Top Banner
Illi •• •• •• TURK KULTURU SAYI 463 YIL XXXIX KASIM 2001
12

TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

Mar 16, 2021

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

Illi •• •• •• TURK KULTURU SAYI 463 YIL XXXIX KASIM 2001

Page 2: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

TÜRK ORTODOKSLARI'NIN KENDİ PATRİKHANELERİNİ_J(URMAK İÇİN VERDİKLERİ

MU CADELE

Bülent ATALAY*

Türk Ortodokslan'nın (Karamanlılar'ın)<n en az XIV. yüzyıldan itibaren Karaman ve çevresinde yaşadıklan biliruncktedi~2>. Batı . literatüründe Türk olduklan belinilrnek istenmediğindcn dolayı sadece "Türkçe Konuşan Ortodokslar<3>" olarak anılan<4> ve XIX. Yüzyılın sonlannda Osmanlı ülkesinde takribi sayılannın 2 milyon olduğu tahmin edilen Karamanlılaı<5>, Patrikhane ve Yunanistan'ın her türlü olumsuz faaliyet ve kışkırtmalanna rağmen, Türk-Müslümanlar ile anlaşmazlığa düşmediler. Rum Ortodokslar, I. Dünya Savaşı ve Türk Kurtuluş Savaşı yıllannda işgal kuvvetlerini destekledikleri halde, Türk. Oıtodokslar, Papa Eftim 'in önderliğinde Türk-Müslümanlan'nın yanında yer aldılar<6l.

Türk Ortodokslan 'nın zaten var olan desteklerinin iç ve dış kamuoyunda Osmanlı Devleti 'nin lehine daha açık bir şekilde kullanılması, hiç olmazsa Fener Rum Patrikhanesi 'nin kötü arnaçıanna alet olmalannın önlenmesi gereğine inanan Osmanlı vatandaşı bir Türk, Sultan ll.Abdülhamit'e hit~ben dile getirdiği ilk isteğine cevap alamadığı halde ikinci teşebbüsünde aynı düşüncesini, yazdığı gerekçelerle destekleyerek, Anadolu 'da bağımsız "Türk ~atrikhanesi"nin kurulması için "Bir Türk" imzasıyla müracaatta bulunmuştur. Ikinci müracaannda, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulmasının

* Dr., Trakya Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Jarih Bölümü. (1) Karaman Türkleri için bk. Cami, Osnuınlı Ulkesinde Hıristiyan Türkler ve Bizans

lmparatoluğu' na Dahil Olan Turani Alcvam, Istanbul 1338, s. 16-29. (2) RobertMantran, Osnuınlılmparatdrluğu Tarihi,[, (Çev. Server Tanilli), lstanbul1995, s.

166. (3) Türkler'in Hıristiyanlığı kabulü hakkında geni§ bilgi için bk., Ba§kırdistanlı Ahmed Zeki

Velidi, ''Oğuzlar'ın Hırisıiyanlığı Meselesine Dair", Türkiyat Mecmuası, II, !stanbul 1928, s. 61-67.

(4) Gerasimos Augusıınos, KüçükAsya Rumları, (Çev. Devrim Evci), Ankara 1997, s. 20. (5.) Osman Ergin, TürkMaarifTarihi, ill-IV,lsıanbull977, s. 1035-1036. (6) M. Şerif Kori.."Ul, Hayattan Çizgiler: Tanıdık/arım, Ankara 1949, s. 33.

670 (30)

Page 3: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 B. ATALAY YIL XXXIX

mecburiyeti üzerinde durarak, buna dair sekiz sayfalık gerekçeti bir raı)or da eklemiştir.

Ancak Fener Rum Orto.dbks Patrikhanesi 'nin baskısından veya muhtemelen aforozundan çekinerek adını gizleme gereği duyan şahıs, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulmasının §cilen yerine getirilmesi gereken sosyal ve milli' bir ihtiyaç olduğu noktasında yetkilileri ikna etmeye çalışmıştır. "Bir Türk" imzasını taşıyan 20 Kasım 1903 tarihli belgede(7) özetle; "Balkanlar'daki kilise mücadelelerinin temelinde taassup ve cehalet yatmaktadır. Fakat burada asıl amaç tck bir ırk oluşturmaknr. Çünkü tek ırk için mezhep birliği şart olarak görülmektedir. Bu mücadelenin her ne kadar Rumlar ve Bulgar'lar arasında yapıldığı görünse de, diğer Ortodoks unsurlar başta Türkler olmak üzere Arnavutlar da yok sayılmak istenmektedirler. Her unsur kendi varlığını öne çıkarmaya çalışırken, Türkler buna vasıta olmaktan başka bir şey yapmamaktadırlar. Türkiye'de yaşayan Rumlar'ın pek çoğunun evinde Yunanistan'a ait resimler vardır. Bunlann Türk Devleti'ne ve milletine karşı verdikleri mücadele Fener Pauikhancsi tarafından bazı cemiyetlere organize etti rilmektcd ir.

