Top Banner
267 ðer yüzünde ise bir fil kabartmasý bulun- maktadýr. Kemer kilit taþlarýnda altýgen bir çerçeve içinde kûfî karakterde üç de- fa tekrarlanarak “Ali” adýnýn baþ harfleri ortada birleþtirilmiþ olup kemerlerden bi- rinin kilit taþý üstünde bir çerçeve için- de “el-Mülkü lillâh” ibaresi yer almaktaydý. Köprünün doðu ucu yakýnýnda mansap yü- zünde, dörtgen bir çerçeveye kabartma olarak iþlenmiþ sekizgen içinde karþýlýklý üçgenlerin meydana getirdiði bir yýldýz or- tasýnda ise yapraklý bir dal kabartmasý bu- lunmaktaydý. Ancak þehrin su ihtiyacýný karþýlayan su borusunun üzerlerinden geç- mesi sebebiyle tahrip olmuþtur. Bunlarýn dýþýnda köprünün saðýnda ve solundaki korkuluklara yerleþtirilmiþ yirmi sekiz adet yuvarlak taþ görülmektedir. II. Murad, Cisr-i Ergene adýyla anýlan bu yerleþime köprü ile cami, imaret, medrese, kervan- saray, hamam, otuz üç dükkân, yaðhâ- ne, bozahâne, bezirhâne, mumhâne, üç çeþme ve iki su deðirmeni inþa ettirmiþ- tir. Yapýlardan günümüze sadece köprü ile Murâdiye Camii, þadýrvan, hamam ve Gazi Mahmud Bey Çeþmesi ulaþabilmiþtir. BÝBLÝYOGRAFYA : Gökbilgin, Edirne ve Paþa Livâsý, s. 217; Ýs- mail Hakký Balkas, Tarihte Ergene ve Uzunköp- rü, Ýstanbul 1958; Nuran Canbil, Trakya’da Türk Devri Köprüleri (mezuniyet tezi, 1969), ÝÜ Ed. Fak. Sanat Tarihi bölümü, s. 16-17; Ayverdi, Os- manlý Mi‘mârîsi II, s. 550-557; Cevdet Çulpan, Türk Taþ Köprüleri, Ankara 1975, s. 98-105; a.mlf., “Köprülerde (Tarih Köþkleri)”, STY, II (1968), s. 34; Gülgün Tunç, Taþ Köprülerimiz, An- kara 1978, s. 192-195; Latif Baðman, Uzunköp- rü Tarihi ve Belgeleri, Edirne 2005, s. 14-40, 92-94; Faruk Pekin – Hayri Fehmi Yýlmaz, Türki- ye’nin Kültür Mirasý 100 Köprü, Ýstanbul 2008, s. 82; Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý, “Sultan II. Mu- rad’ýn Vasiyetnamesi”, VD, IV (1958), s. 14. ÿN. Çiçek Akçýl UZUNKÖPRÜ Ýstanbul Silivri’de XVI. yüzyýlýn ortalarýna ait köprü. ˜ Silivri’nin yaklaþýk 1 km. batýsýnda Siliv- ri çayý üzerinde Mimar Sinan’ýn eseri olan köprünün kitâbesi bulunmadýðýndan in- þa tarihi arþivde yer alan iki belgenin yar- dýmýyla 975 (1568) olarak tesbit edilebil- mektedir. Köprünün adý Tuhfetü’l-mi‘mâ- rîn ve Tezkiretü’l-ebniye’de geçmekte- dir. Silivri çayýný ve su baskýnýna uðrayan geniþ bataklýk araziyi geçen köprü 333 m. uzunluðunda ve otuz iki gözlü inþa edil- miþ, orta ayaklar fazla çýkýntý yapmadýðýn- dan ince ve mükemmel bir perspektif sað- lanmýþtýr. Böylece bütün gözleri bir arada görmek mümkündür. Mimar Sinan’ýn eser- lerinde karþýlaþýlan âbidevî tesir burada da mevcuttur. Köprünün çok uzun ve alçak olmasý sivri kemerin yerine burada basýk kemerin tercih edilmesine yol açmýþtýr; ke- mer açýklýklarý 7 m., ayak geniþlikleri ise 3 m. civarýndadýr. Çevre taþlarý 50-60 cm. arasýndadýr. Kemerlerin iç yüzeylerinde uzunca taþlara rastlanmaktadýr. Malzeme miyle ilgili bir tamir kitâbesi vardýr. Yunan iþgali sýrasýnda kazýlmýþ olan bu kitâbenin yerine sonradan yeni bir kitâbe yerleþtiril- miþtir. Köprünün sol baþýnda yine II. Mah- mud onarýmýna iliþkin meþrutiyet kulesi bulunmaktadýr. Ergene nehri, Þoldrak ve Kýrkkavak de- releri üzerinde yer alan köprü topografik durum ve teknik zorunluluk gereði altý adet iniþli çýkýþlý bir þekilde ele alýnmýþtýr. Ýlk zamanlar çeþmenin önüne kadar ge- len köprü 1970’li yýllarda Karayollarý tara- fýndan üzerinden iki arabanýn geçebilme- si için tabliye konsollarý büyütülmüþ, kor- kuluklar ince tutularak dýþtan dýþa 1,70 m. kadar geniþletilmiþtir. Yapýnýn büyük gö- zünün memba ve mansap taraflarýnda iki deðirmenin olduðu bilinmektedir. Deðir- menlerden memba tarafýnda yer alaný 1956 taþkýnýnda yýkýlmýþtýr. Ayrýca köprü- nün sað kanadýndaki korkuluk taþlarýnýn bir kýsmý 1908’de belediye tarafýndan sök- türülerek þehir içindeki çeþmelerin inþa- sýnda kullanýlmýþtýr. Köprünün baþýnda Mahmud Baba Sultan Tekkesi yer almak- taydý. Süsleme özellikleri bakýmýndan olduk- ça dikkat çeken köprünün ayaklarý arasýn- daki kýsýmlarda ve köprü ayaklarýyla ke- merlerin kilit taþlarý üzerinde birbirinden farklý geometrik, bitkisel, yazý ve figüratif bezemeler görülmektedir. Bunlarýn için- de özellikle kartal, kuþ, fil, üç aslan figür- leriyle üç defa tekrarlanan “Ali” yazýsý il- ginçtir. Baþlarý yuvarlak bir çerçeve orta- sýnda birleþtirilen üç aslan figürünün ya- ný sýra büyük gözün üstünde yer alan üç- gen cumbanýn korkuluðuna 1972 yýlý ona- rýmý sýrasýnda iþçiler tarafýndan bir aslan kabartmasý daha yapýlmýþtýr. Kuyruðu sýr- týna paralel durumdaki aslan bir zincirle baðlý þekilde tasvir edilmiþ olup arkasýn- da bir saksý ve bir dal görülmektedir. Di- UZUNKÖPRÜ Uzunköprü – Silivri Uzunköprü’nün kesiti ve kýsmî planý ile kitâbe köþkü çerçevesindeki figürlü taþ süsleme
2

