Top Banner
İzmir Büyücüleri Mara Meimaridi Çeviren: Şebnem Christakopoulos İZMİR BÜYÜCÜLERİ Mara Meimaridi Kitabın Özgün Adı: I Magisses Tis Smirnis Çeviren Şebnem Christakopoulos Yayın Yönetmeni Abdullah Yılmaz Yayına Hazırlayan Gökçe Çiçek Çetin Düzelti Filiz Karaata Dizi ve Kapak Tasarımı Mithat Çınar Baskı Öncesi Hazırlık Emel Atik Birinci Basım, Ekim 2004 İkinci Basım, Ekim 2004 Üçüncü Basım, Ekim 2004 Dördüncü Basım, Ekim 2004 Baskı ve Cilt: Mart Matbaacılık Tel: (0212) 321 23 00 ISBN: 975-04-0285-5
333

Mara Meimaridi - İzmir Büyücüleri

Sep 10, 2015

Download

Documents

niko

Mara Meimaridi - İzmir Büyücüleri
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
  • zmir Bycleri Mara Meimaridi eviren: ebnem Christakopoulos ZMR BYCLER Mara Meimaridi Kitabn zgn Ad: I Magisses Tis Smirnis eviren ebnem Christakopoulos Yayn Ynetmeni Abdullah Ylmaz Yayna Hazrlayan Gke iek etin Dzelti Filiz Karaata Dizi ve Kapak Tasarm Mithat nar Bask ncesi Hazrlk Emel Atik Birinci Basm, Ekim 2004 kinci Basm, Ekim 2004 nc Basm, Ekim 2004 Drdnc Basm, Ekim 2004 Bask ve Cilt: Mart Matbaaclk Tel: (0212) 321 23 00 ISBN: 975-04-0285-5

  • Mara Meimaridi - Kastaniotis Editions, Athens 2001 Copyright 2004, Literatr: Yaynclk Bu kitabn yayn haklar Literatr: Yaynclk, Datm, Pazarlama San. ve Tic. Ltd. ti.'ne aittir. Kitabn tamam veya bir blm hibir biimde oaltlamaz, datlamaz, yeniden elde edilmek zere saklanamaz. LTERATR Yaynclk, Datm, Pazarlama Sanayi ve Ticaret Ltd. ti. istiklal Caddesi, Meelik Sokak, Dnya Han, No: 18-20 Kat: 5 Beyolu 34433 istanbul T 0(212) 292 4120 F 0(212) 245 5987 E [email protected] www literatur.com.tr zmir Bycleri Mara Meimaridi Dimo Mavrommati'ye Her inancn hikyesi bir yerlerde anlatlr, bizimkisi de ite bu kitapta yazl. &&.* Bycnn uyanmas Egina Adas, 1988. Ha Bayram'nn bir gn ncesi. 100 yl sonra. "Baz eyleri de at be anne yoksa buray pireler saracak." Merdiven altndaki kk deponun kuytularna doru ilerlerken, eski tahta demeler yerlerinden oynayarak gcrdadlar. "Bana iyilik yap da kendi evinle ilgilen! Benim eyama da karma; onlar istiyorum." rmcek alarnn arasndan alt delik bir leen kt. "Bunu neden saklyorsun?" "O dedenin lazml." "Dedem leli yirmi yl oluyor anne!" Daha diplere doru ilerledim. "Bulamyorum." "Bulursun. Oraya, ieriye koymutum. Sol tarafa bak." "Nasl bir ey olduunu hatrlyor musun?" "Bildiin sandk ite." Grnrde sandk falan yoktu. "Yoksa burada gizli bir depo daha m var? Kesin vardr!" "Ben lnce istediini yapar, hepsini atp kurtulursun. Ama yaadm srece olmaz." "Ama sen lmezsin ki anne. Bu eski psk eylerin bekiliini yapmak iin hortlarsn. te grdm. Burada, arkada!" Katina'nn sand, en karanlk kede, 1965'lerden kalma birka derginin, elein, fare kapanlarnn ve naftalinlerin altnda saklyd. Sand, srkleyerek dar kardm. zerimden rmcek alarn silkeleyerek samdaki earb zdm. Temiz havann tadn karmak iin birka kez derin nefes aldm. Annem bir bez parasyla zmir Bycleri Mara Meimaridi

  • sandn tozunu alrken ona, sanki kutsal bir eymi gibi zenli davranyordu. "Al bakalm. Teyzenin sana brakt eyiz ite bu." Sandk viner rengindeydi. Sanda ve solunda tutup kaldrmak iin birer kulpu vard. Alt hl salamd. Kordonlar zmemle mumdan yaplm bir mhrn paralanp dalmas bir oldu. "Bunu daha nce hi amadn m, anne?" "Kendi elleriyle kapatt onu." "Yani iinde ne olduunu bilmiyor musun?" "Hayr." "Bravo be anne sana! Senin yerinde olsaydm cenazeden hemen sonra amtm sand, iinde bir sultann zmrtlerini bulmak ne kadar zevkli olur. Bu izmirli teyzem zengin deil miydi?" "ok zengindi." Sandkta deerli talardan ya da eyadan eser yoktu. Sadece koyu renkli deri ciltlerle kapl kitaplar ve defterler vard. Annem sanda yle bir gz attktan sonra mutfaa gitti. Deri kapl kitaplardan birini atm. Yatk harflerle P ve O yazyordu, iksirlerin, ak bylerinin ve ifal su tariflerinin yazl olduu sayfalar kaln sar bir iple zensizce dikilmiti. Sanki ip yerine sayfalar birbirine tutturmak iin kuru barsak kullanlmt. Kitab ters evirdiimde, yazlarn byle de okunabildiini fark ettim. Sayfalarda mumla izilmi deiik ekillerde resimler vard: Dmler, trpanlar, bitki yapraklan, mezarlar, halar, kemirgenler ve anlalmayan kelimeler. "Ne bunlarn hepsi byle? By m?" Baka bir cildi aldm elime. Bana daha yeniym gibi geldi; bu da bir defterdi. Yz iin salatalk suyu, cold cream. Altnda da tarifler... Sandn iinde kocaman, tuhaf bir kitap daha vard. nce deriden sayfalarnda isimlerin alt alta yazl olduu bir soyaac bulunuyordu. Her ismin yanna bilmece gibi, baz iaretler konulmu. simlerin bazlar Yunanca yazlm. Ne eit bir Yuzmir Bycleri Mara Meimaridi nanca bu byle? Bir de her ismin yannda bir yldzla beraber gne ve gezegen vard; belli bir tarihi simgeliyormu gibi. Kim yllar yldzlarla sayar ki? Altn rengi yaldzla yazlm baz isimler parlyordu. kyor mu diye denemek iin yaldzlar trnamla kazdm. Bu soyaac nerede bitiyor diye dier sayfalara baktm. Yazlmay beklermiesine bombotu sayfalar. Listenin sondan altnc srasnda izmirli Katna yazyordu. sminin yanndaki sembol, iki izgi arasnda sanki keleri eksik bir yldz gibi duran "x"ti. Kitaplarn hepsi ok ard. Bunlar zmir'den nasl getirmiti teyzem? Birden Egina Adas'ndaki eski evi dolduran yemek takmn, yataklar, altn ilemeli biblolar, gmleri, tablolar, bfeyi, yemek masasn, ar ve byk mobilyalar dndm. Her eyi oradan getirmiti. Pekirlerinden el ii masa rtlerine, Dou ii hallarndan

  • gece lambasna kadar hepsini zmir'den getirmiti. Ama nasl? "Anne be!" Mutfaktan kzgn yada kavrulan soanlarn czrts geliyordu. Annem salal tavuk yapyordu. "Mbadele zaman Kk Asya'dan gelirlerken insanlarn bir ey getirmeye frsatlar olmamt, deil mi?" "Eee?" "1922'de diyorum, insanlar servetlerini kaybetmediler mi? Trkler hepsini denize dkmedi mi?" "Evet." "O zaman teyzem bu kadar eyay nasl beraberinde getirebilmi ki?" "Katina felaketten birka ay nce gelmiti." "Yok yaa! Mneccim miydi?" Annem kapda grnd. "Evet" dedi gayet doal bir ekilde, maydanoz almak iin buzdolabna eilirken. "Ha?" Yedi numaral defteri aldm elime. Sarmsak soslu tavan. Bir okka tavan iin... Bak bu iyi ite; defterde bol bol yemek tarifi var. zmir Bycleri Mara Meimaridi Yemek piirmek houma gidiyor. Hepsini piirmesem bile tarifleri toplamaya baylyorum. Glassada... Yulya'nn tarifi... Kei st, bir kak vanilya... "Glassada ne?" "Dondurma." im yoktu da, oturup bir de dondurma yapacam! Ben hazrn alyorum. Hmmm... burada ne yazyor? On drt numaral defter gerek deriyle kapl. Kenarndan uval ipiyle dikilmi. Sayfalarda Arapa ya da Trke harfler var. eytans resimler de cabas: Kafasz bir vcut, biraz aada iaretlerle bir gz ve oklar, zerine ineler batrlm bir vcut... Sayfalarn altnda da baz aklamalar var. "Hmmm... Sa ol teyze, bana braktn miras iin. Sayende ara ulatm! Hadi anne, yemek hazr m? Acktm." Eer annem byk teyzesi Eftalya gibi, eski psk eyleri toplamasayd, bu yazlarn hepsi imdiye kadar kaybolup gitmiti. Bunlar benim elime gemi olsalard, oktan p tenekesinin dibini boylamlard. nk gereksiz olduuna inandm her eyi hi tereddt etmeden atarm. Katina'nn lmnden sonra iyiki annem onun evini temizleme ve toplama iini stlenmi. Sadece evi yle bir silip kyafetleri de ihtiyac olan yoksullara datlmak zere Aziz Nektaryo Manastr'na balamt. Bylece bu kitaplar da kurtarm oldu. Yaztlarn Bekisi, yani annem onlar, Katina'dan ald kesin emre uyarak lmnden yirmi yl sonra, tam bugn, 14 Eyll'de, bana devretmek iin saklamt. Biraz sonra gnein batn izleyeceimiz balkonda oturmu, annemle kahvelerimizi iiyorduk.

  • "Bu sene de tatilimiz geti, gidiyor. Ha Bayram; byk bayram bugn." "yi." Bana hayal krklyla bakt. Anneme gre benim dini inancm yok denecek kadar azd. Hemen konuyu deitirdim. "Her eyi anladm da niye bunlar bana, ille de bugn vermen gerekiyordu, onu anlamadm." zmir Bycleri Mara Meimaridi Omuzlarn silkti. Gnbatmyla kiremitlerimize tnemeye gelen gvercinlere bakt. Merdivenlerini kirletiyorlar diye sinirlendi annem onlara. "te yine bu namussuzlar. Baka bir yere de gitmezler ki! Katina Teyze'ni hatrlyor musun?" "Tabii ki hatrlyorum." "Aa... o ldnde sen ok kktn de." "Bu braktklarn ne yapacam da syledi mi sana?" "Bana 'o biliyor' dedi." "Biliyor muyum?" "Evet." "Neyi biliyorum?" "Ben nereden bileyim?" Kahvesinden bir yudum aldktan sonra devam etti. "Biliyor musun Mana, bazen sana baktmda sanki onu karmda gryorum. zellikle de burada, Egina'daki evdeyken." "Birbirimize benziyor muyuz?" "A... yok! Gece ile gndz kadar ztsnz; o ok irkindi." "ok irkindi, haklsn." Ban gururla dikletirdi. "Ancak, birbirinden yakkl ve zengin be erkekle evlenmeyi baard." "Hadi canm! Bak sen u ie! Uyana bak sen hele; nasl becermi? Ben urada Hristo'yu bile kendime balamay becere-miyorum." Annem kk parmayla bana sand iaret ederken, bir yandan da imal imal glmsyordu. Akam tekrar defterlere gz attm. Eminim, bir bycnn srlaryd bunlar. uradakini nasl oldu da daha nce grmedim? Bu ne acaba? Notlarn olduu kk bir defter. Takvim gibi. Sonunda anlalabilir bir ey kt. Kara kalemle yazlyd. Attar-ti Ana dedi... Attarti Ana buyurdu... Biraz aada, 28 Mart 1891 yazyordu. "Annesinin ismi neydi?" zmir Bycleri Mara Meimaridi "Eftalya. Annemin teyzesiydi. ki kardein ocuklar." Annem eer soyaacn anlatmaya balarsa asla bitiremezdik bu sohbeti. "Katina'nn ocuklar yok muydu?" "Var. Olga."

  • "Nasl oldu da bunlar kendi kzna deil de bana brakt?" Annem bana cevap vermek yerine kaynvalidemi arayp kzmn nasl olduunu renip renmediimi sordu. Defterde bir by yazyordu. Byclerden baz yerlerde kocakar, baz yerlerde cad ya da nurlular, baz yerlerde ise yaztlarn koruyucular diye sz ediliyordu. Birbirlerinden farkl eyler olmalydlar. Belki de aralarnda bir hiyerari vard. stnde kilit olan bir kitab atm. Sar yaldzla yazlm baz isimlerin yannda her biri dierinden farkl ve gl bir kla parlayan gneler vard. Hmmm!... In yannda bir yldz ve bir ters gen var. Kk defteri yatmaya giderken yanma aldm. I ap okumaya baladm. Garip ters gen burada da karma kt. Sanki bu defterin niye var olduunu aklyordu; o gen Attar-ti Ana'nn sembolyd. Attarti Ana... Bu isim bana sanki bir eyler hatrlatyordu. Hatrlamaya altmdaysa siyahlara brnm bir kadn belirdi zihnimde. Bu srada annem de boynuna kremini sre sre yanma geldi. "Bugn Ha Bayram; kitap okunmaz." Ondan kurtulmak iin dier tarafa dndm; ancak hl konumakta srar ediyordu. "Sen kremini srdn m?" Cevap vermeden okumaya devam ettim. "Dinle bak btn gvercinler 'gru gru' diye ses karyor huzursuzca." Gerekten de atdan srekli bir uultu geliyordu. Annem yatana gitti. "On ikiden nce n sndr." "Niye? Ha Bayram diye mi?" zmir Bycleri Mara Meimaridi "nk bu onun gecesi. Byle gecelerde her seferinde evine geri dnyor." "Ne? Hayalet mi?" "Uyu!" "Aman beni rahat brak be anne! Sivrisinekler iin tabletleri taktn m? Btn gece bizi yine yiyecekler." "Sndr seni yemesinler." Kafam kartrmt; uykum kam, cin gibi olmutum. Ancak sabaha kar uyuyabildim. Ev btn gece ok sessiz ve sakindi. Annem tarihleri hatrlamakta ok baarsz. Hafzas ok za-yf. "Katina Kapadokya'da 1878'de m dodu?" "Aa yukar. Babas lnce annesi Eftalya'yla beraber birka akrabalarnn yaad izmir'e gittiler. 1887'de oraya vardklarnda be paraszdlar." Baz byler o dnem yazlm. Katina defterine her eyi aklamalaryla yazm. yi ki de yle yazm. Byclk babadan oula geer gibi doduu gn seilmi olana aktarlyor-mu. Cuma gn ruhlarn kutsal gnym. Tpk bugn gibi.