Atina ve Fener Patrikhanesi ile Kral ve Patrik olmak üzere Yunanlılar'ın-Rumlar'ın iki merkezleri ve hükümdarlan vardır. Bunlar birbirlerinin vekili durumunda olup, Türkler aleyhinde birlikte faaliyette bulunmaktadırlar. Bunun önüne geçchilrnek için gafletten uyanmalı Arnavut, Arap ve Anadolu'daki Türk Hristiyanlan'nın kendi kiliselerine sahip olmalan için çaba sarf edilmelidir. Adı geçen unsurlar böylelikle hem . Fener Patrikhanesi 'nin etki alanından kurtan lacak, hem de Rurnlaştınlmalan önlenmiş olacaktır. Halbuki hemen hemen bütün Anadolu'da Türkler yaşamakta ve Türkçe konuşulmaktadır. Burada çok az sayıda Rumca veya Ermenice konuşanlar vardır. Bunlar da Rum veya Ermeni olmadıklan halde kilise ve mekteplerin etkisiyle Türklükleri ununurulmuş olan Hıristiyanlar'dır ve kendileri çok iy~ Türkçe konuşmaktadırlar. Türkler, Anadolu'ya üç bin sene önce gelmiş ve Islfuniyet'le birlikte Anadolu'nun Türkleşmesi devam ederek, Selçuklular ilc Osmanlılar zamanında da had safhaya ulaşmıştır.

Ermenistan'da dahi saf kan Ermeni bulmak çok zor iken, zamanında bir Türk Kilisesi~nin kurulmamasından dolayı, kilise ve mckteplerin etkisiyle çok sayıda Rum ve Ermeni ortaya çıkmıştır. Aslında bunlar "Türk oğlu Türk" olduklan hfildc, bugün Türkler'in en büyük düşmanıdırlar. Anadolu'da Hıristiyanlar organize bir vaziyette bulunduklan halde, mesela yilini beş binden

(7) Bülent Atalay, Fener Rwn Ortodoks Patrildıanesi'nin Siyasi Faaliyeıleri, Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştumalan Enstitüsü, TUrk Tarihi Anabilim Dalı, Cumhuriyet Tarihi Bilim Dalı, Basılmamış Dr. Tezi, !stanbul 2001, s. 152; Bir Türk imzası Sultan'a gönderilen 7 Tc~nisani 1319/20 Kasım 1903 tarihli anuhai: BOA, Yıldız Sadrazam Kamil Paşa Evrakına Ek, nr. 86-40/3937. Belge Yeni Türk Harfleri'ne çevrilmiş olarak ekte verilmiştir.

(31) 671

Page 4: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 TÜRK KÜLTORO YU. XXXIX

daha çok Hıristiyan'ın yaşadığı Kayseri'de milli dillerini muhafaza ettneleri gayet tabü iken, böyle mahallerde dahi Türkçe'den başka dil .kullanılmaması, aslında Anadolu'da Türk'ten başka bir kavmin olmadığını ispat ennektedir. Aynca Anadolu'da Hıristiyan unsurlann Ermeni ve Rum harfleriyle Türkçe olarak çıkardıklan; Ceride-i Şarkiye, Manzume-i Ejklir, Mecmua' -i Ahbar ve A vedaper gibi gazetelerin yayınianmalan da bu düşüncemizi desteklemektedir.

Bugün Çin Türkistanı 'ndan yola çıkan bir seyyah sadece Türkçe konuşarak Azerbaycan, Anadolu . ve Rumel~ yoluyla Bulgaristan'a, Ro_manya'ya ve Bosna'ya kadar kolayca gelebilir. Istanbul Hıristiyanlan da genellikle Türkçe konuşurlarken, son yıllarda Türkçe bilmeyenierin çoğalmaya başlaması ve burada Hıristiyan nüfusun artmasına dikkat ennek ve buna karşı tedbir almak gerekir. İstanbul'un Asya, Avrupa ve Afrika kıtalannı birbirine bağlayan bir noktada olması burasının daima büyüyeoeğine işaret etmekte olup, önemini artırmaktadır.

İstanbul'daki nüfus mutlaka Türkle(in lehine dengede turUimalı ve hiç olmazsa Rusya'dan gelen göçmenler Istanbul çevresine yerleştirilmelidir. Bilhassa Osmanlı fetihleriyle Balkanlar'a, Anadolu'dan göç etmiş çok sayıda Türk Hıristiyan'ı bulunduğu halde bunlar da bugüne kadar mensup olduklan Rum ve Bulgar Kiliseleri 'nin etkisiyle Türklüklerini unutmuşlardır. Bugün hala Rumeli'de Türk Hıristiyanlan var olup, genellikle Malkara ve Keşan'a bağlı mahallerde yaşamaktadırlar. Bulgar Kilisesi 'ne mensup olan bu Hıristiyanlar kendilerine Bulgar demekte iseler de aslında Bulgarca bilmemektedirler.

An~ dilleri, anadilimizden olan Hıristiyanlar'ın, Türk olduklanru kabul edelim. Bunlann Rum, Ermeni ve Bulgar Kiliseleri tarafından aleyhimize kullanılmalanna izin vermeyelim. Fener Patrikhanesi 'nin gücünü ve etkisini azaltmak için Osmanlı ülkesinde yaşayan Arap Hıristiyanlar'a ait bir "Arap Kilise veya Palrikhanesi" neden şimdiye kadar tesis edilmemiştir? Neden yüz binlerce Türk Hıristiyan olduğu halde "Türk Patrikhanesi" kurulmuyor ve bunlar Fener Patrikhanesi 'nin etkisi altında kalmaya mahkum ediliyor. Her millet kendisinden olanın ihyası ve ilerlemesi için gayret ederken, biz niçin imhası için çalışıyoruz? Rumiaşmış ve Ermenileşmiş Türk Hıristiyanlan, bir Türk Kilisesi altında toplanabilir. Doğu Trakya ve Bulgaristan'dan, bu tarafiara Türk göçüne izin verilmemelidir. Ecnebi mekteplerinin açılmasına engel olunmalıdır. Devlet kendi denetimi altında Türkçe'nin de okutıılduğu mektepler açmalıdır." şeklinde tespit ve tavsiyele; yer almaktadır<8>.

