İHLAS HABER AJANSI HABER YAZIM KILAVUZU
SLOGANIMIZ: “İŞİMİZ GÜCÜMÜZ HABER”
Değerli çalışma arkadaşlarım, Türkiye’nin ilk özel haber ajansı ve ilk
videolu haber üreten ajansının birer neferi olduğumuz için ne kadar
gurur duysak azdır. Ajansımız 23 yaşını doldurdu. Gencecik pırıl pırıl
bir delikanlı da diyebiliriz. İHA, bu 23 yıllık geçmişinde hafızalardan
asla silinmeyecek pek çok başarılara imza attı. Bu başarılarda, genel
müdürden stajyerlerimize kadar hepimizin büyük katkısı var.
İHA’nın en temel ve asla demode olmayacak tek bir ürünü var,
HABER. Zaten adımızdaki üç kelimeden (İhlas Haber Ajansı) biri de
haber. Bu ne demek? İHA’nın haberleri ne kadar kaliteli olursa,
kurumsal olarak o denli güçlü oluruz, vazgeçilmez oluruz. Peki, iyi
haber nasıl yazılır, Haberde hangi unsur bulunmalı, Neler olmamalı,
Başlık nasıl yazılmalı, Haberin giriş cümlesi nasıl olmalı, İmla kuralları
habercilikte ne kadar önemli, Nelere dikkat etmeliyiz? İşte bu
kitapçıkta bu sorulara cevap vermeye çalışacağız, Müşahhas (somut)
örneklerle konuyu kolay anlaşılır hale getirmeye çalışacağız. Bu
kitapçığın hazırlanmasında yerli ve yabancı pek çok kaynaktan istifade
ettik, ancak, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın ve
Yayın Bölümü Başkanı Prof. Dr. Sayın Erkan Yüksel’in bilimsel
çalışmaları hepsinden farklı. Kendisine teşekkürü bir borç biliriz.
İsmail Ballı
Ekim 2016
İÇİNDEKİLER
1- Haber nedir?
2- 5N 1K nedir?
3- Haber piramidi ne demektir.
4- Haberin hazırlanmasında dört aşama nedir
5- Haberde Başlık ve giriş cümlesi neden çok önemlidir?
6- İyi bir haber metni edebi olarak nasıl olmalı?
7- Habercilikte imla (yazım) kuralları neden mühimdir?
8- Gazetecilikte “haber teyidi” niçin önemlidir?
9- Haber ne kadar uzunlukta olmalı?
HABER NEDİR?
Haberin pek çok tanımı yapılmıştır. Ancak şu tanım belki de en
güzelidir:
Haber, herhangi bir kişi, yer veya olayla ilgili bir gerçeğin yazılı veya
görsel medya için (5N 1K kurallarına uyarak) düz yazıyla yazılmış
halidir.
Dikkat edilirse “Bir gerçeğin” ibaresi var. Bu, zaten haberin olmazsa
olmazıdır. Gerçek olmayan, şüphe barındıran, muallak olan bir konu
asla haber olmaz. Olsa olsa dedikodu olur. Burada dikkat edilmesi
gereken en önemli konu şudur: Muhabir yazacağı haberin
gerçekliğinden asla şüphe duymamalı, duyuyorsa güvenilir
kaynaklardan teyit etmeli.
Burada şu hususu da belirtmekte fayda var: bir şahıs veya şahıslar
herhangi bir kişi, yer ya da olayla ilgili bir iddiada bulunuyorsa bu
iddiayı onların ağzından vermede bir sakınca yoktur. Örnek, “Karslı
Köylülerden ‘UFO Gördük’ iddiası” Bu haberde bir grup köylü UFO
gördüğünü iddia ediyor, muhabir de onlara dayanarak haberi iddia
diye yazıyor. İyi bir muhabir şunu asla unutmamalıdır. İyice
araştırmadan, teyit etmeden yazacağı bir haber hem kendisini, hem
de kurumunu çok zora sokabilir, hatta meslek hayatının bitmesine
bile sebep olabilir. Bunun sayısız örnekleri yaşanmıştır. İyi bir haber şu
hasletleri barındırmalı:
- Haber, yeni bir bilgiyi barındırmalı ve vaktinde verilmeli
- Haber, toplumda pek çok kişiyi ilgilendirmeli
- Haber, anlaşılır bir dille yazılmalı
- Haber, bilinmeyen bir gerçeği açıklamalı
- Haber, insanların, hakkında konuşacağı bir gerçek olmalı
- Haber, başlıktan itibaren, sonuna kadar kendini okutturmalı
- Haber, gazete alan okurun ödediği paraya değmelidir
- Haber, okunduktan sonra kafada hiçbir soru işareti bırakmamalı
- Haber, muhabirin görüşleri değil, gerçeğin kendisi olmalı
- Haber, köşe yazısı olmadığı için asla muhabirden yorum
bulundurmamalı
- Haber, bir gerçeğin kendisi, ya da bir/birkaç kişinin iddiası
olabilir
- Haberin bir cümlesi 25 kelimeden fazla ise kimse okumaz
- 21 kelime ve altı okunma daha şanslıdır
- Haberde, toplumun genelinin anlayamayacağı yerel kelimeler
kullanılmamalı, şayet kullanılması gerekiyorsa açıklaması da
metinde yer almalı
- Haberde katılımcılar protokol sırasına göre yazılmalıdır. Örnek:
emniyet müdürü ya da belediye başkanı validen önce yazılmaz.
