INTERNATIONAL 8th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI 1209 ĐŞ BAŞARIMINI ETKĐLEYEN ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI VE ARAŞTIRMA GÖREVLĐLERĐ ÜZERĐNE BĐR ARAŞTIRMA Soner ARSLAN * Şuayip ÖZDEMĐR † Özet: Üniversiteler bilginin üretildiği, işlendiği ve dağıtıldığı başlıca örgütlerdir. Bu örgütlerin sağlıklı bir şekilde işleyebilmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri bünyelerinde ruhen ve fiziken sağlıklı bireylerin çalışmasıyla mümkündür. Çağımızın hastalığı olarak bilinen stres, örgütlerde verimliliği ve başarıyı düşüren en yaygın hastalıklardandır. Stres, organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesiyle ortaya çıkan durumu tanımlamak için kullanılır. Üniversitelerde bilimsel araştırma yapmakla görevli akademik hiyerarşinin en alt seviyesinde araştırma görevlilerinin yer alması onların pek çok görev ve kişinin sorumluluğunu almalarına ve böylece strese fazlaca maruz kalmalarına neden olmaktadır. Başarıyı ve üretkenliği hedefleyen üniversiteler örgüt yapılarını gözden geçirerek çalışanlarda ruhsal ve fiziksel hasara sebep olan strese karşı önlem almalıdırlar. Strese karşı önlem almada ilk aşama ise stres kaynaklarını tespit etmektir. Bu araştırmanın temel amacı araştırma görevlilerinin iş başarımlarını etkileyen örgütsel stres kaynaklarını tespit etmektir. Bu amaçla Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki araştırma görevlileri üzerine bir alan araştırması gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın evrenini üniversitede çalışan 313 araştırma görevlisi oluşturmaktadır. Anket formu demografik sorulardan ve 35 maddeden oluşan stres ölçeğinden oluşmaktadır. Anketler öncelikle internet yoluyla uygulanmış, dönüşün az olması sebebiyle kalan kısım araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak tamamlanmıştır. 94 araştırma görevlisi araştırmaya katılmayı kabul etmiş, 92 anket analize uygun bulunmuştur. 35 maddelik ölçeğe verdikleri cevaplar incelendiğinde elde edilen sonuçlardan bazıları şu şekildedir: Araştırma görevlileri genel anlamda stres altındadırlar. En çok stres yaratan durumlar arasında iş yükünün fazlalığı, çalışmalarının çeşitli nedenlerle (telefon, ziyaretler vb.) kesilmesi, görev dağılımındaki adaletsizlik ve maaş ve diğer ödemelerin azlığı ön plana çıkmaktadır. Araştırma görevlilerini en az etkileyen stres kaynakları ise okuldaki memurlarla anlaşamama, diğer araştırma görevlileri ile kıyaslanma ve kişisel yeteneklerinin mesleki yeteneklere uymamasıdır. Anahtar kelimeler: Stres, stres kaynakları, iş başarımı, araştırma görevlileri, Afyon Kocatepe Üniversitesi SOURCES OF ORGANĐZATIONAL STRESS THAT AFFECT JOB PERFORMANCE: A STUDY ON RESARCH ASSISTANTS Abstract: Universities are institutions where knowledge is produced, processed and delivered. In order for these organizations to function effectively and reach out their aims, they must have mentally and physically healthy individuals. Stress, known as the disease of the age, is one of the most important diseases decreasing the efficiency and success in organizations. Stress is used to define the situation in which the physical and spiritual borders of an organism are forced and threatened. As research assistants are placing at the bottom of the academical hierarchy working for producing academical researches, they are supposed to shoulder the burden and responsibility of many people and so they are often subject to stress. Universities aiming success and productivity should revise their organization structures and take some step cautions for stress which damages workers both spiritually and physically. For this, the first step is to define the sources of stress. The main aim of this study is to define the sources of stress that affects the work success of research assistants. For this, a field survey was conveyed over the research assistants of Afyon Kocatepe University. The population of the study consists of 313 research assistants. Questionnaire form has demographic questions and 35-item stress scale. Firstly, the questionnaire has applied via internet, but as return rate is not satisfying, the rest of the questionnaires have been completed by the researcher himself by face to face communication. 94 research assistants have accepted to being in the study and 92 questionnaires have been found appropriate for the study. Some conclusions are like this: Research assistants are often under stress. Excessive work burden, the interruption of the studies for some reasons (telephone, visits, etc.), injustice in the task distribution and limited amount of salaries are some of the reasons for stress. The least stress factors for research assistants are not * Arş. Grv., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Turizm Đşletmeciliği ve Otelcilik Y.O. † Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Đ.Đ.B.F.
21
Embed
İŞ BAŞARIMINI ETKİLEYEN ÖRGÜTSEL STRES KAYNAKLARI VE ARAŞTIRMA GÖREVLİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
Özet: Üniversiteler bilginin üretildiği, işlendiği ve dağıtıldığı başlıca örgütlerdir. Bu örgütlerin sağlıklı bir şekilde işleyebilmeleri ve hedeflerine ulaşabilmeleri bünyelerinde ruhen ve fiziken sağlıklı bireylerin çalışmasıyla mümkündür. Çağımızın hastalığı olarak bilinen stres, örgütlerde verimliliği ve başarıyı düşüren en yaygın hastalıklardandır. Stres, organizmanın fiziksel ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesiyle ortaya çıkan durumu tanımlamak için kullanılır. Üniversitelerde bilimsel araştırma yapmakla görevli akademik hiyerarşinin en alt seviyesinde araştırma görevlilerinin yer alması onların pek çok görev ve kişinin sorumluluğunu almalarına ve böylece strese fazlaca maruz kalmalarına neden olmaktadır. Başarıyı ve üretkenliği hedefleyen üniversiteler örgüt yapılarını gözden geçirerek çalışanlarda ruhsal ve fiziksel hasara sebep olan strese karşı önlem almalıdırlar. Strese karşı önlem almada ilk aşama ise stres kaynaklarını tespit etmektir.
Bu araştırmanın temel amacı araştırma görevlilerinin iş başarımlarını etkileyen örgütsel stres kaynaklarını tespit etmektir. Bu amaçla Afyon Kocatepe Üniversitesi’ndeki araştırma görevlileri üzerine bir alan araştırması gerçekleştirilmi ştir. Araştırmanın evrenini üniversitede çalışan 313 araştırma görevlisi oluşturmaktadır. Anket formu demografik sorulardan ve 35 maddeden oluşan stres ölçeğinden oluşmaktadır. Anketler öncelikle internet yoluyla uygulanmış, dönüşün az olması sebebiyle kalan kısım araştırmacı tarafından yüz yüze görüşme tekniği kullanılarak tamamlanmıştır. 94 araştırma görevlisi araştırmaya katılmayı kabul etmiş, 92 anket analize uygun bulunmuştur. 35 maddelik ölçeğe verdikleri cevaplar incelendiğinde elde edilen sonuçlardan bazıları şu şekildedir: Araştırma görevlileri genel anlamda stres altındadırlar. En çok stres yaratan durumlar arasında iş yükünün fazlalığı, çalışmalarının çeşitli nedenlerle (telefon, ziyaretler vb.) kesilmesi, görev dağılımındaki adaletsizlik ve maaş ve diğer ödemelerin azlığı ön plana çıkmaktadır. Araştırma görevlilerini en az etkileyen stres kaynakları ise okuldaki memurlarla anlaşamama, diğer araştırma görevlileri ile kıyaslanma ve kişisel yeteneklerinin mesleki yeteneklere uymamasıdır.
Anahtar kelimeler: Stres, stres kaynakları, iş başarımı, araştırma görevlileri, Afyon Kocatepe Üniversitesi
SOURCES OF ORGANĐZATIONAL STRESS THAT AFFECT JOB PERFORMANCE: A STUD Y ON RESARCH ASSISTANTS
Abstract: Universities are institutions where knowledge is produced, processed and delivered. In order for these organizations to function effectively and reach out their aims, they must have mentally and physically healthy individuals. Stress, known as the disease of the age, is one of the most important diseases decreasing the efficiency and success in organizations. Stress is used to define the situation in which the physical and spiritual borders of an organism are forced and threatened. As research assistants are placing at the bottom of the academical hierarchy working for producing academical researches, they are supposed to shoulder the burden and responsibility of many people and so they are often subject to stress. Universities aiming success and productivity should revise their organization structures and take some step cautions for stress which damages workers both spiritually and physically. For this, the first step is to define the sources of stress.
The main aim of this study is to define the sources of stress that affects the work success of research assistants. For this, a field survey was conveyed over the research assistants of Afyon Kocatepe University. The population of the study consists of 313 research assistants. Questionnaire form has demographic questions and 35-item stress scale. Firstly, the questionnaire has applied via internet, but as return rate is not satisfying, the rest of the questionnaires have been completed by the researcher himself by face to face communication. 94 research assistants have accepted to being in the study and 92 questionnaires have been found appropriate for the study. Some conclusions are like this: Research assistants are often under stress. Excessive work burden, the interruption of the studies for some reasons (telephone, visits, etc.), injustice in the task distribution and limited amount of salaries are some of the reasons for stress. The least stress factors for research assistants are not
* Arş. Grv., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Turizm Đşletmeciliği ve Otelcilik Y.O. † Doç. Dr., Afyon Kocatepe Üniversitesi, Đ.Đ.B.F.
