Top Banner
Pendik’te ücretsiz YGS Kursu Pendik’te Üniversite sınavlarına hazırlanan lise mezunu öğrencilere Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından ücretsiz olarak YGS sınavlarına hazırlık kursları veriliyor. Yıl: 7 Sayı: 153 1 KASIM 2014 Eğer bir kediniz varsa ve oldukça hareketliy- se, onunla baş etmeniz biraz zor olabilir. İşte tasarımcılar sizin bu durumunuzu oturup düşünmüşler ve kedileriniz için ilginç oyun tasarımlar ortaya koymuşlar. Derslere destek ve sınavlara ha- zırlık kursları kapsamında haftada 3 gün Salı, Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere verilecek derslere yeterli katılımın sağlanması halinde dersler haftanın her günü verilecek. Hemen hemen tüm derslerin verildiği kurs- ta Dil, Anlatım, Edebiyat, Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji, İngilizce, Tarih ve Coğrafya derslerinin yer alıyor. 1 Kasım’da başlayan kurs, 2015 Haziran ayına kadar devam edecek. Kayıt yap- tırmak isteyen öğrenciler, sadece kimlik fotokopisi ve matbuu formu doldurarak kayıt yaptırabilecek. Müracaat ve detaylı bilgi almak için, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nün 0216 378 30 91 No’lu telefon numarasından ya da Kurtköy Mahallesi Ankara Caddesi Pınarönü Sokak: 5 adresine gidip birebir görüşerek bilgi alabilirler. Kedileriniz için ilginç tasarımlar 1 2 4 3 Rahat ve şık tasarımlar gerek uyumaları ge- rekse oyun oynamaları için kedilerinizi oldukça mutlu edeceğe benziyor. İlk tasarım küçük bir kedi apartmanını andırıyor ve kedileriniz içinde hareket ortamı sağlıyor. Oldukça kar- maşık olan ikinci tasarım, kedilerinizin eğlenceli vakit geçirmesini sağla- yacak gibi görü- nüyor. Bir diğer tasarımda kedileriniz komando gibi küçük silindirlerin içinden geçerken, orada dinlen- mek bile isteyebilir. Sonuncusu ise ahşaptan yapılmış. Kedinizin kafasını karıştıracak gibi görünüyor ama çok eğlenceli zaman geçireceği de kesin.
4

Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:34

Apr 06, 2016

Download

Documents

Pendik Belediyesi Pendik Gündemi Gazetesi Gençlik Eki Sayı:34 01 Kasım 2014
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:34

Pendik’te ücretsiz YGS KursuPendik’te Üniversite sınavlarına hazırlanan lise mezunu öğrencilere Halk Eğitim Müdürlüğü tarafından ücretsiz olarak YGS sınavlarına hazırlık kursları veriliyor.

Yıl: 7 Sayı: 153 1 KASIM 2014

Eğer bir kediniz varsa ve oldukça hareketliy-se, onunla baş etmeniz biraz zor olabilir. İşte tasarımcılar sizin bu durumunuzu oturup düşünmüşler ve kedileriniz için ilginç oyun tasarımlar ortaya koymuşlar.

Derslere destek ve sınavlara ha-zırlık kursları kapsamında haftada

3 gün Salı, Cumartesi ve Pazar günleri olmak üzere verilecek derslere yeterli katılımın sağlanması halinde dersler haftanın her günü verilecek. Hemen hemen tüm derslerin verildiği kurs-

ta Dil, Anlatım, Edebiyat, Matematik, Geometri, Fizik, Kimya, Biyoloji, İngilizce, Tarih ve Coğrafya derslerinin yer alıyor. 1 Kasım’da başlayan kurs, 2015 Haziran ayına kadar devam edecek. Kayıt yap-tırmak isteyen öğrenciler, sadece kimlik fotokopisi ve matbuu formu doldurarak

kayıt yaptırabilecek. Müracaat ve detaylı bilgi almak için, Halk Eğitimi Merkezi Müdürlüğü’nün 0216 378 30 91 No’lu telefon numarasından ya da Kurtköy Mahallesi Ankara Caddesi Pınarönü Sokak: 5 adresine gidip birebir görüşerek bilgi alabilirler.