UZUNKÖPRÜ268 UZUNKÖPRÜ nün önü parsellenmiþ ve evler yapýlmýþ-týr. Silivri kasabasýnýn hemen batýsýnda es-ki fütuhat yolu üstünde, hükümet kona-ðýndan 325 m.

Nov 16, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: UZUNKÖPRÜ268 UZUNKÖPRÜ nün önü parsellenmiþ ve evler yapýlmýþ-týr. Silivri kasabasýnýn hemen batýsýnda es-ki fütuhat yolu üstünde, hükümet kona-ðýndan 325 m.

267

ðer yüzünde ise bir fil kabartmasý bulun-maktadýr. Kemer kilit taþlarýnda altýgenbir çerçeve içinde kûfî karakterde üç de-fa tekrarlanarak “Ali” adýnýn baþ harfleriortada birleþtirilmiþ olup kemerlerden bi-rinin kilit taþý üstünde bir çerçeve için-de “el-Mülkü lillâh” ibaresi yer almaktaydý.Köprünün doðu ucu yakýnýnda mansap yü-zünde, dörtgen bir çerçeveye kabartmaolarak iþlenmiþ sekizgen içinde karþýlýklýüçgenlerin meydana getirdiði bir yýldýz or-tasýnda ise yapraklý bir dal kabartmasý bu-lunmaktaydý. Ancak þehrin su ihtiyacýnýkarþýlayan su borusunun üzerlerinden geç-mesi sebebiyle tahrip olmuþtur. Bunlarýndýþýnda köprünün saðýnda ve solundakikorkuluklara yerleþtirilmiþ yirmi sekiz adetyuvarlak taþ görülmektedir. II. Murad,Cisr-i Ergene adýyla anýlan bu yerleþimeköprü ile cami, imaret, medrese, kervan-saray, hamam, otuz üç dükkân, yaðhâ-ne, bozahâne, bezirhâne, mumhâne, üççeþme ve iki su deðirmeni inþa ettirmiþ-tir. Yapýlardan günümüze sadece köprü ileMurâdiye Camii, þadýrvan, hamam ve GaziMahmud Bey Çeþmesi ulaþabilmiþtir.