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1210
getting on well with civil servants of the school, being compared with other research assistants and a break between personal and professional competencies.
Key words: Stress, sources of stress, job performance, research assistants, Afyon Kocatepe University.
Giri ş
Üniversitelerin toplumun ekonomik, sosyal ve kültürel gelişiminde önemli rol oynaması beklenir. Bu kurumların toplumun gelişiminde öncü olabilmeleri için bünyelerinde çalışan akademisyenlerin üretken olmaları, kendilerini sürekli geliştirmeleri ve toplumun ihtiyaç ve talepleriyle yakından ilgilenebilmeleri gerekir. Şu bir gerçektir ki fiziksel ve zihinsel olarak kendini iyi hissetmeyen bir akademisyen ne toplumun sorunlarıyla ilgilenebilir ne de çalışmalarında gereken verimliliğe ulaşabilir. Üniversitelerin hem kendi kuruluş amaçlarını yerine getirmek için çalışan hem de toplumun her açıdan ilerlemesi için uğraşan akademisyenlerin rahat ve özgür çalışabilmelerini sağlamak amacıyla kariyerlerinin başlangıcından sonuna kadar onlara uygun ortamlar hazırlamaları zorunludur. Bu bağlamda henüz akademisyenliğin başında olan araştırma görevlileri bireysel ve örgütsel pek çok zorluğu ve baskıyı üzerlerinde yoğun olarak hisseden, örgütsel dezavantajlarla daha sık karşılaşan akademik grubu oluşturmaktadırlar. Bu baskı ve zorluklar araştırma görevlilerinde strese sebep olmakta ve daha en başından mesleğe karşı soğuma, yılgınlık, yorgunluk, işte başarısız olma, verimsizlik, iş bırakma, kendi içine çekilme ve asosyal olma gibi pek çok olumsuz duruma yol açmaktadır. Bu durum hem birey hem örgüt hem de toplum için istenmeyen olaylara yol açabilmekte her üç tarafta kaybeden olmaktadır.
Stresin meydana getirdiği ve ileride yol açabileceği tüm bu olumsuzlukları ortadan kaldırmak öncelikle onu doğru bir şekilde teşhis edip anlamayı, sonra da iyi bir şekilde yönetmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu bakımdan ilgililerin örgütsel stres kaynaklarının neler olduğunu belirleyip onlarla ilgili tedbirler almaları gereklidir. Bu çalışmada stres kavramının ne olduğuna, örgütsel stresin tanımına, örgütsel stres kaynaklarına ve stresin belirtilerine değinilmiş, araştırma kısmında ise araştırma görevlilerinin iş başarımını etkileyen örgütsel stres kaynaklarının neler olduğu araştırılmıştır.
1. Literatür
Stres kavramının kökeni Latince “estrica”, eski Fransızca “estrece” özcüklerine dayanmaktadır. Đnsanla ve canlılarla ilgili durumu tanımlamada kullanılan bir kelime olmadan önce, fizik ve mühendislik bilimlerinde kullanılmıştır. 17. yüzyılda felaket, bela, dert gibi anlamlarda kullanılırken, 18. ve 19. yüzyıllarda anlamı değişmiş ve nesnelere, kişiye, organa ve ruhsal yapıya yönelik olarak güç, baskı, zor gibi anlamlarda kullanılmıştır (Baltaş ve Baltaş, 1995:272).
Günümüzde yaygın bir şekilde kullanılan ve Türkçeye de uyum sağlayan stres kavramı Avusturya asıllı biyolog Hans Selye’nin çalışmalarıyla bilimsel literatüre girmiştir (Johnstone, 1989:4; Erdoğan, 1999:270). Günlük yaşantımızda pek çok kez stresle karşılaşmamıza rağmen bu kavramı tam anlamıyla tarif etmemiz zordur. Herkesin stresle ilgili tanımı diğerinden farklı olabilmektedir.
Stresin pek çok farklı tanımı yapılabilmekle beraber yazar tarafından kabul edilen başlıca birkaç tanım şu şekildedir: Stres bireyin baskıya karşı (bu hem dışsal baskı hem de kendi içinde oluşan içsel baskı olabilir) gösterdiği tepkidir ve kendini fiziksel, psikolojik ve davranış değişikli ği şeklinde ortaya çıkarabilir (Cranwell-Ward ve Abbey, 2005:28). Benzer şekilde stresi organizmanın fizik ve ruhsal sınırlarının zorlanması ve tehdit edilmesiyle ortaya çıkan bir durum şeklinde de tanımlamak mümkündür (Baltaş ve Baltaş, 1995:26).
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1211
Stres, durup dururken ya da kendiliğinden oluşan bir durum değildir. Stresin oluşması için insanın içinde bulunduğu ya da hayatını sürdürdüğü ortam ve çevrede meydana gelen değişimlerin insanı etkilemesi gerekir (Güçlü, 2001:93). Bir örgütte çalışanlar açısından çok fazla stres kaynağı bulunabilmektedir. Bu stres kaynakları; aşırı iş yükü, rol çatışması, başarısızlık, zorba ve yeteneksiz yöneticiler, iş için yetersiz olmak, kabul görmemek, iş tanımlarının belirgin olmaması veya emir komuta zincirinin yeterince açık olmaması, korku, belirsizlik, kariyer sürecine karşı şüphe, yaşa, cinsiyete, etnik kökene ve inanışlara karşı takınılan ön yargı şeklinde sıralanabilir (DeFrank and Ivancevich, 1998:55).
Luthans örgütteki stres kaynaklarını dört grupta toplamaktadır (Luthans, 1992:404):
1. Örgütsel politikalar (ücret eşitsizlikleri, örgüt kurallarının katılığı, çelişkili yöntemler, gerçekçi olmayan iş tanımları, adaletsiz başarı değerlendirmesi, iş gruplarını değiştirme, sık sık yer değiştirmeler),
2. Örgütün yapısal özellikleri (merkeziyetçilik ve karardan dışlanma, yükselme olanaklarının azlığı, aşırı formaliteler, yüksek derecede uzmanlaşma, örgütsel bölümlerin karşılıklı bağımlılığı, yürütme ve danışma birimleri arasındaki çatışma),
3. Fiziksel koşullar (kalabalık çalışma koşulları ve özel yaşam, aşırı gürültülü sıcak ya da soğuk çalışma ortamı, zehirli maddeler ve radyasyon, hava kirlili ği, iş kazaları ve yetersiz aydınlatma)
4. Örgütsel süreçler (yetersiz iletişim, başarı düzeyi ile ilgili yetersiz geri bildirim, belirsiz ve çelişkili amaçlar, başarı değerlendirmesinin yanlış ve çelişkili olması, adaletsiz denetim düzeni, yetersiz bilgi).
Pehlivan ise örgüt üyeleri üzerinde strese sebep olan durumları şu şekilde listelemiştir (Pehlivan, 2002):
a) Đş yükünün fazlalığı
b) Zamanın sınırlılığı
c) Denetimin sıkı ve yakından olması
d) Yetkinin sorumlulukları karşılamada yetersiz olması
e) Politik havanın güvensizliği
f) Rol belirsizliği
g) Örgüt ve bireyin değerleri arasındaki uyumsuzluk
h) Engellenme
i) Rol çatışması
j) Sorumlulukların yarattığı endişe
k) Çalışma koşulları
l) Đnsan ilişkileri
m) Yabancılaşma
Yukarıda değinilen stres kaynaklarından birine veya birden fazlasına maruz kalan örgüt üyesinde bir takım değişiklikler gözlemlenebilir. Braham (1998:52-54) stresle ilgili en çok rastlanan belirtileri fiziksel belirtiler, duygusal belirtiler, zihinsel belirtiler ve sosyal belirtiler olmak üzere dört başlık altında toplamıştır:
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1212
1. Fiziksel Belirtiler: Baş ağrısı, düzensiz uyku, sırt ağrıları, çene kasılması veya diş gıcırdatma, kabızlık, ishal ve kolit, döküntü, kas ağrıları, hazımsızlık ve ülser, yüksek tansiyon veya kalp krizi, aşırı terleme, iştahta değişiklik, yorgunluk veya enerji kaybı, kazalarda artış.
2. Duygusal Belirtiler: Kaygı veya endişe, depresyon veya çabuk ağlama, Ruhsal durumun hızlı ve sürekli değişmesi, asabilik, gerginlik, özgüven azalması veya güvensizlik hissi, aşırı hassasiyet veya kolay kırılabilirlik, öfke patlamaları, saldırganlık veya düşmanlık, duygusal olarak tükendiğini hissetme.