  • Her by klannn banda bir lider, yani o klan yneten ba-byc varm. Daha kk bir kz ocuuyken seilmi ve Attarti Ana tarafndan kutsanm olana Nurlu deniyormu. Seilenin Putperest, Snni, Ateist, Budist, Hristiyan ya da Yahudi olmasnn hibir nemi yokmu. Katina In bizzat Attarti Ana'nn kendisinden alm. Eer annem Yaztlarn Koruyucusu ise, acaba ben neyim? Of, of! Peki ya Katina? Katina'y hatrlyorum. O zamanlar daha kck bir ocuktum. Onunla karlaacam zamanlar kck kalbim korkudan yaprak gibi titrerdi. Ancak annem onu ok severdi. Onunla olabilmek iin en kk frsat deerlendirir, tatillerini, bo zamanlarn onunla geirirdi. Tabii ki, beni ve erkek kardeimi de beraberinde gtrrd. zmir Bycleri Mara Meimaridi Katina zavall erkek kardeimi pek sevmezdi. Aslnda erkek ocuklarn sevmezdi. Onun yerini alacak kk kz ben olduum iin olsa gerek, beni hep martrd. Bycler kz ocuklarn isterler. Egina'daki evin upuzun bir hol vard; aslnda hl var nk ev olduu yerde duruyor. Hole girer girmez sol tarafta bizim odamz, karda ise pencereleri i tarafa bakan onun odas, koridorun sonunda da mutfak ve banyo vard. Teyzemin dinlenme saatlerinde, yazn ortasnda grlt yapp da onu rahatsz etmeyelim diye annem bizi yataklarmza yatrrd, itiraz etmemizi engellemek iin de bize, len saatlerinde ingenelerin gelip uyumayan ocuklar kardn sylerdi. Korkumuz ingeneden ok teyzemdendi. 1903'te ina edilmi evin odalar, g__________crdayan geni tahtalarla deliydi. Srf onun o kartal baklaryla karlamamak iin korkumdan, tuvalete gitmek yerine altma etmeyi tercih ederdim. Katina ldnde ok yalyd. nsanlarn karclndan, riyakrlndan bkt iin kendini yazlna kapam, her eyden elini eteini ekmiti. ldnde ilerlemi yana ramen taze ve diri bir cildi vard. Kadnl asla ihmal etmezdi. Okullarn almasna az bir zaman kala, 1965 ylnn yaznda, Egina'ya gittiimizde anneme, "Eleni, uzun bir yolculua kacam. Ama tam yirmi yl sonra nurlu byc araclyla tekrar doacam" demi ve o yl vefat etmiti. Gnmz, Atina Ne gariptir ki, gerekten de bu kitap onun lmnden tam yirmi yl sonra ve aamada yazld. Hani istedim de yle oldu deil, o istedii iin byle oldu. Defterleri naftalinden ve tozdan arndrdktan sonra, srekli onun tariflerini yazma istei sard iimi. Hangi kadn tarifleri toplamaz ki? Bu ii genellikle geceleri ortalk sessiz sakinken, ocuklarn, kpeklerin, kedilerin uyuduu zamanlarda zevkini kararak yapyordum. Bir gece, zeytinyal ve baharatl bir tarifi yazarken, yazdm kt zerinde baz kelimelerin ve isimlerin kendiliinden ortaya ktn

  • zmir Bycleri Mara Meimaridi fark ettim. te bu olay her eyin balangc oldu. Oturup yava yava yazyordum; ama ortaya kan yaz benim yazdm zannettiim eylerden daha farklyd. Sanki birileri bana emrediyor ve ben de onun dediklerini yerine getiriyordum. Bunlar karmakark anlatyordu. Bazen ocukluk yllarna, bazen de yllar sonrasna gidiyor ve nc evliliinden bahsediyordu. Daha sonra da tekrar yllar ncesine, varolara geri dnyordu. Sokaklarn, meydanlarn, maazalarn isimleri srayla ortaya kyordu. Ve gereklik duygusu o denli glyd ki, sanki yllarca oralarda yaam gibi hissediyordum kendimi. unuka. Tmarhanelik olacam zannetmeme sebep olmutu bu isim. unuka. Birden aklma gelen bir isimdi ve ylesine yazmtm. ki gn sonra Solono Caddesi'nde yrrken, Estiya'nn vitrinindeki kitaplara bakarken buldum kendimi. zmir'le ilgili kitaplar grnce ieriye girip birka tanesinin sayfalarn kartrdm. lk kez o zamanlarn zmir'ini gryordum, izmir Hatralar adl kitaptaki yllanm fotoraflarda grdm sokaklarn, maazalarn hepsi bana tandk geldi. Avrupa Soka'n gsteren bir fotorafta, kenarda kalm, tam olarak gzkmeyen bir maazann zerine parmam koyunca birden aklma beyaz dantelli klotlar, oyuncak bebekler, yumaklar geldi. Baka bir sayfada Avrupa Soka'nn ve ayn maazann tam kardan ekilmi bir fotoraf vard. Neoterismon... O kadar emindim ki, o ok gzel dantelli iki sutyenimi buradan aldma. Ama nasl olur? Samalk! Onu brakp tarihle ilgili baka bir kitap aldm elime. Yz otuzuncu sayfada unuka adn okudum. Tarihsel kaytlara g- 8 I re gerekten yle birinin var olduunu ve o yllarda Kzlha'n bakanln yaptn okudum. Ancak zmir Yanyor adl kitaptaki felakete ait fotoraflar bana hibir ey artrmyordu. Fotoraflarn olduu dier sayfalara baktm. arlarn, dkknlarn fotoraflarn grdke hepsinin bana tandk geldiini hissediyor, zmir Bycleri Mara Meimaridi delirmeye baladm dnyordum. Fotoraflar sanki daha nce yaadm yerleri gsteriyordu. Fotoraftaki saks bile hatrladm yerdeydi! Gnlerimin ounu kitapda geirmeye baladm. Geceleri yazyor, gndzleriyse kitapda yazdklarmn doru olup olmadn kontrol ediyordum. Yazdklarmn hepsi doruydu. Hatta en dorusuydu. Yava yava annemin de delirdiini zannetmeye balamtm. Katina'nn ona anlattklarn doru drst hatrlamamasna ramen, kendinden emin bir tavrla srekli, "Evet, doru! Evet, bak bu da doru!" diyerek beni iyice delirtiyordu. Hatta bir sabah gayet sakin, O'na Erminoi'nin bebei iin kedi dili otuyla hangi terapiyi yapmalar gerektiini sormam istemiti.

  • O, gece durmakszn konuuyor, ben de manyak gibi srekli yazyordum. Ta ki gzlerim kapanp bam masann stne dne kadar. Masada ylece uyumuum. Boyun arlar ve tutulmu bir bedenle uyandm, artk klar sndrp yataa gitmek istiyordum. Ktlar sraya koyup masaya vurarak sayfalar bir hizaya getirirken son sayfada benimle hibir ilgisi olmayan yarm yamalak yazlm bir ey grdm. "Eleni'ye syle dudak kesile." Ancak her kelime ok tuhaf yazlmt. Her kelimede bir harf eksikti. Ertesi sabah annem ayn tavrla gelip bana bn bn bakarak, "Sordun mu?" dedi. "Evet." "Bir ey syledi mi?" "Yok" dedim; nk daha sonra Marika'nn soyaacndan balayacak Angeliki'nin sevgilisinden tutun da, 1977'de kaybettii saatten, kulpteki kadnlardan ve babamn pardssnden kmayan lekeye kadar kendi aklnca nemli olan her eyi sormaya balayacakt. Bana ters ters bakp paltosunu omzuna atarak torununu okul servisinden almaya gitti. Kapya doru yaklatnda dnp sanki kendisi onunla iletiim kuramad iin zlyormuasna ac zmir Bycleri Mara Meimaridi dolu gzlerle bakmt. Ancak ben gene de Erminoi'ye kendim telefon edip bebei sorarak fikrimi sylemek istiyordum. Bu arada dikte etmeler devam ediyordu... ...zmir, 1920. Eyll ay. Duvarn arkas rutubetten kf balamt. Rzgr almad iin zmir'in eyll meltemi onu kurutamyordu. Duvarn bir ksmnda oluan kabarcklarn ve kirecin arasndaki atlaklara bir kemirgen yerlemiti. Vcudunun her iki tarafnda sralanm ayakaklar olan bu kk siyah bcek duvarn en rutubetli ksmndan besleniyordu. Katina kzlarla beraber yrye Kai'ye gitti. Rhtmda kk dalgalar kayalklara vuruyor ve yola deli kf yeiline alan eski talar parlyorlard. Kk Eleni annesinin elinden tutmu her birka admda, kk bir zplayla admlarn deitirmek iin iki adm fazladan atarak, onunla oyun oynuyordu. Can skntsyla oynuyordu... can skntsyla oynuyordu... can skntsyla oynuyordu... can skntsyla oynuyordu... can... ...Ve birden yazmay braktm. Zhnimdeki izmir hatralar bulutlanarak kayboldular. Teyzem konumuyordu artk. Ne oldu acaba? Ben mi bir ey yapmtm? Acaba onu sinirlendirecek bir ey mi yaptm diye anneme sorduumda, bana dinleniyor diye cevap verdi. "Ya bir yzyl dinlenirse? Bulunduu yerde zaman kavram var m? Sonra ne olmu nasl reneceim?" Annem kendinden emin bir tavrla, "Dinleniyor" dedi ve devam etti: "Ve o dinlendii zaman sessiz olmamz gerekiyor." Aradan alt ya da

  • sekiz ay geti. Teyzemi de hayatn da artk unutmaya balamtm. ocuklarla, onlarn okullaryla, evle ve hayvanlarla ilgileniyordum. Bu arada bir sr olay olmutu. Pisipisi lmt ve onu baheye gmmtk. Dede hastalanmt. Artk ok sevdiim ailem ve hayvanlarmla ilgileniyordum. Bir yl olmutu. Pisipisi'nin yerine aldmz ve daha birka gnlk yavruyken benim akll kzmn, biberonu kaynar stle doldurarak beslemeye alt gnden beri, zavall kedicik imdi k aylk zmir Bycleri Mara Meimaridi olmasna ramen hl miyavlayamyordu. Sadece arada bir tuhaf iniltiler, horoz gibi sesler karabiliyordu. Ama 10 ok oyuncuydu. Beni her yerde takip ediyor, hi peimden ayrlmyor, hep ayak altnda dolayordu. Hele elimde bir eyler varsa, ite o zaman gerekten tehlikeli oluyordu. nanlmaz bir ekilde her eyi delik deik edip mahvediyor, her kanepenin altna rahata girip kyor, kuma demelerde delikler ayordu. Bir gn elimdeki vazoyu mutfaktan st kattaki salona gtrrken, kediyi grnce bir lm duygusu kt zerime. Vazoyu, onun stne dmemesi iin skca kavradm. Ancak kediye ayn gn leden sonra araba arpt ve ld. Bu olay olduunda evde yoktum. Onu yoldan toplamlar, bir daha da grmedim. Ayn akam oyalanmak iin bir eyler yapmaya karar verdim. Olay dnmek tylerimi diken diken ediyordu. O'nu kendim armaya karar verdim. Bir koltua oturup gzlerimi kapatarak teyzemin neye benzediini hatrlamak iin hafzam zorladm. Ama onun yerine gzmn nne Egina'daki evin bo odalar geldi. Btn ocukluk arkadalarm gzmn nndeydi. Birden pazar gn dnerken yazln ofbenini kapatp kapatmadm aklma gelince korktum. Hemen ardndan yine Egina'daki bo eve gitti aklm. Sonra gene gereklere dnp Vasilopu-lu'dan portakal almam gerektiini unutmasam iyi olur, diye dndm. Sonra da bu yaknlarda beni sinir eden, sevimsiz, uyuz bir kadn geldi aklma. Bu gereksiz ve birbirinden alakasz dnceler yznden yorgun dp uykuya daldm. Rya da grmedim. Evimize bu sefer de tekinden daha sakin baka bir cins kedi gelmiti. Onun yznden akamst farknda olmadan bir solucan yedim. nk bu pis kedi srekli kular kovalyor, yakalayamaynca da solucanlar da dahil hareket eden canl ne varsa ona dadanyor, sonra da yakaladklarn getirip mutfaa, ayamzn altna brakyordu. Benim de, telefonda konuurken yemek yiyip bir taraftan da nmdeki gazeteye gz atarak ayn anda birden fazla zmir Bycleri Mara Meimaridi eyle megul olmak gibi kt bir huyum olduundan, farkna varmadan onun getirip mutfaa brakt ve ekmein iine saklanm olan solucann yarsn bir gzel srdm. Solucan yemitim. leceimi sanyordum; ama hibir ey olmad. Btn bir gece

  • irenmekten ve bir trl gelmeyen kusma nbetlerini beklemekten gzm krpmadm. Aniden Katina'nn yazlarn sakladm dolaba doru koarak onlar kardm. Her eyin balangcyd bu. Sanki bu solucanla yaplan bir by olduunu bliyormuasna baladm sayfalan evirmeye. Ve ite! Bulmutum. Parlak, srt ksmnda izgileri olan uzun bir gvdesi var ve kr. Resim frayla izilmiti. Sonra byk bir ilgiyle pr dikkat kesilerek byy okumaya baladm. Sabahn yd, neredeyse horozlar tecekti. Trke szl atm. Solucanlar lleri yer. Yerin altndaki binlerce lnn ruhlarn iine eker luter solucan. Ya da onun gibi bir eyler. Tabii ki hibir yerde, onu yemelisin yazmyordu. Midem altst oldu gene birdenbire. Yapabildiim kadaryla byy tercme etmeye devam ettim. Solucanlar topra havalandrrlar, kabartrlar. Luter ise hatralar. llerin hatralarn. Aman be! Keke benim de Eftalyam ya da Attarti Anam olsayd. Bu muammayla tek bama cebelleirken ok yalnz hissettim kendimi. kilise mumu yakyorum... U tane mum lazm ite. Bfede sofraya koymak iin sakladm ekru renkli mumlar var. Onlar kullansan ne olacak sanki, dnyann sonu deil ya. Lu-teri ttsyle beraber kmrn stne koyup yakyorum. Duman gibi ykselen vcudu derin nefeslerle burnumdan iime ekiyorum. Kmr. Deli gibi etrafma bakndm. Gecenin krnde nereden bulaym ben kmr? Kesin annemde vardr. Ne de olsa kirli k. Terastaki amarhaneye gitmek iin geceliimin stne paltomu giyip ktm. Krmz, eski bir lastikle bal, yalanm naylon torbann iinde kmr, ttsy, fitilleri ve kibritleri buldum. zmir Bycleri Mara Meimaridi Luteri kmrn stne koydum. Peki imdi ne yapacaktm? Kitab elime alp devamn okumaya baladm. artc bir ekilde korkmadm fark ettim. Yazld gibi ellerimi ykselen dumann zerinde kavuturarak derin derin iime ekmeye baladm onu. Sigara itiim iin ilk bata pek bir ey hissetmedim. Annemin kmrleri de kim bilir, belki yirmi yllkt. Ancak duman ikinci kez kuvvetlice ve daha derin ekince burnumun iinden beynime uzanan bir yanma hissettim. Anszn beni bir glme ald. Sanki azm aabildiim kadar ap geri kalan luterin hepsini iime ekmek istedim. Ama birdenbire duyduum bir fsltyla glmem kesildi. 12 ''Kz Attarti, Katina bize gler." Korkumdan sandalyeye yapm, deli gibi etrafma bakyordum. Kap gcrdad. "Sen misin anne?" diye yksek sesle bardm. Cevap yoktu. Mum alevleri nefesimden titreti. Gzlerimi fal ta gibi am, nefes bile

