Page 1
TC
FATİH ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ
EĞİTİM YÖNETİMİ, DENETİMİ, PLANLAMASI VE EKONOMİSİ ANABİLİM
DALI
DERS ÖDEVİ
ÖDEVİN ADIYönetim ve Denetimle İlgili Temel
KavramlarDenetimin Amaçları ve Gerekliliği
DERSİN ADIEğitim Denetimi
HazırlayanlarAdnan AKÇEKOCE 512912180Atilla BACAK 512912126Ayşe Nurdan GEZER
512912206
Ankara – Pazar – A Grubu
Page 2
Ders Sorumlusu
Yrd. Doç. Dr. Celal GÜLŞEN
02.06.2013 – ANKARA
İçindekilerGİRİŞ........................................................1YÖNETİM......................................................11) Yönetim İle İlgili Temel Kavramlar.....................3a) Planlama..............................................4b) Örgütleme.............................................5c) Yöneltme..............................................6d) Koordinasyon..........................................7e) Denetleme.............................................8
DENETİMİN AMAÇLARI..........................................111) Durum Saptama.........................................122) Değerlendirme.........................................123) Düzeltme ve Geliştirme................................12
DENETİMİN GEREKLİLİĞİ.......................................13Özet........................................................14Sonuç.......................................................15Öneriler....................................................15KAYNAKÇA....................................................16
Page 4
GİRİŞ
Eğitim yönetimi biliminin gelişmesi, genel olarak kamu
yönetimi ve işletme yönetimiyle ilgili gelişme ve çalışmalardan
çok sonra görülmektedir. Oysa her alanda olduğu gibi eğitim
alanında da yönetim konusunda gerekli bilgi ve beceriye sahip
bireylere ihtiyaç vardır. Eğitim alanında, yönetim anlayışının
çağa uygun olması bir zarurettir. Eğitim örgütlerinin yapı
olarak diğer alanlardaki örgütlerden farklı olması yönetimin bu
alanda farklı ele alınmasını gerektirmektedir. Eğitimde
yönetim, bir disiplin olmaktan ziyade, sosyoloji, psikoloji,
tarih gibi pek çok alanının temeline yaslanan disiplinler arası
bir çalışma alanıdır. Yönetim konusunun çok geniş bir alanı
kapsaması nedeniyle, bütün alanlar için ortak olan yönetimin
işlevleri üzerinde durulmuştur. Ayrıca tarihsel gelişimi ve
eğitim yönetiminin amaçlarına da kısaca değinilmiştir. Denetim
konusuna, yönetsel işlevlerin bir parçası olduğundan yönetim
altında değinilmiş, denetimin amaçları ve gerekliliğine ayrı
başlıklar altında yer verilmiştir.
Araştırmada gerekli verileri toplamak amacıyla literatür
toplama yapılmıştır. Yönetim, örgüt, liderlik, yönetici, kalite
ve verimlilik gibi birçok konuyla ilişkili olduğundan bu konuda
yapılmış birçok yazılı kaynağa ulaşılmıştır. Bu kaynaklardaki
olgusal veriler derlenerek rapor oluşturulmuştur.
Bu araştırmanın giriş, özet, sonuç, öneriler, yönetim ve
yönetimle ilgili temel kavramlar başlıkları Adnan Akçekoce
tarafından, planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve
1
Page 5
denetleme başlıkları Atilla Bacak tarafından, denetimin
amaçları, durum saptama, değerlendirme, düzeltme ve geliştirme
ve denetimin gerekliliği başlıkları Ayşe Nurdan Gezer
tarafından yazılmıştır. Konu başlıkları Adnan Akçekoce
tarafından bir araya getirilmiştir. Oluşturulan raporun sunusu
Atilla Bacak ve Ayşe Nurdan Gezer tarafından oluşturulmuştur.
YÖNETİM
Bireylerin bir arada yaşamaya başlamalarıyla birlikte
ortaya çıkan yönetim eylemi, bir bilim olarak 18.nci yüzyıl
endüstri hareketiyle önem kazanmıştır. Bu yönüyle yönetim;
ilkeleri, felsefesi ve politikalarının incelenmesine yeni
başlanmış, gelişmekte olan bir bilim dalıdır. Ekonomi, siyaset,
felsefe, psikoloji, eğitim gibi birçok alan yönetim konusunda
araştırmalarda bulunmaktadır. Bu alanlar her ne kadar yönetimi
farklı tanımlamış olsalar da bu tanımların önemli ortak yanları
vardır.
Yönetim çok eski bir insanlık eylemi olmasına rağmen ortak
bir tanıma ulaşılamamıştır. Bu anlamda yönetim konusunda birçok
tanım yapılmıştır (Memduhoğlu ve Yılmaz 2012: 80-81).
Ekonomistlere göre; toprak, sermaye ve emekle birlikte üretim
fonksiyonlarından biridir. Siyasal bilimcilere göre; yönetim,
bir otorite sistemi olarak kabul edilir. Toplum bilimcilerine
göre, bir sınıf ve saygınlık sistemidir. Tanımların önemli
ortak yanı; yönetimi birtakım faaliyetlerden oluşan bir süreç
olarak ele almaları ve ortak amaca ulaşma yolunda işbirliğidir
(Can ve diğerleri, 1991: 105). Türk Dil Kurumunda yönetim
“Yönetme işi, çekip çevirme, idare” şeklinde tanımlanmıştır.
