Top Banner
Yuvanıza Hoş Geldiniz Mozaik değil Ebruli olmuşuz RomanlaR Beyoğlu’nda dile geldi Toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Sayın Numan Kurtulmuş’a ve şu anda feshedilmiş HAS Parti’de birlikte yol yürüdüğü arkadaş- larına ‘AK Parti’ye, AK Parti çatısı altına, yu- vanıza hoş geldiniz’ diyorum’’ dedi. Bağcılar’da 9 gün devam edecek 7 Bölge 7 Renk Kültür Sanat Festivali başladı. Programın açılışın- da konuşan Başkan Çağırıcı, “İstanbul’da seferi gibi yaşıyoruz” diyerek, entegrasyon vurgusu yaptı. İstanbul Milletvekili Ünal Kacır ise birlik ve beraberlik vurgusunda bulunarak, “Mozaik de- ğil ebruli olmuşuz” dedi. Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği ‘Romanlar 2012 Beyoğlu’ etkinlikleri, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıyla başladı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis- bah Demircan ve Roman vatandaşlar katıldı. 23 08 17 DEVAMI DEVAMI DEVAMI Haberin Yeni Adresi OKMEYDA’NINDA İMAR HAREKETİ RESMİYET KAZANDI DEVAMI 13 İlhan ÇABUKOL Değerli okuyucularımız, [email protected] 03 Hüseyin Şenel ODACI [email protected] 05 Harun MUŞ Allah’ın Sopası Milletin Balyozu Günümüzün Ensar’ı olabilmek… 17 Av. Sayı: 7 Hakan Şükür: Kasımpaşa hem semt itibari ile hem tarihi itibari ile hem de benim çok değer verdiğim, ülkemizin çok değer verdiği bir başbakan çıkarmasıyla çok önemli bir yer. AK Parti Grup Başkanvekili Nuret- tin Canikli, HAS Parti birleşmesini ve bunun doğuracağı sonuçları Boğaziçi Gündem Gazetesi’ne değerlendirdi. AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüs- tem Dindarol, İlçe yönetim kuru- lundan oluşan bir heyet ile DSP Be- yoğlu İlçe Başkanı Gürsel Durmaz’a nezaket ziyaretinde bulundu. Kasımpaşa İstanbul’un 4. büyüğü olur NureTTiN CaNikli, bOĞaZİÇİ GÜnDEm’E KOnuştu aK paRtİ’DEn Dsp’YE NezakeT ziyareTi 06 DEVAMI 07 DEVAMI AK Parti Beyoğlu İlçe Teşkilatının, Danışma Meclisi Toplantısı yoğun bir katılımla gerçekleşti. Hedef 2013 YEREl sEÇİmlERİ 11 DEVAMI 22 DEVAMI Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı’nda yaklaşık 80 bin kişi- yi ilgilendiren ve 50 yıldır devam eden tapu sorununun çözümü için çok önemli bir adım attı. 1/ 1000 ölçekli Okmeydanı İmar Planı, Beyoğlu Belediyesi Meclisi’nde oy çokluğu ile kabul edilerek resmiyet kazandı. Artık hak sahipleri tapularına kavuşmak için gün sayıyor.
24

Boğaziçi Gündem Gazetesi

Mar 31, 2016

Download

Documents

Ilhan Cabukol

İltanbul İlçeleri Haber Gazetesi
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Yuvanıza Hoş Geldiniz Mozaik değil Ebruli olmuşuzRomanlaR Beyoğlu’nda

dile geldiToplantıda konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ‘’Sayın Numan Kurtulmuş’a ve şu anda feshedilmiş HAS Parti’de birlikte yol yürüdüğü arkadaş-larına ‘AK Parti’ye, AK Parti çatısı altına, yu-vanıza hoş geldiniz’ diyorum’’ dedi.

Bağcılar’da 9 gün devam edecek 7 Bölge 7 Renk Kültür Sanat Festivali başladı. Programın açılışın-da konuşan Başkan Çağırıcı, “İstanbul’da seferi gibi yaşıyoruz” diyerek, entegrasyon vurgusu yaptı. İstanbul Milletvekili Ünal Kacır ise birlik ve beraberlik vurgusunda bulunarak, “Mozaik de-ğil ebruli olmuşuz” dedi.

Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği ‘Romanlar 2012 Beyoğlu’ etkinlikleri, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıyla başladı. Toplantıya Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis-bah Demircan ve Roman vatandaşlar katıldı.

23 08 17D

EVAM

I

DEV

AMI

DEV

AMI

Haberin Yeni Adresi

OKMEYDA’NINDA İMAR HAREKETİ RESMİYET KAZANDI

DEV

AMI

13

İlhanÇABUKOL

Değerliokuyucularımız,

[email protected]

03

Hüseyin Şenel [email protected]

05

Harun MUŞ

Allah’ın SopasıMilletin Balyozu

GünümüzünEnsar’ı olabilmek…

17

Av.

Sayı: 7

Hakan Şükür: Kasımpaşa hem semt itibari ile hem tarihi itibari ile hem de benim çok değer verdiğim, ülkemizin çok değer verdiği bir başbakan çıkarmasıyla çok önemli bir yer.

AK Parti Grup Başkanvekili Nuret-tin Canikli, HAS Parti birleşmesini ve bunun doğuracağı sonuçları Boğaziçi Gündem Gazetesi’ne değerlendirdi.

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüs-tem Dindarol, İlçe yönetim kuru-lundan oluşan bir heyet ile DSP Be-yoğlu İlçe Başkanı Gürsel Durmaz’a nezaket ziyaretinde bulundu.

Kasımpaşa İstanbul’un4. büyüğü olur

NureTTiN CaNikli,bOĞaZİÇİ GÜnDEm’E KOnuştu

aK paRtİ’DEn Dsp’YENezakeT ziyareTi

06DEVAMI

07DEVAMI

AK Parti Beyoğlu İlçe Teşkilatının, Danışma Meclisi Toplantısı yoğun bir katılımla gerçekleşti.

Hedef 2013 YEREl sEÇİmlERİ

11DEVAMI

22DEVAMI

Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı’nda yaklaşık 80 bin kişi-yi ilgilendiren ve 50 yıldır devam eden tapu sorununun çözümü için çok önemli bir adım attı. 1/ 1000 ölçekli Okmeydanı İmar Planı, Beyoğlu Belediyesi Meclisi’nde oy çokluğu ile kabul edilerek resmiyet kazandı. Artık hak sahipleri tapularına kavuşmak için gün sayıyor.

Page 2: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın ev sahipli-ğinde Tepebaşı’nda (TRT yanı) gerçekleşen açılış programına, Başkan Demircan’ın yanı sıra AK Parti İstanbul Milletvekili Nimet Baş, Kültür ve Turizm Bakan Yar-dımcısı Dr. Abdurrahman Arıcı, Çanakkale Valisi Güngör Azim Tuna, İstanbul Büyükşehir Bele-diye Başkanlığı Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdü-rü Doç. Dr. Ahmet Arı, İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürü Ahmet Emre Bilgili, Ak Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol katıldı.

Yaşayan İnsan Hazineleri Ödülleri Verildi

İstanbulluların yanı sıra

Beyoğlu’nu gezmeye gelen turistlerinde yoğun ilgi gösterdiği açılış prog-ramı Kültür ve Turizm Bakan-lığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’nce 2008 yılından beri verilen “Yaşayan İnsan Hazineleri” ödül töreni ile baş-ladı. Bu yıl ödüle layık görülen sanatkârlar Nazar Boncuğu Ustası Mahmut Sür, Ahşap Baskı-Yazma Ustası Cemil Kızılkaya, Kispet Ustası İrfan Şahin, Ahlat Taş Ustası Tahsin Kalender ödüllerini

Beyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan, Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürü Doç. Dr. Ahmet Arı ve Anadolu Anonim Türk Sigorta Şirketi Genel Müdürü Musa Ülken’in elinden aldı.

Anadolu’dan Esintiler Defilesi Göz Kamaş-tırdı

Açılış programında, ayrıca Beyoğlu Refia Övünç Olgunlaşma Enstitüsü’nün Ana-dolu Esintileri adlı defilesi düzenlendi. Türkiye’nin 7 böl-gesinde yapılan araştırmalarla seçilen kadın kıya-fetleri izleyenlere Edirne’den Hakkari’ye uzanan Anadolu yolculuğu yaptırdı. 3 yıllık bir çalışmayla hazırlanan kreasyonda, Mardin, Erzincan, Tokat, Nevşehir, Burdur, Balı-

kesir, Muğla, Hakkari ve Edirne kadın giysilerinin tüm renkleri ve desenleri, el sanatları, nakışları ve takıları izleyenleri büyüledi.

Özdemir Erdoğan’dan Sevgi Şarkıları Konseri

Anadolu’nun tüm renklerini, desenlerini ve seslerini Beyoğlu’na taşıyan “7.Altın Eller Geleneksel El Sanatları Günleri”nin açılış konse-rini Türk Popüler Müziğin duayen ismi Özdemir Er-doğan verdi. “7.Altın El-ler Geleneksel El Sanatları Günleri” konserlerinde Türk Sanat ve Türk Halk Müziği’nin sevilen isimleri sahne aldı. Coşkun Sabah, Zekai Tunca, Sümer Ezgü, Alp Arslan, Uğur Murat-

han, Okan Murat Öztürk, Muam-mer Ketencioğlu, Fatma Koçel, Levent Karadeniz, Erdal Akkaya ve Muzaffer Özdemir sevenleriy-le buluştu.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü’nün himayesinde, Beyoğlu Bele-diyesi ile Kültür ve Turizm Bakanlığı işbirliğiyle gerçekleştirilen “7. Altın Eller Gele-neksel El Sanatları Günleri” Beyoğlu’nda coşkuyla kutlandı.

Anadolu’nun Renkleri, Desenleri ve Sesleri Aynı

Sahnede Buluştu

2

Page 3: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

Atatürk Havalimanı’nda Hz. Muhammed’e hakaret içe-ren filmle ilgili soru üzerine, ‘’Bu film, gerçekten sapık bir zihniyetin ürünü. Tamamen ABD’deki yaklaşan başkanlık seçimlerini provoke etmeye yö-nelik, 6 Kasım’daki seçimlerde Başkan Obama’yı belki de sıkın-tıya sokacak, Orta Doğu’da bir-takım olaylar çıkartacak bir kış-kırtma çabasının eseri. O kadar saçma, o kadar şapşal, o kadar ahmakça, o kadar sapık bir zih-niyetin ürünü ki, bence üzerin-de konuşmak bile abesle iştigal. Bunlara fazla prim vermemek gerektiğine, bunların reklamının yapılmaması gerektiğine inanı-yorum’’ ifadelerini kullandı.

Boğaziçi Gündem Gazetesi Okurlarıyla buluştu...

[email protected]

ilhanÇaBukol

Boğaziçi Gündem Genel Koordinatörü

Bağış, “Bu film, gerçekten sapık Bir ziHniYetin ürünü”

Değerli okuyucularımız,Boğaziçi Gündem Gazetesi’nin 7. Sayısını sizlere sun-manın keyfini yaşıyoruz. 7 rakamı her zaman telaffuz edilince nedense hemen aklıma uğurlu bir sayı olduğu geliyor. Bunun hikmeti neymiş diye hemen bir araştırma yapma ihtiyacı his-settim ve 7 sayısıyla ilgili birçok ilginç bilgiye ulaştım. Bunlardan birkaçını da sizlerle paylaşmak istiyorum.İşte 7 sayısının sihri ve gizemi…Kur’an’da 7 rakamı 15 defa, “7 gök ve 7 deniz” ifadesi 7 defa geçiyor.Kelime-i Tevhit, 7 sözcükten oluşuyor.Fatiha Suresi 7 ayettir.Dinimize göre kâinat 7 safhada yaratılmış.Hac ibadeti sırasında Kâbe’nin etrafı 7 defa tavaf edilir.Soyumuz 7 göbekİstanbul 7 tepeDünya 7 kıtaHaftada 7 günBu şekilde daha onlarca bilgi vs... 7 sayısının sihrini ve gizemini gözler önüne seriyor. Bende buradan hareketle Boğaziçi Gündem Gazetesi’nin 7. sayının bizlere uğur ve şans getirece-ğini ümit ediyorum.Değerli dostlarım...***Her zaman buradan siz değerli okurlarımız ile paylaş-tığım gibi, kısıtlı imkânlarla, “amatör ruh, profesyonel habercilik” anlayışı ve “haber yerinde haberdir” ilke-mizden şu ana kadar taviz vermeden ulaştığımız bu sayımızın bizlere şans ve uğur getirmesi diliyorum. Bo-ğaziçi Gündem Gazetesi haber ekibinin yaptığı haber-lerin ulusal ve yerel haber sitelerinde oldukça fazla yer bulması, bizlerin doğru yolda, emin adımlarla ilerledi-ğini düşündürüyor.Bu sayımızı yine farklı ve zengin içeriği ile sizlerin beğe-nisine sunuyoruz. Manşet haberinde son zamanlarda Türkiye gündeminden hiç düşmeyen kentsel dönüşüm projelerinden belki de en zor ve en meşakkatlisi olan Beyoğlu-Okmeydanı Projesine yer verdiğimiz 7. sayı-mızda, haber ekibimizin hazırladığı hiçbir yerde bula-mayacağınız, gündem yaratan haberleri ve röportajları bulabilirsiniz. Diğer haberlerimizi ve röportajlarımızı yine ilgiyle okuyacağınızı düşünüyoruz.***Burada sizlere İstanbul Barosu Avukatlarından Avukat Harun Muş’un artık köşe yazılarıyla aramızda olacağı-nın müjdesini de vermek istiyorum. Sayın Muş, bun-dan böyle geçmişten günümüze yaşadıklarımızı ve gelecekte yaşayabileceklerimizi hem kendi bakış açısı, hem de hukuk çerçevesinde sizler için kaleme alacak. Yazarımızın okurlarımız için son derece faydalı olaca-ğını düşünüyor ve sadece Boğaziçi Gündem’de oku-yabileceğiniz yazılarını ısrarla bekleyeceğinizden hiçbir kuşkumuz yok. Sayın Harun Muş’a Boğaziçi Gündem Haber Ailesi ve sizler adına aramıza hoş geldiniz di-yorum. Sayın Muş’un ilk yazısı “Allah’ın sopası, milletin balyozu” başlıklı yazısında, hissettiklerinizden çok faz-lasını bulacağınızı düşünüyorum.Ayrıca, Doç. Dr. Sinan Canan’ın, “Kışkırtmak neden bu kadar kolay?”, Prof. Dr. Ersan Odacı’nın “Boraltan Köprüsü Katliamı ve CHP”, Doğukan Gezer’in “Ölümü-ne muhalefet olmak bu olsa gerek” ve Hüseyin Şenel Odacı’nın “Günümüzün Ensar’ı olabilmek” başlıklı, son günlerin flaş siyasi ve adli olaylarını ele aldıkları ve kendi tarzları ile yorumladıkları yazılarını zevkle oku-yacağınızı düşünüyoruz. Her birinin arşivlerinizde yer alması gerektiğini düşündüğümüz değerli yazarlarımı-zın yazılarını mutlaka okumanızı tavsiye ediyoruz.Bir sonraki sayımızda, çok daha güzel haberlerle ve gelişmelerle bir arada olmak ümidiyle sizlere selam ve saygılarımı sunuyorum…

ismail rumi Camisirestore ediliYor

eyüP Güzel / boğaziÇi Gündem

Tophane’deki 503 ada, 6 parselde yer alan (Hacı Piri Camii) İsmail Rumi Haz-retleri Camii müştemilatının Taşınmaz Kültür Varlıklarının Korunmasına Ait Katkı Payına kapsamında değerlendiri-lip tarihi dokuya sadık kalınarak restore edileceği öğrenildi.

Halk arasında TEKKE CAMİSİ olarak anılan cami 2 Nisan 1997’de Çarşamba günü yandı. Kadiri’ler için son dere-ce önemli bir yerdir. Rivayetlere göre tekkelerin kapatılmasının ardından bir dönem Tophane’nin 31. İlkokulu olmuş-tur. 1630’da inşa edilen Tekke, zamanla ek binalarla donatılmıştır. Caminin giriş kapısı yanında Topçubaşı İsmail Ağa ta-rafından 1731’de bir çeşme yaptırıldı ve 1.Mahmud’un annesi Saliha Sultan tara-fından da bu çeşmeye su getirilmiştir. Saliha Sultan Çeşmesi olarak ta biliniyor.

Cami ve Tekke 1765’te yangında harap olmuş ve yapılmış. 1823 yılında büyük Tophane yangının-da tekrar harap olmuş ve 2.Mahmud döneminde yeniden inşa edilmiştir. Son olarak 1997’de yanan cami bugüne kadar harabe durumda kaldı.

ŞEYH İSMÂİL RÛMÎ

Osmanlı zamanında yetişen Anadolu evliyala-rındandır. Anadolu’nun manevi birliğini oluştu-ran, bilim ve düşünce çığırının başında yer alır. Kastamonu’nun Tosya ilçesine bağlı Bansa köyün-de dünyaya gelmiştir. Doğum tarihi bilinmiyor. 1631 (H.1041) senesinde İstanbul’da vefat etmiştir. Tophane’deki dergahının yanında defnedildi. Ba-bası, Çoban Ali isminde bir kimsedir.

