Monetarizm Ve Rasyonel Beklentiler Teorisi
Post on 16-Jan-2017
51 Views
Preview:
Transcript
Prof. Dr. Coşkun Can Aktan
MONETARİZM VE
RASYONEL BEKLENTİLER TEORİSİ
MONETARİZM
Monetarizm,üretim fiyatlarının
belirlenmesinde birinci önemli faktörün
‘para’ olduğunu savunan çağdaş iktisadi
düşüncelerden birisidir.
Para arzındaki büyüme oranı ile nominal
gelirinin büyüme oranı arasında bir ilişki
bulunmaktadır.
Para arzındaki artışların geliri etkilemesi zaman alır.
para arzındaki artış,nominal gelirleri 6 ve 9 ay arasında
etkiler.
Nominal gelirin büyüme oranındaki artış etkisi ilk
olarak üretim üzerinde görülür.
MONETARİZMİN TEMEL İLKELERİ
Fiyat etkisi 6 ve 9 ay arasında ortaya çıkar. Para
arzındaki artış ile enflasyon arasındaki toplam gecikme
ortalama 12-18 ay arasındadır.
Para arzındaki artışın nominal gelirlere ve fiyatlara
yansıması ilişkisi ‘çok kesin ve belirli’ değildir.
Kısa dönemde(5 veya 10 ay kadar bir sürede) para
arzındaki gelişmeler öncelikle üretimi etkiler.10 ayı
aşan bir sürede para arzının büyümesi fiyatları etkiler.
Kamu finansman açığı başlıca beş ayrı
yoldan karşılanmaya çalışılmaktadır.
Vergileme
İç borçlanma
Dış borçlanma
Para basma
Döviz rezervlerinin kullanılması
Parasal genişlemenin nedenleri,
etkileri ve sonuçları
1)Kamu ekonomisinin görev ve fonksiyonlarının genişlemesi.
2)Kamu harcamalarının tamamen vergi ile finanse edilmemesi.
3)Giderek artan dış borçlanma sayesinde ödemeler bilançosunda
denge bozulabilir.
PARASAL GENİŞLEME VE FİYATLAR GENEL SEVİYESİ
ARASINDAKİ İLİŞKİ
Parasal genişleme ve fiyatlar genel seviyesi arasındaki
ilişkiler literatürde Miktar Teorisi olarak
adlandırılmaktadır.
Paranın miktarındaki artışlar enflasyona yol açar.
Paranın miktarındaki azalma ise deflasyona yol açar.
KLASİK MİKTAR TEORİSİ
Para miktarındaki değişmelerin doğrudan
doğruya fiyatlar genel seviyesindeki
değişiklere yansıyacağını ifade eder.
FİSHER YAKLAŞIMI
z
p 1
p 2
M M(s)
E
E 1
Para Arzı
Fiy
atl
ar
Gen
el S
eviy
esi
Şekil 2:Para Arzı ile Fiyatlar Genel Seviyesi Arasındaki İlişki
Fisher’in miktar teorisi ile ilgili formulü:
PT = MV + M’V’
M :Efektif para (nakit para yada itibari para)
M’:Kaydi para
V :Efektif paranın dolaşım hızı
V’ :Kaydi paranın dolaşım hızı
P :Fiyatlar genel seviyesi
T :Ticari (işlemler) hızı
M+M’= toplam para arzını gösterir.
Fisher denklemine göre varsayımlar
M ile M’ arasında istikrarlı bir ilişki vardır.
V, V’ ve T kurumsal yapı tarafından ve teknik koşullarca
belirlenir.
M/M’ oranı sabittir.
Para miktarındaki artış doğrudan doğruya ve aynı
oranda fiyatlar genel seviyesini artırır.
CAMBRİDGE YAKLAŞIMINDA MİKTAR TEORİSİ
M =M = k.P.Y
Cambridge denklemi ile Fisher denklemi
arasında önemli farklılıklar ortaya
Çıkmaktadır.Bunlar;
Fisher yaklaşımının denkleminde
işlemler hacmi(T) yer alırken,Cambridge
yaklaşımında ulusal gelir(Y) yer almaktadır.
Fisher yaklaşımında paranın dolaşım hızı
Cambridge yaklaşımında paranın gelir
dolaşım hızı söz konusudur.
Cambridge yaklaşımındaki k katsayısı
elde tutulmak istenen para miktarını gösterir.
Cambridge yaklaşımı fisher yaklaşımına
göre farklılıklar içerir;
Cambridge yaklaşımında vurgu para
arzından para talebine yönelmiştir.