2
Page 6
Tanımlar incelendiğinde yönetimin; başlıca üç nokta üzerinde
odaklaştığı görülmektedir. Bunlar; ortak bir amacın olması, bir
insan grubunun bulunması ve insanların ortak amacın
gerçekleştirilmesi için işbirliğinde bulunmalarıdır. Buna göre
genel anlamda yönetim, ” belirli bir işbirliği ve ilişki
sistemi içinde bir araya gelen insanların, ortak amaçlarını
gerçekleştirmek üzere yapacağı faaliyetlerin düzenlenmesi
süreci” şeklinde tanımlanabilir. (Web 1)
Günümüze kadar yönetim dönemlere ayrılarak incelenmiştir.
Yönetim alanında meydana gelen değişmelerle birlikte her aşama
yeni bir dönem olarak ele alınmıştır. Bu dönemler şunlardır;
(Ertürk, 2012: 11-50)
Çağdaş Yönetim Öncesi – 1880 öncesi
Çağdaş Yönetim Dönemi – 1880 / …..
o Klasik Yönetim Teorisi
Bilimsel Yönetim Dönemi – Frederick Winslow Taylor –
1880 / 1930
Yönetim Süreci Yaklaşımı – Henri Fayol
Bürokrasi Teorisi – Max Weber
Beşeri İlişkiler Dönemi
Modern Yönetim Teorisi – 1950’den sonrası
2000’li yılların başında yönetime ilişkin yeni değerler
ortaya çıkmıştır. Yönetime, “İnsanları ortak performans
gösterebilir duruma getirmek, güçlü yanlarını etkili kılmak,
zayıflıklarını önemli olmaktan çıkarmak” görevi atfedilmiştir
(Özden, 2008: 81). Yöneticinin temel amacı ise belirli amaçlara
yönelik olarak bir araya gelmiş insan ve madde kaynaklarını
3
Page 7
örgütsel amaçlara ulaşmak için eşgüdümleyerek, iş birliği
içinde etkili ve verimli olarak yönetmektir. (Web2)
Eğitim Yönetim, genel yönetim alanının ilke ve
yöntemlerinden yararlanan kamuya ait bir etkinliktir. Kamu
yönetiminin eğitim alanına uygulanmasıdır. Eğitim yönetimi,
eğitim bilimlerinin bir alt dalıdır, bir alt disiplinidir.
Eğitim yönetiminin temel işlevi eğitim sistemini, çeşitli yasa
ve yönetmeliklerle belirlenmiş olan eğitim politika ve amaçları
doğrultusunda yaşatmak ve işler durumda tutmaktır. (Web2)
1) Yönetim İle İlgili Temel Kavramlar
Eğitim yönetiminin amaçları örgütsel amaçlar ve yönetimsel
amaçlar olmak üzere ikiye ayrılır. Örgütsel amaçları: (Web2)
Milli Eğitimin Amaçları
Okulun Amaçları
Dersin Amaçları
Konunun Amaçları
Yönetimsel amaçları:
Eğitimi Yaymak (Eğitimin niceliğini yükseltmek – Her
düzeydeki öğrenci sayılarını artırmak)
Eğitimin Niteliğini Yükseltmek (Nitelikli öğrenci
yetiştirmek)
Yönetimin işlevlerinin neler olduğu konusunda yönetim
bilimciler arasında bir birlik yoktur. Klasik Yönetim
Bilimcilerinden Gulick ve Urwick yönetsel işlevleri P-Ö-PE-YÜ-
KO-HA-MA (Planlama, Örgütleme, Personel Yönetimi, Yürütme,
Koordinasyon, Haberleşme ve Mali yönetim) formülüyle açıklamaya
çalışırlar. Yine Klasik Yönetim Bilimcilerden Henry Fayol bu
4
Page 8
işlevleri; Planlama, Örgütleme, Yürütme, Koordinasyon ve
Denetleme olarak belirlemiştir. Temel işlevin Eylem Birliği
olduğunu kaydeden Mooney ve Reiley, bu temel işlevin, Emir
Komuta Zinciri, İşlevsellik, Komuta ve Uzmanlık gibi alt
işlevlere ayrıldığını söylemektedirler. (Web3) Bu yazıda
yönetsel işlevler olarak en geniş kabul gören Fayol’a ait
planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetleme
konuları üzerinde durulacaktır.
Tablo 1: Yönetimin Fonksiyonları
a) Planlama
Eğitim alanında çeşitli planlama modellerinden, planlama
yöntem ve tekniklerinden yararlanılarak planlar yapılır.
Planlama, önceden belirlenmiş amaçları gerçekleştirmek için
yapılması gereken işlerin belirlenmesi ve izlenecek yolların
seçilmesidir. Planlama, bazı amaçlara ulaşmak için gelecekte
5
Page 9
uygulanacak kararları hazırlamaya yönelik bir süreçtir.
Planlama, eyleme geçmekten önce yapılacakları düşünmeyi
gerektiren zihinsel bir süreçtir. Dolayısıyla amaçların
belirlenmesi, planlama için ilk aşamayı oluşturur. Planlama
geleceği tahmin etme, gelecekteki fırsat, risk ve tehditleri
görmek, seçenekler arasından bir tercih yapmak, öncelikleri
belirlemek ve bir karar vermektir. Okullar açısından planlama,
okulun amaçlarını gerçekleştirmek için gerekli olan her türlü
girdilerin sağlanma ve kullanılma yollarının belirlenmesidir.
