Bilgi Çağı Şubat'13 Sayısı

Şubat 2013

Mobil Ödeme Sistemleri, Mobil Cüzdan ve İnovasyon

İnovasyonun, bilgi teknolojilerinin ve bilişim sektörünün nabzını tutan Bilgi Çağı dergisi,dünyadan ve Türkiye’den en güncel haber ve röportajlarla www.bilgicagi.com’da!

www.bilgicagi.com Ar-Ge ve inovasyonun tüm seslerine açık platform

RAKS desteğiyle yayınlanmaktadır.

En

çok tavsiyeedilen

operatör

Numaranızı Vodafone’a taşımanız içinbir neden daha!

Bağımsız pazar araştırma kuruluşu GfK Türkiye, Haziran 2010 - Eylül 2012 tarihleri arasında yaptığı pazar araştırmasında, cep telefonu kullanıcılarına operatörlerini tavsiye edip etmediklerini sordu. Türkiye’nin kendi kullanıcıları tarafından en çok tavsiye edilen operatörü Vodafone oldu.

En

çok tavsiyeedilen

operatör

Numaranızı Vodafone’a taşımanız içinbir neden daha!

Bağımsız pazar araştırma kuruluşu GfK Türkiye, Haziran 2010 - Eylül 2012 tarihleri arasında yaptığı pazar araştırmasında, cep telefonu kullanıcılarına operatörlerini tavsiye edip etmediklerini sordu. Türkiye’nin kendi kullanıcıları tarafından en çok tavsiye edilen operatörü Vodafone oldu.

Merhaba,Bilgicagi.com olarak çıktığımız yolda, bizleri en çok heyecanlandıran şey, takipçilerimizle her geçen gün artan iletişimimiz. Elbette henüz yolun başındayız, birçok hedefimiz var ama her yeni gün olumlu gelişmelerle başlıyor. Kalabalıklaşıyor, büyüyoruz.Blog sayfamızda yazarlarımız çoğalıyor, sitemizin günlük ziyaret sayısı yüzde elli artmış durumda, radyo programımız, şu an okuduğunuz basılı dergimiz, sosyal medya hesaplarımız; ortalama üç yüz bin kişilik kalabalık bir aile olduk... Artık siz de bunun bir parçasısınız.

Bu ay dergimizin dosya konusu mobil ödeme sistemleri kavramı. Gittikçe yaygınlaşan, kullanımı artan bu inovatif süreci Gökhan Karatoy özetledi. Bunun dışında Cem Tecimen’in teknoloji ve politika üzerine düşünen önemli bir yazısı da okunacaklar listesine alınmalı. Şimdiden keyifli okumalar diliyoruz. Bilgicagi.com’da buluşmak üzere...

Bilgi Çağı yazılarına ulaşmak için cep telefonunuzun tarayıcısından http://gettag.mobi adresini ziyaret ederek telefonunuzla uyumlu uygulamayı ücretsiz yükleyebilir; yazıyı okumak için uygulamayı çalıştırdıktan sonra telefonunuzun kamerasıyla yazının altındaki renkli alanın fotoğrafını çekebilirsiniz.

Ar-Ge ve inovasyonun tüm seslerine açık platform

BİLGİCAGI.COM’DA GEÇEN AY ÖNE ÇIKANLAR• Netaş, Robert Kolej’in

Network Altyapısını Yeniledi

• Apple, Çocuk İşçi Çalıştıran Tedarikçisiyle Bağlarını Kopardı!

• Ayasofya, Star Wars ve Jabba The Hutt

• Hükümetten Redhack’e Karşı Atak Hazır!

