D .E.Ü ilahiyatFakültesi Dergisi IX, 1995, ss.261-280 ASYON VE Dr.Emel RlZA {Al-Makhzoumi) Motivastion konusu, bireyin bir çok yönü ile ilgili olan, çok bo- • yutlu, ve olmakla temayüz güç meselelerdendir. · Motivasyon, yazarlar ve ele onu ifade etmek üzere ifadeler gereksinim, dürtü (güdü), harekete sev- kedici güç, sevkedici gibi ifadeler, psilmloji'de, motivasyon olarak lan terimlerdendir. Bununla beraber, bu terirolerin en çok hareket ve iten güç (Drives)tabiridir. bu verildikten sonra, motivasyon yeterli Gereksinim (Need); insan bedeninde meydana gelen ya da eksilme sonu- cu olarak olan ibarettir. Muharrik; (Incenti- . ve); Bireyin her Drive Kimyasal enerjiden ha- olan maddi ve etkin enerjidir. Bu. potansiyel enerjiyi harekete geçiren güçtür. Uyaran (Stimulus); duyu hücrelerindeki enerjinin harekete geçmesini maddi güçdür. Motive ise; ya da olarak bulunmakta çevresi ile etkin rol · MASLOW ve ihtiyaçlar: piramit biçiminde teorisinde (1970), moti- vasyon terimi yerine ihtiyaç (Need) terimini BuradaMaslow, ihtiyaç- larm pirarnitin tepesine birbirini izler biçimde ve ni ileri sürmektedir. Bu bir çok geçmekte ve her bir önceki Maslow, pramitin en fizyolojik (bedensel) ve belirlenen düzeyde 261
20
Embed
Dr.Emel RlZA {Al-Makhzoumi)isamveri.org/pdfdrg/D00036/1995_9/1995_9_RIZAE.pdf · kasılmalaınn yüzdesini saptarnak için de deniyler yapılıp ve Hilgard'a (1962) göre; yı:ıklaşık
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
D .E.Ü ilahiyatFakültesi Dergisi
Sayı IX, lımir 1995, ss.261-280
MOTİV ASYON VE İSLAM
Dr.Emel RlZA {Al-Makhzoumi)
Motivastion konusu, bireyin davranışının bir çok yönü ile ilgili olan, çok bo- • yutlu, geniş ve kapsamlı olmakla temayüz etmiş güç meselelerdendir. ·
Motivasyon, yazarlar ve araştırmacılar tarafından ele alınışında, onu ifade etmek üzere değişik ifadeler kullanılmıştır. İhtiyaç, gereksinim, dürtü (güdü), harekete sevkedici güç, sevkedici gibi ifadeler, psilmloji'de, motivasyon karşılığı olarak kullanılan terimlerdendir. Bununla beraber, zamanımızda bu terirolerin en çok kullamlanı, hareket ve davranışa iten güç (Drives)tabiridir. Aşağıda, bu terimierinkısaca tanımları verildikten sonra, motivasyon hakkında yeterli açıklamada bulunacaktır.
Gereksinim (Need); insan bedeninde meydana gelen artırma ya da eksilme sonucu olarak kanın l?ileşiminde hasıl olan değişikliklerden ibarettir. Muharrik; (Incenti-
. ve); Bireyin yaptığı her davranışın esası anlamındadır. Drive Kimyasal enerjiden hasıl olan maddi ve etkin enerjidir. Bu. potansiyel enerjiyi harekete geçiren güçtür. Uyaran (Stimulus); duyu hücrelerindeki enerjinin harekete geçmesini sağlayan maddi güçdür. Motive ise; doğrusal ya da kalıtımsal olarak bulunmakta insanın çevresi ile ilişkilerinde etkin rol oynamaktadır. ·
MASLOW ve ihtiyaçlar:
İhtiyaçları piramit biçiminde şematize ettiği teorisinde Masıow (1970), motivasyon terimi yerine ihtiyaç (Need) terimini kullanmıştır. BuradaMaslow, ihtiyaçlarm pirarnitin altından tepesine doğru birbirini izler biçimde arttığını ve yükseldiğini ileri sürmektedir. Bu artış, bir çok aşamadan geçmekte ve her aşama, bir önceki aşamaya dayanmaktadır. Maslow, pramitin en altına fizyolojik (bedensel) ihtiyaçları koymuş ve onları, aşağıda belirlenen beş düzeyde smırlamıştır:
261
Dr.Emel RIZA
l.İlk (Temel) Fizyolojik İhtiyaçlar (Physiological Needs): Bunlar, yiyecek, su ve hava ihtiyaçlarıdır.
2-Güvenlik İhtiyacı (Safety Neads): Acı ve korkudan uzaklaşma, güven ve huzur ihtiyaclarını kapsamaktadır. ·
3-Mensubiyet ve Sevgi İhtiyacı (Belongingness and Love): Bu, bir aileye, bir topluluga mensup olmayı, bireyler arasında sevgi ilişkilerini kapsamaktadır. .
4-Kendine Saygı İhtiyacı (Self Esteem): Bireyin kendi benli~inin de~eri ve . ba~ımsızlı~ı ·konulan kapsamaktadır.
S-Kendini İspat İhtiyacı (Self Actualization): Bilme, öğrenme, üretme, olgunluk ve güzellik özlemi meselelerini kapsamaktadır.
Maslow, bireylerin ço~unun, bir önceki aşamada meydana gelen bir aksakhk sebebiyle, pirarnitin zirvesine ulaşamadıklarım belirlemektedir. Öme~in, kendisini güvende hissetmeyen birey; sevgi ihtiyacı duymamakta, aç olan da; güvenlik gereksinimini hissetmemektedir.
Motivasyon Çeşitleri:
Motivasyon, bilginler tarafından de~işik şekillerde sımflandınlmıştır. Klineberg (1942), motivasyonlan aşa~daki sımf ve çeşitlere ayırmıştır:
1-Bem Biyolojik Temeli Olan Motivasyonlar:
Bu, gayet açık bir şekilde bilinebilecek motivasyoiılardır. Açlık ve fizyolojik motivasyon olarak ortaya çıkan açlık hissi gibi. Bu motivasyon, cinsin tüm bireyleri arasında geneldir. Onun de~işmesi, sadece bireylerin, yedikleri yiyeceklerin türlerini seçme yollannın farklı olmasındandır. ·
2.BeUi Fizyolojik Temeli Olan Motivasyonlar:
Bunlar da, açık olarak bilinebilecek türden motivasyonlardır. Bunlar, tüm toplumlarda bulunmaktadır. Sadece farklılık, bu motivasyonları uygulama yöntemlerinde görülmektedir. Cinsellik motivasyonu gibi. Bu konuda cinsel ilişkiye sınır koyan toplumlar oldu~u gibi, onun doyıırulınası için özel şartlar koyan toplumlar da bulunmaktadır.
3-Açık Olmayan Fizyolojik Temele Sahip Motivasyonlar:
Bu motivasyonlar'da tüm bireylerde geneldir. Ancak bu, öncekinden farklıdır. Çünkü bunda, bireysel farklar, daha açık bir biçimde görülmektedir. Ancak onların bilinmesi güçtür. Kızgınlık ve korku tepkileri bunlara bazı ömeklerdrr.
4-Belli Bir Fizyolojik Temeli bulunmayan Motivasyonlar:
Bu motivasyonlar, bireyin kişisel tecrübe ve ö~renimleri ile ilgilidir.
262
MOTIVASYON VE İSLM1
Çoğıınlıik:Ia bireylerde görülmektedir. Tüm kazanılmış olı.m motivasyon.lan, bu üire dahil eı:mek mümkündür.
Bu smıflann yanında, motivruıyonlan:
ı-Biyolojik motivasyonlar ve
ı~sosyal motivasyonlar olmak Uzere W. kategoride mcelemekmümkündUr. ·
. .
I$Biyolojik Motivasyonlar:
Bunlara, temel motivasyonlar denir. Aşalıda sıralanan motivasyonlan • içermektedir: ·
l.Yemek yeme ve enerji sa~lama ihtiyacı.
· 2.Vücutta kan bileşiminin dengelenebilmesi için su ve içme ihtiyacı.
3.0ksijen ve teneffüs ihtiyacı; vücudun karbondioksit ve gazlardan kurtulma gereksimini kapsamakt:adır .
.4. Enerji harcamaya ve vucudıı harekete olan ihtiyacı.
5.Vücuttaki fazlabkları dışarı atma ihtiyaca.
