özelkalem dergisi

YIL: 5 S

AY

I: 42 MA

RT

2011 10 TL

YIL: 5 SAYI: 42 MART 2011 10TL

2

“Sade

3

[email protected]

50

47

42Erengül Bilenser

6

Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mahmut Özgener, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Prof. Dr. Mustafa Akaydın’ı makamında ziyaret etti.Ziyarette, TFF Yönetim Kurulu üyeleri,

Antalyaspor Başkanı Hasan Akıncıoğlu ve Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Prof. Dr. Mehmet Aktekin de hazır bulundu. Akaydın, ziyarette yaptığı konuşmada Özgener ve Yönetim Kurulu üyelerine ziyaretlerinden dolayı

ANTALYA

teşekkür etti. Özgener ile Antalya’ya stad kazandırılmasına yönelik konuştuklarını ifade eden Akaydın, genelde mutabakat içinde olduklarını söyledi. Antalya’nın çok ihtiyacı olan stadı kazandırma konusunda nasıl çözüm yaratabileceklerini

paylaştıklarını belirten Akaydın, stadın detaylarını ileride yeniden konuşacaklarını kaydetti. Akaydın, “Herkes iyi niyetli, olumlu ve istekli” diye konuştu.Başkan Mustafa Akaydın, Özgener’e Antalya’nın seramikten yapılmış resmini hediye ederken, Mahmut Özgener de Akaydın’a isminin yazılı olduğu Türk Milli Takımı’nın formasını hediye etti.

ANTALYA

Türkiye’nin dört bir yanında görev yapan, belediyelerin Basın Danışmanları ve Basın Halkla İlişkiler Müdürleri, Türkiye Belediyeler Birliği ve Marmara Belediyeler Birliği’nin ortak organizasyonunda Antalya’da biraraya geldi . Dört gün süren program kapsamında; ‘Belediyemizi ve kentimizi kamuoyuna ve dünyaya nasıl tanıtırız?’, ‘Protokol

yönetimi, Kamusal yaşamda protokol ve sosyal davranış kuralları’, ‘Kişilerarası iletişim’, ‘Medya- siyaset ilişkileri’, ‘Yerel medyada güncel sorunlar ve basının belediyeden beklentileri’, ‘Dünya’da ve Türkiye’de halkla ilişkiler örnekleri’, ‘Basın müşavirlerinin rolü ve medya ilişkileri’ ile ‘Basın danışmanının medyadan beklentileri’ konu başlıklarında eğitimler verildi.

8

Bursa Büyükşehir Belediyesi teknolojiye yapılan yeni bir yatırımla araç takip sistemlerini resmi araçlarına entegre ediyor.İlk aşamada cenaze nakil araçları ve ambulanslara monte edilen sistemle, 7 gün 24 saat araçların işe başlama ve bitirme zamanlarının takibi yapılabiliyor. İş dışı seyahatlerin engellenmesini sağlayacak olan uygulamanın hizmet kalitesini artırması hedefleniyor. Araçların günlük veya dönemlik toplam kilometrelerinin de kaydedilebildiği uygulamada detaylı

96 yıl önce bu topraklarda verilen büyük mücadelelerin sonucunda kazanılan Çanakkale Zaferi, Çanakkale ve tüm yurtta coşkuyla kutlandı.Zafer ve barışın kenti Çanakkale’de hafta boyunca gerçekleştirilen çeşitli etkinliklerin ardından 18 Mart günü ise zaferin 96. yıldönümü coşkusu, Cumhuriyet Meydanı’nda yapılan çelenk sunum töreni ile başlayıp 18 Mart Stadyumu’nda gerçekleştirilen tören ile devam etti.Mehteran Bölüğü’nün gösterisi ile başlayan tören, günün anlam ve önemine ilişkin gerçekleştirilen konuşmalar ve gösteriler ile sürdü.Törene, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercüment

BURSA

ÇANAKKALE

raporlamalar sayesinde araçlar ve sürücüler üzerindeki denetim artırılacak, araçların çalınması veya kaybolması halinde kolaylıkla bulunmaları, kötü araç kullanımının önüne geçilerek, yakıttan önemli oranda tasarruf sağlanabilecek. Trafik kurallarına daha çok uyulmasını sağlayacak olan uygulama, olası kaza veya acil durumda alarm göndererek kaza riskini düşürebilecek. Trafik cezalarının da azaltılması amaçlanan uygulama ile araçların periyodik muayeneleri, sigorta ve egzoz emisyon ölçüm bitiş tarihleri girilerek olası gecikmelerin önüne geçilebilecek. İnternete açık her bilgisayardan kullanıcı yetkilerine göre izlenebilecek olan program, vatandaşların, ambulans isteklerinde, sürücülere adres bulmada kolaylık da sağlayacak.

Tatlıoğlu, Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan ile çok sayıda Çanakkaleli, öğrenci ve yurdun dört bir yanından gelen vatandaşlar katıldı.Tören programında; Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, Boğaz ve Garnizon Komutanı Tuğamiral Ercüment Tatlıoğlu ve Belediye Başkanı Ülgür Gökhan tarafından bayrağa şeref madalyası takıldı. Zafer Coşkusu, öğrencilerin günün anlam ve önemine ilişkin

şiirler okumasının ardından, tören konuşmaları ile devam etti.Konuşmaların ardından, halk oyunları gösterisi ile coşku daha da artarken tören programı, resmi geçit ile tamamlandı.

10

Çankırı Yerel Yönetimleri Çevre Hizmetleri Birliği olağanüstü meclis toplantısı, Çankırı Belediyesi hizmet binasında gerçekleştirildi.Toplantı gündeminin görüşülmesinin

Denizli Belediye Başkanı Nihat Zeybekci’nin milletvekilliği adaylığı için istifasının ardından boşalan Başkanlık için Denizli Belediye Meclisi olağanüstü toplandı.Meclisin 37 üyesinin tamamının katıldığı toplantıda; Ak Parti’den Osman Zolan, CHP’den Müjdat İlhan ve MHP’den Mehmet Fevzi Yeniçeri, Başkanlık için adaylığını açıkladı. Denizli Belediye Meclisi’nin birinci Başkanvekili olan Osman Zolan, meclis oturumunu açtıktan sonra, aday olduğunu hatırlattı ve ‘etik olmayacağı’ gerekçesiyle meclis oturumunu ikinci Başkanvekili Şamil Çınar’a devretti. Ardından oturuma geçildi.Aday olan meclis üyelerinin

ardından Birlik Meclisi üyeleri otobüslerle Çankırı İli Katı Atık Bertaraf Tesisi inşaat alanına gittiler.Tesis alanında inşaat yetkililerinden bilgi alan üyeler, alanı gezerek incelemelerde bulundu.İnşaat firması yetkilileri, tesisin %60 oranında tamamlandığını, havaların da bu sene güzel geçmesinden dolayı

konuşmalarının ardından oylama gerçekleştirildi. İlk turda; Zolan 20, İlhan 11 ve Yeniçeri 6 oy aldı. İkinci turda; Zolan’ın oyu 21’e yükselirken, üçüncü turda Zolan, yine 21 oy alarak Denizli’nin yeni Belediye Başkanı oldu.

Zolan’ın başkan seçilmesinin ardından Meclis Başkanı Şamil Çınar, Zolan’ı kürsüye davet etti.Belediye Başkanı olarak ilk konuşmasını yapan Zolan, “Bugün burada yeni bir başlangıç olmuştur ama bu sadece isim anlamındadır. 2004’ten beri yapılan hizmetler aynı

çalışmaların hızlı bir tempoda devam ettiğini ifade etti. Yapılan incelemelerde; tesis alanında kazı işlerinin tamamının bittiği, enerji nakil hattının tamamlandığı, idari binaların beton çalışmalarına başlandığı ve düzenli depolama tesislerinin en temel öğesi olan zemin geçirimsizliği çalışmalarının da başladığı görüldü.

şevkle devam edecektir. Ben kendimi çok şanslı hissediyorum. Bu şans da şudur; artık başımız sıkıştığında bizim de Ankara’da bir ağabeyimiz var. Daha güzel hizmetlere onunla birlikte imza atacağız. Denizli sevdalısı, aşığı, tarihe altın harflerle geçen ağabeyim Nihat Zeybekci’ye çok teşekkür ediyorum. Belediye Başkanlığı’na uygun gören meclis üyesi arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Oy versin ya da vermesin meclis üyelerine, önümü açan, yanımda olan eşime ve aileme de teşekkür ediyorum. Bugünden itibaren Denizli sevdalısı olma, hizmet etme görevi bize düşmüştür. Müdüründen işçisine kadar Denizli’ye hizmet edeceğiz” dedi.

ÇANKIRI

12

Fotoğraf Sanatçısı Ümit Karalar’ın kadına şiddeti konu alan “Sheddeth” isimli fotoğraf sergisi, Bağcılar’da açıldı.Kadına uygulanan şiddete dikkat çekmek için 50 sanatçının katılımıyla

oluşturulan “Sheddeth” isimli fotoğraf sergisi Bağcılar Belediyesi Kadın ve Aile Kültür Sanat Merkezi’nde izlenime sunuldu.Sergi, “Türkiye’de her gün şiddete maruz

kalan üç kadın hayatını kaybediyor. Duyarsız kalmayın” sloganıyla oluştu.Sergideki her bir fotoğrafın ayrı bir hikayesi olduğunu anlatan Karalar, projenin çıkış noktasını Türkiye’de her gün üç kadının şiddete maruz kalarak hayatını

kaybetmesi olduğunu söyledi. Projeye destek veren oyunculara, profesyonel plastik makyaj uygulanıp şiddet görmüş bir görünüm kazandırıldığını kaydeden Karalar, serginin, yüzlerde morluklar, sigara izi, derin yaralar görülen kadınları anlattığını ifade etti. Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ise Dünya Kadınlar Günü’nde anlamlı bir serginin açılışını yaptıklarını söyledi. Tüm kadınların Kadınlar Günü’nü tebrik eden Çağırıcı, “Toplumun temeli aile, ailenin temeli de kadındır” dedi. Ümit Karalar’ın fotoğrafını çektiği ünlüler arasında Doğa Rutkay, Zeynep Başerler, Deniz Çakır, Zeynep Mansur gibi 50 ünlü isim bulunuyor.

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ı Saraçhane Belediye Sarayı’ndaki makamında ziyaret etti. Görüşmede konuşan Kadir Topbaş, “Biz de yerel yönetim olarak yerel diplomasiyi sürekli gündemde tutuyoruz. UCLG Başkanı olmam da yerel diplomasiyi ön plana çıkartmamızı gerektiriyor. Sayın Bakanımıza ve beraberindeki büyükelçilere nazik ziyaretlerinden dolayı çok teşekkür ediyorum” dedi.Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da “Sayın Kadir Topbaş’ın UCLG başkanlığına gelmesi bakanlığımıza da güç katmıştır. Diplomasi artık, sadece Dışişleri Bakanlıklarının değil, yerel yönetimlerin ve toplumun birçok kesiminin katıldığı bir faaliyet haline

gelmiştir. Başkanımız Kadir Topbaş, bir anlamda yerel yönetimlerin birleşmiş milletlerinin başına geldi” diye konuştu.Ziyarette İstanbul’un gelecekte bölgesel ve küresel bir diplomasi

merkezi olabilmesi için neler yapılması gerektiğini değerlendirdiklerini ifade eden Davutoğlu, “Biz İstanbul’un gerçekten bölgemizin ve dünyanın diplomasi merkezi haline getirmeyi istiyoruz. Bu isteğimizi BM Genel Sekreteri Ban Ki-Moon ile yaptığımız görüşmede de dile getirdik. İstanbul’u bir BM şehrine dönüştürecek çalışmaları yapmayı planlıyoruz” dedi.

