Top Banner
Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22. 1 TL’DEN SIFIR ATILMASI VE YENİ TL Hüseyin ŞEN * Abdullah KESKİN ** I. Giriş Paradan sıfır atma operasyonu, yüksek kronik enflasyonu yaşamış birçok ülkede uygulanmıştır. Bu ülke deneyimlerine bakıldığında, uygulanan istikrar programlarının bir parçası olarak paralarından sıfır attıkları ve para birimlerini yeniledikleri görülmektedir. Sıfır atma operasyonu bazı ülkelerde başarılı; bazılarında da başarısız olmuştur. Sıfır atma operasyonunun gelişmiş ülkelerde daha başarılı olduğu görülmektedir. Paradan sıfır atma operasyonuna daha çok gelişmekte olan ülkelerde başvurulduğu görülmektedir. Bu ülkelerin bazıları paralarından bir kez sıfır atarken; bazıları da altı kez sıfır atmıştır. Bu ülkelerin paradan sıfır atma operasyonuna sık sık başvurmaları başta enflasyon olmak üzere ekonomilerinde uzun dönemli bir istikrar sağlayamamalarının bir sonucudur. Türkiye’de Türk Lirası’ndan [TL] sıfır atılması tartışmaları 20 yıldan daha uzun bir süredir devam etmektedir. Bu yöndeki tartışmalar ilk kez 1983 yılında ortaya atılmış; ancak zamanın askeri yönetiminin karşı çıkması nedeniyle uygulanamamıştır. İzleyen yıllarda TL’den sıfır atılması tartışmaları bir çok kez gündeme gelmesine karşın, gerekli ekonomik ve siyasi ortam oluşmadığı için tartışmalar uygulamaya dönüştürülememiştir. Ancak son üç yıl içinde enflasyonun hızlı bir düşüş trendine girmesi ve siyasi istikrarın sağlanması ile birlikte, TL’den sıfır atılması tartışmaları yeniden gündeme geldi ve sıfır atılması yönünde somut adımlar atıldı. Bu çalışma, TL’den sıfır atılmasını ve Yeni Türk Lirası’nı [YTL] incelemektedir. Beş bölümden oluşan çalışmanın ikinci bölümünde TL’deki erimenin tarihsel gelişimi ele alınırken, üçüncü bölümünde TL’den sıfır atılmasının önkoşulları üzerinde durulmaktadır. Dördüncü ve beşinci bölümlerde sırasıyla, Yeni TL’ye geçiş süreci ile TL’den sıfır atılmasının avantaj ve dezavantajları ele alınmaktadır. Genel değerlendirme ve sonuç ise, çalışmanın son bölümünde yer almaktadır. II. TL’deki Erimenin Tarihsel Gelişimi TL’nin iç ve dış değerinin sürekli erimesi bol sıfırlı paraların tedavüle sürülmesini kaçınılmaz kılmıştır. TL, ilk kez basıldığı 1927 yılından 1980’lere kadar değer açısından oldukça istikrarlı bir trend izlemiştir. 1980 sonrasında ise, durum değişmiş ve 1970’lerin ikinci yarısından itibaren başlayan yüksek-kronik enflasyon süreciyle birlikte TL’deki erime de kendini göstermeye başlamıştır. TL, 1990’lı yıllarda 1980’lere göre daha hızlı erimiştir. Dolayısıyla son yirmi yıl içerisinde ortalama her iki yılda bir bol sıfırlı yeni banknotlar tedavüle sürülmüştür. Ekonomide işlemlerin parasal ifadesi büyüdükçe, bu işlemlerin kolaylıkla gerçekleştirilebilmesi için üst değerde yeni banknotların tedavüle sürülmesi ihtiyacı doğmuştur. * Yrd. Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü. ** Öğretim Görevlisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü.
22

TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Feb 27, 2023

Download

Documents

Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

1

TL’DEN SIFIR ATILMASI VE YENİ TL

Hüseyin ŞEN*

Abdullah KESKİN**

I. Giriş

Paradan sıfır atma operasyonu, yüksek kronik enflasyonu yaşamış birçok ülkede

uygulanmıştır. Bu ülke deneyimlerine bakıldığında, uygulanan istikrar programlarının bir

parçası olarak paralarından sıfır attıkları ve para birimlerini yeniledikleri görülmektedir. Sıfır

atma operasyonu bazı ülkelerde başarılı; bazılarında da başarısız olmuştur. Sıfır atma

operasyonunun gelişmiş ülkelerde daha başarılı olduğu görülmektedir. Paradan sıfır atma

operasyonuna daha çok gelişmekte olan ülkelerde başvurulduğu görülmektedir. Bu ülkelerin

bazıları paralarından bir kez sıfır atarken; bazıları da altı kez sıfır atmıştır. Bu ülkelerin

paradan sıfır atma operasyonuna sık sık başvurmaları başta enflasyon olmak üzere

ekonomilerinde uzun dönemli bir istikrar sağlayamamalarının bir sonucudur.

Türkiye’de Türk Lirası’ndan [TL] sıfır atılması tartışmaları 20 yıldan daha uzun bir süredir

devam etmektedir. Bu yöndeki tartışmalar ilk kez 1983 yılında ortaya atılmış; ancak zamanın

askeri yönetiminin karşı çıkması nedeniyle uygulanamamıştır. İzleyen yıllarda TL’den sıfır

atılması tartışmaları bir çok kez gündeme gelmesine karşın, gerekli ekonomik ve siyasi ortam

oluşmadığı için tartışmalar uygulamaya dönüştürülememiştir. Ancak son üç yıl içinde

enflasyonun hızlı bir düşüş trendine girmesi ve siyasi istikrarın sağlanması ile birlikte, TL’den

sıfır atılması tartışmaları yeniden gündeme geldi ve sıfır atılması yönünde somut adımlar

atıldı.

Bu çalışma, TL’den sıfır atılmasını ve Yeni Türk Lirası’nı [YTL] incelemektedir. Beş

bölümden oluşan çalışmanın ikinci bölümünde TL’deki erimenin tarihsel gelişimi ele

alınırken, üçüncü bölümünde TL’den sıfır atılmasının önkoşulları üzerinde durulmaktadır.

Dördüncü ve beşinci bölümlerde sırasıyla, Yeni TL’ye geçiş süreci ile TL’den sıfır

atılmasının avantaj ve dezavantajları ele alınmaktadır. Genel değerlendirme ve sonuç ise,

çalışmanın son bölümünde yer almaktadır.

II. TL’deki Erimenin Tarihsel Gelişimi

TL’nin iç ve dış değerinin sürekli erimesi bol sıfırlı paraların tedavüle sürülmesini kaçınılmaz

kılmıştır. TL, ilk kez basıldığı 1927 yılından 1980’lere kadar değer açısından oldukça

istikrarlı bir trend izlemiştir. 1980 sonrasında ise, durum değişmiş ve 1970’lerin ikinci

yarısından itibaren başlayan yüksek-kronik enflasyon süreciyle birlikte TL’deki erime de

kendini göstermeye başlamıştır. TL, 1990’lı yıllarda 1980’lere göre daha hızlı erimiştir.

Dolayısıyla son yirmi yıl içerisinde ortalama her iki yılda bir bol sıfırlı yeni banknotlar

tedavüle sürülmüştür. Ekonomide işlemlerin parasal ifadesi büyüdükçe, bu işlemlerin

kolaylıkla gerçekleştirilebilmesi için üst değerde yeni banknotların tedavüle sürülmesi ihtiyacı

doğmuştur.

* Yrd. Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF, Maliye Bölümü.

** Öğretim Görevlisi, Afyon Kocatepe Üniversitesi, İİBF, İktisat Bölümü.

Page 2: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

2

5 Aralık 1927’de tedavüle sürülen en yüksek kupürlü ilk banknot 1,000 lira idi. 1927-1981

döneminde dolaşımdaki para ihtiyacını 50 Kuruş ile 1,000 lira arasındaki madeni paralar ve

banknotlar karşılarken, 1981’den günümüze kadar geçen 23 yıl içinde TL hızla erimiş ve

artan emisyon ihtiyacını karşılayabilmek için üst değerde yeni banknotların biri diğerini

izlemiştir. 1982, 1988 ve 1989 yıllarında sırasıyla 5, 20 ve 50 bin liralık banknotlar tedavüle

sürülmüştür. TL’deki erime, 1990’lı yıllarda daha da hızlanmıştır. 1991, 1992 ve 1993

yıllarında sırasıyla 100, 250 ve 500 bin liralık banknotlar; 1995, 1997, 1999 ve 2001

yıllarında da 1, 5, 10 ve 20 milyon liralık banknotlar tedavüle sürülmüştür1. 1927’den

günümüze tedavüle sürülen en büyük banknotların tarihsel gelişimi Tablo-1’de sunulmuştur.

Tablo-1: 1927’den Günümüze Tedavüle Sürülen Banknotlar

Tedavüle Çıkış

Tarihi

Banknot

TL

Tedavüle Çıkış Tarihi Banknot

TL

5 Aralık 1927 1 9 Mayıs 1988 20,000

5 Aralık 1927 5 15 Mayıs 1989 50,000

5 Aralık 1927 10 11 Kasım 1991 100,000

5 Aralık 1927 50 2 Ekim 1992 250,000

5 Aralık 1927 100 18 Mart 1993 500,000

5 Aralık 1927 500 16 Ocak 1995 1,000,000

5 Aralık 1927 1,000 6 Ocak 1997 5,000,000

2 Kasım 1981 5,000 5 Kasım 1999 10,000,000

25 Ekim 1982 10,000 5 Kasım 2001 20,000,000

Kaynak: TCMB (2001).

Bugün dünyada 100 bin ve üzerinde kupürlü banknota sahip az sayıda ülke bulunmaktadır.

Bunlar Romanya, Endonezya, Kamboçya, Lübnan, Mozambik, Paraguay ve Vietnam’dır. Bu

ülkelerden Romanya’da en büyük kupürlü banknot 1 milyon, diğerlerinde 100 bin, Türkiye

de ise 20 milyondur (Bkz. Ek-2).

1980’lere kadar TL’den sıfır atmaya gereksinim duymayan Türkiye, son otuz yılda yaşadığı

yüksek-kronik enflasyonun bir sonucu olarak dünyada en fazla sıfırlı paraya sahip olan bir

ülke konumuna gelmiştir2. Ekonomik açıdan daha kötü durumda olan ülkelerin, paralarından

sıfır atmalarıyla birlikte TL’deki sıfırlar daha da belirginleşmiştir. Dünyada şimdiye kadar 49

ülke parasından sıfır atmıştır. Bu ülkelerin % 92’si gelişmekte olan ülke; kalanı ise gelişmiş

ülkedir. Gelişmiş ülkelerden Almanya, 1923 ve 1948 yıllarında olmak üzere ulusal para

biriminden 2 kez sıfır atmıştır. Almanya’nın parasından sıfır atma operasyonuna girişmesinde

I. ve II. Dünya Savaşları sonrasında karşı karşıya haldığı hiperenflasyon olgusu etkili

olmuştur. Özellikle I. Dünya Savaşı sonrasında aylık ortalama enflasyonun % 300’leri aşması

Alman Markına astronomik şekilde sıfırların eklenmesine neden olmuştur3. Kasım 1923’te

yapılan bir operasyonla Almanya ulusal para birimi Marktan bir defada 12 sıfır atmıştır.