3. Zihinsel Belirtiler: Konsantrasyon, karar vermede güçlük, unutkanlık, zihin karışıklığı, hafızada zayıflık, aşırı derecede hayal kurma, tek bir fikir veya düşünceyle meşgul olma, mizah anlayışı kaybı, düşük verimlilik, iş kalitesinde düşüş, hatalarda artış, muhakemede zayıflama.
4. Sosyal Belirtiler: Đnsanlara karşı güvensizlik, başkalarını suçlama, randevulara gitmeme veya çok kısa zaman kala iptal etme, insanlarda hata bulmaya çalışma ve sözle rencide etme, haddinden fazla savunmacı tutum, birçok kişiye birden küs olma ve konuşmama.
Durum ne olursa olsun çalışanlar stresli dönemlerinde desteğe gereksinim duyarlar ve hareketlerinin dikkatli bir biçimde takip edilmesi gerekir. Herhangi bir araştırma yapmadan çalışanları etkileyen stres kaynakları hakkında bir yargıya varılmamalıdır (Karahan vd., 2007:34).
4. Yöntem
Bu bölümde, gerçekleştirilen araştırmanın amacı ve önemi, araştırma kapsamında belirlenen evren ve örneklem, araştırmada kullanılan ölçeğin hazırlanışı, güvenirliği ve uygulanmasına ili şkin bilgiler ile verilerin analizine ilişkin bilgiler yer almaktadır. Ayrıca bu bölümün sonunda araştırmaya ilişkin bulgular verilerek bu bulgulara ilişkin yorumlar yapılmıştır.
4.1. Araştırmanın Amacı ve Önemi
Araştırmanın temel amacı araştırma görevlilerinin iş başarımını etkileyen stres kaynaklarının neler olduğunu tespit etmek ve iş başarımını etkileyen bu stres kaynaklarının ortadan kaldırılmasına yönelik çözüm önerileri sunmaktır. Araştırmanın alt amacı ise araştırma görevlilerinin iş başarımını etkileyen örgütsel stres kaynaklarını ölçmeye yarayan bir ölçek geliştirmektir. Ayrıca araştırmada araştırma görevlilerinin iş başarımını etkileyen stres kaynaklarının sosyo-demografik faktörler açısından anlamlı bir farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Araştırma görevlileri üzerine yapılmış böyle bir çalışmanın daha önce mevcut olmaması araştırmanın önemini göstermektedir.
4.2. Araştırmanın Kapsamı ve Sınırlılıkları
Araştırma Afyon Kocatepe Üniversitesinde çalışan araştırma görevlileri ile anket yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmi ştir. Araştırmanın evreni olarak belirlenen Afyon Kocatepe Üniversitesi bünyesinde çalışan araştırma görevlilerine ait 01 Nisan 2010 tarihinde yayınlanan güncel listeye 06 Nisan 2010 tarihinde üniversitenin personel daire başkanlığına ait internet sitesinden ulaşılmıştır. Yayınlanan listeye göre 1 Nisan 2010 tarihi itibari ile Afyon Kocatepe Üniversitesinde çalışan araştırma görevlilerinin sayısı 313’tür. Araştırmacıların evrene ulaşma imkanının olması dolayısıyla örneklem alma yöntemine gidilmeyerek tam sayım yöntemi uygulanmıştır. Tam sayım yöntemi sonucu uygulanan anketlerin dönüş oranı %29,39 (92 kişi) olmuştur.
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1213
Araştırmanın sadece Afyon Kocatepe Üniversitesindeki araştırma görevlilerinin üzerinde yapılması araştırmanın sınırlılıklarındandır. Bu sınırlılık araştırmacıların zaman ve maliyet kısıtlarından kaynaklanmaktadır.
4.3. Araştırmada Kullanılan Ölçek ve Veri Toplama Yöntemi
Araştırmada kullanılan ölçeğin hazırlanmasında öncelikle ilgili literatür (Yöndem, 2006:63; Stora, 1994:15; Batlaş ve Batlaş, 1999:77, Campbell vd, 1997:21) taranarak strese sebep olan ya da olabilecek nedenler incelenmiştir. Bununla birlikte daha önce uygulanmış ve güvenirlikleri test edilmiş ölçeklerin kullanıldığı çalışmalardan; strese sebep olan faktörlerle ilgili değişik alanlarda yapılmış çalışmalar (Sığrı, 2007:177-188; Sökmen; 2005:1-27; Yılmaz ve Ekici, 2003:1-19; Okutan ve Tengilimoğlu, 2002:28), eğitimciler üzerinde yapılmış çalışmalar (Greenglass ve Burke, 2003:213-236; Kıral, vd., 2009:47; Bozkurt, 2004:1) ve özelde ise üniversite çalışanları üzerinde stres yaratan faktörlerle ilgili çalışmalar (Winefield, 2003:237, Balcı, 1993:315, Önsüz, vd., 2008:23-34; ) incelenmiştir. Đnceleme sonucu elde edilen stres kaynakları araştırmacılar tarafından halen görevde olan bir grup araştırma görevlisinin fikirleri alınarak ve araştırmacıların kendi yaşamlarından edindikleri tecrübelerle ve yaptıkları gözlemlerin de yardımıyla ölçek olarak geliştirilmi ştir. Geliştirilen ölçeğin pilot uygulaması 15 Araştırma görevlisi üzerinde gerçekleştirilmi ş ve anlaşılmayan veya farklı anlamlara gelen sorular düzeltilerek ölçeğe son hali verilmiştir.
Araştırma kapsamında hazırlanan anket formu iki bölümden oluşmaktadır. Đlk bölümde araştırma görevlilerinin sosyo-demografik özelliklerini belirlemeye yönelik 8 adet soru yer almaktadır. Đkinci bölümde ise araştırmacılar tarafından geliştirilen 35 ifadeden oluşan “Araştırma Görevlisi Örgütsel Stres Kaynağı Ölçeği” bulunmaktadır. Ayrıca ölçeğin geliştirilmesi ve ihmal edilen stres kaynaklarının tespiti amacıyla katılımcıların ölçekte göremedikleri ama kendilerinde strese sebep olan stres kaynaklarını yazmaları ve derecelendirmeleri istenen boş bir alan bırakılmıştır. Ölçek soruları 5’li Likert derecelemesine göre oluşturulmuştur. Derecelemede (1) Hiç sebep olmamakta, (2) Az sebep olmakta, (3) Orta düzeyde sebep olmakta, (4) Sebep olmakta ve (5) Tamamen sebep olmakta dereceleri kullanılmıştır.
Ölçeğin güvenirliğinin tespiti için içsel tutarlılık bağlamında Cronbach Alpha değeri hesaplanmış ve değerin Cronbach Alpha=0,88 olduğu görülmüştür. Bu sonuç ölçeğin tutarlı ve güvenilir olduğunu göstermektedir.
Verilerin toplanmasında sadece yukarıda bahsedilen anket formundan yararlanılmıştır. Anket formu hem basılı şekilde hem de internet ortamında düzenlenmiştir. Araştırmacılar tarafından farklı zaman aralıklarında iki kez e-posta yoluyla katılımcılara anket yollanmış ve geri dönüşlerin az olması sebebiyle, daha sonra her bir katılımcıya çalıştıkları birimlerin internet sayfasından alınan isim listesiyle bizzat gidilerek anket uygulanmıştır.
4.4. Verilerin Analizi
Anket sonuçlarının değerlendirilmesinde SPSS 15.0 for Windows paket programı kullanılmıştır. Araştırmada verilerin türüne göre yüzde, frekans ve ortalama değerleri hesaplanmış, ayrıca değişkenler arasındaki farklılıkları görmek için α=,05 anlamlılık düzeyinde Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis testlerinden yararlanılmıştır. Ankette kullanılan beşli dereceleme ölçeğine uygun olarak elde edilen ortalama puanların yorumlanması ve derecelendirilmesi için (5-1=4) dört aralık tespit edilmiş ve bu dört aralığın aralık katsayısı (4/5=0,80) 0,80 olarak hesaplanmıştır. Bu durumda yorumlama yapılırken 1,00-1,80 (Hiç sebep olmamakta), 1,81-2,60 (Az sebep olmakta), 2,61-3,40 (Orta düzeyde sebep olmakta), 3,41-4,20 (Sebep olmakta) ve 4,21-5,00 (Tamamen sebep olmakta) puan aralıkları kullanılmıştır.
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1214
4.5. Araştırmaya Đlişkin Bulgular ve Değerlendirme
Bu bölümde araştırmaya katılan araştırma görevlilerinin iş başarımını etkileyen stres kaynaklarını belirlemeye yönelik elde edilen verilerin analizi ve yorumlanması yapılmıştır.
