Top Banner
Bakara Sûresi: 108- Kur’ân Buluşmaları: 41 ÜMİT ŞİMŞEK
41

Bakara Sûresi: 108-

Feb 23, 2016

Download

Documents

Chico

Kur’ân Buluşmaları: 41. Bakara Sûresi: 108-. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 108. اَمْ تُر۪يدُونَ اَنْ تَسْـَٔلُوا رَسُولَكُمْ كَمَا سُئِلَ مُوسٰى مِنْ قَبْلُۜ وَمَنْ يَتَبَدَّلِ الْكُفْرَ بِالْا۪يمَانِ فَقَدْ ضَلَّ سَوَٓاءَ السَّب۪يلِ - PowerPoint PPT Presentation
Welcome message from author
This document is posted to help you gain knowledge. Please leave a comment to let me know what you think about it! Share it to your friends and learn new things together.
Transcript
Page 1: Bakara Sûresi: 108-

Bakara Sûresi: 108-Kur’ân Buluşmaları: 41

ÜMİT ŞİMŞEK

Page 2: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108

�ل لوا رسولكم كما سئ يدون ان تسـ ر�  ام تيمان� �ااـل ومن يتبدل� الكفر ب ر�موسى م�ن قب �� ل

      يل�  ر�فقد ضل سواء السYoksa, siz de Peygamberinizden, daha

önce Musa’dan istenenlere benzer şeyler mi isteyeceksiniz? Kim imanı inkârla değişirse, dümdüz yoldan

sapmış olur.

Page 3: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108

Âyetin muhatapları Müslümanlar Yahudiler / Ehl-i Kitap Müşrikler

Page 4: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108 1. Müslümanlar

Ey iman edenler! Açıklandığı takdirde sizi üzecek şeyleri sormayın. Kur’ân’ın indiği sırada soracak olursanız, o da size açıklanıverir; oysa Allah onu sizden affetmiştir. Çünkü Allah Gafûrdur, Halîmdir.

Sizden önce bir topluluk böyle şeyleri sormuş, sonra da sordukları şeyler yüzünden kâfir olmuştu. Mâide, 5:101-102

Page 5: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108 Peygamberimiz hac âyetini tebliğ ederken, bir adam

ısrarla “Her sene mi?” diye sormuş, Peygamberimiz ise buna cevap vermemişti. Adam yine ısrar edince Peygamberimiz “Evet dersem farz olur; bu defa güç yetiremezdiniz; terk edince de sapardınız. Ben birşey söylemediğim sürece siz de susun; sizden öncekileri çok sormaları ve peygamberlerine karşı olan ihtilâfları helâk etti” buyurmuştu.

Konuyla ilgili bir başka vak’ada da, insanlar Peygamberimizi gereksiz sorularla bunaltmışlardı ki, bunlar arasında, “Benim babam kim?” gibi sorular da vardı. Buhârî, Tefsir 5:12; Müslim, Fedâil: 134-138; Tirmizî, Tefsir 5:15-

16

Page 6: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108 Hani, bir de “Ey Musa, biz Allah’ı açıkça

görmedikçe sana iman etmeyiz” demiştiniz ve gözünüz göre göre sizi yıldırım çarpmıştı. Bakara, 2:55

Bir de, “Ey Musa,” demiştiniz. “Tek çeşit yemeğe katlanamıyoruz. Rabbine bizim için dua et de, yerin bitirdiklerinden bize sebze, hıyar, sarımsak, mercimek, soğan türü şeyler çıkarsın.” Bakara, 2:61

Page 7: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108

Müslümanlar arasında en büyük günah sahibi olan o kimsedir ki, insanlara yasaklanmamış birşeyin hükmünü sorar da, o şeyin yasaklanmasına sebep olur. Buharî, İ’tisam: 3; Müslim, Fedâil: 132,

133

Page 8: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108 2. Yahudiler / Ehl-i Kitap

Kitap Ehli, senden, onlara gökten kitap indirmeni istiyor. Onlar bundan daha büyüğünü Musa’dan istemiş, “Bize Allah’ı açıkça göster” demişlerdi de bu zulümleri sebebiyle onları yıldırım çarpmıştı. Sonra onlar, kendilerine apaçık deliller geldiği halde buzağıyı ilâh edinmişlerdi. Biz onların bu günahını da affetmiş, Musa’ya da apaçık deliller vermiştik. Nisâ, 4:153

Page 9: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108

3. Müşrikler

Rabbine dua et de Safâ tepesini bizim için altın yapsın, biz de sana iman edelim.

