Top Banner
i I. DÖNEM HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ Editör Uz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ
25

DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

Feb 15, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

i

I. DÖNEMHAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ

EditörUz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞ

Page 2: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

ii

Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları: 239Duygu Odaklı Seri: 13

Duygu Odaklı Bireysel Terapi EğitimiI. Dönem Haziran 2017 Ders Notları

ISBN: 978-605-9137-87-4Copyright© Psikoterapi Enstitüsü

Tüm hakları saklıdır. Yayıncının izni olmaksızın tümüyle veya kısmen yayımlanamaz, kısmen de olsa çoğaltılamaz ve elektronik ortamlarda

yayımlanamaz.

Birinci Baskı: Nisan 2018

Editör: Tahir ÖzakkaşKatkıda Bulunanlar: Yusuf Kavun, Nazan Parlak

Baskı: Acar Matbaacılık Prom. ve Yayın. San. ve Tic. Ltd. Şti.Osmangazi Mahallesi Mehmet Deniz Kopuz Caddesi No: 20/1

Esenyurt - İSTANBUL

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ EĞİTİM ARAŞTIRMA SAĞLIKORG. VE DANIŞMANLIK LTD. ŞTİ.

Eğitim ve Kongre Merkezi: Fatih Sultan Mehmet Caddesi No:285 Darıca / KOCAELİ Tel: 0262 653 6699

PSİKOTERAPİ ENSTİTÜSÜ LTD. ŞTİ. BEYOĞLU ŞUBESİAsmalı Mescit Mah. İstiklal Cad. No:120 Galatasaray İşhanı Kat: 5

Beyoğlu / İSTANBUL Tel: 0212 243 2397

www.psikoterapi.com - www.psikoterapi.org - www.hipnoz.com

Page 3: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

iii

SUNUŞ

Psikoterapi Enstitüsü olarak, öncelikle ruh sağlığı profesyonel-lerinin ya da ruh sağlığı ile ilgilenen kişilerin ihtiyaç duyacağı teorik bilgileri ve pratik/uygulamaya yönelik deneyimleri pay-

laşan özgün ve çeviri yayınlar ile literatüre katkıda bulunmayı he-defliyoruz. Psikoterapi Enstitüsü Eğitim Yayınları, Psikoterapi Ensti-tüsü’nün çalışmaları kapsamında gerçekleştirilen atölye çalışmaları, uluslararası konferanslar ve dünya literatüründen seçkileri içermek-tedir.

Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi I. Dönemi Haziran ayının ders notlarının sunulduğu bu kitap, eğitim deşifresinin derlemesi olma özelliğiyle dünyada eşi benzeri görülmemiş bir yayın niteliği de ta-şımaktadır. Bu ders notlarında beden hafızası, sandalye çalışması, vaka formülasyonu, duygu odaklı terapi uygulamasında karşılaşılan engeller ve beceri eğitimi canlandırmaları ele alınmaktadır.

Konuya ilgi duyan okuyucuların yanı sıra klinisyenler, psikoterapist-ler ve araştırmacılar için başvuru kitabı niteliği taşıyan bu yayını siz-lerle buluşturmaktan kıvanç duyarız.

Uz. Dr. Tahir ÖZAKKAŞPsikoterapi Enstitüsü Başkanı

Page 4: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için
Page 5: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

v

İ Ç İ N D E K İ L E R

12 HAZİRAN 1. GÜN1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ GENEL DEĞERLENDİRME ................... 2

Beden Hafızası ...............................................................................................12Tedavinin Fazları ............................................................................................19Bağlanma ve Farkındalık ...............................................................................20“O-O” İlişkisi ....................................................................................................21Çağrıştırma ve İrdeleme .................................................................................25Yeni Duygular Üretme ve Yeni Anlam Yaratma ..............................................26Belirleyiciler ve Görevler .................................................................................54İki Sandalye Çalışması ..................................................................................58Boş Sandalye – Bitmemiş İşler ......................................................................62

2. ROL PLAYING ÜZERİNDEN DUYGU ODAKLI TERAPİ ...................................693. GREENBERG’İN ÖRNEK VAKASI ..................................................................103 4. GRUP UYGULAMASI ÜZERİNDEN DENEYİME DAYALI ÖĞRENME ..........123

13 HAZİRAN 2. GÜN1. DUYGU ODAKLI TERAPİ VAKA FORMÜLASYONU .....................................173

Süreç Merkezli Yaklaşım ..............................................................................176Çalışma İttifakının Üretilmesi .......................................................................178Vaka Sunumu ..............................................................................................185Terapinin Potansiyel Odağı .......................................................................... 211Boş Koltuk ....................................................................................................227

2. DUYGU ODAKLI TERAPİNİN KULLANILMASINDA KARŞILAŞILANENGELLER ...........................................................................................................251

Cinsiyet ve Kültür Duygu Odaklı Terapiyi Nasıl Etkiler? ..............................264Farklı Tür Bozukluklarda Duygu Odaklı Terapi Kuramı................................269Depresyon ve Anksiyetede Duygu Odaklı Terapi.........................................270Duygulanım Bozukluklarında Duygu Odaklı Terapi .....................................282Yaygın Anksiyete Bozukluğunda Duygu Odaklı Terapi ................................293

3. DUYGU ODAKLI TERAPİ UYGULAMALARI VAKA SUNUMU .......................300Birincil ve İkincil Anksiyete ............................................................................301Duygu Odaklı Terapide Anksiyete Müdahalesi ............................................309Çift Sandalye Tekniği Uygulaması................................................................319

Page 6: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

vi

Kendilik Sandalyesi ......................................................................................322Boş Sandalye Uygulaması ...........................................................................333İki Sandalye Diyaloğu ...................................................................................341

