� antik türk
klasikleri
LACIVl'�RT YAYINCILIK SAN. \il� TIC. LTD. ŞTI.
Kültür Bakanlığı
Yayıncılık Sertifika No: '1206-34-0032 56 Antik Dünya Klasikleri: 79 Türk Klasikleri Dizisi: 16
ısıw 978-9fl44· 184-66-3
Dizi Editörü: Neval Akbıyık
Kapak Tasarım: Ravza Kızıltuğ
Baskı ve ci!L: SisLcm MaLtıaacılık
Yılanlı Ayazma Sok. No: 8
Davutpaşa-'l'opkapı/lsLanbu 1 Tel (0212) 482 11 O 1
irtibat için: .'\layköşkü Cad. No: 11
Cağaloğlu I lsLantıul Yazışma: P.K. 50 Sirkeci/ lstanbul
Telefon: (0212) 511 24 24 Faks: (0212) fı12 40 00
CENAB ŞAHABEDDİN
1870 yılında Manastır'da doğan Cenab, Plevne Savaşı'nda şehit olan Binbaşı Osman Şehabeddin Bey'in oğludur. Babasının şehit olmasından sonra Cenab, annesi İsmet Hanım'la İstanbul'a geldi. Evinde bir süre özel öğrenim gördü. Sonra Eyüp Rüştiyesi'nde ortaokul, Fevziye İdadisi'nde ve Kuleli Askeri İdadisi'nde lise öğrenimini tamamladı. Gülhane Askeri Tıbbıye-i Şahanesi'ne (GATA: Gülhane Askeri Tıp Akademisi) girdi. GATA'dan 1889'da birincilikle Doktor Yüzbaşı olarak mezun oldu. Hükümet tarafından cilt hastalıkları alanında uzmanlaşması için Paris'e gönderildi; burada dört yıl kaldı. Paris'te bulunduğu süre içinde Latince ve Yunanca dersleri alarak kendini geliştirdi. Tıp uzmanlığı yanında, Batı Edebiyatı hakkında da pek çok yenilikle yurda döndü (1893). Yurdun pek çok yerinde doktorluk yaptı. 1908' de politikaya atıldı. Sağlık Bakanlığı'nda müfettişlik, ikinci başkanlık, genel müfettişlik vazifelerinde bulundu. Doktorluğa ve sağlıkla ilgili görevlere yirmi yıl devam etti. 1914'te kendi isteğiyle emekli oldu; tamamıyla eğitim ve yazı hayatına atıldı. Darülfünun'da (İstanbul Üniversitesi) önce Fransızca, sonra Türk ve Batı Edebiyatı Tarihi, daha sonra ise
• 3 •
Cenab Şahabeddin
Osmanlı Edebiyatı Tarihi müderrisliğine getirildi. 1922 yılına kadar müderrisliğe devam etti. 1928'de Paris'e gitti. 1931'de tekrar İstanbul'a döndü; herhangi bir resmfvazife almadan gazete ve dergilerde makaleler yazmaya devam etti. 1934 yılında İstanbul' da beyin kanamasından vefat etti. Cenab, Fransızca, İngilizce, Almanca, Farsça, Arapça biliyordu.
Cenab'ın şiirleri Saadet Gazetesi (1885), Sebat ( 1886) ve Gül
şen dergilerinde çıktı. İlk şiirlerini Tamat adlı kitabında toplayarak 1887' de yayınladı. Malumat, Hazine-i Fünun, Maarif, Şelale-i Edep
dergileri ile Mektep Gazetesi'nde yeni şiirleri yayınlandı. 1897'de görevli olarak gittiği Hicaz seyahatinin notlarını önce Servet-i Fü
nun' da, sonra da Hicaz Yolunda adlı kitapta yayımladı. 1896' da Servet-i Fünun' a katıldı. Gerçek değerini Mektep ve Servet-i Fünun
dergilerindeki yazılarıyla kazandı. 1907'deki Suriye vazifesine ait notları Suriye Mektuplan' nda yansıttı. 1908' den sonra Aşiyan, İçtihat, Hürriyet, Hak gazete ve dergilerinde yazdı. Yine bu tarihlerde Sabah, Hadisat, Tasvir-i Efkar, Peyam-ı Sabah, Tanin gazetelerinde siyasi yazıları yayımlandı. Kalem dergisinde Dahhak-Mazlum
adıyla mizahi yazıları çıktı. 1918-19 yıllarında iki defa Tasvir-i Efkar
Gazetesi için Avrupa'yı dolaşarak izlenimlerini mektuplar halinde yayınladı. Cenab, şiir, seyahat, tiyatro, vecize, tenkit, makale ve biyografi türünde eserler verdi. Cenab'ın dört yıl Avrupa' da kalması şiir anlayışında değişikliklere sebep oldu. Sembolizmin edebiyatımızdaki ilk temsilcisi oldu. Şiir şekli olarak Sone'yiı de edebiyatımıza kazandırdı. Şiirlerinde tabiat, ses, musiki ve renk esastı. Cenab, Servet-i Fünun şiirine orijinal imaj. alegori2 ve remizleri3 sok-
1 Sone: İki dörtlü ve iki üçlüden oluşan, on dört dizeli bir Batı şiir türü.
2 Alegori: Bir görüntü, bir yaşantı veya bir davranışın daha iyi kavranmasını sağlamak
için göz önünde canlandırıp dile getirme.
3 Remiz: Sembol, rumuz.
• 4 •
Tiryaki Sözleri
tu. Hep aruzla yazdı; hece veznini parmak hesabı olarak nitelendirdi. 1901'den itibaren nesre4 yönelen Cenab, nesri de sanat kabul etti ve nesirde sanatkarane ürünler ortaya koydu. Cenab, pek çok konuda eleştiriye maruz kalmış olsa da Tevfik Fikret ve Halit Ziya ile birlikte Servet-i Fünun'un üç büyük isminden biri olarak kabul edil-di. Ömrünün son dönemlerinde bir Türkçe lügat hazırlığı içindeydi.
Eserleri: Tamat ( 1887); Hac Yolunda ( 1909); Yalan ( 1911 'de yazıldı, 1913'te oynandı, basılmadı); Afak-ı Irak ( 1915); Evrak-ı Ey
yam (1915); Körebe (1917); Suriye Mektuplan (1917); Nesr-i
Harb, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Sözleri ( 1918); Avrupa Mektupları
(1919); KadıBurhaneddin(1922); W. Shakespeare(1931); Küçük
Beyler veya Derse Devam (Hüseyin Suad Yalçın ile yazdığı vodvil,5 sonradan Züppeler adıyla operet haline getirildi); Ölümünden
Sonra Cenab Şahabeddin'in Hayatı ve Seçme Şiirleri (Sadeddin Nüzhet Ergun, 1935); Cenab Şahabeddin 'in Bütün Şiirleri (Mehmet Kaplan, İnci Enginün, Birol Emir, Necat Birinci, Abdullah Uçman, 1984).
4 Nesir: Düz yazı. 5 Vodvil: Hareketli, eğlenceli bir konuya dayanan, şarkılara da yer verilen hafif güldü
rü; tiyatro.
• 5 •
Sunuş
Cenab Şahabeddin, Türk Edebiyatı'nın, özellikle Servet-i Fünun edebiyatının önemli temsilcilerinden biridir. "Tiryaki Sözle
ri" ilk defa 1 9 1 8 yılında Nesr-i Harp, Nesr-i Sulh ve Tiryaki Söz
Zrri'nde yayınlanmıştır. Bu kitabında Cenab, özdeyiş şeklinde olan 361 tane seçme söze yer vermiştir. Ölümünden sonra kitap olarak ilk defa 1978 yılında Tiryaki Sözleri adıyla Dr. Orhan F. Köprülü ve Dr. Reyan Erben tarafından Cenab'ın not def terindeki bütün sözler aynen okurlara kazandırılmıştır. İkinci baskı ise tekrar bir kontrolden geçirilerek, yine tıpkı basım şeklinde Köprülü hocamızın "ikinci baskı için önsöz"ündeki açıklamalarıyla birlikte 1998 yılında basılmıştır.
Dr. Köprülü ve Dr. Erben; "Cenab'ın vaktiyle yarım bıraktığı
bir işi tamamlamakla büyük edibin ruhunun şad olacağına ve bu
sözlerin gün yüzüne çıkarılmasıyla şahsiyetinin ve çeşitli meseleler
deki fikirlerinin daha iyi anlaşılabileceğine" inanarak, 1 830 sözü aynen vermiş, okurların daha iyi anlayabilmesi için ise gerekli yerlere parantez içinde kelime anlamlarını almışlar. Böylece Cenab'ın not defteri olduğu gibi günümüze ulaşmıştır. Bu noktada, Dr. Köprülü ve Dr. Erben'e teşekkürü bir borç biliyorum.
