Yıl: 6 Sayı: 124 15 NİSAN 2013
Gel de burada kitap okuma!!!
Farklı olmak isteyenler için özel tasarımlar
Gençlerin her zaman yanında olan Pendik Belediyesi, sınav seminer-
leri programlarını başlattı. Bu kapsamda farklı okullarda, alanında uzman rehber öğretmenlerden öğrencilere dikkat et-meleri gereken noktalar üzerine sunum yapılıyor. Bunlardan biri de Yıldırım Beyazıt İlköğretim Okulu’nda yapıldı. Psi-
kolog Mehmet Konuk tarafından verilen seminerde öğrencilere çalışma metotla-rından sınavda dikkat etmeleri gereken-lere kadar önemli bilgiler verildi. Dersin derste dinlenilmesi gerektiğini ifade eden Mehmet Konuk, saatlerce ders tekrarının da doğru bir yöntem olmadığını söyledi. İşte Konuk’tan önemli birkaç tavsiye:
İnternetin hayatımıza girmesiyle bilgi edinme alışkanlığımız da
değişiyor. Çoğumuz bilgiyi kütüphane-ye giderek kitaplardan almak yerine, arama motorlarına danışarak elde edi-yoruz. Bunun farkında olan Norveçliler, özellikle gençleri kütüphaneye çekmek için oldukça sıra dışı bir kütüphane
yaptılar.”Vennesla Kütüphanesi ve Kül-tür Evi” adlı bu kütüphane, tasarımıyla kitapseverlerin ilgisini çekiyor. Tasarımı sayesinde gündüz hiçbir lambanın yanmadığı kütüphanede, özel olarak tasarlanmış okuma kabinleri bulunuyor. Bu sayede okuyucunun konsantrasyonu asla bozulmuyor.
Sınavlara hazırlanan gençler bilinçleniyor
-Dersi her zaman derste dinleyin. -Eve geldiğinizde her bir ders için 15 dakika tekrar yapın.-Tekrar sonrası test çözün.
“Creative Design” köşemizde bu ay yine birbirinden ilginç
tasarımları paylaşıyoruz. Mobilya-dan ofis malzemelerine, saatlerden kolyelere kadar her alanda üretilen tasarımlar tüketicileri cezbediyor. İşte bunlardan bazıları: İlk tasarım bir kupa. Kafa şeklindeki kupanın alt bölümüne bisküviler için raf yapılmış bu sayede bisküviler için ayrı bir tabak gerekmiyor. Diğer tasarım ise bir evde kullanılmak üzere üretil-miş bir yarı kapalı koltuk. Etrafınızı sarması sebebiyle bu koltukta rahat bir şekilde kitap okuyabilirsiniz. Üçüncü tasarım da bir şemsiye. Bu şemsiye etrafınızı sardığı için şiddetli yağmurda dahi ıslanmıyorsunuz. Son tasarım ise bir ayakkabı. Görünümü antipatik gelse de bu ayakkabı ta-mamen ayaklarınızı saracak şekilde üretildi.
Psikolojik Danışman
Mehmet Konuk
10 15 NİSAN 2013
Meslek Seçimi Meslekler veKazandıracakları
Meslek seçimine giden yoldan, muhakkak ki hepimiz geçiyoruz. Kimimiz, bu yolda başkalarının istediklerini önemsiyor, kimimiz ise kendi isteklerini ön planda tutuyor… Peki, doğru nedir? Birkaç yıl öncesinde, mimarlık veya mühendislik fakültesinde okumak isteyen bir lise son sınıf öğrencisiyle konuşurken: “Mühen-dislik veya mimarlık mesleklerini çok iyi araştırdım. Ben sayısal bölümden mezun olacağım; ancak fizik dışındaki fen alanlarını pek benimseyemedim. Kendime en uygun gördüğüm mesleğin aritmetik, sistematik, algoritma ve meka-nik içermesini istiyorum. Birçok bilimsel araştırmada anladığım, yapmak istediğim alanların başında fizik mühendisliği vardı. İngiltere’deki birçok araştırmayı yakından takip ettim. Kısacası kendimi bu alanda geliştireceğime inanıyorum.” demişti. Üniversiteye ilk giriş sınavına girdiğinde pek hevesli başladığı yolu tamamlayama-yacağını fark etmişti. Puanı istediği sevi-yede değildi ve ikinci sınav içinde hevesi kalmamıştı. Ailesinden bir yıllık müsaade istedi ve geçen yıl yaptığı yanlışları he-saplamaya koyuldu. Öğrencilik yıllarında okul ve dershaneyi bir arada idare etmek gerektiğinden okumaya, araştırmaya ve sistemlerin mantığını anlamaya pek vakit
ayıramadığından yakınıyordu. Şimdiyse okuldan mezun olmuştu ve dershaneye gitmeyi de istememişti. Bir yılın sonun-da Yüksek Öğretime Geçiş Sınavından beklediğinde iyi bir sonuçla döndü. Ailesi ve çevresi ikinci sınavda düşüş beklerken Lisans Yerleştirme Sınavından da yüksek puan alarak istediği alana yerleşti.
