Top Banner
Felsefe Öncesi Düşünüş Doğaya bağlı ancak tümüyle doğadan farklı bir yaşam alanı ortaya çıkartan tür: İNSAN, Yapılan işlem: KÜLTÜR Kültür: insan olma şartlarını sağlayan sistematik bütünlük Kültür: İnsan tarafından üretilen, insan olma şartlarını belirleyen ve sürekliliğini sağlayan anlamlı, sistemli düşünce yapısı. Akıl-ruh-ihtiyaçlar kültürün doğmasını sağlamıştır. Akıl: anlamlı-düzenli ve sistemli düşünce üretme yetisi..temel ödevi sorun çözmektir. aklın işleyiş tarzı:mantık akıl düzenli ve anlamlı düşünmeyi dille gerçekleştirir insan çevresindeki şeyleri adlandırarak dili meydana getirmiştir. Kültürün formu : efsane-din-felsefe-bilim ölüm=yok olmak..yok olmaktan kurtulmak için ölümsüz bir cevher gerekli (ruh) ihtiyaçlar---sorun çözme---akıl Biyolojik ihtiyaç: beslenme-güvenlik türün devamlılığı: aile sosyolojik ihtiyaçlar: dil, aile, siyaset psikolojik ihtiyaçlar: din, sanat entelektüel ihtiyaçlar: felsefe, bilim, efsane, büyü, tarih kurumlaşma: ihtiyaçların giderilme tarzı temel kurumlar: aile: türün devamlılığı ve kültürün temel kurumlarının öğretilmesi dil: bildirişme ve kimliğin tanımlayıcısı din: evren tasavvuru, ölümü anlamlaştırma ahlak: toplumsal düzen tarih: kültürel bütünlük ve kimliğin devamlılığı, eğitim: beceri artırma ve entelektüel sorunlarla ilgilenme iktisat: beslenme sorunlarını çözme devlet: birey-kurum ilişkileri, güvenlik aile-dil-ahlak (insan olmak için gerekli) dil-din-tarih (toplumsal kimlik) eğitim-iktisat-devlet (toplum düzeni) kültürün temel direği dildir. kültürün kuruluşu-----düzen, zaman, amaç, köken, tarih, gelenek, ölüm, evren -1- Ders Notu
56

Felsefe Öncesi Düşünüş

Mar 04, 2023

Download

Documents

Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Doğaya bağlı ancak tümüyle doğadan farklı bir yaşam alanı ortayaçıkartan tür: İNSAN, Yapılan işlem: KÜLTÜRKültür: insan olma şartlarını sağlayan sistematik bütünlükKültür: İnsan tarafından üretilen, insan olma şartlarınıbelirleyen ve sürekliliğini sağlayan anlamlı, sistemli düşünceyapısı.Akıl-ruh-ihtiyaçlar kültürün doğmasını sağlamıştır.Akıl: anlamlı-düzenli ve sistemli düşünce üretme yetisi..temelödevi sorun çözmektir.aklın işleyiş tarzı:mantıkakıl düzenli ve anlamlı düşünmeyi dille gerçekleştiririnsan çevresindeki şeyleri adlandırarak dili meydana getirmiştir.Kültürün formu : efsane-din-felsefe-bilimölüm=yok olmak..yok olmaktan kurtulmak için ölümsüz bir cevhergerekli (ruh)ihtiyaçlar---sorun çözme---akılBiyolojik ihtiyaç: beslenme-güvenliktürün devamlılığı: ailesosyolojik ihtiyaçlar: dil, aile, siyasetpsikolojik ihtiyaçlar: din, sanatentelektüel ihtiyaçlar: felsefe, bilim, efsane, büyü, tarihkurumlaşma: ihtiyaçların giderilme tarzı

temel kurumlar:aile: türün devamlılığı ve kültürün temel kurumlarınınöğretilmesidil: bildirişme ve kimliğin tanımlayıcısıdin: evren tasavvuru, ölümü anlamlaştırmaahlak: toplumsal düzentarih: kültürel bütünlük ve kimliğin devamlılığı,eğitim: beceri artırma ve entelektüel sorunlarla ilgilenmeiktisat: beslenme sorunlarını çözmedevlet: birey-kurum ilişkileri, güvenlik

aile-dil-ahlak (insan olmak için gerekli)dil-din-tarih (toplumsal kimlik)eğitim-iktisat-devlet (toplum düzeni)

kültürün temel direği dildir.

kültürün kuruluşu-----düzen, zaman, amaç, köken, tarih, gelenek,ölüm, evren

-1-Ders Notu

Page 2: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

düzen, ata ve tanrıyla özdeşleştirilerek koruma altınaalınmıştır.

dini törenler, beslenme ihtiyaçları----zaman

zaman anlayışı----geçmiş, şimdi, gelecek

varoluşunu sürdürme kaygısı---temel duyguvaroluş sorunu: köken sorunu (soy sürekliliği)

bilgi doğruluğu bilginin kökenindedir.felsefede köken: ilk ilke, arkhe, aksiyom, ruh, akıl, doğa, tanrı

kültürel temel değerler kökenden gelir: süreç----tarihlilik

insan-ilk ilke-öz

gelenekler: toplumu eğitmek, birey tutumlarını belirlemek,değerleri korumak, geleceği yönlendirmek

Gelenek sıkça yada zorla değiştirildiğinde, toplumun kimliğihızla bozulur.

İnsan ruhludur---ruh ölümsüzdür---ölüm ölümsüzlüğü getirir.

evren: mükemmel organizma

evren tasavvuru, varlık ontolojisinin temel sorununu içerecekşekilde oluşturulur.

NOT: 1. Dersin son sayfasını mutlaka gözden geçir.

bilim olarak mantık ve düşünce olarak mantık.

mantık, önermelerin tutarlılığı ile çıkarımların geçerliliğini belirleyen kuralları konu edinenbilimdir. Mantık, zorunlu bağlantılar kurmaktırmantık, doğru düşüncenin şartlarını ve onun işleyiş tarzını inceleyen bilimdir.mantık, doğru düşünme sanatı veya doğru düşünme kurallarının bilgisi

-2-Ders Notu

Page 3: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

İnsanın varoluşu: akıl→mantık→düşünce→bilgi→kültür iki aşamada gerçekleşir:1- akıl ile bilgi oluşturma (kültürel varlık) 2- kendini bilme-evreni kurmak

Düşüncenin kökeni ve yapısı: Mantık-Sınıflama-Akıl yürütme-Hafıza-Bilgi-Hakikat Anlayışı

İlerleme anlayışına göre, en son olan en iyi aşamadır. Dolayısıyla tarihin en eski dönemlerini temsil eden kabile toplulukları çok olumsuz özelliklere sahiptir. İlerlemecilik çerçevesinde oluşan bu olumsuz yargı sadece kabile toplulukları için kullanılmamış, 18. yüzyıl sonrasında Avrupa’da ortaya çıkan modern değerleri benimseyip uygulamayan toplumların tümü, geri tarihsiz, ilkel gibi aşağılayıcı sıfatlarla değerlendirilmişlerdir.

LéviStrauss, ilkellerde mantık ve soyut düşüncenin bulunmadığı fikrine karşı çıkarak, bunların varlığını göstermiştir.

İlkel insanın soyutlama yeteneğinin gelişmediği yönündeki iddiaların yanlış olduğu, antropologların yaptığı araştırmalar sonucu ortaya çıkmıştır.

ilk düşünce biçiminin dönüşerek modern düşünce biçimini oluştururve başlangıçla modern dönem arasında süreklilik vardır.

İnsanın ürettiği her türden düşüncenin yapısı aynıdır. Çünkü aynıkaynaktan gelmektedirler. Akıl, tarafından ortaya konulmaktadırlar. Aklın çalışma tarzı da bütün çağlarda ve bütün topluluk ve toplumlarda aynıdır.

Düşünce sürecinde ilk işlem olan anlamlandırma ve adlandırmayla birlikte sınıflama da yer alır.

Efsanelerde ortaya çıkan düşünme biçimi: İlkel düşünce

Kabile toplulukları, gereksinmeleri içine girmeyen konulara gösterilen ilgileri de yadırgamışlardır. Bununla birlikte, bu ilgisizlik ile günümüz toplumlarındaki uzman kişilerin kendi

-3-Ders Notu

Page 4: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

alanları içine sıkışıp kalmaları diğer alanlarla ilgilenmemeleri arasında bir paralellik vardır.

Kültürel yapının bütün unsurları, sınıflama mantığı çerçevesinde,belli bir gözlem ve tecrübeler sonucu ortaya çıktıklarından, Neolitik çağın insanlarının uzun bir bilimsel geleneğin mirasçıları oldukları kolaylıkla söylenebilir.

İlkel insanın doğayı tanımayanlara gösterdikleri yadırgama bizdeki okuryazar olmayanlara gösterilen tepkiyle aynı olabilir.

Düşünce, sorunlar hakkında üretilen cevap olarak tanımlanırsa, yerli insanı sorunlarına cevap verirken mantığın sınıflama kavramını gerektiği gibi kullanmıştır.

Kendi varoluşunu sürdürmek için ürettiği düşüncelerde sınıflamanın yeri çok açık bir şekilde görülmektedir.

Doğadan elde edilen malzeme doğada olduğu varsayılan düzene bağlıolarak sınıflandırılır ve sınıfların birbirleriyle ilişkisi kurularak alana ilişkin bir düşünce üretilmiş olur. Sınıflama da bir düzen kurmak için yapıldığından, sınıflama ile bilim teorisi eşanlamlı ifadeler olarak değerlendirilebilir.

Yerli insanla modern insanın akıllarının çalışmasında bir farklılık yoktur, farklılık, aklın ortaya çıkardığı ürünlerin dayandığı değer sistemlerindedir.

akıl yürütme, düşünme ve düşüncenin temel ilkesidir. Başka bir deyişle akıl yürütme, kültürel dünyanın kurucusu olan aklın işleyiş tarzıdır.

Akıl yürütmenin kuralları, mantık adı altında toplanmıştır.

Akıl yürütmenin üç şekli vardır: 1- Öğrenilmiş davranışların tekrarı. 2- Sorunları çözme. 3- Sorulara cevap vermek.

Bireysel suça toplu ceza uygulaması efsane temelli düşüncenin önemli bir özelliğidir. Düzeni bozacak her eylem, bütün toplumu etkilemektedir.

-4-Ders Notu

Page 5: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Modern düşüncede, olayın hemen öncesinde yer alan unsur neden olarak ortaya konurken, yerli düşüncesinde ilk neden esas alınır (Ölümün ilk nedeni bütün ölümlerin de nedenidir).

Eğer insanda hafıza yeteneği olmasaydı, kültürü yaratamayacağından, insan haline gelemeyecekti. İnsani varoluşun temel değerlerinden biri olan hafıza, efsane temelli kültürlerde çok daha baskın bir rol oynamıştır.

Efsane temelli toplumların düşünce yapılarında köken, anlamlandırma ve açıklamaiçin temel başvuru sistemidir. Kökenin hatırlanması, onun hafızada yer etmesi yani öğrenilmesiyle ilişkilidir.

Efsane temelli düşüncede, bir nesne, evren tasavvuru içinde bir yer almışsa ve ona bir köken bulunmuşsa anlam kazanmaktadır.

Yerlilerin, aklı kullanmalarındaki fark, eleştirel olmamasıdır. Ancak sorun çözme yeteneği, sürekli işbaşında olmuştur.

Efsane temelli kültürlerde bilgi iki ana öbekte incelenebilir: Pratik (beslenme, barınma, araç gereç yapımı); Teorik (evren tasavvuru, inanç, efsane).

Bir toprak parçası, ancak onun yeniden yaratılmasıyla, yani kutsallaştırılmasıyla ‘bize ait' hale gelmektedir.

Kutsallaştırma: Yeniden yaratma

Erginlik töreninde doğal insan kültür insanına dönüşür.

köken değerlerine yaklaşıldığı ölçüde hakikati bulunabilir. Bu daancak düzenli aralıklarla yapılan kuttörenlerle mümkün olmaktadır.

Efsane temelli kültürler hakkındaki olumlu yaklaşım, 20.yüzyılın önemli düşünürleri olan Emil Durkheim, B. Malinowski, Claude LéviStrauss ve Mircea Eliade tarafından ortaya konmuştur.

-5-Ders Notu

Page 6: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

toplumsal düzeni etkileyen her türden olumsuz olayın nedeni, toplumsal ya da evrensel düzeni olumsuz yönde etkileyen insani bir eylemdir.

Efsane temelli kültürlerle tek tanrılı dinlerin arasındaki en önemli fark şudur: İlkinde insan doğanın bir parçası olup ondan doğduğuna inanılırken, ikincisinde Tanrı, insanı doğadaki her şeye hakim kılmış ve doğanın üstüne yerleştirmiştir.

Akıl, bütün özelliklerini, efsane temelli kültürlerde gerçekleştirmiş, sonraki süreçte temel yapısında bir değişiklik olmadığı görülmüştür.

Açıklama modeli: Evren tasavvuru (Efsane, Din, Felsefe, Bilim)

Efsanelerin ortaya koyduğu bilgilere inancın tam olması, onların bağlayıcı bir niteliğe sahip olduklarını gösterir.

Aklın çalışma tarzında belirleyici olan neden araştırması, efsanetemelli kültürlerde köken araştırması şeklinde ortaya çıkmıştır.

Efsanelerin kaynağı, ölümü açıklama denemesinden hareketle, ilk atayı keşfetme veoradan bir evren düzeni oluşturma kaygısı olmuştur.

(Malinowski 1990 b, 8889) Efsaneler: 1 Mevsimlik masallar. 2 Olağanüstü bir gerçeklikle karşı karşıya gelmekten doğmuş efsaneler. 3 Ayin, tören ya da toplumsal veya ahlâkî kuralları savunma durumlarında, yaş, gerçeklik ve kutsallık durumlarında görev yüklenen efsaneler

(Kirk l975, 254).Efsaneler: 1 Hikâyeler ve eğlendirici olanlar; 2 Kurumları yenileyen, onlara görev kazandıran ve onları meşrulaştıranlar (tarihe ilişkin veriler sunar) 3 Spekülatif ve açıklayıcı olanlar (evrenin yaratılışı, insanın ortaya çıkışı)

-6-Ders Notu

Page 7: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Sorunların durmadan değişmesi ve çeşitlenmesi efsaneleri de çeşitlendirmiş ve zenginleştirmiştir (LéviStrauss l972, 206).