Kedileriniz için ilginç tasarımlar

1

24

3

Rahat ve şık tasarımlar gerek uyumaları ge-rekse oyun oynamaları için kedilerinizi oldukça mutlu edeceğe benziyor. İlk tasarım küçük bir kedi apartmanını andırıyor ve kedileriniz içinde hareket ortamı sağlıyor.

Oldukça kar-maşık olan ikinci tasarım, kedilerinizin eğlenceli vakit geçirmesini sağla-yacak gibi görü-nüyor.

Bir diğer tasarımda kedileriniz komando gibi küçük silindirlerin içinden geçerken, orada dinlen-mek bile isteyebilir.

Sonuncusu ise ahşaptan yapılmış.Kedinizin kafasını karıştıracak gibi görünüyor ama çok eğlenceli zaman geçireceği de kesin.

Page 2: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:34

10 www.pendik.bel.tr 01 KASIM 2014

Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından desteklenen ve 2500 proje arasından seçilerek ilk 300 örnek proje arasına giren “Geleceğe El Ver” Pendik Gönül-ver Derneği tarafından eylül ayından bu yana yürütülüyor. Projenin temel amacı yaşadığı mahallede arkadaşla-rına tutum ve davranışlarıyla model

olacak, onların gelişimlerine rehberlik edecek genç liderlerin yetişmesini sağlamak. Şehir Üniversitesiyle birlik-te yürütülen eğitim sürecinde kendine dost olmak, medeniyetine dost olmak, yaşadığı şehre dost olmak, özünü ta-nımak, özüne güvenmek gibi konular işleniyor.

Pendik’te genç liderler yetişiyorYaşadığı mahallede arkadaşlarına tutum ve davranışlarıyla model olacak, onların gelişimlerine reh-berlik edecek genç liderlerin yetişmesini sağlamak amacıyla “Geleceğe El Ver” Projesi başlatıldı.

Gençlik

Proje bünyesinde, idealist gençlerde farkındalığı artırmak ve toplumu şekillendirme bilgi ve becerisini ka-zandırmak amaçlandı. Aynı zaman-da yetinilmeksizin gençlerin zararlı alışkanlıklardan uzak durması, kötü

alışkanlıklarla etkin mücadele edi-lebilmesinin desteği de sağlanacak. Ayrıca, projeye dâhil olan toplamda 400 gencin, geziler, seminerler, tarih sanat ve kültür programlarına katı-lımları da sağlanacak.

Farkındalığı artırmak ve kötü alışkanlıklarla etkin mücadele

Page 3: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:34

11www.pendik.bel.tr01 KASIM 2014 Gençlik

Neyse ki öğretmenimden öğrendiğim bazı tüyo-ları sizinle paylaşacağım…

Eğer rahatlarsanız, her şeyi kontrol edebilirsiniz…

Mısır Piramitleri sunumumu yaptım. Çok eğlen-celi geçen bir sunum oldu. Özellikle de sunum esnasında arkadaşımın sınıftan içeriye mumya gibi girmesi, benim için bile sürprizdi… Çağatay sınıfa selpaklarla sarılmış bir vaziyette girdiğin-de, herkeste oluşan şaşkınlık görülmeye değerdi. Öncelikle öğretmen olmak çok zormuş. O tahtada tek başınıza bir saatlik bir ders saatinde, herkesin ilgisini toplayacak bir konuşma yapmak… Zorlan-dığımı itiraf etmeliyim…

Öncelikle nasıl bir sunum yapmak gerektiği hakkında uzun bir araştırma yaptım. Sonra evde aynanın ve son gün ailemin karşısında aynı sunu-mu yaptım… Ama heyecandan ellerim titreyerek bir sunum anlatmak gerçekten pek de ilgi çekici olmuyor. İnsanlar telefonlarıyla, tablet ve bilgisa-yarlarıyla uğraşırken onların dikkatlerini çekmek çok zor…