14

Türk Sanat Müziği’nin unutulmaz sesi Neşe Karaböcek, bu kez yaptığı resimlerle sevenlerinin karşısına çıktı. Sanatçının “Dost Bahçesi” adını verdiği resim sergisi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde açıldı.Ortadoğu’nun Altın Bülbülü ünvanıyla müzikseverlerin gönlünde taht kuran Neşe Karaböcek, bu defa sanatını yaptığı resimlerle sergiliyor. Sanatçının ‘Dost Bahçesi’ adlı resim

sergisi, Beyoğlu Belediyesi Sanat Galerisi’nde izlenime sunuldu. Sergiyi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Neşe Karaböcek birlikte açtı. Sergideki resimleri tek tek inceleyen Başkan Demircan, sergiye ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyduğunu belirtti. Sanat dünyasından ünlü isimlerinde açılışına katıldığı sergide, Türk Pop Müziği sanatçısı Nükhet

Duru ve söz yazarı Sezen Cumhur Önal göze çarpan isimler oldu.Sergide, sanatçının New York‘ta yaşadığı 20 yıl

boyunca neo klasik tarzda çalıştığı birbirinden güzel çiçeklerden oluşan eserleri yer aldı. Karaböcek, “Dost Bahçesi” sergisini ilk New York’lu sanatseverlere sundu. Sekiz ay önce Türkiye’ye kesin dönüş yapan sanatçı, New York’ta oldukça ilgi gören ve sanatseverlerden tam not alan sergisinin Türkiye’deki açılışını Beyoğlu Belediyesi ile gerçekleştirdi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, bir alışveriş merkezi açılışını yapmak üzere İstanbul Başakşehir’e gitti. İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul Milletvekili Mehmet Domaç, İstanbul İl Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın, AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu, Başakşehir Kaymakamı Cevdet Can, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Mahalle Muhtarları, Sivil Toplum Kuruluş Temsilcileri ve vatandaşların katıldığı açılışta; Başbakan Erdoğan, Başakşehir’i, hızlı gelişen, nüfusu hızla artan İstanbul’un modern yüzü olduğunu ifade ederek “ 200 bine yaklaşan, yani birçok ilimizden daha fazla olan nüfusuyla daha kaliteli daha yoğun hizmet

alabilmesi için Başakşehir’in ilçe olması gerektiğini düşündük ve 2008 yılında çıkardığımız bir yasa kapsamında bildiğiniz gibi Başakşehir’i ilçe yaptık. 2009 yerel seçimlerinde Başakşehir’in ilk Belediye Başkanı ünvanını alarak seçilen Mevlüt Uysal kardeşimiz hemen kolları sıvadı ve Başakşehir’i hizmetle donatmanın gayreti içine girdi. Şu anda Başakşehir hükümet yatırımlarının, Büyükşehir Belediyesi yatırımlarının yanında ilçe belediyesinin de yoğun gayretleriyle Avrupa standartlarında modern bir ilçe olarak büyümeye devam ediyor” dedi.Açılışı yapılan alışveriş merkezi ve peşinden gelecek diğer özel sektör yatırımlarıyla Başakşehir’in daha da gelişeceğini söyleyen Başbakan, işbaşına geldikleri günde devlet

yatırımlarının 59 milyar (yani 59 katrilyon) olduğunu bunun 43 milyarının özel sektör yatırımı kalanının ise kamu yatırımı olduğunu hatırlattı.

16

İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından vatandaşlara konforlu ulaşım imkânı sunmak üzere inşa edilen Söğütlüçeşme - Avcılar Metrobüs Hattı, Beylikdüzü’ne kadar uzatılıyor. “Avcılar - Beylikdüzü arası Metrobüs Hattı ve Karayolu Düzenleme İnşaatı”nın temeli, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve AK Parti İstanbul İl Başkanı Aziz Babuşçu’nun da katıldığı bir törenle atıldı.Törende; Beylikdüzü Belediye Başkanı Yusuf Uzun, Küçükçekmece Belediye Başkanı Aziz Yeniay, Esenyurt Belediye Başkanı Nemci Kadıoğlu, Başakşehir Belediye Başkanı Mevlüt Uysal, Büyükçekmece Belediye Başkanı Hasan Akgün, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu, İETT Genel Müdürü Hayri Baraçlı ile Sanatçı Neşe Karaböcek de yer aldı.

Törende konuşan Başkan Topbaş, “10 kilometrelik bu hat Beylikdüzü’nün yanı sıra Esenyurt, Büyükçekmece ve hatta Silivri ile Çatalca sakinlerine bile hizmet edecek. İnşaat kapsamında yolun bir kısmını da yeraltına alarak Beylikdüzü’ne çok güzel bir meydan kazandıracağız. Bu kadar devasa bir bütçeyi her yıl yüzde 98 gibi önemli oranlarda realize ederek çok önemli yatırımlar yapıyoruz. İstanbullularla birlikte elele vererek bu şehrin her türlü problemini çözüyoruz. İstanbul çok daha farklı bir noktaya oturacak” dedi.

İnşaat tamamlandığında Beylikdüzü’nden 82 dakikada Kadıköy’e ulaşılabileceğine dikkat çeken Topbaş, “Metrobüs sayesinde günde 80 bin araç ile 240 bin ton akaryakıt kullanılmıyor. Günde 610 bin ton karbondioksit salınımı engelleniyor. Bu sayede yolculuk mesafeleri çok ciddi oranda kısaldı. İstanbullulara zamanlarını doğru kullanma imkanı veriyoruz. Hizmete girdiğinde bu hatta 1 milyon yolcu taşınacak. Hatta 345 araç sürekli hizmet veriyor ve bir yönetim sistemi oluşturmaya çalışıyoruz” diye konuştu.

Konuşmasının sonunda inşaatı yapacak müteahhit ile Genel Sekreter Yardımcısı Muzaffer Hacımustafaoğlu ve Fen İşleri Daire Başkanı Abdurrahman Uçak’ı kürsüye davet eden Başkan Topbaş, inşaatın yılsonunda bitirilmesinin hedeflendiğini, ancak Başbakan Erdoğan’ın yaptığı gibi bir pazarlık yaparak zamanı geri çekeceklerini söyledi.Pazarlığın sonunda inşaatın 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’na yetiştirilmesi kararlaştırıldı.

18

Cumhuriyet tarihinin en büyük toplu ulaşım projesi olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi ve TCDD işbirliğiyle yaşama geçirilen Aliağa-Menderes Banliyö Sistemi, Alsancak Garı’nda düzenlenen devlet töreni ile resmi olarak hizmete girdi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu buluşturan tarihi tören, Türk demokrasisi adına anlamlı mesajlara sahne oldu.

Başbakan Erdoğan törende yaptığı konuşmada; “Bu büyük proje, Türkiye’nin en büyük şehir içi toplu taşıma projesi olma özelliğini taşıyor. Aliağa’dan başlayıp kuzeyde Menemen, Çiğli, Karşıyaka, Alsancak güneyde Şirinyer,

Gaziemir, Adnan Menderes Havaalanı ve Cumaovası’na kadar uzanan bir hatta günde 550 bin yolcu güvenle ve konforla seyahat edecek” dedi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise İzmir’in Türkiye’nin en büyük kent içi toplu ulaşım projesine imza attığını belirtti. “Birlikten kuvvet doğar” diyen Kılıçdaroğlu, İzmir’in ulaşım sorununa olduğu kadar, ülkedeki uzlaşma kültürüne de çok ciddi katkılar koyan bu örnek projeye emek veren herkesi kutladı.

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım da, bu projenin Türkiye’de bir ilk olduğunu belirterek, “Bunun ilk olmasının birkaç

sebebi var. Farklı siyasi partilere mensup merkezi idare ile yerel yönetimin, konu millete, halka hizmet olunca ne güzel işbirliği yapabildiklerini, bunu nasıl başarabildiklerini gösteren örnek bir projedir bu. Bu yönüyle de bir ilktir” dedi.

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu ise Türkiye’de ilk kez bir yerel yönetimle bir kamu iktisadi kuruluşunun elele yürüyerek, örnek bir proje ortaya koyduğuna dikkat çekti. Kocaoğlu, “Birbirimize kuşkuyla değil güvenle yaklaşarak; yakalarımızdaki rozetlere bakmadan, hasım değil hısım olduğumuzu hatırlayarak, yani el ele vererek neler yapabileceğimizi, buradan cümle aleme ilan ediyoruz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından Başbakan Erdoğan ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na günün anısına hızlı tren maketi hediye edildi.Daha sonra açılış kurdelası kesildi. Resmi açılışın ardından düzenlenen ilk sefer için Başbakan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, Ulaştırma Bakanı Yıldırım ve Başkan Kocaoğlu trene birlikte bindi.

19KISA HABERLER

Farklı branşlardaki pek çok uluslararası organizasyona ev sahipliği yapan Türkiye, dev bir etkinliğe daha hazırlanıyor. ‘Gül Bahçe’ olarak adlandırılan İzmir’in şirin ilçesi Bayındır, 22-25 Nisan tarihleri arasında ev sahipliğini yapacağı 14’üncü Uluslararası Çiçek Festivali’ni gerçekleştirecek.Gittikçe çoraklaşan, doğal dengesi

bozulan günümüz dünyasında, doğa temalı çiçek organizasyonları büyük rağbet görüyor. Bayındır’da oldukça geniş bir alanda yetiştirilen yüzlerce çeşit çiçek, bu nedenle dünyanın dikkatini çekiyor. İlk kez geçen yıl uluslararası düzeyde kutlanan festivalde dünyaca ünlü Fransız şarkıcı Nathalie Cardone’ye ek olarak, Murat Balkan, Turgay Başyayla, Ferhat Göçer sahne alarak hayranlarıyla buluşmuştu. Görkemli festivali yaklaşık 500 bin kişi ziyaret etmişti. Bu yıl yine, festivale uluslararası yoğun katılım bekleniyor. Geçen yılki organizasyonla adını dünya çiçek arenasına çıkaran Bayındır, her yıl katlanarak büyüyen organizasyonun aksaksız yapılması için çalışmalarını titizlikle yürütüyor.

BAYINDIR’A BÜYÜK DESTEK14’üncü Uluslararası Çiçek Festivali için Başbakanlık Tanıtma Fonu, Kültür Bakanlığı, İstanbul Büyükşehir

Belediyesi ile iştirakleri olan İstanbul Ağaç A.Ş., İstanbul Beton A.Ş., Ankara Büyükşehir Belediyesi İştiraklerinden ANFA, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi gibi önemli marka ve kuruluşlar festivalin ev sahibi Bayındır Belediyesi ve Bayındır Kaymakamlığı ile işbirliği halinde.Festivalin uluslararası arenada ses getirmesi için sürpriz çalışmalar yapılıyor. Bu kapsamda ilçede hummalı bir hareketlilik başladı. Bu önemli organizasyonda boy göstermek isteyen çiçek üreticileri festival alanında yer bulma yarışındalar. Dünyanın en renkli görüntülerinin yaşanacağı festival, 22 Nisan’da başlayacak.

KISA HABERLER20

Manisa Belediyesi tarafından yenilerek modern bir görünüme kavuşturulan Kültür Merkezi’nin açılışı, ünlü sanatçı Muazzez Ersoy’un verdiği konseri ile yapıldı. Bir süredir tadilatta olan Manisa Kültür Merkezi, kapılarını Muazzez Ersoy konseri ile açtı. Manisa Kültür Merkezi’nin açılış törenine; Vali Celalettin Güvenç, Belediye Başkanı Cengiz Ergün, MHP Manisa Milletvekili Mustafa Enöz ve Belediye Başkan Yardımcıları ile birlikte çok sayıda davetli katıldı. Manisa Kültür Merkezi, yeni ve modern görüntüsüyle büyük beğeni toplarken, Belediye Başkanı Cengiz Ergün ve eşi Şeyda Ergün davetlileri tek tek karşıladı. Açılış töreninde bir konuşma yapan Başkan Ergün, “Burada yaklaşık

beş aydır tamamen belediye bünyemize bağlı ekipler titizlikle çalıştı. Sizinde gördüğünüz gibi Kültür Merkezi Manisa’ya yakışır bir hale getirildi. Biz bunun gururunu yaşıyoruz. Manisa’ya daha iyi hizmetler yapabilme çabası içindeyiz” dedi.