Efsane: Evren tasvvuru---Aklın anlamlandırma aracı

Efsane: Köken---Sosyal düzen---Coğrafi özellikler---Kültürel düzen---

Bütün konuların efsaneyle dile getirilmesi, onun toplumsal düzenin oluşmasındaki büyük katkısını gösterir.

Efsanelerin toplumsal yapı içindeki görevleri: Dinî ayinlerin düzenlenmesi, ahlakî ve gündelik sorunların çözümlenmesi, doğaya bakış açısı, toplumsal sınıflar, sosyal düzen, manevî öğreti, ilkgerçekliği canlandırma.

Efsanelerin öğretilmesi ergenlik törenlerinde başlar.

(Eliade): Efsaneler, konu edindikleri şeyler, gerçektirler; dolayısıyla gerçekliğe ilişkin bilgi verirler. “Kutsal bir öykü olarak kabul edilen efsane gerçektir; çünkü her zaman gerçekliklere başvurur. Kozmogoni efsanesi gerçektir; çünkü dünyanın varlığı bunu kanıtlamaktadır; ölümün kökeni efsanesi de "gerçek"tir, çünkü insanın ölümlülüğü bunu kanıtlamaktadır”

Efsaneler nesnelerin varoluşları gibi yok oluşlarına da açıklama getirir.

Efsanelerin özellikleri-görevleri (Eliade):1- Efsane doğaüstü varlıkların eylemlerinin öyküsünü oluşturur;2- Bu öykü, kesinlikle gerçek (çünkü gerçeklerle ilgilidir) ve kutsal (çünkü doğaüstü varlıklar tarafından yaratılmıştır) olarakkabul edilir;3- Efsane her zaman için bir "yaratılış"la ilgilidir, insana özgüher anlamlı eylemin örnek tiplerini oluştururlar;4- İnsan efsaneyi bilmekle nesnelerin kökünü de bilir, 5- İnsan, efsaneyi, yeniden anımsatılan ve yeniden gerçekleşme aşamasına getirilen olayların kutsal, coşku verici gücünün etkisine girmek anlamında yaşar.

Efsanelerin diğer bir görevi de kültürel düzenin kurulmasını sağlamaktır.

-7-Ders Notu

Page 8: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

İlkel düşüncenin amacı, mümkün olan en kısa yollarla evreni genelolarak kavramaya erişmektir.

Campbell, efsanelerde ortaya çıkan anlam ve anlama dayalı düzeni,dil aracılığıyla ifade etmiştir. Her toplum, kendi dilini, tanrısal olarak kabul etmiş ve tanrılarının da o dilde konuştuğu,düşündüğü, dolayısıyla da hakikatin o dilde ifade edildiğine inanmıştır.Tanrı ya da ilke olarak merkezde yer alan kavramlar, kültürel düzenin temel taşı olmuşlardır. Bu temel taşlar efsanelerle dile getirilmiş ve yaşatılmışlardır.

efsaneler, zihinsel faaliyetlerin ilkidir.

efsane, bir tür düşünce yöntemi olarak ortaya çıkmıştır

efsane, aklın işleyiş yöntemi olarak ortaya çıkmaktadır

Efsane temelli kültürün insanları, gündelik işlerde mantık ilkelerini esas alır ancak yapılan işlerin, kültürel düzen içindeki yerlerini belirlerken, efsaneye başvururlar.

Kültürel unsurların kültürel düzen içinde yerlerinin belirlenmesinedeniyle, efsane teorik düşüncenin ilk modeli olmaktadır (en önemli alan evren tasavvuru).

Efsane din, felsefe ve bilim temelli evren tasavvurlarının temelidir.

Efsane temelli evren tasavvuru köken sorununu merkeze alır.

Kökende yer alan ilktir ve mükemmeldir.

Bilmek, öncelikle, insanın yaşaması için gerekli olanları kullanmak ve yenilerini üretmek için zorunlu bir şarttır.

Tarih düşüncesinin başlıca konuları şunlar olmuştur:1Köken: İlkel aklın çalışmasının temel dayanağıdır. İlk atanın belirlenmesiyle, o toplumun kökeni de açıklanmış olmaktadır. Köken araştırmaları, tarih düşüncesinin de kökeni olmuştur2Meşrulaştırma: Her türden değer, kurum, gelenek, davranış, statü gibi unsurların, toplumda yer almak ve

-8-Ders Notu

Page 9: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

yerlerini korumak için meşruluk temelinde benimsenmeleri gerekmektedir. Sonraki bir olay, kökendeki bir değer ya da davranışla bağlantılı hale getirildiğinde meşruluk kazanmış olmaktadır. Meşruluk kazanmak ve yeni bir şeyi meşrulaştırma çabaları, tarih düşüncesinin oluşmasında etkili olmuştur.3Kimlik ya da kendini bilmek: Kimlik, bireyleri ve toplumları başkalarından ayıran, bireyi ve toplumu kendisi yapan unsurdur. İşte bu önemli unsura sahip olmanın şartı, geçmiş bilincidir. Tarih, öncelikle, kendini bilme sorunudur. Ahlâk çerçevesinde, ölçülü olmak, (ölçü---gelenek) Kişinin kendilik bilincine varması, Kültürü ya da toplumu bilmek (Kültür, tarihi bir oluş olduğundan, onu kavramak da tarihi üzerine yoğunlaşmak anlamına gelir). Genel olarak insanı tanımak (Birey için kendi kültürünü tanımak ne kadar gerekliyse, başka kültürlerden haberdar olmak o kadar önemlidir).4 Sorunları kavrama aracı: Soru ya da sorunun yapısı, ilkece geçmişi içermektedir. Yani, sorunun kaynakları, ortaya çıkışı ve gelişimi, süreç içinde olur.Kültürel varoluş, tarihlilik temeline dayandığından, tarih düşüncesi, her tür toplumda ilk gelişen düşüncelerden biri olmuştur. Kültürel varoluşla tarih düşüncesi arasındaki özsel ilişkinin ilk örneği, efsane temelli kültürlerdir.

Köken efsaneleri, topluluğun ya da toplumun geçmişini konu edindiklerinden, günümüzde tarihin (tarih araştırmaları) üstlendiği görevleri yerine getirmişlerdir.

Köken efsanelerinin belli versiyonlarında, insanlığın varoluşu, ruhun ölümden sonra bugünkü ruhlar dünyasında varoluşuyla karşılaştırılır. Böylece tarih öncesi geçmişle her insanın bugünkü yazgısı arasında mitolojik bir yakınlaşma gerçekleşir.

Efsanelerde ortaya çıkan tarih anlayışı (LéviStrauss):Tarihi korumak için değişmeye karşı durulur (tarihi durdurma, geçmişe inatla bağlanma).Efsane temelli toplumlar geçmiş değerlere göre yaşadıklarından, onlara ulaşmanın bir yolu olarak tarihi kullanmışlardır.Değişen kültürel yapıda oluşan tarih anlayışı: Birikimci.

-9-Ders Notu

Page 10: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Efsane temelli kültürlerde sınıflar arası geçişlilik yoktur. Efsane temelli kültürlerde sınıflar arası geçişliliğin olmaması,kendilerini tarihle açıklayan toplumların tarih anlayışıyla kendilerin kökenle açıklayan toplumların tarih anlayışı arasındaki önemli bir fark olarak ortaya çıkar.Bir şey, her zaman varolmamışsa, anlamsızdır, meşru değildir (değişikliğe karşı çıkma)Mitolojinin amacı, geleceğin bugüne ve geçmişe mümkün olduğu ölçüde bağlı kalmasını sağlamak.Efsanelerde insanın kendini anlatmaya başlaması, bir bakıma tarihçiliğin de başlangıcı olarak kabul edilebilir. Efsanelerdeki tarih, tarihe duyulan ihtiyacı karşılamış ve karşılamaktadır.

Efsanelerde ortaya çıkan tarih anlayışı (Mircea Eliade)Efsane, zamanın başlangıcında meydana gelmiş ilksel bir olayı anlatır.Efsane bir kez söylendikten, yani ifşa edildikten sonra, kanıtlanmış ve tartışmaz gerçek haline gelmektedir: Mutlak gerçeği ihdas etmektir.Efsanelerin öğretisine uygun davranarak, tanrıları taklit ederek gerçek insan olunabilir.Kuttöreninde anlatılan köken efsanesi, törene katılanlara ilk gerçekliği tam olarak öğretmekte ve onlara kökende olanları kendileri yapmış gibi bir ruh hali yaşatmaktadır.Yerli anlayışına göre, köken efsanesini ezberden okunmasıyla, pirinç, tıpkı ilk olarak ortaya çıktığındaki gibi iri, diri, semiz ve bol olmaya zorlanır, birbaşka deyişle örnek oluşturacak olan yaratılışını yinelemeye zorlanır.İnsan Tanrı'yla beslenir ve ölmekle ona ölüler ülkesinde kavuşur” Kabile toplumlarında, köken ilkelerine bağlı olarak yaşamak ebedilik elde etmenin bir yoludur.

Efsane temelli düşüncenin tarih anlayışının esas özelliği her olayı kökene bağlamaktır. Süreç atlanarak, şimdiki zamanla başlangıç noktası birleştirilir.

Efsanevi zamana bağlılık, hayatını sürdürmek için gereken her şeyin başlangıç döneminde üretilmesi ve başlangıç

-10-Ders Notu

Page 11: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

döneminin kutsal olması nedeniyle vazgeçilemez koşul olarak yerli düşüncesinde yerini korumuştur.

Felsefe-Arkhe; Mitoloji-Köken=Tarihin ortaya çıkmasıİlke (arkhe)-Köken-Düzen-Tarih

Yapı sanatı evin formu-Tarih insanın formu: İnsanın doğası yoktur, tarihi vardır.

Köken efsanelerini tarihten ayıran en önemli unsur süreçten çok başlangıca yoğunlaşmalarıdır.Köken=Gerçek varoluş.

Modern insan için olaylar ve tarih geriye dönüşlü değildir. Arkaikler için, başlangıçta (ab origine) olup bitenler, efsanelerin gücü sayesinde yenilenmeye elverişlidirler.

Efsaneleri bilmek nesnelerin kökenindeki sırrı bilmektir.

Tarih düşüncesinin ilk modeli efsane temelli kültürlerin evrentasavvurlarıçerçevesinde gerçekleşmiştir.

Burada üzerinde durulacak güvenlik, kuramsal olandır. Kuramsal güvenlik, insanın, zihinsel ve ruhsal eylemlerini ilkeler üzerineoturtarak kendine sarsılmaz bir evren tasavvuru oluşturmasıyla elde edilmiştir.

Doğum, geçmişi; hayat, nispeten, uzun bir şimdiyi; ölüm, geleceğitemsil etmeye başlamıştır.

Doğum, köken çerçevesinde; hayat, tarih anlayışında; ölüm, öte dünya inancıyla temellendirilmiştir.

İnsanın oluşumunda tanrılar ya da Tanrı birinci dereceden görev üstlenmiştir.

Evren tasavurunun oluşmasında en önemli iki unsur: İnsan nereden gelmiştir, öldükten sonra ne olacaktır.

-11-Ders Notu

Page 12: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Evren modeldir; çünkü hem her yaratıcı durumun hem de her yaratılışın ideal örneğidir; yine evren tanrısal bir yapıttır; doğrudan doğruya kendi yapısı içinde kutsallaşmıştır.

Evren tasavvuru, Öz ve görünüş arasında değerlendirilmiştir. Öz, yaratıcı ilke, güç ya da kaynak olarak kabuledilmiştir. Görünüşse, şimdi varolan, değişken olandır.

Eski ve geleneksel toplumlar çevrelerindeki dünyayı, düzenli ve bilinebilir özelliklere sahip bir küçükevren (mikrocosmos) olarakdüşünmüşlerdir. Küçükevren yani kültürel dünyanın sınırları dışında, ürkütücü, korkutucu olayların olduğu kaos dünyası yer alır .

Felsefedeki anlamıyla ontoloji, varlığı, varlık olmak bakımından,bir bütün olarak ele alıp inceleyen felsefe disiplinidir.

Efsane temelli ontoloji, bir kültür ontolojisidir. Temel kaygısı,insanın evrendeki yerini belirlemek ve kültürel ürünlerin kökenine işaret etmektir.

Efsane temelli ontolojiye göre, ilk atanın ya da tanrının yarattığı ve insanın kullandığı her türden kültürel ürün, oldukları gibi korunmalı, hiçbir değişikliğe izin verilmemelidir.Efsane temelli kültürler, sürekli, ilk olanı canlı tutmağa çalışarak değişmelere karşı gelmişlerdir. Dayandıkları açıklayıcıilke efsanedir ve gerçeği bildirmektedir. Kozmogoni miti gerçektir çünkü dünyanın varlığı bunu kanıtlamaktadır; ölümün kökeni miti de "gerçek"tir; çünkü insanın ölümlülüğü bunu kanıtıdır.

Kozmogoni efsanelerinde, dünyanın hep varolduğu fakat farklı bir yapıda bulunduğu, görülmektedir. İlk atanın başlıca işlerinden biri, düzensiz dolayısıyla yaşamak için elverişli olmayan dünyayı düzenlemektir.

İlk ata, kültürel düzenin ilkelerini koyan; bu ilkelere göre kültürü kuran ve taşıyan kişidir.

İnsan olmak, kültürle mümkündür. Kültürdeki tüm unsurların tarihiniteliklere sahip olması nedeniyle de, insan olmak, ‘tarihî olmak’ anlamına gelmektedir.

-12-Ders Notu

Page 13: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Tarihi oluş, olayların belli bir süreçte gerçekleşmeleri ve diğerolay ya da olayların içinde erimeleridir. Baştan sona bütün tarih, oluştur, olmakta olandır; bitmemiş, devam etmektedir. Zaman bir süreçtir. Başı sonu belli olmayan bir gidiş ya da yoldur. Ancak tarihi zaman, insanla ilişkili olduğundan, insanın ortaya çıkışıyla başlamış olduğu bir gerçektir. Ancak insan bu evrenden yok olduğunda, tarihî zaman da bitmiş olacaktır.

