Top Banner
Beyoğlu Kemalpaşa İlkokulu Yıl:1 Ay:Mart Sayı:4 Aylık Çıkar EĞİTİMİN ÖNEMİ Bir çiçeği sularken ona hayat veririz ve bunun yanında yeni hayatlar yaratırız. Minik bir yüreği hayata hazırlamakta buna benzer. O hayata ne kadar güzel hazırlanırsa ve sarılırsa geride yaşamaya değer iyi bir gelecek bırakır. Hayat bize sunulan en güzel armağandır. Bunun değerinide en güzel şekilde bilmek gerekir. Her nefes alışımızda ve verişimizdeki kısacık anı, mutluluğa çevirmek gerekir. Bu mutluluğun temeli de iyi bir eğitim ve güzel bir gelecekte saklı. Atilla TUNÇDÖKEN Okul Müdürü 4-A Sınıfımız
8

Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

Feb 02, 2017

Download

Documents

duonghanh
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

Beyoğlu Kemalpaşa İlkokulu Yıl:1 Ay:Mart Sayı:4 Aylık Çıkar

EĞİTİMİN ÖNEMİ Bir çiçeği sularken ona hayat veririz ve bunun yanında yeni hayatlar yaratırız. Minik bir yüreği hayata hazırlamakta buna benzer. O hayata ne kadar güzel hazırlanırsa ve sarılırsa geride yaşamaya değer iyi bir gelecek bırakır. Hayat bize sunulan en güzel armağandır. Bunun değerinide en güzel şekilde bilmek gerekir. Her nefes alışımızda ve verişimizdeki kısacık anı, mutluluğa çevirmek gerekir. Bu mutluluğun temeli de iyi bir eğitim ve güzel bir gelecekte saklı.

Atilla TUNÇDÖKEN Okul Müdürü

4-A Sınıfımız

Page 2: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

KÜLTÜR-EDEBİYAT BÖLÜMÜ

Ömer Seyfettin 28.2.1884 tarihinde Gönen'de doğdu. Öğrenimine Gönen'de başlayan Ömer Seyfettin, Ayancık'ta ve annesiyle birlikte geldiği İstanbul'da Aksaray'daki Mekteb-i Osmaniye'ye devam etti, Eyüp'teki Baytar Rüşdiyesi'ni bitirip asker çocuğu olduğu için Kuleli Askeri İdadi'sine yazıldı (1893), bir müddet sonra da Edirne Askeri İdadisi'ne naklolarak öğrenimini burada tamamladı. Daha sonra İstanbul'da Mekteb-i Harbiye'ye gelen Ömer Seyfettin, piyâde mülâzımı sânisi rütbesiyle buradan mezun oldu. Teğmenlikle İzmir'de (1903-1910), sonra üsteğmen olarak Rumeli'de görev yaptı (1908-1910). Askerlik'ten ayrılıp Selanik'e gelerek, Genç Kalemler dergisinde yazmaya başladı. Balkan Savaşında tekrar subay olarak orduya döndü, Yunanlılar'ın elinde bir yıl kadar esir kaldı. Esareti sırasında da öykü yazamaya devam ederek bunları Halka Doğru, Türk Yurdu ve Zakâ dergilerinde yayımladı. İstanbul'a dönünce ordudan ikinci kez ayrılıp, ölümüne kadar Kabataş Lisesi edebiyat öğretmenliği yapan Ömer Seyfettin, 6 Mart 1920 tarihinde İstanbul'da öldü..

Öykü Kitapları Sağlığında, Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür (1910), Harem (1918), Efruz Bey (1919) adlı hikâye kitapları yayımlandı. Bilgi Yayınevi Bütün Eserleri adıyla yazarın tüm çalışmalarını 16 kitapta topladı. Ömer Seyfettin'in bu seriden basılan öykü kitapları şunlar: Kahramanlar, Bomba, Harem, Yüksek Ökçeler, Yüzakı, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet.