Planlama, kısaca, yönetimin pusulası olarak nitelendirilir
(Şişman, 2010: 52).
Planlamada şu soruların cevaplanması gerekir: (Şişman,
2010: 52).
Ne yapılacak?
Kim / kimler tarafından yapılacak?
Ne zaman yapılacak?
Nasıl yapılacak?
Neden / niçin yapılacak?
Hangi kaynaklarla yapılacak?
Planlama, sürekli bir etkinlik olup planlar, sürekli
olarak gözden geçirilir, değiştirilir, geliştirilir. Bu nedenle
planlar esnek olmalıdır. Planlama, bazı kaynakları kullanmayı
gerektirir. Planlamanın çeşitli yararları yanında sakıncaları
da olabilir. Planlama, yapılacak eylemlerin amaca dönük olması,
geleceği düşünme, kaynaklar ve emekten tasarruf sağlama,
kestirme gücünü geliştirme ve belirsizliği azaltma gibi
yararları yanında, bağlayıcı olma, girişim ve yaratıcılığı
6
Page 10
köreltme, gevşeklik ve rahatlığa neden olma, esnekliği ortadan
kaldırma, değişime engel oluşturma gibi sakıncaları
taşıyabilir. Planlar, sağlıklı verilere dayanmadığında ve
sadece temennileri yansıttığında gereksiz bir çabadan öteye
geçemez. (Şişman, 2010: 53)
b) Örgütleme
Örgütlemenin kavram olarak tanımını yapmadan önce, örgüt
kavramını açıklamak gerekmektedir. Örgüt, işleri insanları ve
işlerle insanları bir arada tutan, onların arasındaki
ilişkileri düzenleyen sosyo-teknik bir yapıdır. Örgütleme
sanayi devrimiyle beraber ortaya çıkan bir kavram değildir.
Örgüt, belirlenen amaçları başarmak için iki yâda daha fazla
kişinin eşgüdümlenmiş biçimde çalıştıkları bir yapıdır. (Can ve
diğerleri, 2004: 179)
Örgütlenme, öncelikle mal ve hizmet üretimi gibi fiziksel
etkinliklerle, işin departmanlar biçiminde bölünmesi ve birey -
toplum ilişkileri ile ilgilidir (Ergun ve Polatoğlu, 1992: 95),
ve ortak bir çabayı gerektiren bir amacın
gerçekleştirilebilmesi için gerekli yapının oluşturulması
eylemlerini kapsamaktadır (Aydın, 1988: 97).
Geniş anlamda örgütleme, beşeri fiziksel ve teknik
olanakları ve araçları işletmenin amacını gerçekleştirecek
şekilde düzenlemek ve hizmete koymak demektir. Örgütleme
gerekli sorumluluklar üstlenen ve belirli aktiviteler
içerisinde olan ünitelerin gruplandırılması, haberleşme ve
otoriter olayların saptanması, koordine edilmesi ve
geliştirilmesi esansa dayanır. (Liebler ve diğerleri, 1984: 71)
7
Page 11
Örgütleme sürecini kısaca;
• Plandan daha ayrıntılı olarak, amaçların, faaliyetlerin
ve işlerin belirlenip gruplandırılması,
• Personelin belirlenip görevlendirilmesi ve karşılıklı
yetki ve sorumlulukların belirlenmesi yâda insan gücünün
organizasyonu,
• İşlerin görüleceği yer, araç gereç ve yöntemin
belirlenmesini içerir. (Muck, a.g.e., 156)
c) Yöneltme
Örgütteki tüm çalışanların belirlenen amaçları
gerçekleştirecek şekilde çalışmalarını sağlayan, onları
organizasyonun istediği biçimde hareket etmeye yönlendiren,
çalışanları istekli bir şekilde çalışmaya sevk eden ve onların
performansını artırmayı hedefleyen bir yönetim fonksiyonudur.
Yöneltme sadece çalışanları işletmenin amaçlarını
gerçekleştirmek adına onları iş yapar konuma getirmeyi
hedeflememelidir. Ayrıca çalışanları istekli bir şekilde ve
yaptıkları işten zevk alacak şekilde çalışmalarını sağlamayı
hedeflemelidir. Bunun için öncelikle yöneticilerin çalışanlara
işletme amaçlarının ne olduğu hakkında bilgi verip açıklama
yapmalıdır. (Şakar, 2012: 125-127)
Örgütlerde yönetim faaliyeti içinde en fazla zorlanılan
konu yöneltme fonksiyonunun yerine getirilmesidir. Çünkü bu
fonksiyon ile çalışanlar ortak bir amacın gerçekleştirilmesi
için yönlendirilmeye, iş yapmaya karşı istekli olmaya, iş
tatmini yaratmaya ve mutlu çalışanlar oluşturmaya
çalışılmaktadır. Tüm bunları gerçekleştirilmesi için de
8
Page 12
yöneticilere düşen sorumluluk çok fazladır. Özellikle etkin bir
yöneltmenin yerine getirilmesi için yöneticilerin dikkat
etmeleri gereken kurallar vardır. Bu kurallar; (Şakar, 2012:
129-130)
Ekip çalışması yapmak
Çalışanı İyi Tanımak
Göreve Uygun Olmayanları Uzaklaştırmak
Çalışan ile Örgüt Arasında Objektif Olmak
Çalışanlara İyi Bir Örnek Olmak
Verilen Emirleri Takip Etmek
Astlardan Sürekli Bilgi ve Rapor Almak
Detaylara Boğulmamak
d) Koordinasyon
Yönetimin ya da örgütün amacını gerçekleştirebilmesi için
ilgili tüm birimler ve kişilerin uyum içinde hareket etmesidir.