  • almyordum. Kendi kendime iimden, "Ben sana bunlarla oyun oynama demedim mi aptal?" diyerek syleniyordum. Birden yanmam olan dier kmr paras da alev alnca dm koptu. Luter czrdamaya balad. Artk hep beraber yanmaya balayan kmr paralar, tts ve lferden beyaz, canl ve kokulu bir duman ykselmeye balamt. Karmdaki sandalyede sanki dumandan olumu bir varlk oturuyordu. Siyah elbiseler iinde bir kadn silueti. ldrdm... yedim kafay...! Kedi bir zplayta karmdaki sandalyeye kt; sanki onu okuyorlarm gibi mrlyordu. Birka saniye sonra kedinin bu huzuru benim de m rahatlatt. Avularm zld. Saatler ilerliyor, karmdaki kadn sabrla, sakince bekliyordu. Sonunda hibir ey olmad. O an istediim tek bir ey vard; o da, luterden kan dumandan biraz daha iime ekmek. Bu bizim ilk iletiimimizdi. lk kez karlatmz o cuma gn hi konumadk. zmir Bycleri Mara Meimaridi 13 , zmir. mahalleler... O yaz zmir'de "yakc scaklar" vard. Eftalya evinin penceresini atnda ieriye bir l esintisi girdi. "Bugn yanacaz, yaprak bile kprdamyor." Ayn anda kar tarafta panjurlarn aan Vasilya: "Bugn ok scak. Grrsn bak, bu scaklar depremleri getirecek, vay halimize. Zaharula'ya ne olmu duydun mu?" Vasilya ban Zaharulalarn evinin olduu yne doru evirerek havay koklad. Ne piiriyorlar acaba bugn? Kfte! zmir'de afakla birlikte her ey bir nceki gnk gibi, hi deimeden yineleniyordu. Mahallenin kadnlar sabahlan, sabah havas ieri girsin odann ar uyku havasn deitirsin diye pencereleri aarlard. Camlara havalanmalar iin araflar serer, daha sonra da bezlerini silkeleyerek temizlie balarlard. Sylenerek ocuklarn evin her tarafna dattklar oyuncaklar, gmlekleri, donlar, kemerleri, kalemleri, tm eyay toplarlard. Toplamak iin her eililerinde bir taraftan da kaderlerine lanet okurlard. "Topluyorum, topluyorum, bir trl bitmek bilmiyor. Bir mr toplamakla geiyor." Mahalledeki btn kadnlar, Rumlar, Ermeniler, Trkler, Yahudiler, Katolikler, zmir'de her sabah ayn eyleri yaarlard. Ev ilerinden sonra kaplar alr, hcum eder gibi btn kadnlar manava, yemek alveriine giderlerdi. Minareden mezzinin sesi duyulduunda tencere atee konmu, kaynyor olma- 14 lyd. Fakir mahallede eer o gn et piiriliyorsa, et iin yaplan masrafn kokusu mahalleyi sarsn ve tm kskananlar atlasn diye

  • evin btn camlar alrd. Eer mezzinin sesi minareden duyulduu srada hl patates temizleniyorsa, iler akama kalacak ve hibiri yetiemeye-cek diye zmir Bycleri Mara Meimaridi telaa dlrd. Yllarca kadnlarn birou tatllar, el ileri yaparak ve elbette ev gezmelerine gidip gnlk havadisler hakknda konuarak yayorlard; hayatn sadece bunlardan ibaret olduuna inanarak, baka hayat tarz yok sanyorlard. Bizim sokak Rum Mahallesi'nin bitiminde, Trk Mahalle-si'nin de balangcndayd. ki ev temizde, iki kz ve bir oluyla Zaharula oturuyordu. U ocuundan en byk kz Lefko-tea Franszca okumutu. yi bir kzd. Ekmeini kazanabilsin diye annesi ona, zengin mahallelerdeki evlerde her tarafa serilen Bornova usul dantel rtler rmeyi retmiti. Kk kz Fotini ise mahallenin gzellik timsaliydi; ama biraz aptald. Ona ne sylersen syle hemen inanrd. Kk erkek kardei onunla hep dalga geerdi bu yzden. "Biliyor musun niye Aydnl dadlar en iyi dadlardr?" "Niye?" diye sorard Fotini. "nk onlarn tane memeleri var!" Bu konuma zerine Fotini meslek olarak setii dadlktan, sadece iki tane gs olduundan kendini bu meslek iin yeterli grmeyip vazgemiti. Mina, komumuz Vasilya Hanm'n oullarndan biriydi. Vasilya yedi tane erkek ocuk dourmu ama bunlardan sadece drd hayatta kalmt. Vasilya'nn yanndaki ve bizim tam karmzdaki, iki odas olan mahallenin en byk evinde balk kocasyla Pinela oturuyordu. Odalardan birine yer yataklarn sermilerdi; mutfan tam karsnda ise btn gnlerini geirdikleri ve iinde sadece bir divan bulunan oturma odalar vard. Balk olan kocas geceleri zmir Krfezi'nin bereketli sularnda balk avlamaya giderdi. Barbunya, stakoz, upra, kolyoz... Austos aynda sadece kk balklar yemek iin oradan geen byk balklar Ar-giri Bey'in alarna taklrd. Oullarndan biri baba mesleini yapyordu. Bir dieri ise tesisatyd. Her sabah alet antasn srtna takarak mahalleleri tabana kuvvet gezer, tamirat yapard. Kimi zaman bir inaatta zmir Bycleri Mara Meimaridi alma frsat yakalarsa bu onun iin daha iyi oluyordu; bylelikle en azndan btn gn yollarda ge- 15 irmekten kurtuluyordu. naatta alt zamanlar eve dana eti getiriyordu ki; annesi ona acempilav yapsn. Pinela Hanm her sabah, Argiri Bey'in getirdii balklar satlsn diye btn mahalleye balklar verdi. Balk piirmek iin malzeme almaya manava giderken, "Nasl bir lezzettir u balnki? Hibir yiyecekte bu lezzet yok!" derdi. Aslnda her gn balk yemekten ona da gna gelmiti artk. Eve geldiklerinde sofrada balk grnce ocuklarn da ileri

  • dlarna kyordu. "Anne be yine mi balk?" diyorlard. "Yine. Tar'ya kr yemeimiz var!" diye cevap veriyordu anneleri. Bizim evde her eit yemek yenirdi. Lamba iin gaz, k iin mangal kmr, Anneso ve benim iin birka kyafet gibi ihtiyalarmz karlar, geri kalan paramzn hepsini boazmza harcardk. Eftalya soframz asla bo brakmazd. "mrmz olsun da yiyelim!" der, bir taraftan da ok lezzetli yemekler piirirdi Eftalya. Tabaklarmz frnda pien ekmekle iyice syrr son lokmasna kadar hepsini yalar yutardk. Anneso taban kaldrp Eftalya Teyzesi'ne gstererek, "Grdn m? Ykamaya bile gerek yok!" derdi. Kocalarna lezzetli yemekler piiren btn izmirli hanmefendiler gibi Eftalya da gurur duyard, piirdii yemeklerden ve tatllardan. Kuzinim Despina hari hibirine yemek piirmek angarya gibi gelmezdi. Ama Despina'nn arkasnda Fula Teyze vard; dkntsn topluyor, amarlarn ykyor, temizliini yapyor, yemeini piiriyordu. Ksacas onun her iini Fula Teyze yapyordu. Kskandmz tek ey mahalledeki her evde bir erkek olmasyd; evde gl bir erkein varlyd. Pinela'nn balk kocas, iki ev yanmzdaki Trk kadnn Osman' vard. Osman, hanmna ve ocuklarna bir lokma ekmek bile getiremezdi ama, evin iindeki varl gven veriyordu ailesine. Zaharula'nn kocas Lefteri Bey'di. Zaharula ocuklarla ba edemedii zamanlarda, "Babanz gelince bu zmir Bycleri Mara Meimaridi yaptklarnz ona syleyeyim de grn siz gnnz" diyerek onlar korkutmaya alrd. Bizim evimizde baba yoktu. Onun mezarn Kapadokya'daki kymzde brakarak daha iyi bir hayat iin yola kmtk. Beni en ok zen ey ise, tek bana bile olsa hayatnn sonuna kadar kyde yaamay isteyen ninem Eleni'yi de orada brakmamz olmutu. Toplanmamza yardm edip bize yolluk hazrlamt. 16 Bizim iin hayr dualar okuyup ardndan da, hayata ilikin bildii ne kadar nasihat varsa sralam, son hayvanlarn satndan kalan btn paray da ceplerimize doldurmutu. 2 Eyll 1887'de sabahn drdnde Anneso'yu eme'deki babasnn yanna brakmay planlayarak, annemin kuzini Fu-la'nn yanna, yani izmir'e gitmek zere, Bur Bey'in Tuz Gl-'ne doru giden, kei postlar ve at nallaryla ykl at arabasna binip yola ktk. Fula, ninem Eleni'nin kz kardei Zapfo'nun kzyd. Ben on yama yeni girmitim, kyden daha modern olan ehre doru yola ktmzda. Neden acaba? Niye Eftalya byle bir karar vermiti? Niin kymzden gitmemiz gerekiyordu? Neden ninem Eleni'nin yanndan ayrlmamz gerekiyordu? Hayatm boyunca sadece bir kere, o da babamn cenazesinde grdm baka bir ninem daha vard. araflara brnm, peeli yzyle ylece babamn mezarnn nnde duruyordu. Alyor muydu, yoksa konuuyor muydu pek anlayamadm. Uzaktan,

  • sessizce dnp itenlikle bize bakm ve daha sonra da dier kara arafl kadnla beraber oradan uzaklamt. Yolculuumuz, bazen yayan bazen at arabas stnde hafta srmt. Ben bohay srtlyordum, annem de kucandaki on sekiz aylk Anneso'yla eek srtndayd. Anneso kyden ok kkken ayrld iin hi Trke bilmiyordu. Sadece arada bir Trke, "Aaa, beni rahat brak" diyerek bizi artrd. Balarda Yunanca renmekte glk ektim; ama sonralar yava yava dilim zlmeye balad. Kydeyken Yunanca zmir Bycleri Mara Meimaridi konutuum tek kii ninemdi. Annemle ve babamla sadece Trke konuuyordum. izmir'de yaayacaksan Yunanca bilmen gerekiyordu. Trkler, Yahudiler, Katolikler herkes Yunanca konuuyordu. Kyde ok Trk vard; onlardan ekinirdik. zmir'de de ok Trk vard; ama onlarn birou hizmeti ya da uakt. zmir'de farklydlar. Eftalya beni okuma yazma, aritmetik reneyim diye zmir'in en iyi kz okullarndan birine yazdrmt. lk yl Kutsal Ruh'ta okudum. Bu okulun Yunan Mason Locas tarafndan desteklendiini renir renmez annem, eytann yoluna saparm korkusuyla, araya tandklarn koyarak beni bu okuldan 17 Meymarolu Soka'ndaki Merkez Okulu'na aldrtt. Buras daha iyi bir okuldu; hem yoksullar iin karavana da vard. Bizim sokamz Trk Mahallesi'nn bandayd. Biraz ileride Rum mahalleleri ve bo alanlar vard. Sol taraftaki sokakta Yahudilerin, sa taraftaki sokakta ise Biberlerin,* yani Ermenilerinmahalleleri vard. Her taraflar rtl Ermeni kadnlar orada oturuyorlard. Trk kadnlarndan katbekat daha fazla arafa brnyorlard. Bir de balarna bizim kiliselerdeki pa-pazlarnki gibi dikdrtgen bir bart takyorlard. Kk Ermeni kzlar sokakta oynamak iin evlerinden kmazlard; sadece ok nadiren yetikin kadnlar sokaa kard. Rum erkekleri ans eseri bir tanesiyle karlatklarnda o gzel, tatl baklara deli oluyorlard. Birou sarn, beyaz tenli ve mavi gzlyd. Ne kadar sarn olurlarsa, anneleri, onlar o kadar ok top kuman altna saklard. Eftalya, "Eer bir Ermeni kyafetim olsayd, paralara bler avlu iin bile perde karrdm" derdi. Cppelerine diktikleri zel ceplerde ellerini saklarlard. Baklarnn canll dnda ka yanda olduklarn anlamann yolu yoktu. zmir'de herkes uyum iinde yaard. Ama Eftalya'nn herkes iin sylenecek bir ift laf vard. zmir Bycleri Mara Meimaridi "Kim bilir o ellerini ieri sokup da ne yapyorlar. Nerelerine sokuyorlar!... Eer Katolik kzlarndan biri kazara hamile kalsa, onu Ermeni gibi giydirirsin kimsenin ruhu duymaz." ok zengin Ermeniler de vard, hem de ok zengin. Ama onlar da

  • aynyd; pee ve cppeleriyle. Sadece biraz daha zengin olanlar, Rum Mahallesi'ne yakn, mahallelerinin en iyi sokanda otururlard. Ermeni Mahallesi'nin sol tarafnda hahamlarla ve Hisar Camisi ars'na kadar uzanan Yahudi evleriyle dolu mahalleler vard. Yahudi kadnlar temiz kadnlard. Boyunlarna inandklar Davut'un yldzn takarlard. Erkekler ise bir sr deiik maln ticaretini yaparlard. * zmir'deki Yunanlar Ermenilere Biber derlerdi; nk Trkler, onlar, kafalarna bibere benzeyen bir fes takmaya mecbur etmiti. 18 Biz Yahudilerden pek hazzetmezdik. lk geldiimiz zaman Fula bizi buralara yabanc olduumuz iin bilgilendirmiti. Biz de, Yahudilere besledii nefreti bize alamasna memnuniyetle izin vermitik. "Yahudiler Paskalya Bayram'nda bizim kk ocuklarmz karp varillere koyuyorlar; sonra delik aarak onlarn kanlarn iiyorlar. Aman ocuklara gz kulak ol Eftalya." Kutsal Perembe hep beraber kiliseye giderken demiti Fula bunlar. Eftalya korkudan lgna dnmt. Ne diye u gnlerde ona byle eyler sylemiti Fula! Kendisi iin korkmuyordu Eftalya; o tehlikede olsa umurunda olmazd. Ya da yal biri vefat etse gene bu kadar zlmezdi; ama ocuklar! Sanki bu yetmezmi gibi, Kutsal Cuma sabah pencereyi aar amaz kar komusu Deme Vasilya sabah sabah Eftalya'nn korkularn iyice krk-lemez mi! "Birka yl nce Meli Nehri'nin oralarda bir Yunan ocuu kayboldu. Millet onu ararken ldrd. Herkes yollara dkld; aileler, papaz. Hibir yerde yoktu. O zaman onu Yahudilerin kardn sylediler. Onu karp ldrdkten sonra kaplarnn stn ocuun kanyla boyadklarn sylediler. Herkes ayakland, neredeyse onlar canl canl yiyeceklerdi."* zmir Bycleri Mara Meimaridi ite bu her eyin sonu oldu. Artk bizim cama bile yaklamamza izin vermiyordu Eftalya. zmir'deki ilk Paskalya Bayram'mzda Eftalya, bize Frenk Mahallesi'ndeki nl alveri merkezi Diogeni'den beyaz ayakkablar almt. Eve dndmzde yumurtalar krmzya boyayp eit eit kurabiye yiyecektik. Pazar gn iin zmir'de kuzuyu nasl piirdiklerini renecektik. Kydeyken kuzuyu piirme iini babam yapard. Burada, mahallenin ortasna nasl ukur aabilirdik ki? Bizim mahallenin tam arkasndaki sokakta her eyleriyle; camileri, minareleri, amurlar, pislikleri, arlar ve fakirliiyle Kaamba Dura'ndan limandaki hapishanelere kadar uzanan, Trk mahalleleri balyordu. Trk mahalleleri ehrin en cre. ksmndayd. Basit, pislik iinde ve derbederdiler. Rumlardan uzakta, Franszlardan, tal- * 1872'de gerekten kk bir ocuk kaybolmu; ancak sa olarak bulunmu.