Bir yılın sonunda harcadığı çaba, fevkala-de bir çabaydı. Kazanmak istediği alanın ne olduğuna karar vermişti. Bu yıl ilk sınıfı okuyor ve “Hedeflerimi gerçekleş-tirmenin mutluluğu, her şeyden iyi geldi.” diyor…Hedeflerinizi gerçekleştirin…
Başarı, kimseye altın tepside sunulmuyor. Zorluklar, sizi güçlendirecektir. Otobüste yolculuk yaparken kendinizi düşünün; ayaktasınız, elinizle direğe tutunu-yorsunuz ve kaslarınızın hepsi tetikte. Yola göre konumunuzu ayarlıyor, şoför yavaşladıkça siz de kendi duruşunuzu düzenliyorsunuz. Peki, hayat içerisinde tutunmak istediğiniz önceliğiniz nedir? Başkaları mı? Hedefleriniz mi? Bu serüvene çıktığınızda sadece bir otobüste yolculuk yapıyor gibi gitmek istediğinize yere ulaşma durumunuz
olmayacak. Kimi zaman yükselmek, daha iyi eğitimler almak, mesleğinizde zirve işler yapmak isteyeceksiniz. Peki, sevme-diğiniz bir işte, bu zorlu yolu nasıl çıkmayı planlıyorsunuz? Geçtiğimiz günlerde YGS sonuçları açıklandı; iyi veya kötü bir puana sahibiz. Barajı geçenler de geçemeyenler de mevcut… Ancak hayat perspektifinizde, o puan sadece bir yükselti. Siz o yükseltiye bakarak “Geri kalan hayatım tamamıyla anlamsız.” demeyin. Emin olun, o yüksel-tinin üzerine çıktığınızda ufka daha geniş açıdan bakacaksınız. Tıpkı o arkadaşımız gibi galibiyetin haklı gururunu yaşayacak-sınız.
Bir de başarılı olan arkadaşlarımız var. Başarılı olmak, sadece bu sınavdan ibaret tek bir ölçüt olarak kalmasın, hayatınızda. Umarım hayatınızın her safhasında, daha çetin mücadelelerden galibiyetle döner-siniz. Ancak YGS sadece bir deneyimdi. Başarılı yahut başarısız kavramını hayatınıza yerleştirecek mahiyette bir sınav da ol-mamalı. Başarı tek seferde sonuç verecek bir durum değil. Başarısızlık da pekâlâ başarıya ulaşmada bizi tetikleyebilir.Sizi diğerlerinden ayıran yanlarınızı tespit
edip hangi meslekle uyum içerisinde işinizi yapabileceğini-zi seçin. Kendinizden parçalar katarak işinizde farklı bir noktayı yakalayarak kaliteli işlere imza atarsınız.Yakın tarihte bir ha-berde Çorum’daki bir otomobil firmasının oto dizayn alanında yurt dışından bile ta-lep topladığı, talepte 6 ay kadar sonraya kadar siparişlerin uzandığı, firmanın Almanya’daki benzer firmalardan daha çok iş yaptıklarını belirtilmişti. Bir başka örnekse yüz nakli vb. konular-da son derece zorlu geçen ameliyatlar doktorlarımızın kendi
mesleklerine, kalite kazandırma çabası-nın bir ürünü olarak görülebilir.Herkes doktor, oto sanayici, berber olabilir; ancak işini hakkıyla yapana, emin olun, mesleğinin getirisinden daha fazlası gelecektir. Bu yüzden meslekleri ele alırken size kazandıracağı maddi getirileri düşünmeyin; mesleğinizle ne denli özdeş-leşebileceğinizi inceleyin. Çünkü herkes para kazanabilir; ancak size gururlandı-racak mevzu işinizdeki ustalığınızdır ve o işe ne kattığınızdır.