Muazzez Ersoy büyülediKültür Merkezi’nin açılışının ardından sahne alan Türk Sanat Müziği’nin güçlü sesi Muazzez Ersoy ise davetlilere unutamayacakları bir gece yaşattı. Yaklaşık iki saat boyunca sahnede kalan Ersoy, bir ara sahneden inerek şarkılarını seyircilerin arasında seslendirdi. Konserin sonunda Vali Celalettin Güvenç ve Belediye Başkanı Cengiz Ergün sahneye giderek Muazzez Ersoy’a çiçek ve mesir macunu hediye etti.

Muazzez Ersoy ise yaz aylarında Manisa’da açık hava konseri vermeyi istediğini ifade etti. Ersoy, konuşmasının ardından “Bir Başkadır Benim Memleketim” adlı şarkıyı Vali Güvenç ve Başkan Ergün ile birlikte seslendirdi. Konserin ardından davetliler Ersoy’u ayakta alkışladı.

22

Mardin Belediyesi, sit alanında bulunan tarihi eserleri korumak ve kaçak yapılaşmanın önüne geçmek için, İmar Müdürlüğü’ne bağlı Koruma Uygulama Denetleme Bürosu’nu (KUDEB) kurdu. Bir Arkeolog, bir Sanat Tarihçisi, bir Şehir Plancısı, bir Restoratör Yüksek Mimar ve bir İnşaat Mühendisi’nden oluşan birimin başında Yüksek Mimar Fethullah Duyan görev yapacak.KUDEB’te görev alan personel şu anda Anıtlar Yüksek Kurulu’nda staj görüyor. 23 Mayıs 2011 tarihinden itibaren Mardin sit alanının kontrolünü alacak olan KUDEB, anıtsal yapıların restorasyon çalışmalarının projeye uygun olup olmadığının kontrolünü yapıp, sit alanındaki basit onarım kapsamına giren çalışmalara onay verecek ve kaçak yapılaşma ile ilgili de denetim ve kontrolleri yapacak.

Büyükşehir belediyeleri ile belediye birliklerinin üst düzey yöneticilerine yönelik bilgilendirme toplantısı Kayseri Erciyes’te yapıldı. Büyükşehir Belediyelerinin Genel Sekreterleri, Genel Sekreter Yardımcıları, Teftiş Kurulu Başkanları, Hukuk Müşavirleri, İç Denetim Birim Başkanları’nın yer aldıkları bilgilendirme toplantısı, Türkiye Belediyeler Birliği ile Marmara Belediyeler Birliği tarafından ortaklaşa düzenlendi. İki gün süren programda ilk olarak,

Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Doç. Dr. Recep Bozlağan, kısa bir konuşma yaparken, Kayseri’li olduğu için, programın Kayseri’de düzenlenmesinden memnuniyet duyduğunu belirtti.Program kapsamında; uzman eğitmen ve bürokratlar tarafından “Resmi Yazışmalarda Usul ve Standartlar”, “Bir Sistem Olarak İç Kontrol ve İç Denetim” ve “İleri Mevzuat Sorgulama ve Tetkik Eğitimi” konularında sunumlar gerçekleştirildi.

24

Gerçekleştirilen açılış ve temel atma törenleri için Karadeniz Ereğli’ye giden ve bir gün ilçede konaklayan Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, ertesi gün Cumhuriyet Halk Evi, Alevi Kültür ve Cem Evi ile Ali Molla Camii Avlusu’nun açılışlarının yanı sıra, Yöresel Tanıtım Evleri ve Kapalı Pazaryeri’nin temel atma törenlerine katıldı.

Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Halk Evi açılış törenin ardından parti otobüsü üzerinden halkı selamladı. Daha sonra Kılıçdaroğlu ile Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, vatandaşlara hitaben konuşmalar yaptı. Başkan Posbıyık konuşmasında; Cumhuriyet Halk Evi ile ilgili ayrıntılı bilgiler verirken, 12 Haziran tarihinde

gerçekleştirilecek olan Genel Seçimlere işaret etti. CHP Lideri Kılıçdaroğlu da konuşmasında; göreve gelir gelmez halka birçok konuda söz verdiklerini, bu sözlerini yerine getirebilmeleri için 12 Haziran’da Türk insanından iktidar yetkisi istediklerini söyledi.

Daha sonra açılış törenine katılımlarından dolayı Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na ve Cem Evi’nin yapımında büyük emekler sarf eden Karadeniz Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık’a birer plaket takdim edildi. Başkan Posbıyık’ın plaketini CHP Lideri verdi.

Son olarak Kapalı Pazaryeri temel atma törenine katılan CHP Genel Başkanı, burada yaptığı konuşmada ise, “Görüldüğü gibi CHP’li Karadeniz Ereğli Belediyesi, ne olduğu belli olmayan 70-80 açılışı aynı anda gerçekleştirmek yerine herkesin gözü önünde açılışlarını ve temel atma törenlerini gerçekleştiriyor. Vatandaş, hangi çalışmanın nerede ve hangi amaçla yapıldığını net biçimde görüyor” dedi.

26

Türkiye’de Hyundai İş Makinaları’nın temsilcisi HMF Makina, Hyundai ekskavatörlerini, yükleyicilerini, forkliftlerini ve D and A marka kırıcılarını 23-26 Mart 2011 tarihleri arasında gerçekleşen 17. İzmir Mermer

Marsilya Belediyesi, kenti güzelleştirme projeleri kapsamında düzenlediği yarışmada ; sokak aydınlatması için Philips CitySoul LED armatürlerden oluşan bir LED sistemini seçti. Marsilya’daki Thubaneau Sokağı’ndaki sistem, Marsilya Belediyesi tarafından ‘kamusal LED sokak aydınlatması’ konusunda Fransa’nın ilklerinden biri olan “aslına uygunluk” araştırmasına yatırım yapmak için seçilenler arasında yerini aldı.“Trophée des Lumières” ödülleri çerçevesinde

Fuarı’nda sergiledi.350 m2’lik stant alanında toplam 12 ürün ile yer alan Hyundai İş Makinaları, 4 gün süren fuarda kesintisiz catering hizmeti ve çeşitli hediyeler ile ziyaretçilerini ağırladı.

seçilen Philips CitySoul LED armatürlerine sahip LED sokak aydınltması sisitemi, yüksek ışık kalitesi ve Thubaneau Sokağı’ndaki binaların içine giren ışığı önemli ölçüde azaltan mükemmel ışık dağılımı sayesinde jüriden özel ödül aldı. Monte edilen CitySoul LED armatürler, bu özel avantajlarına ek olarak önceki sisteme göre neredeyse yüzde 50 enerji tasarrufu sağlıyor.50 bin saatlik kullanım ömürleri nedeni ile de bakım maliyetini önemli ölçüde azaltıyor.

HMF Makina, yeni 9 Serisi Hyundai yükleyicileri ile yeni markası D and A kırıcılarını ziyaretçilerin beğenisine sunarken, mermer sektörü için özel üretilen Yeni HL780-9 Marble ürünü ise üstün özellikleriyle tam not aldı.

27

BURSA

Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü Güreş Takımı, Antalya Dilek Sabancı Kapalı Spor salonunda düzenlenen Genç Erkekler Serbest Güreş şampiyonasında elde ettiği başarılara bir yenisini daha ekledi. Katılımın yoğun olduğu gözlenen şampiyonaya 600’e yakın sporcu katılırken, Bursa Büyükşehir Belediyespor Kulübü Güreş Takımı 3 farklı sıklette 1 altın, 1 gümüş ve 1 bronz madalya alarak minderdeki gücünü kanıtlamış oldu.

İzmir Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Kulübü’nün başarılı jimnastikcisi Ferhat Arıkan, 8. kez Türkiye Şampiyonluğu’na ulaşarak Türk sporunun unutulmazları arasına girmeyi başardı. Geçtiğimiz yıl Singapur’daki Gençler Olimpiyatı’nda gümüş madalya alarak tarihi bir başarı elde eden Ferhat Arıkan, İzmir’de yapılan Türkiye Jimnastik Şampiyonası’nda da altın madalya alarak 8. kez Türkiye Şampiyonluğu’nu elde etti. Katıldığı tüm kategorilerde büyük başarılar elde eden ve ulaşılması güç bir başarıya imza atan Arıkan, henüz 18 yaşında olmasına rağmen Türk spor tarihinde önemli bir yer edindi.

Sivas 4 Eylül Belediyespor Voleybol Takımı, ilk iki maçını kazanarak 1. Lige çıkmayı başardı. 4 Eylül Belediyespor Kulübü Başkanı Ahmet Polat, birinci lig hayallerinin gerçekleştiğini dile getirerek, takım oyuncularını ve teknik heyeti başarısından dolayı kutladı. 4 Eylül Belediyespor Antrenörü Levent Zoroğlu ise “Bugünlere kolay gelmedik. Bu noktadan sonra da 1. ligi bırakamazdık. Çok iyi mücadele ettik. Tüm oyuncularımı yürekten kutluyorum” dedi.

Antalya’da gerçekleştirilen Runtalya Maratonu’na katılan Bağcılar’lı engelli sporcular büyük başarılar elde etti. 42 kilometrelik parkuru tekerlekli sandalyeleriyle aşan sporcular bayanlar ve erkekler kategorisinde birinciliği kaptırmadı. Erkeklerde Ömer Cantay, birinci, Birol Kamar ikinci ve Semih Görkem Kıyar da üçüncülüğü elde etti. Bayanlarda ise Hamide Kurt birinci oldu. 42 kilometrelik parkuru tekerlekli sandalye ile aşarak büyük bir başarı elde eden engelli sporcular, büyük bir mutlulukla Bağcılar’a döndü.

30

Her şehrin tarihi o şehrin sakinlerinin de tarihidir. Yüzyıllar boyu bağrında nice sakinlerine kucak açan Üsküdar, Boğazın Anadolu yakasında adeta tarihin saklı hazinesi gibidir. M.Ö.1000’lerden beri bilinen ve oturulan, Bizans’tan kalan tek eser Kız Kulesi ile farklılaşan, Osmanlı döneminde bir oya gibi itinayla işlenen ve güzelleşen, denize açılan ve hiçbirinin, diğerinin görme hakkını engellemediği yalıları, cumbalı ahşap evlerin süslediği sokaklarıyla, korularıyla, köşkleriyle, çarşıları ve hamamlarıyla, camileriyle, kiliseleri ve sinagoguyla adı kendisine en çok yakışan altın şehirdir Üsküdar.“İşte tarihe tanıklık eden Üsküdar için bir başka tarihi proje Marmaray, Üsküdar için milat olacak” diyen Belediye Başkanı Mustafa Kara, ÖZELKALEM’e konuştu.