  • 19 yanlardan daha uzakta ve tiyatrolar, okullar, kafeleri, saray gibi evleriyle, beyleri ve hanmefendileriyle zengin olan teki izmir'den daha da uzaktaydlar. Bir de zengin olan teki izmir vard. Baz pazar gnleri annem bizi Kai'ye gezmeye gtrrd. Saraylar ve evleri azmz ak seyrederdik. Btn bu yerde Tanr'nin cmert davrand Yunanlarn dkknlar ve ticarethaneleri vard. Kuyumcu, ya, ttn ve un tccar olan Yunanlar gerekten de Londra'dan, Paris'ten kyafet getiren ihtiaml maazalarn da sahipleriydiler. Hizmetileri olan evlerde yaayan bu insanlarn at arabalar vard ve ocuklarn izmir'in en iyi okullarnda okutuyorlard. Cumartesi gnleri retmenleri yakal, temiz, salar taral ve balarnda apkalar olan bu ocuklar bayrak nde sahile gezmeye gtryordu. Biz de onlarn geilerini izlerdik. Anneso onlarn arkalarndan koup "bir iki, bir iki" diyerek yrylerini taklit zmir Bycleri Mara Meimaridi ederdi; ancak Eftalya hemen arkasndan gider eteinden ekitirerek onu geri getirirdi. Kai'de gezinti demek, gzel, uzun beyaz nlkleriyle saa sola kouturan garsonlar olan Bella Vista, Bahar Kokusu gibi kafelerin en iyi orkestralarn ald, ta dardan duyulan italyan ritimli o tatl, gzel mzii eliinde etrafa baka baka dolamakt. At arabalar ve yaplm salar, apkalar ve dantelli kyafetleriyle dikkati eken, Avrupai, uzun boylu, ssl kadnlar seyredilmeye deerdi. Kafelerde onlara elik eden beyefendilerle otururlard. Ne kadnlard ama! Kutsal Ruh Kz Okulu'na giderken ilk kez byle bir hanmefendiyi yakndan grmtm. retmenimiz hepimizi sraya sokmutu ve o da bukleli salarnda beyaz kurdelesi olan minyon bir kz okayp glmt. Benim nmden geerken, beni fark etmesin diye bam nme emitim. Trnaklarmn halini dnp iimden, "Tanrm ne olur ellerime bakmak istemesin!" diyordum. Ama o benim farkma bile varmamt. Bu hanmefendiler azlaryla ve etekleriyle konuurlard. Btn bir gece boyunca onun eteinden kan hrt kulaklarmda nlamt. Ne mzikti ama! Konumaya baladnda ise azndan baka bir melodi yaylrd etrafa. Dzgn, tatl, yumuak bir konuma! "Karavana verilecek rencilerimizin listesini yaptnz m Sayn Mdr?" 20 Bbreklerinden rahatsz olan Mdr Bey, emirlerin yerine getirildiini gstermek iin glkle nnde eilerek, "Tabii ki Karaman Hanm" demiti. Tam alt yl boyunca bu kadnlar uzaktan, hayran hayran seyrettim. O hayat bakayd. Daha iyi ve zengin insanlar iindi o hayat. Ama bazen ans sana da glebiliyor! Ben de sonunda yaadm o hayat.

  • Tadn kardm; doydum; ynettim bu hayat. Kapadokyahlardan... zmirlilere zmir Bycleri Mara Meimaridi Yeni ortama ok abuk altk. 1888'in ubat aynda ok sert bir souk vard. Menemen kylleri; "amlarda tohum var, k ok sert geecek" derlerdi. Ve gerekten de k ok sert geti. Gne yzn gstere-cekmi gibi olduu bir anda; tam en sonunda biraz olsun gne parlayacak diye sevinecekken birdenbire iddetli yamur balar, ardndan da sulu kara dnerdi. zmir souktan donuyordu. Kadnlar, mangallar iin kmr yetmez korkusuyla fazladan kmr almaya koturuyorlard. zmirli kadnlar hep byle tedbirliydiler. "Alaym da bende dursun, dierleri rken ben snrm, ocuklarm strm, kmrsz kalanlar da kskanr beni!" derlerdi. Hatta souklar uzun srsn de zmir'de onlardan baka kimsede kmr olmasn, sadece kendi mangallarnda ate olsun diye arzularlard. te bu da onlarn en byk tatminiydi! lk aylar Fula'nn korumas altnda olduumuz iin kolay gemiti. Kervanlarn getii kprden biz, yryerek girmitik izmir'e; daha sonra Eftalya, kuzini Fula'nn evine gitmesini buyurduu bir at arabasna doldurdu bizi. "Berberin kars, kuzinim Bayan Fula Karpidu'nun evine" diyerek haval bir edayla emir vermiti arabacya. "Adres?" diye sormutu adamcaz. "Ne adresi? Karpidular bilmez misin?" Kyde bize farkl anlatmlard Kuzin Fula'y. Byk ve ihtiaml evinde her eyinin olduunu sylemilerdi. Sokak sokak dolap nmze gelene sorarak epey bir sre sonra Kuzin Fu- 21 la'nin evini bulduk. Fula'nn evine ulatmzda Eftalya bir taraftan bohay indirirken bir taraftan da zorla arabacy orada tutmaya alyordu ki, Fula'y grsn de sylediklerinin bo olmadn anlasn. Fula annemi grnce candan bir ekilde onu kucaklad. ocukluk yllarndan bu yana ilk kez gryor olmalarnn hibir nemi yoktu onlar iin. Ne de olsa kan balar vard. Bizi byk, her bir kesi kk, eit eit dantellerle ssl salonda oturtmutu. zmir Bycleri Mara Meimaridi Kendimizi davetsiz misafir gibi hissetmitik. Bize tatl ikram ettikten sonra da ard arkas kesilmeyen sorularna balad. ilk Anneso'yu kucaklayp yzndeki benlerin ayn rahmetli annesininkiler gibi olduunu syledi. "Sanki rahmetli karmdaym gibi, Allah rahmet eylesin" dedikten sonra istavroz kard ve szlerine devam etti, "Anasnn kopyas, hk demi burnundan dm." Daha sonra bana doru dnerek, "Bu da senin kk Katna olmal" deyince oturduum yerden kalkp Fula'ya doru ilerliyordum ki, Fula bir adm geriledi ve bana

  • bakarken yzn buruturdu. Konumasna devam ederken, ceketinin gs ksmna denk gelen dmesini ilikledi. Akam biz kk odada uyurken, annem ve o mutfakta hl sohbet ediyorlard. Gemile ilgili konular bitirmi gelecekten bahsediyorlard. Fula ok dzenliydi, her eyin ve herkesin dzenli olmasn isterdi. "Bir arkadamn simiti frn var; simitleri bkmek ve susam serpmek iin kadnlar aryor, iyi i; hem eve de ocuklar iin simit gtrrsn." Ancak daha sonra da pratik dnmeye balad. "Nasl bir fikirdir bu bebei kyde brakmamak?" "Baka trl olmazd" dedi Eftalya. "eme'deki babasna da m brakamazdn?" "Yok. Nasl baksn tek bana; yevmiyeyle alan zavall adam." Sinirlenmiti Fula. "Sen nasl alacaksn peki eteinde bebekle?" dedi ve ekle-di, ^ "Bu artlar altnda bir evde i bulman ok zor. Gnde ka kii sokak sokak geziyor biliyor musun; ykanacak amarnz var m diye sorarak?" Birka dakikalk bir sessizlik oldu. 22 "ne yapmay biliyor musun?" diye sordu Fula. "Hayr." zmir Bycleri Mara Meimaridi "Hmm... renmen de zaman alr, bo ver. Biki diki? Kardaki kadn btn izmir'in diki ilerini yapyor. Balad zamanlar hibir ey bilmiyordu; imdi iin uzman oldu. Bir bl-sen ne ok sipari alyor sadece tamir ve dzeltmeler iin arp kalrsn. Ama az skdr onun. Partenop gibi deil ki, ona verdiin eski paltonu sana olduu gibi geri versin ve sonra da herkes bunu rensin. Aaa yok yok! Pastaneye gittiinde kasiyer sana dnp 'Eer Partenopi paltonuzu u haline getirene kadar ne zahmet ektiini sylemeseydi, vallahi yeni sanrdm, size ok yakm' diyecek. Duy da inanma. Kasiyerin bile senin yaptklarndan haberi olacak. Aaa... yok yok! Azn kapal dikiini dikeceksin." Eftalya, "Ben diki dikmeyi bilmem!" deyince Fula karsndaki beceriksize sinir olmaya balamt. Daha sonraki gnlerde hazr yardm edecek biri varken frsattan istifade edip Fula'nn ev ileriyle ilgilendiler. Daha sonra da btn ehirde dolaarak ehre yeni gelen Eftalya iin kalacak bir yer aramaya baladlar. Ayn zamanda ona uygun bir de i aryorlard. Hacstamu Soka'ndaki frnc Mumcuolu, kmr isinden kapkara olmu tepsilerini ykayacak birini aryordu. Aylk yetmi be kuru ve bir de her gn bir somun ekmek. Bir devenin yaamas iin gayet iyiydi; ancak boaza yetmezdi ki bunlar. Sardo Soka'ndaki i amar fabrikasna bikici aranyordu. alan

  • kadnlarn ocuklar da makara sararlard. Oras olsa ok iyi olurdu; ama biki diki bilmiyorduk ki. iyi bir i bulabilmek iin btn izmir'i drt dnmlerdi. Ayaklarna kara sular inmi olmasna ramen tek bulabildikleri Fula'nn bel koparan diye adlandrd ayak ileriydi. Fula midini kaybetmeye balamt. "Ne bu hal byle be? Aklma gelmezdi dorusu! Nasl bir rezilliktir bu? Herkes gece gndz bir para ekmek iin alacak enayi aryor!" zmir Bycleri Mara Meimaridi Onu herkesten daha ok Avrupa Soka'ndaki, ayak ilerini yaptrmak iin sabah saat altdan akam saat yediye kadar altm aslana* alacak eleman arayan Yahudi ieki sinirlendrm- * Trkiye'de kullanlan eski Polonya paras. 23 ti. Fula bu olaydan sonra Yahudilerden daha da ok nefret etmeye balamt. Nine Eleni bize izmir'de gzmzn alacan sylerken haklyd. Eftalya uzun bir sre, i bulabilmek iin durmadan sadan soldan haber toplad. Artk iin ne olduu da pek ilgilendirmiyordu onu. Sanki dipsiz bir kuyuya dm gibiydi. Gerekli gereksiz birok konu hakknda yeni eyler reniyordu. Sanki imdiye kadar Yunanistan'n bir kral olduunu bilmiyor muydu? Kapadokya'da bunu herkes bilirdi. Bilmesine bilirdi de, kraln iini iyi yapp yapmad, yiit olup olmad pek ilgilendirmezdi onlar. Ancak izmir'de herkes bunlarla ilgilendii ve bunlar bildii iin senin de bilmen gerekiyordu. Hem bu konular bilmezsen nasl fikir yrtebilirdin ki? Haberler ya ge ular ya hi ulamazd Kapadokya'ya. Sava olmu ve bitmiti ama bizim haberimiz bile olmamt, izmir'de haberleri sca scana duyar olmutuk. Orada kendi yourdumuz, ekmeimiz, yemekliklerimiz, pidelerimiz, patlcanlarmz, pirincimiz, biberlerimiz, sarmsaklarmz ve baharatlarmz vard. Bunlarla yemeklerimizi yapardk. Yourtlu kebab, alinazii ve elbasan tavasn bunlarla piirirdik. Bizim evde en ok eti terbiye etmek uzun srerdi; nk ninem Eleni dana etini tuza yatrr ve bir ya da iki gece, et bembeyaz oluncaya kadar bekletirdi. Yiyecek olarak dardan alnan tek ey deve etinden yaplan pastrmayd. Dardan ayakkab, kuma, i, ruj, iplik gibi eyler alnrd. Tccarn kye geldii gnler, en gzel gnlerdi. Btn bir ay boyunca o gn hepsini harcamak iin biriktirdiin paralarn sayardn. Eer bir ey grr, beenir de alamazsan vay haline; iinde kalrd. Ne de olsa ilk nce gerekli olan eyleri alman gerekirdi. zmir Bycleri Mara Meimaridi 14 Temmuz 1884'te ninem Eleni kulplu bir el aynasna yklce bir miktar para demiti. Hatta birok kadn kendilerinin nasl bir grnme sahip olduunu ilk kez ninem Eleni'nin aynasnda

