Biz De Varız Gazetesi 300.sayısı

YIL : 8 SAYI : 300 TARİH : 30 MAYIS PAZARTESİ “BiZ AZMİN ZAFERİYİZ”

GASTRONOMİ ŞEHRİNDE BULGUR FESTİVALİ

Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Bulgur Festivali” hedik kazanı ateşinin yakılma töreni-yle başladı.

Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Bulgur Festivali” hedik kazanı at-eşinin yakılma töreniyle başladı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Festival Park-taki törende, kentin yemek kültürüne değinerek bölgede yetiştirilen hu-bubatlardan örnekler verdi.Bölgede yetişen her ürünün insan-

lığın ilk yiyeceği olduğunu anlatan Şahin, “Neden burası önemli, neden bulgur önemli çünkü bu tabiat ve bu doğa bize bu güzelliği veriyor. Özel-likle Barak Ovası üzerinden bir güneş yükseliyor, Avanos Dağlarına kadar bu güneş bereketli hilale dönüşüyor. Elimizde büyük bir hazine var. Bel-ki altınımız, elmasımız yok ama en önemli bu kültürel mirasa sahip çı-kan insanımız var. Özellikle kentler

yarışında iddialıyız. Artık kalkınma yerelde başlıyor. Onun için bulgu-run ne kadar sağlıklı olduğunu siz düşünün. Bu bulgurun daha iyi bir şekilde dünyaya tanıtmak için daha güzel işlere imza atmamız gerekiyor. Bugün hepimiz obeziteden şikayet ediyoruz. İlacı ne peki tabi ki bulgur” şeklinde konuştu.

15 AYLIK ÇOCUK 12. KATTAN

DÜŞEREK ÖLDÜ

Gaziantep’in Şahinbey il-

çesinde 15 aylık Ahmet

Uyabi, 12. kattaki evlerinin

penceresinden düşerek öldü.

Olay, Şahintepe ma-

hallesinde bir apartman

dairesinde meydana geldi.

Edinilen bilgiye göre, 15

aylık Ahmet Uyabi, annesi

Mays ve babası Muhammed

Ziyad Urabi uyuduğu sıra-

da evlerinin açık bulu-

nan penceresinden düştü.

Çocuğa ilk müdahaleyi ya-

pan 112 acil sağlık ekipleri

tarafından bebeğin öldüğü

belirlenirken, polis ve

savcılık incelemesinin ar-

dından Ahmet’in cansız be-

deni otopsi için Adli Tıp Ku-

rumu morguna götürüldü.

Anne Mays ve baba Mu-

hammed Ziyad’ın ifadeleri

alınırken, aile, basın mensu-

plarına tepki gösterdi.

Olayla ilgili soruşturma

başlatıldı.

SANKO ÜNİVERSİTESİ’NDE “YÜZ ESTETİĞİ” Florida/USA, Plastic Surgery Institute&Spa’dan Dr. Adil Ceydeli, yaşlanmanın önünde sonunda herkesin başına gelecek kaçınılmaz bir son olduğunu, ancak “Harika-5” ameliyatının, yüze en az 10-15 yıl gençlik katacağını söyledi.Adil Ceydeli, SANKO Üniversite-si tarafından düzenlenen halka açık konferanslar kapsamında, “Yüz Es-tetiği” konusunda bilgiler paylaştı. Özel Sani Konukoğlu Hastanesi To-plantı Salonu’nda düzenlenen kon-feransta, kaşlar ve gözlerin yüzün en önemli estetik bölgesi olduğuna dikkati çekti.“‘Kaşı gözü güzel” sözünün bunun en güzel örneği olduğuna işaret eden Ceydeli, “Kaş ve göz bölgesi bizi genç veya yaşlı, mutlu veya üzgün, yorgun veya dinlenmiş, güzel ve çe-kici veya itici gösterebilir. Gözler sayesinde başkalarıyla irtibat kurar, gözler sayesinde her sabah kendimi-zi aynada görür ve yargılarız” dedi.Gözü çevreleyen göz kapağında deri, kas ve ligamentöz birçok anatomik doku bulunduğunu anımsatan Cey-deli, “Bu ligamentöz dokular, göz kapağının gergin bir şekilde kemiğe bağlı kalmasını sağlayarak, göze seksi ve genç görünümlü ‘badem’ şeklini vermesini sağlarlar” şeklinde konuştu.Göz kapağındaki yağ torbalarını da çevreleyen bu ligamentöz yapıların, bu yağ torbalarının gözün arkasında kalıp, göz kapağına gitmesine engel olduğuna vurgu yapan Ceydeli, “Göz kapağındaki kas dokusu da, bu liga-mentöz yapılara destek verip, gözün şeklini ve dinçliğini korumasına yardım eder. Fakat göz kapağındaki deri dokusu, çok çok ince olup, onun tek görevi, bahsedilen bu dokuları

