Top Banner
o en sar neşriyat © Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat'a Aittir. ISBN: 978 -605-5 62 3-02-9 KitabınAdı UluslararasıSeyfuddin ArnidiSempozyumu Bildirileri Editörler Doç. Dr. Ahmet ERK OL Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman ADAK Yrd. Doç. Dr. Ihrahim BOR Kapak Düzeni Etik Ajans Sayfa Düzeni UtkuSÖNMEZ Baskı-Cilt Nesil Matbaacılık 1. Basım Ekim2 009 İletişim Kıztaşı Cad. No: 10 Fatih 1 İstanbul Tel: (0212) 49119 03-04 Faks : (0212) 49119 30 www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: ensar@ensarnesriyat.com.tr
38

en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

Mar 03, 2019

Download

Documents

vophuc
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

o "'

en sar neşriyat

© Eserin Her Türlü Basım Hakkı Anlaşmalı Olarak Ensar Neşriyat'a Aittir.

ISBN: 978-605-5 62 3-02-9

KitabınAdı Uluslararası Seyfuddin Arnidi Sempozyumu Bildirileri

Editörler Doç. Dr. Ahmet ERK OL

Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman ADAK Yrd. Doç. Dr. Ihrahim BOR

Kapak Düzeni Etik Ajans

Sayfa Düzeni UtkuSÖNMEZ

Baskı-Cilt Nesil Matbaacılık

1. Basım Ekim2 009

İletişim Kıztaşı Cad. No: 10 Fatih 1 İstanbul

Tel: (0212) 49119 03-04 Faks : (0212) 49119 30 www.ensarnesriyat.com.tr e-mail: [email protected]

Page 2: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

ULUSLARARASI SEYFUDDiN AMiDi SEMPOZYUMU

BiLDiRiLERi

INTERNATIONAL CONFERENCE ON SAYF Al-DIN Al-AMIDI PAPERS

EDiTÖRlER Doç. Dr. Ahmet ERKOL

Yrd. Doç. Dr. Abdurrahman ADAK

Yrd. Doç. Dr. ıbrahim BOR

Istanbul 2009

Page 3: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

Adnan KHOUJA ............................................................................................. 117

The Problem of He resy from Sayf al-Din ai-Amidi to the Modern Age

Seyfuddin Arnidi'den Modern Çağa Sapma Problemi

�1)1 �\ .:5'" (..Ç..L.�I J..UI � :/ 01)-':11 �

Halil ÇiÇEK .................. ..................................................................................... 125

lo)\)) 'Jy.oi u��\��? (,?·Jv>�\ & Usul ve Kelam açısından Arnidi'nin AyetleriTefsirYöntemi

AI-Amidi's Methodology of the Qur'anic Exegesi s from Juridical and Theological Points ofView

ibrahim COŞKUN ............................................. .................. ...................... ..... 151

Seyfeddin el- Am idi'nin Allah Tasavvuru

The imagining of Allah in of Sayf al-Din al-Am idi

c?--l<�\ � ..11)y.a.i

Ahmet ERKOL .... .................................................... ................................ ......... 169

Arnidi'nin Nübüvvet Savunusu

Amidi's Defence of Prophethood

öy.JI J- 0--l<�l t_ \..i.ı

Cemalettin ERDEMCi ........... ......................................................... ...... ......... 193

Arnidi'de Haberin Epistemolijik Değeri

The Epistemological Value of Transmitted Knowledge in ai­

Amidi's Thought

c?.;;�\ � :0 _rll _;)-1 w

Tahsin lbrahim DOSKI ................................................................................. 213

(,?--l<'>U �\.;1 J � J.\ ...\.ıi..j

ibn Teymiyye ve Takipçilerinin Am idi'ye Yönelttikleri Eleştiriler

The Criticism of al-Am idi by lbn Teymiye and His Followers

Page 4: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

Mohammad Ata MAWED ................. .......................................................... 225

(�>.-) ji� }'JJ�Wic_JJ)J/UI� yt.>.ı..,.'JJ )� .. }:Jij;{v.i'-:-'15 )i Arnidi'nin Ebkaru'I-Efkar Kitabının Müteehhir1n'in Kitaplarına Etkisi (Al Cısi'ye Ait RCıhu'I-Me'anl Örneği)

The lnfluence of Abkar ai-Efkar on the Works of the Mutaakh­irun Scholars (The Ca se of ai-Aiusi's Ruh ai-Ma'ani)

Metin BOZAN ................................................................................................. 257

Mezhepler Tarihçiliği Açısından Seyfuddin Am idi

Al-Am idi in Terms of the History of lslamic Sects

�lil.l �Jli � p � J if t.>J..A':J\ c:�-..UI �

Kadir GÖMBEYAZ .......................................................................................... 269

itikad\ Fırka Tasnifçiliğinde Am idi'nin Yeri

AI-Amidi's Place in the Classifications ofTheological Groups

:J..;.:ı�':ıil J;.dl � J t_5...l,'.:JI l.J\.(.,.

25 EKiM/ OCTOBER/ _r.pl 2008, CUMARTESi /SATURDAY/�1

Jules JANSSENS ............................................................................................. 305

Al-Am idi and His Integration of Philosophy into Kala m

Am idi ve Felsefenin Kelama Dahil Edilmesi

i)QI � �\ JL....,Ji) t.>J..A'.:JI

M. Sait ÖZERVARLI ........................................................................................ 323

Am idi'nin iki Yazma Eseri ışığında Felsefe ve Kelam ilişkisi

Relations between Philosophy and Theology in the Light of Two Unedited Works of Al-Am idi

c> J..A 'JJ c:r.,:;b � W'-! i '}S:J1 J 1ui.,J.dl :J,j')\s;-

Page 5: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADf FIRKA TASNiFÇiLiGiND E AMiDI'NiN YERi

AL-AMIDI'S PLACE IN THE CLASSIFICATIONS OF THE OLOGICAL G ROUPS

ÖZET

Kadi r GÖMBEYAZ*

Bu çalışmada, Eş' ari k el arnının önemli alimlerinden biri olan Seyfüddin el-Amidl'nin Ebkaru'l-efkar adlı eserinde yapmış ol­duğu itikad1 fırka tasnifine odaklanılmış olup bu ta snifin genel özellikleri, onu diğer tasniflerden farklı ve ayrıcalıklı kılan yönle­ri ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır. Bunun için de daha önce Eş' ar! gelenekte kaleme alınan ve Arnidi'nin yararlanması muhtemel görünen İmam Eş'ar!'nln Makalatu'l-İsHimiyyln' i, Abdülkahir el-Bağdadl'nin el-Milel ve'n-nihal' i ile el-Fark beyne'l-fırak'ı, Ebu'I-Muzaffer el-İsferayJ:nl'nin et-Tebs!r fi'd-dJ:n'i, Şehristani'nin el-Milel ve'n-nihal'i ve Fahruddin er-Raz!'nin İtikadatu fırakı'l­Müslirn!n ve'l-Müşrik!n'i gibi fırak eserlerindeki fırka tasnifleri ile birebir karşılaştırılıp elde edilen sonuçlar ortaya konulmuştur. Bunun yanında Arnidi'nin tasnifinin daha sonraki dönemlerdeki tesirlerinin izleri takip edilerek onun genel fırka tasnifçiliğindeki ve özellikle de Eş' ari fırka tasnifçiliğindeki yeri tespit edilmeye çalışılmıştır.

Böylelikle Arnid!'nin, tasnifindeki kaynakları saptanmaya ça­lışılmış, bu tasnifin kendisinden sonraki dönemlerde özellikle

Araş. Gör., Uludağ edu.tr

Fakültesi İslam Mezhepleri Tarihi, kgombeyaz@uludag.

Page 6: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

270 KA DiR GÖMBEYAZ

itikad'i fırka tasnifine girişen Eş' ari ulema arasında en çok tercih ve tekrar edilen tasniflerin başmda geldiği örnekleriyle ortaya konulmuş,. bunun muhtemel sebepleri üzerinde fikir yürütül­müş ve itikadlfırka tasnifçiliğinde bir Arnidi çizgisinden bahset­menin imkanına vurgu yapılmıştır.

ABSTRACT

Gir iş

al-Amidi's Place in the Classifications of Theological Groups

This study focuses on the classification of the Islamic theological sects as presented in Abkar al-afkar of Sayf al-Din al-Amidi, the prominent Ash'arite scholar, by giving a detailed analysis of the book to determine the value of this class ification and to cal! atten­tion to the ways in which it differs from other classifications. To this end, al-Aınidi's classification is compared with some of the heresiographical works of earlier scholars, who wrote within the Ash' ari te tradition and mu st have been the possible sources of al­Amidi, such as ai-Ash'ari's Maqalat al-Islamiyyin, Abd ai-Qahir al-Baghdadi's al-Milal wa'l-nihal and al-Farq bayn al-firaq, Abu al-Muzaffar al-Isfaraini's al-Tabsir fi'l-din, Shahrastani's al-Milal wa' l-nihal, and Fakhr al-Din al-Razi's I tikadat firaq ai-Muslimin wa' l-mushrikin. The study also aims to investigate the place of al-Amidi and his classification not only within the general genre of classifications of theological groups, but also, and more speci­fically, within the Ash'arite tradition.

By doing so, it is hoped to uncover the sources used by al-Amidi in his classification, and to show, with concrete examples, that it was one of the most preferred and repeated classifications by later Ash'arite scholars . This line of argument will allow us to talk about, what can be called, an Amidi line within the classifi­cations of theological groups.

İslam literatüründe özellikle hicri ilk 7 yüzyılda pek çok itikadi fırka tas­nifinin yapılmış olduğunu görrnek mümkündür. İtikad'i fırka tasnifi yapan he­men her müellif, kendisinden önce yapılmış tasniflerden faydalanmış ancak çoğu zaman bunlardan herhangi birini aynısıyla tekrarlamak yerine kendince yeni bir tasnif metodu geliştirmeye çalışmıştır. Bu nedenle birbirinin aynı olan fırka tasnifi bulmak zordm. Nitekim Şehristan'i bu konuda fırak yazarlarının

Page 7: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADl FIRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDl'NiN YERi 271

herhangi bir temele veya verili bir kaideye dayanan belirli bir usulü takip et­mediğinden, hatta tek bir yöntem üzerinde ittifak etmiş iki müellifin dahi bu­lunamadığından yakınır.ı Zira öncekilerden farklı bir tasnif geliştirmek sanki o dönem ulemasının bir özelliği, geleneği gibidir. Nitekim bu hususiyeti özellikle Eş'ar! ulemada da görmek mümkündür. Bağdacil'nin (429/1037) el-Fark'ında gerçekleştirmiş olduğu tasnifi birebir kullanan ve onun bir nevi muhtasar şek­lini kaleme alan Ebu'I-Muzaffer el-İsferayin!'yi (471/1078) hariç tutarsak,Z bu dönem içerisinde birbirinin aynı fırka tasnifini yapan iki Eş'ari müellife rast­lamak zordur. Bu geleneği Seyfüddin el-Amidi (631/1233) de devam ettirmiş ve kendince bir itikad! fırka tasnifi geliştirmiş tir. Her ne kadar bir mezhepler tarilıçisi veya bir fırak yazarı olarak nitelenemeyecek olsa da Am idi'nin kelama dair eserinde bir itikadi fırka tasnifine girişmiş olması onun bir itikad'i: fırka tasnifçisi olarak nitelenmesi için yeterlidir. Z ira İslam literatüründe itikad! fırka tasniflerine ya müstakil fırak türü eserlerde ya da herhangi bir sahada -özellikle de kt•lam sahasında- yazılmış bir eserin ilgili bir bölümünde rastlanmaktadır. İster müstakil bir fırak kitabı yazmış olsun isterse de eserinin bir bölümünü fır­ka tasnifine ayırmış olsun mü ellifler, genel yaklaşımları, konuyu ele alışları ve değerlendirmeleri itibariyle benzeşmektedirler. O nedenle bu müelliflerin hepsi itikad1 fırka tasnifçiliği başlığı altında nitelenebilir.

Eş' ar! ulemanın fırka tasnifçiliğinin tarihini mezhebin imaını Ebu'I-Hasan el-Eş'arl'ye (324/936) kadar götürmek mümkündür. Eş'ar!, yazmış olduğu Makfilfitu 'l-İslamiyy1n ve'htilfiju 'l-musallln adlı eseriyle kendi dönemine kadar İslam toplumunda ortaya çıkmış tüm itikad'i fırka ve görüşleri iki kapak ara­sında toplamaya çalışmış ve sahanın en objektif, en güvenilir kaynaklarmdan birini ortaya koymuştur. Her ne kadar Eş'ar!'nin, bu eseri Mu'tezill olduğu dönemde mi yoksa Sünni düşüneeye dönüşünden sonra mı yazdığı çağdaş araştırmacılar tarafından tartışılıyor olsa da,3 Makfilfit Eş' ar! u lema tarafından

Ebu'l-Feth Muhammed b. Abdülkerim eş-Şehristan!, el-Milel ve'n-niha/, I-Il, (thk. Emir Ali Mehna- Ali Hasan Fuı1r), Beyrut: Duru'l-Ma'rife 1996, I/20.

2 Krş. Abdülkfıhir el-Bağdad!, el-Fark beyne'l-fırak, (thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid), Kahire: Mektebetü Duri't-Türas, tsz.; Ebu'I-Muzaffer el-İsferay!m, et-Tebsir fi'd-din ve tenıyfzii'l­

firkati'n·naciye ani'l-fırakı'l-hiilikin, (thk. Kemal Yusuf el-Hı1t), 13eyrut: Alemü'l-Kütüb 1983. 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları özellikle modern dönemde ve

oryantalist araştırmacılar tarafından gündeme getirilmiştir. Gelenekle böyle bir tartışmanın olmadığını ve bu eserin Eş' ari'nin Sünni dönemine ait olduğu hususunda doğal bir kabu­llin olduğu izlenimini �dinmek mümkündür. Zaten Mu' tezill dönemde yazıldığı iddiasın­da olan çağdaş araştırmacılar da, eserin, Eş' ari'nin Sünni olduğu dönemde bir revizyondan geçtiğini kabul etmek durumunda kalmışlardır. Zira Eş' an, Ashabu'l-Hadis'in görüşlerine katıldığını açıkça beyan etmekte ve yer yer Sünni kimliğini izhar etmektedir. Eser hakkında

Page 8: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

272 KA DiR GÖMBEYAZ

ve özellikle en yakın takipçisi Bağdadi tarafından kaynak olarak kullanılmış bir eserdir. Ancak sistematik olmaktan uzal,) oluşu, tasnifincieki karışıklık ve tekrarların çokluğu, zaman zaman bir fırak kitabı olmaktan ziyade tam bir kelam kitabı havasına bürünmesi gibi hususlar, Makfililt'ın zayıf yönleridir.

Fırka tasnifçiliği noktasında Eş'ari'den sonra gelen ve bu sahada mez­hebe daha çok etkide bulunan kişi Abdülkahir ei-Bağdadi'dir (429/1037). Bağdadi'nin iki fırak kitabı bulunmaktadır: el-Milel ve'n-nihal ve el-Fark beyne'l-ftrak. Onun, el-Fark'ta el-Milel adlı eserine yaptığı referanslardan4 el­M ilel'i daha önce yazdığı anlaşılmaktadır. Ayrıca el-Milel 'in din ve mezhepleri kapsayan daha geniş bir eser olduğu da söylenebilir. Ancak bu eserin günü­ınüze ulaşan halinde baş tarafı eksiktir.5

el-Fark beyne'l-ftrak'a gelince, bu eser Eş'ar!'nin hiç zikretmediği ve esas almadığı 73 fırka hadisinin, tasnif için temel hareket noktası tayin edildiği ve mezheplerin bu sayıya göre düzenlendiği bir eserdir. Bağdadi ile birlikte Eş' ari fırka tasnifçiliğinde 73 fırka merkezli bir tasnifin egemen hale geldiği, Bağdacil'nin bu noktada mezhebi şekillendirici bir etki yaptığı söylenebilir. Nasıl ki Eş' ari kclarnının sisteınleşmesi mezhebin imaını Eş' ari ile değil daha ziyade sonraki takipçilerinden özellikle Bakıllani (403/1013) ile olmuşsa, mez­hebin fırak tasnifçiliğinin temel çatısı da, yine Eş' ari' den ziyade, takipçilerin­den Bağda di ile oluşmuştur. Bağdadi bu eserinde fırkaları başlıca 3 ana kate­goriye ayırır: 72 sapık fırka, İslam ümmeti içerisinden çıktıkları için İslam'a nispet edilen ama görüşleri itibariyle İslam'dan sayılamayacak olan fırkalar ve kurtuluşa eren tek fırka, fırka-i naciye. Ancak Bağdacil'nin yaptığı bu üçlü ayırım, İsferay1n1 dışında sonraki Eş'ariler arasında pek tercih edilmemiş, onu n İslam'dan saymadığı Gulat fırkalar, diğerleri tarafından 72 fırkanın içe­risinde sayılınaya devarn etmiştir.

