Top Banner
. Üsküdar Hasbahçeleri YRD. DOÇ. DR. DÜNDAR AL‹KILIÇ Atatürk Üniversitesi ‹stanbul, tarih ve kültürün yan›nda esteti¤in ve güzelli¤in bahfledildi¤i yeryü- zündeki en flanl› yerlerden biridir. Co¤rafî konumunun ona kazand›rd›¤› güzel- liklerin bafl›nda, bugün bile inan›lmaz yap›laflmaya ra¤men öbek öbek kal›nt›la- r›na rastlad›¤›m›z bahçeleri gelir. Bahçeler, Osmanl› tarihi boyunca, medeniyet içinde bir de¤er oluflturmufl; fakat kaynaklarda düzenlenmeleri hakk›nda yete- rince bilgi verilmemifltir. Haklar›nda bilgiye daha çok minyatürlerde, divânlar- da, kroniklerde, seyahatnâmelerde ve baz› arfliv malzemesinde rastlanmaktad›r. Bu kaynaklardaki bilgiler, Osmanl› bahçelerinin nitelik ve özellikleri hakk›nda yeterli olmasa bile afla¤› yukar› bir fikir verebilmektedir. Osmanl› devrinde ‹stanbul’da her ev veya konakta oldu¤u gibi padiflahlara ait sa- ray, kas›r ve köflklerde birer bahçe oldu¤u bilinmektedir. Osmanl› Saray›’ndaki as›l Hasbahçe haricinde, yine padiflahlara tahsis edilen ‹stanbul bahçeleri de vard›, bunlara da “Hasbahçe” denirdi. Hasbahçelerin bak›m› için oluflturulan gö- revliler “Bostanc› Oca¤›”ndan yetifltirilirdi. Bunlara “Bostanc›yân-› Hassa” deni- lirdi. 1 Osmanl› sultanlar› yo¤un devlet ifllerinden f›rsat buldukça gezip dinlenmek amac›yla “Hadâik-i Hassa” denilen saray bahçelerine giderlerdi. 2 ‹stanbul’un “Binifl-i Hümayun” yap›lan bahçeleri tarih boyunca anlat›la gelmifltir. Bunlar içinde Üsküdar’da olanlar› ise en meflhurlar› idi. Üsküdar Bahçesi, Kuleli Bahçe- si, Kandilli Bahçesi, Tokat Bahçesi ve Sultaniye Bahçesi bunlardand›r. 3 Türkçe bir deyim olan binifl sözcü¤ü, “binmek” fiilinden türetilmifltir. 4 Binifl, pa- diflah›n gezi ya da ziyaret amac›yla saraydan ayr›l›p ‹stanbul civar›nda bir yere gitmesi için kullan›lan bir tabirdir. “Binifl-i Hümayun”, “Binifl-i Saltanat” veya “Teflrif-i Saltanat” denilen geziler küçük fakat gösteriflli olurdu. XVI. yüzy›lda padiflahlar, ‹stanbul çevresindeki av alanlar›na kalabal›k atl› grup- larla gidip dinlenmekteydiler. XVII. yüzy›lda ise padiflahlar, kente daha yak›n mesirelere dinlenmek ve e¤lenmek için günü birlik gidip dönerlerdi. Bu günü
14

Üsküdar Hasbahçeleri

Mar 22, 2016

Download

Documents

Üsküdar Hasbahçeleri YRD . DOÇ . DR . DÜNDAR ALİ KILIÇ Atatürk Üniversitesi
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Üsküdar Hasbahçeleri

.

Üsküdar Hasbahçeleri

Y R D . D O Ç . D R . D Ü N D A R A L ‹ K I L I ÇAtatürk Üniversitesi

‹stanbul, tarih ve kültürün yan›nda esteti¤in ve güzelli¤in bahfledildi¤i yeryü-zündeki en flanl› yerlerden biridir. Co¤rafî konumunun ona kazand›rd›¤› güzel-liklerin bafl›nda, bugün bile inan›lmaz yap›laflmaya ra¤men öbek öbek kal›nt›la-r›na rastlad›¤›m›z bahçeleri gelir. Bahçeler, Osmanl› tarihi boyunca, medeniyetiçinde bir de¤er oluflturmufl; fakat kaynaklarda düzenlenmeleri hakk›nda yete-rince bilgi verilmemifltir. Haklar›nda bilgiye daha çok minyatürlerde, divânlar-da, kroniklerde, seyahatnâmelerde ve baz› arfliv malzemesinde rastlanmaktad›r.Bu kaynaklardaki bilgiler, Osmanl› bahçelerinin nitelik ve özellikleri hakk›ndayeterli olmasa bile afla¤› yukar› bir fikir verebilmektedir.Osmanl› devrinde ‹stanbul’da her ev veya konakta oldu¤u gibi padiflahlara ait sa-ray, kas›r ve köflklerde birer bahçe oldu¤u bilinmektedir. Osmanl› Saray›’ndakias›l Hasbahçe haricinde, yine padiflahlara tahsis edilen ‹stanbul bahçeleri devard›, bunlara da “Hasbahçe” denirdi. Hasbahçelerin bak›m› için oluflturulan gö-revliler “Bostanc› Oca¤›”ndan yetifltirilirdi. Bunlara “Bostanc›yân-› Hassa” deni-lirdi.1

