Top Banner
T.C. SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ COĞRAFYA ANABİLİM DALI TÜRKİYE’DE COĞRAFYA ALANINDA TURİZM İLE İLGİLİ YAPILAN LİSANSÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR İÇERİK ANALİZİ Ayşe ŞARDAĞ 1430223004 YÜKSEK LİSANS TEZİ DANIŞMAN Yrd.Doç.Dr. İsmail KERVANKIRAN ISPARTA-2016
126

T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

Jan 13, 2020

Download

Documents

dariahiddleston
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

T.C.

SÜLEYMAN DEMİREL ÜNİVERSİTESİ

SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ

COĞRAFYA ANABİLİM DALI

TÜRKİYE’DE COĞRAFYA ALANINDA TURİZM İLE İLGİLİ

YAPILAN LİSANSÜSTÜ TEZLER ÜZERİNE BİR İÇERİK

ANALİZİ

Ayşe ŞARDAĞ

1430223004

YÜKSEK LİSANS TEZİ

DANIŞMAN

Yrd.Doç.Dr. İsmail KERVANKIRAN

ISPARTA-2016

Page 2: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi
Page 3: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi
Page 4: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

iv

ŞARDAĞ, Ayşe., “Türkiye’de Coğrafya Alanında Turizm İle İlgili Yapılan Lisansüstü

Tezler Üzerine Bir İçerik Analizi”, Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2016.

ÖZET

Turizmin ekonomik, sosyo-kültürel, çevresel etkilerinin her geçen gün artması;

mekânı, mekânsal değişimi, mekân-insan ilişkilerini kendi prensipleriyle inceleyen

coğrafyanın turizm konularına olan ilgisini de artırmaktadır. Turizmin en önemli

öğelerini oluşturan; çekicilikler, ulaşım ve konaklama gibi unsurlar üzerinde coğrafi

faktörlerin önemi büyüktür. Dolayısı ile turizmin mekânsal dağılımı, ekonomik katkısı,

sorunları, toplumsal etkileri gibi konuların coğrafyacılar tarafından araştırılmaya,

nitelikli çözüm önerilerinin sunulmasına ihtiyaç vardır. Bu çalışmanın amacı;

Türkiye’de coğrafya alanında yapılan turizm konulu yüksek lisans ve doktora tezlerinin

incelenerek, yapılan bu çalışmaların Türkiye turizmin genel problemlerine ne derece

katkı sağladığını değerlendirmektir. Çalışmada, lisansüstü tezlerin; üniversite, yıl,

işlenen konu, hipotez, örneklem büyüklüğü, veri analiz yöntemi, kaynakça durumları

incelenerek içerik analizi yapılmış, elde edilen veriler yüzde ve frekansa dayalı olarak

tablo, grafiklerle yorumlanmıştır. Bunun için “turizm, coğrafya, rekreasyon” anahtar

sözcükleri temel alınarak, bugüne kadar yapılmış 110 doktora ve yüksek lisans tezi

örneklem alınmıştır. Bu tezlerin 70’i Yüksek Öğretim Kurumu’nun Ulusal Tez Merkezi

internet sitesinden, diğerlerine ise mail yoluyla; erişime açık olmayan tezlere Süleyman

Demirel Üniversitesi kütüphanesi aracılığıyla erişim sağlanmıştır. Yüksek Öğretim

Kurumu Ulusal Tez Merkezi internet sitesinde bulunmayan tezlere ise tezin hazırlandığı

üniversitenin kütüphanesine gidilerek temin edilmiştir. Ancak 7 teze ulaşılamamıştır.

Toplam 103 tezin içerik analizi yapılmıştır. Tezlerin 20’si doktora, 83’ü ise yüksek

lisans tezlerinden oluşmaktadır. Çalışmanın bulgularına göre; coğrafya alanında yapılan

turizm konulu tezlerin özellikle 2000 yılı sonrasında artış gösterdiği, tezlerde bölgesel

coğrafya yaklaşımının hâkim olduğu, tezlerin bazılarının yöntem ve sorunsal yönüyle

eksik, tasvir ve gözleme dayalı monografya çalışmaları şeklide hazırlandığı, tezlerin

Türkiye turizminin sorunlarına yeteri kadar yer vermediği sonucuna ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Coğrafya, Turizm, Lisansüstü Tez, İçerik Analizi.

Page 5: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

v

ŞARDAĞ, Ayşe., “A Content Analysis Related to Graduate Theses Made in Turkey in

The Field of Geography About Tourism”, Master’s Thesis, Isparta, 2016.

ABSTRACT

The increasing of economical, socio-cultural and environmental impacts of

tourism day by day increases the interest of geography that examines issues as space,

spatial variation and space-human relationship by their own principles towards tourism

issues. Geographical factors that constitute the most important elements of tourism as

charms, transportation and accommodation. Issues as spatial distribution of tourism,

economic contribution, problems, social effects need to be studied and some quality

offers for solutions should be found by geographers. The purpose of this study on

tourism held in geography in Turkey examining the master's and dissertation theses and

to evaluate of to what extent these researches contributed to the general problems of the

tourism of Turkey. In this study, graduate theses; university, year, topics covered,

hypotheses, data collection, data analysis method, bibliography were analysed and the

content analysis the thesis were conducted, the data, obtained percentages and

frequency based on the tables and graphs were interpreted and evaluated. For this

"tourism, geography, recreation" based on keywords, 110 were ever made and a sample

of doctoral thesis. 70 of this thesis from the Higher Education Authority's National

Thesis Center website, the others via e-mail; Suleyman Demirel University thesis on

access to non-public access is provided through the library. The National Thesis Center

for Higher Education without thesis was obtained by going to the website of the

university library which prepared the thesis. But the 7 thesis was not reached. The

content analysis of 103 theses were made. 20 doctoral theses, and consists of 83

graduate thesis. According to the findings of the study; geographical area made tourism

on the increase, especially after 2000, the thesis that regional geography approach of the

judge in the thesis, the method of some of the arguments and incomplete problematic

aspect, description and observational monograph studies which prepared the way, the

thesis of the problems of tourism in Turkey has reached the conclusion that not enough

space.

Keywords: Geography, Tourism, Graduate Thesis, Content Analysis.

Page 6: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

vi

İÇİNDEKİLER

YÜKSEK LİSANS TEZ SAVUNMA SINAV TUTANAĞI ............................... ii

YEMİN METNİ ................................................................................................... iii

ÖZET .................................................................................................................... iv

ABSTRACT .......................................................................................................... v

İÇİNDEKİLER ..................................................................................................... vi

ŞEKİLLER DİZİNİ ............................................................................................ viii

TABLOLAR DİZİNİ ........................................................................................... ix

ÖN SÖZ ................................................................................................................. x

GİRİŞ .................................................................................................................... 1

ARAŞTIRMANIN PROBLEMİ ........................................................................... 2

ARAŞTIRMA MOTİVASYONU ......................................................................... 3

ARAŞTIRMANIN AMACI .................................................................................. 4

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ ............................................................................. 5

ARAŞTIRMANIN EVREN VE ÖRNEKLEMİ ................................................... 6

ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI ................................................................. 7

KONU İLE İLGİLİ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR .................................................... 8

BİRİNCİ BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1.COĞRAFYA ................................................................................................. 15

1.2.TURİZM ........................................................................................................ 21

1.3. TURİZM COĞRAFYASI ............................................................................ 24

1.4. İÇERİK ANALİZİ ....................................................................................... 34

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE'DE TURİZM

2.1. TÜRKİYE’DE TURİZMİN GELİŞİMİ VE MEVCUT DURUMU ............ 37

Page 7: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

vii

2.2. TÜRKİYE TURİZMİNİN SORUNLARI .................................................... 43

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR ve YORUM

3.1.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN YAYINLANDIKLARI YILLARA VE

ÜNİVERSİTELERE GÖRE DAĞILIMI ........................................................................ 51

3.2.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İÇERİKLERİNE GÖRE DAĞILIMI .............. 58

3.3.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN YÖNTEM DURUMLARINA VE

KONULARINA GÖRE DAĞILIMI .............................................................................. 79

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

SONUÇ

4.1. SONUÇ, TARTIŞMA ve ÖNERİLER ........................................................ 86

KAYNAKÇA ...................................................................................................... 86

EKLER .............................................................................................................. 105

ÖZ GEÇMİŞ ..................................................................................................... 116

Page 8: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

viii

ŞEKİLLER DİZİNİ

Şekil 1: Coğrafya Biliminin İlkeleri (Özçağlar, 2011).................................................... 18

Şekil 2: Turizm Çeşitleri (Kozak vd., 2006) ................................................................... 23

Şekil 3: Turizm Coğrafyasının, Coğrafyanın Diğer Alt Bilim Dallarıyla İlişkisi (Nelson,

2013) ............................................................................................................................... 28

Şekil 4: Turizm ve Coğrafya ilişkisi (Emekli vd, 2006) ................................................. 33

Şekil 5: Bailey (1982)'e göre içerik analizinin güçlü ve zayıf yönleri ............................ 36

Şekil 6: Turizmin etkileri (Özgüç, 2011) ........................................................................ 44

Şekil 7: Tezlerin yıl aralıklarına göre dağılım grafiği ..................................................... 53

Şekil 8: İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümünde hazırlanmış olan bitirme tezi

örnekleri .......................................................................................................................... 54

Şekil 9: Tezlerin sayfa sayılarına göre dağılım grafiği ................................................... 61

Şekil 10: Tezlerin hipotez durumlarına göre dağılım grafiği .......................................... 63

Şekil 11: Tezlerin tez planı durumuna göre dağılım grafiği ........................................... 65

Şekil 12: Tezlerde yer alan tabloların sayılarına göre dağılım grafiği ............................ 67

Şekil 13: Tezlerde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılım grafiği ............................ 68

Şekil 14: Tezlerde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılım grafiği ....................... 69

Şekil 15: Tezlerde yer alan haritaların sayılarına göre dağılım grafiği ........................... 72

Şekil 16: Tezlerde yararlanılan yerli kaynak sayılarının dağılım grafiği ........................ 74

Şekil 17: Tezlerde yararlanılan yabancı kaynak sayısının dağılım grafiği ..................... 75

Şekil 18: Tezlerde yararlanılan internet kaynak sayılarının dağılım grafiği ................... 77

Şekil 19: Tezlerde yararlanılan toplam kaynak sayılarının dağılım grafiği .................... 78

Şekil 20: Yöntem çeşitlerinin dağılımı (Büyüköztürk vd., 2015; Arı ve Kaya, 2014) ... 80

Şekil 21: Tezlerin yöntem durumlarına göre dağılım grafiği.......................................... 81

Şekil 22: Tezlerde yer alan anketlerdeki örneklem sayılarının dağılım grafiği .............. 83

Şekil 23: Tezlerin konu alanlarına göre dağılım grafiği ................................................. 85

Page 9: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

ix

TABLOLAR DİZİNİ

Tablo 1: Tezlerin Frekans Değerleri ................................................................................. 7

Tablo 2: Coğrafyanın Fen ve Sosyal Bilimlerle Olan İlişkisi (Doğanay, 2010) ............. 17

Tablo 3: Türkiye'nin yıllık toplam turizm geliri ve ziyaretçi sayısı ................................ 42

Tablo 4: Tezlerin yıllara göre dağılımı ........................................................................... 52

Tablo 5: Tezlerin yıl aralıklarına göre dağılımı .............................................................. 53

Tablo 6: Tezlerin türüne göre dağılımı ........................................................................... 56

Tablo 7: Tezlerin yayınlandıkları üniversitelere göre dağılımı....................................... 57

Tablo 8: Tezlerin yayınlandıkları bilim dallarına göre dağılımı ..................................... 58

Tablo 9: Tezlerin danışman unvanlarına göre dağılımı .................................................. 59

Tablo 10: Tezlerin desteklenme türüne göre dağılımı .................................................... 59

Tablo 11: Tezlerin yayınlandıkları dillere göre dağılımı ................................................ 60

Tablo 12: Tezlerin sayfa sayılarına göre dağılımı........................................................... 61

Tablo 13: Tezlerin hipotez durumlarına göre dağılımı ................................................... 62

Tablo 14: Tezlerin tez planı durumuna göre dağılımı ..................................................... 64

Tablo 15: Tezlerde yer alan tabloların sayılarına dağılımı ............................................. 66

Tablo 16: Tezlerde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılımı ...................................... 67

Tablo 17: Tezlerde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılımı ................................ 68

Tablo 18: Tezlerde yer alan haritaların sayılarına göre dağılımı .................................... 70

Tablo 19: Tezlerde yararlanılan yerli kaynakların sayılarına göre dağılımı ................... 73

Tablo 20: Terlerde yararlanılan yabancı kaynakların sayılarına göre dağılımı .............. 75

Tablo 21: Tezlerde yararlanılan internet kaynaklarının sayılarına göre dağılımı ........... 76

Tablo 22: Tezlerde yararlanılan kaynakların toplam sayılarına göre dağılımı ............... 77

Tablo 23: Tezlerin yöntem türlerine göre dağılımı ......................................................... 81

Tablo 24: Tezlerde yer alan anketlere katılanların dağılımı .......................................... 82

Tablo 25: Tezlerin konu alanlarına göre dağılımı ........................................................... 84

Page 10: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

x

ÖN SÖZ

Küreselleşme ile birlikte turizmde meydana gelen değişimlerin incelenmesi

dünya da diğer coğrafyacılar tarafından yapılan çalışmalar ile ortaya konulmuştur.

Turizmde meydana gelen bu değişimler olumlu anlamda ele alındığı gibi meydana gelen

sorunlar da çalışmalara konu edilmiştir. “Türkiye’de Coğrafya Alanında Turizm İle

İlgili Yapılan Lisansüstü Tezler Üzerine Bir İçerik Analizi” konulu yüksek lisans tez

çalışmasının amacı Türkiye’de coğrafya alanında yapılan turizm ve rekreasyon konulu

yüksek lisans ve doktora tezlerinin içerik analizi yöntemiyle incelenerek, yapılan bu

çalışmaların Türkiye turizminin genel problemlerine ne derece katkı sağladığını

değerlendirmektir. Coğrafya alanında 1975-2015 yılları arasında hazırlanmış olan

turizm konulu yüksek lisans ve doktora tezleri çalışmanın kapsamını oluşturmaktadır.

Çalışma kapsamında erişim sağlanan tezler içerik analizi yöntemi ile incelenmiştir.

Çalışmanın belirlenmesinde beni yönlendiren, çalışmanın her kademesinde

yardımlarını esirgemeyen değerli danışman hocam Yrd.Doç.Dr. İsmail

KERVANKIRAN’a, lisans ve yüksek lisans hayatım boyunca her zaman destek olan

bölüm başkanımız Prof.Dr.Kadir TEMURÇİN’e, farklı düşüncelere, çalışmalara

yönelmemizi sağlayan ve yardımlarını esirgemeyen değerli hocam Doç.Dr. Mustafa

YAKAR’a ve beni her zaman motive eden bölümümüz araştırma görevlileri Adile Gül

ERYILMAZ’a ve Mahinur KILIÇ’a çok teşekkür ederim.

Araştırma kapsamında tezlere erişimde benden yardımlarını esirgemeyen Tarık

ERKIRELLİ’ye, tezin yazım aşamasında her zaman yanımda olup yardımcı olan

arkadaşlarım Dudu ULUS, Fatma KAYHAN ve Gizem TAŞKIRAN’a ve tezin yazım

aşamasında yanımda olan yardım ve desteğini esirgemeyen Fatih SUCU’ya sonsuz

teşekkürlerimi sunarım.

Üniversite hayatım boyunca beni her zaman destekleyen maddi ve manevi

anlamda yanımda olan anneme, babama, abilerime, kardeşime ve bende emeği geçen

herkese çok ama çok teşekkür ederim.

Ayşe ŞARDAĞ

Page 11: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

1

GİRİŞ

Herhangi bir bilim dalındaki gelişmeleri ortaya çıkarmak ve değerlendirmek için

en önemli veri tabanlarından birini, ilgili alanda gerçekleştirilmiş yayınların

oluşturduğuna ait görüş, bilim adamları arasında genel kabul görmektedir (Bilgin, 1986;

Üsdiken ve Pasadeos, 1992). Herhangi bir bilim dalıyla ilgili üretilmiş her türden yazılı

literatürün belli dönemlerde incelenmesi, o bilim dalındaki gelişmelerin ortaya

konulması bakımından önemlidir. Zira böyle bir incelemenin belirli sıklıktaki zaman

dilimlerinde gerçekleştirilmesiyle, inceleme konusu olan bilim dalı veya disiplindeki

gelişme çizgisini ortaya çıkarmak mümkün olabilmektedir. Bu yolla elde edilecek

bulgular, bir yandan o bilim dalının zaman içerisinde gösterdiği gelişmeyi ve egemen

eğilimleri anlama, bir yandan da var olan sorunları ortaya çıkarma ve bunları

giderebilmek için yapılabilecek düzenlemeleri tartışma olanağı sağlayabilmektedir

(Üsdiken ve Pasadeos, 1993). İncelemelerin akademik yayınlar üzerine yapılması ise,

daha nesnel bulgu ve sonuçlara ulaşılmasını sağlamaktadır (Kozak, 2001).

Türkiye’de turizm araştırmalarının tarihi incelendiğinde ilk yayınlar 1900’lü

yıllara dayanmaktadır. Reşit Saffet Atabinen tarafından Kara Şemsi Reşit Saffet ismiyle,

1933 yılında, Türkiye Turing ve Otomobil Kulübü neşriyatından (12-18 Adalet Han,

Galata-İstanbul) yayımlanmıştır. Broşür olarak basılan 16 sayfalık bu yazı, daha önce

Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci

1936’da başlayan, sadece birinci cildi 1946 yılında yayınlanabilen ansiklopedik bir

kültür, turizm ve ticari tanıtım rehberi olan “Türkiye Kılavuzu” adlı eser de iş adamı

Hüseyin Orak tarafından beş cilt olarak tasarlanmıştır (Avşar ve Yüksel, 2012). Prof.

Dr. Remzi Oğuz Arık’a ait müzeciliğimizin önde gelenlerinden bilim adamı ve

politikacı Arık’ın 1947’de yazdığı “Müze, Tarih ve Folklor Çalışmaları Kılavuzu”

isimli kitabının yarısından fazlasını “Turizm” teşkil ediyor. Bu eser de gününün turizm

anlayışını, aydınların ve devletin bakışını oldukça net bir şekilde yansıtıyor (Özdemir,

2012). 1974 yılında Ziya Eralp “Turizmin Toplumsal Değişime Sosyo-Ekonomik Etkisi”

adlı kitabında turizmin toplumsal değişime sosyo-ekonomik etkisini araştırmış ve

turizme açık Erdek İlçesi (Balıkesir) ile sanayiye açık Kalecik İlçesi (Ankara) anketlere

dayanarak karşılaştırılmıştır (Emekli, 1998). 1977 yılında ise Nazmiye Özgüç “Sayfiye

Page 12: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

2

Yerleşmeleri: Gelişme ve Başlıca Özellikleri”, 1982 yılında “Rekreasyon ve Turizm

Coğrafyası”, 1984 yılında ise “Turizm Coğrafyası” çalışmalarını hazırlamış ve Türkiye

turizm literatürüne önemli katkıları bulunmuştur.

Coğrafya alanında hazırlanmış olan turizm ve rekreasyon konulu lisansüstü

tezlerin gelişim çizgisini ortaya çıkarmak için hazırlanmış olan bu çalışmada; ilk önce

araştırmanın problemi, motivasyonu, amacı, yöntemi, evren ve örneklemine yer

verilmiştir.

Çalışmanın birinci bölümünde; çalışma kapsamında yer alan kavramlara

(coğrafya, turizm, turizm coğrafyası, turizm sorunları ve içerik analizi) yer verilmiş ve

çeşitli kaynaklardan yararlanılarak açıklanmıştır.

Çalışmanın ikinci bölümünde; Türkiye turizminin tarihsel gelişimine ve bu

gelişim sonucunda ortaya çıkan turizm sorunlarına yer verilmiştir.

Çalışmanın üçüncü bölümünde; analiz kapsamında ortaya çıkan bulgulara şekil

ve tablolar halinde yer verilmiş ve yorumlanmıştır. Bulgular ve yorum bölümü üçe

ayrılmış; birinci bölümde tezlerin yayın yılları ve üniversitelere göre dağılımı, ikinci

bölümde içerik bakımından dağılımları, üçüncü bölümde ise yöntem ve konu

bakımından dağılımları incelenmiştir.

Çalışmanın dördüncü bölümünde; analiz sonucunda ortaya çıkan bulguların

yorumlanmasına, tartışma ve önerilere yer verilmiştir.

ARAŞTIRMANIN PROBLEMİ

Türkiye’de turizm sektörünün gelişme göstermesiyle birlikte her sektörde

olduğu gibi turizm sektöründe de sorunlar meydana gelmektedir. Geçmişten günümüze

Coğrafya bilimi ile turizm arasındaki ilişkileri dikkate aldığımızda, coğrafyayı turizmin

gelişimi, dağılımı, etkileri, planlanması ve sorunlarından uzak kalması düşünülemez. Bu

doğrultuda çalışmanın problemi şöyle belirtilmiştir:

Türkiye’de, coğrafya alanında hazırlanan turizm ve rekreasyon konulu

lisansüstü tezler yeteri kadar Türkiye turizminin gündemine ve mevcut

sorunlarına değinmekte midir?

Page 13: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

3

Lisansüstü tezlerin sayısında ve araştırma konularında yıllara göre

değişimler söz konusu mudur?

Tezlerde hangi yöntem ya da yöntemler kullanılmıştır?

Türkiye’de turizm konusunda tez hazırlayan coğrafyacılar ne tür bilimsel

yaklaşım ortaya koymaktadır? Tezler teorik bakımdan nasıl bir görünüm

sergilemektedir? Turizm coğrafyası alanı bu haliyle Türkiye turizminin

genel yapısına katkısı nasıldır?

ARAŞTIRMA MOTİVASYONU

Türkiye’de turizm konusunda hazırlanan lisansüstü tezler, makaleler ve diğer

bilimsel çalışmalar farklı disiplinler tarafından nitel ve nicel yöntemler kullanılarak

araştırılmıştır (Çiçek ve Kozak, 2012; Evren ve Kozak, 2012; Özel ve Kozak, 2012; İkiz

ve Sert, 2012; Türktarhan ve Kozak, 2012; Yüncü ve Kozak, 2012; Zencir ve Kozak,

2012; Kozak, 2014; Genç vd., 2014; Çiçek vd., 2014; Kozak, 2014; Unur vd., 2015;

Akıncı ve Sönmez, 2015; Aynalem vd., 2015). Çiçek ve Kozak (2012) çalışmalarında,

Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi’nde yayımlanan makaleler bibliyometrik

özellikleri açısından ele alınmış ve 1997-2010 yılları arasında hakem denetimli olarak

yayımlanan 192 makale incelenmiştir. Dergide 1997-2010 yılları arasında hakem

denetimli toplam 27 sayı yayımlandığı, en çok makalenin turizm ile ilgili genel

konulardan oluştuğu ve daha çok ampirik (görgül) araştırma yaklaşımının tercih edildiği

görülmüştür. İncelenen makalelerin toplam sayfa sayısı 2098’dir ve dergiye inceleme

konusu olan dönemde 196 farklı yazar katkıda bulunmuştur. Farklı disiplinlerle sürekli

ilişki içerisinde olan turizm alanında çok yazarlı çalışmaların 2000 yıllarından sonra

arttığı ve 2010 yılında 18 makalenin 13’nün çok yazarlı olduğu görülmüştür. Dergiye en

fazla katkı Yrd.Doç.Dr. ünvanlı yazarlar tarafından yapılmıştır. Yayımlanan

makalelerde 2322 yerli, 4074 yabancı eserlerden olmak üzere toplam 6396 atıf yer

almıştır. Dergiye en fazla katkının Anadolu Üniversitesi’nden olduğu gibi sonuçlara

ulaşılmıştır. Fakat coğrafya disiplini açısından turizm konusunda hazırlanan tezleri ya

da makaleleri araştıran herhangi bir bilimsel çalışma bulunmamaktadır. Dolayısı ile

Türkiye’de Coğrafya bilimine ait disiplin olan “Turizm Coğrafyası”nın, gelişim

sürecini, işlenen konulardaki değişimi, coğrafyacıların turizmin hangi konulara önem

Page 14: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

4

verdiklerini görmek açısından bu çalışmanın faydalı olacağı ve gelecekte turizm

coğrafyası konusunda yapılacak araştırmalara katkı sağlayacağı beklenmektedir.

ARAŞTIRMANIN AMACI

Turizm sektörü, küreselleşme ile birlikte meydana gelen teknolojik

gelişmelerinde etkisiyle büyük bir ivme kazanmış ve ulusal boyuttan uluslararası

boyutlara taşınmıştır. Turizmin bu denli hızlı gelişmesiyle, kitleler halinde turizm

hareketlerine olan talep de artmaya başlamıştır. Turizm hareketlerinde meydana gelen

bu gelişmeler olumlu katkılar sağlasa da, diğer sektörlerde olduğu gibi turizm

sektöründe de sorunlar ortaya çıkmaya başlamıştır.

Dünyanın birçok ülkesinde turizmin gelişimi, etkileri ve meydana getirdiği

sorunlar coğrafyacılar tarafından araştırılmaktadır. Araştırmalar uluslararası düzeyde

yayın yapan; “Journal of Tourism History (yayına başlama tarihi 2009), Tourism

Geographies (yayına başlama tarihi 1999), Journal of Tourism and Cultural Change

(yayına başlama tarihi 2003)” gibi dergiler tarafından yayınlanmaktadır. Tourism

Geographies adlı uluslararası dergi de yayınlanmış olan makaleleri incelediğimizde;

turizmin sürdürülebilirliği, el değmemiş alanların korunması, zaman ve mekân

içerisinde değişen turist algıları, yerli turizmin yeniden canlanması, küresel turizmin

düzensiz gelişimi, ikinci nesil göçmenlerin turizm deneyimi, turizmde güvenlik açığı ve

kriz yönetimi gibi konular araştırılmıştır (Örneğin; Hewer vd., 2016; Pietila ve

Fagerholm, 2016; Saarinen, 2016; Christian, 2016; Zoltan ve McKercher, 2015; Balli

vd., 2015; Farmaki, 2015; Nelson, 2015; Douglas, 2014; Lew, 2014).

Bu çalışmanın amacı; Türkiye’de coğrafya alanında yapılan turizm ve

rekreasyon konulu yüksek lisans ve doktora tezlerinin içerik analizi yöntemiyle

incelenerek, mevcut durumu ortaya koymak, yapılan bu çalışmaların Türkiye turizminin

genel problemlerine ne derece katkı sağladığını değerlendirmek ve gelecekte

coğrafyacıların turizm konusunda yapacakları çalışmalara katkı sağlamaktır.

Page 15: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

5

ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ

Bu çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden içerik analizi modeli kullanılmıştır.

İçerik analizi nicel ve nitel inceleme olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Çalışma verileri

nicel olarak ele alınıp incelenecektir. İçerik analizi, araştırılması hedeflenen olgu veya

olgular hakkında bilgi içeren yazılı materyallerin analizini kapsar (Yenilmez ve Sölpük,

2014). İçerik analizi belli bir sistematik doğrultuda yürütülmesi gereken bir süreçtir. Baş

ve Akturan (2008)'a göre içerik analizinin aşamaları:

1. Dokümanlara Ulaşma: Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi

internet sitesinden turizm ve turizm coğrafyası etiketi ile taramalar

yapılmıştır. Toplamda 110 tez belirlenmiş ve bunlardan 103 teze

ulaşılmıştır. 70 tez Yüksek Öğretim Kurumu’nun Ulusal Tez Merkezi

internet sitesinden temin edilmiştir. Diğerlerine ise mail yoluyla, erişime

açık olmayan tezlere Süleyman Demirel Üniversitesi kütüphanesi erişim

sağlanmıştır. Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi internet

sitesinde bulunmayan tezlere ise tezin hazırlandığı üniversitenin

kütüphanesine giderek erişim sağlanmıştır. Bütün çabalara rağmen 7 teze

ise ulaşılamamıştır.

2. Dokümanların Orijinalliğinin Kontrol Edilmesi: Ulaşılan lisansüstü

tezlerinin özgünlüğü kontrol edilmiş ve tezlere Yüksek Öğretim Kurumu

Ulusal Tez Merkezi’nden, Süleyman Demirel Üniversitesi kütüphanesi

aracılığıyla, mailden ve tezin hazırlandığı üniversite kütüphanesinden

erişim sağlandığı için asılları elde edilmiştir.

3. Kullanım İzninin Alınması: Kullanım izni olmayan tezlere mail

gönderilmiş ya da kütüphane aracılığıyla izin dâhilinde erişim

sağlanmıştır.

4. Dokümanların Anlaşılması ve Analiz Edilmesi: Dokümanların

anlaşılması aşamasında konu kapsamında elde edilen lisansüstü tezleri

tek tek amaca göre belirlenen kriterler doğrultusunda çizelge

oluşturulmuş ve bu çizelgeye veriler işlenmiştir. Elde edilen veriler ise

aşağıdaki gibi içerik analizi aşamaları kullanılarak verilerin analizi

yapılmıştır.

Page 16: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

6

Verilerin analizinde dokümanın içeriği uygun kategorilere yerleştirilerek

sınıflandırılmaktadır. İçerik analizi süreci ise aşağıdaki gibidir (Baş ve Akturan, 2008 ):

Araştırma sorularının ve yapılarının belirlenmesi; bu kısımda

araştırmanın soruları belirlenmiş ve coğrafya alanında yayınlanmış olan

turizm coğrafyası konulu lisansüstü tezlerinin turizm sorunlarına nasıl

yaklaştıkları, hangi konuları ele aldıkları gibi sorular sorulmuştur.

Örneklem; araştırma için gerekli olan dokümanlar YÖK Tez’den

coğrafya alanında yayınlanmış olan turizm coğrafyası konulu lisansüstü

tezleri örneklem olarak alınmıştır.

Analiz birimlerinin belirlenmesi; bu kısımda incelenecek olan tezlerin

sınıflandırılması yapılmıştır. Yüksek lisans ve doktora tezleri ayrılmıştır.

Kullanılacak kategorilerin saptanması; belirli bir ölçek hazırlanmış ve

kategorilere ayrılmıştır, ölçek dâhilinde tezler incelemeye alınmıştır. Bu

ölçekler içerisinde tezlerin yayın yılı, hangi bilim dalında yayınlandığı,

danışmanın unvanı, dili, türü, konu alanı, hangi üniversitede yayınladığı,

kullandığı yöntemler gibi kategoriler belirlenmiştir.

Kodlamanın yapılması; kategoriler belirlenip veriler girildikten sonra

kategorileri oluşturan verilere kod numaraları verilmiş ve belirli bir

sıralama yapılmıştır. Kodlanan veriler SPSS programına girilip

sayısallaştırılmıştır.

Geçerlilik ve güvenirliliğin tespit edilmesi; bulgular başka araştırmacılar

tarafından da incelendiğinde ve içerik analizi yapıldığında aynı sonuçlara

ulaşabilmektedirler.

ARAŞTIRMANIN EVREN VE ÖRNEKLEMİ

Çalışmanın evreni, Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nde “coğrafya”,

“turizm” ve “turizm coğrafyası” anahtar kelimeleri ile tarama yapılarak oluşturulan

lisansüstü tezlerini kapsamaktadır. İçerik analizi amacı doğrultusunda 1975-2015 yılları

arasında coğrafya alanında turizm coğrafyası konulu, Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez

Merkezi’nden yayınlanmış tezler, araştırmanın evrenini oluşturur. Örneklem grubu

olarak Yükseköğretim Kurulu Ulusal Tez Merkezi’nden turizm coğrafyası konulu

Page 17: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

7

erişilebilen 103 ve erişilemeyen 7 tez olmak üzere toplam 110 tez belirlenmiştir. Buna

göre analizi yapılan tezler, örneklem alanının % 93,64’ünü temsil etmektedir (Tablo 1).

Tablo 1: Tezlerin Frekans Değerleri

Erişim Durumu Frekans %

Erişilebilen 103 93,64

Erişilemeyen 7 6,36

Toplam 110 100

Verilerin analizi aşamasında;

Tezlerin yayın yılı,

Tezlerin yayınlandıkları bilim dalları,

Danışman unvanları,

Destekleme,

Tezin türü (Doktora & Yüksek Lisans)

Tezin konu alanı,

Tezin dili,

Yapıldığı üniversite,

Tezin sayfa sayısı,

Hipotez durumu,

Örneklem sayısı,

Tezlerde yer alan tablo, şekil, fotoğraf, harita sayıları,

Tezin yöntemi,

Tez planı durumu,

Kaynakça eser sayıları (yerli, yabancı, internet) tespit edilip analizi

yapılacaktır.

ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI

Bu çalışma, Türkiye’de 1975-2015 (son erişim: 31.12.2015) yılları arası

yayınlanmış olan “turizm ve rekreasyon” konulu, “Coğrafya Ana Bilim Dalı, Coğrafya

Öğretmenliği Ana Bilim Dalı ve Sosyal Bilgiler Öğretmenliği Ana Bilim Dalı”nda

hazırlanmış olan yüksek lisans ve doktora tezleri ile sınırlıdır. Çalışma kapsamında

Page 18: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

8

toplamda 110 tez belirlenmiş ve bunların 103 tanesine erişim sağlanmış olup 7 teze

elektronik ortamdan, kütüphane ve Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi

aracılığıyla da olsa erişim sağlanamamıştır.

KONU İLE İLGİLİ ÖNCEKİ ÇALIŞMALAR

Literatür araştırmaları sonucunda bu bölüm “turizm coğrafyası”, “coğrafya ve

turizm araştırmalarında yöntemler” ve “içerik analizi” ile ilgili örnek çalışmalar aşağıda

yer almaktadır.

Özgüç, N., 2011, “Turizm Coğrafyası”, adlı kitabında; turizm ve rekreasyon

tanımlarına, turizm coğrafyasının önemine değinmiştir. Turizmde talep ve güdüler,

çekicilikler, turizmin etkileri, turizmin gelişmesi gibi konularına ağırlık verilmiştir.

Aynı zamanda dünya turizminin günümüzdeki bölgesel kalıbı geniş bir ölçüde ele

alınmış ve Türkiye turizmi konularına da yer verilmiştir.

Nelson, V., 2013, “An Indroduction To The Geography Of Tourism”, adlı

kitap dört bölümden oluşmaktadır. Turizm coğrafyasına girişte, turizmi bugünün küresel

dünyasındaki yaşamını, geliştiği yönleri, diğer tüm faaliyetlerini coğrafya bilimi

açısından değerlendirilmiştir. Nelson, turizm coğrafyasının bütün yönlerini yorumlamış,

hem beşeri hem de fiziksel coğrafya ile aralarındaki ilişkiyi güçlendiren turizmi,

ekonomik, sosyal ve çevresel yönden incelemiştir.

Boniface, B.G., Cooper, C.P., 1991, “The Geography Of Travel And

Tourism”, adlı kitap; turizm ve coğrafya arasındaki ilişkiyi, coğrafyacıların neden

turizm çalışmalarına yöneldiğini anlatmıştır. Kitap yirmi bölümden oluşmaktadır.

Turizmde arz ve talep, turizm kaynakları gibi konuları turizm coğrafyası kapsamında

incelenmiş ve dünyada bazı turizm bölgelerinden örnekler verilmiştir.

Arı, Y., Kaya, İ., 2014, “Coğrafya Araştırma Yöntemleri”, adlı kitap on

dokuz bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; genel anlamda bilimsel araştırma ve

bunun arkasındaki temel düşüncelere yer verilmiştir. İkinci bölümde; coğrafya

araştırmalarında teorinin önemine vurgu yapılmış ve paradigmalara yer verilmiştir.