Şimdiye kadar hiçbir ülke Almanya’nın bu rekoruna ulaşamamıştır (Bkz.Ek-4).

Gelişmekte olan ülkeler arasında, hem paradan kaç kez sıfır atıldığı hem de atılan sıfır sayısı

açısından büyük farklılık görülmektedir. Sıfır atma operasyonunun sayısı açısından Brezilya

ve Yugoslavya [Sırbistan-Karadağ] ilk sırayı paylaşmaktadırlar. Bu ülkeler tam 6 kez paradan

1 Tedavüldeki banknotlatın kupürlere göre dağılımı için Bkz. Ek-1.

2 Son yıllarda hiperenflasyon ülkesi Angola’nın ulusal para birimi ‘Kwanza’, TL’den önce en fazla sıfırlı

paraydı. Halihazırda değersizlik sıralamasında TL’nin en yakın takipçisi olan Romanya Leyi bile TL’den

yaklaşık 43 kat daha değerlidir (Bkz. Ek-3). 3 Ayrıntılı bilgi için Bkz. Şen (2003a:58-63).

Page 3: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

3

sıfır atma operasyonuna başvurmuşlardır. Bu ülkeleri, 4 operasyonla Arjantin ve İsrail; 3

operasyonla Rusya, Zaire ve Vietnam; 2 operasyonla Almanya, Beyaz Rusya, Bolivya, Peru

ve Şili gibi ülkeler izlemektedir. Ülkelerin büyük çoğunluğunun bir defaya mahsus olmak

üzere paradan sıfır atma operasyonuna başvurdukları görülmektedir. Atılan sıfır sayısı

açısından duruma bakıldığında, ülkeler arasında önemli farklılıklar vardır. Ülkelerin önemli

bir kısmı, önce paralarından üç sıfır; bir süre sonra ilaveten 6 sıfır daha atmışlardır. Örneğin

Angola, Bolivya ve Peru ulusal parasından 3 sıfır atmışlar ancak enflasyonda kalıcı bir başarı

sağlayamadıkları için kısa bir süre sonra paralarından 6 sıfır daha artmak zorunda

kalmışlardır. Yakın dönemde Afganistan, Beyaz Rusya ve Bulgaristan paralarından 3 sıfır;

Zaire ise 5 sıfır atmıştır (Bkz. Ek-4).

Genel olarak ifade etmek gerekirse, gerek sıfır atma operasyonun sayısı gerekse atılan sıfır

sayısı açısından ülkeler arasında bir çok büyük farklılıklar vardır. Öte yandan ülkelerin

paradan sıfır atarlarken eski para birimlerine ‘Yeni’ ibaresi ekleyerek tedavüle sürdükleri veya

yeni bir para birimi tanımladıkları görülmektedir. Bununla beraber yaygın uygulama mevcut

para birimi önüne ‘Yeni’ veya bir başka ibare ekleme şeklindedir. Örneğin Beyaz Rusya

ulusal para birimi olan Ruble önüne ‘Yeni’ ibaresini eklemiş ve para birimini Ocak 2002’de

Yeni Ruble olarak değiştirmiştir.

Ülkemizde emisyon hacmi son yirmi üç yılda süratle artmış ve artan parasal işlem hacminin

karşılanabilmesi için ortalama 2 yılda bir üst kupür değerinde 11 yeni banknot tedavüle

sürülmüştür (Bkz. Tablo-1). Bu gelişme, kuşkusuz ülkemizde yaşanan yüksek-kronik

enflasyon sürecinin bir sonucudur.

Yaşanan yüksek-kronik enflasyona bağlı olarak hızlı bir erime sürecine giren TL’nin dış

değeri, Şubat 2001 Krizi’nin hemen sonrasında aşırı düştü ve ABD Doları karşısındaki değeri

milyonla ifade edilen dünyanın tek para birimi haline geldi (Bkz. Ek-3). Yine aynı sürecin

sonucu olarak ekonomik değerler katrilyonlarla ifade edilmeye başlandı. Bunun yanında TL,

tasarruf, değişim ve değer ölçüsü olma işlevlerini büyük ölçüde yitirdi. Konut ve işyeri

kiralarının, ithal mal fiyatlarının [özellikle elektronik eşyalar], gayrimenkul fiyatlarının döviz

cinsinden belirlenmesi, banka mevduatlarının yarıdan fazlasının döviz cinsi mevduatlardan

oluşması, döviz cinsinden iç borçlanmanın ağırlık kazanması, TL’nin parasal fonksiyonlarını

büyük ölçüde kaybetmesinin tipik göstergeleridir.

1980 sonrası süreçte TL’deki sıfırların hızla artması, beraberinde TL’den sıfır atılması

tartışmalarını da gündeme getirmiştir. TL’den sıfır atılması tartışmaları son yirmi yıl içinde

birçok kez gündeme gelmiş ancak gerekli ekonomik ve siyasi ortam oluşmadığı için bugüne

kadar uygulamaya konulamamıştır. Daha açık bir ifadeyle enflasyonun kabul edilebilir bir

düzeye düşürülememesi, sürekli erken seçime gidilmesi ve zayıf koalisyon hükümetlerinin

kurulması nedeniyle TL’den sıfır atma operasyonunun hayata geçirilmesi mümkün

olmamıştır. TL’den sıfır atılmasına ilişkin tartışmaların kronolojisi Tablo-2’de sunulmuştur.

Page 4: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

4

Tablo-2: TL’den Sıfır Atma Tartışmalarının Kronolojisi

Tarih Olay

1983

TL’den sıfır atılması Türkiye’de ilk kez 1983’de dönemin Maliye Bakanı Adnan Başer Kafaoğlu tarafından

ortaya atıldı. Kafaoğlu, TL’den üç sıfır atılması için gerekli hazırlık çalışmalarını başlattı. Ancak 12 Eylül

Askeri Yönetimi, bu girişimi kaygıyla karşıladı ve TL’den üç sıfır atma girişimi bir başka bahara kaldı.

1990 TL’den sıfır atılması tartışmaları bu kez de Akbulut Hükümeti Dönemi’nde ortaya atıldı. Konuyla ilgili

yasa taslağı bile hazırlandı. Ancak taslak uygulamaya sokulamadı ve yasa kadük kaldı.

1994

TL’den sıfır atma tartışmaları bir defa da Tansu Çiller Hükümeti Dönemi’nde ortaya atıldı. Zamanın

TCMB Başkanı Yaman Törüner, TL’den üç sıfır atmak için gerekli girişimleri yaptıklarını ve hatta buna

ilişkin para kalıplarının bile basıldığını belirtti.

1996

Dönemin başbakanı Necmettin Erbakan ‘Herkes yeni lirayı yastık altına koyacak’ beyanı ile TL’den sıfır

atma tartışmalarını yeniden başlattı ve hedeflerinin 1 Dolar = 1 Yeni Lira olduğunu açıkladı. Bu dönemde

TL’den sıfır atmaya hazırlık olarak 1996’da tedavüle sürülen 5 milyonluk banknotlar üzerindeki son üç

sıfır silik ve küçük ebatlı olarak basıldı.

1999

Bülent Ecevit başkanlığındaki Koalisyon Hükümeti Dönemi’nde yedi sıfırlı 10 milyonluk banknotların

tedavüle sürülmesinin ardından yine TL’den sıfır atılması tartışmaları gündeme geldi. Zamanın TCMB

Başkanı Gazi Erçel, TL’den sıfır atmak için çalışma yaptıklarını kamuoyuna deklare etti.

2000

25 Nisan 2000’de Gazi Erçel, 2001 yılı başında TL’den sıfır atacaklarını söyledi. ‘Beş yıl sonra 1 Lira 1

Dolara gelecektir’ diyen Erçel, Ağustos 2000’de TL’nin Euroya bağlanacağını, TL’den sıfır atma

operasyonunun 2002’ye ertelendiğini beyan etti.

2002 7 Aralık 2002’de Başbakan Yardımcısı Abdullatif Şener, yaptığı açıklamada şu anda TL’den sıfır atmanın

bir anlam ifade etmeyeceği; bunun için öngördükleri süreni 2 yıl olduğunu kamuoyuna duyurdu.

2003

10 Mayıs 2003’de TCMB Başkanı Süreyya Serdengeçti, enflasyonun % 12’lere inmesi durumunda sıfırları

atılmış yeni TL için düğmeye basacaklarının sinyalini verdi. Enflasyondaki düşüş beklenilenin ötesinde

çıkınca, Maliye Bakanı Kemal Unakıtan 9 Eylül 2003’de yaptığı açıklamada, 2004 sonunda TL’den 6 sıfır

atılacağını ve bunun için gerekli çalışmaları TCMB’nin 15 ay önce başlattığını açıkladı.

Kaynak: Çeşitli kaynaklardan yararlanılarak tarafımızca derlenmiştir.

TCMB’nın 1992’den beri devam eden TL’den altı sıfır atılması ile ilgili çalışmaları, 1 Ocak

2000’de IMF’nin desteğiyle uygulamaya konulan ancak Şubat 2001 Krizi ile başarısız olan

Kur Çıpasına Dayalı Enflasyonu Düşürme Programı’nın ve kriz sonrasında revize edilerek

tekrar hazırlanan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nın bir parçasıdır.

IMF ile imzalanan Yakın İzleme Anlaşması çerçevesinde 1998 ve 1999 yıllarına ilişkin

ekonomik hedefler revize edildi. Buna göre, enflasyon 1998 yılı sonuna kadar % 50; 1999 yılı

sonuna kadar da % 20’ye düşürülecekti. Diğer taraftan TCMB kamu kuruluşlarına kredi

açmayacak, kamu harcamaları bütçe hedeflerini aşmayacak, ek bütçe uygulamasına

gidilmeyecek, 1999 yılı ekonomik büyüme hızı % 4.4'e düşürülecek, bankaların denetimi

sıkılaştırılacak ve özelleştirmeye hız verilecekti (Erçel, 1999; Yıldırım, 2003). Alınan

tedbirler olumlu sonuç verirse enflasyon tek haneli rakamlara inecek ve böylece TL’den sıfır

atılması da gündeme gelecekti. Ne var ki Şubat 2001 Ekonomik Krizi, Yakın İzleme

Anlaşması ve bu anlaşmanın devamı niteliğinde olan Kur Çıpasına Dayalı Enflasyonu

Düşürme Programı’nın başarısız olmasına ve genel seçimlerin öne alınmasına neden oldu. 3

Kasım 2002’de yapılan genel seçimler sonrasında işbaşına gelen hükümet önceki programın

revize edilmiş hali olan Güçlü Ekonomiye Geçiş Programı’nı sürdürme kararı aldı.

