Top Banner
1 GİRİŞ 1950’li yılların Amerikası 2. Dünya savaşı travmasını doğrudan yaşamış olan çocukların ergenlik dönemine denk gelir. Yıkıcı savaştan oldukça etkilenen bu jenerasyon ailelerinin idealleri olan sorunsuz, ailesine ve vatanına hayırlı birer evlat olma yerine kendi başına buyruk, yozlaşmaya başlayan sisteme karşı bir uyanış sergileyecek iradeye sahip bir karşı güç oluşturacaktır. Bu karşı duruş, öncelikle Rock ‘n’ roll daha sonraları rock müzik ve heavy metal’e kadar uzanan bir müzik kültürünün de doğuşunda doğrudan etkili olmuştur. 1950’lerde elektrogitarın gelişmesi, amfi sistemlerinin icadı ile daha önceden Amerikan blues ve country gibi müziklerde kullanılan elektro gitar daha sert bir yapıya bürünmüştür. Kökeninde Blues, Gospel, Country ve Western gibi müzik türlerinin etkisi olan Rock ‘n’ roll akımı yerini 60’larda ortaya çıkan büyük Rock gruplarına bırakmıştır. 1970’li yılların Bu çalışmada 1970’li yılların önemli rock gruplarından birisi olan Dire straits’in kurucularından olan Mark knopfler’ın rock müziğindeki yeri anlatılmaktadır.
28

knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

Jan 15, 2016

Download

Documents

ArcanDoğan
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

1

GİRİŞ

1950’li yılların Amerikası 2. Dünya savaşı travmasını doğrudan yaşamış olan

çocukların ergenlik dönemine denk gelir. Yıkıcı savaştan oldukça etkilenen bu jenerasyon

ailelerinin idealleri olan sorunsuz, ailesine ve vatanına hayırlı birer evlat olma yerine kendi

başına buyruk, yozlaşmaya başlayan sisteme karşı bir uyanış sergileyecek iradeye sahip bir

karşı güç oluşturacaktır. Bu karşı duruş, öncelikle Rock ‘n’ roll daha sonraları rock müzik ve

heavy metal’e kadar uzanan bir müzik kültürünün de doğuşunda doğrudan etkili olmuştur.

1950’lerde elektrogitarın gelişmesi, amfi sistemlerinin icadı ile daha önceden

Amerikan blues ve country gibi müziklerde kullanılan elektro gitar daha sert bir yapıya

bürünmüştür. Kökeninde Blues, Gospel, Country ve Western gibi müzik türlerinin etkisi olan

Rock ‘n’ roll akımı yerini 60’larda ortaya çıkan büyük Rock gruplarına bırakmıştır. 1970’li

yılların Bu çalışmada 1970’li yılların önemli rock gruplarından birisi olan Dire straits’in

kurucularından olan Mark knopfler’ın rock müziğindeki yeri anlatılmaktadır.

Page 2: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

2

1.BÖLÜM

1.1.ROCK’IN TANIMI

İlk oluşum süreci 1950 li yıllarda başlayan rock müzik,1970’li yıllarda ortaya çıkan ve

rock müzilk tarihinin en önemli temel taşları olarak kabul edilen beatles rolling stoes pink floyd

ve led zeplin gibi klasik rock gruplarının yarattığı etkiyle popüler müzik kültürünün önemli bir

parçası haline gelmiş ve günümüze kadar bir çok sosyokültürel unsurun etkisiyle de beraber

farklı alt türlere ayrılıp evrimleşmiş bir müzik türü haline gelmiştir.

Rock, müzik tarihinin en yaygın ve ticari kazanç açısından en verimli müzik türlerinden

biri olarak uluslararası müzik endüstrinde önemli bir pay sahibidir. 1950’li yıllarda ortaya

çıktığından beri rock müzik, çeşitlenen stilleriyle Batı dünyasının sanat müziği ve halk müziği

geleneklerini kendi anlayışına göre pop müziğe taşıyarak etkisini dünya ölçeğinde

yaygınlaştırmıştır. Rock’ın kaynağı olarak Rhythym and Blues olarak tanımlanan Afro-

Amerikan müziği gösterilebilir.

Rock sözcüğü ilk kez 1950’lerin başında Alan Freed adlı bir discjokey’in hazırladığı

radyo programında kullanılmıştır. Freed, beyaz gençlerin de Rhythm and Blues’u heyecanla

dinlediğini fark etmiş ve bu tür müziğe “Rock and Roll” adını vererek onu programlarında

ağırlıklı bir biçimde kullanmıştır. Freed, bu öngörüsüyle sadece kendi eyaletinin değil, bütün

ülkenin en başarılı discjokeyi olarak ün kazanmıştır.

“Bütün dillere girmiş olan “rock” sözcüğü, “sallanma” anlamına gelir. Ancak

sallanmanın “roll” biçiminde, yani “yuvarlanarak” yapılması gerektiği de belirtilir. Rock

müziğin gelişip yaygınlaşmasında Rhythm and Blues’ın yanında payı bulunan başka bir müzik

stili, ABD’de kırsal kesimin ve kasabaların müziği olarak tanınan “Country”dir. Bu stilin

şarkıcılarından Bill Haley, söylediği parçalara genel bir başlık olarak “rock” adını verince “Rock

and roll” tam anlamıyla yaygınlaşmıştır.” (Say, 2002, s.452)

Page 3: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

3

II.BÖLÜM

2.1.ROCK MÜZİK TARİHİ

Blues müziği, rock and roll’un müzikal açıdan önemli bir yapı taşıdır. Ayrıca blues

tınılarının eksik olmadığı Amerikan varoşlarının esaretten kurtulmuş siyahlarının, müzikal

açıdan olduğu gibi aynı zamanda yaşama bakış açılarıyla da hippi ve rock kültürünü

etkiledikleri söylenmektedir. Rock müziğinin ana hatları İkinci Dünya Savaşı’nda modern

Amerika tarihinin sona ermesiyle belli olmaya başlamış olup; İkinci Dünya Savaşı bu açıdan

bir başlangıç ve büyük patlama olarak düşünülmüştür. Bu dönemde yaşayan genç nesil için

rock müzik bir duruş ve dünyayı algılama biçimi olmuştur. İkinci Dünya Savaşı sona erdikten

sonra beklenen barış ortamı kurulamamış aksine iki kutuplu bir dünya oluşmuş her an savaş

çıkacak gibi bir ortam olmuştur. Bu dönemde yaşayan insanların savaş sonrasına dair iyimser

beklentileri varken gelişmeler tam tersine dönmüştür. Özgürlüklerin artacağı fakirliğin

azalacağı savaşların olmadığı, eşitlikçi isteklerin arttığı dönemde rockçılar, toplumun bu

problemlerine eğilirken sisteme karşı gelmeye başlamışlardır. Bunun için Rockçılar ilk hedef

olarak klise ve devleti seçmişlerdir.

1940’lı ve 1950’li yılların Amerika’sında yaşanan sosyal ve kültürel sıkıntılardan

uzaklaşmak adına marjinal gruplar ve kişiler tarafından yapılan bestelerin ana teması eğlence

ve aşk olmuştur. 1940’ların sonunda kentleşen blues müziği artık rock and roll’un yavaş yavaş

ortaya çıktığını göstermektedir. Bu yüzden 1950’lere gelinceye kadar pek çok blues üstadı rock

and roll’un müzikal yapısının temelini atmıştır. Blues’un rock and roll olarak dile getirilmeye

başlanmasının yine bu döneme denk düşmesi açısından bir geçiş noktası olmuştur.

“Rock” ve “Roll” sözcüklerini yan yana olmasa da bir şarkı ismi içerisinde ilk kez

kullanmış olma olasılığı epey yüksek olan isim 1922 tarihli Black Swan Records’tan çıkan My

Man Rocks Me (With One Steady Roll) adlı parçanın plağı ile Trixie Smith olarak bilinmekte ve

onu 1934 yılında Booswell Sisters adlı bir vokal grubunun seslendirdiği daha bir cüretkar isme

sahip Rock and Roll parçasının izlediği söylenmektedir. Ayrıca Amerikan müzik dergisi

Billboard’un 21 Nisan 1945 tarihli sayısında kitap kritiklerinin yapıldığı bir sayfada Erskine

Hawkings’in Caldonia/ I Hope To Die adlı plağı hakkında ilk cümle “It’s right rhythmic rock

and roll music...” şeklinde bir değerlendirmeyle başlamaktadır. Bu ifadenin “rock and roll”

kavramının bir müziği tanımlamak için yapılan ilk kullanımları arasında yer aldığı

söylenmektedir. İçerisinde doğrudan olmasa da “rock and roll” tabirini çağrıştıran rock

kavramına rhythm and blues dinleyicileri arasında yaygınlık kazandıranın ise Wynonie Harris’in

Good Rockin ‘Tonight’ı (1947) olduğu söylenebilmektedir. (Kosbatar, 2012, s.175)

1954 yılında ise Alan Freed adındaki bir radyo programcısı bazı hukuki nedenlerden

dolayı ismini değiştirmek zorunda kaldığı rhythm and blues, yani kentli siyah müziklerine yer

verdiği programına yeni bir ad olarak Rock and Roll Party demiştir. Siyah argosunda yaygın bir

Page 4: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

4

şekilde “ seks yapmak” anlamına gelen “ rock and roll” , programının müdavimleri tarafından

benimsenmiş ve bir süre sonra “ rock and roll” bir müzik türünü işaret eden “ rhythm and

blues”un yerini alarak bu müziği tanımlarken artık yaygın bir biçimde tercih edilecek bir isim

haline gelmiştir. (Kosbatar,2012, s.176)

1940 ve 1950’li yıllar rock müzisyenlerinin hızlı bir yükseliş yaşadığı dönem olmuştur.

