-
zmir Bycleri Mara Meimaridi eviren: ebnem Christakopoulos ZMR
BYCLER Mara Meimaridi Kitabn zgn Ad: I Magisses Tis Smirnis eviren
ebnem Christakopoulos Yayn Ynetmeni Abdullah Ylmaz Yayna Hazrlayan
Gke iek etin Dzelti Filiz Karaata Dizi ve Kapak Tasarm Mithat nar
Bask ncesi Hazrlk Emel Atik Birinci Basm, Ekim 2004 kinci Basm,
Ekim 2004 nc Basm, Ekim 2004 Drdnc Basm, Ekim 2004 Bask ve Cilt:
Mart Matbaaclk Tel: (0212) 321 23 00 ISBN: 975-04-0285-5
-
Mara Meimaridi - Kastaniotis Editions, Athens 2001 Copyright
2004, Literatr: Yaynclk Bu kitabn yayn haklar Literatr: Yaynclk,
Datm, Pazarlama San. ve Tic. Ltd. ti.'ne aittir. Kitabn tamam veya
bir blm hibir biimde oaltlamaz, datlamaz, yeniden elde edilmek zere
saklanamaz. LTERATR Yaynclk, Datm, Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd.
ti. istiklal Caddesi, Meelik Sokak, Dnya Han, No: 18-20 Kat: 5
Beyolu 34433 istanbul T 0(212) 292 4120 F 0(212) 245 5987 E
[email protected] www literatur.com.tr zmir Bycleri Mara
Meimaridi Dimo Mavrommati'ye Her inancn hikyesi bir yerlerde
anlatlr, bizimkisi de ite bu kitapta yazl. &&.* Bycnn
uyanmas Egina Adas, 1988. Ha Bayram'nn bir gn ncesi. 100 yl sonra.
"Baz eyleri de at be anne yoksa buray pireler saracak." Merdiven
altndaki kk deponun kuytularna doru ilerlerken, eski tahta demeler
yerlerinden oynayarak gcrdadlar. "Bana iyilik yap da kendi evinle
ilgilen! Benim eyama da karma; onlar istiyorum." rmcek alarnn
arasndan alt delik bir leen kt. "Bunu neden saklyorsun?" "O dedenin
lazml." "Dedem leli yirmi yl oluyor anne!" Daha diplere doru
ilerledim. "Bulamyorum." "Bulursun. Oraya, ieriye koymutum. Sol
tarafa bak." "Nasl bir ey olduunu hatrlyor musun?" "Bildiin sandk
ite." Grnrde sandk falan yoktu. "Yoksa burada gizli bir depo daha m
var? Kesin vardr!" "Ben lnce istediini yapar, hepsini atp
kurtulursun. Ama yaadm srece olmaz." "Ama sen lmezsin ki anne. Bu
eski psk eylerin bekiliini yapmak iin hortlarsn. te grdm. Burada,
arkada!" Katina'nn sand, en karanlk kede, 1965'lerden kalma birka
derginin, elein, fare kapanlarnn ve naftalinlerin altnda saklyd.
Sand, srkleyerek dar kardm. zerimden rmcek alarn silkeleyerek
samdaki earb zdm. Temiz havann tadn karmak iin birka kez derin
nefes aldm. Annem bir bez parasyla zmir Bycleri Mara Meimaridi
-
sandn tozunu alrken ona, sanki kutsal bir eymi gibi zenli
davranyordu. "Al bakalm. Teyzenin sana brakt eyiz ite bu." Sandk
viner rengindeydi. Sanda ve solunda tutup kaldrmak iin birer kulpu
vard. Alt hl salamd. Kordonlar zmemle mumdan yaplm bir mhrn
paralanp dalmas bir oldu. "Bunu daha nce hi amadn m, anne?" "Kendi
elleriyle kapatt onu." "Yani iinde ne olduunu bilmiyor musun?"
"Hayr." "Bravo be anne sana! Senin yerinde olsaydm cenazeden hemen
sonra amtm sand, iinde bir sultann zmrtlerini bulmak ne kadar
zevkli olur. Bu izmirli teyzem zengin deil miydi?" "ok zengindi."
Sandkta deerli talardan ya da eyadan eser yoktu. Sadece koyu renkli
deri ciltlerle kapl kitaplar ve defterler vard. Annem sanda yle bir
gz attktan sonra mutfaa gitti. Deri kapl kitaplardan birini atm.
Yatk harflerle P ve O yazyordu, iksirlerin, ak bylerinin ve ifal su
tariflerinin yazl olduu sayfalar kaln sar bir iple zensizce
dikilmiti. Sanki ip yerine sayfalar birbirine tutturmak iin kuru
barsak kullanlmt. Kitab ters evirdiimde, yazlarn byle de
okunabildiini fark ettim. Sayfalarda mumla izilmi deiik ekillerde
resimler vard: Dmler, trpanlar, bitki yapraklan, mezarlar, halar,
kemirgenler ve anlalmayan kelimeler. "Ne bunlarn hepsi byle? By m?"
Baka bir cildi aldm elime. Bana daha yeniym gibi geldi; bu da bir
defterdi. Yz iin salatalk suyu, cold cream. Altnda da tarifler...
Sandn iinde kocaman, tuhaf bir kitap daha vard. nce deriden
sayfalarnda isimlerin alt alta yazl olduu bir soyaac bulunuyordu.
Her ismin yanna bilmece gibi, baz iaretler konulmu. simlerin bazlar
Yunanca yazlm. Ne eit bir Yuzmir Bycleri Mara Meimaridi nanca bu
byle? Bir de her ismin yannda bir yldzla beraber gne ve gezegen
vard; belli bir tarihi simgeliyormu gibi. Kim yllar yldzlarla sayar
ki? Altn rengi yaldzla yazlm baz isimler parlyordu. kyor mu diye
denemek iin yaldzlar trnamla kazdm. Bu soyaac nerede bitiyor diye
dier sayfalara baktm. Yazlmay beklermiesine bombotu sayfalar.
Listenin sondan altnc srasnda izmirli Katna yazyordu. sminin
yanndaki sembol, iki izgi arasnda sanki keleri eksik bir yldz gibi
duran "x"ti. Kitaplarn hepsi ok ard. Bunlar zmir'den nasl getirmiti
teyzem? Birden Egina Adas'ndaki eski evi dolduran yemek takmn,
yataklar, altn ilemeli biblolar, gmleri, tablolar, bfeyi, yemek
masasn, ar ve byk mobilyalar dndm. Her eyi oradan getirmiti.
Pekirlerinden el ii masa rtlerine, Dou ii hallarndan
-
gece lambasna kadar hepsini zmir'den getirmiti. Ama nasl? "Anne
be!" Mutfaktan kzgn yada kavrulan soanlarn czrts geliyordu. Annem
salal tavuk yapyordu. "Mbadele zaman Kk Asya'dan gelirlerken
insanlarn bir ey getirmeye frsatlar olmamt, deil mi?" "Eee?"
"1922'de diyorum, insanlar servetlerini kaybetmediler mi? Trkler
hepsini denize dkmedi mi?" "Evet." "O zaman teyzem bu kadar eyay
nasl beraberinde getirebilmi ki?" "Katina felaketten birka ay nce
gelmiti." "Yok yaa! Mneccim miydi?" Annem kapda grnd. "Evet" dedi
gayet doal bir ekilde, maydanoz almak iin buzdolabna eilirken.
"Ha?" Yedi numaral defteri aldm elime. Sarmsak soslu tavan. Bir
okka tavan iin... Bak bu iyi ite; defterde bol bol yemek tarifi
var. zmir Bycleri Mara Meimaridi Yemek piirmek houma gidiyor.
Hepsini piirmesem bile tarifleri toplamaya baylyorum. Glassada...
Yulya'nn tarifi... Kei st, bir kak vanilya... "Glassada ne?"
"Dondurma." im yoktu da, oturup bir de dondurma yapacam! Ben hazrn
alyorum. Hmmm... burada ne yazyor? On drt numaral defter gerek
deriyle kapl. Kenarndan uval ipiyle dikilmi. Sayfalarda Arapa ya da
Trke harfler var. eytans resimler de cabas: Kafasz bir vcut, biraz
aada iaretlerle bir gz ve oklar, zerine ineler batrlm bir vcut...
Sayfalarn altnda da baz aklamalar var. "Hmmm... Sa ol teyze, bana
braktn miras iin. Sayende ara ulatm! Hadi anne, yemek hazr m?
Acktm." Eer annem byk teyzesi Eftalya gibi, eski psk eyleri
toplamasayd, bu yazlarn hepsi imdiye kadar kaybolup gitmiti. Bunlar
benim elime gemi olsalard, oktan p tenekesinin dibini boylamlard.
nk gereksiz olduuna inandm her eyi hi tereddt etmeden atarm.
Katina'nn lmnden sonra iyiki annem onun evini temizleme ve toplama
iini stlenmi. Sadece evi yle bir silip kyafetleri de ihtiyac olan
yoksullara datlmak zere Aziz Nektaryo Manastr'na balamt. Bylece bu
kitaplar da kurtarm oldu. Yaztlarn Bekisi, yani annem onlar,
Katina'dan ald kesin emre uyarak lmnden yirmi yl sonra, tam bugn,
14 Eyll'de, bana devretmek iin saklamt. Biraz sonra gnein batn
izleyeceimiz balkonda oturmu, annemle kahvelerimizi iiyorduk.
-
"Bu sene de tatilimiz geti, gidiyor. Ha Bayram; byk bayram
bugn." "yi." Bana hayal krklyla bakt. Anneme gre benim dini inancm
yok denecek kadar azd. Hemen konuyu deitirdim. "Her eyi anladm da
niye bunlar bana, ille de bugn vermen gerekiyordu, onu anlamadm."
zmir Bycleri Mara Meimaridi Omuzlarn silkti. Gnbatmyla
kiremitlerimize tnemeye gelen gvercinlere bakt. Merdivenlerini
kirletiyorlar diye sinirlendi annem onlara. "te yine bu
namussuzlar. Baka bir yere de gitmezler ki! Katina Teyze'ni
hatrlyor musun?" "Tabii ki hatrlyorum." "Aa... o ldnde sen ok kktn
de." "Bu braktklarn ne yapacam da syledi mi sana?" "Bana 'o
biliyor' dedi." "Biliyor muyum?" "Evet." "Neyi biliyorum?" "Ben
nereden bileyim?" Kahvesinden bir yudum aldktan sonra devam etti.
"Biliyor musun Mana, bazen sana baktmda sanki onu karmda gryorum.
zellikle de burada, Egina'daki evdeyken." "Birbirimize benziyor
muyuz?" "A... yok! Gece ile gndz kadar ztsnz; o ok irkindi." "ok
irkindi, haklsn." Ban gururla dikletirdi. "Ancak, birbirinden yakkl
ve zengin be erkekle evlenmeyi baard." "Hadi canm! Bak sen u ie!
Uyana bak sen hele; nasl becermi? Ben urada Hristo'yu bile kendime
balamay becere-miyorum." Annem kk parmayla bana sand iaret ederken,
bir yandan da imal imal glmsyordu. Akam tekrar defterlere gz attm.
Eminim, bir bycnn srlaryd bunlar. uradakini nasl oldu da daha nce
grmedim? Bu ne acaba? Notlarn olduu kk bir defter. Takvim gibi.
Sonunda anlalabilir bir ey kt. Kara kalemle yazlyd. Attar-ti Ana
dedi... Attarti Ana buyurdu... Biraz aada, 28 Mart 1891 yazyordu.
"Annesinin ismi neydi?" zmir Bycleri Mara Meimaridi "Eftalya.
Annemin teyzesiydi. ki kardein ocuklar." Annem eer soyaacn
anlatmaya balarsa asla bitiremezdik bu sohbeti. "Katina'nn ocuklar
yok muydu?" "Var. Olga."
-
"Nasl oldu da bunlar kendi kzna deil de bana brakt?" Annem bana
cevap vermek yerine kaynvalidemi arayp kzmn nasl olduunu renip
renmediimi sordu. Defterde bir by yazyordu. Byclerden baz yerlerde
kocakar, baz yerlerde cad ya da nurlular, baz yerlerde ise yaztlarn
koruyucular diye sz ediliyordu. Birbirlerinden farkl eyler
olmalydlar. Belki de aralarnda bir hiyerari vard. stnde kilit olan
bir kitab atm. Sar yaldzla yazlm baz isimlerin yannda her biri
dierinden farkl ve gl bir kla parlayan gneler vard. Hmmm!... In
yannda bir yldz ve bir ters gen var. Kk defteri yatmaya giderken
yanma aldm. I ap okumaya baladm. Garip ters gen burada da karma kt.
Sanki bu defterin niye var olduunu aklyordu; o gen Attar-ti Ana'nn
sembolyd. Attarti Ana... Bu isim bana sanki bir eyler hatrlatyordu.
Hatrlamaya altmdaysa siyahlara brnm bir kadn belirdi zihnimde. Bu
srada annem de boynuna kremini sre sre yanma geldi. "Bugn Ha
Bayram; kitap okunmaz." Ondan kurtulmak iin dier tarafa dndm; ancak
hl konumakta srar ediyordu. "Sen kremini srdn m?" Cevap vermeden
okumaya devam ettim. "Dinle bak btn gvercinler 'gru gru' diye ses
karyor huzursuzca." Gerekten de atdan srekli bir uultu geliyordu.
Annem yatana gitti. "On ikiden nce n sndr." "Niye? Ha Bayram diye
mi?" zmir Bycleri Mara Meimaridi "nk bu onun gecesi. Byle gecelerde
her seferinde evine geri dnyor." "Ne? Hayalet mi?" "Uyu!" "Aman
beni rahat brak be anne! Sivrisinekler iin tabletleri taktn m? Btn
gece bizi yine yiyecekler." "Sndr seni yemesinler." Kafam kartrmt;
uykum kam, cin gibi olmutum. Ancak sabaha kar uyuyabildim. Ev btn
gece ok sessiz ve sakindi. Annem tarihleri hatrlamakta ok baarsz.
Hafzas ok za-yf. "Katina Kapadokya'da 1878'de m dodu?" "Aa yukar.
Babas lnce annesi Eftalya'yla beraber birka akrabalarnn yaad
izmir'e gittiler. 1887'de oraya vardklarnda be paraszdlar." Baz
byler o dnem yazlm. Katina defterine her eyi aklamalaryla yazm. yi
ki de yle yazm. Byclk babadan oula geer gibi doduu gn seilmi olana
aktarlyor-mu. Cuma gn ruhlarn kutsal gnym. Tpk bugn gibi.
-
Her by klannn banda bir lider, yani o klan yneten ba-byc varm.