Yüksek enflasyonu dizginlemek, bütçe disiplinini, para arzını, döviz kurunu ve bazı

durumlarda ücret ve fiyatları hedefleyen doğrudan önlemleri içeren bir politikalar bileşimini

zorunlu kılmaktadır. Bu amacı güden bir istikrar politikasının başarısı, büyük ölçüde iktisadi

aktörlerin bu programa sahip çıkmasına bağlıdır. TCMB bir taraftan döviz kurlarında istikrarı

sağlamaya çalışırken, diğer taraftan para basmaya devam ederse kısa sürede döviz

rezervlerinde erime gündeme gelebilir. Bunun bir sonucu olarak sıcak para çıkışı ve ödemeler

bilançosu krizi ortaya çıkabilir. Dolayısıyla enflasyonda kalıcı bir başarı, istikrar programının

Page 5: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

5

sıkı maliye politikası ve etkin para politikası ile desteklenmesine bağlıdır. Sıkı maliye

politikası, hükümeti -en azından- kamu açıklarının senyoraj yoluyla finansmanına bel

bağlamaktan kurtaracaktır (Parasız, 1996).

TL’deki sıfırların artması, bazı makroekonomik göstergelerdeki olumsuz gelişmelerin

sonucudur. Tablo-3’de, 1980 ve sonrası süreçte tedavüle sürülen en büyük banknotlar ile

Kamu Kesimi Borçlanma Gereğinin GSMH içindeki payı [KKBG/GSMH], emisyon hacmi,

enflasyon gibi makroekonomik göstergeler sunulmuştur.

Tablo-3: Bazı Makroekonomik Göstergeler ve Tedavüle Sürülen Banknotlar

YIL KKBG/GSMH

%

Emisyon

TÜFE a

Döviz Kuru Dolarizasyon Tedavüldeki En Çok Sıfırlı

Banknot

Milyar TL TL/$ DTH/M2Y

% TL Tarih

1980 8.8 266 238 89 0 1,000

1981 4.0 355 325 130 0 5,000 02.11.1981

1982 3.5 543 410 185 0 10,000 25.10.1982

1983 4.9 731 539 274 0 10,000

1984 5.4 919 800 433 4.9 10,000

1985 3.6 1,167 1,160 574 8.2 10,000

1986 3.7 1,693 1,562 756 16.7 10,000

1987 6.1 2,595 2,169 1,018 23.3 10,000

1988 4.8 3,785 3,803 1,813 25.9 20,000 09.05.1988

1989 5.3 8,068 6,454 2,311 23.1 50,000 15.05.1989

1990 7.4 11,594 10,556 2,927 23.3 50,000

1991 10.2 18,466 17,521 5,075 30.3 100,000 11.11.1991

1992 10.6 28,837 30,065 8,556 35.1 250,000 02.10.1992

1993 12.0 51,366 50,448 14,450 40.3 500,000 18.03.1993

1994 7.9 94,643 106,299 38,687 47.3 500,000

1995 5.0 180,088 206,523 56,615 48.0 1,000,000 16.01.1995

1996 8.6 303,742 366,671 104,392 45.6 1,000,000

1997 7.7 577,095 673,630 199,079 46.9 5,000,000 06.01.1997

1998 9.4 1,047,703 1,226,834 306,123 43.5 5,000,000

1999 15.6 1,667,267 1,945,426 525,491 45.2 10,000,000 05.11.1999

2000 12.5 2,754,966 2,961,601 676,325 43.9 10,000,000

2001 15.9 4,224,034 4,550,823 1,448,212 55.7 20,000,000 05.11.2001

2002 8.0 6,428,003 6,735,772 1,642,384 54.1 20,000,000

2003 - 9,360,839 8,509,037 1,450,000 46.9 20,000,000

a (1978-79=100).

Kaynak: TC. Merkez Bankası Web Sitesi, www.tcmb.gov.tr, ve TCMB, Üç Aylık Bülten, Çeşitli Sayılar.

1980’den günümüze TL’deki sıfır sayısında artış ile diğer değişkenlerin aldığı değerler

arasındaki ilişki Grafik 1, 2 ve 3’de gösterilmiştir.

1980 sonrasında yaşanan yüksek-kronik enflasyon süreci banknot üzerindeki sıfırları

artırmıştır. Emisyon hacmi, 2003 itibarıyla 1980 yılı sonuna göre yaklaşık 35 bin 200 kat artış

göstermiştir (Bkz. Tablo-3). Piyasada artan para ihtiyacının karşılanabilmesi için üst değerde

yeni kupürde banknotlar tedavüle sürülmüştür. Grafik-1, TL’deki sıfırlar ile emisyon

hacmindeki genişleme arasındaki doğrusal ilişkiyi yansıtmaktadır.

Page 6: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

6

Grafik-1: TL’deki Sıfırlara ve Emisyon Hacmi, 1980-2003

0

1

2

3

4

5

6

7

8

198

0

198

1

198

2

198

3

198

4

198

5

198

6

198

7

198

8

198

9

199

0

199

1

199

2

199

3

199

4

199

5

199

6

199

7

199

8

199

9

200

0

200

1

200

2

200

3

log

Em

isy

on H

ac

mi

0

1

2

3

4

5

6

7

8

log

TL

Sıfırlar

Emisyon Hacmi

a TL’deki sıfırlar ile tedavüldeki banknotların kupür değerindeki büyüme kastedilmektedir

Kaynak: Tablo-3

Enflasyon, bol sıfırlı paraların piyasada dolaşmasının en önemli sebebidir. Grafik-2,

TÜFE’deki artış ile TL’nin sıfırlarındaki artış arasında doğrusal ilişkiyi göstermektedir.

Grafik-2: Enflasyon ve TL’deki Sıfırlar

a, 1980-2003

0

1

2

3

4

5

6

7

8

1980

1981

1982

1983

1984

1985

1986

1987

1988

1989

1990

1991

1992

1993

1994

1995

1996

1997

1998

1999

2000

2001

2002

2003

log

FE

0

1

2

3

4

5

6

7

8

log

TL

Enflasyon

Sıfırlar

a TL’deki sıfırlar ile tedavüldeki banknotların kupür değerindeki büyüme kastedilmektedir

Kaynak: Tablo-3

Yüksek-kronik enflasyon süreciyle birlikte bol sıfırlı paraların tedavüle çıkması, paranın iç ve

dış değerinin sürekli düşmesine neden olmuştur. Bu durum, TL’nin parasal fonksiyonlarını

tam olarak yerine getirmesini engellemiştir. Uluslararası sermaye hareketlerinin serbest ve

döviz piyasasının liberal olduğu bir ortamda, yüksek-kronik enflasyon nedeniyle TL’nin

parasal fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesi dolarizasyonu4 körüklemiştir. Diğer

bir ifadeyle ekonomide tasarruflar yabancı paralarla yapılır, fiyatlar yabancı paralarla

belirlenir ve işlemler yabancı paralarla gerçekleştirilir hale gelmiştir.

4 Bankalarda döviz tevdiat hesapları [DTH] olarak mevduat hesaplarının açılması ve bu hesapların toplam

mevduat içerisindeki payının artması dolarizasyonun boyutunu yansıtmaktadır. Teknik bir ifadeyle, DTH/M2Y

bir ekonomideki dolarizasyon düzeyini belirten bir orandır.

Page 7: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

7

Dolarizasyon, TCMB’nın etkin para politikası uygulamasını engellemiş, kurlardaki aşırı

hareketlilik nedeniyle maliye politikası araçlarının etkinliğini zayıflatmıştır (Selçuk, 1997).

Bu gelişmeler ise, enflasyonla mücadeleyi güçleştirmiştir. 1980’lerin sonunda % 20 civarında

olan dolarizasyon oranı, 2001 yılında % 50’nin üzerine çıkmıştır (Bkz. Tablo-3).

III. TL’den Sıfır Atılmasının Önkoşulları

TL’den sıfır atılmasının istenilen sonucu vermesi iki temel koşula bağlıdır: Birincisi,

enflasyonun tek haneli rakamlara düşürülmesi ve bunun sürdürülebilirlik altyapısının

oluşturulması, yani tek haneli enflasyonda kalıcılığın sağlanması; ikincisi ise döviz

kurlarındaki oynaklığın ortadan kaldırılması -en azından minimize edilmesi- ve güçlü para

birimleri karşısında TL’nin istikrar bulmasıdır.

TL’den sıfır atılması ancak enflasyonun tek haneli rakamlara indirilmesi ve ekonomide

dengelerin kurulmasıyla sağlanacak bir istikrar ve güven ortamında gündeme getirilmelidir.

Uygulanacak bir istikrar programı başarıya ulaştığında ve ekonomide güven ortamı

sağlandığında, TL’den sıfır atılmalı ve sıfırdan arındırılmış yeni para birimi tedavüle

sürülmelidir.

Burada önemle belirtelim ki, TL’den sıfır atılması için enflasyonun tek haneli rakamlara

düşürülmesi gerekli ancak yeterli değildir. Önemli olan enflasyonun düşüş eğilimine

girmesinden ziyade, tek haneli rakamlara düşürülmüş enflasyonda uzun dönemli bir

kalıcılığın sağlanmasıdır. Bu kalıcılığı belirleyen temel unsur ise, enflasyondaki düşüş

eğiliminin nasıl gerçekleştirildiğidir. Enflasyondaki düşüş, enflasyonu besleyen temel

dinamikler5 ortadan kaldırılmadan sadece kısa vadeli sıkı para ve maliye politikaları ile

sağlanmış ise enflasyondaki düşüş trendinin uzun dönemde sürdürülememe riski vardır.

Türkiye’de yüksek-kronik enflasyonu besleyen temel dinamiklerden biri kamu açıklarıdır6.

Kamu açıkları ile enflasyon karşılıklı olarak birbirlerini beslemektedirler. Bir başka ifadeyle,

kamu açıkları enflasyonu körüklemekte; enflasyon da kamu açıklarını artırmaktadır7. Grafik-

3, kamu açıkları ile enflasyon oranı arasındaki ilişkiyi yansıtmaktadır. Grafikte görüldüğü gibi

kamu açıklarının GSMH’ya oranı ile enflasyon oranı arasında 1999 yılına kadar aynı yönlü

belirgin bir ilişki vardır. Ancak 1999 yılı ve sonrasında konsolide bütçe açığı artarken,

enflasyon belirgin bir düşüş trendine girmiştir. Bu durum kanımızca enflasyondaki düşüşün

yapısal kaynaklı olmadığının; büyük ölçüde IMF’nin desteğiyle uygulanan sıkı para ve maliye

politikalarının bir sonucu olduğunun bir işaretidir.