Osmanl› sultanlar› yo¤un devlet ifllerinden f›rsat buldukça gezip dinlenmekamac›yla “Hadâik-i Hassa” denilen saray bahçelerine giderlerdi.2 ‹stanbul’un“Binifl-i Hümayun” yap›lan bahçeleri tarih boyunca anlat›la gelmifltir. Bunlariçinde Üsküdar’da olanlar› ise en meflhurlar› idi. Üsküdar Bahçesi, Kuleli Bahçe-si, Kandilli Bahçesi, Tokat Bahçesi ve Sultaniye Bahçesi bunlardand›r.3

Türkçe bir deyim olan binifl sözcü¤ü, “binmek” fiilinden türetilmifltir.4 Binifl, pa-diflah›n gezi ya da ziyaret amac›yla saraydan ayr›l›p ‹stanbul civar›nda bir yeregitmesi için kullan›lan bir tabirdir. “Binifl-i Hümayun”, “Binifl-i Saltanat” veya“Teflrif-i Saltanat” denilen geziler küçük fakat gösteriflli olurdu.XVI. yüzy›lda padiflahlar, ‹stanbul çevresindeki av alanlar›na kalabal›k atl› grup-larla gidip dinlenmekteydiler. XVII. yüzy›lda ise padiflahlar, kente daha yak›nmesirelere dinlenmek ve e¤lenmek için günü birlik gidip dönerlerdi. Bu günü

Page 2: Üsküdar Hasbahçeleri

426

.

birlik gidip dönmelere de binifl denmifltir.5 Padiflahlar, “Binifl Saltanat Alay›” ileözellikle pazartesi ve perflembe günleri hava aç›ksa, denizden “Saltanat Binifli”yapmak isterlerdi.6

Bayram, selâml›k ve arz günleri d›fl›nda, padiflahlar›n flehir içinde veya d›fl›ndas›k s›k binifl yapmalar› ola¤and›. Binifllerde, resmî törenlerdekine benzer önlem-ler al›nmaz; bu tür gezilerin bir alay- tören görünümü vermemesine özen göste-rilirdi. Yol üzerine asker dizilmesi ve gezinin halka duyurulmas› adet de¤ildi.Bu, oldukça sade bir surette cereyan ederdi. Bununla beraber ne kadar sade olur-sa olsun yine de birtak›m merasim yap›l›rd›.7

Osmanl› hasbahçeleri yani padiflaha ait bahçeler ‹stanbul d›fl›nda olmakla birlik-te a¤›rl›kl› olarak ‹stanbul’da bulunmakta idi. Ekserisi de Bo¤aziçi kenar›nda bu-lunurdu. Güzellikleri genellikle “‹rem ba¤› gibi” diye tan›mlanan fakat düzen-leri hakk›nda bilgi verilmeyen Osmanl› bahçelerinin bafl›nda Osmanl› SarayBahçeleri gelir.8 Bu saray bahçelerinin Üsküdar’daki en ünlüleri ise flunlard›r:

Üsküdar Saray› (Kavak Saray›) Bahçesi

Kavak Saray› da denilen Üsküdar Saray› Bahçesi, önemini Kanunî Sultan Süley-man’›n 1550’lerde ilk yap›s›n› Mimar Sinan’a yapt›rmas›ndan kazanm›flt›r. Budönemde Kanunî Sultan Süleyman’›n k›z› Mihrimah Sultan da, Üsküdar’da Sul -tan Tepesi denilen yerdeki büyük saray›nda oturuyordu.9 Kanunî Sultan Süley-man’dan sonra II. Selim ve III. Murad, bu saray› esasl› bir surette tamir ettirmiflve ilaveler yapt›rm›fllard›r. 1634 senesinde, IV. Murad Ba¤dad’›n fethi hat›ras›olmak üzere, Topkap› Saray›’ndaki Ba¤dad Köflkü’nün inflas›ndan evvel, Üskü-dar’›n Salacak mevkiindeki bu saraya yeni ilaveler yapt›rm›flt›r. Mezkûr saray›gezmifl olan Du Loir, onu flu surette tasvir eder:“Üsküdar Saray›, ‹stanbul Saray›’ndan sonra saraylar›n en büyü¤ü oldu¤u halde,orada az daire vard›r. Bundan, padiflahlar›n mesirelere gittikleri vakit beraberle -rine kalabal›k bir maiyet ve çok kad›n almad›klar› anlafl›l›r.

Saray›n bahçeleri odalar gibi süslü de¤ildir. Çiçek tarhlar› yoktur ve orada dahaçok sebze cinsinden nebat yetifltirilir. Tezyinat a¤açlar› da yok gibidir. Yaln›z ser -vi ve çam a¤açlar› göze çarpar ki, bu cins a¤açlara flehrin her taraf›nda tesadüfedilir.”