çevrelemesidir. Derinin, göze şekil verme özelliği ve gücü yoktur” if-adelerini kullandı.Yıllar geçtikçe, göz kapağındaki dokuların sertliğini, diriliğini kay-betmesiyle gözün de genç görünüm-lü “badem” şeklini yitirmesi sonucu sarkmış, yuvarlak, yağ torbalarının olduğu, yaşlı ve yorgun görünüm-lü gözlerin ortaya çıktığını anlatan Ceydeli, sarkmaya, kasların da katıl-masıyla, görünümün daha da kötü bir hal alacağının altını çizdi.HARİKA 5 AMELİYATIYılların sebep olduğu göz çevresindeki bu değişikliklerin, 30 yaşını aşan hemen herkeste belirm-eye başladığını vurgulayan Ceydeli, şunları kaydetti:“Bazıları şanslı olup, yıllara bir süre daha meydan okuyabilse de, yaşlan-ma, önünde sonunda herkesin başına gelecek kaçınılmaz bir sondur. Yaşl-anmayı ve yılların geçmesini her ne kadar kimse durduramasa da ‘Hari-ka-5’ ameliyatı, bu olumsuz değişik-likleri bir anda silip, yüze en az 10-15 yıl gençlik katar.Diğer yüz estetik ameliyatlarından çok farklı ve üstün olan ‘Hari-ka-5’ameliyatı kaş-göz-yanak bölgesinin rejuvenasyonuna öncelik verip, yüze daha doğal, dinlenmiş ve gençleşmiş bir görünüm veriyor. Birçok plastik cerrahın bile, yüzdeki yaşlanmaya bağlı değişikliklere yan-lış tanı koyup, yüz germe ameliyatı yapması sonucu, birçok kimse doğal

olmayan, son derece çekik bir yüzle ortada dolaşmakta ve estetik cerrahi-ye kötü isim vermektedir.Yıllara ve yer çekimine bağlı olarak zamanla güneye göç eden yüz doku-ları, yüz germe ameliyatı ile doğu ve batıya doğru çekilir. Halbuki doğal olan, bu güneye göç etmiş yüz doku-larının, tekrar ait oldukları kuzeye yerleştirilmeleridir ve ‘Harika-5’ ameliyatı da bunu gerçekleştirir.”Adil Ceydeli, bu ameliyatla ilgili olarak “Doğaya karşı gelmek her zaman çok zor, hatta imkansızdır. Fakat gerçekleştirdiğimiz ‘Harika-5’ ameliyatı ile 10-15 yılla kandırmayı başarmaktayız” AĞIZ ESTETİĞİ AMELİYATIAğız köşeleri de dahil yüzdeki her dokunun ilerleyen yıllara bağlı olar-ak sarkmaya başladığına dikkati çek-en Ceydeli, ağız bölgesinin, vücutta iletişimi sağlayan en önemli bölgel-erden olduğunu ve ağız köşesindeki yıllara bağlı gelişen sarkmanın da yüzdeki tüm olumlu ifadeleri, olum-suzluğa çevirmeye yeteceğini bildir-di.Ceydeli, “Ne kadar mutlu da ol-sanız, eğer ağız köşeleri aşağı doğru sarkmışsa ve o anda gülmüyorsanız, çevrenizdekiler sizin hüzünlü, asabi veya yorgun olduğunuzu zannedece-ktir” yorumunda bulundu.“Başarılı bir yüz rejuvenasyon ameliyatının temelinde, yüzdeki bu olumsuz ifadeleri, doğal bir şekilde, olumlu hale getirmek vardır. Amaç,

yüze mutlu, dinlenmiş ve parıldayan bir ifade vermektir” diyen Ceydeli, çoğu kimsenin bildiği ve birçok cer-rahın uyguladığı klasik yüz germe ameliyatının bunu sağlayamaya-cağını, özellikle de ağız çevresinde hiç etkisi olmayacağını söyledi.Ceydeli, “Hocam Dr. Flower-starafından icat edilen ‘Ağız Es-tetiği Ameliyatı’ ile ağız çevresinde yaşlanmaya bağlı tüm izler silinir. Aşağı sarkan ağız köşeleri kaldırılır, ağız ve dudak çevresinde olan kırışıklıklar düzeltilir ve dudaklara doğal hacmi ve şekli kazandırılır” şeklinde konuştu.Bu günlerde, hem Amerika’da, hem de Türkiye’de, hemen her branştan hekimin dolgu maddeleri kul-landığını ve ağız çevresinde meyda-na gelen bu olumsuz değişiklikleri, sadece dolgu maddeleri kullanarak yok edebileceklerini düşündüklerini dile getiren Ceydeli, bundan dolayı da, çevrede birçok insanın, koca-man, hiç bir estetiği olmayan, gayet sahte duran dudaklarla dolaştığını ifade etti.Uyguladığı “Ağız Estetiği Ameli-yatı”nın, ameliyathaneye gitmeden ofis ortamında, lokalanestezi altında yapılan bir ameliyat olduğunun al-tını çizen Ceydeli, bu sayede, dolgu maddelerinin bilinçsizce kullanıl-masından doğan son derece itici ve sahte dudak görünümünün tamamen önlendiğini anımsattı.

