LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ Yıl: 4 / Sayı: 33 / MART 2013 Fiyatı: 8 TL Çocukluğunda kendisine ödül veren kaymakamın ‘Bey’ sözcüğünden etkilendi kaymakam oldu. Şimdi de Ptt’yi dünyanın en Büyük 10 kargo Şirketi arasına sokmayı hedefliyor… Osman Tural iki dergi bir arada dosya: üstyaPı ekiPmanları
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1ŞUBAT
LOJİSTİĞE ÜRÜN VE HİZMET SAĞLAYANLARIN DERGİSİ
Yıl: 4 / Sayı: 33 / MART 2013 Fiyatı: 8 TL
Çocukluğunda kendisine ödül veren kaymakamın ‘Bey’ sözcüğünden etkilendi kaymakam oldu. Şimdi de Ptt’yi dünyanın en Büyük 10 kargo Şirketi arasına sokmayı hedefliyor…
OsmanTural iki d
ergi
bir aradadosya:
üstyaPı ekiPmanları
2 ŞUBAT
3ŞUBAT
4 ŞUBAT
Sektör küçülürken Thermo King büyüdü42
OMSAN Lojistik 35 yaşında 43
OKT doğmamış ihtiyaçlar için üretim yapıyor 44
Öztreyler iki fabrikasıyla emin adımlarla ilerliyor 46
"Alcoa Jantları daha hafif ve çeliğe göre 4 kat daha sağlam" 48
Novateck'ten filolara maksimum tasarruf, minimum maliyet 51Karsan'ın CNG'li otobüsleri artık İstanbul yollarında52
Ulusoy ve Varan koşarak büyüyor54
Otokar'dan TETAŞ Taşımacılık'a 70 Sultan City55
30'de 32'de
24'te
28'de
TIRSAN’ın yeni nesil perdelileri sahne aldı
Kozmaksan dünyanın ihracatını yapıyor
Katmercilerbölgeselmarkaolmayolunda
32'de
DÜNYA PAZARINDA TÜRK mARKASI OLmAK
DÜNYA DÜNYA KADESAN’IN HEDEFi:
5ŞUBAT
6 ŞUBAT
2013 yılıyla birlikte dergimizin alışıldık kapak dizaynının dışına çıktığımızı fark etmişsinizdir. Her ay farklı bir kişiyi kapağa taşıyarak, içeride ayrıntılarıyla tanıtmaya çalışıyoruz sizlere. Bu uygulamaya ‘söz uçar, yazı kalır’ ilkesinden yola çıkarak başladık.
Genetik naturamızdan olacak ‘unutkan’ diye tanımlanabilecek bir özelliğimiz var. Bugün yere göğe sığdıramadıklarımızın, yarın adını bile anımsayamayabiliyoruz. O nedenle kendi kulvarımızda, gücümüzün yettiğince buna son vermek istedik. Başta taşımacılık sektörünü ve ‘kamyoncu’ diye tanımlanan meslek grubunu ‘lojistik’ mertebesine yükseltenler olmak üzere, ‘iz bırakanlar’la konuşup, onların bilinmedik yönlerini aktarıyoruz sizlere.
SAĞLIK, ÇOBANOĞLU, TURALStartı lojistik sektörünün yaşayan abidelerinden Süleyman
Sağlık ile verdik. 80 yaşına yaklaşan bu delikanlı amcamızın, gençlik yıllarında kamyonla 24 saatte kat ettiği Almanya-İstanbul arasını; bu yaşta ama özel aracıyla Novi Pazar-İstanbul arasına kaydırdığını ve eski hızından hiçbir şey kaybetmediğini öğrendik.
RODER-UND birleşmesinin mimarı Necmi Çobanoğlu ağabeyimizin ölümcül bir kanser hastalığını nasıl alt edip, yaşama tutunduğunu; bir lokantadan başlayan iş yaşamının yüzlerce araçlık filoyla, Avrupa’nın birçok noktasında faaliyet gösteren bir yapıya nasıl dönüştüğünün öyküsüne şahit olduk.
Mart sayımızda da, bir işadamı değil, başarılı bir bürokratı tanıştıracağız sizlerle: PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Osman Tural. Sayın Tural, alışılmışın dışında bir bürokrat. Bir kaymakam yardımcısıyken tanıştığı rahmetli Vali Recep Yazıcıoğlu’dan oldukça etkilendiğini saklamıyor. Gerçekten de, birçok özelliği merhum Yazıcıoğlu ile çakışıyor. Söz konusu olan halksa, bürokratların da kitabın dışına çıkabileğini öyle iki çarpıcı örnekle açıkladı ki, (doğum yapan inek ve köprünün sağlamlık testi) siz de okuyunca bana hak vereceksiniz.
BUS&TRUCK VE DOSYA KONULARINA DEVAMYeni yıl itibariyle yaptığımız ikinci değişiklik ise, ayrı bir dergi
olarak çıkardığımız BUS&TRUCK’ı LOJİSTİK EKİPMANLAR dergimizin bir parçasına dönüştürmek oldu. Sizlere daha kaliteli yayınlar sunmak isterken, yaşam hakkımızdan da vazgeçmemeliydik. Bu nedenle iki ayrı derginin maliyetine katlanmaya çalışarak yayın hayatımızı sekteye uğratabilecek hamleler yerine, içinde BUS&TRUCK’ın da olduğu daha dolu bir dergiyle karşınızda olmayı seçtik.
2010 yılından beri hiç değiştirmediğimiz her ay bir konuyu ayrıntılı masaya yatırmak ilkemizden ise hiç vazgeçmedik ve geçmeyeceğiz. Bu ay ÜSTYAPI EKİPMANLARI firmaları ile sorunlarını bulacaksınız sayfalarımızda. Dünya ile rekabet edebilecek bir otomotiv yan sanayimiz olduğu gerçeğini bir de üstyapıcılardan duyacak, sektörle gururlanacaksınız. Nisan ayında yeniden görüşmek dileğiyle.
LOJİMEDYA Basın Yayın Reklam Pazarlama Org. Tic. Ltd. Şti.
adınaSelçuk ONUR
EditörHacı Yusuf ÖZERCengiz TEPEBAŞ
Reklam ve Halkla İlişkiler Müdürü
Funda BİNGÖL
Görsel YönetmenTalha Feyyaz DUYAR
Yayın DanışmanıAtilla YILDIZTEKİN
Danışmanlar KuruluDenizyolu: Kapt. Ayhan ÇEKİÇ, Geza DOLOGH, Adam DUPRE
Karayolu: Arif DAVRAN, Zahit SAĞLIK, Mine KAYA,Havayolu: Musa ALİOĞLU
Demiryolu: İbrahim ÖZ, Yaşar ROTA
Gümrük: Osan BAŞTA
Almanya TemsilcisiDoğan PÜRSÜN
Hollanda Temsilcisiİlhan KARAÇAY
İngiltere TemsilcisiTahsin ÖZALAN
Yayın TürüYerel Süreli Yayın
Yayına HazırlayanLOJİMEDYA
Perpa Ticaret Merkezi A BlokKat: 13 - No: 2007
Okmeydanı-İSTANBULTel: 0212 251 86 70
Faks: 0212 320 58 20
CTP ve BaskıÖzkan Basım Tanıtım
Hizmetleri San.Tic.Ltd.Şti Tekstilkent Ticaret Merkezi A4 Blok - No 48 Esenler / İstanbul
Tel: 0212 438 07 31 - 32 Faks : 0212 438 07 33
Dergimizde yayınlanan yazı ve fotoğraflar izinsiz
kullanılamaz.
7ŞUBAT
Untitled-7 1 25.02.2013 14:58
8 ŞUBAT
Akdeniz Tersanesi , Trans AK Ship-ping Agency & Trading Ltd. için inşa edilen Türkiye merkezli Norden Gemi’nin tasarladığı yeni nesil 10,500 DWT’luk Süper Çevreci Kar-go gemisinin inşasına başladı. Ta-
sarım özelliklerine göre, 130 metre boya sahip olacak geminin genişliği 17,5 metre. 10,500 DWT’de 7,25 metre tasarım draftı olması beklenen geminin 2013 yılının sonuna kadar inşasının bitmiş olması planlanıyor.
Akdeniz Tersanesi’nden çevreci gemi
Borusan Lojistik’ten “ETAşımacılık”Borusan Lojistik, 5 milyon dolar tutarındaki inovasyon yatırımıyla geliştirdiği elektronik taşımacılık ağı projesini sektörün hizmetine sun-du. Bu amaçla Borusan Lojistik çatısı altında kurulan ETA şirketi, KOBİ’lere internet üzerinden, nakliyecilere ise mobil teknolojileri kullanarak büyük avan-tajlar getiriyor. Sistem sayesinde, KOBİ’lere yüklerini taşıyacak güvenilir, sigortalı, maliyet avantajı yaratan, 7x24 izlenebilen nakliye hizmeti sağlanırken, kamyoncu esnafına iş sürekliliği, maliyet avantajı ve verimlilik kazandırılıyor.
Dünyanın dört bir yanında üretim tesisleri bulunan, 80’den fazla ülkede ürünleri satılan, bağımsız yedek parça grubunda geniş ürün gamına sahip şirketler grubu olan Aktaş Holding, Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Der-neği (TAYSAD) tarafından derneğe üye tüm fi rmalar arasında yapılan değerlendirmeye göre, “Patent - Faydalı Model - Endüstriyel Tasarım” alanlarında zirvede yer almaya hak kazandı.İzmir en
büyük 50 liman arasında
Aktaş Holding ödüle doymuyor
2012 yılında Avrupa’daki kriz se-bebiyle turizmdeki düşüşe rağmen İzmir kruvaziyer turizmde yüzde 4 artış yakalamayı başardı. İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem De-mirtaş “Artık kruvaziyer turizmde, şartlar ne olursa olsun belirli bir seviyenin altına asla düşmüyo-ruz. İzmir, kruvaziyerin yükselen yıldızı olmayı sürdürüyor İzmir, 2011 ve 2012’de Dünya Seyahat Ödülleri kapsamında ‘Avrupa’nın Lider Kruvaziyer Destinasyonu’ ödülünü almıştır” dedi.
KISA KISA
9ŞUBAT
KISA KISA
ATEGO SEHIRLI 220x295.indd 1 28.02.2013 14:09
10 ŞUBAT
Hava süspansiyon sistemi üretimin-de dünyanın en büyük fi rmaları arasında yer alan Aktaş Holding, küresel yönetim modeli çerçe-vesinde İcra Kurulu’na yeni bir atama yaptı. Aktaş Holding küre-
sel yönetim modeline uygun olarak
Mali İşlerden Sorumlu İcra Kurulu üyeliğine Gülseren Keçimen getirildi. 1976 Burgaz doğumlu olan Gülseren Keçimen birçok farklı şirkette mali işler anlamında sorumluluklar aldık-tan sonra 2010 yılında Aktaş Holding bünyesine katıldı.
Aktaş Holding İcra Kurulu’na yeni atama: Gülseren Keçimen
Iveco Bauma 2013’e katılmak için hazır
Dünyanın etrafında 50 tur attıAvenue ve MD9 LE kentiçi ulaşımcılarla buluştu
Iveco, 30’uncusu gerçekleştirilecek Bauma Uluslararası Ticaret Fuarında off-road’a yönelik tüm araçlarını sergileyecek. Faur’da Küçük vanlardan 18 tekerlekli kargo araçlarına, küçük kazı araçlarından 60 tonluk kazı araçlarına kadar Iveco’nun tüm off-road araçları yerini alacak. Bauma Fuarı, inşaat ve madencilik sektörüne yö-nelik araçların, donanımların ve ürünlerin sergilendiği dünyanın en büyük ticaret fu-arlarından biri. Fuar, 15-21 Nisan arasında Münih’te gerçekleştirilecek. Ziyaretçiler, Iveco standında Fiat Endüstriyel’e ait tüm araçları görme fırsatı yakalayacaklar.
Kamil Koç fi rmasına ait 2008 model MAN Fortuna seyahat otobüsü, motor kapağı hiç açılmadan yaptığı kilometre ile bir rekora imza attı. Ağırlıklı olarak Ankara-İstanbul arası hizmet veren aracın kaptanı Akın Öziş, “Aracımızı 2008 yılından beri 3 şoför arkadaşla birlikte kullanıyoruz. Neredeyse hiç stop etmeyen aracımız günde ortalama 1300 kilometre yol yapıyor. Aracın aynı kişiler tarafından kullanılması, bakımlarının zamanında yapılması ve orijinal malzeme kullanılması bu rekoru getirdi” dedi.
İzmir ulaşımında hizmet vermeye başlayan Avenue otobüsü ile yeni ürünü MD9 LE’yi tanıttı. Teslim edilecek olan 300 adet Avenue’nun ilk 45 adeti İzmir ulaşımında yerini almasının mut-luluğunu yaşadıklarını ve İzmir’e Avenue’nun yakıştığını belirten Murat Anıl, “300 Avenue ile Engelli taşımacılığına uygun, 72 yolcu taşıma kapasitesine sahip MD9 LE ürünümüzün İzmir ulaşımında fark yaratacağını düşünüyoruz” dedi.
Krone yetkili satıcıları İzmir’de buluştu İzmir Tire Organize Sanayi Bölgesi’nde bulunan Krone Doğuş Treyler, Türkiye genelindeki Krone yetkili satıcılarını ağırladı. Türkiye genelinde hizmet veren Krone Yetkili Satıcıları, Satış Müdürleri ve Yetkili Satıcı sahipleri olmak üzere iki grup halinde gezdikleri Tire’deki fabrika-da düzenlenen sunum ve fabrika turu ile detaylı bilgi alma imkanı buldular.
TAV Havalimanları Holding ve Unifree Duty Free A.Ş.’nin ortak girişimi olarak 2000 yılında kurulan Atatürk TAV Unifree (ATÜ), geçen yıl Şubat ayında başlattığı çalışma için dünyaca ünlü Türk modacı Hakan Yıldırım’la işbirliği yaptı. Yıldırım, çalışan-ların görüşleri doğrultusunda altı farklı görev tanımı için altı farklı kıyafet tasarladı. Kıyafetlerin şık ve konforlu olması için kumaş ve renk seçimine kadar her konu göz önüne alındı. Yeni tasarımlar yaklaşık bin ATÜ çalışanı tarafından giyilecek.
Uçakiçi eğlence sistemini geliştirmeye ve yenilikçi uy-gulamalar üretme yolunda “ICE TV Live” uygulamasını başlatan Emirates artık dört kanala kadar canlı televizyon yayını sunuyor. Emirates uçakta cep telefonu kullanımını başlatan da ilk havayoluydu.
Havada dev birleşmeABD’nin iki büyük havayolu devi American Airli-nes (AA) ile US Airways’in birleşerek dünyanın en büyük havayolu şirketini oluşturmak için anlaştıkla-rı bildirildi. Yeni anlaşmaya göre AA’nın hissedar-ları yüzde 72, US Airways’ın hissedarları ise yüzde 28 pay alacak.
Yurt içinde birçok noktaya uçuş düzenleyen Anadolujet, hizmetlerine bir yenisini daha ekledi. CIP (Özel Yolcu) sa-lonlarının kapıları Anadolujet yolcularına da açıldı. Zengin ikram çeşitleri, özel dinlenme alanları, internet, TV, günlük yerli / yabancı gazete ve dergi gibi imkânların sunulduğu CIP salonlardan artık Miles&Smiles üyesi Classic Plus, Elite ve Elite Plus kart sahibi Anadolujet yolcuları da faydalanabilecek.