Yönetim birimlerinin belirli bir amacı gerçekleştirmek için
aynı konuda çalışan diğer kuruluşlarla ve birimlerle işbirliği
yapmalarıdır. Örgütlerde iş ve eylem birliği gereklidir.
Koordinasyon sadece örgüt içi değil diğer kurum ve kuruluşlarla
da gereklidir. Ahenkli birleştirme, İşbirliği ve Teşvik
(özendirme) koordinasyonun üç unsurudur. (Tortop ve diğerleri,
2007:114-115)
Koordinasyon yöneticiler tarafından, tüm birimlerin kendi
arasında işbirliği yapmasıyla veya temel görevi koordinasyon
yapmak olan birim aracılığıyla sağlanır. Koordinasyon değişik
kişilerce sağlanabildiği gibi değişik birimlerce de
9
Page 13
gerçekleştirilebilir. Bakanlar kurulu örneğinde olduğu gibi
koordinasyon Kurulları kurulabilmektedir. (Aydın, 2001: 75)
Koordinasyon ilkeleri şunlardır: ( Web4)
Teşkilat yapısında sadeleştirme yapmak
Kamu hizmeti politikalarında birlik temin etmek
Haberleşme kanallarını iyi düzenlemek
Koordinasyon için personeli teşvik etmek
Koordinasyon türleri: ( Web5)
Hiyerarşiye dayanan koordinasyon: Yöneticinin yetki ve
otoritesini kullanarak yaptığı koordinasyon (ast-üst).
İnandırıcı koordinasyon: Çalışanları ikna ederek uyum
sağlama (daha etkili).
Komiteler yoluyla koordinasyon: Birim yöneticilerinin
bir araya gelerek oluşturduğu koordinasyon (Üye çok,
gecikmeli karar, Sorumluluğu paylaşma).
Yatay-Dikey Koordinasyon: Yatay, eşit yetki ve
sorumluluğa sahip birimler arasındaki; dikey, ast-üst
makamlar arasındaki.
Yapıyla-görevle ilgili koordinasyon: Örgüt kurulurken
koordinasyon sağlamaya dönük kurulması (APK); örgütün
işleyişi sırasında sağlanan koordinasyon.
İç-dış koordinasyon: Kurumun kendi iç birimleri
arasındaki; kurumun dış örgütlerle olan koordinasyonu.
10
Page 14
e) Denetleme
Denetim işlevi, yönetim sürecinin en son aşamasını
oluşturmaktadır. Denetim işlevi ile örgütün planlama aşamasında
belirlediği amaçlara ve hedeflere ne ölçüde ulaşıldığı ve
alınan kararların ne düzeyde başarıya ulaştığı ortaya konulur.
Bu açıdan denetim “neyi amaçlamıştık?” ve “nereye ulaştık?”
sorularını yanıtlamaya yarayan bir işlev niteliğindedir. (Web
6)
Denetim ile ilgili tanımlardan bazıları şunlardır: (Web 6)
Örgütte gerçekleştirilen faaliyetlerin ve ulaşılan
performansın daha önceden belirlenen kural ve prosedürlere
uygunluğunun ölçülmesi
Örgüt içindeki faaliyetlerin planlandığı gibi
gerçekleşip gerçekleşmediğinin ölçülmesi ve bu planlardan
önemli sapmalar olması halinde düzeltme yapılmasından
oluşan bir süreç
Sistemin ve çalışanların davranışlarının, örgütün amaç
ve hedefleriyle uyumlu hale getirilmesi süreci
Geniş anlamda denetim: genel olarak kamuda, özel ve tüzel
kişiliği bulunan kurum ve kuruluşlarda yapılmakta olan işlerin;
kaynak, imkan ve şartlar dikkate alınarak, yasal çerçeve ile
belirlenen amaç, öngörülen temel ilke ve hedeflere uygunluğunu,
doğruluğunu, düzenliliğini, verimliliğini, ekonomikliğini,
etkinliğini; objektif, geçerli, güvenilir ölçütlere göre
karşılaştırma yapabilme, ulusal standartlara ve planlanan
esaslara göre durumunu ortaya koyma, giderilebilir eksiklikler
11
Page 15
için rehberlikte bulunma, değişim ve gelişim için misyon ve
vizyon kazandırmaya ilişkin öneriler getirme sürecidir. (Esmer
ve diğerleri, 2011: 5)
Denetlemenin özellikleri: (Web 7)
Denetim sürecinin hem denetleyecek bireyler hem de
denetlenecek astla tarafından onaylanması gerekir.