Daha kk bir kz ocuuyken seilmi ve Attarti Ana tarafndan kutsanm
olana Nurlu deniyormu. Seilenin Putperest, Snni, Ateist, Budist,
Hristiyan ya da Yahudi olmasnn hibir nemi yokmu. Katina In bizzat
Attarti Ana'nn kendisinden alm. Eer annem Yaztlarn Koruyucusu ise,
acaba ben neyim? Of, of! Peki ya Katina? Katina'y hatrlyorum. O
zamanlar daha kck bir ocuktum. Onunla karlaacam zamanlar kck kalbim
korkudan yaprak gibi titrerdi. Ancak annem onu ok severdi. Onunla
olabilmek iin en kk frsat deerlendirir, tatillerini, bo zamanlarn
onunla geirirdi. Tabii ki, beni ve erkek kardeimi de beraberinde
gtrrd. zmir Bycleri Mara Meimaridi Katina zavall erkek kardeimi pek
sevmezdi. Aslnda erkek ocuklarn sevmezdi. Onun yerini alacak kk kz
ben olduum iin olsa gerek, beni hep martrd. Bycler kz ocuklarn
isterler. Egina'daki evin upuzun bir hol vard; aslnda hl var nk ev
olduu yerde duruyor. Hole girer girmez sol tarafta bizim odamz,
karda ise pencereleri i tarafa bakan onun odas, koridorun sonunda
da mutfak ve banyo vard. Teyzemin dinlenme saatlerinde, yazn
ortasnda grlt yapp da onu rahatsz etmeyelim diye annem bizi
yataklarmza yatrrd, itiraz etmemizi engellemek iin de bize, len
saatlerinde ingenelerin gelip uyumayan ocuklar kardn sylerdi.
Korkumuz ingeneden ok teyzemdendi. 1903'te ina edilmi evin odalar,
g__________crdayan geni tahtalarla deliydi. Srf onun o kartal
baklaryla karlamamak iin korkumdan, tuvalete gitmek yerine altma
etmeyi tercih ederdim. Katina ldnde ok yalyd. nsanlarn karclndan,
riyakrlndan bkt iin kendini yazlna kapam, her eyden elini eteini
ekmiti. ldnde ilerlemi yana ramen taze ve diri bir cildi vard.
Kadnl asla ihmal etmezdi. Okullarn almasna az bir zaman kala, 1965
ylnn yaznda, Egina'ya gittiimizde anneme, "Eleni, uzun bir yolculua
kacam. Ama tam yirmi yl sonra nurlu byc araclyla tekrar doacam"
demi ve o yl vefat etmiti. Gnmz, Atina Ne gariptir ki, gerekten de
bu kitap onun lmnden tam yirmi yl sonra ve aamada yazld. Hani
istedim de yle oldu deil, o istedii iin byle oldu. Defterleri
naftalinden ve tozdan arndrdktan sonra, srekli onun tariflerini
yazma istei sard iimi. Hangi kadn tarifleri toplamaz ki? Bu ii
genellikle geceleri ortalk sessiz sakinken, ocuklarn, kpeklerin,
kedilerin uyuduu zamanlarda zevkini kararak yapyordum. Bir gece,
zeytinyal ve baharatl bir tarifi yazarken, yazdm kt zerinde baz
kelimelerin ve isimlerin kendiliinden ortaya ktn
-
zmir Bycleri Mara Meimaridi fark ettim. te bu olay her eyin
balangc oldu. Oturup yava yava yazyordum; ama ortaya kan yaz benim
yazdm zannettiim eylerden daha farklyd. Sanki birileri bana
emrediyor ve ben de onun dediklerini yerine getiriyordum. Bunlar
karmakark anlatyordu. Bazen ocukluk yllarna, bazen de yllar
sonrasna gidiyor ve nc evliliinden bahsediyordu. Daha sonra da
tekrar yllar ncesine, varolara geri dnyordu. Sokaklarn, meydanlarn,
maazalarn isimleri srayla ortaya kyordu. Ve gereklik duygusu o
denli glyd ki, sanki yllarca oralarda yaam gibi hissediyordum
kendimi. unuka. Tmarhanelik olacam zannetmeme sebep olmutu bu isim.
unuka. Birden aklma gelen bir isimdi ve ylesine yazmtm. ki gn sonra
Solono Caddesi'nde yrrken, Estiya'nn vitrinindeki kitaplara
bakarken buldum kendimi. zmir'le ilgili kitaplar grnce ieriye girip
birka tanesinin sayfalarn kartrdm. lk kez o zamanlarn zmir'ini
gryordum, izmir Hatralar adl kitaptaki yllanm fotoraflarda grdm
sokaklarn, maazalarn hepsi bana tandk geldi. Avrupa Soka'n gsteren
bir fotorafta, kenarda kalm, tam olarak gzkmeyen bir maazann zerine
parmam koyunca birden aklma beyaz dantelli klotlar, oyuncak
bebekler, yumaklar geldi. Baka bir sayfada Avrupa Soka'nn ve ayn
maazann tam kardan ekilmi bir fotoraf vard. Neoterismon... O kadar
emindim ki, o ok gzel dantelli iki sutyenimi buradan aldma. Ama
nasl olur? Samalk! Onu brakp tarihle ilgili baka bir kitap aldm
elime. Yz otuzuncu sayfada unuka adn okudum. Tarihsel kaytlara g- 8
I re gerekten yle birinin var olduunu ve o yllarda Kzlha'n bakanln
yaptn okudum. Ancak zmir Yanyor adl kitaptaki felakete ait
fotoraflar bana hibir ey artrmyordu. Fotoraflarn olduu dier
sayfalara baktm. arlarn, dkknlarn fotoraflarn grdke hepsinin bana
tandk geldiini hissediyor, zmir Bycleri Mara Meimaridi delirmeye
baladm dnyordum. Fotoraflar sanki daha nce yaadm yerleri
gsteriyordu. Fotoraftaki saks bile hatrladm yerdeydi! Gnlerimin
ounu kitapda geirmeye baladm. Geceleri yazyor, gndzleriyse kitapda
yazdklarmn doru olup olmadn kontrol ediyordum. Yazdklarmn hepsi
doruydu. Hatta en dorusuydu. Yava yava annemin de delirdiini
zannetmeye balamtm. Katina'nn ona anlattklarn doru drst
hatrlamamasna ramen, kendinden emin bir tavrla srekli, "Evet, doru!
Evet, bak bu da doru!" diyerek beni iyice delirtiyordu. Hatta bir
sabah gayet sakin, O'na Erminoi'nin bebei iin kedi dili otuyla
hangi terapiyi yapmalar gerektiini sormam istemiti.
-
O, gece durmakszn konuuyor, ben de manyak gibi srekli yazyordum.
Ta ki gzlerim kapanp bam masann stne dne kadar. Masada ylece
uyumuum. Boyun arlar ve tutulmu bir bedenle uyandm, artk klar sndrp
yataa gitmek istiyordum. Ktlar sraya koyup masaya vurarak sayfalar
bir hizaya getirirken son sayfada benimle hibir ilgisi olmayan yarm
yamalak yazlm bir ey grdm. "Eleni'ye syle dudak kesile." Ancak her
kelime ok tuhaf yazlmt. Her kelimede bir harf eksikti. Ertesi sabah
annem ayn tavrla gelip bana bn bn bakarak, "Sordun mu?" dedi.
"Evet." "Bir ey syledi mi?" "Yok" dedim; nk daha sonra Marika'nn
soyaacndan balayacak Angeliki'nin sevgilisinden tutun da, 1977'de
kaybettii saatten, kulpteki kadnlardan ve babamn pardssnden kmayan
lekeye kadar kendi aklnca nemli olan her eyi sormaya balayacakt.
Bana ters ters bakp paltosunu omzuna atarak torununu okul
servisinden almaya gitti. Kapya doru yaklatnda dnp sanki kendisi
onunla iletiim kuramad iin zlyormuasna ac zmir Bycleri Mara
Meimaridi dolu gzlerle bakmt. Ancak ben gene de Erminoi'ye kendim
telefon edip bebei sorarak fikrimi sylemek istiyordum. Bu arada
dikte etmeler devam ediyordu... ...zmir, 1920. Eyll ay. Duvarn
arkas rutubetten kf balamt. Rzgr almad iin zmir'in eyll meltemi onu
kurutamyordu. Duvarn bir ksmnda oluan kabarcklarn ve kirecin
arasndaki atlaklara bir kemirgen yerlemiti. Vcudunun her iki
tarafnda sralanm ayakaklar olan bu kk siyah bcek duvarn en
rutubetli ksmndan besleniyordu. Katina kzlarla beraber yrye Kai'ye
gitti. Rhtmda kk dalgalar kayalklara vuruyor ve yola deli kf
yeiline alan eski talar parlyorlard. Kk Eleni annesinin elinden
tutmu her birka admda, kk bir zplayla admlarn deitirmek iin iki adm
fazladan atarak, onunla oyun oynuyordu. Can skntsyla oynuyordu...
can skntsyla oynuyordu... can skntsyla oynuyordu... can skntsyla
oynuyordu... can... ...Ve birden yazmay braktm. Zhnimdeki izmir
hatralar bulutlanarak kayboldular. Teyzem konumuyordu artk. Ne oldu
acaba? Ben mi bir ey yapmtm? Acaba onu sinirlendirecek bir ey mi
yaptm diye anneme sorduumda, bana dinleniyor diye cevap verdi. "Ya
bir yzyl dinlenirse? Bulunduu yerde zaman kavram var m? Sonra ne
olmu nasl reneceim?" Annem kendinden emin bir tavrla, "Dinleniyor"
dedi ve devam etti: "Ve o dinlendii zaman sessiz olmamz gerekiyor."
Aradan alt ya da
-
sekiz ay geti. Teyzemi de hayatn da artk unutmaya balamtm.
ocuklarla, onlarn okullaryla, evle ve hayvanlarla ilgileniyordum.
Bu arada bir sr olay olmutu. Pisipisi lmt ve onu baheye gmmtk. Dede
hastalanmt. Artk ok sevdiim ailem ve hayvanlarmla ilgileniyordum.
Bir yl olmutu. Pisipisi'nin yerine aldmz ve daha birka gnlk
yavruyken benim akll kzmn, biberonu kaynar stle doldurarak
beslemeye alt gnden beri, zavall kedicik imdi k aylk zmir Bycleri
Mara Meimaridi olmasna ramen hl miyavlayamyordu. Sadece arada bir
tuhaf iniltiler, horoz gibi sesler karabiliyordu. Ama 10 ok
oyuncuydu. Beni her yerde takip ediyor, hi peimden ayrlmyor, hep
ayak altnda dolayordu. Hele elimde bir eyler varsa, ite o zaman
gerekten tehlikeli oluyordu. nanlmaz bir ekilde her eyi delik deik
edip mahvediyor, her kanepenin altna rahata girip kyor, kuma
demelerde delikler ayordu. Bir gn elimdeki vazoyu mutfaktan st
kattaki salona gtrrken, kediyi grnce bir lm duygusu kt zerime.
Vazoyu, onun stne dmemesi iin skca kavradm. Ancak kediye ayn gn
leden sonra araba arpt ve ld. Bu olay olduunda evde yoktum. Onu
yoldan toplamlar, bir daha da grmedim. Ayn akam oyalanmak iin bir
eyler yapmaya karar verdim. Olay dnmek tylerimi diken diken
ediyordu. O'nu kendim armaya karar verdim. Bir koltua oturup
gzlerimi kapatarak teyzemin neye benzediini hatrlamak iin hafzam
zorladm. Ama onun yerine gzmn nne Egina'daki evin bo odalar geldi.
Btn ocukluk arkadalarm gzmn nndeydi. Birden pazar gn dnerken yazln
ofbenini kapatp kapatmadm aklma gelince korktum. Hemen ardndan yine
Egina'daki bo eve gitti aklm. Sonra gene gereklere dnp
Vasilopu-lu'dan portakal almam gerektiini unutmasam iyi olur, diye
dndm. Sonra da bu yaknlarda beni sinir eden, sevimsiz, uyuz bir
kadn geldi aklma. Bu gereksiz ve birbirinden alakasz dnceler yznden
yorgun dp uykuya daldm. Rya da grmedim. Evimize bu sefer de
tekinden daha sakin baka bir cins kedi gelmiti. Onun yznden akamst
farknda olmadan bir solucan yedim. nk bu pis kedi srekli kular
kovalyor, yakalayamaynca da solucanlar da dahil hareket eden canl
ne varsa ona dadanyor, sonra da yakaladklarn getirip mutfaa, ayamzn
altna brakyordu. Benim de, telefonda konuurken yemek yiyip bir
taraftan da nmdeki gazeteye gz atarak ayn anda birden fazla zmir
Bycleri Mara Meimaridi eyle megul olmak gibi kt bir huyum
olduundan, farkna varmadan onun getirip mutfaa brakt ve ekmein iine
saklanm olan solucann yarsn bir gzel srdm. Solucan yemitim. leceimi
sanyordum; ama hibir ey olmad. Btn bir gece
-
irenmekten ve bir trl gelmeyen kusma nbetlerini beklemekten gzm
krpmadm. Aniden Katina'nn yazlarn sakladm dolaba doru koarak onlar
kardm. Her eyin balangcyd bu. Sanki bu solucanla yaplan bir by
olduunu bliyormuasna baladm sayfalan evirmeye. Ve ite! Bulmutum.
Parlak, srt ksmnda izgileri olan uzun bir gvdesi var ve kr. Resim
frayla izilmiti. Sonra byk bir ilgiyle pr dikkat kesilerek byy
okumaya baladm. Sabahn yd, neredeyse horozlar tecekti. Trke szl
atm. Solucanlar lleri yer. Yerin altndaki binlerce lnn ruhlarn iine
eker luter solucan. Ya da onun gibi bir eyler. Tabii ki hibir
yerde, onu yemelisin yazmyordu. Midem altst oldu gene birdenbire.