KISA KISA
13ŞUBAT
14 ŞUBAT
Aktifsped’in çoğunluk hissesi Hoyer Grup’ta
Lojistik sektörünün kalbi Mars ile attı
Chevrolet’ler Gefco’ya emanet
1997 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteren Almanya/Hamburg merkezli Hoyer Grup, karayolu ile yurtiçi ve uluslararası sıvı/dökme yük taşıması konusunda uzman-laşmış Aktifsped Uluslararası Nakliyat’ın çoğunluk hissesini satın aldı. Hoyer Grup, bu satın alma ile özellikle Türkiye iç pi-yasasındaki ve komşu ülkelere yapılan ihracat taşımalarındaki payını önemli ölçüde artırmayı hedefl iyor.
Otomotiv lojistiği sektörünün deneyimli ismi GEFCO, Chevrolet ile işbirliği anlaşması im-zaladı. Tüm Chevrolet modellerinin operasyon sürecinin GEFCO Türkiye tarafından yönetileceği anlaşma kapsamında tüm modellerin Türkiye ge-nelindeki Chevrolet bayilerine nakliyesi GEFCO Türkiye tarafından gerçekleştirilecek.
İspanya, Malezya, Şili, Filipinler, Fas, Arjantin, Brezilya ve Tay-land gibi ülkelerde düzenlenen ve sektöre dair pek çok konunun konuşulduğu WIN toplantısı bu yıl Mars Hava Deniz Kargo’nun ev sahipliğinde 56 ülkeden 84 kişinin katılımıyla gerçekleşti.
TLS Lojistik, nakliye fi losunu, ileri teknolojiyle donatılmış,
Euro 5 standartlarına uygun, çevreci, sürücülere kullanım rahatlığı sağla-yan otomatik şanzımanları araçlarla
güçlendirmek üzere 2013’te toplam 5,5milyon Euro yatırım yapacak. Şirket Ocak ayı içinde bu yatırımın 1 milyon Euro’luk bölümünü gerçek-leştirdi.
TLS Lojistik’ten 5,5 milyon Euro’luk araç yatırımı hedefi
KISA KISA
15ŞUBAT
KISA KISA
Araç başı 250 kg.’a kadar daha hafif • Jant başı %42’ye varan ağırlık tasarrufu
www.alcoawheels.com
Dayanım gücü yüksek tek bir alüminyum bloktan dövülmüştür • Çelikten 4 kat daha güçlüdür
Messe Frankfurt İstanbul ve Hannover-Messe Internatio-nal İstanbul tarafından Nisan 2013′te düzenlenecek Auto-mechanika İstanbul 2013, her zamankinden daha büyük bir organizasyon düzenleyerek Türkiye ekonomisinin güçlü
havasını küresel otomotiv sektö-rüne taşımayı hedefl iyor.Bölgenin en dinamik ve kap-samlı otomotiv etkinliği olan Automechanika İstanbul, 11 Nisan-14 Nisan 2013 tarihleri arasında Türkiye’de ziyaretçile-rine kapılarını açacak.
Yeni A-Serisi, dünya çapındaki dergilerin katıldığı, otomobille ilgili en eski ve prestijli ödüllerden biri olan “Altın Direksiyon” yarışması sonucunda, Türk okuyucular tarafından kompakt sınıfta Türkiye birincisi ödülüne layık görüldü. Aynı zamanda yeni A-Serisi, Dünya’nın en büyük medya yayın grubu BBC’ye bağlı olarak yayın yapan TopGear’in Türkiye’deki editörleri tarafından “Yılın Premium Hatchback Otomobili” seçildi.
KISA KISA
Türkiye üzerinden ilk olarak Avrupa’ya odaklanmak isteyen Proton, Türkiye yapı-lanmasını iyice sağlamlaştırıp buradan Türki Cumhuriyetler, İran, Irak, Suriye gibi komşu ülke pazarlarına yönelik olarak 2013 yılı ve sonrasında Proton Türkiye’yi merkez üs olarak yapılandırmayı hedefl edi.
“Şehrin Yeni Kahramanı” Türkiye yollarındaMercedes-Benz Citan, 1 Mart – 26 Nisan 2013 tarihleri arasında İstanbul, Tekirdağ, Bursa, Kocaeli, Düzce, İzmir, Antalya, Konya, Aksaray, Kayseri, An-kara, Hatay, Adana, Gaziantep, Diyarba-kır, Malatya, Sivas, Erzurum, Trabzon, Samsun, Eskişehir, Afyonkarahisar ve Denizli illerindeki yetkili Mercedes-Benz bayilerinde düzenlenecek etkinlikler ile müşterilere tanıtılacak.
İstanbul’da buluşuyor
17ŞUBAT
KISA KISA
pirelli.com.tr
Pirelli Kaplama Teknolojisi Novateck İleYeni Bir Deneyime Hazır Mısınız?
Gelişmiş Novateck Kaplama teknolojisine sahip uzun ömürlü lastiklerinizle güvenli yolculuğunuzun keyfini sürerken, maksimum enerji tasarrufu ile de
Continental, binek, SUV ve kamyon kategorisindeki üretimleriyle yetinmeyip dünyaca ünlü 135 metre yükseklikteki London Eye’ın tamamen camla kaplı, 32 gondol ve bin 200 ton ağırlığında bir çarka bağlı mekanizmasında hareket ettirilmesinde kullanılıyor.
İnci Akü’nün Manisa’daki Ar-Ge merkezin-de geliştirdiği, başta tekneler olmak üzere, karavanlarda, golf araçlarında, yer temizleme makinelerinde, tekerlekli sandalyeler ve yeni-lenebilir enerji santrallerinde de kullanılacak İnci Battery Gel Serisi’ni bayilerine tanıttı.
Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) ve Shell Arama ve Üretim Türkiye, Türkiye’nin Karadeniz sularının en batı ucunda yer alan 3920 numaralı ruhsat alanında derin deniz arama çalışmalarını yürütmek için Ankara’da bir Ortak İşletme Anlaşması imzaladılar.
Araç tasarımında teknolojik devrim Araç içi bilgi miktarındaki yüksek artış ve otomotiv bilgi-eğ-lence pazarındaki görüntü sistemleri tasarımı konusunda üst segment ve premium marka araç sahiplerine yönelik çalışmalar yapan Dizayn VIP, ilgi çekici araç modifi kasyonları geliştirip ileri teknolojiyi araçlara taşıyarak cep telefonu ile iç donanımı kontrol etme imkânı sunuyor.
Pirelli’den performans lastiği5 aylık bir geliştirme sürecinden sonra, yeni bileşenleri ve büyüyen yola temas
alanı sayesinde dayanıklılığı artırılan yeni PZero Nero GT, önceki nesil lastiğe göre
yüzde 20 daha fazla kilometre performansı sunuyor.
üvenirliği dünya çapında kanıtlanmış, son derece ekonomik ve emsallerinden daha hafif Intra ailesinin yeni üyesi Intra CD Custom Design oldu. SAF-HOLLAND
etkinliğini büyük ölçüde artırarak, süspansiyon sistemlerinde ürün yelpazesini Intra CD Custom Design markalı disk ve kampanalı fren seçenek-leri ile genişletiyor. Bu iki yeni model, sektördeki özel taşıma ihtiyaçlarını karşılamak ve kötü yol koşullarında kullanılmak üzere tasarlandı. Ürün özellikleri ile trendi belirleyen bu 9 ton hava süs-pansiyonlu üniteler; güçlü, ayrılmaz ve bakım gerektirmeyen bağlantıları sayesinde zorlu yol ve arazi şartlarında sorunsuz çalışması ile maksi-mum fayda sağlamayı hedefliyor.
Yeni dizayn ile daha verimliIntra CD Custom Design dingil siste-
minde yer alan süspansiyon kolu ile aks kovanının bütünleştirilmesinin yanı sıra, takviyeli tekerlek rulmanları ve ağır gö-rev amortisörleri arasındaki bağlantılar en uygun ve sağlam şekilde dizayn edildi. SAF-HOLLAND, Intra CD Custom De-sign, sistemini kullanıcının beğenisine su-narak ağır görev dingillerinde teknolojik standartları yeniden ortaya koydu. Bu mo-dellerin ayırt edici görsel özelliği ise, kendi logoları olan CD “Custom Design” ibaresi-ni taşıması olarak açıklanıyor.
gSAF-HOLLAND, özel taşıma koşullarına ve bozuk yollara uygun olarak geliştirilmiş ağır görev dingillerinde standartları belirliyor.
SAF HOLLAND Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. İmes Sanayi Sitesi C-Blok 302. sok. No: 15Yukarı Dudullu - Ümraniye 34776 İSTANBUL Tel +90 216 5407100 Fax +90 216 5407105
www.safholland.com.tr
Özel taşıma koşullarına ve bozukyollara uygun olarak optimize edilmiş
SAF INTRAYeni
CUSTOM DESIGN
• 9 ton havalı süspansiyon, disk veya kampanalı fren
• güçlendirilmiş 80 mm konik makaralı tekerlek rulmanı
• bozuk yollara uygun özel amortisör
• aks kovanına kaynaklı, güçlendirilmiş ve bakıma ihtiyaç duymayan makas sistemi
DOSYA
23ŞUBAT
SAF HOLLAND Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. İmes Sanayi Sitesi C-Blok 302. sok. No: 15Yukarı Dudullu - Ümraniye 34776 İSTANBUL Tel +90 216 5407100 Fax +90 216 5407105
www.safholland.com.tr
Özel taşıma koşullarına ve bozukyollara uygun olarak optimize edilmiş
SAF INTRAYeni
CUSTOM DESIGN
• 9 ton havalı süspansiyon, disk veya kampanalı fren
• güçlendirilmiş 80 mm konik makaralı tekerlek rulmanı
• bozuk yollara uygun özel amortisör
• aks kovanına kaynaklı, güçlendirilmiş ve bakıma ihtiyaç duymayan makas sistemi
24 ŞUBAT
TIRSAN’ın yeni nesil perdelileri sahne aldı
TIRSAN, 50 bin saatlik mühendislik çalışmasının ardından geliştirdiği yeni nesil perdeli mega ve maxima ile Avrupalı rakiplerinin bir adım önüne geçti. Tamamen Türk mühendislerinin tasarladığı yeni nesil perdeli treylerlere nakliyeciler de yoğun ilgi gösterdi. Yeni araçlar, yükleme boşaltma kolaylı-ğının yanı sıra, üst düzey güvenlik ve dayanıklılıklarıyla da öne çıkıyor.
25ŞUBAT
eni nesil yeni ufuklar sloganı ile lanse edilen araçların tanıtım töreninde konuşan TIRSAN Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, “Yeni araçlar, tamamen Avrupa’ya ihraç edilmek üze-re tasarlandı. 1 Ocak 2013 tarihi itibariyle Avru-pa’nın ilk 3 treyler üreticisinden biri olduk. Bu kadar geniş ürün yelpazesine sahip, bu kadar çok ürün çeşidiyle de Avrupa da hiçbir fabrika, hiçbir marka bizim eriştiğimiz pozisyona erişemiyor. İddialıyız 2015 yılında kalıcı bir şekilde Avru-pa’nın üçüncüsü olacağız. İki yılda yapılan yatı-rım 30 milyon TL’yi geçti. TIRSAN hep kendini aşarak ilerliyor. 2012 sonuçlarına göre en yakın rakibimizden 5 kat daha fazla üretim yaptık. İt-hal markaların toplamından 8 kat daha fazla araç sattık” diye konuştu.
AVRUPALI RAKİPLERİNİ SOLLADIHedeflerinin 2015 yılında 15 bin adet trey-
ler üretmek olduğunu söyleyen Nuhoğlu, şöyle devam etti: “50 bin adam/saat çalıştık. En iyi tasarıma ulaşmak için 5 bin saat bilgisayarla si-mülasyon yaptık. 10 adet prototip ürettik ve 500 bin km yol testi yaptık. 50 tane farklı komponen-ti ayrıca dayanıklılık testine tabi tuttuk. Hep-sinden önemlisi bu araç 2 milyon km yol yaptı. İTÜ-OSD ve TÜBİTAK’ın kurduğu Otomotiv Teknolojileri Araştırma Merkezi (OTAM) ile irtibata geçtik. Belirledikleri güzergâhta yol test-leri yaptık. Testlerde veriler kayıt altına alındı ve karşımıza çıkan sonuca göre aracı daha dayanıklı hale getirdik. OTAM, Avrupa ile rekabet edebi-lecek teknolojiye sahip ve biz de bu teknolojiyi
y
230 ARAÇ LANSMANLA BİRLİKTE SATILDIYeni nesil Perdeli Mega ve Perdeli Maxima treylerin tanıtımı TIRSAN’ın Samandıra tesislerinde yapıldı. Yeni araçların tanıtım etkinliğine nakliye sektörünün önde gelen firmalarından 400’ü aşkın temsilci katıldı. ABC Transport 60, Hilal Trans, Özonat ve Şahin Nakli-yat yeni araçtan 50’şer adet alırken, Gelecek Otomo-tiv Genel Müdürü Hamdi Yüncü de etkinlik esnasında Yapı-San’a 20 adet satış gerçekleştirdi.
26 ŞUBAT
kullandık. Daha sonra Almanya’da DEKRA ve İngiltere’de MİRA test merkezlerinde aracımızı test ettirdik. Yeni nesil Perdeli Mega ve Perdeli Maxima treyler tüm testlerden başarıyla geçti. 36
yıldır hep en iyisini yapmak için çalıştık ve hep kendimizle yarıştık. Bugün geldiğimiz noktada Avrupalı rakiplerimizi geride bırakmanın haklı gururunu yaşıyoruz.”
Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Nuhoğlu, Ar-Ge Müdürü Volkan Akıncı, Ar-Ge Koordinatörü Turgay Yılmaz ve Pazarlama Yardımcısı Kerem Yüksel’in de aralarında bulunduğu araçların üretiminde emeği geçenleri birer plaketle ödüllendirdi.
Has Otomotiv de Tırsan ailesindeMüşterisine daha kaliteli ve daha hızlı çözüm-ler sunmayı hedefl eyen Tırsan Treyler, bayii ağını genişletmeye devam ediyor. Tırsan ve Has Otomotiv arasında imzalanan bayilik an-laşması ile Has Otomotiv Tırsan’a satış ve satış sonrası hizmetler verecek. Böylece, Gelecek Otomotiv ve Mengerler ile başlayan bayilik an-laşmasına Has Otomotiv de eklenmiş oldu. Has Otomotiv, Tırsan ile bayilik sözleşmesi imzala-yarak İzmir Şubesi’nde Tırsan ürünlerinin satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmeye başla-dı. Türkiye genelinde 11 lokasyonda hizmet ve-ren Has Otomotiv’in, önümüzdeki günlerde di-ğer şubelerinde de Tırsan Treyler’in ürün satış ve satış sonrası hizmetlerini yürütmeyi plan-landığı öğrenildi. İki şirket arasındaki anlaşma-nın imzaları Tırsan Yönetim Kurulu Başkanı Çe-tin Nuhoğlu ve Has Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Dinçer tarafı ndan atıldı.
DOSYA
27ŞUBAT
Batu Lojistik’ten motivasyon dopingi
ojistik sektörünün dinamik firmaların-dan Batu Lojistik, Coachus Gelişim ve Eğitim Merkezi ile yaptığı kurumsal koçluk anlaşmasıyla personelinin moti-vasyonunu arttırıyor. Çalışanların güçlü
yönlerini keşfetmesini ve geliştirmesini sağlayan koçluk hizmeti ile profesyonel hizmet anlayışı geliştirilirken aynı zamanda personelin doğru kariyer hedefleri bulması da kolaylaşıyor. Bu çalışmayla lojistik sektörünün üzerindeki hantal-lıktan kurtulduğunu belirten Batu Lojistik Genel Müdürü Taner Ankara, kurumsallığa yönelik benzer uygulamaların ve Ar-Ge çalışmaları so-nucu ortaya çıkan yeni lojistik modellerinin Tür-kiye’yi Lojistik sektöründe çok kilit bir noktaya taşıyacağını belirtti.
