Fendi Magazin Sayı 7

MAGAZİN

Röpo

rtaj

Şubat 2015 Yıl:2 Sayı 7

Önce eşine sonra Türkiye’ye aşık oldu

Alona Kral

Stil ve Renk kılavuzunuz ile kendinize

yakışanı giyin

GÖBEKTEKİ YAĞLANMALARA

40 DAKİKADA KALICI ÇÖZÜM

Hayata makyaj yapın

Aşkın Değişmeyen

Adresi The Grand

Tarabya

Esin AltınpınarGülce Dereli

Nurgül KolukırıkBegüm Salihoğlu

HOLLYWOOD YILDIZLARININ BAKIM SIRRI OKSİJEN TERAPİSİ

FENDİ MAGAZİNİmtiyaz Sahibi

Metronom Medya Adına

Eyüp Kervangü[email protected]

EditörŞebnem Gençer

MuhabirRüya Meriçboyu

Emir Çavdar

Reklam Ve Tanıtımİzzet Gültekin

FotoğrafCengizhan Güzel

TasarımMehmet Pınarcı

Hukuk DanışmanıBarış Çabuk

Katkıda BulunanlarYusuf Kesmer Hicran Yılmaz

Şükrü Sözen Nazlı Arslan Hamza Özçelik Gökcen Gül

Web tasarımCeyhun Kocal

AdresMetronom Medya

Barbaras Mah. Mor Sümbül Sok. Deluxia Palace No:5 D. 383

Batı Ataşehir/ İstanbul

0 216 566 95 66 0 216 566 75 27

www.fendimagazin.comwww.metronommedya.com

Fendi Magazin dergisinde kullanılan haberler izin

alınmadan, kaynak gösterilmeden başka yayınlarda

kullanılamaz. Reklamlardan reklam veren firma sorumludur.

Şebnem GENÇER

FENDİ EDİTÖR

Kış’ın, en romantik ay’ı olan Şubat’ta biz kadınların diğer zamanlarımıza nazaran son trendleri seçme arzumuzla başbaşayız. Aşk’ı ve şıklığı tek bir günde yaşamamanızı umut ederken, kendinizi bu kış en en iyi hissedebileceklerinizin tüyolarını veriyorum.

60’lardan günümüze taşıdığımız mini çan etekleriyle kendimizi tekrar keşfe çıkacağız. Renkte, zor olanı tercih edenler için 2015 fenomeni olacak hardal sarısı gözde olacaktır. Birbirinden çarpıcı sahte kürkler popülerliğini koruyor. Cezbedici renklerle karşımıza çıkan sahte kürkler trendler arasında. Şubat ay’ına özel tercih edebileceğiniz favoriler arasında olan transparan tasarımlar ile dikkat çekebilirsiniz.

Bu ay’da erkek modasından bahsetmezsek bey’leri üzebiliriz. Bu kış, bayanlar gibi beyler de sahte kürk alternatifleri ile şıklığı ve sıcaklığı yakalayacaklar. Kadife 2015 kış’ında trendler arasında. Renkli kadife ceket ve takımlarla iddialı kombinler yaratabilirsiniz.

Farklı stilinizle yakaladığınız ışıltıyı aşk’ta da yakalamanız dileğiyle.

Keyifli Okumalar

2640

12Alona Kral İÇİNDEKİLER

Stil ve Renk kılavuzunuz ile kendinize

yakışanı giyin

GÖBEKTEKİ YAĞLANMALARA

40 DAKİKADA KALICI ÇÖZÜM:

PASİF SOUND TERAPİSİ

34

Hayata makyaj yapın

Zamansız Tasarımların,

Modern Yorumcusu

52

4 Fendi Magazin • Şubat 2015

Sevgililer Gününde Stili ve Hediyesi ile Öne Çıkanların Adresi Beymen Club

Şubat 2015 • Fendi Magazin 5

6 Fendi Magazin • Şubat 20156 Fendi Magazin • Şubat 2015

Derimod’dan ‘Biri Size, Biri Sevdiğinize

% 50 indirim

Şubat 2015 • Fendi Magazin 7 Şubat 2015 • Fendi Magazin 7






RÖPORTAJ

Önce eşine sonra Türkiye’ye aşık oldu “Alona Kral” Türkiye’ye ilk gelişi, Antalya’ya adım atmasıyla oldu. Orada hayatının aşkını buldu. Evlendikten sonra mankenliğe adım attı, sonrasında iki çocuğunu dünyaya getirdi.Ünlü tasarımcıların defilelerinde yer aldı. Mankenlikten oyunculuğa geçti. Rolünün de hakkından geldi. Farklı şeyler denemeyi sevdi, spordan ve mükemmeliyetçilikten vazgeçmedi. Metronom Medya muhabiri Rüya Meriçboyu Alona Kral’a hayatından, ilerleyen dönemlerdeki hedeflerine kadar her şeyi Fendi Magazin okuyucuları için sordu.F.M: Rusya’dan Türkiye’ye nasıl geldiniz? Eşinizle tanışmanız nasıl oldu?

Alona Kral: Türkiye’ye ilk gelişim Antalya’ya tatil için oldu. Geldiğimde eşimle tanıştım. Aşık oldum, ani bir şekilde evlendik. Şu anda iki tane oğlum var.

F.M: Türkiye’ye alıştınız mı?

A.K: Türkiye ’siz bir yaşam düşünemiyorum. Hayatımın yarısı kadar burada yaşadım. İkinci memleketim diyebilirim. Türk insanın sıcaklığı beni çok etkiliyor. Türk yemeklerini herkes çok beğeniyor. Beni en çok Türk insanlarının sıcaklığı etkiledi. İstanbul’u çok seviyorum. işim ve merakım dolayısıyla tüm Türkiye’yi gezdim. Sizin tarihinize her zaman saygı duyuyorum.

F.M: Oyunculuğa nasıl başladınız? Bu işin eğitimini alarak ilerlemeyi düşünüyor musunuz?

A.K: Oyunculuğa birkaç sene önce, özel ders alıp başladım. İlk başlarda oyunculuk olarak başlamadım, kendimi geliştirmek istiyordum. Oyunculuğumu değerlendirerek, ajansa sundular. Daha sonra kabul edildim. İlk dizi deneyimim “Bin bir Gece” dizisinde oldu. Yabancı bir turisti oynamıştım, o beni çok etkilemişti. Sonrasında geçen sene “Kaçak” dizisinde rol aldım. Zaman bulursam neden olmasn. Oyunculuğumu daha ileriye taşımak isterim.


F.M: Kaçak dizisindeki rolünüze nasıl hazırlanıyordunuz?

A.K: Aksiyon dizisinde rol aldığım için, kickbox dersleri alıyordum. Genel olarak Stanislavski sistemiyle kendimi geliştiriyorum. Geçen gün eşimle yemek yiyorduk, garson bana “Türkiye’ nin zeynası” dedi, çok hoşuma gitti.

F.M: İlerleyen dönemlerde sizi yeni bir dizide görebilecek miyiz?