  • kefetmiti. Siyah buklelerimi, zeytin gibi siyah gzlerimi ve yamru yumru dilerimi ilk o aynada grm, ne anneme ne de ninem Ele-ni'ye hi benzemediimi fark etmitim. Aynada grdklerim hi houma gitmemiti; zaten bir daha da hi aynaya bakmadm. te o zamanlar baladm ifal bitkilerle, stlerle, kei yann suyuyla ve dier kadnlarn yanaklarna renk, canllk gelsin ve salkl ciltleri olsun diye yzlerine srdkleri domuz kuyru- 24 u jlesiyle ilgilenmeye. Diri, biimli gsleri ve krksz dipdiri ciltleri vard o kadnlarn. Ah lmsz, gzel kadnlar. Evin ne kadar bykse baktn ve tarandn aynan da o kadar byk olurdu. Ge aynann karsna ve de ki, "Ben en gzelim ve en iyiyim. Benden daha gzeli ve iyisi yok. Hi kimse benden daha gzel deil." Ben de bunlar syleye syleye inandm sonunda, benden daha iyisinin ve gzelinin olmadna. Hem dierlerinin benden ne fazlas var? Gzeller sadece gzel olduklarn biliyorlar. Bana ninem Eleni gzel olduuma inanmam retmiti ve ben de gzel olduuma inanyordum. izmir'e geldiimizden beri cebimize, sahip olduumuzdan baka para girmemiti daha. Hem nereden para gelecekti ki? Kyn brakp bir sr i olduuna inand iin ehre gelen insanlar gerekten ok yanlyorlard. Geri dnemezdik; yetmezmi gibi kaldmz yerin parasn da deyemiyorduk. Ne de olsa hazra da dayanmaz. Eftalya, Vezesteni Soka'ndaki, Pirpirolu Bey'in ayakkab dkknnda ie balamt. Ancak dkkn sahibi bu duruma piman olmutu. Eftalya'dan ikyeti olmamasna ramen, bir erkein hem zmir Bycleri Mara Meimaridi kadn mterilerin bileklerini okayarak daha iyi sat yaptna hem de ayakkablardaki ilikleri iliklemek iin daha gl olduuna inand iin bir de erkek tezghtar almt ie. Bu arada Pemacolu Hanm, arkada Nina erbetolu Hanm'm evindeki merdivenlerin ve ktphanenin temizliiyle ilgilenecek bir hizmeti aradn amarcsna sylemiti. Fula da Anadolu'dan yeni gelen, kendisiyle akrabalk ba bulunmayan ama alkanlna ve becerikliliine kefil olabilecei birini tandn haber salmt. O leden sonra Fula, Eftalya'ya temizliki arayan aileyi tandn sylemi ve kulaa daha ho gelsin diye adn Efkarpia diye deitirmesini nermiti. Akamst Eftalya yeni iinin ilk gnnde olanlar anlatyordu: "Tanrm bir konak ki sorma! Hele evin hanm, o bile bilmiyor mutfann ne tarafta olduunu!" Eve iki Mecit altnyla dnmt. Ertesi gn tekrar gittiinde iki tane daha alacakt. En azndan iin paras iyiydi.

  • 25 Fula ok istemesine ramen hi o eve gitmemiti. Bu yzden de srekli Eftalya'y sktrp en ince detayna kadar srekli ev hakknda sorular sormutu. Merdivenler bittikten sonra dolaplarn olduu salona alan balkonlara gelmiti sra. Nina Hanm amarlar beyazlatp lavantalarn tazelemek istemiti. Efkarpia'dan ve yapt iten ok memnun kalm ve onu arkadalarna da tavsiye etmiti. "Onu kaybetmek istemesem bile sizinle de tantraym. Hi ara vermeden saatlerce alyor, temizlenmedik ke bucak brakmyor. Mahzeni bir temizledi ki sormayn, parlyor!" Aradan sekiz gn gemiti ki, Efkarpia, kk yetimi brakabilecei bir yer olmad iin artk ie gidemeyeceini syledi. Nina Hanm temizlik ii yarm kalmasn diye Eftalya'dan nce davranarak ocuun mutfakta ayla kalabileceini syledi. Bylece Anneso zmir Bycleri Mara Meimaridi yolculuk srasnda ve kydeyken yiyemediklerini bu mutfakta btn gn yiyerek telafi edecekti. izmir'in dier byk aileleri gibi erbetolu Ailesi de le ve akam yemeklerini hep beraber yiyordu. Yemek salonunda, scaklar bfenin stne koyduktan sonra, tabaklara servis yapan hizmetiden baka hi kimse ortalkta dolanmyordu. Yemek saatinde, yaplan her eye ara veriliyordu; hizmetliler btn ilerini brakyor ve t kmyordu. Bu evde yllardr alanlarn birou, Beyefendi'nin nasl biri olduunu sadece salondaki portresinden biliyordu. erbetolu Bey ve olunun, kahvelerinden son bir yudum alp sonra tekrar dkknlarna geri dnmesiyle kzlar dinlenmek zere odalarna ekiliyorlar, evdeki grevliler de ilerine geri dnyorlard. Hanm'n oda hizmetisi sevgilisiyle kat iin onun yapmas gereken iler de Efkarpia'nn stne kalmt. Tuvaletmasasnn zerindeki ieklerle sslenmi kristal parfm ieleri bykten ke doru dizildikten sonra, ayakkablarn iine kalplar kondu ve dzgn bir ekilde backlar fiyonk yapld. Geceliklerin kordonlar buharla dzletirildikten sonra, araflar da akam iin buharla tlenecekti. len gneiyle ldayan kk ielere bakan Eftalya kydeki, oralara gre byk olan kendi odasn hatrlad; neredeyse bu oda kadar bykt. Yata scak ve gvenliydi. Eyas sanki yzyllara meydan okuyabilecek kadar salam grnyordu. Derin bir i ekti. 26 Kapy ap esneyerek ieri giren Hanmefendisini grnce Efkarpia, fralar dzeltip kurdeleleri toplayarak aceleyle darya kt. iki haftann kazanc tam altm drt kurutu; iyi parayd ve iki karn doyuyordu. Hi de kt saylmazd. Anneso iyice cesaretlenmiti ve artk ona sadece mutfaktaki yiyecekler yetmiyordu. Aslnda etrafna zarar veren bir ocuk deildi. Ama ann ocuu olmasna

  • ramen, bir kereliine bile olsa onlardan birini yannda getirmesine zmir Bycleri Mara Meimaridi izin vermemilerdi; bu yzden de srekli olarak Anneso'nun varlndan ve yaptklarndan ikyet edip huzursuzluk kartmaya alyordu. Bir seferinde piirdii helvay yaknca Hanmefendi ay azarlad ve sonunda zavall yetimin banda patlad kabak. A brakp yemek vermedikleri iin Anneso huysuzluk edip alamaya ve grlt yapmaya balaynca, Eftalya ocukla birlikte oradan ayrlmak zorunda kalmt. Fula'nn oturduu mahalle, geni yollar, Avrupa'dan getirtilen kyafetlerle dolu maazalar ve gndelikle almayan kesime ait iki katl evleriyle insan para harcamaya tevik ediyordu. Berber kocas cann diine takm, Fula'nn btn isteklerini yerini getirmeye alyordu. Mortakya semtinde oturmalar gerekirken Fula'nn gnl olsun diye daha iyi bir semt olan Fasu-la'da oturuyorlard. Ayakkab dkknna giden yolda parfm satan Msrl maazasnn olduu sokak, nergis, yasemin, meneke ve amber koku-laryla dolard. Eftalya her sabah ie giderken byle bir yerde almann ne kadar houna gideceini dnerek dkkn sahibi kepenklerini aarken o tarafa yaklar ve o mis gibi kokuyu iine ekerdi. Kapadokya'da ninem Eleni'nin ifal bitkilerden hazrlad karmn hazr olduunu duyan kadnlarn, kendilerine de biraz vermesi iin ninem Eleni'ye ne kadar ok yalvar-dklarn hatrlad. Kk bir dkknd bu; arka ksmnda da kokularn yapld bir blm vard. Hi tereddt etmeden ieriye girerek orada almak istediini sylemiti Eftalya. ans bu ya, o gn de dkkn sahibi eleman aranyor tabelasn asmay dnyormu meer. Dnyadaki en kt ey, sevmediin bir ite almaktr. O zaman iin de seni sevmez. Ama severek yaptn zaman iini, i- 27 te o bambaka! yle ya da byle, biraz da ansn ve kaderin yardmyla Eftalya amacna ulamt. e baladktan ksa bir sre sonra gerekten de ok iyi bir tezghtar olup kmt. Sahip olduu yeni mevkisine layk olmak iin biraz ruj, biraz srme ve Fula'nn ona scak havlu ve yalarla yapt el bakmyla, kendine zmir Bycleri Mara Meimaridi eki dzen vermiti. Erkeksi ayakkablarn kartp Fula'nn kz Despina'dan dn ald sivri topuklu ayakkablar giymeye balamt. Kapadokyal Eftalya gitmi, yerine kestane rengindeki salar bukleli, dekolte kyafetler giyen, iveli bir zmirli gelmiti. Daha almaya balad ilk haftada dkkna sadece bakmak iin giren mterilere bir sr ey satmay baarmt. "Lavanta suyunuz var m? Ama nasl olur hanmefendi, bu mucizevi damlalar olmadan nasl gece elencelerine gidebilirsiniz ki? Sizin gibi bir hanmefendi nasl olur da koltukaltlarnda terlemeye sebep olan basit markalar kullanabilir? Di macunu olarak da mutlaka Ringo kullanmalsnz. Mucizevi bir di macunu bu, inann bana. ok ltl

  • bir teniniz var, glmseyiiniz niye ldamasn ki?" Orta yan stndeki hanmlara da krklk giderici Pnar marka krem satard. Eftalya kepenkleri indirip bankonun arkasndan ktktan sonra bir hevesle, kremlerin nasl yapldn renmek iin arka ksma geerdi. Eftalya, e kadar sayana dek btn dkkn derleyip toplar ve mallar yerletirirdi. Akamlar eve geldiindeyse Fula'yla beraber gn boyunca yaptklarn konuur, glerlerdi. "Fulacm yz buru buru olmu yallar cold cream kullanarak daha gzel olacaklarna inanyorlar. Hele bugn bir tanesi geldi; bir grsen, by iin bile krem sattm. Ne diyebilirsin ki onlara! Ha ha ha! Kesin bu akam ii bitirir o!" Karpidular pek gitmemizi istemeseler de, biz ehrin kenarnda kk, tek odal bir eve tandk. Akrabalarmz iyi insanlard; ama artk kendi kendimizi idare etmemiz gerekiyordu. An-neso'yu, ocuu olan ve harln karmak iin bakalarnn da ocuklarna bakan mahalledeki bir kadna brakyordu Eftalya. Anneso'nun rahat yerindeydi. O zavall grnne ramen, ky ocuu olmasnn verdii sert tavrlaryla ocuklarn aas gibiydi. Hibiri azn ap da Anneso'ya en ufak bir ey syleyemiyordu. 28 zmir Bycleri Mara Meimaridi izmir'in gzel evleri "Ah u deslerin, prenseslerin, asillerin ektikleri nedir byle? Zavall kadnlar! Gnn birinde lmlerine alamak iin douruyorlar ocuklarn! Ya ldrlyorlar ya da lyorlar! Nasl bir kader bu byle? Douruyorlar, besliyorlar, el bebek gl bebek bytp onlar kltrl, bilgili insanlar haline getiriyorlar. Ama nerede? Syleyin bana ka hayatta, ka baklanm? Aman eksik olsun! Benden eksik olsun unvanlar, aaal hayat! Ben ocuklarmn salkl olmasn ve onlarla beraber yaamay, ylesi bir hayata tercih ederim!" Fula bunlar bir leden sonra doktorun hanmna sylemiti. Her gn leden sonralar birisinin evinde toplanrlard. Gelsin tatllar, gitsin aylar, el ileri ve gnlk havadisler de bir taraftan. Kendini hep ykseklerde gren Fula'nn en deerli arkada doktorun hanmyd. Bir gn leden sonra, oraya giderken annemi ve bizleri de almt yanna; tabii ki bunun sebebi sadece ve sadece anneme ne tr insanlarla beraber olduunu ve nasl bir ortamda yaadn gsterip hava atmak istemesiydi. Fula ve doktorun hanm tamamen ans eseri bir panayrda tanmlard. Doktorun hanmna yakn bir yerlerde oturan Fula onun dn fark etmi ve ona bir ceket vererek ilk adm atmt. Ksa bir sre sonra da birbirlerine aya gitmeye balamlard. Onun da Fula gibi tek bir kz vard. Kzn kafasnda kocaman beyaz bir fiyonk olurdu hep. Her eyiyle rnek bir kz ocuuydu. Benimle

  • ayn yata olmasna ramen baz konularda aramzda uurumlar vard. Annesi, "Bize bir eyler al Erminoi" dediinde hemen piyanonun bana oturur, fr eliz'i almaya balard. Ama nedense hep ayn paray alard. "Erminoi bize okulda rendiin bir iiri oku" dediinde annesi, hemen ayaa kalkar ve uzun ktalar olan en zor iirlerden birini zmir Bycleri Mara Meimaridi okumaya balard. Ne byk bir gurur kaynayd! Franszca biliyor, nehir resimleri iziyor ve opera syleyebili-yordu. 29 Doktorun hanm ve kz Ermioni, benim on yllk hayatmda tandm ilk gerek izmirlilerdi. Tertemiz, bembeyaz giyiniyorlard. k el ii perdeleri, merdivenleri ve hizmeti odas olan gerek bir evde oturuyorlard. aylar porselen takmlarla, tatllar ise gm tabak ve kaklarla ikram ediyorlard. Bu servis takmlarndan Fula'da da vard. Eftalya da biraz paras olunca alaca ilk eyin porselen takmlar olduunu ve bunu ne kadar ok istediini anlatr, ardndan da ertesi gn Avrupa Soka'na alverie gideceini sylerdi. Fakir mahallelerine dnp eve girdiimizdeyse, porselen ay takm alma istei gerekleemeyecek bir hayale dnrd. "nce bir eve ihtiyacmz var. Burada ne ie yarar ki porselen ay takm?" derdi. Deme be Vasilya! Fula, lahana dolmas sarmak iin hazrlk yapyordu. Lahanay kaynatmaya ve ardndan da lezzet versin diye kymaya kuzu barsa katarak dolmann iini hazrlamaya balad. Hi kimse lahana dolmasnda ve stl tatllarda Fula'nn eline su dkemezdi. Fula'nn yakn ve en eski arkada Vasilya'yd. Vasilya, Fu-la'ya karsndaki tek odal evin kiralk olduunu haber vermi ve bylece biz de oraya tanmtk. Fula bize bir sofra takm, birka battaniye ve kocasnn berber dkknndan kalma eski bir mangal vermiti. lk sahip olduumuz eya bunlard. Vasilya'nn gznden hibir ey kamazd; her eyi bilir ve duyard. zmir'de neler olup bittiini bilmek istiyorsan, Vasilya sana en taze ve kesin bilgileri verirdi. Mahalle hakknda bir ey bilmek istersen en detayl bilgiyi ondan alrdn. Hatta Vasilya herkesin gece yatanda uyuduu srada bile neler olduunu bilirdi. te bu yzden ona Deme Vasilya denirdi. "Neredeydi bu dn gece? Diyorum ki sana bu sabah kanl arafn ast amar ipine! Kime verdi acaba bekretini?" zmir Bycleri Mara Meimaridi Hatta Vasilya, mahalleyle ilgili her eyi daha rahat renebilmek iin evinin arka avlusundaki horozlarn tnedii bir duvar bile ykmt. 30 Biri hakkndaki dedikodusunu daha bitirmeden dierlerine sryordu. Vasilya iin herkesin bir kusuru vard ve herkes seviyesiz