Aşağida, bu motivasyon çeşitleri ayrıntılı olarak ele alınmaktadır:
!.Yiyecek Sağlama Motivasyonu:
Bu hususta birç()k deney yapılmıştır ve Gleiı:m~ (1981), bilgilerin kandaki bazı besin maddeleriyle meydana gelen eksikliğin, :ir.san ve diğer canlılarda açlık geriliminin nedeni olduğu sonucuna varmışlardır diye yazrnaktadır. Bu besin eksildi~i arttığında, midenin iç duvannda kasılmalam yol açınaleta bu kasılmalarda, insanı ya da carılıyı, yiyecek temin etme ve ihtiyacım karşılama eylemine iı:mektedir.
Yine, canlı· varlı~ın açlık hissetti~i esnasında midesinde meydana gelen kasılmalaınn yüzdesini saptarnak için de deniyler yapılıp ve Hilgard'a (1962) göre; yı:ıklaşık olarak da1dkada (lO) kasılma tesbit edilmiştir. Bu kısal.malar, (20-25) dakika sürmüş ve yiyecek mideye girince de durmuştur.
Canlı varlığın açlık hissetmesinin nedeni ile ilgili olarak şu iki soru sözkonusu edilmiştir: 1-Açlık hissi, midedeki kasdınalarm sonucunda mı meydana gelmektedir? 2.Yoksa kanndaki besin maddelerinin eksildiği mi açlık duygusuna yol açmaktadır? Engle'e (1979) göre; bımun nedenini anlaı.nak için de bir deney yapılmış ve bir süreden beri yiyecek alm~.mış olan, gönüllü bir şahsın midesine bir balon satılınıştır. Bu balon, şahsın midesinde :iken, mide. duvarlarının balona her basınç yapışmda hareket eden bir parametresi (göstergesi) bulunarı bir aygıt aracılığı ile ölçülmüştür, Bu aygıt, üzerinde deney yapılan şahsın yüzünden uzak tutulmuş ve ondan, midesinde kasılmalar his~ttikçe mesaj aygıtma basması istenmiştir. Bunun
263
Dr .Emel RIZA
som.ı:::ımda araştırmacı, mesaj aygıtına yapılan basma, süreci ile balona ba~Iı parametre (gösterge) ı:ıirı hareket.inin birbirine uygunluğunu görmüş ve açlık hissinin, midedeki kastlmalarm neticesi olduğu soımcuna vamu.ştrr.
B u deneyin somıçlan, daha sonraki yıllarda ~çhk olar.ık yorumlanmış; açlık duygusumm, karıdaki besin maddelerinin eksiımıesi ve bunun sonucu olarak ta vücutta gerilim meydana gelmesi ik do~ ilgili oldu~u onun belli bir orgımla alAkasımn bulwmıadığı. neticesine vanlrnıştır. .
Biyolojik (yemek) vakti de, açlık hissinde etkili olmaktadır. Yani, bireyin ye-mek yeme alışkarılığmda oldu~ vakit ne zaman gelime, birey açlık hissetmektedir. Örne!ıin, oruçlu kimse di~er mutat günlerdeld kalıvaltı vaktinden önceki bir vakitte . sab.ur yemeğini yemesine rnğmen, yani yemek &"l.'lti olarak belirlenmiş ve alışılmış vakitten önce açbk :hissedecegi dilşünülmüş olrrıasına :ıagmen, yemek yeme alışkanlığında olduğu saatlerde açl:ık hissetmektedir. Di~er t.ırrafum, yemeyi düşünmek te, bireyde açlık hissine neden olmaktadır. öme~in, işe ruılmış birey, çoğunli.ıklayeme~i unutur, çalışmadığı zam.anda hissettiği gibi midedeki kasılmalan hlssetmez. Ama işi bıralap dinlenıneye çekildiğinde midenin kasümalarım ve açlığı. hisseder.
Diğer taraflan bireyin psikolojik dwumum.i da açlık hisse-tmesinde önemli bir rol oynanıructadır. Aym şekilde, çeşit çeşit yemeklerden yaydan kokular da, bireyde, özellikle yemeğe karşı obur ve iştahh kişilerde açlık hissine neden olmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'deki bazı. ayetler de, açlık motivasyonunun önemini teyid etmektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: [İyi.biliriz ki, biz sizi, biraz korkıı ve açlık-
. la, mal, can, servet, meyve ve fuiirı r.ıoksruıılı~ı ile suııanz. Sabredenlere (katlarıarılara) mi:ljdele} (Bak:aı:~ 2/155). Yine buyuruyor: [0 tudde onlar da, kendiler'ıni açken doyurarı korkudan kı:ırta.'"lm, bu EVİN (Ka'be'run) sahibi oları Allal:ı'a kulluk etsinler]. (Kureyş. 106/4).
ı.. içecek Temin Etme Motivııısyonu:
Hayvan ve insanda susı.ızlu.l< hali, sürekli olan bir gereksinimdir. Susuzluk motivasyonu, yiyecek sağlama motivasyonundıın daha güçlüdür. Yani, birey açlık ve susuzluk çektiğinde ve kendisine de, yiyecek ,ve içecek teminifırsatı veıildiğinde, o, yemekten önce suya koşmaktadır. Su ihtiyacı, kandaki su miktarının eksiimesi ile ilgilidir. Bu işlem de, hypotbalru:nus'taki belli merkezl~:rle ilgilidir. Yani kandaki su miktan düştü~ünde, bu, Uikrtlk bezlerini etkilemekte tillmik salgılama'larm engelemektedir. Bundan dolayı da irısar> ve hayvan boğazmda ve ağzı.'lda kuruma hissetmektedir •.
Su temin etme moti'v:asyorm, yiyecek sağlama motivasyonundan farklıdır. Çünkü susuzluk motivasyonunda biyolojik saat açlık motivasyonunda oynadığı rolü oynamaınaktadır. Aynı şekilde. bıwada meydıına gelen ısmma ve so~ma da, susuzluk ihtiyacına doğrudmı etld yapmaktad.rr. Yine bireyin suzuken göreceği su ınımzamsı
264
· MOTiVASYON VE İSLAM
da, onun susuzluk hissetmesine çok büyük etki yapmaktadır.
Açlıkve susuzluk motivasyonlarım teyid eden ayeti kerimeler bulunmaktadır. Yüce Allah şöyle buyı.::ruyor: [Biz de şöyle dedik; EyAdem bu (İblis), sana ve eşine
. düşmandır. Sakın ha sizi Cenet.'ten çıkararak bedbab olmana neden olmasın. Doğrusu sen orada acıkmayacaksın, çıblak ta kalmayacaksın; Orada, susuzluk çekmiyecek, yemege de ihtiyacın olmayacaktır]. (Taha; 20/117-119)
3-Teneffüs (Solunum) ihtiyacı:
Bireyin vücudundaki oksijen eksikliği hali, solunum yolu ile ve vücuttan karbondioksiti atarak oksijen temin etmeye sevketmektedir. Oksijen, insan ve hayvanın, yeme ve içme yoluyla sağladığı enerjiyi yakmasmda önemli unsur sayılmaktadır. Bu iç yakma sonucunda, vücudun hareketini sağlayan enerji doğmaktadır. İnsanın oksijene ihtiyacı ana rahmindeyken başlamaleta cenin, gerekli oksijeni, annenin kanı yoluyla sağlamaktadır. Bu motivasyon, beklenememekte, geçikthilememekte ve oluşu ile diğer motivasyonlardan ayrılmaktadır. Çünkü birey,oksijensizliğe, ancak biriki dakika dayana bilmektedir. Oruç ve açlık grevi durumlarmda olduğu gibi açlık ve susuzluk gereksinimlerinin daha uzun süregeciktirilmelen müm~ündür.
4-Uyku ve Rahatlama Motivasyonu:
Bireyin, kalori değeri yüksek besinleri alması sonucunda, vücutta enerji birikmektedir. Bireyin enerjisinde görülen artma ve eksilme, onu enerjinin dengeleme eylemine itmektedir. Enerji fazlalığı, bireyi yapacağı çeşitli etkinliklerle onu harcamaya ve bu fazla enerjiden kurtulmaya sevketmektedir. Bu etkinliklerio sonucunda kanda zehirli ve birikmiş maddeler oluşmaktadır. El-Makhzoumi'ye (1988) göre; vücutta, sirotonin ·gibi hormonlarm salgılanması artmaktadır. Bunların giderilmesi için, insan ya da hayvan, çeşitli faaliyetleri yaptıktan sonra dinlenıneye ve uykuya çekilme ihtiyacı duymaktadır. Onun için }\Ilah Teala, gündüzü çalışmak için, geceyi de, bu zehirlerden kurtulmak gayesiyle uyku ve dinlenme için var etmiştir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır. [Uykunuzu bir dinlenme-vesilesi-; geceyi bir elbise -gibi karanlığıile örtüp gizleyen-; gündüzü de geçim sağlama vakti kıldık] (en-Nebe' 78/9-11)
Smith'e (1982: 267) göre, uyku gereksinimi, beynin alt tarafmda merkezi bulunan hypothalamuştan kaynaklanmaktadır. Başkaları ise, bunda homestas'ın önemli bir rol oynadığı görüşündedir. Bu gereksinim doğumdan itibaren görülmektedir. Onun için, insan yavrwmnun, daha uzun süre uykuya -ihtiyacının olduğu görülmektedir.