“Mutlu çalışan mükemmel hizmetin anahtarı”Lojistik operasyonları yönetmenin oldukça
stresli bir iş olduğuna değinen Taner Ankara, “Yaptığımız işin kalitesini büyük ölçüde perso-nel belirliyor ve bu gerçek her sektörden birçok firma için geçerli. Bu nedenle önce personelimi-zin kendinden emin, yaptığı işten mutlu olması-nı sağlamamız gerekiyor” şeklinde konuşuyor.
Ankara, “Ne kadar kurumsal olduğunuzu işe gelirken de giderken de gülümseyen personel ve işinizi yaparken bıraktığınız izler gösterir. Biz hem personelimizin mutluluğu için hem de işimi-zi yaparken çevreye daha az iz bırakacak karbon ayak izi sıfırlama yöntemleri için projeler üreti-yor, uyguluyoruz” dedi.
LBatu Lojistik Genel Müdürü Taner Ankara, kurumsal koçluk uygulamalarının ve Ar-Ge çalışmaları sonucu ortaya çıkan yeni lojistik modellerinin Türkiye’yi Lojistik sektöründe çok kilit bir noktaya taşıyacağını belirtti.
Lojistik Radyosu “RADYOSYON” yayındaBeykoz Lojistik MYO tarafından
organize edilen Türkiye’nin ilk lojistik temalı radyosu RADYOSYON, dene-me yayınlarına başladı.
LOJİPORT yazarlarından Oruç Kaya da, 18 Şubat 2013 tarihinden itibaren her Pazartesi günü 19:00 – 20:00 saatleri arasında “Lojistiği Sevi-yorum” programı ile yayında.
DOSYA
28 ŞUBAT
’li yıllarda Türkiye’nin yeniden yapılanması ile başlayan şantiyeleşme dönemi, Türkiye’de kamyon sektörünü ve bununla beraber dam-perli kamyonlara duyulan ihtiyacı da berabe-rinde getirdi diyen Kozmaksan Satış Pazarlama Koordinatörü Erdinç Kozanoğlu, o dönemden bu yana sektörün hizmetinde olduklarını kay-detti.
Yurtdışında bayilikler…Dünyanın pek çok ülkesine ihracat yaptık-
larını ifade eden Kozanoğlu, “Hali hazırda; Ortadoğu, Avrupa, Uzakdoğu, Asya-Pasifik, Afrika, Orta Asya, Güney Amerika gibi ülke-lere yaptığımız ihracatın yanı sıra, İngiltere başta olmak üzere; Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Cezayir, Güney Afrika ve Uzakdoğu’ya
bayilikler vermiş durumdayız. İleride Amerika Birleşik Devletleri’ni de kapsayarak yurtiçin-de ve yurtdışında, resmi, özel, kamu kurum ve kuruluşlarında ilgi gören firmamız bu çalışma disiplini ve azmiyle kalitesini daha da ileriye taşıma inancındadır” şeklinde konuştu.
Kozmaksan dünyanın ihracatını yapıyor
Her çeşit ticari araç ve araç üstü ekipman ve mobil hidrolik üst yapı uygulamaları için üretim yapan Kozmaksan, pek çok dünya ülkesine yaptığı ihracatla adından söz ettiriyor.
1970
DOSYA
29ŞUBAT
Farklı ihtiyaçlara çözümler sunuyorÜrün gamı açısından farklı ihtiyaçlara yö-
nelik üretim yaptıklarını anlatan Erdinç Koza-noğlu, “Her çeşit ticari araç ve araç üstü ekip-manlar, mobil hidrolik üst yapı uygulamaları için; yavru şanzımanlar (PTO), ara şanzıman-lar (Split-Shaft PTO), 4x4 Off-Road araçlar için arazi şanzımanları, hidrolik dişli pompa-lar, pistonlu pompalar ve kontrol valfleridir. PTO ve pompalarımız ağırlıklı olarak damperli kamyonlar olmak üzere pek çok araçta kulla-nılmaktadır. Ara şanzımanlarımız ise aracın motoru ile diferansiyeli arasındaki ana şaft ke-silerek takılmak suretiyle, yine pek çok farklı tip araçta kullanılmaktadır. Firmamız her ge-çen gün ürün çeşitliliğini daha da genişletmeye devam edecek” ifadesinde bulundu.
7/24 hizmetÜrün olarak 470 model tip PTO çeşidi,
35 tip ara şanzıman ve 6 tip 4x4 araçlar arazi şanzımanları ürettiklerini söyleyen Kozanoğ-lu, ürettikleri ürünlerin montajını kendilerinin
yaptığını ve servis konusunda 2 kişilik ekipler-le 7/24 hizmet sunduklarının altını çizdi.
İnovasyon olmazsa olmazArtık çağımızın gereksinimi olan inovasyon
düşüncesini takip eden firmaların gelecekte var olacaklarını çok iyi bildiklerini söyleyen Kozanoğlu, “Sürekli ileriye bakan, makine parkını devamlı yenileyen, ARGE ve kalite kontrole önem veren, ürün geliştirmeye ve müşterilerimizin ihtiyaçları doğrultusunda de-vamlı inovasyon için olmazsa olmaz düşüncesi ile hareket eden bir firma olarak geleceğe daha umutlu bakıyoruz” ifadesinde bulundu.
Satış Pazarlama Koordinatörü Erdinç Kozanoğlu
1972 yılında Ankara’da ku-rulan ve inşaat sektöründeki gelişmeyle bu potansiyeli de-ğerlendirmek üzere ilk olarak şantiyelerde kullanılan inşaat
kamyonlarının damper pompala-rını üretmeye başlayan Kozanoğ-
lu Kozmaksan şirketi, hidrolik sektöründe faaliyet gösteriyor.
DOSYA
30 ŞUBAT
Katmerciler bölgesel marka olma yolunda
Katmerciler, Türkiye dahil 42 ülkeye ürün satarak ihracat konusunda İSO rakamlarına göre kendi sektöründe açık ara önde bulunuyor ve bölgesel bir marka olma yolunda önemli bir yol kat etmiş durumda.
atmerciler’i araç üstü ekipman sek-töründe bölgesel bir marka olarak konumlandırmanın gayreti içinde olduklarını ifade eden firmanın İcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci, 2015 yılına kadar Kat-merciler markasının uluslarara-sı araç üstü ekipman sektöründe daha etkin, bilinir ve güçlü hale ge-tirilmesi ve bu süreçte Ortadoğu ve Afrika bölgelerinde özellikle itfaiye ve çöp ekipmanı pazarlarında ha-kim durumda olmanın öncelikli he-defleri arasında yer aldığını söyledi.
5 yılda 5 kat büyüdüKatmerci, “Sağlıklı, istikrar-
lı ve kârlı büyüme hedefinin en güzel göstergesi 2007-2012 yılları arasında gerçekleşen 5 yılda 5 kat büyüyen performansımızdır. He-deften şaşmadan yolumuza devam ediyoruz. Bölgesel bir marka olma hedefimiz doğrultusunda güvenle ilerliyoruz” dedi.
41 ülkeye ihracat yapıyorKatmerciler’in geniş bir coğ-
rafyaya yayılan ihracat ağı içinde 41 ülke bulunduğunu ifade eden Katmerci, 2010 yılı sonuçlarına göre İstanbul Sanayi Odası (İSO) ikinci 500 büyük şirket listesin-de 439’uncu sırada olduklarını, TİM’in (Türkiye İhracatçılar mec-lisi) “Türkiye’nin 1000 büyük ih-racatçısı” listesinde 662’nci sıraya yükseldiklerini vurguladı. Katmer-
Kİcra Kurulu Başkan Vekili Furkan Katmerci
DOSYA
31ŞUBAT
ci, TİM listesinde kendi sektörlerinden başka bir şirketin yer almadığını belirterek bu alanda açık ara ihracat lideri olduklarını kaydetti.
“Pazarın büyüklüğü belli değil”Türkiye araç üstü ekipman sektörü henüz
bağımsız bir sektör olarak kabul edilmediği için pazarın büyüklüğü hakkında net bir rakam bulunmadığını ifade eden Katmerci, “Bunun-la birlikte, 27 yıllık deneyimimiz, geniş ürün gamımız ve en büyük ihracatçı şirket olarak sektörümüzün lider kuruluşu durumundayız. 41 ülkeye ihracatımız var. Yani, bugün Türki-ye dahil 42 ülkenin yollarında Katmerciler’in araçları dolaşıyor” şeklinde konuştu.
İzmir’de ilk 100 arasında yer alıyorKatmerci, “Ege Bölgesi Sanayi Odası
(EBSO) tarafından her yıl gerçekleştirilen, Ege Bölgesi’nin en büyük sanayi kuruluşları-nın belirlendiği araştırma sonuçlarına göre de Katmerciler olarak, 2010 yılında elde ettiğimiz 59 milyon 237 bin liralık net satış geliriyle Ege Bölgesi’nin en büyük 85’inci şirketi olmuş, bir önceki yıla göre 20 sıra birden yükselmiştik. 2011 yılında da 86 milyon liralık satış geliriyle sıralamadaki yerimizi 82’ye çıkardık. İzmir’de en çok Kurumlar Vergisi ödeyen 100 mükellef arasında 86’ncı, sektörümüzde ise ilk sırada-yız” ifadesinde bulundu.
“Katma değeri yüksek ürünlere yöneldik”Katmerciler’in 30’u aşkın farklı ürün çe-
şidine sahip bir şirket olduğunun altını çizen Furkan Katmerci, ileri teknolojiye dayalı üre-tim kabiliyetleriyle toplumsal olaylara müda-hale araçları da (TOMA) ürettiklerini söyledi. Furkan Katmerci, son yıllarda katma değeri yüksek ürünler üzerine daha fazla yoğunlaş-tıklarını kaydederek bazı ürünleri hakkında şu bilgileri verdi: “Katmerciler’in geniş ürün yel-pazesi içinde itfaiye araçları, kanal açma araç-ları, kurtarma araçları, su ve yakıt tankerleri, tanker treyler, hidrolik sıkıştırmalı çöp kasa-ları, vidanjör ve çöp semi treyler, hidrolik çöp kasaları, mobil bakım araçları, eklemli plat-formlar, damperler, damper treyler, çimento silobaslar, vinçli kasalar, vinç, low-bed treyler, kayar platformlar, kablo döşeme araçları, kab-lo çekme araçları ve hidroliftler yer alıyor.”
“Müşteri memnuniyeti odaklı çalışıyoruz”Katmerciler sektörünün öncü ve lider şir-
ketidir diyen Furkan Katmerci, “Katmerciler’i rakiplerinden ayıran en önemli özelliklerimiz;
27 yıllık tecrübeyle desteklenen ve tümü kalite belgeli geniş ürün gamıdır. Müşteri memnuni-yeti odaklı olarak kaliteden ödün vermeden iş yapma anlayışıyla çalışan bir şirket olarak, satış sonrası servislerimiz ile de sektörümüzde fark yaratıyoruz. Katmerciler satış sonrası hizmet-lerimizde yurt içinde 2 yıl, yurt dışında 1 yıl sü-reyle garanti, en az 10 yıl süreyle yedek parça temin desteği, servis hızı ve kalitesiyle rakiple-rinden ayrışıyor” açıklamasında bulundu.
“Esnek üretim kabiliyetine sahibiz”Çok güçlü bir proje ve Ar-Ge departma-
nına sahip olduklarını vurgulayan Katmerci, “Her sipariş yeni bir tasarımı gerekli kılabili-yor. Şirketin proje ve Ar-Ge departmanının bin adedin üzerinde tasarımı bulunuyor. Geniş tasarım portföyümüz sayesinde, değişik marka ve tipte araçlar üzerine ekipman üretebilme kapasite ve yeteneğine sahibiz. Şirketimiz es-nek üretim kabiliyeti ve talebe hızlı cevap vere-bilmesiyle de öne çıkıyor” ifadesinde bulundu.
DOSYA
32 ŞUBAT
İnsan kaynaklarına ve Ar-Ge departmanına yaptığı yatırımlarla sektörde önemli bir noktaya gelen Kadesan Karadeniz Branda, vizyonunu genişleterek Türkiye’nin “Lojistik Üs” olma hedefi ne paralel olarak bir dünya markası olma yolunda çalışmalarını sürdürüyor.
u yıl sektördeki 29’uncu yılını kutlayan Kadesan Karadeniz Branda, geçen yıllar içerisinde yaptığı teknolojik yatırımlarla, treyler ve üstyapı tedariki alanında akla
ilk gelen firmalar arasında yer alıyor. Bu duruma gelmelerinde kendilerine yol gösteren anahtar noktanın işlerini sevmeleri ve kurumsal bir fir-ma vizyonları olduğunu söyleyen Kadesan Ka-radeniz Branda Pazarlama Şefi Ömer Yurtbaşı, “Çalışmalarımızı bu yönde devam ettirerek tüm dünyada bir Türk markası olarak ülkemizi ve ekonomimizi en iyi şekilde temsil etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
AR-GE alanında sektörle işbirliği yapıyorKadesan Grup olarak ilk kuruldukları gün-
den bu yana sürdürülebilir bir yenilenme ve ürün ve üretim teknolojisi geliştirme çabası içerisinde olduklarını ifade eden Yurtbaşı, bu açıdan AR-GE konusunda önemli çalışmalarının olduğunu kaydetti Yurtbaşı, “Yalnızca kendi grubumuz için değil, treyler ve üstyapı üreticileriyle bilgi bi-
rikimi ve tecrübemizi paylaşıyor, bu sayede sek-törümüze de artı bir değer kattığımıza inanıyo-ruz. Treyler ve üstyapı ürünlerinde özellikle yük emniyeti ve gümrük mevzuatlarının gerektirdiği tüm yeniliklerin ülkemizde öncüsü olmamızın AR-GE çalışmalarına verdiğimiz önemden kay-naklandığını vurgulamak isteriz” dedi.
“Sektörle birlikte biz de gelişeceğiz”Orta ve uzun vadede şirketin beklentileri
hakkında bilgiler veren Yurtbaşı, “Görülüyor ki Türkiye dünyada bir lojistik üs haline gelme vizyonuna giderek yaklaşılmakta ve bu değişime ayak uydurabilecek firmaları da teknolojik ve ka-liteli insan kaynağına yatırım yapmaya zorlamak-ta. Biz de Kadesan Group olarak; branda, çatı sistemleri, treyler ekipmanları ve kasa imalatı ile bunlara yaptığımız teknolojik ve beşeri yatırım-larımızla bu konjonktürde yerimizi sağlamlaş-tırma ve liderliğimizi pekiştirme azim ve gayreti içerisinde olacağız. Sektörle birlikte bizde gelişe-ceğiz. Türkiye’nin orta vadede Avrupa ve Asya pazarlarını birbirine bağlayan büyük bir lojistik
B
DÜNYA PAZARINDA
TÜRK mARKASI OLmAKDÜNYA PAZARINDA DÜNYA PAZARINDA KADESAN’IN HEDEFi:
33ŞUBAT
üssü haline geleceği gerçeğine paralel olarak biz de stratejik karar ve planlarımızı bu perspektif ışığında şekillendiriyoruz. Şu anda yıllık 15 bin adet olan treyler brandası üretim adetlerimizi sözünü ettiğimiz büyüme ile birlikte daha ileri seviyelere çıkartacak altyapı ve teknolojik teda-rikimizi sürekli geliştirme çabası içerisindeyiz” ifadesini kullandı.
