ANKARA-TÜRKİYE · 1.1 Geofitler hakkında genel bilgi, tarihçe ve geçmişten günümüze faydalanma 9 1.2 Kanuni yapı 10 1.3 Projede ele alınan geofitler 11 1.3.1 Ağlayan gelin,
Post on 11-Aug-2020
1 Views
Preview:
Transcript
T.C.
ORMAN GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
PROJE SONUÇ RAPORU
BAZI ÖNEMLİ GEOFİTLERİN [(Fritillaria imperialis L. (Ağlayan gelin, Kraltacı,
Şahtuğu), Eranthis hyemalisSallisb. (Sarı kokulu, Kış boynuzotu), Anemone blanda (L.),
Sch.et. Kot. (Manisa lalesi) ve Crocus sativus L.(Safran)] İÇ ANADOLU’DA
YETİŞTİRİLMESİ
(ÇANKIRI ELDİVAN ÖRNEĞİ)
PROJE NUMARASI
23.1216
PROJE YÜRÜTÜCÜSÜ: A.SERMİN ÖZER
ARAŞTIRMACI: RAGIP AKDEMİR
DANIŞMAN: Prof. Dr. NEŞET ARSLAN
YÜRÜTÜCÜ KURULUŞ
İçAnadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü
Aralık/2014
ANKARA-TÜRKİYE
1
ÖNSÖZ
Türkiye yaklaşık 9.500 bitki türüne sahip şanslı ülkelerden biri olup, bu biyolojik çeşit
zenginliğinde geofitlerin (yumrulu ve soğanlı bitkilerin) de önemli bir yeri vardır. Soğanlı,
yumrulu, tuberli ve rizomlu bitkiler genel bir ifadeyle “geofitler” olarak adlandırılmaktadır.
Ülkemizde doğal olarak 162 si endemik yaklaşık 800 geofit türü bulunmaktadır. Geofitlerin
önemli bir bölümü Akdeniz (Toroslar ve Toros ardı kesim), Batı, Kuzey ve Kuzey-
DoğuAnadolu’da daha yoğun yayılış göstermektedir.
Yaklaşık bir asırdır Anadolu topraklarından Tıbbi Aromatik Soğanlı Bitkilerinde (TASB)
içinde bulunduğu geofitler toplanarak iç ve dış ticareti yapılmaktadır. Bu faaliyetler ile ülke
ekonomisine döviz girdisi sağlamakla birlikte aşırı ve hatalı toplamalar sebebi ile bu türlerden
bazıları yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalmış ve nesilleri tehdit altına girmiştir. Bunun
sonucunda da ise doğal yayılış gösterdikleri ekosistemlerde çoğu kez geri dönülemeyen
değişiklikler meydana gelmiştir.
Geofit ticaretinde küresel boyutta doğa koruma ve bu türlerinin neslinin devamının sağlanması
temel prensiptir. Bu anlamda geofitlerin doğadan toplanmasının kontrol altına alınması ve
üretilmesi gerekmektedir. Doğadan toplamanın kontrolü “Doğal Çiçek Soğanları Komitesi
(DÇSK) tarafından yapılmakta ve her yıl belirlenen kota çerçevesinde doğadan faydalanma izni
verilmektedir. Kota dışında ihracatı yapılacak materyalin mutlaka yetkili makamlarca
denetlenmiş ve onaylanmış olması yanında tarla ve ekim alanlarında yapılan yetiştirme
çalışmaları sonucunda temin edilmiş olmalıdır.Bu ve benzeri sebeplerle öncelikli olarak dış
ticarete konu olan ve ülkemizin gelir kaynağı durumundaki geofitlerin ekosistemlerinde ve
benzeri özellikler gösteren farklı ekosistemlerde yetiştirilmesi ve yetiştirme koşullarının
belirlenmesi gerekmektedir.
Fritillaria imperialis L. (Ters lale, ağlayan gelin, Kral tacı, Şah tuğu), Eranthis hyemalissallisb.
(Sarı kokulu, Kar çiçeği, Kış boynuzotu), Anemone blanda (L.), Sch.et. Kot. (Manisa lalesi,
Yoğurt çiçeği) ve Crocus Sp.(Safran) ülkemizde doğal alanlarda yetişen önemli
geofitlerimizdendir. Birçok geofit gibi bu türler de ihraç edilmekte ve ülke ekonomisine katkı
sağlanmaktadır. Bu proje ile sözü edilen bu geofitlerimizin farklı bir ekosistem olan İç
Anadolu’da yetiştirilmesi halinde, bitkisel ürün üretimi bakımından zayıf kalmış bu bölge
hareketlendirilebilecek, bölge halkına ek/alternatif gelir kaynağı yaratılabilecek ve göçlerin
durdurulmasına katkı sağlanabilecektir. İleriki yıllarda ticari boyutta faydalanmaya yön vermek
için; proje kapsamında yer almamakla birlikte zaman kazanmak adına aynı alanda diğer
çalışmalar kapsamında,hibe olarak üretme materyali temin edilen Adıyaman lalesi (F. Persica
L.) ile kardeleninde (Galanthus elwesii L.) araştırıldığı bir deneme alanı hazırlanarak ölçüm ve
sayımlar yapılmıştır. Çalışmada 3 istekli köylüye de kendi tarlalarında ekim yaptırılmış ve
projeli deneme alanına gidildiğinde bu alanlarda da ölçüm sayım ve gözlemler yapılarak,
ODOÜ’ lerinin sosyal ormancılık açısından etkileri de belirlenmeye çalışılmıştır.
Proje Ankara Orman Bölge Müdürlüğü, Çankırı Orman işletme Müdürlüğü, Eldivan Orman
Fidanlığında yürütülmüştür. Çalışma Orman Genel Müdürlüğü ve denemede kullanılan üretme
materyali olan soğan ve yumruları hibe eden ve bu konudaki teknik bilgilerinden de
faydalandığımız Yasemin Süs Bitkileri Tic. Paz. Firması tarafından desteklenmiştir. Üretici
merhum Turan ÖZSOY’dasafran soğanı temininde kolaylık sağlamıştır.
Ankara, 2014
A.Sermin ÖZER Ragıp AKDEMİR Prof. Dr. Neşet ARSLAN
2
İÇİNDEKİLER
ÖNSÖZ 1
İÇİNDEKİLER 2
ÇİZELGE LİSTESİ 3
ŞEKİL LİSTESİ
HARİTA LİSTESİ
Grafik list
Tablo list
Resimlist
KISALTMALAR
ÖZ 6
ABSTRACT 7
1.GİRİŞ 8
1.1 Geofitler hakkında genel bilgi, tarihçe ve geçmişten günümüze faydalanma 9
1.2 Kanuni yapı 10
1.3 Projede ele alınan geofitler 11
1.3.1 Ağlayan gelin, ters lale 12
1.3.2 Safran 13
1.3.2.1 Safranın tarihçesi 15
1.3.2.2 Biyolojik özellikleri 15
1.3.2.3.Safran yetiştiriciliğinde karşılaşılan sorunlar 16
1.3.2.4 İklim ve toprak istekleri 16
1.3.2.5 Kullanılan Bölümleri ve kullanım alanları 16
1.3.2.6 Etken maddeleri ve bileşimi 17
1.3.2.7 Safranın yetiştirilmesi ve hasadı 18
1.3.3 Sarı kokulu 18
1.3.4 Manisa lalesi 20
1.3.5 Kardelen 21
1.3.6 Adıyaman lalesi 22
1.3.7 Karaçiğdem 23
2. LİTERATÜR ÖZETİ 26
3 MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Mataryal
3.1.1 Soğan ve Yumruların Temini Ve Ekim İçin Hazırlanması
3.1.1.1 Soğanve Yumruların Temini
3.1.1.2 Üretme materyalinin ekim işlemine hazırlanması
3.1.1.3. Ekim Zamanı
3.2. Yöntem
3
3.2.1 Deneme alanı ile ilgili bilgiler
4. BULGULAR
4.1.Gözlemlere dayalı olarak Türkiye’deki Mevcut Durum ile
İlgili Tespitler.
4.1.1
4.1.2
4.1.3.
4.1.4.
4.1.5.
4.2
4.2.1 Tehlike Sınıfları
4.2.1.4 Doğal Yetişme Ortamında Censiyanın Tehdit Faktörleri, Tespitler ve
Yerinde Koruma ( ın-situ) Tedbirleri
4.2.1.4.1 Tehdit faktörleri
4.3 Toprak Özellikleri Analizleri ve Sonuçları
4.3.1 Toprak analizleri ve Sonuçlarının Değerlendirilmesi
4.3.1.1. Toprak Analizleri için Materyal ve yöntem
4.3.1.2. Toprak Analiz Sonuçlarının Değerlendirilmesi
4.4 Arazi çalışmalarında yapılan tespitler ve değerlendirmeler
5 TARTIŞMA, SONUÇLAR VE ÖNERİLER:
5.1 Tartışma
5.2 Deneme alanlarında yapılan gözlemlere ilişkin veriler
5.3 Sonuç ve öneriler
ÖZET
KAYNAKLAR
ÇİZELGELERİN LİSTESİ
Çizelge 1:
Çizelge 2:
Çizelge 3:
4
ŞEKİLLERİN LİSTESİ
Şekil 1: Safranın morfolojisi 15
Şekil 2: Eranthis 19
Şekil 3:
Şekil: 4
Şekil: 5
GRAFİKLERİN LİSTESİ
Grafik 1: Ülke ihracatında geofitlerin payı
Grafik 2:
Grafik 3.
TABLOLARIN LİSTESİ
Tablo 1 Dünyadaki ve Türkiye’de doğal olarak yetişenyumrulu birkilerin
familyalara göre dağılımı
8
Tablo 2: Doğal çiçek soğanları ihracat listesi 11
Tablo 3:
Tablo 4
Tablo 5
RESİMLERİN LİSTESİ
Resim 1: F. imperialis 12
Resim 2: F. imperialis ve F. Persica tohumları 13
Resim 3: F. imperialis soğanı 13
Resim 4: Ekim çalışması 13
Resim 5: Tarihte safran ekimi 15
Resim 6: Safran 16
Resim 7: Safran stigmaları 17
Resim 8: Sarı kokulu 17
Resim 9: Manisa lalesi 20
Resim10: Kardelen 21
Resim 11: Kardelen tohumu ve yumrusu 22
Resim 12: Kardelen tohumu ve yumrusu 22
Resim 13: Adıyaman lalesi 22
5
Resim 14: Karaçiğdem 24
Resim 15: Karaçiğdem 24
Resim 16: Kardelen 24
Resim 17 :
HARİTALARIN LİSTESİ
Harita 1: Fritillaria imperialis’in Türkiye’deki yayılışı- grid harita. 12
Harita 2: Safranın Türkiye’deki yayılışı 15
Harita 3: Sarı kokulunun Türkiye’deki yayılışı 19
Harita 4: Manisa lalesinin Türkiye’deki yayılışı 20
Harita 5: Kardelenin Türkiye’deki yayılışı 21
Harita 6: Adıyaman lalesinin Türkiye’deki yayılışı 23
Harita 7: Kara çiğdemin Türkiye’deki yayılışı 24
KISALTMALAR
KISALTMALAR
AÇIKLAMA
ABD Amerika Birleşik Devletleri
2. ÖDA 2. Ön Deneme Alanı
BB Büyük baş hayvan gübresi
CITES Nesli Tehlike Altında Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin
Uluslararası Ticareti sözleşmesi
DÇS Doğal Çiçek Soğanları
DÇSK Doğal çiçek Soğanları Komitesi
DEA DB Dış ilişkiler ve Eğitim Dairesi Başkanlığı
GEOFİT
Besin ya da su depolamak amacıyla özelleşmiş bir toprak altı
organına sahip bitkiler.
IGEME İhracatı geliştirme merkezi
IUCN Dünya Doğal Varlıkları Koruma Birliği-TheInt.
UnionfortheConservation of Nature and Natural Resources
K Kontrol parseli
KB Küçükbaş hayvan gübresi
ODOÜ Odun Dışı Orman Ürünleri
ODÜ-H DB Odun Dışı Ürünler ve Hizmetler Dairesi Başkanlığı
OÜ Orman Ürünleri
ÖDA Ön Deneme Alanı
PDA Projeli Deneme Alanı
TASB Tıbbi Aromatik soğanlı Bitkiler
WB Dünya Bankası
6
ÖZ
Ülkemizde doğal alanlarda yetişen önemli geofitlerden dördü Fritillaria imperialis (Ağlayan
gelin,), Eranthis hyemalis (Sarı kokukulu,), Anemone blanda (Manisa lalesi) ve Crocus sativus
(Safran) dır. Birçok geofit gibi bu türler de ihraç edilmekte ve ülke ekonomisine girdi
sağlanmaktadır. Geofit ticaretinde de küresel boyutta doğa koruma ve bu türlerinin neslinin
devamının sağlanması temel prensiptir. Geofitlerin doğadan toplanması Doğal Çiçek Soğanları
Komitesince kontrol altında tutulmakta ve her yıl belirlenen kota çerçevesinde yapılmaktadır.
Kota dışındaki ihracı yapılacak materyalin mutlaka yetkili makamlarca denetlenmiş ve
onaylanmış tarla ve ekim alanlarında yapılan yetiştirme çalışmaları sonucunda temin edilmiş
olması gerekmektedir.
Öncelikli olarak dış ticareti yapılan ülkemizin gelir kaynağı durumundaki önemli geofitlerin
yetiştirilmesi, yetiştirme koşullarının belirlenmesi ve yaygınlaştırılması gerekmektedir. Bu
çalışma ile geofitlerimizden dördünün İç Anadolu’da yetiştirilmesi amaçlanmaktadır.
Anahtar kelimeler: Soğanlı bitki, geofit, ihracat,Fritillaria imperialis,Eranthis hyemalis,
Anemone blanda, Crocus sativus, yetiştirme.
ABSTRACT
Fritillariaimperialis, Fritillariapersica,Eranthishyemalis,
AnemonablandaandCrocusSativuswhicharethefour of themostimportant geofit
specieswhichgrow in naturalareas of ourcountry. As a lot of
geofitstheseareexportedtoothercountriesand an input is providedtoeconomy of country. The
main principals in geofit tradearetopreservethenatureandtoprovidethesustainabilty of
thesegeofits. Collecting of thesegeofitsfromnaturearedone in thelimitsdeterminedbyecomittee
of wildgeofits in everyyear. Materialwhichwillexportedmust be obtained as a result of
raisingworks at fieldsandsawingareaswhichareinspectedandapprovedbyautorizedpositions.
Forthisreason, importantgeofitswhicharesubjecttotradeandproviding an
incometoourcountrymust be grownandconditions of growingmust be determined. Theaim of
thisresearch is togrowfour of ourgeofits in Central Anatolia.
KeyWords: Geofits, Exportation, Fritillaria imperialis, Fritillaria persica, Eranthis hyemalis,
Anemone blanda, Crocus sativus, plantation.
7
1 GİRİŞ
Türkiye’de 600-700 kadarı geofit olan (ARSLAN,1993) taksonlarla birlikte yaklaşık 10.000
bitki türü doğal olarak yetişmektedir.Bu türlerin büyük çoğunluğu Amaryllidaceae
(Nergisgiller), Iridaceae (Süsengiller), Liliaceae (Zambakgiller), OrchidaceaeSalepgiller) ve
Araceae (Yılanyastığıgiller) familyalarındandır. Ranunculaceae (Düğün çiçeğigiller) ve
Primulaceae (Çuha çiçeğigiller) familyalarının bazı türleri de bu gruba girmektedir (Tablo 1).
Yer bitkisi anlamına gelen geofit; soğanlı, yumrulu, rizomlu, tuberli ve kormlu bitkilere verilen
genel bir addır. Tohumlu bitkiler gurubunda olan bu bitkiler, besin ya da su depolamak
amacıyla özelleşmiş bir toprak altı depo organına sahip bitkiler olup yılın büyük kısmını yer
altında geçirirler.İlkbahar yada sonbahar aylarında gösterişli çiçekler açarlar (2006 Ters Lale
Üreticileri El Kitabı). Genellikle bu bitkilerin büyüme mevsimi sonrasında toprak üstü
aksamları kuruyarak ortamdan uzaklaşmaktadır. Ancak bu bitkiler yumru, soğan, rizom, tuber
vb. organları ile toprak altındaki yaşamlarını devam ettirir ve ertesi yılın bitkisini oluşturmak
üzere gelişimlerini sürdürürler.
Ormancılık sektöründe odun dışı orman ürünleri (ODOÜ) olarak bilinen ürün grubu içinde yer
alan geofitlerin çok önemli bir bölümü,ülke alanının % 25’inden fazlasını kaplayan orman
rejimine giren sahalarda doğal olarak yetişmektedir. Bu ürünler gerek bölgesel, gerekse ülke
bazında olduğu gibi küresel olarak da insanlığın gıda ve ilaç kaynağı olarak
değerlendirilmesinden başlayarak çok çeşitli ihtiyaçlarının karşılanmasında değerlendirilir.
ODOÜ’nin ihracat gelirlerinin halen yılda 200-250 milyon Dolar civarında olduğu tahmin
edilmektedir. İhracat gelirlerimizin içinde geofitlerin ihracatından elde edilen gelirin de payı
vardır. Öncelikle iyi ve amaca uygun doğal kaynaklardan faydalanma stratejilerinin
geliştirilerek uygulamaya alınması, yetiştirme çalışmalarının yapılması ve yaygınlaştırılması
durumunda bu değerde önemli artışlar sağlanabilecektir (Grafik:1). ODOÜ’nin yerel halk tarafından tüketimi ve kentlerdeki tüketim durumu hakkında mevcut
veriler yetersiz olduğundan, güvenilir değer tahminleri yapılamamaktadır.
Yaklaşık bir asırdır Anadolu topraklarından Tıbbi Aromatik ve Soğanlı Bitkiler (TASB)
toplanarak iç ve dış ticareti yapılmaktadır. Bu faaliyetler önemli bir döviz girdisi sağlamakla
birlikte aşırı ve hatalı toplamalar sebebi ile zaman zaman doğanın tahribatına sebep olmuştur.
Geofitlerin çoğunlukla faydalanılan bölümü soğanları, yumruları gibi toprak altı organları
olduğundan faydalanmak amacıyla plansız ve aşırı şekilde sökülmeleri bu türlerin yok olma
tehlikesiyle yüz yüze gelmelerine ve ekosistemlerde önemli tahribata sebep olmaktadır. Bu
sebeple nesillerinin devamı için geniş alanlarda yetiştirme çalışmalarının yapılması ve
faydalanmanın çoğunlukla bu alanlardan gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde ODOÜ
den faydalanma çoğunlukla doğadan toplanarak yapılmaktadır (Altan ve ark. 1984). Gıda,
baharat ve tedavi amacıyla kullanılan bu bitkiler eşsiz güzellikleri sebebiyle diğer faydaları
yanında süs bitkisi olarak da değer kazanmıştır. Avrupa’ya ilk ihraç edilen soğan laledir
(Arslan, 1993).
Soğanlı ve yumrulu bitkiler süs bitkileri içinde ilk kültüre alınan bitkiler arasında yer
almaktadır. Örneğin Liliumcandidum’un (beyaz zambak) M.Ö. 4.500 yılından bu yana bilinip
8
8. ÇİÇEK SOĞANLARI VE
YUMRULAR
%1
7. ADAÇAYI, MAZI,
MAHLEP, IHLAMUR,
SOMAK, ÇÖVEN,
PALAMUT
%76. MEYAN
%6
5. DEFNE
%10
4. DİĞERLERİ
(KUŞBURNU,
BARUTAĞACI VS.)
%12 3. KEBERE
%12
2. KEKİK
%17
1. KEÇİBOYNUZU
%35
yetiştirildiği, sümbül ve acı çiğdemin de uzun yıllardan beri tanınıp tıbbi amaçlarla da
kullanıldığı tarihi kayıtlarda yer almaktadır (Baytop 1982). Yabani çiçek soğanları ticareti,
1950 li yıllara kadar ağırlıklı olarak gayri Müslimlerin çabaları ile sürdürülmüştür. 1960 lı
yıllardan sonra Türk iş adamları da konuya ilgi göstermeye başlamıştır.
Birçok Avrupa ülkesinde tıbbi, aromatik ve soğanlı bitkilerin (TASB) yetiştirilerek iç ve dış
ticaretinin yapıldığı görülmekte iken ülkemizde bu çeşit uygulamalar henüz gerektiği şekilde
yaygınlaşamamıştır.
Tablo1: Dünyadaki ve Türkiye’de doğal olarak yetişen geofitlerin bazı familyalara göre dağılımı
Table 1:
Günümüzde dış ticareti yapılan bazı yumrulu ve soğanlı bitkiler özel sektör tarafından
üretilerek yada DÇSK tarafından firma ve tür bazındayıllık olarak belirlenen kotalara göre
doğadan sökülerek üretim materyali olarak kullanıldıkları gibi ihraç da edilmektedir.
Grafik 1:Geçmiş yıllarda ülke ihracatında geofitlerin payı.
Graphic1:
Antalya’da kurulan ilk Türk firması Galanthus (Kardelen) ihracatı için izin alarak faaliyetlerine
başlamıştır. Takip eden yıllarda diğer tıbbi aromatik bitkiler yanında çiçek Soğanı işi ile
FAMİLYA DÜNYADA TÜRKİYE’DE
CİNS TÜR CİNS % TÜR %
*** Liliaceae 250 3.500 35 14.0 *400 11.4
*** Iridaceae 70 1.800 6 8.6 *86 4.8
Amaryllidaceae 85 1.300 8 9.4 28 2.2
Orchidaceae 750 18.000 25 3.3 94 0.005
Araceae 105 1.800 6 5.3 23 1.3
9
uğraşan çok sayıda firma kurulmuştur. Bu tarihten sonra 10-15 yıl kadar hızla gelişen doğal
çiçek soğanı ihracatı hızlı bir doğa tahribini de beraberinde getirmiştir. Bazı türlerin öncelikli
olarak korunması mecburiyeti; bilim adamları, araştırmacılar, ilgili devlet kurumu
temsilcilerinin ve konuya ilgi duyan kişiler tarafından ulusal ve uluslararası toplantılarda dile
getirilmiştir. Sonuçta ilk kez 1972 yılında İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) tarafından bazı
türlerin toplanarak ihracatına bazı yasaklar getirilmiştir. Bu yasaklamalar geofit yetiştirilmesi
ve yetiştirilen bu ürünlerin ihraç edilmesini gündeme getirmiştir. Ülke ekonomisinde önemli
yeri olan geofitlerin yetiştirme yoluyla çoğaltılması, doğanın ve nesli tehdit altında olan türlerin
korunması açısından da çok önemlidir.
Bunun yanında geofit üretimi; Ege, Akdeniz ve kısmen de Karadeniz Bölgelerinde
yoğunlaşmıştır. İç Anadolu Bölgesi diğer ODOÜ içinde yer alan geofitlerin üretimi ve
değerlendirilmesi açısından da zayıf kalmıştır. Bölgesel koşullar ve ihracatın yapıldığı gümrük
çıkış kapılarına uzaklık da bölgede bu ve benzeri faaliyetlerin yapılamamasında etkili olmuştur.
Oysa İç Anadolu Bölgesi Koşullarında yetişebilecek geofitlerin bu bölgede de yetiştirilmesi,
bitkisel ürün üretimi ve ticareti açısından zayıf kalmış bu bölgeyi de hareketlendirmek ve yöre
halkının kalkındırılması yanında sosyal ormancılık açısından da faydalı olacaktır.