Tablo 1’de katılımcılara ait sosyo-demografik özelliklere ilişkin yüzde ve frekans analizi bulunmaktadır. Buna göre ankete katılanların %16,3’ü 25 yaşında veya daha küçük, %62’si 26 ve 30 yaşlar arasında yer alırken, %21,8’i ise 31 yaş ve üzeri bir yaşta bulunmaktadır. Katılımcıların cinsiyetlerine bakıldığında %42,4’ü kadın ve %57,6’sı ise erkek olduğu görülmektedir. Katılımcıların %50’si bekar %50’si evli olduğunu belirtmiştir. Afyon Kocatepe Üniversitesinde çalışma sürelerine bakıldığında katılımcıların %16,3’ü 1 yıldan az, %20,7’si 1-2 yıl arası, %15,2’si 3-4 yıl arası, %29,3’ü 5-6 yıl arası bir süredir çalıştığını belirtirken, %18,5’i ise 7 yıl ve üzeri bir süredir çalıştığını bildirmiştir. Eğitim durumları açısından incelendiğinde katılımcıların büyük çoğunluğunun (%54,3) halen doktora yaptığı, ikinci sırada ise (%13,0) yüksek lisans mezunu ama doktoraya başlamamış araştırma görevlilerinin yer aldığı görülmektedir. Yüksek lisansa devam eden araştırma görevlilerinin oranı %12,0 ve lisans mezunu olan araştırma görevlilerinin oranı ise %10,9’dur. Doktora mezunu ama henüz kadro değişikli ği olmamış araştırma görevlilerinin oranı ise %9,8’dir. Çalışma alanları incelendiğinde araştırma görevlilerinin %40,2’si sosyal bilimler alanında, %29,3’ü fen bilimleri alanında ve %30,4’ü sağlık bilimleri alanında çalışmaktadır. Đkamet durumları incelendiğinde araştırma görevlilerinin %58,7’si evde aileleri ile %25’i evde yalnız ve %16,3’ü evde ev arkadaşları ile yaşamaktadırlar. Toplumda araştırma görevlilerinin kadro durumlarının onları strese soktuğu ile ilgili genel bir kanının olması sebebiyle son olarak kadro durumunun stres kaynakları ile ilişkisinin olup olmadığını incelemek için araştırma görevlilerine tanımlayıcı bilgilerden olan kadro durumu sorulmuştur. Katılımcıların büyük çoğunluğu (%90,8) daimi kadro olarak bilinen 33/a kadrosunda olduğunu, %7,6’sı geçici kadro olarak bilinen 55/d kadrosunda olduğunu ve %2,2’si ise kadrolarını bilmediklerini ifade etmişlerdir.
Tablo 1: Çalışmaya katılan Araştırma Görevlilerinin sosyo-demografik özelliklerine ili şkin yüzde ve frekans dağılımları
Değişkenler N %
25 ve daha küçük 15 16,3
26-30 57 62,0
31 ve üzeri 20 21,7 Yaş
Toplam 92 100,0
Kadın 39 42,4
Erkek 53 57,6 Cinsiyet
Toplam 92 100,0
Bekar 46 50,0
Evli 46 50,0 Medeni durumu
Toplam 92 100,0
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1215
1 yıldan az 15 16,3
1-2 yıl 19 20,7
3-4 yıl 14 15,2
5-6 yıl 27 29,3
7 yıl ve daha üstü 17 18,5
Çalışma süreleri
Toplam 92 100,0
Lisans mezunu 10 10,9
Yüksek lisans mezunu 12 13,0
Yüksek lisansa devam ediyor 11 12,0
Doktora mezunu 9 9,8
Doktoraya devam ediyor 50 54,3
Eğitim durumu
Toplam 92 100,0
Sosyal bilimler 37 40,2
Fen bilimleri 27 29,3
Sağlık bilimleri 28 30,4 Çalışma alanları
Toplam 92 100,0
Evde yalnız 23 25,0
Evde arkadaş(lar) ile 15 16,3
Evde aile ile 54 58,7 Đkamet durumu
Toplam 92 100,0
55/d 7 7,6
33/a 83 90,2
Bilmiyor 2 2,2 Kadro
Toplam 92 100,0
Tablo 2, ölçekte yer alan stres kaynaklarına ilişkin genel bir görünüm ortaya koymaktadır. Katılımcıların ölçekte yer alan ifadeleri stres kaynağı olarak görüp görmedikleri ve hangi durumun daha çok strese sebep olduğunu tespit etmek için ifadelere ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri Tablo 2’de verilmiştir.
Tablo 2: Stres kaynaklarına ilişkin ortalama ve standart sapma değerleri
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1216
No. Stres kaynağı ss n
1. Maaş ve diğer ödemelerin azlığı 3,75 1,154 92
2. Đş yükünün fazlalığı 4,05 0,965 92
3. Çalışma saatlerindeki belirsizlik 2,91 1,419 92
4. Çalışma ofislerinin kalabalık olması 3,33 1,310 92
5. Çalışma ortamının gürültülü olması 3,35 1,338 92
6. Malzeme ve araç gereçlerin yetersizliği 3,41 1,352 92
7. Göreve başlarken hizmet içi eğitim verilmemesi 2,88 1,308 92
8. Okul yönetimiyle anlaşamama 2,45 1,287 92
9. Okuldaki memurlarla anlaşamama 2,26 1,239 92
10. Đş arkadaşları ile huzursuzluklar 2,39 1,350 92
11. Arkadaşlar arasında yükselme hırsı ve rekabet 2,41 1,343 92
12. Görev dağılımındaki adaletsizlik 3,32 1,40 92
13. Yönetim tarafından alınan kararlarla ilgili bilgi verilmemesi 2,90 1,391 92
14. Đşin monotonluğu 2,64 1,379 92
15. Sosyal çevreye yeterince vakit ayıramama 3,54 1,181 92
16. Sıkı denetim ve gözetim altında olma 2,84 1,337 92
23. Verilen idari görevler yüzünden alanında kendini geli ştirememe 3,29 1,288 92
24. Başka akademisyenlerin kendi görevlerini yaptırtması 3,26 1,366 92
25. Đstenilen konuda çalışamama (bilimsel yayın yapma açısından) 2,95 1,409 92
26. Akademik kariyer alanını özgürce belirleyememe 2,85 1,444 92
27. Okul yönetimince değersiz görülme 2,93 1,561 92
28. Đş ortamında birlik ve beraberliğin olmayışı 3,00 1,359 92
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1217
29. Daha yüksek kadrolu akademisyenler tarafından küçümsenme 3,04 1,482 92
30. Akademik gelişim için desteklenmeme 3,15 1,460 92
31. Đş yerindeki etik dışı davranışlar 2,84 1,369 92
32. Kısa sürede bitmesi gereken idari işlerin son anda getirilmesi 3,38 1,382 92
33. Kişisel yeteneklerin mesleki yeteneklere uymaması 2,33 1,259 92
34. Diğer araştırma görevlileri ile kıyaslanma 2,28 1,369 92
35. Çalışmalarımın kesilmesi (telefon, öğrenciler, ziyaretçiler vb gibi durumlar yüzünden)
3,93 1,193 92
Tablo 2 incelendiğinde araştırma görevlileri üzerinde tamamen (4,21≤ x ≤5,00) strese sebep
olan faktöre rastlanmazken, strese sebep olan (3,41≤ x ≤4,20) 7 örgütsel stres kaynağı tespit
edilmiştir. Bunlar sırasıyla iş yükünün fazlalığı ( x = 4,05), Çalışmalarının ziyaretçiler, telefon
vb. sebeplerden dolayı kesilmesi (x = 3,93), Görev dağılımındaki adaletsizlikler (x = 3,32),
Maaş ve diğer ödemelerin azlığı ( x = 3,75), Zamanın çalışmalara yetmemesi (x = 3,64),
Sosyal çevreye yeterince vakit ayıramamak (x = 3,54) ve son olarak da Malzeme ve araç-
gereçlerin yetersiz oluşudur (x = 3,41). Burada dikkat çeken hususlardan birisi maddi yetersizliğin, her ne kadar stres yaratan konular arasında olsa da, 4. sırada yer alıyor olmasıdır. Diğer akademik kadrolara nispeten daha az bir gelire sahip olan araştırma görevlileri bu durumu başlıca stres kaynağı olarak görmemektedirler. Diğer yandan yukarıdaki sonuçlar araştırma görevlilerinin aşırı iş yüküyle yüklendiklerini göstermektedir. Örgütsel stres kaynağı olarak ilk sırada iş yükünün fazlalığının belirtilmesi ve zamanın çalışmalara yetmemesi ile çevrelerine vakit ayıramadıklarını belirten ifadelerin ilk 7 madde arasında yer alması bu durumu desteklemektedir.
Tablo 2’de yer alan orta düzeyde (2,61≤ x ≤3,40) strese sebep olan örgütsel stres kaynaklarının sayısı 20 olarak belirlenmiştir. Bunlardan ilk üçüne bakıldığında; bitirilmesi
gereken işlerin son anda getirilmesi (x =3,38), çalışma ortamlarının gürültülü olması (x =
3,35) ve çalışma ofislerinin kalabalık oluşu (x =3,33) akademik personelin çalışmalarını etkilemekte ve onları strese sokmaktadır. Daha sakin, gürültüden uzak, makul sayıda kişinin yerleştirildi ği ofislerde bireylerin daha üretken ve verimli olacakları göz önünde bulundurulmalı ve araştırma görevlilerinin çalışma ortamları oluşturulurken bu durum yetkililerce göz önüne alınmalıdır. Ayrıca araştırma görevlilerinin birden çok iş yaptıkları ve başka sorumluluklarının da olduğu akıllardan çıkarılmamalı, verilecek görevler için makul tamamlanma süreleri göz önünde tutularak işler yüklenmelidir. Aksi takdirde işleri bitirmek için çabalayan bireylerin ruhsal ve fiziksel sağlığı tehlikeye girmektedir.