• Sosyal Girişimcilik• Nesnelerin İnterneti...• Popüler Bir Moda İkonu

Olarak İnovasyon

CEM TECİMEN’DEN• Teknoloji Politik Bir

Mevzudur

DOSYA KONUSU• Mobil Ödeme Sistemleri,

Mobil Cüzdan ve İnovasyon

SÜRDÜRÜLEBİLİR ŞEHİRLER• Siemens, Rüzgâr Enerjisinde

Standartları Yükseltmeye Devam Ediyor

• Pekin, Raylı Sistem Teknolojilerinde Siemens’e Güveniyor

• Bina İçi İletişime ‘Görünmez’ Katkı

• Siemens, Bina Teknolojileriyle 1 Milyar Euro’dan Fazla Tasarruf Sağladı

ALCATEL-LUCENT• Pazar Araştırmaları,

Küçük Hücre Stratejilerini Yönlendiriyor

• Alcatel-Lucent, Reliance Communications ile Anlaştı

Bilgi Çağı’nda neler var?

Bilgicagi.com’da Öne Çıkanlar



Apple her yıl düzenli olarak yayınladığı Tedarikçi Sorumluluk Süreci Raporu’nun yedincisini yayınladı. Rapor şirketin çocuk işçi çalıştırdığı iddia edilen tedarikçilerle olan bağlarını kopardığınıda ortaya koydu. Çocuk

işçi çalıştırma suçlamasıyla hakkında 74 ihlal dosyası bulunan Pingzhou Electronics fabrikasıyla Apple arasındaki işbirliği sona ererken, bölgenin en büyük işçi yerleştirme şirketlerinden biri olan Shenzen Quanshun İnsan Kaynakları’nın Pingzhou Electronics’e çocuk işçi sağladığı belirtildi. Raporda insan kaynakları şirketinin ailelere sahte yaş doğrulama formlarını doldurmada yardım edecek kadar ileri gittiği ifade edildi. Araştırma sonucu 11 fabrikada çocuk işçi çalıştırıldığı öğrenilirken; 106’sı aktif, 70’i ise çözüme bağlanmış toplam 176 vaka olduğu dile getirildi.

Apple, Çocuk İşçi Çalıştıran Tedarikçisiyle Bağlarını Kopardı!

Haber Merkezi

Bir Bilim İnsanımızın Müthiş Keşfi

Prof. Günel, meninjiyoma tümörü diye adlandırılan bu yaygın görülen beyin tümörünün, sadece beş gendeki anormalliklerle açıklanabileceğini ortaya koydu. Bu beyin tümörlerinde ameliyatsız seçenek anlamına geliyor.

Science dergisinde yayınlanan araştırma, tümörlerin genomik profillerini ve beyindeki yerini keşfederek, meninjiyoma tümörleri için ilk defa, ameliyat dışında, kişiye özel tedavi seçeneğinin mümkün olduğunu gösterdi. Meninjiyoma tümörleri günümüzde yalnızca ameliyatla kontrol edilebiliyor. Araştırma, Gregory M. Kiez ve Mehmet Kutman Vakfı tarafından finanse edildi.

ABD’de yüzbinlerce hastayı etkileyen meninjiyoma tümörü, genelde iyi huylu olmasına rağmen, %10 oranında kötü huylu tümöre dönüşebiliyor. Kanserli olmayan tümörlerin dahi, beyin hücrelerini etkiledikleri ve nörolojik fonksiyonları bozdukları zaman ameliyat edilmeleri gerekiyor.

Haber Merkezi

Mob

il

www.bilgicagi.comHaberin ayrıntıları

Mob

il


Haber Merkezi

Daily Telegraph ve Daily Mail gazetelerinde yer alan haberlere göre, Kültür Derneği, Danimarka merkezli oyuncak şirketi Lego’ya, Asya ve Doğu halklarını “düzenbaz ve suçlu karakterler” olarak yansıttığı gerekçesiyle eleştiride bulundu.

Avusturya Türk Kültür Cemiyeti’nden yapılan açıklamada, Lego’nun üreticilerinden dini ve kültürel değerlere saygısızlık ettikleri için özür dilemeleri istendi.

Jabba, ünlü bilim kurgu serisi Star Wars’un (Yıldız Savaşları) Return of the Jedi bölümünde serinin sevilen karakterlerinden Han Solo’yu tutsak alan, Prenses Leia’yı sarayında köle olarak çalıştıran çamur topu benzeri bir kötü karakter.