Ben Üsküdar Belediye Başkanı olmadan önce de 5’nci dönem Belediye Başkanımız rahmetli Mehmet Çakır döneminde Belediye Meclisi’nde görev alıyordum. İmar Komisyon Başkanı olarak görev alırken zaten Üsküdar’ın sorunlarını yakından biliyordum. O dönemlerde temelini atmış olduğumuz bazı projeler bizim başkanlığımız döneminde hayata geçti.Üsküdar’ın en büyük sıkıntılarının başında esnafımızın yaşadığı ekonomik sorunlar geliyor. Bana göre GAP’tan sonra ülkemizin yaptığı en büyük ve önemli yatırımı olan Marmaray Projesi kapsamında yapılan çalışmalar nedeniyle esnafımız iş konusunda ciddi sıkıntılar yaşıyor. Bazen esnafımızın siftah yapamadığı

günler oluyor. Önceliğimiz bu sorunu ortadan kaldırmak. İnşallah bu sorun 29 Ekim 2013 itibariyle ortadan kalkacak.Üsküdar’ın en önemli sorunlarından bir diğeri de imardır. Üsküdar tarihi bir ilçe olması itibariyle eski ve bitişik nizamda yapılmış binalardan oluşuyor. Bu durum da olası büyük İstanbul depremi nedeniyle ciddi bir endişe oluşturuyor. Bunun için yapılması gereken en önemli çalışma Deprem Odaklı Kentsel Dönüşüm Projesi’ni hayata geçirmek. Bu amaçla biz de bir mahallemizi pilot bölge olarak seçtik ve burada çok yakın bir zamanda çalışmalara başlayacağız.

“Hayal Şehir” Üsküdar’ın tarihi dokusuna uygun olarak bir kentsel

KAPAK KONUSU 31

dönüşüme uğraması kaçınılmazdır. Zira Üsküdar, tarihi bir ilçe olması itibariyle eski ve yıpranmış binalara sahiptir. Ne yazık ki acı bir gerçek olması itibariyle uzmanlar tarafından 30 yıl içinde beklenen büyük İstanbul depremine hazırlık açısından bir değişime ve yeniden yapılanmaya ihtiyaç vardır. Hayati değerlerimizin korunması için bu çalışmaya olabildiğince hızlı bir şekilde başlamamız gerekmektedir. Bunun önemini Japonya’da yaşanan 8.8’lik depremde bir kez daha gördük. Bu anlamda da kentsel dönüşüm gerçekleştirilirken hem tarihi dokuyu korumak hem de modernizasyonu temin etmek gerektiğinin bilincindeyiz. Bunu yaparken de mimari açıdan Osmanlı mimari dokusunu esas alacak şekilde çalışmalar gerçekleştirmek gerekiyor. Benim en büyük hayalim, en önemli değer olan insan hayatını kurtaracak çalışmaları en kısa sürede yürürlüğe koymaktır. Ancak kabul etmek gerekir ki kamu kurumları arasında tüm

koordinasyon yerine getirilmiş olsa dahi bu çalışmanın hayata geçebilmesi, insanlarımızın da bu projeye “evet” demeleri dışında fedakârlık yapmalarına bağlı. Ancak özellikle hayatları pahasına da olsa insanlarımız geleneksel yaşam tarzlarını kolay kolay terk edemiyorlar. Bu da bizim için en büyük zorlukların başında geliyor.

Belediye olarak geçtiğimiz 2 yıl içinde ilçeye toplam 91 milyon 492 bin TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Özellikle 2011 yılında yatırım miktarını 2010 yılına oranla yüzde 60 artırdık.Üsküdar’da bizimle birlikte değişen ilk şey, ‘halkla ilişkiler’ konusunda yapılan çalışmalardır. Göreve geldiğimiz günden itibaren ilk olarak başkanlık makamımızın kapılarını vatandaşlarımıza açtık. Özellikle görev süremizin ilk yılında sürekli olarak Üsküdar’lı vatandaşlarımızla birlikte

olduk. Onların dertlerini, sorunlarını, ihtiyaçlarını dinledik, bu konuda acil çözümler getirdik. Üsküdar’ımızın her sokağını karış karış gezdik, vatandaşlarımızla ve esnafımızla bir araya geldik. İlk yılımız bu anlamda oldukça yoğun geçtikten sonra ikinci yıl ile birlikte vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda gerek fiziki, gerekse sosyal anlamda birçok projemizi hayata geçirdik.

Geleceğimizin teminatı çocuklarımıza yönelik olarak Bilgi Evleri’mizin sayısını artırdık. Halen Üsküdar’da 14 Bilgi Evi’miz çocuklarımızın eğitimine ve gelişimine yönelik olarak konusunda uzman öğretmenlerin gözetiminde hizmetler veriyor. İlköğretim çağındaki çocuklar, Bilgi Evleri’nde öğretmenler eşliğinde internetle tanışıyor, ödevlerini bilgisayar ortamında hazırlıyor, etüt odalarında ders çalışıyor, kitap okuyor, belgesel ve sinema filmi izliyor, satranç

32

kurslarına katılıyor, golf ya da masa tenisi oynayarak spor yapabiliyorlar.Bizim dönemimizde Bilgi Evleri’nden faydalanan öğrenci sayısı 32 binden 36 bine yükseldi.

2005 yılında Başbakanımızın eşi Sayın Emine Erdoğan’ın öncülüğünde kurulan TOGEM vasıtasıyla sadece geçtiğimiz yıl Türkiye’nin çeşitli yerlerinde 41 okul öncesi eğitim birimi ve 1 spor kompleksini sponsorlarımız yoluyla Milli Eğitim bünyesine kazandırdık. TOGEM, gerek Üsküdar Belediyesi’nin gerekse hayırseverlerin

katkılarıyla 2006 ile 2010 yılları arasında bine yakın öğrenciye okul öncesi eğitim sağlarken 45 okul öncesi eğitim biriminde toplam 60 derslik ile 12 gezici anaokulunu Milli Eğitim’in hizmetine sundu. TOGEM, 2011 sonu itibariyle 100 dersliği Milli Eğitim bünyesine katmayı hedefliyor. Toplumsal Gelişim Merkezi TOGEM, Üsküdar Belediyesi’ne 2010 yılında ‘Sosyal Belediyecilik’ dalında Türkiye Birinciliği kazandırmıştı.

Engelli vatandaşlarımızın bizim için ayrı bir önem olduğundan hareketle Engelliler Yaz Spor Okulu’nu ve yine

özel sporculara yönelik olarak Özel Sporcular Atletizm Şenliği’ni başlattık. Üsküdar Kent Konseyi kapsamında Engelliler Meclisi kurulurken, Engelliler Merkezi El Sanatları Sergisi, Engelliler Pikniği, Balık Tutma Yarışması, Görme Engelliler Futbol Turnuvası, 23 Nisan Eğlenceleri gibi birçok organizasyona imza attık. Engelli çocuklarımıza özel olarak düzenlenen ve Türkiye’de bir ilki teşkil eden Yaz Spor Okulu’nu, geçtiğimiz yıl 15 Haziran ile 30 Temmuz tarihleri arasında Üsküdar Cumhuriyet Lisesi Kapalı Spor Salonu’nda gerçekleştirdik. Engelliler Yaz Spor Okulu’na; 6 görme, 72 zihinsel, 16 otistik, 10 bedensel ve 12 de çoklu engelli olmak üzere toplam 116 engelli katıldı. Engelli çocukların fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimini sağlamak üzere düzenlenen Yaz Spor Okulu’nda engellilere; kuvvet, dayanıklılık, hız, esneklik, vücut koordinasyonu, denge, el ve göz koordinasyonu, el ve ayak koordinasyonu, dönme, çömelme, kalkma, dikkat ve hafızalarını geliştirmeye yönelik çalışmalar yapılıyor. Engelli aileleri, çocuklarının Yaz Spor Okulu’na katılması ile birlikte sosyal hayata entegre olmada büyük bir adım attığını, çocuklarına özgüven geldiğini ve bazı işleri kendi başlarına yapabildiklerini söylediler.Ayrıca bu yıl Mayıs ayında ikincisi düzenlenecek olan Özel Sporcular Atletizm Şenliği’ne, geçen yıl İstanbul’daki 99 okuldan toplam 888 sporcu katılırken, bu yıl gerçekleştirilecek etkinliğimizde uluslararası düzeyde katılımlarla birlikte 1000’e yakın engelli kardeşimizin yer almasını bekliyoruz. Bu etkinlikler dışında engelli vatandaşlarımıza meslek edindirmeye yönelik olarak Web Tasarım Kursu ve yataklarından kalkamayan hasta, yaşlı ve engelli vatandaşlarımız için de evde kuaför hizmeti başlatıldı. Tüm bu hizmetlerin yanı sıra geçtiğimiz yıl 4 bine yakın engelli vatandaşımıza aralarında akülü sandalye, tekerlekli

KAPAK KONUSU 33

sandalye, puset ve hasta bezi ile havalı hasta yatağı gibi medikal malzeme yardımı yapıldı.

Zorunlu eğitim ve öğretim çağında olup da aileleri tarafından çalıştırıldığından dolayı okula gidemeyen çocuklar için Çocuk Eğitim Merkezi’ni hizmete aldık. Proje ile sokakta çalışmak zorunda kalan çocukların kötü çalışma koşullarından, zararlı alışkanlık edinmelerine elverişli ortamlardan kurtarılarak okullarına devam etmeleri, eğitim yaşını dolduranların yetenekleri doğrultusunda icra edebilecekleri bir meslek edinmeleri için çalışmalar yürütülüyor.Eğitim çağında olduğu halde okula hiç devam etmemiş yada kısmen devam etmiş, sokaklarda satıcılık yapan ve kahvehane ile internet kafe gibi yerlerde zamanlarını geçiren çocuklara yönelik olarak

başlatılan çalışma kapsamında; çocukların okullarına devamının sağlanması, ekonomik zorunluluktan dolayı çalıştırılan çocukların ailelerine “çocuklarını okullarına devam ettirmeleri” halinde maddi yardımların yapılması, çocukların fiziksel ve psikolojik hastalıklarının tedavisi, psikolojik danışma ve rehberlik hizmeti sunarak, eğitsel rehabilitasyon iş ve beceri kazandırmaya yönelik eğitilmeleri, tiyatro, müzik ve resim eğitimleri aracılığı ile güzel sanatlar noktasında yeteneklerin erken yaşta keşfedilmesi ve planlı bir biçimde çocukların becerilerinin artırılmasına yönelik hizmetler veriyoruz.

Bundan 2 ay önce Üsküdar’ın sosyal donatı alanlarını yükseltmek ve gençliğimize hizmet amacıyla birçok fonksiyonu içinde barındıran Üsküdar

Gençlik Merkezi’ni hizmete aldık. Ülkemizin yarınlarının teminatı olan çocuk ve gençlerimizin boş zamanlarında zararlı alışkanlıklara yönelmesi yerine; sosyal, kültürel, eğitsel, sanatsal ve sportif faaliyetlere yönlendirilerek ruhen ve bedenen sağlıklı, bilgi ve beceri sahibi olmalarına yardımcı olmak amacıyla hizmete açtığımız Gençlik Merkezi’miz, sadece belirli bir yaş grubu için değil, anne ve babalar için de her yönüyle güvenli tam bir yaşam merkezi olma özelliğini taşıyor. Üsküdar’daki sosyal donatı standartlarını yükseltmeyi hedefleyen ve birçok fonksiyonu içinde barındıran Üsküdar Gençlik Merkezi’ne üye olan 13-25 yaş aralığındaki 2 bin 23 çocuk ve genç, günün büyük bölümünde satrançtan bilardoya, langırttan masa tenisine kadar çeşitli sportif aktiviteler ile İstanbul’un en kapsamlı spor merkezlerinde bile bulunmayan aletli

34

spor salonundan faydalanabiliyor. Gençlik Merkezi, sadece sportif değil eğitsel, sosyal, kültürel ve sanatsal faaliyetlere imkân tanıması, gençlerin bireysel ve toplumsal ilişkilerinde sağlıklı ve dengeli kişilik geliştirmelerine katkıda bulunması, birlik ve beraberlik duygularının güçlendirilmesi, medeniyet değerlerimizin gençler tarafından sahiplenilmesi, tarihi mirası ve sosyal dokumuzu önemseyen bir gençlik yetiştirilmesi, genç engellilerin hayata kazandırılması yönünde de önemli hizmetler veriyor. 6 bin 500 metrekare kapalı alan ve 2 bin 900 metrekare çevre düzenlemesiyle birlikte toplam olarak 9 bin 400 metrekare alanda bulunan Üsküdar Gençlik Merkezi’nde; 1 adet 275 kişilik çok amaçlı sinema, tiyatro, konferans salonu, düğün ve toplantılar için düzenlenmiş 1 adet çok amaçlı salon, 1 sergi salonu, 1 adet kayıt stüdyosu, 3 adet sınıf, 1 adet müzik sınıfı, 1 Adet Aletli Spor Salonu, 1 Adet Uzak Doğu Sporları salonu, 1 Adet Plates, Jimnastik, Aerobik Salonu, 1 Adet Aktif Eğlence ve Masa Sporları Salonu ( Masa Tenisi, Bilardo, Havalı Hokey), 1 kütüphane, 1 adet internet salonu, 4-10 yaş grubuna yönelik olarak 1 adet Çocuk Oyun Odası, 1 dinlenme bölümü, sergi holü, çok amaçlı salon fuayeleri, kafeterya ve dinlenme alanları, 1 çok amaçlı salon kulisi, 1 çocuk kulübü, spor salonuna hizmet veren soyunma-duş odaları ve eğitmen odaları, yönetim birimleri, gişeler ve 35 araçlık otopark bulunuyor.

