Top Banner
“OSMANLI Mİ LLETLERİ , ÖZELLİ KLE DE TÜRKLER, HER NE KADAR YARATILI ŞTAN Bİ R SANAT Hİ SSİ NE SAHİ PSELER DE, BU Hİ S RESİ M VE HEYKEL ŞEKLİ NDE YAPILMI Ş ESERLERDE DEĞİ L, BÜYÜK Bİ NALARDA VE KULLANIMDAKİ Bİ NLERCE EŞYADA GÖRÜNÜR”. BU SÖZLER, TÜRKİ YE’DE İ LK ÜRÜN TASARIMI BÖLÜMÜNÜN EV SAHİ Bİ Mİ MAR Sİ NAN ÜNİ VERSİ TESİ ’Nİ N (O ZAMANKİ SANAY-İ NEFİ SE) KURUCUSU OSMAN HAMDİ ’YE Aİ T. ÜNLÜ RESSAMIN 1882’DE, AKADEMİ ’Nİ N KURULUŞU ÜZERİ NE YAZDI ĞI METİ NDEN, EMRE CANER’İ N Kİ TABINDAN Bİ R ALINTI. ÜZERİ NDEN 131 SENE GEÇTİ KTEN SONRA TÜRKİ YE’DE “KULLANIMDAKİ Bİ NLERCE EŞYA”YA GÖZ ATMAK İ Çİ N Bİ R MAZERET! TASARIM GAZETESİ ’Nİ N RADİ KAL İ LE YENİ DEN BULUŞMASI ŞEREFİ NE, O GÜNDEN BUGÜNE TÜRKİ YE’DE TASARIMIN YERİ Nİ , KUŞ BAKI ŞI SÜZÜYORUM. BUNDAN 20 SENE ÖNCESİ NE KADAR KAÇ “EŞYA”NIN TÜRK TASARIMCILARIN ELİ NDEN ÇIKTI ĞINI HESAP EDERKEN BULUYORUM KENDİ Mİ . OSMAN HAMDİ ’Nİ N KAPLUMBAĞA TERBİ YECİ Sİ RESMİ BELİ Rİ YOR GÖZÜMÜN ÖNÜNDE, “GÜNCEL” KAPLUMBAĞALAR İ SE ADETA YANIMDA. BAŞLIYORUM BU COĞRAFYADA YAŞAYAN Bİ R TASARIMCININ ORTALAMA KAÇ KAPLUMBAĞAYLA YAŞAMAK, ÇALI ŞMAK, ANLAŞMAK ZORUNDA KALDI ĞINI SAYMAYA. SIRTLARINA ALDIKLARI MUMLARLA YARI ŞAN ONLARCA, YÜZLERCE, Bİ NLERCE KAPLUMBAĞA GÖRÜYORUM; KABUĞUNDAN ÇIKMAYA CESARET EDEMEYEN, EVİ Nİ , İŞİ Nİ BÜYÜTMEYİ Bİ LEMEYEN, Bİ R TUTAM AYDINLI ĞIYLA YETİ NEBİ LEN… SONRA KIRPIYORUM Kİ RPİ KLERİ Mİ , GEÇİ YORUM 20 SENEYİ Bİ R KALEMDE; BUGÜNE DÖNÜYORUM YÜZÜMÜ. TASARIMCILARIN Bİ LGİ Sİ , DENEYİ Mİ , AZMİ HATTA İ NADIYLA, KAÇ KABUĞUN KALDIRILIP ATILDI ĞINI GÖRÜYORUM; KAÇ ÜRETİ Cİ Nİ N ULUSLARARASI Kİ MLİ K KAZANDI ĞINI, KAÇ ‘EŞYA’NIN GÜNÜME KATILDI ĞINI… İŞTE ELİ Nİ ZDE TUTTUĞUNUZ GAZETE, TÜRKİ YE’DE YAŞAYAN YÜZLERCE KAPLUMBAĞA TERBİ YECİ Sİ ’Nİ N SABRININ SONUCU ASLINDA. TASARIMIN ULUSAL Bİ R GAZETENİ N SAYFALARINDA YERİ Nİ BULDUĞU GÜN’ÜN HABERCİ Sİ . HER Dİ Sİ PLİ NDEN TASARIMCININ BIKMADAN, 4 SENEDİ R, SAYFA SAYFA, GÜN GÜN TUTTUKLARI İ MECE Bİ R GÜNLÜK. GÜNCEL GELİŞMELERE YARATICI Dİ Sİ PLİ NLERİ N GÖZÜNDEN Bİ R BAKI Ş… HAYATA Bİ R DE BU PENCEREDEN BAKMAK İ Çİ N Bİ R DAVET… BUYURMAZ MISINIZ? Umut Kart [email protected] MART 2013 +!,% 4!3!2)- -%2+%:î.î. !9,)+ 4!3!2)- '!:%4%3î$î2 0!2! î,% 3!4),-!: TASARIMA İ LHAM VEREN KADIN B İ S İ KLET İ N İ K İ LET İ Mİ ECO-COUTURE ES İ NT İ S İ AMBIENTE NE ANLATTI? LOKAL İ TE MODERN İ TEYE KAR Ş I
23

Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Feb 06, 2017

Download

Documents

duongkhanh
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

“OSMANLI M!LLETLER!, ÖZELL!KLE DE TÜRKLER, HER NE KADAR YARATILI"TAN B!R SANAT H!SS!NE SAH!PSELER DE, BU H!S RES!M VE HEYKEL "EKL!NDE YAPILMI" ESERLERDE DE#!L, BÜYÜK B!NALARDA VE KULLANIMDAK! B!NLERCE E"YADA GÖRÜNÜR”. BU SÖZLER, TÜRK!YE’DE !LK ÜRÜN TASARIMI BÖLÜMÜNÜN EV SAH!B! M!MAR S!NAN ÜN!VERS!TES!’N!N (O ZAMANK! SANAY-! NEF!SE) KURUCUSU OSMAN HAMD!’YE A!T. ÜNLÜ RESSAMIN 1882’DE, AKADEM!’N!N KURULU"U ÜZER!NE YAZDI#I MET!NDEN, EMRE CANER’!N K!TABINDAN B!R ALINTI. ÜZER!NDEN 131 SENE GEÇT!KTEN SONRA TÜRK!YE’DE “KULLANIMDAK! B!NLERCE E"YA”YA GÖZ ATMAK !Ç!N B!R MAZERET!

TASARIM GAZETES!’N!N RAD!KAL !LE YEN!DEN BULU"MASI "EREF!NE, O GÜNDEN BUGÜNE TÜRK!YE’DE TASARIMIN YER!N!, KU" BAKI"I SÜZÜYORUM. BUNDAN 20 SENE ÖNCES!NE KADAR KAÇ “E"YA”NIN TÜRK TASARIMCILARIN EL!NDEN ÇIKTI#INI HESAP EDERKEN BULUYORUM KEND!M!. OSMAN HAMD!’N!N KAPLUMBA#A TERB!YEC!S! RESM! BEL!R!YOR GÖZÜMÜN ÖNÜNDE, “GÜNCEL” KAPLUMBA#ALAR !SE ADETA YANIMDA. BA"LIYORUM BU CO#RAFYADA YA"AYAN B!R TASARIMCININ ORTALAMA KAÇ KAPLUMBA#AYLA YA"AMAK, ÇALI"MAK, ANLA"MAK ZORUNDA KALDI#INI SAYMAYA. SIRTLARINA ALDIKLARI MUMLARLA YARI"AN ONLARCA, YÜZLERCE, B!NLERCE KAPLUMBA#A GÖRÜYORUM; KABU#UNDAN ÇIKMAYA CESARET EDEMEYEN, EV!N!, !"!N! BÜYÜTMEY! B!LEMEYEN, B!R TUTAM AYDINLI#IYLA YET!NEB!LEN… SONRA KIRPIYORUM K!RP!KLER!M!, GEÇ!YORUM 20 SENEY! B!R KALEMDE; BUGÜNE DÖNÜYORUM YÜZÜMÜ. TASARIMCILARIN B!LG!S!, DENEY!M!, AZM! HATTA !NADIYLA, KAÇ KABU#UN KALDIRILIP ATILDI#INI GÖRÜYORUM; KAÇ ÜRET!C!N!N ULUSLARARASI K!ML!K KAZANDI#INI, KAÇ ‘E"YA’NIN GÜNÜME KATILDI#INI…

!"TE EL!N!ZDE TUTTU#UNUZ GAZETE, TÜRK!YE’DE YA"AYAN YÜZLERCE KAPLUMBA#A TERB!YEC!S!’N!N SABRININ SONUCU ASLINDA. TASARIMIN ULUSAL B!R GAZETEN!N SAYFALARINDA YER!N! BULDU#U GÜN’ÜN HABERC!S!. HER D!S!PL!NDEN TASARIMCININ BIKMADAN, 4 SENED!R, SAYFA SAYFA, GÜN GÜN TUTTUKLARI !MECE B!R GÜNLÜK. GÜNCEL GEL!"MELERE YARATICI D!S!PL!NLER!N GÖZÜNDEN B!R BAKI"… HAYATA B!R DE BU PENCEREDEN BAKMAK !Ç!N B!R DAVET… BUYURMAZ MISINIZ?

Umut Kart [email protected]

MART 2013 +!,%ª4!3!2)-ª-%2+%:î�.î.ª!9,)+ª4!3!2)-ª'!:%4%3î$î2�ª0!2!ªî,%ª3!4),-!:�

TASARIMA !LHAM VEREN

KADIN

B!S!KLET!N !K!LET!M!

ECO-COUTUREES!NT!S!

AMBIENTE NE

ANLATTI?

LOKAL!TEMODERN!TEYE

KAR"I

Page 2: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

%55 Su Tasarrufu %100 Temizlik

DÜNYADAB!R !LK!

Dünyanın en tasarrufl u klozetleriyle bir ilki gerçekle!tirdik. Aquasmart Klozetler, 6 litre yerine sadece 2,7 litre suyla tam fonksiyon çalı!arak %55 su tasarrufu sa"lıyor. Çevremiz için. Gelece"imiz için.

Kale’nin do"ayla dost klozetleri, Alman Standart Test Metotları olarak bilinen “DIN test belgesine” sahiptir. kale.com.tr

240x325 Aquasmart Fee.indd 1 22.02.2013 22:09

Page 3: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Ya!adı"ımız ça" büyük bir de"i!ime u"radı. Teknoloji ça"ına hangi yılda girdik, nasıl bu kadar imkana bir anda sahip olduk bunları dü!ünemedik bile. De"i!en zamana ayak uydurmak çok güç ve teknolojinin getirdi"i bu geli!imin çaresi yine kendisi olacak.

Hız, payla!ım, açık ve net olma, yarar sa"lamak, fayda vermek teknoloji devrinin anahtar kelimelerinden. #nsanlar akıllı telefonları kullanarak kimi zaman di"er insanlarla payla!ımda bulunuyor, kimi zaman ba!kasına yarar sa"lıyor, bazen de sadece hayatta kalıyor. Sonuç; avcumuzun içindeki küçük alet bizi artık yalnız bırakmıyor.

Akıllı telefonların ve mobil cihazların kullanımı gün geçtikçe artıyor. Bir ya da birden fazla mobil cihaza sahip tüketicilerin sayısı bilgisayar kullanıcılarına göre sayıca daha fazla. Üstelik mobil cihazların avantajı 7/24 ba"lantı sa"layabilmesi; hem tüketiciyle hem de sanal dünya ile. Bu iki farklı dünyanın birle!imi aslında mükemmel bir örnek. Bir yandan kullanıcılar kendi hayatını ya!arken, öbür yandan sanal dünya ile her an ileti!ime geçebilecek ortam da elinin altında olmu! oluyor.

ABD’de yapılan bir ara!tırmaya göre akıllı telefon kullanıcılarından kadın olanların 63%’ü ve erkek kullanıcıların 73%’ü telefonlarına bakmadan bir saatten fazla vakit geçirmiyorlar. Bu yüzden de grafik tasarımcılar, interaktif tasarımcılar, yazılım mühendisleri gibi birçok profesyonel bu alanda yenilikler yapıyor. Mobil cihazlar için geli!tirilen aplikasyonlar, mesajla!ma sistemleri, reklam kampanyaları daha farklı, daha orijinal ve daha yenilikçi olmak zorunda kalıyor. Bu zorunluluk yaratıcılı"ı da beraberinde getirerek standartların

üzerine çıkarıyor. Örne"in Winter Wake-Up aplikasyonu aslında standart bir alarm olarak görünürken, kullanıcılarına büyük bir imkan sa"lıyor. Online olarak hava durumu

ile etkile!ime geçerek, beklenmeyen bir kar ya"ı!ı, buzlanma gibi bir durum varsa aplikasyon sahiplerini erkenden uyandırarak -ya da kullanıcının tercihine

göre hiç uyandırmayarak- görevini yerine getiriyor.

Tasarımcılar günlük tela!ların ve günlük ihtiyaçların da dı!ına çıkarak aplikasyonları biraz daha e"lenceli ve yaratıcı hale getiriyor. Bu noktada akla, kullanıcıların renk ve çizgilerden olu!an görseller yaratmaya olanak tanıyan, web-bazlı Weavesilk adlı bir program yaratan Yuri Vishnevsky geliyor. Bir aplikasyon olan Weavesilk, akıllı telefonlar ve tabletler için bir uygulama. Yuri Vishnevsky ayrıca sanat eserinin yanında dinamik olarak müzik ve ses üretmek için programa bir kod eklemeyi de dü!ünüyor. Bu sayede eserler sanal ortamda di"er sanatçı ve tasarımcılarla payla!ıma açık olabilecek.

Drift, insanların bildikleri yerlerde kaybolmalarına yardım eden bir uygulama. Bir dizi talimat sunularak, kullanıcının belirli bir yöne do"ru ilerlemesi ya da normal zamanda fark etmeyece"i bir !eyi araması isteniyor. Yol boyunca ya!anan tüm süreci de kaydeden Drift, kullanıcıların yolculuklarını internet sitesinde payla!ıyor.

Bir adım ötesi

Be! duyunun ve yetilerin ötesinde bir yerde durmamızı sa"layan bu cihazlar sayesinde artık her !ey mümkün. Sebastian Sadowski radyo dalgalarını görselle!tirmeyi amaçlayan web bazlı bir uygulama olarak hayata geçti. #nsan gözünün göremedi"i bu soyut kaynak görsel bir alana dönü!üyor. Tasarımcı bu fikrini bir aplikasyona dönü!türmek için çalı!aca"ını da bildirdi. Belki bir radyo yayını yapan siteyle bir araya gelir ve ortaya müthi! bir sonuç çıkar, kim bilir…

Sanem Odaba!ı[email protected]

‘SA"DUYULU’ TELEFONLARTelefonlar, eksik kalan duyularımızı tamamlamak konusunda çok azimli! Göremediklerimizi görmek, duyamadıklarımızı duymak an meselesi...

MART/2013 03

Page 4: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

04

Tasarım ile gündeme gelme hayalleri kurdu!umuz "u dönemlerde global ölçekte ya"anan ekonomik krizler ülkemizi “ucuz” üretim üssü olmaya zorluyor. Endüstriye hizmet etmek adına hazır bekleyen tasarımcılar için bu bir fırsat gibi görülebilirken, Ambiente hem üretime, hem tasarıma yatırım yapan firmalar için bulu"ma noktası özelli!ini koruyor. Küçük ev aletleri kategorisinde kar"ımıza çıkan bir çok marka beklentinin altında bir yenilenme ya"ıyor. Kenwood, parlak renk denemelerinin yanında indigo rengi ürün koleksiyonunu oda!ı#seçiyor. Di!er yandan Braun, tanımlı geometrik ürün gruplarının yanında, tanımsız geometrisi ile ayrı"an yeni koleksiyonlarını tüketiciye sunuyor. Arzum IF ödülünün ardından Fırrın’a odaklanmaya devam ederken, Korkmaz, Adlıhan Tartan ile çalı"tıkları yepyeni koleksiyonları ile tasarım ve üretimi harmanlamayı seçiyor. Bugatti kahve makinelerinin deri ve farklı#baskılar ile kaplanan versiyonlarının yanında Swarovski kristalleri ile bezenmi" alternatifleri markayı yeni tüketici gruplarına yakla"tırıyor. #Ayrıca marka, ev dekorasyonuna yönelik yeni aksesuarları ile dikkatleri üstüne çekiyor. Do!adan ilham alınarak seçilen yeni renkleri ile Silit tencereler, Teams Design imzalı inovatif servis seti ve rende sayesinde kullanıcı bir kez daha markaya hayran kalıyor. Ekonomik kriz dört bir yanımızı sarmı" olsa da ni" pazarları hedef alan ve sektörünün en iyisi oldu!unu #her fırsatta imzası ile gözler önüne seren Fürstenberg,

Do!u’dan izler ta"ıyan Oryantal serisi ile liderli!ini sürdürüyor. Rosenthal Versace ortaklı!ındaki yeni koleksiyonu, Asa incecik serileri ve sır konusundaki yenilikleri ile fuarda kendini gösteriyor.

