This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
T. C. KÜLTÜR VE TURizM BAKANllGI ESKi ESERLER VE MÜZELER GENEL
MÜDÜRLÜGÜ
Viii. KAZ SONUÇLARI
Not: Bildiriler kaz bakanlarndan geldii ekliyle ve sunu srasna göre
yaynlanmtnr.
çNDEKLER
Sayfa
Berna ALPAGUT (Bursa) PaalarKöyü Kazs - 1985 1
In YALÇiNKAYA 1985 Yl Karain Kazlar , 21
Jacques CAUVIN, Olivier AURENCHE Les Foujlles 1985 A Cafer Höyük
39
Halet ÇAMBEL, Robert.T. BRADWOOD,Mehmet ÖZDOGAN, Wu1f SCHRMER 1985
Yl çayönü Kazs 51
Alba PALMIERI The 1985 Campaign At Arslantepe. Malatya 67
'Refik DURU Kuruçay Höyüü Kazlar 1985 75
Altan ÇLNGROGLU
Ufuk EsiN, Sava HARMANKAYA 1985 Deirmentepe (Malatya maml Köyü)
Kurtarma Kazs 95
Manfred R. BEHM-BLANCKE Die Ausgrabungen Auf Dem Hassek Höyük m
Jahre 1985 ...... 139
Önder BLG kiztepe Kazlarnn 1985 DönemiSonuçlar ,. 149
A. Muhibbe DARGA emsiyetepe Kazlar 1985 Sezonu Sonuçlar 157
Uur SLsTREL
David H. FRENCH Tille ..
Tahsin ÖZGÜç 1985 Yl Kültepe - Kani iKazlar ..
Peter NEVE Boazköy ~ Hattsa 1985 Kaz Mevsiminin Sonuçlar .
Armaan ERKANAL Panaztepe Kazsnn 1985 Yl Sonuçlar .
Manfred KORFMANN Beik - :Yasstepe -ve Beik - Mezarl 11985 Ön Raporu
..
Nurettin YARDMC
Nimet ÖZGÜç 1985 Ylnda IYaplm Olan Samsat Kazlarnn Sonuçlar
......
Afif ERZEN 1985 Yl Çavutepe Kazs Çalmalar .
Halet ÇAMBEL, M. Akif IIN, Serge SADLER Karatepe - Aslanta ve
Domuztepe :1985 Yl Çalmalar .
Machteld J. MELLNK Elmal: Recording Of "'ilaH Paintings ..
Kenan T. TERM Aphrodisias 1985 .
Crawford H. GREENEWALT Jr. Sardis j: Archaeological Research in
1985 ..
, Sayfa
205
213
231
233
253
263
273
297
305
329
345
349
381
Berna ALPAGUY'"
Kültür ve Turizm Bakanl, Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdür lüü
ve A.Ü. Dil ve Tarih -Corafya Fakültesi tarafdan finanse edilen
Bursa ili -Mustafakemalpaa ilçesi - Paalar Köyü Paleoantropolojik
ka znn n. sezonu, 1/7/1986-12/8/1986 tarihleri arasnda
yaplmtr'.
Bakanlk temsilcisi Mersin Müzesielemanlarndan sayn Tanses Baydak'n
gözcülüünde yürütülerkazekibinde; Dr. Andrews, Dr. Mar tin,
örencilerimizden; Ayhan Ersoy, Ahmet Demirörs, Levent
Yeilkaya.
Levent Sevik, pek Arnan ve Lisansüstü örencimiz M.T.A. Doa Tarihi
Müzesi paleontologlarndan Songül Alparslan yer almlardr.
Ayrca; Prof. Dr. Ouz Erol ve Doç. Dr. lhan Kayan tarafndan
Paalar lokalitesirin jeomorfolojik yapsn saptamak üzere bir çevre
aratrmas yaplmtr2.
PAALAR KÖYÜ FosL LOKALTESNNKONUMU
Paalar köyü, kuzeybat Anadolu/da, Bursa ilinin 68 -km. güney
batsnda ve Mustafakemalpaa ilçesine 12 km. uzaklktadr. 1/25.000
ö'l çekli jeolojik haritada i 20 b paftasnda yer alan Paalar/n
Neojen sedi manlar. Gönen havzasnn güneyinde ince bir erit halinde
uzanmakta dr ve havzaya Mivosen dönemde birikneye balamtr. Havza
akarsu lar tarafndan doldurulmu depositlerden olumutur ve Paalar'n
fo silli sediman, vadi benzeri depresyonun en derin yerinde
bulunmakta dr '. Bölgenin jeomorfolojik haritas Prof. Dr. O. Erol
tarafndan ha zrlanmaktadr. Havzada fosil içeren bu sedimanlar. bir
erezyon yüzeyi görünümünde olup, yer yer Kuaterner depasitleriyle
de örtülmütür.
(*) Doç. Dr. Berna ALPAGUT A. Ü. Dil ve Tarih - Corafya Fakültesi
Paleoantro- poloji Anabilimdal Öretim Üyesi - ANKARA .
(l) Verilen bu çalma frsatndan dolay Dr. N. Yardmc'nn ahsnda Eski
Eser ler ve Müzeler Genel Müdürlüü'ne teekkürlerimi sunarm.
(2) Lokalitemizde yapm olduklar çevre aratrmasnedeniyle sayn hocam
Prof. Dr. Ouz Erol ve sayn meslektam Doç. Dr. hhan Kayan'a deerli
gözlemleri ve katklar için sonsuz teekkürlerimisunarm.
(3) O. Erol, 1985.
Kazs yaplmakta olan fosil yatamz, Paalar köyünün ortasn
daki camiden hava hatt uzakl ile yaklak 875 m. güneybatda. köy
yolunundönemecinde ve Boynuzdere üzerindeki su deirmeninin
dou
sunda, deniz seviyesinden 300 m. yüksekliktedir.
Toplam 42. 60 m. uzunluunda ve 2 - 4 m. yüksekliinde yola para lel
olarak kuzey - güney dorui tusunda uzanan fosil ya tamzn güney bat
ucu yakn zamanda birerezyon ile kesilmi, öte yandan kuzey snr
eski bir yolkesii tarafndan oluturulmutur. Yatak kuzeye doru yö
nelmektedir.
Fosi1 yatamz etraf iyi tabakalarma gösteren granit, kuartz ve
Paleozoik mermerleriyle iç taraftan kuatld için; bu matamadik ki
reç talar yatamza zengin kalsiyumkarbonat salayarak dilerin ve
ksmen de kemiklerin fosillernesineve korunmasna iyi bir ortam
hazr
lamtr.
fos il lokalitenin detayl etüdü (stratigrafik) yaplmamtr.
985 SEZONU ALAN ÇALIMALARI
balanan fosil yatamzn haritalama ileminde, en kuzey nokta (O)
ba
langç olarak alnm ve 1 -9 noktalarnda, sediman içeren üniteler 50
cm. konturda gösterilmiti, A,B,C, ve D noktalarnda alt ünite
tabakala rnn dorultu ve eim açlar alnarak snrlar bulunmaya
çallmt.
Bitki örtüsününelverdiiölçüde giriilen bu ileme 1984 ylnda i.
kaz
sezonunda da devam edilmi ve sedimann kuzey snr haritaya aktarrl
mt.
Bu çalmalarn sonunda, 1985 ylnda sedimanm l/lDO ölçekte to
pografik plan tam olarak çkarld ve hari taya aktanld (Plan -
I).
P - I Kaz Alan
i. Kaz sezonunda balanan fakat tamamlanamayan P - i alannda,
1985 sezonunda çalmaya devam edilerek, toprak örtüsü tamamen kal
drlm ve havuzda ykama ve eleme sonucunda baz krk memeli fosil
dilerine ve 7 adet primatdiine rastlanmtr. Envanterlenen bu
diler
198'4 bulgular ile birlikte deerlendirilmitir.
p. i alannda ksmen alt kalkerli silt üniteye gelinmi olup, temiz
lik yaplarak alan tamamlanm bulunmaktadr.
(4) Yalçnkaya. S., Afar, Ö. 1980.
2
P - II Kaz Alan
Bu sezonda, Açma - i (Trench - 1) 'in güney duvarnda yeni bir
kaz
alanna balanmtr. 2m x Sm. - 10 metrekarelik bu kaz alan, 1 metre
karelik 9 plankareye bölünerek A ve B kolonunda; Al, A2, A3, A4, AS
ve Bl, B2,BJ, B4 eklinde kodlanmtr (Plan: 2).
Çok dikkatli ve ar bir tempoda yürütülen kaz ilemi srasnda,
fosillerin koordinatlarn alabilmek için, tek bir yükseklik referans
nok tasna göre her plankareye ayr ayr referans noktalar
verilmitir. Bu nun nedeni ise, kaz alannn yamaçta olmasdr. Bu
referans noktalar;
A3-nem.; B3 - 60cm.; A4 -lOScm.; B4 - 67cm.; ve AS -164cm. olarak
or tak daturr'a göre verilmitir.
Toprak örtüsünün ilk temizliindensonra, Al, A2, A3 ve Bl, B2, B3
karelerinde diagonalolarak uzanan :bir yakn zaman toprak dolgusunu
rastlanm (Plan; 3) ama bu dolgu kanalda herhangi bir Iosil
kalnt
bulunmamtr. Her plankarede bir örenci kaz ilemini yürütmütür.
A3 ve B3 Plankareleri
Bu plankarelerde üst kalkerli silt kazlmaya balandktan l Ocm. ka
lnla erisene kadar hiçbir fosile rastlanmamtr; fakat derinlik
arttk
ça fosil konsantrasyonu da artmaya balayarak, yeilimsi- gri kum
ünite sinin kontana kadar bu art devam etmitir. Üst kalkerli silt
tabaka snda kemik buluntularn üzerinde kahverengi küçük noktalar
ve bitki köklerinin brakm olduu izlere rastlanm olup, kemik
parçalar çürü me durumunda ele geçmitir. Yass biçimde ve ufak
boyutta bulunan k
rkl kemik parçalar, yatan içinde horizontul dururnda 40_ 15°
(derece) arasnda deien meyil açlar ile uzanmaktadr. Ele geçen
kemiklerili koordirratlan ve orientation açlar irsitu olarak alnd
ve envanterlendi. Taphonornic gözlemlere göre (fosillerin gömülme
kurallart ), üst kalker li silt ünitesinde fosillerin görnülme
biçiminde saysal deerlere dayal
bir kural elde edilememitir.
geçmi olup, buna karn krk diler ve yass
u tekil etmektedir.
salam di örnekleri ele kemik parçalar çounlu-
Bu kareler sedimann yamacnda olduundan. kaz ilemine alt üni
telerin üst snrn takibederek devam edilmitir.Alttaki
yeillmsi-grikum ünitesinin alt üniteleri olan ince kum, iri kum,
çakl ve çakll kum ta bakalar ayr ayr kazlarak envanterlenmi olup,
buradaki amacmz,
3
fosillerin hangi alt ünitede daha çok younlatn saptamak ve sedi
mann öteki ksmlarnda kaz yaparken bu sonuca göre hareket etmek ve
fosilleri daha iyi artlarda ele geçirmek olmutur.
Alt ünitelerdeki fosillerin dalmna göre; ince kumda az fosil; iri
kumda salam ve çok fosil; çaklda krk ama çok fosil ve çakll - ince
kumda ise küçük ve büyük boyutta memeli hayvan fosllleri
toplanm
tr.
Alt ünitelerde ölçülen fosillerin eim açlar bakmndan hiçbir or tak
deere rastlanlmamtr ki bu da bize, sedimann çökelme artla
rndaki farklar açklamaktadr.Akarsularda akntrlarn sürüklediimal
zemeler - fosiller - sedimanmza böyle bir düzensizlik içinde
ylmtr.
Yeilimsi- gri kum ünitenin. alt kalkerli silt ünitesi ile kontak
yeri bu plankarelerde ortaya çkarlmtr.