• 7 •
Cenab Şahabeddin
Dr. Erben'in belirttiği gibi: "Arapça ve Farsçayı derinliğine bil
mesi, Fransızcanın bütün inceliklerini benimsemiş olması, Türkçeyi
kullanmaktaki hüneri ve geniş kültürü ona duygu ve düşüncelerini
en güzel biçimde ifade etme imkanı sağlamıştır."
Cenab, hayatı yoğun bir şekilde hissetmiş ve yaşamış insanlardandır. Hayat mektebinden ayrılırken ardında duygu, düşünce, beğeni ve tecrübelerini titizlikle aktardığı not defterini ve eserlerini yadigar bırakmıştır.
Bu çalışmada, 1830 söz içinden gençlere en uygun olanları dil bakımından da sadeleştirerek seçtim. Bununla birlikte, tümüyle sadeleştirmeyi dil ve estetik açısından uygun görmedim. Bazı kelimeleri aynen bırakıp, anlamını dipnot ile verdim. Bu şekilde kelime haznesine de katkı sağlanmış olacağı kanaatindeyim. Anlam
ve eğitim düzeyi dikkate alınarak yapılan bu seçme ve sadeleştirme ile birkaç hedefin gerçekleşmesini ümit ediyorum. Seçmeler, vecizeler hakkında ve Cenab'ın özdeyişleriyle ilgili bir fikir vermiş olacaktır. Ayrıca bu sözleri okurken hayata dair düşünme fırsatı elde edilecektir. Cenab'ı ve hayatı anlamada bir katkı olabilmesi dileğiyle .. .
• 8 •
Elif Konar
Temmuz 2005, İstanbul
Ön söz
Söylenmemiş fikir yoktur, diyorlar. Bu söz doğru olsa da bundan sonra insanlar süküt edecek değil ! ...
Ortaya çıkan fikirler zekanın filizleridir.
Pek çok adamın benden fazla fikirleri vardır, fakat benimkiler az çok bir işe yaramak ümidiyle ortaya çıkarken, onlarınki tem
bel tembel evlerinde kapalı oturuyorlar.
• 9 •
Cenab Şahabeddin
Ne bütün varını yiyip ölmüş vardır, ne de her fikrini
söyleyip susmuş.
Güzel fikir doğru olmasa bile hoşa gider.
Fikir uğradığı zihnin değil, çıktığı dilin malıdır.
Güzel fikir ihtiyarlamaz.
Temiz alnın üstünde bir sema vardır. Doğru ve güzel bir fikir !
Fırtına eğer bana bir fikir getirirse, onun saçlarımı
yolmasında sakınca görmem .
• 10 •
Tiryaki Sözleri
Mide için lokma neyse zihin için fikir de odur; hepsi beslemez, bir kısmı sağlığa dokunur ve bazıları zehirler.
Asırların ibriğinden yüz kere süzülmüş fikirleri bile herkese kabul ettiremeyiz.
İnsan gibi, dünya da yaşlandıkça elemleri artıyor !
Boş mide haykırır, derler. Biz de ekleyelim:
Dolu ağızların sesi çıkmaz.
Büyük yoksulluk gibi büyük zenginlik de güzel
hislerin gelişmesine manidir.
İnsana en güzel sıfatı "fani" diyen vermiştir .
• 11 •
Cenab Şahabeddin
Dahiliğin ne memleketi, ne asrı olur;
her yer 01:1:un, her zaman onundur.
En sevimsiz faaliyet başkasının pislediğini
temizlemektir.
Ne dediği anlaşılmayan ses sükutun yaramazıdır.
Can sıkıntısı, ruh yerine cismin
beslenmesinden ileri gelir.
Halimize uymayan bizi oyalayamaz.
Ava.m mahkemesi daima gıyaben mahkum eder.
Kanunların büyük vazifesi zaaf ile kuvvet arasında denge aleti olmaktır.
• 12 •
Tiryaki Sözleri
Mantık, fikre ait konularda pek az kıymetlidir; hayat meselelerinde on para etmez.
Adalet, daima kuvvetin taraftarı ve koruyucusudur.
Karga ne kadar adım değiştirse de sesinden tanınır.
Talih bile deve gibidir; önüne bir eşek düşmedikçe istediğiniz tarafa yürümez.
Terazi gerçekten adaletin timsalidir. Dili daima ağır basan tarafa meyleder.
Sanatta yaşayacak sonradan çıkına adetler ancak
an'aneye tamamen vakıf olanlardan ortaya çıkabilir.
• 13 •
Cenab Şahabeddin
Üzümün tatlısı bağ bozumuna kalır.
Herkesi tanıma sorunu, kendini
bilmeyenlerde ortaya çıkar.
Takdir gibi tahkir de yerinde kullanılmalı ki kıymeti olsun.
Tatlı hatıra mesut hayatın faizidir.
Aklı çok olanın lezzeti de çok olur, elemi de.
İnsanın gönlünü verdiği mahluktan hiçbir şeyi eksik edememesi pek tabiidir; zira gönlümüzden daha kıymetli nemiz vardır.
Parasızlık, hiç yalan söylemeyen kara habercidir .
• 14 •
Tiryaki Sözleri
Tevazunun güzelliği, çıktığı noktanın yüksekliği ile doğru orantılıdır.
Bazı adamlar başkasının hürriyetine mani olmadıkça kendisini tamamıyla hür hissetmez.
Herkes başkasına gerçekte kendi layık olduğu muameleyi uygun görür.
İçinde yaşadığı zamanı beğenmemek, aczin en yaygın şeklidir.
Yüksek fikirlere hizmetkar olmayan,
hakkı ile amir olamaz.
Hayat hiç şüphe yok ki komedidir; fakat içinde çoğumuz ağlarız .
• 15 •
Cenab Şahabeddin
Bir zerre ümidiniz var mı, bir çeki6 elem
yüklenebilirsiniz: Hayatın dengesi böyledir.
İnsan hayata o kadar bağlıdır ki, vücudumuz toprak olduktan sonra gölgemizi bir soluk fotoğraf halinde yaşatmaktan bile gizli
bir lezzet umarız.
Herkes kendini beşeriyet için vazgeçilmez hisseder; halbuki beşeriyetin hiç birimize ihtiyacı yoktur.
Bana vakit geçirmek için "briç plafon" veya "majon" teklif ediyorsunuz. Bense vaktin geçtiğinden şikayetçiyim. Aradığım, vakti geçirecek değil, vaktin geçmesini önleyecek bir vasıtadır.
Ancak cücelerdir ki küçüldüklerini hissetmezler.
6 Çeki: Tartı; iki yüz elli kiloya eşit olan, ağır, kaba şeyleri tartmakta kullanılan ağırlık
ölçüsü.
• 16 •
�· Tiryaki Sözleri
Tarihe insan her istediğini söyleyebilir, mademki ölüler itiraz edemezler.
Hakiki minnettarlık dudaklardan çıkmadan önce gözlerde okunur.
Birbirini tanıyanlar ve anlayanlar arasında, süküt
sözden çok daha derinlere ve çok daha uzaklara gider.
İyi giyin, ama dikkat et kostümün senden üstün olmasın.
"Tarihi yapan biziz, yazan siz! " evet,
ama itiraf ediniz ki yapabilecek olsanız yazmayı küçük görürdünüz.
Fikren emir olamazsan esir olursun. İkisinin ortası yoktur .
• 17 •
Cenab Şahabeddin
Çenesi düşmedikçe ihtiyarlar az söylerler;
hayat onlara sözün faydasızlığını öğretmiştir.
Hürriyeti hakkıyla anlamayan onu
er geç kötüye kullanır.
Sürüden ayrılanı sürü sevmez.
Akarsu ne güzel hayat dersidir;
küçük engellerin üzerinde köpürür, büyüklerin yanından sessizce geçiverir.
Ruhumuzda hapsolan yaşların zehrine karşı gözümüzden akan
ların acılığı hiçtir .
• 18 •
Tiryaki Sözleri
Çok sakladığımız yemek bizden
ekşiyerek intikam alır.
Senelerin yüklettiği yaş yükü dışında , her yük omuzdan indirilebilir!
Yeryüzünde yaşamak dünyanın ağırlığından az çok bir hisse yüklenmektir.
Avamı ümitli oldukça bir cemiyet ölmez . En kötü idare, avamı ümitsizliğe düşürendir.
Kazlar arasında kartal ve kartallar arasında kaz aynı ölçüde sıkılır.
• 19 •
Cenab Şahabeddin
Fakirin zekatı sabırla çalışmaktır.
Kafalar boş durdukça kalınlaşır.
Bir güzel fikir bin zihne uğrayabilir. Fakat yazılmış, basılmış şekli hangisinden aldıysa onun malı olur.
Yükü çeken mandanın ses çıkarmayıp da kağnının inlemesi gariptir!