Ödüllerin ödülü Ambiente, German Design Award ba"ta olmak üzere#yılın taklit ürünlerine, inovatif mutfak ve plastik ürünlerine verilen ödüllerin açıklandı!ı bir kesi"im noktası olmayı sürdürüyor. Ödüller arasında en merak edileni ise «ödüllerin ödülü» olarak bilinen German Design Award. Adayları, #Red-Dot, IF gibi ödül sistemlerinden ödül ile dönen ürünler arasından Alman Tasarım Konseyi tarafından seçiliyor. $ki ana kategoride görmeye alı"tı!ımız kazananlar, #bu sene #9 ana ba"lıkta toplanıyordu. Bu da ödül adetinin arttı!ının habercisiydi. 60 yılını dolduran ödül sistemindeki ödül sayısının 50´den 80`e çıkı"ı uluslararası tasarım yarı"malarında

kazananların ço!alması ile beraber, bu konunun bir pazarlama aracından çok daha öteye gitti!ini gösteriyor. Kategorilerin kazananları arasından belirlenen Gold ödüllü ürünlerden biri Volkswagen´in "ehir içi kullanıma uygun UP´ı. Marc Newson tasarımı Pentax K-01 sualtı kamerası, Kilian Schindler`in Naber için tasarladı!ı konsept mutfak di!er kazananlardan bir kaçı.

Trend:Yeni yatırıma gerek yok Ambiente’de her sene merakla beklenen ’bora.herke.palmisano’ ara"tırma firmasının hazırladı!ı trend sergisi kalabalıkla"an ödüllere ra!men oldukça sadeydi. Bu sadeli!in 2013 yılı için belirlenen ana trend ba"lıklarından kaynaklanmadı!ı a"ikar. Ba"lıklar; Bahar Alanı, Klasik Yerler, Tuhaf Etki ve Zıtlık Dünyası olarak belirlenirken, #sergi a!ırlıklı olarak Alessi, Diamantini&Domeniconi, Royal VKB, Welter ve Asa markalarının ürünleri ile doluydu. Markaların sadece en yeni

ürünleri de!il, klasikle"en ve görmeye çok alı"tı!ımız ürünleri serginin içindeydi. Bu durum, ziyaretçileri çok memnun etmese de fuar katılımcısı firmalar için trend yeni bir yatırıma gerek olmadı!ı olarak yorumlanabilir. #

Nicolette Naumann’ın Next’i Nicolette Naumann’in yıl içinde farklı ülkelerde gerçekle"en tasarım etkinlikleri aracılı!ıyla belirledi!i Ambiente için vazgeçilmez Next bölümü fuarın en yeni salonundaydı. 13 farklı ülkeden 30 tasarımcı deneysel projeleri ile giri"imcilikleri ve motivasyonları ile göz önündeydi. Sergide, Toni Baumann, keten minderler üstüne yerle"tirdi!i döküm tabakaları ile yeni bir kullanım önerisi sunarken eski sandıklara gönderme yapan De Lata ve flok ile ampulü bir araya getiren Lina Patsiou ilgi çekiciydi. De-sign’in limitli sayıda üretti!i kadeh ve kaseleri, kültürlerine ait zanaati yeniden ke"feden Çin merkezli Goodesign Lab ve soyut kavramları canlandıran çalı"maları ile Shapes in Play takip edilmesi gerekenler listesinde.

Avrupa´nın en büyük fuarlarından biri olan Ambiente, 15-19 !ubat tarihleri arasında Frankfurt´ta gerçekle"ti. Türkiye, büyük ilgi ile takip etti#i fuarda, üretim üssü olarak gündemdeydi.

ÖDÜL BOL, YATIRIM AZGözde Severo#lu [email protected]

Page 5: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Kente dair simülasyon oyunları, bina planlama sistemleri, ürün tasarım uygulamaları ve giyilebilen tasarımlar gibi teknoloji-tasarım arakesitinde duran alanlarda üreten Hybrid Space Lab, dijital ve analog ortamları birbirine kayna!tırırken medya a"ları, mimarlık, !ehircilikle birlikte sosyal ve kültürel mekanların bilgisini de kullanıyor. Mekanın geleneksel !ekillendiricileri i!veren ve mimar arasında kendini konumlandırarak katılımcı a" tasarım sistemlerini, tasarladıkları projeler paralelinde kentin online bilgisiyle birlikte ortaya koyan ofisin #ehir Kiti (City Kit) çalı!ması, aslında bir kent planlama programı, aynı zamanda bir bilgisayar oyunu ve halkın ya!am çevrelerinin geli!tirilmesinde katılımcı bir aktör haline geçmesine elveriyor.

Hong Kong sosyal konut uzmanlarının iste"iyle geli!tirilen oyun, bilgisayar ba!ında zamanının ço"unu geçiren gençlerin dı!arıdaki hayatı ke!fetmesine olanak sa"lıyor. Onları kentin “karar verenleri” haline getirirken kullanıcı-kentsel çevre-mimar ve !ehirciler arasında kayıt altına alınan ve kontrol edilebilen online bir köprü kuruyor. Oyunla birlikte, kendi fiziksel çevrelerinin dijital versiyonlarını modüler bina malzemeleri kullanarak tamir edebiliyor, belli yerlere bilgilendirme bankoları, müze, havuz gibi sosyal-kültürel alanlar ekleyebiliyorlar. Online bir platform ve açık bir kaynak olan #ehir Kiti, ya!ayanların aktif olarak oyuna katılmasına izin veriyor, katılımcılar aynı zamanda tasarımlarını di"erleriyle payla!abiliyor. Vatanda!ların çevrelerine de"er katma ve geli!tirme sürecine katılımını sa"layan uygulamanın yanı sıra, ofisin geli!tirdi"i di"er çalı!ma Basit #ehir ise, kentsel projelerin katılımcı geli!imi üzerine kurgulanan bir arayüz. Simüle edilen kentsel çevrenin temel elemanları, katılımcı tarafından de"i!tirilmeye imkan sa"lıyor, bu modüler düzenlemeler paralelinde Basit #ehir, seri üretilen

küresel kentlere ve kitlesel üretim yoluyla üretilen jenerik kent elemanlarına, vatanda!ların katılımıyla üretilen, yaratıcı bir alternatif sistem olu!turuyor. Bununla birlikte, ortaya çıkan modüler yapı elemanları Danimarkalı firma LEGO tarafından üretilerek kente yerle!tiriliyor. $nteraktif bir i!birli"inin ve ileti!im sisteminin paralelinde mimari ve kentsel projelerin ortaya konmasını sa"layan katılımcı a" tasarım sistemleri, kentleri !ekillendirirken bu sürecin içine kamusalın sesini de katıyor.

Geli!en yeni teknolojiler ve dijital medyanın da sürece katılmasıyla üretim ve sosyal ileti!im, kentsel ve mimari tasarım anlamında yeniden tanımlanırken kentin bilgisi de dönü!üm geçiriyor ve belki bu uygulamalar, kente “direk bir demokrasi” olu!umunu beraberinde getirmenin bir yolu olabilir.%Bahsedilen bu süreç ve sistemler, bir di"er yandan üretken bir tüketici tipinin olu!umunu sa"lıyor. $lk kez 1980’de futurist Alvin Toffler’in “üçüncü dalga” kitabıyla

do"an bu kavram paralelinde, online data ve katılımcı a" sistemleri kurgusuyla yeni tip bir kentli do"uyor olabilir: Tasarım ve üretimin süreçlerinin bütününde yayılan ve söz hakkı ve katılımı olan bir tüketici: Kendi ki!isel özellikleri do"rultusunda üretip tüketen!

Kent plancıları ve mimarinin ilgisi giderek obje-mekan tasarımından programlama süreçleri ve kullanıcı etkile!imi-deneyimi tasarımına do"ru gidecek gibi görünüyor. Bu paralelde online toplulukların, mahallelerin ya!antısını güçlendirme ihtimali çok olası. Verimlilik kavramının gelece"in yeni matrası olaca"ıysa !imdiden belli. Teknoloji ve dijital medyanın, kentsel planlama ve mimarlı"ın içine sızması, “verimlilik” paralelinde (enerji, zaman, malzeme..vb) insanların zamanlarını, becerilerini ve bilgilerini payla!tı"ı bir ortamda katılımcı bir anlayı!la online sistemlerle tasarlanabilmesi, belediyelerin inzivaya çekildi"i, özel sektörün neredeyse tekelden geli!tirdi"i günümüz kent planlama ve mimari sistemi için çı"ır açıcı bir alternatif yol gibi duruyor!

Superpool’un Audi Urban Future ödülleri için $stanbul özelinde tasarladı"ı PARK ise, online bir veri sistemi üzerine kurgulanan bir proje, payla!ımlı dolmu!larla $stanbul’daki araçları seyrelterek kalan alanları kullanıma açmayı hedefliyor. Mahalle ölçe"inde dolmu!la yapılan her seyahatinden puan kazanan mahalle sakinleri evlerinin yakınındaki otopark alanlarına artık ihtiyaç kalmamasıyla bu alanları kullanabilir hale geliyor. Online katılımcı a" sistemlerini kullanan programda bir di"er örnek; Taksim Meydanı’nda geçirilmek istenen bir pazar günü için öneriler uygulama üzerinden online olarak oylanıyor. En çok oyu alan öneriler gerçe"e dönü!türülüyor, aynı zamanda en az oyu alanlar da. Böylelikle fikirlerini kamusal bir platformda ifade eden kullanıcılar, fikirlerinin gerçekle!mesini deneyimleyebiliyor. Halkın katılımı ince ve akı!kan bir !ekilde temellenmeye ba!layacak gibi görünüyor.

Beste Sabı[email protected]

KENT!N ONLINE DENEY!M!: KATILIMCI A" TASARIMLARI!leti#im teknolojisindeki hızlı geli#im, günlük ya#antımızın her alanında oldu$u gibi, mekan kavramının da de$i#mesine neden oldu. Dijital araçların yükseli#i, katılımcı a$ tasarım sistemlerini de beraberinde getiriyor.

MART/2013 05

Page 6: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

06

Özgürlük makinası

Erkekler için bisiklet yeni bir oyuncak, çalı!ma ve oyun hayatlarında var olan !eylerin listesine eklenmi! di"er bir makine. Kadın için, yeni bir dünyaya dört nala sürecekleri bir sava! atı oldu. Bisikletin !eytan icadı olarak görüldü"ü günden bugüne ciddi bir evrim geçirdi"ini biliyoruz. Peki ya kadın bisikleti? Kadınların sürmesi için en uygun bisiklet modelinin Penny-farthing (çeyrek peni anlamına gelen bu isim bisikletin ön tekeri ve arka tekerinin çapı arasındaki orandan ötürü verilmi!) oldu"u söylenir. Kullandı"ına ili!kin bir kanıt olmasa da Britanya Kraliçe Victoria’nın üç tekerlekli bir penny-farthing edindi"ine ili!kin bilgiler mevcut. 1890’larda bisikletin herkes için güvenli tasarımına ula!ması ve kadınlar tarafında kullanılmasına olanak tanıyan tasarımlar ile bisiklet kadınlar için “özgürlük makinası” sıfatını ta!ımaya ba!lamı!.

Öncelikle etek ile bisiklet sürmekte zorlanıldı"ı için çe!itli etekler tasarlanmı!. 1890’ların kıyafetlerinin yerini bugünün özel kuma!lardan üretilmi! bisiklet !ortlarının alması kadar bisiklet tasarımının etekle kullanılabilir hale gelmesi de kadınların bisiklet kullanmasını kolayla!tırmı!. Bugün sadece spor kıyafetlerle de"il, etek ile de kullanılabilen modeller mevcut. Hatta kadın bisiklet modellerinin ço"u oldukça göz alıcı.

Rahatlık için...

Alman jinekolog Dr. Judith Esser-Mittag tarafından kadın anatomisi üzerine çalı!maları sırasında geli!tirilmi!. 1940’ların sonunda Dr. Carl Hahn ve Mittag’ın e!i Heinz tarafından seri üretimine geçilmi!. Bugünün bilinen ki!isel bakım ürünleri üreticisi Johnson and Johnson sonraki yıllarda tasarım ve malzeme kullanımına yenilik getirmi!. Kadın sa"lı"ı açısından ta!ıdı"ı risklere kar!ın, kadını hareket kabiliyetini arttırdı"ı ve günlük hayatı kolayla!tırdı"ı için hayat kurtaran tasarımlar arasında yerini alır.

Korse almayın! Sütyen de"i!en güzellik standartlarına göre biçim de"i!tiren bir kadın giysisi. Tarihin pek çok döneminde kullanılmı! olsa da yaygın üretime geçmesi 1930’ları buluyor. 1917 yılında Amerikan sava! endüstrisi kadınlara “korse almayın” demeye ba!lar çünkü korsenin yapımında çok miktarda metal tüketilmektedir. Korse kullanmak yerine sütyen almaya ba!larlar ve sütyen bu noktada moda olur. Türkiye’ye ise 1964 yılında Avrupa’da çalı!anlar tarafından getirilmi!tir. #thalatı yasak oldu"undan kaçak getirip satılmı!tır.

1968’de Gossard’ın ‘Wonderbra’

kampanyasıyla sundu"u yeni sütyenler bugünkü sütyen formlarını yaratır. 90’lardan sonra silikon destekli yeni tasarımlar kadınların aradıkları dolgun görünümü rahatça sa"ladıkları için çok tercih edilir olur. De"i!en güzellik standartlarına göre evrilen sütyen tasarımı bugün moda tasarımı içinde önemli bir alan olu!turur.

Yüksek topuk kölelik mi ? Kadın ayakkabısı denilince akla hemen yüksek topuklar gelir. Tarihsel olarak bakıldı"ında topuklu ayakkabı bugün ta!ıdı"ı anlamdan biraz uzakta. Uzak do"u ve Mısır kültüründe topuklu ayakkabı kadınların hareket kabiliyetinin kısıtlanması anlamına gelir. Örne"in Çin’de ayak ba"lama adı verilen bir çe!it geli!imi engelleyici müdahale ile kadınların ba!kalarının yardımı olmadan

yürüyememesine neden olan uygulamaların yapıldı"ı bir gelenek yüz yıllarca devam etmi!tir. Bazı kaynaklarda ise kadın kölelerin kaçmasına engel olacak topuklu ayakkabılar kullanıldı"ı anlatılır. Bugün ise topuklu ayakkabı kadının moda havuzundan özgürce seçebildi"i parçalardan biridir. Topuklu ayakkabılar Viktoryen dönemde tıpkı korse gibi popülerli"i artmı! ve idealize edilmi! güzelli"i peki!tiren bir aksesuara dönü!mü!tür. 1850’lerden 1950’lere kadar, topuklar 5 santimetrenin altında ve civarında ölçülendirilirken; 1950’lerde kadınlar, Marilyn Monroe ve onun son derece seksi tarzını destekleyen stiletto(i"ne topuklar)la tanı!ır.

Kadın için özel otomobil Bazen bu tür tasarımların cinsiyetçi mi yoksa sadece iyi niyetli mi oldu"unu anlamak güç oluyor. Japon otomobil

Müge Yorgancı[email protected]

TASARIM KR!TER!19. yüzyılın kadınlık ve güzellik idealleri ye"erdikleri toplumsal yapıyı yansıtır. Sosyokültürel ve ekonomik de#i"imler, kadının rolünün ve ihtiyaçlarının da de#i"mesine neden olur. !dealize ve kapitalist “do#ru kadınlık” formülleri sanattan günlük gazetelere pek çok alanda izlenir. Kadınlar için tasarlanan objeler de kah cinsiyetçi mesajlar ta"ır, kah erkek egemen dünya düzenine aykırı bir duru" yansıtır.