P - II. Kaz Alannn Profili (TRENCH - i güney kesiti)
P - II alannn kuzey profilinde daha önce tanmladmz üç ünite ve
bunlarn alt üniteleri açkla kavumutur (Plan: 4). Profilin
düey
dorultuda alnan 14 adet sediman örnei, petrografik tane boyutu ana
lizi yaplmak üzere laboratuvara gönderilmitir.
Sedimann üç ana ünitesinden biri olan üst kalkerli süt ünitesi, alt
kalkerli silt ünitesine benzemekle birlikte aradaki fark
sementasyon dadr. Oldukça sert olan silt, kalkelf nodüUüdür.
Yeilimsi-gri kum ünitesi fosil yatan ana horizonudur ve
foslleri
içerir. Burada saptanan üç alt ünite; - ince kum, iri kum ve çakll
kum (çakl adeseler) -yataklanma yaps gösterrnez ve yatay - düey
yönlerde renk deiimleri gözlenir. Bu deiim tane boyuta balml olup,
iri kum da açk renk, ince kurnda ise koyu renk eklinde
izlenmektedir. Ünitenin çökelme artlarnn ve nem oranndaki farklarn,
bu sonucu dourdu
unu düünmekteyiz.
lmalarn bir sonucu olmaldr ve alttaki silt matrixin iyice
kalkerle
memi olmas, bu adeselerin oluumuna neden olmutur.
Koyu renkli kurnda toplanm.olan kemik parçalarnda kimyasal bozunma
daha skça olup, nem orannn yüksek olmas ile oranthdr.
Yine kemiklerde fiziksel anmann çok olmas, dilerin tüberküllerinde
görülen krklarn yuvarlaklam olmas gibi veriler bize fosillerin. ya
amza akntlar tarafndan hzl bir tempoda tanm olabileceinigös
termektedir. Kemiklerde görülen kimyasal bozunmann olabilmesi
için
4
de sediman bir müddet slak kalm olmaldr. Sedimann kurumas sona
erince, üzerinde büyüyen bitkilerin köklerinin boluklarna ve öteki
çat laklara kalkerli siltin dolmasyla ince kalker damarlar
olumutur.
En alttaki ünitemiz olan alt kalkerli silt - ayn üst üniteler gibi
-düz gün bir takakalarmave sralanma gösternemektedir. Yaps ince
siltten olumu ve çokça kalker rodüller içermektedir. Saf beyaz olan
bu kal ker, silt ile karmamtr. Yapsnn yumuak ve gözenekli olmas,
bize bu ünitenin dekalsifikasyona uradn göstermektedir. Büyük bir
ola slkla, kalkerin hemen çökelmesinden sonra ünite kurumu ve
dekalsi fikasyon olmutur.
p - II alannn bu profil kesitinden elde ettiimiz bilgiler ndaya tan
oluumu bakmndanbaz fikirlerortaya çkmaktadr; öyle ki, ya kn
çevreden zengin kalkerli alanlardan, ynt brakan akmtlarn sü
rüklemesiyle diler ve kemik parçalar, deiik boyuttaki kum ve
çakl
taneleri tarafndan tanarak yataa gelmi ve farklçökelme
artlarnda
birikmitir. Bu nedenle biz, fosillerin ana kaynann,
bulunduumuz
mevkiiden daha yukarlarda aranmas gereini düünmekteyiz,
AÇMA.I (TRENCH-l)
1984 ylnda balanan bu alann kuzeyduvarmda kazya devam edi lerek,
üretilen sedimanlardan havuzda ykama ve eleme yoluyla fosiller
toplanmtr,
T - 1 olarak kodladmz bu açmann taban temizlererek. 1 metre
karelik 9 plankare oluturacak ekilde kaz alan hazrlanmve numara
lanmtr (PUm: 5). Tabann kuzeydousunda rastlanan çok ince kum
tabakasnn hiç fosil içermedii görülmü ve bu duruma imdilik yata n
hiçbir bölümünde rastlanlmamtr.
Z - 2 plankaresinde çok sayda di de geçmitir.
Tabandaki düzensiz çukurlarda. alt kalkerli silt tabakas
kazlm
ve bu çukurlarn ani çöküntüler sonucunda meydana gelmi
olduunu,
fasillerinde bu esnada buralarda toplatn düünmekteyiz, Burada kum
ünitesi ile fosiller büyük lensler eklinde görülmektedir.
AÇMA-V (TRENCH-V)
P - II kaz alannn güneyinde, 1 metre geniliinde ve' 3 metre de
rinliinde yeni bir açmaya balanmtr. Büyük memeli hayvanfosifleri
nin bulunduu yeilimsi- gri kum ünitesi oldukça zengin bulgular
'Ver mitir. Primat fosilleri açsndan ise sadece 8 adet di ele
geçmi olup, gelecek yllarda bu açmaya güney yönünde devam
edilecektir.
5
gin oranda olduundan, diler çok iyi korunmu durumda ele
geçmitir.
Fosil yatan üç taraftan çevreleyen bu ana kayalardan
aldmzörnek
lerde,inoe kesit yardmyla petrografik analiz yaplacaktr.
Bu örnekler ilk gözlemlere göre 'öyledir :
200m. yükseldikte - Gl Sarbayr mevkiinden kalker konkresyonu, 200m.
» - G2» » shale, 2S0m. » - G3 Kayaüstü mevkiinden kristalize
kireçta,
300m. » - G4 Çarkl mevkiinden gnays, 4OOm. » - GS Çarklüstü
mevkiinden bantl merrner, SOOm. » - G6 Düzkrmiçi mevkiinden
grarit,
sOOm. » - G7 Düzkrmiçi mevkiinden, sarms mermer, S50m. » - G8
Çarrklüstü Çamlk mevkiinden mikali ist,
Öte yandan, fosil yatarnzda P - II kaz alannn profil kesitinden
alnan 14 adet sediman örnei de, partikül analizi yaplmak üzere Iab
0
ratuvara gönderilmitir.
Henüz insanolununyeryüzünde görülmeye balamad üçüncü je olojik
devir (Tersiyer) de -günümüzden eskiye 24 milyonyl ile S milyon yl
arasnda geçen dönem «Miyosen» de - Asya, Afrika ve Avrupa'nn
corafyas bugünden çok fankl idi. Örnein, Afrika, Asya ve Avrupa'dan
Tetis denizi ile ayrlmt, Jeolojik verilere göre; günümüzden 18
milyon yl önce balayan kta çarpmalar sonucu, Afrika ile Avrupa'nn
arasn
da bir kaç kara köprüsü olutu. Bu köprüler ktalar arasnda hayvan
topluluklarnn göçlerini saladlar; örnein, Afrikal primatlardan may
munlar (kuyruklu ve kuyruksuz ), ve kemirgenler, etyiyiciler v.b.
hayvan gruplar Avrazya'ya geçtiler.
Bu kta hareketleri iklim deiiklikleri ile birlikte oldu ve Orta -
Geç Miyosen dönemde Avrazya'nn primatlarndan kuyruksuz büyük may
munlar, nemli yal orrnanlk, koruluk, otluk gibi ekolojik ortamlarda
dalm gösterdiler. Bu çevre artlarn, Miyosen primatlarndan kuy
ruksuz büyük maymunlarn fosil kalntlar ile birlikte bulunan fauna
dan ve paleoekolojik verilerden örenmekteyiz,
Primatlarn dnda kalan öteki memeli hayvan gruplarndan'örne in
atlar, anteloplar gibi toynakl hayvanlar, ekolojik ortama uyum
sa
layarak, otyiyici grubu oluturdular.Bu hayvan gruplarnaait di ve
uzun
6
bacak kemiklerinin fosil kalntlar, yaam biçimleri hakknda deliller
or taya koymutur.
Günümüzden yaklak 14 - 12 milyon yl öncesine - Orta - Üst Miyo sen
- tarihleneri Paalar köyü fosil lokalitemizin memeli hayvan
kalnt
lar 100 adet primat fosil dileri içermektedir 5. Sedimanmzn (D)
nok tasnda, Alman aratrc Prof. Tobien tarafndan yaplan ilk kesitte
bu lunan bu primat dilerinin yansra, Miyoser'in zengin fauna
topluluu
da ele geçmitir.
Anadolu yarmadasnda. primat fosllleri içeren lokalite says çok snrl
olup, bunlar; Sinap 6 ve Çandr 7 lokaliteleridir .ve Paalar primat
larndan kronolojik olarak daha gençtir. Paalar fosilleri,
Anadolu'nun fosil primat tablosuna eklenen yeni bir halkay
oluturmaktadr. 198'5 Sezonunda toplanan pr'imat dileri tablodan da
görülecei gibi; (Tab lo: i) 160 adet olup; 1977, 1983, 1984 yl
verileriyle birlikte 339'a yük selmitir. imdilik 160 adet
tanmlanmas yaplamayan eksik ve krk
di parçalar mevcuttur ve bunlarn' restorasyonu tamamlandktan son
ra deterrninasyonu yaplm di saylar artacaktr.
Paalar primatlarnn taksonornlk statüsünü kesin belirleyebilmek
için, göreli boyut analizi yaplacaktr. Bu bakmdan; istatistiksel
sonuç lar ancak di saylarnn artmasyla güvenirlilik kazanacandan
imdi
lik elimizdeki fosil primat dilerini, ilk snflamaya paralel olarak
deer
lendirmekteyiz; öyle ki, küçük boyutta danörnekler Çandr'danbilinen
Sivapithecusalpari8 fosili ile; büyük boyutta olan diler ise Viyana
Mi yosen fosillerinden Sivapithecus darwini 9 ile
ilikilendirilrnilerdir.
Paalar Iokalitesinin kaz ilemi bittikten sonra, tüm primat
dileri
üzerinde uygulanacak olan biyometrik boyut analizleri ve morfolojik
kri terler, bize taksoromik statünür belirlenmesinde yön
verecektir. Paa
lar'dan bu yl topladrniz fosil memeli hayvanlar ailesi; suidae,
bovidae, giraffidae, ursidae, felidae, rhinocerotidae, anchiterium,
probocidae ve Miyosen'in mikro - memeli fosilleri, paleontologlar
tarafndan incelenmek üzere ilgili
laboratuvararagönderilmitir.
Mikro - memeli fauna, ince kum ünitesinde younlatmdan, özel olarak
gelitirdiimiz çift fonksiyonlu deklerde ykanarak, kurutulduk tan
sorra bütün halinde toplanmtr. Bu amaçla; çakll - kum
ünitesin-
(5) Andrews, P., Tobien. H. 1977 (6) Ozansoy, 195·7, 1001, 1965,
1970; Andrews, Tekikaya, 1980 (7) Tekkaya. . 1974; Andrews,
Tekkaya, 1976. (8) Tekka;ya, . 1974 (9) Abel, 1902; Lewis 1934;
Andrews, Tobien, 1977.
7
den 32 örnek, ince kumdan 78, iri kumdan 28, üst kalkerli silt
ünitesin den 18 ve çakl ünitesinden 9 örnek alnarak toplam 165
sediman örne i, analiz için laboratuvara gönderilmitir.
Paalar faunasna ait tüm bu örnek fosillerin tanmlanmalar bit
tikten sonra, Anadolu Miyoser'inin paleoekolojik ortamlar
hakknda
derinlemesine bilgi sahibi olacaz.
gün geçtikçe artmaktadr.Avrupa, Afrika ve Asya primatlar ve öteki
me meli hayvan gruplar arasndaki filogenetik (atasal) balar
kurabilme miz açsndan. Paalar'n - Anadolu yarmadasnn corafik
konumu ge rei-ne denli önemli olduunu bir kez daha vurgulamak
yerinde olacak tr. Gelecek yllarda devam etmesi planlanan kazmzn
1985 sezonu ka panm bulunmaktadr.
KAYNAKÇA
Alpagut, B. 1984. Paalar Köyü Aratrmas- 1983. II. Aratrma Sonuçlar
Toplants,
zmir, 16 - 20/Nisan/1984. s. 233 - 245. T. C. Kültür ve Turizm
Bakanl
Eski Eserler ve Muzeler Genel Müdürlüü Yaynlar, Ankara. Atpagut, B.
