Top Banner
KLASİK KLASİK KOŞULLAMA KOŞULLAMA IVAN PAVLOV (1849 – 1936) 1
29

KLASİK KOŞULLAMA

Feb 13, 2016

Download

Documents

sharis

I VAN PAVLOV (1849 – 1936). KLASİK KOŞULLAMA. K lasik K oşullanma. - PowerPoint PPT Presentation
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: KLASİK KOŞULLAMA

KLASİKKLASİKKOŞULLAMAKOŞULLAMA

IVAN PAVLOV (1849 – 1936)

1

Page 2: KLASİK KOŞULLAMA

Klasik Koşullanma Yiyeceklerin sindirilmesinde salyanın rolünü

inceleyen Rus Fizyoloğu Pavlov, deneylerini daha çok köpekler üzerinde yapmıştır. Pavlov köpeklerin yalnız yiyecek verildiği zaman değil, boş yemek tabağını gördüklerinde hatta yemeği getiren kişinin ayak seslerini duyduklarında da salya çıkardıklarını görmüştür. Böylece doğal tepkilerin koşullandırılabileceğini ve zamanla tarafsız uyaranlarla oluşturulabileceğini keşfetmiştir.

2

Page 3: KLASİK KOŞULLAMA

KLASİK KOŞULLAMAKLASİK KOŞULLAMA

Bir davranışın (tepkinin) geçirilen yaşantılar sonucunda normal şartlarda bu davranışa neden olmayacak başka bir uyarıcıya bağlı olarak ta gösterilmesine klasik koşullanma denir.

3

Page 4: KLASİK KOŞULLAMA

Klasik Koşullamanın Gerçekleşmesi İçin Gereken Koşullar

Koşullamanın olması için doğal bir uyarıcı tepki bağının olması gereklidir.

Koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcıdan hemen önce verilmesi, iki uyarıcının birleştirilmesi gerekir.

Koşullu uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı bağının tekrarlanması gereklidir.

4

Page 5: KLASİK KOŞULLAMA

Nötr uyarıcı ( zil )

Koşulsuz uyarıcı (et) Koşulsuz tepki (salya)

5

Page 6: KLASİK KOŞULLAMA

+Koşullu uyarıcı

(zil)Koşulsuz uyarıcı

(et)

Koşulsuz tepki (salya)

Koşullu uyarıcı (zil) Koşullu tepki (salya)

6

Page 7: KLASİK KOŞULLAMA

Köpeğin koşullanması

7

Page 8: KLASİK KOŞULLAMA

Deneme

Doğal uyarıcı ile koşullu uyarıcının bilikte verildiği her tekrara deneme denir.

8

Page 9: KLASİK KOŞULLAMA

KazanmaOrganizmanın iki uyarıcı arasındaki ilişkiyi

öğrendiği devreye denir.

9

Page 10: KLASİK KOŞULLAMA

GenellemeBireyin şartlı uyarıcılar veya bunlara benzer uyarıcılar

karşısında, koşullu tepkiler yapabilme gücünü kazanmasıdır. 1. Uyarıcı genellemesi: Bir uyarıcıya benzeyen diğer

uyarıcılara da aynı tepkinin verilmesidir. ÖRN: Bebek bıyıklı bir adam tarafından korkutulmuş ise daha sonra gördüğü tüm bıyıklı adamlardan korkabilir.

2. Tepki genellemesi: Aynı uyarıcı duruma farklı tepkilerin verilmesidir.

10

Page 11: KLASİK KOŞULLAMA

Ayırt Etme

Genellemenin tersidir. Organizmanın koşullanma sürecinde kullanılan koşullu uyarıcıyı diğerlerinden ayırt ederek tepkide bulunmasıdır (Senemoğlu, 2005).

11

Page 12: KLASİK KOŞULLAMA

Sönme (Deneysel Çözülme)

Klasik koşullanma yoluyla kazanılan davranışlar koşullu uyarıcı-koşulsuz uyarıcı bitişikliği ortadan kaldırıldığı zaman giderek azalır ve kaybolur. Buna davranışın sönmesi denir (Erden, Akman, 2001).

12

Page 13: KLASİK KOŞULLAMA

Zil koşullu uyarıcıdır.

+Uzun zaman zil et ile beraber

verilmez.

Zil salyaya neden olmaz.

13

Page 14: KLASİK KOŞULLAMA

Bitişiklik

Koşullu ve koşulsuz uyarıcıların art arda verilmesi durumuna bitişiklik adı verilmektedir (Senemoğlu, 2005).

