Top Banner
GAZİ ÜNİVERSİTESİ İKTİSADİ VE İDARİ BİLİM FAKÜLTESİ TÜRKİYE VARLIK FONU’NUN GAYESİ,YAPISI VE VERGİLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME Hazırlayan YUNUS EMRE ÜLKÜ MALİYE BÖLÜMÜ MART 2017,ANKARA
17

Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Apr 05, 2017

Download

Education

Yunus E. ÜLKÜ
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

GAZİ ÜNİVERSİTESİ

İKTİSADİ VE İDARİ BİLİM FAKÜLTESİ

TÜRKİYE VARLIK FONU’NUN GAYESİ,YAPISI VE

VERGİLENDİRİLMESİ ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME

Hazırlayan

YUNUS EMRE ÜLKÜ

MALİYE BÖLÜMÜ

MART 2017,ANKARA

Page 2: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

6741 Sayılı Kanun Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin

Kurulması İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun

26 Ağustos 2016 Tarihli Resmi Gazete

Sayı: 29813

Kanun No. 6741

Kabul Tarihi: 19/8/2016

Amaç ve kapsam

MADDE 1- (1) Bu Kanunun amacı sermaye piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı

sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin

etmek, stratejik, büyük ölçekli yatırımlara iştirak etmek için Türkiye Varlık Fonu ve bu fona bağlı

alt fonları kurmak ve yönetmek üzere Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin (Şirket)

kurulması, yönetimi ve faaliyetlerine ilişkin esasları düzenlemektir.

Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin kuruluşu ve faaliyet konusu

MADDE 2- (1) Başbakanlığa bağlı, ana faaliyet konusu bu Kanunla belirtilen Türkiye Varlık

Fonu ve alt fonların kurulması ve yönetimi olan, profesyonel yönetim ilkelerine göre yönetilen,

özel hukuk hükümlerine tabi Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi kurulmuştur.

(2) Şirket, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihte başka hiçbir işleme gerek kalmaksızın ticaret

siciline resen tescil olunur.

(3) Şirket; stratejik yatırım planında belirtilen hedefler ile likidite, yatırım, risk ve getiri

tercihlerini dikkate alarak;

a) Yerli ve yabancı şirketlerin paylarının, Türkiye’de ve yurt dışında kurulan ihraççılara ait

payların ve borçlanma araçlarının, kıymetli madenler ve emtiaya dayalı olarak ihraç edilen

sermaye piyasası araçlarının, fon katılma paylarının, türev araçlarının, kira sertifikalarının,

gayrimenkul sertifikalarının, özel tasarlanmış yabancı yatırım araçlarının ve diğer araçların alım

satımını,

b) Her türlü para piyasası işlemlerini,

c) Gayrimenkul ve gayrimenkule dayalı haklar ile her türlü gayri maddi hakların

değerlendirilmesini,

ç) Her türlü proje geliştirme, projeye dayalı kaynak yaratma, dış proje kredisi sağlama ve diğer

yöntemlerle kaynak temini işlemlerini,

d) Her türlü ticari ve finansal faaliyetleri,ulusal ve uluslararası birincil ve ikincil piyasalarda

gerçekleştirilir. Şirket tarafından, ulusal yatırımlar ile uluslararası alanlarda diğer devletler

ve/veya yabancı şirketlerce yapılacak yatırımlara iştirak edilebilir.

Page 3: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

(4) Şirketin organizasyon yapısında; portföy yönetim birimi, araştırma birimi, muhasebe, kayıt,

bilgi ve belge sistemleri ile düzenli iş akışı ve haberleşmeyi sağlayacak organizasyon, iç kontrol ve

risk yönetim sistemi ile iç denetim birimi, fon hizmet birimi ile gerekli diğer birimler kurulur.

Şirket, faaliyet konularına ilişkin olarak hizmet alımı yapabilir. Şirketin faaliyet konusu ve amacı,

sermaye miktarı, payları, www.alomaliye.compayların devir esasları, paylara tanınacak

imtiyazlar, tasfiye, devir, birleşme, fesih, organlar, komiteler, bunların oluşumu, görev, yetki ve

sorumlulukları ile çalışma usul ve esasları, hesapları ve kârlarının dağıtımı ile teşkilatına ilişkin

esaslar ile sair hususların yer aldığı esas sözleşmesi genel hükümlerle bağlı olmaksızın doğrudan

tescil ve ilan edilir.

(5) Şirketin 50.000.000 (elli milyon) Türk lirası olan kuruluş sermayesi Özelleştirme Fonundan

karşılanır. Tamamı ödenmiş olan bu sermayeyi temsil eden paylar Özelleştirme İdaresi

Başkanlığı’na aittir.

(6) Şirketin hisse senetleri nama yazılıdır.

(7) En az beş kişiden oluşan yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdür Başbakan

tarafından atanır. Yönetim kurulu başkan ve üyeleri ile genel müdürün ekonomi, finans, hukuk,

maliye ve bankacılık alanlarından en az birinde beş yıldan az olmamak üzere tecrübe sahibi

olmaları aranır.

Türkiye Varlık Fonu

MADDE 3- (1) Şirketin yapısına ve işleyişine ilişkin usul ve esaslar Bakanlar Kurulu tarafından

belirlenir. Şirket tarafından hazırlanan Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünün ticaret siciline tescili

ile Türkiye Varlık Fonu kurulur. Ayrıca gerek görülmesi hâlinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı

alt fonlar kurulabilir.

(2) Şirket ve bağlı şirketleri ile Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık Fonu bünyesinde

kurulacak alt fonları kapsayan üç yıllık stratejik yatırım planı yönetim kurulu tarafından

hazırlanır ve Bakanlar Kurulunun onayı ile yürürlüğe girer.

(3) Bu fonların kuruluşu, yapısı, işleyişi, yönetimi ve yapacağı işlemler Türkiye Varlık Fonu

İçtüzüğü ile Şirket esas sözleşmesi hükümleri dâhilinde belirlenir.

Türkiye Varlık Fonunun kaynakları ve finansman sağlanması

MADDE 4- (1) Türkiye Varlık Fonunun kaynakları;

a) Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında bulunan ve

Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile Özelleştirme Fonundan

Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit fazlasından,

b) Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir, kaynak ve

varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına veya Şirket

tarafından yönetilmesine karar verilenlerden,

c) Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili

mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklardan,

ç)Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve kaynaklardan,

oluşur.