- Haber, asla aşağılayıcı ve alay edici sözler barındırmamalı
- Haber, asla taraf tutmamalı
- Telaffuzu zor kelimeler ve sözcükler mümkün mertebe
kullanılmamalı
- Haber ne çok uzun, ne de çok kısa olmalı
- 5N1K’ya cevap vermeyen haber eksiktir
- Tartışmalı konularda ve ithamlarda karşı tarafın görüşü de
mutlaka alınmalıdır
- Haberin fotoğraf ve görüntüsü, metni desteklemeli.
- Haberin görüntü dökümü (Görüntülü Haber) mutlaka detaylı
olarak yazılmalı.
- Haberde en önemli detayın başlığa çekilmesi hususuna özen
gösterilmeli
- Uzun metinlerde ara başlıklar olmalı - Haberde tekrar ifadelerden kaçınılmalı. - Herhangi bir olayla ilgili alınan vesikalık fotoğraf, görüntülü
haberler servisine de mutlaka iletilmeli. - Haber muhabir tarafından direkt merkeze gönderilmemeli,
bölge merkezinde mutlaka kontrol edilmeli.
5N 1K NEDİR, NEDEN ÖNEMLİDİR?
Bir muhabir, açık sade ve kesin ifadelerle yazdığı haberinde (5N 1K),
ne, ne zaman, nerede, nasıl, niçin ve kim sorularının cevabını da
mutlaka vermelidir. Bu sorulardan birinin bile cevabı olmayan haberin
ayakları yere basmaz, dolayısı ile şüphe uyandırır, inandırıcılıktan uzak
olur. Tekrar edelim, haber, bir gerçeğin, açık, sade ve kesin ifadelerle,
okuyucunun kafasında hiçbir soru işareti bırakmayacak şekilde yazıya
dökülmesidir.
HABER PİRAMİDİ NEDİR
Haber piramidi, dünyada ajans haberciliğinde kabul görmüş bir
yöntem olup, haberle ilgili bilgilerin en önemlilerinin kısa bir şekilde
en başa yazılıp, aşağıya indikçe detayların geldiği haber yazım şeklidir.
Her bir paragraf bir öncekinin detaylı açıklamasını ihtiva ettiği ve de
üstü dar alt tarafa indikçe genişlediği için ‘Haber piramidi’ denilmiştir.
Bu kural gereği en önemli bilgiler en başa, daha az önemdekiler biraz
aşağıya, daha da az önemliler ve background dediğimiz bir takım
açıklayıcı bilgiler ise daha da aşağılara yazılmalıdır. Haberin bu şekilde
yazılmasında hedeflenen iki amaç şudur?
- Okuyucu başlıktan itibaren haberi okur, detaya ilgi duyarsa
okumaya devam eder
- Ajansın abonesi medya kuruluşu, haber için ne kadar yeri varsa
en üstten kopyalayarak aşağıya doğru devam eder. Diyelim ki
haber 5 paragraftan oluşuyor, ancak abone gazetenin 3
paragraflık bir yeri var. Yukarıdan başlayıp üç paragraflık kısmı
kopyalayıp kendi sayfasına yapıştırınca maksadı hasıl olmuş
olur. Eğer biz haber piramidi kuralına uyarak haberin önemli
kısımlarını yukarı yazmamış olsaydık, abone haberi yeniden
yazma zahmetine katlanacak ve tüm metinden kendi üç
paragraflık yerine yeni bir metin yazacak vebir sürü zaman
harcayacaktı.
Haber piramidine bir örnek verecek olursak:
Gölcük 5.2’lik Depremle Sallandı
Kocaeli’nin Gölcük ilçesinde bu sabah meydana gelen ve büyük
paniğe neden olan depremde can kaybı yaşanmazken bazı eski
binalarda ciddi hasar meydana geldi.
Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi, merkez üssü
Marmara Denizinin 300 metre derinleri olan depremin bu sabah
saat 05.23’te meydana geldiğini ve 5.2 büyüklüğünde olduğunu
açıkladı. Deprem sonrası, panik yaşayan Gölcüklüler sokaklara
akın ederken, kentteki yoğun arama trafiğinden dolayı cep
telefonları yaklaşık 20 dakika boyunca çalışmadı.
İhlas Haber Ajansı’na konuşan Gölcük Belediye Başkanı Hüseyin
Korkmaz, depremde can kaybının olmadığını belirterek, “Çok
şükür hiçbir vatandaşımızın burnu bile kanamadı. Özellikle Hacı
Halil ve Meydan mahallelerinde bazı tarihi binalarda çatlaklar ve
hasar oluştuğunu tespit ettik. Bu konudaki tespit çalışmalarımız
devam ediyor” dedi. Gölcüklülerden sakin olmalarını ve evlerine
dönmelerini isteyen Korkmaz, “Halkımıza sesleniyorum,
korkulacak bir durum yok. Lütfen evlerinize dönünüz” şeklinde
konuştu.
İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Osman Hepsallar, İHA’ya yaptığı açıklamada Gölcük’te bu sabah
yaşanan depremin, daha büyük bir depremin habercisi gibi
algılanamaması gerektiğini söyleyerek, “Bu sabahki deprem
tamamen bağımsız olup öncül bir anlam çıkarılması son derece
yanlıştır. Gölcüklüler rahat olsunlar” diye konuştu.
Türkiye’nin en önemli deprem fay hattında bulunan Gölcükte 19
Ağustos 1999 depreminde 3 bin 200 kişi hayatını kaybetmiş, 5
bin 400 kişi de yaralanmıştı.
Yukardaki örnek haberimiz 5 paragraftan oluşuyor. İster
okuyucu, isterse bir İHA abonesi, haberin baştan kaç paragrafına
ihtiyacı varsa o kadarı ile yetiniyor. Arşiv bilgisine gerek
duymayan bir abone son paragrafı almayabilir. Ya da uzman
görüşünü kayda değer bulmayan başka bir abone de o kısmı
çıkarabilir.
Örnek haberimizde, haberin ilk cümlesi ve aynı zamanda ilk
paragrafında haberle ilgili tüm bilgiler özet olarak bulunduğu
gibi, 5N ve 1K da mevcuttur.
HABER HAZIRLAMADA DÖRT AŞAMA NEDİR?
Haber yazımında en çok işimize yarayacak bu dört aşamayı şöyle
açıklayabiliriz.
1.AŞAMA: DÜŞÜNME VE ODAK NOKTASINI BULMA
Elimizdeki konu hakkında haber yazmadan önce iyice kafa yorup
haberin odak noktasının ne olduğunu belirlememiz lazımdır.
Burada şu soruları sormamız lazımdır: Benim elimdeki bu konu
neden önemli? Bir arkadaşım bunu bana söyleseydi, can kulağı
ile dinler miydim? Haber yazacağım bu konu gerçekten önemli
mi? Bu yazacaklarım kaç kişiyi ilgilendirir? Ben, yazacağım bu
haberi bir yerde görsem okur muydum? Yukarıdaki sorulara
vereceğimiz cevaplar, elimizdeki konunun hakikaten haber
değeri olup olmadığı noktasında bize ışık tutacaktır.
2.AŞAMA: BİLGİ TOPLAMA
Konumuzun haber değeri taşıdığını belirledikten sonra bilgi
toplama aşamasına geçebiliriz. Diyelim ki, konumuz Kırşehir’in
Mucur ilçesinde yaşayan fanatik Beşiktaşlı bir çiftçi. Beşiktaş
sezonu şampiyon olarak bitirince adam gaza gelip ineklerini,
keçilerini, tavuklarını ve evinin dışını siyah beyaz renklere
boyuyor. Bunun haber değeri taşıdığı kanaati de oluştuğuna
göre şu sorulara cevap bularak araştırmamızı başlatabiliriz.
Adam niçin fanatik bir Beşiktaşlı ve ne zamandan beri böyle? Bu
duruma eşi ve çocukları ne diyor? Hiç BJK maçına gitmiş mi? Bu
duruma köylüler ne diyor. Hayvanların boyanmasına veteriner
ne diyor, boyanın hayvanlara zararı var mı? Boyama işine ne
kadar para harcadı? Bunu yaptığına pişman mı? Bu ve benzeri
sorular aslında 5N1K konusunda da işimizi kolaylaştıracak
şeyler.