Analiz sonucunda anketin ölçeğinde yer alan 8 ifade araştırmaya katılan araştırma
görevlilerince “az” derecede stres kaynağı olarak belirtilmiştir. Bunların en başında (x =2,26) “Okuldaki memurlarla anlaşamama” gelmektedir. Yani çalıştıkları kurumlardaki memur sıfatındaki çalışanlarla ilgili konularda araştırma görevlileri en az düzeyde strese maruz kalmaktadırlar. Bu durum memurların ve araştırma görevlilerinin nispeten iyi anlaştıkları ve aralarında olumsuz olayların pek geçmediği şeklinde yorumlanabilir. “Diğer araştırma
görevlileri ile kıyaslanma” (x =2,28) araştırma görevlilerinde az stres yaratan ikinci stres
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1218
kaynağı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu durum araştırma görevlilerinin kendi işlerine ve gelişimlerine odaklandıkları şeklinde yorumlanabilir. Kişisel yeteneklerle mesleki yeteneklerin birbirine uymaması, çalışanın kendini mutsuz hissetmesine, yetersiz ve değersiz görmesine sebep olur. Bu durum iş ve örgütle ilgili diğer sorunlara yol açarak stres yaratır. Bu amaçla ölçekte yer alan “Kişisel yeteneklerin mesleki yeteneklere uymaması” ifadesine,
araştırmaya katılan araştırma görevlileri “Az sebep olmaktadır” (x =2,33) şeklinde cevap vermişlerdir. Bu durum araştırma görevlilerinin meslekleri ile ilgili kendilerini yeterli gördüklerinin bir göstergesi olabilir. Diğer ifadelere bakıldığında “iş arkadaşları ile yaşanan
huzursuzluklar” (x =2,39) araştırma görevlilerince “az stres sebebi” olarak görülmektedir.
Aynı şekilde “Arkadaşlar arasında yükselme hırsı ve rekabet” (x =2,41) araştırma görevlilerince az strese sebep olan kaynaklar arasında sayılmaktadır. Bu ifadeler araştırma görevlilerinin uyumlu ve kendilerine odaklanmış olduklarının bir göstergesi olarak yorumlanabilir.
Tablo 2 incelendiğinde “Hiç sebep olmamaktadır” derecesinin puan aralığına giren ifadeye rastlanmamıştır. Bu durum ölçekte yer alan ifadelerin araştırma görevlileri tarafından az ya da çok strese sebep olan faktörler olarak kabul edildiğini göstermektedir.
Stres kaynaklarının araştırma görevlilerinin sosyo-demografik özelliklerine göre farklılık gösterip göstermediği incelenmiştir. Bu kapsamda verilerin normal dağılım gösterip göstermediğine bakılmış ve normal dağılmadıkları tespit edilmiştir. Normal dağılım göstermeyen verilere homojenlik testi uygulanmaya gerek duyulmadan parametrik olmayan testlerin uygulanmasına karar verilmiştir. Đki değişken arasındaki farklılıkların analizi için Mann-Whitney U, ikiden daha fazla değişken arasındaki farklılığı analiz etmek için ise Kruskal-Wallis testleri uygulanmıştır.
Katılımcıların yaşları açısından genel stres düzeyleri incelenmiş ve anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,492). Tablo 3’te yaşlara göre genel stres puanlarından elde edilen ortalamalara bakıldığında üç yaş grubunun da stres puanlarının orta düzeyde ve birbirlerine yakın olduğu görülmektedir.
Tablo 3: Yaşlara göre stres puanı ortalamaları ve standart sapmaları
Yaş N ss P
25 ve daha küçük 15 3,0552 ,765
26-30 57 2,9564 ,696
31 ve üzeri 20 3,1571 ,797
Toplam 92 3,0161 ,727
,492*
*p>,05
Bununla birlikte yaş grupları tek tek stres kaynakları ile karşılaştırılarak analiz edildiğinde “Maaş ve diğer ödemelerin az olması” ifadesinde anlamlı bir farklılığa rastlanmıştır (p=,041). Tablo 4’te görüldüğü gibi maaş ve diğer ödemelerin az olması 31 ve üzeri yaş grubundaki
araştırma görevlilerinde (x = 4,20) diğer gruplara göre daha çok strese sebep olmaktadır. Öte yandan “Maaş ve diğer ödemelerin az olması” durumu 25 ve daha küçük yaştaki araştırma
görevlilerini diğer yaş grubundakilere göre daha az etkilemektedir (x = 3,40). Bu durumu yaş büyüdükçe evlenme, doktora eğitimine başlama gibi sebeplerden dolayı paraya ihtiyacın daha
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1219
çok artmasına bağlamak mümkündür. Ayrıca tersten bakılacak olursa yaşları küçük olan araştırma görevlilerinin genelde yeni işe başlamaları ve maddi özgürlüklerine yeni kavuşmalarından dolayı aldıkları ücreti yeterli gördükleri düşünülebilir.
Tablo 4: Stres kaynaklarının yaşlar açısından farklılıklarına ilişkin Kruskal-Wallis testi sonuçları
No Stres Kaynağı Yaş N ss Χ2222 p
25 ve daha küçük 15 3,40 ,985
26-30 57 3,68 1,167
31 ve üzeri 20 4,20 1,151 12.
Maaş ve diğer ödemelerin az olması
Toplam 92 3,75 1,154
6,38 ,041*
*p<,05
Cinsiyetler açısından kadın ve erkek katılımcıların genel stres düzeyleri arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,115). Kadın ve erkek katılımcıların ortalamaları birbirine yakın ve orta düzeyde belirlenmiştir (Tablo 5). Đki grubunda stres yaşadığı görülmekle birlikte aralarında anlamlı bir farklılığın varlığından söz etmek mümkün değildir.
Tablo 5: Cinsiyetlere göre stres puanı ortalamaları
Cinsiyet N ss p
Kadın 2,93 39 ,740
Erkek 3,08 53 ,718
Toplam 3,02 92 ,727
,115*
*p>,05
Cinsiyetler açısından stres kaynakları tek tek incelendiğinde ise bazı faktörlerde farklılıkların olduğu görülmüştür. Bu farklılıklar Tablo 6’da gösterilmiştir.
Tablo 6: Stres kaynaklarının cinsiyet açısından farklılıklarına ilişkin Mann-Whitney U testi sonuçları
No Stres Kaynağı Cinsiyet N ss Z u p
Kadın 39 3,49 1,097
Erkek 53 3,94 1,167
13. Maaş ve diğer ödemelerin az olması
Toplam 92 3,75 1,154
-2,169 769,5 ,030*
Kadın 39 2,08 1,244
Erkek 53 2,77 1,382
20. Đzin almada sorun yaşama
Toplam 92 2,48 1,363
-2,443 733,5 ,015*
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1220
Kadın 39 1,97 1,308
Erkek 53 3,21 1,645
21. Kılık kıyafet serbestliğinin olmayışı
Toplam 92 2,68 1,624
-3,549 600,5 ,000**
Kadın 39 2,51 1,315
Erkek 53 3,08 1,371
31. Đş yerindeki etik dışı davranışlar
Toplam 92 2,84 1,369
-1,982 788,5 ,048*
Kadın 39 2,03 1,181
Erkek 53 2,55 1,280
33. Kişisel yeteneklerin mesleki yeteneklere uymaması
Toplam 92 2,33 1,259
-2,014 787,5 ,044*
*p< ,05 ** p<0,01
Tablo 6’da da görüleceği gibi cinsiyetler açısından stres kaynaklarındaki en bariz farklılık “Kılık kıyafet serbestliğinin olmayışı” ifadesindedir (p=,000). Bu konuda erkek araştırma
görevlilerinin stres düzeyi ortalamaları (x = 3,21) bayan araştırma görevlilerine (x = 1,97) göre oldukça yüksektir. Bazı birimlerde erkek araştırma görevlilerinden takım elbise giymelerinin beklenmesi bu sonucun bir nedeni olarak görülebilir. Cinsiyetler açısından ikinci en bariz farklılık ise “Đzin almada sorun yaşama” ifadesinde görülmektedir (p=,015). Bu
konuda da yine erkek araştırma görevlileri (x = 2,77) bayan araştırma görevlilerine (x = 2,08) kıyasla daha fazla stres yaşadıklarını ifade etmektedirler. “Maaş ve diğer ödemelerin az
olması” (p=,03) ifadesi erkek araştırma görevlilerince (x =3,94) bayan araştırma görevlilerine
( x = 3,49) nazaran daha yüksek stres kaynağı olarak görülmektedir. Cinsiyet açısından diğer bir farklılık ise “Kişisel yeteneklerin mesleki yeteneklere uymaması” ifadesinde
görülmektedir (p=,044). Bu konuda da yine erkek araştırma görevlilerinin (x = 2,55) stres
düzeyi ortalamaları bayan araştırma görevlilerinden (x = 2,03) daha yüksek çıkmıştır. Cinsiyetler açısından son farklılık ise “Đş yerindeki etik dışı davranışlar” ifadesinde
görülmektedir (p=,048). Etik dışı davranışları erkek araştırma görevlileri (x = 3,08) bayan
araştırma görevlilerine (x = 2,51) göre daha yüksek düzeyde stres kaynağı olarak görmektedirler.
