Top Banner
YÖNETİM VE KURULLAR Editör Yrd. Doç. Dr. Muhammet KUZUBAŞ Yay ı n Kurulu Prof. Dr. Ahmet Ali BAYHAN - Prof. Dr. Ali ÇELİK - Prof. Dr. Alim GÜR Prof. Dr. Kemalettin ŞAHİN - Prof. Dr. M. Yavuz ERLER Prof. Dr. Mahmut KAPLAN - Prof. Dr. Şeref BOYRAZ Doç. Dr. Bekir ŞİŞMAN - Doç. Dr. Ergin AYAN - Doç. Dr. Eyüp BACANLI Doç. Dr. İlhan EKİNCİ - Doç. Dr. Fatih ÜNAL - Doç. Dr. Netice YILDIZ Yrd. Doç. Dr. Salih DEMİRBİLEK - Yrd. Doç. Dr. Nuh DOĞAN Yabanc ı Dil Dan ış manlar ı Yrd. Doç. Dr. Ahmet Gökhan BİÇER Uzm. Rana BİÇER Hakem ve Dan ış ma Kurulu Prof. Dr. Adem CEYHAN (Celal Bayar Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Fuat BİLKAN (Altın Koza Üniversitesi) Prof. Dr. Ali Osman ÖZTÜRK (Konya Üniversitesi) Prof. Dr. Atabey KILIÇ (Erciyes Üniversitesi) Prof. Dr. Barbara KELLNER-HEINKELE (Freie Universität) Prof. Dr. Byoungduk SHON (Chongshin University) Prof. Dr. Burhanettin TATAR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi) Prof. Dr. Dilaver DÜZGÜN (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Doğan GÜNAY (Dokuz Eylül Üniversitesi) Prof. Dr. Ejder OKUMUŞ (Osmangazi Üniversitesi) Prof. Dr. Emine YENİTERZİ (Medeniyet Üniversitesi) Prof. Dr. Erdoğan BOZ (Eski şehir Osmangazi Üniversitesi) Prof. Dr. Erdoğan ERBAY (Atatürk Üniversitesi) Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN (Ege Üniversitesi) Prof. Dr. Hanifi VURAL (Gaziosmanpaşa Üniversitesi) Prof. Dr. Hasan KAVRUK (İnönü Üniversitesi) Page 1 of 3 THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH 18.04.2013 http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm
18

ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Mar 23, 2023

Download

Documents

Servet Özdemir
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

  

YÖNETİM VE KURULLAR

Editör

Yrd. Doç. Dr. Muhammet KUZUBAŞ

Yayın Kurulu

Prof. Dr. Ahmet Ali BAYHAN - Prof. Dr. Ali ÇELİK - Prof. Dr. Alim GÜR

Prof. Dr. Kemalettin ŞAHİN - Prof. Dr. M. Yavuz ERLER

Prof. Dr. Mahmut KAPLAN - Prof. Dr. Şeref BOYRAZ

Doç. Dr. Bekir ŞİŞMAN - Doç. Dr. Ergin AYAN - Doç. Dr. Eyüp BACANLI

Doç. Dr. İlhan EKİNCİ - Doç. Dr. Fatih ÜNAL - Doç. Dr. Netice YILDIZ

Yrd. Doç. Dr. Salih DEMİRBİLEK - Yrd. Doç. Dr. Nuh DOĞAN

Yabancı Dil Danışmanları

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Gökhan BİÇER

Uzm. Rana BİÇER

Hakem ve Danışma Kurulu

Prof. Dr. Adem CEYHAN (Celal Bayar Üniversitesi)

Prof. Dr. Ali Fuat BİLKAN (Altın Koza Üniversitesi)

Prof. Dr. Ali Osman ÖZTÜRK (Konya Üniversitesi)

Prof. Dr. Atabey KILIÇ (Erciyes Üniversitesi)

Prof. Dr. Barbara KELLNER-HEINKELE (Freie Universität)

Prof. Dr. Byoungduk SHON (Chongshin University)

Prof. Dr. Burhanettin TATAR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Prof. Dr. Dilaver DÜZGÜN (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Doğan GÜNAY (Dokuz Eylül Üniversitesi)

Prof. Dr. Ejder OKUMUŞ (Osmangazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Emine YENİTERZİ (Medeniyet Üniversitesi)

Prof. Dr. Erdoğan BOZ (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Erdoğan ERBAY (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN (Ege Üniversitesi)

Prof. Dr. Hanifi VURAL (Gaziosmanpaşa Üniversitesi)

Prof. Dr. Hasan KAVRUK (İnönü Üniversitesi)

Page 1 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 2: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Prof. Dr. Hatice AYNUR (Şehir Üniversitesi)

Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ (Karadeniz Teknik Üniversitesi)

Prof. Dr. Ingeborg BALDAUF (Humboldt Universität zu Berlin)

Prof. Dr. M. Fatih KÖKSAL (Ahi Evran Üniversitesi)

Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ (Gazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Mahmut AYDIN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Prof. Dr. Maria Pia PEDANI (Universita' Ca' Foscari Di Venezia)

Prof. Dr. M. Ali KİRMAN (Sütçü İmam Üniversitesi)

Prof. Dr. Mehmet BEŞİRLİ (Çankırı Karatekin Üniversitesi)

Prof. Dr. Mehmet TÖRENEK (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN (Marmara Üniversitesi)

Prof. Dr. Nebi ÖZDEMİR (Hacettepe Üniversitesi)

Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Orhan Kemal TAVUKÇU (Rize Üniversitesi)

Prof. Dr. Pavel DOLUKHANOV (University of Newcastle)

Prof. Dr. Rainer CZICHON (Berlin Freie Universität)

Prof. Dr. Ramazan GÜLENDAM (Onsekiz Mart Üniversitesi)

Prof. Dr. Recep EFE (Balıkesir Üniversitesi)

Prof. Dr. Robert VIVIAN (Alma College, Michigan)

Prof. Dr. Umay GÜNAY (YÖDAK Üyesi)

Prof. Dr. Walter ANDREWS (University of Washington)

Prof. Dr. Zehra TOSKA (Boğaziçi Üniversitesi)

Doç. Dr. Norhasni Zainal ABIDDIN (Universiti Putra Malaysia)

Doç. Dr. Ahmet ŞİMŞEK (Marmara Üniversitesi)

Doç. Dr. Ali YILMAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Doç. Dr. Arslan TOPAKKAYA (Erciyes Üniversitesi)

Doç. Dr. Emine KOLAÇ (Anadolu Üniversitesi)

Doç. Dr. Ersin ÖZASLAN (Gazi Üniversitesi)

Doç. Dr. Gül CELKAN (Macon State College)

Doç. Dr. Harun YILDIZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Doç. Dr. Hasan BABACAN (Afyon Kocatepe Üniversitesi)

Doç. Dr. Haşim ŞAHİN (Sakarya Üniversitesi)

Doç. Dr. Hüseyin ÖZCAN (Fatih Üniversitesi)

Doç. Dr. Kamile AKGÜL (Yeni Yüzyıl Üniversitesi)

Doç. Dr. Yılmaz KARADENİZ (Muş Alparslan Üniversitesi)

Doç. Dr. Makbule MUHARREMOVA (Osmangazi Üniversitesi)

Doç. Dr. Mehmet ZAMAN (Atatürk Üniversitesi)

Doç. Dr. Nurcan DELEN KARAAĞAÇ (İstanbul Üniversitesi)

Doç. Dr. Saadet KARAKÖSE (Pamukkale Üniversitesi)

Doç. Dr. Selahaddin BEKKİ (Ahi Evran Üniversitesi)

Page 2 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 3: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Doç. Dr. Sedat YAZICI (Gaziosmanpaşa Üniversitesi)

Doç. Dr. Ulvi KESER (Atılım Üniversitesi)

Doç. Dr. Ünal İBRET (Kastamonu Üniversitesi)

Doç. Dr. Zeki TAŞTAN (Yüzüncü Yıl Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Adem ÇALIŞKAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ayşe ATICI ARAYANCAN (Ankara Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Akın TEMÜR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ali YILMAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Betül COŞKUN (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Cafer ÖZDEMİR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Davut KAPLAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Davut YİĞİTPAŞA (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Enfel DOĞAN (İstanbul Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ersin TERES (İstanbul Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Gökhan ÖLKER (Selçuk Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Kemal ÖZKURT (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali BALKANLIOĞLU (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ (Marmara Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Nurgül ÖZCAN (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Recep CENGİZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Sami BAYRAKTAR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Yakup POYRAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Page 3 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 4: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

  

YÖNETİM VE KURULLAR

Editör

Yrd. Doç. Dr. Muhammet KUZUBAŞ

Yayın Kurulu

Prof. Dr. Ahmet Ali BAYHAN - Prof. Dr. Ali ÇELİK - Prof. Dr. Alim GÜR

Prof. Dr. Kemalettin ŞAHİN - Prof. Dr. M. Yavuz ERLER

Prof. Dr. Mahmut KAPLAN - Prof. Dr. Şeref BOYRAZ

Doç. Dr. Bekir ŞİŞMAN - Doç. Dr. Ergin AYAN - Doç. Dr. Eyüp BACANLI

Doç. Dr. İlhan EKİNCİ - Doç. Dr. Fatih ÜNAL - Doç. Dr. Netice YILDIZ

Yrd. Doç. Dr. Salih DEMİRBİLEK - Yrd. Doç. Dr. Nuh DOĞAN

Yabancı Dil Danışmanları

Yrd. Doç. Dr. Ahmet Gökhan BİÇER

Uzm. Rana BİÇER

Hakem ve Danışma Kurulu

Prof. Dr. Adem CEYHAN (Celal Bayar Üniversitesi)