Bağdacil'den sonra, eserinde birkaç nokta hariç el-Fark'ı metot ve muh­teva itibariyle taklit eden bir diğer Eş' ari fırak yazarı, Ebu' I-Muzaffer el­İsferay1n1'dir ( 471/1078). Onun et-Tebs'ir fi' d-din ve temylzü'l-fırkati'n-nficiye ani'l-ftrakı 'l-lıdlikfn adlı eseri sanki el-Fark'ın bir özeti gibidir.

boyle bir problemin gündeme getirilmesinde Eş' ad' nin diğer bir eseri olan el-İbiine'nin taraf­lı ve savunmacı üslubu ile Makfilat'ın objektif üslubu arasındaki bariz farklılık rol oynamış­

tır. Ayrıca Makfiliit'm tarihlendirme problemi kapsamında, eserin ana bölümlerinin farklı

t<ısnif ve ifade biçimlerine sahip olduğundan hareketle, bu bölümlerin de farklı zamanlarda yazıldığı tartışmaianna da girişilmiştir. Mak/ilili'ın yazılış tarihi ile ilgili iddialara dair bir karşılaştırma ve değerlendirme için bkz. Kadir Gömbeyaz, Makri/at Geleneğinde İmam el­

Eş'ari, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi, (dan. Tevfik Yücedoğru), Bursa 2005, ss. 78-92. 4 Bağdadi, el-Fark, s. 109, 230, 271-272, 276, 336, 358. 5 Bağdad], el-Milel ve'n-nihal, (thk. Albert Nasri Nadir), 2. bsk., Beyrut: Daru'l-Meşrık 1986.

Page 9: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADI FIRKA TASNiFÇiLlGiNDE AMiDi'NiN YERi 273

Hem Eş'ari fırka tasnifçiliğinin hem de genel fırka tasnifçiliğinin en çok tanınan ve başvurulan eseri, Şehristan!'nin (548/1153) el-Milel ve 'n-nihal' id ir. 73 fırka hadisini esas alan bu eserde, Şehristil n! fırkalan önce ana ihtilaf konu­ları olarak belirlediği tevhid, adalet, va'd-vald, sem' ve akıl konularına göre 6 gruba ayırmakta, yani konu merkezli bir tasnif denemekte, daha sonra da bu fırkalan alt kollanyla bu sefer fırka merkezli bir şekilde tasnif etmekte­dir. Sonraki dönemlerde Şehristan!'nin bu tasnifinden ziyade, vermiş olduğu malUmatın daha çok tercih edildiği görünmektedir.

Şehris tanl sonrasında en büyük Eş'ar! kelamcılarından Fahruddin er­Razl'nin (606/1 209) de, İtikadfitu fırakı'l-müslimin ve'l--müşrikin adlı bir fırak eserinin olduğunu görmekteyiz.6 Bu eser, hem İslam mezheplerini hem de diğer dinleri içine alan ancak çok muhtasar olan bir eserdir. 73 fırka hadisini zikretse de eserdeki fırkaların sayısı bu rakamın üzerindedir.

Bu dönemde Eş' ari kelamının özellikle felsefe ile mezcedilmiş döneminin önemli temsilcilerinden biri olan Seyfüdd'in el-Amid!'nin (631/1233) de, her ne kadar fırak edebiyatma dahil edebileceğimiz bir eseri olmasa bile, temel eseri Ebkaru 'l-efkar'mın son bölümünde itikadl fırkaları tasnif etme gayretine giriştiğini müşahede etmekteyiz? Amidl, burada daha önceki fırka tasnifçile­rinden, özellikle de Şehristan!'den yararlanarak kendince yeni bir fırka tasni­fi yapmıştır. İleride işaret edileceği üzere Amid1'nin bu tasnifi sonraki Eş'ar1 ulema üzerinde etkili olmuştur. Zaten sonraki dönemlerde yeni bir tasnif de­nemesine pek rastlanmamış daha önce yapılan tasnifler tekrar edilmiştir.

Eş'ar'i fırka tasnifçiliğinin yanında İslam literatüründe gerek tasnif me­todu gerekse muhteva açısından daha başka fırka tasniflerinin yapıldığını görmek mümkündür. Bu tasniflerde de genel it ibariyle 73 fırka hadisi esas alınmış, mezheplerin sayısında bu rakam tu tturulmaya çalışılmış ve bunun için de farklı yollar denenmiştir. Mesela, genelde Hanefi ve Miltüridi çev­relerde yaygın bulunan ve bazı çağdaş araştırmacıların Doğu Hanefi Fırak Geleneği veya Hanefi-Matürfdf Fırak Geleneği olarak isimlendirdiği8 gelenek-

6 Fahruddin er-Razi, İtikfidfitu fırakı 'l-Miislimin ve'l-Miişrikln, (thk. Muhammed Mu'tasım Bil­lah el-Bağdadl), Daru'l-Kütübi'l-Arabl, Beyrut 1986.

7 Seyfüddin el-Amidl, Ebkfiru'l-ejkfir fi ıısCili'd-dhı, I-V, (thk Ahmed Muhammed el-Mehdi), Kahi­re: Matbaatu Dari'l-Kütüb ve'l-Vesaikı'l-Kavmiyye 1423/2002, V/37-106. Burada Ebkar'ın, Ah­med Fer'id el-Mezldi tarafından üç cil! halinde yapılmış bir başka tahkikinin de olduğu belirtil­melidir (Beynıt: Danı'l-Kütübi'l-İlmiyye 2003, ilgili bölüm için bkz. ill/334-405). Ancak her iki tahkik arasında hiçbir farklılığın bulunmaması ve daha önemlisi el-Mehdi'nin tahkikinin daha çok tercihe şayan görülmesi nedeniyle dipnotlarda bu tahkike referans ta bulunulacaktır.

8 Bu isiınlendirmeyi yapan ve fırka tasnifçiliğini iki temel grupta toplayan Keith Lewinstein'e göre, bu sahada Mu' tezile'nin başlattığı ve daha sonra da Eş'arilerin devam ettirdiği Stan-

Page 10: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

274 KA DiR GÖMBEYAZ

te, fırkalar önce 6 ana kola ayrılmış, daha sonra da bu her ana kol 12 alt kola ayrılarak 72 sayısına ulaşılmış ve fırka-i nikiyenin de eklenmesiyle 73 rakamı elde edilmiştir. Yine 4 ana kol ve 18'er alt kolla 73 rakamına ulaşan ( 4x18+ 1 =73) bir başka tasnif de vardır. Amid1 daha ziyade Eş' arı gelenek içe­risinde kaldığı ve kaynaklarını bu gelenekten seçtiği için diğer gelenekler hakkında bilgi verilmeyecektir.

A- Am idi'n in itikadi F ı rka Tasn ifi9

Amid1, itikad1 fırkalara dair tasnifine, Ebknru '1--ejkfir adlı eserinin yedinci bölümü olan "İsimler ve Hükümler Hakkında" (fi'l-esma ve'l-ahkfnn) başlığı­nın 4. faslı olan "Kıble Ehlinden Hakka Muhalif Olanların Kiifir Olup Olma­dığı" meselesi içerisinde yer vermiştir.10 Bu bölü ınün ana ilgisi, Ehl-i Sünnet dışındaki gru pların din nokta-i nazarından dünyadaki isimlendirilmesi ve haklarında uygulanacak hüküınlerin ne olduğu problemidir. Amid!, onların tekfir edilip edilerneyeceği tartışmasına girmeden önce, bunların hangi fırka-

dart Fırak Geleneği (Standart Firrıq Tradition) veya Mu'tezi/1-Eş'arf Fırak Geleneği (Mu'tazi/ite­Ash'arite Firaq Traditiorı) ile Doğu İslam dünyasında geliştirilen ve Hanefi çevrelerde yaygın­lık kazanan Doğu Fırak Geleneği (Eastern Firaq Tradition) veya Haneji-Matiirfdf Fırak Geleneği (Harıafite-Maturidite Firaq Traditioıı) şeklinde iki temel gelenek vardır. Bkz. Keith Lewinstein, Studies in lslamic Hereiograplıy: The Klıawarıj in Two Firaq Tradition, Basılmamış Doktora Tezi, Princeton University 1989; "No tes on Eastern Hanafite Heresiography", ]oıırnal of the Ame­rican Oriental Society, vol. 114 no. 4 (Oct.-Dec. 1994), ss. 583-598.

9 Bu bölümde Amicü'nin fırka tasnifi, Eş' ari'nin Mnkiilıltu 'l--İsliimiyyin, Bağdadi'nin el-Mi/el ve'n­nilıal ve el-Fark beyne'l-fırak, İsferayini'nin et-T'ebsfr, Şehristani'nin el-Mi/el ve'n-nilıal ile Razi'nin İ'tikadfitu fırakı'l-Miislinı'irı ve'l-Miişrikfn adlı eserlerindeki fırka tasnifleriyle karşılaştırılacak­tır. Bu eserler, her ne kadar Arnidi'nin Elıkôr'ı gibi kelam sahasına ait olup sadece ilgili kı­sımda ilikadi fırka tasnifine girişen kaynaklar olmayıp müstakil fırak türü eserler olsalar da, Aınidl'nin, fırka tasnifinde kaynak olarak bu eserleri seçmesinin kuvvetle muhtemel oldnğu fikri, bizi, Aınidl'nin itikacü fırka tasnifçiliğinde nerede durduğunu saptamamızda kutkı sağ· 'Jayacağını düşündüğümüz bu kaynaklada mukayese yapmaya sevketmiş tir. Zira Arnidi'nin tasnifine bakıldığında Şehristani' nin el-Mi/el' in den önemli ölçüde faydalandığı rahatlıkla an­laşılmaktadır. Bu noktada Şehristan'i'nin de kaynağı olan Bağda d!' ye ve onun kaynaklarından olan mezhep imaını Eş' ar'i'ye bakmanın faydalı olacağı düşünülmüştür. Ayrıca Arnidi'nin kendisinden ve eserlerinden haberdar olduğunu bildiğimiz Razi'den bu hususta etkilenip etkilenınediği de merak edilmiştir. Tasnifinin diğer tasnif geleneklerine benzernemesinden hareketle, onun, Eş'ar] gelenek içerisinde değerlendirilmesinin yerinde olacağı öngörülerek bu kaynakların karşılaştırma için gerekli ve yeterli olduğu düşünülmüştür.

10 Amidi, Ebkôr, V/37-106.

Page 11: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADl FIRKA TASNiFÇiliGINDE AMiDi'NiN YERi 275

lar olduğunu bilmeyi gerekli gördüğü için fırka tasnifine giriş ir. Arnidi'nin bu bölümü işleyişi şu şekildedir:

ilk ihtilaflar

Amid'i, fırka tasnifine geçmeden önce Hz. Peygamber zamanında itikadi bir bölünmenin olmadığının altını çizerek O'nun son günlerinden itibaren or­taya çıkmaya başlayan ilk ihtilafları zikreder. Bu, daha önce Bağdadi ile başla­yıp İsferay'ini ile devam eden ve Şehristan'i'nin de sürdürdüğü bir gelenektir. Aslında mezhep imaını Eş' ari de, Makfilfit'ının başında Hz. Peygamber'in vefa­tından sonra ümmetin ilk ihtilafa düştüğü noktanın imarnet konusu olduğunu söyleyerek, Hz. Ebu Bekr'in halife seçilmesi ve sonraki dönemlerde yaşanan imarnet ile alakah tartışmaların ve oluşan grupların hikayesini tarihsel süreç içerisinde aktarır. 11 Bu, Eş'ar'i'den önceki fırak edebiyatı sahasında pek çok eser vermiş olan ve Eş' ari'nin de terk ettiği mezhebi olan Mu' tezile'ye mensup alimierin de bir üslübu olabilir. Örneğin elimize ulaşan ilk fırak kitabı olan ve Mu'tezili en-Naşi el-Ekber'e (293/906) veya Ca'fer b. Harb'e (236/850) nis­pet edilen12 Mesfiilü 'l-imfime unvanıyla anılan Usulü'n-nihal adlı eserde yazar, Müslümanların, Hz. Peygamber döneminde, her yönden bir birlik içerisinde iken, O'nun vefatının hemen akabinde ayrılığa düşerek bölündüklerini söy­leyip halifenin kim olacağı noktasında oluşan gruplardan bahseder. 13 Ancak gerek en-Naşi el-Ekber/Ca'fer b. Harb gerekse de Eş' ar!, Arnidi'nin bahsetmiş olduğu kırtas hadisesi, Üsame ordusu, Hz. Peygamber ' in vefat edip etmediği, nereye defnedileceği, fedek arazisinin durumu, Hz. Peygamber sonrasında ümmete kimin liderlik edeceği (imamet), Hz. Ebu Bekr döneminde karşılaşı-

ll Eş' ad, Ebu'l-Hasen Ali b. İsmail, Makfilı1tıı 'l-İslfimiyyfn ve'htiliifu'l-musallln, (thk. Hellmut Rit­ter), Wiesbaden: Franz Steiner Verlag 1963, ss. 2-5.

12 Josef van Ess tarafından tahkik edilen bu eserin yazarı en-Naşi el-Ekber olarak tespit edilir­ken (bkz. en-Naşi el-Ekber, Mesfiilii'l-imfime ve mııktetajfit mine'l-kitalıi'l-evsatfi'l-makillfit, (nşr. Josef van Ess), Franz Steiner Verlag, Beyrut 1971. Eserin almanca kısmı Friihe Mıı'tazilitische Hiiresiograplıen adıyla neşredilmiştir), Wilfred Madelung, eserin diğer bir Mu'tezili olan Ca'fer b. Harb'e ait olduğunu iddia ederek metinden hareketle bazı deliller öne sürer. (bkz. Wilfred Madelung, "Frühe Mu'tazilitische Haresiographie: das Kitab al-Usul des Ca' far b. Harb", Der Islam, LVII, 1980, ss. 220-236). Keith Lewinstein de Madelung'un bu tespitine katılır ve eseri Ca'fer b. Harb'e nispet eder. (bkz. Lewinstein, Studies, s. 15, 32 .. ). Bu eserin, diğer bir tahkiki de Seyit Bahcıvan tarafından yapılmıştır: Mezhepler Tarihi Yaz­nıalarında Aidiyet Problemi 'Usulu'n-Nihal ve el-Fıraku 'l-İslfimiyye' Örneği ve Eserlerin Edisyon Kritiği, Konya 2007.

13 Usulii'n-n ilıal, (thk. van Ess), ss. 9-20.

Page 12: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

276 KA DiR GÖMBEYAZ

lan zekat vermek istemeyenler, yalancı p eygamberler, irtidat hadiseleri, Hz. Osman'ın seçimi, öldürülmesi, Muaviye'nin hilafet talebi, Cemel ve Sıffin sa­vaşları gibi s iyasi ve sosyal meselelerin yanında, keliile, dedenin mirasçı olup olmaması gibi bazı fıkh1 tartışmalar gibi sahabenin ayrılığa düştüğü ihtilaf­lardan bahsetmemekte, sadece ana fırkaların ortaya çıkışına yol açan prob­lemlerden biri olarak imamete değinmektedirler. Arnidi'nin zikrettiği bu ilk ihtilafların Bağd adi tarafından zikredilmeye başlandığı ve daha sonraki Eş' ari u lemada bir gelenek haline geldiği görünmektedir. Bu geleneği devam ettiren Arniili'nin buradaki temel kaynağının Şehristan1 oldu ğu ise açıktır.14 Arnidi de Şehristani: gibi yukarıda zikredilen Kırtas, Üsame ordusu, Fedek gibi ihti­lafları "ictihad'i ihtilaflar" olarak nitelemekte, bu ihtilaflarcia sahabenin gaye­s inin şeriatın ritüellerinin düzenlenmesi ve dini usullerin devam ettirilmesi olduğunu söylemektedir.15 Amicll ve Şehristan!'nin eserlerinde ilk ihtilaflar la a lakah bölümler karşılaştırıldığında, Arniili'nin Bağdadi ve İsferay'ini'den zi­yade Şehristani'ye dayandığı,16 onun kullandığı bazı ifade ve kavramlan kul­landığı, sözkonusu malumat içerisinden seçmeler yap tığı, onları daha kısa ve öz bir şekilde aktarmaya çalıştığı görünnıektedir.

Am idi, ictihadi olarak nitelediği bu ilk ihtilafların akabinde, sahabe döne­minin sonlannda kaderi inkar eden şahısların ortaya çıkışlarıyla birlikte ümmet içinde ayrışmaların başladığını, çeşitli görüşlerin ortaya çıktığını ve böylece İs­lam ümmetinin hadiste beyan edilen 73 fırkaya ayrılıncaya kadar bölünmeye devam ettiğini söyleyerek 73 fırka hadisine dair bir rivayeti aktarır.