Yukandaki tespitierin sabit olduğu Anadolu'da, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulabileceği ·bir alt yapının bulunduğu ortamda Yozgat'ın Akdağmadeni ilçesinde 1884 yılında doğan Eftim, 1906'da burada yaşayan Hıristiyanlar tarafından ruhhan seçildi. Bilgi birikimi ve çevresinde saygınlığı

(8) Aynı belge, s. 2-9.

672 (32)

Page 5: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 B. ATALAY YIL{OOOX

ile dikkat çekmeyi başaran Eftim'i, Fener Patrik.ı'ıanesi 1918'de Keskin Metropolittiği 'ne atadı<9>.

Bir süre sonra Mondros Mütare~e_ş:i şartlarını kendi lehine daha iyi bir şekilde kullanmak isteyen Fener Rum "Patrikhanesi, Papa Eftim 'den, Osmanlı Devleti~ne karşı tavır almaya zorlamasına ve hattA hakkında _ riıtuklama karan çıkartmak isteme~ine rağmen amacına ulaşamadı<ıoı. Patrikhane, Anadolu'daki Ortodokslar'ı, Istanbul'daki Ortodokslar'a baskılar yapıldığına dai~ inandırmaya çalıştı. Fakat bunda başarılı olamadı. Çünkü Türk Ortodokslan, Anadolu'da başlatılan Milli Mücadele'ye inanç ve güvenlerinin tam olduğu gibi, Türk-Müslümanlar ile birlikte yaşamaktan da mutluluk duyduklarını dünya kamuoyuna da duyurmaya çalıştılaı<11>.

Papa Eftim de bir rutiban olarak Türk milletine yönelik faaliyetlerini bildiğinden dolayı 1920'den itibaren Patrikhane ile bağlannı tamamen kopanhca, Türk Ortodokslan 'na ait bir Patrikhanenin kurulması<12>, doğrultusunda Ankara Hükümeti'nde de aynı fikir oluştu. Yapılan müracaatlan da değerlendiren TBMM HükUmeti, konu ile ilgili kanun teklifini Meclise sevk etti. Adiiye Vekili Refik Şevket Bey, teldifin kabul edilmemesini gerektirecek hiç bir siyasi ve dilli engelin olmadığına dikkat çekerek destek istedi<13>.

Türk Orıodokslan da "Türk Ortodoks Patrikhanesi" konusunda kamuoyunu bilgilendirmcye çalışmaktaydılar. Buna bağlı olarak 20 Nisan 1921'de Hükümet temsilcileriyle görüşerek bu düşüncelerini bir daha dile getird_iler. Görüşmeler sırasında Türk olduklan konus~nda kimsenin şüphe etmeye hakkı olmadığını ve Türkçe'den başka dil bilmemelerinin de bunun delili olduğunu belirttileı<14>. Anadolu 'nun çeşitli yerlerinde yaşayan Türk Ortodokslan 'nın "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulması için yaptıklan teşebbüsler, teklifin kanunlaşma sürecini hızlandırdı<ısı. Ocak ayında verilen kanun teklifi, 3 Mayıs 1921'de TBMM tarafından benimsendiU6>.

Daha önce Türk Ortodokslan 'mn Patrikhane kunna teşebbüslerini pek dikkate değer bulmayan Fener Rum Patrikhanesi çok telaşlanarak, Avrupa Devletleri'nden bunun önüne geçilmesi için yardım istedi<m. Fakat Anadolu'da yaşayan Türk Ortodoksları, İtilaf Devletleri 'nin ·ve Fener Patrikhanesi 'nin her

(9) Süleyman Yeşilyurt, TiirkHıristiyanlarınPatrikJıanesi, Ankara ı995, s. 21. (10) Cevdet Küçük, "Patrikhane'nin Dünü ve Bugünü", BIR Türk Dünyasıincelemeleri Dergisi,

Sayı: ı, !stanbul 1994, s. 97-98. (ll) Vakit, 31 Tcşrinicvvel 1335/3ı Ekim ı9ı9; Türk Dünyası, ı Kanunuevvel 1335/1 Aralık

1919. (12) lkdam, 10 Mayıs. ı337/1921. (13) Hakimiyeı- i Mi/liye, 10 Kanunusani 1337/10 Ocak 1921. (14) lkdam, ı o Mayıs ı337/ı921. (15) Hakimiyet-i Mi/liye, ı Mayıs 1337/1921. (16) lkdam, 10 Mayıs 1337/1921. (17) Hakimiyet-i M i/liye, 15 Mayıs 1337/1921.

(33) 673

Page 6: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 TÜRK KÜLTÜRÜ YIL XXXIX

türlü baskısına rağmen, Ankara Hükümeti 'nin yanında yer alarak, Türk Kurtuluş Savaşı süresince, Türkiye içinde ve dışında desteklerini sürdürdüleı:<ıaı.

Uzun süreden beri Fener Patrikhanesi 'nin ihanetlerini çok iyi bilen Papa Eftim, zaman zaman yayınladığı bildirilerle, öz vatanlan olan· Anadolu'ya ve Türk milletine karşı yapılan haksız saldınlarla mücadele edeceklerini ve kendilerinin TBMM Hükümeti 'nden başka· hiçbir gücü· tanımadıklanm. belirtmekteydi(l9>. Papa Eftim, Türk Ortodoks cemaatına yaptığı daveti hemen uygulamaya koyarak, Ankara ve çevresindeki "Kuva-yı Milllye" hareketinin ileri gelenleriyle bizzat görüşerek onlarla işbirliği yaptı. Papa Eftim 'in bu çalışmalan, Mı,ıstafa Kemal Paşa'yı çok memnun etti ve gayretlerinden dolayı O'na teşekkürlerini bildirdi<20>.