Üsküdar Saray› ve Bahçesi, Topkap› Saray›’na çok yak›n oldu¤undan, padiflah-lar taraf›ndan s›kça tercih edilen yerler aras›ndayd›. Sarayburnu’ndan saltanatkay›¤›na binen padiflah karfl› yakadaki Üsküdar Saray›’na hemen ulafl›rd›. SultanII. Selim’in hemen her gün küçük kay›klarla Topkap› Saray›’ndan Üsküdar Sara-y›’na gitti¤ini anlat›rlar.Piri Reis’in haritas›n›n Khalili Collection’da bulunan XVII. yüzy›l kopyas›ndaki‹stanbul haritas›nda, “Ba¤çehâ-i padiflah der mahrûse-i Üsküdar” fleklinde, Üs-küdar Bahçesi belirtilmifltir. Günümüze kadar gelebilmifl birçok gravür ve

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Page 3: Üsküdar Hasbahçeleri

427

.

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Kanuni SultanSüleyman ÜsküdarSaray bahçesinde(Hünername II,TSM H1524, 227b)

Page 4: Üsküdar Hasbahçeleri

428

.

çeflitli resimlerde kimi çok kubbeli yap›larla birlikte evler aras›nda serpifltirilmiflçok say›da bahçeden bahsedilir.10

Evliya Çelebi de Üsküdar Bahçeleri’ni anlat›rken; “Evsâf-› mesiregâh-› Üsküdar:Evvela her canibi mesiregâh-› teferrücgâhd›r. Amma cümleden padiflahlara mah -sus olan ba¤çe-i cennet-âsâlar birer tarik ile seyr olunsa her biri birer temâflâgâh-› n›sf-› cihând›r.”11 demektedir.Üsküdar veya di¤er ad›yla Kavak Saray› ve Bahçesi, XVII. as›rdan sonra ra¤bet-ten düflmüfl ve hemen hemen tamam›yla terk edilmifltir. Nihayet III. Selim, 1794senesinde bu saray› y›kt›rd›. Binan›n mermerleri, k›smen Topkap› Saray›’na nak-ledilmifl, k›smen de Nizam-› Cedid askeri için yapt›r›lan Selimiye K›fllas› infla-s›nda kullan›lm›flt›r.12

Kuleli Bahçesi

Bo¤aziçi’nin Anadolu Yakas›’nda Çengelköy ve Vaniköy aras›nda, bugün içeri-sinde Kuleli Askerî Lisesi’nin bulundu¤u bahçedir. II. Bayezid (1481–1512) ve I.Selim (1512–1520) zaman›nda bu korulu¤un uygun yerlerinde sebze ve çiçek ye-tifltirilmeye bafllanm›fl ve buraya bostanc›lar için baz› binalar yapt›r›lm›flt›r.13

Bahçeye ismini veren kulenin yapt›r›l›fl›yla ilgili belgede 935–940/ 1528–1533 ta-rihleri aras›nda, “Karye-i Çengar (Çengelköy) yak›n›nda Mustafa Pafla Ba¤çe -

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Kavak Saray›

Page 5: Üsküdar Hasbahçeleri

429

.

si’nde kule-i cedid inflas›” fleklinde, kulenin Kanunî döneminde yap›ld›¤›n› gös-teren bilgi vard›r.14 Kanunî Sultan Süleyman’›n ilgi gösterdi¤i ve baz› binalaryapt›rd›¤› Kuleli’de bostanc› odalar›n›n bulundu¤u bilinmektedir. Daha sonrakidönemlerde Sultan II. Mahmud bu odalar›n yerine ahflap bir süvari k›fllas› yap-t›rm›fl, 1829 y›l›nda ekler yapt›r›p onartm›flt›r. Sultan Abdülmecid ise yar› kâr-gir olarak bu k›fllay› yeniden yapt›rm›flt›r. Bina, K›r›m Harbi s›ras›nda hastaha-ne, sonra da okul haline getirilmifltir.15

XVII. yüzy›lda, Bo¤aziçi’nde gezinti yapan Eremya Çelebi, Kule Bahçesi’ni flöyleöver: “Kandilli’den ilerideki Kule bahçesi ayn› zamanda büyük bir padiflah köfl -küdür. Buraya girip binalar› ve bahçeyi gördükten sonra d›flar› ç›kmak istemezsi -niz.”16 Evliya Çelebi de mevcut bilgileri do¤rulayarak, Kule Bahçesi’nin Kulelidenilen yerde oldu¤unu ve Kanunî Sultan Süleyman taraf›ndan imar edildi¤inive kule gibi yüksek bir saray yapt›r›ld›¤›n› söyleyerek flöyle ilave eder: “Kule ba¤ -çesinde Süleyman Hân evci ayyuka ser çekmifl bir kal’a kulesi misal tokuz kat birkule-i kasr-› âli itmifltir kim cihân- nümâd›r. Her kat›nda f›sk›yye ve havz-› fevvâ -re ve müte’addid hücreler ile mebni bir kasr-› âli olma¤›la Kule Ba¤çesi dirler veSüleyman Hân bizzât mübarek eliyle dikdi¤i bir servi var kim an› gören flun-› Hu -dâ ne idu¤in fehm ider. Böyle bir serv-i sebz-gundur kim bir nihâli hâric de¤ildir.Sübhâne’l–hallak. Bu ba¤çenin gunâ-gûn meyve-i âbdârlar›ndan inciri gayetmemdûh-› âlemdir.”17

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Kuleli Bahçesi’nin bugünkü hâli

Page 6: Üsküdar Hasbahçeleri

430

.