Avrupa Birliği Baka-nı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’Yalta Avrupa Stratejisi Yıllık Toplantısı’’na katılmak üzere Ukrayna’ya gitti.

Tophane Kadirler Yokuşu’nda bulunan İsmail Rumi Hazretleri’nin camisi Hacı Piri Camii, İstanbul İl Özel İdaresi ve İl Genel Meclisi tarafından restore ediliyor.

3

Page 4: Boğaziçi Gündem Gazetesi

4

Page 5: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Ambalaj atıkların dö-nüşüme kazandırılması fikrini Türkiye’de ilk kez projelendi-rip hayata geçiren Kâğıthane Belediyesi, geri dönüşümün önemini bir kez daha vurgu-lamak adına çevreci kimliği ile bilinen Prof. Dr. Orhan Kural’ı Kâğıthane Belediyesi Amba-laj Atıkları Toplama Tesisi’ne davet etti. Fazlı Kılıç tarafın-dan karşılanarak kendisine tesisteki çalışmalarla ilgili bilgi verilen Prof. Kural tesisi ge-zerek bir süre atık ayrıştırma bandındaki işçilerle de birlikte çalıştı.

Prof. Dr. Orhan Kural: Bura-daki tesisin her belediyede olması gerekli

Aşırı tüketen bir toplum haline geldiğimizi belirten Prof. Dr. Orhan Kural: “En güzeli tüke-tirken tükettiklerimizi nasıl geri kazanabiliriz diye düşünmek. Çevre bilincini yaymak adına dünyanın birçok yerini gezdim. Bugün buradayım. Gerçek-ten de burada geri dönüşüme fazlasıyla önem veriliyor, çok güzel bir çalışma yapılıyor. Bu-radaki tesisin her belediyede olması gerekli” dedi.

Prof. Dr. Orhan Kural’dan Kâğıthane’ye Övgü

Kağıthane Belediyesiyle birlikte çok iyi işler çıkardıklarını belir-ten Kural, “Çalışmalarından dolayı belediye başkanı Fazlı Kılıç’a çok teşekkür ediyorum. Geçen dönem 15 okulda siga-

ranın zararlarından bahsettik. Bu dönem yine aynı okullarda bu kez geri dönüşümün öne-mini anlatacağız’’ dedi.

Türkiye’de ilk defa kâğıttan ağaç üretimi gerçekleştireceğiz

Kâğıthane Belediyesi olarak geri dönüşümün öneminin bilincinde olduklarını ve halkı da bilinçlendirmeyi hedefle-diklerini belirten Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ise: “Gençlerin konuya du-yarlı olmaları için 2004’ten bu yana yetmiş bin öğrencimize çevre bilinci eğitimi verdik. Yakın bir zamanda bir ağaç projesini hayata geçirmeye hazırlanıyoruz. Bu projeyle Türkiye’de ilk defa kâğıttan ağaç üretimi gerçekleştire-ceğiz. Eskiden ağaçtan kâğıt üretilirdi ama bu yeni proje-mizle kâğıttan ağaç üretme dönemini başlatıyoruz. Bu çalışmayı da gençlerimizle birlikte gerçekleştireceğiz’’ dedi.

Kâğıthane Belediyesi Amba-laj Atıkları Toplama Ayırma Tesisi hakkında da bilgi ve-ren Başkan Kılıç; ayda 450 ton ambalaj malzemesini geri dönüştürerek ekonomiye ka-zandırdıklarını ifade etti. Bir yılı aşkın bir zamandır, kay-nakları daha verimli kullana-bilmek için tesisin tam mesai çalıştığını belirten Başkan Kı-lıç, amaçlarının hiçbir kaynağı israf etmemek ve bunları geri dönüşüme kazandırmak oldu-ğunu söyledi.

Çevreci Profesör Orhan Kural Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç ile birlikte ambalaj

atıklarının geri dönüşüm çalış-malarını yerinde izledi. Daha sonra Kağıthane Belediyesi ekipleriyle birlikte sokakları dolaşan Kural, çöp toplama

işine katılarak halkı geri dönü-şüm konusunda bilgilendirdi.

Mekke’den Medine’ye göç eden muha-cirlere evlerini açan güzel insanların örnek davranışları aslında Dünya barışı için ihti-yaç duyulabilecek olayları anlatır bize.

Mekke’den hicret eden Muhacirler ile Medine’deki Ensar arasında gerçekleştiri-len kardeşlik ilişkisi eşine az rastlanır tür-den bir toplumsal davranış ve dayanışma biçimidir. Günümüz dünyasında sorunların asıl kaynağı da yüzyıllar öncesi sergilenen bu toplumsal refleksin bugün gösterileme-mesi değil mi? Etrafımıza şöyle bir baktı-ğımızda, olumlu tutum ve davranışlardan daha çok olumsuz olayları görmekteyiz. Savaş, kavga, açlık, birbirinin malına, hak-kına tecavüz... Tüm bunlar yüz yıllardır sürüp giderken, toplumsal huzuru ve mut-luluğu hep başka mecralarda aramışız. Hâlbuki sadece Ensar olmaya çalışsak çö-züm kendiliğinden gelecek.

Dünya kurulduğundan beri insanlar ya-şadıkları yerlerden birçok sebepten dolayı ayrılarak muhacir olabiliyor. Dün olduğu gibi bugünde anasını, babasını, eşini, kö-yünü terk edebiliyor. Hatta vatan toprağını bırakmak zorunda kalabiliyor. Gerekçesi ne olursa olsun, bu kaçınılmaz gerçeğin önümüzde önemli bir sorun olarak durdu-ğunu, bunun bir sonu olmadığını bilmek, buna karşılık defalarca çeşitli çözümler üreterek deneyip çözüm bulamamak, ayrı bir sorun olarak insanoğlunun karşısında duruyor. Belki de çözüm bin dört yüz yıl önce uygulaması yapılmış olan Ensar-Mu-hacir kardeşliğin de. Bunu bir kez daha gözden geçirip yaşadığımızda çözümün hiçte zor olmadığını göreceğiz.

Komşusu olduğumuz ülkelerde gelişen olaylar neticesinde her zaman güven du-yulan ve göç alan ülke olmuşuz. Yakın ta-rihimizde Bulgaristan ve Irak örneklerinde olduğu gibi, Suriye’den ülkemize sığınan-lar da bu güveni ülkemizde bulmuşlardır. Sebebi ne olursa olsun ülke topraklarımızı güvenli bir liman olarak görüp gelen bu insanlara yine Ensar gibi davranıp onlara kucak açmak durumundayız. Binlerce yıl önce Medineliler nasıl mallarını, toprakla-rını ve ailelerini bırakıp göç eden Muhacir-lerin ihtiyaçlarını karşıladı ise bugün bizler aynı duygu ile onlara yaklaşmalıyız.

Tarihler değişmiş, aylar geçmiş, çağlar atlamış olabiliriz. Milletler, ülkeler fark-lı olmuş olabilir. Ancak, medeni dünyada insanlar ne kadar çözüm üretseler de, de-ğişmeyen tek bir şey var. Toplum ve insan ilişkilerine yüzyıllar önce Medine halkının bakış açısı ile bakmadığımız sürece, in-sanlığın yüz yıllardır süren bu tür sorunları yine bitmeyecek.

Gerçek kardeşliği, paylaşmayı, misafir-perverliği o günkü Ensar nasıl yapmışsa, bugünde insanlığın Medineli Ensarlar gibi olmaya ihtiyacı var.

Günümüzün Ensar’ı olabilmek…

Boğaziçi Gündem Genel Yayın Yönetmeni

[email protected]

Hüseyin şenel odaCı

ilk defa kâğıTTaN,

ağaç üreTiMi

5

Page 6: Boğaziçi Gündem Gazetesi

HÜSEYIN ŞENEL ODACI / BOĞAZIÇI GÜNDEM

Metroyu Silivri’ye kadar götüreceğiz

Bir soru üzerine, Metrobüs yatırımını hızlı bir proje olduğu için tercih ettiklerini açıklayan Ka-dir Topbaş, İstanbul’da yeni başlatılan “Otobüs Yolu” uygulamasının vatandaşlar tarafından be-nimsendiğini söyledi. Başkan Topbaş, “Şu anda otobüsler tercihli yolu kullanıyor. Belli saatler için uygulama yapılıyor. Taksiler de yararlanabiliyor. Tercihli yol uygulamasıyla İstanbul’da ciddi bir rahatlık geldiğini kullananlar söyleyecek” dedi.

Metro için yıllarca beklemek gerektiği için Avru-pa yakasının E5 güzergâhına metrobüsü yaptıkla-rını hatırlatan Kadir Topbaş, “O kadar zamanımız yoktu. Hemen girdik ve çözüm bulduk. Silivri’ye kadar metroyu götürme sözü verdik. Mevcut raylı sistemler pas geçilebilir veya iptal edilebilir. Onunla ilgili bir çalışma yapılıyor.” diye konuştu.

Ulaşım ücretlerinde öğrencilere yönelik düzenlenme.

Başkan Topbaş, ulaşıma yapılan zamla ilgili de 14 aydan sonra yapılan bir uygulama olduğunu ve enflasyonu dikkate alan bir düzenleme yapmak zorunda kaldıklarını dile getirdi. Zammın yüzde 9.50’yi bile bulmadığını hatırlatan Topbaş, jetona daha fazla zam yapılmasının tercih edilmemesi için düşünüldüğünü söyledi.

Dünyanın her yerinde aynı uygulama olduğunu vurgulayan Topbaş, şunları kaydetti; “Jeton cay-dırıcılık olsun, vakit kaybedilmesin diye bu uygu-lamaya gidildi. Diğerinde dokunup, geçiyorsun, belki daha ileride hiç dokunmadan geçilebilecek. Öte yandan, öğrencilerin ulaşım ücretlerinde na-sıl bir indirim yapabilir diye çalışma yaptık. Bi-liyoruz ki birçoğu Anadolu’nun çeşitli illerinden

okumak için geliyor ve gelir düzeyi yüksek olmayan ailelerin çocukları. Bu nedenle öğrencileri para kazanı-lacak insanlar olarak görmüyoruz.”

Kar lastiğini mecburi kılan bir yönetme-lik hazırlanıyor.

Kadir Topbaş, “İstanbul’da kışın kar lastiği mi zincir mi takılacak?” şeklindeki soruya ise şu cevabı verdi; “Türkiye’de ilk defa vatan-daşlarımızdan kar lastiğinde ısrar gördük. Nor-malde iki yılda bir lastik değiştirilirken, kar lastiği takılırsa, lastikler 4 yılda bir değişiyor. Değişen bir şey yok. İstanbul’da bunun faydasını gördük. Kar lastiği olmayanların trafikteki engelleyici du-rumlarını gördük. Başbakanlık Yüksek Planlama Kurulu bir karar aldı ve kışın kar lastiği kullanıl-ması yönünde bir yönetmelik çıkacak. Türkiye

genelinde uygulanacak bu yönetmeliğin doğru olduğunu düşünüyorum. Dünya artık daha tek-nolojik bir çağ yakaladı. Kışın don olaylarına kar-şı buna tedbir alması gerekiyor. İstanbul’da bir günde hayatın durması, Türk ekonomisine cid-di sıkıntıya uğratır. Ekonomik hayatın durması önemli zararlar getirir. Yönetmelik çıktıktan son-ra zannediyorum zincir yerine kar lastiği takıla-cak. Emniyetimiz de zincir bulundurmayanlara ceza kesmeyecek.”

KAR LASTİĞİNİ MECBuRİ KıLAN KAR LASTİĞİNİ MECBuRİ KıLAN BİR yÖNETMELİK HAZıRLANıyORBİR yÖNETMELİK HAZıRLANıyORİstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Napoli’den dönüşünde Atatürk Havalimanı’nda gazetecilerin çeşitli konulardaki sorularını cevaplandırdı.

İstanbullular «OTOBÜS YOLU» uygulamasına sahip çıktı

boğaziÇi Gündem

İstanbul›da «Oto-büs Yolu» uygula-

ması başarıyla hayata geçtiği ve İstanbullular ilk gününde projeye sahip çıktı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) “Otobüs Yolu” uygulaması, İBB ve İs-tanbul Emniyeti’nin titiz çalış-ması ve İstanbulluların kurallı davranmasıyla başarılı bir şe-kilde hayata geçti.

Böylece, toplu ulaşım araçla-rını tercih edenlerin seyahat süreleri kısalmış oldu. Kural-lara uymayanlara ise Emniyet ekiplerince ceza kesildi.

boğaziÇi Gündem

İstanbul›un en önem-li prestij Projelerinden

Biri Olan Haydarpaşa Garı ve Li-man Dönüşüm Projesi için koru-ma kurulu›nun istediği düzenle-me, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi›nden geçti. Belediye Mec-lisi, “1/5000 Ölçekli Haydarpaşa Garı İle Kadıköy Meydanı ve çevre-si koruma amaçlı Nazım İmar Pla-nı” Teklifini Oy Çokluğuyla Kabul Etti.

Alınan kararla; 2007 yılında yapılan protokolle ilk adımı atılan “Haydar-paşa Port” projesinin 2009 yılında başlanan planlama çalışmalarıyla ilgili düzenlemeleri için gerekli ko-ruma kurulu onayı sağlandı. böyle-ce plan düzenlemesi tamamlanan

projenin ihale ve uygulama çalış-malarına başlanacak. hayata geç-mesi için önünde engel kalmayan proje için yapılacak ihalenin ardın-dan ilk kazma vurulacak.

İstanbul Büyükşehir Belediye Mec-lisi İmar Komisyonu Başkanı Se-fer Kocabaş, planın bundan önce meclis›te sonuçlandırıldığını belir-terek, alınan kararla idari sınır ile sit sınırı arasındaki uyumsuzluğun düzeltmiş olduğunu kaydetti.

Haydarpaşa Projesine Start VeriliyorBüyükşehir Belediye Meclisi, İstanbul’un En Önemli Prestij Proje-lerinden Biri Olan “Haydarpaşa Garı v e Liman Dönüşüm” Projesi İçin Koruma Kurulu’nun İstediği İmar Düzenlemesini Onayladı. Proje İhale Aşamasından Sonra Hayata Geçecek.

6

Page 7: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi ve Katılım Toplantısı için İstanbul’a gelen AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, Boğa-ziçi Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol’un bütünleşmeyle ilgili sorularını cevap-ladı. Bugünün partisi olan AK Parti’nin aynı zamanda geleceğinde partisi olduğunu belir-ten Nurettin Canikli, “Bu dönüşüm ve katılım işlemleriyle kadrolarımız hizmete daha da hazır olacaktır” şeklinde konuştu.

İlhan ÇABUKOL: Demokrat Parti Başkanı Sü-leyman Soylu’dan sonra HAS Parti de AK Parti saflarına katıldı. Bu katılımları nasıl değerlen-diriyorsunuz?

Nurettin CANİKLİ: HAS Parti gibi birçok kişi, kuruluş ve belediye başkanı partimize katıldı. Bu katılımlar artık çok sık yaşanıyor ve par-timiz halka halka genişliyor. Bu birleşme de son halkalardan bir tanesi. Geçtiğimiz günler-de Ankara’da eski Demokrat Parti Lideri Sü-leyman Soylu’nun katılımını gerçekleştirdik. Bugün de Numan Kurtulmuş’un katılımı ger-

çekleşiyor.

İlhan ÇABUKOL: AK Parti’ye katılma ilgisi ne-den arttı?

Nurettin CANİKLİ: Tabi şu anda AK Parti, her açıdan Türkiye’nin bel kemiği. Gerçek anlam-da halkın iradesini temsil eden durumdayız. Bu milletin hak ettiği dönüşümü gerçekleş-tirme potansiyeline sahip olduğumuzu birçok durumda gösterdik. Bu kadar teveccühün ol-ması, bu kadar coşkulu bir şekilde katılımların talep edilmesinin anlamı budur.

İlhan ÇABUKOL: AK Parti’nin bundan sonraki siyasi geleceğini nasıl görüyorsunuz?

Nurettin CANİKLİ: AK Parti kurulalı 11 yıl oldu. Hem bugünün hem de geleceğin partisiyiz. Milletin gerçekten bağrına bastığı, her anlam-da desteklediği bir partiyiz. Bugüne kadar da çok büyük işler başarmamız ve tarihi adımlar atmamız bunun net bir göstergesidir. Aslın-da Türkiye’de dönüşüm büyük oranda rayına girmiştir. AK Parti üyeleri bugüne kadar çalış-maları başarıya ulaştırmıştır. Cazibe merkezi

olmamız boşuna değil. Dolayısıyla farklı siyasi partilerin, kişilerin, siyasilerin de katılım istek-leri son derece doğal. AK Parti’nin bugüne kadar yapmış olduğu her biri devrim ve re-form niteliğinde olan bu çalışmalar dilerim ki bundan sonra da devam eder. Bu dönüşüm ve katılım işlemleriyle kadrolarımız hizmete daha da hazır olacaktır.