Jabba’nın NargilesiCemiyetin açıklamasında ayrıca saray oyuncağıyla birlikte verilen aksesuar oyuncaklara da tepki gösterilerek “terörist Jabba the Hutt nargile içip kurbanlarını öldürmekten hoşlanıyor; Jabba’nın çirkin fiziğinin ve bütün manzaranın Asyalılar ve Doğuluları hilekâr ve suçlu karakterler olarak göstermeye yönelik bir ırkçı önyargı ve vülger imalarla dolu olduğu ortada,” denildi.




Bugün Gazetesi’nin haberi şöyle:

“Redhack, YÖK’ten sızdırdığı belgeleri açıklamaya devam ederken hükümet, hacker’ları “bal küpü” adı verilen sistemle tuzağa düşürmeye hazırlanıyor. Bal küpü modeline göre, siber saldırıları üzerine çekmek için sahte bir sistem kurulacak.

Balın üzerine sineklerin çekilmesi mantığıyla çalışan sistemde, hacker’lar bu sahte sisteme saldıracak. Böylece hem gerçek sistem korunacak hemde hacker’lar hakkında bilgi toplanacak. Hükümet, siber güvenlik konusunda üniversitelerde bölüm açılması için Yüksek ÖğretimKurumu’na görev verecek. Ayrıca bu bölümlerde master ve doktora programları da açacak. Genelkurmay Siber Savunma Komutanlığı kurarken, Siber Güvenlik Kurulu da 2013-2014 dönemine ilişkin Ulusal Siber Güvenlik Stratejisi ve Eylem Planı hazırladı.”

Haber Merkezi

Hükümetten Redhack’e Karşı Atak Hazır!

Ayasofya, Star Wars ve Jabba the Hutt

Mob

il


Mob

il




Her sene yeni bir teknolojik kavram rafları süslüyor; teknoloji yatırımcılarının beynini hasara uğratıyor. Son bir iki yıldır öne çıkan kavramlar “bulut bilişim”

ve “büyük veri” idi. Peki 2013’te gündemi hangi olgu işgal edecek? Çoğu uzmanın görüşüne göre 2013’ün gündemini en çok meşgul edecek kavram “nesnelerin interneti”.

Herhangi bir nesnenin (kahve makinesi, merada otlayan sürüyü oluşturan her bir inek ya da evin kapısı) internet erişiminin olması ve internet vasıtasıyla kendisine gelen sinyallere (komutlara) göre çalışması ya da kendisinde ortaya çıkan bir değişikliği yine internet vasıtasıyla ulaştırması gereken yerlere ulaştırması.

Tanol Türkoğlu

Nesnelerin İnterneti...

Sosyal Girişimcilik

Sosyal girişimciliğin cazibesi, kapitalist sistemin bütün “iyiliklerini” toplum yararına kullanmasında yatıyor. Hepimizin ezberinde “etkinlik”, “verimlilik”, “kâr” gibi kavramların iş hayatına ait olduğu bilgisi vardır. Buna karşın “iyi niyet”, “özveri”

gibi kavramlar ise Sivil Toplum Kuruluşlarına aittir ama bu kuruluşlar kapitalist girişimciler kadar “becerikli” değillerdir. İşte Sosyal girişimcilik, “kâr” ve “iyi niyeti” aynı potada eriten, toplumsal ideallerle yönetim becerilerini aynı çatı altında toplayan bir anlayıştır.

Sosyal girişimci, kâr etmeyi amaçlayan ama elde etiği kârı, topluma fayda üretmek için kullanan girişimcidir. Bizim ezberimize göre şirketler kâr elde etmek ve bu kârı ortaklarına dağıtmak için kurulur. Topluma faydalı işler ise ya devlet tarafından yapılır ya da sivil toplum kuruluşları (STK) tarafından. Şirketler ise topluma faydalı işlerle ancak bir sosyal sorumluluk kampanyası ya da sponsorluk çerçevesinde ilgilenirler.

