GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT 1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri ............ ................................................................. 6 2. Edebiyatın Bilimlerle İlişkisi ............ .......................................................................... 12 3. Dilin İnsan ve Toplum Hayatındaki Yeri ve Önemi .................................................. 20 4. Metin .......................................................................................................................... 21 5. Edebî (Sanatsal) Metin ............ .................................................................................. 25 Konu Değerlendirme Testi - 1 ..................................................................................... 32 Konu Değerlendirme Testi - 2 ..................................................................................... 34 5 1. Ünite 01
32
Embed
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYATyourpocketlibrary.weebly.com/uploads/3/9/4/4/39442719/t... · 2018-09-11 · Edebiyat Resim Müzik Mimarlık Tiyatro Heykel Malzemesi Dil Fırça, boya,
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
GÜZEL SANATLARve EDEBİYAT
1. Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri ............ ................................................................. 6
Konu Değerlendirme Testi - 1 ..................................................................................... 32
Konu Değerlendirme Testi - 2 ..................................................................................... 34
5
1. Ünite
01
Güzel Sanatlarda Edebiyatın Yeri
6
a. Güzel Sanatlar
Sanat, güzeli anlatma, oluşturma çabasıdır.
Sanat, insanlık tarihi kadar eskidir.
Sanat hava, su gibi somut bir ihtiyaç olmasa da sa-natsız bir coğrafya var olmamıştır.
Sanat, insanın kendini ifade etme ihtiyacından doğmuştur.
Sanat bir dışavurumdur.
Sanat en ilkel toplumlardan en ilkel toplumlara kadar her kültürde vardır.
02 03
GÜZEL SANATLARIN
TEMEL NİTELİKLERİ
Evrensellik
Güzellik
Yaratıcılık
Özgünlük
Etkileyicilik
Fonetik (işitsel) Sanatlar
Sese ve söze dayalıdır.
Edebiyat
Müzik
Görsel (Plastik) Sanatlar
Tabiattaki malzemelere dayalıdır. (Boya, taş, mer- mer, kıl, tahta gibi)
Heykel
Resim
Minyatür
Hat
Mimari
Ebru
Kaat'ı
Ritmik (Dramatik) Sanatlar
İnsan hareketlerine, gös- terime dayalıdır.
Tiyatro
Sinema
Opera
Bale
Dans
Güzel Sanatların Sınıflandırılması
etkinlik
etkinlik video
7
04 05
c. Güzel Sanatlar›n S›n›fland›r›lmas›
Güzel sanatların sınıflandırılmasında belirlenen ge-
leneksel ölçüt sanat eserinin yapılmasında kullanılan
malzemedir.
Sanat eserinde estetik kurallar ve
hayal gücü temel unsurdur.
Sanat eseri tarihsel dönemden bağımsız değildir.
Aşağıdaki tabloya uygun kelimeleri yazalım.
Güzel Sanatlar
Edebiyat
Resim
Müzik
Mimarlık
Tiyatro
Heykel
Malzemesi
Dil
Fırça, boya, tuval
Melodi, nota, ses
Taş
dekor, kostüm
Kil, mermer
b. Sanat ve Zanaat
Sanat ve zanaat çok uzun zaman ayn› kavramlar ola-rak görülmüfltür. 19. yüzy›la kadar bu böyle devam etmifltir. Oysa sanat ve zanaat birçok noktada ayr›l›r:
1 Sanat yarar gözetmezken zanaat›n temelinde yararl›l›k ilkesi vard›r.
2 Sanat eserinin efli benzeri yokken zanaatkâr›n ortaya koyduklar› birbirine benzer.
3 Sanatta fayda soyut anlamda de€erlendirilirken, zanaatta somut bir fayda söz konusudur, ifle yararl›l›k esast›r.
4 Sanatta yarat›c›l›k ön planda iken zanaatta orta-ya konan yap›t bir el becerisinin ürünüdür.
5 Zanaatta usta-ç›rak iliflkisi ile bir becerinin son-ra gelene kazand›r›lmas› söz konusudur. Sanat alan›nda belli ö€retim çal›flmalar› yap›lsa da sanatç›n›n ö€rendi€i fleye yeni bir ruh, farkl› bir bak›fl eklenmesi gerekir.
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
Tahtadan çar›k yontan bir zanaatkar, o üründe önce “kullan›fll›l›k” arayacakt›r. Güzel olmas›, bu özelli€inden sonra gelir. Öncelikle çar›€›n rahat, kullan›fll› olmas› gerekir ki amac›na hizmet etsin.
Bir heykelin ise böyle bir amaca hizmet etmesi ge-rekmez. Onun güzel olmaktan öte bir amac› yoktur.
NOT
etkinlik
video
8
06 07
d. Edebiyat
Edebiyatın ana malzemesi dildir . Dil , edebiyat eserinde bir ressamın tuvali işlemesi, bir bestecinin sesleri düzenlemesi gibi, edebiyatçı tarafından işlenir, bi-çimlendirilir.
Dil, düz anlamının dışında kullanılır. Söz sanatları ve çağrışımlar kullanılır. Edebiyatın kendine ait dil ve an-latım tarzına edebî dil denir.
Bir yazıya edebî olma özelliğini katan üsluptur .
Uslup, sanatçının dil ve anlatım özelliğidir.
Edebiyat sanatı kullanılarak ortaya konan esere edebî metin denir.
Her edebî eser yazarından izler taşır.
Osman Hamdi Bey
ARARKEN
Nurullah Ataç
Sanat adam› içinde yaflad›€› dünya ile, gerçekle çal›flmaktan kaç›namaz. ‹sterse Ah-met Haflim gibi: “Seyreyledim eflkâl-i hayat› - Ben havz-› hayalin sular›nda” desin, ancak kendi düflünde var olan bir âleme dald›€›n› sans›n, gene bu dünyay› anlat›r. Ahmet Haflim de söylüyor zaten: “Bir aks-i mülevvendir an›nçün – Arz›n bana eflcâr ü nebat›”; yani düflünün sular›na e€ilince gördü€ü gene bu topra€›n bitkileridir, yeryüzünde olanlar›n belki daha renkli birer yank›s›d›r. (Do€rusu, hiç de iyi söyleyememifl! Diyece€i kendili€inden vezinli, kafiyeli olarak bir heyecan›n musiki-siyle gelmiyor. Ahmet Haflim bir fliir edebilmek için çal›fl›yor, didiniyor; u€raflt›€›n› da belli ediyor; temiz, güzel bir dil kayg›s› duymad›€›n› da belli ediyor.)
Sanat adam› gerçekle çal›flmaktan, eserini gerçekle yo€urmaktan kaç›namaz çünkü duyu, duy-gu, düflünce, nesi varsa hepsini bu dünyadan, kendisine verilmifl olan dünyadan alm›flt›r. Ellerimizin de€diklerini küçümseyip ruhun yüce a€›nlar›n› (aflk, sevda), bildirdiklerini uman zavall›lar bile gene topra€a ba€l›d›rlar. Ancak insanlar iki türlüdür: Kimi kendine verilmifl olan› be€enir, onunla yetinir, kimi de onu düzeltmek, kendince daha güzellefltirmek ister. Bunlar birbirinden kesin s›n›rlarla ayr›lm›flt›r de-miyorum. Hemen her insan›n gördükleriyle yetindi€i günleri oldu€u gibi gördü€ünü ifllemeye kalkt›€› günleri de olur. Ancak kiminde hayranl›k, kiminde düzeltme dile€i daha güçlü olur.