1985. Paalar Köyü Kazs - 1984. VII. Kaz Sonuçlar Toplants
Ankara
20 - 24 Mays 1985. T. C. Kültür ve Turizm Bakanl Eski Eserler ve
Mü zeler Genel Müdürlüü Yaynlar, Ankara. s. 1 - 16.
Andrews, Toblen, 1977. New miocene localtv in Turkey with eviderice
on the origin o; Ramapithecus and Sivapithecus. Nature; vol. 268,
no. 5622 pp. 699 -701.
Andrews, Tekkaya, 1976. Ramapithecus in Kenya and Turkey. Union
Inter des sciences Prehistoriques et Protohistortques. IX. e
congres, Nice. pp. l.· 26 France.
Andrews, Tekkaya, 1980. A. revision of the Turkish miocene hominoid
Sivapithecus Meteai. Palaeontology, vol. 23, part . London.
Erol, Ouz. 1985. Mustafalkemalpaa - Paalar Köyü memeli hayvan fosil
yataklan dolaynn [eololi ve jeomorfolojisi hakknda bir ön not; 8
sayfa, 1 harita,I profil kesit, Ankara. 1986.
Ozansoy, F. 1957. Faunes des mammiferes du Tertiare de Turquie et
leurs revisions stratigraphique, Bull. 'Min. Res. Explor. Inst.
Ankara, 49, 29 - 48
Ozansoy, F. 1961. Ankara bölgesi fauna teakubu etüdünün esasl
sonuçlar, MTA Derg. no. 56, Ankara.
Ozansoy, F. 1965. Etudes des gisements continen taux et des
mammiferes du Cenezoi quede Turqule, Mem. Soc, Geol. France, Mem.
no. 100, p. 89. Paris.
Ozansoy, F. 1970. nsan karakterli Türkiye pliosen fosil pongidesi
Ankarapithecus Meteai, TTK. Bült. cilt XXXIV, say 133,
Ankara.
Sickenberg, Becker - Platen, Tobien H. 1975. Die Gliederung des
höheren Jungertlar und Altquartars in der Türket nach Vertebraten
und ihra Bedeutung für die internationale Neogen - Stratigraphie.
Geol. Jahrbuch, B, 15, 1 - 167, Hanrover.
Tekkaya, . 1974. Anadolu'da Tertoniyen yal yeni bir Anthropoid
(Primata Mam malia) türü. MTA Derg. say 83, pp. 194 - 210.
Yalçnkaya. S., Afar, Ö. 1980. Mustafakemalpaa (Bursa) ve dolaynn
jeolojisi Ml'A Enstitüsü, Ankara.
8
(PAALAR SiTE PLAN- 1985 J
ÖLCEK 1/100
E],..,,;_.
·9
B
~ o 0 01 Alt ve üst kalkerli silt O O o Upper-I_rcalcor:r/~s
A
:z~
A3
. f
o
sands
PAA LAR- 1985 P-II KAZ (EXCA VATION PLAN OF P-LL ALANI
.... OS
rC;O:OT Üst kalkeri i silt ~ Upper colcoreous silI
D:······. : ".". '.
- 1
(G ra
v e
(C o
/c o
re o
u s
in /r
u s/
o fi
0 0
17 5
15 0
-2 5
-5 0
P la
G ra
A L
A N
I T
A B
A N
P LA
N I
19 85
Diler ?rof.Tobien'in 1983 1984- 1985 toplam kolleksiyonu yü",ey
I.kaz II.ka:6
(19'(( ) ar;. sezonu se",onu ---
U 5 5 10 13 33
P3 7 2 9 H 32
p..(. 16 3 8 20 47
Ml H 2 4- 15 39
1'12 18 2 12 29 61
1'13 19 2 12 23 56
dp3 .,.. 1 1 2
dp4 4- 3 ~ 15
:lIOPLu 90 18 67 160 " 9 indet. 8 2 51 9':1 160
TABLO: - i
Resim: 2 - P - LI kaz alan
Flesim 3 - i' - il kaz alannn profili
15
16
Resim: 5 - T - V (Açma v batdan
görünümü
kesim: 7 - Primat dileri (köpek dileri!
kesim, 8-- Primat dileri (üst küçük azlarl
17
18
Resim: 12 - Bovidae kesici dileri
Resim: 13 - Rhinocerotidae dileri
Resim: 14 - Carnivora dileri
In YALÇINKAYA'~
1985 yl Karain kazlar 1; Aritalya Müzesi adna, bilimsel sorum
Iuiuumuz altnda yaplmtr. Müze, bu kazlara aratrmaclarndan
Harun ve Zehra Takran ile aktif olarak katlmtr. Kaz ekibi bu iki
nüze elemann dnda, Tübingen Üniversitesi «Institut für Urgeschich
te» den bata Prof. H. Müller -Beck, Dr. G: Albrecht ve Dr. H.
Berke; Fransa'dan sedimantolog Dr. H. Laville ve paleontolog Dr. F.
PopIin ol mak üzere bir uzman grubu ve Türk -Alman
örencilerindenolumutur.
Karain kazlarnn, yaklak olarak 13 yl gibi uzun bir aradan son ra
yeniden balamas nedeniyle, geriye dönük baz hatrlatmalaryapma nn
yerinde olacan düünüyoruz.
Karain, Antalya'nn yaklak olarak 30 km. kuzeybat- kuzeyinde.
bulunan ve birçok boluktan oluan bir maara kompleksidir. Eski An- '
talya -Burdur karayoluna 5 - 6 km. uzaklktaki Yaca köyünün
snrlar
içindeki am dann; Akdeniz'e bakao,kratese dönemine ait kalkerli ve
sarp yamaçlan üzerinde yer alan Çadr tepesinin içine
oyulmutur.
Oldukça geni bir traverten ovasna bakmaktadr. Ovadan
yükseklii
150 m., denizden yükseklii ise 430 -450 m. dir. Maarann hemen hemen
1 km. kuzeyindeki yamaç eteinde çok youn karsttk su kaynaklar bu
lunmaktachr. Bunlar, daha kuzeydouda bulunan dier kaynaklarla bir
likte youn traverten oluumunun ana nedenleridir
Karain maaras, 1946 ylnda Kökten'in 2, o sralarda örencisi
olan Prof. Dr. Fikret Ozansoy ile birlikte, Gurma ya da Kurma
köyü
(*) Doç. Dr. In YALÇINKAYA, A. Ü. Dil ve Tarih-Corafya Fakültesi,
Prehis torya Anabilim Dal - Ankara
(l) Bize yeniden maarada çalma iznini. veren Eski Eserler ve
Müzeler Genel Müdürlüü'nün, bata Genel Müdür Sayn Dr. Nurettin
Yardmcolmak üze re, tüm ilgililerine ve büyük maddi destek salayan
«Alman AratrmaKuru mu-nun ilgililerine, kazlar srasndaher türlü
yardm ve deste"i esirgemeyen Antalya Müzesi Müdürü Sayn Kayhan
Dörtlük ve yardmcs Sayn Selahat tin Kor'un ahsnda Müze mensuplarna
ve büyük yardmlarn gördüümüz
Sayn Antalya Valisi Bahaeddin Güney'e teekkür ederiz. (2) Maaraya
yllarn vererek onu, Türk ve Dünya bilim alemine kazandrande
erli Hocam Sayn Prof. Dr. smail Klç Kök'ten'in manevi huzurunda bir
kez daha saygyla ellmeyi bir gönül borcu olarak görüyorum.
21
maaralarna yapt bir gezi srasnda saptanmtr 3. Ayn ylda aras trmac
tarafndan, çok snrl imkanlar içinde balatlan kazlar, 1973 ylna
kadar çeitli aralklarla sürdürülmütür4. Kökten'in 1974 ylnda
vefat etmesiyle de kazlara uzun bir süre ara verilmitir.
Söz konusu edilen yllar arasnda çevre aratrmalar da gerçekle
tiren Kökten, Karair'ir çevresinde yer alan kalkerli tepelerin
yamaçla nnda irili ufakl birçok maaray gün na çkarmtr5. Bu
maaralar
arasnda özellikle Öküzini. Çarkini ve Kzlin iskan izleri vermi
olup, Üst Paleolitik görünümlü endüstrileri içermektedirler". Tüm
'bu bulun tu yerleri ve bunlardan elde edilen iskana ilikin
buluntular, Karain çev resinin Paleolitik Ça boyunca, insann
yaamasna elverili ekolojik ko ullar tadn ortaya koymaktadr.
1985 yl Eylül aynda yeniden balatlan Karain kazlar. iki ana
amaçdorultusunda gerçekletirilmitir: Birincisi; bir yandan
çeitli
arkeolojik seviyelerden elde edilecek endüstrilerin stratigrafik
bir temele oturtulmas ve böylece eski kazlardan gelen buluntularn
problemlerine bir ölçüde çözüm aramak; öte yandan ele
geçirilebilecek olan hayvan ka lntlarn tam ve doru olarak
tanmlamakt. ikincisi; arkeornetrik baz
incelemeleri gerçekletirmek, özellikle de pollen ve tortul
analizleri ile tabakalarn yalandrlabilmeleri için eantiyonlar
almakt.
Bu amaçlardan yola çkarak, maarann «B» ve «E» 7 ad verilen
gözlerinde iki ekip halinde çallm ve ayrrtda bir birinden az çok
farkl iki kaz yöntemi uygulanmtr. Bu çalmalar, uygulanan yön tem
ve alnan ilk sonuçlar açsndan ayr ayr açklamaya çalalm.
«B» gözü kazs
«B» gözü, ana maarann batsnda bulunan oldukça geni bir yan maaradr
(Resim: 1). Bu ksmn ana maara ile bantl olmas ola sl çok fazladr.
Hiç kukusuz, bu balanty salayan doal kap ve geçitler vard; ancak
bunlar, travertenden oluan duvarlar ve tortullarla zamanla
kapanmtr. Bu gözün giri ksmnn büyük bir bölümü Kök ten tarafndan
kazlmtr" (Resim: 2). Söz konusu maarann giriin
den yaklak olarak 13 m. uzaklkta yer alan, ksmen yklm ve
ziya-
(3) Kökten,t. K, 1947: 232 (4) Kökten,t. K, 1948; 1949; 1955a;
1955b.; 1964. (5) Kökten, 1. K, 1959': 4 . (6) Yalçnkaya, I., 1986:
432 - 433 (7) Kökten, rnaarann gözlerini adlandrirken A, B, C, D
olarak dörde ayrm
ve en kaln dolguyu içeren ve ana sondain yapld göze ise, «üst büyük
'kl
boluk» adn vermitir. Ne var ki bu deyim, anlatrnda karkla neden ol
duundan, biz bu göze «E gözü» demeyi daha uygun gördük.
(8) Kökten, 1. K, 1957: 48; 1959: '9; 1962: 41
22
retçiler tarafndan tahrip edilmi olan eski kaz profili içinde
zengin bir kemik kalnt topluluu dikkati çekmektedir. Bu ylki
kazmiz. çok eimli bir profil gösteren dipteki dolguda
gerçekletirilmitir(Resim: 3). Planda da görülecei gibi, bu ksmda
lokal bir parselasyon yapld ve alan, tavandan sarktlan aküllerle
metrekarelere ayrld. Bu karelerde halasen dönem için düey,
pleistosen dönem için ise yatay ve düey yön temler birarada
kullanld. Kazlan C, D, E, F/5 karelerinde. yani 4 m! de 1.5 m.
kalnlnda bir halasen tabakalama saptand (Resim: 4).
Buradaki arkeolojik seviyeler 20 cm. lik toprak atmlar ile belir
lendi. Çkarlan sedimanlar. 4 mm. lik eleklerde su altnda
ykanarak
elendi. Tüm buluntu ve kemikler kardere göre topland. Yalnzca F/S
karesi için, 1 mm. lik eleklerde mikrofavna ayklamas yapld; 0.6 mm.
lik elekler kullanlarak «yüzdürme yöntemiyle» pollenanaliz
örneklikleri topland.
