletime iman eden ve benim
davetimi tasdik eden kimseleri azaptan kurtar. Nitekim bir baka
ayette yle buyrulmaktadr: "Nuh Rabbine ben yenilgiye uradm, bana
yardm eyle diye dua etti." (Kamer, 54/10).
Dikkat edilirse bundan maksat Nuh'un Allah Teal'nn gayb ve grnen
lemi en iyi bilen olduunu bildii iin Ona kavminin yalanladklarn
bildirmek deildir. Fakat Nuh unu ifade etmek istiyordu: Ben onlara
bana eziyet ettikleri iin beddua etmiyorum. Ben sadece senin iin ve
senin dinin iin dua ediyorum. nk onlar beni senin vahyin ve ilh
mesajn hususunda yalanladlar.
"Benimle onlar arasnda hkm ver." ayetindeki "hkm"den murad
onlara azabn indirilmesidir. nk Hz. Nuh bunun akabinde "Beni
kurtar." diye dua etmiti.
Allah da onun duasn kabul edip yle buyurdu: "Bunun zerine biz de
Nuh'u ve o ykl gemide onunla beraber olanlar kurtardk. Sonra da
geride kalanlar suda boduk."
Yani biz Nuh'u ve onun davetine iman edenleri, Allah' bir tanyp
Ona itaat edenleri, puta tapmay reddedenleri kurtardk. Onlar
insanlar, eyalar ve eitli hayvanlarla dolu olan bir gemi iinde
kurtulua erdirdik. Onun kavmini kurtardktan sonra kfrleri zerinde
devam eden ve O'nun emrine muhalefet eden dierlerini suda boduk.
Rivayete gre, kurtulanlar seksen kii olup krk erkek, krk kadn
idi.
"phesiz bunda byk bir ibret vardr. Ne var ki onlarn ou yine iman
etmediler." Yani mminlerin kurtarlp kfirlerin boulmasnda
peygamberleri tasdik eden veya yalanlayan herkes iin bir ibret ve t
vardr. Bizim ilh snnetimiz daima peygamberleri ve onlara tabi
olanlar kurtarmak, onlarn ri-saletini yalanlayanlar helak
etmektir.
"phesiz rabbin Azizdir, Rahimdir." Senin rabbin olan Allah son
derece gldr, stnlk sahibidir. Kendisini inkr edenlerden ve emrine
muhalefet edenlerden intikam alandr. Kendisine itaat edenlere,
kendisine ynelenlere ve tevbe edenlere kar ok merhametli olup onlar
cezalandrmayandr.
Hz. Hud (A.S.) le Kavmi Kssas123- d de peygamberleri
yalanlad.
124- Bir zaman kardeleri Hud, onlara yle demiti: "Siz hi
Allah'tan korkmaz msnz?
125- phesiz ben size gnderilen gvenilir bir eliyim.
126- Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
127- Bu davetime karlk sizden herhangi bir cret istemiyorum.
Benim mkfatm ancak lemlerin rabbine aittir.
128- Siz her tepeye bir iaret (bina) kurup onunla m
eleniyorsunuz?
129- Dnyada ebed kalacanz umarak salam kkler mi
ediniyorsunuz?
130- Birini elinize geirdiiniz zaman ona zorbaca m
davaranyorsunuz?
131- Artk Allah'tan korkun ve bana itaat edin.
132- Size bildiiniz nimetleri bol bol veren Allah'tan saknn.
133- O size bol bol hayvanlar ve evltlar verdi.
134- Baheler... pnarlar... (verdi).
135- Dorusu ben sizin iin o byk gnn azabndan korkuyorum."
136- Onlar (d kavmi Hud'a) yle dediler: "t versen de t
verenlerden olmasan da bizim iin eittir.
137- Bu durum ncekilerin geleneinden baka bir ey deildir.
138- Biz yle azaba uratlacak kimselerden de deiliz,
(dediler)."
139- Bu ekilde Hud'u yalanladlar. Biz de kendilerini helak
ettik. phesiz bunda byk bir ibret vardr. Ne var ki ou yine iman
etmediler.
140- phesiz ki Rabbin Azizdir (her eye galiptir), Rahimdir (ok
merhametlidir).