Yapabildiim kadaryla byy tercme etmeye devam ettim. Solucanlar
topra havalandrrlar, kabartrlar. Luter ise hatralar. llerin
hatralarn. Aman be! Keke benim de Eftalyam ya da Attarti Anam
olsayd. Bu muammayla tek bama cebelleirken ok yalnz hissettim
kendimi. kilise mumu yakyorum... U tane mum lazm ite. Bfede sofraya
koymak iin sakladm ekru renkli mumlar var. Onlar kullansan ne
olacak sanki, dnyann sonu deil ya. Lu-teri ttsyle beraber kmrn stne
koyup yakyorum. Duman gibi ykselen vcudu derin nefeslerle burnumdan
iime ekiyorum. Kmr. Deli gibi etrafma bakndm. Gecenin krnde nereden
bulaym ben kmr? Kesin annemde vardr. Ne de olsa kirli k. Terastaki
amarhaneye gitmek iin geceliimin stne paltomu giyip ktm. Krmz, eski
bir lastikle bal, yalanm naylon torbann iinde kmr, ttsy, fitilleri
ve kibritleri buldum. zmir Bycleri Mara Meimaridi Luteri kmrn stne
koydum. Peki imdi ne yapacaktm? Kitab elime alp devamn okumaya
baladm. artc bir ekilde korkmadm fark ettim. Yazld gibi ellerimi
ykselen dumann zerinde kavuturarak derin derin iime ekmeye baladm
onu. Sigara itiim iin ilk bata pek bir ey hissetmedim. Annemin
kmrleri de kim bilir, belki yirmi yllkt. Ancak duman ikinci kez
kuvvetlice ve daha derin ekince burnumun iinden beynime uzanan bir
yanma hissettim. Anszn beni bir glme ald. Sanki azm aabildiim kadar
ap geri kalan luterin hepsini iime ekmek istedim. Ama birdenbire
duyduum bir fsltyla glmem kesildi. 12 ''Kz Attarti, Katina bize
gler." Korkumdan sandalyeye yapm, deli gibi etrafma bakyordum. Kap
gcrdad. "Sen misin anne?" diye yksek sesle bardm. Cevap yoktu. Mum
alevleri nefesimden titreti. Gzlerimi fal ta gibi am, nefes
bile
-
almyordum. Kendi kendime iimden, "Ben sana bunlarla oyun oynama
demedim mi aptal?" diyerek syleniyordum. Birden yanmam olan dier
kmr paras da alev alnca dm koptu. Luter czrdamaya balad. Artk hep
beraber yanmaya balayan kmr paralar, tts ve lferden beyaz, canl ve
kokulu bir duman ykselmeye balamt. Karmdaki sandalyede sanki
dumandan olumu bir varlk oturuyordu. Siyah elbiseler iinde bir kadn
silueti. ldrdm... yedim kafay...! Kedi bir zplayta karmdaki
sandalyeye kt; sanki onu okuyorlarm gibi mrlyordu. Birka saniye
sonra kedinin bu huzuru benim de m rahatlatt. Avularm zld. Saatler
ilerliyor, karmdaki kadn sabrla, sakince bekliyordu. Sonunda hibir
ey olmad. O an istediim tek bir ey vard; o da, luterden kan
dumandan biraz daha iime ekmek. Bu bizim ilk iletiimimizdi. lk kez
karlatmz o cuma gn hi konumadk. zmir Bycleri Mara Meimaridi 13 ,
zmir. mahalleler... O yaz zmir'de "yakc scaklar" vard. Eftalya
evinin penceresini atnda ieriye bir l esintisi girdi. "Bugn
yanacaz, yaprak bile kprdamyor." Ayn anda kar tarafta panjurlarn
aan Vasilya: "Bugn ok scak. Grrsn bak, bu scaklar depremleri
getirecek, vay halimize. Zaharula'ya ne olmu duydun mu?" Vasilya
ban Zaharulalarn evinin olduu yne doru evirerek havay koklad. Ne
piiriyorlar acaba bugn? Kfte! zmir'de afakla birlikte her ey bir
nceki gnk gibi, hi deimeden yineleniyordu. Mahallenin kadnlar
sabahlan, sabah havas ieri girsin odann ar uyku havasn deitirsin
diye pencereleri aarlard. Camlara havalanmalar iin araflar serer,
daha sonra da bezlerini silkeleyerek temizlie balarlard. Sylenerek
ocuklarn evin her tarafna dattklar oyuncaklar, gmlekleri, donlar,
kemerleri, kalemleri, tm eyay toplarlard. Toplamak iin her
eililerinde bir taraftan da kaderlerine lanet okurlard.
"Topluyorum, topluyorum, bir trl bitmek bilmiyor. Bir mr toplamakla
geiyor." Mahalledeki btn kadnlar, Rumlar, Ermeniler, Trkler,
Yahudiler, Katolikler, zmir'de her sabah ayn eyleri yaarlard. Ev
ilerinden sonra kaplar alr, hcum eder gibi btn kadnlar manava,
yemek alveriine giderlerdi. Minareden mezzinin sesi duyulduunda
tencere atee konmu, kaynyor olma- 14 lyd. Fakir mahallede eer o gn
et piiriliyorsa, et iin yaplan masrafn kokusu mahalleyi sarsn ve tm
kskananlar atlasn diye
-
evin btn camlar alrd. Eer mezzinin sesi minareden duyulduu srada
hl patates temizleniyorsa, iler akama kalacak ve hibiri
yetiemeye-cek diye zmir Bycleri Mara Meimaridi telaa dlrd. Yllarca
kadnlarn birou tatllar, el ileri yaparak ve elbette ev gezmelerine
gidip gnlk havadisler hakknda konuarak yayorlard; hayatn sadece
bunlardan ibaret olduuna inanarak, baka hayat tarz yok sanyorlard.
Bizim sokak Rum Mahallesi'nin bitiminde, Trk Mahalle-si'nin de
balangcndayd. ki ev temizde, iki kz ve bir oluyla Zaharula
oturuyordu. U ocuundan en byk kz Lefko-tea Franszca okumutu. yi bir
kzd. Ekmeini kazanabilsin diye annesi ona, zengin mahallelerdeki
evlerde her tarafa serilen Bornova usul dantel rtler rmeyi retmiti.
Kk kz Fotini ise mahallenin gzellik timsaliydi; ama biraz aptald.
Ona ne sylersen syle hemen inanrd. Kk erkek kardei onunla hep dalga
geerdi bu yzden. "Biliyor musun niye Aydnl dadlar en iyi dadlardr?"
"Niye?" diye sorard Fotini. "nk onlarn tane memeleri var!" Bu
konuma zerine Fotini meslek olarak setii dadlktan, sadece iki tane
gs olduundan kendini bu meslek iin yeterli grmeyip vazgemiti. Mina,
komumuz Vasilya Hanm'n oullarndan biriydi. Vasilya yedi tane erkek
ocuk dourmu ama bunlardan sadece drd hayatta kalmt. Vasilya'nn
yanndaki ve bizim tam karmzdaki, iki odas olan mahallenin en byk
evinde balk kocasyla Pinela oturuyordu. Odalardan birine yer
yataklarn sermilerdi; mutfan tam karsnda ise btn gnlerini
geirdikleri ve iinde sadece bir divan bulunan oturma odalar vard.
Balk olan kocas geceleri zmir Krfezi'nin bereketli sularnda balk
avlamaya giderdi. Barbunya, stakoz, upra, kolyoz... Austos aynda
sadece kk balklar yemek iin oradan geen byk balklar Ar-giri Bey'in
alarna taklrd. Oullarndan biri baba mesleini yapyordu. Bir dieri
ise tesisatyd. Her sabah alet antasn srtna takarak mahalleleri
tabana kuvvet gezer, tamirat yapard. Kimi zaman bir inaatta zmir
Bycleri Mara Meimaridi alma frsat yakalarsa bu onun iin daha iyi
oluyordu; bylelikle en azndan btn gn yollarda ge- 15 irmekten
kurtuluyordu. naatta alt zamanlar eve dana eti getiriyordu ki;
annesi ona acempilav yapsn. Pinela Hanm her sabah, Argiri Bey'in
getirdii balklar satlsn diye btn mahalleye balklar verdi. Balk
piirmek iin malzeme almaya manava giderken, "Nasl bir lezzettir u
balnki? Hibir yiyecekte bu lezzet yok!" derdi. Aslnda her gn balk
yemekten ona da gna gelmiti artk. Eve geldiklerinde sofrada balk
grnce ocuklarn da ileri
-
dlarna kyordu. "Anne be yine mi balk?" diyorlard. "Yine. Tar'ya
kr yemeimiz var!" diye cevap veriyordu anneleri. Bizim evde her eit
yemek yenirdi. Lamba iin gaz, k iin mangal kmr, Anneso ve benim iin
birka kyafet gibi ihtiyalarmz karlar, geri kalan paramzn hepsini
boazmza harcardk. Eftalya soframz asla bo brakmazd. "mrmz olsun da
yiyelim!" der, bir taraftan da ok lezzetli yemekler piirirdi
Eftalya. Tabaklarmz frnda pien ekmekle iyice syrr son lokmasna
kadar hepsini yalar yutardk. Anneso taban kaldrp Eftalya Teyzesi'ne
gstererek, "Grdn m? Ykamaya bile gerek yok!" derdi. Kocalarna
lezzetli yemekler piiren btn izmirli hanmefendiler gibi Eftalya da
gurur duyard, piirdii yemeklerden ve tatllardan. Kuzinim Despina
hari hibirine yemek piirmek angarya gibi gelmezdi. Ama Despina'nn
arkasnda Fula Teyze vard; dkntsn topluyor, amarlarn ykyor,
temizliini yapyor, yemeini piiriyordu. Ksacas onun her iini Fula
Teyze yapyordu. Kskandmz tek ey mahalledeki her evde bir erkek
olmasyd; evde gl bir erkein varlyd. Pinela'nn balk kocas, iki ev
yanmzdaki Trk kadnn Osman' vard. Osman, hanmna ve ocuklarna bir
lokma ekmek bile getiremezdi ama, evin iindeki varl gven veriyordu
ailesine. Zaharula'nn kocas Lefteri Bey'di. Zaharula ocuklarla ba
edemedii zamanlarda, "Babanz gelince bu zmir Bycleri Mara Meimaridi
yaptklarnz ona syleyeyim de grn siz gnnz" diyerek onlar korkutmaya
alrd. Bizim evimizde baba yoktu. Onun mezarn Kapadokya'daki kymzde
brakarak daha iyi bir hayat iin yola kmtk. Beni en ok zen ey ise,
tek bana bile olsa hayatnn sonuna kadar kyde yaamay isteyen ninem
Eleni'yi de orada brakmamz olmutu. Toplanmamza yardm edip bize
yolluk hazrlamt. 16 Bizim iin hayr dualar okuyup ardndan da, hayata
ilikin bildii ne kadar nasihat varsa sralam, son hayvanlarn satndan
kalan btn paray da ceplerimize doldurmutu. 2 Eyll 1887'de sabahn
drdnde Anneso'yu eme'deki babasnn yanna brakmay planlayarak,
annemin kuzini Fu-la'nn yanna, yani izmir'e gitmek zere, Bur Bey'in
Tuz Gl-'ne doru giden, kei postlar ve at nallaryla ykl at arabasna
binip yola ktk. Fula, ninem Eleni'nin kz kardei Zapfo'nun kzyd. Ben
on yama yeni girmitim, kyden daha modern olan ehre doru yola
ktmzda. Neden acaba? Niye Eftalya byle bir karar vermiti? Niin
kymzden gitmemiz gerekiyordu? Neden ninem Eleni'nin yanndan
ayrlmamz gerekiyordu? Hayatm boyunca sadece bir kere, o da babamn
cenazesinde grdm baka bir ninem daha vard. araflara brnm, peeli
yzyle ylece babamn mezarnn nnde duruyordu. Alyor muydu, yoksa
konuuyor muydu pek anlayamadm. Uzaktan,
-
sessizce dnp itenlikle bize bakm ve daha sonra da dier kara
arafl kadnla beraber oradan uzaklamt. Yolculuumuz, bazen yayan
bazen at arabas stnde hafta srmt. Ben bohay srtlyordum, annem de
kucandaki on sekiz aylk Anneso'yla eek srtndayd. Anneso kyden ok
kkken ayrld iin hi Trke bilmiyordu. Sadece arada bir Trke, "Aaa,
beni rahat brak" diyerek bizi artrd. Balarda Yunanca renmekte glk
ektim; ama sonralar yava yava dilim zlmeye balad. Kydeyken Yunanca
zmir Bycleri Mara Meimaridi konutuum tek kii ninemdi. Annemle ve
babamla sadece Trke konuuyordum. izmir'de yaayacaksan Yunanca
bilmen gerekiyordu. Trkler, Yahudiler, Katolikler herkes Yunanca
konuuyordu. Kyde ok Trk vard; onlardan ekinirdik. zmir'de de ok Trk
vard; ama onlarn birou hizmeti ya da uakt. zmir'de farklydlar.
Eftalya beni okuma yazma, aritmetik reneyim diye zmir'in en iyi kz
okullarndan birine yazdrmt. lk yl Kutsal Ruh'ta okudum. Bu okulun
Yunan Mason Locas tarafndan desteklendiini renir renmez annem,
eytann yoluna saparm korkusuyla, araya tandklarn koyarak beni bu
okuldan 17 Meymarolu Soka'ndaki Merkez Okulu'na aldrtt. Buras daha
iyi bir okuldu; hem yoksullar iin karavana da vard. Bizim sokamz
Trk Mahallesi'nn bandayd. Biraz ileride Rum mahalleleri ve bo
alanlar vard. Sol taraftaki sokakta Yahudilerin, sa taraftaki
sokakta ise Biberlerin,* yani Ermenilerinmahalleleri vard. Her
taraflar rtl Ermeni kadnlar orada oturuyorlard. Trk kadnlarndan
katbekat daha fazla arafa brnyorlard. Bir de balarna bizim
kiliselerdeki pa-pazlarnki gibi dikdrtgen bir bart takyorlard. Kk
Ermeni kzlar sokakta oynamak iin evlerinden kmazlard; sadece ok
nadiren yetikin kadnlar sokaa kard. Rum erkekleri ans eseri bir
tanesiyle karlatklarnda o gzel, tatl baklara deli oluyorlard. Birou
sarn, beyaz tenli ve mavi gzlyd. Ne kadar sarn olurlarsa, anneleri,
onlar o kadar ok top kuman altna saklard. Eftalya, "Eer bir Ermeni
kyafetim olsayd, paralara bler avlu iin bile perde karrdm" derdi.
Cppelerine diktikleri zel ceplerde ellerini saklarlard. Baklarnn
canll dnda ka yanda olduklarn anlamann yolu yoktu. zmir'de herkes
uyum iinde yaard. Ama Eftalya'nn herkes iin sylenecek bir ift laf
vard. zmir Bycleri Mara Meimaridi "Kim bilir o ellerini ieri sokup
da ne yapyorlar. Nerelerine sokuyorlar!... Eer Katolik kzlarndan
biri kazara hamile kalsa, onu Ermeni gibi giydirirsin kimsenin ruhu
duymaz." ok zengin Ermeniler de vard, hem de ok zengin. Ama onlar
da
-
aynyd; pee ve cppeleriyle. Sadece biraz daha zengin olanlar, Rum
Mahallesi'ne yakn, mahallelerinin en iyi sokanda otururlard. Ermeni
Mahallesi'nin sol tarafnda hahamlarla ve Hisar Camisi ars'na kadar
uzanan Yahudi evleriyle dolu mahalleler vard. Yahudi kadnlar temiz
kadnlard. Boyunlarna inandklar Davut'un yldzn takarlard. Erkekler
ise bir sr deiik maln ticaretini yaparlard. * zmir'deki Yunanlar
Ermenilere Biber derlerdi; nk Trkler, onlar, kafalarna bibere
benzeyen bir fes takmaya mecbur etmiti. 18 Biz Yahudilerden pek
hazzetmezdik. lk geldiimiz zaman Fula bizi buralara yabanc olduumuz
iin bilgilendirmiti. Biz de, Yahudilere besledii nefreti bize
alamasna memnuniyetle izin vermitik. "Yahudiler Paskalya Bayram'nda
bizim kk ocuklarmz karp varillere koyuyorlar; sonra delik aarak
onlarn kanlarn iiyorlar. Aman ocuklara gz kulak ol Eftalya." Kutsal
Perembe hep beraber kiliseye giderken demiti Fula bunlar. Eftalya
korkudan lgna dnmt. Ne diye u gnlerde ona byle eyler sylemiti Fula!
Kendisi iin korkmuyordu Eftalya; o tehlikede olsa umurunda olmazd.
Ya da yal biri vefat etse gene bu kadar zlmezdi; ama ocuklar! Sanki
bu yetmezmi gibi, Kutsal Cuma sabah pencereyi aar amaz kar komusu
Deme Vasilya sabah sabah Eftalya'nn korkularn iyice krk-lemez mi!
"Birka yl nce Meli Nehri'nin oralarda bir Yunan ocuu kayboldu.
Millet onu ararken ldrd. Herkes yollara dkld; aileler, papaz. Hibir
yerde yoktu. O zaman onu Yahudilerin kardn sylediler. Onu karp
ldrdkten sonra kaplarnn stn ocuun kanyla boyadklarn sylediler.