Üçüncü bölümde; araştırma konusu belirlenirken üzerinde durulması gerekenler

hakkında bilgi verilmiştir. Dördüncü bölümde; literatür taramasının nasıl yapılması

Page 19: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

9

gerektiği ve önemi konusu üzerinde durulmuştur. Beşinci bölümde; bilimsel bir metnin

nasıl yazılması gerektiği ve diğer yayınlardan ayrılan özellikleri anlatılmıştır. Altıncı

bölümde; evren ve örneklemin nasıl olması gerektiği, en doğru kaynağın nasıl elde

edileceği konularına değinilmiştir. Yedinci bölümde; nicel araştırma yöntemlerinin

temel özellikleri anlatılmıştır. Sekizinci bölümde; nicel araştırmalarda ölçme, değişken

ve ölçekler konusu incelenmektedir. Dokuzuncu bölümde; nicel araştırmalarda veri

toplama yöntem ve teknikleri ele alınmıştır. Onuncu bölümde; nitel araştırma

yöntemleri hakkında bilgiler verilmektedir. On birinci bölümde; coğrafyada saha

araştırmaları üzerinde durulmaktadır. On ikinci bölümde; jeomorfolojide temel

araştırma yöntemleri anlatılmaktadır. On üçüncü bölümde; klimatolojide araştırma

yöntemleri üzerinde durulmaktadır. On dördüncü bölümde; vejetasyon coğrafyası

araştırma yöntemleri hakkında bilgileri verilmektedir. On beşinci bölümde; az eğimli

yamaçlarda yüzey erozyonunun belirlenmesinde kullanılan yöntemler anlatılmaktadır.

On altıncı bölümde; radyometrik tarihleme yöntemleri üzerinde durulmaktadır. On

sekizinci bölümde; mekânsal istatistik teknikleri hakkında bilgiler verilmektedir. On

dokuzuncu bölümde; coğrafi bilgi teknolojilerinin coğrafya araştırmalarında kullanımı

ve önemi anlatılmıştır.

Öztürk, M., 2014, “Coğrafya Eğitiminde Araştırma”, adlı kitabı beş

bölümden oluşmaktadır. Kitabın dördüncü bölümünde coğrafya eğitiminde araştırmanın

tasarımları üzerinde durulmuştur. Bu bölümde içerik analizi yöntemi anlatılmış ve

yöntemin özellikleri, nerelerde kullanıldığı, veri kaynakları, avantaj ve dezavantajları,

içerik analizinin gerçekleştirilme aşamaları anlatılmıştır.

Özey, R., Tuna, F., Bilgen, N., 2013, “21. Yüzyılda Değişen Yaklaşımlar ve

Yükseköğretimde Coğrafya Eğitimi”, adlı kitap akademisyenler tarafından

hazırlanmıştır. Kitap on dört bölümden oluşmaktadır. Sekizinci bölümde yer alan

“Coğrafya Eğitiminde Bilimsel Veri Toplama ve Değerlendirme” adlı çalışmada;

bilimsel bir araştırma nedir ve hangi aşamalardan oluşur, coğrafi araştırma modelleri,

evren ve örneklem seçimi, verilerin toplanması, verilerin çözümlenmesi, bulguların

değerlendirilmesi ve raporun hazırlanması aşamalarının nasıl olması gerektiği üzerinde

durulmuştur.

Page 20: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

10

Özgüç, N., 1994, “Beşeri Coğrafya ’da Veri Toplama ve Değerlendirme

Yöntemleri”, adlı kitapta; Beşeri Coğrafya araştırmalarında kullanılan araştırma

yöntemleri, verilerin toplanması ve bu verilerin analiz edilmesi, istatistiksel bakımdan

değerlendirilmesinin coğrafya alanında nasıl olması gerektiği vurgulanmıştır.

İstatistiksel bakımdan elde edilen verilerin grafik, tablo, harita şekline dönüştürülmesi

ve daha sonra bunların yorumlanarak yazıya geçirilmesi aşamaları anlatılmıştır.

Doğanay, H., 1993, “Coğrafya ‘da Metodoloji”, adlı kitabı dört bölümden

oluşmaktadır. Giriş bölümünde metod ve metodoloji tanımları yapılmış, başlıca

araştırma yöntemleri üzerinde durulmuştur. Birinci bölümde; coğrafi metodolojinin

esasları, ikinci bölümde; coğrafyada özel öğretim metodları, üçüncü bölümde; coğrafya

öğretiminin araç ve gereçleri, dördüncü bölümde orta dereceli okullarda yönetim

(müfredat, yönetmelikler, denetim ve idare gibi konular) konuları üzerinde durulmuştur.

Day, R., 1996, “Bilimsel Bir Makale Nasıl Yazılır ve Yayımlanır”, adlı kitabı

otuz bölümden oluşmaktadır. Sırasıyla bir makalenin ya da tezin nasıl olması gerektiği,

yazım da sunuşta nelere dikkat edilmesi gerektiği ilkeler doğrultusunda bilgiler

verilmiştir. Kitabın hazırlanış amacı; bütün bilim dallarındaki bilim adamlarına ve

öğrencilere, yayımlama ve yayımlandığında anlaşılma şansı yüksek olan yazılı metinler

hazırlamada yardımcı olmak için hazırlanmıştır.

Yüksel, A., Yüksel, F., 2004, “Turizmde Bilimsel Araştırma Yöntemleri”,

adlı kitap yedi bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm; “Araştırma Yapmak”. İkinci

bölüm: “Araştırma: Yöntem ve Süreçler”. Üçüncü bölüm; “Nicel araştırma”. Dördüncü

bölüm: “Nitel Araştırma”. Beşinci bölüm; “Araştırma: Raporlamak”. Altıncı bölüm:

“Araştırma: Yayımlamak”. Yedinci bölüm; “Araştırma: Sözlü Sunum”, bölümlerinden

oluşmaktadır.

Edgell, D.L., Swanson, J.R., 2013, “Tourism Policy And Planning”, adlı

kitap; turizmin planlamasının dünü, bugünü ve yarınını ele almıştır. On iki bölümden

oluşmaktadır. Turizmde gelecekte küresel büyümeye birlikte iyi bir strateji ve politika;

hükümetler, özel sektör, uluslararası kuruluşlar, akademik kurumlar ve kar amacı

gütmeyen kuruluşlar ekonomik fayda sağlamalı ve aynı zamanda çevresel ve kültürel

çıkarlarını koruyarak sürdürülebilir turizm politikalarının geliştirilmesinde lider

Page 21: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

11

olmalıdır. Turizm Politikası ve Planlaması: dün, bugün, yarın ve politika sürecine

kapsamlı bir bakış sunuyor ve politikalar, yerel, ulusal ve uluslararası düzeyde planlama

etkisi yanı sıra stratejik planlama fonksiyonuna nasıl bağlanılması gerektiğini

vurgulamaktadır.

Hall, C.M., Lew, A.A., 2009, “Understanding and Managing Tourism

Impacts an Integrated Approach”, adlı kitap yedi bölümden oluşmaktadır. Turizmin

etkileri zaman ve mekân üzerinde, ziyaretçinin ve ev sahibi topluma hem etkiler değişir

hem de sonuçları öngörülemeyen olabilir. Turizm giderek iklim ve çevresel değişimin

bir faktörü olarak her zamankinden kendini daha çok ortaya çıkarmaktadır. Kitapta

turizmin sosyo-kültürel, ekonomik, çevresel etkilerinin yanı sıra turizm planlaması

konusunda da bölümü yer almaktadır. Ayrıca gelecekte turizm konusuna da yer

verilmiştir.

Kalaycı, Ş., 2010 , “SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri”,

adlı kitap; SPSS paket programı kullanılarak, temel ve çok değişkenli istatistik

tekniklerini uygulamalı olarak hazırlanmıştır. Uygulamaların sonucunda elde edilen

verilerin nasıl yorumlanacağına da yer verilmiştir. Kitap on dokuz bölümden

oluşmaktadır. Birinci bölümde; verilerin düzenlenmesi ve gösterimi; ikinci bölümde;

tanımlayıcı istatistikler; üçüncü bölümde; hipotez testi; dördüncü bölümde; parametrik

hipotez testleri; beşinci bölümde; parametrik olmayan(non-parametric)hipotez testleri;

altıncı bölümde; korelasyon analizi; yedinci bölümde; varyans analizi (anaova-manova);

sekizinci bölümde; kovaryans analizi (ancova); dokuzuncu bölümde; basit doğrusal

regresyon; onuncu bölümde; çok değişkenli istatistik tekniklerinin varsayımları; on

birinci bölümde; kanonik korelasyon analizi; on ikinci bölümde; çoklu doğrusal

regresyon modeli; on üçüncü bölümde; lojistik regresyon analizi; on dördüncü bölümde;

probit regresyon modeli; on beşinci bölümde; faktör analizi; on altıncı bölümde; ayırma

(discriminant) analizi; on yedinci bölümde; kümeleme analizi; on sekizinci bölümde;

çok boyutlu ölçekleme; on dokuzuncu bölümde; güvenilirlik analizi anlatılmıştır.

Yıldırım, A., Şimşek, H., 2011, “Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma

Yöntemleri”, adlı kitap; nitel araştırmayı kavramsal ve kuramsal açıdan anlatmış, nitel

araştırmanın ne olduğu sorusuna cevap verilmeye çalışılmıştır. Bu çerçevede çeşitli nitel

araştırma yöntemlerini ve süreçlerini birbirleriyle ilişkilendirerek anlatılmıştır. Kitap on

Page 22: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

12

beş bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; bilimsel araştırma yöntemlerinde temel

dönüşümler; ikinci bölümde; nitel araştırmanın bilimsel araştırma geleneği içindeki

yeri; üçüncü bölüm; nitel araştırma desenleri; dördüncü bölüm; nitel araştırma süreci;

beşinci bölüm; nitel araştırmada örneklem; altıncı bölüm; görüşme; yedinci bölüm;

odak grup görüşmesi; sekizinci bölüm; gözlem; dokuzuncu bölüm; doküman

incelemesi; onuncu bölüm; mecaz yoluyla nitel veri toplama; on birinci bölüm; nitel

veri analizi; on ikinci bölüm; nitel araştırmada geçerlik ve güvenirlik; on üçüncü bölüm;

durum (örnek olay) çalışması; on dördüncü bölüm; eylem araştırması ve on beşinci

bölümde de; nitel araştırma sonuçlarının bilime ve uygulamaya katkısı konularına yer

verilmiştir.

Baş, T., Akturan, U., 2008, “Nitel Araştırma Yöntemleri”, adlı kitap; nitel

araştırma yöntemlerindeki bilgi eksikliğinin ve verilerin analizi sırasında ortaya

çıkabilecek olan güçlüklerin giderilmesi amacı ile hazırlanmıştır. Bu amaç

doğrultusunda kitap on bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde; araştırma süreci;

ikinci bölümde; söylem analizi; üçüncü bölümde; etnografya; dördüncü bölümde; alt

teori; beşinci bölümde; fenomenoloji; altıncı bölümde; gözlem; yedinci bölümde; odak

grubu çalışması; sekizinci bölümde; derinlemesine görüşme; dokuzuncu bölümde;

doküman incelemesi ve onuncu bölümde ise; NVIVO programının kullanımına yer

verilmiştir.

Bilgin, N., 2014, “Sosyal Bilimlerde İçerik Analizi Teknikler ve Örnek

Çalışmalar”, adlı kitap, içerik analizi çalışmalarına bilimsel katkı yapmak amacıyla

değil, pratik bir ihtiyacı karşılamak üzere hazırlanmıştır. Kitap on iki bölümden

oluşmaktadır. İlk iki bölümde içerik analizinin metodolojisi ve kategorilendirme

örneklerine yer verilmiş, diğer bölümlerinde ise içerik analizinin uygulama örnekleri yer

almıştır.

Mazanec, J.A., Ring, A., Stangl B., Teichmann, K., 2010, Usage Patterns of

Advanced Analytical Methods in Tourism Research 1988-2008: A Six Journal

Survey”, adlı makalede; belirlenen kriterler doğrultusunda altı dergide yayınlanmış

olan turizm makalelerinde kullanılan metodların içerik analizi yöntemiyle incelenmesi

yapılmıştır. Analiz kapsamında toplamda 2096 makale incelenmiştir. Analiz olarak

makalelerde çoğunlukla regresyon ve faktör analizinin yapıldığı belirlenmiştir.

Page 23: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

13

Tuysuz S., Yavan, N., 2012, “Bölgesel Coğrafya Yaklaşımı ve Türk

Coğrafyasındaki Etkileri Üzerine Kritik Bir Değerlendirme”, adlı makalede;

Türkiye’de periyodik bir şekilde yayın hayatına devam eden ve farklı yerlerden

coğrafyacıların yayınlarının bulunduğu Coğrafi Bilimler Dergisi (CBD), Doğu Coğrafya

Dergisi (DCD), Ege Coğrafya Dergisi (ECD), İstanbul Üniversitesi Coğrafya Dergisi

(İÜCD), Marmara Coğrafya Dergisi (MCD) ve Türk Coğrafya Dergisi (TCD) ile

doktora tezleri çalışmanın evreni olarak seçilmiş. Çalışma 2008 ile 2010 yılları arasında

yapılan çalışmalarla sınırlandırılmıştır. Bu yıllar arasında coğrafya dergisinde

yayınlanan toplamda 154 beşeri coğrafya makalesi incelenmiş ve bölgesel yaklaşımın

bu makalelerdeki etkisi tespit edilmeye çalışılmıştır. Ayrıca 2008-2010 yılları arasında

tamamlanmış olan doktora tezlerinden 2012 yılı Temmuz ayı itibariyle YÖK Ulusal Tez

Merkezi’nde erişime açık olan 26 beşeri coğrafya doktora tezi de çalışma dâhilinde

incelenmiştir. Dolayısıyla beşeri coğrafya ile ilişkili toplamda 177 adet bilimsel

araştırma incelenmiştir. Bu incelemelerde aranan şey, dünyada 1950’li yıllarda etkisini

kaybetmiş olan bölgesel yaklaşımın etkisinin günümüzde yapılan bilimsel coğrafi

çalışmalarda olup olmadığını tespit etmektir.

Bekaroğlu, E., Yavan, N., 2013, “Modern Türk Coğrafyasının Tarihsel

Gelişiminde Batılı Coğrafya Okullarının Etkisi: Ampirik Bir Analiz”, adlı makale;

Türk coğrafyasının tarihsel gelişiminde etkisi altında kaldığı Batılı coğrafya okullarını

belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Türk coğrafyasının 1943 yılından 2010 yılına kadar

geçen sürede yaptığı akademik yayınlar incelenmiştir. Çalışmada dergilerde yayınlanan

makalelerin kaynakçadaki eserlerin ait oldukları dillere göre sınıflandırılması yapılmış

ve Türk coğrafyasının bu zaman dilimi içerinde hangi Batılı coğrafya okullarının etkisi

altında kaldığı araştırılmıştır.

Özgür, M.E., Yavan, 2013, “Türk Coğrafyacılarının İç Hesaplaşması:

Neden Başaramadık? Nasıl Başarabiliriz?”, adlı makalede; Dünyada coğrafya

disiplini son 50 yıl içinde önemli gelişmeler ve paradigma değişiklikleri yaşamış

olmasına rağmen, bunlar Türkiye’ye aynı düzeyde yansımamış ve Türk coğrafyası

başarısız olduğu, bu bağlamda bu makale, söz konusu sorunsalı yüksek sesle

düşünmeye aracılık edecek iki soruya cevap aramaktadır: (1) Neden başaramadık? (2)

Nasıl başarabiliriz? İlk soruya cevap vermek için Türk coğrafyasının 100 yıllık geçmişi

Page 24: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

14

tarihsel ve eleştirel bir perspektifle yeniden ele alınarak disiplinin yeterince başarılı

olamamasının nedenleri tartışılmıştır. Türk Coğrafyası dört bölüme ayrılmış ve

incelenmiştir. Sonuç bölümü yerine önerilere yer verilmiş ve neden başaramadık, nasıl

başarabiliriz sorularına cevaplar verilmiştir.

Sarı, Ş., 2011, “Türkiye’de Kimya Eğitimi Alanında 2000-2010 Yılları

Arasında Yazılmış Yüksek Lisans Tezlerinin İçerik Analizi”, adlı yüksek lisans

tezinde; kimya eğitimi alanında 2000-2010 yılları arasında hazırlanmış olan yüksek

lisans tezlerinin içerik analizini kapsamaktadır. Toplamda 75 yüksek lisans tezinin

içerik analizi belirlenmiş olan 38 kritere göre yapılmıştır.

Kaya, H., 2013, “Neden Coğrafya? Neden Coğrafya Eğitimi?”, adlı yüksek

lisans tezinde; coğrafya eğiminde yayınlanmış olan ders kitabı, makale ve coğrafya

bildirilerinden yararlanılmıştır. Bu verilerin içerik analizi yöntemiyle incelenmiş ve

verilerin karşılaştırılması yapılmıştır.

Yenilmez, K., 2014, “Matematik Dersi Öğretim Programı İle İlgili Tezlerin

İncelenmesi (2004-2013)”, adlı makale çalışmalarında matematik dersi öğretim

programı alanında yayınlanmış olan 2004-2013 yılları arasındaki tezlerin içerik

analizini yapmışlardır.

Han, G., Ng, P., Guo, Y., 2015, “The State of Tourism Geography

Education İn Taiwan: A Content Analysis”, adlı makalede; Tayvan turizm coğrafyası

eğitim durumunu ortaya koymak amaçlanmıştır. Tayvan turizm coğrafyası öğretimi

kapsamında kurumlar, fakülteler, öğrenciler, öğretim yöntemleri, öğretim içeriği

değerlendirilmiştir. Turizm coğrafyası müfredatında coğrafya bölümlerinden ziyade

coğrafya enstitüsü kapsamında doktora derecesinde ormancılık, biyoloji ve jeoloji

bölümlerine gidilerek turizm ve rekreasyon konusunda çalışmalar yapıldığı sonucuna

ulaşılmıştır. Turizm coğrafyası eğitimi lisans programında, yüksek lisans ve doktora

programından farklı olduğu; yüksek lisans ve doktora programında turizm coğrafyası

eğitimi daha popüler olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Page 25: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

15

BİRİNCİ BÖLÜM

KAVRAMSAL ÇERÇEVE

1.1.COĞRAFYA

Türk Dil Kurumu (2016) sözlüğüne göre coğrafya; “bir yeryüzü parçasını, bir

bölgeyi, bir ülkeyi belirleyen, niteleyen, fiziksel, ekonomik, beşerî, siyasal

gerçekliklerin tümü” olarak tanımlanmaktadır.

Birçok ünlü coğrafyacı, coğrafya disiplinini tanımlamak için çalıştılar. Coğrafya

da dinamik ve her şeyi kapsayan bir bilim olduğu için tanımlar da çağlar boyunca

değişmiştir:

Coğrafya, bölge ve mekân kavramları üzerinden diğer bilimlerin

bulgularını sentezleyen sinoptik bir bilimdir (Kant, 1780).

Coğrafya, özel ile geneli bağlamak için; ölçüm, haritalama ve bölgesel

vurgu aracılığıyla sentezleyen bir bilimdir (Humboldt, 1845).

Coğrafya, insan davranışlarının çevrede nasıl göründüğünü denetler

(Semple, 1911).

Coğrafya, dünya yüzeyinde belirli özelliklere sahip yasaların mekânsal

dağılımını düzenleyen bir bilimdir (Schaefer, 1953).

Coğrafya temelde dünya yüzeyinde bölgesel ya da kronolojik bir bilimdir

(Dickinson, 1969).

Coğrafya, bir yerde meydana gelen değişimleri inceleyen bilimdir

(Jensen, 1980).

Günümüz modern dünyasında ise coğrafya; “dünyadaki yer ve mekâna karşı ilgi

duyan ve bunları çalışan insanların yaptıkları iş günümüz modern coğrafyasının

konusunu oluşturmaktadır (Hardwick ve Holdgrieve, 1996). Geçmişte insanlar ya da

coğrafyacılar sadece tasvir işi ile uğraşıyorlardı ki eski Yunandaki coğrafya adının yerin

tasviri anlamına geldiğini biliyoruz. Fakat günümüz coğrafyası artık analitik (çözümsel)

ve kestirmecidir (tahminci). Günümüz coğrafyacıları, olaylar arasındaki ilişkileri analiz

etmek ve sonuçlarını kestirmek istemektedir (Taş, 2007).

Page 26: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

16

Coğrafya, temelde bir yeryüzü ilmi olmakla birlikte, tanımda geçen yer kavramı

ve yeryüzü terimini, bu ilmin anlamını doğru kavramı olmak bakımından, öncelikle çok

iyi anlamak gerekir. Gerçi yer kavramı; yeryüzü, yeryuvarı, dünya, mevki, konum, sit,

stuasyon, lokasyon gibi anlamlara da gelir. Ancak, burada söz konusu edilen yeryüzü

terimi, sadece yerkabuğu anlamına gelmez. Bununla esas ifade edilmek istenen anlam,

coğrafî yeryüzüdür. Hatta iç içe geçmiş bir doğal küreler sistemi olup, aynı zamanda da,

insanın, yani toplumun; araştırma, tanıma, tanıtma, yorumlama ilgi odağıdır. İnsan;

ekonomik, siyasal ve sosyal bütün etkinliklerini, iç içe geçmiş bu küreler sisteminde,

farklı boyutlarda sınırları olan dördüncü bir kürede sürdürmekte olup; buna; makro

düzeyde coğrafî çevre, biyoloji ilminde biyosfer ve coğrafya ilmindeyse, coğrafî

yeryüzü denir. Söz konusu dördüncü kürenin var sayılmış sınırları; insanın taşküre,

suküre ve havaküredeki etkinlik alanlarıdır. (Doğanay, 2010).

Özçağlar (2011)’a göre coğrafya; insanla doğal ortam arasındaki karşılıklı

etkileşimleri, bu etkileşimler sonucunda gelişen faaliyetlerle durumları dağılış, ilişki

kurma, karşılaştırma, nedensellik ilkelerine bağlı kalarak ve çeşitli araştırma yöntemleri

uygulayarak araştırıp inceleyen, elde ettiği sonuçları bir sentez halinde ortaya koyan,

kendi içerisinde çok sayıda bilim dalından oluşan bir bilimler topluluğudur.

Coğrafyanın kendi içerinde oluşturduğu alt bilim dallarının bazılarına

baktığımızda; jeomorfoloji, klimatoloji, biyocoğrafya, hidrografya, paleocoğrafya,

nüfus, yerleşme, tarım, sanayi, turizm, ulaşım, ticaret, siyasi coğrafya gibi alt dallara

ayrılmakta ve bu da coğrafya bilimini multidisipliner bir bilim olmasını sağlamaktadır.

Doğanay (2010)’a de göre coğrafya multidisipliner bir ilimdir (Tablo 2). O

nedenle de, bazı araştırma konuları ya da anabilim dalı bilim alanları, fen bilimleri;

bazıları da, sosyal bilimler ile yakından ilintilidir. Örneğin; kartoğrafya ve matematik

coğrafya; matematik, jeofizik ve jeodezi bilimlerinin, bilimsel ilke ve kurallarından

yararlanarak, eğitim ve öğretim konularını daha kolay açıklamaktadırlar: Dünya’nın

şekli, boyutları, Güneş gök adasındaki yeri, hareketleri; harita projeksiyonları,

haritaların hazırlanması ve onlardan yararlanılma esasları gibi. Bunlar; hatta

jeomorfoloji, klimatoloji ve hidrografya; konuları yönünden, fen bilimleri kategorisi

içinde düşünülebilirler. Oysa bir bütün olarak; beşerî ve iktisadî coğrafya anabilim dalı

Page 27: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

17

bilim alanları, iktisat, sosyoloji, tarih, yerine göre felsefe, hukuk, arkeoloji, sanat tarihi

gibi bilimlerle de, az-çok ilgi kurarak kendi bilimsel konularını açıklarlar (Tablo 2).

Tablo 2: Coğrafyanın Fen ve Sosyal Bilimlerle Olan İlişkisi (Doğanay, 2010)

FEN BİLİMLERİ SOSYAL BİLİMLER

Matematik Ekonomi

Fizik Hukuk

Kimya Sosyoloji

Botanik COĞRAFYA Psikoloji

Zooloji Tarih

Jeoloji Felsefe

Jeodezi Arkeoloji

Jeofizik Prehistorya

Pedoloji Teoloji

Coğrafyanın fen ve sosyal bilimlerle olan ilişkisi, coğrafya biliminin çok yönlü

olmasına neden olmuştur. Bundan dolayı farklı yöntem ve teknikler (fen ve sosyal

bilimlerin kullandığı yöntemlerden yararlanan) kullanması ya da bu teknikleri kendi

bilimi içerisinde harmanlayıp uygulamasını sağlamıştır (Şekil 1).

Erinç (1977)’e göre coğrafya; yeryüzündeki mekânların özelliklerini ortaya

koyan ve gerek bu özelliklerin, gerek muhtelif mekânlar arasındaki benzerlik ve

ayrılıkların sebeplerini ve bunlara hükmeden kanunları araştıran ve açıklayan bir

ilimdir. Tümertekin (1994) ise coğrafyayı; bir beşeri bilim olan coğrafya, insanın

yaşadığı, çalıştığı, bir araya geldiği ve başta kendi yaşama ortamı olmak üzere

değiştirmekte olduğu yeryüzünü inceler” şeklinde tanımlamaktadır (Özgen, 2010).

İnsan ve mekân ilişkilerini çeşitli boyutlarda ele alan, sentez yapan, ilişkiler

kuran coğrafya, birçok bilim dalına göre avantajlı bir konuma sahiptir (Özçağlar, 2003).

Coğrafya doğa ve toplumla ilgili olayların mekân üzerinde meydana getirdiği etkileri

ele alan bir bilim dalı olarak çok geniş bir alana sahiptir.

Emekli (2006)’ye göre coğrafya; en basit tanımıyla insan ve mekân ilişkilerini

inceleyen bir bilim dalıdır. Diğer bir ifadeyle coğrafya yeryüzünü insanın yaşam alanı

olarak araştırmaktadır. Aynı şekilde “coğrafya birbirinden farklı doğal, beşeri,

ekonomik, tarihi ve sosyal ortam ve olgulardan kaynaklanan karmaşık sorunları, kendi

Page 28: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

18

ilke ve yöntemlerine uygun olarak araştırıp, özellikle insan ve onun yaşama alanı olan

doğal ortamı esas alarak çözümler sunmaya çalışır”.

Her bilim çalışmalarını yaparken kendine özgü metot ve ilkelere göre hareket

eder. Coğrafya bilimi de doğal ortamı ve insan ilişkilerini incelerken dağılış, ilişki

kurma, karşılaştırma ve nedensellik ilkelerine bağlı kalarak coğrafi bilimleri

oluşturmuştur (Şekil 1).

Şekil 1: Coğrafya Biliminin İlkeleri (Özçağlar, 2011)

Şekil 1’de görüldüğü gibi coğrafya biliminin ilkelerine baktığımızda; fiziki

coğrafya, beşeri coğrafya ya da ekonomik coğrafya içinde uygulanabilen ilkeler

olduğunu görmekteyiz. Mekân ve insanla yakından ilgilenen coğrafya; bu mekânda

meydana gelen insan topluluklarının ya da canlıların dağılışını, bunlar arasındaki

ilişkileri inceleyerek, karşılaştırma yapması ve bunun sonucunda bir nedene bağlayarak

sonuçları sentez halinde açıklayan bir bilimler topluluğudur aslında.

İnsanla doğal ortam arasındaki karşılıklı etkileşimlere bağlı kalarak kendi

bünyesinde bir bütünlük gösteren coğrafyayı; fiziki coğrafya, beşeri coğrafya ve

ekonomik coğrafya olarak incelemek mümkündür. İnsanların müdahalesi olmadan,

doğal ortam içerisinde doğal olarak meydana gelen faaliyet ve durumları, doğal ortam-

insan etkileşimi kapsamında dağılış, ilişki kurma, karşılaştırma, nedensellik

prensiplerine bağlı kalarak ele alıp inceleyen ve sonuçlarını bir sentez halinde ortaya

koyan coğrafya anabilim dalına “doğal coğrafya” ya da “fiziki coğrafya” adı

verilmektedir. Coğrafi ortam içerisinde insan ile doğal ortam arasındaki karşılıklı

etkileşimlerden kaynaklanan insani faaliyetleri ve bunların karışımından ortaya çıkan

Nedensellik (Sebep-Sonuç) İlkesi

Karşılaştırma İlkesi

İlişki (Bağıntı) Kurma İlkesi

Dağılış İlkesi

Yatayda Dağılış Dikeyde Dağılış Zamanda Dağılış

Page 29: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

19

durumları dağılış, ilişki kurma, karşılaştırma ve nedensellik ilklerine bağlı kalarak çok

çeşitli yöntemler uygulamak suretiyle araştırıp inceleyen ve sonuçlarını bir sentez

halinde ortaya koyan coğrafya ana bilim dalına “beşeri coğrafya” adı verilmektedir.

İnsanların hayatlarını kazanmaları ve devamı için gerekli olan ekonomik faaliyetlerin

yeryüzündeki mekânsal dağılımını inceleyen ana bilim dalına “ekonomik coğrafya”

adı verilmektedir (Özçağlar, 2011). Bu ana bilim dalları da kendi içerisinde alt dallara

ayrılmaktadırlar.

Bilimsel kimliğine 19. yüzyılda kavuşan coğrafya, bilgi bütünlüğü sağlaması

nedeniyle öteden beri dikkat çekmekte, hatta coğrafyanın araştırma konuları başlı başına

bilim dalı olarak önem kazanmaktadır. Coğrafya terimi, ilk olarak Eskiçağda M.Ö 3.yy

başlarında kullanılmaya başlanmış ve ortaya çıktığı tarihten itibaren 19.yy sonlarına

kadar “yeryüzünün tasviri” şeklinde özetlenirken, genel olarak “yeryüzü ve yerin farklı

bölümlerini gündelik hayatta pratik olarak kullanılacak şekilde açıklamak, tasvir etmek”

şeklinde tanımlanmıştır. Bu dönem coğrafya biliminde, bilginin tasvir, tasnif ve

ezberleme dönemi olarak değerlendirilmiş, ancak daha sonraki dönemde coğrafya

biliminde, elde edilen bilginin genelleme ve karşılaştırmalara tabi tutulması dönemi

takip etmiştir. Tasvir ve ezberleme yöntemi 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyılın başlarından

itibaren değişen çağın ihtiyaçlarını karşılayamaz hale gelmiş ve coğrafya eğitimi, yeni

metot ve arayışlar çerçevesinde harita yorumlama, çizim ve kroki yapma, arazi

çalışmaları düzenleme gibi yeniliklerle daha sorgulayıcı bir hale getirilmeye

çalışılmıştır (Kervankıran, 2013). Fiziki, beşeri ve ekonomik coğrafya da artık yeni

yöntem ve teknikler kullanılmaya başlanmış, coğrafyanın çok yönlü olmasından

yararlanılmıştır.

Doğanın yarattığı ancak insan tarafından özellikle son iki yüzyıldır hızla

değiştirilen dünya üzerinde coğrafi çalışmalar yoğunlaşmaktadır. Yaşanılan mekânın

fiziksel özelliklerini fiziki coğrafya, insanın mekânda oluşturduğu faaliyetleri, şekilleri

ise beşeri coğrafya incelemektedir. İnsan ile çevrenin karşılıklı olarak birbirini ne

şekilde etkilediği coğrafyanın ve coğrafyacının temel çıkış noktasıdır. İnsanın mekânı

kullanma ve düzenlemesinde ekonomik, toplumsal ve siyasal faaliyetlerin etkili olduğu

bu nedenle beşeri coğrafyanın oldukça dinamik ve güncel bir çalışma konusu olduğu

bilinmektedir. Önceki yüzyıllarda yerbilimi (fiziki coğrafya) ile gelişen coğrafya

Page 30: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

20

günümüzde kültür-çevre ya da insan-çevre konuları ile dikkat çekmektedir (Emekli,

2007).

Pattison (1964)’a göre coğrafyacıların kullandıkları birbiri ile rekabet halindeki

tekil tanımlara alternatif olabilecek dört gelenek ayırt edilebilir. Bu dört geleneğin

ortaya koyacağı çoğulcu yaklaşım, coğrafyacıların tam olarak ne yaptıklarını ifade

etmenin yanında, profesyonel coğrafyacılar, coğrafya öğretmenleri ve aynı zamanda

coğrafyacı olmayanlar arasında coğrafyanın ne olduğu konusunda ortak bir zemin

hazırlayacaktır. Bu gelenekler ise; mekânsal gelenek, saha çalışmaları (bölgesel)

geleneği, insan-çevre geleneği ve yer bilimi geleneğidir (Arı, 2003).

Bununla birlikte olaylara farklı ve çok boyutlu bakabilen coğrafyacılar zaman

zaman araştırma konularının seçiminde ve konunun sınırlarını çizmekte bir takım

zorluklarla karşılaşmaktadırlar (Tunçel, 2001). Yöntem olarak diğer bilim dallarından

farklılıklar gösteren, alan araştırmaları, gözlem, görüşme, anket uygulamaları

sonucunda elde edilen verilerin harita, resim, diyagram ve grafiklerle neden-sonuç

ilişkisi içinde çok boyutlu olarak sunabilen coğrafyaya ilgi giderek artırmaktadır

(Emekli, 2006).

Coğrafyanın çok boyutlu olması, araştırma konularında ve coğrafyanın ilgi

alanların da zamanla değişimine neden olmuştur. Beşeri ve ekonomik coğrafyanın alt

bilim dallarından biri olan turizm coğrafyası, coğrafya bilimi içerisinde bir disiplin

olarak 20.yüzyıldan itibaren yer etmeye başlamıştır. Turizmin küreselleşmeye birlikte

gelişme göstermesi insanların sınırlarını aşmaya farklı bölgelere gitmelerini oraları

ziyaret etmelerini sağlamıştır. Yaşam tarzı, zevk ve alışkanlıklar hatta değer

yargılarında ve kültürel faaliyetlerde bile küreselleşme ile farklılıklar ve değişimler

meydana gelmiştir. Meydana gelen bu değişimler coğrafi çalışmaların turizme

yönlenmesini sağlamıştır. Bunun için turizm ve turizm coğrafyası kavramlarına daha

yakından bakmakta fayda vardır.

Page 31: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

21

1.2.TURİZM

Turizm olayının ortaya çıkışı, gelişimi ve etkileri düşünüldüğünde karmaşıklık

ve çok yönlülük hemen dikkati çekmektedir. “Turizm” sözcüğü İngilizcenin sözcük

dağarcığına ilk kez 1800’lerde girdi; ancak Latince kökeninin geçmişi çok daha eskilere

gitmektedir; 1830’larda Almancada da yaygın olarak kullanılmaya başlandı. En basit

anlamıyla “dinlenmek ve tatil geçirmek amacıyla yolculuğa çıkmaktır”. Ancak,

dinlenmek ve tatil geçirmek dışındaki amaçlarla yapılan seyahatlerin de turizmin

kapsamı içinde kalması daha karmaşık tanımlara da götürmüştür (Özgüç, 2011).

Turizm tanımını ilk olarak Freuler (1905) tarafından yapılmıştır. Bu tanımda;

“ticaret, endüstri ve küçük sanatların gelişmesi ve ulaştırmanın mükemmelleşmesi

üzerine, özellikle hakların ve toplumsal sınıfların daha çok kaynaşmasının sonucu

olarak artan dinlenme, hava değişikliği ihtiyacı ve çevre güzelliğine uyanan eğilim,

doğadan zevk almaya dayanan yakın zamanların bir olayıdır” şeklindedir (Demir,

2011).

Çok çeşitli tanımları yapılan turizmin modern anlamda başlangıcı II. Dünya

Savaşı sonrasına rastlamaktadır. Bu tarihten itibaren turizm, konaklama tesisleri, ulaşım

araçları ve yolları, plajları, eğlence ve spor yerleri ve tüm alt yapısı ile büyük bir sektör

haline gelmiştir (Evliyaoğlu,1994).