Süs bitkileri konusu hızla gelişen bir konu olup bu doğrultuda ülke ekonomisi ve
ihracatımızdaki yeri de giderek artmıştır (Altan, 1982). İhracatı yasaklanmış ya da kotaya
bağlanmış ülke ekonomisi için önemi olan yabani çiçek soğanları gibi geofitlerin yetiştirme
yoluyla çoğaltılması, doğanın ve nesli tehdit altında olan türlerin korunması açısından çok
önemlidir. İç Anadolu Bölgesi koşullarında yetişebilecek geofitlerin bu bölgede de
yetiştirilmesi, bitkisel ürün üretimi ve ticareti açısından zayıf kalmış bu bölgeyi
hareketlendirerek ve yöre halkının kalkındırılması yanında sosyal ormancılık açısından da
faydalı olacaktır.
1.1 Geofitler Hakkında Genel Bilgi, Tarihçe ve Geçmişten Günümüze Faydalanma
Yüzlerce hatta binlerce yıldırAnadolu topraklarından tıbbi aromatik ve soğanlı bitkiler( TASB)
toplanarak iç ve dış ticareti yapılmaktadır. Bazı kaynaklara göre İstanbul’da bulunan Osmanlı
saraylarının bahçelerine ekilmek üzere sümbül ve lale başta olmak üzere çok sayıda soğanlı
bitki doğadan sökülerek bahçe süslemede kullanılmıştır. Avrupa’ya gönderilen ilk soğanlı
bitkimiz lale olup 1554, 1557 ve 1562 yıllarında Avrupa’ya ihraç edildiğine dair kayıtlar
bulunmaktadır. Daha sonra 1570 yılında ağlayan gelin (Fritillaria imperialis), 1731 yılında
Adıyaman lalesi (Fritillaria persica), sıklamen (Cyclamencilicicum ve sp.) ile bazı türler yurt
dışına gönderilmiştir. Düzenli olarak ülkemizden 1860 yılından bu yana yumrulu ve soğanlı
bitki ihracatı yapılmaktadır ( BATYOP 1984).
Soğanlı ve yumrulu bitkiler, süs bitkileri içinde ilk kültüre alınan bitkilerdir. Örneğin
Liliumcandidum’un (beyaz zambak) M.Ö. 4.500 yılından bu yana bilinip yetiştirildiği
kayıtlarda yer almıştır. (M.Ö.396-286) yılları arasında yaşayan Theophrast beyaz zambak ve
sümbül hakkında çalışmalar yapmış, aynı şekilde M.S.(130-200) yılları arasında yaşamış olan
Galenos ise acı çiğdem (Colchicumautumnale) hakkında araştırmalar yapmışlar ve bu bitkilerin
tedavi amacıyla çeşitli şekillerde kullanıldıklarını bildirmişlerdir (DÇSD, 2006,Wikipedia).
Arkeolojik kazılardan çıkarılan çeşitli dönemlere ait vazo, çanak ve fresklerin süslemelerinde
süsen, nergis ve zambak gibi bitkilerin kullanılması da o dönemlerden bu yana bu bitkilerin
bilindiğini göstermektedir. Mezopotamya ve orta Asya’da da nevruz adı verilen bir süsen türü
olan İris persica halk tarafından tanınıpbaharın habercisi olarak kabul edilmiştir. Bir başka
medeniyet olan Abbasi’lerin de nergisi tanıdıkları kayıtlardan anlaşılmaktadır.
10
Lale başta olmak üzere pek çok soğanlı bitki Osmanlı İmparatorluğu döneminde cami ve diğer
kutsal mekanların süslenmesinde figür olarak kullanılmıştır. Sultan III. Ahmet dönemine ise
lale devri denilmiştir ( DÇSD, 2006).
1.2 Kanuni Yapı
Doğal çiçek soğanları ile ilgili faaliyetler (doğadan söküm, üretim ve ihracat), ülkemizde ilk
kez 1989 yılında çıkarılan bir yönetmelikle disiplin altına alınmıştır. Bu yönetmelik günün
koşullarına uyularak iki kez revize edilmiştir. 2004 yılında yapılan son revizyonla ilgili
yönetmelik hükümlerine göre hem doğadan söküm, hem de üretimden ihracata kısıtlama
getirilmiştir.Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı tarafından “Doğal Çiçek Soğanlarının Sökümü,
Üretimi ve Ticaretine İlişkin Yönetmelik” hazırlanarak, 24.08.2004 tarih ve 24463 sayılı Resmi
Gazetede yayınlanmıştır.
Ülkemiz florasının korunması amacıyla, doğada bulunan soğanlı bitkilerin neslinin tahrip
edilmeden ve tüketilmeden, tohum, soğan veya diğer aksamının doğadan toplanması,
üretilmesi, büyütülmesi, depolanması ile yurtiçi ve yurtdışı ticaretine ait esaslarına ait bu
Yönetmelik 7/8/1991 tarihli ve 441 sayılı Tarım ve Köy İşleri Bakanlığının Kuruluş ve
Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 9 uncu maddesi ile Nesli Tehlike Altında
Olan Yabani Hayvan ve Bitki Türlerinin Uluslararası Ticaretine İlişkin Sözleşmeye (CITES)
dayanılarak hazırlanmıştır.
Daha sonra bu yönetmelik revize edilmiştir.Doğal Çiçek Soğanlarının Sınıflandırılması, İhracat
Listesinin Resmî Gazete'de Tebliği, Danışma Kurulu, Teknik Komite, Doğal Çiçek Soğanları
Uzman Kurullarının belirlenmesi ve görevleri, yeni kurulacak firmaların yeterliliklerinin tespiti
bu yönetmelikte yer alan hükümler arasında yer almaktadır.
İhraç edilen tür sayısı da görülen lüzum üzerine günümüzde azaltılmıştır. İhracatçı firmaların
kontenjanları yönetmelikte belirtilen hususlar çerçevesinde belirlenmektedir. Doğal Çiçek
Soğancılar Derneği’nin de bu çalışmalara önemli katkıları olmuştur.
Her yıl üniversitelerden öğretim üyeleri, Tarım ve Köy Hizmetleri Bakanlığı ile Orman Genel
Müdürlüğü yetkilileri ile ihracatçı firma sahiplerinin katıldığı Doğal Çiçek Soğanları Komitesi
(DÇS) toplanarak; firmaların yetiştirme kapasitelerine göre, üretim ve doğadan söküm
kontenjanları belirlenmektedir. Komitenin kararları doğrultusunda; doğadan söküm için
belirlenen alanlardan orman rejimine giren sahalarda OGM, güncel duruma göre toplamanın
yasaklanması, miktar ya da alan değiştirilmesi gibi konularda etkili olmaktadır.
2014 yılında uygulanan Doğal çiçek Soğanlarının ihracat listesi tablo 2 de verilmiştir. Bu
tabloda projede ele alınanF. İmperialis, E. Hyemalis, Galanthus elwesii, A. blanda türleri
“İhracatı Kotaya Tabi Olan Çiçek soğanlarının bulunduğu II. Bölüm de yer almaktadır. F
persica ise “İhracatı Üretimden Serbest Olan Çiçek Soğanları” nın yer aldığı III. Bölümde yer
almaktadır. 2. (ÖDP) ön deneme parselinde denemeye alınan Sternbergia candida ise I.
Bölümde belirtilen “Doğadan Toplanmak Suretiyle İhraç Edilmesi Yasak Olan Çiçek
Soğanları” arasındadır.
Üretimde ihracat artığı ve ihracatta değerlendirilemeyecek kadar küçük soğanlar (elek altı
materyal) doğal yetişme ortamlarına ekilmeye başlanmıştır. Bu faaliyette teknik elemanların
yeterli bilgiye sahip olmamaları, gerekli tedbirlerin alınmamış olması, ilgili kamu kuruluşları
arasındaki eş güdümün ve kontrol mekanizmasının yeterince sağlanamaması yanında firmalar
arasındaki rekabetin zaman zaman zararlı denilecek boyuta ulaşması üretim konusunun da
istismarına sebep olmuştur.
11
2014 YILI DOĞAL ÇİÇEK SOĞANLARININ İHRACAT LİSTESİ TABLOSU
Tablo 2: Doğal Çiçek Soğanlarının İhracat Listesi Tablosu
Table 2:
(I) (II) (III)
Doğadan Toplanmak Suretiyle İhraç Edilmesi
Yasak Olan Çiçek
Soğanları.
İhracatı Kotaya Tabi Olan Çiçek Soğanları İhracatı Üretimden Serbest Olan
Çiçek Soğ.
Tür İsmi Tür İsmi
Yıllık Limit (Adet) Çev.
Uzun. (cm)
Tür İsmi Doğa Büyütme Üretim
1. Allium(Yabani soğan)
türlerinin hepsi
2. Crocus (Çiğdem) türlerinin hepsi
3. Fritillaria türleri (F. persica, F.
imperalishariç)
4. Lilium(Zambak) türleri
(L.candidum ve L.
martagonhariç)
5. Muscari (Muskari) türlerinin hepsi
6. Sternbergia (Kara
çiğdem) türleri (S.lutea hariç)
7. Tulipa (Lale) türlerinin
hepsi 8. Eminiumtürlerinin
hepsi
9. Biarum türlerinin hepsi
10. Nympheaceae
(Nilüfer) türlerinin hepsi 11. Orchidaceae
(Salep)türlerinin hepsi
12. Arum(Yılan yastığı) türleri (Arumitalicum,
Arumdioscorideshariç)
13. Pancratiummaritimum
(Kum zambağı)
14. Hyacinthusorientalis(Şark
sümbülü)
15. Gentiana lutea (Censiyan)
16. Cyclamen(Sıklamen)
türleri (C. coum,C. cilicium ve C.
hederefolium hariç)
17. Galanthus (Kardelen)türleri
(G. elwesii ve G.
woronowiihariç) 18. İris (Süsen) türleri
19. Paeonia ( Şakayık )
türleri 20. Diğer yumrulu ve
soğanlı türler
1. Anemone blanda (Yoğurt
çiç.) 5.000.000 - - 4
1. Liliumcandidum(Miszambağı)
2. Iristuberosum
(Süsen)*
3. Callaaethiopica(Kalla)*
4.
Polyanthustuberosa(Sümbülteber)*
5. Fritillaria persica (Adıyaman
lalesi)
2. Arumitalicum(Yılan yast.)
50.000 - 300.000 6
Arumdioscorides 50.000 - 200.000 6
3. Cyclamencilicium(Sıklamen)
100.000 - 200.000 8
Cyclamencoum(Sıklamen) 600.000 - 150.000 8
Cyc. hederefolium - - 2.000.000 10
4. Dracunculusvulgaris
(Yılan bıçağı) 50.000 - 300.000 10
5. Eranthis hyemalis(Sarıkarçiç.)
3.000.000 - - 3,5
6. Galanthus elwesii 4.000.000 1.000.000 1.500.000 4
Galanthus woronowii(Karadeniz
kardeleni)
2.500.000 1.000.000 - 4
7. Leucojumaestivum(Göl
soğ.) - - 4.000.000 7,5
8. Urgineamaritima(Ada soğ.)
10.000 - 5.000 20
9. Geraniumtuberosum
(Deve tb) 500.000 - 300.000 5
10. Fritillaria imperalis 50.000 10
11. Liliummartagon(Türk zambağı)
- - 2.500 10
12. Sternbergia lutea
(Karaçiğdem) - - 400.000 6
* Üretimi yap. egzotik tür.
12
2 PROJEDE ELE ALINAN GEOFİTLER (Yumrulu ve soğanlı bitkiler)
Bu çalışmada ülke ekonomisine katkı sağlayan ancak aşırı tahribata karşı koruma amacıyla
ihracatı yasaklı yada kotaya bağlı olan “ağlayan gelin (Fritillaria imperialis L.), kış boynuzotu
(Eranthis hyemalisSallisb.), Manisa lalesi(Anemone blanda L Sch.et. Kot..) ve safran (Crocus
sativus L.)” adlarıyla bilinen geofitler üzerinde araştırmalar yapılmıştır.
2.1 Ağlayan gelin, Lers lale (Fritillaria imperialis L.)
2.2 Safran, Anadolu safranı (Crocus sativus L.)
2.3 Sarı koku, Kış boynuz otu (Eranthis hyemalis (L.) salisb. syn: Helleborushyemalis L.)
2.4 Manisa lalesi, Yoğurt çiçeği (Anemone blanda L.)
2.5 Kardelen (Galanthus ewesii L.)
2.6 Adıyaman lalesi, Pers Lalesi (Fritillaria persica L.)
2.7 Kara çiğdem (Sternbergia candida L.)
2.1 AĞLAYAN GELİN, TERS LALE (Fritillaria imperialis L.)
Liliaceae (zambakgiller) familyasına ait olan Fritillaria cinsinin 30 türü ülkemizde doğal
olarak yetişmektedir. Tek çenekli (monokotiledon) bitkilerdendir.
Ağlayan gelin olarak bilinen tür ülkemizden ihraç edilen en önemli soğanlı bitkilerimizden
birisidir. Ülkemizde yetişme yörelerinde halk tarafından gelin çiçeği, kral lalesi, gülnahun ve
şerefli lale olarak da bilinmektedir.
Ülkemizde Harita 1 de de görüldüğü gibi Elazığ, Tunceli, Adıyaman, Muş, Siirt, Van, Şırnak,
Kahramanmaraş, Muş, Bingöl, Hakkâri, Bitlis, Kayseri, Malatya ve Gaziantep’de 1200-2500-
3000 m. rakımlar arasında doğal yayılış göstermektedir. Dağ yamaçları, çalılıklar, bazı yapraklı
ağaçların gölgeleri hafif taşlık alanlar yetişmesi için uygun alanlardır. İran-Turan elementidir.
Harita1:F.imperialisin Türkiyedeki yayılışı
Map1: Spread of F. İmperialis in Turkey
Bitki 1-1.5 m. ye kadar boylanabilir. Kalın ve boru şeklindeki gövdesi toprak seviyesinden
itibaren 2/3ü ne kadar parlak yeşil yaprakları vardır. Yapraksız olan gövdenin uç kısmında
çoğunlukla kırmızı, turuncumsu kırmızı ve sarı renkli çiçekleri vardır.
Dünyada, Kuzey Irak, İran,
Afganistan, Pakistan, Keşmir
bölgesi, Himalaya’lar ve bazı orta
Avrupa ülkelerinde doğal yayılış
gösterir.
13
Resim1: Fritillaria imperialis
Photo1: Fritillaria imperialis
Aşağıya doğru yönelmiş olan çan görünüşündeki bu çiçeklerin sayısı 5-9 adet arasında olduğu
gibi tuğ görünüşü veren ince mızrak şeklindeki yapraklarda çiçeklerin üstünde/aralarında
bulunur. Bazı bireylerde 2. taç oluştuğu görülmektedir.
Her bir çiçeğin iç kısmında beyaz renkli parlak bal özü gibi bir sıvı salgılayan bezler bulunur.
Buradan nektar sızar. Ağlayan gelin denilmesinin sebebi budur.Çiçeklenme döneminden sonra
tohumları barındıran 2-4 cm çapında, kanatlı yapıda ve 3 gözlü kapsüller oluşur. Yassı ve
olg
unl
ukt
a
inc
e
odu
nu
ms
u
yapı
daki tohumlar, kapsülde bulunan gözlere sıkı bir şekilde üst üste dizilmişlerdir.Bir tek kapsülde
çok sayıda tohum vardır. Önce aşağıya dönük olan bu kapsül, tohumlar olgunlaşıp kendisi
kurumaya başladıkça yukarıya doğru yönelir. İyice kuruduktan sonra gözlerin arası açıldığında
rüzgar vb. etmenlerle bu tohumlar dökülür
Bitkinin soğanları kendine has, karakteristik keskin ve kötü bir kokuya sahiptir. Soğanları farklı
büy
ükl
ükl
erd
e
ola
bild
iği
için
çoğunlukla iyi gelişmiş bir fert 7-9 cm. çap yapabilmektedir.
Resim3: F. İmperialis soğanları
Photo 3: Bulbs of F.İmperialis
Soğanlar iç içe olan etli pul şeklinde yapraklıdır. Dışında kolayca sıyrılabilen çok ince
koruyucu bir kabuk vardır. Bu koruyucu oldukça ince olduğundan yaralanmaya ve su kaybına
karşı çok hassas olan soğanları koruyamadığı için sökümünde ve depolamada dikkat edilmesi
gerekmektedir. Kök ve sürgün verme kabiliyeti yüksek olduğu gibi persica kadar olmasa da
yavru verme kabiliyetinde oldukça iyidir.Soğan büyüklüğü ekonomik değerini arttırır. Bitki
çiçeklenme dönemine eriştiğinde çiçeklerinin koparılması halinde soğanın büyüklüğü ve doğal
olarak ağırlığıda artar. Bu sebeple üreticilerin çoğu bu yolu izler. Ancak çiçekler koparılırken
aralarında ve üstlerinde olan bitkiye taç görünümü veren yaprakların koparılmamasına dikkat
edilmelidir.
Re
Resim2: F. İmperialis ve F. Persica tohumları
Photo2: Seeds of F. İmperialis ve F. Persica tohumları
14
Ekim sırasında soğanlar iyi işlenmiş toprağa 5-10 cm derinliğe ekilmelidir. Ekim yapılacak
alanda toprak su tutmamalı yağmur suları iyi direne olmalıdır. Bunun için düşük eğimli araziler
uygundur. Aksi halde yumrular çürümektedir.
Erken ve geç donlar bitkiyi çok olumsuz yönde etkilemektedir.
Resim 4: Ekim çalışması
Photo 4:
Yetiştirmede çiçeklenme periyodu olan Mart-Mayıs aylarından sonra geç sonbahar aylarına
kadar sulama yapılmamalıdır.Bu proje ile ilgili çalışmalarda hiç sulama yapılmamıştır.
Soğanlar çok sağlıklı kökler vermektedir. Soğanlar kök vermeden önce mutlaka ekilmiş
olmalıdır.Doğada yetişen türleri, toprak kurtları, tarla faresi ve köstebek gibi hayvanların
zararına uğramaktadır.
2.2 SAFRAN (Crocus sativus L.)
Resim5: Safran çiçeği
Photo 5: Flowers of Crocus
Safran,süsengiller (Iridaceae) familyasının önemli kormlu (soğanlı) çiğdeme benzeyen
türlerinden birisidir. Safran adı Arapça sarı kelimesi olan “asfar”dan gelmektedir. Zaferan ise
safran baharatı anlamına gelmektedir. Ana vatanı Güney-Batı Asya olup, doğal yetişme ortamı
Kuzey yarı kürede tropikal ve subtropikal iklim bölgeleridir. Bu familyanın dünyada 70 kadar
safran olarak bilinen cinsi ve 80 kadar türü bulunmakta olup ülkemizde 18’i endemik 32 türü
bulunmaktadır. Bazı türlerin sayıları 2 ile 10 arasında değişen alt türü bulunmaktadır.Safranın
da aralarında bulunduğu Crocus türlerinin bir kısmı son baharda çiçek açarken, bir kısmı da
ilkbaharda çiçek açmaktadır. 30 kadar Crocus türü süs bitkisi olarak yetiştirilmektedir.
Bitkinin yabanisi bilinmemekle birlikte son yıllarda yapılan araştırmalar bu türün Crocus
cartwrightianus ile çok yakın benzerliklerinin olduğu, bunun yanında C. thomasii ve
Crocusseksiyonunda yer alan diğer bazı türlerle de benzerliklerinin bulunduğu gösterilmiştir
(ARSLAN ve ARK.)
M.Ö. 3000-4000 yıllarından beri bilinen safran günümüze kadar kültürü yapılarak gelmiş
geleneksel renk verici ve gıda katkı maddelerinden biridir. Osmanlı mutfağında pilav ve düğün
tatlısı olan zerdenin yapımında, gıdaları renklendirmede kullanılan önemli bir kültür bitkisidir.
SAFRANIN BİLİMSEL
SINIFLANDIRILMASI
Alem: Plantae (Bitkiler)
Bölüm: Magnoliophyta
(Kapalı tohumlular)
Sınıf: Liliopsida (Bir
çenekliler)
Takım: Asparagales
Familya: Iridaceae
(Süsengiller)
Cins: Crocus
Tür: C. sativus
15
Boya bitkisi olarak orta çağlarda büyük öneme sahip olan safran hem kumaşların hem de gıda
maddelerinin boyanmasında kullanılmıştır. Kendi ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge
boyama özelliği vardır (ÖZER ve Ark. 2010).Önemli bir kültür bitkisi olup, dünyada İtalya,
İspanya, Fransa, Yunanistan, Fas, Mısır, İsrail, Türkiye gibi Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler ile
Japonya, Çin, Hindistan, Pakistan, İran ve Azerbaycan’da da kültürü yapılan çok yıllık otsu bir
bitkidir. Ancak günümüzde en önemli yetiştirici ülke İran’dır. Bazı kayıtlara göre ilk kez
yetiştirildiği ülke Yunanistan topraklarıdır(http://tr.wikipedia.org, ÖZER ve ARK).Anadolu
topraklarında da çok eskiden beri yetiştirilen önemli ilaç, baharat ve boya bitkisi olup
Osmanlılar zamanında safran üretimini 8-10 tona çıktığı kaydedilmektedir. Geçmişte
Safranbolu, İstanbul, Tokat, İzmir, Adana ve Şanlıurfa civarlarında yetiştirilen safran bu gün
sadece Safranbolu Davut obası köyünde çok dar bir alanda (3-4 dekar) yetiştirilmektedir.
Safranın ülkemizdeki yayılışı (yetişme alanı) grid haritada belirtildiği gibi A-4 karesidir. Bu
kare haritada mor renk ile renklendirilmiştir. Aynı haritada açık leylak renk ile belirtilen
karelerde bazı alanlarda kültüre alma çalışmaları/araştırmaları yapılmaktadır.
Harita2: Safranın dünyadaki yayılışı
Map 2 : Spread of crocus sativus in World
Ülkemizde çok sayıda Crocus türü doğal olarak yetişmekle birlikte Anadolu safranı olarak
bilinen C. Sativus L. doğal yayılış göstermeyip Safranbolu’da küçük alanlarda
yetiştirilmektedir. Bu alanlardan safrana ekonomik değer kazandıran kısaca safran olarak ifade
edilen stigma üretimi yapılmaktadır.
2.2.1. Tarihçesi
Safran tarihin eski devirlerinden bu yana bilinen, kullanılan
yetiştirilen ve ülkeler arasında ticareti yapılan önemli bir ilaç,
baharat ve boya
bitkisidir
Resim5:Eski
devirlerde safran
ekimi
Picture5: Saffron
cultivation in anchiet
times
2.2.2. Biyolojik Özellikleri
→ Tepecik (Stigma) (pistil’in,
çiçeğin dişi organının ucu).
→ Stamen (çiçeğin erkek org..
Tarihi belgeler olan, duvar resimleri ve bazı
gravürlerde safranın değerlendirilmesine ait
resimler bulunmaktadır
16
Şekil 1: Safranın morfolojisi (Wikipedia)
Figure1:The morphology of saffron
Eflatunumsu ve mor renkli çiçekler veren soğanlı bir kültür bitkisidir. Melez kökenli (Hibrit)
bir tür olduğundan tohum vermez (BAYTOP 1984). Safran, soğanları ile çoğaltılan bir bitkidir.
Toprak üstü kısmı tek yıllık, toprak altı kısmı ise çok yıllıktır. Bitki çiçek verdikten ve gelecek
yılın soğanını oluşturduktan sonra, toprak üstündeki kısmı kurur. Korm adı verilen soğanları ile
vejetatif olarak çoğaltılır. Soğanlar bir yıl yaşar; ancak ana soğanın büyüklüğüne göre yıl ertesi
yıl yeni bitkiler verecek farklı sayıda yavru soğanlar oluşturur. 3-4,5 cm çapında gelişimini
tamamlamış, yeni bitkiler oluşturacak gözler bulunan bu soğanlar kahverengi hasır
görünümünde kabukla kaplıdır (ÖZER ve Ark.). Bu kormlar küre şeklinde, üstten ve alttan
hafif basıktır.