Kandilli Bahçesi

Kandilli de XVI. yüzy›ldan itibaren varl›¤› bilinen hasbahçelerdendir. Ad› ilk kez991/ 1583’ten bafllayarak, Mevacib Defterleri’nde “Ba¤çe-i Kandil” olarak geçer.1 8

Kandilli, havas› ve suyunun güzelli¤iyle III. Murad’›n dikkatini çekmifl ve onuntaraf›ndan burada bir hasbahçe yapt›r›lm›flt›r. Semt ad›n›, bir rivayete göre Gök-su deresinden dönen padiflahlar için burada yak›lan bir kandil sebebiyle, bir bafl-ka rivayete göre ise Revan Seferi’nden (1632) döndükten sonra IV. Murad tara-f›ndan burada infla ettirilen köflkte fiehzâde Mehmed’in do¤umu üzerine yedi ge-ce kandil donanmas› yap›lmas› sebebiyle alm›flt›r.19

Evliya Çelebi, Seyahatnamesi’nde Kandilli Bahçesi’ni flöyle tarif eder: “Ve bu Hi -sar Göksuyu’n›n cenubi karfl›s›nda Ba¤çe-i Has Kandilli; (--) tarihinde Murad-›Hân-› Sâlis binas›d›r. Amma Murad-› Hân-› Rabi’ âb-› hevas›ndan haz idüp dai -ma bunda iflret ederdi. Ak›nd›burn›’ndan bir kaya üzre müteaddid kas›rlar ilemüzeyyen bir ba¤-› cinând›r. Ensesi kayal› da¤lar olma¤›la ba¤lar› dard›r. Ba¤çeüsdat› ve yüz neferât› vard›r.”20

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Kitab-› Bahriye’deki ‹stanbul tasvirinden Üsküdar Saray› (Londra-Khalili Collection)

Page 7: Üsküdar Hasbahçeleri

431

.

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Kandilli Bahçesi(fiehinflehname,TSM B200, 98b)

Page 8: Üsküdar Hasbahçeleri

432

.

Eserini Sultan III. Murad için haz›rlam›fl olan Seyyid Lokman, fiehinflâhnâme-si’nde bu bahçenin havuzlar›, f›skiyeleri, serin rüzgâr›, meyve a¤açlar›, gül, süm-bül ve yasemin dolu çiçek tarhlar›yla cenneti and›rd›¤›n› söyler.21

Kandilli’de özellikle Ak›nt› Burnu çevresinde yamaçlar denize dik ve kayal›kolarak iner. Bu mevkide, bir kaya üzerinde, set set yükselen laleler ve sümbüllerbezenmifl bir bahçeden bahsedilir. Bu bahçeyi Sultan III. Murad düzenletmifl;daha sonra kayal›k yamaç üzerine kas›rlar kurulmufl, bahçe geniflletilmifltir.1078/ 1667–68 tarihli bir belgeden ö¤renildi¤ine göre, di¤er baz› hasbahçelerlebirlikte Kandilli Bahçesi ve içindeki baz› binalar onar›lm›fl; 1704’te de KandilliBahçesi kas›r ve köflklerinde bulunan bina ve eflyan›n say›m› yap›lm›flt›r. Bu sa-y›m›n kay›tlar›na göre, bahçede deniz üstünde Fevkani Kurflunlu Kas›r, civar›n-da Kubbe Odas›, Kafesli Kas›r, Tahtani fiad›rvanl› Kas›r, Valide Sultan Odas›,Bülbül Köflkü, Cafer Pafla Kasr›, Saydhâne Odas›, Yal› Kasr› ve Bostanc›lar Mes-cidi gibi binalar vard›. Yine ayn› belgeden bu binalar›n çok de¤erli eflya ile dö-flenmifl oldu¤u anlafl›lmaktad›r.22

Padiflahlar, Kandilli’deki hasbahçeye baz› defalar, “tebdilen halvet tariki ve lüzu -mu kadar bendegân ile gelir, burada e¤lenirlerdi.” Kanunî’den bafllayarak, III.Murad, I. Ahmed, IV. Murad, IV. Mehmed, II. Süleyman, III. Ahmed, I. Mahmud,III. Selim ve II. Mahmud bahçeye, buradaki sahil saray› ve kas›rlara özel ilgi gös-termifl olan padiflahlard›r.Kandilli Hasbahçesi, içindeki binalarla birlikte padiflahlara ve çevresine mahsusgörünümünü daha I. Mahmud döneminde yitirmeye bafllad›. I. Mahmud burada-ki sahil saray›n› onartmakla birlikte baz› bölümleri, özellikle içeride kalan arazi-yi parselleterek halka da¤›tt› ve bahçe giderek bir Bo¤aziçi köyüne; Kandilli sem-tine dönüfltü. Kandilli Bahçesi’nin bir bölümünde halen, Kandilli K›z Lisesi bu-lunmaktad›r.