265
Dr.Emel RIZA
S-Vücudun· Fazla (Atık) Maddelerden Kurtulması Motivasyonu:
Bu motivasyon, yeme ve içme motivasyonlan ile doğrudan ilğilidir. Çünkü insan ya da hayvan ne zaman yer ve içer se, besinin sindirilmesi sonucunda vücut icinde biriken fazlalıklardan kurtulmak için boşaltım yapmaya ihtiyacı olmaktadır. Bu işlem de, büyük ve küçük abdest bozma ve terleme yoluyla gerçekleşmektedir. Birey, ilk iki işleme hakim olabilmektedir. Ancak bunun süresi de sınırlı kalmaktadır. Yani, uzun zamanonlan tutması mümkün değildir. Aksi halde, vücuttakalan atık maddelerden meydana gelen zehirlerinbirikmesi yüzündenvücudun zehirlenmesine neden olabilmektedir.
Boşaltma motivasyonu, yeme ve içme motivasyonlanndan daha kuvvetlidir. Bunu, biteyin aynı anda çok açıkıp susadığıve vücudunda atık maddelerin biriktiği zaman, ilk önce dışkılan boşaltmaya koşması, sonra susuzluk ihtiyacını gidermesi, en sonunda da yiyeceğe :v.önelik bu ihtiyacını karşılamasından anlaşılmaktadır. insanda boşaltım ihtiyacı, hayatı ile birlikte başlamaktadır.
6-A:ımelik Motivasyonu:
Bu motivasyon dişilerde bulunmaktadır. Erkeklerde bulunmamaktadır. bu motivasyon un kuvvetli ya da zayıf olmaları insana göre değişmektedir. O, insanda ve . hayvanda bulunmaktadır. Annelik motivasyonu, annenin gebefiğin zorluklanna, doğum sancılarına katlanmasmı, doğumdan sonra çocuğun bakurt güçlüklerine dayanmasını sağlamaktadır. Annelik motivasyonu,.annenin, çocuğun muhtaç olduğu miktarda süt salgılamasını sağlamaktadır. Bu sütün salgılama vakti, anne çocuğundan uzak ve ayrıolsa bile, onun ihtiyacına göre olmaktadır. Çünkü, annenin göğsü, ço-
. 1 ' ' .
cuğun muhtaç olduğu bu sütü salgılamaktadir. Annenin çocuğuna bakması, çocuğu için uykusuzluğa katlanması da büyük oranda bu motivasyona dayanmaktadır. Çünkü anne, çocuğundan ayn ve uzak olsa da, onun ağladığı anda uyanmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de Yüce Allah şöyle buyurmaktadır: [Biz insana, anne ve babasma ihsanda · buyurmasını em re ttik, çünkü annesi onu zorluklarla karnında taşıdı; güçlükle dünyaya getirdi. Anne karnında taşınması ve sütten ayniması 30 ay sürdü.] (el-Ahkaf 46/15)
İnsanın doğasında olan annelik moti.vasyonu, türün devamını sağlamaktadır. Çünkü anne .yavnısuna bakmakta ve bu bakım, çocuk kendi kendine bakacak hale gelene dek sürmektedir. Anne yaşadıkca, yavnısuna ilgisi ve şefkati sürmektedir. Ona yakın olursa sevinmekte uzak düşerse üzülmektedir.
Kur'an'daki şu ayetler de annelik motivasyonunu teyid etmektedir: [Musa'nın annesinin gönlü, onun dışında her şeyden boş hale geldi. İnananlardan olması nedeniylekalbine peklik vermeseydik neredeyse Muşa'yı (oğlum diye) açıklayacaktı] (elKasas 28/10). [Yüzü gülsün ve malızun olmasın diye, Musa'yı annesine geri verdik.] el-Kasas 28/13).
266
MOTİV ASYON VE İSLAM
7-CinseHik Motivasyonu:
Bu motivasyon, tüm insan ve hayvanlarda bulunmaktadır. Bu motivasyonun hedefi, türün devamı için bireylerin arasmda üreme görevini sağlamkatır. Bu ihtiyacın karşıl~mması diğer motivasyonların karşılanmasından çok farklıdır. Çünkü, toplumlar, onun karşılanması için, o toplumlarda mevcut örf, adet ve değer ölçülerine göre bazı sınırlamalar getirmişlerdir. Çünkü birey bu ihtiyacını fertler ne derece mübah ve caiz görse de, diğer ihtiyaçlarda olduğu gibi, başkalannın gözleri önünde karşılayamamaktadır. Çünkü birey bu ihtiyacım, açıkta ya da cadde ve sokaklarda tatmin etmeye kalkarsa, kınanmakta ayıplanmakta ve ona "cinsel arzusunu hayvan gibi" karşılıyor denmektedir.
Bu motivasyonla ilğili olarak Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet-ii kerime vardır. [Ey insanlar sizi bir erkekle bir dişiden yarattık. Birbirinizle tanışanız ve tanınasınız diye sizleri kabile ve milletiere ayırdık. İyi biliniz ki Allah'a göre en üstününüz, ondan en ziyade korkammzdrr. Doğrusu Allah, her şeyi bilen, herşeyden haberi alandır.] el- Hucurat, 49/13). Bu üreme yoluyla aileler, ailelerden toplum, toplumlardan da dünya meydana gelmiştir. o halde iken motivasyon olmasaydı, toplumlar olmaz ve Dünya gördügümüz şekilde olmazdı. Bu hususta Kur'an şöyle buyurmaktadır: [Allah, size kendi nefislerinizden (cinsinizden) eşler, onlardan da, evlatlar ve torunlar yaratmıştır .. ) (en-Hahl 161 72). [Ey insanlar! sizi bir tek nefi-kimseden yaratam ondan
. eşini var eden, ikisinden de pek çok .erkek ve kadın yaratıp üreten ve yeryüzüne yayan Rabbinizden korkun. Kendisini vesile ederek birbirinizden dilek ve isteklerde bulunduğunuz Allah'dan ve aksabalarm haklarını çiğnemek)dan korkun. Hiç şüphesiz ki Allah sizi görüp gözetmektedir]. (en-Nisa 4/1)
İslam Dini, cinsel ihtiyacın karşılanmasını caiz görmüş, onun bastırılmasmı, engellemesini yasaklamıştır. Ancak o, bunun karşılanmasının ve dayurulmasının heıal yolda, olmasını şart koşmuştur. Erkek, için, aralarmda eşit ve adil davranınayı gerçekleştirmek ve sevginin hakim olması şartıyla dört kadına kadar evlenme izni vermiştir. Kur'an'da şöyle buyurulmaktadır: [AI!ah'ın sizin için kendi nefisleri~den (cinsinizd(~n), onlarla güven mutluluk ve huzur içinde olmanız içineşler yaratması, birbirinize karşı sevgi ve merhamet halketmesi, onun varlığını ve birliğini gösteren delillerdendir. Doğrusu, bunda düşünen toplum için ibretler vardır] ( er-Rüm 30/21). Yüce Allah yine buyuruyor: [sizi bir tek nefis- kimse-den, ondan da, kendisiyle güven ve huzur duyması için eşini yaratan O (Allah) dur.] (el~A'raf 7/189).