Bu dönemlerde siyahi vokal gruplarının çok sayıda plak yaptığı ve satışların yüksek olduğu,

bunda siyahi gençlerin yanında ırkçılık yapmayan beyaz gençlerin etkisinin büyük olduğu

gözlemlenmiştir. Bu da tabiki müziğin bütünleştirici bir rolü olduğunu göstermekle beraber

beyaz gençlerce de hayranlıkla takip edilen ve örnek alınan disc jokeylerin siyah müziğine yer

vermesi ırklar arasındaki buzların erimesini kolaylaştırmıştır. 1953 yazında Memphis’teki bir

stüdyoda yaptığı iki parçalık kaydı kayıt sırasında kendisini de kopyalayan stüdyo işletmecisi

Marion Keisker’in bu kayıtları daha sonra patronu Sun Records’un sahibi Sam Philips’e

dinletmesi sonucunda şöhret basamaklarını tırmanmaya başlayan 1935 Mississippi, Tupelo

doğumlu Elvis Presley ilk akla gelen isim olmaktadır. Başka bir isim olan Texaslı Boody Holly

ise genç yaşta grubu The Crickets ile önemli başarılar elde etmiştir. 1960larda ilginç müzikal

deneylere girişmiş rock grupları görülmektedir. Amerikada California’nın en güneyinde yer

alan San Diegolu İron Butterfly veya New Yorklu Vanilla Fudge gibi rock’ı daha “Heavy”

formlara taşıyan gruplar bulunmaktadır. 1960’ların Amerikan rock sahnesinde rock ve metal

tarihini etkilemiş ünlü isimlerden biri Jimi Hendrix olmuştur. Yine 1960’lı yılların başında

Amerika’da Vietnam Savaşı, sansürün aşırılıkları, siyasi ve hukuki yolsuzluklar ilk muhalefet

harekitine yol açmış rock tarihinde görülmedik bir olay gerçeklemiştir. Muhalefetin

sözcülüğünü müzisyenler ve şarkıcılar üstlenmiştir.Amerika’nın Beatles’ı da denen Californialı

The Beach Boys, İngiliz rock’ını etkilemiş hem de ondan etkilenmiş olan Bob Dylan ve protest

folk rock’ın kraliçesi Joan Baes bunlardan ilk akla gelebilecek müzisyen ve gruplardır.

Rock and roll müziğinin başlangıcı amerikaya dayansa da İngiliz müzisyen ve gruplar

bu konuda Amerikayı zorlamışlardır. Amerikadan gelen bu akımın İngiltere’de etkisini

göstermesinin altında sosyolojik nedenler yatmaktadır. Önder Kosbatar bunu şu şekilde

açıklamaktadır:

“Endüstri Devrimi’nin doğduğu, bireyin makineye bağlı köleliğin temellerinin atıldığı

İngiltere’nin endüstri kentlerinin işçilerinin ve onların çocuklarının modern köleliğin yaşam

koşullarında Amerikan toprak kölelerinin müziğini icra etmelerini ve bu konuda başarılı olmaları

elbette şaşırtmamalıdır.Ayrıca eklemekte fayda varki, ırk ayrımcılığı ile uğraşan Amerika’da bu

akım beyazlar arasında ırkçıların, kölelik yanlılarının suçlayıcı bakışları altında yayılmıştır.

Ancak İngiltere’nin kölelik ve ırk ayrımcılığı gibi bir sorunu olmadığı için gelişim daha rahat

olmuştur.ABD ve İngiltere arasındaki dil birliği de yine İngiltere’de bu kültürün yayılma hızını

pozitif yönde etkilemiştir.” (Kosbatar, 2012, s. -)

Page 5: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

5

Rock and roll’un çeşitli evrelerini ve dönemsel değişimlerini anlatan Seven Age of Rock

adlı belgeselin birinci bölümü olan My Generation: The Bird of Rock hikayeye Avrupadan ve

İngiltere’den başlar. Belgeselde şöyle bir ifade geçmektedir: “Siyah Amerikalıların blues

müziğini dinleyerek büyümüş olan isyankar bir genç nesil 1965’te kendilerine ait heyecan yüklü

bir müzik icat ettiler: Rock.” Burada 1965 yılının sadece İngiltere’de değil daha genel

düşünüldüğünde de rock müziğinin başlangıç yılı olarak kabul edildiği görülmektedir. Bu sav

çok iddialı gibi görünse de kısmen doğruluk payı içerir. Çünkü “rock and roll” artık bu sürecin

ardından sadece “rock” olarak da anılmaya başlayacaktır.

Rock müzik, blues ve rock and roll müziğini temel alsa da bu müziklerin bilinen

tarzından uzaklaşarak yeni bir müziğe dönmüştür. Bu müzik daha sert ve tehlikeli bir müzik

olma yolunda ilerlemiştir. Avrupa rock müziğinin önem kazanmasında önemli bir rol oynamış

ve yeni bir akım yaratmıştır. Rolling Stones, The Who, Yard Birds gibi gruplar rock and roll’da

yeni bir etki yaratmışlardır. Bu etki daha sonra birçok rock grubuna öncülük edecektir.

Amerikalı Bob Dylan’ın hem giyim tarzıyla hem müzikal açıdan özellikle elktro gitar ve bas

gitar konusunda Beatles, Rolling Stones ve The Animals gibi ingiliz gruplarından ve Rolling

Stones’dan etkilendiği Seven Age of Rock belgeselinde bahsedilmektedir.

Alain Dister, İngiliz rock and roll’unun öncü gruplarından The Beatles için şöyle

demiştir:

“Rock and roll Liverpool’da denizcilerden, tersane işçilerinden, otobüs şoförlerinden

oluşan bir işçi sınıfının içinde tutunmaya başlamıştı. Yerel gruplar yavaş yavaş “skiffle”ı terk

ediyorlardı. Bunalım yıllarında Amerika’da doğan bu müzik, İngiltere’de Dixieland cazına

yedirilmişti.” (Dister, 2002, s.56)

Liverpool’un kenar mahallelerinden işçi anne ve babanın oğlu olarak dünyaya gelen

Jhon Lennon, 17 yaşındayken caz ve blues klüplerinin müdavimi olmuştur. Bir süredir gitar

çalmakta olan Lennon, The Quarrymen adındaki bir grupla bazı besteler yapmıştır. Grubun

sürekli eleman değişikliklerinin yaşandığı bir dönemde Paul McCartney isimli kendisinden iki

yaş küçük bir gitaristle tanışmıştır. Daha sonra bu ikili beraber beste çalışmaları yapmaya

başlamıştır. Gruba Pete Best’in gelmesiyle grup önce Jhonny and the Moondogs, daha sonra da

Jhonny and the Silver adını almıştır. Ancak grup elemanları yine bu isimden ilham alarak bir

sözcük oyunuyla, hem cazdaki vuruşlara, hem de beat edebiyatına bir gönderme yapmak

isteyerek adlarını The Beatles’a çevirmişlerdir. Grup 1963 yılında With the Beatles albümünü

Page 6: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

6

yayınlamış ve yükselişe geçmiştir. 1964’te katıldıkları bir Tv programında en geniş izleyici

kitlesini toplayarak bir rekor kırmıştır ve rock tarihinde Beatlesmania dönemi başlamıştır.

Dönemin gruplarında başkentli The Who, Beatles gibi devrimci olarak

nitelendirilmemiştir ancak lirik ve müzikal üsluba bakıldığında daha ilginç ve tehlikeli olarak

adlandırılmışlardır. The Who sadece müzikal yönüyle değil şovlarıyla da sert notalarıyla da

daha saldırgan bir tavır sergilemişlerdir.

1960 yılında Londra’nın batısındaki banliyölerde yaşayan Keith Richards ve Mick

Jagger blues yapmak için bir araya gelmişler ve Rolling Stones’un temelini atmışlardır. Alain

dister bir yazısında şöyle bahsetmiştir:

“Rolling Stones’un hızlı başarısı ingiliz tarzı bir rhythm’n blues akımını canlandırmıştı.

