1
ETİK NEDİR?
ETİK KAVRAMININ EVRENSEL AÇIDAN
İNCELENMESİ ve KAMU HİZMETİ İLE İLİŞKİSİ
Prof.Dr. UĞUR ÖMÜRGÖNÜLŞEN
Hacettepe Üniversitesi
Uluslarası Şeffaflık Derneği
2019 Şeffaflık Yaz Okulu
30.07.2019
Tuzla-İSTANBUL
TEMEL KURALLAR VE YAPTIRIMLAR
2
Türü Kaynağı Uyma Nedeni
AHLAK Toplum+Vicdan Ayıplanma
DİN Tanrı Günah/Sevap
HUKUK Devlet İyi Vatandaşlık
+Hukuki Yaptırım
ETİK Top.+Vicdan+Devlet Top.+Hukuki Yaptırım
ETİK NEDİR?
3
• Etik, son yıllarda dilimizde giderek yaygın bir biçimde kullanıma giren
“moda” kavramlardan biri olarak karşımıza çıkmaktadır.
• Etik deyince ne anlıyoruz?
• Ne anlamamız gerekiyor?
4
• Etik tanımlanması oldukça güç bir kavramdır. Felsefe tarihinde
etik kavramının nasıl tanımlanacağı üzerinde tam anlamıyla bir
fikir birliğine varılamamıştır.
• Etik ve onunla yakından ilgili kavramlar (örn. ahlak, moralite)
pek de bir ayrım yapılmadan, sıklıkla birbirinin yerine
kullanılmakta, bu da zaman zaman bir «kavram karmaşası»na
sebep olmaktadır.
5
• Tüm bu kavramlar, benzerlikleri ve farklılıkları olan, ama farklılıklarının
önemsenmesi ve vurgulanması gereken kavramlar olarak ele alınmalıdır.
• Etik kavramının birden çok anlam içermesi konuyla ilgili çalışmaların
zenginliğini ve çeşitliliğini sağlamakta, ancak bu durumla orantılı olarak
zorluğunu da göstermektedir.
ETİK (ETHOS)
6
• Etik, eski Yunanca’daki Ethos kelimesinden gelmektedir.
• Ancak, eski Yunanca’daki Ethos kelimesi yazılış şekline göre iki farklı
anlamda kullanılmaktadır.
• 1. Epsilon harfiyle başlayan Ethos (εθος) insanın yaşam alanını ifade eder.
Toplumdaki alışkanlıklar, gelenekler, görenekler ve töreler anlamına
gelmektedir. Sosyolojik anlamda «ahlak kurallları» gibi. Bunlara uyup
uymama durumu ele alınır.
7
2. Eta harfiyle başlayan Ethos (ηθος) durumunda ise etiğe uygun
davranan kişi, ona öğretilen töresel kuralları olduğu gibi kabul etmez. Bu
kurallar üzerinde düşünerek, ortak iyiye hizmet ettikleri kanısına kendi
zihninde vararak, bunları alışkanlık haline getirir.
Burada etik, «karakter» anlamını da kazanmış olmaktadır. Diğer bir
deyişle, etik insanın karakteri veya huyu suyudur. Arapça’daki “Hulk”
kökünden gelen “Ahlak” gibi.
8
• Bu iki Yunanca kelimenin Latincede ise tek bir karşılığı bulunmaktadır;
Mos (çoğulu Mores). Yani sözcük Latincede hem «töre» hem de
«karakter» anlamlarını karşılamaktadır. Almanca’daki ve İngilizce’deki
«Moral» sözcüğü ise “Töre”ye karşılık gelmektedir. Dilimizdeki “Ahlak”
da hem töre hem de karakter anlamlarını birden karşılayabilmektedir.
• Aslında bu terimleri sadece etimolojilerine göre değil, felsefede kazanmış
oldukları anlamlarını dikkate alarak birbirinden ayırt etmekteyiz.
EtİK
9
Etik denilince:
1) Ahlak, yani belli bir dönemde belli insan topluluklarınca benimsenmiş
olan, bireylerin birbirleriyle olan ilişkilerini düzenleyen töresel davranış
ilke ve kurallarının toplamı (Cari Ahlak, Aktöre),
2) Felsefenin ahlaki değerlerle ilgilenen bir alt dalını (Ahlakbilim ya da
Ahlak Felsefesi)
kastediyoruz.
AHLAK
10
Dilimizde yer alan “Ahlak” terimi de aslında bu iki anlama sahiptir.
1) İlki, insanların toplum içinde uyması gereken kural ve ilkeleri (Aktöre)
belirtirken,
2) İkincisi ahlak felsefesini (Etik)
ifade etmektedir.