Nurullah Ataç / Karalama Defteri
Şimdi Okuma Zamanı
9
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
08 09
etkinlik
Resimleri karşılaştırmalı olarak ele aldığımızda sanat eseri ile oluşturulduğu toplum ve tarihsel dönem arasın-daki ilişkiye açıklık kazandırabiliriz. Şimdi bu resimleri inceleyelim.
I. resim III. resim
II. resim
Resimlerin karşılaştırmalarını yazalım.
‹lk resim, Osmanl› ‹mparatorlu€u Dönemi'nde hâ-kim olan minyatür sanat›n›n örne€idir. Bu resim anlay›fl›nda, Rönesans’tan sonra resmin en temel özelli€i olan perspektifi göremeyiz. Resme tepeden bakan ve her fleyi gören bir göz hâkimdir sanki. Çünkü minyatür sanat›n›n icra edildi€i toplum bir ‹slâm toplumudur; tek ve hâkim bak›fl aç›s› Tanr›’ya aittir. Bu nedenle minyatür örne€inde, insan›n hâ-kim oldu€u bir bak›fl aç›s›n›n ürünü olan perspektif özelli€ini aramak anlaml› de€ildir.
İkinci resim, Pablo Picasso’nun “Guernica” adl› eseri-dir. Bu eser, ‹spanya iç savafl›n› anlatmaktad›r. Savafl›n fliddetini resmin içerdi€i ögelerin parçalanm›fll›€›nda rahatl›kla görebiliriz. Di€er yandan Rönesans ve sonras›n›n etkin tekni€i olan perspektiften eser yok-tur. Çünkü 20. yüzy›l›n bafl›nda Rönesans, aydınlan- ma ve modernizmin insan› ve insan akl›n› merkeze alan anlay›fl› çökmüfltür.
Üçüncü resim, Rönesans’la birlikte insan›n mer-keze kondu€u ve insan›n bak›fl aç›s›n›n ön plana ç›kt›€› dönemin bir ürünüdür. Leonardo da Vin-ci’ye ait “Mona Lisa” adl› bu eserde insan› mer-kez alan bak›flın ürünü olan perspektifi görebiliriz. Bunun yan›nda resmin merkezinde insan›n oluflu da, Rönesans’›n insan› evrenin merkezine koyan anlay›fl›n›n resme yans›y›fl›n› gösterir.
Modernizmin ilerlemeci anlay›fl› insana yarar sa€la-mam›fl, tam tersine sanayi devriminin etkileri ile birleflti€inde insanl›€a felaket ve savafl getirmifltir. Ayd›nlanman›n ürünü Newton fizi€i de, Einstein’›n görecelilik kuram›yla sars›lm›flt›r. Art›k sabit, gü-venilir ve tek bir do€rudan bahsetmek pek olas› de€ildir. Bu durumun etkisini Picasso ve di€er sa-nat dallar›ndaki sanatç›lar›n eserlerinde görebiliriz. Art›k gerçekli€e farkl› bak›fl aç›lar›ndan ve bir bü-tün olarak bakmak gerekmektedir.
video
10
10 11
etkinlik
Aİşitsel
SanatlarB
Görsel Sanatlar
CDramatik Sanatlar
etkinlik
Afla€›daki sanatlar›n hangi sanat koluna dâhil olduklar›n› yanlar›na yazalım.
1 Hat Plastik
2 Opera Dramatik
3 Müzik Fonetik
4 Pandomim Dramatik
5 Tiyatro Dramatik
6 Mimari Plastik
7 Ebru Plastik
8 Kaat'ı Plastik
9 Heykel Plastik
10 Tezhip Plastik
11 Edebiyat Fonetik
12 Resim Plastik
13 Dans Dramatik
14 Bale Dramatik
15 Minyatür Plastik
16 Kabartma Plastik
Afla€›daki fotoğrafların ait olduğu sanat kolunu yazalım.
C
B
B
A
C
C
11
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
12 13
etkinlik
etkinlik
Yukarıdaki fotoğraflardan hangisi diğerlerinden farklı bir sanat dalına aittir?
A) I. B) II. C) III. D) IV. E) V.
1 Biriciktir, Özgündür. ( )
2 İstenilen ebatlara sahiptir. ( ✗ )
3 Kullanışlıdır. ( ✗ )
4 Toplumsal fayda gözetilmiştir. ( ✗ )
5 Estetik, zevk ve heyacan uyandırmaktadır. ( )
6 Üretim amaçlanmıştır. ( ✗ )
7 Yapanın hayal gücünü yansıtmıştır. ( )
8 Ticari kaygılarla, ekonomik bir nedenle üretilmiştir. ( ✗ )
9 İnsanda hayranlık uyandırmaktadır. ( )
10 Kişilerde farklı duyguları oluşturmaktadır. ( )
3
3
3
3
3
Tablonun güzel sanatların bir ürününün olmasının nedeni aşağıdakilerden hangileri olabilir, bunları ( 3) işareti ile belirtelim.
I II
IV
III
V
12
14 15
SERENAD
Yeflil pencerenden bir gül at bana, Aç›lan bir gülsün sen yaprak yaprak
Ifl›klarla dolsun kalbimin içi. Ben aflk›mla bahar getirdim sana;
Geldim iflte mevsim gibi kap›na Tozlu yollar›ndan geçti€im uzak
4 Edebiyatı, insanın içindeki iyi ve güzeli ortaya çıkarmaya yarar.
5 Dış dünyada var olanları olduğu gibi aktarmak sanat etkinliği değildir.
6 Sanat eseri bir kurgudur , sanatçısının hayal gücüyle sınırlıdır.
7 Sanat eseri bilgileri doğrudan vermez, sezdirerek verir.
8 Sanat her zaman gelişmekte ve değişmektedir.
9 Sanatçı doğayı olduğu gibi taklit etmez.
10 Sanat eseri biriciktir , özgündür , aynısı yapılamaz.
etkinlik
14
18 19
Edebiyat ile bilim dallar› aras›ndaki ba€ ilk bak›flta kolayca fark edilmez asl›nda. Ancak bilim de edebiyat da insan içindir.
Eksenlerinin ayn› olmas› onlar› organik bir ba€la yak›nlaflt›r›r birbirine.
Edebiyatç› bir birey olarak bir co€rafyada,
bir topluluk içinde yaflar ve yaflad›€› dönemin çalkant›lar›ndan o da nasibini al›r.
Dolay›s›yla tarih, co€rafya, psikoloji, felsefe, sosyolo-ji, bilim ve teknik gibi alanlarla edebiyat›n az veya çok iliflkili oldu€u söylenebilir.
a. Edebiyat ve Sosyoloji
Edebiyat insanı ve onun yaşadığı toplumu ele alır. Sosyoloji de toplumu inceleyen bir bilim dalıdır.
Sosyologlar, edebî eserlerde yazıldığı toplumun sos-yal yapısını bulabilir.
Edebiyatçılar da sosyologların gözlemlerinden, verile-rinden yararlanarak eserleri ortaya koyabilir. Orhan Kemal’in, Yaflar Kemal’in romanlar›nda Çuku-rova insan› farkl› yönleriyle anlat›l›r. Kimi yerde a€a-köylü iliflkisi, kimi yerde sanayileflmenin oluflturdu€u yeni iflçi s›n›f›, mevsimlik toprak iflçilerinin durumu anlat›l›r. Kimi yerde de bat›l inançlar›, cahillikleriyle köylüler ayr›nt›lar›yla aktar›l›r.