Ellerimiz titriyorsa, onları saklamak yerine, daha fazla ortaya koymalıyız. Eğer ellerimizi gösterirsek ve beden dilimizi kullanırsak, zamanla daha rahat bir şekilde hareket edermişiz. Bu bizim ve dinle-yenin sıkılmamasını sağlıyormuş… Ben denedim ve gördüm ki, gerçekten de etkili bir yöntem… Eğer ellerinizi gizlemeye çalışırsanız, -ki ben öyle yapı-yordum- saklanma ihtiyacı duyuyorsunuz. Ancak geniş ve rahat hareketlerle kendinizi daha rahat ifade etmenin keyfini çıkartmak, özgüveninizi de yükseltiyor.

Eğer soru sorarsanız hem dinleyenleri uyandırır hem de dinlenmek için fırsat oluşturursunuz. (Biraz nefes almak iyi geliyor.)Aynı şekilde size de soru sorulması için fırsatlar tanımalısınız. Soru sorulduğunda hem konu pe-kişir hem de diyalog şeklinde ilerleyen anlatım-lar sizi daha da rahatlatır…Öğretmenim “herkes senin gibi öğrenci. Arka-daşlarının tamamı yıl içinde sunum yapacak. Kendini onların karşısında rahat hissetmelisin” dedi. Gerçekten sunum için tahtaya kalktığımda, yüzümdeki kocaman gülümsemeyle arka-daşlarıma baktım… Hepsiyle göz göze gelmek, tamamının beni dinliyor olması çok büyük bir mutluluktu. Sunum öncesinde yapılan birkaç espriyle birlikte konumu, kendimi ve aslında ne kadar da utangaç biri olduğumu anlattım. On dakikadan sonra konu kendi başına ilerlemeye başladı sayılır.Öğretmenime ve arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum. Özgüven kazanmak için güzel bir başlangıçtı. Sizlerin de güzel sunumlar yapma-sını dilerim… Bu haftalık becerilerimiz bölümünde, kişinin kendini anlatabilme becerisine yer vermek istedim. Herkesin yanıldığı gibi konuşma ve sunum becerisi doğuştan gelen bir özellik değil-miş. Kendim denedim ve gördüm. Benim kadar çekingen birisi için bile kolaylaşabiliyormuş.

2 adam 5 kere satranç oynamış, herbiri aynı sayıda oyun kazanmış

fakat hiç bir oyun berabere bitmemiş. Bu nasıl olur?

3 çocuğum var. Birincisi benim yaşımın ilk rakamı yasındadır. İkincisi benim yaşımın ikinci

rakamı yasındadır. Üçüncüsü bu iki rakamın toplamı yaşındadır. Hiçbirinin yaşı aynı olmadığına göre ve hepimizin yaşları toplamı 45 ise benim yaşım kaçtır…

Üst katta sönük halde 3 lamba var ve alt katta 3 elektrik anahtarı var. Her bir anahtar bir lambayı açıp kapıyor. Şimdi siz bu anahtarları istediğiniz kadar açıp kapatabilirsiniz fakat üst kata yanlızca 1 kere çıkıp hangi lambanın yandığını kontrol edebilirsiniz. Bu durumda hangi anahtarın hangi lambayı açıp kapadığını nasıl bulursunuz.