A.K: Şu anda görüşmeler sürüyor. Dizinin yanı sıra, filmde rol almak istiyorum. Özellikle komedi filminde oynamak istiyorum. Mimiklerimi çok iyi kullandığımı düşünüyorum.

F.M: Mankenlik mi oyunculuk mu deseler, hangisini seçerdiniz?

A.K: Rusya’da bir sene kadar modellik yaptım, okuduğum için ara verdim. Benim için öncelikli olan eğitimdi. Üniversitede ekonomi okudum, okulumu bitirdikten sonra bir şeyler yapmak istedim. Mankenlik mi oyunculuk mu deseler, ana mesleğimi seçerdim. Modellik derim. Çünkü modellik, oyunculuğu içinde barındırıyor. O zaman moda eserini üzerinde taşıyorsun.

F.M: Çocuklarınızın model ya da oyuncu olmasını ister miydiniz?

A.K: Çocuklarımın oyuncu olmasını isterim. Oyuncu olduğunuzda, hayatını sete göre ayarlıyorsun. Her şey o anda değişebilir, set iptal olabilir. Plan çok zor yapıyorsun. Oyuncu olmanın zor olduğu kadar güzel yanları da var.



F.M: Alona Kral’ın bir günü nasıl geçer?

A.K: Saat en geç 7 gibi kalkıyorum. Çocuklarımın okullarıyla ilgilendikten sonra, spora gidiyorum. Küçük oğlumla ilgileniyorum. O gün çalışmıyorsam eğer, piyano dersi alıyorum. Çalışmadığım zaman mümkün olduğunca kıyafet provaları, görüşmeler ve ailemle zaman geçirmeye çalışıyorum. Sporu hayatımdan çıkarmıyorum. Sporsuz bir hayatı düşünemiyorum.

F.M: Türkçenizi nasıl geliştiriyorsunuz?

A.K: Rusya’dan kitap getirtiyorum, Rusça okuduğum kitapların da Türkçesini okuyorum. Dilimi geliştirmeye devam ediyorum. Öğrenilecek çok şey var, öğrenmeye devam edeceğim.

F.M: Mankenlik, oyunculuk derken ileride bir moda hayatı olabilir mi?

A.K: Moda tasarım olarak düşünmüyorum. Ama stilistliği düşünüyorum. Evde kendi kendime dikiş dikiyorum. Okulda dikiş eğitimi almıştım. Annem de önceleri dikerdi, bana da öğretirdi. En son büyük oğluma yılbaşı kostümü diktim. Yazın da kendime elbiseler dikiyorum.

F.M: Sevgililer günü hakkında ne düşünüyorsunuz?

A.K: Eşime çok aşığım, çok seviyorum. Bizim için her gün sevgililer günü. Her gün, her an eşim bana sürpriz yapabilir. Ben de ona sürpriz yapmayı seviyorum. Özel günü seneden seneye beklemiyoruz. Herkese de tavsiyem, özel hayatınızı her gün renklendirin. Sağlam ve kaliteli ilişki için, en önemlisi bu…

Keyifli ve samimi söyleşi için Alona Kral’a teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.




Sözlerime başlamadan önce, bu sayfalardaki yazılarıma göstermiş olduğunuz ilgiye çok teşekkür etmek istiyorum. Beyazmadam.blogspot.com isimli blogumda her ay bir ünlünün güzellik ve makyaj alışkanlıklarına yönelik röportajına yer veriyorum. Artık rutin haline geldi ve özellikle röportajını yaptığım ünlülerin fanlarından mailler alıyorum. Bu beni çok mutlu ediyor. Hem blogumdan yorum yazmaya hem de maillerinize devam edin lütfen.

Yılbaşı, yeni yıl için wishlistler, yeni yıl trendleri ve yeni ürünler derken, yılın ilk ayını bitirdik, Şubat ayına girdik bile. Şubat ayı demek Sevgililer Günü demek. Sevgililer Günü’nün ticari bir gün olduğunu düşünenleriniz vardır mutlaka. Ama Sevgililer Günü’nü illa ki sevgiliniz veya eşinizle kutlamanız gerekmiyor. Benim için Sevgililer Günü “sevgi” günü demek. Sevgiliniz veya eşiniz yoksa da, kendinizi iyi hissedebileceğiniz sevdiklerinizle zaman geçirebilir, hatta kendinize bir hediyeyle mutlu ederek bu günü geçirebilirsiniz.

Bütün caddeler ve sokaklar kalplerle ve kırmızı objelerle donatılmışken, sevgilisi veya eşi olanlar da eminim bu günü dolu dolu geçirmek isterler. Sizlerle güzelliğin yanı sıra bir alışveriş bloggerı olarak, Sevgililer Günü için sevgilinize veya eşinize alabileceğiniz hediye önerilerini paylaşmak isterim.

Size hangi hediyeyi alacağını arayan sevgilinize NARS’ın sınırlı sayıda üretilen “Narsissist Dual Intensity Eyeshadow Palette”ni göstererek yardımcı olabilirsiniz mesela. Çift etkili ve yoğun yapısıyla dikkat çeken, siyah, gri, şeftali pembesi ve toprak tonlarından oluşan far paleti, 8 farklı rengi ve özel far fırçasıyla makyaj çantanızın temel taşlarından biri olacak. Fiyatı: 250 TL


Taksim’deki Elite World İstanbul Otel, aşkı dolu dolu yaşayabileceğiniz ve sürprizlerle sevgilinize unutulmaz bir Sevgiler Günü yaşatabileceğiniz bir program hazırladı. Sevgilinizle Elite World şeflerinin özel “Sevgililer Günü Menüsü”yle aşk şarkınız eşliğinde romantik bir akşam yemeği yiyebileceğiniz gibi, sevgilinize fotoğrafınızla hazırlanan pastayla sürpriz yapabilirsiniz. Dilerseniz Elite World İstanbul Otel’deki Lobi Bar’da size özel hazırlanan “Aşk Çayı”nı yudumlayabilir, dilerseniz Jazz Company’de kendinizi aşk şarkılarınının romantizmine bırakabilirsiniz. Elite World İstanbul Otel’de romantik bir akşam yemeğinin fiyatı 169 TL.

Benim hediyem o güne özel olmalı diyen romantik beyler de sevgililerine veya eşlerine aşkın simgesi Eros’la tasarlanan bir kolye alabilirler. Sırtında bir çift kanadı, sivri uçlu ve parlak altından yapılmış okları ile aşkın temsilcisi olan Eros, BKG’nin koleksiyonunda birbirinden çeşitli ürünlere hayat veriyor; aşkı, mitolojiyle harmanlayarak farklı ve süprizlerle dolu hediye alternatifleri sunuyor. Eros ürünleri, BKG’nin Müze Mağazaları’nda ve www.muzedenhediye.com web sitesinde aşıkları bekliyor.

El emeği kişisel hediyeler her zaman daha değerlidir. Sevgililer Günü’nde sevgilinizi kendi hazırladığınız hediyeyle mutlu edebilirsiniz. Paşabahçe Porselen’in ‘Ben Yaptım!’ setlerinin üzerine çizeceğiniz özel desenler veya yazacağınız mesajlarla kupanızı eşsiz bir hediyeye dönüştürebilirsiniz. Hatta bu hediyeyle sevgilinize evlenme teklifi ederek, Sevgililer Günü’nü unutulmaz hale getirebilirsiniz.