OLARAK C!NS!YET

Page 7: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

MART/2013 07

üreticisi Honda yalnızca kadınlar için tasarladı!ı yeni modelini 2012 sonunda tanıttı. "imdilik sadece Japonya’da satı#a sürülen aracın UV korumalı camları, aracı kullanan ki#inin cildinin kırı#masını engelleyen havalandırma sistemi ile kadınların aklını çelebilmesi mümkün. ‘Honda Fit She’ olarak adlandırılan aracın kahverengi ve beyaz olarak da üretilmesi planlanmı#.

!ehir için kadın rehberi Bundan birkaç yıl önce Superpool mimarlık ofisi Diyarbakır #ehri için bir rehber hazırladı. Rehberin di!er kent rehberlerinden farkı kadının kente adapte olmasının sa!lanması üzerine odaklanmasıydı. Kronik yoksulluk, aile içi #iddet gibi sorunlar nedeni ile kentle#me deneyimi özellikle kadınlar için, travmatik bir #ekilde sonuçlanmı#tı. Kadın rehberi ile bu travma sonucu olu#an

kadınların kamusal alandan kopması durumuna ba#ka bir bakı# getirmi# yerel yönetim tarafından desteklenmesi ile bu etki bir adım ileri ta#ınmı#.

!eytanın cisimlenmi" hali

Kadınlar için tasarlanan pek çok ürün gibi daha güzel olmanın, daha do!rusu belirlenen standartlar çerçevesinde daha güzel olmanın bir aracı. Tarihsel süreçte yine pek çok dönemde çe#itli do!al malzemeler kullanılarak daha canlı dudaklar, daha gizemli gözler ve daha sa!lıklı al yanaklara ula#ılmaya çalı#ılmı#sa da bugün kozmeti!in geldi!i nokta sadece çekici olmak de!il farklı olmak üzerine kurgulanmı# vaziyette. $slam’ın Altın Ça!ı’nda Arap Endülüs kozmetikçisi Abu al-Qasim al-Zahrawi, katı rujları buldu. Ortaça! Avrupası’nda ise, ruj kilise tarafından yasaklandı ve “#eytanın cisimlenmi# hali” olarak dü#ünüldü, pek

çok kayna!a göre bu dönemde makyaj malzemelerini fahi#elerin kullanması uygundu. 18. yüzyılda ruj erkekler arasında da yaygınla#tı ve Fransız mahkemelerinde yüzlerini öne çıkarmak isteyen görevliler dudaklarını boyar hale geldi. Bugün medikal cilt bakım ürünlerinin uzantısı olarak özellikle kadınlar makyaj malzemesi kullansa da kozmetik tutkusu erkeklere de sıçramı# durumda.

Feministlere ra#men... $lk olarak 1986 yılında $srail ‘de Hagoshrim adlı kibutzda tasarlanan, Mepro tarafından üretilen özgün Epilady idi. Temel çalı#ma prensibi birçok cımbızın elektrikli makine haline getirilmesi olarak tarif edilebilir. Sürekli olarak yenilenen tasarımlar kolay ta#ınabilirlik, acının azaltılması ve kalıcılı!ın arttırılmasına yönelik de!i#iklikler ta#ıyor. Feminist hareketin #iddetle kar#ı çıktı!ı

vücut kıllarına müdahale i#lemi tıpkı di!er güzelle#me müdahaleleri gibi tüm dünyada yaygın olarak yapılmakta.

Kadın gibi hissetmek için 7 ihtiyaç Amsterdam temelli Atölye Ted Noten, Dior 001 adlı silah tasarladı. Bu silah “kadının erke!in gözünde kadın gibi hissetmesi için 7 ihtiyaç” ba#lıklı bir serinin parçası. Güzellik silahı, antik saç tokası, dudak parlatıcı, ilaç, gizli bilgileri içeren bir ta#ınabilir bellek (usb) ve 100 gr’lık gümü# tabletini içeriyor. Serinin di!er ürünleri güne# gözlü!ü, #al ve daha pek çok günlük e#yayı ta#ıyor. 18 ayar altın detaylar içeren ve plastikten yapılmı# bu silah kadın olmak ile ilgili söyledikleri ile dikkat çeken bir sergide yer alıyor. Koleksiyon cinsiyetçi ö!eleri bir araya getiren ve cinsiyetçi yakla#ımlara bu yol ba# kaldıran bir yakla#ımı benimsemi#.

TASARIM KR$TER$OLARAK C$NS$YET

Page 8: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

08

Elle Decoration dergisinin yayınlandı!ı 26 ülkedeki editörlerinin seçimleri ile her sene 13 farklı kategoride verilen Uluslararası EDIDA Tasarım Ödülleri’nin Türkiye aya!ında ödüller sahiplerini buldu.

Koleksiyon Mobilya için tasarladı!ı ‘Partita’ yatak tasarımı ile Faruk Malhan, Yatak Odası Kategorisi’nin kazananı oldu. Hafiflik teması üzerine hazırlanan Partita yatak, geni" sırt modülü ve çarpraz ayakları ile markanın modernist çizgisine ba"arılı bir örnek oldu!unu gösteriyor.

Banyo kategorisi ödül sahibi ise Bien Seramik adına hazırladı!ı ‘Lotus’ vitrifiye koleksiyonu ile tasarımcı Tolga Berkay. Tasarımcı koleksiyonunda Lotus çiçe!inden ilham aldı!ını ifade ediyor.

Atilla Kuzu’nun Intema ile kurdu!u i"birli!inin meyveleri yeni bir ödül olarak kar"ımıza çıkıyor. Günümüz trendlerinin nabzını tutarak, farklı mekanlara rahatlıkla uyum sa!layacak bu mutfak tasarımı, di!er serilerden farklı olarak, yumu"ak formu ve üç boyutta belirginle"en dönü"leri ile geçmi"i ve gelece!i harmanlıyor.

Oturma grubunda ödül Sezgin Aksu ve Silvia Suardi›nin. De Padova markası için tasarladıkları ‘Yuva’, çelik konstrüksiyon üzerine oturma, sırt ve kol minderlerinden olu"uyor. Görüntüsüyle bile insana rahatlık, konfor ve keyif duygusunu aktarmayı ba"arıyor.

Derin Sarıyer imzası ta"ıyan ‘Nas’ sehpa, tek bir formda ama farklı boyutlarda üç ünitenin mimari bir bakı" açısıyla birle"iminden olu"uyor. Evin farklı

kö"elerine yerle"tirilebildi!i gibi bir arada kullanılabiliyor. Farklı malzemelerle kaplanabilmesi setin kolaylıkla yeni bir biçime dönü"mesine fırsat veriyor.

Melodi Bozkurt ve Erin Türko!lu tasarladıkları ‘Lumi’ masa ve sehpa takımı ile dı" mekan mobilyası kategorisinde ödülün sahibi oldu. Demir ile çimentonun bir arada kullanıldı!ı, aydınlatma sistemi sayesinde etkileyici bir görüntü elde edilen bu mobilya, bulundu!u mekana formu ile uyum sa!lamayı ba"arıyor.

Cüneyt Ara, Ender Yolcu ve Erdem Keskin yani Paratoner Tasarım, ‘Rubic’ ile

aydınlatma kategorisinin kazananı oldu. Birbirinden farklı ölçülerdeki küplerin rastgele birle"tirilmesi gibi algılansa da oran, orantı ve kompozisyonun kaotik biçimde vücuda geli"ine önemli bir örnek olmayı sürdürüyor.

Do!al ta" fırsatı

Dizili"leri, dokuları, formları ile birbirini tamamlayan iki ayrı seriden olu"an ‘Stone and More’ koleksiyonu ile #ule Koç, do!al ta"ı günümüz kullanıcısıyla yeniden bulu"turuyor. Do!al ta"ın doku çe"itlili!inden yararlanan Kaleseramik’in bu koleksiyonu, yeni form ve kullanım senaryoları ortaya koyuyor.

Koray Özgen, $stanbul Tasarım Bienali kapsamında sergilenen, Dhoku markası için tasarladı!ı ‘Tuluat’ el halısı, Zemin Kaplama kategorisinde tasarımcıya ödül kazandırdı. Tasarımcı-dokumacı arasındaki ileti"im sürecini de!i"tirmenin amaçlandı!ı bu çalı"mada, sonuç kadar süreç de ilham verici. Dö"emelik ve perdelik kuma" sektöründe vizyoner bir marka olan Persan, Desenmania

kavramını ‘Piculet’ markası ile yastıklara ve çantalara yansıttı. Marka, ipekten kadifeye, satenden goblene uzanan yastık koleksiyonundan ‘Britpop’, ‘Grafitti’, ‘Nar’, ‘Venice’ ve ‘Blue Print’ serileriyle Kuma" Kategorisi›nde yılın en iyisi olmayı hak ediyor.

Yılın Genç Tasarımcısı ise Sami Savatlı. ‘Missori’ puf, ‘Klaus’ kitaplık, ‘Aris’ sandalye, ‘Deco’ sehpa, ‘Zero’ ve ‘Avalon’ aydınlatma tasarımları, gelecek vaat eden tasarımcı olarak seçilmesinde etkili olmu"a benziyor. 2009 yılından bu yana tasarımlarında moda, mimari ve endüstriyel tasarımı harmanlamayı seçiyor.

Üretken yılın ardından...

Yılın tasarımcısı uluslararası arenada bilinirli!i yüksek, bu sene de farklı kategorilerde yepyeni ürünlere imza atmı" Defne Koz oldu. 1400 Mitterteich için tasarladı!ı ‘Ala, Onda ve Plano Gourme Collection’, ‘Delta Gonna’ kanepe ve ‘Aura’ sistemi, Derin›in koleksiyonları içinde yer alan ‘Ini’ sehpa ve ‘Spessore’ yemek masası ve bunlarla beraber ‘Megaron Little Red Riding Hood’ sehpa tasarımları ile tasarımcının 2012 yılını oldukça üretken geçirdi!ini gösteriyor. Bu üretkenlikle de yılın tasarımcısı seçilmemesi için bir engel kalmıyor. Ek olarak Gaia&Gino için tasarladı!ı ‘Cut’ vazolar ile Koz, bu yıl masaüstü aksesuarı kategorisinde de ödülün sahibi oluyor. Tasarımcı, 26 editörün de bulundu!u bir jüri kar"ısına çıkarak büyük oylamaya katılacak. Sonuç ise Nisan ayında Milano Tasarım Haftası’nda duyurulacak. Sonuç merak konusu.

13 kategoride verilen EDIDA Tasarım Ödülleri sahiplerini buldu. Defne Koz yılın tasarımcısı, Sami Savatlı ise yılın genç tasarımcısı seçildi. Geriye kalan ödül sahipleri arasında ise adını yeni duymaya ba"ladı!ımız isimler ile beraber ödül almaktan yorulmu" tasarımcılar var.

EDIDA’NIN EN #Y#LER#Gözde Severo!lu [email protected]

Page 9: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

19. Yüzyıldan itibaren tasarımcıların ço!u kozmetik ürünlerini kendi elbise koleksiyonlarının birer parçası olarak dü"ünmü", parfüm ve birçok makyaj malzemesi tasarımları da üretmi"lerdi. Paul Poiret’in Les Parfums de Rosine’i bilinen ilk tasarımcı parfümlerinden biriyken Mademoiselle Chanel, Christian Dior, Jean Lanvin, Madeleine Vionnet, Charles Frederick Worth, Jean Patou, Elsa Schiaparelli’nin tasarladı!ı parfüm ve kozmetik ürünleri hem "i"e tasarımları hem de kokuları ile iz bırakmı" isimlerden oldular.

Köken olarak “cosmos” sözcü!ünden türeyerek “süslenme, bedenin güzelle"tirilerek temizlenmesi” gibi anlamlara da gelen kozmetik, bugün dev moda markalarının sermayelerinin çok önemli bir bölümünü sa!ladı!ı alan. Bu alanının ardında ürün tasarımcıları, moda foto!rafçıları, grafik tasarımcıları, modellik ajansları ve prodüksiyon "irketlerinden olu"an kocaman bir dünya var.

Kozmetik malzemeleri kolay saklanma, ta"ıma gereklili!i ve sürekli kullanılabilir olma özelliklerinden dolayı zarif tasarım detaylarından ziyade ciddi bir teknik bilgi ve donanım gerektiriyor. Bu anlamda kozmetik kutu ve kapaklarında yeni malzeme ve teknik

arayı"ları söz konusu oluyor. Tasarımcılar bunun için farklı sektörlerden de ilham alıyorlar. Örne!in otomotiv... Otomotiv sektöründe kullanılan bazı malzemelerin, kozmetik paketlerinde ve "i"elerinde metal kullanımının sakıncalarını ortadan kaldırdı!ı ve kazandırdıkları metalik görüntülerin tasarımcılara önemli bir özgürlük sa!ladı!ı bilinenler arasında.

Özellikle moda sektörü için pek de!erli olan kozmetik ürünleri, küçük ama izleri detaylarda saklı bir tasarım de!erine sahipler. Bu küçük ama nadide nesneleri tasarlayan ürün tasarımcıları da aslında birer gizli kahraman. Bu kahramanlardan bazıları Thierry de Baschmakoff, Serge Manseau, Rene Lalique için 1911 yılında çalı"mı" Art Nouveau tasarımları ile bilinen Edouard Fornells gibi önemli isimler. Fornells’in 1925 yılında Dekoratif Sanatlar Sergisi’nde sergilenmi" eserleri bugün koleksiyoncuların göz bebe!i ve müzayedelerde yüksek fiyatlara satılıyor. Özellikle parfüm sektörünün son yıllarda yeti"tirdi!i en önemli isimlerinden biri ise Pierre Dinand.

Moda tasarımı tarihinin en ikonik "i"eleri onun elinden çıkmı" ve hala da üretmeye devam ediyor. Aslında mimarlık e!itimi alan tasarımcıyı di!erlerinden ayıran özelli!i

kullandı!ı yenilikçi malzemeler, küçük ölçekli tasarımlarındaki mimari kusursuzluk ve ürünlerindeki ince tasarım detayları. Tasarımcının kozmetik sektöründeki kutu ve "i"e tasarımları için buldu!u veya deneysel olarak ortaya çıkarttı!ı malzemeler de olmu". Bunlardan birisi 1980’lerde golf oynarken kırılan golf topunun içinden çıkan bir malzeme. Dolgu malzemesi olarak kullanılan bu madde Dinand’ın birçok tasarımında kullanılmı". Bir tür buzlu cam efekti veren malzemenin bıraktı!ı etki tasarımcının birçok "i"esinde var. Calvin Klein için yaptı!ı minimalist "i"e tasarımı ile Obsession, bu malzemeden üretilmi". #lk parfüm "i"esi tasarımını 1956 yılında Madame Rochas için yapan tasarımcının mimari geçmi"i, grafik tasarımı gücü ile de birle"ince moda tasarımı sektörü için mucizeler yaratmı". Bugün Pierre Balmain, Pierre Cardin, Christian Dior, Yves Saint Laurent onun mü"terileri arasında ve beklemedi!i biçimde kozmetik malzemesi tasarımı talebi aldı!ını söylüyor. Dinand’ın tasarım tarihindeki en önemli tasarımları arasında bilinen örnekler Dior için yaptı!ı Eau Sauvage, Yves Saint Laurent’in Opium’u, Moschino’nun Cheap and Chic parfümü. Dinand, Türkiye ba!lantılı pek çok projede de çalı"mı".

Kozmetik ürün tasarımını özgün kılan "ey,

küçük tasarım objeleri olmalarına ra!men ticari ba"arısının ve be!enilerin di!er ürünlere oranla daha fazla olması olarak özetlenebilir. Son yıllarda bu ürünlerin endüstriyel olarak üretimini zorlayan konu, orijinal olarak elde yapılan kutu, kapak ve "i"e tasarımlarını seri olarak üretmek oluyor. Bu yüzden bazı kozmetik ürünlerinin kutuları da elde tasarlanarak sınırlı sayıda üretiliyor. Karim Rashid’in tasarımı olan Hugo markasının erkek parfüm "i"esi gibi tamamen el yapımı olan parfümler de sınırlı sayıda üretilerek bir arzu nesnesine dönü"üyor.