  • mahalle karsyd. Sadece ve sadece onun okumay sevdii hrszlk haberi ilk sayfada manetten verildii iin parasna kyp geen sene satn ald, st ya lekeleriyle dolu ve sinek ldrmek iin kulland eski gazeteyi iki kat ederek kapsnn nndeki basamaa oturur ve kimseyle ilgilenmiyormu gibi yapard. "Bak dinle sana ne okuyacam: 'Ve yine mucizevi bir ekilde gece hrsz yakaland. Ayn on nde Azize Katerina'nn arka sokanda yal bir dul kadnn, iinde elli Mecit bulunan antasn almak istediler. Kadncazn yardm istemesiyle komular olay grdler ve yardm ardlar..." Bu olay btn mahallede yanklanmt. Hrszlar karsnda grnce barp yardm isteyen kadn cesareti sebebiyle herkes tebrik etmiti. Vasilya'nn pek de houna giden bir durum deildi tabii ki bu. "E tabii ne beklersin ki? Btn gnn panjurlarn arkasnda geirdii iin de evini pislik gtryor. O bizim gibi deil ki, gece gndz i yapsn evde. Tabii ki karlar hrszla, karlamaz m? Ben olsam ben de yardm isteyerek barrdm." Kendi kusurlarn hibir zaman grmezdi. Bu huyu yznden de sonunda olu bir Trk kzna k olmutu. Evindeki huzursuzluk bitsin diye ne sava vermiti. "Vay bama gelenler! Meryem Anam yardm et! Ne yaptm da bunlar yayorum ben!" diye san ban yolup iyi gnlerin geleceini grmek umuduyla kendini kahve fallarna vermiti. Hatta o sralar birbirlerinden ok hazzetmemelerine ramen gelip anneme bile szlanmt. ten iten onun bu durumuna sevinen annem ise, zmir Bycleri Mara Meimaridi "Ne yapaym ben sana Vasilyacm? Beni u-nuka m sandn?" demiti. Hatta bize, "Oh olsun dedikoducuya, her eyin hesab bu dnyada deniyor" diyerek memnuniyetini dile getirmiti. Bir keresinde annemle Vasilya bir horoz iin kavga etmilerdi. Sabah erkenden Vasilya gurbete gidecek olu iin besili bir horoz kesmiti. zmirliler iin, her taraf da ta olan Yunanistan gurbet demekti. Nasl gzel diyorlar ki, daa taa? Bir de onun iin kan dklyor! Ama buras yle mi? Ne zengin bir 31 yer buras! Tanr'nin nimeti! Burann her kar topra bereketli ve verimli. Denize kadar uzanyor zm balar. rn vermeyen bir kar topra bile yok. Zeytinler kocaman ve simsiyah, budaylar desen tek bir tanesi bile kk bir ocuun sere parma kadar. "Bakarsn gider de oralara bir daha dnmez!" diyordu Vasilya olu iin endielenerek. Tencerede kaynayan horozun kokusunu alr almaz Eftalya'nn kedisi, Vaslya'nn mutfana girerek tencerenin etrafnda fr dnmeye balam, ardndan horozu bir hamlede kapa ak tencereden

  • kapmt. Daha sonra mahallenin ne kadar kedisi kpei varsa, horozu kaldrmda bir gzel yemiti. Biri dieri derken sonunda Vasilya uursuz ve kara derili dedii kedi yznden kavga etmek iin ayaklanm, hayvana demediini brakmamt. Ne eytan ii olduu kalmt kedinin ne de yoluk tyll. Eftalya'nn, kedisine kar ar bir sevgisi ya da dknl yoktu. Kediden yararlanmak iin onu besliyordu. Btn mahalleyi gezerek bir tutam kara kedi ty arayacana onu kendisi besliyordu. Ne zaman ihtiyac olsa kedisinden bir para ty koparyordu. Nasl ki herkesin evinde bir kavanoz sala bulunur ve ihtiya olduunda yemee bir kak konursa, Eftalya da kocalarn ya da sevgililerini kendilerine balamak isteyen kadnlara yumurtann kabuunu st ksmndan aarak iine att kara kedi tyyle balama bys yaparken zmir Bycleri Mara Meimaridi kullanyordu kedisinin tyn. Gerekten de ok zeki bir hayvand. Bu yzden de onu koruyordu. Eftalya kar taraftan el hareketleriyle ve bararak Vasl-ya'ya, "Oh ne gzel oldu da, kapt senin tencerenden horozu. Belki akllanr da bakalarnn tencereleriyle deil kendininkiyle ilgilenmeyi renirsin" deyip kavgay balatmt. Grlt patrt, bar ar zerine sonunda kavga btn mahalleye yaylm, dier kadnlar ellerinde sprgelerle taraf tutmaya gelmilerdi. Vasilya'dan ne kadar nefret eden varsa hepsi Eftalya'nn tarafn tutmu, Vasilya'dan ve onun zehirli dilinden korkanlarsa onu desteklemiti; ancak bir zm bulunamamt. Eer Fula ona piirdii terbiyeli sulu kfteden vermeseydi, olunu gurbet yolculuu iin binecei gemiye peynir ekmek yedirip gnderecekti. 32 Azize Trada Panayr'nn olduu gn Eftalya'nn bizim iin hazrlad iki hrkay ve iinde birka eyann bulunduu sepeti yanmza alarak panayra gittik. Birka onluk harcamay gze almtk; nk sadece kaya binmek iin bile para gerekiyordu. Anneso istedii iin annem ona sar ve zeri ssl el fenerlerinden almt. Ama zavallck daha eline alr almaz feneri tutuup yannca alamaya balamt. Bu srada yanmzdan geen bir beyefendi ona kendi fenerini verince sesi kesilmi ama yeni fenerin de mr pek uzun olmamt. Bir sr insan, iyi insanlar. Zenginiyle fakiriyle farkl insanlar; ama hepsi de Hristiyan. Akamst hepsi ellerinde fenerleri ve mumlaryla kydeki kiliseye gitmek iin kayklara, motorlara biniyorlard. Bu inanl insanlar tayan, fenerlerle ve lambalarla sslenmi kayklar Ege'nin sakin sularna hep beraber alyordu. izmir'de ok fazla kayk vard; ama Vasilya, olu iki kuru daha fazla kazansn diye sanki gemi sahibiymi gibi ukala ve haval tavrlaryla bizi zorla kendi olunun kayna bindirmiti. zmir Bycleri Mara Meimaridi

  • "Siz buraya oturun, siz uraya gein..." diyerek herkesi sraya sokuyordu Vasilya. Anneso'nun yanna, ocuklarndan biri benimle yat olan iki ocuklu bir aile oturmutu. Kayk sahilden uzaklarken mumlar ve sepeti tayan ayn zamanda ailesinin gvenliini salamaya alan uzun boylu, sert bakl, dik yakal babalar onlara, "Bakn buras Otel Grand. Buradan da Niko'nun evi grnyor, bakn! Gecenin karanlnda nmzde giden kayklara bakn ne gzeller. Ooo... bu gece artk bir sr balk olur dipte!" diyordu. O gece panayr yerinden dndkten sonra annemi bir keye sinmi, sessiz sessiz alarken grnce ok zlmtm. Ben onu ta gibi gl ve ne olursa olsun yklmaz sanrdm. "Anneciim nen var?" "Yok bir eyim. Sen uyu, gzme p kat." Ona yardm edemeyecek kadar gsz ve zayf hissetmitim kendimi. ki derin nefes aldktan sonra alamay kesmiti ve o gnden sonra da bir daha hi alamad. Kendine hepsini hakkyla gerekletirdii amalar edinmiti. 33 Beaute... Franszca bilen Lefkotea'nn dedii gibi, Eftalya ve kz "Beaute" iin reeteler hazrlyorlard. Ticarete balamlard. Eftalya'nn, "Eftalya Sabanc'nn parfm ve gzellik malzemeleri atlyesi" diye adlandrd; kaldklar odann sol tarafndaki tek pencerenin altna sktrdklar, kk bir tezghta hazrlanan kremlerle ve parfmlerle dolu bir sepetti Beaute ilk nceleri. Msrl maazasndaki iinden yorgun argn ktktan sonra, koluna takt sepetiylemahalledeki btn kadnlar tek tek ziyaret ederek onlar gzellik malzemelerinden almalar iin ikna etmeye alyordu. Gergin cildiyle Eftalya herkese, "Yiyemeyecein hibir eyi yzne srme" derdi. Sattan sonra atlyesine geri dner ve btn bir gece yeni rnler hazrlard. Ticaret iinde iyi tutunmutu; nk hazrlad kremler zmir Bycleri Mara Meimaridi gerekten de ok iyiydi. Hatta kremleri yannda alt, izmir'de herkesin rabet ettii kremler satan Msr-l'nnkilerden bile daha iyiydi. Yiidin hakkn da yememek lazm, ne de olsa Msrl sayesinde ona mteri kaplar almt. Hanerle narenciyeleri keser, kabuklarna bastrarak zsula-rni karttktan sonra bu birka damla zsuyla havanda alalar iyice ezer, ardndan da kei stnden yaplm szme yourtla kartrrd. Gerekten de harika bir kremdi. Kyde kremi suyu buz gibi olan Incer Kayna'na koyarlard. Burada ise kremi satana kadar kar tepeciklerinde saklyorlard. Diana'nn hamam alverilerin yapld iyi bir ar gibiydi. Btn gen kzlar kaynan suyuna girer, gzellik banyosu yaparlard. Aya Fotini'den, Mortakya'dan, Kartie'den herkes bu ifal sularda banyo

  • yapmaya geliyordu. Eftalya'yla beraber bu kaynan suyundan glsuyu yapardk. Ne gzel bir kokuydu o! Taze kurumu gl yapran toz haline gelene kadar krlardan topladmz gelincik yapraklaryla birlikte iyice dver, sonra da onlar gzel kokulu zm tozuyla kartrrdk. Bylece btn izmirli kadnlarn yanaklar renklenirdi. Franszca bilen Lef-kotea bu pudraya la bel fam adn vermiti. Bir tarafta salatalk sular, bir tarafta brtlen sular...Maysn ilk gnlerinde krlara kp taze papatya toplardk ki, gz 34 kremi yapalm. Bir taraftan da allara gider koyun ya alrdk, ilk kei style beraber. Satlarmz ok iyi gidiyordu. Bir sr sipari alyorduk. Maazamzn vitrini olarak Zaharula Hanm'n, su gibi cildini ve badem gibi gzlerini daha anlaml, daha derin klan sk kirpikleri olan kz Fotini'yi kullanyorduk. 35 Eftalya o sabah erkenden btn ilerini alelacele bitirdikten sonra, "Katna, Katinaaaaaa! Kalk ta teyzen Fula'ya limon sularn gtr. Berber dkkn iin olduklarn syle ona" diye barm, ben de zmir Bycleri Mara Meimaridi ielerle dolu sepeti srtlayarak doruca Rum Mahalle-si'nde oturan teyzem Fula'nn evinin yolunu tutmutum. Yolumu ksaltmak iin sola dnp Trk Mahallesi'nin sessiz sokaklarna girmitim. O sabah hibir kadn trnann ucunu bile karmamt evinden. Btn sokak scak yznden deve ve eek pislii kokuyordu. Baharda, sanki Trk mahallelerinin pisliini rtmek istercesine, bu gbrelerin besledii tohumlardan kocaman yeillikler fkryordu. Ah u Trk mahalleleri! Ne pis yerlerdi. Buradaki hanmlar her eyi gzetleyen bir ift gzden baka bir ey deillerdi. Mutlaka pencerelerinin arkasnda bir keye siner etraf gzetlerlerdi. Nasl oluyor da, her eyi biliyorlar ve her eyden haberdar oluyorlard; kimse bilmezdi! Baz iyi ve Hristiyan olduunu saklayan kadnlar daha farklyd. ok nadiren de olsa konuuyorlard; hatta bazen beni evine davet edenler de oluyordu. Eer seni dier insanlardan ayran politikaysa, uzlaacak bir ey bulabiliyordun; ama seni dierlerinden ayran dinse anlaabilmenin hibir yolu yoktu. Trk kadnlar bak__________lmak iin deillerdi. Onlar dier kadnlar gibi hayran hayran seyredemezdin. Zaten bir ey de gremezdin araflarndan. Vasilya, deveyle taze sebze getiren manavdan alveri yapm eli kolu dolu bir halde yolun kesinde grnd. Omuzla- 36 rndan birine rg sarmsaklan asm, dier omzuna da acurlar yklemiti. Evin arka avlusunda ocuklarndan gizli yemek iin de cebine birka taze zerdali saklamt. Yoldan karlkl geiyorduk. O yolun sa tarafndayd, ben de tam

  • aksine, penceresi skca kapatlm olan kedeki Trk evinin olduu taraftaydm. Vasilya koca kna ramen bir srayta yanma gelmi, beni kolumdan tutup o pencerenin nnden gemeyeyim diye ekmiti. "abuk ekil oradan! Orann yaknndan bile gemeyeceksin bir daha anladn m beni?" diyerek gzlerini bytm ve bana kzmt. Ona aknlkla bakmtm. Neden korkmam gerektiini zmir Bycleri Mara Meimaridi anlayamamtm. Kolumla beraber ayn anda sa rglerimden birine de aslmt. Hem korkmutum hem de canm acm-t. O kapal pencere beni de korkutmutu. Ne dediini tamamen anladmdan emin olana kadar kolumu brakmaya niyeti yoktu. "ieride byc var! Seni canl canl yemesini ister misin?" Kafam saa sola sallayarak cevap verebilmitim ancak. Teyzem Fula'dan dnte, o sokaktan geerken kar kaldrmdaki duvarn dibinden yrdm ve her taraf skca kapal olan pencereye de arada bir gizlice gz attm. Pencere hep kapalyd. Ve dier gnlerde de hep kapal kald. Bycnn evinin dier btn evlerden hibir fark yoktu. Kapadokya'dan gelmeden nce izmir'i hayal ederdim ve hep byle evler canlandrrdm kafamda. Ne acayip! Eftalya da bunun aynsn daha nce ryasnda grm. Bu evin aynsym ve kapy ap ieriye girdiindeyse deiik eylerle dolu bir at arabasyla karlam. Hazine ama ne hazine! Hepimiz, biriz- kimse bizi yenemez; bu sihirli szleri syler sylemez, hazine katlanarak oalyor, evi dolduruyormu. lgin. Btn yolculuk boyunca bu eve gideceimiz ve zengin olacamz gn hayal etmitim. Tpk babamn yaad zamanlardaki gibi. Bu evde ans eseri birok kez karlatm bir Trk kadn oturuyordu. Sanrm onu daha nce bir kere de bizim kyde grmtm. Sanki babam gmdmzde grmtm onu. O da bizim oral olmalyd. Onunla ilk karlatmda yamurlu bir gnd ve Frenk Mahallesi'ne gidiyordum, izmir'in Frenk Mahallesi arlar ve dkknlarla dolu kalabalk bir yerdi. Dar ve uzun bir yolu vard mahallenin. ngiliz postanesinden balar, Azize Fotini'nin 37 yol kavana kadar uzanrd. Bu sokakta yrrken grdm gzel eyler karsnda bam dnerdi. En iyi maazalar ve en kaliteli eyler buradayd. Fotini bir sredir ingiliz Eastern, Ha-tinolu, Svatsman, Pettie Loure ve Paradi de Dame gibi maazalarn ilerini zmir Bycleri Mara Meimaridi yapyordu. On iki saat boyunca bodrum katnda, ba ne eik, hatal dantelleri dzeltirdi srekli. Annesi Zaha-rula her gn, istesem de istemesem de, o gn ne piirmise ya da yemeklik ne varsa benimle gnderiyordu Fotini'ye. "Gel buraya Katina! u sefertasn bir kou Fotini'ye gtr de bir