Prof. Dr. Ali Fuat BİLKAN (Altın Koza Üniversitesi)

Prof. Dr. Ali Osman ÖZTÜRK (Konya Üniversitesi)

Prof. Dr. Atabey KILIÇ (Erciyes Üniversitesi)

Prof. Dr. Barbara KELLNER-HEINKELE (Freie Universität)

Prof. Dr. Byoungduk SHON (Chongshin University)

Prof. Dr. Burhanettin TATAR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Prof. Dr. Dilaver DÜZGÜN (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Doğan GÜNAY (Dokuz Eylül Üniversitesi)

Prof. Dr. Ejder OKUMUŞ (Osmangazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Emine YENİTERZİ (Medeniyet Üniversitesi)

Prof. Dr. Erdoğan BOZ (Eskişehir Osmangazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Erdoğan ERBAY (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Gürer GÜLSEVİN (Ege Üniversitesi)

Prof. Dr. Hanifi VURAL (Gaziosmanpaşa Üniversitesi)

Prof. Dr. Hasan KAVRUK (İnönü Üniversitesi)

Page 1 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 5: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Prof. Dr. Hatice AYNUR (Şehir Üniversitesi)

Prof. Dr. Hikmet ÖKSÜZ (Karadeniz Teknik Üniversitesi)

Prof. Dr. Ingeborg BALDAUF (Humboldt Universität zu Berlin)

Prof. Dr. M. Fatih KÖKSAL (Ahi Evran Üniversitesi)

Prof. Dr. M. Öcal OĞUZ (Gazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Mahmut AYDIN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Prof. Dr. Maria Pia PEDANI (Universita' Ca' Foscari Di Venezia)

Prof. Dr. M. Ali KİRMAN (Sütçü İmam Üniversitesi)

Prof. Dr. Mehmet BEŞİRLİ (Çankırı Karatekin Üniversitesi)

Prof. Dr. Mehmet TÖRENEK (Atatürk Üniversitesi)

Prof. Dr. Mustafa S. KAÇALİN (Marmara Üniversitesi)

Prof. Dr. Nebi ÖZDEMİR (Hacettepe Üniversitesi)

Prof. Dr. Necati DEMİR (Gazi Üniversitesi)

Prof. Dr. Orhan Kemal TAVUKÇU (Rize Üniversitesi)

Prof. Dr. Pavel DOLUKHANOV (University of Newcastle)

Prof. Dr. Rainer CZICHON (Berlin Freie Universität)

Prof. Dr. Ramazan GÜLENDAM (Onsekiz Mart Üniversitesi)

Prof. Dr. Recep EFE (Balıkesir Üniversitesi)

Prof. Dr. Robert VIVIAN (Alma College, Michigan)

Prof. Dr. Umay GÜNAY (YÖDAK Üyesi)

Prof. Dr. Walter ANDREWS (University of Washington)

Prof. Dr. Zehra TOSKA (Boğaziçi Üniversitesi)

Doç. Dr. Norhasni Zainal ABIDDIN (Universiti Putra Malaysia)

Doç. Dr. Ahmet ŞİMŞEK (Marmara Üniversitesi)

Doç. Dr. Ali YILMAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Doç. Dr. Arslan TOPAKKAYA (Erciyes Üniversitesi)

Doç. Dr. Emine KOLAÇ (Anadolu Üniversitesi)

Doç. Dr. Ersin ÖZASLAN (Gazi Üniversitesi)

Doç. Dr. Gül CELKAN (Macon State College)

Doç. Dr. Harun YILDIZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Doç. Dr. Hasan BABACAN (Afyon Kocatepe Üniversitesi)

Doç. Dr. Haşim ŞAHİN (Sakarya Üniversitesi)

Doç. Dr. Hüseyin ÖZCAN (Fatih Üniversitesi)

Doç. Dr. Kamile AKGÜL (Yeni Yüzyıl Üniversitesi)

Doç. Dr. Yılmaz KARADENİZ (Muş Alparslan Üniversitesi)

Doç. Dr. Makbule MUHARREMOVA (Osmangazi Üniversitesi)

Doç. Dr. Mehmet ZAMAN (Atatürk Üniversitesi)

Doç. Dr. Nurcan DELEN KARAAĞAÇ (İstanbul Üniversitesi)

Doç. Dr. Saadet KARAKÖSE (Pamukkale Üniversitesi)

Doç. Dr. Selahaddin BEKKİ (Ahi Evran Üniversitesi)

Page 2 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 6: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Doç. Dr. Sedat YAZICI (Gaziosmanpaşa Üniversitesi)

Doç. Dr. Ulvi KESER (Atılım Üniversitesi)

Doç. Dr. Ünal İBRET (Kastamonu Üniversitesi)

Doç. Dr. Zeki TAŞTAN (Yüzüncü Yıl Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Adem ÇALIŞKAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ayşe ATICI ARAYANCAN (Ankara Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Akın TEMÜR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ali YILMAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Betül COŞKUN (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Cafer ÖZDEMİR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Davut KAPLAN (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Davut YİĞİTPAŞA (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Enfel DOĞAN (İstanbul Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Ersin TERES (İstanbul Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Gökhan ÖLKER (Selçuk Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Kemal ÖZKURT (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali BALKANLIOĞLU (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Mehmet GÜNEŞ (Marmara Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Nurgül ÖZCAN (Fatih Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Recep CENGİZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Sami BAYRAKTAR (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Yrd. Doç. Dr. Yakup POYRAZ (Ondokuz Mayıs Üniversitesi)

Page 3 of 3THE JOURNAL OF INTERNATIONAL SOCIAL RESEARCH

18.04.2013http://www.sosyalarastirmalar.com/yayinkurulu.htm

Page 7: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR
Page 8: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

Uluslararası Sosyal Ara tırmalar Dergisi

������������� ����������������������

������������ ���������������������

������������ ���������������

������ ����� �����������

����������������������� �

�� �!���"�����

#$���

Bu makalenin ilk bölümünde, Osmanlı Devleti’nin yen�� ���� �������� ���������� ���� �� ��������döneminde kadın meselesine bakı açısı ve kadınlı ın durumunun iyile tirilmesi için yapılan yenilikler anlatılmı tır. Makalenin ikinci bölümünde ise tüm bu anlatılanların ı ı ında ������� ��������� Kadınlar ������������������������� ���� emsettin Sami 1296 (1879) yılında kaleme aldı ı Kadınlar ��������������������������������������� menin simgesi haline gelen kadın meselesinde izlenm���� ������� ������ ��������� ����Ona göre kadınlı ın durumunun düzeltilmesi için yapılması gereken en� ������� ey kadınlara iyi bir e ��������������� itimli kadın iyi bir anne ve iyi bir e olarak toplumun refahını ve ilerlemesini sa ������������������etken olacaktır. ������� ����� ���������� ���� ������������� ���� ������lıların kadın konusunda ����������������������� �����������������������

�����!����������� �������������Kadın, E itim, Basın Dünyası, Siyasi Hayat, Kadınlar��

�%������

������ ��������� ���������!������������������������������������������"����� �#������ �����

������������������� �#�����"����������������������� ������� ��������������������� ������������ ����

$������������� ��� ��� ��"�������!� ����������������!������� ��� �� ��� � ������������!� ���������������%��

�������� �&�������������������� �&��������������������#��������#��������������'()*�+',-).!����� �

��������������� ����#����������������������� �#����!�#��"����"�������������� ����������������� ���

��������������� ���������������#�� ����!��������#������� ����#�������������������������"���������� �

#����� ��� �� ���"��� ����� ���� ���"����#�����#���� ��� ������� � �"���� ����"� ��� �������� � ��� �����"%��

#�� �������� ������������ ��� ��� ��������� � �������!� �������������������� ��������� ��� ���"���"��� � ���

��������������������������#������

!�&�'��(���������������!�&����!����"����!�/�����&����!�/����"�0� �!�&������ �

adınlar isimli risalenin yazarı emsettin Sami, 1850 yılında Yanya/Fra �������� �� ��������������burada tamamlamı tır. Anne ve babasını küçük ya �� �������� ������� ����!� ����������1������ � ınması üzerine ö ��������� 2�����3�� 4��� ���������� ������ ��� ���� ',-'����

��������� �������5�����6��������� ����� ����� ���ından birçok gazete ve dergide çe ���� ����������çalı mı tır.