14

Page 15: KLASİK KOŞULLAMA

Kendiliğinden Geri Gelme

Şartsız uyarıcılar ya da onu çağrıştıran bir uyarıcı zamanla tekrar verildiğinde şartlı tepki yenide ortaya çıkar. Sönen davranışın ya da sönen şartlı tepkinin bu şekilde yeniden ortaya çıkmasına kendiliğinden geri gelme denir (Elden, 2003).

15

Page 16: KLASİK KOŞULLAMA

Habercilik

Klasik koşullanmanın meydana gelebilmesi için koşullu uyarıcının, kendisinden sonra koşulsuz uyarıcının geleceğine ilişkin haber verici nitelikte olması gerektiğini ortaya koymuşlardır.

Olumlu haber vericilik (ileriye koşullama): Koşullu uyarıcının koşulsuz uyarıcının geleceğini haber vermesidir. (zil-et) (Siren –yangın) her zaman olumlu bir durum yoktur.

Olumsuz haber vericilik (Geriye koşullama): koşullu uyarıcı koşulsuz uyarıcının bittiğini haber verir (zil-elektirik şoku bitti).

16

Page 17: KLASİK KOŞULLAMA

Üst düzey koşullanma (Birden Fazla Uyarıcıya Koşullama/dereceli koşullanma)Koşullu uyarıcı (ses) ve koşulsuz uyarıcı (et) birçok kez

birlikte verilerek koşulsuz uyaranın meydana getirdiği etkiyi, koşullu uyarıcının da oluşturması sağlanır. Yani tek başına ses verildiğinde de köpek salya salgılar hale gelir. Bundan sonra ikinci bir koşullu uyarıcı koşullanma sürecine sokulabilir. Örneğin; ışık (ikinci koşullu uyarıcı) önce, ses (birinci koşullu uyarıcı) sonra olmak koşuluyla birkaç kez ikisi birlikte verildiğinde, daha sonra tek başına ışığın da salya tepkisi meydana getirdiği gözlenmektedir (Senemoğlu, 2005).

NOT: Üst düzey koşullanmada önce koşullu uyarıcı sonra nötr uyarıcı verilirse koşullanma engellenir. Buna Engelleme denir.

17

Page 18: KLASİK KOŞULLAMA

Ön koşullanma (Duyusal ön şartlanma)Nötr olan ve genelleştirilme özelliği bulunmayan

uyarıcıların birlikte uygulanmasından sonra birisinin koşulsuz uyarıcı ile eşleşmesi sonucu, her iki nötr uyarıcının da koşullu uyarıcı özelliği kazanmasıdır. Örneğin: Önceden herhangi bir köpeğin saldırısına uğramış birisi bir arabada köpek görüyor. Organizma araba ile olumsuz bir yaşantı geçirmediği halde daha önce koşullu uyaran (köpek) ile geçirilen yaşantı sonucunda koşullu tepki ortaya çıktı ve ön koşullanma oluştu: araba görünce korkma.

18

Page 19: KLASİK KOŞULLAMA

Karşıt KoşullanmaOrganizmada bir tepkiye neden olan uyarıcıların

değiştirilmesiyle karşıt tepkinin oluşturulmasıdır (Aşıdan dolayı doktordan korkan çocuğa doktorun

çikolata vermesiyle doktora karşı oluşan ilgi gibi).

19

Page 20: KLASİK KOŞULLAMA

Gölgeleme

İki koşullu uyarı birlikte verildiğinde ise, koşullama daha çok dikkati çeken uyarıcıya karşı meydana gelmektedir, diğeri ise etkisiz kalmaktadır. Bu duruma gölgeleme (Overshadowing) adı verilmektedir. Örneğin; ışık ve şiddetli gürültü koşullu uyarıcı olarak kullanıldığında koşullamanın şiddetli gürültüye karşı meydana geldiği, hayvanın zayıf olan uyarıcıya tepkide bulunmadığı gözlenmektedir.

20

Page 21: KLASİK KOŞULLAMA

Pekiştirme

Koşullanmanın bir başka ilkesi de pekiştirmedir. Klasik koşullanmada pekiştirme, koşulsuz uyarıcının meydana getirdiği etkidir. Koşulsuz uyarıcı pekiştireç rolü görmektedir. Pavlov, koşulsuz tepkiyi (salya) meydana getiren koşulsuz uyarıcıya (et) birincil pekiştireç; koşullu tepkiyi (salya) meydana getiren koşullu uyarıcıya (ses) da ikincil pekiştireç adini vermektedir.

Klasik koşullamada pekiştireç tepkiye bağlı olarak verilmez. Tepkinin meydana gelmesinden önce sunulur ve tepkiyi doğuran uyarıcıdır.

