GERİATRİK HASTALARDA TANI GÜÇLÜKLERİ
Post on 16-Jan-2016
84 Views
Preview:
DESCRIPTION
Transcript
Doç. Dr. Murat SEZER
Herhangi bir firma ya da kurumla çıkar ilişkim bulunmamaktadır
Yaşlanma canlı molekül, hücre, doku, organ ve sistemlerde zamanın ilerlemesiyle ortaya çıkan, geriye dönüşü olmayan yapısal ve işlevsel değişikliklerin tümüdür.
DSÖ insan ömrü için kronolojik yaşlılık için 65 yaşı sınır kabul etmektedir
65-74 yaş Erken yaşlılık 75-84 yaş İleri yaşlılık >84 yaş Çok ileri yaşlılık
Yaşlı popülasyon total dünya nüfusundan anlamlı olarak daha hızlı artmaktadır
1950’lerden bu yana yaşlı nüfus 3 kat artmış, 2050 yılına kadar bir 3 kat daha artması beklenmektedir
>65 yaş erişkin nüfus 1996’da 380 milyondan 2008’de 500 milyona (total dünya nüfusunun %7’si) artmış, 2020’de ise >700 milyona (total dünya nüfusunun %16’sı) artması öngörülmektedir
Yaşam süresinin uzaması sağlık masraflarının ve sağlık servislerine ihtiyacın artmasına neden olabilir
Yaşlılar kronik hastalıklara daha duyarlıdırlar
Hava kirliliğinin etkilerine de daha hassastırlar
Dış ortam aktivitelerindeki azalma nedeniyle iç ortam kirleticilere daha fazla maruz kalmaktadırlar
Eşlik eden hastalıkları (kardiyovasküler, KOAH, astım) nedeniyle soluma yetenekleri azaldığından ortam kirleticilerinin etkisi daha fazla olmaktadır
Solunum sistemindeki yapısal değişiklikler
Solunum sistemindeki fizyolojik değişiklikler
Akciğer savunma mekanizmaları ile ilgili değişiklikler
Akciğer hasarının onarımı ile ilgili değişiklikler
Solunum fonksiyon testlerinin uygulanması ve yorumlanması ile ilgili zorluklar
Solunum sistemi radyolojisinin yorumlanması ile ilgili zorluklar
Hastalıkların daha az bildirilmesi
Hastalıkların nonspesifik sunumları
Hastalıkların atipik sunumları
Toplumun yaşlılara yönelik dışlayıcı / ayırımcı tavrı (ageism)
Sağlık sisteminin kendilerine cevap vermediği, personelin kendileri ile ilgilenmediği, kendilerine uygun tesislerin bulunmadığı şeklindeki algıları
Depresyon: iyileşme isteğinde azalma
Demans: semptomları doğru biçimde tarif etme yeteneğinde azalma
Ekonomik, sosyal ve fonksiyonel sonuçları nedeniyle hastalığın inkar edilmesi
Etkilenen organ dışında bir sistemde hastalığa bağlı gelişen fonksiyonel ve/veya kognitif bozukluk
Geriatri Devleri◦ İmmobilite◦ İnstabilite◦ İnkontinans◦ Bilişsel (intellectual) bozukluk: konfüzyon,
deliryum
Başdönmesi
Yeme / İçme güçlükleri
Kilo kaybı
Geç / güç iyileşme
Genel durum kötüleşmesi
Astım
Uyku Apnesi
Tüberküloz
Pulmoner Emboli
Özellik Genç Hastalar >65 yaş hastalar
Dispne Bronkokonstrüksiyon dispneye neden olur
Bronkokonstrüksiyon daha az dispneye neden olur
Semptomlara yanıt Semptomlar aktiviteye engel olduğunda tedavi arar
Genellikle semptomları minimize eder ve enerji tüketimini azaltır
Mortalite oranı Düşük Daha yüksek
Allerjik tetikçiler Sık Daha az sıklıkta
Komorbid durumlar Astım dışında genellikle sağlıklı
Genellikle birçok komorbid durum var