* Üsküdar’ın en büyük eksiklerinden biri olan modern Evlendirme Sarayı’mızı Başbakanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte açtık.*Üsküdar’ın en büyük sorunlarından biri olan ve tüm kamu hizmet birimlerini aynı çatı altında toplayacak olan yeni Hükümet Konağı’mızın temelini attık. 4 Nisan tarihi itibariyle

KAPAK KONUSU 35

36

de Hükümet Konağı’mızda Valilik ve Nüfus Müdürlüğü’müz hizmet vermeye başladı.*İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde Üsküdar’dan Boğaz hattına gidiş ve gelişlerde yaşanan trafik sorununa çözüm olmak adına “Beylerbeyi Tünel Çıkışı Altgeçit, Kavşak ve Bağlantı Yolları Uygulama Projesi”ni başlattık. Projenin Nisan ayında bitmesini bekliyoruz. Yaklaşık 1,6 kilometrelik yolu kapsayan proje hayata geçtiğinde; Üsküdar- Boğaz hattında sinyalize kavşaktan kaynaklanan trafik akışındaki düzensizlikler giderilecek, yaya sirkülasyonu emniyetli ve konforlu bir şekilde sağlanacak, kesintisiz ve güvenli trafik akışı sağlanmış olacak.*Ulaştırma Bakanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile işbirliği halinde Üsküdar-Dudullu-Çekmeköy Hafif Metro Hattı’nın hizmete girmesi

için çalışmalar yürütüyoruz. İhalesi yapılan proje tamamlandığında; Üsküdar’dan Ümraniye ve Çekmeköy tarafına gidiş gelişler son derece rahatlayacak. Delme tünel teknolojisi ile yapılacak olan metroda 2 kilometre depo alanı ve 17 istasyon bulunacak ve saatte tek yönde 45 bin yolcu taşınacak.*Türk Sineması’nın efsanelerinden, Rıfat Ilgaz’ın en önemli eseri “Hababam Sınıfı”nın çekildiği Adile Sultan Kasrı, 5 yıllık restorasyon çalışmasının ardından 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde öğretmenevi ve kültür merkezi olarak kullanılmak üzere yeniden hizmete açıldı. Kasrın restorasyonu için Üsküdar Belediyesi olarak 5 milyon TL’lik bir yatırım gerçekleştirdik.*Voleybol Federasyonu ile işbirliği halinde İstanbul’un ilk ve tek uluslararası voleybol salonunu Üsküdar’a kazandırdık. 7 bin kapasiteli

voleybol salonu, 8 ay 13 gün gibi kısa bir sürede tamamlanarak hizmete girdi.*Yapmış olduğumuz çalışmalarla ilçemizdeki park sayısını 243’e, kişi başına düşen yeşil alan miktarını da 6,9 metrekareye çıkardık. Böylece dünya standartlarını yakalamış durumdayız.*Özellikle eğitime verdiğimiz önem çerçevesinde eğitim standartlarına uymayan Yavuztürk İlköğretim Okulu’nu yıkarak belediyemiz ve Fenerbahçe Spor Kulübü’nün işbirliği ile 6 ay gibi kısa bir süreçte yeniden yaptık. 32 derslik ve 2 ana sınıfına sahip olan okulda bin 800 öğrenci öğrenim görüyor.*Üsküdar Belediyesi Koruma, Uygulama ve Denetim Bürosu KUDEB tarafından oluşturulan Geleneksel Ahşap Eğitim Atölyesi, zamana karşı direnemeyerek yok olmaya yüz tutmuş olan Üsküdar’daki tarihi ahşap

KAPAK KONUSU 37

yapıların onarımını ücretsiz olarak yapıyor. Bu yönde ilk olarak Cemil Meriç Sokak’ta bulunan 2 tarihi binayı yeniledik.*İŞ-KUR ile 2009 yılında imzaladığımız protokol çerçevesinde işsiz vatandaşlarımıza yönelik olarak Meslek Edindirme Kursları düzenledik. 2010 yılında yaptığımız ilk kurs neticesinde birçok branşta 186 kursiyere, meslek edinmelerinde yardımcı olacak sertifikalar verdik. Bu kursiyerlerin önemli bir bölümü ya biz yada İŞ-KUR tarafından çeşitli yerlerde işe yerleştirildi.*Üsküdar’daki kadınlarımızın ihtiyacını karşılayacak nitelikte kadınlara özel bir spor merkezi açtık. 500 metrekare büyüklüğündeki bu spor merkezinde çağımızın en modern spor aletleri mevcut. Spor merkezinden çocuklu kadınlarımızın da faydalanabilmesi için salonumuza bir de çocuk oyun odası yaptık.*“Doğumundan ölümüne dek Üsküdar’lılara hizmet” anlayışıyla Tebrik ve Taziye Komisyonları kurduk. Tebrik Komisyonu Üsküdar’da dünyaya gözlerini yeni açan bebeklerin ailelerini ziyaret ederek iyi günlerinde yanlarında olurken, Taziye Komisyonu da ahirete göç eden Üsküdar’lıların ailelerini en kötü günlerinde bir an olsun yalnız bırakmayarak acılarını paylaşıyor.Elbette daha birçok sosyal ve fiziki projemiz de mevcut ancak bu projeleri hayata geçirirken elimizdeki bütçeyi de verimli bir şekilde kullanmak düşüncesindeyiz.Projeleri oluştururken vatandaşların görüşünü alıyor musunuz?Elbette alıyoruz. Zaten vatandaşlarımızla sık sık bir araya gelmemizin temel nedeni de bu. Vatandaşlarımızın ihtiyaçları doğrultusunda yeni projelere start veriyoruz. Bir örnek vermek gerekirse; Üsküdar’lı hanımlarla biraraya geldiğimiz bir toplantı sırasında bizden sadece kadınların faydalanabileceği

ancak çocuklu annelerin de çocuklarını gönül rahatlığıyla yanlarında götürebilecekleri bir spor merkezi istendi. Biz de bu doğrultuda içinde çocuk oyun odası ve bakıcı olan, engelli vatandaşlarımızın da faydalanabileceği, kadınlara özel bir spor merkezi açtık.Bir diğer örnek olarak da şunu verebilirim. Yine bir mahalle gezimiz esnasında bir vatandaşımızın verdiği bilgi doğrultusunda yaşlı bir hanımın yaşadığı evi ziyaret ettik. Kimsesi olmayan, komşularının yardımıyla hayatını sürdüren bu vatandaşımızın durumunda birçok yaşlı ve engelli vatandaşımızın olabileceği düşüncesiyle engelli ve yaşlılara özel evde bakım ve kuaför hizmetini hayata geçirdik. 2011 yılında gündemimize aldığımız ve bütçesini ayırdığımız birçok projemiz de yine Üsküdar’ın 33 mahallesinde yaşayan vatandaşlarımızın istekleri doğrultusunda hayata geçirilecek.

Kültürel miras ve değerleri korumak, geliştirmek ve gelecek nesillere iletmek amacıyla Üsküdar Belediyesi olarak çalışmalarımızı tüm hızıyla sürdürüyoruz. Bu anlamda Üsküdar’daki tarihi eserlerin

38

asıllarına uygun olarak restorasyonu çalışmalarımızı titizlikle yürütüyoruz. Balaban Tekkesi, Sandıkçılar Tekkesi gibi birçok tarihi eser, bizim dönemimizde asıllarına uygun olarak yenilendi. Ayrıca maddi durumu uygun olmayan aileler için tarihi nitelik taşıyan binalar, Üsküdar Belediyesi Koruma Uygulama Denetleme Bürosu KUDEB yoluyla ücretsiz olarak yenileniyor. Bu kapsamda ilk olarak Cemil Meriç Sokak’ta 2 tarihi binayı asıllarına uygun olarak yeniledik. Bizim asıl amacımız Üsküdar’ı tarihi özelliklerine uygun kapsamda Kentsel Dönüşüm Projesi dâhilinde bir nevi yeniden inşa etmek. Bunun için de yapacağımız çalışmalara uygun nitelikle olan Ünalan Mahallesi’ni pilot bölge olarak belirledik. Üsküdar’da kültürel hizmetlere ilgi duyan vatandaşlar için Altunizade Kültür Merkezi,

Burhaniye Münevver Ayaşlı Kültür Merkezi, 75.Yıl Ünalan Kültür Merkezi, Yavuztürk Niyazi Sayın Kültür Merkezi ve Çengelköy Ahmet Yüksel Özemre Kültür Merkezi’nde geçtiğimiz yıl 149 konser, 246 tiyatro oyunu, 38 sergi ve 21 anma programı gerçekleştirildi. Ayrıca 264 seminer ve konferans ile 46 branşta 146 hobi kursu düzenlenirken bu faaliyetlerden 23 bin 352 İstanbul’lu faydalandı.

2011 yılı içerisinde birçok önemli projemiz var. Ama en önemlilerinden birkaç tanesini anlatayım. Mayıs ayında ihalesini yapacağımız ve bir 1 yıl içinde tamamlanmasını öngördüğümüz projeyle Bulgurlu’daki Vecdi Diker Tüneli üzerine bir spor salonu yapacağız. 3 bin 400 m2’lik alanda gerçekleştirilecek proje

kapsamında uluslararası basketbol, voleybol ve hentbol maçlarına uygun spor sahası, 250 kişilik tribün, soyunma odaları, seminer ve toplantı odası, hakem odaları, revir, bekleme salonu ve 13 araçlık açık otopark yer alıyor. Ayrıca Çengelköy Su Sporları Merkezi, Ünalan Kapalı Spor ve Yüzme Havuzu, Kirazlıtepe Eğitim ve Kültür Merkezi, Mimoza Parkı Yaşam Merkezi ve Söğütlüçayır Yaşam Merkezi gibi projelerimiz de Üsküdar’lıların ihtiyaçları doğrultusunda hazırlandı. Tabii projelerimiz bunlarla sınırlı değil. Yine Üsküdar’lıların ihtiyaç ve istekleri doğrultusunda birçok fiziki ve sosyal projeyi hayata geçireceğiz.