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Karaa¤aç

Page 9: Üsküdar Hasbahçeleri

433

.

Çubuklu Bahçesi

Çubuklu isminin nereden geldi¤i hususunda farkl› rivayetler olsa da, buraya ay-r› bir ün katt›¤› bellidir. Burada yap›lan çubuk lülelerinden ya da II. Bayezid’ino¤lu flehzade Selim’e söyledi¤i “K›z›lc›k Çubu¤u” menk›besinden olsa gerek bu-raya Çubuklu ismi verilmifltir.23

Osmanl› padiflahlar› bu bölgeden av yeri olarak yararlanm›fllard›r. NitekimEremya Çelebi; “Çubuklu padiflah bahçesidir. Buran›n meyve ve sebze yetifltirenbostan›na bostanc›lar nezaret eder”24 diye yazar. 150.000 metre karelik alana ya-y›lm›fl Çubuklu Korusu, ayn› zamanda Bo¤aziçi’nin sevilen bir mesiresiydi. Çu-buklu ayn› ismi tafl›yan suyu ile de ün yapm›flt›r.Buradaki bahçelerin ne zaman yap›ld›¤› kesinlik kazanmamakla beraber, Baflba-kanl›k Osmanl› Arflivi’ndeki Mevacib Defterleri’nde “Ba¤çe-i Çubuklu” olarak is-minin geçmesi III. Murad’dan sonraki bir tarihte varl›¤›n› göstermektedir. Bahar-da bülbülleriyle ün yapan Çubuklu, III. Ahmed zaman›nda (1703–1730) imaredilmifl, Nevflehirli Damat ‹brahim Pafla buraya büyük bir havuz ve güzel bir çefl-me yapt›rm›fl, ayr›ca çevresine ve dere boyuna ç›nar a¤açlar› dikilmifltir. Bundansonra Çubuklu Mesiresi “ Feyzâbâd” ismini alm›fl, havuz ve ulu ç›narlar›n alt›ra¤bet görmüfltür.25

Bo¤aziçi’nin çeflitli yerlerindeki Bostanc› Ocaklar›’ndan birisi de burada kurul-mufltur. Fakat XVIII. yüzy›l›n ortalar›nda Çubuklu, Hasbahçe olmaktan ç›karakköy haline gelmifl ve buraya insanlar yerleflmifltir. Yine burada Keçecizâde ‹zzetMolla’n›n yapt›rd›¤› bir çeflme ile Sultan Abdülmecid devri Maliye Naz›rlar›n-dan R›fat Pafla’n›n kurdu¤u bir mahalle vard›r.R›fat Pafla, eski Feyzâbad Kasr› olan yal›s›n›n s›rt›ndaki genifl koruyu yapma gö-letler, kaskadkar, havuzlar ve heykellerle Avrupa tarz›nda düzenletmifl, deniz k›-y›s›nda da çocuklar› için befl yal› yapt›rm›flt›r. Ayr›ca semti flenlendirmek içinhalka bedava arsa da¤›t›p bir köyün oluflmas›n› sa¤lam›flt›r.26 Sahilden üst k›s›m-daki tepede ise M›s›r Hidivi Abbas Hilmi Pafla’n›n (Hidiv Kasr› denilen) bir köfl-kü vard›r.

Tokad Bahçesi

Evliya Çelebi Tokad Bahçesi’nin kuruluflunu, 1458 y›l›nda Tokad Kalesi’nin al›-n›fl›na, dolay›s›yla Fatih Sultan Mehmed’e ba¤lar. Fatih Sultan Mehmed’in Bey-koz ‹skelesi’nden içeri do¤ru bin ad›m uzakl›kta olan bu yerde avlanmaktayken,Mahmud Pafla’n›n Tokad Kalesi’ni fethetti¤i haberi geldi¤inde, sevinçle “Tiz flumahalde bir ba¤çe yap›l›p ismine Tokad Ba¤çesi densin ve avlanan vahfli hayvan -lar› korumak için etraflar›na bir Tokad çiti gibi çitler çekilsin.” buyurdu¤unu, bu-raya tek katl› bir köflk, büyük bir havuz ve seyretmeye de¤er bir flad›rvan yapt›r-d›¤›n› anlat›r. Bu büyük köflkteki havuzun f›skiyesinden hâlâ adam boynu

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Page 10: Üsküdar Hasbahçeleri

434

.

