ÜLKE BAZLI RAPORLAMA (CBCR) KAPSAMINDA ÇOK ULUSLU TÜRK ŞİRKETLERİNİN YÜKÜMLÜLÜKLERİ ULUSLARARASI VERGİ BÜLTENİ Tarih : 22.12.2016 Sayı : 2016/3
ÜLKE BAZLI RAPORLAMA
(CBCR) KAPSAMINDA ÇOK
ULUSLU TÜRK ŞİRKETLERİNİN
YÜKÜMLÜLÜKLERİ
ULUSLARARASI VERGİBÜLTENİ
Tarih : 22.12.2016
Sayı : 2016/3
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD), “Matrahın Aşındırılması ve Karın
Aktarılmasına İlişkin Eylem Planı (Action Plan on Base Erosion and Profit Shifting”
kapsamındaki çalışmaların tamamına yakınını 2016 yılı sonu itibariyle tamamlamış
bulunmaktadır. Bundan sonraki süreçte, Türkiye’nin de aralarında yer aldığı OECD
ve G-20 ülkelerinde 2017 başından itibaren OECD BEPS Eylem Planı’nın
uygulamasına geçilecektir.
Uygulama döneminde çok uluslu şirketlerin yükümlülüklerinde önemli bir artış söz
konusu olacaktır. Bu yükümlülüklerin başında transfer fiyatlandırması
belgelendirmesi gelmektedir. Bu kapsamda OECD ve G-20 ülkeleri tüm ülkelerde
aynı şekilde uygulanacak olan uluslararası bir standardı kabul etmiştir. Buna göre,
çok uluslu şirketlerden üç katmanlı bir belgelendirme yapmaları talep edilecektir:
i. ana belgelendirme (master file) ,
ii. ülkeye özgü belgelendirme (local file)
iii. ülke bazlı raporlama (Country-by-Country Reporting-CbCR)
Üçlü belgelendirme sistemi içerisinde yer alan “ülke bazlı raporlama” çok uluslu
şirketler tarafından ilk defa vergi idarelerine sunulacak olan bir bildirimi ifade
etmektedir. Bu raporlamada;
• Her bir ülke bakımından grup şirketleri arasında gelirin dağılımı, grup
şirketlerinin ödedikleri vergiler ve ticari faaliyetleri,
• Her bir ülke bakımından ilgili kategori kapsamında çok uluslu şirketler grubunu
meydana getiren tüm tüzel kişilerin listesi ve bunların faaliyet alanları, ana
fonksiyonları vb.
YÖNETİCİ ÖZETİ
gibi konularda bilgilere yer verilecektir.
İlk uygulama yılı ise 2016 olarak belirlenmiştir. Bu çerçevede, 2016 mali yılı
verilerinin yer aldığı raporlar, konsolide ticaret hacmi 750 Milyon Avro’yu geçen
tüm çok uluslu şirket gruplarından 2017 yılından itibaren talep ediliyor olacaktır.
Türkiye’de de ülke bazlı raporlama ile ilgili taslak bir düzenleme mevcut olup, yakın
zamanda yürürlüğe girmesi beklenmektedir. Bunun yanında, çok uluslu Türk
şirketlerinin faaliyet gösterdiği ülkelerde de ülke bazlı raporlama ile ilgili yasal
düzenlemeler çıkarılmıştır. Buna göre, söz konusu raporlamanın çok uluslu Türk
şirketleri tarafından 2016 mali yılı için her halükârda yapılacağı anlaşılmaktadır.
Bu bültenimizde, ülke bazlı raporlamanın kapsamı ve ne getirdiğinin yanı sıra;
• Hangi şirketler için raporlama zorunluluğu öngörüldüğü,
• Uygulamanın başlangıç tarihi ve ilk raporlamanın ne zaman yapılacağı,
• Ülke bazlı raporlamaya ilişkin Türkiye’deki düzenlemeler,
• Çok ulusluTürk şirketlerinin hangi ülkelerde raporlama yapacağı,
• Merkezi Türkiye’de bulunmayan şirketler için Türkiye’de raporlama
zorunluluğunun bulunup bulunmadığı,
• Ülke bazlı raporlama yapmayacak olan grup şirketlerinin Türkiye ya da diğer
ülkelerde bildirim yükümlülüğü bulunup bulunmadığı,
• Çok ulusluTürk şirketleri için konsolide gelirin ne şekilde tespit edileceği,
• Türk mali idaresinin ülke bazlı bildirimi hangi amaçla kullanacağı ve
• Çok uluslu Türk şirketlerin ülke bazlı raporlama için ihtiyaç duyacakları IT
altyapısı konularında açıklamalara yer verilmiştir.
Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Teşkilatı (OECD) tarafından Temmuz
2013’te ilan edilen “Matrahın Aşındırılması ve Karın Aktarılmasına İlişkin
Eylem Planında (OECD Action Plan on Base Erosion and Profit Shifting)”
transfer fiyatlandırmasında belgelendirme konusu ile ilgili uluslararası ve
yerel kurallar geliştirilmesine karar verilmiştir.
OECD, transfer fiyatlandırmasında belgelendirme konusu ile ilgili
çalışmalarını tamamlayarak, 16 Eylül 2014 tarihinde yayımladığı nihai rapor
ile “OECD Çok Uluslu İşletmeler ve Vergi İdareleri İçin Transfer Fiyatlandırması
Rehberi”nin “Transfer Fiyatlandırmasında Belgelendirme” başlıklı V. Bölümü’nü
değiştirmiştir.
Bu kapsamda yapılan değişiklikler ile transfer fiyatlandırmasında
belgelendirme konusunda birtakım yenilikler getirilmektedir. Buna göre,
çok uluslu şirketlerin transfer fiyatlandırması belgelendirmelerini üç
katmanlı olarak gerçekleştirmeleri söz konusu olacaktır.
Üç kademeli modelin ilk iki kademesi; (i) çok uluslu işletmelerin tüm grup
şirketleri açısından standart hale getirilmiş bilgilerini içeren ana
belgelendirme (master file) ve (ii) grup şirketlerinin ilişkili kişi işlemlerini
kapsayan ilgili ülkeye özgü belgelendirmeden (local file) oluşmaktadır.
Bunlara ilaveten üçüncü belgelendirme olarak çok uluslu işletmelerin tüm
ülkelerde elde ettikleri gelirleri, yürüttükleri ticari faaliyetleri ve
1. TRANSFER FİYATLANDIRMASI BELGELENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ KAPSAMINDA GETİRİLEN ÜLKE BAZLI BİLDİRİM NEDİR?
ödedikleri vergiler gibi bilgileri içeren raporu (CBCR) ilgili vergi idarelerine
sunmaları da öngörülmüştür.
OECD, 13 numaralı eylem kapsamında transfer fiyatlandırmasında
belgelendirme konusunda 16 Eylül 2014 tarihinde yayınladığı nihai raporda
ülke bazlı bildirimin (CBCR) detaylarına yer vermiştir.
Söz konusu bildirim ile 2016 mali yılından başlanarak çok uluslu şirketlerden
gruba bağlı her bir işletme hakkında bazı bilgiler talep edilmektedir. Söz
konusu raporlama üç ayrı tablodan oluşmaktadır:
Türkiye’nin de aralarında yer aldığı OECD ve G-20 ülkeleri, 2016 mali yılı
verilerinin yer aldığı bildirimi, konsolide ticaret hacmi 750 Milyon Avro’yu
geçen tüm çok uluslu şirket gruplarından 2017 yılından itibaren talep ediyor
olacaktır. O nedenle, ülke bazlı raporlamanın uygulaması konsolide gelir
toplamı 750 Milyon Avro’nun Ocak 2015’deki kur karşılığı olan 2 Milyar 37
Milyon TL’yi geçen tüm çok uluslu Türk şirket grupları için zorunluluk
haline dönüşecektir.