Page 4: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

(2) Sermaye piyasası aracı ihraçlarında her bir ihraca özgü olarak Şirketin gerek duyması hâlinde

6/12/2012 tarihli ve 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ve ilgili mevzuatta öngörülen yöntemler

izlenebilir. Bu durumda 6362 sayılı Kanun çerçevesinde Kurul ücreti ödenmez.

(3) Finansman sağlanırken Türkiye Varlık Fonu portföyü üzerinde teminat, rehin, kefalet ve

ipotek tesis edilebilir.

(4) Şirket tarafından gayrimenkuller, gayrimenkul projesi veya bir gayrimenkule bağlı hak ve

faydaların belli bir tarihteki değeri, bu değeri etkileyen gayrimenkulün niteliği, piyasa ve çevre

koşulları analiz edilerek uluslararası alanda kabul görmüş değerleme standartları çerçevesinde

değerlemek üzere Sermaye Piyasası Kurulu listesinde yer alan gayrimenkul değerleme şirketleri

ile anlaşılabilir.

Varlık ve hakların Türkiye Varlık Fonu adına tescili

MADDE 5- (1) Türkiye Varlık Fonuna devredilen varlıklar ve haklar ile Şirket tarafından

gerçekleştirilen faaliyetler neticesinde elde edilen tescile tabi olabilen diğer her türlü değer ilgili

siciline veya kütüğüne Türkiye Varlık Fonu adına tescil edilir. Türkiye Varlık Fonu, bu madde

kapsamındaki tescil işlemleri ile sınırlı olmak üzere tüzel kişiliği haiz addolunur.

Denetim

MADDE 6- (1) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve

Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar bağımsız denetime tabidir. Şirket, 6362

sayılı Kanun kapsamında kurumsal yönetim düzenlemelerine uyar.

(2) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık

Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bağımsız denetimden geçmiş yıllık mali tabloları ile

faaliyetleri, Başbakan tarafından görevlendirilecek sermaye piyasaları, finans, ekonomi, maliye,

bankacılık, kalkınma alanlarında uzman en az üç merkezi denetim elemanı tarafından bağımsız

denetim standartları çerçevesinde denetlenir. Denetim sonucunda hazırlanacak rapor her yıl

haziran ayı sonuna kadar Bakanlar Kuruluna sunulur.

(3) Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve Türkiye Varlık

Fonu bünyesinde kurulacak alt fonların bir önceki yıla ait mali tabloları ile faaliyetleri, her yıl

ekim ayında Türkiye Büyük Millet Meclisi Plan ve Bütçe Komisyonu tarafından, birinci ve ikinci

fıkralar kapsamında hazırlanan ve Başbakanlık tarafından gönderilen denetim raporları

üzerinden görüşülerek denetlenir.

Türkiye Varlık Fonunun mal varlığının haczi ve rehni

MADDE 7- (1) Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı ile Şirkete yönetilmek üzere devredilen varlık

ve haklar, Şirketin mal varlığından ayrıdır. Türkiye Varlık Fonunun mal varlığı, Türkiye Varlık

Fonu hesabına olması şartıyla para ve sermaye piyasalarından finansman temin etmek dâhil

Türkiye Varlık Fonu ve alt fonların yapmaya yetkili olduğu faaliyetlere ilişkin iş ve işlemler

haricinde teminat gösterilemez ve rehnedilemez, başka bir amaçla tasarruf edilemez, kamu

alacaklarının tahsili amacı da dâhil olmak üzere haczedilemez, üzerine ihtiyati tedbir konulamaz

ve iflas masasına dâhil edilemez. Şirketin üçüncü kişilere olan borçları ve yükümlülükleri ile

Türkiye Varlık Fonunun aynı üçüncü kişilerden olan alacakları birbirlerine karşı mahsup

edilemez.

Page 5: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Muafiyet ve istisnalar

MADDE 8-

(1) Bu Kanuna göre kurulan Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak

şirketler ve alt fonlar gelir ve kurumlar vergisinden muaftır. Bu muafiyet, bunların kazanç ve

iratları üzerinden 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu ile 13/6/2006 tarihli ve

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu uyarınca yapılacak vergi kesintilerini de kapsar.

(2) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, elektrik

ve havagazı tüketim vergisi ve yangın sigortası vergisi hariç olmak üzere 26/5/1981 tarihli ve 2464

sayılı Belediye Gelirleri Kanunu gereğince alınan vergi, harç, katılma payı ile tasdik

ücretlerinden, sahip olduğu taşınmazlar dolayısıyla emlak vergisinden, satın alınan ve satılan

taşınmazlar ile ilgili olarak tapu ve kadastro döner sermaye bedellerinden ve her türlü dava ve

icra işlemlerinde teminat yatırma mükellefiyetlerinden muaftır.

(3) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonların kuruluş

ve tescil işlemleri ile esas sözleşmesinin tescil ve ilan işlemleri de dâhil olmak üzere faaliyetleri

kapsamında gerçekleştirdikleri işlemlerle ilgili düzenlenen tüm kâğıtlar damga vergisinden, tüm

iş ve işlemleri her türlü harçtan, her ne nam adı altında olursa olsun nakden veya hesaben banka

ve sigorta muameleleri vergisi mükelleflerine ödedikleri tutarlar ile her ne nam adı altında olursa

olsun nakden veya hesaben lehe aldıkları paralar banka ve sigorta muameleleri vergisinden, her

türlü kredi kullanım işlemleri kaynak kullanımını destekleme fonundan istisnadır.

(4) Şirket ve Türkiye Varlık Fonu ile Şirket tarafından kurulacak şirketler ve alt fonlar, kamu

iktisadi teşebbüsleri de dâhil, sermayesinin yarısından fazlası kamuya ait olan veya özel kanunla

kurulan kamu kurum, kuruluş ve ortaklıklarına uygulanan mevzuat, uygulama ve kısıtlamalara

tabi değildir.