Ölümün yok olmak değil de başka bir boyuta geçmek şeklinde yorumlanması, ilk kültürlere kadar geri gider.İnsan olarak varolmak, bireysel bir durum değil, kültürel bir durumdur. Çünkü,bireyin varlığını anlamlandıran her şey, kültür içinde gerçekleşmektedir.

İnsan, tarihi boyunca, bu dünyada sonsuza giden bir zaman boyutunda sürekli varolacağını düşünmemiştir. Ancak insan, hem birey hem de tür olarak, ölümsüzlüğü keşfetme çabasından hiç vazgeçmemiştir.

Ölüm: Uzak gelecek ve ebedi varoluş.

Ölmek, ebedîleşmenin tek şartıdır.

İnanışa göre, ilk insanın çıktığı yer olan cennete, geri dönüş gerçekleşecektir. Böylece, cennetten çıkışla başlayan ve cennettedönüşle biten insanlık hayatı, uzun bir döngüsel süreçle tamamlanmış olacaktır.

Gelecek; atadan gelen mirası sürdürerek, ilk atalara layık bir şekilde yaşayıp, ebedî hayatı hakketmektir. Ölüm, ebedî hayatın başladığı noktadır.

Yaratıcı ya da düzenleyici güç Tanrıdır. Dolayısıyla insanın varoluşu, Tanrı’ya bağlanmıştır.

Evren tasavvuru, Tanrı, gök ve gökte yer alan cisimler, dünya, insan ve insanla ilişkili unsurların birbirleriyle düzenli ve düzensiz ilişkilerini içerir. Dolayısıyla evren tasavvuru, insan,kültürel dünya, doğal dünya, gök cisimleri ve Tanrı ya da tanrılar esas alınarak kurulur.

-13-Ders Notu

Page 14: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Kültürel yapının temel kurumları, değerleri ve gelenekleri, varoluşun temel dayanakları olduklarından, evren tasavvuru içindeönemli bir yere sahiptirler.Gündelik hayatımızın temel unsurları olan, doğum, hayat ve ölüm, evren tasavvuru bağlamında, evreni kurmayı gerektirmektedir. Bir yandan, eldeki bilgilerin güvenilirliği için tanrısal ataya, diğer yandan, ölüm sonrasında varoluşu sürdürmek için Tanrı’ya ihtiyaç duyulmuştur.

Evreni kurmak, kültürel bir varlık olarak insanın kendini güvenceye olmasıdır.

Yerleşik hayata geçişle birlikte, düşünce yapısında bir sıçrama gerçekleşmiştir.

Neolitik Devrim, medeniyetleşmenin başlangıcını ve ilk medeniyetlerin ortaya çıkmasını sağlaması açısından önemlidir.

Medeniyet olmanın şartlarından biri olarak devletli olmak da göz önüne alınınca, medeniyet ile devlet ve egemenlik arasındaki ilişki netleşir.

(Durant) Medeniyete ilişkin özelliklerin, iktisadi, siyasi dini, ahlaki ve sanat bağlamlarında belirginleştikleri görülmektedir.

Kültürlerin merkez inançlarının birleşip yaygınlaşması, medeniyeti oluşturur (Duralı).

Tarih anlayışının olması medeniyetin temel özellikleri arasındadır:1-Medeniyetin dayandığı ilkeler, özellikle evren tasavvuru, geçmişte oluşturulmuştur. 2-Devlet yöneticileri başta olmak üzere, medeniyetin ortaya koyduğu her ürün ve oluşturduğu her kurumun meşruiyeti, geçmişteki bir değere bağlanmasıyla mümkün olmaktadır.3-Her medeniyet, düşünürleri aracılığıyla, kendi tarih anlayışınıoluşturan çalışmalar yapmıştır.

Medeniyetler, kuruluş, olgunluk ve çöküş aşamalarında, tarihi çokönemli bir unsur olarak kullanırlar: Medeniyet ile tarih arasındakökten bir bağlılık vardır.

-14-Ders Notu

Page 15: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Medeniyetlerin oluşumunu belirleyen tarım, MÖ. 7500-4500 arasındaNil ile Ganjırmakları arasındaki bölgede ortaya çıkmıştır.

MÖ. 3500–2500 arasında aynı bölgede medeniyetleri oluşumunda etkili unsurlar olan, yazı, tekerlek, matematik, takvim, krallık,ruhbanlık, tapınak simgeciliği, vergi toplumdaki yerlerini almışlardır.

Yerleşik hayatın sağladığı imkanlarla güçlenen köyler, daha küçükköyleri kendine bağlayarak sömürgeleştirmiştir. Hem nüfus artışı hem de yakın köylerin güçlü köye bağlanması, şehri ortaya çıkarmıştır.

Child'a göre madencilik, büyü amacıyla aranılan değerli taşlar sayesinde gelişmiştir.

Hem inancın, hem iktisadın hem de siyasetin merkezinde yer aldığından, tapınak medeniyetin gelişmesinde en önemli unsurlardan biri olmuştur.

Yazının; şehir, devlet ve tapınağın ortaya çıktığı M.Ö. 3500-2500arasında ortaya çıkmış olduğu tahmin edilmektedir.

Gök cisimlerinin arkasında bir düzenin olduğu düşüncesi, benzer bir yapının yeryüzünde de yapılması ihtiyacını doğurmuştur.Geleceğe ilişkin kehanetler, evrensel düzen esas alınarak yapılmıştır.

Tarım yılının düzeni, ekimin dikimin ne zaman yapılacağının bilinmesine bağlı olduğu için, zamanın ölçülmesi yaşamsal bir önem taşıyordu. Ayın hareketlerini esas alarak oluşturulan takvime göre yıl, 12 ay ve 365 gündür.

Evren tasavvuru, çerçevesinde, her toplum kendinî evrenin merkezinde görür.

Evren (Makrokozmos)-Şehir (mezokozmos-ortakozmos)-Birey (mikrokozmos). Bu özellikler, Neolitik Devrim sonrasında kurulan bütün medeniyetlerin ortak özellikleri arasındadır.

-15-Ders Notu

Page 16: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Neolitik devrim: Medeniyetleşme sürecinde, oluşan değer ve kurumlar, yaşanılan bu dönem de dahil, bütün tarihi belirlemiş veyönlendirmiştir.

Devlet: İç-dış güvenlik. Silahlı güç+Hukuk düzeni.Hukuk düzeninin kaynağı töredir: Aile içi düzen (ahlak) ve bir arada yaşamanın kuralları.

Medeniyetin olduğu her yerde devlet vardır. Güvenlik ve zenginliklerin korunması devletin oluşma nedenidir.

Büyücü üretime katılmadan üretim üzerinde hak iddia eden ilk toplum üyesidir. Büyücü değneği krallık asasının temelidir.

Hukuk siyasal düzeni sağlama arcıdır.

Can-mal güvenliği=Silahlı güç+Hukuk

Medeniyet, siyasi ve askeri güç+coğrafi genişlik.

Mısır medeniyeti M.Ö. 4000 yıllarında ortaya çıkar (Negade kültürü başlangıçtır).

Narmer (Öfkeli Yayın Balığı)-Aha (Akrep Kral)

Menes ülkeyi birleştiren ve Mısır tarihinin ilk kralı. (M.Ö. 3050Mısırın kuruluşu), başkent Memfis.

Mısır medeniyeti son yüzyıllarda Asur, Pers, Makedon, Ptolemioslar, Roma ve Bizans işgaliyle son bulmuştur.

Mısır düşüncesinde Sümer etkisi görülür.

Rahip-Asker-Sığırtmaç-Domuz çobanı-Tercüman-Tacir-Gemi klavuzu (Mısırda halk sınıfları)

Kral mezarının olmasını istediği yere şehri kurardı.

Afrikadaki anaerkil gelenek bağlamında Mısırda kadın-erkek eşitliği vardır.

Mısırda yabancılar sevilmez, yabancı yayılmaya karşı konulmuştur.

-16-Ders Notu

Page 17: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Mısırda krallar ancak tahta çıkınca tanrısal etkilerine kavuşurlar.

Mısır kralı yaşarken Horus, öldüğünde Osiris (Ölüler tanrısı).

Güneş tanrısı Re ilk kraldır.

Krallar tanrısaldır ama tanrı değildir.

Dini ritüellerin amacı ilk yaratılışın korunmasıdır.

Düalist ilke: İki ülke (Aşağı-Yukarı Mısır)

Mısırda adalet Ma’atın gerçekleştirilmesidir. Ma’atın ne olduğunukral ve memurlar bilir.

Sümer kökenli kral listeleri devletin eskiliği ve kralların uzun ömürlülüğünü sergiler.

Çin düşüncesinde devlet evren tasavvurunda merkezi bir yerdedir. Merkez krallık.

Saray güneye bakardı (güneşin doğuşundan batışına kadar izlenebilsin diye). Haritalarda Güney üstte gösterilirdi.

Çin inanışında gök yuvarlak yer karedir.

Beş kozmolojik sayı= Dört yön+1 merkez.

İmparator kurbanları törenlere uygun yaparak dünyadaki düzenin bozulmasını engeller.

Konfiçyus’un getirdiği ahlaki ve siyasi reform sıradan bir bireyiüstün bir kişiye dönüştürür.

Konfiçyus: Gök dini, hükümdar Gök’e bağlıdır.Aile, Devlet, Toplum ve Evren aynı ilkeler çerçevesinde yürür.

Bilgini tamamla-Düşünceni düzenle-Kendi işini düzenle- Kendini düzenle-Ev işini düzenle-Devlet işini düzenle

-17-Ders Notu

Page 18: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Ad her şeyin özünü bildirir. Görgü kuralları ve töreler toplumsaldüzeni korur.

Mohistler: Devlet faydalı olduğu için vardırKonfiçyusçular: Devlet var olması gerektiği için vardır. Devlet ahlaki bir kurumdur.

Mencius: Halk-Toprak ve tohumların ruhu-Hükümdar (Bu sıralamada halk isyan hakkına sahiptir).

Wang: Bilge kralPa: Asker kral

Krallar yanlış davrandığında Gök doğal afetlerle uyarıda bulunur.

Gök dört mevsime sahip, kral dört yönetim yöntemine (iyilik, mükafat, ceza, idam)

Tao: Çok bilmek değil doğal ve saf olmak mutluluk getirir. Yönetici bir şey yapmamalı yapılmış şeyleri bozmamalıdır.

Bilge halkı, bilgisiz ve arzusuz hale getirerek yönetir.

Tanrı aracılığıyla evrenin oluşumunun açıklanmasıinsanın varoluşunun açıklanması

Evren-İnsan varlığı-Tanrının varlığı, Ölüm ve sonrası-Tanrının varlığı

Kültürler geliştikçe evrenin niteliksel ve niceliksel yapısı da gelişmiştir. Çoğunlukla evrenin sonlu olduğu ve değişkenliği kabul edilmiştir. Bu nitelikler tanrıların niteliklerinden kaynaklanmıştır.

MISIR Tanrıları:

Atum en üstün tanrı, gizli tanrı.

Heliopolis güneş teolojisi: Re-Tepedeki güneş, Atum-batan güneş, Kephri-doğan güneş.Re-Atum-kephri, Şu (hava) ve Tefnut’u (nem) yarattı (tanrısal çift)

-18-Ders Notu

Page 19: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Tefnut ve Şu---Geb (yer) ve Nut’un (gök) ebeveynleridir.Atum görüntüsüsnün altında kalp (ruh) ve dil (söz) olarak Ptah tecelli eder.Ptah en büyük tanrıdır. Atum ise ilk tanrısal çiftin yaratıcısıdır.

Osiris merkezli ritüeller: Siyasal öğe (Osiris-Set savaşı, Aşağı-Yukarı Mısır birleşmesi)Toplumsal öğe (Siris bitki tanrısı olarak bitkilerle birlikte ölür, dirilir)Eskatalagya (Osiris yer altı dünyasının efendisi ve ötedünyada ruhları yargılar)

Horus (Osiris ve İsis’in oğlu) gök tanrı.

Osiris efsanesi Mısır dininin merkezidir. Firavunlar Ma’at ve Horus olarak hüküm sürer, ölünce Osiris olur.Horsus---Yaşayan herşeyOsiris---Ölü olan her şeyBu iki tanrının Firavunda birleşmesi, Mısır kültündeki ölümden sonraki hayat anlayışının temelidir.

Akhenaton Mısır kültüründe tek tanrıcılık olarak kabul edilebilecek tek inançtır. Tekil tanrı ve onun çoğulu birbirlerini dışlamaz (yaratıcı Aton).

Firavun-tanrı birleşimi---Tanrı-insan ilişkisiTanrı Re (Güneş) İnsanları ve dünyayı aydınlatır, aralarında bağ vardır.

Hornung’a göre Mısırlılar: Gök-Yer-Yer altı olarak üç kat kabul eder. Yerin ve yer altının ölçüleri verilebilir. Her üç kat da suve karanlıkla çevrili. Su ve karanlık yaradılıştan önceki temel unsur ama yok olmamış. Dünyanın sonu gelecektir. Gök dört ayak üstünde yükselir (inek)--Baldakin, tanrıça.

Eliade’ye göre: (Memfis Teoloji belgesi, Firavun Şakaba) Ptah, kalp (ruh) ve söz (dil) yaratmıştır. Hıristiyan teolojisini akla getiren Logos (söz). Mısır evreni sularda bir tepenin çıkmasıyla başlar. “İlk yer” toprak, ışık, bilinç, hayat kaynağı. Bu tek gerçek değişikliği, dünyanın su üzerine çıkmasınnı temsil eder (Kozmogoni).

-19-Ders Notu

Page 20: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Hawkes’e göre: Topraklar Nun (ilk su) tarafından kuşatılmıştır, yüzer. Nil, Nun’dan doğar, tekrar Nun’a döner. Evren sonlu, simetri var. Gök dört ayak üstünde ve yeryüzünü örter, gök ötesi de yer altı dünyasınnı öreter. Başlangıçta Kaos var (şekilsiz ve pasif), hayat-ışık-verimli topraklar ilk çıkan tepelrede meydana getirildi (tapınaklar tepelerle özdeşleşmiştir). Bu kutsal tepeler daha sonra Piramit halinde sembolize edilmiştir. DİKKAT!!(piramitlerde insanların çalışması kutsallığından geliyor).

Yaratılış Mitosu: Nil sularınnın çekilmesiyleGüneş arasındaki ilişki. Güneş Tanrı (Atum-Re) ilk tepe üzerinde oturmuş ve izleyici tanrıları yaratmıştır. Atum’un kendisi ilk tanrı Nun’dançıkıp yükselmiştir.

