Bakara Sûresi: 84-

Post on 22-Feb-2016

76 Views

Category:

Documents

0 Downloads

Preview:

Click to see full reader

DESCRIPTION

Kur’ân Buluşmaları: 36. Bakara Sûresi: 84-. ÜMİT ŞİMŞEK. Bakara: 84.   وَاِذْ اَخَذْنَا م۪يثَاقَكُمْ لَا تَسْفِكُونَ دِمَٓاءَكُمْ وَلَا تُخْرِجُونَ اَنْفُسَكُمْ مِنْ دِيَارِكُمْ ثُمَّ اَقْرَرْتُمْ وَاَنْتُمْ تَشْهَدُونَ   - PowerPoint PPT Presentation

Transcript

Bakara Sûresi: 84-Kur’ân Buluşmaları: 36

ÜMİT ŞİMŞEK

Bakara: 84

�سفكون� دم�اء�كم و�ال� �اق�كم ال� ت يث �ا �خ�ذن م�  و�اذ ارتم �قر� �اركم ثم ا كم من دي �نفس� تخرجون� ا

�شه�دون�   �نتم ت  و�اYine hatırlayın ki, sizden, “Kanınızı

dökmeyeceksiniz; birbirinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız” diye

söz almıştık; siz de şahitsiniz ki, bu ahdi kabul etmiştiniz.

Bakara: 84

“Kanınızı dökmeyeceksiniz, kendinizi yurdunuzdan çıkarmayacaksınız”

Mü’minler birbirini sevmekte, birbirine merhamet etmekte ve birbirini korumakta bir vücut gibidir. Vücudun bir uzvu hasta olduğu zaman, diğer uzuvların da uykusu kaçar, ateşi çıkar. Buharî, Edeb: 27; Müslim, Birr: 66

Bakara: 84 Ey iman edenler! Birbirinizin malını

haksız şekilde yemeyin. Ancak karşılıklı rıza ile yaptığınız ticaret müstesnadır. Nefislerinizi (kendinizi / birbirinizi) öldürmeyin. Muhakkak ki Allah size karşı pek merhametlidir. Nisâ, 4:29

Birbirinizi (kendinizi) ayıplamayın, birbirinize kötü lâkaplar takmayın. Hucurat, 49:11

Bakara: 84

Allah, taşları birbirine kenetlenmiş bir bina gibi saf tutarak Onun yolunda savaşanları sever. Saf, 61:4

Erkek olsun, kadın olsun, sizden iyi bir iş yapanın emeğini Ben asla boşa çıkarmam. Siz zaten birbirinizdensiniz. Âl-i İmrân, 3:195

Bakara: 84

“Siz de şahitsiniz ki, bu ahdi kabul etmiştiniz”

Siz (atalarınız) de şahit idiniz ki... Siz de biliyorsunuz ki...

Bakara: 85

�ظ�اه�رون� �اره ت يقا منكم من دي كم و�تخرجون� ف� �نفس� �قتلون� ا ء ت ال� �نتم ه ��  و ثم ا م م� �� ؤ�يكم م ع�ل ارى تف�ادوهم و�هو� مح�ر �أتوكم اس� �يهم باالثم و�العدو�ا و�ان ي ع�ل ن

�فع�ل ذلك� اء م�ن ي �ع ف�م�ا ج�ز� �كفرون� بب �اب و�ت �عض الكت �ف�تؤمنون� بب اجه ا �اخر� ض �� ند الع�ذ�ا و�م�ا �ش� دون� الى ا �وم� القيم�ة ير� � و�ي �منكم اال خزي في الح�يوة الدني ن ض�

     �عم�لون�  الله بغ�افل ع�ما تŞimdi siz yine birbirini öldüren ve içinizden bir kısmını

yurtlarından çıkaran kimselersiniz. Onlara karşı kötülükte ve azgınlıkta birbirinize arka çıkıyorsunuz. Onlar size esir olarak getirildiklerinde ise fidyelerini verip onları kurtarıyorsunuz.

Oysa onları yurtlarından çıkarmak da size yasaklanmıştı. Yoksa kitabın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz?