Türk Ortodoks Patrikhanesi 'nin faaliyete geçme ihtimalipin arttığını gören Fener Patrikhanesi, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin meşruiyetinin tanınmayacağını belirtti<21). Bu konuda Ankara Hükümeti de; "Türk Ortodoks Patrikliği"nin kurulması düşüncesinin Anadolu'daki Ortodokslar'ın ihtiyaçlan göz önüne alınarak ve onlann müracaatlan üzerine oluştuğu açıklamasını yapo<ıı>.

Fener Patrikhanesi'nin, Türk Milli Mücadelesi'ne karşı yaptığı faaliyet ve propagandalara, Papa Eftim karşı propaganda ile yabancı basın kuruluşlannın temsilcilerine; Anadolu'da her hangi bir kıyıının söz konusu olmadığını, Ankara Hükümeti 'nin, Türk Millf Mücadelesi 'ne ihanet edenleri, ayın m yapmaksızın cezalandırdıi:,11nı belirtince, Avrupalı gazetecilerin sağ duyu sahibi olanlannın bir kısmı tatmin olmuş bir şekilde yayınlannda bu durumu göz önünde bulundurdulaı:<23>.

Diğer taraftan Papa Eftim, Türk milletinin şev k ve heyecanını arttırmak için 31 Mart 1922'de TBMM'nin önünde, Mustafa Kemal Paşa'nın da iştirak ettiği mitingdc; her şeye rağmen "Türk Milli Mücadelesi 'nin" başanyla sonuçlanacağını ve bunun için Mustafa Kemal Paşa'ya güvenmekten başka bir çarenin de olmadığına dikkat çekti<24>. Fener çevreleri, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin hayata geçiTilmesine engel olamayacaklannı anlayınca,

(18) Tasvir-i Efklır, 23 Haziran 1337/1921; Türk Mili Mücadelesi'ne, Türk Ortodokslan'nın verdikleri destck hakkında geruş bilgi için bk., Mustafa Ekincikli, "Milli Mücadele'de Tilrk Ortodokslan", X ll. Türk Tarih Kongresi (12-16 Eylül1994) Bildiriler, IV, Ankara 1999, s.

. 1297-1308. (19) Nureddin Pckcr, "Türk Dostu Değil. Türk Oğlu Türk Papa Eftim'in Arkasından", Tarih

Konuşuyor, Ylil, Sayı: 52, Istanbul (Mayıs) 1968, s. 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele Sonuna Kadar), Basılmamış Dr. Tezi, Kayseri 1990, s. 196-200.

(20) Gotthard Jacschke, Türk Kurtuluş Savaşı KroMlojisi, Ankara 1989, s. 170. (21) Akşam, 8 Kanunusani 1338/8 Ocak 1922. (22) Tasvir-i Ejkfır, 8 Kanunusanİ 1338/8 Ocak 1922. (~) Nureddin Pcker, agm., s. 3692. (24) Teaman Ergcnc,lstiklal Harbinde Türk Ortodoks/arı, Istanbull951, s. 17.

674 (34)

Page 7: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 B. ATALAY· YIL XXXIX

. Anadolu' da bir Türk Patrikhanesi 'nin varlığının Hıristiyanlık için çok büyük bir tehlike teşkil edeceği hususu üzerinde-hassasiyetle durmaya başladıla.r<25>.

·Buna karşılık Anadolu Türk Ortg,dokslan Kongresi Tertip Heyeti de 1922 yılının Temmuz ayında yaptığı toplantı sonunda, Fener Patrikhanesi 'nin iddialannın asılsızlığın,a dair Müttefik temsilcilerini de bilgilendirdi. Aynca Anadolu'dan, Istanbul'a kaçan mctropolitlerin, kendilerini temsil etmediklerini<26l ve Papa Eftim 'e vek§.let verdiklerine dair yapttklan açıklamalar, "Turk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulması yönünde çabaları artırdı<:n>. Türk Ortodoksları, bu süreci hızlandırmak ve "Türk Millf Mücadelesi" lehinde kamuoyu oluşturmak için Kayseri'de "Anadolu'da Ortodoksluk Sad§sı"<28> adında bir de gazete yayınlamaya başladıla.r<29>.

Türk Ortodoks Patrikhanesi 'nin kurulması için en az üç ruhani başkanın katılımı ile gerçekleştirilecek bir. kongrenin yapılması gerekiyordu. Anadolu' da görevli olan ruhant başkanlardan Konya Mctropoliti Prokopiyos, Gümüşhane Episkoposu· Ycrvasyos, M,açka Metropoliti Kirillos ve Antalya Episkoposu Meletios, dışında kalanlar Istanbul'a kaçmışlardı. Papa Eftim, sınırlı sayıdaki yetkilileri çok zor ikna ettiooı. Papa Eftim ve arkadaşlan, bütün olumsuzluklara rağmen ilk toplantılannı 16 Temmuz 1922'de Kayseri Zincidere Manastın'nda yaptılar. Bu toplantıya Fener Patrikhanesi'ne rağmen, İstanbul Patrikhanesi'nin nüfuz alanında olmayan 72 merkezden temsilci katıldı. Burada Meletios'un Patrikliğinin tanınmadığı belirtildi ve "Bağımsız Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kurulması kararlaştınlarak, Umum Vekil ve Murahhas olarak Papa Eftim görcvlendirildi<31> . . · ·

Türk Ortodoks Patrikhanesi 'nin kurulması için önemli adımlar atılmasına rağmen, henüz resmen ve fiilen arzu e~iilen noktaya gelinmediğinden dolayı Saruhan Mebusu Refik Şevket Bey, !cra Vekilieri Heyeti'ne sunduğu 26 Temmuz 1922 tarihli raporunda bu duruma dikkat çekerek, Türk Ortodoks Patrikh~esi'nin en kısa süre içerisinde faaliyete geçirilmesini talep ettiC32>. Bu arada Istanbul'da yaşayan ve Türk Milll Mücadelesi'ne karşı olmayan Ortodokslar da Papa Eftim 'i desteklediklerini TBMM'ne bir mektupla bildirdiler03>.