73 Ftrka Hadisi

73 fırka hadisi diye meşhur olan ve İslam ümmetinin 73 fırkaya ayrıla­cağını, bunlardan yalnızca birinin kurtulacağını diğerlerinin cehennemlik ol­duğunu bildiren hadis, itilddi fırka tasnifi yapan müelliflerin gerek şekil ve

14 İki eser arasındaki benzerlikler için krş. Amidi, Eb/dir, V/37-39- Şehristani, el-Milel ve'n­nJhal, I/30-45.

15 Aınidi'nin bu ifadesi kelimesi kelimesine Şehristani ile aynıdır. Krş. Amidi, Ebkar, V/37 -­Şehristftni, el-Mi/el, I/30.

16 Arnidi'nin Bağdildi'den ve isferayini'den ziyade Şehristanl'yc dayandığını gösteren çarpıcı

bir örnek de onun, ashabın son dönemlerinde kaderi inkar ederek ihtilaf çıkardığını söy­lediği kişilerin isimlerinde görünmektedir. Arnidi bu kişilerin Ma'bed el-Cüheni, Gaylan ed-Dımeşki ve Yunus el-Esvari olduğunu söyler (V/39). Bağdadi ve İsferaylni'de bu kişiler Ma'bed el-Cühenl, Gaylan ed-Dımeşki ve Ca'd b. Dirhem iken (Bağdadi, el-Fark, ss. 18-19; İsferayini, et-Tebsir, s. 21) Şehristanl'de aynı Arnidi'deki gibi Ma' bed el-Cüheni, Gaylan ed­Dımeşk! ve Yunus el-Esvari şeklindedir (I/40).

Page 13: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADi FIRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDi'NiN YERI 277

muhteva yönüyle eserlerini gerekse de zihniyetini ve ötekine bakışını önemli ölçüde etkilemiştir. Bu hadis pek çok fırka tasnifinin hareket noktası olmuştur. Ancak hadis karşısında her müellifin aynı tavrı sergilediğini söyleyemeyiz. Bu konuda 3 yaklaşım göze çarpmaktadır: Bir grup, hadisin sıhhatini kabul etmiş ve tasnifte hadise merkezi bir konum yüklemiştir. Bunların kendi içeri­sinde ha disteki sayının ifade ettiği anlam hususunda farklılıklar göze çarpar. Bir kısım ulema, hadisteki 73 rakamının hakikat ifade ettiğini ve fırkaların sayısının 73 tane olması gerektiğini düşünerek, 73 adet fırka belirlemeye çalış­mıştır. Kimisi de bu rakamın, Arap dilinin bir özelliği olarak çokluktan kinaye olduğunu söylemiş, tasnifte 73 rakamına bağlı kalmamıştır. Hadis karşısında bir diğer grup, hadisi sahih görmeyenlerdir. Bunların başında İbn Hazm gelir. Üçüncü grup da bu hadisten hiç bahsetmeyen ve tasnifinde bu rakamı esas almayanlardır ki en önemli örneği Eş'ari'dir.17

Eş'ari'nin 73 fırka hadisini zikretmemesine ve tasnifinde bu rakama iti­bar etmemesine rağmen, Bağdfıdi'nin etkisiyle Eş' ari ulemanın bu hadisi çok önernsediği, fırka tasnifinde temel mihenk olarak gördüğü bir vakıadır. Bu­nun bir örneği de Am id!' dir.

Tasnifine 73 fırka hadisi ile başlayan Amidl, hadisin birkaç versiyonunu zikredip sahih oluşunu ispat sadedinde birkaç söz söyleyen Bağdad'i'nin aksine, hadisin meşhur olan tek bir versiyonuna yer vermiştir. Bu versiyon, mana ola­rak Bağdadl, İs feray'in'i ve Şehristani'nin rivayetleriyle aynı olmakla birlikte laf.· zen ufak tefek farklılıklara sahiptir. Amid1 hadisin şu rivayet şeklini zikreder:18

"Yahudiler 71 fırkaya ayrıldılar . . Hıristiyanlar 72 fırkaya bölündüler. Benim ümmetim de 73 fırkaya ayrılacaktır. B irisi hariç hepsi Cehennem'de

17 Eş'arl'nin eserinde 73 fırka hadisinden bahsetmemesi hakkında onun bu hadisten haber­dar olmadığı yorumu yapılabilir. Öte yand'ın bu hadisin, Eş'ari'nin hürmet ettiği ve tabi olduğunu ilan ettiği (eı.İbfine an ıısuli'd-diyfiııe, el-Camiatu'l-İslaıniyye, Medine 19'75, s. 8.) Ahmed b. Hanbel'in Müsncd'inde geçiyor olması (el-Miisned, el-Mektebetü'l-İslam!, I-VI, Beyrut, tsz., ll/332, lll/120, 145, IV/202.) ve Hanbeliler'in Bağdad'da en etkin olduğu de­virlerde, Eş'ari'nin burada yaşaması gibi sebeplere binaen, Eş'ar!'nin bu hadisi duymuş olabileceği, ancak onu sahih veya bağlayıcı olarak görmediği veyahut da mezheplerle ilgili anlatımlarda belirleyici bir bilgi kaynağı olarak kabul etmediği düşünülebilir. '73 fırk<:ı hadisi karşısında sergilenen bu üç tavır ile hadisin İslam literatüründe itikadi fırka tasnifi yapan eserlerin şekil ve ınuhtevaları, bu eserlerin yazarlarının zihniyetieri üzerin­deki etkisine dair bir araştırma için bkz. Kadir Göınbeyaz, "'73 Fırka Hadisinin Mezhepler Tarihi Kaynaklannda Fırkaların Tasnifine Etkisi", UÜİFD, c. 14, sy. 2 (2005), ss. 14'7-160.

18 Amidi, Eb/dir, V/39.

Page 14: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

278 KA DiR GÖMBEYAZ

olacaktır. Dediler ki: Ey Allah'ın Resulü! Bildirdiğin o tek grup (el-milletü 'l­viihide) kimdir? Buyurdu ki: Benim ve ashabımın yolu üzere bulunanlar."

Bu noktada ilginç olan, Amid1'nin Hz. Peygamber'in İslam ümmeti­nin 73 fırkaya ayrılacağına dair hadisinin, O'nun vukuundan önce haber verdiği bir şeyin gerçekleşmesi kabilinden bir mucizesi olduğu şeklindeki değerlendirmesidir.19 Buna göre, tıpkı Hz. Peygamber'in hadiste işaret ettiği üzere ümmet gerçekten tam 73 fırkaya bölünmüştür. Bu yorum daha önce Bağdad1 ve Şehristan1'de açıkça söylenmese bile, müellifler fırkaları 73'e ta­mamlayarak zımnen bu hadisin vakıada karşılık bulduğunu göstermeye ça­lışmışlardır. Nitekim el-İsferay1n1, Allah'ın Hz. Peygamber'in bu hadisinde haber verdiği durumu tahakkuk ettirdiğini belirtir.20

73 fıı·ka hadisini bir mucize olarak değerlendiren Amid1, bu rakamın ha­kikat ifade ettiğini kabul eden gruba dahildir. Bu hadisin zikrinden sonra, Amid173 f ırkanın sayımına geçer.

itikadi Ftrkalar

İslam literatüründe gerçekleştirilen çeşitli fırka tasniflerindeki temel farklılıklar ana fırkaların sayısında, hangileri., olduğunda, sıralanışında ve alt kollarında görünmektedir. Bunu Eş' ar! gelenek içerisinde ve Arnidr'de de gör­mekteyiz. A rnidi'ye göre İslam Ümmeti 8 ana fırkaya bölünmüştür. Mezhep imaını Eş' ar! ana fırkaları lO'a; Bağdad1 ve İsferay1n1 11'e; Şehristan1 6'ya; Razi ise Ehl-i Sünnet ile birlikte 9'a ayırmaktadır.

Arnidi'ye göre ana fırkalar : Mu'tezile - Şia - Havaric Neccariyye- Cebriyye- Müşebbihe ve Fırka-i N�kiye'dir.

Mürcie -

Eş' ar!' de ise ana fırkalar Şia- Havaric -· Mürcie- Mu' tezile -· Cehmiyye­Dırariyye - Hüseyniyye2 1- Bekriyye -:: An;ıme ve Ashabu'l-Hadis- Küllabiyye tarzında on fırkadır.22

Eş' ari'nin sistematik olmaktan uzak ve biraz da karışık olan tasnifini 73 fırka esasına göre düzenleyen ve daha sistematik hale getiren Bağdad1, ana fırkalan Ravafız- Havaric- Mu'tezile- Mürcie- Neccariyye- Cehmiyye­Bekriyye- Dırariyye- Kerramiyye- Müş'ebbihe ve Fırka-i Na ci ye şeklinde 11

adet saymaktadır. İsferayirıl'de de bu şekildedir.

19 a.e., V/39. 20 el-İsferay'ini, et-Tebsfr, s. 23. 21 Eş'ari'nin Hüseyniyye'den kastı Hüseyin b. Muhammed en-Neccar'a uyanlar, yani

Arnidi'nin Neccariyye diye adlandırdığı gruptur. Makfilat, s. 283. 22 Eş' ari, Maktilat, s. 5.

Page 15: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTIKADf FIRKA TASNiFÇILiGiNDE AM iDI'NiN YERi 279

Şehristan'i'ye göre ana fırkalar Mu' tezile- Cebriyye- Sıfatiyye- Havaric - Mürcie ve Şia şekindedir. Bunlardan Cebriyye, Cehmiyye-Neccariyye-Dıra­riyye'yi; Sıfatiyye de Eş'ariyye-Müşebbihe-Kerramiyye'yi içermektedir.

Ta snifinde 73 sayısını fazlasıyla aşan Fahru d din Razi'ye göre ana fırkalar, Mu' tezile- Havaric- Ravafız- Müşebbihe- Kerramiyye- Cebriyye- Mürci­iyye- Sufiyye ve Ehl-i Sünnet şeklindedir.

Ana fırkaların sayısı ve hangileri oldukları hususundaki farklılıklarm yanı sıra fırkaların sıralanışında da farklılık göze çarpmaktadır. Eş'ar! ve onu takip eden Bağdadi ile İsferay1n1, tasniflerine Şia ile başlarken, durumun Şehristan1 ile değiştiği, Şia yerine ilk sırada Mu'tezile'nin zikredildiği görün­mektedir. Razı ve Amid1 de tasniflerine tıpkı Şehristan! gibi Mu' tezile ile baş­lamıştır. Şehristan!, ana fırkaları temel ihtilaf konularına göre tasnif etmeye giriştiği ve bu konuların başına tevhidi yerleştirdiği için tevhid hususundaki en temel farklıl aşmanın da Mu'tezile'de olması sebebiyle tasnifine Mu'tezile ile başlamıştır.

Eş' ari'nin ilk ortaya çıkan fırkanın Havaric olduğunu söylemesine karşın tasnifine Şia ile ve onun 3 kolundan biri olan Gulat ile başlayarak, kendisinin de görüşlerini benimsediğini ilan ettiği Ashabu'l-hadis ile sona erdirmesi, İbn Teymiyye'nin de işaret ettiği gibi/3 sanki onun, tasnifinde hak fırka olarak gördüğü ve en sonda zikrettiği Ashabu'l-hadis'e en uzak fırkadan en yakma doğru bir sıralama takip ettiği izlenimini doğurmaktadır.

Amid!'nin tasnifine Mu'tezile ile başlaması, onun Eş'ar1 ve Bağdadi'yi değil de Şehristan'i'yi örnek alelığını göstermektedir. Ancak diğer fırkaların sıralanışı iki eserde farklılık arzetmektedir.

23 İbn Teymiyye, Eş'arl'nin Mak(i[iit'ta yaptığı Şia'dan başlayıp Ehl-i Hadis ve Küllabiyye ile noktalanan fırka sıralamasını anlamlı bulmaktadır. Zira ona göre, 'Raviifız/Şia, cehalet, sap­kınlık, yalan ve bid'at konusunda diğer (ehl-i kıble) fırkalara nazaran en ileri giden, her şerre en yakın, her hayra da en uzak fırkadır'. Bu nedenle Eş' ari, Makiilii/'ına Raviifız'ın gö­rüşleriyle başlamakta, en son olarak da, Ehlü's-Sünne ve'l-fiadis'in görüşleriyle bitirmek­te ve kendisinin de onların görüşlerini benimsediğini zikretmektedir. Bkz. İbn Teymiyye, Minhficü's-Siinne, I-IX, (thk. Abdülkadir el-Arnaut-Mahmud ei-Arnaut), Beyrut 1410/1989, Il/607. Nitekim Eş' ari'nin Şia'yı tasnif ederken Gulat ile başlayıp İmamiyye ile devam ettik­ten sonra Sünniliğe en yakın kol olan Zeydiyye ile noktalaması; Bağdildi'nin kendi mezhebi olan Eş' ariyye'ye en yakın gördüğü ve çoğu noktalarda birleştiklerini söylediği Neccariyye fırkasının (el-Fark, s. 207) da Ashabu'l-Hadis'in evvelinde zikredilmesi İbn Teyıniyye'nin tespitini güçlendirmektedir.

Page 16: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

280 KA DiR GÖMBEYAZ

Mu'tezile

Arnidi Mu' tezile ile alakah verdiği bilgilere onlara verilen Mu'tezile, As­habu'l-adl ve Kaderiyye gibi isimleri ve bunların veriliş sebebini açıklayarak başlar. "Kaderiyye bu ümmetin Mecusileridir" hadisini zikredip, onların "ka­deriyye"nin kaderi kabul edenlere isim olarak verilmesi gerektiğini söyleye­rek bu çirkin vasıftan kaçınmaya çalıştıklarını belirtir. Burada da Şehristan! ile ortak pek çok nokta göze çarpmaktadır.

Arnidi'ye göre, Mu'tezile 20 fırkadan oluşmaktadır. Gerek alt kolların sayısında gerek onların hangileri olduğunda ve gerekse de sıralanışlarında Eş' ar! müelliflerin birbirlerinden farklılık arzettikleri göze çarpmaktadır. Eş' ari, Mu'tezile başlığı altında alt kollar saymaz. Onun yerine Mu'tezile'nin kendi içlerinde ihtilaf ettiği tartışma konularını sıralar ve her bir konu altında o konu­da farklı görüş beyan etmiş fırkaları değil, Mu'tezill şahıslan zikreder. Bu tarz anlatım, konuyu öneeleyen ve fırak türü olmaktan çok kelam] bir anlatımdır.

Bağdad1'de durum biraz karışıktır. Arnidi'nin aksine Mu' tezile'yi 3. sı­rada sayan Bağdad], el-Milel ve'n-nihal adlı eserinde tıpkı Arnidi gibi 20 fırka sayar. Hatta bunların büyük ölçüde sıralamalan bile iki eserde ayniyet arze­der. Mesela her ikisinde de ilk 10 fırka aynı sırayla verilmiştir. Ancak farklı­lık da yok değildir. Örneğin Amidl'deki Salihıyye fırkası Bağdadl'de yoktur; Bağdad1'deki Hımariyye fırkası da Arnidi'de yoktur.24

el-Fark adlı eserinde el-Milel'deki tasnifini değiştiren Bağdad'i, özellikle Habıtiyye-Hadsiyye ve Hımariyye'yi fikirlerindeki aşırılık sebebiyle "İslam'a Nispet Edildikleri Halde İslam'dan Olmayan Fırkalar" başlığı altında zikrede­rek, Mu ' tezile'nin içinden çıkarır. Bunların yerine Salih Kubbe'nin Taraftarları·· Mer'isiyye-Şehhamiyye fırkalannı ekler. Ancak nedense Bağdad!, Mu' tezile

24 Bağdaeli'nin ei-Milel'indeki Mu' tezile ürkalan ile Amidi'dekiler arasındaki bu büyük ben­zerlik ilginçtir. 20 fırkanın l9'u, sıralamaları bazen değişse de, iki eserde de ortaktır. Ben··

· zer bir durum Makrizi'nin (845/1442) el-Hıtal'ında yaptığı tasnifte de görülür. Bu tasnifte Mu' tezile'nin 20 fırkasının 19'u Bağdaeli'nin e/-Milel'incleklyle aynıdır. Yalnız hem Amidi hem de Makrizi, Bağdaeli'nin 19 fırkasını kabul edip birini dışarıda bırakır ve yerine baş­ka bir fırka yerleş tirir. Mesela Amid!, Bağdaeli'deki Hımariyye fırkasını tasnifine atmayıp onun yerine Si\lihıyye'yi yerleştirirken; Makrizi ise Bağdaeli'deki Hadsiyye'yi dışarıda bırakır, genelde Şia içerisinde zikredilen Şeytaniyye'yi dahil eder. Krş. Bağdadi, el-Mi/el, ss. 82-138; Amidi, Eb/dir, V/40-52; Makrlzi, el-Mevfiız ve'/-i'tibiir bi zikri'l-lııtat ve'l-fisfir =el­Hıtatu'l-Makrlzl, I-III, (thk. Muhammed Zeynuhum- Mecliha eş-Şerkav!), Kahire: Mc ktcbe­tü MedbuJi 1998, lii/394-401.