Cevaplar

1

2

3

1. (bu iki adam birbirleriyle oynamıyorlarmış)2.273.1. anahtarı yakarım ve 5 dakika beklerim. Sonra söndürürüm. 2. anahtarı yakıp yukarı çıkar ve lambaları kontrol ederim. Sıcak olan lamba 1. anahtar, yanık olan lamba 2. anahtar, sönük olan lambanın 3. anahtarla açılıp kapandığını bulurum.

kendini anlamak

Page 4: Pendik Gündemi Gazetesi - Gençlik Eki - Sayı:34

12 www.pendik.bel.tr 01 KASIM 2014Gençlik

Özgürlüğün Baş Dönmesi

Kemal SayarTimaş Yayınları

Microsoft’tan akıllı bileklik Google’dan kanseri teşhis edecek hap

Mevcut bağlantıdan 2 bin 250 kat daha hızlı

Son aylarda büyüme trendine giren giyilebilir teknoloji pazarına el atan Microsoft, akıllı bilekliği Microsoft Band’ı dünyaya tanıttı. Bu bileklikler hem iOS hem Android hem de Windows Phone İşletim Sistemlerini kullanan telefonlarca destek-leniyor. Akıllı bilekliği bir yaşam koçu olarak düşü-nen Microsoft, bu cihazla kullanıcıların kalp ritmini ölçmelerini sağlarken diğer yandan da cihazın üzerinde yer alan 10 farklı sensör sayesinde daha gerçekçi ölçümler yapabilmeyi planlıyor.Bu sensörlerden biri de UV sensörü. Bu sensörle birlikte cihaz, güneş ışığını ölçerken zararlı boyut-lara ulaşan ultraviyole ışınlarını tespit ettiğin-de kullanıcıyı uyarıyor ve kullanıcı bu uyarıyı aldığında güneş ışığına maruz kalmaması gerektiğini anlıyor. Microsoft’un Sanal Asistanı Cortana’yı da destekleyen cihazın bu özelliğini elbette sadece Windows’lu telefonlarda kullanabiliyorsunuz.

İnternet devi Google’ın nano teknoloji içeren ve yutulduktan sonra giyilebilir bir cihazla birlikte çalışarak vücutta bulunan kanserli hücrele-ri tespit edebilen bir hap geliştirmekte olduğu açıklandı.Akıllı hapın içinde demir-oksit nano partikülleri bulunduğunu belirten araştırmacılar, manyetik olan bu partiküllerin kanserli hücrelere yapışaca-ğını söyledi. Uzmanlar manyetik bir çekim alanı yaratan bir cihazın hastanın bileğine takılarak demir- oksit partikülleriyle “işaretlenmiş” kan-serli hücreleri kendine doğru çekeceğini açıkladı. Bu sayede kanserli hücrelerin tek bir noktaya toplanıp sayılabileceğini belirten Google uzman-ları “bu sayede kanser hastalığının çok erken teşhis edilmesinin mümkün olacağını” belirtti.

Hollanda’daki Eindhoven Teknoloji Üniversite-si’nden bilim insanları bir dosyayı 0.03 milisa-niyede indirebilecek kadar hızlı bir fiber optik internet bağlantısı geliştirmeyi başardıkla-rını açıkladı. Araştırmacılar, bir yerine yedi çekirdekli bir fiber optik kablo kullanılarak gerçekleştirilen internet bağlantısının saniye-de 255 tetrabit hıza ulaşabildiğini ve şu anda kullanımda olan en gelişmiş internet bağlan-tısından tam 2 bin 250 kat daha hızlı olduğunu belirtti. Şimdiye dek sağlanan en yüksek hızlı internet bağlantısı temmuz ayında Danimar-ka Teknik Üniversitesinden araştırmacılar tarafından gerçekleştirilmiş ve saniyede 43 tetrabit hıza ulaşmıştı.