Romantizmin doruklarda yaşandığı Sevgililer Günü için LR Health & Beauty ideal bir hediye seçeneği sunuyor. Ünlü Hollywood starı Bruce Willis’in eşine duyduğu aşktan ilham alarak arattığı Lovingly, Sevgililer Günü’nde aşkınızın göstergesi olacak. 50 ml boyundaki parfümün fiyatı 84,90 TL. Bu hediyelerden biri mutlaka sevgiliniz veya eşiniz içindir. Ama en güzel hediye, sıcacık bir sarılma ve hediyenize iliştireceğiniz güzel bir söz olacaktır.

Aşk ve sevgi dolu günler dilerim.

Sevgilerimle,

Burçin Ünüvar


VERSACE SEVGİLİLER GÜNÜNE ÖZEL SAAT

MODELİYLE KARŞIMIZDA

Önemli dünya markalarının ve lüks saat markalarının tek yetkili Türkiye

distribütörü Saat&Saat, sevgililer gününe özel Versace saat modelini sunar

AVON’ PLANET SPA İLE SİYAH HAVYARIN CİLDE

LÜKS DOKUNUŞUAVON, yeni serisi Planet Spa ile

siyah havyarın lüksünü ciltte yaşatıyor. AVON Planet Spa

maske, göz çevresi için jel maske ve nemlendiricideki siyah

havyar özleri cilde canlılığını geri kazandırıyor, cildi besliyor

ve güçlendiriyor


Sevgililer Günü’nde FLO ile aşka adım atın

LAV ile Sevgililer Günü’nüze Heyecan Katın

Aşkın Zerafetle Birleşimi; Belle Atasay


Sizin Aşkınızın Rengi Ne?



Sizin Aşkınızın Rengi Ne?



AŞKI BEDENİNİZDE HİSSEDİN

NGSTYLE



RÖPORTAJ

Stil ve Renk kılavuzunuz ile kendinize yakışanı giyin

“ Esin Altınpınar” Stil & Renk danışmanı, Makeover Stylist, Eğitmen. Avustralya’da 18 yıl

yaşadı. Stilistlik, Moda üretim, Renk ve Stil danışmanlığı alanında birçok eğitim aldıktan sonra, Türkiye’ye geri döndü. Bir Alman Imaj Akademisi

olan Style Color’ın Türkiye’de olduğunu keşfetti ve İzmir’den sonra İstanbul’a şube açılmış oldu. Danışanlarına hangi renklerin, stillerin yakışacağını örneklerle açıklayarak, eğitim veriyor. Bir nevi daha iyi

giyinmelerini, kendilerine yakışanı keşfetmelerini, kendi stillerini yansıtabilmeleri ve özgüvenlerinin artmasını sağlıyor. Metronom Medya

muhabiri Rüya Meriçboyu Fendi Magazin okuyucuları için Renk ve Stil Danışmanı Esin Altınpınar ile söyleşi gerçekleştirdi

Fendi Magazin: Renk ve Stil danışmanlığına nasıl karar verdiniz?

Esin Altınpınar: Bundan 25 sene kadar önce okul çıkışı Benetton’da çalışırken bir beyfendi elinde renk kartelasıyla mağazaya girdi ve o anda Stilistlik eğitimi aldıktan sonra bu alanda da eğitim alacağımı biliyordum. Avustralya’da Fashion Production-Custom Clothing/Haute Cuture seviyesinde tasarım /üretim /pazarlama eğitimi aldıktan sonra The Australian Image Company’de (şimdiki ismi - Image Innovators) aldığım eğitim aldım home office kurarak full time işlerimin yanısıra hafta sonları danışmanlıklara başladım.

Bu süre içerisinde çeşitli moda firmalarıyla ve sanat galerilerinde çalıştım. Ama aklım hep Türkiye’deydi. Bir türlü kopamamıştım. Burada da hep çalışmak istemiştim. 2011’de Türkiye’ye tekrar yerleştim. Avustralya toplantılar ve Kartela & Klavuzların postalanması için çok uzak olduğundan Image Innovators’un kartela sistemini burada kullanamayacaktım. Avrupa’dan başka bir Imaj Akademisinin sistemini benimsemeye karar verdim. Türkiye’de bir Imaj Akademisinin olduğunu bilmiyordum. Bu işe nasıl devam edebileceğimi araştırırken Style Color’ın İzmir’de açıldığını görünce hemen iletişime geçtik. İstanbul’da bir şube açmamız gerektiğini düşündük. Ve şubemiz açılmış oldu.


F.M: Renk ve Stil danışmanlığı nasıl oluyor? Bundan bahseder misiniz?

E.A: Gelen danışana öncelikle hangi renklerin yakıştığına bakıyoruz. Renklerin tonlarını görüyoruz. Türk insanı morali bozuksa kendisini alışverişe atıyor, önüne gelen her şeyi almak istiyor, bu da terapi oluyor. Johannes Itten diye bir sanatçının teorisine göre, doğuştan olan renk pigmentlerimiz doğanın renkleriyle aynı. Biz de doğal organik bir varlığız sonuçta. Kış neden soğuk, Yaz neden soğuk, İlkbahar ve Sonbahar neden sıcak bunları öğretiyoruz. Kıyafetin kişinin kendisinden daha ön plana çıkmaması gerekiyor, ondan mevsim tipine uygun renk kartelasındaki renkleri tercih etmek gerekiyor. Öncelikle analiz masamıza sizi oturtuyoruz, kumaş örneklerine çenemizin altına gelecek şekilde tutuyoruz ve birçok renkte kumaşların yansımalarına bakıyoruz. Gümüş yansıyınca ne oluyor, ya da altın rengi yansıyınca ne oluyor ona bakıyoruz, gözlemlemeyi öğretiyoruz. Hem sıcaklardan hem soğuk renklerden yakışanlar oluyor, o zaman başka bir mevsime de eğiliminiz olabiliyor. Tonlarınızı keşfettikten sonra keskinlik ve kontrast seviyesini görüyoruz. Ayrıca cildinizin yapısına göre de kumaş yüzeyleri belirleniyor. Mesela cilt pürüzlü ise, pürüzsüz kumaşlar giyersek, cildin pürüzleri daha çok belli oluyor. Renkler asıl yüz çevresinde önemli göğüs altındaki renklerin kullanımı stil tipinize göre ayarlanıyor.


F.M: Danışmanlıklar kaç saat sürüyor ve Makyaj danışmanlığı veya Gardırop düzenlemesi, Alışveriş asistanlığı vb diğer servisleri, renk ve stil danışmanlığından sonra mı almak gerekiyor?