(5) 3/12/2010 tarihli ve 6085 sayılı Sayıştay Kanunu, 6362 sayılı Kanun ile bu Kanun uyarınca

yürürlüğe konulan ikincil mevzuat, 8/6/1984 tarihli ve 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri

Hakkında Kanun Hükmünde Kararname, 22/1/1990 tarihli ve 399 sayılı Kamu İktisadi

Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin

Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname, 14/7/1965

tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu, 4/7/2001 tarihli ve 631 sayılı Memurlar ve Diğer

Kamu Görevlilerinin Mali ve Sosyal Haklarında Düzenlemeler ile Bazı Kanun ve Kanun

Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,

13/12/1983 tarihli ve 190 sayılı Genel Kadro ve Usulü Hakkında Kanun Hükmünde Kararname,

18/5/1994 tarihli ve 527 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanun ve Kanun

Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararname,

10/2/1954 tarihli ve 6245 sayılı Harcırah Kanunu, 2/4/1987 tarihli ve 3346 sayılı Kamu İktisadi

Teşebbüsleri ile Fonların Türkiye Büyük Millet Meclisince Denetlenmesinin Düzenlenmesi

Hakkında Kanun, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu, 5/1/2002 tarihli ve 4735

sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu, 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu,

5/1/1961 tarihli ve 237 sayılı Taşıt Kanunu, 9/11/1983 tarihli ve 2946 sayılı Kamu Konutları

Kanunu, 2/1/1961 tarihli ve 195 sayılı Basın-İlân Kurumu Teşkiline Dair Kanun, 7/12/1994 tarihli

ve 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun, 24/11/1994 tarihli ve 4046 sayılı

Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun ile bunların ek ve değişikliklerine ilişkin hükümler

Türkiye Varlık Fonu ve Şirket ile alt fonlar ve Şirket tarafından kurulan diğer şirketler hakkında

uygulanmaz. Kamu kurum ve kuruluşlarına personel alınmasına dair ilgili mevzuat hükümleri

Şirket tarafından istihdam edilecek personel hakkında uygulanmaz.

Page 6: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

(6) Şirket tarafından kurulacak varlık kiralama şirketleri 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu

Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 7/A maddesi çerçevesinde

kurulan varlık kiralama şirketlerine tanınan tüm hak, istisna, indirim ve muafiyetlerden

yararlanır. Bu madde uyarınca kurulan varlık kiralama şirketleri, ihraç etmiş oldukları menkul

kıymetlere ilişkin, ihraççıların tabi olduğu Borsa İstanbul Anonim Şirketine ödenmesi gereken

kayıt ücreti ve kotasyon ücretinden muaftır.

MADDE 9- 25/10/1984 tarihli ve 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanununun 17 nci maddesinin

4 numaralı fıkrasına (ı) bendinden sonra gelmek üzere aşağıdaki (i) bendi eklenmiştir.

“i) Varlık ve hakların, Türkiye Varlık Fonu ve alt fonlara devri ile bu varlık ve hakların Türkiye

Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi tarafından yönetilmesi suretiyle yapılan teslim ve

hizmetler,

Bu bent kapsamında istisna edilen işlemler bakımından, 30 uncu maddenin birinci fıkrasının (a)

bendi hükmü uygulanmaz.”

MADDE 10- 28/3/2002 tarihli ve 4749 sayılı Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin

Düzenlenmesi Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin onuncu fıkrasına “Kamu mevduat bankaları

ile özel yatırım ve kalkınma bankaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “, Türkiye Varlık Fonu

Yönetimi Anonim Şirketi ve Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile

kuracakları fon ve şirketler” ibaresi eklenmiştir.

MADDE 11- 4749 sayılı Kanunun 12 nci maddesinin dördüncü fıkrasının ikinci cümlesine “Kamu

bankaları,” ibaresinden sonra gelmek üzere “Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketi ve

Türkiye Varlık Fonu ile bunların finansman temini amacı ile kuracakları fon ve şirketler,” ibaresi

eklenmiştir.

MADDE 12- (1) Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.

MADDE 13- (1) Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür. 25/08/2016

Page 7: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

TÜRKİYE VARLIK FONU’NUN GAYELERİ VE BÜNYESİNE

İLİŞKİN BİR VALÜASYON

BAŞLANGIÇ

Geçmişi itibariyle;1950’li yıllara kadar giden Ulusal Varlık

Fonlarının (UVF), son yıllarda dünyada hızla yaygınlaştığı ve bu

konunun önemli tartışmalara sahne olduğu görülmektedir.

Devletlerin sahipliğindeki bu yatırım fonlarının çok büyük ölçekli

olması ve hızla artış göstermesi, devlet kapitalizmi, yatırım yapılan

ülkenin ekonomik bağımsızlığının tehdit edilmesi ve krizlerde

kurtarıcı rolü oynaması gibi tartışmaları da beraberinde

getirmiştir.

Ulusal Varlık Fonlarıyla ilgili olarak yapılan akademik çalışmalar

ve tartışmalar nispeten yenidir. 1990’lı yıllardan sonra sayısı ve

büyüklüğü artmaya başlayan fonlara olan ilgi özellikle 2008 krizi

sonrasında hızla artmıştır. UVF’lerin devlet sahipliğinde olan

büyük finansal kurumlar olması nedeniyle UVF’lerle ilgili

tartışmalar iktisat, maliye ve finans alanıyla sınırlı kalmamış,

uluslararası ilişkiler, uluslararası hukuk ve siyaset bilimi

alanlarının da araştırma konularını oluşturmaya başlamıştır.

Türkiye’de ise UVF’lerle ilgili yapılan çalışmalar çok sınırlı

sayıdadır1.

Başlangıçta petrol zengini ülkelerin ihracat gelirlerinden elde

ettikleri rezervleri değerlendirmek için kurulmuş olan varlık

fonlarının, zaman içerisinde emeklilik fonları, bütçe fazlaları gibi

fonlar kullanılarak istikrarın sağlanması ve iktisadi kalkınmanın

finansmanı gibi amaçlara yönelik olarak da kurulduğu

görülmektedir.

Ulusal Varlık Fonları, 1990’lı yıllardan sonra Körfez ülkelerinden

Asya ülkelerine doğru coğrafî olarak daha geniş bir alana

yayılmış, çok çeşitlenerek faaliyet alanlarını genişletmiştir. Birçok

Güney ülkesinin ve bazı gelişmekte olan ülkelerin de UVF kurması

ve bunların 2008 krizinde oynadığı rolle birlikte UVF’lerin hacmi,

yapısı, amaçları karmaşıklaşmıştır.

1)Erişebildiğimiz kadarıyla bugüne kadar yayınlanan akademik makaleler,

Akbulak/Akbulak(2008), Hacıhasanoğlu/Soytaş (2010), Yalçıner/Sürekli (2015),

Dedekoca (2012). Bunlardan yalnızca Yalçıner /Sürekli (2015) Türkiye için bir

model önermiştir, bu modeldeki önerilerin bazılarının Türkiye Varlık Fonu için

uygulanması dikkat çekicidir.