Toprak üstü kısmında 25-35 cm uzunluğunda 5-10 adet dik morumsu koyu yeşil renkte, ince
uzun ortası ince oluklu yaprakları vardır. Çiçeklenme, Ekim ayının üçüncü veya dördüncü
haftasından başlayarak 15 Kasım'a kadar sürmektedir. Bir bitkiden 7-8 çiçek alınmaktadır.
Resim 6 : Eldivan deneme alanından
Photo6 : Saffron (fromresearchareaEldivan)
2.2.3 Safran yetişiricilğinde karşılaşılan sorunlar Özellikle Safranbolu’da safran üretimi yapmaya istekli genç nüfusun olmaması, yetiştirilmesi
ve hasadının oldukça güç olması, pazarlama problemleri, zaman zaman üretim materyali olarak
kullanılacak kormların bulunamamasıdır. Üretilen safran soğanlarının ekildiği alanların 3-4
yılda bir mutlaka değiştirilmesi zorunluluğu vardır ve alanların geliştirilmesi beklenilen oranda
sağlanamamaktadır. Ekim yapılan alanlarda köstebek ve tarla faresi gibi toprak altı zararlıları
verim kaybına sebep olmaktadır. Bilindik bazı mücadele yöntemleri sorunun çözülmesinde
beklendiği kadar olmasa da etkili olmaktadır.
2.2.4 İklim ve toprak istekleri
Genel olarak rüzgara karşı korunmuş güney yamaçlarda iyi yetişir denilebilir. Kormları
(soğanları) yaz kuraklıklarına ve dona dayanıklıdır. Vejetasyon devresindeki serin ve nemli
havalar bitkinin gelişimini olumsuz yönde etkiler. Çiçekleri don olayına çok hassas olan safran
kumlu, gevşek, taşsız ve iyi drene olabilen toprakları sever ve çiçeklenme devresinde kuru ve
güneşli havalar verimi arttırıcı etkiye sahiptir. Bu dönemdeki yağışlar ürünün kalitesini önemli
→ Corolla ( Taç yaprakların
oluşturduğu sarmal).
→ Soğan (üreme organı).
Çiçekte üç adet erkek organ vardır. Erkek organlar sarı
renktedir. Çiçeğin asıl önemli olan organı, dişi
organdır. Bir adet olan dişi organ yumurtalık (ovary),
yumurta borusu ve kullanılan kısmı olan koyu kırmızı
renkteki tepecik (stigma)' dan oluşmaktadır. Tepecik
kısmı, uzunlukları 2,5-3,5 cm olan, flament de denilen,
ipliksi görünüşlü üç parçaya ayrılır.
17
ölçüde düşürür(ARSLAN ve ARK). Az kireçli ve killi topraklar yetişmesi için uygun olup
taban suyu yüksek olan yerlerde ekim yapılmaz. Çünkü yükselecek su seviyesi yumruların
çürümesine sebep olabilir, bu sebeple hafif eğimli alanlara ekilmesi uygundur.
2.2.5. Kullanılan bölümleri ve kullanım alanları
Yararlanılan kısımları dişi organlarının tepeciği ve stigtmaları olup, boyar madde, baharat ve
tıbbi amaçlarla kullanılır. Boya bitkisi olarak orta çağlarda büyük öneme sahip olan safran hem
kumaşların boyanmasında hem de gıda maddelerinin boyanmasında kullanılmıştır. Kendi
ağırlığının 100.000 katı suyu sarı renge boyama özelliği vardır. Baharat olarak başta balık
olmak üzere su ürünlerinde, et ürünlerinde, hamur işlerinde, pilavlarda, çorbalarda, peynir,
limonata, likör, soslarda ve baharat karışımlarında renk ve aroma verici, olarak
kullanılmaktadır.
Dünyanın en pahalı baharatlarından biri olup kg fiyatı günümüzde 1.500-2.000 YTL
arasındadır. Yaklaşık 150.000 çiçekten 1 kg. kuru safran elde edilmektedir (ARSLAN ve
ARK). İlaç, gıda, kozmetik, tekstil gibi alanlarda tat ve rayiha verici, baharat, tedavi edici ve
boyar madde olarak kullanılmaktadır.
Resim7: Safran sitigmaları
Photo7: Saffronstigmas
Stigmalardan 3-4 parça 1 bardak kaynar suya atılarak demlenir ve içilebilecek sıcaklığa
eriştiğinde yada isteğe göre soğuk olarak çay gibi içilebilir.
Geleneksel olarak ve Osmanlı sarayında aşure ve sünnet düğünlerinin en önemli ikramı olan
zerde yapımında kullanılmış olup günümüzde de bu ürünlerin üretiminde ve Safranbolu’ya has
safranlı lokumların imalatında yararlanılmaktadır.Boya, kozmetik, ilaç ve gıda sanayinde
kullanılmaktadır. En geniş kullanım alanları gıda ve ilaç sanayiindedir.
Tedavi amacıyla; iştahsızlık, bronşit, boğmaca, hazımsızlık, uykusuzluk, iktidarsızlık, gibi
rahatsızlıklarda kullanılmaktadır. Humma, kızamık ve dalak büyümesine karşı kullanılan
ilaçlarda yer almaktadır (ÖZEL VE ERDEN 2005). Özellikle, kanser araştırmalarında, bazı
kanser türlerine karşı potansiyel bir kanser önleyici olduğu için, geniş çapta denemelerde
kullanılan birmadde durumundadır (FIKRAT 2002; MCGİMPSEY, DOUGLAS 1997).
Örneğin, ABD, Japonya, Rusya, İspanya, Fransa, Romanya ve İngiltere'de yapılan kanser
araştırmalarında, fareler üzerindeki denemelerden, bazı kanser türleri için umut verici sonuçlar
alındığı belirtilmektedir. Çok pahalı bir madde olması nedeniyle, hem araştırma çalışmaları
sınırlanmakta hem de araştırma giderlerini çok arttırmaktadır. Bu nedenle, safranın kültürünün
yapılması ve geliştirilmesi ayrı bir önem taşımaktadır. Safranın ilaç ve gıda sanayindeki
önemine karşılık günümüzde boya sanayindeki önemi giderek azalmaktadır. Safran, geçmişte
boyama işlerinde, kumaş ve halı ipliklerinin boyanmasında geniş olarak kullanılmıştır. Ancak
boyamagücü çok yüksek olmasına ve hoşa giden parlak sarı renk vermesine rağmen pahalı bir
madde olması nedeni ile, bugün boyama amaçlı kullanımı çok azalmıştır. Sentetik boyalar çok
daha ucuz olduğundan safranın yerini almıştır (ARSLAN ve ARK, ÖZER ve ARK.).
Bugün, dünya piyasalarında, safranın gramı, altının gramına eşdeğer tutulmaktadır. Öyle ki
A.B.D.'de safran satışı, marketlerin reyonlarında yapılmamakta, safran market yöneticisinin
ofisindeki kasada muhafaza edilmektedir. Safran almak isteyen müşteri, yöneticiden peşin
18
ödeme karşılığında safranı satın almakta, kredi kartı kabul edilmemektedir. Aynı şekilde,
İspanya ve Yunanistan'da, safran alış verişi peşin ödeme karşılığı yapılmaktadır.
UYARI: Tedavi amacıyla kullanımında doz çok önemli olup doz aşımında hayati tehlikeye
sebep olabilecek kadar zehirlidir. Böbreklere zarar vererek kanamaya neden olur. Hamile
kadınlarda düşük yapmaya sebep olabilir.
2.2.6 Etken maddeleri ve bileşimi Safranın kendine has keskin bir kokusu (İyodoform, saman gibi) vardır. Bu kokunun sorumlusu
“pikrokrosin ve safranal olarak bilinen kimyasal maddelerdir.Kendine has sarı rengi
verenkrosin ve karotenoit adlı boya maddeleridir. Bu maddelerin tamamı safranı baharat, boyar
madde ve tedavi edici özelliği olan bir kaynak yapar. Safranın kimyasal yapısı oldukça
karmaşıktır.
Safranda 150’den fazla uçucu ve aroma taşıyan bileşik vardır. Bunların çoğu aralarında
zeaksantin, likopen ve değişik α- ve β-karoten de bulunan karotenoidlerdir. Safranın
aromasıkarotenoit, krosetinindigentiobioz esterinden kaynaklanmaktadır.Krosetin iki mol suda
çözünen gentiobioz ile (yani şekerlerle) birleşince ortaya çıkan ürün de suda çözünür. Ortaya
çıkan α-krosin kuru safranın kütlesinin %10’undan fazlasını oluşturan bir karotenoit
pigmentidir. Bu iki esterleşmişgentiobioz, suda çözünür hâle gelmiş olan α-krosini, pirinç
pilavı gibi su bazlı yemekleri renklendirmek için ideal bir ürün yapar.
Safranın keskin tadı glükozitpikrokrosinden gelir. Böcek öldürücü özelliğide bulunan ve
safranalın bir glikozit türevi olan pikrokrosin kuru safranın %4’ü kadarını oluşturur. Uçucu bir
yağ olan safranal, safranın ayır edici aromasının önemli bileşenlerinden biridir.
Safranalpikrokrosinden daha az keskindir ve bazı örneklemelerdekuru safranın uçucu
bölümünün %70’ini oluşturur. Safran’ın aromasının altında yatan ikinci bir bileşen,
kokusu"safran, ya da kurumuş saman gibi" tarif edilmiş olan, 2-hidroksi-4,4,6-trimetil-2,5-
sikloheksadien-1-on’dur. Safranaldan daha az bir oranda bulunmasına rağmen bu bileşen
kimyacılar tarafından safranın kokusuna en önemli katkıyı sağlayan bileşen olarak
tanımlanmıştır. Kuru safran pH değişmelerine karşı çok hassastır ve ışık ile oksitlendirici
etmenlerin etkisiyle kimyasal olarak hemen parçalanır. Atmosferdeki oksijen ile temasını
minimize etmek için hava geçirmez kaplarda saklanmalıdır.
2.2.7 Safranın yetiştirilmesi ve hasadı
Güçlü ve doğrudan güneş ışığını sever.Safran tarımında ekim alanının çok iyi sürülerek 1 yıl
dinlenmeye alınması gerekmektedir. Ertesi yıl ekim zamanın kadar tarla pullukla 4-5 kere
sürülür ve tırmıklanır. Ülkemizde ekim Ağustos ayının ikinci yarısı ile Eylül ayının ortasına
kadar yapılır. Dikim sırasında 12-15 cm derinliğindeki çizgilere 10.12 cm ara ile ekilip üzerine
gübre atılarak çizgilerin üzeri kapatılır. Bir tarladan üç yıl üst üste yararlanılır.
Üçüncü yılın sonunda tarla bozulur. Bozulan tarladan çapa veya bel ile soğanlar sökülür, çürük
ve bozuk kormlar ayıklanır geri kan sağlıklı fertler dikim zamanına kadar muhafaza edilir.
Safranlara toprak kurtları, tartla fareleri, köstebekler ve tavşanlar zarar vermektedir. Toprak
kurdu zararına karşı soğanların biraz erken sökülmesi gerekmektedir. Soğanların dikildiği
derinlik, aralık ve iklim, ürün miktarını etkileyen kritik faktörlerdir. Daha derinedikilen ana
soğanlar daha yüksek kaliteli safran üretir ama daha az çiçek tomurcuğuna ve yavru soğancığa
sahipolurlar.
Safranın hasat zamanı çiçeklenme dönemidir. Genellikle çiçek toplama işi Ekim ayında
yapılmaya başlanır 15-20 gün kadar sürer. Ancak iklim koşullarına göre Hasat kasım ayı
başında da başlatılabilir. İki aşmada oluşan hasat sabahın erken saatlerinde henüz açmamış
çiçeklerin elle toplanarak sepet gibi amaca uygun taşıma kaplarına alınması ile başlar. Bu
çiçekler/tomurcuklar gölge bir yere getirilerek açması için tekrar serilir. Açılmış çiçeklerde
tepeciğin alınması işlemin ikinci aşamasıdır bunu son basamak olan kurutma takip eder.
Kesilen parçada kalan dişicik borusu ne kadar kısaysa kalite o kadar iyidir. Tepecikler arasında
erkek organların dabulunması kaliteyi olumsuz yönde etkilemektedir.
19
Safran verimi yıldan yıla değişir. 3 yıl faydalanılan bir tarlada verim ilk yıl dekara 1 kg kuru
tepeciktir. İkinci yıl verim 2-4 kg/dekara yükselir ve 3. yıl tekrar azalarak 1-1,5 kg/dekara
düşer. Ortalama 80-120 binçiçekten 5 kg yaş tepecik, bundan da 1 kg kuru ürün alınır. Çiçek
verimi 80-90 kg/da olup, günde 2,5-3,5 kg çiçek toplanabilir. Bir kadın işçi ise saatte 50-60 gr
tepeciği çiçekten ayırabilir. Tüm bu hususlar dikkate alındığında safranın yetiştiriciliğinin çok
zahmetli olduğu, ancak küçük arazilerde yapılabileceği kolayca anlaşılabilir.Dünyanın en
pahalı baharatı olmasının temel sebebi safran üretimi ve hasadının emek yoğun ve düşük
verimli olmasıdır.
2.3 SARI KOKULU -KIŞ BOYNUZ OTU Eranthis hyemalis(L.) salisb. (syn:
Helleborushyemalis L.)
Düğünçiçeğigiller(Ranunculaceae) familyasının çok yıllık bir türü olan ve kar çiçeği, sarı
kokulu ya da Kışboynuz otu (Eranthis hyemalis), olarak bilinen bu bitki 16. yüzyıldan bu yana
çeşitli amaçlarla yetiştirilmektedir.
Anavatanı Güneydoğu Avrupa ve Batı Asya olup Türkiye'de de doğal olarak yetişmektedir.
Kuzey Amerika'da iyi bilinen bir türdür.
Şekil 2: Sarı kokulu
Figure 2:Eranthis
Resim8: Sarı kokulu
Photo 8: Eranthis
Toprak yüzeyinden, çoğunlukla 5-20 cm. arasında boylanabilen çok yıllık, dik gövdeli ve
gövdeden çiçeklenen yumrulu otsu yapıdaki bir bitkidir. Gövdenin uç kısmında yer alan sarı
renkli çiçekleri 2-3 cm. çapında ve kupa görünümündedir. Çiçeklenme erken baharda yani
Mart- Nisan aylarında olur.
Gövde üzerinde yer alan yaprakları parçalı (3-5 loblu) yapıdadır. Bitki açık alanda 1300-1800
m. rakımlar arasında yetişir. Nemli, çayırlık alanlar ve çoğunlukla yapraklı orman kenarlarında
doğal olarak yetişmektedir.
Toprak altı bölümü de dahil olmak üzere bütün bitki zehirlidir.
Bilimsel sınıflandırma
Âlem: Plantae (Bitkiler)
Klad Angiosperms
Klad Eudicots
Takım: Ranunculales
Familya: Ranunculaceae
Cins: Eranthis
Tür: E. hyemalis
20
Parlak sarıçiçekleri sebebiyle iyi bir peyzaj bitkisi özelliği taşımaktadır. Avrupa'nın tümünde
süs bitkisi olarak geniş ölçüde yetiştirilmektedir. Bu sebeple bazı Avrupa ülkelerinde park,
bahçe vb. yerlerde süsü bitkisi olarak değerlendirilmek üzere yetiştirilir.
Ülkemizde Toros ardı kesim, Toroslar (Seyhan ve Bozoğlan B6), Erzincan (Eğin- Kemaliye
B7)), Antalya (Akseki’de 1500 m. C3) doğal yayılış göstermektedir. A3 karesinde yer alan
Bolu ve civarından Demiriz tarafından Eranthis hyemalis toplandığı kayıtlarda yer almaktadır
(Davis). Bu sebeple A3 karesi de grid haritada işaretlenmiştir (Harita.3).
Harita 3 . Eranthis hyemalis’in Türkiye’deki yayılışı.
Map 3:Spread of Eranthis in Turkey.
Ocak ayı ortalarından Mart ayı sonunu hatta bazı yerlerde Nisan ayı ortasına kadar çiçek açar.
Tam güneş ışığı veya yarı gölgelik alanlar yetişmesi için çok uygundur.
Büyüme dönemi boyunca neme ihtiyacı olmakla birlikte uyku( dormansi) döneminde kuraklığa
oldukça tolerans gösterir. Toprak istekleri bakımından her tür toprağa uyum sağladığı
söylenebilir. Soğuğa oldukça dayanıklıdır. Köklerinin çürümemesi için yetişme ortamı ve
yetiştirildiği alanlarda yağmur ve kar erime döneminde eriyen kar suları çok iyi direne
olmalıdır.
2.4 MANİSA LALESİ (Anemone blanda Schott ve Kotschy) (Syn: Anemone apennina L.
Subsp: BladaSchandKy)
Düğünçiçeğigiller(Ranunculaceae) familyasın bir cinsidir.Bu bitki yumrulu çok yıllık otsu bir
bitkidir.Ülkemizde halk arasında yoğurt çiçeği ve dağ şakayığı olarak da bilinir. Soğuğa
dayanıklıdır. Çiçeklerinin ortasında çiçek özü vardır. Yapraklar ve çiçek özünden uçucu yağ
elde edilerek kozmetik sanayiinde kullanılmaktadır. Gövdesi seyrek tüylerle kaplıdır. Mart
başından itibaren iri üç yaprağın ortasından çıkan 10 cm civarında bir sürgünün ucunda tam
açıldığında papatyaya benzer renga renk çiçekler açar. Bu çiçek yaklaşık 20 kadar taç
yapraktan oluşmaktadır. Herbir taç yaprak ise çıkış noktasından itibaren üreme organına kadar
beyaz olduğu halde bundan sonra taç yaprağının bitimine kadar renklidir. Yumrularından ve
tohumlarından çoğaltılmaktadır. Anemonlar içinde en erken çiçeklenen tür olup 7-20 cm
yüksekliğinde lila, mavi, mor, pembe ve beyaz çiçekler açan bu bitki 150- 2600 m. arasında
doğal olarak yetişir. Çok parçalı olan yaprakları maydanoz yapraklarına benzer ancak ona göre
daha iri yapıdadır. Genellikle bitki tohum verdikten sonra kaybolmaya başlar. Yaprakları koyu
grimsi yeşil renkte, ince ve çok parçalıdır. Mart- Nisan ender olarak da mayıs aylarında
çiçeklenir. Park ve bahçe peyzajında kullanılmaya çok uygundur.
21
Resim9: Manisa lalesi, anemon
Photo9: Anemon
Ülkemizde Çanakkale (A1), Bursa (A2), Amasya (A5), Trabzon-Zigana A7), Balıkesir-Bigadiç
(B2), Kayseri (B5), Muğla-Fethiye (C2), Antalya (C3), İçel-Anamur (C4), Adana-Seyhan (C5),
Hatay (C6)’ da doğal yayılış göstermektedir. Karadenis de ve Toroslar’da doğal yayılış
gösterir. -15 ˚C ye kadar dayanır.
Harita 5: Anemone blanda’nın Türkiye’deki yayılışını gösteren grid ve coğrafi harita
Map5 :Spread of Anemona in Turkey
Dünyada bütünGüney-Doğu Avrupa ülkeleri, Lübnan, Suriye ve Gürcistan’da doğal olarak
yetişmektedir.Bitkiyi meydana getiren yumruları koyu renkli ve kalın kabukla kaplı olup amorf
(düzensiz) bir yapıya sahiptir.
2.5 KARDELEN (Galanthus elwesii L., Galanthus woronowii L.)
Kardelenler (Galanthus’ lar) 20 tür, 4 alt tür ve 4 varyete ihtiva
etmektedir. Nergisgiller (Amaryllidaceae) familyasının cinsi olup tek
çenekli bitki grubundadır. 14 türü ülkemizde Avrupa’dan Asya’ya kadar
uzanan içinde Kafkaslarında yer aldığı geniş bir alanda yayılış
göstermektedir.Dünya üzerindeki yayılışı Avrupa’nın batısında Pirene
Dağlarından başlar ve doğuya kadar uzanır. Amaryllidaceae
(Nergisgiller) familyasından beyaz çiçekli, erken ilkbaharda hemen
kardan sonra ya da karın üzerinde çiçek açan, geriye doğru sarkık, süs
bitkisi olarak da park ve bahçe düzenlemede kullanılabilen,otsu bir
bitkidir.
Harita 6-a: Galanthus elwesii ve woronowii’ nin
Türkiye’deki yayılışını gösteren grid harita
Resim11: Galanthus elwesii Akdeniz kardeleni
Photograph 11:Galanthus elwesii
Halk arasında ve yetişme yörelerinde “Öksüzoğlan, aktaş, akbardak, karga soğanı”
olarak da adlandırılırlar (http://tr.wikipedia.org). Grid haritada G. elwesii’ nin yayılış
gösterdiği kareler pembe renkle G worronowii nin yayılış gösterdiği yerler de mavi
renkle gösterilmiştir.
Resim 10: Kardelen
Photo10: Snowdrop
22
Harita 6(b,c): G elwesii ve woronowii nin Türkiye’deki yayılışı. Harita 6c
Map 6 (b,c): Spred of G. Elwesii andworonowi.
Kardelenler genellikle çok iyi bilinen ve kültürü en çok yapılan soğanlı bitki türlerinden biridir.
Popülerliği, güzel görünümleri, dayanıklılığı ve uzun ömürlüdür. Çiçekleri oldukça kısa bir
zaman diliminde açar. Galanthus ve Leucojum cinsleri yakın akrabalıkları olmasına rağmen
kolayca birbirlerinden ayrılabilirler. Çünkü leucojum bir birine eşit 6 tepal’e sahip olup bir
gövdede 2 veya daha fazla çiçeği vardır. Oysa Galanthus’larda dışarda bulunan 3 tepaliniçinde
3 adet daha kısa tepal vardır ve bir gövdede 1 çiçek ancak çok nadiren 2 çiçek bulunur. Her bir
soğanın 2 yaprağı vardır. (Meerow&Snijman, 1998; Davis, 1999). Çok ender olarak 3 ve daha
fazla yaprakta görülmektedir.*Doğrudan güneş ışığı istemeyen bu bitki dolaylı ışıklardan da
yararlanabilir.*Çok fazla soğuk ve sıcak havada bırakma çiçeğin yapraklarına, çiçeklerine ve
köklerine zararlıdır.*Saksı değişimi iki yılda bir olmak üzere sıcak ayların başladığı
zamanlarda yapılmalıdır.
Kardelenler, tıbbi açıdan oldukça önemli bitkilerden biridir.
Türkiye'de halk arasında, toprak üstü kısımları kalp
kuvvetlendirici, mide problemlerini giderici, adet
söktürücüolarak toprak üstü kısımları kullanıldığı gibi toprak
altı kısımları ise taze haldeyken ezilip çıban olgunlaştırmakta
lapa halinde kullanılmaktadır. Bitkiye tıbbi ve ekonomik olarak
değerlendirilmesini yapılarında bulunan alkaloit ve lektinler
denilen madde guruplarıdır.