Sizden kim bunu yaparsa, onun cezası dünya hayatında rezillikten ibarettir; kıyamet gününde de onlar azabın en

şiddetlisine uğratılır. Allah yaptıklarınızdan habersiz değildir.

Bakara: 85

Birbirine düşman kabilelerle ittifak halinde oldukları için savaşta birbirleriyle karşı karşıya geliyorlardı

Savaştan sonra ise her iki taraftan esir alınanlar için fidye toplayıp onları kurtarıyorlardı

Bakara: 85 “Yoksa siz kitabın bir kısmına inanıp bir

kısmını inkâr mı ediyorsunuz?”

Allah’ı ve peygamberlerini inkâr eden, “Kimine inanır, kimini reddederiz” diyerek Allah ile peygamberlerinin arasını ayıran ve böyle bir orta yol bulmak isteyenlere gelince:

Öyleleri kelimenin tam anlamıyla gerçek kâfirlerin tâ kendisidir. Biz ise o kâfirlere aşağılayıcı bir azap hazırlamışızdır. Nisâ, 4:150-151

Bakara: 85Siz onları seven kimselersiniz; oysa

onlar sizi sevmezler. Ayrıca siz kitabın bütününe (bütün kitaplara) inanırsınız. Âl-i İmrân, 3:119

Kendilerine verdiğimiz kitabı gereği gibi okuyanlar, ona iman ederler. Kim onu inkâr ederse, işte onlar da hüsrana düşenlerdir. Bakara, 2:121

Bakara: 85

Yerilen davranış:

Birbirlerini öldürme yahut yurtlarından çıkarma

Onlara karşı kötülükte ve azgınlıkta birbirlerine arka çıkma

Esir düşenlerini kurtarmak DEĞİL

Bakara: 85

“Allah sizin yaptıklarınızdan habersiz değildir”

2:74, 85, 140, 144, 149, 3:99 6 yerde geçiyor 6’sı da Ehl-i Kitap ile ilgili âyetlerde Önceki kitaplarda yapılan tahrifatın

en önemli hedefi, Allah’ın ilim sıfatını sınırlamak olmuştur

Bakara: 86

�ا باالخر� وا الح�يوة� الدني �ر� ين� اشت لئك� ال �  ا م م� ؤ�   �ف�ال� يخ�فف ع�نهم الع�ذ�اب و�ال� هم ينص�رو ن

  Öyleleri, âhireti dünya hayatıyla değiştiren kimselerdir. Onların

azabı hiç hafifletilmez; kimseden yardım da görmezler.

Bakara: 86

Kendilerine kitaptan bir nasip verilmiş olanları görmedin mi? Onlar sapıklığa müşteri oluyorlar ve sizin de yoldan sapmanızı istiyorlar. Nisâ, 4:44

Bakara: 86 Onlar doğru yolu sapıklıkla,

bağışlanmayı azapla değiştirmiş olan kimselerdir. Ateşe ne kadar da dayanıklı şey bunlar!

Bakara, 2:175

İmanlarını inkârla değiştirenler bununla Allah’a hiçbir zarar vermiş olmazlar. Onlar için acı bir azap vardır.

Âl-i İmrân, 3:177

Bakara: 86 Her ümmetten birer şahit tuttuğumuz gün, artık

kâfirlere ne özür beyan etmeleri için izin verilir, ne de onlardan kusurlarını affettirecek birşey istenir.

Zulmedenler bir kere azabı gördükten sonra, ne o azap hafifletilir, ne de onlara süre tanınır.

Allah’a ortak koşanlar, şeriklerini gördüklerinde, “Ey Rabbimiz,” derler. “İşte şunlar, Senden gayrı dua ettiğimiz şeriklerimiz.” Şerikleri ise onların sözünü reddeder, “Siz yalancısınız” derler.

O gün onlar Allah’a teslim olmuş, uydurdukları şeyler ise onları bırakıp kaybolmuştur.