Her köşe başında yeni gruplar bitiyordu.Londra’da Pretty Things, ilk Stones’un kurucu üyesi

Dick Taylor’ın çevresinde toplanmıştı. Arındırılmış bir bluesdan yana olan nispeten daha genç

Yard Birds’den peşpeşe üç efsanevi gitarist geçecekti. Hayranlarının Tanrı lakabını taktıkları,

ilk “guitar hero” Eric Clapton, popüler olur olmaz gruptan ayrıldı. Chef Beck çalışına larsen

fuzz, distortion, her türlü ses döküntüsünü katarak elektro gitarı yeniden yarattı. Dönemin büyük

başarı elde eden gruplarının çoğunda yer alan, sadık adam ya da stüdyo sansarı Jimmy Page ise

vaktinin gelmesini bekliyordu New Castle’da Animals, vokalda Eric Burdon ile John Lee

Hooker’ın izinden yürüyordu. Hepsinin ortak noktası listelerde yükselmek için duydukları

dizginsiz arzuydu.” (Dister, 2002, s. 65)

Rock’ın hareketsizliğe ve sanatsal açıdan yararsız alanlara doğru yaklaştığı inancı

İngiltere’de müzikal etkinliklerin, birahane ve küçük klüplerde yeniden yaşam bulmaları ile

sonuçlanıncaya kadar yayılmayı sürdürmekteyken, Dire Straits, Dr Feel Good ve Eddie and The

Hot Rods gibi toplulukların 1970’lerin ortalarındaki bu ortamda geliştiği söylenmektedir.

(Hatch & Millward,1992, s.144)

Alain Dister İngiliz rock’ı için şöyle söylemiştir:

“İngiliz rock’ı sadece plak sattırmıyordu. Başka ürünler içinde müthiş bir promosyon

aracıydı: Mini etekler ve kozmetik ürünleri, kuaför salonları, ayakkabılar, kıyafetler...ama giyim

kuşamın ötesinde kıpırdanmakta olan Victoriyen arkaizme sırtını dönen bütün bir toplumdu. Bu

çalkantı herkesin hoşuna gitmiyordu. Katışıksız rock and roll.” (Dister, 2002, s.65)

1970’li yıllarda dünyada kapitalizmin yoz değer yargılarına ve burjuvazinin yerleşik

düzenine karşı kitlesel bir karşı çıkış yaşanmaktadır. Müzikal biçim de değişmeye başlamış,

garip bir biçimde tınılar gittikçe elektrikleşmiş, ritimlerde daha da sertleşme başlamıştı.

Dünyanın en ünlü müzik topluluklarından Pink Floyd işte bu yeni dönemin öne çıkan ismi

olmuştur. Grup, en ünlü şarkılarından “Another Brick in the Wall/ Duvardaki Başka Bir

Tuğla”da eğitim sistemine köklü bir eleştiri getirmiştir.

Page 7: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

7

Pink Floyd’un yanı sıra, konserlerinde şov ve görsel efektleri kullanan Genesis, senfonik

rock’un öncüleri Moody Blues, Jethro Tull ve Yes, ‘hard rock’ta Deep Purple, Who ve Led

Zeppelin dönemin gözde grupları olmuştur.

2.2.BAŞLICA ROCK GİTARİSTLER

2.2.1.JEFF BECK

Jeff Beck'in kariyeri, İngiliz müziğinin Amerika'yı işgal ettiği günlerde başlamış ve

günümüzde de devam ediyordur. Beck, diğer gitaristlerin adını duyurduğu tekniklere ve stillere

öncülük etmiş bir gitaristtir; hatta Hendrix bile jeff Beck'ten gördüğü teknikleri kullandığını

itiraf etmiştir. Feedback ve distortion'ı ilk deneyenlerden biri olan Beck, 1960'ların başlarında

Jimmy Page'in sayesinde kayıtlarda çalmaya başlamış ve kendi tarzıyla Deep Purple'ın gitaristi

Ritchie Blackmore gibi diğer stüdyo gitaristlerini de etkilemiştir.

Jeff Beck, birçok gitaristi etkileyen kendine özgü bir tarza sahiptir. Bir melodi ustası

olan Beck, bu özelliğini gerek duygulu, gerekse agresif sololarıyla kanıtlamıştır. Jeff Beck gitarı

pena kullanmadan çalmasıyla tanınmıştır ve tırnaklarıyla müthiş bir ton ve dinamik aralığı elde

etmiştir. Bend ve vibrato tekniklerini agresif bir şekilde uygulayabilen Jeff Beck'in tarzının

ayrılmaz bir parçası da tremolo kolu olmuştur.

2.2.2. ADRIAN BELEW

Adrian Belew, müzikte yeni bir çığır açan progresif rock grubu King Crimson'la yaptığı

çalışmalarla tanınmıştır. Belew yıllar boyunca rock müziğin birçok büyük ismiyle birlikte

çalmıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse; Frank Zappa, Da- vid Bovvie, Talking Heads, Paul

Simon ve Nine Inch Nails’dir.

Belew, kendine özgü, fakat tuhaf denebilecek çalış tarzıyla çok yönlü bir gitaristtir.

Ritim gitar çalışını, genellikle ustaca kullandığı tremolo koluyla zenginleştirmiştir. Soloları ge-

nelde agresif, sıradışı tonlar ve nota seçimleri içermektedir. Sıradışı tonlar kullanmayı seven

Belew, imzası haline gelen bu tonları elde etmek için birçok efekti ve ekipmanı üretim amacının

dışında kullanır. Belew, otomobil kornaları, martı, fil vb. diğer doğal sesleri taklit edebilmesi

ve bunları müzikte etkin bir şekilde kullanmasıyla tanınmıştır. Ayrıca diğer bütün

enstrümanlara ait partisyonların gitarla çalındığı "Guitar as Orchestra" adlı bir albümü vardır.

Page 8: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

8

2 . 2 . 3 . Eric Clapton

Eric Clapton 1960'lardan bu yana blues ve rock olmak üzere her iki tarzın da ayrılmaz

bir parçasıdır. Kariyeri boyunca bu iki tarzı kullanmaya çalışan Clapton, bu süre içinde sayısız

gitaristi etkilemiştir. Kendisi, Rock'n Roll Şöhretler Kulübü'ne üç kez kabul edilen tek

sanatçıdır.

.

Eric Clapton, hızlı çalmak ya da sahne şovları yapmaktan ziyade bend ve vibrato

tekniğiyle göz dolduran bir gitaristtir. Yani çağdaşlarından farklı olarak her zaman kontrollü ve

tutarlı bir çalış tarzını tercih etmiştir. "Sahne performansı" çok göz alıcı olmayan Clapton sakin

bir şekilde, fakat etkili blues cümleleriyle çaldığı sololarla tanınmaktadır.

Eric Clapton, bir Les Paul'ü Marshall marka bir amfiyle birlikte kullanan ilk tanınmış

gitaristtir. Ondan önce standart olarak Vox AC-30 amfileri kullanılıyordur. Yeni amfisiyle elde

ettiği ton, birçok gitaristin Marshall marka amfilere geçmesine sebep olmuştur. Clapton hiçbir

zaman, hatta Fender Strat kullanmaya başladıktan sonra bile tremolo kolu kullanmamıştır, her

zaman parmaklarıyla uyguladığı vibrato tekniğini tercih etmiştir.

2 . 2 . 4 . DA V ID GILMO U R

David Gilmour, Pink Floyd'un kariyeri boyunca, benzersiz ve kolayca ayırt edilebilen

bir ses karakteri geliştirmiş ve bunu grup dağılana kadar korumuştur. Cilmour, kendine özgü

modern, atmosferik gitar tınıları, güçlü melodik soloları ve etkileyici vibrato kullanımıyla

tanınan bir gitaristtir.

Gilmour, genelde Clapton, Page ya da Beck ile birlikte anılan etkileyici stiliyle birçok

gitaristin saygı duyduğu bir müzisyendir. Pek çok genç gitaristte gördüğümüz teknik becerilere

sahip olmasa da, kendine özgü, açıkça ayırt edilen bir tonu ve stili vardır. Seslerle deneme

yapma konusundaki yeteneği ve tutkusu Gilmour'ı, klasik pek çok modelin yanı sıra hiçbir

zaman üretim aşamasına geçilmeyen özel üretim prototiplerin de bulunduğu muazzam bir efekt

koleksiyonu oluşturmaya yöneltmiştir. Efektleri kapsamlı, karmaşık ve genelde fazla belirgin

olmayan bir tarzda kullanan Cilmour, karakteristik tonunu, gitar efektlerinden ziyade çalış

stiline borçlu olmuştur. Ünlü prodüktör Bob Ezrin onun hakkında şöyle demiştir: "Söz konusu

gitarist Gilmour ise, hangi ekipmanın kullanıldığı o kadar önemli değildir. Gilmour'a bir ukulele

verirsiniz, o bu aletten Stradivarius sesi çıkarır."

Page 9: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

9

2.2.5.JIMI HENDRIX

Jimi Hendrix rock müziğin gidişatını kalıcı olarak değiştirmiştir. Elektrogitarın ifade gücünü

genişlettiği gibi diğer bütün gitaristlerden daha fazla sayıda müzisyeni de etkisi altında

bırakmıştır. Hendrix enstrümanından her çeşit sesi çıkarma konusunda gerçek bir usta

olmasının yanı sıra mükemmel bir şovmendir. Gitarını sırtında ya da dişlerini kullanarak

çalmak bir yana, hatta gitarını sahnede ateşe veriyordur.