Kızılırmak'a Ah, ey Kızılırmak! Ağlıyor musun? Dalgaların coşmuş, bilmiyor durmak, Çöktü yüz bin ocak, anlıyor musun? Ben geldim başına, isterim sormak: "Yüzlerce yıl evvel üstünden geçen Türklerin başına nedir bu gelen? Yasasız kalmışlar serserilikten Kaçmak isterlerse yol verme, sen ak! Ak, boğulsun kaçan, acıma ona. İster misin yurda baykuşlar kona? Geçmek lazım ise yok mudur Tuna? Geriye bırakma, ak Kızılırmak!" Ömer Seyfettin

Page 3: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

ÖĞRENCİLERİMİZDE SİVİL SAVUNMA BİLİNCİ OLUŞTURULDU. İKAZ-ALARM-DEPREM TATBİKATLARI YAPILDI.

İSTİKLAL MARŞI OKUMA YARIŞMASINDAN KARELER

SINIF KAPILARIMIZA ÇİZGİ FİLM KARAKTERLERİ ÇİZDİK.

Page 4: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

MART AYI DEĞERLER EĞİTİMİ

VEFA

BU AYIN BAŞARILI ve ÖRNEK ÖĞRENCİLERİ

1-A Hacer ÇILGI

3-A H. ARDA KAMIŞ

3-B Aslıhan ÇAKMAK

4-A GÜLSÜM REYHAN

2-A Ayşe KAPLAN

Okulumuzdan Ton Ton Haberler 1.Yeni öğretmenlerimiz Engin ÖZDİL ve Mehmet Esad ÇIRA ile yeni müdür yardımcımız Bekir AKBABA görevlerine başladılar. Onlara meslek hayatlarında başarılar diliyoruz. 2.İnternet sitemiz yenilendi. http:// beyoglukemalpasa.meb.k12.tr/ adresinden sitemizi görebilirsiniz. 3. 4-A sınıfı öğrencilerine Etkili Öğrenme Yöntemleri konulu seminer verilmiştir. 4. 1 ve 2. Sınıflara flora jel uygulaması yapıldı. Anasınıfı öğrencilerimize aşı yapıldı.

Yurdu savunmanın en iyi yolu eğitimdir.

SADAKAT VE VEFA

" Yaşlı bir bey, sabah erkenden evinden çıkmış yolda ilerlerken, bir bisikletlinin kendisine çarpması ile yere yuvarlanmış ve hafif yaralanmış. Sokaktan geçenler, yaşlı adamı hemen en yakın sağlık birimine ulaştırmışlar. Hemşireler, adamcağızın yarasına pansuman yapmışlar, ama biraz beklemesini ve röntgen çekerek herhangi bir kırık veya çatlak olup olmadığını inceleyecekleri söylemişler. Yaşlı adam huzursuzlanmış ve acelesi olduğunu, tetkik istemediğini söylemiş. Hemşireler merakla acelesinin sebebini sormuşlar. Adamcağızda, "Karım huzur evinde kalıyor, her sabah onunla kahvaltı etmeye giderim, geç kalmak istemiyorum" demiş. Hemşire "Karınızın, siz gecikince merak edeceğini düşünüyorsunuz herhalde" demiş. Adam üzgün bir ifade ile "Ne yazık ki karım alzheimer hastası ve benim kim olduğumu bilmiyor" demiş. Hemşireler hayretle "Madem sizin kim olduğunuzu bilmiyor, neden her gün onunla kahvaltı yapmak için koşturuyorsunuz?" demişler. Adam buruk bir sesle "Ama ben onun kim olduğunu biliyorum" demiş...

‘En vefakar dostumuz gölgemizdir bilirsiniz. Ama unutmayın ki; oda yoldaşlık etmek için güneşli havayı bekler.’

Georg Wilhelm Friedrich Hegel

Page 5: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

.