Tablo 1 Her bir ülke bakımından grup şirketleri arasında gelirin
dağılımı, grup şirketlerinin ödedikleri vergiler ve ticari
faaliyetleri
Tablo 2 Her bir ülke bakımından ilgili kategori kapsamında çok uluslu
şirketler grubunu meydan getiren tüm tüzel kişilerin listesi ve
bunların faaliyet alanları, ana fonksiyonları vb. bilgiler
Tablo 3 Gerekli olduğu düşünülen ek bilgiler
Ülke bazlı bildirim ile ilgili uygulama paketi tamamen özel kişi ya da
kuruluşlara ait şirketlerin raporlama kapsamında olduğunu, kamuya ait
kuruluşların bildirim zorunluluğunun bulunmayacağını açık olarak ifade
etmektedir.
Ülke bazlı bildirim ile ilgili örnek mevzuata göre, bildirimin gerektiği yılı
takip eden yılda konsolide geliri 750 Milyon Euro ya da başka bir para
biriminde 750 Milyon Euro’ya eşit ya da bunun altında olan “Küçük ve
Orta Ölçekli İşletmeler” istisna kapsamında yer alacaklardır.
OECD tarafından hazırlanan örnek mevzuata göre, her bir ülke, grubun
nihai ana şirketinden (ultimate parent company) ülke bazlı bildirimi talep
edbilecektir. Bunun yanı sıra, her bir ülke kendi ülkesinde mukim
uluslararası şirketler grubunun herhangi bir iştirakinden;
• Grubun nihai ana şirketinin mukim olduğu ülkede ülke bazlı bildirim
vergi idaresi tarafından talep edilmiyorsa veya
• Grubun nihai ana şirketinin mukim olduğu ülkenin, grubun
iştirakinin mukim olduğu ülke ile bilgi değişimi anlaşması bulunmakla
birlikte ülke bazlı bildirim ile ilgili yetkili idare anlaşması
bulunmuyorsa veya
• Grubun nihai ana şirketinin mukim olduğu ülke, ülke bazlı bildirim
konusunda sistematik olarak bir sorun
2. HANGİ ŞİRKETLER İÇİN RAPORLAMA ZORUNLULUĞU GETİRİLMEKTEDİR?
yaşıyorsa ve ülke bazlı bildirim değişimi yapamıyorsa
ülke bazlı bildirimi talep edebilecektir.
Ülke bazlı raporlamanın uygulamasına yönelik olarak OECD tarafından
çıkarılan rehber, aynı zamanda bir ülkede grubun birden fazla iştirak
mevcut ise, grubun bu iştiraklerden birini ülke bazlı bildirim yapacak
taraf olarak belirleyebileceğini de belirtmektedir.
Dolayısıyla,OECD tarafından yapılan düzenlemeler ile şirketlere, grubun
ana şirketinin bulunduğu ülkede bildirim yapılmadığı durumlarda, söz
konusu bildirime ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmesi konusunu,
başka bir ülkedeki vekil olarak atanmış (surrogate company) ve ana
şirket olarak kabul edilecek olan şirkete devretmeleri imkânı
getirilmiştir. Böyle bir durumda ilgili ülkedeki şirket, bildirimi yapacak
olan grup şirketi konusunda kendi vergi idaresini bilgilendirmek
durumunda olacaktır.
Böylece, o şirket grup içinde hangi şirketin nihai ana şirket olarak
hareket edeceğini, mukimi olduğu ülkenin vergi idaresine beyan etmiş
olacaktır.Aynı şekilde, ilgili ülkede grubun birden fazla iştiraki var ise, bu
durumda hangi şirketin bildirimde bulunacağı o şirket tarafından o
ülkenin mali idaresine beyan edilecektir.
6 Şubat 2015 tarihinde OECD tarafından yayınlanan ülke bazlı
bildirime ilişkin rehberde belirtildiği üzere, ülke bazlı bildirimin çok
uluslu şirketler grubunun mali yılının son gününden itibaren en geç 12
ay içinde yapılması gerekmektedir. Uygulama paketinde, konu ile ilgili
çıkarılacak yerel mevzuatın yürürlük tarihinin de 1 Ocak 2016 veya
sonrasındaki bir tarih olması gerektiği belirtilmektedir.
Bu açıklamalardan anlaşıldığı üzere, Türkiye’nin de dâhil olduğu
OECD ve G-20 ülkeleri, 2016 yılından geçerli olacak şekilde ülke bazlı
raporlama uygulamasına geçmektedir.