Page 17: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADl FIRKA TASNİFÇiliGiNDE AMiDl'NiN YERi 281

bölümünün hemen başında saydığı 20 fırkadan açıklama bölümünde 18'ini zikreder. Salih Kubbe'nin taraftarlan ve Merisiyye hakkında herhangi bir bil­gi vermemektedir. Daha ilginç olanı Merlsiyye'yi Mürcie'nin bir kolu olarak ileride zikretrnekte, hatta onu "cebr ve kaderden uzak duran Mürcie'den ka­bu l edilir" diyerek nitelernektedir.25 Bağdildi'nin el-Fark'ında bu gibi karışık­Iıkiara eserin başka yerlerinde de rastlanrnaktadır.

Mu' tezile'yi 12 fırka olarak zikreden Şehristani'nin tasnif olarak değil an­cak rnuhteva olarak Arnidi'ye kaynaklık ettiği, alt kolların görüşlerine dair ya­pılan açıklamalarda hissedilrnektedir. Bunun yanında mesela Şehristani'nin Nazzam'la pek çok noktada ortak olan ancak bazı hususlarda ayrıldığını söy­lediği ei-Esvari, el-İsldfi ve Ca'feran'ın (Ca'fer b. Harb ve Ca'fer b. Mübeş­şir), Arnidi'de hem de aynı sırayla birer mezhep haline geldiğini (Esvariyye­İskafiyye-Ca'feriyye) görmek mümkündür. Yine Şehris tani, Habitıyye i le Hadsiyye'yi; Hayyatıyye ile Ka'biyye'yi; Cübbaiyye ile Behşemiyye'yi tek fırka sayarken, Arnidi'nin bunları ayrı ayrı müstakil fırkalar olarak saydığı görülmektedir. Buradan hareketle Am id]' nin sanki Şehris tani'nin tasnifincieki 12 fırkayı 20'ye tamamlamaya çalıştığı gibi bir izienim edinmek mümkün­dür. Zira fırkalara dair verdiği bilgilerde de Şehristani ile paralellikler mev .. cuttur. İki tasnif arasındaki en ciddi farklılık, Amidi'nin, Mu'tezill fırkalar içerisinde saydığı Salihıyye fırkasıdır. Bu fırka ne Bağdildi ne Şehristanl ne de RaZı'de Mu'tezile'nin bir kolu olarak geçmektedir. Bu fırkanın kurucusu es-Salihi, Bağdadi'de Mu'tezile'nin i leri gelenlerinden biri olarak nitelenme­sine karşın26 müstakil bir Mu' tezili fırka değildir. Yine o, Şehristan'i'de kader ile ircayı birleştiren ve Kaderiyye Mürcie'sinden biri olarak sayılmış,27 an-· cak Arnidl'dekinin aksine Mu' tezile içinde değil Mürcie'nin altında anılmış­tır. Ayrıca Arnidi'nin Salihıyye'ye nispet ederek zikrettiği görüş, Bağdad!'de de Şehristani'de de zikredilmemektedir. Ancak bu bilgiyi Eş'ari'de bulmak nıümkündür?8 Bağd�ic l! ve Şehristan!'rıin onun kader ve ircayı birleştirdiği­ni söylemeleri ve onu Mu'tezile'nin ileri gelenlerinden saymaları, Amidl'nin Salihıyye'yi Mu'tezile'nin bir kolu olarak kabul etmesinde pek de hatalı ol­mayacağı anlamına gelir. Ancak SaJihıyye'ye nispet edilen görüşte başka bir kaynaktan, belki de Eş'ar!'den, yararlandığı anlaşılmaktadır.

-------------------

25 Krş. Bağdadi, cl-Fark, ss. 1 14-205. 26 Bağdadi, e/Fark, s. 116 27 Şehrist�ni, el-Mi/el, 1/162. 28 Eş' ari, Mak{i!fit, s. 307, 310, 502, 568-570.

Page 18: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

282 KA DiR GÖMBEYAZ

Genel olarak Bağdadi ve Şehristi'm!'den farklı bir tasnif metodu sergile­yen Razi'nin Mu'tezill' fırkalara dairtasnifi de diğerlerine nazaran Arnidi'den oldukça farklıdır. Mu' tezile'ye 17 fırka nispet eden Razı, Arnidi ve diğerlerin­de olduğu gibi Vasıliyye i le değil GayH1niyye ile Mu' tezile tasnifine başlamış ­diğerlerinde Gaylaniyye zikredilmemiştir-, İhşidiyye ve Hüseyniyye gibi yine diğerlerinde yer almamış fırkalan zikretmiştir. Dolayısıyla Arnidi'nin Razi'­den yararlandığını düşünmek güçtür.

Şia

Amid!, Mu' tezile'den sonra ikinci sırada Şia'yı zikreder. Bu noktada ken­disinden çokça faydalandığı ve Şia'yı tasnifinin en son fırkası olarak zikreden Şehristani'den ayrılır. Eş' ari ve Bağdildi'de Şia ilk zikredilen fırkadır. Razi'de ise, Mu' tezile ve Havaric' in arkasından 3. sıradadır. Bu durum, geleneğin ana fırkalann sıralamasında da serbest bir yol izlediğini gösterir.

Arnidi'ye göre, Şia 3 ana koldan ve toplamda 22 fırkadan oluşur. Şia'nın kendi içerisinde ana kollardan oluşması diğer fırka tasniflerinde de görülen bir hususiyettir. Eş'ar1, Şia'nın Galiye-RaviHız ve Zeydiyye olmak üzere 3 ana koldan oluştuğunu söyler. Bağdad1 ise, el-Fark' ında, Gulat'ı, İslam ümmeti içerisinde sayılamayacak derecede aşırı gittiğini ve tekfir edilmesi gerektiği­ni düşündüğü için 73 fırka tasnifinin dışmda bırakır. Çünkü hadiste İslam ümmetinin 73 fırkaya ayrılacağı belirtilmiştir. Halbuki Gulat'ın İslam ümmeti içerisinde sayılmasının imkanı yoktur. O nedenle Bağdadl, Gulat'ı 'İslam'a Nispet E dildikleri Hal de İslam'dan Olmayan Fırkalar' başlığı ile açtığı ve 73 fırkanın dışında müstakil olarak saydığı bölümde zikreder. Bu, Bağdaeli'nin geliştirdiği ve İsferaylni'nin de aynı şekilde tekrarladığı ancak gerek Şehri s ta­n! ve Razi gerekse de Arnidi ve sonraki Eş' ariler tarafından tercih edilmeyen bir usul olmuştur.

Bağd aeli'nin daha önce yazmış olduğu fırak kitabı el-Milel've'n-nihal'in baş

. tarafı eksik olduğu için29 Gulat' ı nasıl zikrettiğini bilemiyoruz. Ancak

el-Milel'de, el-Fark'da olduğu gibi 72 bid'at fırkanın zikredilmesinden sonra "İslam'a N ispet Edildikleri Halde İslam'dan Olmayan Fırkalar" şeklinde bir bölümlin olmarnası ve bu grupta geçen bazı fırkaların diğer fırka tasniflerin­de olduğu gibi ana fırkalar içinde sayılmasından hareketle, Gulat'ın Şia ve do­layısıyla 73 fırka içerisinde sayılmış olabileceğini söyleyebiliriz. Bağdaeli'nin

29 Bağda di bu eserinde de ilk fırka olarak Şia'yı zikretmiştir. Ancak elimizdeki halinde sadece

Keysaniyye bölümü kalmıştır. Bkz. Bağdadi, el-Milel ve'n-nihal, ss. 47-56.

Page 19: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADi F IRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDl'NiN YERi 283

el-Fark'ta uyguladığı sistemi, el-Milel' i yazdıktan sonra gerçekleştirmiş olduğu anlaşılmaktadır.

Bağdadi el-Fark' ında Şia'nın ana kollarını Zeydiyye-Keysaniyye-İmamiy­ye şeklinde belirlerken, Eş'arl: Keysaniyye'yi Rava.fız/İmamiyye içerisinde zikreder. Şehristanl, Şia'yı 5 ana kola ayırır: Keysaniyye-Zeydiyye-İmamiyye·· Gulat ve İsmailiyye. Razi'de ise, Şia 4 ana koldan oluşur: Zeydiyye-İmamiyye­Keysaniyye ve Galiye. Arnidi'nin tasnifinde Şia Gulat-Zeydiyye ve İmamiyye şeklinde 3 ana kola ayırır. Amidi, selefierinin aksine Keysaniyye'yi Şia'nın ana kollanndan biri olarak görmediği gibi, alt kollar içerisinde bile zikretmez. Yine Gulat' ı ana kollardan biri saymakla, Bağdaeli'nin değil diğerlerinin usu­lünü tercih etmiş olmaktadır.

Arnidi'ye göre Şia, 18'i Gulat, 3'ü Zeydiyye ve l' i de İmamiyye olmak üzere 22 fırkadan oluşur. Eş'arl:'de 15'i Gulat, 24'ü Ravafız ve 6'sı Zeydiyye olarak 45 fırka; Bağçladi'nin el-Fark' ında 3'ü Zeydiyye, 2'si Keysaniyye, 15'i İmamiyye şeklinde 20; Şehristani'de 4'ü Keysaniyye, 3'ü Zeydiyye, 7'si İma­miyye, l l ' i Gulat ve l'i de İsmailiyye olmak üzere 26; Razi'de ise 3'ü Zeydiy-· ye, 13'ü İmamiyye, 15'i Gulat, 4'ü de Keysaniyye tarzında 35 fırka olarak sa­yılmaktadır. Dolayısıyla Arnidi'nin Şil fırkaların sayısı, kategorilendirilmesi ve sıralanışı noktasında önceki müellifleri takip etmediği anlaşılmaktadır.

Arnidi'nin zikrettiği bazı fırkalar önceki fırak kitaplannda başka fırka­lar altında da zikredilebilmiştir. Mesela Kamiliyye, Arnidi'de Şehristan1 ve Razi'de olduğu gibi Gulat'ın içerisindeyken Bağdad'i'de İmamiyye'nin içeri­sindedir. Beyaniyye Eş' ar!, Bağda di ve Razi'de Gulat'a dahilken, Şehristanl:'de Keysaniyye'nin bir koludur. Bunların dışında Şia'nın anlatımında da bilgi noktasında çokça faydalandığı Şehristani'nin zikretmeyip kendisinin zikretti-­ği fırkalar da vardır. Mesela Cenahıyye, Gurabiyye ve Mufavvıza Şehristanl'de zikredilmemiştir. Yine Şehristan1'nin kurucusuna nispetle 'Albaiyye olarak isimlendirdiği fırka, Amidl'de, savunduğu görüşe nispetle Zemmiyye olarak isimlendirilmiştir.30 Bunun dışında Arnidi'nin zikrettiği ve Şia'mn pek çok fır­kası tarafından kabul edilen beda fikrinde olduğunu söylediği Bedaiyye fırka­sını31 diğer kaynaklarda görememekteyiz.

Arnidi'nin Şia tasnifindeki ilginç bir husus da, diğer müelliflerin aksine İmamiyye'nin tek bir fırka olarak sayılmasıdır. Aslında İmamiyye alt kol bakı-

30 Krş. Şehristar\ı, el-Milel, I/206-207; Amidl, Ebkiir, V/57. 31 Amidl, Ebkiir, V/60.

Page 20: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

284 KA DiR GÖMBEYAZ

ınından en zengin fırkadır. 12 imam inancı oluşuncaya dek neredeyse her bir imaının ölümünden sonra onun ö lmediğini ve bir gün döneceğini söyleyen veya imaının öldüğünü kabul edip de kendisinden sonra kimin imam olarak bırakı l ­dığı hususunda birçok görüşe ayrılan grupları görmek v e böylece her imaının ölümüyle birkaç fırkanın oluştuğunu tespit etmek zor değildir. Hatta bu du­ruma işaret etmek üzere Şehristan'i, Zeynü'l-Abid!n sonrası dönemde imamm kimliği husu sunda İmamiyye'nin diğer fırkalardan daha çok kola ayrıldığını, hatta hadiste belirtilen fırkalardan 70 klisür fırkanın sadece Şia'da olduğunu söyler?2 Razı de İma miyye fırka larını zikrettiktcn sonra "bu, denizden bir kat­re m isalidir. Bazı Rafız] a li mler tasnif ettikleri eserlerinde İmamiyye içerisinde 73 fırka saymışlardır."33 der. Fırka zengini olan34 ve daha önceki müelliflerce 7 ila 24 arasında alt kolı:ı yla sayılan İmamiyye'nin, Amidl'de tek fırka sayılması ilginçtir. Belki Anıidi alt kollarına girildiğinde işin içinden çıkılmaz bir hale ge­lebileceğini ve önceden planlarmuş sayının aşılabileceğini düşünmüş olabilir. Öte yandan İmamiyye'nin İsna 'Aşeriyye olarak teşekkü lünü tamamlaması ve diğer İmaml: fırkalann zamanla mevcudiyetlerini kaybetmeleri sebeb iyle onla-· rm zikrine gerek görmemiş de olabil ir.

Arnidi'nin "İmami yye-i Mutlaka" olarak isimlendirdiği bu fırkanın İsna 'Aşeriyye'ye karşılık gelip geJmediği net değildir. Onların hulul görüşünde olmadıkları ve imametin Ca'fer es-Sad ık'a geçtl(;inde ittifak edip daha son­rakilerde ihtilaf ettiklerini belirtir. Ayrıca onl arın bölü ndüklerini, kimisinin Mu'tezile; kimisinin ya Müşebbihe ya da Selcfiyye şeklinde Ahbariyye36 ha-

32 Şehristanl, e·Milel ve'n-nihal, I/193. 33 Razi, İ't ik!idat, s. 70. 34 Makr'iz'i de Rafız!lerin imamet konusunda 300 fırkaya varıncaya dek ihtilaf ettiklerini söy­

ler. Bkz. Makrizl, el llılal u 'l-Ma krizi, HIN08. 35 ·Her ne kadar Amidl'de imflmiyye'nin İsnf\ 'Aşeriyye olup olmadığı net değilse de, ilcri­

de işaret edileceği üzere, Arnidi'nin t<ısııifirıi birebir ku l l anan Adudüd.dln el-İcl'ııin el­Meviikif ınııı iki şilrihi Kirman! ve Cürcan!, bu fll'kanın en sonunda 1 2 imam görüşünde ku­rar kıldıklarını söyleyip 12 imaını is men zikred.erler. Buradan da İınamiyye ile kastolunanın İsnil 'Aşcriyye olduğu, en azından sonraki Eş' ariler tarafından o şekilde kabul edildiği an­laşılmaktadır. Bkz. Şemsüddin Muhammed b. Yusuf el-Kirmani, el-Fıraku 'l- isllimiyye -Zeylii Kitabi Şerhi'/-Mevak1(-, (thk. Selime Abdürresul), Bağdad: Matbaatu'l-İrşad 1973, s. 61; Seyyid Şerif Cürcani, Şeriı u 'l-Mevakıf , I-VIII, (tsh. Muhammed Bedreddin Ebu Firas en-Na' sani), İnlişaratu'ş-Şerlfi'r-Rad!, 2. bsk, Kum 1994 (Mısır 190'7 baskısından ofset), VHI/392.

36 Tahkikte İcbariyye şeklinde yazılmıştır (V/71; Mez!dl tahkiki lTI/373). Ancak Jel'nin el­

Mevii/C/fmda ve onun şarihleri Kirmani ve Cürd\ni'ııin eserlerinde bu ifade Ahbariyye olarak geçmekte ve Kirrnan! ile Cürd.\n!, onları müteşfıbih haberlerin, te'vil edilrneksizin,

Page 21: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADl F IRKA TASNiFÇiLiGiNDE AM iDI'NiN YEBi 285

line geldiğini; kimisinin de diğer bazı sapık fırkalara iltihak ettiğini söyler. Onların en önemli özelliği sahabenin bir kısmını teldir edip onlar hakkında kötü konuşmalarıdır. Arnidi bu noktada bir eleştiri getirerek şöyle der: "Şa­yet Hz. Ömer ' i tekfir ediyorlarsa, Hz. Ali de k ızı Ümrnü Gülsüm el-Kübra'yı onunla evlendirrnek suretiyle kızını zinaya sü rüklediği için l<:ilfir veya fasık olmuş olur. Zira Müslüman kadının kfifirle nikahlanması icma ile batıldır ve vaki olacak i l işki de zinad ır" . Arnidi zaman zaman fırkaların görüşlerini ak­tardıktan sonra onların batı! olduklarını söyler, bazen bunu ispatlamak i çin yukarıda olduğu gibi delillendirmeye girişir, bazen de eserinin ilgili yerinde onların görüşlerini çürü ttüğünü söyleyerek göndermede bulunur.