Havayolu obstrüksiyonu reverzibilitesi
Genellikle reverzibl Hastaların daha yüksek oranında fiks bronkokonstrüksiyon var
Yaşlılarda OUAS daha az tanı almaktadır
OUAS’nun geleneksel risk faktörleri olan obezite, VKİ, boyun çevresi ve horlama yaşlı popülasyonda daha az sıklıkla görülmektedir
Yaşlılarda horlama yaşla ters orantılıdır
Gündüz uykululuk nörokognitif bozukluk, uyku yapısının yaşlılıkta genel olarak bozuk olması, çok fazla ilaç kullanımı ve bir çok komorbid hastalığın eşlik etmesi gibi nedenlerle OUAS’a atfedilmesi güçtür
Uyku apnesi kendini
◦ Noktüri◦ Tekrarlayan düşmeler◦ Kognitif bozukluk◦ Boğulma◦ Sürüş yeteneğinde bozulma◦ Trafik kazaları
şeklinde gösterebilir
Wang ve ark. orta yaşta ve yaşlı OUAS’lu çinli hastaları değerlendirdikleri bir çalışmada yaşlı hastaların:
◦ Daha düşük apne-hipopne indeksi
◦ Daha düşük horlama indeksi
◦ Daha düşük vücut kitle indeksi olduğunu,
◦ Uyku mimarisindeki bozukluğun daha bozuk olduğunu göstermişlerdir
Tanı sıklıkla otopside konulmaktadır
Tanıda gecikmenin nedeni genellikle hastalığın atipik klinik ve radyolojik sunumuna bağlanmaktadır
Yaşlı hastalarda dispne daha sıktır. Bunun nedenleri sigara içimi, KOAH varlığı ve hastalığın daha yaygın olması
Hemoptizi gençlerde olduğu kadar sık değil
Öksürük hem gençlerde hem de yaşlılarda sık, ancak yaşlılarda öksürük nedeni olabilecek eşlik eden hastalıklar mevcut
Birçok çalışmada yaşlılarda tüberkülozun akciğerin alt zonlarını daha fazla tuttuğu,
Miliyer gölgelenme şeklinde radyolojik görünüme daha fazla neden olduğu gösterilmiştir
Bazı araştırmacılar yaşlılarda tüberkülozun ayrı bir hastalık olduğunu ifade etmektedirler
Hangi hastalarda Pulmoner Emboliden şüpheleneceğiz?◦ Semptom ve bulgular tanı koymak ya da dışlamak
için yeterli duyarlılık ve özgüllüğe sahip değil
Hangi tanısal yöntem ve algoritmaları güvenli bir biçimde uygulayabiliriz?◦ Komorbid hastalıklar◦ Tanısal testleri uygulabilirliği ve
duyarlılık/özgüllüğü
Dispne, takipne, taşikardi ve göğüs ağrısı yaşlılarda halen ana semptomlar
İmmobilizasyon ve DVT ana risk faktörleri
Kardiyomegali, plevral efüzyon ve atelektazi en sık radyolojik bulgular
Ekokardiyografide hastaların %50’sinden fazlasında sağ kalp yüklenme bulguları mevcut
AKG incelemesinde ciddi hipoksemik solunum yetmezliği bulguları
Yüksek klinik olasılık yaşlılarda daha fazla saptanırken düşük klinik olasılık daha az saptanıyor
Geneva skoru yaşlılarda Wells’ skoruna göre daha çok işe yarıyor
ELISA ile bakılan D-Dimer spesifitesi <40 yaş hastalarda %70.5 iken >80 yaş hastalarda %4.5-5’e düşüyor
Eşik değerin 500µg/L’den 750µg/L ve 1000µg/L’e çıkması ile spesifite sırasıyla %13,1 ve %27.3’e yükseliyor
Yaşın Pulmoner BT anjiografi ve alt ekstremite Doppler USG sensitivite ve spesifitesi üzerine etkisi yok
Seçilmemiş hastalarda V/Q sintigrafisinin non-diagnostik gelme oranı artıyor
V/Q sintigrafisinin tanı başarısı <40 yaş hastalarda %68 iken >80 yaş hastalarda %42’ye düşüyor
top related