Artık bedenin güzelle"tirilmesi ve adeta ölümsüzle"tirilmesinin amaçlandı!ı bir dünyada ya"amak tasarımcıların daha kalıcı sonuçlar almayı istedi!i ürünleri tasarlamasını da zorunlu kılıyor. Burada dikkat edilmesi gereken, bu ideale ula"mak için insan sa!lı!ına ve çevreye zarar vermeyen ürünler kullanmaya ve tasarlamaya özen göstermek. Pierre Dinand bugün kozmetik sektöründe yaratıcılı!ın öldü!üne i"aret ederken “c’est la mort” dese de, kozmetik sektörü sürekli birbirine benzer ya da taklit tasarımlarla dolup ta"sa da, kusursuz bir fizi!e ula"ma arzusu feministleri kızdırsa da güzellik endüstrisinin duraca!ı yok.

Dilek [email protected]

MODA ENDÜSTR!S!NDE KOZMET!K ALANLAR“Süslenme, bedenin güzelle"tirilerek temizlenmesi” anlamına gelen kozmetik, bugün dev moda markalarının sermayelerinin çok önemli bir bölümünü sa#ladı#ı alan. Ve bu alanının içinde her disiplinden tasarımcı için büyük bir potansiyel var!

MART/2013 09

Page 10: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

“Mesela bisikletinize binmi! gidiyorsunuz. Kar!ıdan tanımadı"ınız birisi de aracı ile geliyor. Bir boru sesi ya da çıngıra"ın uzun bir ahengi ile onu selamlamak mecburiyetini hissedersiniz. Bazen selam ile kalmayıp çark ederek ya da manevra yaparak, beraberce yola devam edersiniz. Bu suretle sohbet edip ahbap olursunuz. Yahut her ikiniz de inerek ‘nereden te!rif?’, ‘Siz ne cihete yahu?’ gibi kelimelerle konu!tuktan sonra, makinelerinize binersiniz.” Ahmed Tevfik tarafından, 1900’lü yıllarda yazılan ilk bisiklet seyahatnamesinde de bahsedildi"i üzere bisiklet bir “sosyalle!me aracı” olarak görülmeli ve keyfini çıkarmalı.

Amsterdam’da günlük rutin; sabah bisiklet, ak!am bisiklet, karda bisiklet, ya"murda bisiklet, iki ki!ilik bisiklet, üç çocuklu bisiklet, pazarda bisiklet, parkta bisiklet olarak sıralanabilir. Bir yerden bire yere gitmenin en hızlı, pratik ve ucuz yolu olması ve !ehrin neredeyse düz olması nedeniyle, Amsterdam’da bisiklete binmek oldukça mantıklı. #ehir içinde kesin kurallarla ayrılmı! yaya-bisiklet-araba-toplu ta!ıma sisteminin i!leyi!i de oldukça basit; !eritleri takip et, yön de"i!tirirken i!aret ver, ı!ıklarda dur. Burada, topuklu ayakkabı, mini etekle ya da takım elbiseli olup da bisikletle binmemek ya da i!ten çıkıp sergi açılı!ına ya da partiye gitmemek garip kaçıyor.

Türk giri!imcinin ba!arısı: De Fietsfabriek

$lk kez, 1999 yılında tır !oförü olarak

Hollanda’ya giden Yalçın Cihangir, 28 ya!ında üçüncü kez gitti"i%Hollanda‘yı çok be"enip Amsterdam’a yerle!me kararı almı!. Bir süre bula!ıkçılık yaparak geçimini sa"lamaya çalı!mı!, bir gün i! yerindeki a!çının bozulan bisikletini onarmasıyla hayatı de"i!mi!. O günden sonar bisiklet tamiri i!ine ba!layan Cihangir, zaman içinde bisiklet üretmeye ba!lamı! ve 2002 yılında De Fietsfabriek (Bisiklet Fabrikası) markasını çıkarmı!. Özellikle, ta!ıma aracı olarak kullanılan tipik Hollanda bisikleti ‘bakfiets’ tasarımıyla popüleritesi artmı! ve neredeyse !ehrin yarısından fazlası bu marka bisikleti kullanmaya ba!lamı!.

Kent kimli"inin parçası

Amsterdam Müzesi (eski adıyla Amsterdam Tarih Müzesi), büyük bir sergi tasarımı hazırlı"ı sonrası açtı"ı Amsterdam DNA isimli müze bölümüyle, !ehrin tarihine

yönelik farklı%pek çok konuyu ele alır. Sergide, Amsterdam’ın alt yapısı, mimarisi, kölelik, uyu!turucu gibi konuların yanı sıra bisikletin tarihçesi de kar!ımıza gelir ve müzede artık bisiklet !ehir tarihinin bir parçası olarak sunulur.

Ayrıca, De Fietsfabriek, Amsterdam Müzesi’nin Hollanda-Türkiye 400. yıl etkinlikleri dahilinde düzenledi"i etkinlikte, Türk dükkanlarında sergilenecek posterlerin da"ıtımı a!amasında ula!ımda müzeye destek verir.

Türkiye’de bisiklet

Bisiklet, Osmanlı $mparatorlu"u’na 19. yüzyılda levantenler tarafından getirilmi!. Ba!larda sadece posta te!kilatı, polis te!kilatı ve orduda kullanılmı!. 1923’te Bisiklet Federasyonu ve hemen ardından Milli Takım kurulmu!. Kaynaklar, ilk defa

1924 Olimpiyatları’na katılmak üzere Paris’e giden takımın, olimpiyatlara katılacak bisiklet bulamadıkları belirtiyor.

Eski zaman bir yana, günümüzde artık çe!itli !ehirlerde bisiklet kullanımını destekleyici ve modern uygulamalar ba!ladı. Seferihisar’da ‘Slow City’ çalı!maları dahilinde bisiklet yolları olu!turulması ve bisiklet%kullanımının arttırılmasına yönelik çalı!malar buna bir örnek. Ayrıca, Kütahya’nın Simav ilçesine ba"lı Çitgöl beldesinde de bisiklet kullanımı%oldukça yüksek. $zmir’li bisiklet firması Bisan’ın beldeye bisiklet park yerleri yaptırmak ve ba!arılı ö"rencilere bisiklet hediye ederek destek vermek istedi"i kulaktan kula"a dola!ıyor. Kasım 2012’de, ‘Kadıköy-Kartal’ sahil yolunda ba!latılan “Akıllı Bisiklet” uygulaması da $stanbul’un bir kısım !anslıları için güzel bir haber oldu. Yetkililer, güzergah üzerindeki istasyonlardan kiralanan bisikletlerin yine güzergah üzerindeki istasyonlara teslim edilmesi sistemiyle, bisiklet ta!ıma zorunlulu"unu ortadan kaldırdı"ının dikkatini çekiyor.

Güzel tasarımlı i!levsel bisikletler ya da binilmek üzere alınan, elden geçirilen, süslenen bisikletler bir yana dursun, insan kalabalı"ından algılanamayan bisiklet yollarının önünü nasıl açaca"ız dersiniz?

10

Bazı kültürlerde bir ya!am biçimi, kimindeyse yalnızca trafikten kurtulmak için bir araç: Bisiklet. Son dönemde Türkiye de bisikletlenme hareketinde... Kalabalık caddelerde bisiklet yolları ayrılıyor, Akıllı Bisiklet uygulamaları ortaya çıkıyor.

B#S#KLET#N #K#LEM#Barı! Gün [email protected]

Page 11: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Önümüzdeki 1,5 yıl boyunca moda ve tasarıma yön verecek Première Vision’ın fısıldadı!ı kuma" trendleri, geçti!imiz ay gerçekle"en Maison&Objet fuarının ana teması ‘do!a, do!a, do!a’yı destekler nitelikte. Première Vision 2014 yazı için öngördü!ü trendleri üç ana grupta topluyor.

Malzemede yo!unluk

Sezon yaz olsa da, artık kuma"lar hafiflik ve dökümlülüklerini korumak ko"uluyla daha yo!un, dokuması sık ve zengin. Kuproya eklenen keten do!allık ve kuma" yo!unlu!unu arttırıyor. Süper yo!un ve hafif streç poplin, astarsız ceketler, mükemmel kalıplı pantalonlar, ultra yapılandırılmı" etekler için ideal.

Yo!un, örgü,doku, gren ve düzensizliklerin görünür olması, dev ölçekli trikoların, sepet örgülerin de ön plana çıkması anlamına geliyor. Kli"elerden arınmı", biraz primitif, biraz modern-etnik tasarımlar, rafya, tüvit, keten gibi kuma"ların kullanımıyla kaba bir lüks yakalıyor.

Tonlama ise tamamen mineral. #lham kaynakları bitki çiçek dı"ı do!a$yani toprak, ta", toz, mermer, çamurlu bataklık ve hatta bildi!imiz kuru asfalt. Mermer görünümlü kuma"larda, do!al damar havasını verebilmek için pigmentler ipek üzerine elle uygulanıyor. Gerçek ta" ve çakıllar ö!ütülüp, karı"ımından olu"an plastikle do!al görünümlü dü!me, kolye, fermuar gibi detaylar üretiliyor.

Okyanusun derinlikleri ise ipekliler, i"leme ve dantelli fantezi kuma"ları etkiliyor. Satenler ya!lı havasında, gipürler yosunları ve deniz yıldızlarını ça!rı"tırıyor, danteller ise denizkızı elbiseleri yaratmak üzere ince ve akı"kan.

"ehvetli dönü#üm

Bu trend ilhamını mutasyonlardan ve

hibrit yapılardan alıyor. Spor ve "a"alı, sentetik ve naturel, birbirine zıt ve çift taraflı kuma"lar, dokununca garip bir etki yaratan yüzeyler, jel doku , sıvı, kauçuk gibi de!i"ik kıvamlar$bu gruptaki kuma"ların özellikleri. Taze ve modern havayı, (örne!in ultra uzun pamuk liflerinden yapılsa da ipek dokunu"undaki

örme ve dokumalar) spor ve seksi elastik kuma"lar yakalıyor. Elastan karı"ımı ise keten ve viskoza plastik/kauçukvari bir etki ekliyor.

Lake finisajlı kuma"lar, payetli baskılar, metalplastik baskılı koton jarseler, metalize jakarlar ise di!er örnekler.

Enerjik in#a

Première Vision’un uzun zamandır ta"ıdı!ı bu trend dikkatimizi, giysileri hafif bir mimari yapı gibi algılamaya yönlendiriyor. Kuma"lardaki bo"luk, örne!in havayla dolu jakarlar, gofre,pike ya da petekli 3D kabartmalarda kendini gösteriyor. Yarı saydam etaminler, pürüzsüz bir uygulama için çok uygun. Kuru ama dökümlü polyester krepler, akı"kan viskozlar, yıkandıkça yıkanmı" ipek ve kuprolar, stretch ve bi-streç kuma"lar , hiç bu kadar "ık görülmemi" sentetikler, hep kuma"lardaki strüktür ve yapı arayı"ının uygulamaları.

Première Vision’da ön plana çıkan di!er konular ise, pamuk, pamuk/viskoz, ya da pamuk ipek ka"mir (kı"ın so!u!a kar"ı korudu!u gibi, yazın sıca!a kar"ı kalkan görevi yapan) karı"ımı yaz örmelerinin standard ti"örtlere daha bireysel ve daha "ık bir alternatif olu"turması.

Ayrıca, mayoların artık sahille sınırlı kalmadı!ı "ehir plajları da ön plana çıkanlar arasında. Yemek arası denize gidip tekrar i"e dönebilme lüksüne sahip Brezilya ya da Kaliforniya gibi yerlerden etkilenen bu trende göre, plaj giysileri artık "ehirlere giriyor ve çok yönlülük kazanıyor. #ç çama"ırı tasarımlarını da ilham kaynaklarına katınca$dantel esinlemeli mayolar, yalancı tı! i"i ama gerçek gibi gözüken stretch kuma"lar, poliamid örmeler sezonun yeni malzemelerini olu"turuyor$. Poliamid- likra kuma"lara biçilen her bikini deseni, görevine uygun malzeme seçilerek polyester -viskoz elastan karı"ımlarında elbise ve eteklere dönü"ebiliyor. Burada da kalmayıp bodysuit’ten kokteyl ceketine kadar birçok giyece!e uyarlanabiliyor. Erkek mayo "ortlar ise Oxford, kareli ya da çizgili gömlekleri kopyalıyor.

Son olarak sezon iki, üç ya da çok renkli çizgilerin yazı. En çok göze çarpan kombinasyonlar, mor -beyaz, cam ye"ili-transparant sarı, pembe-çim ye"ili, sardunya-gri, "arap kırmızı- kil , mermer- tebe"ir mavisi oluyor.

Bike [email protected]

PREM$ÈRE V$S$ON NOTLARIModa dünyasının göz bebe!i Première Vision 2014 yazı için öngörülen kuma# trendlerini 3 ana ba#lık altında topladı.

MART/2013 11

Page 12: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

12 MART/2013 13

Emine Merdim Yı[email protected]

ARK!V SEÇK!LER! 2012, YILIN N!TEL!KL! YAPILARINI BEL!RLED!Arkitera Mimarlık Merkezi’nin, Kalebodur sponsorlu"unda Türkiye’deki mimarlık üretimini belgelemek amacıyla gerçekle#tirdi"i 6. ARK!V Seçkileri’nin sonuçları belli oldu. De"erlendirmeyi, Ça"la Akyürek Elmas, Ekin Çoban Turhan, Tufan Arkayın, !pek Yada Akpınar ve Ömer Yılmaz’ın olu#turdu"u seçici kurul yaptı. A"ırlıklı olarak konut binalarının bulundu"u seçkide ofis binaları, oteller, e"itim, kültür yapıları, iç mekan düzenlemeleri yer alıyor.

Yalıkavak Palmarina,Emre Arolat Architects

Bodrum’da bulunan Yalıkavak Palmarina, geni! ve huzurlu ye!il alanları, iklime özgü mimarisiyle marina hizmeti sunuyor. Ender Mavi Bayraklı marinalardan birisi olan Yalıkavak Palmarina, aynı zamanda Bodrum Yarımadası’nın en donanımlı teknik olanaklarına sahip bir çekek alanı. Da" ve deniz manzaralı amfi tiyatrosu ise sıcak yaz günlerinde, müzik, dans, sergi ve konser mekanı olarak kullanılıyor.

Tekfen Bomonti Apartmanları,DB Mimarlık

Bomonti Apartmanları’nın mimari felsefesi, uyumlu bir de"i!im üzerine kurulmu!. Sokak ya!antısıyla bütünle!mi! olan az katlı binalar, semtin varolan dokusuna ve geçmi!ten gelen kom!uluk yapısına saygılı. Projenin mimarisini Bomonti’nin yıllar içinde !ekillenmi! kent hizaları, avluları, sokakları ve ya!am alanları !ekillendirdi. Az katlı ve bir yapı olarak tasarlanan projede ortak bir kullanım alanı olarak avlu öne çıkıyor.

Adana Semih Rüstem !# Merkezi,Mimarlık Ara#tırmaları Stüdyosu (MarS – Mimarlar)

Proje, kültür varlı"ı olarak tescilli iki villayı restore etmeyi ve gerideki geni! parselde yeni bir kompleks in!a ederek tümünü tek bir kompozisyon çerçevesinde bütünle!tirmeyi hedeflemi!. Arkada, saydamlı"ı vurgulanan çok katlı iki yeni büro blo"u, öndeki küçük ölçekli villalara fon te!kil ediyor. Camlı yüzeyler, birbirine eklemlenen yüksek blokların birisinde dü!ey kafesler, di"erinde yatay güne! kırıcılar ile korunmu!. Dört yapının arasında gölgeli bir avlu mekanı yer alıyor. Kı! bahçesi türü küçük saydam pavyonlar, yüksek blokların ete"inde bu avluya açılıyor, alçak ve yüksek kütleler arasında ölçek geçi!leri kuruyor.