Yine Arnidi'nin Şia tasnifindeki önemli bir nokta da, Gulat' ın son fırkası olarak sayılan İsmai liyye'ye çok geniş bir bölü m aynlrnasıdır.37 Bu bölümde Amidl', İsmailiyye'ye verilen 7 lakaptan ve veriliş sebeplerinden bahsettikten sonra, onların insanları kendilerine çekmek için kullandıklan yöntemlerden, çeşitli görüş ve yaklaşımlarından bahseder. Bu, aslında Bağdad! ile başlayan bir gelenek tir. Yalnız Am idi' nin İsrnailiyye'si Bağda d!' de İrnamiyye' nin bir fır­kası olan İsmailiyye'nin iki kolundan Batıniyye İsmailiyye'sidir. İsmail iyye'ye uzunca bir bölüm açan diğer bir isim de Şehristan]'dir. Arnidi'nin İsmailiyye hakkındaki kaynakları arasında Bağdad'i ve Şehristan! yanında Gazzali' nin Fedaihu T-Bfitmiyye'sinin olması da kuvvetle rn uhtemeld ir.'8

Sonuç olarak Amidi, Şii fırkalarını tasnifte kendisinden önceki yap ı lan hiçbir tasnife bağlı kalmamış, her ne kadar onlardan malzeme olarak fayda­lansa bile kendince bi r tasnif metodu geliştirmiştir.

Havdric

Arnidi'nin 3. sırada saydığı Havar ic, 7 alt koldan ve top lamda 20 fırka­dan oluşan bir mezheptir. Havaric'in ana kolları: el-Muhakkimiyyetü'l-Üla·­Beyhesiyye-Ezarika-Necedat-Sufriyye-İbazıyye ve 'Acaride'dir. Se'alibe'yi

zahirine işaret ettiğine inananlar olarak tanımlamaktadır. Krş. Adudüddln el-İd, e/-Mevfiktj fi ilnıi'l-kellinı, Kahire: Mektebetü'l-Mütenebbi, tsz., 423; Kirmiml, ei-Fıraku'l-islfinıiyye, s. 61; Cürd\nl, Şerlı u 'l-Mevfikıf, VIH/392. Ayrıca Amidl'nin, onların Müşebbihe ve Selefiyye şeklin­de tezahür ettiklerini söylemekle nassları zahirierine hamleden bir grubu kastettiği ortaya çıkmış olur ki bu itibarta kelimenin Ahbariyye şeklinele olması İcbariyye şeklinde olmasın­dan daha münasiptir. Zaten İmamiyye Şia'sının da Usüliyye ve Ahbariyye olarak iki temel gruba bölünmüş olduğu da hatırlanmalıdır.

37 Diğer fırkalara nispetle İsınailiyye için gerçekten uzun bir bölüm ayırmıştır. Bkz. ss. 61-70. 38 Özellikle İsrnailiyye'ye verilen isimler ve onların adam çekme yöntemleri konusunda krş.

Gazzi\J'i, Fedfiihu 'l-Batmiyye, (thk. Abdurrahman Bedevi), Kahire: ed-Daru'l-Kavmiyye 1964.

Page 22: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

286 KA DIR GÖMBEYAZ

Amid'i gibi 'Acaride'nin bir kolu olarak değil de müstakil bir fırka olarak sayan Şehristan1 böylece 8 ana fırkaya ulaşır. Onun dışında farklılık yoktur. Arnidi B eyhesiyye'yi 2. fırka olarak saymasıyla ayrılır. Bağdad1'de ana kollar içinde sayılmayan B eyhesiyye, Şehristani ve Razi'de Muhakkime-Ezarika-Necedat sıralamasından sonra zikredilir.

Aınidi'nin bu bölümde verdiği bilgiler çoğu zaman Şehristani ile benzeşrnektedir.39 Ancak ayrıldığı durumlar da vardır. Mesela İbazıyye Eş' ar! ve Bağdadi'de de olduğu gibi Arnidi'de 4 fırka iken Şehristanl'de 3 fırkadır. Arnidi ve Bağdadi'nin zikrettiği Ashabu Taat fırkası Şehristan!'de yoktur.

Havaric içerisinde en çok alt kola sahip fırka Acaride'dir. Eş'ari''de 15, Bağd acil'de 1 0, Şehristan1'de 7 alt kolu bulunan Adiride, Arnidi'de 10 fırkadan oluşur. Ancak Acaride'nin sonuncu fırkası Se'alibe kendi için de 4 fırkadan oluşmaktadır. B u durum Havaric'in sayısını 20'ye tamam lamada bazı sıkın­tılar doğurmaktadır. 1-Ier ne kadar Amid1, Havaric'in tasnifinin b itiminde "böylece Havaric 20'ye u laşmış oldu" dese bile, onun Şii fırkaların sayısının hesaplanmasındaki yöntemi takip edildiğinde, ilk 5 fırka, arkasından 4 fırka­dan oluşan İbazıyye ve yine 9 koluna ilaveten 4 alt koldan oluşan Se'alibe ile toplamda 13'e u laşan Acaride fırkasıyla birlikte Havaric'in fırka sayısı 22'ye u laşmış olmaktadır. Arnidi'deki bu prob lemi onun tasnifini birebir alan İô' nin iki şarihi Şemsüddin Kirmani (786/1374-5) ve Cürcarı1 (816/1413) çözmeye uğ­raşmışlardır. Kirm an i, 1 O fırkalık Acaride'nin kendisinden önceki 6 fırkaya i l avesiyle fırka sayısının 16'ya, Se'alibe veya İbazıyye'den çıkan 4 fırkanın ila­vesiyle de 20'ye ulaşacağını söylerken;4° Cürcan1, taksim edilen şeyin kısım-

39 Örnek olarak her ikisi de Muhakkime'nin 12.000 kişi olduklarını söyler ve akabinde aynı hadisi naklederler krş. Şehristan\, el-Mi/el, I/134; Amid'i, Elıkar, V/73. Ezarika'nın anlatıldığı bölümde "Havihic'in müftüsü, zahidi ve şairi" olarak niteledikleri imran b. Hıttan'ın şiirini aynı ifadelerle verirler. Krş. Şehristan'i, el-Mi/el, I/140; Amid'i, Ebkar, V/75. Bu şiir Bağdaeli'de Sufriyye'nin altında verilir. Çünkü Bağdaeli'ye göre İmran Sufridir. el-Fark, s. 93. Ayrıca Ezarika'nın görüşlerinden biri olarak verilen "Allah' ın peygamber olarak gönderilmeden önce kafir olduğunu veya peygamberlikten sonra kafir olacağını bildiği bir kişiyi peygam­ber olarak gönderebileceği" şeklindeki düşünce, Lewinstein'e göre, Eş'ar'i gelenek içerisin­de Şehristani'den daha önce hiç zikredilmemişti. (Lewinstein, Studies . . , s . 75; "The Azariqa

in lslaınic Heresiography", Bıılletin of the School of Oriental and African Studies, University of

London, Vol. 54, No. 2, (1991), pp. 264). Aynı ifadeyi Arnidi de zikretmektedir (Ebkar, V/76).

Yine Nceedat fırkası, Şehristam ve Arnidi'de en-Necedatü'I-'Aziriyye olarak verilmiştir. 40 Kirmani bu i fadeleri "Amidi dedi ki : Havaric fırkalarının sayısı 20'ye ulaşmış oldu" de­

dikten sonra aktarmaktadır ki sanki bu ifadeler Anıidi'ye ait gibi durmaktadır. (Kirmani,

el-Fırakıı 'l-İsldnıiyye, s. 81). Hatta Cürcan'i de bu ifadeleri aynen aklardıktan sonra kendi

Page 23: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADI FIRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDI'NiN YE Hi 287

larıyla birlikte sayılamayacağını, bu nedenle Se'i'ilibe'nin, 4 fırkasıyla birlikte Adiride'nin 10. fırkası olarak tek fırka şeklinde sayılmayıp, 4 fırka olarak sa­yılması gerektiğini söyler. Böylece İbazıyye'nin 4 fırkası da dikkate alındığın­da toplam 22 fırkaya ulaşıld ı ğını, 4 fırkadan oluşan iki gru ptan birisini alıp diğerini bırakmanın ise keyfi/mesnetsiz bir tutum olduğunu söyler.41 Böylece o, bu tarz bir hesaplamayı doğru bulma maktadır.42

Fırak yazarlan arasında başlangıçta belirlenen sayıya anlatı m safhasında ulaşılamaması veya bu sayının aşılması gibi hesap yanlışlannın görülmesi as­lında şaşılacak b ir durum değildir. Bu konuda en iyi örnek B ağdad!'dir. O nun özellikle Havaric kısımndaki tasnifi o kadar kanşıktır ki, başlangıçta sayılan 20 fırka anlatım sırasında daha da çoğalmaktadır. Belki de müelliflerdeki bu hesaplama hataları, Şehristani'nin el-Milel'inin başında, mütekellim ve fak1h olduğu için hesap işlerine yabancı olduğu zannedilmesin diye hesap ilmiyle alakah bir mukaddime koymasmda etkil i olan hususlardan biri olmuştur.43

Mürcie

Arnidi'nin Mü rcie'den kastı Halis Mürcie'dir. Çünkü selefi Şehristanl, Mürcie'yi Havaric Mürciesi, Kaderiyye Mürciesi, Cebriyye Mürciesi ve Halis Mürcie olarak 4'e ayırmış ve sad ece Halis Mürcie'nin alt kollarını saymıştır. Nitekim Arnidi de Halis Mürcie'yi gruplandırır. Ebkdr'd aki Mürcie bölümü, Arnidi'deki Şehristani etkisinin bariz hissedildiği bir bölümdür. Mürele'nin temel görüşleri, isminin kaynağı gibi konular ile alt fırkalann görüşleri konu-­sunda verdiği maluma t benzeşmektedir.

açıklamasını vermiştir. (Şerhu'l· Mevfikı.f s.396.) Ancak gerek elimizdeki Ebkfir'ın tahkikin­de gerekse de Ebkılr'daki tasnifi aynen kullanan Tel'nin Meviikzfının mevcut tahkikinde bu ifadeler geçmemekte, sadece 'Havfıric fırkalarınm sayısı 20'ye ulaşmış oldu' ibaresi bulun·· rnaktadır. Bkz. Amidl, Ebkfir, V/84; İd, el-Mcvılkı.f s. 427.

41 Cürcfıni, Şerhu 'l-Mevakıf, Vlil/396. 42 Muhakkik Prof. Dr. Ahmed Muhammed el-Mehdi, tahkikte Ad\ride'nin kollarını sayarken

Hazımiyye, Halefiyye ve Etrafiyye'yi tek bir fırka olarak saymakta, böylece Se'illibe'nin 4 fırkasıyla birlikte Acaride'nin ll kolu oldu�;unu, diğer 5 ana iırka ve 4 aH koluyla birliktt' İbazıyye'nin toplamıyla yekünde Havaric'in 20 fırkaya ulaştıj�ını diprıotta belirtmektedir (V/84, 2 nolu dipnot). Muhakkik problemi çözüyor görünse de'. Amid!'nirı Acaricle'nin 10 fırka olduğunu açıkça belirttiği (V/80), kPndisinclen sonra onun tasnifini birebir alan lci ve şarihleri Kirmanl ile Cürcani'nin, tahkikte tek fırka olarak birleştirilen 3 fırkayı ayrı ayrı fırkalar olarak sayıp Se'alibe'yle lO'a tamamladıklan da bir, gerçf:ktir. Tahkikte yer al an, ancak Amid!'ye aidiyeti şüpheli bu tasarruf muhtemelen muhakkikin esas aldığı yazmalara ait olabilir. Zira diğer tahkikte de durum aynıdır. (bkz. Ili/380-383).

43 Şehristan!, el-·Milcl ve'n-nilıal, l/45-49.

Page 24: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

288 KA DiR GÖMBEYAZ

Mürcie'nin fırkalarının sayısı Eş' ari'd e 12, Bağdaeli ve İsferayini'de 5, Şeh­ristan!'de 6 ve Raz'i'cle 5'dir. Bağdad! ve Razi'de 4 fırka Arnidi ile aynı olmak­la birlikte Bağdadi'de Merlsiyye, Razi'de H2Hi diyye ve Arni di'de 'Ubeydiyye fırka ları onları farklı kılmaktadır. 'Ubeydiyye fırkası Şehristani ve Arnidi'de ortaktır.

Şehristani Mürcie'nin 5 fırkasını saydıktan sonra kader ve irca fikirleri­ni birleştirmiş es-Salih!, Ebu Şimr ve Gaylan'ı zikrederek görüşlerini verir. Aynısının Am idi tarafından da yapıldığı görülmektedir. Ancak Şehristanl' nin -en azından elimizdeki tahkikten hareketle- es-Salih!' ye uyanlar için Salihıyye şeklinde 6. bir Mürcie fırkası oluşturduğunu görmekteyiz . Bu Salihıyye fırka­sı Arnidi'de Mu' tezile'nin bir kolu olarak sayılmıştı . Ancak burada Amid'i yine es-Salihi'yi zikreder ve onun irca ile alakalı görüşünü verir.

Mürcie ile ilgili tasnifteki önemli bir nokta, mezhebin imaını Eş'arl tara­fından Makfilat' ında bir Mürci'i fırkasının lideri olarak sayılan Ebu Hanife'nin, Halis Mürcie'den olmadığı yönünde bir müdafaaya girişiimiş olmasıdır. Halis Mürcie' nin kollarından biri olan Gassaniyye zikredilirken Cassan'ın iman hak­kındaki görüşünü Ebu Hanife'den atdığını söylediğinin ve bunu imanın tef­siriyle alakah eserinde zikrettiğinin nakledildiği belirtilir.44 Bağdadl ile başla­yan Ebu Hanife müdafaasında, bu rivayetinin bir hata ve yalan olup onların aynı görüşte olmadıkları vurgulanır. İmam Eş' ari Makiilat'ında Ebu Hanife'yi Mürcie'nin 12 kolundan birinin lideri saymış ve onu tezkiye etme gibi bir giri­şimde de bulunmamıştır. Ancak Bağdam ile birlikte Ebu Hanife'yi Mürdilikten uzaklaştırma çabalannın mevcudiyetini görmekteyiz. Şehris tanl ve Amidi, fı­rak yazarlarının Ebu Hanife'yi Mürcie'den saydıklarını, halbuki onun Sünnet Miirciesi'nden olduğunu söylerler. Böylece yeni bir kategori oluşmuş olur. Ay­rıca Amidi, Ebu Hanife'den böyle bir nakilele bulunan kişinin, kendi görüşün­de, büyük ve meşhur bir zatın muvafakatını göstererek bir bağlantı kurmak niyetiyle yalan söylemiş olabileceği şeklinde özgün bir yorumda da bulunur.45 Yine Ebu Hanife'nin niçin bazı kaynaklarda Mürcie'den sayıldığı üzerinde de duran Şehristanl ve Amidl, bunun bir sebebinin Mu' tezile'nin kader konusun­daki muhaliflerinin tümüne Mürcie diye isim vermesinin veya onun 'iman kalp ile tasdiktir, artmaz ve eksilmez' şeklindeki görüşünün, arneli imanın gerisine atıyor ve terk ediyor gibi zannedilmesinin olduğunu söylerler.46

44 Amid!, Ebkar, V/86. 45 Bağdad!, el-Fnrk, s. 203; Şehristan!, el-Mi/el, I/164; Amid!, Ebkfir, V/86. 46 Şehristani, el--Mi/el, I/164; Amid!, Ebkar, V/86.

Page 25: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADI FIRKA TAS Ni FÇiLiGiNDE AMiDi'NiN YERI 289

Neccariyye

Arnidi'ye göre Neccariyye 3 fırkadan oluşur. Eş' ari'de tek bir fırka olarak zikredilirken, Bağdad1'de 3 fırkadır. Şehristani ise, onu Cebriyye başlığının altında müstakil bir fırka olarak zikreder. Tek bir fırka şeklinde zikredilmiş gibi görünmekle birlikte, Arnidi'nin Neccariyye'ye nispet ettiği 3 fırkanın yani Burgusiyye, Za'feraniyye ve Müstedrike'nin görüşlerini burada bulmak mümkündür. Razi, Neccariyye'yi Cebriyye'nin bir fırkası olarak sayar ve ken­di içinde 4 kola ayrıldığını söyler.