11
• Ahlak teriminin ikinci anlamı, “ahlak felsefesi” ya da Batı
dillerinde kullanılan şekliyle “etik” ise, insanın davranışlarını
özel bir sorun alanı olarak ele alan, bu davranışları yöneten ilke
ve değerleri inceleyen ve “nasıl yaşamamız gerekir” sorusuna
cevap arayan bir felsefe disiplinidir.
• Başka bir deyişle, felsefenin doğruluk ve yanlışlık, iyi ve kötü ile
ilgili ahlaki yargıları ele alan, ahlaki eylemin doğasını soruşturan
ve iyi bir yaşamın nasıl olması gerektiğini açıklamaya çalışan bir
altdalıdır.
• Batı dillerinde etik (ethics) olarak bilinen ve felsefenin bir alt
dalı olan disiplin, dilimizde yakın zamanlara kadar “ahlak” ya
da “ahlakbilim/ahlak felsefesi” olarak adlandırılmıştır.
12
• Dilimizde yerleşmiş bulunan ahlak terimini tümüyle etik terimiyle
değiştirmek gerekiyorsa ahlak teriminin etik teriminin taşıdığı anlamı
taşımıyor olması gerekir.
• Bazı yazarlar tarafından ahlakın sadece cari ahlaki değerler anlamına
gelen “moralite” (morality) terimine denk düştüğü ileri sürülse de,
yukarıdaki tanımlar ışığında dilimizdeki ahlak teriminin hem “morality”
hem de “ethics” anlamını taşıdığı aşikardır.
13
• Eğer bu ikisi arasında mutlaka bir ayrım yapmak gerekiyor ise,
morality (Latince orijinli) karşılığı “ahlak”, ethics (Yunanca
orijinli) karşılığı olarak da “ahlakbilim” ya da “ahlak felsefesi”
terimleri kullanılabilir.
• Ayrıca, İngilizce’de, “ethic” ve “ethical” kelimelerinin de
“morality” ya da cari ahlak ile aynı anlamda kullanıldığını
bilinmektedir. Örneğin, İngilizce’de “work ethic” (çalışma
ahlakı) veya “service ethic” (hizmet ahlakı) terimleri bir
toplumdaki çalışmayı ve hizmet etmeyi yücelten ahlaki
değerleri anlatmak için kullanılır ve sözkonusu toplumdaki cari
çalışma ve hizmet ahlakına atıfta bulunur.
ETİK IN, AHLAK OUT
14
• Öyleyse ne olmuştur ki, 1990’lara kadar Türk felsefecileri ve
ahlakçıları tarafından kullanılan ahlak, ahlakbilim ve ahlak
felsefesi terimleri ethics kelimesini karşılamaz olmuştur ve etik
kelimesine ihtiyaç duyulmuştur?
• Bu ihtiyaç bir ölçüde, daha süslü, daha anlaşılmaz ve dolayısıyla
daha “bilimsel” görünme gayretinin bir tezahürü olabilir. Üstelik
ahlak terimi yerine etik kullanıldığında, “ahlaki” sıfatının yerine
yine “etik” kelimesini kullanmak gerecek; yani etik hem “isim”
hem de “sıfat” haline gelecektir. Oysa, İngilizce’de bu isim ve
sıfat ayrımı, ethic and ethical kelimeleriyle yapılabilmektedir.
15
• Türkçe’de, etik kelimesinin bu ince ayrımlara dikkat edilmeden ve yerli-
yersiz giderek daha fazla kullanılmasının aslında bu konuda yaratılmak
istenen duyarlılığın toplumun geniş katmanlarında billurlaşmaya değil
aksine bulanıklığa yol açtığı söylenebilir.
16
• Ahlak yerine Etik teriminin tercih edilmesinde rol oynamış bir diğer
sebep de şu olabilir:
Ahlak, birtakım dini çağrışımları (örn. din ve ahlak bilgisi dersi) beraberinde
getirdiği için (çok da doğru olmayan bir çağrışım) daha seküler, daha nötr
ya da daha tarafsız görünen etik terimi hem resmi belgelerde hem de
günlük kullanımda daha fazla tercih edilmeye başlamıştır.
ETİK MODA BİR KAVRAM/TERİM Mİ?
17
• Tüm bu sebeplerle, ahlak yerine etik teriminin kullanılması karşı
konulamaz bir “moda” halini almıştır.
AHLAK TERİMİNDE NEDEN İSRAR?18
• Kimi yazarlar, etik kelimesi yerine ahlak kelimesinin kullanımını ısrarla
tavsiye etmektedirler. Ahlak yerine etik kelimesinin kullanılmasıyla, “etik
olmayan davranış” tanımı, “ahlaki olmayan davranış” tanımlaması kadar
vurucu olmayacak, dolayısıyla kişilerde ve toplumda gerekli tepkiyi
yaratamayacaktır.
