SAYI : 1521 YIL 9 d : Mtidttr ve tmttjrwE Sahibi : CEMAL ...evrak.cm.gov.nc.tr/siteler/gazeteler/bozkurt/1960/Temmuz/13Temmu… · kerlerinin Kıbrısa dönmesine İİÇİn rlza gösterildiğini,

M

ü Â É : 'Ä-.T >. ? î-

Şehitlerimizi Anm a Törenl’ndensabah İnönü'de »ahne.

J Çarşamba13

d : T E M M U ZYarın Bizimdir 1 9 6 0

BozburtG Ü N L Ü K M Ü S T A K İ L S I Y A S I G A Z E T E

SAYI : 1521 YIL 9Mtidttr ve tmttjrwE Sahibi : CEMAL TOO AN

Adreai G İme C U M , Lelkoşa . Kıbn».Telgraf : ‘•BOZKÜBT” -P .K . 8S4 Tel * MSI Dizilip Itasıltfığı Yer s "BOZKUKT Bm u im vİ”

r.KücükDün Bir Basın KongoyaAmerikanAskerleriToplantısı Tertipledi Bön-erilmesi M.hte»eF

arti, Federasyon Mebus Adayları

ve Gençlik Teşkilâtı Listesini Hazırlıyor

BİR AMERİKAN BİRLİĞİ HAZIR VAZİYETTE BEKLİYOR

>r. KÜÇÜK SEÇİMLERDE BİTARAF KALACAĞINI AÇIKLADI

İmar ve Kalkınma Faaliyetleri Hızlandırılacak(BOZKURT Muhabiri Yazıyor)

Verilen m alûmata göre, Tem silctler ve Cemaat Meclisleri için namzetleri t es,bit etmek maksadıyle Millî Türk Birliği Partisinden Dr. Nevzat Uras ile Osman örek, K.T. Kurum ­lan Federasyonundan Rauf Denktaş ile Dr. Müderrisoğlu ve Gençlik Teşkilâtından Dr. Burhan Nalbantoğiu ile Dr. Şemsi Kâzım halen müzakere halinde bulunmaktadırlar.

D oktor Küçük bu toplantıya iştirak etm jyerek tamamen bi­taraf kalmış ve teabit edilecek her hangi bir listeyi destekliye- ceğini bildirmiştir. Sorulan bir sual üzerine Doktor, Meb’us işteşinde kadın namzet bulun­

m ayacağını fakat Cemaat M ec lisi listesine kadın namzet ko­nulacağını söylemiştir.

Daha sonra sözü Kıbrıs Türk leri için pek yakında yapılacak olan teşebbüslere getiren Dr. Küçük, beklenen yardım gelir gelmez i.k iş olarak, bugün çok berbat b ir vaziyette bulunan ve her an yıkılması mevzuubaiıis olabilen Kız Lisesi binası yeri­ne yeni ve modern bir lise, Gir

( Devama 4 üncü sayfada;

teisicum hur Muavini Dr. F . Küçlik, dlin öğleden sonra kendi evinde tertiplediği basın konferansında, basın mensuplarına İzahatta bulunurken. (Foto. Bozkurt - B İL B A Y )

Dün kendi evinde b ir basın oplantısı tertip eden Dr. Kü- [lk, 21 Temmuzda başlıyacak

¡»lan seçim, kam panyasına fiilen ıtılm ıyacagım ve sadece bir eyanname neşrederek Parti -

Türk Düşmanlığı

| ITM Dem okratik Birlik P ar­tisinin yayın organı olan “ Etnlki” gazetesi, aylar-

anberi TUrkler aleyhinde kin, .efret ve düşmanlık tohumları eçmaktadır. Bu gazete, Kıbrıs rürkleri ve Türkiye hakkında

Mayınladığı makalelerde, Rum laİkıııı Türklere karşı kışkırt­

makta ve ciddî bir huzursuzlu­ğa sebep olmaktadır.

TUrklerin milli şeref, haysi- f e t ve izzet-i nefsini rencide

den, zaman zaman atjirı dere­nle küstahça bir dil kullanan Etnlki” gazetesi, dün yayınl­

adığı bir başka yazısında, ken- lini adetft adanın sahibi ve Pürkleri de, görüşlerini temsil ittiği Rıun müfritlerinin kölesi

plarak m ütalâa etm ek İstemiş pe Türkiye’ye K ıbrıs üzerinde

aranti hakkı tanıdığı iddiasıy- ı Makarios’a sert hücum larda ulunmuştur.“ Etnlki” gazetesi Türk as­

kerlerinin Kıbrısa dönmesine İİÇİn rlza gösterildiğini, adada lilfthlı müdahalede bulunmaya piçin hak tanındığını sorm ab- V ve halihazır durum karşısın­ca 1821 kahramanlarının ( ! ) re Koka maktullerinin m ezar­larda kemiklerinin sızladığını yazmaktadır.

Yüzyıldan fazla bir zaman- r anberi Kıbrıs Rumları Eno- ils ’ l gerçekleştirmek için ada­ba dalma kanlı hâdiseler çıkar- W ş ve huzursuzluk yaratım l­ardır. Bunun bir neticesi ola­

rak da cezalandırılmışlardır. Şimdi bunları milli kahraman olarak gösterm eye çalışmak kadar saçm a bir şey olamaz.

(Devam ı 4 üncü sayfada)\

Federasyon ve Gençlik Teşkilâ­tı listesini desteklediğini açık ­lamakla iktifa edeceğini söyle­miştir.

Toplantıya sadece yerli Türk gazeteciler ile adamızda m isa­fir bulunan M illiyet Gazetesi siyasî yazarı Ömer Sami Coşar ile Vatan gazetesinden, Orhan Kara Veli ve Haberler Bürosu mensupları davet edilmişlerdi.

Bir saat süren ve bu arada kendisine sorulan m uhtelif so ­ruları cevaplandıran Cumhur­başkanı Muavini, bağımsız ola­rak başta Faiz K aym ak ve ba­zı arkadaşlarının seçim lere ka­tılacağım fakat, son Türkiye seyahatinde hakkettiği dersi alan B aflı Dr. Ihsan A li’nin ar­tık seçime girecek vaziyette olmadığını söylemiştir.

Yüksel İçki Fabrikasını Kurmak İçin Türkiye’den 4 Uzman Geliyor

Lim asol’da kurulacak olan Yüksel içk i Fabrikası hakkın­da Türk Hükümeti İle tem as­larda bulunmak üzere Federas­yonumuz adına A nkara’ya g i­den müteşebbis Heyet Başkanı Ramadan Cemil dün Kıbrısa dönmüştür.

Seyahat lntibalannı soran gazetecilere Ramadan Cemjl şu intibaı verm iştir:

“ Anavatandan çok müsbet haberlerle dönüyorıuıı. Kendi­leriyle görüştüğüm yeni inkı­lâp Hükümeti üyelerinin, K ıb­rıs Türk ’ lerinin dâva ve mese­lelerini candan benimsedikleri­ni memnunlukla müşahede et­tim.

Bilhassa İktisadî .sahada kısa zamanda kalkınmamızı sağla­m ak için çok ciddî ve program ­lı çalışm alar yapılmaktadır. Bu program ın pek yakında tatbi­kine 'başlanacağı ve bize geniş çapta yardım lar yapılacağı an­laşılmaktadır.

Tekel idaresi ile müştereken kuracağım ız Yüksel İçki Fab­rikasına alt anlaşma süratle imzalanmış ve faaliyete geçil­mesi İçin gerekli qermaye der­hal temin edilmiştir.

A yrıca Türkiye îş Bankası 5 bin ve Paşabahçe Şişe Ve Cam Fabrikası da 10 bin Ster­ling ile Yüksel İçki Şirketine hissedar olm ak İçiıı gerekli muameleleri tamamlamışlardır.

B irkaç güne kadar Tekel 1da resi dört mütehassısını Kıbrısa gönderecek ve hemen çalışm a­lara başlanacaktır.

Gümrük ve Tekel Bakanı Sayın Fethi Aşkın ’m İşlerimi­zin büyük bir süratle hallinde gösterdiği «am im î alâka ve şahsî gayretlere K ıbrıs Türk- leri adına teşekkürü bir borç

bilirim.Gazetecilerin son olaylar hak­

kında sordukları bir suale de cevap veren Ramadan Cemil şunları söylem iştir :

“Halen Türkiye’de, İkinci Cumhuriyeti çok sağlam temel­ler üzerine kurm ak için hum­malı b ir faaliyet vardır. Bir yandan Demokrasimizi teminat altına alacak kanunlar hazır­lanırken, bir yandan da istik-

( Devamı 4 üncü sayfada.-

Dünküne Nazaran Biraz Daha Sıcak

OlacakBugün hava açık ve ısı

dünküne nazaran biraz daha yüksek o ’acaktır. Rüzgârlar kuzey - doğu ile kuzey - batı yönleri arasından orta şiddette esecektir.

Dün Lefkoşa uçak ala ıunda kaydedilen en yük sek hava sıcaklığı, 85 de­rece santigrattı.

DUiıkU Orman yangın tehlikesi, Kuzey silsilesi, B af ve Trodos ormanla­rında fazla, Adelfl ve M aşera ormanlarında pek fazlaydı.

Makarios Kongoda Bulunan Kıbrısldarm Can ve Mal EmniyetininSağlanmasını İstediVAŞİNGTON ■

Kongo Cumhuriyeti Bakan lar Konseyi, Güney Kongo ’ya asker göndermesi ve Belçika - Kongo ve Am eri­kan askerleri arasında bir koordinasyon merkezi te­sis etmesi konusunda Birle 'şik Amerika’ya müracaat-' 'ta bulunmağa kaıar ver­miştir Amerikan Askerleri

HazırVaşington’clan öğrenildi­

ğine, göre 350 ilâ 400 Ame rikan askeri, gerektiği tak dirde Kongo’ya gönderil­mek üzere Almanya’da ha­za- bir durumda beklemek tedir.

Bir ordu sözcüsü, Var şington’da bir demeç ver­miş ve bu askerlere, Ameri

’ kan vatandaşlarının Kongo dan tahliye edilmesi gerek tiği takdirde vazife gör­mek üzere “ hazır ol” emri nin verildiğini söylemiştir.

Karar ve BaşbakanKongo Bakanlar Konse­

yinin Amerikaya başvur­mak hususundaki kararı, 'Başbakanın gıyabında aldı ğı ve başbakanın Elizabet- ville’e gitmek üzere uçakla hareket ettiği büdirilmek- tedir.Herter Kanada’ya Gitmedi

Amerika, Dışişleri Baka­nı Christian Herter, Kana

daya yapacağı ziyaretten isteğini, Brleşmiş Uluslar vazgeçerek Kongo cumhu- teşkilâtı ile müzakere et- riyetinin Amerikan askeri mek amacıyla tertibat al- gönderilmesi hususundaki | mıştır.

Afrika Devletlerinin Temasları

Dokuz bağımsız Aifrika devletinin temsilcileri dün New - York’ta Kıongo-

( Devamı 4 ttnefl sayfada)

Krustçef Misilleme ihtima linden Bahsetti

Macmillan Parlâmentoda sual yağmuruna tutulduAMERİKA RUSYAYİ PROTESTO EDECEK

M OSKOVA, (R ) 12 - Sovyet Rusya Başbakanı N ikita Krust çef bugün bir baüin toplantısı tertip ederek 1 Temmuzda Sov­yet karasularında düşürülen Am erikan keşif uçağı hakkın­da izahat verm iştir. Basın top ­lantısı iki saat on dakika sür­müştür. Bu basın toplantısı es­nasında Krustçef, “ Sözleri ile fiiliyatı birbirinden farklı olan” İngiltere Başbakanı Harold Macmillanın buna ne diyebile­ceğini inerek ettiğini söylemiş ve şunları ilâve etm iştir:

“ Şüphe yok ki durumu pek iyi değildir. İngiltere şimdi A - merikanın tecavüzî harekâtına alet olm uş bulunmaktadır. Bun dan Ingiitere hükümeti ve İlk plânda M acmillan sorumludur. Son gönderdiğim iz notaya in -

tIM IIIia illll im illM IH III lll llllfim illlM İM IIIIIIIIIM H M IlM IH IIIIIIIM H IllllU IIIIIIIM IIIIIIIIIM IM IIIIt lI llll

İNÖNÜ (SİNDE) ŞEHİT­LERİ ANILDI

Anma Töreninde Dr. Küçük İle Rauf Denktaş daHazır BulunduKıbrıs Türk Gençlik Teş

kilâtı İnönü (Sinde) Şube­si, iki yıl önce işlerine gi­derken Kıbrıs Rum Tedhiş Teşkilâtı EOKA tarafın­dan pusuya düşürülerek öl dürülen inönü’lü Türkleri anmak üzere dün İnönü’n­de bir tören hazırlamıştır. Törende Hazır Bulunanlar

Bu törende Ksbrıs Cum­hurbaşkanı Yardımcısı Dr.