4. ROL - PLAYING ÜZERİNDEN DENEYİME DAYALITERAPİ UYGULAMALARI ..................................................................................347

Rol-Playing (-1-) ...........................................................................................350Rol-Playing (-2-) ..........................................................................................384

14 HAZİRAN 3. GÜN1. VAKA FORMÜLASYONU .................................................................................405

Yeme Bozuklukları ........................................................................................413Bozuk Beden İmgesi Aşağılanması Döngüsü ..............................................445Kendini Ketleme ...........................................................................................452

2. DEĞERLENDİRME (Betül Sezgin) ..................................................................458Duygu Odaklı Terapinin Özellikleri, Diğer Yöntem veKuramlarla Karşılaştırılması .........................................................................460Duygu Odaklı Terapide Değişim Süreci .......................................................468Duygusal Uyarım ve Duygusal İşlemleme ...................................................476Duygusal Üretkenlik .....................................................................................488Duygu Odaklı Travma Terapisi .....................................................................491Duygusal Farkındalık ve Doyumun İfade Edilmesi ......................................492Süreç - Sonuç Araştırma Sonuçları ..............................................................493Duygunun Bilişsel Olarak İşlemlenmesi .......................................................495Duygusal Değişim Süreci Üzerine Araştırma ...............................................498Spesifik Terapötik Görevler Üzerine Araştırma ............................................499Çatışmalı Bölünmeler İçin İki Sandalye Diyaloğu ........................................500Tamamlanmamış İşler İçin Boş Sandalye Diyaloğu .....................................504Dört Performans Bileşeni .............................................................................506Problematik Tepkileri Çağrıştıran Gelişimsel Süreç .....................................508Derin Duygusal İşlemleme ...........................................................................513

3. UYGULAMALAR - ROL PLAYING ...................................................................5154. KAPANIŞ - SERTİFİKA TÖRENİ ......................................................................561DİZİN .....................................................................................................................582

İ Ç İ N D E K İ L E R

Page 7: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

12 Haziran 2017

1. GÜN

Page 8: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için
Page 9: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

3Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

Tahir ÖZAKKAŞ: Şu önümdeki mikrofon engellemiyor mu onu?

Kursiyer: Yok. Şu an sizi net çekiyor.

Tahir ÖZAKKAŞ: Şu… onu arkasına al, onu da ver. “M.” sen bilgisayar-dan anlar mısın?

Kursiyer: Çok değil hocam.

Tahir ÖZAKKAŞ: O geçici şey dosyaları var, onları silecek. Bilgisaya-rım dolmuş. T.F dosyaların nereden silineceğine dair…

Kursiyer: Ofiste… kendi sitesine bir yönlendirme var hocam. Dene-yelim mi?

Tahir ÖZAKKAŞ: Nasıl oluyor? C’nin altında mı?

Kursiyer: Evet… standart bir uygulama çalıştıracağız.

Kursiyer: Eksiğiz diyorum.

Tahir ÖZAKKAŞ: Hoş geldiniz efendim. “DL” gelmiş başka kimse gel-memiş.

DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ

GENEL DEĞERLENDİRME

1

Page 10: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

4 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

Kursiyer: Bir de en zor gelmesi gereken kişi gelmiş değil mi?

Kursiyer: Daha erken geldik. 07.15’te buradaydık.

Tahir ÖZAKKAŞ: Öyle mi?

Kursiyer: Nasıl girdin?

Kursiyer: Biraz bekledim. Baktım GC. içeri giriyor, hemen onu takip edip girdim.

Kursiyer: Geçen ben erken geldim, giremedim. Unutmuşum şifreyi.

Tahir ÖZAKKAŞ: 7**7**

Kursiyer: Sonra bekledim T. geldi. Ama biraz oturdum, o anda da te-lefonu orada bırakmışım.

Tahir ÖZAKKAŞ: Haydi ya!

Kursiyer: Telefonu arıyordum ya.

Tahir ÖZAKKAŞ: Araya mı?

Kursiyer: O kitap bölümüne. Orada buldum sonra.

Tahir ÖZAKKAŞ: Hım. kitap bölümüne. Ne zamandan beri orada?

Kursiyer: Geçen hafta aradım ya.

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet.

Kursiyer: Telefonumu… giderken tekrar uğradım oraya.

Tahir ÖZAKKAŞ: Hım.

Kursiyer: Arkadaşlar oradaydı, onlara bir bakayım diye…

Tahir ÖZAKKAŞ: Tesadüfen.

Kursiyer: Tesadüfen.

Tahir ÖZAKKAŞ: Allah yardımcın olmuş yani.

Kursiyer: Evet ama ben de demiştim, “kızlar bulurlarsa herhalde bana verirler” diye.

Page 11: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

5Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

Kursiyer: Dönerse senindir.

Kursiyer: Bugün sizi burun seslerimden rahatsız edebilirim. İlaç al-mak istemiyorum. İlaç aldıkça hiç geçmiyor.

Kursiyer: Allah şifa versin.

Kursiyer: Nerede kalmıştık ya arkadaşlar bilen var mı? Slaytları bi-tirdik mi?

Kursiyer: Bitmedi.

Tahir ÖZAKKAŞ: Birinci duygu odaklı bireysel psikoterapi 4. ay, 1. gün, 1. ders, Bayramoğlu. Evet, bir özet alalım arkadaşlar, nerede kal-mıştık bana hatırlatın. Kim gönüllü? Gönüllüler aranıyor! Notlarını-za bir bakın şöyle, en son nerede kaldığımızı bize bir hatırlatın.

Kursiyer: Ben geçen haftadan beri hastayım zaten.

Tahir ÖZAKKAŞ: “Bana dokunma” diyorsun. Tamam anlaşılmıştır.

Kursiyer: Üşüttünüz beni burada.

Tahir ÖZAKKAŞ: Gerçekten mi?