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli, HAS Parti birleşmesini ve bu-nun doğuracağı sonuçları Boğaziçi Gündem Gazetesi’ne değerlendirdi.

İnternet üzerindensatışımız mevcuttur

“Farklı siYasi partilerin katılım istekleri son dereCe doğal”

AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli:

7

Page 8: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Başbakan Erdoğan’ın 5 Eylül tarihli konuşmasını dinlerken içim kan ağladı.Siyasi parti başkanlarının yaptıkları ko-nuşmalar çoğu zaman ilgimi çekmez.Ancak Erdoğan’ın yaptığı konuşmada siyasi gündemle ilişkili olarak Boraltan Köprüsü Katliamı’nı örnek göstermesi, yıllarca gizlenmeye çalışılan bir katlia-mı tekrar hatırlattı bana.Hem de ne hatırlatma…----İnanın sevgili okurlarım, şu yazıyı ya-zarken bile içim daralıyor, kan ağlıyor,Nasıl olurda, doktor, hâkim, mühendis ve öğretmenlerden oluşan 146 Azeri sığınmacı, katledileceği biline biline,

Stalin’in Komünist Rusyası’na teslim edilir?Üstelik bu emri veren dönemin Cum-hurbaşkanı İsmet İnönü ve CHP Hükü-metiBuna akıl erdirmek, mantıklı bir açıkla-ma getirmek mümkün değilEğer sizin mantıklı bir açıklamanız var ise lütfen bana yazın.Yazın da ben de rahatlayayım biraz...-----Gerçi CHP’nin iktidardayken uyguladı-ğı dış politikaların nelere mal olduğunu bilmeyen yok.Çünkü CHP’nin dış politikası Türkiye dışında Türk yoktur temeline dayanır.CHP hükümetlerinin yıllarca ve ısrarla uyguladığı bu politika sonucunda bin yıllık Türk yurtları elimizden çıkarılmış-tır.Tarihçilerimiz bunları bizden çok daha iyi bilir ve analiz ederler.Ancak yeri gelmişken burada bir örnek vermek gerekir diye düşünüyorum.İkinci Dünya Savaşı sonrasında Ege Adaları’nın Türkiye’ye verildiğini, Baş-bakan Şükrü Saraçoğlu’nun İstanköy’e Türk Bayrağı çektirdiğini ancak döne-min Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’nün bu bayrağı indirttiğini az çok tarihle ilgilenen herkes bilir.Bu nedenle 1947’de Ege’deki 12 adanın kaybedilmesi, Milli Şef İsmet İnönü ve CHP’nin Türkiye’ye yaşattığı en büyük yenilgilerden biri olarak kabul edilir.------İşte Boraltan Köprü Katliam’ı da tam bu

yıllarda, Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve CHP hükümeti’nin uyguladığı dış politikanın bir ürünü olarak karşımıza çıkıyor.Yıl 1944Katliamın gerçekleştiği yer Kars, Aras Nehri üzerindeki Boraltan Köprüsü’nün diğer ucu146 Azerbaycanlı aydın Stalin zulmün-den kaçıyor.Aras Nehri üzerinden Boraltan Köprüsü’nü geçerek Türkiye’ye sığını-yorlar.Azeriler öz yurtlarına geldiklerine ve kurtulduklarına inanıyorlar.Ancak Stalin, Türkiye’den bu Azeri’le-rin derhal kendilerine iade edilmesini istiyor.Ankara’dan, Aras Nehri’nin kenarında-ki sınırda bulunan karakola bir telgraf çekiliyor.Cumhurbaşkanı İnönü Azerilerin Rusya’ya iade işleminin hemen gerçek-leştirilmesini istiyor.Karakol komutanı buna inanamıyor, emri defalarca teyit ettiriyor.Ancak Ankara’dan, CHP hükümetinden kesin ve net emir geliyor.“Azerileri derhal teslim edin.”Durumu anlayan Azeriler, Türk askerle-rinin boynuna sarılıp yalvarıyorlar.“Ne olur bizi teslim etmeyin. Bizi bu-rada siz kurşuna dizin, kendi toprağı-mızda, kendi öz gardaşımızın, kendi bayrağımızın altında bizi öldürün” diyorlar.Ancak Ankara’dan gelen emir net...

Komutan gelen emrin gereğini yerine getiriyor.Azeriler Boraltan Köprüsü’nden geçiri-lerek Ruslara teslim ediliyor.Ruslara teslim edilen 146 Azeri sığın-macı köprünün hemen karşısında,Türk askerlerinin, Türk subaylarının gözleri önünde elleri bağlanmış olarak sıraya diziliyorlar.Ve makineli tüfekle orada infaz edili-yorlar...-----Tüm unutturma çabalarına rağmen, katliam çok acı bir ağıtla tarihe kazı-nıyor.Boraltan bir köprü, aşar geçer Aras’ı,Yuğsan Aras suyuyla, çıkmaz yüzün karası.Karası, karası, merhamet fukarası,Karası, karası, merhamet fukarası,Düşman bekler karşıda, önüne kattı beni,Can alınan çarşıda, gardaşım sattı beni.Dönüp seslendim geriye, merhametsiz birine,Beni siz vursaydınız, şu gâvurun yerine.-----Değerli okuyucularım,CHP’nin en azından bu nedenle, bu millete bir özür borcu var.Çünkü bu katliamın tek sorumlusu,Dönemin Cumhurbaşkanı İsmet İnönü ve CHP Hükümeti’dir.Bunu sadece biz söylemiyoruz, tarih söylüyor,Bizlerden gizlenmeye çalışılan CHP tarihi…

Boraltan KöprüsüKatliamı ve CHP

Ersan ODACIProf. Dr.

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

Bağcılar Belediyesi, 22 sivil toplum kurulu-şu ile ortaklaşa 7 Bölge 7 Renk Kültür Sanat Festivali’ni başlattı. Etkinliklerin ilk gününde Kastamonulular Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (KASDER) folklorik sunumlarda bu-lundu.

Bağcılar Belediyesi Bilgi Evi öğrencilerinin Mehter ve halk oyunları gösterileri ile baş-layan programda konuşan Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı, Bağcılar’ın göç-lerle kurulan bir ilçe olduğunu hatırlattı ve “İstanbul’da seferi gibi yaşıyoruz. Doğduğumuz yerleri unutmayacağız ancak doyduğumuz yere de entegre olarak yaşayacağız” dedi.

Kacır: binbir çiçek ama bir aheng

Programa katılan AK Parti İstanbul Millet-vekili Ünal Kacır yaptığı konuşmada, “Hepi-miz ülkemizin farklı bir bölgesinden İstanbul’a geldik. Sizler Kastamonu’dan geldiniz ben de Giresun’ndan Şebinkarahisar’dan geldim. 81

vilayetimizden insanlarımız geldi” dedi.

Karadeniz’in yayla kültürü geleneğini ha-tırlatan Kacır, “Yaylalara bayılıyorum. Orada her renkten çiçek var. Bin bir çiçek ama bir renk. Anadolu’da insanlarımız rengarenk halı kilim dokuyor ama en kaliteli kök boya-larını kullanıyor ve boyalar birbirine solmuyor. Hiçbir rengi soldurmamalıyız. İç içe geçmiş renkleri ayıramazlar. Mozaik değil, ebruli ol-muşuz. Ayıramazlar ama üzerler, üzüyorlar” dedi.

Esenler Kaymakamı, Bağcılar Kaymakam Ve-kili Nazım Madenoğlu da yaptığı konuşmada derneklerin geçmişte, özellikle hemşerilere iş bulma gayesinde olduklarını ancak günü-müzde faaliyet alanlarını eğitimden sağlığa kadar genişlettiklerini söyledi.

Program kapsamında AK Parti Bağcılar İlçe Başkanı İsmet Öztürk, Kastamonulular Vakfı Başkanı Remzi Gür, KASDER Genel Başkanı Latif Çilingiroğlu ve KASDER Bağcılar Şube Başkanı Mahir Karakaş birer konuşma yaptı.

G ü r , Çilingiroğlu ve Karakaş Başkan Çağırıcı’ya etkinlik için teşekkür etti.

Hasan Yılmaz ve mahalli sanatçılar konser verdi

Açılış konuşmalarının ardından Kastamonu yöresine özgü folklorik sunumlar yapıldı. Gösterilerin ardından sahneye Türk Halk Müziği Sanatçısı Hasan Yılmaz çıktı. Bir-birinden güzel türküler ve oyun havaları okuyan Yılmaz, vatandaş kurduğu sıcak iletişimle dikkat çekti. Yılmaz’ın ardından Kastamonulu pek çok mahalli sanatçı da sahne alarak mini konserler verdi

Bağcılar’da 9 gün devam edecek 7 Böl-ge 7 Renk Kültür Sanat Festivali başladı. Programın açılışında konuşan Başkan Çağırıcı, “İstanbul’da seferi gibi yaşıyo-ruz” diyerek, entegrasyon vurgusu yap-tı. İstanbul Milletvekili Ünal Kacır ise bir-lik ve beraberlik vurgusunda bulunarak, “Mozaik değil ebruli olmuşuz” dedi.

[email protected]

Ünal Kacır: “Mozaik değil ebruli olmuşuz”

8

Page 9: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Beyoğlu Belediyesi’nde çalışan 170 kadrolu işçiyi kapsayan iki yıllık top-lu iş sözleşmesi protokolü, Beyoğlu Belediyesi’nde düzenlenen bir törenle, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Mis-bah Demircan ve Hak-İş ile Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut As-lan tarafından imzaladı.

Çiftlerin nikahını Beyoğlu Belediyesi Başkan Yardımcısı Arif Köklü kıyarken, nikah şahitliğini Be-yoğlu ilçe Başkanı Rüstem Dindarol yaptı.

Belediye İşçilerininyüzünü güldüren imza

boğaziÇi Gündem

İmzalanan toplu iş sözleş-mesi protokolü gereğince

Beyoğlu Belediyesi’nde görev yapan Hak-İş’e bağlı Hizmet-İş Sendikası-na üye işçilerin zam oranı yüzde 11 olarak belirlendi. Taban yevmiyesi 76’dan 81’e yükselirken, sosyal pa-ket 300 Lira oldu.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, imza töreninde yaptığı konuşmada, sözleşmenin ha-yırlı olmasını dileyerek belediyelerin sadece yöneticilerden oluşmadığını

kaydederek “Be-yoğlu Belediyesi gururunu işçisinin ve memurunun çalışmasıyla yaşıyor. Dolayısıyla onları mutlu etmek göre-vimiz. Elimizden geleni yapıyoruz. Ça-lışanlarımızın bunu biliyor olması yani belediyenin azami imkanları yerine getirilerek onları mutlu etmeye çalıştı-ğını bilmeleri beni mutlu ediyor.” diye konuştu.

Hak-İş ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Aslan ise, yapılan toplu iş sözleşmesinin işçileri mem-

nun et-tiğini belirterek, Beyoğlu işçisinin huzurla imza masasına oturmasını sağladığı için Başkan Demircan’a te-şekkür etti.

İmza törenini ardından, Hak-İş ve Hizmet-İş Sendikası Genel Başkanı Mahmut Aslan sendika adına Baş-kan Demircan’a teşekkür hediyesi takdim etti. Daha sonra işçilerle bir-likte günün anısına fotoğraf çekildi.

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

AK Parti kurucusu, eski Beyoğlu Belediyesi Meclis Üyesi, şu anda Belediye Semt Konakları Sosyal Projelerden sorumlu, İlçe Yönetim Kurulu Üyesi Gönül Kutsal’ın kızı Deniz Kutsal hayatını Ziya Ayan ile birleştirdi

Geçtiğimiz hafta Beyoğlu Belediyesi Evlendirme Dairesi Ni-kah Salonunda kıyılan merasime, AK Parti İlçe Başkanı Rüs-tem Dindarol ve teşkilat mensubu arkadaşları, Belediye mec-lis üyeleri, gelin ve damadın çalışma arkadaşları yoğun ilgi gösterdi. Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın yurt dışında olmasından dolayı Nikahı Başkan Yardımcısı Arif Kök-lü kıydı. Gelin ve damada bir ömür boyu mutluluklar dileyen Köklü, cüzdanı gelin hanımın verdi.

Deniz & Ziya bir ömür boyu birliktelik için EVET dediler

9

Page 10: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Feshane Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen açılış töreni öncesi Eyüp Sultan Camii’nin avlusunda Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, Konya Büyükşehir Bele-diye Başkanı Tahir Akyürek ve KONSİ-AD Başkanı Abdullah Başçı, Eyüp Bele-diyesi Başkan Yardımcısı Erkan Ocak’ın da katılımıyla dua okundu. Daha sonra yöresel kıyafetli grup, mehter takımı eş-liğinde Feshane’ye kadar yürüdü.

Feshane’de düzenlenen açılış töreninde konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, her bölgenin kendi-sine göre farklı özel-likleri olduğunu söy-ledi. Türkiye’nin her şehrinin çok önemli olduğunu anlatan Topbaş, bunların ba-şında 9 bin yıllık ta-rihiyle antik dönem-den gelen Konya’nın bulunduğunu kay-detti. Topbaş, bu organizasyonunun çok anlamlı olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu: ‘’Konya, geçmişteki site devletleri gibi şu an dünyada kendisini hissettiriyor. Artık dünyadaki şehirler özellikleriyle kendileri arasında yarışıyor. Konya da bu yarışta öne çıkacak bir şehir. İstan-bul zaten Anadolu’nun bir özeti. Bura-da bütün Türkiye’nin izleri var. Bugün Konya’yı yaşıyor ve farklı bir şekilde hissediyoruz. Bu medeniyetlerin güzelli-ği de gelecek kuşaklara aktarılmalıdır.’’

Konya Büyükşehir Belediye Başka-nı Tahir Akyürek de Konya modeli-nin esasını ekonomi, ticaret, sanayi ve benzeri kriterlerin değil sevgi, barış ve kardeşliğin oluşturduğunu söyle-di. Açılış öncesi kortej yürüyüşünde, 62 derneğin temsilcisinin yer aldığı-nı belirten Akyürek, Konya’da sev-gi, barış, kardeşlik gibi kavramların yüzyıllardır hakim olduğunu kaydetti. KONSİAD Başkanı Abdullah Başçı da Konya’nın Selçuklu Devleti’ne uzun süre başkentlik yaptığını hatırlatarak, ‘’Osmanlı denince, Türkiye denince akla Konya geliyor. Bizler Konya’nın

ekonomisini, sanayisi-ni daha da ileriye taşı-yacağız’’ diye konuştu. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, ‘’Biz ‘gel, kim olur-san yine gel’ anlayışıyla Hz. Mevlana’nın mesaj-larını dünyaya yaymaya çalışırken, Avrupa’daki bazı faşist zihniyetlerin ‘git, kim olursan yine git’

anlayışı içinde olduğunu görmek üzün-tü veriyor’’ diyerek şunları ifade etti. ‘’ Dün Hollanda›da gerçekleşen seçim sonuçları ümit verici. Hollanda halkı bir önceki seçimlerde maalesef değerleri-mize hakaret etmeyi marifet sananlara fazla prim vermişti. Yüzde 16 civarında oy almışlardı. Ama çok şükür dünkü seçimlerin mağlubu işte onlar oldu. Bu da Eyüp Sultan›ımızın, Mevlana›mızın mesajlarının artık dünyada da yankı-lanmaya başladığını gösteriyor.’’ Bağış, Türkiye’nin temsil ettiği hoşgörünün

tüm dünya için önemli olduğunu vur-gulayarak, ‘’Bugün Suriye’de, Gazze’de, Arakan’da, Filistin’de, dünyanın başka yerlerinde insanlar, Türkiye’den gelen hoşgörü mesajlarıyla yarınlarına umutla bakıyor. Bu nedenle bizim Türkiye ola-rak ecdattan gelen o mesajlara sahip çıkmaya ve bütün dünyaya yaymaya ih-tiyacımız var’’ diye konuştu.

Ömer Dinçer: Konya, şu 3 özelliğini hiç kaybetmedi, her zaman ağırbaşlı, ken-dinden emin ve çelebiydi.

‘1. KONEXPO Sanayi ve Kültür Etkinliği’’nin açılışında konuşan Dinçer, salonda bulunanları şahsi misafir olarak kabul ettiğini belirtti. Konya’nın hem Selçuklular, hem de Karamanoğulla-rı döneminde uzun dönem başkentlik yaptığını anlatan Dinçer, konuşması-nı şunları söyledi: ‘’O günden bugüne yaklaşık 550 yıl geçmesine rağmen Konya, şu 3 özelliğini hiç kaybetmedi, her zaman ağırbaşlı, kendinden emin ve çelebiydi. Konya gerçek anlam-

da 2 sembolü üzerinde taşıdı. Hem Mevlana’nın torunları olarak, hem de şehrin kültür ve estetiğini yansıtan bir toplum olarak... Hakikaten o zaman-dan beri Konya, aşkın nurunu yayan bir şehir olarak varlığını devam ettirdi. Halen bugün de en güçlü bir şekilde sadece kendi ülkemizde değil, dünya-nın her yerinde Celaleddin Rumi’nin ortaya koyduğu o ışık fark ediliyor ve biliniyor. O açıdan bakıldığında bu ışı-ğın Konya’yı her zaman ayakta tutacak ışık olduğunu söylemek lazım. Konyalı-lar da bunun hakkını ve kadrini biliyor.’’ Bakan Dinçer ile Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış, İstan-bul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Akyürek, Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu ve diğer proto-kol üyeleri kurdeleyi keserek stantları gezdi. Bakan Ömer Dinçer, stant ziya-retlerinin ardından Eyüp Belediyesini ziyaret etti.