kal›nl›¤›nda suyun havaya f›rlay›p, ta yukar›daki kubbede bulunan alt›n tasa vu-ruflunu tasvir eder. Bahçe ustas› ve yüz adet bostanc› neferi bulundu¤unu, or-man içinde bir hamam›n ve çeflitli odalar›n yer ald›¤›n›, padiflahlar›n burada sü-rek av› yapt›klar›n›, bütün hayvanlar› s›k›flt›r›p seyrettiklerini yazar. Evliya Çe-lebi ayr›ca, Sultan IV. Murad’›n buraya s›kça geldi¤ini, bu tatl› yerden çok hofl-land›¤›n› ve padiflah›n burada e¤lendi¤ini, buran›n meydan›nda gezip, çimenli-¤inde de cirit oynad›¤›n› anlat›r.27

Eremya Çelebi ise padiflahlar›n av yeri olan Tokad Bahçesi’ni Kanunî Sultan Sü-leyman’›n çok sevdi¤ini söyler.28 Gallant 1673’ teki an›lar›nda, hizmetinde bu-lundu¤u Frans›z elçisinin Beykoz ‹skelesi denen yere de gitti¤inden söz eder veburay› flöyle anlat›r: “Gayet latif bir yerdir ve oldukça dar bir ovada gölgeleri in -san› dinlenmeye davet eden mefle a¤açlar›, ç›narlar, serviler, diflbudak a¤açlar›,›hlamur a¤açlar›, karaa¤açlar ve daha baflka a¤açlar görülür. ‹ri ve genifl dall› bir›hlamur a¤ac›n›n yak›n›nda ve gayet güzel bir çay›r, nihayetinde ise bir çeflmedenkol kal›nl›¤›nda bir su akt›¤› görülüyordu.”

Beykoz Hünkâr ‹skelesi’nde 1833 y›l›nda Ruslarla M›s›r’a karfl› imzalanan ittifa-k›n an›s›na Servi Burnu’nda bir kitâbeli tafl dikilmifltir. Daha sonra M›s›r ValisiMehmed Ali Pafla, Osmanl›larla siyasal iliflkilerini düzeltince bu sütunu unuttu-racak daha büyük bir an›t yapmak istemifl, Beykoz’da padiflah için bir kas›r inflaettirmek üzere izin al›nca Beykoz Kasr›’n› yapt›rm›flt›r. Kas›rdan denize kadarinen park ve korusu büyük bir özenle düzenlenmifltir. Burada daha önceki dö-nemlere ait herhangi bir yap› kalmam›flt›r.29

Sultaniye Bahçesi

Beykoz’dan daha ileride, deniz k›y›s›nda sekiz yüz haneli ba¤ ve bahçelerle süs-lü, camii ve hamam› olan Ba¤çe-i Sultaniyye, Evliya Çelebi’ye göre Sultan II. Ba-yezid taraf›ndan yapt›r›lm›flt›r. Evliya Çelebi, bir bahçe üstad›yla yetmifl bahçeneferi taraf›ndan bak›lan bahçede çok yüksek serviler ve Sultan II. Bayezid za-man›ndan kalma son derece güzel nak›fll› bir bina oldu¤undan söz eder.Di¤er birçok kaynakta ise, buras›n›n Kanunî Sultan Süleyman taraf›ndan yapt›-r›lm›fl oldu¤u bildirilir. Arfliv kay›tlar›nda ilk kez Kanunî dönemine ait belgele-rin olmas› bu tezi kuvvetlendirmektedir. Kanunî Sultan Süleyman’›n burada Sa-fevî elçisini ve Venedikli diplomatlar› kabul etti¤i bilinir.30

Frense- Caneye ve arkadafllar› 1573 y›l›nda Anadolu yakas›nda dolafl›rken Kanu-nî Sultan Süleyman’›n hasbahçelerinden Beykoz yak›n›nda, deniz kenar›ndakiSultaniyye’yi de gezmifllerdi. Yazar, a¤açlar›n yo¤un oldu¤u bir tepenin ete¤in-de yer alan Sultaniyye Kasr› ve bu bahçeyle ilgili gördüklerini flöyle anlat›r: “Ka -raya ç›kt›k… Denizin ortas›nda yükselen, küçük, nefis bir yer; Venedik’in özünebenzerli¤i ve t›ls›m› karfl›s›nda mest olmufltuk. Orada uzun bir süre oyalanarakmavi, sar› ve k›rm›z› çiçekler toplad›k. O kadar güzellerdi ki, çiçekleri, zarif ve sa -d›k bir sevgiliden böylesine güzel bir hediye almaktan mutluluk duyacak birisine

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Page 11: Üsküdar Hasbahçeleri

435

.