5 Bu dinamikler enflasyona tutsaklık [inertia], kamu açıkları, siyasi istikrarsızlık, kamunun fiyatlandırma

politikası, enflasyonist beklentiler, oligopolistik piyasa yapısı gibi değişkenlerden oluşmaktadır. Bu konuda

ayrıntılı bilgi için Bkz. Lim & Papi (1997). 6 Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz. Şen (2003a:144-146).

7 Bu konuda ayrıntılı bilgi için Bkz. Şen (2003b).

Page 8: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

8

Grafik-3: Konsolide Bütçe Açıkları ve Enflasyon Oranı, 1987-2003

0

2

4

6

8

10

12

14

16

18

198

7

198

8

198

9

199

0

199

1

199

2

199

3

199

4

199

5

199

6

199

7

199

8

199

9

200

0

200

1

200

2

200

3

Ko

nso

lid

e B

ütç

e A

çık

ları

/GS

YİH

(%

)

0

20

40

60

80

100

120

Enfl

asy

on O

ran

ı

Konsolide Bütçe Açıkları

Enflasyon Oranı

Kaynak: TCMB Web Sitesi, www.tcmb.gov.tr

TL’den sıfır atılmasının ikinci temel koşulu, döviz kurlarında oynaklığın ortadan kaldırıması

veya en azından minimize edilmesidir. Grafik-4, 1990-2003 yılları arasında Dolar kurundaki

oynaklığı yansıtmaktadır. Oynaklık, Doları kurunun trend değerinden sapmalarının yüzde

olarak ifade edilmesi ile gösterilmiştir8. Grafikte görüldüğü gibi, kurda kriz dönemlerinde

aşırı bir oynaklık ortaya çıkmaktadır. Kurdaki oynaklık yalnızca kriz dönemleri ile sınırlı

kalmayıp trend değeri etrafında sürekli dalgalandığı görülmektedir. 2000Ç3 ve sonrasında

önceki çeyreklere göre Doları kurunun oynaklığında ciddi bir artış görülmektedir. Buna göre

son dönemde Doları kurunun istikrarsız olduğu söylenebilir.

Grafik-4: Dolar Kurundaki Oynaklık (%), 1990Ç1-2003Ç3

-16

-14

-12

-10

-8

-6

-4

-2

0

2

4

6

8

199

4

199

3

199

2

199

1

199

4

199

3

199

2

199

1

199

4

199

3

199

2

199

1

199

4

200

3

200

2

200

1

200

4

200

3

Kaynak. TCMB Web Sitesi, www.tcmb.gov.tr

TL’den sıfır atılması için uygun koşulların oluşabilmesi açısından enflasyon hedeflemesi ve

buna uygun para ve maliye politikalarının eşgüdümlü olarak yürütülmesi büyük önem

taşımaktadır. TL’den sıfır atılmasının istenen sonucu verebilmesi, ekonomik ve psikolojik

koşullar yanında zamanlamaya da bağlıdır. Enflasyondaki düşüşe paralel olarak ekonomide

faizlerin istikrarlı bir şekilde düşmesi, TL’nin güçlü para birimleri karşısında istikrar bulması,

TCMB’nın döviz rezervlerinin artması, siyasi istikrarın sürmesi paradan sıfır atılması için

gereklidir.

8 Oynaklık yüzde olarak hesaplanırken, üç çeyreklik cari kur ortalaması hesaplanarak trend değerleri bulunmuş,

cari kur değeri ile trend kur değeri farkı trend kur değerine oranlanıp, yüzde olarak ifade edilmiştir.

Page 9: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

9

İktisadi aktörlerin para talebini belirleyen faktörler ile tüketim alışkanlıkları değişmediği

sürece, TL’den sıfır atılması ve bunun yerine YTL’nin ikame edilmesinin makro ekonomik

değişkenler üzerinde önemli bir etki yapacağı beklenmemelidir (Minibaş, 2001). TL’den sıfır

atılması ancak kamu açıklarının makul seviyelere çekildiği, ihracatın ithalatı karşılama

oranının yükseldiği, Kamu Dış Borç Stoku/GSMH oranının % 60’ların altına çekildiği,

borçların çevrilebilirlik sorununun ortadan kalktığı ve enflasyonun tek haneli rakamlara

düşürüldüğü bir ortamda anlam ifade edecektir.

TL’den sıfır atılabilmesi için gerekli temel iki koşulun gerçekleşmesi için öncelikle ekonomik

dengeleri gözetecek ve kamunun israf ettiği kaynakları daha üretken alanlara kaydıracak iyi

işleyen bir ekonomiye ihtiyaç vardır. Bu çerçevede kamu kesiminin ekonomideki

büyüklüğünü küçültmek ilk tedbir olarak düşünülmelidir. Çünkü kamu kesiminin büyüklüğü,

kamu açıklarının aşağı çekilmesinin önündeki en büyük engeldir. Bu konuda belli bir mesafe

alamamış ve enflasyonun aşağıya çekilmesinde sağlam bir trend yakalayamamış bir

ekonomide, paradan sıfır atılması yalnızca kısa dönemde olumlu bir hava yaratabilir. Ancak

uzun dönemde ülkeyi bir defa daha parasına yeni sıfırlar eklemek zorunda bırakabilir.

Dolayısıyla paradan sıfır atılması, başarılı bir istikrar programının son halkası olarak

düşünülmelidir. Çünkü paradan sıfır atılması ve yeni para biriminin tanımlanması, sadece bir

sonuçtur. Bu nedenle TL’den sıfır atılması ancak hem ekonomik [fiyat istikrarı, kur istikrarı,

kamu dengesi, dış ticaret dengesi gibi…] hem de siyasi istikrarın eşanlı olarak sağlandığı bir

güven ortamında gerçekleştirilmelidir.

IV. Yeni TL’ye Geçiş Süreci

YTL’ye geçişin bir süreç dahilinde yapılması ve öncelikle bu konudaki siyasi kararın

netleştirilmesi gerekir. Nitekim, bu konudaki siyasi karar netleşmiş ve 28 Ocak 2004 tarihli

5083 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun’, 31 Ocak 2004

tarih ve 25363 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır (Bkz. Ek-5). Kanunun gerekçesinde

ekonomik istikrar programının enflasyon üzerinde olumlu etkileri görüldüğünden, gerek

fiyatlama davranışlarında geçmişe yönelik endekslemenin kırılarak beklentilerdeki tek haneli

enflasyona geçişe karşı direncin kırılması, gerekse enflasyonun indirilmesindeki siyasi

kararlılığın gösterilmesi bakımından, 1 Ocak 2005 tarihinden itibaren YTL'ye geçilmesi

öngörülmektedir.

TL’den kaç sıfır atılacağı, yeni çıkarılacak banknot ve madeni paraların kupürleri ve

yapılacak işlerin zamanlaması TCMB ve Hazine Müsteşarlığı tarafından halihazırda

belirlenmiş durumdadır. Buna göre TL’den altı sıfır atılacak, altı sıfır atıldıktan sonra 1

milyon TL, 1 YTL; 5 milyon TL, 5 YTL; 10 milyon TL, 10 YTL; 20 milyon TL, 20 YTL

olacaktır. TCMB tedavüle 50 milyon TL’ye karşılık gelecek şekilde 50 YTL’lik ve 100

milyon TL’ye karşılık gelecek şekilde 100 YTL’lik banknotlar sürecektir. Böylece tedavülde

6 farklı kupürde banknot olacaktır. Halen tedavülde bulunan 250 ve 500 bin liralık banknotlar

tedavülden kalkacak, bu banknotlara karşılık gelecek madeni paralar tedavüle sürülecektir. 1

YTL, 100 Yeni Kuruş’a (YKr) eşit olacak ve böylece 1 YTL’nin altındaki para birimi ‘YKr’

olarak tedavüle sürülecektir. 100 YKr’nin altındaki birimler 50, 25, 10, 5 ve 1 YKr’den

oluşacaktır. YTL cinsinden yapılan işlemlerde 0.5 YKr’nin üzerindeki işlemler 1 YKr’ye

tamamlanırken, 0.5 YKr ve altındaki değerler dikkate alınmayacaktır (Bkz. Ek-5/ Madde 2).

Page 10: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

10

Adaptasyon süresi boyunca, kolay tanınması açısından tedavüldeki banknotlar sadece sıfırı

atılmış olarak basılacaktır. Tedavüle sürülecek banknotlar renk, desen ve kağıt olarak halen

tedavülde bulunan paraların aynısı olması öngörülmektedir. 2-3 yıllık adaptasyon süresinin

tamamlanmasından sonra TCMB, piyasaya kağıdı, baskısı, deseni tümüyle yenilenmiş

banknotlar çıkarmayı hedeflemektedir. Buna göre YTL ve YKr.’deki 'Yeni' ibareleri

çıkarılacak ve paranın adı tekrar TL ve Kr. olarak değiştirilecektir (Bkz. Ek-5/Madde 1).

YTL’ye geçiş sürecinde, fiyatların yukarı doğru yuvarlanması nedeniyle enflasyonu artıracağı

kaygısı ile TCMB, 2005 yılı boyunca TL ve YTL’leri birlikte tedavüle sürecektir. Bütün mal

ve hizmet bedelleri, düzenlenecek etiket ve tarife listelerinde TL ve YTL üzerinden ayrı ayrı

gösterilecektir (Bkz. Ek-5/Geçici Madde 3).

TCMB, altı sıfırı atılmış 'YTL'yi 1 Ocak 2005’te tedavüle sürülmek üzere 1992 yılından beri

sürdürdüğü bütün hazırlıklarını tamamlamış bulunmaktadır. TL’den sıfır atılması ve YTL’ye

geçiş sürecinde başta TCMB ve Hazine olmak üzere, Maliye Bakanlığı, SPK, Sanayi ve

Ticaret Bakanlığı, Odalar, esnaf ve şirketler gibi kamu ve özel sektör kurum ve kuruluşlarına

önemli görevler düşmektedir. TCMB bu görevlerin neler olduğunu ve hangi kurumun ne gibi

düzenlemeler yapması gerektiğini Maliye Bakanlığı’na bildirmiş bulunmaktadır. Bu

görevlerin neler olduğu Tablo-4’de özetlenmiştir.