Yazarlar gözlemlerini aktar›rken sosyal yap›y› daha yak›ndan tan›mak veya ç›kar›mlar›n› sosyolojik bul-gularla k›yaslamak f›rsat›n› yakalayabilirler.
Edebiyatın Bilimlerle ilişkisi
TAAfifiUK-I TALAT VE F‹TNAT’TAN
– ‹smim Rag›be’dir. Bir müderris k›z›y›m. Anam on befl sene evvel ölmüfl, beni ufak b›rakm›flt›r. Pederim beni okumaya, yazmaya çal›flt›r›r. Nak›fla, dikifle çok sevdam vard›r.
Ama b›rakm›yor: “Onlar bir ifle yaramaz, sen okumaya, yazmaya bak!” diyor.
– Suphanallah! ... Kar›, müderris olmayacak, kâtip olmaya-cak. K›za o kadar okumak yazmak ne lâz›m? K›zlara birinci laz›m olan fleyler dikifl dikmek, nak›fl ifllemek vesair böyle fleylerdir. Yaz› da fena de€il. Demem ama…”
fiemsettin Sami
fiemsettin Sami, Taaflfluk-› Talat ve Fitnat’› 1872 yılın-da yay›mlam›flt›r. Türk edebiyat›n›n ilk roman› olan bu edebiyat metni “görücü usulü evlenme”ye karfl› gençlerin birbirini tan›yarak evlenmesi gerekti€ine vurgu yapar.
Osmanl›’da kad›n›n eğitimi üzerinde durur. Bu parçadan da anlafl›laca€› üzere geleneksel Os-manl› toplumunda kad›n›n toplumsal kimli€i bel-lidir. Okuma, ö€renme ve bilme eylemleri kad›nla de€il, erkekle ilgilidir. Roman›n yaz›ld›€› yıl olan 1872, Osmanl› toplumunun Bat› de€erleri ve bilgisi ile karfl›laflt›€› Tanzimat Dönemi içinde bir tarihtir. ‹mparatorlu€un Bat›l›laflma süreci içinde oldu€u bu dönemde toplumsal bir dönüflüm yaflanmaktad›r. Bu toplumsal dönüflümün, var olan toplumsal yapı özelliklerini dönüştürdü€ünü, dönüfltürmesi gerek-ti€ini dile getirir dönemin ayd›nlar›. Daha ileri bir toplum için kad›n sadece nak›fl dikiflle ilgilenme-meli, bunun yan›nda okumay›, yazmay› ö€renmeli, e€itimli olmal›d›r. Çünkü kad›nlar gelecek nesilleri yetifltirecek “anneler”dir. Bu romanda toplumsal dönüflümün, de€erlerin ve kimliklerin de€ifliminin
izlerini görmekteyiz.
Şimdi Okuma Zamanı
Metni Değerlendirelim
etkinlik
15
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
20 21
b. Edebiyat ve Tarih
Edebiyat ürünleri oluşturdukları dönemin izlerini açık veya gizli taşır.
Dönemin siyasî , kültürel , sosyal olayları eserlerde kendini gösterir.
Bazı edebî ürünlerde dönem, doğrudan doğruya aktarılabilir.
Edebiyatçı tarihsel gerçeklerden yola çıksa da tarihî gerçeklere bire bir sadık kalmayabilir.
Edebiyatçı, tarihten aldığı bir ana olayı kurgusal küçük olaylarla , diyaloglar ve kendi
yarattığı kahramanlarla anlatabilir.
Edebî eserlerden bazıları tarihe kaynak oluşturabi-lir. Anı kitapları buna örnektir.
ABDÜLHAM‹D DÜfiERKEN’DEN
(…)-Ahmet R›za Bey'le Talât, beraber Meclisten arabaya binip Y›ld›z’a gittiler. Kâmil Pafla’n›n ittifaka yak›n bir ekseriyetle ademi itimat reyi ald›€›n› söyleyip sadaretin Hüseyin Hilmi Pafla’ya tevcih edilmesini isteyecek-ler. Hünkâr tabii kabul edecektir.
Genç kad›n bir an “Zavall› Sultan Hamit! Koca Padiflah› elinizde bir kuklaya çevirdiniz!’ diye düflündü. Sonra geçmiflle ilgili duygu ve düflüncelerinden bir kere daha s›yr›larak bugüne, günün ç›karlar›na dönüp sordu:
– Son içtimada ve sadrazam›n düflmesinde de tesirin oldu, de€il mi?
Nahid S›rr› Örik
Yukar›da bir bölümü al›nt›lanan “Abdülhamit Düflerken” adl› roman, bir dönemin genel görünümünü vermesi aç›s›ndan son derece önemli bir edebî eserdir. Politik iktidar›n el de€ifltirmesinin ele al›nd›€› ve romanda, ‹ttihat ve Terakki Partisi’nin yönetimdeki yetersizli€i , Abdülhamit’in zay›fl›€ı , devlet içindeki güç ve iktidar kavgalar› tüm aç›kl›€› ile olabildi€ince tarafs›z biçimde okura sunulur. Ön planda Abdül-hamit’in vezirlerinden birinin k›z› olan Nimet ile parti içinde genç bir subay olan fiefik’in aflklar› ve bu aflk›n dönemin iktidar iliflkileri ve dönüflümüyle paralelli€i yer al›r. Bu aç›dan bak›ld›€›nda, “Abdülhamit Düflerken” baflar›l› bir tarihî romand›r.
Şimdi Okuma Zamanı
Metni Değerlendirelim
16
22 23
e. Edebiyat ve Psikoloji
Edebî eserlerde insan ruh dünyas› aç›s›ndan da ele al›n›r. ‹nsanlar›n olaylar ve durumlar karfl›s›ndaki tepkileri, içine girdikleri psikolojik durumlar, roman ve öykülerde ruh çözümlemeleri yoluyla aktar›lmaya çal›fl›l›r.
Dostoyevski’nin ünlü kahraman› “Raskolnikof” h›rs›, suça meyli, suçluluk psikolojisi, gelgitleri, vicdan mu-hasebesi gibi yönleriyle baflar›yla yans›t›lm›fl bir edebî karakter olarak karfl›m›za ç›kar. Bu yönüyle “Suç ve Ceza” adl› roman psikoloji ile edebiyat›n ba€lant›s›n› aç›kça gözler önüne serecek niteliktedir.
c. Edebiyat ve Felsefe
Edebî eserler, kimi kez do€rudan kimi kez de do-layl› olarak bir düflünceye dayanabilir. Edebî eserde düflünce, metnin geneline yay›larak okurun sezip yo-rumlayarak ulaflabilece€i flekilde aktar›labilir. Bazen bir roman kahraman›n›n felsefî düflünceleri de roma-na yön verebilir.
d. Edebiyat ve Bilim-Teknik
Bilimin ve teknolojinin hayat›m›z›n hemen her ala-n›na girdi€i günümüzde edebiyat›n onu konu edin-memesi düflünülemez. Jules Verne ise yap›tlar› ile asl›nda bilim adamlar›ndan bir ad›m öndedir. “Denizler Alt›nda Yirmi Bin Fersah”, “Aya Yolcu-luk” gibi eserlerini yazd›€›nda daha ne denizalt› icat edilmiflti ne de ay yüzeyine ç›k›lm›flt›. Edebi-yat adam›n›n hayal gücü kimi kez bilim adam›na esin oluflturabilir. Bilim-kurgu romanlar›, bilimin imkânlar›n›n çok ötesini hayal eden yazarlar›n ürün-leridir.