Fazıl Küçük, Kıbrıs Türk Kurumlan Federasyonu Genel Başkanı Rauf Raif Denktaş, Millî Türk Birliği Federasyon ve Gençlik Teş kilâtı temsilcileri ve yakın köylerden gelen kalabalık bir halk kitlesi hazır bulun muştur.

Saygı Duruşu Tören, İnönü Gençlik

Teşkilâtı Başkanınm yaptı ğı konuşmayla başlamış ve hemen sonra şehitlerin ma nevi huzurunda saygı du­ruşunda bulunulmuştur.

K öy ve kurum temsilcile rinin çelenkleri şehitliğe koymalarından sonra köy camiinde şehitlerin istira- hat-ı ruhu için mevlit okun muştur.

giltere hükümetinin gösterece­ği tepkiyi beklem ekteyiz.’’

Gazetecilerin .bundan önce casusluk uçuşları için kullanı­lan üslerin tahrip edileceğine dair Sovyetler Birliği hüküme­ti tarafından yapılan İhtar hak kındaki sualleri üzerine Krust­çef şunları söylem iştir:

“ Savunma Bakam Rodion M alinovski tarafından yapılan ihtar ilân edildiği gibi kabuı edilmelidir.”

Ne zaman misilleme yapıla­cağı hakkında sorulan bir sua­le ise K rustçef şu cevabı ver­miştir:

"Savunm a Bakanına çok sa­rih emirler verilmiştir. O da bu em ineri roket kumandanlarına iletmiştir.”

Sözlerine devam eden K rust­çef, casus uçuşlarının durduru­lacağına dair Eisenhower’in P a ris’te yaptığı vaadin kırık bir kuruş kadar kıym eti olm adığı­nı söylemiştir.

New Port, Am erika, (R ) 12. Beyaz Saray tarafından bugün neşredilen bir beyanatta, Sov­yet R usya’nın Barent Denizin­de düşürülen bir Am erikan u- çağı ile İlgili olarak uluslarara­sı bir hâdise çıkarm aya çalış­tığı belirtilmiştir. Basın Sekre­teri James H agerty tarafından neşredilen beyanatta, Am eri­kan uçağının uluslararası su­larda bulunduğu; Sovyet arazi­sini, kara sularını ve göklerini ihlâl etmediği açıklanm ış ve şunlar İlâve edilmiştir: "B uson uçuşun, 1 M ayıs hâdisesi nevinden olduğu hakkındakl id dia asılsızdır ve bunu K rustçef de bilmektedir.” Beyaz Saray beyanatında, hâdise ile ilgili olarak verilen Rus notasının cevaplandırılacağı ayrıca be­lirtilmektedir.

Londra. (R ) 12 — Son ke­şif uçağı hâdisesi bugün Parlâ

(D evem i 4 üncü sayfaca)

Doktor Küçük’ün Davet Ettiği Üniversiteli Gençler Geliyorlar

Türkiyede Üniversite gençle­rinin son zamanlarda aleyhine giriştikleri kam panya üzerine Dr. Fazıl Küçük tarafından, hâdiseleri mahallinde tetkik et­meleri ve îıakikatları görm ele­ri için davet edilen Üniversite­li Gençlerden dün cevap alın­mıştır.

Gençler daveti kabul ettikle­rini ve Kıbrısa gelebileceklerini bildirmeleri üzerine, kendileri­ne uçak biletleri dün gönderil­miştir.

Yakında adamıza gelecek olan üniversiteliler şunlardır :

1. A nkara Millî Türk Talebe Birliği ik inci Başkam BEŞİR HAMDİ.

2. Siyasal Bilgiler Fakültesi Talebe Cemiyeti Başkanı U T­KU ACUN.

3. Siyasal B ilgiler Derneği Başkanı O RH AN E R D i V A N L I

4. İstanbul Talebe Federas­yonu Başkam Y A Ş A R ÖZDE­MIR.

Rum genci 8 yaşındaki kızkardeşine h a y v a n i zevklerini tatmin etmek üzere

çelenkler taşıyan gençlik ve on ları takiben bü.vük bir halk kitlesi şehitliğe giderken ve (a lt­ta) Reisicumhur Muavini Dr. F . Küçük (sol başta) şehitlikte günün maııa ve ehemmiyetini

belirten konuşmasını yaparken. (Foto. Bozkurt - BİLB AY )

ŞU GARİP DÜNYA!..17 YAŞINDAKİ BİR RUM GENCİ 8 YAŞIN­

DAKİ KIZKARDEŞİNE TECAVÜZ ETTİAyvarvaralı 17 yaşında bir olarak polis tarafından dün

tevkif edilmiştir.Öğrendiğimize göre gayri-

tabii t ecavüze uğrayan kıztecavüzde bulunmaktan sanık hastahaneye kaldırılmıştır,

UMdlIflIlMlflIllllIlKIIMIMItlIllllKIIIKUllllllllllHIMlMlllllIHIMHIliaMIIHnaiMlKUlŞlialMMİİÎHIM

Dünkü Türkiye Basınından ÖzetlerArtus’un açıkladığı devlet programına geniş yer ver­mişler ve Dokuzuncu Türk Dil Kurultayı’nın Ankara’ da açıldığım bildirmişler­dir.

Haberlere göre kurultay istiklâl marşından sonra Kuram Başkanı Agâh Sır­rı Servet’in yaptığı konuş­mayla açılmıştır.

Kurultayın oy birliğiyle aldığı karar ile Devlet Baş kanı ve Başbakan Cemal Gürsel’e şu telgraf da gön

(Devam ı 4 üncü sayfada•

Dünkü Türkiye gazete­leri, Devlet Bakanı Amil

Kıbrıs Müftülüğü Müsevvitliğinden

Kıbrıs Müftüsü Sayın M. Dânâ Efendi, halkımızla gö­rüşerek vazü nasihatta bulun­mak ve öğle namazını eda ey lemek üzere 17 Temmuz, 1960 tarihinde Pazar gün ö.e. saat 10.30 da Lapta köyünü ziyaret eyleyecektir.

Kıbrıslılarla Dertleşme(Vatan Muharriri)ORHAN K A R A V E L !

Kıbrıs adamıza bir kere de 1957 yılının Kasım ayında gelip beş hafta ka­dar kalmıştım. O zaman fesat ve tedhiş ocağı SO­K A etrafa dehşet saçıyor ve sizleri kahpece arkanız­dan vuruyordu. Hatta, ye­ni evli polis memuru Mus­tafa Beyaz’ın tabutunu, Lefkoşa’ya varışımdan sa­dece 24 saat sonra, mezar­lığa kadar ben de takip et­meli bahtsızlığına uğra­mış ; yerine getirdiğim bu “ son vazife” yi pek acı bir hatıra olarak zihnime işle­mek zorunda kalmıştım.. Yeni evli Mustafa Beyaz

kahpece arkasından vuru­lurken, sizler ellerinizdeki mahdut vasıtalarla kahra­manca bir mukavemet ha­reketine girişmiştiniz. Gö­zünü budaktan sakınır ola nmız - hemen - hiç yoktu ve Anavatanda istiklâl Sa­vaşım kazananlarla minya tür fakat müthiş bir nazi­re yapmak hususunda tek kelimeyle “ kararlıydınız” .. Gittiğim, gördüğüm yer­lerde öyle “ Uluslara” , Öyle bıyığı terlememiş gençle­re rastladım ki içine atıldık lan mücadelenin ve asila- ne maceranın azametini da

(Devamı sayfa 2 d»)

YENİ REJİMİN EŞİĞİNDETÜRKAY

I AKİSLER:& f S i yS Yy1sX x s •i î t i y î2 y

KIBRIS adası bir ay sonra Sömür, ge idaresinden kurtularak bağım

sız bir devlet haline gelecektir. Adada önemli bir rejim ve idare değişikliği olacaktır. Seksen iki yıllık İngiliz Sö­mürge idaresinden sonra ada halkı ar­tık kendi kendini yönetecek ve Cumhu­riyet anayasasını garanti altına alan devletlerin maddî ve manevî yardımla­rından istifade imkânlarını sağlayacak­tır.

Şüphe yok ki bugünkü duruma ulaşmak için ada bir çok felâketler ge­çirmiştir. Tedhişi sona erdiren Zürih

y ve Londra anlaşmaları, çetin müzakere S ve tartışmalardan sonra memleketi v Cumhuriyete de kavuşturmuş bulunu­

yor- Fakat bu kolay olmamıştır. On yedi aydanberi, Cumhuriyetin temelini at­mak için yetkili komisyonlar, ilgili devletler ve toplum liderleri hummalı faaliyetler sarfetmişlerdir. Uzun ve yo­rucu çalışmalardan sonra meydana ge­tirilen Cumhuriyet rejiminin, sağlam temellere dayandığından emin bulunu­yoruz. Fakat bunu daha da sağlamlaş­tıracak olan unsur, iki esas toplumun karşılıklı işbirliği ve iyi niyetidir. Şa­yet bu işbirliği, samimiyet ve iyi niyet yaratılmazsa, yeni rejimin memlekette yeni bir çağ açması beklenemez.

Kıbnsta yaşayan iki esas toplum, birbirinin varlığına, menfaatlarına ve

**; hayat hakkına saygı gösterdiği takdir- x de, Cumhuriyet rejimi adayı refah ve

saadetin zirvesine ulaştırabilir. Aksi takdirde, tedhişin hortlaması, yeniden kan dökülmesi, toplumlar arasındaki itimat köprülerinin yıkılması zarureti

OSMANhasıl olacaktır.

Adanın tabiî kaynaklan kendi ken dini besıeyeceü zengjuı&te ve genişlik­le omuıuajua berauer, tırıs Ciumnu- rıyetıne, ıngniere, Tunuye ve *una- nıs uanclan Dajüa, Bırıeşıü Amerikaüan da mali ve ı&usadı yardımların temin edilmesi muhtemeldir. Bu yardımlar iyi Kullanıldığı takdirde, ada hem inKişaf etmeK im kam bulacak, hem de vatandaşlar yüksek gündelikle iş te­min etmea imkanım sağlayacaklardır.

Kıbrıs Cumhuriyetinin geleceği bu bakımdan karanlık olmasa gereütir- Butun parlak ümitleri gölgeleyen, sağ­duyu satabı vatandaşların cesaret ve maneviyatını kıran tek şey hâlâ Kum­ların Bnosis rüyasından uyanmamış ol­malarıdır. Kımbilir bunu bütün Rum topiumuna teşmil etmekle biz de hataya düşmekteyiz. Çünkü Bum toplumu ara­sında küçük bir azınlık, büyük bir ço- ğunluğun millî duygularını Enosis çı­ğırtkanlığı ile istismar etmek yolunu tutmuş bulunmaktadır. Türk toplumu olarak biz, Kumlardan daha geniş ölçü, de samimiyet ve iyi niyet beklemekte haklıyız. Çünkü anlaşmaların Türklere hak bahşeden maddelerine hücum eden onlardır. Niçin bunu yapıyorlar? Bizi çökertmek ve gayelerinde muvaffak ol- maK için değil mi?

Türk toplumu haklarının çiğnen­mesine, gasbedilmesine asla müsaade etmiyecek, müsamaha göstermiyecektir. Bunun bu şekilde bilinmesi ve daha şimdiden bazı sinsi teşebbüslere teves­sül edilmemesi gerekmektedir.

i¥ifilittvyyyyy1yyyyyyyyiyiyIyyyiyyIyy1Iisyyyvyy¥¥Iy¥¥¥¥¥¥

Kıbrıslılarla Dertleşme(Birinci sayfadan kalan)

•X"X**X"X**X**X~X"X~X"X"X<*X"X~X**X‘>X»*X «X-X-X-X-X-ÍÍ-X-X-X-XC-X-X-X-X-X-Oî : V î : s »i.

' n t a r e s a n ö ş e

Kocasından kalan milyonları bir keşif uğruna harcayan Amerikalı kadın

Mısır Müzesinden 25 bin parça eser nasıl çalındı?a-

Son zamanlarda dünyanın bazı müzelerinde yapılan hırsızlıklar çoğalmıştır. Bu hırsızlıkların en çoğu vuku bulduğu müze, Kahirenin eski Mısır eserleri müzesidir. Buna sebep de müzenin tanziminde ve muhafazasında görülen ihmalkârlıklardır. Yakınlarda bu müzenin yeni­den düzenlenmesine memur edilen eski eserler mütehas­sısı Dr. Selim Haşan Bey müzedeki asarın kayıtlarını tetkik ederken Firavunlar devrine ait yirmibeş bin par­

çanın kaybolduğunu büyük bir hayretle görmüştür.¡u»

Müzede bir çok yolsuzluk iar Keyıeden ¡Selim Haaan liey, îooU parçanın fotoğraf ları çeamnedıgını ve usulü dan-esınde kayıtları yapılma dıgım, (öUU) parsanın hak- Kiııüa da kıç bir §ey yazılma dıguıı, nerede bulunduğu ve nangı devre ait olduğu tesOıt edilmediğini söyiıye- reü şunu dave etmiştir:

— “ Mısır müzesindeki eserleri korumak için §im* diye kadar takıp edden usul dünyanın kıç bir yerinde gur inmemiştir. Müzedeki bu ıiunalKarlıklara ve intizam­sızlıklara sebep sömürge idaresiyle Kral ailesidir.”

