Etkili iletişim

Post on 27-Jul-2015

228 Views

Category:

Documents

2 Downloads

Preview:

Click to see full reader

Transcript

ETKİLİ İLETİŞİMBir arada yaşayabilme sanatı

İletişim, en geniş şekliyle “bir aradayaşayabilme sanatı”dır.

İletişimi, sözün kökü olan “ilmek” yani“bağlamak” kelimesinden hareketle, “gönlügönle bağlamaktır” şeklinde algılıyoruz.

Toplumumuzda en önemli sorunlar arasındailetişimi görmek mümkündür. Ancak

insanlardaha çok ekonomik sorunlardan

bahsederkeniletişimi bir sorun olarak bile

algılamamaktadır.

“Kalpten çıkan söz kalbe gider; Ağızdan çıkan söz kulağa gider”

“Akıllı insanın ağzı kalbinde, Akılsız insanın kalbi ise ağzındadır”

İnsan her düşündüğünü doğru da olsasöylememelidir. Ama mutlaka hersöylediğimizi inanarak söylemeliyiz.

Hepsinisöylemeyelim, ama söylediğimizi de

inanaraksöyleyelim veya da söylemeyelim.

Eğer söz bizim kalbimizden çıkarsa bununulaşacağı yer karşı taraftaki insanların kalbidir.Eğer sözümüz ağızdan çıkıyorsa bunun ulaşımmesafesi son derece kısadır. Karşı tarafınkulağıdır, beyni de değildir. Yani, bizi sadeceduyar. Duymakla dinlemek arasındaki farkıdoğru anlamalıyız.İnsanların bizi dinlemesi gerekir. Bizduyduklarımızı biz dinledik zannediyoruz veburada çok temel bir yanılgıya düşüyoruz.

İletişimde en çok kullandığımız basamak, “konuşmadır” Doğal olarak her insan önce konuşarak iletişim kurmak ister.

Sonra, “beden dili” eski tabiri ile “lisanı hâl” dediğimiz bir basamak daha var. Belki bugüne kadar çok kullanmadığımız veya hiç duymadığımız bir gönül dili, eskiden duygu dili diyordum ama biraz genişlettim, şimdi artık gönül dili diyorum buna; bir basamak var ki, benim sıralamam biraz sonra bir piramit şeklinde önünüze gelecek, bunların hangisi önemlidir, hangisini kullanmalıyız?

“Gönlü ve sözü bir olmayan kimsenin, yüz dili bile olsa o yine dilsiz sayılır”

Türk toplumunda genellikle iletişim denildiğinde

sözlü iletişim anlaşılmaktadır. Ancak iletişimbüyük oranda sözsüz olarak gerçekleşmektedir.

İletişimi bir buzdağına benzetirsek, bu buzdağının

çizgilerle bölünen kısmı görünen yüzü, aşağısı ise

görünmeyen yüzü.

“Bir bakış bir bakışa neler neler anlatır,

Bir bakış bir âşığı senelerce ağlatır”

Lütfen insanların yüzüne iyi bakalım. İnsanın yüzündeki enerjiyi aldığınız anda gönlünü fethedersiniz, bu çok kolaydır. Her birimiz her hangi bir topluluğa girdiğimiz zaman, bir topluluğa hitap ederken, ya da bir resmi dairede işimiz var, önce yüzlerdeki o pozitif enerjiyi ararız. Bize bakan bir göz ararız. Çünkü, şefkat ve merhamet gözde gizlidir. Göz ve yüz kalbin aynasıdır ve asla yalan söylemez. İnsanın yüzüne bakarak konuşmak, ona dönük olmak, ona değer vermek onlarca cümleden çok daha kıymetlidir.

“Ne söylerse söylesin dilin,Yüzünden bellidir her halin”

• Bize ithal edilen “iletişim” ya da “karizma” veya daha değişik adlarla verilen birtakım yöntemler bana göre bizim ruhumuzu karartıyor, bizim toplum olarak da seviyemizi düşürüyor.