Krizi menkul

kıymetleştirme

tetikledi

2008 krizi ABD finans

sektöründe başladı. Bu

krizi tetikleyen en önemli

faktör menkul

kıymetleştirme dediğimiz

olay. Çünkü 2000 yılından

2007’ye kadar, menkul

kıymetleştirme

uygulamaları iki katına

çıkmıştı. Bunun

sonucunda da bu işte rol

alan iki dev fon, Fannie

Mae ve Freddie Mac

devlet müdahalesi ile

kurtarılabildi. Ama

Lehman Brothers ve Bear

Stearns’a ait iki adet

hedge fon batmaktan

kurtulamadı.

Sonuç olarak kapitalizm

tarihinin bugüne kadar

gördüğü ikinci derin kriz

olan bu kriz patlak verdi.

Sadece 6 milyon Amerikalı

ipotek kredisiyle

(mortgage) satın aldıkları

evlerini kaybetmedi,

milyonlarca finans sektörü

ve reel sektör çalışanı işçi

işsiz kaldı, özel emeklilik

fonları battı, insanlar

geleceklerini kaybetti.

Yaralar hala sarılmaya

çalışılıyor.

Page 8: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Kısaca Ulusal Varlık Fon’ununn Temel Özellikleri((SIL, 2016:7-9; Csoma, 2015:271)2;

Doğrudan egemen devletin sahipliğindedir(merkezî veya adem-i merkezî).

Devletin diğer finansal veya siyasi kurumlarından bağımsız bir şekilde

yönetilirler.

Açıktan ve doğrudan bir emeklilik katkısı yükümlülükleri yoktur.

Ticari getiri amacıyla farklı finansal varlık çeşitlerine yatırım yaparlar.

Bu yatırımlarının büyük bir kısmını uluslararası alanda yaparlar.

Genellikle uzun dönemli ve riskli yatırımlara yönelirler.

2) SIL (2016), “The Sky Did Not Fall: Sovereign Wealth Fund Annual Report 2015”, Sovereign

Investment Lab., Bortolotti, B., Torino (ed.) http://www.

ifswf.org/sites/default/files/Publications/Bocconi%20SIL%202016%20 Report.pdf

Menkul kıymetleştirme?

Bu bir finansal operasyon aslında. Bunun ile farklı varlık türleri, finansal kuruluşlar

(örneğin bankalar ya da fonlar) tarafından bir havuzda toplanıyor. Bu havuzdaki

varlıkların gelirlerine bağlı olarak menkul kıymet (kıymetli kâğıt) ihraç ediliyor.

Burada amaç bu varlıkları likit gelire kavuşturmak.

Menkul kıymetler, mevzuatta, kişilerin yatırım amacı ile edindikleri, ortaklık veya

alacak hakkı sağlayan ve çıkarılması için Sermaye Piyasası Kurulu’ndan izin alınan

kıymetli evraklar (kağıtlar) olarak tanımlanıyor.

Bunlar bonolar, tahviller, krediler üzerinden çıkartılan varlığa dayalı menkul

kıymetler, köprü, hava limanı gibi kamuya ait varlıklara ait gelir ortaklığı senetleri

gibi geleneksel araçlar olabileceği gibi, 2008 krizinde başat bir rol oynayan

“Teminatlı Borç Yükümlülükleri” (CDO), “Swap Sözleşmeleri” ve “Kredi Risk

Swapları” (CDS) gibi bizim finans sistemimize yeni yeni girmekte olan türev araçlar

olabiliyor.

İhraç edilen bu menkul kıymetlerin geliri, varlıkların sahibi olan finansal kuruluşa

veya şirkete (bizim durumumuzda T. Varlık Fonu’na) ait olurken, havuzdaki

varlıkların geliri menkul kıymet yatırımcılarına gidiyor.

Böylece havuzdaki varlıkların değerine göre çıkartılan kâğıtlar (türev araçlar)

havuzun değeri arttıkça daha fazla, düştükçe daha düşük gelir getiriyor. Bu süreçte

bir menkul değerden birden fazla menkul değer üretiliyor ve her bir finansal aracı

kendi kârını ya da komisyonunu ekleyerek bunu başkasına pazarlıyor.

Bunun sonucunda finansal bir balon oluşmaya başlıyor. Öyle ki 2008 krizi sırasında

Dünya reel üretimi 55- 60 trilyon dolar iken, bu tür finansal kağıtların piyasa değeri

bunun 10 katı (600 trilyon dolar) idi.

Kısaca ciddi boyutta bir balon şişirilmiş, ama her balonun bir noktadan sonra

patlaması gibi, 2008’de bu balon da patlamıştı. Birileri bu işlerden ciddi servetler

elde ederken, Dünya ciddi bir krizin içine girmişti.

Page 9: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

TÜRKİYE VARLIK FONU

TANIMI VE İŞLEYİŞİ

Çeşitli finansal varlıklara yatırım yaparak gelirini artırmayı hedefleyen, devletin

sahipliği ve yönetimi altında çalışan fon olup,bu fonun geliri genellikle bütçe

fazlalarından oluşmaktadır.

Bir ülke eğer bütçe fazlası veriyor ise;

o Harcamalarını artırır,

o Mevcut vergi yükünü düşürür,

o Borçlarını erken ödemeye tabi tutabilir ve

o Bir varlık fonu kurarak bütçe fazlalarını buraya aktarır ve bu fonla ulusal veya

yabancı bazı finansal varlıkları satın alıp gelirlerini artırmaya çalışarak gelecek

kuşaklara refahı aktarma yoluna gidebilir.

GAYESİ

Ülke ekonomisinin, konjonktürel etkilerden kurtarılarak istikrarlı biçimde

işlemesini sağlamak ve

Gelecek kuşaklara refah aktarabilmektir.

Bu kapsamdan bakıldığında fonun varlıkları ve getirilerinin karşılaşacağı risklerden

yüksek olması gereklidir.

Tesis yeri olarak ise;

Varlık Fonları, Merkez Bankası nezdinde kurulabilmektedir. Merkez Bankaları,

rezervlerini değerlendirirken benzer işlemler yaptıkları için belirli bir deneyime

sahiptirler. Ayrıca Merkez Bankalarının bağımsız yapısı bu tür fonların

yönetimini siyasal etkilerden uzak yürütebileceği izlenimi vermekte, dolayısıyla

kamuoyu nezdinde güven yaratmak ve

Varlık Fonları, ayrı bir şirket ya da idare olarak kurulabilmektedir. Bu tür bir

kuruluşun, kendisini kanıtlayana kadar güven sorunuyla ve eleştirilerle

karşılaşması olasılığı yüksektir.