Aklamas"d" kavmi de gnderilen "peygamberleri yalanlad. Bir zaman
kardeleri Hud onlara yle demiti: Siz hi Allah'tan korkmaz msnz?
phesiz ben size gnderilen gvenilir bir eliyim. O halde Allah'tan
korkun ve bana itaat edin. Ben bu davetime karlk sizden herhangi
bir cret istemiyorum. Benim mkfatm ancak lemlerin rabbine
aittir."
Yani d kabilesi de Allah tarafndan gnderilen peygamberlerin
peygamberliini yalanladlar. Bir zaman Hz. Hud (a.s.) kavmine yle
demiti:
Siz Allah'tan saknmaz msnz? O'nun azabndan korkmuyor musunuz?
phesiz ben Allah tarafndan olan risaletimde gvenilir bir
eliyim.
O halde emrettii ve nehyettii hususlarda Allah'tan korkun. Size
emrettiim ve nehyettiim hususlarda bana itaat edin ki durumunuz
dzelsin, dnyanz ve ahiretinizde saadete nail olasnz. Ben sizden
peygamberlii tebli etmeye karlk hibir cret ve mal talep etmiyorum.
Bununla hibir mevki ve makam arzu etmiyorum. Benim ecrim ve mkfatm
sadece Rabbime aittir. unu bir bilseniz! dedi. Ama kavmi Hz. Hud'u
yalanladlar ve O'na eziyette bulundular.
Bu sz Nuh, Hud, Salih, Lt ve uayb peygamberlerin diliyle ayn
ekilde ifade edilmitir. Bununla Allah'n birliine, O'na itaate ve
O'ndan bakasna tapnmay terk etmeye davet eden peygamberlerin
risalet birliine dikkat ekilmektedir.
Daha sonra Hz. Hud (a.s.) onlarla hususu konutu:
1- "Siz her tepeye bir bina kurup onunla m eleniyorsunuz?" Siz
her yksek yere kuvvet, izzet ve zenginlie almet olacak bbrlenmek
iin salam, muazzam ve gz kamatrc bir bina ina ediyorsunuz, bunu da
bir ihtiya olduu iin deil, sadece oyun, elence ve g gsterisi olarak
yapyorsunuz.
Bundan dolay onlarn durumunu yadrgamt. nk bu hem zaman kayb, hem
de bedenleri faydasz yere yormak hem de dnya ve ahirette fayda
vermeyecek bir eyle megul olmakt.
2- "Dnyada ebed kalacanz umarak salam kkler mi ediniyorsunuz1?"
Siz sizden ncekilerin geip gittii gibi sizler de geip gideceiniz
halde sanki dnyada ebed kalacakmsnz gibi muazzam kkler ve muhkem
kaleler ediniyorsunuz?
bni Eb Hatim anlatyor: Ebu Derda (r.a.) mslmanlarm am diyarnda
icad ettikleri binalar ve aa dikmelerini grnce mescitte ayaa
kalkp:
- "Ey am ehli! dedi ve halk etrafnda topland. Ebu Derda Allah'a
hamd sena etti. Sonra yle dedi:
- Siz hi utanmyor musunuz? Siz hi utanmyor musunuz? Yemeyeceiniz
eyleri topluyor sunuz. Oturmayacanz binalar ina ediyorsunuz.
Eriemeyeceiniz eyleri mid ediyorsunuz. Sizden nce de mal toplayp
yan, bina ina edip bunlar, salam ekilde ina eden, mit besleyen ve
tul-i emel peinde olan bir takm kabileler vard. Onlarn emelleri
aldanma vesilesi oldu. Mallar helak oldu. Evleri mezar oldu. Dikkat
edin! d kavmi Aden'le Amman (bugnk Yemenle rdn) arasn dolduracak
atlar ve develere sahiptiler. Bugn kim Ad kavminin mirasn iki
dirheme benden satn alr?"
3- "Birini elinize geirdiiniz zaman ona zorbaca m
davranyorsunuz." Yani sizler bu israf ve hrsla beraber bakalarna
zorba muamelesi yapyorsunuz. nk sizler kat kalpli, sert, azgn ve
zorba kavimsiniz.