Herkes ayakland, neredeyse onlar canl canl yiyeceklerdi."* zmir
Bycleri Mara Meimaridi ite bu her eyin sonu oldu. Artk bizim cama
bile yaklamamza izin vermiyordu Eftalya. zmir'deki ilk Paskalya
Bayram'mzda Eftalya, bize Frenk Mahallesi'ndeki nl alveri merkezi
Diogeni'den beyaz ayakkablar almt. Eve dndmzde yumurtalar krmzya
boyayp eit eit kurabiye yiyecektik. Pazar gn iin zmir'de kuzuyu
nasl piirdiklerini renecektik. Kydeyken kuzuyu piirme iini babam
yapard. Burada, mahallenin ortasna nasl ukur aabilirdik ki? Bizim
mahallenin tam arkasndaki sokakta her eyleriyle; camileri,
minareleri, amurlar, pislikleri, arlar ve fakirliiyle Kaamba
Dura'ndan limandaki hapishanelere kadar uzanan, Trk mahalleleri
balyordu. Trk mahalleleri ehrin en cre. ksmndayd. Basit, pislik
iinde ve derbederdiler. Rumlardan uzakta, Franszlardan, tal- *
1872'de gerekten kk bir ocuk kaybolmu; ancak sa olarak bulunmu.
-
19 yanlardan daha uzakta ve tiyatrolar, okullar, kafeleri, saray
gibi evleriyle, beyleri ve hanmefendileriyle zengin olan teki
izmir'den daha da uzaktaydlar. Bir de zengin olan teki izmir vard.
Baz pazar gnleri annem bizi Kai'ye gezmeye gtrrd. Saraylar ve
evleri azmz ak seyrederdik. Btn bu yerde Tanr'nin cmert davrand
Yunanlarn dkknlar ve ticarethaneleri vard. Kuyumcu, ya, ttn ve un
tccar olan Yunanlar gerekten de Londra'dan, Paris'ten kyafet
getiren ihtiaml maazalarn da sahipleriydiler. Hizmetileri olan
evlerde yaayan bu insanlarn at arabalar vard ve ocuklarn izmir'in
en iyi okullarnda okutuyorlard. Cumartesi gnleri retmenleri yakal,
temiz, salar taral ve balarnda apkalar olan bu ocuklar bayrak nde
sahile gezmeye gtryordu. Biz de onlarn geilerini izlerdik. Anneso
onlarn arkalarndan koup "bir iki, bir iki" diyerek yrylerini taklit
zmir Bycleri Mara Meimaridi ederdi; ancak Eftalya hemen arkasndan
gider eteinden ekitirerek onu geri getirirdi. Kai'de gezinti demek,
gzel, uzun beyaz nlkleriyle saa sola kouturan garsonlar olan Bella
Vista, Bahar Kokusu gibi kafelerin en iyi orkestralarn ald, ta
dardan duyulan italyan ritimli o tatl, gzel mzii eliinde etrafa
baka baka dolamakt. At arabalar ve yaplm salar, apkalar ve dantelli
kyafetleriyle dikkati eken, Avrupai, uzun boylu, ssl kadnlar
seyredilmeye deerdi. Kafelerde onlara elik eden beyefendilerle
otururlard. Ne kadnlard ama! Kutsal Ruh Kz Okulu'na giderken ilk
kez byle bir hanmefendiyi yakndan grmtm. retmenimiz hepimizi sraya
sokmutu ve o da bukleli salarnda beyaz kurdelesi olan minyon bir kz
okayp glmt. Benim nmden geerken, beni fark etmesin diye bam nme
emitim. Trnaklarmn halini dnp iimden, "Tanrm ne olur ellerime
bakmak istemesin!" diyordum. Ama o benim farkma bile varmamt. Bu
hanmefendiler azlaryla ve etekleriyle konuurlard. Btn bir gece
boyunca onun eteinden kan hrt kulaklarmda nlamt. Ne mzikti ama!
Konumaya baladnda ise azndan baka bir melodi yaylrd etrafa. Dzgn,
tatl, yumuak bir konuma! "Karavana verilecek rencilerimizin
listesini yaptnz m Sayn Mdr?" 20 Bbreklerinden rahatsz olan Mdr
Bey, emirlerin yerine getirildiini gstermek iin glkle nnde eilerek,
"Tabii ki Karaman Hanm" demiti. Tam alt yl boyunca bu kadnlar
uzaktan, hayran hayran seyrettim. O hayat bakayd. Daha iyi ve
zengin insanlar iindi o hayat. Ama bazen ans sana da glebiliyor!
Ben de sonunda yaadm o hayat.
-
Tadn kardm; doydum; ynettim bu hayat. Kapadokyahlardan...
zmirlilere zmir Bycleri Mara Meimaridi Yeni ortama ok abuk altk.
1888'in ubat aynda ok sert bir souk vard. Menemen kylleri; "amlarda
tohum var, k ok sert geecek" derlerdi. Ve gerekten de k ok sert
geti. Gne yzn gstere-cekmi gibi olduu bir anda; tam en sonunda
biraz olsun gne parlayacak diye sevinecekken birdenbire iddetli
yamur balar, ardndan da sulu kara dnerdi. zmir souktan donuyordu.
Kadnlar, mangallar iin kmr yetmez korkusuyla fazladan kmr almaya
koturuyorlard. zmirli kadnlar hep byle tedbirliydiler. "Alaym da
bende dursun, dierleri rken ben snrm, ocuklarm strm, kmrsz kalanlar
da kskanr beni!" derlerdi. Hatta souklar uzun srsn de zmir'de
onlardan baka kimsede kmr olmasn, sadece kendi mangallarnda ate
olsun diye arzularlard. te bu da onlarn en byk tatminiydi! lk aylar
Fula'nn korumas altnda olduumuz iin kolay gemiti. Kervanlarn getii
kprden biz, yryerek girmitik izmir'e; daha sonra Eftalya, kuzini
Fula'nn evine gitmesini buyurduu bir at arabasna doldurdu bizi.
"Berberin kars, kuzinim Bayan Fula Karpidu'nun evine" diyerek haval
bir edayla emir vermiti arabacya. "Adres?" diye sormutu adamcaz.
"Ne adresi? Karpidular bilmez misin?" Kyde bize farkl anlatmlard
Kuzin Fula'y. Byk ve ihtiaml evinde her eyinin olduunu sylemilerdi.
Sokak sokak dolap nmze gelene sorarak epey bir sre sonra Kuzin Fu-
21 la'nin evini bulduk. Fula'nn evine ulatmzda Eftalya bir taraftan
bohay indirirken bir taraftan da zorla arabacy orada tutmaya
alyordu ki, Fula'y grsn de sylediklerinin bo olmadn anlasn. Fula
annemi grnce candan bir ekilde onu kucaklad. ocukluk yllarndan bu
yana ilk kez gryor olmalarnn hibir nemi yoktu onlar iin. Ne de olsa
kan balar vard. Bizi byk, her bir kesi kk, eit eit dantellerle ssl
salonda oturtmutu. zmir Bycleri Mara Meimaridi Kendimizi davetsiz
misafir gibi hissetmitik. Bize tatl ikram ettikten sonra da ard
arkas kesilmeyen sorularna balad. ilk Anneso'yu kucaklayp yzndeki
benlerin ayn rahmetli annesininkiler gibi olduunu syledi. "Sanki
rahmetli karmdaym gibi, Allah rahmet eylesin" dedikten sonra
istavroz kard ve szlerine devam etti, "Anasnn kopyas, hk demi
burnundan dm." Daha sonra bana doru dnerek, "Bu da senin kk Katna
olmal" deyince oturduum yerden kalkp Fula'ya doru ilerliyordum ki,
Fula bir adm geriledi ve bana
-
bakarken yzn buruturdu. Konumasna devam ederken, ceketinin gs
ksmna denk gelen dmesini ilikledi. Akam biz kk odada uyurken, annem
ve o mutfakta hl sohbet ediyorlard. Gemile ilgili konular bitirmi
gelecekten bahsediyorlard. Fula ok dzenliydi, her eyin ve herkesin
dzenli olmasn isterdi. "Bir arkadamn simiti frn var; simitleri
bkmek ve susam serpmek iin kadnlar aryor, iyi i; hem eve de ocuklar
iin simit gtrrsn." Ancak daha sonra da pratik dnmeye balad. "Nasl
bir fikirdir bu bebei kyde brakmamak?" "Baka trl olmazd" dedi
Eftalya. "eme'deki babasna da m brakamazdn?" "Yok. Nasl baksn tek
bana; yevmiyeyle alan zavall adam." Sinirlenmiti Fula. "Sen nasl
alacaksn peki eteinde bebekle?" dedi ve ekle-di, ^ "Bu artlar
altnda bir evde i bulman ok zor. Gnde ka kii sokak sokak geziyor
biliyor musun; ykanacak amarnz var m diye sorarak?" Birka dakikalk
bir sessizlik oldu. 22 "ne yapmay biliyor musun?" diye sordu Fula.
"Hayr." zmir Bycleri Mara Meimaridi "Hmm... renmen de zaman alr, bo
ver. Biki diki? Kardaki kadn btn izmir'in diki ilerini yapyor.
Balad zamanlar hibir ey bilmiyordu; imdi iin uzman oldu. Bir bl-sen
ne ok sipari alyor sadece tamir ve dzeltmeler iin arp kalrsn. Ama
az skdr onun. Partenop gibi deil ki, ona verdiin eski paltonu sana
olduu gibi geri versin ve sonra da herkes bunu rensin. Aaa yok yok!
Pastaneye gittiinde kasiyer sana dnp 'Eer Partenopi paltonuzu u
haline getirene kadar ne zahmet ektiini sylemeseydi, vallahi yeni
sanrdm, size ok yakm' diyecek. Duy da inanma. Kasiyerin bile senin
yaptklarndan haberi olacak. Aaa... yok yok! Azn kapal dikiini
dikeceksin." Eftalya, "Ben diki dikmeyi bilmem!" deyince Fula
karsndaki beceriksize sinir olmaya balamt. Daha sonraki gnlerde
hazr yardm edecek biri varken frsattan istifade edip Fula'nn ev
ileriyle ilgilendiler. Daha sonra da btn ehirde dolaarak ehre yeni
gelen Eftalya iin kalacak bir yer aramaya baladlar. Ayn zamanda ona
uygun bir de i aryorlard. Hacstamu Soka'ndaki frnc Mumcuolu, kmr
isinden kapkara olmu tepsilerini ykayacak birini aryordu. Aylk
yetmi be kuru ve bir de her gn bir somun ekmek. Bir devenin yaamas
iin gayet iyiydi; ancak boaza yetmezdi ki bunlar. Sardo Soka'ndaki
i amar fabrikasna bikici aranyordu. alan
-
kadnlarn ocuklar da makara sararlard. Oras olsa ok iyi olurdu;
ama biki diki bilmiyorduk ki. iyi bir i bulabilmek iin btn izmir'i
drt dnmlerdi. Ayaklarna kara sular inmi olmasna ramen tek
bulabildikleri Fula'nn bel koparan diye adlandrd ayak ileriydi.
Fula midini kaybetmeye balamt. "Ne bu hal byle be? Aklma gelmezdi
dorusu! Nasl bir rezilliktir bu? Herkes gece gndz bir para ekmek
iin alacak enayi aryor!" zmir Bycleri Mara Meimaridi Onu herkesten
daha ok Avrupa Soka'ndaki, ayak ilerini yaptrmak iin sabah saat
altdan akam saat yediye kadar altm aslana* alacak eleman arayan
Yahudi ieki sinirlendrm- * Trkiye'de kullanlan eski Polonya paras.
23 ti. Fula bu olaydan sonra Yahudilerden daha da ok nefret etmeye
balamt. Nine Eleni bize izmir'de gzmzn alacan sylerken haklyd.
Eftalya uzun bir sre, i bulabilmek iin durmadan sadan soldan haber
toplad. Artk iin ne olduu da pek ilgilendirmiyordu onu. Sanki
dipsiz bir kuyuya dm gibiydi. Gerekli gereksiz birok konu hakknda
yeni eyler reniyordu. Sanki imdiye kadar Yunanistan'n bir kral
olduunu bilmiyor muydu? Kapadokya'da bunu herkes bilirdi. Bilmesine
bilirdi de, kraln iini iyi yapp yapmad, yiit olup olmad pek
ilgilendirmezdi onlar. Ancak izmir'de herkes bunlarla ilgilendii ve
bunlar bildii iin senin de bilmen gerekiyordu. Hem bu konular
bilmezsen nasl fikir yrtebilirdin ki? Haberler ya ge ular ya hi
ulamazd Kapadokya'ya. Sava olmu ve bitmiti ama bizim haberimiz bile
olmamt, izmir'de haberleri sca scana duyar olmutuk. Orada kendi
yourdumuz, ekmeimiz, yemekliklerimiz, pidelerimiz, patlcanlarmz,
pirincimiz, biberlerimiz, sarmsaklarmz ve baharatlarmz vard.
Bunlarla yemeklerimizi yapardk. Yourtlu kebab, alinazii ve elbasan
tavasn bunlarla piirirdik. Bizim evde en ok eti terbiye etmek uzun
srerdi; nk ninem Eleni dana etini tuza yatrr ve bir ya da iki gece,
et bembeyaz oluncaya kadar bekletirdi. Yiyecek olarak dardan alnan
tek ey deve etinden yaplan pastrmayd. Dardan ayakkab, kuma, i, ruj,
iplik gibi eyler alnrd. Tccarn kye geldii gnler, en gzel gnlerdi.
Btn bir ay boyunca o gn hepsini harcamak iin biriktirdiin paralarn
sayardn. Eer bir ey grr, beenir de alamazsan vay haline; iinde
kalrd. Ne de olsa ilk nce gerekli olan eyleri alman gerekirdi. zmir
Bycleri Mara Meimaridi 14 Temmuz 1884'te ninem Eleni kulplu bir el
aynasna yklce bir miktar para demiti. Hatta birok kadn kendilerinin
nasl bir grnme sahip olduunu ilk kez ninem Eleni'nin aynasnda
-
kefetmiti. Siyah buklelerimi, zeytin gibi siyah gzlerimi ve
yamru yumru dilerimi ilk o aynada grm, ne anneme ne de ninem
Ele-ni'ye hi benzemediimi fark etmitim. Aynada grdklerim hi houma
gitmemiti; zaten bir daha da hi aynaya bakmadm. te o zamanlar
baladm ifal bitkilerle, stlerle, kei yann suyuyla ve dier kadnlarn
yanaklarna renk, canllk gelsin ve salkl ciltleri olsun diye
yzlerine srdkleri domuz kuyru- 24 u jlesiyle ilgilenmeye. Diri,
biimli gsleri ve krksz dipdiri ciltleri vard o kadnlarn. Ah lmsz,
gzel kadnlar. Evin ne kadar bykse baktn ve tarandn aynan da o kadar
byk olurdu. Ge aynann karsna ve de ki, "Ben en gzelim ve en iyiyim.
Benden daha gzeli ve iyisi yok. Hi kimse benden daha gzel deil."