Kursiyer: Gerçekten öyle.

Tahir ÖZAKKAŞ: Klimadan dolayı mı?

Kursiyer: Klimadan.

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet, dirençsiz.

Kursiyer: Dirençsiz.

Tahir ÖZAKKAŞ: On sene klimanın altında yatıp kalktığımız için.

Kursiyer: “S.” Burayı da açtı ya… o beni mahvetti. Vaka formülasyonu-na gelmiş miydik?

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet, 4-2 de miydik?

Kursiyer: Acaba orada mıydık 1’de miydik?

Page 12: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

6 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

Kursiyer: 4’teydik.

Kursiyer: 4’teyiz de.

Tahir ÖZAKKAŞ: 4-1 ve 4-2 var.

Kursiyer: Sadece 4.

Kursiyer: Sadece 4.

Kursiyer: 83. Slayt.

Tahir ÖZAKKAŞ: 83. slayt, 4-1, 4-2’ye geçmemişiz yani.

Kursiyer: Yok.

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet bir özet alacağım yine de hiçbir şey yok mu aklınızda? Duygu… odak… terapi… birincil… ikincil… manipülatif… sen biraz gönüllüsün gibime geliyor. Aklında kalanları şöyle bir pay-laş. Böyle sıradan da mikrofonu ver, onlar da düşünsünler eksiklerini tamamlasınlar. Hepimiz bir adam yapalım.

Kursiyer: Uğraştığımız konu; duyguların regülasyonu ve duyguları ifade edebilme becerisi. Kişiler duygularını regüle edemediğinde, duygularıyla baş edemediğinde veya duygularını regüle edecek bir kendiliğe sahip olmadıklarında, ikincil duygulara bürünüyorlardı ve bazı problemli davranışlara yöneliyorlardı. Duygu odaklı terapi-nin de amacı mümkün olduğunca kişinin primer ulaşabilmek, on-ları empatik bir şekilde dinleyebilmek, duygularını yaşamasına izin vermek. Daha sonra o duygularla yeni bir anlam kurmasına, hayata dair yeni bir anlam çıkarmasına yardımcı olabilmek. Temelde bunun üzerine yoğunlaşıyorduk. Farkındalığın evreleri vardı, fark ettirme, dönüştürme… bir şeyler saymıştık.

Tahir ÖZAKKAŞ: Tamam, öyle bir şeyler vardı. Bir rehberimiz vardı.

Kursiyer: Fark etme, düzenleme, ifade etme.

Tahir ÖZAKKAŞ: Kopya çekin bakalım ders notlarından, slaytlardan.

Page 13: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

7Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

Kursiyer: Üç şey var herhalde; duygunun farkına varma, ifade etme ve düzenleme.

Tahir ÖZAKKAŞ: Doğru, bir de dördüncü bir şey var; travmaya daya-nıklı hale getirebilmek, üstesinden gelebilmek gibi.

Kursiyer: Farkındalık, ifade, düzenleme, yansıtma, dönüştürme ve düzenleyici deneyimleri.

Tahir ÖZAKKAŞ: Peki, ver arkaya… ver bakalım. Biraz dolansın da öyle mi gelsin, yoksa yandan eklenen olur mu?

Kursiyer: Dolansın.

Tahir ÖZAKKAŞ: Dolansın biraz. Peki, empatik olalım yani. “SK.” Sen! Ha sen “DL.” haydi bakalım.

Kursiyer: Bizim yaratılışta, genetik olarak beş tane duygumuz artı iki de pozitif duygumuz vardır. Normalde yeterince ve yerinde tep-ki verdiğimizde bir sorun çıkmıyor. Bunlarda regülasyon varsa yani mesela bir kayıp olduğunda üzüntü, alanımız ihlal edildiğinde öfke duyguları hissetmek gibi.

Bu temel duyguları ilk anda, yerinde veriyorsak bunlar birincil duygulardı. Yok bu değil de çeşitli sebeplerden, öfkeleneceğimiz yer-de utanırsak, utanacağımız yerde öfkelenirsek, vesaire bunlar ikincil duygular oluyordu.

Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı.

Bize terapi için gelen kişiler genellikle ikincil duygularıyla geli-yorlardı. Biz aslında burada terapi süreciyle birincil duyguya, birincil adaptif duyguya ulaşmaya çalışıyorduk. Bunun için de çeşitli yön-temler var. Empati bunların en temelinde duran bir şey gibi. Empati, odaklanma, danışan merkezli bir yöntem. Bu kaldı aklımda. Böylece aslında kişinin farkındalığını sağlayıp, ondan sonra da bu sekonder

Page 14: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

8 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

bir duyguysa, duyguyu duyguyla değiştirme gibi şeyler yapabiliyoruz. Başka yani… benim bu kadar.

Tahir ÖZAKKAŞ: Şurayı kapatsak iyi olur “M”. Arkadan bir yerler açık zaten. Serinlik yapıyor sanki.

Kursiyer: Hocam benim not aldığım kadarıyla bütün sorunlar kimlik ve bağlanma.

Tahir ÖZAKKAŞ: Biraz mikrofonu yaklaştırırsan…

Kursiyer: Kimlik ve bağlanma üzerinden şekilleniyor. Yani bunlara tepki olarak hissettiğimiz şeyler hep birincil duygularımız. Bunları ifade etme konusunda sıkıntılarımız olduğunda, birincil duygudan kaçmak için kullandığımız duygu, ikincil duygular.