BÝBLÝYOGRAFYA :Gökbilgin, Edirne ve Paþa Livâsý, s. 217; Ýs-

mail Hakký Balkas, Tarihte Ergene ve Uzunköp-rü, Ýstanbul 1958; Nuran Canbil, Trakya’da TürkDevri Köprüleri (mezuniyet tezi, 1969), ÝÜ Ed.Fak. Sanat Tarihi bölümü, s. 16-17; Ayverdi, Os-manlý Mi‘mârîsi II, s. 550-557; Cevdet Çulpan,Türk Taþ Köprüleri, Ankara 1975, s. 98-105;a.mlf., “Köprülerde (Tarih Köþkleri)”, STY, II(1968), s. 34; Gülgün Tunç, Taþ Köprülerimiz, An-kara 1978, s. 192-195; Latif Baðman, Uzunköp-rü Tarihi ve Belgeleri, Edirne 2005, s. 14-40,92-94; Faruk Pekin – Hayri Fehmi Yýlmaz, Türki-ye’nin Kültür Mirasý 100 Köprü, Ýstanbul 2008,s. 82; Ýsmail Hakký Uzunçarþýlý, “Sultan II. Mu-rad’ýn Vasiyetnamesi”, VD, IV (1958), s. 14.

ÿN. Çiçek Akçýl

– —UZUNKÖPRÜ

Ýstanbul Silivri’deXVI. yüzyýlýn ortalarýna ait köprü.˜ ™

Silivri’nin yaklaþýk 1 km. batýsýnda Siliv-ri çayý üzerinde Mimar Sinan’ýn eseri olanköprünün kitâbesi bulunmadýðýndan in-þa tarihi arþivde yer alan iki belgenin yar-dýmýyla 975 (1568) olarak tesbit edilebil-mektedir. Köprünün adý Tuhfetü’l-mi‘mâ-rîn ve Tezkiretü’l-ebniye’de geçmekte-dir. Silivri çayýný ve su baskýnýna uðrayangeniþ bataklýk araziyi geçen köprü 333 m.uzunluðunda ve otuz iki gözlü inþa edil-miþ, orta ayaklar fazla çýkýntý yapmadýðýn-dan ince ve mükemmel bir perspektif sað-lanmýþtýr. Böylece bütün gözleri bir aradagörmek mümkündür. Mimar Sinan’ýn eser-lerinde karþýlaþýlan âbidevî tesir burada damevcuttur. Köprünün çok uzun ve alçakolmasý sivri kemerin yerine burada basýkkemerin tercih edilmesine yol açmýþtýr; ke-mer açýklýklarý 7 m., ayak geniþlikleri ise3 m. civarýndadýr. Çevre taþlarý 50-60 cm.arasýndadýr. Kemerlerin iç yüzeylerindeuzunca taþlara rastlanmaktadýr. Malzeme

miyle ilgili bir tamir kitâbesi vardýr. Yunaniþgali sýrasýnda kazýlmýþ olan bu kitâbeninyerine sonradan yeni bir kitâbe yerleþtiril-miþtir. Köprünün sol baþýnda yine II. Mah-mud onarýmýna iliþkin meþrutiyet kulesibulunmaktadýr.

Ergene nehri, Þoldrak ve Kýrkkavak de-releri üzerinde yer alan köprü topografikdurum ve teknik zorunluluk gereði altýadet iniþli çýkýþlý bir þekilde ele alýnmýþtýr.Ýlk zamanlar çeþmenin önüne kadar ge-len köprü 1970’li yýllarda Karayollarý tara-fýndan üzerinden iki arabanýn geçebilme-si için tabliye konsollarý büyütülmüþ, kor-kuluklar ince tutularak dýþtan dýþa 1,70 m.kadar geniþletilmiþtir. Yapýnýn büyük gö-zünün memba ve mansap taraflarýnda ikideðirmenin olduðu bilinmektedir. Deðir-menlerden memba tarafýnda yer alaný1956 taþkýnýnda yýkýlmýþtýr. Ayrýca köprü-nün sað kanadýndaki korkuluk taþlarýnýnbir kýsmý 1908’de belediye tarafýndan sök-türülerek þehir içindeki çeþmelerin inþa-sýnda kullanýlmýþtýr. Köprünün baþýndaMahmud Baba Sultan Tekkesi yer almak-taydý.