Turizmin tanımlanmasında, 1963 yılında Roma’da yapılan Uluslararası Turizm

ve Seyahat Konferansı önemli bir yol gösterici olmuştur. Nitekim aşağıdaki turizm

tanımı geniş kapsamıyla tüm sorulara ışık tutmaktadır:

İnsanların sürekli konutlarının bulunduğu yer dışında devamlı

yerleşmemek,

Para kazanma, politik ve askeri amaç izlememek,

Serbest bir ortam içinde iş, merak, din, sağlık, spor, dinlenme,

eğlenme, kültür, deneyim kazanma ya da dost, akraba ziyareti, kongre,

seminerlere katılmak gibi nedenlerle kişisel veya toplu olarak yapılan bir gezi,

Gittikleri yerde 24 saati aşan konaklama ve en az bir gece

gecelemelerinden ortaya çıkan tüketim olayı, bütünleşmiş bir hizmet ve kültür

endüstrisidir (Soykan, 2004).

Page 32: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

22

Dünya Turizm Örgütü (WTO)’nün 1991 yılında yayınladığı turizm tanımı ise;

kendi olağan çevresinin dışında bir yere, belirlenmiş bir süreden daha az kalmak üzere

giden ve ana amacı ziyaret ettiği yere para kazanılan bir faaliyetin denenmesi dışında

seyahat etmek olan kişinin faaliyetlerine turizm denir.

1980 yılında AIEST (Uluslararası Bilimsel Turizm Uzmanlar Birliği) tarafından

ise turizm; insanların devamlı ikamet ettikleri, çalıştıkları ve rutin ihtiyaçlarını

karşıladıkları yerlerin dışına seyahatleri ve buralardaki turizm işletmelerinin ürettiği mal

ve hizmetleri talep ederek geçici süreli konaklamalardan doğan olaylar ve ilişkiler

bütünü” olarak tanımlanmıştır (Kurt, 2009).

Olalı ve Timur (1986)’a göre; özünde insan olan turizm, sürekli ikameti dışında

sürekli olarak yerleşmemek, para kazanacak veya politik ya da askeri bir amaç

izlememek üzere, serbest bir ortam içinde, iş, merak, din, sağlık, spor, dinlenme,

eğlence, kültür, deneyim kazanma, snobik amaçlarla veya dost ve akraba ziyareti,

kongre ve seminerlere katılmak gibi sebeplerle kişisel veya toplu olarak yaptıkları

seyahatlerden, gittikleri yerlerde yirmi dört saati aşan veya o yerin konaklama tesisinde

en az bir geceleme süreyle konaklamalarından ortaya çıkan iş ve ilişkileri kapsayan bir

tüketim ve sosyal olayı ile hizmet ve kültür endüstrisidir (Kulnazarova, 2010).

Edgell ve Swanson (2013)’a göre turizm; ticaret dengesi açısından muhasebe

olarak seyahat, ulaşım ve kararlı bir iş, hizmet verme ve turizm üretme ekonomisi

olarak tanımlamaktadırlar.

İnsanın bulunduğu mekândan başka yerlere gidip görmek istemesi; o bölgenin

çekiciliği, cazibesi, ulaşım imkânlarının yeterliliği gibi unsurların göz önünde

bulundurmasıdır. Bu çekiciliklerin bulunması turizmde arz ve talebi meydana

getirmiştir. Turizm olayının meydana gelebilmesi için;

Seyahatin devamlı oturulan, çalışılan ve günlük ihtiyaçların

sağlandığı yerler dışında yapılması,

Konaklama sırasında genellikle turizm işletmelerinin ürettiği mal

ve hizmetlerin talep edilmesi,

Gidilen yerdeki konaklamanın geçici olması gerekir (Özgüç,

2011).

Page 33: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

23

Turizmde çekicilik önemli bir faktördür ve bu faktöre bağlı olarak da çeşitli

turizm türleri ve etkinlikleri ortaya çıkmaktadır. Bu turizm şekillerinin bazıları ise

şunlardır (Şekil 2):

Şekil 2: Turizm Çeşitleri (Kozak vd., 2006)

Doğanay ve Zaman’a (2013) göre turizm çeşitleri ise; kültürel turizm, spor

turizmi, inanç turizmi, kongre turizmi, kış turizmi, eko-turizm, özel ilgi turizmi, eğlence

turizmi, sağlık turizmi, gastro-turizmi, yat turizmi, kırsal turizm, şehir turizmi, yayla

turizmi, dağ turizmi, doğa-macera turizmi, etkinlik turizmi, sınır turizmi, agro-turizmi

(tarım turizmi), çiftlik turizmi, etnik turizm, arktik-antartik (kutup) turizmi, uzay

turizmi, afet turizmi, kamp-karavan turizmi, gençlik turizmi şeklinde

sınıflandırmışlardır.

Turizme katılan kişi sayısı arttıkça meydana gelen etkileri de çeşitlilik

göstermektedir. Turizm sektörünün giderek büyümesi ve yeni kollara ayrılmasıyla

turizmle ilgilenen bilimlerin de çeşitlilik göstermesi kaçınılmazdır. Her bilim dalı kendi

Ziyaret Edilen Yere Göre

• İç turizm

•Dış Turizm

Katılanların Yaşlarına Göre

•Gençlik Turizmi

•Orta Yaş Turizmi

•Üçüncü Yaş Turizmi

Katılanlatın Sosyo-Ekonomik Durumlarına Göre

•Sosyal Turizm

•Lüks Turizm

Katılanların Amaçlarına Göre

•Deniz Turizmi

•Kongre Turizmi

•Termal Turizm

•Yat Turizmi

Katılanların Kişi Sayısına Göre

•Bireysel Turizm

•Kitle Turizmi

•Grup Turizmi Turizm Çeşitleri

Page 34: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

24

prensiplerine ve yöntemlerine göre farklı bir bakış açısı sunmakta ve turizmi ona göre

incelemektedir. Ekonomistlere göre turizmin önceliği parasal değeri olurken,

sosyologlara göre toplumsal etkisi daha ön planda tutulmakta, çevrecilere göre çevresel

dağılışı ve etkisi öne çıkarılmakta, coğrafyacılar ise turizmin, mekân ve insan ilişkisi

açısından önemine vurgu yapmaktadırlar (Kervankıran, 2013).

Turizm, kendine özgü tarihi ve dili olan çok sayıda insanın katıldığı bir kitle

hareketi niteliği taşımaktadır. Turizm birçok ülke, bölge, kent, yöre ve yerlerin

gelişmesine yol açmış, ayrıca başta ekonomik olmak üzere, sosyo-kültürel ve siyasi

değişimlere de neden olmuştur. Bu değişimler arasındaki öncelikli faktör, ekonomik

etkilerin her geçen gün daha da önem kazanmaya başlaması olmuştur. Tabii ki turizm

olgusunun bu yönü, seyahat edilen yerlerdeki yönetimler tarafından da hızla anlaşılmış

ve küresel ekonomide önemli bir gelir potansiyeli bulunan turizm sektöründen daha

fazla pay alabilmek için yoğun çabalar harcanmaya başlanmıştır. Bu açıdan

destinasyonların kendilerini geliştirebilmeleri ve rakiplerinden farklılıklarını ortaya

koyabilmeleri gerekmektedir (İlban ve Kaşlı, 2009).

Coğrafyanın bir alt disiplini olan turizm coğrafyası ise; turizmin mekânda

yayılışını, mekâna etkilerini ve turist alanının tespiti ve sınıflandırılması, arazinin

kapasitesinin belirlenmesi ile ilgilenmektedir.

1.3. TURİZM COĞRAFYASI

Turizm olayı insanın mekân içinde hareketi ve bir yönden de mekân ile karşılıklı

ilişkisini içermektedir. Seyahat etme insanların diğer hayati fonksiyonlarının yanında

yer almaya başlamıştır. Coğrafyacılar da bu gelişmeye paralel olarak turizm konusuna

eğilmişlerdir. Turizm olayının coğrafyacılar tarafından gittikçe artan bir ilgiyle ele

alınmaya başlaması, 20. yüzyıl başlarına kadar geriye gitmektedir. Bu konuya ilgi

gösteren birçok bilim adamının çalışmaları ile bir “turizm coğrafyası” disiplini meydana

gelmiştir (Toskay, 1989). Turizm ve coğrafya pek çok ortak zeminde buluşmaktadır.

Bugün gerek turizm, gerekse coğrafya bilimi için “Turizm Coğrafyası” vazgeçilmez bir

disiplin olmuştur.

Turizm coğrafyası, turizmde talep ve bunun ortaya koyduğu mekânsal kalıp

(turizme katılma talebinin nerede, nasıl ve niçin ortaya çıktığı), turizmde arz ve bunun

Page 35: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

25

mekânsal özellikleri (çekicilikler, ulaşım ve konaklama kolaylıklarının nerede olduğu),

turizm kaynaklarının değerlendirilmesi ile ortaya çıkan turizm alanları (turizm

olgusunun nerede yer aldığı), turist hareketleri ve turist akışının yönü (destinasyonu-

turistlerin nereye yöneldikleri), turizmin etkilerinin neler olduğu (etkilerin nerede ve

nasıl meydana geldiği), turizm mekânlarına ilişkin modeller (çeşitli mekânsal

büyüklüklerdeki kıyı, dağ gibi alanların yararlanma ve daha iyi kullanmayla ilgili

teorilerin neler olduğu) konuları ile kendi metodolojisi içerisinde ilgilenmektedir

(Özgüç, 2011). Dolayısı ile turizmin asıl ürünlerini oluşturan doğal ve kültürel

çekiciliklerin oluşumu, yaşı, gelişimi ve dağılımı, doğal ve kültürel çekiciliklere bağlı

gelişen turizm bölgelerinde oluşan ekolojik, ekonomik ve sosyo-kültürel etki, turizm

yatırımlarının artışı, alt yapı ve üst yapının değişimi, arazi kullanımı, turizme bağlı

farklı hizmet sektörlerinin gelişimi coğrafyanın ilgi alanı içine girmektedir

(Kervankıran, 2013). Başka bir anlatımla turizm coğrafyası insanların gittikleri turistik

yerlerin coğrafi konumu, yüzey şekilleri, iklimi, bitki örtüsü, termal kaynakları, tarihi ve

kültürel varlıkları ile ilgilenmektedir.

Coğrafya doğa ve toplumla ilgili olayların mekân üzerinde meydana getirdiği

etkileri ele alan bir bilim dalı olarak çok geniş bir alana sahiptir. Turizm olayı insanın

mekân içinde hareketi ve bir yönden de mekân ile karşılıklı ilişkisini içermektedir. Bu

geniş yelpazede yer alan turizm coğrafyası, coğrafya içerisinde önemli bir konuma

sahiptir. Cales’e göre turizm “coğrafi olguların temelinde olmasına rağmen beşeri

coğrafyanın içerisinde tanımlanmıştır” (Williams, 2009).

Williams (1998)’a göre, turizm insanların bir yerden başka bir yere taşınması

(seyahat), ürünler ve hizmetler üzerine zaman ve mekân içinde odaklanmış olması

bakımından coğrafi bir olgudur ve coğrafi bakış açısıyla pek çok yönden araştırılabilir

(Soykan, 2004);

1. Turizm herhangi bir coğrafi ölçekte (küresel-uluslararası-ulusal-

bölgesel-yerel) etkinliklere sahiptir ve bir ölçekten diğerine değişen farklılıkların

ve etkileşimlerin incelenmesi, mekânsal (coğrafi) bakış açısı gerektirir.

2. Turist olgusunun mekânsal kalıbını (turist gönderen, turist kabul

eden alanlar ve ulaşım bağlantıları) analiz etmek için coğrafi yaklaşım gerekir.

Page 36: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

26

3. Turizmin etkileri zaman ve mekâna dağılmış olarak coğrafyanın

ilgi alanı içerisinde kalır.

4. Coğrafya ile planlama arasındaki sıkı bağlar (insan, mekân ve

kaynak organizasyonunda ortak ilgi alanları), turizm planlamasında

coğrafyacıların görev almasını gerektirir.

5. Turizm gelişim sürecinin mekânsal modellemesi, coğrafya-turizm

ilişkisinin bir diğer boyutudur ve turizm dokusundaki değişim ve evrimin

açıklanmasında coğrafi yaklaşıma gereksinim duyulur.

Coğrafi çalışmalar içerisinde turizm çalışmalarına 20.yy bu yana dünya

genelinde önem verilmektedir. 19.yy başlayan turizm aktiviteleri ilerleyen süreçlerde

kitle turizmine dönüşmüştür. 20. ve 21.yy da ise turizm aktiviteleri tüm dünya genelinde

artmış evrimsel bir süreç haline gelmiştir (Williams, 2009). Turizm aktivitelerinin

artmasıyla birlikte insanların mekânda meydana getirdiği değişim ve bulundukları

konumlar coğrafyacılar tarafından incelenmiştir. Böylece turizm coğrafyasına olan ilgi

her geçen gün artmıştır.

Robinson (1976)’a göre turizm “uygulamalı coğrafya”nın bir alanıdır ve bunun

birçok nedeni vardır:

1. Modern coğrafya, tanımı ne şekilde yapılırsa yapılsın, özellikle

çeşitli olayların lokasyonu, mekânsal dağılımları ve başlıca ilişkileri üzerinde

durulur. Turizm de mekânsal koşullarda son derece ilişkilidir; mekânsal

farklılıklar olmasaydı, ünlü coğrafyacı Jean Gottmann’ın deyimiyle “dünya bir

beysbol topu gibi dümdüz bir yüzeye sahip olsaydı, coğrafya diye bir bilim dalı

olmayacaktı”; aynı nedenle turizm denilen olay da meydana gelmeyecekti.

2. Turizmin coğrafi görünüm (landscape) üzerinde büyük etkisi

vardır; üstelik bu etki iki uçta yer alacak şekilde iki yönlüdür.

3. Turizmin, geliştiği alanlardaki demografik yapı üzerinde de

büyük etkisi olmaktadır. Turizmin gelişmesi, çok sayıda insanın daha önce hiç

kullanılmayan, örneğin dağlık alanlar, soğuk bölgeler, çöl alanları vb. gibi

yerlere gitmesine yol açmıştır.

4. Turizm, gelir dağılımındaki mekânsal farklılıkları gidermede de

önemli rol oynayabilmektedir. Kırsal alanlarda nüfusun azalmasında, dolayısıyla

Page 37: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

27

bu alanlardaki ekonomik çöküntünün giderilmesinde turizmin büyük katkısı

olabilmektedir.

5. Turizm bir ticaret faaliyetidir ve bu yüzden de ekonomik

coğrafyanın konusudur. Turizm istihdam yaratır ve çoğaltıcı bir etkiye sahiptir.

6. Özellikle ekonomik coğrafyanın ilgi alanı içine giren bir diğer

özellik, uluslararası ticarette ve ülke ekonomilerinde bir dışalım-dışsatım unsuru

olarak turizmin rolüdür.

7. Turist kendi kültürel deneyimleri, fikirleri ve taleplerini de

birlikte getirir ve bunun yerel kültürler üzerinde sınırsız etkisi vardır. Birçok

yerde, turizm, yeniliklerin benimsenmesini kolaylaştırdığı gibi, toplumsal baskı

ve sınırlamaların azalmasına yol açabilir. Bunlarda beşeri coğrafyanın konuları

arasındadır (Robinson, 1976).

Soykan (2004)’a göre; coğrafi değişkenler, turizmin gelişebilmesi için geniş bir

çerçeve oluşturur. Turizm etkinlikleri, bir ülkenin doğal ve kültürel coğrafyasının sahip

olduğu fırsatlar ve kısıtlamalarla yakından ilişkilidir. Fiziksel coğrafya özellikleri, bir

bölgedeki turizm çekiciliklerinin çeşidini, kalitesini ve dağılımını belirlemekle kalmaz,

aynı zamanda o bölgeye ulaşılabilirliği ve bölge içi ulaşım olanaklarını da kontrolü

altında tutar. Sözgelimi coğrafi konum, bir yerde turizmin doğuşu ve gelişiminde çok

önemli bir faktördür. Yine iklim ile turizm arasında sıkı bir ilişki vardır. İklim, turizm

türlerinin alansal dağılışını etkilediği gibi, mevsimlik turizm göçünü yönlendirmekte,

turizm mevsimi ve kalış süresi üzerinde belirleyici rol oynamakta, kitle turizminin

başlıca yaratıcılarından biri olmaktadır. Yerel kültür özellikleri veya evrensel değerler

yine turizmin bir yerde doğuşu ve gelişiminde çok önemli diğer faktörlerdir.

Nelson (2013)’a göre; turizm coğrafyası, coğrafyanın bütün konularıyla

yakından ilgilidir. Turizm coğrafyasını, beşeri coğrafyadan ya da fiziki coğrafyadan ayrı

ayrı ele almak mümkün değildir (Şekil 3).

Page 38: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

28

Şekil 3: Turizm Coğrafyasının, Coğrafyanın Diğer Alt Bilim Dallarıyla İlişkisi (Nelson, 2013)

Turizm coğrafyasının önemi, onun mekânı incelerken bu mekânın turistik

faaliyetler için, uygun olup olmadığının tespitinde ortaya çıkar. Çünkü bir ülke ya da

bölgenin turistik açıdan yukarıda bahsedilen yönleriyle incelenmesi, sonuçta bölge ya

da ülkenin turistik potansiyelinin belirlenmesini sağlayacaktır. Böylece tespit edilen

potansiyel, turizmin gelişmesine yardımcı olabilecek durumda ise, turizmin

geliştirilmesiyle ilgili faaliyetler bu noktadan sonra başlayabilecektir (Zengin, 2006).

Boniface ve Cooper (1991)’a göre; coğrafyacıların turizm çalışmalarına

yönelmesinin nedeni; hem turist alan hem de turist üreten alanlara odaklanarak, bir

insan etkinliği olan turizmin mekânsal ifadesinin yanı sıra aralarındaki bağlantıyı

açıklamaktır.

Turizm çalışmalarına coğrafyanın ve coğrafyacıların katkısı büyüktür. Her ne

kadar turizm, çok boyutlu ve birçok disiplinle ilişkili olsa da; ekolojik, ekonomik ve

toplumsal etkileri dikkate alındığında, diğer bilimlere göre coğrafya ile daha fazla

ilişkili olduğu görülmektedir. Bununla birlikte, coğrafyacıların turizm çalışmalarında

daha fazla etkili olmaları gerekmektedir. Coğrafyacıların dünyada bu kadar hızlı bir

şekilde mekânsal değişikliğe sebep olan turizme, araştırma metotlarıyla, kendine has

prensipleriyle ve modern çağın gereksinimlerine uygun teknolojik altyapısı ile katkısı

bir hayli fazla olmalıdır. Dünyada birçok coğrafyacı araştırmacı turizm gelişimine katkı

sağlamış (Butler ve Pearce, 1995; Gunn, 1979; Williams, 1998; Robinson, 1976;

Page 39: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

29

Poynter, 1993; Hall, 2001; Crouch, 2001; Gössling ve Hall, 2006; Nelson, 2013; Lew,

2014; Hall ve Page, 2014 vd.), turizmin yukarıda bahsedilen etkileri ele alınmış ve

gerekli analizleri yapılmıştır. Coğrafya ile turizm arasındaki ilişkinin ortaya konması ve

turizm coğrafyasının önemi konusunda Türkiye’de de coğrafyacıların önemli katkıları

olmuştur (Köksal, 1994; Doğanay, 2001; Doğaner, 2001; Emekli, 2001; Somuncu,

2004; Soykan, 2004; Özgüç, 2007; Doğaner, 2013; Somuncu, 2014; Ceylan, 2015 vd.)

ve olmaya devam etmektedir (Kervankıran, 2013).

Mathieson ve Wall’un turizmin coğrafyayla bağlantısını kurarken ileri sürdükleri

belli başlı noktalar göz önüne alındığında, bazı coğrafyacıların uluslararası turizme

uygulamalı araştırmalar ve coğrafyacıların başka katkıları için gittikçe daha çok olanak

sunan bir ekonomik faaliyet olarak baktıkları da dikkati çekmektedir. Uluslararası

turizm alanında yapılacak bir araştırmanın potansiyel hedefinin gerçekten sınırsız

olduğu vurgulanarak, bu hedeflerin tek tek turistik kullanımların lokasyonlarının

planlanması ve incelenmesinden tutun da uluslararası turist akışının analizine kadar

değişik şekillerde olduğu belirtilmiştir. Bu yüzden de, coğrafyacı, turizm endüstrisinin

planlama ve geliştirilmesine farklı düzeylerde katkıda bulunan başka bilim dalları

mensupları arasına katılabilmektedir (Özgüç, 2011).

Günümüzde insanları bulunduğu yerden geçici bir süre için başka yere seyahat

etmeye yönelten etkenlerin başında coğrafi farklılıklar bulunmaktadır. Yaşanılan yerde

ihtiyaç duyulan gezip-görme, dinlenme-eğlenme, kendini yenileme gibi ihtiyaçların

turizm ile karşılanması coğrafi bölgelerin sahip olduğu turistik çekiciliklere göre

çeşitlenmektedir.

Coğrafya gibi temeli oldukça eskiye dayanan her toplum bireyine adını duyuran

bu bilimin turizme bakış açısı antropologdan, sosyologdan, ekonomistten kolaylıkla

ayırt edilmektedir. Bu nedenle bilimlerin araştırma konuları aynı olsa da ortaya çıkan

verilerin değerlendirilmesi ve yorumlanması farklılık yaratmaktadır. İnsan ve mekân

ilişkilerini farklı boyutlarda ele alan, sentez yapma, ilişkiler kurma özelliği olan

coğrafya, bu nedenle birçok bilim dalına göre önemli bir avantaj yakalamaktadır.

Günümüzde disiplinler arası ortak çalışmalar önem kazanmaktadır. Hatta beşeri

coğrafyanın alt inceleme dallarından olan turizm coğrafyası fiziki coğrafyanın da doğal

çekicilikler ve doğal çevre kullanımı bakımından ilgisini çekebilmektedir. Özellikle

Page 40: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

30

turizmin olumsuz etkileri nedeniyle doğallığını kaybetmiş yöreleri, tekrar eski

görünümüne kavuşturabilmek için fiziki coğrafya unsurlarını iyi tanımanın gereği daha

fazla hissedilmektedir (Emekli, 2002).

Turizmi en basit sistem halinde ele alacak olursak, üç mekânsal unsurdan

meydana gelir;

Turistlerin yaşadığı yerler (turist çıkaran bölgeler),

İnsanların gezmek üzere gittikleri yerler (turistlerin varış

bölgeleri),

Turist gönderen ve alan yerler arasında yapılan yolculuklar.

Turizm coğrafyası da her düzeydeki mekân ölçeğinde turizmin bu üç elemanıyla

ilgilidir: “Bir şehir içi turizm hareketinde başlayıp kıtalararası turizm hareketlerine

kadar her turizm olayı “bir mekân bilimi” olan coğrafyanın inceleme alanı içinde kalır.

Zaten turizm olayının kendisi, diğer ekonomik ve toplumsal faaliyetlerin hepsinden

daha çok mekânsal özelliklerle sıkı sıkıya ilişkilidir (Özgüç, 2011). Mekânda geçen

olaylar ve bu olayların insan tarafından gerçekleştirilmesi turizm coğrafyasının ilgi

alanına girmektedir.

Coğrafi kaynakların turizmin geliştirilmesine temel oluşturabileceği fonksiyonel

turizm bölgelerini belirleyen ve bunları analiz eden coğrafi araştırma turizm

çalışmalarına temel oluşturacaktır. Turizmin dinamik elemanı olan çıkış ve varış yerleri

arasındaki seyahatin hacmi hakkında tahminler yapmak coğrafi araştırmanın bir başka

önemli alanıdır. Turizm bölgelerinin, sayfiye yerlerinin ve çıkış-varış yerleri arasında

turist akışını sağlayan turizm koridorlarının analizi turizm planlaması açısından çok

önemlidir (Alaeddinoğlu, 2006).

Coğrafi bakış açısı turizmi inceleyen diğer bilim dallarında yapılan çalışmalara

önemli bir çerçeve sunmaktadır. Turizm coğrafyası ayrıca, turistleri seyahate çıkmaya

teşvik eden faktörler ile turizmin mekânsal gelişmesini etkilediği ölçüde turizm

faaliyetinin örgütlenme şeklini de göz önüne alır. Bu açılardan bakıldığında, turizm

coğrafyasının başlıca kısımlarının kabaca altı geniş konu alanı oluşturduğu görülecektir

(Mathieson ve Wall 1996):

Turizm olan talebin mekânsal özellikleri ve yarattıkları kalıplar,

Page 41: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

31

Arzın mekânsal özellikleri ve bunların ortaya çıkardığı kalıplar,

Turizm alan ve bölgelerinin coğrafyası,

Turistin hareketleri ve yarattığı akış kalıbı ( uluslararası ya da iç

turizm gibi),

Turizmin etkisi,

Turizm mekânına ilişkin modellerin incelenmesi.

Coğrafyacının uluslararası turizm çalışmalarına yönetim, mesleki ya da

akademik düzeylerde katkıda bulunabileceği anlaşılmaktadır. Turizm organizasyonları

ve seyahat şirketlerine coğrafyacının sunacak daha çok şeyi vardır. Başlıca görevi de

yeni turizm alanlarının ya da turistik gelişmelerin potansiyelini değerlendirmektir.

Coğrafyacı, ele alınan bir ülke ya da bölgenin çevre koşulları, nüfus özellikleri, kültürü

ve ekonomik gelişmişliği hakkındaki bilgisiyle, buna paralel olarak, bir bölgeyi turistik

gelişme için çekici kılan ya da kılmayan çeşitli faktörlerin sentezini yapabilme de

yeterliliğiyle bu tür sorunlara karşı iyi bir şekilde donanmış durumdadır ( Özgüç, 2011).

Coğrafyacının akademik düzeydeki görevi ise uluslararası turizm ve bununla

bağlantılı olguların coğrafyası konusunda öğrencileri eğitmektir. Bu konu da

uzmanlaşan bir coğrafyacıya uygun olabileceği ileri sürülen ders ya da programlar şu

şekilde sıralanabilir (Matley 1976);

Genel fiziki coğrafya-iklime özel bir dikkat harcanarak,

Genel ekonomik coğrafya-özellikle ulaşım ve bölgesel kalkınma

üzerinde durularak,

Kültürel coğrafya- ister şehirsel ister kırsal olsun, dünyadaki

kültürel coğrafi görünümler üzerinde yoğunlaşarak,

Dünya bölgelerinin coğrafyası,

Beşeri coğrafyada kantitatif yöntemler; turist akışları ve bölgesel

kalkınmanın analizine uygun olan modeller ve bilgisayar programları üzerinde

durularak,

Kartografya,

Hava fotoğraflarının yorumlanması gibi coğrafya konularından

ayrı olarak, coğrafyacı, özellikle turizm ekonomisi ya da ulaşım ekonomisi gibi

ek dersler de alabilir. Bunun yanında, dünyanın belli başlı bölgelerinin tarihi,

Page 42: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

32

mimari ya da sanat tarihi, yerleşme tarihi ya da planlaması gibi kurslar da değer

taşır. Dünyanın önemli dillerinden birinin de öğretilmesi arzulanmaktadır

(Özgüç,2011).

Bu konularda kendini geliştiren coğrafyacılar, coğrafya biliminin çok yönlü ve

çeşitli yöntemlerinden yararlanarak turizme olan katkılarını arttırabilir. Anketlerin

hazırlanması, örnekleme teknikleri ve çeşitli araştırma sonuçlarının yorumlanmasına da

aşina olmalıdırlar. Çeşitli türde turistik haritaların hazırlanması ve üretimiyle de önemli

rol oynayabilirler. Turizm endüstrisinde ve planlamasında katkıda bulunabilirler.

Turizm kavramı yakından incelendiğinde görüldüğü gibi pek çok bilim dalıyla

yakından ilişkilidir. Ama coğrafyacıların bu bilim dalıyla daha yakından ilgilenmeleri,

turizm coğrafyasında uluslararası alanda daha çok söz getirecek çalışmaların ortaya

konması gerekmektedir. Yerel ve ulusal ölçekte turizm coğrafyası alanında çalışan

coğrafyacılarımızın sayısının az olması ya da akademik anlamda tam anlamıyla üst

düzey bir çalışmanın olmaması ortadadır (Emekli, 2002).

Aslında coğrafyacıların, turizm coğrafyası denildiğinde sadece bölgenin turizm

çekiciliklerinin ya da sadece yer alan turizm potansiyelinin incelenmesi değil de,

öncelikle coğrafyacılar turizmle neden ilgilenir, turizm coğrafyası neden coğrafyanın bir

alt dalı olmuştur gibi sorularının tam anlamıyla kavranması ve bunlara yönelik daha

spesifik daha coğrafi bir bakış açısıyla çalışmaların ortaya konması gerekmektedir.

Turizm ve coğrafya ilişkisine kavram ağıyla farklı bir bakış açısından

baktığımızda, coğrafyacıların turizmdeki yeri ne sorusuna cevaplar bulunabilir:

Page 43: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

33

Şekil 4: Turizm ve Coğrafya ilişkisi (Emekli vd, 2006)

Turizm, çok boyutlu olay ve ilişkiler bütünüsür: truist-yerli halk, turist-işletmeci, turizm-doğal ve kültürel çevre, turizm-diğer sektörler ve turistik merkezlerin rekabet ilişkisi gibi. Bu ilişkiler sonucunda küresel ağlar doğabilmektedir.

Turizm, bir mekana ihtiyaç duyar ve çoğunlukla da burası doğal ve kültürel coğrafi kaynakları zengin yerlerdir. Coğrafi mekanın korunması turizmde rekabet gücünü yüksek kılar ve küreselleşmenin olumsuz etkilerini uzak tutar.

Turizm, çevresel, ekonomik, sosyo-kültürel ve demografik etkilere yol açan bir hizmet sektörüdür. Küreselleşme, bölgeselleşme ve yerelleşmenin her birinin farklı etkileri bulunmaktadır.

Turizm, toplumsal bir olgudur, toplumu ilgilendiren küresel, bölgesel ve yerel sorunlardan (terör, savaş, ekonomik kriz, doğal afet, göç vb.) etkilenir.

Turizm, bir başlangıç ve bitiş mekanı ile bu ikisi arasında bağlantıyı sağlayan “ulaşım koridoru” bütününde gelişen ulusal, bölgesel, ve uluslar arası bir harekettir. Ulaşım koridorlarının kullanım şekli “turistik akımları (göçleri)” ortaya çıkarır.

TURİZM

Coğrafya, bir mekan ve ilişkiler bilimidir: toplum-toplum, toplum-doğa, doğa-doğa, sektör-sektör, bölge-bölge arasındaki ilişkileri analiz eder, senteze gider ve karşılaştırmalar yapar.

Coğrafya, ekonomik sektörlerin (bunlardan biri de turizmdir) geliştikleri ya da gelişemedikleri alanları, yer seçimi faktörlerini inceler, bunların dağılışını gösterir, neden-sonuç ilişkisi kurar ve sektörlerin daha iyi gelişmesi için planlama önerileri sunar.

Coğrafya, mekanla ilgili değişiklikleri; ne, nerede, nasıl, neden, ne zaman sorularına cevap arayarak inceler, sonuçları araştırır, geçmişi ve bugünü karşılaştırır, yorum getirir, geleceğe ışık tutar.

Coğrafya, topluma yararlı olmayı ilke edinmiştir. Toplumsal güncel olayları, sorunları coğrafi mekanla ilişkilendirir, analiz eder, çözüm arayışlarına gider.

Coğrafya, hareket, değişim ve yeniliklerin takipçisidir. Turizmle ilgili hareketliliğin yönü, süresi, boyutu ve sonuçlarını coğrafi mekanla ilişkilendirerek yoruma gider.

COĞRAFYA

Page 44: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

34

Emekli vd. (2006)’nin de belirttiği gibi turizm ile coğrafya arasında sıkı bir ilişki

vardır (Şekil 4). Turizm bir mekânda gerçekleşen insan faaliyetlerinin arz ve talepleri

olduğu için, coğrafya da insan faaliyetlerinin mekânda meydana getirdiği değişimleri

inceler. Bu yüzden coğrafya ile turizm arasındaki bağın daha sıkı bir ilişki de olması

gerekiyor ve coğrafyacıların turizm coğrafyasında olan çalışmalarının yoğunlaşması,

olaylara daha coğrafi bir bakış açısı sunulması gerekmektedir.

1.4. İÇERİK ANALİZİ

İçerik analizi, insan davranışlarını ve doğasını belirleme üzerinde doğrudan

olmayan yollarla çalışmaya imkân tanıyan bir tekniktir. İçerik analizi özellikle sosyal

bilimler alanında sıklıkla kullanılan en önemli tekniklerden biridir. İçerik analizi, belirli

kurallara dayalı kodlamalarla bir metnin bazı sözcüklerinin daha küçük içerik

kategorileri ile özetlendiği sistematik, yinelenebilir bir teknik olarak tanımlanır. İçerik

analizi yalnızca metinler üzerinde kullanılan bir teknik değildir. Öğrenci resimleri gibi

görsellerin ve televizyon programları, çekimlerin incelenmesinde de kullanılır. Metinler

yalnızca kitap, kitap bölümü, mektup, tarihsel dokümanlar, gazete başlıkları ve yazıları

gibi düşünülmemelidir. Görüşmeler, tartışmalar, konuşmalar, sohbetler, tiyatro

gösterileri içerik analizi tekniği kullanılarak incelenebilir (Büyüköztürk ve diğerleri,

2015).

İçerik analizi, çok çeşitli söylemlere uygulanan birtakım metodolojik araç ve

tekniklerin bütünü olarak tanımlanabilir. İçerik analizi adı altında toplanan bu araç ve

teknikler, her şeyden önce kontrollü bir yorum çabası olarak ve genelde tümdengelime

dayalı bir “okuma” aracı olarak nitelendirilebilirler. Söz konusu okuma, sınırları

belirlenmiş söylem örneklerinin çözümlenmesi esasına dayanmaktadır. İçerik analiziyle

ilgili olarak aşağıda farklı bakış açılarıyla tanımlamalar yapılmıştır (Bilgin, 2014):

İçerik analizi, iletişimin görünen içeriğinin nesnel, sistematik ve nicel

yollardan betimlenmesidir (Berelson, 1952).

İçerik analizi, her türlü sembolik davranışın betimlenmesinde ve

içeriğinin analizinde sistematik, nicel ve nesnel bir yöntemdir

(Cartwright, 1953).

Page 45: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

35

İçerik analizi, kuramsal temeli bulunmayan ve fazla iddiası olmayan

analitik bir araçtır (Henry ve Moscovici, 1968).

İçerik analizi, iletişimlerin analiz tekniklerinin bütünüdür. Mesaj

içeriklerinin betimlenmesinde objektif ve sistematik yöntemler kullanır.

Kolay ve tesadüfi okumalara karşılık önerilen, uyaran/mesaj ile yorum

arasında incelemeyi gerektiren, konulara göre uyarlanan, gittikçe daha

gelişen ve verimli olduğunda kullanılması yararlı teknikler bütünüdür

(Bardin, 1977).

İçerik analizi, kuramsal planda zayıf, ancak pratikte ilginç sonuçlar veren

bir yöntemdir (Ghigilione, 1978).

İçerik analizi, çeşitli metinlerin içeriğini, naif bir okumaya kendini

doğrudan vermeyen temel öğelerini sınıflandırmak ve yorumlamak

amacıyla metodik, sistematik, objektif ve mümkünse nicel olarak

incelenmesini sağlayan bir tekniktir (Robert ve Bouillaget, 1995).

Nitel araştırmalarda veri toplamada gözlem ve görüşmenin olanaklı olmadığı

durumlarda veya araştırmanın geçerliliğini arttırmak amacıyla araştırılan probleme

ilişkin olarak yazılı ve görsel materyallerde araştırmaya dâhil edilir (Yıldırım ve

Şimşek, 2011). İçerik analizi klasik anlamda nicel gelenekte yer alır ve en genel

anlamda herhangi bir metinde yer alan belli kavram/kelime sıklığının ölçülmesiyle

gerçekleştirilir. Nicel gelenekte yer alan içerik analizinde bu durumun bir sonucu olarak

objektiflik (değer yargılarından arınmışlık), sayılar, araştırmanın tekrarlanabilmesi

önemlidir (Öztürk, 2014).