3. UYGULAMANIN BAŞLANGIÇ TARİHİ NEDİR VE İLK RAPORLAMA NE ZAMAN YAPILACAKTIR?
Dolayısıyla, ülke bazlı raporlamanın mali idarelere ibrazı 2017 yılı
sonunda gerçekleştirilecektir. Özel hesap dönemine sahip şirketlerin
ise hesap dönemlerinin bitiş tarihinden itibaren en geç 12 ay içinde adı
geçen bildirimi yapmaları gerekecektir.
Diğer yandan, ABD ve Japonya gibi ülkelerde mali yılın normal takvim
yılından farklı olması nedeniyle, ülke bazlı raporlamanın başlangıç
dönemi de farklılaşmakta olup, söz konusu raporlamanın bu ülkelerdeki
mali yılın bitiminden 12 ay sonra yapılması gerekli olacaktır.
“6728 sayılı Yatırım Ortamının İyileştirilmesine Dair Kanun” ile 5520
sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu’nda önemli değişiklikler yapılmıştır. Bu
değişiklikler arasında transfer fiyatlandırması konusunu düzenleyen 13.
maddeye yönelik düzenlemeler de yer almaktadır. Bu kapsamda Bakanlar
Kurulu’na transfer fiyatlandırması konusunda usulleri belirleme yetkisi
verilmiştir.
Yeni düzenlemeye bakıldığında, Bakanlar Kurulu’na;
Belgelendirme yükümlülükleri ve bu yükümlülükler kapsamına,
uluslararası anlaşmalar doğrultusunda, yurt dışında yer alan ilişkili
kişilerin faaliyetlerine ilişkin bilgilerin dâhil edilmesi zorunluluğugetirme;
Bu bilgilerin uluslararası anlaşmalar çerçevesinde diğer ülkelerlekarşılıklı olarak paylaşılmasına ilişkin usul ve esasları belirleme
yetkileri verilmektedir.
Dolayısıyla, Kanun maddesinde yapılan değişiklik ile ülke bazlı raporlamaiçin yasal zemin hazırlanmış olmaktadır.
Bunun yanında, Maliye Bakanlığı, 16 Mart 2016 tarihinde 3 Seri No.’luTransfer Fiyatlandırması Genel Tebliği’ni taslak olarak yayınlamıştır.Anılan
tebliğ ile Türkiye’nin OECD BEPS Eylem Planı kapsamındaki 13 numaralı
eylem ile kabul edilen
4. ÜLKE BAZLI RAPORLAMAYA İLİŞKİN TÜRKİYE’DEKİ HANGİ DÜZENLEMELER YAPILMIŞTIR?
üçlü belgelendirme sistemine (Ana Rapor, Ülke Raporu ve Ülke Bazlı
Raporlama) yönelik taahhüdüne ilişkin detaylara yer verilmiştir.
Taslak tebliğde yer alan ülke bazlı raporlama ile ilgili bölüme
bakıldığında, OECD tarafından yapılan düzenleme ile aynı yönde
açıklamaların yer aldığı görülmektedir.
Buna göre, bir önceki hesap döneminin konsolide edilmiş finansal
tablolarına göre toplam konsolide grup geliri 2 milyar 37 milyon TL
ve üzerinde olan çok uluslu işletmeler grubunun Türkiye’de
mukim nihai ana işletmesi tarafından, raporlanan hesap döneminden
sonraki 12. ayın sonuna kadar, elektronik ortamda “Ülke Bazlı
Raporlama” yapılacağı belirtilmiştir.
Bunun yanında, ilk ülke bazlı raporlamanın, 2016 hesap dönemi için,
31 Aralık 2017 tarihine kadar yapılacağı; özel hesap dönemine tabi
olan Türkiye’de mukim nihai ana işletmenin ise ilk ülke bazlı raporlamayı
1 Ocak 2016’dan sonra başlayan hesap dönemi için yapacağı ifade
edilmiştir.