Brandada olmazsa olmazlar…Treyler brandası hakkında teknik bilgiler veren
Yurtbaşı, kullanıcılar açısından dikkat edilmesi ge-reken noktaları şöyle anlattı: “Bir treyler brandası-nın en önemli noktası, içerisinde taşınan yükün ve bu yükü taşıyan aracın emniyetini sağlayabilmesidir. Brandayı satın aldığınız firma da sonuca doğrudan etki eden bir faktördür. Ürününüzün orijinalliği, ga-ranti süresi, satış sonrası servis ve yedek parça hiz-metleri de bir brandanın kalitesini etkileyen diğer faktörler olarak karşımıza çıkar. Ülkemizde maale-sef son zamanlarda üzerlerine çok ucuza imal edi-lebilen kalıp makineleri ile soğuk damga basılarak genelde Uzakdoğu’dan getirilen brandalar, birinci kalite ve Avrupa’dan ithal edilmiş gibi gösterilerek satışı yapılmaktadır. Müşterilerimizin bu konuda çok dikkat etmesi gerekir. Kullanıcıların güvenilirliği kanıtlanmış firma ve markalar dışında yük ve trafik emniyetlerine zarar verecek ürünleri satın almak-tan kaçınmaları gerekmektedir. Kadesan Karadeniz Branda olarak en çok tercih edilen branda markası olmaktan bu sebeplerden ötürü gurur duymaktayız.”
“Müşteri isteklerini birebir uyguluyoruz”Treyler brandası kullanan müşterilerinin
kendi kurumsal renkleri ya da yazı logolarına uy-gun renklerde brandalar tercih ettiklerini ifade eden Ömer Yurtbaşı, “Bu konuda branda satın aldığınız üreticinin stoklarında çok çeşitli renk ve özelliklerde branda bulundurmasını zorunlu kılar. Biz Avrupa’dan ithal ettiğimiz ve dünya-da kalitesini kanıtlamış başta Sio-Line markası olmak üzere birçok renk seçeneği ve özellik su-nan birinci sınıf kalitede brandalar üretiyoruz. Müşterilerimiz istekleri doğrultusunda ister 32 mikron laminasyonla kaplanmış dijital baskılı yüksek renk geçişli tasarımlar, isterse ithal se-rigraf mürekkep kullanılarak 5 yıla kadar garanti verdiğimiz görsellerini araçlarının brandalarında kullanabilirler. Grafik departmanımız tüm müş-terilerimize yazı logo, grafik ve tasarım desteği vermekle birlikte müşterilerimizin ve firmaların reklam amaçlı ürün görsel ve tasarımlarını da ileri teknoloji kullanarak branda üzerine uygula-maktayız” ifadelerini kullandı.
Bir brandada dikkat edilmesi gereken en önemli husus, brandanın mukavemet gücüdür. Bu mukavemeti sağlaması için brandanın ağırlığı, dayanabildiği ısı dereceleri, esnekliği, kopma ve yırtılma değerleri ile taşınan yükün özelliğine göre bir branda kullanılması çok önemlidir.
Brandalar hakkında teknik bilgi
34 ŞUBAT
Bu ay, gerçekten çok renkli bir ismi konuk ediyoruz sayfalarımıza. Samsun’un Alaçam ilçesinde, yıllarca çocuk özlemiyle yanıp tutuşan bir eve doğmuş. Annesinin ve Tarım Kredi Kooperatifi ’nde müstahdem olan babasının kıymetlisi. Alaçam’da başlayan öğrenim hayatı, Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde sonlanmış.
HABER
Çocukluğunda kendisine ödül veren kaymakamın ‘BEY’ sözcüğünden etkilendi kaymakam oldu. Şimdi de PTT’yi dünyanın en büyük 10 kargo şirketi arasına sokmayı hedefl iyor…
OSMANURALT
35ŞUBAT
PORTRE
ocukluk tutkusu olan kaymakamlığa adaylık günlerine, efsane vali rahmetli Recep Yazıcıoğlu’nun engin tecrübe-sinden yararlanarak hazırlanmış. Kay-makamlığındaki icraatlarıyla bize Yazı-
cıoğlu’nun kaymakam versiyonunu anımsatan başarılı bürokrat, yaklaşık 10 yıldır da PTT’ye hamle üstüne hamle yaptırıyor. Geçtiğimiz günlerde seçildiği Türkiye Tenis Federasyonu başkanlığıyla da, uzunca bir süre ulusal basının gündeminde kaldı. Samimiyetinin doğallığın-dan kaynaklandığını bildiğiniz halde, yürürken etrafa saçtığı aurasından etkilenmemeniz de mümkün değil.
İşte PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Osman Tural’ın sorularımıza yanıtları:
n Dünyadaki yaşamınıza nerede ve nasıl başladınız?
1964 Samsun Alaçam doğumluyum. Anne babamın 9 yıl çocuğu olmamış. Uzun bekleyi-şin sonunda ben dünyaya gelmişim, dolayısıyla anne ve babamın kıymetlisiyimdir. Babam, o günleri anlatırken, ‘sen doğunca 4 yaşında bir dana kestim’ diye anlatır. Biri kız, iki erkek ol-mak üzere 3 kardeşiz. İlk ve orta öğrenimimi Alaçam’da okudum. Daha sonra da 1982 yılın-da girdiğim Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni 1986 yılında bitirdim. 1987 yılında da kaymakamlık adaylığına başladım. İlk görev yerim Tokat’tı. Kaymakam adaylığı süreci 3 yıl-dır. O dönem Tokat Valisi rahmetli Recep Yazı-cıoğlu’ydu. Yabancı dilimi geliştirmek için 1 yıl devlet desteğiyle İngiltere’ye gittim. Dönüşüm-de Giresun’un Keşap ilçesine vekaleten kayma-kam olarak atandım. Ankara’da yeniden 6 aylık kaymakamlık kursunun sonunda çekilen kura-da Sinop’un Durağan ilçesi görev yerim olarak çıktı. Durağan’da 1 yıl çalışmanın ardından Elazığ Karacakaya’ya kurucu kaymakam olarak atandım. Adana Karahisarlı kaymakamlığımı takiben de Sivas Vali Yardımcısı oldum. Sonra 1 yıl master için tekrar İngiltere’ye gittim. 2001 yı-lında Sivil Savunma Genel Müdürlüğü’ne Daire Başkanı olarak atandım. 2004 yılına kadar de-vam eden görevimin ardından Sayın Ulaştırma Bakanımıza danışman olarak görevlendirildim. O yılın haziran ayından itibaren de PTT Genel Müdürlüğü görevindeyim.
n Çocukluğunuz nasıl geçti? Alaçam küçük bir ilçe. Babam Tarım Kredi
Kooperatifi’nde müstahdemdi. Çocukluğumuz tütün ve çalışmayla geçti. Babam disiplinli bir adamdı. Hiç taviz vermedi ve yıllarca okulla işi birlikte götürdüm. İlkokulda da, daha sonra devam ettiğim imam hatip lisesinde de tembel ama başarılı bir öğrenciydim. Ödev filan da yap-mazdım.
KAYMAKAMLIĞIN İLK İŞARETİ12 Eylül döneminde ilhan Atış bizim ilçenin
kaymakamıydı. Çok iyi kompozisyon yazardım, Kompozisyon dalında ilçede birçok birinciliğim vardır. Lise 1’deyim. 29 Ekim ile ilgili yazdığım bir kompozisyonda arkadaşların önünde ödül verirken bana, ‘Osman Bey’ diye hitap etti. Bizim oralarda ‘Bey’ denince akla kaymakam,
Ç
36 ŞUBAT
PORTRE
öğretmen gelir. Çocuklar bey sözüne gülünce, ben de ‘kaymakam olacağım, siz de bana ‘bey’ diyeceksiniz’ demiştim. Liseyi bitirdiğimde de üniversite rehberinde kaymakam nereden çı-kınca olunuyorsa, o okulları işaretledim. Siyasal bilgiler fakültesini bitirdikten sonra da, alan çok geniş olduğu halde sadece kaymakamlık sınavı-na girdim. Bin kişinin katıldığı sınavda da dör-düncü oldum.
n Nasıl bir öğrenciydiniz?Lisede de aktif bir öğrenciydim. Bando ta-
kımında majörlük yapardım. Çocuklar sözlü olduğunda, ben de başarılı bir öğrenci olduğum için hocalar benden hiç kuşkulanmazlardı. ‘Bu-gün çok ağır bir sözlü var, gel şu bando takımını çalıştır’ derlerdi. Ben de toplanın o zaman de-yip, müdürden izin aldıktan sonra herkesi ban-do çalıştırmaya götürürdüm. Arkadaşlarımızı sözlüden kurtardığımız çok olmuştur.
Sporun her türünü yapmaya çabaladım. Kardeşimle aynı okuldaydık. Biradere eve er-ken gitmesin diye rüşvet verirdim. Çünkü, eve erken giderse, benim top oynamaya kaldığım belli olacak; eve gidince zılgıtı yiyeceğiz. Ben de okul takımında oynuyorum. Mesela cumartesi günü maç var. Normalde erkenden kalkar kah-valtınızı yapar, maça hazırlanırsınız. Ben ise, eşekle dağa gider odun getirirdim. İki saat yürü, iki saat odun kes, iki saatte de köye gel; sonra da maça çıkardım. Ama, o kondüsyonların geri dönüşünü şimdi alıyorum.
n Geçtiğimiz aylarda Türkiye Tenis Fe-derasyonu Başkanı oldunuz. Tenise ilginiz
nasıl başladı?Kaymakam olduktan sonra spor yapama-
manın acısını çıkardım. Gittiğim her ilçede, ko-lay olduğu için pinpon ve futbol oynardım. Te-nis tutkuma gelince, İngiltere’ye gittiğimde hep tenis maçlarını izlerdim. İngiltere’de çok sayıda kort var, parklar da çok geniş. İki gidişimde de, yanımda çocuklarım vardı. 2000 yılındaki ikin-ci gidişimde çocuklarım daha büyüktü, orada tenis oynamaya başladık. Döner dönmez de tayinim Ankara’ya çıkınca, tenisi devam ettir-dim. O zaman Ağrı Valiliği’mizden emekli olan Mehmet Çetin de, İçişleri Bakanlığı Özel Ka-lem Müdürü. O da tenise aynı günlerde başla-mış. Şu anki Kırşehir Valimiz Özdemir Ağabey de, onlarla hemşehri. Benim tenis oynadığımı söylemiş. Biz de aldık raketleri polis kolejinin sahasında, meclis lojmanlarının kortunda 2-3 yıl oynadık. Daha sonra Mehmet Ağabey, Özel İdare Müdürlüğü Genel Sekreteri oldu. Böyle-ce kulüplere de gitmeye başladık. Bu arada ben PTT Genel Müdürü oldum. O günlerde, ‘tenise gönül vermişsin gel seni federasyona yazalım’ dediler. O zamanki Tenis Federasyonu Başkanı da Mesut Polat. 2008 yılında Tenis Federasyo-nu’na üye oldum. Son yapılan seçimde de baş-kan.
n Vali Recep Yazıcıoğlu ile birlikte çalış-ma şansı da yakaladınız. Nasıl biriydi rah-metli?
Recep Yazıcıoğlu, nevi şahsına münha-sır bir valimizdi. Allah mekanını cennet etsin. Kaymakam adaylığım sırasında Tokat’ı tercih
37ŞUBAT
HABER
ederken, birinci nedenim, Recep Bey’in orada vali olmasıydı. Çarşamba günü Tokat’a gittim. Ben, liseden beri evliyim, çoluk cocuk da var. Oraya gittiğimde yeni kura çekmiş bir ağabe-yimiz vardı Nurettin Yılmaz. O dedi ki, bana, ‘Bizim meslekte 1 gün bile önemlidir. Gelmiş-ken hemen başla, Cuma günü izin alır gidersin.’ Cuma günü Nurettin Ağabey ile beraber gire-ceğiz. Daha memuriyetimin ilk günleri. İçeriye girdik. Rahmetli, her hafta üniversiteden hoca-ları çağırır ve bir aktivite yapardı. O haftasonu da bir sempozyum varmış. Ben de daha izin der demez. ‘Ne izni, dün başladın göreve. İzin isti-yorsan başka bir iş yap! Diyerek odasından kov-du. Sempozyumdan kaçmak için izin istediğimi düşündü. Bir takım elbiseyle gelmişim. Çaresi yok kalacağız, yeniden kravat, gömlek filan al-dım. Haftasonu kaldık, pazartesi sabahı valinin huzurundayız. Sordu:
-Ne yapıyorsun sen burada?-Efendim, izin vermediniz! -Oğlum kaymakamın izni mi olurmuş.
Kaymakam, ne zaman mesaiye gideceğini, ne zaman geleceğini kendi bilir. Git, kaymakam adamsın ne zaman istersen o zaman gelirsin.
Yani, Recep Yazıcıoğlu, böyle değişik bir adamdı. Beni de aslında biraz kendisine benze-tirler. Doğrudur. Onun etkisi mutlaka üzerimde kalmıştır.
Rahmetli Yazıcıoğlu ile sabah 8-8:30’da 3 kaymakamla birlikte çıkardık. Yanımızda ko-ruma filan da olmazdı. Köy köy dolaşır, gece 11’de geri dönerdik. Bu arada yemek filan da yok. Birkaç kere aç kalınca, formülü bulduk. Köfte ekmek yaptırıp, şoföre de arkaya koy-masını söyledik. Çeşmenin başından geçerken, ‘Sayın Valim su içebilir miyiz’ dedik ama asıl maksadımız tabi yemek yemekti. Çünkü, yemek içmek onun aklına bile gelmezdi. Ne yaptığımı-zı anlardı ama sesini de çıkarmazdı. Gece 11’de dönerken de, ‘şimdi size kimse yemek vermez, hadi konağa gidelim de sizi doyurayım’ derdi. Lahmacun ya da pidelerimizi yerdik. Biz eve gi-derken, kendisi de havuzda yüzerdi. Ne zaman yemek yer bilemezdik. Çalışmayı çok seven il-ginç bir valimizdi. Allah rahmet eylesin.
n Kaymakamlık çok halkla iç içe bir meslek kolu. İlginç anılarınız var mı?
Kaymakamlık, kişisel tatmin anlamında en güzel mesleklerden biridir. Vatandaşın sizi dev-let olarak gördüğü, başvurduğu bir de çözüm üretebiliyorsanız tatminin zirvede olduğu bir meslektir. Devlet sizsiniz. Kocasından dayak yi-yen de, karısından dayak yiyen de gelir. Karısı, ineği doğum yapamayan senden yardım ister.
Karahisarlı’da kaymakamım. Köylü, banka-dan krediyle inek almış. Hayvan doğum yapa-cak ama zorlanıyor. Veterinere gitmiş, adam da
ben gece vakti gitmem demiş. Saat 1.5-2 civarı. Baktım, vatandaş gelmiş. Biliyor ki, kaymakama o saatte de gelse bir şey denmeyecek. Çünkü, o samimiyeti verdik. Kaymakamın evi herkese açık, ne koruma ne de başka engel var. Köylü durumu aktarınca, veterineri aradım, veteriner aynı zamanda ilçe müdürü. Falanca kanunun, filanca maddesine göre ‘bizim gece gitme zo-runluluğumuz yok’ dedi. Dedim ‘bak müdür! Kanun manun dinlemem. Vatandaşın ineği ölü-yor, gideceksin!’ Cenabet olduğunu ima ederek, ‘Gidebilecek durumda değilim’ dedi. ‘Cenabet-sen de git, ineği kurtar! Bu daha hayırlıdır’ de-yince adam gitti ve ineği kurtardı.