İçerik analizinde temel hedef, toplanan verileri açıklayabilecek kavramlara ve

ilişkilere ulaşmaktır. Metinsel veri analizi sürecinin betimleme, sınıflama ve

ilişkilendirme olarak üç aşamada incelenmesi gerekmektedir. Betimleme aşamasında

araştırmacı, toplanan bilgileri kapsamlı bir şekilde tanımlar. İkinci aşamada veriler

kodlanır ve buna göre sınıflandırılır. Sınıflandırılan verinin incelenmesi ve temaların

ortaya çıkarılması daha kolay olacaktır. Daha önceden belirlenen temalara göre

özetlenen ve yorumlanan veriler, içerik analizinde daha derin bir işleme tabi tutulur

(Yüksel ve Yüksel, 2004). Araştırma problemine ilişkin olarak yazılı ver görsel

dokümanların incelenmesi daha zengin ve kapsamlı bir çıkarım sağlanması açısından

Page 46: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

36

oldukça önemlidir. Zira olguya ya da olaya ilişkin çok çeşitli kaynaklardan bilgi

toplanması farklı bakış açıları ve farklı yaklaşımların da incelenmesi ve sentezlenmesine

imkân sağlayacak bu da araştırmanın geçerliliğini arttıracaktır. Tüm bunlara ek olarak

dokümanlar araştırma konusunun geçmişine ya da tarihsel sürecine de ışık tutacaktır

(Baş ve Akturan, 2008).

İçerik analizinin güçlü ve zayıf yönleri incelendiğinde, kolay ulaşılamayacak

öznelerin çıkarılması, uzun süreli analiz sonuçlarının elde edilmesi en güçlü yönleridir.

Bailey (1982) içerik analizinin güçlü ve zayıf yönlerini ayırmıştır (Şekil 5):

Şekil 5: Bailey (1982)'e göre içerik analizinin güçlü ve zayıf yönleri

İçerik analizi, araştırılması hedeflenen olgu veya olaylar hakkında bilgi içeren

yazılı materyallerin analizini kapsar (Yıldırım ve Şimşek, 2011). Genellikle içerik

analizini tarihçiler, antropologlar kullanıyor olsalar da hemen hemen her alanda içerik

analizi çalışması yapılabilir. Ülkemizde içerik analizi yöntemiyle hazırlanmış olan tezler

ve makaleler bulunmaktadır. Tezlerin bazılarına baktığımızda; Çelikel (2011), Sarı

(2011), Kaya (2013), İn (2015), Güzel (2015), Bal (2016) hazırlamış oldukları tezlerde

içerik analizi yöntemini kullanmışlardır. Makalelerin de bazılarına baktığımızda ise;

Yenilmez ve Sölpük (2014), Aktan (2014), Çakıcı ve Ilgaz (2011), Arık ve Türkmen

(2009), Kozak (2001) hazırlamış oldukları çalışmalar ile literatüre katkıda

bulunmuşlardır.

İçerik Analizinin Güçlü Yönleri

• Kolay Ulaşılamayacak Özneler

• Tepkiselliğin Olmaması

• Uzun Süreli (Zamana Yayılmış) Analiz

• Örneklem Büyüklüğü

• Bireysellik Ve Özgünlük

• Göreli Düşük Maliyet

• Nitelik

İçerik Analizinin Zayıf Yönleri

• Olası Yanlılık

• Seçilmişlik

• Eksiklik

• Ulaşılabilirlik

• Örneklem Yanlılığı

• Sınırlı Sözel Olmayan Davranış

• Standart Bir Formatın Olmaması

• Kodlama Zorluğu

Page 47: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

37

İKİNCİ BÖLÜM

TÜRKİYE’DE TURİZM

2.1. TÜRKİYE’DE TURİZMİN GELİŞİMİ VE MEVCUT

DURUMU

Uluslararası turizm, Türkiye’nin uzun zamandır geliştirmeye çalıştığı ve döviz

dengeleri için umut bağladığı fakat kitlesel ölçekte ancak yakın sayılabilecek

zamanlarda tanıştığı bir olgudur. Gerçekten de, Türkiye’ye gelen yabancı turist sayısı

çok uzun yıllar düşük bir düzeyde kalmıştı: 1950’de yalnızca 29 bin ziyaretçi çeken

Türkiye, dünya turizminin büyük bir gelişme süreci içine girmesi ve Batı Avrupa

ülkelerinden gelenlerin sayısının önemli miktarlara erişmesiyle 1990 yılında ilk kez 5

milyon ve artış eğilimi sürdürerek on yıl aradan sonra 2000’de 10 milyon, 2005’de 21

milyon, 2009’da 27,3 milyon gibi önemli bir düzeye çıkardı (Özgüç, 2011). 2015 yılına

gelindiğinde ise 41,6 milyon ziyaretçi sayısına ulaşılmıştır.

Türkiye’de turizm sektörünün yapısal değişimi ve gelişiminin hızlanması 1980’li

yıllarda başlamıştır. Yapı değişikliğinin temel nedeni, bu yıllarda kitle turizmi için

gerekli özel turizm altyapısının ve uygun turizm üstyapısının oluşturulmasıdır.

Türkiye’de ilk turizm hareketleri 19. yüzyıl ortalarına kadar dayanmaktadır.

Seyahat amacıyla Avrupa'ya giden ilk Osmanlı padişahı Abdülaziz Paris’te gezdiği bir

uluslararası fuardan esinlenerek ülkeye döndükten sonra bu tür faaliyetlerin propaganda

açısından da önemli olduğunu düşünerek benzer bir fuarın açılması emrini vermiştir.

Bunun üzerine İstanbul Sultanahmet Meydan’ında “Sergi-i Umumi-i Osmani” adlı bir

serginin açılmıştır. 28 Şubat 1863 tarihinden 17 Temmuz 1863 tarihine kadar açık kalan

bu Uluslararası Sergi, Osmanlının modern anlamdaki ilk turizm hareketi olmuştur. Bu

sergi Osmanlıda iç turizme yönelik ilk faaliyet olarak nitelendirilmektedir (Coşkun,

2010). Serginin açılışı dolayısıyla, başta Avusturya olmak üzere, çeşitli yerlerden turist

grupları İstanbul’a gelmişti. Yaklaşık aynı zamanlarda Osmanlı İmparatorluğu’ndan da

ilk turist grupları çeşitli düzenlemelerle yurt dışına gitmeye başlamıştı (Özgüç, 2011).

Page 48: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

38

Cumhuriyet öncesi dönemde konaklama sektöründe de birkaç önemli adım

atılmıştır. Konaklama sektörünün gelişmeye başlamasında 19. yüzyılın sonları ile 20.

yüzyılın başlarında Orient Express’in İstanbul’a seferler düzenlemeye başlamasının rolü

büyüktür. Taşımacılıkta meydana gelen gelişmeler yabancı yatırımcıların Türkiye’de

yatırım yapmasına sebep olmuş böylece sektöre bir canlılık gelmiştir. Bu dönemde

faaliyete açılan otellerin başında 1898 yılında kurulan ve Türkiye'nin ilk Otelcilik

Uzman Okulunun açılması çalışmalarının yapıldığı Pera Palas ve 1841 'de Türkiye’nin

ilk oteli olma sıfatını taşıyan Otel D'angleteer ve 1892 yılında açılan Büyük Londra

Oteli gelmektedir. Çoğunlukla yabancılara hizmet vermek üzere kurulan oteller,

İstanbul’da yabancı uyrukluların çok bulunduğu yerlerde yoğunlaşmıştır (Kozak vd.,

2006).

Otellerle ilgili mevzuat ise 27 Şubat 1310 (Mart 1895) tarihli "Dersaadet ve

Bilad-ı Selasede Bulunan Otel ve Misafirhaneler Hakkında Talimat". O tarihlerde

oteller sıkı denetim altında tutuluyor: "…otel ve misafirhane sahipleri kabul edecekleri

adamların ne taraftan geldiklerini ve isim, şöhret, san'at ve ticaretlerini ile tabiiyetlerini

mübeyyin olmak üzere matbu cetvelli bir polis defteri tutacak ve bu defterde

misafirlerin ne tarihte vürut ve odaları ne vakit isticar eyledikleri mukayyet ve musarrah

olacak..." şeklinde kayıt altına alınması gerektiği belirtiliyordu (Coşkun, 2010). Bu

yıllarda yabancılar kolayca vize alarak İstanbul’a gelebiliyorlar fakat ülke içinde

dolaşmak için tezkere almak zorunlulukları bulunuyordu; ayrıca, yolculuğun her

aşamasında bunu onaylatmaları gerekiyordu. Çok zaman alan ve güç olan bu işi ilk

başlarda rehberler, daha sonra da biraz önce belirtilen ilk turizm acenteleri

üstlenmişlerdi. Bununla birlikte, izin alma güçlükleri, konaklama tesisi, lokanta ve

turisti oyalayacak başka kolaylıkların bulunmaması, ülkenin diğer yerlerine gidişleri

sınırlıyordu. Turizmin bu ilk gelişme döneminde ne kadar turist geldiği ise pek

bilinmemektedir (Özgüç, 2011).

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurulduğu 1923 yılında Reşit Saffet Atabinen ve bir

grup aydın tarafından kurulan “Türkiye Seyyahin Cemiyeti”, turizm alanında faaliyet

gösteren ilk örgüt olmuştur. Cemiyet daha sonra “Türkiye Turing Kulübü” ve ardından

“Türkiye Turing ve Otomobil Kurumu” adlarını almıştır. Cemiyet, İstanbul ve Bursa

gibi önemli şehirleri, buralardaki tarihi ve kültürel değerleri yurtdışında tanıtmayı amaç

Page 49: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

39

edinmiş, başlangıç olarak da kruvazyer gemileriyle gelen turistlerin limandan geçişlerini

kolaylaştıracak birtakım önlemlerin alınmasını sağlamış, bu arada bazı kuruluşlarla

işbirliği yaparak turistlerin küçük vapurlarla taşınmalarını kabul ettirmiş, taksi, kayık ve

hamal tarifeleri hazırlatarak lüzumlu yerlere astırmıştır (Hadjinicola ve Panayi, 1997).

Seyyahin Cemiyeti, 1930 yılında kamu yararına çalışan dernek olarak tanınarak

gümrük ve trafik mevzuatı ile ilgili özel görevler üstlenmiştir. Turing ve Otomobil

Kurumu, uzun yıllar turizm konusunda devlet organı gibi çalışmıştır. Kurumun

çalışmaları sonucunda ilk kez Türkiye’nin turizm prospektüslerini, afişlerini, karayolu

haritalarını bastırmış, tercüman rehberlik sınavlarını ilk kez düzenlemiş, turizm ile ilgili

ilk incelemeleri gerçekleştirmiştir (Kozak vd., 2006).

Türkiye’deki turizm ile ilgili ilk kamu örgütlenmesi de 1934 yılında 2450 sayılı

İktisat Vekaleti Teşkilat ve Vazifeleri Kanunu ile gerçekleştirilmiştir. Bu yas ile turizm

işleri İktisat Vekaleti Dış Ticaret Dairesine bağlı olarak çalışacak Türk Ofis’ine

bırakılmıştır. Türk Ofis’i yayın ve tanıtım işlerini yürüten birimi içindeki Turizm

Masası, 1938’de önce ayrı bir şubeye dönüştürülmüş, 1939’da Ticaret Vekaleti’nin

kuruluşu sırasında Neşriyat ve Propaganda servisi içerisinde Turizm Müdürlüğü adını

almıştır. Bu yıllarda turizme bakış açısı genişlerken örgütlenmelerdeki ivedi ihtiyaçlarda

gün ışığına çıkmıştır (Ünal, 2007).

Basın-Yayın Umum Müdürlüğü, 1949 yılında 5392 sayılı kanunla “Basın- Yayın

ve Turizm Genel Müdürlüğü” adını almıştır. Bu Genel Müdürlük içinde turizm

faaliyetlerinin daha etkin bir biçimde sürdürülebilmesi için “Turizm Dairesi”

kurulmuştur. Kurulan bu dairenin yanında aynı kanunun 17. maddesi gereğince “Turizm

işlerine verilecek yönü ve alınacak tedbirler hakkında düşüncelerini bildirmek üzere”

ayrıca bir de “Turizm Danışma Kurulu” oluşturulmuştur (Andaç 2004). Danışma

Kurulu, 19 Aralık 1949 tarihinde ilk toplantısını (I. Turizm Danışma Toplantısı)

yaparak ulusal turizm politikasının oluşturulması yönünde ilk adımları atmıştır. Toplantı

sonunda “Turizm Ana Programı” adı altında Türkiye’de turizm sektörünün

geliştirilmesi amacıyla alınması gereken önlemleri içeren bir program hazırlamıştır

(Köseoğlu 2000).

Page 50: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

40

1955 Yılında Türkiye Seyahat Acenteleri Cemiyeti (TÜSTAC) kuruldu. Seyahat

Acentelerinin yasal olarak bir çerçeveye oturtulması, 14 Eylül 1972 tarihli 1618 sayılı

Seyahat Acenteleri ve Seyahat Acenteleri Birliği Kanunu ile olmuştur. Böylece seyahat

acentelerinin faaliyetlerinde uygulanacak kurallar belirtilmiş oldu. 4 Eylül 1996

tarihinde 22747 Sayılı Seyahat Acenteleri Yönetmeliği yayımlanmıştır. 1963’te Turizm

ve Tanıtma Bakanlığı kuruldu. 1963 planlı döneme girildiğinde turizm sektörü

hizmetler alt başlığında incelenmeye ve turizm ile ilgili planlar, hedefler, ilkeler ve

politikalar oluşturulmaya başlanmıştır (Ünal, 2007).

Beş yıllık kalkınma planları kamu yatırımları için zorunlu hedefler, özel kesim

yatırımları içinse yol gösterici hedefler içermektedir. Özel sektör gösterilen hedeflere

ulaşmak için çeşitli teşviklerle özendirilmiştir. 1961 Anayasasıyla anayasal bir kurum

halini alan Devlet Planlama Teşkilatı hangi özel yatırımların teşvik alacağına karar

veren kurum halini almıştır (Coşkun, 2010).

Devletin desteği ve politikalar sonucu 1980’li yıllarda turizm, Türkiye

ekonomisinin en gözde sektörü haline gelirken, bu gelişmenin sosyal, kültürel ve

toplumsal etkileri önemli boyutlara ulaşmıştır. Özellikle 1982 yılında çıkarılan, 2634

sayılı Turizm Teşvik Yasası ve 1985 yılında turizmi “Öncelikli Sektör” durumuna

getiren yasa ile turizm büyük ivme kazanmıştır. 1980’li yıllardaki turizm politikaları ile

1960’lı yıllardan beri tüm planlı dönem boyunca gerçekleştirilemeyen kitle turizmi

gerçekleştirilmiştir. 1963’lerde yatak sayısı 10,226 adet, turizm yatırımlarının toplam

yatırımlar içindeki payı % 0,66, turizm gelirlerinin GSMH içindeki payı % 0,01, turizm

gelirlerinin ihracat içindeki payı % 2,1’dir. 1980’li yıllara kadar, turizmin bu

göstergeleri 20 yılı aşmasına rağmen çok büyük değişmeler göstermemiştir. 1982

yılında çıkarılan yasa ve uygulanan ekonomi politikaları sonucunda, turizmdeki bu

göstergeler, özellikle 1985 yılından sonra hızla yükselmiştir (Çakır ve Bostan, 2000).

Beş Yıllık Kalkınma Planlarında turizm sektörü için öngörülen genel anlayış

ödemeler bilançosu açıklarının kapatılmasında bu sektörden en yüksek faydanın

sağlanmasıdır. Turizm sektöründeki kalkınma hedefleri içerisinde uluslararası

potansiyel, turizm talebini devamlı Türkiye’ye çekerek turist sayısını ve dış turizm

gelirlerini artırmak, turistlerin Türkiye’de ortalama kalış sürelerini ve harcamalarını

arttırmak ana hedefler olarak yer almıştır (Sözen, 2006).

Page 51: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

41

Türkiye’de 1963 yılından itibaren her beş yılda kalkınma planları hazırlanmış ve

bu planlar, kamu yatırımları için zorunlu hedefler, özel yatırımlar için ise yol gösterici

hedefler içermektedir. Türkiye’de 1963-1983 yılları arası Kalkınma Planlarındaki

hedeflere; siyasi ve ekonomik istikrarsızlık, imkânların sınırlı olması gibi sebeplerden

dolayı ulaşılamamıştır (Kervenkıran, 2015).

Türkiye, 1980’li yıllara gelinceye kadar turizmde turist ihtiyaçlarını karşılamaya

yönelik beklentileri tam anlamıyla sağlayamamıştır. Bu yüzden uzun yıllar boyunca

turist sayısında ve turizm gelirlerinde artış istenilen düzeyde olmamıştır.

Bu bakımdan Türkiye, kitlesel turizm olayıyla karşılaşmak için 1980’li yılların

ortalarını beklemek zorunda kalmıştır. Geçekten de 1988’de dünya turizminde görülen

olumlu değişiklikler Türkiye’ye de yansımış ve gelen turist sayısı yıl içinde % 46,7’lik

bir artışla ilk kez 4 milyonu aşmış, 1990’da da 5 milyonu geçmişti. 1990’lı yılların

ortalarında ise Türkiye, belki de uzun yıllardır sürdürdüğü çabalarının sonucunu alarak,

uluslararası turizmde önemli bir yer edinmeye başlamış ve dünyada en çok turist çeken

ve turizm geliri bakımından ilk 20 ülke arasında yer almayı başarmıştır (Özgüç, 2011).

Tablo 3’te; 2000’li yıllara gelindiğinde Türkiye’nin toplam turizm geliri ve

ziyaretçi sayısında artışlar devam etmiştir. Turizm gelirinde en önemli artış 2008

yılından sonra meydana gelmiştir. Fakat 2014 yılında 34,3 milyar olan turizm geliri

2015 yılında 31,4 milyara düşmüştür. Ziyaretçi sayısında artışlar meydana gelmiştir

fakat 2011-2012 (36,1-36,4) ve 2014-2015 (41,4-41,6) yıllarında ziyaretçi sayıları

hemen hemen aynı kalmıştır. 2015 yılında turist sayısında bir azalma görülmezken

gelirde düşüşler meydana gelmiştir. 2015’te Türkiye’nin turizm gelirinin bir önceki yıla

göre gerilemesinin nedenlerini turizmciler Avrupalıların güvenlik gerekçesi nedeniyle

rezervasyonlarını iptal etmesinden kaynaklandığını belirtmektedirler (www.bbc.com

Erişim: 28.04.2016).

Page 52: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

42

Tablo 3: Türkiye'nin yıllık toplam turizm geliri ve ziyaretçi sayısı

Yıllar Turizm Geliri

(Milyar dolar)

Ziyaretçi Sayısı

(Milyon kişi)

Yabancı Ziyaretçi Sayısı

(Milyon kişi)

2001 10,4 13,4 11,2

2002 12,4 15,2 12,9

2003 13,8 16,3 13,7

2004 17,0 20,2 17,2

2005 20,3 24,1 20,5

2006 18,5 23,1 19,2

2007 20,9 27,2 23

2008 25,4 30,9 26,4

2009 25,0 32,0 27,3

2010 24,9 33,0 28,5

2011 28,1 36,1 31,3

2012 29,0 36,4 31,3

2013 32,3 39,2 33,8

2014 34,3 41,4 35,8

2015 31,4 41,6 35,5

Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (TUİK) (Erişim:19.04.2016)

Türkiye’nin sahip olduğu doğal, tarihi ve kültürel değerleri planlı ve verimli bir

şekilde değerlendirmesi durumunda gelecekte turizmden alacağı pay da artacaktır.

Ancak bu süreçte turizme konu olan alanların korunması ve kollanması gerekmektedir.

Hızlı turizm hareketliliği yaşanan bazı bölgelerde (Akdeniz-Ege kıyıları, Ürgüp-Göreme

peribacaları vs.) doğal ve kültürel yapıların gerektiği gibi korunamadığından, geri

dönüşü olmayan tahribatların olduğunu gördükçe, turizmde sürdürülebilirliğin önemi

daha iyi anlaşılmaktadır. Bundan dolayı geleceğe yönelik eğilimlerde gerek Dünya

Turizm Örgütü (WTO) tarafından hazırlanan “Tourism 2020 Vision” gerekse Kültür ve

Turizm Bakanlığı tarafından hazırlanan “Türkiye Turizm Stratejisi – 2023” hedefleri

içerisinde en önemli hedeflerinden biri, turizmin sürdürülebilirlik ilkeleri içerisinde

yürütülmesi vardır (Kervankıran, 2011).

Günümüze değin Türkiye’ye yönelik turizm faaliyetleri daha çok kıyı turizmine

yönelik olmuştur. Türkiye’ye gelen yabancı ziyaretçilerin ikinci amacının kültürel

değerleri gezmek görmek olduğu ve buna bağlı olarak kültür turizmine yönelik

çalışmaların ağırlık kazandığı dikkate alınırsa Türkiye’nin kültür turizminde de önemli

bir paya sahip olacağı söylenebilir. Diğer yandan 1995 yılından itibaren Avrupa da tek

pazar uygulamasına geçilmesiyle birlikte, üye ülkelerden Türkiye’ye yönelik dış turizm

talebinde önemli değişmeler olmuştur. Türkiye turizminde önemli bir gelişme de

Page 53: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

43

sayıları artan örgün ve yaygın turizm eğitim programlarıyla son yıllarda Türkiye de

turizm bilincinin sağlıklı bir şekilde yerleşmeye başlaması sonucunda turizm sektörüne

yönelik çalışmaların daha duyarlı bir hale gelmesidir. Tüm bu olumlu gelişmelere karşın

turizm gerek uluslararası düzeyde toplumsal, ekonomik ve siyasi değişmelerden

etkilenmesinin bir sonucu olarak var olan asayiş sorunlarının ve bu sorunların dünyada

uyandırdığı etkilerin de kısa dönemde Türkiye turizmini olumsuz yönde etkileyeceği

tahmin edilmektedir.

2.2. TÜRKİYE TURİZMİNİN SORUNLARI

Dünyadaki hızlı ekonomik, siyasal, teknolojik gelişim ve değişimlere paralel

olarak turizm tüketim kalıplarında da önemli bir değişim gözlenmektedir. Doyum

sınırına gelen alışılmış turizm merkezlerinden uzaklaşma yönünde bir eğilim

hissedilmektedir. Zamanla daha da belirginleşen yeni tip turist beklentileri; deniz, kum,

güneş üçgeninin dışında, doğa ile iç içe abartılı olmayan tesislerde temiz bir oda, iyi

hizmet ve tüm bunların başında bozulmamış ve temiz bir çevrede tatil olarak

değişmiştir. Türkiye’de gündemde olan sürdürülebilirlik, ekoturizm gibi güncel turizm

faaliyetlerine ayak uydurmaya çalışmaktadır.

Türkiye’nin doğal kaynakları turizm sektörünün hizmetine sunulurken, koruma-

kullanma dengesinin kullanma lehine bozulduğuna ve birçok turistik yörenin ve doğal

çevrenin fiziki ve doğal altyapı eşiklerinin aşıldığını görmekteyiz. Son yıllarda,

ormanların, yaylaların, kıyıların, zengin tarih ve kültürel mirasın her geçen gün bir

parçasının yok edilmesine ve tahribatına tanık olmaktayız.

Coğrafyacılar turizm olayına bütüncül olarak bakabilmeleri büyük avantaj

oluşturmaktadır. Coğrafya açısından turizm tek başına ekonomik ya da tek başına

çevresel bir olay değildir. Turizmle ilgilenen diğer bilim dalları yukarıda bahsedildiği

gibi, doğal olarak kendi bakış açılarına göre turizmi yorumlamaktadırlar. Coğrafyacılar

ise, turizmi hem çevresel, hem ekonomik, hem de sosyo-kültürel olarak coğrafi bakış

açısı ile değerlendirmektedirler. Dünyanın birçok ülkesinde turizmin gelişimi ve etkisi

coğrafyacılar tarafından araştırılmakta ve bu konuda birçok eser ortaya konmaktadır.

Türkiye’de de coğrafyacıların yapacağı araştırmaların niceliği ve niteliği arttıkça, turizm

Page 54: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

44

coğrafyasının önemi de artacak ve bu çalışmalar önemli bir boşluğu dolduracaktır

(Kervankıran, 2013).

Turizmin gelişmeye başladığı ya da geliştiği mekânlarda olumlu ya da olumsuz

etkiler söz konusudur. Turizm ve rekreasyon aslında meydana geldikleri mekanın

karmaşık ekonomik, çevresel, siyasal ve toplumsal koşullarından yalıtılmış bir şekilde

ele alınamaz. Bu etkiler başlıca üç ana grup altında toplanabilir (Şekil 6) (Özgüç,

2011):

Şekil 6: Turizmin etkileri (Özgüç, 2011)

Herhangi bir ülke de veya destinasyonda çeşitli turizm ürünlerinin geliştirilmesi,

turizm pazarına sunulan turistik ürünlerinde çeşitlenmesine ve farklı turizm alanlarının

ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Farklı turizm alanlarının ortaya çıkmasıyla, turistik

ürünlerinde çeşitlenmesine neden olmuştur. Çeşitlendirmenin tam anlamıyla

yapılmadığı ülkelerde veya destinasyonlarda bazı sorunlar ortaya çıkmaktadır.

Mevcut turizm faaliyetlerinde plansız bir şekilde gelişme meydana geldiğinde

ortaya çıkan sorunlar; çeşitlendirmenin tam anlamıyla oturmadığı, turizm çekiciliğinin

• Turizm tesislerinin inşaat ve işletme aşamalarındaki etkileri

• Ödemeler dengesindeki etki

• İstihdam

• Bölgesel kalkınmadaki etkisi

• Sektörlerarası rekabet

• Devletin kazançları

Ekonomik Etkiler

• Nüfus yapısı üzerindeki etki

• Meslek türlerinin ve şekillerinin dönüşüme uğraması

• Değerlerin dönüşüme uğraması

• Geneleksel yaşam tarzı üzerindeki etki

• Tüketim kalıplarının değiştirilmesi

• Turiste sağlanan kazançlar

Toplumsal-Kültürel Etkiler

• Kalabalıklaşma (Taşıma kapasitesi)

• Çevrenin sürekli yapılaşması

• Atık maddeler

• Hava kirliliği

• Mekanlarda meydana gelen fiziksel değişiklikler

Turizmin Çevresel Etkisi

Page 55: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

45

tespit edilemediği destinasyonlarda plansız yapılaşmalar, altyapı yetersizlikleri, doğayı

korumak yerine tahrip edici bir kullanma, istihdamın tam anlamıyla belirlenememesi

gibi sorunlar nedeniyle turistlerin ihtiyaçları tam anlamıyla karışlanamamakta ve turizm

sorunları ortaya çıkmaktadır. Bu sorunlar ise:

Planlama Sorunu: Turizm yatırımlarının planlanmasında, ekonomik

sürdürülebilirlik, yerel refah, istihdam kalitesi, güvenlik, kültürel zenginlik,

fiziksel entegrasyon, biyolojik çeşitlilik, kaynak etkinliği ve çevre koruma

konularının esas alınmalı, sektördeki planlamanın esnek, şeffaf ve hesap

verilebilir olması gerekmektedir. Yönetim ve uygulama aşamalarında katılımcı

ve sürdürülebilir gelişim niteliklerine sahip stratejik planlama anlayışı

benimsenmeli, planlamanın fonksiyonel olmasına önem verilmelidir. Bu şekilde

planlama sağlanmadığı takdirde sorunlar meydana gelmektedir.

Altyapı Sorunu: Altyapı sorunlarının başında gelen çarpık kentleşme ve

bununla yakından ilgili olan turizm bölgelerindeki ulaşım sorunları gelmektedir.

Gerek kara gerek hava ulaşımı ağı ve kalitesinde Avrupa ülkelerinden geride

kalan Türkiye’nin altyapı alanındaki bu eksikliklerine altyapıdaki çevre kirliliği

de eklenmektedir. Altyapıdaki sorunlar doğrudan çevre kirliliğine neden

olmakta, bu da bölge ve ülkeye gelen turistler açısından olumsuz bir izlenim

yaratmakta, orta-uzun vadede turizmi yıpratmaktadır.

Alt yapı ve hizmet kalitesinin ve destek sektörlerindeki gelişmelerin hızlı talep

artışından kaynaklanan ihtiyaca cevap verememesi, düzensiz ve denetimsiz ticari

faaliyetlerin ülke turizminde ve ürün kalitesinde yol açtığı bozukluklar, stratejik

pazarlama yönetimine işlerlik kazandırılamaması ve yerel yönetimler ile

kamunun turizme yeterli ilgiyi göstermemesi Türkiye’nin planlama açısından

karşılaştığı sorunları ortaya koymaktadır.

Finansal Sorunlar: Gerek altyapı gerek de planlama alanındaki eksiklikler

turizm sektöründeki yatırımları da yakından ilgilendirmektedir. Yukarıda sayılan

problemler yerli ve yabancı yatırımcıların gözünü korkutmakta, sektöre

yapılmak istenen yatırımları kaçırmaktadır. Türkiye’deki kronikleşmiş yüksek

enflasyon sorunu ve bununla birlikte tüm dünyanın içinde bulunduğu küresel

finans krizi sektör yatırımlarını olumsuz etkileyen unsurlardandır.

Page 56: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

46

Yabancılara mülkiyet satışının yaygın olmaması, doğrudan yabancı sermaye

yatırımları üzerindeki kuralların iş kesimine etkisinin yetersizliği, konuyla

hükümet politikalarının saydam olmaması gibi politik sorunlar gündeme

gelmektedir.

Her şey dâhil sistemin getirmiş olduğu finansal sorunlar da mevcuttur. Gelen

turistin sadece konaklama merkezinde ya da otelinde kalması ve tur halinde

hareket etmesine bağlı olarak, yerel esnafın turizmden kâr elde edememesine

neden olmaktadır.

Eğitim Sorunu: Günümüzde turizm rehberi, sektörün vazgeçilmez

dinamiklerinden biri haline gelmiştir. Özellikle kitle turizminin artış gösterdiği

son yıllarda çeşitli çaba ve masraflarla kazanılan müşterilerin sürekli müşteri

haline gelebilmesinde turizm rehberlerinin rolü yadsınamaz. Profesyonel turist

rehberinin gerek ülke tanıtımı, gerek turizm işlemeleri ve gerekse turistler için

stratejik önem taşıdığı göz önüne alınacak olursa, bu mesleği icra edenlerin çok

iyi eğitim almalarının yanında, liderlik, davranış esnekliği, sabır ve anlayış,

mizah kabiliyeti, kararlılık, fiziksel görünüm ve mesleki etik gibi bazı bireysel

özellikleri de taşıması kaçınılmazdır. Eğitim aşamaların da ise sadece dil

sınavında başarılı olanlar rehberlik belgesi almaktadırlar (Batman, 2003).

Tanıtım Sorunu: Dünya turizm gelirinden en fazla pay alan ülkelerin

başarısında bölgesel tanıtımın önemi büyüktür. Ülke tanıtımından vazgeçilmeli,

bölgesel tanıtıma ağırlık verilmeli. İhracatta olduğu gibi bölgeler bazında tanıtım

için devlet yardımları ve teşvikler hayata geçirilmeli ve tanıtımda bölgesel

tanıtım stratejisi izlenerek markalaşmaya gidilmeli. Bölgesel tanıtımlarda

bölgeleri markalaştırılacak bir ve birden fazla yöresel değerler öne çıkarılmalı ve

tanıtımda yöresel semboller kullanılmalı. Türkiye turizminde ise bölgesel

markalaşma sorunları ortaya çıkmaktadır. Turizm sadece belirli bölgelere

yoğunlaşmış ve turist akışı tek bir yöne doğru olmaktadır.

Sosyal Çevre Üzerine Etkisi: Turist kabul eden ülke halkının sahip olduğu

değer ve inanç yapısının değişmesi, giyim ve yaşam biçiminde meydana gelen

değişiklikler sosyal çevre üzerinde etkili olmaktadır. Bunlar ise; turist kabul

eden ülke dil yapısına giren yabancı sözcükler sonucunda dilde yabancılaşmanın

kendisini göstermesi, sanatsal değer taşıyan eserlerin yok olarak, yerini yapay

Page 57: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

47

çalışmaların alması, mimari yapılardaki estetik görüntünün yerini birbirleri ile

uyumsuz bina yığınlarına terk etmesi, insanların tercih ettiği müzik türlerinin

değişmeye başlaması, insanlar arası ilişkilerde dostluk, arkadaşlık, konuk

severlik gibi manevi değerler yerini ekonomik çıkar gruplarının alması gibi

sorunları meydana getirmektedir (Civelek, 2010).

Öte yandan yerli halkta turiste özenerek, onları taklit etmek istemeleri de bir

olumsuz etki göstergesidir. Oysa turistler, tatil psikolojisini bir sonucu olarak

gittikleri yerlerde kendi ülkelerinde sahip oldukları alışkanlıklarının çok dışında

davranırlar. Bu, harcama alışkanlıklarında çok daha belirgindir. Turistler yılın

belli bir dönemi çalışarak tatil için para biriktirmiş ve o parayı harcamak için o

yöreye gelmişlerdir.

Turistlerin gittikleri ülkelerin gelenek, görenek, yaşam biçimi vb. kültürel

değerlerine ve kurallarına aykırı davranışlarda bulunmaları sonucunda yine

kültürel çatışmaların kendisini göstermesi, turist ile turist kabul eden ülke

halkının yaşam düzeylerindeki farklılıkları, ev sahibi ülke halkının turistleri

kıskanmasına yol açması sonucunda, kendilerini yalnızca turistlere hizmet

etmekle görevli kişiler olarak algılamaya başlamalarına neden olmaktadır.

Özellikle turistlerle ev sahipleri arasında çok belirgin ırksal farklılıkların oluğu

yerlerde ırksal gerginliklerin ortaya çıkması da bu sorunlar arasında

gösterilebilir (Gürbüz, 2002).

Yerel Halkın Tutumu: Turizm gelişmelerinde yerel halkın ilgisinin eksikliği

turizmin yararlarının düzensiz dağılımına yol açması ise ayrı bir sorundur. Yerel

halkın gelenek ve görenekleri ile eğitim durumuna bağlı olarak, yaşamlarında

ekonomik, sosyal ve kültürel yönden çok hızlı değişimlerin olması, koruma

çalışmalarını ve turizm faaliyetlerini olumsuz etkileyebilmektedir (Sekhar,

2003). Yerel halkın kültürel yapısının da korunması gerektiği amaçlanmalıdır.

Çevre sorunlarının geri dönülemeyecek boyuta ulaşması, orada yasayanların

yasam kalitesini düşürdüğü gibi, turizmin o bölgede ekonomik fayda getirmesini

de engelleyecektir. Turizmin hızlı ve aşırı gelişmesinin yarattığı çevre sorunları

arttıkça hem turistler hem de yörede yasayan yerli halkın da sorunlar yaşaması

kaçınılmaz hale gelecektir (Tekeli, 1992). Plansız ve kısa zamanda gelişen

turizm faaliyetleri, turistik yörelerde ekonomik açıdan “mutluluk kaynağı

Page 58: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

48

(blessing)” çevresel açıdan ise “afet (blight)” yaratabilir (Young, 1973;

Kervankıran ve Özdemir, 2010).

İstihdam ve Yoğunluk: Turizm aktivitesinin sürekliliği açısından, turistik

kaynakların korunması ve durumların iyileştirilmesi gerekmektedir (Özdemir,

2006). Nüfusun ve iş gücü ihtiyacının o bölgeye yoğunlaşmasıyla meydana

gelen istihdam sorunu turizm bölgelerindeki çekiciliği geri plana itmektedir.