Tablo-4: YTL’ye Geçiş Sürecinde Bazı Kurum ve Kuruluşlara Düşen Başlıca Görevler

Kurum Görev

TCMB

- YTL ile ilgili kapsamlı bir tanıtım kampanyasının yürütülmesi ve YTL’ye geçişin tüm ülkelere duyurulması - Banka mevzuatının YTL ile uyumlu hale getirilmesi

- TCMB EFT Sistemi’nin yeni yazılımlarla donatılması ve YTL’ye uyumlu hale getirilmesi

- Hazine Müsteşarlığı’na bağlı olarak faaliyet gösteren Darphane Genel Müdürlüğü ile koordinasyonun sağlanmasıa

- YTL’nin Uluslararası ödeme sistemlerinde kullanılacak para birimi kodunun ISO’ya tescil ettirilmesi

- TCMB şubelerinin işleme, tahislat ve tediye işlemlerine ilişkin düzenlemeler yapılması - YTL’lerin basımı, dağıtımı ve stoklanması

- Halihazırdaki tüm TL hesaplarının YTL’ye uyumlu hale getirilmesi ve hesaplarda YKr. bazlı değişikliklerin

yapılması

Hazine

Müsteşarlığı

- Madeni paraların basımı ve tanıtımı

- Görev alanına giren konularda gerekli düzenlemelerin yapılması - Devlet İç Borçlanma ihalelerinde birim fiyatın YTL’ye göre belirlenmesi

Maliye Bakanlığı

- Devlet Muhasebe Sistemi’nde değişiklik yapılması ve bütçe kayıt sisteminde köklü değişikliklere gidilmesi

- Yeni damga ve harç pullarının bastırılması - Vergi mevzuatının gözden geçirilmesi ve YTL’ye uyumlu hale getirilmesi

- Ödeme kaydedici cihazlarda yapılacak değişikliklere ilişkin ilkelerin belirlenmesi

SPK

- SPK mevzuatının YTL’ye uyumlu hale getirilmesi - Hisse senetlerinin fiyatlarının YTL’ye uyumlu hale getirilmesi için gerekli düzenlemelerin yapılması

- Görev alanına giren diğer konularda gerekli düzenlemelerin yapılması

Bankalar ve Özel

Finans Kurumları

- Bilgisayar programlarının, ATM’lerin, POS terminallerinin, gişe tipi sayım ve tetkik makinelerinin vb. bilgi

işlem programlarının revizyonuna tabi tutulması

- Internet bankacılığı programlarında gerekli düzenlemelerin yapılması

- TL hesaplarının YTL hesaplarına dönüştürülmesi

- YTL’ye geçiş sürecinde TCMB’ye her türlü desteğin sağlanması

İMKB - Hisse senetleri ve diğer değerli kağıtların yeniden basımı - 1 adet hisse ya da lotun YTL ile uyumlulaştırılması

Esnaf ve Şirketler

- Yazar kasaların YTL’ye uyumlu hale getirilmesi

-Stok takibi, muhasebe, fatura ve makbuz üretimi, ve fiyatlama gibi konularda gerekli değişiklerin yapılması - Fiyatların hem TL hem de YTL cinsinden etikete yazılması

- YTL konusunda bilgi edinilmesi a

TL'den altı sıfır atılmasıyla yeniden başlayacak olan YKr’li dönemde madeni paranın yeniden önem kazanacağı ve bu doğrultuda madeni

para ile kağıt para değerlerinin birbirine yaklaşacağı dikkate alındığında, Darphane Genel Müdürlüğü ile TCMB arasındaki koordinasyonun

öneminin artacağı ve yeni düzenlemeler gerektireceği açıktır.

Kaynak: Serdengeçti (2004) ve çeşitli kaynaklardan kendi derlememiz.

Page 11: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

11

İktisadi aktörlerin yeni sisteme nasıl alışacağı, TL’nin ve YTL’nin bir arada kullanılacağı

geçiş dönemi tedbirleri; TL’den kaç sıfır atılmasının uygulama kolaylığı sağlayacağı; en

küçük ve en büyük para birimlerinin neler olacağı, en küçük para biriminin neler satın

alabileceği ve diğer para birimleri karşısındaki durumunun ne olacağı açıklığa

kavuşturulmalıdır. Nitekim bu durum Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında

Kanun ile netleştirilmiştir (Bkz. Ek-5).

TCMB, ebatları ve desenleri belirlenmiş olan banknotları, uzun süre kullanılabilmesi için

dayanıklılık esaslarını; kalpazanların taklit edememesi için de kupürlerin büyüklüklerine göre

güvenlik esaslarını dikkate alarak basmalıdır. Her kupürde, hangi emniyet özelliğinin

bulunması gerektiği önceden belirlenmelidir. Bu konuda, tanıtıcı kitap ve broşürler

hazırlanabilir. Hazine ise, kendisine bağlı olan Darphane’de madeni paraların büyüklükleri,

kalınlıkları, alaşımları, biçimleri ve desenleri belirlenmiş madeni paraların basılmasını

sağlamalıdır.

V. TL’den Sıfır Atılmasının Avantaj ve Dezavantajları

TL’den sıfırların atılmasının ülkemiz ekonomisine avantajları olabileceği gibi dezavantajları

da olabilir. Bu avantaj ve dezavantajların bazıları geçici iken, bazıları da kalıcı olabilir.

V.I. TL’den Sıfır Atılmasının Avantajları

TL’den sıfır atılması ancak daha önce belirttiğimiz önkoşulların gerçekleşmesi durumunda

ekonomimize bir çok avantaj sağlayabilir. Bu avantajlar TL’nin tekrar güven kazanması,

ekonomik işlemlerin kolaylaşması, iktisadi birimler üzerinde olumlu psikolojik etkilerin

oluşması, enflasyonla mücadeleye katkı sağlaması ve ekonomik maliyetlerin düşürülmesidir.

TL’den sıfır atılması iç ve dış piyasalarda hem TL’ye hem de ülkemiz ekonomisine duyulan

güvenin artmasına olumlu bir katkı yapabilir. Böylece TL’nin bol sıfırlı kupürlerinden dolayı

ortaya çıkan imaj kaybı tersine çevrilebilebilir.

TL’den sıfır atılması enflasyonist beklentilerin kırılmasında önemli bir psikolojik etkiye sahip

olabilir. Ceplerinde ve kasalarında küçük haneli rakamlardan oluşan banknotları taşıyan

iktisadi aktörler, enflasyonu daha az hissedecekleri beklentisi içine girebilirler. TL’den sıfır

atılması durumunda YTL iktisadi aktörler tarafından daha güçlü bir para olarak algılanabilir.

Diğer taraftan iktisadi aktörler, TL’den sıfır atıldığında satınalma güçlerinin düştüğü

psikolojisi içerisine girerlerse [money illusion] harcama düzeylerini azaltabilirler9. Bu da

enflasyonla mücadeleye olumlu katkı sağlayabilir.

TL’deki sıfırlar, ekonomide; kasa işlemleri, nakit yönetimi, muhasebe ve istatistik kayıtları

[faturalar, çekler, muhasebe defterleri vs.], bilgi-işlem programları ve ödeme sistemlerinde de

önemli sorunlar yaratmaktadır. Özellikle finansal piyasalarda faaliyet gösteren kurumların,

mali müşavirlerin ve muhasebecilerin bol sıfırlı rakamlarla işlem yapmak zorunda kalmaları

işlem hatalarına, zaman ve iş kayıplarına neden olmaktadır. TL’den sıfırların atılması

kayıtlarda kolaylık sağlayacak ve bu maliyetleri azaltacaktır.

9 İktisadi aktörlerin satın alma güçlerinin arttığı psikolojisi içerisine girmeleri farklı bir durum ortaya

çıkaracağından dezavantajlar kısmında ele alınmaktadır.

Page 12: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

12

Standart olarak üretilen elektronik cihazlar, büyük rakamlı işlemlerin gerçekleştirilmesinde

yetersiz kalmaktadır. Büyük rakamlı işlemler karşısında fiyat haneleri yetersiz kalan hesap

makineleri, yazar-kasalar, POS makinaları, benzin pompaları, taksimetreler, ATM’ler gibi

cihazlar için özel siparişlerin verilmesi zorunluluğu, özel maliyetlere katlanmayı

gerektirmektedir. Dolayısıyla atılan sıfırlar hem bu özel maliyetlerin ortadan kalkmasına, hem

de iş kaybının azalmasına imkan verecektir.

Yüksek-kronik enflasyon yeni katalogların basılmasını ve yeni etiketlerin konulmasını

gerektirdiğinden, TL’den sıfırların atılması bu maliyetleri azaltacaktır. Bir başka ifadeyle,

menü maliyetlerini düşürecektir. Örneğin, mağazalar sattıkları malların etiketlerini, fiyat

listelerini ve/veya kataloglarını her ay değiştirmek yerine, belki altı ayda ya da yılda bir defa

değiştireceklerdir. Yani fiyat ayarlamalarını yıl içerisinde daha az sıklıkta yapacaklardır.

TL’den sıfır atılması hesap hatalarını önemli ölçüde azaltacağı ve hesaplamalarda kolaylık

sağlayacağı gibi, psikolojik açıdan da insanların sıfırlarla anlamsız hale gelen rakamları daha

kolay kavramasına yardımcı olacaktır. Çünkü iktisadi aktörler milyonları, trilyonları ve

katrilyonları kavramakta güçlük çekmekte ve birbirine karıştırmaktadırlar.

TL’den sıfır atılması, uluslararası ödemeler sisteminde de kolaylıklar sağlayacaktır.

Banknotlarımızın, kupür değeri açısından bugün dünyada benzerine rastlanmayan

büyüklüklere ulaşmış olması ve bazı ekonomik değerlerin katrilyonlarla ifade edilmesi TL ile

yapılan uluslararası işlemleri zorlaştırmaktadır. Örneğin dünyada 7471 üyesi bulunan ve farklı

para birimleri cinsinden tüm bankacılık işlemlerinin sorunsuz olarak yapıldığı Elektronik

Uluslararası Para Transferi Sistemi’nde [SWIFT] 999 trilyon TL’nin üzerinde işlem

gerçekleştirmek mümkün olmamaktadır. TL’den sıfırların atılmasıyla bu tür sorunlar ortadan

kalkacaktır.

TL’den sıfır atılması, rakamların algılanmasını ve ticari işlemleri kolaylaştıracak; böylece

ticari faaliyetlerde canlanma yaşanacaktır. Örneğin sıfırların algılanma güçlüğü veya para

yanılsaması [Money illusion] ülkemize gelen yabancıların bol sıfırlı TL’lerin alım gücü

konusunda sıkıntı çekmelerine yol açabilir. Bol sıfırlı TL’ler özellikle, ülkemize gelen

turistler üzerinde olumsuz etki yapabilir. Parası sıfırlardan arındırılmış ve istikrar kazanmış

bir Türkiye’ye daha fazla turist gelecektir. Böyle bir ortamda, turistlerin daha güvenle ve daha

rahat harcama yapmaları turizm gelirlerimizi artıracaktır.

Ülkemizdeki yüksek-kronik enflasyon tedavüldeki banknotların dolaşım hızını artırmıştır.

TL’nin dolaşım hızı arttıkça da banknotların yıpranması hızlanmaktadır. Toplumumuzun para

taşıma alışkanlığı da dikkate alındığında bu yıpranmanın çok daha önemli boyutlara ulaştığı

görülmektedir. Bu da yıpranan banknotların yerine tedavüle yenilerinin sürülmesini zorunlu

kılmaktadır. Yıpranan banknotların yerine yenilerinin sürülmesi ise banknotların basım,

dağıtım ve stoklama maliyetlerini artırmaktadır. Düşük enflasyon ortamında YTL’ye geçiş,

yeni banknotların basılması, dağıtılması ve stoklanmasına ilişkin bu maliyetleri azaltacaktır.