Bu ksmda, tabakalarn jeolojik durumlar göz önünde bulundu
rularak, toprak atmlarna göre 13 arkeolojik ve 12 jeolojik seviye
ay r
dedilmitir (Resim: 5).
7. arkeolojik seviyeye kadar olan ksm tamamen tarihi dönemlere
«ittir. Buras bir hayli kartrlmtr. Esasen, kaln patinli
çakmakta
aletlerin ele geçii de bu izlerrimi desteklemektedir. Bu parçalarn
bir ksm Orta Paleolitik özellikler göstermektedir.
Esas protohistorik malzeme, 8. arkeolojik seviyeden itibaren
ba
lamaktadr ve buluntu envanteri daha bütünlük göstermektedir. Bu
k
smdanEski Tunç, Kalkolitik ve Geç Neolitik'e ait buluntular ele
geçmi,
buna karlk geç dönemlere ait hemen hemen hiçbir buluntuya
rastlanl
mamtr.
Söz konusu halasen seviyelerden ele geçen ilginç buluntular ara
snda E/S'in 8. arkeolojik seviyesine ait krk bir mermer idolden
(Re sim: 6), yine ayn karenin 1. seviyesine ait, «da keçisi ba
tutamakh bir seramik parçasndan (Resim: 7), F/5 karesinin 12.
arkeolojik sevi yesinden ele geçen tam bir kaptan söz edebiliriz.
Ayrca, deiik seviye lerden elde edilen çok saydaki çeitli çakmakta
buluntularn yan sra
kemik bizler, kemikten bir boncuk ve kemik bir tak (Resim: 8) ile
ta
ve dier malzemelerden boncuklar da, küçük buluntular arasnda yer
al maktadr.
Bütün halasen seviyelerde görülen sporadik insan kalntlar, kat
larn yer yer gömütlerle tahrip edildikleri izlenimini vermektedir.
Ancak profilde, çukur ya da benzeri bir ize rastlanlmadn da
belirtmeliyiz. Yalnzca, 12. jeolojik, 13. arkeolojik seviyede - ki
bu, pleistosen tabaka-
23
ise de. ilevi henüz anlalamamtr.Bunun yan sra, sözü edilen holo en
katlardan sediman analizleri için, Dr. Laville tarafndan
örneklikler alnmtr.
Pleistosen serisi ise, travertenle örtülmü bir tabaka ile
balamak
tadr. Bu tabaka ile holosen katlamalar arasnda. binlerce yl
sürdüü
sanlan bir «hiatüs» yer almaktadr.
Pleistoser seri içindeki kaz; D, E, F/4 kareleri olmak üzere üç
met rekare içinde yaplmtr (Resim: 2). Üç boyutlu ölçüm yöntemi
olan ..kartezyen koordinatlar yöntemi», bu karelerden yalnzca F/4
karesin de uygulanmtr (Resim: 9 ve 10). Kaz süresinin snrl oluu
nedeniy le. 3. 5 hafta süreyle kazlan bu karede ancak 22.
arkeolojik seviyeye ka dar inilebilmitir, Çok tahrip olmu olan D/4
karesi ile E/4 karelerinde ise, 15. ve 17. arkeolojik seviyeler
arasnda yer alan Üst Paleoloitik taba kalar kaldrlarak 31. ve 32.
arkeolojik seviyelerde Orta Paleolitie ait gibi görünen tabakalara
kadar iniimitir (Resim: ll). Bu seviyede «B» Gözündeki kazlara son
verilmitir.
Kazlan üç kareden 31. seviyeye kadar ele geçen Geç Üst Paleolitik
buluntulan oldukça çeitlilik göstermektedir. Bunlarn içinde en
büyük çounluu; srt devrik dilgicikler, çeitli uçlar (Resim: 12)
olutur
maktadr. Ayrca ön kazyclar, az saydaki ta delgiler, dilgiler ve
çekir dekler dikkati çeken parçalar arasndadr. Geç Üst
Paleolitik'in en ilginç buluntularn kemik alet topluluu
oluturmaktadr.Bunlar arasnda za rif delikli ineler (Resim: 13),
ine çekirdekleri, kemik bir tak ve boy nuzdan bir kama en
önemlileri arasndadr. 25. arkeolojik seviyeden daha derin
tabakalarda kemik aletlere rastlamlmamtr. Yine F/4 ka resinin 20.
arkeolojik seviyesinden ele geçen, üzeri kazmalarla süslü ta
yumru da, bir sanat ürünü olarak önemli buluntular arasnda yer
almak tadr. Ayrca Üst Paleolitik tabakalarda,· 23. arkeolojik
seviyeden sonra mineral boyalara da sk olarak rastlanlmtr.
31. ve 32. arkeolojik seviyelerde iSE:, buluntularn yansttklar
tip0
[ojik ve teknolojik özellikler ile, Geç Üst Paleclitik'eözgü alet
tiplerinin yokluu ya da çok en der oluu, Orta Paleolitik'in varln
düündürtmek
tedir. Bu evreye özgü buluntularn benzerleri «E» gözünde ele
geçtiin
den, yeri geldikçe örnekleri üzerinde durulacaktr.
«B» gözünün pleistosen tabakalarndayaplan çalmalar srasnda,
jeolojik katmanlara da dikkat edilmeye özen gösterilmitir. E/4
karesin deki açmadan sediman ve pollen analizleri için örneklikler
alnmtr
(Resim: 11). Bu gözün Geç Üst Paleolitik seviyelerinden ayrca alnan
bir odun kömürü eantiyonu, G. Ö. 16.250 +=790 Cl4 yan vermitir.
Yalar-
24
drma ve dier analizler konusunda daha ayrntl bilgi, Prof. Dr.
Müller Beck tarafndan «Arkeometri Seksiyonu» çerçevesinde
verilmitir.
Bu gözde, ayrca bütün seviyelerden toplanan hayvan kalntlarn
dan, deterrninasyon malzemesi olarak kullanlabilecek olanlar, kaz
sra
snda ayrlmtr.
kompleksinin güneydousundabulunur. Bu galeri gittikçe
kar~nlklaan
ve dibe doru büyük bir eim gösteren, birbirini izleyer dier j'ki
salona doal giri ve koridorlarla balanmaktadr. Salonlardaki sarkt
ve dikit ler, onlara daha görkemli bir görünü
kazandrmaktadr.
-«E» gözünün çok büyük bir ksm Kökten tarafndan kazlmtr.
Buradaki sondaj çukuru, ayn zamarida maarann anasondaj çukuru dur.
Biz, bu gözde, ayn çukurda, Kökten'in kazsndan arta kalan dol guda
çaltk (Resim: 14). Burada yürütülen profil kazsnn en önemli amac,
sedimantolojik incelemeler ve pollen analizleri için veriler topla
makt, Bu nedenle de kaz, bir profil temizlii niteliini tayordu ve
bu un zorunlu sonucu olarak düey yöntem kullanlmtr.
Kazya balarken karlalan zorluklarn banda, bloun üstüne erimenin
imkansz oluu geliyordu. Bu nedenle dolgunun en rahat ça hlabilecek
ve görece daha az tahribata uram olan bat yüzünde üç platformlu bir
iskele kurduk. Bu yüzde, profilin büyük eimi ve doal
tahribat göz önünde bulundurularak, 0.30 m. geniliinde ve 1 m.
boyun da dikdörtgen bir düzlem içinde kazya baland. 6.08 m.
derinlie kadar inildi, Ne var ki, biraz önce sözünü ettiimiz örnek
bloun profilinin çok eimli ve yer yer tahrip olmu olmas nedeniyle,
kaz sonucunda, akuli
dik bir profil yerine, douya doru eimli bir profil elde edilmitir.
Böy lece alt ve üst snrlar arasndaki fark 2.10 m. yi buldu.
Kaz srasnda yaklak her 10 cm. de bir, kaz koduna göre plan ç
karma ve toprak atm ilemi gerçekletirildi.
Profilin temizlenmesi srasnda karlalan en büyük sorun ise, dol
gunun 2 m. lik üst ksmnn travertenlemedenötürü talam tabaka lardan
olumasyd, Bu ksmdan çekiç, balyoz ve keski yardmyla ola bildiince
büyük parçalar koparlm Ye maaradan aaya tanan bu parçalar,
uygulanan imik yöntemlerin sonuç vermemesi üzerine, meka nik
olarak ufalanarak, içlerinde bulunar ta ve kemik belgeler, elden
geldiince kurtarlmtr.Bu türden traverten kuaklar profilde, yer yer
karmza çkmtr. Ancak, bu kuaklara denk gelen ksmlar, genellikle
verimsiz çkmlardr.
25
Söz konusu seviyeler. buluntu younluu bakmndan oldukça
farkllk
göstermektedir. Çok snrl bir alanda çallmasna ve buluntularn rast
!antsal bir endeksi temsil etmelerine karn, yine de, ta buluntulara
da yanarak baz sonuçlara ulaabilmek mümkün görtinmektedir.
20 - 30 cm. lik üst bölümde 1. arkeolojik seviyeden 4. seviyeye
kadar
ele geçen buluntular; srt devrik dilgicikler, ön kazyclar (Resim:
15),
bir takalem (Resim: 16), minik disk biçimli çekirdekler, az saydaki
mi
nik uçlar, küçük dilgiler ve dilgi üzerine yaplm aletlerle (Resim:
17), Geç Üst Paleolitik özellikler göstermektedir. 4. arkeolojik
seviyeden 62. ye kadarki çok kaln bir bölüm ise, Orta Paleolitik'e
özgü teknik ve tip
leri yanstan buluntular vermitir. 3. arkeolojik seviyeden itibaren
ön kazyclar yerlerini, tipik Orta Paleolitik uçlara brakmaktadrlar.
Uç
lar daha çok 20. ile 30. arkeolojik seviyelerde younlam
görünmekte
dirler (Resim: 18; 19; 20/c). Orta Paleolitik seviyelerden elde
edilen
«rnousterien» tipte uçlarn yan sra, diskler ve disk biçirnli
çekirdek
lerde de (Resim 20/a, b) bir art gözlenmektedir.
Bu karlamalar içinde, iki yüzeyli alet tekniini yanstan parçalar
oldukça azdr. Bunlarn arasnda 44. seviyeden ele geçen iki yüzden
dü zeltili bir kenar kazyc, 1'0. seviyedeki yarm bir .ksm iki
yiizeyli ve 32. arkeolojik seviyede bulunan yaprak biçimli bir
parça, bu gruba soku labilecek ender parçalardr. Daha evrimlenmi
bir tipi yanstan bu so nuncusu (Resim: 21; 22), tipolojik açdan
dier Orta Paleolitik endüst riler arasnda ender rastlanabilen bir
örnek olarak karmza çkmakta
dr.
Ayrca kenar kazyclar, buluntu veren tabakalarn hemen hemen tümünde
ele geçen yaygn alet tipleridir (Resim: 23; 24). Yine
dilemeli
aletler de youn olarak görülen tipler arasndadr (Resim: 25).
Bunun yan sra, 1 Levallois uç ile Levallois tipte yongalar da, Ka
rain Orta Paleolitik'inde Levallois tekniinin kullanldn
kantlamak
tadr. Ayrca yüzeüklü topuk tayan çok saydaki yonga da, teknik
aç
dan, çekirdek üzerinde vurma düzleminin hazrlandnn belirtisidir.
Biraz önce sözünü ettiimiz disk biçimli çekirdekler de, yongalama
ile
minde hazrlanm çekirdeklerin kullanldn bir kez daha
kantlamak
1adr.
26
Çakmakta parçalarn dnda profilden elde edilen favna kaln
nlarndan. kaz srasnda tanmlanabilenler içinde yabani koyun ve keçi,
hemen hemen bütün seviyelerde bulunan türlerdir. Bunun dnda ala
gevik, domuz, öküz, geyik, kör fare, ku, kaplumbaa, su aygn,
srtlan,
kurt, ay, gelincik kalntlar da ilk bakta
tanmlanabilenlerarasndadr.
Profilin temizlenmesinden sonra, amaca uygun olarak fotoplan
ça
lmas yaplm ve kaz bitimine doru Karair'e gelen sedimantolog Dr.