Türkiye'de 14 türünün doğada yetiştiği bilinen kardelenlerden bazılarının soğanları Türkiye'nin
ihraç ürünleri arasında bulunmaktadır. Galanthus elwesii ile Galanthus ikariae ve/veya
Galanthus latifolius adlı türler, uzun yıllardan beri ve başta Hollanda olmak üzere bazı
ülkelere, "süs bitkisi" adı altında ihraç edilmiştir. Güncel durumda, Galanthus elwesii ile
Galanthus woronowii türleri dışındaki kardelen soğanlarının doğadan toplanarak ihraç edilmesi
yasaktır. Bahsi geçen ve Türkçede sırasıyla "Toros kardeleni" ve "Karadeniz kardeleni" olarak
anılan iki türün soğanlarının ihracatı ise sınırlandırılmıştır.
Resim12: Kardelenin soğan ve tohmu
Photo12: Boulbusandseeds of Galanthus.
2.6 ADIYAMAN LALESİ (Fritillaria persica L.)
Bitkiye tıbbi ve ekonomik olarak değer kazandıran yapılarında bulunan alkaloit ve
lektinler denilen madde guruplarıdır.
23
Adıyaman ili ve çevresinde sıkça rastlanan ve süs bitkisi olarak değer taşıyan
Liliaceaefamilyasına ait bir Fritillaria türüdür.
Resim 13 F. Persica, Adıyaman lalesi
Mavi-mor renkli küçük çan şekilli çiçekleri ile ve uzun süren çiçek açma dönemi ile süs bitkisi
olarak kullanılma potansiyeli yüksektir. Ayrıca F.persicaL. türünün ihraç büyüklüğündeki
soğanları, TÜBİTAK tarafından desteklenen bir projeyle (TBAG-1124 no’lu proje), kimyasal
yönden incelenmiş ve bu bitkilerin soğanlarının ilaç sanayinde önemli bir etken madde grubu
olan streodial bileşikleri yönünden doğal bir kaynak olarak değerlendirilebileceği sonucuna
varılmıştır. Nitekim Fritillaria cinsine ait birçok tür içerdiği steroidal bileşiklerden dolayı
birçok hastalığın tedavisinde kullanılmaktadır. Endüstride steroidal ilaçların elde edilmesinde
başlangıç maddesi olarak yararlanılabilecek steroidal bileşikler bakımından Fritillaria türleri de
kaynak olabilecek niteliktedir. Fritillaria türleri gösterişli çiçeklere sahip olması bakımından da
kültürü yapılan ve başta Hollanda olmak üzere, birçok Avrupa ülkesine ihraç edilen soğanlı
bitkiler arasında yer almaktadır. Fritillaria türleri üzerinde yapılan araştırmada, alkaloitlerin
dışında saponin, sterol, polisakkarit, nişasta, flavonoit, yağ asitleri, organik asitler ve uçucu
yağların bulunduğu belirlenmiştir. Fritillaria türlerinin kurutulmuş soğanlarından Çin tıbbında
kullanılan ve önemli bir ilaç olan “Bei mu” yüksek ateş, hemoralji, süt yetersizliği, apselerin
tedavisi, romatizma ve göz hastalıklarının tedavisinde kullanılmaktadır.
Harita7:Fritillaria persica’nın Türkiye’deki yayılışını gösteren grid harita
Map7 :Spread of F.Persica in Türkey
Genel cins özelliklerini yansıtan bu türün soğanları iğ şeklinde olup, 3-5 cm çap ve 6 cm kadar
yükseklikte olabilirler. Yumuşak ve düzgün gövdesi 20 cm’den başlayarak 100 cm’ye kadar
boylanabilir. Yapraklar 10-25 adet arasında olabilir. Bu yapraklar 15x3 cm boyutlarında ve
mızrağımsıdır. Ayrıca yapraklarını hepsi değişimli dizilmiştir. Renkleri grimsi yeşil olup puslu
bir görünüm taşır. Brakte yapraklar her çiçek için bir tane olacak şekildedir veya yoktur.
Çiçekler 7-20 adet arasında olup çan şeklindedir. Çiçekte renk, mavi-eflatundan başlayarak
yeşilimtırak griye kadar değişebilir.
24
Güneydoğu Anadolu’ da (Hatay ve İçel), Adıyaman ilinde doğada yetişen Adıyaman Lalesi,
dünyada Suriye, Lübnan, Ürdün, Irak ve İran’da yetişmektedir. Mayıs ayında çiçeklenir
2.7 ÇAKAL NERGİS- KARA ÇİĞDEM (Sternbergia candida Mathew Et T. Baytop)
Güneybatı Anadolu'da 1100m rakıma kadar yetişen,
endemik ve hoş kokulu çok güzel görünümlü, çok
yıllık, otsu formdaki soğanlı bir bitki olup
Amaryllidaceae (Nergisgiller) familyasına ait
Sternbergia cinsinin bir türüdür (Davis ve
Wikipedia).
Resim14: Sternbergia candida L.
Photo: Sternbergia candida L.
Bitki 1979 yılında bilimsel olarak adlandırılmış ancak adlandırılmasından birkaç yıl önce ilk
kez BRİAN MATHEW VE TURHAN BAYTOP tarafından bulunduğu bilinmektedir.
Ülkemizde doğal olarak Muğla ve Antalya ilinin batısında çok dar bir alanda yetişmektedir. Bu
alan harita:…..da bulunan grid haritada gösterilmektedir. Yetişme ortamı (Habitat); sedir ve
çam ormanı kenarları çalılık ve taşlık alanlardır.
Sternbergia’ların bilinen 7 türü olmakla birlikte bunların çoğu sarı ve sarımsı renkte çiçeklere
sahiptir. Projede ele alınan S.candida ise beyaz veya kremsi beyaz renkte çiçeklere
sahiptir(Gage&Wilkin, 2008).Çiçek rengi ve hoş kokulu oluşuyla aynı cinsin Türkiye’de
yetişen diğer türlerinden kolaylıkla ayrılır. Muğla-Fethiye’nin endemik türüdür.
Harita8: Sternbergia candida nın Türkiye’deki yayılışı
Map 8 :
Embriyosunda tek çenek bulunduğundan Sternbergialar “monokotiledon”
bitkilerdendir. Yaprakları ince, aşağıya doğru biraz bükülmüş, paralel
damarlı, 1 cm. eninde ve yaklaşık 20 cm uzunluğundadır. Doğal yetişme
ortamında Ocak Şubat aylarında bitki toprak yüzeyinde yaprak ve çiçekleri
ile görülebilir. Saçak köklü, çiçek kısımları üçlü gruplar halinde olup iletim
demetleri gövdede dağınıktır. Çenek ise tohumun yapısında bulunan bitki
taslağındaki yapraklardan her biridir. Kısaca tohum yaprağı da denilebilir.
Sternbergia türleri genellikle zambakgiller (Iridaceae) ve Kolşinasegiller(Colchinaceae)
familyalarının bazı fertleri ile karıştırılmaktadır. Bunların hepsi kısa saplı kadeh şeklinde
çiçeklere sahiptir (Mathew, 1983). Aralarındaki fark Crocus’lar 3 stamene (organ) sahipken
Sternbergia ve çiğdem 6 stamene sahiptir. Colchicum ise yer altında kalan yumurtalığa sahip
olmalarındandır.
Krallık: Plantae
Pertinaks: Kapalı tohumlular
Pertinaks: Monokotiller
Order: Asparagales
Ailesi: Amaryllidaceae
Altfamilya: Amaryllidoideae
Cins: Sternbergia
Waldst. ve Kit.
25
Resim 16: Galanthus elwesii
Photo 16: Galanthus elwesii
Kardelen çiçekleri beyaz, sarkık ve çiçeklerin dip kısmında beyaz yeşil noktalar bulunduğu
halde çalışmada ele alınan beyaz çiçekli (Sternbergia candida L.) çakal nergisin çiçekleri krem
rengine dönük beyaz renkte ve dik çiçekleri vardır.
Nergisgiller (Amaryllidaceae) familyasının bu iki cinsi
ve türü monokotiledon ailesine aittir. Bunların
arasında yukarda bahsedilen farklılık dışında da bazı farklılıklar vardır.
S. candida, B.Mathew ve T.Baytop’a göre bitki doğal ortamında Ocak-Şubatta
çiçeklenmektedir ancak bu süre ekimi yapılanlarda Mart ayına kadar uzamaktadır. Proje
kapsamında tarafımızdan yapılan tespitlerde Ocak –şubat arası olarak çiçeklenme dönemi
belirlenmiştir), Mathew, 1983e göre Galanthus türlerinin çoğu kış ve bahar ayları arasında
çiçeklendiğini belirtmiş olup bizim tespitlerimizle örtüşmektedir.
2014 Yılı Doğal Çiçek Soğanlarının İhracat Listesi Tablosunun I. Bölümünde yer alan doğadan
toplanarak sökümü yasaklanan türler arasında yer almaktadır. Türkiye'deki
Doğal Soğanlı Bitki Yönetmeliği'ne göre bu türlerin doğadan toplanarak
ticaretinin yapılması yasaktır. Bu iki türde IUCN kriterlerine göre
Tehdit Altında-Duyarlı (VU) kategorisinde yer almaktadır.
İhracatı yasaklanan soğanlı bitkiler arasında olan “çakal nergisi” (Sternbergia
candida), 1990’lı yılların başında da sınırlı olarak yetiştiği tek yer olan
Fethiye - Baba Dağ’ dan toplanarak yaklaşık 8 ton ihraç edilmiştir. Bu çok
nadir endemik bitkinin yönetmeliğe göre ihracatına kontrollü olarak izin
verilen, sarı çiçekliS. lutea adı altında Avrupa’ya ihraç edildiği anlaşılmıştır.
2. LİTERATÜR ÖZETİ Türkiye’de 600-700 kadarı geofit olan (ARSLAN,1993) taksonlarla birlikte yaklaşık 10.000
bitki türü doğal olarak yetişmektedir. Bu türlerin büyük çoğunluğu Amaryllidaceae
(Nergisgiller), Iridaceae (Süsengiller), Liliaceae (Zambakgiller), OrchidaceaeSalepgiller) ve
Araceae (Yılanyastığıgiller) familyalarındandır.
Resim15:Sternbergia candida
Photo 15: Sternbergia candida
Sternbergia lutea
(Sarı çiçekli)
26
Yaklaşık bir asırdır Anadolu topraklarından Tıbbi Aromatik ve Soğanlı Bitkiler (TASB)
toplanarak iç ve dış ticareti yapılmaktadır. Bu faaliyetler önemli bir döviz girdisi sağlamakla
birlikte aşırı ve hatalı toplamalar sebebi ile zaman zaman doğanın tahribatına sebep olmuştur.
Geofitlerin çoğunlukla faydalanılan bölümü soğanları, yumruları gibi toprak altı organları
olduğundan faydalanmak amacıyla plansız ve aşırı şekilde sökülmeleri bu türlerin yok olma
tehlikesiyle yüz yüze gelmelerine ve ekosistemlerde önemli tahribata sebep olmaktadır. Bu
sebeple nesillerinin devamı için geniş alanlarda yetiştirme çalışmalarının yapılması ve
faydalanmanın çoğunlukla bu alanlardan gerçekleştirilmesi gerekmektedir. Ülkemizde ODOÜ
den faydalanma çoğunlukla doğadan toplanarak yapılmaktadır (Altan ve ark. 1984).
Gıda, baharat ve tedavi amacıyla kullanılan bu bitkiler eşsiz güzellikleri sebebiyle diğer
faydaları yanında süs bitkisi olarak da değer kazanmıştır. Avrupa’ya ilk ihraç edilen soğan
laledir (Arslan, 1993).Günümüzde dış ticareti yapılan bazı yumrulu ve soğanlı bitkiler özel
sektör tarafından üretilerek ya da DÇSK tarafından firma ve tür bazında yıllık olarak belirlenen
kotalara göre doğadan sökülerek üretim materyali olarak kullanıldıkları gibi ihraç da
edilmektedir.
Antalya’da kurulan ilk Türk firması Galanthus (Kardelen) ihracatı için izin alarak faaliyetlerine
başlamıştır. Takip eden yıllarda diğer tıbbi aromatik bitkiler yanında çiçek Soğanı işi ile
uğraşan çok sayıda firma kurulmuştur. Bu tarihten sonra 10-15 yıl kadar hızla gelişen doğal
çiçek soğanı ihracatı hızlı bir doğa tahribini de beraberinde getirmiştir. Bazı türlerin öncelikli
olarak korunması mecburiyeti; bilim adamları, araştırmacılar, ilgili devlet kurumu
temsilcilerinin ve konuya ilgi duyan kişiler tarafından ulusal ve uluslararası toplantılarda dile
getirilmiştir. Sonuçta ilk kez 1972 yılında İhracatı Geliştirme Merkezi (İGEME) tarafından bazı
türlerin toplanarak ihracatına bazı yasaklar getirilmiştir. Bu yasaklamalar geofit yetiştirilmesi
ve yetiştirilen bu ürünlerin ihraç edilmesini gündeme getirmiştir. Ülke ekonomisinde önemli
yeri olan geofitlerin yetiştirme yoluyla çoğaltılması, doğanın ve nesli tehdit altında olan türlerin
korunması açısından da çok önemlidir.
Bunun yanında geofit üretimi; Ege, Akdeniz ve kısmen de Karadeniz Bölgelerinde
yoğunlaşmıştır. İç Anadolu Bölgesi diğer ODOÜ içinde yer alan geofitlerin üretimi ve
değerlendirilmesi açısından da zayıf kalmıştır. Bölgesel koşullar ve ihracatın yapıldığı gümrük
çıkış kapılarına uzaklık da bölgede bu ve benzeri faaliyetlerin yapılamamasında etkili olmuştur.
Oysa İç Anadolu Bölgesi Koşullarında yetişebilecek geofitlerin bu bölgede de yetiştirilmesi,
bitkisel ürün üretimi ve ticareti açısından zayıf kalmış bu bölgeyi de hareketlendirmek ve yöre
halkının kalkındırılması yanında sosyal ormancılık açısından da faydalı olacaktır.
Süs bitkileri konusu hızla gelişen bir konu olup bu doğrultuda ülke ekonomisi ve
ihracatımızdaki yeri de giderek artmıştır (Altan, 1982). İhracatı yasaklanmış ya da kotaya
bağlanmış ülke ekonomisi için önemi olan yabani çiçek soğanları gibi geofitlerin yetiştirme
yoluyla çoğaltılması, doğanın ve nesli tehdit altında olan türlerin korunması açısından çok
önemlidir.
3 MATERYAL VE YÖNTEM
3.1 Materyal
Araştırmada kullanılan üretme materyali projeye konu olan geofitlere ait soğan, yumru ve
kormlardır. Ağlayan gelin (Fritillaria imperialis L.) soğanları ile sarı kokulu (Eranthis
hyemalis)ve Manisa Lalesi (Anemona blanda L.) yumruları ile 2. Deneme alanına ekilen
27
Adıyaman lalesi(Fritillaria persica L.), Kardelen (Galanthus elwesii ), nergis (Narcissussp),
Adasoğanı ( Urgeniamaritima L.) soğanları, Yasemin Süs Bitkileri Tic. Paz. Firması’ndan hibe
olarak, safran (Crocus sativus L.) kromları ise Safranbolu’da safran üretimi yapan bir
üreticiden bir kısmı hibe ve diğer kısmıda ücreti ödenmek suretiyle temin edilmiştir. Denemeye
dahil edilen bir diğer tür olan kara çiğdem (Sternbergia candida L.) ise proje lideri tarafından
doğal yayılış gösterdiği Babadağ’dan orman rejimine giren bir alandan araştırma materyali
olarak temin edilmiştir.
3.1.1 Soğan ve Yumruların Temini Ve Ekim İçin Hazırlanması:
3.1.1.1 Soğan ve Yumruların Temini:
Çalışmada kullanılacak üretme materyalinden safran dışındaki türlere ait yumru, rizom ve
soğanlar soğanlı bitki ticareti yapan ihracatçı bir firma olan “Yasemin Tarım”dan temin
edilmiştir. Bu çalışmaya katkıda bulunmak amacıyla firma bu soğanları hibe olarak vermiştir.
Safran kormları ise Safranbolu Davutobası Köyü’nde safran ekimi yapan bir üreticiden az bir
miktarı hibe geri kalanı ise parası ödenerek satın alınmıştır. Safran kormları ekili oldukları
yerden sıralar takip edilerek bir bel yardımıyla çıkarılmışlardır. Bu işlem sırasında kormlara
zarar verilmemesine özen gösterilmiştir.
Resim Satın alınan safran yumrularının topraktan çıkarılması
Photograph
3.1.1.2 Soğan ve yumruların ekim işlemi için hazırlanması:
3.1.1.2.1 Yumru ve soğanların ekim işlemine hazır haline getirilmesi
3.1.1.2.1.1 Fritillaria imperialis ve Fritillaria persica
Temin edilerek jüt çuvallar içinde çalışma alanına getirilen Fritillaria imperialis ve Fritillaria
persica soğanlarından çürük ve hayatiyetini kaybetmiş olanlar ayıklanır ve geriye kalanlar
sayılarak büyüklüğüne göre kabaca 3 gruba ayrılır. Deneme desenine göre büyüklüğü
Resim : Doğanların firmadan teslim alınması
28
belirlenmiş alt parsellerde açılan çizgilere eşit sayıda ve büyüklükte gelecek şekilde sayılarak
torbalara alınmıştır.
Her bir torba sıra başlarına ekilmek üzere bırakıldığı için ekim çalışması başladığında zaman
kazanılmış ve planlı bir ekim sağlanmış olmaktadır.
Resim : Soğan ve yumrularıan ekim işlemine hazırlanması
Photograph :
3.1.1.2.1.2 Topraktan çıkarılan safran kormlarının ekim işlemine hazır haline getirilmesi
Topraktan çıkarılan kormlar toz ve topraktan arındırıldıktan
sonra kırık, çürük ve bozuk olanlar ayrılır daha sonra geriye kalanlar büyüklüklerine göre
kabaca üç gruba ayrılır. Bunlar da çizgi sayısı kadar ayrılır ve böylece her sıraya büyüklük
bakımından benzer ve eşit sayıda korm ekilmesi sağlamış olmaktadır.
3.1.1.2.1.3 Manisa lalesi, Kış boynuzotu, Kardelen ve Çakal nergisi yumrularının ekim
işlemine hazır haline getirilmesi
Her sıraya eşit sayıda yumru ekilebilmesi için bir ölçü kabı olarak bir tas kullanılmış olup bu
tasın aldığı soğanlar tartılmış ve 100 yumrunun ağırlığı kayda alınmış ve buradan 1000 dane
ağırlığı bulınmuştur.
Eranthis hyemalis (sarı kokulu)
Resim Tohum ölçü kabı
Resim:
Photograph: mesure cup
1 ölçek tas yumru ………………….539.594 gr.
100 adet yumru………………… …45.846 gr.
1000 dane ağırlığı………………… 458.460 gr.
1 ölçek tasda bulunan yumru sayısı 1175 adet (+/- 10)
Resim
Photograph
29
Eranthis alt parselinde her bir sıraya 1.175 adet yumru ekilmiştir.
resim Google.com eranthis
Anemone blanda (Manisa lalesi)
1 ölçek tas yumru ………… 653.925 gr.
200 adet yumru…………………127.988 gr.
100 adet yumru ……………… 63.994 gr.
1000 dane ağırlığı……………… 639.94 gr.
1 ölçek tasda bulunan yumru sayısı… 1022 adet (+/- 10)
Anemone alt parselinde her bir sıraya 1.022 adet anemone yumrusu ekilmiştir.
3.1.1.2.1.4 Kara çiğdem soğanlarının ekim işlemine hazır haline getirilmesi
Fethiye –Baba dağ’da bir arazi çalışması sırasında orman rejimine giren sahada, orman yolu
kenarında bulunan ve yol çalışması sırasında yok olabilecek çok küçük bir lokalitede bulunan
bitkiden 9 adet soğan sökülerek Ankara’da Araştırma Müdürlüğü laboratuarında + 4 ˚C de
ekim zamanına kadar korumaya alınmıştır.
İlk deneme amaçlı ekilen soğanların çevresi 1.5-2.0 cm. olarak belirlenmiştir.
3.1.1.2.1.5 Kardelen soğanlarının ekim işlemine hazır haline getirilmesi
Soğanlar kontrol edilerek ezik, çürük ve hastalıklı görünümü olan bireyler uzaklaştırılır ve
sıralara homojen bir dağılım sağlamak amacıyla küçük, orta ve daha büyük çoğan çağına
sahip olanlar ayrılara ayrı ayrı torbalara alınarak etiketlenir.
3.2 Yöntem
Proje ile üzerinde çalışılacak türler İç Anadolu gibi faklı bir ekosistemde ilk kez yetiştirileceği
için önce bir ön deneme yapılması uygun görülmüştür. Bu ön denemenin amacı projeli
çalışmaya başlamadan önce bu türlerin İç Anadolu ekosisteminde yetişip yetişmeyeceğinin
araştırılması ve başarı sağlandığında projeli çalışma olarak ele alınmasına karar vermede
kılavuz olmasıdır. Çünkü söz konusu bu bitkiler İç Anadolu koşullarında doğal olarak
yetişmemektedir.
Ön deneme alanında Ağlayan gelin (Fritillaria imperialis L.)tek sıra halinde, safran (Crocus
sativus L.) yeterli miktarda olmadığı için 10-15 adet küçük yumru bir öbek halinde ve diğer iki
tür Eranthis ve Anemon ise 2 sıra ekilmiştir.
30
Ekim ayında bu ön deneme alanında yapılan inceleme, gözlem ve tespit çalışmalarında bu
türlerin alana adaptasyonunun incelemeye değer olduğu tespit edildiğinden projeli çalışma
olarak ele alınmasının uygun olacağına karar verilmiş ve projesi hazırlanarak çalışmalara
başlanmıştır.
Çalışmada * Ön Deneme Alanı (ÖDA), *Projeli Deneme Alanı ( PDA) (5 sıra), * Diğer
türlerinde denendiği 2. Ön Deneme Alanı ( 2. ÖDA), * Geniş Deneme Alanı (GDA) şeklinde
arazi çalışmaları yapılmıştır.
Projede aynı zamanda sosyal ormancılık yönünden yöre halkına tanıtılması amacıyla isteki
arazi sahibi 2 köylüye üretme materyali verilerek ekim çalışması da yaptırılmıştır.
3.2.1 Proje hazırlık Çalışmaları
3.2.1.1 Deneme alanının seçimi
12-17 Ekim 2003 tarihleri arasında deneme alanın tespiti için arazi çalışması yapılmıştır.
Önceden deneme alanı kurulabilecek alanlar olarak tespit edilen Kızılcahamam (Şahinler
fidanlığı), Ilgaz (Kadınçayırı fidanlığı, Safranbolu ve Çankırı-Eldivan Fidanlığı’na gidilerek
üzerinde çalışılacak bitkilerin yetişme koşulları, toprak, ışık, su, rakım ve iklim özellikleri,
yetişme alanının uzun süre kar alması gibi faktörler dikkate alınarak etütler yapılmıştır.
1-Çamkoru-Araştırma Ormanı: Bu ormanda arazi eğiminin uygun olasına karşın istenmeyen
özelliklerin başında gelen toprağın su tutma özelliğinin bulunması dikkate alınarak burada
deneme alanı kurulmasından vaz geçilmiştir.
2-Kızılcahamam-Şahinler Fidanlığı: Bir çok bakımdan çalışmaya uygun olan bu fidanlığın
kapatılacağı öğrenilmiş olup bu fidanlıkta çalışılamayacağı anlaşılmıştır. Fidanlığın
karşısındaki tepe incelenmiş, toprağın su tutma özelliği olduğu, civarda bulunan tepelerden
gelecek kar ve yağmur sularının direne edilemeyeceğine karar verilmiş ve yola yakın olması
sebebiyle koruma problemi yaşanabileceği düşünülerek burada da deneme alanı kurulması fikri
elimine edilmiştir.