Denetim sürecinin odak noktası, örgüt amaçlarının
gerçekleştirilmesi doğrultusunda bireylerin ve örgütlerin
becerilerini sınırlayan etkenler olmalıdır.
Denetim süreci ekonomik olmalıdır. Denetimden elde
edilecek yarar masraflardan çok olmalıdır.
Denetim sürecinde, mevcut performansı standartlarla
karşılaştırmada denetlenecek bireylere ilişkin yeterli
nitelikte ve nicelikte ve doğru bilgiler kullanılmalıdır.
Karşılaştırma yapmak için gerekli olan bilgiler
denetleyecek bireylerin elinde zamanında olmalıdır.
Denetimin önemi:
Denetim yoluyla girişimin güçlü yanları saptanır ve
vurgulanır, yetersizlikler belirlenir ve azaltılır yâda
giderilir.
Denetim amaçların yeniden gözden geçirilmesini veya
değiştirilmesini gerekli kılacak kanıtlar sağlayabilir.
Denetim amaçları gerçekleştirmek için daha iyi kararlar
ve planlar gerektirebilecek sonuçlara götürebilir.
Planların uygulanmasında işgörenlerin daha etkili
katkılarını gerektirecek kanıtlar sağlayabilir (Aydın,
1991: 156)
12
Page 16
Denetim süreci:
a) Standartların saptanması
Karar verme süreci ile örgütün amaçları ve bu amaçlara
ulaşmak için uygulanacak politikalar, planlar, bütçeler,
işlemler saptanır. Bu saptananlar örgütün amaçlarına ulaşması
için arzulanan eylemlerdir, bunlar birer standart görevi görür.
Sağlıklı bir değerlendirmenin yapılması objektif ve amaca
yönelik standartların belirlenmesine bağlıdır. Standartlar
genel olarak, bir işgörenin belli bir sürede yapabileceği işin
ölçülerini saptamaktır (Web 7).
b) Gerçekleşen performansın ölçülmesi
Sürecin ikinci aşamasında daha önceden belirlenen
standartlara göre, yapılan performansın değerlendirmesi
yapılır. Performans düzeyinin standarda uygunluğunun
anlaşılmasına ölçme denir. Burada amaç, standart ile gerçek
performans arasındaki farkın ortaya çıkarılmasıdır. Bu fark
ortaya çıktığı zaman, performansın örgüt amaçlarından sapma
derecesi ve personelin eksik yanları ortaya çıkacaktır.
Ölçmenin nasıl yapılacağı daha standartlar belirlenirken
kararlaştırılmalıdır. Değerlendirme sadece ölçme değildir.
Değerlendirme yapılırken, performans verileri, işgörenin
kişisel durumu, çevre etkenleri ve yönetsel etkenler birlikte
ele alınmalıdır (Web 7).
c) Gerçekleşen performans ile standartların
karşılaştırılması
13
Page 17
Standartlar saptanıp gerçekleşen performans ölçüldükten
sonra yapılacak iş gerçekleşen performans ile standartları
karşılaştırmadır. Burada geri bildirimler (dönüt) önemlidir.
Gerçek performans ile istenen performans karşılaştırıldığında
eğer varsa farklılıklar (eksiklikler) veya sapmalar ortaya
çıkacaktır (web 7).
d) Gerçek performans ile istenen performans arasındaki
aykırılığın değerlendirilmesi
Gerçek performans ile istene performans karşılaştırılıp,
eğer varsa farklılıklar veya sapmalar ortaya çıkarıldığında bu
sapmalar çok önemli ve anlamlı yâda çok önemsiz ve anlamsız
olabilir. Bu nedenle ortaya çıkarılan sapmanın gerçek önem ve
anlam derecesinin saptanması yönetici veya denetici durumundaki
bireyin önemli sorumluluklarından biridir. Çünkü bu sapmanın
önem ve anlam derecesine göre yapılacak örgütsel işlemler bu
karara göre biçimlenecektir (web 7).
e) Düzeltme işlemlerini-eylemlerini başlatma
Düzeltme işleminde işgörenin değil, işin düzeltileceği
hiçbir zaman unutulmamalıdır. Amaç işgöreni üzmek, sıkıştırma,
kötülemek değil, işin düzeltilmesi, amaca ulaşmadaki engellerin
kaldırılmasıdır (web 7).
14
Page 18
Tablo 2: Denetim Türleri
DENETİMİN AMAÇLARI
Olumsuzlukları gidermek için önleme, sınırlama ve düzeltme
yapmak, reformlara gitmek denetimin amaçları arasında yer
almaktadır. Ancak denetimin yöneldiği nihai amaç verimlilik ve
etkinliktir. Her kurum örgüt veya işletme iyiye ulaşmayı
hedeflediği için verimlilik, etkinlik bir amaçtır (Atay, 1999:
33-36). Denetimin diğer bir amacı verilmiş olan kararlarla
tutarlılığı sağlamak, mevcut duruma kıyasla daha iyi ve yararlı
olanı ortaya çıkarmak, uygulamalardaki olumsuzlukları ve
farklılıkları gidermektir (Falay, 1997: 18). Bunun yanı sıra
denetim, denetlenen birimlerdeki hata ve yolsuzluk riskini en
aza indirerek, mal ve hizmet üretiminde daha etkin, verimli ve
tutumlu yöntemlerin uygulanmasını sağlayan alternatifleri
geliştirmeyi amaç edinmiş bir eylemdir (Köse, 2004: 6)
Örgütlerin etkililiğinin, amaçlarının gerçekleşme
derecesine bağlı olduğu söylenebilir. Örgütsel amaçlar, örgüt
15
Page 19
etkinlikleri için bir danışma noktası, eşgüdümlü etkinlikler
için bir gereklilik ve bu etkinliklerin yöneltildiği uçlardır.