Ksaca: Yksek binalar ina etmek ykseklik arzusuna, muazzam kkler
edinmek ebedlik arzusuna, zorbalk ykseklikte yalnzlk arzusuna
dellet etmektedir. Onlar ykseklii, yksekliin devamlln ve ykseklikte
yalnzl arzu ettiler. Bu sfatlar ise ilhn sfatlardr. Bu vasflar kul
iin imknsz vasflardr. Bu ise dnya sevgisine, kulluk tarifinin dna
kmaya ve rabb olma iddias etrafnda dolamaya dellet etmektedir.
Burada dnya sevgisinin btn hatalarn ba ve her kfr ve masyetin
balangc olduuna dikkat ekilmektedir. Bunun iin Hz. Hud (a.s.) yle
demitir:
"O halde Allah'tan korkun ve bana itaat edin." Allah'n azabndan
saknn, Rabbinize itaat edin, Rasul'nze itaat edin. Bu sizin iin
daha devaml ve daha faydaldr. Zira bu dnyada hibir kimse iin
ebedlik yoktur.
Hz. Hud (a.s.) daha sonra Allah'n zerlerindeki nimetlerini
tafsilatyla hatrlatt.
"Size bildiiniz nimetleri bol bol veren Allah'tan saknn. O size
bol bol hayvanlar ve evltlar verdi. Baheler... pnarlar... (verdi)."
Yani size bol nimetler veren, size eti yenen eitli hayvanlar ve bol
evltlar, baheler, tatl ve cokun nehirleri nzk olarak veren
Allah'tan saknn. Bu nimetlerin mukabilinde size bunlar veren
Allah'a ibadet edin.
"Dorusu ben sizin iin o byk gnn azabndan korkuyorum." Siz
yalanlarsanz, muhalefet eder ve kfiiir zerine srar ederseniz sizin
iin son derece korkun gnn azabndan korkuyorum.
Bu ifade Hz. Hud'un Allah'a iman etmeye son derece gzellik,
tevik, korkutma ve ak beyan ile davet etmeye dellet etmektedir.
Onlarn cevab u idi:
"t versen de t verenlerden olmasan da bizim iin eittir." Yani
bize gre bize vaaz edip sakndrman da asla vaaz etmemen de birdir.
Zira biz iinde bulunduumuz durumdan dnmeyiz. Bu, aynen u ayetteki
ifade gibiydi: "Biz de senin sznle tanrlarmz brakacak deiliz. Sana
inanacak da deiliz. " (Hud, 11/53); "phesiz ki inkr edenleri
korkutsan da korkutmasan da birdir, onlar inanmazlar." (Bakara,
2/6).
Onlarn iman etmemekte bahaneleri u idi:
"Bu durum ncekilerin geleneinden baka bir ey deildir. Biz yle
azaba uratlacak kimselerden de deiliz." Yani getirdiin ey
ncekilerin uydurmas, iftiras ve yalanlandr "dediler." Nitekim onlar
"Bunlar ncekilerin masallardr. " demilerdi. Ya da bizim zerinde
olduumuz din nceki babalarn ve dedelerin dinidir. Biz sadece onlara
tabiyiz. Onlarn yolunda yrrz, onlarn yaadklar gibi yaarz. Nihayet
onlar gibi lrz. Ne dirilme vardr, ne de ahiret. Ne sevap var ne
ceza, ne de hesap grme! Ne cennet var ne de cehennem! Biz asla azap
grecek deiliz. Durum senin sylediin gibi deil, dediler.
"Bu ekilde O'nu yalanladlar. Biz de kendilerini helak ettik."
Yani netice u oldu. Hud kavmi getirdii hususlarda Hud'u
yalanladlar. Ona muhalefet ettiler ve inatlkta devam ettiler. Allah
da onlar sert esen bir frtna ve son derece souk iddetli bir kasrga
ile helak etti. Onlarn helak olmalarnn sebebi amellerinin cinsinden
oldu. Zira onlar en azgn ve en zorba kimselerdi. Al-lah'da onlara
onlardan daha sert ve daha gl olan frtnay musallat etti.