(25) Hô.ldmiyet-i Milllye, 3 Nisan 1338/1922; Hô.kimiyet-i Mi/liye, 1 Terrunuz 1338/1922. (26) Akşam, 30 Temmuz 1338/1922. (27) Hakimiyet-i Mi/liye, 13 Şubat 1338/1922. (28) Gazete hakkında. tafsilatlı bilgi için bk., Salih Özkan, "Anadolu' da Ortodoksluk Sadası

Gazetesi", lll. Kayseri ve Yöresi Tarih Sempozyumu Bildirileri (6-7 Nisan 2000), (Yay. Haz. Ali Aktan-Ramazan Tos\Dl-Ayhan Öztürk), Kayseri 2000, s.362-378.

(29) Zübeyir Kars, Milli Mücadelede Kayseri, Ankara 1993, s. 118. (30) Erol Cihan gir, Papa Efi im' in M uhtıraları ve Bağımsız Türk Ortodoks PatrikJıanesi, Istanbul

1996, s. 63-67. (31) Yavuz Ercan, "Fener ve Türk Ortodoks Patrikhanesi", DTCF Tarih Araştırmaları Dergisi,

V, Sayı: 8-9, Ankara 1967, s. 420. . (32) Adnan Sofuoğlu, Fener PatrikJıanesi ve Siyasi Faaliyetleri, Istanbull996, s. 147. (33) Akşam, 18 Eylül1338/1922.

(35)

·-· 675

Page 8: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 TÜRK KÜLTÜRÜ YILXXXIX

TBMM'inde kendi lehlerine gösterilen çabalardan xe oluşan kamuoyundan da cesaret alan Anadolu Türk Ortodokslan Kongre Uyeleri, 21 Eylül 1922 tarihinde Kayseri'de Zincidere Manastın'nda Konya Metropolltİ Prokopiyos'un başkanlığında toplancırak, Bağımsız. Türk Ortodoks Patrikhanesi'nin kurulduğunu ve Patrikliğe de Papa Eftim'in getirildiğini açıkladılar34>.

* -osmanlı Devleti 'nin en buhranlı dönemlerinde, her türlü olumsuz

propaganda faaliyetlerine rağmen Türk Ortodokslan, hiç bir zaman Türk Devleti'nin ve milletinin aleyhinde olabilecek teşebbüsler içerisinde yer almamaya özen göstermişlerdir. Hatta devleti yönetenlerin bazı gerçekleri görmemelerinden duyduklan rahatsızlığı açıkça dile getilll}işler ve bilimsel olarak kabul edilebilecek örneklerle devletin kurtuluş reçetesine fikren ve fiilen bizzat katkıda bultİnmaya çalışmışlardır. Türk OrtodoksHın'nda, Osmanlı' Devleti zamanında da var olan bu olumlu tavır ve davranış, "Türk Ortodoks Patrikhanesi"nin kuruluş safhasında .da belirtilmeye çalışıldığı gibi, Türk-Müslümanlan 'nın en sıkınnlı "Türk lstiklal Mücadelesi" dönemlerinde de hiç değiŞınediği gibi, Fener Patrikhanesi'nin ve buna bağlı olarak Avrupa kamuoyunun bütün haskılanna rağmen artarak devam ettniştir.

* 11 Türk Ortodoks Patrikhanesi11 nin Kurulması İçin Bir Türk İmzasıyla

Yazılan Ar zuhal ve Ekte Yer Alan Rapor

Ey millet-i mukaddese-i İslamiye ve Ümmet-i Muazzama-i Osmaniye' nin medar-i ümid ve iftiharı olan zat-ı elemelf .

Anadolu merkezinde bir Türk Patrikhanesi'nin lüzum-ı ihdası hakkında bundan mukaddcm bir ariza takdim etmiş idim. Keyfiyet esasen gayet mühim ve icrası da ancak kudret-i barikuladesi testim-kerde-i yar u ağyar-ı cihan olan zat-ı fahlm~clcrine has olmakla şu ikinci ariza ile tekrara mücaseret eyliyorum ... Makam-ı Celil-j Sadaret'in karlben şeref-i kudum-ı devletleriyle. müşerref olması ve ilk icraat-ı meh§sin-i gayat-ı keremkarllerinin Anadolu merkezinde~ bir "Türk Palrikhanesi" ibdasından ibaret bulunması sadedinde dergah-ı . ahaddiyeti en samimi dualar ile taninsaz eden bu şahs-ı ihtiramklinn şu ikinci mütalaasim dahi nazar-ı mütalaa ve tedkikden imrlira lütfen tenezzül buyurmalannı rica eylerim efendim. ·

Bende Bir Türk<m.

İkinci Mütalaa Rumeli'nin mehffiik-i atiyesine nisbeten hal-i hazm saadet-i uhreviye

gibidir. Rumeli'de iki kilise menafi-i mütezzaddesi arasında cari olan rekabetin

(34) Teoman Ergcnc,lstikltıl Harbinde Türk Ortodoks/arı, Istanbul ~951, s. 24. (35) BOA, Adı geçen belge, s. 1.