1998 yılında çıkan haberin gazete kupü-rünü, 2000’li yıllarda kitaplıkta bulmuş-tum. Kütüphane sahibi, kupürde anlatılan kişiyi kısaca tarif etmişti: “Fuarlara katılıp fotoğraf makinesiz arabaları inceliyor. Almanya’ya inşaat işçisi olarak gitmiş. Arabalara heveslenince oto kaportacı aç-mış. Fuarlarda gördüğü araçları beynine kazıyor; daha sonrasında kaportacısında bunları yapmaya çalışıyormuş. Büyük firmalardan birisinde çalışmaya başlaya-na kadar iyi bir iş çıkardığı söylenemez; ancak otomobil markalarının birisinin himayesinde iyi işler çıkarmaya başla-yınca fuarlara giriş yasağı konulmuş. Haberin başlığı da “Dahi Türk, 20 araç tasarımını birebir kopyalamayı başardı.” diyordu. ”O haberi bir solukta okuduktan sonra “inşaat işçiliğinden dâhiliğe giden serüven” diye düşünmüştüm. Kendi üstün özelliklerini mesleğiyle birleştirip 20 aracı birebir kopyalamayı başaran bu dâhiyane kişinin doktorluktan kat ve kat daha fazla para kazandığına eminim. Siz, size getirisine bakmayın; mesleğinize ne katabileceğinize bakın… Gerisinde her şey yerini buluyor.
Kendi hedeflerinizi belirleyip
ihtiyaçlarınızı hedeflerinize göre
düzenleyin…
Geçen sayımızda yer alan Steve
Jobs’un yaşama bakışındaki ince
ayrıntıdaki gibi…
Size başarıyı kazandıracak asıl
objeyi gözden kaçırmayın.
Yolunuz açık, başarınız daimi
olsun…
Eğer yürüdüğünüz
yolda zorluk ve engel yoksa, O yol sizi hiç bir
yere ulaştırmaz.
Bernard Shaw
1115 NİSAN 2013
1. Köşe Ayraçlar
Okuduğunuz kitapların
içerikleri kadar, onların
size ait olduğunu belirten
bir başka obje daha var:
“ayraçlar”… Kitap ayracı-
nızı kendiniz tasarlamak
ister misiniz?
Köşe ayraçlarınızı katla-
yarak ya da köşeye uygun
keserek oluşturabilirsiniz.
Köşe ayraçlarında favorim
kalp şeklindeki köşe
ayracı… Hediye kitaplara
şıklık katacak kolay ve bir o
kadar da eğlenceli bir ça-
lışma: Kare kesilmiş kâğıdı
dikdörtgen oluşturacak
şekilde ortadan katlayınız.
Oluşan dikdörtgenin orta
noktasını belirleyip diğer
uçları bu orta noktadan
aşağıya doğru katlayın.
Son olarak da kalbe benze-
mesi için uçların köşelerini
katlayın. Üzerine ufak bir
not, güzel bir sözle birlikte
işte hediyenize şıklık katacak bir ayraç.
2. Ataç AyraçlarAtaçlar sadece kâğıtları mı
bir araya getirir? Bence
kitapta nerede kaldığımızı
unutmamak için, sevimli
ve hoş bir hatırlatıcı.
Atacınızın içerisinden
geçireceğiniz bir düğme
veyahut atacınıza monte
edebileceğiniz bir fiyonk
güzel görünecektir.
Aynı zamanda atacı
kıvırarak kalp şekline de
getirebilirsiniz. Atacı elinize
aldığınızda uzun olan kısmı
yukarı doğru çekerek iki
yuvarlak kıyının bir araya
gelmesini sağladığınızda
kalp şeklinde bir atacınız
oluyor. Rengârenk ataçlar
güzel bir hediye olabilir.