• Örneğin, “ahlaksız” (çok ağır çağrışımı var) Batı dillerinde pek de
kullanılmayan bir nitelemedir. Aynen “karaktersiz”de olduğu gibi. Ahlakı
olmayan kişi olmaz, olsa olsa ahlaka aykırı bir tutum sergileyen bir
kişiden söz edilebilir. Bir yerde insan varsa ve bu insanlar birararada
yaşıyorsa mutlaka ahlak da vardır (Ethos=Ahlakküre).
ETİK-AHLAK İLİŞKİSİ
19
• Etik, ahlak üzerinde felsefi çerçevede düşünmek anlamında
kullanılmaktadır. Erdemli bir yaşamın içeriğinin nelerden oluştuğunu
araştıran felsefenin bir dalı olarak etik, olgulara soyut ve kuramsal
bakarken, ahlak ise tersine bireylerin günlük yaşamı içerisinde nasıl
yaşamaları gerektiğini somut olaylar ve ince ayrıntılar içinde pratik
olarak düşünmektedir.
• Bir başka ifadeyle, ahlak esas ya da içerik ile etik ise süreç, usul veya
biçimle ilgilenmektedir. Etik, eylemleri ahlaki olarak nitelendirirken
kullandığımız ölçütlerle ya da hangi şartlar altında bu ilkelerin genelgeçer
hale geldiği/gelebileceği ile ilgilenir. Etiğin ilgisi, bir kişinin bir eylemde
bulunmaya karar vermesinden daha çok, neye karar verdiği ve verdiği
kararla gerçekte ne yaptığıdır.
20
• Etik ve ahlak arasındaki ilişki, edebiyat bilimcisi ile roman yazarı, tiyatro
eleştirmeni ile tiyatro oyuncusu, futbol eleştirmenleri ile futbolcular
analojilerinden yararlanarak açıklanmaktadır.
• Bu ikili ilişkilerde ilkler konulara eleştirel bir yaklaşımla değerlendirme
yaparlarken, ikinciler ise bizzat uygulayıcılar olarak işlerini yerine
getirmektedirler. Bir başka deyişle etik, ahlaki pratiğin kuramı olarak
bizzat ahlak pratiği değildir.
21
• Ahlaki sorular daha çok emir ve bildirme kipindeki ifadelerdir. Örneğin;
“yalan söylemeyeceğine söz ver”, “sadık kalacağına söz ver” gibi emir
ifadeleri ile “yardım etmek bir erdemdir” gibi bildirme cümleleridir.
• Etik ise konu olarak daha temel ve genel soruları ele almaktadır. “Neden
yalan söylenmez?” “Neden güvene ihanet edilmez?” “İhtiyacı olana
yardım etmek neden zorunludur?”
• Etiğin ele aldığı temel sorular sonuçta bizi “neden insan esas olarak
ahlaki davranmalı, ahlak dışı davranışlara girmemelidir” sorusuna
götürmektedir.
22
• Böylece etik, bireysel eylemlerin kaynağında hangi değerlerin
yattığını, ahlaki kararların nasıl bir temele oturduğunu
sorgulamaktadır. Etik daha çok ahlak üzerinde konuşur, sorgular,
tartışır, düşünür, yargılar.
• Kısacası, etik; ahlak üzerinde sistemli bir düşünce, irdeleme,
araştırma, soruşturma, tartışma aracılığı ile ahlaki sorunlarla
ilgilenmektedir.
• Etik olmadan ahlak üzerine değerlendirme yapmak köksüz bir
ağaç dikmek anlamına geleceği gibi, ahlak olmadığında yapılan
etik tartışmalarının da meyvesiz bir ağaçtan farkı kalmayacaktır.
ETİĞİN EVRENSELLİĞİ
23
• “Etiğin evrenselliği”, felsefe tarihinin ilk dönemlerinden beri
tartışılmaktadır.
• Etik; yerel ile evrensel noktalar arasında daha çok ikinci noktaya ulaşma
ve yakınlaşma çabasını göstermelidir.
ETİK PUSULASI
24
• “Pusula doğrudan yolu göstermez, yolun nasıl
belirlenebileceğini gösterir.”
• Etik bir pusula özelliği taşımakta olup, yolun ya da rotanın
yönlerini belirtmekte ancak hangi yoldan veya rotadan
gidilmesi gerektiği konusunu insanların ilgi ve takdirlerine
bırakmaktadır.
25
• Ahlak, bir kişinin veya bir topluluğun, belli bir tarihsel dönemde
benimsediği kurallar ve yasaklar bütününü içeren “değer
yargıları sistemi”dir. Bu “değer yargıları sisteminin geçerliliği”,
topluluklara, yere ve zamana göre değişmektedir.