21

Page 22: KLASİK KOŞULLAMA

Öğrenilmiş Çaresizlik

Köpeklerin, ne yaparlarsa yapsınlar şoktan kurtulmaları mümkün değilse çaresizliği öğrendiklerini ve bunu da tüm istenmeyen durumlara genellediklerini gözlemişlerdir. Diğer bir deyişle, organizma ne kadar çaba harcarsa harcasın durumu değiştiremeyeceğini öğrenerek pasif kalmakta ve bu pasifliği de tüm istenmeyen durumlara genellemektedir.

22

Page 23: KLASİK KOŞULLAMA

Garcia Etkisi (olumsuz tat koşullanması). 1. Nötr uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasındaki

bitişikliğin olmamasıdır. Yani sürenin olmamasıdır.

2. Her türlü uyarıcı ile koşulsuz uyarıcı arasında bağ kurulamaz.

3. Bir olayla ilgili olumsuz-olumlu durumun bu olayla ilgi olduğu düşünülen diğer öğelere de genellenmesidir.

(genellemedeki gibi benzer öğeler değil ve üst düzey koşullanmadaki gibi sıralamada yoktur. Genelleme organizma tarafından zihinsel olarak yapılır).

23

Page 24: KLASİK KOŞULLAMA

Alışma ve Duyarsızlaşma bir uyarıcıyla sürekli karşı karşıya kalınması

sonucu başlangıçta verilen tepkinin verilmemesi.

Her iki kavramda benzer olmakla birlikte

Alışma daha çok duyu organlarında meydana gelen biyolojik temelli ve fizyolojik özellikteki

tepkilerin ortadan kalkmasıyla ilgiliyken, Duyarsızlaşma ise duygusal özelliklerin ortadan kalkmasıyla ilgilidir.

ÖRN: kokuya, gürültüye alışma, heyecanı yenme duyarsızlaşma.

24

Page 25: KLASİK KOŞULLAMA

Örnekler:1. Önceden midesi bulanmayan bir kadının

hamileyken yemek kokusundan midesinin bulanması (Duyarlılaşma)

2. Köpekten korkan çocuğun bu korkusunu yenerek köpeğe dokunması (duyarsızlaşma)

3. Boyacıların tiner kokusundan rahatsız olmaması (alışma)

25

Page 26: KLASİK KOŞULLAMA

İtici uyarıcıya koşullamaOrganizmanın koşullandığı uyarıcının

çekiciliğini azaltmak için bu uyarıcı itici (istenmeyen) bir uyarıcıyla eşleştirilir. Koşullu uyarıcının itici (istenmeyen/hoşa gitmeyen) bir uyarıcıyla eşleştirilmesi sonucu olur.

ÖRN: Yaşı geçmiş olmasına rağmen hala emzik emen çocuğun emziğine acı biber sürülmesi gibi. Yada sigara bıraktırıcılar. (sigara içildiğinde içindeki maddenin harekete geçmesiyle mide bulantısına yol açan ilaç)

26

Page 27: KLASİK KOŞULLAMA

Karşı karşıya getirmeOrganizmanın korktuğu nesneyle yüz yüze

bırakılmasıdır.

27

Page 28: KLASİK KOŞULLAMA

Tepkisel Koşullanma yoluyla oluşan davranışları yok etmede kullanılan yöntemler:

1. Karşıt koşullama2. Alışma3. Sönme4. Karşı karşıya getirme5. Sistematik duyarsızlaştırma6. İtici uyarıcıya koşullama

28

Page 29: KLASİK KOŞULLAMA

Okul Öğrenmelerinde Klasik Koşullanmanın Yeri Ve Önemi

Öğrencilerin okulla ilgili duyuşsal özelliklerinin oluşmasında da klasik koşullanma rol oynayabilir. Bazı öğrencilerin okula, öğretmene ya da belli bir derse yönelik kaygıları ve yersiz korkuları olduğu gözlenmektedir. Bunlara okul içi ve dışı yaşantıları sırasında meydana gelen koşullanmalar neden olmuş olabilir.

Okulda bu tür olumsuz koşullanmaların meydana gelmemesi için, okul ve sınıf ortamının öğrencinin hoşuna gidecek biçimde düzenlenmesi, okulda öğrencinin olumsuz yaşantı geçirmesine neden olacak durumlardan kaçınılması gerekir. Ayrıca, öğrencilerin geçmiş yaşantılarında kazandıkları olumsuz koşullanmalar varsa, bu davranışlar söndürülmeye çalışılmalıdır.

29