EYÜP’TE İKİ BAŞKENTİN BULUŞMASIKonyalı Sanayici ve İşadamları Derneği’nce (KONSİAD), ‘’İki Başkentin Buluşması’’ sloganıyla düzenlenen, Konya’nın kültürünü, ekonomi-sini ve ticaretini anlatan stantların yer aldığı ‘’I. KONEXPO Sanayi ve Kültür Etkinliği’’ Eyüp’de gerçekleştirildi.

10

Page 11: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

AK Parti Beyoğlu İlçe Baş-kanı Rüstem Dindarol, yoğun ça-lışma temposu içerisinde başta Beyoğlu esnafı, STK temsilcileri ve siyasi partiler olmak üzere bir dizi ziyaretler gerçekleştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Demokratik Sol Parti’nin Beyoğlu Kasımpaşa’da

bulunan İlçe merkezine gerçekleş-tirilen ziyaret DSP’li yöneticiler ta-rafından memnuniyetle karşılandı.

DSP’li yöneticiler AK Partilileri sa-mimi ve sıcak bir ortamda karşıla-dı. Genelde dost sohbetinin daha çok olduğu görüşmede, Belediye çalışmaları hakkında da fikir alış-verişi yapıldı. Başkan Dindarol, DSP İlçe Başkanı Gürsel Durmaz’a Beyoğlu’nu daha da güzelleştire-rek yaşam kalitesini yükseltecek çalışmalar yapıldığını belirterek Beyoğlu Belediyesinin gerçekleş-tirmiş olduğu çalışmalar hakkında bilgiler verdi. Bu tür ziyaretleri diğer siyasi parti temsilcilerine de yapacaklarını belirten Dindarol, her ne kadar farklı siyasi partilerin temsilcileri olsak ta, Beyoğlu’nda hep beraber mutluyuz dedi.

Demokratik Sol Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Gür-

sel Durmaz AK Parti İlçe Teşkilatı-nın gerçekleştirmiş olduğu ziyaret sonrası Boğaziçi Gündem Gazete-sine yapmış olduğu açıklamada ise şunları ifade etti. “Siyasi partiler arasındaki böyle ziyaretler hoş, güzel şeyler. Siyasi parti temsilci-lerinin hiç bir şekilde görüş fark-lılığı gözetmeden böyle ziyaret-ler gerçekleştirmeleri güzel. Tabi bizlerde mutlaka iadeyi ziyarette bulunacağız. Beyoğlu İlçe Başkanı Sayın Rüstem Dindarol ve çalışma arkadaşlarının ziyaretinden mutlu olduk. Tabi Beyoğlu’nda yaşayan halkımızın sorunlarını, problemle-rini böyle medeni bir şekilde ko-nuşarak tartışarak veya fikir alışve-rişiyle nasıl daha güzel yapabiliriz? bunu bulacağız. Şunu samimiye-timle söylüyorum, bu tür ziyaretler hem toplumumuz hem de bizler için faydalı geçti,” dedi.

boğaziÇi Gündem

Eyüp Belediyesi Başkan Yardımcısı Muhammet

Esat Nuhoğlu, Aynur Soylu ile hayatını birleştirdi. Eyüp Be-lediyesi Osmanlı Parkı Sosyal Tesisleri’nde düzenlenen törene Eyüp İlçe Kaymakamı Osman Kaymak, AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu, Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, Ak Parti İstan-bul Milletvekili Gülay Dalyan, AK Parti İstanbul Milletvekili Bü-lent Turan, İstanbul Milletvekili Mehmet Muş, AK Parti İlçe Baş-kanı Seçkin Turan, Eyüp Beledi-yesi Başkan yardımcıları, Eyüp Belediyesi çalışanları, mahalle muhtarları ve çok sayıda davetli katıldı.Ömer Faruk- Nuriye Nuhoğlu’nun oğulları Muham-met Esat Nuhoğlu, Arif- Zeynep Soylu’nun kızları Aynur Soylu ile ile hayatını birleştirdi. Çiftin nikâh şahitliğini AK Parti İstan-

bul İl Başkanı Aziz Babuşcu, Eyüp Belediye Başkanı İsmail Kavuncu, AK Parti İstanbul Mil-letvekili Gülay Dalyan, AK Parti İstanbul Milletvekili Bülent Tu-ran, İstanbul Milletvekili Meh-met Muş ve AK Parti İlçe Baş-kanı Seçkin Turan yaptı. Çiftin nikâhını ise Eyüp Belediye Baş-kanı İsmail Kavuncu kıydı. Çifti tebrik eden Başkan İsmail Ka-

vuncu, evlilik cüzdanını AK Parti İl Başkanı Aziz Babuşcu’ya ver-di. Babuşcu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünü ha-tırlatarak üç çocuk tavsiyesinde bulundu. Evlilik cüzdanını Ay-nur Soylu Nuhoğlu’na vererek Babuşcu gelin ve damadı tebrik etti. Davete katılan konuklar hazırladıkları özel pankartlarla çifti tebrik etti.

EYÜP BELEDİYESİNE GELİN GELDİ

AK PARTİ’DEN DSP’YENEZAKET ZİYARETİ

AK Parti Beyoğlu İlçe Başka-nı Rüstem Dindarol, İlçe yö-netim kurulundan oluşan bir heyet ile DSP Beyoğlu İlçe Başkanı Gürsel Durmaz’a ne-zaket ziyaretinde bulundu.

11

Page 12: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Bir yıl önce Beyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan tarafından temeli atılan Alucra Otogarı inşaatı planlanan za-manda tamamlanarak yoğun bir katılımla hizmete açıldı.

Açılışa AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kaçır, AK Parti Giresun Milletvekili Meh-met Geldi, Beyoğlu Belediye Başkanı Ah-met Misbah Demircan, Beyoğlu Belediye Başkan Yardımcıları, Alucra Kaymakamı Hacı Arslan Uzan, Şebinkarahisar Beledi-ye Başkanı Şahin Yılancı, Alucra Belediye Başkanı Halil İbrahim Yağcıoğlu AK Parti Giresun İl Başkanı Sabri Öztürk, Beyoğlu AK Parti İlçe Başkanı Rüstem Dindarol ve yönetim kurulu üyeleri, Alucra AK Parti İlçe Başkanı Faruk Demirağ, Şebinkara-hisar AK Parti İlçe Başkanı Ahmet Bölük, Alucra Vakfı Başkanı Necdet Bekçi, Boğa-ziçi Gündem Gazetesinden İlhan Çabukol ve Hüseyin Şenel Odacı, sivil toplum kuru-luşları temsilcileri, köy muhtarları ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Ahmet Misbah Demircan: Beyoğlulu Aluc-ralılar memleketleri için adeta ölüyorlar…

Açılış merasiminde konuşan Beyoğlu Be-

lediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan “Beyoğlulu Alucralılar memleketleri için adeta ölüyorlar. Alucralı hemşerilerimizin köylerine geldikleri zaman memleketleri için yapmış oldukları yatırımları bizler-de görüyoruz” diyerek konuşmasında özetle şunları söyledi. “Bizde kendimizi Beyoğlu’nda yaşayan Alucralılar adına buraya bir çivi çakmak zorunda hisset-tik. Alucra için Allah bize böyle bir oto-gar yapmayı nasip etti.” Alucra için ömür boyu gurur duyacağı bu hizmet yapmış olmaktan çok mutlu olduğunu da ifade eden Demircan “Alucra Belediye Başka-nım beni hemşerisi olarak ilan etti ama ben çoktan Alucralıyım. Benim ikinci memleketim Alucra” dedi.

Açılışta Alucra Belediye Başkanı Halil İb-rahim Yağcıoğlu, AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Rüstem Dindarol, Alucra Vakfı Başkanı Necdet Bekçi, Alucra Kaymaka-mı Hacı Arslan Uzan, AK Parti Giresun İl Başkanı Sabri Öztürk, Giresun Milletve-kili Mehmet Geldi ve AK Parti İstanbul Milletvekili Ünal Kaçır’da birer konuşma yaparak Yeni Alucra Otogarı’nın hayırlı olmasını dilediler.

Mustafa Küçük konseri iptal edildi…

Protokol konuşmalarından sonra Alucra Otogarı’na katkı sağlayanlara plaket-leri verildi. Otogar açılışın-da daha önce yapılacağı ilan edilen Mustafa Küçük konseri, son günlerde ya-şanan terör olaylarında verilen şehitlerimize say-gı nedeniyle iptal edildi. Mustafa küçük konser ye-rine, memleket sevgisini dile getiren şiirler okudu. Daha sonra açılış kurdelesi kesilerek otogar gezildi.

DEMİRCAN SÖZÜNÜ TUTTU,Alucra Otogarına kavuştu...

Geçen yıl Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah De-mircan tarafından temeli atı-lan Alucra Otogarı söz verilen tarihten bir gün önce hizmete açıldı.Otogar açılışında daha önce yapılacağı duyurulan Mustafa Küçük konseri, son günlerde yaşanan terör olay-larında verilen şehitlerimize saygı nedeniyle iptal edildi.

12

Page 13: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Yaklaşık 1 milyon 650 bin metre-karelik bir alana tekabül eden proje Piya-lepaşa, Fetihtepe, Kaptanpaşa ve Keçeci-piri mahallelerini kapsıyor. Çok konuşulan ve tartışılan bu projeyi projenin mimarı, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan Boğaziçi Gündem Gazetesi’ne değerlendirdi.

Başbakanımızın verdiği sözü yerine getiriyo-ruz…

Boğaziçi Gündem: Başkanım, Okmeydanı’nda vatandaşın yıllardır sıkın-tısını çektiği tapu probleminin çözümün-de, Beyoğlu Belediyesi Meclisi’nin aldığı kararla çok önemli bir mesafe kat edildi. Şu anda çalışmalar hangi aşamada?

Ahmet Misbah Demircan: Okmeydanı’nda iki tane hedefimiz var. Birincisi Okmeydanı’nda yaşayan insanımız 50 yıl-dır burada. Yaklaşık 70–80 bin nüfus bura-da barınıyor. Buradaki arazi Milli Emlak’ın arazisi. Vatandaşın elinde ne tapusu var, ne iskânı var ne de ruhsatı var. Öncelik-le insanlara burada Sayın Başbakanımızın bir vaadi var. Hep birlikte buna göre insanlar tapu-larını alacaklar diye. Tapu alırken de tabi tek başına tarla tapusunun bir anlamı yok, eğer tapunun bir imar hakkı varsa bir anlamı var. Beyoğlu Belediyemiz yakla-şık 8 yıldır bu konuda tapu-yu verirken imarı da çıkartıp, imarlı bir tapuya vatandaşı kavuşturma mücadelesi ver-di. Bu çerçevede hem 1/5000 ölçekli planı yaptı bitirildi, hem de 1/1000 ölçekli planı meclisten geçirildi. Biz tapu ve imar verme çalışmaları-nı yaparken, Van depremi oldu ve Türkiye’nin gündemine depreme dayanık-lı evlerin yapılması geldi. Tabi bu kamu-oyunda konuşulunca vatandaş bunu tapu ve imar hakkının yanı sıra, top yekûn dö-nüşüm olarak algılamaya başladı. Biz bu algıyı gördük ve 1000’lik planda dönüşüm esaslı bir zemin için gayret ettik. Bütün bu hazırlıklar yapılırken kamuoyu, bizim belediyecik faaliyetleri çerçevesinde yap-tığımız 5000’lik ve 1000’lik planlarımızı, hemen burada dönüşüm başlıyormuş gibi

algıladı. Aslında yanlışta algılanmadı, imar planının yapılıyor olması demek, imar ha-reketinin başlaması anlamına da geliyor.

Okmeydanı’nda tapuları, imar haklarıyla bir-likte vereceğiz…

Boğaziçi Gündem: Sayın Başkan Okmeydanı’nda gerçekte neler oluyor. Son durum nedir?

Ahmet Misbah Demircan: Okmeydanı’nda neler oluyor sorusunu iki şekilde cevap-lamak lazım. Birincisi, Okmeydanı’nda tapuları, imar haklarıyla birlikte vermeye başlıyoruz. Bu süreç önümüzdeki günler-de başlıyor. Başladıktan sonra eğer va-tandaşımız kendi elindeki imar planına göre dönüşüm yapmak isterse, bunu is-terse kendi iradesiyle yapacak, ama eğer yok derse ki ben Belediyemiz ile bu işi yapmayı arzu ediyorum, o zaman bize başvururlarsa bunu da yine biz yapmaya hazırız.

Tarlabaşı’ndaki başarı toplumsal beklenti-yi en üst seviyeye çıkardı…

Boğaziçi Gündem: Beyoğlu Belediyesi ta-rafından yapılan

kentsel dönü-şüm çalışmaları sık sık gündeme geliyor ve birçok belediye bu çalışmaları örnek alıyor. Bunu nasıl başarıyorsunuz?

Ahmet Misbah Demircan: Beyoğlu’nda gerçekleştirdiğimiz bu tip çalışmalar ka-muoyunun gündeminden hiç düşmüyor ve birçok belediyemiz bizleri örnek gös-teriyor. Bunlardan en önemlisi ve ilk olanı Tarlabaşı’nda yaptığımız çalışma. Burası vatandaşın inisiyatifiyle başlamıştı. Bu gün inşaatlar başladı hafriyatlar alınıyor. Bura-daki proje çok beğenildi ve bu nedenle

toplumsal beklenti de çok üst seviyelere çıktı. Bu devam ederken Örnektepe pro-jemiz ortaya çıktı. Burada yaklaşık 500 konut var. Burada da bir kentsel dönüşüm yapılıyor. Ama burada vatandaşımızın arsası da vardı, tapusu da. Vatandaş tek başına apartman yapılmasını istemiyor. Dönüşüm istiyor. Otoparklar, yeşil alan, iyi yaşamak istiyor. Bunu tek başına bir müteahhidin de yapamayacağını görüyor biliyor. Dolayısı ile Sayın Başbakanımızın da koyduğu bir hedef doğrultusunda, bu

talepler ortaya çıktı. Örnektepe proje-

mizde, dönüşümün yapılaca-ğı bölgede yaşayan vatandaşlarımızın %99’u biz dönüşüm istiyoruz diyerek Belediyemizin kapısını çaldılar. Bizde bir müteahhit ile anlaşarak işin liderli-ğini yaptık. Proje şu anda başlama aşa-masında. Kentsel Dönüşüm Kanunu’na bunu dahil etmeyi arzu ettik, çünkü kanunun getirmiş olduğu bazı kolay-lıklar var. Özellikle vergi kolaylıkları, harçlar’dan muafiyetler, belli maddi yardımlar yapılabilir diye kanun kap-samına giriyor.

Okmeydanı’nda imarlı tapu vermeye hazır-lanıyoruz ama vatandaşımız bunu kentsel dönüşüm olarak algılıyor…

Boğaziçi Gündem: Okmeydanı’ndaki kent-sel dönüşümün diğerlerine göre farklılığı nedir?

Ahmet Misbah Demircan: Vatandaşları-mızla Okmeydanı’nı görüşürken özellikle şunu gördük. Vatandaş dönüşümü tek ba-şına apartman olarak istemiyor. Okmey-danı 1 milyon 650 bin metrekare bir alan. Burası tıpkı Örnektepe projesinde olduğu

gibi, 30 tane dönüşüm alanı planlamış durumdayız. Buradaki planlama ortalama 1000 konutun olduğu, altında otoparkı, yeşil alanların olduğu medeni dünyanın

ihtiyacı olan bütün argüman-ların düşünüldüğü bir plan-lama. Ama vatandaşımızda şunu görüyorum. Biz her ne kadar imarlı tapu vermeye hazırlansak da, vatandaşımız bunu kentsel dönüşüm olarak algılıyor. Bu binaların hepsi yıkılacak diyor. Aslında biz bu binaları kimseye yıkacağız da demedik. Ama millet gördü-ğüm kadarıyla bu binalar yeni-lensin istiyor, dönüşümü arzu ediyor bekliyor.

Vatandaş kiminle komşuluk yaptığını görecek…

Boğaziçi Gündem: Peki, bundan sonra ne olacak?