ÜÇÜNCÜ SIR: Evet, kâinatın envaını hikmet dairesinde insânın etrafında toplayıp bütün hâcâtı-na kemâl-i intizâm ve inâyet ile koşturmak, bilbedâhe iki hâletten birisidir: Ya kâinatın herbir nev’i kendi kendine insânı tanıyor, ona itaat ediyor, muâvenetine koşuyor. Bu ise yüz derece akıldan uzak old-uğu gibi, çok muhâlâtı intâc edi-yor. İnsan gibi bir âciz-i mutlakta, en kuvvetli bir Sultan-ı Mutlak’ın kudreti bulunmak lâzım geliyor. Veyahut bu kâinatın perdesi ar-kasında bir Kadîr-i Mutlak’ın ilmi ile bu muâvenet oluyor. Demek kâinatın envaı, insânı tanıyor değil; belki insânı bilen ve tanıyan, mer-hamet eden bir Zât’ın tanımasının ve bilmesinin delilleridir.Ey insân! Aklını başına al. Hiç mümkün müdür ki: Bütün en-va-ı mahlûkatı sana mütevecci-hen muâvenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine “Lebbeyk!” de-dirten Zât-ı Zülcelâl seni bilmes-in, tanımasın, görmesin? Mâdem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de Onu bil, hürme-tle bildiğini bildir ve kat’iyyen anla ki: Senin gibi zaîf-i mutlak, âciz-i mutlak, fakîr-i mutlak, fâni, küçük bir mahlûka koca kâinatı musah-har etmek ve onun imdadına gön-dermek; elbette hikmet ve inâyet ve ilim ve kudreti tazammun eden hakikat-ı Rahmettir. Elbette böyle bir Rahmet, senden küllî ve hâlis bir şükür ve ciddî ve sâfî bir hürmet ister. Evet, Rahmetin vücûdu ve tahakkuku, Güneş kadar zâhird-ir. Çünki nasıl merkezî bir nakış, her taraftan gelen atkı ve iplerin intizâmından ve vaziyetlerinden hasıl oluyor. Öyle de: Bu kâinatın daire-i kübrâsında binbir İsm-i İl-âhî’nin cilvesinden uzanan nuranî atkılar, kâinat sîmâsında öyle bir sikke-i Rahmet içinde bir hâtem-i Rahîmiyyeti ve bir nakş-ı şefkati dokuyor ve öyle bir hâtem-i inâyeti nescediyor ki, Güneşten daha par-lak kendini akıllara gösteriyor.

Bediüzzaman Said Nursi

DOMOTEX HEDEFİNE ULAŞTITürkiye’nin önemli ticaret ve sanayi şehri Gaziantep’te gerçekleştirilen uluslara-rası Domotex Turkey Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı’na katılan yabancı katılım-cılar, kente hayran kaldı.

Farklı ülkelerden firma temsilcileri, şehrin ticareti kadar kültür ve gas-tronomisinin de zenginliğine dikka-ti çekerek, “Gaziantep’e ticaret için geldik ancak şehrin farklı özellikler-ini de görme imkanımız oldu. Ticari altyapısının yanı sıra zengin yemek kültürü ve müzeleri ili farklı bir nok-taya taşıyor” ifadelerini kullandı.Deutche Messe Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Wolfgang Lenarz ise yabancı katılımcıların ‘‘halının merkezi Gaziantep’e’’ gelmeyi iste-diklerini belirterek, şehrin ticaretinin ve konukseverliğine vurgu yaptı.Fuara katılımın kendisini mutlu et-tiğini vurgulayan Lenarz, “Gazian-tep, gastronomisi, müzeleri, ticaret ve sanayisiyle zengin bir şehir. Ya-bancı firma temsilcileri bu zenginliği görmek için gelmek istiyor. Gaziant-ep halının merkezi doğru ama birçok

kültürün de merkezidir. Gaziantep’e ilk gelenlere daha fazla zaman geçir-melerini tavsiye ediyorum” dedi.GAZİANTEP HER YÖNÜYLE ZE-NGİN BİR ŞEHİRGaziantep Ticaret Odası (GTO) Yönetim Kurulu Başkanı Eyüp Bartık, önemli bir organizasyonu başarıyla tamamlamanın mutlu-luğunu yaşadıklarını belirtti.Halının “başkentinde” halı fuarı düzenleyerek dünyanın halıcılarını Gaziantep’te buluşturduklarını ifade eden Bartık, “Fuar vesilesiyle Ga-ziantep’e gelen yabancılar, şehrin zenginliğiyle tanışma imkanı buldu. Domotex Turkey Gaziantep Halı ve Zemin Kaplamaları Fuarı, Gaziant-ep’in güvenilir şehir olduğu tescillen-di. Dünyanın çeşitli ülkelerin katılan firmaların yanı sıra 8 bin 179 profesy-onel ziyaretçinin gezdiği fuar, şehrin

ticareti kadar farklı sektörler-ine de katkı sağladı” dedi.3 yıldır Domotex markasıy-la profesyonel ziyaretçilere yönelik organize edilen fuarın popülerliğinin gün geçtikçe arttığına dikkati çeken Bartık, “Gaziantep Ticaret Odası or-ganizasyonunda Güneydoğu Halı İhracatçıları Birliği ve Gaziantep Halıcılar Odası işbirliğindeki fuarın gelecek yıl 10’ncunu düzenleyeceğiz. Önümüzdeki yıl 10’ncu yıl nedeniyle ulusal ve uluslar-arası anlamda katılımcı fir-malarımızı öne çıkarmak için ciddi çalışmalar yapacağız” şeklinde konuştu.Günlük 1 milyon metreka-re halının dokunduğu şehrin dünya halı trendini belirleyen ve dünyadaki parça halının