E.A: Genelde Renk Danışmanlığından sonra makyaj danışmanlığı veriyoruz. O da yakışan renkleri öğrendikten sonra yüz kemik yapımıza, cildimizin gözeneklerine göre ürün tavsiyeleriyle oluyor. Renk danışmanlığı 1.5 saat, Stil danışmanlığı ise yaklaşık 4.5 saat sürüyor. Bayanların yüzde 60’ı yanlış allık seçimi yapıyor. Allıkları, göz farlarını nasıl süreceksiniz? örneğin üçgenlik var mı yüzünüzde onu mu ön plana çıkaracağız? yoksa dengeleyecek miyiz? Ona karar veriyoruz. Koyu/açık, mat/parlak ürünler yüzün hangi kısmına hangi açlarda uygulanacak? Bunlar uygulamalarla öğretiliyor. Genelde renk ve stil danışmanlığından sonra diğer servisleri öneriyoruz.

F.M: Danışanlar için kılavuz da dolduruyorsunuz. Bundan bahseder misiniz?

E.A: Her danışana kişiselleştirilmiş bir kartela veriyoruz ve kılavuz dolduruyoruz. Kılavuzda sizin için notlar alınıyor. Aynada gördüğümüz, okuduğumuz şekilde yazıyoruz. Renk kartelasından bir çok rengi giyebilirsiniz ama psikolojik etki ve mekanla ilgili olarak, hangi rengi ve hangi tonu nerelerde giyeceğinize karar veriyoruz. Style Color (TYP Akademie) sistemine ve dünyadaki diğer Imaj akademilerinin hepsine göre genelde Erkeklerde 5, kadınlarda 6 tane vücut /stil tipi bulunuyor. Bir insan 2 ya da 3 stil tipinin karışımı olabilir. Herkesin milyarlarca kombinasyonu var ama biz ana tespitlerimizden yola çıkarak, danışanın yüz şekline, kas / iskelet yapısına, enerjisine, sosyal /kurumsal yaşam tarzına göre hangi kombinasyonların uygun olacağının şablonunu genel hatlarıyla açıklayarak kumaş desenlerinin de vücutlarına göre aynada yansımasını okumayı öğretiyoruz ve kılavuza yazıyoruz.


F.M: Analize gelenler daha çok hangi konulardaki şikayetleriyle size geliyor?

E.A: Herkesin bir şikayeti oluyor. Ortak şikayet, “Mağazada beğenip alıyorum, ama sonra giymiyorum” genel sorunlardan biri oluyor. Bu sorunların ortadan kalkması için, insanların ilk önce vücudunu tanıması, doğal pigmentlerini görebilmesi, aynaya objektif bakmayı öğrenmesi gerekiyor.

F.M: Danışmanlık aldıktan sonra, kişilerin gardıroplarında değişiklik oluyor mu? Bu danışmanlığı kendi hayatlarına nasıl uyarlıyorlar?

E.A: Zaten kartelasını ve kılavuzunu alan hemen gardolabın içine giriyor. ‘’aa bu bana bu yüzden olmuyormuş’’ veya “bunu o yüzden severek giyiyormuşum “diyorlar. Aynı zamanda bazı danışanlar ile alışverişe ya da öğrendiklerini pekiştirmeleri için mağazalara gidiyoruz. Orada deneyerek, kombinliyerek pratik yapma şansını yakalıyorlar. Ama en önemlisi, danışmanlıktan sonra siz artık neyin yakışıp yakışmayacağını görecek seviyeye geliyorsunuz. Ve gardolabınızı kendiniz eleyebileceğiniz kıvama geliyorsunuz. Bu danışmanlıktan sonra yaptığınız alışverişlerde daha hatasız oluyor. Aldığınız her şey size yakışacak renk ve stilde oluyor. Böylelikle tasarruf başlıyor. Yani her birimiz en az 2-3 ayda bir danışmanlık parası harcıyoruz. Ama hayatınızda bir kere bu danışmanlığı alıyorsunuz. Bir palto ücretine danışmanlık alabiliyorsunuz. Ve bu danışmanlık sayesinde hiçbir zaman yanlış palto almıyorsunuz. Bu yüzden büyük bir tasarruf yapıyorsunuz. Alıp giymeyip de başkasına vereceğiniz kıyafetler yok oluyor artık. Çünkü artık bilinçli bir alışveriş başlıyor. Danışmanlıktan önce aldıklarınızı da nasıl kurtarabileceğiniz öğreniyorsunuz. Burada saç kesimlerinden çorap seçimlerine kadar herzeyi öğreniyorsunuz.

Bizim amacımız ‘’sana bu yakışır, bunu giy, bu yakışmaz ‘’ demek değil. Bizim amacımız sizi kendinizin temel hatlarını öğrenmeniz ve şablon verip size bu şablonlarla çok daha kolay ve net bir fikir edinmeniz hayatta. Sizi 4 ya da 5 tipe sığdırmıyoruz. Sizin genel hatlarınızı çizip içini nasıl dolduracağınızı söylüyoruz.

F.M: İnsanların size geri dönüşleri oluyor mu? Nasıl oluyor?

E.A: Evet. Kesinlikle oluyor. Daha çok özgüvenlerinin düzeldiğini ve yükseldiği yönünde ger dönüşler alıyorum. Gelenler çok mutlu ayrılıyor. 12 yıldır danışmanlık veriyorum, bir kere bile memnun olmayan, kendisiyle ilgili birçok gerçekleri keşfetmeyen olmadı. Hayatında büyük bir etki yaptığımız insanlar çok oluyor. İş yerinde yükselenler, ruh ikizini bulanlar vs… Asıl bizim sattığımız özgüven. Kendinden emin olmayı satıyoruz. Kendinizden emin, her gün karşı tarafa nasıl göründüğünüz konusunda kontrol sahibi siz oluyorsunuz.

Keyifli söyleşi için, Esin Altınpınar’a teşekkür ediyoruz.



ORIFLAME ÜRÜNLERİ İLE ERKEĞİNİZİ ŞIMARTIN

Yıllardır kadınların hayallerinden ilham alan Oriflame’in Şubat ayında birbirinden farklı notalardan ilham alarak hazırladığı parfüm koleksiyonu, kış aylarında erkeklerin

favori kokuları arasında yer alacak




GÜZELLİK

GÖBEKTEKİ YAĞLANMALARA 40 DAKİKADA KALICI ÇÖZÜM: PASİF SOUND TERAPİSİ

Göbek bölgesinde oluşan yerleşmiş yağlarınızdan şikâyetçiyseniz, pasif sound terapisiyle oturduğunuz yerden spor ya da diyet yapmadan yağlarınızdan sıkılaşarak kurtulmanız mümkün

Bölgesel yağlanmalara meydan okuyan pasif sound terapisi, Metabolizmayı % 70 hızlandırarak 60 saat spor yapmış gibi efor harcamanızı ve vücudunuzdaki biriken yerleşmiş yağların bloke edilmesini sağlıyor.

Günümüzde gelişen teknolojiyle birlikte, güzellik ve sağlık alanında da yeni birçok yöntem uygulanıyor. Bölgesel incelmede en etkili yöntemlerden biri olan Pasif Sound Terapisi bunların başında geliyor. Pasif sound Terapisi; diyetle verilemeyen kiloları, bölgesel sarkmaları ve özellikle karın yağlanmalarını 40 dakikada yok ediyor.