  • eyler yesin." Benden drt ya daha byk olan Fotini'yse, bana bir bakr kuru verip kardaki simitiden ona bir simit almam isterdi. "ok canm ekiyor!" dediinde benim de azmn suyu akard. Bana da bir para verirdi. 20 Ocak sabah, fakir mahalleye yerlememizden ksa bir sre sonra teyzem Fula'nn evine gidiyordum. Bir elimde bakla dolu sefertas, dier elimde tra kremleriyle dolu sepet, yamurun altnda zar zor yryebiliyordum. Souktu ve bardaktan boa-mrcasna yamur yayordu. Ayakkabmn delik olan kselesinden ieriye dolan amurlar da cabasyd. Ninem Eleni'nin has koyun yn ve kei klndan rd ceketim yamurdan srlsklam olmutu ve srtma batyordu. Ama ondan baka, daha az delikleri olan bir ceketim yoktu. Annem ilk kazand parayla bana dmeli bir gocuk alacakt. Ermeni Mahallesi'den geebilmenin imkn yoktu. Btn kiremit atlyeleri oradayd ve yamurdan her yer kiremit krmzs olur ve ayan bileine kadar amura batard. Trk Mahallesi'nden gemeyi aklna bile getiremezdin! Oradaki pislikleri hibir ey temizleyemezdi. arnn sokaklar ise sardalyeleri ykayan yamur suyuyla kayganlamt ve pis kokuyordu. Maalesef bu kaygan balk sular yznden kaydm ve dtm. Bir yerim incinmemiti; ama yere den krem ielerini toplamaya alrken alamaya balamtm. Annemin sabaha kadar zenerek yazd etiketler slanm ve amurdan silinmilerdi. U ie de krlmt. Bir Trk kadnn eilip krlan ienin paralarn ve dalanlar toplamama yardm etmesi ve sakince hepsini sepetime geri 38 zmir Bycleri Mara Meimaridi koyduktan sonra da cebinden bir mendil karp salya smm temizlemem iin bana vermesiyle, daha ok alamaya balamtm. Dier taraftan elimden den sefertas alm, iindeki baklalarn bir ksm etrafa salmt. Kadn onu da yerden kaldrp en azndan iindekileri kurtarabilmek iin tekrar skca kapatmt kapan. Beni tutup kaldrmt; ama ben yzne bile bakmamtm kadnn. Ayaa kalktktan sonra Aziz Polikarpu Kilisesi'ne doru yola koyuldum; oradan da sola, cam atlyelerinin olduu sokaktan geip Avrupa Soka'na gidecektim. Btn bir yol boyunca alamtm. Kiliseye yaklatmda yamur durmu ve kuru bir kuzey rzgr kmt. Diojen maazasnn nnde durmu, bayramdan kalma vitrindeki oyuncaklar seyretmitim: Krmz kadifeden, dantel yakal elbiseler iindeki oyuncak bebekleri, demir yolunda kendi kendilerine giden tren vagonlarn, saa sola hareket eden kuklalar... Nasl bir maazayd bu byle. ki yz alan vard ve bir o kadar kii de deposunda alyordu. Hem kimseyi rahatsz etmeyeyim hem de seyrimi kimse bozmasn diye biraz uzaktan seyrediyordum kl vitrini. Giysilerimlama dmm gibi pis kokuyordu. Kimse bu

  • kokuyu almasn diye ceketime skca sarlarak kalabalktan uzak durmaya alyordum. lk nce Fotini'nin iyerine gidip, bodrum katna k ve hava girsin diye konulan demir zgaralardan ieriye bakmtm. Aas karanlk olduu iin sadece Fotini'nin kafasn grebiliyordum. Yavaa ona seslendiimde beni duymu, gzleriyle deponun arka kapsndan ieriye girmemi iaret etmiti. eriye girince tek kelime bile etmeden ona sefertasn uzatmtm. Sefertasn aar amaz etrafa havu, pirin ve baharatlarla halanm lezzetli tavuun i gcklayan kokusu yaylmt. inde tavuk paralar olan kuskuslu orba, zerinden bir saat gemi olmasna ramen hl scakt. Fotini yemekleri grnce sevinten lgna dnm, hemen bir kak bulmu, ardndan da basamaklara oturmutuk beraber. Aln bastrmak iin birka kak orba itikten sonra iteki kurdeleci kzlarn onunla uratndan zmir Bycleri Mara Meimaridi bahsetmi ve yemeini bitirmesine yakn, "ster misin?" diye sormutu. Ben de yemekten arta kalan ne varsa yalayp yutmutum. Fotini geirerek, "Sylesene ne yortusu bugn? Ne yortusu var ki bugn tavuk kestik?" diye sormutu. Parmaklaryla gnleri sayarak hangi yortu olduunu bulmaya almt. 39 Teyzem Fula'nn evine vardmdaysa, krem ielerinin stndeki yazlarn kuruduunu ve mucizevi bir ekilde eskisinden ok daha iyi okunduunu fark etmitim. Gnler geiyor ve skca kapal olan pencere hi almyordu. Artk oraya yakn yerlerden geiyordum, belki alr da, ben de merakm gideririm diye. Burada onunla beraber bir de fakir bir aile yayordu. Nesi olduklar belli deildi. Anne babalaryla birka tane kk Trk ocuklar varm. Birok kez, yamaklara sanl yardmc kz saa sola giderken grmtk. Ama hibir zaman eve elinde bir eyle dnmyordu. Acaba yemek yemiyorlar m, diye hep merak ederdim. Kimse onlarn dedikodusunu bile yapmazd. Vasilya bile. Bana ait olan btn eya, yeni ceketimi astm bir ask, elde dikilmi, gzleri dmeden oyuncak tavann yata olarak kullandm otlarla dolu bir bez torba ve zerini rtmek iin kullandm bir bez parasndan ibaretti. Anneso'yla beraber oynardk tavanmla. Onu besler sonra da torbadan yaplm yatana yatrp uyuturduk. Bir de kuzinim Despina'nn ona artk kk geldii iin bana verdii iki gecelikle, yolda bulduum, zerinde Trke Bana syle yazan, yepyeni, demirden bir kutum vard. Bycyle ikinci kez karlatm gn bulmutum kutuyu. Mahallenin dnda, tabakhanenin kaldrmlarnn da tesindeki yol yamur yadnda nehir olur, kenarlarnda yeillikler biterdi. Baz yerler derindi, baz yerlerde de havann gzel olduu zamanlarda

  • ocuklarn oyun oynad s glckler oluurdu. Ef-talya gzleri srekli yerde ot toplarken iyice uzaklamtk birbirimizden. Ben de zmir Bycleri Mara Meimaridi suya girmi kurbaa yakalamaya alyordum, ite o zaman bycnn kar kydan bana baktn grmtm. Gz gze gelince kutuya uzanan elimi, belki kutu onundur korkusuyla telala geri ekmitim. Ama o, bana kutuyu almam iin iaret etmiti. Ben kutuyu almay baarana kadar byc ortalardan yok olmutu. Bu kk kutu benim yeni oyuncam ve hazinem olmutu. Bazen kutuyu ap ona skntlarm, zntlerimi ve dertlerimi anlatyordum. "Ah sevgili kutum, bir grsen ne kadar gzel, vitrindeki o renkli kalemlerle dolu ve parmam kadar kocaman silgisi olan kalem kutusu! Hele o gzel altn sal bebei bir grsen!" Sanki beni dinliyordu kutu, anlyordu. Birka gn sonra retmenimiz, Erato adndaki dernein daha nceki bayramlarda 40 veremedii hediye paketlerini vereceini sylemiti. Ve bana gelen paketin iinden, bana kk, Anneso'ya ise biraz byk gelen bir ift ayakkab, eit eit eker, daha nce giyilmi ama durumu gayet iyi olan mavi bir etek, beyaz kurdele, sapsar sal bir oyuncak bebek ve iinde renkli kalemler ve parmam kadar byk silgisi olan kalem kutusu kmt. Bycy tekrar grebilmek iin aba harcyordum; ama onu bulamyordum. Bakarsn bir yerlerde yine grrm diye annemden beni dar ilerine gndermesini istiyordum; ama nafile. zellikle her gnk gzerghm olan Frenk Mahallesi'ne doru giderken Kz Okulu'ndan nceki btn ara sokaklara bakmyor ama onu gremyordum. Kk Anneso Trke konuuyor diye Eftalya ona kzard. "Trke konuma yoksa bana ne gelecei belli olmaz!" Ama Anneso Trk ocuklaryla oynard btn gn. Gaflar, amalar hi eksik olmuyordu azndan. Attarti Ana'yla tanmamzn sebebi de o olmutu. Bir gn sabahn erken saatlerinden itibaren ticari at arabalarnn trafii balamt. Uursuz gn. ocuklar evin nnde bir Trk ocuunun gzlerini balam, ebecilik oynuyorlard. Ha zmir Bycleri Mara Meimaridi yakaladm yakalayacam derken zerlerine doru gelen at arabasn fark etmemilerdi. Bu arada, sanki annesinin iine domu gibi kadn kapya kp dikkat diye barnca at korkmu ve daha hzl zerlerine gelmeye balaynca Anneso ocua sarlm ve ikisi birden arabann altnda kalmt. Anneso kt yaralanmt. Neredeyse baca eziliyordu. Ama kk ocuu kurtarmt. O gnden sonra Attarti Ana ve dier Trk kadnlar bize gelip gitmeye balamlard. Biz de onlara almtk. Olaydan be ay sonra, bir leden sonra yal Attarti Ana ilk kez bandaki rty karmt. Once, her zamanki gibi elini kulann

  • arkasna gtrnce ya yzn kayacak ya da rtsn dzeltecek sanmtk. Etraf iyice kolaan edip evresinde namahrem olmadndan iyice emin olunca, rtsn ekip karmt. Genken ok gzel bir kadn olmalyd. Ama kim grm ki bu gzellii? Yzn anca bir sr sivilce de kmt ortaya. Gnbatmyd. Kadn, "Ne kadar bildiimiz varsa hepsini bir kenara brakyoruz" deyince Eftalya'nn kalar kalkm ama bir ey dememiti. Beklemiti. 41 Bana, "Bir ate, bir bez paras, biraz zeytinya ve bir de ayakkabn getir" demiti. Zaten bir ift ayakkabm vard; onu da pahal olduu iin ok nadiren giyiyordum. Kadn arkasna dnp ba ne eik bir ekilde bir adm gerisinde duran ve yardmcs olan kza bakmt. Acaba ona da retmi miydi by yapmay? Bunca yl beraber yaamtk ama haberimiz bile olmamt. Sadece tek bir isim bilirdik. At-tarti Ana. "Gnn birinde ben gideceim. Buna da rettim ama yapmak istemiyor. Senin yolun ak. Sen benden devral ki, kaybolup boa gitmesin" dedikten sonra bir ate yakp onu seyretmeye balamt yal kadn. ki, , be dakika sanki birka yl gibi gelmiti. Kendini hazr hissettiinde, elindeki buday tanelerini snana kadar ovuturduktan sonra dilerine srp, ilk kez gevelemeden, dzgn bir dille bir eyler sylemeye balamt. zmir Bycleri Mara Meimaridi Buday, arpa, avdar duy beni! Demir ol, bu yarata bilgelik ver, Bu ele rzgrn gcn ver. Yal bez parasn am, iine tane buday tanesi koyup ellerini titreterek gzlerini am ve bezi atee atmt. Kati-na'nn ellerini tutmu, avu ilerine atee tuttuu scak bezle ya srmt. Ayn szleri mrldanarak nce alnna sonra btn yzne ya srmeye devam etmiti. ki yl iinde sanki gkten bize bir hazine gelmiti... Krem ve parfm ticareti gayet iyi gidiyordu. Hatta kk bir birikimimiz bile olmutu. Tanr yzmze glmeye balamt. Bir sabah pencereyi amamla ieriye taze bahar havasnn dolmas bir olmutu; yaknda Kz Okulu da tatile giriyordu. Ef-talya evden dar admn atmyor, ya yatann altna ya ikonalarn ya da tencerelerin arkasna saklad parann yerini deitirip duruyordu. Eftalya bir sr plan yapmt. Ama elindeki parann miktar ok fazla olmad iin onun btn isteklerini karlamaya yetmiyordu bu para. Anneso eline iki ta alm havanda dvlecek bademleri kryordu. Lefkotea da krem yapmnda bize yardm etmeye geliyor ve bazen sat yaparak be kuru da o kazanyordu. 42 Her akam Attarti Ana'nn odasnda, yardmcs olan kzn yanna oturur fsltyla konuurduk. Attarti Ana bize kt falna bakmay da