Kral Faruk da suçlu Dr. tielım üasan Bey, bu

sözleriyle sabık Kral Faruk un müzeden bazı kıymetli eserleri alıp, kendi koleksi­yonuna eklediğine bir kıs­mını da sattığına dair çıkan şayiaları kasdetmektedir.

Eski Mısır Eserlerinin kay bulmalarında veya hari­ce kaçırılmalarında bazı ar*- keologiarın ve müze memur­larının sorumlu bulunduğu söylenmektedir.

Yakalanan Amerikalı Geçenlerde harice birçok

kıymetli eski Mısır eserleri­ni kaçırırken Kahire hava meydanında yakalanan Ame rikalı arkeolog Maurice Charles hadisesinde, Kahire Eski Eserler Müfettişi Şe­fik Ferit ve Dr. Sami CabrV in de adı karışmış ve şahit­lerin ifadelerine bilhassa Şe>- fik Ferit’in vazifesini ihmal ettiğini M. Charles’in bazıkıymetli eserleri hükümet«- ten kaçırmasına göz yumdu ğıınu beyan etmişlerdi.

Enteresan macera Bu Amerikalı arkeologun

Mısırdaki macerası bir film konusu olaeak kadar ente­resandır.

Amerikada (Kartal) adm da mistik konularla uğraşan bir cemiyetin âzası olan Maurice Charles, Firavunla rın eserlerini görmek ve se­çeceği bölgede hafriyat yap mak için Mısıra gelmişti.

Yanında Mrs, Howl adında uınj'uner bir dul Kadınla ki* zı vardı. Ölen kocasının ideasıivada Oir petrol şn-aetı otan alt. ulowI azası ouıun- dugu ixartai Cemiyetinde maunca Uüaries la tanışmış tı. maceraya karışan

milyoner kadın (ienç ve yaKişiKlı olan Mr.

M. Ciıaries iaia, büyüye ve yıldız ıunıne inanan, biricik gayesi, hayalinde yaşattığı mıstıli ¡jam hayatını yakın­dan görmek olan bu eiiüik zengin kadını avlamakta guçiuk çekmemişti.

Milyoner dul katlın, M> sıra gidip orada hafriyat yapmak ve tarihe adı geç­memiş bir Firavun’un meza­rını keşfedip dünya çapında bir şöhret kazanmak istedi­ğini söyiiyen Charles’e gön lünü ve çek defterini teslim etmekte tereddüt etmemiş­ti.

M. Charles, Mısır hükûme | tinden Dthşur bölgesindeki bir arazide hafriyat müsaa­desini almıştı. Fakat men* sup olduğu (Kartal) Cemi­yeti, arkeoloji ile ilgisi olma dığı için hafriyatta yanma bir Mısırlı arkeologun bulun ması icap ediyordu.

Rehbere aşık oluyorKahire Eski Eserler ida­

resi, onun yanma Şefik Ferit adnula bir arkeolog vermişti. Bu hafriyat işleri­ni finanse eden Mrs. Howl, Uksur ve Esvanda eserleri görmek için yaptıkları seya hatlerde kendilerine rehber lik yapan Muhammed Ebuta lip adında esmer, uzun boylu güçlü kuvvetli bir be­deviye âşık olmuştu. Rehber Ebutalliple ehramlar civa­rında mehtaplı gecelerde sık sık gezintiler yapan Mrs. Howl’un bu durumundan kuşkulanan Charles, onu elinden kaçırmamak için, ona karşı kıskanç bir adam tavrı takınmaya başladı, eh* ramlar civarında kiraladık­ları villaya kapattı ve ona:

“Memleketin örf ve an’a- nesine uymamız lâzımdır.

M«ınnnunnmnnımmum ııfir)

Buradaki kadınların sık sık sokağa çıktığını ve yaoancı er&e&ierie laubali konuştu»- gunu ve metap gezintisi yap tıgıııı gorduu mu i işlerimi­zin yolunda gitmesi için muhite intibak etmemiz ge- reütn-. AKsı takdirde Fıra>- vunların lanetine uğrar, bir çokları gibi mahvolup gıde-rız” __

Diyerek korkutuyordu.Rekabet başlıyor

Fakat o yağız sahra deli­kanlısına aşık olan Mrs. Howl, ne yapıp yapıp omur­la evlenmeğe karar vermiş­ti, Bu maksatla komşuları vasıtasıyle sık sık büyücü şeyhlerden muskalar nıuhab bet tılsımları satın alıyor ve bunlar için büyük meblâğ­lar ödüyordu. Bunun farkı­na varan Charles, ona daha fazla sert davranmaya ve da yak atmaya başlamıştı. Niha yet ona bu sevdayı unuttur mak için Amerikaya bir ba­hane üe yollamaktan başka çare bulamamıştı.Charles’in kazı işleri iyi gi

diyordu. Eski Mısır tarihin­de adı geçmiyen bir hüküm darın mezarını keşfetmişler di- Fakat bu mezarın evvel­ce soyulduğu ve buradan birçok kıymetli eserlerin ça lındığı belli oluyordu.

Yalnız üstünde Hiyoroğ- lif yazıları bulunan tarihî kıymeti büyük bir tasa do­kunulmamıştı.Charles’in düşüncesi ne?Bu taşın üzerindeki kitabe

“Amini Amu’ 'adını taşıyan bir hükümdara aitti. Müte­hassıslara göre; bu hüküm­darın 13, 14 ve 15 inci Fira vun sülâlelerinin zamanında Mısırda vukubulan ihtilâlde Mısıra giren Heksos hüküm darlarından biri imiş.

Mr. Charles bu keşifle ye­tinerek Amerikaya dönüp orada bu konuda konferans İar verse ve televizyonda ko nuşmalar yapsaydı ve bu macerayı bir milyon baskı yapan bir kitap halinde neş retseydi daha şerefli ve bü yük bir kazanç elde ederdi.

lıi kavrayamamaları gözle­rimi yaşarttı. Bu “ bir” lere “ üört 'ler hakikaten az ge­liyordu, Edebiyat sayıl­masın, bu “ bir" 1er “onlar” ia kıran kırana çarpışmaya nazırünar.. Gırneuen Lar- nakaya, Lefkoşadan Mago- saya kadar, iıasabaiarüa ve dört yanı şımarık bir ekseriyetle çevrilmiş mün­zevi köylerde öylesine bir

berâberlik” havası esiyor üu ki, bunu parçaıUinaya, değil EOKA’nın sinsice pat latıian silahları, manastır­larda hazırlanan imlıa ve tedhiş plânları bile kâfi gelmezdi.

işte ben Kıbrısımıza ilk geiuıgımae, yaııi bundan ¿.,0 yu evvel, cemaat oıaraK uoyıe bıı* “en guç garuar ıçınue bde sonuna Kauar da y a n ı n a ‘bırıiK ve beraoer .¿¿ı ner ne panasına oıursa üjüuii yıpratma" havası ve sızın bu taıtdire değer azmi ve lıavanız degü nuuır kı Anavatandaki bızierı lıüku met ve lıahi oıai’ak sızıerı dalia iyi anlamaya ve da­valarınıza hal çaresi bul­mak için gerekeni yapma­ya sevitetmıştır...

Tığ gibi Ciusiarıû, Mus- talaıann sızierm, bızierm uâvası için devrilip düşme­lerinin uzermden yular geç tı. ııep bildiğiniz gibi siya set saımelermue ve bu san neuıerın kuıısıermde zaman zaman akıllara durgunıuk veren Ve iık bakışta pek da myane gııbi goruııeıı bazı faaliyet gösterildi. Dünya­nın son derece kritik bir uevresınde Ve başlıca iki dioku teşkil eden devletle­rin bir birlerine her türlü vasıtadan faydalanarak sal dırdıkları bir sırada Kıbrıs davasmı ııihai olarak hal­letmek istediler. Sarfedüen gayretler, başarılan - ya da başanlması istenen - iş­lerde, bazı politikacıları ta vizler vermeye iten motif­ler sîzlerin meçhulü olma­sa gerektir. Zaten ,- asıl önemli olan ve beni böyle- sine uzun bü' giriş yapma­ya zorlayan geçmiş olaylar değü, bu olayların birike bi rike bugün ortaya koydu­ğu sonuçtur.

Açıklamaktan çekinmi­yorum ki Kıbrıs konusunda pek ümitü değildim. Ancak yüzde yüz iyi niyet saye­sinde yaşaması mümkün olabüecek bu “hilkat gari­besi” Cumhuriyetin nasıl bir netice vereceğini kendi kendime merakla so­ruyordum. Biliyordum ki, bu “görülmemiş Cumhuri- yet” in yaşaması için gerek li “yüzde yüz hüsnüniye­ti” Yeşüadanm toprakla­rında yetiştirmek kolay ol

mıyacaktı. Böyle kötümser düşüncelerin endişeye sev- kettiği anlarımda ise bir ümit kaynağım vardı: Sîz­lerin tedhiş devirlerindeki azim ve beraberliğinizin aynen - hatta fazlasiyle devam ettiği ümidi..

Fakat, teessürle söyle­mek zorundayım ki bu de- faki gelişmede 25 yıl önce ki o göğüs kabartıcı hava­yı bulamadım. Evet, şimdi caddelerinizde 8 - 9 katlı binalar yükseliyor...

Yeni inşa edilmiş çarşıla rmızda dizi dizi dükkânlar sıralanmış.. Memleketin ti­caret hayatına dünkünden daha ftızla girmişsiniz.. Diş çiniz, doktorunuz, aczacı- nız, mimarınız şimdi daha fazla sayıda.. Anavatan Üniversite ve Yüksek Okul larında kafalarını bilgiyle dolduran gençleriniz şimdi ancak “ yüzlerle” ifade edi­lebilir.

Ama bütün bunlar olur ken dünkü beraberliğinizi zedelemişsiniz. Davanızın, davamızın daha yüzde biri halledilmemişken yıpratıcı ve kuvvetleri azaltıcı bir mücadelenin eşiğine gelmiş siniz. Oysa “ karşıdakiler” takdire değer bir ustalıkla ve emin adımlarla gayeye gidiyorlar, öylesine plânlı Ve hiç renk vermeden, ger çek çehrelerini gösterme­den çalışıyorlar ki, bunlar karşısında sîzlerin bin kat daha tecrübeli olmanız ge­rekir... Sonra şu etraftaki sinsi kuvvet ve çalışmaları ele alalım. Gençleri, hatta 5 -1 0 yaşında çocukları ga yelerine varmak için kulla nan komünistler Kıbnsı Beynelmilel Komünizmin bir fesat ocağı haline ge­tirmek için kesif bir faa­liyet gösteriyorlar. Mlago- sa’da “Gençlik Festivali” maskesi altında kurulan tu zakları üç gündenberi göz­lerimizle takip ettik. Yani sîzlerin bir de Anavatanın büyük menfaatleri bakı­mından uyanık olmanız, Türkiyenin güney suların­da “bekçilik” etmeniz lâ­zım...

Kibrisin içinde bulundu­ğu durumu ana hatlarıyla ’le almak istedim. Mesele­

nin deşilmesi, çürük uzuv­lar varsa çıkanlîp atılması ve gerekli tedavinin yapıl- ve bunu ancak sizler yapa­bilirsiniz. Etenim son olarak söylemek istediğim şudur: Anavatan, Kıbnsta olup bi tenleri ve yeni gelişmeleri endişeyle takip etmekte­dir. Anavatanda sizler için en vahim bir macerayı bile göze almış 30 milyon insan Vardır. Bunları hayal kı­rıklığına uğratmayınız.

AKARSU GİYİMEVİSayın Müşterilerimizin uzun zamandır bek*

lemekte oldukları VELOUR PERLON (Kadife müjdeleriz. Zengin çeşitlerimiz arasında : PERLON) eşyalarının vasıl olduğunu iftiharla BAYANLAR İÇİN :

PERLON TWIN - SETLER,PERLON Sade ve Fantazi Bluzlar.

ERKEKLER İÇİN :PERLON Kollu Sueterler PERLON Yelek ve Ceketler.

KIZ VE ERKEK ÇOCUKLARI 1ÇJN :Kollu ve Kolsuz bluzlar ve Twin - Setler.

Modern ve cazı*, renkler eksilmeden müracaatı­nız ı eca olunur.

NOT: Perlonlarımız 100% Perlon olub benzerlerinin her bakımdan fevkin- aedir.

AKARSU GİYİMEVİ Giı ne Caddesi 40-42, P.K. 498-Tel. 2955

Lefkoşa.

Ç arşam badan Çarşambaya- Yazan: ALTAN YAVUZ

d e v a m o l d e v a mJ

Fakat o bu fikirde değildi.Mrs- Howl Amerikada bir

ay kaldıktan sonra Mısıra dönmüştü. Mr. Charles’ın faaliyetinden ve elde ettiği muvaffakiyetten memnun ol muştu.