Hakiki idare adamı, sırasında "Pekiyi"
sırasında "Olmaz" demeyi bilir ve
hiçbir zaman geri dönmez.
Hakiki kötüler iyiliği aptallığa bağlarlar.
Doğruyu söylemek değil, anlatmak güçtür .
• 20 •
Tiryaki Sözleri
Gençliğe çok kusur bağışlanabilir, çünkü nefsini düzeltmeğe vakti vardır.
Cemiyet bir saat gibi işlemeli;
geri kalmak gibi ileri gitmek de bir kusurdur.
Çalışmak öyle emin bir bastondur ki her düşen ona dayanarak kalkabilir. "Düşenin dostu olmaz, hele bir düş de gör ! " diyen
çalışmayı hatırlamamış olsa gerek.
Her memlekette öyledir;
üniversiteler kıyamete yakın düzelir.
Ömründe hiç yalan söylememiş adama yalan
söylemeye hiç kimse cesaret edemez. Herkesin yalana cesareti öyle adam bulunmadığı içindir .
• Z1 •
Cenab Şababeddin
Uykuda gördüğümüz rüyalar, uyanık gördüklerimizin her bakımdan binde biri oranındadır.
Kendilerini günahkar zanneden masumlar, masum zanneden günahkarlardan az değildir.
Bir adamın fikirlerini sözleri değil, hayatı gösterir.
Çevresine kin besleyen adam etrafına ateş dizilmiş akrebe benzer; er geç kendi zehri kendisini
öldürecektir.
Halkının tepesine her hükümet kılıç asar.
İyi hükümetler onlardır ki astıkları
kılıcı hissettirmezler .
• 22 •
Tiryaki Sözleri
Nur aydınlattığı çevreye ve ateş ısıttığı daireye
oranla değer kazanır.
Olağanüstü ruhlarda fazilet gibi kusur da kural dışı bir büyüklük alır.
Milletler de fertler gibi düşe kalka büyürler. Her düşüş bir çökme değildir. Bir millet için çöküş odur ki gelişmeğe elverişli
ruhların içerisinde gelişmesine izin vermez.
Hürriyet, hürriyetin ne olduğunu bilmeyenin hakkı değildir.
Hüküm hükümdarın da olsa hak halkındır; çünkü hükümdar her hakkını halkından alır.
Cenab Şahabeddin
Her millet karnında gelecek adında bir yavru taşır; o yavruyu düşürmek sosyal cinayetlerin en büyüğüdür.
Karışıklık ile beslenen elbette asayişin geri gelmesini istemez.
Kötü kullanmaya elverişli olmayan kanun yoktur; eğer uygulayanlarda kötüye kullanma iştahı varsa, kanun değiştirmekle
ancak suistimalin şekli değişir.
Her fert kendi işine gelmeyen idareye keyfi yönetim iftirasında bulunur.
En ağır angarya, faydasızlığından emin olduğun işi vazife adına yapmaktır.
Dünya Savaşı bize ne tuhaf kimseler göstermedi; fakirlerden yardım cemiyetlerinden servet kazananlara kadar!
• 24 •
Tiryaki Sözleri
İyi adam dediğimiz kendimize en çok benzeyendir.
Çok parası olup hiç arzusu olmamak, çok arzusu olup hiç parası olmamaktan daha acıklıdır.
Politika yarasaya benzer; çok aydınlıktan hoşlanmaz.
İnsan ancak kendisini çok sevenlerle kendisinden çok korkanları kolaylıkla ikna edebilir;
bir tebessüm ve bir çatık kaş, sırasında kuvvetli bir delildir.
Bugünkü fikirlerin kıymetini ancak yarın gösterir.
• 25 •
Cenab Şahabeddin
Genç görünme arzusu bilhassa ölüm endişesinden kaçınmak için beslenir; sanırız ki genç göründüğümüz oranda ölümden uzağız!
Yoksulluk rüzgarı her tozdan önce fazileti süpürür.
Bazı adamların zihni sağırdır; hakikat onlara haykırmalı ki anlasınlar.
İçinde yaşadığı kalbe göre aşk altın, gümüş veya tenekedir.
Nezaket ister ayakkabı giysin, ister çarık, bastığı yeri çamurlamaz.
Hakikati güneşe benzetirler; doğrudur. Gözlerimizi yaralar, korkusuyla çoğuna bakamayız.
• 26 •
Tiryaki Sözleri
İnanıyorum ki, hakiki fazilet, cemiyete faydalı işlerdir; katibin fazileti kaleminden damlar, çiftçininki alnından terler;
Hakikat her zaman mantığa uymaz.
Akıllılar meclisinde boş sözün en göze çarpan eseri meclise sükut getirmesidir.
Sırasında gülmek asla ciddiyete mani değildir; doğru yaşa, serbestçe gül ve ağırbaşlılığın bozulur diye hiç
korkma!
Niçin mi fikir değiştiriyorum? Çünkü ben fikirlerimin sahibiyim, kölesi değil. Fikirlerime karşı hiçbir
taahhüdüm yok; ister değiştiririm, ister saklarım.
• 27 •
Cenab Şahabeddin
Yaptığı işten şan ve şeref bekleyenler, çevrenin hizmetkar lığından kurtulamamış demektir.
Neleri bilmediğini bilen çoktur; güçlük neleri hiçbir zaman bilemeyeceğini bilmektir.
Avamın her kusurundan seçkinler sorumludur.
Düşmanlar hayat salçasının tuzu biberidir.
Tükrük gibi gerçekler vardır ki ağızdan çıkınca iğrenç olur ve yutulması gerekir.
Elinden geleni yapmadığın sürece umduğunu bulamadığından şikayette haksızsın .
• 28 •
Tiryaki Sözleri
Ustalıklanyla yüksek makam kazananlara gıpta ederim; kazandıklan makamdan dolayı değil, kazandıklan
ustalıklarından dolayı!
Kalbin şerefi helecanındadır; heyecan verici sebepler karşısında çarpınnsı
artmayan yürek ölü sayılır.
Parasız kalmak istemiyorsan, bağıştan değil borçtan çekin.
En acınacak mahluk kaplumbağayla beraber yürümeye mecbur olan küheylandır.
Çok bilen gibi hiç bilmeyen de affa yatkındır;
yarım bilgilerden korkarım .
• 29 •
Cenab Şahabeddin
Bilgisizlik daima nur ile alevi karıştırır ve çok kere kendisini aydınlatan gibi yakanı da
güneş sanır.
Ustalığın kuvvetli bacakları vardır, emin adımlarla yürür; ancak dahilik
kanatlıdır ve uçabilir.
Başkalarına su geçirmemek için muşamba gibi kendileri ıslanan adamlar, hakikaten hürmete değer adamlardır.
Eskimiş fikirler paslanmış çivilere benzer, söküp atmak çok güçtür.
İnsan, hakikat ile hayali birbirine katık ederek yaşar; ayağımız yerde iken
gözlerimiz göktedir.
• 30 •
Tiryaki Sözleri
İç ve dış az çok uygun olmalıdır; kurt postu içinde kuzu ruhu gülünç olur.
Hukuku haykırmak bile kuvvetli ağızlarda uygun düşer; aç aslanların böğürmesi gibi.
Baş için her fikir bir taçtır, derler. Bu söz doğru olsa gerektir, zira bazı fikirlerin bazı başlara taç gibi ağır geldiği ve ağrı
verdiğini görürüz.
Kerameti görmek için önce
keramete inanmak lazımdır.
Eski zaman: "Isıramayacağın eli öp" derdi;
asrımız; "Kıramayacağın zinciri
hiç olmazsa kemir" diyor.
• 31 •
Cenab Şahabeddin
Taassubun her türlüsü çirkindir, hatta taassuba karşı taassup bile.
Kaza yağmuru bazılarını ıslatır, bazılarını temizler, bazılarını da çamura bular.
Bir yaştan sonra geleceğin adı ömrün sonu oluyor.
Hatanın kuvvetine hakikatın pazısı ile, ecelin pençesine hayatın yumruğu ile, zülmun taarruzuna isyanın
silahı ile, kinin dişlerine affın tebessümü ile karşılık; işte temiz çalışma buna derler.
Hürriyeti kötüye kullanan ona layık olmadığını itiraf ediyor demektir.
Tiryaki Sözleri
Öyle dualarımız vardır ki kabul edilseler daha
bedbaht oluruz.
İş yapmış görünmek için yoktan iş çıkarmak da bir çeşit idare maharetidir.
Tembelin iki meşhur bahanesi vardır:
"Param yok!", "Vaktim yok! "
Sevmediğimiz insanlar yeryüzünde
çok yer kaplıyorlar gibi gelir.
Mektepte okuduğumuzu hayatta öğreniriz.
Balıklar şüphesiz: "Kainat sıvıdır ! " derler.