Arnidi'nin Müstedrike'ye nispet ettiği, ' muhaliflerin söylediği her şeyin, La ilahe illailah deseler bile, yalan olduğu' şeklindeki görüş, Şehristani'de yoktur, ancak Bağdadi'de vardır. Buradan hareketle Arnidi'nin sadece Şehris­tani'den değil B ağdad! veya başka kaynaklardan da beslendiği söylenebilir.

Cebriyye

Amid'i, Cebriyye'nin kendi arasında Halis Cebriyye ve Mütevassıt Ceb­riyye olarak ikiye ayrildığını; Halis Cebriyye'den kastolunanın Cehmiyye ol­duğunu, Mütevassıt Cebriyye'nin de Eş'ariyye, Neccariyye, Dırariyye, Haf­sıyye gibi insana fiil değil kesb nispet eden grupları kapsaclığını söyler. Ancak onun 72 sapık fırka içerisinde saydığı Cebriyye'den kastı, Halis Cebriyye yani, Cehmiyye'dir ve bu bölümde onun görüşlerini aktarır.

Arnidi'deki bu ayırım Şehristani'de de mevcuttur. Yalnız o, Neccariyye ve Dırariyye'yi Cebriyye içerisinde sayarken, Eş'ariyye'yi Sıfatiyye içerisin­de zikretmeyi tercih etmiştir. Her ne kadar Halis Cebriyye'den saymasa bile Arnidi'nin Eş'ariyye'yi mütevassıt Cebriye olarak kabul etmesi ve Dırariyye, Neccariyye ve Hafsıyye ile aynı safta zikretmesi ilginçtir. Yine Hafsü'l-Ferd'e nispet edilen Hafsıyye'nin zikredilmesi de ilginç bir noktadır. Hafsü'l-Ferd'e Eş' ari'nin çok yer vermesine karşın,47 Bağd adi, Şehris tarıl ve Razi pek ilgi gös­termemiş, Hafsıyye şeklinde bir fırka da zikretmemişlerdir.

Müşebbihe

Amidi, teşbihteki yolları farklı ve yaklaşımları değişik olsa da Müşebbihe'nin tek bir fırka oldu ğunu söyleyerek onun 3 farklı görünümün­den bahseder: GuHH-ı Şia Müşebbihesi, Haşviyye Müşebbihesi ve Kerramiyye

47 Eş' ar!, Makalfit, s. 154, 216, 282, 317-318, 320-321, 339-340, 407-408, 515.

Page 26: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

290 KA DiR GÖMBEYAZ

Müşebbihesi. O, bunları Müşebbihe'nin alt kolları değil tek fikrin farklı grup­lardaki yansımaları olarak görmektedir. Gulat-ı Şia Müşebbihesi ve Haşviyye Müşebbihesi Şehristan!'nin yaptığı bir ayırımdır. Kerramiyye Müşebbihesi Arnidi'ye aittir. İlginç olan, Eş' ari'de Mürcie'nin bir kolu, Bağdadl, İsferay1n1 ve Razi'de müstakil bir fırka, Şehristan1'de Sıfatiyye'nin altında Eş'ariyye ve Müşebbihe ile birlikte müstakil bir fırka olarak sayılan Kerramiyye'nin Amid1'de 72 fırka içerisinde sayılınayıp Müşebbihe'nin bir yansıması şeklinde tali bir konumda zikredilmesidir. Bağdad1 Kerramiyye'nin 3 kola ayrıldığını söylerken, Şehristan1 12 kolu olduğunu ancak bunların aslolanlarının 6 tane olduğunu belirtir. Fakat onların görüşlerinin muteber alimlerden değil de ca­hil kimselerden sadır olduğu için ayrı ayrı fırkalar halinde zikre değmeyece­ğini ve mezhep liderinin görüşlerini aktarmakla yetineceğini söyler.48 Belki de bu, Arnidi'yi Kerramiyye hakkında bu kadar ilgisiz kalmaya sevkeden bir hu­sus olmuştur. Diğer kaynaklarda a lt koliara nispet edilen görüşler Arnidi'de "Kerramiyye'den şöyle diyenler de vardır" tarzında dile getirilmiştir.49

Amid1 Müşebbihe ile birlikte 72 bid'at fırkasının tasnifini bitirrniş ol­maktadır. Bu fırkaların Nebi'nin sözü gereğince Cehennem'i haketmiş, he­lak olacak sapık fırkalar olduğunu belirtir ve 72 sayısına nasıl ulaştığını ra­kamsal olarak ifade eder: 20'si Kaderiyye, 22'si Şia, 20'i Havaric, 5'i Mürcie, 3 Neccariyye, l'i Cebriyye ve l ' i de Müşebbihe'dir.50

Arnidi saymış olduğu bu fırkaların dışında kalan fırkalar hakkında da her ne kadar onların ilavesiyle hadiste belirtilen 73 sayısı aşılıyor görünse de, ya bunların sayılan fırkaların görüşleri üzerinde ihtilafa düştükleri için ya da ilimden uzak kişilere ait oldukları için zikre değer olmadığını söyleye­rek bir nevi tasnifindeki fırkaları belirlerken kullandığı kıstası dile getirmiş olmaktadır. Yani ayrıntıda kalanları değil, temel farklılıkları mezhep olarak değerlendirmiş ve yine görüşlerin cahil kişilerden değil, alim kişilerden gelip gelmediğine bakmıştır.

Fnka-i Ndeiye

Hadiste "benim ve ashabımın yolu üzere bulunanlar" şeklinde tasvir edilen kurtuluşa eren fırka (fırka-i naciye) Arnidi'ye göre "Eş'arller ile muhaddislerin ve Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in geçmiş nesilleridir (selefiyye mine'l-muhaddisin

48 Şehristani, el-Milel, l/124. 49 Amidi, Ebkfir, V/94-95. 50 a.e., V/95.

Page 27: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADi F IRKA TASNiFÇiLiG iNDE AM IDi'NiN YERi 29 1

ve ehli's-sünne ve'l-cemaa) .51 Onların fırka-i naciye oluşlarının sebebi ise, zikre­dilen bid'at fırkalarının hiçbirinin bid'atlerine bulaşmamış olmalarıdır.

Bid'at fırkalarını zikredip en son fırka-i naciyeyi anmak Bağdacil'nin bir usulüdür. Şehristam'de bu yoktur. O, fırka-i naciye hakkında ayrı bir bölüm açmamıştır. Zaten kendi mezhebi olarak düşünülen Eş'ariyye'yi bile Sıfatiyye'nin altında saymıştır.

Bid'at Flfkalar Hakkmda Hüküm

Amidi, tırka-i naciyeyi de zikrettikten sonra bir soru-cevap kurgusu içerisinde (şöyle sorulursa böyle deriz şeklinde) bid'at fırkaları hakkındaki hükümleri açıklamaya girişir. Bu bağlamdaki ilk soru "Şayet bid'at ve heva ehli olan sapık fırkaların hükmü ahirette helak olacak Cehennem ehli kişiler olmaları ise bu dünyadaki hükümleri nedir?" şeklindedir.52

Amidl, bu soruya Müslümanların bu hususta ihtilaf ettiğini Şeyh Ebu'I­Hasen el-Eş' ari ile onun takipçilerinden çoğunun ve yine Ebu Hanife ve Şafii gibi fak!h imamlardan oluşan bir topluluğun kıble ehlinden olup da hakka muhalif olanların müslüman olduklarını kabul ettiğini, hatta ŞaHl'nin 'Ken­di taraftarlarının muhaliflerine karşı yalan şahitlik etmelerini caiz gören Hattabiyye dışında, ehl-i ehvanın şahitliğine cevaz verdiği' şeklindeki sözünü nakleder.53 Bunun yanında bazı Eş'ar'ı'lerin onları tekfir ettiğini belirtir ve Ka­deriyye, Şia, Havaric ve Müşebbihe'yi hangi gerekçelerle tekfir ettiklerine dair bilgiler verir. Bunun ardından Arnidi kendi yaklaşımını serdeder.

Arnidi bid'at fırkalarını iki kategoride değerlendirir. B irincisi, tüm Müs­lümanların, tekfir hususunda ihtilaf etmediği fırkalardır. Bunlar, Allah'tan başka bir ilahın varlığını veya Allah'ın bazı insanlara hulUl ettiğini söyle­yenler (Habitıyye, Sebeiyye, Cenahıyye, Zemmiyye, Rizamiyye, Nusayriy­ye, İshakıyye); Hz. Muhammed'in peygamberliğini kabul etmeyenler ve onu kötüleyenler (Gurabiyye ve Zemmiyye) ile haramları helal sayan, şer'! yükümlülükleri düşüren, Hz. Peygamber'in getirdiklerini inkar edenlerdir

51 a.e., V /96. 52 Sorunun soruluş biçiminden Arnidi'nin 72 fırka hakkında onların ahirette Cehennemlik ve

helak olacak kişiler olduklarını tartışmasız bir önkabul olarak gördüğü anlaşılmaktadır. Aslında dayandığı 73 fırka hadisi de bu manayı ister istemez içermektedir. Zaten o, açık bir şekilde "bunlar, Hz. Peygamber'in hadisi gereğince Cehenneme girme durumunda olan sapkın ve helak olacak fırkalardır" demektedir (V/95).

53 Bu rivayet Bağdacil'nin el-· Fark'ında da geçmektedir. Bağdadl, el-Fark, s. 358.

Page 28: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

292 KA DIR GÖMBEYAZ

(Cenahıyye, Mansuriyye, Hattabiyye ve İsmail iyye).54 İkinci grup ise, bu aşırı fırkaların dışında kalan ehl-i ehvadır. Tekfir noktasında esas ihtilaf ikinci grup hakkında dır.

Amidl:'ye göre, ikinci grubun tekfirini gerekli görenlerin öne sürdül<leri gerekçeler yeterli değildir. O, bu gerekçeleri tek tek ele alıp niçin yeterli olma­yacağını zikreder. Mesela Kur'an'ın yaratılrnışlığı ve rüyetullahın inkarı gö­rüşleri sebebiyle Kaderiyye'nin tekfir edilmesine, bu görüşlerin küfür olma­dığını söyleyerek cevap verir. Ancak burada bir nüansın altını çizmeyi ihmal etmez: Eğer Kur'an'ın yaratılmış olma durumundan kastolunan uydurulmuş olması ise ve yine rü'yetin inkarından kasıt Allah'a kavuşmanın inkarı ise bu küfrü gerektirir.55 Zaten Kaderiyye'nin yaptığı da bu değildir.

Yine "Kaderiyye bu ümmetin mecusileridir" ve "Kim Kur'an yaratıl­mıştır derse o kafirdir" gibi, Hz. Peygamber'e nispet edilen hadisler de, onların tekfirini gerektirmez. Zira bunlar haber-i vahid'dirler ve tekfir için yeterli değildirler.56

Ayrıca 'şu görüşleri ümmetin icmama terstir bu yüzden tekfirleri gere­kir' yaklaşımını da eleştirir ve ümmetin icmaına ters olmanın küfrü gerektir­meyeceğini söyler. Buna, mesela suyun akıcı olmadığına inanan bir kişinin, tüm ümmet akıcı olduğuna inansa b ile, kafir olmayacağını söyleyerek cevap verir.57

Bunun yanında Kaderiyye için sıfatları inkar etmelerini; Havaric ve Şia için bazı sahabilere dil uzatmalarını da tekfir için bir gerekçe olarak görmez. Çünkü bunlar tartışma sahasına ait (da'va mahalli'l-niza') hususlardır ve tek­fire gerekçe olamaz. Bunu şöyle bir akıl yürütme ile destekler: "Mezhebimiz içerisinde kabul ettiğimiz ilahi sıfatlar dışmda bazı sıfatıann varlığı hususun­da da farklı görüşlere sahip olanlar vardır. Bu mantıktan hareket edersek bu artı sıfatları inldr edenlerin de kafir olmaları gerekir."58 Amid'l'nin speküla­tif mahiyetieki fikir ayrılıklarından dolayı tekfire başvurmayı yanlış görmesi önemli bir noktadır. O genel olarak tekfir hususunda çok temkinli davran­ınayı 'Ve kolay kolay ona başvurmamayı tercih etmiştir. Zira kafirle bi d' atçiyi ayırmak gerekir.

54 Amidl, Ebkfir, V/100. 55 a.e., V /101. 56 a.e., V/100-101. 57 a.e., V /101. 58 a.e., V /101.

Page 29: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADl F IRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDl' N i N YERi 293

Yine ona göre, küfrü gerektirdiği beyan edilen görüşlere bakılır. Şayet bunlar bir te'vilden hareketle söylenmişse bu, küfür olmaz. Te'vil olmadan söylenmişse o zaman küfür olur. Mesela Havaric ve Şia'nın bazı sahabileri tekfir etmesi bir te'vil sebebiyle ise onların tekfiri gerekmez.59 Bu nedenle gö­rüşleri te'vil kaideleriyle bağdaşan gruplar tekfir edilmemelidir.

Arnidi'nin tekfir karşısındaki bu zorlaştırıcı ve kolayca başvurulmasının önüne geçici tavrını Gazzal'i'de de görmek mümkündür. Gazzali'ye göre, Eel­sefeciler dışındaki Mu'tezile, Müşebbihe gibi fırkaların tümü te'vil yapmakta, ancak te'villerinde hata etmektedirler. Bu nedenle onları tekfirden sakınıl­malıdır. Çünkü bin tane kafirin hayatta bırakılması, bir müslümanın kanının akıtılmasından daha iyidir. Zira Hz. Peygamber 'Ben insanlar La ilahe illailah Muhammedün Resuluilah deyinceye kadar onlarla savaşmakla emrolundum. Bunu söyledikleri takdirde, haklı durumlar dışında, kanlarını ve mallarını benden korumuş olurlar' buyurmuştur.60

Bundan sonra Amidi, tekfir edilmelerinde ihtilaf bulunmayan Gulat fır­kalar hakkındaki kendileriyle alışveriş yapılması, öldürülmeleri, tevbeleri ve mallan hususunda verilecek hükmü yine bir soru-cevap kurgusuyla açıkla­maya girişir. O, onların bu hususlarda mürted hükmünde olduklannı, onlar­dan cizye kabul edilmeyeceğini, kurbanlarının yenmeyeceğini, kadınlarıyla evlenilmeyeceğini, onlardan birini öldüren için diyet gerekmeyeceğini söyler. Tövbe etmeleri durumunda da bunun gerisindeki sebebe bakılacağı, şayet korku sebebiyle tevbe etmemişler ve samimilerse kabul edileceğini, ancak korku sebebiyle olursa bu hususta mezhebin ihtilaf ettiğini söyler.61

B- Arnidi'n in Fı rka Tasnifi n i n Sonraki Döneml erdeki Etki leri

Arnidi'nin Ebidir'ında ortaya koymuş olduğu itikadi fırka tasnifinin etki­leri kendisinden sonraki dönemde başta Adudüdd'ln el-Id (756/1355) olmak üzere, onun talebesi ve şarihi olan Şemsüddin el--Kirmani (786/1374-5) ve son · raki dönem şarihlerinden Seyyid Şerif el-Cürcani (816/1413) gibi kelamcıların eserlerinde bar iz olarak görünmektedir. İd, onun bu tasnifini meşhur eseri el-

59 a.e., V/102. 60 Gazzilli, ei-İktisfid fi'l-i'tikfid, (thk. İnsafRamazan), Dımaşk-Bcyrut: Daru'l-Kuteybe 1423/2003,

176-177. Bid'at fırkaların tekfiri noktasında Eş' ar! ulemanm yaklaşımları için bkz. A. Saim Kılavuz, İman Küfür Sı n m Tekjir Meselesi, İstanbul: Marifet Yayınları 1977, ss. 212-226.