Süsleme özellikleri bakýmýndan olduk-ça dikkat çeken köprünün ayaklarý arasýn-daki kýsýmlarda ve köprü ayaklarýyla ke-merlerin kilit taþlarý üzerinde birbirindenfarklý geometrik, bitkisel, yazý ve figüratifbezemeler görülmektedir. Bunlarýn için-de özellikle kartal, kuþ, fil, üç aslan figür-leriyle üç defa tekrarlanan “Ali” yazýsý il-ginçtir. Baþlarý yuvarlak bir çerçeve orta-sýnda birleþtirilen üç aslan figürünün ya-ný sýra büyük gözün üstünde yer alan üç-gen cumbanýn korkuluðuna 1972 yýlý ona-rýmý sýrasýnda iþçiler tarafýndan bir aslankabartmasý daha yapýlmýþtýr. Kuyruðu sýr-týna paralel durumdaki aslan bir zincirlebaðlý þekilde tasvir edilmiþ olup arkasýn-da bir saksý ve bir dal görülmektedir. Di-

UZUNKÖPRÜ

Uzunköprü –

Silivri

Uzunköprü’nün kesiti ve kýsmî planý ile kitâbe köþkü çerçevesindeki figürlü taþ süsleme

Page 2: UZUNKÖPRÜ268 UZUNKÖPRÜ nün önü parsellenmiþ ve evler yapýlmýþ-týr. Silivri kasabasýnýn hemen batýsýnda es-ki fütuhat yolu üstünde, hükümet kona-ðýndan 325 m.

268

UZUNKÖPRÜ

nün önü parsellenmiþ ve evler yapýlmýþ-týr. Silivri kasabasýnýn hemen batýsýnda es-ki fütuhat yolu üstünde, hükümet kona-ðýndan 325 m. mesafede Karýlar deresi(Boðlucadere) üzerinde yer alan küçük birköprü daha vardýr, ancak bu köprü orijinaldurumunu muhfaza edememiþtir.

BÝBLÝYOGRAFYA :

Evliya Çelebi, Seyahatnâme (haz. Zuhuri Da-nýþman), Ýstanbul 1970, V, 181; Orhan Bozkurt,Koca Sinan’ýn Köprüleri, Ýstanbul 1952, s. 20-29; Rýfký Melûl Meriç, Mimar Sinan, Hayatý, Ese-ri I: Mimar Sinan’ýn Hayatýna, Eserlerine DairMetinler, Ankara 1965, s. 43, 111; Cevdet Çul-pan, Türk Taþ Köprüleri, Ankara 1975, s. 147-148; Tayfun Akkaya, Selymbria (= Silivri)’nýn Ta-rih Ýçindeki Geliþimi ve Eski Eserleri (doktoratezi, 1984), ÝÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü, s. 273-279; Zarif Orgun, “Mimar Dalgýç Ahmet”, Arki-tekt, XI/3-4, Ýstanbul 1942, s. 59-62.

ÿTayfun Akkaya

– —UZZÂא����� ) )

Ýslâm öncesiArap toplumundaki putlardan biri.

˜ ™

Sözlükte “çok yüce, azize” anlamýndakiuzzâ kelimesi azîzin mübalaðalý þekli olaneazzenin müennes halidir. Bilhassa Kureyþve Kinâne kabilelerine ait bir put, ayný za-manda Gatafânlýlar tarafýndan tapýnýlandikenli bir aðaç (semüre) karþýlýðýnda kulla-nýlmýþtýr (Lisânü’l-£Arab, “.uzz” md.; Tâ-cü’l-£arûs, “.uzz” md.). Lihyânlýlar’da han-uzza, Nabatîler’de uzzaya, el-uzza, Sâbiî-ler’de uzzayan biçiminde yer alýr (Winnett,XXX [1940], s. 116). Câhiliye dönemininönde gelen putlarýndan Uzzâ’ya Lât ve Me-nât’la birlikte Allah’ýn kýzlarý ve aracýlarýolarak tapýnýlmýþtýr (Ýbnü’l-Kelbî, s. 19; Ta-berî, XXVII, 34-35). Taberî, eski Araplar’-da putlara Allah’ýn isimlerini verme âde-tine uygun þekilde el-Lât’ýn Allah (el-Lâh)lafzýndan, Uzzâ’nýn da azîz isminden türe-tilmiþ müennes kelimeler olduðunu söyle-miþ, Uzzâ’nýn beyaz bir taþla veya bir aðaç-la yahut Tâif ya da Nahle’deki bir mâbedleözdeþleþtirildiðini kaydetmiþtir (Câmi£u’l-beyân, XXVII, 34-35). Wellhausen de bil-hassa Lât ve Uzzâ’nýn adlarýna birlikte ye-min edilen iki ilâhe sayýldýðýný, el-Lât’ýn ilâ-he sýfatýyla Allah’ýn müennes yönüne, “çokgüçlü” mânasýndaki el-Uzzâ’nýn da Allah’ýnazîz sýfatýna karþýlýk geldiðini belirtmiþtir(Reste Arabischen Heidentums, s. 44-45).“Uzzateyn” diye anýlan Lât ve Menât Uz-zâ’nýn kýzlarý olarak da kabul edilmiþtir.