Bizim bilgimiz de belki o derecedir.
• 33 •
Cenab Şahabeddin
Doğru düşünen her zihin az çok şüpheciliğe mahkumdur. Hiç şüpheye düşmeksizin ancak mecnunlar düşünebilirler.
Kendi kendinize kaldığınızda canınız sıkılıyorsa, huzurunuzun başkalarına sıkıntı verdiğine hayret etmemelisiniz.
Herkesi aydınlatmak isteyen öğretmenler mum gibi erimeye razı olmalıdırlar.
Gölgede yaşayanlar güneşi göremezler.
Hakikat taşı bazen bir put kırar ve putu kıymetten düşürmesiyle kendi kıymeti artar.
Zamanını takip etmeyen er geç yolunu şaşırır .
• 34 •
Tiryaki Sözleri
Karanlıkta sessizlik daima hoş gelmez; sessiz gece sanki iki kere gecedir!
Aşağılayabileceğimiz acizlere saygı ruhumuza ne kadar hafif ve latif gelir.
Gençlik çabuk geçer, derler. Maalesef ilave edeyim ki ihtiyarlık da öyledir.
İhtiyarlamaktan korkanlar var; halbuki
ihtiyarlamamaktan korkmalıyız.
Yaşayışları ile gençlik dersi veren
ihtiyarlar hoşuma gider.
• 35 •
Cenab Şahabeddin
Hakikat güneşini örten bulutların en
yoğunu menfaattir.
Bazı diyarın çamuru öyle cıvıktır ki
yüksek bölgelere kadar çıkar.
Öyleleri vardır ki yüzlerine birer tabii
(doğal) maske denebilir.
Hayat sanatı: Bulamayacağından vazgeç,
alabileceğini iste, sahip olduklarından faydalan.
Anlayamayacakları fikirlere yükselmek isteyenler yan yolda akıllarından olurlar.
• 36 •
Tiryaki Sözleri
Hakkı kuvvetlendiremeyenler, kuvvete hak derler.
Meşe gölgesinde filizlenen yosunların çoğu kendilerini meşe fidanı sanırlar.
Ruhumuz içimizdedir, ama şeklini etrafımızdan alır.
Bir edip için üslup ne ise, bir kadın için kıyafet odur.
Kim olduğunu bilmek ister misin?
Tasavvurlarını tahlil et!
Arzuların, kuvvetinin yetişebileceği yeri gösterir; hayallerin zaafının yetiştiği yeri. . .
• 37 •
Cenab Şababeddin
Bilgisizliğin rahat uykusu hayatta en korkulu rüyadır.
Ölüm fikri hayat safhalarını ne güzel sınırlandırır; çocuklukta anlamayız , gençlikte inanmayız, orta yaşta o bize görünür, ihti
yarlıkta biz ona bağlanırız.
Ramazanda oruç tutmayan bayramın tadını duyamaz.
İnsanları oynatan kuvvet başlarmda değil, göğüslerindedir. Onları idare etmek için zihinlerine değil, hislerine hitap etmeli.
Güneşte oturan ışıktan yılmaz.
Kalp söze başlayınca, akıl sağır olur .
• 38 •
Tiryaki Sözleri
Biz ne dersek diyelim, son söz bu hayatta dilsiz ölümündür.
Bana öyle geliyor ki ızdırap içinde yürek daha canlıdır.
Şimdi hemen bütün dünyanın mabedi borsa ve sancağı
banknot oldu.
Tam tarafsızlık insan harcı değildir.
Bazı acı sözler insanın hafızasında hiç erimeyecek bir buz parçası gibi yaşar.
İnsan anlamadığı fikrin taraftarı olamaz .
• 39 •
Cenab Şahabeddin
Ne aklını beğenmeyeni gördüm, ne şansını beğeneni.
Bir sitem ne kadar haklı ise söylenilen kimseye o derece kaba görünür.
Her zenginlik düşman yaratır; fikir zenginliği
hepsinden çok. . .
Ummadığımız ağızlardan çıkınca, hakikat
deli saçması gibi görünür.
Pek kötüler gibi pek iyiler de iyilik ve fenalığı hakkıyla ayıramazlar.
Kendi bilgisizliğini örtbas etmek için en tesirli çare, başkalarının bilgisizliğinden yüksek sesle şikayet etmektir.
• 40 •
Tiryaki Sözleri
Köyünün şivesini dilinden ve dininin damgasını yüreğinden hiç kimse büsbütün atamaz.
Esir ruhlu yaratılanlardır ki zorbalıktan lezzet duyarlar.
Kulağıma uygun gelen her gürültü bence bir musikidir.
Medeniyetin yumruğu ancak kanun olabilir.
En çok dilimize dolanan kelimeler en büyük güçlükle tarif edebileceğimiz kavramlardır;
hürriyet, vazife, aşk, vatan, kamuoyu vs.
İnsan için en büyük kuvvet, kendisini olduğu gibi görebilmektir.
• 41 •
Cenab Şahabeddin
Sözümüz güzel de olsa ara sıra süküt ile
çerçevelenmedikçe sevimli olamaz; gevezeler ne kadar güzel söz söyleseler de sevimsizdirler.
Bir kitap ilmi var, bir de hayat ilmi;
olgun insan ikisine de vakıf olabilendir.
Zeki adam kitaptan bir hayat hissesi ve hayattan bir kitap hissesi alır.
Bazı güzel ve doğru fikirleri öyle fena müdafaa ederler ki o fikirlerin doğruluğunu ve güzelliğini inkar edesiniz gelir.
Güzel kabul edilmek için, fikirler de insanlar gibi iyi giyinmiş olmalıdır.
• 42 �
Tiryaki Sözleri
Konuşanın mevkii bir fikrin kıymetini az çok değiştirir; ister istemez sözden ziyade söyleyene bakarız.
Hakiki cüret kısır kalamaz:
her iyiliği ve her fenalığı doğurabilir.
Büyük adamlar memnuniyetle hizmet ederler, fakat kullanılmaya razı olmazlar.
İhtiyar olup genç görünmek, herhalde genç olup ihtiyar görünmekten hayırlıdır.
Aczini duymayan adam hakikaten kuvvetli değildir.
Bazılarını rütbe ve nişan yükseltir; bazıları da rütbe ve nişanı alçaltır .
• 43 •
Cenab Şahabeddin
Çoğumuz beğenmediğimiz oranda ince zevkli olduğumuzu sanırız.
Adi fikre sarf edilmiş güzel ifadeden çok, adi ifade içinde gördüğüm güzel fikre acırım.
İnsan düşmanının her faziletine inanabilir; samimiyetine asla !
Kabul etmediğimiz fikirlere karşı ne kuvvetli mantığımız vardır.
Kurduğu tuzağa düşmeyen avı ahmaklıkla suçlayan avcı bile vardır.
Ortağı, muhabbet rakip görür, düşmanlık yardımcı.
• 44 •
Tiryaki Sözleri
Sizi sevmeyenler ya kendilerini anlamadığınız ya da çok iyi anladığınız adamlardır.
Hiç kimse ne tamamıyla olduğu gibi
görünebilir, ne tamamıyla olmadığı gibi.
Riyakar, benliğinden
sakladığı gösterdiğine galip olandır.
Riyakarlık korkusu bazılarını kabalığa sevk eder.
Yalancının en gülünç müdafaası:
Doğrusunu söylesem inanmayacaktmız!
Yalancı, sözüne inanmayanlara kızar; inananlara ise, içinden sevinerek acır .
• 45 •
Cenab Şahabeddin
Lafla peynir gemisi yürümez, ama siyaset gemisi haydi haydi!
Bazısının eli verir, gönlü vermez; bazısının da gönlü verir, eli vermez. İkisi de cimriliktir.
Yel ile gelen yel ile gitmezse, sel ile gider.
Kör ölür, badem gözlü olur; kel ölür, sırma saçlı olur; çünkü geri gelme ihtimalleri yoktur.
Sanat için sanat belki sanattır, fakat geçindirmez.
Bazı dostluklar doğdukları gün size çok
yaşayacaklarını üstü kapalı olarak vaat ederler .
• 4& •
Tiryaki Sözleri
Hatıralarımız, yaşlandıkça kendi kendine
zenginleşen bir sermayedir.
Edebi hakikati her fert kendi istediği noktada keşfedebilir; çünkü o hakikatin, sonuçta zevkten başka bir ölçüsü yoktur.
Bir fikrin selametini ancak tecrübenin
verdiği netice gösterir.
Ne kadar kuvvetli isen o derece
düşünerek hareket etmelisin.
Yeryüzü gençliğimde bana nihayetsiz görünürdü, şimdi dar, küçük ve hafif geliyor, o kadar ki kucağıma verseler torun diye
seveceğim!
• 47 •
Cenab Şahabeddin
En hazin kimsesizlik, ilgisizler kalabalığı içinde hissedilendir.