Konuyla ilgili Bakanlar Kurulu Kararı henüz yayınlanmamış olmakla
birlikte, yakın zamanda bu yönde bir düzenlemenin yapılacağı
öngörülmektedir. Bakanlar Kurulu Kararı’nın yayınlanmasının ardından
ise taslak tebliğin de nihai hale getirilerek yürürlüğe gireceği tahmin
edilmektedir.
Türkiye’de ülke bazlı raporlama ile ilgili yasal düzenleme yapılması
durumunda önceki bölümde açıklandığı üzere, toplam konsolide grupgeliri 2 milyar 37 milyon TL ve üzerinde olan çok uluslu işletmeler
grubunun Türkiye’de mukim nihai ana işletmesi bu bildirimi tüm grup
şirketleri adınaTürk vergi idaresine yapacaktır.
Türkiye’de herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması durumunda ise,
ülke bazında raporlamaya ilişkin bildirim diğer ülkelerde yapılacaktır.
Örneğin, nihai ana şirketi Türkiye’de bulunan çok uluslu bir Türk
şirketinin Hollanda’da bir iştiraki bulunuyor ise, Hollanda’da ülke bazlı
raporlamaya ilişkin düzenleme yapıldığı için bu ülkede raporlamayapılabilecektir.
Hollanda dışındaki ülkelerde gruba bağlı iştirakler bulunması
durumunda ise tüm iştirakler adına yine Hollanda’da raporlama
yapılabilecektir. Ancak, Hollanda ile iştiraklerin bulunduğu ülkeler“OECD Multilateral Competent Authority Agreement for the Automatic
Exchange of CbC Reports” adlı anlaşmaya taraf değillerse ya da buyönde aralarında iki taraflı bir anlaşma bulunmuyorsa diğer ülkelerdede raporlama yapılması zorunluluğu ortaya çıkabilecektir.
5. ÇOK ULUSLU TÜRK ŞİRKETLERİ HANGİ ÜLKEDE RAPORLAMA YAPACAKTIR?
Dolayısıyla, çok uluslu Türk şirketlerinin raporlama yapma
zorunluklarının bulunduğu ülkelerin diğer ülkeler ile bahsedilen türde(otomatik bilgi değişimine uygun) bir anlaşmasının bulunması
durumunda, tek bir ülke üzerinden bu raporlamanın yapılması mümkün
olacaktır. Bu tür anlaşmalara sahip olmayan ülkelerde mukim grup
şirketleri ise, kendi bulundukları ülkelerde ayrı ayrı raporlama
yapacaklardır.
Örneğin, Türkiye’de herhangi bir yasal düzenleme yapılmaması ve
Hollanda ile Çin arasında ülke bazlı raporlamanın otomatik olarak
değişimine ilişkin anlaşma bulunmaması durumunda, çok uluslu Türk
şirketler grubunun iştirakleri Hollanda ve Çin’de ayrı ayrı raporlama
yapacaklardır.
Bu açıklamalardan da anlaşılacağı üzere, Türk vergi idaresi ülke bazlı
raporlama konusunda düzenleme yapmasa dahi, diğer ülkelerin vergiidareleri çok uluslu Türk şirketlerinden bu yönde raporlama yapmalarını
talep edecektir. Bu ise, bir yerde, çok uluslu Türk şirketlerinin yakın
zamanda başlayacak olan uygulamaya kendilerini hazırlamaları gerektiğinigöstermektedir.
Merkezi Türkiye’de bulunmayan şirketler İçin Türkiye’de raporlama
zorunluluğu aşağıdaki iki durumda söz konusu olacaktır:
Türkiye ile nihai ana işletmenin mukim olduğu ülke idaresi arasındaülke bazlı raporlama bilgilerinin otomatik paylaşımına ilişkin bir
anlaşmanın bulunmaması veya
Nihai ana işletmenin mukim olduğu ülke idaresi tarafından ülke bazlıraporlamaya ilişkin yasal düzenlemelerin ilgili yılda yürürlüğekoyulmamış olması.