Araştırma görevlilerinin medeni durumları açısından bekar veya evli olmaları ile genel stres düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,470). Bekar ve evli katılımcıların stres düzeyi ortalamaları birbirine yakın ve orta seviyededir (Tablo 7).
Tablo 7: Medeni duruma göre stres puanı ortalamaları
Medeni durum N ss p
Bekar 2,9615 46 ,76808
Evli 3,0708 46 ,68808
Toplam 3,0161 92 ,72724
,470*
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1221
*p>,05
Ancak stres kaynakları medeni durum değişkeni ile tek tek karşılaştırıldığında “Akademik gelişim için desteklenmeme” ifadesinde medeni durum açısından anlamlı farklılık (p=,011) tespit edilmiş ve bu durum Tablo 8’de gösterilmiştir.
Tablo 8: Stres kaynaklarının medeni durum açısından farklılıklarına ilişkin Mann-Whitney U testi sonuçları
No Stres Kaynağı Medeni durum
N ss Z u p
Bekar 46 2,76 1,463
Evli 46 3,54 1,361 30.
Akademik gelişim için desteklenmeme
Toplam 92 3,15 1,460
-2,554 738,0 ,011*
*p< ,05
“Akademik gelişim için desteklenmeme” ifadesi evli araştırma görevlilerinde yüksek düzeyde
bir stres kaynağı olarak görülürken (x =3,54) bekar araştırma görevlileri bu durumu orta
düzeyde (x =2,76) bir stres kaynağı olarak görmektedirler.
Araştırma görevlilerinin hizmet süreleri açısından, genel stres düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,382). Hizmet süreleri açısından tüm grupların stres düzeyi ortalamaları birbirine yakın ve orta düzeydedir (Tablo 9).
Tablo 9: Hizmet sürelerine göre stres puanı ortalamaları
Hizmet süresi N ss p
1 yıldan az 2,87 15 ,739
1-2 yıl 3,16 19 ,686
3-4 yıl 2,79 14 ,934
5-6 yıl 2,92 27 ,614
7 yıl ve daha üstü 3,21 17 ,707
Toplam 3,00 92 ,727
,382*
*p>,05
Katılımcıların araştırma görevlisi olarak geçirdikleri hizmet süreleri ile stres kaynakları tek tek analiz edildiğinde bazı faktörlerde anlamlı farklılıklara rastlanmıştır. Bu farklılıklar Tablo 10’da yer almaktadır.
Tablo 10: Stres kaynaklarının hizmet süreleri açısından farklılıklarına ilişkin Kruskal-Wallis testi sonuçları
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1222
No Stres Kaynağı Hizmet süresi
N ss Χ2222 p
1 yıldan az 15 2,73 1,437
1-2 yıl 19 3,05 1,352
3-4 yıl 14 2,92 1,591
5-6 yıl 27 3,40 1,366
7 yıl ve üstü 17 4,35 ,701
12. Görev dağılımındaki adaletsizlik
Toplam 92 3,32 1,399
13,60 ,009*
1 yıldan az 15 3,13 1,355
1-2 yıl 19 3,47 1,306
3-4 yıl 14 2,21 1,311
5-6 yıl 27 2,14 1,166
7 yıl ve üstü 17 2,41 1,416
14. Đşin monotonluğu
Toplam 92 2,64 1,379
13,89 ,008*
*p<0,01
Tablo 10’da da görüldüğü üzere “Görev dağılımındaki adaletsizlik” faktöründe hizmet süreleri açısından anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (p=,009). Buna göre 7 yıl ve üzeri
çalışan araştırma görevlileri (x =4,35) bu konuda en yüksek stres düzeyi ortalamasına sahipken bu ortalama hizmet süresi azaldıkça düşmektedir. Görev dağılımındaki adaletsizliğin
en az strese sebep olduğu grup 1 yıl ve daha az süredir çalışan araştırma görevlileri (x =2,73) olmuştur. Bu durum yeni başlayan araştırma görevlilerinin görevlerinin ne olduğunu tam olarak bilmemesine bağlanabilir. Ayrıca yeni başlayanların kendilerini kabul ettirmeye çalıştıkları ve verilen görevleri sorgulamadan yerine getirdikleri de bu durumun sebebi olarak düşünülebilir. Hizmet sürelerine göre diğer bir farklılık ise “Đşin monotonluğu” (p=,008) ile ilgili stres faktöründe görülmektedir. Hizmet süresi daha yeni olan grupların (1 yıldan az ve 1-2 yıl) ortalamalarının daha eskilere göre yüksek olduğu görülmektedir. Bu durum yeni araştırma görevlilerinin işin monotonluğu yüzünden daha çok stres olduklarını göstermektedir. Yeni başlayanlara işleri öğrenmeleri açısından benzer işleri tekrarlatmak bu şekilde düşünmelerine sebep olabilmektedir.
Araştırma görevlilerinin eğitim durumları açısından genel stres düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,397). Hizmet süreleri açısından tüm araştırma görevlilerinin stres düzeyi ortalamaları birbirine yakın ve orta seviyededir (Tablo 11).
Tablo 11: Eğitim durumlarına göre stres puanı ortalamaları
Eğitim durumu N ss p
Lisans mezunu 3,05 10 ,774 ,397*
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1223
Yüksek lisans mezun 2,59 12 ,646
Yüksek lisans devam 2,89 11 ,512
Doktora mezun 3,01 9 ,599
Doktora devam 3,11 50 ,774
Toplam 3,00 92 ,723
*p>,05
Araştırma görevlilerinin eğitim durumları ile stres kaynakları tek tek analiz edildiğinde bazı faktörlerde anlamlı farklılıklara rastlanmıştır. Bu farklılıklar Tablo 12’de verilmiştir.
Tablo 12: Stres kaynaklarının eğitim durumları açısından farklılıklarına ilişkin Kruskal-Wallis testi sonuçları
No Stres
Kaynağı Hizmet süresi N ss Χ2222 p
Lisans mezunu 10 2,3000 1,33749
Yüksek lisans mezun 12 2,0833 1,37895
Yüksek lisans devam 11 2,1818 ,75076
Doktora mezun 9 3,7778 1,30171
Doktora devam 50 2,6000 1,27775
22. Rol çatışması yaşamak
Toplam 92 2,5652 1,30346
9,95 ,041*
Lisans mezunu 10 2,5000 1,26930
Yüksek lisans mezun 12 1,8333 1,02986
Yüksek lisans devam 11 2,7273 1,10371
Doktora mezun 9 2,7778 1,30171
Doktora devam 50 3,1800 1,42414
31. Đş yerindeki etik dışı davranışlar
Toplam 92 2,8370 1,36902
10,31 ,035*
*p<0,05
Tablo 12 incelendiğinde “rol çatışması yaşamanın” oluşturduğu stresten en çok doktora
mezunu araştırma görevlilerinin etkilendiği görülmektedir (x =3,78). Bu durum doktor unvanını almalarına rağmen hala araştırma görevlisi kadrosunda bulunmalarının yarattığı sıkıntıdan kaynaklanabilmektedir. Yüksek lisans mezunu araştırma görevlilerinde ise rol
çatışması yaşamak diğer gruplara nazaran daha az strese sebep olmaktadır ( x =2,08). Ya da yüksek lisans mezunu araştırma görevlilerinin konumları gereği diğer gruplara göre daha az rol çatışması yaşadıkları da söylenebilir. Eğitim durumlarına göre bir diğer farklılık ise “Đş yerindeki etik dışı davranışlarda” görülmektedir (p=,041). Đş yerindeki etik dışı davranışlardan
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1224
en çok etkilenen grup doktoraya devam eden araştırma görevlileri (x =3,18) olurken bu konuda en az stres hisseden grup ise yüksek lisans mezunu araştırma görevlileri olmuştur
( x =1,83).
Araştırma görevlilerinin çalışma alanları açısından genel stres düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,159). Tüm alanlardaki araştırma görevlilerinin stres düzeyi ortalamaları birbirine yakın ve orta seviyededir (Tablo 13 ).