3.AŞAMA: HABER METNİNİ YAZMA AŞAMASI
Haberi yazmaya başlamadan önce, elde ettiğimiz bütün bilgileri
gözden geçirmeli ve eksik bir şey olup olmadığını kontrol
etmeliyiz. Yazacağımız haberin türüne göre karşıt görüş almamız
gerekiyorsa onu da mutlaka almalıyız. Bütün bunları yaptıktan
sonra haberi yazmaya geçebiliriz.
Burada haberin başlığı ve giriş cümlesi dikkat etmemiz gereken
en önemli iki husustur. Çünkü bu ikisi, (tıpkı oltanın ucundaki
yemin her açıdan balığı cezbettiği gibi) okuyucuyu/dinleyiciyi
cezbetmeli ve haberin tamamını okumaya/dinlemeye
zorlamalıdır. Haberin başlığını ve giriş cümlesini yazmamadan
önce şu soruyu kendimize sormalıyız. Ben, bunu bir arkadaşıma
anlatacak olsaydım, iki üç kelimeyle nasıl anlatırdım?
Habere şu başlık pek de fena olmadı:
Fanatik çiftçi evini ve hayvanlarını siyah beyaza boyadı
Şimdi 5N1K sorularımızı da cevaplayacak olan giriş cümlesine
geçebiliriz:
Kırşehir Mucur’da çiftçilik yapan fanatik Beşiktaşlı Necati
Demirci, takımının şampiyonluğunu evini ve hayvanlarını siyah
ve beyaz renklere boyayarak kutladı.
Fena bir giriş cümlesi olmadı.
Şimdi ikinci paragrafa geçebiliriz
İlçeye bağlı dağlık Gökbakar köyünde yaşayan 51 yaşında 2
çocuk babası Necati Demirci iki katlı evinin dış cephesiyle
birlikte 2 ineği ve 4 keçisi ve kümesteki 23 tavuğunu da siyah
beyaz renklere boyadı. Bu işe sezon ortalarında karar verdiğini
söyleyen Demirci, “20. haftada Gaziantepspor’la deplasmanda
oynadığımız maçın devre arasında şampiyon olmamız halinde
evi ve hayvanlarımı takımımın renklerine boyayacağıma karar
verdim. Şampiyonluğu garantileyince da kasabaya gidip 600 TL
ödeyerek 7 teneke boya aldım” dedi. Boyama işinin bir haftada
bittiğini ifade eden Demirci, “Zaman zaman, benim kadar
olmasa da fanatik Beşiktaşlı olan komşulardan da destek aldım.
En çok da tavukları boyarken zorlandım” şeklinde konuşu.
Yaklaşık 30 yıl önce, askerdeyken fanatik bir komutanı yüzünden
Beşiktaşlı olduğunu kaydeden Necati Demirci, “En büyük
hayalim Vodafone Arena’da çocuklarımla birlikte maç izlemek”
dedi.
Kocasının bu fanatik eylemini asla anlayamadığını söyleyen 47
yaşındaki Zehra Demirci, “Hadi evi boyamasını anladım,
ineklerden, keçilerden ve tavuklardan ne istiyorsun be adam. O
günden beri eşimle tartışıyoruz. Evde tadımız tuzumuz kalmadı”
diye konuştu.
Necati Demirci’nin, kendisi gibi Beşiktaşlı olan 11 ve 15
yaşlarındaki iki oğlu Necdet ve Burak da bu tartışmada
babalarını desteklemişler.
İlçede veterinerlik yapan Leyla Anlayan, hayvanların
boyanmasının son derece tehlikeli olduğunu belirterek, “Deri
üzerindeki gözenekler kapandığı için hayvanların hayatı ciddi
tehdit altında. Üstelik de kimyasal bir madde olan boyanın uzun
süre solunması bile sağlık açısından zararlı” şeklinde konuştu.
Necati Demirci, boyanın hayvanlarına zarar vereceğini
düşünemediğini söyleyerek, “Galiba işi biraz abarttık. En kısa
zamanda kasabaya gidip hayvanlardan boyayı çıkarmada
kullanacağım tiner satın alacağım” dedi.
Bu şekilde haberi bitirdik.
4.VE SON AŞAMA: DENETİM VE DOĞRULAMA
Habercilikte en çok yapılan hataların başında bu aşamanın
terkedilmesi gelmektedir. Oysa daha yapmamız gereken bir sürü
şey var.
- Öncelikle, muhabir haberini yazdıktan sonra elini klavyeden
çekip haberi baştan sona okumalıdır.