İstiklal Marşı’nın Kabulü (12 Mart) Kurtuluş Savaşı'nın en çetin döneminde, bir millî marşa duyulan gereksinmeyi göz önüne alan Milli Eğitim Bakanlığı, 1921 yılında bunun için bir şiir yarışması düzenledi. Yarışmaya 724 şiir gönderildi. Kazanacak şiire para ödülü konduğu için başlangıçta Mehmet Akif katılmak istemedi. Ama millî eğitim bakanı Hamdullah Suphi'nin (TANRIÖVER) ısrarı üzerine, ödülsüz olmak şartıyla o da şiirini gönderdi. Yapılan seçim sonunda, Mehmet Akif'in 20 Şubat 1921'de yazdığı "Kahraman Ordumuza" sungusunu taşıyan şiiri 12 Mart 1921 günü büyük çoğunlukla TBMM'nce İstiklâl Marşı kabul edildi. Aynı yıl bir de beste yarışması açıldı, ama kesin bir sonuç alınamadı. Bunun üzerine Millî Eğitim Bakanlığı'nca Ali Rıfat ÇAĞATAY’ın (1867–1935) bestesi uygun görülerek okullara duyuruldu. 1924'ten 1930'a kadar marş bu beste ile çalındı. O yıl bunun yerini, Cumhurbaşkanlığı Orkestrası şefi Zeki ÜNGÖR'ün 1922'de hazırladığı bugünkü beste aldı.

Çanakkale Zaferi(18 Mart)

Çanakkale Cephesi I. Dünya Savaşı’nda İtilaf Devletleri’nin saldırısı sonucu açılmış bir cephedir. Dünya tarihinin en kanlı savaşlarının yapıldığı Çanakkale Cephesi’nde Türk ordusu olağanüstü bir başarı göstererek onbinlerce şehit vermesine karşın düşmana geçit vermemiştir.

İngiliz savaş gemileri, Nusret mayın gemisi ile bir gece önce gizlice döşenen mayınlara çarparak, Boğazın derinliklerine gömülmüştür (18 Mart 1915).

Mustafa Kemal, Anafartalar, Arıburnu, Conkbayırı ve Kilitbahir’de düşmanı yenerek önemli başarılar elde etmiştir. “Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum” sözünü Türk askerine söyleyerek, savaşın ne pahasına olursa olsun kaybedilmemesi gerektiğine işaret etmiştir.

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl. Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl; Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet, Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklâl!

Page 6: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

PAYLAŞIMCI OLMA Paylaşmak...

Bir dilim ekmeği, bir yudum suyu, bir nefes havayı... Paylaşmak... Üzüntülerimizi, dertlerimizi, sevinçlerimizi... Biliyoruz ki, acılar paylaştıkça azalır; mutluluklar paylaştıkça artar. Acılarımızın azalması, mutluluklarımızın artması için paylaşmak hayatı... Sevgiyi, aşkı paylaşmak. Eğer bir dostumuzu, bir arkadaşımızı, bir öğretmenimizi seviyorsak ona sevdiğimizi söylemek paylaşmanın diğer adı belki de... Paylaşmak dünyayı, yeryüzünü; ağaçları, kuşları, buram buram bereket kokan toprağı... Yolu sevgiden geçen bütün insanlarla aynı sofrayı paylaşmak. Bir dağ başı yalnızlığında rüzgârın elini sıkmak onlarla, güneşin tebessümünü karşılamak. Çiçekleri paylaşmak. Yeni açmış bir gülün yaprağındaki masum katreciklere bûse kondurmak bütün insanlarla. Ve duyguları paylaşmak. Duyguların gönüllerde açan çiçekleri olan şiirleri paylaşmak. Şiirlerin beyaz köpüklerinde yıkamak paylaşmaya korktuğumuz bütün günahları. Dostumuzun kalbine gidecek bir yol bulamıyorsak, şiirin basamaklarından gökyüzüne çıkıp güneş ışıklarıyla birlikte inmek kalbine Sihirli sepetimize bütün yıldızları toplayıp sevdiğimiz insanın saçlarına takmak. Yani, paylaşmak gök kuşağını. Paylaşmak yıldızları. Ve dünyanın bütün çiçeklerini paylaşmak Çiçeklerin rengârenk dünyasında, onlarla birlikte boyamak solmaya yüz tutmuş düşlerimizi. Hayal kırıklıklarından ümit merdivenleri kurmak hayatın kalbine. Bir avuç gül tohumu serpiyoruz gök yüzüne Birazdan gök kuşağında güller açacak Paylaşmaya hazır mısınız?