Tablo 13: Çalışma alanına göre stres puanı ortalamaları
Çalışma alanı N ss p
Sosyal Bilimler 2,9452 37 ,80281
Fen Bilimleri 3,2392 27 ,68080
Sağlık Bilimleri 2,8949 28 ,63637
Toplam 3,0161 92 ,72724
,159*
*p>,05
Çalışma alanlarına göre stres kaynakları tek tek analiz edildiğinde ise bazı faktörlerde anlamlı farklılıklara rastlanmıştır. Bu farklılıklar Tablo 14’de yer almaktadır.
Tablo 14’de de görüldüğü gibi çalışma alanları bakımından araştırma görevlilerinin stres düzeyleri arasında 11 stres kaynağında anlamlı farklılığa rastlanmıştır. En çok farklılığın görüldüğü faktörlerden bir kaçı şu şekildedir: Đş yerinde birlik ve beraberliğin olmayışından
(p=,001) en çok fen bilimleri alanında çalışan araştırma görevlilerin etkilendiği ( x =3,40), bu konuda en az stres yaşayanların ise sağlık bilimleri alanında çalışanlar olduğu görülmektedir
( x =2,21). Akademik gelişim için desteklenmeme (p=,005) konusunda ise en çok sıkıntı çeken
alan fen bilimleri olurken (x =3,88) onu sosyal bilimler (x =2,97) takip etmektedir. Sağlık
bilimleri alanında çalışan araştırma görevlileri (x =2,67) bu konuda nispeten daha iyi durumdadırlar.
Tablo 14: Stres kaynaklarının çalışma alanları açısından farklılıklarına ilişkin Kruskal-Wallis testi sonuçları
No Stres Kaynağı Çalışma alanı N ss Χ2222 p
Sosyal Bilimler 37 2,89 1,196
Fen Bilimleri 27 3,66 1,467
Sağlık Bilimleri 28 3,85 1,238 6.
Malzeme ve araç gereçlerin yetersizliği
Toplam 92 3,41 1,351
10,54 ,005**
Sosyal Bilimler 37 3,40 1,235
Fen Bilimleri 27 3,74 1,558
12. Görev dağılımındaki adaletsizlik
Sağlık Bilimleri 28 4,60 9,956
6,64 ,036*
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1225
Toplam 92 3,86 5,565
Sosyal Bilimler 37 3,21 1,227
Fen Bilimleri 27 3,44 1,154
Sağlık Bilimleri 28 4,07 ,978 15.
Sosyal çevreye yeterince vakit ayıramama
Toplam 92 3,54 1,180
9,24 ,01*
Sosyal Bilimler 37 2,64 1,437
Fen Bilimleri 27 3,22 1,476
Sağlık Bilimleri 28 2,07 1,214 18.
Đş güvencesinin olmaması
Toplam 92 2,64 1,441
8,64 ,013*
Sosyal Bilimler 37 3,18 1,308
Fen Bilimleri 27 3,77 1,219
Sağlık Bilimleri 28 2,96 1,231 23.
Verilen idari görevler yüzünden akademik alanda kendini geliştirememe
Toplam 92 3,29 1,288
6,19 ,046*
Sosyal Bilimler 37 2,59 1,553
Fen Bilimleri 27 3,51 1,340
Sağlık Bilimleri 28 2,85 1,112 25.
Bilimsel çalışmalarda kendi istediği konuyu seçememe
Toplam 92 2,94 1,409
6,92 ,031*
Sosyal Bilimler 37 2,56 1,500
Fen Bilimleri 27 3,51 1,369
Sağlık Bilimleri 28 2,57 1,259 26.
Akademik kariyer alanını özgürce belirleyememe
Toplam 92 2,84 1,444
8,22 ,016*
Sosyal Bilimler 37 3,29 1,371
Fen Bilimleri 27 3,40 1,308
Sağlık Bilimleri 28 2,21 1,066 28.
Đş ortamında birlik ve beraberliğin olmayışı
Toplam 92 3,00 1,358
13,87 ,001**
Sosyal Bilimler 37 2,97 1,481
Fen Bilimleri 27 3,88 1,281
Sağlık Bilimleri 28 2,67 1,362 30.
Akademik gelişim için desteklenmeme
Toplam 92 3,15 1,459
10,58 ,005**
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1226
Sosyal Bilimler 37 3,13 1,456
Fen Bilimleri 27 4,11 ,891
Sağlık Bilimleri 28 3,00 1,440 32.
Kısa sürede bitmesi gereken idari işlerin son anda getirilmesi
Toplam 92 3,38 1,381
10,17 ,006**
Sosyal Bilimler 37 4,02 1,235
Fen Bilimleri 27 4,33 1,000
Sağlık Bilimleri 28 3,42 1,168 35. Çalışmaların kesilmesi
Toplam 92 3,93 1,193
9,11 ,011*
*p< ,05 ** p<,01
Tablo 14 incelendiğinde malzeme ve araç gereçlerin yetersizliğinden oluşan strese (p=,005)
sağlık bilimleri alanında çalışan araştırma görevlileri (x =3,85) diğer alanda çalışanlara göre çok daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu durumun, sağlık bilimlerinde çalışan araştırma görevlilerinin hastanelerde ve hayvan hastanelerinde daha çok araç gereç ve malzeme kullanmalarıyla ilgili olduğu düşünülebilir.
Araştırma görevlilerinin ikamet durumları açısından genel stres düzeyi ortalamaları arasında anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p=,530). Hizmet süreleri açısından tüm araştırma görevlilerinin stres düzeyi ortalamaları birbirine yakın ve orta seviyededir (Tablo 15).
Tablo 15: Đkamet durumlarına göre stres puanı ortalamaları
Đkamet durumu N Ss p
Evde yalnız 3,1665 23 ,71245
Evde arkadaş 2,8495 15 ,71709
Evde aile 2,9984 54 ,73727
Toplam 3,0161 92 ,72724
,530*
*p>,05
Đkamet durumları açısından stres kaynakları tek tek analiz edildiğinde bir faktörde anlamlı farklılığa rastlanmıştır. Bu farklılığa ilişkin analizler Tablo 16’da verilmiştir.
Tablo 16: Stres kaynaklarının ikamet durumları açısından farklılıklarına ilişkin Kruskal-Wallis testi sonuçları
No Stres Kaynağı Đkamet N ss χχχχ2222 p
Evde yalnız 23 3,13 1,057
Evde arkadaş ile 15 2,00 1,253
16. Sıkı denetim ve gözetim altında olma
Evde aile 54 2,94 1,392
7,84 ,02*
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1227
Toplam 92 2,83 1,336
*p<,05
Tablo 16 incelendiğinde “Sıkı denetim ve gözetim altında olma” faktörü araştırma görevlilerinin ikamet durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermiştir (p=,02). Buna göre sıkı denetim ve gözetimi en çok stres kaynağı olarak gören grup evde yalnız yaşanlar olurken
( x =3,13), bu faktörü en az stres kaynağı olarak gören grup ise evde arkadaşları ile yaşayanlar
olmuştur (x =2,00). Evde aile ile yaşanlar bu iki grubun ortasında yer almışlardır (x =2,94). Bu durum okul yöneticileri, bölüm başkanları gibi kişilerce evde yalnız yaşayan araştırma görevlilerinin diğer gruplara göre daha rahat oldukları, yönlendirilmeleri gerektiği fikrine sahip olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Bu sebeple yalnız yaşayan araştırma görevlilerini daha yakından takip etmeleri onların gözetim altında olduklarını düşünmelerine sebep olabilmektedir.
Araştırma görevlilerinin kadro durumlarının gerek genel stres kaynağı ortalamaları (p=,423) ile gerekse tek tek stres kaynakları ile analiz edilmelerine karşın anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. Her iki kadroya sahip araştırma görevlilerinde ve kadrosunu bilmeyen araştırma görevlilerinde stres düzeyleri ortalamaları orta seviye de ve birbirine yakın çıkmıştır (Tablo 17).
Tablo 17: Kadro durumlarına göre stres puanı ortalamaları
Kadro N ss p
55/d 3,0980 7 ,87425
33/a 3,0269 83 ,71310
Bilmiyorum 2,2857 2 ,84853
Toplam 3,0161 92 ,72724
,423*
*p>,05
Görüldüğü gibi analizlerde araştırma görevlilerinin genel olarak tüm sosyo-demografik gruplarında stres düzeyleri orta seviyede görülmektedir. Yani sosyo-demografik gruplarda genel stres düzeyleri ne çok aşırı yüksek ne de çok düşük olmuştur. Fakat sosyo-demografik özelliklerin tek tek stres kaynakları ile karşılaştırılmasıyla yapılan analiz sonuçları incelendiğinde değişik gruptaki araştırma görevlilerinin diğerlerine göre daha fazla ya da daha az stres hissettikleri gözlenmiştir.
Sonuç Ve Öneriler
Bilindiği gibi örgütün en temel unsuru insandır, çünkü örgütler amaçlarını gerçekleştirmek için belli bir grup insanın bir araya gelmesine ihtiyaç duyarlar. Đnsan yoksa örgütler de yoktur. Her ne kadar sanal örgütlerin varlığı bir gerçekse bile onlarında bünyelerinde onlarca hatta yüzlerce çalışan bulunmaktadır. Bu açıdan bakıldığında sosyal yapıdaki en önemli örgütlerden birisi olan üniversitelerde de topluma hizmet amacıyla bir araya gelmiş insanların oldukça fazla olması bu örgütler için de insanın ne kadar önemli olduğunu göstermektedir.