Ben de bunlar syleye syleye inandm sonunda, benden daha iyisinin ve
gzelinin olmadna. Hem dierlerinin benden ne fazlas var? Gzeller
sadece gzel olduklarn biliyorlar. Bana ninem Eleni gzel olduuma
inanmam retmiti ve ben de gzel olduuma inanyordum. izmir'e
geldiimizden beri cebimize, sahip olduumuzdan baka para girmemiti
daha. Hem nereden para gelecekti ki? Kyn brakp bir sr i olduuna
inand iin ehre gelen insanlar gerekten ok yanlyorlard. Geri
dnemezdik; yetmezmi gibi kaldmz yerin parasn da deyemiyorduk. Ne de
olsa hazra da dayanmaz. Eftalya, Vezesteni Soka'ndaki, Pirpirolu
Bey'in ayakkab dkknnda ie balamt. Ancak dkkn sahibi bu duruma piman
olmutu. Eftalya'dan ikyeti olmamasna ramen, bir erkein hem zmir
Bycleri Mara Meimaridi kadn mterilerin bileklerini okayarak daha
iyi sat yaptna hem de ayakkablardaki ilikleri iliklemek iin daha gl
olduuna inand iin bir de erkek tezghtar almt ie. Bu arada Pemacolu
Hanm, arkada Nina erbetolu Hanm'm evindeki merdivenlerin ve
ktphanenin temizliiyle ilgilenecek bir hizmeti aradn amarcsna
sylemiti. Fula da Anadolu'dan yeni gelen, kendisiyle akrabalk ba
bulunmayan ama alkanlna ve becerikliliine kefil olabilecei birini
tandn haber salmt. O leden sonra Fula, Eftalya'ya temizliki arayan
aileyi tandn sylemi ve kulaa daha ho gelsin diye adn Efkarpia diye
deitirmesini nermiti. Akamst Eftalya yeni iinin ilk gnnde olanlar
anlatyordu: "Tanrm bir konak ki sorma! Hele evin hanm, o bile
bilmiyor mutfann ne tarafta olduunu!" Eve iki Mecit altnyla dnmt.
Ertesi gn tekrar gittiinde iki tane daha alacakt. En azndan iin
paras iyiydi.
-
25 Fula ok istemesine ramen hi o eve gitmemiti. Bu yzden de
srekli Eftalya'y sktrp en ince detayna kadar srekli ev hakknda
sorular sormutu. Merdivenler bittikten sonra dolaplarn olduu salona
alan balkonlara gelmiti sra. Nina Hanm amarlar beyazlatp
lavantalarn tazelemek istemiti. Efkarpia'dan ve yapt iten ok memnun
kalm ve onu arkadalarna da tavsiye etmiti. "Onu kaybetmek istemesem
bile sizinle de tantraym. Hi ara vermeden saatlerce alyor,
temizlenmedik ke bucak brakmyor. Mahzeni bir temizledi ki sormayn,
parlyor!" Aradan sekiz gn gemiti ki, Efkarpia, kk yetimi
brakabilecei bir yer olmad iin artk ie gidemeyeceini syledi. Nina
Hanm temizlik ii yarm kalmasn diye Eftalya'dan nce davranarak ocuun
mutfakta ayla kalabileceini syledi. Bylece Anneso zmir Bycleri Mara
Meimaridi yolculuk srasnda ve kydeyken yiyemediklerini bu mutfakta
btn gn yiyerek telafi edecekti. izmir'in dier byk aileleri gibi
erbetolu Ailesi de le ve akam yemeklerini hep beraber yiyordu.
Yemek salonunda, scaklar bfenin stne koyduktan sonra, tabaklara
servis yapan hizmetiden baka hi kimse ortalkta dolanmyordu. Yemek
saatinde, yaplan her eye ara veriliyordu; hizmetliler btn ilerini
brakyor ve t kmyordu. Bu evde yllardr alanlarn birou, Beyefendi'nin
nasl biri olduunu sadece salondaki portresinden biliyordu. erbetolu
Bey ve olunun, kahvelerinden son bir yudum alp sonra tekrar
dkknlarna geri dnmesiyle kzlar dinlenmek zere odalarna ekiliyorlar,
evdeki grevliler de ilerine geri dnyorlard. Hanm'n oda hizmetisi
sevgilisiyle kat iin onun yapmas gereken iler de Efkarpia'nn stne
kalmt. Tuvaletmasasnn zerindeki ieklerle sslenmi kristal parfm
ieleri bykten ke doru dizildikten sonra, ayakkablarn iine kalplar
kondu ve dzgn bir ekilde backlar fiyonk yapld. Geceliklerin
kordonlar buharla dzletirildikten sonra, araflar da akam iin
buharla tlenecekti. len gneiyle ldayan kk ielere bakan Eftalya
kydeki, oralara gre byk olan kendi odasn hatrlad; neredeyse bu oda
kadar bykt. Yata scak ve gvenliydi. Eyas sanki yzyllara meydan
okuyabilecek kadar salam grnyordu. Derin bir i ekti. 26 Kapy ap
esneyerek ieri giren Hanmefendisini grnce Efkarpia, fralar dzeltip
kurdeleleri toplayarak aceleyle darya kt. iki haftann kazanc tam
altm drt kurutu; iyi parayd ve iki karn doyuyordu. Hi de kt
saylmazd. Anneso iyice cesaretlenmiti ve artk ona sadece mutfaktaki
yiyecekler yetmiyordu. Aslnda etrafna zarar veren bir ocuk deildi.
Ama ann ocuu olmasna
-
ramen, bir kereliine bile olsa onlardan birini yannda
getirmesine zmir Bycleri Mara Meimaridi izin vermemilerdi; bu yzden
de srekli olarak Anneso'nun varlndan ve yaptklarndan ikyet edip
huzursuzluk kartmaya alyordu. Bir seferinde piirdii helvay yaknca
Hanmefendi ay azarlad ve sonunda zavall yetimin banda patlad kabak.
A brakp yemek vermedikleri iin Anneso huysuzluk edip alamaya ve
grlt yapmaya balaynca, Eftalya ocukla birlikte oradan ayrlmak
zorunda kalmt. Fula'nn oturduu mahalle, geni yollar, Avrupa'dan
getirtilen kyafetlerle dolu maazalar ve gndelikle almayan kesime
ait iki katl evleriyle insan para harcamaya tevik ediyordu. Berber
kocas cann diine takm, Fula'nn btn isteklerini yerini getirmeye
alyordu. Mortakya semtinde oturmalar gerekirken Fula'nn gnl olsun
diye daha iyi bir semt olan Fasu-la'da oturuyorlard. Ayakkab dkknna
giden yolda parfm satan Msrl maazasnn olduu sokak, nergis, yasemin,
meneke ve amber koku-laryla dolard. Eftalya her sabah ie giderken
byle bir yerde almann ne kadar houna gideceini dnerek dkkn sahibi
kepenklerini aarken o tarafa yaklar ve o mis gibi kokuyu iine
ekerdi. Kapadokya'da ninem Eleni'nin ifal bitkilerden hazrlad karmn
hazr olduunu duyan kadnlarn, kendilerine de biraz vermesi iin ninem
Eleni'ye ne kadar ok yalvar-dklarn hatrlad. Kk bir dkknd bu; arka
ksmnda da kokularn yapld bir blm vard. Hi tereddt etmeden ieriye
girerek orada almak istediini sylemiti Eftalya. ans bu ya, o gn de
dkkn sahibi eleman aranyor tabelasn asmay dnyormu meer. Dnyadaki en
kt ey, sevmediin bir ite almaktr. O zaman iin de seni sevmez. Ama
severek yaptn zaman iini, i- 27 te o bambaka! yle ya da byle, biraz
da ansn ve kaderin yardmyla Eftalya amacna ulamt. e baladktan ksa
bir sre sonra gerekten de ok iyi bir tezghtar olup kmt. Sahip olduu
yeni mevkisine layk olmak iin biraz ruj, biraz srme ve Fula'nn ona
scak havlu ve yalarla yapt el bakmyla, kendine zmir Bycleri Mara
Meimaridi eki dzen vermiti. Erkeksi ayakkablarn kartp Fula'nn kz
Despina'dan dn ald sivri topuklu ayakkablar giymeye balamt.
Kapadokyal Eftalya gitmi, yerine kestane rengindeki salar bukleli,
dekolte kyafetler giyen, iveli bir zmirli gelmiti. Daha almaya
balad ilk haftada dkkna sadece bakmak iin giren mterilere bir sr ey
satmay baarmt. "Lavanta suyunuz var m? Ama nasl olur hanmefendi, bu
mucizevi damlalar olmadan nasl gece elencelerine gidebilirsiniz ki?
Sizin gibi bir hanmefendi nasl olur da koltukaltlarnda terlemeye
sebep olan basit markalar kullanabilir? Di macunu olarak da mutlaka
Ringo kullanmalsnz. Mucizevi bir di macunu bu, inann bana. ok
ltl
-
bir teniniz var, glmseyiiniz niye ldamasn ki?" Orta yan stndeki
hanmlara da krklk giderici Pnar marka krem satard. Eftalya
kepenkleri indirip bankonun arkasndan ktktan sonra bir hevesle,
kremlerin nasl yapldn renmek iin arka ksma geerdi. Eftalya, e kadar
sayana dek btn dkkn derleyip toplar ve mallar yerletirirdi. Akamlar
eve geldiindeyse Fula'yla beraber gn boyunca yaptklarn konuur,
glerlerdi. "Fulacm yz buru buru olmu yallar cold cream kullanarak
daha gzel olacaklarna inanyorlar. Hele bugn bir tanesi geldi; bir
grsen, by iin bile krem sattm. Ne diyebilirsin ki onlara! Ha ha ha!
Kesin bu akam ii bitirir o!" Karpidular pek gitmemizi istemeseler
de, biz ehrin kenarnda kk, tek odal bir eve tandk. Akrabalarmz iyi
insanlard; ama artk kendi kendimizi idare etmemiz gerekiyordu.
An-neso'yu, ocuu olan ve harln karmak iin bakalarnn da ocuklarna
bakan mahalledeki bir kadna brakyordu Eftalya. Anneso'nun rahat
yerindeydi. O zavall grnne ramen, ky ocuu olmasnn verdii sert
tavrlaryla ocuklarn aas gibiydi. Hibiri azn ap da Anneso'ya en ufak
bir ey syleyemiyordu. 28 zmir Bycleri Mara Meimaridi izmir'in gzel
evleri "Ah u deslerin, prenseslerin, asillerin ektikleri nedir
byle? Zavall kadnlar! Gnn birinde lmlerine alamak iin douruyorlar
ocuklarn! Ya ldrlyorlar ya da lyorlar! Nasl bir kader bu byle?
Douruyorlar, besliyorlar, el bebek gl bebek bytp onlar kltrl,
bilgili insanlar haline getiriyorlar. Ama nerede? Syleyin bana ka
hayatta, ka baklanm? Aman eksik olsun! Benden eksik olsun unvanlar,
aaal hayat! Ben ocuklarmn salkl olmasn ve onlarla beraber yaamay,
ylesi bir hayata tercih ederim!" Fula bunlar bir leden sonra
doktorun hanmna sylemiti. Her gn leden sonralar birisinin evinde
toplanrlard. Gelsin tatllar, gitsin aylar, el ileri ve gnlk
havadisler de bir taraftan. Kendini hep ykseklerde gren Fula'nn en
deerli arkada doktorun hanmyd. Bir gn leden sonra, oraya giderken
annemi ve bizleri de almt yanna; tabii ki bunun sebebi sadece ve
sadece anneme ne tr insanlarla beraber olduunu ve nasl bir ortamda
yaadn gsterip hava atmak istemesiydi. Fula ve doktorun hanm tamamen
ans eseri bir panayrda tanmlard. Doktorun hanmna yakn bir yerlerde
oturan Fula onun dn fark etmi ve ona bir ceket vererek ilk adm
atmt. Ksa bir sre sonra da birbirlerine aya gitmeye balamlard. Onun
da Fula gibi tek bir kz vard. Kzn kafasnda kocaman beyaz bir fiyonk
olurdu hep. Her eyiyle rnek bir kz ocuuydu. Benimle
-
ayn yata olmasna ramen baz konularda aramzda uurumlar vard.
Annesi, "Bize bir eyler al Erminoi" dediinde hemen piyanonun bana
oturur, fr eliz'i almaya balard. Ama nedense hep ayn paray alard.
"Erminoi bize okulda rendiin bir iiri oku" dediinde annesi, hemen
ayaa kalkar ve uzun ktalar olan en zor iirlerden birini zmir
Bycleri Mara Meimaridi okumaya balard. Ne byk bir gurur kaynayd!
Franszca biliyor, nehir resimleri iziyor ve opera syleyebili-yordu.
29 Doktorun hanm ve kz Ermioni, benim on yllk hayatmda tandm ilk
gerek izmirlilerdi. Tertemiz, bembeyaz giyiniyorlard. k el ii
perdeleri, merdivenleri ve hizmeti odas olan gerek bir evde
oturuyorlard. aylar porselen takmlarla, tatllar ise gm tabak ve
kaklarla ikram ediyorlard. Bu servis takmlarndan Fula'da da vard.
Eftalya da biraz paras olunca alaca ilk eyin porselen takmlar
olduunu ve bunu ne kadar ok istediini anlatr, ardndan da ertesi gn
Avrupa Soka'na alverie gideceini sylerdi. Fakir mahallelerine dnp
eve girdiimizdeyse, porselen ay takm alma istei gerekleemeyecek bir
hayale dnrd. "nce bir eve ihtiyacmz var. Burada ne ie yarar ki
porselen ay takm?" derdi. Deme be Vasilya! Fula, lahana dolmas
sarmak iin hazrlk yapyordu. Lahanay kaynatmaya ve ardndan da lezzet
versin diye kymaya kuzu barsa katarak dolmann iini hazrlamaya
balad. Hi kimse lahana dolmasnda ve stl tatllarda Fula'nn eline su
dkemezdi. Fula'nn yakn ve en eski arkada Vasilya'yd. Vasilya,
Fu-la'ya karsndaki tek odal evin kiralk olduunu haber vermi ve
bylece biz de oraya tanmtk. Fula bize bir sofra takm, birka
battaniye ve kocasnn berber dkknndan kalma eski bir mangal vermiti.
lk sahip olduumuz eya bunlard. Vasilya'nn gznden hibir ey kamazd;
her eyi bilir ve duyard. zmir'de neler olup bittiini bilmek
istiyorsan, Vasilya sana en taze ve kesin bilgileri verirdi.
Mahalle hakknda bir ey bilmek istersen en detayl bilgiyi ondan
alrdn. Hatta Vasilya herkesin gece yatanda uyuduu srada bile neler
olduunu bilirdi. te bu yzden ona Deme Vasilya denirdi. "Neredeydi
bu dn gece? Diyorum ki sana bu sabah kanl arafn ast amar ipine!
Kime verdi acaba bekretini?" zmir Bycleri Mara Meimaridi Hatta
Vasilya, mahalleyle ilgili her eyi daha rahat renebilmek iin evinin
arka avlusundaki horozlarn tnedii bir duvar bile ykmt. 30 Biri
hakkndaki dedikodusunu daha bitirmeden dierlerine sryordu. Vasilya
iin herkesin bir kusuru vard ve herkes seviyesiz
-
mahalle karsyd. Sadece ve sadece onun okumay sevdii hrszlk
haberi ilk sayfada manetten verildii iin parasna kyp geen sene satn
ald, st ya lekeleriyle dolu ve sinek ldrmek iin kulland eski
gazeteyi iki kat ederek kapsnn nndeki basamaa oturur ve kimseyle
ilgilenmiyormu gibi yapard. "Bak dinle sana ne okuyacam: 'Ve yine
mucizevi bir ekilde gece hrsz yakaland. Ayn on nde Azize
Katerina'nn arka sokanda yal bir dul kadnn, iinde elli Mecit
bulunan antasn almak istediler. Kadncazn yardm istemesiyle komular
olay grdler ve yardm ardlar..." Bu olay btn mahallede yanklanmt.