Heliopolis dokuzlusuAtum, Şu (hava)Tefnut (nem)Geb (yer Tanrı)Nut (Gök tanrı)Osirisİsis Sit Nefitis

Memfis Teolojisi:Büyük taht üzerindeki Ptah, Ptah-Nun, Atum’a baba olan baba Büyük Ptah, odur Dokuzlunun yüreği ve dili, Tanrıları doğuran (Ptah )

Ptah: Yazgılar, yiyecek, yerel tanrılar, Mısırı bölge-kentlere ayırır. Bunları yaptıktan sonra dinlenir (hoşnut)

Memfis Teolojisi’nde Ptah Atum-Re ile özdeşleştirilir. HeliopolisMitosu’nda yaratıcı Re’dir. Bu ilişki ikisi arasındaki bağlantıyıoluşturur.

Ma’at düzeninde kutsal kırallığı kurmak:Heliopolis---Atum, Re görünümünde (Işık, ilk güneş ışığı). Kendini yaratmıştır. Daha sonra Shu (Hava) ve Tefnut (Nem) yaratmıştır.

-20-Ders Notu

Page 21: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Mısır evren oluşumunda tanrıların evrenin temel özelliklerini biçimlendirmeleri ve düzeni sağlamaları üzerine kurulmuştur. Kaosdurumundan düzenin çıkması, yer ve gök gibi temel unsurların kökenlerinin açıklanması, ilk tepe çevresinde tapınak ve tanrısalmezarın yapılması, evren anlayışının en önemli özellikleridir.

Hint Tanrıları ve Evrenleri:

Her kültürde evren tasavvurunda ilk ilkeye varmak ilk ilkeye bağlı olarak düzen kurmakla son bulan bir açıklama süreci vardır.Amaç evreni ve toplumsal düzeni açıklamaktır. Tamamına yakını ilkilke olarak Tanrı’yı kabul etmişlerdir.

Vedalar:Varuna bilinen ilk Hint tanrısıdır (evrenin egemeni, herşeyi gören, günahları takip eden, yenilmez, efendi, hükümdar, büyülü güçlere sahip). İnsanları kontrol etme ve düzen sağlama görevi.Puruşa: Ölümsüz ve ilk olan. Kast sistemini bedeninden çıkartmıştır. Kurban töreninin tanrısı ve kurbanıdır. Süre kavramı önemli (Sürekli olmayan, Ebedi olan, değişmez olan)İndra: Şampiyon ve yaratıcı. En son doğan tanrı. Yeri ve göğü güçkullanarak ayırmıştır (yaratılış için bütünlüğü şiddet kullanarakparçalamıştır).Prajapati: Puruşa’nın uzantısı, yıl. Evreni yarattıktan sonra tükenip ölüm uykusuna dalar. Prajapati yıldır, eklemleri gece-gündüz birleşim noktası, eklemlerinden parçalanır, kurban törenleri onu yeniden iyileştirmek (eklemleri birleştirmek) amaçlıdır. Burada evrensel düzene müdahale etme imkanı var.

Kurban ayini yaratılış eylemini yineler, dünyanın ertesi yılını garanti altına alır. Tanrıları ölümsüzlüğe kavuşturur (eklemlerinbirleşmesi). Bu yüzden bu töreni düzenleyen rahipler en üst kast’tır.

Brahman: Yakarış, büyülü söz, kutlu bilgi. Evrenin yaradılış ilkesi, tüm evreni kaplayan ve her şeyin kaynağı-barınağı olan. Başlangıçta evren Brahman’dı.Tanrıları yarattı.Brahman tükenmez, değişmez birinciilke (Vedalar)Brahman, “başlangıçta var değildi; O varoldu. Bir yumurta biçimine döndü. Bir yıl yumurta olarak kaldı. Sonra yumurta

-21-Ders Notu

Page 22: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

kırılarak açıldı. İkiye ayrılan yumurtanın bir bölümü gümüş diğerbölümü altındı. Gümüş kısmından yer, altın kısmından gök meydana geldi”(Brahman hem evrenin kökeni hem de evrenin kendisi)Brahman Hint üçlü tanrılarından ilkidir (Vishnu ve Şiva). dünya ateş tarafından yok edilir. Her seferinde Brahman tamir eder. 2.160.000.000 yıl sonunda kendisiyle birlikte tüm tanrılar, bilgeler ve evreni yok edecek (çözülüp temel elementlerine ayrılacak).Brahman Kendi kızıyla birleşerek insanları yaratır.

Vişnu: Yaratıcı ve üstün tanrı. Okyanus ve yılan olarak sembolleşir. Evrenin sürekli bozulup yeniden oluşu Vişnu’nun en önemli görevidir.

Şiva: İyilik-Yıkıcılık-Aylak Dilenci-Yüce tanrı. (DİKKAT: Hint kültüründeki dilencilik ve Hint Fakiri kavramı). Şiva’nın eril yaratıcılık sembolü “penis” (lingam).

Yaratıcı Brahma, Koruyucu Vişnu, Yıkıcı Şiva.

Hint tanrılarının ortaközelliği evrenin oluşum ve bozulmasından sorumlu olmalarıdır. Kendi kimliklerini de koruyamazlar. Kozmik varlık--oluşan, dönüşen potansiyel. Evren tasavvuru: kozmik varlık temelinden türetilir (insanın kozmik varlıkla bütünleşebilir).

ÇİN Mitolojisi:

Çin mitolojisinin eksik aksettirilmesinden kaynaklanan belirsizlik vardır (evren in oluşumu, insanın yaradılışı). Mitolojik konular bilgeler tarafından tarih anlatımı şeklinde sunulmuştur. Tarih yazımında insanlaştırılmış ve dünyevi tanrılargörülür.

Tarım kökenli doğa tanrıları.

Ti: Bütün büyümeyi ve oluşu kontrol eden tanrı. İnsanlaşarak insanlığın atası olmuştur.Gök erkek, yer kadın. Yağmur toprağa düşen tohum.

-22-Ders Notu

Page 23: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Shang hanedanlığı döneminde insan da kurban ediliyor (verimli toprak için).

Her büyük dağ tanrı kabul edilir.

Çin inanışında tanrılar görevlerini yapmazlarsa cezalandırılır (Yağmur yağmazsa ormandan ağaç kesilir, tanrı heykeli güneşe bırakılır veya parçalanır). Tanrılar heyete şikayet edilir, görevden alınmaları sağlanırmış. Tanrıları görevden alma, rütbe verme, görevlerinideğiştirme anlayışı kurumlaşmıştır.

Chou devrinde soylular kendi soylarını kanıtlamak uğruna efsaneleri değiştirildi. MÖ 5-1 YY arasında hayvan tanrılar insanlaşır. Soyluların ve imparatorların isteğiyle bilginler hanedan sıralamalrı yapar. Fu-hsi, Shen-nung, Huang-ti, Shao-hao ve Chuan-hsü, Yaou, Sun, Hsia (Yü- hayvan ata).

Çin düşüncesi tarih temelli bir yapıya sahiptir.

T’ien (gök) veya Şang Ti: Göğün merkezinde, Büyük Ayı takım yıldızında oturur. Her şeyi bilir. Antlaşmalarda kendisine başvurulur. En üstün kozmik güç.Tien (Ti) yerin karşıtı gök, kural, Gök İmparatoru, kader (fatalistic), doğa terimine yakın anlam içerir, ahlaki anlamda bir ilkedir. Yaratıcı tanrı özelliği yok.

Şanglar dönemi (MÖ 1751-1028): Ti kozmik ritimleri ve doğa olaylarını yönetir. Zafer, bereket, felaket, ölüm, hastalık getirir. Sadece imparatorun ataları Ti ile temasa geçer, imparatorun atalarıyla da sadece imparator temasa geçebilir (imparator Tek İnsan).

Konfiçyüs ve diğer okullarda gök tanrısı dinsel niteliğini yitirir, kozmik düzenin temel ilkesi ve ahlak yasası güvencesi olmuştur. Gök (T’ien) hanedanın koruyucusu. Kral T’ieni temsil eder, sadece kral kurban sunabilir.

İnsan biçimli bir ilk varlık: P’an-Ku. Kaos çağında yer ve gök yumurtaya benzer, Pan-Ku doğar. Yer ile gök birbirlerinden uzaklaştıkça Pan-ku büyür. Pan-ku ölünce bedeni evreni oluşturdu (DİKKAT: Kafası kutsal dağ oluyor, dağ her mitolojide kutsal).

-23-Ders Notu

Page 24: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Çin filozofları yaratılış kuramında tanrıya yer vermezler. Halk ise Pan-ku adındaki yaratıcıyı kabul etmiştir.

Sayvan: Yuvarlak, gökyüzü, cennet. Dünya sayvanın altında bir at arabası. (Yeryüzü taşır-Gökyüzü örter).

Merkez: Çin halkı Merkez Krallık Halkı. Eski başkent dünyanın merkezi. İmparator merkezde. Saray güneye bakar. Kullar imparatora güneyden yaklaşır. Güney üstte, Kuzey alttadır. Çin her şeyin merkezi ve özüdür. Sınırların dışında barbarlar yaşar.

Dünya düzeni ve evrenin kurulması, insani kurumlarla özdeşleşir. (Hükümdar kötü güçleri dört yana sürer ve kendisi merkeze geçer, toplum örgütlenmesi tamamlandığında dünya da yaratılmış olur.

Şang döneminden günümüze evren yapısı ve ritimleri değişmeden gelmiştir. Gök yuvarlak yer karedir. Gök yeri örter (gölgelik gibi). Gök bir orta direk tarafından tutulur. 4 yön 1 merkez (5 kozmolojik sayı) herbiri renk, koku, ses ve özel simgeye sahip.(DİKKAT: Çin şapkaları ve şemsiye, gök kubbe)

Uzlaşmaz, çelişkili ama birbirini tamamlayan temel ilkeler (Yang-Yin). İkilik, iki bölümlülük, kutuplaşma. Beden tekniği, ruh disiplini. Aydınlık ve karanlık dönemler. Dünya sırayla birbirinin yerini alan döngüsel bütünlük. Bir yin , bir yang, Taoişte budur.Tao ile birlikte Yang ve Yin öğretisi Çin evren tasavvurunun temelini oluştururlar.

Yahudilerde tanrı ve evren:

Yahve (Tanrı). Mitolojik açıklamalarda tanrılar hazır olan bir maddeden yeni biçimlerle evreni yaratmıştır. Tevrat tanrısı yoktan var eder. Tek tanrılı dinlerin ortak noktası. İlk tevrattaortaya çıkar. Mutlak otorite,tek tanrıda. Tüm tanrıların görev veyetkileri tek tanrıda. İnsanlar mutlak itaat ediyor. Başka tanrı tanınmaması ön şart.

Yahve (olmak, var olmak, eril üçüncü tekil şahıs zamiri). İnsan biçimli (insani duygulara sahip). Ailesi yok ama göksel mahiyeti var. Yalnızdır. Tek tanrıcı dinlerin misyonerlerindeki hoşgörüsüzlük ve bağnazlık ilk örneğini Yahvede bulur.

-24-Ders Notu

Page 25: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

“Tanrı ancak Yahve’dir, ondan başka tanrı yoktur” (Tesniye-İkinciYasa MÖ. 7.yy ) ifadesi “kalple tasdik, sözle ikrar” edilebildiğizaman gerçek tek tanrıcılağa varılmıştır.

Yeremya: Kişisel din, bireyler tanrı önünde kendileri sorumlu. Hezekiel devam ettirdi. Yahve karşısında toplum değil tek tek bireyler var. Doğru kişi bu dünyada mükafatlandırılır, kötü insanölümden sonra cezalandırılır.

İlk günah (Adem) tanrıya benzemek, cezası ölümlü olmak. Ölüyle tanrı arasındaki ilişki kesilir. İtaat en mükemmel dinsel davranıştır.

Tanrılara hediye sunma Musa döneminde kalkmıştır (tanrının ihtiyacı yok). İnsan davranışlarının belirleyen Tanrı temelli buyruklar, tek tanrıcılığın da ilk adımı olarak kabul edilirler.

Oluş halindeki dünyaya kendini tamamen verdikten sonra , artık Tanrı’nın verecek hiçbir şey kalmadı. Şimdi sıra insanın ona bir şeyler vermesinde.

Yahve: Yasadır (hata yapmaz, mutlak irade, güvenilir); Doğanın hakimidir; Tarihin hakimidir

Yahudilikte peygamberler: Siyasi yeterlilikleri olan, rahip olmayan, akıllı kişiler. Bütün insanlığa değil sadece İsrailoğullarının sorunlarına yönelik çalışmışlardır.

On emir:- Tanrının varlığına ve mutlak olduğuna inanmak.- Putperestlik yasağı- Boş yere yemin etmeme- Şabat günü dinlenme- Baba ve anaya saygı- Cinayet işleme- Zina yapma- Hırsızlık yapma- Yalancı tanıklık yapma- Başkasına ait bir şeyi arzulama

-25-Ders Notu

Page 26: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Yahudilikte evren tasavvuru yaratma eylemi üzerine kurulur (yoktan var etme). Temel malzeme yoktur. Tanrı ol deyince olmuştur. 6 günde evren yaratılmış yedinci gün tanrı dinlenmiştir. Önce gök ve yer yartılır. Birinci günde gece-gündüz, ışık; ikinci günde gök kubbe yaratılır; üçüncü günde yeryüzü, denizler bitkiler; dördüncü günde ay-güneş, yıldızlar; beşinci gün hayvanlar, deniz canlıları, kuşlar; altıncı günde hayvanların cinsleri ve insan yaratıldı. yedinci günde tanrı dinlendi (kutsal gün).

Bu yaratma işleminde, genel evren tasavvurlarının özellikleri vardır: İnsanın yaşayabileceği bir ortam hazırlanmış ve ihtiyaçlarını karşılayabileceği imkanlar sağlanmıştır.

İlkçağ medeniyetlerinde, tanrılarla evren arasındaki ilişkileri: İlk yapıcı ya da yaratıcı gücün kökeni açıklanmaz.Tanrılar bilinçli bir varlık olarak, evreni düzenlemek, ya da oluşturmak, ya da yaratmak için vardırlar.