Bizim edebiyat›m›zda
Mehmet Rauf’un “Eylül” ,
Peyami Safa’n›n “Dokuzuncu Hariciye
Ko€uflu” ;
Nabizade Naz›m’›n “Zehra” ,
Yusuf At›lgan’›n “Aylak Adam” adl›
romanlar› insan psikolojisinin edebiyatta değerlen-
dirilifline güzel örnekler olarak gösterilebilir.
NOT
17
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
24 25
Metni Değerlendirelim
EYLÜL’DEN
Evet, ne olacakt›? Burada dursa ne olacakt›?
Bu kesin ve yan›ts›z soruyu belki bin kere ken-
di nefsine sormufl, azap ve ihanetten baflka bir
fley olmayan bu hayat›n sonu olmad›€›n› dai-
ma düflünmüfltü. fiimdi gittikçe elinden kaçan
özdenetiminin, daima artan sersemli€inin so-
nucunda onar›lamayacak bir fley yapmak, iste-
meyerek, bilmeyerek a€z›ndan kaç›raca€› bir
söz ya da bak›flla her fleyi keflfettirip hakl› bir
nefret ve i€renmeye hedef olmamak, o kadar
saf ve temiz bak›fl› bir nefret titreyifliyle kendi
üstünde görmemek için bir çare varsa onun da kaçmak oldu€una karar verince, rahat etmiflti. Çünkü son
zamanlar onun önünde dururken içinde kaynayan feryat arzular›na dayanmak pek güç oluyor, bunun
her fleyi göze ald›racak bir taflk›nl›k oluvermesinden korkuyordu.
Mehmet Rauf
Şimdi Okuma Zamanı
Mehmet Rauf’un “Eylül” (1901) roman› Bat›l› an-
lamda ilk psikolojik roman›m›z olarak kabul edilir.
Bu romanda, aflk üçgeninin yaratt›€› gerilimin
insan›n ruh hâli üzerindeki etkisi rahatl›kla görü-
lebilir. Suat ve Süreyya evlidirler. Süreyya memur
olarak görev yapt›€›ndan mali aç›dan babas›na
ba€›ml›d›r. Bu nedenle çift ayr› bir eve ç›kamaz
ve yazlar› Süreyya’n›n ailesinin ba€ evinde geçir-
mek zorunda kal›rlar. Bu durum onlar›n can›n›
çok s›kmaktad›r. Sonunda Suat kocas›n› mutlu
etmek için kendi babas›ndan para alarak bir yal›
kiralar. Süreyya çok sevdi€i denize kavuflmufltur.
Bütün gününü yelkenle ve bal›k tutmakla geçirir.
Bu arada Süreyya’n›n akrabas› Necip de onlarla
yaflamaya bafllar. Bu durum Necip’in Suat’a âfl›k
olmas›na ve Suat’›n da buna
kay›ts›z kalmamas›na neden
olacakt›r.
Bu sars›c› durum ve bu durumu-
nun Suat’ta yarattığı pikoloji,
roman boyunca bütün incelik-
leriyle betimlenir.
Roman eylül ay›nda dönülen
konakta yang›n ç›kmas› ve
yang›nda gençlerin ölmesiyle son bulur.
Bu romanda oldu€u gibi her romanda karakterle-
ri ve karakterler aras›ndaki iliflkiyi anlayabilmek
için psikolojinin yard›m›na ihtiyac›m›z vard›r.
18
26 27
f. Edebiyat ve Co€rafya
Edebiyat, insan›, yaflad›€› fiziksel ortam aç›s›ndan da ele al›r. Roman ve öykülerin ana unsurlar›ndan biri de “mekân” d›r.
Bu aç›dan co€rafya-edebiyat iliflkisi kaç›n›lmazd›r.
Gezi yaz›lar› , gezilip görülen bir yerin okura kültürü, dili, gelenek ve görenekleri, tarihi yap›lar›, co€rafik özellikleri, tar›m›, sanat› aç›s›ndan tan›t›ld›€› edebî ürünlerdir.
Bu eserlerde yazar, co€rafi bilgilerden yararlanabildi€i gibi, co€rafyayla ilgilenenler içinde bu eserler yard›mc› kaynak olabilmektedir.
Şimdi Okuma Zamanı
(…)
fiimdi ne görüyorum? Anadolu… Düflmana ak›l ö€reten müftülerin, düflmana yol gösteren köy a€alar›n›n, her gas›pla bir olup komflusunun mal›n› talan eden kasaba eflraf›n›n, asker kaça€›n› koyunda saklayan zinac› kad›nlar›n, frengiden burnu çökmüfl sahte sofular›n, cami avlusunda o€lan kovalayan softalar›n türedi€i yer buras›d›r.
Burada, b›y›klar›n› makasla k›rpt› diye nice fikir ve ümit dolu Türk gencinin kafas› tafl alt›nda ezil-di. Burada, yüzü düflmana dönük, nice vatan mü-cahitleri savunduklar› kimselerin eliyle arkadan vuruldu. Burada, millî timsalin, millî ba€›ms›zl›k sembolünün yolu kaç defa kesildi ve kaç defa oturdu€u flehrin etraf› isyan silahlar›yla çevrildi. Burada, ben vatan delisi millet divanesi; burada, ben harp malulü Ahmet Celal yapayaln›z›m.
Bunun nedeni, Türk ayd›n›, gene sensin! Bu vi-ran ülke ve yoksul insan kitlesi için ne yapt›n? Y›llarca, yüzy›llarca onun kan›n› emdikten ve onu bir posa halinde kat› toprak üstüne att›ktan sonra, flimdi de gelip ondan tiksinmek hakk›n› kendinde buluyorsun.
Anadolu halk›n›n bir ruhu vard›, nüfuz edeme-din. Bir kafas› vard›; ayd›nlatamad›n. Bir vücudu vard›; besleyemedin. Üstünde yaflad›€› bir toprak vard›! ‹flletemedin. Onu b›rakt›n. O, kat› toprak-la kuru gö€ün aras›nda bir yabani et gibi bitti. fiimdi, elinde orak, buraya hasada gelmiflsin. Ne ektin ki ne biçeceksin?
Yaban / Y. Kadri Karaosmanoğlu
19
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
28 29
etkinlik
etkinlik
Metin "Yaban" roman›ndan al›nm›flt›r. Söz konusu roman›n yay›mlan›fl yılı 1933 ’tür. Fakat romanda anlat›lan zaman Kurtulufl Savafl› Dönemi'dir. Bu noktada, 1933 y›l›ndan Kurtulufl Savafl› Döne-mi'ne bak›lmaktad›r.
1 Verilen al›nt›y› edebiyat – tarih iliflkisi çerçevesinde inceleyelim.
Sanatçı tarihî bir olaydan yola çıkarak gerçeği eserine konu edinmiştir. Eserin yazılması için tarihî bil-gilere ihtiyaç duyulmuştur.