“Her duygu bir ihtiyacın karşılanıp karşılanmamasına dair” diye bir not almışım. Genelde ihtiyaç ne ise ona dair bir duygu çıkıyor. Önemli olan duygunun farkına varmak, duyguyu ifade etmek. Bir de duygunun düzenlenmesi… siz dördüncü olarak da “travmaya daya-nıklı hale getirmek” dediniz. Bunlar düzenlemeyi yapan terapist için önemli şeyler. İşte o empatik anlayış, empatik doğrulama, irdeleme, çağrışım, varsayım, yeniden odaklama, yorumlama. Bunlar empatik yanıtta kullandığımız şeyler. Yani önemli olan o birincil duygulara ulaşmak, sonra onu düzenlemek, bu düzenlemeyi yaparken duyguy-la başa çıkmaktan ziyade doğru miktarda duyguyu ifade etmek. Yani ne fazla ne az. İkisi de sorun oluyor. “Doğru miktarda duyguyu ifade etmek” diye not almışım.

Başka ne diyebilirim? Baş etme stratejisi olarak daha çok ikincil duyguları kullanıyormuşuz. Buraya yazmışım. İşte terapist bu arada bazı teknikler kullanıyor. Boş sandalye tekniği, bunda kimi zaman kendi içindeki onu suçlayıcı sesi oturtarak konuşturuyor, kimi za-man da o bitmemiş işinin olduğu kişileri oturtarak tekniği kullanıyo-ruz. Başka not? Başka bir şey yazmamışım.

Page 15: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

9Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

Tahir ÖZAKKAŞ: Peki, gayet güzel toparladın aslında, “N.” bir şeyler söyler misin?

Kursiyer: Hayır.

Tahir ÖZAKKAŞ: Yok, arka tarafa gitti mi mikrofon?

Kursiyer: Ekstra bir şey bende de yok hocam.

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet peki, “MH”

Kursiyer: Hocam şeyden de bahsedebiliriz. Psikoterapilerin tamamı-nı ikiye ayırabiliriz; deneyime dayalı psikoterapiler ve yoruma dayalı psikoterapiler. Duygu odaklı terapi deneyime dayalı bir psikoterapi yöntemi ve dönüşümün tamamını seansta, o anda gerçekleştiriyor. Bunu da ekleyebiliriz.

Tahir ÖZAKKAŞ: Çok güzel. “M” senin var mı katkın?

Kursiyer: Bunu şey diye yorumladım biraz. Sağ beyinde yaşanan duyguların sol beyinle simgeleştirilmesine çalışıyoruz aslında işte. Burada konuştuğumuzda da aklıma hep o örnekler geliyor. Müzik, melodi, resim, kitap, şiir, resim… bunlar insanları rahatlatacak hava-landırma… belki bunlar bir pencere, bunalınca rahatlatmak için açı-lan bir pencere gibi. Duygu odaklı terapide de bunları ifade ettik. İşte burada sıraladığımız; ifade etmek, farkına varmak, etrafı dayanıklı hale getirmek. Bunların hepsini de içeride sıkışan o duyguyu ferah-latacak bir boşluk, bir havalandırma olarak algılıyorum. Yani aslın-da kökünde anladığım kadarıyla, sağ beyinde yaşanan duyguyu sol beyinle dile getirerek, simgeleştirerek, insanın kendisini ifade etme gücüyle rahatlaması… Bu seanslarla sağladığımızı düşünüyorum.

Tahir ÖZAKKAŞ: Çok güzel.

Kursiyer: Bir de hocam, her duygunun bedensel tepkileri vardı, onla-rı dikkate alarak yol alıyoruz.

Tahir ÖZAKKAŞ: Nasıl mesela?

Page 16: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

10 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

Kursiyer: O duygunun bedende nasıl ifade edildiğini fark ediyoruz.

Tahir ÖZAKKAŞ: O neden öyle oluyor?

Kursiyer: O neden öyle oluyor? Nasıl bir soru tam anlayamadım.

Tahir ÖZAKKAŞ: Her duygu bedende ifade edilir mi? Yoksa bazı duy-gular mı?

Kursiyer: Bazı duygular.

Tahir ÖZAKKAŞ: Neden bazı duygular?

Kursiyer: Bazı temel duygular var. Otomatik çıkan duygular var be-dene ait. Mesela korku, öfke, coşku bunlar otomatik çıkan duygular. Mesela bir şeyle karşılaştığınız, korktuğunuz anda bedeninizde kan şeye toplanıyor. Hayati organlara toplanıyor.

Tahir ÖZAKKAŞ: Her türlü duygunuz ve düşünceniz fizyolojiktir. Bedende kastedilen o değil. Korktuğunuz zaman fizyolojiniz vardır. Sevinç duyduğunuz zaman fizyolojisi vardır, utanç duyduğunuz za-man…. Her şeyin fizyolojisi var. Onu bir kenara koyalım. Bir de.

Kursiyer: Duygularda da aynı şekilde.

Kursiyer: Coşku duyduğunuz zaman mesela göğsünde kelebekler uçuşması gibi.

Tahir ÖZAKKAŞ: Bu normal değil mi?

Kursiyer: Normal de yani onu hissedip ifade edemediği için biz onu yönlendiriyoruz.

Kursiyer: Diğerinde biraz mühürlenme demiştiniz siz. Bedende mü-hürleniyor.