Asma Bahçeler Konut Sitesi Tanıtım ve Satı# Ofisi,M artı D Mimarlık

#zmir, Narlıdere’de, arazi e"imin %50 seviyelerine çıktı"ı bir alanda, alı!ılmı! çözümlerin dı!ında farklı bir yakla!ımla hayata geçirilen bir projenin tanıtım ofisi olarak planlanan yapı, bulundu"u çevre ile yarattı"ı gerilim ile dikkat çekmek üzere kurgulanmı!. Gecekondu bölgesinin dönü!ümü ile karakter kazanan bölgede konumlanan yapının in!aatı 20 gün gibi kısa bir sürede tamamlanmı!.

Buyaka AVM,Uras Dilekçi Mimarlık

Buyaka, içinde konut, alı!veri! merkezi ve ofis blokları ile birlikte tam bir ya!am kompleksi. Buyaka, di"er karma projelerde görülen tek yapı tasarımlarından farklılık arz ediyor. Bünyesinde yer alan ofis, rezidans ve alı!veri! merkezi sinerjileri, tek fonksiyonlu mimari yapıdan uzakla!tırılarak, farklı bir fonksiyon kurgusu üzerinde !ekillendiriliyor.

#pera 25 #stanbul’un koruma altındaki Galata semtinde on daireli bir apartman. Ahmet Alata!’ın yakla!ık 1.000 m2 büyüklü"ündeki yapı için hazırladı"ı proje mevcut mimari dokuya saygılı, altyapıyı, çevre !artlarını iklimi ve güne! hareketlerini, bölgenin geli!en yeni sosyo-ekonomik yapısını dikkate alarak mimarinin bilinen problemlerine günümüzün teknolojik imkanlarını kullanarak yeni yanıtlar arama çabasını sürdüren bir tasarım anlayı!ına sahip.

Ka"ıthane Ticaret Odası !lkö"retim Okulu,Uygur Mimarlık

#stanbul’u muhtemel bir depreme hazırlayabilmek amacıyla olu!turulan #stanbul Sismik Riskin Azaltılması ve Acil Durum Hazırlık Projesi (#SMEP) projesi kapsamında yıkılıp yeniden yapılacak okullardan 40 adedi Uygur Mimarlık tarafından projelendirildi. Kâ"ıthane Ticaret Odası #lkö"retim Okulu, kırk okul içinden imalatı ilk tamamlanmı! olan.

Özye"in Üniversitesi Spor Merkezi,B-Design

Spor merkezi Özye"in Üniversitesi Kampüsü içinde oldukça e"imli bir arazi üzerinde konumlanıyor. Arazi verileri kullanılarak kütle tasarımı e"ime uygun bir biçimde kademeli olarak yapılmı!. Yapı programı içinde bir adet çok amaçlı spor salonu, yarı olimpik havuz ve fitness ile squash, pilates gibi stüdyolar yer alıyor. Daha sonradan bu programa ö"retim görevlilerinin çocukları için bir de kre! ilave edilmi!.

Sahibinden.com,Ergino"lu Çalı#lar Mimarlık

sahibinden.com projesi Bostancı’daki bir binanın 2 ayrı katında toplam 5.000 metrekarede gerçekle!tirilmi! bir ofis düzenlemesi. Teknoloji !irketinin ruhuna ve kurumsal duru!una uygun olarak tasarlanan sahibinden.com ofisi, çalı!an verimlili"ini ve bütünsel konforunu arttıracak çözümler dü!ünülerek ele alınmı!. Projede sadece çalı!ılan de"il sosyal aktivitesi de olan bir çalı!ma alanı yaratmak öncelikli olmu!. Bu do"rultuda çalı!anların i! dı!ında da vakit geçirebilecekleri farklı i!levler için mekanlar ayrılmı! ve ayrıca !irketin uzun vadedeki büyüme öngörüsü incelenerek gerekli ofis kapasitesi sa"lanmı!.

Projelerin tamamını www.arkiv.com.tr/secki adresinden inceleyebilirsiniz. Arkiv Seçkileri 2012’de yer alan bu projeler ayrıca, Kalebodur sponsorlu"unda düzenlenecek bir sergiyle 10-11 Nisan 2013’te gerçekle!tirilecek olan ArkiPARC 2013 kapsamında yer alacak.

Radisson Blu Asia,Metex Design

Projenin olu!umunda, “i! oteli” i!levi oldu"u kadar, yapının çevresiyle olan ili!kisi de büyük ölçüde önemli bir etken olmu!. Zemin seviyesi ve altında kalan katlarda genel mekanlar, zeminin üzerindekilerde ise otel odaları yer alıyor. Bodrum katlardan 15. kata kadar i!levler, otopark ve depolarla ba!layıp, sırasıyla, sa"lık kulübü, balo salonu, lobi-resepsiyon katı, toplantı odaları ve otel odaları olarak yerle!tirilmi!.

Page 13: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Yıldız mimarların, yerden kopuk ama parlak yapıları her büyük kentin olmazsa olmazı haline gelirken umut verici örnekler, kırılma noktasının aslında çoktan, ta derinden yerle!meye ba!ladı"ının i!aretini veriyor. Mass Design Group’un Ruanda’da yerel i!gücü ve malzemelerle gerçekle!tirdi"i hastane ve sosyal konut projesi, mimari vizyonun aslında ya!amlarımızı ne kadar da kökten de"i!tirebilece"ini kanıtlıyor. Proje sa"lık sistemine yeni bir öneri getirirken, ya!ayan halkın katılımıyla mimari üretime dair bir bilinç yaratıyor. Bu deneyim halkın aynı zamanda yarattıkları ürünü ve bir di"er yandan çevreyi sahiplenmelerini de sa"lıyor.

Yerellik, ekonomi ve yaratıcılık kelimelerinin bir araya gelmesiyle ortaya yeni bir vizyon koyan projenin uygulayıcıları, aynı zamanda karar vericileri. Bu tamamıyla bir dönü!üm metodu olabilir mi, tartı!ılıp üzerine in!a edilmesi gereken birçok konu var ama ivedilik isteyen durumlar ya da sosyal konutlar için sıkı bir çözüme götüren yolun ba!langıcı olabilir! E"itimleri boyunca mimarlar, tasarımcılar mimarinin insan ya!amını de"i!tirebildi"i fikriyle yo"ruluyorlar. #nsan ölçe"i geçiyor her tartı!manın içinde. Ve iyi tasarlanmı! binaların büyük deneyimler ya!atan binalar oldu"u dü!ünülüyor her daim. Fakat estetik yargıları bir kenara bıraktı"ımızda elimizde kalan !ey insanlara nasıl ve ne katıyor? Yıldız mimarlar tarafından parlak malzemelerle, iyi(!) tasarlanmı! binalar, bir bölgeye saygınlık katabiliyor pek tabi. Ama in!a etmenin kendisi, süreci, içine ya!ayanları dahil etmesi, karar sürecinde onların da olması dönü!üm için çok önemli bir etki.

Bir di"er önemli örnek ise, lokal malzeme ve i!gücüne ba"lılıklarıyla bilinen Kéré

Mimarlı"ın Gando, Burkina Faso’da devam eden kütüphane projesi. Yerel i!gücünün, geli!memi! ülkelerde yok-sun-luktan dolayı ortaya çıkan, ihtiyaçtan do"an sosyal tasarım ve paralelindeki yerelli"in do"al bir ihtiyaç olarak kullanımı, geli!mekte olan ve geli!mi! ülkelerde kar!ılı"ını nasıl bulabilir?

Geçti"imiz günlerde ilk toplu konut projelerinden Ankara Kızılay’daki Saraço"lu Mahallesi için kentsel dönü!üm kararı alındı. En önemli S#T alanlarından biri olan mahallenin afet riski ta!ıyan bölge ilan edilmesi ise tabii ki S#T korumasını kaldırarak “yaratıcı!” kentsel dönü!üm modellerine kapılarını aralıyor. Bu bir gerçek: Her yer kentsel dönü!ümle turizme kazandırılamaz! Ya da bölgenin ve ya!ayanların ihtiyaçlarından soyutlanarak beton yı"ınlarıyla donatılırken bunun adı ‘dönü!üm’ olamaz. Dönü!üm küçük kararların, küçük vizyonların, ihale odaklı adımların sonucu olamaz. Kentsel dönü!üm oda"ına insanı ve refahı [sosyal refahı] alır. Kentsel dönü!ümün kalıp bir kutu !eklinde,

eritilmeden, farklı stratejilerle seyreltilip deri!tirilmeden, hap !eklinde yutuldu"u, tek bir kalıptan çıkmı!çasına ortamdan, yerden uzak olan üretim biçimleri aslında do"ru amaçlar için kullanıldı"ında bir çözüm sunabiliyor. Kentsel dönü!üm içinde birçok metot ve model barındırıyor. Katılıma açık bir süreç. Tek elden yapılmak zorunda de"il. Ya!ayanların katılımı, itirazı, tüm bu sürecin içinde halkın hayal kurması, tartı!ması ve üretmesi mümkün. $imdilik sadece belli gruplar tarafından denenen yerel üretim ve ya!am biçimleri, belki de kentsel dönü!ümün ba!ka aktör ve amaçlarla kavrandı"ı durumlarda (modern bir dönü!üm modeli olarak benimsedi"imiz tek tip konut üretim biçiminin ve sistemati"inin kar!ısında duran bir alternatif olarak) yaratıcı bir süreç olabilir? Evet bu mümkün. Kendi ya!amlarını yerel halkın örmesi (bir gün) mümkün.

Kentsel nüfusun artı!ıyla yakın zamanda birçok yeni kente ihtiyaç olacak. Belediyeler yaratıcı modeller olu!turma konusunda inzivaya çekilmi! bir tutum sergilerken özel

sektör de bu bo!lu"u doldurma amacıyla bir adım öne çıkıyor. Özel sektörün geli!imi yeni bir durum de"il ama ölçek ve hırs gittikçe artıyor -tek bir firmanın neredeyse tüm uydu kenti in!a edi!ine !ahit oluyoruz günümüzde. Belirli mimari tipler de replika !ekilde her yere ta!ınıyor tabii –en ucuzu ve kolayından. Bu problemin üstesinden gelmek için yeni organizasyonel modellere, ekonomik araçların icadına acilen-ivedilikle ihtiyaç oldu"u gibi, mü!teri-yatırımcı-geli!tirici-mimar-müteahhit-kullanıcı-in!a edenin yerellik ve yerel i!gücü paralelinde temelden de"i!im geçirmesi, içindeki akı!ların yönlerinin yeniden organize olması gerekiyor. Belki bu !ekilde dayanı!macı ve demokratik bir kültürün geli!imi de olası kılınabilir?

Bu anlamda, bir katılım ve sosyal dönü!üm modeli yaratması açısından Metin Ye"in’in 2011 yılında Viran!ehir’de halkla birlikte kurgulayıp uyguladı"ı proje, heyecan verici bir örnek olarak (olası) dönü!üm modellerinin önünde duruyor. Ye"in’in açıkladı"ı üzere, ya!ayanlar kendi evlerini yaparlarken aralarındaki ili!ki de ba!ka yerde göremeyece"iniz kadar demokratik biçimde geli!iyor. Türkiye›de de 1970›li yıllarda gecekondu mahalleleri benzer biçimde yapılıyordu ama orada sonuç olarak sadece barınma hakkı de"il, rant de"eri de kazanıldı.

Yereli sonuna kadar kullanan bu tip projelerin, üst üste katlanan ve birçok katmandan olu!an vizyonunu teker teker açmaya ba!ladı"ımızda, belki bizim de dönü!üm sürecinde kendimize pay çıkarabilece"imiz ba!lıklar, konular, deneyimler ortaya serilebilir.

14

Küresel kentler a!ına her geçen gün bir yenisi -di!erlerine benzer hale gelerek- eklemlenirken, dü"ünmeden edemiyoruz: Bunun kırıldı!ı bir nokta ve bu kırılımı yaratacak bir güç olmalı!

YEREL DÖNÜ#ÜM ZAMANIBeste Sabı[email protected]

Page 14: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

2012 yılı boyunca, Türkiye’yi yönetenlerin memleketin ba!lıca önem ve büyüklükteki kentleriyle ilgili sahip oldu"u türlü vizyona ‘çılgın proje’ ba!lı"ı altında tanıklık ettik. Bu vizyonlardan birine ili!kin somut bir geli!meyse geçti"imiz günlerde ya!andı ve #stanbul’un kuzey kısmına kurulacak yeni !ehrin detayları Çevre ve $ehircilik Bakanlı"ı Mekânsal Planlama Genel Müdürü Mehmet Ali Kahraman tarafından açıklandı. Kahraman’ın açıklamasına bakılırsa söz konusu yeni !ehrin içinde yer alacak en önemli bile!enlerden biri ‘Bio #stanbul’ adıyla anılan ve 2016’de hizmete ba!laması planlanan bir sa"lık kenti. #ki yüz hektarlık bir alanda yer alacak onu a!kın hastaneyle tıp fakültesi, spor merkezi ve otelleri içermesi planlanan bu sa"lık kentindeki tesislerin “uzay mimarisini aratmayacak !ekilde” tasarlanaca"ı da gelen haberler arasında.

“Uzay mimarisi” ifadesiyle ne gibi bir tasarım yakla!ımı kastediliyor; bu ifade kent çeperinde yer alacak Bio #stanbul benzeri yerle!imlerin ‘uydu’ niteli"ini ele veren bir dil sürçmesi mi, bilinmez. Ama son yıllarda toplumsal ya!ama temel te!kil eden hizmet alanlarında ya!anan büyük de"i!imlerde tasarım ve mimarlık dünyasının katalizör rolünü üstlendi"i açık. Söz konusu de"i!imler e"itim ve sa"lık gibi hizmetlerin büyük oranda devlet tarafından ve dü!ük maliyetlerle vatanda!lara sunulageldi"i ülkelerde son birkaç onyılda neoliberal politikaların hüküm sürmeye ba!lamı! olmasıyla ya!anıyor. Bu politikalar do"rultusunda, hastane ve okullar sadece bireyin kendini gerçekle!tirmesini ya da daha kaliteli ve uzun ya!amasını sa"lamayı amaçlayan kurumlar de"il, aynı zamanda belli bir kâr marjını da hedefleyen i!letmeler haline geliyor. Hal böyle olunca, artık bu mekânların sadece e"itim ve sa"lık hizmetlerinin sa"landı"ı yerler olmaları ticari amaçları kar!ılamaya yetmiyor. Hedef kitlenin yapaca"ı tüm tüketim faaliyetlerini

fire vermeksizin kapsayan, !ehir dı!ına kurulacak bir ‘sa"lık kenti’ fikri de böylece gündeme geliyor. Elbette, kârlılık ön planda olunca, bu mekânların kullanıcı—ya da bu durumda mü!teri—kitlesini geni!letmek farz oluyor. Zira bu yeni modelin örne"in sadece ders saatleri içinde i!leyecek ve geri kalan zamanda kapalı kalacak okullara tahammülü yok. Geçti"imiz yıl imzalanan protokollerle temelleri atılan ve Ankara’daki orta dereceli okulların !ehir dı!ına ta!ınmasını öngören ‘e"itim kent’ projesi de böyle bir modelin ürün olması açısından #stanbul’daki ‘sa"lık kent’ ile benzerlikler ta!ıyor. Proje, dönemin Ankara valisinin açıkladı"ı üzere, “yüzme havuzları, alı!veri! merkezleri, sa"lık üniteleri”ni de içeriyor. ‘Okul’ ve ‘hastane’ denildi"inde önceleri akla dahi gelmeyen, ancak, benzer tesislerin hitap edece"i

kitlenin geni!letilmesiyle gündeme gelen yeni tasarım problemleri de i!te böylece ortaya çıkıyor.