Tarihsel ve arkeolojik bulgulara göre buputlara tapýnma âdeti Arap yarýmadasýn-

da milâttan önceki dönemlerden (muhte-melen m.ö. VI-V. yüzyýllardan) itibaren mev-cuttu (Winnett, XXX [1940], s. 116). Ýb-nü’l-Kelbî’nin verdiði bilgiye göre özellikleKureyþ kabilesi mensuplarý tarafýndan tâ-zim edilen bu putlara Kâbe’yi tavaf sýra-sýnda þu þekilde dua edilirdi: “el-Lât, el-Uzzâ ve diðer üçüncüsü Menât hürmeti-ne; çünkü bu üçü yüce kuðulardýr ve þüp-hesiz þefaatleri umulan varlýklardýr” (Kitâ-bü’l-E½nâm, s. 19). Bu tapýnmaya Kur’an’-da da atýf yapýlmýþtýr: “Gördünüz mü Lâtve Uzzâ’yý ve üçüncüleri olan diðerini, Me-nât’ý? Demek erkekler sizin, kýzlar Allah’ýnöyle mi?” (en-Necm 53/19-21). Bu üçlü pan-teon içinde Uzzâ en son ortaya çýkmýþsada Kureyþ için en önemli put haline gel-miþtir. Putun yer aldýðý mekâna kutsal zi-yaretler düzenlenmiþ, ona hediyeler ve kur-banlar sunulmuþ, adýna yýllýk bayram dü-zenlenmiþtir (Ýbnü’l-Kelbî, s. 18; Wellha-usen, s. 39; Doughty, II, 511). Hz. Peygam-ber’in, bu puta baðlýlýðýyla tanýnan amcasýEbû Leheb’in asýl adý Abdüluzzâ’dýr (Lisâ-nü’l-£Arab, “.uzz” md.). Ayrýca Resûl-i Ek-rem’in dedesi Abdülmuttalib’in su kulla-ným haklarýyla ilgili bir anlaþmazlýðýn çözü-mü için Uzzâ kâhinine baþvurduðu nakle-dilmiþtir (Ýbn Habîb, s. 98-99).

Uzzâ’ya Kureyþ kabilesi dýþýnda ve çoðuzaman baþka tanrý veya tanrýçalarla be-raber Gatafân, Kinâne, Huzâa, Sakýf, Ga-nî, Belî ve Ganem kabileleri de tapýnmýþ-týr (Wellhausen, s. 39; EI2 [Ýng.], X, 968). Bukabileler Mekke’ye hacca giderken yoldatelbiye okurlar, bu telbiyelerde Allah’a Lât,Menât ve Uzzâ’nýn yüce tanrýsý ve Kâbe’-nin rabbi diye yakarýrlardý. Bundan da an-laþýldýðý üzere Câhiliye döneminde yereltanrý ve tanrýçalara tapýnýlsa da bunlarýnarkasýnda yüce bir tanrý anlayýþý yer al-maktaydý (Kister, II [1980], s. 36). Bu du-rum Dirhem b. Zeyd el-Evsî’nin “MübarekUzzâ’nýn rabbi olan Allah’a yemin ederimki ...” þeklindeki yemininde de görülmek-tedir (Ýbnü’l-Kelbî, s. 19).