vermekten büyük zevk al›rd›k. Türklerin çiçekleri ne kadar sevdi¤ini, onlar› elle -rinde tutarken ya da türbanlar›n›n k›vr›mlar› aras›nda s›k›flt›r›rken adeta kutsalbir fley gibi davranmalar›n› hayal bile etmek zordur. Ve padiflah, di¤erlerindendaha çok hofluna giden bir a¤aç bulunca, hemen gölgesinde her türden ve koku -dan çiçekler eker. Ve bahçelerde öylesine bir çeflitlilik vard›r ki, elinizi uzatman›zakla gelen her tondan kar›fl›k bir buket toplaman›z için yeterli olacakt›r. Sultanyaln›z yürüdü¤ü için dar olan yollar›n hepsinin kenarlar›nda, hayranl›k uyand› -ran yüksek serviler dizilmifl. Bunun arkas›nda, baflta padiflah›n sürekli mücadeleetti¤i yaban domuzlar› olmak üzere, her türlü av hayvanlar›yla dolu da¤ ve or -manlar var.”31

Evliya Çelebi, Sultan III. Murad zaman›nda Özdemiro¤lu Osman Pafla’n›n ‹ranseferinden zaferle döndü¤ünde Sultaniye Bahçesi’nde deniz kenar›nda padiflahiçin çok süslü bir kas›r yapt›rd›¤›n› anlat›r.32 Eremya Çelebi de, burada padiflah-lar›n ava ç›kt›¤›n› ve Kanunî Sultan Süleyman’›n buray› çok sevdi¤ini yazar.33

Göksu ve Küçüksu Bahçeleri

Âlem Da¤›’ndan gelen sularla beslenip oluflan ve Anadoluhisar›’n›n hemen ya-n›ndan denize ulaflan Göksu ve Küçüksu, içinden geçtikleri çay›rlara da kendiadlar›n› vermifltir. Bunlar K⤛thane benzeri mesire yerleridir. Bu nehirlerdekay›klarla gezilir, k›rlar›nda da keyif yap›l›rd›.34

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Küçüksu Mesiresi

Page 12: Üsküdar Hasbahçeleri

436

.

Eremya Çelebi’ye göre; Sultan IV. Murad “Gümüfl Servi” olarak adland›rd›¤› buyeri düzleterek tanzim ettirmifltir. Bu yerlerin arka taraflar›nda çok nefis gülbahçeleri ve güzel konaklar vard›r.35 Evliya Çelebi ise, Göksu Deresi’nin iki tara-f›n›n ba¤la kapl› oldu¤unu, bu ba¤lara Hal›c›zâde Bahçeleri dendi¤ini söyledik-ten sonra flöyle anlat›r: “Havas› güzel olup k›rk bin adet ba¤lar›nda binlerce mak -sureler, binlerce mutfak ve odalar›, sanatlar› köflklerinde nice bin f›skiye ve ha -vuzlar› heykellerle süslenmifl sudaklar ba¤lar›d›r ki, yeryüzünde Konya’n›n Me -ram’›, Malatya’n›n Aspozus’u, Marafl’›n Deride Ba¤›, gönül alan Tebriz’in Cihân -flâh H›yaban›, cennet benzeri fiam’›n mesire ba¤lar›, Rumeli’de Peçoy-› dilçuy Si -remin Baruthanesi, ‹stanbul’un Göksu’yu ve K⤛thane’si ve bu K›r›m diyar›n›nSudak ba¤›…”36

Küçüksu Köflkü’nü ibtida Mahmud-› Evvel için Sadrazam Devâtdâr Mehmed Pa-fla sekiz yüz zirâ’ arsa üzerine bina ve cânib-i cenûbîsinde kâin da¤dan su getir-tip, havuzlar, f›skiyeler ve selsebiller infla ettirmifltir. Muahharen Selim-i Sâlisve Mahmud-› Sânî tamir ettirmifllerdir.37

Sultan III. Selim, Küçüksu civar›n› çok sevmifl, ahflap kasr›n çevresindeki çay›-r›n k›y›ya yak›n bir kesiminde büyük bir namazgâh sofas› ile mermerden dörtcepheli zarif bir meydan çeflmesini annesi Mihriflah Valide Sultan ad›na 1221’de(1806) yapt›rm›flt›r.38 Küçüksu Kasr›’n›n flimdiki binas›n› ise yeniden, Sultan Ab-dülmecid Hân infla ettirmifltir.Göksu ve Küçüksu, Bo¤aziçi’nin en muteber mesiresidir. Hatta seyir yerlerinin

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V

Beylerbeyi Saray›

Page 13: Üsküdar Hasbahçeleri

437

.

Bâb›âlisi’dir derler. Yevm-i mahsus Cuma günleri idi. Rumeli cihetinde ikameteden sultanlar, vüzera ve vükelâ haremleri hususî arabalar› için Anadolu cihe-tinde birer mahal tedarikine mecbur olurlard›. Cuma günleri Anadolu taraf›nakay›klarla geçerler badehu arabalar›na râkiben geflt ü güzâr ederlerdi.39