Örgütsel amaçlar aynı zamanda etkin politikaların, yöntemlerin,
stratejilerin ve ilkelerin saptanmasında ön bilgiler sağlayan
ve örgütün geleceğini tayin eden, örgüt etkinliklerine
kılavuzluk yapan bir işleve sahiptirler. (Tekok ve Şen, 1979:
74)
Bir yönetici görevi olan denetimin kavram ve uygulama
olarak bir ülke veya sistemde egemen olan yönetim anlayışına
bağımlılığı, denetimi yönetim kavramı bütünü içinde görmeyi
gerektirir (Tortop, 1974: 27). Yasalar, yöneticilere denetim
yetki ve sorumluluğu vermekte, denetçiler, görevlerini yönetim
izniyle ve onun adına yapmaktadırlar. Denetimin üç temel amacı:
1) Durum Saptama
Denetim kavramının algılanması, onun öğelerinin
bilinmesine bağlıdır. Bunlardan biri, durum saptama, var olan
durumu, fotoğrafını çekiyormuş gibi ortaya koymadır. Durum
saptama amacıyla yapılan bir etkinlik olan kontrol, amaç-sonuç
uygunluğunu karşılaştırmak için veri toplama süreci olarak
görülmesi gerektiği halde bazen daha geniş anlamlar verilerek
yönetme ve egemen olma anlamlarında klasik denetim kavramı
karşılığında kutlanılmaktadır (Unesco, 1982: 5-31). Türkçe
sözlükte "inceleme“, "karşılaştırma" olarak tanımlanmakta, yani
kontrol süreci durum saptama ve karşılaştırma ile sınırlı
olmakta, kanıtlamaya yönelik görülmektedir. Bu özellikleri ile
kontrolün denetimin ilk basamağı olduğu söylenebilir.
(Bursalıoğlu, 1982: 165) Kontrol prosedürleri tüm olasılıklar,
16
Page 20
gözetilerek esnek tutulmalı, insancıl yönü teknik yönü kadar
önemsenmelidir. Kontrol süreçlerinde personel beklentilerinin
örgütçe, örgüt beklentilerinin de personelce algılanması ve
karşılıklı anlayışın gelişmesi önemlidir. (Unesco, 1982: 33)
2) Değerlendirme
Denetim kavramının ikinci öğesi değerlendirmedir
(Taymaz,1982: 2). Durum saptamayı, ölçüm sonuçlarının bir
ölçütle karşılaştırılıp değer yargısında bulunulması diye
tanımlanabilecek olan değerlendirme izler. Değerlendirmenin
yapılması için bir araştırma sürecine, durum saptayıcı veri
toplamaya gereksinim vardır. Bu süreç sonunda,
değerlendirilecek olan veriler ortaya çıkar. Kontrolün
kanıtlamaya yönelik olmasına karşın, değerlendirme geliştirmeye
yöneliktir (Bursalıoğlu, 1982: 165). Değerlendirme, kararlar
için işlenmemiş bilgi sağlama ve karar seçeneklerine ağırlıklar
vermeyi içerir. Değerlendirme konusu, denetçi rolleri bölümünde
daha geniş olarak istenmiştir.
3) Düzeltme ve Geliştirme
Denetim kavramının üçüncü öğesi, değerlendirme sonucu
ortaya çıkacak seçeneklerden karara dönüşenlerin uygulanması
şeklinde görülebilecek olan düzeltme ve geliştirme
etkinlikleridir (Bursalıoğlu, 1982: 165). Denetim kavramının
ağırlığını, amacını da belirleyen bu öğe oluşturur. Diğer iki
öğe, buna göre araç durumundadır. Çünkü denetimin amacı
kanıtlamak değil, geliştirmektir (Bursalıoğlu, 1982: 16).
Değerlendirme sonucunda ortaya çıkan eksikliklerin tamamlanması
gereksiz fazlalıkların atılması, yanlışların doğruya
17
Page 21
dönüştürülmesi, amaç Ve planlardan sapmaların düzeltilmesi,
daha iyi süreç ve sonuçlar için öneri ve uygulamalara
ulaşılması, bu öğe içinde görülür. Denetim, birbirine bağımlı
olan ve çembersel olarak işleyen bu üç öğenin bir araya
gelmesiyle oluşur. Bu algılama, denetimi durum saptayıp
raporlama aşamasından ilerilere götürmüş, çalışanlara yol
gösterme ve yardım etme, amaçlarından sapmaları düzelterek
etkinlikleri geliştirme, denetim eylemlerinin ağırlığını
oluşturmuştur (Web8).