Uzzâ’ya tapýnmanýn kökeni hakkýndafarklý görüþler ileri sürülmüþtür. Uzzâ es-ki Mýsýr’ýn bereket tanrýçasý Ýsis, eski Yu-nanlýlar’ýn gök tanrýçasý Afrodit, Venüs ge-zegenini temsil eden eski Mezopotamya’-nýn bereket tanrýçasý Ýþtar / Astarte’nin ya-ný sýra ay kültüyle baðlantýlý görülen ve Ýs-lâm öncesinde Kuzey Arabistan kabileleritarafýndan tapýnýldýðý bilinen tanrý(ça) Ru-dâ ile özdeþleþtirilmiþtir (EI2 [Ýng.], X, 967-968). Araplar arasýnda iki Uzzâ adýna ye-min âdeti, bu ilâheye Venüs kültüyle bað-lantýlý olarak sabah ve akþam yýldýzý diyetapýnýlmasýyla iliþkilendirilmiþtir (ERE, I,

olarak kýsmen silislenmiþ kaba bir kalkerkullanýlmýþtýr ve kaliteli taþ iþçiliði dikkatiçekmektedir. Köprü inþaatýnda mahallîmalzemeden faydalanýlmýþ, kalker taþlarýçevredeki ocaklardan temin edilmiþtir. Ba-ba taþlarý hariç köprü oldukça sade bir iþçi-likle yapýlmýþ ve ihtiyaca cevap verme fikriön planda tutulmuþtur.

Orta ayaklar bakýmýndan bu köprüde di-ðerlerine hiç benzemeyen bir detay var-dýr. Bunun sebebi, köprünün diðer köp-rüler gibi yataðý belli bir su üzerinde ku-rulmayýp alçak bir vadide uzanmasý ve bü-yük su cereyanýna mâruz kalmamasýdýr.Dolayýsýyla burada orta ayaðýn ön ve arkakýsýmlarý hafif bir sivrililikle baþlayýp he-men kýsa bir mesafede köprü taþýyýcý du-varý yüzeyi ile kaynaþmaktadýr. Orta ayak-larýn kemerle birleþtiði yerlerde kemer ba-sýk olduðundan üzengideki basýncý karþý-layacak mâil satýhlý taþlarýn kullanýldýðý, bubakýmdan gelenek halini almýþ bir ortaayak zihniyetinin bulunmayýp ihtiyaca gö-re inþaat detayýnýn deðiþtirildiði görülür.Köprüde uzun ölçüde korkuluk taþlarýnarastlanmakta, bunlarýn uzunluðu 2,60 met-reyi bulmaktadýr. Köprü üzerinde çeþitlimeyiller mevcuttur. Küçük farklarla birbi-rine yakýn olan bu meyiller yerine köprü-nün en yüksek noktasý ile iki ucu arasýndaortalama % 1 oranýnda meyil bulunduðu-nu belirtmek mümkündür. Köprü uçlarý ileorta noktasý arasýnda 1,40 m. ve 1,50 m.seviye farký ortaya çýkmaktadýr.

Köprünün 1014’te (1606) Mimar DalgýçAhmed Aða tarafýndan tamir edildiði Top-kapý Sarayý Müzesi Arþivi’nde kayýtlý (nr. D3916) muhasebe defterinin birinci sayfa-sýndaki belgeden öðrenilmektedir. Sahil-de su baskýnýna uðrayan bataklýk bölge-sinde uzanan köprüden Evliya Çelebi desöz etmiþtir. 1675’te Silivri’ye gelen Ýngilizseyyahý John Covel ve 1714’te buradan ge-çen P. Lucas da köprüden bahseder. Trak-ya’da tarihî ve topografik þartlara baðlýolarak çok sayýda köprü inþa edilmiþ, XV.yüzyýlýn ilk yarýsýndan itibaren gittikçe ge-liþtirilen köprü mimarisi Mimar Sinan’ýnâbidevî karakterdeki eserleriyle en parlaknoktasýna ulaþmýþtýr. Silivri’deki köprününde bu geliþme içinde önemli bir yeri var-dýr; Türk köprü mimarisinin bu ilgi çekiciörneðinin dikkatle korunmasý ve deðerlen-dirilmesi gerekir. Buna raðmen þimdiyekadar esere gereken önem verilmemiþ-tir. Uzun yýllar harap durumda býrakýlanköprü, Karayollarý Bölge Müdürlüðü tara-fýndan 1984’te korkuluklarý çimento ileyapýlarak ve uçtaki gözleri tahrip edilerekonarýlmýþtýr. Ayrýca deniz yönünde köprü-