3-Ilgaz-Kadınçayırı Fidanlığı: Bu Fidanlık deneme alanı kurulmak için en uygun alan olarak
belirlenmiştir. Ancak bu fidanlığın kapatılarak İl Özel İdaresine devredildiği ve bu alanın
halkın kullanımına açıldığı öğrenilmiştir. Alanın koruma probleminin olacağı, projeye konu
olan bitkilerin son derece dekoratif çiçekler açması sebebi ile mesire alanı olarak
değerlendirilecek bu bölgede çiçeklerin tahrip edilebileceği dikkate alınarak burada deneme
alanı kurmaktan vaz geçilmiştir.
4-Çankırı Eldivan Fidanlığı:
Bu fidanlık iklim ve toprak özellikleri yanında koruma probleminin bulunmayacağı dikkate
alınarak deneme alanı kurmaya uygun bulunmuştur.
Sonuç olarak:Çankırı-EldivanFidanlığı’da gerekli izinler alınarak projenin deneme alanının
kurulacağı yer olarak tespit edilmiştir. Çalışma fidanlık sınırları içinde yürütülecektir. Ancak
deneme alanı mevcut yastıkların üzerinde kurulmayacaktır. Fidanlığın arka kısmında
kullanılmayan, işlenmemiş, hafif eğimli herhangi bir yetiştirme faaliyetinin yapılmadığı boş,
orta düzeyde taşlık, doğal koşullara uygun olan alanda deneme kurulacaktır.
3.2.1.2 Deneme alanının koordinatları ve fidanlığın rakımı
Projeli çalışmanın deneme alanı 3.2.1 de belirtildiği gibi Ankara Orman Bölge Müdürlüğü,
Çankırı Orman İşletme Müdürlüğü’nün sorumluluk alanında bulunan “Eldivan Orman
31
Fidanlığı” içinde tesis edilmiştir. Fidanlığın rakımı 1450 m. olarak belirlenmiştir. Bu deneme
alanının koordinatları ve rakımı aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Tablo. Deneme alanının koordinatları
TableCoordinats of researcharea
Fritill
aria Eranthis Anemone
Cro
cus
B1 B2 B3 B4 B5 B1 B2 B3 B4 B5
K K K K K K K K K K K K
K K K K K K K K K K K K
K K K K K K K K K K K K
G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1
G1
G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1
G1
G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1 G1
G1
G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2
G2
G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2
G2
G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2 G2
G2
K kontrol, G1 Küçükbaş hayvan gübresi, G2 büyükbaş hayvan gübresini göstermektedir.
Proje arazi planı (5,10m.) Diğer türler için deneme arazi planı (2,5m.)
1.5m. 1.2m. 1.2m. 1.2m. 1.0m. 0.5m. 0.5m. 0.5m.
Frittileria
İmperialis
Eranthis
hyemalis
Anemone
blanda
Crocus sativus Frittileria
persica
Ada
soğanı Nergis
Stern-
bergia
K. K. K. K. K. K. K. K.
2m
.
* * * * * 5
* * * * *
8 8 8 8 8
Enine 5,
boyuna 8 ad. Soğan 15 cm.
aralıkla ekildi.
(Toplam 40 ad.
* * * * * 5 * *
* * *
120ad.
Enine 5,
boyuna 120 ad. Soğan 15 cm.
arayla ekildi.
(Topl. 600
* * * * * 5
* * * * *
85ad.
Enine 5,
boyuna 85 ad. Soğan 15 cm.
arayla ekildi.
(Topl. 425 ad.)
* * * * * 5
* * * * *
16 16 16 17 16
Enine 5 soğan,
15 cm. arayla ek.
(Topl. 81
* *
* *
8 9
15 er cm.
arayla
17 ad.
*
*
15cm.aral
ıkla
12ad.
*
*
15cm
aralıkla
25ad
*
*
25cm.aralıkla
9ad.
K.B.G K.B.G. K.B.G. K.B.G. K.B.G. K.B.G. K.B.G. K.B.G.
2m
.
* * * * * 5
* * * * *
9 9 9 9 9 Enine 5 ,
boyuna 9 ad.
soğan 15 cm. arayla ekildi.
(Toplam 45 )
* * * * * 5
* * * * *
120 Enine 5 ,
boyuna 120 ad.
soğan 15 cm. arayla ekildi.
(Topl. 600 )
* * * * * 5
* * * * *
85 Enine5,
boyuna 85
Soğ. 15 cm. arayla ekildi.
Topl. 425 )
* * * * *
5
* * * * *
16 16 16 17 16
Enine 5, 15 er
cm. arayla
ekildi.(Top. 81)
* *
* *
9 9
15 er cm.
arayla ek
18 ad.
*
*
.
15cm.aral
ıkla13ad
*
*
25ad.
15cm.ar
alıkla
*
*
9ad.
25cm.aralıkla
BOYLAM ENLEM RAKIM
33° 27′ 30″
33° 29′ 00″
40° 30′ 00″
40° 31′ 00″
1450 m
Tablo Deneme deseninin
istatistikî modeli
Table Statistical model of
thetrialtype
32
B.B.G. B.B.G. B.B.G. B.B.G. B.B.G. B.B.G. B.B.G. B.B.G.
2m
.
* * * * * 5
* * * * *
8
Enine 5 , boyuna 8 ad.
soğan 15 cm.
aralıkla ekildi. (Toplam 40 )
* * * * *
5 * * * * *
120
Enine 5, boyuna 120 ad.
soğan 15 cm.
aralıkla ekildi. (Topl. 600)
* * * * *
5 * * * * *
85 Enine 5 ,
boyuna 85 ad.
soğan 15 cm. aralıkla ekildi.
(Topl. 425 ad.)
* * * * * 5
* * * * *
16 17 19 17
16
Enine 5 , boyuna
85 ad. soğan 15
cm. aralıkla
ekildi. (Topl. 85)
* *
* *
9 10 15
er cm.
arayla
ekildi.
17 ad.
*
*
15cm.aral
ıklarla
12ad.
*
*
15cm.ar
alıkla
25ad.
*
*
25cm.aralıkla
9ad.
Tablo: Projede yer alan Geofit’lerin Arazi Planı-Eldivan fidanlığı-1
Table
Tablo :
Table
Deneme alanlarında küçükbaş (KB) ve büyük baş (BB) hayvan gübresi ve gübreleme
yapılmayan kontrol (K) parselleri hazırlanmıştır. Üzerinde çalışılan türlerin hepsi su tutan
topraklarda ve taban suyu yüksek olan alanlarda gelişememekte ve su sebebiyle toprak altı
kısımları çürümektedir. Bu yüzden iyi direne olabilen yerler ve eğimli araziler çalışma için
uygundur. Deneme alanı seçilirken bu kriterler dikkate alınmıştır. Arazinin eğimine göre en baş
kısımda kontrol parseli vardır. Bunu takip eden ve farklı gübre uygulanan parsellerin KB gübre
uygulanan parsel ile BB gübre uygulanan parsellerin arasına 20-25 cm derinliğe inecek şekilde
sac plaka çakılarak yağmur suları ilebirbirlerinden etkilenmemeleri sağlanmıştır.
3.2.2 Deneme alanının toprak özellikleri ve değerlendirilmesi
Deneme alanından ve köylülerin tarlalarından ve Safranbolu’da safran üretimi yapan 1
üreticinin ekim yaptığı alanlardan 0-10, 10-30, ve 30-60 cm. derinliklerden alınan toprak
örnekleri İç Anadolu Ormancılık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü’ne getirilerek toprak
laboratuvarlarında analiz edilmiştir.
Numunenin Derin Kum Silt/ toz Kil Topra pH CaCO3 Org. Total Değişebilir Katyonlar (H2O) EC Tuz
Crocus
sativus
Anemone
blanda
Eranthis
hyemalis
Fritillaria imp. F.
persica
N Sternber
gia
1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 1 2 3 4 5 1 2 1
KÜÇÜKBAŞ GÜBRE
KONTROL
BÜYÜKBAŞ
GÜBRE
SAC
Tablo :Alt parseller arsına
yerleştirilen sac plaka
Table
33
Alındığı Yer
lik
cm
% % % k Türü % Mad.
%
%N Ca+2
(ppm)
Mg+2
(ppm)
Na+1
(pp)
K+1
(ppm) S.cm-1 %
Eldivan Fid. 0-30 38,96 30,7 30,32
Kil-
Bal 6,90 0,00 9,255 0,463 9432 484,8 64,4 702,0 159,60 Tuzsuz
Eldivan Fida. 10-30 34,96 32,7 32,32
Killi
Balçık 6,99 0,00 3,147 0,157 9432 177,6 87,4 468,0 107,70 Tuzsuz
Eldivan
Fidanlığı
30-60 40,96 32,7 26,32 Balçık 7,15 0,69 2,851 0,143 13100 434,4 69,0 382,2 245,00 Tuzsuz
Safranbolu-
Şerife Ünsal 0-10 26,96 24,7 48,32 Kil 7,55 8,26 7,064 0,353 12576 441,6 23,0 3510,0 237,00 Tuzsuz
Safranbolu-
Şerife Ünsal 10-30 26,96 24,7 48,32 Kil 7,73 8,95 3,895 0,195 12576 441,6 41,4 4134,0 193,70 Tuzsuz
Safranbolu-
Şerife Ünsal 30-60 26,96 24,7 48,32 Kil 7,88 8,95 3,532 0,177 12576 1056 41,4 2340,0 164,90 Tuzsuz
Korgun-
Karatp. Köy 0-10 63,68 18,4 17,96
Kumlu
Balçık 7,78 0,69 6,103 0,305 8384 1113,6 41,4 2964,0 137,70 Tuzsuz
Korgun-
Karatepe ky. 10-30 61,68 20,4 17,96
Kumlu
Balçık 7,86 0,69 4,539 0,227 8384 1113,6 46,0 2262,0 127,10 Tuzsuz
Doğdu 0-30 31,32 14,4 54,32 Kil 7,56 0,00 3,885 0,194 4716 4543,2 64,4 1014,0 170,40 Tuzsuz
Alemdar 0-30 23,32 20,4 56,32 Kil 7,58 2,07 4,129 0,206 13100 1663,2 64,4 2730,0 174,30 Tuzsuz
Tablo. : Çankırı - Haziran -2005 toprak analiz sonuçları
Table :
Çankırı yöresine ait topraklarda tekstür (bünye), pH, EC, kireç, organik madde (OM), total azot
(N) ve değişebilir katyon (kalsiyum, magnezyum, sodyum, potasyum) analizleri yapılmıştır.
Toprak tekstürü hafif bünyeden ağır bünye arasında değişiklik göstermektedir. Balçık ve killi
balçık olanlar sorun teşkil etmdiğihalde, killi olanlar sorun teşkil etmektedir. Yüksek kil oranı
bitki gelişmesini engelleyici olabilmektedir. Toprak pH’sınötrden hafif bazik arasında
değişmekte ve sorun gözükmektedir. EC değerlerinden toprakta tuzluluk probleminin olmadığı
anlaşılmaktadır. Kireç değerleri arasında çok büyük değişiklikler görülmektedir. Bazı
derinliklerde hiç kireç gözükmezken bazı derinliklerde % 8’e varan değerler söz konusu
olmaktadır. Organik madde değerleri % 2,851- % 9,255 arasında değişmekle birlikte toprak
organik maddece iyi durumdadır. Değişebilir kalsiyum ve magnezyum değerleri yeterli,
değişebilir sodyum değeri biraz düşük, değişebilir potasyum ise derinliklere göre çok farklılık
göstermektedir.
Bu durum bazı derinliklerde potasyumun yeterli, bazı derinliklerde ise yetersiz olduğunu
göstermektedir. Bu değerlendirmeler göz önünde bulundurulduğunda Çankırı’ya ait topraklarda
bu çalışmanın yapılabileceğini göstermiştir.
4. BULGULAR
Araştırma bulguları yıllar itibariyle ön deneme alanı, projeli deneme alanı, 2. Ön deneme alanı
ve sosyal ormancılığa yön vermek için geniş alanda (10 sıra) yapılan çalışmalar ile köylülere
yaptırılan uygulama alanları ile ilgili tespitler yapılmıştır. Arazide elde edilen verilere göre
hazırlanan cetveller ve grafikler ile yorumları bu bölümde verilmiştir.
4.1 Araştırma Bulguları
4.1.1 2003 Yılında yıllar itibariyle yapılan ölçüm ve sayımların sonuçları
Ön deneme alanında Ağlayan gelin (Fritillaria imperialis L.)tek sıra halinde, safran (Crocus
sativus L.) yeterli miktarda olmadığı için 10-15 adet küçük yumru bir öbek halinde ve diğer iki
tür Eranthis ve Anemon ise 2 sıra ekilmiştir. Bu ön denemenin amacı projeli çalışmaya
başlamadan önce bu türlerin İç Anadolu ekosisteminde yetişip yetişmeyeceğinin araştırılması
ve başarı sağlandığında projeli çalışma olarak ele alınmasına karar vermede kılavuz olmasıdır.
Çünkü söz konusu bu bitkiler İç Anadolu koşullarında doğal olarak yetişmemektedir.
Ekim ayında bu ön deneme alanında yapılan inceleme, gözlem ve tespit çalışmalarında bu
türlerin alana adaptasyonunun incelemeye değer olduğu tespit edildiğinden projeli çalışma
34
olarak ele alınmasının uygun olacağına karar verilmiş ve projesi hazırlanarak çalışmalara
başlanmıştır.
4.1.1.1 Ön deneme alanına ait veriler ve değerlendirmeler.
İlk kez çalışılan Ön Deneme Alanı (ÖDA) 2003 yılında ekildi. Bu alana bir sıra F. İmperialis
10-15 diğer iki tür olan Eranthis ve Anemon ise 2 sıra ekilmiştir. Elimizde yaklaşık olarak 15
çok küçük safran yumrusu olduğundan bir sıra başına daire şeklinde bitişik olarak ekilmişlerdir.
Yıl sonunda topraktan çıkarılıp incelendiğinde 15 yumrunun 30 a çıktığı görüldüğünden ertesi
yıl başlatılan deneme alanında safran parseline temin edilen diğer soğanlarla birlikte
ekilmişlerdir. Bu sebeple 2007 yılında yapılan sökümde ön deneme parseline ait verilerde yer
almamışlardır.
4.1.2 2004 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM, SAYIM GÖZLEMLERİN SONUÇLARI
2004 yılında projeli deneme alanı kurulmuş olup 2005 sonbaharında safran parselinde ölçüm ve
sayım işleri yapılmıştır.
4.1.2.1 2004 de Projeli Deneme Alanında (5 sıra) her bir tür için yapılan ölçüm, sayım ve
gözlemler.
4.1.2.1.1 Safran (Crocus sativus L.)
35
I- 13.10.2004 tarihinde toprak yüzeyine çıkan safranlarla ilgili tespit ve sayımlar yapıldı. Alt
parsellerde yetişen bitki tespit edilmiştir.
SAFRAN Yetişen btk.
sy.
NOTLAR
Kontrol 13 Sıcaklık 4-5 ˚C karla karışık yağmur yağmış. Hava
hafif yağmurludur. Parseller içinde en iyi verimi KB
gübreli parsel vermiştir. Stigmaların resmi çekilmiştir. Küçükbaş 22
Büyükbaş 4
TOPLAM 39
Tablo
Table
II- 25.10.2004 de Çankırı- Eldivan fidanlığı deneme alanında gözlem ve inceleme çalışmaları
safran Yetişen bitki say. NOTLAR
Kontrol 91
En yüksek verim bir önceki sayımda da olduğu
gibi kontrol parselinden alınmıştır. Küçükbaş 74
Büyükbaş 32
TOPLAM 236
Tablo
Table
III- 05.11.2004 Çankırı- Eldivan fidanlığına deneme alanlarında gözlem ve inceleme çalışmaları.
safran Yetişen bitki say. NOTLAR
Kontrol 122 En yüksek verim K parselinden alınmıştır.
Küçükbaş 107
Büyükbaş 79
TOPLAM 544
Tablo
Table
1 2 3
kontrol 13 91 122
KB 22 74 107
BB 4 32 79
13
91 122
22
74 107
4 32
79
020406080
100120140
Alt
par
selle
rde
ye
tişe
n ç
içe
k sa
yısı
2004 yılında projeli Deneme Alanında 13.10, 25.10 ve 05.11.2004
tarihlerinde safran için yapılan sayımlar
36
Yetişenbitki say.
Yetişenbitki say.
Yetişenbitki say.
TOPLAM 39 236 544
39 236
544
0
500
1000
1500
Alt
par
selle
rde
yeti
şen
b
itki
say
ısı
Alt parsellerde ölçüm zamanlarına göre yetişen bitki sayısı
2004 yılında alt parsellerde yetişen safran sayısının toplamına bakılacak olursa yetişen bitki
sayısındaki artış kolaylıkla görülebilecektir.
Grafik: Sayım tarihlerine göre toplam çiçekli bitki sayıları
4.1.2.1.2 2004 yılında projeli deneme alanında (PDA) ve yıl içinde kurulan diğer bazı türlerin
denendiği 2. ön deneme alanında yapılan ölçüm ve sayımlar
2. ön deneme alanı (ÖDA) 2004 yılında kurulmuştur. Bu alanda ekilen diğer türler: Fritillaria
persica (Adıyaman lalesi), Narcissussp. (Nergis), Urgineamaritima (Adasoğanı) ve
Sternbergia candida (çakal nergis) dır. Bu türler resim-2 de gösterilmektedir.
11.09.2004 tarihinde yapılan gözlem çalışmasında F. Persica’nıngelişiminin iyi, Sternbergia’
ve nergis’lerın ise filizlenmekte olduğu gözlenmiştir. Ada soğanı ise yetişmemiştir.
Resim….: 2. Ön
deneme alanına ekilen bitki
türleri
Photograph:
4.1.3 2005 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM, SAYIM GÖZLEMLERİN SONUÇLARI
4.1.3.1 30.03.2005 de Ön Deneme alanı, Projeli Deneme Alanında (5 sıra) ve 2. ön deneme
alanında her bir tür için yapılan ölçüm, sayım ve gözlemler. Türler için verilen alt parselleri
oluşturan K, KB, BB gübre uygulanan parsellerde yetişen bitki sayısı toplam olarak verilmiştir
Grafikten de görülebileceği gibi
rakamlara göre ilk tespitlere göre
yetişen bitki sayısındaki artış
%1.394,9 olarak gerçekleşmiştir.
37
NOT: Safranın çiçeklenme mevsimi geçtiği için sayım 2005 yılının ekim ayında çiçeklenme
döneminde yapılacaktır. Ada soğanı ve nergislerin toprak yüzeyine çıkmak üzere oldukları
tespit edilmiştir. Anemon parselinde toprak yüzeyine çıkmış fert görülmemiştir. Ön deneme
alanında ise; Fritillaria imperialis Kontrol parselinde ( 8+1 yav.) 9, küçükbaş parselinde ( 6+1
yav.)7 ve büyükbaş gübrelemenin yapıldığı alt parselde ise 8 adet olmak üzere toplam 24 ferdin
toprak yüzeyine çıktığı tespit edilmiştir. Yapılan tespitler aşağıda Tablo:…de verilmiştir.
2 SIRALIK ÖNDENEME ALANI
YETİŞEN
BİTKİ SY.
F.imperialis Eranthis Anemon
KONTROL 9( 8+1 yav) 160 10
KB 7( 6+1 yav) 230 27
BB 8 308 53
TOPLAM 24 698 90 Tablo :
Table :
Tablo :
Table :
4.1.3.2 08.04.2005 de Ön Deneme alanı, Projeli Deneme Alanında (5 sıra) ve 2. ön deneme
alanında her bir tür için yapılan ölçüm, sayım ve gözlemlerTürler için alt parselleri oluşturan K,
KB, BB gübre uygulanan parsellerde yetişen bitki sayısı toplam olarak verilmiştir.
08.04.2005 ön deneme alanı Eranthis parseli
Ön deneme alanı
Yetişen Bitkisys 1.Sıra 2. Sıra
Kontrol 73 87
KB 163 67
BB 154 154
TOPLAM 390 308 Tablo :
Table :
08.04.2014 PROJELİ DEN. ALANI (5 sıra) 2. ÖN DENEME Alanı
Ytş. Btk. Sy. Safran Anemon Eranthis F. imp. F per nergis Adasoğ. Stern-bergi
K * - 181 4 19 * * 7
KB * 7 139 4 16 * * 8
BB * 8 150 6 18 * * 7
TOP * 15 470 14 53 * * 22
Tablo :
Table :
4.1.3.3 26.04.2005Ön Deneme alanı, Projeli Deneme Alanında (5 sıra) ve 2. ön deneme
alanında her bir tür için yapılan ölçüm, sayım ve gözlemler
PROJELİ DN. ALN. (5
sıra)
2. ÖN DENEME Alanı
YETİŞEN
BİTKİ SY.
Safran Anemon Eranthis F.
imp.
F
per.
nergis Adasoğ. Sternbergia
KONTROL * * 91 5 21 * * 7
KB * * 45 4 11 * * 8
BB * * 50 3 14 * * 7
TOPLAM * * 186 12 46 * * 22
38
Ön deneme alanında yapılan sayım ve tespitlere göre mevsim itibariyle yeterli sayıda bitki
yetiştiği gözlenmiştir. Ancak F. İmperialis alt parsellerinde toprak yüzeyine çıkmamış fertler
olduğu gözlenmiştir.
26.04.2005 ön deneme alanı Eranthis
parseli
26.04.2005 ön deneme alanı
F. imperialis parseli
Yetişen Bitki
sayısı
1.Sıra 2. Sıra Tek sıra
Kontrol 206 170 8
KB 329 208 7
BB 258 382 8
TOPLAM 793 760 23
Tablo :
Table :
5 sıralık projeli deneme alanı ve yanında kurulan ilave türlerin denendiği 2. Ön deneme
alanında yapılan sayım ve değerlendirmeler yanında 5 sıralık deneme sahasında F.
İmperialis’in boyları da ölçülmüştür. Boyların 5 cm. ile 60 cm. arasında değiştiği tespit
edilmiştir. Boy ortalaması 34 cm. dir.
Not: Yağmur yağmış ancak toprak suyu drene etmiş. Hava açık ve parçalı bulutlu ve sıcaklık
14-15 °C dir. Sternbergia’ lar dan 6 tanesi tohumlu olup adasoğanı ve nergisler ise erken
uyanmış ve geç don olayından etkilenerek toprak yüzeyine çıkmamıştır.
Tablo :
Table :
4.1.3.4 09.05.2005 tarihinde yapılan sayım ve değerlendirmeler.
Bitki gelişiminin diğer bir kriteri olarak alt parsellerde ve her sırada yetişen Fritillaria
imperialis boyları ölçülerek kayıt altına alınmıştır.
I- Ön deneme alanında yapılan tespitler;
09.05.2005 Fritillaria imperialis
Ort boy
cm.
Yavru
sayısı
Yvr.boyu
(cm.)
ölü fert
sayısı
Kontrol 61 1 22 1
KB 68 1 49 2
BB 58 - - 1
62.3 2 35.5 2
Tablo :
26.04.2005 PROJELİ DEN. ALANI (5 sıra) 2. ÖN DENEME Alanı
YETİŞEN
BİTKİ SY.