Aynı zamanda sadeliği
ve zarif duruşuyla beğeni
kazanacaktır.
Kürk Mantolu Madonna
kitabını hediye ederken
yapay kürkle süslenmiş bir
ataç pek manidar olabilir.
3. Kitaplardan Taşan AtaçlarKitaplık bölümümüzde sizlerle paylaştığımız Beyaz Zambakla Ülke-sinde kitabının içerisinde “beyaz bir zambak” bulsanız… Veyahut Debbie Macomber’in Bir Dilekle Başladı Her şey kitabının içerisinde “Dile benden ne dilersen.” yazan bir not… Aslında kitaplardan taşan ataçlar, kâğıtlarla oluştu-rulmuş çalışmalar. Ancak güzel fikirlerle buluşunca daha bir anlamlı, daha bir güzel olacaktır. Fotoğraflarda örneklerin görüldüğü ataçlardan, benim favorim ayaklar… Karton kâğıda yazacağınız ufak bir notun altına, etki oyuncaklarınızın ayak kısımlarını yapıştırarak kitaplarınızı ayaklandırabi-
lirsiniz…
Ayraçlar
4. Sizinle Birlikte Kitap
Okuyan Ayraçlar
Kitap okuyan kişilerle özdeşleşmiş belli kavram-lar vardır. Gözlük, büyüteç, baykuş gibi… Özellikle baykuşun kitap ayracı olarak kullanılması ilk başta garip geliyor, insana. Kâğıtlardan yararlanarak büyük gözleri olan ufak gagalı baykuşu oluşturabiliriz. Öncelikle kâğıdı dikdörtgen biçimde keselim. Kâğıdı kart şekli-ne getirmek için ortadan katlayalım; ardından göz için önce büyük bir yuvar-lak, ardından küçük beyaz bir yuvarlak keselim. Son olarak da göz bebekleri için minik siyah yuvarlaklar keselim. Sırasıyla yapıştırıp küçük bir turuncu ya da kırmızı kâğıttan ufak bir üçgen keserek gözlerin tam orta noktasının bir parmak aşağısına yapıştı-ralım.
5. Ataçlar
Kitabın Bir Parçası
Alice Harikalar Diyarına
düştüğünde, bir tavşanla
karşılaşır. Peki, kitabı her
açtığınızda sizi sevimli
bir tavşan karşılasa? Ya
da kültürel bir kitabın
köşesinden dağların çık-
tığını görseniz? Sizin için
önemli noktaları belirten
dağlar olsa? Bitkiler üze-
rine okuduğunuz kitabın
arasından, çimlerin belir-
diğini görseniz. Ben kitap
okurken birçok noktayı
çizer, o kitapla ilgili bir çok
not alırım. Ancak daha
sonra araştırma yaparken
kitapları tek tek incelerim.
Bir gün ayraçlara ihtiya-
cım olduğunu anladım.
Kâğıtları ince ince kesip
çim yeşiline boyadım. Her
önemli notta, okudu-
ğum kitabın arasına o
ayraçları koyuyorum…
Kitabın sayfalarının ciltle
birleştiği noktaya doğru
koyduğunuzda ayraç
düşmeyeceklerdir.
12 15 NİSAN 2013
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory PetrovÇınaraltı Yayınları
Kitap:Yazar:Yayınevi:
“Güney denizlerinde beş-on mercan adası vardır. Mer-canlar taşlardan kopan minik parçalardır. Küçük polipler, kendi bedenlerinden bir takım organik maddeler salgılarlar ki, bunlar farkına varılmaz. Fakat bu salgıların bir araya toplanmasından, zamanla birçok adacık meydana gelir. Hatta bu adalarda insanlar bile hayat sürebilir.
Diğer taraftan güney ülkele-rinde bazı küçük karıncalar yaşar ki, bunlar üredikleri bölgedeki insanların başına gerçek bir bela olurlar. O ci-vardaki ahşap evleri ve bunla-rın içinde bulunan mobilyaları yerler. Bu karıncalar sebebiyle insanlar, göç etmek zorunda kalırlar.