Nitekim Cenab- Hak yle buyurmutur: "Grmedin mi Rabbin Ad kavmine
nasl yapt? O stunlar sahibi rem'e ..." (Fecr, 89/6-8). Bunlar ilk d
kavmidir. Yine Cenab- Hak yle buyurmutur: "O ilk d kavmini helak
etti." (Necm, 53/50). Bunlar Hz. Nuh'un torunu olan rem b. Sam b.
Nuh nesli idiler. "Zatil Imad" stunlarla dolu yerde yaayanlar
demektir. rem belde ismi deildir.
Cenab- Hak bir baka ayette yle buyurmaktadr: "d kavmine gelince:
Onlar yeryznde haksz yere byklk tasladlar ve: Kuvvete bizden daha
gl kimmi?" dediler. Onlar kendilerini yaratp durmakta olan Allah'
hi dnmediler mi ki O Allah bunlardan pek ok kuvvetlidir. Onlar
bizim mucizelerimizi bilerek inkr ediyorlar." (Fussilet,
41/15).
Kasrga onlara ait her eyi silip sprmt. "Rabbin emriyle her eyi
yok eder." (Ahkaf, 46/25).
"phesiz bunda byk bir ibret vardr. Ne var ki ou yine iman
etmediler. phesiz ki Rabbin Azizdir, Rahimdir."
Yani peygamberlerini yalanlamalar sebebiyle Ad kabilesinin helak
edilmesinde kendilerine Allah'n ulv mesaj ulaan btn kavimler iin
ibret vardr.
Bu helak olanlarn ou bizim ezel ilmimizde mmin deillerdi. phesiz
ki Rabbin dmanlardan intikam alcdr. Kullarndan mmin olanlar tevbe
edip islah olurlarsa onlara da ok merhamet edendir.
Hz. Salih (A.S.) le Kavmi Kssas141- Semud kavmi gnderilen peygai
berleri yalanlad.
142- Bir zaman kardeleri Salih onla "Siz Allah'tan korkmaz msnz
demiti.
143- phesiz ben size gnderilen em: bir peygamberim.
144- Allah'tan korkun ve bana itaat edin
145- Ben davetime karlk sizden he hangi bir cret istemiyorum.
Beni mkfatm ancak lemlerin Rabbii aittir.
146- Bahelerin iinde... Pnarlarn b nda...
147- Ekinlerin ve salkmlar olgunlasn hurmalklarn arasnda...
148- Buralarda siz emin olarak brakl cak msnz?
149- Sevin ve maharetle dalar yont rak evler yapmaya devam
edebilece misiniz?
150- Allah'tan korkun ve bana ita edin.
151- Haddi aanlarn emrine itaat etm yin.
152- Onlar yeryznde bozgunculuk karan ve slah etmeye almayan kin
selerdir.
153- (Semud) kavmi yle dedi: "Sen a cak bylenmi kimselerden
birisin.
154- Sen bizim gibi bir beerden baka b kimse deilsin. Eer szne
sadk rim lerden biriysen bize bir mucize getir."
155- Salih yle dedi: 'te mucize bu di: devedir. Bir gn onun su
ime hakk vardr. Belli bu- gn de szn su ime hakknz vardr.
156- Sakn ona bir ktlk yapmayn, yoksa byk bir gnn azab sizi
yakalar."
157- Nihayet onlar (Semud kavmi) deveyi kestiler. Ama piman da
oldular.
158- Bunun zerine azap onlar yakalayverdi. phesiz bunda byk bir
ibret vardr. Ne var ki onlarn ou yine iman etmediler.
159- phesiz Rabbin Aziz'dir, (Her eye galiptir) Rahim'dir (ok
merhametlidir.)
Aklamas"Semud kavmi gnderilen peygamberleri yalanlad. Bir zaman
kardeleri Salih onlara yle demiti: Siz Allah'tan korkmaz msnz?
phesiz ben size gnderilen emn bir peygamberim. O halde Allah'tan
korkun ve bana itaat edin. Ben davetime karlk sizden herhangi bir
cret istemiyorum. Benim mkfatm ancak lemlerin rabbine aittir."
