1 - 30 YÖNETİM ve YÖNETİM ve ORGANİZASYON ORGANİZASYON TEORİLERİ TEORİLERİ T.C. T.C. ANADOLU ÜNİVERSİTESİ ANADOLU ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ Prof.Dr.Deniz TAŞCI Prof.Dr.Deniz TAŞCI Emre AYDIN Emre AYDIN 43750146314 43750146314 2014 – Eskişehir 2014 – Eskişehir
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1 - 30
YÖNETİM ve YÖNETİM ve ORGANİZASYON ORGANİZASYON
TEORİLERİTEORİLERİ
T.C.T.C.
ANADOLU ÜNİVERSİTESİANADOLU ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜSOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
•1900’lü yılların başlarında Amerikalı Frederick Winslow Taylor’un öncülüğünü yaptığı bu yaklaşım, yönetim ve organizasyon alanında genel kabul görmüş ve işletmelerde verimliliği artırma reçetesi olarak görülmüştür.
•Kısaca Taylorizm olarak adlandırılan bilimsel yönetim bakış açısının ana ilkeleri şu şekilde özetlenebilir.
A – BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMIA – BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMI
5 - 30
• Gelişigüzel, herkesin kendi bildiğine değil, bilimsel olarak tanımlanmış bir çalışma düzeni,
• Çalışanların kendilerine kalmış iş yapma ve davranış tarzı değil, her yönü sistematize edilmiş, ölçülmüş ve tanımlanmış iş görme davranışları,
• Başıbozuk ve birbirinden kopuk çalışma düzeni değil, tarif edilmiş ahenk ve koordinasyon,
A – BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMIA – BİLİMSEL YÖNETİM YAKLAŞIMI
7 - 30
•Temsilcisi, İstanbul doğumlu,Fransız Maden Mühendisi Henry Fayol’dur.
•Yönetim süreci yaklaşımı da işletmelerde etkinlik ve rasyonellik fikrini esas almıştır. Dolayısıyla bu yaklaşım bilimsel yönetim yaklaşımının bir tamamlayıcısı sayılabilir.
•Fayol, Taylor’dan farklı olarak organizasyonun tamamını ele alarak daha iyi bir organizasyon dizaynı ve yönetiminin ilkelerini araştırmıştır.
B – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMIB – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
10 - 30
• • Fayol, yukarıda belirtilen yönetim faaliyetlerine ilişkin Fayol, yukarıda belirtilen yönetim faaliyetlerine ilişkin olarak 14 ilke ileri sürmüştür. olarak 14 ilke ileri sürmüştür.
1.İş bölümü 2.Yetki 3.Disiplin 4.Emir komuta birliği 5.Amaç birliği 6.Genel çıkarların bireysel çıkardan üstün tutulması 7.Ücretleme
B – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMIB – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
11 - 30
• • Fayol, yukarıda belirtilen yönetim faaliyetlerine ilişkin Fayol, yukarıda belirtilen yönetim faaliyetlerine ilişkin olarak 14 ilke ileri sürmüştür. olarak 14 ilke ileri sürmüştür.
8.Merkeziyet 9.Hiyerarşik yapı 10.Düzen 11.Hakkaniyet 12.İş güvenliğinde denge 13.İnisiyatif 14.Moral güç
B – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMIB – YÖNETİM SÜRECİ YAKLAŞIMI
12 - 30
•Temsilcisi Alman sosyolog Max Weber’dir.
•Weber’in sosyolojik çalışmaları içinde geçen ve organizasyonların bürokratik bir yapıda olmaları halinde etkinlik ve verimliliklerinin daha fazla olacağı yönündeki görüşleri nedeniyle “bürokrasi savunucusu” gibi algılanıp klasik teorinin bir parçası haline getirilmiştir.
•Sosyal Ve Ekonomik Organizasyonun Teorisi başlıklı kitabında Weber, toplumda insanları etkilemekte kullanılan otoritenin kaynağını ve şekillerini incelemiş ve genellikle üç tür otorite (yetki) üzerinde durmuştur.