Ahmet Misbah Demircan: Biz tapuları ver-dikten sonra, vatandaş bu alanlarda dö-nüşüm istiyorsa Belediyemize müracaat etmelerini bekleyeceğiz. Yeterli müra-caat geldikten sonra bu alanlara tıpkı Örnektepe’de olduğu gibi maketler ha-zırlanacak. Kim nerede, hangi dairede, kiminle komşuluk yaptığını görecek anla-yacak. Eğer bunları yaparsak, biz herkese dairesini vererek hiçbir bedel ödetmemek üzere bir planlamayı da gelecek için ha-zırlıyoruz ve tasarlıyoruz. Biz bütün bu kararları verirken Okmeydanı’nda yüze yakın toplantı yaptık. Herkesi davet ettik ve fikrini aldık. Ve orada biz gördük ki va-tandaşımız tek başına apartman istemiyor. Toplu yapılaşma istiyor ve devletimizin öncülüğünü bekliyor.

Boğaziçi Gündem: Sayın Demircan, bize vakit ayırdığınız ve okuyucularımızı bilgi-lendirdiğiniz için çok teşekkür ederiz.

Ahmet Misbah Demircan: Bende sizlere te-şekkür ederim.

OKMEYDANI’NDAİMAR HAREKETİ RESMİYET KAZANDI

Beyoğlu Belediyesi Okmeydanı’nda yaklaşık 80 bin kişiyi ilgilendi-ren ve 50 yıldır devam eden tapu sorununun çözümü için çok önem-li bir adım attı. 1/ 1000 ölçekli Okmeydanı İmar Planı, Beyoğlu Belediyesi Meclisi’nde oy çokluğu ile kabul edilerek res-miyet kazandı. Artık hak sahipleri tapularına ka-vuşmak için gün sayıyor.

13

Page 14: Boğaziçi Gündem Gazetesi

h. Şenel odaci / boğaziÇi Gündem

Açılış töreninde konuşan Başbakan Erdoğan, İstanbul tra-fiğine akıcılık kazandıracak bu-gün ki kavşak ve yollarla birlikte İstanbul’da son 8 yılda yaptıkları kavşak ve yol sayısının 259’a yüksel-diğini söyledi. İstanbul trafiğine her gün ortalama 500 yeni aracın gir-diğini belirten Başbakan Erdoğan, son 8 yılda ulaşıma yaptıkları 24,3 milyar TL’lik yatırımla İstanbul’u trafik yönünden rahatlattıklarını kaydetti. Açılışı yapılan tünel ve bağlantı yollarının 432 milyon liraya mal olduğunu belirten başbakan bu hizmetlerin İstanbul’a kazandırılma-sı noktasında emeği olan herkese teşekkür etti.

Konuşmaların ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, sinevizyon bağlantısıyla 6 farklı noktanın açı-lışını gerçekleştirdi. Bu yerler ara-sında bulunan Kâğıthane Barbaros Caddesi Kavşak ve Yollarının açı-lışını yapmak için sinevizyon bağ-lantısıyla İstanbul Milletvekili Se-vim Savaşer’e bağlanan Başbakan Erdoğan “Hayırlı olsun” dileğinde bulundu. Milletvekili Savaşer ve Başkan Kılıç’ta Başbakan Erdoğan’a Kâğıthane’ye ve Türkiye’ye yaptık-ları hizmetlerden ötürü teşekkür ettiler.

Açılışı İstanbul Milletvekili Sevim

Savaşer, Kâğıthane Belediye Başka-nı Fazlı Kılıç, Ak Parti İlçe Başkanı Sami İlhan, Ak Parti İlçe Kadın Kol-ları Başkanı Meryem Tekbıyık ile Ak Parti İlçe Gençlik Kolları Başkanı Şaban Demirel birlikte yaptılar. Açı-lışı gerçekleşen Kağıthane Barbaros Caddesi Kavşak ve Yollarının trafiği büyük ölçüde rahatlatacağına dik-kati çeken Başkan Kılıç’a törende bulunan bölge sakinleri yaptığı hiz-metlerden dolayı teşekkür ettiler

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

Numan Kurtulmuş başkanlığın-daki HAS Parti geçtiğimiz gün-lerde kapatılmıştı. Cumartesi günü Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın da katılımıyla ger-çekleşen İl Danışma Meclisi ve Katılım töreniyle birleşme HAS Parti kurmaylarına Başbakan Er-doğan tarafından Parti rozeti ta-kılarak resmiyet kazandı.

Kapatılan HAS Parti kurmayla-rı arasında yer alan Salih Kaçır, AK Parti ve HAS Parti arasındaki bütünleşmeyi Boğaziçi Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol’a şu şekilde değerlen-dirdi.

“Sayın Başbakanımızın 12 Tem-muz itibari ile başlatmış olduğu bu süreç, bu gün itibari ile HAS Parti’nin yetkili kurullarının, AK Parti’ye katılımlarıyla noktalan-mış oldu. Bu sürecin hayırlı ol-masını temenni ediyoruz. Eski

Genel Başkanımız Numan Kur-tulmuş beyinde ifade ettiği gibi, güçlü bir Türkiye’yi oluşturma noktasında var gücümüzle gay-ret edeceğiz. Yeni bir medeniye-tin oluşumu için, yeni bir güçlü Türkiye’nin oluşumu için, gece gündüz, el ele, omuz omuza,

gönül gönüle bir nefer anlayışı içerisinde mücadelemize devam edeceğiz. Bundan sonraki geliş-meler hepimiz hakkında hayırlı olsun diye temenni ediyorum.”

KAĞıTHANE’DE BÜyÜK AÇıLış

BİR NEFER ANLAyışı İÇERİSİNDE MÜCADELEMİZE DEVAM EDECEĞİZ

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Sarıyer-Çayırbaşı Tüneli ile aralarında Kâğıthane Barbaros Caddesi Kavşak ve Yollarının da olduğu 20 kavşak ve yolun açılışını gerçekleştirdi.

AK Parti İstanbul İl Da-nışma Meclisi ve Katılım Toplantısı’nda Başbakan Erdoğan tarafından yaka-sına AK Parti rozeti takı-lan Salih Kaçır, Boğaziçi Gündem’e değerlendir-melerde bulundu

14

Page 15: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Edebiyata gönül veren-ler onu ilk, 2009 yılında Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından yayımlanan “Şiiri Keşfeden Kadınlar” adlı kitabıyla tanıdı. İlk kitabının arkasından iki yıl sonra ise 2011 yılının ocak ayında okuyucularından olumlu yönde gelen tepkilerle, Yedi-veren Yayınlarından, “Kayıp Aşk” adlı II. eserini yayınladı. Osmanlı Mimarisine tartışılmaz çok güzel eserler kazandıran en güçlü mimari ustalarından Mimar Sinan’ın uğruna İstanbul Edirnekapı’ya ve Üsküdar’a cami inşa ettiği Mihribah Sulta-na olan aşkını anlatmaya çalıştı-ğı “İki Cami Arası Aşk” adındaki III. eseriyse yine 2011 yılı güz mevsiminde yayınlandı. Çok kısa sürede yüz bin satış gra-

fiğini geçen yazar geçtiğimiz günlerde “AŞK MAHAL” adlı eserini okuyucularının beğenisi-ne sundu.

Mürvet Sarıyıldız kimdir?

Mürvet Sarıyıldız 1978 de, Kah-ramanmaraş doğdu. Tarih Ro-manlarını aşk lisanında sade bir dille anlatan Mürvet Sarıyıldız, İlkokulu şimdiki adı Akça Ko-yunlu olan Sakarya ilkokulunda okudu. Orta ve Liseyi Kız İmam Hatip Lisesinde bitirdi. 1997 yılında Sütçü İmam Üniversitesi

Fen- Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne ka-yıt yaptırdı. 2001 yılında mezun oldu. Halen Kahramanmaraş’ta bir ilköğretim okulunda Türkçe Öğretmenliği yapmaktadır. Yazarın Yayınlanan Eserleri: Şiiri Fetheden Kadınlar (Sosyal Güvenlik Kurumu,2009) Kayıp Aşk (Yediveren Yayınları, 2011) İki Cami Arasında Aşk (Mola Kitap, 2011) Aşk Mahal (Yakın Plan 2012)

Boğaziçi Gündem Gazetesi İmtiyaz Sahibiilhan ÇaBukolGSM: 0532 411 70 04

----------------------------------------------Genel Yayın Yönetmeni: Hüseyin şenel odaCı

sorumlu Yazı İşleri müdürü: ilhan ÇaBukolHaber Müdürü: sezayi Çimen

Haber Koordinatörü: doğukan GezerKültür ve Sanat Danışmanı: Hande kurtReklam müdürü : ibrahim kılıÇaslan

-------------------------------------------------Hukuk Danışmanı: Av. Hakan ÖZBAY

Grafik ve Tasarım: Yusuf GülerBaskı Yeri: Ada Matbaası

Davutpaşa Cad. Litros Yolu 2 Mat.Sit. E Blok No:(ZE-2) 1.Kat. Topkapı -İstanbul - Tel: 0.212 567 12 42

------------------------------------------------Adres: Akınsal Sanayi Sitesi C Blok No: 5 İSTANBUL

Tel: +90 ( 0212 ) 481 89 16 - Faks : 481 91 13Web: www.bogazicigundem.com - E-mail:[email protected]

Sayı: 7 Tarih: 28 Eylül 2012 - Yerel-Aylık ve Süreli Yayın

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Galatasaray ve Türk futbolunun en önemli futbolcularından, AK Parti İstanbul Milletve-

kili Hakan Şükür, TürkiyeSpor Toto Ligi’nin flaş takımı Kasımpaşa Spor hakkındaki dü-şüncelerini Boğaziçi Gündem Gazetesi Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol’a değerlendirdi.

Sayın Şükür yaptığı açıklamada özetle şunları ifade etti.

“Kasımpaşa hem semt itibari ile hem tarihi itibari ile hem de benim çok değer verdiğim, ülkemizin çok değer verdiği bir başbakan çı-karmasıyla çok önemli bir yer. Başbakanımı-zın spora verdiği ehemmiyet de çok önemli Kasımpaşa yönetimi bu sene yeni bir yapı-lanma içerisine girdi. Ben bu yeni yapılanma-dan Kasımpaşa adına çok şeyler bekliyorum. İnşallah ülkenin bu son dönemde karışan futbol anlayışı içerisinden güzel bir model çıkacak. Hasan Öksüz Başkanı ziyaret ettik. Bunları kendisine de ifade ettim. Onlarda bu yolda gidiyorlar. Umarım İstanbul’un 4. Büyü-ğü olurlar. Çok önemli başarılara kavuşurlar. Kasımpaşa’da çok değerli dostlar var. Hepsi-ne başarılar diliyorum.”

Türk Edebiyat Dünyasına kazandırdığı “İki Cami Arasında Aşk” ın yazarından yeni bir tarihî ro-man: AŞK MAHAL…

AK Parti İstanbul Milletvekili Hakan Şü-kür, partisinin Haliç Kongre Merkezinde yapılan İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda Kasımpaşa Spor ile ilgili düşüncelerini Bo-ğaziçi Gündem Gazetesi’ne değerlendirdi.

Kışkırtmak neden bu kadar kolay?

sinan Canandoç. dr.

[email protected]

“Müslümanların Masumiyeti” meselesini takip ediyor-sunuzdur. Birileri, ne idüğü belirsiz, provakasyondan başka hiç bir amaç taşımadığı besbelli bir “film”(!) ile ortaya çıkıyor. Bu kişilerin kim olduğuna baktığınızda, geçen yıllarda Kuran yakma gibi süfli “eylemler”(!) ile kendine basında yer bulmuş bir kaç serseri ile karşıla-şıyorsunuz. Yapılan filmin internet üzerinde yayınlanan özet görüntülerini izlediğinizde, sonuna kadar taham-mül edebilirseniz, sinema sanatının hiç bir unsurundan nasibini almamış, amatör, aptalca ve saçma-sapan bir “absürd komedi” müsveddesi ile karşılaşıyorsunuz. Ha-karetin bile bir üslubu veya düzeyi varsa, bu film müs-veddesi, onu bile tutturamıyor. Amaç, açık ve net or-tada: Müslümanların tepesini attırmak, onları sokaklara dökmek, gazete manşetlerini ve televizyon ekranlarını “Müslüman vahşetine” dair yeni ve büyük görüntülerle döşeyip, “İslamofobi” denen İslam korkusuna yeni bir ivme kazandırmak. Bu basit amaç, o kadar ahmakça ve aceleyle yapılıyor ki, arka planını anlamak için bir strate-ji, yahut medya uzmanı olmaya bile gerek yok.

Oluşan tepkilere baktığımızda aslında şaşkınlıktan ağ-zımızın açık kalması gerekiyor. Müslümanlardan oluş-tuğu söylenen kalabalıklar sokaklara dökülüyor, yakı-yor, yıkıyor, hatta Libya’da Amerikan elçisini öldürüp sokaklarda sürüklüyor. Yani, kalabalıklar, tam da filmin yapımcılarının istedikleri gibi davranmakta birbirleri ile yarışıyorlar! Hatta zaman zaman, onların beklentilerini bile aşıyorlar.

Ben o sokak gösterilerinin ve şiddet eylemlerinin ar-kasındaki esas isimlerin gerçek Müslümanlar olamaya-cağını biliyorum. Bütün bunlar, masum ve reflekslerle davranan halk kitlelerini kışkırtmaya yönelik incelikli bir planın parçaları. Fakat maalesef Müslümanların bu sınavı geçebildiğini söylemek zor. Bizler de öyle; olay-ları uzaktan seyreden Müslümanların çoğu, İslam’ın düştüğü bu hale “İslam düşmanları ile aynı safa düş-mek” korkusuyla ses çıkartmıyor. Halbuki İslam’ın ve Müslüman’ın izzetinin bu şekilde yerlere düşürülmesi hepimizi ayağa kaldırmalıydı. Müslümanları itidale ça-ğıranları “işbirlikçilikle” suçlayacak kadar kendinden geçenlerimiz bile var... Uygun provokatörler olmadan harekete geçemeyen bir kitleyi hiç garipsemez olduk!

Reflekslerle yaşayan, reflekslerle tepki veren kalabalık-lar haline getirilmeye çalışıyoruz. Halbuki refleksle iman olmaz; iman, akıl ve tetkik işidir. Aynen diğer canlılar gibi doğuştan gelen tepkilerimizi hiç bir süzgeç olma-dan yaşayacak olsaydık, bize “insan” denmesi abes olurdu. İnsanı “cennetlik” yapan şey, doğuştan gelen özellikleri ve refleksleri değildir; reflekslerinin, nefsinin ve bilumum şeytanlarının yönlendirmelerine rağmen, “doğru yol”da kararlı olup olamadığıdır.

Bunu birileri bize sıklıkla hatırlatmalı, hele ki bu gün-lerde...

SARIYIlDIZ’DAN bİR RoMAN DAHA, AŞK MAHAl

kasımpaşa istanBul’un4. BüYüğü olur

15

Page 16: Boğaziçi Gündem Gazetesi

VedaT yaVuz/boğaziÇi Gündem

Medya takibi ve ölçümlemesi ala-nında kurum, şirket, kişi ve ajanslara servis vermek üzere 1999 yılında ku-rulan MTM Medya Takip Merkezi, iş kalitesi, hızı ve yenilikçi özellikleri ile kısa zamanda medya takip şirketleri arasında zirvedeki yerini aldı. Hiz-met sektöründe rekabetçiliğin öne-mine ve tetikleyici özelliğine inanan

MTM, çıtayı yukarılara taşıyarak sek-törde servis kalitesinin yükselmesin-de önemli bir rol üstlendi. “Başarının yolu ölçmeden geçer” vizyonuyla yola çıkan, misyonu “medya takibi ve ölçümlemesinde en iyi servisleri üreterek, sektörün gelişimine katkı-da bulunmak” olan MTM’nin Genel Müdürü Halef Remzi Vayıs ile Boğa-ziçi Gündem Gazetesi adına Vedat Yavuz konuştu. Vedat Yavuz’un, Halef Remzi Vayıs ile gerçekleştirdi-ği söyleşiyi siz değerli okurlarımıza aşağıda sunuyoruz.

Vedat Yavuz: Sayın Vayıs, Medya Ta-kip Merkezi hakkında bilgi verebilir misiniz?

Halef Remzi Vayıs: Medya taki-bi ve ölçümlemesi alanında hiz-met vermek amacıyla 1999 yılında İstanbul’da kurulduk. Müşterilerimi-ze daha yakın olmak ve yerinde ser-vis vermek adına, 2006 yılı itibariyle de Anadolu’nun çeşitli illerinde ve

Avrupa’da temsilcilikler oluşturmaya başladık. İstanbul’daki merkezimizin yanı sıra, Ankara, İzmir, Bursa, Kon-ya, Samsun ve Avrupa temsilcilikleri-mizle 1500’ü aşkın iş ortağımıza çe-şitli servisler veriyoruz. Önümüzdeki süreçte, Adana başta olmak üzere birkaç temsilcilik daha açma proje-miz var. Yenilikçi ve öncü yapımızla, sektörde birçok ilke imza attık, at-maya da devam edeceğiz.

Vedat Yavuz: Görsel basının, yazılı ba-sının yerini alacağı hep söylene geldi. Siz bu konuda neler söylemek istersi-niz. Ayrıca MTM olarak bu değişime hazır mısınız?