Sosyal girişimcilik bizim bu ezberimizi bozan melez bir modeldir.

Temel Atasoy

Mob

il


Mob

il


Cem Tecimen

Bugün hepimiz Twitter’dan, şu anda TT olmayan RedhackvsYÖK hashtag’i (#) ile yayımlanan belgelerin kamuoyu üzerinde yarattığı tepkileri izledik. Şahsen bu tür bilgilerin bu şekilde ortalığa saçılmasından keyif aldığımı söyleyebilirim. Yoksa büyük olasılıkla her şey kapalı kapılar ardında kalacaktı...

Twitter’da bugün sadece Türkiye bağlamında değil, tüm dünyada da en fazla konuşulan konular arasına girmeyi başaran bu mevzu, bana geçtiğimiz

günlerde Bilgi Çağı’nın, yine Twitter hesabına gelen bir mention’ını anımsattı. Mention, yaşanan son olaylar üzerine halihazırda ODTÜ’de çalışmaya devam eden Bilgi Çağı blog yazarımız Semih Akçomak’ın üniversitedeki olaylara ilişkin yazdıklarına tepki olarak gönderilmişti. Takipçimiz, bize politikadan bahsedecekseniz bilelim de başka teknoloji blogları arayalım konulu bir mesaj bırakmıştı.

Aslında bu mesaj zihnimi uzun süre meşgul etti çünkü çok şaşırmıştım. Teknolojinin kendisini zaten son derece politik bir konu olarak görmek gerekmiyor mu? Hükümetler değiştirip siyasi liderler yok edebilen bugünkü teknolojiyi sadece bir ürün ve hizmet gibi görmemiz biraz garip değil mi? Wikileaks neden ve nasıl teknoloji sahnesindeki önemli siyasi hareketlerden birisi oldu?

Değerli Bilgi Çağı okurları,

Teknoloji sadece kullandığımız cihazlar, aldığımız hizmetler, yaratılan katma değer vs değildir. Teknoloji aynı zamanda çok katmanlı, sihirli bir politik araçtır. Elektronik seçimlerden elektronik takip sistemlerine, elektronik sağlık sistemlerinden elektronik kimliğe kadar pek çok konu politikanın bireyler üzerindeki egemenliğine bir şekilde hizmet etmenin aracı olabilir. Olmaya da bilir ama olmaması bilinçli bireylerle mümkündür. Aksi halde teknolojiyi kullandığımızda övünebiliriz ama bunun sonuçlarını ve etkilerini umursamazlıktan gelirsek sonumuz pek de hayırlı olmayacaktır. Kendi teknolojileri ve teknoloji politikaları olmayan bir ülkenin geleceğini öngörmek bana nedense çok zor geliyor.

Biz Bilgi Çağı ekibi olarak teknolojinin politik bir araç olduğunun ve bunu bugün anlayamayan milletlerin ileride çok daha büyük sıkıntılar yaşayacağının farkındayız. Neden mi? Çünkü bunu Mayalar da böyle söylemiş... Şaka tabii şaka... Ama inanın Mayalar demiş olsaydı daha çok üzerinde durulurdu sanıyorum.


Teknoloji politik bir mevzudur

Mob

il


Dosya Konusu

Teknoloji gün geçtikçe gelişiyor, insanların teknolojiyle olan bağı artıyor ve bu doğrultuda insanların teknolojiden beklentileri de sınır tanımıyor. İnsanlığın rahatı için hizmet eden yeni teknolojiler ve buluşlar ilk başlarda yeteri kadar ilgi görmese de ilerleyen zamanlarda hak ettiği değeri her zaman bulmuştur. Mobil cüzdan kavramının geleceği ve bizlere sunacağı imkânlar ilerleyen zamanlarda daha net anlaşılacaktır bu sebeple Mobil Cüzdan kavramı üzerine biraz bilgi vermek istiyorum.