Bilindii gibi bu ifade daha nce geen Hz. Nuh ve Hz. Hud'un
ifadelerine benzemektedir.
Bunun manas udur: Semud kabilesi peygamberleri Salih'in (a.s.)
risale-tini yalanlamlard. Hz. Salih (a.s.) onlara yle demiti:
"Siz hi Allah'n azabndan korkmaz msnz?" Eer Allah'n azabndan
korkarsanz bana iman edersiniz, benim birliimi kabul eder ve bana
ibadet edersiniz, size bildirdiim risalette bana itaat edersiniz.
nk ben Allah Te-al tarafndan gnderilen gvenilir bir eliyim. Ben
nasihatime ve tebliime karlk herhangi bir bedel veya karlk talep
etmiyorum. Benim mkfatm beni gnderen Allah'a aittir. Dnya ve
ahirette bana yardma olan O'dur.
Hz. Salih (a.s.) kavmine nasihatte bulunmu ve kendilerine
Allah'n azabnn gelmesinden sakndrmt. Ayrca Allah'n kendilerine rzk
olarak verdii nimetlerini, onlar iin pnarlar ve nehirler fkrttn ve
onlar iin ekinler ve meyveler bitirdiini ve Allah'n kendilerini
birtakm skntlardan emniyete kavuturduunu hatrlatmt.
Hz. Salih (s.a) kavmine hususu ifade etti:
1- "Siz buralarda, bahelerin iinde... Pnarlarn banda...
Ekinlerin ve salkmlar olgunlam hurmalklarn arasnda emin olarak
braklacak msnz?"
Siz dnyada nimet iinde ebed olarak kalacanz m zannediyorsunuz?
Siz yerlerinizde emniyet iinde bahelerden ve kaynaklardan
nimetlenerek gayet ho bir durumda, salkmlar olgunlam hurmalklarda,
ekin ve meyvelerin arasnda braklacanz m zannediyorsunuz? Bunu mu
mid ediyorsunuz? Siz amellerin karlnn verilecei bir yurt olmadn m
zannediyorsunuz?
Siz bu nimetler iinde yaarken ve bu hayrlardan istifade ederken
irk ve kfr zerine kalmanz makul deildir.
"Buralarda emin olarak" ifadesi "Bu yerde yer alan nimetler"
demektir. Sonra da bu ayet "Bahelerin iinde... Pnarlarn banda..."
ifadesiyle teferruatl olarak akland. Bu mcmel (zl) ifadeden sonraki
tafsilattr.
2- "Sevin ve maharetle dalar yontarak evler yapmaya devam
edebilecek misiniz? O halde Allah'tan korkun ve bana itaat
edin."
Sizler hi oturmaya ihtiyacnz olmakszn marklk gstererek, an
derecede sevin ve irretlikle bina yapmak iin yar edercesine dalar
yontarak evler ina etmeye devam m edeceksiniz? O halde Allah'tan
hakkyla korkun Dnya ve ahirette size fayda verecek olan, sizi
yaratan ve size rzk veren Rab-binize ibadete ynelin.
Dikkat edilirse vasflar daha nce belirtilen Hud kavmine hakim
olan husus byklk taslamak, ebed hayata talip olmak, sivrilmek ve
zorbalk yapmak gibi manev zevklerdir. Salih kavmine hakim olan
husus ise yiyecek, iecek, gzel ve salam binalar gibi madd
zevklerdir.
3- "Haddi aanlarn emrine itaat etmeyin. Onlar yeryznde
bozgunculuk karan ve slah etmeye almayan kimselerdir."
Masiyetlerle, gnah ileme, an zevk dknl ve taknlkla kendi
nefislerine kar haddi aan kimselerin emrine itaat etmeyin. Bu
kimseler Semud kavmini hakka muhalefet etmeye, irk ve kfre davet
eden bykleri ve bakanlar idi. Bunlar Semud diyarnda bulunan ve bir
baka ayette iaret edildii gibi dokuz kiiydiler. "ehirde dokuz kii
vard. Bunlar yeryznde fesat karyor ve slah etmeye almyorlard."
(Nemi, 27/49).
"Fesat karyorl