Kanunun gerekçesini incelediğimizde çok geniş ve iddialı bir hedefler listesine yer

verildiği görülmektedir. Gerekçede dağınık bir şekilde sıralanmış olan amaçlar listesini

üç başlık altında sınıflandırabiliriz: Büyüme-kalkınma ile ilgili amaçlar, istikrar amacı

ve fonun dış politika aracı olarak kullanılması amacı.

Page 10: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Büyüme-kalkınma ile ilgili amaçlar, kanunun gerekçesinde şu maddelerde ortaya

konulmaktadır:

o Büyüme oranına gelecek on yıl içinde yıllık %1.5 oranında ilave

artış sağlanması,

o Yapılacak yatırımlarla yaklaşık yüzbinlerce kişilik ek istihdam

sağlanması,

o Savunma, havacılık ve yazılım gibi teknoloji yoğun sektörlerdeki

yerli şirketlerin sermaye ve proje bazında desteklenmesi, küresel

oyuncu olmalarının sağlanması,

o Otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve Havalimanı, Nükleer

Santral gibi büyük altyapı projelerine kamu kesimi borcu

artırılmadan finansman sağlanması,

o Arz güvenliğini sağlamak üzere, Türkiye için önem taşıyan doğal

gaz ve petrol gibi yurt dışındaki stratejik sektörlere yasal ve

bürokratik kısıtlamalara bağlı olmadan doğrudan yatırım

yapılabilmesi

Ayrıca sermaye piyasalarının derinleştirilmesi amacını bu kapsamda değerlendirirsek,

bununla ilgili olarak da aşağıdaki amaçlar yer almaktadır:

o Sermaye piyasalarının büyüme ve derinleşmesinin hızlandırılması,

o İslami finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması ve

o Katılım finansmanı sektör payının artırılması

şeklindedir.

Fonun amaçlarının alt alta sıralanan maddelerle eş düzeyli hedefler gibi sunulması,

amaçlarla araçların birbirine karıştırıldığını göstermektedir. Üstelik gerekçede, “İslami

finansman varlıklarının kullanımının yaygınlaştırılması” gibi varlık fonu kurmanın

gerekçesini oluşturmayacak maddeler de yer almaktadır.

Büyüme ve istihdam artışı nihai amaçlar olduğundan, sıralanan diğer maddeler ancak

bu amaca giden yolu tarif eden alt hedefler olarak görülebilir.

Sıralanan maddeleri bu açıdan değerlendirdiğimizde, büyük ölçekli altyapı yatırımları,

teknoloji yoğun yatırımlar ve enerji yatırımları yapılarak ve sermaye piyasaları

derinleştirilerek büyüme ve istihdam artışı sağlanmasının amaçlandığını söyleyebiliriz.

TVF’nin amaçları arasında sosyo-ekonomik veya niteliksel bir kalkınma hedefi

bulunmasa da büyüme ile kalkınmanın aynı anlamda kullanılmasının (yanlış fakat)

yaygın bir tutum olması ve gerekçe metninin başlarında UVF’ler tanıtılırken

“kalkınmanın lokomotifi olan reel sektör yatırımlarına, stratejik sektör, şirket ve

projelere uzun vadeli kaynak sağlanması yoluyla kalkınmanın hızlandırılması…

amaçlanmaktadır” şeklinde bir ifadenin yer alması nedeniyle temel amaçlardan birinin

büyüme-kalkınma olarak ifade edildiğini söyleyebiliriz.

Page 11: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

İstikrar amacı: Türkiye Varlık Fonunun istikrarı sağlamak için de kullanılabileceği

belirtilmekte ve bu amaç, kanunun gerekçesinde şu şekilde ifade edilmektedir:

“..yurtiçi ve yurtdışında finansal risklerin artmasıyla yaşanan ekonomik

dalgalanma dönemlerinde, yabancı yatırımcıların gerçekleştirdikleri fon

çıkışlarının varlık fiyatlarında sert düşüşlere yol açması ve yerli yatırımcıların

spekülatif döviz talebinin artması, piyasalarda likiditenin azalmasına ve finansal

istikrara yönelik endişelere yol açmaktadır. Bu sorunların çözümü için, finansal

stres ortamında piyasalarda stabilize edici bir görev üstlenecek, kamu fonlarının

konsolide olarak yönetildiği, güçlü bir Ulusal Varlık Fonunun bulunması, ülke

tasarruflarının büyüklüğünü ve gücünü görünür kılarak piyasalarda gerekli

güven ortamını yaratacak ve ülkemizin uluslararası kredibilitesinin artmasını

sağlayacaktır.”

İstikrar konusu, gerekçede sadece bu ifadeyle yer almakta, kanun metninde yer

almamaktadır. Bu durum, istikrar amacının bir yan amaç olarak ortaya konulduğunu

düşündürmektedir.

Dış politika aracı olarak kullanılma amacı: Türkiye Varlık Fonunun dış politika

aracı olarak da kullanılabileceği, kanunun gerekçesinde “bu fon, ekonomimizin yapısal

sorunlarını aşmasında katkı sağlamasının yanı sıra, dış politikanın önemli bir

enstrümanı olarak Türkiye’nin uluslararası arenada daha fazla söz sahibi olmasına da

katkı sağlayacaktır” ifadesiyle belirtilmektedir.

Oysa, UVF’lerle ilgili tartışmalarda ve uluslararası kurumların belirledikleri ilkelerde,

üzerinde en hassasiyetle durulan konu, UVF’lerin bu amaçla kullanılmaması

konusudur. Santiago ilkelerinin 2. maddesinin açıklamasında bu konu “UVF’nin

yatırımlarını, hükümetin herhangi bir jeopolitik hedefini doğrudan veya dolaylı şekilde

gerçekleştirmek niyeti veya yükümlülüğü ile yapmadığını garanti etmesi gerektiği”

şeklinde açıkça belirtilmektedir (IWG, 2008: 12). Birçok ülke, UVF’sini bu amaçla

kullanmayacağını ve bu konuda özen göstereceğini açıkça beyan etmiştir.