Bu sırada gizlice harice kaçıracağı eserleri hazırla­yan Charles, etrafa da bura». da yerleşmeğe karar verdi­ğini anlatan hareketlerde bulunuyordu. Bir taraftan da Kahirede antikacılardan öteberi alıyor ve bunlardan mükerrer faturalar almak iç.in akü ve hayale gelmiyen hileler icat ediyordu.

Keşfedilen tarihî mezarda bulunan her parça, müzenin mümessili tarafından kayde diliyordu. Tarihî mezann bir törenle resmen açüacağı kararlaştırılan bir günde, Charles’in Kahireyi uçakla

terketmeye kalkışması ve bavullarında birçok kaçak eserler bulunması bütün giz li faaliyetini meydana çıkar mıştı.

Toplanan eserler lânete uğrayor

Kaçmadan bir iki gün ev vel Mr. Howl’un sözde din­lenmesi için Kahirede Vik- torya Ilastahanesine yatır mış ve ona yapacağı ani se­yahatten hiç bahsetmemişti. M- Charles’in tevkif edildiği zaman üzerinde bir hayli ka çak para ve döviz bulunmuş tu.M. Charles’i yakından tanı

yanlar ve onunla beraber ça lışanlar onun bu feci akıbeti için:

“ O Firavunlann lânetine uğramıştır artık bir daha kurtulamaz.”

DemüktedJrleiv 1 n A F i

Şemsettin Uykuyu- sever yorgundu uyku­suzdu; daha fenası açtı, daha fenasının da daha fenası, doğumu yaklaş­mış gebe kadınlar gihi karnı sancımağa başla­mıştı. Ama, bir derece­ye kadar memnundu; buruşuk kompostosu di ye hitap ettiği karısı Hanife’yi sabah sabah, patatez haşlar gibi birgüzel haklamıştı.

Karısı Hanife kadın da, bir dereceye kadar memnundu; kocası tara fından bir güzel haşlan­mıştı. Bu meyanda, o da pek passif kalmamış, dilinin döndüğü kadar, haşlanma keyfiyetince kocasına paralel diıeksi yon kullanmasını bilmiş ti.

Şemsettin Uykuyu- sever’e sorarsanız:

“ ,— Neler çekiyorum Allahım şu kopmuş es­ki memişa bardağının elinden, dilinden!”

Diye serzenişte bulu­nacaktı. Ama aslında, karısı ile hır - gır etme­nin tiryakisi olmuştu.

Diğer taraftan Hani­fe kadına sorsanız:

“ — Bunadı gadınım bizimki artık; lâf anla­maz oldu, huysuz oldu, lcorsuz oldu, bostan kor kuluğundan farkı kalma dı; bir farkı kaldıysa o da şu, bizimki konuşan bir bostan korkuruğu! Aksırığından öksürüğün den, tıksırığından, sü­müğünden, bir de kuru sun dilinden başka alır- tutar bir tarafı kalmadı. El - aman elinden de,̂ dilinden de, sümüğün­den de, mümüğünden de! Yani yok mu, şöyle hayırhsınan bir combor layıp gitse de derin bir “ohh” çeksem!”

Diye serzenişte bulu­nacaktı. Ama o da as­lında kırk sendik koca­sının sümüğüne - mümü ğüne, kurusun dilinin tı raşına alışmış, tiryakisi olmuştu.

Şemsettin Uykuyuse ver asma - filizi bisikle­tine atladı. Atlamasına

atladı ama; aksilik, kö­şeyi dönerken geniş pa­çası bisikletinin pedal zincirine takılıverdi.. aç tı, uykusuzdu, yorgun­du; muvazenesini kay­betti, meşe kütüğü gibi paldır - küldür bisikletiy le beraber yere yuvar­landı.

Bir an kendini kaybet ti. Gözlerini hafifçe ara ladı. Heyulâ gibi Azrail duruyordu karşısında. Leş görmüş sırtlan gibi sırıtıyordu. Elinde biı hançer vardı, ölüm han çeri!

Şemsettin efendinin gözleri, korkudan ma- hallebi tabağı gibi açılı verdi. Titrek bir sesle:

— Sen kimsin, ne isti yorsun?

Diye mırıldandı. Az­rail, daha da sırıtarak, ulıır gibi:

— Ben, dedi, insanla rm kurtarıcısıyım!

— Nasıl kurtarıcı?— Bayağı kurtarıcı

işte!— Ya, peki o elinde­

ki?— ■ O da meşhur, in­

sanları bu dünyadan kurtarma aracım, ölüm hançeri! Günü gelen, saati dolan insanların kalbine onu, 606 iğnesi gibi sapladım mı tamam dır, pır - pır edip gök­lere doğru kanat açıve- rirler!

— Pır - pır edip uç­mak sırası bana mı gel­di yani şimdi?

— Halı şunu biley- din!

— Bilmemiş olmayı tercih ederdim!

— Haydi bakalım davran; ben karın gibi fazla katakülliden hoş­lanmam, davran!

— lllâkim uçacak mı yız yâni?

— Evet!— İyi ama ben uç­

mak bilmiyonım ki, hiç tecrübe etmedim, ya ma aazallah düşer de ölür­sem!

— însan hayatta bir defa ölür! Esasen, sen de öldükten sonra uça­

caksın!—- Ö lü adam nasıl

uçarmış yahu?— Benim hançerim

sihirlidir, kalbine sapla­dım mı tamam, otoma- tikalli kanatlanırsın!

— Uçar mıyım?— Hem de nasıl, kar

ıja gibi!— Niye keklik gibi ol

masın?— Boyacı Hüseyin’i

unutuyorsun galiba!

— Ne olmuş boyacı I liiseyin’e?

— Çifte’sini “o m ” diye patlattı mı gidersingüm e, olursun meze!

— Meze olmaktansa..— Uuuf! Uzattın be,

kadııılaı gibi amma da çenen düşükmü}!

— Kabahat bende değ»l

— Ya kimde?— Çenemde!— Hadi hazırlan,

“ yolculuk var durmak olmaz!” Nasrettin Hoca ya selâm söyle! Son dik ûin nedir?

— Gidiyor muyuz?— Gidiyorsun!

— Desene ki güme gidiyoruz! Son dileğim şu, noloı sun; bizim ka­rıyı ne kadar geç uçur- duısan o kadar iyi edeı sin, öte tarafa hiç olmaz sa biraz rahat edeyim!

Gözlerini kapadı. Uç­muştu!

Uçtu uçtu ne uçtu?Bizim Şemsettin Uy-

kuyusever uçtu!

NOT: Ayaklarım hava­da, ellerimle koşturuyor dum. Bir fareden kaçı­yordum. Ellerimle koşturmasını pek becere mediğim için müthiş yo rulmuştıım. Ter içinde uyandım. Müthiş terle­miş, mıitlhiş korkmuş­tum. Saate baktım. Saba hm ikisi idi. Tekrar uyu mağa gayret ettim. Ol­muyordu. Birden tak - tak oda kapım çalındı. Yatağın içinde korku ile doğruluverdim.

Acaba gelen kimdi? NOT’un NOTU: Bıra­kın gelecek Çarşambayakadar kapıda beklesin!

1960 Yılınm ilk Türk Panayırı

16 - 17 Temmuz Cumar­tesi ve Pazar günleri Baf ilçesinde Bağrıkara (Fasul la) köyünde yılın ilk Türk Panayırı kurulacağı bütün ilgililere duyurulur.

Halkımızın ve bilhassa alış vferiş sahibi iş adamla­rımızın gereken alâkayı göstererek Panayırın her hususta başarılı olması için elbirliği ile çalışmaları öz­lenir.K. T. K. FEDERASYONU

BAŞKANLIĞINDAN

Satılık EvÇankaya sokağında köğe

başında ve bir cephesi de Çanakkale sokağında olan alt ve üst kat iki hane ev satılıktır.

1 — Alt katta üç oda sündürme, mutfak, Ha­mam ve 100 numarası ve iki dükkân.

2 — Üst katta. Beş oda sündürme mutfak banyo ve 100 numarası ve elktrik /teşkilâtı suyu, tamam ve üçüncü katı yapılması için merdiveni hazırdır.

Üst ve alt kat evler ve dükkânlar ayrı koçanla satılır,

Müracaat: Çanakkale

Ó A N S i *

Kore Birliğimizin Bugüne Kadar Uğradığı Zayiatı Bir Kore

Gazetesi AçıkladıGAZETEYE GÖRE BİRLİĞİN ZAYİATI 411

ŞEHİT, 67 KAYIP YE 1464 YARALIGüney Kore’ ı belirtmekte ve bugüne

de çıkan bağımsız Sculbo Ga­zetesi yayınladığı bir yazıda, Türk birliğinin bir tugay’daıı bir bölüğe indirilmesinin memnuniyetle karşılandığını

SATICI ARANIYORİkinci Mağusa Ko-operatif

Bakkaüye Şirketi Ltd. için eli liyetli bir satıcı aranmaktadır. Alakadarların en geç 20.7.60 tarihine kadar, kefilleriyle bir likte yazılı olarak İkinci Ma­ğusa Ko-operatif Bakkaliye Şirketi Ltd. Sekreterine müra caat etmeleri lüzumu duyuru­lur.

Alâkadarlar ne kadar maaş la çalışabileceklerini de bildir­melidirler.

fkinci Mağusa Ko-operatif Bakkaliye

Şirketi Ltd. Komitesi

Türk Birliğinin 477 şehit, 6' kayıp ve 1464 yaralı olduğunu açıklamaktadır.

Gazete, ayrıca yazısı,|ii,!' Türk Birliğinin diğerlerine ®1 nek bir şekilde hareket ettu1' ni ve Korelilerin sevgisini ka­zandığını da ilâve etmekti1'

Dikkat Dikkat32 kişilik yolcu o

yapmak istiyttnlere «n bü yük fırsat. Yeni, nunnoro- suz, kaşasız Morris Koıfl' mercial marka otomo^ çok ucuz bir fiatla ^ satılıktır, ödemede kolay' lık yapılır ve taksiyle f değiştirilir. Ayni zam«n , bir de B. S. A. Motosft'f (5 at kuvvetinde) tır. Müracaat Ginrn RaP1 s ında No. 1 Muzafferikahvesinde kahveci Rüstem’e yapılmalıdır.

Nafî Ali

YALNIZ 150 MİLATATÜRK. İNÖNÜ, ÖEMAL OÜRSEL, Dr. 1$

ÇÜK’ÜN camh, mükemmel çerçeveli resimleri ?>Î!!Î yalnız 150 Mil’e satılmaktadır. Almakta acele

U q Satış Yeri: TÜRK BEUEmYÎ ÎAZAİtNCAGiriş kapusu karşısında- Lefkoşa Wjm

ü m m a n n F mQctdin fl&tn

O l y a i T û ? l a a ( İ c m o j i - a

29 Bu yazılar^ yazarın müsaadesi alınmadan iktibas edilemez,

Trablusgarp Şehitlerimizi AnarkenDin ve millet uğruna terk-,i diyar ve ağyar eyledik; di­yar - ı gurbette vefat ettik. Bizi fatihadan unutmayı- nıb. — Bir Rizeli şehidin mezar taundan Trablusgaıp şehrinde ya

/im lan an haftalık El - M'e- sa gazetesi, Trablusgarb harbinin 48. yıldönümü ve silesiyle bir fırka kumanda nımızin taarruz emrininin bir suretini yayınlamıştır. Tralblusgarb’te mahdut mü himmatla hamaset destan­ları yaratan ecdadımızı şük ıanla anmağa vesile olan bu emiri okuyalım:

efvahı nariyei sakile (eğer ateş topları) de hemen, bu •iundukları mevkilerde tah rip olunacaktır. E fvahı na riyci hafifenin gerilere şevki kaibil olmayanları da, eslihayı sahile gibi tahrip edilecektir.

Düşmandan bu gibi esli ha ve cephane getiren ef- rade alet derecat mükâfatı nakdiye itası mukarrerdir. Bu cihette harekâtı askeri ye icra edecek kollara evlâ dı mesyeni gönüllüleri kıla vuzluk edecektir.

Dehşeti nisbetinde telâ- i fatı badi olnuyan harp mer

Aziziye'dir) bulunduğum esnada Kuvve-i Osmaniye^ nin başlıca iki reisi Bn. Fethi (merhum Fethi Ok- yar) ve Başkumandan Ne­şet (yukarıda ismi geçen Miralay Neşet olmalı) Bey le mülakat eyledim. Bu iki zabit de 45 yaşlarında olup, her ikikisi de pek zeki ve faal askerlerdir. Erkânı Harbiye Reis Muavini Ca- vit Bey, Fransa’nın 17. Pi- yanson alayında yüzbaşı rütbesiyle bulunmuştur.”

“ ... Osmanlı asakiri pek çok değildir. Fakat gönüllü Arapların miktarı pek çok-

K I B R I SI d a s i n i m OATi

Arkadaşım ız Atatürk Caddesinde. Sağdaki cam i idris Camii’dir.