•Karizmatik yetki; toplum içinde bazı kişilerin, liderlerin karizmatik özellikleri nedeniyle başkalarını belli davranışlara yönlendirebilmesi halinde söz konusudur.
•Geleneksel yetki; toplumsal geleneklere dayanarak veya aileden gelen nedenlerle bazı kişilerin diğerlerini belli davranışlara sevk edebilmesi halinde söz konusudur.
•Bürokratik yetki; yasal temeli olan, tanımlanmış ve belli kurallara bağlanmış bir şekilde başkalarının davranışlarını etkileyebilme durumun ifade eder.
•Bu yetki tarzı, mal ve hizmet üreten birimler için en etkin yetki türüdür. Çünkü bu tarzda meşrulaştırılmış her şey net, açıktır. Belirsizlik yoktur, kimin ne yapacağı bellidir, ilişkiler iş bazındadır ve işin yapılması kişiye göre değişmez. Yani gayri şahsilik esastır. Dolayısıyla bu şekilde kurulan bir organizasyon, bir anlamda tam ayarlı bir makine gibi çalışacaktır.
• Bu yaklaşımın en önemli yönü, klasik yönetim yaklaşımın eksik bıraktığı, insan unsurunu inceleme konusu yapmasıdır.
• Bu konuda ileri sürülen görüşler de yine, ilkelere uyma, en iyi organizasyon yapısını belirleme, verimlilik gibi klasik teorinin temel anlayışını esas aldığı için bu yaklaşım klasik yönetim yaklaşımının bir tamamlayıcısı olarak da kabul edilmektedir.
• Organizasyon içinde çalışan insan unsurunu anlamak, • İnsan yeteneklerinden azami ölçüde yararlanabilmek, • Organizasyon yapısı (iş tanımlar, yetki ilişkileri vs) ile insanların (çalışanların) davranışları arasındaki ilişkileri incelemek,
• Organizasyon içinde insanların bir araya gelmeleri ile oluşturdukları informel ilişkileri ve sosyal grupları anlamak, • Grupların özellikleri ve organizasyon üzerindeki etkilerini araştırmak,
• İletişim, algı, liderlik, motovasyon, değişim, anlaşmazlık ve çatışmalar, ihtiyaç ve yetkilerin değişmesi ile davranışların değişmesi arasındaki ilişkileri anlamak,
• Klasik teorinin rasyonellik anlayışı çerçevesinde yeni bir boyut olarak insanın tatmin olması, bunu etkileyen faktörler ve tatmin ile verimlilik arasındaki ilişkileri anlamak.
• Harvard Üniversitesi’ne mensup bilim adamlarınca (F.Roethlisberger ve Elton Mayo) Western Elektrik Şirketi’nin, Chicago’nun banliyösü olan Cicero’daki Hawthorne fabrikasında yaptıkları araştırmalar yönetim ve organizasyon konusunda davranışsal yaklaşımın başlangıç aşamasını oluşturmuştur.
• Araştırmalar 1924 yılında başlamış, araştırma sonuçları ise 1930’larda alınmıştır.
• Araştırmacılar, “İşyerinin fiziksel koşullarının (ışıklandırma, ısıtma, dinlenme zamanları, fiziksel iyileştirmenin derecesi) çalışanların verimi üzerinde olumlu etki yaratacağı” hipotezini test etmek istemişlerdir.
• Ancak yapılan deneyler bu hipotezi doğrulamamıştır.
• Chris Argis’in Olgun ve Olgun Olmayan Kişi Modeli
(Devamı)(Devamı)
23 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
Modern Yönetim Yaklaşımları, iki temel ayrıma tabi tutulabilir. Bunlar;
–Sistem Yaklaşımı ile
–Durumsallık Yaklaşımlarıdır.
24 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
SİSTEM YAKLAŞIMI • Biyolog, Ludwing von Bertalanffy tarafından 1920’lerde gündeme getirilen genel sistem teorisine dayanmaktadır.
