Karaciğerin Kistik Hastalıkları Prof.Dr.Hasan Besim
Karaciğerin Kistik Hastalıkları
Prof.Dr.Hasan Besim
Karaciğerin Kistler
Paraziter kistler (İnfeksiyon)
Non-paraziter kistler (Yapısal/neoplastik)
Karaciğer Kist Hidatiği
Dünyada en yaygın karaciğerin paraziter kist nedeni Ekinokok hastalığı veya diğer adı ile Kist Hidatik dir.
Halk arasında köpek kisti olarak da adlandırılabilmektedir
Erişkin parazit köpek, kurt, çakal gibi etçil
hayvanların barsağında yaşamaktadır. (KESİN
KONAK)
Köpek dışkısı ile doğaya saçılan parazit
yumurtaları, iyi yıkanmadan yenen sebzeler ya
da eller aracılığı ile insan ve diğer bazı otçul
hayvanlara (ARA KONAK) geçerek onlarda
kist hidatik hastalığını oluşturmaktadır.
Karaciğer Kist Hidatiği
Hidatik kist, içi sıvı dolu bir kese biçimindedir.
Kist sıvısı (kaya suyu) renksiz ve kokusuz olup yüksek oranda antijenik/allerjik özelliğe sahiptir.
Normal şartlarda kist sıvısı sterildir.
Kistin çeşitli katmanları vardır.
İçerisindeki berrak kaya suyu ve en iç tabakası canlı ve bulaşıcı parazit elemanlarını içermektedir.
Ameliyatta diğer doku ve organlara yayılma ve yeni kistler oluşma riski bulunmaktadır
Karaciğer Kist Hidatiği
Hidatik kistlerin yaklaşık %80’i tektir ve sağ lobta
yerleşmiştir.
Büyüklüğü çok değişiktir, çapı gelişimini
tamamlamış kistlerde birkaç cm ile 20-30 cm
arasında değişebilir.
Klinik
Kist hidatik etkeni, genellikle çocukluk ya da genç
erişkinlik döneminde alınmakta ve yıllar içerisinde
sinsi bir seyir göstererek bulunduğu organda
büyümektedir
Klinik olarak kendine özgü bir bulgusu yoktur
En sık karaciğeri tutmasına rağmen herhangi bir
organa yerleşebilmektedir
Hastada hiçbir şikayet olmayabilir
Rastlantı eseri yapılan tetkiklerde de bulunabilir
Semptom ve Bulgular
Karın ağrısı ile kliniğe gelebilir
Bazen karında ele gelen kitle olur
Sarılık, ya da iltihabi duruma bağlı ateş, titreme
görülebilir
Tanı:
Genellikle ultrason ya da diğer görüntüleme yöntemleri (bilgisayarlı tomografi, MR) ile konulur
Kan testlerinde çok bulgu olmayabilir
Hastalık yıllar içerisinde sinsi bir şekilde ilerleyip kist, çok büyük boyutlara ulaşabilir
ERCP: Safra yolları ile ilişkili olan kistlerde önemlidir
Komplikasyonlar
Rüptür (patlama) ve çevreye yayılma
Anaflaksi (yoğun ve ölümcül bir allerjik reaksiyon)
Safra yollarına bası ya da açılma sonrasında tıkanma sarılığı
Enfekte olması sonucunda karaciğer apsesi
Büyük bir damara açılma sonrası kanama
Tedavi
Günümüzde tam olarak etkili bir ilaç tedavisi yoktur
Hidatik kist tedavisi cerrahi ya da girişimsel
yöntemlerle kistin boşaltılması, parazitin inaktive
edilmesi ve kist kavitesinin kapatılması ya da
küçültülmesidir
Kist içeriğinin boşaltılması: Kist kapsamı
mümkünse kapalı sistem bir aspiratör ile boşaltılır.
Kavite skolisidal bir ajanla (paraziti öldüren) irrige
edilir. Bu amaçla hipertonik tuzlu su (%20 NaCl),
klorheksidin, %80 alkol, %10 povidoniod ve %0.5
cetrimid gibi çeşitli ajanlar kullanılabilir.
Perkütan Tedavi
Cerrahi girişime alternatif olarak bazı daha küçük ve
basit kistler ultrason eşliğinde boşaltılıp içlerine ilaç
verilerek tedavi edilebilir
Non-parazitik kistler
Bulaşıcı ya da mikrobik olmayan kistlerdir
Karaciğer içi safra kanallarının gelişim
bozukluğu neticesinde oluşur
◦ Karaciğerin basit kistleri
◦ Polikistik karaciğer kistleri
Sıklıkla böbrek kistleri le beraber de görülebilir
Bazı durumlarda kanserleşen karaciğer kistleri
(neoplastik kistler) de görülebilir
Genellikle herhangi bir şikayete neden olmazlar ve yapılan tetkikler sırasında rastlantısal olarak bulunurlar
Kadınlarda daha sık görülürler
En sık rastlanan bulgu karın sağ üst kadranında ağrısız kitledir.
En sık rastlanan şikayet karında dolgunluk hissidir.
Bazı durumlarda serbest bir kistin torsiyonu (dönmesi), kanaması ve karın boşluğuna rüptüründe (patlaması) akut karın bulguları alınır.
Safra yollarında açılır veya baskı yaparsa sarılık geliştirebilir
Sintigrafi, USG, BT, arteriografi ve laparaskopi ile tanı konur.
Tanı
Ultrasonografi
Bilgisayarlı tomografi
Paraziter kistlerden ayrımı mutlaka
yapılmalıdır
Görüntüleme yöntemleri ve kan tetkikleri ile
ayrım yapılmaya çalışılır
Tedavi
Şikayet oluşturmayan soliter ve polikistik hastalık
tedavi edilmeden izlenir.
Büyük ve semptomatik kistler, komplikasyon meydana
gelmedikçe elektif koşullarda ameliyat edilir.
Radyolojik gözlem altında perkütan olarak drene edilip içine alkol gibi sklerozan madde enjekte edilebilir. Bu işlemin rekürrensi sıktır.
Kanayan kistlerde ise kaçınılmaz olarak kistektomi yapılır.