Hendrix blues dinleyerek büyümüştür ve gitarı eline ilk kez ergenlik çağında almıştır.

Ingiltere'ye gidip The jimi Hendrix Ex- perience'ı kurmadan önce çeşitli R&B gruplarında

çalmıştır. Jimi Hendrix 1970 yılında henüz 28 yaşındayken aşırı dozda uyuşturucu alması

sonucunda hayatını kaybetmiştir.

Hendrix'in blues üzerine şekillenen stilinde R&B, rock, funk, caz, country'nin etkileri

de görülmüştür. Üzerinde düşünülmüş sololarıyla desteklediği yürüyüşleri, enerjiyle ustalığın

müthiş bir karışımı niteliğindedir.

2 .2.6.JOHN MCLAUGHLIN

John McLaughlin tümzamanların en yetenekli virtüözlerinden biri olarak gösterilen yenilikçi

bir gitaristtir. Miles Davis, John Coltrane ve Ornette Coleman gibi müzisyenlerin kendi

enstrümanlarında eriştikleri seviyeye gitar çalarak ulaşmayı kendine hedef edinmiştir. Yeni

müzik formları oluşturmakta çok başarılı olmuştur. Caz, doğu müzikleri, klasik ve rock müziğin

ilgi çekici birleşimlerini meydana getirmiştir.

McLaughlin 9 yaşında piyano çalmaya başlamış, 11 yaşında gitara geçmiş, 14 yaşında

itibaren ise flamenko ve caz türlerine yönelmiştir. McLaughlin fusion tarzı müziğin

mimarlarındandır. Kendisinden önceki caz gitaristleri sürprizlere yer bırakmayan, sakin tonlar

kullanırken McLaughlin bu durumu değiştirmiştir. Mahavishnu Orchestra, Shakti ve the John

McLaughlin Trio gruplarının kurucusu ve lideri olmanın yanı sıra Miles Davis, Carlos Santana,

Billy Cobham, Michael Tilson Thomas, Chick Corea, David Sanborn, Trilok Gurtu, El- vin

jones ve başka birçok ünlü müzisyenle de çalışmıştır.

McLaughlin’in tarzı uzun ve melodik cümleler, aksak ritimler, hızla çalınan çıkıcı

diziler, anlaşılması zor armoniler ve keskin ritmik yapılar içermektedir. 1970 yılında bu tarzı

Page 10: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

10

getirdiğinde bunların hepsi o dönem için yenilikçi bir sound oluşturmuştur.Teknolojiyi

kullanmaktan asla kaçınmayan bir müzisyen olan, McLaughlin gitar synthesizer kullanan ilk

gitaristlerden biri olmuş ve şu anda synthesizer ve amfi olarak bilgisayarlardan

faydalanmaktadır.

2 . 2 . 7 . JI MMY PA GE

Jimmy Page daha çok Led Zeppelin ve Yardbirds ile yaptığı klasik çalışmalarla tanınır.

Led Zeppelin üyesiyken gerçekleştirdiği konser ve albüm performansları 1970'lerden bu yana

birçok rock gitaristini etkilemiştir. Kullandığı riffler daha sonra Heavy Metal olarak

yaygınlaşan müzik türü için bir şablon oluşturmuştur, fakat bundan hiç etkilenmemiştir. Page,

Led Zeppelin'in birçok klasik parçasının bestesine katkıda bulunmuştur ve tüm albümlerin

prodüktörlüğünü yapmıştır. Sahnede dört dörtlük bir performans sergileyen Page, zaman zaman

gitarını bir keman yayıyla çalarak ve bu tonu bir Echoplex'ten geçirerek faklı seslerden de

faydalanmıştır.

Page'in gitar stili ağırlıklı olarak blues kökenli olmakla beraber Kuzey Afrika, Ortadoğu,

Jamaika ve dünyanın çeşitli yerlerinek ait müziklerin etkisi de görülmüştür. Page blues

hissiyatını ve deneysel yönünü Jeff Bec ile birlikte yer aldığı Yardbirds'ten, ilhamını ise

Hendrix gibi hard rock ilahlarından almış ve kendine özgü güçlü soundunu yaratmıştır.

2 . 2 . 8 . JOH N PET RU C C I

Dream Theater’ın gitaristi John Petrucci modern müziğe damgasını vurmuş olan teknik

anlamda en kusursuz hard rock gitaristlerinden birisi olmuştur. 1980'li yılların sonunda sahneye

çıkan diğer birçok gitar efsanesinden farklı olarak Petrucci enstrümantal bir solo gitarist

değildir.

Petrucci New York, Long Island'da yetişti, 12 yaşında gitar çalmaya başlamıştır ve

progresif rock ve heavy metal türlerine ilgi duymaya başlamıştır. Müzik eğitimi lise yıllarındaki

müzik teorisi dersleriyle başlamıştır. Gitar çalmayı ağırlıklı olarak kendi kendine öğrenmiş

ancak Boston'daki Berklee College of Music'te caz ve armoni eğitimi alırken gitar konusunda

da birkaç ders almıştır.

Page 11: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

11

Petrucci’nin şarkı sözü yazmaya olan ilgisi progresif fusion tarzı besteleriyle birleşerek

Dream Theater grubunun ses karakterini oluşturmuştur. Başarılı gitarist, Dream Theater la yedi

albüm yapmış, ayrıca birkaç farklı projede yer almıştır.

Çoğu elektrogitarist sadece bir konuda kendini geliştirir ve bu yönünü ön plana

çıkaracak şekilde çalar. Ancak Petrucci her konuda gitarına hakimdir. Alternatif pena tekniği,

sweep, legato, tapping, arpejler ve vibrato. Akor teorisi, armoni, düzenleme ve orkestrasyon

konusuna ayrıca son derece bilgili olan Petrucci, çalış tarzına farklı bileşenleri barındıran çok

yönlü bir müzisyendir.

2 . 2 . 9 . JOE SA TR IAN I

Joe Satriani son dönemde ortaya çıkan, teknik anlamda en gelişmiş ve saygın

gitaristlerden biridir. Melodik besteleri teknik yönden şaşırtıcı ve akılda kalıcıdır. 1956 yılında

New York'ta dünyaya gelen Satriani, ya da "Satch", gitarın efsane ismi Hendrix'ten etkilenerek

14 yaşında gitar çalmaya başlamıştır. Enstrümanında çok kısa bir süre içinde ustalaşan Satriani,

1971 itibarıyla, daha sonradan arkadaşı olan Steve Vai da dahil olmak üzere diğer birçok

müzisyene gitar hocalığı yapmıştır. Çalışmalarına caz müziğinin önemli isimleri Billy Bauer ve

Lennie Tristano ile devam etmiştir. 1978 yılında Kaliforniya, Berkeley'e taşınan Satriani burada

ders vermeye devam etmiş ve Metallica'dan Kirk Hammett, Primus'tan Larry LaLonde,

Counting Crovvs'dan David Bryson ve caz fusion gitaristi Charlie Hunter da dahil olmak üzere

birçok müzisyeni etkileyen bir gitar hocası olmuştur.

2 . 2 . 10 . STE VE V Aİ

Steve Vai ilk olarak 1980 yılında Frank Zappa'nın gitaristi olarak adını duyurmuştur.

Zappa, Vai'i "Küçük Italyan Virtüöz" olarak tanıtmış ve ona "İmkânsız melodilerin gitaristi" ve

"Gitar dublörü" gibi unvanlar vermiştir. Vai daha sonra Alcatrazz'da Yngvvie Malmsteen'in

yerine geçmiştir. 1985 yılında gitaristlerin en çok olmak istediği yere gelmiş ve Van Halen'dan

yeni ayrılmış olan David Lee Roth'un gitaristi olmuştur. Vai, çaldığı her grupta tekniğe ve ken-

dine özgü bir ses karakterine, ayrıca etkileyici beste ve düzenleme yeteneklerine sahip olduğunu

göstermiştir. Vai, 1990'ların ilk dönemlerindeki gitar virtüözleri dönemini başlatmıştır.

Page 12: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

12

2 . 2 . 11 . FR AN K ZAPPA

Frank Zappa rock müzik döneminin en usta ve en önemli bestecilerinden biridir. Klasik

müzikten doowop, rock'n'roll, blues ve rock'a kadar çok farklı tarzları birleştiren Zappa sert ve

sivri dilli absürd bir mizah anlayışına sahiptir. Aynı zamanda çok üretken bir besteci olan Zappa

kariyeri boyunca 60'ın üzerinde albüm yayınlamıştır, bir o kadar daha yayınlamaya yetecek

kadar da malzeme üretmiştir.

