4 Yıllık Fakülte kazanmış yüzlerce
üniversite öğrencisinin zeka
kapasiteleri ölçülmüş ve
beklenenden çok farklı bir sonuçla
karşılaşılmış.
Genelde, 4 yıllık üniversite kazanmış öğrencilerin zeka
düzeylerinin normalden üstün olması beklenir. Oysa
ki araştırma sonucun da;%80’i normal,%10,5’u normal üstü,%2,5’u normal altı olarak bulunmuştur.Demek ki
üniversiteyi kazanma şansını yakalayanların zekaları
sizlerden çok iyi veya üstün değil.
Ne olursa olsun söz konusu annem babam bile
olsa sonuçta bu durumdan direkt
etkilenecek olan benim. “Üniversiteyi annem, babam, akrabalarım, arkadaşlarım kısaca
çevremdeki kişiler istediği için değil, kendim için
istiyorum” demişler.
Farklı bir şehir, farklı bir çevrede yaşama isteği.
Var olan potansiyelimizi tümüyle kullanma isteği.
İdeallerimizi gerçekleştirebilme isteği.Özgür olma isteği… v.s.
Yeteri kadar nedeniniz varsa, her şeyi
yapabilirsiniz.
Vücudumuz, inandığımız ve
düşündüğümüz şeyleri yaşatıyor. Salgı bezleri, beyine giden glikoz ve
oksijen miktarı normalden farklılaşıyor. Neye
inanıyorsak beynimiz bize onu yaşatıyor.
ÖRNEK: Sınavdan 3’ten yukarı alamam diyorsanız, 4
almanız mümkün olmaz.
Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür,
Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür,
Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür,
Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür,
Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür,
Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür,
Karakterinize dikkat edin, kaderinize dönüşür..
Mahatma Gandi
ÖRNEK: EDİSON ampulü bulma çalışmalarında
yaptığı binlerce deneyin en sonuncusuna gelene kadar 700
başarısızlık yaşamıştır.
Gerçek başarı, başarısızlık korkusunu
yenebilmektir.
Paul Sweeney
SomutNetHeyecan verici olmalıdır.
HEDEF
Gelecekte, Üniversiteyi kazanacağım
diyenler değil, gelecekte “Psikoloji bölümünü kazanmayı istiyorum.”
diyenler kazanırlar.Bir insan kendini ne kadar iyi
tanırsa, yetenek, ilgi ve kapasitelerini ne kadar iyi
bilirse, hedefini belirlemesi de o kadar kolay olur.
Neyi,Ne zaman,Ne kadar,yapacağına doğru karar verenler başarırlar.
Motivasyon kısaca, bir insanı belirlenmiş bir hedef
için harekete geçiren bir güç ya da bu amaçla gösterilen çabaların tümüdür.Bir ihtiyaç
olmaksızın bireylerin motive olabilme olanağı
yoktur.
Başarı,kontrollü ve sürekliliği olan bir motivasyon
düzeyinde kalabilmeyi gerektirmektedir. Başarılı
olmak isteyen, başarıyı arzu eden birinin yapması gereken
elbette ders çalışmaktır. Fakat insanlar her hangi bir
konuda hemen çalışmaya başlayamamaktadır. Bunun nedeni çalışma öncesinde zihinsel ve duygusal bir
hazırlığın gerekli oluşudur. Bu hazırlığın motive olmayla direkt bir ilgisinin olduğu
açıktır.
En güçlü motivasyon kaynağı bireyin kendi düşünceleri, bir başka
deyişle zihinsel süreçleridir. Bu bağlamda
birey ne düşünür, nasıl düşünür, moral değerleri
nelerdir, bireysel gelişimine katkıda
bulunan kaynakları nasıl değerlendirmiştir, dünya görüşü, yaşam standardı
vs gibi bir çok faktör önem kazanmaktadır
Bir insanın kendine Verebileceği en büyük zarar yeteneklerini tamamıylakullanamamasıdır.
SokratesDaha iyi olmaya çalışmayan, iyi olarak da kalamaz.
O.Cromwell
AMAÇ YGS-LYS
Ertelemeyin.Güzel sözler bulun.Kendinize engel olmayın.İnanın.Kendinize zaman ayırın.Merak edin.Sevin.Somut hedeflere kilitlenin.Olumlu düşünün.Korkmayın.Kendinize ödül verin.Okuyun.İsteyin ve azimli olun.Çalışma düzeninizi kurun
Mazeretlere sığınmaktan vazgeçin.