• Şöyle ki, karizma adına ya da bilgili görünme adına, bürokratik görünme adına bir eli sağ cebinde,  -sol eli genellikle cebinde-  sağ eliyle de yüzüne bakmadan tokalaşan insanlar türedi bu toplumda. Yüzünüze bakmayan bir insanla tokalaşsanız ne olacak. Bunun ne gibi bir getirisi vardır. O enerjiyi almak önemlidir.

“Aynı dili konuşanlar değil, aynı duyguları paylaşanlar anlaşabilirler”

Bize ait birtakım değerler aidiyet, mensubiyet gibi,diğergamlık gibi öylesine yıpratıldı ki ortak zemindebuluşma, anlaşma şansımız çok zayıfladı, amakaybolmadı. Biz onları yeniden alevlendirebiliriz,yeniden ayaklandırabiliriz ve bu milletimizingeçmişine, şanına son derece yaraşır bir yöntemolacaktır. Dışarıdan gelme iğreti, yapay yöntemlerleyani, insanların gözünü boyayarak o an içinkandırarak ya da güç bende, ben her şeyi biliyorummantığı ile zaten artık halkımız da onlara çok fazlaitibar etmiyor.

“Yunus Emre der hoca,Gerekse bin var hacca,Hepsinden eyice,Bir gönüle girmektir”

İletişimde önceliklerimiz, DiğergamlıkİçtenlikAlçakgönüllülük Önyargısızlık ÖzgüvenSaygı ve nezaket olmalıdır.

“Samimiyetin lisanı yoktur. Samimiyet kabili izah değildir. O gözlerden ve nasiyelerden anlaşılır”

M.Kemal Atatürk

“Meclisimde en çok öfkelendiğim kişiler kibirli bir eda ile anlaşılması güç olan sözleri geveleyip konuşanlardır”

Hz. Muhammed

“Bir insan hakkında hüküm vermeden önce, 40 gün onun ayakları ile gezin”

Kızıldereli Atasözü

Ne demek bu?  Modern terimle “empati” yapın. Eski bizim Türkçe’den kovduk, kelime karşılığı da yok, “diğergam” olun, yani başkalarını da düşünün biraz, kendinizi de onun yerine koyun ve ondan sonra karar verin.

Bu toplumu adeta ayrık otu gibi sardı şu anda ön yargı. Çok ciddî önyargılarımız var. Siyaseten de var, başka açılardan da ön yargılarımız var. Aslında bir birimize bu kadar –düşman kelimesini kullanmak istemiyorum ama-   bu kadar mesafeli olmayız bu ön yargılar olmasa. Bu ön yargılar bir günlük iş değil. Uzun propagandaların sonucunda bizi birbirimize ön yargılı hâle getirdiler.

“Ne hazin bir çağda yaşıyoruz. Bir önyargıyı yıkmak atomu parçalamaktan daha zor”

Einstein

Gerçekten öyle. Ön yargılarımız katılaştı. Öyle bir

sertleşti ki girmek çok zor. Ama imkânsız da değil.

Milletimiz için, ülkemiz için bunu yapmakzorundayız. Yoksa bir biri ile savaşan

insanlartopluluğu hâline geleceğiz.

“Sevecen olmak istiyor musunuz? Bu sonradan kazanılabilir. Yüreğiniz ne kadar sevgi alıyorsa o kadar tıka basa doldurun, bu yeter, hiç başka bir şeye gerek yok” 

Şevket Rado

Konuşurken illa konuşma ihtiyacı duyarsak sevgidilini kullanalım. Sen dili yerine siz dili.Konuşacağımız zaman kendimizden söz etmekyerine sözü başkalarına verelim. Ben nasılım diyesorulmasını beklemeyelim, siz nasılsınızdiyebilelim ve karşıdaki insan bundan mutluolacaktır. Bize sorulmasını beklersek çok bekleriz.Her insan kendi hatırının sorulmasındanhoşlanır.  Mutlaka sevecen olmak zorundayız.Sempatik olmak zorundayız.