S-Dini Motivasyon:
Motivasyonları taksim ederken, din motivasyonunu, sosyal motivasyonlardan sayanlar olmuştur. Ancak, onun aşağıda sıralanan sebeplerden dolayı, biyolojik temeli motivasyonlardan sayılması gerekmektedir:
a) Din motivasyonu ezelden beri rnevcuttur, Çünkü. o, ilkel ve uygar tüm
267
Dr.Emel RlZA
insan topluluklannda görülmektedir. Onun karşılanmasının farklı olması, iU1h ya da ilahiara tapınınayıifadede bu toplumların izlediği yolların farklı olmasındandır. Onlar için de, taşlara, ineğe, ateşe, güneş'e ya da aya tapanlar olmuştur. Onlar bunu, iç huzunı kavuşmak amaçıyla yapmışlardır.
b) Adler'e (1962) göre; çeşitli antropolojikaraşumalar din ihtiyacının, tüm insanlarda görülen fıtri bir ihtiyaç olduğunu ortaya çıkarmıştir. Bu konuda, Allah'ı tanıyıp onainanan ve ona yaklaşmak gibi muhtelif amaçlı ifade yollarını benimseyen toplumlar olduğu gibi, kendi elleriyle yapıp taptıklan bir çok ilaha inanan toplumlar da bulunmuştur ...
c) Kur'an'da,insanın zorluklarla karşılaştığmda, Allah'a yönelip sığmdığım, bu durumda, kendisini kurtarması için ona yalvarıp yakaıdığım bildiren ayetler bulunmakta ve şöyle buyurmaktadır; [Kaıada ve denizde size seyr ve sefer imkanı veren o (Allah) dur. Öyle ki, siz gemiler içinde sakin ve latif bir rüzgarla sevinç ve neşe içinde gidip dururken, şiddetli bir rüzgaı gelip her taıaftan dalgaların basması ile sarılıp kuşatıldıklannı sanınca, samimi dindarlar (gibi) olarak "Ululuğun hakkı için, bizi bu durumdan kurtarırsan sana şükredenlerden olacağız!" diye Allah'a dua ve yakanda bulunurlaı.] (Yunus 10/22). Yine buyuruyor: [Söyle:" Sizi karalarm ve de-. nizlerin karnhklarından kim kurtarıyorsa, ona açık ve gizli olarak: "Ululuğun için, bizi bundan kurtarsan, sana şükredenlerden olacağız" diye dua edersiniz] (el-En'fun 6/ 63)
d)Hz. Peygamber, din duygusunun doğuştan olduğunu belirtmiştir. O, bunu "islam motivasyonu" Üe sınırlamış ve anne-bab'mn, çocuklarının sahip olmasını arzu ettikleri dinin tabiatma müdahale ettiklerini zikrederek şöyle buyurmuştur: "Hiç bir çocuk yok ki FITRAT (doğuştan dindaılık müslümanlık) üzere doğmuş olmasın. Ancak onu, anne ve babası, yahudi, hristiyan ya da mecfısi yapar." (el-Buhari, 3/ 1280) Hz. Peygamber'in bu hadis-i şerifinde, mensup olduğu toplumun dini ile uyuşması için, bireyin dininin belirlenmesinde , sosyal eğitim içinde ailenin büyük bir rol oynadığı vurgulanmıştır.
Biyolojik Motivasyonlarm Düzenlenmesi:
Burada, akla hemen şu sorular geliyor: Motivasyonlardan sorumlu olan kimdir! Onlar nasıl ortaya çikar ve ne zaman görülürler? Bu sorulara verilen cevaplar farklı olmakla birlikte hepsi de, bunu açıklarken (homeostasis'in) özdenge motivasyınları düzenlemesini kullanmışlardır.
Bu konuda Cannon (1932), insan vücudunun çeşitli me\anızınalanm ele aldığı ve "Vücudun Hikmeti" (Wisdom of the body) adını verdiği bir kitap yazmıştır. O, bu kitapda ileri sürdüğü fikirlerinde, Claude Bemard'ın (1878), insan ve hayvan hayatımn korunmasında gerekli olan dengenin sağlanmasında fizyolojik sistemin çalışma tarzını açıklarken ortaya attığı görüşlerine dayanmıştır. O, bu yönteme, homeostasis
268
MOTİV ASYON VE İSLAM
adım vermiştir. Canon, vücuttaki kan miktannın sabit tutulmasmı, tuz ve şekerin düzenlenmesini, oksijen ve karbondioksit oranının sınırıanmasını sağlayan fizyolojik sistemlerin ve bedenin faaliyetinde homeostasis'in önemli bir rol oynadığını açıklamıştır. Bunların yanmda o, vücut ısısının dar ve belli sınırlar içinde sabit tutulmasım, vücuda kan yoluyla giren mikropano ve yabancı maddelerin atılmasını sağlamaktadır.
· Anılan işler, irade dışı (otomatik) bir biçimde yani onda insan iradesinin bir etkisi olmadan gerçekleşmektedir. Gece ve gündüz içinde insanın durumu, içinde bulunduğu şartlara göre değişmektedir. Bu sebeple bireyi bazen canlı ve dinç, bazen de tembel, yorgun ve gevşemiş halde buluruz. O değişiklik, homeastasis'in ve özellikle, insan ve hayvanda vücut ısısını otomatik olarak ayarlayan hypothalamus'un duru" muna göre oluşmaktadır. Örnek olarak, hava sıcak olduğunda, köpeğin soluğunu ve vücudundaki sıcaklığın derecesini düşürmek için havadan daha fazla buhar almak amacıyla dilini çıkardığı görülmektedir. insanda ise, sıcak havalarda vücudun ısı derecesini düşürmek için, kan damarları genişlemektc ve insan daha fazla terlemektedir. Kışın ise kan damarları daralmaktadır. Yine hastalık hallerinde bu sistem, vücut ısı-
. sının yükselmesi ve vücudun terlemesini sağlamaktadır.
Özdenge insan ve hayvanın fizyolojik dengesinde önemli bir rol oynamaktadır. Bu denge açlık halinde -DNa (DesoxyriboNucleic Acid) işine devam etmesine rağmen, bozulmaktadır. Bu bozulma, canlıda gerilim ve istikrarsızlığa, bu ihtiyacım gidermek için yiyecek aramaya sevketmektedir.Aciz çocuk ise, bu ihtiyacını açıklamak için, ağlama ve bağırmaya sığmmaktadır. Yiyecek, içecek, oksijen, boşaltma, istirahat,güven ve huzur gibi gereksinimierin karşılanmaması, insan vücudunda ve davranışında ihtiyaçm, çeşidine ve şiddetine göre değişen anzalara yol açmaktadır. İhtiyaç, sürekli ve uzun süreli ise, ciddi ve tehlikeli anzalata yol açabilmektedir.
Bu dengenin bozulması, insanda alışılmamış ve görülmemiş davranışların ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. örneğin, çocukluk döneminde, vücudun tuz ihtiyacı, tuz içermesinden dolayı çocuğun toprak yalamasına neden olabilmektedir. Yine bu konuda, vücuda enerji birikmesinden kaynaklanan ve gereksinimleri karşılamak amacıyla şiddetli bir enerji boşalması ve patlamasma oksijen temin etmek için çeşitli yollar bulmaktadır. Örneğin, dalgıç su alt.mdayken oksijen gereksinimini karşılamak için, yanma oksijen tüpü almaktadır.
Özdenge, iki farklı düzenleme düzeyine dayanmaktadır.
1-Basit (Refleksel) Düzey: Bu, tecrübe ve öğrenimden doğan değiştirme olmaksızın dikkatli bir şekilde dengenin otomatik. olarak (kendiliğinden)
düzeltilmesidir. Bu tür dengeye, sabit özdenge adı verilmektedir.
2-İkind Düzey ise:
Daha kompleks şartlarda oluşmaktadır. Çünkü, bu düzeyde ihtiyaç, sadece beyninin altındaki refleksel ve otomatik hareket merkezlerine değil, aksine, düşünme
269
Dr.Emel RIZA
anımsama, ıasarlama ve öğrenme işlemlerini yöneten beynin yukarı merkezlerine de etki yapmaktadır. Birey, bunu tecrübe yoluyla öğrenmektedir. Burada, çoğunlukla
· tasanma dayalı çevre değişikliğin i içeren, tecrübe ile iç içe bazı dinamik değişiklik ve düzenlemeler olduğu gibi, statik dengeye özgti basit ve otomatik fizyoloji değişiidikleri de görülmektedir. Dinamik ve özden ge de denilen ikinci düzeydeki denge ise, belli bir sorun karşısında bu işlemi yaparken bir tek sistemine münhasır olmaz; aksine vücudun tüm sistemlerini kapsamaktadır.
H. Kazandan Motivasyonlar:
Sosyal kültür, kazanılmış motivasyonların belirlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü bireyler, davranışları toplumlarm ve onların kültürlerinin ürünü sayılmaktadır. Motivasyôn ve arzular, bireyin gereksinimlerinin bir nüshasıdır. Sosyal kültür, toplumdan topluma değişmektedir. Kültürlerin farklı olması, motivasyonların tür ve şiddetlerinin farklılığında etkili olmaktadır.