2 Yukar›daki metin neden bir edebiyat eserine ait bir parça olarak kabul edilmektedir?
Hayattaki gerçek alınmış, kurgulanarak edebî gerçeklik hâline dönüştürülmüştür.
3 Metinde kurgu içinde ele al›nan dönemin toplumsal gerçeklikleriyle karfl›lafl›yor muyuz?
Konu edilen dönemdeki toplumsal gerçeklere bakıldığında yaşananların esere yansıdığını görebiliriz.
4 Karakterin Anadolu’ya ve Anadolu insan›na bak›fl› nas›ld›r? Bu bak›fl, sizce dönemin hangi sosyolojik gerçekli€ini görünür k›lmaktad›r?
Karakter, Anadolu'ya ve Anadolu insanına tepkilidir. Savaş atmosferinde Ahmet Celal'in yalnızlığı vur-gulanmıştır. Ahmet Celal'in Anadolu insanını nasıl gördüğü anlatılmıştır.
20
30 31
Bu şema, kültürün unsurlarını göstermektedir.
KÜLTÜR
Yaşayış
Biçimi
Dil
Din
Gelenek ve Görenek
Düşünce
Sanat
Dil, Kültürün Tafl›y›c›s›d›r
Kültür bir milletin ruhu, yani temel de€erleridir. Dil,
kültürün hem bir parças› hem de tafl›y›c›s›d›r.
Bir milletin yaflay›fl flekli, inanç sistemi, gelenek ve
görenekleri, sanata yaklafl›m› diline flekil verir, diline
yans›r. Bunlar yeni nesillere sözlü veya yaz›l› olarak
kazand›r›l›r. Deyimler ve atasözleri kültürel ögeleri
Uluslar›n birlik içinde olmalar› anlaflmalar›na, anlaflmalar› da kulland›klar› dile s›k› s›k›ya ba€l›d›r.
Dil, bir ulusun kültürünün temel tafl›d›r.
video
21
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
32 33
Dilin Bireye ve Alanlara Göre Kullanımı
Dil, bireyin kendini ifade etmesine, çevresiyle iletiflime girmesine, düflünmesine yard›mc› olur.
Bir toplumu oluflturan bireyler ayn› dili kullansalar bile o dili kullan›m tarzlar› kendilerine özgüdür.
Kiflilerin kulland›klar› sözcükler , bu sözcüklere yükledikleri anlamlar , cümlelerinin özellikleri, söyleyiflteki tonlamalar onun e€itiminin , kültürünün de bir göstergesi kabul edilir.
sözü de, d›fl görünüfl ilk izlenimi verse de kiflinin konuflmas› onun de€erini ortaya koyar fikrini destek-lemektedir.
Bireyin kulland›€› dil ifl yerinde daha ciddi , iflinin terimleriyle yüklü; arkadafl ortam›nda daha yal›n ve do€rudan ; tribünde futbol maç› izlerken daha argoya yak›n bir özellikte olur.
Bir edebî metindeki dil ile bilimsel metindeki dil de ayn› de€ildir.
Dilin Özellikleri
DİL
Kültürü Oluşturur.
Kültürü taşır.
Kültürü yansıtır.
Kültürün devamlılığını sağlar.
etkinlikAfla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösterelim.
1 Sanatsal metinlerde dil, sadece göndergesel işlevde kullanılır. Y
2 Kültürün varlığını sürdürebilmesi kuşaktan kuşağa aktarılmasıyla mümküdür. D
3 Dil, milletlerin, toplumların tarihsel sürecinin tanığıdır. D
4 Dil, ulusal değil evrenseldir. Y
5 Dil ve düşünce ayrılmaz bir bütündür. D
6 Dil, doğuştan bilinen bir olgudur. Y
7 Bir milletin dili, o toplumun manevi değerlerinin oluşturmaya yarar. D
8 Milletlerin kültürel değerleri olan müzik, tarih, sanat gibi türlerin aktarılmasının Y
tek yolu dildir.
9 Dil, kültürel değerlerin korunmasını sağlar. D
10 Toplumun kültürel kazanımları ve birikimleri dilin gelişip zenginleşmesini sağlar. D
etkinlik
etkinlik
22
34 35
etkinlik
1 Yukar›da verilmifl olan iki fliirden hangisini anlamakta zorluk çektiniz? Neden?
I. metin kullanılan kelime ve kelime gruplarının yabancı olmasından anlaşılamamıştır.
2 Dil ile kültür aras›ndaki iliflkiyi göz önünde bulundurarak yukar›daki fliirlerin hangi dönemlerde ve nas›l bir kültür dönüflümü sonucu oluflmufl bir dilin ürünü oldu€unu saptamaya çal›fl›n›z.
I. metin İslamiyet'in etkisiyle edebiyatımıza giren Arapçanın etkisiyle oluşmuş bir edebiyat olan divan edebiyatı kültürüyle yazılmıştır. II. metin ise halkın günlük dilinin kullanıldığı halk kültürüyle yazılmış-tır.
Şimdi Okuma Zamanı
I. METİN
Afliyân-› mürg-i dil zülf-i periflan›ndad›r
Kande olsan ey peri gönlüm senin yan›ndad›r
Aflk derdiyle hoflem el çek ilac›mdan tabib
K›lma derman kim helâkim zerhr-i derman›ndad›r (…)
Fuzuli
II. METİN
Sürüden koyunlar hep tak›m tak›m Yüce da€lar çökmüfl, belleri kalm›fl,
Güzelliklerine hayran olunan, ömrün bile onu sevmeye yetmediği düşünülen güzel bir şehir olarak aktarılmıştır.
Yukar›daki fliirde ‹stanbul’un güzellikleri hangi yönüyle anlat›lm›flt›r?
İstanbul'un güzellikleri insanda uyandırdığı duygular yönüyle aktarılmıştır.
Yukar›daki foto€raf ve fliiri karfl›laflt›r›rsan›z ayn› konunun farkl› sanat kollar›nda ifllenmesi hakk›nda neler söyleyebilirsiniz?
Metinde sözcüklerle şairin duygularına doğrudan ulaşırken fotoğrafta, bakan kişinin ayrıntıları görme-siyle değişebilen ayrıntılar söz konusudur.
27
44 45
Edebî (Sanatsal) Metin
etkinlik
Edebî metinlerin ana malzemesi dildir.
Ancak bu metinlerde dil, estetik haz uyand›racak flekilde kullan›l›r.
Gündelik dilden uzaklaflt›r›larak yan ve
mecaz anlamlar›n›n farkl› kullan›mlar›yla zenginlefltirilmifl bir dildir bu.
Dil a€›rl›kl› olarak fliirsel ifllevde kullan›lsa da bu, baflka ifllevlerinde kullan›lmas›n› engellemez.
Edebî metinler kurmacaya dayan›r. Yazar gerçek dünyay› bire bir anlatmak
yerine zihninde tasarlad›€› flekliyle anlatmaya çal›fl›r.
Edebî metinler, yarat›c›s›n›n ruh dünyas›ndan , oluflturuldu€u dönemin siyasî, sosyal, kültürel ortam›ndan izler tafl›r.
Edebî metinler, oluflturulduklar› toplumun sanatsal gelene€inden, kültürel zenginli€inden yararlan›la- rak ortaya konur. Gelene€in devam› ve bir parças›
say›l›r.
Edebî metinler yorumlamaya aç›k metinlerdir.