Turizm Sektöründe Çalışanların Sorunları: Turizm sektörü, dünyadaki genel

ekonomik durgunluğa rağmen büyüyen ve istihdam alanı sürekli olarak artan bir

sektör konumundadır. Turizm sektöründeki bu gelişme özellikle bölgesel olarak

istihdam olanaklarının artmasına neden olmaktadır. Dolayısıyla bir ülkede

turizm sektörünün gelişmesi, söz konusu ülke insanlarının bu sektörde istihdam

edilmelerine imkân verebilmektedir. Çalışma sürelerinin uzunluğu, ara

dinlenmelerinin ihlali, hafta tatili izni ihlali, ücret ödenmeden Ulusal Bayram ve

genel tatil çalışması yaptırılması, izinsiz yabancı uyruklu işçi çalıştırılması ve

kayıt dışılık gibi sorunlar yaşanmaktadır.

Turizm işletmelerinde meydana gelen artış ile birlikte, istihdam ve rekabette

meydana gelecek artış ile çalışanların, bu sektörde çeşitli risk faktörleri ile karşı

karşıya kaldığını görmekteyiz. Bu sebeplerden dolayı turizm sektörü iş kazası ve

meslek hastalıkları açısından dikkate almak gerekir. Turizm sektörünün daha

çok sezonluk dönemler ve yaz ayları gibi mevsimsel olarak iş yükünün arttığı

dönemlerde ya da vardiyalı çalışma sisteminin bulunduğu saatlerde çalışılması,

sigortasız ve güvencesiz çalıştırılması, stajyer öğrencilerin yoğun olarak amaç

dışı çalıştırılmaları, birbirinden oldukça farklı işlerin yapılmasının getirdiği iş

çeşitliliğini doğurmaktadır. Bu sebeplerden dolayı turizm sektörü iş kazası ve

meslek hastalıkları açısından dikkate almak gereken bir sektördür. Her ne kadar

hizmet sektöründe yaşanan iş kazaları ve meslek hastalıkları sanayi sektöründen

az olsa da turizm sektörü bu konuda özel bir alandır (Çilkaya, 2014).

Çevre Sorunları: Kıyının plansız yapılaşması ve doğal çevrenin tahribatına

bağlı olarak meydana gelen sorunlar göze çarpmaktadır. Örneğin Akdeniz ve

Ege kıyılarında bulunan turistik tesislerin plansız bir şekilde sahil şeridinden

itibaren başlaması ve yapıların uyumsuzluğu dikkat çekmektedir. Turizm

aktivitelerinin meydana geldiği bölgelerde ise çevrenin tahribatı ve

Page 59: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

49

kirletilmesine bağlı olarak sürdürülebilirliğin sağlanamaması sorunları ortaya

çıkmaktadır.

Tüketici Sorunları: Piyasada üretilmekte ve tüketilmekte olan her mal ve

hizmet gibi, turistik ürünleri satın alan tüketiciler de birçok sorunla karşı karşıya

kalmaktadırlar. Ancak turistik ürünlerin tamamen kişilerin psikolojik tatminine

yönelik olarak üretilen ürünler olması, ortaya çıkabilecek sorunlar karşısında

tüketicileri daha hassas bir konuma sürüklemektedir. Bu yüzden turizmde

tüketici sorunlarının, hem tüketici haklarının korunması, hem de işletmelerin

hizmet kalitelerini ve dolayısıyla satışlarını yükseltmeleri bakımından

incelenmesinde yarar vardır (Tanrıverdi ve Oktay, 2002).

Türkiye’de turizmde meydana gelen hızlı gelişme, doğal ve kültürel

çekiciliklerin turistlerin ilgi odağı olmasıyla birlikte avantajların yanında yukarıda

belirtildiği gibi dezavantajlarda meydana gelmiştir. Bölgelerin taşıma kapasitelerinin

tam anlamıyla tespit edilememesi, doğal ve kültürel çevrenin tahribata uğraması, gelen

turistlerin arz ve taleplerinin belirlenememesi ya da bölge de bulunan yerel haklın

kültüründe değişimlere neden olması, turizmde meydana gelen başlıca sorunları

oluşturmuştur.

Coğrafya, en basit tanımı ile doğal ve beşeri sistemlerin ilişkisini, bu ilişkiler

sonucunda gerek ekosistemde gerekse yaşam alanlarında meydana gelen değişim ve

gelişimleri sebep-sonuç ilişkisi içerisinde inceleyen bir bilim dalı (Clifford ve

Valentine, 2003) olduğundan ve farklı disiplinlerle yapabileceği işbirliği potansiyeli ve

mekânı fiziki ve beşeri yönleriyle çok çeşitli perspektiflerden okuma kabiliyetiyle karar

verici mekanizmalara büyük katkılar sağlayabilecek iki önemli avantajı bünyesinde

barındırdığından (Kayan, 2000) dolayı, coğrafi bilgi tarih boyunca birey, toplum ve

devlet ölçeğinde her kademede ilgi ve saygı görmüştür (Arı, 2008). Bununla birlikte,

problem tanımında analitik bağları zayıf kalmış pek çok coğrafi araştırmanın, beklenen

sonuçların elde edilmesi hususunda başarısız olduğu görülmektedir (Nelson vd., 2007;

Keçeli ve Sarıusta, 2014). Bundan dolayı coğrafi araştırmalarda, temel olarak,

geçmişten günümüze ve geleceğe bir süreklilik arz eden insan-mekân ilişkisinin sonucu

olarak karşımıza çıkan problemlerin, sebep-sonuç ilişkisi içerisinde incelenip, çözüm

yollarının önerildiği (Bonnett, 2003) takdirde coğrafya alanında yapılan çalışmaların

Page 60: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

50

daha değerli ve anlamlı olması beklenir. Bu açıdan turizm konusunda da coğrafyanın

sorun temelli bilimsel çalışmalara önem verdiği takdirde diğer disiplinlere göre

farkındalığı olacaktır. Yukarıda bahsedildiği gibi Türkiye’de turizmin gelişimi yanında,

birçok problemi de bulunmaktadır. Coğrafyacıların kendi ilke ve yöntemlerini

kullanarak bu sorunları ele alması ve bu sorunlara gerçekçi, rasyonel ve etkili öneriler

sunduğu takdirde yapılan çalışmaların anlamı ve değeri büyük olacaktır. Bu çalışmanın

temel motivasyonlarından birisi de, turizm konusunda coğrafya biliminin ürettiği

tezlerin Türkiye’nin temel turizm sorunları ile ne kadar yakınlık gösterdiği ya da,

coğrafya biliminin ürettiği lisansüstü tezlerin Türkiye turizminin hangi sorunlarını

çözmeye çalıştığıdır. Bu problemi araştırmanın birçok farklı yöntemi bulunmakla

birlikte, yapılan bu çalışmada coğrafya alanında Türkiye’de turizm konulu lisansüstü

tezlerin incelenmesinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır.

Page 61: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

51

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

BULGULAR ve YORUM

Bu bölümde araştırma probleminde yer alan sorulara cevap olabilecek şekilde;

elde edilen verilerin analiz edilmesi sonucunda ortaya çıkan bulgulara ve yorumlara yer

verilmiştir. Türkiye’de lisansüstü düzeyde hazırlanmış olan tezlerin belirlenmesi ve

nitelik ve niceliğine göre değerlendirilmesi sonucunda; tezlerin yayın yılı, tezlerin

yayınlandıkları bilim dalları, danışman unvanları, destekleme, tezin türü (doktora ve

yüksek lisans) tezin konu alanı, tezin dili, yayınlandığı üniversite, tezin sayfa sayısı,

hipotez durumu, örneklem sayısı, tezlerde yer alan tablo, şekil, fotoğraf, harita sayıları,

tezin yöntemi, tez planı durumu, kaynakça eser sayıları (yerli, yabancı, internet)

ölçütleri doğrultusunda dağılımların frekans, yüzde değerlerini gösteren tablo ve

grafikler şeklinde sunulmuştur.

Bulgular bölümü, lisansüstü tezlerin yayınlandıkları yıllara ve üniversitelere

göre dağılımı, lisansüstü tezlerin sayfa, tablo, şekil, kaynakça gibi içeriklerine göre

dağılımı ve yöntem durumu, konularına göre dağılımı olmak üzere üç başlık altında

incelenecektir. Toplam verilerin yanında lisansüstü tezlerin doktora ve yüksek lisans

tezleri ayrı ayrı incelenecektir.

3.1.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN YAYINLANDIKLARI

YILLARA VE ÜNİVERSİTELERE GÖRE DAĞILIMI

Geçmişi çok eskilere dayanan turizm olgusunun gelecekte de yayılmaya devam

edeceği görülmektedir. Keşfetme arzusuyla yola çıkan insanoğlu dünyanın farklı

bölgelerinde bulunmuştur. Coğrafya, insan ve mekân ilişkilerinin değişiklik ve

benzerliklerini incelemesi bakımından turizm ile yakından ilişkilidir. Bir mekânda yani

coğrafyada meydana gelen turizm olayını mekândan bağımsız düşünemeyiz. Turizmin

mekânı etkilemesi ve o mekândan da tüm dünyaya yayılarak önem kazanması

coğrafyacıların turizmle ilgilenmesini zorunlu kılmıştır. Zaman içerisinde insan-mekân

ilişkileri değişmelere uğramış, ilk insandan bu güne kadar insanı kendine bağlayan

mekân unsuru insanın yaşam biçiminde de değişimleri sağlamıştır. Zamanla insandaki

mekân algısı ve mekânı kullanma biçiminde değişiklikler meydana gelmiştir. Mekânı

Page 62: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

52

kullanma biçiminde meydana gelen bu değişimlere bağlı olarak turizmde de değişimler

meydana gelmiş ve insanların turizme bakış açıları değişmiştir. Turizm algısının

değişmesiyle coğrafyanın bir bilim dalı olarak ortaya çıkan turizm coğrafyası da zaman

içerisinde değişimlere uğramış, coğrafyacılar tarafından turizm olgusu ele alınmış, bu

konu da çalışmalar yayınlanmıştır.

Tezlerin yayın yılları incelendiğinde; 1975 yılından 2015 yılına kadar erişim

sağlanabilen toplamda 103 lisansüstü tez hazırlanmıştır. Tablo 4’te görüldüğü gibi,

2000’li yıllara kadar lisansüstü tezlerin sayılarında dalgalanmalar meydana gelmiş;

fakat 2000 yılından sonra tez sayılarında artışlar meydana geldiği tespit edilmiştir (%

77,9).

Tablo 4: Tezlerin yıllara göre dağılımı

Yıl Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

1975 1 1 1

1985 1 1 1

1987 1 1 1

1988 1 1 1

1989 3 3 2,9

1991 1 1 1

1992 3 3 2,9

1993 1 2 3 2,9

1994 2 2 1,9

1997 4 4 3,9

1998 1 1 2 1,9

1999 1 1 1

2000 1 1 1

2001 1 3 4 3,9

2002 4 4 3,9

2003 3 3 2,9

2004 5 5 4,9

2005 1 1 2 1,9

2006 4 3 7 6,8

2007 1 6 7 6,8

2008 8 8 7,8

2009 5 5 4,9

2010 5 5 4,9

2011 4 4 8 7,8

2012 1 2 3 2,9

2013 2 3 5 4,9

2014 2 5 7 6,8

2015 6 6 5,8

Toplam 20 83 103 100

Page 63: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

53

Yavan ve Bekaroğlu (2013)’nun oluşturmuş oldukları yıl aralıklarına kategoriler

dikkate alınarak lisansüstü tezleri incelendiğinde; 2003 yılı ve sonrası dönemde doktora

ve yüksek lisans tezlerinde kayda değer ölçüde artışların meydana geldiği gözlenmiştir

(f:71) (Tablo 5). 1981-2002 yılı arası dönemde yüksek lisans tezleri hazırlanmaya

başlamış ve artmaya devam etmiştir. 1943-1980 yılı arası dönemde sadece 1 tez

hazırlanmış ve o tezin de doktora tezi olduğu Tablo 5’de görülmektedir.

Tablo 5: Tezlerin yıl aralıklarına göre dağılımı

Yıl Aralığı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

1943-1980 1 0 1 0,9

1981-2002 4 27 31 30

2003 ve sonrası 15 56 71 68,9

Toplam 20 83 103 100

Şekil 7: Tezlerin yıl aralıklarına göre dağılım grafiği

Alında, Türkiye’de coğrafya alanında turizm çalışmalarının 1960’lı yıllara kadar

gittiği görülmektedir (Şekil 8). İstanbul Üniversitesi’nde Coğrafya Bölümünde turizm

konusunda hazırlanmış olan bitirme tezleri bunun en önemli göstergeleridir. Turizmin

gelişme göstermediği zamanlarda bile coğrafya turizme önem vermiştir. Turizmin

bitirme tezi konusu olarak coğrafya alanı içerindeki çalışmaların 1980’li yıllara kadar

devam ettiği belirlenmiştir. Fakat akademik anlamda lisansüstü düzeyde çalışmaların

yapılmaya başlanması 1975 (Özgüç, 1975) yılında hazırlanmış olan ilk doktora tezidir

(YÖK Tez taramasında ve İstanbul Üniversitesi kütüphanesi kapsamında erişim

1 4 15

0 27

56

0

20

40

60

80

1943-1980 1981-2002 2003 ve sonrası

Tezlerin Yıl Aralıklarına Göre Dağılım

Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 64: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

54

sağlanan). 1975 yılından sonra 1985 yılına kadar coğrafya alanında turizm konusunda

lisansüstü çalışma tespit edilememiş ve 1985 (Ekim, 1985) yılında hazırlanmış olan

yüksek lisans teziyle çalışmalar hazırlanmaya başlamıştır. 1975- 1985 yılına kadar

lisansüstü düzeyde çalışmanın bulunmaması fakat o yıllarda bitirme tez konularının

turizmden seçilmesi daha sonra lisansüstü anlamda çalışmalara devam edilmediğinin

göstergesidir. Her ne kadar 1960’lı yıllarda sadece bitirme tezleriyle sınırlı kalsa da

aslında coğrafya içerisinde turizm olgusuna verilen önemin ve coğrafi çalışmalarda yer

verilmesinin çok eski olduğu görülmektedir.

Şekil 8: İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümünde hazırlanmış olan bitirme tezi örnekleri (Kaynak:

İstanbul Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanlığı)

1975 yılından 2015 yılına kadar Coğrafya Alanında turizm konusunda toplamda

yayınlanmış olan 103 lisansüstü tezin türlerine göre dağılımına ayrıldığında; doktora

tezlerinin 20 (% 19,4) ve yüksek lisans tezlerinin 83 (% 80,6) ile büyük çoğunluğu

oluşturduğu görülmektedir (Tablo 6). Doktora tez sayılarının yüksek lisans tezlerinden

1982 Aksaray'da Turizm (Şenol Kılıç)

1981 Fethiye'de Turizm (Nilgün Yenigül )

1974 Manavgat'ta Turizm (Mahmut Ünal)

1970 İstanbul'daki Turistik Oteller ve Turizme Katkısı (Güzide Çelikel)

1969 Edremit ve Ayvalık'ta Turizm (İlter Erten)

1966 Akçakoca'da Turizm (Refia Sarıkaya)

1965 Marmara Bölgesinde Turizm İmkanları (Duru Demir)

1964 Türkiye'de Turizm Hareketleri (Muhsin Daracalar)

1963 Tarihi Abideler Bakımından İstanbul ve Turizm (Sermet Erer)

Page 65: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

55

daha az olmasının nedenleri arasında; yüksek lisans tezinin turizm coğrafyası alanında

hazırlanıp doktoranın ise coğrafyanın başka bir alanda hazırlanmış olabileceği ya da

yüksek lisanstan sonra doktoraya devam edilmediği söylenebilir.

Lisans eğitimini coğrafyada yapmış olan Emekli (1994, 1998)’nin hem yüksek

lisans tezinin hem de doktora tezinin turizm coğrafyasından hazırlamış olması ve

çalışmalarının devamlılığı turizm coğrafyası için önemlidir. Emekli (1994) “Foça’da

Turizm ve Turistik Kentleşme” adlı yüksek lisans tez çalışmasında; Ege Bölge’sinin

turistik kentlerinden biri olan Foça araştırma alanı olarak seçilmiştir. Foça’nın turizm

potansiyelinin daha önce çalışmamış olması ve turizmin çevreyle etkileşim içinde

olması araştırma konusu olarak seçilmesinde en önemli etken olmuştur. Yeni Foça ve

Foça’ya bağlı köyler araştırma kapsamında dışında bırakılmıştır. Bunun en önemli

nedeni bu alanların uluslararası turizme katılmamış olmasıdır. Foça’da turistik

yatırımlar arttığı, kentin demografik ve sosyo-kültürel yapısının değişikliğe uğradığı

gözlenmiştir. Çalışma kapsamında gözlemler yapılmış, yöre halkına, yöreye gelen

turistlere, ikinci konut sahiplerine ve konaklama tesislerine anketler uygulanmıştır.

Araştırma sonucunda; yörede turistik çekiciliklerin oluşturduğu ortamdan memnun

kalındığı ve korunması gerektiği; fakat ulaşım kolaylığı nedeniyle cazip fırsatlar

sunması, plansız yapılaşma, doğal ortam ve kültürel değerlerin tahrip edilmesi, denizin

gün geçtikçe kirlenmesi ve yaz aylarında nüfusun artması Foça hakkında duyulan

endişelerin olduğu söylenmiştir. Araştırma sonucunda Foça’da meydana gelen turizm

etkinliklerinin kentleşmeyi hızlandırdığı belirlenmiştir. Turizm etkinlikleriyle ilçenin

ekonomik geçim kaynağı olan tarım ve balıkçılığın yanında turizminde yer etmeye

başladığı görülmüştür. Emekli (1998)’nin “Bergama’da Turizm ve Sosyo-Ekonomik

Etkileri” adlı doktora tez çalışmasına bakıldığında ise; Bergama’da turizmin sosyo-

ekonomik etkilerinin, ekonomik yapıyı etkileyen bir olay olması sorunundan yola

çıkılarak hazırlanmıştır. Çalışma kapsamında araştırma alanında gözlemler, görüşmeler,

yöre halkına ve turistlere anketler uygulanmıştır. Araştırma sonucunda Bergama’da

turizmin gelişmeye başladığı, gelen ziyaretçilerin büyük çoğunluğunun günübirlikçi

olduğu, turizmin gelişmesiyle birlikte konaklama tesislerinin arttığı ve tarım kasabası

kimliğinden çıkarak turistik yer olma özelliğini yakaladığı belirtilmiştir. Kültür

turizminin hâkim olduğu bölgede turizmin yıllardır olduğu fakat istenilen düzeye

ulaşılamadığı ve bunun için planlamaya ihtiyaç duyulduğu söylenmiştir. Hazırlanmış

Page 66: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

56

olan tezlerin sorun odaklı çalışılması, kavramlara yer verilmesi, yöntem kullanılarak

hazırlanmış olması ve en önemlisi hem yüksek lisans hem de doktora tez konusunun

turizm coğrafyasından yapılmış olması lisansüstü bu tez çalışmalarını daha da önemli

kılmaktadır.

Tablo 6: Tezlerin türüne göre dağılımı

Türü Frekans %

Doktora 20 19,4

Yüksek lisans 83 80,6

Toplam 103 100

Görüldüğü gibi doktora tezlerinin yayınlandıkları yıllara göre dağılımı

incelendiğinde; Tablo 4’te 2003 yılı sonrasında çalışmalarda artışlar meydana geldiği

görülmektedir. Şekil 7’de yıl aralıklarına göre dağılıma bakıldığında 2003 yılı

sonrasındaki artış daha net bir şekilde ortaya çıkmaktadır. 2006 yılı ve sonrası dönemde

yayınlanmış olan doktora tezlerinin % 75’ini oluşturmaktadır. Doktora tez

çalışmalarının artış göstermesi akademik anlamda önemlidir. 1975 yılında ilk lisansüstü

çalışmanın yapılması turizmin coğrafya içerisinde akademik anlamda yer etmeye

başladığının göstergesidir.

Tablo 4’da görüldüğü üzere yüksek lisans tezlerinin yayınlandıkları yıllara göre

dağılımı incelendiğinde; 1997 yılından itibaren artışlar meydana gelmiş fakat burada da

2003 yılı sonrasında yüksek lisans tez çalışmalarında kayda değer ölçüde artışların

olduğu görülmektedir. 2003 yılı sonrası artışları yıl aralıklarına göre ayrıldığında %

67,4’lük kısmını oluşturmaktadır.

Tablo 7’de görüldüğü gibi lisansüstü tezlerin üniversitelere göre dağılımına

bakıldığında; üniversiteler sırasıyla İstanbul Üniversitesi (% 24,3), Ankara Üniversitesi

(% 11,7), Atatürk Üniversitesi (% 10,7), Ege Üniversitesi (% 7,8) ve Marmara

Üniversitesi (% 7,8) ile coğrafya alanında “turizm” konusunda en fazla lisansüstü tez

hazırlanan üniversiteler olduğu görülmektedir. İstanbul Üniversitesi, Ankara

Üniversitesi ve Atatürk Üniversitesinde hazırlanmış olan tezlerin sayılarının fazla

olması kuruluş tarihi bakımından köklü üniversiteler olmasından kaynaklandığı

söylenebilir.

Page 67: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

57

Tablo 7: Tezlerin yayınlandıkları üniversitelere göre dağılımı

Üniversite Doktora Yüksek

Lisans

Toplam

Frekans

%

Afyon Kocatepe Üniversitesi 2 3 5 4,9

Ankara Üniversitesi 5 7 12 11,4

Atatürk Üniversitesi 4 7 11 10,7

Adnan Menderes Üniversitesi 1 1 1

Balıkesir Üniversitesi 4 4 3,9

Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi 3 3 2,9

Dokuz Eylül Üniversitesi 1 6 7 6,8

Ege Üniversitesi 1 7 8 7,8

Fırat Üniversitesi 3 3 2,9

Fatih Üniversitesi 2 2 1,9

Gazi Üniversitesi 2 2 1,9

İstanbul Üniversitesi 6 19 25 24,3

Marmara Üniversitesi 8 8 7,8

Mimar Sinan Üniversitesi 1 1 1

Niğde Üniversitesi 4 4 3,9

Ondokuz Mayıs Üniversitesi 2 2 1,9

Selçuk Üniversitesi 1 1 1

Sakarya Üniversitesi 1 1 1

Süleyman Demirel Üniversitesi 1 1 1

Uşak Üniversitesi 2 2 1,9

Toplam 20 83 103 100

İstanbul Üniversitesi’nde yayınlanan tez sayılarının diğer üniversitelere oranla

daha yüksek çıkmasının bir diğer nedeni de ekonomik coğrafya çalışmalarında öncü

olan Erol Tümertekin’in turizm coğrafyası konusunda lisansüstü çalışmalar yaptırmış

olmasıdır. Turizm coğrafyası konusunda ilk lisansüstü tez (Özgüç, 1975) Erol

Tümertekin danışmanlığında hazırlanmış olması önemlidir.

Doktora tezlerinin yayınlandıkları üniversitelere göre dağılımına bakıldığında;

toplam 7 üniversitede Coğrafya Alanında turizm konusunda 20 doktora tezi

hazırlanmıştır. Tablo 7’de görüldüğü gibi Ankara Üniversitesi 5 (% 25), İstanbul

Üniversitesi 6 (% 30) ve Atatürk Üniversitesi 4 (% 20) ile Coğrafya Alanında turizm

konusunda en fazla doktora tezi hazırlanan üniversiteler olduğu tespit edilmiştir.

Yüksük lisans tezlerinin yayınlandıkları üniversitelere göre dağılımı

incelendiğinde ise; toplamda 19 üniversitede coğrafya alanında turizm konusunda 83 tez

hazırlandığı belirlenmiştir. Tablo 7’de görüldüğü gibi İstanbul Üniversitesi 19 (% 22,9),

Page 68: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

58

Marmara Üniversitesi 8 (% 9,6), Ankara Üniversitesi 7 (% 8,4), Atatürk Üniversitesi 7

(% 8,4) ve Ege Üniversitesi 7 (% 8,4) ile Coğrafya Alanında turizm konusunda en fazla

yüksek lisans tezi hazırlanan üniversiteler olduğu tespit edilmiştir.

3.2.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN İÇERİKLERİNE GÖRE

DAĞILIMI

Araştırma kapsamında incelenen tezlerin bu bölümünde; hazırlandıkları bilim

dalı, danışman unvanları, destekleme türü, yayın dili, sayfa sayısı, hipotez durumu, tez

planı durumu, tablo, şekil, fotoğraf, harita sayıları ve kaynakça eser sayıları (yerli,

yabancı, internet, toplam) incelenmiştir.

Tezlerin yayınlandıkları bilim dallarına göre dağılımı incelendiğinde; Coğrafya

Alanında turizm konusunda “Coğrafya Anabilim Dalı, Coğrafya Öğretmenliği ve

Sosyal Bilgiler Öğretmenliği” bilim dallarında tezler görülmektedir. Analiz sonucunda

Tablo 12’de görüldüğü üzere % 86,4 ile en fazla çalışma yapan bilim dalı “Coğrafya

Anabilim Dalı” sonucu ortaya çıkmaktadır.

Tablo 8: Tezlerin yayınlandıkları bilim dallarına göre dağılımı

Bilim Dalı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Coğrafya 18 71 89 86,4

Coğrafya Öğretmenliği 2 7 9 8,7

Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 5 5 4,9

Toplam 20 83 103 100

Tablo 8’de doktora tezlerinin hazırlandıkları bilim dallarına göre dağılımı

incelendiğinde; Coğrafya Anabilim Dalı ve Coğrafya Öğretmenliğinde turizm

konusunda hazırlanmış olan tezler görülmektedir. Doktora tezi kapsamında turizm

konusunda Sosyal Bilgiler Öğretmenliğinde çalışma bulunmadığı görülmektedir. En

fazla çalışma ise Coğrafya Anabilim Dalına ait olduğu tespit edilmiştir (% 90).

Yüksek lisans tezlerinin hazırlandıkları bilim dallarına göre dağılımına

bakıldığında; Tablo 8’de en fazla yayının Coğrafya Anabilim Dalında olduğu

görülmektedir (% 85,5). Turizm konusunda doktora tezi hazırlanmayan Sosyal Bilgiler

Öğretmenliği Alanında ise yüksek lisans tezi bulunduğu belirlenmiştir (% 8,4).

Page 69: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

59

Tablo 9’dea tezlerin danışman unvanlarına göre dağılımına incelendiğinde; %

49,5 ile tezlerde en fazla danışmanlık yapan unvan Prof.Dr. olmuştur. %25,2 ile Doç.Dr

ve Yrd.Doç.Dr ikinci sırada tezlerde danışmanlık yapmışlardır.

Tablo 9: Tezlerin danışman unvanlarına göre dağılımı

Danışman Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Prof.Dr. 15 36 51 49,5

Doç.Dr 5 21 26 25,2

Yrd.Doç.Dr. 26 26 25,2

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinin danışman unvanları incelendiğinde; % 75 ile Prof.Dr. ve % 25

ile de Doç.Dr. yer almaktadır. Doktora tez danışmanlığında Yrd.Doç.Dr. yer almadığı

tespit edilmiştir (Tablo 9).

Yüksek lisans tezlerinin danışman unvanları incelendiğinde; % 43,4 ile en fazla

Prof.Dr. yer almaktadır. Yrd.Doç.Dr. % 31,3 ile Doç.Dr.’dan (% 25,3) daha fazla

yüksek lisans tezine danışmanlık yaptığı görülmektedir (Tablo 9).

Tezlerin TÜBİTAK ya da BAP gibi desteklenme türü incelendiğinde; sadece 7

tezin desteklendiği görülmektedir (Tablo 10). Tezlerin büyük çoğunluğunun

desteklenme olmadan hazırlandığı tespit edilmiştir. Proje kapsamında hazırlanan tezler

incelendiğinde; turizmin sosyal ve fiziksel etkilerini ölçmek, turizm çeşitlendirmesini ve

çekiciliklerini belirlemek amacıyla hazırlandığını tespit edilmiştir.

Tablo 10: Tezlerin desteklenme türüne göre dağılımı

Destek Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Var 4 3 7 6,8

Yok 16 80 96 93,2

Toplam 20 83 103 100

Desteklenen doktora tezleri incelendiğinde çalışmaların sürdürülebilir turizm ve

iklim değişikliğinin turizme etkileri konularında hazırlandığı belirlenmiştir. Doktora

tezlerinin desteklenme türüne göre dağılıma bakıldığında; 4 tezin desteklendiği geriye

kalan 16 tezin ise desteklenmediği görülmektedir (Tablo 10). Desteklenmeyen toplam

96 (%93,2) tezin 16 tanesinin doktora tezi olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Page 70: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

60

Desteklenen yüksek lisans tezleri incelendiğinde sürdürülebilir turizm, yerel

haklın turizme karşı tutumu konularında hazırlandığı belirlenmiştir. Tablo 10’a

bakıldığında yüksek lisans tezlerinin desteklenme türü bulunan 3 tezin olduğu

görülmektedir. 80 (% 96,4) tezin ise desteklenmesi bulunmamaktadır. Desteklenmeyen

toplam 96 tezin 80 tanesinin yüksek lisans tezi olduğu görülmektedir.

Tezlerin yayınlandıkları dillere göre dağılımı incelendiğinde; İngilizce ve

Türkçede yayınlanmış olan tezler yer almaktadır. Tablo 11’de tezlerin % 98,1’inin

Türkçe, % 1,9’unun ise dili İngilizce olduğu görülmektedir.

Tablo 11: Tezlerin yayınlandıkları dillere göre dağılımı

Dili Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Türkçe 20 81 101 98,1

İngilizce 2 2 1,9

Toplam 20 83 103 100

Yüksek lisans tezlerinin yayınlandıkları dillere göre dağılımına bakıldığında; %

97,6’sı Türkçe ve % 2,4’ü ise İngilizcedir (Tablo 11). Yayınlanmış olan 2 İngilizce tez

yüksek lisans tezi olduğu belirlenmiştir (Kara, 2007; Şerbetçi, 2011). Doktora tezlerinin

ise yayın dili Türkçe olduğu tespit edilmiştir. İngilizce hazırlanmış olan yüksek lisans

tezleri incelendiğinde; aynı üniversite ve aynı danışman tarafından hazırlandığı tespit

edilmiştir. İngilizce hazırlık bölümlerinin bulunması akademik anlamda kayda değer

çalışmaların çıkmasına zemin hazırladığı görülmektedir.

Tablo 12’de tezlerin sayfa sayılarına göre dağılımına bakıldığında; sayfa sayısı

101-200 arası % 46,6 ile tezlerin büyük çoğunluğunu oluşturduğu tespit edilmiştir. 401-

500 ve 501 üzeri sayfa sayısının bulunan tezler ise % 2,9’u oluşturduğu görülmektedir.

Sayfa sayısı bakımından hazırlanmış olan en uzun tez 697 sayfa iken en kısa tezin ise 47

sayfa olduğu tespit edilmiştir. Tezlerin uzunluk bakımından farklılık göstermesi yüksek

lisans ya da doktora çalışmalarına göre değişmektedir. Doktora tezleri daha uzun bir

içeriğe sahip olurken yüksek lisans tezleri doktora tezlerine nazaran sayfa sayısının daha

az olduğu görülmektedir.

Page 71: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

61

Tablo 12: Tezlerin sayfa sayılarına göre dağılımı

Sayfa Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0-100 25 25 24,3

101-200 3 45 48 46,6

201-300 5 11 16 15,5

301-400 6 2 8 7,8

401-500 3 3 2,9

501 ve üzeri 3 3 2,9

Toplam 20 83 103 100

Tablo 12’de doktora tezlerinin yayınlandıkları sayfa sayılarına göre dağılımına

bakıldığında; 0-100 arası tez bulunmamakta ve % 30’unu ise 301-400 arası tezler

oluşturduğu görülmektedir. 501 ve üzeri sayfa sayısı bulunan tezler ise % 15’ini

kapsamaktadır. Toplamda 401-500 ve 501 üzeri sayfa sayısı bulunan tezlerin doktora

tezi olduğu belirlenmiştir. Sayfa sayısı bakımından hazırlanmış olan en uzun tezin ise

doktora tezi olduğu tespit edilmiştir.

Yüksek lisans tezlerinin yayınlandıkları sayfa sayılarına göre dağılımı

incelendiğinde; % 54,2’sini 101-200 sayfa sayısı bulunan tezler oluşturmaktadır. 301-

400 arası ise sadece 2 (% 2,4) tez bulunmaktadır. 401-500 ve 501 üzeri sayfa sayısı olan

yüksek lisans tezi bulunmamaktadır (Şekil 9).

Şekil 9: Tezlerin sayfa sayılarına göre dağılım grafiği

3 5 6 3 3

25

45

11 2

0

10

20

30

40

50

60

0-100 101-200 201-300 301-400 401-500 501 ve

üzeri

Tezlerin Sayfa Sayılarına Göre Dağılım

Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 72: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

62

Türkçe karşılığı varsayım olarak ifade edilen hipotez araştırma sorusunun

cevabının, dolayısıyla araştırmanın sonucunun daha araştırma yapılmadan önce

tahminini gösteren bir açıklamadır. Araştırma sorularından üretilen hipotezler soru

kalıbında değil, iki veya daha fazla değişken arasındaki ilişki hakkında ortaya atılan

önergeler şeklinde hazırlanır. Bir hipotezde değişkenler, popülasyon (araştırma evreni)

ve değişkenler arasında araştırılan ilişki belli olmalıdır. Hipotezlerin doğruluk ve

yanlışlıkları kanıtlanabilir olmaları gerekmektedir. Hipotezin araştırma sorularına

çözüm önermesi yanında, deney ve gözlem yolu ile test edilebilir, ölçülebilir ve

denenebilir olması gerekmektedir. Hipotezler genellikle deneysel nicel araştırmalarda

kullanılır. Hipotezlerin oluşturulmasına araştırma sorusunun belirlenmesi ile başlanır.

Ardından bu araştırma sorusunun cevabına dair bir varsayımda bulunulur ve bu

varsayım bir önerge şeklinde yazılır. Araştırma bu varsayımın geçerli olup olmadığını

test etme üzerine kurgulanır. Araştırmada ilgili evren üzerinde gerekli araç ve

yöntemlerle veriler toplanarak analiz edilir ve istatistiksel yöntemlerle hipotezin

doğruluğu ölçülür. Elde edilen bulgulara göre hipotez ya kabul edilir veya reddedilir.

Bu açıdan özellikle deneysel nicel coğrafi araştırmalarda araştırmanın hipotezinin veya

hipotezlerinin oluşturulması araştırmanın amacının netleştirilmesi, varılmak istenilen

hedefin ve amacın tam olarak belirlenmesi açısından önemlidir (Demirci, 2014).

Coğrafi araştırmalarda çalışmanın bir sorunsal yani hipotez üzerine

oluşturulması bu kadar önemliyken; Tablo 13’te tezlerin hipotez durumlarına göre

dağılımı incelendiğinde; % 55,3’ünün hipotez durumu bulunmamaktadır. % 44,7’sinin

ise hipotez durumu bulunmaktadır. 57 tezde hipotez bulunmadığı görülmektedir.

Tablo 13: Tezlerin hipotez durumlarına göre dağılımı

Hipotez Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Var 14 32 46 44,7

Yok 6 51 57 55,3

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinin hipotez durumlarına bakıldığında ise; toplam 20 tez içerisinde

14 (% 70) tezin hipotezi bulunmaktadır. 6 tezin ise hipotezi bulunmamaktadır (Tablo

13). Doktora tezlerinde yer alan hipotezler incelendiğinde; çalışmanın hipotezleri

belirlenmiş ve sonuç bölümünde hipotezler test edilmiştir. Karşılaştırılmalı hipotezler

Page 73: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

63

oluşturulmuştur. Örneğin; “turizm etkinliklerinin artması ile yerel halkın refah seviyesi

arasında doğru ilişki vardır” gibi hipotezler oluşturulmuştur.