Altta kalanın değil, geride kalanın canı çıkar; yaşamak isteyen yüzyılıyla beraber yürümelidir.
Hayatta her birimiz için en çok iki şey önem taşır; umduğumuz ve korktuğumuz.
Hayat mücadelesinde üstünlük için sağlam kafa lazımdır; insanlar da koçlar gibi kafa kafaya dövüşürler.
Su dökme tehlikesi çoğunlukla bardağı fazla
doldurma arzusundan meydana gelir.
Açgözlüyü minnettar edemezsin, doymaz ki!
• 48 •
Tiryaki Sözleri
Genellikle görünmemiz için aydınlık kafidir; fakat istediğimiz gibi görünmemiz için ışığın istediğimiz taraf tan gelmesi gerekir.
Üstün kimseler beğendikçe alkışlar; halkın aşağı tabakası ise alkışladıkça beğenir.
Kavak ağacını beğenen ve seven pek az kişi görürsünüz; çünkü dosdoğrudur.
Çok para ile elde ettiğin her şeyi kıymetli sanma; pahalı başka, kıymetli başkadır!
Her toplum layık olduğu edebiyatı sever.
Alemin ayıbını arama; tek gözlere gözlü taraflarından bakıver.
Cenab Şahabeddin
Kötüye kullanma kapısı aralık bırakmaya gelmez, çabucak ardına kadar açılır.
Yalanı söküp atmadan hakikati dikmeye kalkışma, tutmaz.
Herkese hak vereni hiç kimse haksız bulmaz.
İyiliği yalnız iyiler anlar, fenalığı herkes.
Göz bazı zihinlerin penceresi, bazılarının dürbünü, bazılarının ise aynasıdır.
Fikir vardır kuş gibi uçar ve yükselir, fikir vardır madenciler gibi kazar ve derinleşir, insanlık bunların ne birinden vazgeçebilir, ne diğerinden .
• 50 •
Tiryaki Sözleri
Zihinlerin de oburu vardır. Pek çok yer, pek az hazmeder.
El, her iş gibi, alkıştan da yorulur.
Zarafet, zekanın tellalıdır.
Makamına layık olan adam ne yapsa makamına uygun yapar.
Akıl yaşta değil, baştadır doğru;
ama aklı başa yaş getirir.
Şen adam güneşe benzer; girdiği yer aydınlanmış gibi olur.
Tevazu yaşmağa benzer, örterek güzelleşir.
Cenab Şahabeddin
İş adamı adama bakmaz, işe bakar.
Zarafetin iki büyük düşmanı çok incelik ve
çok kabalıktır.
Tutuşma tehlikesi olmasa, herkes parlamak isterdi.
Sırasında bir alkış hiç unutulmayacak bir iyiliktir.
Zarafet servet gibidir; müsriflik veya cimrilik değil, iyi sahip çıkmak ister ki çoğalsın.
İnsan sevdiğinden korkar,
lakin korktuğunu sevemez .
• 52 •
Tiryaki Sözleri
Sırasında bir güzel kostüm bir keskin kılıç kadar cesaret verir; Nasreddin Hoca'nın kürkü bir silahtır.
Eski ve yeni şeyler ne tamamıyla iyi, ne tamamıyla fenadır; gerek gençlerin, gerek yaşlıların en büyük hatalan bunu
bilmemekten ileri gelir.
Kıskançlar kah buluttan nem kapar, kah güneşi görmezler.
'A En bereketli rahmet (yağmur) alın teridir.
Daima ara; bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın.
Fikir vardır ki meseleleri su gibi sessiz halleder, fikir de vardır ki değirmen gibi gürültü ile ezer.
• 53 •
Cenab Şahabeddin
İş adamı adama bakmaz, işe bakar.
Zarafetin iki büyük düşmanı çok incelik ve
çok kabalıktır.
Tutuşma tehlikesi olmasa, herkes parlamak isterdi.
Sırasında bir alkış hiç unutulmayacak bir iyiliktir.
Zarafet servet gibidir; müsriflik veya cimrilik değil, iyi sahip çıkmak ister ki çoğalsın.
İnsan sevdiğinden korkar,
lakin korktuğunu sevemez .
• 52 •
Tiryaki Sözleri
Sırasında bir güzel kostüm bir keskin kılıç kadar cesaret verir; Nasreddin Hoca'nın kürkü bir silahtır.
Eski ve yeni şeyler ne tamamıyla iyi, ne tamamıyla fenadır; gerek gençlerin, gerek yaşlılann en büyük hataları bunu
bilmemekten ileri gelir.
Kıskançlar kah buluttan nem kapar, kah güneşi görmezler.
En bereketli rahmet (yağmur) alın teridir.
Daima ara; bugün altın ararken bakır bulursun, yarın bakır ararken altın.
Fikir vardır ki meseleleri su gibi sessiz halleder, fikir de vardır ki değirmen gibi gürültü ile ezer .
• 53 •
Cenab Şahabeddin
Korku daima karşısında kuvveti ve
cesareti bulur.
Toplumlar şehirler gibidir; harap olsalar da büyük ve
sağlam parçalan ayakta kalır.
Kaza gibi maziye de rızadan başka çare yoktur; ölenleri çekiştirmektense doğanları çekip çevirmeli.
Güzel gözde zeki bakış ne ise,
büyük zekaya oranla zarafet de odur.
Ter vücudun gözyaşıdır.
Cimrinin kesesi hayatına ve hayatı kesesine bağlıdır .
• 54 •
Tiryaki Sözleri
Menfaat insan topluluğunun çimentosudur.
Her şeyi sırasında yapmak; işte gül gibi zarafet!
Zarafet insanı sevdirmek için yeterli değildir, fakat zarafetten hiç nasibi olmayan da güç sevilir.
Hayat değiştirmek ne kadar kolaysa, fikirleri değiştirmek o kadar zordur.
İki şey zannedildiği kadar kolay değildir;
yerinde gülmek ve yerinde ağlamak... Gülünç olmaksızın gülen ve ağlayan büyük bir zeka eseri göstermiş olur.
Güzel söyleyeceğinden emin değilsen sus!
Zarafetin gereği budur .
• 55 •
Cenab Şahabeddin
Ettiği iyiliği ve gördüğü fenalığı unutmayan, gördüğü iyiliği ve ettiği fenalığı çabuk unutur.
İyi fikirler doğru beyinlerden, güzel fikirler ise ince beyinlerden doğar.
Yalnız kendi menfaatini düşünerek dost arayan bedava hizmetçi arıyor demektir.
Büyük kalpler büyük binalar gibidir,
daima kendilerini gösterirler.
Kalbin hacmini kuşattığı muhabbetler belirtir.
Hakikatı keşfetmek için aracımız beş duyudur,
engelimiz yine beş duyudur.
• 56 •
Tiryaki Sözleri
Hafıza, zihnin kumbarasıdır.
Pek çok sevenler muhabbetlerini daima az bulurlar.
Çalışmak istirahatın hardalıdır.
Ağaçları severim, çünkü güneşe yazın siper,
kışın elek olurlar.
İnsanlığı düşünürken karamsar da, iyimser de aldanır.
İkna kolay, razı etmek zordur; fikir kalpten daha çabuk kanar.
• S1 •
Cenab Şahabeddin
İnanmak istemeyeni hiçbir mantık inandıramaz.
Kusurumuz ne kadar çoksa o kadar çok kusur ararız.
İyi yaşamak Allah'a şükretmenin en makul şeklidir.
Tabiatın güzelliklerini seyrederken insanlığa
muhabbetin artıyorsa, kainatı anladığına
hükmedebilirsin.
Bana öyle geliyor ki, kaba hareket kaba sözden daha kabadır.
Her hareketi onu anlayabileceklere karşı seçmeli, tevazuyu bile .
• 58 •
Tiryaki Sözleri
Hasetçiye gördüğün güzel rüyadan bile bahsetme, kıskanır!
Pek önemsiz bir olay bana üzücü gelir;
hiç yaşamamış olan bir adamın ölmesi!
Hareketlerimizin en karlısı nezakettir.
Söyleyeceğini bilmeyen adamın dilsiz olarak doğmaması
kendisi için büyük bir şanssızlıktır.
Yanlış bildiklerimizi atabilseydik, zihnimizin yükü o kadar hafiflerdi ki . . .
Görmezliğe gelmek isteyen için gözlük ne kıymetli bir siperdir.
• 59 •
Cenab Şahabeddin
Ağaçların çiçekler gözü, kuşlar dilidir.
İhtiyarlarda maziyi görürüz; halbuki iyi baksak
geleceğimizi görmeliyiz!
Daima 'Bilirim' mi diyor, gençtir.
Her şeye 'Olabilir' mi diyor, ihtiyardır.