Birey, çeşitli sosyal değer, örf, adet, gelenek ve anlayışları sosyal eğitim yoluyla öğrenmektedir. Bu birikim onda, toplumun arzu ve isteklerine uygun olarak so· syal bir motivasyon haline gelmektedir. Böylece toplum da, sosyal motivasyon istikametinde yön almış sayılmaktadır.
Sosyal motivasyonlar, biiyük ölçüde biyolojik motivasyonlada bileşim içinde bulunmaktadır. İç uyarılar dış uyarılarla uyumlarmda eıkin rol aynadıkları gibi dxş uyarılar de iç uyarılar ile olan~uyum ve bileşimde önemli rol oynamaktadır.
Dış uyarıcılar, beyinde bir elektirik kıvılcımının oluşmasına etki yapmaktadır. Beyin de, bu uyarıcı ya gereken cevabı verecek yön ve· şube ye kumanda vazifesi görmektedir. Örneğin yemek kokusu, mideyi ve sindirim sitemini uyarmaktadır. Fakat birey bir lokantadan çıkınca onda yemek kokusu etki yapmamaktadır. Çünkü açhk hissi, yemek kôkusunun şiddeti oranmda fazla olmamaktadır.
Bu örnek, sosy~ motivasyonlarada uygun düşmektedir. Başarı motivasyonu durumunda bireyde, sosyal motivasyondan dolayı özdengesinde bozulma görülmesi gibi. Onda bu durum, aynı şekilde biyolojik motivasyonlar halinde de görülmektedir. Bu durum bireyin belli bir fiil ve davranışı yapınısını gerektirmektedir. Onda belli türlerden düşünceler, onun durumuna göre kompleks bir biçimde ve birbirleriyle uyumlu motivasyonlar haline dönüşmektedir. Onlardan da zihni hayata ve pratik yaşamla ilgili düşünceler sistemi doğmaktadır. Bunun sonucunda, bu motivasyonların tam bilimsel bir biçimde incelenmesini zorlaştıracak şekilde onların kompleks ve komplike bir hal aldığı görülmektedir. Buna ek olarak bazı motivasyonlar, belli süreç içinde bireyde önem kazanmalarından dolayı diğerlerinden önde gelmektedir. Bir topluluğa mensup olma motivasyonu, bireyi toplum için yaşammı feda etmeye sürükleyecek derecede güven motivasyonunun önüne geçmektedir ..
Sosyal motivasyonları, psikolojide çeşitli şekillerde taksim edilmişlerdir. Bu-
270
MOTİV ASYON VE İSLAM
nunla birlikte bu taksimler bir noktada birleşmektedirler. O da, sosyal çevrenin, bu motiva-;yonların ortaya çıkmasında önemli bir rol oynamasıdır.
Sosyal motivasyonlardan aşağıdakiler ele alınmaktadır:
l.Kendini Güvende Hissetme Motivasyonu:
Kendini huzur, rahat ve güven).ik içinde hissetrriek, insan ve hayvan yaşamının gereklerindendir. Bu koşul bulunmazsa, birey korku, endişe ve rahatsızlığa maruz kalmaktadır. Nitekim irisanın çocukluk dönemi, hayvanın çocukluk döneminden daha uzundur. Çünkü insan yavrusu anne bakırnma muhtaçtır. Onun ihtiyaçları, hayvan yavrularının ihtiyaçlarinelım daha fazladır. Anne, çocuğunun gereksinimlerini elinden geldiği ölçüde karşıhunaktadır. Biyolojik doyurma, çocuğun yedirilip beslenmesini içermektedir. Ruhsal doyurma ise; sevgi, şefkat ve merhamet kucağına almayı kapsamaktadır. Çocuk, annesi kendisinden uzaklaştığı zaman şiddetli bir tedirginlik ve rahatsızlık hissetmektedir. Horney'in (1945) araştırması, annesinden uzak VP; ayn olması, çocuğun davranışını doğrudan etkilediğini, sürekli ağlayıp rahatsızlık duyusunu göstermiştir.
Annenin yavrusu ile ilgisi, diğer ilgilerden farklıdır. Çünkü, annenin yerine bir başkası, çocuğun yiyecek, temizlik ve hayati gereksinimlerinden tüm ihtiyaçlarını karşılamış olsa bile çocuk, annesi ile kendisi arasındaki sosyal davranış bileşiminin noksanlığını hissedecektir. Bunanla birlikte çocuk, başkalarının, bakım ve gözetimine de muhtaçtır. Aile bireyleri bu görevi üstlenmektedirler. Onun, muhtaç olduğu sevgi, ilgi ve şefkat kuşağına almaktadırlar. İşte çocuğun bu gereksinimleri karşılanırsa o, rahat, sakin ve huzur içinde olmaktadır. Onun bu gereksinimlerinin karşılanmasında bir eksiklik olursa çocuk, rahatsız, huzursuz, gergin ve korkudolu bir hale gelmektedir. Hatta çeşitli psikolojik (ruhsal) hastalıklara da, maruz olabilmektedir.
İnsanda güvenlik motivasyonu, yaşı iledese de devam etmektedir. Bununla birlikte onun şiddetinde farklılık görülmektedir. Çünkü büyüklerio yardım ve bakırnma ihtiyaç, işlerinde onlara güvenıneve dayanma çoculduk döneminde daha faZla olmak~ tadır. Bunun aksine, bireyin kendine güveni artmasıyla, ileri yaşlarda bu ihtiyaç azalmaktadır.
Kur'an-ı Kerim'de, bu gereksinimetemas eden, insan yaşamında güven duygusunun önemini vurgulayan bir çok ayet bulunmaktadır. [Kasabalarm halklı azabımızm kendilerine geceleyin, onlar uyurlarken gelmesinden emin mi oldular? Yoksa o kasabalann halkları, azabımızın kendilerine bir kuŞluk vakti onlar oyun ve eğlencede, meşgalede iken gelmesinden emin mi oldular? Yoksa onlar, Allah'ın verdiği nimet ve va'deye~aldamp ansızın yakalamasından emin mi oldular? Oysa buna aldananlar, ancak zarar ve ziyana maruz kalmış kimselerdir] (el-A'raf 7/96-99). [Onlann emniyet ya da korku ile ilgili bir haber geldiğinde, onu yayarlar. Böyle yapmayıqp ta onu Hz. Peygamber' e ve onlar (ashab)'dan işin ehli olan ki kimselere iletmiş olsa-
271
Dr .Emel RIZA
!ardı, onlar içinde onu araştınp bilenler olurdu. elbet; Allah size lütfuyla islam'ı, rahmetiyle Kur'anı vermeseyili pek azınız hariç çoğunuz şeytana uyardıruz] (en-N isa, 4/ 83)
Birey, tek baŞına değil, ancak toplumla bir ve bütün olarak yaşayabilmektedir. Çünkü, sevgi, güven, huzur, dostluk, bağlılık ve fedakarlık duygulan ancak toplumla bütünleşrnek suretiyle gerçekleşmektedir. Toplumla bütünleşrnek başkalarıyla anlaşma ve yardımlaşma esasına dayanmaktadır. Kur'an'da yardımlaşmanın önemini belirten ayetler bulunmaktadır: [ Allah'ın emir ve yasaklarına uyma ve onları uygulama hususunda birbirierinize yardımcı olunuz. Bunlara karşı gelme ve yasakları çiğneme hususunda birbirinize destek olmayın. Allah'tan korkun da bunlara uyun iyi bilin ki Allah'ın azabı çetindir.J.(el-Maide 5/2)
İnsan sosyal niteliğe sahip .bir canlıdır. Rahat ve huzurunu bir topluluğa ait olmakla sağlamaktadır. Toplum bireyleri arasındaki ilişkiler, toplumdan topluma değişmektedir. Bazı toplumlar vardır; aralarında birlik beraberlik, dayanışma ve yardımlaşma egemendir. Toplumun üyeleri güv~n ve huzur içinde yaşamaktadır. Çünkü toplum, onlara toplumla birleşme ve bütünleşme amacını sağlamıştır. Bunun tersine bazı toplumlar da vardır; bireyleri arasında, onların helakine ve yok olmasma neden olacak huzursuzluk ve boğuşma hakimdir. Bunun yanında bazı toplumlar da, bir.eyleri için, toplum içinde arzu edilen bir yere gelmede yarış ve fedakarlık ortamı yaratmakta herkes kendileri için h<ızırlanmış hedefe ulaşmakta elinden gelen gayreti sarfetmektedir. Bu da toplumun ilerlemesine imkan vermektedir. Şu ayet, bireyin ancak mensup olduğu topluluktan yardım istediğini açıklamaktadır: (0- Zü'l- Kar-
. neyn onlara şöyle- dedi: Rabbim'in bana verdiği güç ve imkan sizin yapacağınız parasal yardımdan- daha hayırlıdır. Onun için bana kendi gücünüz le yardım edin de, onlar (Ye'cüc ve Me'cüc oymakları~ ile sizin aranıza sağlam bir set çekeyim" (el-Kehf 18/95)
Sosyalleşme motivasyonu içinde "kendini ispat motivasyonu" (Self-Actualization) denen bir motivasyon bulunmaktadır. Bunun gereği olarak birey, ait olduğu toplumda saygın bir mevkiye gelme ve diğer bireylerin beğenisini kazanma gerkesinimi duymakta ve bunu sağlamak için çalışmaktadır. İşte bu şekildeki gereksinim tatmini, bireye, hem kendisinin, hem de toplumun bir (modeli) ni teşkil etme imkanı vermektedir. Artık birey, toplumu kendisinin bir uzantısı kabul etmektedir. · O nedenle onun gerçekleştirdiği hedefler, elde ettiği başarılar toplumun hedefi ve başarısı olma.lctadır. Böylece birey kendisini, ait olduğu toplumun hedefleri uğruna feda etmektedir.