PAYLAŞMAK KUŞ PAYLAŞIR BİR PARÇA NİMETİ YAVRULARIYLA AĞAÇ SUNAR MEYVESİNİ PAYLAŞMAK ADINA TOPRAK VERİR ALDIĞINI BAĞRINA KAT KAT YÜCELTEREK İNSANLIĞI BİLEN PAYLAŞIR YARADAN’IN SUNDUĞUNU BİR BAŞKASIYLA YAŞAMIN ÖZÜDÜR PAYLAŞMAK BEN DEĞİL BİZ OLABİLMEK SEVGİSİNİ İÇTENLİĞİNİ SUNABİLMEK SUNABİLMEK BEKLENTİSİZ HER KOŞULDA

Ekmeği paylaşmak

Komşu Komşunun külüne muhtaçtır Veren eli herkes öper. Az veren candan çok veren maldan

Page 7: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

Bilmecelerin cevapları:Rende,Portakal, Harita, Karpuz, Ceket

ÇİZGİ FİLMİ İLK KİM İCAT ETTİ? İlk çizgi filmi kimin yaptığını kimse bilmiyor fakat onları ünlendiren Walt Disney’di. Disney 1928’de ilk Mickey Mouse çizgi filmini yarattı. Birkaç yıl sonra ilk uzun çizgi film olan Pamuk Prenses Ve Yedi Cüceleri yaptı. Film yapmak için binlerce resim gerekir. Siz bir Disney çizgi filmi seyrederken, gerçekten binlerce resim seyrediyorsunuz – saniyede 24 resim!

SÜTÜN FAYDALARI

• Kemik erimesini önler. • Mikrobik enfeksiyonlara karşı etkilidir.; • İshali tedavi eder • Mide rahatsızlıklarını giderir. • Sindirim sistemini düzene sokar. • Ülseri önler. • Beyine enerji verir. • Diş çürüklerini önler. • Kronik bronşiti önler. • Tansiyonu düşürür. • Yağsız süt, kolesterolü düşürür. • Kanserin önlenmesine yardımcı olur.

BİLMECELER 01- Ateş olmayan yerde ne olmaz? 02- Hangi yolda trafik kazası olmaz? 03- Yankesiciler neden modayı takip ederler? 04- Hiç kar yağmayan hava hangisidir? 05- Çalındığı halde görülmeyen şey nedir? 06- Horoz nerede öter? 07- Hangi top zıplamaz? 08- Hangi karnede sıfır olmaz? 09- Hangi bağda üzüm yetişmez? 10- En güzel kokan fil hangisidir? 11- İlk Türk bayrağını kim dikmiştir? 12- Gözlemeyi en çok kim sever? 13- Hangi kazanın kaymakamı yoktur? 14- Arı ile eşek arasında ne fark vardır? 15- Beş yıllık okulu otuz yılda bitirene ne denir? 16- Hangi macunla diş fırçalanmaz? 17- Kim evini kiraya vermez? 18- Dokunmadan tutulan şey nedir? 19- Denizler niçin tuzludur? 20- Hangi istasyonda tren durmaz?