Tahir ÖZAKKAŞ: Şimdi püf noktası var da onun için zorluyorum. Düşündüğünüz her düşünce, duygulandığınız her şey ve her türlü davranış biyokimyasaldır. Fizyolojiyi kullanmadan bunları yapmanız mümkün değil. Bu manada da duygularınızın karşılığı olan fizyolojik

Page 17: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

11Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

tepkileriniz var. Kalp atımları, nefes, sempatik ve parasempatik siste-me göre değişiyor. Bunlar normal bir insanın tüm tepkileridir. Fakat bazı bireyler duygularını duygu olarak yaşamak yerine, -aşırı trav-matik sistemlerde, bedene mühürlenme şeklinde,- bedende bir duy-gu hissederler. Bu duygunun adını koyamazlar. Ketlenirler; kendini durdurma ve ketleme diye söylemiştik. Kişi henüz duygusunu dahi tanımlayamıyor, korku ve panikle sadece donup kalıyor ama korku hissi yok. Ne oldu? Dissosiye olmuş bir bedenle beraber donup kal-mış. “Buraya bir taş oturdu, buraya bir yumru oturdu” diyor. Böyle bir hikâyede o yumruyu söze döküp konuşturdukça, onun bir duygu ol-duğu anlaşılır. Duygunun dahi tanımlanamadığı böyle bir sistemde kendini ketleyen yapıların yavaş yavaş duygusunun ortaya çıkarıldığı, duygu deşarjı olduğu, anda yaşandığı… ardından ifade edildiği gibi bir sistem… Kastettiğimiz şey bu. Anlaştık mı?

Kursiyer: Yani duygunun ifade edilemediği, bedensel işaretler duru-yor orada.

Tahir ÖZAKKAŞ: Bedensel… aynen duruyor, ne olduğunu bilemeyiz. Donup kalmış hasta mesela. Anlatabildim mi? Ve yahut da midesin-de bir yumru var. Bu acı mı, öfke mi, kızgınlık mı, korku mu? Bilmi-yor.

Kursiyer: Buna bir dil versek ne der?

Tahir ÖZAKKAŞ: “Mesela bu dile gelse ne der? Bu konuşsa ne der?” dedikçe onun bir duygu olduğu anlaşılıyor. Ya korku, ya öfke, ya utanç olduğu anlaşılıyor. O işlemlendikçe yavaş yavaş ifade edilebilir hale geliyor. Sağ beyinde yaşanan duygunun adı konuyor. Duygu ifa-de edildikçe de sol beyinde simgeleştiriliyor “M”’nın ifade ettiği gibi.

Kursiyer: Yani işte o bedenin ifadesini takip ederek duyguya…

Tahir ÖZAKKAŞ: Aynen duyguya gidiyoruz. O duygunun da ifadesini sağlıyoruz. Başka ifade edeceğiniz bir şey var mı?

Page 18: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

12 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

Kursiyer: Bir de şey demiştiniz. Bunu siz mi demiştiniz acaba? On da-kika içerisinde duygunun yeni duyguyla yer değiştirmesi gibi bir şey okudum galiba da. Soru işareti koymuşum oraya herhalde. Duygu-lara ulaştıktan sonra… galiba kitapta okudum. On dakika içerisinde yeni duyguyla yer değiştirebilirse o şey kalıcı oluyor. Değiştireceğin duygu olarak… diye bir şey yazmışım. Ben soru işareti koymuşum.

Tahir ÖZAKKAŞ: On dakika diye bir kavram olmaz. Çünkü öznel olduğu için birisi iki dakikada ulaşır, birisi üç günde ulaşır. Panik atağın belirtilerinin on dakika içinde pik yaptığının falan diye acaba DSM’de tanımlanan bir tanım mı? Çünkü dakikayla sınırlandırmak olmaz. Çünkü her kişinin duygusal yapısı farklıdır.

Kursiyer: O zaman kitaptan okumuşumdur.

Kursiyer: O anlamda demiyor. Şöyle anladım; -yani sizin dediğinizi şöyle anladım- primer duyguya inip o duyguda tutabildiğin zaman on dakika sonra o sabitleniyor gibi anladım ben.

Tahir ÖZAKKAŞ: Kaynağını bulursan onu değerlendirelim oldu mu? Ben öyle bir şey söylediğimi hatırlamıyorum.

Kursiyer: Yok sizden değil galiba kitaptan.

Tahir ÖZAKKAŞ: Anladım. Onun bir kaynağına bakalım, ne demek istiyor. O zaman tekrar şöyle bir özetleyeyim. Grip mi oluyorum?

Kursiyer: Hocam, beden hafızasıyla ilgili şöyle bir şeyden de bahse-dilebilir miyiz? Erken yaş dönemindeki çocuk, dili yeterince gelişme-diği için durumları yeterince anlamlandıramıyor ve yaşadığı şeyler daha çok bedende mühürleniyor. Bütüncül eğitimde böyle bir şey-den bahsetmiştik. Burada duygunun bedenselleşmesi… bir yerde öfke hissettiğinde ya da çok üzgün olduğunda vücudunun bir yerinde bir şeylerin aktifleşiyor olması da biraz böyle bir şey gibi mi?

Page 19: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

13Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

Beden Hafızası

Tahir ÖZAKKAŞ: Ben genel olarak bir anlatmaya çalışayım. Belki oradan bir şey çıkar. Şimdi “DL”’in söylediği bir genetik materyalimiz var. Genetik materyalimiz, bu dünyada yaşamda kalmak üzere plan-lanmış olan bir program. Bu programın da en önemli ayağı ihtiyacı-mıza binaen ortaya çıkan duygularımızdır. Duygularımız bize rehber niteliğindedir.

Bebek acıktığını hissettiği zaman acıktığını, çişi geldiği zaman çişini söyler. Elinden bir hakkı alındığında öfkelenir, elindeki bir oyuncağı gittiğinde üzülür. Sosyal bir şekilde belirli bir yaşa geldik-ten sonra 2-3 yaşında utandırılabilir. Üzerine gittiğin zaman ani bir gürültü çıkardığında korkar. Bunların hepsi bebeklikten itibaren bizim primer duygularımızdır. Bu duyguların rehberliğinde hayatın devam etmesi lazım. Fakat bu duyguların ne taşkın olması ne de çö-kertilmesi gerekiyor.