676 (36)

Page 9: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 B. ATALAY YIL XXXIX

bir gün olup birinin diğeri üzerine galebesiyie hallolunacağı muhtemeldir. Bu kilise mübarczelcrine meydan açan keyfiyet beynel cühela taassuptan ibaret ise de, aşinayan-ı hakikat nazannda maYaa tevhid-i kavmiyet içün olduğu müberhendir. Tevhid-i kavmiyet içün evvela tevhid-i mezhep eylemek şarttır. Vahdet-i kavmiyer istihsal-i imtiyazat için maksada kru'i olmakla, Rumeli'de bulunan Rum ve Bulgarlar, bu kıt'anın sekene-i mevcOdesini kendi kavmiyellerine kalb ve tahvil eylemek azm-i kat' isiyle bir taraftan cebr ü ta'zip etmek, bir taraftan da kilise ve mektcpler kuvvetiyle celp ve tergfp eylemek suretiyle layenkatt' çalışmakta ve bu mübarezede en ziyade mutazamr olan Arnavutlar ile Türkler bulunmaktadır. Her kavim kendi lisanlanru ta'mim için badi-yi hayret nükOd-ı vefire döküyor ve son derecelerde çalışıyorlar. Gayretlerine de ma'atteessüf vasıta biz oluyoruz. Hele Rum tabirinin ihtiva ettiği mana-yı dchşitaver bihakkın takdire şayandır. Memleketimizde mevcut Rumlar'ın onda dokuzundan ziyadesinin hanelerinde Yunan Hanedan-ı Hükümdarisi 'ne mahsus resimler, Yunan HükOmeti 'ne ait levhalar mevcuttur ki bu meyl-i meş'Om Rum kilisesinin°6> mazhar-ı himayesi olan Rum Cemiyeti-i Edebiyesi'nin cümle-i. asar-ı muvaffakiyet bahşasındandır. Onlar hep bu cemiyellerin mahsul-i terbiyesidir. YunaniJerin iki merkez-i hükUmet ve iki hükümdarlan vardır ki biri Atina'da, diğeri de Fener'de hükümfermadır. Kral ile Patrik yekdiğerinin can nişini, vekil-i muUakıdır. Bu iki hükümdar arasında cismaru ve ruhani meclisierin müzakeraat-ı müttehide-i daimesi tamamen hayat-ı millimiz aleyhindedir. B.u gafletle Rum istilaatından bihakkın havf olunmak icab eder. Arnavut Hnstiyanlan'yla Mısır, Kudüs, Suriye ve Halep'te bulunan Arap ve Anadolu'daki Türk Hristiyal)lan'nın kısm-ı azamı Rum Kiliselerine mensup olduklanndan, tedricen kavmiyellerini unutarak umumen Rumlaşmakta bulunduklan nazar-ı nefret ve teessüfle görülen vekayi-i ma'lümedendir. Bu yağma-yı kavmiyette vfiziü'l-yed yalnız RurnJ.ar olmayıp, bir taraftan da Ermeniler, Bulgarlar, Sırplar, Ulahlar, Fransızlar, ltalyanlar ve saire hep bu yolda müstefid olmakta ve cümlesi de hayat-ı millimiz aleyhinde muharip ve mubariz bulunmaktadır. Biz ise bunlann cümlesine meydan vererek memleketimizdc Arnavut, Arap ve aleThusus Türk Hıristiyanlan mevcut olduğunu bilfiil inkar ettik. Halbuki Marmara ve Bahr-i Sefid salıilindeki bazı ticaretgfih kasaba ve iskelelerden ma'da bütün Anadolu kıtası serapa Türkl~r'le ıneskun olup, umı1men llsan-ı Türki ile mütckellimdirler. Bu kıt'ada nadiren Rumca veya Ermenice konuşanlaJ07> varsa da esasen Rum veya Ermeni olmayıp kilise ve mektcp kuvvetiyle tebdil-i kavmiyer etmiş Türk Hıristiyanlardır ki, mükemmelen Türkçe'ye dahi aşinadırlar. Anadolu kıt'asına Türkler'in iskarn yeni bir şey olmayıp, üç bin sene mukaddem bile bu kıt'ada Türk unsuruna tesadüf edildiği muhc:ikkaktır. Medye veya Turan hükümet-i mütemeddinesinin Türkler'den ibaret olduğu ve nice zamanlar İran'a ve Küçük Asya'nın şark

(36) Aytu belge, s. 2. (37) Aytu belge, s. 3.

(37) 677

Page 10: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 TORK KOLTORO YILXXXIX