Türk edebiyatına ve fikir hayatına 54 yıllık hayatı boyunca birçok eser kazandıran ������������ ����"����!���� �"����!�����7���"����������f eserler, ansiklopedi çalı maları, lisan ve lügat gibi çok 8� ���� ���������� �������� ����� tir. Türk diline Osmanlıca denilmesine kar ı çıkan yazar Türk dilinin Osmanlıdan önce de varoldu ���� ������ ve bu anlayı ��� �� ���� ����� �� Kamus-ı Türkî’�� +')9(.�kaleme almı tır. Türk edebiyatının ba langıcını Orta Asya’ya dayandıran ��������������������������$���������������������������"����������� ������ emsettin Sami’nin roman türünde yazdı ı� �� uk-ı

Talât ve Fıtnat (1872), Türk edebiyatında Avrupaî tarzda yazılan il�� ������ ���� �� ������� ��������������������

��������������������������������������������������������������"����:�����������

Page 9: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'<-�;�

1. Tanzimat ve Kadın

������� ����� Kadınlar risalesini Osmanlı Devletinin yönünü Do u medeniyetinden Batı ����������� 8������ i bir dönemde kaleme almı tır. On dokuzuncu asrın ba ından itibaren etkin bir �������� ���!����������������������������������������ren Batılıla ma temayülü, Osmanlı’da insana ��������� ımı da de � ���� tir. Ahmet Hamdi Tanpınar 19. Asır Türk Edebiyatı Tarihi’���� ����� ����������� ��������� ���� eyin etrafında döndü ü ve merkezinde hükümdarın yer aldı ı bir saraya benzetir. (Tanpınar, 1997: 5-6) Aslında Osmanlı Devleti’nin toplumsal yapısı da Tanzimat Fermanı’nın ilan ������ i 1839 tarihine kadar devletin merkezinde kutsallık���� ����������������� �����������8�������������

����� ����� unun bilincindeki tebaayla bundan farklı de ildir. Batı medeniyeti dairesinde ise, özellikle 1789 Fransız htilali’nden sonra, insanın ki isel hak ve hürriyetleri önem kazanır. Dolayısıyla Fransız htilalinin ardından insan, toplum ve devlet yapısı �8��������� ��� ������� �� er kazanmı tır. Osmanlı Devleti de 1839’da Tanzimat Fermanı ile Batı medeniy��� ���������� ���� ���� ������� ���� ve aynı fermanla tebaasının, kulluktan ferdiyete do ��������� ������������� ����=���������������������������� � iklikler yapılmı !� ����� ������ ların e �� ���� �������� ������ ve kadınlara önemli sayılabilecek ������������������ lanmı tır. Böylece bu tarihten itibaren Osmanlı ülkesinde kadının toplumdaki yeri ve kadın-erkek e ��� ����� ���������� lanmı ve kadınların lehine sayılabilecek ilk yasal düzen�����',>*�yılında kabul edilen ‘Arazi Kanunu’ ile gerçekle �� tir. Bu kanunla birlikte kız çocukları erkek karde �����gibi babalarının malları üzerinde hak sahibi olabil�� ��������

1.1. Tanzimat Yıllarında Kadın E ������

�������� ���������� �������� me yolunda atılan ilk adımlar arasında öncelikle e ���� ���kadınların e itimi meselesi gelmektedir. Bu döneme kadar Osmanlı�?�����������������������������@���ayak uydurmak için Mekteb-i Riyaziye, Hendese Odası, Mühendishane-i Bahr-ı Hümayun, Mekteb-i Tıbbiye, Mızıka-yı Hümayun Mektebi, Mekteb-i Ulum-ı Harbiye gibi okullar açmı tır. Fakat bu okullar kadınlara yönelik e itim kurumları de illerdir. Kadınların e ����������������������������������������önem kazanmı hatta kadın e ���������������������� menin aslî unsurları arasında yer almı tır. Ömer A������������ me çabaları içerisinde kadın e itimi meselesi hakkında unları söyler: “Ku ������������������������ ����������������������������������������rdı modernle me çabalarının. O da kadının e �������yönelik olan reformlardı. Osmanlı modernle ��������������������!���������������������������� ��� ������bir yandan da kökenleri toplum içinde olan ve yankısını da toplum içinde bulacak olan kadının e ��������alanında sürdürülmü ���B� +A���!� '))*C� ,*.� �������� ����������� �������� kadının e ����!��������� ��������� ����������� ���� ve kadınlara yönelik e itim kurumlarının açılması hız kazanmı tır. lk kez 1842 yılında Batı’dan getirilen ebelerle Tıp Fakültesi bünyesinde kadınlara ebelik e ������������ tir. 1858’de Kız Rü tiyeleri yaygınla ���� �� lamı ve 1864 yılında ilk Kız Sanat Okulu açılmı tır. 1868’de çıkarılan Maarif-i Umumiye Nizamnamesi�����*;''�� ları arasındaki kız çocuklarının sıbyan mekteplerine devam etmeleri zorunlu hâle getirilerek 1870 yılında yüksek ö ����� �������sayılabilecek ilk Kız Muallim Mektebi açılmı tır.

��������������������������� menin simgesi hâline gelen kadının e ��������������������8!�Osmanlı toplum yapısı içerisinde kadının üstlendi �� �������� ���� ������ ��� ��� ��������� =�� ��������kadın e itimi konusunda iki farklı anlayı söz konusudur: Batıcılar ve gelenekçiler. “Medeniy������ manın ön artını kadının e �������� ��� �� ���� tirilmesinde gören batıcı Tanzimat yazarları eserlerinde, kadın-erkek e ��� ini, sosyal, ekonomik ve politik fonksiyonları üzerinde durarak kadının � �������������������� , özellikle görücü usulü ile evlilik yapılmasını, çok karılılı ı, cinsiyet ayırımını ��� ���� , kadının özgürlü ����������� lardır. Eserlerinde, iyi yeti �� !�� i ile aynı e itimi almı kadın ������������� ��� ����� lerdir. Bunun yanında, yapılan bu reformların kültü���� ����� �� ����� �� ��kanısında olan gelenekçiler ise; daha çok kadının a���� ��� � fonksiyonları üzerinde durarak, mevcut �������������� ������������� ����� �!�����7���������7��� erlerin ve ahlakın korunması için kadın-������ ��� ���������� ������ � ���� ����� �� lanması fikrini benimsemi lerdir. Böylece kadın konusu, gerek batıcılar ve gerekse gelenekçiler arasında bir tartı ����������������� ���� ���B�+D���!�'))(C�',;').�Tanzimat yıllarında �������� meden yana olan Batıcıların ve mevcut durumun korunmasını isteyen ������8������� ����� tikleri nokta öncelikle kadının iyi bir anne ve e olmasının gereklili ������ E������reformcular, kadınların e ���������!� ���� eyden önce çocukların yeti tirilmesi açısından önemli buluyorlardı. Onlara göre, kadınların e ���� ������!�����"��������!���� ����������������rı-koca ili �����ve huzurlu bir aile hayatı için; üçüncü olarak da, toplumun ilerlemesine ve refahına katkıda bulunaca ı �8������������B�+?������ �!�(99(C�)-.�=������������������� ıldı ı üzere Tanzimat döneminden itibaren ���������� ���������� ����� ������ ���� � � olmak, kadınlar için gerçekle �������� ������� ���� ��������

Aydınların kadını iyi bir e ���� ��� ���� ����� �� ������������ ����� � itim anlayı ını telkin etmeleri daha

Page 10: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'<,�;�

������ ����� ��� ��� ��������� �� erlerin göz ardı edilemeyecek kadar güçlü olu ������kaynaklanmaktadır: “Bir yandan slam’ın bir yandan da toplumun de erleri aydınları temkinli davranmaya zorlamaktadır. 19. yy. ba ından itibaren etkilendikleri medeniyet dünyasından aldıkları ����������� � ������������ ��"������ ��� ���!� ���� ������ ����"����� ����� ������� �� � ���� ����������

davranı ların en kabul edilebilir devamı olacak ekilde yorumlamı lardır. Bu yumu ����� � ������������������ �8��������� 8��� ����"�� ������ �������� �� �������������� F��� in, bu yılların sosyal tenkit ustalarından Hüseyin Rahmi ‘Kadın Erkekle irse’ adlı eserinde toplumun bu endi ������ ����� ����� !�Kadınlar Halk Fırkası’nın kurulu çalı maları gazetelerde büyük yankılarla yer almı ve bazı mizah dergilerinde karikatürlerin çizilmesine yol açmı tır.” +�� �� ��!�(99GC�(<'.�

1.2. Tanzimat Yıllarında Kadın ve Evlilik

Bu yıllarda kadın ‘iyi anne’ sıfatıyla öncelikle nesillerin devamını sa ����������8�"� ���� ����� �������������������=������������������� itimli olması son derece önemlidir. Kadının iyi e sıfatıyla ������ ��� �����!�� �����������������1���������������������������� ��������� ��� �� �������� ��������

olabilmesi ruhî ihtiyaçlarını da kar ılayabilecek kabiliyette bir e e sahip olmasıyla mümkündür. Bu da ancak kadının kocasına yakın bir e itim düzeyine sahip olmasına ba lıdır. Böylece e ����� kadın 8�"� ���� ��� � ������ �������� ���"� ine güven verecek faydalı insanlar yeti ���"��!� � ����� ����8��������� �������� ��� ��������� �� layarak ev dı ı hayatta verimli olmasını sa ���"��� ��� ��� ���� ���kadını olarak evinin ekonomik idaresini de üstlenec������� itimli kadın, ataerkil yapının kendisine biçti ����������� ����������������� ����������"� ı için ev içerisinde sa lanan mutluluk evin dı ına da yansıyacak dolayısıyla da toplumun mutlulu �� ����� ������ olacaktır. Bütün bunlardan da anla ılaca ı üzere Tanzimat’ı takip eden ilk yıllarda toplumsal hayat içerisinde kadına daha önceki konumundan farklı ������ ������������������� tir. Kadının ev içindeki anne ve e ��������������������������H���������8���� itimli kadının ev içerisindeki rollerini en iyi ������� ������� ��������� ����� �� ���"� ı fayda prensibi esas alınmı tır. Kısacası Tanzimat yıllarında kadının toplumsal varlı ı önemsenmeye ba lanmıancak bireysel varlı ı geri planda bırakılmı tır.