Laville tarafndan çeitli seviyelerden 55'er tane sediman ve pollen
ana
liz örreklii alnmtr. Bu örnekliklerin yan sra, uranyum - thoryum
ta
rihleme denemesi için oldukça homojen bir traverten kuandan da
ör
nek alnmtr. Sedimanlarn incelemesi Bordeaux ve Madrit'de:
pollen
analizleri ise, Tübingen ve Groningen'de yaplmaktadr.
Sonuç olarak, yeni kazlarn ilk sezonu olmas ve çok snrl bir me kan
ve zaman içinde çallmasna karn, maarada protohistorik de virlere
ait 4136; Geç ÜstPaleolitik'e ait 23509; Orta Paleolitik'e ait 5532
adet buluntu ele geçmitir. Holosen katiamalara ait buluntularn
tümü, «B» gözünün C - F/5 karelerinden elde edilmitir.Üst
Paleoloitik'e ait olan larn 21795'i, yine «B» gözünün D - F/4
karelerinden; 1714 tanesi ise «E» gözünün 1, 2 ve 3. arkeolojik
seviyelerinden çkartlmtr. Orta Paleoli tik buluntularnagelince,
bunlarn 1217 tanesi «B» gözünün yalnzca E/4 karesine: 4135'i ise
«E» gözünün 4 - 62. seviyelerine aittir.
Özellikle Paleolitik Ça'a ilikin buluntulara bütünlüü içinde ba
kldnda, ele geçen buluntularn çou tam ya da parça halinde yonga ve
atölye artklarndan olumaktadr. «B» gözünün Üst Paleolitik bulun
trlarmdan 2091 (% 95.9) tanesi; «E» gözünün ise 715 (% 41.7) tanesi
bu kategori içinde yer almaktadr. ki gözün buluntular birarada ele
alndnda ise, bu oran % 91.4 olarak belirmektedir. Orta Paleolitik'e
ilikin buluntulara ayn açdan baklacak olursa, «B» gözündekilerin
1203'ü (% 98.8); «E» gözündekilerin ise 2785'i (0;(; 64.5) yine
sözü edi len kategori içine girmektedir. Bu ise maarann bütünü
içinde % 72'lik bir oran göstermektedir. Bu durum, Karair'in
endüstrilerinin çok bü yük bir çounluunun yonga içeren endüstriler
olduklar ve yongalama ileminin. maara içinde gerçekletirilelii
izlenimini vermektedir. Esa sen çok saydaki çekirdekler de bunu
kantlar görünmektedir. Öte yan dan, büyük boylu çakmakta
yumrularnn maara dolgulararasnda
bulunmay da, daha önce de sözünü ettiimiz gibi 9, yongalama
ilemin
de, akarsular tarafndan tanm çakmakta çakllarnn kullanleln
des teklernektedir.
Buraya kadar yaplan açklamalardan da anlalaca gibi, «E» gö zündeki
seviyeler. Geç Üst Paleolitik'den itibaren balamaktadr. Buna karlk
«B» gözünde holosen ça buluntular da ele geçmitir. «E» gö zündeki
dolgunun durumu ve maara tavanna yakn bir ksma kadar yükseklik
göstermesi, daha holosenin balarnda burasnn dolmu ola bileceini
düündürmektedir. Bu gözde gerek protohistorik, gerekse kla sik
dönem buluntularnn ele geçmeyii, hatta Geç Üst Paleolitik yer leme
izlerinin zayfl, bu kany'destekler görünmektedir. Buna kar lk «B»
gözü açmasndan ele geçen çok saydaki alet, burada yaygn
bir Üst Paleolitik tabakalamadan söz edilebilmesini de olanakl
klmak
tadr. «E» gözünde, Geç ÜstPaleolitik'iörten kaln traverten
kuann
benzeri bir dier kuan, «B» gözünde, pleistosen ve holosen dönemleri
ayrm olmas, hem iki gözdeki tabakalarn ezamanlln, hem de iki dönem
arasnda maarann çok aktif ve dolaysiyle travertenleme ola ynn çok
youn olduunu gösteren bir veridir.
Kökten'in yllar süren kaz ve incelemeleri, Klasik Çalara
ilikin
buluntularn da maarada bulunduunu ve büyük bir olaslkla söz ko
nusu çalarda burasnn bir tapnak olduunu ortaya koymutur. Nite kim
maarann d yüzündeki yapay niler ve 7 adet Yunanca kitabe, bu görüün
doruluunu kantlamaktadr.
Böylece Karain maaras gösterdii sürekli iskar ve buluntu
youn-·
luu bakmndan yakndou Prehistorik Çalar için önemli merkezler den
biri olarak karmza çkmaktadr.
Ayrca, Karain maarasnnönündeki traverten düzlüündeyeralan ve sulama
kanallarn~ yapm srasnda önemli bir ekilde tahrip edil ni ve Dou
Akdeniz yöresinin ender höyüklerinden biri olan Gök' Hö yük'ün
kazlnas, maarann ve çevresindeki maaralarr holosen dö nem
yerlemelerinek tutacana kuku yoktur. Büyük bir olaslkla Karain
maarasnn söz konusu ça buluntular, löyükte yerlemi olan insanlarn
kalntlar olmaldr.
Bütün bu ilk gözlem ve sonuçlan karn, Anadolu/da Karain ile
karlatrlabilecek merkezlerin henüz bulunmam olmas, tipolojik ve
teknolojik özelliklere dayal, karlatrmal bir stratigrafinin
oluturul
masn, imdilik, olanaksz klmaktadr.
KAYNAKLAR
KÖKTEN, . K., «Baz prehistortkistasyonlar hakknda yeni gözlemler»,
«Dil ve Ta (1947) rili - Corafya Fakültesi Dergisi, V - 2, ss. 223
- 236.
KÖKTEN, . K., «1947 yl tarihöncesi aratrmalar»,Belleten, XII - 45,
SS. 223 - 226. (l948)
28
KÖKTEN, . K, -1949 yl tarihöncesi aratrmalar hakknda ilk ksa rapor"
(1949) Belleten, XIII - 52,- ss. 811-831.
KÖKTEN, . K, -Karain maarasndaTürkiye'nin en eski iskan hakknda
alnar no (1955aJ ticeler», X. CorafyaMeslek Haftas (22-29 Aralk
1954) Tebliler ve Kon
feranslar, stanbul, ss. 73 - 85.
KÖKTEN, . K, -Antalya'da Karan maarasndayaplan prehistorya
aratrmalar
(195Sb) na toplu bir bak», Belleten, XIX - 75, ss. 271- 283.
KÖKTEN, . K, «Antalya'da Kararn maarasnda yaplan tarihöncesi
aratrmala
(1957) rna toplu bir bak», Türk Arkeoloji Dergisi, VII - 1, ss. 46
- 48.
KÖKTEN, . K, «Tarsus - Antalya sahil eridi üzerinde ve Antalya
bölgesinde ya (1959) plan tarihöncesi aratrmalar hakknda", Türk
Arkeoloji Dergisi, VIII-2,
ss. 3 - 9.
KÖKTEN, . K, «Karaln'in Türkiye Prehistoryasnda yeri», Türk Corafya
Dergisi, (1964) XVIII - XIX/22 - 23, ss. 17 - 27.
YALÇINKAYA, 1., -Bat Toroslarda Paleolitik ça yüzey
aratrmalar,»III. Aratr
(1986) ma Sonuçlar Toplants, Ankara, 20 - 24 Mays 1985, T. C.
Kültür ve Tu rizm Bakanl Eski Eserler ve Müzeler Genel Müdürlüü,
Ankara, ss. 429 - 447.
29
30
Heslm . 2
Resim: 3
31
32 Resim: 8 - Kemik talo
Resim: 7 - Da keçisi ba.
tutamakl kap parças
Resim: 13 - Kemik ine IGeç - Üst Paleolitik - B gözü)
34
Resim: 16 - Takalem lE gözü - Geç Üst Paleolitik!
Resim: 15 - Ön kazyclar LE gözü!
Resim: 17 - Üst Paleolitik bulunttlar
lE gözü! a - C : dilgicikler d: dilgi üzerinde kenar kazye
35
Resim: a - Uçlar (Orta Paleolitik E gözü)
Resim: 19 - Uçlar (Orta Paleolitik E gözü)
Resim: 20 - Disk biçimli çekirdekler ta, b): kaln uç (c) (Orta
Paleolitik - E gözü)
36
Resim: 22 - Yaprak biçimll parçann alt yüzü
Resim: 23 - Kenar kazyclar (Orta Paleolitik - E gözü)
Resim: 24 - Kenar kazyclar (Orta PaleoUtik - E gözü)
Resim: 25 - Dilemeli afetler (Orta Paleolitik - E gözü)
37
Olivier AURENCHE'" Jacques CAUVIN
La eampagne 1975 a Cafer Höyük s'est deroulce du 19 Septembre au 22
Octobre 1985, sous la dircction generale de Jacques CAUVIN et
d'Olivier AURENCHE. M. Osman ERMILER, du rnusee de Konya, rep
resentait la Direction gererale des Antiquites de Turquie. L'eqripe
de foui1les comprenait : Miguel MOLIST et Nur BALKAN (chantier Est
), Marie-Claude NIERLE, Sylvie CALLEL, Katcrina KOPAKA et Ibrahim
KOWATLI (Chartier Ouest) aides de quinze ouvriers. L'etude des
irdust
ries lithiques etaif assuree par Marie-Claire CAUVIN, celle des
.industries osseuses par Danielle STORDEUR, eelle de la Iaune par
Daniel HELMER. Jaequeline BISCHOFF - TRINCAT assurait
l'orgarisation materielle de la mission et l'enregistrement du
rnateriel archeologique, Beroit BIRE AUD la photographie.
La mission apar ai1leurs aeeueilli du 19 Septembre au 4
Oetobre
MM. Mareel BAZIN et Serge SADLER (ethnoarcheologie) et du 19
Sep
tembre au 28 Septembre les geologues du M. T. A., MM. Evren
YAZGAN
et Fouad SAROGLU qui ont effectue pour M.-C. CAUVIN, outre la
deter
mination des materiaux travailles par les Neolithiques de Cafer
Höyük,
des prospeetions dans la region de Bingöl et le Keban paur repeer
I'ori
ginne des ees materiaux (obsidienne, marbre, silex).
Comme lors des precedents eampagnes les foui1les ont progresse
sur
Ies deux chantiers de Cafer Ouest et Est.
FOUILLE SUR LE CHANTlER OUEST
il a ete decide d'approfondir la foui1le sous les maisons 3-4 et
10, decrites lors de precederts rapports et separes, on s'en
souvient, par Üne «ruelle». Trois nouvelles eonstruetions (17, 18,
19) ont airsi ete degagees eette annee dans les .niveaux
sous-jaeents.
e) Prof. Jacques CAUVIN, CN,F.S., Institut de Prehistoire
Orientale. Jales, F07460 Saint - Paul ve Jeune
Prof. Olivier AURENCHE, Malson de l'Orient, 7 rue Raulin, F 69007
Lyon.
39
Constrction 11
L'enlevement du radier de base de la maison 10, a ertraine la
decou verte de la construction 17, malneureusement tout a fait
detruite et ni velee par les constructeurs de la maison 10. Les
bases des murs, tres arases. r'etaientconserveesque sur 1 cm
environ ou pas du tout. il r'a
done pas ete possible d'en dresser un plan complet et le materiel
archeo logique etait quasi-inexistant. Par contre on ct pu
dessiner le radier de base, oü les constructeurs de «17» ont
adopteun procede non encore rencontre a Cafer : au lieu d'un .
empierrement homogene avec de gros galets, la surface empierree,
rectangulaire, ne preseritait ces galets que sur une bande
peripherique de deux ou trois rangees, le centre du re c tangle
etant comble par des pierres plus petites.