Çok titiz bir lider olması dolayısıyla Zappa'nın grubu, bugün virtüöz olarak bilinen

birçok yetenekli müzisyenin yetişmesinde büyük rol oynamıştır. Solo kariyerinde, Zappa hiçbir

kalıbın içerisinde kalmayıp doğaçlamayı gerçek anlamında kullanmış ve o anda kafasının

içinden geçeni tamamıyla müziğine yansıtmıştır. Zappa gitarla yaptıklannın basitmiş gibi

algılanmasına izin vermemiştir. Kendine özgü tekniğiyle yarattığı sesler doğaüstü denebilecek

bir tınıya sahiptir.

Page 13: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

13

III.BÖLÜM

3.1.MARK KNOPFLER’IN ROCK MÜZİĞİNDEKİ YERİ

3.1.1 MARK KNOPFLER

Resim: 1.1.Gitarist söz yazarı Mark Knopfler

Mark Freuder Knopfler (12 ağustos 1949) İngiliz gitarist şarkıcı, söz yazarı, prodüktör

ve film müzikleri bestecisidir. 1977'de kurduğu İngiliz rock grubu Dire Straits'in vokalisti,

gitaristi ve söz yazarı olarak bilinmektedir. 1995'de Dire Straits'in dağılmasının ardından,

Knopfler Golden Heart (1996), Sailing to Philadelphia (2000) ve Get Lucky (2009) albümlerini

de içeren 7 solo albüm kaydetmiş ve yayınlamıştır. Local Hero (1983), Cal (1984), The

Princess Bride (1987) ve Wag the Dog (1997) filmleri de içinde olmak üzere sekiz filmin

müziklerini bestelemiştir. Dire Straits ve solo çalışmalarına ek olarak, Phil Lynott, Chet Atkins,

The Chieftains, Eric Clapton, Bob Dylan, Emmylou Harris, Jools Holland, Steely Dan, Bryan

Ferry, Sonny Landreth ve Van Morrison gibi önde gelen müzisyenlerle çalışmış olmasıyla

birlikte Tina Turner, Bob Dylan ve Randy Newman'ın albüm prodüktörlüğünü de üstlenmiştir.

Knopfler modern rock çağının en saygı duyulan gitarisleri arasındadır. Rolling Stone

dergisinin Tüm Zamanların En İyi 100 Gitaristi listesinde 27. Sırada yer almıştır. Knopfler ve

Dire straits bu güne kadar 120 milyonun üzerinde albüm satmıştır. Grammy Ödülü bulunan

Knopfler, Edison ve Steiger ödüllerinede sahip olmakla birlikte İngiltere’deki üniversitelerden

müzik alanında 3 fahri doktora sahibidir. Fender Telecaster ve Stratocaster model gitarları uzun

süre kullanmıştır. Fender firması Mark Knopfler'ın adına Artist Seri Stratocaster adlı bir model

Page 14: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

14

üretmiştir. Knopfler 1980'lerde Gibson Les Paul marka gitarın tonunu beğenmiş, 1958

modelini düzenli olarak stüdyo ve sahnede kullanmıştır.

3.1.2.MARK KNOPFLER’IN GENÇLİK YILLARI

Mark Freuder Knopfler, 12 Ağustos 1949'da İskoçya'nın Glasgow şehrinde İngiliz anne

ve Macar yahudisi bir babanın çocuğu olarak dünyaya gelmiştir. Anti-faşist ve Yahudi

soyundan gelen babası mimar ve satranç oyuncusudur. Babasının anti-faşizm ilgisi onu 1939'da

memleketi Macaristan'dan kaçmaya zorlamıştır. Knopfler, anavatanı Macaristan’dan kaçmış

babasını Marxist Agnostic olarak tanımlamıştır. 7 yaşındayken, İngiltere'nin kuzeydoğusunda

bulunan annesinin memleketi Northumberdland'a yerleşmişlerdir. Knopfler ve erkek kardeşi

Northumberdland'de David Gosfort okuluna yazılmışlardır. Amcası Kingsley'in armonika ve

piyano ile caz çalmasından etkilenen Knopfler Hank Marvin'inki gibi pahalı bir Fiesta Red

Fender Stratocaster almak istemiştir ama £50'lik Höfner Super Solid ile yetinmek zorunda

kalmıştır. 1960'lı yıllarda okul grubuna katılmış Elvis Presley gibi şarkıcıları ve Chet Atkins,

Scotty Moore, B.B King, Django Reinhardt, Hank Marvin ve James Burton gibi gitaristleri

takip etmeye başlamıştır. 16 yaşındayken yerel bir kanalda sınıf arkadaşı Sue Hercombe ile

armoni ikilisi oluşturarak televizyonlarda görünmeye başlamıştır.

1968 yılında, Harlow College’de dört yıl gazetecilik okuduktan sonra, Knopfler

Yorkshire Evening Post'a genç muhabir olarak işe alınmıştır. Sonra Leeds’de Yorkshire

Evening Post isimli gazetede asistan muhabir olarak çalışmıştır.1970 nisanında Leeds'te

yaşadığı zamanlarda, kendi yazdığı "Summer's Coming My Way" isimli parçanın orjinal

plağını kaydetmiştir.

Mark Knopfler (gitar ve vokal), Steve Phillips (ikinci gitar), Dave Johnson (bas) ve Paul

Granger (perküsyon) Johnson Granger ve vokalist Mick Dewhirst Mark ile Silverheels

grubunda beraber çalmıştır. 1973'te mezun olduktan sonra, Knopfler Londra'ya taşınmış ve

yüksek Wycombe tabanlı Brewers Droop olarak bilinen gruba katılarak The Booze Brothers

albümünde yer almıştır. Bir gece arkadaşlarıyla otururken oldukça yıpranmış ve bu yüzden

sadece extra yumuşak tellerle çalınabilecek bir akustik gitar vardır. Bunu penayla çalmanın

imkansız olacağını fark etmiş sonraki bir röportajında “orası gitarda sesimi bulduğum yerdi“

demiştir. Knopfler’ın benzersiz parmakla çalış tekniği (fingerpicking tekniği) bu olaya

dayandırılmıştır. Brewers Droop'la geçirdiği kısa zamanın ardından, Knopfler Loughton

Koleji'nden 3 yıl sürelik bir okutmanlık işi almıştır. Bu zaman boyunca, Café Racers dahil

Page 15: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

15

olmak üzere yerel bar gruplarında çalmaya devam etmiştir. Ayrıca uzun süre beraber çalıştığı

blues müzisyeni Steve Philips ile The Duolian String Pickers ismini verdikleri grubuyla olan

ikili çalışmalarına da şekil vermiştir. 1970'lerin ortalarıyla beraber, Knopfler müzikal

enerjisinin büyük bir kısmını grubu The Café Racers'a adamıştır. 1977’de kardeşi David ve

daimi en iyi arkadaşı ve basçısı olan John Illsey’in Buckhurst Hill’deki dairesine taşınmıştır.

Bu sadece bir adres değişikliği olmamış, Dire Straits’in temelini oluşturmuştur. Üçü birlikte

Cafe Racers’ta müzik yapmaya başlamışlardır.

3.1.3.DİRE STRAİTS KARİYERİ

Dire Straits'in ilk demosu davulda Pick Withers, ritim gitarda David Knopfler ve bas

gitarda John Illsley ile 1977'nin ortalarında yapılmış ve besteler Mark Knopfler’a aittir. 27

Temmuz 1977'de şimdilerde çok meşhur olan 5 şarkılık kaset çıkarmışlardır :"Wild West End",

"Sultans of Swing", "Down To The Waterline", "Sacred Loving" (David Knopfler) ve "Water of

Love". Ekim ayında Londra BBC Radyosu için "Southbound Again", "In The Gallery" ve "Six

Blade Knife"ı kaydetmişler ve son olarak 9 Kasım'da "Setting Me Up","Eastbound Train" ve

"Real Girl"den oluşan demo kasedini kaydetmişlerdir. Bu şarkıların pek çoğu Mark'ın Leeds,

Londra ve Newcastle'da edinmiş olduğu deneyimleri yansıtmış ve ilk albümlerinde

yayınlamışlardır. Takip eden senede kendi adını taşıyan albümleri piyasaya sürülmüştür.

Piyasaya ilk çıktıkları zamanlarda, Dire Straits İngiltere'de küçük bir hayran kitlesine

ulaşmıştı ama, "Sultans of Swing" single olarak piyasaya sürüldüğünde Hollanda müzik

listelerinde bir numara olmuştur. Önce Avrupa olmak üzere Amerika, Kanada ve son olarak

İngiltere'de albüm satışları fırlamış ve rock tarihinin en iyi 100 solosundan biri olmuştur .

Grubun ikinci albümü Communique, Jerry Wexler ve BarryBeckett tarafından

yayınlanmıştır. İlk albümleri hala 3.sıradayken, Fransa'da bir numara olmuştur. Üçüncü

albümleri Making Movies'i çıkardıktan sonra grup üyeleri sıklıkla değişmiştir. Mark Knopfler

giderek grubun arkasındaki hareket ettirici güç haline gelmeye başlamıştır. 1980'de çıkan albüm

Making Movies, grup kariyerinin geriye kalanı için devam eden daha karmaşık aranjman ve

prodüksiyona geçişe imkan vermiştir. Albüm Mark Knopfler'ın en kişisel kompozisyonlarını

taşımıştır. Özellikle"Romeo and Juliet" , “Tunnel of Love” ve “ Love over Gold” İngiltere

listelerinde 2 numaraya yükselmiş "Private Investigations", "Telegraph Road", "Industrial

Disease" ve albüme adını veren parça kadar iyi olan "It Never Rains"i içermektedir.