Kanun metnini incelediğimizde ise TVF’nin amacı, kanunun ilk maddesinde “sermaye

piyasalarında araç çeşitliliği ve derinliğine katkı sağlamak, yurtiçinde kamuya ait olan

varlıkları ekonomiye kazandırmak, dış kaynak temin etmek, stratejik, büyük ölçekli

yatırımlara iştirak etmek” şeklinde belirtilmiştir.

Görüldüğü gibi, kanunda gerekçedeki bazı hedefler (istikrar gibi) yer almamakta, fakat

bunlara ek olarak, iki yeni amaç karşımıza çıkmaktadır. “Yurtiçinde kamuya ait

varlıkları ekonomiye kazandırmak ve dış kaynak temin etmek”.

Fakat kanunda belirtilen bu amaçların da bir varlık fonunun amacı olmaktan çok fonun

finansmanının nasıl sağlanacağını işaret ettiğini söyleyebiliriz.

Page 12: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

İktisat politikalarının temel amaçları kalkınma, büyüme, istihdam, gelir dağılımı gibi

temel değişkenlerle belirlenebilir. Bu temel amaçları gerçekleştirmek için uygulanacak

politikalar, başvurulacak yöntemler veya bu amaçları gerçekleştirmede kullanılacak

finansman yöntemleri değişebilir.

Türkiye Varlık Fonu için açıklanan amaçlarda ise amaçlarla araçların ve buna dair

finansman yöntemlerinin birbiriyle karıştırıldığı görülmektedir. Çok sayıda amaç ardı

ardına sıralanmış, bunlar arasında bir hiyerarşi kurulmamış, kısacası fonun kuruluş

amacı açık bir şekilde belirlenmemiştir.

Yaptığımız sınıflandırma çerçevesinde fonun üç temel amaca yönelik olarak kurulduğunu

saptasak bile hala bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Birincisi, fonun dış politika aracı olarak kullanılma amacı, uluslararası standartlarda

kabul edilemez bir amaçtır.

İkincisi, bu amacı görmezden gelip fonun büyüme ve istikrar gibi iki temel amacı

olduğunu kabul edersek, bu amaçların hangisinin öncelikli olduğu, fonun yatırım ve

finansman tercihlerinde hangi önceliğe göre davranacağı belirlenmiş olmalıydı.

Santiago ilkelerinin 2. maddesinde yer alan “UVF’nin amacının açıkça belirlenmesi ve

kamuya ilan edilmesi” gereği, hem bu iktisadi ve finansal amaçlara uygun yatırım

stratejilerinin belirlenmesini kolaylaştırmak, hem de UVF’nin politik amaçlarla

kullanılmasının önüne geçerek amaca uygun davranmasını ve hesap verebilirliğini

garanti edebilmek için ortaya konulmuştur. TVF’nin amaçlarının açıklıkla ortaya

konulmamış olması, bu bağlamda ciddi bir sorun oluşturmaktadır.

Ayrıca öncelikli amacı büyüme olan bir fonun uzun dönemli, riskli ve likit olmayan

varlıklara yönelmesi uygunken istikrar amaçlı bir fonun tam tersine kısa vadeli düşük

riskli ve likit varlıklara yatırım yapması beklenir.

Üstelik, Dixon ve Monk (2016:15)’ın belirttiği gibi fon, makroiktisadi şoklara karşı

istikrar amacıyla kuruluyorsa bu durumda likit olmayan uzun vadeli ve riskli

yatırımlara yönelmesi doğru değildir. İstikrar fonları genellikle düşük riskli varlıklara

yatırım yapar ve genellikle merkez bankaları ve hazinenin bünyesinde yer alırlar.

Eğer Türkiye Varlık Fonu ile bu iki amaç bir arada gerçekleştirilmek isteniyorsa bu

amaçları gerçekleştirmeye yönelik yatırım stratejilerinin birbiriyle çelişmesi

kaçınılmazdır.

Page 13: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

TEMEL ZEMİNLERİ

Bir veya birden fazla emtiaya dayalı fonlar: Bunlar genellikle ihraç edilen

emtianın gelirleri nedeniyle oluşan bütçe fazlalarından oluşur. Tipik örnekleri

körfez ülkelerinin kurdukları fonlardır. Bu fonların çoğu ihraç edilen petrolden

sağlanan gelirlerle oluşturulmuştur. Norveç’in kurduğu emeklilik fonu da benzer

şekilde Kuzey Denizinden elde edilen petrol gelirlerinin yarattığı bütçe fazlasını

gelecek kuşaklara aktarmayı amaçlamak ve

Bir emtiaya dayalı olmayan fonlar: Bunlar ya dış ticaret fazlaları ile ya da

emeklilik fonlarında biriken paralarla oluşturulmaktadır. Bu tür fonların tipik

örnekleri Çin, Kore ve Hong Kong gibi ülkelerin kurdukları varlık fonlarıdır.

ABD’nin her iki örneğe de giren birden fazla varlık fonu bulunmaktadır.

TEMEL VASIFLARI

Türkiye Varlık Fonu Yönetimi A.Ş. adı altında 50 milyon TL sermayeli bir

anonim şirket kuruluyor. Başbakanlığa bağlı olarak çalışacak olan şirketin

sermayesi, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından konulacak. Şirketin

yönetim kurulu en az 5 kişiden oluşacak ve başkan ve üyeleriyle şirket genel

müdürü Başbakan tarafından atanacak. Bu anonim şirket özel hukuk

hükümlerine tabi olacak. Şirket Türkiye Varlık Fonu İçtüzüğünü hazırlayacak

ve bu iç tüzüğün tescili ile Türkiye Varlık Fonukurulacak. Ayrıca gerek

görülmesi halinde Türkiye Varlık Fonuna bağlı alt fonlar kurulabilecek.