Çok sayıda kabile tanrısının zaman içinde siyasi ve dini şartlarabağlı olarak baş tanrı olarak kabul edilmelerine bağlı olarak tanrıların birbirleriyle ilişkileri karmaşıktır.

Tanrı-evren ilişkisi insanın evrendeki varoluşunu açıklamak üzeremerkezde yer alır.

Bilinçli tanrı evrenide düzenler, insanın yaşama şartlarını oluşturur. Evrenin düzeni-kültürel düzen. Tanrını yurdu olan evren insanın da yurdudur, ancak dünya insanın evidir.

Tanrı anlayışı:Tanrının kendisini insanlara bildirme ihtiyacıKökende tanrılarla insanlar birlikte yaşıyorlardıÖlümün bilincine varmak, ölümsüzleşmek, ruh inancıAkılla ulaşılan en genel ilke-TanrıToplumsal düzeni sağlayan değer, ilke ve kurumların kökeni tanrı ile açıklanır.

Çok tanrılılık: İş bölümü ve nitelik (gök, yer, yer altı, yağmur,hava, güneş tanrıları). Kabileden topluma geçişte kabile tanrılarıortadan kalkmadığından çok tanrılı yapı. Tek tanrılı yapıda bütün bu sıfatlar tek tanrıda vardır.

-26-Ders Notu

Page 27: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Ata tanrı: Efsane temelli kültürlerde baskındır. İlk insan atası tanrısal (Çin)Yapıcı tanrı: Hazır bulduğu malzemeden insan ve evreni yapar (Yunan)Yaratıcı tanrı: Hiçlikten evreni yaratır (Yahudilik). Evrene dönüşen tanrı (Hint)Yönetici tanrı: İş bölümü (Hint, Yunan, Mısır)Sonlu tanrı: Görevi bitince yok olur, unutulur (Hint)Mutlak tanrı: Evrendeki tek hakim güç, ezeli ve ebedi (Sadece Yahudilerde)

Evren anlayışları:İlkçağda sonlu evren (Yahudilik hariç).Değişen, dönüşen evren, son bulan yeniden başlayan (Hint)

Tanrı ve insan ilişkisinde esas olan, insanın temel niteliklerinin öne çıkması ve buna bağlı olarak insanın yaşama şartlarının belirlenmesidir.

Sümerlerde insan anlayışı:

Sümerlerde, Enlil evreni ve yeryüzünü düzene sokmuştur.

Tanrıların kavgasında (tarım-hayvancılık) tarım galip gelmiştir. Bu tanrıların yerine balçıktan insan yaratıldı (insanın amacı tarım ve hayvancılık yapmak)DİKKAT: Hemen hemen tüm mitolojilerde ve tek tanrılı dinlerde isan toprak-balçıktan yaratılıyor, bunu iyi bil ve kullan. Çok ilginç.

İnsanların temel ihtiyaçlarını gidermekle tanrılar yükümlü.

İnsan beslenme merkezli açıklanmıştır. Devletin ve tapınağın temelinde tarım vardır.

Sümerlerde dini inanışlar çok önemli.

Sümerlilerde, iyilik ve fazilet, kanun ve düzen, adalet ve özgürlük, dürüstlük ve doğruluk, acıma ve merhamet gibi çeşitli ahlâk ve siyasi kavramlar vardı.

-27-Ders Notu

Page 28: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

'Annesinden hiçbir günahsız çocuk doğmaz'. Sümreler insanın kötü olduğunave bunun tanrılar tarafından karar verildiğine inanırlardı. Ancakbunu sorgulamaz kabul ederlerdi.

Suç insana ilişkindir, tanrılar insanın işlediği günahtan sorumludeğildir.

Tanrılar ölümsüz, insan ölümlü.

Tanrılar insanlarla uğraşmazlar, insanlar dileklerini aracı olarak aile tanrılarına veya kişisel tanrılarına söylerler (Birey-tanrı ilişkisi).

Gök tanrısı Enlil: Tanrıların babası, toprakların kralı, büyük dağ.DİKKAT: Dağ mitolojilerde hep kutsal. İlginç: Muhammet, Musa ve İsa hep tanrılarıyla dağda buluşuyor. Bunu bil. Kullan.

Enki Yeryüzü tanrısı: Bilgelik, büyücülük, insanı yapan ekip lideri.

Bilge kişiler tanrılara belirlenmiş kurallara göre hizmet eder.

Ziggurat: Yüksek bina şeklindeki tapınak. Gökle yer arasındaki köprü, kutsal dağ.

Ölüler “kur” adındaki yere gider (gölgeleri). Kur yeryüzü ile eski deniz arasındaki boşluktur. Kayıkçı (styx) insan yutan nehirden (charon) götürür.DİKKAT: Ölülerin gölgesi=Ruh

İnanna: Yer altı efsanesi. Ölüler dünyasında yedi kapının bekçisi, yerine biri gelmeden kimse oradan çıkamaz. Hayat ekmeği ve hayat suyu. İlk efsanenin ölümle ilgili olması, ölüm üzerine düşünmüş olmalarını ve ölümü kontrol altına almak istediklerini gösterir.

KRAMER, Sümerlerin, Kitabı Mukaddes üzerinde, evrenin yaratılışı, insanın yaratılışı, yaratılış teknikleri, cennet, tufan, Habil-Kabil motifi, Babil kulesi ve insanlığın dağılması, yeryüzü ve düzenlenmesi, kişisel Tanrı, ahlak, ilahi ceza ve ülke çapında

-28-Ders Notu

Page 29: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

felaket, afet motifi, acı çekme ve boyun eğme, ölüm ve ölüler diyarı konularında çok etkili olduklarını belirtmiştir

Mısır Medeniyetinde insan anlayışı:

Başka medeniyetlerde insanların ellerinde taşıdıkları tanrısal sembolleri mısırlılar başlarında taşımıştır.

Tanrı başlı insan, iinsan başlı nesne (simgeyle insan bedeni arasındaki iilişki).

İnsan tanrı Khunun tarafından çömlekçi çarkıyla biçimlendirilmiştir.

Tanrı gökyüzünü ve yeryüzünü insanların isteğine gör yapmıştır.

Mısırda insan-tanrı arasındaki çizgi kesin değildir.

Tanrılar insanlığı yok etmek istemez, birisi yok ederken diğeri kurtarır.

Hint Medeniyetinde insan anlayışı:

insanlar, ilk çift olan Gök ile Yer’in soyundan gelmektedirler. Mitolojik ataları tanrı Vivasvat’ın oğlu Manu’dur.

İlk insan ilk kurban sunan. İnsanlığın 14 atası (manu). 1- Swayam-bhuva, 2- Swarochisha, 3- Auttami, 4- Tamasa, 5- Raivata, 6- Chakshusha, 7- Vaivaswata ya da Satya-vrata, 8-Savarna, 9- Daksha-savarna, 10- Brahma-savarna, 11- Dharmasavarna, 12- Savarna ya da Rudra-savarna, 13- Rauchya, 14- Bhautya

Karvaka okuluna göre, insan, dört unsurdan meydana gelmiştir; toprak, su, ateş ve hava.İnsanın kendi kaderini belirleyebileceği inancı hakim olmuştur; onu iyi de kötü de yapabilir.

Atman istedi, arzuladı, kefaret ödedi, kurban sundu yaratma isteğini güçlendirdi ve insanı ortaya çıkardı. Dolayısıyla, insan, Atman'ın yaratıcılığının sonucudur (Raju)

Ölüm kurtuluşa giden yoldur (moksha).

-29-Ders Notu

Page 30: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Ölümsüzlük, ölümden sonra ruhla kavuşulur.

Mahabharata’da, yer (dünya), insan kütlesinin aşırı yükü altında okyanusa gömülme tehlikesiyle karşı karşıya kalınca, Brahman, yeri rahatlatmak için insanların ölümlü olmasını sağladığı, anlatılmıştır.

Kişi öldükten sonra özünü koruyarak başka bedenlere geçer (ruh göçü). Yeniden doğu acı çektirir. Bu istenmez. Devamlı gidiş gelişten kurtuluşa (Moksha) ermek isterler. (Evrendeki çokluğun birliğini kavramak). Kurtuluşa giden yol arzulardan arınmaktır.

Hint’de insan tanrıyla bütünleşebilir, tanrıya dönüşebilir.

Kurtuluş, yeniden doğum çemberinin yarattığı acıdan kurtularak insanın ebedileşmesini sağlar. Kişiyi de ortadan kaldırmaktadır.

Kurtuluş sürecine göre hayat 20 yıllık dört dilime ayrılır:- Artha: Maddi mülkiyet (ekonomi, siyaset, kişisel varlık).

Artha medde demektir.- Kama (zevk ve aşk): Zorunlu evliliklerdeki cinsel sorunları

çözme tekniği.- Dharma: Dini ve ahlaki yükümlülükler.- Mokşa: Aydınlanma ve ruhsal kurtuluş.

(Moksha: serbest bırakmak, masun kılmak, bağını çözmek).

Hint felsefesi insan hayatının ikinci yarısında onu yönetmeyi esas almıştır (dünyevi edeflerinden sonra).

Hayat süresi:

- Öğrencilik dönemi (itaat, teslimiyet)- Ev reisi (babasının mesleği, ailenin seçtiği eş, ailenin

danışmanı, evin hakimi)- Meditasyon (dünyevi işleri oğullarına bırakır)- Dilenci bilge, ormana gidiş, hiçbir değere bağlı değildir,

gelecek kaygısı yoktur. (DİKKAT: dilencilik tanrısal özellik)

Evin reisi cinleri def eder, evin büyücüsüdür.

-30-Ders Notu

Page 31: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Yahudi medeniyetinde insan:

İnsanı tanrı yaratmıştır (topraktan) ve insanla sürekli bir ilişkisi vardır. (Yoktan var edilmemiştir).

İnsanın neden yaratıldığı belirtilmemiştir. Ancak dünyaya hakim olması istenmektedir.

Tanrının insanı kendi suretinde yarattığını söylemesi sorunlu birdurumdur. İnsanın “Tanrı suretinde” yaratılması, iradesini kullanarak özgür seçim yapabilme yeteneği olarak yorumlanmıştır. Tanrının evrene, insanın da dünyaya hakim olması.

Adem’e iyilik ve kötülüğü bilme ağacının meyvesi yasaklanmıştır (bilgelik ağacı). İnsanın cennetten kovulacağına önceden karar verilmiştir (yasak ağaç ve dünyadaki her şeyin insan için yaratılmış olduğu).

Allah yılanı sürünmeyle ve insanlarla düşman olmayla ve toprak yemekle cezalandırmıştır. Kadını çocuk doğurmakla ve kocasına bağlılıkla cezalandırmıştır. Adem’i de topraktan geldiğinden ve toprağa dönünceye kadar toprakla uğraşmasını, yiyeceğini binbir güçlükle elde etmesi olarak cezalandırmıştır. Bütün insanların annesi olduğu için kadına Havva adını vermiş ve Adem ile Havva’yıAden’den çıkarmıştır (Tekvin, 3. 14-20)

Bilgelik ağacının meycesi: İnanın kendilik bilinci kazanması.

Ademin bütün varlıklara isim koyması, bilgi birikimine sahip olduğunu gösterir.

Adem efsanesi: Bilginin varoluşsal değeri (Bilme insan varoluşunun yapısını kökten değiştirir).

İlk suç ahlakidir ve Adem şiddetle cezalandırılmıştır. Öyleyse tanrı ahlaki suçları şiddetle cezalandıracaktır.

Ölüm sorunu:

Hayatın anlamlanmasında ölüm sorunu öne çıkar.

-31-Ders Notu

Page 32: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

İnsanın ebediliği ruh bağlamında ölüm ile açıklanır.

Tanrı insan ilişkisi ölümle kazanılan ebediliğin belirleyicisidir.

Mısırlılarda ölüm:

Ölen kıral tanrılar arasına karışır.

Ölümden sonraki yaşamda karşılaşılacak tehlikelerden büyüile kurtulunabilir (Mısırda ölüye gösterilen özen).Ölüm anlamsızlık dünyasından anlamlıya geçiştir.

Ölüm sonrası yargılama var. Yargılaada Ma’at. Ölünün yüreği terazide.(Ma’at deve kuşu tüyü ile sembolize edilir).

Ölümden sonra ölünün tümüyle yok olması.Ölüm=Anlamsızlık dünyasından, anlam dünyasına geçiş.

Toth Osiris huzurunda 42 yargıçla mahkeme (tartma) yapar.

Ölümden sonra yargılama sonucu olumsuz olursa ikinci bir ölüm.Ölümden sonra yargılanma, dünyevi hayatta ahlak kurallarına uygunyaşamayı gerektirir(42 suçluk bir liste): 1- Haksızlık yapmadım 2- Gasp yapmadım. 3- Şiddet yapmadım. 4- Hırsızlık yapmadım. 5- Cinayet işlemedim. 6- Yeşili yakmadım., 7- Aldatmadım.. 8- Tanrı’ya ait olanı çalmadım.. 9- Yalan söylemedim. 10- Kimsenin malını zorla götürmedim. 11- Kötü söz söylemedim. 12- Kimsenin yiyeceğin zorla elinden almadım. 13- Dolandırıcılık yapmadım. 14-Öfkeye yenilmedim. 15- Kimsenin toprağına el koymadım. 16- Tanrı’nın mülkiyetinde olan hayvanları katletmedim 17- Sürülü olan toprakları tahrip etmedim.. 18- Fitne için gözetleme yapmadım. 19- Dedikodu yapmadım. 20- Haksız yere gazab yapmadım. 21- Zina yapmadım, hemcinslerimle cinsel ilişkiye girmedim. 22- Kendimi kirletmedim. 23- Başka bir erkeğin karısıyla yatmadım. 24- Hiçbir insanı korkutmadım. 25- Konuşurken öfkeyle ateş saçmadım. 26- Doğru ve gerçeği söyleyenlere kulaklarımı kapamadım. 27- Kimseyi ağlatmadım. 28- Kimseye küfretmedim 29- Şiddet içeren davranışlarda bulunmadım. 30- Kalbimi acele ettirmedim 31- Cildimi delmedim ve Tanrı’dan öç almadım. 32- Söylenmesi gerekenler dışında çok konuşmadım. 33- Sahtekarlık

-32-Ders Notu

Page 33: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

yapmadım ve kötüye bakmadım. 34- Kralı lanetleyen sözler söylemedim. 35- Akan suyu kirletmedim 36- Sesimi yükseltmedim 37-Tanrı’ya lanet okumadım (küfür etmedim) 38- terbiyesizce davranmadım 39- Ayrım yapmadım 40- Servetimi bana ait olmayan şeylerle artırmadım. 41- Tanrı’ya ait ve benimle birlikte olana lanet okumadım. 42- Şehrin tanrısını küçümsemeyi düşünmedim.