Parasal sorunlar para arzı ve para talebi
kavramları ile analiz edinmeye başlanmıştır.
k katsayısının kurumsal ve ekonomik
faktörlerden etkilenen değişken olduğu
belirtilmektedir.
MODERN MİKTAR
TEORİSİ:MONETARİZM
Klasik miktar teorisinin yeni bir
yorumudur.
M.Friedman para miktarı ve fiyatlar genel
seviyesi üzerinde yaptığı teorik ve ampirik
çalışmalar literatürde monetarizm olarak
bilinir.
MONETARİZMİN PARASAL İSTİKRARI
SAĞLAMAYA YÖNELİK ÖNERİLERİ Friedman’a göre parasal otoritenin para stokunu
belirlenen sabit oranda artırmasına izin veren bir siyasal
düzenleme yapılmalıdır.
Mevcut koşullarda en iyi çözüm parasal otoritenin parasal
tabanın büyüme oranını sabit bir şekilde artırmalarına
izin veren öneridir
Para miktarı ile milli gelir ve fiyatlar arasında yakın ve
düzenli bir ilişki vardır.
Ilımlı büyüme öngören bir para politikasının
benimsenmesiyle parasal otorite, enflasyon ve
deflasyondan kaçınmış olur.
Parasal istikrar için ihtiyari para politikalarına
son verilmeli ve siyasi otoritenin parasal otorite
üzerindeki müdahaleleri kaldırılmalıdır.
Parasal istikrar:
Açık piyasa işlemlerinin yönetimi parasal büyüme kuralına
uygun olarak yürütülmelidir.
Merkez Bankası ticari bankaların kendi kasasında bulunan
mevduatlarına piyasa faiz oranları kadar faiz ödemelidir.
Merkez Bankasının zorunlu rezerv oranlarını değiştirme
imkanı ortadan kaldırılmalıdır.
MONETARİZME YÖNELİK ELEŞTİRİLER VE
STRÜKTÜRALİZM
Sadece para arzındaki artışlarla enflasyon
olgusunun açıklanamayacağını ve çözümün de
sadece ekonomideki gelişmelerle paralel bir
para arzı büyümesi olmadığını savunan bazı
iktisatçılar monetarizme bir tepki olarak
Strüktüralizm adını verdikleri bir görüşü
gündeme getirmişlerdir
Strüktüralistlere göre az gelişmiş
ekonomilerin sahip olduğu başlıca yapısal
bozukluk ve darboğazlar şunlardır ;
1. Tarımsal Ürünler Arzının Yeterince Esnek Olmaması
2. Dış Ticaret Dengesinin Sürekli Açık Vermesi
3. Ekonomik Kurumların Yetersizliği
Rasyonel beklentiler teorisi ilk olarak 1961 yılında J. Muth’
un “Rasyonel Beklentiler ve Fiyat Hareketleri Teorisi” adıyla
yayınlamış olduğu makalesi ile ortaya çıkmıştır.
Muth, yayınladığı bu çalışmasında enflasyonist dönemlerde
ekonomik birimlerin “uyumcu beklentiler” den ziyade
“rasyonel beklentiler” e sahip olduğunu açıklamıştır.
RASYONEL BEKLENTİLER TEORİSİ
.
hipotez Nobel Ekonomi Ödülü sahibi Kenneth J. Arrow
tarafından başlıca şu açılardan eleştirilmiştir.
1. Rasyonel beklentiler tezinde ekonomik birimler ekonominin
gelecek dengesini analiz etme yeteneğine sahip, süper
istatistikçiler olarak kabul edilmektedir.
2. Arrow’ a göre fiyat beklentilerine ilişkin tahminler çoğunlukla
sermaye birikimi konusundaki kararlar için doğrudur.
Sermayenin akışına ilişkin kararlarda ise fiyat beklentileri önemli
hatalar içerebilir.
SONUÇ
1980’ li yılların başlarından itibaren dünyada
adından sıkça söz ettiren Monetarizm, özü
itibariyle klasik politik iktisadın para teorisi
alanındaki görüşlerinin yeniden
yorumlanmasıdır.
Monetarizme aynı zamanda Modern Miktar Teorisi adı da
verilmektedir.
Rasyonel Beklentiler ise Monetarizm’ den hareketle
geliştirilmiş bir teoridir.
Bu teorinin iktisat bilimine getirdiği katkı ve yenilik “fiyat
beklentileri” konusunda olmuştur.
Prof.Dr.Coşkun Can Aktan
Sosyal Bilimler Araştırmaları Derneği
http://www.sobiad.org
Dokuz Eylül Üniversitesi, İİBF
http://www.canaktan.org
top related