YTL’ye geçiş, yeni para basma maliyetlerini ve ekonomideki belirsizlikleri azaltacağı gibi,

ekonomide uzun vadeli yatırımların, üretimin, ekonomik büyümenin artmasına ve işsizliğin

azalmasına da katkı sağlayacaktır.

Page 13: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

13

V.II. TL’den Sıfır Atılmasının Dezavantajları

TL’den sıfır atılması, ülkemiz ekonomisi için bazı dezavantajlar da doğurabilir. Bu

dezavantajlar; YTL’nin basımı, dağıtımı ve stoklama maliyetleri, kamu ve özel kurum ve

kuruluşların YTL’ye geçiş için yapacakları düzenlemeler nedeniyle katlanacakları maliyetler

[bilgisayar programlarının YTL ile uyumlu hale getirilmesi, halihazırda basılı evrakların

yenileriyle değiştirilmesi gibi…], fiyatların yukarıya doğru yuvarlanması nedeniyle

doğabilecek enflasyon, insanların gelirlerinin düştüğü yanılgısına kapılmaları ve demoralize

olmalarına neden olabilir.

Tedavüle yeni bir para birimi sürmek her şeyden önce maliyetli bir işlemdir. TL’den sıfır

atılması durumunda, tedavüldeki tüm paralar bir süre sonra geçersiz olacaktır. Çünkü

halihazırda tedavülde bulunan paraların yerine yenileri tedavüle sürülecektir10

. Yine, TL’den

sıfır atılması başta TCMB, Maliye Bakanlığı, Hazine, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, SPK ve

İMKB olmak üzere birçok kamu kurum ve kuruluşunun bütçelerine sıfır atma çalışmalarını

yürütebilmeleri için ek ödenek konulmasını gerektirmektedir. Çünkü bu kuruluşların YTL’ye

uyum amacıyla muhasebe, vergi, bilgisayar yazılımı, kırtasiye malzemelerinin yenilenmesi

gibi işlemler için ek ödeneğe ihtiyaç duyacakları açıktır.

TL’den altı sıfır atılması, yoğun ve kapsamlı bir çalışmayı gerektirmektedir. Bu süreçte ortaya

çıkması muhtemel sorunlardan biri de, geçmiş yıllarla yapılacak istatistiksel verilerin

karşılaştırılması olacaktır. Kurumlar ve şirketler yeni istatistiksel seriler üretmek zorunda

kalacaklardır. Örneğin DİE’nin yeni istatistiksel seriler üretmesi gerekecektir. Bu durum

şirketler için de geçerli olacaktır. Çünkü YTL'ye 1 Ocak 2005'de geçildiğinde şirketler 31

Aralık 2004 bilançolarını çift kayıtlı olarak düzenlemeleri gerekecektir.

Enflasyon kabul edilebilir bir düzeye çekilemez ve bunun sürdürülebilirlik altyapısı

oluşturulamaz ise, enflasyonun hızına paralel olarak tekrar YTL’ye sıfır eklenmesi kaçınılmaz

olacaktır. Sonuçta da TL’den sıfır atılması uzun dönemde anlamsız hale gelecektir. Özellikle

fiyatlar genel düzeyinin sürekli artış eğilimini koruduğu ve dolayısıyla dolarizasyonun

varlığını sürdürdüğü bir ekonomide TL’den sıfır atılması anlamsız olacaktır. Belki de bu

durum Latin Amerika ülkelerinde olduğu gibi yüksek enflasyon sürecinin başlamasına zemin

hazırlayabilecektir.

TL’den sıfır atılmasının hemen sonrasında geçici dahi olsa enflasyonist bir baskı oluşabilir.

Para birimlerinden sıfır atan ülkeler ile Euro'ya geçen AB ülkelerinde böyle bir durum

yaşanmıştır. Örneğin AB ülkelerinde Euro'ya geçiş sürecinde fiyatlar genel düzeyinde artış

görülmüştür. Bu artış, fiyatlardaki küsurların yukarıya doğru yuvarlanması eğilimi

[yuvarlama etkisi] sonucu ortaya çıkmıştır. Alman Focus Dergisi’nin Euro’ya geçişten bir gün

önce ile bir gün sonrasını karşılaştırarak yaptığı analizde Almanya’da marketlerde fiyatların

yuvarlama etkisi nedeniyle arttığını tespit etmiştir. Buna göre 1 litre sütü 0.73 Euro’ya satın

alan tüketiciler Euro’ya geçildikten bir gün sonra 1 litre süte 0.75 Euro ödemek durumunda

kalmışlardır. Benzer fiyat yuvarlamaları diğer mallarda da gözlenmiştir. Bu eğilim, Euro'yu

kabul eden 13 AB ülkesinin çoğunda ortaya çıkmıştır. Türkiye’de ise yuvarlama etkisi,

YTL’ye geçiş sonrasında kuruş ile ifade edilen fiyatlarda daha belirginleşmesi muhtemeldir.

10

TCMB’ ye göre, YTL’ye geçişin TCMB’na maliyeti, yaklaşık 10 milyon ABD Dolarıdır. TCMB bu maliyeti

makul karşılamaktadır. Çünkü TCMB tedavüldeki TL’nin % 80’ini her yıl yıpranma nedeniyle yenilemektedir.

TCMB, bu yenileme maliyetinin YTL’nin maliyetine denk düştüğünü belirtmekte ve YTL’nin kendisine ek bir

maliyet getirmeyeceğini savunmaktadır.

Page 14: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

14

Örneğin, 1.66 kuruş olan bir malın fiyatının 1.70 kuruşa ve hatta 2.0 YTL’ye yuvarlanması

muhtemeldir.

Burada önemle belirtelim ki, bir defaya mahsus olarak ortaya çıkan bu fiyat artışının

enflasyon olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği tartışmalı bir konudur. Çünkü enflasyon

fiyatlar genel düzeyindeki sürekli ve hissedilir bir artışı ifade etmektedir. Ancak fiyatların

yukarıya doğru yuvarlanması, parasından sıfır atmayı enflasyonun düşüşüne paralel olarak

gerçekleştirmeyi hedefleyen Türkiye gibi bir ülkede kayda değer bir sorun yaratabilir ve

enflasyonun düşüşünde geçici de olsa bir sapmaya neden olabilir. Dolayısıyla TL’den altı sıfır

atılması operasyonu sonrasında istikrar programının sürdürülerek enflasyonla sürekli bir

mücadelenin devam ettirilmesi gerekir.

TL’den sıfır atılması sonrasında ortaya çıkması muhtemel bir başka sorun, birim fiyatı 10,000

TL’nin altında olan mal ve hizmetlerin YTL sisteminde birim fiyatlarının ifade edilmesinin

mümkün olmamasıdır. Çünkü 10,000 TL’nin YTL sistemindeki karşılığı, 1 YKr.’dir ve 1

YKr.’nin altında para birimi tanımlanmamıştır (Bkz. Ek-5/Madde 2). Örneğin, İMKB’de

işlem gören şirketlerin % 80’den fazlasının hisse fiyatı YTL sisteminde 1 YKr.’nin altında

kalacaktır. Dolayısıyla YTL sisteminde bu şirketlere ait hisse fiyatının ifade edilmesinde

sorunla karşılaşılacaktır. Böyle bir durumda ya 1 YKr.’nin altında bir para birimi

tanımlanacak ya da mal ve hizmetlerin birimi yeniden tanımlanmak zorunda kalınacaktır11

.

Büyük rakamlı TL’lere alışan iktisadi aktörlerin TL’den sıfır atılması sonrasında ceplerindeki

paranın birden küçülmesini ne ölçüde hazmedebilecekleri, üzerinde durulması gereken önemli

bir konudur. Şöyle ki, 1 milyar TL aylık geliri olan birisinin TL’den 6 sıfır atılması

durumunda geliri birden 1,000 YTL’ye düşecektir. Bu durum, iktisadi aktörler üzerinde

fakirleşme hissi yaratabilir. Ayrıca 1,000 YTL’nin alım gücünün kavranması ve bir ay

yetecek şekilde harcama alışkanlığının kazanılması zaman alabilir. Bu süre zarfında YTL’nin

alım gücünü henüz kavrayamayan iktisadi aktörler harcama-zaman uyumsuzluğu ile karşı

karşıya kalabilirler. Bu da enflasyon ile mücadeleyi olumsuz yönde etkileyebilir. Bu süreçte

iktisadi aktörlerin daha farklı bir psikoloji ile hareket etmeleri de söz konusu olabilir. İktisadi

aktörler TL’den sıfır atılması sonrasında, birden her şeyin çok ucuzmuş gibi görünmesi

nedeniyle, satınalma güçlerinin arttığı psikolojisi içerisine girerlerse harcama düzeylerini

artırabilirler. Bu da enflasyonla mücadeleyi yine olumsuz yönde etkileyecektir.

Başka bir dezavantaj ise, kamunun borç stoku ile ilgili olabilir. Bilindiği gibi ülkemizde

Kamu Borç Stoku/GSMH oranı oldukça yüksektir. YTL’ye geçiş sürecinde herhangi bir

sebeple iç ve dış borçların çevrilebilirlik sorunu gündeme gelirse, emisyon artışı kaçınılmaz

hale gelebilir. Böyle bir durumda TL’den sıfır atılması bir anlam ifade etmeyecektir.

YTL’ye geçiş için hükümetçe Aralık 2004 yıl sonu hedefi olarak belirlenen % 12’lik

enflasyon hedefinin tutturulamaması da söz konusu olabilir. Böyle bir durum ise ülkemiz

ekonomisi için ciddi bir kredibilite kaybı anlamına gelecektir.

11

Örneğin hisse senetlerinde 1,000 hisse [1 Lot] yerine geçecek ve birim fiyatı YTL veya YKr. cinsinden de

ifade edilebilecek yeni bir hissenin basılması gündeme gelecektir. Böylece şirketlerin yeni tanımlamaya göre

şirketlerin hisse adeti azalacak; buna karşın bir yeni hissenin birim fiyatı [beheri] artacaktır. Tüm bu işlemlerin

YTL’ye geçiş sürecinde kamu kuruluşları yanında şirketlere de ek maliyet yükleyeceği gözden kaçırılmamalıdır.

Page 15: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

15

VI. Genel Değerlendirme ve Sonuç

24 Ocak 1980 Kararları ile yeni bir döneme giren Türkiye ekonomisini karakterize eden en

belirgin özellik yüksek-kronik enflasyondur. Yüksek-kronik enflasyon TL’deki sıfırların hızla

artmasına neden olmuştur. Öyle ki son 23 yıl içerisinde ortalama her 2 yılda bir, üst kupür

değerinde yeni banknotlar tedavüle sürülmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır.