Örgütlerin varlığı ne kadar insana bağlıysa amaçlarına ulaşmadaki başarısı da o derece sağlıklı ve üretken insana bağlıdır. Bu açıdan özellikle günümüzde hızla akan hayatta pek çok
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1228
sıkıntıyla karşı karşıya kalan insan aynı zamanda içine girdiği örgütte de sorunlar yaşamaktadır. Bu sorunların artarak insanda baskı yaratması sonucu örgütsel stres meydana gelmektedir. Üniversitelerde örgütsel strese en fazla maruz kalan çalışanların akademik hayata yeni başlamış araştırma görevlileri olduğu söylenebilir. Çünkü stresin en büyük kaynağı belirsizliktir ve neyin nasıl yapılacağını bilmeyen araştırma görevlileri öğrenme sürecinde oldukça fazla belirsizlikle karşılaşmaktadırlar. Örgütte karşılaşılan diğer güçlüklerde belirsizliklerle birleşerek araştırma görevlileri üzerinde oldukça yüksek bir etkiye sebep olmaktadırlar. Bu dayanakla araştırma görevlilerinin örgütsel stres kaynaklarını belirlemeye yönelik olarak böyle bir çalışma gerçekleştirilmi ştir. Çalışmanın sonuçlarında da görüldüğü gibi araştırma görevlileri genel olarak stres altındadırlar. 35 maddelik ölçeğe verilen cevaplar onların pek çok konuda az ya da çok strese maruz kaldıklarını göstermektedir.
Bu çalışma her ne kadar Afyon Kocatepe Üniversitesinde yapılmış olsa da ülkemizdeki diğer üniversitelerde de araştırma görevlilerinin benzer konularda iç ve dış baskıdan kaynaklı strese maruz kaldıkları tahmin edilmektedir. Bu yüzden bu çalışma tüm üniversitelerdeki özellikle birim yöneticileri (Dekan, Müdür, Bölüm başkanı vb.) ve daha üst düzey yöneticiler tarafından (Rektör, Rektör Yardımcıları) dikkate alınmalı hatta benzer çalışmalar her üniversite bünyesinde gerçekleştirilerek sorunlar tespit edilmelidir. Sorunların çözümü ancak sorunun kaynağının doğru tespit edilmesiyle mümkündür.
Öte yandan tüm şartlar iyileştirilse dahi araştırma görevliliği akademik süreçte stresli ve yorucu bir basamaktır. Çünkü araştırma görevlileri zamanla ve kendileriyle yarış içerisindedirler. Araştırma görevlisi seçim sürecinde adaylara yaşayabilecekleri mesleki zorluklar anlatılarak kişisel yeteneklerine uyup uymadığı konusunda düşünmeleri sağlanmalıdır. Bu yaşam tarzını benimseyecek adayların işe alınmaları, iş ile çalışan uyumu sağlayacağı için pek çok sıkıntı baştan önlenmiş olacaktır.
Çalışama da kullanılan ölçek faklı üniversitelerde farklı kişiler tarafından uygulandıkça daha uygun ifadelerin bulunması mümkün olacak ve daha kullanışlı ölçekler geliştirilebilecektir. Ayrıca ilerleyen çalışmalarda bu ölçek geliştirilerek faktörlerin belirlenmesi ve standart ölçeklerin oluşturulması mümkün olabilir.
Unutulmamalıdır ki çağımızın en yaygın hastalığı olan ve örgüt içi huzursuzluğa ya da örgütün başarısızlığına yol açan stres, uygun ortamlar sağlanarak ve önlemler alınarak etkisi yok edilebilecek veya en aza indirilebilecek bir sorundur. Bu konuda iş daha çok yetkiyi elinde bulunduran yöneticilere düşmektedir. Yetkilerini çözümün bir parçası olacak şekilde kullanmaları yönettikleri örgütün başarısını sağlayacak en önemli unsurdur.
Kaynakça
Balcı, A. (1993). Üniversite Öğretim Elemanının Đş Stresi Ölçeği. Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dergisi, Cilt:26, Sayı:1
Bozkurt, N. (2005). Đlköğretim Öğretmenlerinde, Stres Yaratan Yaşam Olayları Ve Stresle Başa çıkma Tarzlarının Çeşitli Değişkenlerle Đlişkisi, XIII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, 6-9 Temmuz 2004 Đnönü Üniversitesi, Eğitim Fakültesi, Malatya,
Baltaş, A., ve Batlaş, Z. (1997). Stres ve Başa Çıkma Yolları, Remzi Kitabevi, Đstanbul.
Braham, J., B. (1998). Stres Yönetimi: Ateş Altında Sakin Kalabilmek. (Çev. Diker, V., G.), Hayat Yayınları, Đstanbul.
Cranwell-Ward, J., and A. Abbey, (2005). Organizational Stres, Palgrave Macmillan, New York.
Defrank, R.S. and J. Ivancevıch (1998), “Stress on the Job: an Executive Update”, The Academy of Management Executive, (August) Vol:12. No.3., pp.55-66.
INTERNATIONAL 8 th KNOWLEDGE, ECONOMY & MANAGEMENT CONGRESS PROCEEDINGS ULUSLAR ARASI 8. BĐLGĐ, EKONOMĐ VE YÖNETĐM KONGRESĐ BĐLDĐRĐLER KĐTABI
1229
Erdoğan, Đ. (1999). Đşletme Yönetiminde Örgütsel Davranış, Đstanbul Üniversitesi Đşletme Fakültesi Yay. No:266, Đşletme Đktisadı Enstitü Yayın No:158, 2. Baskı, Đstanbul.
Greenglass, E., R., ve Burke, R., J., “Teacher Stres”, (Ed. Dollard, M., F., Winefield, A. H. ve Winefield, H., R.) Occupational Stress in the Service Professions, Taylor & Francis Inc, London 2003, s. 213-236.
Güçlü, N. (2001). Stres Yönetimi. Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi Dergisi Cilt: 21, Sayı:1, s.91-109
Johnstone, M. (1989). Stress in Teaching. An Overwiew of Research. Midlothian: The Scottish Council for Research in Education. SCRE Publication.
Karahan, A., Gürpınar K. ve Özyürek, P., (2007). Hizmet Sektöründeki Đşletmelerin Örgüt Đçi Stres Kaynakları: Afyon Đl Merkezindeki Hastanelerde Çalışan Cerrahi Hemşirelerinin Stres Kaynaklarının Belirlenmesi. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Cilt:3(1), s.27-44
Kıral, B., Kıral, E., ve Taştan, N., (2009). Ortaöğretim Okul Yöneticilerinin Yaşadıkları Stres Belirtileri Düzeyi (Amasya Đli Örneği). 1. Uluslararası Türkiye Eğitim Araştırmaları Kongresi, 1-3 Mayıs 2009, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi, Çanakkale 2009, s.47.
Luthans, F. (1992) Organizational Behavior. Mc Graw Hill Company, New York.
Okutan, M., ve Tengilimoğlu, D. (2002). Đş Ortamında Stres ve Stresle Başa Çıkma Yolları: Bir Alan Uygulaması. Gazi Üniversitesi, Đ.Đ.B.F. Dergisi, (3), s. 15-41.
Önsüz, F. vd. (2008). Bir Üniversite Hastanesinde Çalışan Asistan Doktorların Örgütsel Stres Düzeylerinin Değerlendirilmesi. Yeni Symposium dergisi, 46(1), ss. 23-34.
Quick, J. C., Quick. J. D., Nelson. D. L., ve Hurrell, J. J. (1997). Preventive Stress Management In Organizations. American Psychological Association, Washington, US.
Sığrı, Ü., (2007). Geçici ve Daimi Personelin Stres Faktörlerinin, Belirtilerinin, Yatkınlıklarının ve Stresle Baş Etme Tarzlarının Mukayeseli Analizi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7(28), ss.177-188.
Sökmen, A., (2005). Konaklama Đşletmelerin Yöneticilerinin Stres Nedenlerinin Belirlenmesinde Cinsiyet Faktörü: Adana’da Ampirik Bir Araştırma. Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Dergisi, Güz (1), s.1-27
Winefield, A., H., “Stress in University Academics”, (Ed. Dollard, M., F., Winefield, A. H. ve Winefield, H., R.) Occupational Stress in the Service Professions, Taylor & Francis Inc, London 2003, s. 237-260.
Yılmaz, A., ve Ekici, S. (2003). Örgütsel Yaşamda Stresin Kamu Çalışanlarının Performansına Etkileri Üzerine Bir Araştırma. Celal Bayar Üniversitesi Đ.Đ.B. Fakültesi Yönetim ve Ekonomi Dergisi, Cilt:10 (2), s. 1-19.