Page 16: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

16

Love Over Gold ile hala albüm listelerindeyken, grup 1983'ün başlarında dört şarkılık

bir kaset daha piyasaya sürmüşlerdir. Yayınlanan hit single "Twisting By the Pool" 1982

Kasımında Pick Withers'in yerini alan yeni davulcu Terry Williams ile ilk çıkışları olmuştur.

1983'ün sonlarını bir dünya turu takip etmiş ve 1984 Martında çift albüm Alchemy Live

yayınlamışlardır. Alchemy Live 1983 Temmuzunda Lonra ve Hammersmith Odeon iki canlı

gösteri yapılmış ve İngiltere Albüm Listelerinde üç numaraya ulaşmıştır. 1983 ve 1984

yıllarında Knopfler büyük başarıya ulaşan Local Hero 1984'de onu takip eden Cal ve Comfort

and Joy filmlerinin müziklerini bestelemek ve prodüktörlüğünü üstlenmekle birlikte diğer

projelere de dahil olmuştur. Ayrıca bu zaman içeriside Bob Dylan'ın İnfields albümünün

prodüktörlüğünü ve Tina Turner'ın geri dönüş albümüyle aynı isimde olan "Private Dancer"

adlı şarkısını da yazmıştır.

Dire Straits'in Air Studios Montserrat'da kaydedilen ve 1985 Mayısında İngiltere’de

piyasaya sürülen Brothers in Arms albümü Beatles, Oasis, Michael Jackson ve Pink Floyd’dan

sonra en çok satan beşinci albüm olmuştur. Albüm uluslarası bir patlama yaratmış ve dünya

çapında 30 milyondan fazla kopya satmıştır. İngiltere liste tarihinde dördüncü en çok satan

albüm olmuştur. Albüme adını veren ve hüznü notalara sığdıran savaş karşıtı klasik ‘’Brothers

in Arms’’ da yer almıştır. Brothers In Arms İngiltere dahil pek çok listede 1 numaraya çıkarken

Britanya MTV' de yayınlanan ilk video Money for Nothing olmuştur. Bunun en büyük sebebi

şarkının hemen başında işittiğimiz “MTV’mi istiyorum” cümlesi ve o günün şartlarına göre

epey modern video klibidir. Milyonlarca kopya satan ilk CD olmuştur ve CD formatında piyasa

sürülmesi için büyük miktarda kredi sağlanmıştır ayrıca şimdiye kadar yaynılanan ilk DDD

CD'lerden biri olmuştur.

Grubun 1985-86 Dünya Turunda yapmış oldukları ikiyüzotuza yakın gösteri son derece

başarılı olmuştur. Brothers in Arms turundan sonra Dire Straits çalışmalarını bir süreliğine

durdurmuş, Knopfler film müziklerine yoğunlaşmıştır. Knopfler Zeebrugge ferry hastalığı

hakkında farkındalık yaratmak adına Ferry Aid yardım topluluğunun "Let It Be" şarkısına

destek vermiştir. Şarkı 1987 Mart'ında İngiltere single listesinde bir numaraya ulaşmıştır.

Knopfler 1987'nin sonunda yayınlanan "The Princess Bride" filminin müziklerini yapmaya

başlamıştır. Mark Knopfler ayrıca French and Saunders Show'dan esinlenilen" The Easy Guitar

Book Sketch" isimli bir komedi skecinde komedyen Rowland Rivron, İngiliz müzisyen David

Gilmour, Motorhead'den Lemmy, Level 42'den Mark King ve Gary Moore ile birlikte yer

almıştır. Phil Taylor bir röportajda, skeçte Knopfler'ın Gilmour'un gitarının teçhizatını

değiştirerek kendine uyarlayıp kullandığını açıklamıştır.

Page 17: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

17

Dire Straits 11 Haziran 1988 Nelson Mandela'nın 70.doğum günü dolayısıyla Wembley

Stadyumunda düzenlenen saygı konseri için tekrar bir araya gelmişlerdir. Bu sırada Knopfler

ile güçlü arkadaşlıklarını geliştirmekte olan Eric Clapton'da onlara eşlik etmiştir. Bundan kısa

bir süre sonra, davulcu Terry Williams grubu terk etmiştir. 1988 Eylülünde Mark Knopfler

grubun resmen dağıldığını duyurmuş ve dinlenmeye ihtiyacı olduğunu söylemiştir. 1988

Ekim'inde en iyi albüm seçilen Money for Nothing piyasaya sürülmüş ve İngiltere'de bir

numaraya ulaşmıştır.

1989'da Knopfler, The Notting Hillbillies grubunu şekillendirmiştir. Grup; klavye'de

Guy Fletcher, Brendan Croker ve Steve Phillips'den oluşmaktadır. The Notting Hillbillies'in tek

stüdyo albümü Missing...Persumed Having a Good Time 1990 yılında piyasaya sürülmüş ve

Knopfler yılın geri kalanı için grupla birlikte tura katılmıştır. Knopfler ayrıca country müzikle

olan etkileşiminin 1990'larda Chet Atkins'le işbirliği içinde çıkardıkları ve 3 Grammy ödülü

almasıyla sonuçlanan Neck and Neck adlı parçadan sonra olduğunu vurgulamıştır.

The Hillbillies 1990'ların başında sınırlı sayıdaki gösterileriyle açıkcası düşük bütçeli

Newcaste Üniversitesi gibi daha küçük mekanlarla İngiltere turuna çıkmışlardır. 1990

senesinde, Knopfler, John Illsley ve Alan Clark Dire Straits olarak Eric Clapton, Ray Cooper

ve gitarist Phil Palmer'ın da katılımlarıyla Knebworth 'ta kısa süreli çalmışlardır ve takip eden

senenin Ocak ayında, Knopfler, John Illsley ve menajer Ed Bicknell Dire Straits'i yeniden

kurmaya karar verdmişlerdir.Knopfler, Illsley, Alan Clark ve Guy Fletcher; Phil Palmer, Paul

Franklin, perküsyonda Danny Cummings ve toto’nun davulcusu Jeff Porcaro gibi pek çok

müzisyenin eşlik etmesiyle, son stüdyo albümleri olmasıyla sonuçlanan kaydı yapmaya

koyulmuşlardır.

Brothers In Arms 1991 Eyül ayında piyasaya sürülmüştür. On Every Street hiçbir yerde

olmadığı kadar popüler olmuştur. Albüme ilişkin bazı eleştiriler, 6 yıllık aradan sonra geri

dönüş için hayal kırıklığı olarak yorumlanmıştır. Buna rağmen albüm satışı çok iyidi ve

İngiltere'de bir numaraya ulaşmıştı. 1992'nin sonuna kadar süren, albüm için yorucu bir dünya

turuna çıkmışlardır. Bu Dire Straits'in son dünya turu oldmuştur. Önceki Brothers In Arms turu

kadar iyi karşılanmamış ve sonunda 1995'te grubun kesin olarak son kez dağılmasına zemin

hazırlamıştır. Turun bitiminde Knopfler müzik piyasasından bir süre uzak kalmak istemiştir.

Daha sonraları ikiside canlı konser kaydı olan iki farklı Dire Straits albümü piyasaya

sürülmüştür. On the Night, 1993 Mayısında çıkarılmıştır ve Dire Straits'in son dünya turunda

Page 18: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

18

kayıt edilmiştir. 1995'te Live at the BBC'nin yayınlanmasını takiben, Mark Knopfler Dire

Straits ile yollarını tamamen ayırmış ve kariyerine solo çalışmalarıyla devam etmiştir.

Dire Straits ayrılığından bu yana, Knopfler'ın grubu yeniden canladırmaya hiç ilgisi

kalmamıştır. Ancak klavyeci Guy Fletcher, bugüne kadar Knopfler'ın solo materyallerinin

neredeyse her parçasıyla ilişkili olmuştur. Ayrıca Danny Cummings de Knopfler'ın yayınlanan

son üç solo albümüne; All the Roadrunning (Emmylou Harris ile birlikte), Kill to Get Crimson

ve Get Lucky dahil olmak üzere sık sık katkıda bulunmuştur. 2008 Ekim ayında Knopfler,

John Illsley'in grubun tekrardan bir araya getirilmesi önerisini reddetmiş. Illsley, birleşmenin

tamamen Mark'a bağlı olacağını söylemiş Knopfler'ın başarıyla devam eden solo kariyerinden

zevk aldığını da vurgulayıp "O solo sanatçı olarak inanılmaz iyi, önünde şapka çıkarıyorum

işini yaparken tamamen iyi zaman geçiriyor" demiştir. Dire Straits’in stüdyo kayıtları dışında

konser ve toplama albümleri de vardır.