Hrszlar karsnda grnce barp yardm isteyen kadn cesareti sebebiyle
herkes tebrik etmiti. Vasilya'nn pek de houna giden bir durum
deildi tabii ki bu. "E tabii ne beklersin ki? Btn gnn panjurlarn
arkasnda geirdii iin de evini pislik gtryor. O bizim gibi deil ki,
gece gndz i yapsn evde. Tabii ki karlar hrszla, karlamaz m? Ben
olsam ben de yardm isteyerek barrdm." Kendi kusurlarn hibir zaman
grmezdi. Bu huyu yznden de sonunda olu bir Trk kzna k olmutu.
Evindeki huzursuzluk bitsin diye ne sava vermiti. "Vay bama
gelenler! Meryem Anam yardm et! Ne yaptm da bunlar yayorum ben!"
diye san ban yolup iyi gnlerin geleceini grmek umuduyla kendini
kahve fallarna vermiti. Hatta o sralar birbirlerinden ok
hazzetmemelerine ramen gelip anneme bile szlanmt. ten iten onun bu
durumuna sevinen annem ise, zmir Bycleri Mara Meimaridi "Ne yapaym
ben sana Vasilyacm? Beni u-nuka m sandn?" demiti. Hatta bize, "Oh
olsun dedikoducuya, her eyin hesab bu dnyada deniyor" diyerek
memnuniyetini dile getirmiti. Bir keresinde annemle Vasilya bir
horoz iin kavga etmilerdi. Sabah erkenden Vasilya gurbete gidecek
olu iin besili bir horoz kesmiti. zmirliler iin, her taraf da ta
olan Yunanistan gurbet demekti. Nasl gzel diyorlar ki, daa taa? Bir
de onun iin kan dklyor! Ama buras yle mi? Ne zengin bir 31 yer
buras! Tanr'nin nimeti! Burann her kar topra bereketli ve verimli.
Denize kadar uzanyor zm balar. rn vermeyen bir kar topra bile yok.
Zeytinler kocaman ve simsiyah, budaylar desen tek bir tanesi bile
kk bir ocuun sere parma kadar. "Bakarsn gider de oralara bir daha
dnmez!" diyordu Vasilya olu iin endielenerek. Tencerede kaynayan
horozun kokusunu alr almaz Eftalya'nn kedisi, Vaslya'nn mutfana
girerek tencerenin etrafnda fr dnmeye balam, ardndan horozu bir
hamlede kapa ak tencereden
-
kapmt. Daha sonra mahallenin ne kadar kedisi kpei varsa, horozu
kaldrmda bir gzel yemiti. Biri dieri derken sonunda Vasilya uursuz
ve kara derili dedii kedi yznden kavga etmek iin ayaklanm, hayvana
demediini brakmamt. Ne eytan ii olduu kalmt kedinin ne de yoluk
tyll. Eftalya'nn, kedisine kar ar bir sevgisi ya da dknl yoktu.
Kediden yararlanmak iin onu besliyordu. Btn mahalleyi gezerek bir
tutam kara kedi ty arayacana onu kendisi besliyordu. Ne zaman
ihtiyac olsa kedisinden bir para ty koparyordu. Nasl ki herkesin
evinde bir kavanoz sala bulunur ve ihtiya olduunda yemee bir kak
konursa, Eftalya da kocalarn ya da sevgililerini kendilerine
balamak isteyen kadnlara yumurtann kabuunu st ksmndan aarak iine
att kara kedi tyyle balama bys yaparken zmir Bycleri Mara Meimaridi
kullanyordu kedisinin tyn. Gerekten de ok zeki bir hayvand. Bu
yzden de onu koruyordu. Eftalya kar taraftan el hareketleriyle ve
bararak Vasl-ya'ya, "Oh ne gzel oldu da, kapt senin tencerenden
horozu. Belki akllanr da bakalarnn tencereleriyle deil
kendininkiyle ilgilenmeyi renirsin" deyip kavgay balatmt. Grlt
patrt, bar ar zerine sonunda kavga btn mahalleye yaylm, dier
kadnlar ellerinde sprgelerle taraf tutmaya gelmilerdi. Vasilya'dan
ne kadar nefret eden varsa hepsi Eftalya'nn tarafn tutmu,
Vasilya'dan ve onun zehirli dilinden korkanlarsa onu desteklemiti;
ancak bir zm bulunamamt. Eer Fula ona piirdii terbiyeli sulu
kfteden vermeseydi, olunu gurbet yolculuu iin binecei gemiye peynir
ekmek yedirip gnderecekti. 32 Azize Trada Panayr'nn olduu gn
Eftalya'nn bizim iin hazrlad iki hrkay ve iinde birka eyann
bulunduu sepeti yanmza alarak panayra gittik. Birka onluk harcamay
gze almtk; nk sadece kaya binmek iin bile para gerekiyordu. Anneso
istedii iin annem ona sar ve zeri ssl el fenerlerinden almt. Ama
zavallck daha eline alr almaz feneri tutuup yannca alamaya balamt.
Bu srada yanmzdan geen bir beyefendi ona kendi fenerini verince
sesi kesilmi ama yeni fenerin de mr pek uzun olmamt. Bir sr insan,
iyi insanlar. Zenginiyle fakiriyle farkl insanlar; ama hepsi de
Hristiyan. Akamst hepsi ellerinde fenerleri ve mumlaryla kydeki
kiliseye gitmek iin kayklara, motorlara biniyorlard. Bu inanl
insanlar tayan, fenerlerle ve lambalarla sslenmi kayklar Ege'nin
sakin sularna hep beraber alyordu. izmir'de ok fazla kayk vard; ama
Vasilya, olu iki kuru daha fazla kazansn diye sanki gemi sahibiymi
gibi ukala ve haval tavrlaryla bizi zorla kendi olunun kayna
bindirmiti. zmir Bycleri Mara Meimaridi
-
"Siz buraya oturun, siz uraya gein..." diyerek herkesi sraya
sokuyordu Vasilya. Anneso'nun yanna, ocuklarndan biri benimle yat
olan iki ocuklu bir aile oturmutu. Kayk sahilden uzaklarken mumlar
ve sepeti tayan ayn zamanda ailesinin gvenliini salamaya alan uzun
boylu, sert bakl, dik yakal babalar onlara, "Bakn buras Otel Grand.
Buradan da Niko'nun evi grnyor, bakn! Gecenin karanlnda nmzde giden
kayklara bakn ne gzeller. Ooo... bu gece artk bir sr balk olur
dipte!" diyordu. O gece panayr yerinden dndkten sonra annemi bir
keye sinmi, sessiz sessiz alarken grnce ok zlmtm. Ben onu ta gibi
gl ve ne olursa olsun yklmaz sanrdm. "Anneciim nen var?" "Yok bir
eyim. Sen uyu, gzme p kat." Ona yardm edemeyecek kadar gsz ve zayf
hissetmitim kendimi. ki derin nefes aldktan sonra alamay kesmiti ve
o gnden sonra da bir daha hi alamad. Kendine hepsini hakkyla
gerekletirdii amalar edinmiti. 33 Beaute... Franszca bilen
Lefkotea'nn dedii gibi, Eftalya ve kz "Beaute" iin reeteler
hazrlyorlard. Ticarete balamlard. Eftalya'nn, "Eftalya Sabanc'nn
parfm ve gzellik malzemeleri atlyesi" diye adlandrd; kaldklar odann
sol tarafndaki tek pencerenin altna sktrdklar, kk bir tezghta
hazrlanan kremlerle ve parfmlerle dolu bir sepetti Beaute ilk
nceleri. Msrl maazasndaki iinden yorgun argn ktktan sonra, koluna
takt sepetiylemahalledeki btn kadnlar tek tek ziyaret ederek onlar
gzellik malzemelerinden almalar iin ikna etmeye alyordu. Gergin
cildiyle Eftalya herkese, "Yiyemeyecein hibir eyi yzne srme" derdi.
Sattan sonra atlyesine geri dner ve btn bir gece yeni rnler
hazrlard. Ticaret iinde iyi tutunmutu; nk hazrlad kremler zmir
Bycleri Mara Meimaridi gerekten de ok iyiydi. Hatta kremleri yannda
alt, izmir'de herkesin rabet ettii kremler satan Msr-l'nnkilerden
bile daha iyiydi. Yiidin hakkn da yememek lazm, ne de olsa Msrl
sayesinde ona mteri kaplar almt. Hanerle narenciyeleri keser,
kabuklarna bastrarak zsula-rni karttktan sonra bu birka damla
zsuyla havanda alalar iyice ezer, ardndan da kei stnden yaplm szme
yourtla kartrrd. Gerekten de harika bir kremdi. Kyde kremi suyu buz
gibi olan Incer Kayna'na koyarlard. Burada ise kremi satana kadar
kar tepeciklerinde saklyorlard. Diana'nn hamam alverilerin yapld
iyi bir ar gibiydi. Btn gen kzlar kaynan suyuna girer, gzellik
banyosu yaparlard. Aya Fotini'den, Mortakya'dan, Kartie'den herkes
bu ifal sularda banyo
-
yapmaya geliyordu. Eftalya'yla beraber bu kaynan suyundan glsuyu
yapardk. Ne gzel bir kokuydu o! Taze kurumu gl yapran toz haline
gelene kadar krlardan topladmz gelincik yapraklaryla birlikte iyice
dver, sonra da onlar gzel kokulu zm tozuyla kartrrdk. Bylece btn
izmirli kadnlarn yanaklar renklenirdi. Franszca bilen Lef-kotea bu
pudraya la bel fam adn vermiti. Bir tarafta salatalk sular, bir
tarafta brtlen sular...Maysn ilk gnlerinde krlara kp taze papatya
toplardk ki, gz 34 kremi yapalm. Bir taraftan da allara gider koyun
ya alrdk, ilk kei style beraber. Satlarmz ok iyi gidiyordu. Bir sr
sipari alyorduk. Maazamzn vitrini olarak Zaharula Hanm'n, su gibi
cildini ve badem gibi gzlerini daha anlaml, daha derin klan sk
kirpikleri olan kz Fotini'yi kullanyorduk. 35 Eftalya o sabah
erkenden btn ilerini alelacele bitirdikten sonra, "Katna,
Katinaaaaaa! Kalk ta teyzen Fula'ya limon sularn gtr. Berber dkkn
iin olduklarn syle ona" diye barm, ben de zmir Bycleri Mara
Meimaridi ielerle dolu sepeti srtlayarak doruca Rum Mahalle-si'nde
oturan teyzem Fula'nn evinin yolunu tutmutum. Yolumu ksaltmak iin
sola dnp Trk Mahallesi'nin sessiz sokaklarna girmitim. O sabah
hibir kadn trnann ucunu bile karmamt evinden. Btn sokak scak yznden
deve ve eek pislii kokuyordu. Baharda, sanki Trk mahallelerinin
pisliini rtmek istercesine, bu gbrelerin besledii tohumlardan
kocaman yeillikler fkryordu. Ah u Trk mahalleleri! Ne pis yerlerdi.
Buradaki hanmlar her eyi gzetleyen bir ift gzden baka bir ey
deillerdi. Mutlaka pencerelerinin arkasnda bir keye siner etraf
gzetlerlerdi. Nasl oluyor da, her eyi biliyorlar ve her eyden
haberdar oluyorlard; kimse bilmezdi! Baz iyi ve Hristiyan olduunu
saklayan kadnlar daha farklyd. ok nadiren de olsa konuuyorlard;
hatta bazen beni evine davet edenler de oluyordu. Eer seni dier
insanlardan ayran politikaysa, uzlaacak bir ey bulabiliyordun; ama
seni dierlerinden ayran dinse anlaabilmenin hibir yolu yoktu. Trk
kadnlar bak__________lmak iin deillerdi. Onlar dier kadnlar gibi
hayran hayran seyredemezdin. Zaten bir ey de gremezdin araflarndan.
Vasilya, deveyle taze sebze getiren manavdan alveri yapm eli kolu
dolu bir halde yolun kesinde grnd. Omuzla- 36 rndan birine rg
sarmsaklan asm, dier omzuna da acurlar yklemiti. Evin arka
avlusunda ocuklarndan gizli yemek iin de cebine birka taze zerdali
saklamt. Yoldan karlkl geiyorduk. O yolun sa tarafndayd, ben de
tam
-
aksine, penceresi skca kapatlm olan kedeki Trk evinin olduu
taraftaydm. Vasilya koca kna ramen bir srayta yanma gelmi, beni
kolumdan tutup o pencerenin nnden gemeyeyim diye ekmiti. "abuk ekil
oradan! Orann yaknndan bile gemeyeceksin bir daha anladn m beni?"
diyerek gzlerini bytm ve bana kzmt. Ona aknlkla bakmtm. Neden
korkmam gerektiini zmir Bycleri Mara Meimaridi anlayamamtm. Kolumla
beraber ayn anda sa rglerimden birine de aslmt. Hem korkmutum hem
de canm acm-t. O kapal pencere beni de korkutmutu. Ne dediini
tamamen anladmdan emin olana kadar kolumu brakmaya niyeti yoktu.
"ieride byc var! Seni canl canl yemesini ister misin?" Kafam saa
sola sallayarak cevap verebilmitim ancak. Teyzem Fula'dan dnte, o
sokaktan geerken kar kaldrmdaki duvarn dibinden yrdm ve her taraf
skca kapal olan pencereye de arada bir gizlice gz attm. Pencere hep
kapalyd. Ve dier gnlerde de hep kapal kald. Bycnn evinin dier btn
evlerden hibir fark yoktu. Kapadokya'dan gelmeden nce izmir'i hayal
ederdim ve hep byle evler canlandrrdm kafamda. Ne acayip! Eftalya
da bunun aynsn daha nce ryasnda grm. Bu evin aynsym ve kapy ap
ieriye girdiindeyse deiik eylerle dolu bir at arabasyla karlam.
Hazine ama ne hazine! Hepimiz, biriz- kimse bizi yenemez; bu
sihirli szleri syler sylemez, hazine katlanarak oalyor, evi
dolduruyormu. lgin. Btn yolculuk boyunca bu eve gideceimiz ve
zengin olacamz gn hayal etmitim. Tpk babamn yaad zamanlardaki gibi.
