ÖMER SEYFETTİN

ÖMER SEYFETTİNÖMER SEYFETTİN

ÖMER SEYFETTİN’İN HAYATIÖMER SEYFETTİN’İN HAYATI Ailesi Ailesi Dil, kuruluş, anlatım ve getirdiği konular yönünden Dil, kuruluş, anlatım ve getirdiği konular yönünden

öykümüze çağdaş alanda değerler kazandıran öykümüze çağdaş alanda değerler kazandıran Ömer Seyfettin Gönen’de doğdu.(28 Şubat 1884). Ömer Seyfettin Gönen’de doğdu.(28 Şubat 1884). Ömer Seyfettin’in babası da, anası da soylu Ömer Seyfettin’in babası da, anası da soylu ailelerdendir. Ömer Seyfettin, Ömer Şevki Beyle ailelerdendir. Ömer Seyfettin, Ömer Şevki Beyle Fatma Hanımın üç çocuğundan ortancasıdır.1 Baba Fatma Hanımın üç çocuğundan ortancasıdır.1 Baba tarafından Kafkasyalıdır. Annesi ise tarafından Kafkasyalıdır. Annesi ise İsfendiyaroğullarından Ankaralı topçu kaymakamı İsfendiyaroğullarından Ankaralı topçu kaymakamı Mehmet Beyin kızıdır.2 Çocukluk hatıralarının Mehmet Beyin kızıdır.2 Çocukluk hatıralarının sevimli, duygulu çerçevesi olarak birçok sevimli, duygulu çerçevesi olarak birçok hikayelerinde yer tutan Gönen’i sekiz dokuz hikayelerinde yer tutan Gönen’i sekiz dokuz yaşlarında bırakıp ailesi ile İstanbul’a gelmiştir.3 yaşlarında bırakıp ailesi ile İstanbul’a gelmiştir.3 Yazarın babası bu yıllarda askerlik şubelerinde Yazarın babası bu yıllarda askerlik şubelerinde çalışır. Gönen’den başka İnebolu ve Ayancık çalışır. Gönen’den başka İnebolu ve Ayancık kasabalarında da görev almıştır. Ömer Şevki Bey, kasabalarında da görev almıştır. Ömer Şevki Bey, bu kasabalara da iş için gitmiştir.bu kasabalara da iş için gitmiştir.

Okul ve Askerlik Hayatı Okul ve Askerlik Hayatı Ömer Seyfettin dört yaşında iken Mahalle Ömer Seyfettin dört yaşında iken Mahalle

Mektebinde başladı. Babası, ona iyi bir Mektebinde başladı. Babası, ona iyi bir öğretim yaptırmak istiyordu. Bu amaçla öğretim yaptırmak istiyordu. Bu amaçla İstanbul’da, Aksaray’da Yusufpaşa’da İstanbul’da, Aksaray’da Yusufpaşa’da bulunan Mektebi Osmaniye’ye verildi. bulunan Mektebi Osmaniye’ye verildi. Okulda Fransızca da öğretiliyordu. Babası Okulda Fransızca da öğretiliyordu. Babası oğlunu da subay yapmak için, Mekteb-i oğlunu da subay yapmak için, Mekteb-i Osmaniye’den alarak Eyüp Baytar Osmaniye’den alarak Eyüp Baytar Rüştiyesine yazdırdı. Okulun bir bölümü Rüştiyesine yazdırdı. Okulun bir bölümü subay çocuklarına ayrılmıştı. Ömer subay çocuklarına ayrılmıştı. Ömer Seyfettin bu bölüme girdi. Dört yıl okudu. Seyfettin bu bölüme girdi. Dört yıl okudu. Oradan Edirne Askeri İdadisine geçti. Oradan Edirne Askeri İdadisine geçti. Daha sonra İstanbul’a gelerek Mekteb-i Daha sonra İstanbul’a gelerek Mekteb-i Harbiye-i Şahane (Harp Okulu)’ye girdi. 9 Harbiye-i Şahane (Harp Okulu)’ye girdi. 9 Ağustos 1903’de, teğmen rütbesiyle Harp Ağustos 1903’de, teğmen rütbesiyle Harp okulunu bitirerek Selanik’te bulunan III. okulunu bitirerek Selanik’te bulunan III. Ordunun İzmir Redif Fırkası (tümeni)ne Ordunun İzmir Redif Fırkası (tümeni)ne atandı. 1908 yılında da İzmir’de açılan atandı. 1908 yılında da İzmir’de açılan Jandarma Zabitan ve Efra Mektebi Jandarma Zabitan ve Efra Mektebi öğretmenliğine getirildi. Jandarma öğretmenliğine getirildi. Jandarma okulunda görevi iki yıl sürdü. Üst okulunda görevi iki yıl sürdü. Üst teğmenliğe yükseldi. Meşrutiyetin ilanı (23 teğmenliğe yükseldi. Meşrutiyetin ilanı (23 Temmuz 1908) üzerine, III. Ordunun Temmuz 1908) üzerine, III. Ordunun Selanik’teki nizamiye taburlarından Selanik’teki nizamiye taburlarından birinde görevlendirildi.birinde görevlendirildi.