Mobil ödeme sistemlerini hayatımıza ilk girdiği günden beri merakla yakından takip etmekteyim. Duruma ticari taraftan bakarsak yeni bir pazar ve alternatif ödeme kanalı olması sebebiyle bir hayli önemlidir. Bu sebeple tüm GSM operatörlerinin ve bankaların bu yönde ciddi çalışmalar yaptığını gözlemliyorum. Özellikle Y kuşağının bu tür teknolojik ürün ve sistemlere ilgi duyması çok normal fakat yapılan araştırmalarda teknolojiye uzak diğer kuşaklarında mobil ödeme sistemlerine sıcak baktığını görüyoruz. Bu da şundan kaynaklanıyor, mobil cihazlar hayatımızın

Gökhan Karatoy

Mobil Ödeme Sistemleri, Mobil Cüzdan ve İnovasyon

o kadar içinde ki, artık yanımızdan ayırmadığımız ve onsuz yapamadığımız ürünler haline geldi. Mobil telefonlar hayatımızı birçok anlamda kolaylaştırdı ve mobil telefonlar için yazılan uygulamalarda artık daha fazla önem kazanarak hayatımızı birçok alanda kolaylaştırmaya devam etmektedir. Bunlardan mobil ödeme sistemleriyle alakalı olan bazı uygulamalar var ki, onlar kullandığımız mobil telefonları direk cüzdan haline getirebiliyor.

Mobil ödeme nedir? Basit bir şekilde anlatmak gerekirse mobil ödeme, müşterilerin GSM operatörleri sayesinde cep telefonunu kullanarak herhangi bir banka ve kredi kartına ihtiyaç duymadan onay SMS’i sayesinde alışveriş gerçekleştirebilmesidir.

Mobil cüzdan nedir? Cep telefonu üzerinden kredi kartınızı ve banka hesaplarınızı tanımlayabilme, alışveriş tutarını ödeyebilme, para transferi yapabilme, para alabilme, kontör yükleme, fatura ödeme gibi bankacılık ve ödeme işlemelerini yapabilmektir. Sizce bir uygulamayla cep telefonları mobil cüzdan haline dönüşür mü? Şimdilerde ismini çok sık duyduğumuz fastPay aslında mobil telefonlar için yazılmış bir mobil uygulamadır. Bu uygulama sayesinde mobil telefonu yeni nesil bir mobil cüzdana dönüştürüyor. Daha da ileri giderek sınırları biraz zorlamaya ne dersiniz? Operatör bağımsız, kredi kartınız ya da banka kartınız olsun olmasın, yani banka hesabınız olmadan bile bir cep telefonundan diğer bir cep telefonuna 7/24 para gönderebiliyor ve hatta gelen parayı geri iade edebiliyorsunuz. Gelen bu paraları ister ilgili banka ATM’lerinden çekebilir, dilerseniz başka bir arkadaşına gönderebilir veya fastPay ile anlaşmalı üye işyerlerinde de alışveriş yapabiliyorsunuz. Bence çok eğlenceli ve faydalı bir uygulama. Artık cüzdanlarımız değişti, cep telefonlarımız mobil cüzdan olmaya başladı bile. Bundan sonrası için ilginç deneyimler yaşayacağımıza eminim ve merakla beklemekteyim. Benim asıl ilgi alanımın inovasyon olduğunu herkes bilir. İnovasyonla uzaktan yakından ilişkisi olan her şey ilgimi çeker ve araştırırım. Bence fastPay de değerli bir inovasyondur. Mevcut bir ürüne farklı kullanım fonksiyonları yükleyerek kullanım alanlarını genişletip değer yaratmakta başarıdır. Bu tür yenilikleri takip ederek sizleri bilgilendirmeye devam edeceğim.

