SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN HALKLA İLİŞKİLER ÇALIŞMALARI: HAYTAP ÖRNEĞİ Zeynep Benan Dondurucu ÖZET Günümüzde küreselleşmenin ve neo-liberal ekonomik anlayışın etkisi ile STK’ların etkinliği giderek artmaktadır ve farklı paydaş gruplarının taleplerini karşılamak durumunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda; temelde kar amacı gütmeyen kurumlar olan STK’ların fon ve insan kaynağına duydukları ihtiyacı arttırmıştır. STK’ların bu ihtiyaçlarını karşılayabilme kapasiteleri ise toplum nezdinde meşruiyet kazanmalarını sağlayacak stratejik halkla ilişkiler faaliyetleri gerçekleştirme düzeyleri ile doğru orantılıdır. Günümüzde geleneksel kitle iletişim araçlarında görünürlük elde etme sıkıntısı yaşayan STK’lar nezdinde düşük maliyet ve hızlı ileti paylaşımı açısından internet ve sosyal medya siteleri uygun seçenekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu bağlamda çalışmada sivil toplum düşüncesi ve sivil toplum kuruluşu temelinden hareketle, STK’ların sanal ortamda halkla ilişkiler faaliyetlerinin kavramsal çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Araştırma objesi olarak Türkiye’de hayvan hakları alanında ulusal alanda faaliyet gösteren tek çatı kuruluş olan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) alınmış olup; STK’nın Facebook ve Twitter sayfaları gerçekleştirdiği halkla ilişkiler çalışmaları içerik analizi yöntemi temele alınarak sayfa yapısı ve sayfada yer alan iletiler ekseninde içerik, biçim ve etkileşim bağlamında analiz edilmiştir. Anahtar Kelimeler: HAYTAP, Sosyal Medya, Halkla İlişkiler ABSTRACT At the present day, the activities of CSO’s are increasing according to globalisation and neo -liberal economic paradigm and CSO’s have to answer different demands of different stakeholders. So the finance and human resources demand has become an increasing gap for the CSO’s who aim not to gain profit. The supply capacity of CSO’s in human and finance resources is related their public relations activities that leads them gain legality in society. CSO’s have visibility problem in tradional media; so the soci al media and internet can be seen as an cheap and fast alternative for them. In this context, civil society and CSO concepts analysed in literature and the work practices of CSO’s in new media are tried to be determined. Animal Rights Federation (HAYTAP) i s the only national organization which covers the small and medium CSO’s is determined as the search object in this study. The public relations practices of HAYTAP in Facebook and Twitter is analysed according to content analysis method in page structure and message structure basis due to content, method and interactivity variables. Key Word: HAYTAP, Social Media, Public Relations
24
Embed
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ SOSYAL MEDYA …akademikpersonel.kocaeli.edu.tr/benan.dondurucu/bildiri/benan.dondurucu29.03.2016_12...Halkla ilişkiler disiplini açısından baktığımızda
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
SİVİL TOPLUM KURULUŞLARININ SOSYAL MEDYA ÜZERİNDEN
HALKLA İLİŞKİLER ÇALIŞMALARI: HAYTAP ÖRNEĞİ
Zeynep Benan Dondurucu
ÖZET
Günümüzde küreselleşmenin ve neo-liberal ekonomik anlayışın etkisi ile STK’ların etkinliği giderek
artmaktadır ve farklı paydaş gruplarının taleplerini karşılamak durumunda kalmaktadırlar. Bu bağlamda;
temelde kar amacı gütmeyen kurumlar olan STK’ların fon ve insan kaynağına duydukları ihtiyacı arttırmıştır.
STK’ların bu ihtiyaçlarını karşılayabilme kapasiteleri ise toplum nezdinde meşruiyet kazanmalarını sağlayacak
stratejik halkla ilişkiler faaliyetleri gerçekleştirme düzeyleri ile doğru orantılıdır. Günümüzde geleneksel kitle
iletişim araçlarında görünürlük elde etme sıkıntısı yaşayan STK’lar nezdinde düşük maliyet ve hızlı ileti
paylaşımı açısından internet ve sosyal medya siteleri uygun seçenekler olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu
bağlamda çalışmada sivil toplum düşüncesi ve sivil toplum kuruluşu temelinden hareketle, STK’ların sanal
ortamda halkla ilişkiler faaliyetlerinin kavramsal çerçevesi çizilmeye çalışılmıştır. Araştırma objesi olarak
Türkiye’de hayvan hakları alanında ulusal alanda faaliyet gösteren tek çatı kuruluş olan Hayvan Hakları
Federasyonu (HAYTAP) alınmış olup; STK’nın Facebook ve Twitter sayfaları gerçekleştirdiği halkla ilişkiler
çalışmaları içerik analizi yöntemi temele alınarak sayfa yapısı ve sayfada yer alan iletiler ekseninde içerik, biçim
ve etkileşim bağlamında analiz edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: HAYTAP, Sosyal Medya, Halkla İlişkiler
ABSTRACT
At the present day, the activities of CSO’s are increasing according to globalisation and neo-liberal economic
paradigm and CSO’s have to answer different demands of different stakeholders. So the finance and human
resources demand has become an increasing gap for the CSO’s who aim not to gain profit. The supply capacity
of CSO’s in human and finance resources is related their public relations activities that leads them gain legality
in society. CSO’s have visibility problem in tradional media; so the social media and internet can be seen as an
cheap and fast alternative for them. In this context, civil society and CSO concepts analysed in literature and the
work practices of CSO’s in new media are tried to be determined. Animal Rights Federation (HAYTAP) is the
only national organization which covers the small and medium CSO’s is determined as the search object in this
study. The public relations practices of HAYTAP in Facebook and Twitter is analysed according to content
analysis method in page structure and message structure basis due to content, method and interactivity variables.