Safran Anemon Eranthis F. imp. F per. nergis Adasoğ. Sternbergia
KONTROL * 152 443 5 18 * * 8
KB * 152 483 3 16 * * 8
BB * 175 374 6 19 * * 7
TOPLAM * 479 1.300 14 53 * * 23
39
Table :
NOT: Kontrol parselinde ölçülen boylar 84-29, KB parselinde 76-49 ve BB alt parsellerinde ise
65-36 cm. arasında değişmektedir. Bazı fertlerin boyları maximum değerlere yakın olmuştur.
II- 2. Ön deneme alanında yapılan tespitler;
09.05.2005 Fritillaria persica
1. Sıra 2. sıra
OrtBy.
(cm.)
Yvr
.
sayı
sı
Yvr.bo
y
(cm.)
ölü
fert
sy
Ort
Boy
cm.
Yv
rsy
s
Yvr.
boy
cm.
ölü
fert
sys.
K 35 1 30 - 35 - -
KB 35 1 28 - 37 - - 2
BB 38 2 28 - 34 - -
36 4 28.67 - 35.33 - - 2
Tablo : F. Persicanın sıralardaki sayı ve ağırlıkları
Table: Numberandweight ofF. Persica on therow
4.1.3.5 23.05.2005 tarihinde yapılan sayım ve değerlendirmeler.
4.1.3.5.1 Ön Deneme Alanı
25.05.2005 Fritillaria imperialis adetleri
Yaşay
an
Yavru
lu
Tohuma
kalkan
Ölü fert
sayısı
Kontrol 6 - 6 3+1(y)
KB 5 - 5 1(y)
BB 5 5 4
16 - 16 9
K alt parselinde 3 adet kurumuş, 1 adet yavrusu kurumuş 6 adet tohumlu, KB da 5 adet
tohumlu, 1 adet yavrulu ancak yavrusu kurumuş fert, BB da ise 4 adet kurumuş, 4 adet de
tohumlu fert sayılmıştır.
Erken don ve iklim değişikliğine bağlı olarak bölgede yaşanan kuraklığın bazı fertlerin
hayatiyetini kaybetmesinde etkili olduğu düşünülmektedir. Soğanlara araz olan bir kurt cinsinin de soğanların içine yerleşip kurumaya sebep olacak şekilde soğanları yiyerek zarar
F. imperialis
Kontrol parselinde ölçülen boylar 56-
22, KB parselinde 54-22 ve BB alt
parsellerinde ise 57-20 cm. arasında
değişmektedir
Boylar bir önceki boy ölçümleri
ile hemen hemen aynıdır.
40
verdikleri gözlenmiştir. Tablo XXX ve TabloYYYY de Eranthis ve Anemon parsellerinde
yetişen çiçekli bitki sayısı verilmiştir.
Tablo Tablo
Table Table
4.1.3.5.2 Ön deneme alanı 25.05.2005 Fritillaria persica boy ortalamaları (cm)
1. Sıra 2. sıra
Ort
Boy
(cm.)
Yvru
sayısı
Yvr.bo
y
(cm.)
ölü fert
sayısı
Ort
Boy
(cm.
Yavru
sayısı
Yvr.bo
y (cm.)
ölü fert
sayısı
Kontrol 37 1 29 1 35 - - -
KB 35 - - - 38 - - -
BB 39 - - - 35 - - -
Boy ort. 37 29 36
NOT: 1. Sıra kontrol parselinde 3 tohuma kalkan, 2 adet çiçekli fert, KB
parselinde 1 det tohuma kalkmış fert ve BB alt parselinde ise 4 adet tohuma
kalkmış fert bulunmaktadır. 2. Sırada ise, ; Kontrol alt parselinde 1 adet tohumlu,
KB parselinde 2 adet toprak üstü aksamı kurumuş ve 1 tohumlu fert ve BB
parselinde ise 1 adet tohumlu bitki bulunmaktadır.
4.1.3.5.3 Projeli deneme alanı (PDA)
Bu alanında ise F imperialis parselinde yapılan ölçüm ve sayımlar.
5 sıra ekilen bu deneme alanında kontrol parselinde 3. Sırada tohumlu fert
bulunmakta olup diğerlerinde ilk sayım çalışmasından farklı olarak bir gelişme
gözlenememiştir. KB parselinde ise tacında 8 çiçek bulunan bireyin bütün
çiçekleri tuhum vermiştir. Genotipik olarak üstün birey olduğu düşünülmektedir.
4. Sırada çiçek vermeden boy yapamadan kuruyan fertler bulunmaktadır. BBG
parselinde ise 3. Sırada geç tohuma kalkan fertler bulunmaktadır. Burada turuncu
çiçeklerinin kenarı kırmızıçizgili bir fert olup parselde tohum veren 1 birey var.
4.1.3.5.4 2. ÖDA yapılan ölçüm ve sayımlar
23.05.2005 Fritillaria persica
25.05.2005 ön deneme alanı Eranthis
parseli
Yetişen Bitki
sayısı
1.Sıra 2. Sıra
Kontrol 312 222
KB 457 469
BB 379 614
TOPLAM 1.148 1.305
25.05.2005 ön deneme alanı Anemon
parseli
Yetişen Bitki
sayısı
1.Sıra 2. Sıra
Kontrol 312 188
KB 457 312
BB 379 350
TOPLAM 1.148 850
41
Ort Boy
(cm.)
Yavru
sayısı
Yavr.boyu
(cm.)
Yaşamayan
fert sayısı
Kontrol 63 1 22 1
KB 69 1 49 2
BB 60 - - 1
4.1.3.1 30.03.2005 de Ön Deneme alanı, Projeli Deneme Alanında (5 sıra) ve 2. ön deneme
alanında her bir tür için yapılan ölçüm, sayım ve gözlemler
4.1.4 2006 Yılında Yapılan Ölçüm, Sayım Ve Gözlemlerin Sonuçları
4.1.4.1 19.04.2006 tarihinde ön deneme alanında yapılan sayım ve değerlendirmeler.
Kontrol parselinde ana yumrudan oluşan fertlerle aynı boyda 2 yavru vardır. KB. da ise ana
yumru toprak yüzeyine çıkmadığı halde 40 cm. boyunda bir yavru yumru olduğu ve yine bu
parselde ana yumrudan gelişen fert ile aynı boyda yavrusu tespit edilmiştir.
BB parselinde farklı bir durum olarak, sıra başından 3. Fertte 2. Sıra çiçek tacı gelişmiştir.5.
sırada ise 8 çiçekli bir fert mevcuttur.7. fertte yine çift taç çiçeğine sahip olup altta 5 üst taç da
ise 3 çiçek bulunmaktadır. Bu fertlerin üstün genotipler oldukları düşünülmüştür.
19.04.2006 Fritillaria imperialis
Ort Boy (cm.) Yavru
sayısı
Yavr.boyu
cm.
Ölü fert sayısı
K 67 2 67 1
KB 65 1-2 58-40-65 -
BB 69 1 49 -
67 5 55.8 1
19.04.2006 PROJELİ DEN. ALANI (5 sıra) 2. ÖN DENEME Alanı
YETİŞEN
BİTKİ SY.
Safran Anemon Eranthis F. imp. F per. nergis Adasoğ. Sternbergia
KONTROL * 215 563 1 34 * * 9
KB * 250 582 1 36 * * 11
BB * 327 590 1 37 * * 8
TOPLAM * 792 1735 3 107 * * 28
19.04.2006 Fritillaria persica 2. ön deneme alanı verileri.
1. Sıra 2. sıra
OrtBy
(cm.)
Yvru
sayısı
Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
OrtBy(c
m.
Yvr. Sy Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
Kontrol 30 9 29 1 28 9 27 -
KB 33 7 30 - 27 11 27 -
BB 31 8 30 - 26 12 23 -
TOPLAM 31 24 30 1 27 32 26 -
NOT: Persica 1. Sırada kontrol parselinde birer fert, 2. Sırada ise kontrol
parselinde 2, KB parselinde 1 fert çiçeklenmiştir
42
4.1.5 2007 YILINDA YAPILAN ÇALIŞMA VE GÖZLEMLER
Bu yıl deneme alanları tamamen boşaltılarak çıkarılan yumru ve soğanların çapları, ağırlıkları
ve sayıları tespit edildikten sonra ekim zamanı hazırlanan yeni yastıklara belirlenen ekim
şablonuna göre ekilmişlerdir.
4.1.5.1 15.04.2007 tarihinde ön deneme alanında(ÖDA) yapılan sayım ve değerlendirmeler.
15.04.2007 Fritillaria imperialis
Ort Boy (cm.) Yavru sayısı Yavr.boyu
(cm.)
Yaşamayan fert
sayısı
Kontrol 71 1 55 1
KB 70 4 57 -
BB 75 3 52 -
Bir önceki yıl 2. Tacı veren fertler bu yılda da 2. tacı vermiş olup çiçek sayıları aynı olmakla
birlikte iklim koşullarına bağlı olarak daha küçük boyutlardadır.
15.04.2007 PROJELİ DEN. ALANI (5 sıra) 2. ÖN DENEME Alanı
YETİŞEN
BİTKİ SY.
Safran Anemon Eranthis F. imp. F
per.
nergis Adasoğ. Sternbergia
KONTROL * 262 617 1 35 * * 10
KB * 299 704 1 37 * * 15
BB * 475 802 1 38 * * 11
TOPLAM * 1.036 2.123 3 110 * * 36
Safran çiçeklenme dönemi olmadığı için sayılmamıştır.
15.04.2007 Fritillaria persica
1. Sıra 2. sıra
OrtBy
(cm.)
Yvru
sayısı
Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
OrtBy(c
m.
Yvr. Sy Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
Kontrol 35 13 31 1 31 12 30 -
KB 39 10 33 - 35 14 31 -
BB 41 11 32 1 34 16 34 -
TOPLAM 38 34 32 2 33 42 32 -
4.1.5.2 20.09.2007 tarihinde yapılan gözlemler ve diğer çalışmalar.
Safran üreticiliğinin bir gereği olarak 3-4 yılda bir soğanların ekildiği alanın tamamen
boşaltılarak hazırlanacak başka alana ekilmesi gerekmektedir. Bu sebeple 5 sıralık projeli
deneme alanında Eranthis ve safran parselleri tamamen boşaltılarak biri diğerinin yerine
ekilmiştir. Bu işlemi gerçekleştirmek için safranın çiçeklenme döneminin bitmesi beklenmiştir.
Alandan çıkarılan yumru ve soğanların tartımı alınmış, yeni parsellere ekimine hazırlanmıştır.
Her iki türde de yumru ve soğan sayısının çok az olduğu tesbit edilmiştir. Bunun sebebinin
yaşanan kuraklık ile yağış rejimindeki değişiklikler sonucunda meydana gelen erken ve geç don
olayı olduğu düşünülmektedir.
43
4.1.5.3 projeli deneme alanı (5 sıra)
Fritillaria Safran Anemon Eranthis
KONTROL % 100 %40-%60 %40-%60
KB % 100 %40-%60 %40-%60
BB % 100 %40-%60 %40-%60
5 er sıra
Safran alt parsellerinde yapılan sayıma göre yaşama yüzdesi %100 olarak gerçekleşmiştir.
Anemone blanda ve Eranthis de ise bu oran % 40 ile % 30 arasında değişmektedir.
4.1.5.4 Ön deneme alanı (2 Sıra)
Sıralarda ortalama yaşama yüzdesi % 30-40 arasındadır.
4.1.5.5 16.11.2007 tarihinde yapılan gözlem ve çalışmalar.
Arazide genel bir durum değerlendirmesi yapılmış ve Fritillaria sahasında yaşama yüzdesinin
çok düşük olma sebebini araştırmak üzere soğanların temin edildiği firma ile görüşülmüştür.
Kendi ekim yaptıkları soğanlar da aynı sorunun olduğu ve soğanların yaşama yüzdelerini n çok
düşük olduğu öğrenilmiştir.
Danışman ile görüşülerek bu alana bir aplikasyon imkanı görüşülmüş ve olabileceği öğrenilince
yeni soğan temini için olanaklar araştırılmaya başlanmıştır.
4.1.5.5.1 2007 YILINDA DENEME ALANLARININ BOŞALTILMASI VE ÖLÇÜMLER.
2007 yılında boşaltılan alandan çıkan yumru ve soğanların çap ölçüm ve ağırlıklarının Ön
deneme alanı, projeli deneme alanı ve yeni türlerin denendiği 2. deneme alanında belirlenmesi.
Elde edilen verilerin çubuk ve bar grafiklerle karşılaştırılması.
4.1.5.1.1 ÖDA da sıralara ve alt parsellere göre Eranthis çapları.
Ön deneme alanında 2 sıra ekimi yapılan E.hyemalisin sıralara ve alt parsellere göre ölçülen
ağırlık ve çapları
ÖDA E.hyemalis 1. sıra 2. sıra
Alt parseller Ort çap cm. Ağırlık
gr. Ort çap cm.
Ağırlık
gr.
Kontrol 11,96 34,38 14,32 52,91
Küçükbaş 12,66 69,23 13,17 40,09
Büyükbaş 12,59 72,85 12,46 89,32
Tablo…:E.hyemalis, sıralara ve alt parsellere göre ağırlık ve çapları
Table :
44
11,96
12,66 12,59
14,32
13,17
12,46
10
11
12
13
14
15
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
ölç
üle
n s
oğa
n ç
apla
rı (
cm.)
ekim yapılan alt parseller
ÖDA E. hyemalis çapları cm.
1. sıra Ort çap 2. sıra Ort çap
Grafik… a: Grafik…b:
Graphic : Graphic :
Grafik… ave b : Ön deneme alanında ( ÖDA) 1. ve 2. Sıralara ekilen kışboynuz otunun
sıralara ve alt parsellere göre ölçülen çapları çubuk ve bar grafik olarak verilmiştir.
Grafiklerde de görüldüğü gibi 2. Sırada 1. Sırada çap artımında bariz bir fark küçükbaş gübreli
alt parselde ise 2. Sırada az da olsa bir fark görülmekle birlikte büyükbaş gübre uygulanan alt
parsel de çap artımları hemen hemen aynı olmuştur.
4.1.5.1.2 ÖDA da sıralara ve alt parsellere göre Eranthis’in ağırlıkları.
Ön deneme de kış boynuz otu için sıra ve alt parsellerin ağırlık olarak da karşılaştırılması
yapılmış, ağırlık olarak da Büyükbaş gübre uygulanan alanda 2. sırada ağırlık fazla iken 1.
Sırada küçük baş gübre uygulanan alt parselde ise bu ikisindeki ağırlıkların başabaş olduğu
görülmüştür.ÖDA’da sıralara ve alt parsellere göre Eranthis yumrularının ağırlıkları.
34,38 69,23 72,85 52,91 40,09
89,32
0
200
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
Ağı
rlık
gr.
E. hyemalis'in ağırlıkları
1.sıra 2.sıra
E. hyemalis’in ağırlıkları
gr.
Alt
parseller 1.sıra 2.sıra
K 34,38 52,91
KB
69,23
40,09
BB 72,85 89,32
Tablo …
Grafik…:
34,38 52,91
69,23
40,09
72,85 89,32
020406080
100
ağırlık ağırlık
1. sıra 2. sıra
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
Tablo…..:
Grafik……..a-b:ÖDA’da sıralara göre
kışboynuz otunun alt parsellere göre
ağırlıkları
Graphic…a-b:
45
8,93 5,76 8,85
50,22
32,12 9,11
0102030405060
Kontrol Küçükbaş BüyükbaşAĞ
ıRLı
K G
R.
ön deneme manisa lalesi ağırl ıkları gr.
4.1.5.1.3 ÖDA da sıralara ve alt parsellere göre Anemona blanda ağırlıkları
Manisa lalesi tohumlarının çapları ölçülmediği için sıraların ağırlıkları tespit edilmiştir.
Aşağıdaki grafiklere göre 2. Sıradan elde edilen tohumların ağırlığı Kontrol ve küçükbaş
gübresi uygulanan alanlarda 1. Sıraya göre çok yüksektir.
Manisa lalesi öndeneme 1. sıra 2. sıra
Tür Ağırlık gr Ağırlık gr.
Manisa lalesi
anemon
Kontrol 8,93 50,22
Küçükbaş 5,76 32,12
Büyükbaş 8,85 9,11
Tablo.. : ÖDA’da Manisa lalesi ağırlıkları
Grafik….a:ÖDA’da Anemon ağ. Grafik…b: ÖDA’da Anemon ağ.
4.1.5.1.4 2007 yılı 5 sıralık deneme alanına ait veri ve değerlendirmeler
Deneme alanı denemenin gereği olarak 2007 yılında tamamen boşaltılmış sıralara ve kontrol
küçükbaş ile büyük baş hayvan gübresinin uygulandığı alt parsellere göre ayrı ayrı etiketlenmiş
torbalara alınmıştır. Bu torbalar İç Anadolu Ormancılık Araştırma Müdürlüğü’ne getirilmiş ve
burada bulunan havadar ve gölgelik bir alanda 2. Ekimin yapılacağı zaman olan 2008 yılının
ekim dönemine kadar dinlendirmeye alınmıştır. Ürün türlerine ve kontrol, küçükbaş Gübre ve
büyükbaş gübre uygulamalarına göre elde edilen veriler aşağıda tablo halinde verilmiştir.
I- Safran
Çankırı Eldivan fidanlığından sökülen safran yumrularının çap ortalamaları () (mm.) (2007 yılı )
Tür 1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
Soğ
Say
Ort
çap
Soğ
Say
Ort
çap
Soğ
Say
Ort
çap
Soğ
Say
Ort
çap
Soğ
Say
Ort
çap
Safran Kontrol 48 7.11 33 6.57 72 7.84 26 5.46 57 5.87
Küçükbaş 68 9.85 52 9.62 60 9.04 32 7.04 44 6.80
Büyükbaş 42 13.3 72 12.7 51 12.03 37 9.42 59 10.0
52,7 10.1 52.3
8,93 5,76 8,85
50,22
32,12
9,11
0
20
40
60
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
ÖDA manisa lalesi sıra ağırlıkları
1. sıra 2. sıra
46
1.sıra
2.sıra
3.sıra
4.sıra
5.sıra
kontrol 7,11 6,57 7,84 5,46 5,87 0
Küçükbaş gübre 9,85 9,62 9,04 7,04 6,80 0
Büyükbaş gübre 13,3012,7012,03 9,42 10,00 0
0,005,00
10,0015,00
Çap
ort
alam
alar
ı cm
. safranın 2007 yılı itibariyle çap ortalaması tablosu
(mm.)
Tablo….:
Table
4.1.5.1.5 SAFRAN
Yukardaki tablo 2007 yılında yapılan söküm sonucunda elde edilen safran soğanlarının
çaplarının ölçümü sonucunda elde edilmiş olup, çizilen grafikte de görülebileceği gibi çap
artımında büyükbaş hayvan gübresi ilk sırada yer alırken bunu sırası ile küçükbaş hayvan
gübresi ve kontrol parselleri almaktadır.
Grafik…:
Graphic
Safranın alt parsellerde sıralara göre çap yapma oranı BB alt parselinde Diğer parsellere göre
yaklaşık iki katı kadar fazla olduğu tespit edilmiştir. Bunu sırasıyla KB ve K alt parselleri
izlemektedir.
Bir başka değerlendirme kriteri olarak söküm sonrası elde edilen yumruların parsel ve alt
parsellere göre ağırlıkları ve sayıları da tespit edilmiştir.
Çankırı Eldivan fidanlığından sökülen safran yumrularının parsel ve alt parsellere göre adetleri ve ortalama
ağırlıkları gr. (2007 yılı )
Tür 1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
Soğ
Say
Ort
Ağır.
Soğ
Say
Ort
Ağır.
Soğ
Say
Ort
Ağır.
Soğ
Say
Ort
Ağır.
Soğ
Say
Ort
Ağır.
Safran Kontrol 48 16,53 33 8,73 72 26,97 26 3,67 57 10,01
KBG 68 38,90 52 33,13 60 30,45 32 8,91 44 11,31
BBBG 42 57,69 72 87,37 51 54,66 37 24,92 59 37,39
TOPLAM 158 37,71 52 43,01 183 37.36 95 12.50 160 19.57
7,11 6,57 7,84 5,46 5,87
9,85 9,62 9,04 7,04 6,8
13,3 12,7 12,03 9,42 10
0
10
20
30
40
1. sıra2. sıra 3.sıra 4.sıra 5. sıra
çap
2007 safranın alt parsellere göre çap ortalaması tab.
47
Yorum yapmak için çizgi grafiğin de yararlı olacağı düşünülmüştür. Bu grafiklere göre 3.
Sırada elde edilen soğan sayısının kontrol parselinde daha fazla olduğu, 1. Sırada ise büyükbaş
gübresi uygulanan parseldeki sayıya yakın olduğu görülmüştür.
Alt parsellerdeki her bir sıradaki safran soğanı ağırlıklarının da verimi ve gerekse kaliteyi
belirleyici unsur olarak ele alınmasında yarar görülmektedir.
1.sıra
2.Sıra
3.sıra
4.Sıra
5.sıra
Kontrol 48 33 72 26 57
Küçükbaşhayvangübresi
68 52 60 32 44
Büyükbaş hayvangübresi
42 72 51 37 59
48 33
72
26
57 68
52 60
32
44 42
72
51 37 59
01020304050607080
SOĞ
AN
SA
YISI
Alt pasellere göre safran soğanı sayısı
1. Sıra 2. Sıra 3. Sıra 4. Sıra 5. Sıra
Kontrol 16,53 8,73 26,97 3,67 10,01
Küçükbaş 38,9 33,13 30,45 8,91 11,31
Büyükbaş 57,69 87,37 54,66 24,92 37,39
16,53 8,73
26,97
3,67 10,01
38,9 33,13 30,45
8,91 11,31
57,69
87,37
54,66
24,92 37,39
0102030405060708090
100
Ağı
rlık
Sıralar
Alt parsellere göre safran soğanı ağırlığı (gr.)
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
Bu grafiğe göre 3. Sırada elde
edilen soğan sayısının kontrol
parselinde dahafazla olduğu, 1.
Sırada ise büyükbaş gübresi
uygulanan parseldeki sayıya
yakın olduğu görülmüştür.
48
4.1.5.1.6 Kışboynuz otu-Sarı kokulu alt parsellerinde yumruların ağırlıkları.
2007 yılında boşaltılan deneme alanından elde edilen yumrular İç Anadolu Araştırma
Müdürlüğü’nde uygun alanda muhafaza edilerek hava kuruluğuna ulaştıklarında tartılmışlar ve
gübrelemenin yumruların ağırlığa etkileri tespit edilmiştir. Elde edilen veriler aşağıda bulunan
cetvelde sıralar ve alt parsellere göre verilmiştir.
Çankırı Eldivan fidanlığından sökülen kışboynuzotu yumrularının parsel ve alt parsellere ortalama
ağırlıkları (gr.) (2007 yılı ).
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 13,39 16,96 9,49 14,18 7,72
Küçükbaş 8,16 81,70 45,98 42,38 28,04
Büyükbaş 74,33 5,80 27,40 13,75 41,85
Tablo
Table :
Bu veriler ile aşağıda yer alan çizgi ve bar grafikler çizilmiştir.
16,53 8,73
26,97
3,67 10,01
38,9 33,13 30,45
8,91 11,31
57,69
87,37
54,66
24,92 37,39
0
20
40
60
80
100
1. Sıra 2. Sıra 3. Sıra 4. Sıra 5. Sıra
Soğa
n a
ğırl
ıkla
rı
Alt parsellere göre safran soğan ağırlıkları
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 13,39 16,96 9,49 14,18 7,72
Küçükbaş 8,16 81,7 45,98 42,38 28,04
Büyükbaş 74,33 5,8 27,4 13,75 41,85
13,39 16,96 9,49 14,18
7,72 8,16
81,7
45,98 42,38 28,04
74,33
5,8
27,4 13,75
41,85
0102030405060708090
Ağı
rlık
kış boynuz otu yumrularının alt parsellere göre ağırlıkları (gr.)