126. Al. 3. Tb Kumanda- m Bn. Faik Bey, Zaviye Gönüîiü Taburlarıyle, Zu vari ve Acelet gönüllü ta hurlarına.Zuvare ve Acelemdeki ih

tiyat Yzb. Hikmet ve Mü- lazim Zeki efendilerin vucü duna kadar, Nizamiye 127. Alay, 3. Tb kumandanlığı­na Zeki ve 125. Alay 2.Tb kıı mandanhğma da Yzlb. Muh sin efendiler tayin edilmiş­lerdir.

Samiyet bin Adem mev­kiinde idame edilecek olan merkez kolunun hedef ha­rekâtı, Biumilyâne dahi] ol duğu halde, Bumilyâne ile Sidi Masri arasındaki mın- takadır. Bu kuvvet üç kola inkısam ederek, sağ cenah kolunu Zaviye Gönüllü Ta­buru merkez kolunun Zuva re ve Acelet Taburu ve Bu milyane kuyusu (şehir su­yunu (bu kuyudan tedarik edermiş) istikametinde ha reket edecek olan 3. sol ce nah kolunu ise Nizamiye Taburu teşkil edecektir.

milerine karşı katiyyen te lâş ve mucibi tereddüt ha­reket gösterilmemelidir.

Her nefer araziden isti­fade ederek beyhude fişenk atmamağa, hücum mesafe­sinde bilâ ifadeyi zaman (vakit geçirmeden) süngü ile düşmana, atılmaya ceh­ri u gayret eylemelidir.

Baskın, yarınki Çarşam­ba günü yâni, Perşembe ge cesi icra edilecektir. Bas­kın harekâtına Samiyet bin Adem mevkiinden Çar şamba akşamı saat 11 de hareket edilmek suretiyle başlanacaktır.

Fındık et Dugar ilerisine muvasalatta efrada bir sa­at kadar istirahat verile­cektir. Bundan sonraki ha rekât bâlâdaki mevadî mu­cibince kol kumandanları­nın selâhiyetlerine bırakıl­mıştır.

Bu koldaki mevat 200 İdi sur süvari gönüllüleri de Sıdık el - Masri cihetindeki tarikten hücum ile Cama Amura, Câma Feşlum isti-

tur. Bu gönüllülerin kâffe- si seri ateşli; 10 kurşun is tiap eden mavzerler ile mü tesellâlı, 25 - 30 bin kadar­dır. Hergün cenuptan, Ce- bel’den, daha uzak mesafe lerden, hattâ Fizan ve Su­dan’dan 250 ile 300 kişilik gönüllü kafileleri vücut et­mektedir.”

“ ... İtalyanları kurtaran Arapların gece muharebe­lerini sevmedikleri ve bun­dan bilistifade kaçabilmele­ridir.”

Mösyö Beg, daha sonra askerlerimizin kahramanca çarpıştıklarını, Erzurumlu bir zabite üç kurşun isabet et tiği halde yine muharebeye devam ettiğini yazmakta­dır.

D em e gemisinin Trab- iıısgarb seferi de başlitbaşı na bir kahramanlık timsa­li-,

Almanya’dan satın alı­nan bu gemi, Trablusgarb limanına varışının hafta-

"!t: "V ¡»¿i , - ♦ •V ', < 3 > X- 4. h * ;

ilil 3l . i ■ ■.

Trablusgarb kalesinden bir manzara. Bu kaııe uğruna ne şehitler vermiştik.

Bumilyâne kuyusunun düşman tarafından en ziya de tahakküm edilmiş olma­sına mebni, bu istikamete hareket edecek olan Niza­miye Taburu, sağ cenahın­daki diğer gönüllü taburla­rının düşman mevziine dü hul ve Bumilyâne kııyusu- nü tehdit edinceye kaıdar cephede müdafaada kala­cak ve aynı zamanda sol cenahındaki 125. Alaya mensup 1. Tb. la irtibat peyda edecek ve ¡bilâhare taarruz edecektir. Kollar uraziyi iyi bilir kılavuzlar tedarik edip onların delâle­tinden istifade etmektedir­ler.

Zapt ve işgal edilecek mahallelerdeki mitralyoz ve tüfenk misülli kabili na kil esliha ve cephane ve mühimmatı hailiye derhal silâhsız efrat tarafından gerilere sevkedilecek; top, v s. gibi gayrı kabili nakil

kametinde hareket ederek Hâni’nin arkasını almağa gayret edeceklerdir.11 Teşrinievvel 1327, Salı

(24 Ekim 191 i;Fırka Kumandanı Miralay Neşet B'askın muvaffak olmuş,

İtalyan’lar şehre kaçmış, birliklerimiz şehrin 3 - 4 km. mesafesine kadar so­kulmuşlardır. itah anlar Balkan Harbi pathyaııa ka dar- şehirde mahzur kalmış lardir.

Trablusgarb kalesindeki evrak arasında îstanbulda yayımlanan Mihram efendi nin 6 Şubat 1912 tarihli Sabah gazetesinde, gazete­nin Trablusgarb muhabiri Mösyö Beg'in şu satırları da okunmağa değer:

“ Aziziye’de (Sultan Ab- düiaziz’e izafeten adlandın lan bu kasabanın adı hâlâ

sında, İtalyanların şehri iş galinden önce, kendi kendi ni batırmıştır. Mürettebat, Bingazi üzerinden, istanbu la dönmüştür.

Derne gemisinin seyir defteri de Trablusgarb ka­lesinde muhafaza edilmek- ted.ri Defterin ilk sahıfesin de şunlar yazılı:

“ 23 Haziran 1327 (1911) tarihinde işbu Derne vapu ru Alınanlardan satın alın­mıştır.”

Altında bij* im za: “ ikinci Kaptan Hüseyin Fehmi.”

Günlük notlar, günü gü­nüne, kırmızı mürekkeple yazılmış italyanlar gemiyi takip ettiklerinden son not, kurşun kalemle, alelacele yazılm ış:

“ idare-i Mahsusa”mn Derne Vapuru 13 Eylül ta- ı-ihine müsadif Sah günü, saat 8, dakika 0 da Trab­lusgarb limanı dahiline dü hul ile sancak ve iskele de

ETNOS, aşağıdaki ma­kaleyi yayınlamıştır.-

uuiiuuıeu, ıviuriSiı jl tu'iu.tic coiiieııjje ± uuyuii rnıij uu ııra. •'üau^s" veruıgı ¿.daimi ııuün oıaraiv ülz ue aouıurge ıuaresı j uzımaeıı yorau^uiuıız zararlar iyu-i ta/ıuıiiuL talep etuii, dSteıueyiz. oji/, jl u-iaatır gruı i.ngıuziiii'iu uine.uu.-i onuı ' ıtuımara üar^ı ıcna mua­mele vc manaıını yok et- iiiuıv parmasına uymuş 01- uıauıgıumaan aiama-y u Atamamı uu zarar ¿uyanı ıngUizlerın ı urüierle Oera ueı- üuemesını talep ettıa. "liozkıua gazetesi uu lale- uuuiZü aaidu-uii^ ve zarar go ren taralın asıl Türü, cema­atimi! olduğunu'iddia etmiş Ur. üutuıı uu yaptıkları ha­rekete ı-agmen "ingıiıziei'e ; temiz Itagıüı' ıuı vereceğiz zannediyorlar. 1iız haklı bir tamıuıat talep ederiz Vatı l üot'u da kaklı taralı mey* daua çıkarmayı kursak Türklerin hakikaten zarara duyar uiduklarını süyiiye- eek ve "Bozkurt” gazetesi­nin talebine uygun olarak ,1 ̂ uiılyun iiı-alık daha taz uuııat elde edeeeklerdii’-

ELEFTÜEİYA, adaya gönderilecek 'lürkiye ti. Elçisi’nin General ol­masından ateşlenerek şu makaleyi neşretmiş- tir:

İsuıaıi İSuysal’m yerine ada ya bir Generalin B. Elçi ularak gönderileceği lıaber alındı. Askerî bir hüküme­tin elçileri pek ala asker ola bilir. Fakat Hariciye Vekâ­letine ' getirilen zat sivil ol­duğu gibi birçuk başka mem ieketleı-de Türk elçisi yine sivildi. Birçok Menderes ida resi elçilerin yerlerinde bı­rakıldığı halde Kıbrısta bir Askeri elçinin bulundurul­ması derin mana taşımakta», dır. Ehemmiyetine binaen meselenin Kıbrıs Hariciye Vekâleti tarafından ele alı­narak adaya gelecek askerî B. Elçinin arzu edilmez şa­hıs olarak reddedilmesi icab etmektedir.

ETNİKİ, Atina “Estia” gazetesinden şunları ik­tibas ediyor:

Kıbrısta vardan anlaşma­nın bu şekilde neticelendiril meşinde Yuuan Başvekili Karamaniisin büyük hizmet leri geçtiği Kıbrısta iddia edilmişti. Demek Ağrotur üssü civarında İngilizlerin 5 mil karelik üssü bırakıla­rak bu Türk işgalinde bulu nan adada 36 mil kare yeriv ne 95 mil kare almışlardır- Bu 5 mil kareye karşılık ol­mak üzere adanın 28 muhte lif yerinde de atış ve talim sahaları elde etmişlerdir. Bu diplomatik felâket Lefkoşa- nın saygıdeğer diplomatının işbirliği sayesinde olmuş ve ¡bir büyük başarı olarak ad»- dedUmişti.

FİLELEFTEEOS, AKEL ile Makarios taraftan “Millî Cephe” Partisi­nin yapacağı toplantıya

temasla şunları yazıyor: 6 Temmuzda imza edilen

anlaşmaya cephe alan Akel’ in tutumunu dün bir toplan tı yapan Dahiliye Vekili Pa­pa dopııios üe Ziraat Bakanı Vekili Azinas incelemişler*- dir. Bu tutumu ile evvelce varılan seçim anlaşmasına bir zarar gelip gelmiyeceği de gözden geçirilmiştir. Bu­na rağmen bir akşam gazete sine verdiği beyanatta Akel Genel Sekreteri, Partisinin Zürih anlaşmalarını takbih etmiyeceği gibi evvelce varı lan Akel - Millî Cephe Parti si anlaşmasına sadık kalma», cağını üeri sürmüştür. Bu­gün Adliye Vekili Klirîdis ile Akel temsilcileri bir gö­rüşme yaparak vaziyeti açık layacaklardir

HARAVGi PEO temsilci­lerinin “Vatan” ve ‘,Mii liyet” gazetesinin Kıb- nstaki muhabirlerine verdikleri mülakatı şöy le neşrediyor:

Tahmin ederiz ki Makark

08 ile Dr. Küçük sıkı iş birli gıııa. devam eltırmek suretıy le adadaki işsizliği ortadan kaldırarak Cumiıurıyetı nan edeceklerdir. Teşıuiatımıza ırk ve din iarkı gözetmeksi­zin iler şalisi uye kaydede­biliriz. Ivıbrıslı Türk ışçder le müşterek mücadeleler bizi dauua bn'leştu'ir. Buğun mu nase betlerimiz çok iyidir-Türkiye halkına selamlar gönderir kardeş Türkiye ış’- çı sıuılı ile ayrılığımızın mevcut olmadığını tebarüz ettirmek isteriz, iktidarın değişmesi ne dalıa demokra tık kaklar kazanacak olan Türk işçderıne terakki ve kalkınma temennisinde bu­lunuruz. Türkiye Sendikala rı ile PEO arasında ziyaret

faydalı olacağı zannındayız,

CYPRUS MAİL, İsrail Firmasının fakir Kıb- rısiılara dağıtılmak üze re hediye ettiği eşyala­rın Sosyal ve Belalı Dairesi mensuplarına teslim edilmesini şöyle izah ediyor:

Matzstyle Şirketinin Ge­nel Direktörü şu beyanatta bulunmuştur:

Ticarî münasebetlerimiz olan memleketlere daima böyle yardımlar yaparız. Şimdi ‘Maltzstyle” firması adına 8 kasa yeni elbisenin Kıbı-ısiı fakir Türk ve liurn lara dağıtılmasına karar ver diğini müjdelemek isterim. Bu hareketimizin bir iyi ni­yet tezahürü olmasını ve di­ğer firmalara da örnek teş­kil etmesini arzu ederiz, Fir mamız yüksek kaliteli elbi­se v e pardesü imal etmekte­dir. Sekiz yddanberi Kıbrıs ile ticaret yapmaktayız.