Key Word: HAYTAP, Social Media, Public Relations
1.1. Araştırmanın Amacı
Bu araştırmanın amacı Türkiye’de hayvan hakları alanında çatı kuruluş olarak faaliyet
gösteren HAYTAP’ın sosyal medya kullanım özelliklerini halkla ilişkiler açısından
incelemektir. Bu bağlamda HAYTAP’ın örneklem kapsamına dahil edilen sosyal medya
sitelerinin biçimsel, içeriksel ve fonksiyonel bir biçimde çözümlenebilmesi ve sosyal medya
araçlarından STK’ların halkla ilişkiler bağlamında nasıl yararlandıklarının tespit edilmesi
hedeflenmektedir. Bu bağlamda çalışma kapsamında HAYTAP’ın sosyal medya sayfalarının
içeriksel ve biçimsel bağlamda dizaynı; paylaşılan iletilerin halkla ilişkiler faaliyetleri
açısından kategorisel olarak dağılımı, paylaşılan iletilerin sosyal medya bileşenlerine ve
konularına göre dağılımı ve farklılıkları, iletilerin paylaşılan mutlimedya içeriği ve çağrışım
türüne göre dağılımı, ileti üretiminde STK ve paydaş gruplar arasındaki dağılım
farklılıklarının ortaya konması amaçlanmaktadır.
1.2. Araştırmanın Yöntemi
Çalışma içerisinde inceleme kapsamına hayvan hakları üzerine faaliyet gösteren sivil
toplum kuruluşları arasından Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP) dahil edilmiştir.
HAYTAP Türkiye’deki hayvan hakları savunucuları için genel bir çatı olmayı hatta
federasyon olmayı hedefleyen sivil bir toplum hareketidir. HAYTAP’ı bu alanda çalışan
diğer STK’lardan ayıran en önemli özelliği 2008 yılından beri tüzel bir kişilikle faaliyet
göstermesi olup; çalışmalarını yerel veya bölgesel bazda sürdüren bir STK olarak değil ulusal
bazda bir federasyon olarak sürdürmesidir (HAYTAP, 2010)
Çalışmada sosyal medya bileşenlerinde yer alan halkla ilişkiler çalışmalarının
içeriğindeki eğilimleri belirlemek amacı ile nitel ve nicel içerik analizi araştırmanın yöntemi
olarak belirlenmiştir. Krippendorf içerik analizi yöntemini tekrarlanabilir ve geçerli anlamlar
çıkarmaya yönelik bir araştırma tekniği olarak tanımlanmaktadır. (Krippendorff, 2003, s. 18-
19) İçerik analizi, iletişimin görünen veya yazılı içeriğinin objektif, sistematik ve nicel bir
yöntemle belirlenmesidir (Berelson, 1952: 56). İçerik analizi yöntemi, özünde bir tasnif işlevi
barındırmakla beraber; yapılandırılması basit bir bölümleme ve sınıflandırmadan
ayrılmaktadır (Bilgin, 2006: 2). İçerik analizinin amacı, iletilerin açık içeriğinden, doğrudan
görünür ve açık olmayan yönlerini ortaya koyup sosyal gerçekliği ortaya çıkarmaktır (Gökçe,
1995: 24). Bu bağlamda HAYTAP’ın sosyal medya sayfaları içerik- biçim-etkileşim gibi
değişkenler açısından analize tabi tutulmuştur. Analiz süreci 27 Eylül-11 Ekim 2014 tarihleri
arasında gerçekleştirilmiş olup, ilerleyen tarihlerde araştırma kapsamına alınan sosyal medya
sayfalarında değişiklikler olması mümkündür. Araştırma tarih aralığının bu tarih aralığında
yapılmasının temel nedeni 4 Ekim Dünya Hayvan Hakları Günü ve Türkiye’de dini bir
bayram olarak kutlanan Kurban Bayramı’nın 2. gününün bu yıl aynı güne denk gelmesidir.