İçinde bulunduğunuz durumda en iyisini
yapmanın yollarını arayın.
ÇALIŞMAYA BAŞLAYABİLECEK GÜCÜ
KENDİNİZDE HİSSEDECEKSİNİZ…
Okuduklarınızdan, duyduklarınızdan,
dinlediklerinizden sizi etkileyen ve çalışmaya
yöneltebilecek nitelikte olan güzel sözleri not
edin. Onları çalışma odanıza
asın. Canınız sıkıldığında,
isteksizlik hissettiğinizde bu sözleri
okuyun.
BAŞARISIZLIĞI, DOĞRUSUNU
ÖĞRENMEK İÇİN BİR FIRSAT VE
TECRÜBE ŞEKLİNDE DEĞERLENDİRİN.
ENGEL OLMA OLUMSUZ DÜŞÜNME ERTELEME
Olumlu düşünen bireylerin, olumsuz veya karamsar
düşünen bireylere oranla daha kolay ve çabuk
motive olduğu bilinmektedir. Bunun asıl
nedeni iyimser bakışın harekete geçme
noktasındaki pozitif katkısıdır. Daha açık bir ifadeyle hayata olumlu bakan bir birey en zor
olaylarda dahi yapılabilecek bir şeylerin
varlığını bilir ve bu doğrultuda inancını
kaybetmeden harekete geçer.
Oysa kötümser bakış bireyi sınırlandırır, hareket kabiliyetini
kısıtlar, başarılabilecek konularda dahi tereddüt
yaşatır ve nihayet motivasyonu daha
oluşma aşamasında yok eder. Böylece
kötümserlik, motive kaynaklarına
ulaşmamızda büyük bir engel oluşturmaktadır.
“Bir fark yaratmak için çok küçük olduğunuzu
düşünüyorsanız, bir sivrisinekle hiç yatağa girmemişsiniz
demektir.”
Anita Roddick
İnançlarımızdan eylemlerimiz doğar.
İnanç, insan davranışını etkileyen en önemli
motive edici güçlerdendir.
Başarabileceğinize ve hedefe
ulaşabileceğinize inanın. İnsan inandığını
gerçekleştirebilir.
Eğer bir işi yapabileceğine inanırsan, ne kadar güç olursa olsun, başarırsın.
Ama kendini, dünyadaki en basit bir şeyi yapamayacak
biri olarak görürsen, köstebek tepecikleri bile senin tırmanamayacağın
kadar yüksek tepeler halinde
görünürler.
EMİLE COUE
Sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır.
Marc Victor Hansen
Sevdiğiniz şeyleri yapmak için çalışma planınızda kendinize zaman ayırın.
Sizi memnun edecek şeyler bulun.
Hayatı sevin. Yaşamayı sevin.
Her şeyde bir güzellik arayın.
Etrafınızda olumlu düşünen arkadaşlarınız olsun.
Sinemaya, tiyatroya gidin.
Çalışacağınız derslerin ilgi duyduğunuz,
merakınızı çekecek yerlerini araştırın.Merak, öğrenmek
için harekete geçirir.
Sevmediğiniz dersleri bile
sevdiğiniz amaçlara
ulaştıracak araç olmaları
nedeni ile sevmeye çalışın.
En azından sevilecek bölümleri
araştırın.
Benim en büyük zevkim
çalışmaktır.
Mozart
Ne olmak istediğinizi genel olarak değil de net bir ifadeyle yazın
ve görebileceğiniz yerlere asın.
ÖRNEK: “Üniversiteyi kazanacağım”
değil, “Hacettepe Üniversitesi,
Psikoloji Bölümünü kazanacağım.”
Bugün kim olduğumuz, dünkü tercihlerimizin bir sonucudur; yarın kim olacağımız,
bugünkü kararlarımızın bir sonucu olacaktır.
Büyük insanların idealleri, sıradan insanlarınsa
hevesleri vardır. Washington Irving
İstemediğiniz bir durumla karşılaştığınızda moralinizi
bozmayın. Bu durumun iyi taraflarını
görmeye çalışın.
Hayatınızın kendi elinizde olduğunu unutmayın.
Güler yüzlü olun. Hayatın hoş yönlerini görmeye çalışın.