Bu iki durumdan birisi geçerli ise, çok uluslu işletmeler grubunun
Türkiye’de mukim grup şirketi (birden fazla grup şirketi bulunması
durumunda diğerleri adına biri) tarafından ülke bazlı raporlamanın
raporlanan hesap döneminden sonraki on ikinci ayın sonuna kadar
Türkiye’de yapılması gerekli olacaktır.
Örneğin, Azerbaycan merkezli çok uluslu şirketler topluluğununTürkiye’de üretim ve satıştan sorumlu olan iki şirketi olduğunuvarsayalım. Mevcut durum itibariyle, Türkiye’de faaliyet gösteren bu iki
şirketin bağlı olduğu ana işletmenin bulunduğu Azerbaycan tarafından,
ülke bazlı raporlamaya ilişkin yasal bir düzenleme yapılmasının
beklenmediği ifade edilebilir.
6. MERKEZİ TÜRKİYE’DE BULUNMAYAN ŞİRKETLER İÇİN TÜRKİYE’DE RAPORLAMA ZORUNLULUĞU BULUNMAKTA MIDIR?
Dolayısıyla, ülke bazlı raporlama için aranan koşulların karşılanması
durumunda, Türkiye’de faaliyet gösteren Azerbaycan sermayeli iki
şirketten birisinin kendisi ve diğer grup şirketi adına Türkiye’de
raporlamada bulunması gerekli olacaktır.
Diğer taraftan, Türkiye henüz “OECD Multilateral Competent Authority
Agreement for the Automatic Exchange of CbC Reports” ve “OECD Convention
on Mutual Administrative Assistance in Tax Matters” adlı anlaşmaları
imzalamış bulunmamaktadır. Ayrıca, ülkemiz herhangi bir ülke idaresi ile
ülke bazlı raporlama bilgilerinin otomatik paylaşımına ilişkin bir anlaşma da
henüz imzalamamıştır.
O nedenle, nihai ana işletmenin mukim olduğu ülke idaresi tarafından ülkebazlı raporlamaya ilişkin yasal düzenleme yapılmış olsa dahi, merkezi
Türkiye’de bulunmayan şirketlerin de en azından 2016 yılı için Türkiye’de
raporlama yapmaları gerekebilecektir. Örneğin, Fransa merkezli veTürkiye’de faaliyet gösteren şirketler, Fransa’da ülke bazlı raporlamaya
ilişkin yasal düzenleme yapılmasına rağmen, Türkiye ile Fransa arasında
ülke bazlı raporlama bilgilerinin otomatik paylaşımına ilişkin bir anlaşma
imzalanmamış olması sebebiyle, Fransa’nın yanında Türkiye’de de ülke bazlı
raporlama yapmak durumunda kalabileceklerdir.
Önceki bölümde belirtildiği üzere, Türkiye ülke bazlı raporlama
bilgilerinin otomatik paylaşımına ilişkin anlaşmalara taraf olmadığı sürece,çok uluslu Türk şirketlerinin yurtdışı iştirakleri, raporlamaya ilişkin
yükümlülük bulunması durumunda ayrıca ilgili ülkede de raporlama
yapacaklardır.
Diğer bir grup şirketinin raporlama yapması nedeniyle Türkiye’de ülke
bazlı raporlama yapmayacak diğer grup şirketlerinin herhangi bir bildirimyapıp yapmayacağı konusunda 3 Seri No.lu Taslak Tebliğ’de bir açıklama
bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu konuda henüz bir netlik söz konusu
değildir. Bununla birlikte, büyük olasılıkla raporlama yapmayan şirketlerinhangi grup şirketinin vekaleten bildirimde bulunduğuna dair bir bildirimyapılması istenecektir.
Diğer taraftan, Türkiye’de ülke bazlı raporlamaya ilişkin mevzuatın
çıkmaması ya da Türkiye’nin ülke bazlı raporlama bilgilerinin otomatik
paylaşımına ilişkin anlaşmalara imza atmaması durumunda, diğer ülkelerdegrup adına bir şirketin raporlama yapması gerekecektir. Diğer grupşirketleri ise faaliyet gösterdikleri ülke ile raporlamayı yapan grup
şirketinin bulunduğu ülke arasında ülke bazlı raporlama bilgilerinin
otomatik paylaşımına ilişkin anlaşma varsa, sadece bulundukları ülkede
raporlamanın hangi ülke ve hangi grup şirketi tarafından yapılacağına dairbir bildirimde bulunacaklardır. Genel uygulamaya bakıldığında bir çokülkede bu bildirimin elektronik bir form ile yapılacağı görülmektedir.