- Daha sonra, haberde imla hatası var mı bunlar kontrol edilmeli. Kelimelerin doğru yazılışları, Türk Dil Kurumunun internet sayfası tdk.gov.tr adresinden kontrol edilebilir.
- Bu aşamada haberin kesinlik, açıklık ve sadelik unsurlarını
taşıyıp taşımadığı kontrol edilmelidir. Haber kesin ifadelerden
oluşmalı, açık ve kolay anlaşılır olmalıdır.
- Haberde gereksiz ayrıntı var mı, bu da kontrol edilmelidir.
Özellikle uzun haber metinlerindeki lüzumsuz ayrıntılar haber
katkı sağlamaz, bilakis haberi zayıflatır.
- Haberde eksik bilgi var mı? Yani 5N1K cevapları mevcut mu?
- Bu haberde muhabiri ve kurumunu hukuki açıdan sıkıntıya
sokacak bir unsur var mı?
Bütün bu denetimlerden sonra nihayet haber gönderilmeye hazır
demektir.
HABERDE BAŞLIK VE GİRİŞ CÜMLESİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Biz bir haber yapıyoruz ve bizim gibi daha binlerce kişi o gün haber
yapıyor. Yani bizim haberin binlerce rakibi var. Televizyonlar,
gazeteler neden bizim haberimizi tercih etsinler ki! Burada, seçtiğimiz
konu, konuya odaklanma kalitemiz ve haberin başlığı ile giriş
cümlesine gösterdiğimiz özen belirleyici olmaktadır. Yukarıda da
belirttiğimiz gibi haberimizin başlığı ve ilk cümlesi oltanın ucundaki
yem gibi olmalı ve okuyucuyu/müşteriyi cezbetmelidir. Gazetelerin,
televizyonların ve web sitelerinin önüne her gün binlerce haber
gelmekte, onlar da haklı olarak sadece başlığa bakarak ilk
değerlendirmeyi yapmaktadırlar. Zira bütün haberleri okuyacak ne
vakitleri ne de güçleri vardır.
Diyelim ki Sağlık Bakanı Ankara Numune Hastanesi’ni ziyarete gitti.
Orada da bir hastane çalışanına tokat attığını düşünelim.
Muhabir habere giderken bu bir ziyaret haberiydi. Ancak tokat işi
olduğu andan itibaren ziyaret otomatikman geri plana düşmüş oldu.
Dolayısı ile odak noktası değişti. Bu habere “Sağlık Bakanı
Akarca’dan, Ankara Numune Hastanesi’ne Ziyaret” başlığı atmak
hem habere hem de mesleğe ihanettir.
Oysa odak noktası değişmiştir. Hem başlık, hem de haberin giriş
cümlesi yeni odak noktasını taşımalıdır.
“Sağlık Bakanı’ndan, hastayı yanlış taşıyan görevliye tokat”
Yeni Başlık bu olmalı. Haber de mutlak surette o konuyla başlamalı
Sağlık Bakanı Prof. Dr. Osman Akarca Ankara Numune Hastanesi’ni
ziyareti esnasında bir hastayı sedyede yanlış taşıyan sağlık görevlisiyle
tartıştıktan sonra tokat attı.
Haberin birinci cümlesi böyle olmalı. Pek çok arkadaşımız haberin
odak noktasını doğru tespit ediyor ve başlığa onu yazıyor. Ancak
başlığa yazdıkları hususa haberin giriş cümlesinde değil, sonunda yer
veriyor. Bu ciddi bir hatadır.
Habere başlık atmada dikkat edilecek bazı hususlar:
- Başlık, haberin özetini içermeli
- Başlık, haberin unsurlarını barındırmalı
- Başlık, kısa ve anlaşılır olmalı
- Başlık, okuyanın dikkatini çekmeli
- Başlık, haber metniyle çelişmemeli
- Başlık, abartıdan uzak olmalı
- Başlık, imalı anlamlar içermemeli
- Başlık, yorum içermemeli
- Haberin tek başlığı olmalı. Birden fazla başlıktan mümkün
mertebe kaçınılmalı.
Doğru ve yanlış ilk cümle örnekleri. Önce doğrular:
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nün gelecek yıl Şubat ayında hizmete açılacağını
söyledi.
- Bursa’nın Orhangazi ilçesindeki bir apartmanda doğalgaz
kaçağından çıktığı sanılan yangında 5 kişi hayatını kaybetti, 11
vatandaş da yaralandı.
- Tem otoyolunun Kızılcahamam mevkiinde akaryakıt yüklü
tankerle yolcu otobüsünün çarpışması sonucu 13 kişi öldü, 21
kişi de yaralandı.
- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
AK Parti’ye karşı başarı şanslarının olmadığını belirterek genel
başkanlıktan istifa ettiğini açıkladı.
Şimdi de aynı cümlelerin yanlış halini yazalım:
- Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe külliyesinde
muhatlara hitaben yaptığı konuşmada, Yavuz Sultan Selim
Köprüsü’nün gelecek yıl Şubat ayında hizmete açılacağını
söyledi. (Burada esas önemli olan köprünün açılması, bunu
nerede söylediği çok önemli değil. Zaten ikinci cümlede
yazacağız)
- Bursa’nın Orhangazi ilçesi Çınar Mahallesi Sarızeybek sokak
No:13’teki bir apartmanda doğalgaz kaçağından çıktığı sanılan
yangında 5 kişi hayatını kaybetti, 11 vatandaş da yaralandı. (İlk
cümle haberin özetidir. Öz bilgi yer almalıdır. Detaylar aşağıda
olmalıdır)
- Tem otoyolunun Kızılcahamam mevkiinde Hasan Erdoğmuş’un
kullandığı 43 NL 3421 plakalı akaryakıt yüklü tankerle Yılmaz
Sallayan’ın yönetimindeki 54 HJ 546 plakalı yolcu otobüsünün
çarpışması sonucu 13 kişi öldü, 21 kişi de yaralandı. (Burada da
özet yerine lüzumsuz detaylar birinci cümleyi bozmuş)
- Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,
partisinin dün akşam yapılan MKYK toplantısında AK Parti’ye
karşı başarı şanslarının olmadığını belirterek genel başkanlıktan
istifa ettiğini açıkladı.
İYİ BİR HABER METNİ EDEBİ OLARAK NASIL OLMALIDIR?
İyi bir haber metni, hem maksadı açık kesin ve sade bir dille anlatmalı,
hem de Türkçe’nin dil kurallarına uygun olmalıdır. Bazı temel ipuçları
şunlardır:
- Cümleler ne çok basit, ne de romanlardaki gibi aşırı uzun ve
ağdalı olmamalıdır.
- Mümkün mertebe bir kelimeyi aynı cümlede iki defa
kullanmamalıyız. Kötü örnek: “Olayın ardından çok sayıda polis
ekibi olay yerine intikal etti” Şöyle olmalıydı: “Kazanın/saldırının
ardından çok sayıda polis ekibi olay yerine intikal etti.
HABERCİLİKTE İMLA (YAZIM) KURALLARI NEDEN ÖNEMLİDİR?
Haber yazımında imla kurallarında dikkat etmeyen muhabir
işine olan sadakatini ve meslekteki karizma ve kalitesini ayaklar
altına almış olur. Nasıl ki iyi bir anahtarcı, anahtar yapımı ile ilgili
bütün incelikleri bilmek zorundaysa, iyi bir gazeteci de işini dört
dörtlük yapmalıdır.
- Orijinali Arapça olan bazı kelimeler ek aldıklarında maalesef
hatalar da beraberinde geliyor. ‘Cami’, ‘mevki’, ‘sanayi’ ve ‘bayi’
kelimeleri bizim arkadaşların en çok hata yaptığı kelimeler. Oysa
azıcık kafa yorulsa hiç de zor değil. Cami=mescit, mevki=yer,
sanayi=üretim, bayi=satıcı. Bunlar cümlede kullanılırken ne
zaman tek ‘i’ ile, ne zaman iki ‘i’ ile yazılacak? Bu da son derece
basit. Cami kelimesini bir cümlede kullanacağınız zaman önce
cami yerine ‘mescit’ yazın. Şayet mescit diye ek almadan
yazılıyorsa demek ki cami de tek ‘i’ ile yazılacak. Örnek Ulu
Mescit= Ulu Cami. Kocatepe Mescidi=Kocatepe Camii. Çifte
Minareli Mescit=Çifte Minareli Cami, Mevlana Mescidi=Mevlana
Camii. Başka bir formül: cami kelimesinin önüne gelen sözcük
sıfat ise cami tek ‘i’ ile, eğer isimse iki ‘i’ ile yazılır. Koca Mustafa
Paşa (isim) Camii, Taş Kubbeli (sıfat) Cami. Buna rağmen
karıştırıyorsanız. Camisi deyiniz. Yani Sultanahmet Camisi. Zaten
‘Camisi’ sizi hata yapmaktan da koruyacaktır. Ulu Camisi
denmeyeceği gibi, Ulu Camii de denmez. (Not: Bir çok şehirde
caminin duvarına asılan tabelada Ulu Camii yazıldır. Bu u-