Oradan da Makedonya Oradan da Makedonya sınırındaki Yakorib köyü sınır sınırındaki Yakorib köyü sınır bölüğüne bölük komutanı bölüğüne bölük komutanı oldu. Yakorib’deki hizmet oldu. Yakorib’deki hizmet süresi iki yılı doldurur.5 süresi iki yılı doldurur.5 İsteğiyle askerlikten ayrılarak İsteğiyle askerlikten ayrılarak Selanik’e yerleştiyse de Selanik’e yerleştiyse de (1910) Balkan Savaşının (1910) Balkan Savaşının çıkması üzerine yeniden çıkması üzerine yeniden orduya katıldı (1912). Bir yıl orduya katıldı (1912). Bir yıl Yanya kalesinde tutsak kaldı. Yanya kalesinde tutsak kaldı. Savaştan sonra İstanbul Savaştan sonra İstanbul Kabataş Sultanisi’nde Kabataş Sultanisi’nde Edebiyat ve Felsefe Edebiyat ve Felsefe öğretmenliği, (1914) öğretmenliği, (1914) Darülfünunda Tetkik-i Darülfünunda Tetkik-i Lisaniye Encümeni üyeliği Lisaniye Encümeni üyeliği yaptı.(1918)yaptı.(1918)

Evlilik HayatıEvlilik Hayatı 1915’te içgüveysi 1915’te içgüveysi

girerek Dr. Besim girerek Dr. Besim Ethem Beyin kızı Calibe Ethem Beyin kızı Calibe Hanım ile evlendi. Hanım ile evlendi. Allfranga terbiye Allfranga terbiye görmüş olan karısı ile görmüş olan karısı ile pek anlaşamadı ve pek anlaşamadı ve ayrılmak zorunda kaldı.ayrılmak zorunda kaldı.(5 Eylül 1928) Bu (5 Eylül 1928) Bu evlilikten Güner evlilikten Güner (Ergün) adlı bir kızı (Ergün) adlı bir kızı vardır.vardır.

ÖlümüÖlümü Önceleri yorgunluk ve bezginlik ile Önceleri yorgunluk ve bezginlik ile

başlayan hastalığının ilk belirtileri başlayan hastalığının ilk belirtileri 1917 yılının son aylarında görülmüştü. 1917 yılının son aylarında görülmüştü. Geçen zaman için Merkez-i Geçen zaman için Merkez-i Umumi’den ayrılmış, evine ve Umumi’den ayrılmış, evine ve yazılarına kapanmıştı. Savaş yazılarına kapanmıştı. Savaş kaybedilmiş, Mütarekenin yılgınlığı kaybedilmiş, Mütarekenin yılgınlığı herkesi sarmış, İstanbul işgal edilmiş, herkesi sarmış, İstanbul işgal edilmiş, İttihat ve Terakki’nin ileri gelenleri İttihat ve Terakki’nin ileri gelenleri kaçmış, bir kısmı da tevkit edilmiştir. kaçmış, bir kısmı da tevkit edilmiştir. Bütün bu olup bitenler ona ziyadesi ile Bütün bu olup bitenler ona ziyadesi ile tesir etti ve hastalığı ilerledi. 22 Şubat tesir etti ve hastalığı ilerledi. 22 Şubat 1920’de yatağa düştü. Doktorlar 1920’de yatağa düştü. Doktorlar “nevralği ” teşhisi koydular. “nevralği ” teşhisi koydular. Haydarpaşa Hastanesine kaldırıldı. 6 Haydarpaşa Hastanesine kaldırıldı. 6 Mart 1920’de hayata gözlerini yumdu. Mart 1920’de hayata gözlerini yumdu. Yapılan otopsi sonucu hastalığın Yapılan otopsi sonucu hastalığın “şeker” olduğu anlaşıldı. Önce “şeker” olduğu anlaşıldı. Önce Kadıköy Mahmutlar Mezarlığına Kadıköy Mahmutlar Mezarlığına defnedildi. 1939’da bu mezarlığın defnedildi. 1939’da bu mezarlığın kaldırılması üzerine Zincirlikuyu kaldırılması üzerine Zincirlikuyu Kabristanına nakledildi.Kabristanına nakledildi.