Durağan’da köy gezilerine gidiyoruz. Va-
“PTT ile kargo, çok ucuz amaadres kaydım niye tutulmuyor?”PTT Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdür Osman Tural ile birlikte tarihi Sirkeci Postanesi’nde müşterilerle sıcak temas sağladık. Her ay düzenli olarak kargo gönde-ren bir müşterisine problem yaşayıp yaşamadığını soran Tural, şu yanıtı aldı: “Eşim, Elazığ’da devlet memu-ru. Her ay düzenli olarak kargo işim oluyor. Diğer kargo şirketleri ile 48 liraya gönderdiğim paketi PTT ile 14.5 liraya gönderiyorum. Ucuzluğu-nu takdir ediyorum. Ancak, PTT’ye bir de eleştirim olacak. Her ay aynı adresten aynı yere gönderdiğim ileti için her seferinde yeni giriş yapmak zorundayım. Adres kaydı bilgisaya-rın hafızasında tutulsa, bunun için zaman harcamasam çok iyi olur.”PTT Genel Müdürü Osman Tural da, hemen gerekli talimatları vere-rek, bundan sonra gönderilecek her işlemin adres kaydının tutulması talimatını verdi.
38 ŞUBAT
tandaş, kaymakam diye kerli felli, göbekli bir adam bekliyor doğal olarak. Köye vardık, ara-badan inerken, önce bir bakıyorlar kaymakam kim olabilir diye, bir kadıncağız, ‘kaymakam sen misin’ diye sordu. Evet benim deyince, ‘çok tıfıl-mışın’ dedi.
MİMARI ALTINDAYKEN KÖPRÜYE SAĞLAMLIK TESTİYine Adana Karahisarlı’da bir muhtarım
var. Zaten 3-5 hane kalmış. Birdenbire yağmur boşanıyor ve sel geliyor. Bir köprüye ihtiyaç var. Köy Hizmetleri’ne proje çizdirdik. 4 milyon lira ödeme çıktı. Köye Hizmet Götürme Bir-liği’nden yaptıracağız. 4 milyon lira gerçekten çok para. Muhtar; ‘Kaymakam Bey, biz bunu 4 milyon olmadan yaparız’ dedi. ‘Bizim orada kavaklar var. Sen de çimento parasını verirsen hallederiz.’ Tamam, kime yaptıracağız? ‘Köy Hizmetleri’nin işini yapan adamlar yapacak.’ ‘Kaç liraya yapacaksın’ dedim. ‘İşçilik kaç kuruş olursa verirsin’ dediler. ‘Proje çiz getir, ama tek şartım var: Köprüyü yapacaksın, bir ay sonra, sen altına yatacaksın. Ben de üzerinden dozerle geçip, sağlam olup olmadığını test edeceğim.’ O 4 milyonluk köprüyü 250 liraya bitirdik. Adamı da altına koyup, dozeri köprünün üstünden ge-çirdim. Hakikaten sağlam çıktı.
EN BÜYÜK PAY ÇALIŞANLARIN n PTT ile tanışmanız nasıl oldu? Kuru-
mu uçuracak projeler zaten çantanızda mıy-dı? Yoksa, süreç içinde mi gelişti her şey?
2003 yılında benden önceki PTT Genel Mü-dürü, şu anda TRT Genel Müdürü olan İbra-him Şahin. İbrahim Bey zamanında PTT Bank açılımı yapıldı. Otomasyon sistemi yoktu. Siste-min çalışması başladı. Ben de o dönemde PTT Yönetim Kurulu üyesiydim. Yani, PTT’ye uzak değildim. PTT’nin yükseliş süreci, Bakan Bey’in talimatlarıyla ve İbrahim Şahin döneminde baş-lamıştır. Yapılması gereken şuydu: Hizmet çe-şitliliği ve kalitesi artırılacak. Tekelci anlayıştan, rekabetçi anlayışa geçilecek. Bunu yapabilmek için de personelin kendine güveni sağlanacaktı. Çünkü, o dönemdeki en büyük eksiklik, perso-nelin itilmiş, kakılmış olmasıydı. Personel de, kendisinin iflah olmayacağına inanmıştı. Biz, arkadaşlara ‘siz değerlisiniz, Telekom’un da aslı sizsiniz’ mesajı verdik. O dönemden itibaren de çıkış hızlandı. Başlatılan otomasyon altyapısını bitirdik. Eğitimlere çok önem verdik. Kurumda her yıl 60 bin kişi eğitiliyor. Geçen yıl hizmet içi eğitimde 69 bine ulaştık. Klasik eğitimin dı-şında şeyler veriyoruz. Önce bu kurum nedir? Siz bu kurumun içinde nesiniz? Müşteriye nasıl davranılır? Bunların sonucunda da, çalışanın kuruma sahip çıkma anlayışı zirve yaptı. Bunu
PORTRE
39ŞUBAT
yapabilmek için personelin yaptığı işin zevkine varıyor olması lazım. Üst yönetimle personel arasında bir iletişim olmalı. Bunu büyük ölçü-de sağladık. Sizi doğru anlatacak kişi dağıtıcı, gişedeki memur. Bizlerin almış olduğu karar-ları uygulayacak olanlar onlar. Önce uygulayıcı olanları inandıramazsak, vatandaşa yansıması da zafiyete uğrar. Dolayısıyla biz her seferinde teşekkür edilmesi gerekenin onlar olduğunu dile getiririz.
Atlanmaması gereken bir başka önemli konu ise Sayın Başbakanımız ve Sayın Bakanı-mız. Kurumların başarılı olması, önü açılacak uygulamaların hazırlanması ile mümkün olu-yor. Sayın Ulaştırma Bakanımız proje, Sayın Başbakanımız da hizmet adamıdır. Bizim ora-da, destek olacak birilerinin olduğunu bilmemiz dağ gibi güven veriyor. Onlara şükranlarımızı sunuyoruz. Başarının asıl mimarı onlar, biz sa-dece doğru yürütülmesini sağlıyoruz.
n Ülkenin çeşitli bölgelerinde lojistik köy çalışmalarınız var. Neler yapıyorsunuz?
Biz şu anda yalnızca kargo taşımacılığının içindeyiz. Ama artık taşımacılık başka türlü yapılıyor. Malı alıyor, depoluyor ve müşterinin istediği zaman dağıtımını sağlıyorsunuz. Böyle bir sistem kurmanız gerekli. Biz de PTT olarak böyle bir yapıyı kurmak gerektiğine inanıyoruz. Bununla ilgili 4-5 yıldır çalışma yürütüyoruz. Pa-zar araştırması yapıyoruz, Türkiye’nin de o nok-taya gelmesi lazım. Şu anda dünyada ürettiğiniz malları rafta tutma maliyetiniz çok daha yüklü hale geldi. Burada outsourching yapanlarla out-sourching yapacakları biraraya getirmek lazım. PTT de, çözüm arayışında. Böyle bir yatırım yapabilmek için de, yeterli müşteri potansiye-line ulaşmanız gerekir. Biz Hadımköy’de posta işleme merkezini yaptık. Benim projem, posta işleme merkeziyle birlikte kargo işleme merke-zini birlikte yapmaktı. Kargo işleme merkezinin büyük bir bölümünü de depo olarak kullanmayı planlıyordum. Ama bir tek yerde depo da prob-lemi çözmüyor. Dağıtımı yaparken, ülkenin değişik yerlerinde depolarınız olması lazım. Bu yönde bir çalışmamız var. Hadımköy’deki yeri yeniden projelendirmek üzereyiz. Örneğin, Si-vas’ta çok büyük depo olarak kullanabileceği-miz mekanlar var.
KURUMSAL MÜŞTERİYE YOK PAHASINA TAŞIYORUZn Kargoya sonradan girmenize rağmen,
en büyük pazar paylarından birine sahipsi-niz. Pastadaki payınızı artırmak için bir ça-lışmanız var mı?
2008’e kadar biz kargo işinde yoktuk. 2008’de kargoya girdikten sonra yüzde 25-30 pazar payına ulaştık. Ama kargo işi tek başı-
na yeterli değildir. En önemlisi de, yurtiçindeki kargo işi, vahşi rekabetten dolayı, vatandaşın dışında kimsenin işine yaramıyor. Özellikle kurumsal müşteriler, ‘yok’ pahasına mallarını taşıtıyor. Gerektiğinden fazla şirket var, ihale-ye giriyorlar ‘vur ha vur’ Biz, piyasaya girdikten sonra bu rekabet daha da arttı. Bizim derdimiz, kimsenin pazarından pay kapmak değil. Fakat, bazı gerçekler de teslim edilmeli. Belde ve mez-ralara kadar ulaşabilen bir ağa sahibiz. İlçelerde bile kargo şirketleri yok. Gidiyor ama haftada bir gidiyor. Bana, ‘Sayın Genel Müdür, her gün mektuplarımız geliyor ama paket almak için İl-çeye gidiyoruz. Niye kargo işi yapmıyorsunuz?’ diyorlardı. Biz de, 2008 yılında kargo işini lojis-tik hatlarının içinde yürütmeye başladık. Belli hedeflerimiz vardı. İstediğim hedefleri tam tut-turamadıysam da, önemli bir pazar payına ulaş-tık. Kargo şirketleri, büyük şehirlerin dağıtımını kendisi yapıyor. Gitmedikleri yerlerde bizim aracılığımızla dağıttırıyor. Bunun farkındayım. Normalde bizim ağımızı kullanıyorlar. Kendi işiymiş gibi yapıyorlar ona da göz yumuyoruz.
İÇERİYE DEĞİL, YURTDIŞINA ODAKLANMAK GEREKn Sizce kargoda doğru yatırım ve büyük
kazancın formülü ne? Bana göre yanlış olan herkesin iç piyasaya
yönelmiş olmasıdır. Türkiye’nin bir hub nok-tası haline getirilip, kendi uluslararası lojistik
40 ŞUBAT
markasını yaratması gerekir. Asıl kazanç da, uluslararası lojistiktedir. Çok basit bir hesap ya-palım. ABD’ye 1 kilo mal göndermeye çalışın! Göndereceğiniz 1 kiloluk malın taşıma bedeli 50 TL’den aşağı değildir. Aynı malı biz bireysel lojistiğe 5 liraya taşıyoruz. Kurumsal olursa 50 kuruşa kadar düşebiliyor. Aradaki farkı düşü-nün! Masrafınızı hesaplayın, buradan alıyor havaalanına götürüyorsunuz. Uçakla ABD’ye göndereceğim, ABD’deki dağıtacak 25 lirasını alacak, bana kalacak bir kargoda 25 lira. Bizim yurtdışına odaklanmamız lazım.
TURPEX, TÜRKİYE’NİN DHL’İ OLABİLİRn PTT için düşündüğünüz yeni plan veya
yatırım var mı? İki yıl evvel yaptığımız ulaştırma şurasın-
da dünyanın en büyük 10 kargo şirketinden biri olmayı hedeflediğimizi açıkladık. Şu anda da bu yönde bir adım atmak üzereyiz. Önümüzde-
ki aydan itibaren lansmanını göreceğiniz Türk Paket Ekspres (TURPEX) adlı uluslararası alanda faaliyet gösterecek bir oluşumu hayata geçireceğiz. Bu kuruluş, dünyanın her tarafına kargo taşımacılığını en ucuz bir şekilde yapacak-tır. Önce PTT’nin bir alt markası, daha sonra da kendi başına büyüyen bir şirket olarak planlıyo-ruz. Bu ortaklığa zamanı geldiğinde diğer kargo şirketlerini de dahil edebiliriz. Beni, PTT ya da başka bir kamu kuruluşu olması değil, büyük bir Türk şirketinin doğması heyecanlandırıyor. Şu anda yabancı lojistik devlerinin hemen hemen tamamı yabancı ortaklıklar bulmuş durumda. Bir DHL Türkiye’de iş yapabiliyorsa, TURPEX de Almanya’da iş yapabilmeli. Biz niye bunu düşünmeyelim? Kaldı ki, Türkiye coğrafi olarak da bir geçiş noktasıdır. Bu konumun da bizim tarafımızdan iyi değerlendirilerek böyle bir ya-pılanmanın gereğine inanıyoruz. Hayal kurma-nın hiç zararı yok.
PORTRE
41ŞUBAT
800 Scania çevrecilik ve karlılığını Avrupa yollarında kanıtladı
vrupada’ki önemli taşımacılık firmala-rının beklentilerini karşılama doğrultu-sunda “Çevreci ve Ekonomik Scania” konseptini geliştiren Scania, uygulama
sonuçlarını almaya başladı. Çevreyi korurken, taşımacılık sektörünün karlılığını artırmaya yö-nelik çözümlerin de arandığı konseptte Avrupa yollarına çıkan 800 adet Scania’nın, çevreci ve karlı bir yatırım aracı olduğu bir kez daha gözler önüne serildi.
Bu uygulaması ile ton başına maliyette sabit tasarruf sağlandığını kaydeden Scania Ürün Yö-neticisi Stefan Sylvander, “Gerçek sonuçlarını doğrudan aldığımız kapsamlı çözümler sunuyo-ruz. Avrupa yollarında olan modellerimizin en büyük özelliği taşımacılık sektöründe çevreci-liğin yanı sıra düşük yakıt tüketim değerleriyle yüksek kar sağlamalarıdır” diye konuştu.
En büyük çevresel fayda-ların en verimli dizel kamyon-larla elde edildiğine de işaret eden Sylvander, şöyle devem etti: “Yakıt tasarrufu çevre-ci araçlarda önemli bir ar-gümandır. Bunun yanısıra, konseptimiz çerçevesinde Sürücü Eğitim Programla-rını ve Sürücü Takip Sis-temi’ni de yürütüyoruz. Çünkü amacımız yakıt tasarrufu konusunda ara-cın tüketim değerlerinin önemi kadar sürücüle-rin de araç kullanım şekli ve bilincini en üst seviyede tutmaktır.”
a
ve karlılığını Avrupa yollarında kanıtladı
En büyük çevresel fayda-ların en verimli dizel kamyon-larla elde edildiğine de işaret eden Sylvander, şöyle devem etti: “Yakıt tasarrufu çevre-ci araçlarda önemli bir ar-gümandır. Bunun yanısıra, konseptimiz çerçevesinde Sürücü Eğitim Programla-rını ve Sürücü Takip Sis-temi’ni de yürütüyoruz. Çünkü amacımız yakıt tasarrufu konusunda ara-cın tüketim değerlerinin önemi kadar sürücüle-rin de araç kullanım şekli ve bilincini en üst
Scania, daha çok üretti, daha az kirlettiScania’nın enerji ve karbon verimliliği çalışmaları çerçevesin-de, 2011 yılında enerji kullanımı ve karbon-dioksit emisyonları, artan üretim hacmine rağmen azaldı. Yapılan ölçümler sonucunda karbondioksit emis-yonları 2010 yılına göre, 2011 yılında yaklaşık yüzde 20 oranında azaldı.