Bazıları, bireyin sahip olduğu değerleri motivasyon olarak kabul etmektedir. Çünkü birey onlar için mücadele vermekte onları korumak ve saygınlığını sağlamak için her şeyi feda etmektedir. Bu değerler, sosyal, siyasal, maddi ve dini değerleri kapsamaktadır. Bu değerler, aslında sosyalleşme motivasyonu ile birbiri içine girll\iş
272
MOTİV ASYON VE İSLAM
ve karışmış haldedirler. Bu değerleıin önemi, bileyin mensup olduğu toplum tarafından ortaya konulup değerler sayılmalarmdandır. Diğer taraftan birey bazen, genel geçer ilke ve (değerlerden uzak olan kendine saygı gibi) prensip ya da değerlere sahip olmaktadır. Bu değerler uğrayacağı cezadan korkarak , emiı ve yasaklaı'a aykm lımeket etmekten bireyi engelleyen vicdan yerindedir. kendine saygı, sosyal eğitimle kazanılmaktadır.
3.Sahip Olma veya Mülk Edinme Motivasyonu:
Bu motivasyon, tüm bireylerde bulunmaktadır. Sadece onun tatmin etme yollan fmklı olmaktadır. Burada eş ya da cari ye olarak birden fazla kadına sahip olmak isteyenler olduğu gibi, zengin ise, birden çok maba ya da ev sahibi olmak isteyenler; eğer yoksulsa faydasız olmasma rağmen eski ve telefolmuş eşya toplayanlm da bulunmaktadır. Çocuklm da oyunlannda, oyuncaklm, kağıtlm ve bazı şeyler toplamaya çalışmaktadır. Bunl~ toplamak ve onlma sahip olmak hususunda birbirleri ile yanş-maktadırlar. ·
Burada sahip olma motivasyonuile hakim (egemen) olma motivasyonu arasmda güçlü bir ilgi bulunmaktadır. Güvenlik motivasyonu de, sahip olma motivasyonunu besiernekte ve onun güçlü bir motivasyon. olmak mevki ve konumun çıkmasmda önemli bir rol oynamaktadır. Sosyal mevki ve konumun önemi toplumdan topluma değişmektedir. Bunun yanmda , diğer tmaftan, iyi bir sosyal mevkiye ka~ vuşma isteklerini ifadede bireyler ara<>mda fmklılıklm göıiilmektedir. Bireyler, sosyal mevki ye erişmektc bir çok yol ve yöntem izlemektedirler. Bu, mal-mülk toplamakla ya da aşm kka dayalı ticaret yapm::Jc şeldinde olabilmektedir.
Dikkat çekme motjvasyonu sahip olma motivasyonunun güçlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü, sahip olma motivasyonunun amacı, başkalannın dikkatini çekmek dir. Onun için birey, fazla miktarda mal,mülk, bağ, bahçe, kadın, hizmetli ve uşak gibi erişilmesi mümkün her şeye sahip olmaya çalışmaktadır.
Böylelerinin durumlaı-mı anlatan bir çok ayet bulunmaktadır. Örnek olmak şu ayetleri görelim: [İnsanlara, kadm, evlat, kantar kantar altın- gümüş, nişanlı atlm, hayv;;ıJJlm, tmla, bağ, bahçe sevgisi süslü ve hoş şeyler olarak gösterildi. Halbuki bunlm dünya hayatının geçimliğidir. Güzel sonuç ise, yalnız Allah'ın katında (Ahi-
. ret)te dir.] Al-i İmran 3/14). (Sizler malları sedikçe seviyorsunuz.] (el-Fecr 89/20). [mal ve evlact dünya hayatının süsüdür.] (el- Kehf 18/46) [B iliniz ki dünya hayatı, bir oyun, bir eğlence, bir zinet ve süstün, birbirinizle ovünme, mal ve evlat hususunda çokluk yarışından başkabir şey değildir.] (el-Hadid 57/20).
Aym şekilde sahip olma motivasyonu bazen cimriliğe neden olmaktadır. Şu ayet, bu husus u teyid etmektedir. [elini boyuna bağlı kılma -cimri olma-, .. oim büsbütün de açma, yoksa pişmaıı ve yeriiip kınanmış olarak oturup kalırsm.] (elİsra: 17/29).
273
Dr.Emel RIZA
4.Rekabet (Yanş) Motivasyomıı:
Kültür, rekabet motivasyonunun gelişiminde önemli b:ir rol oynamaktacbr. Bazı . kültfuler, :iktisadi rekabeti beslemektedir. Bazılan da bireyleri siyasi:, ilmll, dirı1 v.s. rekabete sevketmektedir. Birey, böylece başkalan ile rekabet yöntemini öğrenmektedir. Bu, insanlarm belli bir rekabettüründen başarı göstermesini sağlamaktadır. Rekabetin en iyi Jr.anıtı, spor sahalannda görülmektedir. Çünki.i orada kalabalık, sadece belli bir takımı ya da spo:rcuyu tutmaktadır. Oyunsahasında maç lozıştığmda bazen b:irey kendini ı:mutmakta davramşlanna hakim olamamaktadır.
Rakip taraflarm birbirine karşı yıkıcı davranmadıklan sürece rekabet iyi ve faydalı sayı!maktadır. Bu tür rekabet, bireylerin arzuladıkları bir hedeftir. Çünkü arzu edilen başarılar, bu sayede miikün olmaktadır. Bu sayede, bireyler için, sakin ve huzurlu bir ruhi ve manevi hayat mümkün olmaktadır. Bu tür rekabete en iyi örnek ilmi rekabettir. Bu rekabete delillet eden ayetler bulunmaktadır. [Doğrusu iyiler, Naim (nimetlerle dolu) cennetlerde, koltuklar üzexinde birbirine bakarlar. Yüzlerinde nimetlerden hasıl olmuş terü tazelik ve yumuşaklık görürsün. Onlara, sonuda misk kokusu bırakan, mühürlenmiş safbir içecekten sunulur. İşte yanşanlar, bunun için yanşsm.] (el-Mutsıffifm, 83/22-26) Rekabet, asıl amacmdarı sapıp, hedefi yıkmak ge· lirse, İktidar kavgası gibi kavga ve savaşa dönüşmektedir. Şu ayet-ikerime rekabete işaret etmektedir:
[ ... Öyleyse iyi işlerde birbirinizle yanşm. Hepinizin dönüşü Allah'adrr. Artık size, üzerinde ayrılığa düştüğünüz şeyleri( n gerçek tarafını) O haber verecektir]. (Maide 5/48) ·
S. Egemenlik Motivasyonu:
Bu motivasyon ile ilgili olarak bireyler arasında büyük farklılık görülmektedir. Onlar içinde, başkalarım yönetmek, onlara egemen v~ hakim olmak isteyenler olduğu gibi, silik ve önemsiz sayılacak derecede, başkalanna tabi olmak ve onların korumasına sığınmak isteyenler de bulunmaktadır. Aynı şekilde, dünya iş ve meselelerinden çevresinde olan ve dönenler hakkında hiç bir görüşü olmaksızın, başkalannın gölgesinde giden, onların boyunduruğuna girmiş tabiler de görülmektedir.