1.3. Tanzimat Döneminde Kadın ve Çalı ma Hayatı

Kadının ev içi hayattan kamusal alana çıkı ı ancak II. Me rutiyetten sonradır. Kadınlara kamusal alanda ayrılan yer ise ebelik ve kız ö retmen okullarında ö ��������� ������ ���� �� er kadınlara hizmet �������"� i mesleklerle sınırlandırılmı tır. Ancak dönem içerisinde bütün modernle ��� ��������������� men süren Osmanlı toplum yapısı göz önüne alındı ında, kamusal hayatta kadına verilen bu dar yerin çok da yadırganmaması gerekir. Çünkü toplumun yüzlerce yılda olu an geleneksel yapısını bir anda �� � ������ ������� �� ildir. Kaldı ki geleneksel toplum yapısını de � ������ ����� ��� � ��� ����������� ���� ����8���� I������ ����������� �������� Osmanlı toplum yapısı içerisinde kadına biçilen ����������� � imi ve kadının kamusal alana geçi i Cumhuriyet Türkiyesine kadar uzanmı ���� ����������������� ���� ������

�������� ���������� ���������� ���� 5� rutiyet’in ilanından sonraki dönemde kadın faaliyet�����açısından önemli bir geli me de kadın derneklerinin kurulmasıdır. Kadınlar bu dernekler aracılı ıyla �������������� yıllarında askerlere ve asker ailelerine yardım ed�������J���Osmanlı Hanımları Cemiyet-i ����������ne mensup olan kadınlar yaralanan askerleri tedavi etmek için hastabakıcılık yaparlar. ���� ılaca ı gibi kadınların dernek faaliyetleri de kadınlı ı ça rı tıran bir i levselliktedir. Bu yıllarda ��������� layan derneklerin bir kısmı ise kadınları e itmek ve onların dü ünce dünyalarını geli ������için çalı mı lardır.

Aynı dönemde kadınlara çalı ma hakkı isteyen bir grup kadın Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan ������������ ���������� :������� ���� içerisinde bulunmasından dolayı kamusal alanda çalı ma hakkı ������Müdafaa-i Hukuk-ı Nisvan Cemiyeti’ne mensup kadınlar, daha önce kendilerine biçilen t���������hayata faydalı olma rolünü yine devam ettirmi �������� :������� ���� içerisinde olması sebebiyle Türk kadınının toplumsal çıkarları kendi kimli inin önüne geçirmesi Halide Edip’in sesinde yankısını ����bulacaktır: “Bir kadın evvela Osmanlı, bir vatanperverdir… Vatanın hukuku kadınlık hukukundan bin kat mühim ve muhteremdir, onun için kadınlar bugün hukukumuz diye haykırırken bunu kendileri için de ��!������� �� tirecekleri evlâda lazım olan terbiyeyi verebilmek �8��� ���� unu der-hâtır etmelidir.”+�� ����!�')-,C�G9,.��

1.4. Tanzimat Döneminde Kadın ve Siyaset

Her geçen gün ev içi hayattan çıkıp kamusal alanda hayat hakkı arayı ı içerisine giren kadınlar, �������� ����������� �������� ����"�� ���������� ������� ���� ����� ������� �������� ������� ��� ������

Page 11: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'<)�;�

çalı mı lardır. Örne ��������K�����/� a’nın kızları Fatma Aliye ve Emine Semiye hanımlar Osmanlı Demokrat Fırkası ile ttihat ve Terakki Cemiyeti’nin faal üyeleri arasında yer alırlar. Yine sonraki yıllarda Nezihe Muhiddin, ilk siyasî kadın partisini kurmak ����� �����

:������� �������� mesi için atlanması gereken bir e ik gibi görülen kadın e itimi, aslında bütünüyle kadın konusu, Tanzimat’ı takip eden yıllar����������������� �� layınca gazetelerde de bu durum tartı ılmaya ba lanmı tır. lk dönemde ilgi çekici olan, ancak bu yıllardaki kadının e �������������� ������ ����� ���� ılırlık kazanan durum, erkeklerin kadınların hakları konusunda fikir beyan etmeleridir. Denilebilir ki kadın sorunu ile ilgili ilk uyanı ���������������� �����

Kadınla ilgili ilk ciddi tartı malar Namık Kemal’in, �������� ������da yayımladı ı “Terbiye-i Nisvan Hakkında Bir Layiha” ve “Aile” makaleleriyle �� lar. Kadınların aktif yayın faaliyeti içerisine ���������������"�������5� rutiyet’ten itibarendir. Serpil Çakır kadınların ke�������������������"����������etkin yöntemin basın oldu ���� öyle ifade eder: “Kadınların kendilerini ifade etmeleri, tanıtmaları ilk kez basın kanalıyla gerçekle �� tir. Basında kadınlara ait imzalara dönem gazetelerinde, bazı kadınların çıkardıkları kadınlara yönelik sayfa ve eklerde, özellikle de kadın dergilerinde rastlamak mümkündür. Kadın dergileri, her kesimden kadının yazma ürkekli ���!�8��������� ���� ��������!������������ ���������������� ���� ���� tür.” (Çakır, 1996: 22-23) Kadınlar, modernle ���� iliminin hız kazandı ı Tanzimat döneminden itibaren basın hayatının da etkinle mesiyle toplumun geneline yayılmı � ����� �� � �������"�������������� ve ataerkil yapının yüzyıllardır kendilerine uygun� ���� ������������� ��������� lamı lardır. Me rutiyet’ten sonra ise kadınlar kamusal alanda kendilerine ayrılan sınırlı alana yönelik ��� ��������� ��������� �� lamı lardır. “(…) 1908 Me rutiyeti sonrasında kadın, e ���� ���������������"� i bilgiyi almı � ������� ��� ımıza çıkar. imdi sıra bu bilginin hayata geçirilmesi ve kullanılmasındadır. Çünkü, e ������ � vik edilmesi sayesinde gerek açılan devlet okulları!� �������evlerde özel hocalardan alınan derslerle önemli bir� ������ ���� ���� =������ ������ ��� �� � ���� �� ��yapısına sahip kadının kendisine konulan sınırları ����������� ladı ı görülecektir. Tanzimat yıllarından devralınan e itim hakkının geni ���������������� �������������� ������������������������������ lıklarına ilâve olarak ev dı ında çalı ma hakkı ile kadın-erkek e ��� ����� �� lanması konuları gündeme gelir. Bunlar daha ciddi istemlerdir ve programlı bir çalı mayı gerektirmektedir. Özellikle de son iki madde, kadınların basın ve derneklerin deste ini alarak kendi hakları için bizzat kendilerinin çalı masını ����� ���B� +�� �� ah, 2004: 225) Artık geli �� bir kafa yapısına sahip olan kadınlar gerek ataerk���toplum yapısı içerisindeki rollerini gerekse kamusal alanda kendilerine ayrılan sınırlı alana yönelik ��� ������������������ �������8� itli yayın organlarında dile getirmeye ba lamı lardır. Gazete, bir yandan kadınların dü ünce dünyasını zenginle tirirken bir yandan da kadınlık bilincinin olu �������� ru onları ��������8��8������������� �����

�)�Kadınlar ��������

')9,� 5� rutiyeti sonrasında daha açık bir görünüm kazanan kadının sosyal hayata katılımı, Tanzimat aydınlarının çalı malarına çok ey borçludur. Bu çalı maların en bütüncül örneklerinden birisi Kadınlar �������������

1879 yılında emsettin Sami tarafından kaleme alınan risale rakam� ���� �� lıklandırılmı � <<���������� ��� maktadır. Yazar, Kadınlar ������������ ���� ���������� ����� ���� ������ ������� ��masının ������������ öyle açıklar: “Kadınlar küre-i arz ahalisinin nısfı bulundukları münasebetle, haddizatlarında ��������������������!������������� ����!����� "����;���� ������ ��������� � ����������������

kadınlar oldu �����!�����������������8��������������������B�+ �����������!�',-)C�<;G.� �������Sami kadınların toplumun olu masındaki rollerini bu sözleriyle vurgularken Osmanlı Devletinin 8� �� �� masını kadınların durumunun iyile ����������� �� ����� =�������� ������� ���� ������ ������������������ ������������������Kadınlar isimli risaleyi yazmasına neden olmu ����

Yazar, risalesinin ikinci bölümünde kadınlı ın durumu ve kadın cinsiyeti ile erkek cinsiyetinin�� it ve farklı olan yönlerini irdelemi tir. “Kadınların mahiyet ve ehemmiyeti pek güç anla ılmı � ��������������� ��8���� ����� ������ �� i surette muamele olunmamı tır, desek, mübalâ �� ��� olmayız. Kadına hiçbir vakit bir nazar-ı hakikî ile yani di i bir insan nazarıyla bakılmamı tır; kadın kâh erkeklerin esiri, malı, mülkü ve kâh onların oyunca ı, e ���"���!���������������� ���� tir. Kadın hakkında ümem-i kadîme ve cedidenin birtakımı ifrat ve bir takımı t� ������������ lardır.” + �����������!�',-)C�G.�Yazara göre kadın insan olması nedeniyle erke ��� ittir, fakat yaratılı ı ve do ası gere i erkekten zayıftır. ����������������� ��"�������������������� öyle anlatır: “Kadın erkekten daha zayıf, daha nâzik, sabır

Page 12: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G9�;�

�������������������!���������������������������e, akıl ve zekâveti, erke ����������������������������� ilse de, ondan daha keskin ve daha seri bir insandı��� te, bu ve bu gibi sâir farklardan dolayı erkeklerle kadınların hukuk ve vezâifi bazı noktalarda ayrılmı � ���� ��!� �� er noktalarda kadınların erkeklerin hukuk ve vezâifinden ayrılmaması, ve ne erkeklerin nail oldukları hukuktan mahrum, ne de onların vezâifinden müstesna tutulmaması iktiza ede��B� + ������� ����!� ',-)C� >;*.� ������� ����!�kadınların erkeklerden eksik yönleri oldu ���� ����������� �� men yine de kadınların erkeklerle e ��haklara sahip olmasını istemektedir. Çünkü kadın to������� ��� ������� ��� ����� �������� ����������� turmaktadır.