Gençler sofraya oturanların, ihtiyarlar sofradan kalkanların
halini hatırlatır.
Yerinde sayanlar yürüyenlerden
çok gürültü ederler.
Çalışan için vakit nakittir.
Çalışmayan için tersine, masraftır .
• 60 •
Tiryaki Sözleri
Sıhhat ile semizliği karıştırmayan pek az kişi vardır.
Zekasız kuvvet yıkabilir, fakat yapamaz.
Yüksek makamlar yüksek tepeler gibidir; koşarak çıkanlara nefes darlığı verir.
Rütbesi arttıkça kibirlenenler, yangın kulesine çıkınca dürbün oldum zannedenlerdir.
Yasak, arzu doğurur.
Gündüz kandilini hazırlamayan, gece karanlığa razı demektir .
• 61 •
Cenab Şahabeddin
İnsanın karnı acıkınca, gözü kararır.
Küçük kapılardan girmeye çalışanlar, eğilmeye mecburdurlar.
Başarı, en tesirli leke sabunudur.
Fakiri olmayan memleket yoktur; zengin memleket fakirlerini saklayabilen memlekete denir.
Gerçekten becerikli olan politikacı düşmanlarını bile kendi lehinde kullanmanın yolunu bulur.
Sadık köpek dayağa dayanabilir; fakat sadakati dayakla değil, .okşanarak sağlanmıştır.
• 62 •
Tiryaki Sözleri
İnsan çoğunlukla başkasına sürmek
istediği çamura bulaşır .
Hangi yaşta olursak olalım, hepimiz
kendi çevirdiği çemberin arkasından koşan çocuklanz.
Güç olan kahramanca ölmek değil, kahramanca yaşamaktır.
Bazılan doğal görünmek için ne
yapmacıklıkları göze alırlar.
Gözlerimizden akan yaşların acılığı değil,
asıl insanı ruhunda hapis kalan yaşlar zehirler.
Menfaat sandalyeye benzer; başmda taşırsan seni küçültür,
ayağmm altma alırsan yükseltir.
• 63 •
Cenab Şahabeddin
Yüksek tepelerde hem yılana, hem kuşa
rastlayabilirsin, fakat biri sürünerek öteki
uçarak gelmiştir.
Zekalan sayesinde geçinenler olduğu gibi, ahmaklıkları sayesinde geçinenler de vardır.
Bir şeyi söylemeden evvel dokuz kere dilini
ağzında çevir, derler. Fena nasihat değil; zira üçüncü çevirmeğe varmadan çoğunlukla sükutu
tercih ederiz.
Şu veya bu, hayatta en mahzursuz bir tek eğlence var; bir tatlı rüya . . .
Hülyasız yürek petrolsüz lambaya benzer;
hiçbir şeyle parlatılmaz .
• 64 •
Tiryaki Sözleri
His, fikrin gönülden kardeşidir.
Her meslekte yükselmek için yolunu şaşıranlar olduğu gibi, yolunu şaşırarak yükselenler de vardır.
Sahte zarafet diken gibi yaşar ve diken gibi dayanıksızdır.
Çok yaşamak elimizde değildir, fakat adımızı çok yaşatmak elimizdedir.
Karnı açlardan çok, kalbi açlara acırım.
Öyle yaşa ki az bile yaşamış olsan yaşamış ölesin.
• 65 •
Cenab Şahabeddin
Temiz bir kıyafet, iyi bir tavsiye mektubudur.
Rahat etmek istersen ayağını yorganına göre uzat ve tependen yüksek fikirlere uzanma !
Gözüpekliğin en yüksek mertebesi,
hiçbir yeni fikirden korkmamaktır.
Yalnız boş durana değil, faydasız iş görene
de tembel denir.
Olduğundan fazla görünmek isteyen, olduğu kadar bile
görünmez olur.
Hisleri ile düşüneni ancak hisleri ile düşünen anlar.
Tiryaki Sözleri
Ağzı yalan söyleyenden çok, gözü yalan
söyleyenden korkarım.
Acı yaralar, onlardır ki içlerinden kan yerine
gözyaşı akar.
Cismin kederleri hayatın ruha verdiği derslerdir.
Güzel fikrin en kuvvetli düşmanı ihtirastır.
Örümcek ağı da tuzaktır, ama ancak sinekler için.
Zavallı baş, yaşı kaç olursa olsun daima çocuktur; rahat uyumak için şefkatten yapılmış bir yastık ister.
Cenab Şahabeddin
Kalp kalbe sığındı mı, göz gözü kusurlu göremez.
Kütüphaneni ayak altına alırsan zincir, başında taşırsan taç olur.
Güzel tebessüm, çok kere solgunluğu sarışınlık eder.
Hatıralar, kocayan zihinlerin koltuk değneğidir.
Asil misin, şecereni kağıt üstünde değil,
hayatında göster.
Utanma bilmeyen, pişmanlık nedir bilmez .
• 68 •
Tiryaki Sözleri
Çok kere düşündüklerimiz düşünmekle hallolmayacak meselelerdir; insanlığın gafleti düşünmede bile
kendini gösterir.
Alnını ne kadar yüksek tutarsan, yere o kadar sağlam basarsın.
Hasedin karnı doymaz, cebi dolmaz, ağrısı dinmez.
Musiki hislerin haykıran sesidir.
Saadet dağlar gibidir; ses verir, ama kımıldamaz, bekler ki sen ona gidesin.
En geveze kuş ümittir; kalbimizde hiç susmaz.
Cenab Şahabeddin
Ölümsüz olan yalnız bir şiir vardır; tabiat. . . Ve yalnız bir şair vardır ki her zamanın şairidir;
tabiatı yaratan!
Aşırılığı olmayan gençlik yarım veya yalandır.
Hayatta başarı sağlayamayan bilgimiz kendi gözümüzde bile kıymetini kaybeder.
Yalnız seni sevenleri sevmek muhabbet değil, değiş tokuştur.
Eskiden kızdığına şimdi gülüyor musun, aklın artmış demektir.
Kuvvetini hücumun ile değil, mukavemetinle ölç!
• 70 •
Tiryaki Sözleri
Kıyafet ruhun tercümanlanndan biridir.
Saadet o kadar görecelidir ki seni mesut eden komşunu bedbaht edebilir.
Zamanın en büyük kahrı da, en büyük lütfu da unutmaktır.
Güzelliği anlamak başka, hissetmek başkadır;
her anlayan hissetmez. Anlayıp hissedememek,
hissedip anlayamamaktan daha fenadır.
Fena yaşayışların çoğu iyi yaşamayı öğrenmemenin cezasıdır.
Yaratılıştan kararsızlar için her yeni dakika, kararsızlığı arttıran bir sebeptir.
• 71 •
Cenab Şahabeddin
Kendine güveni çok olanın başkasına
güveni az olur.
Hürriyetin gerçek aşıkları esirler değil,
hürlerdir; hürriyeti bile sevmek için tanımak lazımdır.
İnanmak biraz da mağlup olmaktır; insan çok kolaylıkla çok sevdiğine ya da çok korktuğuna inanır.
Güzel zenginlik gibi güzel fakirlik de mümkün olduğu kadar kendini gizler.
Başkası düştü mü, " Çürük tahtaya basmasaydı ! " deriz;
kendimiz düşünce bastığımız tahtanın
çürük çıkmış olmasından şikayet ederiz.
Tiryaki Sözleri
Lisan, ruhun vatanıdır.
"Toz" diye küçük görüyorsun; halbuki o seni verem ederek öldürebilir, sen ona hiçbir şey yapamazsın!
Meslektaşlarımızın eserlerini beğenmemek kolay, samimiyetle beğenmek çok güçtür.
İyi niyetten kısmeti olmayan, başkalarına ne ödünç verebilir? Tabii ki kötü niyet!
Hayat bir aynadır; sen ona gülersen o da sana güler.
Her devir kendisinden sonrakini
doğurmak için ağrı çeker.
Cenab Şahabeddin
Güzel ağızda çirkin söz, iki kere çirkin görünür.
Öpmek istediğimiz elin tokadıdır ki en çok acıtır.
Her ızdırap çeken sanır ki çektiği acıyı başka kimse çekmemiştir.
Kartalın beğenmediğini karıncalar kapışırlar.
Bence şimdiki zaman bütün hayatı kaplar ve
gelecek, her fert için kendi öldüğü gün başlar.
Yarasaya güneşi göstermek saygısızlıktır.
• 74 •
Tiryaki Sözleri
Dümeni dinlemeyen gemi er geç şapa oturur.
En büyük delilik herkesi aynı şekilde düşündürmeye çalışmaktır.
Düşmanımızın düşmanı olmayan
hakiki dostumuz olamaz.