HABER
42 ŞUBAT
Sektör küçülürkenThermo King büyüdüDoğuş Otomotiv distribütörlüğünde satış grafi ğini sürekli yükselten Thermo King, 2012 yılında satışlarını bir önceki yıla göre yüzde 30.6 oranında artırmayı başardı. Thermo King tüm dünyada satış ve satış sonrası hizmetlerde de “platinyum” seviyesine ulaştı. Doğuş Otomotiv Thermo King Marka Genel Müdürü İlhami Eksin, markanın Türkiye’de 4 yıl içinde büyük bir aşama kaydettiğini belirtti.
ojistik sektöründe soğuk zincir taşımacı-lığında soğutma ünitesi adı haline gelen Thermo King, sektördeki daralmaya rağ-men 2012 yılında satışlarına yüzde 30,6
oranında artırmayı başardı. 2012 yılında toplam ağır vasıta pazarı yüzde 14,2, treyler pazarı yak-laşık yüzde 31,5, frigrofik kasa pazarı yüzde 19 oranında azalırken Thermo King satışları bir önceki yıla göre yüzde 30,6 oranında artırarak sektöründeki liderliğini devam ettirdi.
Doğuş Otomotiv Thermo King Mar-ka Genel Müdürü İlhami Eksin, treyler ve kamyon dizel soğutucusu pazarında lider konumlarını güçlendirerek devam ettirdiklerini belirterek “ Thermo King Türkiye’de Doğuş Otomotiv distribitör-lüğünde 4’ncü yılını geride bıraktı. Artarak gelen başarıların yanı sıra, satış ve satış sonrası hizmetlerde de tüm dün-yada bir ilki gerçekleştirerek “platinyum” seviyesine ulaştık. Daralan pazarda üstün tekno-
lojisi ve kaliteli ürünlerimizle başarılarımız ar-tarak devam edecektir” dedi. Eksin, 46 ülkenin taraf olduğu “Bozulabilir Gıda Maddelerinin Uluslararası Taşımacılığı ve Bu Taşımacılık Fa-aliyetinde Kullanılacak Özel Ekipmana İlişkin Anlaşmaya Katılıma ilişkin Kanunun Türkiye tarafından kabul edilip yürürlüğe girdiğine de dikkat çekerek şunları söyledi:
“Buna göre derin dondurulmuş, normal dondurulmuş, soğutulmuş ve taşınması es-
nasında sabit iç ortam sıcaklığı gerektiren gıda maddelerinin taşımasında kullanı-
lacak araçlara ve soğutucu ünitelere bazı standartlar getiriliyor. ATP Kon-vansiyonu’nun kanunlaşmasıyla birlikte
et, süt, balık ve sebze-meyve gibi kolay bozulabilen gıdaların hem sağlıksız
taşınmasının önüne geçile-cek hem de bunun yarattığı ekonomik kayıp ortadan kalkacak. Thermo King olarak ATP’ye hazırız.
L
Thermo King yönetim kadrosu, 2012yılı değerlendirmesini basın mensupları ile paylaştı
HABER
43ŞUBAT
OmSAN Lojistik 35 YAŞINDAojistikte Yaratıcı Çözüm Ortağınız sloga-nıyla 1978 yılından bu yana müşterilerine yüksek kalitede entegre lojistik hizmetler sunan OMSAN, başarılarla dolu 35 yılı
geride bıraktı.13 Şubat 1978 yılında 15 araçlık
bir filo ile lojistik sektöründe hiz-met sunmaya başlayan OMSAN, bugün yıllık 670 bin bitmiş araç lo-jistiği, 250 milyon litre akaryakıt, 15 milyon ton çimento, endüstri-yel madde ve demir çelik, 9 bin demiryolu taşıması ile 700 bin elleçleme, 16 milyon ton yük için liman elleçleme ve deniz-yolu taşıma hizmetleri yapan ve dünyanın farklı şehirlerinde ofisleri bulunan uluslararası bir şirket haline geldi.
Sektörde 35. Yaşını kutlamanın gururunu yaşadıklarını belirten OMSAN Lojistik Ge-nel Müdürü Osman Küçükertan, OMSAN’ın kurulduğu tarihten bu yana sektörde öncü olma misyonuna uygun bir şekilde hareket et-tiğini, Avrupa ve Türkiye’de aldığı ödüllerle
tescillenen başarı grafiğini her yıl yukarı taşıdı-
ğını belirtti. Küçükertan, bu başarıla-rından sadece kendileri adı-na değil, tüm müşterileri ve Türkiye adına da gururlandık-larını sözlerine ekledi.
LOMSAN Lojistik Genel Müdürü Osman Kü-çükertan, OMSAN’ın Avrupa ve Türkiye’de aldığı ödüllerle tescillenen başarı gra� ğini her yıl yukarı taşıdığını belirtti.
ŞUBAT
13 Şubat 1978 yılında 15 araçlık bir filo ile lojistik sektöründe hiz-met sunmaya başlayan OMSAN, bugün yıllık 670 bin bitmiş araç lo-jistiği, 250 milyon litre akaryakıt, 15 milyon ton çimento, endüstri-yel madde ve demir çelik, 9 bin demiryolu taşıması ile 700 bin elleçleme, 16 milyon ton yük için liman elleçleme ve deniz-yolu taşıma hizmetleri yapan ve dünyanın farklı şehirlerinde ofisleri bulunan uluslararası
olma misyonuna uygun bir şekilde hareket et-tiğini, Avrupa ve Türkiye’de aldığı ödüllerle
tescillenen başarı grafiğini her yıl yukarı taşıdı-
ğını belirtti. Küçükertan, bu başarıla-rından sadece kendileri adı-na değil, tüm müşterileri ve Türkiye adına da gururlandık-larını sözlerine ekledi.
HABER
44 ŞUBAT
OKT doğmamış ihtiyaçlar için üretim yapıyorAydın’da 1981 yılında Ramazan Maraş tarafından küçük bir damper imalathanesi olarak üretime başlayan Ok Kardeşler Trailer, bugün üretiminin yarısını ihraç ederek dünya çapında bir fi rma haline geldi. Hakan Maraş bu başarıda en büyük payın, yaptıkları ARGE çalışmaları ve sektörü iyi okuyup müşterilerinin henüz doğmamış ihtiyaçlarını tespit etmek olarak açıkladı.
Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş, firma olarak kendilerini müşterilerinin henüz doğmamış
ihtiyaçlarını tespit etmekle yükümlü buldukları-nı ve bu nedenle bir pazara girmenin öncesinde ve sonrasında pazar yapısını ustalıkla çözümle-yip, pazarla ilgili oluşabilecek her unsuru göz önünde bulundurduklarını söyledi. Hakan Ma-
raş, “Ürünlerimiz, pazarının özelliklerini giysisi olarak üzerinde taşıyor. Her fırsatta dile getir-diğimiz üzere ürünlerimize usta bir terzinin ti-tizliğiyle yaklaşarak her birini benzersiz ve müş-terimizin ihtiyaçlarını tam anlamıyla sarmalar nitelikte teslim ediyoruz. Tüm bunları yaparken de marka sözümüzün hep arkasında duruyo-ruz. Bununla birlikte, biz müşterilerimizle ticari
okt
HABER
OKT Trailer Genel Müdürü Hakan Maraş
45ŞUBAT
ilişkilerin çok ötesinde dostluk bağları kurarız. Her yeni müşterimiz bizim için OKT Ailesi’nin bir parçası haline gelir. Otuz yıl önce başladı-ğımız bu yolculukta şimdi dünyayı kucaklayan kalabalık geniş bir aileyiz ve düşüncemiz bunu korumanın özellikle günümüz ticari ortamında çok değerli olduğudur” şeklinde konuştu.
“OKT bir marka iklimidir”Biz araç üstü ekipman üretimini ticari bo-
yutumuz olarak görüyoruz diyen Maraş, “OKT, farklı boyutları bir araya getiren bir marka ik-limidir. Bu iklimin içerisinde, tüm çıkar grup-larına sosyal fayda sağlamak başta olmak üze-re, geleceğe kalıcı değerler yaratmak, ulusal mirasımızı zenginleştirmek, bu mirası bizden sonraki kuşaklara aktarabilmek gibi endişeler taşıyoruz. Bu endişelerimizi paylaştığımızı dü-şündüğümüz diğer sosyal gruplar açısından da yaptıklarımızla, düşündüklerimizle, söyledik-lerimizle ve söylediklerimizin arkasında duru-şumuzla tutarlı bir tavır sergiliyoruz. Bu tavrın arkasında ise tüm insanlığı kucaklayan bir duruş var. OKT’nin izleyeceği yol, tüm dünya nüfusu-na katkı sağlayabilecek ve değer yaratabilecek güce ulaşana dek çoğalmaktır” ifadesinde bu-lundu.
“30 yılda dünyaya açıldık”Hakan Maraş, 1981 yılında Aydın’da şu an
Yönetim Kurulu Başkanı olan Ramazan Ma-raş’ın kişisel girişimiyle kurulan OK Kardeş-ler’in, başlangıçta kendi halinde bir damper imalathanesi olarak faaliyetine başladığını be-lirterek firmanın 30 yıllık süre zarfında dünyaya açıldığını ve sektörde birçok konuda ilkleri ba-şardığını söyledi.
“Lokomotif sektör inşaat”OKT Trailer’ın ürünlerinin genel hatları ile;
tanker, silobas ve damper olmak üzere üç ana segmentte toplandığını belirten Maraş,
“OKT’nin pek çok alt sektörü de hareket-
lendirdiği için ‘lokomotif sektör’ ve çok geniş bir istihdam alanı sağladığı için ‘sünger sektör’ olarak anılan inşaat sektörüne yönelik sunduğu ürünler katı fazda her tür granül malzemenin lojistik güvenliği için tasarlanmış, yüksek bo-şaltım açısı yordamıyla boşaltım sürecinde za-man tasarrufu sağlayan, yüksek aşınma dirençli metal, alüminyum alaşım ve metal hammadde seçenekleri mevcut bulunan araç üstü ve semi treyler damper üretimleridir” dedi.
“ADR’ye uygun ürünler üretiyoruz”Silobasların ise pek çok sektöre yönelik kul-
lanımları olduğunu ifade eden Maraş, akarya-kıt segmentine yönelik sundukları çözümlerde Tehlikeli Maddelerin Karayolunda Taşınması ile ilgili olan ADR regülasyonlarına uygun, farklı kesitlerde üretimi yapılan tankerleri ol-duğunu ifade etti.
“Sektörde üretim konusunda kutuplaşma var”Sektörde çok net gözlemlenebilen bir ku-
tuplaşmanın olduğunu vurgulayan Maraş, “Bir tarafta müşteri istek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayan aşırı standardize üretimler, diğer tarafta ise standartları göz önünde bulundurmayan merdiven altı üretimler. Biz iki kutba da mensup olmayan yegâne firma olarak müşteri-lerimizin safında dimdik durabiliyoruz. Araç üstü ekipman sektörü söz konusu olduğunda, bunu başarabilmenin ne denli zor olduğunu artık herkes fark etmeli. Şu an piyasadaki firmalar, müşteri isteklerini karşılamayı bıra-kın bu isteklerin ne olduğunu dinle-mek hususunda dâhi sıkıntı yaşıyor-lar. Biz ise üretimlerimizden önce ve sonra müşterilerimizin memnuniyet düzeyi ile gerçek anlamda ilgilenen bir sistemle çalışıyoruz” şeklinde konuştu.
tuplaşmanın olduğunu vurgulayan Maraş, “Bir tarafta müşteri istek ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurmayan aşırı standardize üretimler, diğer tarafta ise standartları göz önünde bulundurmayan merdiven altı üretimler. Biz iki kutba da mensup olmayan yegâne firma olarak müşteri-lerimizin safında dimdik durabiliyoruz. Araç üstü ekipman sektörü söz konusu olduğunda, bunu başarabilmenin ne denli zor olduğunu artık herkes fark etmeli. Şu an piyasadaki firmalar, müşteri isteklerini karşılamayı bıra-kın bu isteklerin ne olduğunu dinle-mek hususunda dâhi sıkıntı yaşıyor-lar. Biz ise üretimlerimizden önce ve sonra müşterilerimizin memnuniyet düzeyi ile gerçek anlamda ilgilenen bir sistemle çalışıyoruz” şeklinde
23 ülkeye ihracat yapıyorOKT Trailer; Rusya, Ukrayna, Belarus, Makedonya, Cezayir, Almanya, Kazakistan, Romanya, İtalya, İsrail ve Ürdün’ ün arala-rında bulunduğu 23 ülkeye ihracat yapıyor ve 2012 yılı ihracat pa-yımız yüzde 50.
HABER
46 ŞUBAT
Öztreyler iki fabrikasıyla emin adımlarla ilerliyor
yılında bir atölyede kamyon üzerine ağaç kasa üretimi yaparak faaliyete başlayan
Öztreyler, bugün modern tesislerinde farklı kul-lanımlar için özel ürünler üretiyor. Firmanın yö-netim kurulu başkanı Ahmet Öztürk, daha sonra araç kasaları üretmeye başladıklarını, 1998’de de ilk treyler imalatlarını gerçekleştirdiklerini ifade etti. 2012 yılında da silobas ve tanker üretimine başladıklarını anlatan Öztürk, “Şuanda birinci fabrikamızda damper, kasalı yarı römork imala-tı yapıyoruz. İkinci fabrikamızda da alüminyum tanker ve alüminyum silobas olarak üretime geç-miş bulunuyoruz” ifadelerini kullandı.
“Kaliteye çok önem veriyoruz”Öztreyler’in kendini yenilediğini ve emin
adımlarla ilerlediği söyleyen Ahmet Öztürk, “Biz firma olarak kaliteye çok önem veriyoruz. Kaliteli ürün yapmak için her türlü çabayı ve ya-tırımı gerçekleştiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki, ka-liteli ürün demek müşteri memnuniyeti demek. Bu amaçla ve bu doğrultuda çalışarak sektörde önemli bir yere geldik ve bundan sonrada tüm ürünlerimizde kalite prensibiyle çalışmaya ve üretmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.
“3-4 ay sonrasına sıra veriyorduk”Bu işe 1983’te sıfırdan başladığını ifade eden
Öztürk, “O yıllarda biz bu işi yaparken müşte-rilerimize 3-4 ay sonrasına sıra ve- riyorduk. O kadar hızlı ve yoğun bir sektördü. Şimdi ise rakipler çok fazla arttı ve alternatifler çoğaldı. Bunun yanında bize özel ürünlerle öne çıkar hale geldik. Mesela 1988’de havuz damperi ilk biz çıkardık. 1995’e kadar hiç kimse cesaret edip giremedi bu ürüne. Ya-bancı firmalar çok çok azdı.
O yıldan sonra yavaş yavaş bu alana girildi ve bu güne kadar geldik” şeklinde konuştu.
“Üst yapıda iddialıyız”Damper, silobas, uzun kapaklı kasa kon-
teynerler, gibi daha birçok üründe güvendikleri ürünleri olduğunun altını çizen Öztürk, “Ürün gamımızı sürekli geliştiriyoruz. Daha hafif, daha sağlam, daha fonksiyonel ürünler için çalışmala-rımızı yoğunlaştırdık. Örneğin, hurda taşıyıcılar konusunda çok iddialıyız. Bu ürünü 1998 yılında çıkardık ve belli bir süre sonra diğer firmalarda bu araçlardan üretmeye başladılar. Çalışmaları-mızın odak noktasında hafiflik ve sağlamlık yer alır. Bu üründe de aynı özellikleri göz önüne ala-rak üretimlerimizi gerçekleştiriyoruz” ifadelerini kullandı.