yanlıştır). Mevki de kural aynıdır. ‘O mevkide=yerde
yapılaşmaya izin yok. Kireçburnu mevkii=mevkisi. Sanayi,
üretim demektir. Sanayi/üretim/endüstri üçü de aynı manaya
gelir. Sanayii ise üretimi demektir. Sanayii/endüstrisi/üretimi de
doğal olarak aynı manaya gelen kelimelerdir. Savunma Sanayii,
Sanayi Bakanlığı, Makine Kimya Sanayii/Endüstrisi, Bitkisel Yağ
Sanayii, Üçler Sanayi ve Ticaret AŞ. Bayi satıcı demek. Bayii ise
satıcısı demek. Kola Bayii (Kola satıcısı) Bayiler Toplantısı
(satıcılar toplantısı. Satıcısılar toplantısı ne kadar saçma ise
Bayiiler toplantısı yazmak da o kadar saçma)
- ‘De’ ‘da’ lar, ‘mi’ ‘mı’ lar, ‘ki’ler. Maalesef kurumumuzda en çok
yapılan hatalar bu alanda olmaktadır. Pek çok arkadaşımız ‘dahi’
manasına gelen ‘de’ ve ‘da’ları bitişik yazıyor. Bu da çok üzüntü
verici. Dahi manasına gelen ‘de’ ve ‘da’lar kesinlikle ayrı
yazılmalı. Bir kişinin gazeteci olduğunu veya olmadığını ispat
eden en önemli ayrıçlardan biri bunları doğru ya da yanlış
yazmasıdır. Senin kalemin bende. Yarın sizinle ben de
geliyorum. Sende kaç lira var? Yarınki toplantıyı ona da haber
ver! Zaten konuşurken bile dahi manasına gelen ‘de’ ve ‘da’lar
ayrı söyleniyor. Bende geliyorum diye konuştuğunuz zaman ne
kadar sakil oluyor. Soru eki olan ‘mi’ ve ‘mı’ lar da mutlaka ayrı
yazılır. Yanlışlar: Gördünmü? Aldınmı? Gidiyormusun?
Geldilermi? Dikkat edin bilgisayar bile yazdıklarımı yanlış diye
altını kırmızı ile çiziyor. Doğrular: Dünkü toplantıda sen de var
mıydın? Olanlardan haberin var mı? Böyle olacağını düşünmüş
müydün?
Gelelim ‘ki’ lere. Bunların bazıları bitişik, bazıları ise ayrı yazılır.
Görüyorum ki sen de yan çiziyorsun. Öyle adamlar var ki, Böyle
de olmaz ki, Seninki yine burada. Benim arabam onunki kadar
pahalı değil. Şu kadarını söyleyeyim ki. Burada, hata yapmamak
için şu formül işimize yarayabilir: Diyelim ki kafamız karıştı, ‘ki’yi
ayrı mı yazacağız yoksa bitişik mi bilemiyoruz. Kafamızı
karıştıran ‘ki’ ve önüne gelen kelime ile kafamızda bir cümle
kuralım. Mesela ‘Seninkini dün başka biriyle gördüm’
cümlesinde ‘seninkini’ kelimesi mantıklı. O zaman ‘seninki’ diye
yazmak doğru. Benzer cümleyi bu sefer ayrı yazılanla kuralım:
Bir de baktımkini gözlerime inanamadım. Burada gördümkini ne
kadar anlamsız değil mi? O halde onu ayrı yazacağız.
- Bir kişiyi haberde konuşturacaksak çok uzun uzun konuşturmak
hem metni sıkıcı yapar hem de görsel olarak güzel görünmez.
Her üç cümleden sonra biz araya girerek metni süslemeliyiz.
Diyelim ki Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı üç cümle konuşturduk.
Araya girip şöyle diyebiliriz: Konuşmasında muhalefet
partilerine de yüklenen Erdoğan, “Maalesef Türkiye’de Batı
standartlarında muhalefet yapan bir parti yok. Bu ülkemiz için
bir kayıp” şeklinde konuştu. Sonra yine araya girip
konuşmasının sonunda muhtarların ‘birlikte resim çektirelim’
teklifini kırmayan Erdoğan, “Hadi gelin o zaman. Ancak bu kadar
kalabalık bir grup tek karede nasıl yer alacak” diye latife yaptı.
- Haberde eylem ve söylem bildiren fiillerin doğru kullanımı ve
çeşitlendirme yapılması da metne zenginlik ve kalite katar.
Metni yazarken doğrudan ve dolaylı anlatımda kullanacağımız
fiillerde çeşitlilik yapmak monotonluğu da ortadan kaldırır.