Şimdi bir de kendi ülkemizin durumunu düşünelim. Ülke içindeki çalışmalarımız hangi türdendir? Yapıcılığa mı, yok-sa yıkıcılığa mı yönelmiştir?” diyor Grigory Petrov…
Geçen yıllarda okuduğum beyaz zam-baklar ülke-sini, tekrar elime alıp, incelemeye koyulmuş-tum ki, altını çizdiğim satırlar ara-sında fikirsel bir serüvene çıktım. Bir millet ne
kadar deği-
şebilir, neyi
nasıl gelişti-
rebilir? Hatta
bunların hep-
sini geçelim,
bataklık tar-
lalar üzerinde,
örnek bir ülke
nasıl oluşur?
Finlandiya halkından
bahsediyorum muhakkak; bir eyaletken Rusya’dan ayrılan, herkesin umudunu kestiği ba-taklıklara, medeniyet tomur-cuklarını saçan bir halk…
Finler kendilerine “Suom” derler ve çok sevdikleri ülke-lerine “Suomi” adını verirler ki; bu sözcük “bataklık arazi” anlamına gelir. Finlandiya’nın bir tarafı granit kayalarla kaplıyken, diğer tarafındaysa sayısı on binleri bulan göller vardır.
Eğer bu göller ve granitle, bir millet ne kadar ilerleyebilir sorusunu merak ediyorsanız, muhakkak ki bu kitabı oku-malısınız. Sonunda, nefesinizi içinize çekip “Eğitimin önemi” üzerine uzunca düşünüyorsu-nuz. Kitaplar size birçok şeyi sessizce söyleyiveriyor… On-lara ilginizi verdiğinizde, sizi geri çevirmeyecektir. Beyaz Zambaklar Ülkesinde’nden izlenimlerini anlatan Grigory Petrov’un akıcı diliyle, keyifli okumalar dilerim…
Bilgi Teknolojileri ve İletişim Ku-rumu (BTK), kısa mesaj arabağ-
lantı ücretlerinde yaklaşık yüzde 75 oranında indirime gitti. Mesaj başına Avea için 1,87 kuruş olan arabağlantı ücreti 0,47 kuruşa, Vodafone için 1,73 kuruştan 0,43 kuruşa, Turkcell için ise 1,70 kuruştan 0,43 kuruşa düşürüldü. BTK internet sitesinde yer alan kurul kararında, kısa mesaj (SMS) sonlan-dırma ücretlerinin değişen pazar şart-ları çerçevesinde gözden geçirilmesi ihtiyacı ortaya çıktığı belirtildi. Söz konusu ücretler 1 Temmuz 2013’ten tarihinden itibaren geçerli olacak
Akıllı telefon piyasası her geçen gün yeni bir gelişmeyle yükselişini sürdürürken,
şirketler de rekabette geriye düşmemek adına yeni projeler hazırlıyorlar. Bunlardan en çarpıcı-sı akıllı saatler. Sürekli kullanıldığı için vücudun adeta bir uzvu haline gelen akıllı telefonlar, artık kullanıcılarıyla daha da çok bütünleşecek. Akıllı saatler, hayatımıza girecek. Akıllı saat projesi daha önce Samsung ve Apple ile anıl-mıştı, ancak bu ikiliye çok önemli bir rakip daha geliyor: Google Smart Watch. Bu saatler aslında, akıllı telefonların saat gibi kola takılabilen bir versiyonu olacak. Ancak hem estetik görünüş hem de ağırlık önemli bir sınırlama olduğu için, projeler üzerinde hâlâ çalışılıyor. Akıllı saatler
yeni bir ürün olmaktan çok, akıllı telefonların hayatımızdaki yerini pekiştirecek, yeniden tasar-lanmış ürünler olarak görülüyor.
SMS ücretinde indirim
Saatin de akıllısı
100 MB veri aktarma hızına sahip USBDijital fotoğraf, video
ve müzik derken en
önemli sorun veri depola-
mak ve aktarmak oldu. Suya
ve darbeye dayanıklı Adata
S107 hem depolama kapa-
sitesini yukarı çekiyor hem
de veri transfer hızını birkaç
kat artırıyor. Cihaz 64 GB
depolama kapasitesine ve
saniyede 100 MB veri ak-
tarma hızına sahip. Silikon
kaplı gövdeleri olan belleğin
çeşitli renklerde seçenekleri
mevcut.