İkinci fabrikayı açıyor2015 yılına kadar pazar payını arttırmak için
hamleler yapacaklarını söyleyen Öztürk, önü-müzdeki dönemde ikinci bir fabrika açarak yeni bir ürüne geçeceklerini ifade etti. Öztürk, yeni ürünler geldikçe yer sıkıntısı yaşadıklarını ve bu-nun sonucu olarakta ikinci bir fabrika açma ih-tiyacı duyduklarını anlatırken, “İstanbul, Anka-ra, İzmir, gibi pek çok şehirde servislerimiz var. Müşterilerimiz yedek parça konusunda da sıkıntı yaşamıyor. Geçen sene hedefimizi tutturduk. Bu sene daha iyi şeyler bekliyoruz. Orta vadede ise 2015’i hedefliyoruz” şeklinde konuştu.
1983
Sektörde önemli segmentlerde üretimleriyle ilklere imza atan Öztreyler, kurduğu ikinci fabrikayla, yeni projelerini hayata geçirerek sektörde büyüyen önemli fi rmalardan biri konumuna geldi.
Firmanın kadrosunda önemli sayıda mühen-dis bulundurduklarını ifade eden Ahmet Öz-
türk, endüstri mühen-disi olan oğlu Haşim
Öztürk ile birlikte gele-ceklerinin emin ellerde
olduğunu söyledi.
HABER
47ŞUBAT
48 ŞUBAT
Bu yazıyı okuduktan sonra sizin de bizim gibi, janta bakış algınızın değişeceğine inanıyoruz. Lastiğin ortasında duran o süslü parça meğer ne kadar önemliymiş...
luminium Company of America (AL-COA) 1886 yılında alüminyumu icat eden firma olarak biliniyor. Dünya üzerinde 61 binden fazla çalışanı mevcut. 25 milyar
doları aşkın cirosu ve dünya üzerinde 200’ü aşkın noktada tesisleri bulunuyor. Türkiye’ye yaklaşık 15 yıl önce distribütör aracılığıyla jantlarla girmiş-ler. Ağustos 2012’den itibaren de Abdullah Aydın Türkiye Satış Müdürü olarak göreve başlamış.
Aydın, günlük olarak aslında birçoğumuzun Alcoa ürünlerini kullandığını ama kimsenin bu-nun farkında olmadığını söylüyor. Bunu da şu sözlerle açıklıyor: “Çünkü, Alcoa’nın logosunu bastığı tek ürün janttır. Diğer bütün ürünlerini yarı mamul olarak pazara sunar. Örneğin, tele-fon üreticisine verir, o da telefonunuza monte eder onun adı o telefon markası olur. Monitör-lerinizin içindeki alüminyum gövde de genellikle Alcoa’dır. Bir firma en hafif ve en sağlam ürünü ürettiğini öne sürüyorsa, başrolde muhtemelen Alcoa vardır. Hergün çeşitli meşrubatlar içtiğiniz-de kutusundan Alcoa’ya dokunursunuz. Bugün birçok treyler üreticisi, alüminyum gövde, silobas yaparken alüminyum malzeme olarak Alcoa’yı kullanıyor ama yine onun Alcoa olduğunu bilmi-yoruz.”
“ÇELİK JANT DEDİKLERİ ASLINDA ALÜMİNYUMDUR”Alcoa Türkiye Satış Müdürü Abdullah Aydın,
hemen herkesin yanlış bildiği bir başka noktaya da dikkat çekiyor: “Türkiye’de alüminyum jant-lar çelik; çelik jantlar alüminyum olarak bilinir. Reklamlarda çelik jant diye lanse edilen jantların neredeyse tamamı alüminyum ya da alaşımdır. Kapaklı olan, eski teknolojiyle siyaha boyanmış
jantlar çeliktir. 3 çeşit jant vardır: Döküm alü-minyum, dövme alüminyum ve çelik jant. Hemen hemen her alanda dövme alüminyum jant daha iyi performans verir. Jantın işlevi aks ile lastiği bağlamaktır. Yükü büyük oranda hava taşır, çün-kü lastik esnek bir maddedir hiçbir şekilde yükü taşımaz. Hava da yükü taşımaz, janta iletir. Fren yaparsınız, yük lastiğe biner aynı şekilde janta ile-tir. Fazla yük atarsınız yük hava ile janta biner; hızlanırsınız, vurduğunuzda lastik kapanır darbe janta gelir. Fren sistemi, lastik, aks, jant bir bü-tündür. Birine özen gösteriyorsanız diğerini es geçemezsiniz.”
“ÇELİK JANT, 13.6 TON BASKIDA, ALCOA 71.2 TONDA EZİLİYOR” Müşterinin öncelikle jantın hafif olmasını is-
tediğini vurgulayan Abdullah Aydın, diğer özel-likleri de şöyle sıralıyor: “İkincisi sağlam olmalı, kağıt inceliğinde yaparsınız ama he-men eğilip kırılıverir. Hafif bir jant yaptınız ama ısıyı ilet-miyor, dolayısıyla fren sisteminden gelen bütün ısı jantta top-lanır, lastiği yakar. Müşteri bunların hepsini birarada toplayabileceği bir jant ister. Bunu da ancak testlerle öğ-renebilirsiniz. Yük karşısında jantın tepkisini öğrenmek için preste jantı 5 cm deforme olacak şekilde
a
48 ŞUBAT
Alüminyumun ABD’li mucidi kuruluşun Türkiye Satış Müdürü
Abdullah Aydın iddialı:
HABER
ALCOA JANTLARI daha hafi f ve çeliğe göre 4 kat daha sağlam
49ŞUBAT
eziyoruz. Çelik jantın 13.6 tonda, Alcoa jantın ise 71.2 tonda 5 cm ezildiğini tespit ettik.”
“ALCOA 50 KM HIZLA KALDIRIMA VURMA TESTLERİNİ BAŞARIYLA GEÇER”Bir jantın en fazla hasar alabileceği ikinci
durumu darbe alması olarak açıklayan Abdullah Aydın, “Çukura girersiniz, kaldırıma vurursu-nuz vb. Bunun için standart bir test vardır: JWL (Japanese Impact Test = Japon Çarpışma Tes-ti). Amacı, 50 km hızla giden bir kamyonun kal-dırıma vurduğunda jantın tepkisini ölçmektir. 50 km ile kaldırıma vuran bir kamyonun jantta oluşturduğu etki, 910 kilogramlık bir ağırlığın serbest düşme ile jantın köşesine bırakılmasıy-la aynıdır. Sonuçlara bakalım: Çelik jantta hava kaybı olabilecek şekilde deformasyon olmuş. Bu ölümcül bir durum sayılmaz, aracı toparlayabi-lir ama yolda kalırsınız. İkinci ürün grubu olan döküm jantlarda ise bir felaketle karşılaşabilir-siniz. Çünkü lastiği hasarlı bir araç, jantın üze-rinde gidebilir ama jantı kırılan bir aracın fren, direksiyon sistemleri dahil hiçbir sistemi verimli çalışmaz. O nedenle bu testi geçemeyen döküm jant Avrupa’da tercih edilmez. Çünkü, testi ge-çemediği için üretime de alınmaz. Testin üçüncü aktörü ise Alcoa’dır ve hiçbir önemli hasar ol-madan aracınız yoluna devam eder. Sağlam bir jant olduğu testlerle sabit oldu. Hafifliğine ge-lince Alcoa, çelik bir janta oranla %50’ye varan oranda daha hafiftir. Hem 4 kat daha sağlam. Hem de emsallerine göre yarı yarıya varan oran-da daha hafif” ifadelerini kullandı.
İYİ İLE KÖTÜ JANTI SONUÇLARIYLA KARŞILAŞMADAN AYIRAMAZSINIZKamyon otobüs grubu için lastik ömrünün
yaklaşık iki yıl olduğunu ifade eden Abdullah Aydın, “Ama lastiğin tahmini ömrünü iki yıl dol-madan diş kalınlığının aşınmasından anlarsınız. Jantta ise kullanım ömrü 20 yılı bulabilir. Las-tikteki gibi ömrünün yarısını bekleseniz aradan 10 yıl geçmesi gerekir. Ayrıca, jantta gözlem-leyebileceğiniz bir veri yoktur. İyi jant ile kötü jant arasındaki farkı kırılana kadar anlamazsı-nız. Anladığınızda da iş işten geçmiş olur. Çün-kü jantın maliyeti, uğradığınız zararla kıyas bile edilemez. Türk kullanıcısı da, jant konusunda yeterli bilinç seviyesinde değil. ‘Aldım, iki yıldır kullanıyorum hiçbir sorun yok’ sözcüğünü sık duyarsınız. Doğru; zaten olmaması lazım. Al-coa, 65 yıldır dövme alüminyum jant üretiyor. Her ürettiğimiz janta da, sınırsız kilometre, üre-tim tarihinden itibaren de 5 yıl garanti veriyo-ruz. Diyelim, 4 yıl 11.inci ayda bir sorun oldu.
49ŞUBAT
HABER
50 ŞUBAT
Birebir değişim yapıyor ve yeni verdiğimiz janta da üretim tarihinden geçerli olmak üzere bir 5 yıl daha garanti veriyoruz. Kötü markanın uzun vadede ayakta kalma şansı yok. Alcoa, bu işi 65 yıldır yapıyor, ayakta olan rakiplerine ba-kınca farkı anlarsınız. Avrupa bu işi yakından takip ettiği için çok bilinçli. Alcoa haricindeki alüminyum jantlara güvenmiyor. Avrupalı ‘ben yatırım yaparım para harcamam’ mantığıyla hareket eder. O yüzden de uzun vadeyi dü-şünerek tercihini Alcoa’dan yana yapar” diye konuştu.
ANA ARAÇ ÜRETİCİLERİNİN ORTAK TERCİHİ ALCOA’DIROtobüs ve kamyonun lokomotif üretici-
lerinden birçoğunun, Alcoa’dan başka mar-ka kullanmadığını ifade eden Aydın, “Ama lokal üreticiler maalesef kulla-nıyor. Örneğin, lokal üreticiler ABD’ye veya Avrupa’ya sattığı ürünlerinde şartnamede yaz-dığı için Alcoa takar. Çünkü, ABD’linin ve Avrupalıların tercihi bu yönde. Ama Tür-kiye’ye sattığı aynı segment araçlarda döküm alüminyum jant markaları kullanılabi-lir. Türkiye’deki kullanıcı ABD’linin, Avrupalı’nın ter-cihini bilmediği için jant ko-nusunda fazla hassas değil. Bunu bilen üretici de, ucuz jant markasını seçmekte hiçbir beis görmüyor. Kul-lanıcı, ‘bana niye bu jantı layık görüyorsun’ demeli. Avrupa’daki önde gelen araç üreticilerinin kullan-dığı tek ortak alüminyum
jant markası Alcoa’dır. Bazı ana araç üretici-leri, başka markaları denediler ve uzun vadede memnun olmayıp çıktı. Alcoa bu işi Avrupa’da 1978 yılından beri profesyonel olarak yapıyor. Çok güzel ve pahalı bir araç almışsınız ama al-tında pek bilinmedik bir lastik markası var. Bu durumu kabul eder misiniz? Avrupa’da insan-lar bilinçle yaklaşıyor. Testleri geçemedikleri için tercih de edilmiyorlar, dolayısıyla pazar payları yok denecek kadar az. Ama ülkemizde henüz bu bilince ulaşılamadı. Ucuzu neyse onu alma eğilimindeler. Özellikle insan taşıyan otobüs ve yakıt taşıyan tanker gibi güvenliğin en üst seviyede olması gereken araçlarda ter-cihler buna göre yapılmalıdır. Alcoa size para kazandırır, kaybettirmez” ifadelerini kullandı.
DÖKME ALÜMİNYUM VE ALCOA DÖVME ALÜMİNYUMUN FARKI
n Dökme alüminyum, dayanıklılık testlerinde sorunlar yaşadı. Alcoa döv-me alüminyum tüm testleri başarıyla geçti.
n Dökme alüminyum, Alcoa dövme alüminyuma göre yüzde 27’ye varan oranda daha ağır.
n Dökme alüminyum jantlar boyalı-dır. Güzel görünümü, zamanla aşınınca
yok olur ta ki yeniden boyanana kadar. Alcoa dövme alüminyum ise yüzde 100 saf alüminyum olduğu ve üzerinde boya katmanı olmadığı için küçük bir cilalamayla eski görünümüne kavuşur.
n Dökme alüminyum daha kalın ve boyalı olduğu için ısıyı daha az iletir. Alcoa dövme alüminyumda ise ısı daha kolay iletilir.
aha uzun ömür ve düşük yakıt tüketimi özelliklerine sahip yeni 01 serisi ile ağır vasıta lastiklerindeki liderliğini sürdüren Pirelli, Novateck kaplama teknolojisi ile
filolara üstün kaplama ve daha uzun ömür ga-ranti ederken, maksimum enerji tasarrufu ile de minimum işletme maliyeti sunuyor.
Pirelli’nin lastiğin her ömründe yüksek ka-lite ve performansı garanti eden Lastik Ömür Döngüsü Yönetim Sistemi, karkasın kaplanabi-lirliğini maksimize etmek amacı ile çalışmalarını sürdürüyor. Uluslararası, Bölgesel ve Yol Dışı kullanım koşullarında hizmet veren kullanıcı-ların ihtiyaçlarına en uygun ürün yelpazesine sahip Pirelli’nin kaplama teknolojisi olan Nova-teck ile lastikler orijinal desenleri ile kaplanarak ömrü 2 kat artırılırken, performans ve kalitede hiçbir değişiklik olmadığı bildirildi.
Her türlü kullanım şartı için geliştirilmiş ge-niş ürün yelpazesine sahip Novateck, sırt kapla-ma ürünleri sayesinde orjinal desenleri ile kap-lama şansı bulan lastiklere uygulanıyor. Üstün teknoloji ve yüksek kalitedeki karkasın değerini artıran Lastik Ömür Döngüsü Yönetim Sistemi, aynı zamanda kilometre maliyetinin düşmesini ve çevreye verilen zararın azalmasını sağlıyor.
Pirelli, gerek tasarım gerekse karışım ya-pısından başlayarak ürün yelpazesindeki tüm ürünlerin kaplanabilirliğini sağlıyor.
g Pirelli 01, lastik etiketlemede
Avrupa Lastik Etiketleme Yönetmeliğine göre Pirelli’nin İzmit tesislerinde üretimi gerçekleştirilen çevre dostu 01 serisi ağır vasıta lastikleri en iyi değerleri alarak rakiplerine fark attı. 01 serisinin en yeni üyesi treyler ve semi-treyler için özel olarak üretilen ST:01 lastiklerinin 19,5” ve 22.5” jantlarda bir
ölçü dışında bütün ölçülerde, ıslak zeminde yol tutuşu “A” etiket değeri, FH:01 ön aks
lastiklerinin birçok ölçüsü ise dönme direncinde “B” etiket değeri ile rakip-
lerini geride bıraktı.
en iyi değeri aldı
HABER
52 ŞUBAT
Karsan’ın CNG’li otobüsleri artık istanbul yollarında
eçtiğimiz yıl 240 adet solo tip 12 metre CNG’li (Sıkıştırılmış doğalgazlı) ve 250 adet körüklü 18 metre dizel olmak üzere toplam 490 adet otobüs alımı için İETT
ile anlaşma imzalayan Karsan, ilk 147 adet Bre-daMenarinibus marka 12 metre CNG’li otobü-sünün toplu teslimatını gerçekleştirdi. Tören Zeytinburnu ve İETT İkitelli Garajı’nda video konferans sistemiyle eş zamanlı olarak gerçek-leştirildi. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin Zeytinburnu Sümer Mahallesinde başlatmış olduğu Kentsel Dönüşüm Projesi kapsamında düzenlenen törene katılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Çevre ve Şehircilik Bakanı Er-doğan Bayraktar ve İstanbul Büyükşehir Bele-diye Başkanı Kadir Topbaş, eş zamanlı olarak İETT İkitelli Garajı’na video konferans siste-miyle bağlanarak otobüslerin teslimat törenini de gerçekleştirdi.
yenileme çalışması kapsamında toplam 875 mil-yon TL değerinde bin 700 adet yeni otobüs al-maya karar verdiğini hatırlatan Başbakan Erdo-ğan, açılış ile birlikte 437 adet otobüsü hizmete aldıklarını belirtti. Başbakan Erdoğan konuş-masında CNG’li otobüslere ve İETT Kağıtha-ne garajında kurulumu yapılan doğalgaz dolum tesisine de dikkat çekti. Başbakan Erdoğan şun-ları söyledi; “Bu araçlardan bugün 437 tanesini hizmete alıyoruz. 240 tanesinde çevre dostu de-nilen sıkıştırılmış doğalgaz (CNG) kullanılıyor. Bu 240 araç için de Kağıthane’de bir dolum te-sisi kuruldu. Türkiye’nin en büyük CNG dolum tesisinde aynı anda 16 araca birden dolum yapı-lıyor. İhalesi yapılan bin 700 otobüsten 637’si İBB’ye teslim edildi. Biz 437 aracı daha filomu-za ekliyoruz. Bu 437 otobüsün bedeli 90 milyon Avro’dur. İstanbul’umuza hayırlı olsun.”
g
52 ŞUBAT
Karsan İETT ile yaptığı sözleşme kapsamındaki 490 otobüsün 147’sini teslim etmiş oldu.