Yöntemin cerrahi müdahaleye gerek kalmadan enjeksiyonsuz yağ hücrelerini tek seansta yok ettiğini belirten Estetik Uzmanı ve Türkiye’nin ilk Güzellik Koçu Meltem Şarkışlalı ‘’Pasif Sound Terapisi, vücut metabolizmasını şaşırtıp vücuttaki yağ hücrelerini parçalıyor ve tek seans uygulanan bu uygulama sayesinde vücuttaki tüm yağlarınızdan kurtulmak mümkün hale geliyor. Bu yöntemle 60 dakika spor yapmış gibi efor sarf etmeniz sağlanarak hızla kalori harcamanız ve yerleşmiş bu inatçı kilolarınızdan kurtulmanız mümkün oluyor” açıklamasında bulundu.

Oturduğunuz Yerden Yağlarınızdan Kurtulun

Yanlış beslenme, hareketsizlik, genetik faktörler gibi etmenlerin bölgesel yağ birikmesine neden olabildiğini söyleyen Estetik Uzmanı ve Güzellik Koçu Meltem Şarkışlalı, yerleşmiş yağları eriten Pasif Sound Terapisi yöntemi ile ilgili olarak şunları belirtti; “Pasif sound terapisi, özellikle göbek bölgesinde oluşan yağ birikimini önler. Kasları kasılma-gevşeme hareketleri ile sıkılaştırır. Maksimum 40 dakika süren uygulamada, bölgeye bağlanan pedler sayesinde kaslar 60 saat spor yapmış gibi efor sarf ederek göbek yağları simit ve yan simit yağ hücreleri tek seansta yok eder’’ dedi.

Kilo Sorunu Olan Bel Fıtığı Hastaları da Bu yöntemle Zorlanmadan Kilo Verebilecek

Meltem Şarkışlalı, bölgesel incelmenin yanı sıra, kilo sorunu ve bel fıtığı sorunu yaşayan hastaların da hiç yorulmadan ve bel bölgesini zorlamadan yağ hücrelerinden kurtulabileceklerini söyledi. İspanya’dan Prof. Dr. Marcos ve ekibinin, tüm dünyaya yaydığı bu yöntem sayesinde, yağ hücrelerinin kaslarla yer değiştirdiğini belirterek, şöyle devam etti: ‘’Herhangi bir cerrahi müdahale gerektirmeyen bu yöntem, ağrısız ve yan etkisiz olduğu için şeker, troid hastalarında da rahatlıkla uygulanabiliyor. Buna ek olarak, doğru vücut yapısına uygun kas hareketleri ile yapılırsa etkisi çok daha fazla oluyor’’ dedi.


NARS’TAN SADELİĞİN CAZİBESİ




Colin’s’ten sevgililere aşkları kadar sıcak kazaklar



RÖPORTAJ

Çocukluğundan beri makyaj malzemelerine hayrandı. Ailesi doktor olmasını istiyordu ama o hayatı boyunca severek yapabileceği mesleği seçti. Farlar, rujlar, allıklar kısaca makyaj malzemeleri onun için tutku oldu çokta sevdi. Sevdiği, kalp atışlarını hızlandıran mesleği seçti. İyi ki de seçti, şimdilerde çok iyi bir Makeup Artist. İşine tutkulu olan Makeup Artist Nurgül Kolukırık ile Metronom Medya muhabiri Rüya Meriçboyu keyifli söyleşi gerçekleştirdi

Hayata makyaj yapın “Nurgül Kolukırık”


Fendi Magazin: Makyöz olmaya nasıl karar verdiniz? (Bir hikayesi varsa paylaşır mısınız?

Nurgül Kolukırık: Çocukluğumdan beri makyaj malzemelerine hayrandım. Yalnız ailem işimi çok fazla onaylamıyordu. Hani vardır ya her Türk aile babasının isteği; kızı ya doktor olsun ya öğretmen tarzında. Bende bir yandan okudum bir yandan da içimden gelen bu işi yaptım. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler mezunuyum. Şu an da çok iyi bir Makeup Artist im Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Asıl okulum bittikten ve evlendikten sonra işimi daha rahat bir şekilde yapmaya başladım. Ve herkese tavsiyem, kesinlikle sevdiği iş neyse onu yapmalı.

F.M: Sizce en sık yapılan makyaj hataları nedir?

N.K: Bir makyöz olarak yolda yürürken, ya da marketten alışveriş yaparken o kadar çok hatalar var ki hatta bununla ilgili youtube da komik bir videom bile var. Teknik olarak açıklamak gerekirse;

1.Yanlış çekilen eyeliner yöntemleri

2.Göz rengine ve saç rengine uyumlu olmayan far renkleri ve göz kalemleri

3.Abartı sürülen allıklar

4.Gece makyajı olarak kullanılacak bir makyajı günlük olarak kullanmak

5.Yanlış fondöten seçimleri ( hem ton bazında hem de kuru / yağlı cilt ayırt etmeksizin alınan fondöntenler )

Ama artık makyözlerin ve blogerların sosyal medya paylaşımları sayesinde Türk kadınları daha da bilinçlendi. Videolar veya anlatımlı fotoğraflar sayesinde doğru ve yanlışlara bir adım daha yaklaştık diyebiliriz.



F.M: Her yüz tipine aynı makyaj uygulanıyor. Hangi yüze nasıl makyaj uygulan malıdır?

N.K: Aslında bu çok detaylı bir konu. Bu konulara da daha çok 2 ay süren makyaj eğitimlerim esnasında değiniyorum. Ama anlaşılabilecek en uygun şu şekilde açıklayabilirim.

. Ten renginizi baz alarak ve göz renginizi baz alarak renkler seçin.

. Kahverengi Gözlerde; Bronz kahveler, bakır tonları ve 2015 Makyaj modası smokey eyes göz makyajı sizin için uygun. Buğulu ve etkileyici bakışlara sahip olabilirsiniz.

. Mavi Gözlerde; Lacivert, griler sizin için. Göz renginiz iyice ortaya çıkacaktır. Eğer daha sade bir göz makyajı isterseniz yine 2015 makyaj modası Retro makyaj ( eyeliner, takma kirpik ve kırmızı ruj üçlemesi ) uygulatabilirsiniz.

. Yeşil gözlerde; Mürdüm tonları, Morlar ve Lilalar tam size uygun. Siz kesinlikle gözlerinizi ön plana çıkarmalısınız. Çünkü dünya üzerindeki insanların sadece % 10 u yeşil gözlüymüş. Çok şanslınız.

. Allık Sürme konusunda da; asla ve asla yana doğru ve yüzünüzü komple kaplayacak şekilde allık kullanmayın. Yüzü her zaman yukarıya doğru volüm vermeye çalışın. Ve aşırı derecede kullanmayın. Çünkü fazla kullanılan allık yüzdeki gözenek vs bu tarz hataları daha çok ortaya çıkarır.

F.M: Makyajla yüz daraltma mümkün müdür?

N.K: Tabi ki mümkün. Özellikle ışık oyunları dediğimiz Modlajlama ( yüze gölge ve ışık katma oyunları ) sayesinde özel günlerinizde çok büyük değişimler yaratabilirsiniz.