7. ÜLKE BAZLI RAPORLAMA YAPMAYACAK OLAN GRUP ŞİRKETLERİNİN TÜRKİYE YA DA DİĞER ÜLKELERDE BİLDİRİM YÜKÜMLÜLÜĞÜ MEVCUT MUDUR?
Örneğin, Türkiye merkezli bir çok uluslu şirketin Almanya, Fransa ve
Hollanda’da iştiraklerinin bulunduğunu varsayalım. Bu ülkelerin Türkiye ile
bilgi değişimi kapsamında herhangi bir anlaşma imzalamamaları durumunda,
bu ülkelerde ülke bazlı raporlama zorunluluğu bulunduğu ve “OECD
Multilateral Competent Authority Agreement for the Automatic Exchange of CbC
Reports”a taraf oldukları için bahsi geçen iştirakler bu ülkelerden birisinde
raporlama yapabileceklerdir. Buna göre Hollanda’da raporlama yapılmasına
karar verilirse, Fransa ve Almanya’da sadece raporlamanın Hollanda’da
yapıldığına dair bildirimde bulunmak yeterli olacaktır.
Konunun yeni olması, bazı ülkelerin henüz ülke bazlı raporlama bilgilerinin
otomatik paylaşımına ilişkin anlaşmalara taraf olmaması ve bu tür
anlaşmaların yürürlüğe girmemesi nedeniyle OECD bildirim yükümlülüklerikonusunda 5 Aralık 2016 tarihinde ilave bir rehber (Guidance on the
Implementation of Country-by-Country Reporting) yayınlamıştır.
Rehberde, çok uluslu şirketlerin 31 Aralık 2016 tarihi itibariyle hangi grup
şirketlerinin raporlama yapması gerektiğini bilemeyecekleri için, raporlamayapmayacak şirketlerin bildirim yapması için belirlenmiş olan sürelerin
uzatılması tavsiye edilmektedir. Buna göre, raporlama yapmayacak ancak
hangi grup şirketinin raporlama yapacağına ilişkin bildirimde bulunacak
şirketler için ülkelerce belirlenen sürelerin uzatılması beklenmektedir. Bu
kapsamda örneğin, Hollanda Maliye Bakanlığı yayınlamış olduğu genelge ilebildirim süresini 1 Eylül 2017 tarihi olarak belirlemiştir.
3 Seri No.’lu Transfer Fiyatlandırması Genel Tebliği’nde çok ulusluişletmeler grubunun konsolide edilmiş finansal tablolarına göre toplam
konsolide grup gelirine ilişkin 2 Milyar 37 Milyon TL şeklindeki tutarın,
2017 hesap dönemi ve sonrası için bir önceki yıla ilişkin T.C Merkez
Bankasınca açıklanan döviz alış kurunun Ocak ayı ortalaması kullanılarak
750 milyon Avro karşılığı Türk Lirası olarak dikkate alınacağıbelirtilmekle birlikte, konsolide grup gelirinin ne şekilde belirleneceğikonusunda herhangi bir açıklamaya yer verilmemiştir.
Taslak tebliğ her ne kadar konsolide gelir hakkında bilgi vermese de,
OECD tarafından yayınlanan ülke bazlı bildirime ilişkin rehberde konuya
ilişkin açıklamalarda bulunulmuştur.
Buna göre, toplam konsolide grup geliri ilgili ülkenin muhasebe
standartlarına göre belirlenecektir. Dolayısıyla, OECD toplam konsolide
grup gelirinin ne şekilde belirleneceğini ülke mevzuatlarına bırakmıştır.
Bu kapsamda, Türkiye merkezli çok uluslu şirketlerin toplam konsolide
grup gelirini tespit ederken Türkiye Muhasebe Standartlarını dikkate
almaları gerektiği görüşüne sahibiz. Buna göre, toplam konsolide grupgelirini tespit ederken “TFRS 10 Konsolide Finansal Tablolara İlişkinTürkiye Finansal Raporlama Standardı”nın kullanılması gerektiğidüşünülmektedir.