Kadının yumu ����� ası ile erke ��������� asını yumu attı ını ve böylece uygarlı ın devamını ����� �� ���� ������� emsettin Sami, kadınların toplum ahlâkını korudukları gibi bozuk ahlâklı olanlarının da toplumun ahlâkını bozabilece ���� ������� tir. “Kadınların kendilerine mahsus birçok kusurları varsa da, bu kusurlarının ekserisi hissiyatlarının kuvvetinden geldi ���������������������;�����;il-tabîe erkeklerden dûn oldukları iddia olunamaz. Kadınlar ziyade sevdiklerinden, ziyade kıskanırlar,����ziyade kıskandıkları için, çok defa pek merhametsiz görünürler; kadınlar cüz’î bir �������������������� ladıkları gibi en adî bir sözden dolayı da, kendilerini kaybedip, yaptıklarını � ıracak derecede hiddet ederler. Bir kadın hüsn-i ahlâkın bir numune-i mü ahhası olup, bir cemiyetin ahlâk-ı hamîdesini vikay������� �������� ���� u gibi, bir kadının fesad-ı ahlâk ve sefahatı da bir cemaatin ahlâkını ifsada �����������B + �����������!�',-)C�*;-.�

2.1. Kadın E �����

emsettin Sami yazısının üçüncü ve dördüncü bölümlerinde kadınların e ����� �������������� tur. Yazar, öncelikle kadın e �������������� itiminden daha farklı bir yakla ım içerisinde olanları ��� ���� tir. Devrin genel yapısı içerisinde kadınla erkek h����� ���������������� ���������������J���kadın klasik bir anlayı ��� eytanî özellikleri bünyesinde barındıran bir varlık� ������� �� ����������������������������� in kadınların esas vazifesi olarak kabul edildi ini, ancak kadının iyilikleri göz önüne

alınmadan sadece kötülükleri yönüyle bir de ��������������������� ����� ����������������������������

bir yargılanmadan tamamıyla uzaktırlar: “Bir adamın��������������� �������!��� ����������������� ���� ini, ve o adamın o kabahati i ��������������"�������� unu sorup anlamaksızın, o adamın aleyhine kalkı mak büyük bir haksızlıktır. Nevi be erin eskiden beri tarihi gözden geçirilse, kadınlar tarafından uyandırılmı bir takım fesatlar görünür; fakat onların yanında erkekler tarafından i ����� ���"����������!���"�� �������!� ��"�� ��� ����� ����������� ����� � ������������������� ���� ���������������� ������� ��!�

dünya yaratılalıdan beri birkaç kadının vaki olan fesatlarıyla alelumum kadınları itham etmek insafın ����"��������B� + ������� ����!� ',-)C� -;,.� emsettin Sami, kadınların e �������������� ���������kusurlarının kabul edilebilirli ����������������� Yazar, kadının akıl ve kavrayı � �"��������� ����������� ����� �� ilse de ondan daha keskin ve hızlı oldu ���� ���������� ���� ������ tir: “Kadınlar ilim ve terbiyeden bibehre oldukları halde, mücerret zekâve;����7��������������������������������������"��������terbiyesiz erkeklerden pek çok farkları vardır. Kadınlar bu kabiliyet ve istidatlarıyla, erkekler kada���������� ������ ��������!� ��8� ����� ��� ��� ������������ ������ ����� ��� ������� ������� �������"��������B

+ emsettin Sami, 1879: 9) Yazar dönemin yaygın bir gö�� ü olan kadınların e itim almasının zararlı ���� ������ ��"���������������������� ������� ılık verir: “Kadınların talim ve terbiyesini muzır ��������adamların bugün bile kesret üzere bulundu u maatteessüf görülüyor. Bunların iddiasınca ilim kadınların er ve fesat ve kabahatlerini artırmaya alet olabili��� L� K����� ���� ������ ���� ������� � ���� �� ����!� ���������� "������� ����������!� ��� ����� ����������� ��e harekât memûl etmeyiz. Bu kaideyi kadınlar hakkında niçin istimal etmeyelim? Kadınların kabaha���������8���"����������������������!������8����������� ������ ������������!� ����� ���������� ����"�klerine itimadımız yoktur da, bunun aksini iltizam ������!� ����������� ����;�� ������ ����� ����� ��� ����enin kadınların kabahatlerini artıraca ı fikrinde ����������MB� + emsettin Sami, 1879: 9-10) Yazar, kadın e ������� ������ � itiminden daha farklı bir ���� ım içerisinde olanları ele ����� ��� � itimin erkekler kadar kadınların da kusurlarını kap������karakterlerini tamamlayıcı olaca ına inanır. Ona göre cehalet her iki cins için de e ������������kaynaklanmaktadır. �����������!������������������� ���������������e uygun olarak kadınların � ������������������� ������������ �������������������������������������������� ����

2.1.1. Kadın ve Aile

������� ����� Kadınlar ������������ �� inci, altıncı ve yedinci bölümlerinde kadının aile ��� ��������� � levi üzerinde durur. Kadın, toplumun en küçük yapıt� ı olma özelli ���� ������ ���������������� masında önemlidir: “Erkekleri ne muhabbet ne karabe��������8���8���� ����������"������!����������� ����������N���������������������"������!���������� kil eyleyen kadınlardır. Her ailenin rüknü

Page 13: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G'�;�

makamında bir kadını bulunmak arttır; o kadın ailenin merkezidir; ailenin sair azası ise onun etrafında –seyyârâtın güne in etrafında bulundukları hâle mü abih- bir hâlde bulunurlar. Seyyârât nasıl güne ������ise, ve nasıl güne in ziyasıyla tenvîr olunursa, bir aile azası da o ailenin rüknü olan kadına öyle tâbi, ve ����� � ��� ��� ��������� �������� ����� �����������B + ������� ����!� ',-)C� ');(9.� �������� �����

���� inin kadın oldu ���� �������� ����N� ���������������������� u kadını güne �!� ��� ��� 8���������������� ��� ��������������������� ��� ������������������ �������������������������� �������������������

kadın demektir” der ve insan topluluklarının mutlulu ����� �������� ������ una bunun da kadınların � ���������� �� lı oldu ���� ��������� J��� �������� ������� �8��� ������� �lan kadının e ��������� ���� ����������������8������ ������� ������ �������

�)�)�)� &���

emsettin Sami’nin kadınların e ������������������������������� �������� ��������������������������� ��������EK����;���� eriyenin saadeti kadınların terbiyesine mütevakkıftır; o hâlde temeddün ve terakkinin birinci dersi kadınların terbiyesi ol���� ������ ��������������������������� ����;�� ������insanların rahat ve sühuletle ve mesut ve bahtiyar �������� ���������������������N�������������������������������!������������� ��!����������������� ����������!�"�������������������������"�������� �������!�

mesut olabilir mi? Aradı ı saadeti, ailesi içinde bulamazsa, ailesi haricind��������������������������MB�+ ������� ����!� ',-)C� ('.� �������� ���������� ������� � itim anlayı ıyla yeti ��� ��� �������aydınlanmı erkekler geleneksel yapının dı ına çıkarak hayatlarında kendilerini anlayabilecek kadını ����� lerdir. Bunun için de kadının erke ine yakın bir e ���� ���������� ��� ması Tanzimat dönemi aydınlarının ba lıca sorunlarından olmu ���� emsettin Sami de risalesinin bütününe bakıldı ında 8� unlukla kadının e ���������������������������� tur. Yazara göre kadının e itimli olması erke ������dolayısıyla da ailenin mutlulu ������������"����������������� ����������������������� �������������"������ � �������� ����������� �������� ����������dern bir yapıya kavu ��������� ���� �����������

��8���� tirilebilmesi için kadının e ����� ���� ���������� ������� ������ ���� A����� �������� �������� arılabilmesi için kadının de � imi gereklidir. Bu da ancak kadının e ���������� ��8���� �����"������Kadının e ����������� ��"����� ���� ��� � olmasıdır. Devir içerisinde kadından iyi e � ������� ����������yapıdan uzakla madan modern toplum yapısını dönü ���"������ � leve sahip olması beklenir. ������������ ��� ��� � ��� �������������� 8� itli gazete ve dergilerde yayımlanan makalelerinde ����� �����������mecmuasında yer alan “Ev daresi” isimli makalesinde kadının ataerkil toplum yapısı içerisindeki ev içi rollerinin sınırlarını belirginle ���� tir. “Kadın, her ne kadar büyük ve zengin olursa yi��� ��������� � ından, kilerden, eli i neden, makastan ayrılmamalı; kitap da okumalı, deft���� ��� ������bırakmamalı; evin, elbisenin, çama ırın, yeme in, elhasıl evde mevcut veya hasıl olan her ���������� �!�kadının mukaddes bir vazifesidir; cüzi bir yırtıklık, cüzi bir leke kadın için bir lekedir.”( �����������!�',,9C� ).� emsettin Sami, kadının toplum içerisindeki konumu n�� ������� ������ ��� �8�����������sorumluluklarının de � ���� � ramadan devam etmesinden yanadır. Aynı zamanda kadı�� � ������ ���olmalıdır. emsettin Sami’nin kadına toplum ve aile içerisinde �� ���� �������!� �������� �����������için kadının e ����������� ��� ���� ���� �� ünen dönemin feminizm anlayı ıyla örtü ���� �������Sami’nin kadının e �������� � ����� ��� ��� �8����������� ���������� ����������� �����ını istemesi aslında kadının aile ve toplum içerisindeki konumunu erkek merkezli yapısından fazla uzakla tırmadan bir ����������� ���� ����� ����� ���� ��������� ��"��� ������� ��������� ��� �8����� ���� �� ��������

döneminin aydın erkekleri kadının e ������������"�� ���� ya da iyi anne rolüyle sınırlı kalmayaca ını ��������� lerdir. Sonrasında bu ılımlı feminizm, yerini kadın������������������ imkânının sa lanması, siyasî hayata aktif olarak katılma hakkı gibi geleneksel kadınlıkla ilgili rollerin ötesinde bir takım�isteklerde bulunmalarını hazırlayacak daha radikal bir feminizme yerini bırakacaktır.