Bu evde ans eseri birok kez karlatm bir Trk kadn oturuyordu. Sanrm
onu daha nce bir kere de bizim kyde grmtm. Sanki babam gmdmzde
grmtm onu. O da bizim oral olmalyd. Onunla ilk karlatmda yamurlu
bir gnd ve Frenk Mahallesi'ne gidiyordum, izmir'in Frenk Mahallesi
arlar ve dkknlarla dolu kalabalk bir yerdi. Dar ve uzun bir yolu
vard mahallenin. ngiliz postanesinden balar, Azize Fotini'nin 37
yol kavana kadar uzanrd. Bu sokakta yrrken grdm gzel eyler karsnda
bam dnerdi. En iyi maazalar ve en kaliteli eyler buradayd. Fotini
bir sredir ingiliz Eastern, Ha-tinolu, Svatsman, Pettie Loure ve
Paradi de Dame gibi maazalarn ilerini zmir Bycleri Mara Meimaridi
yapyordu. On iki saat boyunca bodrum katnda, ba ne eik, hatal
dantelleri dzeltirdi srekli. Annesi Zaha-rula her gn, istesem de
istemesem de, o gn ne piirmise ya da yemeklik ne varsa benimle
gnderiyordu Fotini'ye. "Gel buraya Katina! u sefertasn bir kou
Fotini'ye gtr de bir
-
eyler yesin." Benden drt ya daha byk olan Fotini'yse, bana bir
bakr kuru verip kardaki simitiden ona bir simit almam isterdi. "ok
canm ekiyor!" dediinde benim de azmn suyu akard. Bana da bir para
verirdi. 20 Ocak sabah, fakir mahalleye yerlememizden ksa bir sre
sonra teyzem Fula'nn evine gidiyordum. Bir elimde bakla dolu
sefertas, dier elimde tra kremleriyle dolu sepet, yamurun altnda
zar zor yryebiliyordum. Souktu ve bardaktan boa-mrcasna yamur
yayordu. Ayakkabmn delik olan kselesinden ieriye dolan amurlar da
cabasyd. Ninem Eleni'nin has koyun yn ve kei klndan rd ceketim
yamurdan srlsklam olmutu ve srtma batyordu. Ama ondan baka, daha az
delikleri olan bir ceketim yoktu. Annem ilk kazand parayla bana
dmeli bir gocuk alacakt. Ermeni Mahallesi'den geebilmenin imkn
yoktu. Btn kiremit atlyeleri oradayd ve yamurdan her yer kiremit
krmzs olur ve ayan bileine kadar amura batard. Trk Mahallesi'nden
gemeyi aklna bile getiremezdin! Oradaki pislikleri hibir ey
temizleyemezdi. arnn sokaklar ise sardalyeleri ykayan yamur suyuyla
kayganlamt ve pis kokuyordu. Maalesef bu kaygan balk sular yznden
kaydm ve dtm. Bir yerim incinmemiti; ama yere den krem ielerini
toplamaya alrken alamaya balamtm. Annemin sabaha kadar zenerek yazd
etiketler slanm ve amurdan silinmilerdi. U ie de krlmt. Bir Trk
kadnn eilip krlan ienin paralarn ve dalanlar toplamama yardm etmesi
ve sakince hepsini sepetime geri 38 zmir Bycleri Mara Meimaridi
koyduktan sonra da cebinden bir mendil karp salya smm temizlemem
iin bana vermesiyle, daha ok alamaya balamtm. Dier taraftan elimden
den sefertas alm, iindeki baklalarn bir ksm etrafa salmt. Kadn onu
da yerden kaldrp en azndan iindekileri kurtarabilmek iin tekrar
skca kapatmt kapan. Beni tutup kaldrmt; ama ben yzne bile bakmamtm
kadnn. Ayaa kalktktan sonra Aziz Polikarpu Kilisesi'ne doru yola
koyuldum; oradan da sola, cam atlyelerinin olduu sokaktan geip
Avrupa Soka'na gidecektim. Btn bir yol boyunca alamtm. Kiliseye
yaklatmda yamur durmu ve kuru bir kuzey rzgr kmt. Diojen maazasnn
nnde durmu, bayramdan kalma vitrindeki oyuncaklar seyretmitim: Krmz
kadifeden, dantel yakal elbiseler iindeki oyuncak bebekleri, demir
yolunda kendi kendilerine giden tren vagonlarn, saa sola hareket
eden kuklalar... Nasl bir maazayd bu byle. ki yz alan vard ve bir o
kadar kii de deposunda alyordu. Hem kimseyi rahatsz etmeyeyim hem
de seyrimi kimse bozmasn diye biraz uzaktan seyrediyordum kl
vitrini. Giysilerimlama dmm gibi pis kokuyordu. Kimse bu
-
kokuyu almasn diye ceketime skca sarlarak kalabalktan uzak
durmaya alyordum. lk nce Fotini'nin iyerine gidip, bodrum katna k
ve hava girsin diye konulan demir zgaralardan ieriye bakmtm. Aas
karanlk olduu iin sadece Fotini'nin kafasn grebiliyordum. Yavaa ona
seslendiimde beni duymu, gzleriyle deponun arka kapsndan ieriye
girmemi iaret etmiti. eriye girince tek kelime bile etmeden ona
sefertasn uzatmtm. Sefertasn aar amaz etrafa havu, pirin ve
baharatlarla halanm lezzetli tavuun i gcklayan kokusu yaylmt. inde
tavuk paralar olan kuskuslu orba, zerinden bir saat gemi olmasna
ramen hl scakt. Fotini yemekleri grnce sevinten lgna dnm, hemen bir
kak bulmu, ardndan da basamaklara oturmutuk beraber. Aln bastrmak
iin birka kak orba itikten sonra iteki kurdeleci kzlarn onunla
uratndan zmir Bycleri Mara Meimaridi bahsetmi ve yemeini
bitirmesine yakn, "ster misin?" diye sormutu. Ben de yemekten arta
kalan ne varsa yalayp yutmutum. Fotini geirerek, "Sylesene ne
yortusu bugn? Ne yortusu var ki bugn tavuk kestik?" diye sormutu.
Parmaklaryla gnleri sayarak hangi yortu olduunu bulmaya almt. 39
Teyzem Fula'nn evine vardmdaysa, krem ielerinin stndeki yazlarn
kuruduunu ve mucizevi bir ekilde eskisinden ok daha iyi okunduunu
fark etmitim. Gnler geiyor ve skca kapal olan pencere hi almyordu.
Artk oraya yakn yerlerden geiyordum, belki alr da, ben de merakm
gideririm diye. Burada onunla beraber bir de fakir bir aile
yayordu. Nesi olduklar belli deildi. Anne babalaryla birka tane kk
Trk ocuklar varm. Birok kez, yamaklara sanl yardmc kz saa sola
giderken grmtk. Ama hibir zaman eve elinde bir eyle dnmyordu. Acaba
yemek yemiyorlar m, diye hep merak ederdim. Kimse onlarn
dedikodusunu bile yapmazd. Vasilya bile. Bana ait olan btn eya,
yeni ceketimi astm bir ask, elde dikilmi, gzleri dmeden oyuncak
tavann yata olarak kullandm otlarla dolu bir bez torba ve zerini
rtmek iin kullandm bir bez parasndan ibaretti. Anneso'yla beraber
oynardk tavanmla. Onu besler sonra da torbadan yaplm yatana yatrp
uyuturduk. Bir de kuzinim Despina'nn ona artk kk geldii iin bana
verdii iki gecelikle, yolda bulduum, zerinde Trke Bana syle yazan,
yepyeni, demirden bir kutum vard. Bycyle ikinci kez karlatm gn
bulmutum kutuyu. Mahallenin dnda, tabakhanenin kaldrmlarnn da
tesindeki yol yamur yadnda nehir olur, kenarlarnda yeillikler
biterdi. Baz yerler derindi, baz yerlerde de havann gzel olduu
zamanlarda
-
ocuklarn oyun oynad s glckler oluurdu. Ef-talya gzleri srekli
yerde ot toplarken iyice uzaklamtk birbirimizden. Ben de zmir
Bycleri Mara Meimaridi suya girmi kurbaa yakalamaya alyordum, ite o
zaman bycnn kar kydan bana baktn grmtm. Gz gze gelince kutuya
uzanan elimi, belki kutu onundur korkusuyla telala geri ekmitim.
Ama o, bana kutuyu almam iin iaret etmiti. Ben kutuyu almay baarana
kadar byc ortalardan yok olmutu. Bu kk kutu benim yeni oyuncam ve
hazinem olmutu. Bazen kutuyu ap ona skntlarm, zntlerimi ve
dertlerimi anlatyordum. "Ah sevgili kutum, bir grsen ne kadar gzel,
vitrindeki o renkli kalemlerle dolu ve parmam kadar kocaman silgisi
olan kalem kutusu! Hele o gzel altn sal bebei bir grsen!" Sanki
beni dinliyordu kutu, anlyordu. Birka gn sonra retmenimiz, Erato
adndaki dernein daha nceki bayramlarda 40 veremedii hediye
paketlerini vereceini sylemiti. Ve bana gelen paketin iinden, bana
kk, Anneso'ya ise biraz byk gelen bir ift ayakkab, eit eit eker,
daha nce giyilmi ama durumu gayet iyi olan mavi bir etek, beyaz
kurdele, sapsar sal bir oyuncak bebek ve iinde renkli kalemler ve
parmam kadar byk silgisi olan kalem kutusu kmt. Bycy tekrar
grebilmek iin aba harcyordum; ama onu bulamyordum. Bakarsn bir
yerlerde yine grrm diye annemden beni dar ilerine gndermesini
istiyordum; ama nafile. zellikle her gnk gzerghm olan Frenk
Mahallesi'ne doru giderken Kz Okulu'ndan nceki btn ara sokaklara
bakmyor ama onu gremyordum. Kk Anneso Trke konuuyor diye Eftalya
ona kzard. "Trke konuma yoksa bana ne gelecei belli olmaz!" Ama
Anneso Trk ocuklaryla oynard btn gn. Gaflar, amalar hi eksik
olmuyordu azndan. Attarti Ana'yla tanmamzn sebebi de o olmutu. Bir
gn sabahn erken saatlerinden itibaren ticari at arabalarnn trafii
balamt. Uursuz gn. ocuklar evin nnde bir Trk ocuunun gzlerini
balam, ebecilik oynuyorlard. Ha zmir Bycleri Mara Meimaridi
yakaladm yakalayacam derken zerlerine doru gelen at arabasn fark
etmemilerdi. Bu arada, sanki annesinin iine domu gibi kadn kapya kp
dikkat diye barnca at korkmu ve daha hzl zerlerine gelmeye balaynca
Anneso ocua sarlm ve ikisi birden arabann altnda kalmt. Anneso kt
yaralanmt. Neredeyse baca eziliyordu. Ama kk ocuu kurtarmt. O gnden
sonra Attarti Ana ve dier Trk kadnlar bize gelip gitmeye balamlard.
Biz de onlara almtk. Olaydan be ay sonra, bir leden sonra yal
Attarti Ana ilk kez bandaki rty karmt. Once, her zamanki gibi elini
kulann
-
arkasna gtrnce ya yzn kayacak ya da rtsn dzeltecek sanmtk. Etraf
iyice kolaan edip evresinde namahrem olmadndan iyice emin olunca,
rtsn ekip karmt. Genken ok gzel bir kadn olmalyd. Ama kim grm ki bu
gzellii? Yzn anca bir sr sivilce de kmt ortaya. Gnbatmyd. Kadn, "Ne
kadar bildiimiz varsa hepsini bir kenara brakyoruz" deyince
Eftalya'nn kalar kalkm ama bir ey dememiti. Beklemiti. 41 Bana,
"Bir ate, bir bez paras, biraz zeytinya ve bir de ayakkabn getir"
demiti. Zaten bir ift ayakkabm vard; onu da pahal olduu iin ok
nadiren giyiyordum. Kadn arkasna dnp ba ne eik bir ekilde bir adm
gerisinde duran ve yardmcs olan kza bakmt. Acaba ona da retmi miydi
by yapmay? Bunca yl beraber yaamtk ama haberimiz bile olmamt.
Sadece tek bir isim bilirdik. At-tarti Ana. "Gnn birinde ben
gideceim. Buna da rettim ama yapmak istemiyor. Senin yolun ak. Sen
benden devral ki, kaybolup boa gitmesin" dedikten sonra bir ate
yakp onu seyretmeye balamt yal kadn. ki, , be dakika sanki birka yl
gibi gelmiti. Kendini hazr hissettiinde, elindeki buday tanelerini
snana kadar ovuturduktan sonra dilerine srp, ilk kez gevelemeden,
dzgn bir dille bir eyler sylemeye balamt. zmir Bycleri Mara
Meimaridi Buday, arpa, avdar duy beni! Demir ol, bu yarata bilgelik
ver, Bu ele rzgrn gcn ver. Yal bez parasn am, iine tane buday
tanesi koyup ellerini titreterek gzlerini am ve bezi atee atmt.
Kati-na'nn ellerini tutmu, avu ilerine atee tuttuu scak bezle ya
srmt. Ayn szleri mrldanarak nce alnna sonra btn yzne ya srmeye
devam etmiti. ki yl iinde sanki gkten bize bir hazine gelmiti...
Krem ve parfm ticareti gayet iyi gidiyordu. Hatta kk bir
birikimimiz bile olmutu. Tanr yzmze glmeye balamt. Bir sabah
pencereyi amamla ieriye taze bahar havasnn dolmas bir olmutu;
yaknda Kz Okulu da tatile giriyordu. Ef-talya evden dar admn
atmyor, ya yatann altna ya ikonalarn ya da tencerelerin arkasna
saklad parann yerini deitirip duruyordu. Eftalya bir sr plan yapmt.
Ama elindeki parann miktar ok fazla olmad iin onun btn isteklerini
karlamaya yetmiyordu bu para. Anneso eline iki ta alm havanda
dvlecek bademleri kryordu. Lefkotea da krem yapmnda bize yardm
etmeye geliyor ve bazen sat yaparak be kuru da o kazanyordu. 42 Her
akam Attarti Ana'nn odasnda, yardmcs olan kzn yanna oturur fsltyla
konuurduk. Attarti Ana bize kt falna bakmay da
-
retmiti. Gnn birinde Eftalya'ya kt fal aan Attarti Ana, "Hrsz
var. Hrsz gryorum Eftalya. Gece gelecek sana. Ama senden alaca
yerde, sen alacaksn ondan. Sen deil o sana verecek" demiti.
Eftalya'nn iine kurt dmt o gece. Koturarak alelacele eve
gittiimizde, paralar saklad yerden karp gsne koymutu. Ertesi gnn
akam gelmiti hrsz; ama almaya deil saklanmaya. Yolun kar tarafndaki
kpek havlamaya, Vasilya'nn huzursuzlaan tavuklar gdaklamaya balamt.