yüzde 40’ı üreten bir güce ulaştığını belirten Bartık, “Emin adımlarla yoluna devam eden sektör temsilcil-erimiz, diğer yandan da halıcılığı il-eriye taşımak adına inovatif ürünlere ağırlık veriyor” ifadelerini kullandı.Gaziantep’in Türkiye’nin 6’ncı büyük ekonomisi, dünyanın en rek-abetçi 7 kentinden biri ve tescilli gastronomi kenti olmasında girişim-cilik kültürünü teneffüs eden herke-sin emeğinin olduğunu vurgulayan Bartık, “Ama en büyük başarının halı sektörüne ait olduğunu söylemek sanırım yanlış olmayacaktır. Çünkü bu şehirde üretilen 1 metrekare halının satışından sadece tezgah sa-hibi değil tüm şehir kazanıyor” dedi.“ŞEHİRLERLE DEĞİL ÜLKELER-LE YARIŞIYORUZ”Bartık, küçük el tezgahlarında kilim dokuyarak başlayan halıdaki başarı öyküsünün kolay yazılmadığına dik-kati çekerek,“Gösterdikleri sabır ve özverili çalışmalarından dolayı tüm sektör temsilcilerini tebrik ediyorum. Halıcılarımız sayesinde bugün Ga-ziantep dünya halı ihracatında ülkel-erle yarışır hale geldi. 2015 yılında dünyada 14.8 milyar dolarlık halı ihracatı gerçekleşmiş ve bunun yüzde 9,3’ü Gaziantep’e ait. Tek başına Belçika ve Hindistan ile yarışır hale gelen Gaziantep sayesinde Türkiye de dünyanın Çin’den sonra en fazla halı ihraç eden ikinci ülkesi oldu” if-adelerine yer verdi.“Dünyaya halıyı biz satıyoruz peki kimler satın alıyor” diyen Bartık, dünya halı ithalatının yüzde 40’ını ABD, İngiltere, Almanya, Kanada ve Japonya’nın gerçekleştirdiğini, Türkiye’nin ise en fazla halıyı Suudi Arabistan’a sattığını kaydetti.

GASTRONOMİ ŞEHRİNDE BULGUR FESTİVALİBüyükşehir Belediyesi, Gaziantep Ticaret Borsası (GTB) ve Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Bulgur Festivali” hedik kazanı ateşinin yakılma töreniyle başladı.

Büyükşehir Belediyesi, Gaziantep Ticaret Bor-sası (GTB) ve Gaziantep Üniversitesi işbirliğinde düzenlenen “Bulgur Festivali” hedik kazanı at-eşinin yakılma töreniyle başladı. Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Festival Parktaki törende, kentin yemek kültürüne değinerek bölgede yetiştirilen hububat-lardan örnekler verdi.Bölgede yetişen her ürünün insanlığın ilk yiyeceği olduğunu anlatan Şahin, “Neden burası önemli, neden bulgur önemli çünkü bu tabiat ve bu doğa bize bu güzelliği veriyor. Özellikle Barak Ovası üzerinden bir güneş yükseliyor, Avanos Dağları-na kadar bu güneş bereketli hilale dönüşüyor. Elimizde büyük bir hazine var. Belki altınımız, el-masımız yok ama en önemli bu kültürel mirasa sa-hip çıkan insanımız var. Özellikle kentler yarışın-da iddialıyız. Artık kalkınma yerelde başlıyor. Onun için bulgurun ne kadar sağlıklı olduğunu siz düşünün. Bu bulgurun daha iyi bir şekilde dün-yaya tanıtmak için daha güzel işlere imza atmamız gerekiyor. Bugün hepimiz obeziteden şikayet ediyoruz. İlacı ne peki tabi ki bulgur” şeklinde konuştu.Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ise, Ga-ziantep’in Türkiye’de dönüşümün başladığı yer olduğunu, birçok alanda kentin yenilikçi ve lider durumunda bulunduğunu söyledi.Şehrin UNESCO tarafından tescillenerek “Gas-tronomi Şehri” unvanına layık görüldüğü hatırla-tan Şimşek, bu başarının beraberinde birçok ye-niliği getirdiğini belirtti. Şimşek, hükumetin bölge kültürüne ve turizmine büyük önem verdiğini ak-tararak halkı değerlere sahip çıkmaya davet etti.Türkiye’nin çevresinde yaşanan ciddi sıkıntılara rağmen ülkenin ayakta durmasının büyük başarı olduğunu vurgulayan Şimşek, “Burası dünya gastronomi başkentlerinden biridir. Çevremizde birçok sıkıntılar var. Hemen yanı başımızda insan-lık trajedisi ve insanlık ayıbı var. Bütün bunlara rağmen eğer bir şehir bu tür çalışmalarla gündeme gelebiliyorsa, Türkiye ve dünya ekranına bu türden yenilikçi güzel çalışmalarla gündeme geliyorsa, normal günde kimse tutamaz burayı. Gaziant-ep sadece Güneydoğunun ve Türkiye’nin değil