Farklılıkları hoş göreceğiz. Buradaki farklılık sözünüöyle birilerinin ortaya attığı gibi işte mozaik falan filangibi de algılamıyorum, o değil benim buradakifarklılıktan kastım. Türkiye mozaik falan bu bir masal,yalan bir masal. Çünkü, mozaik farklı unsurların biraraya gelmesi ve dağıldığında da aynı şekildekalmasıdır. Türkiye böyle bir şey değil. Olsa olsa  bizkendimizi ancak bir hamura benzetilebiliriz. Yani,yoğurduğumuz zaman hiçbir şey tekrarayrıştırdığımızda eski hâlini almaz.

“Bana benden olur her ne olursa, Başım selamet bulur dilim durursa.”Atasözü

Benzerlikleri ön plana çıkarma gayretine girmekbence çok akıllıca bir yöntem iletişimde. Farklılıkları hoş gördük, benzerlikleri ön planaçıkaracağız. Bunu bizim halkımız, bizimaydınlarımızdan daha iyi beceriyor. Nasıl yapıyorlar?Önce bir candan selam veriyorlar. Sonra nerelisinhemşehrim diyorlar.  O nerelisin sorusu tesadüfi birsoru değil. Efendim cevap Adanalıyım. Ha benim birAdanalı asker arkadaşım vardı. 2 milyonluk şehirdeşimdi asker arkadaşını bulacağız. Mesele o değil ki, oyakınlaşmak istiyor. İletişim kurmak istiyor. 

“İnsanın süsü yüz, Yüzün süsü göz Aklın süsü dil, Dilin süsü de sözdür”Yusuf Hac Hacib

• İnsanlarla tanışırken ilk saniyelere dikkat diyor psikologlar. Çünkü, oradaki gözlem çok kalıcı oluyor. Zihnimizde öyle kalıyor genellikle. Ve isme dikkat. İsimleri hatırında iyi tutabilen insanlar genellikle ...

• Tokalaşırken elinin ucuyla merhaba diyenler var! Bazen de yüzümüze bakmadığı için benimle tokalaşacakken başkası ile tokalaşıyorlar. Çünkü, bu arada eller var birkaç tane. O zaman hiç tokalaşmayalım. Affınıza sığınıyorum.

• Çok zor mu, gülümseyelim biraz.  Hepsi bu ya, bitti ya. Bundan daha güzel bir iletişim aracı yok. Ne somurtmak, ne sırıtmak. Gülümseme, tebessüm.

•  Ve göz teması kur.

“Ne kadar bilirsen bil, söylediklerin karşındakinin anlayacağı kadardır”

Mevlana

İyi iletişimde bilginin, makamın, mevkinin payı %12,5  İyi ilişkinin, yani sıcaklığın, gönülden gelen o güzel duyguların payı %87,5 

“Herkes benim düşünceme katılırsa yanılmış olmaktan korkarım”

Oscar Wilde

•Amerikan başkanlarından birisi seçildiği zaman ilk emri şu olmuş:

•“Bana lütfen benim gibi düşünmeyen insanlar bulun” Bu kadar söylüyorum. Yani, ne demek istemiştir acaba, niye böyle bir şey söyledi, araştırılmaya değer bir konu bence.

• Eğer gerçekten iletişimde başarılı olmak istiyorsak, dört açıdan kendimizi yenilemeye devam edelim:

• ♥Fiziksel olarak sağlıklı olmaya dikkat edelim. Çünkü sağlıksız bir         insanın   iletişim kurması mümkün değildir, istemez, gönlü istemez.

•  ♥Sosyal olarak yeni insanlarla tanışmaya devam. •  ♥Zihinsel olarak kitap okumaya, ama edebî  kitap

okumaya, onun altını çiziyorum. Roman, şiir, hikâye deneme gibi kitaplar okumaya devam.

•  ♥Ruhsal olarak ruhumuzu dingin tutabilmek için de şükretmeyi öğrenmek durumundayız.

“Çocuklarınıza susmayı öğretin, Onlar, konuşmayı nasıl olsa öğrenirler”Benjamin Franklin

“İki şey ruhumuzu karartır. Konuşacakken susmak, Susacakken de konuşmakSadi

top related