Sa"lık ve e"itim gibi temel hizmet alanlarındaki de"i!ikliklerin ve bu de"i!ikliklerden kaynaklanan yeni tasarım problemlerinin ortaya çıktı"ı süreçlerin gözlemlenebilece"i bir di"er ülke de #ngiltere. Ülkede benzer bir sürecin somut etkileri, okul binalarının iyile!tirilmesini öngören Building Schools for the Future (BSF—Gelecek için Okullar #n!a Etmek) adıyla bir programın 2004’te yürürlü"e girmesiyle görülmeye ba!lanıyor. Elbette çok geçmeden, söz konusu ‘iyile!tirme’nin sadece fiziksel bir olguya de"il, aslında ülkeyi yönetenlerin e"itim alanında gerçekle!tirmek istedikleri kökten dönü!ümlere i!aret etti"i gerçe"i fark ediliyor. Bu gerçe"e en somut mimari kanıtı te!kil eden

örnek Londra’daki Pimlico Okulu’nun Pimlico Akademisi’ne dönü!türüldü"ü proje. Proje, Londra #l Yerel #daresi mimarlarından John Bancroft tarafından tasarlanan ve 1969’da yapımı tamamlanan Pimlico Okulu’nun, Brutalizm akımının ba!kentteki önde gelen örneklerinden sayılmasına ra"men, yeni politikalar dâhilinde yetersiz görülmesi sonucu 2009’da yıkılmasıyla ba!lıyor. Eski okulu ‘atıl’, ‘so"uk’ ve ‘içe kapalı’ gibi sıfatlarla de"erlendiren otoriteler, yıktıkları binanın yerine dı!arıya da hizmet veren bir kafeyle saat ba!ı ücretlerle kiralanabilen etkinlik salonlarını da içinde barındıran ve özel sektörden bir giri!imcinin himayesinde yaptırılan Pimlico Akademisi’ni koyuyorlar.

Elbette BSF kapsamında gerçekle!tirilen her projede, mimarlı"ın Pimlico’daki gibi siyasi ve ekonomik amaçların aracı haline geldi"i söylenemez. Örne"in, Birmingham’da elden geçirilerek geçenlerde tekrar hizmete giren Four Dwellings #lkokulu’nun dRMM firması tarafından yapılan yeni tasarımı, okulun esas kullanıcı kitlesi olan ö"rencilerin sorunlarının çözümünü ön plana alan yakla!ımıyla dikkat çekiyor. Bu yakla!ımın en iyi örne"iyse genelde tasarımcıların göz ardı etti"i ancak ö"rencilerin gündelik deneyimlerinin belki de en önemli parçası olan tuvaletlerin iyile!tirilmesi. Kabinleri ayıran paravanların yükseltilmesi ve lavabolarda karma cinsiyet uygulamasına geçilmesiyle çocuklar arasında ya!anan sata!maların önüne geçilmesi hedeflenirken, tuvaletlerin hem bina içinden hem de dı!arıdaki oyun alanından eri!ime olanak tanıyacak !ekilde tasarlanması da yapılan kayda de"er iyile!tirmelerin arasında yer alıyor. Kırılan lavabo parçaları yüzünden ya!amını yitiren Efe Boz’u kaybetti"imiz Mayıs 2010’dan bu yana okullarında yirmi altı çocu"un öldü"ü Türkiye’deyse okulların kapsamlı bir proje dâhilinde topyekûn yeniden yapımı hamlesinin benzer gerçek tasarım sorunlarına mı yoksa ticari amaçlara mı öncelik verece"ini hep birlikte görece"iz.

Eray Çaylı[email protected]

HASTANE VE OKULLAR KENTLE!"YOR!

Hastane ve okullar sadece bireyin kendini gerçekle#tirmesini ya da daha kaliteli ve uzun ya#amasını sa$lamayı amaçlayan kurumlar de$il, belli bir kâr marjını da hedefleyen i#letmeler haline geldikçe, tasarım kriterleri de$i#iyor.

MART/2013 15

Page 15: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Küreselle!menin etkisi ile, günümüz kent ya!amının tüm pratiklerinde hızlı bir de"i!im, ülkeler hatta !ehirlerarasında tasarım ve tasarımın pazarlanması üzerinden bir rekabet görülüyor. Çünkü artık ekonomi, yaratıcı ekonomi olarak anılıyor. Bu aslında yeni bir !ey de de"il. Hiç duymaz mıydık “Paris, modanın ba!kenti”, “Bologna, ayakkabıda bir numara”, “Berlin çok cool”, “Barcelona çok geli!mi!” sözlerini? Bu kentler, yaratıcı endüstrileri, küresel yarı!ta avantaj sa"lamak için, tasarım alanlarını, ünlü tasarımcıları ve bunların olu!turdukları endüstrileri çekmeye çalı!an ve bunu da hakkıyla ba!aran önemli örnekler. Ancak, yaratıcı endüstriler bunlarla sınır de"il. 1990’lı yılların sonunda, #ngiltere Kültür, Medya ve Spor Bakanlı"ı’nın sınıflandırmasına göre bu endüstriler, reklamcılık, mimarlık, sanat ve antika pazarları, el sanatları, tasarım, moda, film ve video, etkile!imli bo! zaman yazılımı (oyun sektörü), müzik, gösteri sanatları, yayıncılık, yazılım ve bilgisayar hizmetleri, televizyon ve radyodan olu!uyor. Burada adı geçen endüstriler bireysel yaratıcılı"ın, yetene"in ve tasarımın üzerine temelleniyor. Biz tüm yaratıcı endüstriler yerine, bunlardan içeri"inde tasarım oranı en fazla olanlarla neler yapılıyor, tasarım kenti olmak adına onlara bakalım.

Tasarım kenti olmanın yolu, tüm tasarımcıların ve tasarım mecralarının etkin kullanımı, !ehirde yer seçmesi, mekandan ilham alması, sosyal açıdan kabul görmesi, desteklenmesi ve kimi zaman ho!görülmesinden geçiyor. Tasarım kenti olmak, hem kentsel yöneti!im ve kentsel tasarımı kullanarak, yaratıcı endüstrilerden ve tasarımcılardan maksimum ekonomik çıktı ve geli!me elde etmek, ve güçlü bir !ekilde rekabet edebilmek demek aslında. Daha çok tasarım üretmek, tasarımcı barındırmak. Bu rekabetçi küresel platformda kendini Akdeniz kültürü

ve co"rafyası içinde konumlandırmayı hedefleyen #zmir kenti, son yıllarda yaratıcı endüstrilerin geli!imi açısından tasarım sektörü olarak me!rula!an gelinlik, moda ve hazır giyim, mobilya ve tekstil tasarımı, kuyumculuk ve takı, deri ve ayakkabı, mimarlık ve kentsel tasarım ile rekabetçi bir konuma gelmeye çalı!ıyor. Düzenlenen forum ve çalı!taylarda davetli birçok tasarımcı #zmir için roller biçiyor bu tasarım alanları üzerinden. Daha geçti"imiz günlerde gelinlik tasarımları ile ba!kent olup olamayaca"ı tartı!ılıyordu. Bunun yanı sıra bir süredir devam eden kıyı !eridi tasarımı ve kent terasları gibi #zmir için en önemli ve ilk tasarım vizyonu projeleri de var. Türkiye’nin önde gelen tasarımcıları, !ehirci ve mimarları da bu i!e dahil olmu! durumda. #zmir’in bu yolculukta dünya tasarım !ehirlerini örnek aldı"ı da söyleniyor.

UNESCO’nun “Yaratıcı Kentler” a"ında farklı gruplar altında !u an kayıtlı 34 tane yaratıcı !ehir var. Resmi olarak özellikle “Tasarım Kenti” olarak geçenler ise Buenos Aires, Berlin, Montréal, Nagoya, Kobe, $enzen, $angay, Seoul, Saint-Étienne, Graz and Pekin. Ancak bunlar yalnızca kayıtlı olanlar. Tasarım

ve mekanı dedi"imizde daha nice örnek vermek mümkün. Ron Arad, Zaha Hadid, Ross Lovegrove, Jasper Morrison’ın ya!adı"ı Londra, Amsterdam, Haussman ve Le Corbusier’li Paris, Milano, Bolonya, Barselona, Karim Rasih’li New York, San Francisco, Frank Gehry’li Los Angeles, Seattle, Tokyo, Sydney derken kocaman bir liste çıkıyor kar!ımıza. Peki neler yapılmı!?

Farklı tasarım mecraları, farklı co"rafyaları, kültürleri ve sosyal yapılarına ra"men, dünyadaki tasarım kentlerinin ortak özellikleri aslında !öyle; tasarım !irketleri ve tasarımcılarının hem üretip, hem da"ıtabilecekleri, tüketebilecekleri ve kendilerini yeniden yapılandırabilecekleri en uygun kentsel ortamı sa"lamak. Bu kentsel mekanı, yine kentsel tasarım ile daha çekici hale getirken bunu ancak fiziksel yolla yapabiliyoruz. Sokakta tasarım ö"eleri, 24 saat ya!ayan bi kent, ünlü mimarların projeleri, ilgi çekici binalar ve sokaklar tamam da ya peki sosyal boyut? Tam bu noktada tasarımı icra edecek kesime olan tolerans devreye giriyor. Onların farklılıklarını, seçimlerini kabullenip, ifade, hareket ve ilham alanlarını açmak ve gerekli sosyal a"ları yaratabilmek gerekiyor.

Bu iki temel adımdan hareketle, yaratıcılıklarını sergileyip payla!abilecekleri, galeriler, tasarım haftaları, atölye çalı!malarının desteklenmesi, onların da kendi a"larını kurabilmelerini sa"layacak organizayonlar ve bol reklam.. Bitti mi? Hayır. Bu i!in e"itimini de verebilecekleri, tasarım okulları ve kursları da böyle bir sistem için gerekli. Tasarım kenti olmak için evet bu tasarım ile ilgili yaratıcı endüstrileri desteklemek, çekmek ve bu endüstrilerde çalı!acak kesime hitap edebilmek gerekiyor. Ancak bunun tam tersi olur muydu? Önce yaratıcı endüstriler gelse ne olurdu? Bu soru aslında o co"rafyanın karakterine, kültürüne ba"lı. Tarihler boyunca yolu hep tasarımdan geçmi! bu anlamda yıllardır süregelen Paris, Milano ve Berlin gibi üne sahip kentlerde “tasarım kenti olmak” gibi bir kaygı yok, zaten öyleler. Fakat üretim potansiyelleri olup, buna ra"men göreceli olarak zorlama ile bu i!i yapmak o kenti ne kadar tasarım kenti yapabilir, o kentin kültürü tasarımcıları e"ilimlerine, isteklerine, günlük hayatlarına ne kadar ho!görülü olabileceklerdir o da ba!ka bir soru... Konumuz #zmir olunca ve yapılan küçük dokunu!ları, projeleri, arkalarındaki senaryoyu okuyunca ve #zmir halkının ho!görüsünü dü!ününce bu tür çekinceler bizi pek de korkutmuyor.

16

Sık duyar olduk: “!zmir tasarım kenti olacak!” Dört bir yanda afi"ler, düzenlenen tasarım forumları, kültür çalı"tayları... Neden tasarım kenti olması çabasındayız dersiniz?

YARATICI ENDÜSTR!LER VE Onur [email protected]

TASARIM KENT! ECO-COUTURE*

Page 16: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

YARATICI ENDÜSTR!LER VE TASARIM KENT!

Geçti!imiz son çeyrek yüzyılda, ekoloji odaklı sosyo-ekonomik trendlere talebin arttı!ını gördük. "klim de!i#ikli!i, enerji ve su tasarrufu konularında farkındalı!ın arttı!ı bir ça!dayız. Ama konu tasarım ve üretime gelince, sürdürülebilir disiplinler, endüstri devriminin azizli!ine u!radı. Durum böyle olunca, sürdürülebilir tasarım metodolojilerinin ço!u “yeniden kullanım”, “geri dönü#üm” gibi prensiplere odaklandı.

Bu kavramlar, ekbette kısa ve orta vadedeki bir gelecek için çözüm arıyor. Hala ekonomi ve endüstri devrimi arasında sıkı#ıp kaldı!ımız bir döngüden çıkmamıza tam anlamıyla yardımcı olamıyorlar. Do!al kaynak kullanımı ile, tasarım ve teknolojinin kitle tüketimine katkıda bulanaca!ı sistem teorileri gün geçtikçe geli#iyor. Tasarım, teknoloji ve hatta sanatı birle#tiren bir proje olan Biolace, nanoteknoloji ile i#leyen biyolojik bir sistem ile tekstil malzemeleri üretimine odaklanıyor.

“Biolace” Carolle Collet’in Central Saint Martins College of Art and Design’daki ara#tırma projesi. Gelecekteki fabrikasyon süreçlerine bir öneri sunan Collet, “ya#ayan teknoloji”yi savunuyor. Bu ara#tırmanın arkasındaki motivasyon, 21. yüzyılın

bazı kilit sürdürülebilir zorluklarına kar#ı yenilikçi bir yakla#ım sunmak hiç ku#kusuz. Peki nedir “ya#ayan teknoloji”?

Proje, bitki sistemlerindeki morfogenezin hücresel olarak programlanması ile

biyolojik üretimin gelece!ini inceliyor. Aslında bu inceleme için geli#tirilen bir tasarımdan söz ediyoruz. Collet, bu sistem için hibrit çilek tohumlarının aynı anda hem çilek meyveleri, hem de köklerinden dantel örnekleri büyütmesi gibi, bitkiler için bir

program geli#tirilmesi için çalı#ıyor.

Genetik morfogenez için geli#tirilecek biyolojik bir kontrol sistemi, bitkileri, gelecekte bizim için belirli fonksiyonları yerine getirmeleri için tasarlayabilece!imizin ipuçlarını veriyor.

Kısaca 2050 senaryoları arasında yiyecek üretimini, tekstil üretimi ile birlikte geli#tirerek, hem besin üretecek, hem de tekstil makineleri yerine geçebilecek bitkiler tasarlamak da geliyor.

Ekolojik anlamda ütopya sayılabilecek bu senaryo, ekolojik krizin ya#andı!ı ve dünya nüfusunun sınırları a#ması riskiyle kar#ı kar#ıya kalaca!ımız gelece!imizde, sürdürülebilir tasarım metotlarını de!erlendirmemiz gerekti!ini hatırlatıyor.

*ekolojik bir yakla#ımla geli#ebilecek moda tasarımı.

Dilek Öztü[email protected]

ECO-COUTURE*

Sentetik biyoloji ve tekstil tasarımının ara kesitinde, spekülatif "ekilde geli"en bir tasarım projesi, gelece#e yeni üretim teknikleri ve fabrikasyon süreçleri önerebilir mi?

MART/2013 17

Siyah Çilek (Fragaria Fusca Tenebris)C Vitamini ve antioksidantlar içeren siyah çilek tohumu, siyah dantel kuma# üretiyor.

Domates Faktörü 60! (Solanum Lycopene Fabricae)UV ı#ınlarından korunmak için yüksek derecede Lypcopene ve protein içeriyor. Bu durum üstün nitelikli yiyecekler üretilmesi için olanak sa!lıyor.

Basil n˚ 5! (Ocimum Basilicum Rosa)Lüks moda tüketimi için parüm içeren dantel üreten bu bitki, aynı zamanda bir anti-viral olarak da kullanılabilir.

Altın Ispanak!(Spinacia Aurea Electrica)Altın ıspanak, hem elektronik sensörler için mikro biyolojik iletkenler üretiyor, hem de besinler için multi mineral takviyesi sa!lıyor.

Page 17: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

18

Yaz aylarında gerçekle!ecek konserler ve Haziran’da yapılacak olan 41. "stanbul Müzik Festivali’nin biletleri satı!a çıkmı!ken, bilet fiyatı kategorilerinin yanı sıra bu kategorilerin salon içinde nasıl da#ıldı#ına ve konserlerin nerelerde yapıldı#ına da bakmak lazım. Zira hevesle bekledi#iniz konser, uygunsuz bir binada oldu#u veya yanlı! bir noktadan bilet aldı#ınız için hayal kırıklı#ı ile sonuçlanabilir. Türkiye’de çokça bulunan, öncelikli i!levi konser salonu olmayan mekânlarda bu durumla kar!ıla!mak oldukça mümkün. Ticari amaçla in!a edilen 3000 ki!i kapasiteli kongre merkezinde dinlemeye gitti#iniz senfonide ince ve zarif keman sesi bütçenizin ancak yetti#i koltuktan i!itilemezse, orada geçirilen zaman ve alınan bilet heba olur.