dünyanın en rekabetçi ve yenilikçi en gelişmeye açık şehirlerin başında geliyor. Bu bizim en güçlü yanımızdır. Ortadoğuda şuanda cazibe merkezi konumundadır. Farklı türden ırktan insanların bir araya gelip birlikte çalıştığı, ürettiği bir şehirdir. O açıdan Türkiye’nin geleceği parlak çünkü Ga-ziantep gibi yeni büyüme motorları inovasyon merkezleri var. Onun için asla ve asla yalnız olup bitenlere bakıp çekimser olmayalım. Allah’ın izni ile sorunların hepsi aşılır” dedi.“AZ KONUŞUP GAZİANTEP’İN YAPTIĞI GİBİ ÇOK ŞEY ÜRETMELİYİZ”Türkiye’de güçlü bir hükumetin var olduğunu, buna bağlı olarak ciddi bir parlamento çoğun-luğunun bulunduğunu kaydeden Şimşek, “Bir re-form yol haritamız var. Çok kapsamlı bir reform programımız var. Artık az konuşup Gaziantep’in yaptığı gibi çok şey üretmenin hakikaten ülkemizi daha ileriye taşımanın hızla koşmanın dönemind-eyiz. Onun için ümit var olalım, bu hakikaten katma değeri yüksek bir etkinliktir. Bu festival-de bunun bir parçasıdır. Bulgurun geleneksel fa-kir fukara yemeğinden alıp Gaziantep sayesinde dünya mutfağının çok önemli bir bileşeni olmasını sağlamak için hakikaten büyük bir başarı gereki-yor. Bundan büyük bir mutluluk olabilir mi” if-adelerini kullandı.GTB Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Tiryakioğlu ise bulgurun insan sağlığı açısından önemine vur-gu yaptı.Türkiye’de bulgurun ilk defa büyük bir festival ile tanıtıldığına dikkati çeken Tiryakioğlu, “Bulgur gizem dolu ve mucize bir üründür. Anadolu’nun en doğal ve kutsal yiyeceği olan bulgurun 4 bin yıllık geçmişi vardır. Doğduğu yerde Mezopotamyadır. Bulgurun adı tüm dillerde aynıdır. Bulgur protein ve vitamin deposu olarak stratejik bir üründür. Eskiden geleneksel bir üründü şimdi ise evrensel bir ürün olmuştur. Bulgurun kutsal kitaplarda adı geçiyor o yüzden olsa gerek insanlar arasında du-ygusal bir bağı olduğu söylenir” dedi.Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakan Yardımcısı Me-hmet Daniş ise, Türkiye’nin 193 ülkeye 1781 ürün ihraç ettiğini vurgulayarak, Gaziantep’in tarımda çok önemli bir rol oynadığını kaydetti.

Türk İhracatçılar Meclisi Başkanı (TİM) Meh-met Büyükekşi de, başarılı İhracat yapan kentler sıralamasında Gaziantep’in 6. Şehir olmasından onur duyduklarına vurgu yaptı.AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer ise Gaziantep’in elbirliğiyle çok büyük işlere imza attığının altını çizerek “Gaziantep 2003 yılında başladığı markalaşma yolculuğunda çok önem-li organizasyonlar gerçekleştirdi” ifadelerine yer verdi.101 ÇEŞİT BULGUR YEMEĞİ HALKIN BEĞENİSİNE SUNULDUMakarna, Bulgur, Bakliyat, Bitkisel Yağlar Tanıtım Grubu (MBTG) Başkanı Surur Aydın, “Milli lez-zetimiz olan bulgurun ülkemiz ve tüm dünyaya tanıtılması için elimizden geleni yapıyoruz” diye konuştu.Konuşmaların ardından Şimşek ve beraberindekil-er alanda kurulan dev kazanın başına geçerek hedik (buğdayın kaynatılmasıyla elde edilen iri taneli bulgur) yemeğinin pişeceği kazanın ateşini yaktı ve 101 bulgur yemeği sergisini gezdi.Burada bazı yemeklerden tadan Şahin ve Şimşek, stant açan firmalara hayırlı işler temennisinde bu-lundu.Öte yandan 101 Bulgur Yemeği Sergisi ve dün-yaca ünlü Gaziantepli şef Yunus Emre Akkor’un, Bulgur Yemekleri sunumu da etkinlikler arasın-daydı. Gaziantepli şeflerin açık mutfak etkinlikleri sunduğu festivalin ilk gününde yemek kültürü araştırmacısı - Gazeteci Nedim Atilla da Anado-lu’da Bulgur Yemekleri konulu bir konuşma yaptı.Moderatörlüğünü Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Bayram’ın yaptığı “Bulgurun Yükselen bir Değer olarak Dünyada Pazarlanması” konulu pane-lin ardından Gaziantep Gastronomi ve Turizm Derneğinin düzenlediği “Ninelerdentorunlara 1001 kültürü ile Gaziantep Gastronomi Masalları adlı yemek yarışması da yapıldı.Festival kapsamında ayrıca, çeşitli yarışmalar, eğlence programları ve konserler de düzenlendi.

KENDİ EĞİTİM DÜNYAMIZIN YENİDEN İNŞASIŞahinbey Belediyesi, Gaziantep Üniversitesi ile Akademik Düşünce ve Araştırmalar Derneği (ADAR) tarafından birlikte organize edilen Kendi Eğitim Dünyamızın Yeniden İnşâsı Sempozyumu Şahinbey Bel-ediyesi Kültür Merkezinde yapıldı.

Eğitimin kalıcı sistemler üzerine kurulabilm-esi için akademisyenlerin bir araya geldiği sem-pozyumda eğitim sistemi hakkında konuşuldu. Eğitimde yapılanların ve yapılamayanların tartışıldığı, rol model öğretmenlerin portrelerinin çıkartıldığı, STK’ların eğitime desteği, gençlerin eğitimli bir alt yapıya nasıl sahip olacağı hakkın-da büyük bir beyin fırtınası Şahinbey Belediye-si, Gaziantep Üniversitesi ve ADAR tarafından gerçekleştirildi.Şahinbey Belediyesi Kültür Merkezi’nde gerçekleşen konferansa, Diyanet işleri Başkanı Mehmet Görmez, Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, Sanko Üniversitesi Rek-törü Prof. Dr. Ahmet Sınav, çevre il ve ilçelerdeki müftüler, çevre ilçelerdeki kaymakamlar, beledi-ye meclis üyeleri, akademisyenler, vatandaşlar, öğretmen ve öğrenciler katıldı.TÜRKİYE’DE EĞİTİM HAREKETLİLİĞİSaygı duruşu ve İstiklal Marşının okunmasının ardından Sempozyum Düzenleme Komisyon Başkanı Cengiz Toraman, eğitimden ve eğit-im sisteminin öneminden bahsederek, “Eğit-im, gelecekte ülkenin devredileceği yeni nesil-lerin okul ortamında ve sağlam kişiliğe sahip öğretmenler tarafından rehberlik edilebileceği sağlam bir iklim sisteminden oluşturulmalıdır. Milletin refah ve huzuru için Türkiye’de eğitim hareketliliği yanmış, maalesef çok sayıda düzen-leme ve değişikliğe gidilerek deneme tahtasına dönüştürülmüştür. Eğitimin milli bir kimliğe ve bilimselliğe kavuşması gereklidir” dedi.“İMANLI BİR NESİL İÇİN”Şahinbey Belediye Başkanı Mehmet Tahmazoğlu, “ Geleceğe yön verecek olan böyle bir sempozyu-ma ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyum. İmanlı bir nesil yetiştirmek ve yetişmesine vesile olacak olan hizmetleri sunmak millet olarak hepi-mizin ortak vazifesidir. Biz de Şahinbey Beledi-yesi olarak elimizden gelen gayreti göstermenin