Gerçek büyük adamlar güzel ağaçlara benzerler; dallarında kuşlar yuva yapar, gölgesinde insanlar serinler,
çiçeklerine sürünen hava koku alır, meyvesi ile açlar doyar ve yapraklan arasından dökülen güneş damlaları
altındaki toprağı yeniden canlandırır!
Sevdiğinizi yalnız kalbiniz değil, beyniniz ve vicdanınız da ortaklaşa "sev" demeli.
• 75 •
Cenab Şababeddin
Hayattayken hürmet etmek istemediğimiz büyük adamlara ölümlerinden sonra iftihara hakkımız kalmaz.
Arayan bulur, derler; hakikat söz konusu olunca bulamayacağımızı bilsek bile aramalıyız.
İnsan vaktin kıymetini en çok birisini
beklerken anlar.
Yüksek makamlar ancak hafif başları döndürür.
Talih korkanları korkutur, cesurlara cesaret verir.
Kendi kendini küçümseyen adamla hiç kimse alay edemez.
• 76 •
Tiryaki Sözleri
Her elem ve her lezzet az çok girdiği
ruhun şeklini alır.
Gözyaşının en etkili ilacı gözyaşıdır.
Güçlük mektepten birinci çıkma da değil, hayata iyi numara ile gire bilmektedir.
Edebiyatta şöhrete ulaşmak kolaydır;
zorl ı ı k şöhreti korumaktır.
Her kendini bilen az çok alçakgönüllüdür;
kendini öğrendikten sonra insan nasıl
mağrur olabilir?
Bizde post elden gider, post kavgası bitmez.
Cenab Şahabeddin
Fikir düşüne düşüne artar.
Eski başka, antika başkadır.
Saadete bir rüya diyorlar; belki doğrudur, ama o rüyayı ancak uyanıklar görür.
Ağızda yersiz sözler, takma dişlerden daha çirkindir.
Sözümüz er geç özümüze benzer.
İyiliğin belirtisi hasta için uyku,
sağ için gözünü açmaktır.
Tiryaki Sözleri
İsteriz ki arı bize daima balını versin ve iğnesini hiçbir zaman göstermesin.
Bizim diyarda söyleyeni değil, bağıranı dinlerler.
Hiç kimseyi beğenmeyeni, beğenen de
pek olmaz.
İlim ve sanatı gözetmeyen hükümetten
büyük hayır ummam.
Bir devrin kazı, başka bir devrin kartalı olabilir.
Ağrılı başta taç bile bir bela olur.
• 79 •
Cenab Şahabeddin
Bence edebi deha, herkesin göremediğini görmek ve gördüğünü herkesin söyleyemeyeceği gibi
söylemek.
Düşün ve yetiştirdiğin fikir tohumlarını rüzgara at, biri çürürse biri filizlenir.
Bir hastalığı onu çeken hasta da bilir, tedavi eden doktor da; fakat aralarında büyük fark vardır !
Körler memleketinde görmek bir hastalık sayılır.
Hayatta his değil, hayal değil, hatta zeka bile değil, ancak ilim ve tecrübe rehber olabilir.
Bazıları sanıyorlar ki seslerini duyurmak için
kavgadan başka çare yoktur .
• 80 •
Tiryaki Sözleri
Aydınlık yol gösterir, eğer göz kamaştırmazsa.
Sıhhat sarsılmadıkça sağlığı korumak akla gelmez.
Bir memleketin sokakları fazla gülüyorsa,
emin olabilirsiniz ki, evlerinin içi ağlıyor. Evlerinin içi gülen memleketlerde sokaklar çalışır.
Tövbe günah sabunudur.
Evet, hayvanlarda merhamet şartı yoktur;
fakat zulüm fikri de yoktur.
Canı sıkılınca hayvan uyur, insan ise kötü şeyler düşünür.
• 81 •
Cenab Şahabeddin
Daima sanırız ki mesleğimizi biz seçtik, halbuki çok defa meslek bizi seçmiştir.
Güzel gülleri koparabilenler, dikenden
sakınma yanlardır.
Çok çamur karıştıran er geç üstünü lekeler.
Hiç ağlamamış gözler, her şeyi görseler de ağlayanı görmezler.
Hangi yolda olursa olsun, çok mesafe almak istersen yavaş yürü, fakat hiç durmaksızın.
Kırda gezerken süprüntü görıneye başladınız mı , anlayınız ki biraz sonra bir insan topluluğuna
rast geleceksiniz.
Tiryaki Sözleri
Kuvvetli ruhlar tazyik altında ezilmez, mühürlenir.
Sıhhatin var, aklın var, paran var, bilgin var, makamın var; insaf et, düşmanın olmasın mı?
Yüksek ahlak ancak yüksek zekaya eşlik edebilir; hiçbir ahmak tamamıyla iyi huylu değildir.
Çoğunlukla derin sözler, uzun sessizlikleri takip eder.
Felaketin açamadığı göz, kör kalmaya mahkumdur.
Bir toplumu yükseltmek mi istiyorsunuz, fertlerine sorumluluk hissini dağıtınız .
• 83 •
Cenab Şahabeddin
Kirli ve acı suda yaşamaya alışık balık, tatlı ve
temiz suda boğulur.
Fakir her yerde biraz yabancıdır, kendi evinde bile.
Başarıya mani olan sebeplerden en acısı fakirliktir.
Müsrif ile cimri arasındaki fark; paranın kıymetini biri bilmez, öteki yanlış bilir!
Dahilerin eserlerinde çok yüksek güzellikler arasında garip kusurlar görülür. Kusursuz eserler dehaya değil, ustalığa işaret
eder.
Hayal kırıklığının kaynağı şudur ki, bulabileceğimizi değil, istediğimizi umarız.
Tiryaki Sözleri
"Kusurlarını gördüğüm için muhabbetim kalmadı" deme; "Muhabbetim kalmadığı için kusurlarını görüyorum" de.
Kırka kadar insan yaşa basar,
kırktan sonra yaş insana!
İnsan anlamadığını sevebilir, fakat sevmediğini anlayamaz !
Şimdiki zaman ve gelecek
ancak geçmişin derinliğine çekilip de
oradan bakınca doğru görülür.
Haykırıyorsun, doğal olarak ağzından
çıkanı kulağın işitmez .
• 85 •
Cenab Şahabeddin
Adaletin bulunmadığı yerde para en güzel silahtır.
Gerçeği görmek için her şeyden önce hür bir bakış gerekir.
Kuvvetli kafalar ölü fikirlerle düşünemez.
Zeki adam, tepeden tırnağa göz kulaktır.
Ne yaptığını bilmeyenler, doğal olarak
yaptıklarının bilinmesini istemezler.
Yüksek fikirler yüksek dağlara benzer; alışkın olmayanları ürkütür.
• 86 •
Tiryaki Sözleri
Niçin dargın olduğunuzu bilmezseniz tabii ki barışamazsınız.
İnsanı insan eden toplumdur, sırtlan eden de öyle.
Kendinden memnun olmayanı hiçbir şey ve hiç kimse memnun edemez.
Yaşamadığı saadetin lezzetini hayal edenler vardır;
onlara da mesut demeliyiz.
Kırılmış hayatı şikayetsiz yaşamak; işte en büyük dayanıklılık.
Kin, ancak boş ruhları doldurur.
• ffl •
Cenab Şahabeddin
Hayat bize haykırıyor: "Ben terleyen kulların, çırpınan kanatların veya gerçek uğrunda didinen kafaların yardımcısıyım! "
Para, akıllıların dostu, akılsızların düşmanıdır.
Altın kurbanları, kurşun kurbanlarından az değildir.
Herkes tarihini geçtiği yola ayaklarıyla yazar.
Anne çocuğuna yalnız söylemeyi değil, dinlemeyi de öğretmeli ki yavrucak konuşmayı öğrenmiş olsun!
Su dolu bir bardağın dibinde susuzluk hissederim; zira bir susayan olmasa
o bardak dolmazdı.
• 88 •
Tiryaki Sözleri
Kişinin işi, içinin aynasıdır.
Kin kurşundan ağırdır; kanatlan ne kadar geniş olsa kin tutan yükselemez.
Fikir ordusu yasak tanımaz; yürür, daima yürür. . .
Her yıl, elinde bir soru işareti ile gelir ve giderken ardında bir ünlem işareti bırakır.
Anlamadığımız her olay bize olağanüstü görünür.
Hakikaten temiz vicdanlar daima
müsamahaya yatkındır .
• 89 •
Cenab Şahabeddin
Yaşamak çok kişi için yiyip içerek
ölümü beklemektir.
Her şey az çok çiğ et gibidir; biraz sabır ister ki kebab olsun!
Acıkan için lokanta vitrini en güzel manzaradır.
Gariplik dediğimiz çok defa yeni hakikatlerdir.
Bülbülü bir fiske ile susturabilirsiniz; fakat sopaya davransanız bile eşeği anırmaktan men edemezsiniz.