Her okuyanda veya her okunuflunda farkl› ça€r›fl›mlar uyand›ran metinler sanatsal
yönden üstün ve zengin kabul edilir.
Güzel sanatlar›n bir alt birimi say›lan edebî metin-lerde fayda , arka planda olan bir unsur-dur.
Bir iletiflim arac› olan dile dayanan edebî metin de özel bir anlam al›flverifline dayan›r.
etkinlik
METİN
ÖĞRETİCİ METİNLEREDEBî METİN
(Sanatsal Metin)
Okuyucuya bilgi vermek, bir konuyu aç›klay›p kavratmak amac›yla yaz›lan
metinlerdir.
Dil genel olarak göndergesel ifllevde kul-lan›l›r.
kald›ran çam a€açlar›na ulaflmak ister gibi. Bulut-
tan perçemini kald›ran ay, tüm koyu gümüflî bir
ayd›nl›€a bo€acak birazdan.
II. METİN
Dil, sanatsal ifllevde kullan›lm›flt›r.
Amaç, okura izlenim kazand›rmakt›r.
Dil, mecazl› söyleyifller, imgeler kullan›larak
oluflturulmufltur.
Var olanı, yazar kendi bak›fl aç›s›yla yans›tmıştır.
I. METİN
Dil, göndergesel ifllevde kullan›lm›flt›r.
Amaç, okura bilgi verme, bir konuyu kavrat- makt›r.
Dilde süslemelerden, dolayl› ifadelerden uzak durulmufltur .
Var olan, oldu€u gibi aktar›lm›fl, nesnel bir tavır sergilenmiştir.
29
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
48 49
Edebî metinlerin oluflumunda üç farkl› teknik vard›r:
1) Coflku ve Heyecana Ba€l› Oluflabilir :
Elif kara tafltan bir köyde yafl›yor.
Bir dam›n saz›, bir oca€›n atefli;
Her akflam kanlarla batan bir günefli
Bafl›nda a€›r bir taç gibi tafl›yor.
Ahmet Muhip D›ranas
2) Anlatmaya Dayal› Oluflabilir :
Bir zaman sustular. ‹lerde çamurlar›n içinde yatan Koca öküzün baflucunda, iki kartal, alçaktan dönüp dolafl›yordu. Hafiften esen rüzgâr, lefl kokusunu baba o€ulun burnuna kadar getiriyordu. ‹htiyar toparlan›r gibi oldu. Sakal›n› s›vazlad›. “Ne de olsa kötü ölüm bu.” diye m›r›ldand›. “Çamurlara yuvarlan›p batmak… Ç›kay›m dedikçe batmak, ç›kamamak. Düflmanlar›na karfl› kendini koruyamamak… En sonunda gözlerine baka baka düflman›na kendini yedirmek…
Samim Kocagöz
3) Göstermeye Ba€l› Oluflabilir :
Ö€retmen – Bu han›ma naz›m m› yazd›rmak isti-yorsunuz?
M. Jourdain – Hay›r, hay›r naz›m istemem.
Ö€retmen – Nesir mi istiyorsunuz?
M. Jourdain – Hay›r, ne naz›m ne nesir ister.
Ö€retmen – ‹yi ama ya nesir ya naz›m olacak.
M. Jourdain – Neden?
Ö€retmen – Çünkü meram›m› söylemek için naz›m ve nesirden baflka flekil yoktur.
M. Jourdain – Naz›mla nesirden baflka bir flekil yok mudur?
Ö€retmen – Nesir olmayan söz naz›md›r, naz›m ol-mayan söz nesirdir.”
Moliere
Edebî (Sanatsal) Metinler Nasıl Oluşur?
Edebî metnin konusu insand›r . ‹nsan›n ha-yatla, do€ayla, di€er insanlarla ve hatta kendisiyle mücadelesini ele al›r. ‹nsan›n duygular›, düflünceleri, eylemleri, içine girdi€i durumlar farkl› biçimlerde ede-bî metne konu olur.
Yaprak Dökümü roman›nda yanl›fl Bat›l›laflma ekse-ninde bir ailenin da€›l›fl› ele al›n›r.
Keflanl› Ali Destan› adl› oyunda ise kenar mahalle ile zengin semtler aras›ndaki s›n›fsal uçurumun yan› s›ra küçük insanlar›n cahilane, saf, umut yüklü dünyalar› sergilenir.
Bir yazarın yazdıklarıyla oluşan eser edebî eser özelliği taşır.
Edebî eserin amacı bilgi aktarmak, bir şeyleri öğ-retmek değildir.
Sanat eserleri öğretmez sezdirir.
Edebî eserler her okunduğunda farklı an-lamlar kazanır.
Edebî metinlerde kişisel görüşler ağır basar.
Edebî eserde yazarın dünya görüşü duygu, düşün-ce, hayal gücü önemlidir.
Edebî eserin yazıldığı dönem , eserin içeriğini etkiler.
30
50 51
etkinlik
Afla€›daki cümlelerin do€ru olanlar›n› D, yanl›fl olanlar›n› Y ile gösteriniz.
Güzel sanatlar›n temelinde insanda estetik haz oluflturmak vard›r.1 D
DZanaat›n güzel sanatlardan ayr›lan yönü yararl›l›k ilkesidir.
2
YOpera hem sese hem görüntüye dayand›€› için karma sanatlara örnek gösterilebilir.4
DBilim ve sanat eserleri insan için vard›r.3
YFonetik sanatlar tiyatro ve müziktir.5
YBa€lafl›kl›k ilkesi metnin anlamca tutarl› ve birbirini tamamlay›c› cümle ve sözcük-lerle kurulmas›na dayan›r.
6
YEdebiyat›n bilimlerle iliflkisi yok denecek kadar azd›r.
8
YEdebî eserlerde dil, genellikle gönderge-sel ifllevde kullan›l›r.
10
DGöktürk Yaz›tlar› hem edebiyat tarih-çileri hem de tarihçiler için bir kaynak niteli€indedir.
9
DMimari plastik sanatlardand›r.7
etkinlik
Afla€›daki yarg›lar› anlamlar›na uygun bir flekilde tamamlay›n›z.
Zihniyet , bir milletin dil, inanç sistemi, yaflay›fl tarz›, gelenek göre-nek gibi unsurlar›ndan oluflur.
1
Müzik ve edebiyat fonetik sanatlar içinde ele al›n›r.
2
Ritmik sanatların diğer adı dramatik sanatlarıd›r.
4
Metinler ele ald›klar› konu, konuya yaklafl›m biçimi, anlat›m tarz›, dili kullan-ma tarz› aç›s›ndan edebî ve öğretici metinler olarak ikiye ayr›l›r.
3
Emile Zola’n›n Germinal roman› Fransa’da sanayileflmeyle ortaya ç›kan iflçi s›n›f›n› anlat›r, bu bak›mdan eser sosyoloji bilimine kaynakl›k etme özelli€i tafl›r.
5
Ses ve kelimelerin kullan›lmas›yla olufltu-rulan sanatlara fonetik sanatlar denir.7
Edebî metinler yaz›ld›€› döne-min dil özelliklerini yans›t›r.10
Sanatsal bir anlat›mla oluflturulan, oku-yucuda haz, coflku ve heyecan uyand›ran eserlere edebî denir.