Yüksek-kronik enflasyon sonucu Türkiye, dünyada parasında en fazla sıfır olan bir ülke

konumuna gelmiştir. Uygulanmakta olan istikrar programının başarılı olması ve bu başarının

belli bir noktaya ulaşması durumunda, programın son halkası olarak paradan sıfırların atılması

ve yerine YTL’nin ikame edilmesi ekonomiye olan güvenin tazelenmesine önemli katkı

sağlayacaktır.

TL’deki sıfırların hızla artması beraberinde TL’den sıfır atma tartışmalarını da gündeme

getirmiştir. Ancak bu tartışmalar bugüne kadar uygulamaya dönüştürülememiştir. Son birkaç

yıl içinde enflasyonun belirgin bir düşüş trendine girmeye başlaması ve tek parti iktidarı ile

siyasi istikrarın sağlanması, TL’den sıfır atılmasını Eylül 2003 itibariyle yeniden gündeme

getirmiştir. Nitekim, 28 Ocak 2004 tarih ve 5083 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para

Birimi Hakkında Kanun’ ile bu konuda somut bir adım atılmış ve 1 Ocak 2005 tarihi

itibariyle de uygulamaya geçilmesi bir takvime bağlanmıştır.

Son dönemde ülkemizde enflasyon belirgin bir düşüş trendine girmiştir. Bu düşüşün

arkasındaki temel unsurlardan biri, ABD Dolar kurundaki gerileme; diğeri ise uygulanan sıkı

para ve maliye politikalarının bir sonucu olarak toplam talebin baskı altında tutulmasıdır.

Belirttiğimiz ekonomik unsurların yanında, güçlü tek parti hükümetinin iktidara gelmiş

olmasının oluşturduğu güven ortamı da enflasyonist beklentileri olumlu yönde etkileyerek

enflasyonun düşüş trendine girmesinde etkili olmuştur.

TL’deki sıfırların artması, kuşkusuz ülkemizde uzun süreli yaşanan yüksek-kronik

enflasyonun bir sonucudur. Enflasyonun kendisi de yine ekonomide var olan problemlerin bir

sonucudur. Dolayısıyla enflasyon ile mücadele her zaman bir istikrar programı çerçevesinde

yürütülmektedir. Bu mücadele başarılı olduğunda ve piyasalara güven geldiğinde paradan

sıfır atılmakta ve yeni para biriminin tanımlanması gündeme gelmektedir.

Tek başına TL’den sıfır atılması parada reel olarak hiçbir değişikliğe neden olmayacaktır.

Örneğin, halihazırda 1 Euro yaklaşık olarak 1,700,000 TL’dir. TL’den 6 sıfır atılması

durumunda 1 Euro, 1.70 TL olacaktır. Bu durumda TL, Euro karşında 1,000,000 kez değer

kazanmış gibi görünmesine karşın reel olarak hiçbir şey değişmeyecektir. TL’nin görünüş

itibariyle dünyanın en değersiz para birimlerinden biri olduğu dikkate alındığında, TL’den 6

sıfır atılmasının tek başına bir anlam ifade etmeyeceği açıktır. Dolayısıyla TL’den sıfır

atılmasının TL’nin değeri üzerinde reel etkisinin olabilmesi, büyük ölçüde ekonomik

politikaların başarısına bağlıdır.

Tek haneli rakamlara düşürülmüş enflasyonda kalıcılık sağlanmadığı sürece, atılan sıfırlar

tekrar paranın üzerindeki yerini alacaktır. Uygulanan kısa süreli sıkı para ve maliye

politikaları ile sağlanmış enflasyondaki bir düşüşün riskli olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Kamu açıkları ve kamu borçlarının GSMH içindeki payları makul bir seviyeye indirilmeden,

uygulanan kısa vadeli sıkı para ve maliye politikaları sonucu düşen enflasyonun bir süre sonra

tekrar yükselişe geçmesi olasıdır. Böyle bir ortamda TL’den sıfır atılması, halihazırdaki

ekonomik durumu daha da ağırlaştıracaktır.

Page 16: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

16

Dünyada ulusal paradan sıfır atma operasyonlarının çoğu, uygulanan istikrar programlarının

son halkasını oluşturmuştur. Uygulamada daha çok sıfır atılan paranın yerine başka bir para

biriminin tanımlandığı veya mevcut para biriminin önüne ‘Yeni’ ibaresi eklendiği

görülmektedir.

28 Ocak 2004 tarih ve 5083 sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi hakkında

Kanun’, TL’den 6 sıfır atılacağını hükmetmektedir. Altı sıfır atılması durumunda halihazırda

fiyatı 1 YKr.’nin altında olan mal ve hizmetlerin değerlerinin parasal ifadesinde sıkıntılar

ortaya çıkacaktır. Bu sorunun çözümlenebilmesi için YKr.’nin altında yeni bir para biriminin

tanımlanması [1 YKr = 100 … olacak şekilde] veya birim fiyatı 1 YKr.’nin altında olan mal

ve hizmetler için yeni bir birim tanımlanması [1 hisse yerine 1 lot; 1 adet yerine 1 düzine

gibi…] seçeneğinden biri tercih edilmelidir.

TL’den sıfır atılması operasyonu, enflasyonun 2004 yılı sonu hedefi olan % 12’ye, izleyen

yıllarda da tek haneli seviyelere düşürülmesi ve istikrar kazandırılması konusunda hükümetin

kararlılığının bir göstergesi olacaktır. Yine TL’den sıfır atılması, parasında büyük kupürler

yer alan başka bir ülkenin bulunmaması gerçeği de dikkate alındığında, TL’nin ulusal ve

uluslararası arenada itibarının yükselmesine katkı sağlayacağı açıktır.

Page 17: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

17

Kaynakça

Erçel, G. (1999), ‘2000 Yılı Enflasyonu Düşürme Programı: Kur ve Para Politikası

Uygulaması’, 9 Aralık 1999, TCMB: Ankara.

Kalaycı, İ. (1999), ‘İstikrar Politikaları Çerçevesinde YENİ TL ARAYIŞI: Niçin, Nasıl ve

Nereye Kadar?’, Banka ve Ekonomik Yorumlar, Sayı:2, Şubat 1999, ss.43-53.

Lim, C.H.& Papi, L. (1997), ‘An Econometric Analysis of the Determinants of Inflation in

Turkey’, IMF Working Paper, WP/97/10, International Monetary Fund: Washington

DC.

Minibaş, T. (2001), BİA Haber Merkezi’nin Türkel Minibaş ile Yaptığı Röportaj, 23.04.2001,

www.bianet.org/diger/makale1915.htm (18.01.2004).

Parasız, İ. (1996), Kriz Ekonomisi: Hiper Enflasyon ve Yüksek Enflasyonla Mücadelede Ünlü

İstikrar Politikaları ve 5 Nisan 1994 Kararları, İkinci Baskı, Ezgi Kitabevi: Bursa.

Resmi Gazete (2004), 31.01.2004 Tarih ve 25363 Sayılı Resmi Gazete’de Yayımlanan

28.01.2004 Tarih ve 5083 Sayılı ‘Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi

Hakkında Kanun’.

Selçuk, F. (1997), ‘TL’ye Güven Sağlanamadı’, Con Ahmet’in Devridaim Makinesi: Türkiye İktisadı

1994-1996 içinde, İmge Kitabevi: Ankara.

Serdengeçti, S. (2004), ‘Türk Parasından Sıfır Atılması’, Başkan Serdengeçti’nin YTL’na ilişkin

Sunumu, 10.02.2004, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası: Ankara.

Şen, H. (2003a), Teori ve Uygulamada Senyoraj, Ekin Kitabevi: Bursa.

Şen, H. (2003b), ‘Olivera-Tanzi Etkisi: Türkiye Üzerine Ampirik Bir Çalışma’, Maliye Dergisi, Sayı:

143, Mayıs-Ağustos 2003, ss. 30-57.

TCMB, Üç Aylık Bülten , Çeşitli Sayılar.

TCMB (2001), Türkiye Cumhuriyeti Banknotları, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası: Ankara.

TCMB Web Sitesi, www.tcmb.gov.tr, (10.02.2004)

Yıldırım, O. (2003), Kura Dayalı İstikrar Politikası (Teori ve Ülke Uygulamaları), T.C. Başbakanlık

Hazine Müsteşarlığı, Araştırma ve İnceleme Dizisi, No: 34, Mart 2003, Ankara.

Wall Street Journal, www.online.wsj.com (05.01.2004).

Page 18: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

18

EKLER

EK-1: 31.12.2003 Tarihi İtibariyle Tedavüldeki Banknotların Kupürlere Göre Dağılımı

Kupür Adet % Miktar

% Trilyon TL

20,000,000 427,479,572 34.2 8,549,6 80.1

10,000,000 130,239,508 10.4 1.302,4 12.2

5.000.000 97,107,002 7.8 485,5 4.5

1,000,000 244,274,021 19.6 244,3 20.3

500,000 145,749,658 11.7 72,9 0.7

250,000 54,452,878 4.4 13,6 0.1

Diğer 148,990,628 11.9 7,2 0.1

Toplam 1,248,293,267 100.0 10,675.5 100.0

Kaynak: Serdengeçti (2004)

EK-2: 13 Ocak 2004 Tarihi İtibariyle Dünyadaki En Büyük Banknot Kupürleri

Ülke Kupür Dolar ($) karşılığı

Endonezya 100,000 12.0

Kamboçya 100,000 25.1

Lübnan 100,000 66.0

Mozambik 100,000 4.2

Paraguay 100,000 16.1

Vietnam 100,000 6.1

Romanya 1,000,000 31.0

Türkiye 20,000,000 15.0

Not: Tarafımızca tabloda bazı düzenlemeler yapılmıştır.

Kaynak: MRI Banker’s Guide to Foreign Currency’den aktaran Serdengeçti (2004)

EK-3: 31 Aralık 2003 Tarihi İtibariyle ABD Doları Karşısında Dünyanın Değeri En Düşük Paraları

Ülkeler Dolar ($) Kuru TL’den Kaç Kez Değerli

Olduğu

Türkiye 1 $ = 1,402,803 TL -

Romanya 1 $ = 32,687 Ley 42.9

Vietnam 1 $ = 15,642 Dong 89.7

Sao Tome 1 $ = 8,700 Dobra 161.2

Gana 1 $ = 8,650 Cedi 162.2

Endonezya 1 $ = 8,423 Rupi 166.5

İran 1 $ = 8,333 Riyal 168.3

Paraguay 1 $ = 5,975 Guarani 234.8

Azerbaycan 1 $ = 4,931 Manat 284.5

Zambiya 1 $ = 4,500 Kvaça 311.7

Not: Tarafımızca tabloda bazı düzenlemeler yapılmıştır.

Kaynak: Wall Street Journal, October 31, 2003.