Egemenlik motivasyonuna sahip bireyler, fiziki büyüklük, güç, kuvvet, enerji, sağlamhk, azim ve metanet üstünlükleri ile diğer bireylerden bariz bir biçimde aynlmaktadırlar. Aynı zamanda böyleleri, kendine güven, topluluklan etkileme ve ikna gücü, ölçülü ve tutarlı olma gibi kişiselözelliklere de sahiptirler. Bunların yanında, erkek olsun kadın olsun egemen cinse toplumun bakışı gibi diğer sosyal etmenler de bireydeki egemenlik motivasyonunu beslemektedir. Buna örnek, toplumlanmızm, erkeğin egemenliğini, kadının ise ona daima tabi durumda olmaSım desteklemesidir. Halbuki diğer bazı toplumlarda bunun tam tersi de doğrudur.
Kur'an-ı Kerim'de bu motivasyon ile ilgili olarak bazı ayetler bulunmaktadır:
274
MOTIVASYON VE İSLAM
[Yoksa onların katında Rabbin'in hazineleri mi vardır? Veya onlar zorba mıdırlar?] (et-Tur 52/37) [Sen, onlar üzerinde asla bir zorba değilsin.] (el-Gftşiye 88/22).
Dikkat çekme motivasyon de, egemenlik motivasyonun güçlenmesinde etkin rol oynamaktadır. Bu motivasyon kimde güçlü ise, egemenlik motivasyonu da aynı şekilde onda kuvvetli olmaktadır. Bunun nedeni, egemenlikmotivasyonun, dikkat çekme motivasyonu ile kanşık bir halde bulunmasıdır. Birey, müsbet ya da menfi biçimleriyle başkalanna egemen olmanın muhtelif tarz ve yollarını izlemektedir.
Bireylerde Motivasyon·· Seviyesi:
Bireyler, motivasyonlarının kuvvetli veya zayıf olma açısından birbirlerinden far~ı olmaktadırlar. Öte yandan motivasyonlar, cinsiyete göre de değişmektedir.
Annelik motivasyonu, dişilerde en kuvvetli motivasyon olarak kabul edilmektedir. Daha sonra sırasıyla, boşaltım, susuzluk, açlık ve son olarak da cins motivasyonlan gelmektedir. Erkeklerin motivasyonları ise, boşaltım, susuzluk, açlık ve cins motivasyonlan olarak önemine göre sıralanmaktadır. Kişi, açhğı susuzluktan daha fazla, susuzluğu boşalumdan daha fazla, tahammül etmektedir. Ayrıca cinsten bir kaç ay da imtina edebilmektedir.
Bazen da kişinin üzerine bir kuvvetli motivasyon hakim olarak, onu esir kılmakta, bunun karşısında diğer motivasyonlarını zayıf tutmaktadır. İnancı savunma motivasyonu, ister dini. veya politik olsun, kişinin inancı yolunda hayatını bile feda etmeye yol açmaktadır. Bazen ölüme yol açan açlık ve susuzluk grevi de bu motivasyondan kaynaklanmaktadır.
Bazen da iki motivasyondan kaynaklanan tedirginlik, bir motivasyonda toplanarak, bu motivasyonu kuvvetlendirmektedir. Eğer ilgi çekme motivasyonu ile mülk edinme motivasyonu bir araya gelirse, kişi mal toplamak için, sosyal ve dini değerlere ters düşerse bile, yasal veya yasal olmayan; her tür yönteme başVurınaya motive edilmektedir.
İslamcia Motivasyonlan Doyurma Düzeni:
Kur'an-ı Kerim, motivasyonlan düzenleme ve sağlıklı bir şekilde yönetmesine davet etmektedir. İslam, kişiden motivasyonlanna hakim olması, onların kişinin üzerine hakim olmasına fırsat verilmemesini istemektedir. İslam dininin kabul etmediği şey, şehvetlere kul olmaktır. Aşağıdaki ayetikerime motivasyonlarahakim olmayı öğretmektedir: [Azan ve dünya hayatım ahirete tercih edene gelince, şüphesiz ateş onun bannağıdır. Rabbinin makamma.vaımakt:an korkan ve nefsini kötü arzulardan uzaklaştırana gelince, şüphesiz onların barınağı ancak cennettir.] (Nazi'at 79/37-41). Ayrıca islam, nefsi temiz ve helal olanlardan men etmemek ve başkalanna saldırmaktan uzaklaşmaya davet etmektedir. Bu alanda Allah, şöyle buyurmaktadır:
275
Dr.Emel RIZA
[Ey iman edenler! Allah'ın size helM kıldığı iyi ve temiz şeyleri (siz kendinize) haram kılmayın ve sının aşmaym. Allah sının aşanlan sevmez. Allah'ın size he.tal ve temiz olarak verdiğ"i nzıklardan yeyin ve kendisine iman etmiş bulunduğunuz Allah'tan korkun.] (Maide 5/87-88.)
İslam dini, motivasyonlann doyurmasını ve şeriatın caiz kıldığı heıaı·yoldan karşılanmasınci davet etmektedir. Aşağıdaki ayeti kerime bunu açıklamaktadır: [Allah'ın nzkından yeyin ve için.] (Bakara 2/60). Yüce Allah, içmeyi heliil kılarken alkohol ve sarhoşluğa yol açan içkileri; sağlık, zihinsel, ekonomik ve sosyal açıdan zararlı olduğu için haram kılmaktadır. İslfım, domuz etini, sindirimi çok zor olan yağlan kapsadığı için ve hayvanın kaslannda yaşayan ve insan sağlığına zararlı olan
· kurtlardan dolayı, haram kılmıştır.
Kur'an, cimrilik nefis isteklerinemani olduğu için, cimrilikten sakındırmaktadır. Allah, bu hususta şöyle buyurmaktadır.: [ Allah'ın kereminden kendilerine verdiklerini (infakta) cimrilik gösterenler, sanmasınlar ki o kendileri için hayırlı dır; tersine bu onlar için pek fenadır. Cimrilik ettikleri şey de kiyamet gününde boyunlanna dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah'ındır. Allah, bütün yaptıklannızdan haberdardır.] (Al-i İmralı 3/180). Öte yandan ayeti kerime, hem israf hem de cimriliği bir arada men etmektedir. Her ikisini de yanlış kabul etmektedir. İkisinin arasında bir dengeyi sağlamaya davet etmektedir. Allah, bu hususta şöyle demektedir: [Eli sıkı olma; büsbütün eli açık olma. Sonra kmamr, (kaybettiklerinin) hasretini çeker kalırsm.] (İsra ı 7 (29)
Öte yandan islam dini, yaratıcının verdiği dünyevi ihtiyaçlarm doyurulması, insanın dünya ve ahirette mesut bir hayat yaşaması için, kişiyi manevi ihtiyaçlannı da doyurmayı unutmamasına davet etmektedir. İşin doğru olanı, dinle dünya arasmda dikkatli bir denge kurmaktır. İşte aşağıdaki ayetikerime bunu vurgulamaktadırlar: [ Allah'ın sana verdiğinden (O'nun yolunda harcayarak) ahiret yurdunu gözet; ama dünlyadan da nasibini unutma. Allah s~na ihsan ettiği gibi, sen de (insanlara) iyilik et. Yeryüzünde bozgunculuğu arzulama. Şüphesiz ki Allah, bozgunculan sevmez.] (Kasas 28/77). İslam dünya hayatının fani, ahiret hayatının baki olduğunu vurgulamaktadır. Aşağıdaki ayeti kerime, dünyanın oyun ve eğlence, ahiretin de sonsuzluğa · kadar kalıcı olduğuna işaret etmektedir: [Dünya hayatı bir oyun ve eğlenceden başka bir şey değildir. (Allah'ın azabmdan) Korkanlar için elbette ahiret yurdu daha hayırlıdır. (Dünya hayatının faniliğine) hala akıl erdiremiyor musunuz?] (En'am 6/32).
Motivasyom.m Ölçmesi:
Motivasyounun ölçmesi, insan ve hayvan motivasyonlannın kuvvet derecesini ölçmekte önem taşıyan bir süreçtir. Bu alanda çalışmakta olan kişiler, birkaç zorlukla karşı karşıya kalmak:tadırlar. Bu zorluklar, aşağıda özetlenmektedir:
I-Kişide uyanlmış motivasyonlar, aralarında ayiım yapılması zor olacak dere-
276
MOTIVASYON VE İSLAM .
· ceye kadar birbirleriyle kanşmaktadrrlar.
2-Bir motivasyon un motive edilmesinde bir kaç davranışa baş vurulmaktadrr . . Motivasyonun kuvvetini davranıştan öğrenmek, motivasyon ve davranış arasmda ayrım yapmak, zor bir işlem haline gelmektedir.