�)�)�)� &�����

emsettin Sami’nin kadınların e itiminin önemi konusunda vurguladı ı di ��� ���� ������ ����öyledir: “Kadınların terbiyesine ������������ ������ imiz ihtiyaç erkeklerin ancak terbiyeli kadınların ��� ������� ����� ��� ������� � ������"� inden ibarettir. Kadınların terbiyesinin ehemmiyeti���meydana koyacak daha iki sebep vardır: Biri kadınların küre-i arz ahalisinin nısfı bulundukları münasebetle, bunların terbiyesiyle nevi be erin yarısının terbiye olunaca ı; ve di eri kadınların âdeta insan fabrikası hükmünde olmasıyla, ve insanlar onlar tarafından dünyaya getirilip, onlar tarafından terbiye olundukları münasebetle, kadınların terbiyesi evlâtlarına geçece inden, kadınların terbiye olunmasıyla, istikbal için bütün nevi be ����������������� ����"� ı maddesidir.” + �����������!�',-)C�((.� emsettin Sami bu vesileyle aslında tüm toplumun e ���������� ����"� ına dikkatleri çeker. Yazar, ��������� ��� ����������� � itimli olmadı ını hatta erkeklerin de genellikle kadınlar kadar c��������� unu belirterek öncelikle kadının e �����������������8������� u sorusunu sorar ve cevabını yine

Page 14: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G(�;�

�������������C�E=������� in aldı ı terbiye ve ö ����� i ilim ve hüner yalnız kendi nefsinde kalır, hâlbuk��kadın ilim ve terbiyesinden evladını, ve belki hizmetçilerine varıncaya kadar bütün ev halkını, bütün ���������� �������������������B�+ �����������!�',-)C�<G.��

������� ����� � itimli kadının evinin içindeki herkese faydalı olac� ına de �������� ������kadının annelik sıfatı üzerinde de durur. Dünyaya a�����������"� ında gözünü açan çocuk okul ça ına kadar annesinden hiç ayrılmaz. Çocuk bu ya ����������������������������������������������������"�����������"� ı ahlâkı annesinden alır: “Kadın terbiyeli ve âlime�������!�8�"� ������������������������������N���8�"������������������������8���������N����������� ����� �� ������������������8� ���� �����

������������� �� ���!���������������������������������������������������=������������������� ���������

bahtiyarlı ına nail olan çocuk sekiz ya ını buldukta, aldı ı güzel terbiye kendisinde öyle yerle ���������� ��� ��������� �� ������� ��������� ������� �������B + ������� ����!� ',-)C� <-.� A�"� ����������� ��� iminde genetik faktörlerin yanı sıra ailenin de etk���� �������� A����� ���� � ına kadar 8�"� un duygu ve davranı ları aile içerisinde ����������� ����� �8��������� 8�"� ��� ������������ �����"������"���� �������� ����� ������������ ��� ������� 8��� ������� ���� � levi vardır. Çocuk annesinden aldı ı � ������ ����� 8� ına kadar karakter geli iminin büyük bir kısmı tamamlanmı � ������ ��"��� 8�"� ����������� ��� iminin tamamlanması ergenlik ça ına kadar devam eden bir süreçtir. ��������������������������������� ına kadar annesi tarafından e ������8�"� ����������� ladı ında ilkokul ö �������������kadın olmasının faydalı olaca ını belirtir: “Cenâb-ı Hallâk çocuk büyütüp terbiye etmek hassasını kadınlara vermi ����� �����!�8�"��!�������������� � ;�� efkatinde iken, aldı ı iptidaî ve esasî terbiyeden �����!� ���� ������� ��������"���������� ������� �� ����!� �� ������� ���������� ������ ��� ����� ���

tedris edecek muallimin bile kadın olması terbiyeni�������������������������������

nsan zihninin açılmasına, kalbinin temiz ve yumu ak tutulmasına, ahlak ve etvarının �����������������������"����������������8������8�, kadınların yed-i terbiyesinde bulunmalıdır; kendi���anlayıp, idare edebilecek bir hâle geldikten sonra,� ��O��� ��� "���7� ��������� ������ ��������������

� ����������B�+ �����������!�',-)C�G<;GG.�D������ �������� ������������8�"� ������7� ��� �������

erkeklerin etkin olmasını ister. Bu da kadınların erkekler kadar zeki ve bilgili olmadı ına inanmasından kaynaklanmaktadır. Onun içindir ki ����������������� itim konusunda kadından beklentileri de yine efkat ve çocuk bakımı gibi kadınca katkılardır. Çoc� ��� ���� � itiminin kadın ö retmenler tarafından verilmesini önermesi kadınların anne olmaları sıfatıyla ili kilidir. Kadın ö retmen aynı zamanda annelik sıfatını ta ıdı ı için annesinin kuca ından henüz ayrılmı � ����� 8�"� ��� ��������� ���������"������Kadınların do aları gere �� 8�"��� ������ ������ �������"��� ������������ ������ ���� ���� �������������������!���� ��������������������������������ç de iyi sonuçları getirmeyece ���� �������� ������8�"������ �� tirmek için öncelikle kadınların e ����������� ��� �� ��������� ������ ����� ��� �� ��"���������� ���� 8�"��� � itiminde kadınların rolüne de ����� ��� ���� ���� ������ �����C� E���������� ��������terbiye yalnız kendi ahıslarında kalıp, kendilerinin fevt olmasıyla beraber, mahvolur; kadınlara verilen terbiye ise evlât ve ahfâdına sirayet eder. Erkekler�� ������������� �� ������"�������� �8�����������!�kadınlara terbiye vermek hem gölge hem yemi �����"������� � �8�����������D�� �������� ������������"����;���� ����������������"��������!������ ���"� ����� terbiyeli çocuklardır.

Kadınları terbiye etmeksizin, yalnız erkekleri terbiye etmeye çalı ������������;������������������������������������������� ����� dıkça o köprünün yıkıldı ını görüp yeniden tesis etmeye mecbur ����;�������������������=���"�������������������sası kadınların terbiyesidir.” + �����������!�',-)C�46-47) diyerek kadının çocuk e ������������������������������������ ������

2.2. Kadın ve Çalı ��

emsettin Sami, toplumun yarısını kadınlar olu ���� u halde erkekler kadınların e �������gereksiz ve zararlı gördükleri için; kadınların zekâlarını ve yeteneklerini dantel i ������ ���� ���������� lerde kullandıklarını belirterek öyle söyler: “Kadınların çocuk büyütmek ve ev idare������������ ����vezaif-i mahsusaları varsa da, her kadının her vakit bakacak çocukları olmadı ından ve ev idaresi de bir ailede bulunan kadınların hepsini me ��� ������"� �����!� ��� 8�"��� �������� ��� ��� ������ ������olan kadınlar da, aklî ve fikrî bir i � �������8��!��������������"����������!�������������!���������������8�� ����� �������;���������������;�� �������������������te hizmet ettikleri gibi, kadınlar da o hizmeti pek����������������+P.B + ������� ����!� ',-)C� (>.� 1����� ��� �������� ��� 8�"��� büyütmeyi kadının aslî i �����arasında görür. Ancak bu i ler kadının insanlı �� ���7� ��������� �� ��������� ������� ����� ��"�������

kadının topluma fikrî hizmeti üzerinde durduktan so��������7�������������������������"� ������������“Kadınların göremeyecekleri bir i ��������!������8� �������!����� ı kazmak, odun kesmek, arkalarına yük yüklenmek gibi hidemât-ı akkadır, hâlbuki köylerde bîçare fukara karılarının bu hidemât-ı akkayı

Page 15: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G<�;�

gördüklerini görüyoruz. Bu ise kadının alı tı ı halde, her i �� �������"� ����������� �������� ��!� �������������"����������� te istihdamını tecviz edenlerden olmayıp -nezâket v�� ��� �������������� ������"��!�

"���������������������� ���������������"������������������������������� tabîiye mail bulundukları- � lere alı tırılması lüzûmunu iltizam ediyoruz.” + emsettin Sami, 1879: 30-31) Yazar, kadınların her i ���������"� ine inansa da kadınların tabiatlarına uygun i lerde çalı masını tavsiye eder. Bundan da ���� ılaca ı üzere kadının fizikî güç gerektiren i lerde çalı ması taraftarı de ildir. Hatta kadının ev içi � lerinin kamusal hayatta devamı sayılabilecek terzilik, hekimlik, eczacılık ve tezgâhtarlık gibi i ������������"� �����������D������ ü üzere yazar kadının kamusal alana açılımını önerir ancak kadın kamusal alanda yine kadınca i ������� �� malıdır.

emsettin Sami kadınların çalı masını toplumun ekonomik ilerlemesi ve kadının ba ına bir ������ ���� �����������������������8������ ������� ������E te, küre-i arzın üzerinde -birer i � ������için yaratılmı - bu kadar insanlar mücerret ‘kadın terzi olur mu, kadın tüccar olur mu, kadın tabip olur mu?’ gibi delilsiz ispatsız bir takım âdât ve itikadât-ı batıladan dolayı, i ���� ���������L� =��� ��� ���

"����;�� �� eriye bu efradının edebilece i hidemâttan mahrum kalıyor ve zaten masrafları erk������masrafının iki katı nispetinde olan kadınların idaresi bâr-ı girânı erkeklerin üzerine dü er ve kocaları fevt olup dul kalan kadınlar küçük çocuklarıyla beraber aç ve sefil kalıyorlar.” ( �����������!�',-)C�<';<(.�Toplumun yarısını olu ���� kadınların çalı maması erkeklerin yükünü iki hatta üç katına çıkarmaktadır. =������8������ emsettin Sami kadınlara sadece okuma-yazma de il çalı �����"������������ ��8������� ����verilmesi taraftarıdır. Böylece toplumun di er yarısı da hem zihnî hem de fizikî olarak verimli� �����getirilecektir. Ayrıca kadının çalı ması beraberinde ona gerekli durumlarda kendi ayakları üzerinde durma, hayatını sürdürme kuvvetini de verecektir.

3. Kadın Hakları

������� ����!� Kadınlar risalesinin on altıncı bölümünde kadın haklarından ��� 8� ����milletlerin kadınlara nasıl davrandıklarından bahse����� ����������� �������� ������������ ���������

kadınların birçok haksızlı ��� ramı ����� unu belirten yazar; kadının çe ������������������� ��������� ���� ������ ünü, bazı kavimlerin kadını ruhsuz addederek hayvan� ��� ����� �������� ������� ���� ����kadınları hayvan gibi alıp sattıklarını söyler.

Kadınlar ������������ ��� ����"�� ���������� ������� ���������� ve dolayısıyla da toplumların � ekkül edebilmesi için kadın ile erkek arasında e ����� ���������� �� lanması gere �� ��������� �������C�“Kadın erkek gibi bir insan olup, âlemde aile ve ce����� kil olunmak için, erkeklerin kadınlarla i �������� ��������� ������ � amaları zarurî oldu undan, erkeklerle kadınlar beyninde müsavaat bulunm���������������

u kadar var ki, kadın ailenin dahilen rüknü ise de,� ������ �������� ������� ������� �����!� ���zaten kadın erkekten zayıf oldu ������ ���� in hükmü daha ziyade nafiz olmak lâzım gelir. Ancak����� ��� ��� � ������� �� verette reyi daha nafiz bulunmaktan ibaret kalıp, z��8� ��� ���"�� ��������âmiriyet ile memuriyet farkı bulunmamalıdır; çünkü bu fark zevceyn beyninde müsavatsızlı ı mucip olur, müsavatsız refakat ise mümkün olamaz.” ( emsettin Sami, 1879: 52-53). Yazarın bu sözlerinden kadının zayıf, erke ��� ����� ��� �8��� ���� �� ������� �������� ������ �� �� ���� ılmaktadır. ������� ����!�kadın-erkek e ��� ���� ����"�� ����� �8��������� ����� � ������ ���� ����� veren ayrımının olmamasını öne �������� ���� ������� ���������� ����� ������ ����� �8����������� � �������� �������� ������ ��������

�� �����"�����

*)� slam’da Kadın

emsettin Sami, Avrupalıların kadının Asya ülkelerin��� �8��������� ������� ��������� ��������������������� ���� ��� �������� slam dininden kaynaklanmadı ını söyler. Yazar, ����� ������������kadının e ya gibi kabul edilip kocasına bir mal, mülk veya esir sıfatıyla verildi ini söyleyen Avrupalılara cevabı ������C�E?��;�� slamın kadınlar hakkındaki riayeti, Kur’an-ı Kerim’���������������������������Q�������������Q��������!�Q������������Q����������ye mezkur olup kadınların hiçbir �������������ve mahrum bırakılmamalarından anla ılır.” + emsettin Sami, 1879: 55) Kur’an-ı Kerim’in hem kadı������������������������������ ����������� �����������!� slamiyet’in kadına verdi ���� ����J���� �����Hz. Fatma’nın siyasete ve askeriyeye müdahale etmeleri örnekleriyle açıklar. Yazar, Avrupalıların

Page 16: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'GG�;�

kadınla ilgili ����� ������� �� ladıkları kusurları çok e �����!� ������!� �� ����!� ������ ���� ���� �� lık altında toplar ve sırayla bu konuları inceler.

*)�)�+� �� ���� �

������� ����!� ������������ �� ��� ��� ����� ���� ���� ������ ����������� 8��� � ���� in yaygın olmadı ını ancak ������� ��� ��� ���� ���� � ���� ����������� 8��� � ���� in yaygın oldu ���� ���������Hiçbir toplumda kadının birden çok erkekle evlenmesinin onaylanmamasını erke in kuvvetli olması ���������� ���������� �������� ������ ������� ��������������rkal sistem olarak adlandırılan erkek merkezli bir toplum yapısı içerisinde erkeklerin ço�� � ���� i onayladıklarını belirtir. “Erkekler daha �������� ����!� � lerin kâffesini kendi ellerine aldıklarından, kendileri istedikleri kadar karı almayı da �"���� ��� lerdir. Yoksa izdivaç demek bir erkek ile bir kadının akd-i refakat edip, hem insanların �������������������������������!��������������������� �������������� amasına hizmet etmekten ibaret ���� �������!��������� in bir kadınla bu vechle irtibat hâsıl ettikten son��!��� er bir karı ile de ayrıca akd-i refakat etmesi birinci karıdan ayrılması icap etmek lazım gelir.” + �����������!�',-)C�*9;*'.�

Fakat bir insanın birden fazla ki ���� ık olamayaca ını ve iki kadınla evli olan erke �����"�������karısını sevebilece ������ �������������������"� ını belirtir. Ayrıca yazar her iki kadının da kocasını di ���kadından kıskanaca ını söyler. Böylece sevgi ve sadakat temelleri üzer������ ������������������������������ ması zorla acaktır. “Erkeklere çok karı almak hakkını kazandırmak için, insanları tavuk ve koyuna benzetmek pek büyük bir haksızlıktır. nsanlar için izdivaç yalnız bir ihtiyac-ı tabiîye v������;���� �����adem-i inkıtaî sebebine mebni olmayıp, ba lıca iki mukaddes esas üzerine mebnidir, ki bunları�������� �!������ ���������� ���������������� ������������������ �����������������������������!������8��� �����������N�

������ � �� �������� ���� ����� ���������� ���� ahıstan ziyade sevemez; bir erkek bir kadın severse, aynı ������ �� er bir kadın daha sevmesi muhal olduktan maada, sev�����"��� ��� ����������� �� ukasına rekabet edebilecek kadınlara bir nefret nazarıyla bakmaması da mümkün de ������B + ������� ����!�',-)C�*';*(.�

������������8���� ���� in zararlarını sıraladıktan sonra yasaklanmasının g����"� i sakıncalar ��������� ��� �������?������������������� ��������������������������� ��������������������� �8���������

� ����� �8��� ��������� ini kimi adamların yalnızca do al ihtiyaçlarını kar ılamak için evlendi ���������������!�"��������� i artıran sıcak iklim bölgelerinde erkeklerin tek e ����������������������������1������ ����8���� ���� in yasaklanması gayrı me ������ kilere yol açacaktır. Ayrıca yazar çocu ���������kadınların, kocalarının çocuk sahibi olabilmesi içi��8���� ���� �� ������� �������

������� ����� 8��� � ���� in yararlarına ve zararlarına de �������� ������ ����� �������� 8���� ���� e bakı açısına de ������� ����������������"��8���� ���� in birçok kavimde yaygın oldu ����������kavimlerde evlenilen kadın sayısının sınırlandırılmadı ını slâm’ın ise bu sayıyı dört kadınla sınırlandırdı ını, çok e ���� ���������� ini fakat tamamen de yasaklamadı ını belirtir.

4.2. Örtünme ve Sosyal Hayatta Kadın

emsettin Sami, örtünme konusunda ise Avrupalıların kadınların örtünmesinin ����� �����tarafından icat edildi �������������������� ı çıkar ve ����������������"�����8� itli milletlerde kadınların ������ ������������� slâm dininin kadınlara verdi i hakları tartı arak kadının birçok milletlerde oldu ��gibi dı dünyaya kapalı bir hayat ya amadı ını, ırz ve namusunu muhafaza edecek sınırlar içeri������serbest bırakıldı ını belirtir.