DENETİMİN GEREKLİLİĞİ
Denetim yönetim sürecinin tamamlanması, denetimin
başarılması için gereklidir. Denetimin örgütsel yaşam için iki
türlü gerekliliği vardır: İlk olarak denetimin tek basına
varlığı bile kamu görevlilerinin davranışlarını sürekli olarak
düzeltmelerini sağlamaktadır. İkinci gerekliliği ise denetim
sonrasında oluşan raporlarda ve bunların sonuçlarında
görülmektedir. Buna denetimin biçimsel ve yaptırıma yönelik
sonuçları denilmektedir. Ayrıca denetim varlığı ile gerek kamu
gerekse özel kurumlarda sorumluluk duygusunu arttıran ve canlı
tutan bir etki rolü üstlenmektedir (Ertekin, 1998: 497).
Denetim hata ve yolsuzlukların önlenmek açısından
gereklidir. Denetim kalkınmanın, çağdaşlaşmanın, toplumsal
refaha ulaşmanın vazgeçilmez bir halkası, ülkeyi geliştiren
girişimcilerin itici gücü, kalkınmayı sağlayan unsurların
birbiriyle pekişmesi kaynaşması için gerekli olan bir harç
olarak değerlendirmektedir (Aytuna, 1986: 63).
18
Page 22
Bir ülkenin ekonomik kalkınması, kaynaklarının akılcı
kullanılmasıyla doğrudan ilişkilidir. Kaynakların akılcı
kullanımı ise büyük oranda devletin belirlediği politika, plan,
program ve projelere bağlıdır. Bu bağlılık kamusal denetimle
sağlanır. Kamusal denetiminin şu iki işlevi gerekliliğini
gözler önüne sermektedir. Birinci işlev kaynakların dağıtımını
yapmak, kaynak israfını önlenmek, yolsuzluk gibi durumlar
sonucu oluşan kaynak kaybının ve kaynakların belirli kişilerde
toplanmasını önlenmektir. İkinci işlev ise, kamu sektöründe
performans yönetimini egemen kılmaktır. Kamusal kaynakların
etkin, verimli ve tutumlu kullanımını özendirmek, gelir ve
gider dengesinin iyi kurulması için çaba göstermek, ulusal
çıkarlar ve toplumsal beklentiler ekseninde hükümet
politikalarını denetlemek, çağdaş kamusal denetimin temel
fonksiyonlarıdır (Köse, 2004: 81).
Özet
Tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişle birlikte örgüt
yapısı daha fazla alanda kendini göstermiştir. Sanayi
toplumunda verimliliği artırmak için örgüt yönetimi üzerinde
bilimsel çalışmalar yapılmaya başlanmıştır. Böylece çağdaş
yönetim dönemi başlamıştır. Çağdaş yönetim döneminde Frederick
Taylor, Henri Fayol ve Max Weber tarafından geliştirilen
yönetim teorileri öne çıkmaktadır. Her üç teorinin belirgin
özelliği, örgüt ve yönetimde insan boyutunun yeterince dikkate
alınmamış olmasıdır.
Taylor’a göre İşçilerin yapması gereken sadece kendilerine
verilen görevleri yapmak ve konulan teknik ve iş standartlarını
19
Page 23
izlemektir. İnsana makine gibi davranıldığı iddiasıyla
eleştirilmiştir.
Fayol daha büyük ve karmaşık örgüt yapılarında yönetimin
nasıl olması gerektiği ile ilgilenmiştir. Fayol yönetimde;
Planlama, Örgütleme, Yürütme, Koordinasyon ve Denetleme
fonksiyonlarının önemi üzerinde durmuştur.
Weber’ in yönetim ilkelerine göre özellikle örgütte yazılı
kuralların oluşturulması, yönetici ve çalışanların bu kurallar
çerçevesinde hareket etmesi öngörülmüştür. Yine bugün genel
kabul gören insan kaynakları yönetimi felsefesinden farklı
olarak Weber yönetim felsefesinde alt-üst ilişkilerinin hâkim
olduğu bir hiyerarşik-bürokratik model öngörülmüştür.
Neo-Klasik yönetim düşüncesi esas itibariyle klasik
yönetim düşüncesinin kavram ve ilkelerine dayanır. Ancak neo-
klasik düşüncede bu yumuşatılmış ve genişletilmiştir. Diğer bir
ifadeyle, neo-klasik yönetim düşüncesi, beşeri ilişkiler
yaklaşımı ile klasik yönetim düşüncesinin karışımından meydana
gelen ve bu iki felsefe ve görüşü uzlaştıran bir düşünce
sistemidir. Bu yaklaşım, klasik yönetim düşüncesinde olduğu
gibi insanı “üretim faktörlerinden biri” ve makinenin bir
parçası şeklinde ele alınmamış, insanların örgütler içinde ne
şekilde davranmaları gerektiğinden çok nasıl davranacaklarını
belirlemiştir.
Çağımızda modern teknolojinin hızlı gelişme göstermesi ona
koşut olarak örgütsel yapı ve anlayışta birtakım gelişmeleri
zorunlu kılmıştır. Ancak çağdaş örgüt kuramının sınırlarını
20
Page 24
çizmek ve kesin çizgilerle belirlemek oldukça güçtür, çünkü
sürekli yeni yaklaşımlar ve teknikler ortaya konulmaktadır.
Günümüzde yönetimin temel fonksiyonları olarak Fayol ’un;
planlama, örgütleme, yöneltme, koordinasyon ve denetleme
süreçleri evrensel kabul görmektedir.