8
Anlaml› birimler olan kelimelerin bir ara-ya gelmesiyle cümleler, bu cümlelerin bir araya gelmesiyle metin oluflur.
9
Edebî metinlerde gerçek hayat de€ifltirilip dönüfltürülerek yans›t›l›r, yazar kafas›nda tasarlad›€› bir dünyay› yans›tt›€› için bu metinler kurmaca kabul edilir.
6
31
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
52 53
etkinlik
etkinlik
Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z.
Ben seslerle oynar›m, seslerin uyumla bir araya gelmesi için u€rafl›r dururum.
Müzik
Benim alan›ma “7. sanat” da diyorlar. Teknolojinin geliflmesi ile ortaya ç›kt›m; ses ve görüntüyü bir arada sunar›m.
Sinema
Ben harflere tutkunum. Güzel yaz› yazmak, onlar› tablo gibi sunmak için u€rafl›r›m.
Hat
Benim iflim flark› söylemek ama hikâyesi olan flark›lar› sahnede bana efllik eden arkadafllar›mla birlikte sunar›m.
Opera
Ben suyun üzerine desenler çizer, bunlar› da bir ka€›da aktar›r›m.
Ebru
Ben insanlar›n kelimelerini al›yorum ama onlara geri sundu€umda bu kelimeler onlar›n kelimeleri olmuyor.
Edebiyat
Afla€›daki cümlelerde kendilerini tan›tan sanatç›lar›n ürün verdikleri sanat dal›n› yanlar›na yaz›n›z.
Ben müzik eflli€inde bedenime farkl› hareketlerle biçim vererek insanlara bir öykü anlat›r›m.
Bale
Ben farkl› malzemelerle, üç boyutlu flekilde, estetik bir fiziksel yap› tasarlama ve kurma sanat›yla uğraşıyorum.
Mimarî
Ben malzemesi boya ve çeflitli yüzeyler olan bir sanat dalını ve soyut-somut flekiller çizerek icra ediyorum.
Resim
Ben, müzi€in temposuna uyularak bir düzen çerçevesinde yap›lan ve estetik de€er tafl›yan vücut hareketleri ile kendi-mi ifade ediyorum.
Dans
Ben, kalemi aldım mı okuyucumun önü-ne hayal gücümün tüm sınırlarını koyar, onu kendi evrenimde yaşatırım.
Edebiyat
Ben, bir taşı alır, onun üstündeki fazlalık-ları alır yepyeni bir eşya vücuda getiririm.
Heykel
32
1. fiah ‹smail’in karfl›s›nda satranç oynayan bu sa-kall›, yafll› abdal, Sultan Selim’den baflkas› de€ildi. Tebdil-i k›yafet girdi€i bu salondan sa€ ç›k›p ç›kamayaca€›n› düflünürken oyunun tad› daha da art›yordu. ‹ki oyun iç içe geçmiflti. fiah ‹sma-il’in zihni sadece satranca yönelmiflken onun zihni hem satranç hamlelerine, hem fiah ‹smail’in hareketlerine hem de kendi kimli€ini ortaya ç›karmama hilelerine yönelmiflti. Hem korku hem heyecan hem h›rs…
Yukar›daki metin için afla€›dakilerden hangisi söylenemez?
A) Yazar, eserini felsefeyle iliflkilendirerek olufl-turmufltur.
B) Bir edebî metinden al›nm›flt›r.
C) Sultan Selim anlat›l›rken psikoloji bilimine ait unsurlardan yararlan›lm›flt›r.
D) Eser tarihle iliflkilendirilerek oluflturulmufltur.
E) Gerçek ve mecaz anlaml› sözcükler birlikte kullan›lm›flt›r.
2. Afla€›dakilerden hangisi güzel sanatlar›n bir özelli€i olamaz?
A) ‹nsana yararl› olma amac›yla do€mufltur.
B) ‹nsan›n kendini farkl› malzemelerle anlat-mas›na dayan›r.
C) Sanatç›n›n do€aya, hayata, topluma ve kendi-sine yönelik görüflünü, duruflunu, yorumunu yans›t›r.
D) ‹fade etme biçimine ve kulland›€› malzemeye göre alt dallara ayr›l›r.
E) Ayn› temay› ayn› güzel sanat dal›yla birden çok sanatç› ifllese de ürünler birbirinden farkl›d›r.
3. “Ben tafltaki fazlal›klar› at›yorum, geriye heykel kal›yor. ‹flte benim yapt›€›m sadece budur.”
diyen bir heykelt›rafl güzel sanatlarla ilgili afla€›dakilerden hangisini vurgulam›fl olur?
A) Güzel sanatlar da insanlar aras› iletiflimin bir arac›d›r.
B) Sanat, güzellik oluflturmak için yap›lan bir ey-lemdir.
C) Sanat taklide de€il, yeniden oluflturmaya dayan›r.
D) Sanat eseri, seçme, ay›klama, de€ifltirme, yo-rumlama ürünüdür.
E) Sanat eseri, sanatç›n›n kifliselli€ini ön plana ç›kard›€› bir süreçte oluflur.
4. “Bir gün bir kitap okudum ve tüm hayat›m de€iflti.” Orhan Pamuk’un “Yeni Hayat” adl› roman›n›n girifli böyledir. ‹nsanlar› cezbeden bu cümle roman›n tan›t›m›nda kullan›lm›flt›r. Öyle ya! Nas›l bir kitap okumufltur da tüm hayat› de€iflmifltir? Bilinçalt›m›zda, bizi de böylesine de€ifltirip dönüfltürecek bir kitap aray›fl› vard›r asl›nda. Bir sanat yap›t› hayat›m›za girdi€i andan itibaren bizi önceki bizden farkl› k›labiliyorsa gö-revini lay›k› ile yerine getirmifl olur.
Parçaya göre, bir esere gerçek sanat eseri niteli€ini kazand›ran yönü afla€›dakilerden han-gisidir?
A) Güzellik B) Özgünlük C) Etkileyicilik
D) Ö€reticilik E) Gerçeklik
5. Eskimo dilinde karla ilgili onlarca sözcük vard›r. Ayn› flekilde Arapçada çöl ve kumla, ‹talyanca ve Yunancada da denizle ilgili sözcük say›s›n›n çok fazla oldu€u görülür. Bu durum .......................... .
Bu parça afla€›dakilerin hangisiyle tamamlanabi-lir?
A) insanlar›n yaflad›klar› co€rafyan›n dillerini et-kiledi€ini gösterir
B) insanlar›n dilleriyle ile yaflam tarzlar›n›n birbi-rini etkiledi€ini gösterir
C) insanlar›n dillerinin, kültürlerinin bir parças› oldu€unu gösterir
D) dil ile düflünce aras›ndaki etkileflimi ispatlar niteliktedir
E) dilin insan›n duygu ve düflüncelerini yans›tma-daki gücünü gösterir
54 63Konu Değerlendirme Testi - 1
33
GÜZEL SANATLAR ve EDEBİYAT
6. Zanaat, insano€lunun günlük ihtiyaçlar›n› karfl›la-maya yönelik bir u€rafl alan›d›r. Zanaat el iflçili€ine dayan›r. Bak›r ifllemecili€i, tahta oymac›l›€›, hal›c›l›k, çinicilik zanaat›n alt dallar›d›r. Bu ürün-ler oluflturulurken zanaatkâr›n öncelik verdi€i husus, ortaya koydu€u ürünün ifle yarar olmas›d›r. Bu ürünler hayat›m›z› kolaylaflt›r›rken çevremizi de güzellefltiren unsurlard›r. Zanaatkâr ortaya koydu€u ürünün ayn›s›n› üretebilir.