Halef Remzi Vayıs: Uzun süredir söy-lenir bu, ancak hep beraber izlediği-miz gibi böyle bir şey gerçekleşme-di. Evet, televizyon çok talep edilen, daha çabuk tüketilen bir mecra, ancak yazılı basının yerini almadı, alamadı. Son birkaç yıldır da, dijital medyanın yazılı basının yerini ala-cağı söyleniyor. Yerini almak bence yanlış bir söylem. MTM olarak, bu değişimleri elbette ki yakından ta-kip ediyoruz. Gerek konvansiyonel medyada, gerekse internet medyası ve sosyal medyada hızlı ve nitelikli ölçüm ve değerlendirme raporları sunarak sektördeki iyi ismimizi pe-

kiştiriyoruz.

Vedat Yavuz: Sosyal Medyada, MTM’nin takip ağı nedir?

Halef Remzi Vayıs: Yeni medya dü-zeninin en önemli oyuncularından sosyal medya, şu anda üzerine en çok yoğunlaştığımız ve sürekli ge-liştirmek için projeler ürettiğimiz servislerimizden biri. Medya Takip Merkezi olarak, Facebook, Twitter, Friendfeed başta olmak üzere sosyal ağlar, Youtube gibi video paylaşım platformları, bloglar ve sözlüklerin hem takibini hem analizlerini ya-parız. Bunların sonuçlarını da anlık paylaşırız.

Vedat Yavuz: Sosyal medyada gerçek ölçümleme yapabilmek için neler ya-pılmalı?

Halef Remzi Vayıs: Sosyal medya-da nitelikli ölçümleme yapmak için öncelikle, geniş bir takip ağınızın bulunması gerekiyor. Sosyal medya

öyle bir mecra ki, her saniye yeni ağlar bu alana katılıyor. Bu ne-denle, bu mecrada ta-kip hizmeti sunan fir-maların takip ağlarını sürekli güncellemeleri büyük önem taşıyor. Sizinle ilgili konuşu-lanları takip etmenin yanı sıra, kimin, hangi platformda, ne şekilde konuştuğunu öğren-mek, gerçek anlamda

sosyal medya yönetimi için bir ih-tiyaç. Bu anlamda, iş ortaklarımıza sunduğumuz sosyal medya analiz servislerimiz ile onların sosyal med-ya stratejileri oluşturmalarında ve bu mecrayı yönetmelerinde yardımcı oluyoruz.

Vedat Yavuz: Sosyal medyada analiz kriterleri nelerdir?

Halef Remzi Vayıs: Analiz hizmetin-de, marka hakkında yapılan yorum-ların hangi platformlarda yoğunlukla yer aldığı, konuşulan konuların neler olduğu, ne tür paylaşımlar yapıldığı (fotoğraf, video, metin… gibi), pay-laşımların olumlu-olumsuz ayrımı,

en fazla tercih edilen kriterler ara-sında. Bunların yanı sıra, marka ile ilgili konuşan sosyal medya kulla-nıcılarının demografik özellikleri, beğeni sayısı, lokasyon ve paylaşım oranı gibi kriterler de, analiz rapor-larımız arasında yer alıyor.

Vedat Yavuz: Sektörün geleceğini na-sıl görüyorsunuz?

Halef Remzi Vayıs: Son zamanlar-da, iletişim faaliyetleri internette yoğunlaştı. Sosyal medya, karmaşık bir yapı ve sistematiğe sahip. Tam bir bilgi çöplüğü ve yalanı-yanlışı, haklısı-haksızı var. Bu bilgilerin te-mizlenmesi, filtrelenip süzgeçten geçirilmesi, kurumlar için önemli bir ihtiyaç halini aldı. Bu nedenle, gele-cekte sektörün en büyük payı dijital medyaya ayıracağını öngörüyor ve o yönde ciddi çalışmalar yapıyoruz.

Vedat Yavuz: MTM kimlerle çalışıyor?

Halef Remzi Vayıs: Çok çeşitli sek-törlerden 1500’ü aşkın kişi ve firma-ya servis veriyoruz. Türkiye’de med-yada yer alan her kişi, birlik, dernek, kulüp, kurum veya kuruluş bizim po-tansiyel müşterimiz. İletişim profes-yonellerinden kamu kuruluşlarına, sanatçılardan spor kulüplerine değin geniş yelpazede müşterilerimiz var.

Vedat Yavuz: Son olarak neler söy-lemek istersiniz?

Halef Remzi Vayıs: Medya takibi, teknoloji ve insan gücünün bir ara-da kullanılmasını gerektiren zor bir sektör. Medyanın dijitale kayması ile birlikte teknoloji faktörü daha da önemli hale gelirken, ayrıştırılmış, nitelikli ölçümlemeler için ise insan gücü daima sektörün ana damarı olarak konumlanıyor. Bu iki gücün daha da verimli şekilde kullanılaca-ğı, medya takibini büyük ölçüde ko-laylaştıracak yeni nesil medya takip sistemleri üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmanın, daha önce hayal edilme-yen yenilikleri sektöre kazandıraca-ğını düşünüyoruz.

Vedat Yavuz: Sayın Vayıs, bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.

Halef Remzi Vayıs: Bende sizlere te-şekkür eder, Boğaziçi Gündem Ga-zetesine başarılar dilerim.

MTM GENEL MÜDÜRÜH. REMZİ VAYIS BOĞAZİÇİ GÜNDEM GAZETESİ’NE KONUŞTU…

Sektörün en bilinen ve en fazla tercih edilen medya takip şirket-leri arasında yer alan MTM Medya Takip Merkezi Genel Müdü-rü Halef Remzi Vayıs, Boğaziçi Gündem Gazetesi’nden Vedat Yavuz’a önemli açıklamalarda bulundu.

16

Page 17: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğaziÇi Gündem

Beyoğlu Belediyesi’nin düzenlediği ‘Roman-lar 2012 Beyoğlu’ etkinlikleri, Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleştirilen top-lantıyla başladı. Toplantıya Başbakan Yardım-cısı Bekir Bozdağ, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ve Roman vatan-daşlar katıldı. Roman hakları ve kültürleriyle ilgili araştırmalar yapan sivil toplum örgütleri de toplantıda yer aldı. Toplantı, Beyoğlu’nda yaşayan Romanların hayatlarını anlatan “Beyoğlu’nun Roman Havası” adlı kısa filmle başladı. Katılımcılar tarafından kimi zaman alkışlarla izlenen filmde, çeşitli sektörlerde çalışan Romanların eskiden günümüze hayat serüvenleri ve yaşadıkları zorluklar anlatıldı.

4 gün süren organizasyonda, 1888’den bu yana Roman toplumları ve gezgin kültürlerini inceleyen “Gypsy Lore Society Uluslararası Roman Konferansı da yer aldı. Organizas-yon kapsamında, Türkiye’den ve dünyadan önemli akademisyenlerin katılacağı paneller, Romanların yaşantılarını, hüzünlerini, mutlu-luklarını anlatan fotoğraf sergileri, belgesel gösterimleri ve Orhan Şanlıel’in şefliğinde, aralarında Kibariye, Serkan Çağrı, Ahırka-

pı Roman Orkestrası ve sürpriz sanatçıların Roman müziğinden oluşan konserleri düzen-lendi.

Birçok etkinliğin yanı sıra, Romanların gün-delik hayatını, kültürünü, sorunlarını ve mutluluklarını anlatan kareler, “1800’den Günümüze Romanlar” adlı sergi Beyoğlu Be-lediyesi Sanat Galerisi’nde, “Romanlar: Tran-silvanya Ocak 2011” adlı sergi Beyoğlu Be-lediyesi Gençlik Merkezi’nde “Orta Asya’nın Gizemli Halkı Mugatlar” adlı sergi Galatasa-ray Meydanı’nda vatandaşların beğenisine sunuldu.

RoMANlAR bEYoĞlU’NDA DİlE GElDİRoMANlAR bEYoĞlU’NDA DİlE GElDİBeyoğlu Belediyesi’nce Romanların renk-

li dünyalarını ve sorunlarını gündeme taşımak amacıyla düzenlenen “Romanlar 2012 Beyoğlu” Başbakan Yardımcısı Be-

kir Bozdağ’ın katılımıyla kutlandı.

Merhaba Boğaziçi Gündem okurları.

Değerli dostum İlhan Çabukol’ un büyük bir emek, gayret ve fedakarlıkla yayın-ladığı, Beyoğlu’nun nabzını tutan gaze-tenizde ilk kez sizlerle buluşmaktan son derece mutluyum.

Başlıktan da tahmin edileceği üzere bu ilkyazımı, geçtiğimiz günlerde sonuçla-nan ve kamuoyunda “Balyoz Davası” olarak bilinen “Darbe Teşebbüsü” ne ayırmak istiyorum.

Balyoz Davası’nın hukuk tekniği ve ceza muhakemesi ilkeleri doğrultusunda de-ğerlendirilmesi için erken olmakla bir-likte, bu güne kadar kamuoyunda ilgili/ilgisiz, uzmanlığı olan olmayan birçok kişi bu davaya ilişkin söz söyledi. Oysa davada yargılanıp mahkum olan kişile-ri masum ya da suçlu ilan etmek mah-keme heyeti dışında kimsenin harcı değildir. Onlar da kararlarını vermiştir.

Yargıtay süreci sabır ve saygıyla beklen-melidir. Genel Ceza muhakemesi ilkele-ri açısından ise bizi ilgilendiren husus, bu kişilerin adil yargılanıp yargılanma-dığı hususudur. Uygulamada tecrübesi olan bir avukat olarak açık yüreklilikle söyleyebilirim ki, bu ve benzer kamuo-yunda yer edinen davalarda ceza usul hükümleri, kamuya mal olmamış diğer binlerce davaya oranla çok daha titiz-likle uygulanmaktadır. Yargılama süre-si, delillerin değerlendirilmesi, savunma söz ve hakları bakımından bu davalar, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bu güne kadar yürütülen en titiz yargılamalar-dır. Kanunlarımız, adliyelerimiz, mah-kemelerimiz ve hakimlerimiz buysa, bu şartlarda yapılabilecek en adil yargıla-ma gerçekleşmiştir. Buna itiraz eden-leri kamuoyuna mal olmamış binlerce davadan mahkum olanların hikayele-rini dinlemeye, dosyalarını incelemeye davet ediyorum. Şayet samimi iseler, ilke mücadelesi veriyor iseler, sanıklarla ideolojik bağlarından değil de hakkani-yetlerinden böyle tavır takınıyor iseler bunu bize ispatlamalarının yegane yolu budur.

Bir de insan hikayeleri çıkarıyorlar yar-gılamadan.

Holywood Sinema Endüstrisi savaş fil-mi sahnelerinin veriliş tarzıdır bu tutum. Karşı taraf güruhtur, silüettir, gölgedir, ölürler onar yüzer, yüzleri yoktur, adları, hikayeleri… aileleri yoktur, anne-baba, çocuk, eş değildir, ergen flörtleri yoktur, bekleyen sevdaları… hayalleri yoktur yaşanmamış, umutları, planları yarım kalmış…ölürler onar yüzer ve dahası hak etmişlerdir bunu.

Kendi tarafından biri -olmaz ya- es kaza bir badire gelsin başına: Daha

milyonlarca rakip kardeşiyle verdiği destansı yarışı kazanıp, dölleyerek an-nesinin yumurtasını, (dünyaya gelme) ilk ödülünü hak etmiş sperm halinden başlar kahramanın hikayesi. Sonra zoom üstüne zoom. İlk gazı, dişi, çişi, düşü derken adımları, parkta..bayırda..kırda ailesiyle ağır çekim mutlu günle-ri, ergen sivilceleri, flörtü, ilk öpücüğü derken bademciğine kadar tanırız hay-tayı. Ve tırnağına taş değse burnumuzu sızlatır acısı, öbür tarafta silüetler dü-şerken, kan oluk olup akarken kılımız oynamazken.

İşte bu manzarayı hatırlattı bazılarınca Balyoz Mahkumlarından türetilmeye çalışılan insan hikayeleri bana. “20 yıl hapis almış, babalık hakkı da alınmış elinden” çocuğunun velisi olamaya-cakmış garibim. Sanki TCK 53. madde yeni girmiş de yürürlüğe ilk kez bu has-bama uygulanmış. Oysa Cumhuriyetle yaşıttır bu madde, hapis cezası alan belli haklardan mahrum kalır, vesayet de bunlardan biridir. Aynı kalemlerden salyalar aktığını bilirim yakın geçmişte “MUHTAR BİLE OLAMAYACAK” diye şehvetle karalarken.

Bense kendi hikayeme döndüm bunla-rı dinlerken. Dava delilleri arasında ki ses kayıtlarında geçen ve ancak güruh, halk kalabalığı ve silüet olabileceğim, başına gelebilecek her türlü belayı za-ten çoktan hak ettiğim hikayeye.

Bu ses kayıtlarında yaşadığım semtten; “..adı bile irtica semtin Hırkayı Şerif, hele Fatih Aksaray arası Sofular.. önce buraları vurmalıyız komutanım..”.

Mensup olduğum milletten; “..artık kal-kanımızı, coplarımızı alıp meydanlara çıkıp dağılın diye uyarma zamanı değil, zaman dağılma değil toplama, topar-

lama, TEPELEME zamanı, bu halk bunu hak ediyor, gösterelim TSK’ nın gücü-nü..”

Fatih’ in armağanı Şehrimden “Ben emrimdeki birliklerle ÇÖKERİM İSTANBUL’UN ÜSTÜNE komutanım...”

Ve senden, benden, bizden, hepimiz-den “Statlarda, salonlarda toplarız bun-ları, kışlaları cezaevi olarak kullanırız…” diye bahsediliyordu.

Bir güruhtuk, kalabalık, gölge, silüet bu hikayede. Onlarla ölebilirdik, yüzlerle sürülebilir, binlerle içeri tıkılabilirdik... Ve adımız olmazdı, yüzümüz, sevenle-rimiz, sevdiklerimiz, hayallerimiz, yarım kalmış ümitlerimiz, yazmazdı kimse hi-kayemizi, zoom üstüne zoom yapmazdı objektifler... Kanımıza karışan gözyaşı flaş olup patlamazdı yüzlere… Aslın-da çoktan hak etmiş olurduk kalabalık halk güruhu olmakla zaten bunları.

Olmasaydı eğer, tüm bu ağları düzen, planları yapanların ağlarını kendi ayak-larına dolayacak gerçek HİKAYE YAZI-CISI…

Başlığa dönersek; Doğup yetiştiğim Orta Anadolu’ da ve ülkemizde sıklık-la kullanılan bir sözdür “Allah’ın sopası yok ki vursun” denir. Bu söz kaba, zorba kişilerin başına gelen küçük badireler için kullanılır. Hafif bir ironiyle “oh ol-sun” anlamı barındırırken ziyadesiyle de “Zorbanın kendisine çeki düzen ver-mesi için başına gelen badirenin İlahi bir ikaz olduğu, ders alması gerektiği” anlamı içerir.

Bu yüzden boşuna değil bu sözün zor-balara karşı yıllarca dillere pelesenk hali; Allah’ın sopası yok belki ama Mil-letin Balyozu da Allah’tan gayrısından değil…

Allah’ın Sopası Milletin Balyozu

Av. Harun MUŞ[email protected]

17

Page 18: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol / boğaziÇi Gündem

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Türkiye Belediyeler Birliği arasında “Evlilik Öncesi Eği-tim Programı” protokolü imzalandı. İmzalanan protokolle her belediye bünyesinde evlilik öncesi çeşitli eğitimler verecek ve çiftler nikah masasına oturmadan önce 4 saatlik eğitimin ardından sertifika alacaklar

Haliç Kongre Merkezi’nde Aile ve Sosyal Poli-tikalar Bakanlığı ile Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) arasındaki imza törenine Başbakan Re-cep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, TBB

ve İstanbul Büyükşehir Belediye Baş-kanı Kadir Topbaş’ın yanı sıra çok sayıda vatan-daş katıldı.

İmza törenin-de konuşan Emine Erdo-ğan, evliliğin

plan ve program üzerine inşa edilecek bir mü-essese olmadığının altını çizerek, “Evlilik yü-reklerin kader birliği için birlikte attığı bir akittir. Gençler evlenirken maddi durumu, kariyeri fiziki özellikleri ön şart olarak görmekte. Asıl önemli olanın ruh birlikteliği ve gönül olduğunu çok geç fark ediyorlar. Oysa evlilik manevi bir yol arka-daşlığıdır” şeklinde konuştu.

Emine Erdoğan, evliliğin bazen tahammül ve hoşgörü gerektirebileceğini, ancak aşk, sev-gi ve sevda üzerine bina edilmiş bir evliliğin her engeli ve sorunu aşmaya, her meseleyi muhabbetle çözmeye muktedir olduğunu vur-gulayarak, Mevlana’nın, “Aşk olmasaydı varlık olmazdı. Sevgi acıyı tatlılaştırır. Sevgi bakırı altın

eder. Bulanıklar sevgi ile durulur, dertler sevginin feyziyle şifa bulur” sözünü hatırlattı.