Mobil cüzdan hayatımızı gerçekten de kolaylaştıracağa benziyor, bu deneyimleri yaşatan fastPay umarım ileriki zamanlarda farklı deneyimler de yaşatacaktır. En azından benim beklentim bu yönde. Bu ve benzeri uygulamalar hayatımıza girdikçe yeni kullanım alanları doğacak ve artık her alanda mobil ödeme sistemleri daha hızlı yaygınlaşacaktır. Nasıl ki pos cihazı ve kredi kartıyla alışveriş ilişkisinde ilk zamanlarda kabullenmek kolay olmasa da sonrasında çok hızlı bir şekilde hem ticari hem bireysel tarafta yaygınlaşma artmış ve hayatımızın vazgeçilmezi olmuştur. Mobil ödeme sistemleri ve mobil cüzden ilişkisi de aynı şekilde üye işyerleri ve bireysel kullanıcılar tarafında kabul göreceğine inanıyorum. Bence, gelecekte mobil ödeme sistemi ve mobil cüzdan, hayatımızda çok önemli bir yere sahip olacaktır.

Mob

il


Tech Trends

İletişim teknolojilerinin yelpazesi her geçen gün genişliyor. Yapacakları yatırımdan en iyi geri dönüşü almak isteyen mobil operatörlerin, hücresel ve Wi-Fi

teknolojilerini bir arada kapsayan, pazar odaklı bir küçük hücre yaklaşımı benimsemeleri gerekiyor.Fazlasıyla odaklanmış kapasite ve kapsama alanı sunan küçük hücrelerle sunulacak servisin yeterli faydayı sağlaması için, öncesinde kurulum stratejilerinin uygun biçimde değerlendirilmesi şart. Yeni gelir yöntemleri oluşturmak isteyen mobil operatörler; en yüksek potansiyeli sağlamak için hangi küçük hücre teknolojilerinin, hangi alanlarda kullanılması gerektiğini net olarak anlamak durumunda.Bu değerlendirmeyi yapabilmek için ise operatörlerin şebeke ve toplam sahip olma maliyetinin (TCO) ötesinde bir değerlendirme yaparak müşteri ve müşteri yaşam döngüsü değerini (CLV) hesaba katmaları gerekiyor. Bir müşterinin, operatörle sürdürdüğü ilişki boyunca ne kadar kâr getireceğini hesaplayan CLV, pazar benimseme modelleriyle bir arada düşünüldüğünde, belirli bir abone grubu için toplam gelecek yaşan döngüsü değerini ortaya çıkarıyor.

Pazar Araştırmaları, Küçük Hücre Stratejilerini Yönlendiriyor

Mob

il


Mob

il


Alcatel-Lucent Hindistan’daki ilk uçtan uca şebeke yönetim hizmetine ilişkin bir milyar dolar tutarındaki anlaşmayla Hintli Reliance Communications yatırım risklerini azaltacak, şirketin 4 bin çalışanı hizmet kadrosuna geçecek ve bu kadronun mesleki gelişimi hızlanacak. Hayata geçirilecek bütünleşik yönetim ile maliyetleri düşecek.Alcatel-Lucent, Hindistan’ın ilk bütünleşik telekomünikasyon servis sağlayıcısı Reliance Communications (RCOM) ile 1 milyar dolarlık uçtan uca şebeke yönetim hizmeti sözleşmesini imzaladı. Hindistan’da kendi alanında ilk olan, dünyanın da en büyük anlaşmalarından biri olan bu sözleşme ile RCOM müşterilerine üst düzeyde kesintisiz veri ve ses iletişimi sağlayacak. Alcatel-Lucent, tek bir şebeke yönetim organizasyonu oluşturmak amacıyla Reliance Communications’ın varolan bağımsız kablosuz ve kablolu ekipleri arasında sinerji oluşturacak ve aynı zamanda, RCOM’un araçlar, süreçler ve uygulamalarına standart getirecek.