Bir yandan da hrszn farkna varan ve peine den gece bekisinin dd
duyuluyordu. Hrsz zmir Bycleri Mara Meimaridi iyice yaklamt. Ve
sonunda bizim duvarn dibinde bzen hrszn karalts grnmt. Eftalya
avluya kp avaz kt kadar barmaya balaynca beki koturarak bizim
tarafa doru geldi; hrsz korkusundan, ald eyay brakarak kayplara
karmt. Kaplar, pencereleri sk sk kapattktan sonra iinde alnt eyann
olduu torbay atk. Gm atal-bak takmlar, amdanlar, niye aldna anlam
veremediimiz bir kalp sabun, kadifeyle kapl, zeri tek bir yeil tala
sslenmi bir kutu, gm sapl bir sa frasyla el aynas, gece antas, iki
tane altn kstekli saat ve be yz lira kmt torbann iinden. Kesinlikle
ok zengin birinin evini soymutu hrsz. Ne olacak imdi? Acaba bunlar
iin geri dner mi, diye korkup endielenmitik. Polise mi verseydik
bunlar acaba? Yakalarlar m hrsz? imiz iimizi yiyordu. Kara kara
dnrken, Eftalya duruma uygun ve kendini hakl karacak bir bahane
bulmutu. "Bunlar bize Tanr'nn hediyesi. Bize acd ve hediye yollad
bunlar. Tanr'nn ltf bunlar!" Bylece bizde kalmt alnt mallar. Zaten
be yz lira da kimsenin kolay kolay reddedemeyecei bir miktard. Bu
parayla ve biraz da Trk kurularyla zmir'in hanmefendilerinden biri
olabilecektik. Rum Mahallesi'nden iki sokak aadaki Elmasolu
Soka-'nda, kirada indirim yaptrabilmek iin bir ylln pein dediimiz,
iki katl bir eve tanmtk. Kendimize yeni ayakkab- 43 lar, eve hallar
ve her birimiz iin ayr birer yatak almtk. Ve giri kata da o blgenin
ilk Bedute's'mi amtk. Bedestan'dan porselen tabak takmn aldktan
sonra da zmir hanmefendilerinin normalde yaptnn misli tatl yapp
Fula'y, doktorun karsn, Vasilya'y, Gogo'yu, Kalyopi'yi ve yeni iki
komumuzu aya davet etmitik. Bize verilen bu Tanr Ltfu'nu dikkatle
harcam ve bir ksmn da kt gnler iin birikimimize eklemitik. zmir
Bycleri Mara Meimaridi Bulduumuz hazineden kan altn taklar hibir
zaman ne takmaya ne de satmaya cesaret edebilmitik. ki tane tek tal
mavi yzk, talarla sslenmi bilezikler, kpeler ve inci bir kolye
sanki hrszn
-
zengin bir Ermeni evini soyduunun ispat gibiydi. Altnlarn bir
ksmn Attarti Ana'ya gtrmtk. Altnlar grnce duygulanm fakat, elini
hayr der gibi kaldrarak onlar almay reddetmiti. "Bunlar, benden
sana gnderildi Eftalya. Onlar geri istemiyorum." Eftalya aknlkla,
"Kimin ki bunlar?" diye sorunca, Attarti Ana, "Sahibinin onlara
ihtiyac yok artk; zaten ksa bir sre sonra da bizi terk edecek"
demiti. Bundan iki ay sonra ok zengin bir Ermeni kadnn ardnda bir
sr mal, mlk ve para brakarak ld haberini almtk. Para tatl gelmiti
Eftalya'ya. Durmadan Attarti Ana'dan, ona bakalarnn dncelerini
okumay retmesini istiyordu. Ancak Attarti Ana artk bu konular
hakknda fazla konumuyordu. Eftalya, elinde btn dnyay ynetecek bir
gce sahip olan Attarti Ana'nn bunlara yz evirmesini, istememesini
yadrgyordu. Daha sonra da aklna Attarti Ana'nn durmadan kendisinin
her eyin zerinde olduunu sylemesi geliyor ve istemeden de olsa ona
kzyordu. "Kadna bak! Azize mi bu be? Bize kendini azize diye mi
yutturmaya alyor?" Attarti Ana'nn yannda gerek bir anne scakln
hissederdi insan. Hi kimseden t kmadan ylece onun yannda saatlerce
oturduumuzda bile, saatler bize dakikaym gibi gelirdi. Mutlu, huzur
dolu birka dakika. Hi bitmesin, biraz daha yannda kalaym derdi
insan. Attarti Ana bize, 44 "Soru sorma. Hislerini takip et" derdi.
Gz kremi yaplrken, her defasnda temiz tlbentten szlme-liydi. Bu
yzden de bir sabah Katina, tccarlarn, uhalar ve ynleri zmir Bycleri
Mara Meimaridi arnla sattklar ardaki Kapu Amca'dan tlbent almak iin
yola kmt. Yol stndeki bir kede ktnn biri, yoldan geenleri oyuna
davet ediyordu. Kirli, yrtk prtk ktlarla oynanan bu oyunda Trk
parasyla bahse giriliyordu. Papaz bulan kazanyordu. Katina, bu
bahis oyununu oynayan Vasilya'nn oullarndan birinin arkasnda durmu,
oyunu seyrediyordu. "Bul papaz, al paray" diye baryordu
kt__________. Katina, ktlara baktnda hangisinin papaz olduunu
biliyordu. "Ortadaki!" diye fsldad Vasilya'nn oluna. Olan arkasna
dnp Katina'ya baktktan sonra, "Burada, kkhanm bunun papaz olduunu
syledi" deyip kazandndan emin bir ekilde glmseyerek ortadaki kadn
stne koydu elini. Gerekten de maa papaz ortadaki ktt. Kazanmt. "Bul
papaz, al paray" diyerek bu sefer kazanmak iin tekrar karp koydu
ktlar nne kt.
-
Katina bu sefer de, kazanmann verdii memnuniyetle sevinen
Vasilya'nn oluna, sol taraftaki kt olduunu syledi. Kalabalk
toplanmt balarna. Vasilya'nn olu nc turda yz kuru, drdnc ve beinci
turdaysa toplam sekiz yz kuru kazanmt. kt ellerini havaya kaldrarak
baryordu. "Gelin gelin... Bugn ans sizden yana! Nerede papaz? Bunda
m papaz, unda m papaz?" Bu sefer Katina'nn akl karm ama sesini
karmamt. Vasilya'nn olu kendiliinden ortadaki kad semeye kalknca
Katina onu engelleyerek, "Hibiri papaz deil! de as!" dedi. Ve
gerekten kt da ast. Kalabalk kty lin etmek iin ayaklannca, Katina
komaya balad. Btn zmir'i Trk Mahallesi'ne varncaya dek koarak geip
Attarti Ana'nn kapsn iki eliyle yumruklamaya balad. Attarti Ana
kapy anca Katina ona sarld, yaprak gibi titreyerek alamaya balad.
zmir Bycleri Mara Meimaridi "Biliyordum. Bildim. Btn ktlar
kapalyken ben onlarn ne olduunu biliyordum. Grebiliyordum" diyerek
hkra h-kra alyordu. 45 "Korkuyorum anne!" "Biliyorum" dedi sadece
Attarti Ana. Katina'ya olan ak yznden meyhanecinin olu Stravakya
zmir'in diline dmt. Pazar gn Eftalya kapy atnda, karsnda onu
giyinip kuanm ve elinde iekle ziyarete gelmi grnce, "Aman bamza
gelenler " demiti. Stravakya merhametli ve hayrsever bir izmirli
tarafndan sekiz yandayken vaftiz edilmiti. "Btn bir gn boyunca ah
ekip dertlenmeme dayanamad- iin patronum gnderdi beni." "Ah
ekiyorsun ha?" "Evet." "Katina yznden mi?" "Evet. Patronum kalbinin
skmasna sebep olduumu sylyor. 'Git u kzn annesini bul da, ne
olacaksa olsun bitsin bu i' dedi ve beni gnderdi." "Bir ah ek
bakaym." "Garrrg!" diye geirir gibi bir ses karnca Eftalya ona,
"Aaa demek bu yzden yollad seni" dedi. Her pazar ayn ey oluyordu.
Eftalya her pazar kap aldnda alayl bir ekilde glerek, "Katina
sslen, damat geldi" diyor her seferinde hanmefendisinin sakssndan
koparrken yakay ele verip kovaland, dal karanfille kapda duran
Stravakya'ya kapy ayordu. Ancak zamanla durum deimi ve Eftalya,
"Stravakyacm, hazr gelmiken bahedeki nanelerin kkn bir
-
kazversen!" demeye balamt. zmir Bycleri Mara Meimaridi Bir bebek
iin st, bir Trk kahvehanesi iin nargile ne kadar nemliyse, Eftalya
iin de o kadar nemliydi naneler. Kendi sakslarndan koparmamsa
yemeklerine koymazd hibir baharat. Ve Stravakya kazyordu.
"Stravakyacm hazr gelmiken u kapnn oynayan menteesine bir gz
atsan." "Stravakyacm gelmiken u unlar elersen, ben de sana
karlnda..." "Katina'y m vericen?" "Para vericem." "Hi yoktan para
da iyidir" diyerek unlar elemeye balard. 46 Bylece Stravakya evin k
olmutu. Eftalya'nn neye ihtiyac olsa kaynvalidesine hizmet etmek
iin Stravakya koturuyordu. Zamanla asl amacn unuttu. Artk
Eftalya'nn tadna doyamad yemekleri ve tatllar iin sabah akam
bizdeydi. "Eftalya Hanm yaplacak bir iiniz var m?" Alverie bile
beraber gidiyorlard. Eftalya nde gidiyor, Stravakya da elinde
sepetler arkadan onu takip ediyordu. Bir gn gene yrrlerken Eftalya
ona yaklaarak, "Annen var m senin? Senin annen kim?" diye sorunca
Stravakya ban nne emi ve bolua bakmt. te o zaman Eftalya ona acmt.
Erkek kokusu alyorum... Fula paralarn nereden geldiini renmek iin
deliriyordu. Avludan ieriye girerken Fula, "Sa ayakla giriyorum
Eftalyacm! Hayrl olsun, hayrn gresin" dedi. eriye girdiinde
gzleriyle her taraf incelemiti. Mobilyalardan hallara hatta
tencerelere kadar her eyi. Her ey dzenli ve yerli yerindeydi; basit
ama gerekli olan eylerdi bunlar. "ldracam! Benden eski berber
dkknnn, sokaktaki kedilerin bile yz evirecei eski sobasn
istiyorlard; imdiyse her birinin ayr ayr yataklar var" diye dnyordu
Fula. zmir Bycleri Mara Meimaridi K iin ne kadar zeytinya olduunu
grmek iin bile usulca lavabonun altndaki bez perdeyi kaldrp gz atm,
dolu olan yadanln yanndaki arap damacanasn grnce de, "Bizimki arap
da m iermi? Ama bu kadar ok olduuna gre eve erkek alyor olmasn bu?
Aaaa, erkek kokusu alyorum" demiti. Bu arada tabak almak iin mutfaa
giren Eftalya'y gren Fula, alelacele peremini dzelterek ayaa
kalkmt. Artk Ef-talya'ya farkl bir gzle bakmaya balamt. "Gzel. Gzel
olmu her ey Eftalyacm. Ev de olduka byk. Merdiven nerede? kp bir de
odalar greyim diyorum." Eftalya parmayla merdivenleri iaret edince
Fula koarak yatan stnde bebeiyle oynayan Anneso'nun olduu odaya
girmiti.
-
47 Demir balkl yatan olduu oda geni ve feraht. Anne-so dier iki
yataktan daha byk olan Eftalya'nn yatanda yeni oyuncayla oynuyordu.
Eftalya'nn yatan dier yataklardan ayran byk krmz perdenin arkasna
yzn saklayarak glcklerle Fula Teyze'sine oyun yapyordu Anneso. Fula
sesine tatl bir ton vererek, sorularna balamt. "Sen nerede
uyuyorsun Anneso?" "Orada." "Eftalya Teyzen'le uyumuyor musun?"
Anneso, "Yok.' Kt kurttan holanmyorum ben!" deyince Fula'nn iine
phe dmt! "Kim o kt kurt?" "Kocaaamaan bir kurt" dedi Anneso kollarn
aarak. "Ne zaman geliyor bu kt kurt?" "Geceleri. Uyumayan ocuklar
alp gtryor." Akl karmt Fula'nn. "Kurdun ad ne?" "Bilmiyorum."
"Dileri var m?" "Var." zmir Bycleri Mara Meimaridi "By var m?"
"Var." "Ne giyiyor bu kurt?" Anneso cevap vermeyince, Fula soruyu
deitirmiti. "Kurdun eyas nerede?" Anneso ifoniyerdeki ekmecelerden
birini gsterince Fula merakla, iinde bluzlar, kadn i amarlar ve
sekiz domuz yavrusuyla bir kurt resmi olan ekmeceyi byk bir merakla
amt. Resmi ufakla gstererek, "Bu kurt mu seni karacak uyumazsan?"
diye sordu. "Evet o." "Aa! Aman be sende! Ben de oturmu seni
dinliyorum." Hayal krklna uramt Fula; ama kolay kolay da pes etmeye
niyeti yoktu. Son bir kez daha ansn denemek iin An-neso'nun yanna,
yataa oturup oyunca da eline alarak, sormaya balamt. "Anneso, syle
bakalm Fula Teyze'ne, kim size para verir?" yor.' "Eftalya Teyze!"
"Hayr! Yani Eftalya Teyze'ne kim para veriyor?" 48 "Hmm! Banyoya
giren adam!" "Banyoya m?" "Evet." Normalde satlanlardan daha ucuza,
banyo iin bir kvet almt Eftalya. Tesisatnn kveti getirdii gn de
Eftalya'ya para st
-
verirken grmt onu Anneso. Anneso'nun yanndan ayrldktan sonra
Fula, banyoya gitmek iin izin istemi ve ieriye girer girmez kendini
banyoya kilitleyerek Eftalya'nn dolap ve ekmecelerde neler sakladn
kefetmek iin etraf kartrmaya balamt. Bir erkein varln ispat edecek
hibir eye rastlamamt ki, son anda bir kede, paket edilmi,
fildiinden manet dmeleri ve bir de yaka bulmutu. Dmeleri zmir
Bycleri Mara Meimaridi a tutarak kalitesine bakm, yakay da koklamt.
Fildii kaliteliydi ama yaka eski kokuyordu. Fula sevinmiti. Artk bu
evde bir erkek olduundan emindi. "Hoppa! Ama yani Eftalya Hanm! Ben
de bu kadar deiiklik nasl oluyor erkeksiz diyordum!" O andan
itibaren Fula'nn ii iini yemeye balamt. Mutlaka o erkein kim
olduunu renmeliydi. Salona geri dndnde bir koltua oturup herkesi
tek tek yokladktan sonra, Eftalya hakknda azndan laf alrmmidiyle
Vasilya'yla imal imal sohbet etmeye balamt. "Dilimde ty bitti,
Vasilyacm. Al u tesisaty da biraz gn yz gr, diye diye. Eftalyam
nasl baa kacaksn bunca eyle? Bak k da geliyor, bir de iki ocuun
ihtiyalar var. 'Her ey yoluna girer' diyor bana. 'Makinelerde alrm,
amarclk yaparm gene de evlenmem. Ben her eyi tek bama hallederim.
Hem onu alp da ne yapaym ki? Drdr m ekeyim? amar var, hem daya da
cabas' diyor. te byle." Eftalya konuulanlar duyuyor olmasna ramen,
servis yapmakla megul olduundan lafa girmemiti. Vasilya, Fula'yla
hemfikirdi. Bir taraftan da kendi derdine yanyordu. stemez miydi, o
da bir erkei olsun? Yllardr onun eksikliini duyuyordu. Vasilya
kaymakya m iveli iveli gz szmemiti? Takma dileri yznden yemeini bir
saate yiyen Margelli'ye mi cilve yapmamt? Ama hepsi nafileydi. Tanr
ona, bu kadar ok istemesine ramen bir erkek nasip etmemiti. 49 Fula
konumaya devam ediyordu. "Eftalyam gen kadnsn sen, kendine seni
koruyacak, sana destek olacak, ev kuracak birini bul, diyorum. Ama
onun hi umurund