�����������!� slâmiyet’in ilk devirlerinde kadınların dinî, siyas7������������ �����������������olduklarını belirtir: “Kurân-ı Kerîm’in mesturiyet ��������� ������ i hudut Hazret-i Nebî ve Ashâb-ı Kiramın kadınlarının en mühim mecalis ve mahafile girip, beyan-ı re’y etmelerine, her i e karı malarına ve hatta muharebeye bile gitmelerine mâni olmadı. H����;��� ��������������������� ���� ����;�� ����7����!�������� ������������� u, ve tarik-i siyasiyesiyle tarafını iltizam ve ter��8��8��!������������������ ����������������������J����;�� I���������� ������������J����;�� � �!�J����;�� H���!�J����;��2�����

gibi kadınlar tarafından menkul oldu u ve binaenaleyh nisa-yı Müslimenin umur-ı diniye, umur-ı siyasiye ve umur-ı er’iyede hizmet ve nüfuzları bulunmu � ���� �� �����;�� ������ �� ildir. Hulefa-yı Abbasiye zamanında Arap �������������������������������� lıca kadınlar hizmet etmi ���B�+ �����������!�',-)C�-G;->.� 1����� ���������� ����� ������� slam kadınlarının toplumun her alanında yer aldı ını belirtir, ���������� slam kadını ile Avrupalı kadınları kar ıla tırarak devam eder ve slam kadınının, Avrupalı kadına göre hak ve hürriyet bakımından çok daha iyi������������� ������������

Page 17: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G>�;�

*)�)�,� ��

F����������������� ������ ����� �� ��������������� ��� ��� ������� ��������� �����������!������������� ���������������� ���������������������� anmanın zararları ve faydaları üzerinde durur. 1������ ���� ���� ���� in karısını sebepsiz yere bo aması kadının kötü yola dü ����� �� ��� �� �����

������������� ��������8������ �������"� i için büyük bir haksızlıktır. Fakat bo anmanın yasaklanması da aynı derecede zararlıdır. Evlili ���������� ����������� ���������� ����� �������������������������"���birliktelikte çıkan geçimsizliklerde bo anmayı çıkar yol olarak görür: “Bu ittifakı eden �������!� ����zevc ile zevcenin tabiatları tevafuk etmezse, birbi��������� ��������!� �8�����������������������������lazım gelir? Sabretmek mi? nsana birkaç günlük, birkaç aylık ve nihayet birkaç� �������� ���� �� �����

uygunsuz tabiatı hakkında sabır ve tahammül tavsiye�����������N���������������������������� �8���"� ������������ ın uygunsuzlu ������� ı sabır ve tahammül büyük bir me’yusiyettir. Birbir������� �8��������������� ����� ���� ���"� ���� ���"����� �8���������� ����� "����nem azabından beterdir. nsanların böyle ��������������������8��!���������� ���8���������B�+ �����������!�',-)C�,9;,'. 5������������������

�� anmayı tek çıkar yol olarak gören �����������!���������������� in sürdürülmesi halinde çocukların ��� ���� ���� �������� �� �"� ���� ������� ��"��� ����� ��������� �� ������ ��� ��� ıdır. Kur’an-ı 6�������� �� ������ ����� ��������� �������� ��������� �� anmayı yasakladı ını hatta kadını bo amayı �������"��� ��������� ��� � unda dahi kadının affedilmesini tavsiye etti ���� ������� D������ �� ���������������������� ���7�����������7��������� anmayı gerekli görür ancak bo ama kararını vermeyi ���� e bırakır.

*)*)�������

Bir sonraki bölümde kısaca esaret konusuna da de ���������!��������� ��������������"���� ������ ey olmadı ını, eski milletlerin tümünde yürürlükte olan bir m�������� ���� ���� ���������� ���������������������������������������������������������� �����������J��� �������������������������çok takdir edilen bir davranı ����������� ılandı ını söyler.

5. Avrupa’da Kadın

�����������!�Kadınlar �������������������������������"�����������������rupa’da kadınların haklarını ve içerisinde bulundukları vaziyeti irdeler. Avrupalı kadınlar haklarının tümüne sahip de �������slâmiyet’te kadınların e ���������8����� ���� ü Avrupalı kadınlarda mevcut de ildir. Avrupa’da kadınlar erkeklerden daha imtiyazlıymı � ���� ������������������ ��8���������� ������ “Kadın Avrupa’da sedirde �����!�������������������� �8��!����������� �� ���������������N����������������������7��� ��!������

erkeklerden mümtaz görünür; lakin hakikatte hukuk-ı� �� �������� ����������������������������������kadın bir ufak çocu ��������!�� ���8�"� ������������������!�������������������������!�������������!�

������� �������� ������!� �� amaya, hatırını kırmamaya çalı ır; lakin bu imtiyazlar bir nümayi ����������N��78����8�"� un hukuk-ı be ����������8���������������N��������� �������"�������������"� ı, ���� � ���"�������� � lence, latife sırasında çocuk âdeta meclisin reisid��N� ������� ���� �������� $��� �����N�lakin mühim ve ciddî bir söz sırası geldi mi, zavallı çocuk kimsenin kendisine kulak astı ını göremez; � zını açsa; derhal sustururlar. te Avrupa’da kadının da hâli budur; kadının hukuku ������������������B+ emsettin Sami, 1879: 89-90) Avrupa’da kadınlar erke�������� ������ gibi görünürken aslında tam ������������� �����������!�������� �������"� �!� �������������"� ����������������������������8�"����

gibi muamele edilir. Kadının ciddi ve önemli i lerde söz hakkı yoktur.

1������������������������������ ��������������������������������� ���� abilmesi için kadınların içinde bulundukları durumun iyile ������������ ������� ��������� ������� H���� ��� ���� ����� �8���Avrupa’yı taklit etmek yerine slâm dininin ölçüleri içerisinde kadınların hak ve ������������ ������������� �������� ������� ��������� ���� �� ������ �8�������������� K����� /� �� ��� �� ��� ������8�;�������8������� ������� �� ��� ������ ��� mektedir. Gelenekçi-medeniyetçiler tamamen batılıla ����yanlısı de ����������5������� menin gelenekler etrafında gerçekle ���������������

���-�

�����������!�Kadınlar risalesini Osmanlı Devletinde yenile ������ �� � imin hız kazandı ı bir dönemde kaleme almı tır. Bu risalenin yazılma sebebi yazarın, bütün ins�������8�������������������������� ���� u yıllarda, üzerinde durulması gereken bir mesele olarak kadın ve ona ait hakların kazandırılması konusuna olan inancıdır. Kadının en tabii haklarından biri de e �������� A����� � ���!�

Page 18: ŞEMSETTİN SAMİ VE KADINLAR

;�'G*�;�

sadece bireysel olarak kadının durumunu iyile �����"��!������������������������������ ������������ layacaktır. Zira e itimli kadın aynı zamanda iyi bir anne ve iyi bir e olacaktır. Dolayısıyla toplumun ������������� �����������!�� itimli kadınlar sayesinde yükselecektir. Ailenin ko����������������������orantılı olarak toplumun ilerlemesi de sa lanmı olacaktır. Bunun için yapılması gereken ilk ey kadın � itiminin öncelikli bir konuma alınmasıdır. ������� ������� ���� � itimli kadına haklarının da ���������������������������� mesi adına önemli eksiklerden biri tamamlanmı olacaktır.

emsettin Sami aile ve toplum hayatı içerisinde kadı���� ���� ��� � it haklara sahip olmasını, kadının cinsiyetine uygun i lerde çalı arak toplumun ekonomik ilerlemesine katkıda bulunmasını ve gerekli durumlarda hayatını kendi ba ına sürdürebilmesini teklif etmektedir. Eserin ilerleyen kısımlarında ise yazar Avrupalı kadınla slam kadınını kar ıla tırarak Batı’nın Osmanlı haremine saldırısına cevap�������� =����� �8��� ��� slam kadınının toplum içerisindeki konumunu anlatar��� ��������� 8��� � �����!�������!� �� anma ve esaret konularında yöneltilen sorulara ceva�� ����� ���� Kadınlar ��������� ����8��� iyle, Osmanlı Devletinin kadın konusunda izleyece �� ��� ����� ������� ����"���� ��� �����"������ ���

!����!+��

�4DRI AH, Hülya (2004). “Yirminci Yüzyılın Ba larında Ulusla ma Sürecinde Ulusalcı Yazarların Kadınla � ����D��� ����B!�Kadın Çalı malarında Disiplinlerarası Bulu ��� �!�"�����#$$!�%��&'(�����������"����������)�����&��*�������������+,(���%��������-��,������ ������!�K�'!����((<;(<(���

A�J�!�F����+'))*.��Sivil Kadın (Türkiye’de Sivil Toplum ve Kadın), Konya: Vadi Yayınları.

A�6�4!��������+'))*.��Osmanlı Kadın Hareketi!� stanbul: Metis Yayınları.

?R4�6=� �!�� ��+(99(.������������&�. ,���"'������ ��������-�����(�/� ������C� ��� im Yayınları.

�ID I:I!� �"�� +')-,.�� Halide Edip Adıvar’ın Eserlerinde Do u ve Batı Meselesi!� ������C� ������ :����������!�� �������Fakültesi Matbaası.

DF0�!�I��� ���+'))(.��"'�����"�0����."������������1��,���/� stanbul: Metis Yayınları

������������+',-).��Kadınlar!� stanbul: Mihran Matbaası.

������������+',,9.��E��� ������B!�����!���'!����>;)��

��I/�I�4!������J����!�+'))-.��19 uncu Asır Türk Edebiyatı Tarihi, ������C�A� �����6��������