61 Amid!, Ebkfir, V/106.

Page 30: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

294 KA DiR GÖMBEYAZ

Mevakıfın en sonunda tezyil başlığıyla daha muhtasar bir şekilde sunmuştur. el-Mevakıfın şarihleri Kirmani: ve Cürcani:'nin yine aynı tasnifi kullandıklarını ve Arnidi'deki İd tarafından zikredilmemiş malumartan faydalandıklarım, bunun yanısıra fırkalar hakkındaki bilgileri Şehristani'nin el-Milel' inden de nakiller yaparak zenginleştirdiğini görmekteyiz.62 Kirman'i ve Cürcan! za­man zaman Arnidi'nin ismini bizzat zikrederek ondan yararlandıklarını ifşa ederler.63

Arnidi'nin fırka tasnifinin özellikle İd ve daha sonra da şarihleri tarafın­dan tekrarlanması ve bu eserlerin İslam coğrafyasında yaygmlaşmasıyla bu tasnifin sonraki dönemde kaleme alınan pek çok eserde tercih ve tekrar edilen bir fırka tasnifi olduğunu görmekteyiz.64 Nitekim bu etkiyi özellikle Osmanlı ulemasında görebiliriz.65 Zira Osmanlı medreselerinde en çok okutulan kelam kitaplarmdan biri de Cürcani:'nin Şerhu 'l-Mevakıfıdır.66

62 Kirmi'ınl kimi yerlerde Şehristanl'nin de ismini verir. bkz el-Fıraku 'l-İsliim iyye, s. 2, 8. 63 Kirmani ve Cürcani, İcl'nin, bu tasnifi Arnidi'den aldığının farkındadırlar. Hatta İci'nin,

Cehmiyye'nin görüşünü verdiği bir yerde, ' onların başka varlıklar hakkında da kullanılabi­lecek olan ilim, kudret gibi sıfatları teşbih endişesiyle Allah'a nispet etmedikleri' şeklindeki ifadesini aklardıktan sonra, hem Kirmani hem de Cürcani, Arnidi'nin bu hususta örnek olarak kudret değil hayat sıfatını kullandığım ve aslında İci'nin de böyle yapmış olsaydı, bunun daha uygun olacağını belirtir! er. Zira Cehm, Allah dışındaki varlıklara kudret nispet etmediği için, bu sıfat Allah dışında hiçbir varlığa verileınez. krş. Amidl, Elıkiir, V /92; İci, el·Mevfikıf, s. 428; Kirmanl, el-Fıraku'l-İslfinıiyye, s. 91; Cürcani, Şerhu 'l-Mevfikıf, VIII/398. Kirmanl ve Cürd\nl'nin Arnidi'nin ismini açıkça zikreltikleri diğer yerler için bkz. Kirmarı'i, el-Fıraku 'l-İslfinı iyye, s. 65, 80-81; Cürcani, Şerlıu'l Mevfikıf, VIII/382, 384, 389, 391, 393, 397.

64 Fırka tasnifleri üzerine önemli araştırmalarda bulunan Keith Lewinstein, Standart Fırak Ge­leneği veya Mu'tezili-Eş'ari Fırak Geleneği şeklinde isimlendirdiği geleneğin Şehristani son­rası dönemdeki temsilcisi olarak İci'yi göstermekte ve onun bu tasnifinin "Şehristanl'nin kaynağı açıkça belirtilmemiş bir özeti" (an unacknowledged epitome of Shahrastani) oldu­ğunu söylemektedir (Lewinstein, Studies, s. 52, 53 nolu dipnot). Lewinstein'in Arnidi'yi at­layarak İci'yi öne çıkarmasını doğal karşılamak gerekir. Zira tezini bitirdiği yılda bile (1989) Arnidi'nin Ebkfiru 'l-ejkfir'ı yazma halindeydi ve basılmamıştı (2002).

65 Osmanlı uleması içerisinde bu tasnifin yanısıra genellikle Hanefi kimliği ağır basan ule­ma tarafından tercih edilen -Lewinstein'in Doğu Hanefi veya Hanefi Maliirieli Geleneği diye tanımladığı- hatta bazı müelliflerce kaynağı Ebu Hanife'ye kadar götürülen (bkz. Birgivi, Muhammed b. Pir Ali, Tulıfetii'l-nıüsterşidfn fi beyani nıeziih ibi Jırakı 'l-Müslinıfn, (nşr. Avni İlhan), Dokuz Eylül Ün iv. İlahiyat Fak. Dergisi, c. VI (1989), s. 200), 6 ana fırka belideyip bun­lardan her birine 12 alt kol nispet eden tasnifin (6x12+ 1=73) de yaygın olarak kullanıldığını söylemek mümkündür. Bu tasnifi kullanan Osmanlı müellifleri arasında İbn Kemalpaşa, İşkodralı Lütfi Paşa, Birgivi, Ebu's-Suud Efendi, Akkirmani gibi müellifler sayılabilir.

66 Mefail Hızlı, "Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler", llludağ Üıı iv. İlalıiyat

Fak. Dergisi, c. 17, sy. 1, 2008, s. 30, 38-39, 44.

Page 31: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

lTlKADI F IRKA TASNiFÇiLiGINDE AMiDI'NiN YERi 295

Amid'i'nin tasnifini aynıyla kullanan Osmanlı müelliflerinden birisi de Sırrı Giridi'dir (1310/1894). Yazmış olduğu Arfiu'l-milel adlı eserindeki fır­ka tasnifi Amidi'ninkiyle aynıdır. Ancak onun, doğrudan Arnidi'den de­ğil de, Cürcani'nin Şerhu 'l-Mevakıfı vasıtasıyla dalaylı olarak yararlandığı anlaşılmaktadır.67 Zira birkaç ekleme ve çıkarma hariç Cürcani'nin Şerhu 'l­Mevakıfı ile aynıdır.68 Ancak Sırrı Giridi'de fırka-i naciye "Ehl-i Sünnet ve'l­Cemaat yani Ebu Mansur el-Matüridi ve Ebu'I-Hasan el-Eş'ari'ye tabi olan­lar" şeklindedir.69 Böylece Matüridlliğin Osmanlı toplumundaki etkinliliğini de gözlemlemek mümkündür.

Osman Aydınlı'nın verdiği bilgilerden hareketle, Arnidi'nin tasni­fini kullanan diğer bazı Osmanlı müellifleri arasında Ahmed Ziyaeddin Gümüşhanevi (1309/1893f0, Hasan b . Ömer es-Sunkur?l, Ahmed Feyzi el­Çorum! (1327/1909)72, Abdüllat!f Harputi'yi (1842/1914f3 sayabiliriz. Bu

67 Zira iki yer hariç Cürcan'i'nin Arnidi'nin ismini açıkça zikrettiği yerleri o da tekrar etmekte­dir. Krş. Cürci'ini, Şeriıu'l-Mevakıf, VIII/382, 384, 389, 391, 397; Sırrı Giridi, Arau'l-mile/, İstan­bul 1303, s. 98, 106, 126, 139, 182.

68 Murat Önder, Girit/i Sırrı Paşa, Arau 'l-Mi/el Adlı Eseri ve Mezhepler Tarihindeki Yeri, Basılma­mış Yüksek Lisans Tezi, (dan. Seyit Bahcıvan), SÜSBE, Konya 2006, s. 137.

69 Giridi, Ara u '1-milel, s. ı 92. 70 Nakşibendiyye tarikatının Halid iyye kolu şeyhlerinden olan Ahmed Ziyaeddin ei­

Gümüşhanevi'nin fırka tasnifi yaptığı iki eseri vardır: Camiıı 'l--miitun ve Netayicii 'l-i'tik{!diyye fi usii/i'l-fırakı'l-İslamiyye. Gümüşhanevi bu eserlerinde ana fırkaları aynı Arnidi gibi 8 ana kola ayırmaktadır. Bkz. Osman Aydınlı, Osmanlı 'dan Cumiıuriyet'e İslam Mezhepleri Tarihi Ya.zıcılığı, Ankara: Hititkitap Yayınevi 2008, ss. 196-200.

71 Nakşibendiyye tarikatının Halidiyye koluna bağlı bir alim olan Sunkuri, Ziibdetii 'l-akaid nuhbetü 'l-fevaid isimli eserini, kendi ifadelerine göre Gümüşhanevl'nin Netayicii 'l-i'tikad isimli Arapça eserinin bazı kelam ve fırak kitaplarından yapılan ilave tercümelerle birlikte yeni bir eser haline getirilmesi olarak takdim etmiştir. Eser Türkçedir. Bu tasnifte ilginç olan her bir alt fırkanın başına "şeytan" ifadesinin konmuş olmasıdır. Mesela 'Mu' tezile fırkalarından Şeytan-ı Vasıliyye', 'Şeytan-ı Nazzamiyye'; 'Havaric fırkalarından Şeytan-ı Muhakkime' gibi. Bkz. Aydınlı, Osmanlı 'dan Cumhuriyet' e, ss. 200-206.

72 Ahmed Feyzi b. Ali Arif el-Çorumi Leblebici-zade, Şii İmami alimlerden Ebu'l-Fütuh er­Razi'ye (552/1 157) nispet edilen Hüsniye adlı eserdeki Şii görüşlere cevap vermek üzere kaleme aldığı Feyzu'r-Ralılıanz adlı eserinde Arnidi'nin tasnifini kullanmıştır. Ancak pek çok alt fırkayı zikretmemiştir. Aydınlı, Osmanlı'dan Cumhuriyet 'e, ss. 206-211 . Ayrıca krş. Sa­yın Dalkıran, Ahmet Feyzz Çarıımf'nin e/-Feyzii 'r-Rabbdnf'si Işığınıla Osmanlı Devleti'nde E/ıl-i Sünnet'in Şi'i Akldesine Tenkidleri, İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı 2000, ss. 228-253. Çorum i' nin bu eserinde, genelde Arnidi'nin tasnifinde pek fazla yer tutmayan İmamiyye'ye geniş bir yer ayrıldığını ve burada değişik hikayelerin aktarıldığını görmek mümkündür. Dalkıran, age, ss. 245-249.

73 Daru'l-Fünun ilm-i kelarn muallirni olan Abdüllat!f el-Harplıti'nin Tarih-i İlm-i KeZanı adlı eserinde yapmış olduğu fırka tasnifi de Arnidi'nin tasnifidir. Aydınlı, Osmanlı 'dan

Page 32: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

296 KA DiR GÖMBEYAZ

eserlerin Arnidi tasnifinden farklı ortak noktaları fırka-i nikiye'nin aynı Sırrı Giridi'de olduğu gibi Eş'ariyye ve Matüridiyye olduğunu söyleyerek Matüridiyye'yi de ilave etmeleridir.

Görüldüğü üzere özellikle Id ve Cürdim sayesinde Arnidi'nin fırka tas­nifi Eş' ari kelamcılar arasında yaygınlık kazanmıştır. Belki burada akla şöy­le bir soru gelebilir: Niçin Eş'ari ulema Şehristan!'nin el-Milel' ini övmesine ve malumat noktasında çokça başvurmasına rağmen, onun tasnifini değil de Arnidi'nin tasnifini tercih etmiştir? Yine bu sorunun cevabına yardımcı olabi­lecek diğer bir soru da, niçin Amidi, Şehristani'den bu denli faydalanmasına rağmen, onun tasnifini kullanmamış, yeni bir tasnif geliştirmiştir?74

Bu hususta Şehristani'nin yeni bir fırka tasnifi denemesi yaptığını ve bu­nun pek tutmadığmı düşünebiliriz. Şehristani, selefi Bağdad!'nin fırka merkezli

Cumhuriyet 'e, ss. 238-241 . Ayrıca krş. Abdüllat!f el-Harput!, Ke/fim Tarihi, (sadeleştircn ve notlandıran Muammer Esen), Ankara: Ankara Okulu Yayınları 2005. Bu sadeleştirmede bir takım problemler göze çarpmaktadır. Tasnifin daha başında Mu'tezile'nin 20, Şia'nın 22, Havaric'in 7, Mürcie'nin 5, Necd1riyye'nin 3, Cebriyye'nin 2 ve Müşebbihe'nin 13 fırkaya ayrıldığı söylenmektedir. (s. 33) Bu, Arnidi'nin tasninyle uyuşmayan bir sunumdur. Ancak fırkaların ayrıntılı anlatırnma geçildiğinde hem tasnif hem de içerik --her ne kadar ismini zikretmese bile- Arnidi'nin tasnifinin aynıdır. krş. ss. 36-78. Bu karışıklığın nüshadan veya sadeleştirenden kaynaklandığı düşünülebilir. Ayrıca fırka-i naciye Selef ve Eş' ariler olarak verilmiş (s. 78), Matüricliyye zikredilmemiştir.

74 Araştırmalarımız sırasında Arnidi'nin fırka tasnifinin İbnü'l-Cevzi'ye (597/1200) nispet edi­len Keydii 'ş-Şeytfin li nefsilıi adlı eserde yer aldığını tespit etiik. (bkz. İbnü'l-Cevzi, Keydü'ş­Şcytfin li nefsihi kab/e halkı Adem aleyhisselam ve maahıı beyfin ıı mezii!ıibi'l-jırakı 'd -dfille, (thk. Ebu'I-Eşbal ez-Züheyri), Kahire: Mektebetü İbn Teymiyye 1420/1999; eserin diğer bir tahkiki (thk. Ahmed Ferid cl-Mezidi), (el-Bıırh{m fi ma' rifeti akiiidi elıli'l-edyfin başlıklı kitabın içinele birkaç eserle birlikte ss. l35-200 sayfaları arasında), Beyrut: Daru'l-Ki.itübi'l-İlmiyye 2004). İbnü'l-Cevz!'nin Arnidi'den daha önce yaŞamış olmasından hareketle, Amidi'nin, yeni bir

fırka tasnifi geliştirmeyip ibnü'l-Cevzi'den aldığı ileri sürülebilirdi. Ancak eser incelendi­ğinde, metinde İbnü'l-Cevz!'den sonra yaşamış Razi (606/1209), İbnü'l-'Arabi (638/1240), İbn Seb'in (669/1270) gibi bazı şahısların ve hatta Arnidi (631/1 233) ve Cürcani'nin (816/1413) rsimlerinin zikredilmiş olması, (bkz. Züheyri tahkiki s. 64, 83, 85, 109, 124, 129, 163; Mezidi

tahkiki s. 152, 160, 161, 174, 182, 185, 199.), eserin İbnü'l-Cevzi'ye ait olmadığını açıkça gös­termekte ve hatta Cürcani'den sonraki bir dönemde kaleme ahnelığına işaret etmektedir.

Böylece Arnidi'nin yeni bir fırka tasnifi ortaya koyduğu ve İbnü'l-CevZı'ye nispet edilen

eserin ise Arnidi etkisinin görüldüğü kaynaklardan biri olduğu vuzuha kavuşmuş olmak­

tadır. Maalesef eserin gerçekleştirilen iki tahkikinde de bu hususların farkına varılmaınış olması; eserin aidiyeti konusunda ciddi bir araştırmanın yapılmayıp sadece yazma nüsha­

sının başında İbnü'l-Cevzi'nin isminin yer almasından hareketle ona nispet edilmesi ciddi

bir dikkatsizlik ürünüdür.

Page 33: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iriKADI F IRKA TASNiFÇiLiGINDE AMiDl'N iN YERi 297

yani, önce ana fırkaları belideyip onlara alt kollar takdir ederek sonra da onların çeşitli konulardaki görüşlerini verrnek şeklindeki tasnifini değil de, ümmetin fırkalaşmasma sebep olan temel ayrım noktalarını tespit edip fırkalan onlara göre gruplandırmak şeklinde kısmen konu merkezli bir tasnif denemiştir. Kıs­men konu merkezlidir, çünkü ihtilaf konuları tevhid, adalet va'd-vaid, sem' -akıl şeklinde belirlenmiş, bunlar esas alınarak ana fırkalar tespit edilmiş, ancak alt koliara gelince, bunlar yine fırka merkezli bir ayınma tabi tutulmuştur. Gerek ana fırkalar gerekse alt kolları sadece ayrıma konu olan ihtilaf mevzuundaki görüşleriyle değit farklı konulardaki tüm görüşleriyle verilmiştir. Bu nedenle Şehristani'nin bu tasnifi biraz kafa karıştırıcı ve kullanışsızdır. Nitekim mezhep imaını Eş' ari'nin fırka tasnifinin de gelenek içerisinde tutmamasının bir sebebi de budur. O, sistematik olmaktan uzak ve çok karışıktı. Mesela Eş' ar!' de, Şia'nın Gulat kolu fırka merkezli tasnif edilirken, Rafıza/İmamiyye bölümü önce fırka merkezli tasnif ediliyor sonra da ihtilaf ettikleri konular tek tek zikredilerek o konuda farklı görüşler serdeden Rafızl/İmam! nlemanın görüşleri aktarılı­yordu. Yine Mu' tezile bölümü tamamiyle konu merkezliydi. Hiçbir alt kol zik­redilmiyor sadece ihtilaf mevzuları ve o mevzularda farklı görüşler serdeden Mu'tezili nlemanın ilgili görüşleri zikrediliyordu. Bu ise bir mezhep tasnifin-­den çok kelam kitabı havası veriyordu.