İnkâr eden ve halkı Allah yolundan alıkoyanları, fesat çıkarıp durmaları yüzünden azap üstüne azapla cezalandıracağız. Nahl, 16:84-88

Bakara: 86 İnkâr edenlere gelince, onlar için de Cehennem

ateşi vardır. Ne ecellerine hükmolunur ki ölsünler, ne de azapları hafifletilir. İnkârda ileri giden o nankörlerin hepsini de Biz böyle cezalandırırız.

Orada bağrışıp durmaktadırlar, “Rabbimiz, bizi buradan çıkar ki, daha önce yaptıklarımızın yerine güzel işler yapalım” diye. Düşünüp de ibret alacak olan kimseye yetecek kadar bir ömrü Biz size vermedik mi? Üstelik size uyarıcı da geldi. Şimdi tadın azabı; zalimlerin yardımcısı yoktur. Fâtır, 35:36-37

Bakara: 86 Mücrimler ise ebediyen Cehennem

azabındadırlar. Azapları hafifletilmez; orada ümitsizdirler. Biz onlara zulmetmedik ki! Onlar

kendilerine yazık ettiler. “Yâ Mâlik! Rabbin işimizi bitirsin artık”

diye seslenirler. O da “Siz kalıcısınız” der. Biz size hakkı getirmiştik; fakat çoğunuz

haktan hoşlanmazsınız. Zuhruf, 43:74-78

Bakara: 86 Âyetlerimizi inkâr edenleri ateşe

sokacağız. Derileri piştikçe de, azabı tatsınlar diye derilerini yenileyeceğiz. Allah Azizdir, Hakîmdir.

İman edip güzel işler yapanları ise, ebediyen kalmak üzere, altlarından ırmaklar akan Cennetlere yerleştireceğiz. Orada onlar için tertemiz eşler vardır. Böylece onları serin ve hoş gölgeler altına alırız. Nisâ, 4:56-57

Bakara: 87

�ا �ين سل و�ات �عد بالر �ا من ب �اب� و�ق�فين �ا موس�ى الكت �ين �ق�د ات م�  لم�ا �ف�كل �اه بروح القد ا دن �ي �ات و�ا ن �ي �م� الب �يس�ى ابن� م�ري ن م�يقا ف�ف� �رت �كب �نفسكم است �هوى ا سول بم�ا ال� ت م�ج�اء�كم ر� �� ض

�قتلون�   يقا ت و�ف� �ذبت م�ك ��  مAnd olsun ki, biz Musa’ya kitap verdik; ondan sonra da peş peşe peygamberler gönderdik.

Meryem oğlu İsa’ya da apaçık deliller verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs ile teyid ettik. Size ne zaman

bir peygamber hoşunuza gitmeyen birşeyle gelse büyüklük taslayacak ve kimini yalanlayıp kimini

de öldürecek misiniz?

Bakara: 87 Peş peşe peygamberler gönderdik

Birbirinin izi üzerinde, birbirini takip edecek şekilde

Tebliğ ve irşaddan mahrum kalmadılar Meryem oğlu İsa’ya da apaçık deliller verdik

İsa da “Ey İsrailoğulları,” demişti. “Ben de size, daha önce indirilen Tevrat’ı doğrulamak ve benden sonra gelecek Ahmed adındaki peygamberi müjdelemek üzere Allah tarafından gönderilmiş peygamberim.” Fakat kendilerine apaçık deliller getirdiğinde, “Bu düpedüz büyü” dediler.▪ Saf, 61:6

Bakara: 87 Apaçık deliller: Allah ona okuyup yazmayı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i

öğretecek. Onu İsrailoğullarına peygamber olarak gönderecek. O da

diyecek ki: Ben size Rabbinizden bir âyetle geldim. Size çamurdan bir kuş sureti yapar, sonra ona üflerim; o da Allah’ın izniyle kuş oluverir. Anadan doğma körleri ve abraşları iyileştirir, Allah’ın izniyle ölüleri diriltirim. Ayrıca, size, evinizde ne yediğinizi ve ne sakladığınızı haber veririm. Eğer inanan kimselerseniz, bunda sizin için bir âyet vardır.

