1 Taşınır Rehni Kanunu Programı MÜSİAD Genel Merkez 4 Ocak 2018 Sayın Bakanım, Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim, Değerli MÜSİAD Üyeleri ve Dostları, Değerli Basın Mensupları, İş dünyası için önemli bir adım olarak gördüğümüz Taşınır Rehni Kanunu’nu detaylı şekilde ele alacağımız toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
23
Embed
Taşınır Rehni Kanunu Programıweb.musiad.org.tr/F/Root/Pdf/AK-konusma-metni.pdf · 1 Taşınır Rehni Kanunu Programı MÜSİAD Genel Merkez 4 Ocak 2018 Sayın Bakanım, Değerli
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
1
Taşınır Rehni Kanunu Programı
MÜSİAD Genel Merkez
4 Ocak 2018
Sayın Bakanım,
Değerli Yönetim Kurulu Üyelerim,
Değerli MÜSİAD Üyeleri ve Dostları,
Değerli Basın Mensupları,
İş dünyası için önemli bir adım olarak gördüğümüz Taşınır Rehni Kanunu’nu
detaylı şekilde ele alacağımız toplantımıza hoş geldiniz, şeref verdiniz.
2
30 yıllık tacirim. Şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki ticaret, para ile değil, itibar ile
yapılır. En azından ben, ailemden öyle gördüm. Ticarette para, nihai amaç değil; araç
ve elbette sonuçtur. Amaç ise değer katmak, paylaşmak ve devamlılıktır. Yani
istikrar. Ticarette istikrarı sağlamanın en önemli yolu, var olabilmektir. Firma, varlığını
devam ettirecek ki değer katma zincirinde emeği olsun ve elbette sözü geçsin. Keza
başka bir açıdan bakıldığında şu soru sorulabilir? Hepimiz, tüm tacirler, ne için
üretiyoruz ya da kazanıyoruz? Bunun cevabı sadece kendimiz ve yakın çevremiz
olmasa gerek. En azından, yönetimini büyük bir onurla taşıdığım MÜSİAD’ın
üyelerinin temel gayesi bu değildir. Ana hedef, memleketin sürekli büyüyen, çoğalan
ve değerlenen ekonomisine katkı sağlamaktır. Katma değeri bölüşüme, paylaşıma ve
nihayet istihdama yöneltmektir. Yani bir grubun değil, yekûnen herkesin faydasına
çalışmaktır. Milli olmak, bunu gerektirir. Elhamdülillah!
3
Gelgelim her ülkenin iktisadi dinamikleri, bir diğerinden farklıdır. Ülkemizin
sermaye yapısı, belli bloklarda mukim, çok yüksek yoğunluklarda ve biraz da oligopol
olmaktan ziyade, KOBİ’lerin üretim mecralarında işler durumdadır. Bugün dünyaya
da baktığımızda KOBİ yapılarındaki artışın kayda değer bir ivme kazandığını
görmekteyiz. Nedir KOBİ’ler?
1. KOBİíler Türk ekonomisinin önemli bir kısmını teşkil etmektedir.
KOBİ’ler en fazla ticaret sektöründe kendine yaşam alanı bulur. Ekonomik
faaliyetlerin istatistiki sınıflamasına göre son 3 yılda ortalama KOBİ’lerin; %42’si
toptan ve perakende ticaret, %17’si motorlu kara taşıtlarının ve motosikletlerin
onarımı, %16,2’si ulaştırma ve depolama, %15,4’ü ise imalat sanayi sektöründe
faaliyet göstermektedir. Toptan ve perakende ticaret, motorlu kara taşıtlarının
ve motosikletlerin onarımı faaliyetindeki KOBİ’lerin ortalama istihdam payı %30,
maaş ve ücret payı %27, ciro payı %51, faktör maliyetiyle katma değer payı
4
%27 ve maddi mallara ilişkin brüt yatırım payı ise %20’dir. Görüldüğü üzere, bu
işletmeler bizim ülkemizde ekonominin lokomotif gücüdür. (Kaynak TÜİK meta veri ile
hesaplanmıştır)
2. KOBİ’lerin iş ortamı uzun yıllardan beri zorluklar arz etmektedir. Büyük
sermaye yapıları karşısında eriyen KOBİ iş direnci, ülkemizde hem yan
sanayinin elindeki kozu almakta hem de istihdamın en istikrarlı aracı olan
KOBİ’leri, ticari hayattan koparmaktadır. Bakınız büyük şehirler için bu son
parametre çok tatmin edici gözükmese de özellikle tersine göçün başladığı
son 4 yılda, kırsalın ve Anadolu’nun itici gücünün yeniden KOBİ’lerde olması
kaçınılmazdır. Nitekim Anadolu sermayesi, İstanbul’a taşınırken kaynağını
ve çıkış noktasını, KOBİ çalışkanlığı ve dinamizminden almamış mıdır?