L'espace occupe par la maison 17 debordait vers l'Est celui que
couvrait precedemment la maison 10': son radier passe sous celui de
la maison 6 (voir rapport 1984) qui a pour !'instant ete laisse en
place,
Construction 19
Cette maison se trouve r son tour sous lb maison 17, ses murs sont
mieux conserves (sur 20 cm de hautenviron). Son interer vient
surtout du fait que ses habitants, chasses par un incendie, ont
abandonne «en place» un abondant materiel (Fig. I ).
Les murs sont en briques crues avec traces d'enduit et de peinture
rouge. Le plan est pluricellulaire (8 cellules degagees). Une
cellule (nc 4) a livre huit haches polies, une boule de pierre
ornee de peinture avec plu sieurs autres balles ou billes en
pierre diverses, plusieurs objets d'os, deux petits broyeurs
tronconiques en pierre volcanique et une fleche en silex. Une autre
(N°?) contenait de magnifiques lames d'obsidienne, une autre (nQ6)
un petit vase en gres et une grande hache, une .autre enfin (n02)
une pierre poIie a rainure.
Le materiel se trouvait le plus souvent le long des parois,
l'effondre ment des mursayant sans doute empôche les occupants de
le recuperer apres l'incendie.
Une partie de cette maison 19, vers l'Est. comme la structure 17,
sous la construction 6 laissee en place.ir'a pas encore ete
fouillee.
Construction 18
Cette maison est situee dans la partie Ouest du ehantier sous les
maisons 3-4; elle est apparemment contemporaine de la maison 19
dont elle est mitoyenne. Elle a aussi ete incerdiee. Ses murs,
parfois 1res
40
degrades, sont difficiles adelimiter precisement partout. Le plan
est aussi pluricellulaire. Une cellule contenait une sene de
solives paralletes car bonisees (fig. 2) provenant de
l'effondrement du toit et reposant direc tement sur le sol rubefie
par le feu, Ailleurs, un important amas d'osse ments bien
Iocalise; lui aussi brüle par le feu, a ete d'un grand
irterôt
pour le zoologiste.
Construction 8
Cette maison, situee dans la partie Est du chantier, avait deja ete
signalee l'an dernier, mais son sol originel r'etait pas atteint.
La poursuite de la fouille a permis de l'atteindre. Cette maison
ades murs conserves par endroit sur 65 cm de haut, ce qui est rare
a Cafer. Elle presente plu sieurs solssuperposes d'occupation, les
plus anciens pouvant etre con tcmporains des constructions 18 et
19. Le sol d'une de ses cellules a Iivre une pierre a rainure
decoree de type Mureybet et de beaux outils en ob sidienne et
silex.
L'interôt de la campagne 1985 sur le chantier Ouest est done impor
tant : on a pu atteindre plusieurs maisons nouvelles superieurs par
les tombes medievales, et le mobiller decouvert est de grande
qualite.
FouLLE SUR LE CHANTlER EST
Plus limite en surface (50m2), le chantier Est, est destine, on le
sait, a presenter la stratigraphie complete du site. Approfondie
eette annee de 0,80 m, la fouille atteint a preserit une profondeur
de 8,40 n par rapport a la surface. Une seule campagne suffira tres
probablernent en 1986pour atteindre le sol vierge.
Six niveaux d'occupation avaient deja ete degages de 1979 a
1984.
Quatre autres (VII a X) ant ete fouilles cette annee,
- Niveau VII. Ce niveau ne contient pas d'architecture, mais
une
simple fosse-foyer correspondant sans doute b un habitat situe a
l'exte
rieur de la surface fouillee,
- Niveau VIII. On a degage une maison rectangulaire de 7, LO m sur
4,8 m.vcomposee de six cellules presque carrees, mesurant entre
1,80 m et 2,20 m de côtes, Les murs sont, comme au niveau VI, en
grandes briques crues, avec des contreforts faisant saillie a
l'interieur et a I'exte rieur des cellules. Deux cellules (n° 89
et 113) sont compartimentees par des murets bas, enserrant un ou
deux angles par un are de cercle; ces «silos» (?) d'angle ont le
sol rerforce par un radier de petits galets. 11 r'y a pas d'autre
preparation particuliere du sol de la maison, directement
41
pose sur le niveau inferieur (IX) niveleet tasse. Du mobilier
(boules de pierre, outillage) a ete trouvc en place dans cette
maison.
- Niveau x. Ce niveau, a nouveau, ne contient pas de construc tion
mais des couches argileuses plus ou moins tassees, au s'ouvren
trois fuyers; ce sont des cuvettes ovales assez profondes pleines
de charbons et de cendres.
- Niveau X. Le niveau X a livre une maison rectangulaire (5,70 m x
4 m) pluricellulaire, mais d'un type different des maisors
superieurus (Fig. 5). Les cellules y sont plus grandes et de forme
allongee. il y en a trois juxtaposees, dont les dimensions
interieures sont de 3,20 'm de long sur 1,35 a 1,40 m de large, et
communiquant entre elles par d'etroits passages. Deux omoplates de
boeuf intactes ort ete trouvees sur le sol. Le mur extereur, au
Sud, est renforce par un alignemert de grosses pierres.
Fouille de la Fosse 42 (niveau V)
On r'a Iouille que cette annee le fond d'une fosse profonde (1,20
m) et cireulaire (im de diametre ), dont l'ouverture se situait
dans le nveau
V. Le remplissage, etait constitue par 4 lits successifs de
pierres, separes par des eouches de terre brune sans materiel
archeologique. Ce n'est que sous le lit de pierres le plus bas,
Iorme de gros blocs, que 1'on a trouve un depôt de vaisselles en
pierre brisees, (voir infra) associe a quelques beaux outils
d'obsidienne et d'os. II paralt s'agir d'un depôt
intertionnel
de vases complets, mais brises volontairement.
LE MOBILIER ARCHEOLOGIQUE
Moins abondant qu'il ne l'etait dans des ateliers de plein air ou
des couches-depotoirs Iouillees lors de precedenres campagnes, le
mobilier archeologique se distingue en revanche, On I'a yu, par sa
haute qualite et sa decouverte en grande partie effectuee sur [es
lieux mômes de son utilisation (habitat) ou dans des depôts
intentionnels (fosses).
Industrle lithique
Plusieurs grandes et belles lames 'brutes d'obsidierne ont ete
trou vees intactes, ainsi qu'un lot important de pointes
retouchees en obsidi enne ou silex, assez rares jusqu'a preserit.
Un ensemble de burins en silex ontete groupes dans une fosse du
ehantier Ouest. Outre les trouvailles habituelles de fauciUes et de
fleches, cette anne peu nombreuses, on note la preserce, dans les
niveaux inferieurs du chantier Est, d'assez romb-
42
reux microlithes, assez souvent en silex, dont des microlithes
geometr'iques (triangles scalenes).
Les decouvertes de .1985 se signalent par rabondance des haches
polies (une douzaine) et par plusieurs lots groupes de balles et
biIles de pierre faconnees par pereussion. Ces objets spheriques
vont de 2 cm a 10 cm dediametre, ils sont en pierres diverses
(calcaire, roehe verte, ou lave volcanique poreuse et legere). L'un
d'eux, on ra yu, etait decore de peinture rouge. Ce decor, et leur
groupement en .series qui suggere une utilisation homogene malgre
les differences de poids et de dimersions,
nous fait abandonner leur interpretation eomme ballesde frondes
(pour les petites) ou eomme pereuteurs (pour les plus grandes).
Leur sigrifica
tion globale demeure enigmatique.
Le plus important reste sans doute le depôt de vatsselle de plerre
polie trouve sur le ehantier Est (fosse 42). il eomprend une jatte
en ealcaire a fond plat et bord festonne (fig.7), une coupelle a
pied plein en marbre rose (Fig. 6), et un .plat a braisesepais en
calcaire, a I'interieur tres altere par le feu (fig. 8). Ce genre
de «brasero» est peut-ôtre le comp lement efonetionnel de deux
vases en gres fragmentaires trouves a1'Ouest dont un a trou de
suspensior, manifestement destires a aller an feu (surfaee
exterieure brülee). L'ensemble devait eonstituer des dispositifs
portatifs de euisson.
Industrle osseuse
L'industrie osseuse trouvee de 1979 a 1985 se eompose de 140 objets
et a eteetudiee eette annee par D. STüRDEUR. Elle eomprend des
pieces finies et d'autres en eours de Iabrication. il y a
relativement peu de poin çons, mais de nornbreuses a aiguiilcs a
chas ineise (fig. 10), des outils tranehants (spatules etciseaux ),
des pieces ayant travaille, par pereussion et quelques objets de
parure (perles et plapuettes perces).
Cette industrie presente de nombreux points communs avee les outil
lages osseux de Moyen Euphrate syrien des periodes precedentes
(Murey bet Il-IlI) : teehnique de fabrication des aiguilles,
utilisation exclusive des côtes les spatules et les lissoirs, «os
percutes», usage du forôt. En eela elle eonfirmerait l'origine
syrienne des habitants de Cafer, eomme l'arc hiteeture et la
typologie lithique 1'avaient deja suggeree,
D'autres traitssont specifiquement anaoliens, comme l'usage
in
tense du bois de eerf dans I'industrie et la presence de plaquette
percees.
Ces caracteres se retrouveront a Haclar, Suberde, Erbaba, Can
Hassan III et Çatal Hüyük.
43
De outes rnanieres lcs affirites etrangeres paraisscnt se
manifestcr avec le PPNB du 'Moyen Euphrate, davantage qu'avec le
PPNB de Da mascenc ou de Palestine.
Divers
Les decouvertes dans le domaine de l'art et de la parure sont pauv
res (quelques perles et un fragment de bracelet). Rien de
comparable aux braeelets de marbre eomplets trouves 'en 1983 ni aux
figurines anthro pomporhes de 1984. Une etude plus approfondie de
ees figurines amontre qu'elles avaient ete modelees : elles so nt
done probablement en argile, laquelle se serait posterieurement
consolidee dans un materiat plus dur, ressemblant a de la
pierre.
Archeozoologie
La faune decouverte a ete particulierernent abondante, preseritant
en outre des pieces (crane de chien, omoplates d'aurochs) entieres
et intaetes, fait rare dans les collections
archeozoologiques,
D. Helmer avait identifie en 1983 dans les niveaux tout a fait
supe rieurs de Cafer une faune de chasse,· mais avec signes de
protodomes tication de la chevre. Dans les niveaux inferieurs
etudies eette annee, la chevre, quoique tres chassee, ne presente
plus les signes statistiques de la protodomestication. Toute la
faune y est done sauvage, excepte 'le chlen, qul est le seul animal
tout il fait domestique de Cafer Höyük au VlI? millenaire.
Origines des materlaux
Grace a E. YAZGAN, nous savons a preserit que le marbre utilise
pour les braeelets vient du Keban, Mais il a sans doute ete charrie
jusqu'a Cafer meme par les agents naturels (Euphrate).
Les prospeetions eoneernant les sourees de I'obsidienne et du si1ex
de Cafer ont ete poursuivies par M. -C. CAUVIN, F. SAROGLU et E.
YAZ GAN (M:T.A.). On sait a preserit (apres .des analyses
chimiquesa Stras bourg) que malgre la presence de deux
eompositions chimiques differen tes, toute l'obsidienne de Cafer
provientd'une souree unique, Cavaclari (pres Bingöl),qui preserte
la meme dualite de compositior.