3-Belli bir motivasyonun birey tarafından gerçekleşmesini engellemek, bu motivasyonu aslında kuvvetlendirmektedir. Çünkü men etmek, dağa tırmanan ve denizaltında daları kişilerde olduğu gibi, bazı kişileri onu öğrenmeye ve keşfetmeye yöneltmektedir. . ·
4-Bazı kişiler, içten baskı ve dıştan engelleme ihtimali olduğu için, direkt olarak motivasyonlarını ifade etmemektedirler. Dolayısıyla da, motivasyonların
ölçülmesi ile ilgili olan durumlara bir şekilde ilgi göstermemektedirler. Böylece kişinin motivasyonunu motive etmek için dolayh göstergelerin kullanılması gerekmektedir.
Motivasyonu Ôlçme Yöntemleri:
Motivasyon un ölçmesinde, değişik yöntemler kullanılmakta ve az önce motivasyonun ölçülmesinde karşılanan zorluklan aşmaktabir dereceye kadar başarı kaydedil-
. tnektedir. Bu yöntemler, -aşağıda özetlenmektedir: ·
1-Tercib. Etme Yöntemi:
Bu durumda kişi aynı zamanda değişik ihtiyaçlara yönelik motive edilecek, dolayısıyla da önce kuvvetli olanı doyurmaya çalışacaktır. Boşaltım ihtiyacı içme ihtiyacından önce, içme ihtiyacı da yeme ihtiyacından önce karşılamiıaktadır. Böylece · diğer ihtiyaçlar da kuvvetine göre izlemektedir.
2- Engelleme Yöntemi:
Campbel ve arkadaşları fareleri deneye tabi tutarak motivasyonun ölçmesinde · klasik bir yöntem izlemiştir. Aç bir fareyi, yemekle arasmda elektrikli bir koridor bulunan, bir kafese yerleştirilmiştir. Elektirikli levhamn üzerinde yürüdükten soııra yemek kapısı açılmaleta fare yemeği aldıktan sonra geri başlangıç noktasına götürülmektedir. Bu işlem, (20) dakika kadar tekrarlanmaktadır. Bu süre içindefareninelektirikli koridordan kaç defa geçtiğini hesaplayarak motivasyonun derecesi belirlenmektedir. Yüksek motivasyon durumunda geçişler coğalmak:tadır. Hayvarım aldığı yemek, elektirik şoklan tahammül ederek hedefe varmanm bir ödülüdür.
277
Dr.Emel RIZA
3- Direnme Yöntemi:
Bu yöntemde hedefe varmak için hayvanın direnme ve zorluklan tahammül etme derecesi ölçülmektedir. bu yöntem, bir yandan engelleme yöntemine benzemekle beraber, öte yandan tercübede, hayvanla izlenen şiddet açısından farklı olmaktadır. Bu tecrübede kullamlan elektrik voltajı, ötekitecrübede kullamlan elektirik voltajından daha da yüksek olmaktadır .. Hayvanın hedefe ulaşmasında, motivasyonunu doyurmasmda direnişi ve tühammülü ölçülmektedir. Koridorun ısısı, hayvanın tahammül ederneyeceği kadar düşürülebilmektedir. Buna rağmen hayvan hedefe ulaşma çabalarmda bulunmaktadır ..
4-Standart Yöntem:
Değişik yöntemlerde kişinin hayal ve rüyalarım uyararak, motivasyonun ölçülmesinde standart bir yöntem kullanılmıştır. Kişinin hayal üretme davranışından değişik motivasyonlan öğrenilmektedir. McClelland ve arkadaşlan (1953), bir bakıma Moray'in tema kavrama testinde kullandığı resimlere benzeyip, basit durumlan kapsayan, resimlerle kişinin başarı motivasyonu ölçmüşlerdi. Motivasyonlan ölçülmek istenen kişilerden, resimlerle ilgili hayal üretip, konuşmalan istenilmiştir. Bu resim-
. lere; elinde bir süpürge yolun kenannda durup, uzaklara bakan bir gencin resmi, bir örnektir. Bu resimle ilgili bir kaç soru sorulmaktadır. Buna bazı örnekler: Bu genç ne düşünüyor? Ne oldu? Bu genç niye öyle duruyor?. Başarı ile ilişkisi olan, akla gelen hayali düşüncelere, puan verilmektedir.
S- Dolayh Yöntemler:
Motivasyonlan ölçmek için; kişilerin konuşmalarını dinlemek gibi dolayh yöntemler de bulunmaktadır. Başarı, imtihan, puan ve çalışmadan çok bahseden kişinin başanya yönelik yüksek motivasyonunun olduğu düşünülmektedir. Aç kişinin konuşması durumunda ise, yeni yemeklerini yiyen kişilerden daha fazla, yemek ve türleri ileilgili olmaktadır. Aç kişi yemeğini acele acele yemektedir.
Motivasyonun Ölçme Yöntemlerine Eleştiriler:
Motivasyonunu ölçme yöntemlerine bir kaç eleştiri yönlendirilmiştir. Bu eleştiriler, aşağıda özetle verilmektedir: •
1-Sosyalleşme, kişinin yemek alma yönteminde önemli rol oynamaktadır. Y ~m ek yeme usullerine önem verip, grup içinde önemli bir makamı olan kişinin ye- · rnek yemesi, yemek yeme usullerine önem vermeyen diğerlerinin gözetiminden uzak kalan kişinin yemek yeme davranışından farklı olmaktadır. Doiayısyla da yemek yeme yöntemi, motivasyonun derecesini ölçmekte doğru bir kriter olmaı:a-
278
MOTİV ASYON VE İSLAM
caktrr ..
2-Razı motivasyon ölçmeyöntemleri sözel ifadelere ·dayanmaktadır. Kişi, bazen motivasyonlarını açık bir şekilde ifade etmemektedir. Çünkü, politik ve dini motivasyonlar gibi, gruptan kabullenmeyeceğini hissedince kişi, motivasyonlarını
gizlemektedir. Belli bir engelden, küçük yaşta olduklarından veya dili öğrenmedilcierinden dolayı, bazı kişiler sözel olarak motivasyonlarını ifade edememektedirler. Bazılan da, yitirmek için yalan ve sahtekarlık ederek test veren kişiyi aldatmaktadırlar.
3~Bazılanna göre; tedirginlik ve rahatsızlık motivasyonunun kuvvetine bir göstergedir. Başanya yönelik yüksek motivasyonlu öğrenci, düzenli ve dikkatli bir şekilde çalışarak, imtihan saatinde sakin ve istikrarlı olmaktadır. Dersini iyi bir şekilde çalışmayan öğrenci i.se, başarıya yönelik yüksek motivasyonu olup, yeterli derecede çalışan öğrenciden daha fazla tedirgin olmaktadır. Buradaki tedirginlik, motivasyonun kuvvetini değil, imtihan korkusunu yansıtmaktadır. Buna ek olarak, dersini iyi çalışmış, soruları iyibir şekilde cevaplandıİmış olan öğrenci, imtihan sonuçlarım huzur içinde bekleyecektir.
Kaynaklar
1-Adler, F. "The Value Conceptin in Söciology." Am. J. of Sociology, New York: 1962.
2-EI-Buhari, Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail, Sahilı-i Buhari ve Tercemesi, Mütercim Sofuoğlu, Mehmet İstanbul: Ötüken Neşriyat, 1989.
3-Campbell, B.A.;Smith, N.F.; Misanin, J.R. and Jaynes, J. "Species, Differances in Activity During Bunger and Thirst". Journal of Colnparative and Physiological Psychology, 1966, 61,123-127. ·
4-Cannon, W.B. The Wisdom of the Body. New York: Norton, 1939.
5-Engle, S. Psychology: İts Principles and Applications, New York: Horcourt Brace Jovanovich, 1979.
6-Gleitmarı, H. Psychology. New York: Northon and Company, 1981, 55"95.
7-Hilgard, E.R. Introduction to Psychology.NewYork: Harcourt, Brace, 1962.
8-Horney, K. Our Inner Conflicts, New York: Norton, 1945.
· 9-Klineberg, O. Social Psydıology. New York: Holt, Rinehart and Wiston, 1954.
lO-Kur'an-ı Kerim. Değişik Silrelerden Ayeti Kerimeler.
11-El-Makhzoumi, A.A. "Meryem ve Sorulan." Suudi Arabistan, el-Menhel Dergi-
279
Dr.Emel RlZA '
si, 1986, 446, 174-175.
12-El-Makhzoumi, A.A. "Işık ve İnsan Davnmşı." Kuveyt, el-Arabi Dergisi, 1987, 345,108-111.
13-El-Makhzoumi, A.A. Vücut Elektiriği ve Psikolojik Hastalıklar." Kuveyt, elArabi Dergisi, 1988, 345, 146-148.