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, toplumların bereketini ailenin gücü ile sağlan-dığını ifade etti. Küreselleşen dünyada birçok değerin değiştiğini aktaran Şahin, “Ananın şef-kati, babanın merhameti, çocuğunu masumiyeti değişmiyor. Yeni bir yuvada iki fidan bir araya geliyor, oradan bir çınar çıkacak .Yürek, sabır ve emek istiyor” dedi.

Törende Konuşan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’da, günümüz dünya-sındaki teknolojik gelişmelerin aile yapısında dejenerasyonlara sebep olduğunu belirtti. Dünyadaki bu gelişmelerin aile bireyleri ara-sında hızla artmakta olan yalnızlaşmayı da be-raberinde getirdiğine değinen Başkan Topbaş, “Bu gibi olumsuz gelişmelerden dolayı toplumun temel yapısı olan ailenin korunması konusunda yönetimlere ciddi görevler düşmektedir” dedi.

Yönetimlerin aile yapısını korumak adına ciddi tedbirler almaları gerektiğine dikkat çeken Başkan Topbaş, “Bu sorun sadece bizim soru-numuz değil. Tüm dünyanın sorunudur” dedi. Başkan Topbaş şöyle devam etti: “Ülke idareci-leri gerekli tedbirleri almazlarsa şehir hayatının getirdiği bireysel çekirdek küçük ailenin deneyim ve tecrübe eksikliğinden dolayı yıkılma durumu vardır. Ve bu da beraberinde toplumu yok ede-cektir. Bizler bu günden tehlikeyi görüp hassasi-yetimizi ortaya koyup çalışmaya başlarsak bizim gelecekteki milletimizin yapısı çok daha farklı. Bizdeki bu olumlu gelişmeler dünyaya da örnek olmuş olur.”

Konuşmaların ardından Aile ve Sosyal Politika-lar Bakanı Fatma Şahin ile Türkiye Belediyeler Birliği ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş protokol imzaladı. İmza töreni-nin ardından seminere katılan çiftlere sertifika verildi.

EMİNE ERDOĞAN:Sevgi bakırı altın eder

18

Page 19: Boğaziçi Gündem Gazetesi

YEDİ TEPELİ ŞEHRE SİHİRLİ BİR DOKUNUŞ

şeHr-i Yar... Ölümsüz bir şehir aşkı...ÖzGe Özkul / boğaziÇi Gündem

Genç bir Tarih bölümü öğrencisi Enes Fatih İmre. Ama şimdilerde ona genç yazar olarak hitap edili-yor. Çünkü hayalinin büyük bir kısmını gerçekleş-tirdi. Şehr-i Yar isimli tarih kokan kitabı sayesin-de henüz okulunu bitirmeden kariyer sahibi oldu. Şimdi ise kitap serüvenine ve kariyerine Londra’da devam ediyor.

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü 4. Sınıf öğrencisi Enes Fatih İmre, çocukluğunda başladığı

yazma serüvenine üniversite de devam etti ve ilk meyvesini, Şehr-i Yâr adlı kitabı ile aldı.

İşte Enes Fatih İmre’nin başladığı o tatlı yolculuk.

Küçükken fabllar çok ilgimi çekerdi

Belki de biz o meşhur ali ata bak fişlerimizi okur-ken onun kafasında daha fazla macera dönüyordu. Küçüklükten başlayan yazma serüvenine yılmadan devam eden Enes Fatih İmre, şimdilerde ikinci ki-tabına hazırlanıyor. Kendi için yazdığını vurgulayan İmre’ye inanmayan gözlerle bakıyorum ve gülüm-seyerek devam etmeye başlıyor.

“Yazdıklarımın kötü olmasından korkmam, en azından kendim okumak için yazdım hep. Yazdım sildim, yazdım sildim. Çocukken fabllar çok ilgi-mi çekerdi, yazdığım ufak hikâyeler de hindileri, tavukları, atları, eşekleri konuştururdum. Onların dilinden anlayan bir de kahraman olurdu, çiftlik sahibinin oğlu. Sanırım o bendim. Lise yıllarımda da yazmaya devam ettim ama tüm bunları kendim için yapıyordum. Üniversiteye başladığımda dergi-lerde yazılarım çıkmaya başlamıştı. Sonra ise daha fazla yazmaya başladım. İkinci sınıfa geçtiğimde sayfalarca hikâyelerim oldu. Bunların içerisinden ŞEHR-Î YÂR isimli denemem bir editörün ellerinden okurla buluşma imkânı buldu.

Okuduğum bölümüm itibariyle Osmanlı Türkçesi-ne hâkimiyetim kuvvetli. Kitaba Osmanlı Türkçesi bir isim vermem oradan kaynaklanıyor. Okuduğum kitaplar da, araştırmalarımda ağırlıklı dil Osmanlıca Türkçesi olduğu için o haleti ruhiye ile İstanbul’u öven bu ismi verdim.”

Daha çok gençsin!

Geleneğimiz haline gelen, sen daha küçüksün ne anlarsın, şimdilik oyalanmak için yaz, belki ileride bir şeyler yaparsın tarzı bizi hayallerimizden vazge-çiren o büyük konuşmalar vardır ya, evet o konuş-

malar Fatih İmre için de yapıldı.

“Kitap çıkmadan önce biraz daha beklemem ge-rektiğini, piyasaya çıktığımda yok olup gideceğimi söyleyenler vardı. Daha çok gençsin, o kadar yazar varken tutup da benim okunacağımı sanmamamı ve insanların bu yüzden beni kullanabilecekleri, daha birçok şeyler duydum. Bu beni tedirginde etse kitabı çıkarmaya kararlıydım. Nitekim üçüncü baskıyla kitabımın birçok seçkin kitapçılarda rafla-ra girmesi bu denli önyargıların fısıltılarını aniden

kesti. Beni ilk başta destekleyenler, beni gerçekten tebrik edenler oldu. Daha önceden başaramayacağımı söyleyenler ise bir anda dostum kesildi. Ailem her zaman en büyük destekçim oldu.

Üniversite ikinci sınıfın tamamında bu hikâye - denemeyi yazdım. Sadece Şehr-î yâr’ı yazmıyor başka denemeler, hikâyeler de yazıyordum. Yine dergilere de yazı gönderiyordum. En önemlisi kendim için yazılar yazıyordum ve okuyordum. Bir yıl gibi bir sürede Şehr-î yâr’ı yazmayı bitirdim. Bittikten iki ay sonra ise okurlarıyla buluştu.”

Kitabım üçüncü baskısında

Kitap üçüncü baskısını yaptı ve önde gelen kitapçılarda da satış-

ta. İkinci baskısından sonra bir gazeteden köşe ya-zarlığı teklifi aldım ve başladım. Yazılarım, özellikle de ünlülerle gündem üzerine yaptığım söyleşilerim üzerinde çok konuşuldu. İçe-risinde büyük gazeteler de olan altı farklı gazetede ya-zılarım, röportajlarım yayın-landı. Böylece yazma alanımı genişlettim.

İstanbul’u çok özledim.

Londra’da eğitimine de-vam eden İmre, bir an önce İstanbul’a dönüp ona ilham veren şehirde yeni ufuklara açılmayı hedefliyor. Biz de ta-rihimizin deyimlerinden birini kullanalım, kan çekiyor.

“Özellikle Londra’daki eğitimlerimi bitirip İstanbul’a dönmeyi bekliyorum. Çünkü İstanbul bana daha fazla yazma isteği veriyor. Ve yine burada edindiğim tecrübeyi, karşılaştığım farklı karakterleri; şizofrenlerden uyuşturucu bağımlılarına, Londra’nın zamana inatla günümüze aynen gelmiş tarihi sokaklarında yürüyen Avrupalı sosyetelerine, yine aynı yolların karanlık köşelerinde yağmura aldırış etmeden uyuyan dilencilerine kadar her şeyi yazmak istiyorum. Şimdiden merak ettiğim tek bir şey var. Kitaplarımın arasında hangisi başyapıtım olacak.”

Genç bir üniversite öğrencisi hayallerinin peşinden giderek ilk kitabını yazdı. Bize de keyifle okumak düşüyor.

19

Page 20: Boğaziçi Gündem Gazetesi

boğazici Gündem

İstanbul’daki deprem ve afet riskini en aza indirmek amacıyla Sarıyer Derbent Mahallesi’nde en kapsamlı kentsel dönüşüm ile Sarıyer’in çehresi tamamen değişecek.

İstanbul Büyükşehir Beledi-yesi deprem odaklı kentsel dönüşüm çalışmaları kapsa-mında, yaklaşık 55 yıl önce kurulan tamamı gecekondu olan Sarıyer Derbent Ma-hallesinde Kentsel Dönüşüm Projesi başlatıyor. Önemli bir kısmı ruhsatsız, işgalli afet riski altında olan Sarıyer Derbent Mahallesi, gecekon-dular yıkılıp deprem tehdi-dinden uzak daha güvenli ve modern bir yerleşim alanına dönüşüyor.

Yaklaşık 28 hektar büyüklüğün-deki alanda, mevcut plandaki

k ü -çük yerleşim adalarının yerine 4 büyük konut alanının yer alması planlanıyor. İstanbul Büyükşe-hir Belediyesi Mesken Müdürlü-ğü tarafından inşa edilecek yeni konutlara, yine bölge halkı,

cüz’i bedellerle sahip olacak.

1600 bağımsız bölümden oluşan alanın; dönüşümle birlikte; % 68’i konut, %13’ü yeşil alan, %3’ü dini tesis

alanı, yine %3’ü okul alanı ola-rak belirleniyor.

Şuanda 7 bin kişi nüfusa sahip Derbent Mahallesi’nin dönü-şümle birlikte 10 bin kişilik nü-fusu bulması planlanıyor.

Ölümüne Muhalefet Olmak Bu Olsa Gerek;4+4+4 Sistemi

[email protected]

doğukan Gezer

AK Parti iktidara geldiğinden beri karşısına büyük bir kitle çıktı. Yapılan her işi –sorgu-suz, sualsiz- kötü olarak yorumladılar. Daha sonra ‘şeriat gelecek dikkat’ tedbiri alındı bu kitleden. AK Parti –onlara göre- eğitime önem vermeyecek ve eğitimsiz bir nesil yaratacaktı. Bu yüzden eğitimcilik savunuldu hatta bazıları çocuklarını 4-5 yaşlarındayken kreşlere gön-derdi. Aylar öncesinde ortaya çıkan 4+4+4 yasası ‘hayatım muhalefet’ diyenleri de şaşırttı. Çünkü bu yasada 8 yıllık zorunlu eğitim dö-nemi 12 yıla uzatılıyor. AK Parti’nin yaptığı bir iş olduğu için ‘hayatım muhalefet’ kitlesi tepki üretimi çalışmalarına başladı.

İmam Hatip’e Gönderen Göndersin Sen İşine Bak

İlk tepki de İmam Hatip’lerin önünün açıldığı oldu. Yani eskide İmam Hatip Ortaokulları sis-temde varlık gösterecekti. İlk 4 senesini geçi-ren bir çocuk, 5’inci senesinde İmam Hatip’te okuyabilecekti. İşte bu büyük tepkilere yol açtı. Halbuki bakmayı unuttukları farklı bir açı vardı. O da lisede İmam Hatip’e gidecek bir çocuğun orta öğretimde yine aynı türde okulda okuması. Çünkü mantıklı düşünecek olursak, zaten eski sistemden İmam Hatip karşıtı olan bir ailenin çocuğu yeni sistemde o bölüme yönelmez bu imkansıza denk. Bu yüzden korkulacak bir şey yok o kısımda. ‘Çocuk hatipler yetiştirilecek’ tepkisi zaten ayrı bir muamma. Eski sistemde 16 yaşında İmam Hatip Liselerinde bu eğitim verilirken şimdi 11 yaşında verilecek. Bırakalım bunu çocuğunu oraya gönderen düşünsün. Öğrenmenin yaşı yoktur.

Çocuk Gelinlerin Önü Kapanmadı ki Açılsın

Daha sonra başka bir tepki doğdu “çocuk gelinlerin önü açılıyor” diye. Bunu söylerken acaba o an susmak gelmiyor mu içlerinden. Çocuk gelin alınırken okulluna, tahsiline mi bakılıyor? O bölgelerde okula devam zorun-luluğu, okutma zorunluluğu ne kadar vardı ki? Çocuk gelinlerin önü zaten açık. Kültürel değişim gelmedikçe; Anadolu eski Anadolu halinden çıkmadıkça; töre ölümleri durdurul-madıkça zaten çocuk gelinler olmaya devam edecek tecavüzlerin devam edeceği gibi. Hiç-bir zaman durmamış çocuk yaşta evlendirme eğilimin bu sistemle çoğalacağı görüşü de ‘hayatım muhalefet’ kokusu veriyor.

Sakin Olun 66 Aylıklar Çocukluklarını Yaşayacak

4+4+4 kabul edildi süreç başladı ve okulların açılmasına yakın ‘muhalif veliler’ bu tepkiyi göstermeye başladı: “66 aylıkken çocukluğunu yaşayamadan okula çağrılıyor.” Eski sistemde ilkokul 7 yaşındayken başlıyordu şimdi 5 bu-çuk. Sistem bu kadar net. 6 yaşında öğrenci alan anasınıfları yıllardır yaygın bir şekilde hizmet veriyordu. Milli Eğitim Bakanlığı bün-yesinde. Yani büyük şehirlerde çoğu kişi ço-cuklarını 6 yaşında anasınıfına gönderiyordu. Hem o yaşta okula gidince çocukluğunu yaşa-yamıyor diye bir durum yok. Gayet eğlenceli bir şekilde erken yaşta çevre ile sosyalleşmeye başlıyor. Yani merak etmeyin muhalif veliler, ders programı “Kur’an, Türev, Felsefe, İşletme” değil. Hâsılı; bu kadar eğitim karşıtı olmayalım AK Parti yaptı diye.

SARıyERyENİDEN

DOĞuyOR…

ESENLER’İN GÖZÜ BAKANLAR KuRuLu’NDAKonutları açısından iki mahallesini depremde riskli alan ilan eden Esenler Belediyesi, şimdi aynı kararın Bakanlar Kurulu’ndan da çıkmasını bekliyor. Kararın ardından Esenler’de kentsel dönüşüm hız kazanacak ve yaklaşık 3 bin 800 konut için ilk kazma vurulacak.

boğazİÇİ Gündem

İGeçtiğimiz yıllarda ilçenin 3 mahallesinde başlatılan

ve 280 konutun mülk sahiplerine teslim aşamasına gelinen Esenler-de Kentsel Dönüşüm Kanunu’nun çıkmasının ardından, Esenler Be-lediyesi bu konuda yeni bir çalış-ma daha başlattı. Önce, sakinlerin “kentsel dönüşüm”e dâhil olma arzusundaki Havaalanı, ardından da Tuna Mahallesi’ni Belediye Meclisi kararı ile konut stoğu ba-kımından deprem açısından “riskli alan” ilan eden Esenler Belediyesi, daha sonra bir taraftan bu mahal-lelerde kentsel dönüşüm büroları açarak dönüşümle ilgili vatandaşla-rı bilinçlendirip projeler yaperken, diğer taraftan da hazırladığı dos-yayı İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nden geçirip Çevre ve Şe-hircilik Bakanlığı’na gönderdi.

Toplam 3.800 Konut İnşa Edilecek

Tuna Mahallesi’nde ise; 25 bin metrekarelik alana 28’er katlı iki

kulede toplam 800 konut yapıla-cak. Sosyal donatıların da yer ala-cağı kulelerin ilk üç katında ticari üniteler ve yaşam alanları yer ala-cak. Projede kat bahçelerinin yanı sıra geniş teraslı dairelere de yer verilecek. Projede, 1+1, 2+1, 3+1 ve sınırlı sayıda 4+1 daireler yer ala-cak.

Vatandaşla Bir Bir Anlaşma

Bakanlar Kurulu kararı ile gerçek-leştirilecek olan büyük dönüşüm için çalışmalarını önceden başla-tan Esenler Belediyesi, şu ana ka-dar yaklaşık 352 hane sahibi ile

birebir anlaşma sağladı. Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın özellikle Esenler’i pilot bölge ola-rak seçmesinin en büyük sebebi-nin Esenler’de kentsel yenilemenin yasadan önce başlaması olduğunu vurguladı. İki mahalledeki proje kapsamında ilk etap da riskli bin 550 konutun yıkılacağını ve yerine 3 bin 800 civarında bağımsız bölü-mün yapılacağını belirten Esenler Belediye Başkanı M. Tevfik Göksu, “Hedefimiz, kentsel yenileme çalış-malarında kimseyi mağdur etme-mek. Bu büyük değişimde sosyal, kültürel ve ekonomik olmak üzere her boyutunu göz önüne alarak bir çalışma yürütüyoruz. Yapmak is-tediğimiz dönüşümü Esenler halkı çok iyi anladı. Vatandaşlar, bu dö-nüşümün özelde kendileri, genel-de Esenler’e nasıl bir katma değer katacağının farkında. Şu anda ilçe sakinlerimiz dönüşümü en çok bi-len ve isteyen ilçe olarak karşımıza çıkıyor” dedi.