44
Fig.« 2 - Cafer Ouest. Solives carborisees dans la construction
a
45
Fig.: 3 - Cafer Est. Malson du niveau VI (fouil1e 1984)
46
Fig. : 4 - Cafer Est, Maisons du niveau VIII (au fondl et du niveau
x (au premier plan)
Fig.: 5 - Cafer Ets. Malson du niveau x
47
48
Fig., 9 - Broyeur tronconique
49
Wulf SCHRMER
Diyarbakr ili, Ergani ilçesi, Sesverenpnar (Hilar ) köyü
yaknn
daki, lk Köy Topluluklar dönemine tarihlenen çayönü Tepesi 10. dö
nem kazlarna, önceki yllarda olduu gibi, stanbul Üniversitesi
Prehis torya Anabilim Dal adna Prof. Halet Çambel'in bakanl
altnda, Kül tür ve Turizm Bakanl Eski Eserler ve Müzeler Genel
Müdürlüünün
parasal destei, Chicago ve Karlsruhe Univers.telerinin ibirlii ile,
24 Temmuz - 8 Ekim tarihleri arasnda devam edilmitir.
Kaz kurulu, kaz bakan vekili Doç. Dr. Mehmet Özdoan, Prof. Robert
J. Braidwood, Linda Braidwood, Prof. Dr. Wulf Schirmer'der
olumu, alan yöneticiliini Asl Özdoan, envanter ve kataloglamay De
niz Baykal, restorasyon ve konservasyonu Murat Akrnan, fotoraf
ile
rini Gürsel Akay, küçük buluntu çizimlerini Bengü Klçbeyli, mimari
çi zimleri Werne Schnuchel, Erhan Bçakc, Martina Sicker, kamp
yöne timini Sara Atabay yüklenmilerdir. Açma ba olarak Hüsran
Yaar,
Aye Takran. ve Dilek Büyükdora görevalmtr.Bunun yan sra' Ro
bitai1le Andre Wood kan ve protein analizleri, Michael Davis
sürtmeta
aletler, Berrin Kuatman hayvan kemikleri, Turan Efe kemik aletler,
Harriet Watrous yontmata aletler ve Ger-it Jan de Roller de bitki
ka lntlar ile ilgili çalmalarn sürdürmülerdir.
Ekibirnize Bakanlk uzman olarak katlan Mara Müzesi asistanla nndan
Aye Zülkadirolu'na, Diyarbakr valilii ile Ergani kaymakam lna,
çalmalanmza gösterdikleri ilgi ve her türlü sorunumuzun çö zümüne
gösterdikleri katkdan ötürü teekkür borçluyuz.
Kaz çal malarnn yan sra, 1985 yli içinde ekibimiz tarafndan
sürdürülen restorasyon, konservasyon, tehir haz d ve
arkeometrik
(*) Prof. Dr. Halet ÇAMBEL Birinci Cad. 22 Arnavutköy -
STANBUL
Prof. Dr. J. BRAIDWOOD. 0454 E - 700 N. La Porte indiana 46350,
A.B.D.
Doç. Dr. Mehmet ÖZDOGAN Kutlugün Sok. s. Sultanahmet, STANBUL
Prof. Dr. Wulf SCHIRMER, Luss str, 17. 75 Karlsruhe 41, Federal
ALMANYA
51
deerlendirmeler ile ilgili olarak, Eski Eserler ve Müzeler Genel
Müdür lüü Tehir Tanzim ube Müdürü Tülin Tolun ile Oya Özgcr,
TÜBTAK Arkeometri ünitesinden Doç. Dr. Ay Melek Özer, Dr. Emine
Caner, Dr. Naif Türetken. Merkez Restorasyon Laboratuvarndan Nejat
Özatay ve Revza Ozil ksa süreler için ekibimize katlp deerli
çalmalar yapm
lardr.
1985 Yl Çalmalarnn Amac
1985 yl içinde Diyarbakr Müzesinin bitme aamasna gelmesi ile,
çayönü malzemesinin yeni depoya yerletirilmesi ve tehiri güncellik
ka zanm ve bunun sonucu olarak da daha önceden saptanm olan uzun
süreli çalma programndan 1985 yl için vazgeçilmitir. Yeni müzede
çayönü Tepesi ile temsil ettii kültürün en iyi bir ekilde tantlp
sergi lermesi, kukusuz ekibirnizin manevi sorumluluu içine giren
bir itir
Bu bakmdan 1985 yl içinde, ekibirnizin snrl olanaklarn müze ve depo
çalmalar üzerinde younlatrabilecei,daha kstl bir kaz stra tejisi
uygulanmtr. Buna göre 1985 yl çalma programnn ana çizgi lerini u
ekilde özetleyebiliriz:
1 - Diyarbakr Müzesinde tehir hazrl olarak, tehirlik parça larn k
imyevi ve fiziki yöntemlerle temizlerip, gerekli olanlarn
onarl
nas,
2 - Eski müzede yer olanakszl nedeni ile, kaz evi deposunda
saklanan etütlük malzemenin, yeni müze deposuna tanmas ve deponun
uzmanlarn kullanabilecei ekilde düzenlenmesi,
3 - çayönü ve temsil ettii dönemle ilgili cizim, fotoraf ve bilgi
panolarnn hazrlanmas,
4 - Önceki yllarda bulunan terazzo mozaik döeme, sunaktas.
dikili talar gibi büyük mimari elemanlarn müzeye tanmas için ön
hazrlklarn yaplmas,
5 - Depo ve tehir hazrlklarna kout olarak, önceki yllara a
çizirn, fotoraf ve envanter ilerinin tamamlanrnas ve buluntu
topluluk lar ile ilgili deerlendirmelerin bitirilmesi,
6 - Yukarda belirtilen ileri aksatmamak için, büyük yaplarn
bulunduu kaz alanlarna bu yl dekunulmamas.
7 - Paleo - zooloji, paleo - botani, maden analizleri, kan ve
protein analizleri gibi çeitli arkeometrik incelemelerin
sürdürülmesi.
1985 Yl Uygulamalan
Yukarda belirtilen amaçlara uygun olarak 1985 ylnda yürütülen
çalmalar u ekilde özetleyebiliriz:
52
A - Buluntular üzerindeki çalmalarve tehir hazrl
lk tarrnc köy topluluklar dönemine ait olan çayönü bulun tu top
luluunda, alk olmayan müze ziyaretçisinin gözüne hitap edecek bii
yük boy sanat eserleri bulunmamakta, daha çok tadklar anlam
bak
mndan önemi olan ufak ta, kemik ve kil nesneler görülmektedir.
Ayr
ca, çayönü kazlarnda ortaya çkan en önemli bulgularn deiik
yap
türleri ve yerleme düzeni olmas da, müzedeki tehirin deiik bir yak
lamla ele alnmasn gerektirmitir. Du bakmdan, göçebelikten yerle ik
düzene, avclktan besin üretimine geçi süreci içinde olan bir top
luluun günlük yaantsn, beslenme ekonomisini. teknolojisini, mimari
c1eneyimlerini, dinsel inançlarn, süs eyalarn, tüm çeitlernesi ile
yan stacak 1400 kadar parça tehir için seçilmi, ayrca anlatrnn
maket, fotoraf ve grafik panolar ile desteklenmesi
kararlatrlmtr.
Bu amaçla 1985 yl içinde, çayönü'nün çok kalkerli ve killi olan
topra nedeni ile parçalarn üzerini kaplam ve ksmen de dokusuna
ilemi olan kabuk tabakas, 1200 kadar eserde mekanik ve fiziki yön
temlerle temizlenmi, ancak çok zorunlu olan durumlarda kimyasal te
mizleme yoluna gidilmitir. Diyarbakr'n sert karasal iklimi göz
önüne alnarak, parçalarn bozulmadan saklanabilmesi için, gerekli
olan nes neler kimyevi olarak sertletirilmitir.
Tehirde kullanlacak parçalarn tüm olmas ilke olarak kabul edil mi
olduundan, seçilen küçük buluntularn eksik ksmlaralç ve mer mer
tozu ile tümlenmitir. Bu arada 200 kadar kemik buluntu da, arkeo
zooloumuzun denetimi altnda, ülkemizde ilk olarak uygulanan bir
yön tem ile tümlererek tehir edilebilir duruma getirilmitir.
Yakn Dou'daki en eski mimari ve bunun gelimesini çayönü Te pesinde
izlemek mümkün ol;nutur; bunun yan sra kerpiç, ate yeri, eik, sva
gibi çeitli mimari elemanlar da çayönü kazlarmda. iyi korun mu
durumda ele geçmitir. Bunlarn arasnda kilden ev modellerini, dö
eme ve sva üzerinde iz olarak kalm hasr ve lif dokuma ve örgü izle
rini, toprak korkuluk levhalarn, ocaklar sayabiliriz. Bunlarn bir
los m stanbul Merkez Restorasyon Laboratuvarnda.dierleri ise
ekibimiz ce onarlarak sertletirilmi ve böylelikle en ilkel
eklinden biçimlendi rilmi kerpiç tulaya kadar olan mimari eleman
geliimini de sergile rneye hazr duruma getirme olana ortaya
çkmtr.
Bilindii gibi, çayönü kazlarnda ortaya çkan yaplardan bazlar
teknik beceri, antsallk ve boyut bakmndandünyada bilinen en eski
ör neklerdir. Bunlarn en önemlisi, mozaik döemeli yap olarak
tannan,
10x 11 m. boyutlarnda ve 35 cm kalnlnda terazzo yöntemi ile
yaplm
beton sertliindeki bir tabana sahip olan yapdr. Deil bir ilk köy
top-
53
luluu, daha sonraki dönemler için bile artc üstün bir teknik
beceriyi sergileyen bu taban, bu türün bilinen tek örneidir.
Ekibimiz ilk balar
da gerek bu tabann ve gerekse dier önemli yaplarn yerinde korunarak
sergilenmesini ön görmü ve gerekli koruma önlemleri alnncaya kadar
da, bozulmadan kalabilmeleri için bunlar toprak ile yeniden
örtülmütü.
Ancak ekibimiz tarafndan çarlan yerli ve yabanc uzmanlar Diyarba
kr koullarndabu yaplar yerinde koruma ve .bir açk hava tehiri ya
plmasnn olanaksz olduu görüünde birlemi ler, bu durumda da, hiç
deilse mozaik döemenin müzeye tanmas bir zorunluluk durumuna
gelmitir. Dier antik ça mozaiklerinden çok farkl bir yöntemle,
dökme blokaj eklinde yaplan ve aradan geçen 9 bin yl içinde ince'
çatlaklara ayrlan bu döemenin kaldrlmas, güç ve daha önce denenmemi
teknik bir sorun olarak karmza çkmtr. Bu yl Merkez Restorasyon
Labora tuvarndan Nejat Özatay ile Revza üzi i bu konu ile ilgili
ön çalmalar
yapmlardr.
B - Kaz Çalmalar
Yukarda amaç bölümünde de belirtildii gibi, arazide çalmas ge
rekli olan ekip üyelerimizin zaman zaman malzeme ve depo
çalmalarna
çekilmesi gerektiinden, önemli yaplarn bulunduu kesimlere bu
yl
girilmemesi ve eski açmalarn temizlii ile zaman yitirilmemesi
kararla
trlmtr. Bunun üzerine, yerlemenin yaylm alann belirleyecek e
kilde, tepenin uç noktalarna doru yeni bir alann açlmasna karar ve
rilmitir. Böylelikle, program d olmasna ramen. uzun vadede Çayönü
tepesinin daha iyi anlalmasna katkda bulunacak bir ie
yönelinmi
tir. Bu i için, en bat açmamzdan tepenin eiminin bittii yere kadar
20 x 70 m. lik bir eridin açlmasna karar verilmitir.
Böylelikle:
a) Yerlemenin batsnrnn belirlenmesi
b) Tepenin bat eteinde, tarlada görülen iri ta bloklarn niteli inin
anlalmas
c) Yerleme içinde çevreye doru açld'kça yerleme ve yap dü zeni ile
kullanm alanlarnda farkllama olup olmadnn n
celenmesi d) Tepenin eski toporafyasnn
belirlenmesiöngörülmütür.
Bu amaçlar dorultusunda 12 -18/M - N plankarelerini içine alacak
ekilde, 20 m. genilik ve 65 m. uzunluunda, on adet 10 x 10 m. lik;
iki adet de 5 x 10 m. lik açmalardan oluan. toplam 1100 m lik bir
alanda çallmtr. Tüm alanda yüzey topra ile birlikte, tarmsal
uralar
sonucu çok tahrip olmu bir yap katnn izlerine rastlanmtr. Bunun
altnda bulunan tabaka ve yaplar, kaz alannn dousundan balamak
üzere u ekildedir:
IS M ve N Açmalar
En üstte geni, uzun ve hiç bir yapya balanmyan bir ta duvar
bulunmutur; büyük bir olaslkla hücre planl yap evresinin
sonlarna
ait olan bu duvar ta .içilii bakmndan çayönü'nün en iyi örülmü du
varlarndan biridir. Olaslkla iki yap arasndaki açkl kapatma
amac
ile yaplm olan duvarn üst ta sralarnn sökülüp, duvar da içine ala
cak ekilde geni bir platform olarak yeniden düzenlendii
anlalmtr.