Benden önce gönderilen Tevrat’ı doğrulayıcı olarak ve size haram edilmiş olan şeylerden bazılarını helâl kılmak üzere, Rabbinizden bir âyetle size geldim. Allah’tan korkun ve bana itaat edin.

Sizin de, benim de Rabbimiz Allah’tır; Ona kulluk edin. Dosdoğru yol işte budur. Âl-i İmrân, 3:48-51

Bakara: 87

Onu Ruhu’l-Kudüs ile teyid ettik

Ruhu’l-Kudüs: Cebrail Ruhu’l-Emîn, Ruhumuz, Ruh Vahyin hayat oluşuna vurgu

Meryem oğlu İsa’ya ise apaçık deliller verdik ve onu Ruhu’l-Kudüs ile teyid ettik. Bakara, 2:253

Bakara: 87 O zaman Allah, Meryem oğlu İsa’ya “Senin ve

annenin üzerindeki nimetimi hatırla,” buyurur. “Hani seni Ruhu’l-Kudüs ile teyid etmiştim. Sen beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla

konuşurdun. Hani Ben sana okuma yazmayı, hikmeti, Tevrat’ı

ve İncil’i öğretmiştim. Hani Benim iznimle çamurdan bir kuş sureti

yapar, ona üflerdin de, Benim iznimle o bir kuş oluverirdi.

. / ..

Bakara: 87 . / ..Yine Benim iznimle anadan doğma

körlerin gözlerini açar, abraşı iyileştirirdin.

Yine Benim iznimle ölüleri diriltirdin. Hani, sen İsrailoğullarına deliller

getirdiğin ve onların kâfir olanları “Bu düpedüz büyü” dedikleri zaman onların elinden seni kurtarmıştım. Mâide, 5:110

Bakara: 87

De ki: Onu, iman edenlere sebat vermek, hakka teslim olanlara da hidayet ve müjde olmak üzere, Rabbinden hak ile Ruhu’l-Kudüs indiriyor. Nahl, 16:102

Bakara: 87

Hiç şüphesiz, o Âlemlerin Rabbi katından indirilmiştir.

Onu Ruhu’l-Emin indirdi.Senin kalbine indirdi,

uyarıcılardan olasın diye,Apaçık bir Arapça lisan ile.

Şuarâ, 26:192-195

Bakara: 87

Hassan bin Sâbit hakkında Resulullahın (s.a.v.) duası:

Allahım, Peygamberini teyid ettiğin gibi, Hassan’ı da Ruhu’l-Kudüs ile teyid et! Buharî, İlim: 68; Müslim, Fedâilü’s-

Sahâbe: 151, 152

Bakara: 87 “Size ne zaman bir peygamber hoşunuza

gitmeyen birşeyle gelse...” Hüdâ / hevâ çatışması

De ki: Doğru söylüyorsanız, bu ikisinden daha doğru bir kitabı Allah katından getirin de ona uyayım.

Sana cevap veremezlerse, bil ki onlar sadece heveslerine uymaktadırlar. Allah tarafından gelen bir hidayet olmaksızın hevesine uyan kimseden daha sapık kim var? Doğrusu, Allah zalimler güruhuna yol göstermez. Kasas, 28:49-50

Bakara: 87 Zulmedenler, hiçbir bilgiye dayanmaksızın,

heveslerinin peşine düştüler. Allah’ın saptırdığını kim yola getirebilir? Onların hiçbir yardımcısı da olmaz. Rum, 30:29

Ey Davud, Biz seni yeryüzünde bir halife yaptık. İnsanlar arasında adaletle hükmet. Hevâya tâbi olma ki seni Allah yolundan saptırmasın. Allah yolundan sapanlara, hesap gününü unutmaları yüzünden, çetin bir azap vardır. Sâd, 38:26

Bakara: 87 Sana da, ondan önceki kitapları tasdik edici ve onları

gözetici olarak kitabı hak ile indirdik. Onun için, sen de Allah’ın indirdiğiyle hükmet; sana gelmiş olan haktan sonra artık onların heveslerine uyma.