Doğrudan anlatım fiillerinin bazıları şunalardır: açıkladı, dedi,
söyledi, belirtti, diye konuştu, şeklinde konuştu, ileri sürdü,
vurguladı, ifadelerini kullandı, işaret etti, savundu, şu görüşlere
yer verdi, üzerinde durdu, hatırlattı, şöyle konuştu, anlattı.
Dolaylı anlatım fiillerinin bazıları ise şunlardır: belirtildi,
açıklandı, bildirildi, önerisinde bulunuldu, ileri sürüldü.
Uyarısında bulunuldu, öğrenildi, dikkat çekildi, şu görüşlere yer
verildi.
- Haberde yer isimlerinin doğru ve eksiksiz bir şekilde yazılması
lazımdır.
- Tarihlerin doğru yazılması da habercilikte son derece önemlidir.
Haberde kullanılan tarih, bulunan yıl içindeyse yıl rakamı
yazılmaz. Örnek: 1 Mayıs Perşembe günü (2016 yazmaya gerek
yok) 3 Ekim’de (2016 yazmaya gerek yok). Haberde kullanılan
tarih başka bir yıl içerisindeyse, yıl rakamı yazılır. Örnek 21 Ocak
1988 tarihinde, 15 Şubat 2001 tarihli, 1976 Kasım
ayında…1970’li yıllarda üniversiteler çok karışıktı.
- Haberde saatlerin doğru yazılması da önem arz eder. Saat
16.00’da, Saat 17.45’te, Saat 09.30’da. Kesin saat verilemiyorsa
ifadeler genel kullanılır. Saat 14.00 sıralarında. Özellikle deprem
haberlerinde kesin saat yazmak gerekir. Gölcük, dün saat
19.45’te 6.4 şiddetindeki depremle sarsıldı.
- Haberde sayıların doğru yazılması da çok önemlidir. Türkçede
sayılar genellikle rakamlarla yazılır. Ancak bazı durumlarda
sayıların yazıyla yazılması gerekir. Haber dilinde rakamların
yazımına ilişkin temel kurallar şunlardır: Sıfır ve (1) daima yazıyla
yazılır. (Çocuk sınavdan sıfır aldı. Bir kişi yaralandı). 2’den 999’a
kadar olan sayılar rakamla yazılır. Binli haneler yazı ve rakamla
karışık yazılır: 2 bin 999, 15 bin 778, 12 milyon 35 bin 315, 4
milyar 312 bin 554. Rakamla yazılmış sayıya gelen ekler,
“kesme” (‘) işaretiyle ayrılır: 87’de, 1973’te, 11.45’te. Yüzdeler
yazı ve rakamla gösterilir: yüzde 43. Isı dereceleri rakamla
yazılır. Adana bugün 43 derece.
GAZETECİLİKTE HABER TEYİDİ NEDEN ÖNEMLİDİR?
Ok yaydan çıkınca asla bir daha geri gelmez, söz ağızdan çıkınca
asla geri gelmez. Yeterince araştırmadan, kontrol ve teyit
etmeden yapılan yanlış bir haber hem muhabirini hem de
kurumu rencide eder. Sonradan yapılan düzeltmeler sadece
zevahiri kurtarmaya yönelik olup asla yerlere serilen itibarı
yukarı kaldırmaz. Bir kazada ölü ve yaralı sayıları, bir çatışmada
şehit ve yaralı sayısı, ünlü birinin hayatını kaybettiği şeklindeki
haberler mutlaka teyit ettirilmeli, sadece bir kaynaktan değil,
gerekirse birkaç ayrı kaynağa başvurulmalı. “Efendim, çok
acelemiz vardı, haber gecikmesin diye teyit ettiremedim. Onun
için şehit sayısı biraz fazla oldu” Bu tür açıklamalar tam bir
skandaldır. Kural şudur: “Bir şeyi yanlış yapmaktansa hiç
yapmamak daha iyidir”.
HABER NEKADAR UZUNLUKTA OLMALI
Haber şu kadar uzun olur gibi bir kural asla yoktur. Önemli olan
5N1K’nın cevaplarının haberde bulunmasıdır. Bir paragraflık
haber nasıl çok kısa sayılırsa, aşırı uzun (2 A4 kâğıdından daha
uzun) haberler de okunmaz. Elbette istisnaları vardır ve bazen
bir haber uzun uzun yazılabilir (sanıkların ifadeleri, aday listeleri,
çok büyük toplumsal olayların haber metinleri vb). Normal
şartlarda, muhabir haberi için aldığı notları en önemlileri en üste
gelecek şekilde yazar, aşırı uzun olması durumunda en az
önemli kısmı çıkarabilir.