Sonuç
Teknolojinin gelişmesi, küreselleşme gibi sebepler
günümüzde örgüt kuramının sınırlarını çizmeyi
güçleştirmektedir. Sürekli yeni yaklaşımlar ve teknikler ortaya
çıkmaktadır. Birçok disiplin bu değişimlere ayak uydurmaya
çalışmak için araştırmalar yapmaktadır. Küçük yönetim
farklılıkları olmasına rağmen temelde aynı yönetim ilkeleri
benimsenmiştir. Çünkü yönetimin amacı tüm örgütler için
maksimum verimliliği sağlamaktır. Gelecekte de yönetimde
verimliliği artırmak veya disipline göre istenen hedefe ulaşmak
için yönetimin temel fonksiyonları üzerine farklı uygulamalar
inşa edilmeye devam edilecektir.
Öneriler
Birey günlük hayat içerisinde birçok farklı örgüt
içerisinde yer alabilmektedir. Her örgüt içerisinde de bir
yönetim vardır. Eğitim yönetimi bu yönüyle eğitim bilimlerinin
önemli bir alt dalıdır. Okul örgütü diğer örgütlere göre bazı
farklılıklara sahip olmasına rağmen temelde aynı hedefi yani
maksimum verimliği sağlamaktır. Okul örgütünde verimlilik
bireyi topluma en yararlı şekilde katmaktır. Öğretmenler okul
örgütü içerisinde birer yönetici olduklarından yönetimle ilgili
21
Page 25
temel bilgi ve becerilere sahip olmalıdır. Daha geniş açıdan
bakıldığında milli eğitim örgütü içerisinde karar vericilerin,
öğretmenlerin yönetim konusundaki kişisel gelişimlerine yönelik
eğitim faaliyetlerine yer vermesi bir zaruret olarak
görülmektedir.
KAYNAKÇA
Akpınar, E. (2006). Kamu Yönetiminde Denetim Olgusu ve
Türkiye'de Kamu Yönetiminin Denetlenmesi. Isparta: Yüksek
Lisans Tezi.
Aydın, M. (1988). Eğitim Yönetimi. Ankara: Hatiboğlu
Yayınevi.
Can, H. ve diğerleri. (2004). Genel İşletmecilik
Bilgileri. Ankara: Siyasal Kitabevi.
Can, H. , Tuncer, D. ve Ayhan D. Y. (1991). Genel
İşletmecilik Bilgileri. Ankara: Adım Yayıncılık.
Erdem, A. R. Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ders Notu.
Pamukkale Üniversitesi – Eğitim Fakültesi.
Ergün, T., ve Polatoğlu, A. (1992). Kamu Yönetimine Giriş.
Ankara: TODAİE Yayınları.
Esmer, G. ve diğerleri. (2011). İl ve İlçe Milli Eğitim
Müdürlükleri Denetim Rehberi. Ankara: Rehberlik ve Denetim
Başkanlığı.
Ertürk, Mümin. (2012). İşletmelerde Yönetim ve
Organizasyon. İstanbul: Beta.
22
Page 26
Gökçe, F. (1994). “Eğitimde Denetimin Amaç ve İlkeleri”.
Ankara: Hacettepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi. Sayı:
10.
Liebler, J. ve diğerleri. (1984). Management Principles,
For Health Professional. Marlyland: Malloy, Inc.
Memduhoğlu, Hasan Basri ve K. Yılmaz. (2012). Türk Eğitim
Sistemi ve Okul Yönetimi. Ankara: Pegem Akademi.
Özalp, İ. ve diğerleri. (2012). Yönetim ve Organizasyon-I.
Anadolu Üniversitesi Yayını No: 2564.
Özden, Yüksel. (2005). Eğitimde Yeni Değerler. Ankara:
Pegem A Yayıncılık.
Şişman, Mehmet. (2010). Eğitim ve Okul Yönetimi. Ankara:
Pegem.
Tekok, B. A. ve S. Şen (1979). Örgütlerin Yönetimi.
Ankara: Turhan Kitabevi.
WEB 1: http://notoku.com: “Yönetimin Tanımı.”
(09.05.2013).
WEB 2: http://www.dersnotlarin.com: “AÖF Türk eğitim
sistemi ve okul yönetimi dersi kitap özeti.” (11.05.2013).
WEB 3: http://www.muhasebedersleri.com: “Yönetsel
İşlevler.” (11.05.2013).
WEB 4: http://www.turgutgoksu.com: “Yönetimin
Fonksiyonları: Koordinasyon (Eşgüdüm).” (12.05.2013).
WEB 5: http://www.turgutgoksu.com: “Yönetimin
Fonksiyonları.” (12.05.2013).
WEB 6: http://www.recepkilic.net/: “Yönetim ve
Organizasyon 5. Ders.” (13.05.2013).
23
Page 27
Web 7: http://www.okulonceciyiz.biz/attachments/okul-
oncesi-ders-notlari/36003d1279744589-egitim-yonetimi-ve-
denetimi-ders-notu-egitim-yonetimi-ve-denetimi-ders-notu.doc
“Eğitim Yönetimi ve Denetimi Ders Notu.” (13.05.2013).
Web 8: http://yunus.hacettepe.edu.tr/~alerbas/: “Eğitimde
Çağdaş Denetim Yaklaşımları.” (13.05.2013).
24