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
Alt parsellere ait verilere
bakıldığında büyükbaş hayvan
gübresinin soğan ağırlığında
belirgin şekilde etkili olduğu bunu
sırası ile KB hayvan gübresi
uygulanan alt parsel ve K parseli
izlemektedir.
49
**Kışboynuz otu-Sarı kokulu alt parsellerinde yumruların çapları
Çankırı Eldivan fidanlığından sökülen kışboynuzotu yumrularının parsel ve alt parsellere ortalama çapları (mm..
) (2007 yılı ).
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 10,03 11,96 14,73 12,03 11,22
Küçükbaş 9,99 11,73 13,53 11,41 11,55
Büyükbaş 12,14 11,54 13,00 11,31 11,73
1.ve 5. sıralarda BB gübre uygulanan alt parsellerde değerlerde bariz yükseklik vardır. 2, 3 ve
4. alt parsellerde KB gübre uygulanan alanlarda daha yüksek ağırlıklar tespit edilmiş, bütün
sıralarda K alt parsellerinde düşük ağırlıklar tespit edilmiştir. Bu durum gübrelemenin olumlu
etkilerinden biri olarak değerlendirilebilir.
4.1.5.1.7- Manisa lalesi alt parsellerine ait veriler.
Çankırı Eldivan fidanlığından sökülen Manisa lalesi köklerinin/Soğanlarının parsel ve alt parsellere ait
ağırlıkları (gr.) (2007 yılı ).
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 27,56 14,67 24,56 21,24 19,19
Küçükbaş 24,70 11,96 23,75 7,54 27,86
Büyükbaş 27,01 37,56 37,81 34,60 37,38
Bar ve çizgi grafikler incelendiğinde diğerlerinin aksine 3.ve 4. Sıralarda kontrol alt parselinde
büyük fark olmamakla birlikte daha yüksek değerler elde edildiği görülmektedir. 2, 4 ve 5.
sıralarda çaplar birbirine yakın çıkmıştır. 1. sırada ise BB gübre uygulanan alanda az da olsa
yüksek değer bulunmuştur. Manisa lalesine ait tartımlar da yumrular hava kurusu haline
geldikten sonra alındı. Yumrular çok farklı şekillerde heterojen bir yapıya sahip olduğundan
elde edilecek rakamlar anlamsız olacağı için çap ölçülmedi. Her iki grafik de incelendiğinde
Manisa lalesi üretiminde 2. sıradan itibaren büyükbaş hayvan gübresi uygulanan alt parsellerde
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 10,03 11,96 14,73 12,03 11,22
Küçükbaş 9,99 11,73 13,53 11,41 11,55
Büyükbaş 12,14 11,54 13 11,31 11,73
10,03 11,96
14,73
12,03 11,22 9,99
11,73 13,53 11,41 11,55
12,14 11,54 13 11,31 11,73
02468
10121416
ort
alam
a ça
p (
mm
.)
sıralar
Kışboynuzotu soğanlarının ortalama çapları (mm.)
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
50
ağırlıkların artmış olduğu gözlenmiştir. Bunu Kontrol son olarak da küçükbaş hayvan gübresi
uygulanan parseller takip etmektedir.
BB alt parselinde yumru ağırlıklarının daha fazla olduğu bunu sırasıyla KB ve K parsellerinin
takip ettiği göerülmektedir.
IV. Sternbergia alt parsellerine ait veriler.
Yıllar 2007
İlk ekilen Ekilen (adet)
Yaşayan bitki sayısı 26
Yaşamayan sayısı -
Çiçekli fert sayısı 24
Çiçekli birey % si 92,3
Yılı için çoğ. –değ. % si 23,6
İlk ekil. say. Göre artış
% si
260
Çift yavru % si 19,1
Üç yavru % si 3,9
3 den fazla yavu sayısı -
4.1.6 2008 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM VE SAYIMLAR
4.1.6.1 21.10.2008 tarihinde ön deneme alanında F. İmperialis parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler.
5 sıralık projeli deneme alanında F. İmperialis parseline ekilen soğanlar sağlıksız olduğu için
yaşama % deleri çok düşmüştür. Soğan temin edilen firmadan öğrenildiğine göre o yıla ait
soğanlar hastalıklı oldu için firmanın kendi üretiminde de verim alınamamış. Adıyaman-
Gerger den temin edilen soğanlar aplike edilmiştir. Bu tarihte alanda yapılan ölçme ve
değerlendirmeye göre F. İmperialis alanında yapılan değerlendirme aşağıda belirtilmiştir.
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Kontrol 27,56 14,67 24,56 21,24 19,19
Küçükbaş 24,7 11,96 23,75 7,54 27,86
Büyükbaş 27,01 37,56 37,81 34,6 37,38
27,56
14,67 24,56 21,24 19,19
24,7
11,96
23,75
7,54
27,86 27,01
37,56 37,81 34,6 37,38
05
10152025303540
Ağı
rlık
lar
sıralar
Manisa lalesi yumrularının alt parsellere göre ağırlığı (gr)
Kontrol Küçükbaş Büyükbaş
2008 F. imperialis
*5 ferdin toprak yüzeyine çıkmadığı tespit
edilmiştir. Bu fertlerin kurumuş olduğu
düşünülmektedir.
*Sökümden sonra yapılan sayımda 4
Sternbergia soğanının ekimde çalışan
işçiler tarafından bahçelerinde ekmek
amacıyla alındığı belirlenmiştir.
51
4.1.6.2 21.10.2008 tarihinde 2. ön deneme alanında Sternbergia candida parselinde yapılan
sayım ve değerlendirmeler.
Yıllar 2008
İlk ekilen Ekilen (adet) 9
Yaşayan bitki sayısı 18
Yaşamayan sayısı 4
Çiçekli fert sayısı 6
Çiçekli birey % si 46.1
Yılı için çoğ. –değ. % si
İlk ekil. say. Göre artış % si 200
Çift yavru % si 30
Üç yavru % si 5
3 den fazla yavru sayısı -
Tablo
4.1.6.3 21.10.2008 tarihinde 2. ÖDA’daF. Persica parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler.
25.06.2008 Fritillaria persica
1. Sıra 2. sıra
OrtBy
(cm.)
Yvru
sayısı
Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
OrtBy(c
m.
Yvr. Sy Yvr.by
(cm.)
ölü fert
sayısı
Kontrol 39 20 36 1 37 16 29 -
KB 45 19 40 - 40 17 34 -
BB 48 17 43 1 43 19 40 -
TOPLAM 44 56 39.7 2 40 52 34.3 -
Alt parseller Boy ort.cm. Bilgi notları ve alt parselde tohum verme durumu
K
69,00
Boylar 50 cm. ile 80 cm. arasında değişmektedir. 6. ve 7. Sıralardaki
fertler kurumuştur.
Alt parselde toplam olarak 15 adet tohum kapsülü sağlıklı tohumlar
oluşturmuştur. 17 adet kapsülde ise tohum gelişimi olmamıştır.
Fertlerdeki dolu kapsül sayısı 5 ile 2 arasında değişmektedir.
KB
57,30
Parselde 1 adet 2 yavrulu fert bulunmakta olup boylar 100 cm. ile 48
cm arasında değişmektedir. Ancak bir ferdin boyu 15 cm de kaldığı
için boy ortalaması düşmüştür. 15 adet kapsülde sağlıklı tohumlar
gelişmiştir. 18 adet zengin tohum veren kapsül ise tohumsuzdur.
Burada fertlerden biri 7, bir diğeri 6 zengin tohumlu kapsül
geliştirmiştir. Bunun bireylerin genotipik özelliklerinden
kaynaklandığı düşünülmektedir.
4 fert ise kurumuştur.
BB 75,67 Bu alt parselde de 4 fert kurumuş olup 1 fert sağlıklı ve kaliteli
tohum veren 4 kapsül, bir diğeri 6 verimli tohum geliştiren kapsül
vermiş olur diğer fertlerden biri 4 diğeri ise 1 tohumlu kapsül
oluşturmuştur.
Parsel ort. 67,32 -------------------------
Sternbergia candida parselinde
yumru gelişiminin çok iyi olduğu,
yavru yumru ve sürgün verdikleri ve
çap yaptıkları görülmüştür.4 ferdin
ise toprak yüzeyine çıkmadığı tespit
edilmiştir.
52
4.1.6.4 21.10.2008 tarihinde projeli deneme alanında safranparselinde soğan adedini
belirlemeye yönelik yapılan sayım ve değerlendirmeler
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy
K 45 28 75 33 60
KBG 69 49 57 30 46
BBG 37 65 49 39 64
TOPLA
M
151 142 181 102 170
Sayımların alt parseller ve sıralara göre yapılan değerlendirmesinde sıralara göre farklılıklar
olduğu halde alt parsellerden K ve BB arasında fazla bir fark olmamasına rağmen KB alt
parselinde uygulanan gübrenin soğan sayısı üzerinde bariz şekilde etkili olduğu anlaşılmıştır.
4.1.6.4 21.10.2008 tarihinde projeli deneme alanında ekim ayı olması sebebi ile Eranthis ve
Anemonparselinde çiçeklenme dönemi geçmiş olduğu alanda bu fertler görülememiştir.
4.1.7 2009 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM VE GÖZLEMLER
4.1.7.1 08.04.2009 tarihinde Ön Deneme Alanında (ÖDA) Fritillaria imperialis L. Parselinde
yapılan sayım ve değerlendirmeler.
Arazide yapılan tespitlere göre K ve BB Parsellerinde 1 er fert 1 er yavru, KB parselinde ise bir fert 3
yavru vermiştir.
45
28
75
33
60
69
49 57
30
46 37
65
49 39
64
0
20
40
60
80
Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy Sğ. sy
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
so
ğan
say
ısı
2008 yılında projeli alanda safran soğanı sayısı
K
KBG
BBG
08.04.2009 Fritillaria imperialis adetleri
Yaşayn Yavru tohumlu Ölü fert sayısı
K 10 1 10 2
53
En fazla yaşayan fert ve yavru ve tohuma
kalkan bitki sayısı KB parselinde
olmuştur. Bunu K ve BB alt parselleri
izlemiştir.
Tablo
Table
4.1.7.2 08.04.2009 tarihinde Ön Deneme Alanında (ÖDA) Eranthis hyemalis L. Parselinde
yapılan sayım ve değerlendirmeler.
08.04.2009 ön deneme alanı Eranthis parseli
Yetişen Bitki
sayısı
1.Sıra 2. Sıra
Kontrol 234 (78 Ç) 188 (47)
KB 354 (118) 94(87)
BB 404(134) 133( 107)
TOPLAM 992( 330) 415( 241)
Tablo
Table
4.1.7.3 08.04.2009 tarihinde Ön Deneme Alanında (ÖDA) Anemone blanda L. Parselinde
yapılan sayım ve değerlendirmeler.
Tablo:
Table:
4.1.8 2010 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM VE GÖZLEMLER
4.1.8.1 24.02.2010 tarihinde projeli deneme alanında eranthis parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
KB 11 3 10 2
BB 9 1 9 3
Toplam 30 5 29 7
08.04.2009ön deneme alanı Anemon
parseli
Yetişen Bitki
sayısı
1.Sıra 2. Sıra
Kontrol 58 (4) 88 (13)
KB 136 (48) 77(3)
BB 43 (18) 61(2)
TOPLAM 237 (70) 226 (18)
1.sırada 330 u çiçekli toplam 992 fert sayılmıştır. BB, KB
ve K alt parsellerinde sırasıyla en fazla fert ve çiçekli bitki
sayısı tespit edilmiştir. 2.sırada ise toplam 415 fert
sayılmış olup birey sayısı sıralaması K, BB ve KB
şeklinde iken çiçekli fert sayısı sıralaması ise BB, KB ve
BB şeklinde olmuştur. Çok sayıda fert çiçeklenme
dönemini geçirmiş ve tohuma kalkmıştır.
1.sırada toplam fert sayısında KB alt parseli. K ve BB alt parselleri ise aralarında az farkla KB
parselini sırasıyla izlemektedir. Çiçekli fert sayısı da aynı sıralama ile KB, BB ve K olarak
gerçekleşmiştir.
2. sırada ise fert sayısı sıralaması aynı olmuş ancak çiçekli fert sayısında K, KB ve son olarak da
BB olarak gerçekleşmiştir. Anemon parselinde de çok sayıda tohum dökmüş ve yeni tohuma
kalkan fert gözlenmiştir.
54
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
Çiç ad Çiç ad Çiç ad Çiç ad Çiç ad
K 5 3 3 10 3
KBG 1 6 15 4 3
BBG 3 4 5 - -
TOPLAM 9 13 23 14 6
4.1.8.2 24.02.2010 tarihinde projeli deneme alanında Anemonparselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
Çiç ad Çiç ad Çiç ad Çiç ad Çiç ad
K - 1 - 2 1
KBG 5 10 7 5 4
BBG 3 2 3 2 1
TOPLAM 8 13 10 9 6
4.1.8.3 24.02.2010 tarihinde projeli deneme alanında Anemonparselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
4.1.8.4 24.02.2010 tarihinde projeli deneme alanında Eranthisparselinde yapılan sayım
ve değerlendirmeler
5 sıra Çiçekli Toplam
1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra
K 5 3 3 10 3
KBG 1 6 15 4 3
BBG 3 4 5 0 0
5 3 3
10
3 1
6
15
4 3 3 4 5
0 0
0
5
10
15
20
sayı
2010 şubat eranthis çiçekli fert sayısı
5 sıra
toplamı
Çiçekli
fert
Toplam
fert
K 2 94
KB 30 218
BB 12 153
Toplam 44 465
Eranthis çiçekli fert sayısının
24.02.2010 tarihinde yapılan tespitlere
göre K ve KB gübre uygulanan alt
parsellerde daha fazla olduğu tespit
edilmiştir.
BB alt parselinde ise 4. ve 5. Sıralarda
yaşayan fert görülememiştir.
En yüksek verim KB gübre
uygulananalandan elde
edilmiştir.
Alanda yapılan gözlem ve sayıma göre KB gübre
uygulanan alanın çiçekli fert sayısı ve toplam fert
sayısı üzerine etkisinin diğerlerine göre fazla
olduğu görülmüştür.
Alanda yapılan gözlem ve sayıma göre BB gübre
uygulanan alanın çiçekli fert sayısı ve toplam fert
sayısı üzerine etkisinin diğerlerine göre fazla olduğu
görülmüştür. Bunu KB ve K alt
parselleriizlemektedir.izlemektedir.
55
toplamı fert fert
K 5 103
KB 27 309
BB 61 423
Toplam 93 835
4.1.8.5 24.02.2010 tarihinde ön deneme ÖD alanında Eranthisparselinde yapılan sayım
ve değerlendirmeler
ÖDA
2 sıra
toplamı
Çiçekli
fert
Toplam
fert
K 48 144
KB 27 99
BB 83 292
Toplam 158 532
4.1.8.6 Sternbergia candida parselinde yapılan tespitler.
Alanda yapılan tespitte toplam olarak kontrol parselinde 9, KB parselinde 11 ve BB alt
parselinde ise 10 adet olmak üzere 31 fert sayılmıştır. Soğanların çap yaptıkları tespit
edilmiştir.
Şubat ayı itibariyle ölçüm yapıldığı için F. İmperialis alanda gözlenememiştir.
4.1.8.1 25.03.2010 tarihinde projeli deneme alanında yapılan sayım ve değerlendirmeler
4.1.8.2.2 25.03.2010 tarihinde PDA Eranthis parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
Eranthis 1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra Toplam
Fert+çiç
K 29 (9) 14(5) 18(3) 35(15) 14(4) 110(36)
KBG 1(1) 41(10) 54(23) 23(7) 23(5) 142(46)
BBG 4(3) 17(9) 25(10) - - 49 (22)
TOPLAM 34(13) 72(24) 97(36) 58(22) 37(9) 301(104)
Çiçeklenme oranı %34.21 dir.
5 sıralık Eranthis parselinde gözlem tarihinde toplam 301 adet fert sayılmış olup bunun 104
adedi çiçeklidir. Aynı zamanda ekim sırasında Eranthis yumrularına karışmış olan 58 çiçekli
Anemonun da alanda yetiştiği tespit edilmiştir.
4.1.8.2.3 25.03.2010 tarihinde projeli deneme (PD) alanında Anemona parselinde yapılan
sayım ve değerlendirmeler
Anemon 1. sıra 2. Sıra 3. sıra 4. Sıra 5. sıra Toplam
Fert+çiç
K 100(36) 40(16) 50(48) 90(39) 80(39) 360(158)
KBG 100(51) 70(49) 40(16) 50(24) 70(36) 330(176)
BBG 45(40) 55(50) 45(25) 35(20) 25(10) 205(145)
TOPLAM 245(127) 165(115) 135(89) 175(85) 175(85) 895 (479)
Çiçeklenme oranı %53.52 dir.
4.1.8.2.4 25.03.2010 ÖDA da F. imperialis parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
BB gübrenin verim ve çiçekli fert sayısı üzerindeki
etkisi K ve KB gübre uygulanan parsellerden daha
yüksek olmuştur.
56
tek yavru toplam Ölü fert
K 5 - 5 2
KB 6 16 22 1
BB 4 9 13 4
TOP 15 25 40 7
KB ve BB alt parsellerinde verim K alt parseline göre yüksek olmuş, ancak, yavru sayısı KKB
parselinde BB alt parselinde sayılan yavru sayısının iki katına yakın olmuştur.
4.1.8.2.5 25.03.2010 ÖDA da Eranthis parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
Aynı arazi çalışmasında ÖDA da Eranthis parselinde yapılan sayım ve gözlemler
1.sıra 2.sıra toplam
Fert(çiç.) Fert(çiç) Fert(çiç)
K 85(55) 100(41) 185(96)
KB 85(55) 100(62) 185(117)
BB 200(40) 300(70) 500(11)
TOP 370(150) 500(173) 870(323)
Bu alanda 323ü çiçekli toplam 870 bitki yetişmiş olup BB parselinde yetişen bitki sayısı diğer
alt parsellerden toplam sayısı 3 katı olmuştur.
4.1.8.2.6 25.03.2010 ÖDA da Anemon parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
1.sıra 2.sıra toplam
Fert(çiç.) Fert(çiç) Fert(çiç)
K 80(32) 85(23) 165(55)
KB 90(16) 46(12) 136(28)
BB 126(26) 1(1) 127(27)
TOP 296(74) 132(36) 5428(110)
4.1.8.2.7 25.03.2010 2. ÖDA da F. Persica parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
4.1.8.2.8 25.03.2010 tarihinde projeli deneme (PD) alanında Fritillaria imperialis parselinde yapılan
sayım ve değerlendirmeler
1.sıra 2.sıra 3.sıra 4.sıra 5.sıra
NOT
Yaş+
yav.
Yaş+
yav
Yaş+
yav
Yaş+
yav
Yaş+
yav
TOP
K 3+2 3+5 4+8 4+11 1+7 48 1. Sıra başındaki fert 9 çiçekli
1.sıra 2.sıra TOP. NOT
K 7+26 7+44 84 Sıralarda 2 şer fert çıkmamış
KB 9+98 9+47 163
BB 7+45 6+28 86 1.sırada 1 fert, 2.Sırada 3 şer fert çıkmamış
TOP 192 141 333
Alt parsellerde yetişen ve çiçekli
fert sayısı birbirine yakın olmuş
ancak BB alt parseli 2. Sırada
büyük bir sapma göstermiştir.
57
KB 3+3 3+5 2+7 2+2 2+2 31 3.sıra 1. fert en yük ve kal. gövde
BB - 1+1 3+1 1+1 1+1 10
TOP 11 18 25 21 14 89
Tablo incelendiğinde sıralarda yetişen bitki sayısına göre K parselinde en fazla bitki yetiştiği
bunu KB ve BB parseli izlemektedir. En fazla yavru da K parselinde ve onu takiben KB
parselinde görülmüştür.
4.1.8.2.9 25.03.2010 tarihinde 2. ÖDA parselinde Sternbergia candida parselinde yapılan sayım
ve değerlendirmeler.
Kontrol parselinde 16, KB parselinde 16 ve BB parselinde da 16 olmak üzere 48 fert yetişmiş
olup 34 adedi yavru vermiştir. Yavru veren yumrulardan 15 tanesi ise çift yavru vermiştir.
Yavru yumrular da çiçek vermiştir. Bazı bireyler çift çiçek vermiştir. Bitkinin toprak üstü
aksamı da geçmiş yıllara göre daha fazla boy yapmıştır.
4.1.9 2011 YILINDA YAPILAN ÖLÇÜM, GÖZLEM ve İŞLEMLER
4.1.9.1 08.04.2011 tarihinde ÖDA parselinde F. imperialis parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
tek yavru toplam Ölü fert
K 5 - 5 4
KB 7 4 11 1
BB 4 5 9 4
TOP 16 9 25 9
En yüksek verim KB alt parselinden elde edilmiştir. Bunu BB ve K alt parselleri izlemiştir.
Çıkarılan yumrular incelendiğinde yumrularda kurt olduğu ve aynı zamanda bir başka zararlı
olan “dana burnunun” da kökleri kestiği gözlenmiş kurumaların bu şekilde meydana geldiği
anlaşılmıştır.
4.1.9.2 08.04.2011 tarihinde ÖDA parselinde Eranthis parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
ÖDA
2 sıra top.
fert not
K 236 Bütün alt parsellerde sayılan
bitklerin % 70 kadarının çiçek
döktüğü tespit edilmiştir. KB 370
BB 412
Toplam 1018
En yüksek verim BB alt parselinde elde edilmiş olup bunu KB ve K parselleri izlemiştir.
58
4.1.9.3 08.04.2011 tarihinde ÖDA parselinde Anemon parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
ÖDA
2 sıra top.
Fert+ çiç Top not
K 230 230
KB 350+70 420
BB 225+72 297
Toplam 947 947
4.1.9.3 08.04.2011 tarihinde PDA parselinde F. İmperialis parselinde yapılan sayım ve
değerlendirmeler
1.sıra 2.sıra 3.sıra 4.sıra 5.sıra
TOP boş
NOT
Yaş+
yav.
Yaş+yav Yaş+yav Yaş+yav Yaş+yav
K 6+11 5+3 6+8 6+3 6+5 59 5
KB 4+2 1 3+5 2 3 20 13
BB 5+1 1 2+1 3+3 4+2 22 11
TOP 29 10 25 17 20 101 28
En yüksek verim 59 fert ile K parselinden elde edilmiştir. Bunu BB ve KB parselleri takip
etmektedir. Gübrelemenin yapılan parsellerde düşük verim elde edilme sebebinin gübreleme
yapılan parselerde yumrulara kurt ve danaburnu gibi zararlıların sebep olduğu
düşünülmektedir.
4.1.9.4 08.04.2011 tarihinde PDA Anemon parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
Bu parselde bitki iyi bir gelişme göstermiş olup çiçekli, çiçeksiz ve yeni bireyler sıralarda
genişlemiştir. Bu sebeple sıralar birbirine karışmış olduğundan sayım parsel olarak yapılmıştır.
PDA
2 sıra top.
Fert çiçek Top.
K 800 420 1220
KB 380 290 670
BB 130 240 370
Toplam 960 950 2260
4.1.9.5 08.04.2011 tarihinde PDA Eranthis parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
PDA
2 sıra top.
Fert çiçek Top.
K 270 95 365
KB 210 80 290
BB 50 10 60
Toplam 530 185 715
4.1.9.6 08.04.2011 tarihinde 2.ÖDA F. persica parselinde yapılan sayım ve değerlendirmeler
Kontrol alt parselinde çiçekli bitki ve
çiçeksiz birey sayısı diğer alt
parsellerden bariz şekilde fazladır.