• Bertalanffy’e göre, her olayı belirli bir çevre içinde başka olaylarla ilişkili olarak incelemenin olayları anlama, tahmin ve kontrol etme açısından daha etkin olduğu ileri sürülmüştür.
• Genel sistem teorisi, tüm sistemlere uygulanabilen genel ilke ve prensipleri içeren disiplinler arası bir çalışma alanıdır.
(Devamı)(Devamı)
25 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
•Sistem, belirli parçalardan oluşan, bu parçalar arasında belirli ilişkiler olan, bu parçaların aynı zamanda dış çevreyle ilişkisi olan, birleşik bir yapı, olay veya faaliyet olarak tanımlanabilir.
•Modern organizasyon teorisi büyük ölçüde genel sistem teorisinin etkisinde kalmıştır.
•Her ikisinde de sistemi oluşturan parçalar, bu parçaların sistem içi ve dışındaki hareketleri, içinde bulunduğu çevreyle etkileşimleri, kendi aralarındaki etkileşimleri, ve genel büyüme ve istikrar sağlama problemleri üzerinde odaklanmıştır.
•Modern işletmeler açık sistemlerdir. (Girdi alırlar ve bunu çıktıya dönüştürürler)
(Devamı)(Devamı)
26 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
Modern Teoriye Göre Organizasyonun, Ana kısımları, bağlantı ve ana amaçları
• Sistemi Oluşturan Ana Kısımlar
–Bireyler –Formel Yapı –İnformel Organizasyon –Statü ve rol kalıpları –Fiziksel iş ortamı
(Devamı)(Devamı)
27 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
Modern Teoriye Göre Organizasyonun, Ana kısımları, bağlantı ve ana amaçları
• Kısımları Bağlayan Prosesler
–İletişim mekanizması –Sistemin parçaları arasındaki dengeleyici
mekanizma –Karar alma mekanizması
•Sistemin Ulaşmaya Çalıştığı Ana Amaçlar
–Büyüme –İstikrar –Karşılıklı Etkileşim
(Devamı)(Devamı)
28 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
DURUMSALLIK YAKLAŞIMI• Durumsallık yaklaşımı 1960’lı yıllarda ortaya atılan ancak 1980’li yıllarda geliştirilen ve genel kabul gören bir modern yönetim tekniğidir.
• Temel düşüncesi, her yerde ve her koşulda geçerli bir yönetim biçiminin bulunamayacağıdır.
• Yönetim biçimini belirleyen etkenleri dışsal ve içsel etkenler şeklinde iki kategoride ele alan, durumsallık yaklaşımının teorisyenleri; dışsal etkenler arasında, örgütün sunduğu hizmetlerden yararlananlar, Pazar koşulları, rekabet ve devlet müdahalesi şeklinde ele alırken; içsel etkenler arasında yapılacak iş, personelin niteliği, kullanılan teknoloji ve örgütün amaçlarını saymaktadırlar.
(Devamı)(Devamı)
29 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
• Bu temel varsayıma göre yöneticilerin önceden benimseyebilecekleri hiçbir evrensel yönetim ilkesinin veya yönetim tekniğinin bulunmayacağı kabul edilmektedir.
• Durumsallık yaklaşımına göre değişik durumlar ve koşullar yönetimde başarılı olmak için değişik kavram, teknik ve davranışları gerektirir.
• Bu nedenle her yer ve koşullarda geçerli tek bir en iyi organizasyon yapısı yoktur
(Devamı)(Devamı)
30 - 30
3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI3 – MODERN YÖNETİM YAKLAŞIMLARI
• Durumsallık yaklaşımının özellikle üzerinde durduğu ve yöneticilerin yönetim biçimlerini doğrudan etkilediği kabul edilen üç önemli faktör vardır. Bu faktörler;
* Çevre, * Teknoloji ve * Örgütün benimsediği stratejiler olarak belirtilmektedir.
• Çevre faktörü örgütün işleyişini doğrudan etkilerken, diğer faktörler örgüt yapısını dolaylı olarak etkilemektedir.