Bu duyguların, kreşendo- dekreşendo dediğimiz çevreyle yani anneyle ve bakım verenlerle beraber -duygu regülasyonu dediğimiz bir sistemle- kontrol altında tutulabilmiş olması lazım. Duygunun taşkın bir şekilde fazla çıkması da sistemi alabora ediyor, duygunun çıkmayıp ihtiyacının giderilmemesi de sistemi alabora ediyor. Çevre-sel faktörler bağlamında, çocuğun bu duygusal ihtiyaçlarını çevrede-ki ebeveynler görüp de empatik bir şekilde yaklaşırsa, çocuğun haklı taleplerine, primer duygularına cevap vererek onu regüle etmesini temin ederlerse, bu sağlıklı bir bireyin gelişmesine neden oluyor. Me-sela çocuk düşüyor, canı yanıyor, korkuyor, öfkeleniyor. Bu can yan-masının ve korkunun, duygu olarak etiketlenmesi gerekiyor. Annesi-nin gelip de “aa uf mu oldu, acı mı oldu, korktun mu?” diye sorması, ilgilenmesi yaşadığı duygunun adını koyup onaylaması, çocuğun öğ-renmesini sağlıyor. Ardından da “geçecek… öpeceğim geçecek, şimdi geçecek, yarana merhem süreceğim geçecek” şeklindeki söylemleri duygu regülasyon kısmında da onun kontrol altına alınabileceğine

Page 20: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

14 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

dair deneyime dayalı süreçleri yaşatıyor. Gelişim evreleri boyunca belki bu süreçler binlerce, milyonlarca kez yaşanıyor.

O zaman; çocuğun iki tane temel parametresi karşılanıyor. Ba-sit bir şekilde eşikten atlarken düşen 1,5 yaşındaki çocuğun düşmesi, düştükten sonra acıdığının hissedilmesi. Bundan dolayı korkmuş ol-masıyla ilgili bir başkasının gelip “sen düştün, canın yandı ve kork-tun.” demesi. Bu şekilde ona bu ifadelerinin verilmiş olması, beden diliyle ve sözel olarak kimliğinin onaylanmasını sağlar. “Ben gerçek-ten hissettim acımışım, gerçekten korktum ve bir başkası tarafından benim varlığım, duygularım onaylanıyor.” Bu en basit haliyle kimli-ğin onaylanmasıdır. Daha sonra da kimliğimiz, kişiliğimiz, inancı-mız, değer yargılarımız ve varlığımızın toplumsal olarak onaylandı-ğı durum, bunun uzantısıdır. Bir başkası sizi olduğunuz gibi kabul ediyor mu, etmiyor mu? Veyahut da buradan düşüyor, çocuğun canı yanıyor. “Bir şey olmadı, kalk oradan” diyor. Ne oluyor? Orada ço-cuğun kimliğinin onaylanmadığı bir süreç başlıyor. Kimliği onaylan-madığında çocuk bunu nasıl regüle edeceğini bilmez, regüle etmeyi ebeveynlerinden öğrenir.

Ebeveynin empati kapasiteleri veya duygu regülasyon kapasi-teleri yüksek olduğu için o çocuk, duygulara tahammül edebilecek bir yaklaşım tarzıyla onu regüle eder. Bunu regüle edebilmesi için de güvenli bağlanma stili içerisinde annesiyle veya ebeveyniyle ya-kın ilişkiler içerisinde olması gerekir. Çünkü çocuk, canı acıdığında, korktuğunda, öfkelendiğinde gidip sığınabileceği bir limana ihtiyaç duyar. Bu da diğer insanlarla kurulacak olan ilk yakın çekirdeğin bir özelliğidir. Yakın ilişki kuramıyorsa, canı acıdığında, sıkıntılandığın-da, korktuğunda, öfkelendiğinde onu sakinleştirecek, onu anlayacak bir ebeveyn yoksa sistemde, ömür boyu bir başkasıyla sağlıklı ilişki içerisine giremeyen bir çocuk oluşmaya başlıyor.

Hem kimliğin onaylanması hem de yakın ilişkiler bağlamında gü-venli bağlanmanın oluşması için sağlıklı bir ilişkinin ortaya çıkması

Page 21: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

15Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

ön koşul oluyor. Çocuğun bunları da çıkarabilmesi için içinden ge-leni doğal bir şekilde duygularının rehberliğinde ifade etmesi veya kendini ortaya koyması gerekiyor. Anne baba da sağlıklı insanlar ise onun ihtiyacını anında empatik, doğal bir şekilde ayna nöronlar va-sıtasıyla karşılar. Bu insanın hiçbir problemi olmuyor. Bu adaptif bir insan. Kimliği onaylanmış, bağlanmanın yakın ilişkileri içerisinde, yakın ilişki kurabilen insan. Bu kişi erişkin hale geldiği zaman kendi-ne saygısının olan, seven, diğerleri onu aşağılasa, saldırsa bile kendi içinde duygu regülasyonu yapabilen bir kişi oluyor. Kimliğinin saygılı bir kimlik olduğuna dair hissiyatı devam edebilen ve başkalarıyla ya-kın ilişkiler, dostluklar, arkadaşlıklar, evlilikler ve sevgili ilişkisi kura-bilen bir potansiyel geliştiriyor. Bu işin pozitif tarafı. Yani primer ola-rak adaptif duygularla iletişime geçmiş bir yapı sağlıklı bir kimliğin oluşmasının temel aracı olarak karşımıza çıkıyor. Biz burayla ilgilen-miyoruz. Çünkü bunlar bize gelmiyorlar. İkinci kısımla ilgileniyoruz. Yani hasta olanlarla, bozuk olanlarla.