Yüksek lisans tezlerinin hipotez durumları incelendiğinde; % 61,4’ünün

hipotezinin bulunmadığı belirlenmiştir (Tablo 13). Toplamda 57 tezin hipotezinin

bulunmadığı ve bunlardan 51 tezin ise yüksek lisans tezi olduğu sonucuna

ulaşılmaktadır (Şekil 10). 83 yüksek lisans tezi içerisinde 32 tezin hipotezi

bulunmaktadır. Yüksek lisans tezlerinde yer alan hipotezler incelendiğinde; çalışmanın

hipotezleri verilmiş ve sonuç bölümünde hipotezler test edilmiştir. Örneğin; “turizm

faaliyetleri sonucunda ekolojik sisteme zarar verilmiştir ve bunun sonucunda çevre

sorunları, kirlilik, çarpık yapılaşmalar meydana gelmiştir” gibi hipotezler

oluşturulmuştur.

Şekil 10: Tezlerin hipotez durumlarına göre dağılım grafiği

Araştırma kapsamında incelenen tezlerde yer alan sorunsallar ya da oluşturulan

hipotezler incelendiğinde, soruların cevaplarının sonuç bölümünde tartışma şeklinde

verildiği görülmüştür. Araştırma sorularına yer verilmiş ve inceleme kapsamında ortaya

çıkan sonuçlar tartışılmıştır. Hipotez ya da sorunsalın yer aldığı bazı tezlerde ise

bulgular ya da sonuç bölümünde bu soruların cevaplarına yer verilmediği görülmüştür.

Akademik çalışmalarda planlama; neyin, neden, nasıl, kimin için ve ne zaman

yapılacağının, çıktılarının ne şekilde hedef kitleye ulaştırılacağının araştırmaya

14 32 6

51

0

20

40

60

80

100

Doktora Yüksek Lisans

Tezlerin Hipotez Durumlarına Göre Dağılım

Grafiği

Var Yok

Page 74: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

64

başlamadan önce detayları ile belirlenmesini ifade etmektedir. Araştırmanın konusu,

amacı, hangi yöntemle yapılacağı, hangi verilere ihtiyaç duyulacağı ve bu verilerin nasıl

toplanıp analiz edileceği planlama aşamasında tespit edilmeye çalışılır (Demir, 2014).

Tezlerin tez planı durumuna bakıldığında ise; tezlerin % 33’ünde tezin akışı, tez planına

dair bilgilere ulaşılamamıştır. Tezlerin % 67’inde tez planı yer almaktadır (Tablo 14).

İncelenen tezlerdeki tez planları durumuna bakıldığında; tablo halinde ya da tez

içerisinde akış doğrultusunda metin halinde yer verildiği belirlenmiştir.

Tablo 14: Tezlerin tez planı durumuna göre dağılımı

Tez Planı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Var 17 52 69 67

Yok 3 31 34 33

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinin tez planı durumu incelendiğinde; % 85’inde tez planı

bulunurken % 15’inde tez planı bulunmamaktadır (Tablo 14). Doktora tezlerinde

planların tablo ve metin şeklinde verildiği belirlenmiştir. Tablo şeklinde hazırlanan

planlamalarda çalışma aşamalar halinde verilmiştir.

Tablo 14’de yüksek lisans tezlerinin tez planı durumuna bakıldığında; %

62,7’inde tez planı yer alırken % 37,3’ünde tez planı yer almamaktadır. Tez planı yer

alan yüksek lisans tezleri incelendiğinde; planın metin şeklinde yazımının mevcut

olduğu belirlenmiştir (Şekil 11).

Page 75: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

65

Şekil 11: Tezlerin tez planı durumuna göre dağılım grafiği

Öğrenilen bilgilerin % 83'ü görme, % işitme, % 3,5'i koklama, % 1,5 dokunma,

% l'i tatma duyulan yoluyla elde edilir. ABD Texas Üniversitesi'nde Philips tarafından

yapılan bir araştırmada hatırlatma yüzdelerine bakıldığında; okunanların% 10'u,

duyulanların % 20'sini, görülenlerin % 30'unu hem görüp hem de duyulanların %

50'sini, görüp, işitip ve söylenenlerinin % 80'ini, görüp, işitip, dokunup söylenenlerinin

% 90'ını hatırlanmaktadır. Görülüyor ki öğrenmeyi % l0’lardan % 90'lara kadar

çıkarmak mümkündür. Öyleyse; öğretme ve öğrenme çalışmaları görmeye, yapmaya ve

yaşamaya imkân verecek araçlarla desteklemek gereklidir (Ünlü vd., 2002).

Coğrafya eğitiminde araştırmalarda mekânsal bilgiyi aktarmada kullanılan

araçlar arasında harita, tablo, şekil ve fotoğraflar önemli yer tutar. Haritalar, resimler,

kesitler, grafik ve diyagramlar coğrafya ile özdeş görsel anlatım araçlarıdır. Günümüz

teknolojisiyle, hele bilgisayar desteğiyle bu tür araçların çok zengin çeşitlikle ve üstün

nitelikte hazırlanması mümkün olabilmektedir. Ayrıca günümüzde bilginin hızlı

algılanması gereği ve biraz da buna bağlı olarak okumadan öğrenme isteği yine

coğrafyanın görsel anlatım araçlarının önem ve değerini artırmaktadır. Çoğu zaman,

sayfalarca yazıyla anlatılması zor olan bilgilerin bir harita ile çok daha etkili sunulması

mümkün olabilmektedir (Kayan, 2000).

Görsel ögeler öğrenme açısından bu kadar önemliyken incelenen tezlerde yer

alan tabloların sayılarına göre dağılımına bakıldığında; hiç tablo bulunmayan toplamda

17

52 3

31

0

20

40

60

80

100

Doktora Yüksek Lisans

Tezlerin Tez Planı Durumuna Göre Dağılım

Grafiği

Var Yok

Page 76: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

66

7 (% 6,8) tez bulunurken 1-10 arası 24 (% 23,3) ve 21-40 arası 25 (% 24,3) teze

ulaşılmaktadır. 81 ve üzeri tablo bulunan 4 (% 3,9) tez yer almaktadır (Tablo 15). Tablo

yer almayan tezler bulunurken 111 adet tablo yer alan tez tespit edilmiştir. Tezlerde

incelenen tablolarda; araştırma alanının yağış, sıcaklık, demografik, turizm gelir-gider

verilerine yer verilirken aynı zamanda araştırma kapsamında yer alan anket bulgularına

yer verildiği belirlenmiştir.

Tablo 15: Tezlerde yer alan tabloların sayılarına dağılımı

Tablo Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0 7 7 6,8

1-10 1 23 24 23,3

11-20 2 21 23 22,3

21-40 5 20 25 24,3

41-60 4 8 12 11,7

61-80 4 4 8 7,8

81+ 4 4 3,9

Toplam 20 83 103 100

Tablo 15’te doktora tezlerinde yer alan tabloların sayılarına göre dağılımına

bakıldığında; bütün tezlerde tablo yer almaktadır. 81 ve üzeri tablo yer alan 4 tez ise

doktora tezi olduğu görülmektedir. 1-10 arası tablo yer alan ise (% 5) tez

bulunmaktadır. 111 adet tablonun yer aldığı tez ise doktora tezi olduğu tespit edilmiştir.

Tezde yer alan tablolarda çalışma alanının yağış, sıcaklık, güneşlenme süresi, nüfusun

yaş ve cinsiyete göre dağılımı, ekonomik faaliyetleri, turizm konaklama kapasiteleri,

ziyaretçi sayılarını içeren tablolar yer almaktadır (Şekil 12).

Yüksek lisans tezlerinde yer alan tabloların sayılarına göre dağılımı

incelendiğinde; Tablo 15’te yer alan hiç tablo bulunmayan 7 tez yüksek lisans tezi

olduğu belirlenmiştir. 1-10 arası tablo yer alan % 27,7’sini oluşturmaktadır. 81 ve üzeri

tablo yer almamaktadır. 61-80 arası tablo yer alan 4 (% 4,8) tez bulunmaktadır.

Page 77: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

67

Şekil 12: Tezlerde yer alan tabloların sayılarına göre dağılım grafiği

İncelenen tezlerde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılımına bakıldığında;

Tablo 16’da şekil bulunmayan toplamda 21 tez bulunmaktadır. 1-10 arası şekil yer alan

38 (% 36,9) tez bulunduğu tespit edilmiştir. 41 ve üzeri şekil yer alan 5 (% 4,9) tez

bulunduğu görülmektedir (Şekil 13).Şekil yer almayan tezler yer alırken 122 şekil yer

alan tez belirlenmiştir. İncelenen tezlerdeki şekillerin çoğunlukla yağış, sıcaklık,

demografik grafiklerden meydana geldiği belirlenmiştir. Aynı zamanda şekillerde

araştırma alanlarının turizm verilerine dair bilgilerinde yer aldığı tespit edilmiştir.

Tablo 16: Tezlerde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılımı

Şekil Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0 1 20 21 20,4

1-10 4 34 38 36,9

11-20 6 14 20 19,4

21-30 6 7 13 12,6

31-40 1 5 6 5,8

41-+ 2 3 5 4,9

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılımı incelendiğinde; 1

tezde şekil yer almadığı tespit edilmiştir. 11-20 arası ve 21-30 arası şekil yer alan 6 (%

30) tez bulunurken 41 ve üzeri şekil yer alan ise 2 (% 10) tezin bulunduğu belirlenmiştir

(Tablo 16). 122 şeklin yer aldığı tezin doktora tezi olduğu görülmektedir.

1 2 5 4 4 4 7

23 21 20

8 4

0

10

20

30

0 1-10 11-20 21-40 41-60 61-80 81+

Tezlerde Yer Alan Tabloların Sayılarına Göre

Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 78: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

68

Tablo 16 incelendiğinde; yüksek lisans tezlerinde yer alan şekillerin sayıların

dağılımına göre 20 (% 24,1) tezde şekil yer almadığı görülmektedir. 1-10 arası şekil yer

alan 34 (% 41) tez bulunurken 41 ve üzeri şekil yer alan ise 3 (% 3,6) tez bulunduğu

tespit edilmiştir.

Şekil 13: Tezlerde yer alan şekillerin sayılarına göre dağılım grafiği

İncelenen tezlerde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılımına bakıldığında;

20’den daha az fotoğraf yer alan 34 (% 33) tez bulunurken 21-50 arası fotoğraf yer alan

39 (% 37,9) tez bulunduğu tespit edilmiştir. 100 ve üzeri fotoğraf yer alan ise 10 (% 9,7)

tez tespit edilmiştir (Tablo 17). Fotoğraf yer almayan tezler tespit edilirken aynı

zamanda 299 fotoğrafın bulunduğu tez de tespit edilmiştir. İncelenen tezlerde yer alan

fotoğrafların içerikleri genellikle araştırma alanlarının tarihi, kültürel ve doğal

çekiciliklerini kapsayan fotoğraflar olduğu belirlenmiştir.

Tablo 17: Tezlerde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılımı

Foto Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

20'den az 4 30 34 33

21-50 3 36 39 37,9

51-100 8 12 20 19,4

100'den fazla 5 5 10 9,7

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılımı incelendiğinde;

Tablo 17’de 20’den daha az fotoğraf yer alan 4 (% 20) tez bulunurken 51-100 arası

1 4 6 6 1 2

20

34

14 7

5 3

0

10

20

30

40

0 1-10 11-20 21-30 31-40 41-+

Tezlerde Yer Alan Şekillerin Sayılarına Göre

Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 79: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

69

fotoğraf yer alan 8 (% 40) tez tespit edilmiştir. Toplamda 100’den fazla fotoğraf yer

alan 10 tez bulunurken bunun 5 (% 25) tanesi doktora tezi olduğu belirlenmiştir (Şekil

14). 299 fotoğrafın yer aldığı tezin ise doktora tezi olduğu tespit edilmiştir.

Tablo 17’de yüksek lisans tezlerinde yer alan fotoğrafların sayılarına göre

dağılımına bakıldığında; 20’den daha az fotoğraf yer alan 30 (%36,1) tez bulunduğu

görülmektedir. 21-50 arası fotoğraf yer alan 36 (% 43,4) tez bulunurken 100’den daha

fazla fotoğraf yer alan 5 (% 6) yüksek lisans tezi bulunduğu görülmektedir.

Şekil 14: Tezlerde yer alan fotoğrafların sayılarına göre dağılım grafiği

Coğrafya denilince akla ilk gelen haritadır. Hubbard vd. (2002)’ne ve Harvey

(1969 ve 1972) ‘e göre; harita çeşitli ve faydalı fonksiyonlara sahiptir. Haritalar bir

alanın bilgilerini depolar, bu alandaki özelliklerin temel örüntülerini ve birbirleriyle

olan ilişkilerini ortaya çıkarır. Haritalar kullanıcıların arazide yollarını bulmalarını

sağlayan bir çeşit iletişim aracıdır (Öztürk, 2014). Haritalar ülke arazisinin düşmana

karşı savunulmasında (özellikle büyük ölçekli topografya haritaları) çok önemli stratejik

gereçler olmaları yanında ülkenin imarı ve yapılması gereken bayındırlık hizmetlerinin

yürütülmesinde de en gerekli teknik gereçlerdir (Doğanay, 1994). Coğrafi araştırmaların

mahiyeti göz önüne alındığı takdirde, bunlar gerek fiziki, gerek beşeri ve iktisadi

coğrafya konularında olsun, ister arazi gözlemlerine dayansın, ister büro çalışmalarını

ve analizleri içine alsın; şekil yoluyla tasvir, ifade ve izah birinci derecede harita ve

diyagramların hazırlanmasına, çizimine ve bu tarzda takdimine dayanacaktır (Bilgin,

1987). Dolayısı ile coğrafya çalışmalarında haritaların rolü ve önemi fazladır. Diğer

4 3 8 5

30 36 12

5

0

10

20

30

40

50

20'den az 21-50 51-100 100'den fazla

Tezlerde Yer Alan Foroğrafların Sayılarına

Göre Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 80: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

70

disiplinlerden coğrafya araştırmalarını ayıran özelliklerden birisi de mekânların

özelliklerinin haritalarla görselleştirilmesidir. Coğrafyanın temel ilkelerinden birisi olan

dağılış ilkesinin makalelerde veya tezlerde uygulamasında haritaların önemi

unutulmamalıdır. Bu açıdan coğrafyanın hem fiziki hem de beşeri-ekonomik

özelliklerinden faydalanan turizm coğrafyası çalışmalarında harita kullanımı ve

görselleştirmenin önemi fazladır. Farklı birçok disiplin tarafından çalışılan turizm

konusunda, araştırmalarda harita kullanımı ve mekânların görselleştirilmesi, diğer

disiplinler içinde coğrafya çalışmalarının farkındalığını artırma açısından üzerinde

durulması gereken bir durumdur.

İncelenen tezlerde yer alan haritaların sayılarının dağılımına bakıldığında ise;

5’ten daha az harita yer alan 49 (% 47,6) tez bulunurken 6-10 arası harita yer alan 29 (%

28,2) tez bulunduğu görülmektedir. 21’den daha fazla harita yer alan 5 (% 5,8) tez tespit

edilmiştir (Tablo 18). 49 tezde 5’den daha az harita yer alması haritanın öneminin tam

olarak kavranmadığını göstermektedir. Harita yer almayan tezler bulunurken, 76

haritanın yer aldığı tez tespit edilmiştir. Fakat haritaların yazar tarafından

hazırlanmamış olması alıntı şeklinde olduğu görülmüştür. Haritalar fiziki ve beşeri

olmak üzere iki gruba ayrıldığında; fiziki harita yer alamayan tez bulunurken 20 fiziki

haritanın yer aldığı tez tespit edilmiştir. Yine araştırmada beşeri haritaların bulunmadığı

tezler tespit edilirken 58 beşeri haritanın yer aldığı tez belirlenmiştir. Beşeri haritaların

genellikle araştırılan bölgenin turizm olgusuna yönelik oldukları tespit edilmiştir.

Tablo 18: Tezlerde yer alan haritaların sayılarına göre dağılımı

Harita Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

5'den az 3 46 49 47,6

6-10 3 26 29 28,2

11-20 10 9 19 18,4

21'den fazla 4 2 6 5,8

Toplam 20 83 103 100

Günümüzde coğrafi bilgi teknolojileri kullanılarak yapılan coğrafi analizler ve

problem çözümleri sayısal tekniklerin kullanılmaya başlandığı 1960’lı yılların başından

beri çeşitli ölçeklerde yapılmaktadır. Ancak yeni teknolojiler bu analizlerin daha hızlı,

kolay ve etkili bir şekilde yapılmasına büyük katkılar sağlamıştır. Coğrafi bilgi

teknolojileri büyük oranda coğrafya disiplinine katkılar sağlarken bu teknolojiden diğer

Page 81: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

71

birçok alanda da yarar sağlamışlardır (Karabulut, 2014). İncelenen tezlerde Türkiye’de

Coğrafya Alanında coğrafi bilgi sistemlerine (CBS) geçişin ya da bilgisayar ortamında

hazırlanmış olan haritaların 1990-2000 yılları arasını kapsadığı belirlenmiştir. 1990 yılı

öncesinde tezlerde yer alan haritaların bilgisayar ortamında hazırlanmadığı, 1990 yılı

sonrasında yine bu çizimlerin devam ettiği ama ara yıllarda CBS yardımıyla haritaların

çizimine başlandığı tespit edilmiştir. 2000 yılından sonra yayınlanan tezlerde yer alan

haritaların artık CBS yardımıyla çizildiği belirlenmiştir.

Doktora tezlerinde yer alan haritaların sayılarına göre dağılımı incelendiğinde;

5’den daha az (% 15) ve 6-10 arası (% 15) 3 harita yer alan tezler bulunmaktadır. 11-20

arası harita yer alan 10 (% 50) tez tespit edilmiştir (Tablo 18). 21’den fazla harita yer

alan ise 4 (% 20) tez bulunmaktadır (Şekil 15). Doktora tezlerinde yer alan haritaların

içerikleri incelendiğinde çalışma alanının fiziki haritalarının yanında beşeri haritaları da

yer almaktadır. Beşeri haritaların çalışma alanının turizm yerleri, turistik çekicilikleri,

konaklama tesislerinin dağılımı şeklinde haritaların olduğu görülmüştür.

Yüksek lisans tezlerinde yer alan haritaların sayılarına göre dağılımı

incelendiğinde; 5’den az harita yer alan 46 (% 55,4) tez bulunurken 6-10 arası harita yer

alan 26 (% 31,3) tez bulunduğu belirlenmiştir. 21’den daha fazla harita yer alan ise 2 (%

2,4) tez olduğu görülmektedir (Tablo 18). Yüksek lisans tezlerinde yer alan haritaların

içeriği incelendiğinde doktora tezlerinde olduğu gibi çalışma alanının fiziki haritaları

yanında beşeri haritalarının da olduğu görülmüştür. Beşeri haritalarda genellikle çalışma

alanının turizm alanları ve turistik çekiciliklerin yer aldığı haritalar olduğu

belirlenmiştir.

Page 82: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

72

Şekil 15: Tezlerde yer alan haritaların sayılarına göre dağılım grafiği

Araştırmanın teorik ve metodolojik temellerini oluşturacak temek kaynakların

kullanılıp kullanılmadığı, makalelerde olduğu gibi yüksek lisans ve doktora tezlerinin

kabulü için de önemli bir göstergedir. Araştırma konusu ile ilgili temel kaynaklardan

yararlanmadan yazılan tezler eksik olarak değerlendirilmekte ve çoğu zaman da kabul

edilmemektedir. Bu açıdan akademik araştırmalarda literatür taramalarında çalışma

konusu ile ilgili temel eserlerin neler olduğunun tespit edilmesi ve bunların temin

edilmesi gerekmektedir. Araştırmalarda kullanılan kaynakların sayısı her şeyden önce

ihtiyaca göre belirlenmekle birlikte araştırma konusuna, yönteme, çalışma sahasına ve

araştırma formatına göre değişiklik gösterir. Yüksek lisans tezlerinde kaynakça

listesinde yer alan kaynakların sayısı ortalama 100-150 arasında, doktora tezlerinde ise

bu daha fazla olabilmektedir (Demirci, 2014).

İncelenen tezlerde yararlanılan kaynakları yerli, yabancı ve internet kaynakları

olmak üzere üç grupta ele alınmıştır. Toplam kaynak sayısı içerisinde yerli kaynak

kullanım oranı % 75,64’tür. Yerli kaynak oranının bu kadar yüksek olması yabancı

kaynak ve internet kaynaklarından daha az yararlanıldığının göstergesidir. Tezlerde

yararlanılan yerli kaynakların sayılarına göre dağılımı incelendiğinde ise; 0-50 arası

yerli kaynak kullanılan 49 (% 47,6) tez bulunduğu görülmektedir. 51-100 arası yerli

kullanılan 33 (% 32) tez bulunurken 301 ve üzeri yerli kaynak kullanılan 1 (% 1) tez

bulunduğu belirlenmiştir (Tablo 19). 8 yerli kaynağın kullanıldığı tez belirlenirken aynı

zamanda 2432 yerli kaynaktan yararlanılan tez de tespit edilmiştir. Kaynak

3 3 10

4

46

26 9 2

0

10

20

30

40

50

60

5'den az 6-10 11-20 21'den fazla

Tezlerde Yer Alan Haritaların Sayılarına

Göre Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 83: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

73

kullanımında uç noktaların bulunması ortalama kaynak kullanımının dikkate

alınmadığının göstergesidir.

Tablo 19: Tezlerde yararlanılan yerli kaynakların sayılarına göre dağılımı

Yerli Kaynak Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0-50 2 47 49 47,6

51-100 4 29 33 32

101-150 4 7 11 10,7

151-200 5 5 4,9

201-300 4 4 3,9

301-+ 1 1 1

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinde yararlanılan yerli kaynak sayılarının dağılımına bakıldığında;

151-200 arası kaynak kullanılan 5 (% 25) tez bulunurken 51-100 arası, 101-150 arası ve

201-200 arası yerli kaynak kullanılan 4 (% 20)’er tez tespit edilmiştir. 301 ve üzeri yerli

kaynak kullanılan tezin ise doktora tezi olduğu görülmektedir (Şekil 16).

Yüksek lisans tezlerinde yararlanılan yerli kaynak sayılarının dağılımı

incelendiğinde; 0-50 arası yerli kaynak kullanılan 47 (% 56,6) tez bulunduğu

belirlenmiştir. 51-100 arası 29 (% 34,9) tez bulunurken 101-150 arası yerli kaynak

kullanılan 7 (% 8,4) tez tespit edilmiştir. 151 ve üzeri yerli kaynak kullanılan yüksek

lisans tezi bulunmadığı görülmektedir (Tablo 19). 8 yerli kaynak kullanılan tezin

yüksek lisans tezi olduğu tespit edilmiştir. Tezde kullanılan kaynakların toplamının da 8

olması yabancı kaynaklardan yararlanılmamış olması lisansüstü çalışmanın yeteri kadar

önemsenmediğini göstermektedir.

Page 84: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

74

Şekil 16: Tezlerde yararlanılan yerli kaynak sayılarının dağılım grafiği

Yavan ve Bekaroğlu (2013)’nun çalışmasına bakıldığında; araştırma

örnekleminde yer alan akademik coğrafya dergilerinde 1943-2010 yılları arasında

yayınlanmış makalelerin kaynakçalarında yer alan yabancı dildeki eserlerin % 99,6’sı

üç dilde yazılmıştır: İngilizce, Almanca ve Fransızca. 1943-1980 arasını kapsayan

birinci dönemde, coğrafyacılar ağırlıklı olarak Fransız ve Alman kaynaklarını

kullanmışlardır. 1981-2010 aralığını kapsayan ikinci dönemde ise, coğrafyacıların

kullandığı yabancı kaynakların oranı hem niceliksel hem de niteliksel olarak

değişmiştir. Bu dönemde toplam atıf içerisinde yabancı kaynaklara başvuru oranı (%

23,3) ilk dönemle karşılaştırıldığında (% 45,4) hemen hemen yarı yarıya azaldığı gibi,

kullanılan yabancı kaynakların içerisinde İngilizce yazılmış olanların ağırlığı olağanüstü

bir şekilde artış göstermiştir. Coğrafya alanında turizm konusunda hazırlanmış olan

tezlerde ise İngilizce kaynak kullanımının daha fazla olduğu belirlenmiştir.

İncelenen tezlerde analiz sonucunda duruma bakıldığında ise; toplam kaynak

içerisinde yabancı kaynak kullanım oranı % 17,19’dur. Tezlerde yararlanılan yabancı

kaynakların sayılarına göre dağılımı incelendiğinde; 42 (% 40,8) tezde yabancı

kaynaktan yararlanılmazken 1-10 arası yabancı kaynaktan yararlanılan 29 (% 28,2) tez

bulunduğu tespit edilmiştir. 101 ve üzeri yabancı kaynaktan yararlanılan 3 (% 2,9) tez

olduğu görülmektedir (Tablo 20). Yabancı kaynaktan yararlanılmayan tezler bulunurken

aynı zamanda 657 yabancı kaynaktan yararlanılan tez de görülmektedir.

2 4 4 5 4 1

47 29

7 0

10

20

30

40

50

60

0-50 51-100 101-150 151-200 201-300 301-+

Tezlerde Yararlanılan Yerli Kaynak

Sayılarının Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 85: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

75

Tablo 20: Terlerde yararlanılan yabancı kaynakların sayılarına göre dağılımı

Yabancı Kaynak Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0 3 39 42 40,8

1-10 3 26 29 28,2

11-30 1 9 10 9,7

31-50 8 6 14 13,6

51-100 2 3 5 4,9

101+ 3 3 2,9

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinde yararlanılan yabancı kaynak sayılarının dağılımı

incelendiğinde; 3 (% 15) tezde hiç yabancı kaynaktan yararlanılmazken, 31-50 arası

yabancı kaynaktan yararlanılan 8 (% 40) tez belirlenmiştir. Toplamda 101 ve üzeri

yabancı kaynak kullanılan 3 (% 15) tezin ise doktora tezi olduğu görülmektedir (Tablo

20).

Yüksek lisans tezlerinde yararlanılan yabancı kaynak sayılarının dağılımına

bakıldığında; 39 (% 47) tezde hiç yabancı kaynaktan yararlanılmazken, 1-10 arası

yabancı kaynaktan yararlanılan 26 (% 31,3) tez tespit edilmiştir. 51-100 arası yabancı

kaynaktan yararlanılan 3 (% 3,6) yüksek lisans tezi bulunduğu görülmektedir (Şekil

17).

Şekil 17: Tezlerde yararlanılan yabancı kaynak sayısının dağılım grafiği

3 3 1 8

2 3

39

26

9 6

3

0

10

20

30

40

50

0 1-10 11-30 31-50 51-100 101+

Tezlerde Yararlanılan Yabancı Kaynak

Sayılarının Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 86: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

76

Toplam kaynak içerisinde internet kaynak kullanım oranı % 7,13’tür. Tablo

21’de tezlerde yararlanılan internet kaynaklarının sayılarına göre dağılımı

incelendiğinde ise; 49 (% 47,6) tezde internet kaynağı bulunmazken 1-20 arası internet

kaynağından yararlanılan 40 (% 38,8) tez tespit edilmiştir. 41 ve üzeri internet

kaynağından yararlanılan 3 (% 2,9) tez olduğu belirlenmiştir. İnceleme sonucunda 89

internet kaynağından yararlanılan tez görülmüştür.

Tablo 21: Tezlerde yararlanılan internet kaynaklarının sayılarına göre dağılımı

İnternet Kaynak Sayıları Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0 7 42 49 47,6

1-20 8 32 40 38,8

21-40 4 7 11 10,7

41+ 1 2 3 2,9

Toplam 20 83 103 100

İnternet kaynaklarından yararlanılmasının yıllar bazında kullanımı

incelendiğinde; 2000’li yıllara gelinceye kadar internet kaynaklarından yararlanılmadığı

2001 yılından sonra internet kaynaklarından yararlanılmaya başlandığı belirlenmiştir.

Doktora tezlerinde yararlanılan internet kaynak sayılarının dağılımına bakıldığında;

Tablo 21’e bakıldığında; 7 (% 25) tezde internet kaynağından yararlanılmadığı

belirlenmiştir. 1-20 arası internet kaynağından yararlanılan 8 (% 340) tez bulunurken 41

ve üzeri internet kaynağından yararlanılan 1 (% 5) tez tespit edilmiştir. 2001 yılından

itibaren internet kaynağından yararlanılan ilk tezin doktora tezi olduğu tespit edilmiştir.

Yüksek lisans tezlerinde yararlanılan internet kaynak sayıları incelendiğinde; 42

(% 50,6) tezde internet kaynağı bulunmadığı belirlenmiştir. 1-20 arası internet

kaynağından yararlanılan 32 (% 38,6) tez bulunurken 41 ve üzeri internet kaynağından

yararlanılan 2 (% 2,4) tez tespit edilmiştir (Şekil 18). Yüksek lisans tezlerinde internet

kaynaklarından yararlanılmaya 2002 yılından itibaren başlandığı belirlenmiştir.

Page 87: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

77

Şekil 18: Tezlerde yararlanılan internet kaynak sayılarının dağılım grafiği

İncelenen tezlerde yararlanılan kaynakların toplam sayılarına göre dağılımına

bakıldığında; 0-50 arası 37 (% 35,9) tez bulunurken 51-100 arası toplam kaynaktan

yararlanılan 35 (% 34) tez belirlenmiştir. 301 ve üzeri toplam kaynak kullanılan ise 4

(% 3,9) tezi olduğu görülmektedir (Tablo 22). Toplamda 8 kaynaktan yararlanılan tez

tespit edilirken 2522 kaynaktan da yararlanılan tez tespit edilmiştir. Toplamda 8

kaynaktan yararlanılan tezde kaynakların hepsinin Türkçe literatürden oluştuğu

belirlenmiştir. 2522 kaynaktan yararlanılan tezde ise yerli, yabancı ve internet

kaynaklarından birlikte yararlanılmıştır. Kaynaklarda çalışma alanı konusunda

hazırlanmış olan makalelerden, raporlardan, kitaplardan, gazetelerden ve tezlerden

yararlanıldığı görülmüştür.

Tablo 22: Tezlerde yararlanılan kaynakların toplam sayılarına göre dağılımı

Toplam Kaynak Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

0-50 1 36 37 35,9

51-100 2 33 35 34

101-200 6 12 18 17,5

201-300 7 2 9 8,7

301-+ 4 4 3,9

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinde yararlanılan toplam kaynak sayılarının dağılımı

incelendiğinde; 0-50 arası toplam kaynak kullanılan 1 (% 5) tez bulunurken 201-300

7 8 4 1

42 32

7 2

0

10

20

30

40

50

60

0 1-20 21-40 41+

Tezlerde Yararlanılan İnternet Kaynak

Sayılarının Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 88: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

78

arası toplam kaynak kullanılan 7 (% 35) tez belirlenmiştir. Toplamda 301 ve üzeri

kaynak kullanılan 4 (% 20) tezin tamamı doktora tezi olduğu görülmektedir (Tablo 22).

Doktora tezlerinde yer alan kaynaklar incelendiğinde; çalışma alanı ve araştırma

konusunda yayınlanmış olan kitaplardan, makalelerden, raporlardan, tezlerden ve

gazetelerden yararlanıldığı belirlenmiştir.

Tablo 22’de yüksek lisans tezlerinde yararlanılan toplam kaynak sayılarının

dağılımına bakıldığında; 0-50 arası toplam kaynak kullanılan 36 (% 43,4) tez

bulunurken 51-100 arası toplam kaynak kullanılan 33 (% 39,8) yüksek lisans tezi

bulunduğu görülmektedir. 201-300 arası toplam kaynak kullanılan 2 (% 2,4) tez

bulunurken 301 ve üzeri kaynak kullanılan yüksek lisans tezi bulunmadığı tespit

edilmiştir (Şekil 19). Yüksek lisans tezlerinde yer alan kaynaklar incelendiğinde;

çalışma alanı ve araştırma konusunda hazırlanmış kitapların yanında makalelerden daha

fazla yararlanıldığı görülmüştür.

Şekil 19: Tezlerde yararlanılan toplam kaynak sayılarının dağılım grafiği

1 2 6 7 4

36 33

12 2

0

10

20

30

40

0-50 51-100 101-200 201-300 301-+

Tezlerde Yararlanılan Toplam Kaynak

Sayılarının Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 89: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

79

3.3.LİSANSÜSTÜ TEZLERİN YÖNTEM DURUMLARINA VE

KONULARINA GÖRE DAĞILIMI

Bilimin kendine özgü en temel özelliği deneysel olması, diğer en önemli özelliği

ise kurduğu yöntemlerle sadece nasıl bulgulara ulaştığı değil, aynı zamanda diğer bilim

adamlarının da bunları tekrar edebilmesine olanak vermesidir. Bulguların doğru olup

olmadığını anlamak için benzer ya da diğer materyallerle kontrol edilmesine imkân tanır

ve böylece sonuçları test eder. Bilimsel yaklaşım bulguların deneysel gerekçesini

göstermek için gerekli standart ve yöntemleri içerir. Olgular arasındaki uygunluk veya

benzerlikleri, dünyada olmakta ve olmuş olanı gösterir. Bu standartları ve yöntemleri

ifade etmeye bilimsel yöntem denir. Bilimsel yöntem, insan bilgilerinde sınır

olmadığını, sorularda sonsuzluk olduğunu ve her zaman öğrenilebilecek daha çok şey

olduğunu öğrenmemizi sağlar (Stacey, 1969).

Bilimsel yöntem, bir bilim adamının araştırdığı veya karşı karşıya olduğu bir

problemdeki bilgi çeşidine bağlı olarak tanımlayabileceği bir gelişim süreci olarak da

tanımlanabilir (Cohen ve Manion, 1998). Bilimsel yöntem, bilimlerin ortaklaşa

kullandıkları betimleme ve açıklama yollarını kapsayan bir yanı ile eylemsel diğer yanı

ile düşünsel bir süreçtir (Büyüköztürk vd., 2015).

Yöntem çeşitleri bakımından 2’ye ayrılmaktadır (Şekil 10). Coğrafya

araştırmalarında kullanılan yöntemler fiziki, beşeri ve ekonomik coğrafya

araştırmalarına göre değişiklik göstermektedir. Deneysel araştırma ve istatistiksel

araştırma yöntemlerinin kullanıldığı, veri toplama araçları olarak da genellikle anket,

ikincil veriler ve istatistiksel analizlerden yararlanılan nicel araştırma yöntemi coğrafi

araştırmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır. Saha araştırması kapsamında, örnek olay

incelemesi, karşılaştırmalı araştırma yöntemlerinin kullanıldığı, veri toplama araçları

olarak da genellikle derinlemesine görüşme, katılımcı gözlemci ya da belge-metin

incelemesinden (içerik analizi) yararlanılan nitel araştırma yöntemi de coğrafi

araştırmalarda yaygın olarak kullanılmaktadır.

Page 90: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

80

Şekil 20: Yöntem çeşitlerinin dağılımı (Büyüköztürk vd., 2015; Arı ve Kaya, 2014)

Yöntem belirlenirken sadece yüzeysel olarak ele alınmamalı yöntemin kimler

tarafından nasıl geliştirildiğinin kısa bir tarihi geçmişi ve gelişimi verilerek, araştırma

açısından taşıdığı avantaj ve dezavantajlarla birlikte detaylı bir tanımı yapılmalıdır.

Yöntem denildiğinde sadece verilerin belli başlı araç-gereçlerle toplanması ve CBS

veya SPSS gibi farklı analiz ve istatistik programları ile analiz edilmesi anlamına

gelmemektedir. Yöntem yarıca verilen analiz edilmesi sırasında kullanılacak olan

kavramsal çerçevenin, varsayımların ve sınırlılıkların da belirlenmesini

gerektirmektedir. Bu açıdan araştırmalarla elde edilecek verilerin analiz edilmesi ve

değerlendirilmesinde kullanılacak olan kavramsal çerçevenin, var ise varsayımların ve

sınırlılıkların da yöntem bölümünde tanımlanması gerekmektedir (Demirci, 2014).

Lisansüstü tezlerde ön plana çıkan en önemli bölümlerden biri yöntemdir.