Notadan mekana

Bir senfoni partisyonunun veya herhangi bir müzik parçasının ölçü yapısının tasarımla ilgisi ne olabilir? Bunu anlamak için müzi#in olmazsa olmaz bile!enlerine bakmalı: biri, tahmin edilece#i gibi notaların ve bo!lukların düzenini sa#layan zaman. Bir di#eri ise notasyondan hiçbir !ekilde tüyosunu almadı#ımız mekân. Armoni, melodi, ritim ve hatta enstrümanların hepsi müzi#in icra edildi#i (veya edilmesi amaçlanan) mekândan etkilenir. Mesela, eserlerinin ço#unun prömiyeri Viyana’daki Theater an der Wien’de yapılan Beethoven, Eroica’sını

bestelerken bu mekânı mutlaka hayalinde canlandırıyordu. Günümüzde konser salonlarındaki estetik tasarımda, görsellik kadar mekânın akustik özelli#i de öncelikli olmakla beraber, bu denge tarihte aynı !ekilde de#ildi.

Wagner’in mimari hayal gücü

Geçmi!te akustik, fizikçilerin ilgi alanıydı. Konser salonlarının akusti#i genellikle !ansa kalmı! bir durumdu ve mimarlar konuya görsel açıdan mekânsal ölçütlerle yakla!ıyor, yankılanma, ses !iddeti veya berraklık gibi zamansal kriterleri ikinci plana koyuyordu. 20.yy öncesinde, do#rudan fiziksel ihtiyaçlara cevap veren mekân tasarımları a#ırlıktaydı. Wagner, operaları, normalden daha büyük ve yeni enstrümanlar içeren orkestralar için bestelendi#inden, bu operalara ev sahipli#i yapacak bir bina in!a ettirmi!ti. Bayeruth !ehrindeki Festspielhaus’un tasarımı ile !ahsen ilgilenen Wagner, koroyu müzisyenlerle bir arada dü!ünerek orkestrayı gizlemi!, böylece hem seyircinin dikkatini koroya çekmi! hem de koronun uzun temsillerde do#al seslerini yükseltmeden ve dolayısıyla yorulmadan sahne almasını sa#lamı!tı.

!deal akustik mekanlar

Bir konserde sonik titre!imlerle sarmalanmanın fiziksel deneyimi, ba!arılı

orkestral müzik gibi özgün ama geçmi!teki geli!imlerin temelleri üzerine kurulmu! olmalı. 1963’te tamamlanan Hans Scharoun’un Berliner Philharmoniker yapısı hem mekânsal hem de akustik tasarımıyla örnek binalardan. Seyircileri merkezi bir platformun etrafında teraslara yerle!tirme !ekli, Jorn Utzon’un Sydney Operası’ndan, Frank Gehry’nin Walt Disney Konser salonuna kadar pek çok tanınmı! yapıya ilham verdi. Gehry’nin 2011’de açılan, Miami sahilindeki New World Center’ının popülerli#i yalnızca mimarının !öhretinden de#il, Walt Disney projesinde birlikte çalı!tı#ı akustikçi Yasuhisa Toyota’nın varlı#ından da geçiyor. Ne de olsa günümüzde konser salonu tasarımı esteti#in ötesi ve öncesinde bilimsel bir süreç olarak görülmekte.

Kusursuz ses deneyimleri

Akustik mükemmeliyeti ile tanınan New

York’taki Le Poisson Rouge kulübü, Walters-Storyk Design Group’un kurucusu mimar/tasarımcı (ve zamanında Jimi Hendrix için de stüdyo tasarlamı!) John Storyk’in eseri. Mimari, akustik, finansal, politik ve sosyal amaçları çok farklı da olsa, Pekin’deki Ulusal Sanat Merkezi de, beyaz renkteki, üzerinde organik dalga motifleri olan akustik panelli tavanı ile kusursuz bir akustik deneyim sunuyor.

Türkiye’de Durum

Türkiye’de yakın zamanda in!a edilen, asıl amacı konser salonundan ziyade kongre merkezleri olan yapılar, içerisine ne kadar muhte!em orkestralar getirilse ve ne derece pahalı biletler satılsa da müziksevere ve orkestraya hak etti#i deneyimi ya!atmaktan uzak kalabiliyor. Bu tür yapılar aslında güncel erkin kültürel amaçlarını yansıtıyor. "n!aatına dudak

Dr. Banu [email protected]

KONSER SALONLARI VEYaz konserlerinin biletleri "imdiden satı"ta. Ancak satın almadan salonların tasarımlarına göz atmakta yarar var. Malum, aslen kongre merkezi olarak in"a edilen bazı yapılar, hak etti#imiz deneyimi ya"atmaktan uzak kalabiliyorlar!

AKUST!K DENEY!MLER

Page 18: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

MART/2013 19

uçuklatıcı mebla!lar harcanan bu ‘tesis’ler vatanda"a yönelik hizmetler olarak lanse edilmekte. Oysa açılı"tan birkaç sezon sonra dinleyicilere sundukları olumsuz deneyimin sorumlulu!unu almadan, özellikle klasik müzi!in dinleyici kitlesi, finansmanı ve itibarının giderek azaldı!ından söz ediyorlar. Kimi konser salonları, bir nevi ‘kurtarıcı’ rolünü kendilerine mal ederek "ehirlerin sapa, ihmal edilmi" noktalarına in"a ediliyor. Ardından ilgisizlikten yakınılıp, i"lev de!i"ikli!i ile tüketim odaklı mekânlara dönü"türülüyorlar. Bu duruma Avrupa’dan potansiyel bir örnek vermek mümkün: Kuzeybatı #spanya’da 9.yy’dan beri popüler bir hac mevkisi olan Santiago de Compostela’da uluslararası bir yarı"ma sonucunda seçilen Peter Eisenman’ın tasarladı!ı kültür merkezinin 6 binasından 4’ü açıldı. Merkezin 2000 ki"ilik konser

salonu halen in"aatı beklerken, buraya ne sebeple seyirci/dinleyicilerin gelece!i üzerine tartı"malar sürmekte.

Tesadüf ve strateji

Tarihi yapı stokunun zengin oldu!u Türkiye gibi ülkelerde konser salonu olarak in"a edilmemi" yapıların bu amaçla kullanılması sıkça kar"ıla"ılan bir durum. Ba"arılı bir akustik deneyim için mekânın "ekli, büyüklü!ü ve malzemesi arasındaki ince ayar bu yapılarda kimi zaman "anslı bir tesadüf eseri uyum sa!lıyor. Örne!in, fazladan bir ses sistemi düzenlenmesi ihtiyacını ortadan kaldıran do!al bir akusti!e sahip #stanbul’daki Aya #rini kilisesinin balkonu, sahneye en yakın koltukları sunmasa da, mekânın en mükemmel akusti!ine sahip. Dolayısıyla,

mekânla a"ina dinleyiciler en yüksek fiyatı ödeyip satın aldıkları biletin balkonda oldu!unu gördüklerinde bunu organizasyonel bir hata olarak dü"ünmezler. Benzer bir "ekilde, deneyimli konser müdavimlerinin piyanonun ba"rolde oldu!u resitallerdeki bilet stratejisi, salonun sahneye bakarken sol yarısından koltuk seçmeleridir; piyanistin ellerinin en iyi görüldü!ü koltuklar bunlardır.

!zmir gerçe"i, !stanbul masalı

2011 yılında 9.su düzenlenen Ulusal Akustik Kongresi, Türkiye’de bilinçli ve nitelikli uygulamaların yapılabilece!ine i"aret ediyor; 2008’de açılan ve #ngiliz mimarlık/mühendislik ofisi ARUP tarafından tasarlanan #zmir’deki Ahmed Adnan Saygun Sanat

Merkezi bunlardan biri. Di!er yandan, 1990 yılında bir “kültür ve kongre merkezi” yapılması amacı ile Kültür ve Turizm Bakanlı!ı tarafından #stanbul Kültür Sanat Vakfı’na tahsis edilen Ayaza!ı’ndaki arazi üzerinde 1995 yılında ba"layan in"aat durdurulmu", arazi 2006’da tekrar Kültür ve Turizm Bakanlı!ı’na geçmi"ti. #çerisinde senfoni ve oda müzi!i salonları olması da planlanan yapının yakın gelecekte tamamlanması pek mümkün görünmüyor. Ayaza!ı projesinin çapı dü"ünülürse, yatırımcıların Wagner’in Der Ring des Nibelungen operasındaki hikâyeyi ya"amamasını dilemeliyiz. Zira tanrıların ba"ı Wotan, muhte"em kalesi Valhalla’yı parası yetmedi!i için gençlik, güzellik ve a"k tanrıçası kar"ılı!ında devlere yaptırmı"tır. Kısa vadede devler alt edilse dahi, operanın sonunda Valhalla ile birlikte tanrılar da yok olur.

KONSER SALONLARI VEAKUST!K DENEY!MLER

Page 19: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Moda tasarımının son noktası nedir? Ki!iye özel tasarım (couture) kavramı moda tasarımını ni!le!tirirken, bir giydi"ini bir daha giymeme, daha do"rusu “giyememe” durumu, birtakım limitleri zorladı"ımızı gösterir mi? Üzerimize giyindi"imiz “!ey”, aynı zamanda yenilebilen bir materyal ise ve bu materyal gerçekten de mutfakta pi!irilip, !ekilleniyorsa, yeni bir tasarım kavramıyla tanı!ıyoruz demektir.

Moda sadece basit bir güzellik olmaktan öte, aynı zamanda beslenmektir. Yiyilebilen malzemeleri pi!irerek, yüksek teknolojili bir mutfak modası yaratmak, moda tasarımına yenilikçi ve fütursuz bir yakla!ım sunuyor. Dünyada mevcut moda üretim tekniklerine ve hızlı-tüketime kar!ı alternatif arayı!lar son dönemde dikkati çekiyor.

Londralı tasarımcı Emily Crane’in “Micro-Nutrient Couture” projesi “tasarlanabilen gastronomi” kavramını jargonumuza sokacak kadar moda, gıda ve bilim dünyasının limitlerini zorlayacak. Çok de"il, önümüzdeki birkaç sene içerisinde, gerçekle!tirilecek olan

tasarım etkinliklerinde, bu konseptin bir trend haline geldi"ini görece"iz. Fikrin orijinall"ini, estetik ve inceli"ini takdir etmek gerek.

Proje, sıfır kaynak kullanımıyla modanın gelece"ine öncülük etmek üzerine odaklanıyor. Tasarımcı ise bunu yeni ve aynı zamanda gündelik teknikler kullanarak olu!turulan bir moda deneyimi olarak yorumluyor.

Bu yeni tasarım metodu, yemek pi!irme, blendırdan geçirme, !ekil verme, dondurma gibi, laboratuar görünümlü bir mutfakta gerçekle!tirilen süreçlerden olu!uyor. Süreç, giyilebilecek bir materyal olarak da kullanılabilecek yiyecek silüetleri olu!turma deneyimi ile sonlanıyor. Kuma! yenilebilen bir !eyken, aynı zamanda deriye yiyecek olarak ekleniyor. Bizim bildi"imiz geleneksel yiyeceklere form ve görünü! olarak da benzemiyor. Daha çok buna, “high-end fashion”, yani ileri düzeyde teknoloji içeren moda” da diyebiliriz.

Hibrit malzemeleri, yeni bir moda anlayı!ı

tanımlayabilmek için !ekillendirmek... Moleküler pi!irme yöntemleri ile Crane, “hızlı moda”nın daha sürdürülebilir bir gelecek için kar!ılık vermesini öngörüyor. Bir laboratuvar atmosferindeki mutfa"ında hem yenilebilen, hem giyilebilen biyolojik formlar olu!turuyor. Kimsenin aynı giysiyi bir daha giyemeyece"i geçici bir moda anlayı!ı çıkıyor kar!ımıza.Her !eyden önce, Crane’in bu yeni metodu nasıl geli!tirdi"ini gösterdi"i videosunda (vimeo.com/15801130) bir laboratuar ortamında kendine özgü bir mutfak yarattı"ını görüyoruz. Her !eyin steril gözükmesinde blendırdan, tepsiye kadar kullanılan araç ve gereçlerin beyaz ve metalik renklerde olması da yatıyor elbet.

Mutfakta ne pi!iyor?

Emily Crane, master derecesini aldı"ı projesini, Londra’daki Kingston Üniversitesi’nin laboratuarında gerçekle!tirdi. Laboratuar tüplerine yerle!tirdi"i malzemeleri geni! bir kaba alıyor ve süreç ba!lıyor. Sonuçta ortaya çıkan kıyafetlerine, yiyecek havası vermek

için de bir yol bulmu!. Moda çekimi tadında çekti"i foto"rafların altına, bir kıyafetin malzeme listesini yazıyor. 2 çay ka!ı"ı jelatin, bir tutam deniz tuzu…

Jelatin, karajenan (yosundan elde edilen lifli kıvam arttırıcı katkı maddesi) deniz otları, su, gliserin, renklendirici maddeler, do"al bitki özleri… Kula"a biraz karı!ık gelse de sonuç oldukça etkileyici. Crane, laboratuarında gliserinle, do"al renk verici maddeleri mikserde karı!tırarak köpürtüyor. Ortaya çıkan !eker pembesi köpükleri ise buzlu"a yerle!tiriyor. Buzluk tabii ki mutfaklarımızda alı!kın oldu"umuzdakiler gibi de"il, laboratuar ortamında kullanılan bir so"utucu. Buzlukta !ekillenen malzemeler, daha sonra insan derisine eklenmi! bir uzantı gibi “giyilebiliyor”.

Bir moda tasarımcısının aksine, mevcut kitlelere üretimi destekleyen bir anlayı!la de"il, daha özel bir çerçevede geli!en proje, tasarım ve teknoloji arasında sınırların ve tanımların kalktı"ı bir noktada duruyor. Sınıflandırmaya ne gerek var, ö"le de"il mi?

20

Yenilebilen ve giyilebilen biyolojik formlar olu!turdu"unuzu dü!ünün. Bir giydi"inizi, i!inizi gördükten sonra yedi"inizi, bir daha giymedi"inizi... Hibrit malzemeleri hızlı-moda adına !ekillendirdi"inizi...

TEK LOKMADA HIZLI-MODADilek Öztü[email protected]

ÖZGÜR KANATLARA YER AÇIN!

Page 20: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

TEK LOKMADA HIZLI-MODA

MART/2013 21

Dünyanın en önemli ku! göç yollarından biri olan "stanbul, aynı zamanda yerle!ik ku! türleri bakımından da zengin bir çe!itlili#e sahip. Sürü halinde havadaki danslarını hayranlıkla seyretti#imiz sı#ırcık gibi bazı türler, dönemsel olarak gelip, iki üç hafta konaklayıp gidiyor. "stanbul’un kibar, kiremit renkli narin kumruları ku! evlerinin en iyi tasarlanmı!ını, en güzelini hak ediyor hiç !üphesiz. Sirkeci’deki Büyük Yeni Han’ın Batıya bakan cephesindeki ku! yuvası, geçmi!te kumruların, güvercinlerin ya!am hakkına ne kadar önem verildi#inin bariz bir göstergesi. Bugünün mimarlarına, müteahitlerine selam olsun.

Claudia Wegworth ve Kalaman’ın yolu da Sirkeci’den geçmi! midir acaba diye insanı dü!ündüren ‘Spatzenfavela’, ki serçekondu mahallesi diye tercüme edilebilir, geçti#imiz Eylül ayında Köln’deki Mimarlık Bienali’nde yer aldı. Kentsel dönü!üm yüzünden yerinden edilen insanlarla birlikte, eskilerin yerine gelen “çevreci” cam binalarda kendilerine yer bulamayan ku! türlerinin yok olu!una dikkat çekiyorlar.

Genç "spanyol tasarımcı Andreu Carulla’nın ‘NeighBirdHood’ isimli tasarımı ise, yukarıdaki sanat nesnesinden farklı olarak gerçekten kullanıma yönelik dü!ünülmü! bir tasarım. Benzer !ekilde bir kaç ku!

ailesini birlikte barındırıp sosyal bir ortam yaratma olana#ına da sahip. Yuvanın kapı giri!indeki küçük dal, ku!lar yabancılık çekmesin diye dü!ünülmü!

güzel bir detay. Kumrular için etrafı daha açık versiyonu da mevcut.