Osmanl› kültürünün bir parças› olan hasbahçeler, günümüz mimari, mimarisüsleme ve bahçe peyzaj›ndaki de¤iflim- geliflimi etkileyen en önemli kültür do-kular›m›zdand›r. Osmanl› Sultanlar›, avlanmak, e¤lenmek ve dinlenmek ama-c›yla ‹stanbul Bo¤az›’nda uygun yerlerde bahçeler yapt›rm›fllard›r. Bu bahçeler-de, meyve a¤açlar›, çiçekler ve sebzeler yetifltirilirdi. Ayr›ca bu bahçelerin etra-f›nda padiflahlara ait kas›rlar ve köflkler bulunurdu. Hasbahçelere ait bu arazilerzamanla insanlar›n yaflam alanlar›n› oluflturan mekânlar olmufltur.‹stanbul’un fethinden hemen sonra padiflahlar›n önem verdi¤i Hasbahçeler XVI-I. yüzy›ldan itibaren daha da önemsenmifl XVIII. ve XIX. yüzy›llarda nerdeysevazgeçilmezler aras›nda yer alm›flt›r. Bu dönem padiflahlar›nda, bahçelere ve çi-çeklere tutku daha çok artm›fl, yabanc› bahç›van uzmanlar getirterek has bahçe-leri düzenletmifllerdir.De¤iflik iklim ve topraklara uyum sa¤layabilen Türklerin, Osmanl› medeniyetiile oluflturdu¤u bahçeler, tan›flt›klar› kültürlerde oldu¤u gibi ço¤u zaman yaln›z-ca çiçekli zevk ve sefa bahçeleri olmam›fl, ayn› zamanda yaflad›klar› kentin ne-fes ald›¤› çok özel mekânlar› haline dönüflmüfltür.

D‹PNOTLAR

1 Mehmet Zeki Pakal›n, Osmanl› Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlü¤ü I, ‹stanbul 1993, s. 239; ‹smailHakk› Uzunçarfl›l›, Osmanl› Devletinin Saray Teflkilât›, Ankara 1988, s. 465.

2 Midhat Serto¤lu, ‹stanbul Sohbetleri, ‹stanbul 1992, s. 80.3 Dündar Alik›l›ç, ‹mparatorluk Seremonisi, ‹stanbul 2004, s.187.4 fiemseddin Sami, Kâmus-› Türki, ‹stanbul 1317, s. 335.5 Eremya Çelebi Kömürciyan, XVII. As›rda ‹stanbul, ‹stanbul 1998, s. 134.6 Çuhadar Haf›z H›z›r ‹lyas A¤a, Tarih-i Enderun, ‹stanbul 1987, s. 59.7 Ali Seydi Bey, Teflrifât ve Teflkilât›m›z, ‹stanbul (?), s. 97–98.8 Nurhan Atasoy, Osmanl› Bahçeleri ve Hasbahçeler, ‹stanbul 2005, s. 11.9 a.g.e., s. 144.10 a.g.e., s. 146–147.11 Evliya Çelebi Seyahatnamesi (haz. Orhan fiaik Gökyay), ‹stanbul 1996, I, 204.12 Eremya Çelebi Kömürciyan, a.g.e., s. 285.13 Tülin Çoruhlu, “Kuleli Bahçesi” Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, ‹stanbul 1994, V, 117–118.14 Baflbakanl›k Osmanl› Arflivi, MAD 55, s.159.15 M. Tayyib Gökbilgin, “Bo¤aziçi”, D‹A, ‹stanbul 1992, VI, 260.16 Eremya Çelebi Kömürciyan, a.g.e., s. 47.17 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, s. 200.18 Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, “Kandilli Bahçesi” , ‹stanbul 2003, IV, 410.19 M. Tayyib Gökbilgin, “Bo¤aziçi”, D‹A, ‹stanbul 1992, VI, 259.

Ü S K Ü D A R H A S B A H Ç E L E R ‹

Page 14: Üsküdar Hasbahçeleri

438

.

20 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, s. 200.21 Topkap› Saray› Müzesi B 200, 98b.22 Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, a.g.m., s. 410.23 Erdem Yücel, “Çubuklu” Dünden Bugüne ‹stanbul Ansiklopedisi, ‹stanbul 1994, II, 534.24 Eremya Çelebi Kömürciyan, a.g.e., s. 46.25 Erdem Yücel, a.g.m., s. 534.26 Nurhan Atasoy, a.g.e., s. 153.27 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, s.199.28 Eremya Çelebi Kömürciyan, a.g.e., s. 46.29 Nurhan Atasoy, a.g.e., s. 154.30 Nurhan Atasoy, a.g.e., s. 154.31 a.g.e., s. 155.32 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, s. 198.33 Nurhan Atasoy, a.g.e., s. 155.34 a.g.e., s. 50.35 Eremya Çelebi Kömürciyan, a.g.e., s. 47.36 Evliya Çelebi Seyahatnamesi, s. 200.37 Bal›khane Naz›r› Ali R›za Bey, Eski Zamanlarda ‹stanbul Hayat›, ‹stanbul 2001, s. 125.38 Semavi Eyice, “Küçüksu Kasr›” D‹A, Ankara 2002, XXIV, 530.39 Bal›khane Naz›r› Ali R›za Bey, a.g.e., s. 124.

Ü S K Ü D A R S E M P O Z Y U M U I V