Araştırma kapsamında incelenen tezlerde yöntem başlıkları incelendiğinde tezlerin bir

kısmında hiç yöntem başlığı bulunmazken, bir kısmında ise yöntem başlığı bulunmakta

ancak çalışmada hangi yöntemin uygulandığı, verilerin nasıl analiz edildiği, çalışmada

hangi yolların izlendiğine dair herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. İncelenen tezlerden

çıkan en önemli sonuçlardan birisi de tezlerde yöntem problemlerinin olmasıdır.

Belirlenen ölçütler doğrultusunda; lisansüstü tezlerin yöntem durumlarına göre dağılımı

incelendiğinde ise; nitel, nicel ve karma yöntemler kullanıldığı tespit edilmiştir. 56 (%

• Tarama Araştırması

• Korelasyonel Araştırma

• Nedensel Karşılaştırma Araştırması

• Deneysel Araştırma

• Tek Denekli Araştırma

• Tasarım Ve Geliştirme Araştırması

• Meta Analiz

Nicel Araştırma Yöntemi

• Etnografik Araştırma

• Fenomoloji Yakşalımı

• Vaka Raştırmaları

• Tarihsel Analiz Yaklaşımı

• İçerik Analizi

• Gömülü Teori

Nitel Araştırma Yöntemi

Page 91: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

81

54,4) tezde yöntem bulunmazken 33 (% 32) tez nicel yöntemlerle hazırlandığı

belirlenmiştir. 6 (% 5,8) tezde nitel yöntemler kullanılırken 8 (% 7,8) tezde karma (hem

nitel hem nicel yöntemler bir arada) yöntemler kullanıldığı görülmektedir (Tablo 23).

Tablo 23: Tezlerin yöntem türlerine göre dağılımı

Yöntemi Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

Nicel 8 24 33 32

Nitel 2 4 6 5,8

Karma 3 5 8 7,8

Yok 6 50 56 54,4

Toplam 20 83 103 100

Tablo 23’te doktora tezlerinde kullanılan yöntemlerin dağılımına bakıldığında; 8

(% 45) tezin nicel yöntemler kullanılarak hazırlandığı tespit edilmiştir. 2 (% 10) tezde

nitel yöntemler kullanılırken 3 (% 15) tezde karma yöntemler kullanıldığı

görülmektedir. 6 (% 30) doktora tezinin ise yönteminin bulunmadığı belirlenmiştir.

Yüksek lisans tezlerinde kullanılan yöntemlerin dağılımı incelendiğinde; Tablo

23’te 24 (% 28,9) yüksek lisans tezi nicel yöntemler kullanılarak hazırlandığı

görülürken 4 (% 4,8) tezin nitel, 5 (% 6) tezin ise karma yöntemler kullanılarak

hazırlandığı belirlenmiştir. 50 (% 60,2) yüksek lisans tezinin ise yönteminin

bulunmadığı tespit edilmiştir (Şekil 21).

Şekil 21: Tezlerin yöntem durumlarına göre dağılım grafiği

8 2 3 6

24

4 5

50

0

10

20

30

40

50

60

Nicel Nitel Karma Yok

Tezlerin Yöntem Durumlarına Göre Dağılım

Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 92: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

82

Araştırma kapsamında incelenen tezlerin konu başlıklarına bakıldığında bazı

yanlışlıkların olduğu belirlenmiştir. Örneğin; CBS coğrafya araştırmalarında bir araç

olarak kullanılırken yöntem olarak değerlendirilen çalışmaların bulunduğu tespit

edilmiştir. Bazı çalışmaların da başlığında turizme dair kavramların geçmemesine karşın

çalışmanın tamamında turizm konusunun işlendiği görülmüştür.

Zaman ve kaynak yetersizliğinden dolayı çalışma evreninin bütününde araştırma

yapmak mümkün olmayabilir. Pek çok araştırmada ortaya çıktığı üzere bu gibi

durumlarda çalışma evreninin genel özelliklerini temsil eden daha küçük bir grup

üzerinde araştırma yürütülebilir. Araştırmalarda çalışma evreninden belli kurallara bağlı

olarak seçilen ve evreni genel özellikleri ile yansıtan ve temsil eden küçük çalışma

gruplarına örneklem denilir (Demirci, 2014).

Araştırma kapsamında incelenen 35 tezde anket kullanıldığı belirlenmiştir.

Genellikle nicel ve karma araştırma yöntemlerinde yararlanılan anketlere katılanların

örneklem sayıları dağılımı incelediğinde; Tablo 24’de 150’den daha az örneklemden

yararlanılan 10 (% 28,5) tez bulunurken 151-300 arası örneklemden yararlanılan 11 (%

31,4) tez olduğu görülmektedir. 651 ve üzeri örneklemden yararlanılan ise 4 (% 11,4)

tez belirlenmiştir. Anket yer almayan 68 tez tespit edilmiştir. Anketlerdeki örneklem

büyüklüğünün çalışma alanının büyüklüğüne göre değiştiği tespit edilmiştir.

Tablo 24: Tezlerde yer alan anketlere katılanların dağılımı

Örneklem Sayısı Doktora Yüksek Lisans Toplam Frekans %

150’den az 2 8 10 28,5

151-300 2 9 11 31,4

301-450 2 4 6 17,1

451-650 2 2 4 11,4

651-+ 2 2 4 11,4

Toplam 10 25 35 100

Doktora tezlerinde yer alan anketlerdeki örneklem sayılarının dağılımı

incelendiğinde; 10 tezde anket yer almadığı belirlenmiştir. 150’den az, 151-300, 301-

450, 451-650 ve 651 üzeri örneklemden yararlanılan ise 2 (% 20)’er tezlerden meydana

geldiği tespit edilmiştir (Tablo 24).

Page 93: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

83

Yüksek lisans tezlerinde yer alan anketlerdeki örneklem sayılarının dağılımına

bakıldığında ise; 58 tezde anket yer almadığı tespit edilmiştir. 150’den daha az

örneklemden yararlanılan 8 (% 32) tez bulunurken 151-300 arası örneklemden

yararlanılan 9 (% 36) tez tespit edilmiştir. 651 ve üzeri örneklemden yararlanılan 2 (%

8) tez belirlenmiştir (Şekil 22).

Şekil 22: Tezlerde yer alan anketlerdeki örneklem sayılarının dağılım grafiği

Kayan (2000)’a göre; turizm coğrafyası batıda coğrafya programları içinde

ağırlıklı yeri olan yeni bir konudur. Türkiye için önemi herkesçe bilinen bu konuda önce

mekâna ait özelliklerin iyi bilinmesi, bu temel üzerine insan ve kültür unsurunun

eklenmesi gerekmektedir. Bu nedenle turizm planlamalarında coğrafyacıların temel

bilgilerin hazırlanması ve değerlendirilmesinde önemli katkıları olabilmektedir.

Coğrafyanın bu denli kapsamlı bir bilim olması alanında yetiştirdiği coğrafyacıların da

çalışma alanlarında verimli olması beklenmektedir.

Kozak (2001)’ın çalışmasında belirlemiş olduğu turizm konuları ölçek alınarak

çalışma konuları incelenmiştir. Genel coğrafya konusu değiştirilerek turizm coğrafyası

olarak incelemeye alınmıştır. Akademik anlamda coğrafya alanında hazırlanmış olan

turizm konulu lisansüstü tezleri incelendiğinde; Tablo 62’de turizm coğrafyası (% 36,9)

ve turistik çekicilikler ve çeşitlendirilmesi (% 32) konusunda çalışmaların yoğunlaştığı

belirlenmiştir. Diğer konular kapsamında turizm politikası, CBS ve turizm, milli parklar

gibi konular dâhil edilmiştir. Bu alanda toplamda yayınlanmış olan tezlerin % 4,9’unu

2 2 2 2 2

8 9

4 2 2

0

2

4

6

8

10

12

150’den az 151-300 301-450 451-650 651-+

Tezlerde Yer Alan Anketlerdeki Örneklem

Sayılarının Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 94: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

84

oluşturduğu belirlenmiştir. Rekreasyonel faaliyetler konusu kapsamında hazırlanmış

olan lisansüstü tezlerde % 11,7’yi oluşturduğu tespit edilmiştir. Turizm işletmeciliği,

turizm eğitim ve öğretimi, turizm pazarlaması konusunda coğrafya alanında hazırlanmış

olan lisansüstü tezi bulunmamaktadır. Turizm ekonomisi, seyahat ve ulaştırma

endüstrisi konularında hazırlanmış olan 1 tez tespit edilmiştir. Turizm bu kadar çeşitli

konuları olmasına rağmen coğrafya alanında hazırlanmış olan tezlerin belirli başlıklar

(turizm coğrafyası, turistik çekicilikler ve çeşitlendirilmesi, turizmin sosyal ve fiziksel

etkileri, rekreasyonel faaliyetler, seyahat ve ulaştırma endüstrisi, turizm ekonomisi)

altında toplanmış olması dikkat çekicidir.

Tablo 25: Tezlerin konu alanlarına göre dağılımı

Konu Alanı Doktora Yüksek

Lisans

Toplam

Frekans

%

Turizm Coğrafyası 9 29 38 36,9

Turistik Çekicilikler ve Çeşitlendirilmesi 4 29 33 32

Seyahat ve Ulaştırma Endüstrisi 0 1 1 1

Turizmin Sosyal ve Fiziksel Etkileri 5 8 13 12,6

Rekreasyonel Faaliyetler 2 10 12 11,7

Turizm ekonomisi 0 1 1 1

Turizm İşletmeciliği 0 0 0 0

Turizm Eğitim ve Öğretimi 0 0 0 0

Turizm Pazarlaması 0 0 0 0

Diğer 0 5 5 4,9

Toplam 20 83 103 100

Doktora tezlerinin çalışma konularına göre dağılımı Tablo 25’te verilmiştir.

Çalışma konularının dört alanda toplandığı belirlenmiştir. Turizm coğrafyası (% 45),

turistik çekicilikler ve çeşitlendirilmesi (%20), turizmin sosyal ve fiziksel etkileri (%

25), rekreasyonel faaliyetler (% 10) konularında hazırlanmış olduğu tespit edilmiştir.

Turizmin diğer konularında (seyahat ve ulaştırma endüstrisi, turizm ekonomisi, turizm

işletmeciliği, turizm eğitim ve öğretimi, turizm pazarlaması) hazırlanmış olan doktora

tezleri tespit edilememiştir.

Yüksek lisans tezlerinin çalışma konularına göre dağılımı Tablo 25’te

verişmiştir. Çalışma konularının dağılımı incelendiğinde doktora tezlerine göre daha

fazla konu da yüksek lisans tezi hazırlandığı belirlenmiştir. Diğer konularda ve turizm

ekonomisi alanında hazırlanmış olan tezlerin yüksek lisans tezi olduğu tespit edilmiştir.

Page 95: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

85

Yüksek lisans tezlerinde turizm coğrafyası (% 34,9) ve turistik çekicilikler ve

çeşitlendirilmesi (% 34,9) konularında çalışmaların yoğunlaştığı tespit edilmiştir (Şekil

23).

Şekil 23: Tezlerin konu alanlarına göre dağılım grafiği

İncelenen çalışmalarda sıkça rastlanan bir diğer durum ise; turizm coğrafyası

çalışmalarının kuramsal anlamda bölgesel coğrafya geleneğine göre hazırlandığı

görülmüştür. Bir ilin ya da ilçenin turizminin ele alınıp çalışması aynı zaman da çalışma

alanının fiziki, beşeri ve ekonomik özeliklerinin de işlenmesi şeklinde çalışmalar

bulunmaktadır. Fakat çalışmaların tam anlamıyla bölgesel coğrafya geleneğine girdiği

söylenemez. Bölgesel coğrafya çalışmalarında araştırma sahasının problemlerinin ele

alınarak incelenmesi gerekmektedir. Turizm coğrafyası konusunun yanında araştırma

sahasının turizm çekicilikleri, turizm potansiyeli şeklinde çalışmalar da bulunmaktadır.

9 4 0

5 2 0 0 0 0 0

29 29

1 8

8 1

0 0 0

5 05

10152025303540

Tezlerin Konu Alanlarına Göre Dağılım Grafiği

Doktora Yüksek Lisans

Page 96: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

86

DÖRDÜNCÜ BÖLÜM

SONUÇ

4.1. SONUÇ, TARTIŞMA ve ÖNERİLER

Türkiye’de coğrafya alanında hazırlanmış olan turizm konulu lisansüstü tezlerin

içerik analizi yöntemiyle ele alındığı bu çalışma; coğrafya biliminin bir alt disiplini olan

turizm coğrafyasının lisansüstü tezler örnekleminde geçmişten günümüze çalışma

alanlarını, metodolojik yaklaşımlarını, Türkiye turizminin sorunlarına ne derece katkı

sağladığını belirlemek amacıyla hazırlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda coğrafya

alanında yayınlanmış olan lisansüstü tezler içerik analizi yöntemiyle incelenmiş ve

çalışma sonuçlandırılmıştır.

Birinci bölümde coğrafya, turizm, turizm coğrafyası ve içerik analizi kavramları

değerlendirilmiş, birbirleri ile olan bağlantıları açıklanmaya çalışılmıştır. İkinci

bölümde Türkiye turizminin tarihsel gelişimine yer verilmiş ve gelişim sürecinde ortaya

çıkan sorunlar ortaya konulmuştur. Türkiye’de turizmin, coğrafyacılar tarafından nasıl

ele alındığı, işlenen konuların hangi yönde olduğu, nasıl bir yöntem izledikleri gibi

soruların cevaplarına bulgular bölümünde yer verilmiştir.

Birçok disiplin tarafından araştırılan turizm, coğrafya çalışmalarında da önemli

bir yere sahiptir. Turizm olayının mekânda gerçekleşmesi, meydana geldiği süre

zarfında mekânda sosyal ve fiziksel değişikliklere neden olması, coğrafi çalışmalar

içerisinde turizmin yer etmesini sağlamıştır.

Aslında Türkiye’de turizm olayının yeni gelişmeye başladığı ve akademik

alanda turizm çalışmalarının çok fazla görülmediği 1960’lı yıllar ve daha sonrasında

coğrafya bölümlerinde (özellikle İstanbul Üniversitesi Coğrafya Bölümü) lisans bitirme

tezlerinde turizm konusunun çalışıldığı görülmektedir. Türkiye’de turizm alanında ön

lisans düzeyinde mesleki eğitim faaliyetleri 1970’li yıllarda Milli Eğitim Bakanlığı

tarafından ara kademe insan gücü yetiştirmek amacıyla oluşturulan YAYKUR (Yaygın

Öğretim Kurumu) bünyesinde açılan meslek yüksekokulları aracılığıyla başladığı

(Çavuş vd., 2009) ve Türkiye’de üniversitelerde turizmin iki yıllık meslek okulu

Page 97: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

87

şeklinde eğitimlerinin 1980 sonrası dönemde yaygınlaştığı dikkate alınırsa,

coğrafyacıların turizm konusuna daha önce önem verdikleri ortaya çıkmaktadır. Bu

dönemlerde yüksek lisans tezlerinin olmadığı ve lisans düzeyinde bitirme tezlerine

verilen önemin fazla olduğu dikkate alınırsa, coğrafya disiplininin turizm konusunu

önemsediği görülmektedir. Bundan dolayı Türkiye’de turizm konusunu akademik

olarak ilk araştıran bilim dallarından birisi olan coğrafyanın, turizm araştırmalarına

katkısı unutulmamalıdır. Ancak bu yıllarda coğrafya bölümlerinde bitirme tezi olarak

lisans düzeyinde yapılan turizm çalışmaları maalesef lisansüstü düzeyde devam

ettirilmemiştir.

31.12.2015 tarihli Yüksek Öğretim Kurumu Ulusal Tez Merkezi’nden yapılan

taramada Türkiye’de coğrafya alanında toplam 471 doktora tezi hazırlanmıştır. Turizm

coğrafyası alt disiplini konusunda hazırlanmış olan doktora tezleri bu toplam içerisinde

% 4,45’lik bir orana sahiptir. Coğrafi çalışmalar içerisinde önemli bir yere sahip olan

turizm coğrafyası konularının ele alındığı tezler incelendiğinde; 2000’li yıllardan sonra

lisansüstü tez sayılarında artışların meydana geldiği görülmüştür. Bu artışlar hem

yüksek lisans tezlerinde hem de doktora tezlerinde gözlenmiştir. Türkiye’de turizm

olayı 1980’li yıllardan sonra artmaya başlamış fakat coğrafyacıların turizm

çalışmalarına tam anlamıyla yönelmesinin 2000’li yılları bulduğu görülmektedir. Yıllara

göre tez sayılarında ve konularında değişimler görülmektedir. Türkiye turizminin

özellikle 2000 yılı sonrası gelişme gösterdiği dikkate alınırsa, lisansüstü düzeyde

coğrafyacıların turizm konusuna daha fazla yer vermeye başlaması, turizm coğrafyası

disiplini açısından önemlidir. Turizm çalışmalarının coğrafya alanında ilk olarak

çalışılmaya başlandığı günden bugüne kadar, dönemin şartlarına ve teknik imkânlarına

göre hazırlanmış ve turizm araştırmalarına katkı sağlamış tezlerin bulunması turizm

coğrafyası disiplini açısından memnuniyet vericidir.

Bununla birlikte incelenen çalışmalar içerisinde; konu seçimi, teorik yaklaşım,

belirlenen sorunsal, kullanılan yöntem, ortaya çıkan bulgular ve sorunlara getirilen

öneriler bakımından uygun olan tezlerin, disiplinler arası bir alan olan turizme katkısı

büyüktür. Diğer disiplinler tarafından atıf yapılan ve önemsenen bu çalışmaların, turizm

coğrafyası disiplinin gelişimi ve bu alanda çalışacak olan coğrafyacılara rehber olması

açısından değerlidir. Ancak incelenen tezler içerisinde bu şekilde nitelikli tezlerin

Page 98: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

88

sayısının oldukça az olduğu görülmektedir. Coğrafya biliminin turizm alanındaki yeri

ve önemi dikkate alınırsa, coğrafyacıların turizmin gelişimi ve değişimi konusundaki

çalışmalarının önemi büyüktür ancak bu çalışmaların nitelikli olması gerekir. Bu alanda

coğrafyacılar yerine başka disiplinlerin yaptığı çalışmalar daha nitelikli olursa, bu alanı

başka disiplinlerin doldurması da kaçınılmaz bir gerçektir.

Turizm konusunda başka bilim dalları da araştırmalar yapmakta ve oluşan bu

akademik rekabette sorun odaklı, turizm piyasasının gündemini tutan, değişen ve

gelişen turizm yaklaşımlarını takip eden, dünyadaki ve özellikle turizmin geliştiği

ülkelerdeki ve mekanlardaki turizm modelleri doğrultusunda Türkiye turizminin

geleceğine projeksiyon tutabilen, kuramsal ve kavramsal çerçevesi olan ve teorik

altyapısı zengin, çalışmaya uygun bilimsel yöntemlerin ve modern tekniklerin

kullanıldığı, zaman içerisinde ortaya çıkan turizm sorunlarına etkili ve rasyonel

çözümler sunan nitelikli yayınların farkındalığı daha fazla olmaktadır. Coğrafya

alanında turizm konulu lisansüstü tezlere bakıldığında ise, çalışmaların 2000 yılından

itibaren niceliksel olarak artmış olmasına karşın, niteliksel olarak bazı problemleri

olduğu görülmektedir.

Lisansüstü tezlerin yayınlandığı üniversitelere bakıldığında çoğunlukla belli

başlı üniversitelerde (İstanbul Üniversitesi, Ankara Üniversitesi, Atatürk Üniversitesi,

Ege Üniversitesi, Marmara Üniversitesi) yoğunlaştığı görülmüştür. Bu üniversitelerde

çalışmaların yoğunlaşmasının nedenleri arasında, kuruluş tarihleri bakımından köklü

üniversiteler olması, coğrafya bölümlerinin bu üniversitelerde daha önce açılmış olması

ve Türkiye’de turizmin mekânsal etkilerini fark ederek, bu konunun coğrafi bakış açısı

ile çalışılması gerektiğini gören öncü akademisyenlerin bu üniversitelerde bulunması

yer alır.

Coğrafya alanında turizm konusunda hazırlanmış olan çalışmalarda en büyük

katkı şüphesiz Nazmiye Özgüç (1975)’ün “İstanbul’un Trakya Doğrultusunda

Gelişmesi Yeni Bir Rekreasyon Sahası: Güzelce-Kumburgaz-Kamiloba-Celaliye” adlı

doktora tezidir. Tezde İstanbul’da meydana gelen kalabalık nüfusun etkisi ile ortaya

çıkan rekreasyon alanları ele alınmıştır. Ele alınan rekreasyon alanlarının en önemli

özelliğinin sahil şeridi boyunca olması ve yazlık yerleşmeler şeklinde kullanılmasıdır.

İstanbul’da meydana gelen bu değişimin ne zaman ve ne ölçüde değişmeye başlandığı

Page 99: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

89

izlenmiş, bu etkileşim sonucunda hangi faktörlerin rol oynadığı ortaya konulmuştur.

Kavram ve kuramlar bakımından zengin olması, araştırma kapsamında örneklem alınan

alanlarda anket uygulaması yapılması ve belirli bir sorun üzerinden yönteme

oturtulması tezin en önemli özelliklerindendir. Hazırlanmış olduğu yıla bakıldığında o

dönemde zor şartlara rağmen tablo, şekil ve harita bakımından da görsel ögelere yer

verilmesi tezin diğer tezlere örnek teşkil etmesini sağlamıştır. Tezde yararlanılan yerli

kaynakların yanında yabancı kaynaklara da bolca yer verilmesi coğrafya alanında

turizm ve rekreasyon konusunda hazırlanmış olan bu tezi daha da önemli kılmıştır.

Araştırma kapsamında incelenen tezlerin büyük bir kısmında hipotezin yer

almadığı ya da bir sorunsal belirlenmeden hazırlandığı ve yöntem konusunda da bazı

eksiklerin olduğu görülmektedir. Yöntem bölümü içeriğinde yönteme dair bilgilerin yer

almaması ya da anket, CBS vs. veri toplama araçlarının yöntem olarak

değerlendirilmesi gibi eksikliklere rastlanmıştır. Tezlerde genellikle nicel yöntemlerin

tercih edildiği, veri toplama aracı olarak da anketin kullanıldığı belirlenmiştir.

Araştırma kapsamında incelenen tezlerin yararlandıkları literatür kaynaklarına

bakıldığında ise daha çok yerli kaynaklardan yararlanıldığı, yabancı literatürden ise

yeteri kadar yararlanılmadığı tespit edilmiştir. Yabancı literatür olarak genellikle

İngilizce kaynakların tercih edildiği ve 2000’li yıllardan sonra yabancı literatürden

yararlanma da artışların meydana geldiği belirlenmiştir. 2000’li yıllardan sonra internet

kaynaklarından yararlanılmaya başlandığı ve artmaya devam ettiği sonucuna

ulaşılmıştır.

Coğrafya alanında turizm konusunda hazırlanmış olan lisansüstü tezlerin belli

konularda (turizm coğrafyası, turistik çekicilikler ve çeşitlendirilmesi, turizmin sosyal

ve fiziksel etkileri, rekreasyonel faaliyetler) yoğunlaştığı ancak Türkiye turizminin

genel sorunlarını (turizmin sosyal çevre üzerine etkisi, çevre sorunları, planlama

sorunları, istihdam ve çalışanların sorunları, tanıtım sorunu vs.) araştırma konusunda

yetersiz kaldığı görülmektedir.

Çalışmada dikkat çeken konulardan birisi de, çalışılan sorunsalın tez başlığına

yerleştirilememesidir. İncelenen tezlerin 24 tanesinin (%23,3) tez başlığı “…….İlinin

Turizm Coğrafyası” ya da “……..İlinin Turizm Potansiyeli” şeklinde olduğu

Page 100: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

90

görülmüştür. Bununla birlikte tez başlıkları farklı olduğu halde tezlerinin içerik olarak

yukarıda bahsedildiği gibi, bir ilin ya da ülkenin turizm çekiciliklerinin anlatıldığı

ansiklopedik bilgilerden oluştuğu, herhangi bir sorunsalı olmadığı, bilimsel yöntemler

bakımından eksik, sistematik çerçeveden yoksun ve birbirini tekrar eden çalışmalardan

oluştuğu görülmektedir. Herhangi bir ilin ya da sahanın “turizm potansiyeli” şeklindeki

çalışmalarda araştırma sahasının fiziki, beşeri ve ekonomik özelliklerine yer verilmiş ve

daha sonra araştırma alanının doğal ve kültürel turizm çekicilikleri anlatılmıştır. Bu da

şunu göstermektedir ki; çalışmalarda bölgesel coğrafya geleneğinin genel olarak hâkim

olduğudur. Bölgesel coğrafya çalışmalarında aslında araştırma sahasının problemlerinin

ele alınması gerekirken, turizm konusunda hazırlanmış olan lisansüstü tezler

incelendiğinde; araştırma sahasının yalnızca turistik çekiciliklerinin anlatıldığı, ancak

turizm olayının gerçekleştiği mekânın sosyal, kültürel, ekonomik, politik etkilerinin

ihmal edildiği ve belli bir problem sorusu olmadan genel olarak hazırlanmış etüt

çalışmaları şeklinde olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

Tez çalışmalarında yıllara göre benzer konuların yanında değişimlerin de olduğu

ortaya çıkmaktadır. 2000 yılı sonrasında tez çalışmalarında artışlar gözlenmiş ve bu

artışların hem doktora hem de yüksek lisans tezlerinde olduğu belirlenmiştir. Analiz

sonucunda tezlerde yöntemde ve sorun odaklı çalışma konusunda eksiklikler

görülmüştür. Sorun odaklı bazı çalışmalarda ise araştırma sorunsallarının cevaplarına

yer verilmediği görülmüştür.

Türkiye’de turizme olan ilginin giderek artmasıyla birlikte akademik alanda da

turizm çalışmalarının gelecekte daha fazla artacağı düşünülmektedir. Türkiye’de birçok

üniversite bünyesinde turizm fakültelerinin açılmaya başlaması bunun en önemli

göstergesidir. Ayrıca turizmin disiplinler arası özelliğinden dolayı birçok disiplin,

turizmi kendi prensipleri ve çalışma alanları doğrultusunda çalışmaktadır. Coğrafyanın

bir alt disiplini olan Turizm Coğrafyası; çalışma konuları, uyguladığı yöntemler,

araştırma sistematiği, kullandığı modern teknolojik araçlar, sorunlara yaklaşım tarzı ve

diğer disiplinlerden farklı olarak coğrafi perspektiften turizm konularını ele alış şekli

bakımından, gelişen ve değişen turizm çalışmaları içerisinde gelecekte ne kadar yer

alacağı üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

Bu çalışmanın geleceğe dönük olabilmesi için ise;

Page 101: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

91

Turizm coğrafyası çalışmalarında araştırma sahasının sorun odaklı

çalışılması,

Çalışmaların uygun bir kavramsal ve kuramsal bir çerçeveye oturtulması,

Araştırmalarda bilimsel yöntemlerin dikkate alınması,

Çalışmalarda devamlılığın olması ve uzmanlaşmanın sağlanması,

Yabancı literatüre daha fazla yer verilmesi ve takip edilmesi,

Gündemin takip edilerek turizm sorunlarına yönelik ve turizm

ekonomisi, turizm mekânları, turizmde istihdam gibi konularda

çalışmaların yapılması,

Turizm coğrafyası konusunda daha önce çalışılmamış, birbirinin devamı

niteliğinde olmayan daha özgün konuların tez çalışmalarında

hazırlanması sağlanabilir.

Turizm coğrafyası alanındaki çalışmaların gelişimlerini incelemek adına bu

çalışmanın takibi açısından ileriki yıllarda Türkiye’de turizm coğrafyasının tarihsel

sürecini bütünüyle ortaya koyması için tüm kategorilerin (tez, kitap, kitap bölümleri,

makale ve bildirilerin) bir bütün olarak değerlendirilmesi ve turizm coğrafyası

çalışmalarının bir profilinin oluşturulması açısından önemlidir.

Page 102: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

92

KAYNAKÇA

Akıncı, Z. ve Sönmez, N., (2015), Engelli Bireylerin Erişilebilir Turizm

Beklentilerinin Değerlendirilmesine Yönelik Nitel Bir Araştırma, Anatolia: Turizm

Araştırmaları Dergisi, Cilt:26, Sayı:1, S:97-113.

Alaeddinoğlu, F., (2006), Van İli’nin Turizm Potansiyelinin Belirlenmesi ve

Planlamaya Yönelik Öneriler, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yayımlanmış Doktora Tezi, Ankara.

Andaç, F., (2004), Turizm Hukuku; Türk Turizm Politikası, Türk Turizm

Hukukunun Kaynakları, Uluslararası Turizm Anlaşmaları ve Turizmi Teşvik Tedbirleri,

Detay Yayıncılık, Ankara.

Arı, Y. ve Kaya, İ., (2014), Coğrafya Araştırma Yöntemleri, Coğrafyacılar

Derneği, Balıkesir.

Arı, Y., (2003), Coğrafyanın Dört Geleneği, (Pattison, W.D., (1964), The Four

Traditional Geography), Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:12, S:119-125, İzmir.

Arı, Y., (2008), Coğrafyayı Neden Çok Boyutlu Olarak Tanımlama ve

Öğretmeye İhtiyaç Vardır?, Editörler: Özey, R., Demirci, A., Coğrafya Öğretiminde

Yöntem ve Yaklaşımlar, Aktif Yayınevi, İstanbul.

Arık, R. S. ve Türkmen, M., (2009), Eğitim Bilimleri Alanında Yayımlanan

Bilimsel Dergilerde Yer Alan Makalelerin İncelenmesi, I. Uluslararası Türkiye Eğitim

Araştırmaları Kongresi.

Ataseven, B., (2012), Nitel Bilimsel Araştırmalarda Veri Kalitesinin Önemi,

Marmara Üniversitesi, İ.İ.B. Dergisi, Sayı:2, S:543-564, İstanbul.

Avşar, Z., Yüksel, M., (2012), Türkiye’nin İlk Turizm Rehberi “Türkiye

Kılavuzu” ve Hazırlayıcısı Hüseyin Orak, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi,

Cilt:23, Sayı:1, S:33-44.

Aynalem, S., Akele, B., Alemayehu, H. ve Molla, G., (2015), Assessment And

Indetification of The Toruism Resources of Bale Zone Ethiopia, Journal of

Tourism&Hospitality, Vol:4, Issue:4.

Page 103: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

93

Bal, H., (2016), Türkiye’de Düzenlenen Uluslararası Spor Bilimleri

Kongrelerinde Sunulan Bildirilerin İçerik Analizi Açısından İncelenmesi, Mehmet Akif

Ersoy Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi,

Burdur.

Balli, F., Curry, J. ve Balli, H.O., (2015), Inter-Regional Spillover Effects İn

New Zealand İnternational Tourism Demand, Tourism Geographies, Sayı:17.

Baş, T. ve Akturan, U., (2008), Nitel Araştırma Yöntemleri Nvivo 7.0 ile Nitel

Veri Analizi, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Batman, O., (2003), Türkiye’deki Profesyonel Turist Rehberlerinin Mesleki

Sorunlarına Yönelik Bir Araştırma, Bilgi Dergisi, Sayı:2, S:117-134, Sakarya.

Bekaroğlu, E. ve Yavan, N., (2013), Modern Türk Coğrafyasının Tarihsel

Gelişiminde Batılı Coğrafya Okullarının Etkisi: Ampirik Bir Analiz, Beşeri Coğrafya

Dergisi, Sayı:1, S:51-66, Ankara.

Bilgin, N., (1986), Türkiye’de Yapılan Psikoloji Araştırmaları Üzerine Bir

İnceleme: Türkiye’de Sosyal Bilimler Araştırmalarının Gelişimi, Türk Sosyal Bilimler

Derneği Yayını, Ankara.

Bilgin, N., (2014), Sosyal Bilimlerde İçerik Analizi Teknikler ve Örnek

Çalışmalar, Siyasal Kitapevi, Ankara.

Bilgin, T., (1987), Genel Kartoğrafya, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi

Yayınları, İstanbul.

Boniface, B.G. ve Cooper, C.P., (1991), The Geography Of Travel And Tourism,

Oxford.

Bonnett, A., (2003), Geography as the World Discipline: Connecting Popular

and Academic Geographical Imaginations, Area, Sayı:35, Cilt:1, S:55-63.

Büyüköztürk, Ş., Çakmak, E., Akgün, Ö.E., Karadeniz, Ş. ve Demirel, F.,

(2015), Bilimsel Araştırma Yöntemleri, Pegem Akademi, Ankara.

Page 104: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

94

Ceylan, S., (2015), Ağlasun İlçesinin Alternatif Turizm Kaynakları, Pegem

Akademi, Ankara.

Civelek, A., (2010), Turizmin Sosyal Yapıya ve Sosyal Değişmeye Etkileri,

Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, Cilt:13, Sayı:1-2.

Clifford, N. ve Valentine, G., (2003), Key Methods in Geography, Sage

Publication, London.

Cohen, L. ve Manion, L., (1998), Research Methods in Education, Fourth

Edition, Londra.

Coşkun, N., (2010), Türkiye’de Turizm Politikaları ve Turizm Sektörü

Üzerindeki Etkileri, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kütüphaneler ve Yayımlar Genel

Müdürlüğü, Uzmanlık Tezi, Ankara.

Çakır, M. ve Bostan, A., (2000), Turizm Sektörünün Ekonominin Diğer

Sektörleri ile Bağlantılarının Girdi-Çıktı Analizi ile Değerlendirilmesi, Anatolia: Turizm

Araştırmaları Dergisi, Sayı:11, S:35-44.

Çavuş, Ş., Ege, Z. ve Çolakoğlu, O.E., (2009), Türk Turizm Tarihi Yapısal ve

Sektörel Gelişim, Detay Yayıncılık, Ankara.

Çelikel, Ö., (2011), Türkiye’de Yayınlanmış Sosyoloji Dergilerinin İçerik

Analizi, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans

Tezi, Bursa.

Çiçek, D. ve Kozak, N., (2012), Anatolia: Turizm Araştırmları Dergisi’nde

Yayımlanan Hakem Denetimli Makalelerin Bibliyometrik Profili, IV. Lisansüstü Turizm

Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Çiçek, D., Zencir E. ve Kozak, N., (2014), Türkiye’de Turizm Eğitimi Alanında

Bir Öncü, III. Disiplinler Arası Turizm Araştırmaları Kongresi, S:248-260, Aydın.

Çilkaya, B., (2014), Turizm Sektöründe İş Sağlığı ve Güvenliği Konusunda

Güncel Sorunlar ve Çözüm Yolları, VII. Uluslararası İş Sağlığı ve Güvenliği

Konferansı, İstanbul.

Page 105: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

95

Day, R. A., (1996), An “ISI” Publication How to Write and A Scientific Paper,

Çeviren: Altay, G., Tübitak.

Demir, C., (2011), Milli Parklarda Turizm ve Rekreasyon Faaliyetlerinin

Sürdürülebilirliği: Türkiye’deki Milli Parklara Yönelik Bir Uygulama, Dokuz Eylül

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Doktora Tezi, İzmir.

Demirci, A., (2014), Araştırma Konusunun Belirlenmesi ve Planlanması,

Coğrafya Araştırma Yöntemleri, Coğrafyacılar Derneği, S:51-72, Balıkesir.

Demirci, A., (2014), Literatür Taraması, Coğrafya Araştırma Yöntemleri,

Coğrafyacılar Derneği, S:73-107, Balıkesir.

Doğanay, H. ve Zaman, S., (2013), Türkiye Turizm Coğrafyası, Pegem Akademi

Yayınları, Erzurum.

Doğanay, H., (1993), Coğrafya’ da Metodoloji, Genel Metodlar ve Özel Öğretim

Metodları, Milli Eğitim Bakanlığı, İstanbul.

Doğanay, H., (1994), Türkiye Ekonomik Coğrafyası, S:20-21, İzmir.

Doğanay, H., (2010), Anlamı, Tanımı, Konusu ve Felsefesi Bakımından

Coğrafya İlmi Hakkında Bazı Düşünceler, Doğu Coğrafya Dergisi, S:25, Erzurum.