Dağları da yerinden kaldırsın, orada ziraat yapalım. Müsned, 1:242, 258, 345

Page 10: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108 Biz bu Kur’ân’da insanlara her türlü mânâyı çeşitli misallerle

açıkladık. Yine de insanların çoğu inkârcılıktan geri durmuyor. Dediler ki: “Bize yerden bir pınar akıtmadıkça sana inanacak

değiliz. “Yahut senin hurma ve üzümlerden bir bağın olsun da

arasından gürül gürül ırmaklar akıt. “Yahut, iddia ettiğin gibi, üzerimize gökten bir parça düşür.

Veya Allah ile melekleri karşımıza getir. “Yahut altından bir evin olsun. Yahut göğe çık. Gerçi göğe

çıktığına da inanacak değiliz—meğer ki bize gözümüzle görüp okuyacağımız bir kitap indiresin.” Sen de ki: Rabbim her türlü noksandan uzaktır. Ben ise ancak beşerden bir elçiyim. İsrâ, 17:90-93

Page 11: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 108

«Kim imanı inkârla değişirse, dümdüz yoldan sapmış olur.»

Eğer hak onların heveslerine tâbi olsaydı, gökler, yer ve onlarda olanlar fesada uğrar giderdi. Aslında Biz onlara şereflerini getirdik; onlar ise kendilerine şeref vesilesi olacak şeyden yüz çeviriyorlar. Mü’minûn, 23:71

Page 12: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

�كم يمان �تاب� لو يردونكم م�ن بعد� ير م�ن اهل� الك ك ر�  ود ر�ن لهم الح ه�م م�ن بعد� ما تبي ند� انفس� كفار حسدا م�ن ع�� ق �� ق�ن الله على كل �امر� ا �ي الله ب ر فاعفوا واصفحوا حتى يأت ل

ير       ر�شيء قKitap Ehlinden birçoğu, imanınızdan sonra sizi tekrar inkâra döndürmek ister. Bu, kendilerine hak apaçık göründükten sonra içlerinden gelen kıskançlık yüzündendir. Allah emrini getirinceye

kadar siz hoşgörün, bağışlayın. Şüphesiz ki Allah herşeye kadirdir.

Page 13: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Kitap Ehlinden kâfir olanlar ile müşrikler, Rabbinizden size bir hayır indirilmesini istemezler. Bakara, 2:105

Kitap Ehlinden bir topluluk sizi saptırmak istedi. Oysa onlar kendilerini saptırıyorlar da farkına bile varmıyorlar. Âl-i İmrân, 3:69

Page 14: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

De ki: Ey Kitap Ehli! Bizden hoşlanmayışınızın şundan başka bir sebebi mi var: Biz Allah’a, bize indirilene ve bizden önce indirilene inanıyoruz; siz ise çoğunlukla yoldan çıkmış kimselersiniz. Mâide, 5:59

Af ve safh emrinden önce bu uyarı yer alıyor

Page 15: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Onlar, sizi dininizden çevirinceye kadar sizinle savaşmak için ellerinden gelen hiçbir şeyi esirgemezler. Fakat sizden her kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, işte öylelerinin dünyada ve âhirette bütün işleri boşa çıkmıştır. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır. Bakara, 2:217

Page 16: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Ey iman edenler! Kendilerine kitap verilenlerden

bir zümreye uyacak olursanız, onlar sizi imanınızdan sonra tekrar kâfirliğe çevirirler. Âl-i İmrân, 3:100

Ey iman edenler! Kâfirlere uyarsanız, sizi gerisin geri çevirirler de hüsran içinde inkâra dönersiniz.