Elmacık kemiklerinizi çıkarabilirsiniz.

Burnunuzu ince uzun gösterebilirsiniz.

Alnınızı daha geniş, çenenizi daha küçük gösterebilirsiniz.

Tüm bunlar yüz tiplerine göre değişiklik göstermekte.

1.Kare yüz

2.Üçgen yüz

3.Yuvarlak yüz


Ve ideal olan oval yüz tipleri vardır. Bunun için aynaya baktığınızda yüz tipinizi belirledikten sonra gölge ve ışık oyunlarını yapmak gerekir. Bunun için de aslında 3-5 saatlik Kişisel Makyaj Eğitimleri alarak profesyonel makyözlerden destek alabilirsiniz.

F.M: İyi bir makyajın püf noktaları nelerdir?

N.K: Yüzünüzü çok makyaja boğmadan, dünya da trend olan doğal makyaj yöntemiyle yüzünüzün iyi yönlerini ön plana çıkararak en doğru makyaja ulaşabilirsiniz.

F.M: Önümüz sevgililer günü 14 Şubat akşamında sevgilisiyle yemek yiyecek biri nasıl bir makyaj uygulamalıdır?

N.K: Evet, Sevgililer Günü, kendinizi En mükemmel olduğumuzu göstermemiz gereken günlerden bir gün. Çok yoğun göz makyajı her zaman kişiyi olduğundan daha olgun gösterir. Dudak makyajı yoğun, göz makyajımız daha olduğu zaman daha fresh ve genç kız havası taşırız.

Siz kendinizi o akşam Hangi kadın olarak görmek isterseniz onu seçebilirsiniz. Ya çok iddialı bir smokey eyes ( the balm ın smokey eyes paletinden destek alabilirsiniz) ya da çok güzel bir kırmızı ruj ( Mac Diva, Russian Red gibi ..) seçebilirsiniz. Özellikle bu kırmızı ruj makyajı , kırmızı güllerle çok uyum olur. Bu da beylere küçük bir ipucu olsun bizden.

F.M: 2015 bahar gelinlerine makyaj tavsiyeleriniz nelerdir?

N.K: 2015 in Bahar Gelinleri, Bahar da etrafınızda renkleri görürsünüz, eğlenceli ve güzel rengârenk çiçekleri göz önüne alın derim. Yani çok koyu makyajlardan uzak durarak doğaya uyum sağlamak gerekir diye düşünüyorum ki şu an Dünyada trend olan budur zaten. Az aslında çok şey demektir.

Keyifli söyleşi için Nurgül Kolukırık’a teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.


Levi’s® ikonları, 2015 ilkbaharı için yeniden doğdu


Y E N İ S MO KY PO PPY VÜ C U T B A KI M S E R İ S İ

G E RÇ E K AŞ KYENİ


essence’ten Sevgililer Günü’ne özel: like an unforgettable kiss


Avrupa’nın lider markası essence’in like an unforgettable kiss koleksiyonu ile Sevgililer Günü’nün romantik havasını doyasıya

hissedeceksin. Şubat sonuna kadar raflarda kalacak koleksiyonda öne çıkan ürünler, nemlendirici ruj, kalp desenli çift renkli allık ve

çiçek kokulu mini parfüm




KENDİ COSMETICSSexy Amber, Cinnamon Lust, Scrumptious ve Rabble Rouser isimleri taşıyan kişisel bakım ürünleriDuş jeli Vücut nemlendiricisi Vücut spreyi serileriyle kullanıcılarına çekici, aynı zamanda tüm duyuları harekete geçiren ayrıcalıklı bir bakım vaad ediyor. Kendi Cosmetics koku notalarında iddialı olduğu kadar, vücut nemlendiricilerinin formülasyonlarında da fark yaratıyor. Duştan sonra ve gün içerisinde dilenen sıklıkta kullanılabilen,cildi nemlendiren, yağlılık hissi yerine tazelik etkisi yaratan Formülasyonlu nemlendiricileri duştan sonra kullanılan Sıradan nemlendiricilerden oldukça farklı… Kusursuz ve çekici bir görünümün başlangıç noktası olan vücut temizliğini de aynı koku notalarını içeren duş jeli ve vücut spreyleri serisi ile tamamlayan Kendi Cosmetics, sadece kalitesi ile değil, fark yaratan ambalaj tasarımları ile göz doldurarak kişisel bakımı, keyifli bir ritüele dönüştürmeye devam ediyor



RÖPORTAJ

Tasarım merakı daha küçük yaşlarda, odasını tasarlamasıyla başladı. Genç kızlığını Fransız ekolüyle geçirdi, Fransız moda dergileri onun için hep önemli oldu. Ne okuyacağı belliydi... Moda onun için tutku haline geldi. Gezdiği ülkeler, gördüğü yerler onun için ilham, enerji

kaynağı oldu. Tasarımcı Begüm Salihoğlu ile Metronom Medya muhabiri Rüya Meriçboyu söyleşi gerçekleştirdi

Zamansız Tasarımların, Modern Yorumcusu

“Begüm Salihoğlu”


Fendi Magazin: New York’ta moda üzerine eğitim aldığınızı biliyoruz. Modayla buluşmanız nasıl oldu? (Bir hikayesi varsa bizimle paylaşabilir misiniz?)

Begüm Salihoğlu: Moda benim hayatıma çok erken yaşta girdi. Tasarım merakım 9-10 yaşlarında kendi odamı tasarlamaya başlamamla ailem tarafından keşfedildi. Fransız ekolüyle geçirdiğim genç kızlığımda ise, internet olmadığı da düşünülürse Fransızca moda dergileri benim her ay en heyecanla beklediğim besleyicilerimdi. Üniversite sırasında ne okuyacağım konusunda en ufak bir tereddüttüm olmadı. Fransa’ya Fransız lisesinde okuduğum için kendimi çok yakın hissediyordum ve yeni bir vizyon için seçimimi New York’tan yana kullanarak devam ettim. New York, Paris ve İstanbul ile de çalışma hayatıma devam ediyorum. Benim için moda her şey, ama tasarım endüstriyel tasarımcı da olduğum için evimde ya da ofisimde her yerde kendini gösterir.

F.M: Tasarım yaparken nelerden ilham alıyorsunuz?

B.S: Genellikle her şeyden ilham alırım. Seyahatler ise benim en önemli enerji kaynağımdır. Yılda mutlaka iki kez görmediğim bir ülke, kültür görmeye gayret ederim. Mutlaka oradan esinlenip, İstanbul’a döndüğümde koleksiyonlarım üzerinde bir değişiklik yapar, farklılıklar yaratırım.


F.M: En çok hangi ünlüye tasarım dikmek isterdiniz?

B.S: Gwyenth Paltrow, Charlize Theron ve Charlotte Casiraghi ‘ye kıyafet tasarlamak isterdim.

F.M: Bir tasarımcının bilmesi gereken olmazsa olmaz dediğiniz neler var?