ve sorumluluğumuzu yerine getirmenin sevin-ci içerisindeyiz. Sosyal tesislerimizle, Gençlik Merkezlerimizle ve Eğitmen kadromuzla bu mü-cadelemizi sürdürüyoruz. Cumhurbaşkanımızın liderliğinde dindar bir nesil için mücadele edi-yoruz. Kutsi olan bu görevi cumhurbaşkanımızın önderliğinde inşallah devam ettirerek gelecek nesillere aktaracağız. Ev sahipliği yaptığımız bu sempozyumun amacı geleceğe yön verebilecek olan bir eğitim sisteminin nasıl daha iyi kuru-lacağı hakkında bir beyin fırtınası yapmak ve eği-time büyük katkılar sağlamaya devam etmektir. Bu sempozyumdaki bilgi ve belgeler kayıt altına alınarak kitaplaştırılacak ve gerekli olan mercil-ere ulaştırılacaktır” ifadelerini kullandı.“İYİ ANALİZ ETMELİYİZ”Daha sonra kürsüye çıkan Fatma Şahin ise, “Çık-acak sonuçlar bizim açımızdan da eğitim camiası açısından da çok önemlidir. Bu hususu önce an-lamımız ve daha iyi analiz etmemiz gerekiyor. Biz yöneticilere bu hususun bir yol haritası ve eğitim alanındaki yolumuza bir ışık olacağını belirtmek isterim. İslam alimlerinin yol haritası görerek ve ona odaklanarak yeni sistemler geliştirmeliyiz. Önceliklerimize baktığımızda daha çok farklı şeyler vardı. Alt yapı, teknoloji, … gibi sorun-larımız vardı. Bugün bunların hepsini başarmış ve aşmış durumdayız. Yüce Mevlamın yarattığı bebeği nasıl faydalı hale getireceğimizin konu-su da tam bu sempozyumun amacıyla alakalıdır. Ağzımızdan çıkanı yüreğimizde hissetsek, tüm davranışlarımızı kodlasak, hesaba çekilmeden kendimizi hesaba çeksek, birçok sorunu hızlı bir şekilde çözeceğiz. Biz yöneticiler olarak hiçbir mazereti kabul etmeden, sorunun parçası olmadan çözümün parçası olarak bu tür sorunların üstesin-den gelmek zorundayız. Biz yerel yönetimlerden genelde toplum yol, konut ve yeşil alan istiyor. Kültürel ve Sosyal Belediyecilikte faydalı insan yetiştirme konusunda da bize çok iş düşüyor. Gönülleri sağlam tutmak en az yol yapmak kadar

önemlidir. Cehaletle mücadele en önemli mü-cadelemiz olmalı ve olacaktır” diye konuştu. “EĞİTİM İSLAM COĞRAFYASININ EN BÜYÜK SORUNU”Daha sonra Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez Kendi Eğitim Dünyamızın Yeniden İn-şâsı konusunda konuşma yaptı.Eğitimin sadece Türkiye’nin ve İslam coğrafyas-ının sorunu olmadığını belirten Mehmet Görmez, “Eğitim meselesi o kadar önemli bir konu ki sa-dece ülkemizin değil, acılar içerisinde kıvranan tüm islâm coğrafyasının ve eğitim marifetiyle zaman zaman cehaletin oluşmasına neden olan kendini çağdaş olarak ifade eden Avrupa’nın da bir sorunudur. Tarih boyunca olduğu gibi bugün de insanoğlunun en büyük meselesi eğitimdir” dedi.“RAHATSIZ OLUYORLAR”Görmez, son dönemlerde kendisinin ve Diyanet İşleri Başkanlığının dile getirdiği eğitim konu-sunun bazı dostları rahatsız ettiğini ifade etti.Görmez, “Bugünlerde tüm sözlere ve tüm konuşmalara dualarla başlamak gerekiyor. Bugün-lerde şehit olarak verdiğimiz tüm evlatlara rahmet diliyorum. Onların uğruna canlarını verdikleri, bu coğrafyayı vatan kılan, bizi millet kılan yüce değerlerden bizleri ayırmamasını Yüce Mev-la’dan niyaz ediyorum. Diyanet işleri Başkan-lığının veya Diyanet işleri başkanının özellikle son zamanlarda eğitim ile ilgili konularda bahset-mesi bazı dostlarımızı rahatsız ediyor. Onları ra-hatlatmak için ifade etmek isterim. Burada benim söyleyeceklerim daha ziyade yaygın din eğitimi ile ilgili olanlar, doğrudan diyanet işleri ile ilgi-li olacaktır. Ancak genel olarak eğitim ile ilgili söyleyeceklerim hem bu topraklarda yaşayan bir insan olarak, hayatını ilim ve irfan ile geçirmiş bir kardeşiniz olarak, akademisyen olarak, elbette söyleyeceklerimiz olacaktır ve bunu bir görev olarak adediyorum” ifadelerini kullandı.