Page 19: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

19

EK-4: Parasından Sıfır Atan Ülkeler

Ülke Kaç Kez

Sıfır Attığı Tarih

Atılan Sıfır

Sayısı

Para Birimi

Eski Yeni

Afganistan 1 Ekim 2002 3 Afgani Yeni Afgani

Almanya

2 Kasım 1923 12 Mark Rentenmark

Haziran 1948 1 Reichsmark Deutche Mark

Angola

2

Temmuz 1995 3 Novas Kwanzas Kwanza Reajustado

Aralık 1999 6 Kwanza Reajustado Kwanza

Arjantin 4

Ocak 1970 2 Peso Moneda Nacional Peso Ley

Haziran 1983 4 Peso Ley Peso Argentino

Haziran 1985 3 Peso Argentino Austral

Ocak 1992 4 Austral Peso Convertible

Arnavutluk 1 Ağustos 1965 1 Lek Yeni Lek

Azerbaycan 1 Aralık 1992 1 Soviet Ruble Manat

Bahreyn 1 Ekim 1965 1 Gulf Rupee Dinar

Beyaz Rusya 2 Mayıs 1992 1 Soviet Ruble Ruble

Ocak 2000 3 Ruble Yeni Ruble

Bolivya 2

Ocak 1963 3 Boliviano Peso Boliviano

Ocak 1987 6 Peso Boliviano Boliviano

Brezilya

6

Şubat 1967 3 Cruzeiro Yeni Cruzeiro

Mayıs 1970 3 Yeni Cruzeiro Cruzeiro

Şubat 1986 3 Cruzeiro Cruzado

Ocak 1989 3 Cruzado Yeni Cruzado

Mart 1990 0 Yeni Cruzado Cruzeiro

Ağustos 1993 3 Cruzeiro Cruzeiro Real

Temmuz 1994 3 Cruzeiro Real Real

Bulgaristan 2

Ocak 1962 1 Leva Yeni Lev

Temmuz 1999 3 Leva Yeni Lev

Çin 1 Mart 1955 4 Yuan Yeni Yuan

Estonya 1 Haziran 1992 1 Soviet Ruble Kroon

Fas 1 Ekim 1959 2 Franc Dirham

Finlandiya 1 1963 2 Markka Yeni Markka

Fransa 1 1960 2 Franc Yeni Franc

Gine 1

Mart 1960 0 CFA Franc Franc

1971 1 Franc Syli

1985 0 Syli Franc Guineen

Gürcistan 1 Eylül 1995 6 Kuponi Lari

Hırvatistan 1 Mayıs 1994 3 Croation Dinar Kuna

İsrail 4

Aralık 1948 3 Prutot Pound

Ocak 1960 2 Agorot Pound

Şubat 1980 1 Pound Sheqel

Eylül 1985 3 Sheqel Yeni Sheqel

İzlanda 1 Ocak 1981 2 Kronur Krona

Kırgızistan 1 Mayıs 1993 2 Soviet Ruble Som

K.Kore 1 Şubat 1959 2 Won Yeni Won

G.Kore 1 1962 1 Hwan Won

Laos 2

Haziran 1976 1 Kip Lao Liberation Kip

Aralık 1979 2 Lao Liberation Kip Yeni Kip

Letonya 1 Mart 1993 2 Rublu Lats

Litvanya 1 Haziran 1993 2 Talonu Litas

Macaristan 1 Ağustos 1946 5 Quadrillion Pengoe Forint

Makedonya 1 Mayıs 1993 2 Denari Yeni Denar

Meksika 1

Ocak 1993 3 Peso Yeni Peso

Ocak 1996 0 Yeni Peso Peso

Moldova 1 1993 3 Coupon Lei

Nikaragua 1 Şubat 1988 3 Cordoba Yeni Cordoba

Özbekistan 1 Temmuz 1994 3 Sum-coupon Sum-note

Paraguay 1 Ekim 1943 2 Pesos Fuertes Guarani

Peru 2

1985 3 Sole Inti

Temmuz 1991 6 Inti Yeni Sol

Polonya 1 Ocak 1995 4 Zlotych Yeni Zloty

Romanya 1 Ağustos 1947 4 Lei Yeni Leu

Rusya

3

Aralık 1947 1 Ruble Yeni Ruble

Ocak 1961 1 Ruble Yeni Ruble

Ocak 1998 3 Ruble Yeni Ruble

Page 20: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

20

EK-4’ün Devamı …

Sudan 1 1992 1 Pound Dinar

Şili 2

Ocak 1960 3 Peso Escudo

Eylül 1975 3 Escudo Peso

Tayvan 1 Haziran 1949 4 Taiwan Dollar Yeni Taiwan Dollar

Tunus 1 Aralık 1958 3 Franc Dinar

Uganda 1 1987 2 Shilling Yeni Shilling

Ukrayna 1 Eylül 1996 5 Karbovanet Hryvnia

Uruguay 2 1975 3 Peso Oro Yeni Peso

1993 3 Yeni Peso Peso Uruguayo

Vietnam

3

1959 3 Dong Yeni Dong

1975 2 Piastre Yeni South Vietnam Dong

Eylül 1985 1 Dong Yeni Dong

Yugoslavya 6

Ocak 1966 2 Dinar Yeni Dinar

Ocak 1990 4 Dinar Yeni Dinar

1992 1 Dinar Yeni Dinar

Ekim 1993 6 Dinar Ekim Dinar

Ekim 1993 9 Ekim Dinar 1994 Dinar

Ocak 1994 6 1994 Dinar Super Dinar

Yunanistan 1 Mayıs 1954 3 Drachma Yeni Drachma

Zaire

3

1967 3 Congolese Francs Zaire

1993 6 Zaire Yeni Zaire

1998 5 Yeni Zaire Franc Congolaise

Not: Tarafımızca tabloda bazı düzenlemeler yapılmıştır.

Kaynak: MRI Banker’s Guide to Foreign Currency’den aktaran Serdengeçti (2004).

Page 21: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

21

EK-5: Resmi Gazete

31 Ocak 2004 Sayı : 25363

CUMARTESİ Kabul Tarihi : 28.1.2004

Kanun No. 5083

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Para Birimi Hakkında Kanun

Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi

MADDE 1. — Türkiye Cumhuriyeti Devletinin para birimi Yeni Türk Lirasıdır. Yeni Türk Lirasının alt

birimi Yeni Kuruştur. Bir Yeni Türk Lirası (YTL) yüz Yeni Kuruşa (YKr) eşittir.

Bakanlar Kurulu, Yeni Türk Lirası ve Yeni Kuruşta yer alan yeni ibarelerini kaldırmaya ve uygulamaya

ilişkin esasları belirlemeye yetkilidir.

Türk Lirası ile Yeni Türk Lirası arasında değişim oranı

MADDE 2. — Türk Lirası değerler Yeni Türk Lirasına dönüştürülürken, birmilyon Türk Lirası

(1.000.000 TL) eşittir bir Yeni Türk Lirası (l YTL) değişim oranı esas alınır.

Yeni Türk Lirası cinsinden yapılan işlemlerde yarım Yeni Kuruşun üzerindeki değerler bir Yeni Kuruşa

tamamlanır; yarım Yeni Kuruş ve altındaki değerler dikkate alınmaz.

Türk Lirasına yapılan atıflarda değişiklik

MADDE 3. — Kanunlarda ve diğer mevzuatta, idarî işlemlerde, yargı kararlarında, her türlü hukukî

muamelelerde, kıymetli evrak ve hukukî sonuç doğuran diğer belgeler ile ödeme ve değişim araçlarında Türk

Lirasına veya liraya yapılan atıflar, 2 nci maddede belirtilen değişim oranında Yeni Türk Lirasına yapılmış

sayılır.

Banknotların resim ve görüntülerinin çoğaltılması ve yayınlanması

MADDE 4. — Halen tedavülde bulunan, tedavülden çekilmiş veya tedavüle çıkarılacak olan banknotların

resim ve görüntülerinin çoğaltılması ve yayınlanmasına ilişkin boyut, renk, malzeme, çözünürlük, üzerinde

bulunacak ibareler ve benzeri hususlarla ilgili şartlar Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasınca belirlenir ve

Resmî Gazetede ilân olunur.

İlân olunacak şartlara uymayan kişiler hakkında fiil daha ağır bir suça vücut vermediği takdirde

birmilyarbeşyüzmilyon liradan beşmilyar liraya kadar ağır para cezasına hükmolunur.

Yürürlükten kaldırılan hükümler

MADDE 5. — 24.12.1937 tarihli ve 3290 sayılı Devlet Hesaplarında Liranın Esas İttihaz Edilmesi

Hakkında Kanun yürürlükten kaldırılmıştır.

GEÇİCİ MADDE 1. — Halen tedavülde bulunan Türk Lirası banknotlar ile madeni paralar 1.1.2005-

31.12.2005 tarihleri arasında Yeni Türk Lirası banknotlarla ve yeni çıkarılacak madenî paralarla birlikte tedavül

eder.

Söz konusu banknotların birlikte tedavülü ve değiştirilmesine ilişkin esaslar Türkiye Cumhuriyet Merkez

Bankasınca, madenî paraların birlikte tedavülü ve değiştirilmesine ilişkin esaslar ise Hazine Müsteşarlığınca

belirlenir.

Bu Kanunun uygulanmasında karşılaşılan tereddütleri gidermeye ve gerekli düzenlemeleri yapmaya

Hazine Müsteşarlığının bağlı olduğu Bakan; görev alanlarına giren konularda düzenleme yapmaya Maliye

Bakanlığı, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası, Sermaye

Piyasası Kurulu ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu yetkilidir.

GEÇİCİ MADDE 2. — Türk Lirası üzerinden yapılan her türlü hukukî muamele ile hukukî sonuç

doğuran belgelerin 2 nci maddede belirtilen değişim oranı dikkate alınarak 31.12.2005 tarihine kadar, bu tarih

dahil Yeni Türk Lirasına göre değiştirilmesi halinde, muamele ve düzenlenecek belgeler her türlü vergi, resim,

harç ve diğer yükümlülüklerden muaftır.

Page 22: TL’den Sıfır Atılması ve Yeni TL

Active Bankacılık ve Finans Dergisi, Sayı: 36, Mayıs-Haziran 2004, ss. 6-22.

22

GEÇİCİ MADDE 3. — 1.1.2005-31.12.2005 tarihleri arasında, bütün mal ve hizmet bedellerinin, 4077

sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 12 nci maddesi çerçevesinde düzenlenecek etiket ve tarife

listelerinde Türk Lirası ve Yeni Türk Lirası üzerinden ayrı ayrı gösterilmesi zorunludur.

Bu yükümlülüğü yerine getirmeyenler hakkında 4077 sayılı Kanunun 25 inci maddesinin ikinci fıkrasında

öngörülen ceza uygulanır.

Yürürlük

MADDE 6. — Bu Kanunun;

a) 4 üncü maddesi ile geçici 1 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları yayımı tarihinde,

b) Diğer hükümleri 1.1.2005 tarihinde,

Yürürlüğe girer.

Yürütme

MADDE 7. — Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.

30/1/2004