Belirli olarak çocuğun bebeklikten itibaren yaşamış olduğu hikâ-yede yani duyguların rehberliğinde kendini ifade etmeye çalıştığında, bu duyguları anlamayan, görmeyen, tersini gören, kafasındaki çocu-ğu gören bir ebeveynle, adaptif duygularının cevabını bulamayan bir çocuk karşı karşıya kalıyor. İşte çocuk burada ne yapıyor? Kendi içindeki duyguyu regüle edecek, kontrol edecek, onu hafifletecek, korkusunu, öfkesini, utancını, üzüntüsünü, tiksintisini regüle ede-cek bir öteki bulamadığı zaman, henüz de olayları simgeleştirecek, sol beyinle anlamlandıracak bir yeteneğe sahip olmadığı için tersi bir duyguyla duyguyu kontrol altına almayı öğreniyor. Nedir mesela? Hakları yenmiş, 1,5-2 yaşındaki çocuk düşünün. Elinden bir hakkını aldığınızda öfkelenir. Yani oyuncağını, ekmeğini aldığınızda, ihtiyacı olan oyunu vermediğinizde öfkelenir. Fakat bu çocuk, her öfkelen-diğinde dayak ve şiddete maruz kalmışsa, içinde kendi ihtiyaçlarını hayata taşıyacak bir duygu hissettiğinde öfkelenecektir. Öfkenin ar-kasından gelecek dayak, şiddet, yok sayma gibi bedene, yaşantıya,

Page 22: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

16 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

deneyime mühürlenmiş bir yapıyla karşı karşıya kaldığında, bu öfke-sini tutabilmek için ne yapacak? Korku dediğimiz duyguyla durdur-ması gerekiyor. O zaman içinden haklı bir öfke geldiğinde, hakları yendiğinde, öfkelenip hakkını aramak yerine korkuyla çekilen ve si-nen bir çocuk oluyor. Bu sekonder bir duygu.

O zaman elinde, düşünceyle içindeki öfkeyi yatıştırabilme ka-pasitesi olsa zaten diyecek ki “şu anda öfkelenme, bak başına bela gelecek, bu adam pislik adam, anan pislik, baban pislik” dese haklı öfkesini onaylayacak, “şu anda öfkelenmenin yeri yok” diye konuşa-bilecek. Ama böyle bir şey yok, yeteneği yok. Dolayısıyla elindeki tek yetenek bebeklik dönemindeki nonverbal olan duygular. Öfkeyi an-cak korkuyla durdurabiliyor veya o kadar yoğun korkuyor ki bu kor-kuyu öfkeyle yatıştırmaya çalışıyor. İşte çocuk, bebeklikten itibaren primer yaşanması gereken duygular ve ona adaptif bir şekilde cevap vermesi gereken çevre yerine, bu duyguları tanımlamayan, kimliğini ve bağlanmayı onaylamayan bir çevreyle karşı karşıya kalıyor. Kendi primer duyguları yerine, sekonder duygularla bu duyguları kontrol altına almaya çabalıyor. Bu şekilde erişkinlik hayatına geldikçe, kendi primer ihtiyaçlarını, duygularını göremiyor ve bunun ne olduğunu hissedemiyor. Bunun da üzerine sekonder duygularla iletişime geç-tiği için hem kimlik hem de bağlanmada ciddi problemler çıkıyor. Sonuçta bireysel olarak hayatında kendini ortaya koyamayan veya çift ilişkisinde karşılıklı olarak iletişimde bozukluklar olan bir yapı ortaya çıkıyor.

Biz terapist olarak, bize gelen arkadaşımızı dinlediğimizde, ger-çekten empatik bir şekilde baktığımızda “ihtiyacı nedir?” diye soru-yoruz. Korkan insanın arkasında bir öfke vardır. Bu öfke, kimliğine saygı duyulmayan ortamlarda, haklı olarak kendi kimliğinin varlığını ortaya koyma çabası olabilir. İşte biz, sekonder duygunun arkasında-ki primer duyguyu hissedersek, seansta deneyime dayalı bir şekilde o duygulara erişmesini sağlarız. Sonra nasıl ki bir bebek düştüğünde

Page 23: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

17Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

canın yanıyor, acıyor ama “geçecek” diyen annenin regülasyon sis-temiyle (step by step) az az, küçük küçük içerideki korkuyu, öfkeyi yani primer duygu her neyse onu işlemlemesine aracılık edecek tek-nikler kullanıyoruz. Öfkesini ifade etme teknikleri, korkusunu ifade etme teknikleri… Bunu yaşadıkça bedende yeni bir ilişkisel ağ, yeni bir nörobiyolojik yapılanma meydana geliyor. Bu tedavinin amacı; bütün bu tekniklerle primer duygulara inip, bu duyguyu ifade edip, sonra bunu regüle edip, zihinsel olarak hazmedebilecek kapasiteye ulaşması ve daha sonra da bunu bir anlama büründürerek simgeleş-tirerek ifade haline getirebilmesidir. Özü olarak yaptığımız bu.

Bu durumun bir istisnası var. Çocuk primer duygularını henüz deneyimlemeden yani ihtiyacı olan sevilmeyi, önemsenmeyi, korku-yu, öfkeyi, utancı deneyimlemeden büyüyorsa (çok travmatik bir aile ortamındaysa) bu çocuk primer duyguya hiç erişemeyebiliyor. Pri-mer duyguyu hiç deneyimlemediği için direk olarak travmatik duy-gularla, korkuyla, acıyla karşı karşıya kalıyor. Bunların tedavilerinde primer duyguya ulaşmaktan ziyade, travmatik olarak mühürlenmiş olan bebeklik dönemindeki o negatif duyguların duyguya dönüştü-rülmesi dediğimiz tedavi ilkelerinin uygulanması lazım. Birisinde primer duyguya ulaşıyorsunuz. O duyguya ulaştığınızda, ihtiyacını ifade edip ikinci aşamada o duygunun regülasyonu ve step by step işlenmesi gerekiyor. Üçüncü olarak da duygunun ifade edilmesi, ke-limelere ve anlama büründürülmesi gerekiyor. Ama travmatik yaşan-tıları olan, çok kötü bir aile ortamında büyümüş, primer duygularını hiç tanımlamamış, hiç yaşamamış, hiç hissetmemiş bir çocukta ora-daki tohumlar sanki kör kalmış gibidir. Bu durumlarda korku, öfke, kızgınlık, utanç gibi maladaptif primer travmatik duygu olarak oraya kilitlenmiş olan yapıları bir başka duyguyla dönüştürme çabası olur. İkisini birleştirme ve entegre etme çabası gibi travma tedavisi diyebi-leceğimiz bir durumdur.