TIMES OF CYPEUS Türk cemaatına İngilte­re yarım milyon lirayı derhal vereceğini şöyle haber vermektedir;

Acele ihtiyaç üzerine Ingil tere 500 bin liralık bir çeki Türk Bankasında Dr. Küçük ile Denktaş’m ismine yatı­racaktır. Türk Cemaat Mec lisinin kurulmasından evvel yapılacak olan bu yatırım­dan iki liderin imzası tahdin de para çekebilecek ve ya - pılan masrafların bir blânço su Türk Cemaat Meclisine sunulacaktır- Yapılacak mas raflar bir Türk Kız Lisesi nin inşası, Gime Orta Oku­lu inşası, Tekke Bahçesinin tamiratı, Girnede hotel yapı lacak arazinin düzeltilme­sinden ibaret olacaktır.

infiklâklar devam ediyor, canlarını hiçe sayan kalıra man insanlar da bu felâke­ti önlemek için en ulak bir korku bile göstermeden ka rmca gibi çalışıyorlardı. Şiddetli bir infilâk daha oldu ve fabrikanın bahçesi bir anda harman yeri gibi toz duman içinde kaldı. Biz tepeden bu hali seyreder­ken aşağıdaki insanlardan daha az tehlike içinde de­ğildik. Zira pek çok obüs de bizim etrafımızda ıslık çala çala geçip gidiyordu. Küçük çapta bir muharebe meydanında yaşıyor gibiy­dik.

— “ Bakın bakın... Vah zavallılar..”

Bunu söyleyen bizim arkadaşlardan biri idi. Gös terdiği yer de fabrikanın

Mühim ilânUcuz ve garantili

radyo kuru bataryala rı yalnız 16/ şilin

Ahmet Rüstem Asmaltı Yavuz Selim

Sokak No. 10 1̂LEFKOŞA

B U L M A C AHazırlayan: M. Ş.

1 2 3 4 5 6 7 8 81 U Ü U Ü U İ Ü U Ü2 U U Ü Ü B U Ü Ü L J Ü Ü Ü Ü U U B U U Ü 4 L J L J L J L J M l—JL İLJLJö u u u n u u ü u a Ö U M B -IU U U L IL l V U ü U L l U U U B U Ö U I * L J U U L J M U U y U B İ U U U U U U L İ

Soldan sağa:1. Muayyen kalınlıkta ke-

kesilmiş düz ağaç, zembe­rek. 2. Paylama, yanlışlık

( yapma. 3. Sıcak içilir bir ¡köktür, sene. 4. Hristiyan- lar duadan sonra böyle deli­ler. İyi ciııs kilim. 5- Neba­tî tel. Sıvacı aletidir. 6. Ha>- rap olmuş yapı. 7, Kan bo­rusu. 8. İnsan, nota. 9- T e­şebbüs eden.

Yukarıdan aşağıya:1. Kaygı duyan, 2. En faz

lası, 3. Bir işe birinden sona­ra gelen kimse. Tepenin bü­yüğü. 4. Şimendifer, iki dağ arasmda kalmış dere boyu- 5. Yapı tasarısı yapan sanat çı, 6. Masal haydudu. 7. Y ü ­rüyerek giden (çoğul) 8. Hamle yapan, nota. 9. Su ke ııarı, yam yassı eden.

DÜNKÜ BULMACAMIZIN HALLİ

Soldan sağa:1- Başıbozuk, 2. Acı, adese.

3. Şakalar, 4. Kil, 5. Abıha*- yat. 6- Ke, ılık, 7. Lira, 8. 1 [arika, al. 9- Esef, neşe.

Yukarıdan aşağıya:1. Başkan, he. 2. Acaip,

yas, 3. Şıklık, re. 4. Herif, 5. Balya, 6- Oda, ydan. 7. Zerdali, 8. Us, tıraş, 9. Kedi, kale.

{M 1

R A D Y O -TVKıbrıs Radyosu Programı

ÇARŞAM BA 13 TEMMUZ 1960

SABAH Y A Y IN I06.29 Açılış ve Program06.30 Sabah Melodileri07.00 Türkçe Haberler07.15 Sevilen Türkçe Şarkı­

lar07.45 Sambalar08.00 ingliizce Program, İĞLE Y A YIN I

12.29 Ara Müziği ve Prog­ram

12.30 Günümüzün ünlü Ses Yddızlaı ı

13.00 Ali Çan’dan Halk Türküleri

13.15 Melodiler13.30 A fife Ediboğlu’dan

Şarkılar14.00 Türkçe Haberler14.15 İngilizce Program

mirleri fonde edilmiştir.” “D em e” nin Trablusgarb

kahramanlarımıza getirdi ği:4268 çuval peksemet

34 sandık çay 320 sandık yağ

1117 çuval fasulye 447 balya m uhtelif eşya

1180 çuval pirinç 1676 çuval un

31 sandık sabun

88 sandık kundura 150 çuval şeker 112 çuval soğan

12 sandık eczai tıbbiye 28 çadır sütunu

‘ ‘Din ve millet uğruna” vatanından, ocağından, sev diklerinden uzakta şehit dü şen kahramanlarımız! A l­lah hepinize gani gani raıh met eylesin!”

(Devamı Var)

15.00 KapanışAKŞAM Y A YIN I 16.59 Açılış ve Program17.00 Karma Türk Müziği17.30 Karma Müzik18.00 Kadınlar Ses Toplu­

luğu18.45 Karma Müzik19.00 ingilüzce Program19.30 Türkçe Haberler19.45 Aile istekleri20.00 Perry Como Söylüyor 20.15 Saz Eserleri20.30 Radyo Temsili “ Bek-

lenmiyen Mektup”21.00 VaJsleı-21.40 Nadir Hilkat Çulha’-

dan Şarkılar22.00 Türkçe Haberler '2.15 ünlü Kondüktörler

23.00 Kapanış

TELEVİZYON 13 Temmuz 1960 ÇARŞAM BA

19.30 Açılış ve Program19.31 Dökümanter bir film

“ Dünya Piyasasında­ki büyük değişiklik”

20.02 Sır Kutusu20.29 Kısa müzikal b/r film 20.36 Haydut Avcıları20.02 Tam boyda bir film

bahçesi... Şimdi tozlar ve dumanlar çekilmiş, kor­kunç satıne butun fecaati üe gozukuyurdu. Yeni in- iıiâk, barut deposuna su sıkan itlaıyecnerm hepsi­ni birden tnpan gibi biç­miş, şimdi ortacıa yalnız bir takım et ve kemik yı- gmıarı kalmıştı.

Çenelerimiz kısılmış göz leıımız suıanmış, heyecan­dan tır tir titriyorduk. Çünkü şınıdı bahçeye iki ekip birden girmişti. Bun­ların birincisi sılınıyecner, diğerleri de itiaıyecıier mı. Brnnci ekip yaralı ve ölüleri toplarken ikmcüer de aynı yere su sıkmaya başlamışlardı. En basit tur mevzuda büe kolıektıi hal de, 1 ürk ün kahramanlığı belli oluyordu.

Bu arada çöken bir du­var yine birkaç cana kıyın ca oıuda daha fazla dura­madım. Zira bu işi kimle­rin yaptığını ve ne maksat la yaptıklarını çok iyi bili- yordum. Onlar çok iyi bir şekilde muhafaza edilen elektrik iabrikakastnı bu yoldan tahribi düşünmüş­ler ve ona göre fabrikada bulunan külliyetli miktar­da imâl edümiş mermi bu gün ilk defa olarak, hiç he sapta bile yokken, Aliibey deresinin arka kısımların­daki yeraltı depolarına nak 'îedilmişti. Eğer böyle- olma sa idi yine de namussuz heriflerin bekledikleri felâ ket vukua gelecekti.

Çocuklara veda edip yan larmdan ayrıldım.. Artık bir saniye bile duracak, kaybedecek zamanım yok­tu. Hergeleler kat’i olaıak faaliyete geçmiş, nihaî so nuca Varabilmek için plân­larını tatbike başlamışlar­dı. En ufak imkânlardan '- zira bütün trafik, yardı­ma gelen itfaiye ve tank ur taranlar için diğer vasıtala ra kesilmişti - istifade ede rek, hattâ bazan arabamı tarlalardan geçirerek, Edir nekapı’ya vardım. Orada biı* an bile beklemeden Be­yazıd’a ve Malhmutpaşa te rikiyle Sultanalıamamma geldim. Kürkçü Hanı kapa lı olduğu için merkezin ar kadaki ev kapısını çaldım. Çok beklemeden kapı açıldı Beni bizzat Mecit Bey kar­şılamıştı. Onun da yüzü

bembeyazdı.— “ içeri çabuk girin,”

dedi.Beraberce Cemil Paşa*-

nın odasına geçtik. Rume- lihisan işinde çalıştığım de likanlılar orada bekliyor­lardı. Albay masasının ba şında bir an durakladı, son ra bana bakmadan tane ta ne anlatmaya başladı, önünde büyük mikyasta bir şehir haritası açılmış duruyordu.

— “ Herifler umduğumuz dan çok daha evvel hareke te geçtiler, Ya onların he­men kökünü kazacğız, ya­hut da fecî akkbetle karşı karşıya gelmek zorundu ka lacağız.”

— “ Bu hususta ne düşü nüyorsunuz’ Albayım ?”

— “ Paşa şu anda ordu kumandanının yanında bu lunuyor.Ankara işini idare şeklini ve serbestisini ta­mamen bizim teşkilâta bı­raktı. Orgeneral de hususi bir uçakla on dakika evvel Ankara’dan İstanbul a mü­teveccihen hareket etti:

Diğer ajanlar birer put gibi sessiz duruyorlardı Ben maroken koltuğa otu­rup bir sigara yaktım. Her şeyden evvel sakin dimağ ile düşünmeye muhtaçtım. Albay devam e tti:

— “ ilk aldığımız tedbir şu oldu: Ordu birlikleri şe hir halkına sezdirmeden is taııbul Radyosunu abluka ettiler. On kişilik bir ekibi miz şu anda Radyonun için de bütün emniyet tedbir­lerini ve idareyi ellerine al mış bulunuyorlar. Başların da da Şeref var.

“ Beri yandan Ankara’da da aynı tertipler yapılmış bulunuyor. Büyük Postaha ne, Telefon Müdürlüğü em niyet memurları tarafın­dan muhafaza altına alın­mıştır. Garlardaki ve hava alanlarındaki hazır birlik ler silâh başı etmiştir. Za­bıta kuvvetlerine Dahiliye Vekâletinden gereken emir ler verilmiş ve polisin bilâ kayd-ü şart bizimle teşri- k-i mesâi etmesi sağlanmış tır.”

— “ Peki Albayım. Şu an da teşkilâtın diğer eleman­ları nerede?”

( Devamı V ar)

Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtından *Kıbrıs Türk Gençlik Teşküâtı Genel Kurulu 17

Temmuz 1960 Pazar günü olağan üstü olarak toplana çaktır. Teşkilât jûbelerini temsilen Kaza Merkezlerin­de Kaza İdare heyeti ve bucak başkanlan arasında se çilecek 4 kişi ile köylerden seçilecek 2 kişinin 17 Tem muz Pazar günü sabah saat 10da Lefkoşa’da Bizim Zafr Sinemasında hazır bulunmaları rica olunur.

NOT : Uzak köylerden gelecek ve yatacak yer­leri olmayan delegeler için 16 Temmuz Cumartesi ak şamı ile 17 Temmuz Pazar akşamlan yatacak yer te­min edilmiştir.

Kıbrıs Türk Gençlik Teşkilâtı Genel Merkezi

AHMET R. TEZCANKERESTE, HIRDAVAT VE İNŞAAT

MALZEMESİ MÜESSESESINDENb i l d i r i

Bir müddetten beri satışını durdurdu­ğumuz inşaat çimentosuna yeniden baş­ladığımızı ve en rekabetli fiatlarla Lefko- şa hududu dahilinde müşteriye teslim edeceğimizi sayın halkımıza müjdelerim.

AHMET R. TEZCAN Girne Caddesi No. 106, Lefkoşa

(Polis Karakolu Karşısında)

* İngiliz Gine’si İçin Memur Ve * Teknisyen İsteniyor

İngiliz Yeni Gine’sinde Kıbrıslı Doktor, öğrel* men, hukukçu, kimyager, sivil makinist ve arsa ölçecek şahıslara ihtiyaç vardır. Senevi maaş 2,500 dolar ile 12 bin dolar arasında olup seyahat beda» vadır.

Müracaat: MADELLA KABDEŞLER Stasinu Caddesi No. 11,

T el: 3526,Lefkoja. a

H M *«***

ÇA RŞA M B A ,18 TEMMUZ, 1

u m t | B O Z K C B T )

SporÇan’ın Bombası Direkte PatladıMevcut mevzuata göre bu futbolcu daha 3 yıl F.Babçeden ayrılamazİstanbul — Beşiktaş'ın Çan’a

125 bin liralık transfer tekli­finde bulunması bir bomba te siri yaratmış, fakat mevcut mevzuata âşinâ çevrelerde “ d' rekten dönen bir bomba” ola­rak vasıflandırılmıştır. Zira profesyonellik talimatnamesi nin ışığı altında gayet net olan gerçek şudur :

Can, bazı Beşiktaş’lı taraf­tarların ümit ettiği gibi bu se ne değil, hatta gelecek yıl da­hi hiçbir kulübe transfer ede­mez.