ÖMER SEYFETTİN KİMDİR?ÖMER SEYFETTİN KİMDİR?(ÖMER SEYFETTİN’İN HAYATI)(ÖMER SEYFETTİN’İN HAYATI)

28 Şubat 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da 28 Şubat 1884’te Gönen’de doğdu. 6 Mart 1920’de İstanbul’da yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ile "Milli yaşamını yitirdi. Çağdaş Türk öykücülüğünün ile "Milli Edebiyat Akımı"nın kurucularından. Kafkas göçmenlerinden Edebiyat Akımı"nın kurucularından. Kafkas göçmenlerinden Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'in oğlu. Öğrenimine Gönen’de Yüzbaşı Ömer Şevki Bey'in oğlu. Öğrenimine Gönen’de başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer başladı. Babasının görevi nedeniyle sürekli yer değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul'a gönderildi. değiştirmemeleri için annesiyle bilikte İstanbul'a gönderildi. 1892'de Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. 1892'de Aksaray’daki Mekteb-i Osmaniye’ye yazdırıldı. 1896'da Eyüp’teki Baytar Rüşdiyesi’ni bitirdi. Edirne Askeri 1896'da Eyüp’teki Baytar Rüşdiyesi’ni bitirdi. Edirne Askeri İdadisi’nden sonra 1903'te İstanbul’da Mekteb-i Harbiye’den İdadisi’nden sonra 1903'te İstanbul’da Mekteb-i Harbiye’den mezun oldu. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. mezun oldu. Mülazim (teğmen) rütbesiyle orduya katıldı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi'nde bir süre öğretmenlik yaptı. İzmir Zabitan ve Efrat Mektebi'nde bir süre öğretmenlik yaptı. 1908'de merkezi Selanik'te olan 3'üncü Ordu'da 1908'de merkezi Selanik'te olan 3'üncü Ordu'da görevlendirildi. görevlendirildi.

1911’de ordudan ayrıldı. Ama 1911’de ordudan ayrıldı. Ama Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere Balkan Savaşı çıkınca tekrar askere alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde alındı. Sırp ve Yunan cephelerinde savaştı. Yanya Kalesi'nin savunması savaştı. Yanya Kalesi'nin savunması sırasında Yunanlılara esir düştü. Bir sırasında Yunanlılara esir düştü. Bir yıl süren tutsaklıktan sonra yıl süren tutsaklıktan sonra İstanbul'a döndü. Kısa bir süre İstanbul'a döndü. Kısa bir süre "Türk Sözü" dergisinin "Türk Sözü" dergisinin başyazarlığını yaptı. 1914'te başyazarlığını yaptı. 1914'te Kabataş Lisesi'ne edebiyat Kabataş Lisesi'ne edebiyat öğretmeni olarak atandı. Ölümüne öğretmeni olarak atandı. Ölümüne dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya dek bu görevi sürdürdü. Yazmaya Edirne'deki öğrenciliği sırasında Edirne'deki öğrenciliği sırasında başladı. İlk şiiri "Hiss-i Müncemid" başladı. İlk şiiri "Hiss-i Müncemid" "Ömer" imzasıyla 1900'de "Ömer" imzasıyla 1900'de "Mecmua-i Edebiye"de yayınlandı. "Mecmua-i Edebiye"de yayınlandı. İlk öyküsü "İhtiyarın Tenezzühü" İlk öyküsü "İhtiyarın Tenezzühü" 1902'de Sabah gazetesinde yer aldı. 1902'de Sabah gazetesinde yer aldı.

İzmir ve Makedonya'da İzmir ve Makedonya'da görevliyken yazdığı şiir, görevliyken yazdığı şiir, öykü ve makaleler öykü ve makaleler çeşitli dergilerde çıktı. çeşitli dergilerde çıktı. Askerliğe ara verdiği Askerliğe ara verdiği dönemde ise yazıları dönemde ise yazıları "Rumeli" gazetesi ve "Rumeli" gazetesi ve çeşitli dergilerde çeşitli dergilerde yayınlandı. yayınlandı.

Selanik'te yayınlanan "Genç Kalemler" Selanik'te yayınlanan "Genç Kalemler" dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin dergisindeki yazılarıyla ünlendi. Derginin ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan 1911'de ikinci dizisinin ilk sayısında Nisan 1911'de yayınlanan "Yeni Lisan" başlıklı yazısı "Milli yayınlanan "Yeni Lisan" başlıklı yazısı "Milli Edebiyat" akımının başlangıç bildirgesidir. Edebiyat" akımının başlangıç bildirgesidir. Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve Yazılarında, yalın, halkın konuştuğu ve anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. anladığı bir dil kullanmak gerektiğini savundu. Türkçe'nin kendi kurallarına uygun Türkçe'nin kendi kurallarına uygun yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden yazılmasını, Arapça ve Farsça sözcüklerden arındırılmasını istedi. Milli Edebiyat akımının arındırılmasını istedi. Milli Edebiyat akımının öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip öncülüğünü Ziya Gökalp ve Ali Canip Yöntem'le birlikte sürdürdü. Yöntem'le birlikte sürdürdü.