Gülmenin bir çok faydası vardır. Vücudun rahatlamasına
yardımcıolur, sakinleşmemizi ve hoş
görülüolmamızı sağlar.
Olumlu düşünen bireylerin, olumsuz veya
karamsar düşünen bireylere oranla daha kolay ve çabuk motive olduğu bilinmektedir.
Hayata olumlu bakan bir birey en zor olaylarda dahi yapılabilecek bir
şeylerin varlığını bilir ve bu doğrultuda inancını kaybetmeden harekete
geçer.
Oysa kötümser bakış bireyi sınırlandırır, hareket kabiliyetini
kısıtlar, başarılabilecek konularda dahi
tereddüt yaşatır ve nihayet motivasyonu
daha oluşma aşamasında yok eder. Böylece kötümserlik, motive kaynaklarına
ulaşmamızda büyük bir engel oluşturmaktadır.
Dikkatimizi ve motivasyonumuzu bozan
bir başka faktör de sorunların hiç
bitmeyeceğine dair kurgulanan inançlardır. Sorunların, stresin ve zorlukların hayatın ve yaşamın bir parçası
olduğunu kabul ederek işe başlamak bizim için hem daha gerçekçi hem
de sorunları çözme noktasında daha sağlıklı bir yaklaşım olacaktır.
O halde sorunların varlığıyla yaşamayı
öğrenmek gerekmektedir. Ayrıca
problemlerin geçici olduğunu hatırda tutarak yolumuza devam etmek,
ufuk açıcı pozitif bir bakış açısıyla yaşamayı
beraberinde getirecektir. Üzerimizdeki baskının geçici olduğunu bilmek
bize fazladan pozitif katkıda bulunacaktır.
Bu dünyada başarıya ulaşan insanlar,
istedikleri şartları yakalayan
insanlardır.Eğer o şartları bulamazlarsa,
kendileri yaparlar.
Bernard Shaw
Başarısızlık bir sonuçtur. Bu sonuç, davranışlardan
kaynaklanır. Eğer davranışlar değiştirilirse sonuç ta değişir. Yoksa
başarısızlık sizin kaderiniz değildir.
Öyleyse başarısızlıktan korkmayın. Başarısızlığı
daha iyisini yapmak için başlangıç olarak görün,
bitiş olarak değil.
Edison 699 kere denedikten sonra kusursuz ampulü keşfedemeyince ''
700.üncü başarısızlığı göze alabilecek misin?'' diye soran arkadaşına ''başarısız olmadım,
yalnızca ampulü keşfetmeyen 699 yol
buldum'' der... Öyleyse yaşanan başarısızlıkları bile, başarıya götüren
itici bir güç olarak kullanabilirsiniz.
Ödül, kişiyi bir davranışa yönelten güçlü bir
uyarıcıdır. Yalnız burada ödülün niteliği çok
önemlidir. Seçilecek ödül, kişinin yapması gereken
davranışı sonuçlandırıncaya dek sabır göstermesini sağlayacak nitelikte
olmalıdır. Ödülün değeri kendinden değil, kişinin
ona verdiği önemden kaynaklanır.
Akşam maç var. Takımınız
Avrupa kupalarında oynayacak. Bunu
izlemek sizin için bir ödül. “Planımdaki şu
çalışmayı yaparsam, bu maçı seyredeceğim”
demeniz kendinize bir ödül vermenizdir.
Biyografi kitapları okuyarak, başarıya
ulaşmış kişilerin hayat hikayesini inceleyip, “Aslında istenince
oluyormuş” düşüncesi kazanılmalıdır. Başarılı olmuş kişilerin hayat hikayelerini, anılarını,
fikirlerini, onlar hakkında yazılmış kitapları okumanız
sizi motive edecektir.
Eğer program yapmadınız veya yaptığınız programı artık kullanamıyorsanız; ya da çalışma azminizi yitirdiyseniz etkili ve
verimli bir çalışma için sanki ilk defa
başlıyormuşcasına yeni bir sistem kurunuz. Bunu şu
şekilde yapmanızda fayda vardır:
Yavaştan hızlıya giden bir çalışma düzeni
kurun.Mesela ilk hafta günlük 3 tane yarım
saatlik periyotlarla çalışın. İlk yarım saat günlük
derslerinizin 5-10 dakikalık (dersin zorluk derecesine göre) tekrarı olsun. Sonraki iki yarım
saati de bu konularla ilgili soru çözümlerine ayırın.