Bununla birlikte, Mali İdare’nin bu yönde herhangi bir açıklaması
bulunmamaktadır. Ancak, konuyla ilgili ikincil mevzuatta açıklama
yapılması beklenmektedir.
8. ÇOK ULUSLU TÜRK ŞİRKETLERİ KONSOLİDE GELİRLERİNİ NEYE GÖRE BELİRLEYECEKTİR?
Ülke bazlı raporlama temelde transfer fiyatlandırması ve risk analizi
kapsamında kullanılacaktır. Bu husus, OECD tarafından ülke bazlı
raporlamaya ilişkin uygulama paketinde açık olarak ifade edilmiştir.
Dolayısıyla, ülke bazlı raporlamanın temelde transfer fiyatlandırması ile ilgili
konular (özellikler incelenecek şirketlerin belirlenmesi) açısından
kullanılması beklenmektedir.
Diğer yandan, ülke bazlı raporlama kapsamında İdare’ye sunulan bilgilerintransfer fiyatlandırması risk analizi dışında diğer konulardaki vergiincelemelerinde de kullanılıp kullanılmayacakları konusu şu an için açık
olmamakla birlikte, uygulamaya geçilmesi ile bu hususlar da netleşecektir.
O nedenle, ülke bazlı raporlama basit bir bildirim olarak görülmemelidir.
Söz konusu bildirim idareye yapılmadan önce, gruba olan etkilerinin detaylı
olarak incelenerek analiz edilmesi faydalı olacaktır.
9. TÜRK MALİ İDARESİ ÜLKE BAZLI BİLDİRİMİ HANGİ AMAÇLA KULLANACAKTIR?
Yukarıdaki açıklamaları dikkate aldığımızda, diğer OECD ülkeleri gibiTürkiye’nin de ülke bazlı bildirime ilişkin vermiş olduğu taahhütleriyerine getirmek için uygulama ile ilgili adımlar atması beklenmektedir.
Buna göre, yakın zamanda vergi kanunlarında otomatik bilgi değişimi ve
dolayısıyla ülke bazlı bildirim ile ilgili yasal düzenlemelerin ve
açıklamaların yapılacağını öngörmekteyiz.
Ayrıca, OECD tarafından ülke bazlı raporlamaya ilişkin yayınlanan
uygulama paketinden vergi idareleri arasında ülke bazlı bildirimlerin
elektronik olarak değişimini sağlamak için “Extensible Markup Language(XML)” temelli bir kodlama dili geliştirileceği ve bunun ile ilgili kullanıcırehberinin yayınlanacağı anlaşılmaktadır.
10. ÇOK ULUSLU TÜRK ŞİRKETLERİN ÜLKE BAZLI RAPORLAMA İÇİN NASIL BİR IT ALTYAPISINA İHTİYAÇLARI VARDIR?
Bu konuda, önümüzdeki günlerde OECD tarafından daha detaylı
açıklamaların yapılması beklenmektedir.
Dolayısıyla, şirketlerin IT alt yapılarını XML temelli bir raporlamaya
uygun hale getirmeleri gerekmektedir. Bunun için de, raporlama öncesi
hazırlık çalışmalarının yürütülmesi faydalı olacaktır.
Zira, ülke bazlı raporlama Türkiye’de de yapılsa başka bir ülkede de
yapılsa aynı elektronik format kullanılarak Mali İdare’ye gönderilmesigerekli olacaktır.
Ülke bazlı raporlama (CbCR) kapsamında çok uluslu Türk şirketlerinin yükümlülükleri ve bültenimiz hakkında detaylı bilgi
almak için bizi arayın.
Burçin GÖZLÜKLÜ
Kurucu Ortak, YMM
Email: [email protected]
Telefon: 0 216 504 2066
Ramazan BİÇER
Ortak, Danışmanlık Hizmetleri Lideri
Email: [email protected]
Telefon: 0 533 713 6153