Şirket tarafından Türkiye Varlık Fonu adına gerçekleştirilebilecek işlemler şöyle

sıralanıyor: Yerli ve yabancı şirketlerin hisse senetleri, özelleştirme kapsam ve

programına alınanlar dâhil olmak üzere Türkiye’de kurulan ihraççılara ait

payların alınıp satılması. Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı

Karar hükümleri çerçevesinde alım satımı yapılabilen yabancı kamu, özel sektör

ve kamu borçlanma araçları ve ihraççı paylarının alınıp satılması. Vadeli mevduat

ve katılma hesabı işlemlerinin yapılması. Hazine taşınmazları ve mevduat

sertifikaları, altın ve diğer kıymetli madenler ile bu madenlere dayalı olarak ihraç

edilen sermaye piyasası araçlarının alım satım işlemlerinin yapılması. Fon katılma

payları, repo ve ters repo işlemleri, kira sertifikaları, gayrimenkul sertifikaları,

varantlar ve sertifikalar, Takasbank para piyasası işlemleri, türev araç

işlemlerinin nakit teminatları ve primleri, özel tasarlanmış yabancı yatırım

araçları ve ikraz iştirak senetleriyle ilgili işlemlerin yapılması. Ulusal yatırımlar ile

uluslararası alanlarda diğer devletler ve/veya yabancı şirketler tarafından

yapılacak yatırımlara iştirak ve bunlarla sınırlı olmamak üzere diğer yatırım

araçları işlemlerine girilmesi.

Page 14: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Türkiye Varlık Fonunun kaynakları şu şekilde sayılmaktadır:

Özelleştirme Yüksek Kurulu tarafından; özelleştirme kapsam ve programında

bulunan ve Türkiye Varlık Fonuna devrine karar verilen kuruluş ve varlıklar ile

Özelleştirme Fonundan Türkiye Varlık Fonuna aktarılmasına karar verilen nakit

fazlası.

Kamu kurum ve kuruluşlarının tasarrufu altında bulunan ihtiyaç fazlası gelir,

kaynak ve varlıklardan; Bakanlar Kurulu tarafından Türkiye Varlık Fonuna

aktarılmasına veya Şirket tarafından yönetilmesine karar verilenler.

Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi ve yurtdışı sermaye ve para

piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve onaylar aranmaksızın

sağlanan finansman ve kaynaklar.

Para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve

kaynaklar.

Şirket, Şirket tarafından kurulacak diğer şirketler, Türkiye Varlık Fonu ve

Türkiye Varlık Fonu bünyesinde kurulacak alt fonlar Sayıştay denetimine tabi

olmayacak. Şirket ve fonlar bağımsız denetime tabi olacaklar. Türkiye Varlık

Fonu bünyesinde kurulacak fonlar, Sermaye Piyasası Kanunu kapsamında

bağımsız denetime tabi olacak.

Şirket, varlık Fonu ve bu yasaya göre kurulan şirketler, alt fonlar gelir ve

kurumlar vergisinden muaf tutuluyor, ayrıca yapacağı işlemlerin bir bölümü de

KDV gibi vergilerden istisna ediliyor.

TVF’nin finansmanı için yasada üçüncü olarak “Türkiye Varlık Fonu tarafından yurtiçi

ve yurtdışı sermaye ve para piyasalarından ilgili mevzuat kapsamında yer alan izin ve

onaylar aranmaksızın sağlanan finansman ve kaynaklar” yer almaktadır. Bu ifadeyle

kastedilen esas olarak, Hazineden izin almadan yapılacak borçlanmalardır.

Ayrıca kanunun 10. maddesi ile de Kamu Finansmanı ve Borç Yönetiminin Düzenlenmesi

Hakkında Kanuna bir ekleme yapılarak TVF A.Ş. ve bağlı fon ve şirketlerin, Hazineden

izin almaksızın, her türlü dış imkân sağlamalarına ve diğer kurum ve kuruluşlar lehine

garanti verebilmelerine olanak tanınmıştır. Böylece Türkiye Varlık Fonu ve bağlı

kuruluşlar, Hazinenin izni olmadan borçlanabilecektir.

TVF’nin “para ve sermaye piyasaları dışında diğer yöntemlerle sağlanan finansman ve

kaynaklar”dan finansman sağlayabileceği belirtilmiştir. Bu madde, komisyonda tartışma

konusu olmuş, para ve sermaye piyasaları dışında başka bir kaynak olamayacağı için

yasadan çıkartılması önerilmiş, fakat bu konudaki soruya herhangi bir yanıt verilmemiş

ve bu ifade yasadaki yerini korumuştur.

Görüldüğü gibi başlangıçta çok düşük bir sermayeyle kurulmasına rağmen TVF’ye,

Özelleştirme Yüksek Kurulu’nun kararıyla özelleştirme gelirlerinden, Bakanlar

Kurulunun kararıyla kamuya ait fonlardan ve gelirlerden kaynak sağlanması ve

Hazinenin izni olmadan sınırsız bir şekilde borç alabilmesi imkânı tanınmıştır.

Page 15: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

Kamusal kaynaklarla finanse edildiği halde özel şirket gibi yurtiçi ve yurtdışındaki

finansal piyasalarda faaliyet göstermesi istenen bu şirketin, tanınan istisna ve

muafiyetlerle özel şirketlerde olmayan ayrıcalıklarla donatıldığı görülmektedir. Kanunun

8. maddesi, muafiyet ve istisnaların sayıldığı 6 fıkradan oluşmaktadır ve kanun metninin

yaklaşık üçte birini bu bölüm oluşturmaktadır.

Şirket, TVF ve alt fonlar, gelir, kurumlar ve emlak vergisinden, yaptıkları işlemler

damga, banka ve sigorta muameleleri vergisi, kaynak kullanımı destekleme fonundan ve

başka birçok vergi, harç ve katılma payından muaf tutulmuştur.

Finansal piyasalarda özel sektörle rekabet halinde çalışması planlanan TVF’ye tanınan

bu denli geniş muafiyet ve istisnaların bir haksız rekabete konu olup olmadığı ve TVF’ye

yatırım yapacak kurum ve kişilere bu nedenle bir haksız kazanç sağlayıp sağlamayacağı

tartışma konusudur.

Benzer şekilde devlet sahipliğinde olan ve kamusal kaynakları kullanacak olan TVF’nin,

kamu kesimini düzenleyen birçok kanuna da tâbi olmayacağı öngörülmektedir.

Sayıştay Kanunu, Devlet Memurları Kanunu, Kamu İhale Kanunu, Rekabetin

Korunması Hakkında Kanun, Özelleştirme Uygulamaları Hakkında Kanun gibi kamu

kesimine ilişkin olarak çok sayıda kanunun ve kamu kurum ve kuruluşlarına personel

alınmasına dair ilgili mevzuat hükümlerinin Şirket, TVF ve alt fonlar için

uygulanmayacağı hükme bağlanmıştır.