Zira, profesyonellerin trans ferleri bu yıl “ ¡badece bir de­taya maiısus olmak ' üzere ser Uat bırakılmıştır. Gelecek se- ue bu serbestlik ortadan kalka tak ve kulüplere mukaveleleri uu yu Uzauua hak.ni tanıyan hüküm tatbik mevkiine gire­cektir. Fenerbahçe kulübü ar zu ettiği takdirde Çan’ı ne Be şiktaşa, ne de yabancı bir ku­lübe bırakmıyabilir. Ve kendi sini 3 yıl daha bağlayabilir. Zi ra bu futbolcu halen asker ol duğu için bir defaya mahsus

Yılın Maçı 17 Temmuzda Buenos Aires’te

ARJANTİN İLE URUGUAY ARASINDA OYNANIYOR

Buenos Aires, — Yılın maçı I piyonu Keai Madrid karşılaş- 17 Temmuz Pazar gecesi Bu- ciKlarından yılın maçı 17 l emenos Aires şehrinin 100.000 ki şilik “River Plate” Stadında Arjantin ile Uruguay arasın­da yapılacaktır.

Atlantik kupası çerçevesin­den olan bu maç 3 Temmuz günü oynanması icap ediyor­du. Fakat ayni gün Montevi­deo da Güney Amerika kupa­sı galibi Uruguay’ın Penarol takımı ile Avrupa kupası şam

Dünya Kupası Çalışmaları Eylülde

Başlıyorİstanbul — 1962 Diinya

Futbol Şampiyonası eleme tur larında Rusya ve Norveç ile karşılaşacak olan millî takımı mızın hazırlıklarına 1 Eylül ta rihinden itibaren başlanılacak tır.

Millî ligin haftalık karşılaş malarından sonra, millî takım da oynayabilecek vasıftaki fut bolcular tespit edilecekve bun lar 10 - 15 günde bir toplu halde çalışmaya tâbi tutula­caklardır. Ayrıca nazarî ola­rak çalıştırılacak olan namzet takım muhtemelen her aybaşı bir hazırlık maçı yapacaktır.

Ayrıca 27 Kasımda Bulga­ristan ile yapacağımız A ve B millî mallarına çıkacak kadro lar da bu namzetler arasında tesbit edilecektir.

Meriç - 3 Balikitre - 0

Geçen Cumartesi Balikitre yi ziyaret eden Meriç Türk Gençlik Teşk'lâtı futbol ekibi yapılan dostluk maçını güzel bir oyundan sonra 3 - 0 gibi açık bı'r farkla kazanmıştır.

Maçın 'her 3 golünüde sen- terfor Memduh kaydetmiştir.

muza teliır edilmiştir.İki takım ar asında Venezu-

elianuı Guyaguıl jeiırinde ya pılan son maçı Uruguay 5 - 0 Kazanmıgtır.

Arjantin, Paraguay, Brezil ya ve Uruguay’ın igurak et­mekte olduğu Adantik kupası maçlarında Uruguay takımı favori gösterilmektedir.

Kanada’da Futbol Merakı Günden Güne

ArtıyorToronto — Son zamanlar­

da hemen hemen bütün dün­yayı saran futbol merakı niha yet Kanada’yı da sarmış bu­lunmaktadır. Daha bundan iki sene evveline kadar futbol müsabakalarına gelen cüzzî futbol meraklılarının sayısı bugün 15.000 - 20 - 000’ni bulmaktadır.

olaıı transfer hakkını elde ede memektedir. Terhis olacağı za man da transfer ayı gelmiş olacaktır.

İlgililerden öğrendiğimize göre halen kıt"asında bulunan Can Fenerbahçe idarecileri ta

rafından şehrimize davet edil miştir. Millî futbolcudan son hâdiseler hakkında izahat iste necek kendisine verilmesi ka­rarlaştırılan 35 bin liralık inik tarda ise en küçük bir arttır­ma yapılmıyacaktır.

ANTRENÖR KUTİK’E İZ SPOR TALİP OLDU

İstanbul — Bütün kulüp­ler oyuncu transferi ile meş­gul olurken, İzmırspor kulübü nün şehrimizde bulunan umu mı kaptanı Sami Özok'ta iyi bir antrenör aramaktadır. Bi­lindiği gibi lzmirspor’u geçen sene çalıştıran antrenör Sait Altınordu eski kulübü Altınor duya dönünce, lzmirspor anre nörsüz kalmıştı. İlk önce Ada let antrenörü Halil Özyazıcı ile görüşen Sami Özok bir ne tice elde edemeyince, Beşikta- şın başarılı çalıştırıcısı Andıe Kutik'e teklif yapmıştır.

Gürsel kupasındaki başarı­sızlıklardan sonra kulüp cami

asında Kutik aleyhinde Bu arada Pupa Sandoronun tekrar getirileceği ısrarla söy­lenmektedir. İşte bu durum karşısında Kutik’in lzmirspor’ un teklifine hemen hayır de­mediği öğrenilmiştir. Nihai durum önümüzdeki günlerde belli olacaktır.

Avdet Etti

Leymosun Türk Halkının Anavatan Devlet Hâzinesine Yardım Listesidir

Hüseyin M. Paşa ve eşi, 1 al­yans ve 1 frenk bağı kırmızı

taşlı yüzük altın.Orhan M. Münir ve eşi 1 ya

zili yüzük, 1 frenk bağı kır mızı taşlı yüzük ve 1 me­nekşe taşlı yüzük altın

‘Rjamadan A. Yakula ve eşi, 2 alyans altın

Vural Ali ve eşi, iki alyans, 1 kırmızı taşlı büyük altın yii zük ve 1 çiçekli altın yüzük 21 ayar

, „ . . . . . , Muhiddin Osman ve eşi, üçLeymosun da Merkezi Polis Stasyonunda kurulacak altm ^ Wr kınnm taşh yüolan “ Leymosun Türk Polis” ve Jandarma Kuvvetleri ^ ve ^¡r çocuk küpesi Kooperatif Bakkaliyesinde satıcı bir Türke ihtiyaç Enver Celâl ve eşi iki alyans vardır. ̂ altınİSTENİLEN EHLİYET : Mustafa Rıfat ve eşi altı ince

tel bilezik altın

Üç aydan beridir Avrupa’­da ticari temaslarda bulunan şehrimizin genç Tüccarların­dan Bay Özkân Mehmet Salih dün deniz yolu ile adamıza av det etmiştir. Hoş geldiniz de­riz.

SATICI ARANIYOR

Leymosun Spor Haberleri

■ k D e/teralı’dan sonra D oğan Türk Birliği antre- nöri Üevını de, iki aylık bir kursu takip etmek üzere 21 Temmuzda Londra'ya müteveccihen adamızdan ayrılacaktır. ..

★ Doğan T. B. de antro ner ve idareci olarak, çalış mis olan 19 Mayıs Lisesi öğretmeni Mevlût Goigelı* oğıu’nun adadan ayrılması münasebetiyle, geçen ak- şam Doğan Türk Birliği lo kalinde bir kokteyl parti verilmiştir.

Partiye 30 dan fazla sporcu ve idareciler katıl­mış ve samimi bir hava içerisinde geç vakte kadar eğienmişlerdir. Bu arada kulüp Başkanı Ziya Rızkı ve Mevlût Gölgelioğlu kar- şüıklı konuşmalar yapmış­lardır.

* önümüzdeki Salı Leymosunda Taksim ve Akın sinemalarında Doğan T.B. yararına iki film gecesi ter tip edilmiştir. _

1. Bakkaliye tecrübesi, Kooperatif Bakkaliyelerinde tecrübe sahibi ise bildirilmesi menfaati icabıdır.

2. Gösterebüeceği kefalet karşılığı.3. Ne kadar maaşla çalışabileceğini-4. İstida sahibi tam. ismi ve adresini bildirmeli.5. İstidalar en geç 20 Temmuz, 1960 tarihine kadar,

Leymosun Merkezi Polis Stasyonunda Türk Polis ve Jandarma Kuvvetleri Kooperatif Bakkaliyesi başlığı at­fında gönderilmelidir. Daha fazla malûmat ayni adrestenedinebilinir.

LONDRA’YA

Meriç -1 Ksero - 0

Geçen Pazar günü, Meriç Türk Gençlik Teşkilâtı spor kolunun davedisi olarak Me- riç’i ziyaret eden Ksero fut­bol ekibi, yapılan dostluk ma çını, güzel oynamalarına rağ­men 1 - 0 kaybetmişlerdir.

Maç çok samimi ve kardeş çe cereyan etmiştir.

Dünya Kupası Maçları Sili’nin ancak 4 şehrin­

de oynanabilecekSantiago del ChHe, — Son

aylar zarfında Şili’de vuku bu lan bazı tabiat âfetlerinden sonra, evvelce kararlaştırılan bazı stadların inşası veya ge­nişletilmesi işi, memlekette alı nan tasarruf plânınmdan dola yı şimdilik geriye kalmıştır.

Şili Futbol Federasyonunun yapmış olduğu teklifte, bura­da yapılacak olan Dünya Ku pası futbol maçlarının, evvel­ce kararlaştırılan sekiz, şehir­de olmayıp ancak Santiaşro. Roncagu, Aviai ve Vina del Mari’de oynanabileceğini açık lamıştır.

DAHA UCUZÇABUK ve DAHAYeni turist vapuru

AM v ADRIASile Brindizi tarikiyle

her Perşembe günü Leymosun’dan hareket eder,

Ücretler:LEYMOSUN - LONDRA Güverte, Koltuk ve yemek LEYMOSUN »■ LONDRA 2-4-6 kişilik kabinelerde Seyahat acenteniz veya

£27£30

LOUIS TURİST ACENTESİVasıtasıyle yerlerinizi erken ayırtınız. LİMASOL Lef koşa Mağusa Tel: 2587 2114 2331

Baf2151

Y

Lârnaka Platres 2232 47

Kıbrıs Genel Acenti Ionian Steamship Navigation Co. S. A. &

Naciye Cevdet, 1 mekik yü­zük altın

Adviye Ali 1 alyans altın Ali Cezar, velespitçi ve eşi 1

çift halka küpe ile 1 isimli yürek biçimi yüzük altın

Haşan Galip Başöğretmen, üç altın diş.

Aliye Galip üç adet yirmilik altını

Salih M'hmet ve eşi, emekli yüzbaşı, 1 çift kafesli elma? küpe, 1 çift altın küpe, 1 tek elmaz küpe ve 1 zincir- siz bilezik parçası

Sıtkı İbrahim ve eşi polis za­biti, 1 çiçekli altın yüzük ve iki altın diş.

Lârnaka’dan : ( R.S.)

Lârnaka Büyük Camiine Büyük Bir Bayrak

Hediye EttilerMemnuniyetle öğrendiğimi

ze göre geçen gün Lârnaka Limanına uğrayan Devlet De niz Yollan vapurlarından M / S MARjMARA vapuru müret tebatı almış oldukları yerinde bir karar gereğince Lârnaka Büyük Camiine büyük bir bay rak hediye etmişlerdir. Kah­raman denizcilerimize dini ma "bedlerimize karşı göstermiş ol duklan yakın alâka ve asîl jesten dolayı kasaba Türklüğü ve cami Komisyonu adına te­şekkürü vicdani bir borç saya nz.~ y

X “X ~X ~X -V V X ~X "X "X "X ~X “X ~X "X “X ~ X ‘X ~X ~:~X -X -:>X -X -X ~X >*X ~X «X «X ~X ~X -X ~X '•x-x~x~x:x~:~x-x~x~x~x~x-x“x~:-x~x*-:"x-:~:~x-:~x"x~x~»:~x-x“x~x~x-V -------------------------------- -------------------------------------------------

X**X~X“X' *x

L E F KO Ş A S T A D Y U M U22-23 YE 24 TEMMUZ İHTİŞAMLI BÎR GÖSTERİ

HARLEM GL0BTR0TTERSİLE

Amerikan Olimpiyat Şampiyonları U. S. STARS ve BEŞ HUSUSÎ GÖSTERİ

BİLETLER: PALLAS BİNALARI, Arsinoi Sokak - Lef koşa.<X~X“X~X~X~X»X“X~X*X“X»:~X-X»X»X“X~X~X«X-X~X~X-X~X»X~X~X«X~X~X»X»X~X**

Y

H A Ş A N Y U S U F MÜESSESESi lLefkoşa-Girne Yolu Başlangıcı-Eski Türk Mezarlığı Karşısında ■

ŞOFER OKULU BENZİN DEPOSU TEKALEM1T NAKLİYATi Kamyon, Taksi, Moto- f siklet ve Otobüs sürüşü • en usta öğretmenler ta- ' rafından yeni otomobil- ’ lerle öğretilir ve en er- ’ ken zamanda ruhsat çı*-

karılır.

Benzin istasyonumuz­da devamlı olarak PET- ROL1NA benzini, yağı ve lâmbasuyusn bulunur PETROL1NA arabanıza kuvvet verir.

Tam teşkilâtlı kundan Tekalemit istasyonumuz­da, en son sistem ve mo* dellerdeki makinelerimiz, le tekalemit yapılmakta^ dır.