Desinature’dan Etienne Esmenjaud’a ait

Mr and Ms Birdee isimli tasarımlar ise, ku! yuvalarının kutu kutu olma hallerini dert edinip daha yuvarlak formlar yaratma pe!inde geli!tirilmi! ürünler. Tamamen yassı halde kargolanan, evde bir süre suda bekletildikten sonra yumu!ayınca montajı yapılabilen, lazer kesim kavak kontradan mamul. Son olarak, “ku! gözlem” merakını biraz da yanlı! anlamı! olabilecek bir tasarım da Japonya’dan. Nendo tasarımı bu ku! yuvasının bir tarafında 78 farklı yuva giri!i varken, di#er tarafı gözlemci için bir a#aç ev olacak !ekilde bir büyük ve tek giri!e sahip. Tasarımın amacı gözlemciyi ku! gibi hissettirmekten ziyade, her bir yuvaya açılan dikiz delikleri ile ku!ları yuvalarında da rahat bırakmamak. $ehirde nasıl bir yer bulur sorusunun cevabını size bırakıyoruz.

Olur da bir ku! yuvası tasarlamaya ve yapmaya niyetlenirseniz, yuvaların giri! deliklerinin boyutları ile birlikte giri! yönü, rengi, temizlenir olması gibi bazı kriterlere dikkat etmekte fayda var. Türkiye’de kutu tipi ku! yuvasında ya!ayabilecek yakla!ık 60’a yakın ku! türü oldu#u söyleniyor. Bunlar arasında serçeler, sı#ırcıklar, ba!tankaralar, kerkenezler, kızılgerdanlar, kırlangıçlar da var. Ku! yuvası yapımı konusunda www.dogaderne#i.org sitesinden gerekli detaylı bilgiyi bulabilirsiniz.

Turgut Çırpanlı[email protected]

ÖZGÜR KANATLARA YER AÇIN!Angry Birds ku!ları neden bu kadar sinirli sorusunun cevabı, belki sokak kedilerinibunca !ımartırken “sokak ku!larını” umursamıyor olmamızdadır. Neyseki aklını !ehir ku!larının varlıklarını sürdürmesine adamı! bir kaç “iyi tasarımcı” konuyla yakından ilgileniyor!

Page 21: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

Aztekler, Mezoamerika olarak adlandırılan, bugünkü orta Meksika bölgesinde, 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar ya!amı! bir Orta Amerika halkı. Kendilerine özgü zengin bir mitoloji ve kültürel mirasa sahipler ve o dönemlerde ürettikleri motif ve desenlerle bugün sıkça rastladı"ımız “Aztec Design” konseptinin de dayandı"ı noktada duruyorlar.

Kıyafet ve ürün tasarımlarında geni! bir varyasyonda uygulanan, bugün tüm moda piyasasını elinde tutan Aztek desen ve motifler, biraz vintage ve retro tasarımlarının trend olmasının etkisiyle de büyük ses getiriyor. Aztek terimi, ilk kez 1810’da Alexander von Humboldt tarafından, Meksika bölgesine bir !ekilde, dil, din, gümrük ve ticaret gibi yollarla ba"lı olan insanlar için kullanıldı"ı iddia ediliyor. 19. yüzyıl boyunca birçok ara!tırmacı, bu terimi günümüz modern ve ke!fedilmemi! Meksika bölgesi ve

insanları kapsamındaki farklılıklar üzerinden tekrar ele alıp de"i!tirseler de Aztek terimi terkedilmemi!. Konsept olarak bakıldı"ında, aslında Hippi ve Indie alt kültürlerinin, kitlesel ve küresel tüketime kar!ı, çevresel ve ekolojik kaygılardan dolayı geçmi!e öykünerek 1970’lerde bir reaksiyon olarak geri ça"ırdı"ı bu desen ve motifler, ne ilginçtir ki ba"lamından koparak tam o ele!tirilerin oda"ında üretilen her bir tüketim ürününün bel kemi"ini olu!turuyor artık. Etrafımıza baktı"ımızda bir çok tasarım ürününde, ayakkabı ve çantalarda, elektronik ürünler ve bunlara ait yan sanayilerde, aksesuar ve kıyafetlerde, mobilya, sahne tasarımı ve iç dekorasyonda, hatta gıda ve tırnak tasarımlarında Aztek esintilerini görmek mümkün.

Azteklerin inanı!larına ve gündelik hayatlarına baktı"ımzda kıyafetler önemli bir yer tutuyor. Dokuma kıyafetler kadınlar tarafından genellikle pamuk ve Agave’den (Sabıt Otu) yapılıyor. Tropik hayvan figürleri, canlı ve parlak renkler bu ürünleri daha pazarlanabilir ve de"i! toku! edilebilir hale getiriyor. Günümüzdeki, baskın ve büyük desenler, kendine has renk kombinasyonları bu Aztek konseptinin ba!lıca özellikleri.

Azteklere ait ünlü takvim üzerindeki i!leme, renk ve süslemelerden esinlenen bu tasarımlar, bunların de"i!tirilmesi, modernize edilmesi, ve bazen de bozulmasıyla üretiliyor. Bu tasarımların en ilginç yanı da “anything goes” mottosuyla pazarlanıyor olması. Bu da aslında ele!tirel çıkı!ındaki temel nokta; bu kadar tüketmeye gerek yok. Bu kendine has naif mottosu da günümüz modasıyla tüketimi destekleyen bir söyleme dönü!türülmü! durumda malasef.

Tasarımlara ve tasarımcılara gelince, belki de bu kadar iyi oldu"undandır bilinmez Jean Paul Gaultier 2010 Bahar sezonu podyumunda, Aztek temasını bugün bahsetti"imiz ba"lamında ele alan ilk tasarım i!lerinden. Son dönemde, Mara Hoffman, Anna Sui, Dianne Von Furstenberg, Ann Demeulemeester, Dries Van Noten gibi isimler ise Aztek desenlerini tasarımlarının tüm detaylarında kullanan, bu alanda ba!ı çeken moda tasarımcılar. Bunları takip eden, Badgley Mischka, David Koma, Isabel Marant, Jonathan Saunders, Paul Smith ve Prada var. Moda’dan biraz uzakla!ıp, mobilya sektörüne kaydı"ımızda Facundo Poj dikkatimizi çekiyor. Facundo Poj, kültürel mitolojiyi, organik figürler

ile modernize ederek bazı mobilyalarını Azteklerden esinlenerek tasarlıyor. Aynı kulvarda daha modern haliye Kare Design duruyor. Daha canlı ve daha parlak... Gıda sektöründeki tasarım i!lerine baktı"ımızda ise, Mama Jamma Cake, farklı pasta tasarımlarında Azteklere de yer vermeyi unutmamı!. Türkiye’ye gelince, bu tasarımları kıyafetler üzerinden daha çok Levi’s, River Island, Bershka, Pull and Bear, Collezione ve Zara, Topman ve H&M gibi yalnızca zincir ma"azalarda görüyoruz. Uluslararası ölçekte marka zincirlerinde ise bu konseptin öncüleri, Urban Outfitters ve American Apparel olarak anılıyor.

Tasarımdaki Aztek konseptinin Mayalar’ın takvimlerinin iddialarıyla gündeme geldi"i 2012 senesinde de çıkmı! olmaları bir tesadüf de"il elbet... Yalnızca moda tasarımı de"il, özellikle ürün odaklı her tasarım alanına yayılan Azteklere, 2012 yılının büyük konusu olan Maya Takvimi ve dünyanın sonu ile ba!layan spekülasyon serüveninde sıkça rastladık. Ancak dünyanın sonunu ıskalamı! olsak da 2013 senesi tasarımları Aztekleri bırakaca"a benzemiyor.

22

70’lerde, Hippi ve Indie alt kültürlerinin, kitlesel ve küresel tüketime kar!ı bir reaksiyon olarak tutundu"u Aztek motif ve desenleri, ba"lamından kopup, tam da o ele!tirilerin oda"ında üretilen her bir tüketim ürününün bel kemi"ini olu!turuyor.

AZTEKLER GER# DÖNDÜOnur [email protected]

Page 22: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

AZTEKLER GER! DÖNDÜ

MART/2013 23

Yayın Türü: Aylık Sahibi: Kaleseramik Çanakkale Kalebodur Seramik A.". Koordinasyon: Kale Tasarım Merkezi Editör: Umut Kart (sorumlu) Katkıda Bulunanlar: Gözde Tüfekçi Sayfa Tasarımı: Emre Senan Tasarım ve Danı#manlık; Emre Senan, Özge Güven, Nurhan Seyrekbasan Danı#ma Kurulu: Serhan Ada, Erdem Akan, !hsan Bilgin, Asiye Bodur, Füsun Curao$lu, Ye#im Demir, Ömer Durmaz, Alpay Er, Cem Erciyes, Sertaç Ersayın, Hakan Ertem, Güran Gökyay, Korhan Gümü#, Gamze Güven, Gülay Hasdo$an, Tansel Korkmaz, Zeynep Bodur Okyay, Suha Özkan, Kuya# Örs, Nevzat Sayın, Emre Senan Baskı: Veritas Baskı, Ye#ilce Mahallesi Diken Sokak No: 34. Levent-!stanbul Tel: 0212 294 50 20 !leti#im: Kale Tasarım Merkezi-Silahtara$a Mah. Kazım Karabekir Cad. No: 2/6 34060 Eyüp/!stanbul, Tel: 0212 311 75 68, 0212 371 53 95 [email protected], [email protected] Kale Tasarım Merkezi’nin ücretsiz tasarım gazetesidir.

Fashion Week Istanbul, 12-16 Mart 2013 tarihleri arasında, Antrepo 3›te yapılacak. IMG Fashion›un uluslararası alanda sahip oldu!u güç ve ba!lantıları da arkasına alan Fashion Week "stanbul, sektör odaklı defileleri, özel davetleri ve mü#teri odaklı farklı etkinlikleri "stanbul›un stil sahibi ruhu ve cazibesiyle bir araya getiren, çok katmanlı bir organizasyon sunacak. Fashion Week "stanbul’a katılacak tasarımcılar, gerçekle#ecek organizasyon ve tanıtımlar ve defilelerin ön takvimi, önümüzdeki haftalarda açıklanacak.

!FW #imdi FW!POPAI’nin 28-30 Mart 2013 tarihinde, CNR Expo’da düzenlenecek olan Eurasia Shop Fuarı’nda gerçekle#tirilecek olan workshop, üniversitelerin tüm tasarım disiplinleri ve ileti#im, dijital, pazarlama ve reklamcılık gibi yaratıcı endüstri ö!rencilerine açık olarak gerçekle#tirilecek. Üç gün boyunca, Türkiye’nin önde gelen markaları ile birlikte çalı#ıp satı# noktasında fark yaratan tasarımların ortaya konaca!ı atölye çalı#masında yer almak ve atölye boyunca gruplar arası düzenlenecek olan yarı#maya katılmak isteyenlerin 10 Mart tarihine kadar [email protected] adresine ba#vuruda bulunmaları gerekiyor.

UniStar workshop’u

alldesign 2013, 22-23 $ubat tarihlerinde, Hilton "stanbul Convention& Exhibition Center’da 2000 metrekarelik bir alanda gerçekle#tirildi. Yine “aklın gözüyle görmek” sloganıyla hayat bulan alldesign’ın yo!un konferans programında Ron Arad, Stefan Sagmeister gibi dünyaca ünlü isimlerin yanı sıra Ceren Ba!atar, Aydın Mert, "smail Ovacık gibi uluslararası tasarım arenasında önemli ba#arılara imza atmı# Türk tasarımcılar da vardı.

Aklın gözüyle görmek

Teması gençlik olan 11. Taç “Bir De Sen Tasarla” Yarı#ması’nın amacı ev tekstilinde moda yaratabilecek tasarım ve tasarımcıların ortaya çıkmasını sa!lamak. Teması “gençlik” olan yarı#mada, gençlerin dü#ledikleri dünyayı, özgürlük, gelecek ve/veya dönü#üm kavramlarıyla anlattıkları tasarımlar yarı#acak. Son ba#vuru tarihi 22 Mart 2013 olan yarı#manın birincilik ödülü ise 10.000 TL.

Bir de sen tasarla

Temperley London, Tom Ford, Mulberry, Vivienne Westwood, Paul Smith gibi dev isimlerin birbirinden seçkin kreasyonlarının sergilenece!i Londra Moda Haftası’nda "FW’de birçok defile sunan Jale Hürdo!an, “Janucha” markasının 2013 Sonbahar-Kı# koleksiyonunu sergiledi. Son olarak Ekim ayında "FW’de ilk solo defilesini gerçekle#tiren Nihan Buruk da, 2013-2014 sonbahar kı# koleksiyonunu ‘Departman "nsanları’nı Londra Moda Haftası’nda görücüye çıkardı.

Londra’da Türk modacılar

“Karton Ambalaj ve Stant Tasarım Yarı#ması”, "stanbul A!aç Mamulleri ve Orman Ürünleri "hracatçıları Birli!i tarafından de!i#en teknolojiye ayak uyduran ve çevre dostu karton ambalaj ve karton stantların tasarlanması ve bu alanlardaki genç tasarımcıların ülkemize kazandırılması amacıyla düzenleniyor. Çevreye duyarlı, fonksiyonel, estetik, dayanıklı, ergonomik, ça!da# çizginin gereklerine uygun, ihraç potansiyeline sahip, katma de!er yaratan, sektöre ı#ık tutabilecek nitelikte ürünler; optimum ta#ıma kapasiteli, çevreye duyarlı, fonksiyonel, dayanıklı, estetik, ça!da# çizginin gereklerine ve teknolojik de!i#ime ayak uydurabilecek, ihraç edilebilecek ve sektöre katma de!er sa!layacak birim veya sistemler bekleniyor. Son ba#vuru tarihi 30 Nisan 2013.

Karton ambalajlar yarı#ıyor

9. Ambalaj Tasarımı Ö!renci Yarı#ması ile tüketim biçimlerinde farklılık ve kolaylık yaratan, çevre etkisi gözetilmi# yeni ambalaj tasarım önerileri geli#tirilmesi hedefleniyor. Yarı#ma katılımcılarından, ambalajın 3 temel görevi olan Sarma, Saklama ve Satma (3S) i#levlerini göz önünde bulundurarak tasarım yapmaları bekleniyor. Yarı#manın son ba#vuru tarihi 3 Temmuz 2013.

Sarma saklama satma

Serap [email protected]

Ate# Aile Fonu’nun düzenledi!i 2013 Mevhibe Ate# Afi# Tasarım Yarı#ması’nın teması “sı!ınmacı hayatları. Yarı#manın amacı #öyle açıklanıyor: “Neden insan, do!up büyüdü!ü, suyunu içti!i, havasını soludu!u toprakları bırakır? Neden milyonlarca yeti#kin ve çocuk sı!ınmacı yerkürenin bir kö#esinde, tanımadıkları bir #ehrin eteklerinde sı!ınacak bir yuva, insan olduklarını hatırlatacak bir sıcaklık, a# ve huzur arar? Onlara toplum olarak pek de uygarca davranmıyor, hatta belki farkında olmadan bir nefret söylemi geli#tiriyor, ya da gözlerimizi kapayıp geçiyoruz. Özenle tasarlanmı# olması gereken kurumlarımız ve yasalarımız da öyle.” 2013 Mevhibe Ate# Afi# Tasarım Yarı#ması’na son ba#vuru tarihi; 26 Nisan 2013.

Sı$ınmacı hayatları

Park’s by Park Bravo, ESMOD ile yaptı!ı i#birli!i ile birlikte yetenekli tasarımcı adaylarının tasarladı!ı kıyafetleri satı#a sunma imkanı tanıyor. ESMOD "stanbul’un 2. sınıf ö!rencilerinden Elif Sülün’ün hazırlamı# oldu!u etek ve ceket tasarımı 25 Park Bravo ma!azasında yerini aldı. Elif Sülün’ün Jackie Kennedy’nin rafine ve zamansız stilinden esinlenerek tasarladı!ı ürünler, Park’s by Park Bravo kadınının kendine güvenen, enerjik yapısıyla birle#erek güçlü bir kadın portresi ortaya çıkarıyor.

Park Bravo’ya bravo

Page 23: Tasarım Gazetesi Mart sayısı için

www.kaletasarimmerkezi.com

www.kaletasarimmerkezi.com