Bu duvarm hemen altnda, 18 N. açmasnda. bir ksm 1984 ylnda
açl
m olan, hücre planl «DC» yapsnn bat ksm açlm ve yapnn 8 böl meli
olduu anlalmtr. Yapnn kuzey ve bat köesi tahrip edilmitir.
DC yepsnn altnda, her iki açma alann da kaplayan ve yangn
ile tahrip olmu bir yap katna girilmitir. Bu yangn katnn, önceki
yl
larda hücre planl yaplarn en alt evresinde gördüümüz yangn
kat
ile ayn olduu anlalmaktadr. Görüldüü kadar ile, «geçi evresinin»
sonunda, yerlemenin hiç deilse büyük bir ksmn etkileyen kuvvetli
hir yangn olmu ve daha sonra çayönü'nün ilk büyük hücre planl
yap
lar yaplmtr.
Kaz alan içinde yangn ile tam-ip olmu iki yapya rastlanm, an cak
bunlardan birisinin büyük bir ksm kaz alan dnda kaldndan
yalnzca plan belli olacak gibi duvarlar temizlenmi, iç dolgusuna
do kunulmamtr. Dier yap ise kerpiç molozun altnda, çayönü'nde daha
önce rastlamadmzkadar iyi korunmu durumda bulunmutur. Yap
nn d duvarlarnnbüyük bir ksmnda ta temel kullanlmad, iç ks
mn ise kerpç topra ile yaplm ve özenle svanm ince duvarlarla dörde
bölürdüü görülmütür. Duvarlarda, temizlenmesi ve korunmas
uzun zaman alacak örgü izlerine rastlandndan. yapnn tam
temizlii
gelecek mevsimlere braklmtr. Yapnn ilevini belirtecek hiç bir bul
guya rastlanmamtr.
17 M ve N Açmalar
Her iki açmada da yüzey toprann hemen altnda, plan vermeyen ve çok
tahrip olmu yap izlerine rastlanm, bunlar kaldrldnda,hüc re planl
ve 6 bölmeli bir yapya rastlanmtr. «DF» olarak adlandrlan
yapmn iki onarm evresi olduu ve yangn ile son bulduu
anlalmtr.
Yapnn kuzey ksm, yüzey toprandan inen çanak çömlekli çukurlar ile
tahrip olmu, ancak iyi durumdaki güneyodalar, temel üstü duvar
örgüleri bakmndan önemli ve yeni ip uçlar vermitir. Yap genel ola
rak hücre planl yaplar ile ayn özellikleri tamakla birlikte, önceki
yl.
lardan bildiklerimize oranla hem boyut olarak daha 'küçük, hem de
ince duvarldr.
55
Bu «DF» yapsnn çevresinde çok geni bir açk avlu bulunmutur.
Genelolarak yerlemenin bat kesiminde, hücre planl yaplarn
arasnda
avlularn varl önceden de bilinmekteydi. Ancak, bu ylki
çalmalarla,
yerlemenin kenarna yaklatkca, yaplarn seyrekletii, açk
alanlarn
daha geni yer kaplad görülmütür. Gene bu kesimdeki açk
alarlar
da, çayönü'nden daha önceleri tanmadmz,ilik olarak kullanlan, tek
küçük adal birimlere de rastlanmtr. DF yapsm çevreleyen açk alan
da da «BW» ve «BY» olarak adlandrdmz iki küçük ilik yapsna
rastlanmstr. Bunlardan güneyde olan «BY» de çok sayda yar
ilenmi
öütmeta, sürtmeta aletler, biri orak olmak üzere iki kemik alet bu
lunmutur. .lik tabannn altnda, boynurda iri bir boncuk ile birlikte
gömülmü bir küçük çocuk mezarna rastlanmas da ilginçtir. Avluda
ayrca, iki deiik yerde doalcam ve çakmakta yongalama yeri de bu
lunmutur.
16 M ve N Açmalan
16 1\11 açmasnn kuzey ksmnda, yüzey toprann hemen altnda
çevresi iri talardanyaplm ve iç dolgusu düzensiz küçük talardan
olan büyük bir platform bulunmutur.Bir ksm kaz alan dnda kalan
plat form ile ilgili yap kalntlarna rastlanmamtr; arcak bu kesimde
do 1 guyu tahrip eden çok sayda çanak çömlekli çukur bulunmaktadr.
Bu çukurlardan bazlarnn, çayönü'nde daha önce hiç rastlanmayan Son
Kalkolitik ça çanak çömlei vermesi ilginçtir. 2. yap kat olarak,
«BS" olarak adlandrdmz hücre planl büyiikce bir yapya
rastlanmtr.
Yapnnüç yenileme evresi bulunmaktadrki, bunlardan en üstteki plan
belli etmeyecek kadar bozuk durumdadr. Daha iyi durumda korunagel
mi ikinci yenileme evresi yaps, ana plan özellikleri bakmndan
dier
hücre planl yaplara benzemekte, ancak çok daha dar ve ufak
hücreler den olumaktadr. Yapnn kuzey ksmnda, olaslkla giri ksmnn
bu lunduu genice mekanlar, bat ve kuzey duvarlar boyunca da ta
kal drm bulunmaktadr. Yapnn iki hücresinde, taban alt mezarlara da
rastlanmtr.
Bu yapnn hemen altnda, yapnn «BT» olarak adlandrdmz ilk yapm evresi
bulunmaktadr; ancak bu yl üst evre kaldrlmadndan
bunun plan anlalmamtr.
Yapnn dnda, douda 17 M ve N açmalarnda gördüümüz açk
avlunun devam bulunmutur. Avlunun bu kesiminde de iliklerin. bu
lunduu ve dier yapm faaliyetlerinin yer ald, çok saydaki küçük tek
adal yaplardan,küllüalanlardan ve buluntularn artmasndan belli
olmaktadr.
56
Avluda rastlanan ilginç iliklerden biri «BU)} olarak
adlandrd
mz ve BS yapsnn hemen güneyinde yer alan yapdr. Bu yapnn ta ban
küçük talarla özenli olarak döenmi, duvar kenarlarna da küçük
sekiler yaplmtr. Avlunun hemen hemen tam ortasnda, plan
bakrnn
dan dier iliklerden ayrlan, «BV» yaps olarak adlandrdmz, yuvar lak
planl bir dier yap daha bulunmutur. Giri yeri güneyde olan bu iliin
duvarlar daire biçiminde ta olarak yaplm, taban. da gene kü çük
talarla döenmitir. liin tam orasna büyük bir havan ya da ez gita»
yerletirilmitir. Yapnn altnda, gene yuvarlak planl, iki eski yapm
evresi daha vardr. Dousunda da, gene tek odal bir baka ilik
yeri daha bulunmutur.
14 N, 15 M ve 15 N Açmalar
Bu üç açmann büyük bir ksmn açk avlu kaplamaktadr.Hemen hemen üç
açmann birletii yerde, avlunun ortasnda, plan ve yön ba kmndan
«BR» yapsna benzeyen bir baka yapyadaha rastlanmtr.ki
yenileme evresi olan bu yapnn üst evresi «BP», dt evresi ise «BS»
ola rak adlandrlmtr. Yapnn güney ksmnda dar ve uzun hücreler, ku
zeyinde ise genice bir oda, ya da kapal bir avlu ksm vardr. Hücre
lerin tabanlan küçük talar ile döenmi, aralarda da küçük geçit yer
leri braklmtr. Yangn ile tahrip olan bu yapda, çok sayda sürtme ta
alet bulunmutur. Bunlarn arasnda özellikle toplu halde bulunan ta
küreler ile ta kazmalar ilgi çekicidir.
Yapnn çevresindeki açk alanda belirgin ilik yaplar bulunma m,
ancak küllü alanlarn daha geni yer kaplad ve yer yer de küçük ta
döeme1erin bulunduu izlenmitir. Açk avluda çok sayda ilenmi
ya da yar ilenmi kemik ve boynuz aletin bulunmas, bunlarn
olas
l kla burada ilendiini göstermektedir.
12 M, 13 M ve 13N Açmalar
Bu açmalar çayönü Tepesinin bat yönünde doal eiminin azald
yerde bulunmaktadr. Açmalarn bulunduu yerde, yüzey topra içinde iri
ta bloklarn varl öteden beri bilinmekteydi. Hava fotoraflar da bu
kesimde büyük bir yapnn izler.ini göstermekteydi. Bu yl açmalarda
ta bloklarm alt düzlemine kadar inilmi, ancak talarn hemen hemen
tümünün daha önceleri yerinden oynatld, ve bu bölgedeki
yaplarn
traktör ile tarla sürülürken tahrip edildii görülmütür. Gene de
talar
13 N açmasnda kuzey -güney yönünde bir dizi oluturmaleta. 13 M aç
masnda ise, daha seyrekleerek batya doru dönmektedir. Bu yl
ta
dizisini daha fazla izleme olana bulunamamtr. Kaz alan içinde
ta
larn niteliini belirleyecek hiç bir buluntuya rastlanmam, ancak,
do-
57
uda 14 N açmasnda görülen avlu dolgusunun talara kadar gelip da
yanmas, bunlarn çanak çömleksiz evreye ait olduunu
gösternitir.
Bu büyük talarn bir çevre duvarna m, yoksa çok tahrip olmu
bir büyük yapya m ait olduu ancak kaz alannn geniletilmesi ve tar
lalarn da kazlmas ile mümkün olacaktr, Ekibirnizin bu ylki olanak
lar ile bu büyük çapl program gerçekletirmek imkansz
olduundan,
bu i ileriki yllara braklmtr.
1985 Yl Kaz Çalmalarnn Genel Deerlendirmesi
1985 ylnda ekibirnizin büyük bir ksm buluntular ile ilgili
ilere
çekildii halde gene de 1100 rrr' lik bir alann kazimas mümkün
olmu
tur. Böylelikle Çayönü Tepesinde bu yla kadar kazlan alan 4600 m!
yi bulmaktadr. Ancak bu geni alan içinde çayönü'nün daha çok üst
ta bakalarn aça çkartabildiimizi, 750 ila 1000 yllk bir dönemi
içeren yerlemenin alt tabakalarnn çok daha snrl alanlardan
bilindiini de belirtmekte yarar vardr.
Bu yl açlan alan tümü ile «hücre planl» yap evresine ait buluntu
vermitir. Daha önceki yllardaki bilgilerimizi de göz önüne alarak,
hüc re planl yap evresinde çayönü yerlemesinin bir genellemesini
yapacak olursak ilginç bir durum ortaya çkmaktadr: yerlemenin en
dousun
da, geni ve özenle düzenlenmi bir meydann çevresinde yer alan, ara
larnda terazzo - mozaik döemeli yap gibi büyük ve önemli
yaplarn
bulunduu, çayönü'nün en güzel buluntularn veren kesim yer almak
tadr. Yerlemenin orta ksmnda mahalle düzeni içinde büyükce evlerin,
bu yl açlan en bat uçta ise, geni açk alanlar ile biribirinden
ayrlan
ilik ve küçük evlerin bulunduunu görürüz. Her ne kadar bu
ylortaya
çkan parçalarn ayrntl bir dökümü henüz yaplmamsa da, yerleme
nin iliklerinin bulunduu daha fakir bir kesimine girdiimiz ilk
bakta
bile belli olmaktadr. Bu görünümü ile çayönü yerlemesinin düzenli
ve önceden tasarlanm bir plana göre kurulduu ve bir sosyal
farkl
lamamn bulunduu belli olmaktadr. Her iki husus, M. Ö. 7 bin
yllar
na tarihleneri bir lk Köy dönemi topluluu için çok artcdr.
Bu yl, maalesef, yerlemenin bir koru