Bu durum, en temelde, şirketin genel müdürünün ve yönetim kurulu üyelerinin

statüsünün ve ücretlerinin nasıl belirleneceği, kamusal kaynakların elde edilmesinde ve

yapılacak işlemlerde özelleştirme, kamu ihale kanunu, rekabetin korunması gibi

kanunlara tabi olmadan nasıl işlem yapılacağına dair çok ciddi soruları gündeme

getirmektedir.

Page 16: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

HÜLASA

Türkiye Varlık Fonu, tasarruf ve döviz fazlasını değerlendirmek üzere kurulan

Ulusal Varlık Fonları açısından bakıldığında geleneksel varlık fonlarından ayrı bir

yerde durmaktadır. Hem cari açık hem de bütçe açığı veren bir ülke olarak

Türkiye’nin değerlendireceği bir tasarruf fazlası bulunmamaktadır.

Buna karşın Türkiye Varlık Fonu’nun, UVF sınıflandırması içerisinde olup olmadığı

tartışmalı olan Ulusal Kalkınma Fonlarına daha yakın bir fon olduğunu söylemek

mümkündür. Ancak burada da başka bir sorun karşımıza çıkmaktadır.

TVF’nin amaçları açısından bir inceleme yaptığımızda birbiriyle çelişebilecek çok

sayıda amacın sıralandığı ve istikrar, İslami finansal araçların geliştirilmesi gibi

konuların da fonun amaçları arasında yer aldığı görülmektedir. Bu nedenle

TVF’nin geleneksel Ulusal Varlık Fonlarından birisi olmadığını söylemek

mümkündür.

Türkiye Varlık Fonunun kuruluşundaki gerçek amaç, fonun kaynakları ve

kanunun gerekçesindeki amaçlar dikkatle incelendiğinde ortaya çıkmaktadır:

Kamuya ait arazilerin, yolların, köprülerin gelirlerinin ve mümkün olduğu ölçüde

bunların mülkiyetlerinin satışı yoluyla gelir sağlamak.

Fonun gerçek amacını bu şekilde ortaya koyduğumuzda fonun amaçlarındaki karmaşa

ortadan kalkmakta, araçlarla amaçlar ve finansman yöntemlerinin birbirine karışması

sorunu da çözülmüş olmaktadır.

TVF, hem finansmanını hem yatırım yapacağı alanları kamu varlıklarına ve

bunların üzerinde yapılan otoyollar, Kanal İstanbul, Üçüncü Köprü ve

Havalimanı gibi büyük projelere dayandıracaktır. Anlaşılan odur ki Varlık Fonu

ifadesindeki “varlık”, kamu varlıklarını ifade etmektedir, Ulusal Varlık

Fonlarındaki “wealth” sözcüğünün Türkçe karşılığını değildir.

Türkiye Varlık Fonunun 1980’li yıllarda sayısı çığ gibi artan ve gelirleri 1990

yılında konsolide bütçe gelirlerinin yaklaşık %60’ına ulaşan (Oyan/ Aydın,

1991:24)19 bütçe dışı fonlara benzerliği, ancak bütçe mevzuatından ve

disiplininden azade yapısı dolayısıyla kurulabilir.

TVF, bütçe dışı fonlardan farklı olarak, kamusal kaynakların başbakana bağlı

bağımsız bir şirkete teslim edilmesi ve finansal piyasalarda bunlar üzerinden işlem

yapılması esasına dayandığından bütçe dışı fonlardan çok daha büyük riskler

içermektedir.

Ulusal Varlık Fonları genelde petrol gibi doğal kaynakların tükenmesi veya

gelecekte ortaya çıkabilecek risklere karşı gelecek kuşakların refahını garanti

altına almak üzere kurulan fonlar olmasına karşın, Türkiye Varlık Fonu tam tersi

bir görünüm sergilemektedir:

Kamu arazileri ve geçmiş nesillerin birikimleriyle oluşturulan varlıkların bu şirket eliyle

finansal piyasalara aktarılmasıyla gelecek nesillerin refahı tehlikeye atılmaktadır.

Page 17: Türki̇ye varlik fonu’nun gayesi̇,yapisi ve vergi̇lendi̇ri̇lmesi̇ üzeri̇ne bi̇r değerlendi̇rme-AN EVALUATION ON THE ASSEMBLY, STRUCTURE AND TAXATION OF THE TURKISH ASSET

KAYNAKÇA

Akbulak, S. ve Akbulak, Y. (2008), “Ulusal Varlık Fonları”, Marmara

Üniversitesi İİBF Dergisi, (Cilt XXV, Sayı 8), 237 – 262.

Dixon A. D./Monk, A. H. B. (2016), A Simple Typology of Sovereign Development

Funds Rietveld, M./Toledano, P. (der.) The Frontiers of Sovereign Investment

(US:Columbia University Press).

Durmuş,M.(2017), 2008 KRİZİ VE TÜRKİYE VARLIK FONU,

http://mustafadurmusblog.blogspot.ca/2017/02/2008-krizi-ve-turkiye-varlik-

fonu.html (19.02.2017).

Eğilmez,M.(2016),Varlık Fonu, http://www.mahfiegilmez.com/2016/08/varlk-

fonu.html (25.08.2016).

Kayiran,M.(2006),Türkiye Varlık Fonu’nun Kuruluş Amaçları Ve Yapısı

Üzerine Bir Değerlendirme,Eğitim Bilim Toplum

Dergisi,Cilt:14,Sayı:56,Güz:2016,Sayfa:55-90

SIL (2016), “The Sky Did Not Fall: Sovereign Wealth Fund Annual Report

2015”, Sovereign Investment Lab., Bortolotti, B., Torino (ed.)

http://www.ifswf.org/sites/default/files/Bocconi%20SIL%202016%20Report.pdf

Yalçıner, K./ Sürekli, A. M. (2015), “Ekonominin Çeşitlendirilmesinin Bir Aracı

Olarak Ulusal Refah Fonu Modelinin Türkiye Ekonomisi Açısından

Uygulanabilirliği”, Gazi Üniversitesi İİBF Dergisi, (Cilt:17, No: 3), 1-29.

Türkiye Varlık Fonu Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde

Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2016/08/20160826-1.pdf

6741 Sayılı Kanun Türkiye Varlık Fonu Yönetimi Anonim Şirketinin Kurulması

İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun.

http://www.alomaliye.com/2016/08/26/6741-sayili-kanun-turkiye-varlik-fonu-

yonetimi-a-s-kurulmasi/