taraflarına hükmettikleri ve bil§hare, İranfler'in zır-ı idaresinde bütün Anadolu'ya müstevli olduklan malilmdur. Bunlardan ma'da şimalden gelen İskit narnındaki diğer Tükler'in Anadolu 'nun her tarafina yayıldıklan ve harp ve gavgadaki maharet-i dilir§nelerine mebni Lidya ve Medye hükümetlerinde askeıi muallimi sıfatıyla istihdam olunduldan vesair cümlenin malOmu olan bakayık-ı tarihiyeden olmakla Anadolu'nun ta o vakitten beri Türkler ile iskarı olunduğu ve Pelasc cinsin mensup olan ahali-yi kadime ve. asliye ile ihtilat ve imtizac etmeleriyle cümlesinin Türkleştiideri ve zuhur-ı Islam'dan sonra da Anadolu 'ya hayli Türkler hicret e yledikleri ve gerek Selçukiler ve gerek Osmanlılar'ın fiitı1hatını müteakip, Anadolu'da Türk'ten gayn kavim kalmadığı müspet ve muhakkak olduğundan, bu kıt'ada Rum veya Ermeni unsurunun vücudunu far.t ve tahayyül eylemek vlitıidir. Alelhusus ahali-yi kadi~e-i asliye Pelasc, yani Arnavut cinsine mensup<38> olup, bunlar da üç bin seneden ziyade bir müddetten beri Türkler'in mütegallibane ve muzafferane vuku bulan muhacereüerini müteakip ekalliyette kalarak mahv ü n~bud olmuştur. Rumlar ber-vech-i maruz yalnız sahil-i garblde ve pek az miktarda Ermeniler de Ermenistan cihetlerinde bulunmuşlarsa da, bu ikinciler Medye ve İskitya hükümetleri arasında kalarak ve her ikisinin de tarik-i ıiıuhaceretleri üzerinde bulunarak ihtilat ve musaheret etmeleriyle ve mürOr-ı zaman ile Türkleşmiş olduklanndan binnefs Ermenistan'da dahi halis Ermeni bulmak müte'assir ve belki muhal iken, vaktiyle bir Türk Kilisesi ihdas olurunaması yüzünden, kilise ve mektep kuvvetiyle nice Rum ve Ermeniler tahaddüs etmiştir ki, Türk oğlu Türk olduklan halde, Türkler'in bugün en büyük muhasımlandırlar. Anadolu'da Hıristiyanlar'ın cemiyeili bulunduklan ve mesela yirmi beş binden ziylide nüfus-ı Hıristiyaniye'yi riıuhtevi bulunan Kayseri kasabası gibi beldelerde olsun Hıristiyanlar'ın lisan-ı ınillllerirıi muhafaza ctmelerirıi umı1r-ı tabiiyeden olup bu gibi cemiyctli mahallerde de Türkçe'den başka lisan isti 'mal edilmemesi, Anadolu'da Türk'ten gayri kavim olmadığı hakkında müddeamıza delil-i celldir.

Ne hacct Anadolu Hıristiyanlan 'nın Türk olup Rumlaştı n lmak ve Ermenileştirilmckte olduklan daha v~zıh senet makamında Türki yü 'I-ibare ve Rumi yü '1-huruf ·Anadolu Gazetesi'yle, keza Türkyü '1-ibMe ve Ermeniyü'l-huruf Geride-i Şarkiye, Manzume-i Efkdr, Mecmua' -i Ahbar ve Avedaper nam gazeteleri ira 'e eyleriz. Bunlann m W 'I-arz iki kiliseye mensup, Türk Hristiyanlan içün ihdas kılınmış olduklannda09> şüphe yoktur. Bugün Ermenistan'da, Kürdistan'da ve Irak-ı· Arap'ta daha ziyade lisan-ı Türki mütedavil olduğundan, t~ Türkistan-ı Çini'den çıkan bir seyyahın Azerbaycan, Anadolu ve Rumeli tarikiyle Bulgaiistan'a, Romanya'ya ve Bosna'ya kadar en ziyade Türk unsuruna müsadif olacağı bedihidir. Rumlarla, Ermeniler'in muhafaza-i lisan hususunda malı1m olan mcyl-i müfritlerine rağmen tesadüf olunmaması cfilib-i nazar-ı dikkattir.

(38) · AytU belge, s. 4. (39) AytU belge, s. 5.

678 (38)

Page 11: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 B. ATALAY YIL XXXIX

İstanbul Hıristiyanlan dahi hemen umfimen llsan-ı Türki ile mütekellim iken, şu son senelerde ~ürkçe bilmeyemerin tekessür etmekte olması isliciab-ı enzar etmeye şayandır. Istanbul' da pe~t çok Hıristiyan olduğundan bunlann bir an evvel Türklcştirilmeleri elzem olup, hM-i hazınn devamı badi-yi hatardır. Alelhusus İstanbul nüfusunun seneden seneye tezayüd etmekte ve bu tezayüdün hemen de Hıristiyanlara münhasır bulunmakta olduğu mühimsenmeyecek mevaddan değild_ir.

Harita-i lllerne dikkatle nazar olunacak ve hudut-ı hadidiyenin aktar-ı cihana temdid edilmiş olduğu farz edilecek olursa, aksa-yı şark ile aksa-yı garp beynindeki, keza Avrupa'nın münteha-yı şimalden Asya ve Afrika'nın münteha-yı cenubuna dek tahayyül edilebilen en kestirme ve en faydalı tarik-i ticaret ve muvasalanın İstanbul şehri merkez hükmünde kaldığından, merkez-i cihan olmak istidadını ira'e eylediği tezahür eyler. Bu sebeple Istanbul şehrinin daima bilyüycceği ve hudut-ı hadidiye-i mutasavvuranın ilanai-i inşaatından sonra kesret-i nüfusça<4oı Londra şehrini dahi geride bırakacağı muhtemel olmakla bu vcch ile tekessür eden nüfusun Hıristiyanlara münhasır kalmasındaki hatar ve şe~met kendiliğinden izhar-ı hüviyet eyler. Buna bir çare-i ~cil olmak üzere bazı tedabire tevessül olunmak ve nüfus-ı mevcude-i Hıristiyaniy~yi Tükleştirmekle beraber hiç olmazsa Rusya'dan vürud eden muhacirini. Istanbul 'un etrafına y~rleştirmek suretiyle olsun mukabele eylemek Hizımdır. Istanbul'daki nüfus-ı Isl~miye'nin miktan hiç bir vakitte nüfus-ı mevcudenin sillüsanı miktanndan dfin olmamalıdır.