HABER
53ŞUBAT
54 ŞUBAT
Ulusoy ve Varan KOŞARAK büyüyor
olcu taşımacılığında 76 yıldır edindik-leri tecrübe, kültür ve yüksek stan-dartları ileriye taşımak için çalışma-ların kesintisiz olarak devam ettiğini
belirten VARAN Otobüs Grubu Genel Mü-dürü İmran Okumuş, “Yolcularımızın güven-liği, memnuniyeti ve konforu için hazırladığı-mız 5 yıllık strateji planımızı uygulamaya ve geliştirmeye devam ediyoruz. Öncelikli hede-fimiz 7 gün 24 saat yolcularımızın ihtiyaç ve beklentilerini en iyi şekilde karşılayıp, güvenli ve rahat bir yolculuk yapmalarını sağlamak. Bu anlamda ilk 1990 yılında başlattığımız ‘Personel Eğitim’ sistemimizi daha da geliş-tirdik. Sadece 2012 yılında 500 personelimize eğitim verdik. Öte yandan 30 yıl önce sadece su servisi ile başlayan ikramlar konusunda da sektörde bir ilke daha imza atarak sıcak ye-mek ve kahvaltı servisine de başladık. Yıllık ortalama 45 milyon yolcu potansiyeli bulunan Almanya’daki seferlerin hayata geçmesiy-le yeni başarılara imza atmayı hedefliyoruz” açıklamasını yaptı.
Eğitimler kesintisiz devam ediyorSezon öncesi ve sonrası olmak üzere ka-
bin ekibini iki ana başlıkta 7 ila 10 gün eğiten
ULUSOY ve VARAN, müşterilerden gelen dilek ve şikayetler doğrultusunda her dönem eğitimlerini geliştiriyor. Eğitimler için ULU-SOY ve VARAN’ın kurumsal yapısı içinde, işletme direktörü, kabin hizmetleri müdürü, kurumsal ilişkiler, halkla ilişkiler, teknik mü-dür, elektronik amiri, baş şoför, baş servis memuru olmak üzere tüm ilgili bölümlerden gerekli eğitmen desteği alınıyor. Beden dili-nin kullanılması gibi önemli konularda ise dış destekli profesyonel eğitmenlerden yardım alınıyor.
Sıcak yemek ve alakart servisini balattılarKoşulsuz müşteri memnuniyetini ilke
edinen iki dev firma, ikram konusunda da sektörde fark yaratacak uygulamasını hayata geçirdi. ULUSOY ve VARAN, 30 yıl önce sadece su servisiyle başlayan ikramları, artık sıcak yemek ve alakart servisi ile sürdürmeye başladı. Eşsiz güzelliği ile Avrupa’yı Asya’ya bağlayan ve dünyanın sayılı güzelliklerinden biri olan köprü geçişlerinde ‘Boğaz Sefası’ sunumu ile misafirlerini eşsiz ikramlarla ağır-layan firmalar, ikramlar konusunda ülkemizin önde gelen, kalite standartları ile belgelen-
g
Ulusoy ve Varan, son 4 ayda yüzde 300 büyüyerek önemli bir başarıya daha imza attı. Şirketi istihdam, personel eğitimi ve karayolu taşımacılığında ilk kez uygulamaya başlanan sıcak yemek, kahvaltı ikramlarıyla 2013 yılında yolcu sayısını yüzde 40 artırmayı hedefl iyor.
VARAN Otobüs Grubu Genel Müdürü İmran Okumuş, “Yıllık orta-
lama 45 milyon yolcu potansiyeli bulunan
Almanya’daki seferlerin hayata geçmesiyle yeni
başarılara imza atmayı hedefl iyoruz” dedi.
HABER
55ŞUBAT
Otokar’dan TETAŞ Taşımacılık’a 70 Sultan City
Kuruluş yılını kutlayan Oto-kar’ın Sultan serisi, 70 adet Sultan Maxi City’yi geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da TETAŞ
Taşımacılık’a teslim etti. Araçlar Tekirdağ gene-linde yolcu taşımacılığında kullanılacak. Otokar yetkili bayisi Örnek Otomotiv tarafından yapılan satışın teslimat törenine Tekirdağ Valisi Ali Yer-likaya, Belediye Başkanı Adem Dalgıç, Şoförler Odası Başkanı Şenol Turan, TETAŞ A.Ş. Yöne-tim Kurulu Başkanı İlyas Küçükmidil, Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül, Otokar Satış Müdürü Murat Tokatlı, Otokar Otobüs Sa-tış Birim Yöneticisi Murat Torun ve satışı gerçek-leştiren Otokar bayisi Örnek Otomotiv’in sahibi Yunus Öztepe katıldı.
Törende bir konuşma yapan Tekirdağ Valisi Ali Yerlikaya, yenilenen otobüslerle Tekirdağ Halkı’nın daha konforlu ve daha modern otobüs-lerle yolculuk edeceğini söyledi. Aynı modernleş-menin şehir içi minibüsler içinde olması gerekti-ğini söyleyen Yerlikaya, tören alanında bulunan Minibüsçüler Odası Başkanına seslenerek, “Baş-kanım şehir içi minibüslerin yaş ortalaması çok düşük. Sizden de böyle bir hamle bekliyoruz. En kısa zamanda bu araçlarında yenileriyle değiş-tirilmesini istiyoruz” şeklinde konuştu. Valinin çağrısına yanıt veren başkan da, en geç 6 ay içe-risinde araç değişimlerini gerçekleştireceklerini ifade etti.
Otokar Genel Müdür Yardımcısı Basri Akgül de yeni araçların Tekirdağ halkına, Belediye’ye ve TETAŞ Taşımacılık’a hayırlı olmasını dileye-rek şunları söyledi: “TETAŞ Taşımacılık filosunu en modern ve en konforlu bir şekilde yeniliyor. Tekirdağ halkına daha iyi hizmet etmek için ula-şım filosunu genişleten TETAŞ Taşımacılık’ın Otokar’ı tercih etmesi bizi çok mutlu etti. Tür-kiye’nin en çok satılan otobüs markası Otokar olarak bugün 70 adet Sultan Maxi City otobüsü teslim etmenin mutluluğunu yaşıyoruz. Sayın Başkanımın ve TETAŞ yetkililerinin bizlere gös-termiş olduğu güven için çok teşekkür ederiz” dedi.
50.Otokar, TETAŞ Taşımacılık’a 70 adet Sultan City teslimatı yaptı. Teslimat töreni geçtiğimiz günlerde Tekirdağ’da; Vali, Belediye Başkanı, TETAŞ Taşımacılık ve Otokar yetkililerinin katılımıyla gerçekleştirildi.
HABER
56 ŞUBAT
İzmirCruise’de Cruise’de
dünyadadünyadailk 50 arasında
zmir, 2012 yılında Avru-pa’da yaşanan ekonomik kriz sebebiyle turizmdeki düşüşe rağmen kruva-
ziyer turizmde 500 bin turist rakamını geçti. İzmir Ticaret Odası (İZTO) Yönetim Kurulu Başkanı Ekrem Demirtaş, “Artık kruvaziyer turizmde, şartlar ne olursa olsun belirli bir seviyenin altına asla düşmüyoruz. İzmir, kruvaziyerin yükselen yıldızı olmayı sürdürüyor. Son olarak da Avrupa Kruvaziyer Konse-yi’nin organizasyonlarını yapan
Ashcroft Associates firması tarafından yayınlanan sektörün önemli dergilerinden Cruise Insight, İzmir’i dünyadaki 512 liman arasında en önemli 50 transit yolcu limanı arasında 42. sırada gösterdi.” dedi.
Demirtaş, 20 Aralık 2012 itibariyle Alsancak Limanı’na 286 seferle İzmir’e 508 bin kru-vaziyer yolcusu geldiğini, Çeşme ve Dikili limanlarına gelen 48 gemiyle birlikte İzmir’in bu yıl 334 seferde toplam 517 bin turist ağırladığını söyledi. İZTO
Başkanı, “27 Aralık’ta yapılacak son seferle 2012 sezonunu da kapatmış olacağız.” şeklinde konuştu. Geçen yıl İzmir’e 272 seferle 504 bin kruvaziyer yolcusu gelmesine karşılık bu yıl sefer sayısında 15 gemilik artış olduğunu aktaran Demir-taş, “Buna rağmen yolcu sayısı, geçen yıla göre fazla bir artış göstermedi. Bunda en önemli neden, kruvaziyer yolcularının büyük kısmını oluşturan Avrupa ve Amerika’da yaşanan ekono-mik kriz nedeniyle insanların
i
Cruise’de
İzmir, 2012 yılında Avrupa’da yaşanan ekonomik
kriz sebebiyle turizmdeki düşüşe rağmen kruvaziyer turizminde 500 bin
turist rakamını geçti.
HABER
57ŞUBAT
tatillerini ertelemeleri veya kruvaziyer turizmden vazgeçmeleri. Arap Baharı ve yaşanan olayların bölgedeki kruvaziyer turizmi trafiğinde yarattığı değişim ve Türk limanlarımızda bazı kural ve uygulamaların mevcut kruvaziyer dinamiğine cevap vere-memesi de önemli bir etken.” dedi.
TÜRKİYE DÜŞTÜ, İZMİR YÜKSELDİOcak–Kasım 2012 arasındaki rakamlara
göre Türkiye’deki kruvaziyer limanlarından İstanbul, Kuşadası ve İzmir arasında liderlik için soluk soluğa bir yarış olduğunu belirten Ekrem Demirtaş, çok küçük farklarla birbi-rini izlediklerini söyledi: “Avrupa ve Ame-rika’daki kriz nedeniyle Türkiye kruvaziyer turizminde de şu anda yüzde 5’lik düşüş var. Toplam yolcu sayısı, yılın ilk 11 ayı sonunda 2 milyon 74 bin 860 oldu. Aynı şekilde Kuşa-dası’nda yüzde 3, İstanbul’da yüzde 1’e yakın düşüş var. İzmir’de ise yüzde 4’e yakın bir büyüme var. Tüm limanlar içinde en yüksek büyüme oranı İzmir’e ait.” diye konuştu. Demirtaş ayrıca İzmir çıkışlı turlarda artış olmaya başladığına ve Türk turistlerin de kruvaziyer turizme ilgisinin arttığına dikkat çekti. n
MSC Magnifica ile 30 günlük rüya turu
Cruises, 24 ve 30 gecelik hazırla-nan iki alternatifle İzmir ve İstan-bul’dan katılabileceğiniz bir rüya
paket hazırladı. Otuz günlük programda Brezilya sahillerinin yanı sıra Punda Del Este, Buenos Aires ve Monteviedo gibi Uruguay ve Arjantin şehirlerini görmek de mümkün olacak.
Gemide katılımcı sayısı gözetilmeksizin Türkçe rehberlik hizmeti de verileceği ifade edildi. n
msc
İç Kabinde Kişibaşı 1049 €Dış Kabinde Kişibaşı 1349 €Balkonlu Kabinde Kişibaşı 1499 €3. ve 4. Kişi (Yetişkin) 849 €0 – 18 Yaş Çocuk ÜcretsizTek Kişilik İç Kabin 1579 €Tek Kişilik Dış Kabin 2029 €Tek Kişilik Balkonlu Kabin 2249 €Liman Vergisi (Yetişkin) 390 €Liman Vergisi (0-18 yaş çocuk) 390 €
16.11.2013
HABER
58 ŞUBAT
FORD MERCEDES
Özakman Petrol’e 15 Ford Cargo 1838T
Doğu Zebah İnşaat, filosuna 20 Ford Cargo Transmikser
Şırnak’ta faaliyet gösteren Özakman Pet-rol Nakliyat’ın tercihi de Ford Cargo’dan yana oldu. Özakman Petrol, araç fi losunu 15 Ford Cargo 1838T çekici ile büyüttü. Cargo’lar, satışı gerçekleştiren Diyarbakır Otomotiv tesislerinde düzenlenen törenle, Ford Otosan Genel Müdürü Haydar Yenigün, Ford Otosan Kamyon İş Birimi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Kınay ve Diyarbakır Otomotiv’in sahibi Mahmut Odabaşı tarafından Özakman Petrol Nakliyat’ın sahibi Kamil Akman’a teslim edildi.
İstanbul’da faaliyet gösteren Doğu Zebah İnşaat araç fi losunu, 20 adet 4136M Trans-mikser Ford Cargo ile büyüttü. Ford Otosan Satış Bölge Müdürü Baran Süslü, 20 adet Cargo’yu şirketin İstanbul şantiyesinde, şirket ortakları Zeki Muz ve Ahmet Muz’a teslim etti.
Cizre Nuh Seyahat filosuna 11 Mercedes-Benz Travego 15 20 yıldır yolcu taşımacılığı sektöründe faaliyet gösteren Cizre Nuh Seyahat, fi losunu Merce-des-Benz Travego 15 otobüsler ile güçlendirdi. Teslim alınan 11 adet Travego 15 ile, tamamı Mercedes-Benz marka otobüslerden oluşan fi losundaki araç sayısını 63 adede çıkardı. Mercedes-Benz Türk Pazarlama Merkezi’nde düzenlenen araç teslim törenine Cizre Nuh Seyahat Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahim Nur, Yönetim Kurulu Üyesi Burak Nur, Şirket Müdürü Serdar Uzun, Koluman Gaziantep Satış Müdürü Erdal Kaş ve Mercedes-Benz Türk Otobüs Satış Kısım Müdürü Burak Batumlu katıldılar.
Aksaray üretimi ilk Actros 1841 LS teslim edildiMercedes-Benz Türk A.Ş., 2013 yılında Aksaray Kamyon Fabrikası’nda üretilmeye başlanan ilk Actros 1841 LS teslimatını Şubat ayında gerçekleştirdi. Aksaray üretimi ilk Mercedes-Benz 1841 LS, Hatay - İstanbul - Ankara - Diyarbakır arasında narenciye ve yük taşımacılığı faaliyetlerini sürdüren Sefa Yücel’e, Hatay Has Otomotiv tarafından teslim edildi.