Dizel kamyonlarımızla inşaatlara her zaman için , çakıl ve kum ile di£er in­şaat malzemesi en ucuz , fiatlarla taşınmaktadır. <

i Jm -------

Dr. Küçük bir Basın(Birinci aayi«d*u» kalan)

eye m odem bir Orta Okul bi- aaı, Evlıafa gelir » ağlamak, [laya gelecek turistleri ceıbet-

meK maksadiyie Glrne sahiUe rinde ‘ '3 Mil H â jl” civarına tu­ristik ve modern bir otel ne gazino, Ortaköy y a ^ ı ^ mo dem ve TUrkierin Her tüılu ihtiyacını sag»ayabilecek sabun fabrikası, Morada Bvfcaf çiftliğinde bir peynir fabrikası, veri iıenüz tesıoit edilmeyen mıntakalara 2 haıup fabrikası inşa edileceğini açıklamıştır.

Sözıerıne devam eden *-> Küçük bu lıususta izahat ver­miş ve söyle demiştir:'

•Bütün bu teşebbüsleri en faideıi bir şekilde yerine geti­rebilmek ve tou hususta bu programı hazm am ak maksa- diyie Ttlrkiyeden 3 kişilik bir tetkik heyetinin pek yakında adamıza varması -beklenmekte- diB u teşebbüsler yapılırken, Türk köylüsünün dört seneden beri yagmursuzıuk ve tedhişçi­lik yüzünden gördüğü zarar ve Hum faizciler elinde kalan roai larını kurtarmanın sarelerittin de düşünüldüğünü söyleyen Dr. Küçük, bu maksatla Türkiye­den acilen istenilen yarım mil­yon Uranın yakında gelmesinin beklenmekte olduğunu sözleri­ne ilâve etmiştir. Dr. Küçük inşaat ve kalKinma hamleleri hakkında şu izanatı verm iştin

"Lıeymjosunda Tekel idaresi ile ortaklaşa kurulacak oıan Yüksel içk i Fabrikasının Ça­lışmaya başlaması İçin mühen­dis ve teknisyenlerden müteşek kil bir heyetin bir kaç güne ka dar adamıza geleceği haberi alınmıştır.

"Lefnoşada kurulacak o.an ve Orta Şarkin en m odem Un fabrikalarından biri olacak Türk un fabrikasının inşaatına Orta Köy Köprüsü yanında başlanmıştır. Makineler gelmiş olduğundan fabrika en fazla bir seneye kadar çalışmaya başlayacaktır.”

Sorulan suaıler üzerine Cum hurbaşkanı Yardımcısı, Cum­huriyetin ilânından sonra müs­teşarlıkların kaldırılacağını ve yerlerine hususî kalem müdür­lüklerinin ihdas edileceğini, nü­fus sayımının yapılacağını, as­kerî İngiliz üslerinde çalışacak Kiibrıslı işçilerin yüzde otuzu­nun Türk olacağı hususunda anayasaya madde konduğunu ve Rum müteahhitlerinin bile yüzde 20 Türk işçi kullanmak mecburiyetinde olduklarım da söylemiştir.

Müsteşarlıkların kaldırılaca­ğına ve yerlerine hususî kalem müdürlüklerinin ihdas edileceği hakkında sözlerine devam eden Dr. Küçük şöyle demiştir:

"Şunu da ilâve edeyim ki Türk Müsteşarlar bugüne ka­dar vazifelerini hakkıyle ifa etmişlerdir. Kendilerine teşek­kürü ıbir borç bilirim.”

Toplantıyı müteakip hasın mensupları odayı terk etmek üzere iken Dr. Küçük şunları söylemiştir:

“Bu sabah Ankara’dan mek­tup aldım. Bazı kimseler ora­daki öğrenci yurtlarındaki Kıb rıslı taıebelere telefon ederek “Ben Küçüğün adamıyım, m a­dem ki siz muhalifsiniz Kıbrısa dönmeyiniz. Aksi takdirde dö­vülecek, öldürüleceksiniz’’ de­mekte ve aslı olmayan yalan­lar söyleyerek gençleri tehdit etmekteymişler. Bunu yapan kimseler bence malûmdur. Şu­nu belirtmenizi rica ediyorum kl, bu gençler adaya geldikleri takdirde kendilerine hiç bir za­rarın gelmeyeceğine garanti veririm. Hattâ en küçük bir hakarete bile maruz kalmaya- ceklardır.”

Kiralık EvLefkoşa’da Selanik Sokak

No. 1 deki 2 oda bir sündür- me, mutfak, 100 numara, Av­rupa banyosu ile eşyalı veya eşyasız kiralıktır.

Müracaat :A. Çıraktı ve Oğulları

HALK Sineması Tel: 6048

F E R Y A T ’ ITAKDİM EDER

NOT- C u m a rtes i v e Pazar akşamlan bu m ü stesn a filme ilâveten

R E N K L İ İN G1L1ZÇEi SİNEMASKOP

SON OF ROBlN HOOD(ROBINHUD’UN OĞLU)

A v n i f i lm le r C u m a rtes i v e Pazar Saat 2.30 da ZAFER SİNEMASINDA güsterüecektir.

F E R Y A TEıı ünlü Tüık sanatkârlarının bir araya

çelerek yarattıkları müstesna bırsan’atkorüe- fasıdır ALTAN EKBULAü, PERİHAN KoH- S İL HAŞAN CEYLAN, KADRİ OGELMAN, A I i La EİNG1N, REHA KRAL.

F E R Y A Tİcü bir mevzu * Samimî bir agkın servetle mü cadelesi - Güldürürken ağlatan, ağlatırken gul- duıen sahneler - Yepyeni besteler, dillere destan

olacak nelıs bir şarkı:______

ÖldürüldüKostas Beristıofos adında

42 yaşında bir Rum, dün ak- «am saat Ö.OO’de Leymosun - un Ay Andrea Sokağında vu­rularak öldürülmüştür.

Kostağa beş el ateş edildi­ği bildirilmektedir.

Krustçet Misilleme ihtimalinden bahsettiBirinci sayfadan kalan

mentoda sert münakaşalara vesile olmuştur. İşçi Partisi mensupları hükümeti şiddetle tenkid etmişlerdir.

Başbakan MaoMillan Par­lâmentoda yaptığı bir konuş­mada, İngilteredeki Amerikan üslerinin kullanışı lıakkındaki İngiliz - Amerikan anlaşması üzerinde herhangi bir değişik lik yapılıp yapılmayacağı hu­susunu Amerikan hükümeti ile görüşeceğini belirtmiştir. Sözlerine devam eden Mac Millan, İngilteredeki Ameri­kan üslerinden kalkan altı mo törlü, R B - 47 tipinde olan bir Amerikan keşif uçağının Barent Denizinde Ruslar tara fından düşürülmesini protesto da Amerikalıları destekleyece­ğini açıklamıştır. İyi haber alan çevreler, lrıgilizleriıı bu­gün Rus notasını cevaplandı­racaklarını bildirmektedir.

Türk Düşmanlığı(Birinci sayfadan kalan)Diğer taraftan, asırlarca bu

adayı anayurdunun bir pargatı yapan Türkler, Kıbrıs üzerin- de en faz la hak sahibi olan bir millettir. Tarihî bağ.ar yanın­da, coğra fî ve stratejik bağlar da Türkıyeyl sıkı sıkıya bu adaya bağlamaktadır. Türk ordusunun Kıbrısa dönmesi ıa- rurlydi. Uluslararası anlatma­lar TUrklere bu halikı tanımış­tır. "K tnlki” gazetesi, kendisi­nin ve kendi taraftarlarının ko­pardıkları gürü.tü İle tarihin hükmünü değiştiremezdi. Nite­kim uzun zamandanberl yaptı­ğı neşriyatta mağlûp oldu, yere serildi.

F akat bu gazetenin Türk düşmanlığı henüz, sönmedi. Çllg kU bu düşmanlık etrafına top­ladığı yazarların ruhlarına nü­fuz etmiş bulunmaktadır.

BOZKÜBT

Yüksel içki Fabrikasını Kurmak iç in !.. .

(Birinci sayfadan kalanı rarlı bir iktisat politikasının esasları tesbit edilmektedir. Herkes istikbale büyük bir inanç ve ümitle bakmaktadır. Kıbrıs dâvası ise gayet şuurlu ve yapıcı bir plânla millî dava­ların en başına alınmıştır.

Yeni inkılâp Hükümetinin bizden itediği tek şey, boş de­dikodularla vakit geçirmemek, millî birlik ve beraberlik İçinde el ele vererek durmadan çalış­maktır.

TÜRKİYE BASININDAN ÖZETLER

(Birinci sayfadan kalan)derilmiştir :

“ Sayın Orgeneral Cemâl Gürsel,Dokuzuncu Türk Dil Ku

rultayı devrimılerin kurtarı cısı Millî Birlik Komitesini saygıyla selâmlar. Atatürk ün büyük önem verdiği dil devrimi, başkanlığınızdaki hükümetin ve millî birlik komitesinin yftkm ilgisiyle ülküsü yolundu hız kazan­mıştır. Türkiye’nin ege­menlik savaşında mutlu bir çağa giren kurultay, siz tere saygı ve sevgilerini sunmayı oybirliğiyle karar laştırmıştır.”

Mağusa Namık Kemal Lisesi Müdürlüğünden

1960—1961 öğretim yılında okulumuzun orta birinci sınıfına kayıtlar, 29 Ağustos, 1960 ile 21 Eylül, 1960 ta­rihleri arasında vaoılacath va hütün __ m__i.iihleri arasında yapılacağı ve bütün adayların 22 Eylül 1960 tarihinde ö.e, saat 9.00 da Türkçe ve Matematik derslerinden özel bir test’e tabi tutulacakları ilgililere duyurulur-İSTENİLEN EVRAK :

1—İlkokul diploması,2— Doğum kâğıdı,3— Dört adet (lâcivert caket, beyaz gömlek ve kıra, vatlı) vesikalık resim.

Okıdumuz yeni öğretim yılma, 27 Eylül, 1960 Sah gunu bağlıyacaktır.

ÖOPrlukÎLEEİN <ÎKUL KIYAFETLERİ AŞAĞIDADIRErkekler için: Lacivert ceket, beyaz gömlek, kıravatve gri pantolon.

58t“ eİkr « O * M k ve bw yaks. K ,5.ta geyilmek üzere kurşuni caket.

FiAT TEKLiFNAMELERib ir s e n T m ü d d e l Mh 'rkev " 'I - 1 -9 -60 dan it ib a re nmasına daiı- fiat nta kuru1'2. Miicfûri;!.,. _ lif nameleri davet olunur.bı v Ptw f t9dİler’ g e re k li P erson el, pişirme ka- dûrumda vıG n?eze ta b a k la r ı v.s. temin edecek

- ~ p a H l t i i d i r kÛ1 tİatlaria bWnci SrfBÖlge Polis

Taze Sandüviç Mi istiyorsunuz?

O halde hiç tereddüt etme­den Lefkoşa’da Atatürk Mey danı’ndaki Sandüviç’ci k-emol LASTİKÇlOĞLU’na uğrayı- nızSabahın erken sattlerindeıı gecenin geç vakitlerine kadar, her türlü sandüviçin en taze ve nefisini ancak Sandüviç’ct Kemal LASTIKÇİOÖLU’n ■ da bulabilirsiniz !

Kongoya Amerikan Askerleri Gönderilmesi

Muhtemel( Birinci sayfadan kalan) ̂

daki durum üzerinde Bir­leşmiş Uluslar Sekreteri Dag Hammerşild ile özel mahiyette bir görüşme yW mışlardır.Genel Sekreterliğe yftkm

çevrelerin bildirdiklerine göre bu görüşmede isyan halinde olan Kongo ordusu mı yeniden oı-ganize etmek amacıyla A frika ’lı devletle rin Kongo’ya ordu subay­ları gönderilmesi konusu­nun da ele Hİındığı bildiril­mektedir.

Belçikalılar Geri Dönüyor

Belçika’da hükümete P kın çevre, dün yaptığı Wr açıklamada Kongodaki &sl lei’e ktırşı savaşmakta ola" Belçikalı paraşütçülerin çok sayıda âsi karşısın^ azınlıkta kaldıkları iÇ‘n' çekilerek ülkelerine dön­mek üzere gemiler bindik­lerini, ölen bulunmadığı!1!’ buııunfe beraber birkaç f raşütçünün ağır surette P raland ığını bildrimiştir. ‘

Makarios un Mektubu ̂Başpiskobos Makari<*

Kongo Başkanı’nte, bir n# tup göndermiş Ve Kon?0' daki Kııbns’lılann can vf emlâkinin korunması kon11 sunda müracaatta bulu"' muştur.

Mektubta Kongo cun# riyetindfe üç bine v̂ ”1 Kıbrıslı’nm bulundu^ bunlardan birinin öldürii'" düğü, ve bazılarının da W tü muameleye tabi, ¿omun öğrenildiği Hldır'l miştir.