Hukuki, ahlaki ve dini kurallar.

Mezarlarda bulunan eşyaların çoğu sembolik bir biçimde yeniden doğuş motifini tekrarlar.

Eski krallıkta öbür dünya yolculuğu gök (Ra), yeni krallıkta yer altı (Osiris). Bu çelişkinin açıklaması: Beden yer altına, ruh gökyüzüne (yıldızlara) gider. Akşamları kaybolan tanarı Ra yer altı dünyasına geçer.

Ölüm varoluşun koşullarından biridir.

Piramitler (MÖ 2630-1640): mezar odasına kuzeyden bir baca ile inilir. Doğu, Kuzey ve Batı yönlerinde yer altı odası. Cenaze töreni, mezar, dini festival. Ölüler kenti Memfis aynı zamanda iki krallığın birleşim yeri. Ölünün ikametgahı.

Piramit, yaradılışta sulardan yükselen ilk tepeyi sembolize eder.

Yapılan masraf, zahmet devletin refahına hizmet eder (kralın yaratıcı güçlerinin korunması. Dinsel kamu hizmeti.

Ölünün arkasından bin ekmek, bira, sığır, kümes hayvanı adanması.Ölü vakıfları.

MÖ 1600’lerde piramit yapımı terkedilir.dağların altına mezar.

Ölüm=Korku, umut. Kurtuluşa ermek için hazırlık (mezar mimarisi-ölüm töreni).

İnsan tanrı ilişkisi tanrı tarafından belirlenir (insan zayıf, iyi yaşa ödül var).

-33-Ders Notu

Page 34: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Efsane temelli kültürlerde tanrı ilk ata. Tanrı insanın tüm ihtiyaçlarını hazırlamıştır. Ölüm sonrası yargılama ve ceza yoktur.Medeniyet aşamasında ilk ata tanrı değil, insan çamurdan üredi. Yaratıldı.

Kabile kültüründe tanrı insana yol gösterir.

Kutsal metinler tanrının yol gösterici ilkeleri. İnsanın eğitilmesi, eylemlerinin denetlenmesi, inanç sistemi. Tanrı yargılar (Tanrı-insan ilişkisinde belirleyici unsur).

Tanrı ile insan arasında sözleşme (ahit) tanrının tek taraflı buyruğu. Ödül var. Tanrı-insan arasında uçurum var.

Hinduizm ve Budizm’de insan tanrılaşabilir.

Ölüm sonrası yargılama: Ödül, ceza. Ölüm sonrası kurtuluş.

Ölüm törenleri,mezar yapıları ve mezara konan malzemeler ebedi hayattaki huzur için.

Tanrı tarafından insanların cezalandırılmaları, insanların eylemlerinde serbest olduğunu gösterir.

İnsan, bir yandan, bütün dinsel, siyasal, ahlaki, kültürel kurallar dizisini çiğneyerek onları etkisizleştirirken, diğer yandan yenilerini üreterek, varoluşunun sürekliliğini sağlamıştır.

Yahudilerde tarih anlayışı:

Genel olarak tarih anlayışı toplularda kökenin bilinmesi, kimliğin oluşması, toplumsal başarılar, zanaat, gelenekler, kurumsal meşrulukların da anlam bulmasına yardımcı olar.

Yahudiler, yaradılıştan krallık döneminin sonuna kadar tarihi birbakış açısıyla olayları değerlendirmişlerdir.

Kitab-ı Mukaddes’te tarihsel bir süreç vardır.

-34-Ders Notu

Page 35: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Yahudilerde iki tarih anlayışı vardır. Birincii kutsal tarih (efsane temelli) diğeri gerçek tarih.

Yahudilere göre tanrı evrene ilişkin her şeyde söz sahibidir ve insanların kaderini belirler. Bu yüzden yahüdi tarihi tümüyle kutsal sayılabilir.

Yahudi tarihi üç bölüme ayrılır: Yaratılış, Mısırdan Çıkış ve Kenan Ülkesinin İşgali.Bunlar anlamsızlıktan anlam çıkarma ilkesine dayandırılmıştır.

Tarih dünyanın yaratılmasıyla başlar.

Tanrı ile insanlar arasındaki ahit Yahve’nin tarihe doğrudan müdalesidir.

Yahve (Tanrı) akdini İsrailoğulları toplumu ile yapmıştır, tek tek bireylerle değil.Toplum kötüye ittiğinde Yave devreye girerek zezalandırıyordu, buda Yahve’nin tarihe müdahale etmesi demekti. Diğer kültürlerde degörülen budurum biraz farklıdır. Burada Yahve, ortaya çıkar lidere ne yapması gerektiğini söytler ve bu söyem daha sonra yazıya geçirilerek tarihse bir belge haline gelir.

Yahve sözü dinlenmediğinde toplumu cezalandırır. (İlke koyar, uygun eylem bekler; ilke-eylem).

Tanrı temelli adalet düşüncesi. Yahve insanlar arasındaki ilişkiyi de düzenler.

Karizmatik olay: Yehvanın tarihsel olaylara müdahalesi (Kehanet kültürü)Karizmatik tarih: Halkın Yehva ile akit yapmasıTarih ve zaman ayrımının yapılmaması. Her terimde bir ve aynı şey(Hıristıyanlıktaki Selamet Tarihi).

Tanrı iradesi sürekli ve tekrarlayan bir şeydir (dünyanın devamı için).

Karizmatik tarihin (anlaşma yapılması) başı ve sonu vardır (Selamet Tarihinde yok).

-35-Ders Notu

Page 36: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Tevrat Yahudi tarihidir ve Yahudilerin tarihe bakış açılarını ortaya koyar.

Tevratın tarihe bakış açısı: Tanrı Yahudiler lehine tarihe müdahale eder.

Tevratta iki tür metin var: Tasvir edici/anlatıcı (efsaneler), vebuyurucu metinler.

Efsaneler hakikidir, gerçektir. Bilgelik yüklüdür. Kimlik urucu sözdür.Buyurucu metinler Yahvenin emri olup tarihi yönlendirir. Yahveninkonuştuğu her yerde kavmin bir sorunu çözülür, gelecekte ne yapmaları anlatılır; gelecek belirlenir.

Tarih tekerrür değil buluş ve yeniliktir.

Pragmatik kaygılar, tarih ve siyaset aracılığıyla yeni bir halk yaratmıştır.

Yahudilerin Mısır ve Kenanlılarla ilişkilerinde Yahve ile yapılananlaşma esas alındığından sorunların çözümü ve geleceğe ilişkin tasarılar tarih düşüncesinin gelişimini etkilemiştir.

Doğu Akdeniz medeniyetlerinde Tarih anlayışı: Tanrının olaylara müdahalesi ve hukuki kurumların ortaya çıkması.

Tarih suçun, suç da yasanın sonucu oluşur.Tanrı ile yapılan anlşamalar tarihi kutsallaştırı ve tanrıyı tarihin bir parçası yapar.

Tanrı (efendi) ve halk anlaşmanın taraflarıdır.

Eski ahitin ilk beş kitabı tarih yazıcılığının ilk formasyonudur.

Yahudilerde tarih yazıcılığı, evren tasavvurları çerçeveinde dünya tarihi niteliğindedir.

Yahudi tarihinin bölümleri: 1- Çıkış, 2- Krallığın klan şefleri, 3- Konfederasyon kabileleri 4- Patriakların takipçileri. 5- Nuh’tan İbrahim’e ikinci insanlık. 6- Adem’den Nuh’a ilk insanlıkŞecere: Genelogy

-36-Ders Notu

Page 37: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Yahudilere göre insanlığın çağları:1- Ademle başlayan ilk insanlık; 2- Nuh’la başlayan ikinci insanlık; 3- İbrahim’in ilk Çıkışı 4- Musa’nın ikinci Çıkışı

Tarih mit iç içe, mit kanunlaşıyor (Tesniye).

Tufan öyküsü sümerlerde de vardır. Tevrata inançla yaklaştıkları için olaylarnı tarih anlayışına uygunluğu sorgulamazlar.

Tarih tanrısal adaletin işlevi.

Yahudilerin kültürel hafızaları çok güçlüdür (son iki bin yıldır dağınık yaşasalar da kimliklerini korumuşlardır). Kavmin tarihi hafızada yaşar.

Gerçek olayın öyküsü değil olayın gerçek öyküsü çönemlidir (Hafızada canlı tutulan tarihsel olaylar tarihsel gerçeklik kabuledilir).

Yahudi toplumuna giriş zordur ve din ile gerçekleşir. Seçilmiş halk. Mısırda rahip ayrıcalığı tüm Yahudilerde var.

Normatif vatan (Tora) sayesinde kültürel kimlik orunması

Tevratı unutmak topluma acı getirir, hatrılamak doğru yaşamın temel kaynağı.Acıların sebebi anlaşmaya uymamak.Tesniye tarih kitabı olarak da kabul edilir (hatırlama çabası).Tevrat düzenli aralıklarla okunmalıdır.

Tevratın unutulmaması için 8 farklı yöntem. Tevrata hiçbir şey eklenmez ve çıkartılmaz.

Tesniye’de Yahudiler için gittikleri yerdeki toplumu yok etme emri verilmiştir (kimliğin korunması)DİKKAT: İsrail için Filistinlileri yok etmek dini emirdir (Tesniye 7.2-5)

Yahudi hafızası: Geleneklerin yasalaşması ve tarih yazımının ortaya çıkması.

-37-Ders Notu

Page 38: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Çin tarih anlayışı:

Toplumun varoluşu ve kimliği tarihle temellendirilir. Tarih, toplumsal varoluşun vazgeçilemez unsurlarından biridir.

Çinde soylular kendilerini bilge imparatorlara bağlamıştır. (Tanrı ata)

En eski insanlar dönemi:- Kuş yuvalarında yaşayan efendiler- Ateşi bulan efendiler - Kung Kung tufanı

Bilge imparatorlar (10 adet), efsanevi arka plan. Tarih yazımınınöenmli unsuru olan soy kütüklerinin bağlandığı atalar.Sarı imparator Huang Ti ateşi bulduYao en etkilisi. Kutsal, klasik tarih onunla başlar.

En eski kayıtlar MÖ 1800.

Çinliler en fazla tarih bilincine ahip toplumdur. Tarihsel akılları en yüksek toplum.Tarihçilik resmi daire olarak kuruldu (kraliyet astroloğu, kraliyet tarihçisi).Çin tarihçileri ölülere de payeler veriyor. Tam ve kesin kayıt tarihçinin görevi.

Kuttörenlerin zamanının bulunması maksadıyla tarihçiler-yazıcılargeçmişe bakmak zorundaydı (kraliyet kronoloğu).

Yeni imparator kendi meşruiyeti için eski imparatorun tarihini yazmak zorundadır. (Geçmiş ile şimdi arasında köprü).

Çin tarih bürosu yirmi beş resmi hanedanlık tarihi yazmıştır (1736’da tamamlanmış).

Yıllıklar, mahkeme kayıtları, devlet adamları, hocaları ve diğer önemli kişiler (Gelenekler kitabı).

Liu Hsiang (Tarihçi): Han Hanedanının Tarihi, modern tarih kompozisyonunun kurucusu.

-38-Ders Notu

Page 39: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

MÖ 753 ilk tarihçi memurlar.

Yıllık yazma geleneği tarihçiliği başlatır.

Miladi takvim şeklinde değil, hanedanlıklara bağlı model, ayrıca her şeyin birbirine dönüşmesi fikri.

Çin tarihinde ahlak, amaçlılık, tarihsel süreç işleyişi. (konfiçyus okulunda tarih ahlak öğretilmesinde etkilidir-Bahar veGüz Yıllığı, yargıçlar için başvuru kaynağı).Tarih fazileti teşvik etmek, kötülükten caydırmak için kullanılmıştır.Tung Chung Shu- Tarih felsefesi.

"Köklerine geri dönmek durulmaktır, buysa amaca yönelmektir. Amaçsürekli olmaktır. Sürekli olmanın anlaşılması aydınlanmadır" (LaoTse-Tao)- Kökenin önemi.

İdeal kooperatif-sosyalist toplum anlatısı-Mohistler. Toplumsal yapının bozulması (çöküş)Altın çağa dönüş özlemi.Büyük barış. Ayinsel saflıkla ulaşılabilir.Büyük eşitlik.

Konfiçyus: şahsen tanık oldukları, sözlü şahitlerden duydukları ve yazılı kayıtlardan öğrendikleri (Üç çağlar teorisi-ilerlemeci anlayış, Tung Chung Shu, tarih felsefesi)

Konfüçyüs, kendi zamanındaki bozulmaların önüne geçmek için eskiyi yüceltti ve eski dönemlerin gelenek ve metinlerini okuttu.Bu inandırıcı durum, ahlâki tarih yazıcılığının gelişimini açıklamaktadır.

İlerlemeci tarih anlayışı: Zanaatlarla ilgili düşünceler.

Çin tekno tarihi: Kökenler Kitabı (Kültür kahramanları ve kaşiflerin eserleri).

Konfiçyus okulu: Tarih döngüseldir (düzen ve kaosun birbirini takip etmesi).

-39-Ders Notu

Page 40: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Her beş yüz yılda bir imparatorun dünya düzenini yeniden kurma öğretisi: Tarihsel döngü. Döngüsel süreçte, bir gücün diğerine üstün gelme düşüncesi, karşıtların birbirini üretmesiyle ilişkilidir (Yang-Yin). Kaostan yepyeni Büyük Barış çıkar ve yavaş yavaş düşer (Çin sancaklarında yer alır).

Yin Yang okuluna göre, evrendeki yükseliş ve düşüşler insan ve doğanın birliğini sağlarlar (Beş element, beş renk, beş tat).