BAŞKAN FADILOĞLU, MUHTARLARLA

BULUŞTU

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, ilçede görev yapan muhtar-larla öğlen yemeğinde bir araya geldi ve muhtarların sorunlarını dinledi.

Başkan Fadıloğlu, muhtar-larla her zaman uyum içinde çalıştıklarına vurgu yaptı.

MUHTARLAR SORUNLAR-INI PAYLAŞTI

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, ilçe gene-linde görev yapan muhtarları öğlen yemeğinde Dülük Tabi-at Parkı’nda ağırladı. Düzenle-nen etkinliğe; Şehitkamil İlçe Emniyet Müdürü Sezai Çakır, Şehitkamil Muhtarlar Derneği Başkanı Halil Havar, Şehitka-mil Belediyesi Başkan Yardım-cıları Murat Özgüler ile Hayri Özkeçeci ve muhtarlar katıldı. Davete katılımları dolayısıyla muhtarlara teşekkür eden Başkan Rıdvan Fadıloğlu, muhtarlarla yakından ilgilendi. Muhtarların mahallelerinde yaşadıkları so-runları tek tek dinleyen Baş-kan Fadıloğlu, sorunları birlikte çalışarak aşacaklarını ifade etti.

MUHTARLAR ÇALIŞMA-LARDAN MEMNUN

Etkinlik sonrası açıklamada bu-lunan muhtarlar, sorunlarını her zaman rahatlıkla Şehitkamil Be-lediye Başkanı Rıdvan Fadıloğ-lu’na iletebildiklerini söyledi. Mahallede yaşanan sorunların kısa sürede aşıldığına işaret eden muhtarlar, Şehitkamil Bel-ediyesi tarafından sağlanan hiz-metlerden memnun olduklarını söyledi. Muhtarlar, yemek daveti dolayısıyla Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ve ek-ibine teşekkür etti.

Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, etkinlik sonun-da muhtarlarla hatıra fotoğrafı çekindi.

AHİLİK ŞEHİTKAMİL’DE YAŞATILIYOR

Şehitkamil Belediyesi, Ahilik Haftası dolayısıyla Cuma namazı sonrası ilçenin 5 farklı noktasında pilav dağıtımı gerçekleştirdi. Vatandaş, gerçekleştirilen etkinlikten duyduğu memnuniyeti ifade etti.

ŞEHİTKAMİL’DEKİ 5 BÖLGEDE PİLAV DAĞITILDI

Şehitkamil Belediyesi, Anadolu’daki varlığı bin yıla dayanan Türk mille-tinin köklü geleneklerinden biri olan

ahilik geleneğini yaşatmak için çeşitli faaliyetler düzenlemeyi sürdürüyor. Şehitkamil Belediyesi, Ahilik Haftası nedeniyle pilav dağıtımı yaptı. Şehit-kamil’deki KÜSGET Sanayi Merkez Cami, Aydınlar Oto Tamirciler Sitesi, Beşir Bilgiç Cami, Esnaf Mescidi ve Enver Doğan Mescidi önünde stant kuruldu. Cuma namazı sonrasında to-plam 3 bin 200 kişiye etli pilav, salata ve ayran dağıtıldı.

VATANDAŞ ETKİNLİKTEN MEMNUN OLDU

Şehitkamil Belediyesi tarafından ahilik kültürünün yaşatılması adına gerçekleştirilen faaliyetlerden mem-nun olan vatandaşlar, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu ve ekibine teşekkür etti. Bu tür faal-iyetlerin düzenlenmesi gerektiğini ifade eden vatandaşlar, gelenek ve göreneklerin yaşatılması gerektiğini dile getirdi.

HABERSİZ KALMAMAK İÇİN

www.bizdevarizgazetesi.org

ÇÖLYAK HASTALARINA GAZİANTEP MUTFAĞI KURSUGaziantep Büyükşehir Belediyesi, çölyak hastaları için “Glutensiz Mutfak Kursu” düzenledi.

Zengin mutfağı UNESCO tarafından tescillenerek “Gastronomi Şehri” un-vanına layık görülen Gaziantep’in birbirinden farklı lezzetlerini artık çölyak hastaları da tadabilecek.

Buğday, arpa ve yulaf gibi tahıl-ların içindeki glutene hassasiyetleri nedeniyle her lezzeti gönüllerince yiyemeyen çölyak hastaları için Ga-ziantep Büyükşehir Belediyesi Sanat ve Meslek Eğitim Kursları (GAS-MEK) kapsamında Glutensiz Mut-fak Kursu düzenlendi. Kursa katılan kursiyerler, çölyak hastaları için tat-lısından tuzlusuna pek çok lezzeti glutensiz yapmayı öğrendi.

Kurs öğreticisi şef Süleyman Engin, yaptığı açıklamada, kentte 2 bin 500 çölyak hastası bulunduğunu söyledi.

Çölyak hastalarının günlük yaşam-larında yemek konusunda çok seçici davrandıklarını anlatan Engin, kursla onlara yardımcı olmaya çalıştıklarını belirtti.