3.1.4.MARK KNOPFLER’IN SOLO KARİYERİ

Mark Knopfler'ın ilk solo albümü Golden Heart'tan Darling Pretty single'ı Mart 1996'da

İngiltere'de yayınlanmıştır. Albüm kayıt dönemi sırasında eski grup arkadaşı klavyeci Guy

Fletcher ve basçısı John Illsey’in de yardımları olmuştur. şimdiye kadarki bütün Dire Straits

düzenlemelerinden daha fazla zaman almıştır. Ayrıca 1996 senesinde, Mark Knopfler, Ted

Christopher'ın Dublane katliamı anısına coverladığı "Knocking on Heaven's Door" parçasının

gitar kayıtlarını yapmıştır.

1997'de Knopfler Wag the Dog filminin müziklerini kaydetmiştir. Aynı sene içerisinde

Rolling Stone dergisi, Dire Straits'in ilk hiti olan Sultans of Swing parçasının da yer aldığı,

Rock and Roll'a şekil veren Rock 'n' Roll Yıldızlarının 500 Şarkısı adlı listeyi çıkarmıştır.

2000’de Knopfler'ın bir sonraki solo albümü Sailing to Philadelphia piyasaya çıkmıştır.

Muhtemelen, Van Morrison gibi sayılı iş arkadaşları tarafından albüme verilen destek

sayesinde, şimdiye kadar ki en büyük başarıyı yakalanmıştır.

2002 yılında Mark Knopfler, Dire Straits'in eski üyelerinden John Illsley, Chris White,

Danny Cumming ve Guy Fletcher ile birlikte dört yardım konseri verdi. Bu dört konserde

Knopfler'ın 2002de bestelediğ "Why Aye Man"de back vokal desteği sağlayan Jimmy Nail

sayesinde yer almışlardır. Ayrıca 2002’de Knopfler üçüncü solo albümü The Ragpicker's

Dream'i piyasaya çıkarmıştır. Ancak 2003 Mart'ında Grosvenor yolu, Belgravia'da geçirdiği

Page 19: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

19

motor kazası sonucu köprücük kemiği, kürek kemiği ve kaburgası 7 yerinden kırılmıştır.

Planlamış olduğu Ragppicker's Dream turnesi sonradan iptal edilmiştir. Knopfler iyileşince

2004'te dördüncü albümü Shangri-La ile sahnelere geri dönmüştür. Shangri-La turnesi

sayesinde Knopfler, Hindistan ve Birleşik Arap Emirlikleri gibi daha önce hiç gitmediği

ülkelere gitmiştir. Hindistandayken Mumbai ve Bangalore'da verdiği konserleri büyük ilgi

görmüş, 20.000'i aşkın hayranı ile bir araya gelmiştir.

2005 Kasım’ında, çoğunlukla Dire Strait'in stüdyo albümlerinden oluşan, Dire Straits

ve Mark Knopfler'ın en iyileri (The Best of Dire Straits & Mark Knopfler: Private

Investigations) derlemesi piyasaya sürülmüştür. Albüm gri kapaklı single CD ve mavi kapaklı

double CD olarak iki farklı şekilde basılmış ve olumlu tepkiler almıştı. Albümde önceden

yayınlanmamıştır.

2006 Nisanında yayınlanmasıyla All the Roadrunnig, Danimarka ve İsviçre'de 1,

Norveç ve İsveç'te 2, Almanya, Hollanda ve İtalya'da 3, Avusturya ve İngiltere'de 8, İspanya'da

9, Amerika (Billboard Top 200 Listesinde) 17, İrlanda'da 25, Avusturalya'da 41

numaraya ulaşmıştır. All the Roadrunning Best Folk Rock/ Americana Album dalında 49.

Grammy Ödüllerinde (11 Şubat 2007) aday gösterildi fakat ödülü Bob Dylan'ın Modern Timesı

almıştır.

Knopfler, Emmylou Harris'in katılımıyla, Avrupa'da 15, Amerika'da 8 ve Kanada'da 1

konserle Avrupa ve Kuzey Amerika turu büyük başarı yakalamıştır. İkilinin 28 Haziran

California Universal City'deki Gibson Amfitiyatro'da sergiledikleri performanstan seçmeler, 14

Kasım 2006 Real Live Roadrunning başlığıyla DVD olarak piyasaya sürülmüştür. Harris ve

Knopfler'ın stüdyoda beraber kaydettikleri kompozisyonların birkaçına ek olarak, ikilinin her

birinden ayrıca solo olarak da yayınlanmasının yanı sıra Knopfler'ın Dire Straits ile olan

günlerinden üç parça daha yayınlanmıştır. 2007'deki bir hayır olayı ters gitmiş, Çocuk Esirgeme

Kurumu için 20.000£ 'dan açık artırmaya sunulan Knopfler, Clapton, Brian May ve Jimmy Page

imzalı bir Fender Stratocaster gitar Londra'dan Leicestershire postalandıktan sonra sevkiyat

aşamasında kaybedilmiştir. Sorumlu şirket Parcelforce, kayıpları için 30.000$ ödemeye razı

olmuşlardır.

Knopfler, beşinci solo-stüdyo albümü Kill to Get Crimson'u 14 Eylül 2007 Almanya'da,

17 Eylül İngiltere'de ve 18 Eylül Amerika'da yayınlamıştır. 2007'nin sonbaharında albüm

tanıtımı için çeşitli Avrupa şehirlerinde bir dizi samimi gösteriler düzenlenmiştir. Bunu 2008

Page 20: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

20

senesinde Avrupa ve Kuzey Amerika turnesi takip etmiştir. Solo kariyerinin önceki

zamanlarından kalma Cannibals gibi pek çok eski şarkı yeniden gün yüzüne çıkarılmıştır.

Avrupa çapında düzenlenen şovların açılış parçası Cannibals olmuştur. İrlandalı country

sanatçısı David Maguire tarafından 2007'de yayınlanmasına rağmen Cannibals İrlanda'nın

belirli kesimlerinde inanılmaz derecede bir ilgiyle karşılanmıştır. David Maguire ve grubu

tarafından çıkarılan Cannibals'ın yeni versiyonu, o sene İrlanda radyolarında 7. en çok istek

yapılan parça olmuştur.

Solo kariyeri boyunca yüksek verimliliğin modeli devam ederken, Knopfler 2008

Eylül’ünde, web sitesindeki albümün yapılış aşamasının resimli günlüğünü yeniden düzenleyen

uzun süreli grup arkadaşı Guy Flectcher ile birlikte Get Lucky isimli bir sonraki stüdyo

albümünün çalışmalarına başlamıştır. Albüm bir sonraki sene 14 Eylül'de piyasaya çıkmıştır.

Knopfler sonradan Avrupa ve Amerika genelinde genişletilmiş bir turne üstlenmiş albüm müzik

listelerinde sadece Norveç'te 1 numaraya ulaşmıştı ama en önemli Avrupa ülkelerinde

(Almanya, İtalya, Hollanda) Top 5'e kadar yükselerek orta derece bir başarı sergilemiştir.

Albüm, Billboard Avrupa Albüm Listesinde 2 ve Billboard Rock Albüm Listesinde ise 5

numaraya ulaşmıştır.

Knopfler, müziğin dinamiğini değiştirmek için kullanılan bazı aydınlatma efektlerini ve

diğer sahne prodüksiyonlarını çok az kullanmıştır. Sahnede canlı performans sırasında çay

yudumlamasıyla bilinmektedir. 31 Temmuz 2005'de Vancouver'daki Queen Elizabeth

Theatre'da bir çeşit şaka olarak, çayın yeri viskiyle değiştirilmiştir. 2009 Şubat’ında, Knopfler

Londra'daki Garrick Club'ta samimi bir solo konser vermiştir. 2010'da Knopfler en yeni

Thomas Dolby'nin yayınında gözükmüş ve 17 Hills parçasını çalmıştır. Şubat 2011'de, Ekim

ve Kasım ayı boyunca Bob Dylan'ın Avrupa turunda yer almak üzere Knopfer'ın albüm kayıt

çalışmalarına ara verdiği duyurmuştur. Knopfler, Amnesty International 'ın 50. yıldönümü ünlü

kayıtları için Bob Dylan şarkısı "Restless Farewell"ı yeniden yorumlamıştır. 3 Eylül 2012'de

Mark Knopfler'ın yedinci solo albümü "Privateering" yayınlamıştır. Bu Knopfler'ın ilk solo

yayınlanan çift albümüydü ve 20 şarkı içermekteydi.Son olarak Knopfler 2015 yılında Tracker

isimli albümünü yayınlamıştır.