  • retmiti. Gnn birinde Eftalya'ya kt fal aan Attarti Ana, "Hrsz var. Hrsz gryorum Eftalya. Gece gelecek sana. Ama senden alaca yerde, sen alacaksn ondan. Sen deil o sana verecek" demiti. Eftalya'nn iine kurt dmt o gece. Koturarak alelacele eve gittiimizde, paralar saklad yerden karp gsne koymutu. Ertesi gnn akam gelmiti hrsz; ama almaya deil saklanmaya. Yolun kar tarafndaki kpek havlamaya, Vasilya'nn huzursuzlaan tavuklar gdaklamaya balamt. Bir yandan da hrszn farkna varan ve peine den gece bekisinin dd duyuluyordu. Hrsz zmir Bycleri Mara Meimaridi iyice yaklamt. Ve sonunda bizim duvarn dibinde bzen hrszn karalts grnmt. Eftalya avluya kp avaz kt kadar barmaya balaynca beki koturarak bizim tarafa doru geldi; hrsz korkusundan, ald eyay brakarak kayplara karmt. Kaplar, pencereleri sk sk kapattktan sonra iinde alnt eyann olduu torbay atk. Gm atal-bak takmlar, amdanlar, niye aldna anlam veremediimiz bir kalp sabun, kadifeyle kapl, zeri tek bir yeil tala sslenmi bir kutu, gm sapl bir sa frasyla el aynas, gece antas, iki tane altn kstekli saat ve be yz lira kmt torbann iinden. Kesinlikle ok zengin birinin evini soymutu hrsz. Ne olacak imdi? Acaba bunlar iin geri dner mi, diye korkup endielenmitik. Polise mi verseydik bunlar acaba? Yakalarlar m hrsz? imiz iimizi yiyordu. Kara kara dnrken, Eftalya duruma uygun ve kendini hakl karacak bir bahane bulmutu. "Bunlar bize Tanr'nn hediyesi. Bize acd ve hediye yollad bunlar. Tanr'nn ltf bunlar!" Bylece bizde kalmt alnt mallar. Zaten be yz lira da kimsenin kolay kolay reddedemeyecei bir miktard. Bu parayla ve biraz da Trk kurularyla zmir'in hanmefendilerinden biri olabilecektik. Rum Mahallesi'nden iki sokak aadaki Elmasolu Soka-'nda, kirada indirim yaptrabilmek iin bir ylln pein dediimiz, iki katl bir eve tanmtk. Kendimize yeni ayakkab- 43 lar, eve hallar ve her birimiz iin ayr birer yatak almtk. Ve giri kata da o blgenin ilk Bedute's'mi amtk. Bedestan'dan porselen tabak takmn aldktan sonra da zmir hanmefendilerinin normalde yaptnn misli tatl yapp Fula'y, doktorun karsn, Vasilya'y, Gogo'yu, Kalyopi'yi ve yeni iki komumuzu aya davet etmitik. Bize verilen bu Tanr Ltfu'nu dikkatle harcam ve bir ksmn da kt gnler iin birikimimize eklemitik. zmir Bycleri Mara Meimaridi Bulduumuz hazineden kan altn taklar hibir zaman ne takmaya ne de satmaya cesaret edebilmitik. ki tane tek tal mavi yzk, talarla sslenmi bilezikler, kpeler ve inci bir kolye sanki hrszn

  • zengin bir Ermeni evini soyduunun ispat gibiydi. Altnlarn bir ksmn Attarti Ana'ya gtrmtk. Altnlar grnce duygulanm fakat, elini hayr der gibi kaldrarak onlar almay reddetmiti. "Bunlar, benden sana gnderildi Eftalya. Onlar geri istemiyorum." Eftalya aknlkla, "Kimin ki bunlar?" diye sorunca, Attarti Ana, "Sahibinin onlara ihtiyac yok artk; zaten ksa bir sre sonra da bizi terk edecek" demiti. Bundan iki ay sonra ok zengin bir Ermeni kadnn ardnda bir sr mal, mlk ve para brakarak ld haberini almtk. Para tatl gelmiti Eftalya'ya. Durmadan Attarti Ana'dan, ona bakalarnn dncelerini okumay retmesini istiyordu. Ancak Attarti Ana artk bu konular hakknda fazla konumuyordu. Eftalya, elinde btn dnyay ynetecek bir gce sahip olan Attarti Ana'nn bunlara yz evirmesini, istememesini yadrgyordu. Daha sonra da aklna Attarti Ana'nn durmadan kendisinin her eyin zerinde olduunu sylemesi geliyor ve istemeden de olsa ona kzyordu. "Kadna bak! Azize mi bu be? Bize kendini azize diye mi yutturmaya alyor?" Attarti Ana'nn yannda gerek bir anne scakln hissederdi insan. Hi kimseden t kmadan ylece onun yannda saatlerce oturduumuzda bile, saatler bize dakikaym gibi gelirdi. Mutlu, huzur dolu birka dakika. Hi bitmesin, biraz daha yannda kalaym derdi insan. Attarti Ana bize, 44 "Soru sorma. Hislerini takip et" derdi. Gz kremi yaplrken, her defasnda temiz tlbentten szlme-liydi. Bu yzden de bir sabah Katina, tccarlarn, uhalar ve ynleri zmir Bycleri Mara Meimaridi arnla sattklar ardaki Kapu Amca'dan tlbent almak iin yola kmt. Yol stndeki bir kede ktnn biri, yoldan geenleri oyuna davet ediyordu. Kirli, yrtk prtk ktlarla oynanan bu oyunda Trk parasyla bahse giriliyordu. Papaz bulan kazanyordu. Katina, bu bahis oyununu oynayan Vasilya'nn oullarndan birinin arkasnda durmu, oyunu seyrediyordu. "Bul papaz, al paray" diye baryordu kt__________. Katina, ktlara baktnda hangisinin papaz olduunu biliyordu. "Ortadaki!" diye fsldad Vasilya'nn oluna. Olan arkasna dnp Katina'ya baktktan sonra, "Burada, kkhanm bunun papaz olduunu syledi" deyip kazandndan emin bir ekilde glmseyerek ortadaki kadn stne koydu elini. Gerekten de maa papaz ortadaki ktt. Kazanmt. "Bul papaz, al paray" diyerek bu sefer kazanmak iin tekrar karp koydu ktlar nne kt.

  • Katina bu sefer de, kazanmann verdii memnuniyetle sevinen Vasilya'nn oluna, sol taraftaki kt olduunu syledi. Kalabalk toplanmt balarna. Vasilya'nn olu nc turda yz kuru, drdnc ve beinci turdaysa toplam sekiz yz kuru kazanmt. kt ellerini havaya kaldrarak baryordu. "Gelin gelin... Bugn ans sizden yana! Nerede papaz? Bunda m papaz, unda m papaz?" Bu sefer Katina'nn akl karm ama sesini karmamt. Vasilya'nn olu kendiliinden ortadaki kad semeye kalknca Katina onu engelleyerek, "Hibiri papaz deil! de as!" dedi. Ve gerekten kt da ast. Kalabalk kty lin etmek iin ayaklannca, Katina komaya balad. Btn zmir'i Trk Mahallesi'ne varncaya dek koarak geip Attarti Ana'nn kapsn iki eliyle yumruklamaya balad. Attarti Ana kapy anca Katina ona sarld, yaprak gibi titreyerek alamaya balad. zmir Bycleri Mara Meimaridi "Biliyordum. Bildim. Btn ktlar kapalyken ben onlarn ne olduunu biliyordum. Grebiliyordum" diyerek hkra h-kra alyordu. 45 "Korkuyorum anne!" "Biliyorum" dedi sadece Attarti Ana. Katina'ya olan ak yznden meyhanecinin olu Stravakya zmir'in diline dmt. Pazar gn Eftalya kapy atnda, karsnda onu giyinip kuanm ve elinde iekle ziyarete gelmi grnce, "Aman bamza gelenler " demiti. Stravakya merhametli ve hayrsever bir izmirli tarafndan sekiz yandayken vaftiz edilmiti. "Btn bir gn boyunca ah ekip dertlenmeme dayanamad- iin patronum gnderdi beni." "Ah ekiyorsun ha?" "Evet." "Katina yznden mi?" "Evet. Patronum kalbinin skmasna sebep olduumu sylyor. 'Git u kzn annesini bul da, ne olacaksa olsun bitsin bu i' dedi ve beni gnderdi." "Bir ah ek bakaym." "Garrrg!" diye geirir gibi bir ses karnca Eftalya ona, "Aaa demek bu yzden yollad seni" dedi. Her pazar ayn ey oluyordu. Eftalya her pazar kap aldnda alayl bir ekilde glerek, "Katina sslen, damat geldi" diyor her seferinde hanmefendisinin sakssndan koparrken yakay ele verip kovaland, dal karanfille kapda duran Stravakya'ya kapy ayordu. Ancak zamanla durum deimi ve Eftalya, "Stravakyacm, hazr gelmiken bahedeki nanelerin kkn bir

  • kazversen!" demeye balamt. zmir Bycleri Mara Meimaridi Bir bebek iin st, bir Trk kahvehanesi iin nargile ne kadar nemliyse, Eftalya iin de o kadar nemliydi naneler. Kendi sakslarndan koparmamsa yemeklerine koymazd hibir baharat. Ve Stravakya kazyordu. "Stravakyacm hazr gelmiken u kapnn oynayan menteesine bir gz atsan." "Stravakyacm gelmiken u unlar elersen, ben de sana karlnda..." "Katina'y m vericen?" "Para vericem." "Hi yoktan para da iyidir" diyerek unlar elemeye balard. 46 Bylece Stravakya evin k olmutu. Eftalya'nn neye ihtiyac olsa kaynvalidesine hizmet etmek iin Stravakya koturuyordu. Zamanla asl amacn unuttu. Artk Eftalya'nn tadna doyamad yemekleri ve tatllar iin sabah akam bizdeydi. "Eftalya Hanm yaplacak bir iiniz var m?" Alverie bile beraber gidiyorlard. Eftalya nde gidiyor, Stravakya da elinde sepetler arkadan onu takip ediyordu. Bir gn gene yrrlerken Eftalya ona yaklaarak, "Annen var m senin? Senin annen kim?" diye sorunca Stravakya ban nne emi ve bolua bakmt. te o zaman Eftalya ona acmt. Erkek kokusu alyorum... Fula paralarn nereden geldiini renmek iin deliriyordu. Avludan ieriye girerken Fula, "Sa ayakla giriyorum Eftalyacm! Hayrl olsun, hayrn gresin" dedi. eriye girdiinde gzleriyle her taraf incelemiti. Mobilyalardan hallara hatta tencerelere kadar her eyi. Her ey dzenli ve yerli yerindeydi; basit ama gerekli olan eylerdi bunlar. "ldracam! Benden eski berber dkknnn, sokaktaki kedilerin bile yz evirecei eski sobasn istiyorlard; imdiyse her birinin ayr ayr yataklar var" diye dnyordu Fula. zmir Bycleri Mara Meimaridi K iin ne kadar zeytinya olduunu grmek iin bile usulca lavabonun altndaki bez perdeyi kaldrp gz atm, dolu olan yadanln yanndaki arap damacanasn grnce de, "Bizimki arap da m iermi? Ama bu kadar ok olduuna gre eve erkek alyor olmasn bu? Aaaa, erkek kokusu alyorum" demiti. Bu arada tabak almak iin mutfaa giren Eftalya'y gren Fula, alelacele peremini dzelterek ayaa kalkmt. Artk Ef-talya'ya farkl bir gzle bakmaya balamt. "Gzel. Gzel olmu her ey Eftalyacm. Ev de olduka byk. Merdiven nerede? kp bir de odalar greyim diyorum." Eftalya parmayla merdivenleri iaret edince Fula koarak yatan stnde bebeiyle oynayan Anneso'nun olduu odaya girmiti.

  • 47 Demir balkl yatan olduu oda geni ve feraht. Anne-so dier iki yataktan daha byk olan Eftalya'nn yatanda yeni oyuncayla oynuyordu. Eftalya'nn yatan dier yataklardan ayran byk krmz perdenin arkasna yzn saklayarak glcklerle Fula Teyze'sine oyun yapyordu Anneso. Fula sesine tatl bir ton vererek, sorularna balamt. "Sen nerede uyuyorsun Anneso?" "Orada." "Eftalya Teyzen'le uyumuyor musun?" Anneso, "Yok.' Kt kurttan holanmyorum ben!" deyince Fula'nn iine phe dmt! "Kim o kt kurt?" "Kocaaamaan bir kurt" dedi Anneso kollarn aarak. "Ne zaman geliyor bu kt kurt?" "Geceleri. Uyumayan ocuklar alp gtryor." Akl karmt Fula'nn. "Kurdun ad ne?" "Bilmiyorum." "Dileri var m?" "Var." zmir Bycleri Mara Meimaridi "By var m?" "Var." "Ne giyiyor bu kurt?" Anneso cevap vermeyince, Fula soruyu deitirmiti. "Kurdun eyas nerede?" Anneso ifoniyerdeki ekmecelerden birini gsterince Fula merakla, iinde bluzlar, kadn i amarlar ve sekiz domuz yavrusuyla bir kurt resmi olan ekmeceyi byk bir merakla amt. Resmi ufakla gstererek, "Bu kurt mu seni karacak uyumazsan?" diye sordu. "Evet o." "Aa! Aman be sende! Ben de oturmu seni dinliyorum." Hayal krklna uramt Fula; ama kolay kolay da pes etmeye niyeti yoktu. Son bir kez daha ansn denemek iin An-neso'nun yanna, yataa oturup oyunca da eline alarak, sormaya balamt. "Anneso, syle bakalm Fula Teyze'ne, kim size para verir?" yor.' "Eftalya Teyze!" "Hayr! Yani Eftalya Teyze'ne kim para veriyor?" 48 "Hmm! Banyoya giren adam!" "Banyoya m?" "Evet." Normalde satlanlardan daha ucuza, banyo iin bir kvet almt Eftalya. Tesisatnn kveti getirdii gn de Eftalya'ya para st

  • verirken grmt onu Anneso. Anneso'nun yanndan ayrldktan sonra Fula, banyoya gitmek iin izin istemi ve ieriye girer girmez kendini banyoya kilitleyerek Eftalya'nn dolap ve ekmecelerde neler sakladn kefetmek iin etraf kartrmaya balamt. Bir erkein varln ispat edecek hibir eye rastlamamt ki, son anda bir kede, paket edilmi, fildiinden manet dmeleri ve bir de yaka bulmutu. Dmeleri zmir Bycleri Mara Meimaridi a tutarak kalitesine bakm, yakay da koklamt. Fildii kaliteliydi ama yaka eski kokuyordu. Fula sevinmiti. Artk bu evde bir erkek olduundan emindi. "Hoppa! Ama yani Eftalya Hanm! Ben de bu kadar deiiklik nasl oluyor erkeksiz diyordum!" O andan itibaren Fula'nn ii iini yemeye balamt. Mutlaka o erkein kim olduunu renmeliydi. Salona geri dndnde bir koltua oturup herkesi tek tek yokladktan sonra, Eftalya hakknda azndan laf alrmmidiyle Vasilya'yla imal imal sohbet etmeye balamt. "Dilimde ty bitti, Vasilyacm. Al u tesisaty da biraz gn yz gr, diye diye. Eftalyam nasl baa kacaksn bunca eyle? Bak k da geliyor, bir de iki ocuun ihtiyalar var. 'Her ey yoluna girer' diyor bana. 'Makinelerde alrm, amarclk yaparm gene de evlenmem. Ben her eyi tek bama hallederim. Hem onu alp da ne yapaym ki? Drdr m ekeyim? amar var, hem daya da cabas' diyor. te byle." Eftalya konuulanlar duyuyor olmasna ramen, servis yapmakla megul olduundan lafa girmemiti. Vasilya, Fula'yla hemfikirdi. Bir taraftan da kendi derdine yanyordu. stemez miydi, o da bir erkei olsun? Yllardr onun eksikliini duyuyordu. Vasilya kaymakya m iveli iveli gz szmemiti? Takma dileri yznden yemeini bir saate yiyen Margelli'ye mi cilve yapmamt? Ama hepsi nafileydi. Tanr ona, bu kadar ok istemesine ramen bir erkek nasip etmemiti. 49 Fula konumaya devam ediyordu. "Eftalyam gen kadnsn sen, kendine seni koruyacak, sana destek olacak, ev kuracak birini bul, diyorum. Ama onun hi umurund