O zaman bir travma tedavisi gibi görünen belki burada ağırlıklı

Page 24: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

18 1. DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ HAZİRAN 2017 DERS NOTLARI

olarak bedene mühürlenme dediğimiz, biraz önce konuştuğumuz tablo ortaya çıkıyor. Kişi hiç duygusunu dahi tanımlayamıyor. Onun yerine sadece “bedende kilitlenmiş, işte yumru olmuş, taş gibi otur-muş, donmuş gibi olmuş, buz kalıbı olmuş” gibi tanımlanan disso-siyon belirtilerinin yavaş yavaş kelimeye dökülmesi gerekiyor. Ora-daki duygunun açığa çıkarılması ve duygunun onaylanması, kabul edilmesi ve ifade edilmesine imkân verilmesi ve cesaretlendirilmesi de tekrardan o duyguların regülasyonunu sağlıyor. Genel olarak ana hikâyesi bu. Anlaşıldı mı bilmiyorum, kafanıza takılan, eksik olan bir kısım var mı burada?

Kursiyer: O duygu yer değiştirdikten sonra, önceki bedende hissetti-ğiniz o güdülenmiş duygular.

Tahir ÖZAKKAŞ: Çözülüyor.

Kursiyer: Duygular çözülüyor, yeni duyguya ait tekrar.

Tahir ÖZAKKAŞ: Yeni duygu demeyelim. Zaten o içinde bir duygu olarak yaşanmayıp beden parçası olarak yaşandığından, beden ifade edildikçe duygular çıkıyor. Öfkeyse öfke, artık öfke hissi.

Kursiyer: Diğer duyguyla yer değiştiriyor diyoruz ya, yeni bir duyguya dönüştürülüyor ya.

Tahir ÖZAKKAŞ: Evet.

Kursiyer: Dönüştürülen duygunun da bedende bir şeyi, ifadesi olu-yor değil mi?

Tahir ÖZAKKAŞ: Yok. Her türlü fizyolojik manada ifadesi oluyor dedik ama şu manada değil; bir başka yere mühürlene olacak değil. Mesela çok korkan bir çocuk ne kimliğini ortaya koyabiliyor ne de yakın ilişki kurabiliyor. Her yakın ilişkide tecavüze uğrayacağını veya haklarının yeneceğine dair endişe taşıyor. Mesela şizoid hastalar. Anlatabildim mi? Yakınlık onlar için çok tehlikeli bir şey. Hiç yakın olmanın güzelliği ile ilgili bir konsepti yok. Birisine yakın olmaya

Page 25: DUYGU ODAKLI BİREYSEL TERAPİ EĞİTİMİ · duygular oluyordu. Bir de manipülatif duygular vardı. Birincil duyguların adaptif, maladaptif olanları vardı. Bize terapi için

19Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi

başladığı zaman bedeninde birtakım belirtiler, donmalar hissediyor. Mesela bizim Aysel vakasında vardı. Bütüncülde hatırlarsanız mü-kerrer defada tacize ve tecavüze donup kalıyordu birisi geldiğinde. Hatırlamıyorsun. Peki.

Kursiyer: Biz görmedik.

Tahir ÖZAKKAŞ: Görmemiş olabilirsiniz, onu düşündüm. Çok eski-sin sen. Dördüncü gruba vermemiş olabiliriz.

Kursiyer: Sanırım o zaman onunla uğraşıyordunuz o vakayla, çoklu kişilik bozukluğu olan.

Tahir ÖZAKKAŞ: Değil değil.

Kursiyer: Değil. Değil mi?

Tahir ÖZAKKAŞ: Peki, şimdi bu bağlamda tedaviyi fazlara, bölüm-lere ayırarak işlemleme süreçleri ile ilgili detayları görüyoruz… te-daviyle ilgili süreçleri. Demek normal bir yapıda çocuk, primer ve sekonder duygularla duygularını kontrol edebiliyor ve bir şekilde kendi varlığını ve ilişkiyi sürdürebiliyorsa sorun yok. Bu bir süreç. Ama duygularını hiç yaşayamamış, duyguları bedene mühürlenmiş, beden olarak kilitlenmiş olan yapılarda, travma etkisini araştırıyo-ruz, orada travmayı çözmek üzere bir terapi şekli uyguluyoruz.

Kursiyer: Bütün hissettiğimiz şey için… duygu odaklı için demiyo-rum. Bütün hissettiğimiz duyguların bedensel mühürlenmiş işaret-leri var.

Tahir ÖZAKKAŞ: Var. Çünkü beden yaşamadan o kelimeye de yaşan-tıya da dönüşmez. Önce fizyolojik olarak yaşarsınız. Mesela nasıl bir şey? Açlık diyeyim ben. Savaş şartlarında, 2. Dünya Harbi döneminde ülkemizde bayağı insanlar açlık çekmişler. Ailelerimizde yoksullukla ilgili korkular olmuş hep. O açlıkla beraber az ekmek var. İnsanlar aç hissettiklerinde midelerinde direk olarak daha çok yeme isteği oluşmuş. Ne yapıyor mesela? O açlık duygusunun getirmiş olduğu