1'inci Dünya Savaşı yıllarında "Yeni Mecmua"da 1'inci Dünya Savaşı yıllarında "Yeni Mecmua"da yayınlanan öyküleriyle ününü iyice yaygınlaştırdı. yayınlanan öyküleriyle ününü iyice yaygınlaştırdı. Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve Öykülerini kişisel deneyimlerine, tarihsel olaylara ve halk geleneklerine dayandırdı. Günlük konuşma dilini halk geleneklerine dayandırdı. Günlük konuşma dilini kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik kullanması, öykülerine canlı ve etkileyici bir özellik verdi. Çok değişik konular işledi. Bunları anlatırken verdi. Çok değişik konular işledi. Bunları anlatırken yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yergiye, polemiğe, komik durumlara ve toplumsal yorumlara da yer verdi. Ölümünden sonra 1926’da yorumlara da yer verdi. Ölümünden sonra 1926’da öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından öykülerini önce Ali Canip Yöntem derledi. Ardından Ahmet Halit Kitabevi 1936’da bir derleme yaptı. Ahmet Halit Kitabevi 1936’da bir derleme yaptı. 1950’den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden 1950’den sonra Şerif Hulusi, öykülerini yeniden gözden geçirip 10 cilt halinde yayınladı. Rafet gözden geçirip 10 cilt halinde yayınladı. Rafet Zaimler Yayınevi 1962’de 30 öykü daha ekleyerek 11 Zaimler Yayınevi 1962’de 30 öykü daha ekleyerek 11 ciltlik bir külliyat halinde yayınladı. Son olarak Bilgi ciltlik bir külliyat halinde yayınladı. Son olarak Bilgi Yayınevi, "Bütün Eserleri" adıyla tüm öykülerini 16 Yayınevi, "Bütün Eserleri" adıyla tüm öykülerini 16 kitapta topladı. kitapta topladı.

Kahramanlar, Bomba, Kahramanlar, Bomba, Yüksek Ökçeler, Yüksek Ökçeler, Yüzakı, Yalnız Efe, Yüzakı, Yalnız Efe, Falaka, Aşk Dalgası, Falaka, Aşk Dalgası, Beyaz Lale, Gizli Mabet Beyaz Lale, Gizli Mabet bu dizideki öykü bu dizideki öykü kitaplarından bir kitaplarından bir bölümü. İnceleme bölümü. İnceleme kitaplarında "Tarhan", kitaplarında "Tarhan", "Ayın Sin" rumuzlarını "Ayın Sin" rumuzlarını kullandı. kullandı.

ESERLERİ ESERLERİ

ŞİİR: ŞİİR: Ömer Seyfettin’in Şiirleri (1972, Ömer Seyfettin’in Şiirleri (1972, Fevziye Abdullah Tansel derlemesi) Fevziye Abdullah Tansel derlemesi)

ROMAN: ROMAN: Ashâb-ı Kehfimiz (1918) Ashâb-ı Kehfimiz (1918) Efruz Bey (1919) Efruz Bey (1919) Yalnız Efe (1919, 1988) Yalnız Efe (1919, 1988)

ÖYKÜ: ÖYKÜ: Harem (1918) Harem (1918) Yüksek Ökçeler (1922, 1988) Yüksek Ökçeler (1922, 1988) Gizli Mabed (1923, 1988) Gizli Mabed (1923, 1988) Beyaz Lale (1938) Beyaz Lale (1938) Asilzâdeler (1938) Asilzâdeler (1938) İlk Düşen Ak (1938, 1980) İlk Düşen Ak (1938, 1980) Mahçupluk İmtihanı (1938, 1982 bir Mahçupluk İmtihanı (1938, 1982 bir oyun da içerir) oyun da içerir) Dalga (1943, 1952) Dalga (1943, 1952) Nokta (1956) Nokta (1956) Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür (1958) Tarih Ezelî Bir Tekerrürdür (1958)

İNCELEME: İNCELEME: Milli Tecrübelerden Milli Tecrübelerden Çıkarılmış Ameli Çıkarılmış Ameli Siyaset (1912) Siyaset (1912) Yarınki Turan Devleti Yarınki Turan Devleti (1914) (1914) Türklük Mefkuresi Türklük Mefkuresi (1914) (1914) Türklük Ülküsü (ilk 3 Türklük Ülküsü (ilk 3 kitap birarada kitap birarada ölümünden sonra, 1975) ölümünden sonra, 1975) Logged Logged

ÖMER SEYFETTİN’İN ÖMER SEYFETTİN’İN KİTAPLARIKİTAPLARI

HAZIRLAYANHAZIRLAYAN

MELİKEMELİKE

YAVUZERYAVUZER