Şehristanl'nin tasnifinin biraz kanşık oluşu yanında, tasnifte rahatsız edi­ci bir noktanın da varlığından bahsedilebilir. O da, 73 fırka hadisini merkeze alan ŞehrisU1n!'nin, Bağdadl'nin muhtemelen hadisin söyleniş biçiminin ver­diği ilham ile yaptığı gibi önce 72 sapık fırkayı sıralayıp arkasından da kur­tuluşa eren fırkayı açıklama şeklindeki metodunu takip etmemesidir. Kendi mezhebi olan Eş'ar'iliği kurtuluşa eren fırka olarak özel ve müstakil bir konu­ma yerleştirmesi beklenirken, Şehristan!, konu merkezli ayırımının gerektiği bir husus olarak Eş'ar1liği, Sıfatiyye'nin içerisinde, 72 sapık fırka kapsaınında değerlendirilecek olan Müşebbihe ve Kerramiyye ile birlikte zikretmiştir. Bu durum, belki de Şehristam'nin tasnifinin Eş'ar! ulemanın tasvibini kazanma-­sını engellemiş olabilir. Nitekim Amidi de tıpkı Bağdadl'nin yaptığı gibi önce bid'at fırkalarını zikredip en son fırka-i naciyeyi ortaya koymuştur. Amidl'nin, Bağdildi'nin tasnifini tercih etmemesinin gerisinde de, onun el-Fark'ında ge­liştirmiş olduğu ancak kendisi ve taklitçisi İsferay1n1 dışında başka müellifin tercih etmediği Gulat'ı, 72 fırkanın dışında bırakma tavrı ile zaman zaman düştüğü hesaplama hataları ve bilgi dağınıklığı olabilir.

Page 34: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

298 KA DiR GÖMBEYAZ

Bütün bunların yanında Şam'daki Aziziye Medresesi'nde on yıllık mü­derrislik hayatı da olan Amid!'nin/5 Şehristan1'nin tasnifini talebeler tarafm-­dan kolayca öğrenilip ezberlenebilecek pratik bir hale getirmeyi de amaçla­mış olabileceği düşünülebilir.

Sonuç

Müteahhirun dönemi kelamcılannın önde gelen isimlerinden olan Sey­füddin el-Amidl, Ebkaru 'l-efkar adlı eserinde kendisinden daha önceki birçok Eş'ar! alimin de yapmış olduğu gibi, yeni bir itikadi fırka tasnifi gerçekleş­tirnıiştir. Önceki tasniflerden ve fırak eserlerinden özellikle de Şehristanl'nin el-Milel ve'n-nihal 'inden ciddi bir şekilde yararianmış olsa da, onun tasnifini aynıyla benimsernek yerine, fırkaların tasnif ve dizilişinde farklı bir yol takip etmiştir. Onun tasnifi için, Şehristan!'nin tasnifinin yeni bir kalıba dökülmüş şekli diyebiliriz.

Amid!, fırka tasnifine geçmeden evvel, Hz. Peygamber'in son günlerin­den itibaren ortaya çıkmaya başlayan ve sahabe döneminin sonlarına doğ­ru kaderi inkar eden bazı kişilerin ortaya çıkmasıyla ümmetin fırkalaşmaya başladığı döneme kadar sahabe arasında yaşanan ihtilaflara değinmiştir. Ona göre, bunlar itikad! değil ictihad! ihtilaflardır. Kaderin inkarıyla ümmetin bir­liği parçalanmış ve fırkalaşma süreci başlamıştır. B öylece ümmet, Hz. Pey­gamber'in '73 fırka ha disi' diye meşhur olan hadisinde buyurduğu gibi, 73 fırkaya ayrılmıştır. Hz. Peygamber' in bu haberi, vukuundan önce bildirdiği bir şeyin gerçekleşmesi kabilinden bir mucizesidir. Ümmet gerçekten O'nun haber verdiği gibi 73'e bölünmüştür ve Amid1 de fırkaları 73 sayısına ulaştır­m akla bu mucizenin gerçekleşmiş olduğunu gözler önüne serme çabası için­de olmuştur.

Amid1, '73 fırka hadisi karşısında, hem hadisin sıhhatini kabul eden hem de hadiste zikredilen 73 rakamının çoklu k tan kinaye olmayıp haki­kate te

-kabül ettiğini düşünen fırka tasnifçilerindendir. O, İslam Ümme­

tini 8 ana fırkaya ayırmakta ve bunları da alt kollarıyla birlikte 73 sayısına (20+ 22+ 20+5+3+ 1 +1 +l =73) formülüyle ulaştırmaktadır.

Özellikle mezheplerin anlatımında, Şehristanl'nin ei-Milel 'inden çokça is­tifade eden Amid'i'nin, niçin onun tasnifini olduğu gibi almayıp yeni bir tasnif

75 Emrullah Yüksel, "Amidi, Seyfcddin", DİA, IU/56.

Page 35: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iTiKADI FIRKA TASNiFÇiLiGiNDE AMiDI'NiN YERi 299

sistemi geliştirdiği hususu önemlidir. Belki de Amidi, kendisinden önce pek çok Eş'ari alimin kendince yeni bir fırka tasnifi geliştirme geleneğini devam ettirmek istemiş olabilir. Bunun yanmda ŞehristanJ:'nin hem konu hem de fır­ka merkezli bir tasnif denediği, ancak bunun biraz karışık oluşu; ayrıca fırka-i naciye olarak düşünülen Eş'ariyye'nin Sıfatiyye içerisinde Müşebbihe ve Ker­ramiyye ile birlikte zikredilmesini Arnidi'nin hoş karşılamamış olabileceği de düşünülebilir. Yine medrese hocalığı da yapan Arnidi'nin talebeler için kolay kavranabilir ve ezberlenebilir bir tasnif yapmak istemiş olabileceği de akla gelmektedir. N itekim onun tasnifi oldukça pratiktir.

Kendisinden sonraki Eş'arl ulema arasında yeni fırka tasniflerinin pek denenmediğini, daha önce yapılmış tasniflerin ve bunlar arasında da Arnidi­'nin tasnifinin tekrarlandığını görmek mümkündür. Sonraki dönemin önem­li kelamcılarından Adudüddin el-Id'nin, el-Meviikzfının sonuna Arnidi'nin tasnifini muhtasar bir şekilde eklemesi, daha sonra da meşhur şarihleri Kir­man! ve Cürcan'i tarafından bu tasnifin aynen kullanılması ve bu eserlerin medreselerde okutulan temel kaynaklar haline gelmesiyle, Arnidi'nin tasnifi özellikle Eş' ari kelamcıları ve Osmanlı müellifleri tarafından en çok tercih ve tekrar edilen tasniflerin başında gelmiştir. Şayet Amidi, bu tasnifini herhangi bir kaynaktan aynıyla alınadıysa ve tamamiyle kendisine ait bir tasnif geliştir­miş ise -ki araştırdığımız kadarıyla, bu tasnife Amid'i öncesinde herhangi bir kaynakta rastlamadık-, onun itikad'i fırka tasn ifçiliğinde önemli bir yeri oldu­ğunu söylemek, hatta sonraki dönemlerdeki etkilerine bakarak bu sahada bir "Amid'i çizgisi" nin varlığından bahsetmek mümkün görünmektedir.

Kaynakça

Ahmed b. H anbel, el-Müsned, el-Mektebetü'l-İslam!, I-VI, Beyrut, tsz. Amidi, Seyfüddin, Ebkfiru 'l-efkı'ir fi usuli 'd-dfn, I-V, (thk. Ahmed Muhammed el-Mehdi),

Kahire: Matbaatu Dari'l-Kütüb ve'l -Vesaikı'l-Kavmiyye 1423/2002. Ebkfiru'l-efkı'ir fi usuli'd-dfn, I-III, (thk. Ahmed Ferld el-Mezidi), Beyrut: Daru'I-Kütübi'l­

İlmiyye 2003. Aydınlı, Osman, Osmanlı 'dan Cumhuriyet'e İslam Mezhepleri Tarihi Yazıcılığı, Ankara:

Hititkitap Yayınevi 2008. Bağdadl, Abdülkahir, el-Fark beyne'l-fırak, (thk. Muhammed Muhyiddin Abdülhamid),

Kahire: Mektebetü Dari't-Türas, tsz . . . . . . . . . . . , el-Milel ve'n-nihal, (thk. Albert N as ri Nadir), 2. bsk., Beyrut: Daru'l-Meşrık

1986.

Page 36: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

300 KA DiR GÖMBEYAZ

B ahcıvan, Seyit, Mezhepler "flırihi Yazmalarında Aidiyet Problemi 'Usulu'n-Nihal ve el­FLraku'l-İslamiyye' Örneği ve Eserlerin Edisyon Kritiği, Konya 2007.

Cürdin!, Seyyid Şerif, Şerhu'l-Mevilkıf , I-VIII, (tsh. Muhammed Bedreddin Ebu Fin1s en-Na'sani), İntişaratu'ş-Şer!fi'r-Radl, 2. bsk, Kum 1 994 (Mısır 1907 baskısından of­set), VIII/392.

Dal kıran, Sayın, Ahmet Feyzi Çorumf'nin el-Feyzü 'r-Rablıfinf'si Işığında Osmanlı Devleti'nde Ehl-i Sünnet 'in Şi'f Akldesine Tenkidleri, İstanbul: Osmanlı Araştırmaları Vakfı 2000.

Eş' ar!, Ebu'l-Hasen Ali b. İsmail, Makiililtu'l-İslfimiyyfn ve'htililfu'l-musallfn, (thk. Hell ­mut Ritter), Wiesbaden: Franz Steiner Verlag 1963 .

. . . . . . . , cl-İbiine an usuli 'd-diyfine, el-Camiatu'l-İslamiyye, Medine 1975, s. 8 . ) Gazzali, Fcdaihu 'l-Bfitıniyye, (thk. Abdurrahman Bedevi), Kahire: ed-Daru'l-Kavmiyye

1964 . . . . . . . . . . , el-İktisad fi'l-i't ikiid, (thk. İnsaf Ramazan), Dımaşk-Beyrut: Daru'l-Kuteybe

1423/2003. Girid1, Sırrı, Ariiu'l-milel, İstanbul 1303. Gömbeyaz, Kadir, Mak/ilfit Gelene,�inde İmam el-Eş 'ari, Basılmamış Yüksek Lisans Tezi,

(dan. Tevfik Yücedoğru), Bursa 2005 . . . . . . . . . . .. , "73 Fırka Hadisinin Mezhepler Tarihi Kaynaklarında Fırkaların Tasnifine Et­

kisi", UÜİFD, c. 14, sy. 2 (2005), ss. 14'7-160. H arputi, Abdüllati'f, Kel/im Tarihi, ( sadeleştiren ve notlandıran Muammer Esen), Anka­

ra: Ankara Okulu Yayınları 2005. H ızlı, Mefail, "Osmanlı Medreselerinde Okutulan Dersler ve Eserler", Uludağ Üniv.

İlahiyat Fak. c. 1 7, sy. 1 (2008), ss. 25-46. Adudüddin, el-Mcvakıffi ilmi'l-keliim, Kahire: Mektebetü'l-Mütenebbi, tsz.

Ebu'l-Muzaffer, et-Telısir fi'd-dirı ve temylzü'l-fırkati'n-naciye ani'l-fırakı'l­hrllikin, (thk. Kemal Yusuf ei-Hilt), Beyrut: Alemü'l-Kütüb 1983.

Kılavuz, A. Saiın, İman Küfür Sımrı Tekfir Meselesi, İstanbul: Marifet Yayınları 1977. Kirmani, Şemsü ddin Muhammed b. Yusu f, el-Fıraku 'l-·İslamiyye -Zeylü Kitabi Şerhi'l­

Meviikıf-, (thk. Selime Abdürresul), Bağdad: MÖtbaatu'l-İrşad 19'73. Lewinstein, Keith, Studies in Islamic Hereiography: The Khawarij in Two Firaq Tradition,

Basılmamış Doktora Tezi, Princeton University 1 989 . . . . . . . . . . .. , "The Azariqa in lslamic Heresiography", Bul/etin of the School of Oriental and

African Studies, University of London, Vol. 54, No. 2, (1 991 ), pp. 251-268 . . . . . . . . . . . . , "Notes on Eastern Hanafite Hercsiography", Journal of the American Oriental

Society, vol. 1 1 4 no. 4 (Oct. -Dec. 1994), ss. 583-598. M adelung, Wilfred, "Frühe Mu'tazilitische Hiiresiographie: das Kitab al-Usul des

Ga'far b. Harb", Der Islam, LVll, 1980, ss. 220-236. Makrlzi, el-Mevfiız ve'H'tibfir bi zikri'l-hı tat ve'l-fisfir = el-Hı tatu'l-Makrizi, I-III, (thk. Mu­

hammed Zeynuhum ·- Mediha eş-Şerkavi), Kahire: Mektebetü MedbUII 1998. Naşi el-Ekber ?, Mesfiilü'l-imfime ve muktetafiit mine'l-kitabi'l-evsat fi 'l-makfilı'it, (nşr. Josef

Page 37: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

iriKADI FIRKA TASNiFÇiLIGiNDE AMiDI' NiN YERi 30 1

van Ess), Franz Steiner Verlag, Beyrut 1971. Önder, Murat, Girit/i Sırrı Paşa, Ariiu 'l-Milel Adlı Eseri ve Mezhepler Tarihindeki Yeri, Ba­

sılrnamış Yüksek Lisans Tezi, (dan. Seyit Bahcıvan), SÜSBE, Konya 2006. Razi, Fahruddin, İtikiidiitu fırakı'l-Müslirnfn ve'l-Müşrikln, (thk. Muhammed Mu'tasım

Billah el-Bağdadi), Daru'l-Kütübi'l-Arabi, Beyrut 1 986. Şehristani, Ebu'l-Feth Muhammed b. Abdülkerim, e/-Milel ve'n-nihal, I-II, (thk. Emir

Ali Mehna - Ali Hasan Fiılır), Beyrut: Daru'l-Ma'rife 1996. Yüksel, Emrullah, "Amidi, Seyfeddin", D fA, Ili/56. ? ? ? (Yanlışlıkla İbnü'I-Cevzi), Keydü 'ş-Şeytiin li nefsihi kab le halkı Adem aleyhisselam ve

maahu beyiinu meziihibi'l-fırakı'd-diille, (thk. Ebu'I-Eşbal ez-Züheyri), Kahire: Mekte­betü İbn Teymiyye 1420/1999

a.e. (thk. Ahmed Fericl el-Mezid1), el-Burhan fi ma'rifeti akiiidi ehli'l-edyiin, Beyrut: Daru'l­Kütübi'I-İlmiyye 2004 içinde ss.135-200.

Page 38: en sar neşriyat - akademikpersonel.kocaeli.edu.trakademikpersonel.kocaeli.edu.tr/kadir.gombeyaz/bildiri/kadir... · 3 Makala i' ın, Eş' ari'nin hangi döneminde yazıldığı tartışmaları

302 KA DiR GÖMBEYAZ

EK

SEYFÜDDIN EL-AMIDI'NiN lTlKADI FIRKA TASNIF!

MU'TEZILE Ş lA HAVARIC MÜRCIE NECCARIYYE CEBRIYYE MÜŞEBBIHE FIRKA-1 NACIYE

GULAT

1 Vasıliyye Muhakkimiyye-

Ylınusiyye Burgusiyye tü'I-Oıa

Sebeiyye

2 Amnyye Kamiliyye Beylıesiyye 'Ubeydiyye Za'feraniyye

3 Hüzeyliyye Beyaniyye Eza ri ka Gassaniyye Müstedrike

4 Nazzamiyye Muglriyye Necedat·ı

Sevban iyye Azi riyye

s Esvariyye Cenahıyye S ufriyye Tlı meniyye

6 iskafiyye Mansuriyye IBAZIYYE

-r---Hafsıvve

7 Ca'feriyye Hattabiyye Yezidiyye -r----

8 Bişriyye Gurabiyye Harisiyye

9 Murdariyye Zemmiyye Ashabu'Ha'at

ACARIDE Eş'arfler

1 0 Hişamiyye Hişamiyye +

--c--Meymuniyye Muhaddislerin

ve Ehl-i Sünnet 1 1 Salihıyye Zürariyye Hamzıyye ve'I-Cemaat'in

-r--- geçmiş nesilleri 1 2 Habitıyye Yunusiyye Şu'aybiyye

1 3 Hadsiyee Şeytaniyye Hazımiyye

14 Muammeriyye Rizamiyye Halefiyye --

1 5 Sümamiyye Mufavvıza Etriıfiyye

1 6 Hayyatıyye Bedaiyye Ma'lu miyye

1 7 Cihızıyye Nusayriyye 1

MechOiiyye lshakıyye

-c--1 8 Ka'biyye lsmailiyye Saltıyye

-r--

ZEYDIYYE SE'ALIBE '1 9 Cübbaiyye --

Orudiyye Ahnesiyye

20 Bahşemiyye Süleymaniyye Ma'bediyye

21 Bütriyye Şeybaniyye

22 IMAMIYYE Mükerremiyye

Amid1'nin Tasnifte Kullandığı Formül: 20 + 22 + 20 + 5 + 3 +ı + 1 + 1 = 73