B.S: Tasarımcı kalıp, dikiş ve prova yapmayı bilmeli ki vücudu en doğru gösteren oranları bulabilsin. Ona göre tasarlayabilsin. Yoksa kağıt üstünde çizim benim için hiçbir şey ifade etmez, ben vücuda göre modeli tasarlarım. Beni tanıyan müşterim de geldiğinde benden hemen çizim istemez, bana kendini bırakır ben üstünde kumaşla ne yapacağımı gösteririm. O çizimdeki 34 beden kadın gerçek hayattaki kadın değil sonuçta, o da kendini en iyi nasıl gösterebileceğimi o an gözüyle görmeli.



F.M: Tasarımcı olarak tasarlamak istediğiniz en çılgın kıyafet ne olurdu?

B.S: Hiçbir zaman çok çılgın ve giyilemeyecek bir kıyafet tasarlamam. Ama maliyet düşünmeyeceğim bir kıyafet olsaydı İsviçre’deki couture kumaşçımdan inanılmaz tekniklerle kesilmiş lazer kesimli kumaşlardan alır o an içimden nasıl geldiyse bir elbise tasarlardım. Maalesef hayatın gerçeği de satamayacağım kadar yüksek bir maliyetli bir elbiseyi ancak bir enstalasyon için yapabilirim.

F.M: İlham panoları hazırladığınızı biliyoruz. İlham panoları nasıl ortaya çıkıyor?

B.S: Koleksiyonlarım için çok görsel biriktiririm. Seyahatten çektiğim resimler, sevdiğim mankenler, kadın fotoğrafları, renkler, doğadan görüntüler beni hep etkiler. Araştırmacı olarak moda haftalarında tüm defileleri inceleyip en iyi teknikleri görsel hafızama alır, yapılmış özel kesimleri inceler, kendime ne katarıma da bakarım. İlham panolarım da hep bu içerikler üzerine şekillenir.

Keyifli söyleşi için, Begüm Salihoğlu’na teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.


HOGAN REBEL KOLEKSİYONU’NDAN SEVGİLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL LÜKS VE KONFORLU

SNEAKERLAR



Erkeğinizin kalbini Dockers® ile çalın




LENOVO’NUN SEVGİLİLER GÜNÜ’NE ÖZEL KIRMIZI VIBE X2 TELEFONU İLE HEP AŞIK KALIN


Lenovo’nun Sevgililer Günü’ne özel satışa sunulan Kırmızı VIBE X2 modeli ile çektiğiniz selfie’lerle aşkınızı ölümsüzleştirirken,

Beautification (Kusursuz Portre) uygulamasıyla da bir film yıldızı kadar güzel görüneceksiniz



Aşkınızın göstergesi: Lovingly by Bruce Willis


RÖPORTAJ

Çocukluk hayalini, tasarımlarını

bugünlere taşıdı “ Gülce Dereli “




Fendi Magazin: Tasarıma olan ilginiz, babanızın annenize özel tasarımlar yapmasıyla başlamış. O zamanlar siz de tasarımlar yapıyor muydunuz?

Gülce Dereli: Her küçük çocuk gibi, büyüyünce odaklanacağı işin filizlerini ben de daha o yaşlarda gösterdim… Küçükken kendi kendime kolyeler, bileklikler tasarlıyor ve yazlıkta arkadaşlarımla tezgah açıp satıyordum.

F.M: Sizin için en özel tasarımınız hangisi, özel bir nedeni var mı?

G.D: Hayatımdaki en özel ve unutamadığım tasarımım, babamın annem için özel olarak bana tasarlattığı modeldi. Yeni çıkaracağım koleksiyon için tasarlatmıştı babam bunu bana. İlk kazandığım para da yine bu tasarımımdandı ve yine babamdı…

F.M: Tasarımlarınızı tasarlarken nelerden ilham alıyorsunuz?

G.D: Aslında ben günlük şıklığa uyum sağlayacak, çok fazla abartılı olmayan tasarımlar yapmayı tercih ediyorum. Klasik tasarımlar yapmak beni daha çok mutlu ediyor ve kalıcılığı daha çok sağladığıma inanıyorum. Bunları tasarlarken de yine günlük şık kıyafetlerden ilham alıyorum. Modayı, yeni çıkan kreasyonları takip ediyorum ve bunları göz önünde bulundurarak tasarımlarımı yapıyorum. İlham kaynağım yine moda…

Daha küçüklüğünde kolyeler, bileklikler sattı. Arkadaşlarıyla tezgah açtı. Hayatındaki unutamadığı tasarımı da babasının

annesi için kendisine özel olarak tasarlattığı model oldu. Onu ileride tasarımlarıyla daha çok göreceğiz. Mücevher takı tasarımcısı Gülce Dereli ile Metronom Medya muhabiri Rüya

Meriçboyu söyleşi gerçekleştirdi


F.M: Sizce tasarımın püf noktası var mı? Varsa nedir?

G.D: İyi bir tasarım bence uzun ömürlü ve kaliteli olmalı. Ayrıca bir tasarım yaparken çok iyi bir gözlemci olmanız gerekiyor. Çünkü bir bakıma ihtiyacı belirleyip talep yaratıyorsunuz… Takılar çok çabuk tüketildiği için ben uzun dönemli tasarımlar yapıyorum. Ayrıca müşterilerime aldıkları her parça ile takılarını yeniden tasarlama ve kendi tasarımlarını oluşturma imkanı sunuyorum. Kişiselleştirilebilir koleksiyonlarım ile müşterilerime kendi takılarının tasarımcısı olma, yaratıcılıklarını kullanma fırsatı yaratıyorum. Bu da tasarıma yeni bir boyut getirmek için oldukça önemli bence…

F.M: Sizi 5 yıl sonra nerede göreceğiz?

G.D: 5 Sene sonra takı tasarım sektörünün önemli bir ismi olacağıma inanıyorum. İsmi duyulmuş bir sektör oyuncusu da diyebiliriz…

F.M: Koleksiyon hazırlamayı düşünüyor musunuz?

G.D: Yaz, kış ve özel günler için sürekli farklı tasarımlar yapıyorum. Her sezonda her biri farklı uçlar ve modellerle koleksiyonları çıkartıyorum ve böylece müşterilerimin de takı tasarımlarının çeşitliliğini sağlıyorum. Kişiselleştirilebilir takı koleksiyonlarım ile her sezon müşterilerimin takılarını geliştirmesini sağlıyorum. Hem de onları da kendi kendilerinin tasarımcısı yapıyorum.

Bu söyleşi için Gülce Dereli’ye teşekkür ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.






ALYANSTA MODA DEVRİMİ KOMBİNLERE ÇELİK

IŞILTISI GELİYOR


Tek yastıkta kocanır ama tek yüzükle ömür geçmez Alyans modası

“Lovering”le başlıyor


14 Şubat’ta sevgisini nasıl anlatacağına karar veremeyenler, Lee® koleksiyonunda yer alan modeller ile aşkını dile getiriyor




ECCO’nun Kırmızı renklerden oluşan serisi şıklığı kadar rahatlıkla kullanabileceğiniz

tasarımlarıyla da dikkat çekiyor

Aşkın Değişmeyen Adresi The Grand Tarabya

Sevgililer Günü’nde sevgilinize verebileceğiniz en güzel hediye aşkınızdan başka ne olabilir ki?