... Sana şunu da bildirdik: Onlar arasında Allah’ın

indirdiğiyle hükmet. Onların heveslerine uyma. Dikkat et, seni şaşırtıp da Allah’ın indirdiklerinin bir kısmından caydırmasınlar. Eğer yüz çevirirlerse, bil ki, Allah onları bazı günahları yüzünden belâya uğratmak istiyordur. Gerçekten de insanlardan birçoğu Allah’a itaatten çıkmış kimselerdir. Mâide, 5:48-49

Bakara: 87 De ki: Ey Kitap Ehli! Dininizde haktan uzaklaşıp

da aşırılığa kaçmayın. Daha önce sapmış, pek çoklarını saptırmış ve yolun doğrusundan ayrılmış bir topluluğun heveslerine uymayın. Mâide, 5:77

Onların dinlerine uymadıkça ne Yahudiler senden hoşnut olur, ne de Hıristiyanlar. Sen de ki: Allah’ın gösterdiği yol, doğru yolun tâ kendisidir. Eğer sana ulaşan ilimden sonra sen onların heveslerine uyarsan, seni Allah’tan kurtaracak ne bir dostun olur, ne de bir yardımcın. Bakara, 2:120

Bakara: 87

Kibir İblis’le başlar, Cehennemde biter

Meleklere, “Âdem’e secde edin” dediğimizde, İblis’ten başka hepsi secdeye kapandı. O ise bundan kaçındı ve büyüklük taslayarak kâfir oldu. Bakara, 2:34

Bakara: 87 Ne Mesih, ne de meleklerin Allah’a en yakın

olanları, Allah’a kul olmaktan çekinmez. Kim Allah’a kul olmayı kibrine yediremez de bundan kaçınırsa, Allah onların hepsini huzuruna toplayacaktır.

İman eden ve güzel işler yapanları Allah eksiksiz ödüllendirir; üstüne de, kereminden, ziyadesini verir. Kibirlenip de Allah’a kul olmaktan kaçınanları ise acı bir azapla cezalandırır; artık onlar kendilerine Allah’tan başka ne bir dost, ne de bir yardımcı bulamazlar. Nisâ, 4:172-173

Bakara: 87 Âyetlerimizi yalanlayan ve onlara karşı

kibirlenenlere semâ kapıları açılmaz; deve iğne deliğinden geçmedikçe onlar da Cennete giremezler. Mücrimleri Biz işte böyle cezalandırırız.

Onlar için Cehennemden bir döşek, üstlerine de ateşten örtüler vardır. Zalimleri Biz işte böyle cezalandırırız. A’râf, 7:40-41

Bakara: 87

İnkâr edenler o gün ateşe sunulurlar. Siz bütün zevklerinizi dünya hayatınızda tükettiniz. Bugün de, hiç hakkınız olmadığı halde yeryüzünde büyüklük taslamanıza ve yoldan çıkmanıza karşılık, hor ve hakir eden bir azapla cezalandırılırsınız. Ahkaf, 46:20

Bakara: 87

Kendilerine ulaşmış bir delile dayanmaksızın Allah’ın âyetleri hakkında tartışmaya girenlerin gönüllerinde yatan şey, hiçbir zaman erişemeyecekleri bir kibirden ibarettir. Sen Allah’a sığın. Çünkü O herşeyi işiten, herşeyi görendir. Mü’min, 40:56

Bakara: 87

Kalbinde zerre kadar kibir olan kimse Cennete giremez. Müslim, İman: 149

Kibirlenerek elbisesinin eteklerini yerde sürüyen kimsenin, kıyamet gününde Allah yüzüne bakmaz. Buharî, Libas: 1, 5; Müslim, Libas:43

Bakara: 87

Bir kimse kibirlene kibirlene nihayet zalimler güruhuna kaydedilir. Böylece zalimlere verilen ceza ona da verilir. Tirmizî, Birr: 61

Büyüklük taslayanlar için Cehennemde yer mi yok? Zümer, 39:60

İnternet adresleri

iman_ilmihali@googlegroups.com

utesav.org.tr

facebook.com/yazarumitsimsek

top related