CEVAPLAR 01- İtfaiye 02- Samanyolu'nda 03- Ceplerin yerini öğrenmek için! 04- Oyun havası 05- Islık 06- Kendi çöplüğünde 07- Kartopu 08- Sağlık karnesinde 09- Ayakkabı bağında 10- Karanfil 11- Terzi 12- Nöbetçi 13- Trafik kazasının 14- Arının eşeği vardır ama eşeğin arısı yoktur 15- Öğretmen 16- Lahmacunla 17- Kaplumbağa 18- Oruç 19- Balıklar kokmasın diye 20- Benzin istasyonunda

ÇOCUKLARIN SEVMEDİĞİ SÖZLER

- Top benim değil mi, istediğimi oynatırım... - Karnın patlasa da o süt bitecek... - İki kere yatıp kalkacağız baban dönecek... - Bu evin kendine göre kuralları var... - Yalan söylersen burnun uzar, kapıdan geçemezsin... - Çürümemiş oğlum, olgunlaşmış... Ye işte... - Hiçbir şey dayanmıyor, sana bundan sonra bir şey almak yok... - Tamam git ama geç kalırsan

Page 8: Okul Gazetesi Mart 2015 Sayısı

GAZETEMİZİN İMTİYAZ SAHİBİ Atilla TUNÇDÖKEN

Okul Müdürü

Yayın Editörü Engin ÖZDİL

4/A Sınıf Öğretmeni

BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ? o Kendi dirseğini yalamanın imkânsız

olduğunu o Ördeğin vakvaklamasının yankı

yaratmadığını ve bunu kimsenin açıklayamadığını

o Eğer çok şiddetli hapşırırsan, kaburgalarından birini kırabileceğini

o Hapşırmayı engellemeye calışırsan, başındaki veya boynundaki damarlardan birinin yırtılabileceğini ve ölebileceğini

o Hapşırdığın sırada gözlerini açık tutmaya çalışırsan, yerlerinden fırlayabileceklerini

o Çakmağın kibritten önce bulunduğunu

o Parmak izleri gibi dil izlerinin de her insan için benzersiz olduğunu

o Timsahlar renk körü olduğunu o Yarım kilo bal yapabilmek için

arıların iki milyondan fazla çiçekten bitki özü topladıklarını

ÖĞRENCİLER NE YEMELİ? Sağlık Bakanlığı, öğrencilere kahvaltı yaparak güne başlamalarını ve beslenme çantalarında süt, ayran, meyve suyu, peynir, kuru meyve, ekmek, taze sebze, meyve gibi yiyecekler bulundurmalarını önerdi. Sağlık Bakanlığı Temel Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Beslenme ve Fiziksel Aktiviteler Daire Başkanlığı, çocukların tüketmeleri gereken 4 besin grubundaki yiyeceklerin yer aldığı bir liste hazırladı. Kemik ve dişlerin sağlıklı, kasların da güçlü olması için günde 2-3 su bardağı süt, yoğurt ya da ayran, 1 kibrit kutusu kadar da peynir tüketilmesi önerildi. Beyin gelişimi, hastalıklara karşı direnç ve kansızlıktan korunmak için gerekli olan et-yumurta-kuru baklagil grubundan ise günde 2-3 köfte kadar et, tavuk, balık veya 1 tabak kuru baklagil yemeği, haftada 3-4 kez de 1 adet yumurta yemek gerekiyor. Vücut direncinin artması, göz, diş ve cilt sağlığı ve sindirim sisteminin düzenli çalışması için gerekli olan sebze-meyve grubundan ise günde 2 porsiyon sebze, 3 porsiyon de meyve tüketilmesi önerildi. Enerjik olmak ve sinir sisteminin güçlenmesi için gereken ekmek ve tahıl grubundan da günde 4-6 orta dilim ekmek, 1 tabak pirinç, bulgur pilavı veya makarna yenilmesi, 1 kase de çorba içilmesi gerekiyor.