Çin trih anlayışı üç açıdan Çin düşünce anlayışına etki etmiştir:- Mantık ya da yöntem işlevi üstlenmesi (bağlayıcı örnekler,

analojik: benzer sebepler benzer sonuçlar getirir, geçmişte böyle olduğu gibi şimdi de böyledir ve daima böyle olacaktır)

- Tarihin ahlâkî yapının temelini oluşturması:- Siyasi yapının tarih temeline oturması (Gök’ün emriyle

hanedanın yıkılması, Gök’ün oğlu kutsal kral)

Düşünce üretiminde yöntem görevi yapması, ahlâk eylemlerinin temelini oluşturması, siyasi değerlerin kaynağını teşkil etmesi ve evren tasavvurunun temel unsurları arasında yer alması, Tarihi, Çin düşüncesinin merkezine yerleştirir.

Çin kültüründe tarih bilimlerin kraliçesidir.

Tarih toplumsalkimlik ve hafızadır. Tarih insanın kendini anlattığı kaynaktır. Anlatılar sürekli tekrarlanarak değerler canlı tutulur. Hatırlama, hafıza tarih düşüncesinin temelidir. İlk ataları sürekli anlatmak-ahlaksal sorunları engeller.

Tarih yorumlarında dinsel temelden kaynaklanan döngüsellik (kökenden çıkıp kökene dönmek) hakim (ilerleme değil).

Zaman Anlayışı:

Adlandırma-kavramlaştırma: Zamanın ortadan kaldırılması, zamansızlaştırmaTannrısal değişmezlik-insanın değişmesi: ZamanTarihsel dönüşümler: Zaman

Efsane Temelli Kültürlerde Zaman:

-40-Ders Notu

Page 41: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Hareket-Adlandırma.

İnsan üç boyutlu (geçmiş-gelecek-şimdi). Zaman insanın temel niteiği, geçmiş en önemlisi.Zaman: hareket, oluş, değişme. Varlıkları birbirine bağlı, biri varsa diğeride var.

Oluş, bir nesnenin potansiyel olarak kendinde bulundurduğu amacı gerçekleştirmek için geçirdiği değişimlere denir.

Nesnelerin, yapıları gereği ortaya koydukları farklılaşmalara, değişim denir.

Zaman duyumlar aracılığıyla oluşturulan bir kavram veya deneyle algılanan bir kavram değildir. Önce ve sonranın keşfi zamanın keşfidir.

Zaman görünüşlerin boşluğudur. A priori verilmiştir. Gerçekte, sadece zaman içinde görünüşler mümkün olabilmektedirler. Görünüşler tek tek ya da hep birlikte yok olabilirler, onları mümkün kılan ve evrensel ilke olan zaman, yok olmaz.

Anlamlandırma-adlandırma (dondurma), yanımlama, kavramlaştırma (insanlaşma ve kültürün temeli)

Kavram, karşılık geldiği durumların ya da içeriğin dondurulmasıdır; dondurduğu şey içeriğin çerçevesidir (çerçeve=değişkenliğin durdurulması, zaman).

Leach’e göre zaman 5’e ayrılır:İlkel zamanTarihi zamanBüyüsel zaman (kuttörenleri, doğa olaylarını gözlem, ölçülebilir)Bilimsel zaman (süre) Siyasi zaman (takvimle ilgili yapılan gelişmeler)

Takvim insanlığın ilk ürünlerinden birdir (din, beslenme, barınmaihtiyacı, düzenli tekrar, zaman ölçme yöntemi)

Tarım öncesi ay takvimi (354 gün), tarımsonrası güneş takvimi (365 gün)

-41-Ders Notu

Page 42: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Takvime geçişle birlikte önemli olaylar zaman çizgisinde yer alır.

Yıl: mevsimsel döngü, yeni yıl yaradılış, yeni yıl dünyanın yeniden yaratılması (dinsel bayram). Dünya geçti=Yıl bitti

Büyük yıl: Kozmik devre.

Yılın bölümlerinin adlandırılmasıyla (asiller ve rahipler) müneccimlik ortaya çıkar.

Yeni yıl başlangıcı: bahar (toprağın canlanması); güz (hasadın toplanması, tabu kalkar yenebilir)

Köken: il ilke, arkhe.

Zaman: kutsal (geriye dönebilir, yenilenebilir, erginleşme töreni-kökene dönüş, ilk ata-tanrı) ve dindışı (oluş temel alınır, sınırları var)

Zamanın geri gidişi, evren tasavvurundan kaynaklanır.

Altın çağ, ilk ata, ilk yaratılış

Dünyadaki ve toplumdaki bozulma (ilk ata dönemine, altın çağa göre) kuttörenler ile düzeltilir. Değişme-bozulma-zaman. Zaman ortadan kaldırılarak değişme ve bozulma önlenebilir (kuttören amacı).

Zamanı yenden başlatan kuttörenler kutsal mekanda yapılır. Töreniyapan kişiler tanrı ve ata maskeleri takar. Kökene, başlangıca dönülür.

Çin Medeniyetinde zaman anlayışı:

Zamanın gerçekliği: Organik doğa anlayışı.

Olaylar ilizyon olduğu için zaman da ilizyondur, zamanın hareketiNirvana’da son bulur.

Mekan fikri zamana değil süreye daha yakındır.

-42-Ders Notu

Page 43: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Yakın uzak mekanı; önce-sonra da süreyi ortaya çıkartır.

Konfiçyusda zaman daima bir sona varır ve kendini tekrar eder.

Çin doğacıları: Ağaç, ateş, toprak, metal ve su.

Zamandan beklenen sonuç süre tarafınan ortya konur. Değişken devirlerin ritmik işleyişi.

Çin felsefesinde zaman:- Yaygın bağlantı (Mantık, Semantik, Metafizik-ontolojik).

Zamanın yaratıcısı- Yaratıcılık (Gök Tao-Yaratıcı, yer Tao-meydana getirici,

İnsan Tao)- Yaratıcı hayat ilkesi (Değerlerin gerçekleştirilmesi)

Everen tasavvurunun iki özsel unsuru: İnsan ve varlık, zaman aracılığıyla metafizik bir temele oturmuştur.

Bölümlere ayrılmış zaman: Pozitif bilimler.Kesiksiz, sürekli zaman: Tarih, sosyoloji

Çinliler zamanı tam olarak bölümleyemedikleri ve soyut geometrik koordinata oturtamadıkları için modern bilim ve teknoloji gelişemedi.

Hint zaman Anşalışı:

Evrenin ve içindekilerin sayısız bozuluşu ve yeniden oluşu zamanıtemel bir katagori yapar.

Vedalar dönemine göre zaman ve tarihi Karma yasası idare eder.

Zamanın döngüselliği tarihin gizli tekrarıdır. Geçmişi içeren şimdiyi aramak.

Zaman: Kala (yutmak süpürmek)Zaman (kala): Evrensel güç, ontolojik varlık, nedensellik ilkesi,üstün tanrısallık.

Yaratıcı tanrı Prajapati zamanın yanında ikinci derece kalmaktadır (yaratıcının yaratıcısı)

-43-Ders Notu

Page 44: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Evrenin sürekli yenilenmesi insanın acılarının kaynağıdır.

Zamanı aşarak kurtuluşa erilebilir.

Zaman içinde gerçekten varoluş ontolojik değil gerçek dışıdır.

Tarihsel zamanı kırma ve büyük zamanı güncelleme.

Zamanı tanımlamak ve kavramak için, hareket ve değişme terimleri kullanıldıklarından, zaman, sürekli dönüşen, değişen şeylerin oluşturduğu akıcı bir unsur olarak tasavvur edilmektedir. Medeniyetlerin hemen hepsinde, evren, zaman içinde gerçekleşip yok olmadurumundadır. Bunun en iyi örneği Hint zaman anlayışıdır. Hint tanırları ve evrenleri zamanın içinde sürekli olarak oluşup ve yok olmaktadırlar. Hem zamana direnen, hem de zaman içinde gelişen, dil, ahlak, devlet, inanç, tarım, zanaatlar değer ve kurumların en yenisi beş bin yaşında olan devlettir. Bu zamana direnişin önemli göstergeleri arasındadır.

İlkeler:

Değerlerin ilkeleştirilmeleri eylemleri meşrulaştırır.

İlke: Taşıyıcı, yönlendirici ve belirleyici kabul.

Sümerlerin “Me” tableti:

Sümer tanrıları başlarında bir kral olan topluluktu (kaderi tayineden yedi tanrı ve büyük tanrılar olarak adlandırılan 50tanrı).

Yaratıcı tanrılar plan ortaya koyar ve kelime söyler (buyruk).

Me tableti: Yazgılar tableti, sözün gücü, yüzün üstünde unsur (68kadarı okunabilmiştir, medeniyetin temelleri).İnanna, Enki’den çalmış.DİKKAT: Prometheus’un, Zeustan ateşin çalması ile mukayese et.

Me’lerin yöneticisi evrenin de sorumlusu.

Me tabletlerinde: Siyasıi terimler (22), Dini terimler (18), İktisadi terimler (8), diğerleri farklı gruplarda.

-44-Ders Notu

Page 45: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Sümerlerin sıraladıkları bu unsurlar, ilke olarak hayatı belirleyip yönlendirmektedir.

Mısırlıların Ma’at’ı:

Mısırlıların ilke anlayışın ilişkin iyi örnek, ölülerin yargılandığında yapmadıklarını dile getirdikleri listedir.

Ma’at: Gerçek, iyi bir düzen, hukuk, adalet. Firavun Ma’atın kişileşmiş hali.

İlk çağa ait (altın çağ).

Ma’atın ne olduğuna kral ve memurlar karar verir.

Ma’at deve kuşu tüyü ile sembolize. Tartıda kişinin yüreği ile ölçülür, terazi dengede olmalıdır.

Ma’atta sıralanan 42 eylem yapılmamış olmalıdır. (DİKKAT: Yapılması gerekenler değil, yapılmaması gerekenler sıralanmıştır). Hukuki, ahlaki ve dini yasaklar.Ma’at’a göre zina ve homoseksüellik aynı derecede yasak; DİKKAT: Antik Yunanda homoseksüellik normal.

Yahudilerde 10 emir:

Yahudilerin 3000 yıldır var olmalarının sebebi 10 emirdir (ilkeler).

Tanrı sözü kabul edilir.Beşerli ik levhada yazılıdır (tanrıya yönelik sorumluluklar, insana yönelik sorumluluklar)

Şabat’ı uygulamak, tanrının evreni yarattığına tanıklık etmek.

Tanrı, baba ve anne: İnsan oluşumunda etken (Tanrıya saygı, anne babaya saygı).

-45-Ders Notu

Page 46: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

10 emir yasa değil anlaşmanın şartlarıdır. Dini ve ahlaki ilkeler.

Yin ve Yang:

Yin Yang öğretisi çerçevesinde ortaya çıkan karşıtlıkların birbirlerine dönüşümüdür. (I Ching kitabı, MÖ 3000)

Yin: karanlık (Dişi, karanlık, pasif, soğuk, ıslak, saf)Yang: Gün ışığı (Erkek, faal, sıcak, parlak, kuru, sert)(İki kozmik ilke, karşılıklı etkileşim)

Yang ve Yin, uzlaşmaz bir şekilde çelişkili ama birbirini tamamlayan temel ilkeler döngüsüdür.

Tao+Yang ve Yin: Çin evren tasavvuru.

Hint’te ilkeler:

Rta, Maya, Atman, Karma ve Dharma

- Rta: Dinsel, ahlaksal ve evren düzeni. Göğün en yüksek yerinde (ateş tapınağı)

- Maya: (Değişmek), İlizyon, ölçmek, hile, kurnazlık. İyi ve kötümaya vardır.Aynı zamanda hem sonuç (kozmik akış) hem de nedendir (yaratıcı güç)Rig Veda (Maya: bozulmanın bozulması)Maya her şeyi üreten ve geri alan yıl döngüsü.Rta ve Maya (değişme-düzen, iyi-kötü) iki karşıt durum.Dış bakış-iç bakış,

- Atman: (üfürük, soluk, öz varlık, benliğin özü)Yaratıcı unsur olarak da tasvir edilmiştir.Aitereya Upanişad’da Atman yaratıcı bir ilke olarak evreni ve insanıoluşturmuştur.Evren Brahmandır, Brahman ise içimizdeki Atmandır.DİKKAT: Evrenin anlamı kendi özümüzde. Ona varma yolu, dış dünyadan çekilerek, meditasyon yapmaktır.

-46-Ders Notu

Page 47: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

- Karma: Görevler (adet ve gelenekler) yükümlülükler.Zaman ve tarihi idare eder.Evrensel nedensellik.

- Dharma: Ahlaki düzen, din, erdem, yasa, kanun, yol, yasa.Doğru olan her şey.

Tanrılar ilkelerin belirlediği oyunları oynayan oyunculardır. (Tanrıları da var kılan ilkeler)

Kozmik varlığı oluşturan düzenler: Süre, Mekan, Bilinç

En yüksek güce yüce ruh Atman sahiptir (Bütün tanrılar onun kontrolunda)DİKKAT: Atman bütün insanlarda bulunur.

Budist ilkeler:

Budadan geldiği kabul edilen yaşam ilkeleri (ahlaki temele dayanır)

Dört yüce gerçeği:- Hayat acıdır (üzüntü, ızdırap)- Acıların (üzüntü, ızdırap) kaynağı doyumsuz isteklerdir- Tutkulara bağımlılıktan kurtulan kişi kutruluşa erer (kurtuluşaermek ölüm-doğum döngüsü dışına çıkmak)- Kurtuluşa giden yol sekiz basamaklı yüce yoldur.(Doğru inanmak, doğru düşünmek, doğru konuşmak, doğru davranmak, doğru yaşamak, doğru yönelmek, doğru kavramak, doğru erişmek)(

Bütün hayat acıyla doludur. Acının sebebi bilgisiz olarak hırsla istemektir.

Hakikatin gerçek mahiyetine ilişkin yanılgısı (zihnimizin yarattıkları), bütün hayatımızı oluşturan, tüm acıların sebebidir.

Budist ilkeler, insanın evrenin bir parçası olarak ele almakta vebunu hakli bir terbiye ve inziva ile kurtuluşa ermenin yollarını göstermektedir. (Kurtuluş: ölüm doğum döngüsünden kurtulmak)

-47-Ders Notu

Page 48: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

İlkçağ medeniyetlerinde ilkeler aynı zamanda evrenin de uymak zorunda olduğu ilkelerdir. İlkeler hayatı ve evreni birlikte kucaklar.