İkinci hafta, çalışma programınıza günlük bir
yarım saat daha ekleyin ve günde 4 yarım saatlik periyotlarla çalışın.
Eklediğiniz yarım saatlik süreyi soru çözmede
kullanın (İlk yarım saat her zaman günlük tekrar için
kullanın).Üçüncü hafta bir yarım saat
daha ekleyin ve böylece gelecek haftalarda da artırarak devam edin. Göreceksiniz ki, bir ay
zarfında sıkı bir programın içine girmişsiniz.
Tabii ki bu artışın bir sınırı da var. Bu sınır sizin dayanma gücünüzce
belirlenecek. Mesela 8 yarım saatlik periyodu
uygulamakta zorlanıyorsanız, sizin için
sınır 7 yarım saatlik periyottur.Buradaki yarım
saatlik periyotlar 45'er dakika uygulanabilir; konsantre olabilme
kapasitenizle, alışkanlıklarınızla ilgilidir.
Siz kendi çalışma alışkanlıklarını düşünerek bu süreyi ayarlamalıdır.
Öğrenmeye istekle yaklaşırsanız ve
bu konuda azimli
olursanız, öğreneceğiniz dersi
veya konuyu büyük bir dikkatle
algılarsınız.
ÖNCE KAYNAMANIZ GEREKİR
İki yüz yöneticinin bulunduğu bir gruba,
kişiyi başarılı kılan şeyin ne olduğu soruldu.Grubun
%80 i hevesi en önemli nitelik olarak listenin
başına koydu.Beceriden daha önemli, eğitimde
daha önemli, hatta tecrübeden bile daha
önemli.
Suyun, lokomotifi çalıştıracak buharı
üretebilmesi için önce kaynaması gerekir.Buhar
makinesi, buhar göstergesi 212 dereceyi göstermeden, treni bir
milim bile oynatamaz.Aynı şekilde hevesi olmayan bir insan da aslında hayatın çarkını
ılık suyla döndürmeye çalışmaktadır.Sonuç
şudur : O kişi stop eder.
A.B.Zu Tavern hevesin pildeki elektrik olduğunu söyler.O havadaki enerji, ateşteki sıcaklıktır.Yaşayan her
şeydeki nefestir. Başarılı insanlar, yaptıkları her şeye
hevesli ve istekli olan insanlardır.İyi işler asla duygu
katılmadan yapılmaz."Ne olursa olsun, bir şeye biçim vermek için, ısıya
gereksinim vardır."Her büyük başarı, yanan bir
yüreğin hikayesidir" der Tavern.
Yeterli beceriniz, eğitiminiz ve tecrübeniz
olabilir.Şimdi bu değerlere hevesi
ekleyin ve gerçekten durdurulamaz biri
olun.
Steve Goodier
HAYATTA BAŞARILI OLANLAR
SÖZLERİNE “KEŞKE !...”İLE DEĞİL, “İYİKİ !..”
İLE BAŞLAYANLARDIR.
Unutmayın, motivasyonsuzluk
problemini oluşturan biziz, bunu çözmek için
sihirli bir değneğe ihtiyacımız yok.
Öncelikle bunu sorun olarak kabul etmemiz ve
kurtulmak için niyetlenmemiz gerekir. Sonrasında ise yukarıda sıraladığımız adımları sırasıyla uygulamak
kalıyor.
Dün sabaha karşı kendimle konuştum.
Ben hep kendime çıkan bir yokuştum.
Yokuşun başında bir düşman vardı
Onu vurmaya gittim, kendimle vuruştum.
Özdemir Asaf
Çalışmadan, öğrenmeden, yorulmadan rahat
yaşamanın yollarını alışkanlık haline getirmiş
milletler; evvela haysiyetlerini, sonra
hürriyetlerini ve daha sonra da istikballerini
kaybetmeye mahkumdurlar.
Mustafa Kemal ATATÜRK
KAYNAK:1.Uzm. Psik. Danış. Meltem ÖKTE2.Psik. Danış. Nevin DİRSEK3.Uzm. Psik. Mükafat BOZKURT4.Psik. Danış. Nursen YILMAZ 5.Psik. Danış. Nebahat YILDIRIM6.Stve GOODIER
“Bir Dakika Hayatınızı Değiştirebilir”
REHBER ÖĞRETMENNURCAN AKÇAKAL