Alcatel-Lucent, Reliance Communications ile Anlaştı

20 milyonu aşan nüfusuyla dünyanın en kalabalık şehirlerinden biri olan Pekin, toplu ulaşıma yönelik yeniliklerini Siemens ile birlikte gerçekleştiriyor.Dünyanın en büyük ekonomisi olma yolunda hızla ilerleyen Çin’in başkenti Pekin, 2008 yılında gerçekleştirilen 29. Yaz Olimpiyatları öncesinde önemli bir inşaat ve ulaşım yatırımı hamlesi başlatmıştı. O günden bu yana popülerliği ve nüfusu hızla artan Pekin, bugün 20 milyonu aşan nüfusu, her gün yolculuk eden milyonlarca sakiniyle adından söz ettiriyor. Sekiz farklı metro hattıyla şehir sakinlerinin yolculuklarını kolaylaştıran Çin yönetimi, 2008 Olimpiyatları sırasında devreye aldığı Line 10 isimli dokuzuncu metro hattını Siemens teknolojilerini kullanarak genişletti.

Pekin, raylı sistem teknolojilerinde Siemens’e güveniyor

Siemens, rüzgâr enerjisinde standartları yükseltmeye devam ediyor

Mob

il


Mob

il


Şehirlerin artan nüfusu, daha fazla enerji talebini beraberinde getiriyor. Sunduğu çözümlerle şehirleri sürdürülebilir bir dünyaya taşıyan Siemens, şimdi de artan enerji talebine %15 daha verimli yeni rüzgâr türbinleriyle yanıt veriyor.Siemens’in rüzgâr enerjisi sektörüne getirdiği yenilikler artarak devam ediyor. Dünya liderliğini elinde bulundurduğu deniz üstü rüzgâr türbinlerinde türbin başına 6 MW’lik üretim gerçekleştirebilen Siemens, Türkiye’de çeşitli projelerde üretim yapan kara tipi santrallerde 4 MW’lık türbinlerini duyurdu. İlk prototiplerin kurulumu Danimarka’nın Osterild şehrinde gerçekleştirilen SWT-4.0-130 model türbinler, Siemens’in yaygın olarak kullanılan 3,6 MW’lik türbinlerine oranla %15 daha fazla enerji üretimini mümkün kılıyor.

Siemens Bina Teknolojileri, akıllı binaların vazgeçilmezleri arasında yer alan iletişim teknolojilerinde yenilikçi çözümlere imza atmaya devam ediyor.Akıllı binalar, sahip oldukları yetkinlikleri çeşitli sensörlere borçlu. Bugüne kadar dünya genelinde pek çok akıllı bina projesinde imzası bulunan Siemens Bina Teknolojileri, kimi zaman görüntü kirliliği yaratan sensörleri, Symaro ailesinin yeni üyesiyle adeta görünmez kılıyor. Yeni Symaro sensörler, KNX uyumlu yapılarıyla dikkat çekiyor. Sıva altı olarak da tabir edilen, duvar içine yerleştirilen yeni ürünler pek çok farklı ölçümü bir arada gerçekleştirerek gerçek bir akıllı binanın kurulumuna yardımcı oluyor.

Siemens, farklı sektörlere sunduğu enerji verimliliği çözümleriyle bu yıl 4. kez düzenlenen Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’ndaki yerini aldı. Siemens, özel standında, dünyada 1 milyar euro’dan fazla tasarruf sağlayan bina teknolojilerinin yanı sıra, Türkiye ekonomisine 62.6 milyon TL’lik tasarruf katkısı sağlayan Enerji Verimliliği Hizmetleri’ni de tanıttı.Dünyanın en büyük çevreci ürün portföyüne sahip şirketi Siemens, ürün ve teknolojilerini Ulusal Enerji Verimliliği Forumu ve Fuarı’nda (UEVF) tanıttı. Siemens’in tanıttığı ürün ve çözümler arasında farklı sektörlerdeki tesisler için yeni enerji verimliliği uygulamaları da yer aldı.Fuarda bina teknolojileri, alçak gerilim sistemleri, enerji verimliliği hizmetleri ile elektrik ve otomasyon sistemlerine yönelik çözümlerini tanıtan Siemens, ayrıca gaz, su ve elektrik dağıtım şirketlerinin verimliliğini yükselten Akıllı Şebekeler uygulamalarıyla endüstriyel tesislerin gelişimine katkı sağlayan Hız Kontrol Sistemleri SINAMICS ve Yüksek Verimli Motorlar SIMOTICS ile Türkiye genelinde pek çok kuruluşa enerji yöneticisi yetiştiren Siemens Akademi’nin de bulunduğu Siemens Eğitim Merkezi’ni UEVF’de ilgili sektörlerin profesyonelleriyle buluşturuyor.