• Ahlak yerel olmakla birlikte evrensel olan ilke ve kuralların ilk
önce yaşandığı ve denendiği alandır. Evrensel nitelik taşıyan etik
çerçevenin yapı taşları yerel ahlaki kurallardan oluşmaktadır.
Ahlakın yerel olarak nitelendirilmesinin en önemli nedeni
yöreden yöreye değişen, kimi zaman birbirleriyle çelişen,
toplumun içinde bulunduğu kültüre, sosyal ve ekonomik
şartlara göre şekillenme özelliğidir.
26
• Evrensel, bütün çağlar boyunca bütün toplumlarda geçerli ahlak
kuralları var mıdır?
• Toplumsal değerlere dayanan ahlak kuralları, zamana ve
mekana göre değişebilmektedir.
• Ancak, doğruluk, dürüstlük, adalet, eşitlik gibi çağdan çağa,
kültürden kültüre değişmeyen evrensel ahlak kuralları olmalıdır.
Çünkü ortak bir yaşam alanımız var; insanlar olarak genetik
ortaklığımız var; binlerce yıl içinde gelişen kültürler üstü sosyal
davranışlarımız var. Toplumlar arasında ortak ahlak ilkeleri var.
Haksızlığa, adaletsizliğe, eşitsizliğe, zulme, yaşam hakkına kasta
karşı direnme gibi evrensel insani değerlere dayanan ortak
ahlak ilkeleri var. Genelgeçer ve değişmez, insanı insan kılan
değerler üzerine oturan ahlak ilkelerine etik ilkeler diyoruz.
27
• “Morality=Töre=Cari ahlak” değişir.
• “Evrensel etik ilkeler” payidar kalır!
28
• Etiğin ahlaktan ayrı tutulması, onun bilgi üreten bir alan
olduğunun görülmesi, özellikle ahlakın ve ahlak kurallarının
bilgisini ortaya koyabilmek için önemlidir. Bu ayırım gözden
kaçırıldığında, insan ve yaşamla ilgili sorunlara çözüm arayışı
içinde yapılan çalışmalar, etik adı altında yeni normlar, kurallar
oluşturma, yani bir “ahlak” oluşturma çabasına
dönüşebilmektedir.
• Benzer şekilde yaygın başka bir anlama biçimi olarak «meslek
ahlakı» ya da «meslek etiği» olarak anlaşıldığında etiğin bilgisel
özelliği yine gözden kaçırılmakta ve bu durumda da etik,
yalnızca “yazılı normlar” olarak görülmektedir. Bugün her
geçen gün sayısı artan meslek etikleri, etiği yalnızca normlar
bütünü olarak görmenin başka bir biçimidir.
29
• Burada farklı olan yan şudur:
Meslek etiği ya da ahlakı dendiğinde çeşitli meslek alanlarına özgü, onların
özelliklerine göre genellikle düşüne taşına oluşturulmuş kurallar, yazılı
normlar söz konusudur. Oysa etik, felsefenin temel bir dalı olarak kendine
özgü soruları olan bir bilgi alanıdır. Yani bu niteliğiyle etik, normlar ortaya
koyma işi değildir.
ETİK KAMU YÖNETİMİ
(ETHICAL PUBLIC ADMINISTRATION)
30
Kamu hizmeti etiği anlayışına dayanan “etik kamu yönetimi”,
En basit anlamıyla, “kamu görevlilerinin kamusal işleri yerine
getirirken tarafsızlık, nesnellik ve dürüstlük ilkeleri çerçevesinde
bulundukları makamı kişisel, özel, maddi veya partizan bir kazanç için
kullanmaktan çekindikleri bir yönetim anlayışı”nı ifade eder.
Başka bir ifadeyle, “etik ilke ve değerlere dayanan ve işleyişinde bu
ilke ve değerlere işlerlik kazandıran yönetim” biçim ve anlayışıdır.
KAMU’DA ETİK YÖNETİMİ
(ETHICS MANAGEMENT)
31
Bir kamu kuruluşunda yapılan işlerin bütün yönlerine nüfuz eden etik
duyarlık ve bilinç yaratmaya yönelik olarak kamu yöneticilerinin yaptığı
sistemli ve tutarlı eylemlerin tümüne “etik yönetimi” adı verilir.
Kamu’da etik yönetiminde iki temel yaklaşım mevcuttur:
Uymaya Dayalı Etik Yönetimi (compliance based ethics
management) (zorlayıcı önlemler /hard measures)
Dürüstlüğe Dayalı Etik Yönetimi (integrity based ethics
management) (yumuşak önlemler /soft measures)