Gaziantep mutfağında ekmeğin ayrı bir yeri olduğunu aktaran Engin, “Gaziantep artık gastronomi şehri. Çok zengin bir mutfağa sahip bir

kent. Böyle bir şehirde çölyaklı ol-mak inanılmaz zordur. Çünkü burada her şey ekmektir. Dürüm çok yaygın. Bu kursla hastalarımız biraz olsun mutfaklarını daha da çeşitlendirece-kler” dedi.

Kursta katılımcılara teorik ve pratik bilgiler anlatıldığını aktaran Engin, şöyle konuştu:

“Kursiyerlerimizi, mutfağa almadan önce bir sınıfa alıyoruz, onlara çölyak hastalığını ve glutensiz mutfağı an-latıyoruz. Glutensiz yemek pişirirk-en nelere dikkat etmelerini gerek-tiğini söylüyoruz. Kursiyerlerimizi eğitimin ardından mutfağa alıyoruz. Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çölyak hastalarının en büyük sıkıntısı unlu mamulleri bulamıyor olmaları. O nedenle ekmek ve hamur pişirme tekniklerine yoğunlaşıyoruz. Gluten-siz ekmeği yapmak glutenli ekmeğe göre bir hayli zordur. Bunun için nasıl daha kolay ve pratik ekmek yapılır uygulamalı olarak anlatıyoruz.”

HAYATLARINDA İLK DEFA LOKMA TATLISI YEDİLER

Engin, GASMEK’in mutfağında

Gaziantep’in önemli yemeklerini glutensiz hale getirdiklerini anlata-rak, “Kursiyerlerle hamur yoğurup ekmek pişirdik, makarna yaptık. Gaziantepliler şerbetli tatlıyı çok severler. Lokma dökmeyi başardık. Hayatında hiç lokma tatlısı yememiş çölyaklılar vardı. Onlar için lokma tatlısını yaptık. Glutensiz beslenme zorunluluğu olan kursiyerlerimiz ilk defa lokma tatlısı yedi” diye konuştu.

Çölyak hastası kursiyerlerden 56 yaşındaki Mahmut Devamlı, kurs ile pek çok lezzeti yapmayı öğrendikler-ini ifade ederek, “Glutensiz lokma tatlısı yapmayı hiç düşünmemiştik. Sadece ekmek ve bazı yemekleri yapıyorduk. Burada hem lokma tat-lı yapıldığını öğrendim hem de ilk defa lokma tatlı yemiş oldum. Sürek-li gördüğümde yemek isterdim ama malum dışarıdan bir şey yiyemi-yoruz” şeklinde konuştu.

Kursiyerlerden Tuba Siya da kursta çok çeşitli yemekleri yapabilecekler-ini öğrendiğini belirterek, bundan sonraki yaşantısında sofraya daha mutlu oturacağını kaydetti.

EV SAHİBİ BAŞKAN’DAN GAZİANTEP’E ÖVGÜ

Dünyanın 19 farklı ülkesinden 21 şehirle kardeş şehir protokolü bu-lunan Gaziantep Büyükşehir Bele-diyesi bu şehirlerle sosyal, turizm ve ticari konularda deneyimlerini paylaşarak birçok başarılı projeye imza atıyor. Bu deneyimler kapsamında Ukray-na’nın Kharkiv şehri ile kardeş şe-hir ilişkilerini yürüten Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, Kharkiv şehrinde düzenlenen ‘’Uluslarar-ası Kardeş Şehirler ve Yerel Yöne-timler Turizm Forumu’’na onur konuğu olarak davet edildi. Kharkiv şehrinde düzenlenen ve 26 ülkenin üst düzey katılımcılarının hazır bulunduğu forumun açılışı Gaziantep’in eşsiz lezzetleri ile yapıldı. Ayrıca Gaziantep şehri fotoğraf sergisi ise yerli yabancı tüm katılımcılardan yoğun ilgi gördü. Forumun açılış konuşmasını yapan Kharkiv Belediye Başkan V. Igor Terekhov, Kharkiv olarak böylesine büyük bir organizasyonu yapmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Tüm katılımcıların turizm ve ticaret potansiyelleri ile şehirl-erini tanıtacak olmalarından mem-nuniyet duyduğunu ve forumun tüm ülke katılımcılarına ciddi kat-kıları olacağına inandığını belirtti. Gaziantep’e büyük bir parantez açan Başkan Terekhov, “Kardeş olmaktan büyük memnuniyet duy-duğumuz Gaziantep’i burada ‘onur konuğu’ olarak ağırlamaktan ayrı-ca memnunuz. Gaziantep bugün UNESCO mutfağını tanıtarak bu ünvanı sonuna kadar hak ettiğini siz değerli katılımcılara tattırarak yaşatacaktır. Gaziantep Fotoğraf ve El Sanatları Sergisi ise bu kente henüz gitmeyenler için çok büyük bir fırsat, sergiyi gezdikten sonra eminim sizde Gaziantep’in gizem-ini merak edeceksiniz” dedi. Mo-zaik sanatının dünyada büyük ilgi gördüğünü anlatan Terekhov, “Ga-ziantep bugün mozaik sanatçıları ile de sizlere eşsiz bir deneyim yaşatacak” dedi. Forum boyun-ca 26 farklı ülke tarafından ‘’Tu-rizm ve Kent Misafirperverliğinin Modern Görüntüsü’’, ‘’Turizm ve Otelcilik Alanında Modern Zorluk-lar’’, ‘’Mevcut Durumdaki İşletme ve Etkinlik Turizminin Gelişmiş-lik Perspektifi’’,‘’Turizm Alanın-da IT-Teknolojileri’’ konularında çeşitli sunumlar gerçekleştirildi.