Mob

il


Mob

il


Bina içi iletişime ‘görünmez’ katkı

Siemens, Bina Teknolojileri ile 1 milyar euro’dan fazla tasarruf sağladı

Yapım & YönetimBüyükdere Cad. 201 Levent LOFT

B Blok D: 42 34394Şişli, İstanbul/Türkiye

T: +90 (212) 283 13 73F: +90 (212) 283 13 74

www.boostersistanbul.com

SPONSORLARIMIZ

Türkiye Bilişim Vakfı Adınaİmtiyaz Sahibi

Cem Tecimen

Genel Yayın YönetmeniErsu Ablak

[email protected]

EditörOnur Caymaz

[email protected]

Web Geliştirme ve Sosyal MedyaUfuk Gürsoy

[email protected]

Görsel, Grafik Tasarım Gürkan Elma

Katkıda BulunanlarAylin Tarhan, Erhan KahramanMelih Çelik, Halil İbrahim İzgi,

Sinem Mustaçoğlu

Yayın Türü: Elektronik DergiYayın Tarihi: Şubat 2013

[email protected]

http://www.facebook.com/bilgicagicomhttp://twitter.com/bilgicagi

http://friendfeed.com/bilgicagi Açık Radyo 94.9 Bilgi Çağı Programı

Popüler Bir Moda İkonu Olarak İnovasyon



Bundan yaklaşık 10 sene önce neredeyse kimse adlarını bile anmazken, son birkaç senedir artık sağır sultanın bile bir yerlerde bir şekilde duyduğundan (bildiği demiyorum, dikkatinizi

çekerim) emin olduğum üç kavram var hayatımızda; “inovasyon”, “yaratıcılık” ve “girişimcilik”. Üstelik bu üç kavram konusunda da epey uçlarda toplumsal hislere sahibiz; “popüler kavram avcısı” bazı profesyonellerimiz için bu üçlü Mazhar-Fuat-Özkan kadar “ayrılmaması gereken” ve “olmazsa olmaz” bir “vitrin ürünü”. İş dünyasının tanınmış bir CEO’sunun herhangi bir basın toplantısında ya da sunumunda inovasyon kelimesi geçmiyorsa ya da girişimcilikten dem vurmuyorsa kendisini yeteri kadar “yenilikçi”, “dinamik” ve “havalı” hissetmediği bir ruh halinden bahsediyoruz. Diğer uçta da son günlerde büyük bir ivmeyle genişlemekte olan ve kısmen daha sessiz bir güruh var. Onlar da artık dinledikleri her konuşmada, seminerde, sunumda mevzunun dönüp dolaşıp inovasyona gelmesinden, yaratıcılıkla başlanıp girişimciliğe bağlanmasından ama mutlaka Steve Jobs’a da selam verilmesinden bıkmış, yorulmuş, harap ve bitap düşmüş ayrı bir kesim.Bir yanda hemen her hafta inovasyon-girişimcilik-yaratıcılık kavramlarından en az birini içeren geniş katılımlı ve protokol koltuklu konferanslar, popüler makaleler, blog yazıları, TV’lerde düzenlenen girişimcilik yarışmaları, öğrenci kulüpleri, gazete ekleri vs., diğer tarafta da bu kavramlar hakkında artan kafa karışıklığı, soru işaretleri, yanlış anlamalar, yanlış kullanımlar, yanlış inanışlar, bilgi temeli olmadan dillendirilen ve genelde epey yüksekten uçan fikirler.

Umut Ekmekçi

Bilgi Çağı Şubat'13 Sayısı

Documents