Sizin dostunuz ve yardımcınız Allah’tır. O ise yardımcıların en hayırlısıdır. Âl-i İmrân, 3:149-150

Page 17: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Ridde / irtidad

Dönmek, reddetmek, geri çevirmek

Onlar, sizi dininizden çevirinceye kadar sizinle savaşmak için ellerinden gelen hiçbir şeyi esirgemezler. Fakat sizden her kim dininden döner de kâfir olarak ölürse, işte öylelerinin dünyada ve âhirette bütün işleri boşa çıkmıştır. Onlar ateş ehlidir ve orada sürekli kalacaklardır. Bakara, 2:217

Page 18: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Ey iman edenler! Sizden kim dininden dönerse, Allah

onların yerine öyle bir topluluk getirir ki, Allah onları sever, onlar Allah’ı sever. Onlar mü’minlere karşı alçak gönüllü, kâfirlere karşı izzetlidirler; Allah yolunda cihad ederler; dil uzatanın kınamasından da korkmazlar. Bu Allah’ın lütfudur ki, dilediğine verir. Allah ise lütuf ve keremi pek geniş olan ve herşeyi hakkıyla bilendir. Mâide, 5:54

Siz yüz çevirirseniz, O sizin yerinize başka bir millet getirir ki, onlar sizin gibi olmazlar. Muhammed, 47:38

Page 19: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Haset

Görmedin mi kendilerine kitaptan bir nasip verilenleri ki, bâtıl ilâhlara ve tâğuta iman ediyorlar; bir de, inkâr edenler için, “Bunlar iman edenlerden daha doğru bir yolda” diyorlar.

… Yoksa onlar Allah’ın insanlara lütuf ve kereminden

verdiği şeyi mi kıskanıyorlar? Doğrusu, Biz İbrahim hanedanına kitap ve hikmet verdik; onlara ayrıca büyük bir mülk ve egemenlik de verdik. Nisâ, 4:51, 54

Page 20: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Ey iman edenler! Sizden olmayanları içli dışlı dost

edinmeyin. Onlar size zarar vermekte kusur etmezler, sizin sıkıntıya düşmenizi isterler. Düşmanlıkları ağızlarından taşmaktadır; gönüllerinde sakladıkları ise daha da büyüktür. Size âyetlerimizi böylece açıklamış bulunuyoruz — eğer aklınızı kullanacaksanız.

Siz onları seven kimselersiniz; oysa onlar sizi sevmezler. Ayrıca siz kitabın bütününe inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında “İnandık” derler; kendi başlarına kaldıkları zaman da size duydukları kin yüzünden parmaklarını ısırırlar. Onlara “Kininizle geberin!” de. Allah, hiç şüphesiz, gönüllerde yatanı bilmektedir.

Size bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başınıza bir kötülük geldiğinde ise sevinirler. Sabreder ve sakınırsanız, onlar size hiçbir zarar veremezler. Zira Allah onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır. Âl-i İmrân, 3:118-120

Page 21: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Haset / türleri Onun olmasın, ne olursa olsun Onun olmasın, benim olsun Önce benim olsun Onun olsun, benim de olsun

Zamanın anlayışı Başkalarından geri kalmamak

Page 22: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Bir kısmınıza Allah’ın fazladan verdiği nimetlere göz dikmeyin. Erkeklerin de kendi çalışmalarından bir nasibi vardır, kadınların da kendi çalışmalarından bir nasibi vardır. Siz Allah’ın lütfundan dilekte bulunun. Şüphesiz ki Allah herşeyi bilir. Nisâ, 4:32

Page 23: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

İman ve haset bir kulun kalbinde beraber bulunmaz. Nesâî, Cihad: 8

Hasetten sakının. Zira ateşin odunu yakıp bitirmesi gibi, haset de iyilikleri yer, bitirir. Ebû Dâvud, Edeb: 44; İbni Mâce, Zühd:

22

Page 24: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Hasetleşmeyin. Almayacağınız malın fiyatını müşteri kızıştırmak için

arttırmayın. Birbirinize kin ve nefret beslemeyin. Birbirinize darılıp yüz çevirmeyin. Birbirinizin satışı üzerine satış yapmayın. Ey Allah’ın kulları, kardeş olun! Müslüman Müslümanın kardeşidir; ona zulmetmez, onu hakir

görmez, onu yardımsız bırakmaz. [Üç defa göğsünü işaret ederek] Takvâ buradadır. Müslüman kardeşini hakir görmesi, kişiiye şer olarak yeter. Her Müslümanın kanı, malı ve ırzı, başka Müslümana

haramdır. Müslim, Birr: 32; Buharî, Edeb: 57; Ebû Dâvud, Edeb: 47, Tirmizî,

Birr: 24; İbni Mâce. Dua: 5

Page 25: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Sizden biriniz kendisi için istediği şeyi kardeşi

için de istemedikçe iman etmiş olmaz. Buharî, İman: 7; Müslim, İman: 71-72

İki kişiye imrenmek caizdir: Allah’ın kendisine verdiği serveti Allah

yolunda harcayan kimse Allah’ın kendisine verdiği ilim ile amel eden

ve onu başkasına öğreten kimse Buharî, İlim: 15; Müsned, 2:9

Page 26: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

İyilik ehli olanlar, nimetler içindedirler.