Araştırmada kategoriler oluştururken, Holtz’un Public Relations in the Internet
(İnternet Üzerinden Halkla İlişkiler) ve Theaker’ın Handbook of Public Relations (Halkla
İlişkilerin El kitabı), Breakenrigde’in “Social Media and Public Relations: Eight New
Practices for the PR Professional (Sosyal Medya ve Halkla İlişkiler: PR Profesyonelleri için
Sekiz Yeni Pratik), Philips and Young’ın Online Public Relationship (Online Halkla
İlişkiler), Biber’in Sivil Toplum Örgütlerinde Halkla İlişkiler ve Yetkin Cılızoğlu’nun Sivil
Toplum Örgütlerinde İletişim Süreci isimli kitaplarından yararlanılarak, örneklem kapsamına
alınan sosyal medya sayfaları incelenerek sentezlenmiş ve yeni bir ölçek oluşturulmuştur.
Kodlama tablosunun birinci kısmı, görüntüsel imaj ve kurum kimliği öğelerini
içerisinde bulunduran biçimsel tasarım unsurlarından oluşmaktadır. Aynı kısımda STK
hakkında detaylı bilgi edinilmesi konusunda önemli bir unsur olan kurum hakkında genel
bilgiler, tarihçe, vizyon, misyon, değerler, hedefler, çalışma alanları içeriksel öğeler yer
almaktadır. Kodlama tablosunun ikinci kısmında STK’ların sosyal medya üzerinden
paylaştıkları iletilerin içerik, biçim ve etkileşim gibi değişkenler ekseninde incelenmesini
sağlayan iletilerin incelendiği bölüm yer almaktadır.
2. Sivil Toplum Kuruluşlarının Halkla İlişkiler Çalışmaları
Latince “civillis” kelimesinden türeyen, “sivil” kavramı temel olarak yurttaşı ve
yurttaşa ilişkin hakları ifade etmek için kullanılmıştır (Yıldırım, 2004, s. 46). Sivil toplum
kavramı kökeni Antik Yunanistan’a kadar uzanan uzun bir geçmişe sahip olmakla birlikte,
Batı dünyasında Rönesans, Reform ve Sanayi Devrimi sonrasında yaşanan toplumsal ve
siyasal dönüşümlerle beraber daha katılımcı ve özgür bir siyasal sistem arayışı, modern
dünyanın sivil toplum anlayışının temelini atmıştır (Arslan, 2001, s. 14).
Sivil toplumu oluşturan en önemli hareket unsuru olarak ifade edebileceğimiz “Sivil
Toplum Kuruluşları” (STK) veya Sivil Toplum Örgütleri (STÖ) birbirine benzer talepleri,
görüşleri ve istekleri paylaşan yurttaşların gönüllülük temelinde bir araya gelerek; devlet
otoritesinin dışında oluşturdukları dernek, sendika, vakıf gibi örgütlenmeler şeklinde
tanımlanmaktadır (Aydın, 1998, s. 68). İngilizcede “Non Governmental Organisation”
(NGO) olarak ifade edilen sivil toplum kuruluşları, Türkçede “Hükümet Dışı Kuruluşlar”,
“Üçüncü Sektör Kuruluşları”, “Gönüllü Kuruluşlar” gibi değişik ifadelerle
tanımlanabilmektedir (Gönel, 1998, s. 1). Siyasi gruplardan, esnaf ve zanaatkar odalarına,
dini örgütlenmelere, spor kulüplerine sanat ve kültür alanında faaliyet gösteren kuruluşlara,
derneklere, vakıflara, sendikalara, odalara ve birliklere kadar pek çok oluşum STK
bünyesinde incelenebilir (Arslan, 2001, s. 120)
Türkiye’de tarihsel ve toplumsal değişimlerin bir sonucu olarak sivil toplum
düşüncesi oluşmuş olmakla birlikte, ülkemizde 1980’li yıllara kadar devlet denetiminde
bağımsız bir sivil toplum düşüncesinden bahsedilmesi çok olası değildir. 1980 sonrası
küreselleşme, merkezi Cumhuriyet yapısının Kürt hareketi, solun parçalanması, İslami
hareketin yükselişi gibi etmenlerle dağılmaya başlaması STK’ların etki alanını genişletmiştir.
Ancak günümüzde STK’ların tam olarak işlerlik kazanmasına izin veren sosyal, siyasi ve
kültürel bir çevrenin varlığından bahsetmek olası değildir. Mevcut koşullar içerisinde
planlanıp yürütülen halkla ilişkiler çalışmalarının yapılması, sivil toplum anlayışının
Türkiye’deki dönüşümü için gerekli olmakla birlikte STK’ların etkinliğinin artması açısından
da önem taşımaktadır. Kuruluşların ilgili paydaş gruplarına yönelik halkla ilişkiler
faaliyetlerini uygulayabilmeleri için öncelikli olarak kurumun çalışmalarından etkilenen ve
etkileme kapasite bulunan grupları tespit etmesi gerekmektedir (Biber, 2006). Bu bağlamda
kurumun iç ve dış paydaş gruplarının belirlenmesi stratejik ve taktiksel düzeyde halkla
ilişkiler faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi açısından da önem taşımaktadır. Sivil toplum
kuruluşlarının temel halkla ilişkiler faaliyetlerine baktığımızda; iç ve dış paydaş gruplarının
önem sırasına göre belirlenmesi; sahiplenilen toplumsal sorun ile ilgili hedef kitlede bir