Yenilenen yüzüyle konuklarını ağırlayan The Grand Tarabya, Sevgililer Günü’ne özel paketleriyle Boğaz’ın en özel yerinde nostaljik bir otelde

konaklama, muhteşem bir yemek ve huzur verici bir SPA deneyimiyle aşkınızı perçinliyor


Hayatınızdaki o özel kişiye sevgilinizi anlatacak bir hediye bulmakta

zorlanıyorsanız; ona baş başa unutulmaz bir deneyim armağan etmeye ne dersiniz?

Hiçbir hediye aşkınızı sizden daha iyi anlatamaz

Mirasının öneminin yanı sıra modern beklentilerin de

bilinciyle baştan aşağı büyük bir heyecanla yenilenen; Boğaz’ın en özel yerinde,

Tarabya Koyu’nda muhteşem bir konuma sahip olan The Grand Tarabya misafirleri için 14 Şubat’ta gün boyu

sürecek sürprizler hazırladı. The Grand Tarabya’nın sosyal

medya hesaplarında ya da lobideki Sevgililer Günü özel

kutularında en güzel aşk mesajını paylaşan çift sürpriz

hediyenin sahibi olacak.

Eski Türk filmlerindeki unutulmaz aşk sahnelerinin

vazgeçilmez mekanı The Grand Tarabya, 14 Şubat’ta

çiftlere iki farklı paket sunuyor. Üstelik Therapia SPA’nın Sevgililer Günü’ne

özel terapileri aşkı ve huzuru buluşturuyor



MAKE UP FOR EVER SMOKY STRETCH MASCARA İLE MÜKEMMEL SİYAH KİRPİKLER

MAKE UP FOR EVER’ın yeni keşfi Smoky Stretch Maskara, simsiyah kirpiklere sahip olmak isteyen kadınlar için hazırlandı. Sahne arkası makyaj uzmanlığından esinlenen Smoky Stretch Maskara, kirpikleri uzatıp, ayırıp belirginleştirerek televizyon, film ve fotoğraf çekimleri için ideal bir görünüm sağlıyor. Buğulu göz makyajını tamamlayan hacimli, uzun ve kıvrık simsiyah kirpiklere imza atan yeni maskara topaklanma problemini de ortadan kaldırıyor


Yeni maskara, koyu siyah renkte ve tarzıyla dikkat çekmek isteyenler için mükemmel... Konik fırçası, mükemmel uzunluktaki, belirginleştirilmiş kirpikler için maksimum ürünün sürülmesini sağlıyor. Özel formülü sayesinde kirpikler gün boyunca hem uzunluğunu hem de esnekliğini koruyor. Smoky Stretch Maskara, 66 TL

MAKE UP FOR EVER smoky, yoğun siyah maskaralarla, istedikleri smoky görünüme ulaşabilirler.

Smoky Extravagant: Yoğun siyah renkli maskara kirpiklerin daha uzun ve hacimli görünmesine yardımcı oluyor. Ürünün fiyatı, 64 TL.

Aqua Smoky Extravagant: Ultra-yoğun pigmentleri ve suya karşı dayanıklı teknolojisiyle kirpikleri uzun süre hacimli ve kıvrık kalmasını sağlıyor. Ürünün fiyatı, 66 TL.

Smoky Lash: Formülünde ultra-yoğun pigmentler bulunan hacim veren maskara, özel fırçasıyla kirpikleri kökten uca tamamen kaplayıp tek tek ayırıyor. Ürünün fiyatı, 62 TL.

Aqua Smoky Lash: Suya karşı dayanıklı maskara kirpiklerin hacim kazanmasını sağlıyor. Kirpikleri uzatıp kıvırıyor. Ürünün fiyatı, 63 TL


GÜZELLİK

HOLLYWOOD YILDIZLARININ BAKIM SIRRI OKSİJEN TERAPİSİKış aylarında, soğuk hava ile birleşen

hava kirliliği, ciltte kızarıklık ve kurumalara neden oluyor


Hollywood yıldızlarının da kış aylarında uyguladığı cilt yenileme sırrı oksijen terapisi, sizi genç bir cildin sahip olduğu tazelik ve canlılığa kavuşturuyor.

Kış aylarında yaşadığımız şiddetli soğuklar ve hava kirliliği, cildimizi oksijensiz bırakıyor. Vücudumuz kadar cildimizin de oksijen almaya ihtiyacı olduğunu söyleyen Özel Bliss Maçka Polikliniği Medikal Estetik Hekimi Dr. Enis Keskin: ‘’Oksijen hayat iksiridir. Oksijen olmazsa metabolizma da tam performanslı çalışmaz. Cilt ve vücut hücrelerine enerji gitmez, cilt elastikiyetini kaybeder,

yorgun bir görünüm alır’’ şeklinde konuştu. Dünya çapında Madonna, Jennifer Aniston, Caprice gibi pek çok ünlü isminde başvurduğu oksijen terapisi cildinizi

tazeliğe kavuşturuyor.


İğnesiz Ve Ağrısız Nem Takviyesi

Dr. Enis Keskin oksijen terapisi ile cildin nem kaybı ve dolaşım problemi olan ciltlere, sağlıklı ve tek renk görüntüsü kazandıracağını söyledi. Dr.

Enis Keskin,’’ Oksijen Terapi, oksijen basıncının iğne kullanılmadan, cildin en alt tabakasına tedavi edici ajanlar ile birlikte ağrısız ve acısız bir şekilde

yedirilmesi yöntemidir. İğnesiz-basınçlı oksijen enjeksiyonu işlemi ile cilt altında oluşturulan nem takviyesi ince çizgilerde, renk farklılıklarında

etki göstererek cildin kendi dinamiklerini çalışmaya teşvik eder ve hücre performansında ve kollajen seviyesinde artış sağlar. Mikro dolaşımı düzelen

ve nem bariyerini onaran ciltte sağlık ışıltısı yeniden kazanılır. ‘’açıklamasında bulundu.


Canlı Ve Taze Görünmenin Yolu Oksijenin İyileştirici Etkisinden Geçiyor

Genç ciltlerin canlı ve taze görünmesinin nedenini, epidermisin yeterli oksijen ve besin alması olarak belirten Dr. Keskin, ‘’Olgun ciltlerde demisteki mikro

damarların dejenere olarak, epidemisin yeterli oksijen alamamasından dolayı cilt incelir ve kurulaşır. Bu noktada, ince, hassas, alerjik ciltlerde oksijenin

iyileştirici etkisinden yararlanılır.’’ dedi.

Oksijen Terapinin 18 yaş sonrası tüm cilt tiplerinde ve her mevsimde uygulanabildiğini söyleyen Dr. Enis Keskin, haftada bir olarak, cildin ihtiyacına

göre en az 3 en fazla 5 seans yapılan Oksijen Tedavi ile ciltte gençlik ışıltısını yeniden kazanarak yılların yorgunluğunun silinebileceğini belirtti.

Bir Sonraki Sayıda Görüşmek Üzere

Fendi Magazin Sayı 7

Documents