Koltuklara kurulmuş, seyretmektedirler.

Nimetlerin sevincini yüzlerinden okursun.

Onlara mühürlenmiş halis bir şerbetten içirilir.

Bir şerbet ki, bittiğinde misk kokar. İmrenecek olanlar işte buna imrensin. Mutaffifîn, 83:22-26

Page 27: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Size bir iyilik erişirse bu onları üzer. Başınıza bir

kötülük geldiğinde ise sevinirler. Sabreder ve sakınırsanız, onlar size hiçbir zarar veremezler. Zira Allah onların bütün yaptıklarını kuşatmıştır. Âl-i İmrân, 3:120

De ki: Sığınırım sabahın Rabbine, Yarattıklarının şerrinden, Karanlık bastırdığında gecenin şerrinden, Düğümlere üfleyenlerin şerrinden, Kıskandığında hasetçinin şerrinden.

Felâk 113:1-5

Page 28: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Onların ne malları seni imrendirsin, ne de

evlâtları. Allah onlara daha dünyada iken bunlarla sıkıntı vermeyi ve canlarının kâfir olarak çıkmasını istiyor. Tevbe, 9:55, 85

Onlardan üç beş tanesini nasiplendirdiğimiz şeye gözünü dikme ve onlar için tasalanma. Yalnız sen mü’minlere kanat ger. Hicr, 15:88

Page 29: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Onlardan bir kısmına, kendilerini sınamak için nasip

ettiğimiz dünya hayatının gösterişine gözünü dikme. Rabbinin rızkı daha hayırlı ve daha süreklidir. Tâhâ, 20:131

İnsanlar tek bir inkârcı millet haline gelecek olmasa, Rahmân’ı inkâr edenlerin evlerinin tavanlarını ve bastıkları merdivenlerini gümüşten yapardık.

Evlerinin kapılarını ve üzerine kuruldukları koltuklarını da gümüşten yapardık.

Onları altın ziynetlere boğardık. Fakat bunların hepsi dünya hayatının gelip geçici menfaatinden ibarettir. Âhiret ise, Rabbinin katında sadece takvâ sahipleri içindir. Zuhruf, 43:336-35

Page 30: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Allah’ın ihlâsa erdirdiği kulları müstesna. Orada onlar için âşinâ rızıklar vardır. Ve meyveler vardır. Sürekli ikramlara erişirler. Nimetlerle dolu Cennetlerdedirler. Karşılıklı koltuklara kurulmuşlardır. Çevrelerinde pınarlardan doldurulmuş kadehler dolaştırılır. Bembeyazdır, içenlere pek hoş gelir. Ne rahatsızlık verir, ne sarhoş eder. Yanlarında da bakışlarını kendilerine çevirmiş güzel gözlü

eşler vardır. Saklı inciler gibi. Birbirlerine dönmüş, hal hatır sormaktadırlar. Sohbete katılanlardan biri der ki: “Benim bir arkadaşım

vardı. ./..

Page 31: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 . / .. “Derdi ki: Sen de inanıyor musun, “Ölüp de topraktan ve kemikten ibaret hale geldikten

sonra hesaba çekileceğimize?” “Şimdi ne halde olduğunu biliyor musunuz?” der. Bakar ve onu Cehennemin ortasında görür. Der ki: “Allah’a yemin olsun, neredeyse beni de helâk

edecektin. “Rabbim lütfetmeseydi, ben de orada olacaktım. “Artık ölmeyeceğiz, değil mi? “İlk ölümümüzden sonra bize ölüm yok. Azaba da

uğratılmayacağız.” Asıl büyük bahtiyarlık işte budur. Çalışacak olan, böyle birşey için çalışsın.