20

Page 21: Boğaziçi Gündem Gazetesi

hüseyin Ş. odaci / boğaziÇi Gündem

Kasımpaşa Kızılay Meydanı’nda 500 metre-kare alan üzerine kurulan Beyoğlu Belediyesi Sosyal Market ilçede yaşayan ihti-yaç sahiplerinin tüm ihtiyaç-larını karşılamaya devam ediyor. 1500 çeşit ürünün yer aldığı sosyal market, gıda ürünleri, temizlik ürünleri, kırtasiye ürünle-ri, çocuk, bayan ve erkek giyim reyonları oluşuyor. Ayrıca, kuru gıda ve soğuk hava deposu, dondurulmuş ürünler, et ve tavuk ürünleri difrizi, temizlik ürünleri de-posu, giyim eşyası deposu ile ikinci el kıyafetlerin ha-zırlandığı atölye sosyal mar-ketin alanı içinde bulunu-yor. Sosyal markete gelen ürünler yine Kasımpaşa’da 3000 metrekarelik lojistik depoda toplanıyor. Bu de-poya gelen ürünler hergün sosyal marketin raflarını süslüyor. Beyoğlu Beledi-yesi Sosyal Market yalnız, Kasımpaşa’da hizmet vermi-yor. Beyoğlu Belediyesi’nin Fetihtepe, Dolapdere ve Ye-nişehir Semt Konakları’nda-ki sosyal market şubeleri o çevredeki ihtiyaç sahipleri-nin ihtiyaçlarını ayaklarına götürüyor.

Her Aileye Bir Kart

İki yıldır hergün 08.00-18.00 saatleri hizmet veren sosyal marketten yararlanan 4 bin 500 aile, 20.000 kişi tüm ihtiyaçlarını Beyoğlu Bele-diyesi Sosyal Yardım İşleri

Müdürlüğü’nün kendilerine verdiği kredi yüklü kartla karşılıyor. İhtiyaç sahibinin bütün bilgileri belli kredi limitine sahip bu kartta yer alıyor. Her ay aile için bu kartlara yüklenen 150 kredi-ye ayrıca, kişi başı 50 ilave kredi yüklenerek bir ailenin her ferdinin ihtiyaçları kar-şılanıyor. Örneğin, beş ki-şilik bir ailenin her ferdine ilave verilen 50 kredi ile o aile her ay 400 kredi limi-tine sahip oluyor ve yakla-şık 700 Türk Lirasına denk ihtiyacını karşılıyor. Kart sahipleri, sosyal markete geldiklerinde, gıdadan gi-yime, temizlik ürünlerinden yakacağa kadar ihtiyaçla-rını ister tek seferde, ister dilediği zaman diliminde herhangi marketten alışve-riş yapar gibi yapabiliyor. Sosyal marketteki alışveri-şin diğer marketlerden farkı burada para geçmiyor, her şey bedava.

İhtiyaç Sahiplerinin Bilgileri Akıllı Sistemle Depolanıyor

Beyoğlu ilçesinde yaşayan İhtiyaç sahipleri Beyoğlu Be-lediyesi Sosyal Yardım İşleri Müdürlüğü’ne, yaşadıkları mahalledeki Beyoğlu Bele-diyesi Semt Konakları’ndaki Sosyal Yardım İşleri Müdür-lüğü şubelerine başvurabili-yor. Ayrıca, Beyoğlu Beledi-yesi Çağrı Merkezi’nin 444 0 160 numaralı telefonuna yardım taleplerini bildire-biliyor. Yardım talebinde bulunan ihtiyaç sahiplerinin sosyal incelemeleri yapıl-

dıktan ve ihtiyaçları derece-lendirildikten sonra kendi-lerine alışveriş kartları tes-lim ediliyor. Alış veriş kart-larındaki kredi limiti ailenin mağduriyet durumuna göre aylık, üç aylık ve altı aylık olarak düzenleniyor. Kul-lanım süresi dolan kartlara limit yüklemesi otomatik olarak yapılıyor. Böylece, alışveriş kartını alan ihtiyaç sahipleri evinin ihtiyacını sosyal marketten ücretsiz karşılayabiliyor. Ayrıca, tüm başvurular Beyoğlu Beledi-yesi Bilgi İşlem Sistemi ile kayıt altında tutuluyor. Böy-lece, bağış yapan kurum ve kişiler bağışlarının kime git-tiğini öğrenebiliyor.

Hayırsever Kurum Sayısı 100’ü Aştı

İhtiyaç sahibi vatandaşlar-la üretici firmalar arasında köprü olmayı sağlayan sos-yal market, hizmetini, gıda bankacılığı kapsamında hayırsever kurum ve kuru-luşların katkılarıyla sürdürü-yor. İki yılda sosyal markete bugüne kadar 100 üzerinde hayırsever kurum ve kişi bağışta bulundu ve bulun-maya devam ediyor. Gelir-ler veya kurumlar vergisine tabi olarak faaliyetlerini sür-düren firmalar sosyal mar-kete yapacağı ayni yardım-larla ihtiyaç sahibi vatan-daşlara yardım maksadıyla bağış yaptığı için KDV’den muaf ve bağışta bulunduğu malzemenin maliyetini yıl-sonunda ödeyeceği vergi-den mahsub ediyor.

Beyoğlu Belediyesi’nin il-çedeki ihtiyaç sahiplerinin tüm ihtiyaçlarını huzurlu ve rahat bir şekilde kar-şılayabilmeleri için iki yıl önce açtığı sosyal mar-

ketten 4 bin 500 aile, 20 bin kişi her ay ihtiyacını

karşılıyor

Bu MARKETTEHERşEy BEDAVA

21

Page 22: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

AK Parti İstanbul İl binasında gerçekleşen Da-nışma Meclisi Toplantısına, İstanbul Milletvekili Nimet Baş, İl Başkan Yardımcısı Halis Dalkılıç, AK Parti İstanbul İl Yönetim Kurulu Üyesi Ay-sun Çeliker, Tekirdağ Merkez İlçe Başkanı Em-rah Tunca ve Yönetim Kurulu Üyeleri, Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Be-lediye Başkan Yardımcıları ve çok sayıda partili katıldı.

AK Parti Beyoğlu İlçe Başkanı Dindarol, son zamanlarda yürekleri yakan terör olaylarına

dikkat çekerek yaklaşan seçim öncesi teşkilat mensuplarına, seçimde izleyecekleri yol hari-tasını anlattı.

“Ne aldatan olduk, ne de aldanan olduk”

AK Parti’nin Türkiye’ye inanmayanlarla, mil-letimize inanmayanlarla, karamsar, kötümser tablolar çizenlerle yollarını ayırdığına dikkat çeken Dindarol, ülkenin kalkınması için elini taşın altına koymaya hazır olan her kesimle, milletimizle, her zaman istişare halinde oldu. Yatırımcımıza, girişimcimize, sanayicimize, işverenimize, işçimize, emekçimize, sivil top-lum kuruluşlarımıza asla ve asla kulak tıkama-dık. Dünya lideri, Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın her zaman söylediği gibi: “Ne alda-tan olduk, ne de aldanan olduk.”

“Hedef 2013 yerel seçimleri”

Dindarol; Yaklaşan yerel seçimlere de deği-nerek, öncelikli temel hedefin 2013 yerel se-çimler olduğunu ve büyük başarılara alışmış, imza atmış bir teşkilat olarak bu seçimden de zaferle çıkmak, hepimizin önündeki temel he-deftir diyerek şunları söy-ledi. “Büyükşehir Belediye-mizin ve ilçe belediyemizin yaptıklarını, vatandaşımızla paylaşmaya devam edece-ğiz. ‘Güçlü belediye ve güçlü teşkilat’ sloganı ile birbirimi-ze sımsıkı sarılarak, gönül-den severek, her teşkilat mensubumuzu kucaklaya-rak yolumuza devam ede-ceğiz. Eğer kırılan ve üzülen varsa, onların da gönlünü yeniden kazanarak, üzüntü-sünü gidererek bir ekip ruhu çalışması ile 2013’ e hazırla-nacağız” dedi.

Seçim çalışmalarına, Beyoğlu İlçe Teşkilatı ola-rak, il başkanlığının belirleyeceği stratejik plan çerçevesinde ve ilçe özelinde yapılacakları dik-kate alarak hazırlanacaklarını belirten Rüstem Dindarol, “Sandık esaslı çalışmalar, üye çalışma-ları, STK’larla ilgili çalışmalar, ev sohbetleri, hasta, yaşlı, özürlü, taziye ziyaretleri, yardıma muhtaç ailelerimize düzenleyeceğimiz ziyaretler, ilk kez oy kullanacak gençlerimizle ilgili çalışmalar, ka-dınlarımızla ilgili ev ziyaretleri ve programlar, seçmen taramaları, mahallelerde yapılan bele-diye faaliyetlerinin bilgilendirilmesi ve arazide anlatılması başta olmak üzere, daha birçok çalış-mayı birlikte yapacağız” dedi.

Beyoğlu’nda 3 büyük proje tamamlanmak üzere

Okmeydanı, Örnektepe ve Tarlabaşı’ nda Be-yoğlu Belediyesinin gerçekleştirmiş olduğu önemli projelere de değinen Dindarol şunları söyledi. “Okmeydanı tapu sorunun çözümünde büyük bir adım atıldı. Örnektepe Projesinde yı-kım aşamasında gelindi. Tarlabaşı’ nda işler yo-lunda gidiyor. Bu 3 büyük proje 2013 seçimlerini direkt etkileyecek projelerdir. Bunları olabildiğin-ce herkesle paylaşınız” dedi.

Hedef 2013 Yerel Seçimleri

AK Parti Beyoğlu İlçe Teşkilatının, Da-nışma Meclisi Toplantısı yoğun bir ka-tılımla gerçekleşti.

22

Page 23: Boğaziçi Gündem Gazetesi

Toplantıda konuşan AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tay-yip Erdoğan, ‘’Sayın Nu-man Kurtulmuş’a ve şu anda feshedilmiş HAS Parti’de birlikte yol yü-rüdüğü arkadaşlarına ‘AK Parti’ye, AK Parti çatısı altına, yuvanıza hoş geldiniz’ diyorum’’ dedi.

YUVANIZA

HoŞ GeldİnİZİlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ve yoğun bir katılımla gerçekleştirilen AK Par-ti İstanbul İl Başkanlığı Danışma Meclisi ve Katılım Toplantısı’na AK Parti Genel Başka-nı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın konuşması damgasını vurdu. Boğaziçi Gün-dem Gazetesi Kurucusu ve Sorumlu Yazı İş-leri Müdürü İlhan Çabukol toplantıyı takip ederek gelişmeleri anında Bo-ğaziçi Gündem Gaze-tesi okurlarıyla payla-şıyor.

Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenle-nen AK Parti İstanbul İl Başkanlığı Danış-ma Meclisi ve Katılım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, AK Parti 4’üncü Büyük Kongresi öncesinde, partinin tüm kurullarıyla değişik tarih-lerde toplantılar gerçek-leştirdiklerini, Merkez Karar Yönetim Kurulu üyele-riyle, kurucularla, milletvekilleriyle, kadın ve gençlik kolu başkanlarıyla, il başkanlarıyla istişareler yaptıklarını anlattı.

4. AK Parti Büyük Kongresi

Büyük Kongre’ye 1 hafta kaldığını hatırlatan Erdoğan, ‘’Haftaya bugün büyük kongremizi inşallah gerçekleştireceğiz. Tüm hazırlıklarımız belli bir aşamaya geldi. Şu anda uluslararası

camiadan da, gerek devlet başkanları gerek siyasi partilerin genel başkanlarını bu genel kurulumuza davet ettik. Zannediyorum ciddi bir iştirak olacak. İnşallah, 30 Eylül sabahından itibaren, Ankara’da çok farklı bir heyecanı, çok farklı bir coşkuyu hep birlikte yaşayacağız’’ dedi.

AK Parti çatısı altına, yuvanıza hoş geldiniz

Başbakan Erdoğan, 14 Ağustos 2001’de yola çık-tıklarını, bugün gelinen noktanın ortada oldu-ğunu dile getirerek, AK Parti’nin kuruluşundan bu yana yaklaşık 11 yıl geçtiğini, yaklaşık 10 yıl-dır iktidarda olduklarını kaydetti.

Erdoğan, 9 Eylül’de Ankara’da gerçek-leştirilen il başkanları toplantısında, Süley-man Soylu’nun AK Parti’ye katılım töre-ninin yapıldığına de-ğinerek, şöyle devam

etti: ‘’Bugün de inşallah, açılış konuşmamı-zın hemen akabinde, yine çok değerli bir siyasetçi kardeşimizin, sayın Numan Kurtul-muş ve arkadaşlarının AK Parti’ye katılım törenini gerçekleştireceğiz. Sayın Numan Kurtulmuş’a ve şu anda feshedilmiş HAS Parti’de birlikte yol yürüdüğü arkadaşlarına konuşmamın hemen başında ‘AK Parti’ye, AK Parti çatısı altına, yuvanıza hoş geldiniz’ diyorum.’’ dedi.

23

Page 24: Boğaziçi Gündem Gazetesi

İlhan Çabukol/boğaziÇi Gündem

Kültür ve sanata verdiği önem ve değe-ri altı yıldır düzenlediği Sahaf Festivali ile bir kez daha gösteren Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan, Boğaziçi Gündem Gazetesi Ku-rucusu ve Sorumlu Yazı İşleri Müdürü İlhan Çabukol’a Sa-haf Festivali ile ilgili açıkla-malarda bulundu.

Sahafın, entelektüel hayat açısından çok önemli bir yeri var…

Kitabın her şeyin başı ol-duğunu, “eğer eksikliğini hissetmeseydik bu festivalin altıncısını yapmazdık” diyen Demircan, Türkiye’nin geliş-mesine, güçlenmesine, yüksel-mesine giden yolun kitaplardan geçtiğini söyledi. Bu festivali düzenle-mekle, Sahaf ve Sahaflığı ön plana çı-karmayı da amaçladıklarını belirten Ah-met Misbah Demircan şunları söyledi. “Gençlerimiz kültürel açıdan sadece okula gitmeyi, okuldan istenen bazı kitapları da kitapçıdan almayı biliyor. Özellikle Üniver-site açısından ele alırsak artık ara segment-ler unutuldu. Oysa sadece üniversite öğrencisi değil, araştırmacılarında araştırdıkları konuy-la ilgili tarihten bu yana nerede ne olduğunu bilmeye ve o konularda araştırma yapmaya ihtiyaçları var. Aslında bu sahaflık müessese-si, adı konulmamış rütbeli bir alandır. Ve bir günde sahaf olunmuyor, okul mezunu olup ta sahaf olamıyorsunuz. Mutlaka bu alanın içerisinde zaman tüketmiş olmanız lazım. Sa-hafın, kültürel ve eğitim hayatımız açısından, entelektüel hayat açısından çok önemli bir

y e r i var. Sa-

haf kimleri topluyor buraya?

Bu camiayı topluyor, bu insanları topluyor.”

Beyoğlu’nun önceliği kültür hayatı olmalı…

Beyoğlu’nun kültür ve sanat gibi bir ön-cülüğü ve önderliğinin olduğunu belir-ten Demircan sözlerine şöyle devam etti.

“Eğer kültür insanlarını, sanat insanlarını, entelektüel insanları toplayacak me-

kanizmaları kurmuyorsa o zaman, Beyoğlu kendi iddiasından da

vizyonundan da sarfınazar ediyor demektir. Zaten böy-le olduğu için Beyoğlu’nu eğlencenin merkezi gibi al-gıladılar. Ve buna inandı-lar, bunun gerçek olduğunu sandılar. Oysa bu doğru bir

şey değil. Sahi bir şey değil. Doğru olan, önceliğin kültür

hayatı olduğudur. Kültür hayatı demek, sadece görsellik olsun, öy-

leymiş gibi yapmakta değil” dedi.

Burada insanlar donanımı, bilgiyi, belgeyi, entelektüeli soluyacaklar…

Başkan Demircan sözlerini şöyle tamamla-dı. “Kısaca bu işin özü ve özeti şudur. Na-sıl her şeyin bir pazarı vardır, mezatı vardır, kültürün ve sanatın pazarı ve mezatı sahaf-tır. Yani bu olmazsa olmaz. Burada insanlar donanımı, bilgiyi, belgeyi, entelektüeli solu-yacakları, dokunacakları ulaşacakları alan budur. Dolayısı ile biz Beyoğlu vizyonumuzu ve iddiamızın en önemli bir parçasını bura-da gerçekleştiriyoruz. Bunu bilerek yapıyoruz. Ve yaptıkça karşılığında, Beyoğlu’nun kendi-ne geldiğini ve geçmişine geri döndüğünü görüyor ve hissediyoruz”

Beyoğlu’nun öncelİğİ eğlence değİl

Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen “6. Beyoğlu Sahaf Festivali” Tepebaşı’nda başladı. 20 gün boyunca sürecek festi-val, kitabı ve okuru Beyoğlu’nda buluşturacak.