KAPAK KONUSU 39

Biz Üsküdar’ı Marmaray öncesi ve Marmaray sonrası Üsküdar diye ikiye ayırıyoruz. Marmaray Projesi GAP’dan sonraki en büyük ikinci yatırımdır. Marmaray Projesi sadece raylı bir sistem değildir. Aynı zamanda Asya ile Avrupa’yı birbirine bağlayan kıtasal bir projedir. Bu anlamda da Manş Tüneli’nden çok daha büyük önem taşımaktadır. Marmaray Projesi, Üsküdar merkezli bir proje olarak anılacağı için Üsküdar’ın dünya çapında isminin duyurulmasında büyük önem taşıyacaktır. Marmaray Projesi tamamlandığında Üsküdar’ın hem ticari hem de turistik anlamda büyük gelişimi söz konusu olacaktır. Sayısal anlamda bir örnek vermek gerekirse Marmaray Projesi yürürlüğe girdiğinde Üsküdar’a her saat 60 bin insan akın edecek. Bu durumda da esnafımızın yaşadığı sıkıntılar son bulacaktır. Bu açıdan Marmaray Projesi, Üsküdar için bir milat olarak anılacaktır. Paşakapısı Cezaevi kapatılacak mı? Bu konuda görüşmeleriniz var mı ?Şimdi bu konuda şöyle bir bilgi verebilirim. Üsküdar Belediyesi olarak biz, Paşakapısı Cezaevi’nin bulunduğu yerin Hazine’den tahsisini istiyoruz. Amacımız da buraya bir Şehir Müzesi oluşturmak. Ancak burası ile ilgili olarak Adalet Bakanlığı’nın da tasarrufu söz konusu. Dolayısıyla Hazine ve Adalet Bakanlığı ile yapılan görüşmeler ve alınan karar doğrultusunda burasıyla ilgili nihai karar verilecek.

Türkiye’de vatandaşlarımıza hizmet amacıyla görev yapan belediye başkanlarımız, önemli bir görev icra ediyorlar. Bu anlamda her bir belediye başkanımızı ayrı ayrı kutlamak gerek. Diğer yandan şunu açık yüreklilikle belirtmek isterim ki Başbakan’ımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı iken yaptığı çalışmalar ve İstanbul’a kazandırdığı değeri daima kendime örnek almışımdır. Halen İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’mız Sayın Kadir Topbaş’ın da yaptığı çalışmalar kesinlikle takdire layıktır. Her şeyden önce İstanbul’un trafik sorununa çözüm olarak yürürlüğe alınan en önemli hizmetlerden biri olan Metrobüs çalışması başlı başına İstanbul için bir devrimdir. Zaten kendisinin İstanbul’u yönetirken elde ettiği başarısı, dünya nüfusunun yarısından fazlasının temsil edildiği Birleşmiş Kentler ve Yerel Yönetimler Teşkilatı’nın (UCLG) başkanı olması itibariyle de taçlandırıldı.

Aslında öğrencilik yıllarımdan beri sivil toplum kuruluşlarında görev alıyor olmam itibariyle bir nevi siyasetin içindeydim diyebilirim. İş hayatımın yanı sıra, sosyal sorumluluk projeleri bağlamında, çeşitli mesleki, eğitim, kültür ve sosyal yardım alanındaki STK’larda kurucu ve yönetici olarak görev aldım. Ancak özellikle rahmetli Turgut Özal ve bugün Başbakan’ımız olan Recep Tayyip Erdoğan’ın siyasi mücadeleleri benim siyasete daha fazla ilgi duymamı sağladı. Benim düşüncelerimle birebir örtüşmesi dolayısıyla AK Parti’de siyaset yapmaya başladım. Siyasetteki tek hedefim, her zaman, herşeyin en iyisine layık olduğunu düşündüğüm Türk insanına hizmet etmektir.

Üzülerek belirtmem gerekiyor ki pek fazla vakit ayıramıyorum. Zira sorumluluğumuz dahilinde haftanın 7 günü yoğun bir çalışma programı ile

hareket ediyorum. Çocuklarımı çoğu zaman sadece yataklarında uyurken görebiliyorum. Hafta sonu tatillerinde bazen programımız geç başladığı zaman onlarla birlikte kahvaltı etme mutluluğunu yaşıyorum. Nadiren de olsa birlikte gezmeye gittiğimiz dönemler de oluyor. Ancak yaklaşık 600 bin kişinin yaşadığı Üsküdar’a hizmet etme mutluluğu bizim bu sıkıntılarımızı çoğu zaman ortadan kaldırıyor.

En büyük hobilerim ailemle birlikte zaman geçirmek, otomobil kullanmak ve mümkün olduğu taktirde de rafting yapmak. Fobim ise çok şükür ki hiç yok.

40

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan Valiler Kararnamesi ile Kırklareli, Mardin, Giresun, Çanakkale, Yalova ve Kilis’e vali atandı, bir vali de merkeze alındı.Resmi Gazete’de yayımlanan atama kararnamesine göre; Mardin Valisi Hasan Duruer, Merkez’e alındı.Giresun Valisi Mustafa Yaman Kırklareli, Kilis Valisi Turhan Ayvaz

Amasya Valisi Halil İbrahim Daşöz, yerel ve ulusal medya temsilcileri ve köşe yazarları ile kahvaltıda buluştu. Yirmiyi aşkın basın mensubu ile köşe yazarının katıldığı kahvaltılı sohbet toplantısına Basın ve Halkla İlişkiler Müdürü Hamdi Yanık ve Özel Kalem Müdürü Harun Şahin de katıldı. Sıcak bir atmosferde geçen kahvaltıda Vali Daşöz, 65 Bin Dev

Mardin, Merkez Valisi Dursun Ali Şahin Giresun, İçişleri Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Güngör Azim Tuna Çanakkale, Emniyet Genel Müdür Yardımcısı Osman Çapalı Yalova ve Beylikdüzü Kaymakamı Yusuf Odabaş Kilis Valisi oldu.

Öğrenci Projesi kapsamında yapılan çalışmalarla ilgili basın mensuplarına bilgiler aktardı ve fikir alış verişinde bulundu. Amasya’nın tanıtımı ve turizm gelirlerinin artırılmasına yönelik projelerin de konuşulduğu sohbet toplantısının sonunda, Vali Daşöz, “65 Bin Dev Öğrenci” nin hazırladığı kitapları basın mensuplarına hediye etti.

41

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve eşi Hayrünnisa Gül’ün himayelerinde yürütülen “Türkiye Okuyor Kampanyası” kapsamında “Artvin Okumaya Devam Ediyor” sloganıyla yürütülen etkinlik programında çerçevesinde yenilenen Artvin İl Halk Kütüphanesi Çocuk Bölümü törenle hizmete girdi.Açılış töreninde bir konuşma yapan Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu, “Mart ayının son haftası kütüphanecilik haftası

Yozgat Valisi Necati Şentürk, yapımı tamamlanarak 29 Mart 2011 tarihi itibariyle kan bağışlarını kabul etmeye başlayan Türk Kızılayı Yozgat Kan Bağış Merkezi’ni ziyaret ederek kan verdi. Kızılay Yozgat Şube Başkanı Ömer Faruk Dumlupınar’dan bilgiler alan Vali Şentürk, örnek bir davranış sergileyerek yaptığı kan bağışı sonrası yaptığı açıklamada; “Daha önceden ilimizde bulunmayan Kan Bağış Merkezimizi gerekli donanım ve personeli ile birlikte hizmete sunmuş

olarak kutlanıyor. Biz bu kapsamda çocuklarımızın, ufak yavrularımızın okuma alışkanlığını geliştirmek amacıyla ayrı bir güzellik olsun diye bir çocuk kütüphanesi vücuda getirdik. Kültür Müdürlüğü’müzün yeni yeriyle ilgili çalışmalarımız da başladı. Eski Askerlik Şubesi binamızın restorasyon çalışmalarına bugün yarın başlıyoruz. Bu çalışmamızı çok kısa sürede bitirip Kültür Müdürlüğü çalışanlarımızı oraya nakledeceğiz. Burası da tamamen bir halk kütüphanesi olarak hizmet verecektir. Bunu buradan açıklamayı uygun buldum” dedi.Öğrencilere seslenerek, ülkemizde okuma alışkanlığının dünya seviyesinin çok altında olduğuna vurgu yapan Vali Yemlihalıoğlu, “Çok çok okumanız gerektiğine inanıyorum. Siz bizim geleceğimizsiniz. Bu geleceğin oluşumunda kitap çok önemlidir” diye konuştu.

bulunmaktayız. Böylesine modern bir merkezin ilimize kazandırılmış olması bizleri mutlu etmektedir. Böyle bir tesisin daha önceden Yozgat’ta olmaması büyük bir eksikliktir. Çünkü kan bağışı hayat kurtaran bir olaydır. Başta Türk Kızılayı Genel Başkanı Tekin Küçükali olmak üzere Kan Bağış Merkezi’nin ilimize kazandırılmasında emeği geçen herkese teşekkür ederken tüm Yozgat’lı hemşerilerimizi kan bağışı yapmak üzere buraya davet ediyorum” dedi.

42

Üç dönem Belediye Başkanı olunca her yerde tanıdığımız biri çıkıyor diyen Fethiye Belediye Başkanı Behçet Saatcı ÖZELKALEM’e konuştu.

Fethiye’de doğdum. İlk orta ve liseyi Fethiye’de okudum. Yöneticilik yapmak benim hayalimdi. Onun için de Marmara Üniversitesi Kamu Yönetimi’ni tercih ettim. Okulda

43

öğrendiklerimi kendi iş hayatımda uygulama fırsatım olmadı ama Belediye Başkanı olunca öğrendiklerimi uygulama şansına kavuştum.

Eşimle Fethiye’den tanışıyorduk. Bir gün kendisine ben sadece ceketi olan bir adamım. ‘Benimle bir ömür boyu birlikteliğe var mısın?’ diye sordum. Hiç tereddüt etmeden ‘varım’ dedi. İki sene benim askerliğimin bitmesini bekledi. Askerdeyken mektuplaşırdık. Zaman zamanda bu adamdan sana koca olmaz bırak istersen derdim. Ama dinlemedi. 25 yıl oldu evleneli. İki çocuğumuz var.

Sıkıyönetim mahkemesinde bir davamız vardı. Dava sürüyordu. Ben 1983 yılında Tuzla Piyade Okulu’na asteğmen adayı olarak gittim. Buradaki eğitimden sonra kuraları çektik. Uzunköprü’ye takım komutanı olarak gidecektim. Eşimle o zaman nişanlıydık kendisine tören için haber vermişim. Ailem gelecek, tören düzenlenecek heyecanını yaşıyorum. Para alacağım, aileme hediyeler alacağım hayalini kuruyordum. Aynı akşam Ağrı Eleşkirt’e er olarak sürgüne

gönderileceğimi öğrendim. Bu durum beni çok yaraladı. Tören olmadan gece beni trene bindirdiler gönderdiler. Nişanlıma haber verme imkanım bile olmadı. Doğal olarak sabah törene gelmişler ama durumu öğrenmişler. Bir ankesörlü telefondan arama fırsatım oldu, nişanlımı aradım. Sonra Ağrı’ya gittim. İki yıl er olarak askerlik yaptım.

Bu durum bende çok ciddi bir travma yarattı. Devletin bana yaptığı uygulamanın affı yok. Daha sonra davadan beraat ettik. Yedek subay haklarımı iade ettiler, paralarımı verdiler. Ama kıymeti yok ki, beni bu durum çok yaraladı. Verdikleri milyonlar benim yaşadığım o tramvayı geri getirmez ki. Ben şunu bilirim, fertler hata yapar ama devlet hata yapmayacak.

44

Üç dönem Belediye Başkanı olunca herkes sizi tanıyor. Durum böyle olunca cep telefonumun hiç çalmadığı, tanınmadığım bir yerde yalnız olarak yolda yürümeği, yemek yemeği özlüyorum. Bazen tanınmamayı sade vatandaş olmayı arıyorum. İnsanlar karakteri ile öne çıkmalı. Etiketiyle değil.

1994 seçimleri öncesinde Fethiye’de

MHP’nin 121 oyu vardı. O dönemde bir belediye başkan adayı bulalım çıkaralım dediler. Kazanamayacağımız da belliydi ama en uygun sensin dediler. 121 oyu 1.800 oya çıkardık. 1999’da seçimi kazandık. Şimdi üç dönemdir de Belediye Başkanlığı yapıyorum. Bunun sırrı 12 yıl önceki Behçet Saatcı neyse şimdi de o. Evime dolmuşla gider, pazar filemi kendim taşırım. Hep insanların yanında oldum.