Sâffât, 37:40-61

Page 32: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Af Mahvetmek, yok etmek, kökünden

koparıp atmak Kötülük yapanı cezalandırmaktan

vazgeçmek, bağışlamak

Safh Hoşgörmek, aldırmamak, kötülük edenin

kötülüğünü görmezden gelmek baskı ve zor kullanmamak

Page 33: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Onları, sözlerinden dönmeleri yüzünden lânetledik ve

kalplerini de katılaştırdık. Onlar, kelimeleri yerlerinden saptırırlar; kendilerine verilen öğütten paylarını da unutmuşlardır. Pek azı müstesna, onlardan hep hainlik görürsün. Yine de sen onları bağışla ve aldırış etme. Muhakkak ki Allah iyilik yapanları sever.

… Ey Kitap Ehli! Size Bizim elçimiz geldi ki, kitaptan

gizlediğiniz pek çok şeyi size açıklar, birçoğunu da affeder (yüzünüze vurmaz). Gerçekten size Allah’tan bir nur ile hakkı açıklayan bir kitap gelmiştir. Mâide, 5:13, 15

Page 34: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri ancak hak

ile yarattık. Kıyamet günü de mutlaka gelecektir; onun için sen onlara aldırma, onlara güzel davran. Hicr, 15:85

Sizden fazilet ve servet sahibi olanlar, akrabaya, yoksullara ve Allah yolunda hicret edenlere birşey vermemek için yemin etmesinler; hoşgörsünler ve bağışlasınlar. Allah’ın da sizi bağışlamasından hoşlanmaz mısınız? Allah ise çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Nur, 24:22

Page 35: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Peygamberin “Yâ Rabbi, bunlar inanmayan bir

kavimdir” deyişini de Allah işitiyor. 89. Sen onlara aldırma ve “Size selâm olsun” de.

Yakında onlar da görecekler. Zuhruf, 43:88-89

Ey iman edenler! Eşlerinizden ve çocuklarınızdan size düşman olanlar vardır; onlardan sakının. Fakat affeder, hoş görür ve kusurlarını örterseniz, hiç şüphe yok ki Allah da çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir. Tegabün, 64:14

Page 36: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 İman edenlere söyle, Allah’ın günlerini

ummayanları bağışlasınlar. Çünkü Allah her topluluğa kendi kazandıklarının karşılığını verecektir.

Kim iyi bir iş yaparsa kendi lehinedir. Kim bir kötülük yaparsa o da kendi aleyhinedir. Sonra hepiniz Rabbinizin huzuruna dönersiniz. Câsiye, 45:14-15

Onların söylediklerine sabret ve güzellikle onlardan uzaklaş. Müzzemmil, 73:10

Page 37: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109 Âyetin mensuh olduğunu söyleyenler:

«Allah emrini getirinceye kadar»: savaş emri Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve âhiret gününe

inanmayan, Allah’ın haram ettiğini haram saymayan ve hak dini din edinmeyenlerle, onlar kendi elleriyle cizye verip de küçük düşünceye kadar savaşın.▪ Tevbe, 9:29

Kendilerine savaş açılan mü’minlere, zulme uğramaları yüzünden, savaş izni verildi. Hiç şüphe yok ki Allah onları muzaffer etmeye kadirdir.▪ Hac, 22:39

Page 38: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Âyetin mensuh olmadığı görüşü: «Allah’ın emri»: Allah’ın vereceği ceza /

kıyamet günü

Rabbinin yoluna hikmetle ve güzel öğütlerle çağır; onlarla en güzel şekilde mücadele et. Çünkü Rabbin, kendi yolundan sapanları iyi bilir; doğru yolda olanları en iyi bilen de Odur. Nahl, 16:125

Page 39: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Rahmân’ın has kulları, yeryüzünde alçakgönüllülükle yürürler; cahiller kendilerine sataştığında da “Selâmetle” der, geçerler.

… Onlar yalan yere şahitlik etmezler;

boş birşeye rastladıklarında, ağırbaşlılıkla oradan geçer, giderler. Furkan, 25:63, 72

Page 40: Bakara Sûresi: 108-

Bakara: 109

Dinde zorlama yoktur; artık doğru ile eğri birbirinden ayrılmıştır. Bakara, 2:256

Af yolunu tut, iyiliği tavsiye et, cahillere aldırma. A’râf, 7:199

Page 41: Bakara Sûresi: 108-

İnternet adresleri

[email protected]

utesav.org.tr

facebook.com/yazarumitsimsek