Eğer hürriyeti başkasından kıskanıyorsam, efendi görünen köle olduğuma hükmedebilirsiniz .
• 90 •
Tiryaki Sözleri
Acıyı bilmeyenin merhametine inanmayınız.
Bütün çocuklar az çok şairdir;
hakiki şairler de muhakkak hayatlarının bir yanını çocuk bırakırlar.
Akıllı diriler, ölülerin acı tecrübelerinden derdine deva çıkarır.
En üzücü şey gözleri kuru olarak ağlamaktır.
Yaşayacak yenilikler ancak eskiyi bilenlerden çıkabilir.
Kendisinden çok söz eden alçakgönüllü, gerçekte korkak bir kendini beğenmiştir.
• 91 •
Cenab Şahabeddin
Her yenilik yabancıdır; çevre onu ezmeye çalışır, fakat yaşamaya layıksa ezilmez.
Her yeni nimet kötü kullanılır;
ondan nasıl faydalanılacağını tecrübe
bize öğretinceye kadar.
Fena yaşamış olmamak için yalnız yatağımızı değil, mezarımızı da iyi hazırlamalıyız.
Haykıran sükutlar vardır ki ancak Allah işitir.
Daima gözümüzü açmalıyız ki hayatı
rüya sanmayalım .
• 92 •
Tiryaki Sözleri
Yüksek adamlar nerede yükselmekten alıkonuyorsa, o toplum gerilemededir.
·,r
Seven için sevdiği daima gençtir.
Çoğumuz bilmeyiz ki ateş ve yıldız böcekleri gibi etrafın karanlığı sayesinde parlıyoruz.
Çalışan avucun nasırı altından kıymetlidir.
Gözlerinizi okşayarak sizi uyandıran sabah güneşinin güzelliğine inanıyor musunuz?
Hayata bir kere daha yeniden doğdunuz demektir.
Bir sima yüreğinize yaklaştıkça kusurlan silinir.
• 93 •
Cenab Şahabeddin
İlim bir türlü, cahillik bin türlüdür.
Cimriliğin girdiği yerden kibarlık kaçar.
Yağmurdan korkanlar kadar güneşten korkanlar da vardır ve hepsi bir şemsiye altında buluşurlar.
Yalnız insan değil hiçbir şey kusursuz olmaz;
en saf suyun bir gizli tortusu vardır ve
arayınca güneşin bile lekeleri bulunur.
Sevin, fakat sevincin kimseyi incitmesin.
Sanatın ağlattığı göz bile ağlarken
biraz sanatçı olur.
Tiryaki Sözleri
Aptal otobüse benzer; bile bile adam öldürmez, fakat yürürken çok kişiyi ezebilir.
Yaşamak, hayat rüyalarının birinden
ötekine uzanmaktır.
Kınlan hayallerden sessizce akan gözyaşları
ne ince şiirdir.
Fırtına gecelerinde nakış işlenmez.
Avam yalanla avutanı hakikatle
korkutana tercih eder .
• 95 •
Cenab Şababeddin
Ahmak hiç kimsenin beğenmediği ahmaklığını kusursuz bulur.
Nereye çıkacağım bilmediğin yolun ortasında
durmak basiret gereğidir.
Kundura merakını genellikle ayağı biçimsizlerde görürsünüz.
Avam en az anladığına en ziyade kuvvetle inanır.
Her mahpusa acırım, fakat doğru olmayan fikirler için kapalı kalanlara hepsinden çok.
Anlaşalım diyorlar, pek iyi, ama anlamayanlarla anlaşmak nasıl mümkün olur?
• 96 •
Tiryaki Sözleri
Elinden gelse her yazar okurlarına
kendi zevkini aşılardı .
Ecelin acılığını sevdiklerimizin ölümünde tadarız.
Yalnız dilini tutmaya alış,
diğer uzuvlarını Allah korur.
Başını semaya çarpmaktan
genellikle cüceler korkar.
İzzet-i nefse en ağır gelen şey alaydır.
El şakası fena, dil şakası fena,
kalem şakası hepsinden fenadır .
• 'J1 •
Cenab Sababeddin
Bugün ölür, fakat yarın ölümsüzdür.
Hiçbir fikir yoktur ki yanlıştan doğsun da
kuvvetli olsun.
Kendini methetmek, başkasını takdirden acze işaret eder.
Kıskancın sükutu meziyetinizi itiraftır.
Sahte yerinmek, sahte sevinmekten kolaydır.
Haset, başkasının malını kendi ağzına zehretmektir.
• 98 •
Tiryaki Sözleri
İnsan ancak bilgisi kadar hür olabilir.
"Terbiyesiz! " diye çocuklarını azarlayan anaları işittikçe soracağım gelir: 'kabahat kimde?'
Beni birisi kötülerken hiç korkmam,
methederken titrerim. Çünkü kötüleyen ne kadar yanılsa zararı kendine olur.
Yaşadıkça yaşamayı öğrenirsin ve öğrendikçe daha çok yaşayacaksın sanırsın. ,
Edebiyatta beğenilmenin çaresi ölmektir veya meslektaşlarınızı korkutabilecek kadar ehliyetli olmamak.
Bir makalede iki büyük güçlük vardır; iyi başlamak, güzel bitirmek !
• 99 •
Cenab Şahabeddin
Anlamadan okuduğum kitap sanırım ki
benimle alay eder.
Para sebebiyle endişe dilencilerden çok
bankerlerdedir.
'Şiir" sevmem' diyen şiirden anlamadığını itiraf etmiş olur.
Nurun gölgesi olmaz, ama nur olmasa
gölge de olmaz.
Bana Allah'ı hissettirmeyen mabed ne kadar muhteşem de olsa güzel değildir.
Çoğumuz için "dünya", içinde yaşadığımız kasaba veya köydür.
• 100 •
Tiryaki Sözleri
Bazı zenginler vardır ki onlar servetlerine değil, servetleri onlara maliktir ve daima paraya avuç açmış gibi görünürler.
Yanan kıvılcım, sönük volkandan kuvvetlidir.
Bir faydaya alet etmek istediğ"inızde sanatı tahtından indirmiş olursunuz.
Sanatçı nazarında, açan bir çiçek,
düşünen bir filozoftan daha derindir .
• 101 •
Kaynaklar
Akyol, Yaşar, Yazarlar Kılavuzu, Hür Yayınevi, İstanbul, 1 972.
Bağcı, Rıza, Ortaokullar İçin Türkçe Sözlük, Nil Yayınları, İzmir, 1 996.
Ciravoğlu, Öner, Yazarlar Sözlüğü, Özyürek Yayınevi, İstanbul.
Çalık, Ethem, 20. Yüzyılda Edebiyatçılarımız, Fen-Edebiyat Yayınları, Erzurum, 2000.
Çankaya, Mücellidoğlu Ali, Mülkiye Tarihi ve Mülkiyeliler, Mars Matbaası, Ankara, 1968-69.
Çongar, Yılmaz, Asker Yazarlarımız ve Ozanlarımız, Kültür Bakanlığı, Ankara, 1 998.
Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca- Türkçe Ansiklopedik Lügat, Aydın Kitabevi, Ankara, 2000.
Dürer, Baha, Şairler, Edipler, Muharrirler, 1 1. Baskı, Remzi Kitabevi, İstanbul.
Gürsoy, Hüseyin, Şairler ve Yazarlar Hayatı ve Eserleri, Yeni Yüzyıl, İstanbul.
• 103 •
Cenab Şahabeddin
Kabaklı, Ahmet, Türk Edebiyatı, Türkiye Yayınevi, lscanbul, 1 973 .
Karaalioğlu, Seyit Kemal, Çağdaş Türk Şiiri Antolojisi, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1993.
Köprülü, Orhan F. , Erben, Reyan, Tiryaki Sözleri, Tercüman 1 00 1 Temel Eser, İstanbul, 1 978
Köprülü, Orhan F., Erben, Reyan, Tiryaki Sözleri, İnkılap Kitabevi, İstanbul, 1 998.
Tekin, Arslan, Edebiya tımızda İsimler ve Terimler, Ötüken Neşriyat, İstanbul, 1995.
Uraz, Murat, Türk Edip ve Şairleri, Tefeyyüz Kitabevi, İstanbul.
Uraz, Murat, Şair ve Ediplerin Hayatı, Okat Yayınları, İstanbul, 1 965.
Yüzbaşıoğlu, Muammer, Örneklerle Edebiyatımız, Tekin Kitabevi, 1 982.
Aylık Ansiklopedi, İstanbul, 1 944-49.
Tanzimattan Bugüne Türk Şiiri Antolojisi I, Mehmet Çetin Kitabevi, Ankara, 1 994.
Türkçe Sözlük 1 , 2, Türk Dil Kurumu, Ankara.
http://www. tdk.gov. tr/tdksozluk/sozara.htm
• 104 •