Çok boş vakit olmuyor. Ama boş vakit bulursam, ava çıkıyorum, ava meraklıyım. Balığa gidiyorum. Futbol

ya da tenis oynarım. Akşamları kitap okumadan uyuyamam.

Çocuklarımın yetişmesinde eşimin katkısı benden çok. Çünkü çocukların yetişme çağında Belediye Başkanı oldum. Fethiye ile evlenmiş oldum. Sabah kahvaltısını ailemle, çocuklarımla yapmak benim için özeldir. Ona çok dikkat ederim.

Türkü dinlemeyi severim. Belediye’de de akşama kadar müsait oldukça türkü dinlerim.

Şimdiye kadar hiçbir işimizi yarım bırakmadık.Meclis’te dengeler biraz hassastı. Ben gideyim benden sonrası ne olursa olsun demedim. Ankara’dan bize yeşil ışık da yakıldı. Ama üç yılı tamamlayalım sonrası Allah kerim.

45

İstanbul Belediyesi ile 101 yıl önce günümüzde ING Bank olarak faaliyetini sürdüren Baring Brothers Bank, 1 milyon Pound tutarında kredi anlaşması imzalamışlardı. 1909 yılındaki kredi anlaşmasından 101 yıl sonra İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile ING Bank, Haliç Metro Geçiş Köprüsü, Kadıköy-Kartal Metro İnşaatı ve muhtelif projelerde kullanılmak üzere 67,5 milyon Euro tutarında kredi anlaşması yaptı.Saraçhane Başkanlık Sarayı’nda gerçekleşen dostluk toplantısında; ING Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı Wilfred Nagel, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a Baring

Brothers Bank’ın 1909 yılında İstanbul Belediyesi’ne verdiği krediye ilişkin sözleşmenin özel bir kopyasını hediye etti.

Törende konuşan Başkan Kadir Topbaş, önemli bir tarihe tanıklık ettiklerini,

kendisine takdim edilen 101 yıllık belgenin çok anlamlı ve manidar olduğunu belirterek, “İstanbul gibi bir kente çok ciddi yatırımlar yapıyorsanız dış kredi kullanmak durumundasınız. Kendi kaynaklarımızı kullanıyoruz ama büyük projelerde diğer kaynakları da bulmak zorundasınız. Bir ülkede çok ciddi yatırımlar yapıyorsanız,

46

kendi kaynaklarınızın yanı sıra dış finans arayışı içine de mutlaka girmek zorundasınız” dedi. Osmanlı döneminde dünyanın en büyük bankerlerinin İstanbul’da bulunduğuna dikkat çekerek, Doğu Roma, Bizans ve Osmanlı Devletleri’nin 2700 yıl boyunca dünyayı İstanbul’dan yönettiklerini, bu nedenle geçmişte dünyanın en büyük finans kuruluşlarının İstanbul’da faaliyet göstermeyi tercih ettiklerini vurgulayan Başkan Topbaş, Galata Köprüsü için kullanılan krediden bir asır sonra ING Bank’tan Haliç Metro Köprüsü ve Kadıköy-Kartal Metrosu için de kredi almalarının güzel bir tesadüf olduğunu söyledi.Başkan Topbaş, 101 yıl önce alınan kredinin devlet garantisiyle imzalandığını, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin şimdiki kredi anlaşmasında sadece belediyenin imzasının yeterli olduğunu ve Hazine garantisi gerekmediğini vurgulayarak, “Bu büyük bir başarıdır ve gurur vericidir. Öte yandan görev süremizde bütçemizin gerçekleşme oranı yüzde 96-98’lerde olmuştur. Yüzde 104’leri yakaladığımız yıl var. Böyle büyük bir başarı da takdire şayandır. Belediyemiz ve şirketlerimiz bir holding gibi çok büyük yatırımlar yapıyor. Bu nedenle İstanbul’a kredi vermek, partner olmak, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’yle iş yapmak bütün firmalar için ayrı bir referans kaynağıdır diye düşünüyorum. İstanbul’da çalışan bir firma dünyada kendisine daha farklı bir pazar bulacaktır. İstanbul’a yıllarca hizmet eden Galata Köprüsü’nün ardından aynı hatta inşa edilen Haliç Metro Köprüsü’ne destek veren kredi belgeleri İstanbul için önemli arşiv oluşturacak” diye konuştu.

İNG Bank Türkiye İcra Kurulu Başkanı Nagel de konuşmasında, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile bir asra

dayanan işbirliğinin kendileri için onur olduğunu belirterek, “İstanbul gibi dünyanın en önemli ve en güzel şehirlerinden biri olan bir şehre hizmet etmek bizim için onurdur. İnsanlık için yaptığımız hizmet, İstanbul’un gelecekteki gelişmesinin yürüyüşleridir” dedi.İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin metro ve köprü gibi büyük projelerinin bir parçası olmaktan büyük mutluluk duyduklarını ifade eden Nagel, “Yıllar önce İstanbul Belediyesi ile Türkiye arasındaki ilişki verimli ve etkiliydi. 101

yıl önce dünyanın en büyük ve en güzel şehirlerinden bir tanesi olan İstanbul’da bugün de çok hızlı değişikler yaşanıyor. İstanbul’un bugünkü başarısı esneklik ve rekabet unsurlarını gösteriyor. Türkiye çok önemli, dünyadaki en çekirdek ülkelerden bir tanesi. Avrupaiçinde genç nüfusu var, ekonomisi hızla gelişiyor ve heyecan verici piyasası var. İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile son 10 yıl içinde 3 büyük proje gerçekleştirdik. Belediyeniz ile ilişkilerimiz oldukça derin” dedi.

47

48

Hale Gökhan, “Resim benim öteki yarım. Resim yaparken duygularımla yüzleşiyorum. Şu ana kadar hiç resim satmadım ama yeni açacağım sergide resimlerimi satıp Çanakkale’ye Kadın Sığınma Evi yapmak istiyorum” dedi.“Hayata bakışımı, duygularımı resme döküyorum” diyen Çanakkale Belediye Başkanı Ülgür Gökhan’ın eşi Hale Gökhan, eşini, kendi iç dünyasını ve yaşadıklarını ÖZELKALEM’e anlattı.

İstanbul doğumluyum. Babamın işinden dolayı bir süre İskenderun’da yaşadık. Daha sonra Üniversite eğitimim için Ankara’ya gittim. Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi sıralarında ortak bir arkadaşımız vasıtasıyla eşimle tanıştık, İstanbul’da evlendik. İki çocuğumuz bir de torunumuz var. Duygusal bir insanım; sevgi, saygı hayatımda önemlidir. 30 senedir buradayım, ben de artık Çanakkale’nin yerlisi oldum. Burada çok mutlu bir hayat sürüyoruz.

Ben 1968 yılından beri resim yapıyorum. Resim benim tutkularımdan biri. Bu duygularla Güzel Sanatlar Fakültesi’ne gitmek istedim. Olmadı ama ben bu tutkumdan hiç vazgeçmedim. Duygusal bir insanım. Duygusal olduğum için hayata bakışımı, duygularımı resme döküyorum. Resim adeta benim öteki yarım. Resim yaparken duygularımla yüzleşiyorum. Duygularımı eskizlerime yansıtıyorum. Bazen duygularım

yağlı boya, bazen pastel, az miktarda sulu boya olarak resim olup çıkıyor. Yaptığım resimlerin tamamı benden birer parça oluyor. Amatör bir ruhla resim yapıyorum. Ama eleştirmenler iyi olduğumu söylüyorlar. İlk resim sergimi ‘Geçmişten Bugüne’ konsepti ile 2008 yılında açtım. İyi bir sergi

oldu. 8 Mart’ta ‘Adım Kadın’ diye sergi açmıştım. Şimdiki amacım İstanbul’da bir sergi açmak.

Benim insanlara vermek isteğim mesajları insanlar resimlerimde

49

görebiliyorlar. Bu beni çok mutlu ediyor. Şu ana kadar hiç resimlerimi satmadım. Ama çeşitli kurumlara bağışlar yaptım. Şimdi çok önemli bir iş için resimlerimi satmayı planlıyorum. Çanakkale, eğitim seviyesi yüksek bir kent ama buna rağmen kadınların sıkıntıları oluyor. İşte bu satacağım resimlerden elde edeceğim gelirle Çanakkale’de bir Kadın Sığınma Evi yaptırmak istiyorum.

Eşim çok uzun yıllardır siyasetle uğraşıyor. İl başkanlığı yaptı, meclis üyeliği yaptı. Milletvekili olmasını da istediler ama eşim yerelde siyaset yapmayı seçti. Başkan için halkla birebir olmak, insanlara dokunmak çok önemlidir. Halkın içinde olmayı seviyor. Dürüst bir insandır. Yapamayacağı hiçbir şeyi yapacağım demez. Net davranır. Bütün bunlar biraraya gelince insanlar oy veriyorlar.

Belediye’nin kadın ve çocuklara

eğitimler verilen Toplum Evleri var. Bu evlerde gönüllü çalışmalara katıldım. Halen Kent Müzesi’nde gönüllü çalışıyorum. Çanakkale Belediyesi’nin Kardeş Kenti Osnabrück’ün uzun yıllardır yaptığı “Kadın Buluşması” organizasyonunu 2010 yılında Çanakkale’de geçekleştirdik. Fransa, Rusya, İngiltere’den hanımlar geldi. Çok güzel oldu. Şimdi Hollanda’da yapılacak konferansa temsilci olarak 6 kadını gönderiyoruz.

Çanakkale’nin Türkiye gibi öncelikli sorunu işsizlik, yeni iş sahalarına ihtiyacı var. Bunun yanında Çanakkale bir kültür ve barış kenti. İlimizin acil olarak iyi ve büyük bir Kültür Sarayı’na ihtiyacı var. İlimize bir de Kadın Sığınma Evi gerekli.

Eşim projelerini paylaşır. Ben fikirlerimi söylerim. Tartışırız; bazen faydalanır, bazen ben farklı görüş söylesem de o

kendi kafasındakini yapar.

Eşim ailesine mümkün olduğunca zaman ayırmaya gayret eder. Tabii yetişebildiği kadar oluyor. Çocukları çok seviyor. Ama siyaset çalışmaları nedeniyle çocukların sorumluğu hep bana kaldı.

Önceliklerinden biri kadın ve çocuklardır. Şefkatlidir, sevecen ve samimidir. Çabuk öfkelenir. Ama çabuk unutur. Yumuşak bir insandır gözlerinden samimiyetini anlayabilirsiniz. Sıcak bir babadır. Tabiri caizse adam gibi adamdır eşim.

Boş vakit pek olmuyor ama yaratmaya çalışıyoruz. Yürüyüş yapmaktan çok mutlu oluyor. Plansız kaçamak seyahatler yapıyoruz. Bunlar onu dinlendirir. Kitap okumayı sever ve iyi bir Galatasaray’lı olduğu için futbol maçlarına meraklıdır.

50

51

TOKİ’nin düzenlediği 2011 Konut Kurultayı, 30 ülkeden uzmanlardan oluşan 4 bin kişiyi biraraya getirdi. Kurultayda; Türkiye’nin kentsel dönüşümü geleceğine ışık tutan uzmanlar, İstanbul’da 7.0 büyüklüğünde bir depremin zararının 100 milyar dolar, kentsel dönüşümün maliyetinin ise 25 milyar dolar olduğunu belirterek, koordinatör bakanlık oluşturulması önerisinde bulundular.