Rumeli kıt'ası dahi Anadolu gibi bidayeten Arnavutlar ve Türk ve Tatarlar'la mcskfin iken a's~-ı ahirede ekserisi tebdil-i kavmiyer eylemişlerdir. Rumeli ile Bulgaristan'ın ve ondan çok daha mukaddem Dobruca ile Tuna sevahilinin Tatarlar'la meskfin bulunduklan ve bu mevaki 'de bulunan Bulgarlar ile Romanlar'ın, Ruslar gibi tebdil-i kavmiyer etmiş Tatar'dan başka bir şey olmadıklan delilil-i tarihiye ile müsbettir. Binaenaleyh gerek o zamanlardan kalarak tebdil-i kavmiyer etmemiş ye gerek fütühat-ı Osma.nlye zamanında Anadolu'dan geçmiş bir hayli Türk Hıristiyanı bulunduğu halde bunlar da bugüne kadar mensup olduklan Rum ve Bulgar Kiliseleri'ne nazaran tebdil-i kavmiyer etmektedirler. Bugün hala Rumeli'de Türk Hırstiyanlan mevcut olup, en ziyade Malkara ve Keşan kazalan dahilinde büyük büyük karyeleri teşkil ediyorlar. Bulgar Kilisesi'ne mensup olan bu Hıristiyanlar kendilerine Bulgar

. n§,mı vermekte iseler de hakikatte Bulgarca'dan<41> bir kelime bile bilmezler.

Lisan-ı mfiderzMeleri, lisan-ı mMerzademizle müşterek olan bu Hıristiyanlan n, insaf edelim de Türk olduklannı tasdik edelim. Rum, Ermeni ve Bulgar Kiliseleri 'nin hayat-ı millimiz aleyhindeki tecavüzat-ı gayr-i muhıkkanelerini tahdid eyleyerek, bu varanda kavm-i hakim biz olduğumuzu ispat eyleyelim. Memalik-i Osma.nlye'de kesret-i nüfus itibariyle Araplar

(40) Aynı belge, s. 6. (41) Aynı belge, s. 7.

(39) 679

Page 12: TURK KULTURU - isamveri.orgisamveri.org/pdfdrg/D00206/2001_463/2001_463_ATALAYB.pdf · 2019. 2. 1. · 3690; Mustafa Ekincikli, Türk Ortodoksları (Başlangıçtan Milli Mücadele

SAYI462 TORK KÜLTORO YIL XXXIX

birinciliği ihraz ettikleri halde, acaba bunlar meyarunda hiç bir Hıristiyan yok mu ki şimdiye kadar bir Arap Kilise ve Patrikhanesi ihdas olunmamış. Suriye, Kudüs ve Mısır memaliki, sırf Araplar'la meskOn olduğu Mide oralardaki Rum. Patrikhaneleri 'nin işi ne? ... zat-ı Hazret-i Mesih'in vatandaşlan olan bu Hıristiyanlar neden bir Rum'un riy§set-i ruhfuliyesi altında bulunsunlar. Neden bu kiliselere Arap Kilisesi n§mıyla istiklal-i tam verilip de Rumlar'ın tecavüzatı kasr ve tahdid edilmiyor. Neden Arnavutluk narnma bir Patrikhane-ihdas olunup da Rum ve Slav istil§at-ı müthişesinden o kıt'a kurtanlmıyor. Neden yüz binlerce Türk Hıristiyan'ı mevcut iken bir Türk Patrikhanesi ihdas olunmuyor da kavm-i hakim efradından olduklan halde milel-i mahkfune kiliselerine serfürii etrneğe· mecbur bırakılıyor. Her kavim hemcinsinin ihyasına son derecelerde gayret ederken biz neden böyle imhasına çalışıyoruz?

Umum Anadolu kıt' ası Azerbaycan ve nefs-i İran hududUna kadar Türkler ile meskOn olduğundan müsaraaten bir Türk Patrikhanesi tesisiyle bu kıt'ada lisan-ı<•ıı Osmanf'nin tamimi, ve Rum ve Ermeni nam-ı arzısıyle ikiye münkasim olan Türk Hıristiyanlan 'run da hükümetin muavenet-i maddi ye, ve Türk Kilisesi'nin himmet-i maneviyesi sayesinde tevhidi muktezidir. Rumeli'de Rumeli tabirinin Edirne ile Selanik ViHiyetleri 'ne tahsisi, diğer dört vilayetin de. Arnavutluk nfunıyla tefriki labüd olup, Arnavutluk'ta Amavutça'nın tedris olunmasına müsaade olunmalı ve Rumeli'deki Türk Hıristiyanlar'ın beka-yı kavmiyetlerinc, ve Pornaklann da Türkleştirilrnesine sarf-ı gayret edilmelidir. Memalik-i Osmaniye hududunun hudud-ı tabii teşkil eden Tuna nehrinde müstakar kalması içün Rumeli-yi Şarkt. ile Bulgaristan'daki Türk unsurunun azalmaması kap ettiğinden oradaki Türkler'in esbab-ı muhaceretlerinin refiyle, o havaliden çıkıp geleceklerin ba'dema Memalik-i Osmaniye'ye kabul edilmeyeceklerinin ilan edilmesi icab eder. Ecnebi mekteplerinin badema olsun, küşadına müsaade olunmayıp, taraf-ı maarifden pek çok mek!itib-i iptidaiye-i muhtelite küşadıyla Türkçe'nin beyne'n-nasara taammümüne ve mevcud ecnebt mekteplerinde lisan-ı Osman! tahsilinin mecburi tutulmasına ve bu mecburiyetin satht olmayıp, ciddi olmasına bezl-i makderet edilmek elzemdir. Ve minalllahi 't-tcvfik. Fl7 Teşri'n-i san i sene 1319/20 Kasım 1903<43>.

(42) Ay/U belge, s. 8. (43) Aynı belge, s. 9.

680 (40)