Eski medeniyetlerden kalan yazılı belgelerde, dönemin insanlarının hayatlarını sürdürürken referans aldıkları unsurları, ilke kullandıkları görülmektedir. İlkeler üzerinden düşünmek ve eylemde bulunmak, insan türünün bir özniteliği olarak, tarih boyunca devam etmiştir.

Bilgelik:

Töre, ahlak, evren tasavvuru, düşünceleri temellendirme biçimi. elenekçi, sorunlar hakkında yargıda bulunma.

Toplumların düşünce yapıları evren tasavvurları tarafından belirlenmektedir.

Evren tasavvuru ve değerler hakkında yetkili kşi: bilge.Bilgelik yolu her insana açıktır.Bilgelik: Bilmek ve eylemek.

Bilge, çeşitli alanlara ilişkin tecrübeler ile tecrübelerin muhakemelerinden çıkartılan sonuçları birbirleriyle ilişkilendirme becerisini gösteren değerleri bütünlüklü bir yapı içinde görebilen, eylem ve düşünceleri toplumun değerlerine göre yargılayabilen önderdir.

İlk bilge: Kabile büyücüsü.

Bilgi: Hakikat, değişmez, ezeli-ebedi, zorunlu, genel geçer bilgi.

Evren genellikle tanrılar tarafındanbiçimlendirilmiş organik yapı. İlk ata tarafından hakikati insanlara bildirilmiştir.

Efsane hakikati bildirir. Gelenek de ilk ataya bağlandırılmıştır.

Bilgi: 1- Toplumun kökeni, yaşam şartları, inanç ve geçim kaynakları. 2- Mesleki bilgi

Geleneklerde içkin olan değerler ile eylemin yargılanması.

-48-Ders Notu

Page 49: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Bilge konuya ilişkin hikaye anlatarak yargıya varır.

Kelile ve Dinme1 adlı eser, hayvanlar arasındaki ilişkileri sergileyerek, insan ilişkilerine, özellikle yöneticilerin tutumlarına ahlaki örnekler sunmaktadır. Benzer bir tutum, Nizam-ül Mülk’ün Siyasetname adlı eserinde de görülmektedir.

Ahlak, din ve siyasetin yapısı bilgeliği de biçimlendirir.

Toplumsal düzenin temelinde ahlak vardır (doğruluk: zarar verme iyilik yap).

Bilge geleneklsel yapıyı koruyarak toplum sorunlarını çözer.

Dinler ahlak ilkelerini de içinde barındırdıkları, yaptırım gücü olduğu ve ölümden sonra ceza inancını da içinde barındırdığından ahlaki ilkelerden daha güçlüdür.

Bilgelikte ahlak ve din birlikte çalışır. Hem hukuk hem de ilahi yargı.

Siyaset: Toplum sorunlarını çözmek için izlenen yoldur.

Töre (hukuk) siyasetin belkemiğidir. İçkin unsurlardan birisi hükümdarın meşruluğu.

Devlet ve siyaset: tanrının evren modelini (bozulmaz) insanlar dakurabilir.

Toplumlardaki eşitsizlik (adaletsizlik) baskın gelmiştir (yönetici çıkarları halkın çıkarlarından üstün). Dini anlayışlarda içkin olan hıyerarşik yapı eşitsizliği meşru kılar. Ancak ilahi adalet kavramı yöneticileri frenler.

Siyaset: Bilgeliğin en önemli gösteri alanı.

Bilge yönetici halkın sorunlarını çözer (ağaç evlerde yaşamak, ateşin ve pişirmenin keşfi).

Değişmeler Kitabı’ndaki (I Ching): Detaylı olarak bilgelik göstergesi olan işler anlatılmıştır. Bu da bilgeliğin temel değeri olan

-49-Ders Notu

Page 50: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

eylemi açıklar, ayrıca bilgeliğin toplum sorunlarını çözmek olduğunu gösterir.

Bilgelik-Siyaset: Bilgede olması gereken yönetici karakterlerini tanımlar. Kudagu Bilig (Yusuf Has Hacip-1070) isimli bilgelik kitabında hükümdar Kün-Toğdı anlatılır. Hükümdarın ahlaklılığı haklın haklarının korunması ve sorunlarınnın çözülmesi.

Yöneticileri ilahi adalet konusunda uyararak adil davranmaya ve halkı isyandan alıkoymak bilgelerin işlevlerinden birisidir.

Bilgi eksikliğini gider, düşünce oluştur, iç düzenini kur, gündelik hayatına çeki düzen ver, ev işlerini yoluna koy, işlerini düzene koy ve devlet işlerini yürüt.

Bilge birey ve toplum sorunlarına çözüm getirerek düşünce dünyasının merkezine yerleşir.

Aklı selim-ahlak-din ortak çalışması: bilgelik.

Bilgeliğin geleneksel olması modernlik karşısında ortadan kalkması anlamına gelmez.

Felsefi tutum bilgeliğin yerini alamaz.

Bilgeliği oluşturan değerler günümüzde de sürmektedir.

Teorik düşüncenin genel çerçevesi:

Felsefe dışı alanlarda teorik düşünce: Tanrı, evren, insan, devlet, tarih, zaman, ilke, bilgelik, bilgi (Felsefe dışı kültürlerde yorumlanması)

İnsan olmak: bilgiler ağını kullanabilmek ve sorunları çözmek için düşünce üretmektir.Düşünce: Bir konu hakkında anlamlı ifadelerin oluşturduğu sistematik bütünlük.

-50-Ders Notu

Page 51: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Teorik düşünce: Ortamı da içerecek şekilde ilkelerden hareketle konuyu tutarlı ve geniş şekilde açıklamak. Olaylar arasında ilişki kurmak. Soyutluk. Genel çerçeve.

Teorik düşünce felsefeyle ortaya çıkmamıştır.

Teorik düşüncenin kaynağı evren tasavvuru (efsaneler).

Teorik düşüncede tanrı:

Zihnin ürettiği en genel kavram.

Sami dinleri dışında tüm inanışlarda tanrı evreni hazır bulduğu bir maddeden veya kendinden yapmıştır. Evren insanın yaşam alanıdır.

Tanrılar ölümsüz olmakla birlikte ezelidirler, belirli görevleri vardır.

Tanrı değiştirme genellikle başka inanç sisteminin baskısı veya toplumun iç dinamikleri.

İlk tanrının ortaya çıkışı belirsizdir. Tanrı teorik düşüncede engenel ilke ve diğer açıklamaların dayanak noktasıdır.

Tanrı gündelik hayatın bir parçasıdır (insanları gözleyip ödül-mükafat vermesi).

Tanrıların belirgin özellikleri: Yapıcı, korkutucu, cezalandırıcı, yıkıcı, koruyucu, bağışlayıcı, ölümsüzlük

Tanrı ruh aracılığıyla ölümsüzlük kazandırır. Tanrı inancını güçlü kılan unsurdur. İnsanın varoluş güvenliği.

Teorik düşünce kökeni açıklar, köken tanrıya dayanır.

Teorik düşüncede evren:

Yaşam alanı.

Dünya ev, evren yurt. Eski medeniyetlerde evren-dünya ayrımı yapılamıyor.

-51-Ders Notu

Page 52: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Evren tanrı/tanrılar yönetiminde maddi bütünlük ve düzenlilik. Bu düzenbozulmadığı takdirde kültürel dünya için ideal moel.

Evren: Gökyüzü, göğün katları, güneş, ay, gezegenler, yağmur, rüzgar, dünya, canlılar ve insan.

Tanrı insan ilişkisi evrenin merkezindedir.

Evrende en değerli alan gökyüzü (tanrıların yeri). Gök katlar şeklinde, cennet gökte.

Yer altı-dünya-gökyüzü=evren.Yer altı cehennem, kötü.Yeryüzü insanın yaşam alanı.Gökyüzü çok katlı, tanrıların alanı, ruhların bulundıuğu yer, yıldızlar, ay,güneş, evrenin büyük kısmı.

Evren insanın kaderini belirleyen unsurları barındırır. Ruhları barındırı, ruh sayesinde ebediliği sağlar.

Evren, ebedi, düzenli, sürekli=insan güven içinde.

Teorik düşüncede insan:

Köken sorunlarına verilen cevap evren tasavvurunu doğurur, bu tasavvurun içinde insan kendine ait sorulara cevap bulur.

İnsan: Ruh ve akıl nitelikleri

Hint’te döngüsel aşamalarla tüm canlılara dönüşen insan, Yahudilerde her şey emrine verilmiş varlık olarak görülür.

Kimi zaman bildiklerini hayvanlardan öğrendiği söylenmiş kimi zaman da tanrılar gibi yaratıcı olduğu.

İnsan kendini tanrılar karşısında hep zavallı görmüştür. Dünyaya acı çekmek için gelmiştir. Ancak çare bulmuş, öte dünyada cennetigaranti etmişhatta kendine tanrı olabilme yolu açmıştır.

Kültürel kurumları oluşturarak varoluşunu sürdürmüştür. Olumsuz eylemlerini şeytanla sembolleştirmiştir.

-52-Ders Notu

Page 53: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Teorik düşüncede din:

Evren tasavvurları genellikle dinler tarafından anlatılmıştır.

Evren tasavvuru-din=felsefe-bilim (ilişkiler, benzerlikler, farklar açısından)

Dinler (Hindiuzim, Brahmanizm, Budizm,Taoculuk, Yahudilik, İslam vb) ilk medeniyetlerle ortaya çıkmıştır. Bu günde dünya düşünce sisteminin tamamını oluştururlar.

Din: Tanrı tarafından bildirilen ilkeler.

Kültürel dünyadaki her şeyi, tanrısallıkla ilişkilendirilip, gelenekselleştirilerek, değişmez olduğu sonucuna gidilmektedir.

Tanrısal ilkelere uyulmamasının hem bu dünyada hem de öte dünyadacezalandırılması ilkelere bağlılığı artırır.Tanrısal ilkelere bağlı kalınmaz: Çok fazla din, mezhep, tarikat olması, her dinin kendisini gerçek hakikat kabul etmesi, kendi dışındakileri sapma kabul etmesi.

İnanç sistemlerinde ilkenin ne olduğu konusunda birlik sağlanırken ilkenin yorumunda farklı sonuçlar çıkar.

Teorik düşüncede devlet:

Diğerlerinin varlığı insana bağlı değildir. Ancak devlet insana bağlıdır. Devlet hakkında daha serbest düşünülür. Devlet düşünce üretiminde serbest bölge.

Hükümdar toplumsal düzenin merkezi. Tanrısal koökenle meşru.

Toplumsal düzeni asıl sağlayan asker (gücün gerekliliği) ve hukuk.

Devleti işleten mekanizma: Vergi (hükümdarın kötülüğü)

Devlet, toplumsal varoluşun sürekliliği.

Toplumun dini ve siyasi ihtiyaçlarını karşılar.

-53-Ders Notu

Page 54: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Rahiplik en önemli meslek, devletle içi içe.

Adil yönetim: Hükümdarın ahlaklılığı; ahlaksız hükümdar sorunların kaynağı.

Teorik düşüncede tarih:

Tarih, her türlüdüşünceye malzeme sunar.

Toplumkimliği ve sürekliliği tarihle sağlanır.

Yazılan tarihlerde o medeniyetin en önemli değerleri yüceltilir.

Köken temellendirmeleri-Tarih-Efsane

Teorik düşüncede zaman:

Zaman düşüncenin oluşumu ve sürekliliği.

Dilin oluşması, anlamlandırma, adlandırma, dondurma: Zamana karşıverilen mücadele.

Dilin oluşması, dille birlikte kültürün oluşturulması ve ortaya çıkan kültürel yapı, zamana karşı savaşın kazanılmasıdır.

Kültürel üretimin sürekliliği:İnsanlaşmanın şartı (zamanın içkinihareket ve değişimiortadan kaldırır).

Zamanın bozuculuğunu aklın üretkenliği etkisizleştirir (ihtiyaçların giderilmesinde yetersiz kalan araçların yerine yenisini getirmek).

Tanrı zamanın dışına çıkartılarak mutlaklaştırılmıştır-zamansızlaştırılmıştır (Yahudilerde)

Tanrılar zaman içinde yer alır, sonludur (Hint). Yok olmaktan ilkeler (Maya, atman, karma) kurtarır. Zamansız olan ilkelerdir. Tanrıların yaşları ve evrenin oluşumunda ortaya çıkan süreler bu gün bile anlaşılamaz.

İlk medeniyetlerde döngüseltarih anlayışı.

-54-Ders Notu

Page 55: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Teorik düşüncede ilke:

Teorik düşünce üretmenin şartı, ilkelerden hareket etmek ve yine ilkelere varmaktır.

İlke yoksa düşünce olamaz.

Tanrı en temel ilke. Ancak bazı medeniyetlerde tanrıların da bağlı olduğu ilkeler vardır (Hint: Karma, Atman; Sümer Me tableti).

Doğruluk, adalet, bilgelik öne çıkan ilkeler.

Medeniyetler binlerce yıl yaşamıştır. İlkelere bağlılık sürekliliği getirir.

Medeniyetlerin ortaya koyduğu eserlerde teorik düşüncenin temelinde yatan ilkeler yer alır.

Teorik düşüncede ilke:

Aklın sorunları çözmek için bilgi üretmesi ve üretilen bilgileri kullanması, insanlaşma ve insan olma durumunu sürdürmeyi sağlamaktadır.

Gündelik hayatta ihtiyaçların giderilmesi için zanaatlar aracılığıyla üretilen her türden alet ve edevatla ilgili bilgiler, insanın varoluşunu sürdürmesi için zorunlu bilgilerdir.

Sorun-İnceleme (gözlem, deney): Pratik bilgi.

Bilgi ile alanlara ilişkin bilginin açıklanması: Teorik bilgi.

Akıl, ihtiyaçlar ve sorunlar bir araya geldiğinde yeni bilgi üretilir. Toplum varoluşu sürer.

Bilgi üretiminde önemli olan, ihtiyaçların giderilmesi ve sorunların çözülmesidir. İhtiyaçlarını gideren ve sorunlarını çözen her toplum, varoluşunu güçlü bir şekilde devam ettirmektedir. Tersi durumda, toplumlar dağılmaktadırlar. Bilgiyle ilgili temel gerçeklik budur.

-55-Ders Notu

Page 56: Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe Öncesi Düşünüş

Felsefe de toplumun sorunlarını çözmek için üretilen yöntemdir.

-56-Ders Notu