Parçadan haraketle güzel sanatlar ile zanaat›n ortak noktas› olarak afla€›dakilerin hangisi söyle-nebilir?
A) Hayat› kolaylaflt›rmalar›
B) El becerisine dayanmalar›
C) ‹fle yararl›€› ilke edinmeleri
D) ‹nsanlar›n günlük ihtiyaçlar›na yönelik olma-lar›
E) Ürünlerinin güzellik niteli€ini de taflamas›
7. Beyaz Kale, Orhan Pamuk’un Osmanl› Dönemi'n-de, biri Venedikli, di€eri Türk iki bilim insan›n› yan yana getirdi€i bir eseridir. Roman›n sonun-da yazar, uzun zaman bir arada çal›flan, birlikte yaflayan bu iki insan›n birbirleriyle neredeyse özdefllefltikleri gerçe€ini vurgular. D›flar› ç›kan bu iki insandan hangisinin Venedikli hangisi Türk oldu€u art›k ay›rt edilemez olmufltur.
5. Afla€›dakilerin hangisi bir edebî metin olabilir?
A) Sonbahar›n geliflinden duyulan mutlulu€u an-latan bir metin
B) Ay’a ilk ç›k›fl› anlatan bir metin
C) Akdeniz Bölgesi’nin bitki örtüsünü anlatan bir metin
D) “Tiramisu” tatl›s›n›n yap›l›fl›n› anlatan bir me-tin
E) Partilerin seçmen da€›l›m›n› analiz eden bir metin
6. Afla€›dakilerden hangisi ö€retici bir metinden al›nm›fl olabilir?
A) Bir s›rtl›k evleriyle bu kente güçüp gelmifl, yoksullu€u bir muska gibi boyunlar›na asm›fl-lard›.
B) Ben Nuh’un gemisi olsayd›m, tek yüküm umut olurdu.
C) Dire€e t›rmanan genç, ötelerde bir yeri parma€›yla göstererek ba€›rd›: “Özgürlük gö-ründü!”
D) Naylon bir le€ende y›kard› annem bizi, gün boyu yapt›€›m›z yaramazl›klar›n öcünü de bu le€ende al›rd›.
E) Maupassant realist anlay›fl›n devam›n›, na-turalizmi benimsemekle birlikte hayat›n ço€unlukla güzel yanlar›n› anlatt›€› için E. Zo-la’dan ayr›l›r.
64 73Konu Değerlendirme Testi - 2
35
7. Bir taraftan gururun, bir taraftan namus duy-gusunun uyand›rd›€› vicdan azaplar› o sa-bah Mathilde’i pek mutsuz ediyordu. Bir pa-paz parças›na bir köylü o€luna kendi üzerinde birtak›m haklar verdi€i, bu müthifl fley, akl›na geldikçe yerin dibine geçiyordu. Felaketini gö-zünde büyüttü€ü anlarda: “Ha uflaklardan birine güçsüzlük göstermiflim, ha ona: Ne fark› var ki?” diyordu. Yarat›l›fltan gözü pek gururlu kimseler kendi kendilerine k›zd›lar m›, hemen baflkalar›na da sald›r›rlar; öyle anlar öfkeyle heyecana gelmek onlar için büyük bir zevk olur.
Bu parça için afla€›dakilerden hangisi söylene-mez?
A) Fonetik sanatlara ait bir üründen al›nm›flt›r.
B) Edebî metin örne€idir.
C) Sanatç› eserini olufltururken psikoloji bilimin-den yararlanm›flt›r.
D) Dil, gündelik kullan›m›n d›fl›nda yeni anlamlar yüklenerek kullan›lm›flt›r.
E) Nesnel de€erlendirilmelerle bir duruma aç›kl›k getirilmifltir.
8. Afla€›dakilerin hangisi edebî bir metinden al›nm›fl olamaz?
A) Kaya gibi sert bir ifadeye bürünen yüzünde k›zg›nl›kla nefret kol kola girmifl gibiydi.
B) Eflyalar› da onun gibi ruhsuzdu; her fley buz beyaz, so€uk metal…
C) Memnuniyetsizlik yaflama ilkesi olmufltu adeta, “be€endim”, “güzelmifl” dedi€i hiç duyulmam›flt›r.
D) Agorafobi, kapal› alanda kalma korkusudur; agorafobisi olanlar asansörlere binmez, bod-rumlara asla inmezler.
E) Dudaklar›nda sessiz bir dua, gözleri kapal› öy-lece dikiliyordu mezar bafl›nda.
9. Heykel, insan›n görme duyusuna seslenir, mü-zik ise iflitme duyusuna. Oysa edebiyat, kelime-ler arac›l›€›yla tüm duyulara seslenme imkan› sunar. Kelimelerin yard›m›yla tatt›r›r, koklat›r, iflittirir, dokundurur… “yumuflac›k bir yast›k” tamlamas›nda okur yast›€a dokunmuflcas›na yumuflakl›€› alg›lar. Bazen “Geceyi dolduran 盀l›klar yükseldi.” diyerek okurun kulaklar›n› 盀l›k sesiyle doldurur.
Afla€›dakilerin hangisinde yazar okurun birden fazla duyusuna seslenmifltir?
A) Gökyüzü o gece ›fl›l ›fl›ld›, orman y›ld›zlar›n ›fl›€›yla ayd›nlan›vermiflti.
B) Kar giderek fliddetini artt›r›yor, sert esen rüz-gâr köy evlerinin derme çatma kap›lar›n›, pen-cerelerini zorluyordu.
C) Pencereden onlar› izliyordum, konuflmuyor, birbirlerinin yüzüne h›nçla bak›yorlard›.
D) Dalgalar›n köpük köpük da€›l›fl›n›n ard›ndan gözlerini ufka dikti, günefl az sonra denizi ka-nata kanata batacakt›.
E) Kar›n ard›ndan koca ova, çi€ bir beyazl›€a bürünüvermiflti o gün, evlerin damlar› kardan gürünmez olmufltu.
10. Destanlar, sözlü edebiyat ürünü olarak do€up sonradan yaz›ya aktar›lan edebî ürünlerdendir. Eski Türklere ait birçok destan vard›r: Alp Er Tunga Destan›, O€uz Ka€an Destan›, Ergenekon ve Göç Destan› gibi. Bu destanlara bakarak eski Türklere dair birçok bilgi edinebiliriz. ‹nan›fllar›na, kad›na verdikleri öneme, savaflç› bir millet olduklar›na; müzik, din ve sanat› bir arada ele ald›klar›na yö-nelik birçok veri bulabilmekteyiz.
Bu parçadan hareketle edebi metinlerle ilgili ola-rak afla€dakilerden hangisine ulafl›lamaz?
A) Edebî metinler dil arac›l›€›yla kültür tafl›y›c›-l›€›na hizmet eder.
B) Edebî metinler sözlü ya da yaz›l› olabilir.
C) Edebî metinlerin ö€retici özellikleri öncelikli-dir.
D) Edebî metinlerin geçmifli çok eskiye dayan-maktad›r.
E) Edebî metinler yarat›ld›klar› dönemden ve toplumdan izler tafl›yabilir.