Page 21: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

21

3.1.5.KNOPFLER’IN GİTAR TEKNİĞİ

Mark Knopfler solaktır ama gitarı sağ elle çalar ve pena kullanmak yerine parmaklarını

kullanır. Knopfler’ın sağ el tekniği parmakla çalım tekniğidir tırnak kullanmadan tonu

parmaklarından alır. Bu tekniği banjo çalım tekniğine çok yakındır. Parmak kullanarak çalmak

genellikle klasik ve akustik gitarla bağdaştırılsa da Knopfler genellikle elektro gitar kullanır ve

klasik gitar tekniği olan tremolo tekniğini elektro gitarda bir hayli fazla kullanır. Knopfler’ın

gitar çalımı denilince ilk akla gelenlerden biriside legato tekniğidir sololarında çoğunlukla

legato tekniği kullanmıştır. Knopfler aceliteye çok önem vermemiştir onun için önemli olan

müzikal çalmaktır müziklerinde aşırı hızlı pasajlara raslanmamıştır. Gitarın tonunu bol efektle

değil tuşesi ve parmakla çalım tekniğinden alır. Knopfler Bir röporatajında, kayıt esnasında

ritim çalışması için pena kullandığını söylemiş cebinden çıkarıp genellikle yanında bir tane

taşıdığını söyleyip görüşmeciyi şaşırtmıştır.

3.1.6.ÖZEL HAYATI

Mark Knopfler üç defa evlenmiştir. İlk evliliği okul yıllarından uzun süreli sevgilisi

Kathy White ile olmuştur. Knopfler'ın 1973'te Brewers Droop'a katılmak için Londra'ya

taşınmasından önce ayrılmışlardır. 1983 Kasımında, Knopfler ikinci eşi Lourdes Salomone ile

evlenmiştir. Knopfler'a göre ikisi de müzikal yeteneğe sahip ve can atan müzisyenler olan Benji

ve Joseph adında ikiz çocuklara sahip olmuşlardır. Salomone ile olan evliliği 1993 senesinde

sona ermiştir. 1997 Sevgililer Günü'nde, Knopfer üçüncü ve son eşi, İngiliz oyuncu ve yazar

Kitty Aldrige ile Karayiplerde evlenmiştir. 3 yıl boyunca flört etmişlerdir. Evlilikleri sonucu

Isabella ve Katya Ruby Rose adında iki kız evlat sahibi olmuşlardır. Aile şu anda Chelsea'da

ikamet etmektedir.

Page 22: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

22

3.1.7.KULLANDIĞI EKİPMANLAR

3.1.7.1.GİTARLARI

Pensa Custom MKII

Pensa custom-built MK-1, MK-2, and MK-80

Red-painted (Stratocaster) Melancon Pro Artist

Hofner V-2

Fender Stratocasters 1962 and 1954

Gibson Les Paul Special (used in the 1970s)

National Tricone 1928 model

National Style O Resonator guitar 1937 model ("Romeo and Juliet")

Fender Telecaster 1952

Schecter Telecaster and Stratocaster models (from 1980 on)

Burns Baldwin 12-string ("Angel of Mercy" and the Get Lucky album)

Ovation Adamas: One black and two blue burst (Mainly used in the 80's)

Ovation Custom Legend

Ovation Classic

Rickenbacker 425 (Used on Portobello Belle, later on The Ragpicker's Dream

session)

Fernandes Stratocaster

Gibson Chet Atkins

Erlewine Automatic

Martin Acoustics, HD-40MK, 000-40S Mark Knopfler, and 00028 ("Brothers in

Arms")

Gibson SG (Two Young Lovers, Alchemy tour)

Gibson Les Paul 1958, 1959, and 1984 humbucker pickup models

Purple Suhr R Custom

Blonde Suhr "strat"

Gretsch Super Chet, 7690

Gretsch 6121

Steinberger GL2

Beltona Electro Resonator

Flamed Pensa, 3 models

Page 23: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

23

Gibson J-45

Gibson Super 400 CES

Gibson L-5 CES

Gibson ES-175

Gibson J200

Gibson ES-5

Godin L.R. Baggs

Red Pensa Suhr Prototype

Pensa-Suhr, black

Ramírez Spanish Guitar (Replacement for Gibson Chet Atkins in the early 90's)

Taylor acoustic guitars (not much information) Used live in the early 90's

Gibson ES-335

Danelectro Silvertone

Gibson Southerner

Gibson Advanced Jumbo

Fender Jazzmaster

Eko 700

Teisco Spectrum, 2 models

Danelectro 59 DC

Danelectro 59 DC

Gibson ES-330

N.S. Phillips Nobby 12 (Get Lucky album)

N.S. Phillips 14 Fret

Monteleone Isabella

Don Grosh Electrajet

Gibson Dove

Guild Songbird

3.1.7.2.AMFİLERİ

Crate VC5212 amplifier

Crate 2x12 cabinet

Fender Concert

Page 24: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

24

Fender Vibrolux

Fender Twin Reverb

Gallien & Krueger amplifier

Jim Kelley combo

Jim Kelley heads

Komet amplifiers

Marshall JTM heads

Marshall 4x12 cabinet

Mesa Boogie heads

Music Man HD 130

Soldano SLO 100

Roland Jazz Chorus

Tone King Imperial

Vox AC30

3.1.7.3.PEDALLARI

Alesis Quadraverb

Boss BF-2 Flanger

Boss CE-2 Chorus

Boss CE-300 Chorus

Boss CS-2 Compressor

Boss DM-2 Delay

MXR Micro Amp

Boss OC-2 Octaver

Boss PH-2 Phaser

DeltaLab Digital Delay

Ibanez UE 303 Multi Effect

Lexicon 300 Reverb

Mantec Preamp

Master Room Reverb

Morley Volume Pedal

Page 25: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

25

Mic-Mix Dyna-Flanger

MXR Analog Delay

Roland Graphic Equalizer

Roland SRE 555 Chorus/Echo

Yamaha REV 5

Zoom Multieffect 9010

3.1.8. PROJELERİ VE ALBÜMLERİ

3.1.8.1.Dire Straits

Dire Straits (1978)

Communiqué (1979)

Making Movies (1980)

Love over Gold (1982)

Alchemy (1984, live)

Brothers in Arms (1985)

Money for Nothing (1988, compilation)

On Every Street (1991)

On the Night (1993, live)

Live at the BBC (1995, live)

Sultans of Swing: The Very Best of Dire Straits (1998, compilation)

The Best of Dire Straits & Mark Knopfler: Private Investigations (2005, compilation)

3.1.8.2.SOLO KARİYERİ

Golden Heart (1996)

Sailing to Philadelphia (2000)

The Ragpicker's Dream (2002)

Shangri-La (2004)

Kill to Get Crimson (2007)

Get Lucky (2009)

Privateering (2012)

Tracker (2015)

Page 26: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

26

3.1.8.3.FİLM MÜZİKLERİ

Local Hero (1983)

Cal (1984)

Comfort and Joy (1984)

The Princess Bride (1987)

Last Exit to Brooklyn (1989)

Screenplaying (1993 compilation)

Wag the Dog (1998)

Metroland (1999)

A Shot at Glory (2002)

Page 27: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

27

SONUÇ

Mark Knopfler’ın rock müzik tarihinde bıraktığı izlerin en başında kendisine özgü gitar çalım

stilinin yanı sıra kuvvetli söz yazarlığı ve derin bestecilik anlayışı gelmektedir. Knofler kendi

kariyeri dışında bir çok önemli müzisyenin albüm yapımcılığını ve aranjörlüğünü de

üstlenmiştir.

Kendisinden bir çok gitarist ve gitarist/bestecinin etkilenmiş olduğu Mark Knopfler ın

“parmakla elektro gitar çalım stili” bu enstrumanın çalım özelliklerinin bir parçası haline

gelmiş ve modern elektro gitar eğitiminide böylece zenginleştirmiştir. Rock tarihinin en iyi

100 solosundan birini çalmış olan knopfler parmakla çalım tekniğinin geleneksel çalım stiline

göre daha farklı renk ve tınılar oluşturduğunu göstermiş ve böylece armonik ve ritmik zenginlik

katarak bu enstrumanın gelişimine katkıda bulunmuştur.

Page 28: knopfler in rock müzikteki yeri.pdf

28

KAYNAKÇA

Say, A., Müzik Sözlüğü, Müzik Ansiklopedisi Yayınları, Ankara, 2002.

Dister, A., Rock Çağı, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002.

Kosbatar, Ö., Taşlar Kimin İçin Yuvarlanıyor?, Altıkırkbeş Yayınları, İstanbul, 2012.

Ratcliffe, A,. Elektrogitar El Kitabı, Alfa Yayınları, İstanbul, 2008.

Hatch, D., & Millward, S., Blues’dan Rock’a Pop Müziğinin Analitik Tarihi, Korsan

Yayın, İstanbul, 1992.

Solmaz, M., Rock Sözlüğü, Pan Yayıncılık, İstanbul, 1994.

Erişim Tarihi: 6 Nisan 2015.

http://www.afmk.net/documents/fichiers/Dire%20Straits,%20the%20complete%20guide.pdf

Erişim Tarihi: 6 Nisan 2015.

http://sanatkaravani.com/gitarla-konusan-adam-mark-knopfler/

Erişim Tarihi: 5 Mayıs 2015.

http://www.radikal.com.tr/radikal2/parmaklariyla_kitalari_birlestiren_adam-1130279

Erişim Tarihi: 18 Mayıs 2015.

http://www.markknopfler.com/about/