Doğaner, S., (2013), Türkiye Kültür Turizmi, Doğu Kitapevi, İstanbul.

Douglas, J.A., (2014), What's Political Ecology Got To Do With Tourism?,

Tourism Geographies, Sayı:16.

Edgell, D.L. ve Swanson, J.R., (2013), Tourism Policy And Planning, New

York.

Ekim, B., (1985), Ürgüp-Göreme Yöresinde Turizm Potansiyeli, İstanbul

Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans

Tezi, İstanbul.

Emekli, G., (1994), Foça’da Turizm ve Turistik Kentleşme, Ege Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Page 106: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

96

Emekli, G., (1998), Bergama’da Turizm ve Sosyo-Ekonomik Etkileri, Ege

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Doktora Tezi, İzmir.

Emekli, G., (2002), Turizm eğitiminde Coğrafya ve Turizm Coğrafyasının

Önemi, Turizm Eğitimi Şurası 2002, Ankara.

Emekli, G., (2006), Coğrafya, Kültür ve Turizm: Kültürel Turizm, Ege Coğrafya

Dergisi, Sayı:15, S:51-59, İzmir.

Emekli, G., İbrahimov, A. ve Soykan, F., (2006), Turizmde Küreselleşmeye

Coğrafi Yaklaşımlar ve Türkiye, Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:15, S:1-16, İzmir.

Evliyaoğlu, S., (1994), Türkiye Turizm Coğrafyası ve Türkiye Coğrafyasının Ana

Hatları, Ankara.

Evren, S. ve Kozak, N., (2012), Türkiye’de 2000-2010 Yılları Arasında

Yayımlanan Turizm Konulu Makalelerin Bibliyometrik Analizi, IV. Lisansüstü Turizm

Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Farmaki, A., (2015), Regional Network Governance And Sustainable Tourism,

Tourism Geographies, Sayı:17.

Genç, K., Atay, L. ve Eryaman, M.Y., (2014), Sürdürülebilir Destinasyon

Yaratma Sürecinde Örgütlenmenin Önemi: Çanakkale Turizmi Üzerine Bir Araştırma,

Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt:25, Sayı:1, S:49-61.

Gössling, S. ve Hall, M., (2006), Tourism Global Enviromental Change, New

York.

Gürbüz, A., (2002), Turizmin Sosyal Çevreye Etkisi Üzerine Bir Araştırma,

Teknoloji Dergisi, Sayı:1-2, S:49-59, Karabük.

Güzel, S., (2015), 1998-2012 Yılları Arasındaki Ortaöğretim Kurumlarına Giriş

Sınavlarının Fen ve Teknoloji Testi Bakımından İçerik Analizi, Muğla Sıtkı Koçman

Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Muğla.

Page 107: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

97

Hadjinicola, G.C. ve Panayi, C., (1997), The Overbooking Problem in Hotels

with Multiple Tour- Operators, International Journal of Operations and Production

Management, MCB University Pres, Sayı:17, S:9.

Hall, C.M., (2014), The Geography of Tourism And Recreation, London.

Han, G., Ng, P. ve Guo, Y., (2015), The State of Tourism Geography Education

İn Taiwan: A Content Analysis, Tourism Geographies, Sayı:17.

Hardwick, S. ve Holtgrieve, D.G., (1996), Geography For Educators:

Standards, Themes And Concepts, Prentice-Hall, İnc.

Harvey, D., (1969), Explanation in Geography,Blackwell, Oxford.

Harvey, D., (1972), Social Justice And The City, Edward Arnold, London.

Hewer, M., Daniel, S. ve Fenech, A., (2016), Seasonal Weather Sensitivity,

Temperature Thresholds, And Climate Change İmpacts For Park Visitation, Tourism

Geographies, Sayı:18.

Hubbard, P., Kitchin, R., Bartley, B. ve Fuller, D., (2002), Thinking

Geographically: Space, Theory And Contemporary Human Geography, New York.

İlban, M.O. ve Kaşlı, M., (2009), Termal Turizmin Gelişmesini Etkileyen

Sorunları Belirlemeye Yönelik Gönen’de Bir Araştırma, Ege Akademik Bakış Dergisi,

Sayı:9, Balıkesir.

İn, N., (2015), 1968-2012 Yılları Arasında 4. ve 5. Sınıf Sosyal Bilgiler Dersi

Kitaplarında Yer Alan Girişimcilik Becerilerinin İçerik Analizi, Gazi Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Kalaycı, Ş., (2010), SPSS Uygulamalı Çok Değişkenli İstatistik Teknikleri, Asil

Yayın Dağıtım, Ankara.

Kara, F., (2007), İstanbul’da Rekreasyon Davranışlarının Araştırılması ve

Sürdürülebilir Bir Rekreasyon Planlamasının Geliştirilmesi, Fatih Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Page 108: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

98

Karabulut, M., (2014), Coğrafi Bilgi Teknolojilerinin Coğrafi Araştırmalarda

Kullanımı, Coğrafya Araştırma Yöntemleri, Coğrafyacılar Derneği, S:447-463.

Karakuyu, M., (2010), Coğrafya ve Hayatboyu Öğrenme, Editörler: Özey, R.,

İncekara, S., Coğrafya Eğitiminde Kavram ve Değişimler, Birinci Baskı, Pegem

Akademi, ss.209-226, Ankara.

Karataş, Z., (2015), Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma Yöntemleri, Manevi

Temelli Sosyal Hizmet Araştırmaları Dergisi, Cilt:1, Sayı:1, Rize.

Kaya, H., (2013), Neden Coğrafya? Neden Coğrafya Eğitimi, Gazi Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Kaya, İ., (2014), Coğrafi Düşüncede Mekan Tartışmaları, Coğrafyacılar Derneği

Yıllık Kongresi, Muğla.

Kaya, İ.,(2005), Sosyal Teori ve Beşeri Coğrafya”, Editörler: Avcı, S., Turoğlu,

H., Ulusal Coğrafya Kongresi 2005 (İsmail Yalçınlar anısına) Bildiriler Kitabı, S:257-

266, İstanbul.

Kayan, İ., (2000), Türkiye Üniversitelerinde Coğrafya Eğitimi Amaç, Yeni

Hedefler, Sorunlar ve Öneriler, Ege Coğrafya Dergisi, Sayı:11, S:7-22, İzmir.

Keçeli, A. ve Sarıusta, F., (2014), Sorun Temelli-Çözüm Odaklı Coğrafya!

Yüksek Lisans ve Doktora Tez Çalışmaları Üzerine Bir İnceleme, Süleyman Demirel

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı:20.

Kervankıran, İ. ve Özdemir, M.A., (2010), Turizm ve Turizmin Etkileri

Konusunda Yerel Halkın Yaklaşımlarının Belirlenmesi: Afyonkarahisar Örneği,

Marmara Coğrafya Dergisi, Sayı:24, Sayfa:1-25, Afyon.

Kervankıran, İ., (2011), Afyonkarahisar İlinin Başlıca Doğal, Tarihi ve Kültürel

Kaynaklarının Sürdürülebilir Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Afyon Kocatepe

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Doktora Tezi, Afyon.

Page 109: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

99

Kervankıran, İ., (2013), Coğrafya Eğitimi ve Turizm İlişkisi, 21.Yüzyılda

Değişen Yaklaşımlar ve Yükseköğretimde Coğrafya Eğitimi, Pegem Akademi

Yayıncılık, Ankara.

Kervankıran, İ., (2015), Contrıbutıon of The Fıve-Year Development Plans To

Tourısm In Turkey, Turkish Studies, Sayı:10, Ankara.

Kozak, N., (2001), Türkiye’de Turizm Pazarlaması Literatürünün Gelişim

Süreci: 1972-1998 Yılları Arasında Hazırlanmış Lisansüstü Tez Çalışmaları Üzerine

Biyo-Bibliyografik Bir İnceleme, Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi, Sayı:12, S:26-

33.

Kozak, N., (2014), 2014 Türkiye Akademik Dergiler Rehberi, Detay Yayıncılık,

Ankara.

Kozak, N., (2014), Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi: 25 Yılın Öyküsü, Bir

Dergiden Öte, Belki de Bir Enstitü, Anatolia: Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt:25,

Sayı:1, S:7-25.

Kozak, N., Kozak M.A. ve Kozak, M., (2006), Genel Turizm: İlkeler-

Kavramlar, Detay Yayıncılık, Ankara.

Köseoğlu, Y., (2000), Turizm Politikalarının Tespitinde Hedefler ve Türkiye’nin

Rekabet Şansını Arttırıcı Tedbirler, İstanbul Üniversitesi, Yayınlanmamış Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul.

Kulnazarova, A., (2010), Orta Asya Geçiş Ekonomilerinde Turizm Sektörünün

Mevcut Durum ve Gelişme Olanakları: Kırgızistan Örneği, Balıkesir Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Balıkesir.

Kurt, İ.B., (2009), Beypazarı İlçesinde Kırsal Turizm, Ankara Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Lew, A.A., (2014), Scale, Change And Resilience İn Community Tourism

Planning, Tourism Geographies, Sayı:16.

Page 110: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

100

Mathieson, A. ve Wall, G., (1996), Tourism: Changes, Impact And

Opportunites, Londra.

Matley, I.M., (1976), The Geography of International Tourism, Washington.

Mazanec, J.A., Ring, A., Stangl B. ve Teichmann, K., (2010), Usage Patterns of

Advanced Analytical Methods in Tourism Research 1988-2008: A Six Journal Survey,

Information Technology&Toruism, Sayı:12.

Nelson, M.A.V., Alencar, P.S.C. ve Cowan, D.D., (2007), Informal Description

and Analysis of Geographic Requirements: An Approach Based on Problems, Springer,

Softw Syst Model, Sayı:6, S:223-245.

Nelson, V., (2013), An Introduction to The Geography of Tourism, New York.

Nelson, V., (2015), Place Reputation: Representing Houston, Texas As A

Creative Destination Through Culinary Culture, Tourism Geographies, Sayı:17.

Özçağlar, A., (2003), Coğrafyaya Giriş-Sistematik, Kavramlar Yöntemler, Hilmi

Usta Matbaacılık, Ankara.

Özçağlar, A., (2011), Coğrafyaya Giriş, Ümit Ofset Matbaacılık, Ankara.

Özdemir, M., (2012), Turizm Tarihimizle ilgili İki Çok Önemli Eser, Anatolia:

Turizm Araştırmaları Dergisi, Cilt:23, Sayı:2, S:253-262.

Özdemir, Ü., (2006), Amasra’da Turizm ve Çevresel Etkileri, Doğu Coğrafya

Dergisi, Sayı:15, Erzurum.

Özel, Ç.H. ve Kozak, N., (2012), Turizm Pazarlaması Alanındaki Makalelerin

Bibliyometrik Profili (2000-2011) ve Bradford Yasası, IV. Lisansüstü Turizm

Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Özey, R., Tuna, F. ve Bilgen, N., (2013), 21. Yüzyılda Değişen Yaklaşımlar ve

Yükseköğretimde Coğrafya Eğitimi, Pegem Akademi, Ankara.

Özgen, N., (2010), Bilim Olarak Coğrafya ve Evrimsel Paradigmaları, Ege

Coğrafya Dergisi, S:19/2, İzmir.

Page 111: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

101

Özgüç, N., (1975), İstanbul’un Trakya Doğrultusunda Gelişmesi Yeni Bir

Rekreasyon Sahası: Güzelce-Kumburgaz-Kamiloba-Celaliye, İstanbul Üniversitesi

Coğrafya Enstitüsü, Yayımlanmamış Doktora Tezi, İstanbul.

Özgüç, N., (1977), Sayfiye Yerleşmeleri: Gelişme ve Başlıca Özellikler,

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Dergisi, Sayı:22, S:143-162.

Özgüç, N., (1982), Rekreasyon ve Turizm Coğrafyası, Ekonomik Coğrafya,

İstanbul Üniversitesi Coğrafya Enstitüsü Yayınları., S:449-493.

Özgüç, N., (1994), Beşeri Coğrafya’ da Veri Toplama ve Değerlendirme

Yöntemleri, İstanbul.

Özgüç, N., (2011), Turizm Coğrafyası, Çantay Kitabevi, İstanbul.

Özgür, E.M. ve Yavan, N., (2013), Türk Coğrafyacılarının İç Hesaplaşması:

Neden Başaramadık? Nasıl Başarabiliriz?, Beşeri Coğrafya Dergisi, Sayı:1, S:14-38.

Öztürk, M., (2014), Coğrafya Eğitiminde Araştırma, Pegem Akademi, Ankara.

Pietila, M. ve Fagerholm, N., (2016), Visitors’ Place-Based Evaluations of

Unacceptable Tourism İmpacts İn Oulanka National Park, Finland, Tourism

Geographies, Sayı:18.

Poynter, J.M., (1993), How To Research And Write A Thesis İn Hospitality And

Tourism, Kanada.

Robinson, H., (1976), A Geography of Tuorism, Londra.

Saarinen, J., (2016), Wilderness Use, Conservation And Tourism: What Do We

Protect And For And From Whom?, Tourism Geographies, Sayı:18.

Sarı, Ş., (2011), Türkiye’de Kimya Eğitimi Alanında 2000-2010 Yılları Arasında

Yazılmış Yüksek Lisans Tezlerinin İçerik Analizi, Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri

Enstitüsü, yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Page 112: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

102

Sekhar, N. U., (2003), Local people’s attitudes towards conservation and

wildlife tourism around Sariska Tiger Reserve, Journal of Environmental Management

69, India.

Sert, S. ve İkiz, A., (2012), Turizmin Bilimsel Konularına İlişkin

Akademisyenlerin Tutumları Üzerine Bir Araştırma, IV. Lisansüstü Turizm Öğrencileri

Araştırma Kongresi, Antalya.

Somuncu, M., (2014), Ekoturizm, Editörler: Altun, A., Turizm ve Tanıtım,

Atatürk Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi, Sayı:8, S:1-19, Erzurum.

Soykan, F., (2000), Turizm Coğrafyası ve Turizm Planlaması, Ege Coğrafya

Dergisi, Sayı:11, S:39-55, İzmir.

Soykan, F., (2004), Kırsal Alanların Turizm Potansiyelinin Saptanması ve

Şirince Köyü’ne Uygulanması, Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları, İzmir.

Sözen, M.Ö., (2006), 1982 Sonrası Dönemde Türkiye’de Uygulanan Turizm

Politikaları ve Turizm Politikalarının Çanakkale Ekonomisine Etkileri, Çanakkale

Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans

Tezi, Çanakkale.

Stacey, M., (1969), Methods of Social Research, Oxford.

Şerbetci, Z., (2011), Hatay İlinde Kültür Turizmi Potansiyelinin Coğrafi Yönden

Değerlendirilmesi, Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek

Lisans Tezi, İstanbul.

Tanrıverdi, H. ve Oktay, K., (2002), Turizmde Tüketici Sorunları ve Tüketici

Haklarının Korunması Üzerine Bir Araştırma, Yönetim ve Ekonomi, Cilt:9, Sayı:1-2,

Manisa.

Taş, H.İ., (2007), Coğrafya Eğitimi: Tarih, Standartlar, Hedefler, Aktif

Yayınevi, İstanbul.

Tekeli, H., (1992), Türk Turizminin Felsefi Sorunları, Öneriler, III. Ulusal

Turizm Kongresi, Kusadası Belediyesi Yayınları, 5, İzmir.

Page 113: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

103

Tuysuz, S. ve Yavan, N., (2012), Bölgesel Coğrafya Yaklaşımı ve Türk

Coğrafyasındaki Etkileri Üzerine Kritik Bir Değerlendirme, TÜCAUM VII.Coğrafya

Sempozyumu 2012 Bildiriler Kitabı, S:390-405, Ankara Üniversitesi TÜCAUM

Yayınları, Ankara.

Türktarhan, G. ve Kozak, N., (2012), Turizm Yıllığı’nın Bibliyometrik Profili,

IV. Lisansüstü Turizm Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Unur, K., Ertaş, Ç. ve Kanca, B., (2015), Turizmin Sosyo-Kültürel Etkilerine

İlişkin Yapılmış Araştırmaların Analizi, I. Avrasya Uluslararası Turizm Kongresi-

Güncel Konular, Eğilimler ve Göstergeler, Konya.

Ünal, A.B., (2007), Türkiye’nin Avrupa Birliği Turizm Politikasına Uyumu,

Bahçeşehir Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yayımlanmış Yüksek Lisans Tezi,

İstanbul.

Ünlü, M., Üçışık, S. ve Özey, R., (2002), Coğrafya Eğitim ve Öğretiminde

Haritaların Önemi, Marmara Coğrafya Dergisi, Sayı:2, İstanbul.

Üsdiken, B. ve Pasadeos, Y., (1992), Türkiye’de Yayınlanan Yönetimle İlgili

Veri Temelli Makalelerde Yöntem, ODTÜ Gelişme Dergisi, Sayı:9, S:249-266.

Üsdiken, B. ve Pasadeos, Y., (1993), Türkiye’de Örgütler ve Yönetim Yazını,

Amme İdaresi Dergisi, Sayı:25, S:107-134.

Williams, S., (2009), Tourism Geography- A New Synthesıs, Londra.

Yenilmez, K. ve Sölpük, N., (2014), Matematik Dersi Öğretim Programı İle

İlgili Tezlerin İncelenmesi (2004-2013), Eğitim ve Öğretim Araştırmaları Dergisi,

Cilt:3, Sayı:2, Eskişehir.

Yıldırım, A. ve Şimşek, H., (2011), Sosyal Bilimlerde Nitel Araştırma

Yöntemleri, Seçkin Yayıncılık, Ankara.

Young, G., (1973), Tourism: Blessing or Blight, Middlesex: Penguin Books Ltd.

Yüksel, A. ve Yüksel, F., (2004), Turizmde Bilimsel Araştırma Yöntemleri,

Ankara.

Page 114: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

104

Yüncü, D. ve Kozak, N., (2012), Anatolia Turizm Araştırmaları Dergisi’nin

Bibliyometrik Analizi: Araştırma Konuları ve Kurumlar Arası İşbirliğinin Sosyal Ağ

Analiz İle İncelenmesi, IV. Lisansüstü Turizm Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Zencir, E. ve Kozak, N., (2012), Sosyal Bilimler Enstitü Dergilerinde

Yayımlanan Turizm Makalelerinin Bibliyometrik Profili (2000-2010), IV. Lisansüstü

Turizm Öğrencileri Araştırma Kongresi, Antalya.

Zengin, B., (2006), Turizm Coğrafyası, Değişim Yayınları, Sakarya.

Zoltan, J. ve McKercher, B., (2015), Analysing İntra-Destination Movements

And Activity Participation of Tourists Through Destination Card Consumption,

Tourism Geographies, Sayı:17.

www.kultur.gov.tr (Erişim: 27.12.2015)

https://tez.yok.gov.tr (Erişim: 31.12.2015)

http://www.tdk.gov.tr/ (Erişim: 25.02.2016)

http://www.geography.com (Erişim: 02.03.2016)

http://www.tuik.gov.tr (Erişim: 19.04.2016)

http://kutuphane.istanbul.edu.tr/ (Erişim: 22.04.2016)

www.bbc.com (Türkiye'ye gelen turist sayısı Mart'ta yüzde 12,8 azaldı- Erişim:

28.04.2016)

Page 115: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

105

EKLER

Türkiye’de coğrafya alanında hazırlanmış olan erişim sağlanabilen

lisansüstü tezler:

Ağger, V., (2011), Universiade 2011 Kış Oyunlarının Erzurum Kış Turizmi

Potansiyeline Etkileri, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, Erzurum.

Akbıyık, M., (2014), Şanlıurfa İlinin Turizm Potansiyelinin Belirlenmesi ve

Planlamaya Yönelik Öneriler, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora

Tezi, Erzurum.

Akdik, S., (2014), Karaca Mağarası’nda (Gümüşhane) Sürdürülebilir Turizm,

Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir.

Akkoç, T., (2013), Bozcaada, Eceabat ve Gökçeada İlçeleri (Çanakkale İli)

Kıyılarında Su Altı Dalış Turizmi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Eğitim

Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale.

Aksu, R., (2009), Ayaş (Ankara) Kaplıcalarının Termal Turizm Açısından

Değerlendirilmesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, Afyon.

Alaeddinoğlu, F., (2006), Van İli’nin Turizm Potansiyelinin Belirlenmesi ve

Planlamaya Yönelik Öneriler, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora

Tezi, Ankara.

Albayrak, M., (1989), Türkiye’de Turizm Yatırımları ve Dağılışı, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Aldağ, M., (1992), Turizmin Coğrafya ve Coğrafya Öğretimindeki Yeri, Gazi

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Alkır, G., (1999), Tekirdağ-Marmara Ereğlisi Arasında Kıyı Kullanımında

Turizm Olgusu, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İstanbul.

Page 116: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

106

Alparslan, F., (2006), Kırgızistan Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi

Türkiyat araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Avcı, F., (2012), Kütahya İlinin Turizm Coğrafyası, Atatürk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Aydın, M., (2014), Bursa İli Jeomorfoturizm Özellikleri, İstanbul Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Aykır, D., (2004), Ayvalık Adaları Tabiat Parkı’nda Doğal Ortam-İnsan

İlişkileri, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Balıkesir.

Aytaç, A.S., (2003), Murat Dağı’nın Milli Park Planlaması ve Çevre Eğitimi

Açısından Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Bardakçı, A.G., (1988), Turizm ve Rekreasyon Açısından Ayvalık, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Bay, A., (2014), Uludağ Yöresinde (Bursa) Alternatif Turizm Türü Olarak Yayla

Turizmi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, Çanakkale.

Bayram, N., (2001), Turizm Coğrafyası Açısından Bir İnceleme: Kümbet

Yaylası, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Bilgiç, G.Ç., (2005), Gelibolu Yarımadasında Turizmin Gelişimi, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Choı, J.A., (2015), Türkiye’ye Seyahat Eden Güney Koreli Turistlerin

Güdülerinin ve Turizm Tercihlerinin Belirlenmesi Konusunda Bir Araştırma, Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Çelik, İ., (2001), Büyük Menderes Havzasında Kültür Turizmi, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Page 117: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

107

Çetinkaya, E., (1991), Karadeniz’in Batı Kıyılarının ve Art Bölgesinin Turizm

Potansiyeli, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İstanbul.

Çevik, H., (2008), Mısır’ın Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi Ortadoğu

Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Çiftçi, Y., (2001), Türkiye'deki Milli Parklar (Turizm Coğrafyası Açısından),

Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Dal, N., (2008), Kuşadası’nda Kıyı Kullanımı ve Turizmin Çevresel Etkiler

Üzerine Yerel Halkın Tutumları, Adanan Menderes Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Aydın.

Demirci, F., (2013), Çorum Şehri’nde Tarihsel Koruma ve Şehir Turizmine

Katkıları, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Samsun.

Demirci, U., (1997), Aydın İlinin Turizm Potansiyeli ve İl Merkezinin Tatil

Eğilimleri Açısından İrdelenmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Demirel, M., (1997), Alanya’da Turizm, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Demiroğlu, O.C., (2013), İklim Değişikliğinin Kış Turizmine Etkisi, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Dönmez, S., (2008), Akdağ Tabiat Parkı’nda Ekoturizm, Afyon Kocatepe

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Afyon.

Ekim, B., (1985), Ürgüp-Göreme Yöresinde Turizm Potansiyeli, İstanbul

Üniversitesi Deniz Bilimleri ve Coğrafya Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Elitoğ, C., (1989), Bir Yazlık Yerleşme Alanı Olarak Mudanya, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Page 118: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

108

Emekli, G., (1994), Foça’da Turizm ve Turistik Kentleşme, Ege Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Emekli, G., (1998), Bergama’da Turizm ve Sosyo-Ekonomik Etkileri, Ege

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İzmir.

Emir, S.F., (2002), Bartın ve Çevresinin Turizm Coğrafyası, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Ercanik, C., (2003), Türkiye’de Yat Turizminin Coğrafya Açısından İrdelenmesi,

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Bulut, E., (2015), Antalya Merkez İlçelerinde Sürdürülebilir Turizm ve Yerel

Halkın Turizmin Etkilerine Yaklaşımı, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Isparta.

Güçlü, Y., (1993), Dalaman-Fethiye Kıyı Kuşağının Turizm Coğrafyası, Dokuz

Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Gülbay, F., (1997), Elazığ’ın Turizm Potansiyeli ve İlde Rekreasyonel

Faaliyetler, Fırat Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ.

Gülderen, K., (2007), Çeşme (İzmir) Kent Coğrafyası, Ege Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Günal, V., (2006), Mardin İlinde Kültürel Çekicilikler ve Turizm Amaçlı

Kullanım Olanakları, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,

Ankara.

Güngör, A.S., (2010), Kurtuluş Savaşı Alanlarının Turizm Coğrafyası, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Güngören, Y., (1994), Erciyes Dağı’nın Kayakçılık ve Dağcılık Bakımından

Turizm Potansiyelinin Değerlendirilmesi, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Page 119: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

109

Gür, Ö., (2003), İzmir Kenti Yakın Çevresinin Rekreasyon Amaçlı Kullanımı,

Etkiler ve Sorunlar, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İzmir.

Işık, D., (2010), Erciyes Dağı’nın Turizm ve Rekreasyon Bakımından Kayseri

Kenti İçin Önemi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İzmir.

Kahraman, C., (2002), Haliç Çevresinin Turizm Coğrafyası, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Kahya, E., (2015), Kültür Turizminde Çini Sanatının Yeri, İstanbul Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Kara, F., (2007), İstanbul’da Rekreasyon Davranışlarının Araştırılması ve

Sürdürülebilir Bir Rekreasyon Planlamasının Geliştirilmesi, Fatih Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Karameşe, B., (2014), Kapadokya Jeopark Önerisinin Yerel Halk Açısından

Değerlendirilmesi, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, Balıkesir.

Karğı, S., (2010), Kıyı Turizminden Alpinizme Sürdürülebilir Turizm

(Burhaniye-Edremit-Kaz Dağı Örneği), Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, Uşak.

Kart, D., (2009), Yahyalı İlçesi’nin Ekoturizm Potansiyeli ve Çevre Sorunları,

Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Niğde.

Kartal, M., (2015), Gaziantep Şehrinde Rekreasyonel Faaliyetlerin Dağılışı,

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Kervankıran, İ., (2011), Afyonkarahisar İlinin Başlıca Doğal, Tarihi ve Kültürel

Kaynaklarının Sürdürülebilir Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Afyon Kocatepe

Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Afyon.

Page 120: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

110

Kestane, Ö., (2004), Alibey (Cunda ) Adasında Beşeri-Ekonomik Özelliklerin

Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) Yöntemiyle Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Kılınçarslan, S.B., (2002), İstanbul’da Kongre Turizmi, İstanbul Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Kızılkaya, Y., (2013), Erzurum İli’nin İnanç Turizm Potansiyeli, Atatürk

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Koca, H., (1989), Rekreasyonal Amaçlı Bir Yayla Yerleşmesi, Atatürk

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Kocakuşak, S., (1993), Alanya’da Kentleşme-Turizm ve Sorunları, Ankara

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara.

Kocaman, S., (2011), Edirne İli’nin Turizm Coğrafyası, Atatürk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum.

Koç, F., (2011), Turgutreis’de Turizm, Uşak Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Uşak.

Koçak, T.B., (2010), Ürdün’ün Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi

Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Koçoğlu, Y., (2006), Mardin İli’nin Turizm Potansiyeli, Fırat Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ.

Kolak, Ş.Z., (1997), İslam Ülkelerinde Turizm ve Kaş (Antalya) Örneği,

Marmara Üniversitesi Ortadoğu ve İslam Ülkeleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İstanbul.

Kum, G., (2011), İklim Değişikliğinin Türkiye’nin Güneybatı Kıyılarında

Turizmin Konfor Şartlarına Etkileri, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Doktora Tezi, İstanbul.

Kurt, İ.B., (2009), Beypazarı İlçesinde Kırsal Turizm, Ankara Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Page 121: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

111

Kurtar, C., (2012), Kentsel Kültürel Miras Yönetimi ve Rekreasyonla İlişkisi:

Ankara Hamamönü Örneği, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, Ankara.

Mamuk, G., (2008), İsrail’in Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi

Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Molvalı, M., (2004), Alaçam Dağları’nda (Batı Kesimi) Dağ Turizmi Potansiyeli

ve Sürdürülebilirliği, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, Balıkesir.

Mor, C., (2006), Trabzon İlinin Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi

Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Oban, R., (2006), İzmir’in Eski Kentsel dokusunun Korunması ve Turizm

Açısından Değerlendirilmesi, Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü,

Doktora Tezi, İzmir.

Okuyucu, A., (2011), Osmaneli İlçe Merkezinde Kültürel Mirasın Korunması ve

Turizm Amaçlı Kullanımına Yönelik Bir Araştırma, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Oruçoğlu, C., (1998), Bergama ve Çevresinde Turizm Faaliyetleri, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Özdemir, T., (2001), Afyon İli Termal Turizm Potansiyeli, Afyon Kocatepe

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Afyon.

Özgüç, N., (1975), İstanbul’un Trakya Doğrultusunda Gelişmesi Yeni Bir

Rekreasyon Sahası: Güzelce-Kumburgaz-Kamiloba-Celaliye, İstanbul Üniversitesi

Coğrafya Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Öztaşbaşı, Y., (2008), Azerbaycan’ın Turizm Coğrafyası, Marmara Üniversitesi

Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Page 122: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

112

Öztürk, A.S., (2010), Antalya Körfezi Batısında Kırsal Turizm: Potansiyel ve

Geliştirme Stratejisi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İzmir.

Özüpekçe, S., (2008), Turizm Yerleşmelerinde Nüfusun Sosyo-Ekonomik

Özelliklerinde Ortaya Çıkan Değişimler ve Eğitim Üzerindeki Etkisi (Foça Örneği),

Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Özzengi, Ö.S., (2004), Seferihisar’ın Turizm Coğrafyası, Ege Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Sarı, C., (2007), Antalya’nın Alternatif Turizm Kaynakları ve Planlaması,

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara.

Sayılan, H., (2007), Muş İlinde Kültür Turizmi Potansiyelinin Coğrafi Yönden

Değerlendirilmesi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

Ankara.

Sergün, Ş., (1992), Kaş-Fethiye Yöresinin Turizm Potansiyeli, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Sezer, İ., (2011), Didim-Milas Kıyı Kuşağında Turizm ve Mekânsal Etkileri,

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum.

Sezgin, S., (1987), Türk Toplumunun Rekreasyon Alışkanlıkları: İstanbul

Örneği, Mimar Sinan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Sivil, H.İ., (2007), Avrupa Birliği Turizm Politikaları ve Türkiye Turizmi, Fırat

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Elazığ

Sönmez, M., (2008), WEB TabanlıCBS ile Bergama’nın Turizm Coğrafyasında

Kültürel Miras Değerlendirmesi, Ege Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek

Lisans Tezi, İzmir.

Sütgibi, S., (1992), Kuşadası-Selçuk Yöresinin İklimi, Dokuz Eylül Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İzmir.

Page 123: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

113

Şahin, S.H., (2007), Ulukışla İlçesi (Niğde) Doğal Kültürel Coğrafya

Araştırmaları ve Ekoturizm Potansiyeli, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, Niğde.

Şahin, S.H., (2013), Zamantı Çayı Havzası Ekoturizm Kaynaklarının

Sürdürülebilir Turizm Açısından Değerlendirilmesi, Afyon Kocatepe Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Afyon.

Şemieoğlu, O., (2006), Kuşadası, Bodrum ve Pire (Yunanistan) Yat

Limanlarının Turizm Coğrafyası Açısından Karşılaştırılması, İstanbul Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, İstanbul.

Şerbetci, Z., (2011), Hatay İlinde Kültür Turizmi Potansiyelinin Coğrafi Yönden

Değerlendirilmesi, Fatih Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,

İstanbul.

Tecmen, N., (2004), Küçükköy’de Turizm ve Rekreasyon Faaliyetleri, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Tellioğlu, S., (1993), Bir Yazlık Sayfiye Yeri Burhaniye-Ören, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Tok, Z., (2000), Sinop Yarımadası ve Yakın Çevresinin Turizm Coğrafyası,

Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Ankara.

Tonguç, Ç.D., (2009), Keremali-Elmacık Dağı’nda Yaylacılık Faaliyeti Ve Yayla

Turizm Potansiyelinin Belirlenmesi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Üniversitesi,

Yüksek Lisans Tezi, Sakarya.

Torun, E., (2014), Tarsus’un Tarihi–Kültürel Coğrafya Araştırmaları ve Turizm

Potansiyeli, Niğde Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Niğde.

Uçkun, E., (2015), Niksar İlçesinin Turizm Potansiyeli, Atatürk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Usta, N., (2015), Kızılcahamam İlçesinin Turizm Coğrafyası, Atatürk

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Page 124: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

114

Uygun, H., (2008), Konya İlinin Termal Turizm Potansiyeli, Selçuk Üniversitesi

Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Konya.

Uzun, F.V., (2012), Ihlara Vadisi Kültürel Peyzaj Alanında Sürdürülebilir

Turizm, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Ankara.

Üçüncü, O., (2009), Turizmde Çevre Etiketi Olarak Mavi Bayrak, İstanbul

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Yalçın, G., (2007), Çiftlik İlçesi (Niğde) Doğal Kültürel Coğrafya Araştırmaları

ve Ekoturizm Potansiyeli, Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans

Tezi, Niğde.

Yeşilyurt, C., (2002), Uzungöl Yöresi Rekreasyon Kaynaklarının Coğrafi

Yönden Değerlendirilmesi, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler

Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale.

Zaman, S., (2005), Kemer’in Turizm Coğrafyası, Atatürk Üniversitesi Sosyal

Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, Erzurum.

Zorlu, K., (2014), Aksaray-Ihlara Vadisi’nde Ekoturizm, Ondokuz Mayıs

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Samsun.

Türkiye’de coğrafya alanında hazırlanmış olan erişim sağlanamayan

lisansüstü tezler:

Erginal, G., (2013), Limanköy (Kırklareli İli) - Malatra Burnu (İstanbul İli)

Arasındaki Kıyılar ve Çevresinin Turizm Coğrafyası, Çanakkale Onsekiz Mart

Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Çanakkale.

Güzel, M., (2012), Bozcaada’da Turizm: Siyasal Ekolojik Yaklaşım, Balıkesir

Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Balıkesir.

Özatenç, İ.E., (1991), Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde turizm Faaliyetleri,

İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Şen, N., (2015), Tortum Çayı Havzası’nın Doğal ve Beşeri Turizm Çekicilikleri,

Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Erzurum.

Page 125: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

115

Uzun, E., (2014), Savaş Alanları Turizmi Üzerine Coğrafi Bir Değerlendirme:

Antep Savunması Örneği, Atatürk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi,

Erzurum.

Yerleşmiş, N., (2015), Gaziantep Turizm Coğrafyası, Kahramanmaraş Sütçü

İmam Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, Kahramanmaraş.

Yıldız, E., (1989), Türkiye’nin Turizm Açısından Dış Tanıtımı ve Federal

Almanya’daki Tanıtım Faaliyetleri, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü,

Yüksek Lisans Tezi, İstanbul.

Page 126: T.C.tez.sdu.edu.tr/Tezler/TS02245.pdf · Ülkü Dergisi’1nin Şubat 1933 ilk sayısında (s:63-71) neşredilmiştir. Fikrî oluşum süreci 1936’da başlayan, sadece birinci cildi

116

ÖZ GEÇMİŞ

Kişisel Bilgiler :

Adı ve Soyadı : Ayşe ŞARDAĞ

Doğum Yeri ve Yılı : Konya-1992

Medeni Hali : Bekar

Eğitim Durumu :

Lisans Öğrenimi : Süleyman Demirel Üniversitesi/Fen-Edebiyat

Fakültesi/Coğrafya Bölümü

Yüksek Lisans Öğrenimi : Süleyman Demirel Üniversitesi/Sosyal Bilimler

Enstitüsü

Yabancı Dil ve Düzeyi : İngilizce-Orta

İş Deneyimi :

Bilimsel Yayınlar ve Çalışmalar :