Kurultayda konuşan Başbakan Erdoğan, inşaat sektörünün son 8 yılda Türkiye’nin rekor seviyelerde büyüme kaydetmesine katkılar sağladığını söyledi. “Çarpık kentleşme, terör, yoksulluk bunların doğurduğu göç, dünyanın bir çok ülkesinde altyapının olmadığı, insanca yaşam şartlarının asgarisinin dahi olmadığı bu sonuçları doğurur” diyen Erdoğan, Türkiye’de biz bu süreci yüzde 100 oranında durdurduklarını fakat hedefi henüz gerçekleştiremediklerini anlattı. İstanbul’un değiştirilmesi gerektiğini belirten Erdoğan, bu konuda alınması gereken büyük mesafeler olduğunu söyledi.TOKİ’nin son 7 yılda 483 bin 287 konut sayısına ulaştığını bildiren Başbakan Erdoğan, bu konutlardan 350

bin tanesinin tamamlanarak sahiplerine teslim edildiğini söyledi.

Gelecekteki konut stratejileri ve kentsel dönüşüm önceliklerini belirlemek üzere “Konutta Yeni Yaklaşımlar, Stratejiler, Eylemler ve Kentsel Dönüşüm” ana temalı 2011 Konut Kurultayı’nın açılışını Başbakan Recep Tayyip Erdoğan yaptı.11 oturuma 15 yabancı, 51 Türk konuşmacı katılarak, kentsel dönüşüme ilişkin yorum, tespit ve bilimsel verileri paylaştılar. TOKİ Kentsel Yenileme Daire Başkanı Gürol Konyalıoğlu, İstanbul’da olası 7.0 büyüklüğünde bir depremin 100 milyar dolar hasar yaratacağını, bu sorunun yaşanmaması için gerekli kentsel dönüşümün maliyetinin ise 25 milyar dolar olduğunu söyledi.

Kentsel dönüşümün yasal zemininin oluşturularak devlet politikası haline getirilmesi ve koordinatör bir yapının oluşturulması da, kurultayın öne çıkan mesajları arasında yer aldı. Uzmanlar, “2025 yılına kadar dünyada 600 milyon konuta ihtiyaç ortaya çıkacak. Bu konutların yüzde 60’ı baştan yapılacak. Bunun yüzde 40’ı yenileme

ve iyileştirmeyle mümkün olacak. Türkiye’de kentleşme oranı yüzde 72, AB’de ise yüzde 85. Bu farkı kapatırken yakın dönemde, şehirlerimize 12-13 milyon insan daha göç edecek. 17 Ağustos 1999 depreminden bugüne hala çözülemeyen sorunlar var.İstanbul’da Zeytinburnu, Fatih, Bayrampaşa, Güngören ve Küçükçekmece’de incelenen 147 bin 250 yapıdan 42 bin 500’ü yüksek risk taşıyor. Kentler de insanlar gibi sağlıksız ve hızla büyürse hastalanıyor. Hızlı ve plansız kentleşme çevreye de zarar veriyor. Şehirlerde yüksek binalar çoğalıyor, ekonomik denge bozuluyor. Hızlı ve plansız kentleşme, konut fiyatlarının hızla yükselmesine, altyapı, trafik, artan suç oranları gibi sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor. Kentsel dönüşüm, kentli insanın huzur ve güvenini artırıyor, marka kentler ortaya çıkarıyor” tespitlerinde bulundular.

52

Gerede Halk Eğitim Merkezi Akşam Sanat Okulu öğrencileri atık derilerden çantalar, tablolar, anahtarlık, cüzdan, kolye, bileklik, tablo, halı, aksesuarlar ürettiler. Ürettiklerini fuar ve festivallerde sergileyip bir kısmını da satarak gelire dönüştürdüler. Proje Sabancı Vakfı’nında dikkatini çekti ve Atık derilerin değerlendirilmesi projesi, Sabancı Vakfı desteğiyle hayata geçen “Fark Yaratanlar” programında da ele alındı.

Gerede Kaymakamı Aslan Yurt, Gerede’de atık derileri işleyerek nasıl birer sanat eserine dönüştürdüklerini anlattı. Yurt, “Gerede İlçemiz yüzyıllardan beri dericilikle uğraşan, bu nedenle de adı dericiler şehrine çıkmış bir ilçe. Dericiler şehri olan Gerede’de değişik renk ve desende deri malzeme kolay bulunuyor. Ancak tabakhanelerde işlenen derilerin defolu çıkanları ve

53

kesimden arda kalan parça deriler, çöpe atılmak veya yakılmak suretiyle hem çevre kirliliğine, hem de hava kirliliğine sebep olmaktaydı. Yakılanların kokusu da çekilecek gibi değildi. Gerede Halk Eğitimi Merkezi ve Akşam Sanat Okulu olarak kurslarımızda “bu derileri nasıl değerlendirebiliriz” fikrinde yoğunlaştık. Sonunda, 2007 yılı Mayıs ayında kısa süreli bir ‘Deri El Sanatları’ kursu açtık. 4 yıl önce başlattığımız kursumuzda ilk yıl çantalar tablolar yaptık” dedi.

Kaymakam Yurt, “Ağustos ayında kurs öğretmenimizin tayini çıktı ve gitti. Onun yetiştirdiği öğrencilerden iki tanesi usta öğretici olarak kursları her gün daha da geliştirerek devam ettirdiler. Usta öğreticilerimizin yaratıcı düşünceleri ile anahtarlık, çanta, cüzdan, kolye, bileklik, tablo, halı, ayna, minder, obje süslemeleri ve kaplamaları, giyim aksesuarları gibi küçüğünden büyüğüne, ucuzundan pahalısına çok geniş bir ürün yelpazesi ile kısa sürede kendimizi gösterdik ve farklı ürünlerle gelişerek büyüyen bir kurs haline geldik. Sadece Gerede’den değil Bolu ve çevre ilçelerden de kursumuza gelen kursiyerler var.

Markalaşmayı düşündüğümüz deri tablo ve halılarımız büyük beğeni topluyor. Bununla ilgili olarak 2007 yılından bu yana sergilerde, festivallerde, fuarlarda ürünlerimizi sergilemeye devam ediyoruz. Yıl sonu sergilerimizin yanı sıra Bolu Mesleki ve Teknik Eğitim Fuarı’nda (METEF), Antalya YÖREX Yöresel Ürünler Fuarı’nda, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda yapılan 1. Halk Eğitimi Günleri Türkiye Fuarı’nda, İstanbul EMITT Turizm ve Seyahat Fuarı’nda, Beypazarı Festivali’nde, Batman Bölgesel Halk Eğitimi Fuarı’nda, Kaymakamlığımızın başlattığı Bolu’da Deri ve Atık Deri Ürünleri Sergisi’nde, İzmit Gerede’liler Derneği’nin düzenlediği etkinlikte kursiyerlerimizin ürünlerini hem sergileyebilme hem de satabilme imkanları bulduk. Ayrıca merkezimizde Kaymakamlığımızın açtığı El Sanatları Teşhir Reyonumuz ve Bolu Atatürk Orman Parkı’nda yer alan Gerede Standı’nda kursiyerler için satış imkanları sunuyoruz” diye konuştu.

Mesleki kurumlar arasında yapılan Proje Tabanlı Beceri Yarışması’na 2 yıl katıldıklarını ve parça derilerden

yapılan “Cankurtaran Tozluk” projesi ile 2010 yılında Bolu İl birincisi olup Eskişehir Bölge Yarışması’na katılmaya hak kazandıklarını anlatan Yurt, “Gerede İşi Deri Tablo Yapımı Modül Programı’nı hazırladık. Bolu Valiliği’nden onaylanan programımızın, Genel Müdürlük tarafından son kontrolleri yapılmaktadır. Onaylandıktan sonra bu program bu isimle, ulusal ve uluslararası literatüre girecek; Türkiye ve Dünya’da bu isimle anılacak. Artık bu programı tamamlayan kursiyerlere programın adını taşıyan belgeler verilecek” dedi.

54

Osmanlı’dan bu yana uğradığı her tarihte kendine bir yer bulan ebrunun İstanbul’daki evidir Ebristan. Ebru sanatının yaşayan ustalarından Hikmet Barutçugil’in ebruyla olan diyaloglarını gönüllere açtığı Ebristan, bu sanatın bugüne kadar olduğu gibi, bundan sonra da gönüllere açılabilmesi için yapılan ebru evidir. Ebru, bir resim sanatı olmakla beraber, resim sanatı olmaktan ibaret değildir. Aynı zamanda nükteli bir

şiir, yumuşak bir ezgidir de… Ebru, gücü zaman üzerinde oynamaya yeten, dans eden bir figürdür. Suyun yalınlığı, renklerin düğünü, insanın duyguları, doğanın kusursuzluğu ebru sanatında buluşur. Ebru sanatında nihai sonuç, bizi o sonuca ulaştıran süreçle beraber incelendiğinde anlam bulur ve zenginleşir. Ebru, fikre düştüğü ilk andan, gözle buluştuğu son ana kadar kendine has mistisizmini asla yitirmeyen bir ifade şeklidir. Suyun saflığı, renklerin ahengi, insanın yeteneği ve doğanın çeşitliliği Ebristan İstanbul Ebru Evi’nde ebruya can verir.

Ebru sanatının yaşayan ustalarından Hikmet Barutçugil Ebristan’ı 1996 yılında İstanbul Üsküdar’da kurdu. Barutçugil, “Ebristan” İstanbul Ebru Evi’nde halen kağıt, kumaş, seramik, cam, ahşap ve mum gibi malzemeler üzerine ebru çalışmalarına devam ediyor. Hat, tezhip, minyatür, cilt gibi diğer Türk sanatlarını da uygulayarak sürdürüyor.

55

İstanbul’un Ebru’nun başkenti olduğunu vurgulamak için hem İstanbul’da hem de Frankfurt Kitap Fuarı’nda dünyanın en büyük ebrusunu yapan, ebru sanatının yaşayan ustalarından Hikmet Barutçugil; “Bizim Osmanlı’dan gelen bir geleneğimiz var. Padişahların hepsi sanatla uğraşmışlar. Onu biz günümüze uyarlamalıyız.

Bizim, Cumhurbaşkanı’ndan belediye başkanlarına, valilerden, muhtara kadar yöneticilerimiz sanatın herhangi bir dalı ile uğraşır, sanatsever olurlarsa kentlere de bir sanatçı gözüyle bakarlar. Estetik duyguları gelişir; şehirler, aydınlatmasından parklarına, binaların ön görünümlerine kadar sanatçı bakışıyla farklı ve güzel bir kimliğe bürünür. İdareciler sanatla uğraşmaya fırsat bulamıyorlarsa en azından eşleri içlerindeki sanatçı kişiliği ortaya çıkarmalı ve yönetici olan eşlerine estetik kaygılarla yön vermelidirler” diyor.

Ebru sanatının yaşayan en büyük ustalarından biri olan Hikmet Barutçugil, 1952’de Malatya’da doğdu. 1973’de İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, Uygulamalı Endüstri Sanatları Yüksek Okulu’nda tekstil eğitimine başladı. Yüksek öğreniminin ilk yılında tanıdığı ve öğrencisi olduğu Prof. Emin Barın’ın teşvikiyle hat sanatına ilgi duydu. Öğrencilik yıllarında çalışmalarını tek başına sürdürüp kendisini geliştirdi. 1977’de Akademi’den tekstil desinatörü olarak mezun oldu. Okuldan sonra çalışmalarını ebru üzerine yoğunlaştırdı. 70’li yıllarda çok az

kişinin ilgi gösterdiği bu sanatı yaşatmak için yaşamanın gereğine inandığından, bu sanatı günlük kullanım araçlarından, iç mimaride kullanılan malzemelere kadar birçok ürün üzerinde uygulayarak geliştirdi ve birçok kitaba imza attı.

56

YIL: 5 S

AY

I: 42 MA

RT

2011 10 TL

YIL: 5 SAYI: 42 MART 2011 10TL