Bu parselde de verim K, KB ve BB
alt parselleri olarak sıralanmıştır.
59
1.sıra 2.sıra toplam ölü Fert+ yav Fert+ yav Fert+ yav
K 7+49 8+42 106 1
KB 8+55 9+66 138 -
BB 7+36 9+37 89 1
TOP 162 171 333 2
Yapılan çiçekli fert sayımında ise 1. Sırada çiçekli fert oranı %97.9, 2. Sırada ise %98,6 dır.
4.1.9.7 04.04.2011 tarihinde 2. ÖDA parselinde Sternbergia candida parselinde yapılan sayım
ve değerlendirmeler
Ekilen 1sıra
Fert(çiç.) Boş
K 9 30(20) 3
KB 9 27(5) 2
BB 8 18(3) 3
TOP 26 77(28) 8
TOP 26 77(28) 8
4.1.10 DENEME ALANLARININ BOŞALTILMASI ve ÖLÇÜMLER
4.1.10.1 30.05.2011tarihinde boşaltılan ÖDA dan çıkan F. İmperialis e ait ölçümler. Soğan
sayılarına parselden çıkan yavru yumrularda eklenmiştir.
K alt parseli: 5 adet …ortalama çap (Ф):55.35 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 16.6 cm).
KB alt parseli: 7 adet …ortalama çap (Ф): 55.43mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 16.6 cm).
BB alt parseli: 15 adet ortalama çap (Ф): 32.83 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 9.9 cm).
Elde edilen rakamlar incelendiğinde k ve KB parsellerinden çıkarılan soğan çaplarının birbirine
çok yakın olduğu sadece KB alt parselinin 0.8 mm kadar daha fazla olduğu görülmektedir. BB
alt parseli ise diğerlerinden oldukça geride kalmıştır.
4.1.10.2 30.05.2011tarihinde boşaltılan PDA dan çıkan F. İmperialis e ait ölçümler. Soğan
sayılarına parselden çıkan yavru yumrularda eklenmiştir.
1. sıra 2. sıra 3. sıra 4. sıra 5. sıra
Ortçp
mm
Çevre
mm
Ortçp
mm
Çevre
mm
Ortçp
mm
Çevre
mm
Ortçp
mm
Çevre
mm
Ortçp
mm
Çevre
mm
K 36.35 109.04 38.40 115.19 44.11 13.32 37.09 111.28 45.16 135.49
KB 61.33 183.99 16.99 50.97 39.10 117.30 38.18 114.54 60.44 181.31
BB 46.71 140.12 19.11 57.32 35.52 106.57 26.29 78.88 52.16 156.47
K alt parseli: 33 adet ortalama çap (Ф):44.22 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 13.27 cm).
KB alt parseli: 17 adet ortalama çap (Ф):42.21 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 12.96 cm).
BB alt parseli: 28 adet ortalama çap (Ф):36.00 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 10.79 cm).
Burada çaplarda sırasıyla K, KB,BB alt parselleri çap ve çevre bakımından gelişme
göstermiştir.
4.1.10.3 30.05.2011tarihinde boşaltılan 2.ÖDA dan çıkan F. Persica ya ait ölçümler. Soğan
sayılarına parselden çıkan yavru yumrularda eklenmiştir.
1. sıra 132 adet ortalama çap (Ф):38.80 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 11.64 cm).
2. sıra 125 adet ortalama çap (Ф):27.25 mm. olarak ölçülmüştür (Çevre 8.18 cm).
Toplam soğan sayısına göre soğan
sayısındaki artış % 296 olarak
hesaplanmış olup, verimin en yüksek
olduğu alt parsel K olmuştur.
Fertlerin verdiği en fazla yumru
sayıları 12-13 olmuştur.
60
Bu alanda sırasıyla K, KB,BB alt parselleri çap ve çevre bakımından gelişme göstermiştir.
4.1.10.4 30.05.2011tarihinde boşaltılan PDA dan çıkan safrana ait ölçümler.
K alt parseli: ortalama çap (Ф):22.51 mm. olarak ölçülmüştür
KB alt parseli: ortalama çap (Ф):33.04 mm. olarak ölçülmüştür
BB alt parseli: ortalama çap (Ф):10.4 mm. olarak ölçülmüştür
Safran için en iyi verim alınan parsel KB gübre uygulanan parsel olmuştur.
4.1.10.5 30.05.2011tarihinde boşaltılan 2. DA dan çıkan sternbergia parseline ait ölçümler.
Sternbegia parselinden soğanlar ekilmeden önce yapılan çap ölçümünde elde edilen ortalama
çap(Ф):12.80 mm. olarak ölçülmüştür. Deneme alanının boşaltıldığında parselden 77 adet
soğan çıkmış ve çap ölçerle yapılan ölçümde ise ortalama çap(Ф):18 mm. bulunmuştur.
Sternbergia için çap artımı 18.00-12.89= 5.2 mm. dir. Çevre genişliğindeki artış ise 15.6 cm
dir. Bu rakam farklı bir ekosistemde yetiştirilen sternbergiaların alana adaptasyonunun çok
başarılı olduğunu göstermektedir.
Alandan çıkarılıp sayımı yapılan deneme materyali (büyük soğanlar) soğuk, rutubetsiz, havadar
dinlendirmeye uygun alanda ve safran kormları ile Eranthis ve Anemon yumruları ise +4 °C de
buz dolabında muhafaza edilmiştir. Anemona ve Eranthis yumruları ile ilgili bilgiler Materyal
bölümünde verilmiştir.
4.1.10. 28.09.2011 tarihinde boşaltılan 2. DA dan çıkan safrana ait ölçümler.
K ( 5 sıra) KB( 5 sıra) BB( 5 sıra)
1.6
0 c
m
2.0
m.
11
m.
Toplam 72 adet soğan, her bir sıraya 8 adet olmak üzere ekilmiştir.
Her bir sıraya 10 adet olmak üzere toplam 90 adet F. İmp soğanı
ekilmiştir.
Her sıraya 53 sdet olmak üzere 477 adet persica soğanı ekilmiştir.
61
F.persica
Alt parseller arasında 20 cm boşluk bırakılmıştır.
4.2.1 Geofitler için tehdit faktörleri ve tehlike sınıfları
IUCNkritik durumdaki bitkilerin tehlike durumlarını sınıflandırmış ve bunların ölçütlerini de
belirlemiştir. Tuna EKİM ve arkadaşları tarafından hazırlanan “Türkiye Bitkileri Kırmızı
Kitabı” nda bu türlerin pek çoğu “tehdit alındaki türler” kategorisinde gösterilmiştir. Tükenme,
olasılığa ve pek çok faktöre bağlı bir süreçtir. Son yıllarda yaşanan küresel ısınma, iklim
değişikliği ve kuraklık da bütün bitkisel kaynakları olduğu gibi geofitleri de olumsuz
etkilemektedir.
Etkin koruma önlemleri alınmazsa diğer bütün taksonların ve geofitlerin tehlike boyutu ve
tükenme olasılığı daha da artacaktır. Bu sebeple ticareti yapılan geofitlerin doğadan söküm
esasları gerektiğinde yeniden ele alınmalıdır.
1.4
8 c
m
Sternbergia
F. imp.
F. persica
Safran
Eranthis
Anemon
Kırpıntı
Kırpıntı
Toplam 222 adet safran soğanı ekilmiştir.
1.20 m. 0.60 m. 1.20 m. 0.60 1.20
62
SONUÇ VE ÖNERİLER
Yumrulu, soğanlı ve kormlu bitkiler ülkemizin doğal kaynak zenginliği açısından büyük
öneme sahiptir. Bunun yanında bu ürünlerin ihracatından ülkemize döviz girdisi sağlandığı
da bilinen bir gerçektir. Bitkisel ürünlerin ve bunların arasında yer alan “yumrulu, soğanlı ve
kormlu” bitkilerden faydalanma, ülkemizde olduğu kadar dünyada da ayrı bir öneme sahiptir.
Her yıl dünya piyasalarında bu ürünlerin milyonlarca Dolarlık ticareti yapılmaktadır.
Bitkisel kaynakça zengin olan ülkeler dünya piyasalarındaki paylarını arttırma çabası
içindedir. Ancak bu noktada doğadan sürdürülebilir ilkelerinin uygulanması gündeme
gelmektedir.
Sözü edilen yumrulu, soğanlı ve kormlu bitkiler 10-15 yıl öncesine kadar doğadan sökülerek
ihraç edilmekteydi. Zaman içinde ticari gayelerle, aynı zamanda üreme organı olan yumru ve
soğanları ile çoğalan bu bitkilerin doğadan sökülmesi sebebiyle nesillerinin devamının tehlike
altına girdiği, bazılarının yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldığı anlaşılmıştır. Bu
probleme paralel olarak son yıllarda etkisi giderek artan iklim değişikliklerinin bitkisel
kaynakların devamını kritik eşiğe getirmesi de göz ardı edilemez bir gerçek olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bütün bu sebepler ve burada ifade edilmeyen diğer faktörler gerek ulusal gerekse
uluslararası önlemlerin acilen ele alınması mecburiyetini ortaya çıkarmıştır. Doğadan
sürdürülebilir faydalanmanın temini için strateji ve politikalar geliştirilmeye ağırlık
verilmiştir.
Bu doğrultuda yapılacak uygulamaların yumrulu, soğanlı ve kormlu bitkilerin üretiminin ve
birim alandan en fazla ürün elde edilebilmesinin ülke ekonomisine olduğu kadar onları
koruyarak faydalanmaya esas teşkil edecektir.
Bu araştırma çalışması ile, ülkemizde doğal alanlarda yetişen önemli geofitlerden Fritillaria
imperialis L. (Ters lale, ağlayan gelin), Eranthis hyemalissallisb. (Sarı kokulu, Kış
boynuzotu), Anemone blanda (L.), Sch.et. Kot. (Manisa lalesi, Yoğurt çiçeği) ve Crocus
sativus .L.(Safran) dır. Geofit ticaretinde küresel boyutta doğa koruma ve bu türlerinin
neslinin devamının sağlanması temel prensiptir. Bu anlamda geofitlerin doğadan toplanması
Doğal Çiçek Soğanları Komitesi (DÇSK) tarafından her yıl belirlenen kota çerçevesinde
yapılmaktadır. Bu kota dışında ihracı yapılacak materyalin mutlaka yetkili makamlarca
denetlenmiş ve onaylanmış olması yanında tarla ve ekim alanlarında yapılan yetiştirme
çalışmaları sonucunda temin edilmiş olması gerekmektedir.
Bu sebeple öncelikli olarak dış ticarete konu olan ve ülkemizin gelir kaynağı durumundaki
önemli geofitlerin yetiştirilmesi ve yetiştirme koşullarının belirlenmesi gerekmektedir. Bu
çalışmanın amacı önemli geofitlerimizden dördünün İç Anadolu’da yetiştirilmesi ve bölge
halkına ek/alternatif gelir kaynağı yaratmaktır. İlerleyen yıllarda ticari boyutta faydalanmaya
yön vermek için sıra sayısı arttırılan ve Adıyaman lalesi (F. Persica L.) ile kardelenin
(Galanthus elwesii L.) de araştırıldığı Büyük Deneme Alanı (BDA) da tesis edilmiş buna
paralel olarak sosyal ormancılık basamağı da araştırma çalışmaları arasında yer almıştır.
Bu araştırma çalışmasında, sözü edilen türlerin doğal yayılış göstermediği İç Anadolu Bölgesi
koşullarında yetiştirilmesi ve verim üzerinde gübrelemenin etkileri araştırılmıştır.
Zaten güç ekonomik şartlar altında yaşayan orman köylüleri başta olmak üzere bütün yöre
halkına ek ya da alternatif gelir kaynağı yaratma ve göçlerin durdurulmasına katkı
sağlanabilmesi hedeflenmektedir.
Bulgular bölümünde arazide yıllar itibariyle yapılan çalışmalar ve yorumları etraflıca
grafikler ile açıklanmıştır.
Sonuç olarak; bu türlerin İç Anadolu Bölgesi koşullarına adapasyonu gerçekleşmiş, proje
süresince bu türler yaşamlarını sürdürmüşlerdir. Adaptasyonun başarı kriterlerinden bir diğeri
63
soğan yumru ve kormların çap yapmaları olup, araştırmaya konu olan bütün türlerde çap
gelişimi de gözlenmiştir. Kullanılan iki farklı gübreden KB gübre uygulanan alt parsellerden
bazı extremler dışında verimin daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Safran soğanları
yetiştirme çalışmalarının bir gereği olarak yer değiştirmeden sonra geç gelişme
göstermişlerdir. Bu üreticilerden alınan bilgiler ile ARSLAN ve arkadaşlarının yaptığı
çalışmaların sonuçları ile örtüşmektedir. Bazı alt parsellerde ise K alt parselinde yüksek verim
elde edilmiştir. Yapılan çalışmalar alanda ot alma ve çapalamanın verim üzerinde etkili
olduğunu göstermiştir.
F. imperialis lerin de gelişimi özellikle ÖD alanında çok iyi olmuştur. Bu tür de ekimi yapılan
soğanların sağlıklı olması ile doğrudan ilişkilidir. Gerek bu tür ve gerekse safran soğanları
toprak kurtları ile tahribe uğramaktadır. F. persica nın ise adaptasyonu mükemmel olup çok
sayıda yavru ve sürgün vermiştir. Diğer türlerden sternbergia da yüksek bir adaptasyon
kabiliyeti göstermiş, yavru, sürgün ve yeterli sayıda tohum verdiği de gözlenmiştir.
Konunun önemi ve yöre halkına ek gelir sağlanması çalışmalarının da İç Anadolu Bölgesinde
yetiştirme çalışmalarının devam ettirilmesi beklentilerin gerçekleştirilmesinde yararlı
olacaktır.
KAYNAKLAR ANONİM.1998: Türkiye’nin Soğanlı Bitkileri Yerli Üretim Projesi Sonuç Raporu. Doğal Hayatı Koruma
Derneği. İST.
Anonim.2005: Türkiye’nin Biyolojik zenginlikleri. Türkiye Çevre Vakfı Yayını.ANK.
ANONYMOUS; 2002. EuropaischesArzneibuch, Grundwerk 4. Ausgabe, 6. Nachtrag 2
ANONYMOUS; 2002. GelberEnzian 6 s. WWF-TRAFFIC. Deutchland.2
ANTONİNA A.V, LJUBA E.N., DİMİTAR P.R. In-situandex-situconservati.
ofrarehighmountainmedicinalplants in Bulgaria.Proceedings of the 7th CMAPSEEC:14- 27th - 31st May 2012.
Subotica, Repub. ofSerbia 14-223
ARSLAN N.,TURAN, M.; 1987. Farklı Muamelelerin Güzel Avratotu (Atropa belladonna L.) Tohumlarının
Çimlenmesine Etkisi. Ziraat Müh. Dergisi. Sayı: 199-201, s: 18-20.4
ARSLAN, N.,ÖZER, A.S., AKDEMİR, R.: 20XX BİHAT Çankırı’da Safranın (Crocus Sativus L.)
Yetiştirilmesi Ve Organik Gübrelerin Çiçek Verimine Etkileri (Poster Bildiri).Bildiri Kitabı ANT.
ARSLAN, N.; 1997. Safran (Crocus sativus L.)’da Tohumluk Materyalin Çoğaltılması. Türkiye’de Tarım 1(2):
3-4.
ARSLAN, N.;1986. Kaybolmaya Yüz Tutan Bir Kültür Safran Tarımı. Ziraat Müh. 180: 21-24.
ARSLAN,N. 1990: Soğanlı yumrulu ve rizomlu süs bitkilerinin Üretimi ve İhracatı.Tabiat ve İnsan 24(1):9-21
ARSLAN,N. 1994: Ülkemizde Ekonomik Önemi Olan Doğal Çiçek Soğanı Üretimi Çalışmaları.E.Ü. Fen Fak.D.
Seri B. Ek 16/1,789-796 İZM.
ARSLAN,N., KOYUNCU,M., EKİM,T. 1997: Commercial Propagation of Snowdrops in
DifferentEnvironments. ActaHort. 430/2:743-746
ASİL,H., SARIHAN, E.O.; 2010 Türkiye’de Doğal Çiçek Soğanları Üretimi ve Ticareti. IV. Süs Bitkileri
Kongresi Bildiriler Ktb. ALATA Bahçe Kültürleri Araştırma Enst. MERSİN5
ATAK F, DUMAN H.;2006.Kırmızı liste kategorileri ve yorumlanması. Seminer notları. 6
BAYTOP, T. 1963: Türkiye’nin Tıbbi ve Zehirli Bitkileri.
BAYTOP,T.;1963.: Türkiyenin tıbbi ve Zehirli Bitkileri. İstanbul Üniversitesi Yayın. No:- Ecz. Fakül. İST.7
BAYTOP,T.;1984. Türkiyede Bitkilerle Tedavi (Geçmişte ve Bugün). İstanbul Üniversitesi Yayın. No:3255-
Eczacılık Fakültesi N0:40 İST.8
BLACK, C.A.: 1965. Medhods of Soil Analysis. Part 2. ChemicalandMicrobiologicalProperties. No :9. Amer.
Soc. ofAgronomy. Medison, Wisconsin. USA. 9
BOUYOUCOS, G.:1962. HidrometerMethodİmprovedforMakingParticalAnaliysis of Soil. AgronomyJournal,
1954:464-465. 10
BROWN,D.:1995 Encyclopedia of HerbsandtheirUses. HerbSociety of America, DorlingKindersley,
NY.USA.11
CHİEJ,R.;1984.The MacdonaldEncylopedia of MedicinalPlants. Macdonald&Co (Pub.) Ltd. Maxwell House
74 Worship Street London EC2A ‘EN 12
ÇAĞLAR, K.Ö.:1958. Toprak Bilgisi. A.Ü.Z.F. Yayınları. No:10, S:286. 13
64
ÇELEBİOĞLU,S.;1949. Farmakognozi.İst. Ünv.Yay. No:421- Ecz.Fak. İST. 14
DAVİS,p.h.,ed.1965-1988. Flora of Turkeyandthe East Aegeanİslands, 10 cilt, Edinburgh 15
DÇŞ. 2006. Ters Lale Üreticileri İçin El Kitabı. Doğal Çiçek Soğancıları Derneği Yayın No:1 Altınova Yalova.
DUKE,J.; 1985. Handbook of MedicinalPlants, CRC Pres Boca Raton USA 16
EKİM, T., KOYUNCU, M., VURAL, M., DUMAN, H., AYTAÇ, Z. ADIGÜZEL, N.; 2000 Türkiye Bitkileri
Kırmızı Kitabı. Ankara: Türkiye Tabiatını Koruma Derneği ve 100.Yıl Ü. Yay.17
EKİM,T.,KOYUNCU,M.,ERİK,S.,İLARSLAN,R. 1989: Türkiye’nin Tehlike Altındaki Nadir ve Endemik
Bitkileri. Türkiye Tab. Kor. Der. Yay.No:18 ANK.
ELGİN.İ. 1966: Rizomlu ve Yumrulu Bitkiler.TarımBak.Yayınları D-109 ANK.
ESCOP 2003 Monogr.(II. Edition). ThiemeVerlag, Stuttgart, New York, 18
GAGE & WILKIN, 2008
HAMLYN.P. 1969:Marshall CavendishEnvyclopedia of Gardening (Volume.1,2,4,5, 6,
HOŞAFÇI, H.; 2001. Kuşburnu (Rosacanina L. )'nun tohum ve sürgün çelikleri ile çoğaltılması üzerine
araştırmalar 19
JEAGER. G. 2000. DieEnzianwurzelgraeberauf den TirolerAlmen (II. Teil). Der Alm –undBergbauerFolge4:20-
23. 20
KALAÇ,M.Ö.,GÖKÇE, O. 1998: SüsBitkileriÜretimiÇevreilişkileriveİzmirÖrneği.I.Ulusal Süs Bitkileri Kong.
Kitabı Syf:58-66 yalova
KERY M, MATTHİES D, SPİLLMANN, H.H.;2000 Reducedfecundityandoffspringperformance in
smallpopulations of thedeclininggrasslandplantsPrimulaverisandGentiana lutea Journal of Ecology 88:17-30.
21
KERY, M., MATTHİES, D., SPİLMANN,H.; 2000. Reduc.fecundityandoffspringperformance in smallpopulations of
thedeclininggrasslandplantsPrimulaverisandGentiana lutea,Journal of Ecology88:17-30. 22
KOYUNCU,M., EKİM,T. 1987:Türkiye’nin İhraç Ettiği Geofitler ve Bunların Ekonomik Önemi. V.BİHAT
Bil. Ktb.47-52
ORÇUN. E. 1968: Süs Bitkileri (2 cilt). E. Ü. Ziraat Fak. Yayınları No: 142 İZM.
ÖZER, A.S., AKDEMİR,R., KAPTAN,H. 2010: Odun Dışı Orman Ürünlerinden (ODOÜ ) Censiyan (Gentiana
lutea L.) ve Safranın (Crocus sativus L.) Gelişiminde Toprak Özellikleri ve Çölleşme Etkileşimi. Çölleşme ile
Mücadele Sempozyumu 17-18 Haziran 2010 Tebliğler Kitabı. Syf:156 Çorum
ÖZER, A.S.: 1987. Ülkemizdeki Bazı Önemli Orman Tali Ürünlerinin Teşhis ve Tanıtım Kılavuzu.Tar. veOrm.
Bak., OGM Yayın No:659 Seri NO: 18 ANK 23
RİCHARDS, L. A.: 1954Diagnosis andİmprovementSalineand Alkaline Soils. U.S.Dep. Agr. Handbk 60. 24
TABATA,M.,HONDA,G.,SEZİK,E.,YEŞİLADA,E.;1993 A report on TraditionalMedicineAndMedicinalPlants
in Turkey. Faculty of PharmaceuticalSciences Kyoto Univ. JAPAN 25
Türkiye Bitkileri Kırmızı Kitabı.:2000. The Foundation of ProtectingTurkey’s Nature, 26
Türkiye'nin 122 önemli bitki alanı
WALKLEY, A.: 1946. Critical Examination of a RapidMethodforDeterminingOrganicCarbon in Soils. SoilSci.
63 : 251-263. 27
YALÇIN,F. N. Gentiana lutea, Demirezer, Ö., Ersöz, T., Saraçoğlu, İ., Şener, B. (Eds) Tedavide Kullanıl.
Bitkiler “FFD Monografları”, MN Medikal ve Nob.Tıp Kitabevi, ANK., 105-109, 2007 28
SİTELER:
- http://www.viable-herbal.com
- http://www.holisticonline.com/herbal-Med
- http://permaculrure.info/cgi-bin
- http://www.traffic.org/plants/recommendations.html
- http://www.grassl.com/ Access: 2/6/2006
- http://www.rei.rutgers.edu/~struwe/gentnet/ Access: 16/6/2006
- http://www.pharmakobotanik.de Access: 1/6/2006
- 7- 8- A9- Anonymous 2006. TMMOB – Chamber of ForestEngineers Bursa Office,
- http://en.wikipedia.org/wiki/Main_Page
- Tübives
- http://tr.wikipedia.org
- https://www.google.com.
- http://commons.wikimedia.org/wiki/Category:Anemone_blanda
- http://www.finegardening.com/grecian-windflower-anemone-blanda
- http://www.missouribotanicalgarden.org/PlantFinder/
- https://www.google.com.tr/search
- http://batem.gov.tr/urunler/sus_ve_tibbi/cicek_sogan/anemone/
65
top related