Bilim ve Teknoloji

‘Sahip olduğun şeyler, sonunda sana sahip olmaya başlar’

Kitaplar, fikirler arası köprüler kurar. Bir yazarı onun inşa ettiği köprüyle tanı-yabilirsiniz. Hangi fikre temel atmıştır, hangi konular üzerinden tanımlar hayatı… Tamamıyla basamakları belli, köprüler kurar yazarlar. Basamakları kat etmek, köprülerden geçmek sizi özgürlüğünüze biraz daha yaklaştırır sanki. Geçtikçe o uzun köprülerden, yükseldikçe, göğe bir basamak daha yaklaştıkça, özgürlüğe de o denli yakla-şıyoruz sanki. Ve büyük bir baş dön-mesi… Gerçekten varılmak istenen yer özgürlük müdür? Sadece kelime olarak kullanırız özgür-lüğü. Ancak yaşam içinde özgürlüğü-müzün ve başkalarının özgürlüğünün caydırıcı yanılgılarıyla karşılaşırız… Oysaki özgürlük “ben” olgusuyla değil, “biz” bütünlüğüyle yaşanılınca güzeldir. Tüm karşılaşmalar bir tanışmaya vesi-ledir. Özgürlük üzerine bu kadar konuş-

tuktan sonra haftalar önce okuduğum bir kitap geliyor aklıma… İsminden de anlayacağınız gibi Kemal Sayar’ın da üzerinde durduğu konu özgürlük…Modern dünyanın sunduğu halüsinatif özgürlükler bireyi bir ikileme sürüklü-yor. Birey, bilgisayar başındayken ha-kim olduğu dünyayla gerçekte karşılaş-tığında asosyal, benliğini ifade edemez bir halde karmaşanın ortasında kalıyor. Gelin bize sunulan özgürlükleri eleş-tirelim… Neden, nasıl, niçin sorularını sorarak kendimizi başkalarının varlığıy-la tamamlayalım…

“Reklamlar tüketiciye bir ürün ve hayatlarının değişeceğini vaad ederler. Tüketici reklam edilen ürüne sahip olarak ya da onu tüketerek büyüsel bir dokunuşla dertlerinden sıyrılacak ve reklamdaki modelin yerini alacaktır. Reklamlar hayatların-

dan memnun olmayan insanlara hayat tarzı satmakta, bir ürünle birlikte ani ve yanılsamaya yönelten ‘boş ben-lik’tir. Benlik ancak bir ürün, bir ideoloji, bir şöhret ya da maddeyi içine alarak onunla bütünleşerek açlığını gidermek-te ve boşluğunu doldurmaktadır. Yoksa darmadağın olacak ve değersizlik duy-gusunu uçurumundan yuvarlanacaktır. Gerçek hayatlarından hoşnut olmayan kişiler için, tüketmek, yeni bir kimlik ve yeni bir hayat edinmektir. Doğru diş macununu kullanmak ya da güçlü bir

siyasi liderle özdeşleşmekle tüketici kişi benliğini büyüsel bir biçimde dönüştürür, farklı-laştırır.”

Bize sunulan her fırsat -sorgu-lanmadığı takdirde- bir hayal kırıklığına dönüşebilir. Kişili-ğimizi bize sunulanlarla değil, hayata sunmak istediklerimizle oluşturmalı, yenilemeliyiz. Ancak bu şekilde sonuçtan

memnun kalırız. Her söylenilenin doğru olmayacağı gibi, her sunulan imkanın da bir fırsat olmadığını bilmek büyük bir bilgeliktir…

“Tüketim toplumu insan ilişkilerini de metalaştırmakta ve ‘kullan at’ anlayışı giderek insani ilişkilerin doğasını boz-maktadır. ‘Kullan at’ toplumunun anlamı sadece üretilmiş malları atmak değildir; aynı zamanda değerlerin, hayat tarzları-nın, istikrarlı ilişkilerin, şeylere, binalara, yerlere, insanlara ve eyleme –olma ko-nusunda öğrenilmiş tarzlara- bağlılığın da atılabilmesi anlamı taşımaktadır.”

Kişiliğimizi eleştirmek, naif bir doku-nuşla güzel izler bırakmak, kaybolmuş güzellikleri meydana çıkartmak için, sorgulamalı, düşünmeli ve yaşadığımız her anı hissetmeliyiz. İlk baştaki alıntı gibi güzel bir alıntıyla bitirelim istedim;Edward Estlin Cummings “Güzel bir yanıttır her zaman daha güzel bir soru sorduran.”